Alti Bardakta Dünya Tari̇hi̇

You might also like

Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 6

-ALTI BARDAKTA DÜNYA TARİHİ-

Canlı kalmak söz konusu olduğunda nefes almaktan sonra en önemli şey içmektir. Çünkü
yemek yemeden yaşanabilen süre Su içmeden yaşanabilen süreden daha uzundur. Su sadece yaşam
için önemli değildi. Bunun yanında medeniyetin ilerlemesine katkıda bulundu çünkü su sayesinde
tarım yapılabiliyordu. Ancak su çabuk kirleniyordu bu yüzden insanlar farklı içkilere yöneldiler.

I. Tarım yapılıyordu ancak tarımdan elde edilen arpa ve buğday gibi besinler çiğ
olarak tüketilmesi sertliklerinden dolayı zor olan besinlerdi. İnsanlar bu besinleri yumuşatarak
tüketmeye başladılar. Ve bu besinleri sindirilmesi daha kolay bir hale geldi. Ve insanlar bir
şekilde suda bekletilen arpanın mayalandığını gördüler ve bu suyun kirlenmeye karşı daha
dirençli olduğunu fark ettiler. Bu su aynı zamanda hoş bir sarhoşluk veriyordu ancak alkol
oranı düşüktü. Zamanla insanlar bu suyu yani birayı normal sudan daha fazla kullanmaya
başladılar çünkü su çeşitli şekillerde kirleniyordu. Ve bira arpa tarımı yapan toplumlarda
( Ortadoğu ) yaygınlık gösterdi.
II. Bir diğer içki şarap: Özellikle Yunan ve Roma medeniyetlerinin en çok
kullandığı içkidir. Hammaddesi üzümdür. Şarap Yunan ticaretinin yayılmasında başrole
sahiplik denilebilir. Bu içki kirlenmeye karşı sudan daha dayanıklı olduğu için uzun
yolculuklarda özellikle deniz ticaretinde rağbet görmüştür. Ancak dünyanın iki büyük dini olan
Hristiyanlık ve Müslümanlık içki içmek konusunda farklı düşüncelere sahipti. Hıristiyanlığın
bazı kollarının ayinlerinin merkezinde şarap vardı ancak Müslümanlık bu içkiyi yasaklıyordu.
III. Bir diğer içki türü olan damıtık içki Arap Bilginler tarafından geliştirildi.
Damıtık içkiler diğer içkilere göre daha acıydı ve deniz yoluyla yapılan ticarete son derece
elverişliydi ve az yer kaplıyordu. Öyle ki brendi ve viski gibi damıtık içkilerin köle satın almakta
para yerine bile kullanıldığı zamanlar oldu. Hatta devletlerin kurulmasında etkili rol oynadı.
IV. Akıl çağının içkisi kahve: Kahve Ortadoğu’dan Avrupa'ya yayıldı ve moda bir
içecek haline geldi. Kahve zihin açıcılığı sağlamaktaydı ve bilim insanları tarafından epey
rağbet gördü. Kahvehaneler açıldı ve insanların toplanıp fikir alışverişinde bulunduğu yerler
haline geldi. Öyle ki bir süre sonra krallar kahvehaneleri kapatmak istediler. Çünkü birtakım
isyancı fikirlerin buralardan yayıldığını düşünüyorlardı; nitekim böyle olan durumlar da vardı.
Kahvenin yayılmaya başladığı ilk yer Ortadoğu’ydu ancak bazı devletlerin Ortadoğu'daki
kahve ağaçlarından dallar keserek kahvenin yetiştiği iklime benzer iklime sahip yerlerde
kahve yetiştirmeye başladılar.
V. İngiltere’nin ilk küresel süper güç olmasını sağlayan çay: Çay Avrupa ülkeleri
tarafından, özellikle de İngiltere tarafından, Çin'den ithal ediliyordu. Böylece İngiltere ticareti
gelişti. Bu da İngiltere’nin sanayileşmesinin önünü açtı. Çay İngiltere'nin ulusal içkisi olarak
kendini benimsetti.

Amerika'nın ulusal içkisine dönüşen kola: Coca-Cola ' nın icadı ile birlikte tarih sahnesine
alkolsüz içkiler çıktı ve Amerika'nın küresel güç olmasında etkili oldu. Amerika’nın ulusal içkisi
olan ve Amerika'nın bir süper güç olmasına yardımcı olan bu içki kapitalizmin sembolü oldu. Bu
içki dünyanın en tanınan ve en geniş dağıtımı yapılan ürünü oldu.

