Professional Documents
Culture Documents
Selçuklular Zamanında Muş
Selçuklular Zamanında Muş
MUŞ TARİHİ
ISBN | 978-625-7059-92-3
© Bu kitabın her hakkı saklıdır. Tamamen veya herhangi bir bölümü, yayınevinin
yazılı izni alınmadan basılamaz, kopyası çıkarılamaz, fotokopisi alınamaz veya
kopya anlamı taşıyabilecek hiçbir işlem yapılamaz.
Esra Çıplak*
13. ve 15. yüzyıl İslam kaynakları siyasi, coğrafi, tarihi, dini, kültü-
rel vs. pek çok bilgiyi günümüze taşımışlardır. Arapça ve Farsça yazı-
lan bu kaynaklar; kat’u’l-arz veya sûretü’l-arz olarak en geniş tanımıyla
“coğrafya”, ekâlim, buldân ve mesâlik kitapları ile mekân ilmini bize sun-
maktadır.1 el-Kalkaşandî’nin el-Ceziretü’l-Furatiyye2 olarak adlandırdığı
el-Cezire3 içerisinde yer alan Muş, çoğu İslam kaynağında Ermeniyye böl-
gesinde bahsedilen bir yerleşim yeridir. Kadim bir şehir olarak Muş’un ta-
rihi seyirde farklı adlandırmaları olmuştur.4 Hamdullah el-Müstevfi’nin
güçlü kalesini, mükemmel iklimini ve verimli topraklarını övdüğü bugün
Muş iline bağlı bulunan Malazgirt’i; el-Makdîsî ise pazar sokağında ca-
misi bulunan, etrafı birçok bahçeyle çevrili güçlü bir kale olarak tanımlar.
Murat Nehri’nin Nehr-i Arsanas olarak ifade edildiği bu dönemde Arsa-
nas’ın güneyinde, Van Gölü’nün batısındaki büyük ovada yer alan Muş’a
* Dr. Öğr. Üyesi, Muş Alparslan Üniversitesi, Tarih Bölümü e.ciplak@alparslan.edu.tr
ORCID: 0000-0003-4577-3026
1 ibn Havkal, Sûretü’l-arz, Daru Mektebeti bi’l-Hayat, 1996, s.329-330; el-Mes‘ûdî, Murûcü’z-zeheb (Altın
Bozkırlar), çev. Ahsen Batur, Selenge Yay., İstanbul, 2004. s. 33-35; Mevlüt Koyuncu, “İlk İslâm Fetihleri
Döneminde El-Cezire Bölgesi ve İslâmlaşma Süreci”, ed. Recep Yaşa, SAÜ Fen Edebiyat Dergisi, 10/1,
Sakarya 2008, s. 131-140; Mehmet Bölükbaşı, “İslam Dünyasında Coğrafya İlminin Ortaya Çıkışı ve
Gelişimi”, Disiplinlerarası Sosyal Bilimler Dergisi, 3, 2018, s. 1-26.
2 el-Kalkaşandî, Subhu’l-a‘şâ fî sınâ‘ati’l-inşâ’, C.4, Dârü’l-Kütübü’l-Hidiviyye, Kahire 1914, s. 314-328.
3 Adnan Çevik, “Ortaçağ İslam Coğrafyacılarına Göre el-Cezire ve İdari Taksimatı”, Osmanlı Araştırma-
ları, 33/33, 2009, s. 35-40.
4 Guy Le Strange, Doğu Hilâfeti’nin Memleketleri: Mezopotamya, İran ve Orta Asya, çev. Adnan Eskikurt,
Cengiz Tomar, Yeditepe Yay., İstanbul 2015, s. 159-160.
