İi̇h 1.hafta

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 15

İcra iflâs hukuku 1. Ders 24.02.

2021
DERSİN İŞLENİŞİYLE İLGİLİ KISA BİR BİLGİ;
Öncelikle ikinci dönemin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Her zaman yaptığımız gibi önce kitap
tanıtımı yapalım. Kitap; Ramazan Arslan, Ejder Yılmaz, Sema Taşpınar Ayvaz ve Emel Hanağası’nın
icra iflas hukuku ders kitabı. Kitabımız bu kitabın en yeni baskısını alın benim elimdeki 2020 6. Baskı.
Daha önceki baskı elinizde varsa o da olur. Kitabı mutlaka edinin çünkü sınav sorumluluğu kitap +
benim anlattıklarım. Dolayısıyla sadece ders videosuyla olmaz bir önceki dönem tüm dersleri izledim
ama olmadı diyen vardı olmaz tabi. Test sınavı yaptığımız için kitaptan sorarız dolayısıyla burada kitabı
tek tek okuyacak halimiz yok önemli olan burada anlatmak. Evet derse düzenli olarak devam ederseniz
genel olarak öğrenirsiniz ama kitabı okuyarak pekiştirmeniz lazım sadece devam ederek öğrenmek
mümkün olduğunu düşünmüyorum pekiştirmenin lazım. Derse devam etmeyen arkadaşlar için onlar
birkaç kere daha fazla okumaları lazım çünkü icra hukuku, usul hukukundan da daha kurudur o nedenle
çok okuyarak onlara vakıf olunabilir. Derse devam eden arkadaşlara her zaman söylediğim gibi orta
zekalı bir öğrenci bu kitabı en az 3 kez okunması gerektiği 3 kez sihirli bir sayıdır 3.’yü okurken bazı
şeyler yerleşir. Yine yapılan büyük hatalardan biri final için söylüyorum kitabın dönemin sonuna doğru
baş tarafı defalarca okunmuş oluyor sürekli baştan okuduğumuz için son taraflar zayıf oluyor bu dengede
sağlamanız gerekiyor. İflasta işlediğimiz konuları pekiştirmek için konuları özellikle okumanızı tavsiye
ederim. Evet ikinci olarak şu an karşında kim var kim yok bilmiyorum şu an karanlık bir ekrana
konuşuyorum sizden ricam yayın akışında herhangi bir sıkıntı olmadığı için bu kameralarımıza açalım.
Bu hafta olmasa da önümüzdeki haftadan itibaren lütfen kameralar hızlı Siz bu akşam o zaman daha
interaktif ders yapmak daha verimli ders yapmak mümkün oluyor bu sizin aleyhinize delil lehinize olan
bir durum.
Derse başlamadan önce sorunuz var mı? Ders kayıtlarını paylaşacağım ancak önemli olan dersi derste
dinlemek ve daha sonra da düzenli olarak çalışmak. Başka soru var mı? Ben olsam sınavı sorardım.
Sınavı normal koşullarda klasik yapıyoruz. Geçen dönem süre azdı vizeyi klasik yaptık finali test yaptık.
Yine aynı şey karşımıza gelebilir. O yüzden şimdiden herhangi bir angajmana girmek istemiyorum.
Dersi alan 250 öğrenci varmış. Ben yazı yazılmasından hoşlanıyorum hukukçu yazmalı vize sınavında
test yapmazsam şayet klasik sınavda 4 tane soru sorarım 4 sorudan fazla sorma imkanımız yok maalesef.
4 soru olduğunda da 7,5 puan her soruya puan veriyor konuyu bildiğiniz anlatmak yeterli değil konunun
can damarını bilmek lazım. Bu düzeye gelmek için de hem dersleri dinlemeniz lazım zaten örnekle ben
derse pratik şekilde yürütürüm ardından da belli işlendikten sonra kur pratik derslerine başlayacağım
pratik çalışmalarında kritik yapabilecek düzeye gelmenizi arzu ediyorum.
İCRA HUKUKUNUN ÖNEMİ;
Şimdi sınavı konuştuk biraz da icra hukukunun öneminden bahsedelim. İcra hukukun önemi şu; tabi ki
her hoca benim dersim çok önemli der gayet doğal. Aslında önemsiz bir ders yok önemli olduğu için
size okutuluyor ama İcra İflas hukukunun bir de pratik faydası var. İcra hukukunda süreler kısadır. Bir
dava açtığınızda maddi hukuka ilişkin bir dava açtığınızdan dava kaç yılda sonuçlanıyor dava açılması,
istinaf, temyiz nereden baksanız 3 yıllık bir süreçtir. Avukatlık stajını bitirdiğiniz gün ilk işinizi aldınız,
3 yıl sonra davayı bitirebilirsiniz. Bu da iyimser bir tahminle, 7 yıl da sürebilir. Bozulur gelir, bir daha
gider 7 yıla kadar çıkar. Peki avukatlık vekalet ücreti ne zaman tahakkuk eder? Avukatlık kanunu ve
avukatlık ücret tarifesine göre işin sonunda, hükmün kesinleşmesi ile tahakkuk eder. Ondan öncesinde
ancak avans alabilirsiniz. Müvekkile aranızda yapılan avukatlık vekalet sözleşmesinde aksine bir hüküm
yoksa işleyiş böyledir. Genellikle de müvekkile pek fazla sözleşme imzalattırılmıyor müvekkil biraz da
ürkmesin diye dolayısıyla 3 yıl sonra yatırım yapıyorsunuz avukatlık böyle bir iş yeni başladınız gelecek
vekalet ücreti 3 yıl sonra.
İşin İcra hukuku kısmına bakarsanız. İcra hukukunda bir ilamsız takip genel haciz yolu ile takip açtınız.
Ödeme emri iletildiğinden itibaren 7 günlük ödeme ve itiraz süresi var. İtiraz edilmedi takip kesinleşir
hemen haciz aşamasına geçersiniz. Hatta haciz aşamasına geçmeden belki borçlu borcunu öder. Hatta
haczi başladıktan sonra belki bir telefon edip borcunu ödemek isteyip istemediği sorulur belki borçlu
getirir ofiste harcı ödeme yapar yani çok kısa süre içerisinde 15 gün içerisinde alacağı tahsil edersiniz
ve bu imkan dahilinde 10-15 gün içerisinde tahsili imkanı var ve Bu çerçevede vekalet ücretine
kavuşursunuz. Yani icra hukukunun pratik faydalarından biri çok hızlıdır davaya nazaran daha hızlı
paraya çevirmek mümkündür.
İkinci olarak da icra hukuku olmadan olmaz nasıl usul hukuku olmadan olmuyorsa eğer özel hukuk
yapacaksanız, ben sadece Fikri ve Sınai haklar hukukuna bakacağım fikir ve sanat eserleri kanununda
sınai mülkiyet kanunu yapacağım başka hiçbir şey yapmayacağım derseniz mutlaka Medeni Usul
hukuku içinde olacak davalar aynı zamanda ilam alacaksınız. Mahkeme hükmünün suretine ilam
deniyordu. İlamlı icra yoluyla alacağınızı icraya koymanız gerekiyor özel hukuk mahkemelerinden
aldığın ilamları, hatta idari yargı ön başvuru prosedürleri var icraya koymanız lazım. İcraya koymadan
alacağınızı alamazsınız. Bu da ikinci önemli husus yani özel hukuku hangi alanında yapılır. Örneğin; İş
hukukunda yapılır davayı kazandınız, ne yapmamız lazım icra yapmanız lazım icra olmadan olmaz. O
yüzden icrayı bilmek gerekir. İcrada minik hatalar yaparsanız, dava kazandınız ilam aldınız. icraya
koyarken minik bir hata yaptınız, karşı taraf avukatı şikayet yoluna başvurarak (Şikayet; davaya benzer,
dava gibi açılır ama belli sebeplerden dava olarak nitelendirilmez.) şikayetle yapılan işlemi iptal ettirirse
karşı vekalet kazandığınız davada hiç olmadık yerde minik bir bilgi noksanlığı, bir atlama, ihmal
neticesinde karşıya vekalet ücreti ödemek zorunda kalırsınız. Bunu müvekkile izah etmekte güçlük
çekersiniz. Dolayısıyla ilamlı icra son zamanlarda iyice arttı buna ilişkin uygulama ve tabii ki sadece
ilam mahkeme yoluyla değil ilam niteliğinde belge ile de örneğin; arabulucu anlaşması, netice itibariyle
belirli koşullarda ilam niteliğinde belge teşkil ediyor. İlam niteliğindeki bu belgenin arabulucu
anlaştıktan sonra ilam niteliğindeki belgenin de icrası ilamlı icrayı oluşturuyor. Gördüğünüz gibi icra
Hukukundan kaçış yok.
İcra hukukunun bir başka özelliği de diğer hukuk dallarından en büyük farkı aslında, doğrudan
borçlunun egemenlik alanını dokunur. Yani icra hukuku ile artık borçlunun evine iş yerine gidip
mallarını haciz ederek hukuka uygun bir şekilde mallarına el konuluyor. Altın küpesine, yüzüğüne el
konuluyor. Çeki, senedi varsa bunlara el konuyor. Dolayısıyla egemenlik alanında usul hukukuna kadar
bunu davayı usulü hukuku ile bunu davaya çevirip alacağı tespit ettirirsiniz ama icra hukuku ile artık
borçlunun egemenlik alanında dokunursunuz. Bu nedenle icra hukuku yine önemli.
