Professional Documents
Culture Documents
İktisada Giriş Ünite 11
İktisada Giriş Ünite 11
sıralayabilecek
• Paranın ekonomik açıdan önemini
kavrayabilecek
• Paranın geçirdiği evrimi öğrenebilecek
• Para arzı, para talebi ve parasal denge
kavramlarını tanımlayabilecek
• Bankacılığın tarihi gelişimi hakkında
fikir sahibi olabilecek
• Bankaların gerçekleştirdikleri işlevleri
ve bu işlevlerin önemini
irdeleyebilecek
ÜNİTE
• Para oluşturma sürecini algılayarak bu
11
süreçte bankaların rolünü
değerlendirebileceksiniz.
Para ve Banka
GİRİŞ
Para, toplumlarda iş bölümü ve uzmanlaşmanın zorunlu kıldığı bir değişim
aracıdır. Gelişen toplumlarda mal ve hizmet bedellerinin ödenmesi ancak para ile
mümkündür. Bankalar ise ekonominin para ve kredi ihtiyacını karşılayan
kurumlardır. Para sağlamak, mevduat bankalarının en önemli işlevlerinden biridir.
Bu bağlamda para, bankalar aracığıyla ekonomik faaliyetleri teşvik etmek, gelirlerin
yeniden dağıtılmasına aracı olmak gibi önemli fonksiyonları gerçekleştirmektedir.
Bu bölümün amacı, paranın ve bankaların ekonomik hayattaki rollerini ve
ekonomik açıdan önemlerini ortaya koymak ve paranın oluşturulması sürecinde
bankaların rolünü irdelemektir. Bölümde, aslında değersiz olan bir kağıt parçasının
alışverişte değerli olmasının ve aynı boyutta başka bir kağıt parçasının böyle bir
değerden yoksun kalmasının nedenleri, tarihsel gelişim süreci içerisinde
incelenecektir. Bunun yanı sıra, insanların ellerinde para bulundurmayı
istemelerinin temelinde yatan sebepler ele alınacak, talep edilen para miktarı ile
piyasaya sürülen para miktarı arasındaki dengenin ekonomik açıdan önemi
vurgulanacak, bu dengenin sağlanabilmesi için kullanılan para politikası araçlarına
da yer verilecektir. Son kısımda ise bankaların para oluşturma sürecindeki rolleri
değerlendirilecektir.
Kolay taşınabilme,
Kolayca taklit edilememe,
Çabuk deforme olmamadır.
Amerikan yerlilerinin çok önceki dönemlerde para olarak kullanmış oldukları
boncuk, tütün veya viskinin bu özellikleri taşıyabildikleri dikkat çekmektedir.
Bu bilgilerden hareketle, bir ülkede para biriminin tüm bu işlevleri
gerçekleştirebilmesi, o ülke para biriminin güçlü olduğunu gösterir. Paranın, satın
alma gücünü korumasıyla satın alma gücünü koruyamayan diğer ülkelerin para
birimleri karşısındaki değerini artıracağını söyleyebiliriz.
değişimi için uygun kişilerin bir araya gelmeleri ve değiştirilecek malların değer
eşitliğinin sağlanması gerekmektedir. Örneğin, koyun vererek karşılığında binek
hayvanı almak isteyen kişi ile binek hayvanı olan ve bunu koyunlarla değiştirecek
kişinin bir araya gelebilmesindeki güçlük ve bunun için harcanan zaman ve emek
kaybı düşünüldüğünde trampa ekonomisinin yaşattığı zorluklar anlaşılabilmektedir.
Bu zorlukların giderilebilmesi amacıyla zaman içinde, malların herkesçe kabul
gören mallarla değiştirildiği, böylece tütün, viski, pirinç gibi malların değişim aracı
olarak kullanıldığı gözlenmiştir. Mal para sistemi olarak ifade edilebilen bu
sistemde değişim aracı olarak kullanılabilen malların, birbirleri karşılığında geçerli
olacak değerlerinin denkleştirilmesinin güçlüğü, zaman içerisinde, kişileri madeni
para sistemine, yani değerli madenlerin değişim aracı olarak kullanımına
yönlendirmiştir.
