Professional Documents
Culture Documents
Ahmed B Hanbel Er Reddu 'Ale'z Zenâdıka Ve'l Cehmiyye Ankara Okulu
Ahmed B Hanbel Er Reddu 'Ale'z Zenâdıka Ve'l Cehmiyye Ankara Okulu
Ahmed B Hanbel Er Reddu 'Ale'z Zenâdıka Ve'l Cehmiyye Ankara Okulu
HANBEL
Hanbeli mezhebinin kendisine nispet edildiği Ahmed b. Hanbel,
164 (780) yılında Merv veya Bağda'ta doğdu. Bağdat'taki alimlerin
den Kur'an, dil ve fıkıh tahsil etti. 179 (795) hadis ile ilgilenmeye
başladı. Kufe, Basra, Mekke, Medine, Halep, Dımaşk gibi şehirlere
ilmi seyahatler gerçekleştirdi. Özellikle gittiği şehirlerde hadisleri
tespit etmeye çalıştı . Katli İmam Ebu Yusuf ve İmam Şafi'i gibi alim
lerin de aralarında bulunduğu 280'e yakın hocadan ilim tahsil etti.
40 yaşından sonra öğrenci yetiştirmeye daha çok zaman ayıran Ah
med b. Hanbel'in sayıları binlerle anılan talebesi vardır. Bu talebe
ler arasında Müslim, Ebu Davud, Yahya b. Ma'in, Ebu Bekir el-Hallill
ve Ebu Muhammed el-Berbehari gibi önemli alimler yer almaktadır.
Ahmed b. Hanbel, Me'mun, Mu'tasım ve Vasık dönemlerinde Ha
neti-Mu'tezili bürokrasinin eliyle Halku'l-Kur'an konusuyla ilişkili
olan mihne sürecinin en aktif isimlerinden biridir. O, Mihne süre
cinde Kur'an'ın mahlı1k olduğunu kabul etmeyen ve bu sebeple ha
pis gibi cezalara çarptırılan alimlerin başında gelmektedir. Eserleri
ve yetiştirdiği öğrencileri ile İslam düşüncesinde etkisi hilla devam
eden İslam alimlerinin başında yer almaktadır.
Eserlerinden bazıları şunlardır: el-Müsned, Kitabü's-Sünne, el-Akfde,
er-Reddu'ale'z-Zenadık ve'l-Cehmiyye, Kitabü'l-İrca, Kitabü'z-Zühd,
Kitabü'l-Vera, Kitabü'l-'İlel ve ma'rifeti'r-ricfıl, Kitabü Feza'ili's-sahfıbe,
el-Mesai/.
Yunus ÖZTÜRK
Ordu'nun Ünye ilçesinde 1989 yılında doğdu. İlk, orta ve lise öğ
renimini Ünye'de tamamladıktan sonra 2007-2014 yılları arasında
İstanbul Büyük Şehir ve Çorum Belediyeleri'nde itfaiye memuru
olarak görev yaptı. 2013 yılında lisans eğitimini tamamladı . 2014
yılından itibaren Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde araştır
ma görevlisi olarak görev yapmaktadır. Süleyman Feyzf Paşa'nın
"er-Risfıletü'l-Müftezile fi'r-Reddi 'Ale'l-Mu'tezile" Adlı Eserinin
Tahkik, Tercüme ve Değerlendirmesi, başlıklı yüksek lisans tezini
2015'te; Kelfım-Metafizik İlişkisi (Ffırfıbf Eksenli Bir İnceleme) baş
lıklı doktora tezini 2019 yılında tamamlayarak doktor unvanını
aldı. Dr. Yunus Öztürk'ün bilimsel dergilerde yayınlanmış makale
leri, kitap sadeleştirmeleri, ulusal ve uluslararası sempozyumlar
da sunulmuş bildirileri bulunmaktadır. Hitit Üniversitesi İlahiyat
Fakültesi Kelam Anabilim Dalı'nda akademik çalışmalarına devam
eden Yunus Öztürk evli ve iki çocuk babasıdır.
Ankara Okulu Yayınları: 3 5 0
Kelam Klasikleri: 1
Baskı ve Cilt
Vadi Grafik Tasarım ve Reklamcılık Ltd. Şti.
İvedik Org. San. 1420. Cad. No: 5 8/1
Yenimahalle/ANKARA• Tel: O 312 3 9 5 85 71
Sertifika No: 4 7 4 7 9
AHMED B. HANBEL
Çeviren
Yunus ÖZTÜRK
Ankara 2 0 2 0
İÇİNDEKİL ER
Giriş 9
......................................................................................................................
Cehmiyye'nin İddiaları 22
..............................................................................
SONUÇ 24
.......................................................................................... ...........................
KAYNAKÇA 25
............................................................................................................
3. Cehmiler'in İddiaları . . . . . . 48
.... .......... ........................................... ........... .. .
DİZİN ....................................................................................................................... 85
• "" ""O'ı 6
�- �.:- 1\ .J, 4.9.ll,;�I\
....
� ,,, ,, ..)"' �
1�- .)�tt
j'
. . . .
......... ... ...................................... ....... .......... 13 4
EDİTÖRÜN NOTU
Giriş
9 Han belilik ve tasav vuf ili şkisi hakkında bk. Bulut, Hanbeli Akaid Sis
temi, 143-149; Ge orge Makdisi , " Hanbeli Mezhebi ve Tasav vuf", Ta
savvuf İlmi ve Akademik Araştırma Dergisi, trc. Ramazan Özmen 8/18
(2007): 297-310.
