Professional Documents
Culture Documents
Taküyiddin
Taküyiddin
Takîyüddîn
Osmanlı biliminin öncülerinden olan Takîyüddîn (1521-1585) matematik, astronomi,
fizik, optik, mekanik ve tıp konularında pek çok yapıt kaleme almış çok yönlü bir bilim
insanıdır. Bilim tarihinde dikkat çeken diğer bir başarısı ise İstanbul Gözlemevi’ni
kurmasıdır. Türk bilim tarihinin dönüm noktalarından biri olan bu girişim ne yazık
ki basit siyasi çekişmelere alet edilerek kısa süre içerisinde başarısızlığa uğradı.
Özellikle de gerektiğinde siyasilerin beceriksizliklerine dinsel gerekçeler hazırlamakta
tereddüt etmeyen Şeyhülislâm Kadızâde’nin “gözlemevleri, bulundukları ülkeleri
felakete sürükler” şeklinde fetva vermesi Türk bilim tarihinin gelişimi açısından tam
bir şanssızlık olmuş, bugünkü Kandilli Gözlemevi’nden önce Osmanlı Devleti’nin
tarihindeki tek gözlemevi olan İstanbul Gözlemevi 1583’te yıkılmıştır. Böylece yaklaşık
bir yüzyıl öncesinden başlayarak gittikçe yükselen entelektüel kültür hareketi hız
kesmeye başlamış, Osmanlı topraklarındaki bilim ve felsefe rüzgârı dinmiştir.
Ömrünü Bilim Uğruna tedir. Eğitimini tamamladıktan sonra bir süre için
Para Gibi Harcadı Mısır’a gidip Kahire’de Seyhuniyye ve Sarğıtmışiy-
ye medreselerinde, İstanbul’a döndükten sonra da
Takîyüddîn Optik adlı kitabının giriş bölümün- Edirnekapı Medresesi’nde ders vermiş olması aldığı
de eğitiminden ve yapmak istediklerinden söz eder- eğitimin nitelikli olduğunun açık bir göstergesidir.
ken, biraz da sitemkâr şekilde şunları söyler: [Ken- Takîyüddîn’in hayatındaki ilk önemli değişim,
dini kastederek] “O ömrünün büyük bir bölümü- dönemin önemli Kazaskerlerinden Abdülkerim
nü matematik ve doğa bilimlerini öğrenmekle geçir- Efendi’yle tanışmasıyla gerçekleşmiştir. Bilimsel kim-
di. Gençliğinin ve yetişkinliğinin en değerli çağını, zih- liğinin ve kişiliğinin oluşumunu derinden etkile-
ninde karanlık bir nokta kalmayıncaya kadar, bu bi- yen Abdülkerim Efendi’ye büyük bir saygıyla bağla-
limleri öğrenmek uğruna para gibi harcadı.” Bilime nan Takîyüddîn, onun teşvikiyle astronomi ve mate-
ve bilimsel zihniyete verilen değerin açık bir anla- matik konularında yoğun araştırma yapmaya başla-
tımı olan bu cümleler, aynı zamanda Takîyüddîn’in mıştır. Bu araştırmalar sonucunda yeni bir hesap sis-
eğitimi hakkında da ipuçları veriyor. Doğa bilimle- temi geliştiren Takîyüddîn, aynı zamanda Osmanlı
ri (tabiiyyûn) ve matematik bilimler (talimiyyûn) Devleti’ndeki ilk gözlemevini de kurmayı başarmıştır.
klasik medrese eğitiminin önemli kısmını oluşturu- Takîyüddîn’in hayatındaki ikinci önemli deği-
yordu. Takîyüddîn’in de bu eğitim sürecinden geç- şim ise 1571 yılında saray astronomu (müneccimba-
İstanbul Gözlemevi’nin miş olması doğaldır. Hayatıyla ilgili kaynaklarda ilk şı) Mustafa Çelebi’nin ölmesi üzerine, zamanın pa-
temsili resmi eğitimini dönemin önemli bilginlerinden, babası dişahı II. Selim tarafından Müneccimbaşılığa getiril-
Marûf efendiden aldığı belirtilmektedir. Bunun ya- mesidir. Aynı dönemde devlet yönetiminde nüfuz-
nı sıra İstanbul’da bulunan tanınmış bilginlerden lu bir kimse olan Hoca Sadeddîn Efendi ile dostluk
Çivizâde, Ebusuûd, Kutbeddînzâde ve Saçlı Emîr’in kurmuş ve onun yardımıyla Galata Kulesi’nde göz-
derslerine katıldığı ve bu eğitim sonucunda astrono- lem çalışmalarına başlamıştır (1574). Üç yıl süren bu
mi ve matematik konularında derinleştiği bilinmek- çalışmalarını 1577 yılından itibaren, III. Murad’ın
82
Bilim ve Teknik Ağustos 2010
>>>
(1546-1595/Saltanatı 1574-1595) ferma-
nıyla Tophane sırtlarında kurduğu gözle-
mevinde sürdüren Takîyüddîn, gözlemle-
rinin sonuçlarını Sidre el-Müntehâ adlı ki-
tabında toplamıştır.
yüzyılın en önemli gözlemevlerinden bi- Zât el-Halâk Halkalı Araç Gökcisimlerinin enlem ve boylamlarının bulunmasında kullanılır.
ri olan İstanbul Gözlemevi’nin kuruluşu
Libne Duvar Kadranı Yıldızların meridyen geçişlerini gözlemekte kullanılır.
gerçekleşmiş olur (1575).