Tarihte ilk paranın elektrum adı verilen, altın ve gümüş karışımı sikke olduğu
iddia edilmektedir. Altın ve gümüşün belli miktarlarda karışımından meydana gelen
bu sikkeler, Lidya Kralı Gyges döneminde (M.Ö. 680-644) basılmıştır.
Çift maden sistemi ise, hem altın ve hem de gümüş madenlerinden basılmış
sikkelerin dolaşımda bulunduğu bir para sistemidir. Böyle bir sistemde, nominal
(üzerinde yazılı olan) değeri aynı, ancak madeni değerleri farklılık arz eden iki
ödeme aracından madeni değeri yüksek olanın dolaşımdan çekilmesi ve birikim
Nominal değerleri aynı aracı olarak saklanması şeklinde bir eğilim ortaya çıkabilmektedir. Yani iki ödeme
olan iki farklı madeni aracından kötü olanı, iyi olanı piyasadan kovmakta ve kötü para dolaşımda
paranın dolaşımda kalmaktadır. Dolayısıyla, altın paralar piyasadan çekilmekte ve piyasada daha çok
bulunduğu bir gümüş paralar dolaşmaktadır. Bu tür bir gelişmeye ilk dikkat çeken Thomas
Gresham olmuş ve “kötü para iyi parayı kovar” şeklinde ifade edilen ilişki Gresham
sistemde, madeni
Yasası olarak anılmaya başlanmıştır.
değeri yüksek olan
birikim amacıyla Bununla beraber, çift maden sisteminin bir avantajı, fiyat istikrarının
dolaşımdan çekilir. sağlanmasında ön plana çıkmaktadır. Leon Walras’ın ileri sürdüğü Paraşüt
Teorisi’ne göre, bir ekonomide fiyatlar genel seviyesi, dolaşımdaki para miktarına;
para miktarı ise değerli maden arzına bağlıdır. Böylece altın ya da gümüş
madenlerinin bolluk veya kıtlığı fiyat dalgalanmalarına sebep olmakta, madenlerin
birindeki yetersizlik diğerindeki fazlalık ile dengelenmektedir. Yani, bir maden
diğeri için bir anlamda paraşüt vazifesi görmektedir. Ancak, bu teorinin ödeme
aracı olarak madeni paraların kullanılmadığı bir sistemde geçerlilik arz etmeyeceği
açıktır.
XI. yüzyıldan başlayarak ticari faaliyetlerin yeniden canlanması ve haçlı
seferlerinde orduların ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olarak büyük para
nakillerinin yapılması nedeniyle, Avrupa'nın, Doğu Ülkeleri ile ticareti gelişmeye
başlamıştı. Paraların bir yerden başka bir yere nakledilmesinin, yolların güvensizliği
nedeniyle, risk taşıyan bir iş olması dolayısıyla, bankerler, ödeme araçlarının gerçek
anlamda yer değiştirmesini gerektirmeyecek bir yöntem bulmuşlardı. Ödeme
mektubu denilen bu yöntemde, mektubun sahibine belli bir miktar paranın
ödenmesi isteniyordu. Bundan başka, İtalyan bankerler, kendilerine emaneten
bırakılmış olan altın ve diğer kıymetli madenlere karşılık belirli miktarları içeren
makbuzlar (Contadi di Banco) düzenliyorlardı. Bu makbuzlar, tüccarlar arasında
ciro edilmek suretiyle, para yerine kullanılmaktaydı.
Kâğıt paranın ortaya çıkışında, gerek ödeme mektupları, gerekse bankalarda
bulunan altın ve gümüş karşılığı alınan makbuzların bir değişim aracı olarak
kullanılması önemli rol oynamıştır. Belli miktarda değerli madenin ödeme emrini
yazılı olarak ifade eden kağıt makbuzlar, temsili para olarak adlandırılmıştır. Zaman
içerisinde kullanımlarının yaygınlaşmasıyla birlikte bu makbuzların yüzde yüz altın
karşılığı bulunmayanlarına banknot adı verilmiştir. Banknotların altın karşılıklarının
Ciro; bir senedin devredilmesi anlamına gelir, senedi taşıyan, ciro yoluyla senet borçlusuna, borcunu ciro edilen kişiye ödemeye yetki verir.
