Professional Documents
Culture Documents
Edebiyat 1. Dönem 2. Yazılı Soruları 11. Sınıf
Edebiyat 1. Dönem 2. Yazılı Soruları 11. Sınıf
Sınıf
Türk Dili ve
Edebiyatı
Giriş - 1
1. Bir hikâye veya romanda okur; kendisini, komşusunu, her 4. • 19. yüzyılın sonlarında realizm, natüralizm ve parna-
gün karşılaştığı olayları bulabilmelidir. Elbette bu kadarı sizme tepki olarak Fransa’da ortaya çıkmıştır. Simge-
da yeterli değildir. Bunlar kötü ise bunlardan nefret etmeli, cilik olarak da bilinir. Dış çevrenin görüntülerini somut
iyi ise bunlara imrenmelidir. Zaten yazarın başarısı da bu- gerçeklikleri değil, bu görüntülerin izlenimlerinden,
radadır: Her gün karşılaşılan fakat fark edilmeyen şeyleri sezgilerinden yansıyan nitelikler şiire aktarılır. Şiirde
insanların dikkatine sunarak onlardan bir ders çıkarmak. anlam kapalıdır, buna göre şiirden herkes kendine
göre bir yorum çıkarır. Söz sanatlarına sıkça başvu-
Bu parçada edebiyatın aşağıdakilerin hangisiyle iliş-
rulur.
kisi üzerinde durulmuştur?
• Bir beyaz lerze, bir dumanlı uçuş,
A) Günlük yaşamla
Eşini gaib eyleyen bir kuş gibi karlar
B) Bilimsel gelişmelerle Geçen eyyâm-ı nevbaharı arar…
C) Tarihî olay veya kişilerle Ey kulûbün sürûd-i şeydâsı,
D) Ahlaki değer ve geleneklerle Ey kebûterlerin neşideleri,
E) Dildeki lehçe ve şive farklılıklarıyla O baharın bu işte ferdâsı
Kapladı bir derin sükûta yeri
Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü
Karlar
Ki hamûşâne dem-be-dem ağlar.
Bu iki parça aşağıdaki sanat akımlarından hangisine
2. “Vah bana!” dedi genç adam; “Adanalı Mustafa’yı sağlı- ait bir açıklama ve örnek niteliği taşımaktadır?
ğında duyup tanıyamadım. Tabii tanımazsın. Gazeteler- A) Klasisizm B) Dadizm C) Fütürizm
de resmi çıkanları tanırsın yalnız. Ortalıkta görünenleri
D) Romantizm E) Sembolizm
tanırsın. Her zaman başkalarından bir adım öne çıkanları
tanırsın. İşte bu yüzden mesela Cahit Arf’ın bugün dünya-
da en büyük matematikçilerin arasında yer aldığını kimse
bilmiyor.
Bu parçada yazarın “genç adam”ın şahsında topluma
vermek istediği asıl mesaj aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bilim ve teknik, çalışkan insanlarla gelişir. 5. – Oku da bak, dedi; değerini kendin daha iyi anlarsın.
B) Bilim insanları buluşlarıyla tanınmak isterler. – Hayır, “Penkin” okuyamam.
C) Bilimsel çalışmalardan gençler haberdar edilmelidir. – Peki ama niçin? Olay yaratacak bir eser, daha şimdiden
D) Basına yansımayan bilim insanlarının değeri bilinme- herkes ondan söz ediyor.
●
E) Toplumların yaşamında bilim insanları önemli bir yer – Merak edip okuyuver canım.
tutar. – Nesini merak edeyim? Ne diye yazı yazar bu adamlar?
Gönül eğlendirmek için herhâlde.
– Haksızlık ediyorsun. Hayata o kadar yakın ki o kadar
yaşıyor ki bunlar. Portreler canlı gibi. Tüccar, memur, su-
bay, jandarma... Tıpkı yaşayan insanlar gibi.
3. Kemal Tahir - - - - bir romancıdır diyebiliriz çünkü yakın
– Evet, bütün yaptıkları bu kadar. Bir insan alıp kopyasını
tarihimize ışık tutacak romanlarını duygusallığın dışında
çıkarıyorlar.
gerçeklerden yola çıkarak yazmıştır.
Bu parçada sözü edilen eserin aşağıdaki akımların
Bu cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden han-
hangisinden izler taşıdığı söylenebilir?
gisi getirilmelidir?
A) Realizm B) Romantizm C) Sembolizm
A) realist B) romantik C) klasik
D) Parnasizm E) Klasisizm
D) parnasyen E) sembolist
1 11. Sınıf
Türk Dili ve
Edebiyatı
Giriş - 1
1. Edebiyat akımlarının oluştuğu zeminde, öncelikle çeşitli 3. Aşağıdaki parçalardan hangisi edebiyatın toplum so-
sosyal, siyasi, ekonomik, kültürel hadiseler ve bu hadise- runlarını dile getirdiği gerçeğine örnek gösterilebilir?
ler ortamında oluşan felsefi, kültürel, estetik perspektifler
vardır. Yoksa durup dururken edebiyat akımı vücuda gel- A) Osman:
mez. 1860’larda Şinasi ile başlayan Modern Türk Ede- “Çukurova’ya bir atabilsek kendimizi.”
biyatı; bir görüşe göre Lale Devri (1718-1740), diğer bir Dursun:
görüşe göre de III. Selim Devri’nden (1789-1807) itibaren “Çukurova yakın.” dedi. “Yüreğir toprağı var. Bizim
başlayan giderek saha, tesir ve hızını arttıran Batı’ya yö- köy...” diye devam etti. “Çok çalışırsın ama kendi ken-
nelme sürecinde söz konusu olan pek çok sosyal, siyasi, diyin ağasısın. Ne karışanın olur ne görüşenin. Tarla-
ekonomik, kültürel hadiselerin sonucudur. Öte yandan lara bir bakarsın bulut çökmüş sanırsın kara toprağa.
Batı’da romantizm, büyük ölçüde Fransız İhtilali orta- Öyle pamuk olur işte. Toplarsın. Okkası on kuruştan.
mında ve J.J. Rousseau’nun düşünce temelleri üstünde; Bir yazda Abdi Ağa’nın verdiğini, yani yılda verdiğinin
realizm, Auguste Comte’un sistemleştirdiği pozitivist fel- beş mislini alırsın. Bir şehir var, Adana şehri. Safi sır-
sefe zemininde; sembolizm, Kant’ın idealist, Bergson’un çadan, tiril tiril yanar gece gündüz. Aynen güneş gibi.
spiritüalist felsefeleri ile Schopenhaur’ın kötümser düşün- Para dersen sel gibi Çukurova’da. Yeter ki sen çalış.”
celeri çevresinde doğar ve gelişir. Bu sebeple edebiyat
akımlarını layıkıyla anlayabilmek için, oluştukları ortamın B) Tezel’in yardımına koşmam gerek. Sözü buraya getir-
mesine kızamayacak, bunu söylerken alaylı, vurdum-
Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü
5. İyi bir sunumun akış planı, içerik özellikleri, şekil unsurla- 7. Daha çok roman, hikâye ve tiyatro türlerinde karşımıza
rı, sunum anında yapılması gerekenlerle ilgili ülkemizde çıkan - - - - eserlerin olay örgüsü, çok büyük olaylardan
bir birlikteliğin sağlanması ve sunumun iyice anlaşılması değil, günlük hayatın içinde her zaman yaşanabilecek
için Tübitak, “Etkili Sunumlar için El Kitabı”nı hazırlamıştır. olaylardan oluşur. Okuyucunun merakını kamçılayan bü-
yük hadiselerden kaçınılır. Böylece “modern roman”ın ilk
Bu cümlenin yazım ve noktalama yanlışları giderile-
basamağı olan “dramatik roman”a geçilmiş olur. Dramatik
rek doğru bir şekilde yazılmış hâli aşağıdakilerden
roman, anlatıcıların sonu gelmez anlatmaları yerine, çok
hangisidir?
büyük ölçüde “sahneleme/gösterme tarzına” dayanır. Bu
A) İyi bir sunumun akış planı, içerik özellikleri, şekil un- akıma bağlı yazarlar edebiyat eserinin dil, üslup ve biçi-
surları; sunum anında yapılması gerekenlerle ilgili ül- mine büyük değer verirler. Çünkü sanatın amacı, gerçeği
kemizde bir birlikteliğin sağlanması ve sunumun iyice nesnel ve estetik bir biçimde ifade etmektir.
anlaşılması için Tübitak, “Etkili Sunumlar için El Kita- Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangi-
bını” hazırlamıştır. si getirilmelidir?
B) İyi bir sunumun akış planı, içerik özellikleri, şekil un-
surları, sunum anında yapılması gerekenlerle ilgili ül- A) sembolist B) realist
kemizde bir birlikteliğin sağlanması ve sunumun iyice C) romantik D) ekspresyonist
anlaşılması için TUBİTAK, “Etkili Sunumlar için El Ki-
E) sürrealist
tabını” hazırlamıştır. Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü
1. Müdür, bundan sonra arazi sahiplerini teker teker davet 3. Hacer toprakla oynayan parmağını eteğine silerek önce
etti. Tercümanını yanına alıp ağaların oturma odalarına bana, sonra ileriye, boşluğa baktı. Ben gözlerimi onun
gitti. Hemen hepsine şöyle söyledi: yandan görünen yüzüne dikmiştim. Hâlâ bakışının tesi-
– Ben bu Lokman köyünü çok beğendim. Belki de ço- ri altındaydım. İnsan ruhlarının ince ve derin kıvrımlarını
luğumu çocuğumu alıp buraya yerleşmek de mümkün bütün karmakarışıklığı ile anlayan ve şaşılacak bir ko-
olur. Hele sizden çok memnunum, nerede Avrupa’nın o laylıkla anlatan bu genç Yörük kızı sanki birdenbire bü-
dalavereci insanları? Ben burada kendimi emniyet içinde yüyüvermişti. Gözlerini çevirmiş, aşağıya, yeni yeşeren
görüyorum, bana biraz tarla satmaz mısınız?.. ağaçları, taze ekinleri, koyu yapraklı zeytinleri, yer yer gö-
rünüp tekrar kaybolan dereleri ile pırıl pırıl yanan ovaya
– Satarız. Ama, dönümü elli liradan aşağı idare etmez.
bakıyordu.
