Professional Documents
Culture Documents
Ev Yapimi Yoğurt Mu Market Yoğurdu Mu
Ev Yapimi Yoğurt Mu Market Yoğurdu Mu
Ev Yapimi Yoğurt Mu Market Yoğurdu Mu
Durun, hemen ‘ev yoğurdu’ demeyin. Etrafta uzman olarak geçinen konuyla alakasız bilimsel yaklaşımlarla ev
yoğurdunu kusursuz biçimde ‘sağlıklı’, market yoğurtları ise her koşulda ‘sağlıksız’ ilan edenler var. Sokakta
satılan yoğurtların dahi market yoğurtlardan daha sağlıklı olduğunu öne sürenler de yok değil. Peki ama kime
inanalım, gelin birlikte bakalım...
Birinciliği geleneksel ev yoğurduna verelim, imkânımız varsa taze süt kullanarak aktif yoğurt mayasıyla
yoğurdumuzu evde kendimiz üretelim. İkinciliği market yoğurtlarına verelim, ev yoğurdu yapamıyorsak eğer
bunları tercih edelim. Sokak yoğurtlarından da uzak duralım.
Soru “sokak yoğurdu mu market yoğurdu mu?” olsaydı yanıtımız “market yoğurdu sokak yoğurdundan
iyidir” olurdu. Sokak yoğurdunu tavsiye etmiyoruz.
Zira o yoğurtların hangi koşullarda üretildiğini, içine sağlığa zararlı herhangi bir madde ilave edilip edilmediğini
bilmiyoruz. Bu nedenle “market yoğurtları sokak yoğurtlarından daha güvenlidir” diye düşünüyoruz.
Yoğurt üretiminde katkı maddesi kullanımı kanunen yasaktır. Sanayi üretimi yoğurtta ambalajlama ve depolama
teknolojisinin gelişmesiyle beraber yoğurtların raf ömründe belirli bir uzama gözlemlenir. Bu durum akla katkı
maddesi tartışmalarını getiriyor fakat yoğurt üretiminde kanunen katkı maddesi kullanmak yasaktır.
Aslında ev yoğurdu-market yoğurdu tartışmasının bir kazananı olamaz. İkisinin yapısı, tadı, kokusu, dayanım
süresi farklıdır. Biri doğal biri yapay değildir. İsteyen istediğini tüketir. Ancak bir tarafa acımasızca ve
dayanaksızca eleştiri yapmak da hak verirsiniz ki doğru değildir.
Ev yapımı yoğurtlar bu koşullarda üretilemeyeceği için, ambalajlı yoğurtlara göre daha çabuk ekşirler. Modern
ve hijyenik bir süt işletmesinde yapılan yoğurtlara kontrolü ve belli ölçülerde yoğurt kültürü
katılarak yoğurt mayalanmaktadır. Evde yapılan yoğurtlarda ise mayalama için kullanılan yoğurdun içerdiği
bakteri oranları değiştiğinden ekşime çabuk gerçekleşmektedir. Ayrıca ev yoğurtlarında yoğurt kıvamının az
olması ve su oranını fazla olması yoğurdun ekşime süresini azaltıyor.
Tazeliğini yitiren balıkta “histamin” adında bir proteinin miktarı artmakta ve bu madde aynı zamanda yoğurtta
da bulunmaktadır. Aynı öğünde her ikisi de tüketilirse vücuttaki histamin miktarı artmaktadır. Bu durum
özellikle alerjik durumu olan bireylerde bazı olumsuz tepkimelere yol açabilmektedir. Besin zehirlenmesi
açısından olayı incelersek; balık bayat ise yanında yoğurt yenilse de yenilmese de zaten zehirlenmeye yol açar. O
nedenle besinleri taze olarak tüketmeye dikkat etmeli, tazeliğinden şüphe edilen besinleri imha etmeliyiz.