Gezi

You might also like

Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 5

Altınkapı

1. Yedikule kapısı ve Ahmet Usta Kabri

2. İsimsiz Şehit Kabri

3. Yedikule Hisarı Çeşmesi

4. Altıparmak Ahmet Baba Kabri

5. Yedikule Maksem Çeşmesi

6. Yedikule Hisarı

Belgradkapı (Barış ve Kültür Anıtı)

7. Panagia Rum Ortodoks Kilisesi ve Ayazması

8. 2. Askeri Kapı

9. Hacı Bayram Can Çeşmesi ve Namazgahı

10. Balıklı Meryem Ana Ayazması ve Manastırı (Manastır Cafe)

Silivrikapı

11. Elekli Dede, Seyyid Bağdadi Mehmet Haydar Dede

12. Hadım İbrahim Paşa Cami, Türbesi, Hamamı ve Çeşmesi

13. Bala Süleyman Ağa Cami, Haziresi, Mektebi, Muvakkıthanesi, Sebili, Çeşmesi, Türbesi,
Meşrutahanesi, Hücre Odaları ve Perestu Kadın Çeşmesi

14. 3. Askeri Kapı, Silivrikapı Hipojesi

Mevlanakapı

15. İdris Pehlivan Türbesi

16. Mehmet Kethüda Çeşmesi, Mevlanakapı Karakolu

17. Takkeci İbrahim Ağa Cami, Sebili, Kuyusu ve Davut Paşa Çeşmesi

Topkapı

18. Beyazıt Ağa Cami, Kabri ve Kösem Sultan Çeşmesi kitabesi

19. Gazi Kara Ahmet Paşa Cami, Türbesi, Mektebi, Sebili, Haziresi, Çeşmesi, Medresesi

20. Fatma Sultan Cami

21. Ermeni Levon Vartuhyan İÖO


22. Surp Nigoğos Ermeni Kilisesi

23. Aya Nikola Kilisesi ve çeşmesi

Sulukulekapı

24. Fetih Şehitleri Kabristanı

25. Sulukule Su Taksimi, Ahmet Galip Paşa Çeşmesi

26. Kasapbaşı Hasan Efendi Çeşmesi

Edirnekapı

27. Aya Yorgi Ortodoks Rum Kilisesi

28. Mihrimah Sultan Cami, medresesi, hamamı, sıbyan mektebi ve çeşmesi, haziresi (Gülzar
Baba Kabri, Güzel Ahmet Paşa Türbesi, Cağalizade İbrahim Bey Çeşmesi)

29. Eğrikapı Maksemi ve Kırkçeşme Suları Maksemi Savaklar Çeşmesi

30. Hirami Ahmet Paşa Cami, Cebecibaşılar Haziresi ve Cemalettin Uşşaki Türbesi

Eğrikapı

31. Abdüssadık Amr İbn Same Türbesi

32. Hazreti Hafir Türbesi

33. Kesikbaş Sultan Türbesi ve Eğrikapı Çeşmesi

34. Panagia Suda Ortodoks Kilisesi

35. Mimar Hacı Mustafa Ağa Çeşmesi

36. İvaz Efendi Çeşmesi

37. Kazasker İvaz Efendi Cami

38. Emir Buhari Tekkesi, Su Sarnıcı ve Kuyusu

39. Panayia Blahernai Kilisesi ve Ayazması

40. İskender Paşa Çeşmesi

https://archive.org/details/bub_gb_pvhNq307q9gC/page/n19/mode/2up
Bugün bir zamanlar Fındıklı Deresi’nin aktığı Kazancı Yokuşu (adını Kazancı Baba’dan alan) ve Mebusan
Yokuşu (adını az ötesindeki son Meclis-i Mebusan binasından alan) üzerindeki Silahtar Fındıklılı
Mehmet Ağa çeşmesine bakacağız (Görsel 1, 2, 3, 4, 5). Tabi sadece çeşmeye değil Fındıklılı Mehmet
Ağa’nın kim olduğuna da bakacağız. Kendi yazdığı ve Silahtar Tarihi olarak bilinen tarih kitabındaki
ifadesine göre Fındıklılı Mehmet Ağa 8 Aralık 1658’de Fındıklı’da doğmuştur. Küçük yaşlarda IV.
Mehmet’in (1648-1687) başmusahibi Şahin Ağa’nın himayesinde Topkapı Sarayı’na girerek burada
yetişmiştir. Valide Hatice Turhan Sultan ve saray görevlileriyle IV. Mehmet’in 1672’deki Lehistan
(Polonya) seferine katılmıştır. 1674’te Bostancı Ocağına alınan Fındıklılı Mehmet Ağa 1677’de Hasköy
yakınlarındaki Tersane Bahçesi’nde çıkan yangında arkadaşları Rum Salih Ağa ve Kavanozlu Uzun Ali ile
birlikte denizden su taşıyarak söndürülmesinde büyük gayret gösterdi ve IV. Mehmet’in iltifatını aldı. Bu
olaydan sonra hamisi Şahin Ağa’nın da aracılığıyla 1678’de Zülüflü Baltacılar ocağına girdi. 1679’da
Enderun Mektebi’nin Seferli Koğuşu kısmına dahil oldu.