Suya ne oldu?
İnsanlar su kirlenmesini eskiye göre azaltarak suyun insan hayatında en değerli çiçek
olmasının önünü açmış bulunuyorlar. Tarih boyunca birçok içki kirlenmeye karşı sudan daha
dirençli oldukları için özellikle de deniz ticareti yapanlar tarafından rağbet görmüştür. Bunun

1
yanında su kirlenmesinin mikrobiyolojik temeli çözülünce yeterli miktarda içme suyu bulunabilir
hale geldi. Şişe suyu yeni bir pazar haline geldi. Ve dünyanın en çok şişe suyu tüketenleri
İtalyanlar oldu. Özellikle gelişmiş ülkelerde musluk suyu da çeşitli minerallerle zenginleştirdiği ve
temizlendiği için şişe suyu ile musluk suyu arasında pek fark yoktur. Hatta şimdi şişe suyu
üreticileri ürettikleri suyu doğrudan musluk suyundan alabiliyorlar. Şişe suyunun daha cazip
gelmesi fikri ise yapmış oldukları reklamlardan kaynaklanıyor diyebiliriz.

Su ülkeler arası savaş nedeni haline geldi. Ve bilinçsiz kullanım devam ettiği sürece
gelecekte şehirler arası savaşlarına da şahit olabileceğiz.

NOT: Yukarıda “Altı Bardakta Dünya Tarihi” adlı kitabın özetine kısa bir giriş yaptım.
Okumuş olduğum kitap dünyanın tarihini içkiler üzerinden anlatmakta olup insanların sadece
savaşlarla ya da istilalarla dünya tarihinin değiştirmediklerini anlamış bulunuyorum. Birçok içki
insanların yaşamlarını hem sağlık açısından hem de ticaret açısından etkilemiştir. Bu kitap içkilerin
aynı zamanda isyanlara da neden olabileceğini ortaya koyuyor. İçkilerin devletlerin kurulmasında
ve yıkılmasında etkili olduğunu görüyoruz. Ve bu kitap bira, şarap, damıtık içki, kahve, çay, coca-
cola gibi altı içki üzerinden dünya tarihini anlatırken suyu da unutmuyor.

2
MEZOPOTAMYA'DA VE MISIR’DA BİRA

Afrika'dan göç etmeye başlayan insanların aletleri sadece ok yay ve iğnelerden ibaretti.
12000 yıl önce insanlar küçük köyler kurup oralara yerleşerek çiftçilik yapmaya başladılar. Homo
sapiensin ortaya çıkışından bu zamana kadar insanların temel içkisi şuydu.

İnsanların yetiştirdikleri ilk bitkiler olan arpa ve buğday zamanla sosyal, dinsel ve
ekonomik yaşamın merkezi haline geldi. Ve arpa kullanılarak elde edilen bira modern dünyaya
yolculukta insanlar yardım eden ilk içkiydi. Ancak biranın tam olarak ne zaman üretildiğini
bilmiyoruz. Bize tarih öncesinden kalan bu içki uygarlığın kökeni ile iç içedir.

Bunu belirtmek gerekir ki bira icat edilmedi, keşfedildi. Ve bu olay Bereketli Hilal olarak
bilinen yerde gerçekleşti. Bu gelişmelerin sonucunda Akdeniz'in doğu kıyısında ilk kalıcı
yerleşimler ortaya çıktı.

Bira insan hayatını kültürel anlamda da etkiledi. Gelen misafirlere bira ikram ediliyordu.
Ortak bir kaptan kamışlarla içiliyordu. Bu da insanların birbirlerine olan güvenlerini sembolize
ediyor denilebilir. Şöyle bir düşünce var olabilirdi: birayı ortak kaptan misafir eden kişilerde
içtikleri için bira zehirli değil size içebilirsiniz gibisinden niyet düşünce ortaya koyuyor olabilir.

Bira zamanla toplumların hayatlarında öyle yer edindi ki bazı uygarlıkların destanlarında
yer edinmeyi başardı. Örneği Sümerler’in Gılgamış Destanı’nda bira içmek ve ekmek yemek Uygar
olmanın sembolü olarak gösteriliyor. Bunun yanında Sümer icadı olan yazıda da kendine sembol
edinmeyi başardı. Sümerler'in bazı kentlerinde para yerine de kullanılabiliyordu; öyle ki başlık
parasının bir kısmı bira olarak ödenebiliyordu.

Bira kendini benimsetmiş olduğu medeniyetlerin bazılarına beşikten mezara kadar şahitlik
etmiştir.