Ciro, senedin arka yüzüne olmak suretiyle yazılı olarak gerçekleştirilir.
tam olmayışı, bankerlerin kasada duran altın ya da gümüşün karşılığı tutardan çok
daha fazla banknot ihraç edebilmelerine ve halkın bazı bankerlere olan güveninin
sarsılmasına yol açmış ve devletin önce banknot ihracını kontrol etme ve
sonrasında da üstlenme zorunluluğunu doğurmuştur. Böylece, bankerlerin banknot
ihracı yetkilerinin devlet tarafından kaldırılarak tek bir bankaya verilmesi şeklinde,
merkez bankacılığına geçilmeye başlanmıştır.
Bu gelişmeleri takiben, devlet tarafından yetkilendirilen merkez bankalarınca
Paranın tarihi basılan, ödemelerde yasal olarak kullanılması gereken ve değerli madenlere
gelişiminde, temsili dönüştürülemeyen itibari paraya geçiş, paranın tarihçesinde en önemli
para kullanımı ve itibari aşamalardandır. Mal olarak değeri bulunmayan ve sadece üzerinde yazılı tutar
paraya geçiş önemli kadar değeri olan kağıt parayı ifade eden itibari para sistemine geçiş, devletler için
kilometre taşlarıdır. yeni bir gelir kaynağı da teşkil etmiştir. Bu gelir kaynağı, senyoraj olarak
adlandırılmakta ve maliyeti az olan kağıt para üretiminden değeri çok yüksek para
elde edilmesini, yani para basmak suretiyle elde edilen geliri ifade etmektedir.
Madeni para sistemlerinde, ödeme aracı olarak kullanılan madenlerin itibari
değerleri ile maddi değerleri arasında bir fark bulunmadığından senyoraj geliri
imkânı da bulunmamaktaydı.
Bununla beraber, Birinci Dünya Savaşı’na kadar bazı istisnalarla bütün
ülkelerde altın para sistemi uygulanmış, madeni para birimi olarak altın sikkeler ve
ödemelerde altınla değiş-tokuş edilebilen banknotlar kullanılmıştır. Sonraki yıllarda
her bir ülkede kurulan ve ülkelerin para basmaya tek yetkili olan merkez
Bankalara yatırılan bankalarının çıkardıkları kağıt paraların yasal ödeme aracı olarak kullanımına
paraları ifade eden geçilmiştir. Bu sistemde, kağıt paranın yanı sıra ufaklık paralar da dolaşımda
mevduatlar, bono, bulunmuştur. Doğrudan ödeme yapmak amacıyla kullanılan nakit kağıt para ve
tahvil gibi menkul ufaklık paralar dışında, likidite derecesine bağlı olarak kullanımı tercih edilen
kıymetler para ödeme araçları da yine bu sistemde yer almıştır. Bankalara yatırılan paraları ifade
benzerleri olarak eden mevduatlar, bono, tahvil gibi menkul kıymetler bu tür ödeme araçlarındandır
adlandırılmaktadırlar. ve genelde para benzerleri olarak adlandırılmaktadırlar.
20. yüzyıla gelindiğinde ise, internet kullanımı ve elektronik bankacılık
hizmetlerinin gelişimine bağlı olarak yoğun bir şekilde kullanılan elektronik fon
transferi (EFT) sistemi aracılığıyla, artık kağıda dayalı bir para sisteminden
elektronik ödeme sistemine geçiş yaşanmıştır. Kartla ödeme sistemlerinin
gelişimiyle, hayatımızın vazgeçilmez birer parçası olan kredi kartları, günden güne
gelişen teknoloji sayesinde, ödemelerde giderek artan seviyede nakit paranın
yerini almaktadır.
Son dönemde ise, elektronik para (e-para) kavramını sıklıkla duymaktayız.
Elektronik para, internet üzerinden dünya genelinde yapılan alım satım
işlemlerinde, kredi kartı bilgilerini alıcı veya satıcılarla paylaşmaksızın, ödeme
yapma ve ödeme almayı sağlayan güvenli bir ödeme yöntemi olarak tanımlanabilir.
