Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 230

i

7DA7H7{DÑL;HIÑJ;IÑKP7AJ7D;ÏÑJÑCO7O?DB7H?

Özel İlgi Turizmi

Yazar
Öğr. Gör. Özlem Çalık
7daWhW{d_l[hi_j[i_KpWajWd;Ð_j_cOWoÒdbWhÒ OWoÒdDe0+'

ISBN: 978-975-482-900-6

© Ankara Üniversitesi, 2010


Bu kitab›n bas›m, yay›n ve da¤›t›m haklar› Ankara Üniversitesi’ne aittir.
Ankara Üniversitesi’nden yaz›l› izin al›nmadan kitab›n tamam› ya da bir
bölümü mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik kay›t ya da başka şekillerde
ço¤alt›lamaz, bas›lamaz ve da¤›t›lamaz.

Kitaptaki görüşlerin yasal ve bilimsel sorumlulu¤u, ünite yazarlar›na ve


kitap editörlerine aittir.

Genel Yönetim : Prof. Dr. Haluk Geray


Akademik Koordinasyon : Murat Özbolat
Teknik Koordinasyon : Murat Çınar

Ö¤retim Tasar›m› : Yrd. Doç. Dr. Sami Şahin


Tasar›m : Öğr. Gör. Mehmet Sobacı
Türkçe Editörü : Prof. Dr, Cahit Kavcar
Arş. Gör. Suna Canlı

1. Bask›
2010

Basımevi Blgileri

Bas›m Tarihi: ?? Ekim 2010


Özel İlgi Turizmi iv

Sunuş

Uzaktan öğretim, öğretim elemanı ve öğrencilerin aynı mekanda bulunma


zorunluluğu olmadan, bilgi ve iletişim teknolojilerine dayalı olarak öğretim
faaliyetlerinin yürütüldüğü ortamlardır. Siz öğrencilerimiz için, Ankara
Üniversitesi’nde sunulan uzaktan eğitim programları internet tabanlıdır. Ders
içeriklerine istediğiniz yerde ve istediğiniz zamanda erişebilecek, hocalarınız-
la internet üzerinden iletişim içinde olabileceksiniz.

Uzaktan e-öğrenme yoluyla eğitim, geleneksel sınıf ortamındaki öğrenmeden


farklıdır. Bu nedenle sizlerin dikkat etmesi gereken bazı konular bulunmakta-
dır. Öncelikle e-öğrenme, kendi kendinizi disiplin etmenizi gerektirir. Yüzyüze
eğitimde belli bir oranda da olsa, sınıflara devam zorunluyken, e-öğrenme
sistemlerinde bunun yerini alacak bir zorunluluk bulunmaz. Bu nedenle kendi
kendinizi her gün veya haftanın bir kaç günü içeriklere erişmeye, hocalarla ve
sınıf arkadaşlarınızla etkileşim içinde olmaya yönlendirmelisiniz. Bazı öğren-
ciler bu yönlendirmeyi yapmakta zorlanırlar ve hazırlıklarını sınav öncelerine
göre hazırlarlar. Böyle bir davranış başarısızlığı getirir.

Haftalık çalışma programı yapmak, çevrim-içi ve çevrim-dışı çalışma zaman-


ları belirlemek ve derslerde aktif olmak başarıyı getirecek unsurlardır.
Derslerin portalını her gün veya yeteri kadar ziyaret etmek, içerikleri çalışmak
ve etkileşimlere katılmak başarı için şarttır. Eğer çalışmaya ara verir ve sürek-
li ertelerseniz, bir süre sonra derslerden uzaklaşarak kendinizi yalnız ve edil-
gin hissetmeye başlarsınız. Böylesi durumlarda bu zinciri kırmalı, kaldığınız
yerden hızla aradaki farkı kapatmaya çalışmalısınız.

Her insanın öğrenme biçimi farklıdır. Öğrenme biçimi kişilerin yeni bilgiyi
öğrenmesinde, çoğunlukla farkında olmadan, daha başarılı olduğu yöntem
olarak tanımlanabilir. Bazıları görsel yollarla yani okuyarak, grafiklere, resim-
lere bakarak daha kolay öğrenir. Bazılarıysa yeni bilgiyi işitsel yollarla dinle-
diklerinde daha kolay zihinlerine yerleştirirler. Kimi öğrenciler başkalarının
davranışlarını, örneğin bir aygıtın nasıl çalıştırıldığını izleyerek yeni bilgileri
edinebilirler. Bu tür farklı öğrenme biçimlerini bir arada sunan ders içerikle-
rine zenginleştirilmiş çokortamlı içerikler diyoruz. Ankara Üniversitesi, e-öğ-
renim derslerinin içeriklerini farklı öğrenme biçimlerine sahip olanların gerek-
sinimlerini karşılayacak biçimde üretmeyi hedefliyor, her dönem zenginleşti-
rilmiş çokortamlı içeriklerin oranını arttırıyor.

Sizlere ulaştırılan bu kitap içerisindeki bilgilerin geniş bir özeti, internetteki


eğitim portalında, görsel, görsel/işitsel ve yazılım desteğiyle birlikte verile-
cektir. Ayrıca, dersin sorumlu öğretim elemanı, forum modülünü ve sanal
sınıfları sizlerle etkileşime geçmek için kullanacaklardır. Kitaplar sizlere ait
önemli kaynak materyallerden biridir. Kitaplarınıza not almanız, önemli cüm-
lelerin altını çizmeniz çalışmalarınıza yardımcı olacaktır.

Hepinize başarılar dilerim.

Prof. Dr. Haluk Geray


v Özel İlgi Turizmi

Kitabı Çalışırken

Size sunulan kitap içeriği ile etkileşiminizi desteklemek amacıyla kulla-


nılan simgeler aşağıda tanıtılmıştır.

Üniteyi Çalışırken: Her ünitenin başında sunulan üniteyi çalışırken


başlığı altında üniteyi çalışırken dikkat etmeniz gereken önemli noktalar
belirtilmektedir.

Öğrenme Hedefleri: Her ünitenin başında “Öğrenme Hedefleri” başlı-


ğı altında o üniteyi tamamladığınızda kazanmış olacağınız beklenen
yeterlilikler verilmektedir.

Örnek: Anlatılanların olabildiğince somutlaştırılması ve anlatımın


pekiştirilebilmesi amacıyla metin içerisinde örneklere başvurulmakta-
dır.

Özgün Tanım: Konu anlatımı esnasında belli kavramların karşılık geldi-


ği anlamları özetlemek, ya da kavrama yönelik farklı nitelemelerin akta-
rılması amacıyla çeşitli tanımlar yer almaktadır.

Soru: Metin içerisinde sizi düşünmeye ve sorgulamaya sevk etmesi


amacıyla sorular bulunmaktadır.

Önemli Metin: Konulara çalışırken bazı bölümlere daha fazla dikkat


etmeniz amacıyla uzmanlar tarafından önemli görülen bölümler önemli
metin ikonu ile belirtilmektedir.

Özet: Konu ile alakalı bütünsel bir fikre sahip olmanız amacıyla konu
sonlarında bulunan özet başlığı altında konunun kısa ve öz hali sunul-
maktadır.

Gözden Geçir: Özet başlığı ardından her konu sonunda karşılaşacağı-


nız gözden geçir başlığı altında sizi konuyla ilgili daha kapsamlı sorgu-
lama yapmaya sevk edecek açık uçlu sorular bulunmaktadır.

Değerlendirme: Ünite sonlarında sunulan çoktan seçmeli değerlendir-


me soruları ile konuya yönelik öğrenmelerinizi değerlendirebilmeniz
amaçlanmaktadır.

Kaynaklar: Sunulan kaynaklar bölümü daha ayrıntılı çalışma ve araştır-


ma yapmak istemeniz durumunda yardımcı niteliğinde olacaktır.

Sözlük: Metin içerisinde geçen, anlamada sıkıntı yaşayabileceğiniz


düşünülen kavramlar sözlük bölümlerinde kısaca tanımlanmaktadır.
Özel İlgi Turizmi vi

т_dZ[a_b[h

Sunuş ........................................................................................................ iii


İçindekiler ............................................................................................... vii
Giriş ......................................................................................................... xv

Ünite 1
Alternatif Turizm, Sürdürülebilir Turizm
ve Özel İlgi Turizmi Kavramları ..................................................................1
Alternatif Turizm ......................................................................................4
Alternatif Turizm Kavramının Ortaya Çıkışı.................................5
Alternatif Turizm Kavramının Turizm Pazarına
Getirdiği Yenilikler .............................................................................6
Alternatif Turizm Kavramının
Çevre-Duyarlı Yaklaşım Vurgusu ....................................................6
Sürdürülebilir Turizm ..............................................................................8
Çelişkiler/Eleştiriler ..........................................................................9
Alternatif Türlerin Sürdürülebilirliği ..................................................10
Alternatif Turizm İçin Çevresel Eleştiri ........................................11
Özel İlgi Turizmi .....................................................................................11
Özel İlgi Turizmine İlişkin Motivasyonlar
ve Tüketici Tipleri ............................................................................12
Özel İlgi Turizmini Ayırt Edici Yönler ..........................................15
Özel İlgi Turizminin Pazarlanması................................................20
Özel İlgi Turizminin Yönetimi .......................................................21
Özel İlgi Turizminin Gelişimi Üzerindeki Etkiler .......................25
Özel İlgi Turizmi Ile İlgili Sorunlar ...............................................26
Özel İlgi Turizminin Geleceği Hakkında Değerlendirme..........27
Türkiye’nin Özel İlgi Turizmi Swot Analizi ................................29
Özet...........................................................................................................33
Gözden Geçir ..........................................................................................34
Değerlendirme Soruları .........................................................................35
vii Özel İlgi Turizmi

Ünite 2
Kültüre Dayalı Turizm Çeşitleri .................................................................37
Kültür Turizmi ........................................................................................40
Türkiye’de Turizmin Gelişme Çizgisine Genel Bir Bakış ..........41
Türkiye’de Kültür Turizminin Bugünü ........................................42
Türkiye’de Kültür Turizminin Geleceği .......................................45
Kültür Turizminin Nitelikleri .........................................................47
Miras Turizmi ...................................................................................48
Festival Turizmi ......................................................................................49
Festival Çeşitleri ...............................................................................50
Festivallerin İşlevleri .......................................................................51
Dünyadaki Festivallerden Örnekler ..............................................54
Dark Turizm (Keder Turizmi)...............................................................56
Dünyada Dark Turizmin Yapıldığı Yerler ....................................57
Türkiye’de Dark Turizm .................................................................57
İnanç Turizmi ..........................................................................................58
Türkiye Açısından İnanç Turizminin Anlamı ..............................58
Anadolu Medeniyetlerine Seyahat ................................................58
Türkiye’deki Bazı İnanç Turizm Merkezleri
ve Özellikleri .....................................................................................59
Film Turizmi ............................................................................................62
Film ve Tv Dizileriyle Sekiz Destinasyonun
Turist Sayısı ve Gelirlerindeki Artış ..............................................63
Filmlerdeki Destinasyonların
Tercih Edilmesinde Etkili Öğeler ...................................................65
Dizi Turizmi ............................................................................................65
Edebiyat Turizmi ....................................................................................67
Resim Turizmi .........................................................................................69
Düğün Turizmi .......................................................................................70
Eğitim Turizmi ........................................................................................71
Türkiye’de Eğitim Turizmi .............................................................72
Dil Öğrenmek İçin Yapılan Seyahatler..........................................74
Gençlik Turizmi ......................................................................................74
Özet...........................................................................................................78
Gözden Geçir ..........................................................................................81
Değerlendirme Soruları .........................................................................82
Özel İlgi Turizmi viii

Ünite 3
Doğaya Dayalı Turizm Çeşitleri .................................................................83
Rafting ......................................................................................................86
Rafting Sporuna Göre Nehir Sınıflandırması ..............................86
Türkiye’de Rafting Yapılan Önemli Nehirler ..............................87
Rafting Yaparken Dikkat Edilmesi Gerekenler ...........................88
Rehberler İçin Tavsiye Edilen Asgari Koşullar ............................88
Flora Turizmi ...........................................................................................89
Türkiye'nin Önemli Doğa Alanları (ÖDA)...................................91
Fauna Turizmi .........................................................................................92
Kuş Gözlemciliği ..............................................................................93
Deniz Kaplumbağaları (Caretta) ....................................................96
Akdeniz Foku ...................................................................................97
Kelebek Turizmi ...............................................................................98
Dağ ve Kış Sporları ..............................................................................100
Dağların Turistik Özellikleri .........................................................101
Çiftlik Turizmi .......................................................................................103
Çiftlik Turizminin Gelişimi...........................................................103
Türkiye’de Çiftlik Turizmi ............................................................105
Yayla Turizmi ........................................................................................108
Yaylalarda Yapılabilecek Sportif Etkinlikler .............................. 111
Sağlık ve Termal Turizmi ....................................................................115
Dünyadaki Mevcut Duruma Bazı Örnekler ..............................115
Türkiye’de Termal Turizm ............................................................115
Hava Sporları ........................................................................................118
Paraşütçülük ...................................................................................118
Balon Turizmi .................................................................................119
Mağara Turizmi ....................................................................................121
Türkiye’deki Mağaraların
Turizm Açısından Sınıflandırılması ............................................122
Türkiye’de Turizme Açık Olan Mağaralarda
Alınabilecek Önlemler ...................................................................122
Sualtı Dalış Turizmi..............................................................................123
Türkiye’de Bulunan Önemli Dalış Bölgeleri..............................123
Trekking
Türkiye’deki Önemli Trekking Parkurları .................................128
Özet.........................................................................................................132
ix Özel İlgi Turizmi

Gözden Geçir ........................................................................................135


Değerlendirme Soruları .......................................................................136

Ünite 4
Hobiye Dayalı Turizm Çeşitleri ................................................................139
Golf Turizmi ..........................................................................................142
Şarap Turizmi ........................................................................................143
Türkiye’de Şarap Turizmi .............................................................146
Dünyada Şarap Turizmi ................................................................147
Alışveriş Turizmi ..................................................................................148
Alışverişin Başkentleri ve Türkiye ..............................................149
Türkiye’de Turistlerin Alışveriş Yaptığı
Başlıca Merkezler ve Hediyelik Ürünler ....................................151
Deniz Turizmi .......................................................................................153
Yat Turizmi ......................................................................................153
Kruvaziyer Turizmi........................................................................157
Kumar Turizmi .....................................................................................162
Dünyada En Çok Bilinen Kumarhane Merkezleri ....................163
Türkiye’de Kumar Turizmi...........................................................165
Uzay Turizmi.........................................................................................165
Uzay Turizminin Önündeki Engeller..........................................167
Türkiye’de Uzay Turizmi ..............................................................167
Temalı Park Turizmi .............................................................................168
Temalı Parkların Genel Karakteristik Özellikleri ......................169
Tema Parklarının Sınıflandırılması..............................................170
Temalı Parkların Getirileri ............................................................171
Temalı Parklar ve Turizm..............................................................171
Türkiye'de Temalı Park Politikası................................................173
Spor Turizmi..........................................................................................174
Spor Turizminde Trendler.............................................................175
Sporun Turizme Katkısı ................................................................175
Spor Turistinin Profili Ile İlgili Bir Araştırma ............................176
Formula 1 ........................................................................................179
Bisiklet Turizmi...............................................................................182
Futbol Turizmi ................................................................................185
Gastronomi Turizmi .............................................................................186
Gastronom ve Gurme ....................................................................187
Özel İlgi Turizmi x

Gurme Seyahatler...........................................................................189
Medya ve Yemek ............................................................................192
Turizm ve Gıda Güvenliği ............................................................193
Türk Mutfağı ...................................................................................194
Üçüncü Yaş Turizmi .............................................................................195
Üçüncü Yaş Turizmine Katılanların Özellikleri.........................197
Türkiye’de Üçüncü Yaş Turizmi ..................................................197
Karavan Turizmi ...................................................................................198
Türkiye’de Karavan Turizmi ........................................................198
Türkiye’deki Kamp Alanları ........................................................199
Rakamlarla Karavan Pazarı ..........................................................199
Tıp Turizmi ............................................................................................200
Türkiye’de Tıp Turizmi .................................................................200
Türkiye’deki Tıp Turizminin Swot Analizi ................................202
Fotoğrafçılık Turizmi ...........................................................................203
Özet.........................................................................................................206
Gözden Geçir ........................................................................................209
Değerlendirme Soruları .......................................................................210
Kaynaklar...............................................................................................212
İnternet Kaynakları ..............................................................................214
Değerlendirme Sorularının Yanıtları .................................................217
xi Özel İlgi Turizmi
ÖZEL İLGİ TURİZMİ

Alternatif Turizm,
1 Sürdürülebilir Turizm
ve Özel İlgi Turizmi Kavramları

2. Kültüre Dayalı Turizm Çeşitleri

3. Doğaya Dayalı Turizm Çeşitleri

4. Hobiye Dayalı Turizm Çeşitleri


2 Ünite 1

{d_j[Z[;b[7bÒdWdAedkbWh

• Alternatif Turizm

> Alternatif Turizm Kavramının Turizm Pazarına


Getirdiği Yenilikler

> Alternatif Turizm Kavramının Çevre-Duyarlı


Yaklaşım Vurgusu

• Sürdürülebilir Turizm

> Çelişkiler/Eleştiriler

• Alternatif Türlerin Sürdürülebilirliği

> Alternatif Turizm İçin Çevresel Eleştiri

• Özel İlgi Turizmi

> Özel İlgi Turizmine İlişkin Motivasyonlar


ve Tüketici Tipleri

> Özel İlgi Turizmini Ayırt Edici Yönler

> Özel İlgi Turizminin Pazarlanması

> Özel İlgi Turizminin Yönetimi

> Özel İlgi Turizminin Gelişimi Üzerindeki Etkiler

> Özel İlgi Turizmi İle İlgili Sorunlar

> Özel İlgi Turizminin Geleceği Hakkında Değerlendirme

> Türkiye’nin Özel İlgi Turizmi Swot Analizi

{d_j[>WaaÒdZW

Ünite, alternatif turizm, sürdürülebilir turizm ve özel ilgi


turizmi kavramlarını kavratmayı amaçlamaktadır.
Alternatif Turizm, Sürdürülebilir Turizm ve Özel İlgi Turizmi Kavramları 3

zÐh[dc[>[Z[\b[h_

Bu üniteyi tamamladığınızda; alternatif turizm, sürdürülebilir


turizm ve özel ilgi turizmi kavramlarının arasındaki farkları
kavramış olacaksınız.

{d_j[o_wWbÒÔÒha[d

Konuları anlatış sırasına göre okuyun. Ünite sonunda sorulan


sorular arasında yanıtından emin olmadıklarınız bulunursa,
ilgili konuyu yeniden çalışın.
4 Ünite 1

Sanayi devriminin ardından hızla artan kapitalist üretim tarzı ve tüke-


tim yoğunluklu üretimin desteklenmesi yönündeki ekonomik gelişme
çabaları, günümüz endüstrilerinden kaynaklanan sorunların ortaya
çıkmasına neden olmuştur. Turizme katılan ülkelerde artan refah sevi-
yesi ve boş zaman, kullanılabilir gelir, teknolojik gelişmelerin sağladığı
kolay erişim ve konfor, turizmin hızla gelişmesini ve günümüzün en
büyük endüstrisi olmasını sağlamıştır II. Dünya Savaşı’ndan sonra
gelişen uluslararası turizmde, grup seyahatleri bireysel seyahatlerden
daha fazla gelişmiştir. Deniz-güneş-kum ağırlıklı hizmet sunan dinlen-
ce turizmi merkezlerine olan ilgi hep yüksek düzeyde olmuştur. Deniz-
güneş-kum destinasyonlarına grup halinde seyahatleri ifade eden bu
tür turizmin adına kitle turizmi denilmektedir.

Alternatif Turizm
Turizm piyasasında son yıllarda sık karşılaşılan “Alternatif Turizm”
ve “Sürdürülebilir Turizm” kavramları; kitle turizminin toplam
turizm etkinlikleri içerisinde ağırlıkta olduğu sosyo-ekonomik ve
çevresel baskılarını hissettirerek, Türkiye gibi ülkeler için önem
kazanmaya başlamıştır.

Alternatif turizm kavramı, kitle turizminden farklı bir ürün sunumu-


nu ifade eder. Bu ürün; yavaş yavaş gelişen bir turizm hareketliliğini,
optimum (en uygun) kârlılığın göz önünde bulundurulmasını, uzun
vadeli programlarla turistik gelişmenin sağlanmasını, değişime karşı
direnci, çevre değerlerine saygıyı ve çevreyle bütünleşmeyi ifade
etmektedir. Bu temel öğeler etrafında, alternatif turizm kavramından
anlaşılan yerine göre değişiklikler göstermektedir. Bu kavram, başlıca
şu noktalara vurgu yapar:

v Yeniye ve özele olan ilgiye bağlı araştırma isteği.


v Küçük gruplarla, başka insanlarla bir arada olma, sosyal deneyim
isteği.
v Dağ yürüyüşlerinde, spor etkinliklerinde deneyim sağlama eğili-
mi.
v Açık havada yaşama sevgisi.

Alternatif turizm kavramı, “Yeşil Turizm”, “Soft Turizm” ve


“Eko-Turizm” gibi kavramlarla zaman zaman aynı anlamlarda
kullanılmaktadır.
Alternatif Turizm, Sürdürülebilir Turizm ve Özel İlgi Turizmi Kavramları 5

Kitle turizmine bir seçenek olarak düşünülen alternatif turizmde,


grup tüketim karşısında bireysel turlar ön planda tutulmakta ve
büyük konaklama tesisleri yerine küçük ve orta boy işletmelerin seçi-
mi öngörülmektedir. Bu anlayış doğrultusunda turistlerin konaklama
gereksinimleri, yerel ve kültürel öğelerin esas alındığı bir tarzda
döşenmiş küçük konaklama birimlerinde gerçekleşmekte, seyahatte
charter yerine tarifeli seferler veya kara, hava ve deniz ulaşım araçla-
rının birbirine alternatif olarak kullanılacağı bir durum söz konusu
olmaktadır. Kitle turizminin grup olmak dolayısıyla ucuza mal edil-
mesi yaklaşımının tersine; alternatif turizme katılanlar daha fazla
ödemeyi göze alan turistlerdir.

Alternatif turizm ve kitle turizmi, strateji ve planlama


yönlerinden de farklılıklar göstermektedir:

Kitle turizmi; plansız mekânsal organizasyonlar, bağımsız


projeler, bağımsız yapım programları, kapalı mekân ağırlıklı yeni
bina kullanımı, her talebi karşılama eğilimi, her yerde turizm,
ekonomik faydalar, özel araç ağırlıklı, mimaride uluslararası
çizgiler, talebin en yüksek olduğu noktaya göre kapasite tayini,
standart paket programlar, pasif turizm gibi özelliklere sahiptir.

Alternatif turizm ise; planlı mekânsal organizasyonlar, temel


kavramlara öncelik, bölgeyle bütünleşmiş planlar, yerleşme için
özel seçim, açık mekâna ağırlık, mevcut yapıyı kullanma, talebe
sınır koyma, yerel işgücü, toplu ulaşım, yöresel mimari, talep
ortalamasına göre kapasite tayini, bireysel programlar,
dinamizm ve aktiflik gibi özellikleri öne çıkarmaktadır.

Alternatif Turizm Kavramının Ortaya Çıkışı


Alternatif turizm kavramı özellikle 1990’lı yılların ortalarından itiba-
ren kullanılmaya başlanmıştır. Kitle turizminin her geçen gün etrafına
duvarlar ören bir biçimde gelişmesi ve yine turistlerin de etrafına
duvarlar ören bir hal alması, yeni turizm modellerinin geliştirilmesi
düşüncesini doğurmuştur. Bunda, pazar oyuncularının zaman içinde
büyük ekonomik güce erişmeleri ve rekabetin çok zor bir hal alması da
etken olmuştur. Pazara girmek isteyen yeni girişimciler ise rekabet
avantajı olarak yeni ürünler geliştirmeyi uygun bulmuşlardır. Bunun
yanında kitle turizminin artan çevresel ve sosyo-kültürel etkileri, çev-
reye ve turist kabul eden toplumun kültürel yapısına daha az etki
edecek; dolayısıyla yerel topluluklara daha fazla yarar sağlayacak
modeller üzerinde durmuşlardır.
6 Ünite 1

Alternatif Turizm Kavramının


Turizm Pazarına Getirdiği Yenilikler
Alternatif turizmin aktif özellik göstermesi bu türü kitle turizminden
farklı kılmaktadır. Aktif özellikten kasıt, alternatif seyahate katılanla-
rın gittikleri bölgelerdeki doğal çevre değerlerine ve kültürel yaşam
tarzına aktif(etkin) olarak katılma isteği göstermeleridir. Bu özelliği
nedeniyle alternatif turizm kavramı uluslararası turizm pazarına
önemli ve yeni bir anlayış kazandırmıştır. Kitle turizminin gelişimiyle
birlikte turistik etkinliklerin sahillerde yoğunlaştığı bilinmektedir. Son
yıllarda ise “her şey dâhil (all inclusive) sistem” gibi geliştirilen yeni
formüllerle turistin otelin dışına çıkarak alışveriş yapması bile önlenir
bir duruma gelinmiştir. Bu durumda turizm, yerel ekonomiye katkısı
en düşük seviyeye çekilmiş; yerel halka sosyal olarak herhangi bir şey
kazandırmayan bir hal almaktadır. Alternatif turizm çeşitlerinin geliş-
tirilmesi ile yerel üretici ve satıcıların turistle teması sağlanmakta; hem
turistin sosyo-kültürel deneyimleri en üst seviyede gerçekleşmekte
hem de olayın bölge ekonomisine katkısı arttırılmaktadır.

Bir diğer yenilik ise ürün çeşitliliğinin sağlanması yoluyla turizmin


mevsimlik özelliğinin kırılmasıdır. Alternatif çeşitlerin belirleyici
olduğu etkinlikler yılın değişik aylarında yapılabilmektedir. Türkiye’ye
yaz aylarında yoğun talebin dışında; kışın sağlık turizmi ve kış turiz-
mi için de turistler gelmektedir.

Turizmin bölgelerarası gelir farklarını eşitleyebilecek etkileri göstere-


bilmesi özelliğiyle ilgili düşünülebilecek diğer bir yenilik, alternatif
turizmin kırsal alanların kalkındırılabilmesi olanağını sağlamasıdır.
Alternatif türlerin birçoğu kırsal alanlarda gerçekleşmektedir. Bu da,
kırsal bölgelerin turizm aracılığıyla ekonomik girdi elde etmelerini
sağlar.

Alternatif Turizm Kavramının


Çevre-Duyarlı Yaklaşım Vurgusu
“Alternatif Turizm” modellerinin geliştirilmesiyle kitle turizmine
alternatif bir pazar dilimi yaratmak isteği, alternatif turizm kavramı-
nın ortaya çıkmasında etkili olmuştur. Bu sayede arz ve talep arasın-
daki optimum kârlılığı da sağlayacak bir denge öngörülmektedir.
Fakat özellikle gelişmekte olan ülkelerde, küçük ölçekli turizm etkin-
liklerinin, kitle turizmine alternatif olamayacağı ve aynı ölçüde ekono-
mik kazanç olanağını yaratamayacağı da açıktır. Ayrıca, buradaki bir
başka bakış hatası, kitle turizminin çevresel bozulma ile eşit anlamda
görülmesidir. Oysaki planlı bir turizm gelişimi ve kontrollü yürütülen
Alternatif Turizm, Sürdürülebilir Turizm ve Özel İlgi Turizmi Kavramları 7

kitle turizmi etkinlikleri de çevre üzerinde en az etki seviyesini yaka-


layabilecektir. Kitle turizmi ve alternatif turizm modellerinin çevre ile
ilişkilerini ortaya koyan özelliklerin belirlenmesinde fayda vardır.

Kitle turizminin, doğal çevreyi etkileyen başlıca özellikleri


şunlardır:

v Taşıma kapasitesini zorlayan katılım


v Mekân ve zamanda yoğunlaşma.
v Hızlı ve denetimsiz gelişim.
v Büyük ölçekli, uluslararası standartlara uygun konaklama
düzeni.
v Genellikle kıyılara ve özgün doğa parçalarına yöneliş.
v Yerel mimariyi dışlayan anonim turizm mimarisi.
v Yerel halk ve turist arasındaki ilişkinin kopuk olduğu kapalı
turist bölgeleri.
v Çok uluslu tur operatörlerine bağımlılık.
v Yerel turistik ürünlerin özelliklerini yitirerek tektip haline
gelmesi.
v Ölçek ekonomilerine dayalı bir gelişme ve yatırım.

Kitle turizmine bir tepki olarak gelişen “alternatif turizm”


politikalarının ortak çevresel özellikleri şöyle sıralanabilir:

v Bölgenin taşıma kapasitesini zorlamayan sınırlı katılım.


v Turizmin mekân ve zaman açısından yayılması.
v Yavaş ve denetimli gelişim.
v Küçük ölçekli turistik işletmeler.
v Çevreye uyumlu, özgün turizm mimarisi.
v Yerel halk ve turist arasındaki iletişimde uyumluluk.
v Bağımsız çalışan uzmanlaşmış tur operatörleri.
v Geleneksel ve özgün değerlerin korunması.
v Yerel ölçekte turizm planlaması.
v Turistik istihdamda yöre halkına öncelik verilmesi.

Bunun yanında alternatif turizmin çevre-duyarlı bir form olarak geliş-


mesinde ve bu seyahatlerin oluşmasında etkili olan güdüleyenlerin
incelenmesi gerekmektedir. Bu güdüleyenlerden; keşif, otantik olma,
özgünlük, ayrıcalık, ambiyans, atmosfer, sosyal temas, doğayla temas
gibi öğelerin doğrudan çevresel nitelik taşıdığını belirtmek gerekmek-
tedir.
8 Ünite 1

Sürdürülebilir Turizm

1992 Rio Konferansı ile gündeme gelen “sürdürülebilir kalkınma”


kavramı, tüm sektörlerin kendi iş kollarında “sürdürülebilirlik”
etkinliklerini şekillendirmeleri gereğinin altını çizmektedir.
Sürdürülebilir kalkınmanın, çevresel değerler üzerinde olumsuz
bir etkiye neden olmadan, ekonomik kalkınmanın devam
ettirilmesini özellikle vurguladığı göz önünde bulundurularak
sürdürülebilir turizm; “sektörü besleyen doğal çevre ve insan
kaynaklarını olumsuz yönde etkilemeden, turizm kapasitesini ve
turizm ürünlerinin kalitesini arttırmak” olarak tanımlanabilir.

Destinasyonun yaşamını devam ettirme koşulları göz önünde bulun-


durulmak kaydıyla tanımını yapmak gerekir ise sürdürülebilir turizm,
“destinasyonun daha yeni keşfedilmiş destinasyonlarla rekabet edebi-
lir olması, yeni müşterileri de tekrar gelenler kadar cezbetmesi, kültü-
rel mirası koruması ve çevre ile uyumlu olması” şeklinde ifade edil-
mektedir.

Turizm sektöründe en geniş etkinlik ağına sahip sivil girişim ve en


büyük uluslararası birlik olan Dünya Turizm Örgütü tarafından
düzenlenen kongrelerde sık kullanılan bir tanım ise şu şekildedir:

“Sürdürülebilir turizmin gelişimi, gelecek için fırsatlar


oluştururken ve geliştirirken, şimdinin turistlerinin ve ev sahibi
toplumlarının da beklenti ve gereksinimlerini karşılar. Bu
kültürel entegrasyon (uyum/bütünleşme) ve özellikle ekolojik
maddeler, biyolojik çeşitlilik ve yaşamsal sistemler
desteklenirken; ekonomik, sosyal ve estetik gereksinimlerin
karşılanabileceği yollarda bütün kaynakların yönetilmesinin
planlanmasıdır.”

Bu tanımlama ile yola çıkarak sürdürülebilir turizmin özellikleri şu


şekilde sıralanabilir:

v Turizmin doğal, tarihi, kültürel ve diğer kaynakları; hâlihazırda


toplum için getirilerinin yanısıra gelecekte de kullanımları için
korunur.
v Turizm gelişimi, turistik bölgede çevresel ve sosyokültürel prob-
lemlere yol açmayacak şekilde planlanır ve yönetilir.
Alternatif Turizm, Sürdürülebilir Turizm ve Özel İlgi Turizmi Kavramları 9

v İhtiyaç duyulan yerlerde genel çevre kalitesi sürdürülür ve gelişti-


rilir.

v Yüksek oranda bir turist doyumu, turistik varış noktasının pazarla-


nabilirliğinin ve popülaritesinin devam ettirilmesi ile sağlanır ve
sürekli bir hal alır.

v Turizmden elde edilen fayda, toplum içinde daha geniş kesimlere


yayılır.

Sürdürülebilir turizm, turistlerin ve yerel halkın ihtiyaçlarının gelecek


kuşakların gereksinimlerinden ödün verilmeden karşılanması olarak
tanımlanabilir. Sürdürülebilir turizm, çevre değerlerinin, toplumun ve
kültürün; gelişen turizmin kurbanı olmayıp bu gelişmeden faydala-
nanlar olarak yer aldıkları bir sistemin yürütüldüğü ve yönetildiği bir
üretim biçimidir. Sürdürülebilir turizm bir turizm çeşidi olmayıp tüm
turizm çeşitlerinin çevreye duyarlı bir yapıya kavuşturulmasının sağ-
lanacağı bir süreçtir.

Çelişkiler/Eleştiriler
Sürdürülebilir turizmin değişik tanımlarının turizmin çevreye duyarlı
formlarıyla koşutluk göstermesi dikkat çekicidir. Doğa turizmi, düşük
etkili turizm, yumuşak turizm, doğal yaşam turizmi, yeşil turizm, çev-
reyle dost turizm, çevresel yolculuk, özel ilgi turizmi, uygun turizm,
sorumlu turizm, etik turizmi, ortaklığa dayalı turizm, kırsal turizm,
alternatif turizm ve eko-turizm gibi adlarla anılan ve temelde dayan-
dığı noktanın doğal kaynaklara sorumlulukla yaklaşım olan turizm
türlerinin hepsinin sürdürülebilir turizm yaklaşımına örnek olarak
sunulabileceği düşünülebilir. Ancak turizm çevrelerinde özellikle sür-
dürülebilir turizm ve eko- turizm kavramlarının yanlış anlaşılmakta
olduğu görülmektedir. Bu kavramlar birbirine karıştırılmaktadır. Eko-
turizm doğayı temel alan turizm çeşididir; ancak sürdürülebilir turiz-
min bundan ayrı olarak ekonomik ve sosyal yönleri de vardır. Bu
yönden bakılırsa eko-turizmin sürdürülebilir turizm yerine kullanıl-
maktan çok sürdürülebilir turizme bir giriş niteliği taşıdığı ve sürdü-
rülebilir turizmin bir aşaması olabileceği görülmektedir.

Sürdürülebilir turizm kavramı, yürüyüş, dağcılık, macera turizmi,


rafting, kano, kayak, doğal yaşam incelemesi, kuş gözlemciliği, fotoğ-
rafçılık, manzara izlemek, küçük kasaba ve köy turları, kırsal festival-
ler, ırmak ve kanal yolculuğu, küçük ölçekli kongre ve konferanslar,
çiftlik turizmi, yayla turizmi gibi kırsal turizm formları ile aynı anlam-
da düşünülmektedir.
10 Ünite 1

Tüm turizm çeşitlerinin ağırlıklı olarak çevresel değerlere dayanmala-


rı, sürdürülebilir turizm kavramının bir turizm çeşidi gibi algılanma-
sına ve bu turizm çeşitleri ile birebir ilişkilendirilmesine neden olmak-
tadır. Oysa sürdürülebilir turizm, hangi turizm çeşidi olursa olsun,
çevresel değerlerin turizmin temel öğesi olarak korunmasını, turizm
etkinliklerinin çevreye sorumlu bir şekilde yürütülmesini ve turizmin
ekonomik gelişmesi ile çevresel değerlerin korunması çabalarının
eşgüdümle yürütülmesi gerekliliğini ifade etmektedir.

Alternatif Türlerin Sürdürülebilirliği


Alternatif turizm kavramının ortaya çıkışında ve ifade ettiği anlamın
sorgulanması sırasında üzerinde durulan konu; bu türün çevreye
duyarlı turizm çeşidi oluşturma güdüsüyle geliştirilmiş olduğudur.
Ancak, alternatif modellerin turizm pazarında ortaya çıkması zaman
içerisinde genellikle çevre duyarlılığından çok; rekabet avantajı sağla-
yabilmek adına ürün farklılaştırması güdüsü ile olmuştur. Bu tür
seyahatlere katılanların doğal çevrede bulunmak isteyen ve yerel kül-
tür öğelerini tanımak arzusu taşıyan turistler oldukları açıktır. Ancakbu
durum, ürünü üreten ve satanların yaklaşımının da bu doğrultuda
olduğu anlamına gelmemektedir. Alternatif turizm ürünü oluşturup
satma olayı, bu doğrultunun dışında gelişmiş ve çevre duyarlılık vur-
gusu arz elemanlarınca ihlal edilen bir konu olagelmiştir. Bu durum,
çevre duyarlılığının bir pazarlama aracı olarak kullanılması şeklinde
gelişme göstermektedir.

Uygulamada alternatif türlerin dahi çevresel anlamda olumsuzlukları-


nı kontrol etmekten uzak oluşu, bu türler için “sürdürülebilir
yaklaşım”ın önemini ortaya çıkarmaktadır. Çünkü çevresel duyarlılık-
tan uzak olarak ortaya konan alternatif turizm türleri de çevresel
değerlerin bozulmasına yol açacak ve bu bozulma büyük boyutlara
ulaşabilecektir. Sürdürülebilir bir anlayış içerisinde, kitle turizmi için
öngörülen önlemler alternatif türler için de alınmazsa; bu türlere olan
talebin artması, alternatif türleri çevresel tehlike açısından kitle turiz-
miyle aynı noktaya taşıyacaktır. Uluslararası turizmin gelişme eğilimi
turistin ve hizmet üreticilerinin tatilden elde edeceği faydayı en üst
seviyeye çıkaracak formların geliştirilmesi yönündeyken, sürdürülebi-
lir turizm kavramıyla birlikte, turist-hizmet üreticisi-yerli halk arasın-
da turistik kazanca ortak olma durumu yaratılmış olmaktadır. Bu
bakımdan sürdürülebilir yaklaşım, alternatif türlerin yönetilmesinde
de yüksek derecede öneme sahiptir.
Alternatif Turizm, Sürdürülebilir Turizm ve Özel İlgi Turizmi Kavramları 11

Alternatif Turizm İçin Çevresel Eleştiri


Alternatif türlerin çevresel duyarlılık vurgusunun tersine çevresel
bozulmaya yol açacak şekilde gelişmesine uluslararası turizm pazarın-
dan değişik örnekler vermek mümkündür. En başta gelen konu, özel-
likle “yeşil ürün” pazarlaması yapan seyahat acenteleri ve tur opera-
törlerinin bir kısmının katalog ve broşürlerinde “temiz, bozulmamış
çevre” olarak sattıkları yerlerin aslında doğal çevre açısından hiçbir
değeri olmayan yerler olduğu görülebilmektedir. Bunlar, tamamen
tüketicinin aldatılmasına yönelik girişimlerdir.

Diğer bir gelişme ise alternatif turizm yaptığını ifade eden hizmet
sunucularının çevresel duyarlılıktan uzak operasyonlar yürütmeleri-
dir. Bu durum başta turist sağlığı olmak üzere turistik yörenin görünü-
mü ve rekabet gücünü de içine alan uzun vadeli turizm gelişimi açı-
sından sakınca doğurmaktadır.

Bir alternatif turizm çeşidi olarak kaya tırmanışı sırasında kayalara


çakılan metallerin zamanla kayanın yüzeyini düzleştirerek doğal yapı-
yı bozduğu belirlenmiştir. Yoğun kayak aktiviteleri, bitkilerin büyü-
mesini azaltmakta ve alanları düzleştirmektedir.

Özel İlgi Turizmi


Yirminci yüzyılda çalışma sürelerinde çalışanların lehine düzenlemeler
yapılarak boş zaman miktarı kullanımında bir değişim yaşanmıştır. Bu
değişme ve gelişmelerin ortaya çıkardığı bir olgu da turizmdir. Bireylerin,
boş zamanlarını kullanma alışkanlıklarındaki değişim de bu gelişme-
lerin bir uzantısı olmuştur. Bu değişimin nedeni olarak da, çalışma
saatlerindeki düzenlemeler gösterilmektedir. Sonuç olarak, tüm bu
eğilimler turizm olgusunu ortaya çıkarmıştır. Kitle turizminin yarattı-
ğı diğer bir olumsuzluk da turistler ile yerli halk arasındaki iletişimi
azaltmasıdır. Bunun nedeni olarak da; kitle turizminin turistleri, yerli
halktan adeta ayırarak turistlerin gereksinimlerinin yapay bir çevrede
oluşmasına neden olduğu görülmektedir.

Toplum yapısındaki hızlı değişimlere koşut olarak turizmde yeni ara-


yışlara gidilmiştir. Bunun sonucunda da, sektörün öncü ülkeleri, turiz-
min artık 3 S’den (sea, sun, sand) ibaret olmadığını, sürekliliğin sağla-
nabilmesi için çeşitliliğin zorunlu olduğunu savunmuşlardır. Böylelikle,
yeni alternatifler ortaya çıkmıştır. Ülkelerin coğrafi, kültürel, tarihi
değerlerinin önemi ilk sıraya oturmuştur. Bundan sonraki dönemde
de, halen etkili olan geleneksel deniz-kum-güneş turizmi ile birlikte
özel ilgi seyahatleri de gelişme gösterecektir.
12 Ünite 1

Turizm ve turist, biyolojik bir varlık gibi sürekli devinim içindedir.


İnsan davranış ve alışkanlıklarının doğrudan yansıdığı bir sektördür.
Bu paralelde 21. yüzyılın turizm tüketicisi artık yeni alışkanlıklar
geliştirmektedir. Turist artık eskisi gibi toplam yıllık izninin tamamını
kullanarak bir defalık seyahat yapmamaktadır. 20-30 günlük iznini 3-5
kez bölerek değişik ilgilerini tatmin etme çabası içindedir. Bu olgu,
özel ilgi turizminin bundan sonra daha da yoğunluk kazanacağına bir
işarettir. Kültür ve Turizm Bakanlığı değerlendirmelerine göre; Türkiye,
100’ü aşkın, özel ilgi turizmi alanında potansiyele sahiptir.

Özellikle seyahat acentelerinin yararlanabileceği tarzda hazırlanan bu


programlar, belirli bir arkadaş grubu veya bağlı bulunulan kurum,
kuruluş, dernek, vakıf veya benzer örgütlerde oluşturulan gruplar için
idealdir. Bu gruptaki turlar, aşağıdaki etmenler göz önünde tutularak
hazırlanır;

1. Özel ilgi alanının en önemli amacı,


2. Grubun kişi sayısı (en az 15 kişi),
3. Tarih ve tur süresi,
4. Otel kategorisi ve yemek seçimi,
5. Ulaşım düzenlemelerine gerek olup olmadığı,
6. Özel gereksinimler,
7. Katılımcılar arasında (varsa) konuda ehliyetli uzman olup olmadığı,
8. Organize etmek istediğiniz turun kesin tarihleri.

Özel ilgi turizmi, ilgileri belirli alanlarda oluşan ve yalnızca bu ilgile-


rini tatmin etmek isteyen bireylerin belirli bir bölge ya da çekim yerin-
de bu ilgilerini karşılamak üzere yaptıkları seyahatler ve bu seyahatle-
rin biçimi olarak tanımlanabilir. Bu anlamıyla özel ilgi turizmi, toplam
seyahat denetimi etrafında biçimlenerek planlanan ve gelişen bir kav-
ramdır. WTO’nun tanımına göre özel ilgi turizmi; belirli bir temaya
sahip olan turistik merkezleri ziyaret etmek ve belirli ilgilerini geliştir-
mek amacını güden kişilerin bireysel ya da grup halinde katıldıkları,
uzmanlaşmış bir turizm çeşididir. Özel ilgi turisti de, özel ilgi ve
gereksinimlerini tatmin edecek, hizmet ya da ürünü tercih eden(seçen/
seçebilen) kişiler olarak tanımlanır.

Özel İlgi Turizmine İlişkin Motivasyonlar


ve Tüketici Tipleri
Turistik tüketimle ilgili yeni davranış biçimlerindeki değişimlerle birlikte,
2000’li yıllarda bugünkü temel seyahat motivasyonuyla seyahat etmekten
keyif alan turist sayısında önemli düşüşler olacağı ve turizmin bir yenilen-
me mekanizması şeklinde görüleceği tahmin edilmektedir. Ayrıca gelecek-
te, çevresel ve sosyal alanlardaki yönelimlerin ve bireyselleşen seyahatlerin
Alternatif Turizm, Sürdürülebilir Turizm ve Özel İlgi Turizmi Kavramları 13

turizm piyasasında yoğunlaşacağı da göz önünde bulundurulmaktadır.


Dolayısıyla, tüketim alışkanlıklarındaki bu değişmelerin turizm piyasası
üzerindeki etkilerinin, turist tatmin düzeyinin yüksek olduğu özel ilgilere
doğru bir yönelimle kendini göstereceğinin işaretleri bugünden hissedil-
mektedir. Çünkü sosyal yapıdaki kimi değişmeler, boş zaman değerlendir-
melerindeki ilgilerin daha olumlu yönde artmasını sağlayarak özel ilgi
tatilleri gibi yeni modelleri gündeme taşımaktadır. Bu ilgilerin merkezinde
ise daha fazla hareketli olma, macera arama, fantezi kurma, nostalji ve
egzotik deneyim elde etme gibi güdüler yer almaktadır. Hatta bu güdüler-
deki göreli artışlar, söz konusu ilgileri tetikleyen etmenler halini alabilecek-
tir. Bir başka deyişle, zamanı beş yıldızlı otel havuzlarının kenarında güneş-
lenerek geçirmek yerine; farklı ilgileri tatmin etme arayışlarına doğru bir
yönelme daha fazla benimsenecektir.

Tüketici davranışlarında değişimler yaşanmaktadır. Bölümlendirme


sonucuna göre; Yeni tüketicilerin yaşam biçimleri ve değerleri; iyi
öğrenim görmüş, daha bilgili, daha hür, esnek, kendi kendine karar
veren turistlerde yansıtılmaktadır. Böyle katılımcılar; “gör, eğlen ama
yıkma” düşüncesini kanıtlama eğilimindedirler.

Edinilen fazla seyahat deneyimleri sayesinde; kaliteye olan talepte


artış sağlanır ve kişisel ilgileri tatmin etmek için özel etkinliklerde
çeşitlilik sağlanır. Kişilerin değerlerinde meydana gelen değişiklikler
sonucu, biyofizik çevreye duyarlılık önem kazanmış; farklılıklarda
artış olmuş; doğal ve gerçek şeylerin arayışı başlamış ve “yapmadan”
çok “olma” üzerinde yoğunlaşılmıştır. Çalışma saatlerindeki büyük
esneklik, gelirlerdeki artış; seyahatin, hayatın bir yönü haline gelmesi-
ni sağlamıştır.

Tüketiciyi isteklendirmede, zaman-mekân eğilimleri ve moda etkeni


bulunmaktadır. Tüketiciler, kalabalıktan farklı olma eğilimindedirler
ve risk almaları olasıdır. Modern tüketici toplumunun merkezinde
kişisellik, yatmaktadır. Bu da; kültür-statü-kimlik sorunlarını bir araya
getirmektedir. Her turist tipinin gereksinmesi, beklentisi, algılaması,
güdülemesi, tutumu gibi psikolojik özellikleri; sosyal sınıfı, yaşam biçimi,
değer yargısı gibi sosyo-kültürel özellikleri; mesleği, eğitim düzeyi, yaşı,
cinsiyeti ve geliri gibi demografik özellikleri birbirinden farklıdır. Dolayısıyla
her turist aynı turistik merkeze farklı nedenlerle gidebilmekte ve buradan
farklı doyumlar elde edebilmektedir.

Bazı araştırmacılar, özel ilgi turizmine katılanları; ilgilerinin yoğunlu-


ğu, sahip oldukları bilgi, beceri ve deneyim düzeylerine göre dört
grupta toplamışlardır. Bunlar; yeni başlayanlar, meraklılar, uzmanlar
ve fanatiklerdir.
14 Ünite 1

Yeni Başlayanlar: Yeni başlayanlar belirli bir ilgi alanına


yönelmiş kişiler olup içlerinde potansiyel bir ilgi alanına yönelme
güdüsü vardır. Günlük yaşantının sıkıcı yanlarını gidermek ya da
kendilerini geliştirmek amacıyla herhangi bir ilgi alanına
yönelebilirler. Bu kişiler ‘bir de ben deneyeyim bakalım
başarabilecek miyim?’ türünden bir güdülenme ile hareket
ederler. Öncelikle popüler ve moda haline gelmiş olan ilgi
alanlarını tercih ederler. Bu yönelmelerde, sosyal beğeni ve
onay alma isteği önemli bir yer tutar. Yöneldikleri ilgi alanı ile
ilgili ayrıntılı bilgileri olmadığı gibi iddiaları da pek yoktur. Bu
ilgiyi daha çok eğlence amacıyla içselleştirirler. Bu grupta yer
alan gezginler, içinde bulundukları sosyo-ekonomik düzeyin
daha üzerine çıkma çabasını da sergilerler. Özel ilgilerini
geliştirmeye yönelik ayrıntılı ve teknik bilgi aramazlar ve
kendilerine sunulan seçenekler arasından bilinçli bir seçim
yapmazlar. Başaramama korkusu ve utanma duygusunu yoğun
şekilde yaşarlar. Güvenlikleri açısından kendileri gibi yeni
başlayanlar arasında olmayı ön planda tutarlar.

Meraklılar: Yeni başlayanlardan belli ölçülerde ayrılırlar.


Kendilerine uyan belirli bir özel ilgi alanını seçmişlerdir ve bu
alanı daha yakından tanımaya çalışmışlardır. Meraklılar, neyi
istediklerini ve neyi yapabileceklerini, kapasite ve sınırlarını
daha net bir biçimde tanımlayabilen özel ilgi gezginleridir. Bunun
için ilgi duydukları alanla ilgili daha çok bilgi toplama arayışı
içindedirler. Bilgilerini artırmak ve becerilerini geliştirmek için
eğitim programlarına da katılabilirler. Tatil ilgileri, günlük
yaşamda da devam eder ve bu ilgiler günlük yaşamlarında
zenginleştirici bir rol oynamaya başlar. Bu süreç içerisinde
kendileri hakkında daha olumlu bir görünüm geliştirmeye de
çalışırlar.
Alternatif Turizm, Sürdürülebilir Turizm ve Özel İlgi Turizmi Kavramları 15

Uzmanlar: Bu grupta yer alanlar, belirli bir özel ilgi alanını


seçmiş ve bu alanda iddia sahibi olmuş kişilerdir. Özel ilgileri ile
ilgili geniş bir bilgi sahibidirler. Özel ilgileri, yaşamlarının adeta
bir parçası durumuna gelmiştir. Bu ilgileri geliştirmek için
örgütlü davranışlara yönelmişler ve kulüp, dernek vb. örgütlere
katılmışlardır. Yeni başlayanlarla ve meraklılarla bir arada
olmaktan pek hoşlanmazlar ve kendileri gibi uzman olanları
tercih ederler. Uzmanlar, özel ilgilerini değişik yerlerde deneme
isteğindedirler. Özel ilgilerini sosyal beğeni ve onay almaktan
çok kendilerini tatmin etmek amacı ile sürdürürler. İddialı
oldukları için kendilerine sunulan olanak ve seçenekleri
kolaylıkla beğenmezler ve eleştirici olurlar. Ayrıca özel ilgileri ile
ilintili kalite arayışı içindedirler. Ancak, kalacakları tesislerin
kalitesi ve görkemi, onlar için çok önemli değildir. Uzmanlar,
sınırlarını bilirler ve bu sınırların ötesine geçmemeye özen
gösterirler.

Fanatikler: Fanatikler, kendilerini alabildiğince özel bir alana


vermiş ve hatta kendilerini bu alana adamış olan kişilerdir. Bu
özellikleri nedeniyle, başkaları tarafından çılgın olarak bile
nitelendirilbilirler. Fanatikler, günlük yaşantılarında olduğu gibi
tatillerinde de azınlıkları oluştururlar. Özel ilgileri bir tutku ve
bağımlılık durumunu almıştır. “Onsuz” ya da “onlarsız”
yapamazlar. Maceracılık ve riskli davranışlar en üst düzeye
tırmanmıştır. Sınırlarını zorlarlar ve hatta bilgi ve beceri
düzeylerinde sınır dahi tanımazlar. Bu grupta yer alan kişiler,
turizm işletmelerinin kendilerine sunacağı hizmetin kalitesine de
duyarsızdırlar. Her yer ve her koşul onlar için uygundur. Ayrıca
ilgi ve yönlendirme de beklemezler.

Özel İlgi Turizmini Ayırt Edici Yönler


Özel ilgi turizminin ayırt edici yönlerini anlayabilmek için özel ilgi
turizmini geleneksel turizm ile birlikte ele almak gerekir. Çünkü özel
ilgilere göre seyahat eden bireylerin beklentileri, seyahat biçimleri,
seyahat amaçları, seyahat etme isteği gibi özellikleri, geleneksel turiz-
me kıyasla büyük faklılıklar göstermektedir. Bu nedenle özel ilgi turiz-
mi seyahat motifleri bakımından geleneksel turizm hareketlerinden
ayrılmaktadır. Araştırmacıların yaptıkları sınıflama, özel ilgi turizmi-
nin ayırt edici yanları belirtilerek genel hatları ile açıklanmıştır.
16 Ünite 1

Genel İlgi Turizmi: Uluslararası turizm hareketleri içerisinde


katılımcı kişi sayısı bakımından en büyük olanıdır. Yığın/ kitle
turizmi olarak da adlandırılan bu yönelim, ekonomik yönden ve
hedef ülkeler açısından en çok yeğlenendir. Genel ilgi turizmine
katılan kişileri seyahat etmeye yönlendiren en belirgin etken;
yalnızca bir yeri ziyaret ediyor olmaktır. Dışarıdan alınan
bilgilerin önemli bir ağırlığı olduğu için seyahat kararları, bu
yönlenmeler ışığında verilir (broşürler, arkadaşlar, seyahat
acenteleri, reklamlar vb). Başka bir ifadeyle seyahat
motivasyonları çoğunlukla dışsal kaynaklı olur. Seyahat ile
tatmin edilmeye çalışılan gereksinimler ise monoton hale gelen
günlük yaşamdan uzaklaşmak ve değişik insanlarla sosyal
birliktelikler kurmaktır. Bu nedenle, gidilecek yerin özelliklerinin
bulunulan yerin özelliklerinden farklı olması beklenir. Genel ilgi
turizmine katılan kişiler büyük ölçüde seyahat acentelerinin
kendilerine verecekleri bilgilere bağımlıdırlar. Bu kapsamdaki bir
tura karar verirken turistin kendine sorduğu ilk soru, “Nereye
gideyim?” sorusudur.

Genel ilgi turizmine katılanların özellikleri üzerine yapılan araştırma-


larda, uzmanlar şu varsayımlardan hareket etmektedirler:

v Bu gezginler, gezen nüfusun çoğunluğunu oluştururlar.


v Alt ve alt-orta sosyo-ekonomik katmanda bulunurlar.
v Fiyata olan duyarlılıkları yüksektir.
v Eğitim düzeyleri düşüktür.
v Genellikle orta yaş grubundadırlar.
v Nispi olarak deneyimsiz ve sofistike(çok deneyimli, bilmiş) olma-
yan kişilerdir.
v Psikografik (yaşam biçimleri ve kişilik yapıları) tipleri çoğunlukla
psikosentriktir.
v Ya özel ilgileri yeterince gelişmemiştir ya da bu ilgilerini tatillerde
sürdürme eğiliminde değildirler.
v Sosyal beğeni ve onun ilgili kaynağı olan moda yerlere gitme isteği
taşırlar.
v Gezme davranışı ve hedef seçimi ile üyesi bulundukları toplum
kesiminin beğenileri arasında tutarlılıklar ararlar (Örneğin; tanı-
dıkları kişiler Türkiye’ye geliyorsa onlar da gelmek isterler.).
Alternatif Turizm, Sürdürülebilir Turizm ve Özel İlgi Turizmi Kavramları 17

v Gittikleri yerlerde genel beğeni ve onay alan davranışlarda bulu-


nurlar (Örneğin; güneşlenme, denize girme, alışveriş yapma vb.).
v Konaklayacakları tesislerin kalitesinin yüksek olmasını isterler ve
yer seçimi konusunda bu özelliğe önem verirler.

Karma İlgi Turizmi: Bu tür turizmde destinasyonun özellikleri


önem taşımaya devam eder. Ancak bu özellik, turu satın alma
kararını etkileyen tek etmen olmaktan çıkmıştır. Bu tür turizme
ilgi duyan kişinin, kendisine sorduğu soru “Nereye gidebilirim ve
orada ne yapabilirim ?” sorusudur. Karma turizm gezgincisi,
tatilinde yapmayı planladığı etkinlik için kendisine sunulan
seçenekler arasında bir seçim yapmaya çalışır. Örneğin, ilk
seçim düzeyi ülke üzerinden yapılır. Daha sonra bölge ve tesis
seçimleri yapılır. Son olarak ise seçilen yerde yapılabilecekler
düşünülür. Karma ilgi turizmine katılan kişiler hakkında öne
sürülen varsayımlar şunlardır: Genel ilgi turizmini denemişler ve
artık ondan zevk almamaya başlamışlardır.

Tatillerini geçirme etkinliklerinde değişiklik yapma isteği taşırlar;


ancak tümüyle farklı bir tatil için henüz hazır değildirler. Tatil tercih-
lerinde bir geçiş ve değişim dönemi içindedirler. Bir yandan maceracı
olmayı diğer yandan sosyal beğeni ve onay kazanmayı isterler. Üyesi
bulundukları sosyal grupların gezi tercihlerine uyma kararlılıkların-
daki önemini korumayı sürdürür. Statü sembolü olarak sivrilmiş
moda yerler, onlar için hala çekicidir. Özel ilgileri gelişmiş olabilir,
ancak tatillerini bu ilgilere göre planlama kararlılığını tam olarak gös-
termeyebilirler. Kalınacak konaklama tesislerinin çekiciliği, tercihleri-
ni etkileyen bir etmen olmayı devam ettirir.

Özel İlgi Turizmi: Özel ilgi turizmini tercih edenlerin


seyahatlerine ilişkin karar ve tercihlerinin arkasında, kesin
olarak belirlenmiş ilgiler bulunmaktadır. Bu nedenle, bu yönelimi
seçenler kararlarını verirlerken belirli bir hedefin çekiciliği
üzerinde durmamakta, aksine özel ilgilerini nerede en iyi şekilde
karşılayabileceklerini düşünmektedirler. Eğer bir yer onların özel
ilgilerine uygun değilse, o yer gidilecek yer olmaktan
çıkmaktadır. Bu bakımdan özel ilgi turizmine katılan bir gezginin
seyahat kararı verirken kendisine yönelttiği ilk soru, söz gelimi
“Kayak yapmaya en uygun yerler nerelerdir ?” şeklinde
olmaktadır.
18 Ünite 1

Özel ilgi turistleri, tatillerini tamamen özel ilgilere uygun olacak şekil-
de planlar. Günlük yaşamda bu özel ilgiye ayrılan zaman, tatilde daha
uzun bir süreyi kapsar. Örneğin, günlük yaşantıda sadece hafta sonla-
rı çıkılan dağ yürüyüşleri tatil süresi içinde her gün yapılacaktır. Bu
kişiler içsel yönden isteklidirler. Diğer bir deyişle, gezilerinden alacak-
ları tatmin, çevre etmenleriyle değil; tatilin kendilerine uyan içeriğiyle
ilgilidir. Sözgelimi, tatile nereye ve kiminle gidileceği o kadar önemli
değilken; orada ne yapılacağı ve koşullarının özel ilgiye olan uygunlu-
ğu daha çok önemlidir. Yine, bu tür turizme ilgi duyanlar, geziye çık-
madan önce daha teknik ve ayrıntılı bilgi toplama yoluna giderler.
Özel ilgilerine uyan kalite ve düzeyde bilgi kaynağına ulaşmak ister-
ler. Örneğin, genel amaçlı turizme uygun olarak hazırlanmış tanıtıcı
broşürler, bu kişilerin gereksinimlerini yeterince karşılamaktan uzak-
tır. Genellikle orta, orta-üst sosyo-ekonomik grubundadırlar. Fiyata
olan duyarlılıkları genel amaçlı seyahat edenlere kıyasla daha düşük-
tür. Yaş dağılımları özel ilgilere göre değişir. Deneyimli ve sofistikedir-
ler. Özel ilgilerini gerçekleştirmek için yüksek beklentileri vardır.
Geceleyecekleri konaklama tesislerinin kalitesi beklentilerinin odağın-
da yer almaz. Rahat ve temiz olan yerler onlar için uygundur.
Tatillerinde maceracı ve allosentrik tiplerdir. Çoğunluğun peşinden
gitmeyi sevmezler ve bireyci özellikler taşırlar. Tatillerinden dolayı
taşıyacakları sosyal yükümlülükleri yoktur. Birçoğunun adımını bile
atmayacağı, tanınmayan bir yere gitmiş olmaktan ötürü kimseye sos-
yal düzeyde hesap verme sorumluluğu da duymazlar.

Özel ilgi turizmi kapsamında değerlendirilebilecek etkinliklere ilişkin


motivasyonları, bu etkinliklerin gerçekleşebileceği ortamlar ve bunları
ortaya çıkartan motivasyonlar Tablo 1.1’de verilmiştir.
Alternatif Turizm, Sürdürülebilir Turizm ve Özel İlgi Turizmi Kavramları 19

Tablo 1.1. Özel İlgi Etkinlikleriyle İlgili Motivasyonlar

Ortam Özel ilgi İlgili Motivasyonlar


etkinlikleri
Kentsel Müzeler Yenilik, çeşitlilik, keşif, otantiklik, eşsizlik,
ortam eğitim
Sanat Galerileri Duygu, güzellik, seçkinlik, eşsizlik,
otantiklik, eğitim
Tarih Atmosfer, çevre, sezgi, otantiklik, keşif,
kaçış
Sanat ve Halk Otantiklik, duygu, kaçış
Festivalleri
Sanatsal Duygu, kaçış
Etkinlikler
Kültürel (etnik) Otantiklik, sessizlik, sosyal ilişki, yenilik,
Seyahatler eğitim
Spor Turizmi İzleyici, fiziksel açıdan güçlenme, sosyal
ilişki
Kırsal Kültürel (etnik) Otantiklik, sessizlik, sosyal ilişki, yenilik,
ortam Seyahatler eğitim
Sanat ve Halk Otantiklik, duygu, kaçış
Festivalleri
Tarih Atmosfer, çevre, sezgi, otantiklik, keşif,
eğitim
Macera Risk alma, kendini keşfetme, kendini aşma,
Seyahatleri doğa ile ilişki kurma, sosyal ilişki
Sağlık Turizmi Fiziksel açıdan güçlenme
Spor Turizmi Fiziksel açıdan güçlenme, sosyal ilişki
Çiftlik ve Hayvan Doğa ve kırsal çevre ile ilişki, sosyal ilişki,
Çiftliği Turizmi keşif
Doğal Doğa Turizmi Doğa ile ilişki, keşif, bilgilenme, eğitim,
ortam bilimsel merak
Macera Risk alma, kendini keşfetme, kendini aşma,
Seyahatleri doğa ile ilişki kurma, sosyal ilişki

Tablo 1.1’de verilen özel ilgi etkinlikleri, özel ilgi turizminin hem kent-
sel alanlarda hem de kent dışındaki kırsal alanlarda yapılabileceğini
göstermektedir. Özel ilgilerine bağlı olarak seyahat eden turistler de
ya birinci planda ilgi duydukları etkinlik ve/veya destinasyona ya da
etkinliklerin bulunduğu çevreye göre bölümlenebilecektir. Böyle bir
bölümleme, Tablo 1.2’de verilmiştir.
20 Ünite 1

Tablo 1.2. Temel Gezi Amacı ve Çevreye Göre Pazar Dilimleri

Temel Güdü Etkinliğin Gerçekleştiği Çevre


Kent Kent dışı/ Kırsal
Etkinliğe Sanat ve tarih turizmi Spor turizmi (dalış, golf
Katılma (sanatsal etkinliklerde rol vb.)
alma vb. )
Eğitim turizmi Macera seyahatleri
(yabancı dil öğrenme, (rafting, tırmanma vb. )
öğrenim görme vb. )
Destinasyona Sanat ve tarih turizmi Etnik seyahat
Gitme (müze ve sanat galerini
ziyaret etme vb. )
Eğitim turizmi Doğa turları (Galapagos
(Avrupa mimarisi turu gibi) adalarına tur gibi)
Spor turizmi Macera seyahati (Nepal’de
trekking yapmak gibi)
Sağlık turizmi (Avrupa
kaplıca turizmi gibi)

Tablo 2’de, bir etkinliğin öğrenme amacı üzerinde odaklanması çeşitli


yerlerde kendi ilgilerini tatmin etmek isteyen eğitim amacı ile seyahat
edenleri birbirinden ayıran bir etmendir. Buna karşın, doğal çevre ile
ilgili ya da etnik turistlerin temel eğitim motivasyonları, doğa ile ya da
yerli toplum ile temas kurmak gibi diğer motivasyonlara da bağlıdır.
Yine, çevresel değerlerle ilintili doğa turizminde seyahat ürününün
belirleyici bir etmen olması, bazen belirli bir faaliyete katılmaktan ya
da belirli bir katılım motivasyonundan daha önemli hale gelebilecek-
tir. Sözgelimi, bir etkinlik olarak kuş izleme birinci derecede önem
taşıyan bir etkinliktir.

Özel İlgi Turizminin Pazarlanması


Özel ilgi turizmi de; “amaçlı seyahat”’e olan talebin özel gereksinim-
lerini yanıtlayan bir pazarlama stratejisi(yaklaşımı) yürütmektedir.
Örneğin; günümüzde özel ilgi turistlerinin Internet’i kullanması gibi.
Özel ilgi turizmi ürünü ve hizmetini sağlayanlar, web yoluyla daha
fazla bilgi edinmeyi önermektedirler. Ayrıca, konuklarla bir araya gel-
meden önce onlarla doğrudan bağlantı kurmayı önermektedirler. Her
iki taraf da; turistik çekim merkezi, hizmet, kişisel iletişim ile ilgili
büyük beklentilere sahiptir. Bu nedenle; turizm tüketicilerinin deneyi-
mi, bağlılık, kaynak, bilinmesi gerekenler, grup numaraları gibi ayrın-
tılara dikkat çekmek için gereksinimlere seslenilmektedir.
Alternatif Turizm, Sürdürülebilir Turizm ve Özel İlgi Turizmi Kavramları 21

Özel ilgi turizmi ürünleri; dar pazarlar için gelişmiş deneyim paketle-
ri önermektedir. Bu ürünler, özel turistik çekim merkezlerine ve toplu-
ma benzersiz bir anlam katmaktadır. Yaşam biçimi yerine edinilen
deneyimler üzerinde durulmaktadır. Özel olan her ürün; yerel halkla
iletişime, öğrenmeye olanak tanıyan hizmetleri önermektedir.

Özel İlgi Turizminin Yönetimi


Yönetim, özel turizm sektöründe dengenin anlaşılması ve özel ilgi
turizminin ev sahibi toplum üzerindeki etkisi olarak iki başlıkta ince-
lenecektir.

Özel İlgi Turizminde Dengenin Anlaşılması


Turizmin olumsuz fiziksel etkilerini en aza indirmek için meydan
okunmaktadır. Bu sektörün her seviyesinde hizmet veren tüm turizm-
ciler, dengeyi dikkate alır; turizmin sosyal ve yerel ekonomik yararla-
rını, sağlam ve uygun stratejilerle en üst düzeye ulaştırabilmek için
sürekli araştırma yaparlar. Bu amaçla, turizm politikası ve planında;
çevre etmeniyle tamamlanmış yaklaşımları kullanırlar. Bu yaklaşımlar,
yönetime ayrılan araç ve teknikleri kullanmayı; yetkilendirme, izleme,
değerlendirme gibi eğitim yöntemlerini sağlayan yaklaşımlar olmalı-
dır. Tablo 1.3 özel ilgi turizminde değer bölümlerini ve özelliklerini
göstermektedir.

Tablo 1.3. Özel İlgi Turizminde Değer Bölümleri

Değer bölümleri Özellikleri


1. Temel Pasif (edilgen) etkinliklerden hoşlanan, yaşam
Gereksinim tatminleri fena olmayan geleneksel görüşü
%4 benimseyen kişilerin yanıtlarına başvurulur.
Bunlar genellikle emekli, dul erkekler ve düşük gelirli
kişilerdir.
2. İyi Bir İş Yüksek seviyede yeteneksiz işçileri de içeren,
Gereksinimi hayatlarından memnun olmayan kişilerdir. Kötümser
%5 ve emniyetsizdirler. Onlara göre; herkes gülüp
eğlenirken onlar bu fırsatı kaçırmaktadır. Öfkeli,
hayal kırıklığına uğramışlardır ve otoriteye karşı
düşmandırlar.
3. Geleneksel Hayatları ev üzerine kuruludur. Çocuklarına hak
Aile ettikleri fırsatları vermek için çalışırlar. Finansal
%20 güvence için çabalarlar. Yaşamlarını güvence
altına alabilmenin parayla mümkün olduğu
düşüncesindedirler.
22 Ünite 1

4. Geleneksel 50 yaş üzerindedirler. “Boş yuva” olarak da tabir


Aile Yaşamı edilmektedir. Aile değerini, aile içi bağımlılığı
%19 korurlar. Ailenin devamı ile ilgilenirler. Evlerindeki
yaşam merkezleri; bahçeleridir ve onunla zaman
geçirmek geleneksel etkinlikleridir. Yeni önerilere
karşı önlem almışlardır.

5. İlgi Çekme Genç, etkin, tecrübesiz, bencil, eğlenceye düşkün ve


İsteği %13 özgür kişilerdir. Zengin bir hayat arayışındadırlar.
Genellikle bekâr, çocuk sahibi olmayan bireylerdir.
Sosyal etkinlik, moda ve güncel eğilimin
farkındadırlar. Boş zamanlarında ciddi olarak spor
yaparlar. Nedenlerle ilgilenmezler.

