Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 50

Yerel Yönetimler, Kamu Kurumları

ve Sivil Toplum Örgütleri İçin


KADIN DOSTU KENTLER EĞİTİCİ KİTİ

KADINA
YÖNELİK
ŞİDDET
Zehra Tosun
Yerel Yönetimler, Kamu Kurumları
ve Sivil Toplum Örgütleri İçin
KADIN DOSTU KENTLER EĞİTİCİ KİTİ
Kadına Yönelik Şiddet / Zehra Tosun

Yayıma Hazırlayan
Gamze Göker, Ege Tekinbaş

Grafik Tasarım
Gülru Höyük, Cem Kocataş

Basım Tarihi
Mayıs 2015

Basım Yeri
Berk Matbaacılık
Kazım Karabekir Cad.
Özer Han No: 31/25-26
İskitler ANKARA
Tel: (0312) 342 19 13
Faks: (0312) 342 19 14
ÖNSÖZ

Birleşmiş Milletler Kadın Dostu Kentler Ortak Programı 2006 yılında toplumsal cinsiyet eşit-
liği prensiplerinin yerel yönetimlerin planlama ve programlama süreçlerine dahil edilmesi ve
bu sürece paralel olarak yerel yönetimler ile kadın örgütlerinin güçlendirilmesi ve aralarındaki
işbirliği fırsatlarının arttırılması amacıyla başlatılmıştır. İçişleri Bakanlığı’nın ana paydaşı ol-
duğu Ortak Programın ilk aşamasına Birleşmiş Milletler kuruluşlarının yanı sıra, Sabancı Vak-
fı, 10 ülke ve çok sayıda kadın sivil toplum kuruluşu destek vermiştir. Programın ilk aşaması
2006-2010 yılları arasında Türkiye’de 6 kentte; İzmir, Kars, Nevşehir, Şanlıurfa, Trabzon ve
Van’da uygulanmıştır. Kadın Dostu Kentler Programı, sürdürülebilir ve insan hakları temelli
yaklaşımıyla BM Nüfus Fonu-UNFPA tarafından İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin (1948)
kabul edilişinin 60. yılı vesilesiyle yapılan değerlendirmede tüm dünyada ‘insan hakları ala-
nında yürütülen’ en iyi altı program arasına girmeyi başarmış ve Türkiye’de toplumsal cinsi-
yet eşitliği çalışmalarını yerel yönetimlere taşıyan ilk program olmuştur.

Programın uygulandığı 6 kentte kaydedilen ilerlemenin ardından, birçok yerel yönetim ken-
di illerinde de “Kadın Dostu Kent” modelini uygulama isteği ile UNFPA’e başvurmuştur. Bu
olumlu gelişmelerden hareketle, Kadın Dostu Kentler-2 Ortak Programı, birinci aşamanın
bıraktığı noktadan, toplumsal cinsiyeti yerel yönetişime dahil etmek amacıyla 2011 yılında
başlatılmıştır. Programa dahil olma isteği ile başvuran aday iller ‘kapasite’ ve ‘ihtiyaç’ esasına
göre sıralanmış ve yeni program illerinin seçimi için bu kriterler üzerinden ağırlıklı bir değer-
lendirme yapılmıştır. Yapılan haritalama çalışmasının sonunda 7 yeni il (Adıyaman, Antalya,
Bursa, Gaziantep, Malatya, Mardin, Samsun) Ortak Program’a dahil olmuştur.

İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü, Kadın Dostu Kentler Birleşmiş Milletler
Ortak Programının ulusal ortağı ve temel paydaşıdır. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu- UNF-
PA ve (Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı-UNDP’nin ortaklaşa yürüttükleri Kadın Dostu
Kentler Programı’nın 2. aşaması, İsveç Uluslararası İşbirliği ve Kalkınma Ajansı-SIDA tarafın-
dan finanse edilmektedir.

Birleşmiş Milletler Kadın Dostu Kentler Ortak Programı’nın 2006 yılından bu yana devam
eden uygulama sürecinde de ortaya konduğu şekliyle, “Kadın Dostu Kentler”, en temel tanı-
mıyla “kadınların kentsel yaşamın tüm alanlarında eşit bir biçimde yer almasını destekleyen”
kentlerdir. Bu tanımdan hareketle düşünüldüğünde, gerçek anlamda kadın dostu bir kent,
kadınların, kent hayatına rahat katılabildiği, istihdam olanaklarından erkeklerle eşit yararla-
nabildiği, kız çocuklarının örgün eğitime devam sıkıntısı yaşamadığı, sağlık hizmetlerinin ve
özellikle kadını doğrudan ilgilendiren üreme sağlığı hizmetlerinin kolay ve ulaşılabilir oldu-
ğu, kadına yönelik şiddeti önlemeye yönelik mekanizmaların ve şiddete maruz kalmış ya da
kalma riski bulunan kadınların destek alabileceği yapıların etkili ve erişilebilir olduğu, fiziksel
mekânların kadınlar ve kız çocukları açısından rahat, güvenli ve eşitlikçi olduğu, sosyal ya-
şantı, ulaşım, toplu konut ve altyapı hizmetlerinin planlama süreçlerinin toplumsal cinsiyet
eşitliği prensibinin dikkate alınarak yapıldığı bir kenttir. Böyle bir kentin var olabilmesinin en
önemli koşulu ise kadınların karar alma mekanizmalarında ve planlama süreçlerinde yer al-
maları ve kendilerini doğrudan etkileyen yerel politikalar üzerinde söz sahibi olmalarıdır. Yine
bir o kadar önemli olan diğer bir ihtiyaç ise, yerelde hizmet sağlamakla yükümlü kurum ve
kuruluşların toplumsal cinsiyet eşitliği ve bu eşitlik politikalarının ana plan ve programlara
yansımasını kapsayan “toplumsal cinsiyetin anaakımlaştırılması” konularında bilgi, kapasite
ve istek sahibi olmasıdır.

Bu ihtiyaçtan hareketle, Kadın Dostu Kentler program illerinde yerleşik, yetkin ve yüksek
kapasiteli eğiticilerin yetişmesi önemli bir hedef olarak tanımlanmıştır. Bu hedef doğrultu-
sunda, Kadın Dostu Kentler Birleşmiş Milletler Ortak Programı kapsamında 2013 yılının Ni-
san ayında, İzmir’de kapsamlı bir “Eğitici Eğitimi” düzenlenmiştir. Eğitimin ardından taslak bir
eğitim kiti hazırlanmış ve bu taslak kit program illerinde deneme eğitimleri ile test edilmiş
ve raporlanmıştır. Elde edilen geri dönüşler ve deneme eğitimlerinin çıktıları ile deneme kiti
Türkiye’nin alanında önde gelen isimleri tarafından tekrar düzenlenmiş ve elinizdeki kapsamlı
çalışma ortaya çıkmıştır.

Bu eğitici kiti ile amaçlanan, yerelde birikecek bilgi, deneyim ve kapasitenin kurum içi ve ku-
rumlar arası aktarımını ve sürekliliğini sağlamak, eşitlik bakışını kurumsal bir prensibe dö-
nüştürmek ve Kadın Dostu Kentler modelini uygulamak isteyen diğer iller için kolaylaştırıcı
bir araç sunmaktır. Kadın Dostu Kentler Programı kapsamında program ortağı tüm illerde
katılımcı süreçler yardımıyla hazırlanan Yerel Eşitlik Eylem Planlarının ana başlıklarında dü-
zenlenen ve bu planların hayata geçmesinde ihtiyaç duyulan kurumsal teknik kapasiteye
katkı sunması amaçlanan bu eğitim kiti, hem yerel hem de merkezi düzeyde çalışma yapan
kişi ve kurumlar tarafından rahatlıkla kullanılabilecek pratik bilgileri, eğitim egzersizlerini ve
sunumları içermektedir. Yerel Eşitlik Eylem Planı alanlarından eğitim, istihdam, kadına yöne-
lik şiddet, kentsel hizmetler ve sağlık dışında toplumsal cinsiyet anaakımlaştırma ve yetişkin
eğitimi konuları da eğitici kitinin kapsamına alınmıştır. Kadın Dostu Kentler Programı süresin-
ce tanımaktan gurur duyduğumuz kendini işine ve yaşadığı topluma fayda sağlamaya ada-
mış çok sayıda kamu, yerel yönetim ve sivil toplum örgütü temsilcisi için bu yayının önemli
bir fayda sağlayacağına yürekten inanıyor ve onlara çalışmalarında destek olabildiğimiz için
kendimizi şanslı sayıyoruz.

Yayında emeği geçen değerli uzmanlarımıza ve akademisyenlerimize, 2006 yılından bu yana


Kadın Dostu Kentler Programı’nı uygulamakta olan ve bu sayede yerelde düzeyde toplum-
sal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasını amaç edinen İçişleri Bakanlığı’na, Program ortağı valilik
ve belediyelere, Programın uygulanmasına çok önemli katkı sağlayan kadın sivil toplum ör-
gütlerine ve 2011 yılından bu yana programa finansal destek sağlayan İsveç Kalkınma ve
İşbirliği Ajansı’na (SIDA) teşekkür ediyor, elinizdeki bu Eğitici Kitinin yerel düzeyde toplumsal
cinsiyete duyarlı politika ve programların hayata geçmesinde kilit rol oynayan kurum ve ku-
ruluşların çalışmalarına ışık tutmasını diliyoruz.

Zahidul Huque
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu Türkiye Temsilcisi
İÇİNDEKİLER

Giriş 7

Kadına Yönelik Şiddet 7

Dünya Üzerinde Kadına Yönelik Şiddetin Farklı Görünümleri 8

Dünyada ve Türkiye’de Kadına Yönelik Şiddetin Görülme Sıklığı 10

Ev İçinde Kadına Yönelik Şiddet 16

Ev içinde Kadına Yönelik Şiddetin Farklı Görünümleri 16

Dünyada Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 17

Türkiye’de Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 19

Ev İçinde Kadına Uygulanan Şiddetin Sonuçları 22

Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Mekanizmaları 23

Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi İçin Neler Yapabiliriz? 27

Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Eğitimlerinde


Direnç ve Dirençle Başa Çıkma 30

KADINA YÖNELİK ŞİDDET / EGZERSİZLER 33


Dipnotlar 43

Kaynakça 44
Kadına Yönelik Şiddet
7

Giriş tin önemli bir insan hakkı ihlali olduğu yaygın


biçimde kabul edilmektedir. Devletler, gide-
rek artan bir oranda, kadınların ayrımcılığa ve
1960’lardan başlayarak yükselen kadın ha- şiddete uğramadan yaşama hakkını güvence
reketi ile dünyanın gündemine giren kadına altına almaktadır. Kadın hareketinin müca-
yönelik şiddet, kadınların temel insan hakla- delesi sonucunda Türkiye’de 1980’lerden iti-
rını ihlal eden ve dünyanın her yerinde yaşa- baren taraf olunan uluslararası sözleşmeler,
nan bir sorun olup, toplumsal adalet, kalkın- yasal düzenlemeler, şiddeti önlemek ama-
ma ve barış önündeki en önemli engellerden cıyla oluşturulan mekanizmalar başta olmak
üzere kadına yönelik şid-
detin önlenmesi yönünde
önemli adımlar atılmıştır.

Kaynağını cinsiyet eşit-


sizliğinden alan kadına
yönelik şiddetin ortadan
kaldırılması, eşitlik odaklı
politikaları ve çok taraf-
lı bir yaklaşımı gerektirir.
Eşitsizliğin ortadan kaldı-
rılmasına yönelik uygula-
malar, şiddetin toplumda
meşru görülmesini ön-
leyecek çalışmalar, şid-
det uygulanan kadınlara
yönelik koruma ve güç-
lendirme mekanizmaları,
ilgili kamu görevlilerinin
farkındalıklarının artırıl-
ması, faillerin cezalandırılması bu alanda ön-
biridir. Yapılan çalışmalar kadınların, ailede, celikli olarak ele alınması gereken konulardır.
eş ya da sevgili ile ilişkilerinde, işyerinde, so-
kakta ve eğitim kurumlarında yaygın olarak
fiziksel, sözel, psikolojik, cinsel ve ekonomik
şiddet yaşadıklarını ortaya koymaktadır. Her
Kadına Yönelik
yıl binlerce kadın yaşadığı şiddet nedeniyle
sakat kalmakta ya da ölmektedir.
Şiddet
Kadına yönelik şiddet Birleşmiş Milletler’in
Kadına yönelik şiddet anne karnında başlayıp
1993 yılında kabul ettiği Kadınlara Yönelik
ölünceye kadar devam edebilmekte ve yay-
Şiddetin Önlenmesi Bildirgesi’nde:
gın biçimde ev içinde yaşanmaktadır. Ev içi
şiddetin kişisel bir mesele olarak algılanması
“kamusal ve özel alanda gerçekleşen, kadın-
ve meşru görülmesi yaygınlığının en önemli
ların fiziksel, cinsel, duygusal zarar görmesiyle
sebebidir. Şiddet sadece kadınları fiziksel ve
sonuçlanan ya da sonuçlanması olası, her türlü
psikolojik açıdan etkilemekle kalmaz; çocuk-
cinsiyet temelli şiddet eylemi veya bu eylemin
lar ve toplum üzerinde de kuşaktan kuşağa
yapılacağına ilişkin tehdit ya da zorlama ve key-
aktarılan olumsuz sonuçlar doğurur.
fi olarak özgürlüğün kısıtlanması”
Kadınların uzun yıllara dayanan mücadelesi
şeklinde tanımlanmaktadır.
sonucunda bugün artık kadına yönelik şidde-
Kadına Yönelik Şiddet
8

