Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 29

1 11.

Sınıf
Türk Dili ve
Edebiyatı
Giriş - 1

1. Bir hikâye veya romanda okur; kendisini, komşusunu, her 4. • 19. yüzyılın sonlarında realizm, natüralizm ve parna-
gün karşılaştığı olayları bulabilmelidir. Elbette bu kadarı sizme tepki olarak Fransa’da ortaya çıkmıştır. Simge-
da yeterli değildir. Bunlar kötü ise bunlardan nefret etmeli, cilik olarak da bilinir. Dış çevrenin görüntülerini somut
iyi ise bunlara imrenmelidir. Zaten yazarın başarısı da bu- gerçeklikleri değil, bu görüntülerin izlenimlerinden,
radadır: Her gün karşılaşılan fakat fark edilmeyen şeyleri sezgilerinden yansıyan nitelikler şiire aktarılır. Şiirde
insanların dikkatine sunarak onlardan bir ders çıkarmak. anlam kapalıdır, buna göre şiirden herkes kendine
göre bir yorum çıkarır. Söz sanatlarına sıkça başvu-
Bu parçada edebiyatın aşağıdakilerin hangisiyle iliş-
rulur.
kisi üzerinde durulmuştur?
• Bir beyaz lerze, bir dumanlı uçuş,
A) Günlük yaşamla
Eşini gaib eyleyen bir kuş gibi karlar
B) Bilimsel gelişmelerle Geçen eyyâm-ı nevbaharı arar…
C) Tarihî olay veya kişilerle Ey kulûbün sürûd-i şeydâsı,
D) Ahlaki değer ve geleneklerle Ey kebûterlerin neşideleri,
E) Dildeki lehçe ve şive farklılıklarıyla O baharın bu işte ferdâsı
Kapladı bir derin sükûta yeri
Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Karlar
Ki hamûşâne dem-be-dem ağlar.
Bu iki parça aşağıdaki sanat akımlarından hangisine
2. “Vah bana!” dedi genç adam; “Adanalı Mustafa’yı sağlı- ait bir açıklama ve örnek niteliği taşımaktadır?
ğında duyup tanıyamadım. Tabii tanımazsın. Gazeteler- A) Klasisizm B) Dadizm C) Fütürizm
de resmi çıkanları tanırsın yalnız. Ortalıkta görünenleri
D) Romantizm E) Sembolizm
tanırsın. Her zaman başkalarından bir adım öne çıkanları
tanırsın. İşte bu yüzden mesela Cahit Arf’ın bugün dünya-
da en büyük matematikçilerin arasında yer aldığını kimse
bilmiyor.
Bu parçada yazarın “genç adam”ın şahsında topluma
vermek istediği asıl mesaj aşağıdakilerden hangisidir?

A) Bilim ve teknik, çalışkan insanlarla gelişir. 5. – Oku da bak, dedi; değerini kendin daha iyi anlarsın.
B) Bilim insanları buluşlarıyla tanınmak isterler. – Hayır, “Penkin” okuyamam.
C) Bilimsel çalışmalardan gençler haberdar edilmelidir. – Peki ama niçin? Olay yaratacak bir eser, daha şimdiden
D) Basına yansımayan bilim insanlarının değeri bilinme- herkes ondan söz ediyor.

lidir. – Bırak söz etsinler! Birtakım adamların iş gücü bu!


MEB

E) Toplumların yaşamında bilim insanları önemli bir yer – Merak edip okuyuver canım.
tutar. – Nesini merak edeyim? Ne diye yazı yazar bu adamlar?
Gönül eğlendirmek için herhâlde.
– Haksızlık ediyorsun. Hayata o kadar yakın ki o kadar
yaşıyor ki bunlar. Portreler canlı gibi. Tüccar, memur, su-
bay, jandarma... Tıpkı yaşayan insanlar gibi.
3. Kemal Tahir - - - - bir romancıdır diyebiliriz çünkü yakın
– Evet, bütün yaptıkları bu kadar. Bir insan alıp kopyasını
tarihimize ışık tutacak romanlarını duygusallığın dışında
çıkarıyorlar.
gerçeklerden yola çıkarak yazmıştır.
Bu parçada sözü edilen eserin aşağıdaki akımların
Bu cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden han-
hangisinden izler taşıdığı söylenebilir?
gisi getirilmelidir?
A) Realizm B) Romantizm C) Sembolizm
A) realist B) romantik C) klasik
D) Parnasizm E) Klasisizm
D) parnasyen E) sembolist
1 11. Sınıf
Türk Dili ve
Edebiyatı
Giriş - 1

6. Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden 8. Adın nedir senin, oğlum?


Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak – Hasan.
Ve bir zaman bakacaksın semâya ağlayarak…
– Hasan, dinle!
Sular sarardı… Yüzün perde perde solmakta Zararlı sen çıkacaksın bütün bu hiddetle.
Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta… Benim de yandı içim anlayınca derdinizi
Bu şiirden sembolizm akımı ile ilgili, Fakat baban sana ısmarlayıp da gitti sizi.
I. Semboller aracılığıyla dış çevrenin insan üzerindeki O, bunca yıl çalışıp alnının teriyle seni
etkileri ve izlenimleri anlatılır. Nasıl büyüttü? Bugün, sen de kendi kardeşini,
II. Şiir, düşüncelere değil, duygulara seslenmelidir çün- Yetim bırakmayarak besleyip büyütmelisin.
kü şiir bir şey anlatmak için yazılmaz. – Küfeyle öyle mi?
III. Şiirde anlam kapalılığı olmalıdır, buna göre şiirden – Hay hay! Neden bu söz lâkin?
herkes kendine göre bir yorum çıkarmalıdır.
Kuzum, ayıp mı çalışmak, günah mı yük taşımak?
IV. Ölçü, uyak gibi biçimsel özellikler ikinci plandadır,
Ayıp: Dilencilik, işlerken el, yürürken ayak.
önemli olan özle biçim arasındaki uyumdur.
Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü Bu parça aşağıdakilerden hangisine doğrudan bir
özelliklerden hangileri çıkarılabilir?
örnek teşkil etmez?
A) Yalnız II B) Yalnız IV C) I ve IV
A) Edebiyatın tarih bilimiyle olan ilişkisine
D) II ve III E) I, II ve III
B) Edebiyatın sosyal hayatın bizzat içinde yer aldığına
C) Edebiyatın konusunun genel olarak “insan” olduğuna
D) Bir çevrede tartışılanların edebî metinlere yansıyabi-
leceğine
7. Toplumlarının sözcüsü konumunda olan âşıklar, ortaya
koymuş oldukları ürünlerle toplumlarının ortak değerleri- E) Edebiyat ürünlerinde bir hayat görüşünden izler bulu-
ni, sosyal yaşamlarını, yaşanan önemli olayları kendi sa- nabileceğine
nat süzgeçlerinden geçirerek dile getirmişlerdir.
Aşağıdaki parçalardan hangisi bu cümlede anlatılan-
ları örneklemek için kullanılamaz?

A) Ağlasam ağlanmaz, gülsem gülünmez


Yusam temizlenmez, silsem silinmez
Ata nedir, baba nedir bilinmez
Atayı, babayı sayan kalmadı

B) Hediye namiyle bir şey gönderme


MEB

Adet edip hiç misafir kondurma


Komşun evi yanar iken söndürme
El kârı çün bir adım da uzanma
C) Dinle sana bir nasihat edeyim
Hatırdan gönülden geçici olma 9. Aşağıdakilerin hangisi edebiyat-toplum ilişkisiyle
Yiğidin başına bir iş gelince ilgili yanlış bir bilgi içermektedir?
Onu yad ellere açıcı olma
D) Çağrışır bülbüller gelmiyor bağban A) Edebiyatın toplumsal gerçeklikle sıkı bir bağı vardır.
Hoyrat dost bağından gül aldı gitti B) Toplum, edebiyatın önemli bir kaynağını teşkil eder.
Yüz bin mihnet çektim bir bağ bezettim C) Edebiyatın temel amacı toplumsal çözümler üretmektir.
Yâri ben besledim el aldı gitti D) Edebî ürünlerde millî ve evrensel değerlere yer veri-
E) Erenler cemine gireyim dersen lebilir.
Kin ile kibiri at da öyle gel E) Sanatçılar, toplumun bir bireyi olarak eserlerini oluş-
Gerçekler sırrına ereyim dersen tururlar.
Ulu bir mürşide yet de öyle gel
2 11. Sınıf
Türk Dili ve
Edebiyatı
Giriş - 2

1. Edebiyat akımlarının oluştuğu zeminde, öncelikle çeşitli 3. Aşağıdaki parçalardan hangisi edebiyatın toplum so-
sosyal, siyasi, ekonomik, kültürel hadiseler ve bu hadise- runlarını dile getirdiği gerçeğine örnek gösterilebilir?
ler ortamında oluşan felsefi, kültürel, estetik perspektifler
vardır. Yoksa durup dururken edebiyat akımı vücuda gel- A) Osman:
mez. 1860’larda Şinasi ile başlayan Modern Türk Ede- “Çukurova’ya bir atabilsek kendimizi.”
biyatı; bir görüşe göre Lale Devri (1718-1740), diğer bir Dursun:
görüşe göre de III. Selim Devri’nden (1789-1807) itibaren “Çukurova yakın.” dedi. “Yüreğir toprağı var. Bizim
başlayan giderek saha, tesir ve hızını arttıran Batı’ya yö- köy...” diye devam etti. “Çok çalışırsın ama kendi ken-
nelme sürecinde söz konusu olan pek çok sosyal, siyasi, diyin ağasısın. Ne karışanın olur ne görüşenin. Tarla-
ekonomik, kültürel hadiselerin sonucudur. Öte yandan lara bir bakarsın bulut çökmüş sanırsın kara toprağa.
Batı’da romantizm, büyük ölçüde Fransız İhtilali orta- Öyle pamuk olur işte. Toplarsın. Okkası on kuruştan.
mında ve J.J. Rousseau’nun düşünce temelleri üstünde; Bir yazda Abdi Ağa’nın verdiğini, yani yılda verdiğinin
realizm, Auguste Comte’un sistemleştirdiği pozitivist fel- beş mislini alırsın. Bir şehir var, Adana şehri. Safi sır-
sefe zemininde; sembolizm, Kant’ın idealist, Bergson’un çadan, tiril tiril yanar gece gündüz. Aynen güneş gibi.
spiritüalist felsefeleri ile Schopenhaur’ın kötümser düşün- Para dersen sel gibi Çukurova’da. Yeter ki sen çalış.”
celeri çevresinde doğar ve gelişir. Bu sebeple edebiyat
akımlarını layıkıyla anlayabilmek için, oluştukları ortamın B) Tezel’in yardımına koşmam gerek. Sözü buraya getir-
mesine kızamayacak, bunu söylerken alaylı, vurdum-
Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü

