Professional Documents
Culture Documents
Kuruluş Rota
Kuruluş Rota
2. Barbaros Yoğurtçusu
9. Vezir Çeşmesi
25. Süleymaniye
Yapı hakkındaki bilgiler karmaşıktır tek tek gidelim. Buradaki kilise hakkındaki en eski belge 1870’de
kilisenin gynekaionu adı verilen kadınlar mahfilinin “Hüdavendigar sancağı dahilinde bulunan Lefke
kasabasında bulunan kilisenin kadınlara ayrılan mekanı ihtiyaca yeterli gelmediğinden” genişletme
izni için kaleme alınan belgedir. 1891’deki başka bir belgede kiliseye izin almadan çan kulesi
yapıldığından bu durum “Lefke kasabasındaki Rum kilisesine usulüne uygun olarak izin alınmak
suretiyle çan takılması gerektiği” şeklinde uyarılmıştır.1893’te kilisenin izni olmadığı halde çan
çaldığına ilişkin gelen şikayete kilisenin Gemlik Rum Metropolitliğine bağlı bulunduğu ve çan çalmaya
izni olduğunun belirtildiği başka bir belge daha bulunmaktadır. Tüm bu olaylar etrafından Lefke’deki
kilise hayatını sürdürürken 1897’de bölgede büyük bir yangın çıkar. Pek çok yapının yanı sıra kilise de
yangında harap olur.
1897’de İstanbul Fener Rum Patrikhanesi, “Hüdavendigar Vilayeti Lefke kasabasında vaki harab Rum
Kilisesi’nin tecdiden inşası” için Osmanlı yönetiminden izin ister. Bu yazışmalarda hükümet “kilise
yapımında kimseden zorla bağış alınmaması karşılığında” teklifi kabul eder. İşte görseldeki kilise
1897’de yapımına başlanan Aya Yorgi Kilisesi’dir. 1903’te kiliseyle alakalı diğer belgede yapının
yüksekliğinin hükümete bildirilenden daha çok olduğu ve bunun düzeltilmesinin istendiği
anlaşılmaktadır. 1903 tarihli bu belge kilisenin adının (Aya Yorgi) geçtiği tek belge olmuştur. 1903’teki
bu belge kilisenin 1897’de başladığını ve 1903’te büyük oranda tamamlandığını ancak bitirilemediğini
göstermektedir.
Aya Yorgi Ortodoks Rum Kilisesi 1903 sonrasında tamamlanmış olsa da hiçbir zaman tam anlamıyla
bitirilip ibadete açılamadığı düşünülmektedir. Zira eserin tavan ve duvarlarında hiçbir bezeme ve
boya bulunmamakta, zemin döşemesine rastlanmamakta, giriş basamaklarının yer almaması bu
görüşü desteklemektedir. Giriş basamaklarının olması gerektiği narteks bölümünün önünde 2014’teki
restorasyonda ortaya çıkarılan taş döşeme zemin yangında yok olan kiliseye aittir. Burada yer alan altı
yapraklı çiçek motifli rozet dikkat çekmektedir. Kilisenin ibadete açılamamasının en önemli nedeni
Lefke’deki Rumların burayı terk etmesidir. 1919-1922 arasında yaşanan Kurtuluş Savaşı tam bu
bölgede gerçekleşmiştir. Sakarya Nehri kıyısındaki Lefke’deki Rum nüfus Türk ordusunun Sakarya
Meydan Muharebesi’nde kazanmasından sonra bölgeyi terk etmeye başlamıştır. 1923’ten sonra
Lefke’de Rum nüfus neredeyse kalmamıştır.
Yapının mimarı belli değildir. Bazı kaynaklar 1874’te meydana gelen başka bir yangın sonrası Lefke’ye
getirilen Macar bir mühendisin kasabayı imar ettiği ve kiliseyi de yeniden inşa ettirdiği söylense de bu
yanlış bir bilgidir. Lefke taşından yapılan kilise Kapalı Yunan Haçı planlı olup üç apsisi vardır. Neogotik
tipteki girişin iki yanındaki çan kuleleri dikkat çekicidir. Çan kulelerini 1954’te Osmaneli’ne gelen 2
ailenin ev yaptığı ve burada yaşadığı bilinmektedir.