Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 22

MUŞ TARİHİ

MUŞ TARİHİ

Yayın Koordinatörü | Ahmet Dündar


Yayın Yönetmeni | Zeynep Yeşilova
Editör | Murat Alanoğlu • Mustafa Alican • Mehmet Özalper
Kapak Tasarımı | Yunus Karaaslan
Kapak Fotoğrafı | Adem Sönmez
Sayfa Düzeni | Adem Şenel

ISBN | 978-625-7059-92-3

İDEAL KÜLTÜR YAYINCILIK


Topkapı Mah. Kahalbaşı Sok. No:31/1
Fatih - İstanbul
Tel: +90 212 528 85 41
bilgi@idealkultur.com
Kültür Bakanlığı Sertifika No: 46699

Baskı ve Cilt | Optimum Basım San. ve Tic. Ltd. Şti


Sertifika No: 41707

1. Baskı | İstanbul, 2021

Eserde yer alan yazıların sorumluluğu yazarlara ait olup editör ve


yayınevi mesul tutulamaz.

© Bu kitabın her hakkı saklıdır. Tamamen veya herhangi bir bölümü, yayınevinin
yazılı izni alınmadan basılamaz, kopyası çıkarılamaz, fotokopisi alınamaz veya
kopya anlamı taşıyabilecek hiçbir işlem yapılamaz.

Esere Ait Kütüphane Katalog Kartına


Karekodu Okutarak Ulaşabilirsiniz.
Selçuklular Zamanında Muş

Esra Çıplak*

13. ve 15. yüzyıl İslam kaynakları siyasi, coğrafi, tarihi, dini, kültü-
rel vs. pek çok bilgiyi günümüze taşımışlardır. Arapça ve Farsça yazı-
lan bu kaynaklar; kat’u’l-arz veya sûretü’l-arz olarak en geniş tanımıyla
“coğrafya”, ekâlim, buldân ve mesâlik kitapları ile mekân ilmini bize sun-
maktadır.1 el-Kalkaşandî’nin el-Ceziretü’l-Furatiyye2 olarak adlandırdığı
el-Cezire3 içerisinde yer alan Muş, çoğu İslam kaynağında Ermeniyye böl-
gesinde bahsedilen bir yerleşim yeridir. Kadim bir şehir olarak Muş’un ta-
rihi seyirde farklı adlandırmaları olmuştur.4 Hamdullah el-Müstevfi’nin
güçlü kalesini, mükemmel iklimini ve verimli topraklarını övdüğü bugün
Muş iline bağlı bulunan Malazgirt’i; el-Makdîsî ise pazar sokağında ca-
misi bulunan, etrafı birçok bahçeyle çevrili güçlü bir kale olarak tanımlar.
Murat Nehri’nin Nehr-i Arsanas olarak ifade edildiği bu dönemde Arsa-
nas’ın güneyinde, Van Gölü’nün batısındaki büyük ovada yer alan Muş’a
* Dr. Öğr. Üyesi, Muş Alparslan Üniversitesi, Tarih Bölümü e.ciplak@alparslan.edu.tr
ORCID: 0000-0003-4577-3026
1 ibn Havkal, Sûretü’l-arz, Daru Mektebeti bi’l-Hayat, 1996, s.329-330; el-Mes‘ûdî, Murûcü’z-zeheb (Altın
Bozkırlar), çev. Ahsen Batur, Selenge Yay., İstanbul, 2004. s. 33-35; Mevlüt Koyuncu, “İlk İslâm Fetihleri
Döneminde El-Cezire Bölgesi ve İslâmlaşma Süreci”, ed. Recep Yaşa, SAÜ Fen Edebiyat Dergisi, 10/1,
Sakarya 2008, s. 131-140; Mehmet Bölükbaşı, “İslam Dünyasında Coğrafya İlminin Ortaya Çıkışı ve
Gelişimi”, Disiplinlerarası Sosyal Bilimler Dergisi, 3, 2018, s. 1-26.
2 el-Kalkaşandî, Subhu’l-a‘şâ fî sınâ‘ati’l-inşâ’, C.4, Dârü’l-Kütübü’l-Hidiviyye, Kahire 1914, s. 314-328.
3 Adnan Çevik, “Ortaçağ İslam Coğrafyacılarına Göre el-Cezire ve İdari Taksimatı”, Osmanlı Araştırma-
ları, 33/33, 2009, s. 35-40.
4 Guy Le Strange, Doğu Hilâfeti’nin Memleketleri: Mezopotamya, İran ve Orta Asya, çev. Adnan Eskikurt,
Cengiz Tomar, Yeditepe Yay., İstanbul 2015, s. 159-160.

94
S elçuklular Z amanında M uş

atıfta bulunulmaktadır.5 Ortaçağ’da sınırları net olarak belirlenemeyen,


ancak Murat Nehri, Ahlat ve Malazgirt’e göre yerleşim yeri tayin edilen
Muş hakkındaki malumat oldukça az ve dağınıktır. Esasen Sökmenliler-
den dolayı bölge ile ilgili bilinenlerde artış görünmektedir. Öncelikle Sel-
çuklu Devleti kurulup Anadolu akınlarının başladığı sırada Muş’un idari
sistemdeki yerine bakmak gerekir. Selçuklulardan Beyliklere, Beylikler-
den Moğollara, Moğollardan Celâyirlilere, Celâyirlilerden Karakoyunlu-
lara ve hatta Timur’un dahi yolunun geçtiği Muş hakkında, kaynaklar-
daki bilgiler sınırlıdır. Celâyirli Şeyh Üveys’in Muş’ta yaptığı katliam Fars
kaynaklarından naklen, batılı kaynaklarda “Muş Savaşı” diye anlatılırken
el-Makrîzî’nin es-Sülûk adlı eserinde bu yerin adı dahi geçmemektedir.6
Bunların dışında Celâyirliler-Timurlular-Memlûkler ekseninde yine yolla-
rın Muş’ta kesiştiğini görmekteyiz. Hassaten Selçuklu-Bizans ve Karako-
yunlu-Timur mücadeleleri sırasında siyasi ve askeri güzergâhta olmasına
rağmen Muş’un açık bir ovada olması ve sert ikliminin kente sirayeti ne-
deniyle burası hakkında muhtemel, eser miktarda malumat vardır. Önce-
likle güzergâhtaki su kaynağı, ikinci olarak Bitlis gibi ticari ve ilmi mer-
kezlere yakınlığı gibi nedenler burayı öne çıkaran unsurlardandır.
Muş ve civarının İslam tarihi sınırlarına girişi ve Bizans İmparator-
luğundaki konumuna değinmek gerekir. Bölgeye İslam fetihleri başladığı
sırada Muş, Bizans idari sistemi olan thema teşkilatında yer almaktadır.
7. yüzyıldan 11. yüzyıla kadar Bizans İmparatorluğu’nun ilk etapta Ana-
dolu’daki arazilerinde kurmuş olduğu thema sistemi; idarî, askerî ve sos-
yo-ekonomik bölgeleri tanımlamak için kullanılan bir terim olup bu siste-
min ortaya çıkışı, gelişimi ve ortadan kalkışının bir süreci ifade ettiği ve
dönem dönem geliştirilen bir yapı olduğu belirtilmelidir.7 Bu meyanda
Anadolu’da geniş bir kavis halinde güney ve doğuya doğru kıvrılan the-
malardan biri olan Taron (Muş), Bizans’ın kontrolör yapısının işaretidir.8
Halife Ömer b. Hattab’ın komutanlarından İyaz b. Ganem9 (ö.641)’in ko-
mutasında Re’sü’l-’Ayn’dan Dara’ya ve Anadolu’ya geçen Arap ordula-
rının gerçekleştirdiği İslam fetihlerinin bu bölgede başlangıç tarihi 640’lı
5 Guy Le Strange, a.g.e, s. 159-160.
6 Patrick Wing, The Jalayirids: Dynastic State Formation in the Mongol Middle East, Edinburgh Univer-
sity Press, 2016, s. 111, 154.
7 Murat Keçiş-Cüneyt Güneş, “Bizans’ın Anadolu’daki Yeni Düzeni: Thema Sistemi’nin Ortaya Çıkışı
ve Problemler”, Sosyal ve Beşerî Bilimler Araştırmaları Dergisi, 19/43, 2018, s.104-105; Adnan Eskikurt,
“Anadolu’daki Bizans Thema Birliklerinin Malazgirt Öncesi Vaziyetleri: Umumî Bir İnceleme”, USAD,
12, 2020, s. 146-147.
8 Georg Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, çev. Fikret Işıltan, TTK Yay., Ankara 1991, s. 292.
9 İbn Hacer el-Askalânî, el-İsâbe fi temyiz es-sahâbe, C. 3, Mektebeti’l-Müsenna, Bağdad 1990, s. 50.