Başka türlü veremeyiz.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur?
Aşağıdakilerden hangisi bu parçanın olay örgüsü
içinde yer almaz? A) Öyküleme
B) Betimleme
A) Müdürün, arazi sahipleriyle görüşmesi
C) Somutlama
B) Müdürün, köye yerleşebileceğini söylemesi
Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü
D) İç çözümleme
C) Müdürün, köyün arazi sahiplerini davet etmesi
E) Özetleme
D) Köydeki toprak sahiplerinin müdüre arazi satmaları
E) Müdürün, köylülerden kendisine arazi satmasını iste-
mesi
2. I. Soğuktan mı titriyordum yoksa heyecandan, üzün- 4. Öksürük nöbeti geçtikten sonra, yaşaran gözlerini önüne
tüden mi, bilmem. Havuzun suyu bulanık. Kapının dikti. Ayaklarının arasında patlıcan ve soğan kabukları ile
saatleri 12’yi geçmiş. Kanepelerde kimseler yok. iki aşık kemiği vardı. Bir aralık bunlar kayboldular ve o,
Tramvay ne fena gıcırdadı! Tramvaydaki adam bir tükenmez bir yolda giden bir adamı durup durup arkasına
tanıdık mıydı acaba? Ne diye dönüp baktı? Kimse- baktıran bir hisle, bir anda ve hızla, hafızasında geriye
ler âşık değil mi bu şehirde? Kimseler, bir meydanın doğru kaydı.
kanepesinde kimseyi beklemeyecek mi, yüzünü bir Memleketinden ayrılalı beş seneyi geçmişti. Çocuk dene-
dakika görmek için kimsenin? cek bir yaşta gurbete atılmış, her türlü işe girmiş ve birçok
II. Sait Faik güçlü bir gözlemci olmakla birlikte daha şeyler öğrenmişti. Son senelerde bir küçük fabrikada mo-
çok, öznel bir sanatçıdır. Gördüklerini kendine indir- torcu yamaklığı yapıyordu, hastalığı orada iken başladı.
gemektedir. Bu yüzden olaylar onda ancak birtakım Daha doğrusu küçükten beri zaman zaman kendisini yok-
layan nefes darlığı, bu fabrikanın havasız, küçük motor
●
5. Aşağıdakilerden hangisi ilahi bakış açısıyla kaleme 7. Alemdağ’da Var Bir Yılan, karamsarlığın ve yalnızlığın ön
alınmıştır? planda olduğu bir kitap. Ayrıca eserdeki hikâyeler, diğer
öykülerinden farklıdır. O zamana kadar çoğunluğu biyog-
A) İçimde yıllardan beri duymadığım bir heyecan var. rafik izler taşıyan ancak başkalarına ait hikâyeleri gerçekçi
Size bu mektubu atacağım. Biz kırk sene evvel de bir üslupla anlatırken Alemdağ’da Var Bir Yılan’da kendi
böyle mektup atardık. kişiliğini, kendi sorgulamalarını sürrealist bir anlatımla ak-
B) Küçük Hasan bir şeyler mırıldandı. Sonra güğümünü tarıp kendi benliğini sorgular. Alemdağ’da Var Bir Yılan’da
alarak istasyon duvarının kar tutmayan bir kenarına yer alan on yedi öykü, sanatçının diğer öykülerine nazaran
çömeldi. Kar, adamakıllı serpiştirmeye başlamıştı. daha derin, taşıdığı anlamlar açısından daha karmaşık.
C) Kesik kesik öksürmeye başladı. Çatlak elleriyle göz- Bu parçada sözü edilen yazar aşağıdakilerden han-
lerini silerek dizlerinin üstüne yuvarlandı. Kalktı fakat gisidir?
beş altı adım sonra tekrar düştü.
A) Ahmet Hamdi Tanpınar B) Sait Faik Abasıyanık
D) Hayvan sesleri daha yakınlaşmış, yolun ilerisinde,
C) Kenan Hulusi Koray D) Sabahattin Ali
karların arasında, birtakım karaltılar belirip tekrar kay-
bolmaya başlamıştı. Dizlerinin artık kendisini taşıya- E) Memduh Şevket Esendal
mayacağını hissetti.
Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü
E) Abim sabahları okula gidiyor, öğlenden sonra da ba-
8. – Sabah ezanı okundu. Kalk yavrum, işe geç kalacaksın.
bamın yanına uğrayıp akşama birlikte dönüyorlardı
Ali nihayet iş bulmuştu. Bir haftadır fabrikaya gidiyordu.
eve. Babamla abim gittikten sonra komşu kadınlar ge-
Anası memnundu. Namazını kılmış, duasını yapmıştı.
liyorlardı bazen.
Oğlunun odasına girince evvela onu uyandırmaya kıya-
madı. Ali işten çıkmış gibi terli ve pembe idi. Halıcıoğlu’n-
daki fabrikanın bacası kafasını kaldırmış, bir horoz ve-
karıyla sabaha, Kâğıthane sırtlarında beliren fecri-kâzibe
bakıyordu. Neredeyse ötecekti.
Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
parlayan gözler kurak senelerde buruşur, kanalın sarı su- özne - nesne - dolaylı tümleç - yüklem şeklindedir?
MEB
1. İlk öyküleri 1920’li yıllardan itibaren yayımlandı. Azra Er- 4. Bir gelirken binmişti trene, bir de şimdi biniyordu. Sabır-
hat ve Sabahattin Eyüboğlu ile birlikte “Mavi Hümaniz- sızlandı. Kaşları çatılmıştı. İçi içine sığmıyordu. Kocaman,
ma”nın öncülüğünü yapmıştır. Dili son derece sade olan sarı tahta bavulunun üstüne oturmuştu. Yerinde duramı-
yazar, coşkun şiir diline güvenerek üslup ve tekniğe pek yordu. Sırtını duvara vermişti. Şapkası, şalvarı, mintanı,
önem vermemiştir. Eserlerinde plan gözetmeyen yazar, ceketi, ayakkabısı yepyeni, pırıl pırıldı. Fabrikadan şimdi
yeri geldiğinde Ahmet Mithat’ta olduğu gibi konu ile ilgi- çıkmış gibi. Mintanı sarı çizgiliydi. Göze batıyordu. Kala-
li bilgiler vererek olayın akışını kesmiş, uzun cümlelere balık gidip geliyordu. Kalabalık telaşlı. Gözlerini uzayıp gi-
çokça yer vermiştir. Ege Kıyılarından, Merhaba Akdeniz, den demiryoluna dikmişti. Yerde bir arı ölüsü vardı. Birkaç
Gülen Ada hikâyelerinden birkaçıdır. karpuz kabuğu, çimentoya yapışmış kavun, karpuz çekir-
dekleri... Çekirdeklerin üstüne bir iki sarıcaarı, eşekarısı
Bu parçada tanıtılan sanatçı aşağıdakilerden hangi- inip kalkıyordu. Arılar kalabalığın bacakları arasında do-
sidir? lanıyor. Bir yerlerinde, belki başında sırtında, eziklik, hâl-
A) Sait Faik Abasıyanık sizlik, yılgınlık duyuyordu. Birden gürültüyle tren istasyona
girdi. Tahta bavullar havalandı. Tren mavi, sıcak dumanlar
B) Memduh Şevket Esendal püskürterek durdu. Telaşla kalktı, kalabalığı yararak trene
C) Cevat Şakir Kabaağaçlı vardı. Vagonların koridorlarında koştu. Tıklım tıklımdı kori-
dorlar. Ayaklarına bastı, ayağına bastılar.
Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü
D) Samim Kocagöz
E) Kemal Bilbaşar Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene-
mez?
2. Irmak kenarındaki ince tahta köprünün yanında, beş ya- A) Deyimlere yer verilmiştir.
şında iki minik kız, köpeğin tozu dumana katarak geldiğini B) Öyküleyici anlatım vardır.
görünce korktular. C) Durum öyküsünden alınmıştır.
Bu cümlenin ögelerinin dizilişi aşağıdakilerden han- D) İlahi anlatıcı bakış açısı vardır.
gisidir? E) Betimleyici ifadeler kullanılmıştır.
A) Dolaylı tümleç - özne - zarf tümleci - yüklem
B) Dolaylı tümleç - dolaylı tümleç - belirtili nesne - yüklem
C) Özne - belirtili nesne - zarf tümleci - yüklem 5. Aşağıdaki parçalardan hangisi kahraman anlatıcının
bakış açısıyla yazılmamıştır?
D) Zarf tümleci - özne - belirtili nesne - yüklem
E) Özne - zarf tümleci - belirtili nesne - zarf tümleci - yüklem A) Geçen sene ailemize bir taraftan küçük bir miras his-
sesi düştü. Çini bir soba ile dört boru, iki kanat perde,
ayaklı bir gaz lambası, beş altı tencere, boş bir sandık.