Bir diğer önemi sizin için hakimlik sınavına girecek arkadaşlar için bu zorunlu alanlardan biridir. Benim
iki dersim de öyle. Kazanmanız için bu alandan soru kaçırmamanız gerekiyor çünkü eleyici sorular
başka alanlarda oluyor, rakipleriniz bu alandan alanlardan soru kaçırmıyor ve kaçırmamak üzere
çalışıyor, sizin de aynı şekilde kendinizi bu şekilde programlamanız, bu alanlardan soru kaçırmamanız
gerekiyor. Bu alanlardan soru kaçırırsanız zaten birkaç soruyla fark ortaya çıkıyor, dolayısıyla hakimlik
sınavı ki artık sizin için çok da uzakta olmayan bir gelecek artık mezun oluyorsunuz mezuniyetten sonra
bununla ilgili hazırlıklara başlayıp ondan sonra da ilk sınavınızda girme durumunda olabilirsiniz. Bu
nedenle bu açıdan da fevkalade önemli, yaptığımız çalışma test çalışmasıdır. Dolayısıyla bu tavsiye
ettiğim kitabı son derece hakim olmalısınız. Kitabın bütün zerrelerini hakim olmasınız hiçbir şeyi
kaçırmamalısınız bu da sizi ayrıca motive etmeli çünkü sınava gireceksiniz. Hukuk Fakültesi bitti
eminim kiminizin ideali hakimliktir. Hakim olabilmek için de demek ki bu kitap önemli.
Bir diğer hususta uygulama ile ilgili Ben sizi uygulama ile ilgili birçok şey söyleyeceğim bir kısmınız
hakim, savcı olacaksınız ama büyük bir kısmınız da avukat olacaksınız bir kısmını belki devlette uzman
vesaire bir kısmınız akademik hayata geçeceksiniz ama bir kısım öğrenciler avukatlık yapacak bu bir
realitedir. Avukatlık yaparken de bu işi uygulamasını iyi bilmeniz lazım şu an Ankara’daki avukatların
yüzde 50’sinden fazlası icraya çalışıyor. Sürekli diğer işler daha az veya kişiler daha seçici. Şöyle ifade
etmek lazım kendinizi düşünün ağır ceza davasında yeni mezun oldunuz getirip size verirler mi? Belki
çok iyisiniz Belki 40 yıllık avukattan daha iyisiniz ancak birazcık halk arasında daha tecrübesiz
görünüyor olacaksınız O nedenle ilk yapacağınız işler Muhtemelen icra işi olacaktır. Aile hukuku
yapsanız icra bu işin içinde olacaktır. İcra olmadan olmaz. O nedenle bunu şimdi öğrenirken sadece ders
geçmek için değil kendinize yaptığınız bir yatırım olarak düşünün ciddi bir yatırımdır icra hukuku
göreceksiniz burada öğrendiğiniz bilgiler sadece temel şeyler bu bilgi hiçbir zaman size yeterli
olmayacak onu söyleyeyim. Önünüze çıkan sorunlarla artık çok fazla uygulaması olduğu için çok detaya
derine inilmiştir. İcra hukukunda yan kaynakları okumanız lazım. Tabi uygulama yaparken bu yan
kaynakları öğrenirsiniz. Karşınıza çok kişi çıkacaktır ben çok iyi icra avukatıyım diyen ama çok iyi icra
avukatı azdır. Ancak onu söyleyeyim Talih Uyar Türkiye’de tanınan çok önemli icra avukatlarından
biridir onunla da tanışacaksınız. Tabii ki bu alana arzu etmeyebilirseniz başka alanda da çalışabilirsiniz
ama bir bakarsınız kader sizi buraya sürükler. O nedenle donanımlı olmanız gerekiyor temel bilgileri İyi
edinirsiniz daha sonra uygulama ile ilgili detayları çabuk öğrenirsiniz. Biz hep bu meseleyi şöyle
tanımlarız; fakültede öğrenim sizi olabildiğince derinleştirir. Bir gölün derinliğini düşünün olabildiğince
derinleşir. Bu da son şansın son döneme geldiniz ne kadar iyi öğrenirsiniz o kadar iyi, uygulama ise
genişletir gölün alanını genişletir, sığ olarak genişler. İlla bir şekilde genişler ama çok sığ olarak
geliştirebilirsiniz o nedenle derinleşme imkanından yararlanın. Çünkü fakülteyi bitirdikten sonra bir
daha hiç kimse size bu kadar derin okumaya itmez. Ne gerek var dersiniz yüzeysel okumalar yaparsınız.
Evet bu kadar giriş konuşmasından sonra artık son döneminiz çoğunuz için son döneminiz umarım
hepiniz takılmadan mezuniyet sevincini yaşarsınız. Evet kitap biraz hacimlidir son olarak bunu söyleyip
derse başlayalım. Dolayısıyla son güne bırakmayın son günleri bırakmayın son günleri bırakırsanız acı
çektirir.
Şimdi derste söyleyeceğim bazı önemli şeyler var bunlar kitapta yok mu? var ama kitapta o kadar çok
şey var ki onu cımbızla oradan çekemezsiniz ve okurken hızlı bir şekilde atlayıp geçebilirsiniz soru
sorulduğunda oradaki kitaptaki cümle lazımdır cevap olarak onu seçebilmeniz lazım onun için de biraz
da beni dinlemeniz gerekir diye düşünüyorum.
Evet öyle bir faydanız var bunları yükleyeceğiz olacak şekilde ayarladık kayıt alınacak şekilde kapatınca
da bir saat içerisinde de kendi kendine yüklüyor fakat sonradan derse girenlerin bir daha dinlenmesine
gerek olduğunu düşünmüyorum. Tesadüfen giremeyenlerin çoğu kayıt notu diyorlar, aradan bazı
arkadaşlar çıkıyor meşakkatli bir şekilde bu videoyu durdurup durdurup saatlerini günlerini harcayarak
kayıt altına, not altına alıyor. Millette hazıra konup kayıt notunu alıyor. Bu ders bakımından kayıt notu
yeterli değildir onu da söyleyeyim özellikle test sınavı yapacaksam kayıt notunu yeterli olmaz mutlaka
kitabı okuyacaksınız. Kitap olmaz ise olmaz. 1965’ten beri bütün hukukçuları bu kitap yetiştirmiştir.
Tabi farklı kitaplarda var ancak bu kitap en çok kullanılan kitaptır. Son 10 yılda Hukuk Fakültesi sayısı
artı kitap sayısı fazlalaştı üç dört kitap daha dağarcığı girdi ancak uzun nesiller bu kitapla yetişti siz de
bu kitapla yetişeceksiniz. Bu kitabı okumadan olmaz.
Olmazsa ne yapabilirim başka ne okuyabilirim gibi çabalara girmeyin. O kitabı okumadım gerekmekte.
Kitaptaki sistematik, kanundaki sistematiktir. Kanun açık sınav yapmam. Kanunda aşağı yukarı her şey
var. Dolayısıyla kanun açık sınav kesinlikle yapmam onu da şimdiden söyleyeyim.
CEBR-İ İCRA HUKUKU;
Cebri icra hukuku bu dersin adı icra iflas hukuku icra genel anlamda cüzi İcra ve külli icra diye ikiye
ayrılıyor. Külli İcra iflas anlamına geliyor. İcra dendiğinde iflası da kapsayan bir üst kavram olduğunu
bilmeniz gerekiyor. Bu medeni yargı mahkemelerinin özel hukuktaki faaliyetleri tabii haklı olduğuna
inanan kişiye ne yapması gerekiyor? Anayasa'nın 36. Maddesine göre hak arama hürriyeti; meşru vasıta
yollarından, bu meşru vasıta yolları nelerdir? Mahkemeler ve İcra daireleri vasıtasıyla hakkını arayabilir.
Bir başka deyişle bizim hukuk sistemimizde ihkak-ı hak kural olarak yasaktır. Yani ihkak-ı hakkı imtina
edecek kaçınacak. Yani kendi hakkına kendisi almaya kalkmayacak. Minik istisnaları var Özellikle eşya
hukukunda görmüş olabilirsiniz komşuluk durumlarında komşunun tavuğu bahçeye girerse ne olur falan
gibi birkaç istisna dışında ihkak-ı hak yasağı var. Yani hakkımızı kendimiz alamayız Ne yapmamız
lazım mutlaka devlet mahkemelerine veya devletin İcra daireleri başvuru yapmamız gerekmektedir.
Devlet mahkemeleri derken tabi ki alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi de var. uyuşmazlığı çözen
arabuluculuk ve benzeri arabuluculukla çözüm yapılırsa ilam niteliğinde belge olabiliyor. Evet bazen
arabuluculuktan bahsetmek lazım bu ders bağlamında da bahsetmek lazım yeri geldiğince çünkü artık
arabuluculuk hayatın içeriğinde var. Bu dersle de bağlantısı var bir tespit davası açtığınızda ticari
uyuşmazlık arabuluculuğa tabi mi değil mi? İtirazın iptali davası açtığımızda zorunlu arabuluculuğa tabi
mi değil mi bunları bilmemiz gerekiyor. Bu nedenle öyle bir arabuluculuk konusunda yeri geldikçe bilgi
vereceğim. Evet bu tabii başvurulacak organlar Hak arama hürriyeti çerçevesinde devlete
başvuruyorsun. Devlet bunun için uygun organlar ihdas etmiş o çerçevede, bu bağlamda başvurulacak
organlar arasında mahkemeler gibi cebri icra organları da var onları öğreneceğiz. Aslında İcra ve İflas
hukuku veya diğer adıyla takip hukuku. Medeni Kanun gibi İsviçre’den alınmıştır Dolayısıyla oradaki
adından geliyor. Asıl anlamı da borçlarını takibidir. Bu nedenle dersin diğer adı takip hukukudur,
kısaltılmış adı. Aslında doğrusu cebri takip hukukudur. İcra hukukunda keza cebri icra hukukudur.
Çünkü işin içinde cebir zorlama vardır rıza ile icra yok. Dolayısıyla devlet gücü isteme hakkı tanınan
kişilerin alacaklarına nasıl kavuşacağına ilişkin Hukuk’a takip hukuku denir. Önce tanımına verdik.