10 Koca , İslam Hukuk Tarihinde Selefi Söylem Hanbeli Mezhebi, 219-220;
Kandemir , "Ahmed b. Hanbel" , 2: 78.
11 Ahmet Özer, Ehl-i Hadisin Red Literatürü ( Yüksek Lisans Tezi, Marmara
Üniversitesi, 2008), 34-123.
12 Ahmed b. Hanbel'in hayatı, eserleri ve İsJ am dü şüncesi açısından öne
mi hakkında bk . Kandemir, "Ahmed b. Hanbel", 2: 75-80; Koca, İslam
Hukuk Tarihinde Selefi Söylem Hanbeli Mezhebi, 31-120; Bulut , Hanbeli
Akaid Sistemi, 18-77.
13 Bekir Topal oğlu, "er-Red ale'z-Zen adıka ve'l-Cehmiyye" , Türkiye Diya
net Vakfı İslam Ansiklopedisi ( İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları,
2007), 34:514-515.
er-Reddu 'ale'z-Zenô.dıka ve'l-Cehmiyye 15
14 Kı vameddin Burslan, " İm am Ahmed'in Bir Eseri: İsl am'ın En Kadim İki
Mezhebinin Mün akaşası", Darülfünun İlahiyat FakültesiMecmuası 2/5-
6(1927): 278-327.
16 er-Reddu 'a/e'z-Zenadıka ve'l-Cehmiyye
8. Ayetlerde bir günün bin yıl ve 50 Rabbin katındaki bir günün insanla
bin yıl şeklinde geçmesi, zındıkların rın saydığı bin yılla kıyasla anlatımı,
günlerle ilgili ifadeleri çelişiktir. göklerin ve yerin 6 günde yaratıldı
ğı süreyi ifade eder. Bu günlerin her
birinin süresi insanların saymasına
göre bin yıldır.
Bin yıl tutan bir gün ise Cebrail'in
semadan yeryüzüne 500; yeryü
zünden semaya 500 senede iniş ve
çıkışını anlatmaktadır.
50 bin yıl olan bir gün, yaratılmış
ların hesabını Allah'tan başkasının
idare etmesi halinde bitiremeyeceği
bir süreyi ifade eder. Hesap görme
açısından Allah'ın kudretine vurgu
yapar.
9. Bir ayette Allah'tan hiçbir şeyin Müellif, inkarlarının mazeretten
gizlenemeyeceği belirtildiği hiilde başka bir şey olmadığını, Allah'ın
başka ayette ise müşriklerin müş- onların durumunu bildiğini söyle
rik olduklarını inkar etmelerinden mektedir.
bahsedilmesi çelişkidir.
10. Ayetlerde "çok kısa süre kaldık", 10 gün, kabirden çıkıp yeniden diri
"on günden fazla kalmadık", "ancak liş anında; kabirde 10 gün çok uzun
bir gün" ve "çok az" kalmak şeklin bir süre olarak gelince "bir gün", bir
de geçen ifadeleri çelişiktir. gün de çok uzun gelince "çok az kal
mak"tan bahsettiklerini söylemek
tedir.
11 . Peygamberlerin bir ayette "bil Cehennem kükrediğinde akılları
gimiz yok", başka ayette "şahitlerin başından gittiğinde peygamberler
Allah'a iftira edenlerdir" diyeceği "Bizim bilgimiz yok" diyecekler,
nin belirtilmesi çelişkidir. kendilerine gelince "iftira atanlar
dır" şeklinde söyleyeceklerdir.
12. Kıyame, 22-23'de Rabbin görül Gözlerin idrak edememesinden
mesinden; En'am, 103'de gözlerin kasıt, ahiret değil dünyadır. Diğer
O'nu idrak edememesinden bahse ayetteki görme ise ahiret açısından
dilmesi çelişkidir. dır.
er-Reddu 'ale'z-Zenddıka ve'l-Cehmiyye 19
18. Bir ayette mümin erkek ve ka- Velilik ile kastedilen Medine'ye hicret
dınların birbirlerinin velileri oldu- sonrası müminlerin birbirlerine mi-
ğundan başka ayette aralarındaki rasçı olması ve hicret etmeyenlerin
bağ sebebiyle bir sorumluluğun ise hicret edene kadar mirastan hak-
olmadığından bahsedilmesi çeliş- !arının olmamasıdır. Diğer ayetteki
kidir. velilik "din" konusundaki veliliktir.
19. Allah İblis'e "Şurası muhakkak İblis'in nüfuzunun olmaması, ken-
ki benim kullarım üzerinde senin disi için seçtiği kullarını şirke sap-
hiçbir nüfuzun olmayacaktır." ( İsra, tırmaya güç yetirememesidir.
65) derken; oysa Musa (as) adamı Mfısa'ın (as) " ...Bu şeytanın işidir..."
öldürdüğünde "Bu şeytanın işidir." sözünden maksat, şeytanın güzel
demesi birbirleri ile çelişiktir. göstermesidir.
20. Bir ayette "bugün biz sizi unutu- Birincisi "sizi terk edip yalnız hıra-
yoruz ..." başka bir ayette de "Musa, kacağız" anlamındadır.