94
S elçuklular Z amanında M uş
95
M UŞ TARİ H İ
96
S elçuklular Z amanında M uş
sonunda Dandanakan Zaferi (23 Mayıs 1040) ile başkent Nişabur olmak
üzere Horasan’da bağımsız bir devlet kurmuşlardır.16 Büyük Selçuklu Sul-
tanı Tuğrul Bey (ö.1063) önderliğinde yapılan batı yönündeki fetihler, Türk
ve dünya tarihi bakımından büyük bir önem arz etmektedir. Bu fetihler
sonucunda Erran (Arrân),17 Kafkasya, Azerbaycan, Irak, Suriye ve Filistin
tamamıyla fethedilmiştir. Çağrı Bey (ö.1059) üç bin süvari ile Mâveraün-
nehir’den Doğu Anadolu topraklarına girdiğinde18 bu ilk akınların yurt
tutmak maksatlı olmadığı anlaşılmaktadır. Sonraki yıllarda ise Selçuklu
melikleri İbrahim Yınal ve Kutalmış’ın Basean (Pasinler) Ovası’ndan ge-
çerek Erzurum, Malazgirt ve güneyde Muş’a kadar ilerledikleri görülmüş-
tür (1045-1048). Selçukluların bölgedeki varlığı, Bizans Devleti’nin Tuğrul
Bey ile diplomatik temasa geçmesine neden olmuş (1048-1049) ancak iler-
leyiş durmamış güzergâh ise Pasinler olarak belirlenmiştir. Mikhael Atta-
liates batıda Khaldia themasından güneyde Taron (Muş)’a kadar ilerleyen
Selçuklularla ilgili olarak; Oğuz Türkleri, yörenin bütün uluslarına büyük
yiğitliklerini kanıtladıktan sonra İberia/Gürcistan ile olan sınırlarındaki doğu
bölgelerine yaklaştılar ve arazilerimizden çoğuna ellerinden geldiğince akın-
lar yaptılar. Bu halk sürekli olarak Rum ülkesine, büyük felaketlere yol aça-
rak, akınlar yürüttü19 demektedir. 11. yüzyıl Ermeni din adamı ve tarihçisi
Aristakes, 1000-1071 olaylarını anlattığı eserinde ise Selçuklu ilerleyişini
şöyle nakleder: Ermeni takvimine göre 497 (1048) yılında tutsaklığımızın
ikinci yılı idi. Bir kez daha, İran’dan dev gibi dalgalar halinde insanlar ak-
maya başladı. Karin’e ve geniş Basean ovasına doldular. Ülkenin dört köşe-
sine, batıda Kağdarıç; kuzeyde İspir, Tayk ve Arsharunik; güneyde Taron’a
dolmuştular. Ondört gün dinlendikten sonra ülkenin tamamını ele geçirdiler.20
Bizans İmparatoru II. Basileios (976-1025), doğu sınırını güvence al-
tına almak ve Müslüman memleketlerini ele geçirme siyasetinin bir par-
çası olarak bu bölgedeki küçük Ermeni ve Gürcü krallıklarını merkeze
bağlamış ve Ermeni nüfusunu da Orta Anadolu’ya kanalize ederek Doğu
16 Mehmet Altay Köymen, Selçuklu Devri Türk Tarihi, TTK Yay., 6. Baskı, Ankara 2017, s. 50-59; M. A.
Köymen, Büyük Selçuklu İmparatorluğu Tarihi, C.1, TTK Yay., 5. Baskı, Ankara, 2016, s. 336-366.
17 Bayram Arif Köse, “10. Yüzyıl İslam Coğrafyacılarına Göre Ermeniye ve Arrân Tarihî Coğrafyası”,
Turkish Studies, 11/1, 2016, s. 89-108.
18 İbrahim Kafesoğlu, “Doğu Anadolu’ya İlk Selçuklu Akını (1015-1021) ve Tarihi Ehemmiyeti”, 60. Do-
ğum Yılı Münasebetiyle Fuad Köprülü Armağanı, DTCF Yay., İstanbul 2010, s. 260-268; Ali Sevim, Ana-
dolu’nun Fethi Selçuklular Dönemi, s. 41; M. Eser, a.g.m., s. 185-207.
19 Mikhael Attaleiates, Tarih, çev. Bilge Umar, Arkeoloji ve Sanat Yay., İstanbul 2008, s. 55,56.
20 Aristakes Lastivertc’i’s History, çev. Robert Bedrosian, Sources of the Armenian Tradition, New York,
1985, s. 27(68); Ömer Subaşı, “Tarihi Kaynaklar Işığında Kaputru Savaşı”, Atatürk Ün. Türkiyat Araştır-
maları Enstitüsü Dergisi (TAED), 44, Erzurum 2010, s. 252.