95
M UŞ TARİ H İ

yıllardır.10 Küçük Asya’nın bu kadim kentinde Selçukluların gelişine değin


bölgede kısmî olarak Müslüman Arapların yerleşimi söz konusudur. Belâ-
zurî ve İbnü’l-Esîr’in anlatısına göre Halife Ömer, 639 yılında Ebû Ubey-
de’nin vefatı üzerine İyaz b. Ganem’i Humus, Kınnesrin ve el-Cezîre vali-
liğine tayin etmiş o da aynı yıl beş bin kişilik bir askerî birlikle el-Cezîre
bölgesine sefere çıkmış Harran, Ruha, Amid, Meyyâfârıkîn, Mardin, Erzen,
Ahlat gibi şehirleri birer birer ele geçirerek vergiye bağlamıştır.11 Böylece
İslam tarihi literatürüne giren Muş, 9. yüzyıl eseri olan el-Belâzurî’nin Fu-
tuhu’l-Buldân’ında Tarûn12 olarak geçmişse de Muş ismini ilk olarak 10.
yüzyılda el-Makdîsî’nin Ahsenü’t-Tekasîm’inde “Sinn-i Nuhâs’tan Malazgirt,
Muş ve Hâlidât şehirleri, iki merhaledir…” ifadesiyle görmekteyiz.13 İslam
coğrafyacıları tarafından Muş’un da yer aldığı iklim bölgesi “Ermeniyye”
olarak belirtilmiş ve bölgenin özellikleri bu eserlerde anlatılmıştır. Mu‘ce-
mu’l-Buldân’da ise Muş isminin etimolojisi verilirken Zevzân (Zozan?) ke-
limesi ile Muş ve civarı tasvir edilmiştir.14 Dolayısıyla bu son kullanımda
Muş ile Zevzân/Zozan’nın birlikte yer almasında Muş’un geniş ovası ve
dağları ile yayla alanı görünümüne atıf yapılmış olmalıdır. Bizans yöneti-
minde bulunan Suriye, el-Cezîre daha sonra Doğu Anadolu ve Azerbay-
can’ın İslâm orduları tarafından fethiyle Arap-Bizans mücadeleleri, Tar-
sus- Malatya- Erzurum hattı boyunca devam etmiştir. Bu askeri mücadele
bölgesi (Sugur ve Avasım), Suriye, el-Cezîre ve Doğu Anadolu ucu olmak
üzere üç kısım olup belli başlı yerleşim yerleri Tarsus, Misis, Anazarba,
Maraş, Kemah, Samsat, Adıyaman, Harput, Diyarbakır, Silvan, Erzen, Ma-
latya, Bitlis, Malazgirt, Ahlat, Erciş ve Erzurum’dur.15

Selçuklu Devrinde Muş’ta Siyasî ve Askerî Durum


11. ve 12. yüzyılda bölgenin siyasi konjonktüründeki değişiklikler kay-
naklara da bu ölçüde sirayet etmiş ve mevcut demografik yapıya Türkler
de eklenmiştir. Selçuklu Türkleri, Gaznelilerle yaptıkları uzun mücadeleler
10 M. Koyuncu, a.g.m., s. 135; ibn Esîr, İslam Tarihi-el-Kâmil fi’t-tarih Tercümesi, terc. heyeti Ahmet Ağı-
rakça vd., C. 2, Ocak Yay., İstanbul 2016, ibn Esîr, el-Kâmil fi’t-tarih, C. 2, s. 532-533.
11 el-Belâzurî, Fütuhu’l-buldân, s. 247-252; ibn Esîr, el-Kâmil fi’t-tarih, C.2, s. 465-467.
12 Hamdullah el-Kazvînî, Nüzhetü’l-kulûb, C. 23, çev. Guy Le Strange, Leiden, Brill, London, 1919, s. 258.
13 el-Makdîsî, Ahsenü’t-Tekasîm, ed. M.J. De Goeje, E.J. Brill, 1906.
14 Yâkut el-Hamevî, Mu‘cemu’l-buldân, C. 5, Dâru Sâdır, Beyrut 1977, s. 223; Hamdullah el-Kazvînî, Nüz-
hetü’l-kulûb, s. 105.
15 İbrahim Kafesoğlu, “Doğu Anadolu’ya İlk Selçuklu Akını (1015-1021) ve Tarihi Ehemmiyeti”, 60. Do-
ğum Yılı Münasebetiyle Fuad Köprülü Armağanı, DTCF Yay., İstanbul 2010, s. 260-268; Ali Sevim, Ana-
dolu’nun Fethi Selçuklular Dönemi, 3. baskı, Ankara, 2000, s. 41; Mithat Eser, “Selçuklular Döneminde
Muş ve Çevresi”, Turkish Studies, 9/1, 2014, s. 185-207.

96
S elçuklular Z amanında M uş

sonunda Dandanakan Zaferi (23 Mayıs 1040) ile başkent Nişabur olmak
üzere Horasan’da bağımsız bir devlet kurmuşlardır.16 Büyük Selçuklu Sul-
tanı Tuğrul Bey (ö.1063) önderliğinde yapılan batı yönündeki fetihler, Türk
ve dünya tarihi bakımından büyük bir önem arz etmektedir. Bu fetihler
sonucunda Erran (Arrân),17 Kafkasya, Azerbaycan, Irak, Suriye ve Filistin
tamamıyla fethedilmiştir. Çağrı Bey (ö.1059) üç bin süvari ile Mâveraün-
nehir’den Doğu Anadolu topraklarına girdiğinde18 bu ilk akınların yurt
tutmak maksatlı olmadığı anlaşılmaktadır. Sonraki yıllarda ise Selçuklu
melikleri İbrahim Yınal ve Kutalmış’ın Basean (Pasinler) Ovası’ndan ge-
çerek Erzurum, Malazgirt ve güneyde Muş’a kadar ilerledikleri görülmüş-
tür (1045-1048). Selçukluların bölgedeki varlığı, Bizans Devleti’nin Tuğrul
Bey ile diplomatik temasa geçmesine neden olmuş (1048-1049) ancak iler-
leyiş durmamış güzergâh ise Pasinler olarak belirlenmiştir. Mikhael Atta-
liates batıda Khaldia themasından güneyde Taron (Muş)’a kadar ilerleyen
Selçuklularla ilgili olarak; Oğuz Türkleri, yörenin bütün uluslarına büyük
yiğitliklerini kanıtladıktan sonra İberia/Gürcistan ile olan sınırlarındaki doğu
bölgelerine yaklaştılar ve arazilerimizden çoğuna ellerinden geldiğince akın-
lar yaptılar. Bu halk sürekli olarak Rum ülkesine, büyük felaketlere yol aça-
rak, akınlar yürüttü19 demektedir. 11. yüzyıl Ermeni din adamı ve tarihçisi
Aristakes, 1000-1071 olaylarını anlattığı eserinde ise Selçuklu ilerleyişini
şöyle nakleder: Ermeni takvimine göre 497 (1048) yılında tutsaklığımızın
ikinci yılı idi. Bir kez daha, İran’dan dev gibi dalgalar halinde insanlar ak-
maya başladı. Karin’e ve geniş Basean ovasına doldular. Ülkenin dört köşe-
sine, batıda Kağdarıç; kuzeyde İspir, Tayk ve Arsharunik; güneyde Taron’a
dolmuştular. Ondört gün dinlendikten sonra ülkenin tamamını ele geçirdiler.20
Bizans İmparatoru II. Basileios (976-1025), doğu sınırını güvence al-
tına almak ve Müslüman memleketlerini ele geçirme siyasetinin bir par-
çası olarak bu bölgedeki küçük Ermeni ve Gürcü krallıklarını merkeze
bağlamış ve Ermeni nüfusunu da Orta Anadolu’ya kanalize ederek Doğu
16 Mehmet Altay Köymen, Selçuklu Devri Türk Tarihi, TTK Yay., 6. Baskı, Ankara 2017, s. 50-59; M. A.
Köymen, Büyük Selçuklu İmparatorluğu Tarihi, C.1, TTK Yay., 5. Baskı, Ankara, 2016, s. 336-366.
17 Bayram Arif Köse, “10. Yüzyıl İslam Coğrafyacılarına Göre Ermeniye ve Arrân Tarihî Coğrafyası”,
Turkish Studies, 11/1, 2016, s. 89-108.
18 İbrahim Kafesoğlu, “Doğu Anadolu’ya İlk Selçuklu Akını (1015-1021) ve Tarihi Ehemmiyeti”, 60. Do-
ğum Yılı Münasebetiyle Fuad Köprülü Armağanı, DTCF Yay., İstanbul 2010, s. 260-268; Ali Sevim, Ana-
dolu’nun Fethi Selçuklular Dönemi, s. 41; M. Eser, a.g.m., s. 185-207.
19 Mikhael Attaleiates, Tarih, çev. Bilge Umar, Arkeoloji ve Sanat Yay., İstanbul 2008, s. 55,56.
20 Aristakes Lastivertc’i’s History, çev. Robert Bedrosian, Sources of the Armenian Tradition, New York,
1985, s. 27(68); Ömer Subaşı, “Tarihi Kaynaklar Işığında Kaputru Savaşı”, Atatürk Ün. Türkiyat Araştır-
maları Enstitüsü Dergisi (TAED), 44, Erzurum 2010, s. 252.