3. O günden sonra Hasan’ın yüzü gülmemiş, rengi yerine gel- B) Hiçbir şey konuşmadan bir saat kadar yürüdük. Birkaç
●
memiş. Gönlünü bir yerde eğleyemez, ağzını açıp dünya meyva ağacının arasına serpilmiş beş on evden ibaret
MEB
kelamı edemez olmuş. Pazarlara ayva, nar satmaya gider; Beyobası’nı, biraz sonra da, ulu bir çınarın gölgesin-
ne alıp ne verdiğini bilmeden geri dönermiş. En sonunda de yıkılıp dağılmaya bırakılmış boş bir su değirmenini
bir gün dayanamamış; Edremit pazarı günü, akşam vakti geçtik.
Zeytinli’nin üst başında Yüksek Oba’ya giden yolun kıyı- C) Beni unutmuştu bile. Koridorun kirli aydınlığında koşarak
sında oturup Emine’yi beklemiş. O gün kızın pazara indiği- uzaklaştı. Dipteki atölyeden içeri girdi. Peşinden gittim.
ni kestirirmiş. Az sonra Emine yolun alt başında görünmüş. Atölye penceresinin kenarından heyecanla seyrettim.
Onun da yüzü sarı, hâli perişanmış. Hasan’ı görünce yüre-
D) Bu toz, gürültü ve sürat kargaşalığı içinde dumanla-
ği yanmış ama hiç tınmadan oradan geçip gidecek olmuş.
nan kafasından, bozuk bir rüya şeridi gibi, köyü, ken-
Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? disine anlatılan İzmir’in hayalinde yarattığı vuzuhsuz
şekilleri, şoförün benzin kokulu yüzü geçiyordu.
A) İlahi bakış açısıyla anlatılmıştır.
E) Eski günleri asfaltın üstüne çize çize yürüdüğüm za-
B) Mekân ve zaman belirgindir. manlar, bir buçuk saatten biraz daha çok çeken yol
C) Olay hikâyesi özelliği göstermektedir. kısalıyor gibiydi. Sabahın serinliği sırtımda, kendimi
D) Sosyal adaletsizlik teması işlenmiştir. bakanlığın kapısı önünde buluyordum.
E) Öğrenilen geçmiş zaman kipi kullanılmıştır.
4 11. Sınıf
Türk Dili ve
Edebiyatı
Hikâye - 2
6. Renksiz, sessiz ve serin kuşluk vakti ( ) Yatağın ılıklığı, 8. Hamdi arkadan seslendi:
belirsiz duygular ( ) düşünceden kaçış. Dalmışım. – Bozoğlan’a bak Salih! Eşekliği tuttu. Kütüklere kütük-
– Yahu... lere gider.
– Ne var ( ) Deli İbrahim güldü:
– Geldi. – Bozoğlan bizden akıllı desene Hamdi!
– İyi ya işte ( ) – Neden?
Fakat mesele bu değildi. Karım beni kayıtsız buluyor ve – Baksana yorulduğunu bilir bayağı, hayvancık!
üzülüyordu ( )
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine başvurulmuş-
– Bir şey söylemeyecek misin, bu üçüncü oluyor… tur?
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdaki noktala-
A) Bilinç akışı B) Gösterme C) İç çözümleme
ma işaretlerinden hangileri sırasıyla getirilmelidir?
D) Geriye dönüş E) Özetleme
A) (.) (,) (?) (.) (:)
B) (.) (,) (!) (…) (;)
C) (.) (,) (?) (.) (;) Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü
“Yok canım.”
hâletinden ayrılmış olmanın hazzı içinde konuşuyor, eğ-
MEB
Tamir atölyelerinden birinde çıraklık ettiğini sanarak sor- leniyor, hatta ufak ve çok hesaplı tecrübeler hâlinde arka-
dum: “Ne iş görüyorsun?” “Torna, tesviye...” daşlarını taklit ediyor, yani zamanına göre mütearız yahut
“Ne olmak isterdin?” sinik olmaya çalışıyor, nükte yapıyor, hicvediyor, hilkaten
“Kaptan. Büyük denizlerde, dalgalı, korkunç denizlerde korkak yaratılmış bir insanın tehlikeli bir gece yolculuğun-
dolaşmak. Avrupa’ya, Amerika’ya gitmek. Ekvatoru ge- da kafilenin en önünde yürümüş olmaktan duyacağı muğ-
çerken vapurda eğlence gırla gidermiş. Doğru mu?” lak bir zevk içinde bir şeyler anlatıyordu.
Bu parçanın temel çatışması aşağıdakilerden hangi- Bu parçanın kahramanı ile ilgili olarak aşağıdakiler-
sidir? den hangisi söylenemez?
1. - - - -, ananevî Türk mizahını, tarihî meddahların görüş ve 3. Vapur rıhtımdan uzaklaşmaya başlayınca yolcuyu geçir-
anlatış tarzını ve onların yarattıkları tarzda canlı ve mü- meye gelenler, üzerlerinden ağır bir yük kalkmış gibi fe-
balağalı cemiyet tiplerini yeni hayatla ve münevver zekâsı rahladılar: “Çocukcağız Arabistan’da rahat eder.” dediler.
ile birleştirerek meşhur “Meşhedî” tipini yaratmıştır. Meş- Hayırlı bir iş yaptıklarına herkesi inandırmış olanların uy-
hedî’nin Hikâyeleri, Meşhedî ile Devr-i Âlem, Meşhedî durma neşesi ile fakat gönülleri isli, evlerine döndüler. Za-
Aslan Peşinde gibi eserlerini zengin, taklitli bir hiciv ve ten babadan yetim kalan küçük Hasan, anası da ölünce
mizah havası içinde yazmıştır. uzak akrabaları ve konu komşusunun yardımı ile halası-
nın yanına, Filistin’in ücra bir kasabasına gönderiliyordu.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangi-
si getirilmelidir? Hasan vapurda eğlendi; gırıl gırıl işleyen vinçlere, üstleri
yazılı cankurtaran simitlerine bakarak çok eğlendi. Beş
A) Ahmet Refik yaşındaydı; peltek, şirin konuşmalar ile de güvertede yol-
B) Mahmut Kemal İnal cuları epeyce eğlendirmişti. Fakat vapur, şuraya buraya
C) Ercüment Ekrem Talu uğrayıp bir sürü yolcu bıraktıktan sonra sıcak memle-
ketlere yaklaşınca kendisini bir durgunluk aldı. Kalanlar
D) Fahri Celal Göktulga
bilmediği bir dilden konuşuyorlardı ve ona İstanbul’daki
E) Mahmut Yesari gibi: “Hasan gel, Hasan git.” demiyorlardı, ismi değişir gibi
Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü
‘’Evet.” dediler. “Tesadüf. Ama bu kadar olur yani.” C) Dağa Çıkan Kurt
Bu parçanın ana kahramanı aşağıdakilerin hangisiyle D) Kuvvete Karşı
nitelendirilebilir? E) Mendil Altında
A) Sezgileri güçlü
B) Zeki 5. “Bize ait olduğun günlerdeki gibi kalmanı tüm kalbimizle
C) Çalışkan istiyoruz.” cümlesinin ögelerinin dizilişi aşağıdakilerin
hangisinde verilmiştir?
D) Başarılı
E) Hayalperest A) Belirtili nesne - zarf tümleci - yüklem
B) Dolaylı tümleç - belirtisiz nesne - yüklem
C) Özne - zarf tümleci - belirtili nesne - yüklem
D) Dolaylı tümleç - özne - zarf tümleci - yüklem
E) Zarf tümleci - zarf tümleci - belirtili nesne - yüklem
5 11. Sınıf
Türk Dili ve
Edebiyatı
Hikâye - 3
6. Aşağıdaki parçalardan hangisi hâkim bakış açısıyla 8. Yüzlerce senelik zeytin ağaçlarının arasında uzanan
yazılmıştır? yolda ağır ağır yürüyordum. Zeytinli köyünün havuzlu
kahvesinde bir çay içip, Yüksekoba’nın yolunu sordum.
A) Yusuf, titreyen elleriyle ılgınları araladı. Yarı kapalı, Kahveci: “Hiç oraya varmadım ama bildiğime göre Be-
yumuk yumuk gözlerini, büsbütün küçülterek nehrin yobası’nı geçtikten sonra Kızılkeçili deresi boyunca dağa
iki kıyısını süzdü. Önünde bir bataklık, bulanık suların vuracaksın; patlakların yanına gelince yaylada bir kurşun
ortasına doğru, bir yarımada şeklinde uzanıyordu. atımı gideceksin.”dedi. Ne Beyobası’ndan, ne de patlak-
B) Ben, çok gördüm. Karşı yakaya yüzüp geçerim sanır lardan haberim olmadığı için adamcağızın yüzüne garip
fukara… Gözüne suyun en dar yerini kestirir. Batak- garip bakmış olmalıydım ki, güldü ve ilave etti: “Yabancı
lıktan yürümeye başlar. Yürüdükçe de batar. Çıkayım adamın tek başına gideceği yer değil orası, efendi. Dağ-
diye uğraşır batar; çıkamaz, battıkça batar… larda, ormanlarda yolunu sapıtıverirsin!..”
C) Delikanlı, gözlerini iri iri açmış, babasını dinliyordu. Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene-
Yumrukları sıkılmış, dişleri sıkılmıştı. Güçlükle konuş- mez?
tu: “Ne yapacağız şimdi?..”
