Hafta Trablusgarp Ve Balkan Savaşları

You might also like

Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 4

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ - I

6. HAFTA

TRABLUSGARP SAVAŞI VE BALKAN SAVAŞLARI

Doç. Dr. Özkan DEMİR

(ozkandemir@selcuk.edu.tr)

OSMANLI DEVLETİ’NİN YIKILIŞI

V. Mehmet’in 1909’da padişah olması ile İttihat ve Terakki Partisi’nin Osmanlı


Devleti’ndeki 1913’e kadar sürecek olan yarı iktidar dönemi başlamıştır. 1913’te
gerçekleştirilen Bâb-ı Âli Baskını sonucunda 1918’e kadar sürecek olan İttihat ve Terakki
Partisi’nin tam iktidar dönemi söz konusudur.

Trablusgarp Savaşı (1911-1912)

1871 yılında millî birliğini kurduktan sonra sömürge arayışı içine giren İtalya’nın hedefi
Roma İmparatorluğunun sahip olduğu toprakları elde etmekti. Bu amaca ulaşmak için tıpkı
Roma gibi İtalya karşısındaki Kuzey Afrika topraklarını gözüne kestirdi. Aslında İtalya
Trablusgarp’ta bulunan dünyanın en zengin Fosfat yataklarına sahip olmak istiyordu. 1881’de
İngiltere’nin Mısır’ı işgali, ardından da Fransa’nın 1882’de Cezayir ve Tunus’u ele
geçirmesinden sonra, İtalyanlar, Kuzey Afrika’da kalan son Türk toprağı olan Trablusgarp’la
ilgilenmeye başlamışlardı.
Almanya’dan aldığı destekle cesaretlenen İtalya, Osmanlı Devleti’ne 23 Eylül 1911’de
verdiği nota ile işgalin gerekçesini oluşturmuştu. Bölgede yaşayan vatandaşların
medenileşmesi için bir şey yapılmadığını, Trablusgarb’ın ilerlemesi için hareket edilmediğini
ileri süren İtalya, kendisine bölgede ayrıcalıklar verilmesini istiyordu. 28 Eylül günü ise
İtalya, Osmanlı Devleti’ne bir ültimatom vererek, 48 saat içinde Bingazi ve Trablusgarp’ın
İtalyan yönetimine bırakılmasını ve İtalya’ya yıllık vergi verilmesini talep etti. Verilen süre
tamamlanmadan 29 Eylül’de İngiliz ve Fransız hükümetlerinin desteğini de arkasına alan
İtalya, Osmanlı Devleti’ne savaş ilan etti.

Osmanlı Hükümeti bu durumu sadece protesto edebildi. Zira bu işgale karşı gönderecek
deniz gücü yoktu. Sadece, o büyük yurtsever kuşak, yani birkaç yıl sonra çoğu cumhuriyeti
kuracak kadro içinde bulunacak olan genç subaylar - gizlice Libya’ya gidip oradaki yerli halkı
örgütlediler. Aralarında Mustafa Kemal, Enver ve Fethi Beylerin de bulunduğu bu genç
subayların örgüt kurma güçleri öylesine mükemmeldi ki, Derne ve Tobruk’ta başarılı
mücadeleler verilince İtalyanlar ilerleyemediler. Bunu üzerine İtalya donanması İstanbul’a
yönelip 18 Nisan 1912’de Çanakkale Boğazı’nı bombalamaya başladı. Ayrıca İtalyanlar,
Rodos ile çevresindeki on iki adayı da işgal etmişlerdi. Bu sırada Balkan Savaşı’nın
kıvılcımları çıkmıştı. Bu oldu bittileri tanımaktan başka çare bulamayan Osmanlı Hükümeti
18 Ekim 1912’de İsviçre’deki Ouchy (Uşi) kentinde İtalyanlarla barış imzaladı. Uşi
Antlaşması’na göre Libya’da yaşayan Müslümanların dini bakımdan halifeye bağlı kalması
koşuluyla Trablusgarp İtalya’ya veriliyordu. Ayrıca Rodos ve on iki ada ise Balkan savaşı
sonuna kadar geçici olarak İtalya’ya bırakılmıştır. Ancak bu adalar II. Dünya Savaşı sonunda
yapılan antlaşma gereğince Yunanistan’a verilmiştir.

NOT: Trablusgarp, Kuzey Afrika’da elimizden çıkan son toprak parçasıdır. Ayrıca bu
savaşta Dünya savaş tarihinde ilk defa savaş uçakları kullanılmıştır.