97
M UŞ TARİ H İ
98
S elçuklular Z amanında M uş
99
M UŞ TARİ H İ
100
S elçuklular Z amanında M uş
101
M UŞ TARİ H İ
yer aldığı bölgeyi küçük kardeşi Şihabüddin Gazi’ye ıkta‘ etmiş43 ancak
Şihabüddin bir süre sonra hem ağabeyine isyan etmiş hem de kötü idare-
sinden dolayı 1224’te Melik Eşref tarafından tecziye edilmiştir.44 1230 ba-
şında halkın “Melik Eşref’in bir memlûkü bile Celâleddin’e karşı durabilir”
inancının aksine kısa bir süre Muş ve civarı Harezmşahların idaresine geç-
miştir.45 Türkiye Selçuklu Sultanı Alâeddin Keykûbâd (ö.1237) ile Celâled-
din Harezmşah (ö.1231) arasında iyi başlayan münasebet zamanla olumsuz
bir hal almış gelişmeler bu iki önemli sultanı karşı karşıya getirmiştir. Bu
noktada el-Melikü’l-Eşref Mûsâ b. Eyyûb (ö.1237) ile Celâleddin’e karşı it-
tifak kuran Alâeddin Keykûbâd, Yassıçemen’de (1230) onu mağlup emiş-
tir.46 Erzurum Selçuklu Emiri Rükneddin Cihan Şah (1225-1230)’ın tabii-
yetini sağlayan Türkiye Selçuklu Sultanı ile Melik Eşref arasındaki ittifak
sona erince Muş ve civarı Türkiye Selçuklu Devleti’nin hâkimiyetine dâ-
hil olmuş47 ancak 1237 yılında sultanın vefat etmesi, Eyyûbîlerin bölgeye
nüfûz etme çabası ve akabinde Selçukluların Kösedağ (1243)’da büyük bir
bozgun yaşamaları bu hâkimiyeti sekteye uğratmıştır.
Malazgirt Zaferi ile başlayan süreçte Diyar-ı Rûm ya da Küçük As-
ya’nın Türkiye olarak kaynaklarda ifade bulmasının ardından Eyyûbîlerin
bölgede hâkim rol oynamaları48 ve onların ardından sınırları Malatya’ya
kadar uzanmış olan Memlûkler, Moğollar karşısındaki güçlü duruşları ile
dönemlerinin etkin gücü haline gelmişlerdir. Türkiye Selçuklularının inkı-
razından sonra bölgede Moğol izlerinin49 devam etmesi ve artık Kösedağ
bozgunundan sonra kurulan beylikler ile yeni bir siyasi tablo ortaya çık-
mıştır. Bu tabloda Memlûkler, Celâyirliler ve Karakoyunluları aynı çizgide
buluşturan devlet ise 14. yüzyılın sonları ile 15. yüzyılın başlarında, geçtiği
mıntıkayı kasıp kavuran Timurlu Devleti’dir. Celâyirli Şeyh Üveys’in, 1366
baharında Bağdad, Tikrit, Musul güzergâhında ilerleyişi ile Türkmenleri
Abdullah Şemseddin Muhammed b. Ahmed b. Osman et-Türkmânî el-Fârikî ed-Dımaşkî ez-Zehebî,
Siyeru a´lâmi’n-nübelâ‘, thk. Ömer Abdüsselâm Tedmûrî, C.23, Beyrut, 1417/1997, s. 19; Ebu’l-Fidâ,
el-Muhtasar fî ahbâri’l-beşer, C. 2, s. 200-201; Ali Sevim, Anadolu’nun Fethi Selçuklular Dönemi, s. 193.
43 ibn Esîr, el-Kâmil fi’t-tarih, C. 10, s. 272.
44 ibn Esîr, el-Kâmil fi’t-tarih, C. 10, s. 273-274.
45 O. Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 386, 124.
46 el-‘Aynî, ‘ıkd el-Cümân, nşr. M. Muhammed Emin, C. 4, s. 264-267.
47 Nâsırüddîn Hüseyin b. Muhammed b. Ali el-Caferî er-Rugadî el-Münşî ibn Bîbî, el-Evâmiru’l-Ala‘iye
fi’l-Umuri’l-Ala‘iye, çev. Necati Lugal, C.1, Ankara, 1996, s. 425-427.
48 Ebu Şâme el-Makdîsî, Kitabu’r-ravzateyn fi ahbari’d-devleteyn en-nuriyyetü’s-salahiyye, nşr. İbrahim
Şemseddin, C. 5, Beyrut, 2002, s. 91-92; el-‘Aynî, ‘Ikd el-Cumân, C. 3, s. 191; M. Eser, a.g.m., s. 195.
49 Züriye Oruç, “Türkiye Selçuklu Devleti’nin Yıkılışından Sonra Anadolu’da Moğol Hâkimiyeti (1308-
1335)”, Tarih Okulu Dergisi, 8/24, 2015, s. 297-323.