D) Yusuf, oğlunun bu sualine omuzlarını silkti. Nehre A) Merak unsuru ön planda tutulmuştur.
doğru bataklıkta ilerlemeye başladı. Oğlu da onun ar- B) Öyküleme ve betimlemeye yer verilmiştir.
Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü
kasına düştü. Ölü koca öküzün yanına kadar sokuldu- C) Kahraman anlatıcının bakış açısı vardır.
lar. Yusuf, suların sürükleyip getirdiği kocaman ağır bir
D) Diyalog tekniğinden yararlanılmıştır.
ağaç yakaladı.
E) Modernist bir öyküden alınmıştır.
E) Yusuf uzun zaman olduğu yerde, kılını bile kıpırdat-
madan kaldı. Neden sonra oğlu gelip yanına çökünce
kendine geldi. Delikanlı, gözlerini dikmiş babasına ba-
kıyordu. Boğuk bir sesle: “Bulamadım.” dedi.
9. Havalar sertleşir, poyrazlar, lodoslar birbirini kovalar, gü-
nün birinde teşrinlerin sonlarına doğru, ılık, hiç rüzgârsız,
tatlı, sümbüli günlerde, o, en çığırtkan kafes kuşunu nere-
7. Fatma Hanım’ın meserret ve saadetle dolu olan hayatın- den bulursa bulur, mahalle çocuklarını çağırtır; bin tanesi
da bu hadise, mühim bir sarsıntı yapmıştı. Maviş, onun iki yüz elli gram et vermeyen sakaları, isketeleri, serçeleri
en ziyade sevdiği kedisi idi. Artık bundan sonra güzel gökyüzünden birer birer toplardı.
gözlü Maviş’i bir sülün gibi salına salına gezip dolaşama-
Seneler var ki kuşlar gelmiyor. Daha doğrusu ben gö-
yacak mıydı? Zerzevatçıya, fırına gittiği günler, Nazlı’sı,
remiyorum. Güzün o güzel günlerini penceremden gö-
Tekir’i, Fındık’ı, Pamuk’u önünde ardında cesur bir aslan
rür görmez, Konstantin Efendi’nin bulunabileceği sırtları
hatveleriyle kendisine refakat ederlerken bu şen ve mes-
hesaplayarak yollara çıkıyorum. Bir kuş cıvıltısı duysam
rur arkadaşları arasında o, zavallı Maviş, belki en geride,
kanım donuyor, yüreğim atmıyor. Hâlbuki sonbahar yak-
kırık bacağını meşakkatle sürükleye sürükleye mi yürüye-
●
1. Bacanak adlı hikâyesinde bir toplum sorununu, miras kar- 3. Memed Efendi:
şısında köylünün davranışlarındaki temel motifi vererek “Güvencim evvel Allah, sonra bu. Yiğit delikanlı, Allah ba-
anlatır. İddiasız, davasız, eski geleneklerin oluşturduğu ğışlasın. Er olan dönmez sözünden.”
anonim ruhu işlemeye ve değerlendirmeye çalışır. İlk ki-
Delikanlıya:
tabında Havuçlu Pilav Meselesi, Buhran ve Ömer hikâ-
yeleri, yeni evlilerin aralarındaki anlaşmazlıkları gözlemci “Bak hele yeğenim şu ettiğin işe! Onlar mı fıkara? Sürme-
gerçekçilere has bir hava içinde verir. Bu eserler, onun yi gözden çeker onlar, gene haberin olmaz. Beeen, ben
bir hikâyeci olarak yolunu aradığını, önüne açılan anlatım bilirim onları ancak!. Fıkaraaaa! Yani şu Yeriyokuşlular
tekniklerinin hepsinde başarılı olabileceğini gösteren de- yok mu? Bir adam ekmek yemesin yani, gözlerine batar.
nemelerdir. Hikâyeleri Oğlumuz, Yarın Diye Bir Şey Yok- Bir aralar dükkân bilmez iken ben veresiye verdim onlara.
tur, İki Uyku Arasında adlı eserlerde toplamıştır. Amma bu çocuk yiğit. Dehlerler gider. Yürekleri acımış!.
Bizim çoluk çocuk ne yiyecek? Bu yaştan sonra el içinde
Bu parçada tanıtılan yazar aşağıdakilerden hangisidir? sürüm sürüm.
A) Tarık Buğra B) Oktay Akbal Aşağıdakilerden hangisi bu parçanın üslup özellikle-
C) Haldun Taner D) Samet Ağaoğlu rinden değildir?
E) Aziz Nesin
Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü
“Daha parmak kadar. Kemikleri kırılacak, öyle ince işte...” gören Davut dünyaya yeni gelmişe dönerdi. Kuş uçmaz,
MEB
Koca huysuzlandı: kervan geçmez dağ başlarında gerili duran telgraf telleri-
ne rüzgâr değince, tellerin uzun uzun “Viinggg!” diye inle-
“Bugün mutlak uyanmalı. Uyanmalı diyorum sana! Çalış-
mesi gibi, Davut’un da gönlü, titreye titreye ışığa ve açık-
sın, alışmasın tembel. Çocuklukta pişmeli.”
lıklara uyanır, gözleri yüreğinde vuran sevinçle harlardı.
Kadın, mırıltı hâlinde, korka korka: “Kolu öyle ince ki...”
dedi. Çocuğun başına varıp durdu. Gönlü, tüy gibi hafif bu Bu parça ile ilgili,
çocuğu uyandırıp bu cayır cayır sıcakta işe göndermeye I. Geriye dönüş tekniği kullanılmıştır.
razı olmuyordu. II. Gözlemci anlatıcı bakış açısı vardır.
Bu parçadaki anne için aşağıdakilerden hangisi söy- III. Kişileştirmelere yer verilmiştir.
lenebilir?
yargılarından hangileri doğrudur?
A) Sabırlıdır. B) Cesurdur.
A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II
C) Disiplinlidir. D) Merhametlidir.
D) II ve III E) I, II ve III
E) Alçak gönüllüdür.
6 11. Sınıf
Türk Dili ve
Edebiyatı
Hikâye - 4
5. Boş gözlerle önündeki ölü tarlaya bakıyordu. Deli gibi de 7. Aşağıdaki parçaların hangisi kahraman anlatıcının
başı dönüyordu. Arada bir de, durup durup sayıklar gibi: bakış açısıyla yazılmıştır?
“Vay,” diyordu, “vay boşa giden emeklerim!”
A) Bu arada da ilkin çocuklarının mektep taksitleri için
Baştan aşağı evin içinde yürüdü. Sonra kapıya kadar gitti.
gönderdiği paranın makbuzunu nereye koyduğunu
Sonra geri döndü. Oğlakla oynayan küçük çocuğu kuca-
düşündü. Sonra, karısının, “Para yetiştiremiyorum.”
ğına alıp havaya kaldırdı. Sonra usulcana oğlağın yanına
diye sızlanmasını hatırladı. “Ben burada aç duracak,
geri koydu.
değilim ya!”
Sonra karısına doğru bir iki adım attı.
B) Tepedeki kızgın güneş, gölgesini ayaklarının dibine,
“Tohum çürüdüyse Allah’tandır.” dedi. “Ben Çukurova’ya koyu bir yuvarlak olarak düşürüyor, her bastıkça ayak-
giderim.” dedi. “Ne kadar para kazanırım bir gör!” Ta yüre- ları bileklerine kadar yolun kızgın tozları içine gömülü-
ğinden, yüreği sökülürcesine bir “Aaaah!” çekti. yordu. Üstü başı toz içinde kalmış, boynundan yüzün-
“Korkma gayrı, ben o zamana kadar yetiştiririm sana pa- den süzülen terler tozla karışıp çamur olmuştu.
rayı. Komşularda da ödünç un alacak kimse yok. Milletin C) Yürüdüğü toprak yarılmış, yarıklar örümcek ağı gibi
hepsi bizim gibi.” dal dal her tarafa yayılmıştı. Ayağının biri bir yarığa
Kadın gene aldırmadı. İşte bu tutum Mehmet’in içine dert girip burkuldu. Müthiş acıdı. Acıdan olduğu yere çökü-
olup kalıyordu. Mehmet kıvranıyordu. Kadınsa çenesini Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü verdi. Toprak etini kızgın demir gibi dağladı. Sıcağın
sağ dizine dayamış, gözlerini de ocağın küllerine dikmişti. acısı... Toprağın acısı...
Bu parçaya hâkim olan duygu aşağıdakilerden han- D) Dışarda güneş, kasabanın eğri büğrü, bozuk, parke-
gisidir? leri sökülmüş caddesine alabildiğine çökmüştü. Karşı
damın kirli duvarının köşesindeki kalın yapraklı incir
A) Yalnızlık ağacının koyu gölgesine dili bir karış dışarda bir köpek
B) Sevgi upuzun serilmiş uyukluyordu.
C) Hırs E) Birkaç aydır bu köydeydim. Bu süngerci köyüne sün-
D) Hayıflanma ger avcılığına gelmiştim. Artık dönüyordum. Kasabaya
gitmek için gün ışımadan çok önce uyanmak, yokuşu
E) Özlem
çıkmak, uzun kayanın dibine kadar yürüyüp oradan
kayığa binerek koyun öteki yanına geçmek gerekti.
bir rüzgâr yüzünü okşuyordu. Nedensiz sevindi. Mutluy- çülmüş, aksakallı, küçük yüzlü bir adam, gözünde çifte
du. Yüzünden belli. Mutluluğun nereden geldiğini düşün- gözlük, mini mini halkaları ateşte ısıtıp zincir bağlıyordu.
medi bile. Ne hoş manzara, gözüm ilişti. Dükkânın önünde kaldım.
