Professional Documents
Culture Documents
3 Nüfusbilimin Kuramsal Tarihçesi 1
3 Nüfusbilimin Kuramsal Tarihçesi 1
3 Nüfusbilimin Kuramsal Tarihçesi 1
Ders 3 :
Nüfusbilimin Kuramsal Tarihçesi (19.yy öncesi)
Doç. Dr. Didem Danış
Galatasaray Üniversitesi
Sosyoloji Bölümü
ddanis@gsu.edu.tr
Ders 3 :
Nüfusbilimin Kuramsal Tarihçesi (19.yy öncesi)
Bir toplumda doğal nüfus artış hızı sıfır ise buna “sabit veya durağan
nüfus” denir. Sabit nüfus durumunda, doğum ve ölüm hızları birbirine
eşittir. Ölümlerin telafi edileceği kadar doğum gerçekleşir,
böylece nüfus miktarı değişmez.
Ölümlerin doğumlardan daha fazla olduğu durumlarda, telafi edici bir
göçmen kabul süreci yaşanmazsa, nüfus azalma eğilimine girer. Bu
duruma nüfus yitimi / nüfus azalması denir.
Doğumların ölümlerden fazla olduğu durumlarda, yani doğal nüfus
artış hızının pozitif olduğu durumlarda nüfus artışı durumu söz konusu
olur.
Nüfusbilimin ataları:
Sabit nüfus ideali
Paris’te bulunan
Orta Çağ Ulusal
Müzesi’nden bir
vitray.
Kaynak:
http://www.musee-
moyenage.fr/
Hıristiyan doktrinine göre nüfus
Batı Avrupa’da ulus devletin ortaya çıkışına paralel olarak gelişmiş bir
ekonomik yaklaşım olan Merkantilizm, devleti ve milliyetçiliği vurgular
ve nüfus artışı yanlısı politikaları destekler.
Merkantilistler için nüfus devlet için bir araçtan ibarettir.
Merkantilist düşünürler, yüksek verimli ekonomik faaliyetlere yatırım
yaparak dış ticaretin güçlenmesi ve böylece ulusal ekonomilerin
zenginleşmesini savunuyordu.
Gümrük duvarları ve ihracat teşvikleri gibi korumacı politikalar
uygulayacak bir devletin bu ekonomik kalkınma hamlesinde başat bir
rol oynaması gerektiğini ileri sürüyordu.
1637’de merkantilizmin doruk noktasında Claude Lorrain’in resmettiği hayali
bir liman kenti.
Kaynak: http://en.wikipedia.org/wiki/File:Lorrain.seaport.jpg
Devletin zenginleşmesi için
nüfusu çoğaltmak
Nüfus artışı ile zenginleşme arasında kurulan denklem 18. yüzyıldan itibaren
sarsılmaya başladı. Bunun temel nedeni nüfusun hızla artması ve şişkin
nüfusun nasıl idare edileceği konusundaki endişelerdi.
Nüfus neden arttı? Ölüm oranları düşerken, doğurganlığın eskisi gibi yüksek
olması doğal olarak nüfusun hızla çoğalmasına neden oldu.
Nüfus şişkinliği neden korku yarattı: Besin kaynaklarında yetersizlik ihtimali
nüfus fazlası korkusunu tetikledi.
Fizyokratlardan biri olan Mirabeau 1756’da yazdığı l’Ami des hommes ou Traité
sur la population’da nüfus konusunda en iyi dengenin kendi doğallığı içinde
kurulacağını söyler.
Fizyokratlarla tanışmadan önce, zenginliğin kaynağının kalabalık bir nüfus
olduğuna inanan Mirabeau, Quesnay’le görüştükçe nüfus artışının
zenginleşmenin nedeni değil, sonucu olduğuna ikna olur.
Fizyokratlara göre, müreffeh bir tarım nüfus artışını destekler, hatta
doğumları teşvik eder.
Adam Smith
Fizyokratların liberal
iktisat anlayışı Adam
Smith’in teorilerini
önceler. Ancak Smith,
fizyokratların tarıma
verdiği başat rolü
eleştirir. Ona göre
ekonominin geleceği
sanayidedir.
Liberal iktisatçı Adam Smith’in 1776 yılında yayınladığı
Ulusların Zenginliği adlı kitabın orijinal baskısı.
Adam Smith ve nüfus
19. yüzyıla gelirken, nüfus konusunda ekonomik bakış açısı hâkim olur.
Oysa nüfus meselesi eski Yunan’da daha çok devlet yönetimi açısından ele
alınmakta, ideal bir şehir devlet için en uygun nüfusun nasıl ve kaç kişi olması
gerektiği tartışılmaktadır.
Orta Çağ boyunca ise dini değerler ve Hristiyan teoloji anlayışı belirleyicidir.
Ulus-devlet modelinin benimsenmeye başladığı 18.yüzyıldan itibaren nüfus,
merkantilistlerin iddia ettiği üzere devletin zenginliğini arttıran bir araç olarak
görülmüştür.
Daha sonra hem fizyokratlar, hem de Adam Smith gibi liberaller nüfusu
iktisadi değerler ve ölçütler üzerinden tanımlarlar. Bu iktisatçı bakış açısı 19.
yüzyıl Avrupa’sında daha da güçlenecektir.
Kaynakça