siyasi, sosyal ve kültürel zeminini, hayat felsefesini, Tanrı,


tabiat ve varlık anlayışlarını bilmek; konuya edebiyat-top- duymaz gülüşüne katılamayacak ya da Tezel’i anlama-
lum ilişkisi içinde yaklaşmak gerekir. Çünkü edebî hadi- ya çalışamayacak kadar yorgunum. Bunun da adı, baş-
seleri, içinde var olduğu toplumun şartlarından, kültürel kalarının an’lık dileklerini an’ında yerine getirmek olmalı.
değerlerinden, dünya görüşünden, edebî geleneğinden C) Masanın kıyısından gazetesini alıp açtı, konuşmak is-
bütünüyle bağımsız olarak düşünmek ve izah etmek temiyordu adamla. Sağ ayağının küçük parmağındaki
mümkün değildir.
nasıra dokunuyordu yeni ayakkabı; sessizce çıkardı,
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz? ayaklarını oynattı. Siğil ilacı sormayı unutmuştu. Par-
mağına baktı, ufalmıştı sanki. O köyde ocağı varmış
A) Edebî eserlerin, içinden doğduğu toplumu şekillendirdiği
bunun. Ayakkabılarını giydi. Kadın ütüyü bitirmişti;
B) Edebî akımların temelinde yatan pek çok etmenin olduğu odanın kapısını kapayıp merdivene yürüdü, önünden
C) Edebî gelişmelerin felsefi gelişmelerle paralel gerçek- geçerken bakmadı. Otel sessizdi.
leştiği D) Aradan seneler geçti. Yabancı bir şehirde, yabancı bir
D) Toplumların özelliklerinin felsefi ve edebî eserlerine otel odasında, sırf bitip tükenmeyecek gibi görünen
yansıdığı bir gecenin yalnızlığına karşı koymak için hatıraları-
E) Her edebî akımın belli bir edebî gelenek üzerine inşa mı yazmaya başladığım bu saatte, bir elim yine aynı
edildiği küçük çocuk tavrıyla saçlarımı çekiştiriyor, gözlerimin
üstüne indirmeye uğraşıyor.
E) Calpak-Saz, kıtalar arası demir yolunun üzerinde,

bozkır sınırında yitik bir istasyondu. Onun evceğizi de


MEB

orada, hastane binasına bitişikti. Eskiden olduğu gibi


orada sadece bir saat kalabilmek için neler vermezdi!
Abdias, bulunduğu durumdan kurtulamadığı için belki
2. • 19. yüzyılda Fransa’da ortaya çıkan bir akımdır. de hiç ihtiyacı olmayan bu aşka neredeyse lanet oku-
yordu. Asya’nın bu topraklarına o kadın yüzünden gel-
• Romantik şiir anlayışına tepki olarak doğmuştur.
memiş miydi?
• “Sanat, sanat içindir.” ilkesi savunulmuştur.
• Nesneler dış görünüşüne göre anlatılmıştır.
• Kelime seçimine, sıralanışına ve ahenge önem veril- 4. Aşağıdaki sanatçılardan hangisi farklı bir akımın etki-
miştir. siyle eser vermiştir?
• Şiirin biçim özellikleri önemsenmiştir. A) Paul Verlaine
Bu özellikler aşağıdaki sanat akımlarından hangisine B) Charles Baudelaire
aittir? C) Stephane Mallarme
A) Romantizm B) Realizm C) Sembolizm D) Arhur Rimbaud
D) Natüralizm E) Parnasizm E) Louis Aragon
2 11. Sınıf
Türk Dili ve
Edebiyatı
Giriş - 2

5. İyi bir sunumun akış planı, içerik özellikleri, şekil unsurla- 7. Daha çok roman, hikâye ve tiyatro türlerinde karşımıza
rı, sunum anında yapılması gerekenlerle ilgili ülkemizde çıkan - - - - eserlerin olay örgüsü, çok büyük olaylardan
bir birlikteliğin sağlanması ve sunumun iyice anlaşılması değil, günlük hayatın içinde her zaman yaşanabilecek
için Tübitak, “Etkili Sunumlar için El Kitabı”nı hazırlamıştır. olaylardan oluşur. Okuyucunun merakını kamçılayan bü-
yük hadiselerden kaçınılır. Böylece “modern roman”ın ilk
Bu cümlenin yazım ve noktalama yanlışları giderile-
basamağı olan “dramatik roman”a geçilmiş olur. Dramatik
rek doğru bir şekilde yazılmış hâli aşağıdakilerden
roman, anlatıcıların sonu gelmez anlatmaları yerine, çok
hangisidir?
büyük ölçüde “sahneleme/gösterme tarzına” dayanır. Bu
A) İyi bir sunumun akış planı, içerik özellikleri, şekil un- akıma bağlı yazarlar edebiyat eserinin dil, üslup ve biçi-
surları; sunum anında yapılması gerekenlerle ilgili ül- mine büyük değer verirler. Çünkü sanatın amacı, gerçeği
kemizde bir birlikteliğin sağlanması ve sunumun iyice nesnel ve estetik bir biçimde ifade etmektir.
anlaşılması için Tübitak, “Etkili Sunumlar için El Kita- Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangi-
bını” hazırlamıştır. si getirilmelidir?
B) İyi bir sunumun akış planı, içerik özellikleri, şekil un-
surları, sunum anında yapılması gerekenlerle ilgili ül- A) sembolist B) realist
kemizde bir birlikteliğin sağlanması ve sunumun iyice C) romantik D) ekspresyonist
anlaşılması için TUBİTAK, “Etkili Sunumlar için El Ki-
E) sürrealist
tabını” hazırlamıştır. Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü

C) İyi bir sunumun akış planı, içerik özellikleri, şekil un-


surları, sunum anında yapılması gerekenlerle ilgili ül-
kemizde bir birlikteliğin sağlanması ve sunumun iyice 8. (I) Divan edebiyatında nazım esas olmakla birlikte nazmın
anlaşılması için TÜBİTAK “Etkili Sunumlar İçin El Kita- etkisinde kalan nesir de vardır. (II) Zenginlik olanakları
bı”nı hazırlamıştır. ne kadar pahalı olursa olsun değerli eserlerin yazılma-
D) İyi bir sunumun akış plânı, içerik özellikleri, şekil un- sını (hattatlık), süslenmesini (tezhip), ciltlenmesini (tec-
surları; sunum anında yapılması gerekenlerle ilgili ül- lit) mümkün kılmış; belgeler bu sayede elimize geçmiştir.
kemizde bir birlikteliğin sağlanması ve sunumun iyice (III) Halk edebiyatında nesir yoktur. (IV) Sözlü hikâyelerin
anlaşılması için TUBİTAK “Etkili Sunumlar için El Kita- anlatımı tespit edilmemiş; bunlar halkın belleğine emanet
bını” hazırlamıştır. edilmiştir. (V) Bu verimlerin kesin belgelerine “cönk” deni-
E) İyi bir sunumun akış plânı, içerik özellikleri, şekil un- len dağınık derlemeler dışında sahip değiliz.
surları; sunum anında yapılması gerekenlerle ilgili ül- Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisinde
kemizde bir birlikteliğin sağlanması ve sunumun iyice yazım veya noktalama yanlışı vardır?
anlaşılması için TÜBİTAK “Etkili Sunumlar İçin El Kita-
bını” hazırlamıştır. A) I B) II C) III D) IV E) V

9. Türk edebiyatına realizmin yansıması, Tanzimat Edebi-


yatı’nın ikinci nesli ile mümkün olur. Samipaşazade Sezai


MEB

- - - - hikâyeleri ve romanında, Recaizade Mahmut Ekrem


- - - - romanında, Nabizade Nazım - - - - romanı ve - - - -
6. Trrrrum,
hikâyesinde realizmin gerçekçiliği, mekân-insan ilişkisi,
trrrrum,
insanın iç dünyası, olay örgüsündeki sebep-sonuç bağ-
trrrrum!
lantısını belirgin biçimde ortaya koyar. Edebiyatımızda
trak tiki tak
realizm ve natüralizm akımları hakkında ilk ciddi bilgiler,
Makinalaşmak
ilk Türk pozitivisti olarak nitelenen Beşir Fuad tarafından
istiyorum!
verilir ve onun etrafında “hayaliyyun-hakikiyyun” tartışma-
Beynimden, etimden, iskeletimden
sı yaşanır.
geliyor bu!
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden
Bu şiir aşağıdaki edebî akımlardan hangisinin etkisiy-
herhangi biri getirilemez?
le yazılmış olabilir?

A) Empresyonizm B) Ekspresyonizm A) Sergüzeşt B) Araba Sevdası


C) Sürrealizm D) Fütürizm C) Küçük Paşa D) Zehra
E) Kübizm E) Karabibik
3 11. Sınıf
Türk Dili ve
Edebiyatı
Hikâye - 1

1. Müdür, bundan sonra arazi sahiplerini teker teker davet 3. Hacer toprakla oynayan parmağını eteğine silerek önce
etti. Tercümanını yanına alıp ağaların oturma odalarına bana, sonra ileriye, boşluğa baktı. Ben gözlerimi onun
gitti. Hemen hepsine şöyle söyledi: yandan görünen yüzüne dikmiştim. Hâlâ bakışının tesi-
– Ben bu Lokman köyünü çok beğendim. Belki de ço- ri altındaydım. İnsan ruhlarının ince ve derin kıvrımlarını
luğumu çocuğumu alıp buraya yerleşmek de mümkün bütün karmakarışıklığı ile anlayan ve şaşılacak bir ko-
olur. Hele sizden çok memnunum, nerede Avrupa’nın o laylıkla anlatan bu genç Yörük kızı sanki birdenbire bü-
dalavereci insanları? Ben burada kendimi emniyet içinde yüyüvermişti. Gözlerini çevirmiş, aşağıya, yeni yeşeren
görüyorum, bana biraz tarla satmaz mısınız?.. ağaçları, taze ekinleri, koyu yapraklı zeytinleri, yer yer gö-
rünüp tekrar kaybolan dereleri ile pırıl pırıl yanan ovaya
– Satarız. Ama, dönümü elli liradan aşağı idare etmez.
bakıyordu.
Başka türlü veremeyiz.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur?
Aşağıdakilerden hangisi bu parçanın olay örgüsü
içinde yer almaz? A) Öyküleme
B) Betimleme
A) Müdürün, arazi sahipleriyle görüşmesi
C) Somutlama
B) Müdürün, köye yerleşebileceğini söylemesi
Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü

D) İç çözümleme
C) Müdürün, köyün arazi sahiplerini davet etmesi
E) Özetleme
D) Köydeki toprak sahiplerinin müdüre arazi satmaları
E) Müdürün, köylülerden kendisine arazi satmasını iste-
mesi