Bu parçanın kahramanıyla ilgili aşağıdakilerden han- Bir çilingir dükkânı... Ufak kilitler, eski zaman kapı hal-
gisi kesin olarak söylenemez? kaları, rezeler, menteşeler, hayvan zincirleri... Böyle ufak
tefek şeyler yapıyor. Bunlardan pek çok da yapmış, dük-
A) Hayatından memnundur. kânın ötesine berisine asmış.
B) Vapur yolculuğunu tercih eder. – Kolay gelsin, usta.
C) İş yerine zamanında varmaya çalışır. – Kolayı başına gelsin!
D) Ulaşımda otobüsü de kullandığı olmuştur. Bir tarafa dayanıp durdum.
E) Hayatında bazı alışkanlıklara rastlamak mümkündür.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur?
1. Öykülerini tek kitabı Yakacık Mektupları adlı eserde top- 3. I. Köyden istasyona giden yol, eriyen karlarla diz boyu
layan yazar, toplumsal konularla birlikte duygusallığın ön çamurdu. Kocaman ve altı çivili kunduralarını çıplak
plana geçtiği, daha çok hastalığı sebebiyle yakından ta- ayaklarına geçirmiş olan küçük Hasan sağ koluna
nıdığı veremli hastaların acılarını, sevinçlerini duygusal aldığı güğümü ara sıra dinlenerek sürüklemeye ça-
bir gerçekçilikle yansıttığı eserleriyle bilinir. İddiasız, çe- lışmaktaydı.
kimser bir tevazu ile ortaya koyduğu eserlerinin, Cumhu- II. Ve on dördüncü yaş. Hırçınlıklar, iştahsızlıklar... Bize
riyet’ten sonra yetişen nesillerin edebî zevklerinin yüksel- yeni bir ortak daha, ortakların en yenilmezi... Karı-
mesinde etkili olduğu kabul edilir. Çoğu zaman çağının mın mağrur telaşları ve benim ilk endişem. Liseyi,
toplum sorunları üzerinde duran, halkın yaşayışına yöne- daha sonra fakülteyi bitirdi.
len yazarın dikkate değer yanı, konuları ve tiplerinin çok
III. Tramvay hâlâ yok. Biraz daha yerimde yatağımı, uy-
çeşitli olmasıdır.
kuyu düşünsem belki de uyuyuvereceğim. Donmak
Bu parçada sözü edilen sanatçı aşağıdakilerden han- üzere olan insanların tatlılığını içimde duymaya baş-
gisidir? ladım.
IV. Ben de bu ovanın mahsulünü kırk yıldır develerimle
A) Sabahattin Ali
şehre çekerim. Bir günden bir güne aç kalmadım.
B) Mahmut Yesari Bana, anıyla şanıyla “Savran Memiş” derlerdi bir va-
Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü
C) Nahit Sırrı Örik kitler... Develere itibar kalmadı gayri... Şimdi ağalar,
D) Nezihe Meriç mahsullerini vızır vızır kamyonlarla taşıyorlar.
E) Ferit Edgü V. Mustafa başını eğerek sazın gövdesini kucağına
bastırdı. Telleri gerdi. Yarım yırtık sesler evvela arka
arkaya telaşla koştular, gittikçe damla damla düştüler.
Numaralanmış parçalarla ilgili aşağıdakilerden hangi-
si söylenemez?
gârının oyunuydu. Vücutta, görünüşte hiçbir titreme yok- fazla rahatsız oluyordun. Ben bunu anlıyordum: Sen bunu
MEB
tu. Yalnız bu zarlar zevkli bir ürperişle tatlı tatlı titriyorlardı. biraz da hürriyetine tecavüz buluyordun. Fakat annen…
İlk bakışta insana zevkli, eğlenceli bir şeymiş gibi gelen Ben biliyorum: Sen, artık odaların bu döşeniş tarzını, hat-
bu titreme, hakikatte bir ölüm dansıydı. Sanki balığın ta bu evi beğenmiyorsun… Uçmayı öğrenmiş bir serçe
ruhu, rüzgâr rüzgâr, bu incecik zarlardan çıkıp gidiyordu; yavrusu gibi, gözün başka dallarda. Senin düşündüğün,
bir dirhem kalmamacasına. kim bilir ne cici şeydir. Bizi misafir edeceğin odayı da
unutmamışsındır; buna eminim. Bu kadarı bize… Bana
Bu parçayla ilgili, yeter… Fakat annen… Bunu sen de seziyor, bizim için
I. İşitme duyusundan yararlanılmıştır. neler tasavvur ettiğinden bahsediyorsun.
II. Durum hikâyesinden alınmıştır. Bu parça sanat anlayışı ve konusu dikkate alındığın-
III. Benzetme sanatı kullanılmıştır. da aşağıdaki yazarlardan hangisine ait olabilir?
IV. Kişileştirmeye yer verilmiştir. A) Orhan Kemal
yargılarından hangileri doğrudur? B) Yaşar Kemal
A) I ve III B) II ve IV C) III ve IV C) Samim Kocagöz
D) I, II ve III E) II, III ve IV D) Fakir Baykurt
E) Tarık Buğra
7 11. Sınıf
Türk Dili ve
Edebiyatı
Hikâye - 5
5. Bu soruşta, işitmemekten değil, bu güzel sözü bir daha 8. Saat dörtte çantalarımız koltuklarımızda, aynı semtte otu-
tekrarlatmak isteyen bir hâletiruhiye (tavır) var gibiydi. ran sekiz on arkadaş, güle konuşa yürürdük.
I
Aşağıdakilerin hangisi, ögeleri ve ögelerinin sıralanı-
Kadının sesi, yağmurlu havanın içine daha madeni
şı bakımından bu cümleyle aynıdır?
bir yağmur gibi düşmüştü. Hamalın sorgusuna başıy-
la müspet (olumlu) bir cevap verdikten sonra, kırmızı A) Akşam olunca mahallenin haylazları, deniz kenarında-
II ki bu masanın etrafında buluşurdu.
muşambasını (yağmurluk) uçuran rüzgâra doğru seğirt- B) Savaş haberleri, kalın harflerle yazılmış büyük başlık-
III lar hâlinde gazetelere aktarılıyordu.
mekte idi. Birden geriye dönüp hamala (taşıyıcı) “Çocuğum,
C) Böylece lisenin unutulmaz ilk seneleri belleğimize
IV
âdeta silinmez harflerle kaydedildi.
dedi. Daha iyisi, bize bir araba bulsan! (temin etmek)”
V D) Sabahın ilk saatlerinde içimiz ürpermiş bir hâlde iki-
miz, birbirimize bakarak işaretleştik.
Bu parçadaki numaralanmış kelimelerden hangisinin
E) Gazetelerde koskoca bir resmin yanında yabancı bir
anlamı parantez içinde yanlış verilmiştir?
devlet nazırının sözleri yer alırdı.
A) I B) II C) III D) IV E) V Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü
1. I. Reşat Nuri Güntekin - Tanrı Misafiri 4. Otomobil birdenbire yavaşladı. Yolun sol tarafı sarp bir
II. Halide Edip Adıvar - Harap Mabetler kesme idi ve sağ tarafta, iki minare boyunda bir yar, esner
gibi ağzını açmıştı. Yol birdenbire darlaşıyordu. Motorun
III. Sadri Ertem - Mendil Altında
hafifleyen gürültüsü arasında aşağıdan doğru gelen bir
IV. Kenan Hulusi Koray - Değişen İstanbul su şırıltısı duyuluyordu. Henüz taş bile döşenmemiş olan
V. Bekir Sıtkı Kunt - Memleket Hikâyeleri şosenin bu kısmında çökme ve kayma tehlikesi bulundu-
Numaralanmış yazar-eser eşleştirmelerinden hangileri ğu için yolcular burada yayan yürür ve otomobiller yavaş
yanlıştır? yavaş ilerlerdi. Bunun için otomobili tamamen durdurma-
dan şoför başını arkaya doğru çevirdi ve:
A) Yalnız II B) Yalnız III C) I ve II “Haydi beyler!” dedi.
D) III ve IV E) IV ve V Birdenbire arka tarafta bir hareket oldu: Delikanlı gözleri
dönmüş, korkudan titreyerek, kendini dışarıya, yolun üs-
tüne fırlattı. Fakat daha durmamış olan otomobilden bu
2. Aşağıdaki hikâyelerden hangisinin türü farklıdır? tersine atlayış ona muvazenesini kaybettirdi; olduğu yer-
de birkaç kere döndükten sonra aşağı boşa gitti ve eliyle
A) Otlakçı
çalılara tutunmağa çabalayarak, kafası sivri taşlara çarpa
Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü
– Efendim takdim ederim, Muammer Bey. Şerafettin Bey, C) Olaylar bir kahramanın ağzından aktarılmıştır.
Maliye tetkik kalemi ser halifesi. D) Günlük dilin anlaşılırlığı söz konusudur.
– Müşerref olduk efendim. E) Görsel ögelerden sıkça faydalanılmıştır.
