Professional Documents
Culture Documents
KDK Tot Kadina Siddet
KDK Tot Kadina Siddet
KADINA
YÖNELİK
ŞİDDET
Zehra Tosun
Yerel Yönetimler, Kamu Kurumları
ve Sivil Toplum Örgütleri İçin
KADIN DOSTU KENTLER EĞİTİCİ KİTİ
Kadına Yönelik Şiddet / Zehra Tosun
Yayıma Hazırlayan
Gamze Göker, Ege Tekinbaş
Grafik Tasarım
Gülru Höyük, Cem Kocataş
Basım Tarihi
Mayıs 2015
Basım Yeri
Berk Matbaacılık
Kazım Karabekir Cad.
Özer Han No: 31/25-26
İskitler ANKARA
Tel: (0312) 342 19 13
Faks: (0312) 342 19 14
ÖNSÖZ
Birleşmiş Milletler Kadın Dostu Kentler Ortak Programı 2006 yılında toplumsal cinsiyet eşit-
liği prensiplerinin yerel yönetimlerin planlama ve programlama süreçlerine dahil edilmesi ve
bu sürece paralel olarak yerel yönetimler ile kadın örgütlerinin güçlendirilmesi ve aralarındaki
işbirliği fırsatlarının arttırılması amacıyla başlatılmıştır. İçişleri Bakanlığı’nın ana paydaşı ol-
duğu Ortak Programın ilk aşamasına Birleşmiş Milletler kuruluşlarının yanı sıra, Sabancı Vak-
fı, 10 ülke ve çok sayıda kadın sivil toplum kuruluşu destek vermiştir. Programın ilk aşaması
2006-2010 yılları arasında Türkiye’de 6 kentte; İzmir, Kars, Nevşehir, Şanlıurfa, Trabzon ve
Van’da uygulanmıştır. Kadın Dostu Kentler Programı, sürdürülebilir ve insan hakları temelli
yaklaşımıyla BM Nüfus Fonu-UNFPA tarafından İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin (1948)
kabul edilişinin 60. yılı vesilesiyle yapılan değerlendirmede tüm dünyada ‘insan hakları ala-
nında yürütülen’ en iyi altı program arasına girmeyi başarmış ve Türkiye’de toplumsal cinsi-
yet eşitliği çalışmalarını yerel yönetimlere taşıyan ilk program olmuştur.
Programın uygulandığı 6 kentte kaydedilen ilerlemenin ardından, birçok yerel yönetim ken-
di illerinde de “Kadın Dostu Kent” modelini uygulama isteği ile UNFPA’e başvurmuştur. Bu
olumlu gelişmelerden hareketle, Kadın Dostu Kentler-2 Ortak Programı, birinci aşamanın
bıraktığı noktadan, toplumsal cinsiyeti yerel yönetişime dahil etmek amacıyla 2011 yılında
başlatılmıştır. Programa dahil olma isteği ile başvuran aday iller ‘kapasite’ ve ‘ihtiyaç’ esasına
göre sıralanmış ve yeni program illerinin seçimi için bu kriterler üzerinden ağırlıklı bir değer-
lendirme yapılmıştır. Yapılan haritalama çalışmasının sonunda 7 yeni il (Adıyaman, Antalya,
Bursa, Gaziantep, Malatya, Mardin, Samsun) Ortak Program’a dahil olmuştur.
İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü, Kadın Dostu Kentler Birleşmiş Milletler
Ortak Programının ulusal ortağı ve temel paydaşıdır. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu- UNF-
PA ve (Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı-UNDP’nin ortaklaşa yürüttükleri Kadın Dostu
Kentler Programı’nın 2. aşaması, İsveç Uluslararası İşbirliği ve Kalkınma Ajansı-SIDA tarafın-
dan finanse edilmektedir.
Birleşmiş Milletler Kadın Dostu Kentler Ortak Programı’nın 2006 yılından bu yana devam
eden uygulama sürecinde de ortaya konduğu şekliyle, “Kadın Dostu Kentler”, en temel tanı-
mıyla “kadınların kentsel yaşamın tüm alanlarında eşit bir biçimde yer almasını destekleyen”
kentlerdir. Bu tanımdan hareketle düşünüldüğünde, gerçek anlamda kadın dostu bir kent,
kadınların, kent hayatına rahat katılabildiği, istihdam olanaklarından erkeklerle eşit yararla-
nabildiği, kız çocuklarının örgün eğitime devam sıkıntısı yaşamadığı, sağlık hizmetlerinin ve
özellikle kadını doğrudan ilgilendiren üreme sağlığı hizmetlerinin kolay ve ulaşılabilir oldu-
ğu, kadına yönelik şiddeti önlemeye yönelik mekanizmaların ve şiddete maruz kalmış ya da
kalma riski bulunan kadınların destek alabileceği yapıların etkili ve erişilebilir olduğu, fiziksel
mekânların kadınlar ve kız çocukları açısından rahat, güvenli ve eşitlikçi olduğu, sosyal ya-
şantı, ulaşım, toplu konut ve altyapı hizmetlerinin planlama süreçlerinin toplumsal cinsiyet
eşitliği prensibinin dikkate alınarak yapıldığı bir kenttir. Böyle bir kentin var olabilmesinin en
önemli koşulu ise kadınların karar alma mekanizmalarında ve planlama süreçlerinde yer al-
maları ve kendilerini doğrudan etkileyen yerel politikalar üzerinde söz sahibi olmalarıdır. Yine
bir o kadar önemli olan diğer bir ihtiyaç ise, yerelde hizmet sağlamakla yükümlü kurum ve
kuruluşların toplumsal cinsiyet eşitliği ve bu eşitlik politikalarının ana plan ve programlara
yansımasını kapsayan “toplumsal cinsiyetin anaakımlaştırılması” konularında bilgi, kapasite
ve istek sahibi olmasıdır.
Bu ihtiyaçtan hareketle, Kadın Dostu Kentler program illerinde yerleşik, yetkin ve yüksek
kapasiteli eğiticilerin yetişmesi önemli bir hedef olarak tanımlanmıştır. Bu hedef doğrultu-
sunda, Kadın Dostu Kentler Birleşmiş Milletler Ortak Programı kapsamında 2013 yılının Ni-
san ayında, İzmir’de kapsamlı bir “Eğitici Eğitimi” düzenlenmiştir. Eğitimin ardından taslak bir
eğitim kiti hazırlanmış ve bu taslak kit program illerinde deneme eğitimleri ile test edilmiş
ve raporlanmıştır. Elde edilen geri dönüşler ve deneme eğitimlerinin çıktıları ile deneme kiti
Türkiye’nin alanında önde gelen isimleri tarafından tekrar düzenlenmiş ve elinizdeki kapsamlı
çalışma ortaya çıkmıştır.