'Onlar hakkındaki bilgi rabbimin ka- İkinci ayetten maksat, Allah'ın bilgi-
tındaki bir kitaptadır; rabbim ne ya- sinden hiçbir şeyin gizli kalmayaca-
nılır ne unutur' dedi." şeklinde ifade ğı, bildiklerinden herhangi bir şeyin
edilmesi çelişkidir. de kaybolup gitmeyeceğidir.
21. Bir ayette "kör olarak haşretme" Kör olarak haşr ile kastedilen, dün-
başka bir ayette "gözünün keskin" yada kendisine delil diye sarıldığı
olduğundan bahsedilmesi çelişki- şeylerden ahirette uzak ve habersiz
dir. şekilde haşredilmedir. "Gözün keskin-
!iği" ile dünyada yalanladıkları ahireti
ve ahiret hallerinin tamamını görüp
gözlerini kapatamayacak derecede
bir görme keskinliği kastedilmektedir.
22. Bir ayette 'beraberim' başka bir "Biz" kullanımı mecazdır, "ben" kul-
ayette de 'beraberiz' şeklind�ki ifa- !anımı ise dil açısından uygun bir
deler çelişkidir. '
kullanımdır.
KAYNAKÇA
Ahmed, Ziyauddin. "Ebu Bekir el-HallaI : Ahmed b. Hanbel'in Öğ
retilerinin Derleyicisi". Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
Dergisi. Trc. Ramazan Özmen 46/2 (2005): 3 05-3 14.
Bulut, Zübeyir. Hanbeli Akaid Sistemi. Doktora Tezi, Ankara Üniver
sitesi, 2003 .
Bulut, Zübeyir. "Hanbel'i Akaidinin Teşekkülü". İnsan ve Toplum Bi
limleri Araştırmaları Dergisi 4/5 (2017): 2941-2962.
Bulut, Zübeyir. "Karşı Mihne Uygulamaları Ve Er-Risaletü'l-Kadiriy
ye (Kadiri İtikadı )". KADER Kelam Araştırmaları Dergisi 15/1
(2017): 75-110. https://doi .org /10. 183 17 /kader. 81559.
Bursları, Kıvameddin . "İmam Ahmed'in Bir Eseri: İslam'ın En Kadim
İki Mezhebinin Münakaşası''. Darülfünun İlahiyat Fakültesi
Mecmuası 2/5-6 (1927) : 278-3 27.
İbn Kuteybe, Ebu Muhammed Abdullah b. Müslim ed-Dineveri .
el-Me'drif Thk . Servet Akkaşe . Kahire: el-Heyetü'l-Mısriyye
tü'l-Ammetü li'l-Kitab, 1992.
Kandemir, M. Yaşar. "Ahmed b. Hanbel''. Türkiye Diyanet Vakfı İslam
Ansiklopedisi. 2: 75-80. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Ya
yınları, 1989.
Koca, Ferhat . İslam Hukuk Tarihinde Selefi Söylem Hanbeli Mezhebi.
Ankara : Ankara Okulu, 2002.
Makdisi, George. "Hanbeli Mezhebi ve Tasavvuf ". Tasavvuf İlmi
ve Akademik Araştırma Dergisi. Trc . Ramazan Özmen 8/18
(2007): 297-3 10.
Özdemir, Metin. Mu'tezile'nin Kur'an Müdafaası. Ankara: Fecr Yayın
ları, 2011.
Özer, Ahmet. Ehl-i Hadisin Red Literatürü. Yüksek Lisans Tezi, Mar
mara Üniversitesi, 2008.
Topaloğlu, Bekir. "er-Red ale'z-Zenadıka ve'l-Cehmiyye''. Türkiye Di
yanet Vakfı İslam Ansiklopedisi. 34: 514-515. İstanbul: Türki
ye Diyanet Vakfı Yayınları, 2007.
Ümit, Mehmet . "Mihne Sürecinde Hanefiler". Hitit Üniversitesi (Gazi
Üniversitesi) Çorum İlahiyat Fakültesi Dergisi 9/17 (2010):
101-13 0.
ZINDIKLARIN VE CEHMİYYE'NİN İDDİALARINA
YÖNELİK ELEŞTİRİ
Bismillahirrahmanirrahim
Rahman ve Rahim olan Allah'ın Adı ile
O'ndan yardım diler ve O'na tevekkül ederiz.
Mukaddime
Allah ''. . . doğunun ve batının rabbi ... " (Şuara, 2 8), ''. . . iki do
ğunun ve iki batının rabbi . .. " (Rahman, 1 7) ve "... doğu/arın ve
batıların rabbi ... " (Mearic, 40) şeklinde buyurmuştur. Zın
dıklar bu ayetlerdeki doğu ve batının farklı şekilde kullanıl
ması sebebiyle şüpheye düştüler ve "M uhkem bir Kelam' da/
Kur'an'da bu nasıl olur?" dediler.
''. .. doğunun ve batının rabbi. . . " (Şuara, 2 8) ayetine gelince
bu, gecenin ve gündüzün birbirine eşit olduğu günle ilgilidir.
Allah, bu günün doğuşuna ve batışına yemin etmektedir.
''. .. iki doğunun ve iki batının rabbi . . " (Rahman, 1 7) ayetine
.
rınızın bin yılı gibidir." (Hace, 48) buyurmuş, başka bir ayet
lerde de "O gökten yere her işi düzenleyip yönetir. Sonra bütün
işler sizin hesabınıza göre bin yıl tutan bir günde O'nun katına
çıkar." (Secde, 5) ve "Melekler ve rQh O'na, miktarı elli bin yıl
olan bir günde yükselip çıkar. Şimdi sen güzelce sabret." (Mea
ric, 4-5) buyurmaktadır.