6. Daha İyi İyi öğrenim görmüş, sorumlu iş sahibi, kendinden


Beklentiler emin, başarma tutkusu olan, kendini ilerici gören
%8 kesimdir. Hayatın tüm güzelliklerinden faydalanmak
isterler. Bu yüzden mali güçlerini artırmak, şu anki
durumlarından daha iyi olabilmek için hazırlanırlar.

7. Gerçek Birçok şeyde tutucudurlar. Mal zenginidirler; ancak


Tutucular gelirleri azdır. Güvenlik, tutarlılık ve gelecekle
%7 ilgilidirler. Tutuculuklarını sosyal, dini, moral, etik
görüşlerinde de sürdürürler.

8. Genç Genellikle gelecek için iyimserdirler. Orta sınıftan


Optimistler daha üst sınıflara yükseleceklerine inanırlar. Öğrenci,
%7 bilgisayar teknikleri hakkında bilgi sahibi olanlar
ve profesyonellerdir. Kariyer peşindedirler ve çok
seyahat ederler.

9. Görünen Genellikle 30 yaş üzerindedirler. Ortalamanın


Başarı %16 üzerinde gelirden hoşlanırlar. Başarılarının, kişisel
tanınmaya dönüşmesini isterler. Başarılarının
görünen imzalarını biriktirmekten hoşlanırlar.
Yaşamlarında kontrol sahibi olduklarına inanırlar.
Politik ve genel meselelerle ilgidirler. Kendilerine ve
ailelerinin ihtiyaçlarına odaklanırlar.

10. Sosyal Sosyal sorumluluk taşırlar, toplum bilinçlidirler.


Haberdarlık İlerici olduklarına inanırlar. Yeni ürün ve düşüncelere
%20 hemen uyum sağlarlar. Politik sorunlar ve dünyanın
global (küresel, dünya çapında) görüşleri hakkında
fikir beyan ederler. Toplum etkinliklerine karışmak
için uygundurlar.
Alternatif Turizm, Sürdürülebilir Turizm ve Özel İlgi Turizmi Kavramları 23

İş stratejileri gerektiren sürdürülebilir turizm ortaklığı; endüstri stan-


dartlarının gelişimine, çevre yönetimini sağlayan denetimlere olanak
sağlamaktadır. Sürdürülebilir turizm finansı; kamu ve özel sektör ini-
siyatiflerini cesaretlendirmeye çalışmaktadır.

Sürdürülebilir turizm katılımcıları; gelişimde büyük duyarlılığa, ziya-


retçi gereksinimlerini karşılamaya, topluma dayalı inisiyatiflerin
yüreklendirilmesine ve kişilerin yetkilendirilmesine olanak sağlamak-
tadır. Hükümetler bu konuda büyük rol almak için uğraşmaktadır.
Turizm gelişim plan ve politikasının geleneksel top-down modelinin
(tavan-taban) başında, hükümet yer almaktadır. Girişimcilikte de yük-
sek oranda uzmanlar bulunmaktadır. Bottom-up modeli ise (aşağı-yu-
karı) son zamanlarda pazar uyumunu gerçekleştirerek sürdürülebilir-
likte daha ileriyi önermektedir.

Özel İlgi Turizminin Ev Sahibi Toplum Üzerindeki Etkileri


Tablo 1.4’de özel ilgi turizminin toplum üzerindeki sosyo-kültürel
etkisini inceleyen çalışmalara yer verilmiştir. Buna göre; turizmle etki-
leşimin sonucu olarak bölge sakinlerinde, zamandan çok değişimleri
ele almıştır. Tabloya göre, herhangi bir toplumda eş zamanlı oluşabile-
cek düşünce farklılıkları tanınmalıdır.

Tablo 1.4. Özel İlgi Turizminin Toplum Üzerindeki Sosyo-Kültürel Etkisi

Doxey Butler Crompton Krippendorf Doğan


(1975) (1974) (1993) (1984: 46-7) (1989)

Çaba Aktif Kapsam Doğrudan, devamlı Direniş


(Etkin) iletişim, gelir amaçlı
turizme dayansın.

İlgisizlik Pasif Tolerans Turizm mesleklerinin Geri Adım


(Edilgen) varisi

Kızgınlık Sempatik Alıştırma Doğrudan, sık sık Sınır


kurulan iletişim, Kontrolü
sadece turizmden
sağlanan gelir

Kızdırma Antipatik Geri Adım Yerel, turistle Yeniden


az iletişim onları Canlanma
tesadüfen görme

Final Politikacılar ve Adaptasyon


Seviyesi politik kulis yapanlar (Uyum)
24 Ünite 1

Tablo 1.5. Basitleştirilmiş Özel İlgi Turizminin Ürün Analizi


Güçlü Yönleri Zayıf Yönleri Fırsatlar Tehditler

Yoğun işgücü Ev sahibi yörenin önemli kültürel turizm Bazı bölgesel Ortak bilgi
gereksinimi; destinasyonları olarak tanıtımında zayıflık, ekonomik sorunlara paylaşım
performans karşı etkilidir. eksikliği,
Kaynak denetiminde eksiklik, araştırma için
ve pazar
gerekli bilgilerin noksanlığı, Yerel halkla buluşma, Diğer bölgelerle
aracılığıyla
onlarla kaynaşmayı olan rekabet,
istihdam Endüstri gelişiminde, bölgesel
gerektiren küçük
olanakları promosyonlarda, küçük mesleklerde Yeterli yatırımı
ölçekli operasyonlar
yaratabilir. koordinasyon eksikliği, sağlama zorluğu,
sayesinde otantik
Küçük ölçekli Sektörün öncüleri arasında işbirliği eksikliği, yaşam tarzını Özel projeler
operasyonlar. paylaşma olanağı için yeterli fon
Profesyonel yönetim, pazarlama ve finans
sunar. ayırma zorluğu,
Katılımlı, uzmanlığında eksiklikler,
eğitici, Yaşam tarzı Turist çekme
Gönüllü komitelerin; özel toplum dışlarında
yorumlanabilir seçeneklerinin başarısız-lığı gibi
hesaplama, izleme, değerlendirme
etkinliklere korunmasını ve ayakta bazı ev sahibi
yapmadan toplanması,
sermaye kalmasını sağlar. toplumların
sağlar. Bazı sanatları, kültürü, mirası, toplumu, etkinlik
Kültürel turizm;
genel ülke yönetimini ve hizmetlerini eksiklikleri
Toplumun kentlerin yeniden
sağlamada elit yaklaşım
yaşam yapılandırılma Artan taşıma
biçimindeki Turist ziyaretlerinde mevsimsel sınırlılık, yaklaşımları, mevcut kapasitesinin,
çeşitlilikleri, kültürel hizmetlerin mekân
Yöresel alanda alt-yapı ve ulaşım
yörelerin yenilenmesi ve daraltılmasından
hizmetlerinin yetersizliği,
eşsizliğini çekicilik için yapılan kaynaklanan,
açığa çıkarır. Mevcut mirasların sayısında azalış; genel yatırımların, odak kaynak istismarı,
refah düzeyinde düşüş, noktası olabilir.
Doğal mirasın Yaşam için
araştırılmasını Performans için yer tahsisi(ayırma) sorunu Yurtiçi pazarlara gerekli sanatsal
sağlar. sermaye sağlamada çabaların;
Yönetme, izleme, düzenleme etkinliklerinde
fırsatlar yaratır. organize
Yaşam zorlanabilme. Özellikle bağımsız
olmamış
tarzı için seyahatçilerin organize turlara oranla fazla Sanatçıların eğitimini,
pazarlarda
alternatifler araç kiralama talepleri olduğunda, üretimde iş-yerinin
sürdürülmesi.
ve çekicilikler Ev sahibi toplum ile ziyaretçi arasındaki donatımını sağlar.
için çeşitlilik iletişimin sosyal etkisi zayıf kalabilir. Gönüllü yöneticiler
önerisinde
Yerel halkta, turizm hakkında birbirine zıt için; sanatsal
bulunur.
düşen görüşler yer alabilir; turistlere karşı faaliyetler, yaz okulu,
Kişisel düşmanlık duyulabilir. “kullanan öder”
yeteneklere, eğitimleri ve ortak
girişim Küçük ölçekli operasyonlar, amaç kârlılık eğitim programları
deneyimlerine olduğunda yetersiz kalır. düzenler.
sermaye Gelirler üzerinde odaklanılması; Mevcut çekicilikler
yaratır. pazar dışında ürünleri ve hizmetleri ya da özel olaylar
fiyatlandırabilir ya da kitle turizmi nedeniyle yapılan
ürünlerine iter. ziyaretlerin mevsimsel
yapısını engeller.
Alternatif Turizm, Sürdürülebilir Turizm ve Özel İlgi Turizmi Kavramları 25

Özel İlgi Turizminin Gelişimi Üzerindeki Etkiler


19. yüzyıl sonlarına doğru iş ile boş vakitler birbirinden ayrılmıştır.
İnsanlar sahip oldukları geniş ufuklarını boş zamanlarında yaşadıkla-
rı değişime ve teknolojik gelişimlere borçludurlar. Boş zaman etkinlik-
leri sadece evlerde değil tatil süresince de sürdürülmektedir. Turistler
için boş zamanlar; genel tatiller, hafta sonları, emeklilik sonrası gibi
zamanlardır.

Bazı çalışanların full-time çalışanlar, kalifiye elemanlar, yöneticiler


çalışma saatlerinde ise diğerlerinin aksine artış gözlenmektedir.
Ancak; diğer birçok çalışanın, çalışma saatlerinin geç başlayıp erken
bitmesi, çalışma yılı öncesi ve sonrası seyahatler için fırsat yaratmak-
tadır.

Havayolu ulaşımında da detaycılık ve çeşitlilik artışı söz konusudur.


Havayolu seyahatleri; kısa iş gezilerini, genel gezileri, turla yapılan
tatilleri kapsamaktadır. Bu eğilimler sayesinde, büyük turizm hareket-
lerine katkı sağlanmaktadır. Ayrıca; kişisel ilgi ile tatil arasında sıkı bir
bağ oluşmuştur. Turizm deneyimleri, bu ilgileri daha yoğun kullan-
mak için bir fırsattır.

Aile yaşamındaki değişimler, genel sorumluluklar, ekonomik değişim-


ler, yaşam biçimindeki değişimler; boş zaman etkinliklerinin yüksek
giderleriyle birlikte, turizm pazarının büyük pazar bölümlerini de
hesaba katmaktadır. Tahmin edilen kadar tüketiciler boş zamana
sahip değildir. Bazı endüstriyel ülkelerde, fazla çalışma – işsizlik ara-
sında dengesizlik söz konusudur. Parası çok ama zamanı kısıtlı olan
tüketiciler; özenli ürünlerden tatmin bekleyecek, kişisel gelişimine
katkı sağlamasını isteyecektir. Emekli olmuş, tüm yıl seyahate çıkma-
ya hazır olanlar ise değişik taleplerde bulunacaklardır. Meydana gelen
değişimler sayesinde kültür ön plana çıkmıştır. Temel ölçüt: artık
“Nasıl ziyaret ediliyor?” yerine “Neresi ziyaret ediliyor?” oldu. Bu yön
değişimi; kültürel turizmin, miras koruma yolu olarak gösterilmesin-
den, insanlara bir şeyler öğretmek, eğitici rolünün ve ekonomik gücü-
nün kullanımına doğru gerçekleşen hareketi yansıtmaktadır. Önemli
kültürel kaynaklar; festivaller, miras, yaşam, yöresel gelişimlerdir.
26 Ünite 1

Özel İlgi Turizmi ile İlgili Sorunlar

Kitle turizminden, seyahat bilincini oturtmaya çalışan dar


pazarlara doğru bir yönelim gerçekleşmektedir. Bu yönelim
nedeniyle, geleneksel yöntemler çekiciliklerini yitirmektedir.
Yeni deneyimlere yönelik araştırmalar; güncel yatırımlara dikkat
çekmektedir. Ayrıca konaklama, teknoloji, transfer sistemleri,
caddeler gibi alt-yapılarda seçenekler oluşturmaya, doğal
mekânlardan yararlanmaya işaret etmektedir. Ziyaretçilerin
topluma dayalı çekiciliklere olan ilgilerini karşılamak için kıt
kaynaklara bağlı turizm yönetimindeki personelin yüksek
becerisi gerekmektedir.

Özel ilgi turizmine ilişkin eleştiriler nedeniyle global turizm endüstri-


sinin sorunlarını çözmeye sınırlılık koyulmaktadır. Tartışmalar şu
yöndedir:

v Özel ilgi turizmi; sadece kitle turizminin negatif etkilerini geniş alan-
lara yayacaktır.

v Turizm endüstrisinin kendi kendini sürdürmesi ve yerel toplum tara-


fından kontrol edilebileceği, gerçek dışı bulunur.

v Bireysel operatörlerin ölçü ekonomisi, sürdürülebilirlik için yetersiz


kalabilir.

v Özel ilgi turizmi; seyahat ücretlerini artırdığı için adaletsizdir.

v Özel ilgi turizmi; geleneksel kitle turizmi çekiciliklerinden uzaklaş-


makla birlikte yaratıcılık sayesinde ortaya atılmış yüksek riskli bir
yaklaşımdır. Bu da sofistik turistlerin varlığı nedeniyle olmuştur.

v Ürünler; bölgesel gelişim için birebir olarak görülür.

v Özel ilgi turizmi dönemi; ilke sahibi olmayan operatörlere ayrılabilir.

Her şeye rağmen, kitle ve özel ilgi turizmine dayalı sorunların şu


ana hatların gelişimiyle çözümlenebileceği savunulmaktadır:

v Yerel halkın ilgilerini sürdürme


v Turist deneyimlerini ve turistik çekim merkezi kültürünü
anlamaya çalışma
v Çevreden sorumlu olanları destekleme
v Yerel ekonomik fayda sağlama
v Sosyo-kültürel, ekonomik, fiziksel uyum sağlama
Alternatif Turizm, Sürdürülebilir Turizm ve Özel İlgi Turizmi Kavramları 27

Özel İlgi Turizminin Geleceği Hakkında Değerlendirme


Özel ilgi turizminin gelişimine katkı sağlamak için öncelikle engellerin
ortadan kaldırılması gerekmektedir. Daha sonra da destek verilmeli-
dir. Bunun başarılması da; dünyadaki gelişmeleri takip edip değerlen-
dirmekle mümkündür.

WTO (Dünya Turizm Örgütü) tarafından yapılan araştırma sonuçları-


na göre; gelecekte dünya turizminde görülecek eğilimleri değerlendir-
mekle mümkündür.

v Deniz-kum-güneşe dayalı geleneksel tatil paketleri talep görmeye


devam edecektir; ancak paylarında azalış olacaktır. Tatil paketlerin-
de bu üçlünün yerini heyecan-eğitim-eğlence alacaktır. Bu da; eği-
tim, çevre, eğlence, ilgi, heyecan gibi birçok kavramı kapsayan özel
ilgi turizminin gelişimi için avantaj anlamına gelmektedir.
v Ortalama insan ömrünün uzamasına koşut olarak, emeklilik süre-
since artış olacaktır. Bu durumda tatile daha çok zaman ayrılabile-
cek ve 3. yaş turizminde hareketlilik sağlanacaktır. Özel ilgi turiz-
minde de 3. yaş turizminin payı düşünülecek olursa; bu gelişmenin
özel ilgiye faydası da açıkça görülebilir.
v Bekâr, çocuksuz çiftler ve 3. yaş grubunun dünya nüfusunun içinde
ağırlık kazanması sonucu seyahat ve eğlenceye daha fazla kaynak
ve zaman ayrılacağı düşünülmektedir. Bu da bir tür orta sınıf ve
elit kesime seslenen özel ilgi turizmi için talep artışı anlamına gel-
mektedir.
v Ortalama çalışma süreleri kısalmakta, tatile ayrılan süreler artmak-
tadır. Yılda bir kez tatile çıkma yerine yılda üç-dört kez çıkma
alışkanlığı yaygınlaşacaktır. Özel ilgi turizmi açısından olaya bakıl-
dığında, bireyler özel ilgilerini tatmin için artık yılda bir kereden
fazla seyahat edebileceklerdir. Bazı özel ilgiler, yılda bir kez yeter-
li olabilirken; bazıları ise bir kerede tatmin düzeyi sağlamaz.
Örneğin özel olaylar için yılda bir kez bu etkinliği gerçekleştirmek
yeterli olurken; golf, rafting gibi sporsal ilgiler de aynı durum söz
konusu değildir.
v Tüketiciler, daha iyi eğitimli olacaklar ve bu nedenle dedaha kalite-
li ürünlere yöneleceklerdir. Eğitim düzeyi artışıyla, beklentilerde
de artış olacaktır. Turizm ürünlerinin bu beklentileri karşılayabile-
cek yapıda olması gerekecektir. Özel ilgi turizmi katılımcıları
bilinçli, sofistik, gelir düzeyi yüksek bireyler olduğu için kaliteden
ödün vermezler. Eğitimli bireylerdeki artış sayesinde özel ilgi turiz-
28 Ünite 1

mi de daha ileri gidecektir. Ancak, şöyle olumsuz bir yanı olabilir;


bu tip insanlardaki artışla beraber özel ilgi turizmi kapsamındaki
turistik çekim merkezlerinde yoğunlaşma olabilir. Böylece özel ilgi
turizmi amacından sapabilir.
v Dünya turizm pazarından pay almak isteyenler arasındaki rekabet
giderek kızışacaktır. Bu etmen, özel ilgi turizmini şu yönde ilgilen-
dirir: Pay almak isteyen ülkeler ayrıcalıklı noktalar keşfetmeye
yöneleceklerdir. Bu da özel ilgi katılımcıları açısından avantajlı
seçenekler oluşturacaktır. Ancak rekabet artışı sebebiyle turistik
çekim merkezlerinin paylarında azalma görülecektir. Diğer bir açı-
dan, fazla girişim sebebiyle özel ilgi turizmi özelliğini yitirebilir.
Olayın başka bir yönü ise özel ilgilerin sadece belli turistik çekim
merkezlerinde yapılmasıdır. Bu nedenle rekabetten etkilenmez
çünkü o ilgi, o turistik çekim merkezlerinde yapıldığında anlam
kazanır.
v Turistlerin yenilik ve çeşitlilik arayışları artacak; macera seyahatle-
rine, yeni turizm ürünlerine olan ilgide artış gözlenecektir. Klasik
tatil anlayışının yerini farklı, özgün, ayrıcalıklı tatil anlayışının
alması özel ilgi turizmi yararına bir gelişmedir.
v Turistik çekim merkezi seçiminde elektronik teknoloji kullanımı
giderek önem kazanacaktır. özel ilgi turizmi katılımcıları günü-
müzde genelde seyahat acentelerini bilgi kaynağı olarak kullanma-
larına karşın gelecekte internet aracılığıyla bilgi edinme yaygınla-
şacaktır.
v Sosyal ve kültürel mirası koruyan, geliştiren turizm türleri gelişe-
cektir. Sürdürülebilirlikle beraber yürüyen özel ilgi turizmi bu
gelişime örnek oluşturmaktadır.
v Uluslararası seyahate katılım oranı artacaktır. Artık özel ilgi turiz-
mi katılımcıları özel ilgilerini en iyi nerede gerçekleştirebileceklerse
oraya gitmekte çekinmeyeceklerdir.

Global pazarlar; yeni gereksinimlere yanıt vermeye


çabalayacaktır. Çünkü onlar da birey yaşamında yaşanan
değişikliklerin farkındadırlar. Bireylerin; güvenlik, sağlık,
terörizm hakkındaki endişelerine karşın; belirli trendler açık hale
gelebilir. Yürütülen bir araştırmada; uluslararası uzun mesafeli
taşımaların, kısa mesafeli taşımadan daha hızlı gelişimini, kırsal
turizm çekiciliğindeki artış kanıtlamaktadır.
Alternatif Turizm, Sürdürülebilir Turizm ve Özel İlgi Turizmi Kavramları 29

Diğer gelişen sektörler olarak da; macera gezileri ve sağlık turizmi


sektörleri gösterilmektedir. Yine talepteki artışla birlikte -60 yaş ve
üstü kişilere özel- ürünlerle ilgili pazarlar da güçlü bir şekilde geliş-
mektedir. Özel ilgi turizmi operatörleri, güncel tatminlere odaklanmış
durumdadır.

Bireyler önceleri özel ilgilerini evlerinde gerçekleştirirken, şimdi tatil-


leri boyunca da gerçekleştirmektedirler. Bazı bireylerin; sosyo-kültürel
kaynaklarda artış olmasına, biyo-fiziksel çevreye olan duyarlılığın
artmasına karşın; özgün ve riskli maceralara olan isteklerindeki azalış
ilginç karşılanmaktadır. Bu etmenlerin, turistlerin seçimlerini etkileye-
ceği düşünülmektedir. Çünkü özel ilgi turizmi, katılımcılara farklı
seçenekler yaratmaktadır.

Özel ilgi turistlerinin; tatillerinin büyük kısmını özel etkinliklerle


geçirmek istemeleri durumunda bunun nasıl belirleneceği,
sektördekiler için önemlidir; çünkü bu gereksinimleri karşılamak
zorundadırlar. Tüm bu sözü edilen etmenlerin ; daha gelişme
aşamasında olan özel ilgi turizmini olumlu yönde destekleyeceği
açıktır.

Türkiye’nin Özel İlgi Turizmi SWOT Analizi


Swot analizi, bir ürünün rakiplerine göre avantajlarının ve dezavantaj-
larının belirleyip; işletmenin ürünle ilgili karşılaşabileceği fırsatları ve
tehditleri önceden saptayarak stratejik pazarlama planlaması yapma-
sında dek ettiği verileri kullanması yöntemidir.

SWOT sözcüğü: Strenghts (Avantajlar), Weaknesses (Dezavantajlar),


Opportunities (Fırsatlar) ve Threats (Tehditler) kelimelerinin baş harfle-
rinden meydana gelmektedir. Bir ülkenin alternatif turizm politikala-
rının belirlenmesinde de SWOT analizi tekniğinden yararlanılarak
ülkenin turizm potansiyelinin içsel (güçlü ve zayıf yönler) ve dışsal
(fırsatlar ve tehditler) etmenleri ortaya çıkarılmalıdır.

Bir ülkenin alternatif turizmde güçlü ve zayıf yönlerinin açıkça bilin-


mesi ve analiz edilmesi o ülkenin hedeflerine uygun stratejinin (yakla-
şımın) seçilmesine yardımcı olacaktır. Ayrıca, bu analiz aracılığıyla
ülkenin alternatif turizm olanaklarının değerlendirilmesi yapılan hata-
ların görülmesine ve bu hataların düzeltilmesini sağlayacaktır.
30 Ünite 1

Türkiye'nin Alternatif Turizm İçin Fırsatları:


v Alternatif turizme uygun iklime, doğal kaynaklara ve bozulmamış
bir çevreye sahip olması.

v Sahip olduğu tarih ve kültür zenginliği sayesinde kültür turizmi


için elverişli olması.

v Termal turizm olanağı için yaklaşık 1300 termal kaynağın bulun-


ması.

v Kış sporlarına uygun, dünya standartlarında merkezlerinin bulun-


ması.

v Yayla turizmine uygun potansiyelinin olması.

v Özellikle Antalya-Belek yöresinde gelir gurubu yüksek olan turist-


lere yönelik golf turizmine uygun alanların ayrılması.

v Kongre turizmine uygun tesislerin ve kongre merkezlerinin bulun-


ması.

v Türkiye’de İslam dinine ilişkinyapıtların yanı sıra çok sayıda kilise,


sinagog ve diğer dini yapıtların inanç turizmi için çekim merkezi
olması.

v Turizm amaçlı kullanılabilecek özelliklere sahip milli parkların


bulunması.

v Eko-turizme ve kırsal turizme uygun alanların bulunması.

v Akarsu turizmi (rafting, kano, nehir kayağı) için uygun akarsuların


fazla olması.

v Coğrafi konumu sayesinde turist gönderen pazarlara yakın olması.

v Rakip ülkelere oranla çeşitlendirilmiş ürünler sunması/sunabilme-


si.

v Kıta ötesi pazarlar için keşfedilmemiş destinasyon olması.

v Ülkenin turizm pazarlama politikalarında turistik ürün çeşitlendir-


mesinin yer alması.

v Turistik ürün çeşitlendirilmesiyle iç turizmin canlandırılması (yayla


turizmi vb.).

v Dünya mirası açısından önemli olan, Pamukkale ve Kapadokya


gibi doğa harikalarına sahip olunması.

v Dağcılık ve dağ turizmi açısından yüksek değeri bulunan Ağrı,


Erciyes, Kaçkar, Süphan vb. çok sayıda dağın olması.
Alternatif Turizm, Sürdürülebilir Turizm ve Özel İlgi Turizmi Kavramları 31

v Golf turizmi ile önümüzdeki yıllarda ciddi gelirler elde edece


potansiyele sahip olması.
v Türkiye’nin özellikle Avrupa ve Orta Doğu’dan ziyaretçi çekerek
dizi turizmi ve sağlık turizmine sahip olması.
v Türkiye’deki turizm etkinlikleriyle ilgili olarak yukarıda sıralanan
özellikler sayesinde Türkiye’nin turizm sektöründe büyüme yaka-
laması beklenmektedir.

Türkiye’nin Alternatif Turizmde Zayıf Yanları:


v Alternatif turizm için ayrılan tanıtım ve pazarlama bütçelerinin
yetersizliği.
v Yerel yönetimlerin alternatif ürünlere karşı duyarsızlık göstermele-
ri.
v Turist sağlığı ve güvenliğindeki yetersizlikler.
v Belirli yörelerin düzensiz ve çarpık yapılaşma nedeniyle doğal çev-
renin giderek bozulması.
v Doğuda kültürel ve tarihi mirasın yeterince korunamaması.
v Türkiye’nin ülke ve turistik ürün görünümünün alternatif turizm
olanaklarını olumsuz yönde etkilemesi.
v Mevsimsellik ve kapasite kullanım oranlarının düşük olması.
v Alternatif turizme yönelik yatırım teşviklerinin yetersiz olması.
v Türk ekonomisinin kronikleşmiş(sürekli hale gelen, geçmeyen)
yüksek enflasyon sorununa sahip olması.
v Turistik merkezlere gerçekleştirilen bomba saldırıları sürekli tehdit
olmaya devam etmesi şeklinde sıralanabilir.

Türkiye'nin Alternatif Turizmde Güçlü Yanları:


v Türkiye’nin rekabet gücünün yüksek olduğu doğa, tarih ve kültür
turizmine olan ilginin yoğunlaşması.
v Gelişen ulaşım olanakları ve buna bağlı olarak uzun mesafeli seya-
hat seçeneklerinin gelişmesi.
v Batı Akdeniz’deki kirlenme sonucu, Doğu Akdeniz bölgesinin çeki-
ciliğinin artması.
v Avrupa Birliği’nin finansal destek sağladığı projelerde alternatif
turizme yer verilebilmesi.
v Giderek gelişen dünya turizmidir.
32 Ünite 1

Türkiye'nin Alternatif Turizm İçin Tehditleri:


v AB üyesi rakip ülkelerin; birliğin bilgi ve finans desteklerinden
yararlanarak rekabet güçlerini hızla artırmaları.
v Yabancı tur operatörlerinin satış kataloglarında Türkiye’deki alter-
natif turizm olanaklarına yeterince yer vermemesi.
v Coğrafi konumu nedeniyle yakın çevrede yaşanan savaşlardan ve
siyasi istikrarsızlıklardan olumsuz yönde etkilenme.
v Avrupa Birliği’nin birlik içi seyahatleri destekleyici politikaları.
v Yatay ve dikey entegrasyonlar(bütünleşme/uyum) sonucu işletme-
lerin istedikleri ürünleri sunmaları, Altyapının alternatif turizmin
olanakları için istenilen düzeyde geliştirilmemiş olması.
v Finansman yetersizliği.
v Toplumun alternatif turizm bilincinin gelişmemiş olması şeklinde
sıralanabilir.

Türkiye’de alternatif turizm için yeterli arz kaynağı bulunmaktadır.


Bu kaynakların etkin ve verimli bir şekilde kullanılabilmesi için belir-
tilen zayıf noktalar gözden geçirilerek uygun çözümler bulunmalıdır.
Karşılaşılabilecek fırsatlar ve tehditler önceden göz önüne alınarak
stratejik alternatif turizm planlaması yapılmalıdır. Bu planlama çerçe-
vesinde kamu ve özel sektör üzerine düşen görevi yerine getirmeli-
dir.
Alternatif Turizm, Sürdürülebilir Turizm ve Özel İlgi Turizmi Kavramları 33

zp[j
Alternatif turizm kavramı kitle turizminden farklı bir ürün sunumunu
ifade eder. Bu ürün, yavaş yavaş gelişen bir turizm hareketliliğini, opti-
mum kârlılığın göz önünde bulundurulmasını, uzun vadeli programlarla
turistik gelişmenin sağlanmasını, değişime karşı direnci, çevre değerleri-
ne saygıyı ve çevreyle bütünleşmeyi ifade etmektedir. Bu temel hususlar
etrafında, alternatif turizm kavramından anlaşılanlar, yerine göre deği-
şiklikler göstermektedir.

Sürdürülebilir turizm, destinasyonun yaşamını devam ettirme koşulları


göz önünde bulundurulmak kaydıyla bakıldığında ise “destinasyonun
daha yeni keşfedilmiş destinasyonlarla rekabet edebilir olması, yeni
müşterileri de tekrar gelenler kadar çekmesi, kültürel mirası koruması ve
çevreyle uyumlu olması” şeklinde ifade edilmektedir.

Özel ilgi turistleri; yeni başlayanlar, meraklılar, uzmanlar, fanatikler


olmak üzere dört başlıkta incelenebilir.

Genel ilgi turisti, bir tura karar verirken turistin kendine sorduğu ilk
soru, “Nereye gideyim ?” sorusunu sorar. Karma ilgi turistinin, kendisi-
ne sorduğu soru “Nereye gidebilirim ve orada ne yapabilirim ?” sorusu-
dur. Özel ilgi turisti, kararlarını verirken belirli bir hedefin çekiciliği
üzerinde durmamakta; aksine özel ilgilerini nerede en iyi şekilde karşıla-
yabileceğini düşünmektedir. Eğer bir yer , onların özel ilgilerine uygun
değilse; o yer gidilecek yer olmaktan çıkmaktadır. Bu bakımdan özel ilgi
turizmine katılan bir gezginin seyahat kararı verirken kendisine yöneltti-
ği ilk soru, söz gelimi “Kayak yapmaya en uygun yerler nerelerdir ?”
şeklinde olmaktadır.

Kitle turizminden, seyahat bilincini oturtmaya çalışan dar pazarlara


doğru bir yönelim gerçekleşmektedir. Bu yönelim nedeniyle, geleneksel
yöntemler çekiciliklerini yitirmektedir. Yeni deneyimlere yönelik araştır-
malar; güncel yatırımlara ilgiyi çekmektedir. Ayrıca konaklama, teknolo-
ji, ulaşım sistemleri, caddeler gibi alt-yapılarda seçenekler oluşturmaya,
doğal mekânlardan faydalanmaya işaret etmektedir. Ziyaretçilerin toplu-
ma dayalı çekiciliklere olan ilgilerini karşılamak için kıt kaynaklara bağlı
turizm yönetimindeki personelin yüksek becerisi gerekmektedir.

Özel ilgi turistlerinin; tatillerinin büyük kısmını özel etkinliklerle geçir-


mek istemeleri durumunda, bunun nasıl belirleneceği, sektördekiler için
önemlidir çünkü bu gereksinimleri karşılamak zorundadırlar. Tüm bu
sözü edilen etmenlerin; daha gelişme aşamasında olan özel ilgi turizmini
olumlu yönde destekleyeceği açıktır.
34 Ünite 1

=pZ[d=[‚_h

• Alternatif turizm hakkında bilgi veriniz.


• Sürdürülebilir turizm ile eko-turizm arasında fark var mıdır?
Açıklayınız.

• Özel ilgi turizmi ve turisti hakkında bilgi veriniz.


• Türkiye'nin “Özel İlgi Turizmi Swot Analizi” hakkında bilgi
veriniz.
Alternatif Turizm, Sürdürülebilir Turizm ve Özel İlgi Turizmi Kavramları 35

:[Ð[hb[dZ_hc[IehkbWhÒ
1. Aşağıdakilerden hangisi kitle turizminin, doğal çevreyi etkileyen
başlıca özelliklerden değildir?

a. Hızlı ve denetimsiz gelişim


b. Küçük ölçekli, ulusal standartlara uygun konaklama düzeni
c. Yerel mimariyi dışlayan, anonim turizm mimarisi
d. Yerel halk ve turist arasındaki ilişkinin kopuk olduğu kapalı
turist bölgeleri
e. Yerel turistik ürünlerin özelliklerini yitirerek standartlaşması

2. Aşağıdakilerden hangisi alternatif turizm politikalarının ortak


çevresel özelliklerinden değildir?

a. Bölgenin taşıma kapasitesini zorlamayan sınırlı katılım


b. Geleneksel ve özgün değerlerin değişime uğraması
c. Turizmin mekân ve zaman açısından yayılması
d. Çevreye uyumlu, özgün turizm mimarisi
e. Yerel halk ve turist arasındaki iletişimde uyumluluk

3. Aşağıdakilerden hangisi sürdürülebilir turizmin özelliklerinden


değildir?

a. Turizmin doğal, tarihi, kültürel ve diğer kaynakları gelecekte de


kullanım için korunur.
b. Turizm, turistik bölgede çevresel ve sosyokültürel problemlere
yol açmayacak şekilde planlanır ve yönetilir.
c. İhtiyaç duyulan yerlerde genel çevre kalitesi sürdürülür ve
geliştirilir.
d. Yüksek oranda bir turist doyumu, turistik destinasyonun
pazarlanabilirliğinin ve popülaritesinin devam ettirilmesiyle
sağlanır ve sürekli bir hal alır.
e. Turizmden elde edilen yarar, sadece turizm yatırımcılarına
katkı sağlar.

4. Aşağıdakilerden hangisi özel ilgi turist tiplerinden değildir?

a. Tutkun
b. Uzman
c. Fanatik
d. Yeni başlayan
e. Meraklı
36 Ünite 1

5. Aşağıdakilerden hangisi özel ilgi turizmi eleştirisi değildir?

a. Sadece kitle turizminin olumsuz etkilerini geniş alanlara


yayacaktır.
b. Turizm endüstrisinin kendi kendini idame ettirmeyecektir.
c. Turizm endüstrisi yerel toplum tarafından kolaylıkla kontrol
edilebilecektir.
d. Bireysel operatörler, sürdürülebilirlik için yetersiz kalabilir.
e. Seyahat ücretlerini artırdığı için adaletsizdir.
ÖZEL İLGİ TURİZMİ

1. Alternatif Turizm,
Sürdürülebilir Turizm
ve Özel İlgi Turizmi Kavramları

2 Kültüre Dayalı Turizm Çeşitleri

3. Doğaya Dayalı Turizm Çeşitleri

4. Hobiye Dayalı Turizm Çeşitleri


38 Ünite 2

{d_j[Z[;b[7bÒdWdAedkbWh

• Kültür Turizmi

• Festival Turizmi

• Dark Turizm (Keder Turizmi)

• İnanç Turizmi

• Film Turizmi

• Dizi Turizmi

• Edebiyat Turizmi

• Resim Turizmi

• Düğün Turizmi

• Eğitim Turizmi

• Gençlik Turizmi

{d_j[>WaaÒdZW

Ünite, kültür ve festival turizmi, dark turizm, inanç, film, dizi


turizmi, edebiyat, resim, düğün, eğitim ve gençlik turizmi
konularını kavratmayı amaçlamaktadır.
Kültüre Dayalı Turizm Çeşitleri 39

zÐh[dc[>[Z[\b[h_

Bu üniteyi tamamladığınızda; kültür ve festival turizmi, dark


turizm, inanç, film, dizi turizmi, edebiyat, resim, düğün, eğitim
ve gençlik turizmi konularını kavramış olacaksınız.

{d_j[o_wWbÒÔÒha[d

Konuları anlatış sırasına göre okuyun. Ünite sonunda sorulan


sorular arasında yanıtından emin olmadıklarınız bulunursa
ilgili konuyu yeniden çalışın.
40 Ünite 2

Kültür Turizmi
Türkiye’de turizmin çeşitlendirilmesi konusunda yapılan çalışmalar
içinde kültür turizmi en önemli turizm çeşitlerinden biridir.
Yurdumuzun, insanlığın bilinen tarihinden bu yana; gerek doğudan
batıya, gerekse batıdan doğuya süre giden göç yolları üzerinde bulun-
ması bu önemi daha da arttırmaktadır. Anadolu’ya yerleşen pek çok
kavim, tarih boyunca bu topraklarda sayısız kalıntı bırakmış, her
uygarlık kendisinden sonra gelen yeni uygarlığı etkilemiş, onun geliş-
mesine katkıda bulunmuştur.

Kültür turizmi sözcüğüne ilk kez 1980’li yılların başında Avrupa


Komisyonu’nda rastlıyoruz. Yani henüz çok yeni bir kavram; Avrupa
Birliği’nin kültürel kimliğini ve kültürel mirasını ortaya çıkarmak için
yapılan çalışmalar sırasında ortaya atılmış; araştırmalar halen devam
etmekte. Kültürel arz türleri, pazarlama düzeneklerinin olumlu ve
olumsuz etkileriyle sonuçları henüz yeteri kadar derinlemesine araş-
tırılmamıştır.

Bugüne kadar yapılan araştırmaların ışığı altında, kültür


turizmine katılan turistin temel eğilimlerini şöyle sıralayabiliriz:

v Kültür, tarih ve eğitim, seyahat dürtüsünün temel


öğelerinden birisidir.
v Deniz-Güneş tatili yapan turist kesiminden daha üst bir gelir
grubundandır.
v Deniz-Güneş tatili yapan turist kesiminden daha yaşlıdır.

Kültür sözcüğü, yalnızca geçmişi değil günceli de kapsayan bir kav-


ramdır. Günümüz ile ilgili pek çok etkinlik de (konser, sergi, festival,
karnaval, olimpiyat oyunları, vb) kültür turizmi kavramı içinde yer
almaktadır. Bu durumda, “Kültür Turizmi”ni, turizm ekonomisi için-
de güncel ve tarihsel olarak iki bölüme ayırmak yerinde olacaktır.

v Güncel kültür turizmi içinde etkinlikler önemli bir rol oynar. Bu


etkinlikler, özellikle izleyici sayıları göz önünde bulundurularak
başlıca beş bölüm içinde incelenebilir:
İlk çağlardan bu yana stratejik önemini kaybetmeyen 2 temel ürün;
“zeytinyağı ve şarap” bu topraklarda doğmuş ve buradan tüm
dünyaya yayılmıştır. İnsanoğlu, uygarlığın temeli sayılan çanak-
çömlek yapımına, maden ve para kullanımına ilk kez bu topraklar-
da başlamıştır.
Kültüre Dayalı Turizm Çeşitleri 41

v Tarihsel kültür turizmi ise yukarıda da belirttiğimiz gibi ulusal


sınırlar içinde kalan tarihi kültür mirasının belli bir turistik orga-
nizasyon yardımıyla gösterilmesi temeline dayanır. Bu da, toplum
içinde oluşmuş “tarihi kültür mirasının sahiplenilmesi” olgusuyla
çok yakından ilgilidir. Yabancıların bu mirasa olan ilgisi, toplu-
mun bu mirası sahiplenmesi ölçüsünde artar veya azalır.

Türkiye’de Turizmin Gelişme Çizgisine Genel Bir Bakış


Gerek Doğu Roma İmparatorluğu’nun, gerekse Osmanlı İmpara-
torluğu’nun başkenti olarak İstanbul, yüzyıllar boyu gezginlerin
çekim merkezi olmuş; doğu ile batı dünyasını bünyesinde barındıran
egzotik bir kültür odağı halinde pek çok yazar, şair ve ressama esin
vermiştir. 19. yüzyılın başlarında “Şark Ekspresi”nin (Orient Express)
bitiş noktası olan İstanbul’da Pera Palas Oteli’nin açılmasıyla da
turizm olgusu yavaş da olsa ekonomik bir önem kazanmaya başlamış-
tır. 20. yüzyılın ortalarında Hilton Oteli’nin devreye girmesi Türk
turizminin diğer önemli bir satır başıdır.

1960’lı yılların başından itibaren turizm olgusu Türkiye’de İstanbul’dan


Anadolu’ya açılmaya başlar. Kültür turizminin Anadolu’ya sıçrama-
sıyla Kapadokya, Pamukkale, Efes,Kuşadası ve Çanakkale yeni çekim
merkezleri olur; bu yörelerde yeni turistik yatırımlar yapılmaya, otel-
ler açılmaya başlar. 70’li yılların başında kurulan Kültür ve Turizm
Bakanlığı, 1618 sayılı yasayı meclisten geçirerek seyahat acentelerine
standart getirir; turizmle ilgili yeni tanımlarla tanıştırır bizleri. 80’li
yıllar Türkiye’de turizmin en çok geliştiği, yatırımların ve yatak arzı-
nın en çok arttığı yıllar olmuştur. Bir zamanlar yatak sayısında Rodos
Adası’nı yakalamayı hedefleyen Türkiye; hem arz hem de talep açısın-
dan artık Doğu Akdeniz’in geleceği en parlak turistik destinasyonu
haline gelmiştir. Gelişen ve artan koltuk kapasitesiyle Türk özel hava-
cılık şirketleri de bu parlak destinasyona düzenlenen “charter” sefer-
leriyle uçaklar dolusu turist taşımaktadır.

Türkiye’nin güney kıyıları, her biri beş yıldızlı onlarca turistik tesisle
dolar. Türkiye o dönemde seçimini yapmış, turizme yeni başladığı
dönemlerdeki kültür turizmi olgusunu bir yana bırakarak, kitle turiz-
mine yatırım yapmaya başlamıştır. Bu dönemin yeni tanıtım sloganı
da bu yatırımları destekler niteliktedir: “Deniz ve Güneş Ülkesi
Türkiye”. Ancak, 90’lı yılların hemen başında başlayan “Körfez
Savaşı”, bu yükselişi durdurur, hatta geriletir.

Bu yıllar, aynı zamanda Doğu ve Güney Doğu Anadolu’da yükselen


terörizm ve çatışma tehlikesi nedeniyle, kültür turizminin büyük
42 Ünite 2

ölçüde önemsenmediği, sadece batı bölgelerinde sürdürüldüğü yıllar-


dır. Ayrıca, geçmiş dönemde yanlış ya da abartılı fizibilitelere(olur
onaylarına) göre yapılan yatırımların eksikleri de ortaya çıkar: Doğu
Akdeniz çanağında müşteri talebi genelde üç yıldız standardına göre
iken Güney Anadolu’da yapılan

Bu durumda, Türkiye’nin önünde başka bir seçenek kalmaz. Beş yıl-


dızlı tesisler, üç yıldız fiyatına pazarlanır. Kültür turizminin parladığı
dönemlerin yıldızları yavaş yavaş söner: Kuşadası, Çeşme, Didim,
Pamukkale, Kapadokya gibi yöreler artık ikinci sınıf tatil beldeleri
haline gelmiş; yerlerini Antalya bölgesinin Belek, Kemer, Beldibi gibi
yeni beldeler almıştır. 2000’li yılların başında, milenyum için düşünü-
len kültür turizmi hamlesi de hayal kırıklığıyla sonuçlanır. Çünkü
dünya turizm sektörü Türkiye’nin bir kültür destinasyonu olduğunu
unutmuştur; onu “ucuz bir deniz ve güneş destinasyonu” olarak
hatırlamaktadır. Oysa yapılan hata çok; ama çok basittir: Türkiye,
tanıtımda, sadece “kültür” ya da sadece “deniz ve güneş” unsurunu
değil her ikisini de birlikte kullanmış olsaydı…

Türkiye’de Kültür Turizminin Bugünü


Türkiye’de günümüzde kültür turizmi genelde tarihsel bazda yapıl-
maktadır. Turistik pazarlamanın yapıldığı ülkeye göre arkeolojik ya
da dinsel motiflerin ağır bastığı bir parkur üzerinde, genellikle hafta-
lık ya da 15 günlük süreler içinde düzenlenmektedir. Kuzey ve Güney
Amerika, Güney Kore, Japonya gibi uzak ülkelerden seyahate çıkan
turistler birden fazla ülke gezdikleri için bu ülkelerin turistleri genel-
de ülkemizde 3 – 5 gün kalarak kültür turizmi yapmaktadır.

Ülkemizde kültürel turla gelen ülke turistlerinin hemen tamamı


(Fransızlar hariç) “deniz ve güneş turizmine katılmamaktadır. Buna
karşılık Fransızlar, ya kültürel turlar ya da “deniz ve güneş turizmini,
bazen her ikisinin bir arada olduğu “kombine” turları tercih etmekte-
dir.

Aşağıdaki tabloda ülkemizde kültür turizmine katılan yabancı turist-


lerin genel eğilimleri / kültürel motifleri incelenmektedir:

Tablo 2.1’e göre Türkiye’de kültür turizmine katılan ülke sayısı yakla-
şık 13 kadardır. Bu sayı 2010 yılından sonra artış göstermiştir. Çin,
kalabalık nüfusu ve yükselen hayat standardı nedeniyle son dönemin
en gözde ülkesi konumundadır. Henüz beklenen sayıda turist gelişi
olmamasına karşın artan ticaret hacmi, “incoming pazarlaması” açı-
sından bu ülkeyi hala gözde ülke konumunda tutmaktadır.
Kültüre Dayalı Turizm Çeşitleri 43

Tablo: 2.1. Türkiye’ye Gelen Bazı Ülke İnsanlarının Seyahat


Eğilimleri

Ülke Seyahat Eğilimi


Kuzey Amerika Kültürel-Dinsel
Güney Amerika Kültürel
İspanya Kültürel
Portekiz Kültürel
Fransa Kültürel-Dinsel
Almanya Kültürel
Avusturya Kültürel
Yunanistan Kültürel-Dinsel
Japonya Kültürel
Güney Kore Kültürel-Dinsel
Avustralya Kültürel
Yeni Zelanda Kültürel
Çin Kültürel

Güncel kültür turizmi, ülkemizde henüz ulusal düzeyde


kalmaktadır. Bu konuda yapılan çalışmalar ve
organizasyonlardan pek çoğu her ne kadar “uluslararası”
sözcüğünü taşısa da henüz yurt dışı pazarlamalarında
kullanılamamakta; yerel ve bölgesel çerçeve dışına
çıkamamaktadır. Yabancı turistler, ancak etkinlikler sırasında
tesadüfen o bölgede bulunuyorlarsa o etkinliğe katılabiliyorlar.
İstanbul’un Olimpiyat Oyunları’na ev sahipliği yapma isteği ve
çabaları yıllardır sürmektedir. “Habitat 2”den bu yana son
dönemin bu konudaki en önemli başarısı “Formula 1” ile sınırlı
kalmış gibi gözükmektedir.

Son yıllarda ortaya çıkan yeni bir kavram olan “sanal ortam”, turizmin
özellikle “deniz – güneş turizmi” kısmını etkileyecek gibi gözüküyor.
“Perakendeci Acente / Toptancı Acente / Ulaşım / Otel” öğelerinden
oluşan bu pakette, tüketici eğer varsa doğrudan toptancı acentenin
web sitesine girip paketi alabiliyor; ya da ulaştırıcıyla otelin web site-
lerine girerek paketini kendi oluşturabiliyor. Her iki durumda da
perakendeci acente ile yerel acente kolayca devre dışı kalabiliyor, zara-
ra uğruyor. Oysa tur paketi daha karmaşık olan kültür turlarında
tüketici her durumda, paketi ülkesindeki perakendeci acenteden
almak zorunda kalıyor. Bu da, kültür turlarının sanal ortamdan zarar
44 Ünite 2

görmediğini gösteriyor. Aksine kültür turizmi, kurulacak web sitele-


riyle; özellikle tanıtım amacıyla sanal ortamdan yarar sağlıyor.

Yine ortaya çıkan diğer yeni bir kavram olan global sermaye hareket-
lerinin de öncelikli olarak kitle turizmini, yani “deniz-güneş turizmini
etkileyeceği açıktır. Her biri 4 – 5 milyonluk müşteri portföyüne sahip
Avrupalı büyük tur operatörlerinin global sermaye tarafından satın
alınması sonucu, son dönemde, elinde 20 – 25 milyonluk müşteri port-
föyü bulunan 5 veya 6 tane çok uluslu “mega tur operatörleri” ortaya
çıkmıştır. Bunlar, aynı zamanda, geri planda kalmış ana şirketleri
kanalıyla perakendeci seyahat acentelerini, özel uçak şirketlerini, varış
noktasındaki yerel seyahat acenteleri ile otellerini de kontrol altında
tutmaktadırlar. Bu tür bir tur operatöründen “deniz-güneş” tatil pake-
ti satın alan bir müşteri, kurulmuş olan zincirin hemen hiç dışına çık-
madan; yani bu zincir dışında hemen hiç ekstra harcama yapmadan
ülkesine geri dönmektedir. Zaten, bu tur operatörleri de müşterilerini
zincir dışına çıkarmayacak yeni tatil düzeneklerini oluşturmaktadırlar.
İşte, son dönemde ortaya çıkan “her şey dâhil konaklama” kavramı da
bu amaçla ortaya atılmıştır.

Bu tür bir paketi satın alan müşteri tesis dışına adım atma gereği duy-
madan gittiği otelde gününü geçirmekte, çevresini tanımadan, her
hangi bir ekstra harcama yapmaya gerek görmeden ülkesine dönmek-
tedir. Bu zincir dışında kalan hemen her işletme, günden güne düşen
geliri, buna karşılık git gide artan maliyetleriyle er ya da geç bu zinci-
re katılmak zorunda kalmaktadır. Oysa daha karmaşık bir paketten
oluşan kültür turizmi, hem talebin daha sınırlı sayıda olması hem de
arzın belirli bir kültür birikimi gerektirmesi nedeniyle henüz global
sermayenin ilgisini çekmemektedir. Bu nedenle, kültür turizmini oluş-
turan paket içinde yer alan hemen tüm işletmeler, daha uzun yıllar
“ulusal sermaye” özelliğini koruyacak gibi gözükmektedir.

Tablo 2.2 deniz-güneş turizmi ile kültür turizminin ekonomik yararla-


rınının bir karşılaştırmasını vermektedir.
Kültüre Dayalı Turizm Çeşitleri 45

Tablo 2.2. Deniz-Güneş Turizmi İle Kültür Turizminin Ekonomik


Yararları

Deniz Güneş Turizmi Kültür Turizmi

Sadece bir yöreye/bölgeye En az 3 veya 4 bölgeye yapılması


yapılması nedeniyle, oradaki nedeniyle oluşan fayda tüm bu
tesislere yararlıdır. bölge yatırımlarına
dağıtılmaktadır.

Bölge halkı turizm hareketinden Bu bölge halkı turizm


sınırlı olarak yararlanmaktadır. hareketinden geniş oranda pay
almaktadır

Orta gelir grubuna hitap etmesi Ortanın üst gelir grubuna ve üst
nedeniyle daha az gelir gelir grubuna seslenmesi
bırakmaktadır. nedeniyle daha çok gelir
getirmektedir.

Bölge sınırlı gelir bırakması Artan gelir, bölgenin hayat


nedeniyle bölge halkı turizm standardını ve kültür düzeyini
hareketine kayıtsız kalır. yükseltir.

Yatırımlar büyük ölçekli, pazarlama Yatırımlar ve pazarlama ulusal


ise uluslararası boyutta olduğu için sermaye tarafından karşılanır
büyük ölçüde yabancı sermayeye
gerek duyulur.

Yatırımların çevreye zarar Yatırımlar çevreye uyumludur,


vermemesi için yüksek maliyetli büyük çaplı planlara ve altyapı
master(uzman) planlara ve altyapı yatırımlarına gerek yoktur.
yatırımlarına gerek duyulur.

Türkiye’de Kültür Turizminin Geleceği


Üzerinde yaşadığımız topraklar gerek kültür mirasının çeşitliliği,
gerekse kültür turizmine sunulacak arzın çok çeşitli olması nedeniyle
bizlere uzun yıllar bu turizm türüyle ekonomik yararlar elde etme
olanağı sunmaktadır. Üstelik global sermayenin bu türe ilgi duyma-
ması nedeniyle kültür turizmini kısıtlı ulusal sermaye eliyle geliştirip
büyütme olanağımız vardır. Ancak bu gelişmeyi sağlayabilmemiz için
geçmişte yapılan hataları belirleyip bunları hızla düzeltmemiz de
gerekmektedir.

Tanıtımda, ülkemizin sadece deniz-güneş ülkesi olmayıp aynı


zamanda zengin bir kültür mirasına da sahip olduğu büyük ölçüde
vurgulanmalıdır.
46 Ünite 2

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın müze ve ören yerleri giriş ücretlerini,


personel bütçesini destekleyen “enayi fonları” olarak değil; kültür
mirasımızı ülkemize gelen yabancılara yansıtacak, aktaracak “yatırım
fonları” olarak toplanan bu paranın müze ve ören yerlerinin geliştiri-
lip düzenlenmesi ve modernize edilmesi, mevcut arkeolojik kazıların
sürdürülmesi, yeni kazıların başlanması için finansman kaynağı ola-
rak görülmesi gerekmektedir.

Yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının, akademik kuruluşla-


rın daha etkin çalışma içine girerek bölgelerindeki kültürel mirasın
(tarihsel ve güncel) dökümünü çıkarmaları ve bunların tanıtımını
yaparak kültür turizminin hizmetine sunmaları gerekmektedir.

Güncel kültür turizmi hareketi içinde yer alan konser, festival, fuar
gibi etkinliklerin ulusal karakterden çıkarılıp uluslararası düzeye
taşınabilmesi amacıyla etkinlik takvim ve programının en az bir yıl
önceden saptanarak uluslararası pazarlara açılmalıdır

Kültür Turizmi’ne yapılacak olan ulusal yatırımların yatırım indirimi,


düşük faizli yatırım kredileri, vergi kolaylıkları gibi öğelerle destek-
lenmelidir;

Bölge insanlarının kültürel miraslarına sahip çıkacak şekilde bilinç-


lendirilmeli; yapılacak onarım/restorasyon çalışmalarında katılımcı
olabilmeleri için gereken meslek edindirme kurslarından geçirilmeli-
dirler (boyacı–badanacı–marangoz–taş ustalığı vb.).

“Sit alanı’’ ilan edilen yörelerde “çivi çaktırmamak” gibi olumsuz


politikaları bir yana bırakıp; yaşamını sürdürmek zorunda kalan yöre
insanlarına, master koruma planlarına uygun olarak akademik kuru-
luşlarımız yardımıyla hazırlanmış onarım plan ve projelerinin ücret-
siz olarak verilmesi; onarım yapan yöre insanlarının uzun vadeli ve
çok düşük faizli kredilerle desteklenmesi gerekmektedir.

Özel sektör sponsorluğunda(destekleyiciliğinde) devam edilen arkeo-


lojik kazılardan çıkarılan eserlerin sergileneceği müzeleri “vakıf”
şeklinde kurumlaştırarak “özel vakıf müzeciliği”nin gelişmesi teşvik
edilmelidir.

Mevcut müzelerimiz, batı ülkelerinde olduğu gibi, kültür mirasına


sahip çıkan entelektüel, ünlü ve varlıklı kişilerin “mütevelli heyetleri-
ne” alınması yoluyla vakıf müzeciliği şeklinde kurumlaştırılmalıdır.
Bu tür bir anlayış; hem ülkemizdeki mevcut müzeciliğe rekabet unsu-
runu getirecek hem de insanımızın kültürel mirasın korunması ve
sergilenmesi konusundaki katkısını artıracaktır.
Kültüre Dayalı Turizm Çeşitleri 47

Kültür Turizminin Nitelikleri


Kültür gezileri, arz açısından nadir ürünlerdir. Birçok gezgin acısın-
dan olmazsa olmaz turlardır. Terör olayları, savaş olayları çok ağır
politik tavır almalar gibi bazı konular dışında daha tutarlı bir talebe
sahiptir.

Bu tür gezilere katılanların toplumsal statüsü ortalama turistlere göre


daha yüksektir. Kültür gezilerine katılanlar daha eğitimli daha özgür,
acelesi olmayan; gittiği yerde daha dazla para harcayabilen kültürel
ve sanatsal etkinliklere daha duyarlı doğaya, çevreye gidilen bölgele-
rin kültürüne ve geleneklerine daha saygılı, yöre insanını tanımaya
istekli gruplar içerisinde seyahat edebilen kişilerdir.

Türkiye’de kültür turizminin alternatifiymiş gibi onun karşına konan


güneş-deniz-kum turizmi daha farklı niteliklere sahiptir. Kıyı turiz-
mi, kültür turizminden farklı ve onun alternatifi olmayan; ancak onu
dolaylı olarak etkileyen bir turizm türüdür. Ancak bu ürün daha bol
bulunan bir turistik üründür.

Türkiye müthiş olanaklarına ve yatırımlarına karşın 2006 yılında 19,8


milyon turist ağırlamış; 12,5 milyar dolar gelir sağlamıştır. Goa gibi
ufak bir deniz kıyısı dışında, asıl geliri kültür turizmi olan Hindistan,
2005 yılında 4 milyon turist ile 6 milyar dolar gelir sağlamıştır ki bu
gelir içinde bazı alışverişler eksiktir.

Plansız bir gelişme içinde yıllardır turizme yalnızca yatak-turist-dö-


viz-istihdam ve rakamlar açısından bakıldığından ve turizm yalnızca
döviz getirici bir öğe olarak görüldüğünden; tanıtım, pazarlama, yatı-
rım ve teşvik alanlarında kitle turizmine ağırlık verilmiş ve kültür
turizmi göz ardı edilmiştir.

Karadeniz’i, Doğu’su, Kapadokya’sı Güneydoğu’su ile tüm Anadolu


unutulmuş, Türkiye dengesiz bir şekilde kitle turizmine mahkûm
edilmiş, yanlış yatırım ürünü beş yıldızlı oteller üç yıldız fiyatına
pazarlanmış, “her şey dâhil” konaklama düzeneği ile, yabancı otellere
hapsedilmiş ucuz bir Türkiye görünümü yaratılmıştır. Türkiye’nin
tarihsel ve güncel kültür üstünlükleri tüm dünyaya unutturulmuş ve
ekonomideki “mukayeseli üstünlük” kavramı bir kenara bırakılmış-
tır. Buna; kitle turizmi yapan yabancı tur operatörlerinin klasik kültür
turlarını irrasyonel (akıldışı/gerçekdışı) bir biçimde zorlamaları da
eklenince, Türkiye’ye gelen ekonomik gücü olmayan ve kültür seviye-
si düşük turistler yüzünden gelir ve kültürel düzeyi yüksek turistler
de Türkiye’ye gelmekten vazgeçmişlerdir.
48 Ünite 2

Miras Turizmi

Mirasın genel tanımı: Bir şeyleri bir nesilden diğer bir nesile
geçirmektir. Kavram olarak miras; hem kültürel hem de doğal
öğeleri içine almaktadır. Miras turizmi; miras, kültür ve doğanın
birlikte ele alındığı bir turizm çeşididir.

1975’te yürürlüğe giren “Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının


Korunması”nı ilgilendiren sözleşmede kültürel miras şöyle
sınıflandırılmıştır:

v Anıtlar: Mimari yapıtlar, anıtsal heykel ve resimler, arkeolojik


özellikteki yapılar, yazıtlar ve mağara resimleri;
v Bina Grupları: Mimari, tarihi, sanatsal ve bilimsel açıdan
evrensel değeri olan ayrı veya birleşik binalar;
v Sitler: İnsanın veya doğa ile insanın birlikte yarattığı eserler,
arkeolojik alanlar.

UNESCO Dünya Miras Listesi’ne göre Türkiye’deki tarihi ve


turistik yerler dokuz adettir:

1. 1985 İstanbul Tarihi Yarımada


2. 1985 Göreme Milli Parkı ve Kapadokya
3. 1985 Divriği Ulu Cami ve Şifahanesi
4. 1986 Hattuşaş
5. 1987 Nemrut Dağı
6. 1988 Xanthos- Letoon
7. 1989 Hierapolis-Pamukkale
8. 1994 Safranbolu
9. 1998 Truva Arkeolojik Alanı

Kültürel miras turizmi ile kültürel miras turizmine katılan


turistleri anlamaya yönelik olan bir çalışmada şu sonuçlara
ulaşılmıştır:

v Kültürel miras turizmine katılan kişilerin eğitim ve gelir


seviyeleri yüksektir.
v Kültürel miras bölgesindeki sunumlarda turist gereksinimleri
belirlenmemiştir.
v Alternatif bir turizm çeşidi olarak kültürel miras turizminin;
özellikle Çanakkale bölgesi için turizm talebini arttırıcı bir
etkisi vardır.
Kültüre Dayalı Turizm Çeşitleri 49

Kültürel miras turizminin bölgede daha önemli olması için:

v Yöre halkının turizm konusunda eğitilmesi,


v Bölge yöneticilerinin turist ihtiyaç ve beklentilerini dikkate
almaları,
v Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın kültür turizmi üzerinde daha
uzun vadeli planlar yapması,
v Kültür turizminin Türkiye açısından giderek daha önemli bir
hale gelmesi nedeniyle turizm çeşitlendirmesi yönünde
yapılan çalışmalarda buna dikkat edilmesi gerekmektedir.

Festival Turizmi
Festival ve etkinlikler, toplumların refahları açısından önemli katkı
sağlayıcı olgulardır. Aynı zamanda özel ilgi turizminde de önemli
sektördürler. Bir toplumun neden bir festivale ya da etkinliğe ev
sahipliği etmek istediği ve insanların neden katılım için güdülendik-
leri konusuna değineceğiz.

İnsanların festivallere katılma isteği herhangi bir kültüre, bölgeye ya


da toplumlara ait yeni bir olgu değildir. Festival ve etkinlikler üzerin-
deki akademik araştırma son yıllarda gelişmiştir. Bunun sebebi de
toplumu oluşturabilecek olan etkinliklere ekonomik, sosyal katılım ve
halka açık kutlamaların sayısının çokluğudur. Festivallerin tanımla-
malarındaki yoğun olan şey de kısıtlı sürede olmaları ve devamlı
olmamalarıdır. Kısıtlı zaman çerçevesi içerisinde yapılmaları; dene-
yim ve kutlama yığınlarının tamamına odaklanmayı pekiştirmekte-
dir. Örneğin bir haftalık bir kutlama için bir senelik bir çalışma yapıl-
maktadır. Yeni yıl kutlamaları da buna örnektir. Mega etkinlikler
bütün toplumları, ülkeleri ve kıtaları etkileyebilirler. Mega etkinlikle-
re bir örnek de olimpiyat oyunları ve dünya fuarlarıdır.
50 Ünite 2

Toplumların neden festival ve etkinliklere ev sahipliği yaptığı


hakkında maddi ve manevi sebepler vardır. Bunlar sosyal, politik,
kültürel, ekonomik ve çevresel nedenler olarak genişletilebilirler.
Festival ve etkinlikler şu nedenlerden dolayı düzenlenebilir:

v Kutlama ve birlik,
v Dış gelir kazancı,
v İç gelir kazancı,
v Rekreasyon ve sosyalleşme,
v Tarım,
v Doğal kaynaklar,
v Turizm,
v Kültür ve eğitim.

Bunların içerisinde başlıca neden tabii ki gelir elde etmektir.


Festivallerdeki turist çeken etkinlikler aracılığıyla ekonomik fırsatlar
oluşturulabilir. Ev sahipliği ekonomisinin doğurduğu dış kazançlar
ve ziyaretçi harcamaları, kalış süresinin uzatılması, toplanan vergileri
ve yerel iş potansiyelini arttırmak için değerli katkılar sağlayabilirler.
Yapılan festivaller toplumların kimliklerini; kişisel ve sosyal olarak
kutlayabilir ve onların toplum olarak özgüvenlerini kuvvetlendirebi-
lirler. Tarım, sanat, spor ya da doğal çevre gibi toplum niteliğini sergi-
lemek; toplumların bireysel başarılarının, özgünlüklerinin ve kimlik-
lerinin kutlanması sözü edilen duruma uygun örneklerdir. Kutlamalar
ayrıca katılımcıları eğitip böylece kültürü, toplumu ya da doğal çevre-
yi genişletmeyi amaçlayabilir.

Festival ve etkinliklerin özel ilgi turizmi deneyimi sağlamada


potansiyel öğelerden olmalarının nedenleri aşağıda
sıralanmıştır:

v Yeni farklı, eşsiz konular ve etkinliklerin kullanımı


v Katılım ve eğitimi de kapsayan madde bütünlemeleri
v Kültür ve tarihin otantik düzeninin önemi

Festival Çeşitleri
Genel olarak festivaller, dini ve dini olmayan festivaller olarak ikiye
ayrılmaktadır. Dini festivallerin birçoğu, geleneksel olarak tanrı veya
tanrıçanın karşısında duruşu temsil etmektedirler. Bazı festivallerin
insanlara tanrı tarafından verildiğine inanılmakta ve bu festivaller
kutsal kabul edilmektedir.
Kültüre Dayalı Turizm Çeşitleri 51

Dini Festivaller
Hıristiyanlığın özünde Noel ve Paskalya olmak üzere iki ana festival
vardır. Bunun yanında Katolik, Doğu Ortodoks ve Anglikan mezheple-
rinde sayısız küçük festival bulunmaktadır. İslam dininde ise festival
adı altında kutlamalar yapılmamaktadır. İslam kültüründe festivaller
“bayram” adı ile anılmaktadır. İslam inancında Ramazan Bayramı ve
Kurban Bayramı olmak üzere iki dini kutlama düzenlenmektedir.

Dini Olmayan Festivaller


Bunlar dinden tamamen bağımsız, insanların sadece eğlenmeyi amaçla-
dıkları festivallerdir. Dini olmayan festivaller içinde en yaygın kutla-
nanlar mevsimlik olanlardır. Pek çok kültürde ilkbaharın gelişi, kışın
başlaması, yağmurun yağması gibi nedenlerle kutlanan festivaller var-
dır. Bunun dışında çeşitli maske ve kıyafetlerin ana tema olarak yer
aldığı festivaller de bulunmaktadır. Ayrıca teorik olarak toplum içinde
yer alan farklı gruplar, sınırlı katılımlı festivaller düzenleyebiliyorlar.
Öğretmenler Günü, Hemşireler Günü, Anneler Günü gibi kutlamalar bu
gruba örnektir. Bunların dışında, Türkiye’de yörelere has ürünlerin
adını taşıyan, sadece ekonomik kazanç ve tanıtım sağlaması amacıyla
da festivaller düzenleniyor. Beypazarı Festivali, Malatya Kayısı Festivali
veya Kiraz Festivalini bu tip festivallere örnek olarak verebiliriz.

Festivallerin İşlevleri
Festivaller hayatımızın büyük bir parçasını oluşturmaktadır. Bu kutla-
malar, yaşamımızda aile, din, etnik yapı, politika, ekonomi gibi pek çok
yönü birleştirmektedir. Bu açıdan bakıldığında, festivallerin en büyük
işlevi, ekonomik açıdan bolluğun dağıtılmasıdır. Festival dönemlerinde
artan yiyecek-içecek ve kıyafet satışları, hediye pazarı, turizm gelirleri
ekonomiyi canlandırma açısından büyük bir rol oynamaktadır. Hemen
her yerde festival ve tatiller, bir yandan da fazla para harcama zamanla-
rı ve böylece bunlarla ilişkili ticari bir ağ vardır. Diğer taraftan festival
zamanı çalışan kesimin tatil yapması, ekonomiye zarar verir de denebi-
lir.