CEBRİ İCRANIN KAPSAMI;
Cebri icranın konusu, kapsamı nedir? Cebri icra, hukuk aslında icra hukuk ve icra ceza hukukundan
oluşur. İcra hukuku, hukuk ve ceza ayrımındaki gibi tıpkı mahkemeleri de icra ceza mahkemesi gibi bir
de icra ceza hukuku vardır. İcra hukuku kadar icra, cezadan gerekli olduğu kadar sadece bazı hallerde
bazı suçların oluştuğunu bildireceğiz ilgili kanun maddelerini birlikte gözden geçirmek suretiyle kanun
bunun üzerinden inceleme yapacağız. Evet cebri icranın konusu ve kapsamı cebri icra tedbirleri sadece
borçlunun mal varlığı için burada kişisel sorumluluk esas alacaklının alacağına kavuşabilmesi için cebri
icra organları borçlunun yalnızca mal varlığına hukuken el koyabilir. Malvarlığından da bazı mal haklar
haczi kabil olmayan, haczi caiz olmayan mal ve haklardır. Bunlar haricindeki mal ve haklara el
konulmak suretiyle alacaklı alacağını elde edebilir. Nedir bunlar? Borçlunun para ile ölçülebilen,
mirasçılara geçebilen ve devri mümkün olan bütün malvarlığı değerleri kural olarak cebri icra konusuna
oluşturur ancak icra iflas kanunu madde 82 ve 83’te haczi caiz olmayan mal ve haklarının, bir de özel
kanunlar da haczi caiz olmayan mal ve hakları var. Bunlar haricindeki mal ve haklar haczedilebilir
dolayısı ile cebri icranın konusunu oluşturabilir. Bir de tabii icra iflas kanununda öngörülen icra cezaları
var. Bu arada tabii çalışmalarınızı yaparken, dinlerken yanınızda bir icra iflas kanunu metni olmasında
fayda var. İlgili kanun maddesini de sürekli okumanızı tavsiye ederim. Tabi modern hukukta artık
ekonomik suça ekonomik ceza dolayısıyla borç için hapis cezası yok. Roma hukukunda borçlu borcunu
ödemezse köle durumuna düşüyor. Alacaklı boynuna zincir bağlayıp getirip köle olarak kullanabiliyor.
Tabii hukukun tekabül ü gelişimi içerisinde artık ekonomik suça ekonomik ceza deniyor. İcra cezaları
genellikle tazyiktir yani bir şeyi yaptırmaya yöneliktir veya yanlış beyandan kaynaklanır. Yoksa sırf
borcunu ödemedi diye ceza hapis cezası yoktur. Ne olabilir mal varlığını yanlış bildirmiştir, mevcut
mallarını söylememiştir veya 338 maddeye göre 3 kişiye borçlunun borçlusuna, borçlunun alacaklarının
icra dairesine ödenmesi gerektiği söylendiği halde bunu yanlış yere itiraz etmiştir. Ben de böyle alacağı
yok demiştir Ama mutlaka gerçeğe aykırılık söz konusu ise icra ceza söz konusudur. Evet burada alacak
borç ve borçlu kavramı Medeni Usul hukukunda davacı ve davalı kavramlarını kullanıyorduk Burada
tabii davacı ve davalı kullanmıyoruz sıfat olarak alacaklı ve borçlu sıfatlarını kullanacağız, taraf sıfatı
olarak kullanıyoruz. Yoksa gerçekten maddi hukuk anlamında alacaklı mı borçlu mu belli bir prosedürün
sonunda belli olabilir. Dolayısıyla hemen belli olması mümkün değil. Buradaki alacak borç, alacaklı
borçlu kavramları borçlar hukukundan daha geniş. Borçlar hukukunda ki alacak, borç, alacaklı, borçlu
kavramlarını kapsadığı gibi onun dışında Örneğin; çocuk teslimi müessesesi var, boşanma davası
neticesinde velayete ilişkin hüküm tesis edildiyse, çocuğun velayeti anneye verildi çocuk babada ve
rızası ile anneye verilmiyorsa çocuk teslimi söz konusu olacak bu da icra hukukunun konusunu
oluşturuyor. Alacaklı velayeti kendisine verilen annedir, borçlu babadır. Burada borç nedir çocuk
değildir tabi ki çocuk bir insan. Borç çocuk teslimidir. Borç, alacak, alacaklı, borçlu kavramları daha
geniş. icra takibinin başlatan talepte bulunan kişiye alacaklı deniyor. Aleyhine talepte bulunan kişiye
borçlu deniyor.
Evet şimdi bir de hemen bu kanun özel bazı tabirler var bazı kanun terimleri kullandığında ne anlama
bir gelir bunu da özellikle düzenlemiş ona da göz atalım. Size göstereyim hemen evet 23 maddede
düzenlenmiş ‘’Kanundaki Istılahlar’’ diyor. Ne demek ıstılah; bugünkü kanundaki terimler bu
kanunun uygulanması bakımından terimlerin ne anlama geldiği bir kere ondan önce ben size şunu
sorayım. Kaç tür rehin vardır? Rehin maddi hukukta olduğu gibi maddi hukukun yaptırımı olan icra
hukukunda da fevkalâde önemli. Rehin bahsinde öğrendiğiniz gibi çoğu şeyin uygulaması icra
hukukundadır. Evet kaç tür rehin var? İki tür rehin var. Taşınır Rehni ve Taşınmaz Rehni. Peki, tabi
derste bazı sorular da sorabilirim bu arada onu söyleyeyim hazırlıklı olmalısınız. Kaç tür taşınmaz Rehni
var? Üç tür taşınmaz rehni var. Nedir bunlar? İpotek, ipotekli borç senedi ve İrat senedi. Tabi karşımıza
daha çok çıkanı ipotektir. Fakat 2 tür ipotek ve ipotekli borç senetlerinde İrat senedi daha fazla fon
sağlamak için kullanılıyor, sermaye piyasası aracı olarak kullanılıyor. Dolayısıyla Medeni Hukuk
anlamında Borçlar Hukuku anlamında Eşya Hukuku anlamında ipotek eşittir taşınmaz Rehni değildir.
İpotek taşınmaz rehni türlerinden biridir. İpotekli borç senedi ve İrat senedi gibi bunlar da taşınmaz
rehni türlerinden biridir. Fakat öncelikle bunları bilmeniz lazım tabi ki kavramları bilmeden hiçbir şey
yapamayız. Bu kanun bakımından, icra iflas kanunu bakımından 23 madde bakarsanız ipotek görürsek
bu kanunda ipotek tabiri diyor; ipotekleri, ipotek borç senetlerini, irat senetlerini eski Hukuk
hükümlerine göre tesis edilmiş taşınmaz rehinlerine(azalmıştır ama vardır), taşınmaz mükellefiyetlerini,
bazı taşınmazlar üzerindeki hususi imtiyazları ve taşınmaz eklenti üzerine rehin muamelelerini de
kapsar. Yani özetle bu kanunda ipotek görürseniz yani sadece İpoteğin paraya çevrilmesi diyor ipoteğin
paraya çevrilmesi dediğinde aynı zamanda ipotek ne anlama geliyordu? İpoteğin dışında ipotekli borç
senedi ve İrat senedi de bu yöntemle paraya çevriliyor ipotekli borç senedi bu yöntemle paraya çevrilir.
Bu kanun bakımından ama buna dikkat eder bütün özel hukuk bakımından değil bu kanunun kanunda
ipotekli gördüğünüzde demek ki ipotekli borç senedi de İrat senedinde kapsar şeklinde yorumlayacak
peki taşınır rehni ne anlama gelir diyor. Bunlar Teslime bağlı rehin zaten taşınır Rehni kural olarak
Teslime bağlıdır. Türk Medeni Kanununun 940 İnci maddesinde öngörülen rehinleri ticari işletme
rehninin hapis hakkını bu da önemli bakın hapis hakkını taşınır Rehni gibi işlem görür icra iflas
kanununda. Alacak ve sair haklar üzerindeki resimleri kapsar alacak Rehni de taşınır Rehni olarak kabul
ediliyor gördüğünüz gibi sadece rehin hem ipotek hem de taşınır Rehni yani biz burada rehinden
bahsederken ipotek nerede diye sormayacağız ipoteği de kapsıyor. İpotek anlamında tabi taşınır ipoteği
Aslında taşınmaz rehninin ipoteği olarak karşılığı olarak kullanıyor kanun. Dolayısıyla sadece rehin hem
taşınır rehni hem de taşınmaz rehnini kapsayan daha geniş bir kavramdır. Açıkça öngörülen istisnalar
dışında gemilere ilişkin bayrağına ve bir sicile kayıtlı olup olmadığına bakılmaksızın bütün gemiler
hakkında bu kanunun taşınırlara ilişkin hükümleri uygulanır. Bu kanun uyarınca gemi siciline verecek
şehirlerde tk977 maddesinin hükmüne tabidir. Şöyle ki yeni Türk Ticaret Kanunu’ndan evvel sicile
kayıtlı gemiler taşınmaz, kayıtsız gemiler ise taşınır hükmündeydi. Hukuktaki gelişmeler ve özellikle
milletlerarası sözleşmelerle bunun taşınır olarak kabulü gerekti. Türk Ticaret Kanunu ile birlikte yapılan
reformla artık taşınır olarak kabul ediliyor sicile kayıtlı da olsa kayıtsız da olsa gemiler taşınır olarak
kabul ediliyor. Dolayısıyla taşınır rehnine ilişkin hükümler uygulanacak bu da açıkça düzenlenmiştir.