Doğum öncesinden başlayarak kadınlara lüğü ve sağlık sorunlarının önemsenmeme-


yaşamlarının her döneminde şiddet uygu- si, fiziksel ve ekonomik bağımlılık nedeniyle
lanmaktadır. Kesin çizgilerle ayrılmasa da ayrılma koşullarının sınırlı olması ve şiddete
şiddetin farklı dönemlerde sıkça karşılaşılan boyun eğmek zorunda bırakılması, yaşlı ve
görünümleri şu şekilde özetlenebilir. kadın olduğu için toplumdan soyutlanması
şeklinde görülmektedir.
Doğum öncesi dönemde kız çocuk olacağı
öğrenildiğinde anneye yönelik fiziksel şid-
detin artması, hamilelikte özellikle kadının Dünya Üzerinde
karnının tekmelenmesi, annenin beslenme-
sinin önemsenmemesi, doğum öncesi sağ- Kadına Yönelik
lık hizmetlerinden yararlandırılmaması, kız
çocukların yaşamına kürtajla son verilmesi,
anneye yönelik psikolojik, cinsel ve fiziksel
Şiddetin Farklı
şiddet ve bunun anne karnındaki bebeğe et-
kileri, istenmeyen gebeliklerde annenin kız
Görünümleri
bebeğini düşürmeye çalışması sonucu be-
beğin sakatlanması ya da ölmesi.
Çeyiz Cinayetleri
Daha çok Hindistan’da karşılaşılan uygu-
Bebeklik döneminde kız bebeklerin beslen-
lamada, gelinin ailesinin damadın ailesine
mesinin önemsenmemesi, sağlık hizmet-
çeyiz olarak yüklü miktarda para veya takı
lerinden yararlandırılmaması, kız bebeklere
vermesi gerekmektedir. Bu, başlık parasının
yönelik fiziksel şiddet ve buna bağlı yaralan-
tersi bir uygulama olsa da bu uygulamadan
ma, sakatlık ve ölüm.
yine kadınlar zarar görmektedir. Yeterince
parası olmayan aileler, çeyiz vermemek için
Çocukluk döneminde okula göndermeme,
kaza süsü vererek, genellikle mutfak yangın-
evlendirme, genital sakatlama, cinsel istis-
ları biçiminde kızlarını öldürmektedir. Bu uy-
mar, ensest1, fuhuşa zorlama ve/ya pornog-
gulama, kimi zaman kız çocuğa hamile olan
rafik yayınlarda kullanma, “cinsiyetine uygun
kadınların öldürülmesine ya da kız çocukların
olmayan davranışlar” nedeniyle cezalandır-
kürtajla alınmasına neden olmaktadır. Ayrıca
ma.
çeyizi için yeni bir gelin almak üzere de ka-
dınlar yakılarak öldürülebilmektedir.
Gençlik ve yetişkinlik döneminde flört, evli-
lik ve iş ilişkisinde fiziksel, psikolojik, cinsel ve
ekonomik şiddet, zorla evlendirme, fuhuşa Genital Sakatlama
zorlama, eğitimini engelleme, meslek terci-
hine müdahale. Dünya Sağlık Örgütü’nün “genital sakatla-
ma” olarak adlandırdığı, yaygın kullanılan
Yaşlılık döneminde fiziksel, ekonomik, psi- biçimiyle kadın sünneti, daha çok Afrika ül-
kolojik, cinsel şiddet; maruz bırakıldığı şiddet kelerinde karşılaşılan bir şiddet biçimi olup
nedeniyle işi, geliri, sosyal güvencesi olma- herhangi bir tıbbi gerekçe olmadan klitorisin
ması, mülk edinme hakkının engellenmiş çok acı verici cerrahi bir uygulama ile alınma-
olması, ekonomik ve fiziksel bağımlılık, yaş- sıdır. Genital sakatlama kadınlarda cinselliğin
lıların toplumda görünmez ve önemsenmez kontrol altında tutulmasını hedefler. Kadının
olması gibi kadın ve yaşlı olmaktan kaynaklı haz alması engellenerek “aykırı” cinsel dav-
sorunlar nedeniyle şiddetin etkilerinin derin- ranışlarının önüne geçilmek istenir.
leşmesi; torunlarına bakmaya zorlanması,
geçmişte yaşanan şiddete bağlı fiziksel ve Uygulama genelde genital bölge uyuştu-
psikolojik sorunlarla yalnız baş etmek zorun- rulmadan ve bıçak, traş bıçağı, keskin cam
da kalması ve destek alamaması, duygusal parçaları, keskin teneke kenarı kullanılarak
ve cinsel ilişkilerinin sınırlandırılması, genç yapılır. Yaranın tutturulmasında akasya ağacı
kadınlarla kıyaslanması, eşi ve çocukları ta- dikenleri, kemik çiviler, iğne, hayvan kılların-
rafından hizmet beklenmesi, fiziksel güçsüz- dan elde edilen iplikler, deri iplikler kullanılır.
Kadına Yönelik Şiddet
9

Bu uygulama genellikle bebeklik dönemi ile Asit Saldırıları / Kezzap Atma


15 yaş arasında yapılmaktadır.
Asit saldırıları Güney Afrika’da daha sık kar-
Genital sakatlama; kan kaybına bağlı şok, şılaşılan, kadınlar üzerinde fiziksel olduğu
kansızlık, kan zehirlenmesi, enfeksiyonlar, kadar psikolojik ve sosyal açıdan da izler
idrar yaparken yaranın yanması sebebiy- bırakan, kimi durumlarda ölüme yol açan
le idrar tutma ve bunun yarattığı sorunlar, ve tasarlanarak gerçekleştirilen bir şiddet
tetanos, HIV/AIDS, üriner sistem enfeksi- türüdür. Kadınların genellikle görünür böl-
yonları, kist oluşumu, kısırlık, doğum komp- gelerine, özellikle yüzüne asit püskürtmek
likasyonları ve bebek ölümlerine de neden şeklinde gerçekleşen bu saldırıların daha
olmaktadır. çok eşin cinsel ilişki talebini reddetmek, çe-
yiz kavgaları, intikam almak gibi bahanelerle
Savaşta Tecavüz gerçekleştirildiği bilinmektedir. 2008 yılında
Afganistan’da 12 kadın öğrencinin üzerine
Tecavüz, savaş sırasında bir çeşit silah ola- okula gittikleri için asit püskürtülmüştür.
rak kullanılmakta; erkeğin kadının sahibi ol-
duğu fikrinden hareketle genellikle kadınla- Kadın Ticareti
rın kocalarının önünde gerçekleştirilmekte,
“düşmanın” erkekliğini aşağılamanın bir yolu Kuvvet kullanarak ya da kuvvet kullanma
olarak görülmektedir. Bugün savaşlarda ve tehdidi ile veya diğer bir biçimde zorlama,
çatışma ortamlarında kadınlar yaygın biçim- kaçırma, hile, aldatma, nüfuzu kötüye kul-
de tecavüze uğramaktadır. Kadınlar, tecavü- lanma, kişinin çaresizliğinden yararlanma
zün yanı sıra kirli oldukları gerekçesi ile ya- veya başkası üzerinde denetim yetkisi olan
kınları tarafından dışlanmakta, istenmeyen kişilerin rızasını kazanmak için o kişiye veya
gebelikler ve ciddi sağlık problemleri ile de başkalarına kazanç veya çıkar sağlama yo-
baş etmek zorunda kalmaktadır. luyla kişilerin istismar amaçlı temini, bir yer-
Kadına Yönelik Şiddet
10

den bir yere taşınması, devredilmesi, barın- Ensest


dırılması veya teslim alınması insan ticareti
olarak tanımlanmaktadır. Erkekler de ticare- Ensest, ana-baba figürüne, otoritesine ve
tin konusu olabilmektedir; ancak çalışmalar, gücüne sahip kişilerin cinsel istismarıdır.
tüm dünyada ağırlıklı olarak kadın ve çocuk- Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan bir
ların insan ticaretine konu olduğunu söyle- çalışmada çocukların yüzde 7- 21’inin 15
mektedir. yaşından önce cinsel istismara uğradığı,
istismarcıların önemli bir bölümünün aile
Namus Bahanesiyle içindeki erkek bireyler olduğu görülmüştür.
İşlenen Cinayetler Türkiye’de Ufuk Sezgin (1993) tarafından
yapılmış klinik çalışmanın bulgularına göre
Namus bahanesi ile işlenen cinayetler, kadı- ensest saldırganların yüzde 57’sini öz baba-
nın en temel insan hakkı olan yaşam hakkını lar, yüzde 4’ünü öz ağabeyler, yüzde 13’ünü
elinden alır. Namus, cinsiyetler arasında- yakın akrabalar, yüzde 26’sını ise ikinci dere-
ki ilişki bağlamında ele alındığında erkeğin ceden akrabalar oluşturmaktadır. Yasal baş-
kadın üzerindeki hâkimiyet ve denetimini vuruda bulunmuş, mahkemesi sonuçlanmış
ifade eder. Ataerkil anlayışın egemen oldu- ya da süren vakalarda ise saldırganların yüz-
ğu her yerde namus kavramı, kadın bedeni de 39’unu öz baba, yüzde 15’ini öz ağabey,
ve cinselliğinin erkekler tarafından kontrol yüzde 17’sini yakın akraba, yüzde 28’ini ise
edilmesi ile ilişkilendirilmektedir. Bu denetim uzak akrabalar oluşturmaktadır.
toplumdaki çeşitli kurumlar aracılığıyla üre-
tilir ve sürdürülür. Bunun en belirgin olduğu Bekaret Kontrolü
alan ailedir.
Bekaret kontrolü, kadının cinsel ilişkiye gi-
Cinsel taciz ve tecavüz rip girmediğini anlamak için “kızlık zarı”nın
Cinsel taciz; saldırgan, küçük düşürücü, kontrolünü içeren, bireyin cinsel özgürlüğüne
sindirici ya da utandıracak türden, beklen- yönelik bir saldırı ve ayrımcı bir uygulamadır.
meyen, hoş karşılanmayan ve davetsiz her Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve
türlü cinsel davranıştır. Cinsel taciz bakışlar, Birleşmiş Milletler Kadına Karşı Her Türlü
imalar, şakalar, gülümseme, ıslık, dış görü- Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi’nde (CE-
nüş hakkında imalı ve hoş olmayan sözler, DAW) bekaret kontrolü yasaklanmıştır.
şakalar ve yorumlar, açık sözlü sarkıntılık,

Dünyada ve
sırnaşma ve davet etme, işyerinde pornog-
rafik resimler kullanma, cinsel yaklaşım ta-
lepleri şeklinde görülebilir. İstemediği halde
kadını cinsel ilişkiye zorlamak ise tecavüzdür. Türkiye’de Kadına
Cinsel taciz ve tecavüz olaylarının önemli bir
bölümü, kadınlar utandığı ya da suçlanmak-
tan korktuğu için açığa çıkmamaktadır.
Yönelik Şiddetin
Görülme Sıklığı
Evlilik İçi Tecavüz
Dünyanın çeşitli ülkelerinde gerçekleştirilen
Evlilik içi tecavüzün evlilik dışı tecavüzden bir araştırmalar, kadına yönelik şiddetin yay-
farkı yoktur. Ancak, evlilik içinde gerçekleşen gınlığını açık biçimde ortaya koymaktadır.
tecavüz, genellikle tecavüz olarak görülme- Avrupa Birliği tarafından yürütülen bir araş-
diğinden ayrıca tanımlamak önemlidir. Türk tırmada ise her beş kişiden biri, çevresindeki
Ceza Kanunu’nda evlilik içi tecavüz suç ola- ailelerde ya da kendi ailesinde ev içi şiddete
rak tanımlanmış olup, tecavüz edilen kişinin tanık olduğunu belirtmiştir.
şikayeti halinde tecavüz eden kişi için yedi
yıldan on iki yıla kadar hapis cezası öngörül- Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, dünya-
mektedir. nın çeşitli yerlerinde yapılan 48 nüfus araş-
tırması, kadınların en az yüzde 10’unun ha-
Kadına Yönelik Şiddet
11

yatlarının bir döneminde eşleri ya da birlikte az olan destek almak üzere herhangi bir ku-
yaşadıkları erkekler tarafından fiziksel şid- ruma başvuran kadınların ise aldıkları hiz-
dete maruz bırakıldıklarını ortaya koymakta- metten memnun olmadıkları belirlenmiştir.
dır. Bu oran, bazı ülkelerde yüzde 69’a kadar Aşağıda araştırmadan elde edilen verilerden
yükselmektedir2. bir kaçı listelenmektedir:

Birleşmiş Milletler tarafından yapılan bir • Türkiye’de eşi veya eski eşi tarafından fizik-
araştırmaya göre, hayatının herhangi bir dö- sel şiddete maruz bırakılan kadınların oranı
neminde fiziksel şiddete uğrayan kadınların yüzde 39’dur.
oranı Çin gibi ülkelerde yüzde 12’den baş- • Hayatının herhangi bir döneminde duy-
layıp Zambiya gibi örneklerde yüzde 59’lara gusal şiddet yaşayan kadınların oranı yüzde
kadar ulaşmaktadır3. 43,9’dur.
• Sadece cinsel şiddete maruz kalan kadın-
Bangladeş’te cinayetlerin yüzde 50’sini ka- ların oranı yüzde 15,3’tür. Kentte fiziksel şid-
dınların kocaları ya da birlikte yaşadıkları det oranı yüzde 38 iken kırda yüzde 43’tür.
erkekler tarafından öldürülmesi oluştur- • Yaşadığı fiziksel şiddet sonucunda yarala-
maktadır. İspanya’da her beş günde bir, bir nan kadınların oranı yüzde 25’tir.
kadın ev içi şiddet sonucu ölürken, Kenya’da • En az bir kez fiziksel veya cinsel şiddete
da haftada en az bir kadının uğradığı şiddet maruz kalmış kadınlardan eğitimi olmayan-
sonucu öldüğü adli raporlara geçmektedir4. ların oranı yüzde 55,7, lise ve üzeri düzeyde
eğitim alanların oranı ise yüzde 27’dir.
Ayşe Gül Altınay ve Yeşim Arat’ın 2006- • Yaşadıkları şiddeti kimseye anlatamayan
2007 yılları arasında TÜBİTAK desteği ile kadınların oranı yüzde 48,5’tir.
yürüttükleri Türkiye’de Kadına Yönelik Şiddet • Şiddete uğrayan kadınların sağlık sorunları
Araştırması’nın sonuçlarına göre, araştırma- yaşama, intihar etmeyi düşünme ya da de-
ya katılmış olan her üç kadından biri fiziksel neme olasılıkları en az iki kat artmaktadır.
şiddet görmektedir. Yüksek öğrenim gören • Her 10 kadından 1’i gebeliği sırasında fizik-
altı erkekten biri karısına şiddet uygulamak- sel şiddete maruz kalmaktadır.
tadır. Kadınların aileye kocasından fazla gelir • Cinsel şiddet birçok durumda fiziksel şiddet
getirmesi şiddete uğrama riskini artırmakta, ile birlikte yaşanmaktadır; kadınların yüzde
bu durumdaki her 3 kadından ikisi şiddetle 42’si fiziksel veya cinsel şiddete maruz kal-
yüzleşmektedir. dığını belirtmiştir.

