Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 2

UNIT 4 ON THE PHONE

THE WAYS OF COMMUNICATION / İLETİŞİM YOLLARI


OLD FASHIONED WAYS THE LATEST TECHNOLOGY
ESKİ MODA YOLLAR / YÖNTEMLER EN SON TEKNOLOJİ
Smoke Signals Dumanla haberleşme Social Media Sosyal Medya
Messenger Birds Posta kuşu Video chats Görüntülü sohbet
Telegraph Telegraf Text messages SMS / mesaj göndermek
Write letters / postcard Mektup Yazmak Make phone calls Arama yapmak
Face to face interaction Yüzyüze etkileşim Send an email Eposta göndermek
How do you communicate with your friends? How do you keep in touch with your friends?
Arkadaşlarınla nasıl iletişim kuruyorsun? Arkadaşlarınla nasıl iletişimde kalıyorsun?
NOT: "face to face" günümüz için de geçerlidir.
INSTAGRAM : SOSYAL . ABDAL
ASKING WHO IS ON THE PHONE TELEFONDAKİ KİŞİYİ SORMA
PHONE CONVERSATIONS Who is speaking? Kim arıyor?
TELEFON GÖRÜŞMELERİ Can I ask who is calling, please? Kimin aradığını sorabilir miyim?
Excuse me, who is calling? Pardon, kim aramıştı?
May / Could I ask who is calling? Kimin aradığını sorabilir miyim?
PUTTING SOMEONE ON HOLD INTRODUCING YOURSELF KENDİNİ TANITMA
Just a moment, please This is Fatih calling Ben Fatih
Hang on / Hold on a minute Fatih speaking Ben Fatih
Could you hold the line, please? It's Fatih from school Ben okuldan Fatih
BİRİNİ TELEFONDA BEKLETME ASKING FOR SOMEONE TELEFONA BİRİNİ İSTEME
Bir dakika lütfen May / Could I speak to Göksel? Göksel'le konuşabilir miyim?
Bir dakika bekleyin Is Göksel in / Is Göksel there? Göksel orada mı?
Hatta bekler misiniz, lütfen? Can I talk to your mother? Annenle konuşabilir miyim?
Could you put me through Ali? Beni Ali'ye bağlayabilir misiniz?
TELEFONU AÇMA / KAPAMA LEAVING A MESSAGE MESAJ BIRAKMA
Thanks for calling. Would you like to leave a message? Mesaj bırakmak ister misiniz?
I'll talk to you again soon. Can I leave him a message? Ona mesaj bırakabilir miyim?
Just a second. I'll get him Can I take your message? Mesajınızı alabilir miyim?
I have to let you go now I'll tell him that you called. Aradığınızı ona söyleyeceğim.
TELEFONU AÇMA / KAPAMA Please ask her to call me back Lütfen beni geri aramasını söyleyin ona
Aradığın için teşekkürler. I'll ask him to call you ASAP En kısa zamanda aramasını söyleyeceğim
Sonra tekrar konuşuruz I'll make sure he gets the message Mesajı aldığından emin olacağım
Bir saniye. Onu veriyorum. Could you tell him to call me back? Beni geri aramasını söyler misiniz?
Seni tutmayayım/ Zamanını almıyım TELEPHONE PROBLEMS TELEFON SORUNLARI
HOW DO YOU FEEL? / EMOTICONS I'm sorry, I don't understand. Üzgünüm, anlamıyorum.
I can't hear you well. Seni iyi duyamuyorum
sad üzgün
Could you repeat that, please? Tekrar eder misin, lütfen?
Could you speak up, please? Sesini yükseltebilir misin, lütfen?
angry kızgın
I can hardly hear you. It's bad line Güç bela duyuyorum. Hat cızırtılı.
Let me call you back Seni geri arayayım
surprised şaşkın
Could you say it slowly, please? Yavaşça söyler misin, lütfen?
Say it again, please Tekrar söyle lütfen
worried endişeli
Sorry, what did you say? Pardon, ne dedin?
Can do you spell it? Heceleyebilir misin?
happy mutlu
Pardon/ Excuse me/ I beg your pardon Pardon, Kusura bakma, efendim?
You've got the wrong number. Yanlış numarayı aradınız.
scared korkmuş

FATİH HOCA İLE


KOLAY İNGİLİZCE SOSYAL . ABDAL
FOR WHAT PURPOSES DO WE CALL THE CALL CENTER?
ÇAĞRI MERKEZİNİ NE AMAÇLA ARARIZ?
to make a complaint şikayette bulunmak için
to change / return a product ürün değiştirmek / iade etmek için
to report a problem with delivery teslimat ile ilgili bir sorunu bildirmek için
to learn about a bill bir fatura hakkında bilgi edinmek için
to book a fligh ticket / hotel room uçak bileti / oda ayırtmak için
to learn about something more bir şey hakkında daha fazlasını öğrenmek için
to buy something bir şey satın almak için
to ask for a service servis istemek için
YOUTUBE
help disabled children FATİH HOCA İLE KOLAY İNGİLİZCE Engelli çocuklara yardım etmek
donate clothes people in need İhtiyacı olanlara kıyafet bağışlamak
plant trees VOLUNTARY WORKS ağaç dikmek
give medical care GÖNÜLLÜ ÇALIŞMALAR tıbbi yardım vermek
collect garbage çöp toplamak
send materials to refugees INSTAGRAM : SOSYAL. ABDAL mültecilere malzeme göndermek

SIMPLE FUTURE TENSE


GELECEK ZAMAN

WILL (-ECEK) BE GOING TO (-ECEK)

HER İKİSİ DE GELECEK ZAMANDA CÜMLE KURMAK İÇİN KULLANILIR


BE > AM, IS, ARE

ÖZNE + WILL + FİİL ÖZNE + BE GOING TO + FİİL


I WILL DONATE CLOTHES I AM GOING TO DONATE BOOKS
BEN KIYAFET BAĞIŞLAYACAĞIM BEN KİTAP BAĞIŞLAYACAĞIM

HE WILL GO SHOPPING HE IS GOING TO COLLECT GARBAGE


O ALIŞVERİŞE GİDECEK O ÇÖPLERİ TOPLAYACAK

THEY WILL FLY TO LONDON THEY ARE GOING TO WATCH A MOVIE


ONLAR LONDRA'YA UÇACAKLAR ONLAR FİLM İZLEYECEKLER.
OLUMSUZ CÜMLE

ÖZNE + WILL + NOT + FİİL ÖZNE + BE NOT GOING TO + FİİL

I WILL NOT DONATE CLOTHES I AM NOT GOING TO DONATE BOOKS


BEN KIYAFET BAĞIŞLAMAYACAĞIM BEN KİTAP BAĞIŞLAMAYACAĞIM

HE WILL NOT GO SHOPPING HE IS NOT GOING TO COLLECT GARBAGE


O ALIŞVERİŞE GİTMEYECEK O ÇÖPLERİ TOPLAMAYACAK

THEY WILL NOT FLY TO LONDON THEY ARE NOT GOING TO WATCH A MOVIE
ONLAR LONDRA'YA UÇMAYACAKLAR ONLAR FİLM İZLEMEYECEKLER.
NOT!!! BE NOT GOING TO
WILL NOT = WON'T ISN'T GOING TO AREN'T GOING TO

FATİH HOCA İLE


KOLAY İNGİLİZCE SOSYAL . ABDAL

You might also like