2.  I. Soğuktan mı titriyordum yoksa heyecandan, üzün- 4. Öksürük nöbeti geçtikten sonra, yaşaran gözlerini önüne
tüden mi, bilmem. Havuzun suyu bulanık. Kapının dikti. Ayaklarının arasında patlıcan ve soğan kabukları ile
saatleri 12’yi geçmiş. Kanepelerde kimseler yok. iki aşık kemiği vardı. Bir aralık bunlar kayboldular ve o,
Tramvay ne fena gıcırdadı! Tramvaydaki adam bir tükenmez bir yolda giden bir adamı durup durup arkasına
tanıdık mıydı acaba? Ne diye dönüp baktı? Kimse- baktıran bir hisle, bir anda ve hızla, hafızasında geriye
ler âşık değil mi bu şehirde? Kimseler, bir meydanın doğru kaydı.
kanepesinde kimseyi beklemeyecek mi, yüzünü bir Memleketinden ayrılalı beş seneyi geçmişti. Çocuk dene-
dakika görmek için kimsenin? cek bir yaşta gurbete atılmış, her türlü işe girmiş ve birçok
II. Sait Faik güçlü bir gözlemci olmakla birlikte daha şeyler öğrenmişti. Son senelerde bir küçük fabrikada mo-
çok, öznel bir sanatçıdır. Gördüklerini kendine indir- torcu yamaklığı yapıyordu, hastalığı orada iken başladı.
gemektedir. Bu yüzden olaylar onda ancak birtakım Daha doğrusu küçükten beri zaman zaman kendisini yok-
layan nefes darlığı, bu fabrikanın havasız, küçük motor

izlenimlerle önem kazanır. Hikâyecide güçlü olan


dairesinde boğucu bir illet hâline geldi.
MEB

yan işte bu izlenimler, duygular ve onların uyandırdı-


ğı çağrışımlardır. Bir müddet her şeye rağmen dayanmaya çalıştı. Baş
aşağı giden bir cereyana bir kere yakasını kaptırdıktan
Bir hikâye metni ve yazarı hakkında verilen bu par-
sonra kurtuluş olmadığını seziyordu. Fakat günden güne
çalardan hareketle aşağıdaki çıkarımlardan hangisi
artan bir hâlsizlik ve göğsünün içinde zaman zaman di-
yapılabilir?
ken demetleri gibi dolaşıp gözleri kanlanıncaya kadar
A) Edebî metinlerdeki başarı yazarların dili kullanma ye- onu kıvrandıran öksürük nöbetleri mütemadiyen arttı ve
teneğine bağlıdır. şiddetlendi.
B) Yazarlar yaşadıkları dönemlerin sosyal ve kültürel ha- Bu parça ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
yatından uzaktır.
A) Bireyin iç dünyasını esas alan bir esere aittir.
C) Her edebî eser, yazarının hayata bakış açısından,
gözlemlerinden izler taşır. B) Olay akışı birinci kişinin ağzından aktarılmıştır.
D) Yazarlar etkilendikleri sanat akımına uygun eserler C) Gösterme esasına dayalı bir metinden alınmıştır.
verirler. D) Bilinç akışı ve iç konuşma tekniklerine yer verilmiştir.
E) Edebî metinlerde metnin yazarıyla devrin tarihî olayla- E) Betimleyici ve öyküleyici anlatım biçimi kullanılmıştır.
rı arasında bir ilişki vardır.
3 11. Sınıf
Türk Dili ve
Edebiyatı
Hikâye - 1

5. Aşağıdakilerden hangisi ilahi bakış açısıyla kaleme 7. Alemdağ’da Var Bir Yılan, karamsarlığın ve yalnızlığın ön
alınmıştır? planda olduğu bir kitap. Ayrıca eserdeki hikâyeler, diğer
öykülerinden farklıdır. O zamana kadar çoğunluğu biyog-
A) İçimde yıllardan beri duymadığım bir heyecan var. rafik izler taşıyan ancak başkalarına ait hikâyeleri gerçekçi
Size bu mektubu atacağım. Biz kırk sene evvel de bir üslupla anlatırken Alemdağ’da Var Bir Yılan’da kendi
böyle mektup atardık. kişiliğini, kendi sorgulamalarını sürrealist bir anlatımla ak-
B) Küçük Hasan bir şeyler mırıldandı. Sonra güğümünü tarıp kendi benliğini sorgular. Alemdağ’da Var Bir Yılan’da
alarak istasyon duvarının kar tutmayan bir kenarına yer alan on yedi öykü, sanatçının diğer öykülerine nazaran
çömeldi. Kar, adamakıllı serpiştirmeye başlamıştı. daha derin, taşıdığı anlamlar açısından daha karmaşık.
C) Kesik kesik öksürmeye başladı. Çatlak elleriyle göz- Bu parçada sözü edilen yazar aşağıdakilerden han-
lerini silerek dizlerinin üstüne yuvarlandı. Kalktı fakat gisidir?
beş altı adım sonra tekrar düştü.
A) Ahmet Hamdi Tanpınar B) Sait Faik Abasıyanık
D) Hayvan sesleri daha yakınlaşmış, yolun ilerisinde,
C) Kenan Hulusi Koray D) Sabahattin Ali
karların arasında, birtakım karaltılar belirip tekrar kay-
bolmaya başlamıştı. Dizlerinin artık kendisini taşıya- E) Memduh Şevket Esendal
mayacağını hissetti.
Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü
E) Abim sabahları okula gidiyor, öğlenden sonra da ba-
8. – Sabah ezanı okundu. Kalk yavrum, işe geç kalacaksın.
bamın yanına uğrayıp akşama birlikte dönüyorlardı
Ali nihayet iş bulmuştu. Bir haftadır fabrikaya gidiyordu.
eve. Babamla abim gittikten sonra komşu kadınlar ge-
Anası memnundu. Namazını kılmış, duasını yapmıştı.
liyorlardı bazen.
Oğlunun odasına girince evvela onu uyandırmaya kıya-
madı. Ali işten çıkmış gibi terli ve pembe idi. Halıcıoğlu’n-
daki fabrikanın bacası kafasını kaldırmış, bir horoz ve-
karıyla sabaha, Kâğıthane sırtlarında beliren fecri-kâzibe
bakıyordu. Neredeyse ötecekti.
Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Belirgin bir zaman dilimi vardır.


6. Bu ovadaki ağaçlı, kül yığınına benzeyen köylerde insan- B) Şefkat duygusuna yer verilmiştir.
lar parça parça elleri, yanık derili yüzleri, kenarları çok kı- C) Sıradan insanların yaşamı anlatılmıştır.
rışık gözleriyle çalışarak inatçı topraktan bir lokma ekmek D) Dönemin dilini yansıtan ifadeler vardır.
söküp almaya uğraşırlar. Dedemköy, kanalın yakının-
E) Gözlemci anlatıcının bakış açısı kullanılmıştır.
dadır. Yalnız, sular Beyşehir Gölü’nden gelinceye kadar
öyle azalır ki değil dönüm dönüm tarlaları, üç karışlık bir
bostanı bile doyuramaz. Yağmur yıllarında gülen yüzler, 9. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin öge sıralaması

parlayan gözler kurak senelerde buruşur, kanalın sarı su- özne - nesne - dolaylı tümleç - yüklem şeklindedir?
MEB

larına dikilir, faydası olmayacağını bildiği hâlde bundan


medet umar; yağmur yılları da ancak beş senede bir ken- A) Avcıların tüfeğinden ürküp kırlardan köylere çekilmiş
dini gösterir. kuşlar, ıslak tüylerini kurumuş yaprakların içinde sak-
lıyorlardı.
Bu parçadan hareketle yazarın benimsediği sanat an-
B) Sığırtmaç, esmer kafasına geçirdiği şemsipersiz kas-
layışıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? keti avuçları içinde burarak sessizce çeşme başına
A) Duygu ve hayali her şeyin üstünde tutar. çekilirdi.
C) Kalın bilekleri, kırışık alnı, vahşi gözleriyle sığırtmaç,
B) İç konuşmalar ve diyaloglara sıkça yer verir.
önümden ıslık çalarak geçerken kalın bileklerinden
C) Konuşma dilinden uzak, ağır, sanatlı bir dil kullanır. yakalardım.
D) Olay akışını keserek arada okura gereksiz bilgiler ak- D) Ben, galiba okuduğum kitapların etkisinden olacak, bu
tarır. dertlerin çözümsüz olduğunu ya da çözümü kendileri-
E) Memleketçi bir anlayışla Anadolu insanının sıkıntıları- nin bulması gerektiğini öğütlüyordum.
nı ele alır. E) Sabahları oğlunun çayını, akşamları iki kap yemeğini
hazırlaya hazırlaya akşamı eden Ali’nin annesi yüreği-
nin kenarında bir sızı hissediyordu.
4 11. Sınıf
Türk Dili ve
Edebiyatı
Hikâye - 2

1. İlk öyküleri 1920’li yıllardan itibaren yayımlandı. Azra Er- 4. Bir gelirken binmişti trene, bir de şimdi biniyordu. Sabır-
hat ve Sabahattin Eyüboğlu ile birlikte “Mavi Hümaniz- sızlandı. Kaşları çatılmıştı. İçi içine sığmıyordu. Kocaman,
ma”nın öncülüğünü yapmıştır. Dili son derece sade olan sarı tahta bavulunun üstüne oturmuştu. Yerinde duramı-
yazar, coşkun şiir diline güvenerek üslup ve tekniğe pek yordu. Sırtını duvara vermişti. Şapkası, şalvarı, mintanı,
önem vermemiştir. Eserlerinde plan gözetmeyen yazar, ceketi, ayakkabısı yepyeni, pırıl pırıldı. Fabrikadan şimdi
yeri geldiğinde Ahmet Mithat’ta olduğu gibi konu ile ilgi- çıkmış gibi. Mintanı sarı çizgiliydi. Göze batıyordu. Kala-
li bilgiler vererek olayın akışını kesmiş, uzun cümlelere balık gidip geliyordu. Kalabalık telaşlı. Gözlerini uzayıp gi-
çokça yer vermiştir. Ege Kıyılarından, Merhaba Akdeniz, den demiryoluna dikmişti. Yerde bir arı ölüsü vardı. Birkaç
Gülen Ada hikâyelerinden birkaçıdır. karpuz kabuğu, çimentoya yapışmış kavun, karpuz çekir-
dekleri... Çekirdeklerin üstüne bir iki sarıcaarı, eşekarısı
Bu parçada tanıtılan sanatçı aşağıdakilerden hangi- inip kalkıyordu. Arılar kalabalığın bacakları arasında do-
sidir? lanıyor. Bir yerlerinde, belki başında sırtında, eziklik, hâl-
A) Sait Faik Abasıyanık sizlik, yılgınlık duyuyordu. Birden gürültüyle tren istasyona
girdi. Tahta bavullar havalandı. Tren mavi, sıcak dumanlar
B) Memduh Şevket Esendal püskürterek durdu. Telaşla kalktı, kalabalığı yararak trene
C) Cevat Şakir Kabaağaçlı vardı. Vagonların koridorlarında koştu. Tıklım tıklımdı kori-
dorlar. Ayaklarına bastı, ayağına bastılar.
Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü

D) Samim Kocagöz
E) Kemal Bilbaşar Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene-
mez?