Başbakanlık Kadının Statüsü Genel Müdür- 2014 Kasım ayında yayınlanan Türkiye Nü-
lüğü tarafından, 2008 yılında Hacettepe fus ve Sağlık Araştırması (TNSA) Raporu’nda
Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsüne yap- yer alan bazı veriler ise şöyledir:
tırılan ve 2014 yılında yenilenen “Türkiye’de
Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması”, • Her dört kadından biri evlendikten sonra
Türkiye’de, ulusal temsil niteliğine sahip ilk işten ayrılmaktadır.
ve en kapsamlı şiddet araştırmasıdır. Araş- • 15-49 yaş arasındaki kadınlar arasında bir
tırmanın bulguları Türkiye İstatistik Kurumu erkeğin eşine belirli nedenlere fiziksel şiddet
tarafından resmi veri olarak kabul edilmek- uygulamasını haklı bulan kadınların oranı
tedir. Araştırmanın sonuçlarına göre, Türki- yüzde 13’tür. Bu oran TNSA 2008’de yüzde
ye’de kadına yönelik fiziksel, duygusal, cinsel 25’tir.
ve ekonomik şiddet çok yaygındır. Şiddetin • Evli kadınların yüzde 17’si kocası ya da ai-
boyutu kadının özelliklerine göre bazı farklı- lesi izin vermediği için çalışmadığını belirt-
lıklar göstermekle beraber bütün kesimlerde miştir.
yaşanan çok yaygın bir sorundur. Şiddetin • 15-49 yaş arasındaki kadınlar arasında, bir
kadınların fiziksel ve ruhsal sağlıkları üzerin- erkeğin eşine belirli nedenlerle fiziksel şiddet
de son derece olumsuz etkileri vardır. Araş- uygulamasını haklı bulan kadınların oranı en
tırma, kadınların yaşadığı şiddeti başkalarıyla düşük Batı Anadolu’da (yüzde 4,9) iken en
paylaşmadığını ortaya koymuştur. Sayısı çok yüksek Orta Anadolu’dadır (yüzde 22,3).
Kadına Yönelik Şiddet
12

Kadınların yüzde 38’i


yaşamlarının herhangi bir
döneminde fiziksel ve/veya
cinsel şiddetten birine maruz
kalmıştır. Bu durum, 2008
araştırmasında da tespit
edildiği gibi, fiziksel ve cinsel
şiddetin daha çok bir arada
yaşandığına işaret etmektedir.
Kadına Yönelik Şiddet
13

• Eğitimi olmayan veya ilkokul mezunu ka- oranı, yüzde 19 ile daha belirgindir.
dınların fiziksel şiddete maruz kalınmasına
“neden” olarak gösterilen durumlardan birini Kadınların maruz kaldığı şiddet yüzdeleri
doğru bulma oranı lise ve üzeri eğitimi olan medeni durumlarına göre farklılaşmaktadır.
kadınlara göre 8 kat fazladır. Boşanmış/ayrı yaşayan kadınların yaklaşık
• 15-49 yaş arasındaki kadınların yüzde dörtte üçü yaşamlarının herhangi bir döne-
39’u eşlerinin/birlikte olduğu kişilerin kont- minde fiziksel ve/veya cinsel şiddete maruz
rol edici davranışlarına maruz kaldığını be- kaldığını belirtmiştir. Hiç evlenmemiş ancak
lirtmiştir. Kontrol etme davranışına en çok birlikteliği olmuş kadınlar arasında fiziksel
hiç evlenmemiş (yüzde 51,8) ve boşanmış/ ve/veya cinsel şiddet yaygınlığının yüzde 7
eşi ölmüş/ayrı yaşayan kadınlar (yüzde 61,3) düzeyinde olması da, şiddetin evlilik ilişkisi
maruz kalmaktadır. dışındaki varlığına dikkat çekmektedir.

KSGM’nin yine Hacettepe Üniversitesi ile yü- Evlenmiş kadınların yaklaşık yarısı eşleri/
rüttüğü ve 2014 yılı sonunda açıkladığı “Ka- birlikte oldukları erkeklerin korkutma, tehdit,
dına Yönelik Şiddet Araştırması” sonuçları küfür, hakaret ve aşağılama gibi duygusal is-
ise şöyle: tismar konusu olacak davranışlarına maruz
kaldığını belirtmiştir.
Eş / Birlikte Olunan
Türkiye genelinde hakkında ilk kez bilgi top-
Erkeklerden Kadınlara lanan ısrarlı takip, her 10 kadından nere-
Yönelen Şiddet deyse 3’nün en az bir kez maruz kaldığı bir
şiddet biçimidir. En yaygın ısrarlı takip biçim-
Evlenmiş kadınların yüzde 36’sı, yaşamla- leri telefonla arama (yüzde 19), kısa mesaj,
rının herhangi bir döneminde eşleri ya da mektup ya da e-posta gönderme (yüzde 8),
birlikte oldukları erkeklerin fiziksel şiddetine sosyal medya aracılığıyla takip etme (yüzde
maruz kaldıklarını belirtmişlerdir. Ayrıca fizik- 6) ile çalışılan ya da yaşanılan mekânlara
sel şiddet, her 10 kadının neredeyse 1’inde gelerek rahatsız etme (yüzde 6) biçiminde-
gebelik sırasında da devam etmektedir. dir. Araştırma sonuçları, sık rastlanan ısrarlı
takip eylemlerinin faillerinin daha çok ya-
Evlenmiş kadınların yüzde 12’si, yaşamla- bancılar olduğunu ortaya çıkarmıştır. Ancak
rının herhangi bir döneminde eşleri ya da ölüm ve zarar verme tehdidi içeren ısrarlı ta-
birlikte oldukları erkekler tarafından cinsel kip biçimlerinin failleri daha çok eski eşler ve
şiddete maruz bırakıldıklarını belirtmişlerdir. birlikte olunan erkeklerdir.
Orta Anadolu bölgesi hem yaşamın herhan-
gi bir döneminde (yüzde 43) hem de son 12 Kadınların eşi ya da birlikte olduğu erkek dı-
ayda (yüzde 11) maruz kalınan fiziksel şid- şındakilerden maruz kaldıkları istismar ve
detin en fazla belirtildiği bölgedir. şiddet biçimleri arasında en fazla görülen
duygusal istismardır. 15 yaşından sonra ya-
Kadınların yüzde 38’i yaşamlarının herhangi şanan duygusal istismarı (yüzde 22), fiziksel
bir döneminde fiziksel ve/veya cinsel şiddet- şiddet (yüzde 14) ile daha az oranda dile ge-
ten birine maruz kalmıştır. Bu durum, 2008 tirilen cinsel şiddet (yüzde 3) izlemektedir.
araştırmasında da tespit edildiği gibi, fiziksel
ve cinsel şiddetin daha çok bir arada yaşan- Kadınların yüzde 9’u, çocukluk döneminde
dığına işaret etmektedir. (15 yaşından önce) cinsel istismara maruz
kalmaktadır. Cinsel istismarın yüzde 38’i ka-
Kadınların yüzde 26’sı onsekiz yaşını ta- dınların tanımadıkları yabancı kişiler, yüzde
mamlamadan evlenmiştir. Erken yaşta ev- 29’u ise birincil derecede akrabalık ilişkisinde
lenen kadınların yarısı fiziksel ve/veya cinsel olmayan erkek akrabalar (baba, üvey baba,
şiddete maruz kalırken, 18 yaşından sonra erkek kardeş, ağabey, dede, amca ve dayı dı-
evlenen kadınlarda bu oran üçte bire inmek- şında kalan erkek akrabalar) tarafından ger-
tedir. Erken yaşta evlenen kadınların maruz çekleşmektedir.
kaldığı şiddet biçimleri arasında cinsel şiddet
Kadına Yönelik Şiddet
14

Araştırma kapsamında yer alan yeni konu- olarak tanımlanmıştır. Türkiye genelinde bu
lardan biri de kadınların eşleri dışındaki ki- davranışlardan en az birine yaşamın her-
şiler tarafından eğitim ve çalışma yaşamına hangi bir döneminde maruz kalan kadınların
katılmalarının engellenmesine ilişkindir. Ka- oranı yüzde 30, son 12 ayda maruz kalan ka-
dınların neredeyse üçte biri eğitiminin en- dınların oranı ise yüzde 15’tir.
gellendiğini, onda biri ise 15 yaşından sonra
çalışma yaşamına katılmasına izin verilme- Evlilik yaşı ile şiddet düzeyi arasında belirgin
diğini ya da işten çıkmasına neden olundu- bir ilişki vardır. Fiziksel şiddet erken evlenen
ğunu belirtmektedir. kadınlar arasında yüzde 48, 18 yaşından
sonra evlenen kadınlar arasında yüzde 31
Türkiye genelinde kadınların yaşamlarının düzeyindedir.
herhangi bir döneminde maruz kaldıkları
duygusal şiddet/istismar yüzde 44, son 12 Cinsel şiddete maruz kalan kadınlar için ev-
ayda ise yüzde 26’dır. Batı Anadolu ve Orta lilik yaşı daha belirgindir. 18 yaş öncesi ev-
Anadolu bölgelerinde yaşayan kadınların lenen kadınların yüzde 19’u, 18 yaş sonrası
yarısı yaşamlarının herhangi bir döneminde evlenen kadınların ise yüzde 10’u cinsel şid-
duygusal şiddet/istismara maruz kaldığını dete maruz kalmıştır.
belirtmiştir. Son 12 ayda en fazla duygusal
şiddete maruz kalan kadınlar ise yüzde 34 İki şiddet türü bir arada değerlendirildiğin-
oranı ile Batı Anadolu bölgesinde yaşayan- de, erken evlenen kadınların yarısı fiziksel
lardır. ve/veya cinsel şiddete maruz kalırken, 18
yaşından sonra evlenen kadınların ise üçte
Ekonomik şiddet/istismar biçimleri kadının birinin şiddete maruz kaldığı görülmektedir.
çalışmasına engel olma ya da işten ayrılma- Bu farklılaşmalar son 12 ay için de gözlen-
sına neden olma, ev harcamaları için para mektedir.
vermeme ile kadının gelirini elinden alma
Kadına Yönelik Şiddet
15

On sekiz yaşından sonra evlenmiş kadınların Her Gruptan Kadınlar Şiddet


yüzde 42’si yaşamın herhangi bir döneminde
duygusal şiddet/istismara maruz kalırken,
Tehdidi Altında
bu oran 18 yaşından önce evlenmiş kadınlar
Farklı yaş, eğitim ve refah düzeyindeki kadın-
için yüzde 51’dir.
lar arasında şiddete maruz kalanların oranı
farklılaşmakta olup bu farklılıklar açısından
Şiddet Kadınların Sağlığını 2014 ve 2008 araştırmalarının sonuçlarının
Olumsuz Yönde Etkiliyor benzer bir örüntü sergilediği görülmektedir.
Türkiye genelinde fiziksel ve/veya cinsel şid-
Şiddet mağduru her 10 kadından 6’sı maruz det düzeyi ve görüntüsü 2014 ve 2008 araş-
kaldıkları şiddet sonucu 3 kez veya daha faz- tırmalarında büyük oranda aynı olup, kadına
la sayıda yaralanmıştır; bu yaralanmaların yönelik şiddetin bölgelere göre dağılımı ve
yarıya yakınının tedavi gerektirecek düzeyde bu bölgeler içerisindeki şiddet oranları iki dö-
olması, şiddetin kadınların fiziksel sağlığına nem arasında farklılaşmaktadır.
yönelik ciddi bir tehdit yarattığını gözler önü-
ne sermektedir. Kadınlar Şiddetle Yalnız
Fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalan ka-
Mücadele Ediyor
dınların üçte biri yaşamlarının herhangi bir
Şiddete maruz kalan kadınların, büyük oran-
döneminde intihar etmeyi düşündüğünü be-
da şiddeti kimseye anlatmadıkları ve şiddet-
lirtmiştir. Bu oran, şiddet mağduru olmadığı-
le kendi başlarına mücadele etmeye çalış-
nı dile getiren kadınlar arasında ise onda bir
tıkları görülmektedir. Şiddete maruz kalan
düzeyindedir. Benzer biçimde, şiddet mağ-
kadınların yüzde 44’ü şiddetten kimseye söz
duru olan kadınlar arasında intihar girişi-
etmemiştir. Kadınların şiddeti saklama eği-
minde bulunma (yüzde 15), şiddet mağduru
limleri eğitim düzeyinin artmasıyla azalmak-
olmadığını belirten kadınlardan (yüzde 3) beş
ta, şiddeti kendi ailelerine anlatma eğilimleri
kat daha fazladır.
ise artmaktadır.

Şiddet Çocukları ve Erkekleri Şiddetmağduru kadınların yüzde 39’u şidde-


de Etkiliyor te tanık olan ya da şiddetten haberdar olan
kişilerden hiçbirinin kendilerine yardım et-
Anneleri şiddete maruz kalan çocukların bazı mediğini açıklamıştır. Kadınların yüzde 37’si
sorunlu davranışları diğer çocuklardan daha şiddeti kendi ailesine anlattığını, ancak sade-
fazla sergiledikleri görülmektedir. Şiddet ya- ce yüzde 19’u ailesinin kendisine bu konuda
şanan ailelerde yetişen çocukların yarısının yardım etmek istediğini belirtmiştir.
hırçınlaşarak ağlaması, çekingen ya da içe
kapanık davranması bu durumun örnekleri Kadınların Şiddetle
arasındadır.
Mücadelesinde Kurumsal
Erkekler açısından, çocukluk döneminde şid- Mekanizmaların Kullanımı
dete maruz kalma ya da annelerinin şiddete
maruz kalmasına tanık olma, yetişkin olduk- Kadınlar şiddetle mücadelelerinde, maruz
larında şiddet uygulama eğilimlerini arttıran kaldıkları şiddeti yakın çevrelerine anlatmak-
etmenlerden biri olabilmektedir. Tüm er- ta, her 10 kadından yaklaşık 3’ü şiddete fi-
keklerin üçte biri fiziksel şiddet uygularken, ziksel olarak karşılık vermekte ve evini kısa
babası annesine şiddet uygulayan erkeklerin süreliğine terk etmektedir.
yarısının eşine şiddet uygulaması, erkeklerin
yarısının babalarının davranışını benimsedi- Şiddete maruz kalan kadınlar arasında, ku-
ğini düşündürmektedir. rumsal başvuruda bulunmayanların oranı
yüzde 89’dur.
Kadına Yönelik Şiddet
16

Kadınları kurumsal başvuruya yönelten en


önemli etken şiddetin tahammül edilemeye- Ev İçinde Kadına
cek bir noktaya gelmesidir (yüzde 69).
Yönelik Şiddet
Kadınların maruz kaldıkları şiddeti ciddi bir
sorun olarak algılamamaları, çocuklarının Ev içinde meydana gelen, cinsiyete dayalı,
mutsuz olacağından çekinmeleri, eşlerinin kadın üzerinde baskı ve üstünlük kurmayı
değişeceğini düşünmelerinin yanı sıra, nere- amaçlayan, tehdit, dayatma, kontrol içeren,
ye başvuracaklarını bilmemeleri ve kurumla- psikolojik, cinsel, ekonomik, fiziksel zararla
ra ilişkin olumsuz algıları kurumsal başvuru- sonuçlanan ve kadının insan haklarını ihlal
nun az olmasının nedenleri arasındadır. eden her türlü eylem ya da eylem tehdidi ka-
dına yönelik ev içi şiddettir.
Polise yapılan başvuruların yüzde 29’u kadı-
nın eşiyle uzlaştırılmasıyla, yüzde 23’ü tedbir Ev içinde kadına yönelik şiddet her yaştan,
kararı alınmasıyla, yüzde 41’i polisin başka her öğrenim düzeyinden, her gelir düzeyin-
kurum kuruluşa yönlendirmesiyle sonuçla- den, bekâr, boşanmış, evli, her ülkeden kadı-
nırken, başvuruların yüzde13’ünde hiçbir şey nın gerçeğidir. Tüm dünyada kadınlar kocaları,
yapılmamıştır. babaları, erkek kardeşleri, birlikte yaşadıkları
erkekler ve/ya akrabalık ilişkisi bulunan diğer
erkekler tarafından şiddete uğramaktadır. Ev
Şiddetle Mücadele Alanında içinde kadına uygulanan şiddet gerek şid-
Uygulamada Yaşanan Sorunlar det uygulayan gerekse toplum tarafından,
hatta kimi zaman da şiddete uğrayan kadın
ŞÖNİM’lerin işleyişi hakkında özellikle bü- tarafından meşru sayılmaktadır. Kadınlar
rokratik işlemlerin yoğunluğu, raporların yaşadıkları şiddetin sorumlusu olarak görül-
kişileri ve kişiler arasındaki ilişkileri tanım- mekte, şiddetin hak edildiği inancı toplumda
layan bölümlerinde yer alan ifadelerin değer yaygın biçimde kabul edilmektedir.
yargısı içermesi ve belge türlerinin standart
olmaması, çözülmesi gereken öncelikli so- Ev içinde kadına uygulanan şiddetin, şiddet
runlar olarak belirtilmiştir. uygulayan kişinin akıl veya ruh sağlığının bo-
zuk olması, eğitim seviyesinin düşük olması,
6284 sayılı Kanun kapsamında koruyucu ve işsizlik, ekonomik sıkıntılar, stres, gibi birey-
önleyici tedbir kararlarının alınma aşama- sel faktörlerden kaynaklandığı görüşü yay-
sında, şiddet mağdurlarının özel durumları gındır. Bu görüşün, dünyadaki yaygınlığına
dikkate alınmaksızın birçok tedbir kararının bakıldığında ev içinde kadına uygulanan şid-
standart biçimde bir arada alınması ilk gün- deti açıklaması mümkün görünmemektedir.
deme getirilen sorunlardandır.