97
M UŞ TARİ H İ

Anadolu’nun nüfusunu azaltmıştı. Anadolu’ya Selçuklu akınları başladığı


sırada Bizans tahtında bulunan Konstantinos Monomakhos (1042-1055) ise
ağır vergiler yükleyerek birçok Ermeni ileri gelenlerini de Anadolu içlerine
sürmüştü.21 Bölgenin bu siyasi durumunun da etkisiyle iki Selçuklu me-
liki hiç vakit kaybetmeden (1048) akınlara başladılar. Mübalağalı bir anla-
tımla, gelen Selçuklu akıncılarının sayısının yüz bin olduğu gerekçesiyle
Vaspuragan Valisi Araon ve İberia Valisi Kekaumenos, Bizans İmparato-
ru’na haber gönderip yardım istemişlerdir. İmparator, bu sırada Gürcistan
Kralı Bagrat’ı kaçırarak onun ülkesini alan ve Bizans himayesini kabul et-
miş olan Liparit’e haber gönderip Gürcistan ve Aphazia’nın kuvvetleri ile
imparatorluğun ordusuna katılmalarını istemiş ve kendi generallerine Li-
parit’i beklemelerini emretmiştir. Smbat Sparapet’in kroniğinde Selçuklu-
ların Arzen’e girişinin ardından Bizans’ın aldığı önlemler şöyle nakledilir:
İmparator Monomakhos, bu vakayı duyunca şarka asker sevk etti ve şehri
düşmana karşı müdafaa etmek üzere Vasak’ın oğlu Magistros Grigor Pah-
lawuni, Kame’n (Kekaumenos) ve R’at’ın kardeşi olan cesur Liparit’i kuman-
dan tayin etti.22 İbrahim Yınal’ın büyük bir ordu ile yaklaşması üzerine
(1049) Bizans ordusu Pasinlerde Ortuzu’ya (Çiçekli) çekilip burada karar-
gâh kurdularsa da başarılı olamamışlardır.23 Dört yıl sonra yani 1054 yılı
başlarında Tuğrul Bey, bölgeye tekrar sefer düzenlemiş Bargiri (Muradiye)
ve Erciş’i ele geçirerek Malazgirt’e gelmiş burayı kuşatmış fakat alamamış-
tır.24 Taron bölgesini korumaya çalışan Theodoros ise bu mücadele sonu-
cunda Muş civarında ölmüştür.25 Selçuklu Türkleri ise Hark’ın (Malazgirt
yakınlarında) Mankangom gibi köylerini yağmalamış ve donmuş olan Mu-
rat Nehrinden geçerken yanlarındaki esirlerle birlikte buzların kırılması
üzerine boğulmuşlardır.26
1057 yılına gelindiğinde Çağrı Bey’in oğlu Yakutî’nin emirlerinden
olan Sunduk’un, Bizans generali ve önemli bir Bizans tarihçisi olan Nikep-
horos Bryennios’a rağmen Anadolu’ya sürekli ve başarılı akınlar yaptığı
1058 yılında Kars, Ani, Pasin ve Ügümü’yü fethettiği bilgisi tarihe kaydo-
lurken diğer yandan başka bir Selçuklu birliğinin Muş taraflarına akınlarda
21 Step’annos Orbelean’s History of the State of Sisakan, çev. Robert Bedrosian, Sources of the Armenian
Tradition, Long Branch, N.J., 2012-2015, s. 194.
22 Smbat Sparapet’s Chronicle, çev. Robert Bedrosian, Long Branch, New Jersey 2005. s. 22.
23 Ernst Honigmann, Bizans Devletinin Doğu Sınırı, çev. Fikret Işıltan, İÜEF Yay., İstanbul 1970, s. 176-178.
24 E. Honigmann, a.g.e., s. 179.
25 Speros Vryonis, The Decline of Medieval Hellenism in Asia and the Process of Islamization from the
Eleventh through the Fifteenth Century, London, 1971, s.87; Metin Tuncel, “Muş”, s. 368-371.
26 E. Honigmann, a.g.e., s. 180-181.

98
S elçuklular Z amanında M uş

bulunduğu bilinmektedir.27 1062-1063 yıllarında Muş, Ahlat, Malatya, Er-


zurum ve Sivas civarlarına akınlar düzenleyen Selçukluların sultanı bu dö-
nemde artık Alparslan’dır.28 1063’te Selçuklu tahtına geçtikten sonra Al-
parslan’ın Anadolu’ya akınları; Van-Muş-Bitlis çizgisinde bulunan Türkmen
beylerini de kapsamaktadır.29 Zira dünya tarihinin önemli olaylarından
biri olan Malazgirt Savaşı30, Selçuklu Türklerini taltif edip takdim ederken
Doğu Roma İmparatorluğu’nun prestij kaybına neden olmuştur. Akabin-
deki siyasi ve askeri gelişmeler ise Selçukluları, Haçlılar karşısındaki ba-
şarılarından ötürü İslam dünyasında adım adım öne çıkarmıştır. 1064 yı-
lında Ebu’l-Feth unvanını Ani’yi fethederek alan sultanın emriyle, 1066’da
el-Cezîre bölgesinde bazı kaleler ele geçirilmiştir. Bizans’ın kaybı Selçuklu-
nun kazanımı şeklinde devam eden harekatın lideri Gümüştekin ve diğer
emirler, büyük ganimet ve tutsaklarla birlikte Anadolu’da Selçuklu askerî
üssü haline gelen Ahlat’a dönmüşlerdir.31 1048 senesinde İbrahim Yınal
ile Büyük Selçukluların hâkimiyetine giren Muş’un, 1071 Malazgirt Zafe-
ri’ne kadar birkaç defa Bizans ile Büyük Selçuklular arasında el değiştir-
diği görülmektedir. Muş gerek Sultan Alparslan gerekse Melikşah döne-
minde Mervânîler (983-1085), Sundukoğulları (Ahlat ve Van bölgesinde)
ve Sökmenliler idaresinde Büyük Selçuklulara bağlı olarak varlığını sür-
dürmüştür. Bu esnada belirtmek gerekir ki Muş, Ahlat ve civarı Malazgirt
zaferinden sonra Mervânîlere verilmiş32 ancak 1084 yılında Sultan Melik-
şah’ın emriyle bu bölge Emir Sunduk’a devredilmiştir. 1085’te Melikşah,
Mervânîlerin vezirliğini yapan Fahrüddevle b. Cüheyr’i, Diyarbakır’ı al-
makla görevlendirmiş ve Artuk Bey gibi önde gelen Türkmen beyleri ve
bölge idarecilerini de ona yardımcı kılarak yeni bir tanzim yapmıştır.33 Me-
likşah’ın 1092’deki ölümünden sonra oğulları Berkyaruk (ö.1104) ile Mu-
hammed Tapar (ö.1118) dönemlerinde Sökmen el-Kutbî’ye Van Gölü hav-
zası ıkta‘ olarak verildiğinde Sökmenliler Beyliği diğer deyişle Ahlatşahlar
27 Ali Sevim, Anadolu’nun Fethi Selçuklular Dönemi, s. 34-36; A. Sevim, “Malazgirt Meydan Savaşı ve
Sonuçları”, Malazgirt Armağanı, TTK Yay., Ankara 1993, s. 220.
28 ibn Esîr, el-Kâmil fi’t-tarih, C. 8, s. 228.
29 M. Eser, a.g.m., s. 190-191.
30 ibn Vâsıl, Tarihü’s-salihi, thk. Ömer Abdusselam Tedmuri, C. 2, Beyrut, 2010, s.129-130; ibn Heycâ’,
Tarihu ibn Ebi’l-Heycâ, thk. Subhî Abdulmen‘am Muhammed, Feyyûm, 1993, s.118-119; Baybars el-
Mansûrî, Zubdetü’l-fikre fi tarihi’l-hicre, İstanbul Millet Kütüphanesi, Feyzullah Efendi Koleksiyonu,
nr. 1459, VII, 188a-190a; ibn Tağrîberdi, en-Nücûmu’z-zâhire fi Mlülûki Mısr ve’l-Kâhire, thk. Muham-
med Hüseyin Şemsüddin, C.5, Beyrut, 1992, s.88.
31 ibn Esîr, el-Kâmil fi’t-tarih, C. 8, s. 235-238; Ali Sevim, Anadolu’nun Fethi Selçuklular Dönemi, s. 43-44.
32 İbnü’l-Ezrak, Meyyâfârikîn ve Âmid Tarihi (Artuklular Kısmı), çev. Ahmet Savran, Erzurum, 1992; 208-
211; Sıbt ibn el-Cevzî, Mir’atü’z-Zamân, nşr. Ali Sevim, Ankara 1968, s. 226.
33 Henry Frederick Amedroz, The Marwanid Dynasty at Mayyâfârikîn in The Tenth And Eleventh Centu-
ries, JRAS, 1902-1903, s. 146-147.

