Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 450

K.

Kübra Berk 361

niyordum. Bu güzel kahve gözler bana ne kadar sevilmemiş olursam


olayım, kalbimde bir parçamın hep koşulsuzca buna sığınacağını
hissettiriyordu.

Çünkü zannedilenin aksine sevgi, onunla mutlu günleri yaşaya


bilme arzusu değildi. Sevgi, onunla korkunç bir yaşam döngüsü içi
ne hapsolup kalmışken, bütün bedenim yara bere içinde parçalan
mışken bile beni acıyan yerlerimden sardığını hissetmekti. Hüzünlü
çehremde sebep olduğu tebessümdü.
Onu seviyordum.
Kahve gözler duyduğu kelimelerin etkisiyle derin bir şaşkınlığın
etkisi altına girerken bedenimi yasladığım omzu hareketlendi. Ha
fifçe geri çekildi, yüzüme baktı. Doğru duyup duymadığını algılaya
miyor gibiydi. “Rüzgâr," diye fısıldadı kirpiklerini dahi kırpmazken.
Büyülü bir ana hapsolmuştuk. Hafifçe yutkundu. Derin nefeslerle
inip kalkan göğsü şimdi yavaşlamıştı. Bir an için söyleyeceği şeyi
toparlayamadı. “Rüzgâr, ben..."
"Hiçbir şey söyleme."
Araladığı dudaklarını tekrar kapatırken şaşkın bir ifadeyle beni
seyreden yüzünü okşadım. Sakalları avuç içime batuğında hafifçe
tebessüm ettim. “Sadece bilmeni istedim. Hepsi bu.”
Sadece bilmeni istedim... Çünkü yarın sabah uyandığımda sana
bunu söyleyip söyleyemeyeceğimi bilmiyorum. Çünkü ben artık bir
başka sabahı görüp göremeyeceğimi bile bilmiyorum. Sadece bilmeni
istedim çünkü ben sevdiğim kimseden hiçbir zaman karşılık bekle
yemedim. Ben hep sevendim. Sevilmek nedir, belki çoktan unuttum.
Senden de bunu hatırlamanı bekleyemem, kahve göz.
“Rüzgâr Hanım.”
Bir yabancının sesiyle zihnimde beni karanlık bir kuyuya hapse
den düşüncelerimden uzaklaştığımda kendime geldim. Bir zaman
lar dibe batmanın korkunç olduğunu hissederken artık dibe ne ka
dar yakın olduğumu göremeyecek kadar büyük bir bilinmezin beni
mahvettiğini anlıyordum. Meğer ne umarsız yaşıyormuşuz bazen.

You might also like