YUNANİSTAN VE ROMA'DA ŞARAP

Şarabın keşfedildiği zamanlarda Roma ve Yunan medeniyetleri şarabı yaygın olarak


kullanıyorlardı. Öyle ki bazı hükümdarlar düzenlemiş oldukları davetlerde ya da oyunlarda bu
davet ve oyunları izlemeye gelen halka şarap dağıtıyorlardı. Sadece şarap değil bunun yanında
çeşitli hayvanlar, yiyecekler de atıyorlardı. Bu bir nevi onların gücünün, kudretinin ve
zenginliklerinin göstergesiydi.

Yunan medeniyetinde sulandırılmış şarap içmek moda haline gelmişti. Bunu özellikle de
düşünürler yaygın kullanıyorlardı. Şölen adı verilen davetlerde konuklara ortak bir kaptan
sulandırılmış şarap ikram ediliyordu. Bu davetlerde genellikle fikir alışverişleri yapılabiliyordu yani
bir konu hakkında uzun uzun konuşuluyordu bu davetlerde. Ve şarabın zihin açıcı olduğuna
inanılıyordu. Öyle ki Yunan filozof Aristophanes “ Çabuk, bana bir bardak şarap getirin ki, zihnimi
ıslatıp akıllıca bir şeyler söyleyeyim.” Demiştir.

Şarap dağlardan ovalara taşınıyordu. Bu da şarabın bir adam en az 10 kat daha pahalı
olmasını sağlıyordu. Dolayısıyla şarap içmeye yalnızca seçkinlerin gücü yetebildi. Nadir bulunması
ve pahalı olması bu içkiyi tanrılar tarafından tüketilmeye layık hale getiriyordu. Şarap da bira gibi
zamanla ödeme yapılacak değere sahip oldu. Öyle ki çalışanlara para yerine verilir oldu. Şarap

3
Yunan ticaretinin gelişmesinde de etkili oldu. Zengin olmayanlar arasında bir başka içki popüler
oldu. Bu hurma şarabı; mayalanmış hurma suyundan yapılan alkollü bir içkiydi.

Şarap modern batılı yaşam tarzının da temel kaynağıydı. Batı ve Doğu dünyalarını ayırma
düşüncesi de bu sıralarda ortaya çıkmaya başladı. Öyle ki şarabın yaygın kullanıldığı Yunan ve
Roma medeniyetlerine göre şarabı kullanamayanlar barbardılar. Aynı zamanda güzel bir şarabı
sulandırmadan içmek de Yunanlılar tarafından barbarlık sayılıyordu. Yani hiç şarap içmemek ve
şarabı sek içmek de aynı derecede kötü sayılıyordu.

Yunan tüccarlar ve kullanıcılar gittikleri yere şaraba götürdüler ve sadece şarap götürmüş
olmadılar çünkü gittikleri yerlere Yunan kültürünü ve bilgisini de yaydılar.

Şarap kullanan toplumlar da bira kullananlar gibi şarabı dini hikayelerinin içerisine
kattılar. Öyle ki Hristiyan toplumlar bazı ayinlerinde şaraba yer veriyorlardı. Ancak Müslümanlığı
temelinde alkollü içeceklerden uzak durmak vardı. Bu da şarabın Müslüman dünyada Batı
dünyasında olduğu kadar yayılmasının önüne bir nevi geçmiştir denilebilir.

SÖMÜRGE DÖNEMİNDE DAMITIK İÇKİLER

Arap Bilginler tarafından keşfedilen bu içki uzun yolculuklara daha dayanıklıydı. Bu içki
adından da anlaşılacağı üzere damıtma tekniği ile elde ediliyordu. Damıtma tekniği bir sıvıyı
buharlaştırıp sonra yoğunlaştırarak yapılıyordu. Bu teknik parfüm yapımda kullanılıyordu. Cabir
bin Hayyan damıtma tekniğini şarap üzerinde denedi böylece damıtık içki elde etmiş oldu.
Damıtılmış şarap İngilizler tarafından şarap etkisi olarak adlandırıldı. Damıtılmış şarap yana bildiği
için yanan su diyenler de vardı. Ancak bu yanma damıtık şarap yutulduktan sonra boğazda oluşan
ifade etmek için kullanılıyordu. Damıtık içkiler alkolün dayanıklılığı ve az yer kaplamalarından
dolayı gemi ticaretinde epey rağbet gördü. Dağıtma bilgisi Avrupa yayılınca çeşitli türlerde
tematik bitkiler yapılmaya başlandı ve daha yaygın kullanılır oldu. Viski, rom ve brendi damıtık
şarabın çeşitlerindendi.