Bu kanun maddesini 23 maddeyi hayat boyu unutmayın kulağınızın bir köşesinde kalsın mutlaka bir
yerde işinize yarayacaktır. Çok basit bir madde aslında çok bakılan maddelerden biri değil o yüzden
unutmayın dedim. Diğer maddeler örneğin; 68. maddeye 67. maddeye meslek hayatınız boyunca belki
haftada bir kere belki daha çok bakacaksınız, 72 maddeye 89 maddeye çok çok sık bakacaksınız. Bu
madde çok sık bakılacak bir madde değil ama bir problem olur, neyin ne olduğunu tespit etmek
bakımından bu da kulağınızın bir köşesinde kalsın derim. Alacak borç kavramı olduğu gibi ipotek
kavramı aslında daha geniş. Bu kanunda ipotek gördüğümüzde demek ki mutlaka ipotekli borç senedini
ve irat senedini dikkate alacağız. İpotekli borç senedi ve İrat senedinin kullanımı daha az biraz da ondan
kaynaklanıyor bilinirliği fakat son yıllarda Sermaye Piyasası vasıtasıyla fon sağlama bakımından
uygulaması artmıştır. Karşınıza gelebilir bu modern kavramları bilmeniz lazım diye düşünüyorum.
CEBR-İ İCRA TÜRLERİ;
Şimdi cebri icra türlerini öğreneceğiz ve bu türlere uygun olarak incelememizi yapacağız cebri icra
türleri de buna icra yolları da diyoruz. İcra yolları ikiye ayrılır; cüzi icra ve külli icra olarak ikiye
ayırıyoruz. Cüzi icraya icra iflas hukuku dendiğini de söylemiştik. Neden cüzi neden külli? Bir kere cüzi
icrada borçlunun bir veya birkaç alacaklısı ancak borçluya karşı kural olarak uğraşacağımız bir tane
alacaklı ya da birden çok alacaklı ama bütün alacaklıları değil bu borca karşı takip yapar ve borçlunun
bütün malları değil ancak alacaklının alacağına yetecek kadar mal ve hakları haczedilir haciz orada
durdurulur buna karşılık külli icrada borçlunun bütün alacakları sisteme dahil olur ve bu iflastır iflas
davası neticesinde Asliye Ticaret Mahkemesi icra iflas kararı vermesi ile birlikte bir iflas masası
teşekkül eder ve borçlunun bütün haczedilebilir mal alacak hakları bu masaya girer öte yandan da bütün
alacaklar adını masaya yazdırır Dolayısıyla burada bir küllilik var hem mallar hem de muhatap olan
alacaklar bakımına bir küllilik var icraya Gelecek olursak cüzi icra buna kısaca icra hukuku da diyoruz
bunu temel olarak ikiye ayırıyoruz ilamlı İcra ve ilamsız icra olarak kriter ilam gördüğünüz gibi ilam
nedir? Aslında mahkeme kararının, mahkeme hükmünü nihai karar olan hükmün suretine mahkeme
mührü ile tesis edilmiş hakimin ve kendinin imzasını taşıyan suretine ilam denir. Elimizde bir ilam varsa
mahkeme kararı varsa gerekçeli karar bu takdirde ne yapıyoruz? Götürüp onu icraya veriyoruz, ilamlı
icra yapıyoruz. Buna karşılık elimizde mahkeme hükmü olmadan da ilamlı icra yapabiliyoruz hangi
icraları yapabiliriz? konusu para veya para ile değerlendirilebilir şeyler noktasında konusu paradan
başka bir şeyse alacağın konusu kesinlikle ilamsız icra yapamayız mutlaka ve mutlaka mahkeme
hükmünü almamız lazım bu ilanda icra yapabiliriz bir taşınırın teslimi bir taşınmazın tahliye teslimi
talep ediliyorsa mutlaka Öncelikle dava açacağız mahkemede bir ilam alacağız ondan sonra icraya
geçeceğiz ama konu paraysa teminata ilişkin ilamsız icra örneği daha azdır o nedenle kural olarak para
alacağı üzerinden anlatılır Teminat bakımından da bünyesine uygun şekilde uygulanacak bunu söylemek
yetiniyoruz. Para alacağı bakımından ilamsız takip yapılabiliyor. Konusu para olacak onu da ifade
etmekte fayda var. ilamsız icra ilamlı icra arasındaki en temel fark şudur ilamlı icrada mahkemede zaten
borçlu defi ve itirazlarını ileri sürmüş olacağından artık itiraz müessesesi yoktur. Bu nedenle ilamlı icra
başladığında borçlu itiraz edemez kural olarak buna karşılık ilamsız icrada para alacağına ilişkin daha
önceden bir mahkeme denetiminden geçmiş alacak olmadığından borçlu hiçbir sebep göstermeksizin
dahi itiraz edip takibi durdurabilir. İlamlı icrada böyle bir durum söz konusu değildir. İlamlı icra para
alacağına ilişkin olarak da yapılabilir para alacağı varsa seçimlik hakkı var. Dilerseniz ilamlı icraya,
dilerseniz ilamsız icraya başvurabilirsiniz. Ancak bir kere mahkeme hükmü alıp bir kere mahkemeye
başvurduğunuz ilam aldıysanız ilamı aldıktan sonra artık ilamsız icraya başvuramazsınız. Bu konuda
yargıtay’ın içtihadı birleştirme kararı var. Dolayısıyla mahkemeye başvurdunuz ilam aldınız sadece
mahkemeye başvurabilirsiniz ilamsız icraya giremezsiniz ama henüz mahkemeye başvurmadıysanız
seçim hakkınız var. Dilerseniz mahkeme giderseniz Dilerseniz ardından aldığınız ilamla ilamlı icra
yoluna başvurabilirsiniz, dilerseniz hiç mahkemeye gitmeden doğrudan doğruya ilamsız icra takibi
başlatabilirsiniz. Burada para alacağının hangi kaynaktan doğduğunun önemi yok haksız fiilden
kaynaklanmış olabilir, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanmış olabilir ya da hukuki işlem
sözleşmelerinin kaynaklanmış olabilir. Konusu paradan başka bir şey olan alacaklar için mutlaka
mahkemeye gitmek lazım mahkemede ilama bağlatıp ardından ilamlı icraya getirmek gerekecektir.
İlamsız icra da kendi içinde üçe ayrılır 1.Genel haciz yoluyla takip 2.kambiyo senetlerine mahsus haciz
yoluyla takip 3.Kiralanan taşınmazların ilamsız tahliyesi. Kiralanan taşınmazların ilamsız tahliyesi
aslında para alacaklarına ilişkin olmasının istisnasıdır ilamsız bir tahliye var. Burada tabi tahliye nasıl
sağlanır? Kiralanan taşınmazların kural olarak Sulh Hukuk Mahkemesi’nde tahliye davası açılması
suretiyle bu istisnasıdır HMK 4. maddeyi incelerken icra iflas kanunundaki ilamsız tahliye hariç
diyordu. İlamsız tahliyenin de iki türü var. Birisi kira parasının ödenmemesi kira parasını ihtarlara
rağmen ödenmediği takdirde hiç mahkemeye gitmeden doğrudan doğruya icra dairesine giderek ilamsız
tahliye takibi yapabiliriz. Diğeri de kira süresinin bitmesi ile olabilir kira süresinin bitmesi ile bu
otomatik olarak yapılması mümkün değil ancak uygulamada emlakçılar falan çok yapıyor yazılı tahliye
taahhüdü denen geçerli bir yazılı varsa bu takdirde ilamsız tahliye takibi yapılabilir. Bu da demek ki
para alacağı olmasının istisnası. Buna karşılık genel haciz yolu ve kambiyo senetlerine mahsus haciz
yolunda konusu paradır paraya ilişkin bir alacak genel haciz yolu bakımından peki elimizde bir kambiyo
senedi var kambiyo senetlerine mahsus haciz yolunda başvurmak zorunda mıyız değiliz dilersek genel
haciz yoluna dilersek kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluna başvuru yapabiliriz. Buna karşılık tabii
kambiyo senetlerine mahsus haciz yolunda başvurmak daha avantajlı bu avantajlarını daha sonra
göreceğiz. Eğer elimizde kambiyo senedi varsa. Buna karşılık haksız fiillerden doğan alacak varsa
sebepsiz zenginleşmeden doğan alacak varsa, sözleşmeden kaynaklı alacaklar varsa ilamsız genel haciz
yoluyla ilamsız takip türlerinden genel haciz yoluyla takip yapılabilir. İlamsız takip bir üst kavramdır.
Mutlaka takip çeşidini sorarsak ilamsız takip türlerinden genel haciz yoluyla takip şu sebeple diyeceğiz.
Esas sebep neyse size altın kurallar vermeye başlayacağım bir altın kural da budur konusu para alacağı
ise konu para alacağı olduğundan genel haciz yoluyla takip yapılabilir diyeceğiz çünkü konusu paradan
başka bir şeyse genel haciz yoluyla takip yapamayız. Ne yapmamız lazım dava açıp ilam alıp ilamlı
takip yapmamız gerekir. rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip burada tabi rehni geniş olarak anlatmak
gerekir 23 madde olarak burada kullanıyoruz hem taşınır hem taşınmaz rehin türlerinden ipoteği, ipotekli
borç senedi, irat senedini de kapsar şekilde kullanıyoruz. Rehinle alacakların özelliği sebebiyle özellikle
kanun koyucu alacağı alacaklar için ayrı bir takip yolu öngörmüştür. Bu yol diğer teminatlar içinde
sadece rahimlerin teminat altına alınmış alacaklar içinde ilamlı ve icra ilamsız takip olmak üzere ikiye
ayrılır. Aslında bakarsanız ilamlı ve ilamsız takipte taşınır rehnin de özellikle ilamlı ilamsız, taşınmaz
Rehni de ilamlı ilamsız takip olarak ayırmakta fayda var bu şekilde inceleyeceğiz zaten. Demek ki
Aslında bakarsanız ilamlı ilamsız takip edilirken genel hükümleri öğrendiğimizde sadece rehni paraya
çevrilmesinde ilamlı ilamsız takipteki genel müesseseleri sürekli kullanacağız. İtiraz ve itirazın
hükümden düşürülmesi rehninin paraya çevrilmesi ve rehni paraya çevrilmesinde sadece özellik arz
eden hususları inceleyip diğer hususlarda diğer konuları Atıf yapmak ve yetineceğiz. Dolayısıyla genel
haciz yoluyla başlayacağız genel haciz yoluyla da başladıktan sonra onu tamamen bitireceğiz. Örneğin;
kambiyo senetlerine mahsus haciz yolunda geçtiğimizde sadece takip talebinde ödeme emri
aşamalarında farklılık var. Diğer aşamalarında farklılık var diğer aşamalarda farklılık yok atıf yapmak
da yetineceğiz.