Zındıklar, "Muhkem bir Kelam' da/Kur'an' da bu nasıl olur?
Bu kitabın bir kısmı bir kısmı ile çelişiyor." dediler.
''. .. Rabbinin katındaki bir gün sizin saymakta olduklarınızın
bin yılı gibidir." (Hace, 48) ayetine gelince, burada anlatılan,
Allah'ın yeryüzünü ve gökleri içinde yarattığı altı günlük za
man dilimindeki günler hakkındadır. Bu günlerin her birinin
süresi bin yıldır.
"O gökten yere her işi düzenleyip yönetir. Sonra bütün
işler sizin hesabınıza göre bin yıl tutan bir günde O'nun ka
tına çıkar." (Secde, 5) ayetine gelince, bu da Cebrail'in H z .
Peygamber'e g e l i p d a h a sonra semaya yükseldiği süresi bin
sene olan bir gün hakkındadır. Bu semadan yeryüzüne doğ
ru 500 yıllık bir yolculuktur. Semadan yeryüzüne iniş 500 ve
yeryüzünden de semaya yükseliş 500 yıldır. Bu da toplamda
1 0 0 0 yıl dır.
''. . . miktarı elli bin yıl olan bir günde . . . " (M earic, 4) ayetine
gelince, şayet yaratılmışların hesabını Allah'tan başkası idare
etmeye kalksa, süresi elli bin yıl olan bir günde bu hesabı bi
tiremez. Allah, yaratılmışların hesabını görmeye başladığın
da, onların hesabını dünya hesabı ile yarım günlük bir sürede
bile tamamlar. Allah'ın '. .. Hesap görücü olarak biz yeteriz."
'
Dokuzuncu İddia
Allah bir ayette "Oysa o gün bir klSlm yüzler rablerine ba
karak mutlulukla parıldayacaktır." (Kıyame, 2 2 - 2 3) şeklinde
başka bir ayette ise "Gözler O'nu idrak edemez, halbuki O göz
leri idrak eder. O en ince şeyleri bilir ve her şeyden haberdar
dır." (En'am, 1 0 3 ) şeklinde söylemektedir. Zındıklar, "Bu nasıl
olur?" dediler. Bir yerde rablerine bakacaklarını, başka bir
ayette de "Gözler O'nu idrak edemez." (En'am, 1 0 3 ) şeklinde
söylemektedir.
Zındıklar bu ayetler dolayısıyla Kur'an hakkında şüpheye
düştüler ve Kur'an'ın birbiriyle çeliştiğini iddia ettiler.
"Oysa o gün bir klSlm yüzler parıldayacaktır." (Kıyame, 2 2)
ile kastedilen yüzlerin iyilik ve beyazlık ile parlaması; "Rab/e
rine bakarak" (Kıyame, 2 3 ) ile kastedilen ise yüzlerin cennet
te Rablerine bakmasıdır.
"Gözler O'nu idrak edemez. " (En'am, 1 0 3 ) ayeti ile kaste
.
dilen ahiret hariç dünyada idrak edilmemesidir. Bu, Yahudi
ler Hz. Musa'ya "Bize Allah'ı apaçık göster.' demişlerdi de bu
haksız davramşları yüzünden onları hemen yıldmm çarpmış
tı." (Nisa, 1 5 3) demişler ve ölmüşlerdi. "Bize Allah'ı apaçık
göster." (N isa, 1 5 3) dedikleri için (ölümle) cezalandırıldılar.
Müşrik Araplar, Hz. Peygamber' den (sav) isterken "Allah'ı ve
melekleri şöyle karşımıza getirmelisin. " (İ sra, 92) demişlerdi.
Müşrik Araplar Hz. Peygamber' den (sav) böyle bir talepte
bulunduklarında Allah Teala, Yahudiler'in "Bize Allah'ı apaçık
göster.' demişlerdi de bu haksız davramşları yüzünden onla-
er-Reddu 'a/e'z-Zenadıka ve'/-Cehmiyye 39
15) demiştir.
Böylece Kur'an hakkında şüpheye düştüler ve Kur'an'ın
kendi içinde çelişik olduğunu iddia ettiler.
"Şurası muhakkak ki benim kullarım üzerinde senin hiç
bir nüfuzun olmayacaktır." (İsra, 65) ayetinde Allah, dini için
kendisinin seçtiği kulları üzerinde İ blis'in onları dinlerinde
ve rablerine ibadet konusunda saptırabilecek bir nüfuzunun/
etkisinin olmayacağını söylemektedir. Ancak günah işleme
kapasitelerinden dolayı o ı;ıları ele geçirebilmektedir. Şirk ko
nusuna gelince ise İblis onları dinlerinden saptırmaya (şirke
düşürmeye) güç yetiremez. Çünkü Allah onları dini için seç
miştir.
Musa'nın (as) ... Bu şeytanın işidir... " (Kasas, 1 5) demesi
"
Yirminci İddia
Allah bir ayette kafirlere yönelik " Siz bu günle yüz yüze ge
leceğinizi nasıl unuttunuzsa bugün de biz sizi unutuyoruz . . . "
(Casiye, 34) derken başka bir ayette de "Musa, 'Onlar hakkın
daki bilgi rabbimin katındaki bir kitaptadır; rabbim ne yanı
lır ne unutur' dedi." (Taha, 5 2) demiştir. Zındıklar (bir ayette
unutuyoruz, diğer ayette de unutmaz dediği için) Kur'an hak
kında şüphe ettiler.
