1 Alleràquelque part : bir yere gitmek 26.Ressembler à qq'un: birine benzemek
Je vais à l'école à pied tous les matins. Luc ressemble au célèbre acteur Jean Reno. Her sabah okula yürüyerek gidiyorum. Luc ünlü aktör Jean Reno'ya benziyor. 2.Venir à quelque part: bir yere gelmek 27. Retourner à quelque part : bir yere dönmek Cet été, nous viendrons à Antalya pour vous voir. Alice est retournée àà Lyon deux ans plus tard. Bu yaz sizi görmek için Antalya ya geleceğiz. Alice iki yıl sonra Lyon'a döndü. 3.Arriver à quelque part : bir yere varmak 28. Parvenir à quelque part: bir yere ulaşmak L'ambulance est-elle arrivée àtemps? Nous sommes parvenus à lzmir à 2 heures. Ambulans zamanında vardı mi? izmir'e saat 2'de ulaştık. 4.Arriver à faire qg'ch : bir şey yapmayı başarmak 29.Continuer à faire qq'ch : bir şey yapmaya devam etmek Rex n'arrive pas àréaliser tous ses plans. Nous allons continuer à travailler ensemble. Rex tüm planlarını gerçekleştirmeyi başaramiyor. Birlikte çalışmaya devam edeceğiz. 5.Parler à qg'un : birine konuşmak 30.Expliquer qq'ch à qq'un birine bir şey açıklamak Je ne parle plus à Céline. Le directeur a expliqué tous les détails aux travailleurs. Ben artık Céline ile konuşmuyorum. Müdür bey tüm detayları işçilere açıkladı. 6.Dire qq'ch à qq'un: birine bir şey söylemek 31. Faire don à qqn : birine bağıs yapmak Je dis bonjour à mes voisins tous les matins. Nous allons faire un don important à votre association. Her sabah komşularıma günaydın derim. Derneğinize önemli bir bağış yapacağız. 7.Demander qq'ch à qq'un : birine bir şey sormak 32.Prêter qq'ch à qq'un : birine bir ödünç vermek J'ai demandé des questions à mon professeur. J'ai prêté mon sac à dos à mon ami Rex. Oğretmenime sorular sordum. Sirt çantamı arkadaşım Rex'e ödünç verdim. 8.Donner qq'ch à qq'un: birine bir şey vermek 33.Avoir du mal à faire qq'ch: bir şey yapmakta zorlanmak Donnez toute votre attention à ce travail. Nous avons du mal à terminer le projet. Tüm dikkatinizi bu işe verin. Projeyi bitirmekte zorluk çekiyoruz. 9.Penser à qq'un, à qq'ch: birini, bir şeyi düşünmek 34. Hésiter à faire qq'ch : bir şey yapmaya tereddüt etmek A quoi penses-tu? J'hésite à dire à mon père que j'ai échoué au cours. Ne düşünüyorsun? Babama dersten kaldığımı söylemekte tereddüt ediyorum. 10. Etre à qq'un, à qg'ch: birine, bir şeye ait olmak 35.Inviter qq'un à quelque part: birine bir yere davet etmek Ce vélo est à Marc. J'ai invité mon oncle à dîner. Bu bisiklet Marc'a ait. Amcami akşam yemeğine davet ettim. 11. Rendre visite àqq'un : birini ziyaret etmek 36.Apprendre à faire qq'ch : Bir şey yapmayı öğrenmek Je rends visite à ma grand-mère tous les week-ends. Marc n'a pas pu apprendre à travailler régulièrement. Her hafta sonu büyükannemi ziyaret ederim. Marc düzenli çalışmay öğrenemedi. 12. Habiter à quelque part: bir yerde ikamet etmek 37. Se mettre à faire qq'ch:bir şey yapmaya koyulmak J'habitais dans un petit appartement à Paris. Mon fils s'est mis à faire ses devoirs. Paris'te küçük bir dairede oturuyordum. Oğlum ödevlerini yapmaya koyuldu (başladı). 13. Vivre à quelque part : bir yerde yaşamak 38. Pousser qq'un à faire qq'ch: birini bir şey yapmaya itmek Je vis à Ankara depuis 30 ans. Nous avons poussé mon fils à travailler mieux. 30 yıldir Ankara'da yașiyorum. Oğlumu daha iyi çalışmaya ittik (yönelttik). 