İklim nedeniyle, bira yapımında kullanılan arpa yetiştirmek zordu. Sonunda sömürgeciler
ticari tütüncülüğe yoğunlaşmaya, şarap ve matlaştırılmış arpayı Avrupa'dan ithal etmeye karar
vermişlerdi.

Rom yerel tüketim için satılmanın yanında hazır bir pazarda buldu: Köle tüccarları. Rom
sömürge döneminin ve Amerikan devriminin içkisiydi. Ancak Amerika'nın genç nüfusu roma sırt
çevirip viskiye yöneldiler. Viski az yer kaplayan bir servet biçimiydi.

Sömürge döneminde alkollü içkiler sıkıntılardan kaçmanın bir yoluydu. Avrupa'lı


sömürgeciler özellikle Kızılderelilerin içkiye gösterdikleri ilgiyi bilinçli bir şekilde kullandılar. Bir
gözlemci “ Kızıldereliler sert içki aşağıdırlar yine de sarhoş olmalarına yedecek kadar içkileri yoksa
içmek istemezler.” diyor.

4
AKIL ÇAĞINDA KAHVE

Bilimsel Devrim’in önünü açan içki kahve. Dogmatik otoriteye saygı kayboldu ve eleştiri,
düşünce özgürlüğü ve hoşgörünün önü açıldı.

Kahvenin sarhoşluğu giderici etkisi vardı. Zihne açıklık veriyordu. Aslında alkolün kandan
atılma hızını düşürüyor. Kahve büyük aydınlatıcı fikirlerin içkisiydi; kısaca Akıl Çağının ideal
içkisiydi.

Kahvenin etkisi Arap dünyasında epey zamandan beri bilinmekteydi. Kahve içme adeti ilk
kez Yemen’de popülerlik kazandı. Ve birçok Müslüman tarafından alkolün yasal bir alternatifi
olarak kabul edildi. Ancak kimi Müslüman alimler onun da sarhoş edici etkisi olduğunu iddia
ederek yasaklanması gerektiğini ileri sürdüler. Aslında yetkililer kahve sarhoş ettiği için
yasaklanması gerektiği değil kahvehanelerde söylenti, dedikodu yapılarak içilmesine yasaklamaya
çalışıyorlardı çünkü kimi isyancı fikirler kahvehaneler den yayıla biliyordu. Kahvehaneleri
kapatmaya yönelik girişimler oldu ancak bunlar uzun süreli girişimler olamadı.

Avrupa’da kimi kesim Müslümanlar şarap içmediği için kendilerinin de kahve içmemeleri
gerektiğini öne sürdüler ancak kahvenin Avrupa’da yayılımının önüne geçemediler. Öyle ki
Ortadoğu’dan yüksek fiyata ithal edilen kahvenin yerine Ortadoğu’daki kahve ağaçlarının dallarını
kesip benzer iklime sahip yerlerde ve seralarda üretme çalıştılar.

Avrupa'da kahvehaneler bilim insanları için bir nevi o zamanların interneti işlevini
görüyordu çünkü insanlar fikir alışverişinde bulunabilmek için kahvehanelere gidiyorlardı. Batı
Avrupa'da ilk kahvehane Oxford’da açıldı. Ancak bir süre sonra insanlar buluşma yerleri olarak
kahvehaneleri seçer olmuşlardı ve öğrencilerde derslerden kaytararak kahvehanelerde
buluşmaya başlamıştı.

Bilim ile ticaret de kahvehanelerde iç içe geçti. Londra kahvehaneleri, modern dünyayı
şekillendiren bilimsel ve mali devrimlerin potasıydı.

ÇAY VE İNGİLİZ İMPARATORLUĞU

İngiliz imparatorluğu, güneşin batmadığı imparatorluk olarak isimlendiriliyordu. Bunun


nedeni ise çay ticaretidir diyebiliriz. Çay sayesinde Avrupa ve Doğu arasında ticaret gelişti.

Çay, Çin efsanelerinde yer almıştır. Bu efsanelerde çayı ilk kimin kullandığı ve çayın ilaç
olarak nasıl kullanılabildiği gibi birçok söylenceye rastlanır.