Zât el-Semt ve el-İrtifâ Azimut Yarım Halkası Gökcisimlerinin yüksekliklerinin ve azimutlarının bulunmasında kullanılır.
İstanbul Gözlemevi Zat el-Şubeteyn Triquetrum Her yönden yükseklik ölçümünde kullanılır.
olarak, XVI. yüzyılın en mükemmel göz- Müşebbehe bî el-Monatik Sekstant Açısal yükseklik ölçümünde kullanılır. (Takîyüddîn’in kendi icadıdır).
lem araçlarının yer aldığı bir gözlemevi-
Mekanik Saat Mekanik Saat Gözlemin dakikliğini artırmak için zamanın kesin tayininde kullanılır.
dir. Gözlemevi içindeki bu araçlarla, aynı
83
Osmanlı Biliminin Öncülerinden:: Takîyüddîn
dönemde Danimarka Kralı II. Frederik’in Bu gözlem araçlarıyla Ay’ın safhaları, dir. Dolayısıyla Takîyüddîn de trigonomet-
desteğiyle Tycho Brahe (1546-1601) tara- haftanın günleri, Güneş’in ekliptikteki ye- ri konusuna yönelmiş ve Ceride el-Dürer ve
fından Hven adasında kurulan ve Batı’da ri, Ay’ın ve Güneş’in birbirlerine göre ko- Haride el-Fiker (İnciler Topluluğu ve Gö-
bilimsel devrime giden yolun açılma- numları, bazı sabit yıldızların azimutla- rüşlerin İncisi) adlı bir kitap yazmıştır. Bu-
sında önemli rol oynayan Uranienborg rı, yükseklikleri, şafak, fecir ve namaz va- rada sinüs, kosinüs, tanjant ve kotanjant-
Gözlemevi’yle boy ölçüşecek tek gözle- kitleri bilinebilmekteydi. Türk bilim tari- tan söz etmiş, tanımlarını vermiş, kanıtları-
mevidir. İki gözlemevi de hem mima- hi açısından son derece önemli olan bütün nı yapmış ve cetveller hazırlamıştır. Ancak
ri yapıları hem de gözlem araçlarıyla göz bu gelişmelere karşın, ne yazık ki İstanbul daha önemlisi, trigonometrik fonksiyon-
doldurmaktadır. Her iki astronom da da- Gözlemevi’ndeki çalışmalar Osmanlıda ların kesirlerini ilk defa ondalık kesirler-
ha önceden geliştirilmiş aletleri kullan- bir çığır açamayacak kadar kısa ömürlü ol- le göstermiş, birer derecelik aralarla 1°’den
dıkları gibi, ilk kez kendilerinin icat et- 90°’ye kadar sinüs ve tanjant tabloları oluş-
tiği aletleri de kullanmışlardır. Örneğin, Optik kitabının (Kitâbu Nûr-i Hada-
turmuştur. Batı’da bu konuda çalışan ilk ki-
Brahe armillae aeqatoriae’yi ve sekstant’ı, ka el-Ebsâr ve Nûr-i Hadîka el-Enzâr) Gi- şinin Simon Stevin (1548-1620) olduğu göz
Takîyüddîn ise yıldızların arasındaki riş Bölümü’nde Takîyüddîn, Abdülke- önüne alınırsa, Takîyüddîn’in çok daha ön-
mesafeyi ölçmek için müşebbehe bî el- rim için şu övgüyü yazmıştır: [Bu çalış- ceden ondalık kesirleri bildiği ve kullandı-
monatik’i ve Güneş’in ekinoks noktaları- mamı], “hakikatler topluluğunu gizle- ğı ortaya çıkmaktadır. Ayrıca Stevin’in on-
na geldiğini bildiren zât el-Evtâr’ı icat et- yen Alemlerin alimlerinin Meliki, gece dalık kesirleri trigonometri ve astronomiye
ve gündüzün başlangıçlarının sahibi,
miştir. Benzer şekilde her iki astronom uyguladığına dair herhangi bir bulgu olma-
(…) hayır sahiplerinin en büyüğü, mil-
da aletler üzerinde daha dakik bölümle- ması, Takîyüddîn’in çalışmasını matema-
letin kutbu ve temeli, devlet göğünün
melerde bulunabilmek için aletleri büyük Güneş’i ve Ay’ı, (…) bilginlerin bilgi- tik ve astronomi tarihi açısından çok da-
çaplı yapmıştır. Nitekim Takîyüddîn yıl- ni, sonu olmayan deniz, (…) ahlakının ha önemli bir konuma taşımaktadır. Çün-
dızların meridyen geçişlerini gözlemle- güzelliği görünen yıldızlara kadar uza- kü bilindiği üzere, astronomların hesap ya-
mekte kullanılan duvar kadranını 6 metre nan, (…) efendiler efendisi, (…) iyilikle- parken en çok başvurdukları şey önceleri
çapında yapmış ve meridyene paralel bir rin kaynağı Kerim oğlu Kerim oğlu Ke- kiriş, daha sonra da sinüs cetvelleri olmuş-
duvar üzerine yerleştirmiştir. rim veli-î nimetim, üstadım, Molla Çe- tur. Ana kirişler adı verilen bazı yayların ki-
lebi Efendi Abdülkerim’e hediye ettim.”