Kadınların Haklarını Bilmesi Ev İçinde Kadına


Türk Medeni Kanunu’nda yer alan evlilik yaşı, Uygulanan Şiddetin
nikâh türü ve mal paylaşımına ilişkin kanun
maddelerini kadınların yüzde 80’inden fazla- Farklı Görünümleri
sı duymuştur. Buna karşılık her 10 kadından
6’sı kadının çalışmak için eşinden izin alması
Psikolojik Şiddet
gerekmediğine ilişkin hükmü duymadığını
beyan etmiştir. 6284 sayılı Kanun ile uygu-
Hakaret etmek, aşağılamak, küçümsemek,
lamaya geçen tedbir kararları arasında, ev-
küfretmek, kadının nereye gideceğine, kim-
den uzaklaştırma, geçici koruma ve barınma
lerle görüşeceğine karar vermek, kadına
kararları en çok haberdar olunan kararlardır.
veya çocuklara zarar vermekle, öldürmek-
Kadınlar, tedbir kararlarından daha çok tele-
le tehdit etmek, diğer insanlarla ilişkileri-
vizyon/radyo aracılığıyla haberdar olmakta-
ni sınırlamak, kendini geliştirmesine engel
dır.
olmak, kadını yaşadığı şiddetin sorumlusu
olarak görmek, kadının kültürel farklılıklarını
Kadına Yönelik Şiddet
17

yok saymak, bastırmaya çalışmak veya bu • Kadın durumu kontrol edebileceğini düşü-
gerekçeyle kötü muamelede bulunmak en nür ve kontrol etmesi gerektiğini hisseder.
sık karşılaşılan psikolojik şiddet biçimleridir. • Çeşitli bahanelerle ortaya çıkan her bir olay
sonrasında kocanın öfkesi artar.
Cinsel Şiddet • Kocasının patlamasını engellemek isteyen
kadın kendini geri çeker.
Kadını istemediği yerde, istemediği zaman- • Gerginlik gittikçe tırmanır.
da ve istemediği biçimde cinsel ilişkiye zor-
lamak (tecavüz), ensest, çocuk doğurmaya Patlama
ya da doğurmamaya zorlamak, kürtaja zor-
lamak, fuhuşa zorlamak, cinsel organlarına • Fiziksel ve/ya cinsel şiddetin uygulandığı
zarar vermek cinsel şiddettir. aşamadır.
• Patlama genellikle kısa süren bir aşamadır.
Ekonomik Şiddet • Kadın kendini korumaya ve kocasını sakin-
leştirmeye çalışır.
Kadının çalışmasına izin vermemek, isteme- • Bu aşama sonunda kadın çeşitli zorluklar
diği işte zorla çalıştırmak, az para vererek nedeniyle durumun ciddiyetini görmezden
çok şey beklemek, aileyi ilgilendiren ekono- gelebilir.
mik konularda kadının fikrini sormadan tek
başına karar almak, kadının parasını, kişisel Balayı
mallarını, takılarını elinden almak, kadının
kariyerini engelleyen kısıtlamalar getirmek • Koca özür diler ve yaptıklarını telafi etmeye
(iş gezilerine, toplantılara, kurslara katılma- çalışır, cana yakın ve işbirliğine yatkın dav-
sına engel olmak), kadının iş bulmasını ko- ranmaya başlar.
laylaştırıcı becerilerini geliştirecek etkinlik- • Kocası kendini kontrol edeceğine inanır, ka-
lere katılmasını engellemek, iş yerinde olay rısına şiddetin asla tekrarlamayacağını söy-
yaratarak kadının işten atılmasına neden ler, vaat eder.
olmak ekonomik şiddettir. • Kadını ve kadına destek olan herkesi ikna
eder.
Fiziksel Şiddet • Kadın tüm bunlara inanmak ister.
• Kadın kocasının şiddetin sorumlusu olduğu
İtip kakmak, tokatlamak, tartaklamak, tek- fikrini unutur.
melemek, kesici ve vurucu aletlerle ya da ya- • Koca kadına hediyeler alır, daha önce
kıcı maddelerle bedenine zarar vermek, sağ- umursamadığı bazı isteklerini gerçekleştirir.
lıksız koşullarda yaşamaya zorlamak, sağlık • Şiddetin uzun yıllar devam ettiği durumlar-
hizmetlerinden yararlanmasına engel olarak da balayı aşamasının ortadan kalktığı görül-
bedensel zarara uğratmak fiziksel şiddettir. mektedir.

Kadına Yönelik Şiddet Döngüsü Dünyada Kadına


Kadının eşinden/partnerinden gördüğü şid-
det üç aşamalı bir kısırdöngüdür. Bu döngü,
Yönelik Şiddetle
eğer müdahale edilmez ise yoğunlaşarak
devam eder. Kadınları destekleyici mekaniz- Mücadele
malar bu döngünün kırılmasına aracılık eder.
Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için son
40 yılda uluslararası alanda önemli geliş-
Gerginliğin Tırmanması meler kaydedilmiştir. Yeterli olmasa da bu
sevindirici gelişmeler, kadının ikincilleştiril-
• Kadın kocasının gergin olduğunun farkın- miş konumunu dönüştürmek için dünyanın
dadır, en küçük konular bile problem olmaya her yerinde yüzyıllardır kadınlar tarafından
başlar. verilen mücadelenin sonucudur. Her ülkenin
Kadına Yönelik Şiddet
18

kendine özgü mücadele deneyimleri olmak- Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi’nin (CE-


la birlikte, uluslararası alanda kadına yönelik DAW) Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda
şiddetle mücadelenin bazı ortak yönleri bu- 1979 yılında kabul edilmiş olmasıdır. 1980
lunmaktadır. yılında üye ülkelerin imzasına açılan Sözleş-
me, 1981 yılında 20 ülkenin onayını takiben
Bu alandaki mücadele, önemli bir kısmını fe- yürürlüğe girmiştir. CEDAW Komitesi’nin 12
ministlerin oluşturduğu kadınlar tarafından Nolu Tavsiye Kararında (1989), kadınların
başlatıldı. Kadınlar bağımsız örgütler kurdu, şiddetten korunmasının üye devletlerin yü-
sokak eylemleri yaptı, yasalarda değişiklik kümlülüğünde olduğunu belirtilmiş ve ülke
yapılması için baskı oluşturdu. Bu müca- raporlarında bu yönde geliştirilen tedbirlerin
delede önemli yeri olan kadın sığınakları ve yer alması istenmiştir. Komitenin 19 Nolu
danışma merkezleri için ilk modeller yine bu tavsiye kararında (1992) ise, kadına yönelik
kadınlar tarafından oluşturuldu. Bugün kadı- şiddetin cinsiyete dayalı ayrımcılığın bir so-
na yönelik şiddetle mücadelede köşe taşları nucu olduğu açıkça beyan edilmiş ve şidde-
olarak nitelendirebileceğimiz uluslararası tin en önemli sebeplerinden birinin kadına
gelişmeler yine kadınların mücadelesinin bir yönelik ayrımcılık olduğu vurgulanmıştır.
sonucudur.
70’li yıllarda Avrupa’da, Avrupa Konseyinin
Uluslararası Alandaki kadın-erkek eşitliğini sağlamaya yönelik ilk
komitesini kurduğunu görmekteyiz (1979).
Gelişmeler Bunu 1987 yılından itibaren fonksiyonları
genişletilmiş diğer komiteler izlemiş; daha
1946 yılında kadınların; eğitim, sağlık, iş ya-
sonraları Avrupa Konseyi yayınlamış olduğu
şamı ve siyasi alanda karşılaştıkları ayrımcı-
Tavsiye Kararları ile kadına yönelik şiddetin
lığı uluslararası toplumun gündeme taşıma-
önlenmesi yolunda önemli adımlar atmıştır.
larının bir sonucu olarak siyasi, ekonomik,
toplumsal ve eğitim alanlarında kadınların
Bakınız:
haklarına yönelik raporlar hazırlamak ve tav-
• 3 Nisan 2000 tarihli “Avrupa’da Kadına Yö-
siye kararları almak üzere Birleşmiş Milletler
nelik Şiddet” başlıklı Tavsiye Kararı.
Kadının Statüsü Komisyonu kurulmuştur.
• 30 Nisan 2002 tarihli “Kadınların Şiddete
Karşı Korunması” başlıklı Tavsiye Kararı.
1975 yılı Birleşmiş Milletler Genel Kurulu
• 27 Eylül 2002 tarihinde kabul ettiği “Aile
tarafından “uluslararası kadın yılı” ilan edil-
İçinde Kadına Yönelik Şiddet” başlıklı Tavsiye
miş, aynı yıl (19 Haziran-2 Temmuz 1975)
Kararı.
Meksiko’da Birinci Dünya Kadın Konferansı
• 1 Aralık 2008 tarihli “Kadına Yönelik Şid-
gerçekleştirilmiştir. Konferansta ortaya çı-
detle Mücadele: Avrupa Konseyi Sözleşme-
kan Eylem Planı’nda, BM’ye üye ülkelerde
sine Doğru” başlıklı Tavsiye Kararı.
kadın sorunlarına çözüm getirecek ulusal
mekanizmaların kurulması önerilmiş; Birin-
Uluslararası Kadın On Yılının ikinci yarısında,
ci Dünya Kadın Konferansı sonucunda çıkan
14-30 Temmuz 1980 tarihleri arasında, Ko-
Eylem Planını desteklemek ve kadınlar için
penhag’da İkinci Dünya Kadın Konferansı ya-
bir fon oluşturulması amacıyla 1976 yılında
pılmıştır. Konferans ilk beş yılda kaydedilen
BM Kadınlar İçin Kalkınma Fonu (UNIFEM)
aşamayı değerlendirmek amacını taşımıştır.
kurulmuştur.
Bu konferans sonunda hazırlanan raporla
aile içi şiddet ilk kez Birleşmiş Milletlerin res-
Birinci Dünya Kadın Konferansının ardın-
mi bir belgesinde yer almıştır.
dan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 1976-
1985 yıllarını “Eşit Haklar, Kalkınma ve Barış
1985 Yılında Nairobi’de 3. Dünya Kadın Kon-
İçin Kadın On Yılı” ilan etmiştir. Bu on yıl içe-
feransı yapılmış, Konferansta kadına yöne-
risindeki en önemli gelişmelerden biri kadın
lik şiddet kapsamlı bir biçimde ele alınmış,
erkek eşitliğini sağlamaya yönelik hukuki
“Kadının İlerlemesi İçin Nairobi İleriye Dönük
bağlayıcılığı olan Kadınlara Karşı Her Türlü
Stratejileri” kabul edilmiştir.
Kadına Yönelik Şiddet
19

1993 Yılında Viyana’da gerçekleşen Birleş- gelişmeler, boşluklar ve sorunların tespit


miş Milletler İnsan Hakları 2. Konferansın- edilmesi (Pekin+10) gündemi ile toplanmış-
da kadının insan hakları kavramı Birleşmiş tır. Bu toplantının sonucunda kadınlara iliş-
Milletler Belgelerine girmiş, kadınların şid- kin evrensel düzeyde ileriye dönük stratejiler
detten uzakta yaşama hakkının temel insan belirlenmiştir.
haklarının ayrılmaz bir parçası olduğu kabul
edilmiştir. Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin
Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair
20 Aralık 1993 tarihinde Birleşmiş Milletler Avrupa Konseyi Sözleşmesi 2011 yılında
Genel Kurulu’nda “Kadınlara Yönelik Şiddetin İstanbul’da imzaya açılmıştır. Sözleşme, ka-
Önlenmesi Bildirgesi” kabul edilmiştir. Bildir- dına yönelik şiddetin önlenmesi konusunda
ge, kadına yönelik şiddeti kapsamlı bir şe- kapsamlı önlemleri içermektedir. 1 Ağustos
kilde tanımlaması, kadına yönelik şiddetin 2014 tarihinde sözleşme yürürlüğe girmiştir.
önlenmesine ilişkin devletlere düşen sorum-
lulukları düzenlemesi bakımından son dere-
ce önemlidir. Türkiye’de Kadına
1994 yılında Birleşmiş Milletler İnsan Hak- Yönelik Şiddetle
ları Komisyonu’nda, kadına yönelik şiddet
alanında özel bir raportörün çalışması kararı
alınmıştır.
Mücadele
‘80’li yıllarda bilinç yükseltme gruplarında
1995 yılında Pekin’de Dördüncü Dünya Ka- gerçekleştirilen “özel alan”a dair tartışma-
dın Konferansı gerçekleştirilmiştir. 189 ülke lar, kadına yönelik şiddeti, kadın hareketinin
temsilcisinin katılımıyla gerçekleştirilen kon- öncelikli gündemi haline getirmiştir. ‘80’li
feransın sonunda Pekin Deklarasyonu ve yıllarda gerçekleştirilen kampanyalar, so-
Eylem Platformu kabul edilmiştir. Bu kon- kak gösterileri ve süreli yayınlarla kadınlar
ferans kadına yönelik şiddeti kadının insan bu gündemi kamuoyuna taşımıştır. Özellikle
hakkı ihlali olarak tanımlaması ve konferans- 1987 yılındaki “Dayağa Hayır” yürüyüşü ve
ta devletlerin kadının statüsünü yükseltmek 1988 “Mor İğne” kampanyası geniş yankı
amacıyla gerekli düzenlemeleri yapacaklarını uyandırmış, o zamana kadar sıradan bir du-
taahhüt etmeleri nedeniyle önemlidir. rum olarak kabul edilen kadına yönelik şid-
det, kamuoyunda bir sorun olarak görülme-
2000 yılında 5-9 Haziran tarihleri arasında ye başlamıştır.
New York’ta, Kadının İlerlemesi İçin Nairobi
İleriye Dönük Stratejiler, Pekin Deklarasyo- ‘90’lı yıllar, mücadele alanı kadına yönelik
nu ve Pekin Eylem Platformunun tam olarak şiddet olan kadın örgütlerinin kurulduğu, bu
uygulanması amacıyla beş yılda edinilen ka- örgütler tarafından kadın merkezli modeller
zanımlar, karşılaşılan engeller, son beş yılda oluşturma amacı ile kadın danışma merkez-
dünyada meydana gelen değişimlerin kadın leri ve sığınakların açıldığı, kadın örgütlerinin
gündemine yansımaları ve geleceğe yöne- kadına yönelik şiddetle mücadele politikala-
lik eylem ve girişimlerin ele alındığı “Kadın rını önemli ölçüde danışma merkezi ve sığı-
2000: 21. Yüzyıl İçin Toplumsal Cinsiyet Eşit- nak deneyimi üzerine inşa ettikleri yıllardır.
liği, Kalkınma ve Barış (Pekin+5)” başlıklı Bir- Türkiye’de ilk sığınaklar 1990 yılında Bakır-
leşmiş Milletler Genel Kurulu Özel Oturumu köy Belediyesi ve yine 1990 yılında Sosyal
gerçekleştirilmiştir. Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu tarafın-
dan açılmıştır. Bağımsız kadın örgütleri olan
2005 yılında Birleşmiş Milletler Kadının Sta- Kadın Dayanışma Vakfı 1993, Mor Çatı 1995
tüsü Komisyonu, 1995 Pekin Konferansı ve yılında ilk bağımsız kadın sığınaklarını açmış-
2000 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tır. Bugün Türkiye’de 90’ın üzerinde kadın sı-
23. Özel Oturumunun sonuçları olan “Pe- ğınağı ve ilk kabul birimi bulunmaktadır.
kin+5” sürecinden bu yana meydana gelen
Kadına Yönelik Şiddet
20