" Siz bu günle yüzyüze geleceğinizi nasıl unuttunuzsa bugün
de biz sizi unutuyoruz . . . " (Casiye, 34) ayeti, 'sizin unutmanız
gibi' yani "bugün karşılaşacağınız ameli terk ettiğiniz gibi sizi
ateşte terk edeceğiz." demektir.
"Musa, 'Onlar hakkındaki bilgi rabbimin katındaki bir ki
taptadır; rabbim ne yanılır ne unutur' dedi." (Taha, 52) ayetine
gelince Allah, "ne unutur ne de O'nun bildiklerinden herhangi
bir şey kaybolup gider:' demektedir.
Yirmi Birinci İddia
Allah M ı1sa'ya (as) " ... Ben sizinle beraberim. İşitirim ve gö
rürüm." (Taha, 46) buyurmuş; başka bir ayette de " . . . Şüphe
siz biz sizinle beraberiz . . . " (Şuara, 1 5) demiştir. Zındıklar, "Bir
yerde 'beraberim' başka bir ayette de 'beraberiz' demesi nasıl
olur?" dediler. Bundan dolayı Kur'an hakkında şüpheye düş
tüler.
" ... Şüphesiz biz sizinle fJeraberiz ... " (Şuara, 1 5) ayetine ge
lince burada kullanılan biz lafzı mecazdır. Bir adam bir ada
ma şöyle der: Şüphesiz ki biz, senin rızkını vermeye devam
edeceğiz. Muhakkak ki bunu bir iyilik olarak yapacağız.
" ... Ben sizinle beraberim. İşitirim ve görürüm." (Taha, 46)
ayeti ise dil açısından uygundur. Bir adam bir başkasına şöyle
diyebilir: "Sana rızkını vermeye devam edeceğim veya bunu
sana iyilik olarak yapacağım."
el-Halla! şöyle dedi: İbrahim b. Ca'fer b. Cabir bana haber
verdiğine göre o şöyle demiştir: Bize Muhammed b. H abib
haber verdiğine göre Ahmed b. Hanbel (Allah kendisine rah-
er-Reddu 'a/e'z-Zenddıka ve'/-Cehmiyye 47
met etsin) şöyle demiştir: Arap dili ile ilgili olarak Ebu Amr
eş-Şeybanl'nin yazdıklarından daha çok şey yazdım.
2. Cehm Hakkında Bazı Bilgiler
dan olasın diye, apaçık Arap diliyle... " (Şuara, 1 94- 1 9 5) ve " . . .
senin dilinle kolay anlaşıhr kıldık . . . " (Meryem, 97) şeklinde
buyurmaktadır.
Allah Kur'an'ı Arapça yaptığında, N ebisi'nin diliyle Kitab'ı
kolaylaştırmıştır. Bu, Allah Teala'nın fiillerinden bir fiildir.
Kur'an'ı Arapça yapmanın, "Onu Arap dili ile indirdik." anla
mında olduğunu iddia ettikleri gibi değildir.
Denildi ki : Konuyu açıkladık. Bu, "Allah Tea.Ia'nın hidayete
erdirmek istediği kişi için yeterli bir açıklamadır.
54 er-Reddu 'a/e'z-Zenadıka ve'l-Cehmiyye
emirdir." demektedir.
Allah, " ... önce olduğu gibi sonra da emir Allah'a aittir. . . "
(Rum, 4) buyurmuştur. Yani "Yaratmadan önce de yarattıktan
sonra de kavl/söz/emr Allah'ındır." demektedir. Allah yaratır,
emreder, O'nun kavli/sözü de yaratmasından ve yarattıkla
rından başkadır.
"Bu, Allah'ın size indirdiği emridir." (Talak, 5) ve "Nihayet
emrimiz geldi ve sular coşup yükseldi . " (Hud, 40) demiştir.
..
Cehmi başka bir şey daha iddia etti ve "Kur'an şey midir?
Bana söyleyi n ! " dedi.
Dedik ki : Evet, Kur'an şeydir.
Dedi ki : Muhakkak ki Allah her şeyin yaratıcısıdır. Niçin
Kur'an da mahluk/yaratılmış şeylerle aynı kapsamda olma
sın? N itekim siz de Kur'an'ın şey olduğunu ikrar ettiniz.
Hayatıma yemin ederim ki, sırf bir iddiada bulunmuş ol
mak ve insanların aklını karıştırabilmek için iddia edilebile
cek ne bulursa ileri sürmektedir.
Dedik ki : Muhakkak ki Allah, Kur'an'da kelamını şey ola
rak isimlendirmedi, ancak sözünü yönelttiğini şey olarak
isimlendirmişti. Sen Allah'ın "Biz bir şeyi murat ettiğimizde
sözümüz 'ol!' demekten ibarettir, o da hemen oluverir." (Nahl,
40) ayetini duymadın mı? Şey, Allah'ın sözünün kendisi değil
dir, şey Allah'ın sözüyle olandır.