Kariyeri hızla yükselen Fındıklılı Mehmet Ağa 1683’te Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın ünlü
II. Viyana Kuşatmasına katıldı. Burada uğranılan hezimeti detaylıca gözlemledi (Görsel 10 Frans
Gaffels’in yağlıboya tablosu). Bu yenilgiden sonra Avusturya, Venedik, Lehistan ve Rusya, Osmanlılara
karşı Kutsal İttifak’ı oluşturarak 1699’a dek sürecek olan savaşlara girişti. Bu süreçte IV. Mehmet tahttan
indirildi ve yerine önce II. Süleyman (1687-1691) ardından II. Ahmet (1691-1695) getirildi. Kutsal
İttifak’a karşı sürdürülen savaşlarda ise Osmanlılar üst üste yenilgiler alıyor ve güç kaybediyordu. Tüm
bu gelişmelere bizzat şahit olan Fındıklılı Mehmet Ağa bu süreçte Enderun Mektebi’nin en yüksek kısmı
olan Has Oda hizmetine girmiştir. II. Ahmet’in ölümüyle II. Mustafa’ya (1695-1703) tahta çıkma
müjdesini Mehmet Ağa vermiştir.

II. Mustafa’nın tahta çıkmasıyla Fındıklılı Mehmet Ağa’nın kaderi de değişti Silahtar Fındıklılı Mehmet
Ağa'nın mezarı normalde Taksim AKM hemen arkasındaki Ayaspaşa mezarlığına gömülüydü. Ancak
ünlü edebiyatçı Şinasi'nin de bulunduğu mezar alanı bugün yok olmuş ve apartmanların altında
kalmıştır. Doğduğu Fındıklı'ya defnedilen ve buraya da bir çeşme yaptıran Fındıklılı Mehmet Ağa'ya ait
elimizde değeri çok yükseķ olan yazdığı tarih kitapları ve mezar taşı estampaji dışında birşey
kalmamıştır. II. Mustafa’nın (Görsel 8) tahta çıkmasıyla Fındıklılı Mehmet Ağa’nın kaderi de değişti.
Çünkü II. Mustafa ile şehzadeliğinden beri tanışan ve yakın olan kimselerdendi. II. Mustafa, Mehmet
Ağa’yı kendisine sırdaş yaptı. Ayrıca görevinden de terfi ettirerek Has Oda “dülbent ağa”lığı görevine
getirilerek Has Oda’daki kutsal emanetlerin muhafazasından sorumlu kişi oldu. Fındıklılı Mehmet
Ağa’nın bir tarih kitabı yazmakta olduğunu öğrenince kendisinin tahta çıktığı tarihten sonra meydana
gelen olayları kaydetmesini ve oluşacak eserin adını da “Nusretname” koymasını emretmiştir. 25
Haziran 1696 Cuma günü II. Mustafa çadırda karadut yerken Fındıklılı Mehmet’e dönerek “acaba
müverrih (tarihçi) bizim karadut yediğimizi dahi tarihe yazar mı?” diye sorar. Mehmet Ağa “hürmetle”
diyerek yanıtlar. Bu kısa olayı da padişahla arasındaki sağlam bağlar dolayısıyla Nusretname adlı
eserine kaydetmiş ve bizi de haberdar etmiştir. Cihangir bir padişah olan II. Mustafa, Kutsal İttifak’a
karşı süren savaşlarda ordunun başında bizzat seferlere çıkmış ve önemli zaferler elde ederek
kaybedilen toprakların büyük bir kısmını geri kazanmıştır. Ancak 1698’de Zenta Savaşı’nda (Görsel 9
Jacques Ignace Parrocel’in yağlıboya tablosu) Osmanlılar ağır bir yenilgiye uğrayarak Kutsal İttifak’a
mağlup olmuş ve II. Viyana Kuşatmasındaki yenilgiden beri 16 yıl süren bu savaşlara son vererek
Karlofça Antlaşmasını imzalamışlardır (1699). II. Mustafa’nın çıktığı seferlere katılan Fındıklılı Mehmet
Ağa tüm gelişmelere yakından şahit olmuştur. Uzun süren savaşlar ve uğranan yenilgi sonrası bundan
olumsuz etkilenen II. Mustafa, Edirne’ye çekilmiş ve devlet işlerinden uzaklaşmıştır. Bu nedenle 1703’te
Edirne Vakası ile tahttan indirilmiştir. Kaderin ilginç bir oyunu olarak Has Oda’da görev yapan Fındıklılı
Mehmet Ağa arasının çok iyi olduğu II. Mustafa yerine onun kardeşi yeni padişah III. Ahmet’i (1703-
1730) protokol gereği Topkapı Sarayı’nda karşılamış ve koluna girerek Hırka-ı Saadet Odasına götürüp
ona ilk biat edenlerden olmuştur. III. Ahmet ise onu Has Oda silahtarlığına yükseltmiş ve bundan sonra
Silahtar Fındıklılı Mehmet Ağa olarak anılmıştır. 1703’te II. Mustafa’nın ölüm haberi gelince eski
padişahın cenaze merasimini yakın dostu Fındıklılı Mehmet Ağa yürüttü. III. Ahmet döneminde önemini
koruyan Mehmet Ağa yeni padişahın yükselme arzusundaki ekibi tarafından gözden düşürülmüştür.
Silahtarlıktan alınan Mehmet Ağa bir eyalete vali yapılmak istendiyse de halın hukukunu
koruyamayacağı bahanesiyle bu görevi reddederek emekliliğini istemiştir. Belki de yeni hükümdarın
çevresinde oluşan iktidar odaklarının mücadelesi içerisinde girmek istemeyen Mehmet Ağa böylece
emekli edilmiştir. III. Ahmet’in huzuruna çıkıp ona veda ettikten sonra 1704’te emekli olarak uzun yıllar
çalıştığı Topkapı Sarayı’ndan ayrılmıştır. Böylece Silahtar Mehmet Ağa hayatının yeni bir dönemine
yelken açmıştır.,