Bir de külliye icra var dedik bunun adı da iflastır. İflas hukuku iflas hukuku da takipli iflas ve takipsiz
İflas olarak karşımıza çıkar takip kural olarak iflas takipli iflas yani iflas davası Açmadan önce mutlaka
bir icra takibi gibi itiraz takibi yapılır iflas Takibi de icra dairesine yapılır. buna itiraz edilirse borca veya
edilmezse fark etmez her ikisi için de iflas ettirebilmek için borçluyu mutlaka Asliye Ticaret
Mahkemesinde, bulunmayan yerlerde Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesine
bir iflas davası açmak gerekir. İflas davası neticesinde ancak iflas edilir ve bu suretle bütün malları cebri
icraya konulur ve artık iflasla birlikte Müflis sıfatını almıştır. Evet bunu daha sonra inceleyeceğiz kamu
alacaklarının tahsili nasıl oluyor? Kamu alacaklarının tahsili için özel bir alacak öngörülmüş kamu icra
hukuku dediğimiz daha özel bir hukuktur 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında
kanundur. Kamu alacaklarının vergi, resim, harç gibi nelerin kamu alacağı olduğu 6183 sayılı kanunun
1. Maddesinde belirtilmiştir. Özellikle; devlet, il özel idare, belediyelere ait vergi, resim, harç, vergi
cezası, para cezası gibi kamu alacaklarının tahsili düzenleniyor. Ancak bunun bir istisnası var. İstisnasını
da size göstermek isterim test sınavlarında falan genellikle karşınıza çıkar, buna dikkat ediniz. Evet 47.
Madde görünüyor sanıyorum para cezaları diğer hukuku Amme borçlarının takibi hakkındaki kanunlar
hükmü mahfuzdur bu Mahfuz tutulan kanun Amme alacaklarının tahsili usulü hakkındaki kanundur
ancak devletin akitten veya haksız fiilden doğan alacakları hakkında bu kanun hükümleri cereyan eder.
Yani devletin sözleşmeden veya haksız fiilden doğan alacağı varsa İcra İflas Kanunu uyguluyoruz. Yani
6183’ü değil bu da istisnasıdır. sözleşme ve haksız fiil bunu da dağarcığımız katalım.
İCRA İFLAS HUKUKUNUN KAYNAKLARI;
Gelelim icra ve iflas hukukunun kaynaklarına. Yavaş yavaş asıl konularımıza gidiyoruz. Hemen
genel haciz yoluna geçmemiz lazım çünkü aslolan genel haciz yoludur. Bunu çok detaylı bir şekilde
inceleyeceğiz. Sonrasında icra hukukunun kılcal damarların kadar ineceğiz, tamamını öğreneceğiz.
İlk kaynak tabi ki icra ve iflas kanunu. Kanunumuz 1889 tarihli İsviçre federal icra ve iflas kanunundan
alınmıştır. Tam tercümesi borç için takip ve iflas hakkında kanundur. İcra ve iflas kanunu olarak
çevrilmiştir. Önce 1929’da bir çeviri yapılmış. İki tane kanun çıkmıştır. İlginçtir. Cumhuriyet tarihinde
genellikle Türk medeni kanunu, Türk borçlar kanunu iltibas edilmiştir. Resepsiyonla yürürlüğe
girmiştir. Bu iki kez 29’dakinin menşei de İsviçre icra ve iflas kanunudur. Tabi 29’daki kanun çok fazla
yürümemiş. Neden yürümemiş? Çünkü 1929’da eski hukuktan gelen alışkanlıklar var. Bu fazla liberal
gelmiş. Borçlular borçlarını ödememeye başlamışlar. Çünkü hapis cezaları kaldırılmış. Hapisle tazyik
yok İsviçre’de. Hapis cezası olmayınca. Bizde ise eski hukuktan kaynaklanan borçluya karşı hapis
tehdidi var. Bu tehdit sayesinde borçlu borcunu ödüyor. Bu fazla large gelmiş, borçlu borcunu
ödememeye başlamış.
İkinci olarak da ilamlı icra çok teferruatlı bir düzenlemeye tabii tutulmamış. Onun sebebi ise şu; İsviçre
icra iflas kanunu federal kanundur. Buna karşılık usul kanunları federal kanun değildir. Kanton bazlı
kanundu. 28 ayrı kantonun 28 ayrı usul kanunu vardı. İlamlı icra da aslında hükmün devamı gibidir.
Hükmü verecek mahkeme. Hükmü verdikten sonra bu nasıl icra edilir. Dolayısıyla ilamlı icra İsviçre’de
kanton kanunlarında düzenlenmişti. O nedenle bu federal kanuna tek maddeyle alınmış. Yeterli
olmamış. Daha çok da 1929 koşullarında borçlular borçlarını ödemedi diyor ama ekonomi tarihine
bakacak olursanız 1929 yılı Amerika’daki büyük buhranın başlangıcıdır. Bunun Türkiye’de de
yansımaları olmuş, borçlular borcunu ödeyememiş. Bu nedenle bazı tedbirler alınmak için 32’de kanun
yeniden yazılmış ve yeniden kanunlaştırılmış. 2004 sayılı icra ve iflas kanunu 1932 tarihli bir kanundur.
Burada en büyük yenilik ilamlı icraya ilişkin daha çok hüküm getirilmesi, özellikle icra ceza hukukuna
ilişkin icra cezaları bölümü getirilmiş. Yani bazı hallerde icra mahkemesinin ceza vermesi öngörülmüş.
Bu suretle icra ve iflas kanununun daha işlevsel hale gelmesi sağlanmaya çalışılmıştır.
1940’da ciddi değişiklikler getirilmiş, bundan sonra değişik yıllarda ciddi değişiklikler yapılmış. Mesela
1965’de ilk kez menfi tespit davası getirilmiş. 1965 yılındaki 538 sayılı kanun değişikliği 125 tane
madde değiştirilmiş. 30 yeni madde ihdas edilmiş. Menfi tespit davası ilk kez getirilmiş. İsviçre’de
olmayan bir dava türü bizim kanunumuza ithal edilmiş. İsviçre’nin bizden aldığı tek müessesedir. Biz
genelde İsviçre’deki değişiklikleri 5 yıl gecikmeyle takip ederiz. O zamanların meşhur icra iflas
hukukçusu Profesör İlhan Postacıoğlu hoca sayesinde menfi tespit davası kanuna girmiş 72. Madde
olarak. 72. Madde önceden sadece istirdat davasını düzenlemekte iken şimdi menfi tespit ve istirdat
davasını düzenliyor.
1985’de değişiklik var. Yakın zamanda 2003’de 4949 sayılı kanun 107 maddeden oluşuyor. İcra iflas
kanununun 81 maddesinde değişiklik yapmış. Yine 2004 yılında da 5092 sayılı kanunla ciddi
değişiklikler yapılmış. Onun dışında da tabi birçok değişiklik var. 2012’de 6103 sayılı Türk Ticaret
Kanunu’na uyum sağlanmaya çalışılmış. 23. Maddede de yeminin niteliği konusundaki değişiklik bu
çerçevede sayılabilir. Bunlar dışında da süregelen değişiklikler var. Mesela 7101 sayılı kanunla 2018
yılında iflasın ertelenmesi kurumu kaldırılıp konkordato müessesesi tamamen yeniden düzenlenmiş ve
çok işlevsel hale gelmiş. Şu an çok popüler konulardan biri.
Yine 2018 yılında 7155 sayılı bir abonelik sözleşmelerinden kaynaklanan para alacaklarına ilişkin
takibin başlatılması usulü hakkında kanun çıkarıp abonelik sözleşmesinden kaynaklanan para
alacaklarına ilişkin takiplerden takip talebi ve ödeme emri bakımından özel düzenlemeler getirilmiş.
Bunun yanı sıra diğer maddelerde de bazı değişiklikler getirilmiş.
2019 yılında 7165 sayılı ceza muhakemesi ve bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanunla icra
mahkemesi kararlarının temyizi bakımından değişiklik yapılmış ve son olarak 2020 yılında 7251 sayılı
hukuk muhakemelerinde esas itibariyle değişiklik yapan kanunla 8/a 78 ve 258. Maddelerinde değişiklik
yapılmış.
Bunun dışında bu covidle ilgili düzenlemeler de icra iflas hukukunu doğrudan ilgilendiriyor. Takip
hukukunu ilgilendiren 7226 sayılı bir kanun var. Sürelerin durmasına ilişkin.
Gördüğünüz gibi 1929 sayılı icra iflas kanunu nerdeyse 1889 tarihli İsviçre İİK’nun nerdeyse aynısıydı.