İlk kez 1998 yılında Türkiye’nin çeşitli illerin- lükten kaldırılmıştır. Bu dönemde hukuk ala-
deki kadın danışma merkezi ile sığınakları nındaki en önemli gelişmelerden biri 1998
bir araya getiren ve halen devam etmekte yılında yürürlüğe giren 4320 sayılı Ailenin
olan Kadın Danışma/Dayanışma Merkezleri Korunmasına Dair Kanun’dur. Bu Kanun, şid-
ve Sığınaklar Kurultayı, sonuç bildirgeleri ile det uygulayana yönelik tedbirleri tanımla-
mevcut deneyimi politika metinleri olarak ması bakımından son derece önemlidir.
somutlaştırmıştır.
2000’li yıllara gelindiğinde, kadın hareketinin
‘90’lı yıllar kadın hareketine paralel olarak çabası ve desteği ile Medeni Kanun ve Türk
devletin de kadına yönelik şiddetin önlen- Ceza Kanunu’nda ayrımcılık içeren ve kadına
mesine ilişkin çalışmalarını hızlandırdığı bir yönelik şiddeti pekiştiren maddelere ilişkin
dönemdir. 1990 yılında Devlet Bakanlıkla- düzenlemeler gerçekleştirilmiştir.
rından biri Kadın ve Aileden Sorumlu olarak
görevlendirilmiştir. 1990 yılında Sosyal Hiz- 2001’de Anayasa’nın 41. maddesinin 1.
metler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) fıkrasına “eşler arası eşitlik” ilkesi, 2004’te
ilk sığınmaevlerini açmıştır. 1993 yılında Anayasa’nın 10. maddesine “Kadın erkek eşit
ulusal bir mekanizma olarak Kadının Statüsü haklara sahiptir. Devlet kadın erkek eşitliğinin
ve Sorunları Genel Müdürlüğü (KSSGM) ku- yaşama geçirilmesinde yükümlüdür” ibaresi
rulmuştur. eklenmiştir.

Bu yıllarda kadına karşı ayrımcı uygulamaları 1 Ocak 2003 ‘de Aile Mahkemeleri kurulmuş,
sürdüren ve pekiştiren yasalarda da değişik- Aile Mahkemeleri, aile hukuku ile ilgili dava
lik yapılmıştır. Fuhuş yapan kadınlara teca- ve işlere bakması yanında aile içi şiddetten
vüzde indirimi öngören, kadının çalışmasını korunmaya ilişkin 4320 sayılı Kanun’dan do-
kocasının iznine bağlayan kanunlar yürür- ğan davalara da bakmakla görevli kılınmıştır.
Kadına Yönelik Şiddet
21

2005 yılında, 5393 Sayılı Belediyeler Kanu- İlgili Bakanlıklar, Kadının Statüsü Genel Mü-
nu’nda, Büyükşehir Belediyeleri ile nüfusu dürlüğü ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu
50.000’i geçen belediyelerin kadın konuke- arasında imzalanan Protokoller çerçevesin-
vi (sığınmaevi) açmasına ilişkin madde yer de 45.000 polisin, 65.000 sağlık persone-
almıştır. Bu tarihten sonraki beş yıl içinde linin, 326 Aile Mahkemesi Hâkimi ve Cum-
mevcut sığınmaevlerinin sayısı 2 katı ora- huriyet Savcısının eğitimi tamamlanmıştır.
nında artmıştır. 2012 yılında Kanun’da yapı- Halen devam etmekte olan eğitici eğitimle-
lan değişiklikle sığınmaevi açmak için gerekli rinin tamamlanmasının ardından 100.000
olan sayı 50.000’den 100.000’e çıkarılmıştır. civarındaki din görevlisine ulaşılması hedef-
lenmektedir.
2005 yılında TBMM’de “Töre ve Namus Ci-
nayetleri İle Kadınlara ve Çocuklara Yönelik İçişleri Bakanlığı ile Ekim 2009’da imzalanan
Şiddetin Sebeplerinin Araştırılarak Alınması İşbirliği Protokolü ile ise ülke genelindeki tüm
Gereken Önlemlerin Belirlenmesi” amacıyla bir polis merkezlerinde “Aile İçi Şiddet Olayları
komisyon kurulmuştur. Komisyon tarafından Kayıt Formu” kullanılmaya başlanmıştır.
hazırlanan kapsamlı raporun ardından 2006
yılında Başbakanlık tarafından Çocuk ve Ka- 12 Nisan 2012 tarihinde Aile ve Sosyal Poli-
dınlara Yönelik Şiddet Hareketleriyle Töre ve tikalar Bakanlığı Kadının Statüsü Genel Mü-
Namus Cinayetlerinin Önlenmesi İçin Alına- dürlüğü ile İçişleri Bakanlığı Jandarma Genel
cak Tedbirler konulu 2006/17 sayılı Genelge Komutanlığı arasında imzalanan protokol
yayımlanmıştır. Bu Genelge, kadına yönelik çerçevesinde ise; Komutanlık personelinin
şiddetin önlenmesi konusunda gerçekleşti- “toplumsal cinsiyet eşitliği” ve “kadına yöne-
rilecek uygulamaları ve sorumlu kuruluşları lik şiddet” konularına ilişkin duyarlılık ve far-
kapsamlı bir şekilde tarif etmesi bakımından kındalığının artırılması ve Komutanlık bünye-
son derece önemlidir. sindeki okulların müfredatına bu konularının
dahil edilmesi, şiddet mağduru kadınlara
2006 yılında Adalet Bakanlığı’nın Ailenin Ko- yönelik sunulan hizmet kapasitesinin gelişti-
runmasına Dair Kanun’un uygulanması ko- rilmesi ve standardizasyonun sağlanması ve
nulu 2006/35 sayılı Genelgesi, 2007 yılında bu kapsamda yeterli personelin yetiştirilme-
Töre ve Namus Cinayetlerinin Önlenmesine si yönünde çalışmalar yürütülmesi öngörül-
Yönelik Tedbirlerin Koordinasyonu konulu mektedir.
2007/6 sayılı İçişleri Bakanlığı Genelgesi ya-
yımlanmıştır. 2007 yılında yayımlanan İçişle- 2008 yılında Ailenin Korunmasına Dair Ka-
ri Bakanlığı Genelgesi ile kadın cinayetlerini nun’un uygulanmasına ilişkin Yönetmelik
önlemek amacıyla çeşitli önlemlere yer veril- Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
miş; her ilde ilgili resmi ve sivil kuruluşlardan
oluşan komiteler kurulması istenmiştir. (Ek 2009 yılında kadına yönelik şiddetin bo-
1) yutlarını ortaya koymak amacıyla bu konu-
da gerçekleştirilen Türkiye’nin en kapsamlı
2007-2010 yıllarını kapsayan “Kadına Yö- araştırma sonuçları Kadının Statüsü Genel
nelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Pla- Müdürlüğü tarafından yayınlanmıştır. Aynı
nı”, 2008-2013 “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği araştırmanın devamı niteliğindeki Türkiye’de
Ulusal Eylem Planı” Kadının Statüsü Genel Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması’nın
Müdürlüğü tarafından hazırlanarak yürür- özet raporu ise Aralık 2014’te yayımlanmış-
lüğe konmuştur. Kadın ve Aileden Sorumlu tır.
Devlet Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı, Sağlık
Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Diyanetten So- 2012 Yılında 6284 Sayılı Ailenin Korunması
rumlu Devlet Bakanlığı arasında imzalanan ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Kanu-
Protokoller ile kurumların kadına yönelik nu Yürürlüğe girmiştir.
şiddetle mücadele kapasitesinin artırılması
ve kurumlar arası işbirliğinin sağlanması yö- 2012 yılında “Kadına Yönelik Şiddetle Mü-
nünde önemli adımlar atılmıştır. cadele Ulusal Eylem Planı (2012-2015)”
Kadına Yönelik Şiddet
22

onaylanarak yürürlüğe girmiştir. Güncelle- Utanma, suçluluk, öfke, yalnızlık hissi, başa-
nen Plan ile yasal düzenlemeler, farkındalık rısızlık hissi, yetersizlik hissi, diğer insanlara
yaratma ve zihinsel dönüşüm, kadının güçlendi- güvenmekte güçlük çekme, değersizlik his-
rilmesi ve koruyucu hizmet sunumu, sağlık hiz- si ve düşük benlik saygısı, düşük özgüven,
metlerinin sunumu ve kurum/kuruluşlar arası istismarı önemsememe veya inkar etme,
işbirliği olmak üzere 5 temel alanda iyileştir- kendinden memnuniyetsizlik, kaygı, kon-
meler hedeflenmektedir. Eylem Planı, bu te- santrasyon güçlüğü, yeme bozuklukları,
mel alanlar kapsamında geliştirilen hedefler uyku bozuklukları, intihar fikri, çocuklarına
doğrultusunda gerçekleşmesi gereken kap- ya da sevdiği diğer insanlara öfke duyma ve
samlı ve uygulanabilir faaliyetleri, sorumlu şiddet uygulama, madde bağımlılığı (sigara,
kurumlar ile işbirliği yapılacak kurum ve ku- anti-depresanlar, ağrı kesiciler, vb.), fizik-
ruluşları belirlemektedir. sel şiddete bağlı olan rahatsızlıklar (sağırlık,
yaralar, dişlerini kaybetme, kemik kırıklıkları,
2014 Yılı Kasım ayında yayınlanan Türki- çürükler, vb.), kronik ağrılar, cinsel bozukluk-
ye Nüfus ve Sağlık Araştırması Raporu’nda lar, cinsel yolla bulaşan hastalıklara yakalan-
toplumsal cinsiyet rolleri ve kadına yönelik ma, işsiz kalma şiddetin kadınlar üzerindeki
şiddete ilişkin veriler yer almıştır. önemli etkileridir.

Şiddet gören ya da şiddete tanık olan çocuk-


Ev İçinde Kadına lar da çeşitli sorunlar yaşar. Bu sorunlar ço-
cukların yaşlarına ve diğer özelliklerine göre
Uygulanan Şiddetin farklılıklar gösterebilir. Örneğin, annenin ha-
mileyken şiddete uğraması bebeğin doğma-
Sonuçları dan ölümüne ya da erken doğması sonucu
yaşam boyu sağlık sorunları olmasına yol
Ev içinde kadına uygulanan şiddet, toplum- açabilmektedir.
sal düzeyde diğer şiddet biçimlerine göre en
yaygın, meşrulaştırılmış ve görünmez olan- Şiddetin, çocuklar üzerinde, fiziksel şikâyet-
dır. Bunun temel sebebi, erkeğin evliyken ya ler, uyku bozuklukları, altını ıslatma, gelişim
da daha sevgiliyken kadına uyguladığı şidde- geriliği, terk edilme korkusu, öldürüleceği
tin “özel alan”a ait, yani kamusal alanın dı- veya anne babasının birbirini öldüreceği kor-
şında olduğu varsayımıdır. Genellikle, ailenin kusu, başkalarını öfkelendirmekten korkma,
mahrem olduğu, devletin yasalarının ve ku- yüksek düzeyde kaygı, yeme bozuklukları,
rumlarının ve üçüncü kişilerin aileye müda- konsantrasyon bozuklukları, arkadaşlarına
hale hakkı olmadığı söylenir, varsayılır. Oysa, şiddet uygulama gibi etkileri vardır. Bu ço-
bir özel alan sorunu olarak algılanan kadına cuklar ayrıca, çevresini güvensiz bulmakta,
yönelik şiddet, kadına olduğu kadar tüm aile yoğun bir çaresizlik ve şiddeti önleyemediği
bireylerine ve topluma ciddi boyutlarda zarar için suçluluk hissetmekte, ihmale ve istis-
verir. mara uğramaya daha açık hale gelmekte,
okullarında arkadaşları, öğretmenleri veya
dersleri ile ilgili problemler yaşamaktadır.
Kadına Yönelik Şiddetin
Bireysel Etkileri Kadına Yönelik Şiddetin
Kadına yönelik şiddetin en önemli sonucu Toplumsal Etkileri
kadının yaşamını yitirmesidir. Şiddetin ölüm-
cül olmayan sonuçları hem şiddete uğrayan Şiddetin en önemli sonucu temel insan hak-
kadını hem de şiddet gören ya da şiddete ta- larının ihlal edilmesi ve buna bağlı toplumsal
nık olan çocuğu ciddi biçimde etkiler. Kadın- sorunlardır. Şiddet toplumsal ölçekte yaşam
ların yaşadıkları şiddet nedeniyle karşı karşı- kalitesini düşürür. İntihar, cinayet, taciz ve
ya kaldıkları bazı sorunlar şunlardır: tecavüzlerde artış, genel olarak suç artışı,
verimlilikte azalma, toplumsal gelişimin ya-
Kadına Yönelik Şiddet
23

vaşlaması, demokratik süreçlere katılımın izleme hizmetlerinin verildiği, yeterli ve ge-


azalması, şiddetin etkilerinin kuşaktan kuşa- rekli personelin görev yaptığı ve tercihen ka-
ğa aktarılması gibi çok sayıda derin etkiden dın personelin istihdam edildiği, çalışmaların
söz edilebilir. yedi gün yirmi dört saat (7/24) esasına göre
yürütüldüğü merkezdir. Aile ve Sosyal Politi-
Şiddetin ülke ekonomisi açısından kalkınma- kalar Bakanlığı’na bağlıdır. Aralık 2012 itibarı
ya ayrılabilecek kaynakları azalttığı bilinen ile, 14 pilot ilde kurulmuş ve çalışmalarına
bir gerçektir. Şiddete uğrayan kadınlar ve başlamıştır. Bu iller Ankara, Bursa, Denizli,
çocuklar için varlıkları ve hizmet vermeleri Diyarbakır, Gaziantep, İzmir, Samsun, Şanlı-
zorunlu olan psikolojik ve hukuki destek hiz- urfa, Malatya, Mersin, Trabzon, Antalya, İs-
metleri, hastane ve tedavi imkânları, sığınak tanbul, Adana’dır. 6284 sayılı Ailenin Korun-
hizmetleri, failin yakalanması ve cezalandı- ması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine
rılması için polisin ve adli sorumluların emek Dair Kanunun 14. Maddesinde Şiddet Önle-
ve zaman harcaması, tüm bu personelin me ve İzleme Merkezlerinin açılacağı hükme
eğitim alması vb. için harcamalar bunlardan bağlanmış olup; bu merkezlerin hizmete
bazılarıdır. açılması ile yürüteceği hizmet ve faaliyet-
ler ilgili kanun ile düzenlenmiştir. ŞÖNİM’ler
farklı kurum ve kuruluşların hizmetlerini tek
Kadına Yönelik çatı altında toplayan yapısıyla şiddetle mü-
cadele konusunda sunulan hizmetleri koor-
Şiddetle Mücadele dine eder.