Başka bir ayette Allah şöyle dedi: "Bir şeyi istediğinde,
O'nun emri. . . " (Yasin, 82) Şey, Allah'ın emrinin kendisi değil
dir; şey, Allah'ın emri ile meydana gelendir. Allah'ın kelamını
yaratılmış şeyler anlamında kullanmadığının delillerinden ve
58 er-Reddu 'a/e'z-Zenô.dıka ve'l-Cehmiyye
kara, 3 7) " ...Allah'ın kelamını işitsin . . " (Tevbe, 6) ve " ... Oysa
.
Allah'ın onlara gazap etmesi ... Hem de onlar azapta sürekli ka
lacaklardır." (Maide, 80) Bunlar rahmete asla dahil olamazlar.
Allah'ın "Şayet Allah kullarına [.,l:--Jl) rızkı bol bol verseydi
yeryüzünde taşkınlık ederlerdi " (Şura, 2 7) ayetindeki kul
...
"
ğu gibi ".,:....''/O'ndan ifadesi "•rT :r yani O'nun zatından değil,
O'nun emrinden anlamına gelmektedir.
Ruhullah kelimesinin açıklamasına gelince onun anla
mı Allah'ın yarattığı ve Allah'ın kelimesinden kaynaklanan
bir ruh olması şeklindedir. Tıpkı, "Abdullah/Allah'ın kulu,
Semaullah/ Allah'ın seması ve yeri" denilmesi gibidir.
Cehmi başka bir iddia daha ileri sürdü ve ş öyl e dedi: "Al
lah ayette şöyle söyl emektedir: 'Gökleri, yeri ve ikisi arasın
dakilerin hepsini altı günde yarattı" (Fu rkan, 5 9 ) . Bu ayetten
hareketl e Kur'an'ın göklerde, yerde veya her ikisi arası dı
şında başka bir yerde olmasının mü mkün olmadığını ileri
sürdü. B u şekilde insanları şüpheye düşürüp akıllarını ka
rıştırdılar.
Biz onlara şöyle cevap verdik: Yaratmanın göklerde, yerde
ve bu ikisi arasındaki şeylerde olduğunu Allah bildirmiyor mu?
66 er-Reddu 'ale'z-Zenadıka ve'/-Cehmiyye
17 Kıv amüddin Burs lan'nın tercümesi dikkate a lınarak çevri lmi ştir.
Burslan Arapça metindeki ma lum yerine ma lu l şeklinde çe virmi ştir.
Ayrıca biz im "sadece A llah'ın yarattığı şeyler g örü le bi lir " şeklinde
çe vird iğimiz kısım Burs lanın dikkate a ldığı metindeki cüm lenin fark
lı lı ğı d o layısıy la " Eşy a ancak inikas tarikiyle g örü lür " şek linde çe vir
mi ştir. O, nüs hasındaki Ara pça i fadenin "� ·L,.!'ıı ..s.J �" şeklinde
geçti ğini be lirtmektedir. Burslan, " İm am A hmed 'in Bir Eseri", 298 ( 1.
d pt).
68 er-Reddu 'a/e'z-Zenô.dıka ve'/-Cehmiyye
Onun herhangi bir zaman var olup da bir kudret yaratana ka
dar kudret sahibi olmadığını söylemeyiz. Zira kudreti olma
yan varlık acizdir.
Onun herhangi bir zaman var olup da bileceği bir ilim ya
ratana kadar ilim sahibi olmadığını da söylemeyiz. Zira bil
meyen varlık cahildir. Ancak Allah'ın zamansız ve keyfiyetsiz
şekilde ezeli surette alim, kadir ve malik olduğunu söylüyo
ruz.
Allah Kur'an'da, ismi Velid b. Muğire olan kafir birini de
" Yarattığım o şahsı tek başına bana bırak!" (Müddessir, 1 1)
ayetinde vahid şeklinde isimlendirdi. Allah; iki göze, iki ku
lağa, dile, dudaklara, iki el ve ayağa sahip olan birini vahid
olarak isimlendirmiştir. Allah onu bütün nitelikleriyle birlikte
vahid olarak isimlendirmiştir. Aynı şekilde (en yüce sıfatların
kendisine ait olan) Allah Tea.Ja da bütün sıfatları ile birlikte
bir tek ilahtır.
4. 7. Allah'ın Arşa İstiva Etmiş Olduğuna Dair
Cehmiyye'nin İnkar Ettiği Şeyin Açıklaması
ler ve ruh O'na, miktarı elli bin yıl olan bir günde yükselip çıkar."
(Mearic, 3 -4), "O, kullarının üstünde tam bir tasarrufa sahiptir.
O hakimdir, her şeyden haberdardır." (En'am, 1 8), " ... O çok yüce
dir, çok uludur." (Şura, 4) buyurmuştur. Bunların hepsi Allah'ın
semada olduğunu bize bildiren haberlerdir.
Biz aşağıda olan bütün şeyleri de kötü olarak kabul etmek
teyiz. Allah Teala, "Şüphe yok ki münafıklar cehennemin en alt
katındadır/ar.. " (N isa, 145), "İnkara sapmış olanlar şöyle diye
.
Allah'ın " ... Allah'ın gücünün her şeye yettiğini v e yine Al
lah'ın ilminin her şeyi kuşattığmı bilesiniz diye " (Talak, 1 2 )
...
Allah " Siz üstün durumda iken gevşeklik gösterip barış çağ
rısı yapmayın! Allah sizinledir. . . " (Muhammed, 3 5) ayetinde
de "düşmanlarınıza karşı size yardım etmeyi" kastetmektedir.