Festivallerin ayrıca bir takım sosyal işlevleri de vardır. Genel katılımın


olduğu festivaller, topluluk üyelerinin bir araya gelmesine de yardımcı
olmaktadır. Bütün bunlar dışında festivalin adet haline gelmiş ve tören-
sel işlevleri de vardır. Festival; refah sağlama, geleceği önceden haber
verme, gelecek yılın rotasını etkileme, bir kişiyi veya bir onurlandırma
gibi işlevleri de yerine getirmektedir. Sonuç olarak festivalin ana işlevi,
insanların birlikte eğlenebilecekleri bir fırsat olarak değerlendirilebilir.
Tablo 2.3 festival ve sosyal etkinliklere ait bir yarar-zarar karşılaştırma-
sı vermektedir.
52 Ünite 2

Tablo 2.3. Festival ve Sosyal Etkinliklerin Etkileri


Yararları Zararları
Ekonomik v İşletme geliri v Artan fiyatlar
v Kişisel gelir yatırım ve v Fırsat maliyetleri
sponsorluk v Yüksek başarısızlık riski
v Vergi geliri v Sorumluluğun zayıflığı
v İstihdam ve mesleki eğitim v Kaynakların yanlış kullanımı
v Yaşam standardının
yükselmesi
Doğal v Koruma ve gözetme v Doğal kaynakların bozulması
Çevre v En iyi uygulamanın v Kirlenme
geliştirilmesi v Doğal mirasın aşınması
v Eğitim ve farkındalık v Dinlenme olanaklarının kaybı
v Dinlenme olanaklarının
artması
İmar v Artan altyapı v Kamu tesislerinin zarar görmesi
Alanları v Ulaşım v Tarihi yapıların zarar görmesi
v İletişim
v Geri dönüşüm ve atık yönetimi
v Kentsel gelişim ve yenileme
v Artan sosyal hizmetler
Kültürel v Geleneklerin canlandırılması v Kültürün ticarileşmesi
v Sanat ve zanaatların gelişimi v Kültürel mirasın yok edilmesi
v Kültürlerarası anlayışın
artması
Sosyal v Kutlamanın paylaşılması v İnsan ve araç izdihamı
v Toplumsal gurur algısı v Kötü davranış biçimleri
v Becerilerin gelişimi v Gürültü kirliliği
v Kimlik duygusunun gelişmesi v Madde bağımlılığı
v Toplumsal katılımın artması v Suç, hırsızlık, mülke zarar verme
v Yerel halk topluluklarının v Yerel dilin aşınması
geçerlilik kazanması v Yerel halkın yaşam biçiminin
v Beceri ve ideoloji alışverişi bozulması-kimlik kaybı
v Ahlaki ve toplumsal değerlerin
zorlanması
v Sosyal istikrarsızlık
v Toplumun yabancılaşması
v Dışarıya göç
Politik v Profilin geliştirilmesi v İdeolojinin meşrulaşması
v Uluslararası prestij v Propaganda
v Toplumsal sahiplenme ve v Sosyal düzenlemelere yönelik
değişim denetimin kaybı
Turizm v Gelişen destinasyon imajı v Sömürü
v Artan pazarlama v Otantikliğin kaybı
v Artan ziyaretçi sayısı
v Konaklama süresinin uzaması
Kültüre Dayalı Turizm Çeşitleri 53

Tablo 2.4. Ankara ve Çevresi Bazı Festivaller

Beypazarı Tarihi Evler, El Sanatları, Havuç ve Güveç Festivali


Yeri ve Tarihi: Beypazarı – Haziran’ın 1. Haftası
Düzenleyen Kuruluş : Beypazarı Belediye Başkanlığı
Tel : (312) 762 25 10 (5 Hat) Faks : 763 13 58
E-Mail Adresi : belediye@beypazari-bld.gov.tr

Haymana Uluslararası Kaplıca Festivali ve Kültür Şenlikleri


Yeri ve Tarihi: Haymana – Haziran 1-4. Haftası
Düzenleyen Kuruluş: Haymana Kaymakamlığı-Belediye Başkanlığı

Ayaş Dut, Tarihi Evler ve El Sanatları Festivali


Yeri ve Tarihi: Ayaş - 25-26 Haziran
Düzenleyen Kuruluş: Ayaş Belediye Başkanlığı

Uluslararası Müzik Festivali


Yeri ve Tarihi: Merkez - Nisan - Mayıs
Düzenleyen Kuruluş: Sevda - Cenap And Müzik Vakfı

Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali


Yeri ve Tarihi: Merkez 02 - 09 Mayıs
Düzenleyen Kuruluş: Uçan Süpürge

Uluslararası Ankara Tiyatro Festivali


Yeri ve Tarihi: Çankaya - Kasım 1-4. Haftası
Düzenleyen Kuruluş: Çankaya Belediye Başkanlığı

Ankara Film Festivali


Yeri ve Tarihi: Çankaya - Ekim 1-4. Haftası
Düzenleyen Kuruluş : Çankaya Belediye Başkanlığı

Her ülke folklor festivalleri düzenlemekte; ayrı topraklarda yaşayan


insanlar böylece aynı mekânda birbirlerine kendi kültürlerini, kendi
yaşamlarını anlatma olanağı bulmaktadırlar. Bu hem dünya insanları
arasındaki dostluğu pekiştirirken, hem de tanışılan yeni kültürlere ve
yaşamlara duyulan merakı körükleyerek insanları yeni yerler görme-
ye teşvik etmektedir. Festival olan ülke insanlarının hiç tanımadıkla-
rı, görmedikleri, o insanları ve ülkeleri festivallerde seyretmesi ve
onların dansla bütünleşen tarihlerini öğrenmesi de turizm açısından
oldukça önemlidir. Bugün halk biliminin icra edilmesinin en güzel
yeri olan festivaller aynı zamanda Kültür Bakanlıklarının destekledi-
ği ve ülkelerin turizmine katkısı azımsanmayacak kadar önemli olan
niyetlerin, tüm ideolojilerin, maddiyatın, çıkarların, savaşların ulaşa-
mayacağı bir yerde tutmak hem asli birer görevimizdir hem de kültü-
rümüzü en iyi şekilde tanıtmanın, yurtta ve dünyada barışı sağlama-
54 Ünite 2

nın ilk koşuludur. Sonuç olarak festivaller hem barışa önemli katkılar
hem de turizme önemli katkılar sağlar. Festivaller bugün hemen
hemen her ülkede ulusal ve uluslararası olarak yapılmakta ve her yıl
yenileri eklenmektedir. Festival komiteleri daha iyiye ulaşmak için
uğraş vermelidirler.

Aspendos Festivali
Aspendos Festivali önemli bir festivaldir. Aspendos Festivali gibi
festivaller programlarını bir yıl önceden açıklarlar. Turizmden
pay almak bir festival için nasıl bir artı değer ise ki bu, festivalin
uluslararası kimliğinde seyirci bazında da gereklidir. Turizm de
bu festivalden pay alarak ülkeye, bölgeye turist çekmelidir. Bilet
satışları, 25 gün öncesinden internetten gerçekleştirilmeye
başlanmıştır. Ana destekleyici bulunmamaktadır. Tanıtım
yapılamadığı için Aspendos Festivali için yurt dışından Antalya’ya
kimse gelmemektedir. O tarihte Antalya’ya gelmiş olanlar bu
festivali rehberlerinden aldıkları bilgi ve paket tur ile ancak
izlemektedirler.

Gerek Washington Büyükelçiliği’nin gerekse de Berlin


Büyükelçiliği’nin web sayfalarında Mayıs 2009 tarihi itibarı ile
verilen bilgi: “Bu yıl 13’üncüsü düzenlenen festivale dünya devleri
arasında önemli yere sahip;….” Bu bilgi büyükelçiliklerin sadece
Türkçe sayfalarında varken İngilizce sayfalarında yoktur.
İngilizce sayfalarda Aspendos Antik Tiyatrosu’nun bile adı
geçmemiştir. TUI kendi sayfalarında Barselona’da düzenlenen
Wagner Şenlikleri’ne yer vermiş ancak Aspendos Festivali yoktur.

Dünyadaki Festivallerden Örnekler


v Venedik Festivali-İtalya: Birbirine küçük, dar köprülerle bağlı 117
ada üzerine kurulu olan Venedik, 1600’lü yıllardan beri çılgın par-
tilerin, karnavalların en büyük mekânıdır. 1800’lerin sonundan bu
yana eski bir pagan festivali olan Bahar Festivali, Venedik sokakla-
rında kutlanmaya devam etmektedir. Venedik, çatlaklarından
sular sızan yosunlanmış yapıları ve 12. yüzyıldan kalma zarif bal-
konlu binalarıyla büyüleyici bir şehirdir. Baharın kutlandığı dün-
yaca ünlü karnavala ev sahipliği yapan bu şehirde insanlar hazır-
lıklar için haftalarca çalışmaktadırlar. Nadir kumaşlardan kostüm-
ler dikilir ve yaldızlı maskeler hazırlanır. En yaygın olanı sadece
gözleri kapatan tüylü maskelerdir. Festival dini kökene dayanma-
masına rağmen bir tapınma havasında geçiyor. Su kanallarında
Kültüre Dayalı Turizm Çeşitleri 55

şehrin yansıması ile eğlence, bir haftalığına şeytanla anlaşmış gibi


maskenin arkasına çekiliyor ve maske güvenli bir sığınak oluyor;
dans salonları ağzına kadar dolmaktadır.
v Rio Karnavalı-Brezilya: Karnaval, ismini Brezilya’nın en büyük
şehirlerinden biri olan Rio De Janerio’dan alır. Rio Karnavalı,
genellikle Şubat ayına rastlayan, 4 gün boyunca süren bir sınırsız
eğlence etkinliğidir. Karnaval boyunca dünyanın dört bir yanın-
dan eğlenmeye meraklı binlerce kişi Rio’ya akın eder; ortalama 3
bin - 5 bin arası yarışmacının katıldığı yarışmayı canlı izlemek için
sadece karnaval alanına 150 bin kişi gelmektedir. Paskalya tarihi
her yıl değiştiğinden karnaval tarihi de değişiyor; karnaval, her yıl
Paskalya’dan yedi hafta önce düzenlenir. Geleneksel olarak
Cumartesi, Pazar, Pazartesi ve Salı günleri yapılmaktadır. Bu dört
günün iki günü 14 samba okulunun yarışmasıyla geçmektedir.
Birinci olan okul para ödülünün sahibi olur ve en iyi samba okulu
unvanını alır.
v Oktober Fest-Almanya: Almanların ünlü bira festivali Oktoberfest
yani Ekim Festivali’nin tarihi oldukça eskiye dayanıyor. İlk olarak
Almanya’nın Bavyera eyaletinin Münih kentinde, 1810 yılında,
Bayern Kralı 1. Ludvig ile Prenses Teresa’nın düğününde büyük
eğlenceler patlak verdi. Almanlar bunu fırsat bilip sürekli kutla-
maya devam etti. Oktoberfest, her yıl eylül ayının son günleri ve
ekim ayının ilk günlerinde düzenleniyor ve iki hafta sürüyor.
Almanya’nın birleşmesinden sonra festivalin programı da değişti-
rildi. Eğer ekim ayının ilk pazarı ayın 1’ine ya da 2’sine denk geli-
yorsa, festivalin süresi ayın 3’üne, yani Almanya Birleşme Günü
kutlamalarına kadar uzatılıyor. Her yıl yaklaşık 6 milyon kişinin
katıldığı bu festival, Münih şehrindeki en ünlü olaydır.
v San Fermin Festivali-İspanya: Yerel dilde “Sanfermines” olarak
bilinen bu festival, Pamplona ve Navarre şehirlerinin koruyucu
meleği San Fermin onuruna düzenleniyor. Kuzey İspanya’daki
Pamplona şehrinde, her yıl 6 Temmuz ile 14 Temmuz arasında
düzenlenen festivalin geçmişi oldukça eskiyle dayanıyor. Bu kutla-
mada en önemli etkinlik “encierro”; yani boğaların koşmasıdır.
Ancak festival hafta boyunca süren diğer geleneksel etkinlikleri de
kapsamaktadır. Festival sırasında bir ağıldan bırakılan boğalar,
geleneksel olarak kırmızı-beyaz giyinmiş binlerce insanı önlerine
katarak yaklaşık 3 dakika boyunca 825 metre koşuyorlar. Koşuya
katılanlar, boğaların önünde panik içinde bağırarak kaçışıyor.
Festivalde her gün birer tane olmak üzere toplam dokuz koşu yapı-
lıyor.
56 Ünite 2

Dark Turizm (Keder Turizmi)

Gerçek ya da sembolik olarak ölüm temasının islendiği bir yere


yönelik, kısmen ya da tamamen ölümle yüzleşme arzusu ile
güdülenmiş bir seyahat olgusudur. Bu turizme katılan kişiler,
gerçek ya da sembolik olarak ölüm temasının işlendiği bir yere
yönelik gerçek ya da tamamen ölümle yüzleşme arzusu ile
güdülenmiş olarak katılırlar.

Ölüm turizminde gerçek ya da sembolik olarak ölüm temasının işlen-


diği bir yere yönelik kısmen ya da tamamen ölümle yüzleşme arzu-
suyla güdülenmiş seyahatler söz konusudur. İki unsuru vardır.
Birincisi, ölüm turizmi davranışsaldır. İkincisi ise katı değildir ve
temelinde de iki unsur yatmaktadır. Ölüm turizminde bir tek moti-
vasyon değil bir den çok motivasyon yer tutmaktadır. İkinci ise ölüme
karşı duyulan ilginin kapsamı. birey merkezli ve ölüm merkezli ola-
rak ayrışmaktadır.

Dark turizm alanları olarak belirtilen yerler aşağıdaki gibidir:

v Savaş Alanları
v Müzeler
v Anıtlar
v Mezarlar

Bu gibi benzeri yerler dark turizm kapsamına alınmaktadır. Diğer


taraftan tur programının bir parçası olarak ya da bölgede gerçekleşen
olayı merak edip gelenler dark turizminin temelini oluşturmaktadır.
Ölümü izlemek amacı ile eskiden de insanlar adı dark turizm olmasa
bile bu etkinlik için seyahat etmişlerdir. Örneğin; eski Roma döne-
minde yapılan gladyatör dövüşleri ve 1868 yılına kadar İngiltere’de
yasal olan halka açık idamlar buna örnek verilebilir.

Dark turizm türleri aşağıdaki gibidir:

v Holocaust Tourism (Soykırım Turizmi)


v Battlefield Tourism (Savaş Alanı Turizmi)
v Cemetery Tourism (Mezar Turizmi)
v Slavery-Heritage Tourism (Köle Turizmi)
v Prison Tourism (Hapishane Turizmi)
Kültüre Dayalı Turizm Çeşitleri 57

Dünyada Dark Turizmin Yapıldığı Yerler


Dünyada dark turizmin yapıldığı yerlerden bazıları aşağıda ele alın-
mıştır.

v Ground Zero: Dünya Ticaret Merkezi’nin bir terör saldırısı ile


yıkılmasından sonra burası dünyanın Auschwitz’den sonra en
büyük dark turizm merkezi haline gelmiştir.
v Auschwitz: Burası Alman soykırımının en vahşice yaşandığı yer-
dir. Dünyanın dört bir yanından dark turizmi yapan insanlara ev
sahipliği yapar. Holocaust turizm örneğidir.
v Kuzey Fransa Savaş Alanları: Bu turlar Fransız askerlerinin
savaştığı yerler ve mezarlarına yapılır. Burada dark turizmin ceme-
tery ve battlefield türleri yapılır.
v Hiroshima: Tarihte en kısa sürede en çok insanın öldüğü dark
turizm alanıdır. Bu büyük yıkımdan sonra günümüzde sadece 1
bina ayakta kalabilmiştir.
v Princess Diana: Birçok ünlünün mezarı gibi Diana’nın öldüğü yer
ve mezarı da dark turizmi kapsamına girer. Bir cemetery turizm
örneğidir.
v Vezüv Yanardağı ve Pompei Şehri: İtalya’nın Pompei şehrinde
bulunan Vezüv Yanardağı’nın 2000 yıl kadar önce patlamasıyla
200.000 insana mezar olan Pompei şehri, günümüzde önemli bir
dark turizmi bölgesi olan yerleşkedir. 1860’da ölen kişilerin kuru-
muş küller altında kalıplaşmış şekilleri fark edildikten sonra kalıp-
lara alçı şırınga edilerek insanların ölüm şekilleri korunmaya
çalışılmıştır ve bu sayede dark turizmine önemli bir katkı sunul-
muştur ve milyonlarca turisti buraya rağbet etmesini sağlanmış-
tır.

Dünyadaki diğer önemli dark turizm alanları ise Nagazaki,


Almanya’daki Dachau ve Polonya’daki Majdanek soykırım alanları,
Romanya’daki Bran ve Poienari kaleleri Anglesey’deki Beaumaris
hapishanesidir.

Türkiye’de Dark Turizm


Türkiye’nin en büyük dark turizm alanı Çanakkale’dir. Sadece Türkler
değil; aynı zamanda zamanında buralarda savaşmış Anzak, Fransız,
Yeni Zelandalı ve İngiliz askerlerin mezarlarını ziyarete gelen insan-
lar Türkiye’de dark turizmini oluşturur.
58 Ünite 2

İnanç Turizmi
İlkçağ medeniyetlerinin Anadolu’da gelişmesi ve Hıristiyanlığın ilk
dönemlerinde havarilerin ortaçağda ise Musevilerin bulundukları
ülkelerde karşılaştıkları ağır baskı ve yok etme politikaları sonucu, bu
topraklara sığınmış olmaları Türklerin kendi dini olan İslamiyet’e ait
yapıtların yanı sıra çok sayıda sinagog ve kilisenin Anadolu’da yer
almasına neden olmuştur. İnsanların devamlı ikamet ettikleri, çalış-
tıkları ve her zamanki olağan gereksinimlerini karşıladıkları yerlerin
dışında, dini inançlarını gerçekleştirmek inanç çekim merkezlerini
görmek amacıyla yaptıkları turistik amaçlı gezilerin turizm olgusu
içerisinde değerlendirilmesi inanç turizmi olarak tanımlanabilmekte-
dir.

Türkiye Açısından İnanç Turizminin Anlamı


Anadolu inançların anayurdudur. Anadolu’da bütün uygarlıkların,
kültürlerin ve inançların kesişmesi özelliğinin kaynağı, Neolitik
Dönem’in ve bütün semavi dinlerin ortaya çıkma mekânı olan
“Bereketli Hilal”in en çarpıcı sentezinin bu Yarımada’da gerçekleşmiş
olmasındandır.

Birçok uygarlığın ilk kez Anadolu’da ortaya çıkışı, tüm semavi dinle-
rin yaşama ve genişleme alanı olarak da bu toprakları seçmesi ve en
kalıcı izlerini bu topraklarda bırakarak bu coğrafyada yan yana ve
birlikte yaşamış olmaları, günümüzde bilgi çağına girerken yaşanan
küreselleşmenin etik kaynaklarının da bu birikim üzerinde yükseldi-
ğinin önemli bir işaretidir. Bu nedenle globalleşen dünyada, insan
olarak bireysel geçmişinin izlerini arayan ve tatilini Türkiye’de geçir-
mek isteyen tüm insanlar Türkiye’ye gelmektedirler.

Anadolu Medeniyetlerine Seyahat


Modern Türkiye’nin üzerinde yer aldığı tarihi Anadolu Yarımadası,
büyük medeniyetlerin beşiğidir. M.Ö. 2000 ila M.S. 1600 yılları arasın-
da Avrupa, Asya ve Afrika kökenli kültür ve sanat akımlarının kav-
şağında yer alan Anadolu, medeni dünyanın kalbiydi. Son 10.000
yılda birçok medeniyet bu topraklarda doğup yerleşmiştir. Bu ülkenin
bazı eski medeniyetleri, güneşe tapıp ona kutsal semboller atfetmiştir.
Anadolu ismi, “ana güneşin ülkesi “ anlamına gelir. Anadolu güneşi-
nin sıcaklığı şimdi, üzerinde yaşayan günümüz Türklerinin yüzlerin-
de yansımaktadır. Büyük, hümanist değerler değişmez… İnsanlar
veya uluslar yükselip düşse de hükümetler gelip gitse de tarihin,
sanatın, kültürün ve hoşgörünün değeri herkes için ebedi ve evrensel-
dir. Türk insanı bu değerleri birçok insanla paylaşır.
Kültüre Dayalı Turizm Çeşitleri 59

“Eski Dünya” olarak bilinen üç kıtanın kesiştiği noktadaki Anadolu,


tanrı ve tanrıçaların doğduğu, yaşadığı ve öldüğü topraklara sahiptir.
Günümüzdeki uygarlıkların ve inançların köklerini barındırmakta-
dır. Çok tanrılı dinlerden tek tanrılı dinlere kadar uzanan pek çok
inanca ev sahipliği yapmıştır. İslam, Hıristiyan ve Musevi dinlerinin
tarihindeki pek çok peygamber Anadolu’da yaşamıştır. Peygamberler
dinlerini Anadolu’da evrenselleştirmeye çalışmış; özellikle de
Hıristiyanlık Anadolu’da kök salmıştır. Unutmayalım ki İncil ilk ola-
rak, o tarihte Anadolu’nun hâkim dili olan Grekçe ile ve Grek alfabe-
sinde yazılmıştır. Kutsal kitaplarda yer alan hikâyelerin pek çoğu da
bu topraklarda geçer.

Anadolu, göçmenler için bir özgürlük ülkesiydi. Birçokları, anavatan-


larındaki baskılardan kaçmak için buraya gelmişler ve Anadolu’nun
uzun kültürel tarihine, insani büyüklüğüne kendiliğinden bir şeyler
katmışlardır. Hepsini kucaklayan, hepsine hoşgörü gösteren bu inanış
bu toprakların kendinde ve Türk toplumunda derin köklere sahiptir.

Türkiye’deki Bazı İnanç Turizm Merkezleri ve Özellikleri


v İstanbul: Eyüp Sultan Cami ve Türbesi, Fatih Cami, Süleymaniye
Cami ve Külliyesi, Kariye Müzesi, Fethiye Cami (Pammakaristos
Manastır Kilisesi), Aya İrini Anıtı, Neve Şalom Sinagogu, Aşkenazi
Sinagogu Zülfaris Sinagogu önemli inanç merkezleridir.
v Konya: Mevlana Türbes, Alaaddin Cami, Aziziye Cami, İnce
Minareli Cami önemli inanç merkezleridir.
v Hatay St. Pierre kilisesi: Dünyanın ilk kiliselerinden biridir.
Tarihte ilk defa bu kilisede Hz. İsa’nın dinini tanıyanlar “Hıristiyan”
adını almıştır. 1963’te Papalık tarafından ‘Hac Yeri’ olarak ilan edil-
miştir.
v İzmir-Efes Meryem Ana Evi: Bu ev papalık tarafından 1967 yılın-
da Hıristiyanlığın kutsal bir yeri ilan edilmiştir. Burada her yıl 15
Ağustosu izleyen ilk Pazar günü ayin yapılır ve gelen Hıristiyan
turistler hacı olurlar.
v Antalya St. Nicholas: Noel Baba olarak düşünülen St. Nichola’nın
Piskoposluk yaptığı ve öldüğü yerdir.
v Manisa Sardes: Dünyanın ilk Sinagog’larından biri buradadır.
v Yedi Kiliseler: İncil’de adı geçen ve Hıristiyanlarca kutsal sayılan
7 kilise şunlardır:
1. İzmir Kilisesi (İzmir)
2. Efes Kilisesi (İzmir)
60 Ünite 2

3. Bergama Kilisesi (İzmir)


4. Goncalı Kilisesi (Denizli)
5. Sard Kilisesi (Manisa)
6. Alaşehir Kilisesi (Manisa)
7. Akhisar Kilisesi (Manisa).

v Şanlıurfa: Peygamberler şehri olarak üç din açısından da önemli-


dir. Özellikle Hz. Eyüp ve Hz. İbrahim Peygamber’in yaşadığı yer
olarak bilinir.

v Ağrı Dağı: Türkiye’nin en yüksek dağı olan Ağrı Dağı’nda Nuh


Peygamber’in Gemisi olarak düşünülen bir kalıntıyı görmek için
turistler buraya gelmektedir.

v Ankara: Hacı Bayram Cami ve Türbesi, Arslanhane Cami, Augustus


Tapınağı, Samanpazarı Sinagogu.

v Bitlis: Ahlat Kümbetleri.

v Bursa: Camileri ve türbeleri ünlüdür. Ayasofya Müzesi (İznik)


Hıristiyanlarca önem taşıyan 7. Ekümenik Konsül toplantısının
yapıldığı yerdir.

v Diyarbakır: Meryem Ana Kilisesi, Ulu Cami.

v Edirne: Selimiye Cami.

v Mersin: Makam-ı Şerif Cami, Ulu Cami (Tarsus), St. Paul Kilisesi,
St. Paul Kuyusu, St. Paul Anıt Müzesi (Tarsus), Zeus Tapınağı ve
Kilise (Silifke), Cennet Obruğu - Meryem Ana Kilisesi (Silifke).

v Mardin: Ulu Cami, Zinciriye Medresesi, Kasımiye Medresesi,


Deyr-ül Zaferan Manastırı, Deyr Ul Umur (Mar Gabriel-Midyat).

v Nevşehir: İlk Hıristiyanlık kiliseleri ve camileri ünlüdür.

v Trabzon: Camileri ile beraber Sümela Manastırı (Meryem Ana


Manastırı-Maçka) ünlüdür.

v Van: Başta Akdamar Kilisesi olmak üzere kilise, türbe ve camileri


ünlüdür.
Kültür Turizmi 61

İnanç Turizmi Tur Örneği


1. Gün (İzmir): İzmir’e varış. İzmir’de Smyrna ziyareti ve
Kuşadası’na hareket. Kuşadası’nda dinlenme ve konaklama.

2. Gün (Efes, St. Jean, Meryem Ana): Efes Antik Kenti, Ayasuluk
Tepesi’ndeki St. Jean Kilisesi ve Bülbül dağındaki Meryem Ana
Evi ziyaretleri. İzmir’e varış ve konaklama.

3. Gün (Bergama–Red Hall–Akhisar–Tyateria): İzmir’den


Bergama’ya hareket ve Bergama Red Hall ziyareti (İzmir
Bergama 105 km). Manisa üzerinden Akhisar’a varış (85 km) ve
Akhisar Tyateria ziyareti ve Akhisar’dan Gölmarmara üzerinden
Salihli’ye varış; Salihli’de konaklama.(Akhisar – Salihli 67 km).

4. Gün (Salihli–Sardes–Alaşehir–Philadelphia) Salihli, Sardes


ziyareti ve Salihli’den Alaşehir’e varış ve Alaşehir – Philadelphia
ziyareti(Salihli Alaşehir 52.km). Alaşehir’den Denizli –
Pamukkale’ye varış(Alaşehir – Pamukkale 110km).

5. Gün (Denizli–Laodikia–Pamukkale–Honaz–Colossoe–
Aphrodisias) Pamukkale ve travertenleri gezisinden sonra
Laodikia ziyareti (Laodikia - Pamukkale 10 km) ve daha sonra
Hierapolis gezisi.

2001 ile 2007 yılları arasında ziyaretçilerin Türkiye’ye geliş nedenleri


aşağıdaki tabloda verilmiştir. Tabloda dini amaçlarla Türkiye’ye gelen
ziyaretçilerin yıllar geçtikçe arttığı görülmektedir. Ancak gelen ziya-
retçilerin toplamındaki orana bakıldığında %1’lik bir oran olduğu
görülmektedir. Bu sayının artması gerekmektedir. Tablo 2.5, 2001-2007
yılları arasında ziyaretçilerin Türkiye’ye geliş nedenlerine göre sayısal
bir karşılaştırmasını vermektedir.
62 Ünite 2

Tablo 2.5. Ziyaretçilerin Türkiye’ye Geliş Nedenleri 2001 ve 2007

Ziyaretçilerin Geliş Nedeni, 2001-2007


Geliş Nedeni 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007
TOPLAM 11 276 531 12 921 982 13 701 419 17 202 996 20 522 621 19 275 948 23 017 081
Gezi, Eğlence 5 231 273 6 401 016 6 815 797 8 216 757 9 904 716 8 529 890 10 890 338
Kültür 917 368 1 016 739 1 004 079 1 116 206 1 310 082 1 008 513 1 154 624
Sportif İlişkiler 127 657 128 893 156 162 213 971 249 765 179 419 303 089
Yakınları Ziyaret 794 651 980 005 839 086 1 044 575 1 480 442 1 929 800 2 068 642
Sağlık 96 860 82 693 103 404 133 721 164 598 153 895 154 603
Dini 30 962 60 171 58 456 61 053 106 710 101 564 137 787
Alışveriş 829 207 759 589 968 486 1 041 585 1 085 802 1 135 273 1 093 357
Toplantı, Konferans, 239 777 235 156 297 903 324 152 410 326 443 500 657 342
Görev 500 328 571 573 730 272 814 150 862 997 1 030 319 569 892
Ticari İlişkiler, Fuar 503 300 376 813 442 431 633 994 610 106 747 599 865 014
Transit 308 428 252 722 246 377 168 330 404 940 321 607 38 133
Eğitim - 197 834 72 060 125 060 88 356 94 399 135 304
Diğer 427 704 115 944 399 684 588 267 624 989 755 038 1 171 799
Beraberinde Giden 1 269 016 1 742 834 1 567 221 2 721 176 3 218 792 2 845 134 3 777 157

Film Turizmi
Kültür turizmi şemsiyesi altında film turizmi; hem eğlence sektörü-
nün büyümesi hem de uluslararası seyahatin artmasının etkisiyle
dünya genelinde gelişen bir turizm türü haline gelmiştir.

Film turizmi; televizyon, video, DVD, VCD veya sinema ekranında


destinasyon gösterimi sonucu ilgili destinasyon veya çekim
yerine, film stüdyolarına, filmlerde kullanılan otellere ve evlere
yönelik turist ziyaretleri olarak tanımlanır.

Film turizminin büyük ve çeşitli pazarlarda herkes için bir şeyler


sunabilmesi özelliğinden dolayı turizm örgütleri uygun görmeleri
halinde filmleri, destinasyonlar için pazarlama kampanyalarını baş-
latmak için kullanmaktadırlar. Geleneksel reklam tekniklerinin etki-
sinin azalmasıyla pazarlamacılar, çok daha hedef odaklı bir pazarla-
ma iletişimi aracı olarak ürün yerleştirmeyi kullanmaya başlamışlar-
dır. Bir film içinde destinasyon kullanımı, mükemmel bir turizm
ürünü yerleştirmedir.
Kültür Turizmi 63

Filmler, popüler kültürün önemli aktörleri olarak gösterilmektedirler.


Filmlerin kısa bir süre içinde dünya genelinde birçok kişiyi etkileye-
bildiğini ve önemli bir boş zaman etkinliği olduğunu kabul etmek
gerekmektedir. Diğer bir ifade ile film ve televizyon izleyicilerinin
sayısı arttıkça, destinasyonların görünümü üzerindeki etkileri de
artacaktır. Film turizmine yönelik modeller beş unsura dayandırıl-
maktadır. Bunlar;

v Destinasyonun pazarlama etkinlikleri,


v Destinasyonun nitelikleri,
v Filme ilişkin unsurlar,
v Film aracıları,
v Kamunun çabaları ve destinasyonun uygunluğudur.

Filmleri diğer tutundurma araçlarına göre farklı kılan önemli bir özel-
lik de filmlerin uzun zaman sonrasında da turistleri destinasyonlara
çekebilmesidir. Filmlerin turizm üzerindeki etkilerinden biri film
setlerinin izleyicilerin destinasyona yönelik algılarını potansiyel bir
tur alanı olarak etkilemesidir. Destinasyonun film içinde ne kadar
süre, ne zaman görüldüğü ve ne kadar belirgin gösterildiği diğer
önemli öğelerdir.

Film ve TV Dizileriyle Sekiz Destinasyonun


Turist Sayısı ve Gelirlerindeki Artış
v Little Women (Küçük Kadınlar) sinema filminin Massachusetts
çekimlerinden sonra bölgenin turist sayısında %65’lik artış olmuş-
tur.

v Braveheart sinema filminin gösterime girmesinin ardından Wallaca


Anıtı, İskoçya bölgesinin turist sayısında %30 artış olmuştur.

v The Lord of The Rings sinema filminin gösteriminin ardından


Yeni Zelanda 1998’den 2003’e kadar gelen turist oranında yıllık
%10’luk artış olmuştur.

v Steel Magnolias (Çelik Manolyalar) filminin gösterime girmesinin


ardından Louisiana’nın turist sayısında %48’lik artış olmuştur.

v Last of the Mohicans (Son Mohikan) sinema filmi aracılığıyla


Chimney Rock Park, North Carolina bölgesine gelen turist sayısın-
da %25’lik artış olmuştur.

v Bull Durham filmi gösterime girdikten sonra Kuzey Carolina böl-


gesine gelen turist sayısında %25’lik artış olmuştur.
64 Ünite 2

v Harry Potter sinema filminin gösterimiyle İngiltere’de ilgili bütün


destinasyonlarda %50’lik artış olmuştur.
v Mission Impossible-2 (Görevimiz Tehlike-2) sinema filminin gös-
teriminden sonra Sydney’deki ulusal parklara gelen turist sayısın-
da 5200 kişilik bir artış olmuştur.
İzleyicilerin filmlerde olayların geçtiği, filmlerin çekildiği, filmlerde
sözü edilen ya da bir başka nedenden dolayı film içinde adı geçen
destinasyonlara ilgi duydukları görülmektedir. Filmlerde görülen
destinasyon, insanlarda merak uyandırmaktadır. İzleyiciler arasında
filmlere yönelik genel yargı ise, destinasyon pazarlaması açısından
filmlerin önemli olduğudur.

İnsanlara izledikleri filmler arasında gitmek istedikleri destinasyon


sorulduğunda ilk akla gelen filmler sıralamasında Yüzüklerin Efendisi,
Truva ve Cesur Yürek ön plana çıkmıştır. Bu filmler çekildikleri des-
tinasyonlar açısından değerlendirildiğinde, Yüzüklerin Efendisi üçle-
mesinde adı herhangi bir şekilde belirtilmemesine karşın Yeni Zelanda,
insanların filmlerde görüp gitmek istedikleri destinasyonlar sırala-
masında başı çekmektedir. Truva filminde ise tam tersi bir durum söz
konusudur. Film içinde gösterilen destinasyon (Truva-Çanakkale) ve
filmin çekildiği destinasyon (Malta ve Meksika) filmde adı geçen yer-
lerden tamamen farklı olmasına karşın, bu kez filmde adı geçen des-
tinasyona yönelik ilginin arttığı görülmüştür. Adı geçen filmlerin
ortak özelliği, tarihi nitelikte olması ve görsel sunumların hem kos-
tüm hem mekân hem de doğa açısından etkileyici bir şekilde yansıtıl-
masıdır.

İnsanların aklına ilk gelen, yabancı filmlerde yer alan destinasyonlar


olsa da ekonomik nedenlerden dolayı yerli filmlerdeki destinasyonlar
daha erişilebilir bulunmaktadır. Yerli filmlerde tarihi ve kültürel özel-
likleri öne çıkan (Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü-Orhaneli, Bursa;
Gönül Yarası-Samatya; Mutluluk-Bodrum) destinasyonlar tercih edil-
mektedir.

Filmlerle diziler karsılaştırıldığında, insanların genel görüşü dizilerin


filmlere göre daha uzun soluklu bir etki bıraktığıdır. Diğer bir ifade ile
insanlar dizilerin filmlere göre daha sürekli olduğunu düşünmekte-
dirler. Bununla birlikte insanlar, dizilerde kullanılan destinasyonların
daha uzun süre gösterilmiş olmasından dolayı bahsi geçen destinas-
yona yönelik ilginin azalabileceğini de düşünmektedirler. İnsanların
filmlerde izledikleri farklı destinasyonlara gitme konusunda istekli ve
genellikle filmlerde gördükleri yurtdışı destinasyonları tercih etme
Kültür Turizmi 65

eğiliminde oldukları görülmektedir. Filmlerde geçen ve gitme isteği


oluşturan yabancı destinasyonların başında New York, Paris, Yeni
Zelanda, Meksika, Karayipler ve Mısır gelmektedir.

Filmlerdeki Destinasyonların
Tercih Edilmesinde Etkili Öğeler
İnsanlara; filmlerde geçen destinasyonları tercih etmeleri konusunda
filmin yönetmeninin, oyuncularının veya senaristinin herhangi bir
etkisinin olup olmadığı sorulduğunda, oyuncuların diğer etmenlere
oranla belirleyici olduğu saptanmıştır. Bu açıdan bakıldığında başrol
oyuncuları, insanların destinasyon tercihini olumlu bir şekilde etkile-
mektedir. Filmde geçen destinasyonun ziyaret yeri olarak tercih edil-
mesinde oyuncunun canlandırdığı karakterin ve filmin bileşenlerinin
bir bütün olarak etkili olduğu görülmüştür.

Filmlerin finallerinin iyi ya da kötü sonla bitmesinin destinasyon


seçiminde bir etken olmadığı düşünülmektedir. Filmlerde öykünün
geçtiği destinasyondaki kültürün filmdeki gösterilme seklinin, ilgili
destinasyona yönelik tercihler üzerinde olumlu veya olumsuz etkisi
olabileceği saptanmıştır.

Dizi Turizmi
Çok izlenen yerli TV dizilerinin çekim mekânlarını Anadolu’ya taşı-
ması iç turizmde yeni bir akım yaratmıştır. Kültür turizminde
uzmanlaşan birçok firma, tur programlarını artık günün popüler
dizilerine göre düzenlemektedir. Tur güzergâhlarına dizilerin setleri,
oyuncuların kaldıkları oteller, yemeğe gittikleri restoranlar eklenme-
ye başlanmıştır.

Yerel yönetimler, yıllardır medyada yakalamaya çalıştıkları tanıtım


fırsatını diziler sayesinde yakalamıştır. Yurtiçi gezi düzenleyen firma-
lar, müşterilerinin de talepleri üzerine, kültür turlarının rotalarını
popüler yerli TV dizilerine göre oluşturmaya başlamıştır.

Dizi ve kültür turları ilişkisi 2002’de gösterime giren “Asmalı Konak”


dizisiyle başlamıştır. Kapadokya Bölgesi’nin Ürgüp ilçesi ve dizinin
çekildiği konak, ziyaretçi akınına uğramıştır. İlgiyi fark eden günlük
tur firmaları, gezi programlarına dizilerin çekildiği platoları da ekle-
miştir. Asmalı Konak’ın çekiminin yapıldığı Kapadokya bölgesinde
gözle görülür turist artışı yaşanırken; çekimlerin yapıldığı konak
adeta müze haline gelmiştir. Konağın karşısındaki çarşıda hediyelik
eşya satan 130 dükkân açılmıştır.
66 Ünite 2

Ekrana yansıyan aksesuarlar bu dükkânlarda satılmaya başlamıştır.


Dizinin yayımlandığı dönemde Ürgüp’e bir günde gelen otobüs sayısı
300’e kadar ulaşmıştır. Asmalı Konak biteli yıllar olmasına karşın
Asmalı Konak turları halen devam etmektedir.

En çok izlenen yerli TV dizilerinin çekim mekânları son yıllarda


Güneydoğu Anadolu’ya kayınca Mardin ve Gaziantep kültür turları-
nın gözdesi haline gelmiştir. Diziler, bölgeye ilgiyi artırmıştır. Dizilerin
çekildiği yerlerde turistler çekim mekânlarını görmek istemektedir-
ler.

Yabancı Damat dizisi de Gaziantep’te yerli turist sayısını son bir yılda
%20 artırmıştır. Filmin çekildiği otelde kalmak, ekranda izlediği
mekânları gezmek amacıyla şehre birçok ziyaretçi geliyor.

Özellikle Arap turistlerin Türkiye de çekilen dizilere ilgisi oluşmaya


başlamıştır. Daha önce termal banyolarla ve camilerle ilgilenen Arap
turistlerin artık dizi mekânlarını ziyaret edip yine dizide gördükleri
lokantada yemek yemeyi tercih etmeye başlamıştır. Arap turistler,
Arap televizyonlarında gösterilen Gümüş dizisinin çekildiği mekânı
ziyaret etmek istemektedirler.

2009 yılının ilk yarısında Türkiye’ye gelen toplam yabancı turist sayı-
sında %1’lik bir düşüş yaşanmasına karşın Arap turistlerin sayısında
ciddi bir artış söz konusudur. Birleşik Arap Emirlikleri’nden gelenle-
rin sayısı %21 artarken; bu oran Fas için %51’e çıkmış durumdadır.

Polonezköy-Cumhuriyet Köyü’ndeki Legend Otel’in yıldızı, Aşk-ı


Memnu dizisiyle parlamış; bu dizide kullanılan otele ait müstakil ev
izleyicilerin akınına uğramıştır. Ulaşımın kolay olmadığı, telefonların
çekmediği denize sıfır bu yerde, VIP hizmet vermek için aşçı ve gar-
sonu otelden gönderilmektedir. Bu hizmetin toplam bedelinin gecelik
1500 dolar olması ve 2010 yılında 3000 dolara çıkması, otelden bu eve
mini tur düzenlemenin 100 dolara yapılması dizilerin turizme katkı-
sını göstermektedir.

Elveda Rumeli dizisiyle Balkan turları Makedonya’ya kaymıştır. Dizi


yayına girdiğinden beri Türkiye’den Balkanlara gidenlerin %40’ ı
Makedonya’yı tercih etmektedir. Makedonya’nın vize uygulaması
getirmemesi yapılan turlarda rahatlık sağlamıştır. Balkan turlarında
ulaşım otobüsle yapılıyorsa Yunanistan’dan sadece transit vize uygu-
lamasıyla tur gerçekleşmektedir. Aynı zamanda Arnavutluk, Karadağ,
Kosova, Bosna tur güzergâhı üzerinde veya içindeyse vize isteme-
mektedir. Bir başka avantajı ise bölgede konaklama işletmelerinin
Kültür Turizmi 67

ekonomik düzeyde olup tur maliyetini rahatlatmasıdır. Dizi çekimle-


rinin yapıldığı alan Makedonya’nın Bitola bölgesinde Mukova adlı
terk edilmiş bir Türk köyünde yapılmakta ve mutlaka tur programla-
rında yer almaktadır.

Dizi turizminin gayrimenkulle de bağı oluşmuştur. Dizilerin çekildiği


mekânlar popüler olmuş ve ev kiraları artmıştır.

Edebiyat Turizmi
Kültürel turizmin bu yeni biçimi, edebiyatla ilgili şehirlere, kasabala-
ra ya da mekânlara seyahat anlamına gelmektedir. Yazarların yaşadı-
ğı ya da romanlarının geçtiği yerler önem kazanmaktadır. İnsanlar
sevdikleri şairlerin veya yazarların satış rekorları kıran kitaplarını
okuduktan sonra kitabın içinde geçen yerleri gezmekte ve karakterleri
yakından tanımaktadırlar. Bu şehirlere çeşitli turlar düzenlenmekte-
dir. Yazarların evleri, gittikleri kafeler, restoranlar bu turlar içinde
gidilen başlıca yerlerdir.

Turistler, Prag’ı Franz Kafka’nın ve kitaplarının ruhuyla; Londra’yı


Charles Dickens veya Virginia Woolf’un gözünden; Paris’i
Notredame’in Kamburu’nun ayak izinde keşfediyorlar. Joyce’un
Dublin’i, Hemigway’in Havana’sı, Puşkin’in Moskova’sı,
Dostoyevski’nin St. Petersburg’u ifadelerinden de anlaşılacağı gibi
tüm bu şehirler yazarlarıyla birlikte anılıyor.

İnsanların edebiyat turizmini tercih etmelerinin sebebi tüm dünyada


giderek daha fazla insanın edebiyat ve seyahat tutkusunu bir arada
yaşama düşüncesidir. Bunun ışığında turizm acenteleri de çeşitli
programlar hazırlamaktadır.

Dünyanın edebiyat başkenti sıralamasında Paris her zaman önde gel-


mektedir. Sebebi, sadece Victor Hugo veya Alexander Dumas gibi
Fransız yazarlar değildir; 1900’lerin ilk yarısında Gertrude Stein,
Ernest Hemingway gibi birçok yazar ve sanatçı da bu şehirde yaşa-
mıştır.

Londra’da Charles Dickens turunun ilk durağında, yazarın bugün


müzeye dönüştürülen evi var. Dickens’in ailesiyle birlikte yaşadığı
mekânın odaları gezebilir; onu, “Oliver Twist” i yazarken hayal ede-
bilirsiniz. Müze, Dickens’a ait dünyanın en geniş koleksiyonuna sahip
resimleri, notları, el yazmaları ve orijinal mobilyaları gibi özellikleriy-
le görülmeye değerdir.
68 Ünite 2

Edebiyat turistleri, otobüslerle şehri dolaşıp bulundukları şehirde


yaşamış edebiyatçıların evlerini, çalışma mekânlarını, takıldıkları
kafeleri ziyaret ediyor. Dünyanın en güzel şehirlerinden biri olan
Prag, bugün Franz Kafka ile birlikte anılmaktadır. Şehrin dört bir
yanında Kafka otelleri ve kafeleri var; fincanları, posterleri ve çeşitli
hediyelik eşyaları satılmaktadır.

Dan Brown’un Melekler ve Şeytanlar romanının filmi vizyona girdik-


ten sonra kitaba konu olan İtalya’nın başkenti Roma’da otel rezervas-
yonları %200’ün üzerinde artış göstermiştir.

Edebiyat turizminin gerçekleştiği şehirlerde buna benzer artışlar


görülmektedir. Kültürel turizmin bir dalı olan bu turizm çeşidi,
insanlara hem sosyal hem de kültürel kaynaklı bilgiler katmanın yanı
sıra söz konusu şehri ekonomik yönden de kalkındırır.

Edebiyat Turizmine Türkiye’den Örnekler


Türkiye’yi Tartışmak-Doğu ve Batı Arasında: Kanada’da bir acente
“Türkiye’yi tartışmak-Doğu ve Batı Arasında” başlıklı edebiyat turu
düzenliyor. Mimar David Schmitt’in rehberliğini yaptığı 15 günlük bu
turda, İstanbul, Kuşadası, Efes, Konya, Kaş, Bodrum, Antalya,
Kapadokya ve Ankara’ya gidiliyor. Tanıtımda Dünya’da iki kıtada da
yer alan tek ülkenin Türkiye olduğu; bu durumun Avrupalı ilhamların
ve Asya geleneklerinin kesiştiği bir kültür yarattığı belirtilmiş. Schmitt
bu kültürü ve bu kültürün ruhunu anlayabilmek için tur boyunca farklı
yazarlardan okumalar yaptıklarını; ancak en önemlilerinin Efesli
Paul’un mektupları, Mevlana’nın seçilmiş şiirleri ve Orhan Pamuk’un
Kar romanı olduğu belirtiliyor.

Yazar Ahmet Ümit’le ‘İstanbul Hatırası’ Turu: Ayasofya,


Çemberlitaş, Topkapı Sarayı, Sarayburnu, Yedikule, Fatih ve
Süleymaniye Cami... Yedi imparator, yedi tarihi mekân ve yedi
cinayet. Bütün bunların bir arada bulunduğu kitabın adı ‘İstanbul
Hatırası’ ile okurlarını buluşturan Ahmet Ümit, şimdi de okurlarını
cinayet mahallinde geziye çıkarıyor. Ümit’in okurlarını romanda geçen
tarihi eserlere götüreceği gezi, roman kahramanlarının aşklarına
tanıklık eden meyhanede yenilecek yemekle tamamlanacak. Kitabın
yayınevi tarafından ‘edebiyat turları’ başlığıyla düzenlenen gezi, her
ay başka yazarlar ve mekânlarla devam edecek. Ahmet Ümit
rehberliğinde, bütün okurlara açık İstanbul gezisi, 4 Temmuz 2010
Pazar günü başlayacak. Ardından roman kahramanlarının gittiği
meyhanede akşam yemeği yenilecek.
Kültür Turizmi 69

Resim Turizmi
Resim, insanların düşünce, his ve duygularının iki boyutlu düzlem
üzerine yansıtılmasına dayanan sanat dalıdır. Resim turizmi ise ünlü
ressamların yapıtlarını ve bu yapıtların yapıldığı yeri görüp gezip
tanımak amacıyla yapılan turizm çeşididir (Müzeler, ressamların
yaşadıkları ve gezdikleri, sanat eserlerini yaptığı yerler, sanat galerile-
ri, resim sergileri ve fuarları vb. yerlere gidilmesi.).

Ünlü ressamlar resim sanatının gelişmediği dönemde halka ulaşabil-


mek ve yapıtlarıyla tanınmak amacıyla eserlerinin altına isimlerini
yazarak tanınırlarmış.

Dünyaca ünlü ressam Van Gogh, daha çok gerçek hayata dayanan
eserler yapıyor; sıradan, basit günlük şeylerin mitosunu en aşağıya
indirgiyordu. Bu sayede Van Gogh yapıtlarında hiçbir kurmaca ve
masalsılık özelliği sunmaz. Van Gogh’un yapıtlarına konu edindiği
nesne ile yapıtı karşılaştırıldığında eser birebir o objeyi anlatır. Bu
yüzden insanlar, eserlerin yapıldığı yeri gezdiklerinde önceden gör-
müş hissine kapılırlar.

Turistler, ressam Rembrant’ın eserlerini görebilmek için Amsterdam’a


gidip ressamın evini ziyaret ederler. “Eserlerini nasıl bir mekânda ve
nasıl bir manzarada oluşturmuş, ona ait eşyalar nelerdir?” gibi soru-
lara cevap bulabilmek ve meraklarını gidermek, resim sanatı hakkın-
da bir ressamı incelemek ve bilgi sahibi olmak için resim turizmine
katılırlar.

Resim Turizmine Örnek: Fransa’da Van Gogh Turu

1. İlk olarak Saint Remy’deki Van Gogh’un kaldığı akıl


hastanesinin(En önemli resimlerini yaptığı yerdir.),
reprodüksiyonların ve odasının gezilmesi,
2. Auvers Sur Oise’deki son resmini yaptığı buğday tarlasının
gezilmesi,
3. Van Gogh’un resimlerindeki Arles Köprüsü’nün seyri,
4. Auvers Sur Oise’deki resmini yaptığı kilisenin gezilmesi,
5. Van Gogh Müzesinin ziyareti.

Van Gogh’un günlük hayattaki ayrıntıları resme aktardığı, Arles’teki


çiçek ve buğday tarlaları, serviler, zeytinlikler, köylüler, Roma kalıntı-
70 Ünite 2

ları, kanallar, kiliseler ve arenalar, bu turlar aracılığıyla görülmekte-


dir. Van Gogh eserlerini tanıyarak ve eserlerin yapıldığı yerleri geze-
rek bu yerler resimlerden hatırlanabilir.

Ülkemizde resim turizmi çok fazla gelişmemiştir ama resim sanatına


ilgi duyan kesim daha fazladır. Bunun sebebi; yapılan sanat eserinin
dünyaya yeterince tanıtılmaması ve insanlarımızın resim sanatına
olan ilgisinin yüksek olmamasıdır.

Düğün Turizmi
Yurtdışında “destination wedding” olarak bilinen, ülke dışında deği-
şik mekânlarda düğün organizasyonu planlama eğilimi, Küba, Havai,
Las Vegas’ın yanı sıra Türkiye’de de gelişmektedir. Düğün turizmi
olarak da bilinen yeni eğilimde; seçilen yere ulaşımdan konaklamaya,
restoran rezervasyonundan düğünün gerçekleşeceği mekânın seçimi-
ne, dekorasyondan müziğe kadar tüm ayrıntıları profesyonel şirketler
planlamaktadır. Düğün turizminin, tur operatörlerinden gelen “ürün-
lerinizi çeşitlendirin” talebini karşılayacağı, kişi başına turizm geliri-
nin arttırılmasına da katkı yapabilecektir. Niş bir alan olarak kabul
edilen düğün turizminde ilk adım, 2000 yılında Kuşadası’nda bir
organizasyonla atılmıştır. 1999 da İrlandalı bir kızla Kuşadası’nda
çalışan Türk gencinin düğün törenlerinin Vatikan tarafından kutsal
ilan edilen Efes, Meryem Ana Kilisesi’nde gerçekleştirilmesinin
ardından, şimdi de düğünleri yunusların gösteri yaptığı Adaland
Aqua Park’ta yapılmaktadır.

Çiftler ve konukları tur operatörleri kanalıyla seyahatlerini planlayıp,


Türkiye’de evlenebilmeleri için gerekli belgelerini hazırlayıp organi-
zatörlere gelmektedir. Organizatörler de kilise yöneticileri ve düğün
sahipleriyle gelin-damadın giriş yerinden giriş saatine, karşılamadan
oturma planına kadar tüm ayrıntılarla ilgilenmektedir. 2008 yılında,
Kuşadası’nda 160 yabancı turist çiftin nikâhı kıyılmış, bunların 32’sine
düğün turizmi hizmeti verilmiştir. Yurtdışından düğün turizmi için
gelen çiftler, beraberlerinde ortalama 40 kişilik akraba - arkadaş grubu
getirmektedir.

Türkiye’de düğün turizmi Kuşadası’ndan başka Peri Bacaları’nın göl-


gesinde ya da Boğaz’ın kıyısında dünya evine girmek isteyenlerle
canlanmıştır. Özellikle Türk dizilerinin müdavimi Araplar ve Yunanlar
Türkiye’de evlenmeyi tercih etmektedir. Dizilerin çekildiği yalılarda
evlenmek isteyenler; daha zenginlerin de Çırağan ve Dolmabahçe
Sarayı’nı tercih etmesiyle İstanbul’da 2008 yılında yapılan yabancı
düğünlerin sayısı 100’ü geçmiştir.
Kültür Turizmi 71

Ünlü düğün mekânları, yabancıları İstanbul’a getirebilmek için ulus-


lararası düğün fuarlarına katılmaktadır. Bu düğünlerin ekonomiye de
önemli katkısı vardır. Davetliler 5 yıldızlı otellerde ağırlanmaktadır.
Çiftler daha sonra balayı için Bodrum gibi kıyılardaki resort otellere
gitmektedirler.

Çeşme’deki otellerde son yıllarda düğün ve nişan organizasyonları


artmıştır. İzmirlilerin tercih ettiği Çeşme’de artık İstanbul ve
Türkiye’nin farklı yerlerinden konuklar ağırlanmaktadır. Yabancılar
hem tatil amacıyla buraya gelmekte hem de düğün merasimine katıl-
maktadır.

Ölüdeniz’e her yıl yaklaşık 900 çift evlenmek için gelmektedir.


Ölüdeniz’de evliliğe İngilizler yoğun ilgi gösterirken, çiftlerin burayı
tercih etmesinde doğal güzellik yanında, düşük maliyetli düğün de
önemli bir etkendir.

Yurtdışında gözde düğün destinasyonları sıralamasında Hindistan ilk


sırada yer almaktadır. Onu İtalya, Sri Lanka, Las Vegas izlemektedir.
Yurtdışında evlenmek isteyen her Türk vatandaşı konsolosluklara
başvurarak bu işlemi gerçekleştirebilir. Roma, Paris ve Londra gibi
romantik başkentlerde bulunan Türk Konsolosluklarında evlenmek
isteyen çiftlerin seçtikleri ülkeye göre değişen prosedürler uygulan-
maktadır.

Eğitim Turizmi
Eğitim turizmi daha çok gençlere hitap eden bir turizm çeşididir.
İnsanların farklı kültürler tanıma, öğrenme ve dünya görüşlerini
genişletme isteğinden ortaya çıkmış bir özel ilgi turizmidir. Eğitim
turizmi, eğitim sürecinin bir parçasıdır. İnsanlar eğitim amacıyla
farklı yerlere giderler ve gittikleri bu yerlerde bir turizm potansiyeli
başlatırlar. Ama eğitim turizmi, ticari turizmden farklıdır.

Ticari turizm ve eğitim turizmi arasındaki fark ise ticari turizm; bilgi-
yi, seyahat deneyimlerini bir ürün olarak görür. Her ürün satılmak
içindir. Her ziyaretçi tüketici olarak görülür. Ticari turizme katılan
turistlerin de amacı dinlenmek, eğlenmek ve alışveriştir. Eğitim turiz-
minin amacı ise; insanlara bilgiyi sunmak veya bilgi edinme konu-
sunda gerekli koşulları sunmaktır. Ticari kazançlar eğitim turizmi
için ikinci plandadır. Eğitim turizmine katılan turistlerin de ilk olarak
amacı bilgi elde etme ve farklı kültürler tanımadır.

Dünya Gençlik, Öğrenci ve Eğitim Turizmi Konfederasyonu (WYSTC)


kongresi her yıl başka ülkelerde yapılmaktadır. 2007’de İstanbul’da
72 Ünite 2

yapılan kongreye çeşitli ülkelerden 800 kişi katılmıştır. Dünya Gençlik,


Öğrenci ve Eğitim Turizmi Konfederasyonu’nun amacı, gençlere dene-
yim ve beceri kazandırmak; çalışma ve iş olanağı sunmaktır.

ABD, eğitim turizminde yılda 11 milyar dolar kazanmaktadır. Başta


Fransa olmak üzere AB ülkeleri birbirleriyle yarışmaktadır. Eğitim
turizmi çerçevesinde İngiltere 200-250 bin yabancı öğrenci barındır-
maktadır. Öğrenci başına yıllık harcama 15 bin dolar civarındadır;
böylece 250 bin öğrencinin getirisi yıllık 3 milyar 750 bin dolardır.

Eğitim turizmi sayesinde öğrenciler yurt dışında farklı yaşantılar edi-


nebilir ve kendilerini geliştirebilir. Türkiye’de bunu çeşitli projeler
sayesinde devlet destekli liseler ve üniversiteler gerçekleştirmektedir.
Erasmus ve Leonardo Da Vinci projeleri birer örnektir. Eğitim turizmi
çok ciddi bir gelir kaynağıdır. Öğrenciler farklı kültürler tanıyabilir,
ülke reklamı çok iyi yapılır ve bu kalıcı bir iz bırakır. Bu durum, gele-
ceğe birer yatırımdır.

Türkiye’de Eğitim Turizmi


Türkiye’de uygulanan “Hayat Boyu Öğrenme” adı altında anılan;
Comenius, Erasmus, Leonardo Da Vinci, Work and Travel gibi prog-
ramlarda gençlere yurtdışında eğitim alma olanağı sağlanmaktadır.

Comenius Programı
Okul eğitimi ile yakından ilgili olan Comenius Programı, Lizbon
hedeflerine ulaşabilmek için öğrenciler ve eğitim personeli arasında
Avrupa kültür ve dil çeşitliliği ile değerleri hakkında bilgi ve anlayış
oluşturmayı, işbirliğini güçlendirmeyi, etkin bir Avrupa vatandaşı
olma yolunda öğrencilerin kişisel gelişimleri için gerekli olan temel
becerileri ve yeterlilikleri edinmelerini ve amaçlamaktadır.

Hayat Boyu Öğrenme Programı’na AB üyesi 27 ülke ile İzlanda,


Norveç ve Türkiye katılabilmektedir. Makedonya ve Hırvatistan da
bazı alt programlarda yer almaya başlamıştır.

Erasmus Programı
Erasmus programı, yükseköğretim kurumlarının birbirleriyle işbirliği
yapmalarını teşvik etmeye yönelik bir Avrupa Birliği programıdır.
Yükseköğretim kurumlarının birbirleriyle ortak projeler üretip hayata
geçirmeleri; kısa süreli öğrenci ve personel değişimi yapabilmeleri
için karşılıksız mali destek sağlamaktadır.

Bunun yanı sıra yükseköğretim sistemini iş dünyasının gereksinimle-


rine uygun olarak geliştirmek ve üniversite mezunlarının iş dünya-
Kültür Turizmi 73

sında istihdam edilebilirliğini arttırmak amacıyla yükseköğretim


kurumları ile çalışma çevreleri arasındaki ilişkilerin ve işbirliğinin
arttırılmasını da teşvik etmektedir.

v Hareketlilik Etkinlikleri
v Öğrenci Hareketliliği
v Öğrenim Hareketliliği
v Staj Hareketliliği
v Personel Hareketliliği
v Ders Verme Hareketliliği
v Personel Eğitimi Hareketliliği
v Hareketliliğin Organizasyonu
v Erasmus Yoğun Dil Kursları
v Yoğun Programlar
v Hazırlık Ziyaretleri
v Leonardo da Vinci Programı

Leonardo da Vinci, Avrupa Birliği Mesleki Eğitim programıdır. Tüzel


kişilik sahibi tüm resmi ve özel kurum ve kuruluşlar, eğitim kurum-
ları ile KOBİ, STK ve yerel idareler Leonardo da Vinci projesi sunabil-
mektedir. Leonardo da Vinci Programı etkinlikleri; hareketlilik pro-
jeleri, yenilik transferleri, ortaklık projeleri, Avrupa dil ödülü, hazırlık
ziyaretleridir.

Work and Travel


Work and Travel, ABD hükümeti tarafından organize edilen ve sadece
üniversite öğrencilerinin yararlanabildiği bir kültürel değişim ve
macera programıdır. Work and Travel öğrencilere en düşük maliyetle
ABD’de sezonluk ve nitelik gerektirmeyen işlerde çalışma ve seyahat
etme, aynı zamanda ABD’nin yaşam tarzı ve kültürünü yakından
görme ve İngilizcelerini geliştirme olanağı sunmaktadır. Türkiye’den
katılan adaylar için Work and Travel bir yaz programı olup program
süresi genellikle dört ay civarındadır. Öğrencilerin çalışabilecekleri
süre, çalışma izin belgesi olan DS2019 formunda belirtilmektedir.
Work and Travel katılımcıları, belirtilen tarih aralığı dışında çalışa-
maz. Program süresinin uzatılması mümkün değildir. Work and
Travel kapsamında dört aylık program sürecinin tamamlanmasının
ardından 30 günlük bir turist statüsü kazanılır. Bu dönem DS-2019
formunda yazılı olan program tarihlerine dâhil değildir. Bu otuz gün-
lük dönemde, katılımcıların ülke içinde seyahat etmesine ve ABD’den
ayrılmak için gerekli hazırlıkları yapmasına fırsat tanınır.
74 Ünite 2

Eğitim Turizmine Türkiye'den Bir Örnek


3 Şubat 2008’de ilk kez “outdoor eğitimi” Türkiye’de faaliyete
başlamıştır. Alanya’da bir otel de bu çeşit bir faaliyet ilk defa
hizmete başarıyla girmiştir. Çeşitli illerden gelen yaklaşık 550
öğrenci burada gün boyu ders çalışıp aynı zamanda otelin
olanaklarından da faydalanmıştır. Bu programın sloganı “Ders
zamanında ders, eğlence zamanında eğlence…” dir. Bu tür
programlar, yurtdışında çok yaygındır; ancak Türkiye’de daha
yeni gelişmektedir. Bu tür projelerin artmasıyla Türkiye’de
eğitim turizmi daha da gelişebilecektir.

Dil Öğrenmek İçin Yapılan Seyahatler


Öğrencilerin dil öğrenme konusundaki taleplerine paralel olarak bu
konuda yeni turizm ürünleri hazırlanmakta ve yeni merkezler açıl-
maktadır. Öğrencilerin seyahatlerinin önem kazanması ile birlikte
pek çok ülke çalışarak tatil yapanlara vize kolaylığı sağlama çalışma-
larına başlamıştır. Özellikle tercih edilen destinasyonlardan Avustralya
ve Yeni Zelanda’nın bu konuda öncü konumda olduğu belirlenmiştir.

Dil öğrenme konusunda en önemli kaynak ülke, Japonya’dır. Onu


İspanya ve Almanya izlemektedir. İngiltere de dil öğrenme konusun-
da güçlü bir destinasyon olma durumunu korumaktadır. Avustralya’da
ve Çin’de bu pazara açılan yeni destinasyonlar olarak ortaya çıkmış-
tır.

Gençlik Turizmi
Gençlik turizmi, 15-24 yaş grupları arasındaki bireylerin anne, baba
ve diğer aile yakınları olmaksızın turizme katılmalarıdır. Gençlerin
spor, eğlence, sosyal ve kültürel etkinliklere katılmak amacıyla yap-
mış oldukları seyahatlerdir. Gençlerin turistik hareketlere katılma
düzeyi diğer yaşlardan daha yüksektir. Bunun nedenleri:

v Gençlerin psikolojik yapıları gereği harekete, maceraya ve değişi-


me daha açık kişiliğe sahip olmaları,

v Gençlerin aile bağlarının ve sorumluluklarının az olması,

v Konaklama yerlerinin seçiminde çok titiz davranmamaları ve


fazla konfor aramamalarıdır.
Kültür Turizmi 75

Türkiye’nin sosyal yapısı ve doğal turistik kaynakları, öğrenci ve


gençlik turizmine son derece elverişlidir. Okulların tatilleri, turistik
geziler için yeterlidir. Öğrenciler, kamu ulaştırma araçlarında indi-
rimli tarifelerden yararlanmaktadır.

Dünya Gençlik, Öğrenci ve Eğitim Seyahatleri Konfederasyonu ve


Dünya Turizm Örgütü’nün 2008 raporuna göre; gençlik turizmi tüm
uluslararası seyahatlerin %20’sini oluşturmaktadır. Gençlerin turizm
sektörünün en hızlı gelişen kesimi olduğu belirlenmiştir. Genç turist-
lerin seyahat harcamalarının son dönemde %40 oranında arttığı ve
sonucunda genç turistlerin % 80’nin evlerine diğer kültürler konusun-
da daha fazla hoşgörü kazanmış olarak döndüğü anlaşılmıştır.

Avrupa kıtasında her yıl yaklaşık 5,5 milyon genç, farklı yerler ve
ülkeler görmek adına seyahat etmektedir. Bunlar genellikle organize
olmuş gruplardır. İzciler, gençlik merkezi üyeleri, bir proje kazanmış
gruplar, sportif amaçlı kulüp ve dernekler başı çekmektedir. En çok
seyahat edenler dünya izcileridir. Yaklaşık 28 milyon üyenin yarısı her
yaz kamplar, geziler ve çeşitli etkinlikler nedeniyle bulundukları yer-
den başka bir mekâna gidip gelmektedirler.

Türkiye’de gençlik turizmi ise ne yazık ki sağlıklı veriler bulunmadığı


için sayısal tespitten uzaktır. 24 milyonluk genç nüfusa rağmen sayı, 1
milyon bile değildir.

Günümüz genç gezginleri sıradan turistlerden daha uzun süre kal-


makta ve daha fazla harcama yapmaktadırlar. 2002 yılından bu yana
gezi başı ortalama harcama miktarı %40 artış göstererek 2007 yılında
1,915 avroya yükselmiştir.

Yeni nesilde gençlik turizmi pazarı 30 yaş üstüne de taşıyacaktır.


Gençlerin %70’i, dil öğrenmek, gönüllülük, yurt dışında çalışma gibi
belirli bir amaçla seyahat etmektedir. Seyahat sonucunda %80’i ülke-
lerine diğer kültürlere karşı daha fazla hoşgörü kazanmış olarak dön-
mektedirler.

Dünya turizm yetkililerinden %60’ı gençlik ve öğrenci turizmini


kendi sektörlerinin geleceği açısından “önemli veya çok önemli” ola-
rak değerlendiriyorlar. Bu nedenle artan sayıda ülke gençlik turizmini
spor, macera gibi yeni turizm çeşitleri ile geliştirmeye çalışmaktadırr.

Yeni destinasyon geliştirmenin temel öğeleri; gençlere uygun fiyatta


konaklama, kültür turları, bilgilendirme, internet siteleri, paket turlar
ve indirimli programlar olarak özetlenmektedir.
76 Ünite 2

Dünyayı gezmek isteyen öğrenciler için International Student Travel


Confederation (ISIC) üyesi kuruluşlar tarafından dağıtılan öğrenci
seyahat kimlik kartları her yerde geçerli olup ISIC kartı olarak anılan
bu kartlara önemli seyahat ve konaklama indirimleri sağlanıyor. Bu
kartlarda yaş sınırlaması yok. Öğrenci olduğunu belirten herkes alabi-
liyor.

Uluslararası gençlik seyahat kartları (IYTC) ise International Student


Travel Conference (ISIC) üyesi kuruluşlar tarafından dağıtılır. 26
yaşından gün almamış herkes bu kartı alabilmektedir ve kartların bir
yıl geçerlilik süresi vardır. Türkiye’de bu tür kartları almanın adresi
ise TÜRSAB’tır. Bu merkeze, seyahat öncesi başvurulmalıdır.

Türkiye içinde herhangi bir nedenle seyahat eden gençler ile yabancı
ülkelerden gelen yabancı gençler, belirtilen koşulları taşımak kaydıyla
Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın tesislerinden yararlanabilmektedirler.
Gençlik Turizmi Projesi içinde yurtiçi ve yurtdışındaki gençlerin hiz-
metine sunulmaktadır.

Dünya Gençlik, Öğrenci ve Eğitim Seyahatleri Konfederasyonu ve


Dünya Turizm Örgütü’nün raporuna göre; gençlik turizmi tüm ulus-
lararası seyahatlerin %20’sini oluşturmaktadır. Gençlerin turizm sek-
törünün en hızlı gelişen kesimi olduğu belirlenmiştir. Genç turistlerin
seyahat harcamalarının son dönemde % 40 oranında arttığı ve bunun
sonucunda genç turistlerin % 80’inin evlerine diğer kültürler konu-
sunda daha fazla hoşgörü kazanmış olarak döndüğü anlaşılmıştır.

Gençlik turizminde yapılan etkinliklerden bazıları: hiking(günübirlik


doğa gezisi), trekking(uzun ve yorucu doğa gezisi/yürüyüşü), kaya
tırmanışı, kamping(kamp yapma/kampçılık), yamaç paraşütü, yüzme,
piknik, yürüyüş, koşu, bisiklete binme, dağ bisikleti, at binme, kuş
gözlem, foto-safari şeklinde sıralanabilir.

Gençlik Turizminin Faydaları


v Gençlik turizmi, kişisel beceri ve yeteneğin gelişmesini sağlar.
v Gençlik turizmi, yaratıcı gücü geliştirir.
v Gençlik turizmi, çalışma başarısını ve iş verimini artırır.
v Gençlik turizmi, ruh sağlığı kazandırır.
v Gençlik turizmi, insanı sosyalleştirir.
v Gençlik turizmi, ekonomik hareketi geliştirir.
v Gençlik turizmi, uluslararası ilişkileri geliştirir.
Kültür Turizmi 77

Gençlik turizmi imkânları sağlayan kurum ve kuruluşlar: Kültür ve


Turizm Bakanlığı, Turizm Eğitim Merkezleri (Türem), Yüksek
Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu (Yurt-Kur), Uluslararası Kamplar,
Başbakanlık Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, Merkez Gençlik
Kampları, Çevre ve Orman Bakanlığı Orman içi Dinlenme Yerleri ve
Özel Tesislerdir.
78 Ünite 2

zp[j
Türkiye’de turizmin çeşitlendirilmesi konusunda yapılan çalışmalar
içinde kültür turizmi en önemli turizm çeşitlerinden biridir.
Yurdumuzun, insanlığın bilinen tarihinden bu yana gerek doğudan
batıya, gerekse batıdan doğuya süre giden göç yolları üzerinde bulun-
ması, bu önemi daha da arttırmaktadır. Anadolu’ya yerleşen pek çok
kavim, tarih boyunca bu topraklarda sayısız kalıntı bırakmış, her
uygarlık kendisinden sonra gelen yeni uygarlığı etkilemiş, onun geliş-
mesine katkıda bulunmuştur.

Türkiye’de günümüzde kültür turizmi genelde tarihsel bazda yapıl-


maktadır. Turistik pazarlamanın yapıldığı ülkeye göre arkeolojik ya da
dinsel motiflerin ağır bastığı bir parkur üzerinde, genellikle haftalık
ya da 15 günlük süreler içinde organize edilmektedir. Kuzey ve Güney
Amerika, Güney Kore, Japonya gibi uzak ülkelerden seyahate çıkan
turistler, birden fazla ülke gezdikleri için bu ülkelerin turistleri genel-
de ülkemizde 3 – 5 gün kalarak kültür turizmi yapmaktadır.

Mirasın genel tanımı, bir şeyleri bir nesilden diğer bir nesile geçirmek-
tir. Kavram olarak miras hem kültürel hem de doğal öğeleri içine
almaktadır. Miras turizmi, miras kültürünü ve doğanın birlikte ele
alındığı bir turizm çeşididir.

Festival ve etkinlikler, toplumların refahları açısından önemli katkı


sağlayıcı olgulardır. Aynı zamanda özel ilgi turizminde de önemli
sektördürler.

Dark turizm, gerçek ya da sembolik olarak ölüm temasının işlendiği


bir yere yönelik, kısmen ya da tamamen ölümle yüzleşme arzusuyla
güdülenmiş bir seyahat olgusudur.

