Çiçeklerin arasında bile ayrım yapıyoruz. Kimini daha solgun deyip
koparmıyoruz, kimini sapı kısa tutamayız diye. Bir yaprağı eksik olunca hemen onu gözden düşürüp, yaprakları tam, parlak renkli, geniş olanları arıyoruz. Boynunun bükük olmasını da istemiyoruz. Dik duracak. Her şeyi tam olacak, eksiksiz, kusursuz. Kimiz ki biz? Kendimiz eksiksiz miyiz ki çiçeklerden bile böyle bir beklenti içerisine giriyoruz! Bir çiçeği koparmak da ayrı bir konu. Neden koparırsın ki bir çiçeği? Arkadaşına, sevdiğine armağan etmek için mi? Saksıyla ver o zaman. Neden koparıyorsun? Ver saksıyla güzelim çiçeği, baksın, büyütsün, bakımını yapsın. Eğer onun yapamayacağını düşünüyorsan o başka. Bir çiçeğe bile bakamayan biriyle neden tanışıksın diye sorarım o halde. Neden? Neden ayrımcılık? Neden yüksek bir beklenti? Neden üşengeçlik? Ve neden çiçekler?