2. Irmak kenarındaki ince tahta köprünün yanında, beş ya- A) Deyimlere yer verilmiştir.
şında iki minik kız, köpeğin tozu dumana katarak geldiğini B) Öyküleyici anlatım vardır.
görünce korktular. C) Durum öyküsünden alınmıştır.
Bu cümlenin ögelerinin dizilişi aşağıdakilerden han- D) İlahi anlatıcı bakış açısı vardır.
gisidir? E) Betimleyici ifadeler kullanılmıştır.
A) Dolaylı tümleç - özne - zarf tümleci - yüklem
B) Dolaylı tümleç - dolaylı tümleç - belirtili nesne - yüklem
C) Özne - belirtili nesne - zarf tümleci - yüklem 5. Aşağıdaki parçalardan hangisi kahraman anlatıcının
bakış açısıyla yazılmamıştır?
D) Zarf tümleci - özne - belirtili nesne - yüklem
E) Özne - zarf tümleci - belirtili nesne - zarf tümleci - yüklem A) Geçen sene ailemize bir taraftan küçük bir miras his-
sesi düştü. Çini bir soba ile dört boru, iki kanat perde,
ayaklı bir gaz lambası, beş altı tencere, boş bir sandık.
3. O günden sonra Hasan’ın yüzü gülmemiş, rengi yerine gel- B) Hiçbir şey konuşmadan bir saat kadar yürüdük. Birkaç

memiş. Gönlünü bir yerde eğleyemez, ağzını açıp dünya meyva ağacının arasına serpilmiş beş on evden ibaret
MEB

kelamı edemez olmuş. Pazarlara ayva, nar satmaya gider; Beyobası’nı, biraz sonra da, ulu bir çınarın gölgesin-
ne alıp ne verdiğini bilmeden geri dönermiş. En sonunda de yıkılıp dağılmaya bırakılmış boş bir su değirmenini
bir gün dayanamamış; Edremit pazarı günü, akşam vakti geçtik.
Zeytinli’nin üst başında Yüksek Oba’ya giden yolun kıyı- C) Beni unutmuştu bile. Koridorun kirli aydınlığında koşarak
sında oturup Emine’yi beklemiş. O gün kızın pazara indiği- uzaklaştı. Dipteki atölyeden içeri girdi. Peşinden gittim.
ni kestirirmiş. Az sonra Emine yolun alt başında görünmüş. Atölye penceresinin kenarından heyecanla seyrettim.
Onun da yüzü sarı, hâli perişanmış. Hasan’ı görünce yüre-
D) Bu toz, gürültü ve sürat kargaşalığı içinde dumanla-
ği yanmış ama hiç tınmadan oradan geçip gidecek olmuş.
nan kafasından, bozuk bir rüya şeridi gibi, köyü, ken-
Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? disine anlatılan İzmir’in hayalinde yarattığı vuzuhsuz
şekilleri, şoförün benzin kokulu yüzü geçiyordu.
A) İlahi bakış açısıyla anlatılmıştır.
E) Eski günleri asfaltın üstüne çize çize yürüdüğüm za-
B) Mekân ve zaman belirgindir. manlar, bir buçuk saatten biraz daha çok çeken yol
C) Olay hikâyesi özelliği göstermektedir. kısalıyor gibiydi. Sabahın serinliği sırtımda, kendimi
D) Sosyal adaletsizlik teması işlenmiştir. bakanlığın kapısı önünde buluyordum.
E) Öğrenilen geçmiş zaman kipi kullanılmıştır.
4 11. Sınıf
Türk Dili ve
Edebiyatı
Hikâye - 2

6. Renksiz, sessiz ve serin kuşluk vakti ( ) Yatağın ılıklığı, 8. Hamdi arkadan seslendi:
belirsiz duygular ( ) düşünceden kaçış. Dalmışım. – Bozoğlan’a bak Salih! Eşekliği tuttu. Kütüklere kütük-
– Yahu... lere gider.
– Ne var ( ) Deli İbrahim güldü:
– Geldi. – Bozoğlan bizden akıllı desene Hamdi!
– İyi ya işte ( ) – Neden?
Fakat mesele bu değildi. Karım beni kayıtsız buluyor ve – Baksana yorulduğunu bilir bayağı, hayvancık!
üzülüyordu ( )
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine başvurulmuş-
– Bir şey söylemeyecek misin, bu üçüncü oluyor… tur?
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdaki noktala-
A) Bilinç akışı B) Gösterme C) İç çözümleme
ma işaretlerinden hangileri sırasıyla getirilmelidir?
D) Geriye dönüş E) Özetleme
A) (.) (,) (?) (.) (:)
B) (.) (,) (!) (…) (;)
C) (.) (,) (?) (.) (;) Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü

D) (.) (,) (?) (!) (;)


E) (.) (;) (?) (!) (:) 9. Aşağıdaki eserlerden hangisi farklı bir yazara aittir?

A) Havuz Başı B) Yeni Dünya C) Değirmen


D) Sırça Köşk E) Kağnı

7. Bisküvi, zeytinyağı, sabun yapımevleriyle küçük tamir


atölyelerinin yan yana odalarda bulunduğu hanlardan
birinde büyükçe bir tahta sandığın içinde onu gördüm:
Peynir ekmekle domates yiyordu. Kirli, kıvır kıvır sarı 10. Kendisine bir nevi hafiflik gelmiş, denilebilir ki dört tarafı-
saçları vardı. Makine yağıyla kararmış yüzü, içlerinden nı böyle vaziyetlerde bir demir kuşak gibi çeviren ve ona
aydınlanan harikulade yeşil gözleri... “Matbaacı ağbiyi mi nefes aldırmayan boğucu, dar havalı şahsiyetinden kur-
aradınız? Az evvel kâğıt kestirmeye gitti. Gelecek.” Öyle tulmuştu. Bu cins adamlarda zaman zaman olduğu gibi o
tatlı bakıyordu ki. Oturdum. Ekmeğini bölerek uzattı. Aç da bu müstesna anın kıymetini biliyor ve kendisini diğer
olmadığımı söyledim. insanlar arasına karışmış görmekten saadet duyuyordu.
“Yoksa ellerim kirli diye mi?” Evet, şimdi o da etrafındaki rahat neşeye kendisini bırak-
mış, biraz evvel buraya gelirken beraberinde taşıdığı ruh

“Yok canım.”
hâletinden ayrılmış olmanın hazzı içinde konuşuyor, eğ-
MEB

Tamir atölyelerinden birinde çıraklık ettiğini sanarak sor- leniyor, hatta ufak ve çok hesaplı tecrübeler hâlinde arka-
dum: “Ne iş görüyorsun?” “Torna, tesviye...” daşlarını taklit ediyor, yani zamanına göre mütearız yahut
“Ne olmak isterdin?” sinik olmaya çalışıyor, nükte yapıyor, hicvediyor, hilkaten
“Kaptan. Büyük denizlerde, dalgalı, korkunç denizlerde korkak yaratılmış bir insanın tehlikeli bir gece yolculuğun-
dolaşmak. Avrupa’ya, Amerika’ya gitmek. Ekvatoru ge- da kafilenin en önünde yürümüş olmaktan duyacağı muğ-
çerken vapurda eğlence gırla gidermiş. Doğru mu?” lak bir zevk içinde bir şeyler anlatıyordu.

Bu parçanın temel çatışması aşağıdakilerden hangi- Bu parçanın kahramanı ile ilgili olarak aşağıdakiler-
sidir? den hangisi söylenemez?

A) Hayal - gerçek A) İçe kapanıktır.


B) Fakirlik - zenginlik B) Öz güveni zayıftır.
C) Çalışkanlık - tembellik C) Otokontrolü yüksektir.
D) Cehalet - bilgelik D) Kendi hâlinde yaşamaktadır.
E) Gençlik - yaşlılık E) İnsanlarla kolayca ilişki kurabilir.
5 11. Sınıf
Türk Dili ve
Edebiyatı
Hikâye - 3

1. - - - -, ananevî Türk mizahını, tarihî meddahların görüş ve 3. Vapur rıhtımdan uzaklaşmaya başlayınca yolcuyu geçir-
anlatış tarzını ve onların yarattıkları tarzda canlı ve mü- meye gelenler, üzerlerinden ağır bir yük kalkmış gibi fe-
balağalı cemiyet tiplerini yeni hayatla ve münevver zekâsı rahladılar: “Çocukcağız Arabistan’da rahat eder.” dediler.
ile birleştirerek meşhur “Meşhedî” tipini yaratmıştır. Meş- Hayırlı bir iş yaptıklarına herkesi inandırmış olanların uy-
hedî’nin Hikâyeleri, Meşhedî ile Devr-i Âlem, Meşhedî durma neşesi ile fakat gönülleri isli, evlerine döndüler. Za-
Aslan Peşinde gibi eserlerini zengin, taklitli bir hiciv ve ten babadan yetim kalan küçük Hasan, anası da ölünce
mizah havası içinde yazmıştır. uzak akrabaları ve konu komşusunun yardımı ile halası-
nın yanına, Filistin’in ücra bir kasabasına gönderiliyordu.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangi-
si getirilmelidir? Hasan vapurda eğlendi; gırıl gırıl işleyen vinçlere, üstleri
yazılı cankurtaran simitlerine bakarak çok eğlendi. Beş
A) Ahmet Refik yaşındaydı; peltek, şirin konuşmalar ile de güvertede yol-
B) Mahmut Kemal İnal cuları epeyce eğlendirmişti. Fakat vapur, şuraya buraya
C) Ercüment Ekrem Talu uğrayıp bir sürü yolcu bıraktıktan sonra sıcak memle-
ketlere yaklaşınca kendisini bir durgunluk aldı. Kalanlar
D) Fahri Celal Göktulga
bilmediği bir dilden konuşuyorlardı ve ona İstanbul’daki
E) Mahmut Yesari gibi: “Hasan gel, Hasan git.” demiyorlardı, ismi değişir gibi
Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü

olmuştu, Hassen şekline girmişti. “Taal hun ya Hassen.”