Bu eğitici kiti ile amaçlanan, yerelde birikecek bilgi, deneyim ve kapasitenin kurum içi ve ku-
rumlar arası aktarımını ve sürekliliğini sağlamak, eşitlik bakışını kurumsal bir prensibe dö-
nüştürmek ve Kadın Dostu Kentler modelini uygulamak isteyen diğer iller için kolaylaştırıcı
bir araç sunmaktır. Kadın Dostu Kentler Programı kapsamında program ortağı tüm illerde
katılımcı süreçler yardımıyla hazırlanan Yerel Eşitlik Eylem Planlarının ana başlıklarında dü-
zenlenen ve bu planların hayata geçmesinde ihtiyaç duyulan kurumsal teknik kapasiteye
katkı sunması amaçlanan bu eğitim kiti, hem yerel hem de merkezi düzeyde çalışma yapan
kişi ve kurumlar tarafından rahatlıkla kullanılabilecek pratik bilgileri, eğitim egzersizlerini ve
sunumları içermektedir. Yerel Eşitlik Eylem Planı alanlarından eğitim, istihdam, kadına yöne-
lik şiddet, kentsel hizmetler ve sağlık dışında toplumsal cinsiyet anaakımlaştırma ve yetişkin
eğitimi konuları da eğitici kitinin kapsamına alınmıştır. Kadın Dostu Kentler Programı süresin-
ce tanımaktan gurur duyduğumuz kendini işine ve yaşadığı topluma fayda sağlamaya ada-
mış çok sayıda kamu, yerel yönetim ve sivil toplum örgütü temsilcisi için bu yayının önemli
bir fayda sağlayacağına yürekten inanıyor ve onlara çalışmalarında destek olabildiğimiz için
kendimizi şanslı sayıyoruz.
Zahidul Huque
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu Türkiye Temsilcisi
İÇİNDEKİLER
Giriş 7
Kaynakça 44
Kadına Yönelik Şiddet
7
Dünyada ve
sırnaşma ve davet etme, işyerinde pornog-
rafik resimler kullanma, cinsel yaklaşım ta-
lepleri şeklinde görülebilir. İstemediği halde
kadını cinsel ilişkiye zorlamak ise tecavüzdür. Türkiye’de Kadına
Cinsel taciz ve tecavüz olaylarının önemli bir
bölümü, kadınlar utandığı ya da suçlanmak-
tan korktuğu için açığa çıkmamaktadır.
Yönelik Şiddetin
Görülme Sıklığı
Evlilik İçi Tecavüz
Dünyanın çeşitli ülkelerinde gerçekleştirilen
Evlilik içi tecavüzün evlilik dışı tecavüzden bir araştırmalar, kadına yönelik şiddetin yay-
farkı yoktur. Ancak, evlilik içinde gerçekleşen gınlığını açık biçimde ortaya koymaktadır.
tecavüz, genellikle tecavüz olarak görülme- Avrupa Birliği tarafından yürütülen bir araş-
diğinden ayrıca tanımlamak önemlidir. Türk tırmada ise her beş kişiden biri, çevresindeki
Ceza Kanunu’nda evlilik içi tecavüz suç ola- ailelerde ya da kendi ailesinde ev içi şiddete
rak tanımlanmış olup, tecavüz edilen kişinin tanık olduğunu belirtmiştir.
şikayeti halinde tecavüz eden kişi için yedi
yıldan on iki yıla kadar hapis cezası öngörül- Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, dünya-
mektedir. nın çeşitli yerlerinde yapılan 48 nüfus araş-
tırması, kadınların en az yüzde 10’unun ha-
Kadına Yönelik Şiddet
11
yatlarının bir döneminde eşleri ya da birlikte az olan destek almak üzere herhangi bir ku-
yaşadıkları erkekler tarafından fiziksel şid- ruma başvuran kadınların ise aldıkları hiz-
dete maruz bırakıldıklarını ortaya koymakta- metten memnun olmadıkları belirlenmiştir.
dır. Bu oran, bazı ülkelerde yüzde 69’a kadar Aşağıda araştırmadan elde edilen verilerden
yükselmektedir2. bir kaçı listelenmektedir:
Birleşmiş Milletler tarafından yapılan bir • Türkiye’de eşi veya eski eşi tarafından fizik-
araştırmaya göre, hayatının herhangi bir dö- sel şiddete maruz bırakılan kadınların oranı
neminde fiziksel şiddete uğrayan kadınların yüzde 39’dur.
oranı Çin gibi ülkelerde yüzde 12’den baş- • Hayatının herhangi bir döneminde duy-
layıp Zambiya gibi örneklerde yüzde 59’lara gusal şiddet yaşayan kadınların oranı yüzde
kadar ulaşmaktadır3. 43,9’dur.
• Sadece cinsel şiddete maruz kalan kadın-
Bangladeş’te cinayetlerin yüzde 50’sini ka- ların oranı yüzde 15,3’tür. Kentte fiziksel şid-
dınların kocaları ya da birlikte yaşadıkları det oranı yüzde 38 iken kırda yüzde 43’tür.
erkekler tarafından öldürülmesi oluştur- • Yaşadığı fiziksel şiddet sonucunda yarala-
maktadır. İspanya’da her beş günde bir, bir nan kadınların oranı yüzde 25’tir.
kadın ev içi şiddet sonucu ölürken, Kenya’da • En az bir kez fiziksel veya cinsel şiddete
da haftada en az bir kadının uğradığı şiddet maruz kalmış kadınlardan eğitimi olmayan-
sonucu öldüğü adli raporlara geçmektedir4. ların oranı yüzde 55,7, lise ve üzeri düzeyde
eğitim alanların oranı ise yüzde 27’dir.
Ayşe Gül Altınay ve Yeşim Arat’ın 2006- • Yaşadıkları şiddeti kimseye anlatamayan
2007 yılları arasında TÜBİTAK desteği ile kadınların oranı yüzde 48,5’tir.
yürüttükleri Türkiye’de Kadına Yönelik Şiddet • Şiddete uğrayan kadınların sağlık sorunları
Araştırması’nın sonuçlarına göre, araştırma- yaşama, intihar etmeyi düşünme ya da de-
ya katılmış olan her üç kadından biri fiziksel neme olasılıkları en az iki kat artmaktadır.
şiddet görmektedir. Yüksek öğrenim gören • Her 10 kadından 1’i gebeliği sırasında fizik-
altı erkekten biri karısına şiddet uygulamak- sel şiddete maruz kalmaktadır.
tadır. Kadınların aileye kocasından fazla gelir • Cinsel şiddet birçok durumda fiziksel şiddet
getirmesi şiddete uğrama riskini artırmakta, ile birlikte yaşanmaktadır; kadınların yüzde
bu durumdaki her 3 kadından ikisi şiddetle 42’si fiziksel veya cinsel şiddete maruz kal-
yüzleşmektedir. dığını belirtmiştir.