İlkçağ medeniyetlerinin Anadolu’da gelişmesi ve Hıristiyanlığın ilk


dönemlerinde havarilerin; ortaçağda ise Musevilerin bulundukları
ülkelerde karşılaştıkları ağır baskı ve yok etme politikaları sonucu, bu
topraklara sığınmış olmaları Türklerin kendi dini olan İslamiyet’e ait
eserlerin yanı sıra çok sayıda sinagog ve kilisenin Anadolu’da yer
almasını sağlamıştır. İnsanların devamlı ikamet ettikleri, çalıştıkları
ve her zamanki olağan gereksinimlerini karşıladıkları yerlerin dışına,
dini inançlarını gerçekleştirmek ve inanç çekim merkezlerini görmek
amacıyla yaptıkları turistik amaçlı gezilerin turizm olgusu içerisinde
değerlendirilmesi inanç turizmi olarak tanımlanabilmektedir.

Çok izlenen yerli TV dizilerinin çekim mekânlarını Anadolu’ya taşı-


ması iç turizmde yeni bir akım yaratmıştır. Kültür turizminde uzman-
Kültür Turizmi 79

laşan birçok firma, tur programlarını artık günün popüler dizilerine


göre düzenlemektedir. Tur güzergâhlarına dizilerin setleri, oyuncula-
rın kaldıkları oteller, yemeğe gittikleri restoranlar eklenmeye başlan-
mıştır.

Kültürel turizmin yeni biçimlerinden biri olan edebiyat turizmi, ede-


biyatla ilgili şehirlere, kasabalara ya da mekânlara seyahat anlamına
gelmektedir. Yazarların yaşadığı ya da romanlarının geçtiği yerler
önem kazanmaktadır. İnsanlar, sevdikleri şairlerin veya yazarların
satış rekorları kıran kitaplarını okuduktan sonra kitabın içinde geçen
yerleri gezmekte ve karakterleri yakından tanımaktadırlar. Bu şehirle-
re çeşitli turlar düzenlenmektedir. Yazarların evleri, gittikleri kafeler,
restoranlar bu turlar içinde gidilen başlıca yerlerdir.

Yurtdışında “destination wedding” olarak bilinen, ülke dışında deği-


şik mekânlarda düğün organizasyonu planlama eğilimi, Küba, Havai,
Las Vegas’ın yanı sıra Türkiye’de de gelişmektedir. Düğün turizmi
olarak da bilinen bu yeni eğilimde; seçilen yere ulaşımdan konaklama-
ya, restoran rezervasyonundan düğünün gerçekleşeceği mekânın
seçimine, dekorasyondan müziğe kadar tüm ayrıntıları profesyonel
şirketler planlamaktadır. Düğün turizminin, tur operatörlerinden
gelen “ürünlerinizi çeşitlendirin” talebini karşılayacağı, kişi başına
turizm gelirinin arttırılmasına da katkı yapabilecektir. Niş bir alan
olarak kabul edilen düğün turizminde ilk adım, 2000 yılında
Kuşadası’nda bir organizasyonla atılmıştır. 1999’da İrlandalı bir kızla
Kuşadası’nda çalışan bir Türk gencinin düğün törenlerinin Vatikan
tarafından kutsal ilan edilen Efes, Meryem Ana Kilisesi’nde gerçekleş-
tirilmesinin ardından şimdi de düğünleri, yunusların gösteri yaptığı
Adaland Aqua Park’ta yapılmaktadır.

Eğitim turizmi daha çok gençlere hitap eden bir turizm çeşididir.
İnsanların farklı kültürler tanıma, öğrenme ve dünya görüşlerini
genişletme isteğinden ortaya çıkmış bir özel ilgi turizmidir. Eğitim
turizmi, eğitim sürecinin bir parçasıdır. İnsanlar eğitim amacıyla fark-
lı yerlere giderler ve gittikleri bu yerlerde bir turizm potansiyeli başla-
tırlar. Ama eğitim turizmi ticari turizmden farklıdır.

Ticari turizm ve eğitim turizmi arasındaki fark ise ticari turizm; bilgi-
yi, seyahat deneyimlerini bir ürün olarak görür. Her ürün satılmak
içindir. Her ziyaretçi tüketici olarak görülür. Ticari turizme katılan
turistlerin de amacı dinlenmek, eğlenmek ve alışveriştir. Eğitim turiz-
minin amacı ise; insanlara bilgiyi sunmak veya bilgi edinme konusun-
da gerekli koşulları sunmaktır. Ticari kazançlar, eğitim turizmi için
80 Ünite 2

ikinci plandadır. Eğitim turizmine katılan turistlerin de ilk olarak


amacı bilgi elde etme, farklı kültürler tanımadır.

Gençlik turizmi, 15-24 yaş grupları arasındaki bireylerin anne, baba ve


diğer aile yakınları olmaksızın turizme katılmalarıdır. Gençlerin spor,
eğlence, sosyal ve kültürel etkinliklere katılmak amacıyla yapmış
oldukları seyahatlerdir. Gençlerin turistik hareketlere katılma düzeyi,
diğer yaşlardan daha yüksektir.
Kültür Turizmi 81

=pZ[d=[‚_h

Kültür ve festival turizmi, dark turizm, inanç, film, dizi turizmi,


edebiyat, resim, düğün, eğitim ve gençlik turizmi hakkında bilgi
veriniz.
82 Ünite 2

:[Ð[hb[dZ_hc[IehkbWhÒ
1. Aşağıdakilerden hangisi gençlik turizminin faydalarından değildir?
a. Gençlik turizmi, kişisel beceri ve yeteneğin gelişmesini sağlar.
b. Gençlik turizmi, yaratıcı gücü geliştirir.
c. Gençlik turizmi, çalışma başarısı ve iş verimini artırır.
d. Gençlik turizmi, ruh sağlığı kazandırır.
e. Gençlik turizmi, insanı a-sosyal kılar.
2. Aşağıdakilerden hangisi kültür turizmine katılan turistin temel
eğilimlerinden değildir?
a. Kültür ve tarih, seyahat dürtüsünün temel öğelerinden birisidir
b. Deniz - kum – güneş”, seyahat dürtüsünün temel öğelerinden
birisidir.
c. “Deniz-Güneş” tatili yapan turist kesiminden daha üst gelir
grubuna dâhildir.
d. “Deniz-Güneş” tatili yapan turist kesiminden daha yaşlıdır.
e. Eğitim, seyahat dürtüsünün temel öğelerinden birisidir.
3. Aşağıdakilerden hangisi festival turizminin ekonomik
yararlarındandır?
a. Artan fiyatlar
b. Fırsat maliyetleri
c. Sorumluluğun zayıflığı
d. Kaynakların yanlış kullanımı
e. Yaşam standardının yükselmesi
4. Aşağıdakilerden hangisi eğitim turizmi ile en çok gelir elde eden
ülkedir?
a. Türkiye
b. Arjantin
c. Amerika Birleşik Devletleri
d. Bulgaristan
e. Almanya
5. İnanç turizmi ile ilgili olarak Hıristiyanlık için önemli 7 kilise hangi
şehir grubundadır?
a. İzmir-Denizli-Manisa
b. Adana-Mersin-Hatay
c. Ankara-Konya-Nevşehir
d. İstanbul-Tekirdağ-Edirne
e. Artvin-Rize-Trabzon
ÖZEL İLGİ TURİZMİ

1. Alternatif Turizm,
Sürdürülebilir Turizm
ve Özel İlgi Turizmi Kavramları

2. Kültüre Dayalı Turizm Çeşitleri

3 Doğaya Dayalı Turizm Çeşitleri

4. Hobiye Dayalı Turizm Çeşitleri


84 Ünite 3

{d_j[Z[;b[7bÒdWdAedkbWh

• Rafting

• Flora Turizmi

• Fauna Turizmi

• Dağ ve Kış Sporları

• Çiftlik Turizmi

• Yayla Turizmi

• Sağlık ve Termal Turizmi

• Hava Sporları

• Mağara Turizmi

• Sualtı Dalış Turizmi

• Trekking
Doğaya Dayalı Turizm Çeşitleri 85

zÐh[dc[>[Z[\b[h_

Bu üniteyi tamamladığınızda rafting, flora ve fauna, dağ ve kış


sporları, çiftlik ve yayla turizmi, sağlık ve termal, hava sporları
ve mağara turizmiile sualtı dalış ve trekking konularını
kavramış olacaksınız.

{d_j[o_wWbÒÔÒha[d

Konuları anlatış sırasına göre okuyun. Ünite sonunda sorulan


sorular arasında yanıtından emin olmadıklarınız bulunursa
ilgili konuyu yeniden çalışın.
86 Ünite 3

Rafting
Zengin doğal kaynaklara sahip olan Türkiye, su sporları (rafting, kano
ve nehir kayağı) için ziyaretçilerine önemli bir akarsu turizmi potansi-
yeli sunmaktadır. Türkiye’deki tarihi, arkeolojik, kültürel ve otantik
değerlere entegreolan akarsu turizmi, çevreyle ve diğer turizm çeşitle-
riyle bir bütün oluşturmaktadır.

Türkiye’de irili ufaklı yüzlerce akarsu bulunmakta olup birçoğu akar-


su sporlarına elverişli yapıdadır. Yeryüzünün en hızlı akan nehirlerin-
den biri olarak ün yapan Çoruh Nehri dünyaca tanınmakta olup 1993
yılında 28 ülkeden 300 sporcu, bilim adamı ve basın mensubunun
katıldığı 4. Dünya Akarsu Şampiyonası’na ev sahipliği yapmıştır.

Türkiye’de rafting yapmaya en uygun sezon, Haziran-Eylül arasıdır.


Bu tür bir etkinlik, su sporlarında fazla deneyimli veya yetenekli
olmanızı gerektirmemektedir. 14 yaşını aşmış ve yüzme bilen herkes
bu farklı deneyimden yararlanabilmektedir.

Rafting, takım halinde yapılan bir spordur. Nehire inmeden önce reh-
berler tarafından bu sporun nasıl yapılacağına ilişkin bir eğitim verilir.
Katılımcılara “Nehirde nasıl yüzülür?”, “Manevralar nasıl yapılır?”,
“Botta nelere dikkat etmek gerekir?”, “İp nasıl kullanılır?”, “Kürek
nasıl tutulur ve kullanılır?” gibi soruların cevapları kısa bir eğitimle
verilir. Daha sonra can yeleği, kask, su geçirmeyen elbiseler dağıtılır.

Parkurlar zorluk dereceleri bakımından 6’ya ayrılır. Zorluk derecesi 1


olan parkur, en kolay; 6 olan ise en zorlu parkurdur. Parkur üzerine
nehirin akış hızı; yani debisi ve parkur üzerindeki kaya yoğunluğu bu
zorluk derecelerinin belirlenmesinde önemli rol oynar. Parkurlar, orta-
lama olarak 12-20 km uzunluğundadır. Botlara 4-6 kişilik gruplar
halinde binilir. Yol boyunca rehberinizin verdiği komutlara uyarak
takım halinde botunuzu azgın nehir sularında oluşan rapidlerden
(nehir içinde oluşan büyük dalgalar) geçirerek sakin sulara ulaştırma-
lısınız.

Rafting Sporuna Göre Nehir Sınıflandırması


Nehirlerdeki rapid ve çağlayan gibi engeller, zorluk derecelerine göre
uluslararası standartlara göre sınıflandırılır.
v Derece 1: Çok basit akıntı. Suda hiçbir çalkalanma yoktur, son
derece sakin bir biçimde, köpüklenme yapmadan akar.
v Derece 2: Basit rapidler. Akıntı azdır. Suyun akışı ve küçük engel-
ler hafif dalgalanmalar oluşturur. Bunlar hiç bir tehlikesi olmayan
basit geçişlerdir.
Doğaya Dayalı Turizm Çeşitleri 87

v Derece 3: Orta zorlukta rapidler. Nehir buralarda, yüksek sayılabi-


lecek dalgalar oluşturur. Dalga boyu bir metreye varır. Rapidin
arkası durgun ve görüş alanı içindedir.
v Derece 4: Zor rapidler. Rapidin başlangıcından bitişini görmek her
zaman mümkün olmaz. Akıntı, oldukça büyük ve karışık dalgalar
oluşturur. Su altı ve su üstü engelleri bulunur. Emniyet için kıyıda
kurtarma ipiyle ekibin olması gerekir.
v Derece 5: Çok zor rapidler. Su bazen çavlanlar bazen de çok büyük
dalgalar oluşturur. Dalga boyu 5 metreye varabilir. Her taraf bem-
beyaz köpük içindedir. Dar geçişler olabilir. Bu bölgelerden geçiş
için çok deneyimli olmak, zor durumlarda neler yapılacağını iyi
bilmek gerekir. Emniyet sistemi kurmadan bu sulara girmek son
derece risklidir.
v Derece 6: Geçilemeyecek kadar zor rapidler. Nehir buralarda ya
metrelerce yukarıdan dökülürya da art arda bir dolu engele rastla-
yarak çok türbülanslı ve dalgalı bir bölge oluşturur.

Türkiye’de Rafting Yapılan Önemli Nehirler


v Artvin Çoruh Nehri
v Artvin Altıparmak (Barhal) Çayı
v Rize Fırtına Deresi
v Antalya Köprüçay
v Antalya Manavgat Çayı
v İçel Anamur (Dragon) Çayı
v İçel Göksu Nehri
v Dalaman Çayı

Rafting Turizmine Türkiye’den Bir Örnek: Artvin Çoruh Nehri


Dünyada rafting için uygun olan ilk on nehir arasına girmektedir.
Çoruh’un bu standartlar arasına girmesinin en büyük nedeni,
kaynağından (3.500m) Karadeniz’e dökülünceye (0m.) kadar kat
ettiği 350 km lik mesafede yatar. 3. 225 m rakımlı Mescit
Dağları’ndan doğarak Gürcistan sınırları içerisinde Karadeniz’e
dökülen Çoruh Nehri, aynı zamanda Dünya’nın en hızlı akan
nehirlerinden biridir. Yöre, her yıl dünyanın değişik yerlerinden
gelen, rafting, kano ve nehir kayağı gibi akarsu sporlarını yapan
yerli ve yabancı sporcuları ağırlamaktadır.
88 Ünite 3

Rafting Yaparken Dikkat Edilmesi Gerekenler


Her spor dalı ve etkinlik için olduğu gibi rafting için de dikkat etme-
niz gereken birtakım ayrıntılar vardır. Rafting yapmaya karar verdi-
ğinizde (eğer ilk deneyiminiz olacaksa) öncelikle şunu iyi fark edin:
Rafting de diğer doğa sporları gibi doğayla iç içe yapılan bir etkinlik-
tir. Doğanın içindeyken, onun kurallarını iyi bilmeniz ve ona uyum
sağlamayı öğrenmeniz gerekir. Amacınız akarsuyu yenmeye çalış-
mak değil, onun ritmine uymaktır.

Rafting turu düzenleyen birçok acente bulunmaktadır. Bu turlarda


size dikkat etmeniz gereken şeyler kısaca anlatılır. Size eşlik edecek
uzman rehberler bulunur.

Rehberler İçin Tavsiye Edilen Asgari Koşullar


Amaç
Tüm dünyadaki ticari operatörler (tur operatörleri), turizm endüstrisi
kuruluşları, ulusal federasyonlar, devlet yetkilileriyle diğer ilgili
taraflara, rehberler için ortak bir standart sağlamaktır.

Genel Koşullar
Rehberlerin;

v En az 18 yaşında olmaları,

v Yüzmeyi bilmeleri,

v Geçerli bir Kızıl Haç ilk yardım sertifikası veya eşdeğerine sahip
olmaları,

v Geçerli bir Kızıl Haç kalp ve akciğere yönelik ilkyardım müdaha-


lesi sertifikası (CPR) veya eşdeğerine sahip olmaları gerekir.

Eğitim
Rehberlik öğrencilerinin, bir raftı ustaca ve güvenli şekilde yönlendir-
mek için gereken bilgi ve becerileri veren bir kursu (veya eşdeğer
eğitimi) tamamlamaları şarttır. Bir rehber eğitim kursu aşağıdaki
konuları içermelidir:

v Beceriler: Rafting yapma teknikleri, ekip eğitimi ve yönetimi, acil


durum ve kurtarma yöntemleri;

v Bilgi: Malzeme, güvenlik ve acil durum formaliteleri, rapid (ivinti


yeri) teorisi, liderlik, işaretler.
Doğaya Dayalı Turizm Çeşitleri 89

Tecrübe Yeterliliği
Rehberlerin;

v Son iki yılda, rehberlik yapmak istedikleri güzergâhtaki ivinti yer-


leriyle (rapidler) aynı düzeyde veya daha üst düzeyde ivinti yerleri
olan etaplarda, bir tur liderinin gözetimi altında ve tatmin edici
düzeyde, en az on kez raft teknesi yönlendirmiş olmaları,
v Rehberlik yapmak istedikleri akarsuyun herhangi yeni bir etabın-
da bir tanıma seferi yapmaları,
v Her sefer için, bir tecrübe kanıtı olarak, tur lideri tarafından imza-
lanmış bir seyir defteri kaydı tutmaları gerekmektedir.

Tur Liderleri İçin Özel Koşullar


Tur liderlerinin;

v Son iki yılda nitelikli (uzman) rehber olarak çalışmış olmaları,

v Yüksek düzeyde rehberlik bilgi ve becerisine sahip olmaları,

v Seyahat planlama, akarsu kurtarma teknikleri, acil durum prose-


dürleri ve ileri düzeyde ilkyardım hakkında bilgiye sahip olmaları,

Son iki yılda, tur liderliği yapmak istedikleri güzergâhtaki ivinti yer-
leriyle (rapidler) aynı veya daha üst düzeyde ivinti yerleri olan etaplar-
da, nitelikli (uzman) rehber olarak, en az yirmi kez raft teknesi yön-
lendirmiş olmaları,

Tur liderliği yapmak istedikleri akarsuyun herhangi bir yeni etabında


düzenlenen eğitim seferini tamamlamış olmaları ve tahliye yollarını
bilmeleri, gerekmektedir.

Flora Turizmi

Çeşitli coğrafi özellikleri, coğrafi farklılığın getirdiği iklim


çeşitliliği, üç kıta arasında doğal bir köprü olması, Anadolu
Yarımadası'nı Dünya’da benzerine az rastlanan bir bitki
çeşitliliğine sahip kılmıştır. Avrupa'nın tamamında var olan bitki
sayısı, toplam 12.000 adet iken bu sayı Türkiye’de 9.000 adettir.

Avrupa'nın endemik bitki sayısı toplam 2.750 adet iken bu sayı


Türkiye’de 3.000 adettir. Sadece Antalya’daki endemik bitki sayısı
600'dür. İngiltere'nin toplam bitki sayısı 2.000’dir. Akdeniz ülkelerin-
den İspanya ile Eski Yugoslavya'nın 500'er adet endemik bitkiye sahip
olduğu bilinmektedir. Toplam bitki sayısı bazında Bulgaristan'ın 3.650,
90 Ünite 3

Yunanistan'ın 5.000, Kıbrıs'ın 2.000, Suriye-Lübnan'ın 3. 500 Irak'ın


4.000, İran'ın 8.000, Fransa'nın 4.500, Almanya'nın 2.500, İtalya'nın
5.600, İspanya'nın 5.000, Romanya'nın 3.400 İngiltere'nin 2.000,
Macaristan'ın 2.214, İzlanda'nın 377, Norveç'in 1715 adet bitkiye sahip
oldukları bilinmektedir.

Türkiye’de en çok endemik bitkiye sahip üç şehir sırasıyla


şöyledir: 578 bitkiyle Antalya, 478 bitkiyle Konya ve 366 bitkiyle
Mersin'dir. Görüleceği üzere Antalya ili tek başına İspanya, Eski
Yugoslavya gibi ülkelerden daha zengindir. Mersin de endemik
(ve Endemik olmayan) bitki zenginliği açısından çoğu Avrupa
ülkesinden zengindir. Antalya ve Mersin bir arada düşünülürse,
bu iki şehrin bitki potansiyeliyle Avrupa ülkeleri karşısında
rakipsiz olacakları kolayca görülür.

Türkiye'nin bitki zenginliğinin en önemli nedenlerinden biri, buzul


çağlarında Anadolu'nun bitkiler için bir sığınak olmasıdır. Günümüzde
de Türkiye hiçbir Avrupa ülkesinde olmayan bir şekilde üç farklı bitki
alanının kesişme noktasında yer almaktadır. Bu bitki alanları:

v Akdeniz Bitki Alanı (Akdeniz ve Ege bölgelerini kapsamaktadır.)


v Avrupa-Sibirya Bitki Alanı (Karadeniz ve Marmara bölgesini kap-
samaktadır.)
v İran-Turan Bitki Alanı (İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgesini
kapsamaktadır.)

İnsanlığın beslenmesinde kilit rol oynayan tarla bitkilerinin % 30'u


Anadolu kökenlidir. Türkiye endemik bitkilerinden bazıları, kültür
bitkilerini içermekte; kültür bitkileri olmayan bazı yabani bitkiler de
kültür bitkileriyle birlikte yemek malzemesi olarak kullanılabilmekte-
dir. Türk mutfağının zenginleşmesi ve rakipsiz olması açısından bu
bitkiler önem arz etmektedir.

Orkide, badem, tere, kuşkonmaz, pancar, kiraz, nohut, çavdar, çemen,


üvez, adaçayı, safran, turp, armut, nohut, keten, kekik, madımak
önemli Anadolu bitkileridir.
Doğaya Dayalı Turizm Çeşitleri 91

Türkiye’nin Önemli Doğa Alanları (ÖDA)


Bugüne kadar Türkiye’de 266 “Önemli Doğa Alanı” tanımlanmıştır.
Bu alanlar, toplam 14.894.169 hektarlık bir alanı kaplamakla birlikte
(Türkiye yüzölçümünün yaklaşık %19’u) bunun yaklaşık %80’inin
henüz hiçbir koruma statüsü yoktur ve korunan alanlar da etkili bir
şekilde yönetilmemektedir.

Resim 3.1. Türkiye’nin Önemli Doğa Alanları

Resim 3.1’de verilen harita detayının içinde bazı “Önemli Doğa


Alanları” çizilerek gösterilmiştir. Bu alanlarda, yeryüzünde başka
hiçbir noktada yaşamayan ve bu alan içinde de nesli tehlike altında
olan bir ya da daha çok canlı türü bulunmaktadır. Son derece özel
konumları gereği bu alanlar “Sıfır Yok Oluş Alanları” olarak tanım-
lanmaktadır-AZE (Alliance for Zero Extinction) Sites. Bu çalışmada
Türkiye’deki “Sıfır Yok Oluş Alanları”nı belirlemek için bitki, balık,
kelebek, memeli, sürüngen, amfibi türleriyle ilgili verilerin büyük
kısmı bir araya getirilmiştir.

Haritada aynı zamanda tam olarak hangi bölümlerinde ne tür koru-


ma çalışmalarının yapılması gerektiği henüz tam olarak ortaya kon-
mamış “Ekocoğrafyalar”ın da sınırları sunulmaktadır. Türkiye’deki 5
Ekocoğrafya, içerdikleri geniş ve el değmemiş doğal alanlar, zengin
yaban hayatı, nadir ve endemik canlı çeşitliliği ve çok sayıda canlının
geçiş yolları üzerinde olmaları nedeniyle, yeryüzünün en özel doğa
parçalarından biridir. Bu alanlar bir bütün olarak “Önemli Doğa
Alanı” ölçütlerini sağlasa da, sınırları çok geniş olduğundan, söz
konusu bölgenin sıkı yöntemlerle korunması olanaksızdır. Tüm bölge
sürdürülebilirlik esaslarına göre kullanılmalı, ayrıca ayrıntılı çalışma-
lar yapılarak, içinde yer alan çekirdek koruma zonları(bölgeleri/alan-
ları) belirlenmelidir.
92 Ünite 3

Resim 3.2. ÖDA’ların ne kadarı korunuyor?


2955666

2692020

2479121

% 92

1759534 1760051
% 82

1199427 1269485 % 65

% 89
778064
% 75
% 91

% 77

% 80

Orta Batı
Karadeniz Marmara
Doğu
Karadeniz Ege
Güneydoğu
Akdeniz
Doğu
Anadolu İç Anadolu

Öndeki sütunlar korunan alanları, arkadaki sütunlar ise korunmayan


alanların yüzdesini işaret etmektedir.

Sütunların üzerinde verilen rakamlar, “Önemli Doğa Alanları”nın her


bir bölgede kapladığı alanı hektar (ha) cinsinden göstermektedir.
Yüzde (%) işaretiyle gösterilen rakamlar ise “Önemli Doğa Alanları”nın
ne kadarının henüz korunmadığını (koruma boşluklarını) ifade
etmektedir.

“Önemli Doğa Alanları”nın en çok yer kapladığı (2.955.666 hektar) ve


koruma boşluğunun en düşük olduğu bölge İç Anadolu Bölgesi’dir. Bu
bölgedeki “Önemli Doğa Alanları”nın kapladığı bölgenin %35’i koru-
ma altındadır. Koruma boşluğunun en büyük olduğu bölgemiz ise
Doğu Anadolu’dur (%92)

Fauna Turizmi

Fauna, yeryüzündeki ekolojik olarak sınırlanabilir bir yaşam


mekânında bulunan bütün hayvanları ifade eden bir terimdir.

Türkiye, balık, böcek, sürüngen, kuş ve memeli hayvan türleri zengin-


liğiyle dünyanın önde gelen ülkeleri arasında bulunmaktadır. Farklı
türdeki canlılar biyolojik çeşitlilik olarak değerlendirilir. Türkiye’nin
coğrafi konumunun iklim, jeoloji, toprak ve su kaynakları gibi farklı
Doğaya Dayalı Turizm Çeşitleri 93

ekolojik değerlerin uygun özelikler taşıması, kuşların göç yollarının


üzerinde bulunuşu, buzul çağlarında birçok hayvana sığınak olması
sebebiyle hayvan varlığı bakımından zengin bir çeşitlilik göstermek-
tedir. Avrupa faunasını oluşturan türlerin sayısı 60.000’e yaklaşırken,
Türkiye’de 80.000’e yaklaşmaktır. Türkiye birçok hayvan türünün ana-
vatanı olarak bilinmektedir. Örneğin; alageyiğin orijini Akdeniz böl-
gesi, sülünün orijini ise Samsun civarıdır. Yurdumuzda 120 civarında
memeli, 400 civarında kuş, 130 civarında sürüngen, 300 civarında
balık bulunmaktadır. Bunlardan 15 memeli, 46 kuş, 18 sürüngen, 5
kurbağa türü yok olma tehlikesi altındadır.

Türkiye’deki önemli fauna alanları: Burdur Gölü, Muğla, Kaçkar


Dağları, Sultan Sazlığı-Kayseri, Göksu Deltası, Kaçkar Dağları, Manyas
Gölü, Seyfe Gölü, Ulubat Gölü, Gediz Deltası, Kızılırmak Deltası,
Büyük Menderes Deltası ve Datça’dır.

Kuş Gözlemciliği

Kuşları doğal ortamlarında izlemeyi amaç edinmiş kişilerin


yaptığı bir hobidir. Doğa korumada etkin veri elde etme yoludur.
Kuşlara yeterince yaklaşmak mümkün olmadığı için dürbün,
yakın gözlem yapmayı sağlayan en temel araçtır. Açık alanlarda,
uzak mesafelerde bu amaca yönelik olarak yapılmış olan
teleskoplar da çok yararlı olurlar. Gözlem süresince kayıt
tutmaya yarayan bir not defteri unutulmamalıdır. Ayrıca kuş
türlerinin bulunduğu bir rehber kitap almak yararlı olacaktır.

Gözlem sırasında uyulması gereken bir takım kurallar vardır. Bunların


başında kuşları rahatsız etmemek gelir. Yuvalama alanlarına girme-
mek, yumurta veya yuva malzemesi almamak gerekir. Gözlem
sonunda bölgede herhangi bir eşya bırakılmamalıdır.

Konum açısından Türkiye, göç eden türler için tam bir “otoyol” konu-
mundadır. Bazı kuş türlerinin dağılışı açısından da Türkiye bu türle-
rin dünya dağılımlarının uç noktalarını oluşturur. Örneğin; araların-
da turaç, kum kekliği, büyük cılıbıt, İzmir yalıçapkını ve doğu sıvacı-
sının da bulunduğu asıl dağılım alanları Asya’da bulunan 23 kuş türü,
en batı dağılımlarına Türkiye’de ulaşırlar. Benzer şekilde zeytin
mukallidi, sürmeli çalıkuşu ve bahçe kirazkuşunun da dâhil olduğu
asıl dağılımları Avrupa ve Akdeniz havzası olan sekiz kuş türü dağı-
lımlarının en doğu noktasına Türkiye’de ulaşırlar. Avrasya sulak
sahaları ve ormanlarında üreyen boz ördek, kadife ördek, ak kuyruk-
94 Ünite 3

lu kartal, orman kartalı ve turna gibi toplam 13 kuş türü, en güney


dağılımlarına, Orta-Doğu, Asya ve Afrika dağılımlı Arap bülbülü,
küçük serçe, çöl toygarı ve küçük alamecek gibi yedi tür de dağılım-
larının en kuzey noktasına yine Türkiye’de ulaşırlar. Bu açıdan bakıl-
dığında Türkiye, farklı biyocoğrafi bölgelerde yaşayan çeşitli türlerin
dağılımı açısından buluşma noktası özelliği taşır.

Türkiye’nin bir diğer özelliği de göçmen türler için kesintisiz bir kara
köprüsü oluşturmasıdır. İstanbul Boğazı yolu ile Avrupa’da üreyen on
binlerce leylek, şahin ve kartal Anadolu’ya, buradan da Orta-Doğu ve
Afrika’ya geçiş yapabilir. Benzer şekilde Hazar denizi, Kafkaslar ve
Karadeniz arasında sıkışan binlerce şahin, arı şahini ve kartal ancak
Çoruh vadisi boyunca Doğu Anadolu’ya geçebilirler. İster boğazlar,
ister Çoruh Vadisi’nden giriş yapsınlar, bu kuşların büyük çoğunluğu
Hatay, Belen geçidinden geçerek daha güneye inebilirler. Doğrudan
deniz üzerinden göç eden türler için Karadeniz, İç Anadolu ve
Akdeniz sulak alanları, hayati önem taşıyan dinlenme ve beslenme
olanakları sunar. En sert kış koşullarında bile ılıman Karadeniz, Ege
ve Akdeniz sulak sahaları, yüzbinlerce su kuşuna kışın barınak ve
besin sağlar. Tüm bunlar, Türkiye kuş çeşitliliğinin hemen her mev-
simde zengin ve sürprizlerle dolu olmasını sağladıkları gibi Türkiye’nin
kuş türlerinin araştırılması ve korunması açısından da büyük öneme
sahip olmasını açıklar.

Biyolojik çeşitliliğin bir başka göstergesi de türlerin kendi içlerinde


gösterdikleri çeşitliliktir. Bu denli coğrafi, iklimsel ve fauna zenginli-
ğine sahip bir ülkede aynı türün ülkenin farklı bölgelerinde de çeşit-
lilik göstermesi beklenir. Örneğin tepeli toygarın Türkiye’de dört ayrı
alt türü, uzun kuyruklu baştankaranın beş, sıvacı kuşunun dört, ala-
karganın beş, ispinozun dört alttürü bulunmaktadır. Bu alttür çeşitli-
liği coğrafi, iklimsel ve/ya bitki örtüsü farklılıklarına bağlı olarak
aynı türe ait farklı popülasyonların(yaşama birliği ve topluluğu) kıs-
men de olsa yalıtıma uğradığı ve genetik alış-verişin kısıtlandığı şek-
linde yorumlanabilir. Böylece türlerin dağılımında olduğu gibi bu kez
bir türe ait çeşitli alttürler için Türkiye bir buluşma bölgesi oluşturur.
Toplam 19 alttür sadece Türkiye’de bulunur, 10 alttürün de dağılımla-
rının büyük kısmı Türkiye topraklarındadır. Yine, küçük sıvacı ve Van
Gölü martısı dağılımlarının tamamına yakını, zeytin mukallidi, kara
boğazlı ötleğen, Kafkas çıvgını, sarı başlı kirazkuşu ve kızıl kirazku-
şunun dağılımlarının ise önemli bir kısmı Türkiye topraklarında
bulunur.
Doğaya Dayalı Turizm Çeşitleri 95

Kuş çeşitliliği açısından bölgesinde çok ayrıcalıklı bir konumda olan


Türkiye, zengin biyolojik çeşitliliği ile uluslararası önem kazanmakta;
ancak bu çeşitliliğin korunması açısından da büyük sorumluluk yük-
lenmektedir. Zengin bir kuş faunasına, çok sayıda endemik alttür ve
endemiğe yakın türlere sahip olmak gurur verici olmakla birlikte bu
tür ve alttürlerin korunması doğrudan bizim ellerimizdedir.

Türkiye’deki kuş zenginliğinin sebepleri:

v 0 metreden 3000 metreye çıkan yükselti,


v İklim farklılıkları,
v Türkiye’nin kuşlar açısından otoyol görevinde olması.

Türkiye’de 67 aileden 456 kuş türü bulunmaktadır. 394’ü


düzenli olarak görülmektedir. Türkiye'nin önemli kuş alanları
aşağıda verilmiştir.

v Büyükçekmece Gölü -Şile Adaları -İznik Gölü -Uludağ -Ulubat


Gölü -Kuş Gölü
v Foça Adaları -Gediz Havzası-Demirköprü Barajı-Marmara
Gölü- Bafa Gölü
v Küçük Menderes Deltası-Büyük Menderes Havzası-Güllük
Deltası-Köyceğiz Gölü
v Acıgöl -Burdur Gölü- Eğirdir Gölü- Mogan Gölü-Kızılcahamam
Ormanları
v İnözü Vadisi- Sarıyar Barajı-Sapanca Gölü-Ilgaz Dağları-
Sultansazlığı-Seyfe Gölü
v Hirfanlı Barajı-Beynam Ormanı-Kızılırmak Deltası-Doğu
Karadeniz Dağları
v Ereğli Sazlığı -Beyşehir Gölü-Tuz Gölü-Doğu Karadeniz
Dağları-Göksu Deltası
v Aladağlar-Tuzla Gölü-Akyatan Golü-Aktaş Gölü -Çıldır Gölü
96 Ünite 3

Deniz Kaplumbağaları (Caretta)

Dünyada yaşayan 8 tür deniz kaplumbağası vardır. Bunlardan 5


tür Akdeniz'de mevcuttur. Bunlardan 3 türün sadece Akdeniz de
yaşadığı belirlenmiştir. (Dermochelys coriacea, Lepidochelys
kempi, Eretmochelys imbricata) henüz yuvalamaları tespit
edilememiştir. Diğer iki türün (Caretta caretta ve Chelonia
mydas) ise yuvalamak için Akdeniz’de ve Türkiye'de
bulundukları bilinmektedir. Bunlardan “Caretta Caretta”nın
tehdit altında; “Chelonia Mydas” ise nesli tehlike altında olan
türlerdir.

Her üreme sezonu (Nisan ve Mayıs) dişi bireyler, 15 gün aralıklarla bir
sezonda (Mayıs-Ağustos) ortalama 3 yuva yaparlar. Bu yuvalardan
ortalama iki ay sonra yavrular çıkar. Bu yuvalardan çıkan yavrular
(Temmuz-Ekim) ay ışığı veya denizin parıltısı sayesinde denize doğru
giderler; ancak daha kuvvetli başka ışık olursa yanlış yöne giderler.
Denize ulaşan yavru karnını içine çekerek depolanan yağlı besin
maddesi nedeniyle dalamaz ve iki hafta kadar yüzeyde dolaşır. Bu
nedenle kuş ve balık gibi parçalayıcıların yemi olurlar. Bu aşamaları
atlatan yavrular, deniz algleri arasında yüzerler ve dolaşırlar, yönleri-
ni de hem bu besin alanlarını tanımalarından hem de manyetik yöne-
lim sayesinde bulurlar. Erginleşene kadar 25-30 yıl süren zamanda,
genç bireylerin nerelerde neler yaptıkları bilinmemektedir ve bu
dönem kayıp yıllar olarak da adlandırılabilir.

Koruma çalışmaları konusunda ise kumsalda önlenebilecek tehlikeler


arasında insanların kumsallara gece ziyaretleri, araç trafiği ve şemsi-
yelerle yumurtaları tahrip etmeleri, kumsaldan görülen ışıklandırma-
lar, yanlış yapılanmalar ve zararlı predasyonlar (Besin olarak diğer
canlıları yakalayıp öldüren herhangi bir canlı.) sayılabilir.

Bu tarz tehlikelere karşı alınabilecek önlemler olarak; üreme sezonu


kumsala giriş yasaklanabilir, o bölge halkı ışıklandırma ve kumsalda-
ki şezlong ve şemsiye bakımından eğitilebilir, ışıklandırma perdelen-
meli veya önü kapatabilecek ağaçlandırma yapılmalıdır. Ayrıca yük-
sek dalga boylu veya düşük basınçlı sodyum lambalarının kullanımı
sağlanmalı, kumsallarda yanlış yapılanma önlenmeli, yuva tahribat-
larının kontrolü yapılabilir. Ancak %3 civarının erginleşebildiği ve
yaklaşık 1000 yumurtadan ancak 1 tanesinin 50 yaşlarına ulaşabildiği
deniz kaplumbağalarını korumak için denizdeki zararlı etkinlikler
kontrol edilmelidir.
Doğaya Dayalı Turizm Çeşitleri 97

Deniz Kaplumbağalarının Korunması İçin


Gerçekleştirilen Çalışmalar:
Türkiye’nin taraf olduğu Uluslararası Sözleşmeler (Bern,
Barselona Sözleşmeleri) çerçevesinde nesli tehlikede olan ve
Türkiye sahillerini üreme alanı olarak kullanan deniz
kaplumbağalarının korunması yönünde çalışmalar yapılmaktadır.
Bu amaçla, Bakanlık koordinatörlüğünde ilgili Bakanlıklar,
üniversiteler ve gönüllü kuruluşlardan oluşan “Deniz
Kaplumbağaları İzleme-Değerlendirme Komisyonu” kurulmuştur.
İzleme-Değerlendirme Komisyonu, Akdeniz’de önemli deniz
kaplumbağası üreme alanı olarak belirlenmiş 17 alanda ( Ekincik,
Dalyan, Fethiye-Çalış, Dalaman, Patara, Kale (Demre), Kumluca,
Tekirova, Kızılot, Belek, Gazipaşa, Demirtaş, Göksu Deltası,
Kazanlı, Anamur, Akyatan, Samandağ ) incelemelerde bulunarak,
sorunları belirlemekte ve bu sorunların giderilmesi yönünde
çalışmalar gerçekleştirmektedir. Bu kaplumbağaların yaşadığı
yerler, Dalyan ve Patara Plajıdır.

Akdeniz Foku
Olağanüstü güzellikler içeren Türkiye, zengin bir bitki ve hayvan
varlığına sahiptir. Ancak yaygınlaşan ve zaman zaman da kontrolsüz
bir şekilde ortaya çıkan turizm, endüstrileşme ve şehirleşme faaliyet-
leri, eşi bulunmaz doğal zenginliklerimizin yıkımına, halkımızın
sağlığının ve ekonomisinin bağlı olduğu karasal ve denizel alanların
kirlenmesine yol açmaktadır. Bu etkinliklerin sonucu olarak “Akdeniz
Foku” gibi nadir olan hayvan türleri yok olma tehlikesine maruz kal-
maktadır.

Bu amaçla, nesli tehlike altında olan türlerin korunması konusunda


yapılan çalışmalardan biri de Akdeniz foku ile ilgilidir. Akdeniz foku
bütün Dünya’da nesli tehlike altında bulunan türler içinde ilk sıralar-
da yer almaktadır. IUCN (Dünya Doğa Koruma Birliği) tarafından
koruma altına alınan 12 canlıdan biri olup, bilim adamlarına göre
dünyadaki sayılarının 300-400 civarında olduğu, Türkiye sularında da
50-100 arasında olduğu tahmin edilmekte ve daha çok Ege’de ve
Akdeniz’in doğusunda bulunmaktadır.

Foklarla ilgili çalışmaları değerlendirmek ve koordinasyonu sağlamak


amacıyla Bakanlığımız koordinatörlüğünde 1991 yılında ulusal bir
komite kurulmuş(Ulusal Komite) ve bu komite ilk olarak ulusal bir
strateji belirlemiş ve bu çerçevede “Ulusal Strateji”nin uygulama çalış-
98 Ünite 3

maları çerçevesinde birinci öncelikli olarak içinde bulunduğu fok


popülasyonu ve Foça Belediyesinin konuya gösterdiği yakınlık üzeri-
ne Foça’yı pilot bölge olarak seçmiş ve Ulusal Strateji, Foça’dan başla-
yarak, diğer öncelikli alanlarda da devam ettirilmesi düşünülen
“Akdeniz Foku’nun Türkiye’de Korunabilmesi için Ulusal Koruma
Stratejisinin Uygulanması ve Foça Pilot Projesi” başlıklı çalışma başla-
tılmıştır. Proje, 1994 yılında tamamlanmıştır.

Bu proje ile Akdeniz fokunu tehdit eden etmenlerin;

v Yaşam alanlarının (kıyıların) inşaat ve yol yapımları sonucu yok


edilmesi veya bozulması,
v Aşırı ve yasadışı balıkçılık sonucunda balık stoklarının azalması,
v Fokların balıkçılar tarafından bilinçli bir şekilde öldürülmeleri,
v Fok mağaralarına turistik dalış etkinlikleri sonucu rahatsız edil-
meleri,
v Deniz kirliliği (Tanker kazaları, sanayi ve evsel atıklardır.) olduğu
tespit edilmiştir.

Proje çalışmaları ile birlikte koruma çalışmalarının etkinliğinin artı-


rılması amacıyla Bakanlık bir deniz botu almış ve bölgedeki kontrol-
lerde kullanılmak üzere bir protokolle Foça Belediyesine devretmiş-
tir.

Bugüne kadar 15 kez “Ulusal Fok Komitesi Toplantısı” düzenlenmiş


ve Ulusal Fok Komitesi üyelerince Türkiye genelinde beş alan öncelik-
li fok koruma alanı olarak belirlenmiştir. Ulusal Fok Komitesi ve buna
bağlı olarak çalışan Teknik Alt Komite aracılığıyla bu bölgelerde
Akdeniz fokunun korunabilmesi için bazı koruma koşulları öneril-
mekte ve kurumların son görüşleri ile birlikte bu alanların korunması
konusunda çalışmalar sürdürülmektedir

Kelebek Turizmi
Dünya’da bilinen 150.000 kelebek türü vardır. Kelebeklerin bazıları-
nın hayatı sadece saatlerle sınırlıyken, bazıları ise en fazla iki yıl
yaşar.

Çağdaş kelebek gözlemciliği son yirmi yıl içinde özellikle İngiltere ve


Hollanda gibi Avrupa ülkeleri ile Kuzey Amerika’da oldukça yaygın-
laşmış ve popüler olmuştur. İlk olarak 1984’te, “New York Kelebek
Gözlem Kulübü” kuruldu. 1993 yılında ise Kuzey Amerika kelebekle-
rini fotoğraflarla tanıtan ilk arazi rehberi yayımlamıştır.
Doğaya Dayalı Turizm Çeşitleri 99

Dünya’da kelebek turizminin yönlenmesi kelebek popülâsyonunun


en fazla olduğu bölgelerde yoğunluk kazanmaktadır. Yunanistan
Rodos Adası’nda bulunan kelebekler vadisi, Avrupa’da İrlanda ve
İskoçya önemli sayıda turist ağırlamaktadır.

Turizm yönelmeleri içerisinde Amerika da önemli bir destinasyon


durumundadır. Burada özelliklede Meksika’da kurulan kelebek göz-
lem merkezi ve Amazonlarda bulunan kelebek türleri buraya kelebek
turizmi için gelenlerin baş mekânlarıdır.

Asya Kıtası ise özellikle son yıllarda son derece önemli bir çekim alanı
haline gelmiştir. Endonezya Bali adaları ve yeni keşfedilen birkaç
kelebek türünün bulunduğu Endonezya’daki Takımadalar Asya’daki
en önemli çekim yerleridir.

Kelebekler soğukkanlı olduklarından uçabilmek için öncelikle vücut-


larını belirli bir sıcaklığa kadar güneş ışığında ısıtmak zorundadırlar.
Türkiye’nin büyük bir kısmında kelebekler nisan ve ekim ayları ara-
sında gözlemleniyor olsa da, kelebek çeşitliliği ve yoğunluğu, Akdeniz
ikliminin hâkim olduğu bölgelerde mayıs ve haziran; iklimi daha sert
olan Doğu Anadolu’da ve dağlık bölgelerde temmuz ve ağustos ayla-
rında doruğa ulaşır.

Büyük şehirler dâhil Türkiye’nin hangi köşesinde yaşarsanız yaşayın,


çevrenizde az da olsa belli yoğunluk ve çeşitlilikte bir kelebek toplu-
luğunu barındıran alanlar mutlaka vardır. Örneğin; İstanbul’un göbe-
ğinde bulunan Çamlıca’da, Anadolu Kavağı’nda ya da Boğaziçi
Üniversitesi Kampüsü çevresindeki küçük açıklıklarda bile birkaç
saat içinde bir düzine kelebek türü ile karşılaşabilirsiniz. Haziran ve
temmuz aylarında Belgrad Ormanı’nda yarım gün yürürseniz gördü-
ğünüz tür sayısını iki katına çıkarabilirsiniz.

Türkiye’deki Kelebek Açısından Zengin Alanlar:

v Bursa (Uludağ)
v Afyon-Konya (Sultan Dağları)
v Ankara (Soğuksu Milli Parkı)
v Antalya (Termessos ve Güllük Milli Parkı)
v Bolu (Abant)
v Gümüşhane-Artvin (Doğu Karadeniz Dağlarının Güneye Bakan
Etekleri)
v Erzurum (Palandöken Dağları)
v Erzincan-Tunceli (Munzur Dağları)
100 Ünite 3

Kelebek turizminin Türkiye’ye getirisi kişi başı haftalık 1000-1350


avrodur. İnsanların kelebek koleksiyonu tutkuları kelebek türlerinin
yok olmasına neden olmaktadır. Çoruh Vadisi’nde yürütülen “Datur
Projesi”yle alternatif turizm geliştirilmektedir. Bu kapsamda kelebek,
ayı, kuş gözlemeye yönelik turlar da düzenleniyor. Türkiye’de bu
turizme yönelik 18 pansiyon açılmıştır. Datur’un verdiği bilgiye göre
kelebek gözlemek için 10-12 günlük turla gelen bir kişi 1500-1600 avro;
ayı gözlemek için gelenler uçak hariç 1000 avro ödemektedir. Kelebekler
için 2008 yılında 28 yabancı turist gelmiş ve bir haftada 145 değişik
kelebek görmüşlerdir.

Dağ ve Kış Sporları

Dağcılık, belirli bir takım ilke ve kurallara dayalı olarak dağlarda


yapılan yürüyüş kampçılık ve tırmanış sporuna dağcılık denir.
Dağcı ise kayada karda ve buzda dağın ve doğanın bir takım
zorluklarını, dağcılık araç ve gereçlerini kullanarak aşıp doruğa
ulaşan ya da ulaşmayı hedefleyen kişiye denir.

İlk tırmanışlar dağcılık sporundan çok bilimsel amaçlı olmuştur. İlk


bilimsel amaçlı tırmanış, 1829 tarihinde Alman fizikçi Prof. Parrot
tarafından Büyük Ağrı Dağı’na gerçekleştirilmiştir.

İlk Türk dağcısı Ali Vehbi Türküstün’dür. 26 Temmuz 1906’da ilk


Türk tırmanışını Fransız arkadaşlarıyla Alp Dağları’nda
gerçekleştirmiştir. Cemil Cahit Toydemir, 1924’de Erciyes
Dağı’na tırmanarak Türkiye’de ilk dağcılık sporu etkinliğini
gerçekleştirmiştir. İlk dağ gezileri 1925’de Uludağ’da
gerçekleştirilmiştir. Türkiye’de ilk dağcılık örgütlenmesi 1928’de
“Türk Dağcılık Cemiyeti” olmuştur.

Dağcılık turizminin dünyadaki geçmişi çok uzun yıllara dayanma-


maktadır. 19.yüzyılda başlayan tırmanışlarla gelişme gösteren tırma-
nış teknikleri, zamanla dağcılık sporu ile uğraşanlar tarafından geliş-
tirilip günümüzdeki halini almıştır. Ancak dünya nüfusunun çok
küçük bir kısmı bu spor dalıyla ilgilenmektedir. Bu yüzden 20.yüzyıl-
da dağcılık turizmi belirli ölçülerde yapılabilmektedir. Zor doğa şart-
ları dağcılık turizminin gelişmesinde en büyük engeldir. Buna rağmen
dünyada 126 bin profesyonel dağcı, dağcılık turizminin gelişmesine
yardımcı olmaktadır.
Doğaya Dayalı Turizm Çeşitleri 101

Dağlar, macera arayan insanlar için yeni sporlar sağlamakta ve


çeşitli faaliyetler sunmaktadır. Bunlardan başlıcaları doğa
yürüyüşleri (trekking), orienteering (yön tayini), günlük doğa
yürüyüşleri (hiking) ve dağ bisikleti gezileridir.

Türkiye’deki dağ grupları, Batı Toroslar (Beydağları), Orta


Toroslar (Bolkar Dağları, Aladağlar), Munzur Dağları, Cilo Sat
Dağları ve Kaçkar Dağları kıvrılma ve kırılma ile oluşan dağlardır.
Süphan Dağı, Hasan Dağı, Nemrut Dağı Erciyes Dağı, Büyük Ağrı
Dağı ve Küçük Ağrı Dağı ise volkanik dağlardır.

Dağcılıkta güvenlik için kamp yeri seçimi önemlidir. Mümkünse


yola yakın olmalıdır. Araziye hâkim olmalıdır. Çalışma alanına
yakın olmalıdır. Taş düşmelerine karşı kayanın direk altında
olmamalıdır. Çığ riski taşıyan yerlerde olmamalıdır. İç bükey
alanlar, çığ akış parkurları, direk kaya altları, etkili rüzgâra karşı
(olanak varsa), dere içlerinde olmamalıdır.

Dağ gezileri mutlaka profesyonel insanlar eşliğinde ya da


profesyoneller tarafından yapılmalıdır.

Yabancıların izne tabi dağlara çıkış başvuruları yurtdışından müraca-


atlar dış temsilcilikler kanalıyla Dış İşleri Bakanlığı’na intikal ettirilir.
Türkiye’de yaşayan yabancı uyruklular müracaatlarını temsilcilikleri
aracılığıyla Dışişleri Bakanlığı’na eğer temsilcilikleri yoksa doğrudan
doğruya İçişleri Bakanlığı’na yaparlar. Türkiye’deki seyahat acenteleri,
kendilerine müracaat eden yabancıların taleplerini Kültür ve Turizm
Bakanlığı’na iletirler. Yurtdışından izin talepleri dağa çıkış tarihlerin-
den en az 2 ay, yurtiçinden izin talepleri ise en az 1 ay öncesinden
yapılmalı ve amacına uygun vize alınmalıdır. Türkiye’de en az 6 ay
geçerli ikamet tezkeresi hamili olan yabancılardan amacına uygun
vize şartı aranmaz.

Dağların Turistik Özellikleri


Ağrı Dağı: Çıkış için en uygun zaman temmuz, ağustos ve eylül ayla-
rıdır. Anadolu Yarımadası’nın en yüksek doruğudur. Volkanik özel-
likler taşır. Dorukta bir örtü buzulu vardır. Ulaşım; Trabzon-Erzurum-
Tahran uluslararası kara yolları Ağrı eteklerini dolanarak İran’a uza-
102 Ünite 3

nır. Ankara-Erzurum arasında düzenli olarak hava, demir ve karayolu


bağlantısı mevcuttur. Dağa en yakın merkez Doğubeyazıt’tır. Buraya
Ağrı ve Erzurum’dan ulaşmak mümkündür.

Beydağlar-Antalya: Toros Dağları’nın batı uzantısı olan Beydağları,


Antalya Körfezi’nin batısında kuzey - güney doğrultusunda körfeze
paralel olarak uzanır. Yılın 300 günü havanın açık olduğu dağa bir
günde zirve yapılabiliyor. Yamaç paraşütü yapılabilir. Önemli bir dağ-
cılık merkezi olmanın yanında önemli bir kış turizm merkezidir.
Toros Dağları’nın Antalya il sınırları içinde kalan batı bölümünü oluş-
tururlar. Akdeniz kıyıları boyunca kuzey-güney doğrultusunda uza-
nırlar. Yılın her mevsimi gezi ve tırmanışlar için uygundur. Kış ayları
dışında en uygun zaman nisan, mayıs ve haziran aylarıdır.

Erciyes Dağı-Kayseri: Orta Anadolu’da Kayseri ilinin hemen güne-


yinde yükselir. Yaz tırmanışları için en uygun zaman mayıs-ekim
ayları arasıdır. Ankara ve İstanbul’dan Kayseri’ye otobüs, tren ya da
uçakla ulaşılabilir. Tekir yaylasında 100 yataklı kaloriferli ve telefonlu
bir dağ evi mevcuttur. Kayseri’de çeşitli konaklama ve lokanta tesisle-
ri bulunmaktadır. Tekir yaylasında ayrıca özel idareye ait 100 yataklı
yeni ve modern bir otel, işletmeye açılmıştır.

Aladağlar-Niğde: Niğde il sınırları içinde devam eden Toros dağ kıv-


rımlarının (Orta Toroslar) en yüksek doruklarıdır. Aladağlara çok sayı-
da tırmanış yapacaklar Yedigöller Vadisini kamp yeri olarak seçmeli-
dirler. En uygun zaman haziran, temmuz, ağustos, eylül aylarıdır.

Kaçkar Sıradağları-Rize: Kamp kurmak için belirli alanlar vardır.


Bunlar Karagöl ve Dilberüzü adında iki tane önemli kamp alanı vardır.
Tırmanış olanağı çok olduğundan farklı noktalardan zirveye çıkılması
mümkündür. Kışın kar, heyelana sebep olacak şekilde biçimlendiğin-
den çıkışlar tehlikelidir. Mutlaka bir rehber eşliğinde gidilmelidir.

Mercan Dağları-Tunceli: Yükseklik 3370 metredir. Konumu Orta


Toros Dağları’nın Kuzey Anadolu Dağları ile Güney Doğu Toroslar
civarında Tunceli ve Erzincan illeri arasında yükselen uzantısıdır.
Tırmanış için en uygun zaman 15 haziran, 30 ağustos tarihleri arası-
dır. Kalker kayalardan oluşan bu dağlar çok arızalı ve dişli doruklu
bir topografya sunarlar. Üzerinde çok sayıda göller; yer yer kalıcı kar-
lar görülür.

Süphan Dağı-Van: 2500 m yükseklikte Şeker Pınarı ya da Süphan


Yaylası’nda kamp kurulur, kamp yerinden doruğa tırmanış ve dönüş,
8-10 saatlik bir zaman alır. Yükseklik 4058 metredir. Konumu, Doğu
Doğaya Dayalı Turizm Çeşitleri 103

Anadolu’da Van Gölü’nün kuzeyinde Adilcevaz - Erciş ve Patnos ara-


sındadır. Tırmanış için en uygun zaman haziran, temmuz, ağustos ve
eylül aylarıdır. Sönmüş bir volkan olan Süphan dağı, Anadolu’nun
üçüncü yüksek doruğudur.

Son dönemlerde ülkemize yoğun bir biçimde dağcılık ve faaliyetlerini


gerçekleştirecek turist gelmektedir. Bunlar arasında en önemlilerini
Avusturyalı, Alman ve Rus turistler oluşturur.

Çiftlik Turizmi
Bol oksijenin baş döndürdüğü gözlerden uzak bir çiftlik... Hormonsuz
taze meyve ve sebzelerden oluşan menüler... Şehrin kaosundan uzak-
ta toprakla haşır neşir geçen bir zaman... Son yıllarda Avrupa’da
gözde olan sağlık çiftlikleri ya da nam-ı diğer ekolojik çiftlik yaşamı
Türkiye’de de yaygınlaşmaktadır. Hormonlu ve yapay gıdalara alter-
natif olarak sunulan ekolojik ürünlerin tercih edilme oranı her geçen
gün biraz daha artarken doğal ortamlarda bulunmak isteyen kentliler
için de ‘ekolojik tatil’ hizmeti yaygınlaşmaya başlamıştır.

Çiftlik turizmi, kırsal bölgelerde, çiftlik organizasyonu amacıyla


kurulmuş ve çevresine çiftlik ürünü sağlayan bir işletmenin aynı
zamanda turizm konaklama olanakları sağlaması, gelen
turistlerin de isterlerse bir çalışma programına katılabilecekleri,
kırsal yaşantının sahnelenmesine olanak tanıyan bir girişimdir.
Tarım faaliyetlerinin, kırsal alanların doğal ve kültürel mirasının
korunmasına olan önemli katkıları kabul edilmelidir.

Çiftlik Turizminin Gelişimi


Değişen dünya görüşü, hormonlarla kirlenen gastronomi ürünleri,
tatil hedeflerinin ve seçeneklerinin değişmesine neden olmuştur.
Enformasyon (danışma, tanıtma, bilgilendirme), rezervasyon (otel,
gazino, lokanta, taşıt gibi yerlerde yer ayırma işi) ve satış sistemleri,
giderek artan hızla bilişim teknolojilerine dayalı pazarın oluşmasını
sağlamış; daha bilinçli seçimlerde bulunan turistlerin çoğalması ise
turizmin ekolojik, ekonomik, sosyal ve kültürel çeşitlerine ilgiyi art-
tırmıştır. Ülkelerarası rekabet derecesine ulaşan çiftliklere ilgi artmış;
çiftlik turizminin butik tesislerle birleşmesini sağlamıştır. Gürültü
kirliliğinden, hormon ve peptisitlerden arınmış, fonksiyonel gıda
ürünlerinin ve organik ürünlerin bulunabileceği çiftliklerde gecele-
mek, şehrin stresinden kurtulmak, gerektiğinde bilişim ve iletişim
104 Ünite 3

teknolojileri yardımıyla çalışma hayatının ve dünyanın gerisinde kal-


mamak, temiz çiftliklerde, doğada tatil yapmak son yılların tutkusu
haline gelmiştir.

Değişen turizm anlayışı çiftliklerin de kendilerini yenilemelerini ve


çeşitliliğe gitmelerini gerektirmiştir. Şaraphanelerin kurulduğu,
konaklamanın başka bir lezzette dönüştüğü, koşu ve yarışların yapıl-
dığı, ekolojik tarımla fonksiyonel ürünlerin rahat bulunduğu, termal
suların, havuzların olduğu ilginç avlakları ve kanatlıları barındıran
çiftlikler, turizmin 2015–2025 yılları arasında vazgeçilemeyecek klima
turizmi merkezleri ve tabii dolaşım aksı politikalarının zirveye ulaşa-
cağı türler olacaktır. Turist sayısınde ve turizm harcamalarında gide-
rek artan büyüme her mevsim çiftlikleri çekim merkezleri haline
getirecektir.

Turizm işletme belgeli butik çiftlikler ile belediye belgeli çiftliklerin


arz kapasitesinde büyük artışlar olacaktır. Çünkü dünya ülkeleri ince-
lediğinde, çiftlik turizmine talebin bir göstergesi olarak yabancı ve
yerli turistlerin, gerek turizm işletme belgeli, gerekse belediye belgeli
çiftliklerde konaklama sayı ve sürelerinin günden güne arttığı görül-
mektedir.

Çiftlik turizmine girdi sağlayan sektörler aşağıdaki gibidir:

v Hayvancılık,
v Tarım,
v Gıda ürünleri,
v Toptan ve perakende ticaret,
v Ulaşım,
v Bankacılık ve sigortacılık sektörleri,
v Seyahat acenteleri,
v Havayolu ulaşımı,
v Kişisel ve mesleki hizmetler,
v Çiftliklerdeki konaklama ve yan üniteleridir.

Çiftliklerin bulunduğu yerin doğal ve beşeri alt yapısının tarım, hay-


vancılık, sanayi ve çiftlik turizminin gelişimi için ne gibi güçlü ya da
zayıf yanları, riskleri veya fırsatları taşıdığına bakmak gerekir. Doğal
dolaşım aksı üzerinde olmasına özen gösterilmelidir. Çiftlikler bölge-
sel ve yerel inisiyatiflere dayandırılmalıdır. Çiftlik turizmi merkezleri,
flora ve fauna yönünde dikkatle seçilmelidir. Bu koşullar, çiftlikler
oluşturulurken dikkat edilmesi gerekenler arasında sayılmaktadır.
Doğaya Dayalı Turizm Çeşitleri 105

Türkiye’de Çiftlik Turizmi


“Ekolojik Çiftlik Turizmi Bilgi ve Tecrübe Takası”, deniz, kum, güneş
turizmi dışında alternatif turizm seçenekleri arayanlara Türkiye’nin
34 noktasında bulunan 72 çiftlikte çiftlik turizmi yapma olanağı sağ-
lamaktadır. 16 yıldır faaliyet gösteren Buğday Derneği’nin, 2004 yılın-
da Birleşmiş Milletler’in desteğiyle hayata geçirdiği proje, ekolojik
tarım yapan çiftçiyi maddi ve manevi anlamda desteklemek amacıyla
başlatılmıştır.

2004 yılında 25 çiftlikle başlayan TaTuTa projesine, Güneydoğu


Anadolu Bölgesi dışındaki tüm bölgelerden toplam 72 çiftlik dâhildir.
Bu çiftliklerde tatil yapanların sayısı ise 600’ü bulmuştur. Gelen ziya-
retçilerin %60’ı yabancıdır. Japonya, Almanya ve Hollanda’dan çok
sayıda konuk ağırlanmıştır.

TaTuTa
TaTuTa, Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği tarafından
tasarlanmış, projelendirilmiş ve uygulamaya konulmuş bir projedir.
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Küresel Çevre Fonu, Küçük
Destek Programı tarafından 2004-2006 yılları arasında alınan destekle
altyapı çalışmaları tamamlanmıştır. Çiftlik seçimi ve çiftliklerle ilişki-
ler Buğday Derneği tarafından yürütülmektedir.

Ekolojik Tarım
Ekolojik tarım hiçbir şekilde kimyasal ilaç ve gübre kullanmadan
tarım yapmak anlamına gelmektedir ve daha da ötesi doğayla uyum
içinde ve ondan edinilen bilgi ile bir yaşama kültürüdür. Ekolojik
yaşam kültürü; doğaya ve tüm canlılara saygı ile üretim ve paylaşım
kültürüdür. Günümüz ekonomi kurallarının başında yer alan “daha
fazla kâr” hedefini ana hedefi yapamayacak kadar ağırbaşlı, kanaat-
kârca ve sabırla gelişebilen bir kültürdür. Temel ilkelerini doğadan
alıyor. Toprağa kendi kâr ve verim isteğini dayatmadan üreterek, eko-
lojik yöntemlerle bol ve bereketli ürün almayı hedefliyor.

Bu üretim ve yaşam biçiminin şekillendirdiği kültür, Anadolu’nun


yüzyıllardır sahip olduğu kültürden çok da farklı değildir. Bu özelliği
ile ekolojik yaşam kültürü, adı yeni gibi görünse de, esası çok eski
bilgilere dayanan geleneksel bir yaşam kültürüdür. Bunları önemse-
yen TaTuTa turizmin, tarımın ve her türlü ekolojik üretimin doğayla
uyum içindeki geleneksel bilgiyi hatırlama ve hatırlatma yönünde
kesiştiği bir proje olmuştur.
106 Ünite 3

TaTuTa sisteminde çiftliklere gelecek ziyaretçiler için hazırlanan reh-


berde çiftlikler için detaylı bilgiler verilmektedir. Kalınacak yerlerin
koşulları ve hangi zamanlarda ziyaretçi ve gönüllü kabul edilebilece-
ği belirtilmektedir. İnsanlar, TaTuTa projesi kapsamında Türkiye’de 34
ayrı noktada 65 ekolojik çiftlik olarak tatilini geçirebiliyor ya da
gönüllü çalışabiliyor. Amaç insanı ve doğayı gözeterek ekonomik
değerler yaratmak. Yurtdışında “Agro Turizm” olarak biliniyor ve
orada epeyce yaygındır. Gönüllü olmak tercih edilirse herhangi bir
ücret ödemeden günlük çiftlik işleri, koşulsuz kabul edilmiş sayıl-
maktadır. Konuksa iş yapıp yapmamak kendisine kalmıştır. Bu etkin-
liğe katılanların çoğu büyük şehirlerde yaşayan ve iş yaşamının stre-
sinden kaçmak isteyenlerdir.

TaTuTa çiftlikleri aynı zamanda buğday’ın Türkiye temsilciliğini üst-


lendiği WWOOF (Willing Workers of Organic Farms-Ekolojik
Çiftliklerde Gönüllüler Örgütü) kanalıyla da yurtdışından ziyaretçiyi
konuk etmektedir. 2006 rakamlarına göre TaTuTa kapsamındaki çift-
liklerde, Türkiye’ye gelen 100 yabancı uyruklu konuğun %40’ı Amerika
Birleşik Devletleri’ndendir. Onları Almanya, Fransa ve Kanada’dan
gelen gönüllüler izlemiştir. TaTuTa çiftliklerinde ağaç budamadan
hayvan bakımına, salça yapımından ürün toplamaya ve çapa yapma-
ya kadar çiftlikte ihtiyaç duyulan pek çok işi gönüllü olarak yapan
ziyaretçiler, aynı zamanda Türk geleneksel kültürünü de yakından
tanıma olanağı bulmuşlardır.

TaTuTa çiftliklerine gelen konuklar arasında Güney Kore, İsveç,


Avusturya, Yunanistan gibi ülkelerden gençler de bulunuyor. 2007
yılına göre; Türkiye’nin 32 noktasında yürütülen bu organizasyona,
yabancıların ilgisi fazladır. Pek çok turist, bu çiftliklerde gönüllü çalış-
maya geliyor. 2008 yılında bu etkinliğe katılan 80 kişiden 42’si yaban-
cıdır. İlgiyi daha çok Amerikalı, Fransız ve Almanlar göstermektedir.
Gönüllü çiftçi olabilmek için 18 yaşını doldurmak gerekiyor. Katılanlar
arasında öğrencisinden doktoruna, her meslek ve yaş grubundan kişi
bulunuyor. Kimi şehir hayatından kaçmak, domatesi dalından kopa-
rıp yemek istiyor, kimi merak ediyor.
Doğaya Dayalı Turizm Çeşitleri 107

Çiftlikte Kalan Bir Konuğun Gözlemleri


Afyon Başmakçı’daki Ersöz ailesinin çiftliğine iki gün konuk
oldum. Tarlada çalışmadım ama ürün topladım. Sultan Ersöz’den
turşu kurmayı ve salça yapmayı öğrendim. Ekolojik ürünler
hakkında bilgi aldım. Bunların dışında farklı bir tatil de yapmış
oldum. Birlikte Acıgöl’de piknik yaptık. Flamingoları izledik.
Tarihi yapıları gezdik. Yerel yaşamı orada yaşayanlardan
dinledim. Soframa gelen yemeğin nasıl yetiştirildiğini görmek o
insanlara daha çok saygı duymama neden oldu. Gün içinde otları
temizliyorum, organik gübre kullanımını öğreniyorum, sebze ve
meyve bakımı yapıyorum. Bu tatil, kent yaşamındaki
farkındalığımı artırdı.

Konaklamalar, kısa (günübirlik, hafta sonu) veya uzun (genelde 1


haftadan fazla) süreli olarak gezi, piknik, hafta sonu tatili, kırsal
alanda düğün törenleri, yıldönümleri kutlama, balayı, eğitim-
öğretim alma, kırsal alanda yaşama gibi amaçlarla yapılır. Çiftlik
etkinliklerine katılmak veya sadece gezip görmek ve vakit
geçirmek üzere gerçekleştirilir. Konaklama sürelerine göre
etkinlikler değişim göstermektedir.

Kısa süreli konaklama; oda ve kahvaltı, çiftlik evinde oda,


pansiyonlar ve özel konaklama evleriyken, uzun süreli
konaklama; çadırlı kamp alanları, gençlik kamp alanları ve yaşlı/
emekli evleridir. Konuk çiftçinin yapabilecekleri ise çiftlikte
kalma, hayvan yemleme, hasat, ekim, dikim vb. iştirak karşılığı
çiftlik evinde konaklama gibi etkinliklerdir.

Türkiye’de Çiftlik Turizminin Yapıldığı Bazı Yerler


v Fethiye (Dereköy): Gül Çiftliği, misafirlerini ahşap evlerde ağırlıyor.

v Burdur (Ağlasun): Baştuğ Çiftliği

v Erzincan-Kemaliye: Burası 7 aydan 10 aya kadar hizmet vermekte-


dir.

v Kastamonu (Şenpazar): Yılın 4 ayından 1 ayına kadar hizmet ver-


mektedir.

v Manisa (Teberioğlu): Şener Çiftliği

v Doğu Karadeniz (Taşönü Köyü): Altay Çiftliği

v Gümüşhane (Kelkit): 5-7 aya kadar hizmet veriyor ve sadece bayan-


lar kalıyor.
108 Ünite 3

v Amasya-Gümüş Hacı Köyü: 6. aydan 9. aya kadar 2 ve 4 kişilik


guruplar halinde kalınabilmektedir.

v Çanakkale-Küçükkuyu: Amerikan yerlilerinin kullandığı tipi adı


verilen çadırlarda kalınıyor. Burada yemekler odun ateşinde pişiyor.

v Artvin-Borçka: 6. aydan 10. aya kadar 8. ayın ortasından 9. ayın sonu-


na kadar. Fındık toplama ve mısır hasadına yardım ediliyor.

Resim 3.3. Türkiye’de Çiftliklerin Bulunduğu Bölgeler

Fransa/üzüm bağları ve çiftlik evleri, Hollanda/Sinintal, İsrail/Kfar


Hanokdim/ bedevi yaşantısı, dünyadaki çiftlik turizmi merkezlerin-
den bazılarıdır.