diyorlardı, yanlarına gidiyordu.
2. Nasıl başladı, ne vakit başladı, bilemiyorum. Ama ilk be- Bu parçadan hareketle 1923-1940 dönemi hikâyecili-
lirtiler, dokuz yaşımda iken patlak verdi. ğiyle ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
Misafirlerle bahçede oturuyorduk. Yaşlı bir zat saati sor-
du. Aksi gibi, kimsede saat yoktu. Eniştem içeri, saate A) Sade lisan akımın etkisiyle süsten uzak bir dil kulla-
bakmaya koştu. nılmıştır.
Ben o aralık: “Üçü yirmi üç geçiyor” deyivermiştim. B) Merak unsurunun ön plana alındığı eserler yazılmıştır.
Bu tutturuşa, önce kimse şaşmadı. Boğazda geçen va- C) Gözleme dayanan gerçekçi hikâyeler söz konusudur.
purlara bakıp zamanı bazen dakikası dakikasına kestir- D) Anadolu coğrafyası eserlerde yer alan konulardandır.
mek mümkündür. Görünürde vapur filan olmadığı anlaşı- E) Olaylar, sıralanışı yönünden kronolojik şekilde anlatıl-
lınca gözler fal taşı gibi açıldı: mıştır.
“Peki ama nasıl bildin?”
“Bilmem.” dedim. “Dilimin ucuna geliverdi işte.”
4. Aşağıdaki yapıtlardan hangisi türü bakımından öteki-
Rahmetli halam:
lerden farklıdır?
“Tesadüf a canım.” dedi. “Attı, tuttu işte. Olmaz mı böyle
şeyler?” A) Çıkrıklar Durunca

Öbürküler de: B) Eve Düşen Yıldırım


MEB

‘’Evet.” dediler. “Tesadüf. Ama bu kadar olur yani.” C) Dağa Çıkan Kurt
Bu parçanın ana kahramanı aşağıdakilerin hangisiyle D) Kuvvete Karşı
nitelendirilebilir? E) Mendil Altında

A) Sezgileri güçlü
B) Zeki 5. “Bize ait olduğun günlerdeki gibi kalmanı tüm kalbimizle
C) Çalışkan istiyoruz.” cümlesinin ögelerinin dizilişi aşağıdakilerin
hangisinde verilmiştir?
D) Başarılı
E) Hayalperest A) Belirtili nesne - zarf tümleci - yüklem
B) Dolaylı tümleç - belirtisiz nesne - yüklem
C) Özne - zarf tümleci - belirtili nesne - yüklem
D) Dolaylı tümleç - özne - zarf tümleci - yüklem
E) Zarf tümleci - zarf tümleci - belirtili nesne - yüklem
5 11. Sınıf
Türk Dili ve
Edebiyatı
Hikâye - 3

6. Aşağıdaki parçalardan hangisi hâkim bakış açısıyla 8. Yüzlerce senelik zeytin ağaçlarının arasında uzanan
yazılmıştır? yolda ağır ağır yürüyordum. Zeytinli köyünün havuzlu
kahvesinde bir çay içip, Yüksekoba’nın yolunu sordum.
A) Yusuf, titreyen elleriyle ılgınları araladı. Yarı kapalı, Kahveci: “Hiç oraya varmadım ama bildiğime göre Be-
yumuk yumuk gözlerini, büsbütün küçülterek nehrin yobası’nı geçtikten sonra Kızılkeçili deresi boyunca dağa
iki kıyısını süzdü. Önünde bir bataklık, bulanık suların vuracaksın; patlakların yanına gelince yaylada bir kurşun
ortasına doğru, bir yarımada şeklinde uzanıyordu. atımı gideceksin.”dedi. Ne Beyobası’ndan, ne de patlak-
B) Ben, çok gördüm. Karşı yakaya yüzüp geçerim sanır lardan haberim olmadığı için adamcağızın yüzüne garip
fukara… Gözüne suyun en dar yerini kestirir. Batak- garip bakmış olmalıydım ki, güldü ve ilave etti: “Yabancı
lıktan yürümeye başlar. Yürüdükçe de batar. Çıkayım adamın tek başına gideceği yer değil orası, efendi. Dağ-
diye uğraşır batar; çıkamaz, battıkça batar… larda, ormanlarda yolunu sapıtıverirsin!..”
C) Delikanlı, gözlerini iri iri açmış, babasını dinliyordu. Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene-
Yumrukları sıkılmış, dişleri sıkılmıştı. Güçlükle konuş- mez?
tu: “Ne yapacağız şimdi?..”
D) Yusuf, oğlunun bu sualine omuzlarını silkti. Nehre A) Merak unsuru ön planda tutulmuştur.
doğru bataklıkta ilerlemeye başladı. Oğlu da onun ar- B) Öyküleme ve betimlemeye yer verilmiştir.
Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü
kasına düştü. Ölü koca öküzün yanına kadar sokuldu- C) Kahraman anlatıcının bakış açısı vardır.
lar. Yusuf, suların sürükleyip getirdiği kocaman ağır bir
D) Diyalog tekniğinden yararlanılmıştır.
ağaç yakaladı.
E) Modernist bir öyküden alınmıştır.
E) Yusuf uzun zaman olduğu yerde, kılını bile kıpırdat-
madan kaldı. Neden sonra oğlu gelip yanına çökünce
kendine geldi. Delikanlı, gözlerini dikmiş babasına ba-
kıyordu. Boğuk bir sesle: “Bulamadım.” dedi.
9. Havalar sertleşir, poyrazlar, lodoslar birbirini kovalar, gü-
nün birinde teşrinlerin sonlarına doğru, ılık, hiç rüzgârsız,
tatlı, sümbüli günlerde, o, en çığırtkan kafes kuşunu nere-
7. Fatma Hanım’ın meserret ve saadetle dolu olan hayatın- den bulursa bulur, mahalle çocuklarını çağırtır; bin tanesi
da bu hadise, mühim bir sarsıntı yapmıştı. Maviş, onun iki yüz elli gram et vermeyen sakaları, isketeleri, serçeleri
en ziyade sevdiği kedisi idi. Artık bundan sonra güzel gökyüzünden birer birer toplardı.
gözlü Maviş’i bir sülün gibi salına salına gezip dolaşama-
Seneler var ki kuşlar gelmiyor. Daha doğrusu ben gö-
yacak mıydı? Zerzevatçıya, fırına gittiği günler, Nazlı’sı,
remiyorum. Güzün o güzel günlerini penceremden gö-
Tekir’i, Fındık’ı, Pamuk’u önünde ardında cesur bir aslan
rür görmez, Konstantin Efendi’nin bulunabileceği sırtları
hatveleriyle kendisine refakat ederlerken bu şen ve mes-
hesaplayarak yollara çıkıyorum. Bir kuş cıvıltısı duysam
rur arkadaşları arasında o, zavallı Maviş, belki en geride,
kanım donuyor, yüreğim atmıyor. Hâlbuki sonbahar yak-
kırık bacağını meşakkatle sürükleye sürükleye mi yürüye-

mayan güneşi, durgun maviliği, bol yeşili ile kuşlarla bera-


cekti?.. Fatma Hanım bunları düşündükçe derin ıstıraplar
MEB

ber olunca, insana sulh, şiir, şair, musiki, mesut insanlarla


duyuyor ve müteessir oluyordu. Gününün birkaç saati-
dolu anlaşmış, açsız, hırssız bir dünya düşündürüyor. Her
ni kedisine hasretmişti. Ona kantaron yağları, havacıva
memlekette kıra çıkan her insan, kuş sesleriyle böyle dü-
merhemleri vesair kendi bildiği, komşulardan öğrendiği
şünecektir. Konstantin Efendi mani oluyor. Her memleket-
bütün ilaçları yapıyor ve onun yarasını tedaviye uğraşı-
te kaç tane Konstantin Efendi var kim bilir?
yordu. Filhakika yapılan tedavi iyi netice veriyor, yara ya-
vaş yavaş kapanıyordu. Bu parça ile ilgili,
Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene- I. Doğa sevgisi konusu işlenmiştir.
mez? II. Gözlemci anlatıcı bakış açısı vardır.
A) Hayvan sevgisi konusu işlenmiştir. III. İyilik-kötülük çatışmasına yer verilmiştir.
B) İlahi bakış açısı ile yazılmıştır. IV. Birden fazla duyuya hitap eden ayrıntılar vardır.
C) Zaman ve mekân belirgindir. yargılarından hangileri doğrudur?
D) Yabancı kökenli kelimeler vardır.
A) I ve II B) I ve III C) II ve IV
E) Benzetmelerden yararlanılmıştır.
D) I, III ve IV E) II, III ve IV
6 11. Sınıf
Türk Dili ve
Edebiyatı
Hikâye - 4

1. Bacanak adlı hikâyesinde bir toplum sorununu, miras kar- 3. Memed Efendi:
şısında köylünün davranışlarındaki temel motifi vererek “Güvencim evvel Allah, sonra bu. Yiğit delikanlı, Allah ba-
anlatır. İddiasız, davasız, eski geleneklerin oluşturduğu ğışlasın. Er olan dönmez sözünden.”
anonim ruhu işlemeye ve değerlendirmeye çalışır. İlk ki-
Delikanlıya:
tabında Havuçlu Pilav Meselesi, Buhran ve Ömer hikâ-
yeleri, yeni evlilerin aralarındaki anlaşmazlıkları gözlemci “Bak hele yeğenim şu ettiğin işe! Onlar mı fıkara? Sürme-
gerçekçilere has bir hava içinde verir. Bu eserler, onun yi gözden çeker onlar, gene haberin olmaz. Beeen, ben
bir hikâyeci olarak yolunu aradığını, önüne açılan anlatım bilirim onları ancak!. Fıkaraaaa! Yani şu Yeriyokuşlular
tekniklerinin hepsinde başarılı olabileceğini gösteren de- yok mu? Bir adam ekmek yemesin yani, gözlerine batar.
nemelerdir. Hikâyeleri Oğlumuz, Yarın Diye Bir Şey Yok- Bir aralar dükkân bilmez iken ben veresiye verdim onlara.
tur, İki Uyku Arasında adlı eserlerde toplamıştır. Amma bu çocuk yiğit. Dehlerler gider. Yürekleri acımış!.
Bizim çoluk çocuk ne yiyecek? Bu yaştan sonra el içinde
Bu parçada tanıtılan yazar aşağıdakilerden hangisidir? sürüm sürüm.
A) Tarık Buğra B) Oktay Akbal Aşağıdakilerden hangisi bu parçanın üslup özellikle-
C) Haldun Taner D) Samet Ağaoğlu rinden değildir?
E) Aziz Nesin
Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü

A) Deyimlere yer verilmiştir.


B) Devrik cümleler kullanılmıştır.
C) Anlaşılması güç, ağır bir dil kullanılmıştır.
D) Gözlemci bakış açısıyla kaleme alınmıştır.
E) Kişiler, ağız özelliklerine uygun konuşturulmuştur.