Başbakanlık Kadının Statüsü Genel Müdür- 2014 Kasım ayında yayınlanan Türkiye Nü-
lüğü tarafından, 2008 yılında Hacettepe fus ve Sağlık Araştırması (TNSA) Raporu’nda
Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsüne yap- yer alan bazı veriler ise şöyledir:
tırılan ve 2014 yılında yenilenen “Türkiye’de
Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması”, • Her dört kadından biri evlendikten sonra
Türkiye’de, ulusal temsil niteliğine sahip ilk işten ayrılmaktadır.
ve en kapsamlı şiddet araştırmasıdır. Araş- • 15-49 yaş arasındaki kadınlar arasında bir
tırmanın bulguları Türkiye İstatistik Kurumu erkeğin eşine belirli nedenlere fiziksel şiddet
tarafından resmi veri olarak kabul edilmek- uygulamasını haklı bulan kadınların oranı
tedir. Araştırmanın sonuçlarına göre, Türki- yüzde 13’tür. Bu oran TNSA 2008’de yüzde
ye’de kadına yönelik fiziksel, duygusal, cinsel 25’tir.
ve ekonomik şiddet çok yaygındır. Şiddetin • Evli kadınların yüzde 17’si kocası ya da ai-
boyutu kadının özelliklerine göre bazı farklı- lesi izin vermediği için çalışmadığını belirt-
lıklar göstermekle beraber bütün kesimlerde miştir.
yaşanan çok yaygın bir sorundur. Şiddetin • 15-49 yaş arasındaki kadınlar arasında, bir
kadınların fiziksel ve ruhsal sağlıkları üzerin- erkeğin eşine belirli nedenlerle fiziksel şiddet
de son derece olumsuz etkileri vardır. Araş- uygulamasını haklı bulan kadınların oranı en
tırma, kadınların yaşadığı şiddeti başkalarıyla düşük Batı Anadolu’da (yüzde 4,9) iken en
paylaşmadığını ortaya koymuştur. Sayısı çok yüksek Orta Anadolu’dadır (yüzde 22,3).
Kadına Yönelik Şiddet
12
• Eğitimi olmayan veya ilkokul mezunu ka- oranı, yüzde 19 ile daha belirgindir.
dınların fiziksel şiddete maruz kalınmasına
“neden” olarak gösterilen durumlardan birini Kadınların maruz kaldığı şiddet yüzdeleri
doğru bulma oranı lise ve üzeri eğitimi olan medeni durumlarına göre farklılaşmaktadır.
kadınlara göre 8 kat fazladır. Boşanmış/ayrı yaşayan kadınların yaklaşık
• 15-49 yaş arasındaki kadınların yüzde dörtte üçü yaşamlarının herhangi bir döne-
39’u eşlerinin/birlikte olduğu kişilerin kont- minde fiziksel ve/veya cinsel şiddete maruz
rol edici davranışlarına maruz kaldığını be- kaldığını belirtmiştir. Hiç evlenmemiş ancak
lirtmiştir. Kontrol etme davranışına en çok birlikteliği olmuş kadınlar arasında fiziksel
hiç evlenmemiş (yüzde 51,8) ve boşanmış/ ve/veya cinsel şiddet yaygınlığının yüzde 7
eşi ölmüş/ayrı yaşayan kadınlar (yüzde 61,3) düzeyinde olması da, şiddetin evlilik ilişkisi
maruz kalmaktadır. dışındaki varlığına dikkat çekmektedir.
KSGM’nin yine Hacettepe Üniversitesi ile yü- Evlenmiş kadınların yaklaşık yarısı eşleri/
rüttüğü ve 2014 yılı sonunda açıkladığı “Ka- birlikte oldukları erkeklerin korkutma, tehdit,
dına Yönelik Şiddet Araştırması” sonuçları küfür, hakaret ve aşağılama gibi duygusal is-
ise şöyle: tismar konusu olacak davranışlarına maruz
kaldığını belirtmiştir.
Eş / Birlikte Olunan
Türkiye genelinde hakkında ilk kez bilgi top-
Erkeklerden Kadınlara lanan ısrarlı takip, her 10 kadından nere-
Yönelen Şiddet deyse 3’nün en az bir kez maruz kaldığı bir
şiddet biçimidir. En yaygın ısrarlı takip biçim-
Evlenmiş kadınların yüzde 36’sı, yaşamla- leri telefonla arama (yüzde 19), kısa mesaj,
rının herhangi bir döneminde eşleri ya da mektup ya da e-posta gönderme (yüzde 8),
birlikte oldukları erkeklerin fiziksel şiddetine sosyal medya aracılığıyla takip etme (yüzde
maruz kaldıklarını belirtmişlerdir. Ayrıca fizik- 6) ile çalışılan ya da yaşanılan mekânlara
sel şiddet, her 10 kadının neredeyse 1’inde gelerek rahatsız etme (yüzde 6) biçiminde-
gebelik sırasında da devam etmektedir. dir. Araştırma sonuçları, sık rastlanan ısrarlı
takip eylemlerinin faillerinin daha çok ya-
Evlenmiş kadınların yüzde 12’si, yaşamla- bancılar olduğunu ortaya çıkarmıştır. Ancak
rının herhangi bir döneminde eşleri ya da ölüm ve zarar verme tehdidi içeren ısrarlı ta-
birlikte oldukları erkekler tarafından cinsel kip biçimlerinin failleri daha çok eski eşler ve
şiddete maruz bırakıldıklarını belirtmişlerdir. birlikte olunan erkeklerdir.
Orta Anadolu bölgesi hem yaşamın herhan-
gi bir döneminde (yüzde 43) hem de son 12 Kadınların eşi ya da birlikte olduğu erkek dı-
ayda (yüzde 11) maruz kalınan fiziksel şid- şındakilerden maruz kaldıkları istismar ve
detin en fazla belirtildiği bölgedir. şiddet biçimleri arasında en fazla görülen
duygusal istismardır. 15 yaşından sonra ya-
Kadınların yüzde 38’i yaşamlarının herhangi şanan duygusal istismarı (yüzde 22), fiziksel
bir döneminde fiziksel ve/veya cinsel şiddet- şiddet (yüzde 14) ile daha az oranda dile ge-
ten birine maruz kalmıştır. Bu durum, 2008 tirilen cinsel şiddet (yüzde 3) izlemektedir.
araştırmasında da tespit edildiği gibi, fiziksel
ve cinsel şiddetin daha çok bir arada yaşan- Kadınların yüzde 9’u, çocukluk döneminde
dığına işaret etmektedir. (15 yaşından önce) cinsel istismara maruz
kalmaktadır. Cinsel istismarın yüzde 38’i ka-
Kadınların yüzde 26’sı onsekiz yaşını ta- dınların tanımadıkları yabancı kişiler, yüzde
mamlamadan evlenmiştir. Erken yaşta ev- 29’u ise birincil derecede akrabalık ilişkisinde
lenen kadınların yarısı fiziksel ve/veya cinsel olmayan erkek akrabalar (baba, üvey baba,
şiddete maruz kalırken, 18 yaşından sonra erkek kardeş, ağabey, dede, amca ve dayı dı-
evlenen kadınlarda bu oran üçte bire inmek- şında kalan erkek akrabalar) tarafından ger-
tedir. Erken yaşta evlenen kadınların maruz çekleşmektedir.
kaldığı şiddet biçimleri arasında cinsel şiddet
Kadına Yönelik Şiddet
14
Araştırma kapsamında yer alan yeni konu- olarak tanımlanmıştır. Türkiye genelinde bu
lardan biri de kadınların eşleri dışındaki ki- davranışlardan en az birine yaşamın her-
şiler tarafından eğitim ve çalışma yaşamına hangi bir döneminde maruz kalan kadınların
katılmalarının engellenmesine ilişkindir. Ka- oranı yüzde 30, son 12 ayda maruz kalan ka-
dınların neredeyse üçte biri eğitiminin en- dınların oranı ise yüzde 15’tir.