Bu yöntemde, elektronik para hizmeti veren bir kuruluşa başlangıçta kredi kartı
bilgileri tanıtılarak üye olunmakta ve sonraki süreçte anlaşmalı mağazaların
sitelerinden yapılacak satın alma ve satma işlemlerinde kart bilgilerinin yeniden
girilmesi gerekmemektedir. Elektronik para ve ödeme hizmeti sunan sistem
örnekleri olarak PayPal ve Express’i verebiliriz.
İhtiyaçların karşılanması, işlemlerin gerçekleştirilmesinde, kişilerin para ya
da karta dayalı ödeme araçlarını tercih etme durumlarına bağlı olarak yakın bir
gelecekte nakit para kullanımının sadece hatıralarda kalabileceği düşünülebilir.
Para Arzı
Ekonomide belirli bir dönemde mevcut olan para miktarının toplamı para
arzı (para stoku) kavramıyla ifade edilmektedir. Paranın tanımında olduğu gibi,
para arzının tanımı konusunda da iktisatçılar arasında bir görüş birliği
bulunmamakta, bu nedenle, farklı para arzı tanımları ileri sürülmektedir. Para
arzının kapsamına yönelik olarak ileri sürülen görüşlerin bir kısmına göre para arzı
dolaşımdaki para ve vadesiz ile vadeli mevduatlardan, bir kısmına göre dolaşımdaki
para ve para yerine geçen tüm değerlerden (mevduatlar, menkul kıymetler gibi),
diğer bir kısmına göre ise bankalar ve diğer finansal kurumların kullandırdığı
krediler toplamından oluşmaktadır.
Ülkemizde, para basmak yetkisine tek elden sahip ve paranın miktar ile
dolaşımını düzenlemekle görevli olan kurum TC Merkez Bankası’dır. Merkez
Ülkemizde, para
Bankası’nın para arzı tanımlarından ilk ikisi şöyledir.
basmak yetkisine tek
elden sahip olan kurum M1 = Dolaşımdaki Para + Vadesiz Mevduat (Türk Lirası, Yabancı Para)
TC Merkez Bankası’dır.
M2 = M1 + Vadeli Mevduat (Türk Lirası, Yabancı Para)
* Çek; bir bankaya hitaben düzenlenen ve üzerinde belirtilen meblağın ödenmesini gerektiren kıymetli bir evraktır. Emre, nama ve hamiline
yazılabilir. Ödemelerin çekle yapılabilmesi için, bankada çek hesabı adı verilen vadesiz bir hesap açtırılması ve bu hesapta yeterince alacaklı bakiye
Para Talebi
Merkez bankalarının, piyasaya sürecekleri para miktarının belirlenmesinde,
para talebinin doğru tahmini büyük önem taşır. Para talebi, kişilerin ellerinde
bulundurmak istedikleri para miktarı olarak tanımlanabilir. Kişiler genel olarak
işlem, ihtiyat ve spekülasyon amaçlarıyla para talebinde bulunurlar.
İşlem amaçlı para talebi: Kişilerin, günlük ihtiyaçlarını karşılamak ve
alışverişte kullanmak amacıyla para bulundurmak istemelerini ifade eder. Paranın
elde edilme ve elden çıkarılma zamanlarının farklılığı, insanları yanlarında para
bulundurmaya itmektedir.
İhtiyat amaçlı para talebi: Kişilerin, ileriye yönelik beklenmedik durumlarda
kullanabilmek üzere bulundurmak istedikleri para miktarıdır.
Spekülasyon amaçlı para talebi: Kişilerin, menkul değer ve malların zaman
içerisindeki fiyat değişimlerinden kazanç sağlama ve yatırım fırsatlarından
yararlanmaya yönelik olarak bulundurmak istedikleri para miktarıdır.