2. Ana, hışımla “Uyandırmam!” dedi. “Uyandırmam! Acımız-


dan öleceksek de ölelim. Bir çocuğun çalışmasından ne 4. Kimi insan, para pul budalası olur, kimisi keşif ve icat me-
olur?” raklısı, bazısı da musiki âşığı. Deli Davut ise adalar ka-
Gözleri incecik kolda. Şimdiye kadar, çocuğun bunca za- rasevdalısıydı. Denizin bu deli divanesinin gözünde hep
yıf olduğunun farkına neden varmadığına şaşıp kalıyor. adalar tüter, adalar titrerdi. Tan yeri ağarırken adalarla
beraber uyanacağım diye, çok geceler göz yummazdı.
“Acımızdan öleceksek de ölelim.”
Gecenin loşluğuyla örtülü duran deniz, rüyasına dalmış
Uzun, örgülü saçını ağzına alıp hırsla çiğnedi. Aşağıdan derin derin uyurken, tan ışığını yüksekten kapan adalar,
kocası bağırdı: Arşipel’in o kopkoyu çelik mavisinde sanki şafak par-
“Gene uyanmadı mı?” çaları gibi parlar ve Davut’a ta uzaklardan göz kırparak
Kadın, yalvarır bir sesle: “Ne istersin çocuktan?” dedi. yeni günü ona gün doğmazdan evvel müjdelerlerdi. Bunu

“Daha parmak kadar. Kemikleri kırılacak, öyle ince işte...” gören Davut dünyaya yeni gelmişe dönerdi. Kuş uçmaz,
MEB

Koca huysuzlandı: kervan geçmez dağ başlarında gerili duran telgraf telleri-
ne rüzgâr değince, tellerin uzun uzun “Viinggg!” diye inle-
“Bugün mutlak uyanmalı. Uyanmalı diyorum sana! Çalış-
mesi gibi, Davut’un da gönlü, titreye titreye ışığa ve açık-
sın, alışmasın tembel. Çocuklukta pişmeli.”
lıklara uyanır, gözleri yüreğinde vuran sevinçle harlardı.
Kadın, mırıltı hâlinde, korka korka: “Kolu öyle ince ki...”
dedi. Çocuğun başına varıp durdu. Gönlü, tüy gibi hafif bu Bu parça ile ilgili,
çocuğu uyandırıp bu cayır cayır sıcakta işe göndermeye I. Geriye dönüş tekniği kullanılmıştır.
razı olmuyordu. II. Gözlemci anlatıcı bakış açısı vardır.
Bu parçadaki anne için aşağıdakilerden hangisi söy- III. Kişileştirmelere yer verilmiştir.
lenebilir?
yargılarından hangileri doğrudur?
A) Sabırlıdır. B) Cesurdur.
A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II
C) Disiplinlidir. D) Merhametlidir.
D) II ve III E) I, II ve III
E) Alçak gönüllüdür.
6 11. Sınıf
Türk Dili ve
Edebiyatı
Hikâye - 4

5. Boş gözlerle önündeki ölü tarlaya bakıyordu. Deli gibi de 7. Aşağıdaki parçaların hangisi kahraman anlatıcının
başı dönüyordu. Arada bir de, durup durup sayıklar gibi: bakış açısıyla yazılmıştır?
“Vay,” diyordu, “vay boşa giden emeklerim!”
A) Bu arada da ilkin çocuklarının mektep taksitleri için
Baştan aşağı evin içinde yürüdü. Sonra kapıya kadar gitti.
gönderdiği paranın makbuzunu nereye koyduğunu
Sonra geri döndü. Oğlakla oynayan küçük çocuğu kuca-
düşündü. Sonra, karısının, “Para yetiştiremiyorum.”
ğına alıp havaya kaldırdı. Sonra usulcana oğlağın yanına
diye sızlanmasını hatırladı. “Ben burada aç duracak,
geri koydu.
değilim ya!”
Sonra karısına doğru bir iki adım attı.
B) Tepedeki kızgın güneş, gölgesini ayaklarının dibine,
“Tohum çürüdüyse Allah’tandır.” dedi. “Ben Çukurova’ya koyu bir yuvarlak olarak düşürüyor, her bastıkça ayak-
giderim.” dedi. “Ne kadar para kazanırım bir gör!” Ta yüre- ları bileklerine kadar yolun kızgın tozları içine gömülü-
ğinden, yüreği sökülürcesine bir “Aaaah!” çekti. yordu. Üstü başı toz içinde kalmış, boynundan yüzün-
“Korkma gayrı, ben o zamana kadar yetiştiririm sana pa- den süzülen terler tozla karışıp çamur olmuştu.
rayı. Komşularda da ödünç un alacak kimse yok. Milletin C) Yürüdüğü toprak yarılmış, yarıklar örümcek ağı gibi
hepsi bizim gibi.” dal dal her tarafa yayılmıştı. Ayağının biri bir yarığa
Kadın gene aldırmadı. İşte bu tutum Mehmet’in içine dert girip burkuldu. Müthiş acıdı. Acıdan olduğu yere çökü-
olup kalıyordu. Mehmet kıvranıyordu. Kadınsa çenesini Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü verdi. Toprak etini kızgın demir gibi dağladı. Sıcağın
sağ dizine dayamış, gözlerini de ocağın küllerine dikmişti. acısı... Toprağın acısı...
Bu parçaya hâkim olan duygu aşağıdakilerden han- D) Dışarda güneş, kasabanın eğri büğrü, bozuk, parke-
gisidir? leri sökülmüş caddesine alabildiğine çökmüştü. Karşı
damın kirli duvarının köşesindeki kalın yapraklı incir
A) Yalnızlık ağacının koyu gölgesine dili bir karış dışarda bir köpek
B) Sevgi upuzun serilmiş uyukluyordu.
C) Hırs E) Birkaç aydır bu köydeydim. Bu süngerci köyüne sün-
D) Hayıflanma ger avcılığına gelmiştim. Artık dönüyordum. Kasabaya
gitmek için gün ışımadan çok önce uyanmak, yokuşu
E) Özlem
çıkmak, uzun kayanın dibine kadar yürüyüp oradan
kayığa binerek koyun öteki yanına geçmek gerekti.

6. Nizamettin Bolayır Üsküdar iskelesine yürüdü. Boğaza


ilk vapurun müşterileri az olur. Aslında Yeniköy otobüsü
ile gidip karşıya geçmek de var ama Nizamettin Bolayır
daha uzun olmasına karşın vapuru yeğliyor. Sekiz buçuk-
ta işbaşına yetiştikten sonra… Nizamettin Bolayır her za-
man olduğu gibi üst güvertenin en önüne oturdu. Burası

8. Koyunpazarı’nda bir ufacık dükkân… Bir küçük ocak


onun her günkü yeri. Limana baktı. Deniz çalkantılı. Serin yanıyor, bir ufak çocuk körük çekiyor. İhtiyarlamış, kü-
MEB

bir rüzgâr yüzünü okşuyordu. Nedensiz sevindi. Mutluy- çülmüş, aksakallı, küçük yüzlü bir adam, gözünde çifte
du. Yüzünden belli. Mutluluğun nereden geldiğini düşün- gözlük, mini mini halkaları ateşte ısıtıp zincir bağlıyordu.
medi bile. Ne hoş manzara, gözüm ilişti. Dükkânın önünde kaldım.
Bu parçanın kahramanıyla ilgili aşağıdakilerden han- Bir çilingir dükkânı... Ufak kilitler, eski zaman kapı hal-
gisi kesin olarak söylenemez? kaları, rezeler, menteşeler, hayvan zincirleri... Böyle ufak
tefek şeyler yapıyor. Bunlardan pek çok da yapmış, dük-
A) Hayatından memnundur. kânın ötesine berisine asmış.
B) Vapur yolculuğunu tercih eder. – Kolay gelsin, usta.
C) İş yerine zamanında varmaya çalışır. – Kolayı başına gelsin!
D) Ulaşımda otobüsü de kullandığı olmuştur. Bir tarafa dayanıp durdum.
E) Hayatında bazı alışkanlıklara rastlamak mümkündür.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur?

A) Betimleme B) Öyküleme C) Diyalog


D) Ad aktarması E) Kişileştirme
7 11. Sınıf
Türk Dili ve
Edebiyatı
Hikâye - 5

1. Öykülerini tek kitabı Yakacık Mektupları adlı eserde top- 3.  I. Köyden istasyona giden yol, eriyen karlarla diz boyu
layan yazar, toplumsal konularla birlikte duygusallığın ön çamurdu. Kocaman ve altı çivili kunduralarını çıplak
plana geçtiği, daha çok hastalığı sebebiyle yakından ta- ayaklarına geçirmiş olan küçük Hasan sağ koluna
nıdığı veremli hastaların acılarını, sevinçlerini duygusal aldığı güğümü ara sıra dinlenerek sürüklemeye ça-
bir gerçekçilikle yansıttığı eserleriyle bilinir. İddiasız, çe- lışmaktaydı.
kimser bir tevazu ile ortaya koyduğu eserlerinin, Cumhu- II. Ve on dördüncü yaş. Hırçınlıklar, iştahsızlıklar... Bize
riyet’ten sonra yetişen nesillerin edebî zevklerinin yüksel- yeni bir ortak daha, ortakların en yenilmezi... Karı-
mesinde etkili olduğu kabul edilir. Çoğu zaman çağının mın mağrur telaşları ve benim ilk endişem. Liseyi,
toplum sorunları üzerinde duran, halkın yaşayışına yöne- daha sonra fakülteyi bitirdi.
len yazarın dikkate değer yanı, konuları ve tiplerinin çok
III. Tramvay hâlâ yok. Biraz daha yerimde yatağımı, uy-
çeşitli olmasıdır.
kuyu düşünsem belki de uyuyuvereceğim. Donmak
Bu parçada sözü edilen sanatçı aşağıdakilerden han- üzere olan insanların tatlılığını içimde duymaya baş-
gisidir? ladım.
IV. Ben de bu ovanın mahsulünü kırk yıldır develerimle
A) Sabahattin Ali
şehre çekerim. Bir günden bir güne aç kalmadım.
B) Mahmut Yesari Bana, anıyla şanıyla “Savran Memiş” derlerdi bir va-
Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü

C) Nahit Sırrı Örik kitler... Develere itibar kalmadı gayri... Şimdi ağalar,
D) Nezihe Meriç mahsullerini vızır vızır kamyonlarla taşıyorlar.
E) Ferit Edgü V. Mustafa başını eğerek sazın gövdesini kucağına
bastırdı. Telleri gerdi. Yarım yırtık sesler evvela arka
arkaya telaşla koştular, gittikçe damla damla düştüler.
Numaralanmış parçalarla ilgili aşağıdakilerden hangi-
si söylenemez?