gellendiğini, onda biri ise 15 yaşından sonra
çalışma yaşamına katılmasına izin verilme- Evlilik yaşı ile şiddet düzeyi arasında belirgin
diğini ya da işten çıkmasına neden olundu- bir ilişki vardır. Fiziksel şiddet erken evlenen
ğunu belirtmektedir. kadınlar arasında yüzde 48, 18 yaşından
sonra evlenen kadınlar arasında yüzde 31
Türkiye genelinde kadınların yaşamlarının düzeyindedir.
herhangi bir döneminde maruz kaldıkları
duygusal şiddet/istismar yüzde 44, son 12 Cinsel şiddete maruz kalan kadınlar için ev-
ayda ise yüzde 26’dır. Batı Anadolu ve Orta lilik yaşı daha belirgindir. 18 yaş öncesi ev-
Anadolu bölgelerinde yaşayan kadınların lenen kadınların yüzde 19’u, 18 yaş sonrası
yarısı yaşamlarının herhangi bir döneminde evlenen kadınların ise yüzde 10’u cinsel şid-
duygusal şiddet/istismara maruz kaldığını dete maruz kalmıştır.
belirtmiştir. Son 12 ayda en fazla duygusal
şiddete maruz kalan kadınlar ise yüzde 34 İki şiddet türü bir arada değerlendirildiğin-
oranı ile Batı Anadolu bölgesinde yaşayan- de, erken evlenen kadınların yarısı fiziksel
lardır. ve/veya cinsel şiddete maruz kalırken, 18
yaşından sonra evlenen kadınların ise üçte
Ekonomik şiddet/istismar biçimleri kadının birinin şiddete maruz kaldığı görülmektedir.
çalışmasına engel olma ya da işten ayrılma- Bu farklılaşmalar son 12 ay için de gözlen-
sına neden olma, ev harcamaları için para mektedir.
vermeme ile kadının gelirini elinden alma
Kadına Yönelik Şiddet
15
yok saymak, bastırmaya çalışmak veya bu • Kadın durumu kontrol edebileceğini düşü-
gerekçeyle kötü muamelede bulunmak en nür ve kontrol etmesi gerektiğini hisseder.
sık karşılaşılan psikolojik şiddet biçimleridir. • Çeşitli bahanelerle ortaya çıkan her bir olay
sonrasında kocanın öfkesi artar.
Cinsel Şiddet • Kocasının patlamasını engellemek isteyen
kadın kendini geri çeker.
Kadını istemediği yerde, istemediği zaman- • Gerginlik gittikçe tırmanır.
da ve istemediği biçimde cinsel ilişkiye zor-
lamak (tecavüz), ensest, çocuk doğurmaya Patlama
ya da doğurmamaya zorlamak, kürtaja zor-
lamak, fuhuşa zorlamak, cinsel organlarına • Fiziksel ve/ya cinsel şiddetin uygulandığı
zarar vermek cinsel şiddettir. aşamadır.
• Patlama genellikle kısa süren bir aşamadır.
Ekonomik Şiddet • Kadın kendini korumaya ve kocasını sakin-
leştirmeye çalışır.
Kadının çalışmasına izin vermemek, isteme- • Bu aşama sonunda kadın çeşitli zorluklar
diği işte zorla çalıştırmak, az para vererek nedeniyle durumun ciddiyetini görmezden
çok şey beklemek, aileyi ilgilendiren ekono- gelebilir.
mik konularda kadının fikrini sormadan tek
başına karar almak, kadının parasını, kişisel Balayı
mallarını, takılarını elinden almak, kadının
kariyerini engelleyen kısıtlamalar getirmek • Koca özür diler ve yaptıklarını telafi etmeye
(iş gezilerine, toplantılara, kurslara katılma- çalışır, cana yakın ve işbirliğine yatkın dav-
sına engel olmak), kadının iş bulmasını ko- ranmaya başlar.
laylaştırıcı becerilerini geliştirecek etkinlik- • Kocası kendini kontrol edeceğine inanır, ka-
lere katılmasını engellemek, iş yerinde olay rısına şiddetin asla tekrarlamayacağını söy-
yaratarak kadının işten atılmasına neden ler, vaat eder.
olmak ekonomik şiddettir. • Kadını ve kadına destek olan herkesi ikna
eder.
Fiziksel Şiddet • Kadın tüm bunlara inanmak ister.
• Kadın kocasının şiddetin sorumlusu olduğu
İtip kakmak, tokatlamak, tartaklamak, tek- fikrini unutur.
melemek, kesici ve vurucu aletlerle ya da ya- • Koca kadına hediyeler alır, daha önce
kıcı maddelerle bedenine zarar vermek, sağ- umursamadığı bazı isteklerini gerçekleştirir.
lıksız koşullarda yaşamaya zorlamak, sağlık • Şiddetin uzun yıllar devam ettiği durumlar-
hizmetlerinden yararlanmasına engel olarak da balayı aşamasının ortadan kalktığı görül-
bedensel zarara uğratmak fiziksel şiddettir. mektedir.
İlk kez 1998 yılında Türkiye’nin çeşitli illerin- lükten kaldırılmıştır. Bu dönemde hukuk ala-
deki kadın danışma merkezi ile sığınakları nındaki en önemli gelişmelerden biri 1998
bir araya getiren ve halen devam etmekte yılında yürürlüğe giren 4320 sayılı Ailenin
olan Kadın Danışma/Dayanışma Merkezleri Korunmasına Dair Kanun’dur. Bu Kanun, şid-
ve Sığınaklar Kurultayı, sonuç bildirgeleri ile det uygulayana yönelik tedbirleri tanımla-
mevcut deneyimi politika metinleri olarak ması bakımından son derece önemlidir.
somutlaştırmıştır.
2000’li yıllara gelindiğinde, kadın hareketinin
‘90’lı yıllar kadın hareketine paralel olarak çabası ve desteği ile Medeni Kanun ve Türk
devletin de kadına yönelik şiddetin önlen- Ceza Kanunu’nda ayrımcılık içeren ve kadına
mesine ilişkin çalışmalarını hızlandırdığı bir yönelik şiddeti pekiştiren maddelere ilişkin
dönemdir. 1990 yılında Devlet Bakanlıkla- düzenlemeler gerçekleştirilmiştir.
rından biri Kadın ve Aileden Sorumlu olarak
görevlendirilmiştir. 1990 yılında Sosyal Hiz- 2001’de Anayasa’nın 41. maddesinin 1.
metler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) fıkrasına “eşler arası eşitlik” ilkesi, 2004’te
ilk sığınmaevlerini açmıştır. 1993 yılında Anayasa’nın 10. maddesine “Kadın erkek eşit
ulusal bir mekanizma olarak Kadının Statüsü haklara sahiptir. Devlet kadın erkek eşitliğinin
ve Sorunları Genel Müdürlüğü (KSSGM) ku- yaşama geçirilmesinde yükümlüdür” ibaresi
rulmuştur. eklenmiştir.
Bu yıllarda kadına karşı ayrımcı uygulamaları 1 Ocak 2003 ‘de Aile Mahkemeleri kurulmuş,
sürdüren ve pekiştiren yasalarda da değişik- Aile Mahkemeleri, aile hukuku ile ilgili dava
lik yapılmıştır. Fuhuş yapan kadınlara teca- ve işlere bakması yanında aile içi şiddetten
vüzde indirimi öngören, kadının çalışmasını korunmaya ilişkin 4320 sayılı Kanun’dan do-
kocasının iznine bağlayan kanunlar yürür- ğan davalara da bakmakla görevli kılınmıştır.