14.Jouer à qq'ch : bir şey oynamak 39. Renoncer à faire qq'ch : bir şey yapmaktan vazgeçmek Marc et Luc jouent aux échecs. Avez-vous renoncé à déménager à Paris? Marc ve Luc satranç oynuyorlar. Paris'e taşınmaktan vaz mi geçtiniz? 15. Téléphoner à qq'un: Birine telefon etmek 40.Persister à faire qq'ch: bir şey yapmakta israr etmek Je téléphone à ma grand-mère tous les soirs. Tu persistes à faire les mêmes erreurs. Her akşam büyükanneme telefon ediyorum. Aynı hataları yapmakta israr ediyorsun. 16. Commencer à faire qq'ch :bir şey yapmaya başlamak 41. Réussir à faire qq'ch : bir şey yapmayı başarmak J'ai commencé à travailler dans cette école, il y a 9 ans. Nous avons enfin réussi à terminer notre travail. Bu okulda çalışmaya 9 sene önce başladım. Sonunda çalışmamızI tamamlamayı başardık. 17. Ecrire qq'ch à gq'un : birine bir şey yazmak 42.S'intéresser à qq'un, à qq'ch: biri, bir şey ile ilgilenmek J'écris une lettre à ma grand-mère. Les touristes s'intéressent beaucoup à cette petite ville. Büyükanneme bir mektup yazıyorum. Turistler bu küçük kasabaya çok ilgi gösteriyo. 18. Faire attention à qq'un, à qq'ch : birine, bir şeye etmekdikkat 43. Enseigner qq'ch à qq'un : birine bir şey öğretmek Tu dois faire attention aux règles de circulation. J'enseigne le français et l'anglais à mes élèves. Trafik kurallarına dikkat etmelisin. Oğrencilerime Fransızca ve ingilizce öğretiyorum. 19. Appartenir à qg'un, à qq'ch: birine, bir şeye ait olmak 44.Partir à / pour quelque part: bir yere gitmek Tous ces livres appartiennent à Marc. Marc est parti au Canada/ pour le Canada. Tüm bu kitaplar Marc'a ait. Marc Kanada'ya gitti. 20. Songer à qq'un, à qq'ch : birini, bir şeyi düşünmek 45. Chercher à faire qg'ch : bir şey yapmaya uğraşmak Nous pouvons songer à demander deux semaines. céline cherche à trouver un meilleur travail. iki hafta talep etmeyi düşünebiliriz. Céline daha iyi bir iş bulmaya uğraşiyor. 46. Autoriser qq'un à faire qg'ch: birini bir şey yapması için 21. Servir à qq'ch: bir şeye yaramak yetkilendirmek Vos plans ne servent à rien. Nous avons autorisé Dolph à parler au nom de notre firme. Planlarınız bir işe yaramiyor. Dolph'üfirmamız adına konuşması için yetkilendirdik. 47.Obliger qq'un à faire qq'ch: birini bir şey yapmaya mecbur 22. Assister à qq'un : birine yardım etmek etmek Je peux vous assister lors de la réunion. Le directeur oblige les ouvriers à travailler le week-end Toplantida size yardıim edebilirim. Müdür işçileri hafta sonu çalışmaya mecbur ediyor. 48. Forcer qq'un à faire qq'ch : birini bir șey yapmaya 23. Envoyer qq'ch à qg'un: birine bir şey göndermek zorlamak Nous avons envoyé un beau cadeau à Rex. Dolph a forcé son fils à travailler plus dur. Rex'e güzel bir hediye gönderdik. Dolph oğlunu daha sıkı çalışmaya zorladi. 24. S'habituer à qq'ch à qq'un: birine, bir şeye alişmak 49.Répondre à qq'un, à qq'ch : birine, bir şeye cevap vermek Vous avez 30 minutes pour répondre aux questions de céline s'est habituée à vivre à Ankara. l'examen. céline Ankara'da yaşamaya alışti. Sinav sorularını cevaplamak için 30 dakikanız var. 50. Encourager qq'un à faire qq'ch: birini bir şey yapmakta 25 Participer à qq'ch: bir şeye katılmak cesaretlendirmek Tout le monde a participé à la réunion de ce matin. J'encourage mes élèves à parler français. Bu sabahki toplantıya herkes katıldı. Oğrencilerimi Fransızca konuşmaları için ceretlendiriyorum.