1. Bana sorarsanız İstanbul’un en güzel semtlerinden birisi Gümüşsuyu’dur. Bu semtte köşede kalmış
ancak gayet önemli olan bir eserle sizleri tanıştıracağım.

2. Silahtar Fındıklılı Mehmet Ağa çeşmesi yalnızca tarihi ve mimarı değeriyle değil onu yaptıran Mehmet
Ağa’nın tarihsel kimliğiyle de ön plana çıkmaktadır. Adından da anlaşılacağı gibi Mehmet Ağa, bir zamanlar
Fındıklı olarak tamamlanan bu bölgede doğmuştur.

3. Kendi yazdığı ve Silahtar Tarihi olarak bilinen tarih kitabındaki ifadesine göre Fındıklılı Mehmet Ağa
8 Aralık 1658’de Fındıklı’da doğmuştur. Küçük yaşlarda IV. Mehmet’in (1648-1687) başmusahibi Şahin
Ağa’nın himayesinde Topkapı Sarayı’na girerek burada yetişmiştir.

4. Valide Hatice Turhan Sultan ve saray görevlileriyle IV. Mehmet’in 1672’deki Lehistan (Polonya)
seferine katılmıştır. 1674’te Bostancı Ocağına alınan Fındıklılı Mehmet Ağa 1677’de Hasköy
yakınlarındaki Tersane Bahçesi’nde çıkan yangında arkadaşları Rum Salih Ağa ve Kavanozlu Uzun Ali ile
birlikte denizden su taşıyarak söndürülmesinde büyük gayret gösterdi ve IV. Mehmet’in iltifatını aldı.

5. Bu olaydan sonra hamisi Şahin Ağa’nın da aracılığıyla 1678’de Zülüflü Baltacılar ocağına girdi.
1679’da Enderun Mektebi’nin Seferli Koğuşu kısmına dahil oldu. Kariyeri hızla yükselen Fındıklılı
Mehmet Ağa 1683’te Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın ünlü II. Viyana Kuşatmasına katıldı.
Burada uğranılan hezimeti detaylıca gözlemledi.

6. Bu yenilgiden sonra Avusturya, Venedik, Lehistan ve Rusya, Osmanlılara karşı Kutsal İttifak’ı
oluşturarak 1699’a dek sürecek olan savaşlara girişti. Bu süreçte IV. Mehmet tahttan indirildi ve yerine
önce II. Süleyman (1687-1691) ardından II. Ahmet (1691-1695) getirildi. Kutsal İttifak’a karşı sürdürülen
savaşlarda ise Osmanlılar üst üste yenilgiler alıyor ve güç kaybediyordu.