Avrupalılar çaydan ilk kez 16. yüzyılda söz ederler. Çay, kahveden birkaç yıl önce
Avrupa'ya gelmesine rağmen, pahalı olduğu için yaygın kullanılamadı. Avrupalılar çaya süt
ekleyerek tüketmeye başladılar. Fakat Fransa'da kahve ve çikolata çayın önüne geçti e İngiltere
çayı en çok seven Avrupa ülkesi oldu. Çayın İngiltere’de bu kadar rağbet görmesinin
nedenlerinden bir tanesi de iktidardaki kişilerin evlilikleri sonucu kültürel etkileşimlerdir. Bunun
yanında çayı ticarete olan etkisi hiçbir zaman azımsanamaz çünkü İngiltere çay ticareti sayesinde
büyük bir imparatorluk kurdu ve güneşin batmadığı imparatorluk olarak isimlendirilmeye başladı.

5
Çay ikramında yenilikler vardı bunlardan biri de Londra'nın çay bahçelerinin ortaya
çıkmasaydı. Bu çay bahçelerinde karşı cinsten insanlar bulunabiliyordu ve bu insanların buluşması
için güzel bir yer haline gelmişti. Çay bahçeleri kahvehanelerden dışlanmış olan kadınlar için ideal
yerlerdir.

İngiltere dünyanın ilk sanayileşmiş ülkesiydi. Buradaki ilk makinelerden bir tanesi de at
gücüyle çalışan iplik makinesiydi. Sanayi Devrimi tekstil alanında başlayıp diğer alanlara yayıldı.
Fabrikalar kuruldu ve çay bu yeni çalışma düzenine en uygun içecekti. Böylece çay sanayileşmeye
yardımcı oldu ve işçilere bedava çay molaları verilmeye başlandı.

Çay için kullanılan kap kacaklar yeni bir sanayi kolunun gelişmesini sağladı ve ticareti de
canlandırdı. Güzel bir çay takımına sahip olmak zenginler ve yoksullar için büyük bir sosyal önem
taşıyordu.

Ancak çay siyasette de etkisini gösterdi. İngiltere'nin Amerika'daki sömürgeleri


kaybetmesinde belirleyici oldu. Amerika'nın Çay yerine kahve düşkünlüğü çoğunlukla yanlış
biçimde Çay Yasasına ve “Boston Çay Partisinde” ayınn simgesel reddine bağlanır.

COCA-COLA VE AMERİKA'NIN YÜKSELİŞİ

Sanayicilik ve tüketimcilik İngiltere’de başladı ancak Amerika’da güçlendi. Sanayide


Amerikan yaşam tarzının ayrılmaz hallerine dönüşen tüketim mallarının seri üretimi ve
pazarlanması olanaklı hale geldi. Yeni bir ürünü Amerikalılar Zeki uygun hale getirmeye gerek
duymadılar onlar ürettiler ve insanlar kullandılar.

Coca cola Amerika’nın küreselleşmesinin içkisidir. Coca-cola'nın yükselmesi Amerika'nın


yükselişini aynasıdır denilebilir. Coca-cola ilk zamanlarda kimi ülkelerce çocukların vücutlarında
yanlış tepkimelere yol açtığı iddialarına yol açtı. Ancak bu iddialar da coca-cola’nın yayılmasının
önüne geçemedi.

Coca-cola ya rakip olarak Pepsi Co üretilmeye başlandı. Ancak bazı hukuki süreçler
yaşandı. Coca-cola, Pepsi Co nun ürettiği malların kendi tarifinden çalındığını iddia ediyordu. Bazı
hukuki süreçler sonunda Pepsi Co nun da kendi mallarını üretebileceği izinleri almasıyla sonlandı.
Ancak her zaman coca-cola en çok tüketilen oldu. Öyle ki “Coca cola” kelimesi dünyada “OK”
kelimesinden sonra en çok bilinen kelime oldu.

Bugün karbonatlı alkolsüz içecekler, Amerika Birleşik devletleri’nde en yaygın tüketilen


içkilerdir. Coca-cola 20. yüzyılın ve Amerika'nın yükselişinin içkisidir.

NOT: Kitap özetimi böylece sonlandırmış bulmuyorum. Kitap dünyanın tarihini farklı
açılardan görmenizi sağlıyor. Yani dünya tarihinin savaşlarla şekillendiğini biliyoruz ancak bu
savaşların sadece sınır ihlalleri sonucunda olmadığını ve savaşları ticaret, koloni kurma gibi
etkenlerin de neden olduğunu anlatıyor bizlere. Ve zamanla bu çeşitli içkiler yerine tekrar suyun
rağbet gördüğünü seriyor gözler önüne. Ve bize de suyu bilinçli kullanma fikrini bırakıyor.

You might also like