A) I. parça olay hikâyesi özelliklerini taşımaktadır.


B) II. parçada geriye dönüş tekniği kullanılmıştır.
C) III. parça kahraman bakış açısıyla yazılmıştır.
2. Bir gün, balıkçı kahvesinin önündeki akasyanın dalına D) IV. parça toplumcu gerçekçi bir hikâye örneğidir.
asılmış bir dülger balığı gördüm. Rengi denizden çıktığı E) V. parça postmodernist hikâye özeliği taşımaktadır.
zamanki esmer renkteydi önce. Vücudunda hiç kımılda-
ma yoktu. Taş kadar cansızdı. Yalnız incecik ipekten bile
yumuşak zarları titreyip duruyordu. Böyle bir oynama hiç
görmemiştim. Evet. Bu bir oyundu. Bir görünmez iç rüz- 4. Sen bizden ayrılıverdin. Sevgimiz arttıkça sen biraz daha

gârının oyunuydu. Vücutta, görünüşte hiçbir titreme yok- fazla rahatsız oluyordun. Ben bunu anlıyordum: Sen bunu
MEB

tu. Yalnız bu zarlar zevkli bir ürperişle tatlı tatlı titriyorlardı. biraz da hürriyetine tecavüz buluyordun. Fakat annen…
İlk bakışta insana zevkli, eğlenceli bir şeymiş gibi gelen Ben biliyorum: Sen, artık odaların bu döşeniş tarzını, hat-
bu titreme, hakikatte bir ölüm dansıydı. Sanki balığın ta bu evi beğenmiyorsun… Uçmayı öğrenmiş bir serçe
ruhu, rüzgâr rüzgâr, bu incecik zarlardan çıkıp gidiyordu; yavrusu gibi, gözün başka dallarda. Senin düşündüğün,
bir dirhem kalmamacasına. kim bilir ne cici şeydir. Bizi misafir edeceğin odayı da
unutmamışsındır; buna eminim. Bu kadarı bize… Bana
Bu parçayla ilgili, yeter… Fakat annen… Bunu sen de seziyor, bizim için
I. İşitme duyusundan yararlanılmıştır. neler tasavvur ettiğinden bahsediyorsun.
II. Durum hikâyesinden alınmıştır. Bu parça sanat anlayışı ve konusu dikkate alındığın-
III. Benzetme sanatı kullanılmıştır. da aşağıdaki yazarlardan hangisine ait olabilir?
IV. Kişileştirmeye yer verilmiştir. A) Orhan Kemal
yargılarından hangileri doğrudur? B) Yaşar Kemal
A) I ve III B) II ve IV C) III ve IV C) Samim Kocagöz
D) I, II ve III E) II, III ve IV D) Fakir Baykurt
E) Tarık Buğra
7 11. Sınıf
Türk Dili ve
Edebiyatı
Hikâye - 5

5. Bu soruşta, işitmemekten değil, bu güzel sözü bir daha 8. Saat dörtte çantalarımız koltuklarımızda, aynı semtte otu-
tekrarlatmak isteyen bir hâletiruhiye (tavır) var gibiydi. ran sekiz on arkadaş, güle konuşa yürürdük.
I
Aşağıdakilerin hangisi, ögeleri ve ögelerinin sıralanı-
Kadının sesi, yağmurlu havanın içine daha madeni
şı bakımından bu cümleyle aynıdır?
bir yağmur gibi düşmüştü. Hamalın sorgusuna başıy-
la müspet (olumlu) bir cevap verdikten sonra, kırmızı A) Akşam olunca mahallenin haylazları, deniz kenarında-
II ki bu masanın etrafında buluşurdu.
muşambasını (yağmurluk) uçuran rüzgâra doğru seğirt- B) Savaş haberleri, kalın harflerle yazılmış büyük başlık-
III lar hâlinde gazetelere aktarılıyordu.
mekte idi. Birden geriye dönüp hamala (taşıyıcı) “Çocuğum,
C) Böylece lisenin unutulmaz ilk seneleri belleğimize
IV
âdeta silinmez harflerle kaydedildi.
dedi. Daha iyisi, bize bir araba bulsan! (temin etmek)”
V D) Sabahın ilk saatlerinde içimiz ürpermiş bir hâlde iki-
miz, birbirimize bakarak işaretleştik.
Bu parçadaki numaralanmış kelimelerden hangisinin
E) Gazetelerde koskoca bir resmin yanında yabancı bir
anlamı parantez içinde yanlış verilmiştir?
devlet nazırının sözleri yer alırdı.
A) I B) II C) III D) IV E) V Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü

9. Mumcu Sabih Efendi çekmecesini açtı ve korku ile kapa-


6. Bir zamanlar oturduğum semtlerin vapurları yine hep o
dı. O gün alışverişi tastamam on kuruştu. Sabih Efendi
hareket telaşı içindeydiler. İşte 6.00 vapurunun zili çalma-
bugün on kuruş kazandı diye kendisini efkârı fukaradan
ya başladı. İşte Boğaz’ın Anadolu sahilini yapacak 6.50...
bir adam zannetmeyiniz. Gerçi bugün için Sabih Efendi
Bir zamanlar saniyeleri bile kıymetli olan bu kâh küsurlu,
hâli vakti yerinde sayılmaz. Babası, Sabih Efendi’den
kâh küsursuz rakamlar şimdi benim için eski ehemmiyet-
daha zengindi. Büyük babası İstanbul’un mum kralı idi;
lerini ne kadar kaybetmişler! Zil istediği kadar acılaşabilir,
onun İstanbul’da ışık kralı olduğu heybetli devirlerinde
memur demir kapıyı kapamak tehdidini istediği kadar ileri
dünyanın petrol kralları henüz birer baldırı çıplaktı. Hava
götürebilir; ben artık o vapurların yolcusu değilim. Yüksek-
gazı kralı o zaman sokaklarda bir mahalle serserisi idi.
kaldırım’dan istediğim kadar oyalana oyalana çıkabilirim.
Elektrik kralları henüz ortalarda yoktu. İstanbul’da ilk lam-
Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? bacı mağazası açılıp da ilk alışveriş ettiği gün büyük ba-
basının yüreğine indi. Sabih Efendi’nin babası o büyük, o
A) Kahraman hayata ümitle bakmaktadır.
muhteşem mumhaneyi küçültmekten kurtaramadı. Sabih
B) Gözlemci anlatıcı bakış açısı vardır. Efendi bir taraftan petrol, bir taraftan hava gazı, bir taraf-
C) Duyular arası aktarım yapılmıştır. tan elektrik hücumuna uğradı. Sabih Efendi bu üç hoy-
D) Belirsiz mekân ögesi söz konusudur. rat delikanlının hücumu önünde sattığı mumlar gibi eridi,
eridi. Müşteriler azaldıkça azaldı, azaldı. Yalnız ve yalnız

E) Göstermeye dayalı bir metinden alınmıştır.


şu karşıki handa oturan birkaç kadın mum satın alıyor.
MEB

Bu kadınlar çamaşırları yıkadıktan sonra ütülerler. Ütüler-


lerken de ütünün altına nemden, ıslaklıktan küf tutmasın
7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım ya da nokta- diye mum sürerler. İşte Sabih Efendi’nin bugünkü hâli.
lama yanlışı yoktur?
Bu parça ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene-
A) Yanındaki, gözkapakları yarı açık, uykulu kara gözlü mez?
bir adamdı.
A) Benzetme ve kişileştirmelere başvurulmuştur.
B) Sapanca gölü bu adamın gözlerinin içinde bir cam gibi
B) Durum hikâyelerinin özelliklerini taşımaktadır.
parıldadı.
C) Geriye dönüş tekniğinden yararlanılmıştır.
C) Küçük, masum derelerin cengaver şarkılar söylediği
vakit gelmişti. D) Dönemin yaşantısını yansıtan ifadeler vardır.
D) Kasımpaşa’dan Beyoğlu’na hiç çıkmamış adam etrafa E) Zenginlik-fakirlik çatışması işlenmiştir.
bakıyordu.
E) Yalınayak çocuklar, saçları perişan arabacılar istasyo-
nu doldurmuştu.
8 11. Sınıf
Türk Dili ve
Edebiyatı
Hikâye - 6

1.  I. Reşat Nuri Güntekin - Tanrı Misafiri 4. Otomobil birdenbire yavaşladı. Yolun sol tarafı sarp bir
II. Halide Edip Adıvar - Harap Mabetler kesme idi ve sağ tarafta, iki minare boyunda bir yar, esner
gibi ağzını açmıştı. Yol birdenbire darlaşıyordu. Motorun
III. Sadri Ertem - Mendil Altında
hafifleyen gürültüsü arasında aşağıdan doğru gelen bir
IV. Kenan Hulusi Koray - Değişen İstanbul su şırıltısı duyuluyordu. Henüz taş bile döşenmemiş olan
V. Bekir Sıtkı Kunt - Memleket Hikâyeleri şosenin bu kısmında çökme ve kayma tehlikesi bulundu-
Numaralanmış yazar-eser eşleştirmelerinden hangileri ğu için yolcular burada yayan yürür ve otomobiller yavaş
yanlıştır? yavaş ilerlerdi. Bunun için otomobili tamamen durdurma-
dan şoför başını arkaya doğru çevirdi ve:
A) Yalnız II B) Yalnız III C) I ve II “Haydi beyler!” dedi.
D) III ve IV E) IV ve V Birdenbire arka tarafta bir hareket oldu: Delikanlı gözleri
dönmüş, korkudan titreyerek, kendini dışarıya, yolun üs-
tüne fırlattı. Fakat daha durmamış olan otomobilden bu
2. Aşağıdaki hikâyelerden hangisinin türü farklıdır? tersine atlayış ona muvazenesini kaybettirdi; olduğu yer-
de birkaç kere döndükten sonra aşağı boşa gitti ve eliyle
A) Otlakçı
çalılara tutunmağa çabalayarak, kafası sivri taşlara çarpa
Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü

B) Portakal çarpa ve arkasından acı bir hışırtı ile akan topraklar ve


C) Oğlumuz ufak taşlarla birlikte, yardan aşağıya, şimdi şırıltısı daha
D) Kumpanya çok duyulan dereye doğru yuvarlandı.
E) Şahmerdan Bu parçayla ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi yan-
lıştır?

A) Olay örgüsü bir sıralama içerisinde gelişmiştir.


3. Birbirlerini tanımayanlar, tanıyanların delaletiyle takdim
ediliyordu: B) Duyular arası aktarma ve betimleme yapılmıştır.