7. Tüm bu gelişmelere bizzat şahit olan Fındıklılı Mehmet Ağa bu süreçte Enderun Mektebi’nin en
yüksek kısmı olan Has Oda hizmetine girmiştir. II. Ahmet’in ölümüyle II. Mustafa’ya (1695-1703) tahta
çıkma müjdesini Mehmet Ağa vermiştir.

8. II. Mustafa’nın tahta çıkmasıyla Fındıklılı Mehmet Ağa’nın kaderi de değişti. Çünkü II. Mustafa ile
şehzadeliğinden beri tanışan ve yakın olan kimselerdendi. II. Mustafa, Mehmet Ağa’yı kendisine sırdaş
yaptı. Ayrıca görevinden de terfi ettirerek Has Oda “dülbent ağa”lığı görevine getirilerek Has Oda’daki
kutsal emanetlerin muhafazasından sorumlu kişi oldu. Fındıklılı Mehmet Ağa’nın bir tarih kitabı
yazmakta olduğunu öğrenince kendisinin tahta çıktığı tarihten sonra meydana gelen olayları
kaydetmesini ve oluşacak eserin adını da “Nusretname” koymasını emretmiştir.

10. 25 Haziran 1696 Cuma günü II. Mustafa çadırda karadut yerken Fındıklılı Mehmet’e dönerek “acaba
müverrih (tarihçi) bizim karadut yediğimizi dahi tarihe yazar mı?” diye sorar. Mehmet Ağa “hürmetle”
diyerek yanıtlar. Bu kısa olayı da padişahla arasındaki sağlam bağlar dolayısıyla Nusretname adlı
eserine kaydetmiş ve bizi de haberdar etmiştir.

11. Ancak 1698’de Zenta Savaşı’nda Osmanlılar ağır bir yenilgiye uğrayarak Kutsal İttifak’a mağlup
olmuş ve II. Viyana Kuşatmasındaki yenilgiden beri 16 yıl süren bu savaşlara son vererek Karlofça
Antlaşmasını imzalamışlardır (1699). II. Mustafa’nın çıktığı seferlere katılan Fındıklılı Mehmet Ağa tüm
gelişmelere yakından şahit olmuştur. Uzun süren savaşlar ve uğranan yenilgi sonrası bundan olumsuz
etkilenen II. Mustafa, Edirne’ye çekilmiş ve devlet işlerinden uzaklaşmıştır.

13. Bu nedenle 1703’te Edirne Vakası ile tahttan indirilmiştir. Kaderin ilginç bir oyunu olarak Has
Oda’da görev yapan Fındıklılı Mehmet Ağa arasının çok iyi olduğu II. Mustafa yerine onun kardeşi yeni
padişah III. Ahmet’i (1703-1730) protokol gereği Topkapı Sarayı’nda karşılamış ve koluna girerek Hırka-
ı Saadet Odasına götürüp ona ilk biat edenlerden olmuştur. III. Ahmet ise onu Has Oda silahtarlığına
yükseltmiş ve bundan sonra Silahtar Fındıklılı Mehmet Ağa olarak anılmıştır.

14. 1703’te II. Mustafa’nın ölüm haberi gelince eski padişahın cenaze merasimini yakın dostu Fındıklılı
Mehmet Ağa yürüttü. III. Ahmet döneminde önemini koruyan Mehmet Ağa yeni padişahın yükselme
arzusundaki ekibi tarafından gözden düşürülmüştür.

15. Silahtarlıktan alınan Mehmet Ağa bir eyalete vali yapılmak istendiyse de halın hukukunu
koruyamayacağı bahanesiyle bu görevi reddederek emekliliğini istemiştir. Belki de yeni hükümdarın
çevresinde oluşan iktidar odaklarının mücadelesi içerisinde girmek istemeyen Mehmet Ağa böylece
emekli edilmiştir. III. Ahmet’in huzuruna çıkıp ona veda ettikten sonra 1704’te emekli olarak uzun yıllar
çalıştığı Topkapı Sarayı’ndan ayrılmıştır. Böylece Silahtar Mehmet Ağa hayatının yeni bir dönemine
yelken açmıştır.,

16. 1726/27 yılında hayatını kaybedince Fındıklı'ya defnedilen ve buraya da bir çeşme yaptıran Fındıklılı
Mehmet Ağa'ya ait elimizde değeri çok yükseķ olan yazdığı tarih kitapları ve mezar taşı estampaji
dışında bir şey kalmamıştır.

17. Silahtar Fındıklılı Mehmet Ağa'nın mezarı normalde Taksim AKM hemen arkasındaki Ayaspaşa
mezarlığına gömülüydü. Ancak ünlü edebiyatçı Şinasi'nin de bulunduğu mezar alanı bugün yok olmuş
ve apartmanların altında kalmıştır.

You might also like