ALTIN VEYA KLASİK ÇAĞ: İLKEL EVRE: ALTIN VEYA KLASİK ÇAĞ:

Ses, flamenko şarkı söylemenin ana unsurudur. Hem erkeklerde hem de kadınlarda tınıya,
yüksekliğe veya bir şarkıyı yorumlama şekline bağlı olarak farklı türde flamenko sesleri
olabilir. Böylece afillá, redonda, cantaora, laína, natural ve falsetto seslerini ayırt edebiliriz.
Teknik olarak, flamenko şarkılarının yorumlanması, özellikle en zorlu şarkılarda, şarkıcının
dönüşleri, melismaları veya kayıt değişikliklerini doğal ve estetik bir şekilde icra etmesine
izin veren iyi bir hazırlık gerektirir.S9

XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX

1800 lü yılların ortaları flamenko müziği için önemli bir dönem olmuştur. 1840'ların
başında ortaya çıkan, yemek ve flamenko performanslarının bir arada sunulduğu "cafés
cantantes" ler popüler olmaya başladı. Bu kafeler sanatçılar için yeni bir gelir kaynağı
sağlamaya başladılar ve flamenkoya yeni bir yaratıcı güç vererek flamenkonun yeniden
canlandırılmasına hizmet ettiler. Bu muazzam yaratıcı ve canlılık dönemine flamenko'nun
"altın çağı" denir. (Schreiner,1990, s.43)

Paco de Lucia

Flamenko enstrümantal müziklerinde resmi kalıplar yoktur, bunlar birbirini takip eden
fasetalardan meydana gelir. 1967'de, Paco De Lucía flamenko müziğini değiştirmeden önce,
flamenko, cante (şarkı söyleme), toque (yalnızca İspanyol gitarıyla çalan enstrümantal) ve
baile (flamenko ayak vuruşu veya el çırpma veya tahtaya vurma gibi perküsyon) ile yapılırdı.
Paco De Lucía’nın jazz müziğinin bazı unsurlarını flamenkoyla birleştirmesi ile parçaların
saksafon, trombon, piyano, davul, akustik bas gibi diğer enstrümanları da içermesi, flamenko
müziğinde bir yenilik olarak değerlendirilebilir. Bu yenilikler bazı zorlukları da beraberinde
getirmiş, flamenkonun spontane ve doğaçlamaya dayalı icrasının da birtakım düzenlemelere
ihtiyacı olmuştur. Paco de Lucía gibi bir flamenko sanatçısı için diğer müzisyenlerle uyumlu
ve etkileşimli olarak gitar çalıp doğaçlama sololar icra etmek, De Lucía için de yeni bir
müzikal meydan okuma sundu. (Rodrguez,2016, s.21)

Paco de Lucía, flamenko müziğinde olduğu kadar flamenko cazında da zamanının

ötesinde ve yenilikçi olmuştur. Flamenko müziğine kattığı yenilikler başka hiçbir sanatçıyla
kıyaslanamaz. Grubuna gitarın dışında diğer enstrümanları da ekleyen ilk sanatçı olması
dışında yeni gitar teknikleri, armoniler ve orkestrasyonlar da geliştirmiştir. Bu nedenle,
flamenko müziğine yeni bir zevk ve duygu kazandırmıştır. Saksafon, flüt, elektrik bas, cajon,
perküsyon, gitar ve solistiyle oluşan ünlü altılısı, her zaman modern flamenkonun başlangıç
noktası olarak kabul edildi. (Rodrguez,2016, s.53)

Paco de Lucía‘nın Solo Quiero Caminar adlı eseri ve yer aldığı albüm , yeni flamenko
estetiğini anlamanın anahtarı olarak kabul edildi. Bu albümün özelliği, eserlere bas gitar , flüt
ve cajon gibi geleneksel olmayan enstrümanlarının dahil edilmesinin yanında, farklı
doğaçlamacıların yer aldığı ve hala flamenko olarak kabul edilen ilk flamenko albümü
olabilmesidir. Bu albümün armonik yapısı, yeni nesil flamenko müzisyenlerine yeni bir
olasılıklar dünyasının da yolunu gösterdi. (Rodrguez,2016, s.55-56)