Kandilli temennaların arasında:
– Efendim, zati alinizle eskiden teşerrüf etmiştik galiba
beyim, Osman Beyin Çamlıca’daki köşkünde. 5. Hazırlık, dehşetti. Bahçe, renk renk elbiselerle canlı bir
– Vay efendim!.. Hele bendeniz tanıyacağım diyorum, Al- çiçek tarlasına dönmüştü. Erkek çocuklar, yeni potinlerini
lah Allah!.. Ne günlerdi, efendim, o ne günlerdi!.. Eh bira- siliyorlar, kızlar birbirlerinin saçlarını düzeltiyorlar, çözül-
müş kuşaklarını bağlıyorlar, düğmelerini ilikliyorlardı. Altı
●
6. Çocukluğumun oyun arkadaşları bu küçük adalar, çığrı- 8. Hikâyelerinde İstanbul sınırları dışına çıkarak Anadolu’ya
şan deniz kuşları, sıçrayan yunuslar, eller gibi çırpışan yönelmiştir. Yurt gerçeklerini gözlemleyerek başarılı bir
dalgalardı. Ama asıl hayatımın tacı, tam bir sessizlikti. biçimde ele almıştır. Yurt dışındaki sürgün yılları ona en
Mağaranın dibindeki yumuşak kuma boylu boyunca uza- güzel vatan hikâyeleri yazdırmıştır. Egzotik, iğneleyici
nırdım. Mavi denizler kıyıya yanaşırken berrak zümrüt sohbet havasındaki dili toplumun beğenisini kazanmıştır.
olur, sonra en saf göğün en beyaz bulutu gibi bembeyaz Samimi ve gerçekçi üslubuyla Anadolucu edebiyatın ilk
köpürürdü. Suyun altın, yeşil ve mavi yansımaları mağa- önemli eserlerini kaleme almıştır.
ranın tavanında yürürdü. Sular böylece bana renklerini
Mizah ve siyasal yergi alanında da eser veren bu ya-
verirken sarkıtlardan damlayan sular, ayrı ayrı notalarda
zar aşağıdakilerden hangisidir?
öter ve bana suyun sesini verirlerdi. Yelkenimi açmak
için böylece beklerdim. Kızaran bir yaz akşamı olmazdı A) Ahmet Mithat Efendi
ki, kayığımla yeşil kıyı ve beyaz kumsalları kıyılamakta B) Refik Halit Karay
bulunmayayım. Tepeden eteğe gelin duvağı gibi çözülüp
C) Hüseyin Rahmi Gürpınar
salınan çoban kavalının sesi, dupduru havada, hesaba
gelmez uzaklıklardan çağırıyormuş gibi olurdu. Yaşamış D) Halit Ziya Uşaklıgil
olduğum bir gün yoktu ki şafak kırmızısının denize taşıp E) Namık Kemal
akışını upuyanık ve dimdik seyretmemiş olayım. Neyle- Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü
yim, kefen gibi yatak çarşaflarını, uyku mahmuru çapaklı
9. ( ) Ben de duyarım bir ses ama bulamam nereden gelir ( )
gözleri? Ağlarım kıyının sakız dallarında asılı kururken,
çimenler üzerine çeşit çeşit balıklarımı serer, üşüşen fu- Nereden gelirse gelsin dağlardan ( ) kuşlardan ( ) deniz-
kara köylüleri, denizin en lezzetli balıklarıyla beslerdim. den ( ) insandan ( ) ottan ( ) böcekten ( ) çiçekten ( ) Gelsin
de nereden gelirse gelsin ( ) Bir hişt sesi gelmedi mi fena ( )
Bu parçanın yazarının üslubuyla ilgili aşağıdakiler- Geldikten sonra yaşasın çiçekler ( ) böcekler ( ) insano-
den hangisi söylenemez? ğulları ( )
A) Benzetmelerden yararlanarak anlatımını etkili bir hâle Hişt hişt ( )
getirmiştir. Hişt hişt ( )
B) Hayal dünyasını ifade etmek için kişileştirmelerden Hişt hişt ( )
yararlanmıştır.
Bu parçada parantez ile gösterilen yerlere aşağıdaki
C) Somutlaştırmaya başvurarak okuyucunun dimağını noktalama işaretlerinden hangisi getirilemez?
zenginleştirmiştir.
D) Mekânın kendinde uyandırdığı hisleri niteleyici söz- A) Konuşma çizgisi B) Soru işareti
cüklerle anlatmıştır. C) Nokta D) Ünlem
E) Okurun olaya yoğunlaşması için gösterme tekniğine E) Virgül
başvurmuştur.
●
1. Dağda kırda rast getirsem bir dere 5. Edebiyatımızın hemen her türünde eser vermiştir. Eserle-
Gözyaşlarım akıtarak çağlarım rinde toplumla ilgili konular, vatan, millet ve hürriyet kav-
Yollardaki ufak tefek izlere ramlarını işleyerek “Sanat toplum içindir.” ilkesine bağlı
Senin sanır bakar bakar ağlarım kalmıştır. Şiirleri dil ve kuruluş yönlerinden eski şiir be-
ğenisinden kurtulmuş olmamakla birlikte üslubu yenidir.
Güneş güler kuşlar uçar havada Tanzimat Dönemi’nin en gür sesli şairi, önemli bir dava
Uyanırlar nazlı nazlı çiçekler insanı ve sanatçısı olmuştur. Şiirlerindeki yiğitçe ses ve
Yalnız mısın o karanlık yuvada vurgularla, özgürlük inancındaki içtenlik ve tutkusuyla,
Yok mu seni bir kayırır, bir bekler? çağdaş şiirimizde toplumcu yönelişin çıkış noktasında yer
alır. Etkileri günümüze kadar uzanır.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine yer verilme-
miştir? Bu parçada sözü edilen sanatçı aşağıdakilerden han-
gisidir?
A) Hüzün B) Korku C) Özlem
A) Şinasi
D) Ayrılık E) Ölüm
B) Namık Kemal
C) Ziya Paşa
2. Memleket bitti yine bitmedi sen ben D) Recaizade Mahmut Ekrem
Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü
Bize bu hâl ile bizden büyük olmaz düşmen E) Abdülhak Hamit Tarhan
Dest-i a’dâdayız Allah için ey ehl-i vatan
Yetişir terk edelim gayri hevâ vü hevesi
6. I
Bu dizelerden hareketle şairle ilgili,
Vatan ey fikr-i âsmân-peymâ
I. Batı medeniyetine karşıdır. Vatan enhâ-yı zâr-zârından
II. Birlik ve beraberlikten yanadır. Vatan evladının mezârından
Bakıyor tâbiş-i güzârından
III. Toplumcu bir anlayışa sahiptir.
Ona cûşân olur nücûm-ı semâ
yargılarından hangileri söylenebilir?
II
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III Gökte bulutlara bir yoldaştınız,
Denizler aştınız, dağlar aştınız,
D) I ve II E) II ve III
Hilâl nuru gibi uçup taştınız,
Tarihte bir altun yaprak üstüne.
3. Eyvâh! Ne yer ne yâr kaldı Türk Hava Kuvvetlerinin 1914 yılında verdiği ilk şe-
Gönlüm dolu âh ü zar kaldı hit pilotlarımızın anısına yazılan şiirlerden alınmış bu
Şimdi buradaydı gitti elden parçalarla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Gitti ebede gelip ezelden
A) I. parça hece ölçüsüyle yazılmıştır.
●
A) Şikâyet B) Öfke C) Üzüntü 7. “Usanmaz kendini insan bilenler halka hizmetten” dize-
sinde;
D) Pişmanlık E) Yalnızlık
I. dolaylı tümleç,
II. belirtili nesne,
4. Yanar bin dâğ var sinemde hâcet yok beyâbâna
III. gizli özne
Fünûn-ı aşkı Mecnun şimdi gelsin benden öğrensin
ögelerinden hangileri vardır?
Bu dizelerde aşağıdaki söz sanatlarından hangisine
örnek vardır? A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
D) II ve III E) I, II ve III
A) Tekrir B) Tezat C) Telmih
D) Tecahülüarif E) Hüsnütalil
9 11. Sınıf
Türk Dili ve
Edebiyatı
Şiir - 1
8. Bildin mi bugün haddini ey düşmen-i mağrur, 11. Tâ ebed merd olmaya ahd eyledim şânımla ben
Ey düşmen-i hayret-zede, ey düşmen-i makhûr, Hüccet-i nâmûsumu imzaladım kanımla ben
Gördün mü ki Türk ordusu isterse edermiş,
İzz-i dâr-eyni fedâdır maksadım İslâm için
Alçakları bir kat daha alçalmaya mecbur?..
Halkı te’min eylerim dînimle îmânımla ben
Bu dizelerle ilgili,
Her günaha bin azâb-ı ma’nevi çekmekteyim
I. Bir zaferden sonra kaleme alınmıştır.
Dûzahı dünyada gördüm kendi vicdânımla ben
II. Türk ordusuna bir övgü söz konusudur.
Milletin mümkün müdür inkâr hakk-ı ni’metin
III. Düşmanın yaptığı zulümler sıralanmıştır.
Kelbten alçak mıyım insanlık unvanımla ben
IV. Esaretten duyulan üzüntü dile getirilmiştir.
Biçim ve içerik özellikleri dikkate alındığında bu dize
yargılarından hangileri doğrudur? lerin aşağıdaki nazım şekillerinden hangisine ait ol-
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III duğu söylenebilir?
A) Tûti-i mu’cize gûyem ne desem lâf değil Bu açıklamaya göre aşağıdaki dizelerden hangisi
Çerh ile söyleşemem âyinesi sâf değil Ziya Paşa’ya ait olamaz?
B) Nâm ü nişâne kalmadı fasl-ı bahardan A) Kim ki Hak’dan andan korkar erbâb-ı ukûl
Düşdü çemende berk-i diraht i’tibârdan Her ne isterse yapar Hak’dan hirâsân olmayan
C) Görmeden âsâr-ı nîsanın bahâr elden gider (Bütün akıl sahipleri, Allah’tan korkmayanlardan korkar.