Mekanizmaları İlk Kabul Birimleri


Toplumsal bir sorun olan kadına yönelik İlk kabul birimleri; Aile ve Sosyal Politikalar
şiddetle mücadele, çok sayıda kurumun iş- İl Müdürlüklerine ya da Şiddeti Önleme ve
birliğine dayalı bir mekanizmanın işlemesini İzleme Merkezlerine başvuran kadınların ilk
gerektirir. Kadının insan haklarını güvence gözlemlerinin yapıldığı, psiko-sosyal ve eko-
altına alan uluslararası sözleşmeler, yasalar nomik durumlarının incelendiği, geçici kabul-
ve diğer mevzuat, Aile ve Sosyal Politika- leri yapılarak iki haftaya kadar kalabilecekleri
lar Bakanlığı (ASPB), Kadının Statüsü Genel birimlerdir. Başvurucu kadın, ilde sığınak bu-
Müdürlüğü, belediyeler ve sivil toplum ör- lunmaması/kapasitesinin yeterli olmaması
gütlerine bağlı kadın danışma merkezleri ve veya şartlarının doğrudan sığınağa yerleş-
sığınaklar, baroların Kadın Hakları Uygulama meye uygun bulunmaması durumunda ilk
Merkezleri ve Kadın Hukuku Komisyonları, kabul birimine kabul edilir. Meslek eleman-
valilik ve kaymakamlıklar, sağlık kuruluş- ları tarafından yapılan ilk gözlem sonucuna
ları, belediyeler, aile mahkemeleri, polis ve göre uygun sosyal hizmet modeli/yapılacak
jandarma yani kolluk kuvvetleri, bu alanda işlemler belirlenir. Kadınlar ile, varsa berabe-
çalışan sivil toplum örgütleri, üniversiteler, rindeki çocukları iki hafta içinde, durumlarına
medya organları, Türkiye’deki şiddetle müca- göre, kadın konukevlerine (sığınaklara) yer-
dele mekanizmasının önemli birer parçasıdır. leştirilir. Aralık 2013 itibarı ile, ASPB’ye bağlı
Aşağıda bu kurumlardan bir kısmı hakkında 371 kapasiteli 24 ilk kabul birimi bulunmak-
bilgi verilmektedir. tadır.

Şiddet Önleme ve İzleme Kadın Sığınakları


Merkezi (ŞÖNİM)
Kadın sığınakları fiziksel, duygusal, cinsel,
ŞÖNİM, şiddetin önlenmesi ile koruyucu ve ekonomik ve sözlü istismara veya şiddete
önleyici tedbirlerin etkin bir biçimde uygu- uğrayan kadınların, şiddetten korunması,
lanmasına yönelik güçlendirici ve destekle- psikososyal ve ekonomik sorunlarının çözül-
yici danışmanlık, rehberlik, yönlendirme ve mesi, güçlendirilmesi ve bu dönemde kadın-
Kadına Yönelik Şiddet
24

ların varsa çocukları ile birlikte ihtiyaçlarının detin Önlenmesine Dair Kanun konusunda
da karşılanmak suretiyle geçici süreyle kala- bilgilendirecek ve başvuran kişinin barınma
bilecekleri yatılı sosyal hizmet kuruluşlarıdır. ihtiyacı ve güvenliğini ASPB ile işbirliği içeri-
Burada kadınlar çocuklarıyla birlikte, yaşa- sinde sağlayacaktır. Ayrıca 6284 sayılı Kanun
dıkları şiddetle mücadele edebilmek için ih- kapsamında gecikmesinde sakınca bulunan
tiyaç duydukları güvenli ortama kavuşurlar. hallerde kolluk amiri tarafından-ilk iş günü
ilgili makamın onayına sunulmak kaydıy-
Kadın sığınaklarının adresleri gizlidir. Ka- la-mağdur hakkında koruyucu tedbir, şiddet
dın sığınaklarında kadın bakış açısına sahip, uygulayan hakkında önleyici tedbir kararı ve-
gönüllü ve/ya ilgili alanlarda çalışan profes- rilebilmektedir.
yonel kadınlar bulunur. Türkiye’de Aile ve
Sosyal Politikalar Bakanlığına, belediyelere, Bunun yanı sıra 7/24 hizmet veren 155 Polis
kadın örgütlerine ait ya da valilikler ve kay- İmdat ve 156 Jandarma İmdat hattından te-
makamlıklar tarafından yürütülen sığınaklar lefon yolu ile şikâyet süreci başlatılabilir.
bulunmaktadır.
Valilikler ve Kaymakamlıklar
Barolar
6284 sayılı Kanun ile kadına yönelik şiddetle
Barolar bünyesinde faaliyet yürüten kadın mücadele kapsamında mülki amirlere de çe-
hakları komisyonları ve adli yardım bürola- şitli yetkiler verilmiştir. Bu kapsamda, koru-
rı, şiddete uğramış olan kadına Cumhuriyet nan bireylerle ilgili olarak uygulamanın çabuk
Savcılığına yapılacak şikâyet de dâhil tüm ve etkin olması bakımından mülki amir tara-
hukuk davası sürecini ücretsiz olarak takip fından koruyucu tedbir kararlarının verilebi-
etmek için ücretsiz avukat (yargılama gider- leceği düzenlemiştir. Bu çerçevede, “korunan
leri de adli yardım bürosu tarafından karşı- kişi” hakkında mülki amir tarafından;
lanmak üzere) tayin edecektir. Şiddete uğra- • barınma yeri tespiti,
yan kadının adli yardım bürosunun ücretsiz • geçici maddi yardım yapılması,
avukat hizmetinden yararlanmak için kimlik, • psikolojik, mesleki, hukuki ve sosyal destek
ikametgâh belgesi ve muhtardan alınan fa- hizmetlerinin verilmesi,
kirlik belgesi ile başvurması yeterlidir. Ayrı- • resen geçici koruma altına alınması
ca şiddete uğramış kadın, polis merkezinde • kreş imkânından faydalandırılması
yaptığı şikâyet sırasında avukat istediğini • tedbir kararları alınacaktır.
bildirdiğinde kendisine baro bünyesinde ku-
rularak çalışan Ceza Muhakemeleri Kanunu Cumhuriyet Savcılığı
(CMK) Bürosundan ücretsiz avukat atanacak
ve avukat şiddete uğramış olan kişinin şikâ- Şiddete uğrayan kadının polis merkezinin dı-
yetçi olması nedeni ile açılacak olan ceza da- şında doğrudan Cumhuriyet Savcılığına baş-
vasını yürütecektir. vurması da mümkündür. Cumhuriyet savcısı
durumu en seri şekilde aile mahkemesine
Polis Merkezleri bildirecek, aile mahkemesi 6284 sayılı Kanun
ve Jandarma Karakolları kapsamında uzaklaştırma kararı ile birlikte
diğer tedbirleri alabilecektir. Ayrıca Cum-
Şiddete uğrayan kadın, en yakın polis mer- huriyet Savcılığına yapılan şikâyetle birlikte
kezine ya da jandarma karakoluna giderek Adli Tıp Kurumundan rapor alınması talep
şiddet uygulayan kişi hakkında şikâyetçi ola- edilebilir. Cumhuriyet savcısının soruşturma
bilir. Şikâyet polis ya da Jandarma tarafından sonucunda şiddet uygulandığına kanaat ge-
hemen Cumhuriyet Savcısına bildirilecektir. tirdiğinde şiddet uygulayan hakkında kamu
Kolluk, şiddete uğrayan ve bu nedenle gelen davası açması mümkündür.
kişiyi Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şid-
Kadına Yönelik Şiddet
25

Aile Mahkemeleri kararları aile mahkemesi hâkimi tarafından


verilmektedir. Ayrıca Kanun’un etkinliğini ve
9.1.2003 tarih 4787 sayılı Aile Mahkemele- caydırıcılığını artırmak amacıyla şiddet uygu-
rinin Kuruluş, Görev ve Usullerine Dair Ka- layan kişinin tedbir kararlarına aykırı hareket
nuna göre, aile mahkemeleri, aile hukukun- etmesi halinde uygulanacak zorlama hapsi
dan doğan dava ve işleri görürler. Ayrıca bu kararı da aile mahkemesi hâkimi tarafından
mahkemeler 20.5.1982 tarihli ve 2675 sa- alınabilmektedir.
yılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku
Hakkında Kanuna göre aile hukukuna ilişkin Sağlık Kurum ve Kuruluşları
yabancı mahkeme kararlarının tanıma ve
tenfizini yaparlar. Aile mahkemeleri bünye- Kadınların şiddete maruz kaldıklarında baş-
sinde, davanın esasına girilmeden önce veya vurabilecekleri kurumlar arasında olan sağ-
davanın görülmesi sırasında, mahkemece lık kuruluşları hem şiddete uğrayanın tıbbi
istenen konular hakkında taraflar arasındaki tedavisinin yapılması hem de kadına yöne-
uyuşmazlık nedenlerine ilişkin araştırma ve lik fiziksel ve psikolojik şiddetin belgelene-
inceleme yapmak ve sonucunu bildirmek, rek rapor edilmesi bakımından son derece
mahkemenin gerekli gördüğü hallerde du- önemlidir. Sağlık kurum ve kuruluşları; aile
ruşmada hazır bulunmak, istenilen konularla sağlığı merkezleri, hastaneler ve Adli Tıp Ku-
ilgili çalışmalar yapmak ve görüş bildirmek, rumlarıdır. Ayrıca üniversite hastanelerinin
mahkemece verilecek diğer görevleri yap- acil servislerinde oluşturulan kriz merkezleri
mak üzere Adalet Bakanlığınca, tercihan; de, şiddete uğrayan kadınların tedavilerinin
evli ve çocuk sahibi, otuz yaşını doldurmuş yapılarak, psikolojik destek verilen ve yön-
ve aile sorunları alanında lisansüstü eğitim lendirilen birimler olarak faaliyet yürütmek-
yapmış olanlar arasından, birer psikolog, pe- tedir. 51 ilde hastanelerin acil servislerinde
dagog ve sosyal çalışmacı atanır. oluşturulan 103 adet Psikososyal Destek ve
Krize Müdahale Birimi’nde ev içi şiddet ko-
6284 Sayılı Kanun kapsamında “korunan nusunda da psikososyal destek hizmetleri
kişi” hakkında; sağlanmaktadır.
• işyeri ve yerleşim yerinin değiştirilmesi,
• aile konutu şerhi konulması Aile ve Sosyal Politikalar
• hayati tehlikenin bulunması halinde Tanık
Koruma Kanunu çerçevesinde Bakanlığı İl Müdürlükleri
• kimlik ve diğer bilgi ve belgelerinin değişti-
rilmesi hakkında tedbir kararı verilmesi, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İl Mü-
dürlükleri aracılığıyla şiddet uygulanan ka-
Ayrıca “şiddet uygulayan ya da uygulama ih- dınlara ve çocuklarına sığınak (konukevi),
timali olan kişiye” karşı; danışmanlık, bilgilendirme ve yönlendirme,
• korunan kişiye yönelik şiddet tehdidi, ha- ayni ve nakdi yardım sağlanmaktadır. Sosyal
karet, aşağılama veya küçük düşürmeyi içe- hizmet uzmanları ve psikologlar gibi alanın-
ren söz ve davranışlarda bulunmaması; da uzman kişilerin görev yaptığı bu birimler
• evden uzaklaştırılması ve müşterek konu- kadının ihtiyaç duyduğu desteği sağlamada
tun korunan kişiye tahsisi; önemli bir işleve sahiptir.
• korunan kişi-kişilere yaklaşmasının önlen-
mesi; korunan kişinin şahsi ve ev eşyalarına Alo 183 Aile, Kadın Çocuk
zarar vermemesi; ve Özürlü Sosyal Hizmet
• silahı varsa veya silah taşıması zorunlu bir
kamu görevi ifa etse bile zimmetinde bulu-
Danışma Hattı
nan silahı ilgili birimlere teslim etmesi;
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesin-
• alkol, uyuşturucu veya uyarıcı madde ba-
de çalışan Alo-183 Hattı şiddete uğrayan ya
ğımlılığı var ise hastaneye yatmak dahil mu-
da uğrama riski taşıyan ve desteğe ihtiyacı
ayene ve tedavisinin sağlanması,
olan kadın ve çocuklar için psikolojik, hukuki
Kadına Yönelik Şiddet
26

ve ekonomik danışma hattı olarak çalışmak- ruluşların 2006/17 sayılı Başbakanlık Genel-
ta; bu kişilere hakları konusunda ve başvu- gesi çerçevesindeki faaliyetlerini izler. Şiddet
racakları yerlerle ilgili bilgi verilmektedir. Bu İzleme Kurulu’nun düzenli çalışmasından
hat haftanın 7 günü 24 saat ücretsiz olarak sorumludur. 2005 yılından bu yana “Kadına
hizmet vermektedir. Yönelik Şiddete Son” kampanyası yürütmek-
tedir. 2007-2008 yıllarında Kadına Yönelik
Kadının Statüsü Genel Aile İçi Şiddetle Mücadele Projesi uygula-
mıştır. 2007 yılında “2007-2010 Kadına Yö-
Müdürlüğü nelik Aile İçi Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem
Planı”nı hazırlamış ve uygulamaya sokmuş-
Başbakanlığa bağlı ve asli görevi koordinas-
tur. Bu planın uygulama süresinin dolması
yon sağlamak olan Kadının Statüsü Genel
nedeniyle, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü
Müdürlüğü, 2011 yılında Aile ve Sosyal Po-
koordinasyonunda güncellenen “Kadına Yö-
litikalar Bakanlığının ana hizmet birimle-
nelik Şiddetle Mücadele Ulusal EylemPlanı”
rinden biri olarak yeniden yapılandırılmıştır.
(2012-2015), 10/7/2012 tarihinde yürürlü-
Kurumun amacı, kadına yönelik her türlü
ğe girmiştir. Ayrıca kamu politikalarına temel
ayrımcılığı önlemek, kadının insan haklarını
teşkil edecek ve toplumsal cinsiyet eşitliği-
geliştirmek, kadını ekonomik, sosyal ve kül-
nin sağlanmasına yönelik 7 kritik alana (eği-
türel alanlarda etkin hale getirmek ve eğitim
tim, sağlık, ekonomi, yetki ve karar alma sü-
düzeyini yükseltmek amacıyla yapılacak her
reçlerine katılım, yoksulluk, medya ve çevre)
türlü çalışmaya destek vermek, bu konular-
ilişkin “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Ulusal Ey-
da stratejiler geliştirmek, plan ve programlar
lem Planı” (2008-2013) uygulanmıştır. Yeni
oluşturmak, temel politikaların belirlenme-
eylem planı hazırlanma aşamasındadır.
sine katkıda bulunmaktır. Kadının Statüsü
Genel Müdürlüğü, ilgili ve sorumlu tüm ku-
Kadına Yönelik Şiddet
27