Allah " ... Al/ah'tan gizleyemez/er, Allah onlarla beraber
dir. . . " (Nisa, 1 08) ayetinde de "ilmiyle onlarla beraber oldu
ğunu" söylemektedir.
Allah " İki topluluk birbirini görünce, Musa'nın adamları,
'İşte yakalandık!' dediler. Musa, "Hayır! Eminim ki rabbim be
nimledir, bana bir çıkış yolu gösterecektir" dedi. " (Şuara, 6 1 -
6 2 ) ayetinde de "Firavun'a karşı yardım etmeyi" kastetmek
tedir.
Allah'ın yarattıkları ile beraber olduğuna dair Cehmi'nin id
dia ettiklerine karşı deliller ortaya çıktığında Cehmi, 'J\.llah bir
şeye dokunmaksızın ve şeyden ayrı olarak her şeydedir." dedi.
Şöyle dedik: 'J\.llah şeyden ayrı olduğunda onunla temas
halinde değil midir?"
"Hayır'', dedi.
ririz " (Nisa, 5 6), " ... Oradan her pkmak istediklerinde oraya
...
O nlara şöyle dedik: Allah sizin iddia ettiğiniz gibi her yerde
olup kendisi de bir nur ise, kendisindeki nur ile niçin karanlık
ev aydınlatılmıyor? Oysa O sizin iddianıza göre her yerdedir.
Kandile ne oluyor da karanlık eve girdiğinde ev aydınla
nıyor?
İşte bunlardan sonra onların Allah hakkında yalan konuş
tukları apaçık ortaya çıkmıştır. Allah kendisi hakkında aklını
kullanana, Kitap ve sünnette muhalif görüşlerinden dönene,
muhacirlerin ve ensarın sözü olan alimlerin görüşlerine sarı
lanlara, Cehm'in ve taraftarlarının din anlayışını terk edenle
re rahmet etsin. Alemlerin Rabbi Allah'a hamd, Hz. Muham
med'in (sav), ailesi, ashabı ve onlara tabi olanlara salat olsun.
DİZİN
A Amr b . Sa'd 68
Abbasi 10, 11, 12 Amr b. Ubeyd 23, 49
Abdürrezzak es-San'ani 10 anlam inşa etme 7
Adem 52 Arapça 53, 60
Adem'in çocukları 3 3 Arap dili 53
Adem'in yaratılışı 33, 3 4 arş 66, 74, 78, 82, 83
Adem v e Havva 44 ateş 45
Adiy b . Hatem et-Tal 69 ateşte pişirilmiş toprak 33, 34
Ad kavmi 58 ayet 15
ağızlarını mühürleriz 3 6 ayetlerin bağlamları 21
ahiret 18, 20, 22, 23, 3 8, 3 9, 46, azabın en şiddetlisi 19, 40
52, 67
Ahmed b. Ehi Duad ı ı B
Ahmed b. Hanbel 1, 8, 9, 10, 11, Bağdat 12
12, 13, 14, ı s. 16, 20, 21, bağy 63
22, 23, 24, 25, 29, 46, 47, balçık 17, 3 3 , 3 4
49, 58, 60, 61, 75 basar 49
akrabalık bağları 3 2 batılar 3 4
Ali 62, 79 batıl rablar 42
alimler 3 0 Bişr b. Gıyas el-Merisi 11
Allah 80
Allah adına yemin 79 C -Ç
Allah'ın emri 54, 57, 65 Cahız ı ı
Allah'ın ilmi 74, 76, 77 cahlm 41
Allah'ın kavli 54, 55 Cebrail 18, 3 5, 57
Allah'ın kelamı 57, 60 cehennem 19, 22, 24, 3 1, 3 7, 3 8,
Allah'ın kelimesi 65 41, 42, 78, 82, 83
Allah'ın Kitabı 48 cehennemin en alt katı 40
Allah'ın konuşması 69, 71, 80 cehennemin en alt tabakası 41
Allah'ın kudreti 72 cehennemin yakıtı 42
Allah'ın Meryem'e ulaştırdığı Cehm b. Safvan 15, 16, 22, 23
kelimesi 65 Cehml!er 16, 48, 54, 71
Allah'ın ruhu 65 Cehmiyye 1, 3, 8, 9, 14, 15, 16,
Allah'ın sıfatları 22 22, 23, 24, 25, 49, 60, 61,
Allah'ın sözü 57, 66 64, 65, 66, 69, 71, 72, 73,
Allah'ın veçhi 68, 83 75, 76, 79, 80, 81, 82, 83
Allah'ın zikri 63 cennet 22, 24, 29, 3 1, 66, 68, 78,
A'meş 69 82, 83
amm 17, 3 0 cennet ehli 68
86 er-Reddu 'a/e'z-Zenô.dıka ve'l-Cehmiyye
cin 76 G
çamur 3 3 , 3 4 gelenek 7, 13
çok anlamlı kelimeler 3 0 gelenekçilik 7
gösteriş 3 3
D Gözler O'nu idrak edemez 3 8,
dalalet ehli 54 39