Kadına Yönelik Şiddet
21
2005 yılında, 5393 Sayılı Belediyeler Kanu- İlgili Bakanlıklar, Kadının Statüsü Genel Mü-
nu’nda, Büyükşehir Belediyeleri ile nüfusu dürlüğü ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu
50.000’i geçen belediyelerin kadın konuke- arasında imzalanan Protokoller çerçevesin-
vi (sığınmaevi) açmasına ilişkin madde yer de 45.000 polisin, 65.000 sağlık persone-
almıştır. Bu tarihten sonraki beş yıl içinde linin, 326 Aile Mahkemesi Hâkimi ve Cum-
mevcut sığınmaevlerinin sayısı 2 katı ora- huriyet Savcısının eğitimi tamamlanmıştır.
nında artmıştır. 2012 yılında Kanun’da yapı- Halen devam etmekte olan eğitici eğitimle-
lan değişiklikle sığınmaevi açmak için gerekli rinin tamamlanmasının ardından 100.000
olan sayı 50.000’den 100.000’e çıkarılmıştır. civarındaki din görevlisine ulaşılması hedef-
lenmektedir.
2005 yılında TBMM’de “Töre ve Namus Ci-
nayetleri İle Kadınlara ve Çocuklara Yönelik İçişleri Bakanlığı ile Ekim 2009’da imzalanan
Şiddetin Sebeplerinin Araştırılarak Alınması İşbirliği Protokolü ile ise ülke genelindeki tüm
Gereken Önlemlerin Belirlenmesi” amacıyla bir polis merkezlerinde “Aile İçi Şiddet Olayları
komisyon kurulmuştur. Komisyon tarafından Kayıt Formu” kullanılmaya başlanmıştır.
hazırlanan kapsamlı raporun ardından 2006
yılında Başbakanlık tarafından Çocuk ve Ka- 12 Nisan 2012 tarihinde Aile ve Sosyal Poli-
dınlara Yönelik Şiddet Hareketleriyle Töre ve tikalar Bakanlığı Kadının Statüsü Genel Mü-
Namus Cinayetlerinin Önlenmesi İçin Alına- dürlüğü ile İçişleri Bakanlığı Jandarma Genel
cak Tedbirler konulu 2006/17 sayılı Genelge Komutanlığı arasında imzalanan protokol
yayımlanmıştır. Bu Genelge, kadına yönelik çerçevesinde ise; Komutanlık personelinin
şiddetin önlenmesi konusunda gerçekleşti- “toplumsal cinsiyet eşitliği” ve “kadına yöne-
rilecek uygulamaları ve sorumlu kuruluşları lik şiddet” konularına ilişkin duyarlılık ve far-
kapsamlı bir şekilde tarif etmesi bakımından kındalığının artırılması ve Komutanlık bünye-
son derece önemlidir. sindeki okulların müfredatına bu konularının
dahil edilmesi, şiddet mağduru kadınlara
2006 yılında Adalet Bakanlığı’nın Ailenin Ko- yönelik sunulan hizmet kapasitesinin gelişti-
runmasına Dair Kanun’un uygulanması ko- rilmesi ve standardizasyonun sağlanması ve
nulu 2006/35 sayılı Genelgesi, 2007 yılında bu kapsamda yeterli personelin yetiştirilme-
Töre ve Namus Cinayetlerinin Önlenmesine si yönünde çalışmalar yürütülmesi öngörül-
Yönelik Tedbirlerin Koordinasyonu konulu mektedir.
2007/6 sayılı İçişleri Bakanlığı Genelgesi ya-
yımlanmıştır. 2007 yılında yayımlanan İçişle- 2008 yılında Ailenin Korunmasına Dair Ka-
ri Bakanlığı Genelgesi ile kadın cinayetlerini nun’un uygulanmasına ilişkin Yönetmelik
önlemek amacıyla çeşitli önlemlere yer veril- Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
miş; her ilde ilgili resmi ve sivil kuruluşlardan
oluşan komiteler kurulması istenmiştir. (Ek 2009 yılında kadına yönelik şiddetin bo-
1) yutlarını ortaya koymak amacıyla bu konu-
da gerçekleştirilen Türkiye’nin en kapsamlı
2007-2010 yıllarını kapsayan “Kadına Yö- araştırma sonuçları Kadının Statüsü Genel
nelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Pla- Müdürlüğü tarafından yayınlanmıştır. Aynı
nı”, 2008-2013 “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği araştırmanın devamı niteliğindeki Türkiye’de
Ulusal Eylem Planı” Kadının Statüsü Genel Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması’nın
Müdürlüğü tarafından hazırlanarak yürür- özet raporu ise Aralık 2014’te yayımlanmış-
lüğe konmuştur. Kadın ve Aileden Sorumlu tır.
Devlet Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı, Sağlık
Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Diyanetten So- 2012 Yılında 6284 Sayılı Ailenin Korunması
rumlu Devlet Bakanlığı arasında imzalanan ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Kanu-
Protokoller ile kurumların kadına yönelik nu Yürürlüğe girmiştir.
şiddetle mücadele kapasitesinin artırılması
ve kurumlar arası işbirliğinin sağlanması yö- 2012 yılında “Kadına Yönelik Şiddetle Mü-
nünde önemli adımlar atılmıştır. cadele Ulusal Eylem Planı (2012-2015)”
Kadına Yönelik Şiddet
22
onaylanarak yürürlüğe girmiştir. Güncelle- Utanma, suçluluk, öfke, yalnızlık hissi, başa-
nen Plan ile yasal düzenlemeler, farkındalık rısızlık hissi, yetersizlik hissi, diğer insanlara
yaratma ve zihinsel dönüşüm, kadının güçlendi- güvenmekte güçlük çekme, değersizlik his-
rilmesi ve koruyucu hizmet sunumu, sağlık hiz- si ve düşük benlik saygısı, düşük özgüven,
metlerinin sunumu ve kurum/kuruluşlar arası istismarı önemsememe veya inkar etme,
işbirliği olmak üzere 5 temel alanda iyileştir- kendinden memnuniyetsizlik, kaygı, kon-
meler hedeflenmektedir. Eylem Planı, bu te- santrasyon güçlüğü, yeme bozuklukları,
mel alanlar kapsamında geliştirilen hedefler uyku bozuklukları, intihar fikri, çocuklarına
doğrultusunda gerçekleşmesi gereken kap- ya da sevdiği diğer insanlara öfke duyma ve
samlı ve uygulanabilir faaliyetleri, sorumlu şiddet uygulama, madde bağımlılığı (sigara,
kurumlar ile işbirliği yapılacak kurum ve ku- anti-depresanlar, ağrı kesiciler, vb.), fizik-
ruluşları belirlemektedir. sel şiddete bağlı olan rahatsızlıklar (sağırlık,
yaralar, dişlerini kaybetme, kemik kırıklıkları,
2014 Yılı Kasım ayında yayınlanan Türki- çürükler, vb.), kronik ağrılar, cinsel bozukluk-
ye Nüfus ve Sağlık Araştırması Raporu’nda lar, cinsel yolla bulaşan hastalıklara yakalan-
toplumsal cinsiyet rolleri ve kadına yönelik ma, işsiz kalma şiddetin kadınlar üzerindeki
şiddete ilişkin veriler yer almıştır. önemli etkileridir.