32 tarihli ve 2004 sayılı kanun ise İsviçre kanunundan ayrılmış ve kanunu ir dereceye kadar yerli bir
kanun haline getirmiş. İsviçre İİK’ndan ayrılma eğilimi zamanla yapılan değişikliklerle daha da belirgin
hale gelmiş. Sebebi de şu; İsviçre nüfusu 8 milyon civarında olan bir ülke. Borçluların davranışları, bu
kanun çok liberal geldiğinden borçlular kanun boşluklarından yararlanarak borçlarını ödememe yoluna
gittiklerinden önleyici tedbirler yıllara sari olarak alınmış. Temel kanunlar içerisinde bize en özgü olan
kanun ne derseniz cevabı icra ve iflas kanunudur. Diğer kanunlar mehaza çok benzerdir. Ama icra iflas
kanunu artık bazı noktalarda çok ayrışmıştır. Mesela 89 haciz ihbarnameleri konusunda tamamen
farklıdır İsviçre İİK’ndan.
Bunun dışında diğer kaynaklar da var. İcra ve iflas Kanunu Nizamnamesi var. Kanun bu kanunun
uygulanması bir tüzükle tayin ve tespit olunur diyor kanun. Bugün yürürlükte olan tüzük de 1932 tarihli
Nizamnamedir. Bu nizamnamenin iflasa ilişkin bazı hükümleriyle icra dairesinin yönetimine ilişkin bazı
hükümleri uygulama kabiliyetine haizdir. Diğer tutulan defter belge kayıtlarla ilgili yıllara sari olarak
değişik yönetmelikler çıkarılmış en son 2005 tarihli bir yönetmelik var. Yine 2013 ve 2017’de
değişiklikler yapılan bir yönetmelik var. Bu yönetmelikte daha çok icra dairesince tutulması gereken
defter belge kartonlar ve özellikle UYAP’la birlikte elektronik ortama uyum sağlayan hükümler
getirilmiş. Onun dışında kanunda bulunan sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden
yapılandırılması dair yönetmelik var.
Lisanslı yed-i emin depoları yönetmeliği var. Lisanslı yed-i emin depoları ücret tarifesi var. İflas idaresi
ücreti yazı ve tebliğ masrafları tarifesi hakkında tebliği var. Konkordato komiserliği ve alacaklılar
kuruluna ilişkin yönetmelik, konkordato gider avansı tarifesi, konkordato talebine eklenecek belgeler
hakkında yönetmelik, yine faaliyet izni kaldırılan bankalarda sigorta, mevduat ve sigortalı katılım
fonundan ödenmesiyle bu bankaların iflas ve tasfiyesine ilişkin usul ve esaslar hakkında yönetmelik var.
Bir de HMK da icra iflas hukukunun temel kaynaklarından birisidir. Zira takipler sırasında çeşitli
davalar ve hukuki çareler söz konusudur. Burada öncelikle İİK uygulanması söz konusudur ancak
burada açık hüküm bulunmayan hallerde takibin niteliğine uygun düştüğü oranda HMK’nın
uygulanması da söz konusu olacaktır.
Yine icra iflas hukukunun diğer kaynaklarından birisi de Yargıtay kararlarıdır. Fakat icra hukukunun
uygulanması okyanus kadar geniştir. Özellikle uygulamada yapacağınız ilk iş karar bulmaktır. Tabi
Yargıtay’ın temel işlevi özellikle BAM kurulduktan sonra hukukun ülke düzeyinde yeknesak bir
biçimde uygulanmasını sağlanması, buna ilişkin çeşitli kararlar var tabi. Özellikle icraya ilişkin dava
açarken örnek karar çok yararlı oluyor. İçtihadı birleştirme kararı varsa bu tabi ki bağlayıcı. Onun
dışında hukuk genel kurulu kararlarına çok itibar edilir. İcra iflas hukukuyla ilgili aslolan en temel
içtihatları 12. Hukuk dairesinde bulabilirsiniz.
İstihkak iddiasına ve davasına ilişkin hususlarda 8. Hukuk dairesi, iflas ve konkordato ve sıra cetveli 23.
Hukuk dairesiydi. Şubat itibariyle 23. Hukuk dairesi de kapatıldı. Biliyorsunuz daireler tedricen
kapatılarak 12 ceza 12 hukuk dairesine inecek daire sayısı. 23 kaldırıldığı için 15 veya 17. Daireye
verildi görevleri. Ama en çok görevin 12. Hukuk dairesinde olduğunu söylemek lazım.
Gelelim icra organlarına
İcra iflas kanunundaki işlemleri yapan organlar hangileridir.
İcra Organlarında asıl organlar;
İcra Dairesi, icra mahkemesi gibi. Bunun dışında icra mahkemesi kararlarının istinaf edildiği BAM ilgili
hukuk dairesi ve onun da kararlarının temyiz edildiği Yargıtay ilgili daireleri asıl organlar olarak
karşımıza çıkmaktadır.
Yardımcı organlar ise icra dairelerinin teftişini yapan adalet müfettişleri ve cumhuriyet savcılıkları,
dolayısıyla savcılardır.
Bunları görelim. Özellikle icra mahkemelerinin kararlarının istinaf ve temyizi de genel mahkemelerden
farklılık arz etmektedir. Bu bağlamda bunları da görmemiz gerekir.
İcra Organlarından Asıl Organlar
İcra daireleri; icra işlemlerinin en önemli örgütüdür. Kanunun birinci derecede muhatabı icra
dairesidir. HMK’da davada ilk derece mahkemesidir. Burada ise icra dairesidir. Bazı icra takipleri vardır
ki hiç mahkemeye gidilmeden bütün aşamalar icra dairesinde tamamlanıp, takip sona erip alacaklı
alacağına kavuşabilir. Yapılması gereken işlemlerin büyük çoğunluğu icra dairesi tarafından
yapılmaktadır. Fevkalade önemlidir. İcra dairesine uygulamada icra müdürlüğü de deniyor. Bu arada
icra iflas kanunundan bahsederken ek bir bilgi vereyim. Şu an bir komisyon vardı. Ve komisyon
çalışmasının bittiği kulağıma geldi. Diğer kanunlar gibi İİK da yeniden yazılıyor. Ne zaman yasalaşır
bilemiyoruz ama yeni kanun yazıldı.
İcra dairesinin kuruluşu
İcra iflas kanununun 1’inci maddesinde;
İcra daireleri: Madde 1 – Her asliye mahkemesinin yargı çevresinde yeteri kadar icra dairesi bulunur.
Her icra dairesinde Adalet Bakanlığı tarafından atanacak bir icra müdürü, yeteri kadar icra müdür
yardımcısı, icra katibi ile adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonları tarafından
görevlendirilecek mübaşir ve hizmetli bulunur.
İcra müdür ve icra müdür yardımcıları, Adalet Bakanlığı tarafından yaptırılacak yazılı sınav ve Adalet
Bakanlığı tarafından yapılacak sözlü sınav sonucuna göre atanırlar. İcra katipleri arasından Adalet
Bakanlığı tarafından yaptırılacak yazılı sınav ve Adalet Bakanlığı tarafından yapılacak sözlü sınav
sonucuna göre de icra müdür veya icra müdür yardımcılığı kadrolarına atama yapılabilir.
İcra katipliğine ilk defa atanacaklar, kamu görevlerine ilk defa atanacaklar için yapılacak merkezî
sınavda başarılı olanlar arasından Adalet Bakanlığının bu konuda yetki vereceği adli yargı ilk derece
mahkemesi adalet komisyonları tarafından yapılacak uygulama ve sözlü sınav sonucuna göre; unvan
değişikliği suretiyle atanacaklar ise uygulama ve sözlü sınav sonucuna göre atanırlar. Unvan değişikliği
suretiyle icra katipliğine atanacaklar tahsis edilen kadronun yüzde ellisini geçemez.
İcra müdür ve icra müdür yardımcıları ile icra katiplerinin, yazılı sınav, sözlü sınav, görevlendirme,
nakil, unvan değişikliği, görevde yükselme ve diğer hususları yönetmelikle düzenlenir.
İcra dairelerinde, gerektiğinde, Adalet Bakanlığı tarafından belirlenecek esaslar çerçevesinde, adli
yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonu tarafından zabıt katibi, mübaşir ve hizmetli
görevlendirilir.
İcra müdürü, icra müdür yardımcısı veya icra katibinin herhangi bir nedenden dolayı yokluğu halinde
görev ve yetkileri, adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonu tarafından görevlendirilecek yazı
işleri müdürü veya zabıt katibi tarafından yerine getirilir.
Adalet Bakanlığı, icra dairelerini bir arada bulundurmaya ve aynı icra mahkemesine bağlamaya
yetkilidir.

Şeklinde bir hüküm mevcut. Gördüğünüz gibi icra daireleri asliye hukuk mahkemesinin yargı çevresinde
kuruluyor. Bir veya birden fazla olabilir. Bir arada bulundurma, aynı icra mahkemesine bağlama yetkisi
adalet bakanlığına verilmiş. Görevlileri; icra müdürleri, müdür yardımcısı. Kimler icra müdür ve
yardımcısı oluyor ondan da bahsedelim. 2 yıllık adalet mezunları ve hukuk fakültesi mezunları
olabiliyor. İcra müdür ve yardımcılarının bir kısmı daha sonra hukuk fakültesi eğitimlerini
tamamlıyorlar. Hukuk fakültesi mezunlarının bir kısmı da avukatlık ofisi açtıktan sonra devlet
memurluğunu tercih edip sınava girip müdür, müdür yardımcısı olarak atanıyorlar. Neden? Devlet
güvencesi var çünkü. Ücret dışında bir de hacze gidildiği için harcırah var. Eskiden 2012 ye kadar
harcırahın tavanı yoktu. İcra müdür ve müdür yardımcılarının harcırahla birlikte aldığı ücret hakimlerin
üzerinde oluyordu. Şimdi bir tavan getirildi. O tavana kadar harcırah alınabiliyor. Dolayısıyla devlet
memurluğu içinde tatminkar ücret vadeden mesleklerden biridir icra müdür ve müdür yardımcılığı.