Bireysel etkinlik
Paraya olan talep, gelir düzeyi, enflasyon beklentisi, faiz oranı ve menkul
kıymetlerin getiri oranları gibi faktörler belirlemektedir. Kişilerin işlem ve ihtiyat
amacıyla bulundurabilecekleri para miktarı gelir seviyelerine bağlıdır. Gelir
seviyeleri arttıkça, hem günlük işlemleri için hem de ihtiyaten bulunduracakları
para miktarı artacaktır. Bununla beraber, spekülatif amaçla bulundurulabilecek
para miktarı faiz oranı ve menkul kıymetlerin getiri oranlarına bağlıdır. Piyasa faiz
oranındaki değişmeler, yatırım yapılması düşünülen menkul kıymetlerin getiri
oranlarını etkileyerek spekülatif amaçlı bulundurulan paranın artması ya da
azalmasına neden olacaktır.
Parasal dengenin Ekonomik birimlerin işlem, ihtiyat ve spekülasyon amaçlarıyla ellerinde
sağlanamaması, bulundurmak istedikleri para miktarının doğru tahmini ve para arzının bu talebe,
enflasyon ya da yani ekonomide ihtiyaç duyulan para miktarına göre belirlenmesi parasal dengenin
deflasyon problemini ve dolayısıyla ekonominin genel dengesinin sağlanmasında gereklilik arz etmekte,
ortaya çıkarır. parasal dengenin sağlanamaması, enflasyon ya da enflasyonun tersi bir gelişmeyi
ifade eden deflasyona sebep olmaktadır. Piyasadaki para miktarının talep edilen
miktara göre fazla olması, kişilerin ellerindeki para miktarını ve dolayısıyla
harcamaları artırmakta; harcamaların artışına bağlı olarak yükselen fiyatlar genel
seviyesi, ulusal paranın satın alma gücünü düşürerek enflasyona sebep olmaktadır.
Para arzının talep edilen miktara göre az olması ise, kişilerin ellerindeki para
miktarını ve dolayısıyla harcamaları azaltmakta, harcamaların azalmasına bağlı
olarak düşen fiyatlar genel seviyesi, ulusal paranın satın alma gücünü yükselterek
deflasyona sebep olmaktadır:
İskonto; süresi dolmamış bir senedin bedelinden, faiz, komisyon, Banka ve Sigorta
Muameleleri Vergisi ve Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu payı düşüldükten sonra bakiyesinin,
senedin vadesinden belli bir süre önce ödenmesine imkan sağlayan bir işlemdir.
**
Fon; bir faaliyette bulunmak veya gerektiği takdirde kullanmak amacıyla ayrılan ya da bir
hesapta bulundurulan paralar olarak tanımlanabilir.
kD = (1∕rD)
∆DD = 1∕rD x ∆R
kD: Basit vadesiz mevduat (kaydi para) çarpanını,
∆DD: Vadesiz mevduat tutarındaki değişmeyi,
∆R: Banka rezervlerindeki değişmeyi ve
rD: Vadesiz mevduat zorunlu rezerv oranını ifade etmektedir.
Buna göre; rezervlerdeki bir değişme, rezerv oranına bağlı olarak kendisinin
birkaç katı oranda vadesiz mevduatta artışa yol açmaktadır. Örneğimizdeki
verilerden hareketle, başlangıçtaki 75 TL’lik rezerv artışının, vadesiz mevduat
tutarında yol açacağı artış 375 TL olacaktır. 375 = 1∕0,20 x 75 (Tablo 11.1.c/V)
V
Rezervler 100 Mevduat 475
Zorunlu 75
Serbest 0
Krediler 375
Toplam 475 Toplam 475
Gerçekte, belirli bir rezerv artışı sonucu ortaya çıkacak vadesiz mevduat
artışının doğru tespiti;
•Tarihte, herkesin ihtiyaç duyduğu bazı mallar (tuz gibi) değişim aracı olarak
kullanılmış, zamanla bu tür malların yerini madenler almıştır. Ancak
paranın gelişimi bununla kalmamış, işbölümü ve ticaretin gelişimi ile
önceleri madenleri temsilen çıkarılan makbuzların, daha sonraları da değeri
yapıldığı madenin değerine bağlı olmayan kağıt paraların kullanımına
Özet
geçilmiştir. Son dönemlerde ise, teknolojik gelişmelere bağlı olarak,
elektronik ödeme sistemlerine geçilmiş ve para yerine giderek artan
oranda kredi kartlarının kullanımı başlamıştır. Bankacılık alanındaki
gelişmeler, paranın gelişimi ile paralel ve birbirini destekler bir seyir takip
etmiştir.