Güller âhir râm olur amma hezâr elden gider Çünkü o, Allah korkusu olmadığı için ne isterse yapar.)
D) Vatan-me’lûf olanlar bî-sebeb terk-î diyâr etmez B) Âsafın mikdarını bilmez Süleyman olmayan
Zarûretsiz cihanda kimse gurbet ihtiyâr etmez Bilmez insan kadrini âlemde insan olmayan
E) Ol perî-veş kim melâhet mülkinün sultanıdur (Nasıl Hz. Süleyman gibi olmayan, bir vezirin değeri-
●
Hükm anun hükmi mana fermân anun fermânıdur ni bilemezse şu dünyada, insan olmayan da insanın
MEB
1. Sıdk ile terk edelim her emeli her hevesi. 4. Bu tenha yerleri gördün mü sen zannetme hâlîdir,
Kıralım hâil ise azmimize ten kafesi. Hayâlâtımla meskûndur, bu yerler pür meâlîdir,
İnledikçe eleminden vatanın her nefesi, Muhât-ı aczdir hem lâ-tenâhî birle mâlîdir;
Gelin imdâda diyor bak budur Allah sesi. Bu mevkidir yerim sahilde bir kürsî-i âlîdir.
Bulutlar, dalgalar, yıldızlar etrafımda hep mahrem;
Biçim ve içerik özellikleri dikkate alındığında bu dize
Ağaçlar, cûylar, kuşlar, çiçekler dâimâ hurrem
lerin aşağıdaki nazım şekillerinden hangisine ait ol-
duğu söylenebilir? Biçim, içerik, dil ve anlatım özellikleri dikkate alındı-
ğında bu dizelerin aşağıdaki şairlerden hangisine ait
A) Rubai B) Şarkı C) Gazel olduğu söylenebilir?
D) Müstezat E) Murabba
A) Şinasi
B) Ziya Paşa
C) Akif Paşa
D) Namık Kemal
E) Abdülhak Hamid Tarhan
Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü
Aşk ile âh edeyim şöyle ki te’sîrinden Aşağıdaki eserlerin hangisi bu parçada sözü edilen
Beni bin nâre yakan gönlümü ber-bâd edeyim sanatçıya aittir?
4. Kimseden ümmid-i feyz etmem, dilenmem perr ü bâl Şeb-nem gibi titrerdi kamer leyl üzerinde
Kendi cevvim, kendi eflâkimde kendim tâirim Bir şeb-pere-i hutfe bir âhû-yı çerende
İnhina tavk-ı esaretten girandır boynuma Vermişti bu nüzhet-gehe bir vahşet-i nermîn
Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür bir şairim
Âhû ile şeb-perre vü evrâk ile azhâr
(Kimseden bir fayda ummam, kanat dilenmem; kendi Nâ-gâh fısıldaştı leb-i âb-ı revânda
boşluk, gök kubbemde kendim uçarım. Eğiliş, boynuma Zîrâ şu perî-hâneye karşı bu evânda
esaret halkasından ağırdır, fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür Ey dürr-i yetîm-i sadef-i şefkâtim, ey yâr
bir şairim.) Sen bir meh-i zî-ruh gibi yükseliyordun
Bu dizeleri kaleme alan şair için aşağıdakilerden han- Muzlim korunun zıllı içinden geliyordun
gisi kesinlikle söylenebilir? Biçim ve içerik özellikleri dikkate alındığında bu şiirin
A) Sabırlıdır. B) Ağırbaşlıdır. C) Kanaatkârdır. aşağıdaki nazım şekillerinden hangisine ait olduğu
söylenebilir?
D) Hoşgörülüdür. E) Gururludur.
A Triyole B) Terzarima C) Sone
D) Balad E) Serbest müstezat
11 11. Sınıf
Türk Dili ve
Edebiyatı
Şiir - 3
7. Elhân-ı Şitâ’da mutluluk ile hüzün duygusu iç içedir. Ba- 10. “Sâf ü râkid ... Hani akşamki tagayyür, heyecan?
hara ait unsurlar saadeti, kışa ait unsurlar hüznü temsil Bir çocuk ruhu kadar pür-nisyân,
eder. Galip duygu, kaybolan bir saadet duygusu veya me- Bir çocuk ruhu kadar şimdi münevver, lekesiz
lankolidir. Bu duygu, hemen hemen bütün - - - - hâkimdir. Uyuyor mâi deniz.
Hayalî saadetler ve korkunç hakikat arasındaki çatışma Ben bütün bir gecelik cûşiş-i ahzânımla,
onların başlıca temidir. Halit Ziya, bu duyguyu “mavi ve O hayâlât-ı perîşânımla
siyah” kelimeleri ile sembolize etmiş ve onun romanını Müteşekki, Iâim,
yazmıştır. Elhân-ı Şitâ’ya Ahmed Cemil’in kışa şarkısı gö- Karşıdan safvet-i mahmûrunu seyr etmedeyim...” di-
züyle bakılabilir. zelerinde olduğu gibi Tevfik Fikret önce bir hayal kurar,
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangi- sonra yazmaya başlar. Eğer kafasında bir hayal teşekkül
si getirilmelidir? etmezse konularını resimlerden, okuduğu hikâyelerden,
Batılı eserlerden alır. Kaynak ne olursa olsun, hareket
A) Millî Edebiyat’a
noktası daima bir tablodur.
B) Fecriati topluluğuna
Bu dizeler ve açıklamalardan yola çıkılarak Tevfik
C) Tanzimat Edebiyatı’na
Fikret’in aşağıdaki akımların hangisinden etkilendiği
D) Cumhuriyet Edebiyatı’na Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü
söylenebilir?
E) Servetifünun Edebiyatı’na
A) Sürrealizm B) Sembolizm C) Parnasizm
D) Fütürizm E) Dadaizm
8. Bir ömr-i muhayyel.. hani gül-bînler içinde
Bir kuşcağızın ömr-i bahârisi kadar hoş;
Bir ömr-i muhayyel.. hani göllerde, yeşil, boş
Göllerde, o sâfiyyet-i vecdaâver içinde
Bir dalgacığın ömrü kadar zâil ü muğfel
Bir ömr-i muhayyel!
Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
9. Diğer Servetifünuncular gibi o da sanatlar içinde musiki- Ölmüş gibi dalgın uyuyan tûde-i zinde
ye büyük önem verir. François Coppee’nin tesirinde man- Ey Bizans, ey koca fertût-i musahhir
zumeler kaleme alır. 1895’te doğan oğlu, hayatında ve (Tevfik Fikret)
dünyaya bakış tarzında önemli bir rol oynar. 1900-1909 III.
yılları arasında yazdığı fakat yayımlamadığı şiirler muhte- Ben İstanbul’da dağıldım zerre zerre
va (içerik) hatta üslup bakımından öncekilerden farklıdır. İstanbul damla damla içimde birikti
Hayatının son yıllarında hece ölçüsüyle ve sade bir dille (Sezai Karakoç)
çocuklar için yazdığı şiirleri Şermin adlı eserinde toplar.
Aşağıdakilerden hangisi bu şiir parçalarının ortak
Tarih-i Kadim, Rübab-ı Şikeste, Haluk’un Defteri onun şiir
özelliğidir?
kitaplarından birkaçıdır.
Bu parçada sözü edilen sanatçı aşağıdakilerden han- A) Edebiyat gelenekleri B) Dil özellikleri
gisidir? C) Temaları D) Ölçüleri
E) Birimleri
A) Cenap Şahabettin B) Tevfik Fikret
C) Süleyman Nazif D) İsmail Safa
E) Faik Ali
12 11. Sınıf
Türk Dili ve
Edebiyatı
Şiir - 4
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III 5. Mensur şiir, şiirin mevcut cümle yapısı ve ahengini muha-
faza eden fakat ölçü ve kafiyeye bağlanamayan; şairane
D) I ve III E) II ve III
Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü
siyasi ve sosyal konulardan uzak durdu, bireysel duy- Sade ikimiz kalırdık…
MEB
gulanımları yansıttı. Genellikle serbest müstezat nazım D) Bir kocanın ümitsizliği, bir kadının kararsız hevesleri,
biçimini tercih etti, ağır bir dil ve yeni mecazlarla aşk ve sevginin safa çimenleri üzerine temellerini gül dalın-
tabiat temalarını işledi. Parnasizm ve sembolizm etkisiyle dan, kararsız sevda heveslerine karşı camlarını nur-
şiirlerinde biçim mükemmelliğine ve ahenge önem verdi. dan, binasının temelini gülden yaptığı ve döşediği ev-
Özellikle sembolist şairlerden etkilenen sanatçı, parna- lilik sarayının çöküşü, hep bu birkaç kelimeden ibaret
sizmi Türk edebiyatına tanıtan kişidir. olan konuşmada saklıydı.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangi- E) Soğuk! Kışın tipilerle esen rüzgârı paltosunun başlı-
si getirilmelidir? ğından hücum ederek yüzünü tırmalar, bütün vücu-
dunu kaplayan ürpermelerle titretir. Sonra bir aralık
A) Tevfik Fikret yağmur başlar, omuzlarında, başında muşamba pal-
B) Süleyman Nazif tosunu döverek sırtından süzülüp ayaklarına doğru
C) Cenap Şahabettin akar, ne kadar kıvırsa bir türlü çamurdan muhafaza
edemediği zavallı tek paltosunu ıslatır.