Yayla Turizmi

Yayla kelimesinin anlamı dağ tepelerindeki düzlüklere verilen


isimdir. Fiziki coğrafyada plato karşılığında kullanılan bir
terimdir. Akarsular tarafından derin yarılmış yüksek düzlüklere
plato denir. Ayrıca yayla sözcüğü, yaz aylarında sayfiye olarak
hava değişimi amacıyla yararlanılan, turistik, sportif ve benzeri
etkinlikler için gidilen yüksek kesimler için de kullanılmaktadır.
Yayla turizmi, doğayla iç içe yaşamayı sevenler veya macera
tutkunlarının genellikle günübirlik kullanım veya kısa süreli
konaklama amacıyla yüksek rakımlı yerlerde yaptıkları turizm
etkinliğidir. Yayla turizminde amaç, Türkiye’nin kendine özgü
doğal ve kültürel değerleri olan yaylaların ve yayla yaşamının,
koruma ve kullanma dengesi dikkate alınarak turizm etkinlikleri
içinde değerlendirilmesidir.

Yayla, yerleşme coğrafyası terimi olarak çoğu kez geçici bir yerleşme
yerini anlatır. Yaylalar göçebelerin, geçim alanları olmalarından
Doğaya Dayalı Turizm Çeşitleri 109

başka; tarım yapmak, hayvan otlatmak ve bunların dışında kazanç


sağlayan başka işlerde uğraşmak amacıyla gidilen köyden ayrı; fakat
köye sosyo-ekonomik bağlarla bağlı çoğu kez köyün ortak mülkiye-
tinde olan hayvancılık faaliyetiyle ilgili olarak köyün ikinci bir geçim
ya da ekonomik faaliyet alanlarıdır.

Yaylacılık, mevsimlik bir harekettir. Bu faaliyete katılan insanların


yaylalarda ve esas yerleşme yerindeki etkinlikleri, ekonomik hayatla-
rı bir bütün olarak yaylacılık adı altında incelenir. Tarıma paralel ola-
rak hayvancılık yapan insan gruplarına, sürülerini daha iyi besleme,
daha fazla hayvan besleme ve hayvanlarının daha iyi ürün vermesi
olanağını sağlar. Step bölgelerinde yazın sıcaklığın artmasıyla insan-
lar hayvanlarla beraber yükseklere giderler. Bu insanların ova, dağ
etekleri ve vadilerdeki köy evlerine karşılık yaylalarda da evleri var-
dır.

Kırsal hayat üzerinde derin bir etkisi bulunan yaylaların dağılımları,


yoğunlukları, onlardan faydalanma biçimleri ve süreleri önemli ölçü-
de farklılıklar göstermektedir. Yarım yüzyıldan beri Türkiye, hızla-
nan sosyal ve kültürel bir değişim içindedir. Toplumsal açıdan gide-
rek gelenekselliğini yitiren bir geçiş toplumu özelliğini göstermekte;
sosyal, kültürel ve ekonomik yapıda hızlı değişmeler olmaktadır.
Nüfus artışı, iç ve dış göç, kentleşme ve sanayileşmenin hızlanması,
ulaşım ve haberleşmenin gelişmesi değişme sürecini etkileyip hızlan-
dıran etmenlerdir. Bu değişimlerden kentler kadar olmasa bile kırsal
kesimler de etkilenmektedir. Bu hızlı değişimler, göçebe grupların
hayatlarını da etkilemiş ve göçebe hayat tarzını büyük oranda ortadan
kaldırmıştır. Yaylalar göçebe grupların yaşam alanları olmaktan çık-
mış gibidir.

Çağımızın tüm olumsuz yaşam koşulları altında, bireylerin oluştur-


dukları toplumların, rekreasyon (İnsanların boş zamanlarında, eğlen-
ce ve spor amacı ile gönüllü olarak katıldıkları etkinlikler./ Bir bölge-
yi insanların eğlenme, dinlenme amacıyla kullanabilecekleri bir
duruma getirme.)ihtiyacı hızla artmaktadır. Artan bu rekreasyon tale-
bi doğal güzelliklerimiz ile yüzyılların izlerini bünyesinde yaşatan
kültürel değerlerimiz üzerinde yoğun bir baskı oluşturmaktadır.

Turizmin sadece gelir getiren bir endüstri olarak görülmesi sonucun-


da, insan-çevre ilişkileri açısından en hassas sektör olan turizm sektö-
rü, yeni kaynak arayışı içerisine girmiştir. Bu esastan yayla turizmi,
kültür turizmi ve kaplıca turizmi 1992 yılı hükümet iş programında
öncelikli turizm türleri olarak belirlenmiştir. Anılan türler içerisinde
110 Ünite 3

geliştirilmesine öncelik verilen yaylalar incelememizin konusunu


oluşturmaktadır.

Türkiye’nin değişik yörelerinde, yeşilin bütün tonlarını taşıyan bitki


örtüsü, soğuk ve berrak suları, temiz havası ve yörenin mimari örnek-
leri ile bezenmiş yaylalarımız vardır. Özellikle yaylarımızda özgün
mimari örnekler, kırsal alanlarda Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı
dönemlerinden günümüze kadar gelen tarihi eserler, yaylalardaki
temiz doğa, temiz hava, doğal gıdalar, otantik yaşam, buraya yönelen
turistik ilginin nedenlerini oluşturacaktır.

Dünyada görülen hızlı ekonomik, siyasal ve teknolojik gelişmelere ve


değişmelere paralel olarak turizm etkinliklerinde de çeşitlilik ve
değişmeler gözlenmektedir. Bu gelişmeye ayak uydurmak ve turizm
gelirlerini artırmak için turizmin tür ve etkinliklerini çeşitlendirerek
sezonu tüm yıla yaymak, arz kapasitesini geliştirmek, tanıtmak, hiz-
mete sunmak gerekmektedir.

Kent ve kente ait olumsuzluklardan monotonlaşan halk ile Türkiye’yi


özellikle doğal güzelliklerimizi ve kültürel güzelliklerimizi görmeye
gelen ve bu ortam içerisinde tatillerini geçirmeyi arzulayan turistlere
rekreasyonel ve kültürel değerlerimizi sunmak, buradan hareketle
doğa (yayla) turizmini başlatmak ve geliştirmek mümkündür. Yaylalar
çok çeşitli bitki toplulukları ve kesintisiz her yanı saran çimeni ile
olağanüstü bir kırsal peyzaj örneğidir. Yayla bitkileri, estetik değerle-
rinin yanı sıra bilimsel çalışmalar için de önemli değerlerdir. Bu
değerler saptanarak bilimsel çalışmalara açılabilir.

Topografik yapının ve iklim koşullarının elverişli olmasından dolayı


bazı yaylalarımız kayak, çim kayağı vb. sporlara elverişlidir. Doğu
Karadeniz (“Kadırga Şenlikleri”, “Kafkasör Boğa Güreşleri” ) izleme-
ye değer önemli kültürel değerlerimizdendir.

Yaylalarımız ve onları saran ormanlar, bölgede yer alan göller ve akar-


sular, kara ve su avcılığına çok uygun yerlerdir. Bunun yanı sıra bini-
cilik, dağcılık, yürüyüş, nehirlerde kano sporu gibi etkinlikleri yap-
mak imkân dâhilindedir. Ancak bu noktada doğal güzelliklerimize
zarar vermeden yaylalarımızı nasıl turizme açabiliriz sorusu akla
gelmektedir.

Doğal alanlarda olan turizm, ağırlıklı yoğun ve etkili baskılar belirli


bir kapasite sınırı aşıldıktan sonra, doğal kaynakların bozulması ve
bazılarının azalıp yok olması tablosunu karşımıza çıkarmaktadır.
Yoğun bir şekilde ziyaret edilen birçok alanda ve turistik tesis kuru-
Doğaya Dayalı Turizm Çeşitleri 111

lan bölgelerde, özellikle duyarlı ekolojik sistemler zarar görmektedir.


Yaylaları turizme açarken bunu göz önünde bulundurmalıyız. Aksi
halde yaylalarımızı açıyoruz derken bir daha kazanılması mümkün
olmayacak şekilde doğal zenginliklerimizi kaybederiz.

Yaylalarımızda rekreasyonel kullanım, o yerde var olan çevre yapısı-


nın ekolojik dengesine zarar vermeyecek düzeyde olmalıdır.
Rekreasyonel etkinliklerin koruma ve kullanma dengesi içinde olabil-
mesi, bu alanların özel bir yönetim biçimiyle korunması haliyle müm-
kündür.

Potansiyel yaylalarımız “Toros Yaylaları” ve “Karadeniz Yaylaları”dır.

Yaylalarda Yapılabilecek Sportif Etkinlikler

“Orienteering”, doğada harita pusula ile yol-yön bulma


sporudur. Bu spor özellikle kuzey olmak üzere tüm Avrupa’da ve
Amerika’da yaygın olarak yapılmaktadır. Orienteering’de amaç,
yaklaşık 7-8 kilometrekarelik bir alanda etkinliğin zorluk
derecesine göre 6 ile 15 adet arasındaki her biri kontrol noktası
olan hedefleri zamana karşı harita ve pusula yardımı ile
bulmaktadır. Kontrol noktaları, haritanın üzerine işaretlenmekte
ve yarışmacılar 2-5 dakikalık aralarla parkura bırakılmakta ve
kontrol noktalarını bulmaları istenmektedir.

Diğer yapılabilecek etkinlikler: Kano, golf, kaya tırmanışı, mağaracı-


lık, yamaç paraşütü, rafting, binicilik, microlayt, balon, balık avlama,
bungee jumping, trekking-hiking, kamp, fotosafari, jeep safari olarak
sıralanabilir.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca yapılan incelemeler sonucunda, 23


adedi Karadeniz Bölgesi’nde olmak üzere toplam 26 adet yayla turizm
merkezi ilan edilmiştir. 7 Ocak 2004 tarihi itibariyle toplam 25 adedi
fiilen yürürlükte olan yayla turizmi merkezlerinden 21 adedi, yalnız
yayla, 3 adedi hem yayla hem kayak merkezi, 1 adedi de hem yayla
hem de termal turizm özelliğine sahiptir.

Yaz mevsiminde orta yükseklikteki dağlık alanların aşağı seviyelere


göre ılıman iklimi, ekonomik nedenlerle yapılan rekreasyon işlevi
kazandırmıştır. Büyük kentlere göç eden veya toprağını ve hayvanını
satan yöre halkının, geleneksel olarak yaylaya çıkmayı devam ettir-
meleri, çevredeki yerleşim birimlerinin rekreasyon gereksinimini
karşılayan yaylaları uzak mesafelere açmış ve sadece tatil amacıyla
112 Ünite 3

yaylaya çıkan nüfusu ortaya çıkarmıştır. Rekreasyon amacıyla yaylaya


çıkan nüfusun ve yaylarda tatil amaçlı ikincil konut sayısının artması,
yaylalarda alt yapı ve üst yapı hizmetlerini gerekli duruma getirmiş-
tir. Altyapı hizmetlerinden yol, su ve elektrik olanaklarının sağlanma-
sı, bu yaylalarda günlük rekreasyonel etkinlik alanı olarak faydalanan
nüfusu da artırmıştır.

Yaylaların çevre halk tarafından rekreasyon amacıyla kullanımı yay-


lacılık etkinliği kadar eski olmakla beraber, turizme açılması oldukça
geç olmuştur. Deniz turizminin bütün dünyada ilgi görmesi nedeniy-
le Türkiye’de de turizm de kıyılar gittikçe artan bir ilgi görmüştür.
Turizm Teşvik Kanunu’ndan (1982) sonra ilan edilen turizm alanları-
nın ve merkezlerinin de kıyılarda yer alması, yatırımcıları büyük
ölçüde kıyılara çekmiş; Çeşme – Alanya arasında yoğun yapılaşmaya
neden olmuştur. Kıyılarda betonlaşma ve ayrıca güneşlenmenin deri
üzerinde olumsuz etkileri, turizmde insanların kıyı turizmine alter-
natif bir turizm çeşidi aramaya yöneltmiştir. Dünyada eko-turizme
yönelik Türkiye’de de bu bakımdan uygun koşullara sahip yaylaları
gündeme getirmiştir. Türkiye de yayla turizmine yöneliş devletin
teşvikiyle 1990 yılından itibaren başlamıştır.

Yayla turizmine oldukça geç başlayan Türkiye’de yaylaların tanıtımı


için Turizm Bakanlığı, “Karadeniz Yaylaları” ve “Toros Yaylaları” adı
altında kitapçıklar yayınlamış, Sinop – Artvin arasında 30, Toros dağ-
larında 90 yaylanın tanıtımını yapmıştır.

Yayla turizmi özellikle Doğu Karadeniz yaylalarını seyahat acentele-


rinin tur programlarına almaları ile iç ve dış turizmde gittikçe artan
ilgi görmektedir. Yöresel olarak yapılan yayla şenliklerinin iletişim
araçlarıyla tanıtımı, çevre halkın katıldığı şenlikleri turizme de açmış-
tır. Kafkasör Yaylası (Artvin) “Boğa Güreşleri” Kadırga Yaylası
(Trabzon) “Kadırga Şenlikleri”, Kümbet Yaylası (Giresun) “Yayla
Şenlikleri”, Kiraz Yayla “Ayeser Şenlikleri”, Sultan Murat Yaylası
(Bayburt) “Sultan Murat Şenliği” turistlerin de ilgisini bu yaylalara
çekmektedir. Şenlikler aynı zamanda yöresel el sanatlarının da hatıra
eşyası olarak turistler tarafından ilgi gördüğü pazar yeri olmaktadır.

Yayla turizminin en önemli sorunlarından birisi, yaylaların büyük bir


kısmının ulaşım güçlüğüdür. Yayla turizminin geliştirilmesi planla-
nan Doğu Karadeniz bölümünde dağlık alanların kütlevi yapı göster-
mesi, yerleşim birimlerinin kıyı üzerinde birbiri ile ulaşım sağlaması-
na neden olurken, yaylaların da birbirleriyle bağlantısını güçleştir-
mektedir. Yayla yolları üzerinde heyelan da ulaşımı da güçleştirmek-
Doğaya Dayalı Turizm Çeşitleri 113

tedir. Bazı yaylalara ancak arazi tipi araçlarla ulaşılabilmektedir.


Akdeniz Bölgesi’nde kıyı turizmine katılan turist sayısının fazla
olması, yaylalara düzenlenen turlara katılımı artırmaktadır(Manavgat-
Akseki-İbradi ). Toros Dağları’nda iç kısma bağlantı sağlayan kara
yolu hattı üzerinde bulunan yaylalar; ayrıca kamp ve karavan yeri
olarak da kullanılabilir. Antalya-Beyşehir karayolu üzerinde “İbradı”,
Kaş-Burdur karayolu üzerinde “Gömbe Yaylası” gibi.

Yaylalarda az sayıda konaklama tesisi bulunmaktadır. Yeni yapılacak


konaklama tesisleri için turizm merkezi ilan edilen yaylalarda kat
sınırlaması getirilmiştir. Yaylalarda kıyı turizminde konaklama tesis-
lerinin neden olduğu gibi aşırı betonlaşma görülmemektedir. Fakat
yaylalarda geleneksel olarak yaylacılıkla birlikte varolan yayla evleri-
nin sayısı, günümüzde kıyılarda yoğunlaşan tatil konutlarının koşutu
olarak hızla artmaktadır. Yayla turizminde konaklama tesisi olarak bu
konutlardan faydalanmak daha uygun olacaktır.

Yaylaların doğa turizmi yanında, turizmde işlevlerini çeşitlendirmek


ve turizm mevsimini uzatmak için sıcak su kaynağı olan yaylalara
kaplıca tesisleri, karın yerde kalma süresinin uzun olduğu yaylalara
mekanik tesisler, “Alpinizm Hatları” üzerinde bulunan yaylalara dağ
evleri yapılmalıdır. Yaylalar gelecekte kış turizminin daha çok ilgi
alanı olacaktır. Böylece yaylaların bütün yıl boyunca turizmde kulla-
nımı mümkün olacaktır. Bu amaçla Antalya- Saklıkent ve Zigana
yaylaları kullanılmaktadır. Uludağ kayak merkezi bir yaylada kurul-
muş olmakla beraber tesislerin kış turizmine yönelik olması, bu ala-
nın yayla turizminde kullanımına engel olmuştur.

Türkiye’de yaylaların rekreasyon alanı olarak kullanımının başlama-


sına, kıyıların sıcağından ve neminden kaçmak neden olmuştur. Fakat
kıyı turizminin gelişimiyle yaylalara çıkan aileler, bir süre yayladan
inerek kıyı turizmine katılmaktadırlar. Kıyı turizmine katılanların da
serinlemek için yaylalara çıkması bu iki turizm çeşidi arasında bir
ilişki oluşturmuştur.

Türkiye’de kıyı turizminde görülen plansız gelişme, yaylaları cazip


duruma getirmiştir. Son 10 yılda çevre koruma konusunda önemli
adımlar atılmış olması yayla turizmini planlı bir şekilde geliştirecek-
tir. Turizmde öncelikle gelişme gösteren yaylalar orta yükseklikte bir
yerleşim birimine yakın olanlardır. Türkiye’de dağların da gelecekte
büyük bir yayla turizmi potansiyeli mevcuttur.
114 Ünite 3

Karadeniz Yaylaları Kısa Tur Programı

1. Gün: Sumela Manastırı, Zigana, Karaca Mağarası


Sabah Trabzon Havalimanı’na varışınızın ardından alanda
bekleyen rehberiniz tarafından karşılanıyorsunuz. Doğu
Karadeniz gezinize Sümela Manastırı’nı ziyaretle başlıyoruz.
Manastır’ın Altındere Milli Parkı sınırları içerisinde (1300m
yükseklikte) oluşu gezimize ayrı bir renk katacaktır. Vadide
alınacak yöresel ağırlıklı öğle yemeğinin ardından Zigana
Geçidi’ni aşıyor ve Gümüşhane sınırları içerisinde bulunan ve
göz kamaştırıcı zengin oluşumların bulunduğu Karaca
Mağarası’nı ziyaret ediyoruz. Günün sonunda Trabzon şehir
merkezinde bulunan otelimize yerleşiyoruz

2. Gün: Trabzon Şehir Turu, Uzungöl


Ayasofya Müzesi, Atatürk Köşkü, Kemeraltı Çarşısı, Boztepe
‘den Trabzon’un panoramik seyri, şehir turumuzda
göreceklerimiz yerler olacaktır. Akçaabat’ta öğlen yemeği,
meşhur köftesi ve Uzungöl’e hareket ediyoruz. Uzungöl’de
çevre gezileri ve serbest zamanın ardından otele yerleşiyoruz.

3. Gün: Rize, Çamlıhemşin, Ayder Yaylası


Kahvaltımızın ardından Uzungöl’e veda ediyoruz. Bugünkü
gezimizin ilk durağı Rize Botanik Bahçesi olacak. Bahçede
Rize’nin doyumsuz manzarası eşliğinde çayımızı yudumluyoruz.
Rize Bezlerinin dokunduğu tahta tezgâhlı bir atölye ve satış
mağazasını ziyaret ediyoruz. Çamlıhemşin ‘de Fırtına Deresi
üzerinde bulunan tarihi taş kemer köprülerin gezilmesi ve öğle
yemeğinin ardından Tar Deresi üzerinde Göksu Şelalesi’ ne
yaklaşık 45 dakikalık bir yürüyüşümüz olacak. Bu yürüyüş
sonrası Ayder Yaylası’na varıyor ve otele yerleşiyoruz.

4. Gün: Ayder Yaylası, Trabzon


Sabah otelimizde alacağınız kahvaltının ardından çevre
gezilerimiz olacaktır. Dileyenler yaylada bulunan kaplıcada
eğlenceli vakit geçirmenin yanı sıra arkadaş ve sevdikleriniz için
küçük hediyeler bakabilirsiniz. Trabzon’a varışımızın ardından
akşam kalkacak uçağımızın hareket saatine göre serbest zaman
geçirebilirsiniz. Trabzon Havalimanı’na transfer ve
hizmetlerimizin sonu.
Doğaya Dayalı Turizm Çeşitleri 115

Sağlık ve Termal Turizmi


Kaynak zenginliği açısından dünyada ilk 7 ülke arasında yer alan
Türkiye’de sıcaklıkları 20-110 santigrad derece, debileri de 2-500 lt/sn
arasında değişebilen 1300 dolayında termal kaynak bulunmaktadır.
Son yıllarda kent yaşamının sorunlarından kurtulmak ve dinlenmek
amacıyla yapılan tatil programlarına termal turizm de eklenmiştir.
Kaynak zenginliği açısından dünyada ilk 7 ülke arasında yer alan
Türkiye’nin termal suları, hem debi ve sıcaklıkları hem de çeşitli fizik-
sel ve kimyasal özellikleri ile Avrupa’daki termal sulardan daha
üstün nitelikler taşımaktadır. Türkiye’deki “doğal çıkışlı ve bol” ola-
rak nitelendirilen termal sular, eriyik maden değeri açısından yüksek;
kükürt, radon ve tuz bakımından da zengin olarak bilinmektedir.
Anadolu’da tarihe dayanan özellikleri ile halk arasında sayfiye kültü-
rü durumuna gelen jeotermal merkezlerin bazılarında uygun iklim
koşullarının etkisiyle kür mevsimi 210 güne kadar çıkmaktadır.
Yapılan arkeolojik çalışmalara göre, termal sular yaklaşık 10 bin yıl-
dan fazla süredir birçok topluluk tarafından kaplıca amaçlı tedavi için
kullanılmaktadır.

Dünyadaki Mevcut Duruma Bazı Örnekler


Termal turizm amaçlı olarak Almanya ve Macaristan’a 10 milyon kişi,
Rusya’ya 8 milyon kişi, Fransa’ya yaklaşık 700 bin, İsviçre’ye 800 bin
ve İspanya’ya 400 bin kişi gitmektedir.

Das Leuze Kaplıca ve Rekreasyon Tesisleri’ni (Stuttgart/Almanya) yaz


aylarında günde 8000 kişi ziyaret etmektedir. Bu rakam, yıllık ortala-
ma 3000 kişi/gün olmaktadır.

126 milyon nüfuslu Japonya’nın sadece Beppu şehrine 12-13 milyon


kişi termal turizm amaçlı olarak gelmektedir. Japonya’da 1500 adet
kaplıcada 100 milyon kişi termal turizm yapmaktadır. Beppu’da 1000
litre/saniye jeotermal su, termal turizm amaçlı kullanılmaktadır.

Amerika’da yaklaşık 10. 000 yıldır kullanılan, Kızılderili kültüründen


gelen termal turizm amaçlı 210 adet kaplıca vardır. Bu kaplıcalardan
yılda 4,5 milyon kişi yararlanmaktadır.

Türkiye’de Termal Turizm


Türkiye’de turizm sektörü, önemli ölçüde kıyı ve ören yeri turizmi
üzerine kurulmuştur. Özel turizm türlerini içine alan ürün ve hizmet
karmaları oldukça yenidir. Diğer yandan; şifalı sıcak ve soğuk maden
suyu tedavilerini de içine alan sağlık turizmi son yılların yükselen
değerleri arasına girmiştir. Bu nedenle; termal maden sularının iyileş-
116 Ünite 3

tirici ve düzenleyici etkileri konusunda giderek daha çok bilimsel


araştırma yapılırken turizmin bu sektörü, girişimci ve yatırımcıların
ilgisini çekmektedir. Ülkeler için sağlık, ekonomi, tanıtım, istihdam,
ülkelerin birbirine yakınlaşması gibi pek çok alanda büyük etki yara-
tan sağlık turizmi, Türkiye’de yeteri kadar ilgi görmemektedir.
Türkiye’deki termal potansiyelin ülke çapında ve uluslararası düzey-
de pazarlanabilmesi için uygun bir pazarlama programı belirlenip
gerekli çalışmalar yapılmalıdır. Farklı talepleri olan turistik termal
hizmet müşterilerinin ihtiyaçlarının karşılanması için termal ürün
çeşitliliğini sağlayacak çalışmaların sürdürülmesi gerekmektedir.

Aşağıda Türkiye'de bulunan bazı önemli termal turizm merkezleri


verilmiştir:

v Afyon Sandıklı-Hüdai Termal Turizm Merkezi


v Gazlıgöl Termal Turizm Merkezi
v Balıkesir-Gönen Termal Turizm Merkezi
v Çanakkale-Ezine-Kestanbol Termal Turizm Merkezi
v Denizli-Pamukkale Termal Turizm Merkezi
v Eskişehir-Sarıcakaya-Sakar Termal Turizm Merkezi
v Yalova Termal Turizm Merkezi
v İzmir Balçova Termal Turizm Merkezi
v İzmir-Çeşme-Ilıca ve İçmeleri
v Muğla-Köyceğiz-Sultaniye Termal Turizm Merkezi
v Sivas-Kangal Balıklı (Yılanlı) Çermik

Belli aralıklarla tekrarlanan dış uyarılarla organizmanın kendi güçle-


rinin harekete geçirilmesi temeline dayanır. Burada termo-mineralli
kaplıca suyu ve çamurlarının fiziksel, kimyasal, termik etkilerinin
rolü vardır. Kaplıca tedavisinden sonraki genel etkiler; hem uzun yıl-
lara dayalı gözlem ve deneyimlerin hem de klinik çalışmaların ortaya
koyduğu gibi 6 – 12 ay sürebilmektedir. İçilmesi durumunda, mide
ağrılarına, karaciğer, safrakesesi, cilt hastalıkları, böbrek taşlarının ve
safra kesesi taşlarının düşürülmesine üstün etkileriyle şifa sağlar.
Kalbin rahat çalışması ve damar sertliğinin giderilmesine olumlu
etkileri yanında tansiyon düşürücü özelliği de vardır. Banyo yapılma-
sı durumunda, her çeşit romatizma, nevralji, bağırsak spazmlarının
tedavisi ve kadın hastalıkları için etkilidir.

Türkiye’nin Marmara ve Ege Bölgelerinde yoğunlaşan bu termal mer-


kezlere İstanbul, İzmir, Pamukkale ve Marmaris-Fethiye alanı gibi
Doğaya Dayalı Turizm Çeşitleri 117

popüler destinasyonlardan kolaylıkla ulaşılabilir. Eski Hierapolis


şehri, dağdan akan kaynak suyunun yamaçları göz kamaştıran beyaz
kalkerli taşlardan yumuşak katmanlarla bezendirerek muazzam dai-
revi havuzlar oyduğu, Pamukkale’nin zengin maden suları mekânı
üzerinde inşa edilmiştir. Kuşkusuz, eski Likya şehri Kaunos’un sakin-
leri, yakınlarındaki Köyceğiz Gölü’nün maden bakımından zengin
çamurunda banyo yapmışlardır.

İzmir-Balçova termal kaynakları, Roma çağında sularının tedavi özel-


liği bilinen ve yararlanılan, Agamemnon Hamamları mekânı içinde
yer almaktadır. Osmanlı Hanedanı’nın ilk başkenti Bursa, eskilerin
Olympos Dağı olarak bildiği Uludağ karşısında kurulmuştur. Burada
doğal termal Çekirge kaynakları, Osmanlıları, 1. Murat (1359 - 1389 )
döneminde daha önceki Roma ve Bizans hamam kompleksinin yer
aldığı mekânda daha büyük kubbeli hamam kompleksi inşa etmeye
özendirmiştir.

Ege kıyısında bulunan Çeşme, doğal termal kaynakları ve deniz sula-


rının tedavi etkisiyle ünlüdür ve Marmara Denizi’nin güney sahilin-
deki yeşil ormanlar arasında, Yalova termal kaynakları çeşitli rahat-
sızlıkları tedavi ettiğine inanılan, maden bakımından zengin sulara
sahiptir.

Orta Anadolu Bölgesinde yer alan “Balıklı Kangal Termal Merkezi”


olağanüstü nitelikte ve dünyada kendi türünde önde gelen bir termal
merkezdir. Sivas ili Kangal ilçesine 13 km mesafede yer alan bu mer-
kez, 36 derece sıcaklıktaki şifalı suları, bikarbonat, kalsiyum, magnez-
yum ve çeşitli deri hastalıklarının tedavisinde hayati rol oynayan,
küçük balıklar barındırmaktadır. Bu ilde değerli sağlık kazandırıcı
tedavileri ile ünlü Sıcak Çermik ve Soğuk Çermik isimli iki termal
merkez daha bulunmaktadır.

Termal turizm işletmesinin öğeleri olan reklam, satış geliştirme ve


halkla ilişkiler konusunda programlı çalışmalar yapılmalıdır. Bu
konularda turizm işletmelerinin yeni eğitimler almaları teşvik edil-
melidir. Termal turizm hizmetlerinin spor, dinlenme, eğlence ve kül-
türel etkinlikler gibi diğer rekreasyon öğeleri ile birleştirilerek yeni
hizmetler üretilmesi konusunda çalışmalar yapılmalıdır. Dış girişim-
ci, yatırımcılar ile hizmet müşterilerine ulaşmak için uluslararası
platformlara erişme çalışmaları yapılmalıdır. Uluslararası yayınlar ve
Internet sitelerinden bu amaçlara yönelik olarak yararlanılmalıdır.
Termal turiizm konusunda ulusal ve uluslararası bilimsel etkinlikler
ile iş alanlarında yer alınmalıdır.
118 Ünite 3

Hava Sporları
Hava sporları paraşütçülük ve balon turizmi olarak iki başlıkta ince-
lenecektir.

Paraşütçülük
Dünya tarihinde paraşüt konusundaki ilk ciddi çalışmalar Da Vinci
ile başlar Blanchard’a kadar gelir. Ama tarihte kayıtlı ilk paraşütçü
olarak Andre Jacques Garner tanınır. İlk atlayış 1794 yılında paraşütle
irtibatlı bir sepet içinde balondan yapılır. Paraşütçülük sporu, yakla-
şık 200 yıl içerisinde değişik amaçlarla, sürekli gelişerek bugünkü
halini almıştır.

Kapı çıkışından sonra paraşütün açılmasına kadar olan bölüm “skydi-


ving” olarak bilinmektedir. Skydiving’de serbest düşüş yapılırken
çeşitli akrobatik hareketler yapılır. Paraşüt açıldıktan sonra da birey-
sel veya takımla beraber çeşitli hareketler yapılmaktadır

Atatürk’ün direktifiyle 3 Mayıs 1935 yılında faaliyete geçirilen


Türkkuşu Genel Müdürlüğü bünyesinde önce Planör Uçuş Okulu ve
hemen ardından da Paraşüt Okulu açılmıştır. Türk Hava Kurumu
Paraşüt Okulunun, ilk katıldığı Dünya Şampiyonası ise 1964 yılında
Batı Almanya’da yapılan 7. Dünya Paraşüt Şampiyonasıdır.

Yamaç paraşütü, birkaç havacı tarafından 1980’li yılların başlarında


serbest paraşütlerle yamaçlardan koşarak kalkmalarıyla başlamıştır.
Zamanla paraşütlerin aerodinamik yapılarının gelişmesiyle birlikte
performansları da artmış, serbest paraşütlerden ayrılarak, planör,
delta kanat gibi amacı uçuş olan bir alet haline gelmiştir.

Günümüzde pilotların da tecrübesine bağlı olarak, yamaç paraşütü ile


küçük tepelerden kalkılıp, yüzlerce metre yukarılara çıkılabilmekte
ve saatlerce havada kalıp kilometrelerce uzaklara uçulabilmektedir.
Katlandığında bir sırt çantasına sığacak kadar küçülebilmesi ve ağırlı-
ğının da çok az olması bazı dağcıların ilgisini çekmiştir ve dağların
zirvelerinden yamaç paraşütüyle uçarak inenler vardır.

Türkiye’de yamaç paraşütçülüğü hızla gelişmektedir. Türkiye uçuşa


çok elverişli noktalara sahiptir. Hemen her şehir civarında uçuşa
uygun bölgeler bulunabilir. Burada özellikle, Türkiye’nin ve dünyanın
en iyi uçuş noktası sayılabilecek Ölüdeniz’e sahip olduğumuzu belirt-
mek lazım. Ayrıca Antalya-Kaş, Denizli, Isparta, Erzincan, Eskişehir,
Erzurum, İzmir, Bolu uçuşa elverişli diğer şehirlerimizden bazıları-
dır.
Doğaya Dayalı Turizm Çeşitleri 119

Balon Turizmi
Dünyada ilk ortaya çıkışı 18. yüzyıl sonlarına uzanan balonla uçuş
sporu Türkiye’de de yoğun ilgi görmektedir. Uzun yıllardır bireysel
sportif amaçlı yapıldığı gibi, Turistik yörelerimizdeki yerel etkinlik-
lerde balonla kent turları düzenlenmektedir. Balon, içine doldurulan
sıvı propan gazının ısıtılması ile havalanır. Uygun rüzgârda (10
km/h’in altındaki) oldukça uzun süreler sakin bir uçuşla havada kala-
bilir. Ortalama seyir yüksekliği 500-1500 feet arasında olan balona yön
vermek, irtifa kazandırıp kaybettirmek, hızını değiştirmek, tecrübeli
bir pilot tarafından kolaylıkla yapılabilir.

Sıcak hava balonu 3 ana parçadan oluşur; kendisi (kubbe), burner


(yakma birimi) ve sepettir. Balonların büyüklüğü 1 kişilikten, sepet
uzunluğu 30 metreye varana dek değişik büyüklüklerdedir. Balon
büyüdükçe yolcu taşıma kapasitesi artar. Gerçek uçuş zamanı tama-
men hava koşulları, uçuş yönü ve iniş alanı müsaitliğine göre belirle-
nir. Ortalama 1 saat uçulmaktadır. Uçuşların büyük çoğunluğu 5 ile
25 km’lik bir alan içerisindedir. Balonculukta yasal kurallar, Türkiye’de
bu konudaki tüm kontroller Türk Sivil Havacılığı Kurumu tarafından
yapılmaktadır.

Türkiye’de tek ve en önemli sıcak hava balonculuğu merkezi


Kapadokya’dır. Buraya gelen turistler balon turlarına büyük ilgi
göstermektedir. Kapadokya'da balon turları eskiden sadece
yabancı turistler tarafından tercih edilirken günümüzde yerli
ziyaretçiler de balon turlarına büyük ilgi göstermektedir. 2008
yılı boyunca Kapadokya’yı yaklaşık 50.000 yerli ve yabancı
turist balondan izlemiştir. Yaz aylarında İspanya, Avustralya ve
Latin Amerika ülkelerinden gelen turistler, kışın da Japonlar
gelmektedir. Kapadokya'yı yılda 2 milyon kişi ziyaret etmektedir.
Türkiye’de 2003 yılında 3 balon firması ve 8 balon ile hizmet
verilirken bu rakam 2007 yılında 7 işletme ve 41 üzeri balon
olmuştur. Ayrıca; Antalya, Sakarya’nın Sapanca ilçesi de balon
turizmine ev sahipliği yapmaktadır.

Kapadokya’da, 1991 yılında başlayan sıcak hava balon turlarına her


geçen yıl turistlerin ilgisi daha da artmaktadır. Balonla ortalama uçuş
fiyatı 150-250 € arasıdır. Sıcak hava balonları ithal edilmektedir. Sıcak
hava balonlarında yakıt olarak propan kullanılır. Propanın fiyatı ise
120 Ünite 3

petrole bağlıdır. Yasal bir operatör olmak pahalıdır. Sigortalar, onaylı


ve sertifikalı cihazlar, yetkili yerlerden servis alma, ve çeşitli lisans
ücretleri yüksektir.

Yılın 11 ayı, günde en az 1 uçuş gerçekleştirilmektedir. Nevşehir’in


merkez ilçeye bağlı Uçhisar ve Göreme beldelerinde sabahları balo-
nun şişirilmesiyle başlayan balon turları; 4, 8, 10, 20 ve 35 kişilik sepet-
lerde gerçekleştirilmektedir. Süre 45-90 dakika arasında değişmekte-
dir. Özellikle İspanya, ABD, Japonya, Çin, Fransız ve Alman konuk-
larca yoğunlukla tercih edilmektedir. Dünyanın en büyük balonu
olarak da bilinen 36 kişilik balonlarla hizmet veriyorlar.

Balon turlarında turistlere 45 dakika ve 1,5 saatlik olmak üzere 2 fark-


lı seçenek sunulmaktadır. Bu süre içerisinde turlara katılan turistlere
balon ile gökyüzünden bölgenin en önemli merkezleri ve buralarda
bulunan peribacaları ile vadiler izlettiriliyor. Kapadokya 5 yıl üst üste
dünyanın en iyi uçuş- çekim merkezi seçilmiştir.

Balon turizminde, geçimini sağlayan aile sayısı yaklaşık 500’dür.


Sektör gelirlerinden yaklaşık 10.000 kişilik bir grubun geçimini sağla-
dığı ifade edilmektedir. Bölgede bu sektörde elde edilen döviz mikta-
rının 12 milyon avroya ulaşması beklenmektedir.

Kapadokya’da Örnek Balon Turu


v Uçuş Programı: Sabah 05.00-05.30 arası misafirler
otellerinden alınır.
v Balon hazırlanırken yolculara hafif kahvaltı verilir.
v Saat 06.00 civarı balonlar havalanır.
v Yaklaşık 1000 feet yüksekliğe çıkılarak gündoğumu ve genel
Kapadokya manzarası seyredilir.
v Uçuş 45 dk. ile 1 saat 30 dk. arası sürer.
v Yolculara inişte uçuş sertifikası ve balon şapkası verilir.

Ülkemizde ve dünyada çeşitli nedenlere bağlı olarak balon kazaları


gerçekleşmektedir. Bunların sebepleri sert inişten dolayı, balon çarpış-
maları sonucu, hava koşullarıdır. Gerekli önlemler alınmalıdır.

Çin, Fransa, A.B.D., Almanya, Sri Lanka,Yeni Zelanda, Rusya,


Avustralya, İspanya, Portekiz ve Mısır dünyada balon turizminin
yapıldığı başlıca yerlerdir.
Doğaya Dayalı Turizm Çeşitleri 121

Mağara Turizmi
Mağara turizmi hobiye dayalı bir özel ilgi turizmidir. Jeolojik yapısı
nedeniyle Türkiye’de çok sayıda mağara bulunmaktadır. Ülkemiz
mağara yoğunluğu açısından ilk sıralarda yer alır ve ‘mağara cenneti
ülke’ olarak tanımlanır.

Türkiye’de 20’nin üzerinde mağara turizme açılmış olup, bunların


dışında yalnızca uygun donanım sağlanarak rehber eşliğinde girilebi-
lecek özel ilgi gruplarına yönelik birçok mağara bulunmaktadır.

Mağaraların turizme açılabilmesi için bir takım özelliklere sahip


olması gerekenler:

v Mağaraların ön etüdünün Maden Tetkik ve Arama Genel


Müdürlüğünce yapılarak turizm amaçlı kullanıma elverişli
olduğu belirlenmelidir.
v Turizmin yoğun olduğu yerleşme merkezlerine yakın
olmalıdır.
v Günübirlik ulaşım kolay ve rahat sağlanabilmeli, merkeze en
çok 2 saat uzaklıkta olmalıdır.
v İlginç morfolojik oluşumlara ve kültürel değerlere sahip
olmalıdır.
v Mağara büyük - küçük herkesin ziyaretini rahat yapabileceği
mekânlara sahip olmalıdır.

Mağaraların turizme açılabilmesi için öncelikle söz konusu mağaraya


ait gerek jeolojik-jeomorfolojik-jeoteknik, gerekse insan sağlığına
olumsuz etki yapabilecek öğelere de ön araştırması yapılarak, mağara
ekolojisi açısından mağaranın turizme açılabilir nitelikte olduğu belir-
lenmelidir.

Oluşumları milyonlarca yıl süren bu doğal değerlerimizin tekrar ve


kısa sürede yerine gelemeyeceğinin bilincinde olarak öncelikle koru-
mamız gerekir. Turizme açarken ekolojik dengenin bozulmaması
amacıyla projelendirilecek mağara içinde ve dışında yapılacak düzen-
lemelerin projesine uygun olarak özellikle dikkat edilmektedir.
122 Ünite 3

Türkiye’de turizme açık mağaraların bazıları aşağıda verilmiştir.

v Damlalaş Mağarası – Alanya


v Cennet-Cehennem Mağarası-Mersin
v Karain Mağarası- Antalya
v Buzluk Mağarası- Harput
v İnsuyu Mağarası – Burdur
v Köşekbükü Mağarası– Anamur
v Dodurgalar Mağarası - Denizli
v Karaca Mağarası - Gümüşhane
v Kaklık Mağarası– Denizli
v Ballıca Mağarası – Tokat

Türkiye’deki Mağaraların Turizm


Açısından Sınıflandırılması
Birinci Grup Mağaralar: İnsan girişine ve turizme tamamen kapalı
olan mağaralardır. Bu mağaralara yetkili kurumlardan alınacak olan
özel izinle sadece araştırmacılar ve bilim adamları girebilir.

İkinci Grup Mağaralar: İnsan girişine kısmen açık; ancak turizme


açılmamış mağaralardır. Bu tür mağaralara mağaracı dernek ve
kulüplerin üyeleri, araştırma ve eğitim amacıyla girebilirler. Özet ola-
rak bu gruba giren mağaralar özel ilgi gruplarına seslenen mağaralar-
dır.

Üçüncü Grup Mağaralar: Bu grup mağaralar ise turizme açılmış olan


mağaralardır. Bu mağaraların içinde gezi yolu, ışıklandırma vb.
düzenlemeler yapılmıştır. Bu mağaralara giriş ücretini ödeyen herkes
girebilir.

Dördüncü Grup Mağaralar: yukarıda saydığımız mağaralar bilinen


mağaralardır fakat bu gruptaki mağaraların ön çalışmaları tamam-
lanmamıştır. Yani literatüre(alanyazına) geçmemiş mağaralardır.

Türkiye’de Turizme Açık Olan Mağaralarda


Alınabilecek Önlemler
Artan ziyaretçi sayısı mağara atmosferinde olumsuz etkiler yapmakta
ve mağaranın ekolojik dengesini bozmaktadır. Mağarayı ziyarete
gelen insanlar evlerine hatıra götürmek amacıyla mağara sarkıtlarını
ve dikitlerini kırmaktadır. Yine aynı şekilde ziyaretçiler, mağaraya
yiyecek ve içecek ile girdiği zaman atıklarını mağara içine atmaktadır-
lar. Tüm bunların önlenmesi, insanların eğitilmesine bağlıdır.
Doğaya Dayalı Turizm Çeşitleri 123

Mağaraya girecek kişilere, görevliler bu konuda uyarıda bulunup


nasıl davranmaları gerektiği konusunda bilgi verebilirler. Mağara
tanıtım broşürlerine bu konularla ilgili bilgi eklenebilir. Mağaraları
rehberler eşliğinde gezmekte bu sorunlara katkı sağlayabilir.

Sualtı Dalış Turizmi


İnsanoğlunun nefesini tutup suya ilk kez ne zaman daldığı bilinme-
mekle birlikte profesyonel dalgıçlığın başlangıcı zamanımızdan 5000
yıl öncelerine uzanmaktadır. Bu dalışlarda inci, sünger, mercan gibi
ticari değeri yüksek mallar çıkarılırdı. 1942 yılında Jacques Cousteau
ve Emile Gagnan’ın geliştirdikleri bir soluk alma aracı (regülatör) ile
sualtına indirdikleri basınçlı hava dolu bir tüp, sualtında soluyabilme-
yi ve ilk kez yüzeye bağlı kalmadan sualtında özgürce dolaşabilme
olanağını sağlamıştır. Scuba (Self Contained Underwater Breathing
Apparatus, Kendi Üzerinde Taşınabilen Sualtında Soluma Aygıtı)
adıyla anılan bu buluş sayesinde, dalış hızla yayılan bir spor haline
gelmiştir.

Türkiye’de Bulunan Önemli Dalış Bölgeleri


Kemer
Türkiye’nin en çok dalış okullarının bulunduğu ilçedir. Antalya liman
girişinde bulunan Fransız askeri nakliye gemisi 20-32 metre derinlik-
lerde yatmaktadır. Kemer Marinası açıklarında 33 metre kumluk
dipte yatan Paris Batığı, her dalıcının ziyaret etmesi gereken bir batık-
tır. Tekirova açıklarındaki İç Adalar, çeşitli dalış türlerinin gerçekleş-
tirilebildiği bir bölgedir. Bölgenin zengin bir dalış noktası olan kan-
yonda iri vatozlar ve her çeşit balık görülebilir. İç adalar, Mağara
dalışı için de idealdir.

Kalkan
İleri (Advance) düzeydeki dalıcılara yönelik olan Kalkan suları, ciddi
dalışlar yapıp form tutmak isteyenler için idealdir. Akıntı, sert rüzgar,
duvar dalışı, makro hayat, pelajik, batıklar bölgenin dalış zenginlikle-
ridir. 30’lu metrelerde yüzlerce ıskarmoz, orfozların akıntıda durabil-
me becerileri seyredilmeye değerdir. Kaplumbağa, orkinos, vatoz,
köpekbalığı görülebilecek deniz canlıları arasındadır.

B-24 Amerikan Savaş Uçağı Batığı


Antalya’nın Manavgat ilçesi yakınlarında, 200 metre açıkta yatan
batık, 1944 yılında Romanya üzerindeki bombalama görevini yerine
getirdikten sonra Kıbrıs’taki üssüne dönmek üzere hareket eden
“Hadley’s Harem” isimli B-24 tipi Amerikan savaş uçağına aittir.
124 Ünite 3

Uluburun Antik Batığı


Kaş ilçesinin 8.5 kilometre güney doğusunda uzanmakta olan
Uluburun’un doğu kıyısından 60 metre açıkta yatan batık M. Ö 14.
yüzyıla ait bir yük gemisi kalıntılarıdır. 1984 yılında başlanılan dalış-
lar sonucu geminin 61 metre derinliğe kadar yuvalanmış, eşsiz yükü
gün yüzüne çıkartılmıştır. Çıkarılan eserler günümüzde Bodrum
Sualtı Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir.

Gelidonya Antik Batığı


Antalya körfezinin batı ucunda bulunan “Gelidonya Batığı”, bugünkü
adıyla Taşlık burnunun yakınında seyrederken kayalara çarparak
batan bir yük gemisine aittir. 26-28 metre derinlikte bulunan batığa
1960 yılında yapılan araştırma dalışlarında, geminin M. Ö. 13. yüzyıl
sonlarına ait olduğu belirlenmştir. Bu batığın diğer bir özelliği, kara
kazısı standartlarına uygun olarak yapılan ve kazısı tamamlanan ilk
sualtı kazısı unvanına sahip olmasıdır.

Kaş Uçak Batığı


İkinci Dünya Savaşı sırasında henüz belirlenemeyen bir nedenden
dolayı Meis adası yakınlarında batan üç pervaneli İtalyan savaş uçağı
57 metrede görülmeye başlamakta ve kuyrukla diğer metal parçaları
meyil nedeniyle 70 metre derinliğe kadar uzanmaktadır. Enkazın
etrafında patlamış ve hala etkin olduğu tahmin edilen cephaneler
bulunmaktadır.

Marmaris
52 dalış noktası ve çeşitli antik kalıntıların yer aldığı Marmaris’in
derinlikleri, her dalıcıyı mutlu edecek çeşitlilikler içerir. Dış boğaz’da,
33 metrede Rodos, Kütük Burnu, Cennet Adası, Kadırga Feneri, Kargı
Adası başlıca dalış noktalarıdır. Cennet adası yamaçlarından yapaca-
ğınız duvar dalışında derinliğe dikkat edilmelidir. Duvarın üstü, bir-
birinden güzel bitki ve makro yaşamın barınağıdır.

Bodrum
Dünyanın sayılı sualtı müzelerinden birini barındıran Bodrum, bütün
güzellikleri yanında sualtı turizminde Türkiye’nin dışarıya açılan pen-
ceresidir. Bodrumun doğusundaki Orak Adası derinliği, mağaraları,
rengarenk süngerleri ve 100 metreyi geçen doğu duvarıyla bir dalış
cennetidir. Sığ yerlerdeki taş formasyonu da ayrı bir güzelliktir.
Oraklar tüm bir dalışın kişinin bir gününü alacak zenginliğe sahiptir.
Antik kalıntıya da rastlanabilen Kargı ve Köçek adalarının 20-30 metre
derinlikleri, makro fotoğrafçılık için uygun irili ufaklı pek çok canlı
barındırmaktadır. Köçek adası yolunda bulunan 19 metredeki resif,’
Doğaya Dayalı Turizm Çeşitleri 125

dalınması gereken bir noktadır. Bu resifte avlanma yapılmadığı


zamanlar her türlü canlıyı görebilirsiniz. Çatal Adası ve karşı sığlıklar,
“Gemitaşı Bahçesi”nin kıyıları, dalış için ilginç noktalardır.

Saroz
İstanbul’a yakınlığı dolayısıyla dalıcıların gözdesi olan Saroz, dalıcıla-
rın ilgisini çekecek batıklarla doludur. Çanakkale Boğazı’nın çıkışın-
daki Kaptan Franko, Saroz körfezinde Kemikli’nin açığında 30 metre-
de yatan Lundy, dalınabilecek batıklardandır. Boğazda 15 ile 30 metre
derinliklerde yeni - eski her türlü kalıntıyla karşılaşılabilir. Siyah mer-
can da dâhil olmak üzere sualtı faunası oldukça zengindir. Ancak
akıntıya dikkat edilmelidir.

Gökçeada ve Bozcaada
Her iki adaya da düzenli feribot seferleri yapılmaktadır. Gökçeada’da
dalış okulu olmadığından, çevre illerdeki dalış okullarına başvurul-
malıdır. Gökçeda’nın Kuzu Limanı’nda Birinci Dünya Savaşı’ndan
kalma batık kalıntıları vardır. Mermer Feneri ile Anadolu yakası ara-
sında kalan bölgede araştırma yapılırsa devasa çapalar ve gemi kalın-
tılarına rastlanabilir. Eşek Adası civarında Orfoz ve Karayer adaları
da her türlü canlının görülebileceği dalış noktalarıdır. Mermer Burnu,
Tuz Burnu’nun güney sahilleri serbest dalıcılık için uygundur. Çanak
Limanı, Bakla Taşı ve Pınar Dere, Gökçeada’nın diğer dalınabilir nok-
talardır. Pek çok turistik etkinliğin yer aldığı Bozcaada’da dalış okulu
da bulunmaktadır. Bozcaada kıyıları keşfedilmeye hazır pek çok dalış
noktasına sahiptir.

Yasak Bölgeler: Askeri yasak bölgeler ile 2863 sayılı Kültür ve Tabiat
Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 35. maddesine göre, 19/8/1989 gün
ve 20257 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararı
gereğince “Sualtında Korunması Gerekli Kültür ve Tabiat Varlıkları”nın
bulunduğu bölgelerde bilimsel çalışmalar dışında her türlü dalış
yasaktır.

Belge: Sportif amaçlı aletli dalış yapacaklar, “Sualtı Sporları, Can


Kurtarma ve Su Kayağı Federasyonu”nca verilmiş yeterlilik belgesine
(dalış kartı) sahip olmak zorundadır. Ancak uluslararası ölçütlerde
eğitim veren kuruluşlardan alınan sertifikalar da geçerlidir. Bu belge-
ler, federasyona başvurularak yeterlilik belgesine (dalış kartı) dönüş-
türülebilir. Türk vatandaşlarının sportif dalışları, dalış disiplinleri
yetkileri, teknik şartları ve yetki belgeleri Gençlik ve Spor Genel
Müdürlüğü Sualtı Sporları Can Kurtarma ve Su Kayağı Federasyonu’nca
tespit ve kabul edilen esaslara uygun olarak düzenlenir. Yabancı
126 Ünite 3

uyrukluların sportif amaçlı dalış yapabilmeleri için Uluslararası


Sualtı Sporları Federasyonu üyesi olmaları ya da ulusal teşkilatlar
veya ülkelerinin yetkili kurum ve kuruluşlarınca düzenlenen bir bel-
geye sahip olmaları gereklidir.

Sorumluluk: Dalış yapacakların dalış emniyeti ve can güvenliği dalış


yapana ait olmakla beraber, eğitimler esnasında kursiyer dalıcıların
tüm sorumlulukları dalış eğitmenine aittir. Türk vatandaşlarının
dalışlarda rehber balıkadam alması isteğe tabidir. Yabancı uyruklula-
rın sportif dalışlarını Türk rehber balıkadam refakatinde yapmaları
zorunludur. Dalış esnasında kültür ve tabiat varlıklarının korunması,
dalıcıların dalışları esnasında mal ve can güvenliğinin sağlanması,
rehber balıkadamın sorumluluğundadır. Ancak dalışlardan önce ve
dalış kurallarını çiğneyen dalıcının kişisel hatasından doğacak her
türlü problemden balıkadam sorumlu değildir.

Dalış izni: Yasak bölgeler dışında sportif amaçlı aletli dalışlar


izne tabidir.

v Kulüp, kuruluş ve derneklerce grup halinde, yasak bölgeler dışın-


daki yerlere yapılacak dalışların, İl Turizm Müdürlükleri’ne veya
yetkili kılacağı kuruluşa önceden bildirilmesi zorunludur. Bu bilgi,
ilgili kuruluşça Bölge Sahil Güvenlik Komutanlığı’na (veya mahal-
lindeki yetkilisi) iletilir.
v Yabancı uyruklu dalıcılar için her türlü aletli sportif dalış izne
tabidir. Bu izinleri verecek makamlar İl Turizm Müdürlükleri veya
yetkili kılacağı kuruluştur. Düzenlenecek izin formlarından bir
adedi “Liman Başkanlığı”na bir adedi ise “Bölge Sahil Güvenlik
Komutanlığı”na (veya mahallindeki yetkilisine) izin veren kuru-
luşça iletilir. Kontroller sırasında bir kopyası izin alan kuruluşta
kalan izin belgesinin yetkililere gösterilmesi mecburidir. Eğitim
amacıyla yapılacak dalışlar ile iki kişilik arkadaş sistemi dalışların-
da (yasak bölgeler hariç) bilgi verilmesi ve izin alınması mecburi
değildir.
v Dalıcıların becerilerinin dalmadan önce belirlenmesi şarttır. Bu
konuda dalıcı beyanı yerine herkese uygun bir ilk dalış ile dalış
becerilerinin gözlemlenmesi faydalıdır.
v Dalıcılar kurallara uyularak eşleştirilmelidir.
v Dalış, hava hesabı dalış planı için gerekli ancak yeterli değildir.
Doğaya Dayalı Turizm Çeşitleri 127

v Dalışın ayrıca “dalış-tabloları” ile de sınanması gereklidir.


v Çevre ve diğer koşullar uygun değil ise hiç bir hesaplamanın
geçerliliği yoktur.
v Sadece tüm öğe ve sınama yöntemleri, olumlu sonuç veren dalış
planları geçerlidir.
v Dalış sırasında bir dalıcının kural dışına çıkma zorunluluğu, tüm
dalış ekibinin dalışının bittiği anlamına gelir.

Mısır Kızıldeniz, Maldiv Adaları, Güney Avustralya, Bahama


Adaları, Kanada, Baffin Adası dünyadaki en popüler dalış
noktalarıdır.

Trekking

Trekking doğayla iç içe, mesafeleri yürüyerek aşılan, kişisel


herhangi bir beceri gerektirmeyen bir sportif turizm türüdür.
Çoğunlukla dağcılıkla, tırmanmayla karıştırılan trekking, kendini
dinç hisseden her yaş grubundan insanın katılabileceği bir
etkinliktir. Kısaca “doğa yürüyüşleri” olarak tanımlanabilecek
trekking ile batılılar yıllardır ilgililerdir. Türkiye’de doğa
yürüyüşleri de batılı turistlere yönelik düzenlemelerle
başlamıştır. Seyahat acenteleri her yıl binlerce turisti
Kaçkarlarda, Toroslarda, Kapadokya’da dolaştırmaktadırlar.
Türkiye’de bu etkinliğe, son yıllara kadar sadece üniversite
dağcılık kulüpleri üyeleri katılmaktaydı. Şimdi klasik tatil
türlerinden sıkılan her kesimden yerli turist, giderek daha fazla
ilgi göstermektedir. Monoton şehir yaşamının ağırlığından,
zamanla yarışın yarattığı stresten daha ilk adımda kurtulmaya
yardımcı olan trekking giderek bir tutkuya dönüşmektedir.

Her trekking grubu, rehberler tarafından yönlendirilmekte; rehberler


teknik bilgi ve becerilerinin yanı sıra sosyal ilişkileri güçlü kişiler
arasından seçilmektedir. Tur güzergâhlarındaki kamp yerleri, konak-
lanacak bölgenin doğal güzelliği, kamp yapmaya uygunluğu ve
suyun yeterliliği göz önüne alınarak seçiliyor. Kamplar, iki kişinin
eşyalarıyla birlikte rahatça sığacağı geniş çadırlar, masa ve sandalye-
lerle birlikte tüm grubu içine alabilecek kadar büyük toplantı çadırla-
rı, doğanın kirlenmesine engel olmak üzere hazırlanmış tuvaletler,
mutfak ve depo çadırları, aşçı ve kamp personelinden oluşmaktadır.
128 Ünite 3

Temeli, dağ, bayır, orman demeden; doğal hayatın zorluklarına da


göğüs gererek belirli noktalara yürümek (bazen de tırmanmak) olan
trekking, Türkiye'de özellikle son 5 yılda büyük gelişim göstermiştir.
Bütün haftanın sıkıntısını, stresini sağlıklı bir yürüyüşle doğanın için-
de eritmek isteyenler, hafta sonlarında eşofmanlarını giyip kendini
dağlara, tepelere vurmaya başladı. İş temposunun artmasıyla birlikte,
bu sporu yapanların sayısı da artmıştır. Sadece İstanbul'da 25 tane
trekking firması açılmıştır.

Trekkingin bir de maddi getirisi vardır. Bu spor sayesinde Türkiye her


geçen yıl yaklaşık 1 milyon dolar döviz girdisi sağlanmıştır. Türkiye'ye
tatil amaçlı gelen turistlerin yanı sıra sadece trekking amaçlı gelen
turistler de mevcuttur.

Trekking parkurları, değişik zorluktadır. Eğimin, yüksekliğin ve ikli-


min farklılığı parkurların zorluk derecelerini belirliyor. Yazın her
sağlıklı insanın yürüyebileceği rotalar, kışın en deneyimli sporcuların
geçmekte güçlük çekeceği yerler haline gelebiliyor. Genellikle bahar
ayları, trekking'e başlamak isteyenler için ideal mevsimlerdir. İlk
etkinlikte kuru ve daha az problemli parkurların seçilmesi önemli bir
ayrıntıdır. Trekkingi, sportif amaç dışında fotoğraf ve kamera çekim-
leriyle sanatsal bir yapıya da büründürmek mümkündür. Trekking
öncesinde yanınızda bulunması gereken temel malzemeler; sırt çanta-
sı, spor ayakkabı, rahat bir pantolon (kot pantolon yanlış seçimdir)
yedek çorap, ince bir mont, yağmurluk, matara ve basit yiyecekler.
Giysilerde özellikle yünlü ürünlerin tercih edilmesi gerekiyor.

Türkiye’deki Önemli Trekking Parkurları


Türkiye’de trekkinge uygun birçok bölge bulunuyor. Genel olarak
baktığımızda trekking turları üç ana güzergâhta toplanıyor: Toroslar,
Kaçkarlar ve Kapadokya. Fakat bu üç ana güzergâh dışında Ege,
Akdeniz ve Marmara’da da birçok yere günübirlik trekking turları
düzenleniyor. Özellikle Marmara çevresinde hafta sonu düzenlenen
trekking turlarından birine katılmak, sizi kentin kalabalığından ve
gürültüsünden uzaklaştıracak; doğada yapacağınız birkaç saatlik
yürüyüşler yeni bir haftaya daha dinç başlamanızı sağlayacaktır.
Trekking parkurlarını bölgesel olarak kısaca tanıtacak olursak, en
yakından, Marmara’dan başlayalım.

Marmara Bölgesi ve Çevresi


Marmara bölgesi ve çevresinde günübirlik trekking turlarına uygun
sayısız parkur vardır. Trekking turları düzenleyen acenteler, neredey-
se her yeni gün bir parkur daha keşfedip tur seçenekleri arasına katar-
Doğaya Dayalı Turizm Çeşitleri 129

lar. Eğer doğa yürüyüşlerinden zevk alıyorsanız kendi arkadaş grubu-


nuzu oluşturarak bu bölgeleri kendi başınıza keşfedebileceğiniz gibi
düzenlenen turlardan birini seçebilir ve yeni dostluklar kurabilirsi-
niz.

Marmara bölgesi civarındaki trekking parkurlarını genel olarak üç


ayrı bölgede toplayabiliriz. Bunlar Adapazarı-İzmit, Yalova-İznik ve
Trakya bölgeleridir.

Adapazarı civarında Sülüklügöl, Maden Deresi, Kazankaya, Sapanca-


Şahinkaya ve Çiğdem Yaylası ilgi gören parkurlardandır. Sülüklügöl,
İstanbul’a yaklaşık 3,5 saatlik uzaklıkta ve toplam yürüyüş süresi 5
saati bulan zorlu bir parkurdur. Daha çok deneyimlilere önerilir.
Maden Deresi ise İstanbul’a en uzak parkurlardan biridir ve
Adapazarı’nın Karasu ilçesinde bulunur. Oldukça zorlu bir parkurdur.
Dere içi yürüyüşleri vardır. Çiğdem Yaylası, İstanbul’dan 4-4,5 saat
uzaklıkta ve bölgedeki diğer parkurlara oranla nispeten kolay olan ve
yaklaşık 5 saat uzunlukta bir parkurdur.

İstanbul’a doğru yaklaşacak olursak, İzmit civarında ünlü birçok par-


kurdan söz edilebilir. Bunların arasında Aytepe, Menekşe Yaylası,
Serindere, Kandıra ve İnönü Yaylaları ile Ballıkayalar Kanyonu sayıla-
bilir. Ballıdere Kanyonu, Gebze -Tavşanlı köyü yakınlarındadır; bu
bölge 1995 yılında “Tabiat Parkı” ilan edilmiştir. Aytepe, Menekşe
Yaylası, İnönü Yaylası ve Serindere, Yuvacık civarında olan parkurlar-
dır. Yuvacık, İstanbul’dan yaklaşık 2 saat uzaklıktadır. TEM otoyolun-
dan İzmit’e doğru yol alırken Bursa girişinden saptığınızda birkaç
kilometre sonra kime sorsanız size bu yaylaları tarif edebilir. Bu bölge
doğa yürüyüşleri için her mevsim farklı seçenekler sunar. Yazın
Serindere veya Sıcakdere kollarında yürünebileceği gibi orman içi
parkurlarda bir süre devam ettikten sonra da derelere girilebilir.
Bölge parkurları, yaklaşık 4-4.5 saat uzunluktadır.

Yalova ve İznik civarına geldiğimizde yürüyüş parkurları olarak


Erikli Yaylası, Sudüşen, İznik Gölü ve Sansarak Kanyonu’ndan söz
edilebilir. İstanbul’dan Yalova’ya feribotla geçtiğinizde, Çınarcık’tan
sonra Erikli Yaylası parkuruna ulaşabilirsiniz. Sudüşen ise Gemlik
yakınlarında, İstanbul’dan gemi dâhil 3.5 saat uzaklıktadır. Sudüşen
parkuru oldukça zorlu bir parkurdur. Eğer yazın geliyorsanız yanını-
za mayo almanızı tavsiye ederiz. Gelmişken Yalova Termal Tesisleri’ni
ziyaret edebilirsiniz. Sansarak Kanyonu, İstanbul’dan araba vapuru
130 Ünite 3

geçişi dâhil 4 saat uzaklıktadır. Eskihisar-Topçular vapur hattını kul-


lanabilirsiniz. Bu parkur, oldukça zorludur ve daha önce trekking
yapanlara önerilir. Burası için de yanınıza mayonuzu almanızı öneri-
riz. Parkur üzerinde doğal havuzlara rastlayacaksınız.

Tekirdağ civarında ilk akla gelen parkurlar Uçmakdere ve Kıyıköy’dür.


Kıyıköy, İstanbul’dan 2.5 saat uzaklıkta, Kırklareli sınırlarındadır.
Oldukça hafif ve kolay bir parkurdur. Yazın yapacağınız yürüyüşleri-
nizi denize girerek sonlandırabilirsiniz. Uçmakdere ise Tekirdağ’da
Ganos dağı eteklerinde bir köydür. Muhteşem bir Marmara Denizi
manzarası eşliğinde zevkli bir yürüyüş yapabilirsiniz. Ayrıca bölgede
Rumlardan kalma 100 yıllık tarihi evler, kiliseler ve şaraphaneler
bulunmaktadır. Uçmakdere, hem kültürel hem de doğa yürüyüşlerin-
den hoşlananlar için ideal bir parkur.

Marmara Bölgesi civarında daha birçok parkur vardır. Dediğimiz


gibi, her geçen gün yeni bir keşifle yeni bir seçenek eklenmektedir
bunlara.

Toroslar
Toros Dağları, Rodos Adası’ndan Suriye sınırına kadar uzanan bir dağ
zinciridir. En yüksek noktası Aladağlar bölgesi olan Toroslarda bahar
aylarında yapacağınız bir trekking turunda yörük obalarına rastlaya-
bilirsiniz. Çünkü havaların ısınmasıyla yörede bulunan yörükler
yaylalara göçmeye başlarlar. Yörükler son derece misafirperver olur-
lar. Bir yörük obasına rastladığınızda grubunuzla birlikte bir süre
burada konaklarsanız, sizi büyüleyecek geleneklere tanık olabilirsi-
niz.

Kaçkarlar
Karadeniz’in güneydoğusunda yer alan Kaçkar Dağları, yeşilin yüz-
lerce hatta belki binlerce tonuyla, yöre halkının farklı yaşam tarzıyla,
iklimiyle sizi büyüleyeceğine emin olduğumuz bir bölgedir.

Kaçkarların güney eteklerinden kuzey eteklerine uzanan gezi boyun-


ca, yöre halkının yaylalara çıkmak için geçtiği yolları izlersiniz. Daha
sonra yaylalar gelir. Yükseldikçe inanılmaz manzaralar sizi büyüler.
Ve en sonunda zirveye ulaşırsınız: sonra Kaçkar Dağı!.
Bu bölgede, trekking parkurları olarak Çamlıhemşin, İkizdere,
Uzungöl, Fırtına Vadisi ve Borçka’yı sayabiliriz.

Fırtına Havzası, Türkiye’nin en fazla yağış alan bölgesidir. Tropikal


bölgelerle kıyaslanabilecek yoğunluk ve çeşitlilikteki bitki örtüsünü
bu iklim şartlarına borçlu olan Fırtına Havzası, yukarı bölümlerde,
Doğaya Dayalı Turizm Çeşitleri 131

Ayder ve Çat havzası olmak üzere ayrılır. Bu havzaların daha üst


kesimlerinde ise Kaçkar Dağları’nı oluşturan Ayder, Aşağı ve Yukarı
Kavran, Palavit, Aşağı ve Yukarı Ceymakcur, Hazindak, Pokut,
Tirovit, Balakçur yaylaları bulunur.

Doğa yürüyüşlerinde üç zorluk derecesi vardır. Yeni başlayanlar sağ-


lık durumuna veya kondisyonuna göre kolay veya orta zorluk derece-
lerini seçebilir. Zor parkurlar için tırmanma yeteneği gerekebilmekte-
dir.
132 Ünite 3

zp[j
Zengin doğal kaynaklarına sahip olan Türkiye su sporları (rafting,
kano ve nehir kayağı) için ziyaretçilerine önemli bir akarsu turizmi
potansiyeli sunmaktadır. Türkiye’deki tarihi, arkeolojik, kültürel ve
otantik değerlerine uyum sağlayan akarsu turizmi, çevreyle ve diğer
turizm çeşitleriyle bir bütün oluşturmaktadır.

Avrupa faunasını oluşturan türlerin sayısı 60.000’e yaklaşırken,


Türkiye’de 80.000’e yaklaşmaktır. Türkiye, birçok hayvan türünün
anavatanı olarak bilinmektedir. Örneğin; alageyiğin orijini Akdeniz
bölgesi, sülünün orijini ise Samsun civarıdır. Yurdumuzda 120 civarın-
da memeli, 400 civarında kuş, 130 civarında sürüngen, 300 civarında
balık bulunmaktadır. Bunlardan 15 memeli, 46 kuş, 18 sürüngen, 5
kurbağa türü yok olma tehlikesi altındadır.

Kuş turizmi, kuşları doğal ortamlarında izlemeyi amaç edinmiş kişile-


rin yaptığı bir hobidir. Doğa korumada etkin veri elde etme yoludur.
Kuşlara yeterince yaklaşmak mümkün olmadığı için dürbün, yakın
gözlem yapmayı sağlayan en temel araçtır. Açık alanlarda, uzak mesa-
felerde bu amaca yönelik olarak yapılmış olan teleskoplar da çok
yararlı olurlar. Gözlem süresince kayıt tutmaya yarayan bir not defteri
de unutulmamalıdır.

Çağdaş kelebek gözlemciliği son yirmi yıl içinde özellikle İngiltere ve


Hollanda gibi Avrupa ülkeleri ile Kuzey Amerika’da oldukça yaygın-
laşmış ve popüler olmuştur. İlk olarak 1984’te, New York Kelebek
Gözlem Kulübü kuruldu. 1993 yılında ise Kuzey Amerika kelebekleri-
ni fotoğraflarla tanıtan ilk arazi rehberi yayımlamıştır.

Dağcılık, belirli bir takım ilke ve kurallara dayalı olarak dağlarda yapı-
lan yürüyüş, kampçılık ve tırmanış sporuna denir. Dağcı ise kayada
karda ve buzda dağın ve doğanın bir takım zorluklarını, dağcılık araç
ve gereçlerini kullanarak aşıp doruğa ulaşan ya da ulaşmayı hedefle-
yen kişiye denir.

Çiftlik turizmi, kırsal bölgelerde, çiftlik organizasyonu amacıyla kurul-


muş ve çevresine çiftlik ürünü sağlayan bir işletmenin aynı zamanda
turizm konaklama olanakları sağlaması, gelen turistlerin de isterlerse
bir çalışma programına katılabilecekleri, kırsal yaşantının sahnelenme-
sine olanak tanıyan bir girişimdir. Tarım etkinliklerinin, kırsal alanların
doğal ve kültürel mirasının korunmasına olan önemli katkıları kabul
edilmelidir.
Doğaya Dayalı Turizm Çeşitleri 133

Yayla turizmi, doğayla iç içe yaşamayı sevenler veya macera tutkunla-


rının genellikle günübirlik kullanım veya kısa süreli konaklama ama-
cıyla yüksek rakımlı yerlerde yaptıkları turizm etkinliğidir. Yayla
turizminde amaç, Türkiye’nin kendine özgü doğal ve kültürel değerle-
ri olan yaylaların ve yayla yaşamının, koruma ve kullanma dengesi
dikkate alınarak turizm etkinlikleri içinde değerlendirilmesidir.