99
M UŞ TARİ H İ

(Ermenşahlar) da resmen kurulmuştur (1100).34 Zaferden kısa bir süre


sonra Ahlat’a yerleşen Selçuklu Sökmen el-Kutbî’nin hâkimiyeti Muş ve
Sason havalisini de kapsamıştır.35 Bu asırda Muş-Ahlat güzergahı Bizans
ile İslam devletleri arasında çatışma sahası olmuş ve Selçukluların Malaz-
girt Zaferi’nden sonra bölgeye yerleşimler de başlamıştır. Pasinler Savaşı
(1048) anlatılırken “İnsan dalgaları sel gibi memleketin dört köşesini istilâ
etti. Garpta Haldia, şimalde İspir, cenupta Muş (Daron) bölgesine ve Sisak
taraflarına kadar yayıldı” denilen Selçukluların, Doğu Anadolu’da yerleş-
meye başladıklarını36 12. yüzyılda Sökmen el-Kutbî’nin hakimiyetinde bu-
lunan Tebriz, Van, Erciş, Tatvan, Hani ve Bargiri, Eleşgird, Bitlis, Ahlat,
Adilcevaz, Erzen, Meyyâfârıkîn, Malazgirt, Muş (1102) gibi şehirlerin Sel-
çuklu idaresinde olduğunu37 ve Ahlatşahlar idaresinde iken Muş’ta bir ka-
lede hapsolan Ahlat Bey’i el-Melikü’l-Mansûr Muhammed’i (1198-1207) de
dile getirmek lazımdır.38 Bu beylik döneminde Muş’un tarihi kaynaklarda
görüldüğü olaylardan biri Artukoğlu İlgazi ile arasındaki ihtilaf sonucunda
Sökmen’in, İlgazi’nin yeğeni Belek’i zincire vurarak Muş civarında bulunan
Aidyatz Kalesi’nde hapsettirmesidir. Ertesi yıl Sökmen’in ölümü üzerine
hapisten kurtulan Belek, amcası İlgazi’nin yardımı ile Harput, Palu ve Der-
sim havalisine hâkim olacaktır.39 Sökmenliler, Büyük Selçuklu Devleti’nin
tâbî durumunda olduğundan Selçuklular bölgeye doğrudan müdahale et-
mişlerdir. Nitekim Irak Selçuklu Sultanı Mesud, kardeşi Selçukşah’a Mar-
din, Erzen, Ahlat, Malazgirt ve Muş’u ıkta‘ olarak vermiş, bunun üzerine
34 İbn Şeddad, el-A’laku’l-hatîira fî zikri ümerâi şam ve’l-cezire, thk. Yahya Zekeriya Abbare, C.3/2, Dı-
maşk, 1991, s. 421; Müverrih Vardan, “Vardan Kroniği”, çev. Hrand D. Andresyan, Tarih Semineri
Dergisi, İstanbul, 1937, s. 211; Osman Turan, Doğu Anadolu Türk Devletleri Tarihi, İstanbul, 2001, s. 90;
A. Sevim, Anadolu’nun Fethi Selçuklular Dönemi, s. 189; Faruk Sümer, Doğu Anadolu Türk Beylikleri,
Ankara, 1990, s. 69.
35 J.H. Kramers-C.E. Bosworth, “Mush”, EI, C. 7, E.J. Brill, Leiden-Newyork 1993, s. 666; Besim Darkot,
“Muş”, İA, C.8, MEB Yay. İstanbul, 1979, s. 746.
36 Osman Turan, Selçuklular Tarihi ve Türk-İslam Medeniyeti, Ötüken Yay. İstanbul 2009, s. 121-122; Ah-
met Toksoy, “1018-1071 Yılları Arasında Selçuklu Bizans İlişkileri ve Ermeniler”, Yeni Türkiye (Ermeni
Meselesi Özel Sayısı I), Sayı 60, Ankara 2014, s. 6.
37 Osman Turan, Doğu Anadolu Türk Devletleri Tarihi, s. 106; Faruk Sümer, Selçuklular Devrinde Doğu
Anadolu’da Türk Beylikleri, Ankara 2015, s. 95; Abdülkerim Özaydın, “Ahlatşahlar”, Anadolu Beylikleri
El Kitabı, ed. Haşim Şahin, Ankara 2016, s. 117; Recep Yaşa, Bitlis’te Türk İskânı (XII.-XIII. Yüzyıl),
Ankara 1992, s. 26; Ali Sevim-Yaşar Yücel, Türkiye Tarihi Fetih, Selçuklu ve Beylikler Dönemi, Ankara
1989, s. 215; Erhan Ateş, “Ahlatşah (Ermenşah)-Gürcü Münasebetleri”, USAD, 10, 2019, s. 131.
38 Ebi’l-Fidâ, el-Muhtasar fî ahbâri’l-beşer, s. 183; Erdoğan Merçil, Müslüman Türk Devletleri Tarihi, TTK
Yay., Ankara 1991, s. 241; E. Ateş, a.g.m., s. 150. F. Sümer, Selçuklular Devrinde Doğu Anadolu’da Türk
Beylikleri, s. 111; O. Turan, Doğu Anadolu Türk Devletleri Tarihi, s. 118; A. Özaydın, “Ahlatşahlar”, s.
124; Recep Yaşa, “Ahlatşahlar”, Türkler, C. 6, ed. Hasan Celal Güzel vd., Ankara 2002, s.487; F. Sümer,
“Ahlat Şehri ve Ahlatşahlar”, Belleten, L/197, Ankara 1986, s. 485; İlhan Erdem, “Doğu Anadolu Türk
Devletleri”, Türkler, C. 6, Ankara 2002, s. 412.
39 Urfalı Mateos Vekayinamesi ve Papaz Grigor’un Zeyli, çev. Hırant Andresyan, 3. Baskı, TTK Yay., An-
kara 2000, s. 241-242.

100
S elçuklular Z amanında M uş

Erzen’e sahip olan Dilmaçoğullarından Hüsamüddevle Kurtî, Mardin Ar-


tuklu emirine tâbî olmuştur. Sultan Mesud’dan sonra Irak Selçuklularının
başına geçen III. Rükneddin Tuğrul’un sahip olduğu topraklar arasında
Ermeniyye bölgesi de sayılmaktadır. Dolayısıyla Muş’un Sökmenlilerin
toprağı olmasına rağmen, Irak Selçuklularının da hâkimiyet sahası içinde
kaldığına dikkat edilmelidir.40 Artukoğullarından Kara Aslan, 1154-1155
yılında Malazgirt’i kısa süreli ele geçirmiş bu tarihten birkaç yıl sonra, II.
Sökmen; Artuklu Necmeddin Alp ile Kara Aslan’a karşı savaşmış, onları
Muş Ovası’na kadar çekilmek zorunda bırakmış ve kendisi bundan sonra
Muş, Ahlat, Malazgirt gibi bölgelerin hükümdarı olarak tavsif edilmiştir.
Üzerinden çok zaman geçmemesine rağmen Sökmen’in memlûklerinden
olan Hezâr Dînârî, (1197-1198)’nin aynı zamanda kayınpederi de olan Ah-
latşah Begtemur’u öldürüp eşi ve çocuğunu Muş yöresindeki Erzas Kale-
si’nde hapsedip 1193 yılında onun yerine geçmesi dönemin diğer askerî/
siyasî hamlelerindendir.41 Yukarıda Muş civarında olduğu ifade edilen Aid-
yatz Kalesi ile Erzas Kalesi hakkında kaynaklarda detaylı bilgi olmayıp hâ-
lihazırda günümüzde bölgede bazı kale kalıntılarının olması yer ve yerle-
şim alanlarının netleştirilmesi hususunu düşündürmektedir.
13. yüzyılın başlarında Ortadoğu’da bir başka hâkim güç olarak Eyyû-
bîleri görüyoruz (1171-1462). Merkezi Kahire olan Eyyûbî Devleti’nin nü-
fuzunun Anadolu’ya uzanması Diyarbakır, Meyyâfârıkîn ve civarının ele
geçirilmesiyle artmıştır. Kubbetü’l-İslam üzerine sefere niyet eden Mey-
yâfârıkîn hâkimi el-Melikü’l-Evhad Necmeddin Eyyûb b. Adil (ö.1210),
bu ilerleyişindeki ilk durağı olan ve hâlihazırda bugün Muş ili içerisin-
deki birkaç kaleden biri olma ihtimali olan ve kaynaktaki ifadesiyle Muş
Kalesi’ni ele geçirmiş 1207/8 yılında II. Sökmen’in memlûkü Balaban’ın
(ö.1207) hâkimiyetindeki Muş ve çevresini aldıktan sonra Ahlat’ı kuşatmış-
tır. Balaban’ın bu olay üzerine II. Kılıçarslan’ın (ö.1192) oğlu Elbistan-Er-
zurum Meliki Mugisüddin Tuğrulşah’tan yardım istemesi ile Evhad’ı ye-
nip onu Meyyâfârıkîn’e dönmeye mecbur bırakmasının ardından bu ikisi
Muş’u kuşatmış şehir alınmak üzere iken ise Tuğrul Şah, Balaban’ı öldür-
müştür.42 Melik Evhad’ın ölümünden sonra Melik Eşref, içinde Muş’un da
40 el-Hüseynî, Ahbâru’d-devlet’s-selçukiyye, çev. Necati Lugal, Ankara, 1999, s. 77, 121; A. Sevim, Anado-
lu’nun Fethi Selçuklular Dönemi, s. 197.
41 ibn Esîr, el-Kâmil fi’t-tarih, C. 9, s. 593; Ebu’l-Fidâ, el-Muhtasar fî ahbâri’l-beşer, thk. Mahmud Deyyûb,
C.2, Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut, 1997, s. 183; O. Turan, Doğu Anadolu Türk Devletleri Tarihi, s.
102, F. Sümer, Doğu Anadolu Türk Beylikleri, s. 80-81.
42 ibn Esîr, el-Kâmil fi’t-tarih, C.10, s. 328-330, 340-341; Ebu’l-Ferec, Ebu’l-Ferec tarihi, C.2, s. 489-490;
Ramazan Şeşen, “Eyyubiler”, Doğuştan Günümüze Büyük İslam Tarihi, C.6, İstanbul, 1992, s. 347; Ebû