102
S elçuklular Z amanında M uş
103
M UŞ TARİ H İ
104
S elçuklular Z amanında M uş
dönemde çok merkezi ve önemli bir şehir görüntüsünde değildir. Ancak 10.
yüzyıl eserinde beşinci iklim bölgesinde 15. yüzyıl eserinde ise dördüncü
iklim bölgesinin beşinci kısmında61 gösterilen Muş’un da içinde yer aldığı
alanda pamuk ürününün yetişme şartlarına uygunluğu üzerine düşünül-
melidir. Marco Polo’nun ifadesi yakın bölgede mikro klima iklim bölgele-
rine doğru işaret etmiş olabilir. Bölgede hayvancılığın ön planda olması
dokuma sanayini etkilemiş keçi kılından yapılan gej dokumasının geçmiş-
ten bugüne taşındığı ve özelikle erkek giyiminde elbiselik kumaş olarak
kullanıldığı bilinmektedir.62
105
M UŞ TARİ H İ
106
S elçuklular Z amanında M uş
yaklaşık 500 metre uzaklıkta bir tepe üzerinde ve bir dere kenarında yer
alan ve geniş bir alana yayılan mezar taşları, yakın köylerdeki benzerle-
rine oranla birtakım farklı özellikler göstermektedir. Özellikle üç kademeli
ve at biçimli sandukalar dikkat çekmektedir. Ayrıca burada bulunan mezar
taşlarında kabaca yarım küre, kalkan, kılıç ve kama motifleri kullanılmış-
tır. Bu süslemeler genellikle baş taşının dış yüzeyinde yer almaktadır. En
erken 958 yılına tarihlenen mezar taşlarından bazıları tarihsiz bazılarının
tarihi silinmiş ve 1212 yılına tarihlenen şahideler bulunmaktadır.69 Orta-
çağ’a ait seramik parçaları bulunan Esenlik (Abri) Kalesi doğu-batı doğ-
rultulu, oval yapılı, 1550 m. rakımlı Seri Tepe üzerinde yer almaktadır. Bu
kaleye ait bir tarih bilgisi bulunmamakla beraber bazı buluntuların Orta-
çağ’a ait olduğu tespit edilmiştir.70
Sonuç olarak; Muş’un 11. yüzyılda başlayan Selçuklu hâkimiyeti ve
onun sanat ve mimari izleri meskûn halk ile bugüne ulaşmış gerek camii
mimarisindeki sadelikte gerek mezar şahidelerindeki figürlerde ve gerek
yakın bölgedeki kümbetlerde yurtluk mührü kabilindendir. Ortaçağ’da Muş
ile ilgili olarak özellikle Arapça kaynaklarda bilgiler oldukça az olmasına
rağmen 14. yüzyıla gelindiğinde Fars kaynaklarında bilgi artışı görülmüş-
tür. Bizans ve Ermeni kaynaklarının ise bölgenin idari ve sosyal statüsü
nedeniyle diğerlerine göre daha fazla bilgi barındırdığı malumdur.
69 Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Envanteri, Muş İli, Korkut İlçesi, Yolgözler Köyü, Yünören Mezarlı-
ğı, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2021. (Yayınlanmamış); Selahattin Aslan, Muş İli ve Bağlı İlçelerde
(Muş Merkez-Varto-Bulanık-Malazgirt-Korkut-Hasköy) Tarihi Mezar Taşları (Tespit-Transkript-Değer-
lendirme), (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Uşak 2019, s. 111-131.
70 Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Envanteri, Muş İli, Bulanık İlçesi, Esenlik (Abri) Kalesi, T.C. Kültür
ve Turizm Bakanlığı, 2021. (Yayınlanmamış)
107
M UŞ TARİ H İ
108
S elçuklular Z amanında M uş
Kaynakça
109
M UŞ TARİ H İ
110
S elçuklular Z amanında M uş
111
M UŞ TARİ H İ
112
S elçuklular Z amanında M uş
Urfalı Mateos, Urfalı Mateos Vekayinamesi ve Papaz Grigor’un Zeyli, çev. Hırant And-
resyan, 3. Baskı, TTK Yay., Ankara 2000.
VRYONIS, Speros, The Decline of Medieval Hellenism in Asia and the Process of Islami-
zation from the Eleventh through the Fifteenth Century, London 1971.
WING, Patrick, The Jalayirids: Dynastic State Formation in the Mongol Middle East,
Edinburgh University Press, 2016.
Yâkut el-Hamevî, Mu‘cemu’l-buldân, C.5, Dâru Sâdır, Beyrut 1977.
YAŞA, Recep, “Ahlatşahlar”, Türkler, C.6, ed. Hasan Celal Güzel vd., Ankara 2002.
YAŞA, Recep, Bitlis’te Türk İskanı (XII.-XIII. Yüzyıl), Ankara 1992.
YILMAZ, Bilal, Muş Vakıfları, (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Van 2009.
YİNANÇ, Mükrimin Halil, Ak Koyunlular, C.1, İA, MEB, İstanbul 1993, ss. 253-267.
YUVALI, Abdulkadir, Yakındoğu Tarihi Üzerindeki Moğol Tesirleri, Ondokuz Mayıs Üni-
versitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, C.3, 1988, ss. 63-74.
113