İcra dairelerinin iş yükü fazla. 3 kişinin yapacağı işi bir kişi yapıyor durumdu bugünlerde. Bir de çok
önemli işler yapıyorlar. Mesela bir sıra cetveli hazırlamak nerdeyse yarım gün sürer, o arada kırk kişi
gelip soru sorar.
İcra Dairesinin Görev Yetki Ve Yükümlülükleri;
İcra daireleri icra işlerinde birinci derecede görevlidir. Adeta icra hukukunun ilk derece hakimi gibidir.
Çünkü karar tensip tutanağı marifetiyle bütün talepler icra dairesine yapılıyor, icra müdürü (müdürle
icra dairesini ben aynı anlamda kullanıyorum.) Müdürün verdiği yetkiye dayanarak müdür yardımcıları
da işlem yapıyor. Küçük yerlerde müdür yapar ama Ankara’da bu mümkün değil. Ankara’da müdür
ancak reddiyatları inceliyor. Tahsilatları inceliyor. Onun dışında müdür yardımcılarına işi paylaştırıyor.
Ben icra müdürü derken bu kavramı müdürü, müdür yardımcısını ve katipleri de kapsar şekilde
düşünmenizde fayda var.
İlk derece hakimi gibidir. Bütün kararları verir dedik. Ancak verdiği kararların geniş anlamda hukuka
aykırı olduğunu düşünüyorsanız bunun denetimini icra mahkemesine yaptırabilirsiniz şikayet yoluyla.
İcra müdürünün yetkisi çok geniştir. Her şeyden önce haciz mahallinde borçlunun üzerinde zor kullanma
yetkisi vardır. Kolluk kuvvetlerine haber verip refakate alabilir gibi. Hacizli mallar üzerinde muhafaza
tedbirleri alabilir. Özel ve kamu müesseseleriyle doğrudan yazışabilir ve taleplerinin karşılanması, yanıt
verilmesi zorunluluğu vardır. Oldukça yetkili olduğunu söyleyebiliriz.
İcra dairelerinin görevini burada sayıp bitirmek mümkün değil. İcra iflas hukuku öğrendiğimiz her
müessesede icra dairesi görevlilerinin görevi var. Dolayısıyla bunun anlatımını her konuyu anlatırken
söyleyeceğiz.
Bir de yetkileri var. Bu görevlerinin genişliğine paralel olarak yetkileri de geniştir. Her daire ve makam
ile doğrudan yazışabilir. 359. Madde.
İcra dairelerinin muhabereleri: Madde 359 – İcra memurları yaptıkları muameleden dolayı her daire
ve makam ile doğrudan doğruya muhabere edebilirler.
Bütün ilgililer icra dairesinin taleplerini geciktirmeksizin yerine getirmek zorundadırlar.
İcra müdürleri zor kullanma yetkisine sahip olur. Bu hususta kolluk güçlerine ve köy muhtarlarına emir
verebilir. İcra dairesi yetkisi dışındaki başka yerlerde işlem yapılabilmesi için başka yer icra dairelerine
istinabe edebilir. Bu istinabeye uygulamada talimat yazılması deniyor.
İcra dairelerinin bir de yükümlülükleri var. Bu yükümlülüklerde olumlu ve olumsuz yükümlülükler
olarak ikiye ayrılıyor. Kanunun 8-11’inci maddesinde yükümlülükler yer alıyor. Bu yükümlülükleri de
dosya ve tutanak düzenlenmesi, verilen kararın gerekçeli olarak tutanağa yazılması, para ve değerli
eşyanın tevdii, icra dairesine yapılan ödemelerin kabulü şeklinde olumlu yükümlülükleri vardır.
Dosya ve tutanak düzenlenmesi;
Tutanaklar:
Madde 8 –İcra ve iflas daireleri yaptıkları muamelelerle kendilerine vak-ı talep ve beyanlar hakkında
bir tutanak yaparlar. Sözlü itirazlar ile talep ve beyanların altları ilgililer ve icra memuru veya
yardımcısı veya katibi tarafından imzalanır.
İcra ve iflas dairelerince verilen kararlar gerekçeli olarak tutanaklara yazılır.
İlgililer bu tutanakları görebilir ve bunların örneğini alabilir.
İcra ve iflas dairelerinin tutanakları, hilafı sabit oluncaya kadar muteberdir.

Mutlaka herhangi bir işlem yapıyorsan veya kendisine yapılan bir talep varsa, yazılı veya sözlü
yapılabilir talep, yazılı yapılırsa zaten tutanağa bağlanmış durumda. Sözlü yapılırsa bunu tutanağa
geçirme işlemi yapılır ve beyanların altları ilgililer ve icra memuru veya yardımcısı veya katibi
tarafından imzalanır.
İcra ve iflas dairelerince verilen kararlar gerekçeli olarak tutanaklara yazılır. 2012’deki değişiklikle
geldi. Kararların mutlaka gerekçeli olması gerekir. Neden gerekçeli olacak? Çünkü bu karar icra
mahkemesi tarafından denetlenirken icra dairesinin neden böyle bir işlem tesis ettiğinin bilinebilir
olması gerekir. Önceden verdiği kararlara ilişkin belli matbu ifadeler var, ilgili boşluklar dolduruluyorsa
bu uygun değildir. Mutlaka karara ilişkin gerekçenin bulunması gerekir.
Her icra takibi için bir dosya tutulur. Bu dosyada icra dairesi aldığı takip talebini esas kaydından
geçirerek dosyaya esas numarası veriyor. Tıpkı davalardaki gibi her dosyanın bir esas numarası vardır.
Numara o yıl icra dairesine gelen kaçıncı iş olduğunu gösterir. Esas numarası takibin yapıldığı yıl ve
dosya numarasından ibarettir. Bundan sonraki icra işlemlerine ilişkin tüm belge ve tutanaklar bu dosyaya
konacaktır.
Tutanaklara yönetmelik gereğince birbirini izleyen sayfa numaraları verilmesi zorunludur. Veriliyor mu
hayır. İş yükünden dolayı.
Yazıların okunaklı ve temiz olması gerekir, tutanaklarda kazıntı silinti yapılmaması gerekir. Yanlış
yapılan kısımların çizildikten sonra doğrusunun yazılması gerekir.
Bu tutanakların ilgilinin ve icra dairesi görevlilerinin imzasını taşıması gerekir. Bunlardan birinin imzası
noksansa bu takdirde tutanak geçerli olmayacaktır. Bu tutanakların bir başka özelliği de –bazen önemine
binaen bazı tutanaklar kanunda özel olarak düzenlenmiş; bunlara haciz tutanağı, ihtiyati haciz tutanağı
veya 103 davetiyesi örnek olarak gösterilebilir.-
İcra dairelerinin dosya tutma, tutanak düzenleme şeklindeki yükümlülüklerinin nasıl yerine getirileceği
kanunda yer alıyor ama çağın gereği olarak elektronik işlemler başlığı altında 8/a’da başka bir
düzenleme daha yapılmış.
Elektronik işlemler:(1) Madde 8/a İcra ve iflas dairelerince yapılacak her türlü icra ve iflas iş ve
işlemlerinde Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi kullanılır; her türlü veri, bilgi, belge ve karar, Ulusal
Yargı Ağı Bilişim Sistemi vasıtasıyla işlenir, kaydedilir ve saklanır. Usulüne göre güvenli elektronik
imza ile oluşturulan elektronik veriler senet hükmündedir. Güvenli elektronik imza, elle atılan imza ile
aynı ispat gücünü haizdir.
Gördüğünüz gibi güvenli elektronik imzayla imzalanan belgeler de ispat bakımından elle atılan imza ile
aynı güçte. Özellikle 68/1 anlamındaki belge, senet, imzası ikrar edilmiş adi senet eğer elektronik imza
ile imzalanmışsa aynı şekilde adi senet hükmünde olacaktır.
Bu tutanakları kimler görebilir. İlgililer bu tutanakları görebilir ve bunların örneğini alabilir. Tıpkı tapu
sicili gibi. İlgili kimdir? Sadece alacaklı değil aynı zamanda örneğin bir kefil varsa, borçlu lehine rehin
veren üçüncü kişi varsa bunun gibi istihkak iddiasında bulunan üçüncü kişi varsa, 89 haciz
ihbarnamesinde kendisine haciz ihbarnamesi gönderilen üçüncü kişiler bu tutanakları görebilir, örneğini
alabilir. İcra ve iflas dairelerinin tutanakları hilafı sabit oluncaya kadar muteberdir. Yani bu neyi
gösteriyor. Resmi belge olduğunu gösteriyor. Bu belgede yapılacak tahrifat, kazıntı, silinti aynı zamanda
resmi belgede sahtecilik suçuna vücut verir.
İcra ve iflas dairelerince yapılacak her türlü icra ve iflas iş ve işlemlerinde Ulusal Yargı Ağı Bilişim
Sistemi kullanılır; her türlü veri, bilgi, belge ve karar, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi vasıtasıyla
işlenir, kaydedilir ve saklanır. Fiziki olarak verilse bile belgeler UYAP sisteminde dosyaya
kaydedilecektir. Tamamen yapılamıyor şu anda ama gitgide daha çok adım atılıyor. Her şeyin elektronik
ortamda yapılmasına ilişkin UYAP’ta yeni sekmeler, yeni seçenekler yeni imkanlar oluşturuluyor.
Elektronik imza, elle atılan imza ile aynı ispat gücünü haizdir.
Zorunlu nedenlerden dolayı fiziki olarak düzenlenen belge veya kararlar, yetkili kişilerce güvenli
elektronik imzayla imzalanarak Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemine aktarılır ve gerektiğinde Ulusal
Yargı Ağı Bilişim Sistemi vasıtasıyla ilgili birimlere iletilir. Bu şekilde elektronik ortama aktarılarak
ilgili birimlere iletilen belge ve kararların asılları, gönderen icra ve iflas dairesinde saklanır, ayrıca
fiziki olarak gönderilmez. Ancak, belge veya kararın aslının incelenmesinin zorunlu olduğu hâller
saklıdır.