ların varsa çocukları ile birlikte ihtiyaçlarının detin Önlenmesine Dair Kanun konusunda
da karşılanmak suretiyle geçici süreyle kala- bilgilendirecek ve başvuran kişinin barınma
bilecekleri yatılı sosyal hizmet kuruluşlarıdır. ihtiyacı ve güvenliğini ASPB ile işbirliği içeri-
Burada kadınlar çocuklarıyla birlikte, yaşa- sinde sağlayacaktır. Ayrıca 6284 sayılı Kanun
dıkları şiddetle mücadele edebilmek için ih- kapsamında gecikmesinde sakınca bulunan
tiyaç duydukları güvenli ortama kavuşurlar. hallerde kolluk amiri tarafından-ilk iş günü
ilgili makamın onayına sunulmak kaydıy-
Kadın sığınaklarının adresleri gizlidir. Ka- la-mağdur hakkında koruyucu tedbir, şiddet
dın sığınaklarında kadın bakış açısına sahip, uygulayan hakkında önleyici tedbir kararı ve-
gönüllü ve/ya ilgili alanlarda çalışan profes- rilebilmektedir.
yonel kadınlar bulunur. Türkiye’de Aile ve
Sosyal Politikalar Bakanlığına, belediyelere, Bunun yanı sıra 7/24 hizmet veren 155 Polis
kadın örgütlerine ait ya da valilikler ve kay- İmdat ve 156 Jandarma İmdat hattından te-
makamlıklar tarafından yürütülen sığınaklar lefon yolu ile şikâyet süreci başlatılabilir.
bulunmaktadır.
Valilikler ve Kaymakamlıklar
Barolar
6284 sayılı Kanun ile kadına yönelik şiddetle
Barolar bünyesinde faaliyet yürüten kadın mücadele kapsamında mülki amirlere de çe-
hakları komisyonları ve adli yardım bürola- şitli yetkiler verilmiştir. Bu kapsamda, koru-
rı, şiddete uğramış olan kadına Cumhuriyet nan bireylerle ilgili olarak uygulamanın çabuk
Savcılığına yapılacak şikâyet de dâhil tüm ve etkin olması bakımından mülki amir tara-
hukuk davası sürecini ücretsiz olarak takip fından koruyucu tedbir kararlarının verilebi-
etmek için ücretsiz avukat (yargılama gider- leceği düzenlemiştir. Bu çerçevede, “korunan
leri de adli yardım bürosu tarafından karşı- kişi” hakkında mülki amir tarafından;
lanmak üzere) tayin edecektir. Şiddete uğra- • barınma yeri tespiti,
yan kadının adli yardım bürosunun ücretsiz • geçici maddi yardım yapılması,
avukat hizmetinden yararlanmak için kimlik, • psikolojik, mesleki, hukuki ve sosyal destek
ikametgâh belgesi ve muhtardan alınan fa- hizmetlerinin verilmesi,
kirlik belgesi ile başvurması yeterlidir. Ayrı- • resen geçici koruma altına alınması
ca şiddete uğramış kadın, polis merkezinde • kreş imkânından faydalandırılması
yaptığı şikâyet sırasında avukat istediğini • tedbir kararları alınacaktır.
bildirdiğinde kendisine baro bünyesinde ku-
rularak çalışan Ceza Muhakemeleri Kanunu Cumhuriyet Savcılığı
(CMK) Bürosundan ücretsiz avukat atanacak
ve avukat şiddete uğramış olan kişinin şikâ- Şiddete uğrayan kadının polis merkezinin dı-
yetçi olması nedeni ile açılacak olan ceza da- şında doğrudan Cumhuriyet Savcılığına baş-
vasını yürütecektir. vurması da mümkündür. Cumhuriyet savcısı
durumu en seri şekilde aile mahkemesine
Polis Merkezleri bildirecek, aile mahkemesi 6284 sayılı Kanun
ve Jandarma Karakolları kapsamında uzaklaştırma kararı ile birlikte
diğer tedbirleri alabilecektir. Ayrıca Cum-
Şiddete uğrayan kadın, en yakın polis mer- huriyet Savcılığına yapılan şikâyetle birlikte
kezine ya da jandarma karakoluna giderek Adli Tıp Kurumundan rapor alınması talep
şiddet uygulayan kişi hakkında şikâyetçi ola- edilebilir. Cumhuriyet savcısının soruşturma
bilir. Şikâyet polis ya da Jandarma tarafından sonucunda şiddet uygulandığına kanaat ge-
hemen Cumhuriyet Savcısına bildirilecektir. tirdiğinde şiddet uygulayan hakkında kamu
Kolluk, şiddete uğrayan ve bu nedenle gelen davası açması mümkündür.
kişiyi Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şid-
Kadına Yönelik Şiddet
25
ve ekonomik danışma hattı olarak çalışmak- ruluşların 2006/17 sayılı Başbakanlık Genel-
ta; bu kişilere hakları konusunda ve başvu- gesi çerçevesindeki faaliyetlerini izler. Şiddet
racakları yerlerle ilgili bilgi verilmektedir. Bu İzleme Kurulu’nun düzenli çalışmasından
hat haftanın 7 günü 24 saat ücretsiz olarak sorumludur. 2005 yılından bu yana “Kadına
hizmet vermektedir. Yönelik Şiddete Son” kampanyası yürütmek-
tedir. 2007-2008 yıllarında Kadına Yönelik
Kadının Statüsü Genel Aile İçi Şiddetle Mücadele Projesi uygula-
mıştır. 2007 yılında “2007-2010 Kadına Yö-
Müdürlüğü nelik Aile İçi Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem
Planı”nı hazırlamış ve uygulamaya sokmuş-
Başbakanlığa bağlı ve asli görevi koordinas-
tur. Bu planın uygulama süresinin dolması
yon sağlamak olan Kadının Statüsü Genel
nedeniyle, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü
Müdürlüğü, 2011 yılında Aile ve Sosyal Po-
koordinasyonunda güncellenen “Kadına Yö-
litikalar Bakanlığının ana hizmet birimle-
nelik Şiddetle Mücadele Ulusal EylemPlanı”
rinden biri olarak yeniden yapılandırılmıştır.
(2012-2015), 10/7/2012 tarihinde yürürlü-
Kurumun amacı, kadına yönelik her türlü
ğe girmiştir. Ayrıca kamu politikalarına temel
ayrımcılığı önlemek, kadının insan haklarını
teşkil edecek ve toplumsal cinsiyet eşitliği-
geliştirmek, kadını ekonomik, sosyal ve kül-
nin sağlanmasına yönelik 7 kritik alana (eği-
türel alanlarda etkin hale getirmek ve eğitim
tim, sağlık, ekonomi, yetki ve karar alma sü-
düzeyini yükseltmek amacıyla yapılacak her
reçlerine katılım, yoksulluk, medya ve çevre)
türlü çalışmaya destek vermek, bu konular-
ilişkin “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Ulusal Ey-
da stratejiler geliştirmek, plan ve programlar
lem Planı” (2008-2013) uygulanmıştır. Yeni
oluşturmak, temel politikaların belirlenme-
eylem planı hazırlanma aşamasındadır.
sine katkıda bulunmaktır. Kadının Statüsü
Genel Müdürlüğü, ilgili ve sorumlu tüm ku-
Kadına Yönelik Şiddet
27
Kadına Yönelik
nıtıcı broşürlerini edinmek ve gerekli durum-
larda kadınlara vermek. Kadınları bu kurum
Şiddetin Önlenmesi
ve kuruluşlardan yararlanmak konusunda
cesaretlendirmek.
uygulamalara müdahale etmek, ilgili kişileri bilgi, belge, broşür ve afişlerde kadınları aşa-
uyarmak ve bilgilendirmek, kurumun çalış- ğılayıcı, suçlayıcı, kadınların geleneksel cin-
malarına ilişkin değerlendirme toplantıları ve siyet rollerini pekiştiren veya bu çerçevede
raporlarında bu konulara özel olarak değin- eleştiren ifadeler kullanmaktan kaçınmak.
mek.