101
M UŞ TARİ H İ

yer aldığı bölgeyi küçük kardeşi Şihabüddin Gazi’ye ıkta‘ etmiş43 ancak
Şihabüddin bir süre sonra hem ağabeyine isyan etmiş hem de kötü idare-
sinden dolayı 1224’te Melik Eşref tarafından tecziye edilmiştir.44 1230 ba-
şında halkın “Melik Eşref’in bir memlûkü bile Celâleddin’e karşı durabilir”
inancının aksine kısa bir süre Muş ve civarı Harezmşahların idaresine geç-
miştir.45 Türkiye Selçuklu Sultanı Alâeddin Keykûbâd (ö.1237) ile Celâled-
din Harezmşah (ö.1231) arasında iyi başlayan münasebet zamanla olumsuz
bir hal almış gelişmeler bu iki önemli sultanı karşı karşıya getirmiştir. Bu
noktada el-Melikü’l-Eşref Mûsâ b. Eyyûb (ö.1237) ile Celâleddin’e karşı it-
tifak kuran Alâeddin Keykûbâd, Yassıçemen’de (1230) onu mağlup emiş-
tir.46 Erzurum Selçuklu Emiri Rükneddin Cihan Şah (1225-1230)’ın tabii-
yetini sağlayan Türkiye Selçuklu Sultanı ile Melik Eşref arasındaki ittifak
sona erince Muş ve civarı Türkiye Selçuklu Devleti’nin hâkimiyetine dâ-
hil olmuş47 ancak 1237 yılında sultanın vefat etmesi, Eyyûbîlerin bölgeye
nüfûz etme çabası ve akabinde Selçukluların Kösedağ (1243)’da büyük bir
bozgun yaşamaları bu hâkimiyeti sekteye uğratmıştır.
Malazgirt Zaferi ile başlayan süreçte Diyar-ı Rûm ya da Küçük As-
ya’nın Türkiye olarak kaynaklarda ifade bulmasının ardından Eyyûbîlerin
bölgede hâkim rol oynamaları48 ve onların ardından sınırları Malatya’ya
kadar uzanmış olan Memlûkler, Moğollar karşısındaki güçlü duruşları ile
dönemlerinin etkin gücü haline gelmişlerdir. Türkiye Selçuklularının inkı-
razından sonra bölgede Moğol izlerinin49 devam etmesi ve artık Kösedağ
bozgunundan sonra kurulan beylikler ile yeni bir siyasi tablo ortaya çık-
mıştır. Bu tabloda Memlûkler, Celâyirliler ve Karakoyunluları aynı çizgide
buluşturan devlet ise 14. yüzyılın sonları ile 15. yüzyılın başlarında, geçtiği
mıntıkayı kasıp kavuran Timurlu Devleti’dir. Celâyirli Şeyh Üveys’in, 1366
baharında Bağdad, Tikrit, Musul güzergâhında ilerleyişi ile Türkmenleri
Abdullah Şemseddin Muhammed b. Ahmed b. Osman et-Türkmânî el-Fârikî ed-Dımaşkî ez-Zehebî,
Siyeru a´lâmi’n-nübelâ‘, thk. Ömer Abdüsselâm Tedmûrî, C.23, Beyrut, 1417/1997, s. 19; Ebu’l-Fidâ,
el-Muhtasar fî ahbâri’l-beşer, C. 2, s. 200-201; Ali Sevim, Anadolu’nun Fethi Selçuklular Dönemi, s. 193.
43 ibn Esîr, el-Kâmil fi’t-tarih, C. 10, s. 272.
44 ibn Esîr, el-Kâmil fi’t-tarih, C. 10, s. 273-274.
45 O. Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, s. 386, 124.
46 el-‘Aynî, ‘ıkd el-Cümân, nşr. M. Muhammed Emin, C. 4, s. 264-267.
47 Nâsırüddîn Hüseyin b. Muhammed b. Ali el-Caferî er-Rugadî el-Münşî ibn Bîbî, el-Evâmiru’l-Ala‘iye
fi’l-Umuri’l-Ala‘iye, çev. Necati Lugal, C.1, Ankara, 1996, s. 425-427.
48 Ebu Şâme el-Makdîsî, Kitabu’r-ravzateyn fi ahbari’d-devleteyn en-nuriyyetü’s-salahiyye, nşr. İbrahim
Şemseddin, C. 5, Beyrut, 2002, s. 91-92; el-‘Aynî, ‘Ikd el-Cumân, C. 3, s. 191; M. Eser, a.g.m., s. 195.
49 Züriye Oruç, “Türkiye Selçuklu Devleti’nin Yıkılışından Sonra Anadolu’da Moğol Hâkimiyeti (1308-
1335)”, Tarih Okulu Dergisi, 8/24, 2015, s. 297-323.

102
S elçuklular Z amanında M uş

Muş Ovası’nda yenmesi Moğol tahakkümünün ardından yeni bir siyasi


tehdidin de ilk adımları sayılabilir.50

Selçuklu Devrinde Muş’ta İdari ve Ekonomik Hayat


Türklerin konar-göçer ve yerleşik yaşama dair kültürleri ile 9. yüzyılda
başlayan ve yaklaşık iki yüz yıl süren göç sürecinde temas ettikleri mevcut
kültür unsurlarını sentezleyerek Anadolu’da taassuptan uzak Türk-İslâm
kültür ve medeniyeti olarak adlandırılan yeni ve özgün bir kent medeni-
yeti meydana getirdikleri söylenebilir.51 Zira, Malazgirt Savaşı’ndan önce
ve sonra İran ve Azerbaycan üzerinden batı istikametinde Anadolu’ya ge-
len göç dalgası Selçuklulardan sonra Anadolu’dan İran’a doğru yön değiş-
tirecektir. 11. yüzyıl başında Anadolu’nun güneybatısında Tarsus, Misis,
Haruniye, Anazarba, Maraş, Besni, Hısn-ı Mansur kentlerinden kuzeydo-
ğuya yönelerek Malatya, Erzincan, Erzurum, Hınıs, Malazgirt, Ahlat, Er-
ciş kentleri boyunca uzanan siyasal sınırlar; 1064 yılında yetmiş bin hane
ve bin kilise ile Bizans Devleti’nin en önemli ve gelişmiş sınır kentlerin-
den biri olan Ani kentinin fethiyle başlamıştır. 1071 Malazgirt Zaferi ile
zirveye ulaşan fetih süreci sonunda, başta Ahlat ve Erzurum olmak üzere
birçok Doğu Anadolu kentinin Selçuklu egemenliğine girmesinden sonra
batıya doğru ilerleyiş devam etmiştir. Erzincan-Ahlat hattı arasında kalan
bölge, Türkmen toplulukların örgütlenme ve harekât merkezleri olarak ileri
bir sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyine ulaşırken, bölge kentleri de Sel-
çuklu medeniyetinin izlerini dini ve sosyal kurumlarda göstermiştir. Zira
ilk Türk beyliklerinin Sivas, Erzurum, Erzincan ya da Ahlat gibi askeri üs
işlevindeki merkezlerinin aynı zamanda ticari bağlantı noktalarında ko-
numlanmış olması bölgeyi bilimde de önemli bir noktaya getirmiştir. Mo-
ğol istilâsı Selçuklu iktidarını zaman içinde yok ederken ülkenin ekonomi-
sini ve halkın sosyal yaşamını da zora sokmuştur. Aksarayî bu dönemde
halkın çektiği sıkıntıyı tarif ederken ellerinde yakacak bir mum bile yoktu
demektedir.52 Buna rağmen Kubbetü’l-İslâm’ın İlhanlı tabiiyet döneminde
51.500 dinar vergi gelirine sahip olduğuna ilişkin kayıtlar Selçukluların
50 el-Hasan b. İbrahim el-Münşî el-Hısnî, Târihu Meyyâfârikîn, ed. Yusuf Baluken, s. 304-305; Patrick
Wing, The Jalayirids: Dynastic State Formation in the Mongol Middle East, Edinburgh University Press,
2016, s. 154.
51 Koray Özcan, “Anadolu’da Selçuklu Kentler Sistemi ve Mekânsal Kademelenme”, METU JFA, 23/2,
2006, s. 21-61.
52 Kerîmüddin Mahmud-i Aksarayî, Musâmeretü’l-Ahbâr, çev. Mürsel Öztürk, TTK Yay. Ankara 2000,
s. 115; Abdulkadir Yuvalı, Yakındoğu Tarihi Üzerindeki Moğol Tesirleri, Ondokuz Mayıs Üniversitesi
Eğitim Fakültesi Dergisi, C. 3, 1988, s. 64.

103
M UŞ TARİ H İ

gerileme döneminde bile buranın bölgenin en büyük kenti olduğunu or-


taya koymaktadır.53 Moğolların önünden kaçan Türkmenlerin yerleşim
yerlerinden olan Muş ve diğer ova ve bölgelerde54 Moğolların hâkim ol-
duğu dönemde Muş’un Ermeniler tarafından yönetildiğini, dolayısıyla o
tarihlerde Muş’ta beli bir Ermeni nüfusunun var olduğu da diğer bilgiler
arasında ifade edilmelidir.55
Anadolu’da Selçuklu dönemi üretim-dağıtım sistemi, milletlerarası böl-
gesel ticaret potansiyeli ve Anadolu’nun coğrafi koşullarına dayalı olarak
örgütlenmiştir.56 Selçuklu şehirleri milletlerarası iktisadi faaliyetlerin ya-
pıldığı çarşı, pazar gibi ticaret merkezlerinin tesis edilmesiyle yeniden fi-
ziki olarak gelişme göstermiş başlangıçta tarımsal ekonominin yoğun ol-
duğu Doğu Anadolu şehirlerinin 12. yüzyılın sonunda ekonomik anlamda
büyüdüğü anlaşılmaktadır.57 Bardi Kumpanyası’nda çalışan Floransalı tüc-
car Francesco Balducci Pegolotti’nin İtalyan tacirlere, doğudaki işlerinde
yardımcı olması için yazdığı kitabında Anadolu’da kumaş üretiminin çok
yaygın ve gelişmiş olduğuna dair bilgiler vermektedir. Sultan Alâeddin
Keykûbâd’ın, Venedik Dukalığı ile imzaladığı ticaret anlaşmasından sonra
Anadolu’ya iktisadi bir canlılık geldiği58 ticari faaliyetlerin artışından an-
laşılmaktadır. Pegolotti’nin eserinde ipeğin ihraç malları arasında zikredil-
mesi ve ticarette “Türk ipeği” (Seta Turc) adıyla tanınması marka değeri
taşıdığını gösterir59. Ünlü seyyah Marco Polo ise Muş ovasının verimiyle
alakalı verdiği bilgide; “Kısaca Muş ve Mardin’den bahsedeyim sizlere. Mu-
sul Krallığının kuzeyinde olan bu iki şehir daha çok pamuklarıyla ünlü çok
iyi kalite pamuk yetiştiriyorlar, dolayısıyla pamuklu dokumaları da birçok
ülkede namlı. Halkın çoğunluğu tacir ve zanaatkâr, el sanatları oldukça ge-
lişmiş”60 demektedir (1270). Yaklaşık bir asır sonra başka bir seyyah Ham-
dullah Müstevfî, Muş’u harap bir yer olarak tasvir ettiğine göre Muş bu
53 K. Özcan, a.g.m, s. 24.
54 O. Turan, Doğu Anadolu Türk Devletleri Tarihi, s. 128.
55 Ebu’l-Ferec, Abu’l-Ferec Tarihi, C. 2, Süryaniceden İngilizceye çev. Ernest A. Wallis Budge, Türkçeye
çev. Ömer Rıza Doğrul, 2. Baskı TTK Yay. 1987, s. 629; O. Turan, Doğu Anadolu Türk Devletleri Tarihi,
s. 188, 234.
56 Koray Özcan, “Anadolu’da Selçuklu Dönemi Yerleşme Tipolojileri-Pazar yada Panayır Yerleşmeleri”,
Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 6/1, 2006, s. 213.
57 Tülay Metin, Selçuklu Çağında Yaşamak Ortaçağda Türk Şehri, Kronik Yay., İstanbul 2020, s. 107-108.
58 Michael E. Martin, “Notlar ve Belgeler 1220 Venedik-Selçuklu Anlaşması”, çev. Filiz Akçay, Asya Stu-
dies, 15, 2021, ss. 103-111.
59 Francesco Balducci Pegolotti, La Pratica Della Mercatura, ed. Allan Evans, Medieval Academy of Ame-
rica No: 24, Cambridge, Massachusetts, 1936, s. 300; Abdullah Bakır, “Ortaçağ İslam Dünyasında Do-
kuma Sanayi”, Belleten, 64/241, 2000, ss. 749-826.
60 Markopolo Seyahatnamesi, C.1, Tercüman 1001 Temel Eser, basım yılı yok, s. 24.