Artık dosyalar mahkemelere UYAP vasıtasıyla iletilebiliyor. Çünkü itirazın iptali davası açıldığında
genel mahkeme neyi istiyor icra dairesinden. Dosyayı. Dosya çerçevesinde yargılama yapılıyor. Dosya
en büyük delil. Bu şekilde elektronik ortama aktarılarak ilgili birimlere iletilen belge ve kararların
asılları, gönderen icra ve iflas dairesinde saklanır, ayrıca fiziki olarak gönderilmez. Ancak, belge veya
kararın aslının incelenmesinin zorunlu olduğu hâller de saklıdır.
Dosya ve belge tutmakla ilgili bu kadar husus yeterli sizlere.
Diğer bir yükümlülük de kendisine tevdi edilen parayı ödemek ve değerli eşyayı muhafaza etmektir.
Paranın ödenmesi ve değerli eşyanın muhafazası: Madde 9 –İcra ve iflas dairelerine yapılacak her türlü
nakdî ödeme, Adalet Bakanlığı tarafından uygun görülecek bankalarda icra ve iflas dairesi adına açılan
hesaba yapılır. Haciz sırasında, borçlu veya üçüncü kişiler tarafından yapılan ödeme nedeniyle tahsil
edilen paralar, en geç tahsilatın yapıldığı günü takip eden ilk iş günü çalışma saati sonuna kadar banka
hesabına yatırılmak üzere icra veya mahkeme kasalarında muhafaza edilir.
İcra ve iflas dairelerince yapılması gereken her türlü nakdî ödeme, ilgilisinin gösterdiği banka hesabına
aktarılmak üzere, icra müdürü tarafından resen bankaya verilecek talimat gereği yapılır. Talimat,
paranın icra ve iflas dairesi hesabına yatırılmasını takip eden en geç üç iş günü sonuna kadar verilir.
İcra ve iflas daireleri aldıkları kıymetli evrak ve değerli şeyleri kasalarında, zorunlu hâllerde ise
kiralanacak banka kasalarında muhafaza ederler.
İcra ve iflas dairelerine yapılacak her türlü nakdî ödeme, Adalet Bakanlığı tarafından uygun görülecek
bankalarda icra ve iflas dairesi adına açılan hesaba yapılır. Bu 2012’de gelen bir değişiklik. 2012’den
önce icrada müdürün önünde kasa vardı. Kasaya tahsilat yapıyordu. Daha sonradan alacaklı talep
ettiğinde reddiyatı yine kasadan yapıyordu. Şimdi artık icra dairesinden tahsilat mümkün değil. Mutlaka
adalet bakanlığı tarafından uygun görülen bankalarda açılan hesap var. İcra daireleri Vakıfbank ile
çalışıyor. Her icra dairesinin Vakıfbank’ta bir hesabı var. İcra dairesinin hesabına dosya numarası
bildirilerek para yatırılıyor.
Haciz sırasında, borçlu veya üçüncü kişiler tarafından yapılan ödeme nedeniyle tahsil edilen paralar, en
geç tahsilatın yapıldığı günü takip eden ilk iş günü çalışma saati sonuna kadar banka hesabına yatırılmak
üzere icra veya mahkeme kasalarında muhafaza edilir. 2012 de en büyük şaibelerden birinin olduğu
yerler de icra daireleriydi. İcra dairelerinde maalesef rüşvet iddiaları çok fazlaydı. Bunları bertaraf etmek
için böyle bir tedbir getirildi. Artık icra dairesi parayla ilgili hiçbir şey yapmasın diye. Ama hacze
gidildi, fiilen haciz yapılmaması için borçlu orda ödeme yaparsa bunu mecburen alacak tutanağa
yazacak ve ardından götürüp tahsilatın yapıldığı günü takip eden ilk iş günü çalışma saati sonuna kadar
banka hesabına yatırılmak üzere icra veya mahkeme kasalarında muhafaza edebilecektir.
İcra ve iflas dairelerince yapılması gereken her türlü nakdî ödeme, ilgilisinin gösterdiği banka hesabına
aktarılmak üzere, icra müdürü tarafından resen bankaya verilecek talimat gereği yapılır. Peki dosyaya
bankaya paranız yattı, sizin hesabınıza nasıl yatacak. Takip talebinde asil veya avukat IBAN’ını
bildirmiştir. Ödeme emrinde bu bildirilmez. Ödeme emrinde icra dairesinin IBAN’ı bildirilir. Borçlu
ödemeyi icra dairesine yapar. İcra dairesi bu bildirilen IBAN’a parayı gönderir. Bu talimat, paranın icra
ve iflas dairesi hesabına yatırılmasını takip eden en geç üç iş günü sonuna kadar verilir. Bu üç iş günü
içinde yapılmazsa bu kullanma zimmeti midir diye mahkeme gidilmiş. Mahkemeler bunu kullanma
zimmeti kabul etmiyor, çünkü müdür bunu kendi uhdesinde tutmuyor, yine bankada duruyor para.
İcra müdürü tahsilatı yapar ve daha sonra bunu alacaklıya ödemesine de reddiyat denir. Devletin
kasasına girmesine tahsilat, devletin kasasından çıkmasına da reddiyat denir. Sürekli icra dairesini
kontrol edeceksiniz. Tahsilata ilişkin bilgi düştüğü anda reddiyat yapılması için talepte bulunmanız
tavsiye olunur.
İcra müdürü daha çok bu tahsilatları günlük kontrol eder ve ilgililere reddiyat yapar, dolayısıyla bu bile
zaten mesaisinin büyük bir kısmını alıyor. Diğer karar tensip tutanaklarının yazılmasını icra müdür
yardımcılarına paylaştırır. İcra müdür yardımcıları da bazı işleri icra katiplerine gönderir. Dolayısıyla
icra müdürlerinin hacze çıkacak vakitleri yoktur, hacze genellikle katipler çıkar.
İcra ve iflas daireleri aldıkları kıymetli evrak ve değerli şeyleri kasalarında, zorunlu hâllerde ise
kiralanacak banka kasalarında muhafaza ederler. Bir de değerli eşyaları muhafaza etmek yükümlülüğü
var demek ki. Kendi kasalarında, mümkün değilse bankadan kiralık kasada muhafaza eder. Özellikle
örneğin 88’inci maddede haczin tamam olabilmesi için mutlaka fiziken de el konulması lazım. Nelerin?
Cirosu kabil senetler –bono, çek gibi- ve kıymetli madenler haczedilip borçluya bırakılamaz yed-i
eminler gibi. Mutlaka fiilen muhafaza altına alınması lazım. Muhafaza altına alınan bu kıymetli şeylerin
de zorunlu hallerde kendi kasalarında ya da kiralanacak kasalarda muhafazası zorunlu.
Yine tahsilatla ilgili birkaç şey daha söyleyelim. İcra dairesi 9’uncu madde gereğince kendisine yapılan
ödemeyi reddedemez. Kısmi ödeme de mümkündür. Borçlar kanununa göre borçlu kısmi ödeme yaparsa
bunu kabul edip etmemekte alacaklı özgür. Dilerse kabul eder, dilerse etmez. Aslolan borcun tam olarak
ifa edilmesidir. Buna karşılık icrada kısmi ödeme mümkündür. İcra dairesi kısmi ödemeyi kabul
etmemezlik yapamaz. Kabul etmek durumundadır. Kısmi ödeme durumunda o kısım için faiz işlemesi
durur artık. BK 100’e göre yapılan ilk ödeme neye sayılacak? Öncelikle icra giderlerine, vekalet
ücretine, ardından önce faize sonra da anaparaya sayılacak. Buna da dikkat etmek gerekir.
Yine yapılacak ödemenin mutlaka TL olması gerekir. Yabancı para üzerinden dava açılabilir mi. Evet
açılabilir. Yabancı para üzerinden mahkeme hüküm kurabilir mi? Kurabilir. Fakat yabancı parayı icra
ederken mutlaka Türk parasına çevirmemiz lazım. Hangi tarihteki Türk parasına. İİK 58. Maddeye göre
–madde takip talebinin içeriğidir- fiili ödeme tarihi veya vade tarihi. Bunu siz seçeceksiniz. Kurun
yukarı ya da aşağı gidişi dikkate alınarak tercih yapılabilir. Örneğin icra dairesine 500 dolar getiren biri
onu icra dairesine ödeyemez. Banka hesabına da gönderemez. TL hesabıdır o. Ne yapması lazım.
Mutlaka Türk lirası cinsinden gönderilmesi gerekir.
İcra dairesi para kıymetli evrak ve değerli şeylere el koymakla bu şeylerin sahibine karşı saklayan
durumuna giriyor. İcra dairesi devletin bir organı olduğundan burada saklayan devlet. El konulan şey
para veya nispi bulunan değerli şey ise bunların mülkiyeti devlete geçer ve yarar ve hasarı da devlete ait
olur. Bu nedenle icra dairelerinin banka hesabına yatırılan paraların faiz vs.leri devlete aittir. Haczedilen
şeyle misli olmayan şeyler ise bu halde saklama sözleşmelerine ilişkin TBK hükümleri uygulanacaktır.
Buna göre mülkiyet hak sahibine kalır ve semereler de devlete ait olmayıp hak sahibinindir.
Olumsuz yükümlülüklere geçeceğim ama bugün geçmeyelim.
50’nin altında alanları geçirmeyeceğim. 80 alan AA ile geçecek, diğer harf notları da buna göre
orantılandırılacak. Vize 30, final 70 üzerinden yapılacaktır. Pratikte doğru yanıtı vermek önemli.
Konuyla ilgili bir şeyler anlatmak değil. Nokta atışı cevap isterim.

You might also like