Balkan Savaşları (1912-1913)

XIX. yüzyılın başlarında ortaya çıkan milliyetçilik akımının Osmanlı Devleti’nde de


kendini gösterdiği açıktır. Slavcılık ve Ortodoksları koruma politikası güden Rusya,
milliyetçilik akımının da etkilerini değerlendirerek Balkan topluluklarını Osmanlı Devletine
karşı ayaklandırdı. Balkanlarda kalan Osmanlı Devleti topraklarının Sırbistan, Bulgaristan,
Karadağ ve Yunanistan arasında bölüşülmesi de savaşın başlangıcında etkilidir.

I. Balkan Savaşı

Osmanlı Devleti’nin İtalya ile savaşmasını fırsat bilen Balkan devletleri (Bulgaristan,
Yunanistan, Sırbistan ve Karadağ) aralarında ittifak kurarak, Rusya’nın kışkırtması sonucunda
8 Ekim 1912’de Osmanlı Devleti’ne savaş ilan etmişlerdir.
Osmanlı Devleti, ordudaki ayrılık ve siyasi çekişmeler, deneyimli askerlerin terhis
edilmiş olması ve lojistik yetersizlikler (gerekli malzeme desteğinin sağlanamaması) gibi
nedenlere Balkan devletleri karşısında başarılı olamamıştır. Bulgarlar, Edirne’yi alarak
Çatalca’ya kadar ilerlemiş, Yunanlılar, Ege adalarını ele geçirmişlerdir. Osmanlı Devleti,
barış istemek zorunda kalmış ve sonuçta Londra’da bir konferans düzenlenmiştir. 1913’te
imzalanan Londra Antlaşması ile Midye-Enez çizgisinin batısında kalan topraklar, Balkan
Devletleri’ne bırakıldı. Arnavutluk’un bağımsızlığı Osmanlı Devleti tarafından kabul edildi.

NOT: I. Balkan Savaşı devam ederken İttihat ve Terakki Fırkası ileri gelenleri, bir grup
subayla 23 Ocak 1913’te bir hükümet darbesi gerçekleştirerek Kamil Paşa hükümetini
devirmişlerdir. Mahmut Şevket Paşa başkanlığında kurulan yeni hükümet ile İttihat ve
Terakki Fırkası’nın Osmanlı yönetimindeki tam egemenlik dönemi başlamıştır.
Gerçekleştirilen bu hükümet darbesi tarihe Bâb-ı Ali Baskını olarak geçmiştir.

NOT: Bulgaristan, I. Balkan Savaşı sonucunda en kârlı çıkan devlet olmuş, toprakların
büyük kısmını almıştır. Bu durum ise II. Balkan Savaşı’na zemin hazırlamıştır. Osmanlı
Devleti’nden ayrılan son Balkan devleti Arnavutluk olmuştur.
II. Balkan Savaşı

Londra Antlaşması’yla Osmanlı Devleti’nin son Balkan topraklarının paylaşılması


sonucu ortaya çıkmış, en büyük payın Bulgaristan’a düşmesi üzerine Yunanlılar, Karadağlılar
ve Sırplar’dan sonra I. Balkan Savaşı’na katılmayan Romanya, bu sefer de Bulgaristan’dan
toprak koparmak için kendi aralarında savaşa tutuşmuşlardır (3 Haziran 1913). Osmanlı
Devleti bu durumdan yararlanarak topraklarını geri almak için saldırıya geçmiş, Kırklareli ve
Edirne alınmıştır. Avrupalı devletlerin girişimiyle savaşa son verilmiştir. Savaş sonucunda
Osmanlı Devleti ile Bulgaristan arasında İstanbul Antlaşması (29 Eylül 1913), Osmanlı
Devleti ile Yunanistan arasında Atina Antlaşması (14 Kasım 1913) imzalanmıştır.

İstanbul Antlaşması’na göre; Meriç nehri iki devlet arasında sınır kabul edilmiş,
Bulgaristan’da kalan Türklere azınlık statüsü verilmiştir. Atina Antlaşması’na göre; Batı
Trakya ile Girit ve Ege adaları Yunanistan’a bırakılmış, Meriç nehri sınır kabul edilmiştir.
Ayrıca Yunanistan’daki Türklere de azınlık statüsü verilmiştir.

Balkan devletleri kendi aralarında ise Bükreş Antlaşması’nı imzalamış ve Bulgaristan


bazı topraklarını Yunanistan ve Romanya’ya terk etmiştir.

NOT: Balkan Savaşları sonucunda Osmanlı Devleti’nin Batı Trakya’daki egemenliği


sona ermiştir. Ege adaları ve Girit adası Yunanistan’a bırakılmıştır. Osmanlıcılık fikri
önemini yitirmiş, Türkçülük önem kazanmaya başlamıştır. Ayrıca Batı Trakya’da kalan
Türklerin günümüze kadar sürecek olan azınlık sorunu başlamıştır.

You might also like