THE CONTROVERSIAL IDENTITY OF FLAMENCO JAZZ: A NEW HISTORICAL AND ANALYTICAL

APPROACH Sergio Pamies Rodriguez, B.M., M.M. Dissertation Prepared for the Degree of DOCTOR OF
MUSICAL ARTS May 2016 School UNIVERSITY OF NORTH TEXAS

xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

Yeni Flamenko. 1970'lerde İspanya, sosyal ve politik değişimin havasını soluyordu ve İspanyol
toplumu zaten Avrupa'nın geri kalanından ve Amerika Birleşik Devletleri'nden çeşitli müzik
tarzlarından büyük ölçüde etkilenmişti. Antonio Mairena, Pepe Marchena ve Manolo Caracol
dinleyerek büyümüş çok sayıda şarkıcı da vardı. Her iki faktörün birleşimi, Fusión Flamenca adlı
devrimci bir döneme yol açtı. 7 Halihazırda efsanevi olan ve her zaman çok güncel olan Algeciras'tan
erdemli gitarist Paco de Lucía ve adadan uzun süredir flamenkoya ilham veren Cantaor Camarón de la
Isla'dan bahsetmeden bugün flamenkodan söz edilemez. Flamenko'yu hem İspanya'da hem de tüm
dünyada yaratıcı destek, yenileme, yaratma, yeniden yaratma ve yayma. Tüm zamanların tüm
müzisyenleri, her zaman seleflerinin dayattığı ilkelere güvenmiştir. Burada, Paco ve José tarafından
güncellenen flamenko müzik diliyle, bugün tüm flamenko sanatçılarının “Paco de Lucía için çalmak”
veya “Camarón için şarkı söylemek” istemesine neden oluyor.

Paco de Lucía, Brezilya, Arap ve caz müziği gibi yeni etkilere kapı açarak ve Peru cajón'u
(flamenko cajón), enine flüt, piyano vb. gibi yeni müzik enstrümanlarını tanıtarak flamenko'nun tüm
müzik dünyasını yeniden yapılandırdı. "Her şeyi babama borçluyum çünkü hayatta ne olmak
istediğinize karar verme kapasiteniz olmadığında ve sizi zorlayacak ve yol gösterecek birine ihtiyaç
duyduğunuz çocukluğumdan beri beni oynamaya zorladı." ( Paco). "Yurt dışında çıkacak bir solo
albüm yapmak istiyorum" (Paco). Fuente y Caudal albümünü tamamlamak için, "Entre dos Aguas"
adını verdiği bir rumba ("mi rumbita" adını verdi) doğaçlama yaptı ve bununla dünya çapında üne
kesin bir adım atacak. Madrid'deki Teatro Real'de konser veren ilk flamenkoydu. Daha sonra Paco,
Carlos Santana (elektro gitar) ile temasa geçti ve gitaristler John McLaughlin ve Larry Coryell ile tanıştı
ve birlikte gitar üçlüsü "müzik değil müzisyenlerin füzyonu" konserler ve kayıtlar yaptı. Coryell'in
yerini Al di Meola alacak. Daha sonra, en prestijli caz ve İspanyol jazzrock müzisyenlerinden ikisini,
Charles Benavent (elektrik bas) ve Jorge Pardo'yu (saksafon ve flüt) Rubem Dantas (Brezilyalı
perküsyoncu) ve erkek kardeşleri Ramón de Algeciras ile bir araya getirerek ünlü altılıyı kurmaya
karar verdi. (gitar) ve Pepe de Lucía (şarkıcı). Kısa bir süre sonra, verimli bir işbirliği ve bu enstrümanın
Paco ile birlikte flamenkoya katkısı anlamına gelecek olan Chick Corea (piyano) ile temasa geçti. Paco
de Lucía, müzikte bir önceye ve sonraya damgasını vurdu ve her şeyden önce, flamenkoyu dünyanın
daha önce hiç olmadığı her yerine götürmeyi başardı ve uluslararası bir ölçüt haline geldi. Gitar
çalmanın ve dans etmenin uluslararasılaşmanın daha kolay olduğu kabul edilmelidir. Maliyeti yüksek
olmaya devam eden ve elde edilmesi zor olan kante için ise aynı durum söz konusu değil.UD EL
FLAMENCO SAYFA 6-7

19. yüzyılda flamenkonun Altın Çağı

“Altın Çağ” yaklaşık 1850-1910 yılları arasında yaşandı. Bu yıllarda flamenko

gösterileri büyük ölçüde popüler hale geldi. Flamenko barları ve kafeleri ortaya çıktı ve
büyük flamenko şarkıcıları yerel "ünlüler" haline geldi. Bu aynı zamanda flamenkonun
çingene kültüründen koparak farklı tarzlara ayrıldığı dönemdir. Yeni tarzlardan bazıları
da “Jotas” gibi geleneksel yerel müziğin veya her bölgenin etkisiyle ortaya çıktı.