Valilik ve Kaymakamlıklar: 3. Geribildirimleri önemsemek: Kadınların


yürütülen çalışmalara ilişkin eksiklik, ak-
Sosyal Yardımlar saklık, yaklaşımlardaki problemler ve geliş-
tirilebilecek konulara ilişkin geribildirimlerini
Ekonomik desteğe ihtiyaç duyan kadınlar
tehdit ya da saldırı olarak algılamamak. Geri-
valilik ve kaymakamlıklar bünyesinde hizmet
bildirimleri dikkate alarak çalışmaların şidde-
veren Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma
ti önleyecek nitelik kazanmasını sağlamak.
Vakıflarından bu konuda destek alabilmek-
tedir. Yine bazı illerde kaymakamlık- kadın
4. Şiddet uygulayan erkeklerle çalışma-
örgütü işbirliği ile açılmış konukevleri de
larda bireysel faktörlerden çok erkekliğe
mevcuttur.
odaklanmak: Erkeklerle gerçekleştirilen
çalışmalarda bireysel özellikler ve çevresel
Belediyeler koşullardan ziyade erkeklik, cinsiyetçilik gibi
konulara odaklanmak. Şiddet uygulayan er-
5393 sayılı Belediyeler Kanunu’nunda ya- keklere cinsiyetçi tutum ve davranışlara iliş-
pılan değişiklik uyarınca “Büyükşehir be- kin farkındalık kazandırmak.
lediyeleri ile nüfusu 100 binin üzerindeki
belediyeler, kadınlar ve çocuklar için konu- 5. Kuruluşlar hakkında bilgi sahibi olmak
kevleri açmak zorundadır” ibaresi yer almak- ve kadınları bilgilendirmek: Kadınların
tadır. Gittikçe artan sayıda belediye; kadın bilgiye ve toplumsal kaynaklara ulaşmak
danışma merkezi, aile danışma merkezi, ko- bakımından dezavantajlı konumlarını göz
nukevi gibi şiddete uğrayan kadınların baş- önünde bulundurarak, kadınların yararlana-
vurup psikolojik, tıbbi, hukuksal destek ala- bileceği her türlü kuruluş hakkında bilgi sa-
bilecekleri merkezler kurmaktadır. hibi olmak, bu kuruluşların iletişim bilgilerini
edinmek ve belli aralıklarla güncellemek, ta-

Kadına Yönelik
nıtıcı broşürlerini edinmek ve gerekli durum-
larda kadınlara vermek. Kadınları bu kurum

Şiddetin Önlenmesi
ve kuruluşlardan yararlanmak konusunda
cesaretlendirmek.

İçin Neler 6. Farkındalık artırma çalışmalarına katıl-


mak ve düzenlemek: Cinsiyete dayalı ay-
Yapabiliriz? rımcılık ve kadına yönelik şiddet ile her türlü
insan hakkı ihlaline ilişkin eğitim, seminer ve
1. Her türlü ayrımcılık ve şiddete karşı çık- konferanslara katılım sağlamak. Bu konuları
mak: Yaşamın her alanında karşılaşılan şid- içeren çalışmalar düzenlemek, düzenlenme-
det eylemlerinin ve ayrımcılık içeren uygula- sine destek olmak.
maların karşısında durmak, onaylamamak,
destek vermemek. Bu tür eylemler karşısın- 7. Kurumlardaki meslektaşlarla iletişim
da sessiz kalmanın da şiddete ortak olmak kanallarını açmak ve geliştirmek: Kadınlara
olduğunun farkında olmak. yönelik çalışmalar yapan ve şiddete maruz
kalan kadınların yararlanabileceği kuruluş ve
2. Pozitif ayrımcılığı desteklemek: Kadınla- sivil toplum örgütlerinde görev yapan mes-
rın kamusal hayatta daha fazla yer almasını lektaşlarla ve çalışanlarla deneyim paylaş-
önemsemek, bunun sağlanması için kadın- mak, bilgi ve görüş alış-verişinde bulunmak.
ları desteklemek ve kadınlarla dayanışmak. Mevcut sorunların çözümüne ilişkin ortak
Kadınların istihdam, eğitim ve politika alan- akıl üretmek.
larında var olması önündeki engellerle mü-
cadele etmek. 8. Çalışılan kurumlardaki cinsiyetçi uygu-
lamaları deşifre etmek: Görev yapılan ku-
rumda karşılaşılan ayrımcı ve şiddet içeren
Kadına Yönelik Şiddet
28

5393 sayılı Belediyeler


Kanunu’nunda yapılan
değişiklik uyarınca
“Büyükşehir belediyeleri
ile nüfusu 100 binin
üzerindeki belediyeler,
kadınlar ve çocuklar
için konukevleri açmak
zorundadır.”
Kadına Yönelik Şiddet
29

uygulamalara müdahale etmek, ilgili kişileri bilgi, belge, broşür ve afişlerde kadınları aşa-
uyarmak ve bilgilendirmek, kurumun çalış- ğılayıcı, suçlayıcı, kadınların geleneksel cin-
malarına ilişkin değerlendirme toplantıları ve siyet rollerini pekiştiren veya bu çerçevede
raporlarında bu konulara özel olarak değin- eleştiren ifadeler kullanmaktan kaçınmak.
mek.
15. Uygulamalarda kadınların sürecin iz-
9. Deneyimleri yazılı hale getirmek rapor- leyicisi değil öznesi olmasını sağlamak:
lamak: Cinsiyete dayalı ayrımcılık ve kadına Kadınların, şiddetle mücadele sürecinde ak-
yönelik şiddete ilişkin gözlem ve deneyimleri tif rol almasını sağlayacak telkin ve teşvik-
kaydetmek, yayınlamak, ilgili platform ve et- lerde bulunmak, kadın adına karar almaktan
kinliklerde paylaşmak. kaçınmak. Hak arama bilincinin gelişmesine
katkı sunacak yaklaşımları benimsemek.
10. İlgili yayınları takip etmek ve araştırma
yapmak: Kadına yönelik şiddet, cinsiyete da- 16. Güçlendirmeye önem vermek: Cinsi-
yalı ayrımcılık ve her türlü hak ihlallerine iliş- yet eşitsizliğinin, maruz kalınan ayrımcılık
kin yayınları ve gelişmeleri takip etmek su- ve şiddetin kadını güçsüzleştirdiği; bunların
retiyle konuya ilişkin duyarlılık ve farkındalığı kadınlar üzerinde derin ve uzun süreli etkileri
artırmak. Bu konuları içeren araştırmalarla, olduğunu bilerek, kadınların toplumsal kay-
kadına yönelik şiddetin önlenmesine ilişkin naklardan yararlanmalarına destek olmak.
literatüre ve pratik çalışmalara katkı sunmak. Eğitim almalarını, iş bulmalarını, hobileri
ile ilgilenmelerini, şiddete ilişkin farkındalık
11. Medyayı eleştirel bir gözle takip et- kazanmalarını mümkün kılacak kaynaklara
mek: Medyanın kadına yönelik şiddetin hem yönlendirmek.
meşrulaştırılması hem de önlenmesi konu-
sundaki gücünün farkında olarak, medyayı 17. Hiyerarşi içeren yaklaşım ve uygula-
cinsiyet eşitliği penceresinden eleştirel bir malarda bulunmamak: Kadınların günde-
gözle takip etmek. Medyada yer alan ayrımcı lik hayatlarında tüm toplumsal kurumlarda
ve şiddet içerikli yayınlara ilişkin değerlendir- ikincil konumda olduklarını hatırlatan uy-
meleri medya kuruluşlarının ilgili birimlerine gulamalarla karşılaştığının farkında olarak,
iletmek. hiyerarşi içeren yaklaşım ve davranışlarda
bulunmaktan kaçınmak. Hiyerarşi içeren
12. Kadının güvenliğini sağlayacak meka- uygulamaların kadınların özsaygı ve özgü-
nizmaları harekete geçirmek: Kadınlarla venlerini zedelediğini unutmamak. Hiyerarşi
yürütülen çalışmalarda kadının can güven- olmadığı zaman istismar yaşanacağı yönün-
liğine ilişkin bir riskin tespit edilmesi halin- deki önyargıyı terk etmek.
de güvenliği sağlayacak önlemleri almasına
yardımcı olmak. Kadının ve gerekiyorsa ço- 18. Şiddete uğrayan kişiyi suçlamamak:
cuklarının yasal koruma altına alınması için Şiddet ilişkisini etki-tepki bağlamına oturta-
ilgili birimlere yönlendirmek, sığınmaevleri rak değerlendirmemek, bu yaklaşımın ölüm-
hakkında bilgilendirmek, sığınmaevleri ile cül sonuçları olabileceğini unutmamak. Ka-
iletişim kurmasını sağlamak. dın, erkek, çocuk, hiç kimsenin hiçbir koşulda
şiddeti hak etmeyeceği görüşünü savunmak
13. Güvenlik planı yapmasına destek ol- ve bu görüşü yaygınlaştırmak.
mak: Kadının tekrar eden şiddet öyküsü var
ise bir güvenlik planı hazırlamasına yardımcı 19. Geleneksel kadınlık rollerini vurgula-
olmak, acil durumlarda ne yapabileceği, ne- maktan kaçınmak: Gerçekleştirilen çalışma-
reye başvuracağı konusunda bilgilendirmek. larda kadın ve erkeklere geleneksel cinsiyet
rolleri temelinde açıklama yapmak, örnekler
14. Raporlar, bilgilendirme materyalleri vermek ve önerilerde bulunmaktan kaçın-
vb. kullanılan dilin cinsiyetçi olmamasına mak. Geleneksel cinsiyet rollerini pekiştir-
dikkat etmek: Kadınlara yönelik çalışmalara menin sadece şiddeti meşrulaştırmaya katkı
ilişkin raporlarda, yazışmalarda, hazırlanan sağlayacağını unutmamak.
Kadına Yönelik Şiddet
30

20. Mağdur etiketlemesinden kaçınmak: gümanlarından örneklere yer verilmiştir. Bu


Mağduriyetin acizlik, zavallılık, pasiflik, ça- argümanlara ilişkin kendi yanıtlarınızı oluş-
resizlik anlamına gelmediğini unutmamak. turmanız çalışmanın sizin açınızdan daha az
Şiddete uğrayan kadınları yaşadıkları mağ- zorlayıcı olmasına katkı sunacaktır.
duriyet nedeniyle bu özelliklerle tanım-
lamamak. Her kadının ayakta kalmak için “Ev içinde kadına yönelik şiddet abartılan bir
mücadele ettiğini, bunun için farklı yollar durumdur”
denediğini bilmek. Kadına yönelik şiddetin
hepimizi bir şekilde etkilediğini, aslında hepi- İstatistikler, ev içi şiddetin tüm dünyada yay-
mizin doğrudan ya da dolaylı şiddete maruz gın biçimde var olduğunu göstermektedir.
kaldığının farkında olarak, mağdur olanlar ve 2014 yılında yayımlanan Kadına Yönelik Aile
olmayanlar ayrımından kaçınmak. Kendimizi İçi Şiddet araştırmasının sonuçlarına göre
kurtulmuş kişiler olarak tanımlayamayacağı- Türkiye’de her beş kadından ikisi fiziksel, her
mızı fark etmek. iki kadından biri duygusal şiddete maruz kal-
maktadır.

Kadına Yönelik “Ev içinde kadına uygulanan şiddet sadece


aile sorunudur”
Şiddetle Mücadele
Kadına yönelik şiddet toplumsal bir sorun-
Eğitimlerinde dur. 1980’lerden sonra, dünyada ve Türki-
ye’de kadına yönelik ev içi şiddetin sadece
Direnç ve Dirençle şiddete uğrayan kadının ve şiddetin yaşan-
dığı ailenin sorunu olmadığı anlaşıldığı için,
Başa Çıkma bu sorunla mücadele devletin temel görev-
leri arasında değerlendirilmeye başlanmıştır.
Kadına yönelik şiddet eğitimlerinde karşı- Çok sayıda uluslararası sözleşme de bunu
laşılan direnç; sorunu inkâr etme, kadına desteklemektedir.
yönelik şiddeti toplumsal değil bireysel bir
sorun olarak ele alma, sorunun cinsiyet eşit- “Ev içi kadına yönelik şiddet düşük gelirli ve
sizliği ile bağlantısını yok sayma, istisnalar- eğitimsiz kadınların sorunudur”
dan hareketle sorunu görmezden gelme,
şiddetin nedeni olarak kadınları işaret etme, Bu yaygın yanlış kanının nedeni, şiddete uğ-
şiddetin önlenemez bir sorun olduğunu ileri radıkları için kadın danışma merkezlerine ya
sürme, şiddet için üretilen yaygın bahaneleri da diğer sosyal servislere başvuran kadınla-
kullanma, şiddeti kendi ailesi/mahallesi/ili/ rının birçoğunun eğitim olanaklarından mah-
bölgesi dışında gerçekleşen bir sorun olarak rum bırakılmış düşük gelirli kadınlar olmala-
tanımlama, sorunu kendisinin çözemeyece- rıdır. Gelir ve eğitim düzeyi yüksek kadınlar,
ğini ifade ederek başkalarını adres gösterme eşlerinden şiddet gördüklerinin bilinmesi
şeklinde karşımıza çıkmaktadır. halinde ekonomik ve sosyal alandaki sta-
tülerinin düşeceği kaygısı yaşamakta ve bu
Eğitimin en başında konunun cinsiyet eşit- nedenle yaşadıkları şiddeti gizlemeye daha
sizliği ile ilişkisine dair çerçeve çizmek ve çok önem vererek, genellikle sosyal servisle-
katılımcıları bu noktaya odaklayacak soru- re başvurmadan, ihtiyaç duydukları hizmet-
lar sormak, farklı görüşlerin ifade edilebile- ler için ücret ödeyerek sorunla baş etmeye
ceği küçük grup çalışmaları yapmak, güncel çalışmaktadır. Yapılan araştırmalar her gelir
istatistikler kullanmak, güncel olaylardan ve eğitim düzeyinden kadının ev içi şiddete
örnekler vermek, katılımcıların konuya ilgi- uğradığını göstermektedir. Örneğin, Kadın
sini çekecek görsel materyaller kullanmak, Dayanışma Vakfı’nın 1997 yılında Ankara’da
suçlayıcı ifadelerden kaçınmak eğitimlerde gerçekleştirdiği bir çalışmada orta-üst sos-
karşılaşılan dirençle baş etmenizi kolaylaştı- yo-ekonomik düzeydeki kadınların yüzde
racaktır. Aşağıda sıkça karşılaşılan direnç ar- 76’sının ev içi şiddete uğradığı görülmüştür5.
Kadına Yönelik Şiddet
31