15. Uygulamalarda kadınların sürecin iz-
9. Deneyimleri yazılı hale getirmek rapor- leyicisi değil öznesi olmasını sağlamak:
lamak: Cinsiyete dayalı ayrımcılık ve kadına Kadınların, şiddetle mücadele sürecinde ak-
yönelik şiddete ilişkin gözlem ve deneyimleri tif rol almasını sağlayacak telkin ve teşvik-
kaydetmek, yayınlamak, ilgili platform ve et- lerde bulunmak, kadın adına karar almaktan
kinliklerde paylaşmak. kaçınmak. Hak arama bilincinin gelişmesine
katkı sunacak yaklaşımları benimsemek.
10. İlgili yayınları takip etmek ve araştırma
yapmak: Kadına yönelik şiddet, cinsiyete da- 16. Güçlendirmeye önem vermek: Cinsi-
yalı ayrımcılık ve her türlü hak ihlallerine iliş- yet eşitsizliğinin, maruz kalınan ayrımcılık
kin yayınları ve gelişmeleri takip etmek su- ve şiddetin kadını güçsüzleştirdiği; bunların
retiyle konuya ilişkin duyarlılık ve farkındalığı kadınlar üzerinde derin ve uzun süreli etkileri
artırmak. Bu konuları içeren araştırmalarla, olduğunu bilerek, kadınların toplumsal kay-
kadına yönelik şiddetin önlenmesine ilişkin naklardan yararlanmalarına destek olmak.
literatüre ve pratik çalışmalara katkı sunmak. Eğitim almalarını, iş bulmalarını, hobileri
ile ilgilenmelerini, şiddete ilişkin farkındalık
11. Medyayı eleştirel bir gözle takip et- kazanmalarını mümkün kılacak kaynaklara
mek: Medyanın kadına yönelik şiddetin hem yönlendirmek.
meşrulaştırılması hem de önlenmesi konu-
sundaki gücünün farkında olarak, medyayı 17. Hiyerarşi içeren yaklaşım ve uygula-
cinsiyet eşitliği penceresinden eleştirel bir malarda bulunmamak: Kadınların günde-
gözle takip etmek. Medyada yer alan ayrımcı lik hayatlarında tüm toplumsal kurumlarda
ve şiddet içerikli yayınlara ilişkin değerlendir- ikincil konumda olduklarını hatırlatan uy-
meleri medya kuruluşlarının ilgili birimlerine gulamalarla karşılaştığının farkında olarak,
iletmek. hiyerarşi içeren yaklaşım ve davranışlarda
bulunmaktan kaçınmak. Hiyerarşi içeren
12. Kadının güvenliğini sağlayacak meka- uygulamaların kadınların özsaygı ve özgü-
nizmaları harekete geçirmek: Kadınlarla venlerini zedelediğini unutmamak. Hiyerarşi
yürütülen çalışmalarda kadının can güven- olmadığı zaman istismar yaşanacağı yönün-
liğine ilişkin bir riskin tespit edilmesi halin- deki önyargıyı terk etmek.
de güvenliği sağlayacak önlemleri almasına
yardımcı olmak. Kadının ve gerekiyorsa ço- 18. Şiddete uğrayan kişiyi suçlamamak:
cuklarının yasal koruma altına alınması için Şiddet ilişkisini etki-tepki bağlamına oturta-
ilgili birimlere yönlendirmek, sığınmaevleri rak değerlendirmemek, bu yaklaşımın ölüm-
hakkında bilgilendirmek, sığınmaevleri ile cül sonuçları olabileceğini unutmamak. Ka-
iletişim kurmasını sağlamak. dın, erkek, çocuk, hiç kimsenin hiçbir koşulda
şiddeti hak etmeyeceği görüşünü savunmak
13. Güvenlik planı yapmasına destek ol- ve bu görüşü yaygınlaştırmak.
mak: Kadının tekrar eden şiddet öyküsü var
ise bir güvenlik planı hazırlamasına yardımcı 19. Geleneksel kadınlık rollerini vurgula-
olmak, acil durumlarda ne yapabileceği, ne- maktan kaçınmak: Gerçekleştirilen çalışma-
reye başvuracağı konusunda bilgilendirmek. larda kadın ve erkeklere geleneksel cinsiyet
rolleri temelinde açıklama yapmak, örnekler
14. Raporlar, bilgilendirme materyalleri vermek ve önerilerde bulunmaktan kaçın-
vb. kullanılan dilin cinsiyetçi olmamasına mak. Geleneksel cinsiyet rollerini pekiştir-
dikkat etmek: Kadınlara yönelik çalışmalara menin sadece şiddeti meşrulaştırmaya katkı
ilişkin raporlarda, yazışmalarda, hazırlanan sağlayacağını unutmamak.
Kadına Yönelik Şiddet
30
“Şiddet gören kadın bunu ister, hak eder” kullanmak, evden ayrılmak ya da boşanma
davası açmak gibi) şiddet uygulayan kişi
Pek çok insan, şiddete uğrayan kadınların tarafından tahrik edici neden olarak değer-
yaşadıkları şiddete uzun yıllar boyun eğ- lendirilerek yeni bir şiddet bahanesi haline
mesini kadının yaşadığı şiddeti hak ettiği de getirilebilmektedir. Şiddetten zevk almak
veya şiddetten hoşlandığı şeklinde yorum- nadir görülen bir psikolojik sorundur, esas
lar. Oysa kadınlar, kocalarının kendilerine olan insanların şiddete uğramaktan hoşlan-
veya çocuklarına zarar vermesinden, so- madığıdır.
kakta kalmaktan, karşılaşacakları toplumsal
baskılardan ya da bir destek mekanizması “Alkol, işsizlik, ekonomik sıkıntılar ev içi şidde-
olmamasından ötürü şiddet ortamından tin nedenidir”
uzaklaşamazlar. Ayrıca şiddet, kadının ken-
dine olan güvenini azaltmakta, kadının hiçbir Şiddet uygulayanlar sıklıkla şiddetin ya ka-
şey yapamayacağını düşünmesine ve gele- dının kusurlarından ya da alkol, işsizlik ve
ceğinden endişe duymasına ve böylece mü- ekonomik sıkıntılardan, iş yerinde yaşadı-
cadele azminin azalmasına neden olmakta- ğı stresten kaynaklandığını iddia eder. Tüm
dır. Kadın danışma merkezlerine gelen ya da bunlar, şiddet uygulayanın şiddet davranışı-
telefon eden kadınların çoğu, kocalarının bu nın sorumluluğunu almaktan kaçınmak için
başvurudan haberdar olması halinde daha kullandığı bahanelerdir. Alkol ve kadına yö-
kötü şiddete uğrayacaklarına inanmakta, nelik şiddet ilişkisini ortaya koyan bir araş-
bunu dile getirmektedir. Kadınların, yaşadığı tırma mevcut değildir. Alkol almayan ve gelir
şiddete karşı koyma girişiminde bulunması düzeyi yüksek olan erkekler de şiddet uygu-
(şiddete uğradığında bağırmak, yakınları- lamaktadır.
na, karakola haber vermek, yasal haklarını
Kadına Yönelik Şiddet
32
KADINA
YÖNELİK
ŞİDDET /
EGZERSİZLER
Kadına Yönelik Şiddet
34
Kadına Yönelik Şiddet
35
Uygulama 1
Uygulama Yönergesi:
• Katılımcıları 4 gruba ayırın.