104
S elçuklular Z amanında M uş

dönemde çok merkezi ve önemli bir şehir görüntüsünde değildir. Ancak 10.
yüzyıl eserinde beşinci iklim bölgesinde 15. yüzyıl eserinde ise dördüncü
iklim bölgesinin beşinci kısmında61 gösterilen Muş’un da içinde yer aldığı
alanda pamuk ürününün yetişme şartlarına uygunluğu üzerine düşünül-
melidir. Marco Polo’nun ifadesi yakın bölgede mikro klima iklim bölgele-
rine doğru işaret etmiş olabilir. Bölgede hayvancılığın ön planda olması
dokuma sanayini etkilemiş keçi kılından yapılan gej dokumasının geçmiş-
ten bugüne taşındığı ve özelikle erkek giyiminde elbiselik kumaş olarak
kullanıldığı bilinmektedir.62

Muş’ta Selçuklu İzleri


Geçmişten günümüze ulaşan hayli esere rağmen Muş ili içerisinde
mevcut mimari eserlerin tarih bilgisi tahrip olduğundan bunların çoğu ile
ilgili eser özellikleri ve figürler üzerinden çıkarım yapabilmekteyiz. Eser-
lerin Hristiyan mimarisi içerisinde bulunan en önemlileri Arak Manas-
tırı veya Kutsal Havariler Manastırı, Surp Garapet Manastırı (Çanlı Ki-
lise) ile Çengilli (Beyaz) Kilisesi M.Ö. 4. yüzyıla kadar uzanırken bölgede
7. yüzyıldan itibaren görülen Müslüman yerleşimi ile İslam mimari örnek-
leri ve izleri de bulunmaktadır. Bölgenin İslamlaşma süreci geniş bir za-
man yelpazesinde devam etmiştir. Selçuklulardan önce, Selçuklu zamanı
ve Selçuklu sonrası diye tasnif edecek olursak maalesef eserlerdeki ta-
rih bilgisinin tahribatı karşımıza çıkmaktadır. Ancak eser ve epigrafik iz-
lerde Selçuklu dönemine dair epey malzeme olduğuna şüphe yoktur. Kö-
sedağ Savaşı’ndan az sonraya ait 1247 tarihli Melik Nureddin Kutalmış bin
eş-Şehid Melik Abdurrahman’a ait Arapça bir vakfiyede; “el-Emiru’l-Kebir
Sülaletü’l-Mülük ve’l-Eâzım Melik Nureddin Kutalmış bin eş-Şehîd es-Sâid
el-Mağfur Melik Abdullah” olarak ismin tam künyesi verilmiştir. Nured-
din Kutalmış, bugün Muş sınırları içerisinde yer alan Şeyhayn Köyü’nü
de vakfettiği bilgiler arasında yer alır.63 Yine 1325 yılına ait Esenlik (Abri)
Köyü’nde bulunan Şeyh Abdülmelik Camii bu dönemden az sonraki eser-
lerden sayılabilir. Camiinin giriş kısmı basık kemerli ve dört sıra şeklinde
61 İbn Serâbiyûn Sührâb, Kitâbü ʿacâʾibi’l-ekalîmi’s-sebʿa ilâ nihâyeti’l-ʿimâre, (nşr. Hans von Mzik),
Frankfurt 1992, s. 31-35; İbn Haldûn, Mukaddime, haz. Süleyman Uludağ, C1, 5. Baskı, Dergâh Yayın-
ları, İstanbul 2007, s. 245-247.
62 Sultan Sökmen-Filiz Nurhan Ölmez, “Bitlis’te Geleneksel Gej Dokumacılığı”, Tarih Kültür ve Sanat
Araştırmaları Dergisi, 2/4, 2013, s. 175.
63 O. Turan, Doğu Anadolu Türk Devletleri Tarihi, s. 114-115; Bilal Yılmaz, Muş Vakıfları, (Yayımlanmamış
Yüksek Lisans Tezi), Van, 2009, s. 141-142.

105
M UŞ TARİ H İ

mukarnaslıdır. Basık kemerin üstünde ve mukarnas kavsaranın her iki ya-


nında birer rozet yerleştirilmiştir. En üst kısmında ise iki satırlık bir kitabe
bulunur. Bu kitabeye göre; “Bu mübarek mescidin yapımını Allah’ın rızası
ve çok sevap talebiyle emretti. Recep 725” ibaresi yer almaktadır.64 Camiyi
inşa eden ve vakfının kurucusu olan Şeyh Abdülmelik İbn Şeyh Rama-
zan’a ait vakfiye ise 17 Zilhicce 733/29 Ağustos 1333 tarihlidir. Vakfiyenin
baş kısmında Cenâb-ı Hakk’a hamdü senâlar edildikten ve Peygamber’e
salat ve selam edilip vakıf kurmanın fazileti anlatıldıktan sonra vakfı ku-
ran şahıs zikredilmektedir. Vakfiyede, vakfın şartlarından önce Şeyh Salih
Hacı Abdülmelik İbn Ramazan’ın Abri Köyü’nün tamamını satın alıp ve üç
rub‘ını zaviyeye bir rub‘ını da orada bina eylediği caminin giderlerine vak-
fettiği ifade edilmiştir.65
Muş-Varto yolunun 15. kilometresinde adını Murat suyundan alan
Murat Köprüsü kitabesi günümüze ulaşmamıştır. Geçmiş asırlardaki mi-
mari fenninin hayret edilecek bir örneği66 olarak betimlenen köprü düzgün
kesme taşla inşa edilmiş ve köprüde sivri ve basık kemer kullanılarak top-
lam 12 adet su geçmesi için bölüm bulunmaktadır. Köprü su üstünden zik-
zaklar çizecek şekilde uzanmaktadır. Köprünün ayaklarında tazyikli gelen
akıntılardan etkilenmemesi için selyaranlar yapılmıştır.67 Köprünün top-
lam uzunluğu 188.15 metredir. Sanatkârane mimari özelliklerinden do-
layı Selçuklu devrinde yapıldığı düşünülmektedir. Fügen İlter’in köprüler
ile ilgili çalışmasında Murat Köprüsü ile ilgili olarak Türkiye Selçukluları
dönemine ait bir yapı olduğu bilgisine rağmen kitabesinin bulunmadığı
kaydı verilmiştir.68
Bu yapılar dışında epigrafik kaynaklarımızdan olan mezar şahideleri
ve civar kümbetleri (en yakını Güroymak’ta) incelendiğinde Selçuklu iz-
leri görünmektedir. Şahidelerdeki kılıç, kama, kalkan, burç, hayat ağacı
gibi simgeler bu izlerdendir. Muş ilinde bu figürlerin yer aldığı en güzel
örneklerden biri bugün Korkut ilçe merkezinin 34 km. doğusunda, Güroy-
mak İlçe sınırında dağlık bir bölgede bulunmaktadır. Köyün güneybatısında
64 Bülent Nuri Kulağuz, Muş ve Çevresindeki Türk Mimari Eserleri, (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi),
Van, 1997, s. 46.
65 M. Eser, a.g.m., s. 201; Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Envanteri, Muş İli, Bulanık İlçesi, Esenlik
Köyü Camii ve Esenlik Köyüstü Türbeleri, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2021. (Yayınlanmamış).
66 Cevdet Çulpan, Türk Taş Köprüleri Ortaçağdan Osmanlı Devri Sonuna Kadar, TTK, Ankara, 2002, s.
33-34.
67 Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Envanteri, Muş İli, Merkez, Muratgören (Suluk), Murat Köprüsü,
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2021. (Yayınlanmamış).
68 Fügen İlter, Osmanlılara Kadar Anadolu Türk Köprüleri, Ankara 1973.

106
S elçuklular Z amanında M uş

yaklaşık 500 metre uzaklıkta bir tepe üzerinde ve bir dere kenarında yer
alan ve geniş bir alana yayılan mezar taşları, yakın köylerdeki benzerle-
rine oranla birtakım farklı özellikler göstermektedir. Özellikle üç kademeli
ve at biçimli sandukalar dikkat çekmektedir. Ayrıca burada bulunan mezar
taşlarında kabaca yarım küre, kalkan, kılıç ve kama motifleri kullanılmış-
tır. Bu süslemeler genellikle baş taşının dış yüzeyinde yer almaktadır. En
erken 958 yılına tarihlenen mezar taşlarından bazıları tarihsiz bazılarının
tarihi silinmiş ve 1212 yılına tarihlenen şahideler bulunmaktadır.69 Orta-
çağ’a ait seramik parçaları bulunan Esenlik (Abri) Kalesi doğu-batı doğ-
rultulu, oval yapılı, 1550 m. rakımlı Seri Tepe üzerinde yer almaktadır. Bu
kaleye ait bir tarih bilgisi bulunmamakla beraber bazı buluntuların Orta-
çağ’a ait olduğu tespit edilmiştir.70
Sonuç olarak; Muş’un 11. yüzyılda başlayan Selçuklu hâkimiyeti ve
onun sanat ve mimari izleri meskûn halk ile bugüne ulaşmış gerek camii
mimarisindeki sadelikte gerek mezar şahidelerindeki figürlerde ve gerek
yakın bölgedeki kümbetlerde yurtluk mührü kabilindendir. Ortaçağ’da Muş
ile ilgili olarak özellikle Arapça kaynaklarda bilgiler oldukça az olmasına
rağmen 14. yüzyıla gelindiğinde Fars kaynaklarında bilgi artışı görülmüş-
tür. Bizans ve Ermeni kaynaklarının ise bölgenin idari ve sosyal statüsü
nedeniyle diğerlerine göre daha fazla bilgi barındırdığı malumdur.