Son yıllarda kent yaşamının sorunlarından kurtulmak ve dinlenmek


amacıyla yapılan tatil programlarına termal turizm de eklenmiştir.
Kaynak zenginliği açısından dünyada ilk 7 ülke arasında yer alan
Türkiye’nin termal suları, hem debi ve sıcaklıkları hem de çeşitli fizik-
sel ve kimyasal özellikleri ile Avrupa’daki termal sulardan daha üstün
nitelikler taşıyor. Türkiye’deki “doğal çıkışlı ve bol” olarak nitelendiri-
len termal sular, eriyik maden değeri açısından yüksek; kükürt, radon
ve tuz bakımından da zengin olarak bilinmektedir.

Türkiye’de yamaç paraşütçülüğü hızla gelişmektedir. Türkiye uçuşa


çok elverişli noktalara sahiptir. Hemen her şehir civarında uçuşa
uygun bölgeler bulunabilir. Burada özellikle, Türkiye’nin ve dünyanın
en iyi uçuş noktası sayılabilecek Ölüdeniz’e sahip olduğumuzu belirt-
mek lazım. Ayrıca Antalya-Kaş, Denizli, Isparta, Erzincan, Eskişehir,
Erzurum, İzmir, Bolu uçuşa elverişli diğer şehirlerimizden bazılarıdır.

Türkiye’de tek ve en önemli sıcak hava balonculuğu merkezi


Kapadokya’dır. Buraya gelen turistler, balon turlarına büyük ilgi gös-
termektedir. Kapadokya’da balon turları eskiden sadece yabancı turist-
ler tarafından tercih edilirken günümüzde yerli ziyaretçiler de balon
turlarına büyük ilgi göstermektedir. 2008 yılı boyunca Kapadokya’yı
yaklaşık 50.000 yerli ve yabancı turist balondan izlemiştir. Yaz ayların-
da İspanya, Avustralya ve Latin Amerika ülkelerinden gelen turistler,
kışın da Japonlar gelmektedir. Kapadokya’yı yılda 2 milyon kişi ziyaret
etmektedir. Türkiye’de 2003 yılında 3 balon firması ve 8 balon ile hiz-
met verilirken bu rakam 2007 yılında 7 işletme ve 41 üzeri balon
olmuştur. Ayrıca; Antalya ve Sakarya’nın Sapanca ilçesi de balon turiz-
mine ev sahipliği yapmaktadır.

Mağara turizmi hobiye dayalı bir özel ilgi turizmidir. Jeolojik yapısı
nedeniyle Türkiye’de çok sayıda mağara bulunmaktadır. Ülkemiz
mağara yoğunluğu açısından ilk sıralarda yer alır ve ‘mağara cenneti
ülke’ olarak tanımlanır.

Türkiye’de 20’nin üzerinde mağara turizme açılmış olup, bunların


dışında yalnızca uygun donanım sağlanarak rehber eşliğinde girilebi-
lecek özel ilgi gruplarına yönelik birçok mağara bulunmaktadır.
134 Ünite 3

İnsanoğlunun nefesini tutup suya ilk kez ne zaman daldığı bilinme-


mekle birlikte profesyonel dalgıçlığın başlangıcı zamanımızdan 5000
yıl öncelerine uzanmaktadır. Bu dalışlarda inci, sünger, mercan gibi
ticari değeri yüksek mallar çıkarılırdı. 1942 yılında Jacques Cousteau
ve Emile Gagnan’ın geliştirdikleri bir soluk alma aracı (regülatör) ile
sualtına indirdikleri basınçlı hava dolu bir tüp, sualtında soluyabilme-
yi ve ilk kez yüzeye bağlı kalmadan sualtında özgürce dolaşabilme
olanağını sağlamıştır. Scuba (Self Contained Underwater Breathing
Apparatus, Kendi Üzerinde Taşınabilen Sualtında Soluma Aygıtı) adıy-
la anılan bu buluş sayesinde, dalış hızla yayılan bir spor haline gelmiş-
tir.
Doğaya Dayalı Turizm Çeşitleri 135

=pZ[d=[‚_h

Rafting , flora ve fauna turizmi, dağ ve kış sporları, çiftlik ve


yayla turizmi, sağlık ve termal, hava sporları, mağara turizmi,
sualtı dalış, trekking konuları hakkında bilgi veriniz.
136 Ünite 3

:[Ð[hb[dZ_hc[IehkbWhÒ
1. Aşağıdakilerden hangisi bir mağaranın açılabilmesi için gerekli
olan koşullardan değildir?

a. Ön etütleri MTA tarafından yapılarak turizm amaçlı kullanıma


elverişli olduğu belirlenmelidir.
b. Turizmin az olduğu yerleşme merkezlerine yakın olmalıdır.
c. Günübirlik ulaşım kolay ve rahat sağlanabilmeli, merkeze en
çok 2 saat uzaklıkta olmalıdır.
d. İlginç morfolojik oluşumlara ve kültürel değerlere sahip
olmalıdır.
e. Mağara büyük - küçük herkesin ziyaretini rahat yapabileceği
mekânlara sahip olmalıdır.

2. Aşağıdakilerden hangisi çiftlik turizmine girdi sağlayan


sektörlerden değildir?

a. Sağlık
b. Ulaşım
c. Tarım
d. Hayvancılık
e. Toptan Ticaret

3. Aşağıdakilerden hangisi yaylalarda yapılan sportif etkinliklerden


sayılamaz?

a. Golf
b. Kano
c. Kaya Tırmanışı
d. Trekking
e. Kayak

4. Türkiye’de balon turları en çok nerede yapılmaktadır?

a. Kapadokya
b. Artvin
c. Nemrut Dağı
d. Isparta
e. Ani Antik Kenti
Doğaya Dayalı Turizm Çeşitleri 137

5. Aşağıdakilerden hangisinde kelebek çeşidi en azdır?

a. Uludağ
b. Soğuksu Milli Parkı
c. Abant
d. Harran
e. Termessos Milli Parkı
138 Ünite 3
ÖZEL İLGİ TURİZMİ

1. Alternatif Turizm,
Sürdürülebilir Turizm
ve Özel İlgi Turizmi Kavramları

2. Kültüre Dayalı Turizm Çeşitleri

3. Doğaya Dayalı Turizm Çeşitleri

4 Hobiye Dayalı Turizm Çeşitleri


140 Ünite 4

{d_j[Z[;b[7bÒdWdAedkbWh

• Golf Turizmi

• Şarap Turizmi

• Alışveriş Turizmi

• Deniz Turizmi

• Kumar Turizmi

• Uzay Turizmi

• Temalı Park Turizmi

• Spor Turizmi

• Gastronomi Turizmi

• Üçüncü Yaş Turizmi

• Karavan Turizmi

• Tıp Turizmi

• Fotoğrafçılık Turizmi

{d_j[>WaaÒdZW

Golf, şarap, alışveriş, deniz, yat, kumar, uzay, temalı park,


spor, gastronomi üçüncü yaş, karavan, tıp ve fotoğrafçılık
turizmini kavratmayı amaçlamaktadır.
Hobiye Dayalı Turizm Çeşitleri 141

zÐh[dc[>[Z[\b[h_

Bu üniteyi tamamladığınızda; golf, şarap, alışveriş, deniz, yat,


kumar, uzay, temalı park, spor, gastronomi üçüncü yaş,
karavan, tıp ve fotoğrafçılık turizmi çeşitlerini kavramış
olacaksınız.

{d_j[o_wWbÒÔÒha[d

Konuları anlatış sırasına göre okuyun. Ünite sonunda sorulan


sorular arasında yanıtından emin olmadıklarınız bulunursa,
ilgili konuyu yeniden çalışın.
142 Ünite 4

Golf Turizmi
Golf, pek çok doğal ve yapay engelin bulunduğu çok geniş bir sahada
oynanan bir açık hava sporudur. Türkiye, son yıllarda art arda hizme-
te giren uluslararası nitelikteki golf tesisleriyle dünya golf severlerini
bir araya getiren nezaketin, kalitenin ve prestijin buluştuğu seçkin bir
golf merkezi konumuna dönüşmüştür. Özellikle Antalya’nın 30 km.
doğusunda yer alan Belek beldesi gerek eşsiz kültürel, tarihsel ve
doğal yapısıyla gerekse nitelikli golf sahaları ve tesisleri ile eşsiz bir
golf turizmi potansiyelini oluşturmaktadır. Antalya’nın yanı sıra
İstanbul, Ankara ve Muğla’da gerek işletme faaliyetinde gerekse yatı-
rım kapsamında yer alan uluslararası standartlarda golf tesislerimiz
planlanmıştır.

Türkiye’de golf tesisleri çoğunlukla sahile yakın yüksek kapasiteli


zengin yeme-içme, alışveriş, eğlence olanaklarının sunulduğu konak-
lama tesislerinin yakınındadır. Bu tesisler doğa ile iç içe düzenlenen
golf sahalarıyla ziyaretçilerine doğaya dönük bir ortamda tatil geçire-
bilmek için eşsiz fırsatlar sunmaktadır.

Türkiye'de Kültür ve Turizm Bakanlığı golf turizmine yönelik


olmak üzere turizm alan ve merkezlerinde 11 adet golf alanı
planlamıştır. Bu golf alanlarının bir kısmı işletme faaliyetine
geçirilmiş, diğer bir kısmı ise halen yatırım aşamasındadır.

Turizmde yeni arayışlar içinde olan, klasik turizm anlayışının ötesin-


de, yeni seçenekler oluşturmaya çalışan ve bu nedenle turizme yeni
boyutlar kazandırmaya çalışan Türkiye'nin dünya turizm pastasın-
dan hak ettiği payı alabilmesi için özel amaçlı turizm seçeneklerini
artırması gerekmektedir. Bu noktada golf sporu Türkiye turizmi için
yeni bir seçenek olarak ortaya çıkmaktadır.

Kültür ve Turizm Bakanlığı İşletme Belgeli Bazı Tesisler:

v Gloria Golf Resort


v Nobilis Golf Otel
v Klassis Golf ve Counrty
v Kemer Golf Country Club
v National Golf Club
v Letoonia Golf Resort
Hobiye Dayalı Turizm Çeşitleri 143

Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım Belgeli Bazı Tesisler:

v Kaya Belek
v Akdeniz Golf Club
v Köprüçay Golf
v The Scala Nova Golf and Country
v Kemerburgaz Golf
v Pine Bay Sarıgerme Golf Resort
v World of Wonders White House

Şarap Turizmi
Şarap; “Yalnız taze üzüm ve şırasının fermantasyonu (mayalanma) ile
elde edilen alkollü içkidir.”. Bu tarife göre şarap nasıl yapılır? Öncelikle
taze üzümün suyu sıkılır ve bekletilir. Doğal fermantasyonun sonu-
cunda şarap elde edilir. Yöntem böylesine basit ama bilinmesi gereken
bazı bilgiler, izlenmesi gereken bazı yöntemler vardır. Şarap taze
üzümden yapılır ve “İyi şarap iyi üzümden yapılır.”. Bu en önemli
kural olup; başlangıç kuralıdır. Şarap yapılacak üzümler gerekli
olgunluğa erişmiş, temiz, diri, canlı olmalıdır. Ezilmiş, hırpalanmış,
çürümüş üzümlerden iyi kalitede şarap elde etmek mümkün değil-
dir.

Şarabın Beşiği Anadolu


Bağcılığın belgelere dayalı tarihi, Anadolu uygarlıkları ile iç
içedir. Şarap kültürünün Hititler’le başladığı kabul edilmektedir.
Hititler, bu köklü şarap kültürünü kendilerinden sonra gelen
uygarlıklara bırakmıştır. Hititlerin ardından Anadolu, çeşitli
uygarlıklara yurt olmaya devam etmiştir. Bunlardan Frigya ve
Pers uygarlıkları ile Helenistik dönem boyunca bağcılık önemini
korumuştur. Ankara'nın tarihi isimlerinden "Ancyra" eski
Yunancada "koruk", "Engürü" ise Farsçada "üzüm" anlamına
gelmektedir.

Anadolu, Türklerin yurdu olduktan sonra da bu topraklarda


bağcılık gelişmesini sürdürmüştür. Türkler diğer Müslüman
toplumların aksine, egemenlikleri altındaki Hıristiyan grupların
şaraplık üzüm yetiştiriciliğini engellemedi. Şarap, uzun
serüvenine ve hikâyelerine yüzyıllardır yenilerini ekleyerek
günümüze kadar gelmiştir.
144 Ünite 4

Şarabın yapılış aşamaları:

1. Ezme, sıkma
2. Fermantasyon (mayalanma, kaynama)
3. Şişeleme-saklama

Resim 4.1. Türkiye’de Şarap Yetiştirilenler Bölgeler

v Marmara Trakya (Pinot Noir, Adakarası, Papazkarası, Semillion,


Kuntra Gamay, Karalâhana)
v Ege Bölgesi (Carignane, Çal Karası, Merlot, Cabernet, Sauvignon,
Alicante Bouschet)
v Karadeniz Bölgesi (Öküzgözü, Boğazkere)
v İç Anadolu Bölgesi (Kalecik Karası, Papazkarası, Dimrit)
v Akdeniz Bölgesi (Sergi Karası, Burdur, Dimriti)
v Doğu Anadolu Bölgesi (Öküzgözü, Boğazkere )
v Güneydoğu Anadolu Bölgesi (Horoz Karası, Öküzgözü, Boğazkere,
Sergi Karası)

Şarap turizmi, şarap temasına sahip bölgeleri ziyaret etmek,


şaraba ve şarapçılığa duydukları ilgilerini geliştirmek amacı
güden kişilerin, bireysel ya da grup halinde katıldıkları bir özel
ilgi turizm türü olarak tanımlanabilir. Şarap turizmi, ziyaretçiler
için öncelikli isteklendirme etmenlerini bağların, şaraphanelerin,
şarap festivallerinin, şarap tadımı için şarap gösterilerinin ve
şarap özellikleri konusunda bir deneyim yaşanmak istenen şarap
bölgelerinin ziyaretlerinin oluşturduğu bir turizmdir.
Hobiye Dayalı Turizm Çeşitleri 145

Dünyada, hızla gelişen turizmden pay almak, paylarını büyütmek ve


sürdürmek isteyen her ülke ve o ülkenin bölgeleri pazarda stratejik
bir konum elde edebilmek için çaba harcamaktadır. Eğer doğası iyi
anlaşılır ve sürdürülebilir turizm ilkelerine sadık kalınarak geliştiri-
lebilirse şarap turizmi Türkiye turizminin sürdürülebilir gelişimi
açısından önemli bir fırsattır.

Şarap turizminin doğasını, şarap turizmine katılan ziyaretçilerin


demografik ve davranışsal özellikleri ve tercih edilen şarap turizmi
mahallerinin özellikleri ile kavramak, şarap turizminin geliştirilme-
sinden beklenen sosyal, kültürel, ekonomik ve çevresel olumlu etkile-
rin gerçekleştirilebilmesinin ilk adımını oluşturur.

Şaraplarıyla ünlü pek çok ülke, bu avantajı kullanarak, turizm sektö-


ründe yüksek gelire ve ziyaretçi sayısına sahip olmaktadır. Bağ bozu-
mu mevsimi 15 Ağustos'ta başlayıp, Eylül sonuna kadar sürmektedir.
Bu dönem turizmin aylara yayılmasına yardımcı olur. Türkiye’de
hem kamu alanında hem de özel olarak işletilen birçok şarap fabrika-
sı vardır. Bu şarap fabrikalarına geziler düzenleyerek, şarabın üretim
aşamaları hangi üzümden hangi şarabın yapılabileceği anlatılmakta-
dır. Ayrıca fabrikaların yanında turistlerin alışveriş yapılabileceği
şarap mağazaları açılmalıdır. Bu şarap ve turizm olgusunun birbirini
sindirmesine yardımcı olur.

Şarap turizmi, Türkiye’de mevsimsellikten kurtulamamış turizm için


mevsim uzatıcı bir etkinliktir. Özellikle yaz sonu sonbahar dönemi-
nin şarap yapım mevsimi olması, şarap turizminin bu özelliğini des-
tekliyor. Yapılan şarap turları, şarap festivalleri, ortalama 3 gün sür-
mektedir. Bu seyahatler, konaklama işletmeleri açısından ve şarap
bölgesi açısından bir gelir kaynağıdır. Şarap turizmine katılan kişile-
rin eğitim ve gelir seviyesi yüksektir. Bu durum sürdürülebilir turizm
ilkesine eğitimiyle önemli katkılar sağlayacaktır.

Türkiye artık çok yaygın bir şekilde uygulanmaya başlanan “her


şey dâhil” sistemi tatil de Türk şarabına zarar vermektedir. Bu
sistemdeki oteller maliyeti kısmak için çok ucuz şaraplar
kullanmakta, bu şarapları tadan turistler ise gerçek Türk
şarabının kalitesini anlayamadan ülkelerine dönmektedir.
146 Ünite 4

Türkiye’de Şarap Turizmi


Kapadokya
Bu tur programı, Eylül- Ekim aylarında hafta sonları gerçekleştirilir.
Turlar, esas olarak şarap tadımı, şarap kültür ve tarihi temalı etkinlik-
lerdir. Amacımız gözlerden uzak kalmış bilinmeyen Kapadokya’yı ve
şaraplarını keşfetmektir. Turlar, Cumartesi-Pazar ya da Cuma-
Cumartesi-Pazar olmak üzere 2 veya 3 günlük program halinde
düzenlenmektedir. Tur boyunca bağbozumu keyfini çıkarmak ve
yörenin şaraplarını ve peynirlerini keşfetmek üzere bağda üzüm top-
lama, pekmez yapımı, Uçhisar’da şarap tadımı, Kapadokya’nın deği-
şik yerlerinde özel yürüyüşler ve bazı tarihi mekânların ziyareti şek-

Kapadokya’nın Şaraplı Tarihine Örnek Bir Tur (1 gece–2 gün)

Tur Tarihi: Temmuz – ekim döneminde her hafta sonu. İlk gün
Turasan’a, ikinci gün de bölgenin diğer bir üreticisi olan
Kocabağ’a ayrılmaktadır.

1. Gün Cumartesi: Kapadokya ve Şarap (Turasan Şarapları)


v Sabah, “Aşk Vadisi” ya da “Beyaz Vadi” olarak bilinen yörede
peribacaları arasında bir yürüyüş. Ürgüp yöresindeki Turasan
bağları ve üzümler hakkında bilgi.
v Turasan şarapçılık mahzeni ile şarap fabrikasını gezisi, şarap
tadımı.
v Ürgüp’ün güneyinde Keşlik Manastırı gezisi.
v Öğle yemeği Sinasos’da bir restorandadır.
v Öğleden sonra Pancarlık Vadisi’nde keyifli bir yürüyüş
Pancarlık Kilisesi ve Sarıca Kilise gezileri.
v Gün sonu bir bağda bitirilir.
v Akşam yemeği sırasında Buzbağ Rezerv ve Terra Kalecik
Karası şarapları tadılıyor.

2. Gün Pazar: Kızılırmak’ın Ötesi

v Ortahisar’dan Çavuşin köyüne kadar sabah yürüyüşleri,


v Üzümlü Kilise’yi ve eski şarap üretim yeri Çavuşin’e ziyaret.
v Avanos’ta bir yerel restoranda Terra ve Kayra şarapları
eşliğinde öğle yemeği alıyoruz. Öğleden sonra, “Gestin’in
Tadım Evi”
v Gülşehir-Açıksaray Manastırı ve Vaftizci Aziz Yahya Kilisesi
v Kocabağ-Kav’da şarap tadımı ve tur sona eriyor.
Hobiye Dayalı Turizm Çeşitleri 147

linde gerçekleştirilmektedir. Turlar, Kapadokya’da başlamaktadır.


Uçakla Kayseri’ye gelen şarap severlerin otellere ulaşımları düzenlen-
mektedir. Grup büyüklüğü, 20 kişiyle sınırlıdır. Şarap tadımlarına 18
yaşından küçükler katılmamaktadır. Turlarda kısa yürüyüşler, elve-
rişli yerlerde de bisiklet gezintileri yapılmaktadır. Tur boyunca bazı
yarışmalar düzenlenmekte ve şarap, kültür, tarih ve eğlence keyifli bir
bütün oluşturmaktadır.

Türkiye’de Şarap Festivalleri

v İzmir– Şirince Bağbozumu ve Şarap Festivali (14 Ekim)


v Denizli Şarap Festivali (8-10 Eylül)
v Bozcaada Şarap Festivali
v İstanbul 7. Uluslararası Şarap Festivali (6-9 Haziran)
v Tekirdağ- Şarköy Şarap Festivali
v Trakya Üniversitesi Uluslararası Şarap Festivali (6 Haziran)
v Kapadokya Uluslararası Şarap Festivali

Dünyada Şarap Turizmi


Dünyadaki önemli şarap üreticisi ülkeler Fransa, İtalya, Almanya,
İspanya, Portekiz, Kaliforniya ve Şili'dir.

İspanya’da Bağbozumu Örnek Bir Tur


4 gece-5 gün İspanya Şarap turu. Bu tur İspanya’nın dünyaca
ünlü iki şarap bölgesini kapsamaktadır: Rioja ve Ribera del
Duero.
1. Gün: Gidiş yolculuğu
2. Gün: Rioja bölgesinin önemli şarap üreticilerinin mahzenleri
ve bağları geziliyor. Gün boyunca 5 merkeze gidiliyor ve şarap
tadımları yapılıyor.
3. Gün: Bölge şaraplarının tadımına devam edildikten sonra
Valladolid kentine doğru yola çıkılıyor. Valladolid’e varış ve şehir
gezisi yapılıyor.
4. Gün: İspanya’nın en kaliteli şaraplarının üretildiği bölge olan
Ribera del Duero geziliyor ve burada yine çok sayıda üreticiye
gidilerek şarap tadımları yapılıyor.
5. Gün: Dönüş yolculuğu
148 Ünite 4

Alışveriş Turizmi
İnsanlar beklentilerine cevap verebilecek yerlere seyahat etmeyi yeğ-
lerler. Yaşamın pahalı olduğu yerlerde oturanlar, yaşamın ucuz oldu-
ğu ülkelere ya da yörelere seyahat ederlerse tasarruf etmiş olurlar.
Daha ucuzu arayan bir turistin İtalya yerine Türkiye’de tatil yapmayı
yeğlemesi akılcı bir davranıştır. Çünkü Türkiye dünyada tatil maliye-
tinin en ucuz olduğu ülkelerden biridir. Ayrıca alışveriş ve pazarlık
etme olanakları da diğer Akdeniz ülkelerine göre daha fazladır.

Yabancı bir ülke veya yöredeki bir yerel pazarda alışveriş etmenin
kendisine özgü bir çekiciliği vardır. Bu nedenle buralardan sıradan
bir şeyler satın almak bile turiste kendi ülkesinden farklı duyular
yaşatır. Alışveriş boyunca bu duyguları tekrar yaşamak turist için
önemli bir seyahat motivasyonu oluşturmaktadır.

Alışveriş çoğu zaman eğlence amaçlı ve aynı zamanda paradan çok


vakit harcama çabasıyla yapılabilir. Turistler alışveriş amaçlı gezerler-
ken rahatlarlar, göz atma olanağı bulurlar ve diledikleri gibi para
harcayabilirler; böylece bir anlamada her istediğini alma lüksünü ve
normal hayatlarında sık sık göz ardı ettikleri zevklerini bir anlamda
gerçekleştirirler. Böylece alışveriş turizmi; turistler ve çekici destinas-
yonlardaki çeşitli merkezlerden yapılan satın alma ve tüketim olayla-
rının ve eğilimlerinin bütünüdür.

Alışveriş aynı zamanda sembolik bir tüketimdir. Satın alınan eşyalar,


kişilerin duyarlılığı ile bütünleşmektedir. Yeni kıyafetler, kitaplar,
parfümler turistlerin hayatlarını daha anlamlı kıldığından ilk seçim-
ler arasında yer alır. Ürünlerin çeşitleri artık belli bir ülkeyle sınırlı
kalmıyor, çeşitlilik kitlelerin ötesine ulaşıyor; örneğin hediyelik eşya-
lar, posta kartları pullar, haritalar, tişörtler, yerel ürünler (İsviçre’den
çikolata) ve sembolik eşyalar (Paris’ten Eiffel Kulesi minyatürü)
mücevher deri eşyalar, antikalar, şarap ve diğer alkollü içecekler, elek-
tronik eşyalar ve ev gereçleri olarak sıralanmaktalar.

Son yıllarda turistler için çok fazla alışveriş olanağı yaratılmıştır.


Günümüzde, turistler sadece “outlet” adını verdiğimiz küçük
butiklere, geniş departmanlı dükkânlara ve alışveriş mağazalarına
gitmiyor; aynı zamanda tren, otobüs istasyonları, havalimanları
gemide uzun yolculuklar esnasında, otellerde, restoranlarda,
müzelerde temalı parklarda hatta bankalarda, postahanelerde ve
sigorta şirketlerinde alışveriş sürecini değerlendirmektedirler.
Hobiye Dayalı Turizm Çeşitleri 149

2009 ve 2010 yıllarında ilk 3 aya ilişkin kişi başı turist harcamaları
Tablo 4.1’de verilmiştir:

Tablo 4.1. Aylık Turizm Geliri ve Gideri, 2009-2010

Aylar Turizm Çıkış Kişi Başı Turizm Yurtiçi Kişi Başı


Geliri ($) Yapan Ortalama Gideri İkametli Ortalama
Ziyaretçi Harcama ($) Vatandaş Harcama
Sayısı ($) Sayısı ($)
2009
Ocak 798.686.654 1.151.951 693 282.105.147 378.771 745
Şubat 722.307.105 1.057.976 683 287.901.482 384.447 749
Mart 945.577.293 1.426.537 663 326.603.864 439.320 743
Nisan 1.021.414.051 1.824.721 560 268.517.511 364.114 737
Mayıs 1.444.131.880 2.656.507 544 306.746.195 413.407 742
Haziran 1.777.999.175 3.261.081 545 361.266.354 488.989 739
Temmuz 2.906.792.509 4.218.369 689 460.697.012 651.212 707
Ağustos 3.813.819.077 5.491.275 695 329.229.786 460.934 714
Eylül 2.805.708.246 3.989.011 703 307.165.477 411.943 746
Ekim 2.466.201.396 3.515.977 701 374.671.441 490.962 763
Kasım 1.441.776.357 1.945.675 741 393.619.402 517.640 760
Aralık 1.104.920.838 1.467.070 753 447.217.180 559.614 799
Yıllık Toplam 21.249.334.582 32.006.149 664 4.145.740.850 5.561.355 745
2010
Ocak 735.469.267 1.133.655 649 272.349.030 354.260 769
Şubat 721.358.120 1.105.749 652 320.836.151 444.881 721
Mart 956.697.423 1.513.316 632 396.740.807 494.956 802
I. Dönem Toplam 2.413.524.810 3.752.720 643 989.925.988 1.294.097 765

Alışverişin Başkentleri ve Türkiye


Türkiye’de giderek yaygınlaşan alışveriş turizmiyle Avrupa ve dünya-
nın birçok kenti, turizm gelirlerine büyük bir katkı sağlamaktadır.
Dubai, New York, Milano, Paris ve daha birçok kent alışveriş için en
iyi kentler olarak belirlenmiştir.

Dubai, alışveriş tutkunları tarafından en çok tercih edilen yerlerden


bir tanesi Dubai’dir. Ülkede vergi ödeme sistemi olmadığından alışve-
riş oldukça ucuza mâl olmaktadır. Sadece kıyafet değil elektronik
eşyaların da bulanabileceği birçok alışveriş merkezi vardır. Özellikle
her sene Ocak-Şubat aylarında yapılan alışveriş festivaline Türkiye’den
binlerce kişi katılmaktadır. Giyimden kozmetiğe her türlü ürünü yarı
fiyatına bulabileceğimiz ünlü mağazalar da bulunmaktadır.
Festivallerin yanı sıra Mayıs ve Aralık aylarında da ucuz olmaktadır.
150 Ünite 4

Ünlü bir Türk modacı bir seyahat acentesi ile anlaşarak bir ilke imza
atmış ve 10-15 kişilik gruplarla yurtdışına alışveriş turları başlatmıştır.
Milano, Floransa, New York, Dubai ve Hong Kong’un ünlü ve ucuz
outlet(indirim) mağazalarına gidip üç gün boyunca alışveriş yapma
olanağı sunulmaktadır. Bu alışveriş gezilerinin fiyatları da 1090 ile
2480 Avro arasında değişmektedir.

Avusturya, İtalya ve Fransa gibi ülkelerde, görülen ‘Vergi İadesi’


uygulamasının aynısını, Türkiye de yaparsa, Türkiye’ye gelen turistle
daha fazla harcama yapacaktır.

Alışverişten sonra pasaport ve fişler gösterilip ‘KDV iadesi’ formu


hazırlattırılır. Daha sonra, yakın bir binadan satın alınan mallar için
ödenen KDV’ler nakit olarak geri alınmaktadır. Alınan o para, turiste
bedavadan kazanılmış bir para gibi gelmekte ve hemen yine harcama-
ya başlanmaktadır. Bizde ise, Türkiye içinde KDV iadesi yapılmamak-
tadır. Turistler ülkeyi terk ederken KDV iadesi gümrükte yapılıyor.
Turistler parayı alıp gidiyorlar. Oysa bu uygulama zorlu bir uygula-
madır. Diğer ülkelerde olduğu gibi tatil bölgelerinde, bazı firmalara
KDV iade yetkisi verilmesi işleri kolaylaştıracaktır.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre; 2007 ve 2008 yılla-


rında turizm gelirlerinin % 35,7’si alışveriş üzerinden sağlanmaktadır.
Yılın ilk üç ayında, toplam 2 milyar 203 milyon dolarlık turizm geliri-
nin 3’te 1’ini oluşturan 772 milyon dolarlık alışverişler; giyecek ayak-
kabı, hediyelik eşya, halı-kilim ve diğer harcamalardan oluşmuştur.
Bu harcamalarda ilk sırayı % 14,5’lik seviye ile giyim ve ayakkabı
oluşturmuştur. Türkiye alışveriş turizmi merkezi olabilirse ve Orta
Avrupa alışverişe getirilirse bu iş çok daha büyüyecektir.

Shopping Paradise İstanbul 2009


Türkiye’de bakanlık, özel girişimcilerle anlaşmalar yaparak yabancı
turistleri Türkiye’ye çekebilmek için 2008 ve 2009 yıllarında Alışveriş
Festivali düzenlemiştir.

TURSAB 15 Kasım-31 Aralık 2009 tarihleri arasında İstanbul’da


Shopping Paradise gerçekleşmiştir. Shopping Paradise; ulaşımdan,
konaklamaya, yeme-içmeden alışverişe, kültür-sanattan, eğlenceye
kadar; ilki İstanbul’da gerçekleştirilecek olan ve ekonomik hayatı
canlandırmayı hedefleyen, turizm odaklı ve uzun soluklu bir proje-
dir.

İstanbul 2009 ile İstanbul’da uluslararası bir alışveriş dinamizmi


yaratmak; şehri kış sezonunda canlı tutmak ve yarattığımız alışveriş
Hobiye Dayalı Turizm Çeşitleri 151

turizmiyle İstanbul’un tanıtımı için yapılan çalışmaları daha da ileri


taşımak olmuştur.

Tablo 4.2’de, 2007 ve 2008 yıllarının Temmuz, Eylül döneminde


Türkiye’ye gelen turistlerin geliş sebepleri görülmektedir. Alışveriş
oranı % 0,4 ve % 0,6 ile oldukça düşük oranlardır.

Tablo 4.2. Türkiye’ye Giriş Yapan Turistlerin Seyahat Amacına Göre


Dağılımı

2007-2008 (Temmuz-Eylül Dönemi)


(&&- (&&.

I[oW^WjWcWYê JefbWc  JefbWc 

=[d[bjefbWc '"'),",++ '&&$& '"&*.",// '&&$&


=[p_"[]b[dY[ (,)".'. ()$( (+&")() ()$/
A”bj”h (+"&*& ($( ''"+'/ '$'

Ifehj_\_b_ia_b[h '"-./ &$( *"*)& &$*

OWaêdbWhêp_oWh[j ()/",-( ('$' (-.",-. (,$,


IW]bêa *"&(* &$* ("('+ &$(
:_d_ ')".,( '$( )"+** &$)
7bêil[h_i *"*-' &$* ,",*, &$,
JefbWdjê"aed\[hWdi"
."&*/ &$- ('"(,, ($&
akhi"i[c_d[h
=h[l ((,"-&* '/$/ /'"-'' .$-
J_YWh__b_ia_b[h"\kWh ')/"/+. '($) '&+"**, '&$'
;]_j_c )+"--( )$' *,"+(& *$*
:_][h */",)* *$* ''*"-+& '&$/
8[hWX[h_dZ[][b[d '()".,& '&$/ '''",*/ '&$,

Türkiye’de Turistlerin Alışveriş Yaptığı


Başlıca Merkezler ve Hediyelik Ürünler
Kapadokya-Ürgüp Şarabı
Bazı şarap üreticilerinin tanıtım ve yeni müşteri kazanmak amacıyla
2000 yılında başlattığı bağbozumu turları turizm hareketine dönüş-
müştür. Hafta sonunda düzenlenen günübirlik ya da iki günlük bağ-
bozumu turlarına katılanlar üzüm türleri, bağcılık, şarap üretimi
konusunda bilgi alıyor, bölgenin turistik yerlerini geziyor, tadım yapı-
yor ve alışveriş yapıyorlar.

El Dokuması Halı ve Kilimler


Kök boya iplerle ahşap tezgâhlarda dokunan yöresel halı ve kilimler,
Avrupa ve ABD’ye satılıyor. Bir işyeri, yılda ortalama 150 el dokuması
kilim ve halıyı yurtdışına satabilmektedir.
152 Ünite 4

Mardin-Telkari
Mardin’de çömlek, demircilik, bakırcılık, kuyumculuk, iğne oyası,
yorgancılık, dericilik, dokumacılık, kilimcilik, halıcılık gibi el sanatla-
rının yanı sıra telkari sanatı son derece gelişmiştir. Tümüyle el işçili-
ğine dayalı bir sanat olan telkari, ince tel halinde dökülen gümüşün
bükülmesiyle oluşturulan küçük motiflerin bir araya getirilmesiyle
yapılır.

Gaziantep-Kutnu
Tarihi bir değer olan kutnu bezi dokumacılığı, Türkiye’de yalnızca
Gaziantep’te dokunan ipekli bir dokuma türüdür. Ham maddesi, filoş
(suni ipek) ve pamuk ipliğidir. Kutnu kumaşı yöresel bir kıyafet olarak
kullanıldığı gibi çeşitli aksesuar, turistik giysi, çanta, terlik, perdelik
kumaş ve milli kıyafet olarak da kullanılmaktadır.

Erzurum-Oltu Taşı
Türkiye’de Erzurum’un Oltu ilçesinde çıkarılmakta olan değerli bir
taştır. Oltu taşı siyah, koyu kahve, sarı, nadiren de gri-yeşilimsi olabi-
lir. Çıkarılması, zor, rezervi az, fakat işlenmesi kolaydır. Oltu’nun
sembolü olup yüzlerce ailenin ekmek teknesidir.

Rize-Çay
Rize tarım alanlarının % 90’ını çay oluşturmaktadır. İl genelinde 1749
adet çay alım yeri, 123.726 üretici, 499.609 dekar çaylık alan mevcut
olup; 2007 yılında 451.718 ton Çay-Kur tarafından yaş çay alımı yapıl-
mıştır.

Anzer Balı
İçerdiği çiçek çeşidi ve polen ile “Anzer Balı” birçok derde deva niye-
tine tüketiliyor. “Anzer Balı”, az ve öz oluyor. Alıcıları da her zaman
hazır bekliyor. Çok az üretilmesi sebebiyle krallar, devlet başkanları
bile “Anzer Balı”nı sofrasında istiyor. Sadece Rize’nin İkizdere ilçesi-
nin Anzer Yaylası’nda elde edilen “Anzer Balı”nın namını duymayan
kalmadı. Başta kanser ve solunum hastalıkları olmak üzere pek çok
hastalığa iyi geldiği söylenen “Anzer Balı”nın kilosu, geçen yıl 400 TL
iken bu yıl 450 TL olarak belirlenmiştir

Bursa- İpek Dokumaları


Tüm dünyaya ün salmış olan Bursa ipekli dokumalarından ve
Bursa’nın meşhur havlusundan alınmalıdır. Bursa’nın ekonomisinde
önemli bir yer tutan tekstil içinde havluculuğun payı büyüktür.
İpekçilik geleneğinden doğan Bursa havluculuğunun, Türkiye’de ve
dünyada önemli bir yeri vardır. Bursa’da havluculuk, 18. yüzyılın baş-
larında kadife dokumacılığının bir ürünü olarak ortaya çıkmıştır.
Hobiye Dayalı Turizm Çeşitleri 153

Turizmin henüz gelişme döneminde Türkiye’ye gelen turistler, günü-


birlik turlara katılarak bulundukları bölgelerdeki antik kentler ile
ören yerlerini gezerler ve daha sonrada ya kent merkezindeki ya da
kente yakın bölgelerdeki alışveriş merkezlerine gider, kuyum ve deri
giysiler alırdı. O zamanlar gelen turist sayısı bugünkünden az olma-
sına karşın alışveriş turizmi bugün olduğundan daha canlıydı. Oysaki
Türkiye’ye gelen yabancı turist sayısı artmasına karşın alışverişe
giden turist sayısı gün geçtikte azalmaktadır.

Türkiye’deki önemli çarşılardan Kapalıçarşı’da ilk göze çarpan;


kuyumcular, hediyelik eşya ve kıyafet satan ışıl ışıl dükkânlardır.
Kapalıçarşı, son 20 yılda alışveriş merkezlerine kaptırdığı müşterileri-
ni tekrar kazanmak için harekete geçti. On binlerce broşür bastırılıp,
dağıtıldı. Kraliçe Sophia, Kapalıçarşı’da alışveriş yaparken çekilen
fotoğraflarının dünya basınına verilmesinin Türkiye’ye sağlayacağı
yararları değerlendirebilmeliyiz.

Deniz Turizmi
Deniz turizmi kavramı, yat limanları işletmeciliği, kruvaziyer gemi-
ler, yat işletmeciliği, günübirlik gezi tekneleri ve turizm amaçlı su
sporlarından oluşan ve tamamen deniz alanı içerisinde çeşitli deniz
araçları ile gezi, spor ve eğlenme amaçlı olarak yapılan bir turizm
çeşididir.

Deniz turizmi, ülke turizminin geleceğinde önemlidir. Deniz turiz-


minin, Türkiye’nin turizm gelirleri içinde bugün önem verilmeyen
konumuyla dahi % 25’lik payı bulunmaktadır. Türkiye’nin turizmde
bir çekim merkezi olmasının nedeni deniz varlığıdır. Dünyada da
turizm girdilerindeki payı sürekli yükselen deniz turizminde, sağla-
nan olumlu gelişmenin devam ettirilebilmesi, verimli bir turizm eko-
nomisinin oluşması ve uluslararası alanda hedeflenen payın alınabil-
mesi bakımından Akdeniz çanağındaki hareketliliğin Türkiye’ye
yönlendirilmesi gerekmektedir.

Yat Turizmi
Deniz turizminin en önemli öğesi, gelir düzeyi yüksek turiste hizmet
vermesi, bu turistlerin geldiği ülkelerde katma değeri çok fazla, dışa-
rıya transferi en az olan büyük tutarlarda harcamalar yapmasıdır.
Deniz turizminde tüm Avrupa’da 800.000 özel ve ticari yat ve Akdeniz
çanağında yaklaşık 320.000 yat kapasiteli yat limanları görülmektedir.
Türkiye’de ise turizm belgeli yat limanı kapasitesi yaklaşık 10.000’dir.
Yat turizminin yoğun olarak seyrettiği Bodrum/Antalya rotasında,
154 Ünite 4

yat bağlama kapasitesi ise yaklaşık 3.000‘dir. Türkiye alacağı önlemler-


le; dünya deniz turizmi pazarı için bir numaralı yatçılık bölgesi haline
gelebilme ve 10 milyar dolar döviz girdisi yaratma şansına sahiptir.

Yat: Yat tipinde inşa edilmiş, gezi ve spor amacıyla yararlanılan, taşı-
yacakları yatçı sayısı 36’yı geçmeyen, yük ve yolcu gemisi niteliğinde
olmayan, tonilato belgelerinde “Ticari Yat” veya “Özel Yat” olarak
belirtilen deniz araçlarıdır.

Kruvaziyer Gemi: Gezi, spor ve eğlence amacıyla önceden belirlen-


miş program ve rotada seyreden deniz turizmi hizmet ticaretinde
kullanılmaya uygun denize elverişli gemilerdir.

Günübirlik Tur Teknesi: Belli bir noktadan hareket ederek liman


veya 100 mil ile sınırlı liman seferi bölgeleri içerisinde önceden belir-
lenmiş bir rotada turist gezdiren ve aynı gün içersinde turunu
tamamlayan, denizde hareket etme kabiliyetine sahip ve denize elve-
rişli deniz araçlarıdır.

Turizm Amaçlı Su Sporları Araçları: Spor ve eğlence amacıyla kıyı ve


iç sularda kullanılan su üstünde ve su altında hareket etme özelliğine
sahip özel veya ticari deniz araçlarıdır.

Marinalar: Türkiye’nin turizmde çekim merkezi olmasının nedeni,


deniz varlığıdır. Yat limanları; deniz turizminin olmazsa olmaz koşu-
ludur. Yatına güvenli bir bağlama limanı bulamayan yatçının o ülkeye
ve şehre gelmesi asla mümkün değildir. Yat limanlarının yatırım
taleplerinde bürokratik işlemler dolayısıyla yeterli sonuç alınama-
makta bu durum Akdeniz çanağında yer alan diğer ülkelere göre
marina sayısı bakımından çok geride olmamıza neden olmaktadır.
Deniz turizminin en önemli öğesi, gelir düzeyi yüksek turiste hizmet
vermesi, bu turistlerin geldiği ülkelerde katma değeri çok fazla, dışa-
rıya transferi en az olan büyük tutarlarda harcamalar yapmasıdır. İşte
bu kadar önemi olan deniz turizminde marinacılık en büyük payı
almaktadır. Eşsiz doğa güzelliği ve meteorolojik koşulları ile Türkiye
kıyıları, yat turizmine yönelik olağanüstü talep almakta; ancak talebi
karşılayamamaktadır. Bunun nedeni marina dolayısı ile yat bağlama
kapasitemizin azlığıdır.

Bugün marina yatırımı yapmak isteyen bir girişimci, “Yatırımcı


Tarafından Kıyı Yapılarında Uygulanacak Prosedür” kapsamında;
10’un üzerine kurumdan izin almak, 60 adet makamdan onaylanacak
ÇED raporu almak zorundadır. Bu zorluğu aşmak girişimcinin 4-5
yılını almaktadır. Bu zorunlu işlemler girişimciyi yıldırdığından,
Hobiye Dayalı Turizm Çeşitleri 155

Türkiye’de marina yatırımcılığı yapılamamaktadır. Üstelik bu işlemle-


ri aşmayı başaran bazı yatırımcıların daha sonra yargı kararıyla iptal
edilmiş izinlerinin varlığı, girişimcinin marina yatırımcılığını, yük-
sek riskli görmesine ve Türkiye’de yatırım yapılmayacak alan olarak
görmesine yol açmıştır.

Yat çekek yerleri; yatların kışlamaya alındıkları, bakım ve onarımları-


nın yapıldığı deniz turizminin alt yapıları olup, önemli istihdam ve
gelir kaynaklarıdır.

Yat İşletmeciliği
Türk Bayraklı Ticari Yatlar: 2634 sayılı Yasanın Kabotaj Kanunu’na
getirdiği bir istisna ile yabancı bayraklı yatların; Türkiye liman ve
karasularında, turizm hizmet ticaretinde, gezi ve spor amacıyla ser-
bestçe çalışmaya başlamaları, bu sektörde çalışan Türk bayraklı yat
işletmelerimizi bir anda uluslararası bir rekabet ortamına itmiş ve bu
rekabet koşulları, sektörde tüm olumsuzluklara karşın olumlu ve hızlı
gelişmeleri getirmiştir. Bu gelişme, yat inşası ve yan sanayisini etkile-
miş; başta Bodrum guletleri olmak üzere lüks yatlar inşa edilmeye
başlanmış ve Türkiye artık Avrupa ve Amerika’ya yat ihraç edebilen
bir ülke konumuna gelmiştir. Ancak, yat yatırım ve işletmeciliği için
Yat Turizmi Yönetmeliği’nin 18’nci maddesinde öngörülen en az 30
yatak kapasite koşulu ve teşvik sistemindeki değişiklikler, sistemin
önemli ölçüde geç işlemesi, süratle belgesiz yat ve işletmelerin çoğal-
masına neden olmuştur. Bugün Türkiye’de 25.000 yatak kapasiteli
belgesiz yat bulunduğu bilinmektedir.

Yabancı Bayraklı Ticari Yatlar: 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu ve


Yat Turizmi Yönetmeliği’nin 19’ncu maddesi, Türk yat işletmelerine,
yabancı bayraklı yatları 5 yıla kadar kiralama olanağı getirmiştir.
Ayrıca aynı yönetmeliğin 21’nci maddesi, en az 60 yatak kapasiteli
yatlarını Türkiye’de bulundurmak ve bir Türk yat işletmesini temsilci
tayin etmek koşuluyla yabancı yat işletmelerinin Türkiye karasuları
ve limanlarında gezi ve spor amacıyla serbestçe çalışmalarına izin
vermiştir. Yat Turizmi Yönetmeliği kapsamında Kültür ve Turizm
Bakanlığı’nca pek çok yabancı bayraklı yat işletme belgesi verilmiş
olup söz konusu yatların yatak kapasiteleri 5.000’e ulaşmıştır. Bu tip
işletmelerin merkezleri ve pazarlamaları, Türkiye dışında bulundu-
ğundan, bu ticari faaliyetlerinden doğan vergileri de doğal olarak
kendi ülkelerinde ödenmektedir.

Yabancı Bayraklı Özel Yatlar: Yabancı bayraklı özel yatlara 5 yıl süre
ile Türk karasuları ve limanlarında kalma hakkı tanınmıştır. Sektör
156 Ünite 4

tespitlerine göre Türkiye karasuları ve yat limanlarında, ortalama


3.000 yabancı bayraklı yat kalmaktadır. Türkiye’de kışlayan yabancı
bayraklı bir yatın bu süre zarfında ortalama harcaması toplam 15.000
ABD doları civarında gerçekleşmektedir.

Yat Turizm İşletmeciliğinde Bürokratik İşlemler: Bir yatın Türkiye’ye


giriş veya çıkış yapması halinde; gerekli işlemlerin tamamlanması
için Bakanlar Kurulu kararı ile deniz hudut kapısı ilan edilmiş liman-
lardan giriş yapmaları zorunludur. Yatların giriş işlemleri; Gümrük
Muhafaza, Pasaport Polisi, Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü
ve Liman Başkanlığı’nın onaylarının alınması gerçekleşmektedir.
Ancak söz konusu kamu otoritelerinin bu yörelerde değişik mekânlar-
da bulunması ve Avrupa Birliği uygulamalarına ve liman otoritesi
kavramına aykırı olarak yatçıların 4 kamu otoritesine uğrayıp onay
almak ve bu kurumlara çeşitli isimler altında küçük miktarlarda (50
groston kadar 50 ila 200$) para ödemek zorundadırlar.

Sektör Tarafından Düzenlenen Yat Rallileri


Bodrum Cup: Kamu katkısı olmadan sektör tarafından 10 yılı aşkın
süredir, Bodrum’da ahşap yatlar arasında düzenlenen ralliye 100 üze-
rinde Türk ve yabancı bayraklı yat katılmaktadır. Türkiye’de inşa
edilen ahşap yatların, yat turizmi sektörünün ve ülkenin tanıtımında
büyük katkısı olan bu organizasyon; her yıl Ekim ayının 2. haftasında
gerçekleştirilmektedir.

Doğu Akdeniz Yat Rallisi: Park Kemer Marina tarafından, kıyıları-


mızdaki diğer marinalar ve KKTC, Suriye, Lübnan, İsrail ve Mısır gibi
Doğu Akdeniz ülkelerinin yetkilileri ve marinalarının desteği ile
düzenlenen EMYR Doğu Akdeniz Yat Rallisi 1990 yılından başlayarak
13 kez düzenlenmiş ve toplam 28 değişik ülkenin bayrağını taşıyan
964 yatın ve bu ülkelerden 3.650 yelkencinin ilk kez olarak Doğu
Akdeniz ülkeleri kıyılarını ziyaret etmelerini sağlamıştır. EMYR Yat
Rallisi Nisan ayının son haftasında İstanbul Ataköy Marinası’ndan
başlamakta ve 47 gün süren 1670 Deniz Mili seyir sırasında toplam 6
ülkenin 19 liman ve marinasını ziyaret edilmektedir.

Karadeniz Yat Rallisi (Kayra): Ataköy Marina, sektör ve yerel beledi-


yeler işbirliğinde, gerçekleştirilen bu organizasyona, 100’ün üzerinde
20 yabancı bayraklı yatın başvurusuna karşın Karadeniz kıyılarımız-
da yat limanı olmaması ve mevcut balıkçı barınaklarından yararlanıl-
ması ve de bunların kapasitelerinin ortalama 50 yat civarında olması
nedeniyle ralliye katılacak yat sayısı 50 yatla sınırlandırılmıştır.
Karadeniz Yat Rallisi-Kayra yat turizmini Karadeniz kıyılarımıza taşı-
Hobiye Dayalı Turizm Çeşitleri 157

yacak; Karadeniz’i tüm dünyaya tanıtacak önemli bir görev üslenmiş-


tir ve bu görevi başarı ile sürdürmektedir. 2004 yılında Kayra, Hazar
Denizi'ni de kapsayan bir rotada yelken açmıştır.

Marmara Yat Rallisi (Mayra): Ataköy marina ve sektör tarafından


İstanbul ve Marmara Denizi’nin dünya yatçılığına tanıtılması ve Türk
insanına denizi sevdirmek amacıyla, Marmara Yat Rallisi (Mayra)
düzenlenmektedir.

Ege Yat Rallisi: Setur Marina gurubu tarafından 1. Ege Yat Rallisi
sonunda İstanbul’dan Antalya’ya kadar kıyı ve yat limanlarımızı
tanıtmak amacıyla hazırlanarak Avrupa yatçılık fuarlarında dağıtımı
yapılan “A Blue Romence” isimli prestij kitabı büyük ilgi görmüştür.

Kruvaziyer Turizmi

Kruvaziyer turizmi, deniz temelli turizm kategorisi içinde yer


almaktadır. Kruvaziyer turizminde de liman ziyaretleri, limana
yakın yerlerde ziyaret ve alışverişlerden oluşan etkinlikler
vardır. Kruvaziyer gemilerin uğradığı limanlar ve bu limanlarda,
kruvaziyer turistlere sunulan turistik hizmetler, ev sahibi
ülkelerin ağırlıkla yatırım yaptıkları alanları oluşturmaktadır.
Ancak, kruvaziyer gemi seyahati belirli limanlardan
başlamaktadır. Belirli sayıda limanlar arasında ve belirli sürede
sürecek olan seyahatin öncesinde ve sonrasında, katılımcıların
ulaşımı ve konaklaması, turistik ürünü diğer bileşenleridir. Bu
açıklamalardan sonra kruvaziyer turizminin tanımını yapmak
gerekirse; “konukların, temel amacı yolcu taşımacılığı olan bir
gemiye, para ödemek suretiyle bindikleri, denize dayalı bir
seyahat” olarak tanımlanabilir.

Kruvaziyer turizm seyahatlerinde kullanılan gemilerin tanımları da


yapılabilir. Bu konuda “Uluslararası Kruvaziyer Hatları Birliği”nin
tanımı şöyledir. “Seyahati programlanmış, derin sularda iki gün ya
da daha fazla kalan, en az 100 yolcu kapasiteli gemidir.” Bu tanıma
göre yük taşıyan gemilerle kısa mesafeli tur yapan operatörler, feribot-
lar ve teknelerin kapsam dışı tutulduğu görülmektedir. Mesela Yunan
Adaları arasında veya Yunan Adalarıyla Türkiye limanları arasında
günlük yolcu taşıyan ya da kısa tur yapan teknelerin ya da feribotla-
rın, kruvaziyer turizmine dâhil olması mümkün değildir. Son olarak,
kruvaziyer tanımını yaparak konunun içeriğinin anlaşılması daha da
kolaylaşabilir: “kruvaziyer; konukların, belli bir rotada işletmekten
ziyade değişik destinasyonları ziyaret etmek üzere temel amacı nor-
158 Ünite 4

mal olarak taşıma değil; misafirleri ağırlamak olan bir gemiye, boş
zamanlarını değerlendirmek için bir ücret ödeyerek binmek suretiyle
yapılan seyahattir.”. Buna göre, amacı taşıma veya ulaştırma değil;
konukları olan turistleri ağırlamak olan ve bu amaçla her türlü hizmet
donanımına sahip bulunan büyük gemilerle yapılan deniz seyahatle-
ri, kruvaziyer turist ürünün ana eksenini oluşturmaktadır. Kruvaziyer
turistik ürün satın alan misafirler, gemiye hangi limanda ne zaman
bineceklerini, hangi limanları ne kadar süre içinde ziyaret edecekleri-
ni, bu ziyaretler sırasında liman ülkesinde, karada hangi etkinliklere
katılacaklarını, dönüşün hangi limana ne zaman olduğunu normal
koşullar altında bilirler.

Dünya turizm olgusu içerisinde son yıllarda en büyük yükselme eği-


limine sahip kruvaziyer turizminde, Türkiye bu niteliklere sahip hiç
gemisi olmayan ülke konumundadır. Bugün dünyanın en çok tercih
edilen turisti, kruvaziyer gemi yolcusudur. Çünkü bu çok lüks gemi-
lerde seyahat eden turistler, gelir düzeyi çok yüksek kişilerdir. Bu
kişiler gittikleri ülkelerde sınırsız denilecek ölçüde harcama yapmak-
tadırlar.

Yabancı bayraklı kruvaziyer gemiler Türkiye’yi ve özellikle Karadeniz


kıyılarını doğası, tarihsel zenginliği ve dinsel motifleri nedeniyle
daha ciddi boyutlarda programlarına almak istemektedirler. Ancak,
bu gemilerin yanaşmaları için gerekli altyapı Türkiye kıyılarında yok
denecek durumdadır. Karadeniz’de henüz kruvaziyer gemilere hiz-
met verebilecek bir yolcu iskelesi bulunmamaktadır. Kruvaziyer
turizmde açığa çıkarılmamış büyük bir potansiyel barındıran
Karadeniz turları için de İstanbul bir merkez olacak konumdadır.
İstanbul’a gelen kruvaziyer gemilerin Karadeniz kıyılarında rotaları-
na almaları için gereken tanıtıma da Kültür ve Turizm Bakanlığı tara-
fından gereken destek verilmelidir.

Gelişen dünya turizmine paralel olarak insanların daha modern


gemilerle seyahat yapma istekleri deniz sektöründe yeni bir endüstri-
nin; yani kruvaziyer işletmeciliğinin doğmasına yol açmıştır. Dünyada
kruvaziyer turizmi hızla gelişmektedir. Kruvaziyer sanayi, bugün 25
milyon dolar tutarında bir iş hacmi yaratmakta ve bu sektörden yarar-
lanan insanların talepleri her geçen gün artmaktadır. Kruvaziyer
turizm, tek başına seyahat edenler ve aileler için uyumlu bir ortam
teşkil etmektedir. Büyük kentlerin kirli havası, trafik kargaşası ile
hava limanı sorunları yüzünden turizm yelpazesinde konfor, sükûnet
ve doğaya daha yakın olan kruvaziyer ve deniz yolculuğunun lehine
arz ve talep gelişmektedir.
Hobiye Dayalı Turizm Çeşitleri 159

Bunun yanı sıra Türkiye kruvaziyer turizmi açısından son derece


önemli bir bölgede, yani Akdeniz çanağında yer almaktadır. Dünyada
gemi ile kısa bir program çerçevesinde ve aynı anda Avrupa, Afrika,
Asya gibi üç kıtanın gezilip görüleceği bir organizasyon mümkün
değildir. Bu avantajın yanı sıra Akdeniz ikliminin güzelliği tarihsel ve
kültürel değerleri ile dünya kruvaziyer turizminde sektörün lider
bölgesi Karayiplerle yarışmaktadır. Yapılan araştırmalara göre kruva-
ziyerle gelen bir turistin iki günde 200-300 dolar harcayabileceği göz
önünde bulundurulabildiğinde, deniz turizminden elde edilen gelir-
lerin büyüklüğü daha iyi anlaşılabilecektir. Ancak sektörün büyüklü-
ğüne ve bünyesinde barındırdığı ekonomik potansiyele karşın sektör,
Türkiye’de yeni yeni anlaşılmaya başlamıştır. Amerika, Türkiye’yi
tehlikeli ülke listesinden ancak Mayıs ayı başından itibaren çıkarmış-
tır. Bundan dolayı Türkiye hem istikrarlı barışçı imajı ile tanıtıma hız
vermeli hem de liman tarifeleri ve terminallerde sunulacak kaliteli
hizmetleriyle öbür ülkelerde rekabet edebilmelidir. Kruvaziyer gemi-
lerinin Türkiye’de en çok uğradığı limanlar, Kuşadası ve İstanbul’dur.
Türkiye’ye gelen 13 milyon turistten yaklaşık 1 milyonu denizyolunu
seçmiştir.

Dünyada 1998’den 1999’a kadar yaklaşık % 10’luk bir kruvaziyer gemi


artışı olmuştur. Gelecekte kruvaziyer sanayinin şimdiki tonaj kapasi-
tesi % 40 artışa ulaşacaktır. Türkiye; Türk sahipli, Türk işletmecili veya
Türk bayraklı kruvaziyer, feribot, yolcu gemisi konularında çok geri-
lerde kalmış gözükmektedir. Kruvaziyer turizminde dünyada gözle-
nen böylesine süratli gelişmenin yanı sıra bir başka konu da feribot
taşımacılığının önemi ve Türkiye dışında gözlenen başarılı gelişmele-
ridir. 1000 araç 2000 yolcu taşıyan feribotlar, İtalya ve Yunanistan
limanlarına gidip gelmektedir. Feribot işletmeciliği, yani araçları ile
turist taşıyan gemilerin işletmeciliği Türkiye için önemlidir. Deniz
turizmi içerisinde en önemli yere sahip olan Kruvaziyer turizmi ile
feribot işletmeciliği konusunda çözüm bekleyen birçok sorun bulun-
maktadır.

Denizyolunun diğer ulaşım sistemleri içerisinde rakipsiz olduğu


dönemlerden 19. yüzyılın buharlı gemi ve 1930’lu yıllarda
Amerikalıların farklı yerleri görme istekleri ile gelişen seyahatlerin
sonucu olan “kruvaziyer “, bugün ulaşılan şekli ile “önceden belirlen-
miş bir güzergâhta noktaları ve gezi programları ile zenginleştirilmiş
denizyolu turizmini” etmektedir.

Avrupa’da talebin devamlı yükselmesine karşın piyasada müşteri


gurubu, pazarın % 80’ini oluşturan Amerikalılardır. Karayip Adaları,
160 Ünite 4

% 54 piyasa payı ile destinasyon olarak ilktir. Akdeniz ve Uzakdoğu


seferlerinin önemi giderek artması Akdeniz ülkeleri de kruvaziyer
turizminden aldıkları payın korunması açısından hazırlıklarını hızla
tamamlamaktadırlar. “All-inclusive” uygulamalar otelcilik okulları-
nın programlarına yansımış; özel eğitim bölümleri açılmıştır.

Kruvaziyer gemilerinde ortalama 190$ seviyesinde olan günlük fiyat-


ların aynı kalitede hizmet veren otellere göre yüksek olmadığını gös-
termek açısından birçok ülkeyi gezme, görme ve tanıma fırsatı, yük-
sek çocuk indirimleri, seyahat sırasında yelken, sörf, dalış hizmetleri
olabilmektedir. Gemide golf, bilgisayar oyunları ve çeşitli hobilerle
uğraşma olanağı, karada tatil yapmak için geziye ara verme olanağı,
iyi yemek, spor ve dinlenme olanakları, gibi seçenekler tur program-
ları içerisinde sunulmaktadır.

Yolcuların % 37”sinin 5 günlük; % 54’ünün 7 günlük turları tercih


ettiği; % 2’lik paya sahip 15 günü aşan yolculukları ise genellikle yaş-
lıların tercih ettiği tespit edilmiştir. 30-55 yaş arasındaki müşteri gru-
buna hitap eden kruvaziyer turizminde yalnız gezenlerin oranı, % 20
civarındadır. Gemi doluluk oranları ise % 90 olarak kabul edilmekte-
dir. Müşteri gurubunun yaş sınırının genişletilmez ve sayının artırıl-
ması için “ young-line “ adı ile oluşturulan turlar “fun yoııng and sun
“ satış politikası ile piyasaya sunulmaktadır.

Satışın en önemli noktasını “bu turizm türünün, seçkin bir azınlığa


hitap eden pahalı bir tatil şekli olmadığını” anlatan yayınlar teşkil
etmeye başlamıştır. Talebin yönlendirilmesinde etkili olacağı için
daha ayrıntılı ve ayrı tur katalogları hazırlanmaktadır, satış persone-
linin gemi ve uğrak noktaları konusunda bilgi sahibi olmalarını sağ-
layıcı programlar düzenlenmektedir.

Tur operatörlerinin kendi programlarının satışlarını artırmak amacıy-


la acenteler ve satış personeli üzerinde oluşturduğu baskıların etkisini
azaltıcı tedbirler oluşturulmaktadır. Satış ve gemi yönetim sistemleri-
nin bilgisayarlarla desteklenmesi sonucu rezervasyon (CRS) ve satış
olanakları artmış; buna bağlı olarak da gemi\satış personeline yönelik
eğitim etkinlikleri yoğunlaşmıştır.

Bir başka satış politikası da “sürekli müşteriler” oluşturulmasına


yöneliktir. Bu şekilde hazırlanan ve yılda % 4-5 ortalama artış (Kuzey
Amerika pazarında % 9) gösteren bu üründen elde edilecek kazanç,
varış noktaları oluşturan ülkelerin “new terminal developments” poli-
tikalarına ve bu kapsamda “ upgrading port facilities “ projelerine
yönelmelerine bağlıdır.
Hobiye Dayalı Turizm Çeşitleri 161

Dünya kruvaziyer turizmine hizmet eden 123 önemli limandan sade-


ce 11 tanesi, devlet limanı statüsündedir. Akdeniz’de Cenova, Venedik,
Malta ve Pire limanlarının 1997 yılında Ege’ye açılacak ve 2000 yılında
önemli bir paya sahip olacak mega-linerlar için şimdiden fizik yapı ve
yönetim olarak modern havaalanlarını esas alan bir anlayışla hazır-
landıkları bilinmektedir.

Akdeniz bölgesindeki artışın İngiliz, Alman, Fransız ve İtalyan yolcu-


ların oluşturduğu Avrupalı turist grubunun ve Karayipleri fazla kala-
balıklaştırmak istemeyen Amerika firmalarının seçtiği pazarlama
modelinin etkisiyle olacağı bilinmektedir. Akdeniz bölgesinde 600-
800 kişilik gemilerle yapılan 7 günlük turları iyi bir satış şansına
sahiptirler.

Doğu Akdeniz olarak adlandırabileceğimiz yöreye (Yunanistan,


İsrail, Lübnan, Kıbrıs) yönelik gezilerin “Bella-Maris” gemisinin
Antalya ‘ya uğraması ile Türkiye’nin da dâhil olduğunu ve Antalya
turlarının kara tatili olanağını da sunan birleşimlerle tamamlandığını
görmekteyiz. Ege kıyılarında bilinen uğrak noktalarının durumunda
bir değişiklik beklenmemektedir.

Akdeniz pazarının yeni açılacak destinasyonlarla, 1970’lerde olduğu


gibi Karadeniz’e ulaşmasını sağlayacak alt-yapılara gereksinim duyul-
maktadır. Şimdiye kadar yolcu ve yük trafiği anlayışı ile ihşa edilen,
değerlendirilen ve kamu işletmeleri tarafından yönetilen limanları-
mız (kruvaziyer terminallerimiz) yanında giriş mevzuatımız kruvazi-
yerler için de özel kurallara sahip olmalıdır. Bilindiği gibi idare ve
turizm sektörünün bu konudaki olumlu yaklaşımlarının sonuçları yat
turizmi alanında memnuniyetle izlenmektedir.

8000 km’lik sahil şeridi ile Türkiye’nin bu imkânı 10.000 yıllık tarih ve
4 mevsimde turizm projeleri ile tamamlamasının yollarından biri olan
kruvaziyer turizminin bu anlamda değerlendirilmesi “takım oyunu-
nu” gerektirmektedir. Satış personelinin eğitim programlarına, önem-
li bir destinasyon olan Türkiye’nin de dâhil edilmesi ve kapsamlı
programlar düzenlenmesi ele alınmalıdır.

Kruvaziyer Turizminin Seçilme Nedenleri


v Bir kruvaziyer gemi, insanların bir tatilde isteyebileceği hemen
hemen her şeyi sunar: Aşk macerası, heyecan, dinlenme, macera,
kaçış, keşfetme, uygun fiyat vb.
162 Ünite 4

v Yapılan güncel bir anket, kruvaziyer gemi ile tatile çıkanların tatil-
lerini “tahminlerinin ötesinde iyi” ve “çok iyi” bulduklarını ortaya
çıkardı.

v İster ilk kez kruvaziyer yolcusu olanlar olsun; isterse düzenli ola-
rak bu seyahate çıkan müşteriler olsun, kruvaziyer turizmini ter-
cih edenler, bir kruvaziyer tatilinin en iyi yönlerini istediklerini
istedikleri kadar çok ya da az yapma özgürlüğü, eğlence ve hesap-
lı fiyat olarak gösteriyorlar.

ECC (European Cruise Council) 'in raporuna göre; 2008 yılında


en çok ziyaretçi çeken ilk 6 liman:

v Barselona: 2 milyon yolcu


v Civitavecchia: 1.8 milyon yolcu (Roma yakınlarındaki İtalyan
limanı)
v Napoli: 1.2 milyon yolcu
v Venedik: 1.2 milyon yolcu
v Palma de Mayorka: 1.1 milyon yolcu
v Savona: 772 bin yolcu

Kumar Turizmi

Dünyada önemli bir turizm destinasyonu olmak isteyen veya


olup daha fazla kazanmak isteyen her ülke hızla
kumarhaneleşmeye başlamıştır. Kumarhaneler konusunda
eskiden yapılan bütün yanlışlıklardan ders alıp gayet sıkı bir
kontrol mekanizması ile yalnız yabancı pasaportlular için
kumarhanelerin açılmasının acilen ve ciddi bir şekilde gündeme
getirilmesi lazımdır.

Kumarhanelerin açılmasının müşteri profilinin yükselmesinde ve


Türkiye turizminin 12 aya yayılmasında da önemli bir etken
olması dolayısıyla ülke daha fazla döviz kazanacaktır. “Her şey
dâhil” sisteminin verdiği sıkıntılarından kurtulmak için turistleri
oteller dışında cazibe merkezleri yaratarak otel dışına
çıkarmanın önemi bilinmelidir. Kumarhanelerin açılmasıyla
akacak vergiler eğer hakkıyla kullanılırsa şu anda acilen
çözülmesi gereken altyapı gibi birçok sorunun halledilmesini
sağlayacaktır.
Hobiye Dayalı Turizm Çeşitleri 163

Türkiye’de kumarhanelerin yeniden açılması adına yapılması gere-


kenler:

1. Kumarhanelere girmek için yabancı pasaport koşulu getirilmeli-


dir.
2. Hükümetin Las Vegas ve Macau gibi yerlerdeki kumarhane orga-
nizasyonlarını ve kontrol mekanizmasını inceleyip Türkiye’ye en
uygun sistemi kurması ve bu sefer denetimleri çok ciddi tutması
gerekir. Nevada Gaming Comission bunun için en iyi referans ve
eğitim kaynağıdır.
3. Geçmişten ve diğer ülkelerin yaptıkları yanlışlıklardan ders alın-
malıdır. Gerekli her türlü kanun, kararname benzeri tedbirlerin
alınması şarttır.
4. Bunların yaratacağı turist, vergi, gelir ve istihdam artışları düşü-
nülerek şu anda hazır bekleyen 5 yıldızlı tesisler yakınına en kısa
zamanda kumarhanelerin kurulması için gerekli çalışmalara baş-
lanması gerekir.
5. Macaristan ve diğer ülkeler eğer planladıklarını yaparlarsa Türk
turizmi bu kez onların yarattığı çekime karşı mücadele etme duru-
munda kalacaktır.
6. Özellikle Antalya bölgesi için turizmi 12 aya yaymanın en mantık-
lı yolu, Las Vegas örneğini ele almaktır. Özellikle kış aylarında
kongre ve fuar turizmiyle beraber çekimi daha da artıracak süper
bölge gazinolarının açılması gerekir. Bütün bunlara yalnız bizde
olan tarih ve doğa güzellilerimizi de eklediğimizde diğer ülkelerin
bizle rekabet edebilmesi zordur.
7. Her 5 yıldızlı tesise kumarhane açmak yanlıştır. Olumsuzluklara
engel olmak için her bölgenin merkezi bir yerinde yalnız o bölge
turizmcilerinin kooperatif gibi paydaş olduğu tek bir süper kumar-
hane açılabilir. Kemer, Belek, Side, Manavgat ve Alanya bölge
kumarhaneleri gibi…

Dünyada En Çok Bilinen Kumarhane Merkezleri


Las Vegas’ın yıllık turizm gelirleri, 30 milyar dolar civarında olup
otellerin doluluk oranı % 97’dir. Yılda 35 milyon ziyaretçi ağırlayan
Las Vegas’ın kumarhane gelirleri 6 milyar doların üzerindedir.
Kanada’da kumarhane ekonomisi 13 milyar dolar civarındadır.
Slovenya’da İtalyan turistler, her yıl kumarhanelerde 500 milyon dolar
harcamaktadır. Yunanistan, 9 lisanslı kumarhaneden yıllık toplam
800 milyon dolar vergi geliri elde etmekte; Bulgaristan ise Türkiye ve
164 Ünite 4

Yunanistan’dan turist çekmek için kumarhane yatırımlarını çoğalt-


maktadır.