“Şiddet gören kadın bunu ister, hak eder” kullanmak, evden ayrılmak ya da boşanma
davası açmak gibi) şiddet uygulayan kişi
Pek çok insan, şiddete uğrayan kadınların tarafından tahrik edici neden olarak değer-
yaşadıkları şiddete uzun yıllar boyun eğ- lendirilerek yeni bir şiddet bahanesi haline
mesini kadının yaşadığı şiddeti hak ettiği de getirilebilmektedir. Şiddetten zevk almak
veya şiddetten hoşlandığı şeklinde yorum- nadir görülen bir psikolojik sorundur, esas
lar. Oysa kadınlar, kocalarının kendilerine olan insanların şiddete uğramaktan hoşlan-
veya çocuklarına zarar vermesinden, so- madığıdır.
kakta kalmaktan, karşılaşacakları toplumsal
baskılardan ya da bir destek mekanizması “Alkol, işsizlik, ekonomik sıkıntılar ev içi şidde-
olmamasından ötürü şiddet ortamından tin nedenidir”
uzaklaşamazlar. Ayrıca şiddet, kadının ken-
dine olan güvenini azaltmakta, kadının hiçbir Şiddet uygulayanlar sıklıkla şiddetin ya ka-
şey yapamayacağını düşünmesine ve gele- dının kusurlarından ya da alkol, işsizlik ve
ceğinden endişe duymasına ve böylece mü- ekonomik sıkıntılardan, iş yerinde yaşadı-
cadele azminin azalmasına neden olmakta- ğı stresten kaynaklandığını iddia eder. Tüm
dır. Kadın danışma merkezlerine gelen ya da bunlar, şiddet uygulayanın şiddet davranışı-
telefon eden kadınların çoğu, kocalarının bu nın sorumluluğunu almaktan kaçınmak için
başvurudan haberdar olması halinde daha kullandığı bahanelerdir. Alkol ve kadına yö-
kötü şiddete uğrayacaklarına inanmakta, nelik şiddet ilişkisini ortaya koyan bir araş-
bunu dile getirmektedir. Kadınların, yaşadığı tırma mevcut değildir. Alkol almayan ve gelir
şiddete karşı koyma girişiminde bulunması düzeyi yüksek olan erkekler de şiddet uygu-
(şiddete uğradığında bağırmak, yakınları- lamaktadır.
na, karakola haber vermek, yasal haklarını
Kadına Yönelik Şiddet
32

“Erkekler de ev içi şiddete uğramaktadır” hiptir. Örneğin şiddetin doğasında olduğunu


iddia eden erkekler sosyal çevrelerinde şid-
Evet, erkekler de ev içinde şiddete uğraya- det uygulamazken eşine ya da çocuklarına
bilmektedir. Özellikle çocukken, gençken ve sistematik olarak şiddet uygulayabilmekte-
yaşlılıklarında. Ancak eviçi şiddete maruz dir. O halde kontrol edememe iddiasına şüp-
kalanların cinsiyete göre dağılımlarına ba- heyle yaklaşmak gerekir.
kıldığında, ülkemizde ve dünyanın çeşitli ül-
kelerinde yapılan araştırmalar ev içi şiddete “Çocuk olursa şiddet biter”
maruz kalanların neredeyse tamamının ka-
dın ve çocuklar olduğunu göstermektedir. Kadının çocuğunun olmaması genellikle bir
Çünkü erkek egemen toplumlarda kadınlar eksiklik olarak algılanır. Şiddetin nedeninin
ve erkekler kadınların sürekli denetim altın- bu “eksiklik” olduğunu düşünen birçok kadın,
da tutulmaları gerektiğine, kadına şiddet uy- çocuk olursa gerçek bir aile olacaklarını, ko-
gulamanın erkeğin hakkı ve görevi olduğuna casının daha sorumlu davranacağını ve her
inanacak şekilde yetiştirilirler. Şiddet uygula- şeyin yoluna gireceğini umar. Ancak araş-
mak erkeklik; şiddete boyun eğmek kadınlık tırmalar, hamileliğin şiddetin yoğun yaşan-
görevi olarak öğretilir. dığı bir dönem olduğunu ortaya koymuştur.
Hamilelik kadının daha zayıf ve çaresiz gö-
“Erkekler şiddeti kontrol edemez, buna engel rülmesine yol açabilmektedir. Çocuk şiddeti
olamaz” önleyen değil, kadının şiddete uğradığı evi ve
ona şiddet uygulayan eşi terk etmesini zor-
Erkeklik, toplum içinde öğrenilen rollerin bir laştıran bir etken olarak karşımıza çıkmakta-
bütünüdür. Şiddet uygulamak da erkekliğe dır.
atfedilen rollerden biridir. Ancak sıklıkla, şid-
detin erkeklerin doğasında olduğu, istese de “Şiddet uygulayan erkekleri anneler yetiştir-
kontrol edemediği iddia edilir. Halbuki sosyal mektedir, dolayısıyla bu sorunun nedeni ka-
bir varlık olarak kadın-erkek insanlar çeşitli dınların ta kendisidir”
dürtülerini kontrol edebilme yeteneğine sa-
Erkek egemenliği toplumsal yaşamın her
alanında etkisini göstermektedir. Bu etki
kız ve oğlan çocukların nasıl yetiştirilece-
ğine ilişkin normları da belirlemektedir. Kı-
yafetlerden oyuncaklara, oyunlardan masal
kitaplarına kadar her şey bu etki altındadır.
Kadınlar da çocuklarını bu normlar çerçeve-
sinde yetiştirmeyi öğrenirler ve gerçekleş-
tirirler. Gündelik hayatta anneler, kadınlara
biçilen rollerin bir sonucu olarak, çocuklarla
daha fazla ilgilenmek zorunda kalırlar. An-
cak çocuk eğitiminde tek etken anne de-
ğildir. Televizyonun, okulun, arkadaş çev-
resinin çocuğun kişiliğini şekillendirmede
anneden daha etkili olabildiği, özellikle de
oğlan çocukların babalarını model aldıkları
bilinmektedir. Dolayısıyla oğlan çocukları-
nın yetişkin bireyler olduklarında ailelerinde
şiddet uygulamaları, annelerin onları yetiş-
tirmekteki bireysel başarısızlıkları ile açıkla-
namaz.
Kadına Yönelik Şiddet
33

KADINA
YÖNELİK
ŞİDDET /
EGZERSİZLER
Kadına Yönelik Şiddet
34
Kadına Yönelik Şiddet
35

Uygulama 1

Uygulama Yönergesi:
• Katılımcıları 4 gruba ayırın.
• Katılımcılara Materyal 1’i verin.
• Farklı dönemlerde kadınların maruz kaldığı şiddet türlerini yazmalarını isteyin.
• Grupların sonuçlarını paylaşmasını isteyin.
• Sonuçları katılımcılarla değerlendirin.

Gerekli Malzemeler: Materyal 1

Süre: 30 dk.

Uygulama 2

Uygulama Yönergesi:
• Materyal 2’yi eşit parçalar halinde kesin.
• Daha sonra bir torbaya koyup bazı katılımcılardan çekmelerini isteyin.
• Çektikleri yaygın inanış hakkındaki görüşlerini sorun.
• Görüşleri grupla tartışın.

Önemli Not: Görüş belirten katılımcıları yanlış düşünüyorsunuz vb. ifadelerle


yargılamayın, diğer katılımcıların yargılayıcı ifadeler kullanmalarına izin vermeyin.

Gerekli malzemeler: Materyal 2

Süre: 45 dk.

Uygulama 3

Uygulama Yönergesi:
• Katılımcıları 4 gruba ayırın.
• Gruplara Materyal 3’ü dağıtın.
• Grupların kendi içlerinde tartışarak Materyal 3’ü doldurmalarını isteyin.
• Sonuçları katılımcılarla tartışın.

Gerekli Malzemeler: Materyal 3

Süre: 30 dk.
Kadına Yönelik Şiddet
36

Uygulama 4

Uygulama Yönergesi:
• Katılımcıları 4 gruba ayırın.
• Her grubun şiddeti önlemek için bireysel olarak ne yapabileceklerini ve çalıştıkları
kurumun neler yapabileceğini listelemelerini isteyin.
• Sonuçları katılımcılarla tartışın.

Süre: 45 dk.

Materyal 1

1. Grup

BEBEKLİK ve ÇOCUKLUK döneminde kadınların maruz kaldığı şiddet


Kadına Yönelik Şiddet
37

2. Grup

ERGENLİK / GENÇLİK döneminde kadınların maruz kaldığı şiddet

3. Grup

YETİŞKİNLİK döneminde kadınların maruz kaldığı şiddet


Kadına Yönelik Şiddet
38

4. Grup

YAŞLILIK döneminde kadınların maruz kaldığı şiddet

Materyal 2

Aile içinde kadına yönelik şiddet abartılan bir sorundur.

Aile içinde kadına yönelik şiddet sadece aileyi ilgilendiren bir sorunudur.

Aile içinde kadına yönelik şiddet zamanla kendiliğinden sona erer.

Alkol ve madde bağımlılığı kadına yönelik şiddetin nedenidir.

Kadına şiddet uygulayan erkekler şiddet davranışını kontrol edemez, buna engel olamaz.

Aile içinde kadına yönelik şiddet çoğunlukla düşük gelirli ailelerde yaşanır.
Kadına Yönelik Şiddet
39

Şiddet uygulayan erkekleri de kadınlar yetiştirmektedir, bu sorun kadınlardan


kaynaklanmaktadır.

Çocuk olursa şiddet biter.

Aile içinde şiddet gören kadın bunu ister, hak eder.

Materyal 3

1. Grup

PSİKOLOJİK şiddete örnekler veriniz.


Kadına Yönelik Şiddet
40

2. Grup

EKONOMİK şiddete örnekler veriniz.


Kadına Yönelik Şiddet
41

3. Grup

CİNSEL şiddete örnekler veriniz.


Kadına Yönelik Şiddet
42

4. Grup

FİZİKSEL şiddete örnekler veriniz.


Kadına Yönelik Şiddet
43

DİPNOTLAR

1
Her ne kadar bu metinde ensest terimi kullanılsa da, hukuki olarak ensest yerine “aile içi
cinsel istismar” teriminin kullanılması daha doğrudur. Eylemin uygulandığı kişi 18 yaşın
altında ise “çocuklara yönelik aile içi cinsel istismar” teriminin tercih edilmesi daha doğru
olacaktır.

2
Krug EG, Dahlberg LL, Mercy JA., World Report on Violence and Health, World Health
Organization, Geneva 2002.

3
Dünya Kadınları Hakkında BM Çalışması, 2010.

4
Joni Seager, 2003. Making Violence Against Women Count: Facts and Figures.

5
Kadın Dayanışma Vakfı. 1996. Ankara’nın Gecekondu Bölgelerinde Yaşayan Kadınlara
Yönelik Aile İçi Şiddet Üzerine Bir Değerlendirme. Ankara: Kadın Dayanışma Vakfı
Yayınları.
Kadına Yönelik Şiddet
44

KAYNAKÇA

http://www.acalltomen.com/page.php?id=51

Altınay, Ayşegül ve Arat, Yeşim. 2007. Türkiye’de Kadına Yönelik Şiddet. İstanbul

http://www.amnesty.org.uk/svaw/vaw/global.shtml

Ankara Tabip Odası. 2003. Kadına Yönelik Şiddet ve Hekimlik Sempozyumu Bildiri Özetleri.
Ankara: Ankara Tabip Odası Yayınları .

http://www.bbc.co.uk/relationships/domestic_violence/whathh_index.shtml

Dışişleri Bakanlığı. 2006 Yılı İnsan Ticareti ile Mücadele Raporu. Ankara.

http://www.growing.com/nonviolent/victim/vict_res.htm

Heise, L. Violence Against Women: An Integrated, Ecological Framework, 1998, cited in


Population Reports/CHANGE, Volume XXVII, No. 4, December 1999, http://www.jhuccp.
org/pr/l11edsum.stm.

www.huksam.hacettepe.edu.tr/Turkce/SayfaDosya/kadina_yon_siddet.pdf

Kadın Dayanışma Vakfı. 1995. Şiddete Karşı Somut Bir Adım: Ankara Gecekondularında
Kadınlarla Ortak Bir Çalışma. Ankara: Kadın Dayanışma Vakfı Yayınları.

Kadın Dayanışma Vakfı. 1996. Ankara’nın Gecekondu Bölgelerinde Yaşayan Kadınlara


Yönelik Aile İçi Şiddet Üzerine Bir Değerlendirme. Ankara: Kadın Dayanışma Vakfı Yayınları.

Kadın Dayanışma Vakfı. 1997. Orta ve Üst Sosyo-Ekonomik Düzeydeki Ailelerde Kadına
Yönelik Şiddet. Ankara: Kadın Dayanışma Vakfı Yayınları.

Kadın Dayanışma Vakfı. 2005. Aile İçinde Kadına Yönelik Şiddet Elkitabı. Ankara: Kadın
Dayanışma Vakfı Yayınları

Kardam Filiz. 2005. Türkiye’de Namus Cinayetlerinin Dinamikleri: Eylem Planı için Öneriler
Sonuç Raporu. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu, Nüfusbilim Derneği, Birleşmiş Milletler
Kalkınma Programı, Ankara: Koza Yayınları.

http://www.hips.hacettepe.edu.tr/

Krug EG, Dahlberg LL, Mercy JA. World Report on Violence and Health. Geneva: World
Health Organization; 2002.
Kadına Yönelik Şiddet
45

http://www.ksgm.gov.tr

http://www.lifeline.org.au/__data/assets/pdf_file/0014/16151/DV_toolkit.pdf

http://www.ncadv.org/protectyourself/SafetyPlan_130.html

http://www.osce.org/item/8997.html

http://rega.basbakanlik.gov.tr/main.aspx?home=http://rega.basbakanlik.gov.
tr/eskiler/2006/07/20060704.htm&main=http://rega.basbakanlik.gov.tr/
eskiler/2006/07/20060704.htm

http://www.stopvaw.org/

http://www.tuik.gov.tr/

Türkiye’de Kadın 2001: TC Başbakanlık Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü,


Ankara: 2001.

http://www.unfpa.org/gender/violence.htm

www.unifem-eseasia.org/resources/factsheets/UNIFEMSheet5.pdf

www.unicef-irc.org/publicati ons/pdf/digest6e.pdf

Violence Against Women in Europe, Mrs. Ruth-Gaby Vermont-Mangold, Report by


Parliamentary Assembly of the Council of Europe, 15 March 2000.

Violence Against Women, WHO Consultation, Geneva, 5-7 February, 1996 FRH/
WHD/96.27

http://www.who.int/gender/violence/en/

http://www.who.int/mediacentre/factsheets/fs239/en/

http://www.who.int/topics/violence/en/

http://www.who.int/violence_injury_prevention/violence/world_report/factsheets/en/
ipvfacts.pdf

http://www.who.int/violence_injury_prevention/violence/world_report/wrvh1/en/.
NOTLAR
NOTLAR
NOTLAR

You might also like