D) Faik Ali Ozansoy
E) Hüseyin Siret Özsever
12 11. Sınıf
Türk Dili ve
Edebiyatı
Şiir - 4
6. Gel bu akşam da ser-be-ser güzelim, 9. Bir beyaz lerze, bir dumanlı uçuş;
Levha-ı kâinatı seyredelim: Eşini gâib eyleyen bir kuş
Gölge, hep gölge, her taraf gölge. gibi kar
Gölgelerle bütün zemîn mestûr; Geçen eyyâm-ı nevbahârı arar...
Âsuman yalınızca nîm-manzur Ey kulûbun sürûd-ı şeydâsı,
Ey kebûterlerin neşîdeleri,
Biçim, içerik, dil ve anlatım özellikleri dikkate alındı-
O bahârın bu işte ferdâsı:
ğında bu dizelerin aşağıdaki şairlerden hangisine ait
Kapladı bir derin sükûta yeri
olduğu söylenebilir?
karlar
A) Şinasi B) Ziya Paşa C) Akif Paşa Ki hamûşâne dem-be-dem ağlar!
D) Namık Kemal E) Cenap Şahabettin Bu dizelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene-
mez?
1. Garip, güzel, sonra mahzun 5. Yahya Kemal, şiirin her şeyden önce bir sanat olduğunu
Işıkla yağmur beraber, duyurmuştur. Bu sanat, onun eserlerinde sadece hayatı,
Bir türkü ki gamlı, uzun kâinatı idrak şeklinde değil, aynı zamanda şiiri işleyiş tar-
Ve sen gülünce açan güller zında, kompozisyonunda ve üslubunda da görülür. Yahya
Kemal, şiirden estetik değeri olmayan unsurları atmış,
Bu dizelerde yer alan söz sanatları aşağıdakilerin
faydalıya değil, güzele değer vermiştir. Tevfik Fikret, Ziya
hangisinde verilmiştir?
Gökalp, Mehmet Emin lüzumundan fazla didaktiktir. Yah-
A) Tenasüp - Tezat B) Teşhis - Hhüsnütalil ya Kemal asla böyle değildir.
C) Teşbih - Mmübalağa D) Teşhis - Ttecahülüarif Buna göre, aşağıdaki dizelerden hangisinin Yahya
E) Hüsnütalil - Mecazımürsel Kemal’e ait olduğu söylenebilir?
Numaralanmış dizelerin hangilerinde söz sanatı yok- 6. Ben en hakir bir insanı kardeş duyan bir ruhum;
MEB
1. Gördükleri rüya ezelî bahçedir aşka; 4. Ey güzel köy! Viran olma, sakın şu genç yaşında;
Her mevsimi bir yaz ve esen rüzgârı başka. Dağlarında taze otlar, pembe güller biterken.
Bülbülden o eğlencede feryat işitilmez; Ey çobanlar! Beni anın, coşkun sular başında;
Gül solmayı; mehtap, azalıp gitmeyi bilmez... Yaprakların arasında yavru bir kuş öterken.
Gök kubbesi her lahza, bütün gözlere mavi...
Bu dizelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene-
Zenginler o cennette fakirlerle müsavi;
mez?
Sevdaları hülyalı havuzlarda serinler,
Sonsuz gibi, bir fıskiye ahengini dinler. A) Teşhis sanatına yer verilmiştir.
Aşağıdaki ifadeler bu dizelerdeki altı çizili sözcüklerle B) Nazım birimi dörtlüktür.
eşleştirildiğinde hangisi dışta kalır? C) Tam ve zengin kafiye vardır.
A) I B) II C) III D) IV E) V
3. I.
Sevgilim her insan doğarken ağlar,
Çiçeklerle açar sularla çağlar,
Rehgüzârı olur bahçeler, bağlar,
Nihayet isimsiz bir mezar olur.
6. Sevdiklerim göçüp gidiyorlar birer birer
●
II.
Ay geçmiyor ki almayayım gamlı bir haber.
MEB
7. O kadar dolu ki toprağın şanla, 10. Millî Edebiyat Dönemi’nde, bağımsız bir çizgide, saf şiir
Bir değil, sanki bin vatan gibisin. anlayışıyla şiirler yazmış ve bu çizgisini Cumhuriyet Dö-
Yüce dağlarına çöken dumanla nemi’nde de devam ettirmiştir. Batı şiirinden yararlanan,
Göklerde yazılı destan gibisin. şiirinde parnasizm ve sembolizm etkisi görülen şair, yalın
bir dille yazdığı Sessiz Gemi adlı şiirinde betimleyici bir
Biçim, içerik ve anlatım özellikleri dikkate alındığında
anlatım tutumu sergilemiştir. Sözün anlatım gücünü artır-
bu dizelerin aşağıdaki şairlerin hangisine ait olduğu
mak için bu şiirde “Artık demir almak günü gelmişse za-
söylenebilir?
mandan/Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.” di-
A) Ahmet Haşim zelerinde olduğu gibi hayallerden, imgelerden, izlenimler-
B) Yahya Kemal Beyatlı den, birtakım benzetme ve mecazlardan yararlanmıştır.
C) Mehmet Âkif Ersoy Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen şa-
D) Halit Fahri Ozansoy ire aittir?
E) Cenap Şahabettin A) İşte Sevdiğim Dünya
B) Kendi Gök kubbemiz
C) Suda Halkalar
8. I. Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü
D) Hep yahut Hiç
Gönlümle oturdum da hüzünlendim o yerde,
Sen nerdesin, ey sevgili, yaz günleri nerde! E) Bir Rüzgar Esti
Dağlar ağarırken konuşmuştuk tepelerde,
Sen nerde o fecrin ağaran dağları nerde!
II. 11. Zararlı sen çıkacaksın bütün bu hiddetle.
O, beyaz bir kuştu, uzun kanatlı; I
Ardında ışıktan bir iz bıraktı. Benim de yandı içim anlayınca derdinizi,
Yel gibi dağları aştı bir atlı, II
Arada bir engin deniz bıraktı. Fakat, baban sana ısmarlayıp da gitti sizi.
O, bunca yıl çalışıp alnının teriyle seni
Bu dörtlüklerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene-
III
mez?
Nasıl büyüttü? Bugün, sen de kendi kardeşini,
A) Birinci dörtlükte hece, ikincisinde aruz ölçüsü kullanıl- IV
mıştır. Yetim bırakmayarak besleyip büyütmelisin.
B) Her iki dörtlükte de redif ve kafiyeye yer verilmiştir. V
C) Her iki dörtlükte de asonanslar vardır. Bu dizelerde altı çizili sözlerden hangisi zarf tümleci
D) Her iki dörtlük de konusu bakımından lirik şiire örnektir. değildir?
●
9. Millî romantik duyuş tarzıyla kaleme alınan eserleri millî 12. Yalnız senin tatlı esen havanda
ve mahallî unsurları yalnızca “nostalji” ile açıklamak ya da Kendi millî gururumu sezerim.
“geriye dönüş arzusunun” birer göstergesi saymak yanlış Yalnız senin dağında, ya ovanda
olacaktır. Çünkü bu unsurlar; “geçmişi, temel düşünce ve Başım gökte, alnım açık gezerim.
davranış biçimleriyle bugüne taşımak” suretiyle millî hafı-
Bu dörtlük için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
zamızın yenilenmesini, genişlemesini ve zenginleşmesini
sağlayan taşıyıcılardır. A) Duyular arası aktarma yapılmıştır.
Buna göre, aşağıdaki eserlerden hangisi bu anlayışla B) 11’li hece ölçüsüyle yazılmıştır.
yazılmamıştır? C) Vatan sevgisi konusu işlenmiştir.
A) Gurbet Geceleri B) Göl Saatleri D) Çapraz kafiye düzeni vardır.
C) Tan Sesleri D) Yayla Dumanı E) Yarım uyak ve redif kullanılmıştır.
E) Çoban Çeşmesi
11. Sınıf
Türk Dili ve
ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Edebiyatı
CEVAP ANAHTARI
Test 1 1. A 2. D 3. A 4. E 5. A 6. E 7. D 8. A 9. C
Test 2 1. A 2. E 3. A 4. E 5. C 6. D 7. B 8. D 9. C
Test 3 1. D 2. C 3. E 4. E 5. D 6. E 7. B 8. E 9. A
Test 4 1. C 2. A 3. D 4. C 5. D 6. A 7. B 8. B 9. A 10. E
Test 5 1. C 2. A 3. D 4. A 5. A 6. B 7. C 8. E 9. D
Test 6 1. A 2. D 3. C 4. B 5. D 6. D 7. E 8. E
Test 7 1. B 2. E 3. E 4. E 5. A 6. C 7. D 8. D 9. B
Test 8 1. D 2. B 3. C 4. C 5. B 6. E 7. E 8. B 9. B 10. A
Test 9 1. B 2. E 3. C 4. C 5. B 6. A 7. A 8. D 9. D 10. B 11. A 12. C
Test 10 1. E 2. E 3. C 4. E 5. C 6. C 7. A 8. D 9. D 10. B 11. A 12. D
Test 11 1. D 2. C 3. E 4. E 5. B 6. C 7. E 8. A 9. B 10. C 11. C
Test 12 1. D 2. E 3. C 4. A 5. C 6. E 7. B 8. E 9. A 10. C 11. D
Test 13 1. B 2. A 3. A 4. D 5. C 6. A 7. E 8. C 9. E 10. C 11. B 12. A
Test 14 1. D 2. A 3. E 4. C 5. D 6. C 7. D 8. A 9. B 10. B 11. D 12. E