Las Vegas
Las Vegas son yıllarda Amerika’da Disney World’den sonra en fazla
turist çeken şehirdir. Bir yılda 35 milyondan fazla turisti ağırlamakta-
dır. Turist alışveriş için kişi başına 106 dolar; konaklama, yiyecek ve
kumarhane için 607 dolar olmak üzere toplam 713 dolar harcamakta-
dır. Kumarhane ile ilgisi olmayanlar da tatil ve alışveriş yapmak için
gelmektedir. Özellikle de konferans turizmi, Las Vegas’a her mevsim
çok sayıda insan çekmektedir. Las Vegas’a gelen 34 bin turistin sadece
% 15’i yabancı, % 85’i ise Amerikalıdır. Özellikle de lüks kumarhane-
leri ile dünyanın her yerinden turistleri kendisine çeken Las Vegas’ın
en ünlü kumarhanelerinden bazıları Mirage, Golden Nugget, Four
Queens, Binion’s Gambling Hall and Hotel, Fremont Kumarhane,
Plaza Hotel & Kumarhane, Las Vegas Club, Fitzgeralds Las Vegas,
Golden Gate Hotel and Kumarhane ve California Hotel and
Kumarhane’dir. Bu kumarhane merkezleri, Las Vegas Strip olarak
bilinen Las Vegas Güney Bulvarı’nda bulunmaktadırlar. Büyüyen Las
Vegas’ın durumunu en güzel gösterecek olan veriler, şunlardır:

v 1940’larda 8.500,
v 1950’de 25.000,
v 1960’da 65.000,
v 1980’de 164.000,
v 1990’da 278.000,
v 2006 yılında 1.800.000,
v Nevada’da toplanan vergilerin % 34.1’i kumarhane vergisidir.
v Yıllık Ziyaretçi Sayısı: 35.566.717
v Turizmin Yarattığı Ekonomik Güç: 36.7 milyar dolar
v Mevcut Otel Odası Sayısı: 133.186
v Otellerin Doluluk Oranları: % 91.8
v İnşaatı Süren Yeni Oteller: 46

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti


KKTC’de 2008 yılında 125 tesiste 13.500 yatak kapasitesi vardır.
Yatırımı devam edenlerle yatak kapasitesi 28 bine ulaşacak olan
KKTC’de, 19 kumarhane faaliyet gösterirken; yatırımı devam eden
tesislerin tümünde birer kumarhane bulunacak. Kıbrıs adasının kuze-
yini oluşturan ülke, ekonomik ve sosyal alandaki gelişmesinin en
büyük dayanağı olan turizmi geliştirme arayışlarını sürdürmektedir.
KKTC’nin turizmdeki bu atağı, yatırımcılarla birlikte işletmecilerin de
Hobiye Dayalı Turizm Çeşitleri 165

dikkatini çekmiştir. Uluslararası otel işletme zincirlerinden Mariott


grubu bünyesindeki Mercure, Akfen Grubu’nun yaptığı tesisin işlet-
mesini üstlenerek KKTC’deki ilk yabancı zincir olmuştur. En fazla
kumarhaneye sahip ülkelerden biri konumunda olan KKTC’de turizm
yatırım alanında kumarhanelere bağımlı olmaya devam etmektedir.
3.355 kilometrekarelik yüzölçümü ve 264 bin 172 nüfusuyla KKTC’de
şu anda 19 kumarhane faaliyet göstermektedir. Yeni açılacak tesisler
eklendiğinde KKTC’deki kumarhane sayısı 30’u bulacaktır. KKTC’ye
yılda 200 bin kişi, kumar oynamak için gitmektedir.

Türkiye’de Kumar Turizmi


70-80 milyon dolarlık dev tesislerde, 50-60 Avro'ya oda satılırken
kumarhanelerin açık olduğu dönemde bölgeye zengin turist akımı
vardı. Kumarhanelerin kapatılmasıyla 1. sınıf turist Türkiye’den çekil-
miştir. Yasal düzenlemelerle alt yapının doğru esaslar üzerine otur-
tulması şartıyla, belli bölgelerde kumarhane kapıları turizme açılabi-
lir. Bu durum, aynı zamanda kumarhane amacıyla gelen turistlere,
Türkiye’nin diğer zenginliklerini tanıtmak için bir fırsattır.

Uzay Turizmi

Uzay turizmi, insanların yaşadıkları yerküre dışına olan ilgileri,


yeni yerler görme istekleri, uzayın gizeminin çekiciliği gibi
nedenlerden dolayı doğan bir turizm çeşididir. Uzay turizmi
denilince akla bilim-kurgu filmlerinden sahneler geliyor; uzay
otelleri, konferans salonları, uzay stadyumları, Mars’ın
yüzeyinde kum arabalarıyla yarış, mikro yerçekimi sporları,
Valles Marineris’de (Mars’taki tepeler) trekking ve dağcılık, fosil
toplamak için uzun yürüyüşler, Ay’da, Dünya’dan gelen
misafirleri ağırlamak...

Bütün bunlar fantezi gibi görünebilir, ama uzmanlara göre her


geçen gün uzay yolculuklarına daha fazla yaklaşılıyor. İlk
seferlerin yapılmasının ardından, 10-15 yıl içinde gerçek bir uzay
turizmi endüstrisi oluşacaktır. Uluslararası Uzay Üniversitesi’ne
(ISU) göre, tüm bu spekülasyonlar, fanteziden ibaret değil. ISU
bünyesinde 21 ülkeden 40 uzman tarafından hazırlanan “Uzay
Turizmi - Rüyadan Gerçeğe” adlı raporda uzay turizminin yakın
bir zamanda başlayacağı ve 50 yıl içinde büyük bir endüstri
haline geleceği belirtilirken; çözülmesi gereken teknik, tıbbi,
yasal ve de finansal sorunlara yer verilmiştir.
166 Ünite 4

Amerikan Temsilciler Meclisi, uzay turizmiyle ilgili bir yasa tasarısını


onaylamıştır. Tasarı, bu konudaki kuralları Federal Havacılık
Dairesi’nin Ticari Uzay Taşımacılığı Bürosu’nun belirlemesini öngör-
mektedir. Mürettebatın eğitimi, tıbbi koşullar ve uzay turistlerinin
yolculuğun tehlikeleri hakkında bilgilendirilmesinden bu büro
sorumlu olacaktır.

Amerikalı işadamı Dennis Tito, Rusya’ya 20 milyon dolar ödeyerek


2001 yılında uluslararası uzay istasyonuna gitmiş ve dünyanın ilk
uzay turisti olmuştu.

İngiliz maceracı milyarder Richard Branson’ın uzay turizmi için kur-


duğu Virgin Galactic şirketi, ABD’nin New Mexico eyaletinde 200
milyon dolar tutarında bir uzay limanı inşa edecek.

Virgin Grubu’na bağlı Virgin Galactic şirketi, karargâhını ve uçuş


kontrol merkezini New Mexico’nun güneyinde kurulacak, % 90’ı
yeraltında olacak 27 hektar genişliğindeki araziye yerleştirmeyi plan-
lıyor. Uzay limanından, Microsoft’un kurucularından Paul Allen’ın
şirketi Mojave Aerospace Ventures tarafından geliştirilen dünyanın
ilk özel, yeniden kullanılabilir uzay aracı "SpaceShipOne", ticari uzay
uçuşları için fırlatılacak.

Virgin Galactic şirketinin ticari uçuşlarından birisinde yer almak için


126 ülkeden 38 bin kişi depozit yatırırken; 100 kadar kişinin de bir
uzay bileti için 200 bin dolar para yardımında bulunduğu belirtiliyor.
Uzay şirketi, ilk uzay seferlerini Mojave Çölü’nden yapmayı, ardından
da New Mexico’daki uzay limanına geçmeyi planlamaktadır. ABD’li
sivil uzay havacılığı şirketi Space Adventures ve Rus Uzay Dairesi, ilk
sivil uzay uçuşunu gerçekleştirme iddiasıyla güçlerini birleştirdi.
Ortaklar, havalimanı için proje geliştirdi.

Space Adventures şirketi, Rus Uzay Dairesi ve 2003 yılında ilk sivil
uzay havacılığı yarışması Ansari X Prize’ı düzenleyen Ansari ailesi-
nin oluşturduğu üçlü girişimin ortaklığın hedefi uzaya ilk çıkan ola-
bilmek. Rus Uzay Dairesi’nin de dâhil olduğu yeni işbirliği, bu alanda
milyonlarca dolar yatırım yapan Virgin Galactic Havayolları’nın en
büyük rakibi olacak gibi görünüyor.

Bigelow Aerospace adlı bir şirketin uzayda şişme otel projesinin bir
parçasını oluşturan Genesis-2 uydusu yörüngeye oturtuldu. 2008
yılında Genesis-1 uydusu (2’de olacağı gibi) deneme amaçlı (balonlar
için dayanıklılık testi) fırlatılmıştır. Otelin inşasına 2011 yılında baş-
lanması planlanıyor.
Hobiye Dayalı Turizm Çeşitleri 167

Uzay Turizminin Önündeki Engeller


Yasal konular: Uzay turizmi için henüz bir uluslararası yasa çıkmıştır.
Yapımı süren Uluslararası Uzay İstasyonu bu konuda önemli bir dene-
me platformu olacaktır.

Yüksek fırlatma maliyeti


Uzay turizminin önündeki en büyük engeldir. Uzay yolculuğunun bir
endüstri haline gelmesi için fırlatma maliyetlerinin düşürülmesi ve
çok daha ucuz ve kolay yeni teknolojilerin geliştirilmesi gereklidir. Şu
anda eksik olan uzay turizmi endüstrisini yaratacak ve bundan yarar-
lanacak maddi kaynaklardır. Geniş ölçekli uzay turizmi, 10-15 milyar
dolar gerektirmektedir. 50 yılı geçmeden de uzaya giden yolcu sayısı
1 milyonu bulacaktır.

SMS Hastalığı
“Uzay’da hareket Hastalığı”dır. Uzaya çıkanları etkileyen özel bir has-
talık türü olan SMS’e tek çözüm SMS ilaçlarıdır.

Uzaya Giden Turistler


v Dennis Tito (Amerikalı): 28 Nisan - 6 Mayıs 2001
v Mark Shuttlewort h (Güney Afrikalı/İngiliz): 25 Nisan-5 Mayıs
2002
v Gregory Olsen (Amerikalı): 1-11 Ekim 2005
v Anuşe Ansari (İranlı/Amerikalı): 18-29 Eylül 2006
v Charles Simonyi (Macar/Amerikalı): 7-21 Nisan 2007
v Richard Garriott (Amerikalı) Emekli bir astronotun oğlu ve oyun
tasarımcısıdır: Ekim 12-23 Ekim 2008'de bu yolculuk için 35 milyon
dolar ödeyen Garriott, Kazakistan’ın Baykonur Uzay Üssü’nden
fırlatılan Rus Soyuz TMA–13 mekiğiyle 10 günlük bir uzay seyaha-
tine çıkmıştır. Mekikte Amerikalı astronot Michael Finkle ve Rus
meslektaşı Yuri Lonchakov da bulunmuştur. Garriott, 10 gün
boyunca iki astronotla birlikte uzay üssünde kalmıştır. Garriott’un
babası Owen Garriott da 1973 ve 1983’te iki kez uzaya gitmiştir.

Türkiye’de Uzay Turizmi


Gelecek yıllarda haftada bir uzay turlarını başlatacak olan Virgin
Galactic, “Herkes için uzay turizmi” sloganıyla yola çıkmış ve fiyatla-
rı 200 bin dolara düşürmüştür. Şirket, Türkiye`de bir “yetkili uzay
acentesi” açmayı düşünmektedir. Virgin Galactic`in şu anda 16 ülkede
anlaşmalı ofisi bulunuyor. Türkiye’den birkaç seyahat acentesi, yetkili
acente olmak için başvurmuş durumdadır. Acente, anlaşmalarına
başlamış durumdadırlar.
168 Ünite 4

2001 yılında ilk uzay turisti, Dennis Tito’yu uzaya göndererek resmi
anlamda uzay turizmini başlatmış olan Space Adventures firmasının
yönetim kurulu başkanı, Eric Anderson halen dünyanın değişik böl-
gelerinde uzay turizmi başlatmak adına potansiyel uzay limanları
için araştırma yaptıklarını hatırlatarak “Türkiye’de de uzaya meraklı
ve bu işe para harcamaya hazır kişiler olduğunu tahmin ediyoruz.
Eğer, pazar araştırmalarımız olumlu sonuç verirse, Türkiye’ye de bir
uzay limanı açmak isteriz. Neden olmasın?” diyen Anderson, önü-
müzdeki 10 yıl içerisinde uzay turizminde 10 milyar dolarlık bir
potansiyel olduğunu öne sürdü. Uzay limanları, açıldıkları bölgede
bir çekim merkezi olacak. İç turizmi canlandırarak, hem mahalli eko-
nomiyi kalkındıracak hem de bilimi tabana yayacaktır.

Temalı Park Turizmi


İnsanların zamanla sosyal yaşamlarındaki ve rekreasyona yönelik
taleplerindeki değişiklik sonucu farklı arayışlara yönelmeleri tema
parklarının ortaya çıkmasını ve farklı şekillerde gelişmesini sağlamış-
tır. Bu değişiklikler insanların geniş kapsamlı etkinliklere yönelmesi-
ne neden olmuştur.

Tema parkları, eğlence, macera, kültür ve eğitim amaçlı


tasarlanmış alanlarda düzenlenen etkinliklerin, gösterilerin ve
tesis edilen yapıların bir merkez ya da bir grup temanın
etrafında planlanan parklardır.

Tema parklarının ilki Avrupa’da 1550’li yıllarda uygulanmıştır.


Modern tema parklarının başlangıcı ise California’da kurulan
Disneyland’a dayanmaktadır. Daha sonra farklı ölçekte ve gelişerek
Disneyland’a benzer eğlence parkları, deniz dünyası, su parkı, minya-
tür park, kültür parkı, heykel parkı, macera parkı gibi temalı parklar
sundukları çeşitli etkinlikler ve rekreasyon olanakları ile uluslararası
favori eğlence merkezleri haline gelmiştir. Türkiye’de ise özgün tarihi
eserlerimizi yansıtan ve yerli-yabancı pek çok ziyaretçiyi toplayan
“Miniatürk” bunlara örnek olarak verilebilir.

Son yıllarda tema parkları, uluslararası düzeyde ilgi odağı olmakta ve


turizm yönünden ilgi çekici mekânlar haline gelmektedir. Turizme
olumlu katkılarının olabilmesi için tema parklarının; özgün nitelikle-
re sahip olması, büyük ölçekli ve ilgi çekici özelliklere sahip olması,
birbirini tamamlayan etkinliklerin yer alması, en önemlisi de konak-
Hobiye Dayalı Turizm Çeşitleri 169

lama olanaklarının olması ve tanıtımın iyi yapılması gerekmektedir.


Bu bağlamda, dünyanın her tarafından gelebilecek ziyaretçiler dikka-
te alınarak ülkelerin özgün karakterini ve kültürel özelliklerini yan-
sıtmaları önem kazanmaktadır.

“Eğlence parkı” terimi, büyük gruplar halindeki insanların eğlenmesi


amacıyla bir araya getirilmiş oyuncaklar veya diğer eğlence çekimle-
rini tanımlayan genel bir terimdir. Bir eğlence parkı basit bir şehir
parkı ya da çocuk parkından çok daha detaylı olup; yetişkinler, genç-
ler veya küçük çocuklara hitap eder biçimde olabilir. Bir temalı park
ise Western veya Atlantis gibi bir veya daha fazla tema üzerine şekil-
lenmiş bir çeşit eğlence parkı olarak tanımlanabilir. Günümüzde
eğlence parkı ve temalı park terimleri genellikle iç içe kullanılmakta-
dır.

Eğlence parklarının kökeni Avrupa'daki, rekreasyon amacıyla yapılan


şenlikler ve zevk bahçeleri olarak sayılabilir. Dünyanın en eski eğlen-
ce parkı, Danimarka'nın Kopenhag şehrinin kuzeyindeki
Klampenborg'da kurulan ve 1583 yılında hizmete açılmış olan
Bakken'dir. Temalı parkların kökenleri de 20.yüzyıl Amerika'sının
oyuncak odaklı eğlence parkları sayılabilir. Modern temalı park kav-
ramının doğuşu genellikle 1955 yılında ABD California’daki
Disneyland olarak kabul edilir. Disneyland'den sonra dünya genelin-
de temalı parklar yayılmıştır.

Temalı Parkların Genel Karakteristik Özellikleri


v Genel talep ailelerdendir.

v Bir veya daha fazla temaya göre düzenlenmiş ortamlar içerirler.

v Bir çeşit “ambiyans eğlencesi” kavramı söz konusudur. Örneğin;


bedavaya çalışan gezici animasyonlar, müzisyenler, performans
sanatçıları ve kostümlü karakterler gibi.

v Oyuncak veya gösteri kapasitesi başına düşen yatırım seviyesi


yüksektir.

v Servis, bakım ve temizlik yüksek standarttadır.

v Ziyaretçileri ortalama 5 ila 7 saat arası meşgul edecek kadar etkin-


liğe (eğlence içeriğine) sahiptirler.

v Genellikle “pay-one-price” (kapıda alınan yüksek miktarda ücret)


ücretlendirmesi yapılır.
170 Ünite 4

Tema Parklarının Sınıflandırılması


Tema parkları basit bir kent parkı veya oyun alanından daha karma-
şık olup yetişkinlere, gençlere ve çocuklara hitap etmektedir. Tema
parklarının ana amacı ziyaretçilere hoşça vakit geçirmelerini sağla-
maktır, bunun yanı sıra sunduğu değişik etkinliklerle aynı zamanda
ticari bir işletme niteliği de vardır. Tema parkları, insanların serbest
zamanlarını değerlendirme esnasında eğlenmelerini sağlarken aynı
zamanda onların kültürlerini tanımalarına ve geliştirmelerine yar-
dımcı olmaktadır.

Tema parkları genel olarak, özgün konulara göre tasarlanmış eğlence


parkları olup;

Aktif Rekreasyonlu
v Macera ağırlıklı tema pakları,
v Eğlence ağırlıklı tema parkları,
v Su ağırlıklı tema parkları,

Pasif Rekreasyonlu
v Doğal temalı parklar,
v Kentsel ve tarihsel temalı parklar,
v Masal temalı parklar olarak sınıflandırabiliriz.

Dünyadaki örneklerine bakıldığında Walt Disney World, Universal


Stüdyoları gibi büyük ölçekteki tema parkları turistlerin yoğun ilgisi-
ni çekmekte ve sıkça ziyaret edilmektedir. Bu ziyaretler esnasında
turistlerin harcamalarına bakıldığında ise bölgedeki ekonomi üzerine
olan katkısı yüksektir. Tema parkları bölge ekonomisine katkıda bulu-
nurken bulunduğu bölgede bir iş potansiyeli de yaratmaktadır.

Ayrıca tasarımcısının hayal gücüyle ortaya çıkan tema parklarının


ziyaretçileri çekebilmesi bir takım ölçütler gerektirir. Bunlar:

v Ulaşılabilirlik,
v Yaratılan temadan ziyaretçileri uzaklaştıracak öğeler içermemesi,
v Etkinliklerin çekiciliği,
v Parkta geçirecekleri süre,
v Ziyaret dönemleri,
v Konaklama olanakları değerlendirilmesi gereken önemli öğelerdir.
Hobiye Dayalı Turizm Çeşitleri 171

Temalı Parkların Getirileri


v Her yıl çığ gibi büyüyen yatak arzına karşı talep yaratarak bunla-
rın hem doldurulmasını hem de daha yüksek fiyatlara satılmasına
olanak sağlar.
v Tesisleri 12 ay açık tutar; ayrıca yetişmiş personelini de yıl boyuca
istihdam ederek bunların başka sektörlere kaymasını önler.
v “Herşey dâhil” sisteminde kendilerini bedava içki ve öğlen yeme-
ğine odaklamış turistlerin bilhassa çocuklarının da ısrarıyla dışa-
rıya çıkmalarına sebep olur; otellerin yükünü azalttığı gibi başka
yerlerde de para harcamalarını sağlar.
v Artan istihdam ve alışveriş nedeniyle toplanan vergiler artar.

Temalı Parklar ve Turizm


Temalı parklarla turizm ilişkisi karmaşıktır ve parkın genişliğine,
kalitesine ve özgünlüğüne yüksek oranda bağlı bir yapıya sahiptir.
Tipik olarak 1.5 ila 2 saat arası kalan misafirler, geleneksel temalı park
ziyaretlerinin % 80’ini oluşturur. Turist ziyaretçiler bile genellikle o
alana farklı bir amaçla (arkadaşları veya akrabaları ziyaret gibi) gel-
mişlerdir. Böyle olunca temalı parkların doğrudan bir turizm akışı
sağladığı söylenemese de destinasyon turizmini desteklemesi açısın-
dan bir temalı park:

v Tek olmalı, görülmesi gereken bir destinasyon niteliği taşımalı,


v Geniş bir alana ve çok büyük sayıda çekime sahip olmalı,
v Gecelik konaklamaları teşvik etmeli,
v Tamamlayıcı destinasyon etkinliklerine sahip olmalı,
v Medya kapsamını ve teşhirini desteklemelidir.

Bu ölçütler, bir temalı park/turist destinasyonu programı olarak göz


önüne alındığında; sonuçlar göz alıcı olabilir ve sürdürülebilir bir
ekonomik temel sağlayabilir. Örnek olarak Walt Disney World’de
turizm, 1970 yılında 2.8 milyon iken 1992 yılında 35 milyonun üzerine
çıkmıştır. Bu artışta sadece havayoluyla gelen ziyaretçilerin sayısı bile
20 milyondur. Ziyaret sayısındaki bu artış (özellikle gecelik konakla-
malar) 50.000 otel odasının işlemesini ve 250.000 üzerinde kişinin
doğrudan istihdamını sağlamıştır. Bu, eskiden sivrisineklerle dolu bir
bataklık olan ve dönümü ortalama 200$ gibi bir fiyata alınmış bir
arazi için oldukça büyük bir başarı öyküsüdür.

2008 yılında “Dünya Temalı Park” piyasası % 50’nin üzerinde bir pay
ile ABD’nin elinde bulunmaktadır. Gelişen piyasalar olan Asya-Pasifik
ve Orta Doğu/Afrika ise beklentilere göre en yüksek büyüme potan-
172 Ünite 4

siyeline sahiptir. Latin Amerika’daki temalı park piyasa hacminin


2008 ve 2012 yılları arasında 53.2 milyar dolar artması beklenirken
Avrupa’da Almanya, Fransa ve İngiltere, piyasanın % 62’sini elinde
tutmaktadır. Rus temalı parklarında ise 2015 yılına kadar 154.4 milyon
dolarlık bir gelire ulaşmak hedeflenmektedir.

Eğlence teknolojilerinde gerçek yaşam simülasyonları(benzetimleri),


sanal gerçeklik, yüksek kalite görsel imajlar ve bunun gibi gelişmeler,
beraberinde çeşitli ilerlemeleri getirerek gelecekte büyüme sağlamada
yardımcı rol oynayacaktır. Galaksiler arası uzay yarışları, İtalya
Alplerinde yarış arabası sürmek, Yeni Zelanda’da rafting yapmak ve
akrilik tüneller içinde bir scuba dalgıcının görüş açısından sualtı dün-
yasını gözlemlemek, bu tip yenilikçi simülasyonlara verilebilecek
örnekler arasında yer almaktadır.

Alışveriş merkezleri ile birleştirilmiş şekilde karşımıza çıkan kapalı


mekân temalı parklarının da gelecekte piyasaya devasa ölçülerde katkı
sağlaması beklenmektedir. Bu çeşit temalı parkların örnekleri ABD
Minneapolis, Güney Kore, Kanada gibi ülkelerde görülebilmektedir.

Tüm bu gelişmelerin gelecekte turizme katkısı ve buna paralel olarak


bu destinasyonlara yönelen yabancı turist sayısında artış sağlayacağı
gayet açıktır. İnsanların temalı parklar hakkında görüşlerini bildirip
anketlere katıldıkları bir internet sitesi olan Coaster Grotto’ya göre
2007 yılında dünyada en çok ziyaret edilen temalı parklardan ilk 10
tanesi aşağıdaki tabloda verilmiştir.

Tablo 4.3. Dünyada En Çok Ziyaret Edilen Temalı Parklar-2007

Temalı Parkın Adı ve Yeri Ziyaretçi 2006 Yılına


Sayısı Göre Değişim
Magic Kingdom (Orlando, Florida, ABD) 17.0 milyon +2.5%
Disneyland (Anaheim, California, ABD) 14.8 milyon +1.0%
Tokyo Disneyland (Urayasu, Chiba, Japonya) 13.9 milyon +1.5%
Tokyo DisneySea (Urayasu, Chiba, Japonya) 12.4 milyon +2.5%
Disneyland Paris (Cedex, Marne La Valle, Fransa) 12.0 milyon +13.1%
Epcot (Orlando, Florida, ABD) 10.9 milyon +4.5%
Disney’s Hollywood Studios (Orlando, Florida, ABD) 9.51 milyon +4.5%
Disney’s Animal Kingdom (Orlando, Florida, ABD) 9.49 milyon +6.5%
Universal Studios Japan (Osaka, Osaka, Japonya) 8.71 milyon +2.5%
Everland (Yongin, Güney Kore) 7.2 milyon -4.0%
Hobiye Dayalı Turizm Çeşitleri 173

Geleneksel ve uluslararası özellik taşıyan ürünlerin sergilendiği ve satıldığı


bölümlerin de yer aldığı parklarda, yine temalara uygun inşa ve dekore
edilmiş spor tesisleriyle kabare türü gösterilerin yapılabileceği yeme-içme
tesisleri bulunmaktadır.

Çağımızda hayal ve gerçek kavramları iç içe geçerek “gerçeğin” farklı bir


şekilde algılanarak gözler önüne serilmesine neden olmaktadır. Hayal
gücü ve macera kavramları tasarımcıların fikirlerinden ortaya çıkarak
dünyadaki birçok kentte tema parkları olarak somut bir şekilde gerçeğe
dönüşmektedir. Tema parkı olarak adlandırılan bu mekânlar bazen doğay-
la izole edilmiş olabilirler, bunun nedeni ise geleneksel park anlayışından
farklı olarak kendi peyzajlarını yaratmaya gereksinim duymalarıdır.

Tema parklarını ziyaret edenler burada eğlenmenin yanı sıra, boş vakitle-
rini kültürel çeşitliliği öğrenerek de geçirmek istemektedirler. Bu amaçla da
kent yaşamının monotonluğundan uzaklaşarak kendilerinde hayret uyan-
dıracak etkinlikler aramaktadırlar. Bu nedenle bazı tema parkları eğitici
olduğu kadar eğlendirici nitelikler de taşımaktadır.

Ülkelerin turizm ve tanıtımına önemli katkı sağlayan dünyanın en çok


ziyaret edilen 10 temalı parkı belirlendi. ABD, Japonya, Fransa, Güney
Kore, İngiltere, Danimarka, Hong Kong, Almanya, Kanada ve İspanya’daki
bilim, bilimkurgu, tarih, kültür, gelenek ve birikimler ile dünya coğrafyası
gibi belirli konuların uluslararası görsel ve işitsel teknolojinin de yardımıy-
la tanıtıldığı temalı parklar, turizm geliri ve ülke tanıtımı yönünden önem-
li katkılar sağlıyor.

Türkiye’de Temalı Park Politikası


Türkiye’de temalı parkların oluşup yaygınlaşması ve turizm içinde
etkin rol almaya başlaması henüz gerçekleşmemiş olsa da göz ardı
edilemeyecek atılımlar yapılmaya başlanmıştır. Başta finansal kay-
naklar, şirketler arası anlaşmazlıklar, bürokrasi ve devlet politikası
nedeniyle başlayamayan ya da başlasa bile yarıda kalan projeler,
günümüzde yavaş yavaş gerçekleştirilebiliyor olsa da bazen varolan
temalı parkların tanıtımı yeterince başarı sağlayamamakta veya tema-
lı parklara ilgi gösterilmemekte ya da çeşitli nedenlere kurulan tema-
lı parklar yeterince başarı sağlayamadan kapanmaktadır.
174 Ünite 4

Temalı Parklara Türkiye’den Bir Örnek


Miniatürk Türkiye Park, Türkiye’deki çeşitli eserlerin maketlerinin
sergilendiği 60.000 metrekareyle dünyanın en geniş alana kurulmuş
minyatür parkıdır. Miniatürk, Haliç kıyısında bulunan eski bir park
alanına kurulmuştur. 30 Haziran 2001 tarihinde temeli atılan
Türkiye’nin ilk minyatür parkı olan Miniatürk, 2003 yılında tarihinde
ziyarete açılmıştır. Bir açık hava müzesi olarak kurulmuştur. 105 eser
sergilenmektedir. Toplam 13 atölyede üretilen bütün eserler
birbirinden muhteşemdir. Eserler, Türkiye’den seçilmiş tarihi binalar
veya yapı topluluklarıdır. Parkın sol üstlerinde dünyadan birkaç
yapıya yer verilmiştir. Günümüzde ayakta olmayan Artemis Tapınağı,
Halikarnas mozolesi gibi bazı yapılar o günkü tahmini görünümlerine
göre tam yapılmışlardır.

Türkiye’de ses getirecek temalı park yapmanın çaresi turizmde söz sahibi
şirketlerin anlaşarak bir araya gelmesi ve yatırımı özverili bir işbirliği ile
birlikte yapmalarıdır. İşbirliği kararı verildikten sonra yapılacak ilk iş
dünya çapında bir temalı park için en uygun araziyi bulmak ve arazi ile
ilgili her türlü araştırmayı yapmaktır. Bu arazinin tahsisi sivil toplum
örgütleri, bürokrasi ve siyasetçileri tatmin edecek bir şekilde çözülmelidir.
Bunun için Türkiye’de bu konuların uzmanı olanlara gerekli her türlü ola-
nak sağlanmalı, mahalli idareler, çevreciler ve mülk sahiplerini tatmin
edecek bir sonuca varılmalıdır. Türkiye’ye faydalı ve herkesin uzlaştığı
böyle bir projeye medyanın da desteği tam olacağından bürokrasiye sadece
projenin onaylanması kalacaktır.

Dünya tema parklarından en popüler olanlarının benzerleri daha mükem-


mel bir şekilde uygulanabilir. Aspendos veya benzeri bir antik şehir tiyat-
rosu, agora ve bütün tesisleriyle aslına en uygun şekilde restore edilerek
içinde o devrin insanları gibi giyinen, çalışan, yemek yapılan ve eğlenen
çalışanlarıyla ziyaretçilere dünyada benzeri olmayan bir gösteri sunmalı-
yız. Parka gelenlere 4 günlük bir ziyaret bile yetmemelidir. Bölgede bu
kadar çok ve benzeri hiç bir yerde olmayan yepyeni ve kaliteli oteller bulun-
maktadır. Doğal ve tarihi güzellikleri olan bu bölgeye dünyanın en güzel ve
en büyük temalı parkının yakıştığının herkes bilincinde olmalıdır.

Spor Turizmi
Son yıllarda turizmle ilişkisi gittikçe artan sportif etkinlikler,
Türkiye’nin turizmde gelişme potansiyeli olan alanlardan biri olarak
ortaya çıkmaktadır. Türkiye’de özellikle de doğa sporlarından kay-
Hobiye Dayalı Turizm Çeşitleri 175

naklanan sportif turizm, son yıllarda baş döndürücü bir hızla geliş-
miştir. 15-20 yıl öncesine kadar isimleri büyük bir çoğunluk tarafın-
dan bilinmeyen ve turizm endüstrisince de henüz birer ürün olarak
keşfedilmemiş rafting, parasiding, trekking, diving, gibi pek çok doğa
sporu türü Türkiye’nin yapılabilir sporları sıralamasına girmiş ve
büyük başarılar elde edilmiştir. Bu arada bölgelerinde sportif turizm
olanakları ile turizmi geliştirme gücünü gören Alanya, Erzincan gibi
bazı şehir ve ilçelerimiz kendilerini sportif turizmle özdeşleştirme
çabasında büyük başarılar kaydetmişlerdir.

Galatasaray’ın önce “UEFA Kupası”nı daha sonra da “Süper Kupa”yı


alması Türkiye’nin özellikle de Avrupa’da farklı bir alanda sesinin
duyulmasına olanak tanımıştır. 1. Dünya Hava Oyunları’nın Türkiye’de
yapılması bu spora gönül veren milyonlarca insanın gözünün
Türkiye’ye çevrilmesini sağlamıştır. Türkiye, yükselen bu pazardan
ciddi bir pay alabilmek için spora uygun bir alt ve üst yapı geliştirmek
zorundadır.

Spor Turizminde Trendler


Türsab’ın Türkiye’nin önemli turizm kaynaklarını bir araya getir-
meyi hedeflediği bir çalışmanın sonuçlarına göre Türkiye’de belli başlı
doğa sporları yapılabilen 178 turizm kaynağı saptanmış bulunmak-
tadır. Bu turizm kaynaklarında Türsab’ın saptadığı 15 çeşit sportif
turizm türü yapılabilmektedir. Bunlar arasında dağcılık yapılabilen
23, kar sporları yapılabilen 16, rafting yapılabilen 8, yamaç paraşütü
yapılabilen 4, doğa yürüyüşü yapılabilen 31, kanyoning yapılabilen 10,
diving yapılabilen 10 merkez saptanmıştır.

Doğa sporlarındaki bu hızlı gelişmeye karşın Türkiye’nin yüzme, atle-


tizm, voleybol, basketbol gibi salon sporları alanında alt ve üst yapısı-
nın yetirince gelişmiş olduğunu söylemek zordur. Bu spor türlerinin
turizm açısından büyük önemi vardır. Çünkü popüler spor dalları,
uluslararası medya tarafından takip edilmekte ve uluslararası organi-
zasyonlar büyük kitleler halinde seyirci ve sporcu çekmektedir.
Türkiye’de son yıllarda Olimpiyat oyunlarına adaylığın da verdiği
motivasyonla popüler salon sporlarına ilişkin alt ve üst yapı gelişimi
konusunda yoğun bir çalışma başlatılmış bulunmaktadır.

Sporun Turizme Katkısı


Spor Turizmi Uluslararası Konseyi’nin (STIC) yaptırdığı ve bu kurulu-
şun resmi yayın organı Journal of Sport Tourism’de yayınlanan bir
araştırmaya göre spor turizminden elde edilen gelirler, dünyadaki
toplam turizm etkinliğinin % 32’sini oluşturmaktadır.
176 Ünite 4

Bu oran, dünyada elde edilen yaklaşık 476 milyar dolar tutarındaki


turizm geliri üzerinden hesaplandığında 152 milyar dolardır.

Spor turizmi öylesine kazançlı bir turizm koludur ki bazı kentler ken-
dilerini spor kenti olarak tanıtmaya özel itina göstermekte ve bu alan-
da alt ve üstyapı yatırımlarını geliştirmektedirler. Bu alanda başarılı
bazı kentlerden örnekler;

v 1996 Olimpiyatları’na ev sahipliği yapan Seul’a o yıl gelen turist


sayısı % 10,4 oranında artmıştır. 2000 yılında Sydney Olimpiyatları’na
ev sahipliği yapan Avustralya’ya da o yıl gelen turist sayısında %
10’a yakın bir artış kaydedilmiştir. Avustralya’nın Perth kenti 1 yıl
içinde 20 adet uluslararası spor organizasyonuna sahne olmayı
başaran nadir kentlerden biri olarak tarihe geçmiştir.

v ABD’nin Lake Placid kenti, iki kez dünya kış olimpiyatına ev


sahipliği yapmış ve kent hâlâ girişindeki büyük bir pankartla bu
özelliğini gelenlere yansıtmaktadır.

v Olimpiyatların başkenti olarak kendini tanıtan Lozan, uluslararası


Olimpiyat Komitesi’ne ev sahipliği yapıyor ve spor turizmi açısın-
dan çok önemli bir çekim merkezi konumundaki Modern Olimpiyat
Müzesi’ni bünyesinde barındırmaktadır. Commonwealth
Oyunları’na ev sahipliği yapan Kuala Lumpur, bir spor turizmi
fonu kurmuştur.

Spor turizminden elde edilecek gelirler sadece o spor organizasyonu-


nun getireceği gelirler olarak düşünülmemelidir. Dünyanın pek çok
kenti ya da ülkesi, uluslararası spor organizasyonlarını ülkesine
çekerken; o spor olayının doğrudan getirisinin üzerinde yatırımlar
yapmışlardır. Spor turizminde esas gelir, o organizasyon için gelen
turistin yapacağı harcamalardır.

Spor Turistinin Profili ile İlgili Bir Araştırma


STIC’in yayın organı Journal of Sport Tourism Dergisi’nde sonuçları
yayımlanan bir anket sonucuna göre ankete yanıt verenlerin % 22’sine
yakını tatillerinde sportif etkinliklere yer vermeyi ortalamanın üze-
rinde bir yoğunlukta istiyor. Bu tür etkinlikleri tercih etmeyenlerin
oranı ise % 33,5’lar düzeyindedir. Cinsiyetler ve yaş gruplarına göre
ayrıldığında ise 17 yaştan 40 yaşına doğru yukarı çıktıkça erkeklerde
de, kadınlarda da spor turizmine olan ilgi gittikçe azalıyor. 40-45 yaş
grubunda erkeklerde ani bir tercih yükselişi (tercih oranı yüzde yüz-
lere çıkıyor), kadınlarda ise tersine ani bir tercih azalışı gözleniyor.
Hobiye Dayalı Turizm Çeşitleri 177

Kadın Erkek
17-22 yaş grubu % 78 % 86
23-27 yaş grubu % 59 % 76
28-33 yaş grubu % 52 % 51
34-39 yaş grubu % 50 % 50
40-45 yaş grubu % 25 % 100

Bu veriler, orta yaş ile üçüncü yaş grubunda kalan erkeklerin özellik-
le de golf, yatçılık gibi spor dallarına yönelişini ve kadınların da daha
çok çocukları ve diğer aile bireyleri ile çıktıkları tatillerinde riski az
tatilleri tercih ettiğini gösteriyor.

Irklara göre spor turizmine ilgi düzeyi, Latinlerde % 71.4, Beyazlarda


% 70, Siyahîlerde % 64.3, Asyalılarda % 54.1 şeklindedir.

Araştırmanın genel sonuçları: Araştırmaya katılanların % 66.5’u spor


odaklı tatilleri tercih edeceklerini belirtiyorlar. Tüm ırkların büyük
bir çoğunluğu sportif turizmi tercih ediyor. Bununla beraber ırklar
arasında sportif turizmi en çok tercih edenler Latin ve beyaz kökenli-
lerdir.

Araştırmaya göre daha fazla heyecan ve hareket arayanlar spor turiz-


mini tercih ediyor. Kuşkusuz spor turizmi ürünlerinin satış ve pazar-
lamasında da ürünlerin niteliklerine göre pazar segmentlerini tercih
etmek gerekiyor.

Araştırmaya göre dağcılık, skydiving gibi adrenalin seviyesi yüksek


ürünler, 17-22 yaş grubu içinde daha kolay pazarlanabilecekken; golf,
yaz sporları gibi daha az adrenalin yaratan ürünlerin daha ileri yaş
segmentlerine sunulması gerekiyor.

Milyonlarca insan yaşamını doğrudan sportif etkinliklere odaklamış


durumda. Böyle olunca da milyarlarca dolarlık bir endüstri ortaya
çıkıyor. ABD, Japonya ve Almanya, spor ürünleri satıcılarının en
büyük pazarları durumundadır. Küresel spor destekleyicileri 1998 yılı
itibariyle 20 milyar dolara ulaşmış bulunuyor.

2011 Universiad Kış Olimpiyatları Erzurum’da düzenlenecektir.


Üniversitelerarası Kış Olimpiyatları Federasyonu (FISU)’nun günler
süren toplantısı sonunda 2011 Üniversiteler arası Universiad Kış
Olimpiyatları için aday olan Erzurum Palandöken Kayak Merkezi,
olimpiyatları düzenlemeye hak kazanmıştır. Önemli bir fırsatı yaka-
layan Erzurum 2011’e kadar süreci iyi değerlendirebilirse yabancı
turist sayısında % 300 artış beklenmektedir.
178 Ünite 4

Spor Turizmine Türkiye’den Örnekler

Formula 1 Grand Prix İstanbul 2007: Dünyanın en fazla


izlenen spor organizasyonlarından biri olma özelliği ile sporun
prestij yarışlarından olan Formula 1, 23-26 Ağustos 2007
tarihlerinde İstanbul Park’ta yapılmıştır. Formula 1, sezonluk
formata sahip spor organizasyonları arasında NBA ve
Şampiyonlar Ligi ile birlikte dünyada en çok seyredilen ve en
çok izleyiciye ulaşan organizasyon olma özelliğine sahiptir.

Motosiklet Dünya Şampiyonası Moto Gp Türkiye 2007:


Dünyanın en fazla izleyici potansiyeline sahip ilk 5
organizasyonundan biri olan Motosiklet Dünya Şampiyonası da
İstanbul Park Pisti’nde gerçekleştirilmiştir.

Karadeniz Oyunları: 02-08 Temmuz 2007 tarihleri arasında ilk


defa organize edilen 1. Karadeniz Oyunları Trabzon’da
yapılmıştır. Oyunlar, 11 ülkenin (Arnavutluk, Ermenistan,
Azerbaycan, Bulgaristan, Gürcistan, Yunanistan, Moldova,
Romanya, Rusya Federasyonu, Türkiye ve Ukrayna ) 18 yaş ve
altı sporcularının katılımıyla 10 branşta (Atletizm, Yüzme,
Jimnastik, Okçuluk, Taekwondo, Güreş, Bisiklet, Basketbol,
Futbol, Voleybol, Bedensel Engelliler Spor Dalında, Yüzme,
Atletizm ve Okçuluk ) gerçekleştirilmiştir. Organizasyona idareci,
antrenör(çalıştırıcı) ve sporcu olmak üzere toplam 1.642 kişi
katılmıştır. Türkiye 39 altın, 40 gümüş, 41 bronz madalya alarak
ikinci olmuştur. Oyunların ikincisi 2010 yılında Romanya’nın
Köstence kentinde yapılacaktır.

Doğu ve Güneydoğu Kış ve Yaz Spor Oyunları: Türkiye’de ilk


defa organize edilen Doğu ve Güneydoğu Kış Spor Oyunları,
kayak branşında 2-4 Şubat 2007 tarihlerinde Erzurum ilinde
yapılmıştır. 13 şehirden sporcu, antrenör ve idareci olarak 325
kişi katılmıştır. Bu oyunlar ile 2011 Dünya Üniversitelerarası Kış
Oyunları’na alt yapı hazırlıkları yapılmıştır. Doğu ve Güneydoğu
Yaz Spor Oyunları Taekwondo, Atletizm, Güreş, Judo, Basketbol,
Voleybol, Hentbol, Yelken, Kürek, Kano branşlarında 06-09 Eylül
2007’de Gaziantep, Adıyaman ve Kilis illerimizde yapılmış olup;
23 şehirden sporcu, antrenör ve idareci olmak üzere yaklaşık
2.000 kişi katılmıştır. Bu oyunlar ile Doğu ve Güneydoğu
Anadolu Bölgesi’nde spora destek verilmiştir.
Hobiye Dayalı Turizm Çeşitleri 179

Formula 1
İlk gününden bu yana motor sporlarının zirvesi kabul edilen ve dün-
yada en fazla izleyici toplayan spor etkinliği olan Formula 1, 2009
yılında 59. yılını kutladı. Formula’nın toplam gelirlerinin 3.9 milyar
dolar olduğu düşünülürse ülkelerin pist başına kazandığı para, 217
milyon doları bulmaktadır. Veriler doğrultusunda Formula yarışları
en çok kazandıran özel ilgi spor dalıdır. Gelirler; genel gelirler, takım
gelirleri ve yarış gelirleri olmak üzere üç kalemden oluşuyor. Genel
gelirler, televizyon yayın hakları, yarış destekleyicileri ve ağırlama
gelirlerinden; takım gelirleri ise destekleyiciler ile ticari paydaşların
ve takım sahiplerinin katkılarından oluşmaktadır. Yarış gelirlerinde
ise bilet satışları ve diğer yarış destekleyicilerinden elde edilen gelirler
yer almaktadır. Çin ve Hindistan gibi gelişmekte olan ülkeler, tanıtım
amacıyla Formula 1’e ev sahipliği yapmak için milyonlarca dolar har-
cıyor. Yarışların Asya’ya kaymasındaki nedenlerin başında Avrupa’da
uygulanan sigara reklamı yasağıdır.

En önemli getirisi ülkelerin küresel anlamda tanıtımını sağlayan


Formula 1, TV ekranlarından yüz milyonlara ulaşabilen bir reklam ve
pazarlama alanı sunmaktadır. 2006 yılında Formula 1 yarışlarının en
az 15 dakikalık TV yayını, aralarında Çin, Almanya, Japonya ve
İspanya gibi ülkelerin de bulunduğu 588 milyonluk bir izleyici kitle-
sine ulaştığı belirtiliyor. Bu büyük rakamlara ek olarak, Formula 1 TV
yayınları, orta-üst ve üst gelir grubuna hitap ediyor.

2008 Macaristan Grand Prixi-Yarış günü 106.000 kişi rapor edilmiş ve


25.000 kişi Polonya’dan Kubika'yı izlemeye gelmiştir. 2008 İngiltere
Grand Prixi - Yarış günü 95.000 biletli kişinin olduğu belirtilmiştir.
2008 İspanya Grand Prixi - Katalunya’ya 132.600 kişi katılmıştır.

MSO İstanbul (Motor Sporları ve Organizasyonu)


Motorsporları ve Organizasyon A. Ş. (MSO); dünyadaki en heyecan
verici pistlerden biri olan “İstanbul Park Pisti ve Kompleksi”ni dünya
çapında düzenlenecek yarış ve diğer dev organizasyonlar için yüksek
standartlarda bir merkez haline getirmek ve bu vesileyle Türkiye’nin
tanıtımına hem sportif hem ekonomik anlamda katkıda bulunmak;
dünyada sporcuları ve otomobil sporları organizasyonu konusunda
bir örnek teşkil edip yepyeni projeler için en büyük referans adresi
olma yolunda ilerlemektedir.

Yarışların dışında düzenlenecek olan diğer etkinlikler arasında ulus-


lararası standartlarda düzenlenmiş fuarlar, ileri sürüş teknikleri
okulu, güvenli sürüş teknikleri okulu, yarış okulları, karting yarışları,
180 Ünite 4

festivaller, kurumsal organizasyonlar, team building(takım ruhuna


dayalı oyunlar) organizasyonları, iş toplantıları, konferanslar, koşu
yarışları, konserler ve geliştirilebilecek birçok etkinliği bulundurmak-
tadır.

19-21 Ağustos İstanbul Park Pisti’nde düzenlenen yarışların bilet geli-


ri, 20 trilyondur. 3 günde 220 bin ziyaretçi gelmiştir. Bunun 50 bini
yabancıdır. Yabancı 50 bin konuğun İstanbul’da harcadığı rakam, 100
milyon dolardır. Organizasyon 1.5 saat boyunca 200’den fazla ülkede
canlı olarak gösterilmiştir. Bu da 3.7 milyar dolarlık bir tanıtım
demektir. Dünyada birçok televizyonun yarışlardan önce İstanbul ve
Türkiye’yi tanıtan yayınlarla birlikte Türkiye 8 milyar dolarlık bir
tanıtım yapmıştır.

İlk Formula 1 Dünya Şampiyonası 1950 yılında yapılmıştır. Formula 1,


tüm dünyada en çok izlenilen sporlardan biridir. Yarışları, canlı ola-
rak yayınlandığı andan itibaren yaklaşık 200 milyon kişi seyretmekte-
dir. Bu da ülkelerin tanıtımında çok önemli bir etmendir. Yarışların
düzenlendiği ülkeler, bu sporla beraber yüz milyonlarca kişi tarafın-
dan takip edilip turistik etkinlikler için ülkeye turist çekme konusun-
da en büyük reklamı sağlamaktadırlar.

Formula 1’in tacındaki elmas olarak nitelendirilen Monako Grand


Prix, dünyada en merakla beklenen yarış olmaktadır. Bu yarışın yapıl-
dığı hafta sonunda bu küçük ülkeye yoğun bir turist akını olmaktadır.
Öyle ki bölgedeki oteller kapasitelerini doldurmaktadırlar. Kapasitenin
üstündeki bu talep, burada yaşayan halkı sevindirmektedir. Bunun en
önemli nedeni ise kalacak yer konusunda sıkıntı yaşayan turistleri çok
büyük paralar karşılığında evlerinde konaklama olanağı sağlamakta-
dırlar. Aynı şekilde yarışların yapıldığı sırada yarışı izlemek için gelen
fakat bilet bulamayan turistler, piste bakan evlerin pencerelerini bin-
lerce dolar karşılığında kiralamaktadırlar. Fakat bu yoğunluk özellik-
le son yıllarda Monako haricindeki diğer ülkelerde çok fazla rağbet
görmemeye başlamıştır.

Formula 1’in özellikle 1990’larda bu denli yükselişiyle beraber tur


operatörleri yarış hafta sonlarına paket turlar düzenlemeye başladılar.
Bu turlar, yarışın yapıldığı ülkeye gidiş ve dönüş, konaklama ve isteğe
göre yarış hafta sonu içerisinde 3, 2 ya da 1 günlük piste giriş bileti
sağlamaktadırlar. Bu çok büyük kitleleri peşinden sürükleyen spor
dalı tutkunları tarafından bir tutku haline gelmesi turistik pazarda
deniz- kum -güneş turizmine artık doyma noktasına gelen ve alterna-
tif kollar arayan operatörler tarafından önemli bir alternatif olmuştur.
Hobiye Dayalı Turizm Çeşitleri 181

Öyle ki bazı acenteler sadece Formula 1 turizmini etkinlik alanı olarak


benimsemiştir. Fakat Türkiye’de, takipçilerinden diğer spor dallarına
oranla daha üst düzey gelir seviyesi isteyen spor için turistik etkinlik
gösteren herhangi bir acente bulunmamaktadır.

İstanbul Park Pisti 2005 yılı Ağustos ayı içerisinde hazır hale gelmiş
ve ilk yarış yapılmıştır. İlk yarış beklenildiği kadar ilgi gördü ve seyir-
ci sayısının yaklaşık 200.000’i bulduğu resmi makamlarca belirtildi.
Bununla beraber yarışın ülkeye getirdiği reklam avantajının milyon-
larca dolar olduğu da ayrı bir kıvanç konusu oldu. Fakat bir sonraki
sene yapılan ikinci yarışta ilgi ilk seneye oranla daha düşük oldu.
Bunu, sonrasında gelen düşüşler takip etti ve şu anda ki tabloya bakıl-
dığında seyirci düzeyi bir fiyaskoyu ortaya koymaktadır. Geçen dört
yıl içinde pistin işletme hakkı Bernie Ecclestone’a bırakılmıştır.

İstanbul Park Seyirci Sayıları


2005 160.000
2006 90.000
2007 70.000
2008 40.000
2009 30.000

“İstanbul Park Yarış Pisti”ndeki izleyici sayısının bu denli düşmesin-


deki en önemli etmenleri şöyle sıralanabilir;

v Bilet fiyatlarının oldukça yüksek tutulması,


v Pistin yerleşim alanından uzaklığı ve alt yapı sorunları,
v Özellikle 2009 yılından itibaren uygulamaya koyulan yeni kural-
larla beraber bütün yarışlarda ortak olarak görülebilen ilgisizlik,
v Yarışın gerçekleştiği hafta sonlarında yetersiz seviyede kalan
etkinlikler,
v Son iki senedir dünya üzerindeki etkisi giderek artan ekonomik
kriz,
v Pistin işletmesini elinde bulunduran Bernie Ecclestone’un seyirci
profili olarak daha çok Balkan ülkelerine yönelmesi ve asıl kemik
kitle olan Orta Avrupa ülkelerinde yeterince reklam yapılmaması,
v Yapımı sırasında harcanılan miktarın 200 milyon doları bulduğu
belirtiliyor. Pistin ekonomik olarak geri dönüşüm sağlamamasıyla
beraber ilk işletmeciler olan TOBB, Büyükşehir Belediyesi ve
Tosfed gibi kuruluşların sorumluluktan kaçıp herhangi bir açıkla-
ma yapmaması ve bununla beraber doğan kargaşa ortamı,
182 Ünite 4

v Formula 1’in dışında alternatif olarak pistin işletilemeyişiyle bera-


ber pistin daha yıl içerisinde daha az etkin olması ve dolayısıyla
daha az göz önünde bulunmasıdır.

Dünyada, yapıldığı anda 180 ülke tarafından yayınlanan 200 milyon


kişinin aynı anda canlı olarak izlediği bu spor etkinliği özellikle 2009
yılı içerisinde seyirci bakımından dolayısıyla turistik bakımdan da
darbe almıştır. 2009 yılı içerisindeki yarışların toplam doluluk oranı %
60’ı geçmemiştir.

Bisiklet Turizmi
Akademik ya da profesyonel anlamda katılımcısı olan bisiklet turizmi
günümüzde ticari anlamda sürdürülen bir çalışmayı da beraberinde
getirmektir. Bisiklet turizmi adına yapılan etkinlikler de iki kutup
arasında yer almaktadır. Bunlar, tatili boyunca bisikletini kullanan
“bisikletli turist” ve tatilini bisiklet üzerine kuran, tatili bisikletiyle
yaşayan turist olarak ayırt edilebilmektedir.

Dünyada Bisiklet Turizminin Seçilmesinde Rol Oynayan Etmenler:

v Diğer özel ilgiler ele alındığında pahalı olmayışı,


v Her kişiye uygun fiziksel yeterlilik,
v Uzun kat edilebilir mesafeler ve tur seçenekleri,
v Günübirlik yapılabilen bir outgoing etkinliği olması,
v Uzak mesafeden katılım şansı ve katılımcılar,
v Çok yönlü uygulanabilir (tırmanış, düz, spor ve keşif amaçlı)
oluşu,
v Orta düzeyde çaba gerektirmesidir (fiziksel ve maddi anlamlarda).

Kullanım Şekillerine Göre Bisikletli Turistler:

v Bağımsız günlük kullanıcılar,


v Günlük bisiklet kiralayanlar,
v Kısa mesafeli turcular,
v Bağımsız tatilciler,
v Tatili grupla birlikte geçirenler,
v Kişisel dağ bisikletçileridir.

Bisiklet Turizminin Tarihi


Bisiklet turizminin başlangıcına inmek istersek; geniş çapta bisiklet
turizmi ve gereksinimlerinin parçalar halinde ortaya çıkmasını takip
etmemiz gerekir. Sahip olduğu çeşitlilik ile bisiklet turizmi, bir özel
Hobiye Dayalı Turizm Çeşitleri 183

ilgi turizmidir. Dünya çapında bir sahip olana değin, bisiklet turizmi-
nin ilk örnekleri bölgesel olarak büyük Britanya’da görülmektedir.
Turistik eğilim ve modaya uygun olarak günümüze şekillenerek gelen
ve uyum sağlayan bir etkinliktir. Bu çeşitlilik, tarih boyunca başkala-
şım geçirmiştir.

Başlarda sadece keyif ve eğlence amaçlı kurulan Büyük Britanya’daki


bisiklet kulüpleri 1878’de ulusal bir organizasyon çatısı altında topla-
narak Bisiklet Turları Kulübü adını almıştır. Bu organizasyon, Yeni
Zelanda’daki dağcılık ve doğa turizmine de öncülük etmiştir. BTK
oluşumu ile katılımcılara Büyük Britanya’daki kent sınırlarının ötesin-
de kırsalı keşfetme fırsatı verilmiştir. Bu organizasyon en etkin nokta-
sına 1899 yılında 60.000 üye ile ulaşmıştır. Bisiklet 19.yüzyıl boyunca
ve 20.yüzyıl başlarına dek arabaların yaygın kullanımına karşın kırsal
yaşam ve kent yaşamını buluşturma konusunda önemli bir rol oyna-
mıştır.

Genç Hostel Vakfı savaş öncesi zamana dek çeşitli kolaylıklar ve


uygun fiyatlı oluşumlarla hem eğlenceli hem keşif amaçlı bisiklet tur-
ları düzenlemiştir. Bisiklet turizmi karşılanabilirliği açısından kentten
kıra kaçış için paha biçilmez bir etkinliktir. Ve sonunda gerek profes-
yonel gerekse amatör amaçlı seçenekleri olan her dalın üzerinde
uzman kadrolu gelişmiş bir turizm çeşidi ortaya çıkmıştır.

Büyük Britanya’nın York şehrinde 10.000 kişi ile uluslararası katılım


alan ve bir hafta sonu boyunca kamp ve bisiklet kullanım amaçlı
etkinlikleri içeren rekreasyon, bisiklet alt kültürü organizasyonu, böl-
genin en büyük bisiklet turizmi organizasyonudur. Hafta sonu
boyunca ulusal ve uluslararası katılımcılar, çeşitli uzunluktaki etap-
larda bisiklet yarışlarına katılmaktadır.

Bisiklet Turizminin Operatörleri


Günümüzde bisiklet turizmi, ticari anlamda paket turları ile tatilcile-
re sunulur hale gelmiştir. Bu tür paket turlar, ilk ortaya atıldığı fikrin-
den kişiye özgü, bağımsız, macera amaçlı olan turlardan bağımsız bir
hal almıştır. Artık savaş bitmiş insanlar savaşın izlerini silme uğraşın-
dadır. Bunu da en çok Büyük Britanya ve Avrupa ana karasındakiler
gerçekleştirmektedir. Fakat yeni oluşumlar araba ve uzun mesafeli
yollar için uçak kullanılan organizasyonlardır.

90’lı yıllarda bisiklet turizmi bir Rönesans yaşar. 1999 yılında Büyük
Britanya, günübirlik turizm aktiviteleri araştırmalarının yayımı ola-
rak boş vakit geçirme maksatlı yapılan turların % 2’sini oluşturan 71.4
184 Ünite 4

milyon kişinin aktivasyonunu haber geçmiştir. 1994 yılında yayımla-


nan turizmle ilgili bir başka makalede ise bağımsız kişilerin yaptığı
bireysel turların sayısı 500.000’dir. 1998 yılında Dünya çapında yapı-
lan daha büyük bir araştırma, bisiklet turizminin büyüme hızının
oldukça arttığını ve artık resmi olarak bir özel ilgi turizmi haline gel-
diğini kanıtlamaktadır. Bu patlamadaki en büyük pay bu üç maddey-
le açıklanabilir;

v Kullanılan yolların gözle görülür derecede düzenlenmesi,


v Güvenlikteki gelişimler,
v Teknoloji adına gerçekleştirilen yenilikler bu özel ilgiyi yapan kişi-
lere daha rahat ve güvenle zorlu şartları test edip karşı koyabilme-
lerini sağlamıştır.

Türkiye’de Bisiklet Turizminin Düzenlendiği Yerler


v Nevşehir bölgesinde bisiklet kullanmayı sevenler için bisiklet tur-
ları düzenlenmektedir. Bu sayede hem Kapadokya’nın doğal
güzellikleri hem de spor yapmanın keyfi yaşanmaktadır. Deneyimli
rehberler eşliğinde yapılan bisiklet turları için çeşitli güzergâhlar
bulunmaktadır. Ayrıca bisiklet yarışları da düzenlenmektedir.
v Gökova körfezi kıyısındaki Akyaka beldesinden başlayan bisiklet
turu, Akyaka-Ören-Bodrum-Datça-Marmaris-Köyceğiz-Ortaca-
Dalyan ve İztuzu sahilleri güzergâhında gerçekleştirilecek.
v Elazığ: Murat Nehri vadisi bisiklet turu yapmaya elverişlidir.
v Gümüşhane: Kadırga Yaylası ve çevresindeki yaylalarla bağlantılı
yolları ve arazi yapısı Taşköprü Yaylası ve antik kentlere olan yol
bağlantıları ile bisiklet turlarına uygun alanlara sahiptir.
v Bolu: Abant Gölü ve Gölcük Gölü çevresiyle yaylalar arasında
bulunan orman yolları, dağ bisikleti turları açısından önemli bir
güce sahiptir.
v Amasya: Borabay Gölü çevresinde bisiklet turları yapılır.
v Kırklareli: Dereköy ormanlarında bisiklet turları yapılmaktadır.
v Aydın: Güzelçamlı-Dilek yarımadası ile Didim-Akbük arası ve
Büyük Menderes Vadisi bisiklet turları için uygun parkurlara
sahiptir.
v Manavgat: Bisiklet turlarının yeni gözde merkezi Antalya
-Manavgat oldu. Özellikle iklim ve coğrafi yapısı nedeniyle yılın 12
ayı, bisiklet tutkunları için elverişli olması Manavgat’da bisiklet
turizmi oluşturmaktadır.
Hobiye Dayalı Turizm Çeşitleri 185

Bisikletli yaşama yönelik projelerin Avrupa’da, gelişmiş ülkelerde


desteklenmesinin birinci nedeninin karbon salınımını azaltmak,
kentteki hava kalitesini yüksek tutmak ve insan sağlığıdır.

Kapadokya Bölgesi’nin tanıtımı, bölgede gecelik konaklama süresinin


uzatılması ve turizmin çeşitlendirilmesi için dağ bisikleti çok önemli
bir turizm etkinliğidir. Aynı zamanda tanıtımda bu anlamda oldukça
yetersiz düzeyde kalıyor. Kapadokya’daki turlara genelde İsrail,
Fransa ve İngiltere’den dağ bisikleti meraklıları gelmektedir. Ancak
profesyonel rehber bulmak zordur ve tanıtımlar yeterince yapılama-
maktadır.

Dünyada en fazla izlenen spor olayı, Fransa bisiklet turudur. Dünyada


52 ülkenin bisiklet turizm merkezleri bulunmaktadır. Turizm firmala-
rının organizasyonunda, Himalayaları bisikletle gezebileceğinizi
veya Kenya’da safariyi bisikletle yapabileceğinizi görebilirsiniz.

Futbol Turizmi

Futbol turizmi, diğer turizm çeşitlerinden oldukça farklı bir


özelliğe sahiptir. Katılımcıların etkin olarak yer almasıyla oluşan
futbol turizmi aynı zamanda takımların ve oyuncuların
özelliklerinden dolayı bölgeye seyircileri ve taraftarları da
çekerek ekstra turizm talebi de yaratabilmektedir.

Her maçını 150 milyon kişinin canlı olarak izlediği Euro 2008, yakla-
şık 200 ülkeye ulaşmıştır. Dünya çapında tanınan firmaların katkıla-
rıyla UEFA’nın gelirleri de o yıl % 45 artmıştır. En son Portekiz’de
düzenlenen Euro 2004’te kasasına 852 milyon Avro koyan UEFA, 2008
yılındaki organizasyondan 1 milyar 250 milyon Avro gelir elde etmeyi
başarmıştır.

İstanbul`un tanıtımına da büyük katkı sağlayan “2009 UEFA Kupası


Finali” için maçın yapıldığı hafta İstanbul`a 40 binden fazla yabancı
geldi. Bu yabancılar arasında taraftarlar, basın mensupları, VIP
konuklar, UEFA çalışanları ve misafirleri, destekleyici firma yetkilile-
ri ve televizyon ekibi çalışanları oldu. Taraftarlar en çok parayı konak-
lama, yiyecek-içecek, ulaşım ve telekomünikasyon hizmetlerine har-
cadı. Tüm bunlarla birlikte maçı izlemek için İstanbul`a ayak basan-
lardan 100 milyon liraya yakın gelir elde edildi.

Futbol Turizmi ve Antalya


Uzun yıllardır futbol takımlarını ağırlayan Antalya, artık bu alana
ciddi yatırım yapmaktadır. Futbol kulüplerinin kamp yeri seçiminde
186 Ünite 4

dikkat ettikleri en önemli etken uygun iklim şartlarıdır. Yaz dönemin-


de özellikle serin iklimli yerler bakılırken, kış dönemindeki devre
arası için ise sıcak iklimli bölgeler seçilmektedir. Antalya, devre arası
kampı için ideal bir bölgedir.

Antalya bu avantajıyla, yıllardır İspanya`nın önderliğinde geçilen bu


turizm türüne kapılarını açmış ve her geçen gün daha çok kulübün
ilgisini çekmektedir. Antalya`da futbol turizminin merkezi Belek böl-
gesidir. Belek`te 5 yıldızlı 33 otel ve tatil köyü ile 30 futbol sahası
bulunmaktadır. Antalya’da 80’i aşkın futbol sahası bulunmaktadır. Bu
sahaların 70’e yakını büyük otellere aittir.

Futbol turizmi için Antalya`ya; Almanya, Avusturya, Rusya, İsviçre,


Hollanda, Ukrayna, Bulgaristan, Çin, Güney Kore, Azerbaycan ve
Belçika gibi ülkelerden takımlar gelmektedir. Süper Lig`de oynayan
takımların çoğu da devre arası kampı için Antalya`yı tercih etmekte-
dirler.

Antalya, ağırladığı takım sayısını her yıl ikiye katlamaktadır. Belek


bölgesi, futbol turizmi sayesinde 6 ay kapalı olmaktan kurtulmaktadır.
Kamp yapmak için Antalya’ya gelen futbol takımları, Belek bölgesinde
yoğunlaşmakta; ancak tesisler buradaki talepleri karşılamakta yetersiz
kalmaktadır. Oysa Belek gibi otel potansiyeli yüksek olan Kemer’de de
futbol sahaları yapılsa kamp rezervasyonları 1500-2000 takımı bula-
caktır.

Futbol turizmine yönelik gelecek talepleri karşılamak için çözüm ara-


yışı içine giren Belek’teki oteller de, çareyi yeni araziler kiralamakta
bulmuştur. Tesislerinde futbol sahası olan turistik işletmeler ya kendi
sınırları içinde yeni futbol sahaları inşa etmekte ya da çevredeki tarım
arazilerini kiralayarak orada yeni sahalar yapmaktadırlar.

Gastronomi Turizmi
Gastronomi; kültür ve yemek arasındaki ilişkiyi inceleyen bir
çalışmadır. Geniş anlamı ile gastronomi; insan gönenci ve gıdasını
ilgilendiren her konuda sağlanmış kapsamlı bilgi birikimidir.
Gastronominin amacı; mümkün olan en iyi beslenme ile insanın
korunması ve hayattan zevk almasının sağlanmasıdır. Gastronomi,
hijyenik, iyi düzenlenmiş, hoş ve lezzetli mutfak; yemek düzeni ve
sistemi anlamına da gelir. Yenilebilir tüm maddelerin, sağlığa uygun
olması gerekecek şekilde, azami damak ve göz zevkini amaçlayarak
sofraya, yenmeye hazır hale getirilmesine kadar olan süreç
gastronominin çalışma konusudur.
Hobiye Dayalı Turizm Çeşitleri 187

Gastronomi Üretim Boyutu


v Mükemmel yemek hazırlama, pişirme, sunma ve iyi masa hazırla-
ma güzel sanatıdır.
v İyi yeme ile ilgili faaliyetler ve bilgi birikimidir.
v Yemek pişirme ve aşçılık ile ilgili prensipler ve uygulamalardır.

Üreticiler için yemek turizminin avantajları ve dezavantajları:

Avantajlar;
v Artan tüketici sayısı,
v Artan marka bilinci ve buna bağlılığı,
v Müşteri ilişkilerinin doğması,
v Artan kârlar,
v Outletlerdeki ek satışlar,
v Üretim pazarı anlayışı,
v Tüketim pazarı anlayışı ve
v Eğitim fırsatlarıdır.

Dezavantajlar;
v Artan fiyatlar ve zaman,
v Gerekli sermaye,
v Satışları büyük ölçüde arttıramamak ve
v Sezonsal değişimlerdir.

Gastronomi Tüketim Boyutu


v İyi yiyecek ve içecekten hoşlanmaktır.
v İyi yemek yeme konusunda abartılı aşktır.
v Lüks yiyeceklere düşkünlük ve tutkudur.

Gastronomi, Üretim ve Tüketim Boyutu


v Yiyecek hazırlama, sunma ve yemenin sanat ve bilimidir.
v Belirli bölge ve ülkelerle ilgili, mutfak gelenek ve göreneklerini de
içeren, iyi yiyecek ve yeme bilim ve sanatıdır.
v Damak tadı ve iştah gibi zevklerimizin deneme ve yanılmayla,
tarihsel bilginin, kültürün, alışkanlığın, yeteneğin, emeğin, ihti-
mamın ve aşkın kazanılmış beğenilerimize uygun olarak ahenkli
bir şekilde bir araya gelmesidir.

Gastronom ve Gurme
Gastronominin özneleri, üretim ve tüketim boyutları ile gastronomlar
ve gurmelerdir.
188 Ünite 4

v Gastronom; yemek pişirme sanatçısı veya ustasıdır. İyi yiyecek


konusunda şöhreti olan bir restoranın sahibi veya bir ev sahibidir.
Mutfak ve servis sanatları uzmanıdır. Sonuç olarak gastronom,
gastronomi sanatında eğitimli kişidir.
v Gurme; yemek ve içmek konularında incelikleri takdir edilen kişi-
dir. Gurme; bir yemeğin malzemesindeki uyumu, pişirilmesindeki
incelikleri, pişirilirken ona katılan ruhu bilir ve takdir eder. Sadece
yemek konusunda değil bir gurmenin içecekler konusunda da bir
degüstatörün niteliklerine sahip olması gerekir. Gurme; iyi yiye-
cek hakkında bilgisi olan, ağzının tadını bilen, yiyecek konusunda
müşkülpesent ve iyi yiyecek heveslisi, sadece zevk için yaşayan,
yemek konusunda aşırı titiz ve zarifliklere tutkun kişidir. Sadece
para ve iyi iştah gastronominin gelişmesi için yeterli değildir.