Birçok çingene, flamenko barlarında performans sergilemek istemiyordu. Barlar,

performanslar için kesin zamanları ve hangi tarzların/şarkıların icra edilebileceğini dikte
etmek istedi. Çingeneler için flamenko spontane ve tutkulu bir sanattı. Ne yapacakları
ve ne zaman yapacakları onlara kalmış. Bu nedenle çingene olmayanlar flamenko icra
etmeye başladılar.

Flamenkonun çingene olmayan (payos) versiyonu daha yumuşaktı. Bu hafif flamenko

tarzı daha popüler hale geldi ve dansın koreografisini de yaptı. Yeni versiyon daha
teatraldi, çingeneler tarafından gerçekleştirilenden seyreltilmiş bir flamenko gösterisi

Flamenkonun Büyümesi

18. yüzyılda çingenelere yönelik zulüm azalmaya başladı. Endülüs'teki köy ve

kasabalara taşınmaya başladılar. Müziği yanlarında getirdiler. Köylerdeki ve
kasabalardaki insanlar müziklerini egzotik ve ilgi çekici buluyordu.

Çingeneler , zenginler için özel partiler olan juergas'ta sahne almaya başladı. Bu

büyümenin büyük bölümü Flamenco Triangle, Cadiz ve Sevilla illerinde gerçekleşti.
https://explorelatierra.com/en/2019/06/09/how-was-flamenco-created/
 ŞARKI KAHVELERİ.

19. yüzyılın ortalarında "Cafés Cantantes" doğdu, mucit Silverio Franconetti y Aguilar, Sevilla
10 Haziran 1831, Sevilla 30 Mayıs 1889 idi. yaşayabilmek için başka mesleklerde çalışmak
gerekiyordu.
"Cafés Cantantes" genellikle olabildiğince geniş, aynalar ve boğa posterleri ile dekore edilmiş,
halk için sandalye ve masalara ek olarak, flamenko grubunun performans sergilediği bir tabla,
bir bar bulunan bir odaydı. ve bir biletin önceki ödemesine karar verildi.
1885'te Silverio, Sevilla'da Rosario caddesinde kendi kafesini açtı; sonra bir diğeri, Amor de
Dios'unki. Bu kafe, sütunlu bir verandası ve ortasında bir çeşmesi olan bir Sevilla evinde yer
alan farklı tipte bir kafeydi, ancak sorun görünüş değildi.
Cafés Cantantes, Flamenko'nun sınırlı bir serginin ilk döneminden sonra çok geniş bir izleyici
kitlesinin karşısına çıktığı ve popüler yayılma ve kök salmak için azınlık bir sanat olmaktan
çıktığı yeri temsil ediyor. Cafés Cantantes genel bir kalıp etrafında kurulmuştu.1847
ile 1920 yılları arasında var olan Cafés Cantantes, mantıksal olarak bazı doğal olgulardan
doğdu. Bir yanda Cafés Cantantes Avrupa çapında gösterilerle yükselişe geçti.
Flamenkonun Altın Çağı olarak adlandırılan en verimli dönemdir. Şu anda şarkı söyleyen
kafeler gelişiyor, flamenko tüm yönleriyle gelişiyor; enstrümantal, şarkı söyleme ve dans,
"jondo" nun klasisizmini kesin olarak belirleyene kadar.
Dans, benzeri görülmemiş bir ihtişam kazanıyor, bu şarkı söyleyen kafelerin halkı için en
büyük çekiciliği bu ve şarkı söylemenin ve dans etmenin temel ve vazgeçilmez bir
tamamlayıcısı olarak gitara büyük bir destek veriliyor.
Silverio Franconetti'nin ilk profesyonel kantaor olduğu söylenmelidir. Ve 1880'de, Tarifa ve
Amor de Dios caddelerinin köşesinde bulunan başka bir kafeyi, ünlü Café de'yi işletmek için
Manuel Ojeda Rodríguez ile El Burrero adlı ve Frasquito el Manga ile - sadece birkaç aylığına
da olsa - bir ortaklık kuracaktı. la Escalerilla.
Bununla birlikte, Silverio'nun sanatsal-ticari projesi, bu kez Calle Rosario 4'te bulunan ve bir
dizi şarkıcının sanatsal bir eseri haline gelecek olan "Café de Silverio" (ayrıca "Salón de
Silverio") adlı başka bir kafenin açılmasıyla sonuçlanacaktı. , aralarında Antonio Chacón ve
Enrique el Mellizo. https://www.flamencoexport.com/flamenco-wiki/historia-del-
flamenco.html