Ayrıca, Takîyüddîn Âlât-ı Rasadiye ve rişlerini hesaplamak kolaydır, ancak bazı-
Sidre el-Müntehâ adlı kitaplarında saatten larının hesaplanması uzun işlemlere bağlı-
bir gözlem aracı olarak söz etmiştir. Bu tip muştur. Dönemin sığ görüşlü çevrelerince dır. Bunlar için çeşitli özel teoremler gelişti-
saatlerin en önemli özelliği hassas şekil- “felakete neden olacağı” safsatasıyla, özel- rilmiştir, ancak her şeye karşın kiriş 1° be-
de dakika ve saniyeyi gösterebilmeleridir. likle 1577 yılında bir kuyrukluyıldızın gö- lirlenememiştir. İslâm Dünyası’nda kirişle-
Batı’da saniyeyi gösterebilen saatlerin ya- rülmesi ve 1578’de de veba salgınının baş- rin yanı sıra kullanılmaya başlanan sinüsler
pılışının ve Brahe’nin gözlemevinde kul- laması bahane edilerek, padişah III. Mu- için de aynı durum söz konusu olmuş, si-
lanımının İstanbul Gözlemevi’nden son- rad baskı altına alınmış ve sonunda onun nüs 1° tam olarak hesaplanamamıştır.
raya rastlaması Takîyüddîn’in çalışmasını emriyle Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşa bü- Bu konuya da dikkat çeken Takîyüddîn
çok değerli kılmaktadır. tün araç ve gereçleriyle birlikte gözlemevi- Sidre el-Müntehâ adlı yapıtında şunları
ni yıkmıştır (1580). Sonuçta gözlemevinin açıklamıştır: “Bir kirişin yayının tamamı-
1577 yılında İstanbul semalarında görülen ve
Takîyüddîn tarafından gözlemlenen kuyruklu yıldızın temsili resmi yıktırılmış olması, hem pratik bir astro- nın kirişi, bilinen iki kirişin yaylarının farkı-
nom olan Takîyüddîn’in bilimsel çalışma- nın kirişi, bir kirişin yayının iki katının kiri-
larını hem de Osmanlılardaki astronomi şi, bir kirişin yayının yarısının kirişi gerektiği
çalışmalarını olumsuz yönde etkilemiştir. şekilde ortaya konulunca, pek çok yayın kiri-
Oysa Kepler Batı’da Brahe’nin gözlemle- şinin elde edilmesi de mümkündür. İki dere-
rini kullanarak büyük bir başarı sağlamış, cenin kirişinin bilgisine gelince… Eskiler ona
astronomide yepyeni ufuklar açmıştır. ulaşacak bir yol bulamayınca çizime da-
yanan ve kesinliği olmayan yöntemlere ge-
Ondalık Kesirlerin Kullanımı ri döndüler. Merhum Sultan Uluğ Bey’e ge-
lince, o, “bir derecenin sinüsünü elde etmek
Astronominin yoğun matematik gerek- hususunda bize bir ilham geldi” demiş ve bu
tirmesi dolayısıyla, geleneksel astronomi ki- konuya dair gayet kıymetli bir risale kaleme
taplarının bir bölümü matematiğe, özellikle almıştır. Orada matematik kurallara daya-
de trigonometriye ayrılırdı. Bu aynı zaman- nan geometrik kanıtlarla, bir derecenin sinü-
da bir astronomun matematik ve trigono- sü ve iki derecenin kirişinin üç yolla çıkarılı-
metri bilmesi gerektiğinin de göstergesi- şını açıklamıştır.”
84
Bilim ve Teknik Ağustos 2010
>>>
85
Osmanlı Biliminin Öncülerinden:: Takîyüddîn
a b
86
Bilim ve Teknik Ağustos 2010
>>>
87