Gastronomi; ihtiyacın ve zenginliğin yanı sıra deneyim, ihtimam


ve ince zevkler sonucu doğmuştur. Gastronomi, insanın en temel
ihtiyacı olan yiyecek ile ancak en iyi yiyecekle ile ilgilidir.
Olumsuz yönü ile oburluk derecesine varacak şekilde boğaza
düşkünlük; olumlu yönü ile iyi yemek hazırlama ve yemenin bir
bilim ve sanat olarak ele alınmasıdır. Yeme içme ile gastronomi
arasındaki fark, örtünme ve giyinme arasındaki farktan daha
büyüktür. İnsanlar gözleri, burunları ve kulakları kapalı
yiyemezler. İnsanın bütün duyulur algılarına hitap edebilen
gastronomi estetik değerlerin tamamını bünyesinde taşır.
Yiyecek ve içeceklerin görsel, işitsel, tatsal güzelliklerinin ve
lezzetlerinin ortaya çıkarılması sanatıdır. Bu nedenle hazırlanan
her yemek tabağı ve içkinin sunulduğu bardağın estetiği ve
güzelliği birer sanat eseri çerçevesidir. Bu çerçevenin içinde ışık,
gölge ve renkler doğal kompozisyonlarını bulurlar.

Seyahat yemek pişirme yöntemlerinin ayrılmaz bir parçasıdır. İnsanlar


ister göç, ister hac, ticaret ya da turizm için seyahat etsinler, yanların-
da sadece yiyecek tercihlerini getirmezler aynı zamanda besin mad-
delerini, bitkilerini, hayvanlarını ve bilgilerini de getirirler. Bu, şu
anlama geliyor; insanların seyahat ettiklerinde, bir yere gidiyor ya da
evlerine dönüyor olmaları fark etmez; hem çevreden hem de etkileşi-
me girdikleri şeylerin yöntemlerinden etkilenirler.

İlk dalgalanma, yelkenli gemilerin Avrupa’ya yeni besin maddelerini


getirdiği ve Fransız, İtalyan ve İspanyol yemek kültürü için malzeme-
ler sağladığı, 1400’lerden 1800’lere kadar süren Avrupa ticareti döne-
Hobiye Dayalı Turizm Çeşitleri 189

midir. Yemek değişimindeki ikinci dalgalanma, 17. yüzyıldan 20.


yüzyıla kadar süregelen geniş çaplı göçler nedeniyle olmuştur.

Gurme Seyahatler
Şarap
İlk olarak M.Ö. 6000 yılında Gürcistan ve İran’da üretilmeye başlandı-
ğı düşünülen şarap, binyıllar boyunca en kutsal içecek olarak ayrı bir
yerde tutulmuştur. Şarap denilince Fransa’nın Bordeaux bölgesi ya da
İtalya’nın Toskana bölgesi akla gelse de Kaliforniya, Güney Afrika ve
Avustralya şarapları da ayrı bir öneme sahiptir.

v İtalya: İtalya’da üzüm bağlarının geçmişi M.Ö. 2. yüzyıla dayanı-


yor. İtalya’da şarap tatmak için gidilecek bölgelerin başında Toscana
geliyor. Bölgede gezilmesi gereken en önemli şarap evleri ise
Chianti ve Montalcino’dur.

v Fransa: Yunan yerleşimciler sayesinde 6. yüzyılda şarapla tanışan


Fransa, toprakları bugün dünyada üretilen birçok şarap üzümünün
ana vatanıdır. Fransa’nın Bordeaux, Provans ve Burgunya bölgele-
rinde dünyanın en ünlü bağ evleri ziyaret edilebilmektedir.

v Portekiz: Şarabı Portekiz’e ilk Fenikeli ve Kartacalı denizcilerin


getirdiği düşünülüyor. Douro Vadisi ve Porto: Bu bölgede
Portekiz’in en iyi şarapları üretiliyor. Bölgede yapacağınız şarap
turları sırasında üzüm bağları içinde, Douro nehrine bakan eski bir
malikânede kalabilir ve Porto’daki eski moda şarap endüstrisinin
mistik görüntüsünü hala üzerinde taşıyan tekne restoranlarda
şarap içebilirsiniz.

v İspanya: İspanya zengin bir şarap kültürüne sahip ülkelerin başın-


da geliyor. Kuzey İspanya ve Bask bölgesi, Kastilya şaraplarıyla
ünlü yerlerdendir. Kastilya’da Ribera del dEuro bölgesi dünyanın
en prestijli şaraplarına ev sahipliği yapmaktadır.

v ABD: Sadece 300 yıldır üretiliyor olsa da Amerikan şarapları en az


Avrupa şarapları kadar ilgi çekiyor. Kuzey Amerika topraklarının
kendine özgü üzümleri olmasına rağmen şarap üretiminde yıllar-
dır göçmenlerin getirdiği Avrupa üzümü “Vitis Vinifera” kullanı-
lıyor. Oregon ve Kaliforniya bölgesinde şarap üretim yerlerini
görebilirsiniz.

v Şili: Şili’de üzüm bağları nehirlerin vadileri boyunca yetiştiriliyor.


Dünyanın en kaliteli şarapları üretilmektedir. Maipo Vadisi ve
Acongagua Vadisinde şarap işletmelerini gezebilirsiniz.
190 Ünite 4

v Türkiye: Türkiye’de Vitis Vinifera türü üzümün 1200 çeşidi bulu-


nuyor. Diyarbakır, Elazığ, Mardin hattında Fırat nehrinin suladığı
topraklarda öküzgözü ve Boğazkere üzümlerinden şaraplar üreti-
liyor. Kapadokya ve Ankara hattı: Kızılırmak’ın aktığı arazilerde
yetişen Kalecik karası üzümü İç Anadolu’nun en iyi şaraplarının
ana maddesi, tarihi Hititlere kadar uzanıyor. Pamukkale ve Ege
bölgesi: Çalkarası üzümü yetiştirilmektedir.

Zeytinyağı
İnsanlar zeytincilikle M.Ö. 6. yüzyılda uğraşmaya başlamışlardır.

v Girit/Yunanistan: Giritliler zeytinyağını kendi yemeklerinde kul-


lanmakla kalmamışlar, binyıllar öncesinde ticaretini yapıp tüm
dünyada yayılmasına ön ayak olmuşlardır.
v Endülüs/İspanya: İspanya’nın Endülüs bölgesi dünyanın en büyük
zeytinyağı üreticisi ve tüketicisidir. Endülüs bölgesindeki Baena ve
Poniente de Granada’nın dünya çağında tanınmış zeytinyağları
vardır.
v Toscana/İtalya: İtalya’da şarap gibi zeytinyağı da her biri kendi
aromasına kokusuna ve karakterine sahip türlü çeşitli zeytinler
harmanlanarak elde ediliyor. Ama en çok Toscana’nın zeytinyağla-
rı tercih ediliyor. Zeytinyağların donmasından korkulduğu için
sonbaharda hasadı yapılıyor.
v Kaz Dağı Bölgesi/Türkiye: Tarihteki, ilk güzellik yarışmasının
yapılığı Kaz Dağı üretilen zeytinyağları ile zamana meydan oku-
yor. Burada Türkiye’nin en kaliteli zeytinyağları üretiliyor.

Viski
M.Ö. 8. yüzyılda Eski Mısırlılar tarafından keşfedilmiş olsa da, ona
kişilik kazandıran Britanya halkları, özelliklede İskoçlardır.
v İskoç Viskileri: İskoçya, viskinin anavatanıdır. Highland Bölgesi,
Islay Adası Highland bölgesinde Chivas Regal, Cutty Sark, Dewar,
Johnnie Walker, J&B gibi markaların damıtım evleri bulunuyor.
v İrlanda Viskileri: İrlanda viskilerinde, İskoç viskisi severlerin en
büyük tutkusu olan isli koku yoktur. İskoç viskileri iki kere damı-
tılırken, İrlanda viskileri beş kez damıtılır ve dört yıl meşe fıçılarda
bekletilir. Kuzey İrlanda’da New Middleton ve Old Bushmiils
damıtım evleri bulunmaktadır.
v Amerikan Viskileri: Viski, Amerika’ya İrlandalı ve İskoçyalı göç-
menler aracılığıyla gelmiştir. Amerikan viskisi 6 kategoriye ayrılı-
Hobiye Dayalı Turizm Çeşitleri 191

yor: Burbon, Tennessee viskisi, çavdar viskisi, buğday viskisi, mısır


ve harman viskisi. Kentucky Bölgesinde Burbon denilen viski üre-
tiliyor.

Kahve
Kahvenin ana vatanı Etiyopya’nın yüksek yaylalarıdır. Burada kahve
bitkisi doğal olarak yetişmektedir. İlk zamanlar meyvenin suyu kay-
natılmış ve tıbbi alanda kullanılmıştır. Daha sonra Arap Yarımadasına
yayılmıştır. 300 yıl böyle içilmiştir. 14.yüzyıl da ise yeni bir keşifle
ateşte kavrulan kahve çekirdekleri ezilerek kaynatılıp içilmeye baş-
lanmıştır. Kahveyi ilk olarak işleyip içenler Yemenlilerdir. Daha sonra
Kanuni döneminde Yemen valisi tarafından İstanbul’a getirilmiştir.
Yüzyıllar boyu içilen kahvenin günümüzde hala vazgeçilmez bir
tutku haline gelme serüveni de böylece başlamıştır. 1912 yılında ilk
kahve tarımı Endonezya Cava’da yapılmıştır. Daha sonra Avrupalılar
tarafından dünyanın çeşitli yerlerinde kahve plantasyonları kurul-
muştur.

Kopi Luwak denilen, dünyanın en nadir ve eşsiz kahvesini içebilmek


adına geçmiş yıllarda insanlar çok fazla para harcamışlardır. Çünkü
yılda en fazla 250 kg üretilmektedir. Diğer kahve türlerine göre daha
az bakteri içermektedir. Önceden insanlar bu kahveyi içebilmek için
İngiltere’ye gidiyorlardı. Daha sonra bu turizmin devamlılığını sağla-
mak için bunu pazar haline getirip ülkelere satmaya başlanmıştır.
Kopi Luwak, 2008 yılı ortalarından beri Türkiye’ye getirilmeye baş-
lanmıştır. 100 gramı 990 Türk Lirasına satılmaktadır. Eskisi kadar
olmasa da yurt dışında hala rağbet gören bir içecektir. Tadı güçlü,
topraksı, içimi kolay ve aroması yoğun ve de çok iyi kavrulmuş olan
bu eşsiz kahvenin bir fincanı 66 TL’ye içilmektedir. Avrupa’da bir
kafede 125 avrodur. Londra’da bir kafede içmek isterseniz bedeli 50
sterlindir. Türkiye’ ye geçen yıl gelen bu kahve 1 yılda 1.1kg satılmış-
tır.

v Brezilya: Kolonyal mimarisi, dağları, vadileri, derin mağaraları ve


bereketli topraklarıyla Minas Gerais’de dünyanın en iyi kahveleri
üretiliyor. Dünyanın en iyi kahvelerinden Fazenda Santa Ines üre-
tiliyor. Burada kahveler elle toplanıyor ve yıkanıp lapa haline geti-
rildikten sonra teraslarda kurumaya bırakılıyor. Bu kahveden az
sayıda üretiliyor. Ipanema kahvesinin üretildiği Fazenda Conquista,
Brezilyanın en büyük kahve plantasyonuna sahip.
192 Ünite 4

v Jamaika: Karayipler’deki en büyük en yeşil ve en güzel dağlar olan


Blue Mountains’ın kelebeklerin kanat sesleri ve kuş cıvıltılarıyla
dolup taşan kahve plantasyonlarında dünyanın en yabanıl kahve-
leri üretiliyor.

Peynir

Peynirin ilk olarak M.Ö. 6000 yıllarında Mezopatamya’da yapıldığı


inanılır. M.Ö. 3500 yılından kalma Babil duvar rölyeflerinde peynir
yapımını gösteren tasvirler mevcuttur. Roma devrinde insanlar farklı
peynirler üretmek için yeni teknikler icat etmişler ve dünyanın ilk
gurmeleri(tatbilirleri) olmuşlar.

v Rokfor Peyniri: Güney Fransa’nın dağlarındaki mağaralarda küf-


lendirilen yoğun aromalı ve güçlü bir peynirdir.
v Çedar Peyniri: Dünyanın en popüler peyniridir. İnek sütünden
elde edilen peynir ilk olarak Güney İngiltere’deki Cheddar kasaba-
sında yapılmış ve buradan tüm dünyaya yayılmıştır. Güney
İngiltere’deki Somerset, Devon ve Cornwall’deki çiftliklerde gele-
neksel yöntemlerle otantik Çedar peynirleri yapılmaya devam
ediyor. Cheddar Gorge mağaralarında her yıl 60 ton Çedar peyniri
üretiliyor.
v Gorgonzola Peyniri: İtalyan küflü peyniri Gorgonzola adını
Milano yakınlarındaki bir kasabadan alıyor ve ortaçağdan beri
yapılmaktadır.
v Manchego Peyniri: Madrid’te La Mancha’nın yüksek platolarında
kayaların arasındaki otları yiyerek beslenen koyunların sütünden
elde edilen peynirin kendine özgü bir tadı vardır.
v Türkiye: Türkiye’nin dünya çapında ün yapmış kaliteli peynirleri
vardır. Özellikle Marmara ve Doğu Anadolu peynirleri hala kendi-
ne has tatları korumaktadır. Ezine’de inek ve kısmen koyun pey-
nirciliği yapılıyor. Ezine’nin en iyisi Çanakkale’nin Ezine ilçesinde
yapılmaktadır. Doğu Anadolu bölgesinde Gravyer ve Kaşar peyni-
ri denildiğinde akla ilk Kars, otlu peynir denildiğinde Van, tulum
peyniri denildiğinde ise Erzincan akla gelmektedir.

Medya ve Yemek
Medya, yemek üretimi seçiminde karar vermede büyük bir etkiye
sahiptir. Bu yüzden seyahat acenteleri, seyahat ve tatil yerlerini birleş-
tirmek için reklam yaparken aynı zamanda yemek programları için
sık sık destekleyici olurlar. Örneğin, Kanada ve Birleşmiş Milletler
Hobiye Dayalı Turizm Çeşitleri 193

Yemek Ajansı televizyon kanallarının programlarının birçoğu, bölge-


sel ve ulusal turizm organizasyonları tarafından desteklenir

Yemek kültürü değişimini etkileyen turizme ek etmenler, yemek


kitapları televizyon/elektronik medya, basın- yayın restoranlar moda,
kadın erkek rollerinin değişimi, değişen içerikler, göç modelleri, ula-
şım, stoklar, tarımsal değişim ve yemek gelişimidir.

Global dünyada yerel tatların vazgeçilmezliği tüm değişimlerin üze-


rinde devam ederken, Türkiye gibi farklı kültürlerden oluşan mozaik
bir yapıda, yeme-içme sektörü gelişimine büyük bir hızla devam edi-
yor. Gelinen nokta, bu muhteşem mutfağa göre değerlendirildiğinde
çok gerilerde olsa da, gelecek açısından umut verici olduğu söylenebi-
lir.

Muhteşem mutfak, mutfaktan müşteriye servis değil; tersine düşünce-


yi müşteriden mutfağa servisin doğruluğunu gerektiriyor. Geniş kitle-
lere mutfağımızı tanıtmak istiyorsak müşteriden mutfağa servis yap-
mak önem kazanıyor.

Dünyanın Çin ve Fransa ile birlikte 3. büyük mutfağı kabul edilen


Türk mutfağının büyüklüğü işletmecilerle birlikte kuvvet kazanacak-
tır. Yeme-içme sektörü istihdam yoğun olarak çalışan bir sektör oldu-
ğundan her gelişmekte olan ülkenin sorunu olan işsizliğin azalmasın-
da etken rol oynayacaktır. Türk yemeklerini modern dokunuşlarla
taçlandıran Türk aşçıları, Dünyanın sayılı restoranlarınca adeta kapı-
şılmaktadır. Bu özel yeteneklerin Türkiye’de değerlendirilmesi ve
işletmeciliğin geliştirilmesi ve teşvik edilmesi ile sektörün gelişimi
hızlanacaktır.

Turizm ve Gıda Güvenliği


Gıda güvenliği konusunun turizmimiz için hala önemli bir sorun
olduğu vurgulanmaktadır. Ayrıca bu sorunu buzdağına benzetmek-
tedir. Buzdağının suyun üstünde kalan bölümünde, yani beş yıldızlı
otelleri, birinci sınıf tatil köylerini içine alan birkaç yüz tesiste gıda
güvenliğini garanti altına alan koşulların büyük ölçüde gerçekleştiril-
diğini söylemiştir; iyi tasarlanmış mutfaklar, yeterli ve doğru dona-
nım ile eğitimli personel, riski minimum düzeyde tutmaktadır. Ancak
turistik yörelerimizde aynı donanıma sahip olmayan binlerce konak-
lama tesisi, restoran, kafe, gıda güvenliği konusunun halen çok güncel
olmasının temel nedeni olarak görmektedir. Kısa vadeli önlemlerin,
tüketicinin bilinçlendirilmesi ve seçici olmasının sağlanması, bir de
mutfak profesyonellerinin eğitiminde yatmakta olduğunu düşünmek-
194 Ünite 4

tedir. Çünkü problemin büyük bir kısmı eğitimsizlikten kaynaklan-


maktadır. Turizm endüstrimizde kalite ve rekabetçi yanımızı gelişti-
rebilmemizin önemli araçlarından biri budur diye eklemiştir. Aksi
takdirde bu olaylar herkes için yüksek maliyet anlamına gelmektedir.
Bu nedenle sağlığını kaybeden tüketici, bu olayın maliyetini ödemek-
te ve aynı şekilde maddi kayıplara uğrayan işletmeciler büyük zarar-
lara uğramaktadır. Ama her türlü maddi kayıp hem tesislerin hem de
ülkenin böyle olaylar nedeniyle uğradığı imaj kaybı yanında hafif
kalmaktadır.

Türk Mutfağı
Son yüzyılda gelişen teknoloji sayesinde haberleşme ve ulaşım kolay-
laştıkça farklı kültürler birbirlerini yakından tanıyıp kaynaştılar.
İnsanları birleştiren önemli etkenlerden biri de yiyecekler ve yemekler
konusu oldu. Her ülkenin mutfağının temel özelliklerini bulundukları
coğrafyanın karakteri belirlemektedir. İnsanlar yaşadıkları bölgeye
göre kullanabildikleri yiyecekleri mutfaklarında uygulamışlardır.

Beslenme biçimleri, içinde bulunulan kültürel- coğrafi- ekolojik- eko-


nomik yapıya ve tarihsel sürece göre şekillenmektedir. Türk mutfağı
denildiğinde Türkiye’de yaşayan insanların beslenmesini sağlayan
yiyecekler- içecekler, bunların hazırlanması, pişirilmesi, korunması; bu
işlemler için gerekli araçgereç ve teknikler ile yemek yeme adabı ve
mutfak çevresinde gelişen tüm uygulamalar ve inanışlar anlaşılmalı-
dır. Türk mutfağındaki çeşit zenginliği birçok etkene bağlıdır. Kısa bir
ifadeyle Orta Asya ve Anadolu topraklarının sunduğu ürünlerdeki
çeşitlilik, uzun bir tarihsel süreç boyunca birbirinden farklı birçok kül-
türle yaşanan etkileşim, Selçuklu ve Osmanlı gibi imparatorlukların
saraylarında gelişen yeni tatlar, mutfak kültürümüzün yeni yapısını
kazanmasında rol oynamıştır. Genel olarak tahıl, çeşitli sebze ve bir
miktar etle sulu olarak hazırlanan yemek türleri, çorbalar, zeytinyağlı-
lar, hamur işleri ve kendiliğinden yetişen otlarla hazırlanan yemekler-
den oluşan Türk Mutfağı; pekmez, yoğurt, bulgur vb. gibi kendine
özgü sağlıklı yiyecek türlerini de ortaya çıkarmıştır. Yöreden yöreye
farklılaşan lezzetleri barındıran yeme-içme biçimleri, özel gün, kutla-
ma ve törenlerde ayrı bir anlam hatta kutsallık taşır. Türk Mutfağı, çeşit
zenginliği ve damak tadına uygunluk yönünden olduğu kadar birçok
yemek ve yiyecek türü ile sağlıklı ve dengeli beslenmeye ve vejetaryen
mutfağına kaynaklık edebilecek örnekleri barındırmaktadır.

Diğer önemli dünya mutfakları “Fransız Mutfağı”, “İtalyan Mutfağı” ve


“Çin Mutfağı”dır.
Hobiye Dayalı Turizm Çeşitleri 195

Üçüncü Yaş Turizmi


Gelişmiş ülkelerde, sağlık koşullarının iyileşmesi ile birlikte insan
ömrü uzamış; bunun sonucunda 65 ve daha yukarı yaştakilerin top-
lumdaki oranları yükselmiştir. Yine sağlık hizmetlerindeki gelişmeler
nedeniyle, bu yaş kesiminde çeşitli hastalıkların oranı azalmış; daha
etkin, dinamik canlı bir yaşlı nüfus oluşmuştur. Bu insanların emekli
olmaları nedeniyle ellerinde bol özgür zamanları bulunduğundan ve
emeklilere tanınan haklar sonucunda yeterli gelirleri olduğundan,
turizm sektörü için gittikçe artan bir müşteri potansiyeli oluşmakta-
dır. Özellikle mevsim dışı turizm olanakları, ucuzluğu nedeniyle bu
kesim için çekici olmaktadır. Böylece, yaşlıların yaşam biçimi ve
gereksinimlerine yanıt veren değişik bir turizm türü ortaya çıkmakta-
dır. Bu turistler, çalışma döneminde elde edemedikleri doyumları
sağlamaya çalışmaktadırlar. Bu nedenle, üçüncü yaş turizmi, bir edil-
gen dinlenme yaşamından çok; etkin, insanı geliştirici, yaşamı renk-
lendirici bir etkinlik olma eğilimi taşımaktadır.

Almanya’daki Tatil ve Seyahat Araştırmaları (FUR) adlı kuruluşun


yaptığı araştırmaya göre 2008 yılında tatilini yurtdışında geçiren 60
yaş üzerindeki Almanlardan en büyük payı 2,1 milyon (yüzde 10,4) ile
İspanya aldı. İspanya’yı 1,5 milyon (yüzde 7,3) ile Avusturya ve 1,3
milyon (yüzde 6,6) ile İtalya izliyor. 2005’te Türkiye’ye gelen 60 yaş
üzeri Alman sayısı ise 900 bin (yüzde 4,6) olarak gerçekleşti.

FUR’un araştırmasında, Avrupa’da giderek yaşlanan turist profilinin


turist çeken ülkeleri bu alana ilişkin yeni stratejiler geliştirmeye
yönelttiğine işaret edilerek, büyük turizm gruplarının da şimdiden
25–30 yıl sonrasına ilişkin planlamalara gittiği belirtiliyor. Araştırmada
60 üzeri yaştakilerin toplam nüfus içindeki payları ile birlikte bu kesi-
min seyahate çıkma oranının da artacağı belirtiliyor; “senyörler” ve
“best ager”lar 65 yaş ve üzerindeki kesimi “senyörler” olarak adlandı-
ran seyahat endüstrisi profesyonelleri, 40–60 yaş arası grubu ise “best
ager” yani “ideal yaştakiler” olarak tanımlıyor.

Son dönemlerde dünyanın çeşitli ülkelerinde 55 yaş üzeri üçüncü yaş


grubu turistler için paket turlar düzenlenmekte; bu turlar “Altın
Zamanlar”, “Altın Yıllar”, “Altın Çember”, “Genç Kalpler” gibi kam-
panya isimleriyle pazarlanmaktadır. Avrupa’da 60 yaş grubu 100 mil-
yon kişiyi bulmuştur. Bu yaştakilerin plansız tatile çıkmadıkları, git-
tikleri yerde rahatlığa ve temizliğe dikkat gösterdikleri, gruplar
halinde seyahat yapmayı tercih ettikleri ve güvenliğe aşırı önem ver-
dikleri ortaya koyulmuştur.
196 Ünite 4

Üçüncü yaş grubundaki turistler en çok kültür, sağlık, spor ve kruva-


ziyer turizmine yönelmişlerdir. Kültürel amaçlı hareket eden turist,
dini amaçlı müze, kilise ve arkeolojik yerleri de gezmeyi tercih etmek-
tedir.

Göz önünde tutulması gereken ilk veri, daha fazla boş zamana ve
maddi olanağa sahip olan, en azından birikimlerini kullanırken daha
esnek davranan yaşlı nüfusun ağırlıklı şekilde yurtiçinde tatile çıkma
eğiliminde olmasıdır. Yaşlı nüfusun tatil süresi, gençlere ve çalışanla-
ra oranla daha uzundur. Bununla birlikte, gençlerin aksine yaşlı nüfu-
sun büyük bölümü tatilini ailesinin veya arkadaşlarının evinde geçi-
riyor. Örneğin Fransa’da yapılan bir araştırma yaşlı nüfusun yalnızca
onda birinin tatilini otelde geçirdiğini ortaya koyuyor. Yaşlı nüfusun
tatile giderken tercih ettiği ulaşım araçları ise araba, tren ve uçak ola-
rak sıralanıyor.

Yaşlı nüfus, tatilinin “anlam taşımasını” istiyor Ailelerinin veya akra-


balarının yanına gitmeyen yaşlı nüfusun turizm sektöründen en
büyük beklentisi “anlamlı”, başka bir ifadeyle farklı coğrafya ve kül-
türleri keşfetmelerine, yerel halka ilişkiye girmelerine olanak tanıya-
cak bir tatil geçirmektir.

Yaşlı nüfusun turizm talebinin canlı tutulmasında seyahat acenteleri-


nin politikaları büyük önem taşır. Genelde yaşlı nüfusu kapsayan en
önemli uygulama gençlerde olduğu gibi 55 yaş üzeri kişilere de özel
indirim olanakları ve ayrıcalıklar sağlanmasıdır. Uzmanlara göre,
orta/uzun vadede yaşlı nüfusa yönelik politikaların çeşitlendirilmesi
mümkün. Bu çerçevede, yaşlı nüfusa uygun koşullarda torunlarıyla
birlikte tatile çıkma olanağı tanıyan Grand Travel isimli Amerikalı
seyahat acentesi bu bakımından ilginç bir örnek teşkil ediyor. Aynı
şekilde, yaşlı nüfusun sağlık turizmine yönelik talebinin önümüzdeki
yıllarda artış kaydedeceği düşünülmektedir.

Yaşlanan nüfusun ağırlıklı olarak Avrupa Birliği ülkelerinde yaşama-


sı ve Türkiye’ye gelen turistlerin de % 60’ını Avrupalıların oluşturma-
sı üçüncü yaş turizminin Türkiye’yi de yakından etkileyeceği gerçeği-
ni ortaya çıkarıyor. Örneğin, Türkiye’ye en fazla turist gönderen
Almanya’ya ilişkin bu alandaki veriler incelendiğinde ilginç sonuçlar
ortaya çıkıyor. Hâlihazırda Almanya’da 60 yaş ve üstü nüfusun top-
lam nüfusa oranı % 22,6. Bu oran ile Almanya en yaşlı nüfusa sahip
olan Avrupa Birliği ülkeleri içerisinde başlarda yer alıyor. 2020 yılı
itibariyle de yaşlı nüfusun toplam nüfus içerisindeki payının % 27,8’e
yükselmesi öngörülüyor. Bunun yanı sıra, Almanya’da hâlihazırda
Hobiye Dayalı Turizm Çeşitleri 197

tatile çıkma oranı gayet yüksek olan 45–64 yaş grubunun önümüzde-
ki yıllarda daha da artması öngörülüyor.

Özellikle Kuzey Avrupa ülkelerindeki emekli kesimin tatilini, kış


mevsiminin daha ılıman geçtiği ülkelerde geçirmek istemeleri, üçün-
cü yaş gruplarına katılımı arttırmıştır. Gelişmiş ülkelerde, sağlık
koşullarının iyileşmesi ile birlikte insan ömrü uzamış; bunun sonu-
cunda 65 ve daha yukarı yaştakilerin toplumdaki oranları yükselmiş-
tir. Yine sağlık hizmetlerindeki gelişmeler nedeniyle, bu yaş kesimin-
de çeşitli hastalıkların oranı azalmış; daha etkin, dinamik canlı bir
yaşlı nüfus oluşmuştur. Bu insanların emekli olmaları nedeniyle elle-
rinde bol özgür zamanları bulunduğundan ve emeklilere tanınan
haklar sonucunda yeterli gelirleri olduğundan, turizm sektörü için
gittikçe artan bir müşteri potansiyeli oluşmaktadır.

Üçüncü Yaş Turizmine Katılanların Özellikleri


Üçüncü yaş grubuna ait kişiler daha çok gruplar halinde seyahat ve
tatil yapmayı tercih ederler. Bu grup için seyahat ve tatilin maliyeti
önemlidir. Genellikle satış fiyatları üzerinde pazarlık yapmayı tercih
ederler. Grubun içerisinde çok yaşlı olan kişiler yanlarına refakatçi
alırlar. Seyahat ve tatillerini özellikle bir grup rehberi eşliğinde geçirir-
ler. Bu grup için seyahate çıkmada önemli bir etmen de güvenliktir.

Türkiye’de Üçüncü Yaş Turizmi


Türkiye’de emekli maaşlarının yeterli olmaması sebebiyle üçüncü yaş
turizmine katılım azdır. Kişilerin boş vakitleri olmasına karşın;
Avrupa’daki turistler gibi turizme katılım olmamaktadır. Fakat
genelde üçüncü yaş turizmine katılanlar için termal turizm ve dini
turizm önemlidir.

Termal turizm, şehir yaşamından uzaklaşarak farklı bir ortamda tatil


yapmak isteyenler için açık ve kapalı termal havuzlar, termal hamam-
lar, masaj odaları gibi seçenekler sunmaktadır. Üçüncü yaş grubunun
tercih ettiği termal turizm yerleri; Afyon, Pamukkale, Bolu, Balıkesir,
Bursa ve Tokat’tır.

Türkiye’ye yılda yaklaşık olarak 1,5 milyon civarında üçüncü yaş grubu
turist gelmektedir. Almanya’dan gelen en az 100 bin Protestan, Ege
Bölgesi’ndeki antik kiliseleri ve Meryem Ana Evi’ni ziyaret etmiştir.

Sağlık turizmine de yönelen, bu gruptaki turistler; Balçova, Çeşme,


Pamukkale, Sandıklı, Kangal, İnegöl, Yalova, Kükürtlü, Kızılcahamam
ve Köyceğiz gibi termal merkezleri tercih etmektedirler. Üçüncü yaş
turistleri; golf, yüzme ve yürüyüş gibi spor dallarını tercih etmekte;
özellikle Belek’teki nitelikli golf sahalarına gitmektedirler.
198 Ünite 4

Karavan Turizmi

Karavan, dış etkenlerden korunaklı bir biçimde içinde uzun süre


yaşanabilecek, içi kamp yapmaya uygun gereçlerle donatılmış
römork veya araçlardır. Kendi içinde 2 gruba ayrılır;

1. Motorlu bir araç tarafından çekilenlere çekme karavan,


2. Kendi motor gücüyle hareket edenlerine ise motokaravan
denmektedir.

Avrupa Karavan Federasyonu’na göre; ortalama toplam çekme kara-


van sayısı 4.321.000, motokaravan sayısı ise 1.160.000’dır.

v Fransa: 1100000 ç.k. 150000 m.k.


v Almanya: 985000 ç.k. 450000 m.k.
v İngiltere: 530000 ç.k. 118000 m.k.

Türkiye’de Karavan Turizmi

Karavan turizminin faaliyet alanları arasında en fazla Kapadokya


bölgesi olarak adlandırılan bölge etkindir. Bunu yanı sıra başta
Patara bölgesi olmak üzere Akdeniz Bölgesi’nin geniş bir
alanında karavan faaliyeti görülmektedir.

Türkiye'de karavan üretimi az sayıda firma tarafından yürütülmekte-


dir. Bunların en bilinenleri Adapazarı'nda yer alan Başoğlu, Erba, Saly
Karavan; Bursa'da Can Karavan; Tekirdağ'da Emeksan; Ankara'da
Soyut Karavan'dır. Bunların dışında da ufak çapta üretim yapan,
zaman içinde açılıp kapanan firmalar da bulunmaktadır.

Türkiye de karavan turizminde ilk ve tek bir noktanın varıldığı kara-


van tatil köyü adında bir tesisin ortaya çıkarıldığı tek ilçe Ankara’nın
Beypazarı ilçesidir. Karavan üretimi yapan ve satışlardan memnun
olmayan bir firma, yetkilileri tarafından bu şekilde bir proje ortaya
çıkarılmaktadır ve uygulaması çabuk gerçekleşmektedir. Paket olarak
hazırlanan bu programda kamp talebinde bulunan ailelere karavan
sağlanmakta ve programın dâhil olduğu süreçte; bünyesinde standart
bütün özellikleri bulunduran karavanları tam olarak kullanma yetki-
leri de bulunmaktadır. Bu karavan tatil köyünde restoran ve balık
tutma olanağının da bulunması insanlara çekici gelmektedir. Bu
örnekten anlaşılan farklı bir nokta ise kamp ve karavan turizminin
tarım sektörüne zor zamanlarda destek çıkmasıdır. Çiftçilerin yaz
aylarında arazilerini kamping ve karavan turizmine açması, tarım
Hobiye Dayalı Turizm Çeşitleri 199

sektöründe görülen mevsimlik işsizliği, turizmin gidermesi anlamına


gelmektedir.

Karavan turizminin en çok görüldüğü yer, Nevşehir-Kapadokya böl-


gesi olarak bilinse de o bölgede de son yıllarda aşırı azalma görülmüş;
bunun yanında azalmaların yerli turist yönünde olduğu da söylentiler
içerisindedir.

Bu bölgeye turist yoğunlaşması ağırlıklı olarak ağustos ve eylül ayla-


rında gerçekleşmektedir. Bölgede karavan turizmine özellikle
Almanya, Hollanda, İsviçre, Fransa, İspanya, Çek Cumhuriyeti ve
İtalya’dan gelen turistler ilgi göstermektedir. İstatistiklere göre 1992
yılına kadar Kapadokya’daki kamp merkezleri % 80-100 oranında
doluyken günümüzde % 10-20 seviyesine kadar düşmüştür.

Türkiye’deki karavan üretimindeki azalma durumuna en çok etki


eden durum vergidir. Motokaravanlar Türkiye’de karavan olarak
kayda geçmiyor. Motokaravanlar Türkiye’ye geldiğinde lüks araç
muamelesi uygulanıyor ve Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) alınıyor. Bu da
neredeyse % 20’ye varan oranlarda bir vergi anlamına gelmektedir. Bu
nedenle Almanya’da 60 bin avro olan bir motokaravan Türkiye’de 120
bin avroya satışa sunulmaktadır.

Türkiye’deki Kamp Alanları


v Karadeniz Bölgesi: Kastamonu-Abana, Samsun-Alaçam, Sinop-
Akliman,Trabzon’da Sümela ve Uzungöl’dür.
v İç Anadolu Bölgesi: Aksaray-Merkez, Ankara-Beypazarı ve Gölbaşı,
Çorum-Boğazkale, Konya-Beyşehir, Nevşehir-Avanos’tur.
v Marmara Bölgesi: Balıkesir’de Erdek ve Altınoluk, Çanakkale’de
Gökçeada, Bozcaada ve Eceabat, İstanbul’da Silivri, Şile, Selimpaşa
ve Sahilköy’dür.
v Ege Bölgesi: Aydın-Kuşadası, Denizli-Pamukkale, İzmir-Gümüldür,
Muğla’da Dalyan, Datça, Köyceğiz, Gökova, Marmaris, Bodrum,
Göcek ve Fethiye’dir. ,Akdeniz Bölgesi: Antalya’da Alanya, Lara,
Konyaaltı, Kemer, Kaş, Manavgat ve Tekirova, Mersin’de Anamur
ve Silifke’dir.

Rakamlarla Karavan Pazarı


v Türkiye’de karavan üretimi yapan 5 firma bulunuyor.
v Ülke genelinde yılda 1000 adet karavan üretimi yapılıyor.
v İç pazarda karavandan 2 milyon dolarlık ciro yapılıyor.
v Almanya’da 12 bin olan karavan kamp sayısı Türkiye’de 120’dir.
200 Ünite 4

v Çekilen karavanın fiyatı 11,5 bin TL ile 22 bin TL arasında değiş-


mektedir.
v Motor karavanın fiyatı ise 55 bin TL ile 80 bin TL arasında değiş-
mektedir.
v Almanya’da her 6 aileden birinin karavanı vardır.

Tıp Turizmi
Dünyada tıp turizmine 1 yılda 4 trilyon dolar harcanmaktadır. Dünya
üzerinde tedavi amaçlı turist çeken ülkelerin başında Tayland gel-
mektedir. Bunu sırayla Hindistan ve Singapur takip etmektedir.
Singapur 2006 yılında 410 bin yabancı hasta ve 90 bin refakatçi kabul
etmiştir. 2012 yılında bu rakamın 1 milyona ulaşacağı tahmin edil-
mektedir. Dünya genelinde tıp turizminin yıllık cirosu 60 milyar
dolardır ve bu rakamın 2012 yılında 100 milyar dolara çıkması tahmin
edilmektedir.

Türkiye’de Tıp Turizmi

Türkiye’de hastane yapısı, hekimlerin tecrübesi, hastanelerin


teknolojik açıdan gelişmiş olması Türkiye’yi önemli bir tıp turizmi
destinasyonu haline getirmektedir. Bunun yanı sıra tedavilerin
süresinin kısa oluşu ve fiyatların yarı yarıya, bazen üçte bir
oranında düşmesi Türkiye’yi küresel tıp turizmi için alternatif bir
yer olarak gündeme getirmiştir.

Türkiye`de Amerikan Joint Commission International`dan akredite


(uyum) belgesi olan 32 hastane bulunmaktadır. Türkiye, 2020 yılında
tıp turizminden 8 milyar dolar gelir beklemektedir. Bir tatil ve konak-
lama turistinin harcadığından 12 kat fazla para harcayan tıp turisti,
ülkemiz açısından önemli bir gelir kapısıdır.

İstanbul’a gelen bir tıp turizmcisi 5 yıldızlı otellerde konaklayıp ameli-


yat sonrası diğer ülkelere göre bekleme süresi daha az olduğu için aynı
gün içerisinde taburcu olup; şehir içi turlara bile katılmaktadır. Aynı
zamanda yaptığı alışverişler, gözlemlediği memnuniyet ve kendi ülke-
sinde yapacağı sözlü reklam gibi Türkiye için önemli bir durumdur.

İstanbul’da toplam maliyeti 11 milyon doları bulan Rapidarc teknoloji-


si sayesinde 30 dakikalık kanser tedavisi 2 dakikaya indirilmiştir. Bu,
yurtdışındaki maliyetinin üçte biridir. Almanya’da bir diş estetiğinin
maliyeti 15 bin Avro iken Türkiye’de 3 bin Avro'dur. Bir diş implantı-
nın bedeli yurtdışında 20 bin Avro iken, Türkiye’de 8 bin Avro'dur.
Hobiye Dayalı Turizm Çeşitleri 201

Türkiye hastaneleriyle İngiltere, Japonya ve Hollanda gibi hastaneler


anlaşmalıdır ve bu da tıp turizmini desteklemektedir. Ayrıca
Arnavutluk, Azerbaycan, Romanya, Kazakistan, Ukrayna, Irak,
Kosova, Bosna Hersek gibi komşu ülkelerden tıp turisti gelmektedir.

Türkiye, özellikle ucuz fiyat ve yüksek kalitesiyle İngilizlerin yoğun


talebiyle karşılaşmıştır. Estetik ameliyatlar Almanlar ve İngilizler ara-
sında çok yaygındır. İstanbul’daki bir özel hastanenin 2003-2004 yılla-
rı arası yabancı hasta sayısı 12.936 kişidir. Bu sayılar her geçen yıl hızla
artış göstermektedir. Türkiye’nin bir diğer en önemli tercih sebebi
olma nedeni ise yabancı turistlerin kendi ülkelerinde sigorta şirketleri
tarafından karşılanmayan hizmetleri en üst düzey kalitede Türkiye’de
alabiliyor olmalarıdır.

Türkiye’de sağlık turizmi, yaz ayları dışında da turist çekilebilmesini


sağlamasıyla “ulaşım, konaklama, şehir turları, rehberlik, tedavi ve
ilaç gibi hizmetleri kapsayan paket programlar”, “cazip fiyatlarla”
sunulmaktadır. İngiliz bir çiftin Türkiye’de tüp bebek tedavisi gör-
dükten sonra dördüz bebeklere sahip olması, Türkiye sermayesinin
tıp turizmi atağını geliştirmiştir.

Türkiye’de estetik ameliyatların ücretleri de diğer ülkelere göre daha


ucuzdur. Bu nedenle her yıl çok sayıda turist ülkeye gelerek estetik
ameliyatı yaptırmaktadır. Türk cerrahların Avrupa’daki meslektaşla-
rından teknik ve el becerisi olarak hiçbir eksiği yoktur. Türk plastik
cerrahisi Avrupa’da kendini kabul ettirmiştir.

Türkiye'de Öne Çıkan Tedaviler:


Onkoloji (Medikal & Cerrahi) Kardiyoloji & Kardiyovasküler
Cerrahi
Ortopedi & Travmatoloji Plastik Cerrahi
Beyin Cerrahisi Göz Hastalıkları
Organ Nakli Ağız ve Diş Sağlığıdır.

Tıp turizmi açısından dünyanın en büyük pazarını oluşturan ABD’ye


Türkiye’nin Uzakdoğulu rakiplerinden daha yakın bir mesafede
olması bir avantajdır ve bu ülkeyle var olan tarihsel siyasi ilişkiler de
ABD pazarını öne çıkarmaktadır. Buna göre Türkiye için öncelikli
pazarlar Batı Avrupa, Balkan Ülkeleri, Orta Doğu, Rusya, Orta Asya
ve Kuzey Amerika’dır.
202 Ünite 4

Türkiye’deki Tıp Turizminin SWOT Analizi


Tıp turizmindeki güçlü yönler:
v İleri teknoloji,
v Gelişmiş sağlık hizmetlerine göre uygun fiyatlama,
v Geniş bir coğrafyaya ve kültüre yakınlık,
v Nitelikli hizmet sunan sağlık koşulları,
v Hekimlerin sayısal ve niteliksel olarak belirli bir seviyenin üzerin-
de olması,
v Turistik açıdan cazip bir ülke olması,
v Otelcilik hizmetlerinin kalitesi,
v Konukseverlik,
v Kapsamlı sağlık hizmetlerinin bulunması,
v Faturalar vb. hususlarda dünya ile bütünleşerek çalışabilmesidir.

Tıp turizmindeki zayıf yönler:


v Yabancı dil bilen çalışan sayısının az olması,
v Lojistik hizmetlerinin eşgüdümündeki zayıflık,
v Hastaların bakımının sürekliliğinin nasıl sağlanacağının belirsizli-
ği,
v Yabancı kamu sigortalarıyla uluslararası çalışmaların getirdiği
kısıtlamalar,
v Türk sağlık sektörünün imajı,
v Yeni sağlık mevzuatı kapsamında insan kaynağının artırılmasına
ve teknoloji yatırımına gelen kısıtlamalar,
v Bürokrasinin yavaş işleyişidir.

Tıp turizmindeki fırsatlar ve tehditler:


v İyi tıbbi sonuçlar,
v Politik çatışmaya açık Ortadoğu’ya yakın bir coğrafyada yer alma-
sı,
v Kolay vize alınabilmesi,
v Gerekli kapasiteye sahip olunması,
v Tedavide yanlışlar veya ihmaller,
v Ulaşım kolaylığı,
v ABD’de maliyetlerin çok yüksek olması,
v Uluslararası arenada Türkiye’nin çok ucuz fiyatlar sunduğu izle-
minin yaygın olması; ancak bunun uzun vadede sürdürülebilir bir
strateji olmaması,
v Sağlık nedeniyle seyahat edilmesinin yaygınlaşması,
v Sağlık turizmi için gerekli olan kamu/özel ortaklığının ve platfor-
munun oluşması,
Hobiye Dayalı Turizm Çeşitleri 203

v Güney bölgesinde yer alan sağlık kuruluşlarının mevsimsel fiyat


politikalarının tüm sektörü tehdit etmesidir.

Vergi indirimleri, tanıtım desteği ve kamu-özel sektör işbirliğiyle


ülkeye yılda 1 milyondan fazla yabancı hasta çekmek mümkündür.
Türkiye’ye tatil amacıyla gelen bir turist ortalama 700 dolar harcarken
tedavi amacıyla gelenler yaklaşık 8 bin dolar para harcamaktadır.

Türkiye’de sağlık sektörünün hızla geliştiği bu dönemde, Türkiye`nin


uluslararası tıp turizminin güçlü seçeneklerinden biri haline gelmesi
gerekmektedir. Bu amaçla sektörün dinamiklerinin iyi tespit edilmesi
ve ortak bir görev belirlenmelidir. Tıp turizmi için kamu, özel sektör
ve sivil toplum kuruluşları bu amaca yönelik olarak gerçekçi bir stra-
tejiyi ve eylem planını hazırlayıp, uygulamalıdır. Böylece, ileri tekno-
loji, nitelikli sağlık hizmeti, uygun fiyatlama, insan gücü kalitesi,
ulaşım kolaylığı gibi güçlü yönleri rekabet avantajına dönüştüren bir
program hayata geçirilebilecektir.

Fotoğrafçılık Turizmi
Fotoğrafın 150 yıllık bir geçmişi vardır. Diğer sanat dallarıyla kıyas-
landığında bir hayli yeni sayılmasına karşın büyük bir hızla gelişerek
kendisini çağın teknolojisiyle bütünleştirmeyi başarmıştır. İnsanoğlu
doğayı inceleme araçları arasına fotoğraf makinesini de kattığında, bir
yandan gözün görme eşiğindeki dünyamızın olağanüstü biçim, ton ve
renk armonileriyle dolu olduğunu bulmuş; öte yandan bilim ve tekno-
loji alanında inanılmaz doğru bilgi ve ayrıntıları saptayan bir sistem
elde etmiştir. Böylece fotoğraf, bilimsel ve teknik araştırmaların vaz-
geçilmez bir aracı olmuştur.

Fotoğrafçılıkta mevsimler büyük önem taşır. Çünkü her mevsimin


ayrı bir güzelliği vardır ve görsellik mevsimden mevsime farklılaşır.
Fotoğraf turizminde hazırlanan tur programları, her mevsime göre
ayrılmalıdır.

Fotoğraf turizminde genelde eğitim alınmadan hobi amaçlı


yapılan amatör fotoğraflar yer almaktadır. Özel bir merak
gerektirir, asıl gerekli olan araç gereçlerden tamamına sahip
olunması da gerekmez. Merakı olan kişi, fotoğraf makinesini alır
başka hiç bir şeye gerek duymadan zamanı durdurmaya başlar.
204 Ünite 4

Fotoğraf turizmi, ülkemizde henüz tam anlamıyla gelişmemiştir.


Ancak fotoğraf meraklıları günden güne fotoğraf turizmini geliştir-
mektedirler. Fotoğraf turizmi tam anlamıyla fark edildiği anda çok
büyük getirisinin olacağı kesin bir olgudur. Fotoğraf turizmi şimdilik
kültür turlarının bir parçası olarak görülse de ilerleyen zamanda geliş-
me gösterdikçe fotoğraf turizmi başlığı altında birçok tur programı
çıkacaktır. Ülkemiz, fotoğraf turizmi açısından inanılmaz güzelliklere
ev sahipliği yapmaktadır.

Gezi fotoğrafçılığı ise fotoğraf çekmek için yapılan gezileri


kapsar. Burada birincil amaç “iyi fotoğraf” çekmektir. Bunun için
gezi fotoğrafçılığı yapmak isteyenler mutlaka gidecekleri yer
(köy, kasaba, şehir, ülke ya da dağ) hakkında ön bilgi edinmelidir.
Bu, genel olarak gezi kültürü için özel olarak ise gezi fotoğrafı
kültürü için temel koşuldur.

Görmeyi ve fotoğraflamayı amaçlanan yerleri araştırırke, buraları,


yılın hangi mevsiminde ya da ayında gezmenin daha doğru olacağı
belirlenmelidir.

Örneğin; Kapadokya yaz dışında her mevsim gezi fotoğrafçılığında


kullanılabilir. Ağustos’ta Kapadokya’ya gitmek ise yapılabilecek en
kötü zamanlamalardan biridir; çünkü aşırı sıcak, toz ve sert ışık nede-
niyle doğru dürüst fotoğraf çekmek çok zorlaşacaktır.

Gezi fotoğrafçılığı, iki değişik alan üzerinde işlev görür. Bu işlevlerden


ilki gezide fotoğraf çekmek, ikincisi fotoğraf için geziye çıkmaktır.
Gezi fotoğrafçılığında, fotoğraf çekme eylemi gezinin amacı olmalıdır.
Gezerken fotoğraf çekmek değil, fotoğraf çekmek için gezilmelidir.
Fotoğraf için gezi; emek, özen, bilgi ve zaman gerektirir.

Fotoğrafçılar yolculuklarında; otobüs, uçak, vapur, tren, otomobil gibi


alternatif ulaşım araçlarını (karayolu en çok tercih edilendir çünkü
durup fotoğraf çekme olanağı sağlar) akşam ve gece saatlerini (gün
ortasındaki ışığı kaçırmamak için) tercih ederler. Gezi fotoğrafçılığı,
turizmle yakın bir temas halindedir. Çağın bu en büyük sanal endüs-
trisinin en önemli desteği ve imaj kaynağıdır. Turizmin bir yerin ima-
jının pazarlanması olduğu düşünülürse, gezi fotoğrafları da o yerin
imajını taşır. Bu yanıyla gezi fotoğrafçıları, birer tanıtım fotoğrafçısı-
dırlar.

Fotoğraf turizmi meraklıları için Türkiye’de bazı illerde fotoğraf turiz-


mi eğitimi verilmektedir. İstanbul’da fotoğraf gezileri düzenleyen bir-
Hobiye Dayalı Turizm Çeşitleri 205

kaç kuruluş bulunmaktadır. Gezilerden önce fotoğraf eğitimi alınabi-


lir.

Turizm Fotoğrafçılığının Uğrak Mekânları

v İznik (Kültür ve Trekking)


v Safranbolu (Kültür ve Trekking)
v Ilgaz Dağı ve Pınarbaşı Şelaleri
v Uludağ Parkurları
v Sünnet Gölü
v Bolu Abant Yedigöller
v Bursa Oylat Kaplıcaları ve Yayları
v Assos- Kaz Dağları
v Bozcaada- Gökçeada
206 Ünite 4

zp[j
Türkiye, son yıllarda art arda hizmete giren uluslararası nitelikteki
golf tesisleriyle dünya golf severlerini bir araya getiren nezaketin, kali-
tenin ve prestijin buluştuğu seçkin bir golf merkezi konumuna dönüş-
müştür. Özellikle Antalya’nın 30 km doğusunda yer alan Belek belde-
si gerek eşsiz kültürel, tarihsel ve doğal yapısıyla gerekse nitelikli golf
sahaları ve tesisleriyle eşsiz bir golf turizmi gücünü oluşturmaktadır.
Antalya’nın yanı sıra İstanbul, Ankara ve Muğla’da gerek işletme faa-
liyetinde gerekse yatırım kapsamında yer alan uluslararası standart-
larda golf tesislerimiz planlanmıştır.

Şarap turizmi, şarap temasına sahip bölgeleri ziyaret etmek, şaraba ve


şarapçılığa duydukları ilgilerini geliştirmek amacı güden kişilerin,
bireysel ya da grup halinde katıldıkları bir özel ilgi turizm türü olarak
tanımlanabilir. Şarap turizmi, ziyaretçiler için öncelikli isteklendirme
etmenlerini bağların, şaraphanelerin, şarap festivallerinin, şarap tadı-
mı için şarap gösterilerinin ve özellikleri konusunda bir deneyim
yaşanmak istenen şarap bölgelerinin ziyaretlerinin oluşturduğu bir
turizmdir.

Yabancı bir ülke veya yöredeki bir yerel pazarda alışveriş etmenin
kendisine özgü bir albenisi vardır. Bu nedenle buralardan sıradan bir
şeyler satın almak bile turiste kendi ülkesinden farklı duyular yaşatır.
Alışveriş boyunca bu duyguları tekrar yaşamak turist için önemli bir
seyahat motivasyonu oluşturmaktadır.

Deniz turizmi kavramı, yat limanları işletmeciliği, kruvaziyer gemiler,


yat işletmeciliği, günübirlik gezi tekneleri ve turizm amaçlı su sporla-
rından oluşan ve tamamen deniz alanı içerisinde çeşitli deniz araçla-
rıyla gezi, spor ve eğlenme amaçlı olarak yapılan bir turizm çeşididir.
Deniz turizmi, ülke turizminin geleceğinde önemlidir. Deniz turizmi-
nin, Türkiye’nin turizm gelirleri içinde bugün önem verilmeyen konu-
muyla dahi genel turizm içerisinde % 25’lik paya sahiptir. Türkiye’nin
turizm çekim merkezi olmasının nedeni deniz varlığıdır.

Dünyada önemli bir turizm destinasyonu olmak isteyen veya olup


daha fazla kazanmak isteyen her ülke hızla kumarhaneleşmeye başla-
mıştır. Kumarhaneler konusunda eskiden yapılan bütün yanlışlıklar-
dan ders alıp gayet sıkı bir kontrol mekanizması ile yalnız yabancı
pasaportlular için kumarhanelerin açılmasının acilen ve ciddi bir
şekilde gündeme getirilmesi lazımdır.
Hobiye Dayalı Turizm Çeşitleri 207

Tema parkları, eğlence, macera, kültür ve eğitim amaçlı tasarlanmış


alanlarda düzenlenen etkinliklerin, gösterilerin ve tesis edilen yapıla-
rın bir merkez ya da bir grup temanın etrafında planlanan parklar-
dır.

Son yıllarda turizmle ilişkisi gittikçe artan sportif etkinlikler,


Türkiye’nin turizmde gelişme gücü olan alanlardan biri olarak ortaya
çıkmaktadır. Türkiye’de özellikle de doğa sporlarından kaynaklanan
sportif turizm, son yıllarda baş döndürücü bir hızla gelişmiştir. 15-20
yıl öncesine kadar isimleri büyük bir çoğunluk tarafından bilinmeyen
ve turizm endüstrisince de henüz birer ürün olarak keşfedilmemiş
rafting, parasiding, trekking, diving, gibi pek çok doğa sporu türü
Türkiye’nin yapılabilir sporları sıralamasına girmiştir.

Gastronomi; kültür ve yemek arasındaki ilişkiyi inceleyen bir çalışma-


dır. Geniş anlamıyla gastronomi; insan gönenci ve gıdasını ilgilendi-
ren her konuda sağlanmış kapsamlı bilgi birikimidir. Gastronominin
amacı; mümkün olan en iyi beslenmeyle insanın korunması ve hayat-
tan zevk almasının sağlanmasıdır. Gastronomi, sağlığa uygun, iyi
düzenlenmiş, hoş ve lezzetli mutfak; yemek düzeni ve sistemi anlamı-
na da gelir. Yenilebilir tüm maddelerin sağlığa uygun olması gereke-
cek şekilde, azami damak ve göz zevkini amaçlayarak sofraya, yenme-
ye hazır hale getirilmesine kadar olan süreç gastronominin çalışma
konusudur.

Gelişmiş ülkelerde, sağlık koşullarının iyileşmesi ile birlikte insan


ömrü uzamış; bunun sonucunda 65 ve daha yukarı yaştakilerin top-
lumdaki oranları yükselmiştir. Yine sağlık hizmetlerindeki gelişmeler
nedeniyle, bu yaş kesiminde çeşitli hastalıkların oranı azalmış; daha
etkin, dinamik canlı bir yaşlı nüfus oluşmuştur. Bu insanların emekli
olmaları nedeniyle ellerinde bol özgür zamanları bulunduğundan ve
emeklilere tanınan haklar sonucunda yeterli gelirleri olduğundan,
turizm sektörü için gittikçe artan bir müşteri potansiyeli oluşmakta-
dır. Özellikle mevsim dışı turizm olanakları, ucuzluğu nedeniyle bu
kesim için çekici olmaktadır. Böylece, yaşlıların yaşam biçimi ve
gereksinimlerine yanıt veren değişik bir turizm türü ortaya çıkmakta-
dır. Bu turistler, çalışma döneminde elde edemedikleri doyumları
sağlamaya çalışmaktadırlar. Bu nedenle, üçüncü yaş turizmi, bir edil-
gen dinlenme yaşamından çok; etkin, insanı geliştirici, yaşamı renk-
lendirici bir etkinlik olma eğilimi taşımaktadır.

Karavan turizminin etkinlik alanları arasında en fazla Kapadokya


bölgesi olarak adlandırılan bölge etkindir. Bunu yanı sıra başta Patara
208 Ünite 4

bölgesi olmak üzere Akdeniz Bölgesi’nin geniş bir alanında karavan


faaliyeti görülmektedir.

Türkiye’de hastane yapısı, hekimlerin tecrübesi, hastanelerin teknolo-


jik açıdan gelişmiş olması Türkiye’yi önemli bir tıp turizmi destinas-
yonu haline getirmektedir. Bunun yanı sıra tedavilerin süresinin kısa
oluşu ve fiyatların yarı yarıya, bazen üçte bir oranında düşmesi
Türkiye’yi küresel tıp turizmi için alternatif bir yer olarak gündeme
getirmiştir.

Fotoğraf turizminde genelde eğitim alınmadan hobi amaçlı yapılan


amatör fotoğrafçılık söz konusudur. Özel bir merak gerektirir, asıl
gerekli olan araçgereçlerden tamamına sahip olunması da gerekmez.
Merakı olan kişi fotoğraf makinesini alır başka hiç bir şeye gerek duy-
madan zamanı durdurmaya başlar.
Hobiye Dayalı Turizm Çeşitleri 209

=pZ[d=[‚_h

Golf, şarap, alışveriş, deniz, yat, kumar, uzay, temalı park,


spor, gastronomi üçüncü yaş, karavan, tıp ve fotoğrafçılık
turizmleri hakkında bilgi veriniz.
210 Ünite 4

:[Ð[hb[dZ_hc[IehkbWhÒ
1. Aşağıdakilerden hangisi Türkiye’nin en çok golf tesisine sahip
Antalya ilçesidir?

a. Kemer
b. Alanya
c. Serik (Belek)
d. Manavgat
e. Kaş

2. Aşağıdakilerden hangisi üreticiler için yemek turizminin


avantajlarındandır?

a. Artan Fiyatlar ve Zaman


b. Gerekli Sermaye
c. Satışları Büyük Ölçüde Arttıramamak
d. Sezonsal Değişimler
e. Artan Tüketici Sayısı

3. Aşağıdakilerden hangisi, gezi, spor ve eğlence amacıyla önceden


belirlenmiş program ve rotada seyreden deniz turizmi hizmet
ticaretinde kullanılmaya uygun denize elverişli gemilerdir?

a. Günübirlik Tur Teknesi


b. Yatlar
c. Kruvaziyer Gemiler
d. Marinalar
e. Çekek Yerleri

4. Aşağıdakilerden hangisi temalı parkların genel karakteristik


özelliklerinden değildir?

a. Genel talep 3. yaş turistlerdendir.


b. Bir veya daha fazla temaya göre düzenlenmiş ortamlar
içerirler.
c. Oyuncak veya gösteri kapasitesi başına düşen yatırım seviyesi
yüksektir.
d. Servis, bakım ve temizlik yüksek standarttadır.
e. Ziyaretçileri ortalama 5 ila 7 saat arası meşgul edecek kadar
etkinliğe (eğlence içeriği) sahiptirler.
Hobiye Dayalı Turizm Çeşitleri 211

5. Aşağıdakilerden hangisi Türkiye’nin tıp turizminde zayıf


yönlerindendir?

a. Turistik açıdan çekici bir ülke olması


b. Otelcilik hizmetlerinin kalitesi
c. Konukseverlik
d. Kapsamlı sağlık hizmetlerinin bulunması
e. Yabancı dil bilen çalışan sayısının az olması
212 Ünite 4

AWodWabWh
Akıncıoğlu, H.; “ Kurvaziyer Turizmi Yeni Bir Tutku Oluyor“, Dünya Gazetesi

Altınçubuk, F. (1989). Liman İdare ve İşletmesi . No:12. İstanbul: DTO No: 12,

Avcıkurt, C., Köroğlu, A. & Doğdubay, M. (2003). Alternatif Turizm


Planlamasında SWOT Analizinin Uygulanması. Türkiye’nin Alternatif
Turizm Potansiyeli ve Güncel Sorunları Konferansı, Çankırı.

Baltazzi, A. Kim Turist, Kim Değil .TÜRSAB Dergisi,140,

Bamyacı, M. “Kruvaziyer Gemilerde Bilgisayarlar“; Denizin Sesi (TDİ Yayını)

Baytaş, A. & Karaçetin E. (2008). Türkiye’nin Kelebek Rehberi. İstanbul: Kitap.

Botton, A. (2002), Seyahat Sanatı. İstanbul: Sel.

CBR Sempozyum. (1995). Reisemaerkte 1994 ; Der Knoten in der Kreuzfahrt ist
endliclı geplatzt.München.

Chucky, G. & Makens, J.(1997). The Travel Industry (Second Edition) . New
York: Van Nostrand Reinhold

Craik, J. (2001). Special Interest Tourism. Norman Douglas Wiley & Sons (
Ed.). Australia.

Denizcilik Müsteşarlığı Verileri

Derrett, R. (2001). Special Interest Tourism: Starting With The Individual.


SpecialInterest Tourism. 10(1), 1-22.

Dimmock, K.& Tiyce, M. (2001). Special Interest Tourism. Norman Douglas


Wiley& Sons (Ed.). Australia.

Doğaner, S. (2001). Türkiye Turizm Coğrafyası. İstanbul: Çantay.

FVW International; Sayılar: 18-95; 27-95 (eki Kreuz und Faehr); 4-96 Verlag
Dieter Niedecken; Hamburg.

Gurme Seyahatlar (2010), Tempo Dergisi, Mart Sayısı

Gümüş, H. (1993). Karadeniz Ekonomik İşbirliği Bölgesinde Turizm


İmkânlarının Değerlendirilmesi. Turizm Dünyası

Hall, C. M & Weiler, B. (1992). What’s Special About Special Interest Tourism? B.
Weiler ve C. M. Hall (Ed.), Special Interest Tourism içinde(pp. 1-14). London:
Belhaven.

Hall, C.M. & Muller D. K. (2002). Tourism, Mobility and Second Homes, Aspects
of Tourism. Clevedon: Channel View.

Hall, M.& Mitchell, R. (2001). Special Interest Tourism, Norman Douglas


Wiley& Sons (Ed.), Australia
Hobiye Dayalı Turizm Çeşitleri 213

Himmetoğlu, B. & B. Brotherton. (1994). Özel İlgi Turizmine Ampirik Bir


Yaklaşım. I. Turizm Sempozyumu 17- 18 Kasım 1994, İzmir: Dokuz Eylül
Üniversitesi.

Jenner, P.& Smith, C. (1993). Tourism in the Mediterranean; Transport. Londra:


EIU. p. 103.

Klemm, M. (1996). Langedoc Roussillon: Adapting the Strategy, Tourism


Management, 17(2)

Kozak, M. & Bahçe, S. (2009),. Özel İlgi Turizmi. Ankara: Detay.

Küçükaslan, N. (2000). Özel İlgi Turizminde Niş Pazarlamanın Yeri. Bursa:


Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler M.Y.O.

Kültür ve Turizm Bakanlığı , Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü, Yatırım


Geliştirme ve Planlama Dairesi Başkanlığı Envanterleri.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Yat Turizmi İstatistikleri(2000-2008).

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Turizm İstatistiklikleri İlgili Yıllıklardan


Derleme.

Orman Bakanlığı İl Turizm Envanterleri

Öndeş, O. Crusing; Renkli Bir Rüya. Denizin Sesi (TDİ Yayını).

Özer, E. (2004). Özel İlgi Turizmi ve Özel İlgi Turizmi Kapsamında KKTC Turizmi
Üzerine Yapılan Bir Araştırma. Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Turizm
ve Otel İşletmeciliği Yüksekokulu

Öztaş, K. & Karabulut, T. (2002). Turizm Ekonomisi ve Genel Turizm Bilgileri.


Ankara: Nobel Yayınları.

Reisebüro Bulletin; “Das Schiff Als Reiseziel“; sayı 5-95

Schofield P. (2001). Special Interest Tourism. Norman Douglas (Ed.) Wiley&


Sons Publishing. Australia.

Strapp, J.D. (1988). The Resort Cycle and Second Homes, Annals of Tourism
Research, 15(4).

Tanrısevdi, A. & Çavuş Ş. (2003). Özel İlgi Turizmi ve Özel İlgi Turizmi
Kapsamında Kuşadası ve Çevresinde Var olan Potansiyel Kaynaklar Üzerine
Kavramsal Bir İnceleme. Aydın: Adnan Menderes Üniversitesi, Turizm
İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu

Touristik Report. “Seereisen“; Sayı: 5-94 “Seereisen Und Fahren Special“;


Sayı 5-96

Turizm Bakanlığı. (1997). Yatırımlar Genel Müdürlüğü. Yatırımlar


Yönlendirme Dairesi Başkanlığı. Toros Yaylaları Dergisi. Ankara.

Turizm Bakanlığı. (1992). Doğu Karadeniz Bölgesi Yaylaları Tanıtım Kitapçığı.


Ankara.

TÜRSAB Dergisi; “Cruise Turizminde Niye Yokuz“; Sayı 139


214 Ünite 4

Internet kaynakları:

htpp://www. voyagerbook.com

http://arsiv.ntvmsnbc.com

http://tr.wikipedia.org/wiki/Formula_1

http://www. ekitapyayin. com/id/025/01. htm

http://www. formula1. gen. tr/f1haber/67

http://www. formula1. gen. tr/f1haber/67)

http://www. kultur. gov. tr/TR/BelgeGoster. aspx?F6E10F8892433CFF679A66


406202CCB01A2ABCEEAAF365E0

http://www. kultur. gov. tr/TR/BelgeGoster. aspx?F6E10F8892433CFF679A66


406202CCB0AE3866D3F016E184

http://www. kulturturizm. gov. tr/portal/turizm_tr. asp?belgeno=44152

http://www. kulturturizm. gov. tr/portal/turizm_tr. asp?belgeno=44173

http://www. sarapgunlugu. com

http://www. sayfamiz. com/kuslar. asp

http://www. tdf. org. tr

http://www. turizmdebusabah. com/HaberPrint~haberNo~11755. htm

http://www. turizmgazetesi. com/news/news. aspx?id=38721

http://www. turizmpusulasi. com/news. php?readmore=754)

http://www. turkiyeturizm. com/

http://www. turob. org/NewsDetail. aspx?newsId=2516)

http://www. vinotolia. com

http://www.alternatifsporlar.net/trekking_parkurlari.asp

http://www.bugday.org/tatuta/

http://www.bumak.boun.edu.tr

http://www.bydigi.net/genel-kultur/234481-turizm-olgusu-ve-ozellikleri.
html

http://www.formula1.com/

http://www.formula1-istanbul.com/f1/

http://www.gezikolik.com/tr/Genel_Bilgiler/Turkiye/KRUVAZIYER_
TURIZMI/e_7873.aspx

http://www.haberler.com/egitim-turizmi-haberi/
Hobiye Dayalı Turizm Çeşitleri 215

http://www.kultur.gov.tr/TR/BelgeGoster.aspx?F6E10F8892433CFFA781CAA
92714FCE0EBE49BB53DD1B28B

http://www.maden.org.tr

http://www.msxlabs.org/forum/turizm/81462-turizm-turleri.html

http://www.mta.gov.tr/

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetay&ArticleID=1
005616&Date=01.07.2010&CategoryID=82

http://www.rio-carnival.net

http://www.tumgazeteler.com/?a=1672666

http://www.tumgazeteler.com/?a=2882756

http://www.turizmakademisi.com/tr/content/view/338/116/

http://www.turizmdebusabah.com/haber_detay~haberNo~11671.htm

http://www.turizmgazetesi.com/articles/article.aspx?id=20753

http://www.turizmgazetesi.com/articles/article.aspx?id=48403

http://www.turkiyeturizm.com/news_detail.php?id=11254

http://www.ua.gov.tr/

http://www.voyagerbook.com/tr/t_turizm/genc.asp

secure. bookinturkey. com/ main_tr/ilgi/rafting/rafting. asp - 31k -

stu. inonu. edu. tr/~cevre/caretta. htm - 10k

stu. inonu. edu. tr/~cevre/caretta. htm - 10k -

www. araconline. com/h/haber. asp?id=3907

www. cevreorman. gov. tr/fauna_01. htm - 8k

www. cevreorman. gov. tr/fauna_01. htm - 8k

www. datca. cc/html_24k

www. formula1-istanbul. com/f1/

www. gezinet. net/aktiviteler/rafting/index. asp - 31k

www. gezinet. net/aktiviteler/rafting/index. asp - 31k -

www. jeotermaldernegi. org. tr

www. kultur. gov. tr/ - 9k –

www. kulturturizm. gov. tr/ portal/turizm_tr. asp?belgeno=44044 –

www. kulturturizm. gov. tr/ portal/turizm_tr. asp?belgeno=44044 –

www. kulturturizm. gov. tr/ portal/turizm_tr. asp?belgeno=44052 - 21k -


216 Ünite 4

www. kulturveturizm. org. tr

www. manyas. org/manyaskuscenneti. htm - 16k

www. mersin. gov. tr/contents. php?cid=66 - 42k

www. mugla_turizm. gov. tr

www. tuik. gov. tr

www. turizmgazetesi. com/articles/article. aspx?id=18424

www. vinhills. com

www.ae.metu.edu.tr/~yiscen/basinda/basin5.html - 7k

www.balonturu.net

www.dogadernegi.org

www.festivaltours.com

www.frmtr.com

www.gezenbilir.com/index.php?board=78.0 - 78k

www.kapadokyaturu.com

www.kelebek.org

www.kentintozu.com

www.kultur.gov.tr/ - 50k

www.mimarlar.com

www.patikatrek.com/magaracilik.asp - 21k

www.sanfermin.com

www.turismoresidencial.com

www.turizmdosyasi.com/haber_oku.asp?haber=1042

www.tursab.org.tr
Hobiye Dayalı Turizm Çeşitleri 217

Değerlendirme Sorularının Yanıtları

1. Ünite 2. Ünite 3. Ünite 4. Ünite


1. B 1. E 1. B 1. C
2. B 2. B 2. A 2. E
3. E 3. E 3. E 3. C
4. A 4. C 4. A 4. A
5. C 5. A 5. D 5. E
218 Ünite 4

You might also like