69 Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Envanteri, Muş İli, Korkut İlçesi, Yolgözler Köyü, Yünören Mezarlı-
ğı, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2021. (Yayınlanmamış); Selahattin Aslan, Muş İli ve Bağlı İlçelerde
(Muş Merkez-Varto-Bulanık-Malazgirt-Korkut-Hasköy) Tarihi Mezar Taşları (Tespit-Transkript-Değer-
lendirme), (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Uşak 2019, s. 111-131.
70 Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Envanteri, Muş İli, Bulanık İlçesi, Esenlik (Abri) Kalesi, T.C. Kültür
ve Turizm Bakanlığı, 2021. (Yayınlanmamış)

107
M UŞ TARİ H İ

EK-1: Yünören Köyü Mezarlığından Şahide Örnekleri

108
S elçuklular Z amanında M uş

Kaynakça

AMEDROZ, Henry Frederick, The Marwanid Dynasty at Mayyâfârikîn in The Tenth


And Eleventh Centuries, JRAS, 1902-1903.
Aristakes Lastivertc’i’s History, çev. Robert Bedrosian, Sources of the Armenian Tra-
dition, New York 1985.
ASLAN, Selahattin, Muş İli Ve Bağlı İlçelerde (Muş Merkez-Varto-BulanıkMalazgirt-Kor-
kut-Hasköy) Tarihi Mezar Taşları (Tespit-Transkript-Değerlendirme), (Yayımlan-
mamış Yüksek Lisans Tezi), Uşak 2019.
ATEŞ, Erhan, “Ahlatşah (Ermenşah)- Gürcü Münasebetleri”, USAD, 10, 2019, ss. 127-160.
ATTALIATES, Mikhael, Tarih, çev. Bilge Umar, Arkeoloji ve Sanat Yay., İstanbul 2008.
BAKIR, Abdullah, “Ortaçağ İslam Dünyasında Dokuma Sanayi”, Belleten, 64/241, 2000,
ss. 749-826.
BÖLÜKBAŞI, Mehmet, “İslam Dünyasında Coğrafya İlminin Ortaya Çıkışı ve Gelişimi”,
Disiplinlerarası Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı 3, Haziran, 2018, ss. 1-26.
ÇEVİK, Adnan, “Ortaçağ İslam Coğrafyacılarına Göre el-Cezire ve İdari Taksimatı”,
Osmanlı Araştırmaları, 33/33, 2009, ss. 35-64.
ÇULPAN, Cevdet, Türk Taş Köprüleri Ortaçağdan Osmanlı Devri Sonuna Kadar, TTK,
Ankara, 2002.
DARKOT, Besim, “Muş”, İA, C.8, MEB Yayınları, İstanbul, 1979, ss. 744-747.
Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Envanteri, Muş İli, Bulanık İlçesi, Esenlik Köyü
Camii ve Esenlik Köyüstü Türbeleri, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2021. (Ya-
yınlanmamış).
Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Envanteri, Muş İli, Bulanık İlçesi, Esenlik (Abri)
Kalesi, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2021. (Yayınlanmamış)
Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Envanteri, Muş İli, Korkut İlçesi, Yolgözler Köyü,
Yünören Mezarlığı, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2021. (Yayınlanmamış)
Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Envanteri, Muş İli, Merkez, Muratgören (Suluk),
Murat Köprüsü, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2021. (Yayınlanmamış).
Ebu Şâme el-Makdîsî, Kitabu’r-ravzateyn fi ahbari’d-devleteyn en-nuriyyetü’s-salahiyye,
nşr, İbrahim Şemseddin, C.3-4, C.5, Beyrut, 2002.
Ebu’l-Ferec, Abu’l-Ferec Tarihi, Süryaniceden İngilizceye çev. Ernest A. Wallis Budge,
Türkçeye çev. Ömer Rıza Doğrul, C.2, 2. Baskı TTK Yay. 1987.
Ebu’l-Fidâ, el-Muhtasar fî ahbâri’l-beşer, thk. Mahmud Deyyûb, C.2, Dâru’l-Kütübi’l-İl-
miyye, Beyrut, 1997.
el-‘Aynî, Bedreddin Mahmud, ‘Ikd el-cumân fî tarihi ehli’z-zamân, nşr. Mahmud Rızk
Mahmud, Dâru’l-Kütüb ve’l-Vesâiku’l-Kavmiyye, C.3, C.4, Kahire, 2007, 2010.
el-Abdülganî, Abdurrahmân Muhammed, Ermîniyye ve alâkâtühe’s-siyâsiyye bi-küllin
mine’l- bizantiyyîn ve’l-müslimîn 33-457/653-1064, Kuveyt, 1989.

109
M UŞ TARİ H İ

el-Belâzurî, Ebu’l-Hasan Ahmed b. Yahya b. Câbir b. Dâvûd, Fütuhu’l-buldân, çev. Mus-


tafa Fayda, İstanbul, 2013.
el-Hısnî, el-Hasan b. İbrahim el-Münşî, Târihu meyyâfârikîn, thk. Yusuf Baluken, Nu-
bihar Yay., İstanbul 2019.
el-Hüseynî, Sadruddîn Ebu’l-Hasan Ali ibn Nâsır ibn Ali, Ahbâru’d-devlet’s-selçukiyye,
çev. Necati Lugal, Ankara 1999.
el-Kalkaşandî, Ebu’l-Abbas Şihâbüddin Ahmed b. Ali, Subhu’l-a‘şâ fî sınâ‘ati’l-inşâ’,
C.4, Dârü’l-Kütübü’l-Hidiviyye, Kahire 1914.
el-Kazvînî, Hamdullah b. Ebi Bekr b. Ahmed el-Müstevfi, Nüzhetü’l-kulûb, çev. Guy
Le Strange, C.23, Leiden, Brill, London, 1919.
el-Makdîsî, Şemseddin Ebu Abdullah Muhammed ibn Ahmed ibn Ebi Bekr el-Bennâ
el-Beşarî, Ahsenü’t-Tekasîm, ed. M.J. De Goeje, E.J. Brill, 1906.
el-Mes‘ûdî, Ebu’l-Hasan Ali b. el-Hüseyin b. Ali el-Hüzelî, Murûcü’z-zeheb (Altın Boz-
kırlar), çev. Ahsen Batur, Selenge Yay., İstanbul, 2004.
ERDEM, İlhan, Doğu Anadolu Türk Devletleri, Türkler, C.6, Ankara 2002.
ESER, Mithat, “Selçuklular Döneminde Muş ve Çevresi”, Turkish Studies, 9/1, 2014,
ss. 185-207.
ESKİKURT, Adnan, “Anadolu’daki Bizans Thema Birliklerinin Malazgirt Öncesi Vazi-
yetleri: Umumî Bir İnceleme”, USAD, 12, 2020, s. 143-162.
ez-Zehebî, Ebû Abdullah Şemseddin Muhammed b. Ahmed b. Osman et-Türkmânî
el-Fârikî ed-Dımaşkî, Siyeru A´lâmi’n-Nübelâ, thk. Ömer Abdüsselâm Tedmûrî,
C.23, Beyrut 1997.
HONIGMANN, Ernst, Bizans Devletinin Doğu Sınırı, çev. Fikret Işıltan, İÜEF Yay., İs-
tanbul 1970.
ibn Bîbî, Nâsırüddîn Hüseyin b. Muhammed b. Ali el-Caferî er-Rugadî el-Münşî, el-Evâ-
miru’l-Ala‘iye fi’l-Umuri’l-Ala‘iye, çev.Necati Lugal, C.1, Ankara, 1996.
ibn Esîr, Ebu’l-Hasan İzzeddin Ali b. Muhammed b. Muhammed eş-Şeybânî el-Cezerî,
İslam Tarihi - el-Kâmil fi’t-tarih Tercümesi, terc. heyeti Ahmet Ağırakça vd., C.8,
Ocak Yay. İstanbul 2016.
ibn Hacer el-Askalânî, Ebu’l-Fazl Şihâbüddin Ahmed b. Ali b. Muhammed, el-İsâbe fi
temyiz es-sahâbe, C.3, Mektebeti’l-Müsenna, Bağdad 1990.
İbn Haldûn, Ebû Zeyd Veliyyüddîn Abdurrahmân b. Muhammed b. Muhammed b. Mu-
hammed b. Hasen el-Hadramî el-Mağribî et-Tûnisî, Mukaddime, haz. Süleyman
Uludağ, C.1, 5. Baskı, Dergâh Yayınları, İstanbul 2007.
ibn Havkal, Ebi’l-Kasım en-Nusaybî, Sûretü’l-arz, Daru Mektebeti bi’l-Hayat, 1996.
ibn Heycâ’, Tarihu ibn Ebi’l-Heycâ, thk. Subhî Abdulmen‘am Muhammed, Feyyûm,
1993, s.118-119; Baybars el-Mansûrî, Zubdetü’l-fikre fi tarihi’l-hicre, İstanbul Mil-
let Kütüphanesi, Feyzullah Efendi Koleksiyonu, nr. 1459, VII, 188a-190a.