Davud 62, 70 H
Dırar b. Amr 11 hades 63, 64
doğular 3 4 Hadi ile'l-Hakk 11
domuzlara dönüştürme 41 hadis 9, 11, 48
dünya 3 9, 67 Hadis 47
düşünme 7 hadis ilmi 11, 13
hadis uleması 12
E Hak yoldan sapanlar 42
Ebu Amr eş-Şeybani 4 7 Halku'l-Kur'an 1, 10, 11, 12, 13,
Ebu Bekir 1, 11, 13, 14, 25, 62, 23, 24
79 Halla! 1, 13, 25, 46
Ebu Bekir el- Esam 11 Hanbeli gelenek 9, 10, 14
Ebu Bekir el-Halla! 1, 13, 25 Hanbelilik 9
Ebu Bekir el-Merruzi 14 Hanefi 1, 11, 12, 23, 24
Ebu Cafer el- İskafi 11 Hanefiler 11, 12
Ebu Davud 11 Harun er-Reşid 11
Ebu Hanife 23, 49 Hasanu'l-Askeri 11
Ebu Hatim er-Razi 11 hass 3 0
Ebu ishak 68 haşr 45
Ebu Muhammed el-Berbehari haviye 41
1, 13 Havva 52
Ebü'l-Hüzeyl el-Allaf 11 Hayseme 69
Ebü'l-Kasım el-Hiraki 13 hesap günü 3 1
Ehl-i Hadis 11, 12 Hıristiyanlar 65, 72
Ehl-i sünnet 76, 77 Hıristiyan Zındıklar 48
ekol 7, 8 hicret 43
el-Ahir 22, 82 hidayet ehli 54
Emeviler 10 Horasan 47
emr 55, 56 hulı11 48
ensar 84 hutame 41
eskilerin haberleri 51, 56 Hz. İsa 3 9, 60, 64, 65
Hz. Muhammed 19, 3 9, 40, 60,
F 84
fetret dönemleri 29 Hz. Musa 19, 20, 3 8, 3 9, 40, 44,
fıkıh 9 45, 46, 50, 52, 53, 58, 59,
fiil 49 63, 68, 69, 70, 71, 77, 78
Firavun 19, 40, 63, 78 Hz. Peygamber 3 5, 3 8, 3 9, 43,
fitne 29 48, 50, 68, 69, 79
Dizin � 87
ı-1 Kummi 11
iblis 20, 29, 44, 74, 76 Kur'an 7, 16, 22, 53
İbn Ravendi 22 Kur'an'a muhalefet 81
İbrahim 3 9, 52, 64 Kur'an'da çelişki 21, 22
İbrahim b. Ca'fer b. Cabir 46 Kur'an'daki Allah ismi 79
İbrahim en-Nazzam 11 Kur'an hakkında şüphe 3 1, 3 3
ideolojik okuma 8 Kur'an'ı anlama 64
iki batı 3 4 Kur'an'ı anlama ve anlamlandır-
iki doğu 3 4 ma 24
ilim 49, 58 kurutulmuş çamur 33
İlk iman edenler 3 9, 40 küfür 72, 76
imam 52 kürsi 66, 82
İmam Müslim 11 Kütüb-i Sitte 11, 13
İmam Şafi'! 10
inanç 50 L
inanç esasları 7 levh-i mşhfı1z 66
İshak 3 9 !eza 41
isimler 80
İslam düşünce geleneği 7 M
istiva 23, 73, 74 mağfiret 76
isyan eden derileri 3 0 mahluk 50, 54, 57, 61, 71, 79, 81
iyilik ve kötülük 3 3 Medlne 43
mekan 74, 76, 83
K Mekke halkı 19, 40
kabir 3 7 melekler 51, 60, 61
kadı l 2 Me'mun 1, 10, 12
kad1 12 Meryem oğlu Isa 48, 64, 65, 71
Kadi Ebu Yusuf 11 metodoloji 13
Kadi İmam Ebu Yusuf 10 mevla 41, 42
kafir 49 Mısır 40
kafirler 62, 68 mihne 1, 10, 12, 23
Karun 63 miras 43
Kasım Ressi 11 misak 59
kavi 55 mugalata 54
kelamcı 47 muhacir 84
kelam! problemler 14, 15 Muhammed 57
kelam muhalifi 16 Muhammed b. Habib 46
kelimenin kendisi 65 Muhammed b. Şebib 11
kelimesinin neticesi 65 muhdes 61, 77
keyfiyetsiz 72, 73 Mu'tasım 1, 12
Kıbtiler 40 Mu'tezile l, 10, 11, 12, 21, 22,
kıyamet 3 0, 3 1, 3 6, 59, 61, 75 23, 24
Kitap 84 muvahhid 72
kudret 49, 73 mümin muvahhitler 33
88 er-Reddu 'ale'z-Zenddıka ve'l-Cehmiyye
v � yön 49
vahiy 57, 60, 61 Yı'.isuf 44
Vasık 1, 12
vech 49 z
velayet 43 Zahid Kevser! 14
veli 43 Zakkum 41
Velid b. Muğire 73 zamansız 72, 73
zındıklar 14, 15, 21, 23
y Zındıklar 15, 16, 20, 3 0, 3 2, 3 3 ,
Yahudiler 3 8 3 4, 3 5, 36, 3 7, 3 8, 3 9, 40,
Yahya b. Ma'in 11 41, 42, 44, 45, 46, 48
yakıcı ateş 3 2, 33 zikir 64
Ya'kı1b 39 zühd 14
yaratıcı 57 Zühri 70
yaratma 50, 51, 53, 54, 56, 81 Zülkarneyn 62
yeniden diriliş 3 7