•Paranın ekonomik açıdan önemi, gerçekleştirdiği işlevler ile ortaya
konulabilmektir. Para, değişim aracı, hesap birimi ve değer biriktirme aracı
olarak, mal ve hizmet alışverişi sırasında zaman kaybını ortadan kaldırarak
ekonomide etkinliği artırmakta, mal ve hizmet değerlerinin ölçümünü
sağlamakta, elde edilmesinden, harcanmasına kadar geçen süre içerisinde
değerini korumaktadır. Paranın bu işlevlerini yerine getirebilmesi için
piyasadaki toplam para miktarının, piyasada talep edilen para miktarı ile
uyumlu olması gerekir. Bu uyumu sağlayabilmek ve böylece fiyat istikrarını
sağlamak Merkez Bankası’nın amacı ve başlıca görevidir. Banka, fiyat
istikrarı amacı doğrultusunda, genel olarak, para politikası araçları olan
zorunlu rezerv oranı, reeskont oranı ve açık piyasa işlemleri yöntemlerini
kullanmaktadır. Bu araçların uygulamadaki etkinliği bankacılık sisteminin
varlığına bağlıdır.
•Ekonomide para oluşturan kurumlar mevduat bankalarıdır. Merkez
Bankası’nca piyasaya sürülen para, mevduat şeklinde bankacılık sistemine
yönlendirildiği durumda, kaydi para çarpanına bağlı olarak kendinin birkaç
katı oranında vadesiz mevduat, kredi ve dolayısıyla para arzı artışına neden
olmaktadır. Böylece, Merkez Bankası’nın parasal dengeyi sağlamak
amacıyla, para politikası araçlarını kullanımının ekonomi açısından önemi
ve para politikasının yürütülmesinde bankacılık sisteminin oynadığı büyük
rol belirgin olarak ortaya çıkmaktadır.
Ödev
değerlendirerek, diğer ülke ulusal paraları ile
karşılaştırıldığında, güçlü olup olmadığı konusundaki
fikirlerinizi 200 kelimeyi aşmayacak şekilde yazınız.
•Hazırladığınız ödevi sistemde ilgili ünite başlığı altında yer
alan “ödev” bölümüne yükleyebilirsiniz.
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Aşağıdakilerden hangisi, para olarak kabul edilen bir ödeme aracının sahip
olması gereken özelliklerden değildir?
a) Standart olma
Değerlendirme b) Genel olarak kabul görme
sorularını sistemde ilgili c) Çabuk deforme olmama
ünite başlığı altında yer d) Madeni değere sahip olma
alan “bölüm sonu testi” e) Bölünebilir olma
bölümünde etkileşimli 2. Aşağıdakilerden hangisi senyoraj geliri elde etme imkanı sağlayan para
olarak sistemidir?
cevaplayabilirsiniz. a) Mal para
b) Temsili para
c) Madeni para
d) Metal para
e) İtibari para
3. Aşağıdakilerden hangisi, ekonomide parasal dengenin sağlanamamasına bağlı
olarak, enflasyon sonucunu doğuran sebeplerden biridir?
a) Para arzının, talep edilen para miktarından fazla olması
b) Kişilerin ellerindeki para miktarının artması
c) Ekonomideki para fazlasının harcamaları yükseltmesi
d) Fiyatlar genel seviyesinin yükselmesi
e) Hepsi
4. Aşağıdakilerden hangisi mevduat bankalarının ekonomideki önemli işlevlerinden
biri değildir.
a) Para basma
b) Aracılık
c) Kaynak kullanımını iyileştirme
d) Gelir ve servet dağılımını iyileştirme
e) Küçük ölçekli fonları, büyük ölçekli fonlar haline dönüştürme
5.Aşağıdakilerden hangisi vadesiz mevduat (kaydi para) çarpanını belirleyen
oranlardan biri değildir?
a) Nakit tercih oranı
b) Serbest rezerv oranı
c) Vadesiz ve vadeli mevduat zorunlu rezerv oranı
d) Faiz oranı
e) Vadeli mevduat oranı
Cevap Anahtarı
1.D,2.E,3.E,4.A,5.D