• Katılımcılara Materyal 1’i verin.
• Farklı dönemlerde kadınların maruz kaldığı şiddet türlerini yazmalarını isteyin.
• Grupların sonuçlarını paylaşmasını isteyin.
• Sonuçları katılımcılarla değerlendirin.
Süre: 30 dk.
Uygulama 2
Uygulama Yönergesi:
• Materyal 2’yi eşit parçalar halinde kesin.
• Daha sonra bir torbaya koyup bazı katılımcılardan çekmelerini isteyin.
• Çektikleri yaygın inanış hakkındaki görüşlerini sorun.
• Görüşleri grupla tartışın.
Süre: 45 dk.
Uygulama 3
Uygulama Yönergesi:
• Katılımcıları 4 gruba ayırın.
• Gruplara Materyal 3’ü dağıtın.
• Grupların kendi içlerinde tartışarak Materyal 3’ü doldurmalarını isteyin.
• Sonuçları katılımcılarla tartışın.
Süre: 30 dk.
Kadına Yönelik Şiddet
36
Uygulama 4
Uygulama Yönergesi:
• Katılımcıları 4 gruba ayırın.
• Her grubun şiddeti önlemek için bireysel olarak ne yapabileceklerini ve çalıştıkları
kurumun neler yapabileceğini listelemelerini isteyin.
• Sonuçları katılımcılarla tartışın.
Süre: 45 dk.
Materyal 1
1. Grup
2. Grup
3. Grup
4. Grup
Materyal 2
Aile içinde kadına yönelik şiddet sadece aileyi ilgilendiren bir sorunudur.
Kadına şiddet uygulayan erkekler şiddet davranışını kontrol edemez, buna engel olamaz.
Aile içinde kadına yönelik şiddet çoğunlukla düşük gelirli ailelerde yaşanır.
Kadına Yönelik Şiddet
39
Materyal 3
1. Grup
2. Grup
3. Grup
4. Grup
DİPNOTLAR
1
Her ne kadar bu metinde ensest terimi kullanılsa da, hukuki olarak ensest yerine “aile içi
cinsel istismar” teriminin kullanılması daha doğrudur. Eylemin uygulandığı kişi 18 yaşın
altında ise “çocuklara yönelik aile içi cinsel istismar” teriminin tercih edilmesi daha doğru
olacaktır.
2
Krug EG, Dahlberg LL, Mercy JA., World Report on Violence and Health, World Health
Organization, Geneva 2002.
3
Dünya Kadınları Hakkında BM Çalışması, 2010.
4
Joni Seager, 2003. Making Violence Against Women Count: Facts and Figures.
5
Kadın Dayanışma Vakfı. 1996. Ankara’nın Gecekondu Bölgelerinde Yaşayan Kadınlara
Yönelik Aile İçi Şiddet Üzerine Bir Değerlendirme. Ankara: Kadın Dayanışma Vakfı
Yayınları.
Kadına Yönelik Şiddet
44
KAYNAKÇA
http://www.acalltomen.com/page.php?id=51
Altınay, Ayşegül ve Arat, Yeşim. 2007. Türkiye’de Kadına Yönelik Şiddet. İstanbul
http://www.amnesty.org.uk/svaw/vaw/global.shtml
Ankara Tabip Odası. 2003. Kadına Yönelik Şiddet ve Hekimlik Sempozyumu Bildiri Özetleri.
Ankara: Ankara Tabip Odası Yayınları .
http://www.bbc.co.uk/relationships/domestic_violence/whathh_index.shtml
Dışişleri Bakanlığı. 2006 Yılı İnsan Ticareti ile Mücadele Raporu. Ankara.
http://www.growing.com/nonviolent/victim/vict_res.htm
www.huksam.hacettepe.edu.tr/Turkce/SayfaDosya/kadina_yon_siddet.pdf
Kadın Dayanışma Vakfı. 1995. Şiddete Karşı Somut Bir Adım: Ankara Gecekondularında
Kadınlarla Ortak Bir Çalışma. Ankara: Kadın Dayanışma Vakfı Yayınları.
Kadın Dayanışma Vakfı. 1997. Orta ve Üst Sosyo-Ekonomik Düzeydeki Ailelerde Kadına
Yönelik Şiddet. Ankara: Kadın Dayanışma Vakfı Yayınları.
Kadın Dayanışma Vakfı. 2005. Aile İçinde Kadına Yönelik Şiddet Elkitabı. Ankara: Kadın
Dayanışma Vakfı Yayınları
Kardam Filiz. 2005. Türkiye’de Namus Cinayetlerinin Dinamikleri: Eylem Planı için Öneriler
Sonuç Raporu. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu, Nüfusbilim Derneği, Birleşmiş Milletler
Kalkınma Programı, Ankara: Koza Yayınları.
http://www.hips.hacettepe.edu.tr/
Krug EG, Dahlberg LL, Mercy JA. World Report on Violence and Health. Geneva: World
Health Organization; 2002.
Kadına Yönelik Şiddet
45
http://www.ksgm.gov.tr
http://www.lifeline.org.au/__data/assets/pdf_file/0014/16151/DV_toolkit.pdf
http://www.ncadv.org/protectyourself/SafetyPlan_130.html
http://www.osce.org/item/8997.html
http://rega.basbakanlik.gov.tr/main.aspx?home=http://rega.basbakanlik.gov.
tr/eskiler/2006/07/20060704.htm&main=http://rega.basbakanlik.gov.tr/
eskiler/2006/07/20060704.htm
http://www.stopvaw.org/
http://www.tuik.gov.tr/
http://www.unfpa.org/gender/violence.htm
www.unifem-eseasia.org/resources/factsheets/UNIFEMSheet5.pdf
www.unicef-irc.org/publicati ons/pdf/digest6e.pdf
Violence Against Women, WHO Consultation, Geneva, 5-7 February, 1996 FRH/
WHD/96.27
http://www.who.int/gender/violence/en/
http://www.who.int/mediacentre/factsheets/fs239/en/
http://www.who.int/topics/violence/en/
http://www.who.int/violence_injury_prevention/violence/world_report/factsheets/en/
ipvfacts.pdf
http://www.who.int/violence_injury_prevention/violence/world_report/wrvh1/en/.
NOTLAR
NOTLAR
NOTLAR