110
S elçuklular Z amanında M uş

İbn Serâbiyûn Sührâb, Kitâbü ʿacâʾibi’l-ekalîmi’s-sebʿa ilâ nihâyeti’l-ʿimâre (nşr. Hans


von Mzik), Frankfurt 1992.
ibn Şeddad, el-A’laku’l-hatîira fî zikri ümerâi şam ve’l-cezire, C.3/2, thk. Yahya Zeke-
riya Abbare, Dımaşk, 1991.
İbn Tağrîberdi, en-Nücûmu’z-zâhire fi Mlülûki Mısr ve’l-Kâhire, C.V, thk. Muhammed
Hüseyin Şemsüddin, Beyrut, 1992.
ibn Vâsıl, Tarihü’s-salihi, thk. Ömer Abdusselam Tedmuri, C.2, Beyrut, 2010.
ibnü’l-Ezrak, Ahmed b. Yûsuf b. Ali b. el-Fârikî, Meyyâfârikîn ve Âmid Tarihi (Artuk-
lular Kısmı), çev. Ahmet Savran, Erzurum, 1992.
İLTER, Fügen, Osmanlılara Kadar Türk Taş Köprüleri, Ankara, 1973.
KAFESOĞLU, İbrahim, “Doğu Anadolu’ya İlk Selçuklu Akını (1015-1021) ve Tarihi
Ehemmiyeti”, 60. Doğum Yılı Münasebetiyle Fuad Köprülü Armağanı, DTCF Yay.,
İstanbul 2010.
KEÇİŞ, Murat -Cüneyt Güneş, “Bizans’ın Anadolu’daki Yeni Düzeni: Thema Sistemi’nin
Ortaya Çıkışı ve Problemler”, Sosyal ve Beşerî Bilimler Araştırmaları Dergisi, Sos-
yal ve Beşerî Bilimler Araştırmaları Dergisi, C.19, S. 43, 2018.
Kerîmüddin Mahmud-i Aksarayî, Musâmeretü’l-Ahbâr, çev. Mürsel Öztürk, TTK Yay.
Ankara 2000.
KOYUNCU, Mevlüt, “İlk İslâm Fetihleri Döneminde El-Cezire Bölgesi ve İslâmlaşma
Süreci”, SAÜ Fen Edebiyat Dergisi, 10/1, Sakarya 2008, ss. 131-140.
KÖSE, Bayram Arif, “10. Yüzyıl İslam Coğrafyacılarına Göre Ermeniye ve Arrân Ta-
rihî Coğrafyası”, Turkish Studies, 11/1, 2016, ss. 89-108.
KÖYMEN, Mehmet Altay, Büyük Selçuklu İmparatorluğu Tarihi, C.1, TTK Yay., 5.
Baskı, Ankara 2016.
KÖYMEN, Mehmet Altay, Selçuklu Devri Türk Tarihi, 6. Baskı, TTK. Yay., Ankara 2017.
KRAMERS J.H.-C.E. Bosworth, “Mush”, EI, C.7, E.J. Brill, Leiden-Newyork 1993, ss.
665-666.
KULAĞUZ, Bülent Nuri, Muş ve Çevresindeki Türk Mimari Eserleri, (Yayımlanmamış
Yüksek Lisans Tezi), Van, 1997.
Markopolo Seyahatnamesi, C.1, Tercüman 1001 Temel Eser, İstanbul, Basım Yılı Yok.
MARTIN, Michael E., “Notlar ve Belgeler 1220 Venedik-Selçuklu Anlaşması”, çev. Fi-
liz Akçay, Asya Studies, 15, 2021, ss. 103-111.
MERÇİL, Erdoğan, Müslüman Türk Devletleri Tarihi, TTK Basımevi, Ankara 1991.
METİN, Tülay, Selçuklu Çağında Yaşamak Ortaçağda Türk Şehri, kronik yay. İstan-
bul 2020.
Müverrih Vardan, “Vardan Kroniği”, çev. Hrand D. Andresyan, Tarih Semineri Dergisi,
İstanbul, 1937, ss. 154-255.
Nizamüddin Şâmî, Zafernâme, 2. Baskı, Ankara 1987.

111
M UŞ TARİ H İ

ORUÇ, Züriye, “Türkiye Selçuklu Devleti’nin Yıkılışından Sonra Anadolu’da Moğol


Hâkimiyeti (1308-1335)”, Tarih Okulu Dergisi, 8/24, 2015, s. 297-323
OSTROGORSKY, George, Bizans Devleti Tarihi, çev. Fikret Işıltan, TTK., Ankara 1991.
ÖZAYDIN, Abdülkerim, “Ahlatşahlar”, Anadolu Beylikleri El Kitabı, ed. Haşim Şahin,
Ankara 2016, ss. 115-128.
ÖZCAN, Koray, “Anadolu’da Selçuklu Dönemi Yerleşme Tipolojileri - Pazar yada Panayır
Yerleşmeleri”, Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 6/1, 2006, ss.205-224.
ÖZCAN, Koray, “Anadolu’da Selçuklu Kentler Sistemi ve Mekânsal Kademelenme”,
METU JFA, 23/2, s. 2006, ss. 21-61.
PEGOLOTTI, Francesco Balducci, La Pratica Della Mercatura, ed. Allan Evans, Medie-
val Academy of America No: 24, Cambridge, Massachusetts, 1936.
SEVİM, Ali, “Malazgirt Meydan Savaşı ve Sonuçları”, Malazgirt Armağanı, TTK Yay.,
Ankara 1993, ss. 219-229.
SEVİM, Ali, Anadolu’nun Fethi Selçuklular Dönemi, 3. Baskı, Ankara, 2000.
SEVİM, Ali-Yaşar Yücel, Türkiye Tarihi Fetih, Selçuklu ve Beylikler Dönemi, Ankara 1989.
Sıbt ibn el-Cevzî, Mir’atü’z-zamân, nşr. Ali Sevim, Ankara 1968.
Smbat Sparapet’s Chronicle, çev. Robert Bedrosian, Long Branch, New Jersey 2005.
SÖKMEN, Sultan-Filiz Nurhan Ölmez, “Bitlis’te Geleneksel Gej Dokumacılığı”, Tarih
Kültür ve Sanat Araştırmaları Dergisi, 2/4, 2013, ss. 173-186.
Step’annos Orbelean’s History of the State of Sisakan, çev. Robert Bedrosian, Sources of
the Armenian Tradition, Long Branch, N.J., 2012-2015.
STRANGE, Guy Le, Doğu Hilâfeti’nin Memleketleri: Mezopotamya, İran ve Orta Asya,
çev. Adnan Eskikurt, Cengiz Tomar, Yeditepe Yayınları, İstanbul 2015.
SUBAŞI, Ömer, “Tarihi Kaynaklar Işığında Kaputru Savaşı”, Atatürk Ün. Türkiyat Araş-
tırmaları Enstitüsü Dergisi (TAED), 44, Erzurum 2010, ss.247-270.
SÜMER, Faruk, “Ahlat Şehri ve Ahlatşahlar”, Belleten, L/197, Ankara 1986, ss. 447-489.
SÜMER, Faruk, Doğu Anadolu Türk Beylikleri, Ankara, 1990.
SÜMER, Faruk, Kara Koyunlular, Ankara 1992.
SÜMER, Faruk, Oğuzlar, (Türkmenler) Tarihleri-Boy Teşkilatı-Destanları, 2. Baskı, An-
kara Üniv. Basımevi, Ankara 1972.
SÜMER, Faruk, Selçuklular Devrinde Doğu Anadolu’da Türk Beylikleri, Ankara 2015
Şeşen, Ramazan, “Eyyubiler”, Doğuştan Günümüze Büyük İslam Tarihi, C.6, İstanbul,
1992, ss. 301-432.
TOKSOY, Ahmet, “1018-1071 Yılları Arasında Selçuklu Bizans İlişkileri ve Ermeni-
ler”, Yeni Türkiye (Ermeni Meselesi Özel Sayısı I), Sayı 60, Ankara 2014, ss. 1-15.
TUNCEL, Metin, “Muş”, DİA, C.31, İstanbul 2006.
TURAN, Osman, Doğu Anadolu Türk Devletleri Tarihi, İstanbul 2001.
TURAN, Osman, Selçuklular Tarihi ve Türk-İslam Medeniyeti, Ötüken Yay. İstanbul 2009.

112
S elçuklular Z amanında M uş

Urfalı Mateos, Urfalı Mateos Vekayinamesi ve Papaz Grigor’un Zeyli, çev. Hırant And-
resyan, 3. Baskı, TTK Yay., Ankara 2000.
VRYONIS, Speros, The Decline of Medieval Hellenism in Asia and the Process of Islami-
zation from the Eleventh through the Fifteenth Century, London 1971.
WING, Patrick, The Jalayirids: Dynastic State Formation in the Mongol Middle East,
Edinburgh University Press, 2016.
Yâkut el-Hamevî, Mu‘cemu’l-buldân, C.5, Dâru Sâdır, Beyrut 1977.
YAŞA, Recep, “Ahlatşahlar”, Türkler, C.6, ed. Hasan Celal Güzel vd., Ankara 2002.
YAŞA, Recep, Bitlis’te Türk İskanı (XII.-XIII. Yüzyıl), Ankara 1992.
YILMAZ, Bilal, Muş Vakıfları, (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Van 2009.
YİNANÇ, Mükrimin Halil, Ak Koyunlular, C.1, İA, MEB, İstanbul 1993, ss. 253-267.
YUVALI, Abdulkadir, Yakındoğu Tarihi Üzerindeki Moğol Tesirleri, Ondokuz Mayıs Üni-
versitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, C.3, 1988, ss. 63-74.

113

You might also like