– Efendim takdim ederim, Muammer Bey. Şerafettin Bey, C) Olaylar bir kahramanın ağzından aktarılmıştır.
Maliye tetkik kalemi ser halifesi. D) Günlük dilin anlaşılırlığı söz konusudur.
– Müşerref olduk efendim. E) Görsel ögelerden sıkça faydalanılmıştır.
Kandilli temennaların arasında:
– Efendim, zati alinizle eskiden teşerrüf etmiştik galiba
beyim, Osman Beyin Çamlıca’daki köşkünde. 5. Hazırlık, dehşetti. Bahçe, renk renk elbiselerle canlı bir
– Vay efendim!.. Hele bendeniz tanıyacağım diyorum, Al- çiçek tarlasına dönmüştü. Erkek çocuklar, yeni potinlerini
lah Allah!.. Ne günlerdi, efendim, o ne günlerdi!.. Eh bira- siliyorlar, kızlar birbirlerinin saçlarını düzeltiyorlar, çözül-
müş kuşaklarını bağlıyorlar, düğmelerini ilikliyorlardı. Altı

der bey neredeler?


yaşında bir kız, taş merdivenin basamağına oturmuş, dört
MEB

– Sizlere ömür efendim.


yaşında bir öksüz arkadaşının sökük gömleğini dikmeye
Şiddetle: çalışıyordu. Nihayet hazırlık bitti, kafile yola düzüldü. Bir
– Ne buyurdunuz? Allah gani gani rahmet eylesin.. Vah... elleriyle, taburda arkadaşlarının elini tutuyorlar, ötekiy-
Vah... Sebebi vefat efendim? le -renkli paketler, minimini sepetler içinde- yiyecekleri,
– Kendilerinde illeti safra vardı, eh... Arkasında dört tane oyuncaklarını taşıyorlardı. Sokaklarda fazla gürültü, inti-
nur topu gibi yetim bıraktı, göçtü, gitti... zamsızlık olmasın diye öğretmenler, çocuklara marş söy-
letmeye başlamışlardı.
– Fesubhanallah, ne ise efendim, kadere rızadan başka
çare? Aşağıdaki sözlerden hangisi anlam bakımından bu
parçadaki altı çizili kelimelerden herhangi biriyle eş-
Bu parça ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
leştirilemez?
A) Döneminin zihniyetini yansıtmaktadır.
A) Ayakkabı B) Üstünkörü
B) Öyküleyici anlatım kullanılmıştır.
C) Düzensizlik D) Konvoy
C) Zaman ve mekân ögeleri belirgindir.
E) Grup
D) Diyalog tekniğinden yararlanılmıştır.
E) Yabancı sözcüklere yer verilmiştir.
8 11. Sınıf
Türk Dili ve
Edebiyatı
Hikâye - 6

6. Çocukluğumun oyun arkadaşları bu küçük adalar, çığrı- 8. Hikâyelerinde İstanbul sınırları dışına çıkarak Anadolu’ya
şan deniz kuşları, sıçrayan yunuslar, eller gibi çırpışan yönelmiştir. Yurt gerçeklerini gözlemleyerek başarılı bir
dalgalardı. Ama asıl hayatımın tacı, tam bir sessizlikti. biçimde ele almıştır. Yurt dışındaki sürgün yılları ona en
Mağaranın dibindeki yumuşak kuma boylu boyunca uza- güzel vatan hikâyeleri yazdırmıştır. Egzotik, iğneleyici
nırdım. Mavi denizler kıyıya yanaşırken berrak zümrüt sohbet havasındaki dili toplumun beğenisini kazanmıştır.
olur, sonra en saf göğün en beyaz bulutu gibi bembeyaz Samimi ve gerçekçi üslubuyla Anadolucu edebiyatın ilk
köpürürdü. Suyun altın, yeşil ve mavi yansımaları mağa- önemli eserlerini kaleme almıştır.
ranın tavanında yürürdü. Sular böylece bana renklerini
Mizah ve siyasal yergi alanında da eser veren bu ya-
verirken sarkıtlardan damlayan sular, ayrı ayrı notalarda
zar aşağıdakilerden hangisidir?
öter ve bana suyun sesini verirlerdi. Yelkenimi açmak
için böylece beklerdim. Kızaran bir yaz akşamı olmazdı A) Ahmet Mithat Efendi
ki, kayığımla yeşil kıyı ve beyaz kumsalları kıyılamakta B) Refik Halit Karay
bulunmayayım. Tepeden eteğe gelin duvağı gibi çözülüp
C) Hüseyin Rahmi Gürpınar
salınan çoban kavalının sesi, dupduru havada, hesaba
gelmez uzaklıklardan çağırıyormuş gibi olurdu. Yaşamış D) Halit Ziya Uşaklıgil
olduğum bir gün yoktu ki şafak kırmızısının denize taşıp E) Namık Kemal
akışını upuyanık ve dimdik seyretmemiş olayım. Neyle- Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü
yim, kefen gibi yatak çarşaflarını, uyku mahmuru çapaklı
9. ( ) Ben de duyarım bir ses ama bulamam nereden gelir ( )
gözleri? Ağlarım kıyının sakız dallarında asılı kururken,
çimenler üzerine çeşit çeşit balıklarımı serer, üşüşen fu- Nereden gelirse gelsin dağlardan ( ) kuşlardan ( ) deniz-
kara köylüleri, denizin en lezzetli balıklarıyla beslerdim. den ( ) insandan ( ) ottan ( ) böcekten ( ) çiçekten ( ) Gelsin
de nereden gelirse gelsin ( ) Bir hişt sesi gelmedi mi fena ( )
Bu parçanın yazarının üslubuyla ilgili aşağıdakiler- Geldikten sonra yaşasın çiçekler ( ) böcekler ( ) insano-
den hangisi söylenemez? ğulları ( )
A) Benzetmelerden yararlanarak anlatımını etkili bir hâle Hişt hişt ( )
getirmiştir. Hişt hişt ( )
B) Hayal dünyasını ifade etmek için kişileştirmelerden Hişt hişt ( )
yararlanmıştır.
Bu parçada parantez ile gösterilen yerlere aşağıdaki
C) Somutlaştırmaya başvurarak okuyucunun dimağını noktalama işaretlerinden hangisi getirilemez?
zenginleştirmiştir.
D) Mekânın kendinde uyandırdığı hisleri niteleyici söz- A) Konuşma çizgisi B) Soru işareti
cüklerle anlatmıştır. C) Nokta D) Ünlem
E) Okurun olaya yoğunlaşması için gösterme tekniğine E) Virgül
başvurmuştur.

10. Şikâyet edilen gürültünün tabladan ileri geldiği anlaşıldık-


MEB

tan sonra Başhekim Bey telefonu açar, Müdür’e haber ve


7. Aşağıdakilerden hangisinin yüklemi diğerlerinden izahat vermek ister:
farklı bir sözcük türüdür? – Alo, Bendeniz Başhekim! Bir emirnamenizi almıştım...
Evet, tahkik ettim. Şey, yemek tablası imiş... Efendim?..
A) İzmir’e gitmek için evvela Konya’dan otobüse binmek
Efendim, yemek tablası biraz büyükçe geliyor da, hademe-
lazımdı.
ler kapıdan geçirememişler, düşürmüşler. Gürültü bundan
B) Fakat bu gölgede, beraber geçirdiğimiz yirmi küsur yıl ibaretmiş... Evet, evet bundan ibaret.. Mamafih bendeniz
vardı. gene icap eden şeyi tembih ettim... Hiç merak buyurmayı-
C) Dört bin sekiz yüz metre yerde beş bin adam, az şey nız... Evet, hastane ne kadar olsun ev gibi olmaz... Evet.
değildir. Evet, hastaneye alışık olmadıklarından... Estağfurullah,
D) Mahalle kahvesinin önündeki setin üstü sanki ufak bir vazifem. Baş üstüne şimdi söylerim... Orövuar beyefendi..
bahçecikti. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine başvurulma-
E) Ya şoför parayı vermeden atlayıp kaçtığını karakola mıştır?
haber verirse?
A) İç çözümleme B) Anlatma C) Öyküleme
D) Geriye dönüş E) Diyalog
9 11. Sınıf
Türk Dili ve
Edebiyatı
Şiir - 1

1. Dağda kırda rast getirsem bir dere 5. Edebiyatımızın hemen her türünde eser vermiştir. Eserle-
Gözyaşlarım akıtarak çağlarım rinde toplumla ilgili konular, vatan, millet ve hürriyet kav-
Yollardaki ufak tefek izlere ramlarını işleyerek “Sanat toplum içindir.” ilkesine bağlı
Senin sanır bakar bakar ağlarım kalmıştır. Şiirleri dil ve kuruluş yönlerinden eski şiir be-
ğenisinden kurtulmuş olmamakla birlikte üslubu yenidir.
Güneş güler kuşlar uçar havada Tanzimat Dönemi’nin en gür sesli şairi, önemli bir dava
Uyanırlar nazlı nazlı çiçekler insanı ve sanatçısı olmuştur. Şiirlerindeki yiğitçe ses ve
Yalnız mısın o karanlık yuvada vurgularla, özgürlük inancındaki içtenlik ve tutkusuyla,
Yok mu seni bir kayırır, bir bekler? çağdaş şiirimizde toplumcu yönelişin çıkış noktasında yer
alır. Etkileri günümüze kadar uzanır.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine yer verilme-
miştir? Bu parçada sözü edilen sanatçı aşağıdakilerden han-
gisidir?
A) Hüzün B) Korku C) Özlem
A) Şinasi
D) Ayrılık E) Ölüm
B) Namık Kemal
C) Ziya Paşa
2. Memleket bitti yine bitmedi sen ben D) Recaizade Mahmut Ekrem
Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Bize bu hâl ile bizden büyük olmaz düşmen E) Abdülhak Hamit Tarhan
Dest-i a’dâdayız Allah için ey ehl-i vatan
Yetişir terk edelim gayri hevâ vü hevesi
6. I
Bu dizelerden hareketle şairle ilgili,
Vatan ey fikr-i âsmân-peymâ
I. Batı medeniyetine karşıdır. Vatan enhâ-yı zâr-zârından
II. Birlik ve beraberlikten yanadır. Vatan evladının mezârından
Bakıyor tâbiş-i güzârından
III. Toplumcu bir anlayışa sahiptir.
Ona cûşân olur nücûm-ı semâ
yargılarından hangileri söylenebilir?
II
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III Gökte bulutlara bir yoldaştınız,
Denizler aştınız, dağlar aştınız,
D) I ve II E) II ve III
Hilâl nuru gibi uçup taştınız,
Tarihte bir altun yaprak üstüne.
3. Eyvâh! Ne yer ne yâr kaldı Türk Hava Kuvvetlerinin 1914 yılında verdiği ilk şe-
Gönlüm dolu âh ü zar kaldı hit pilotlarımızın anısına yazılan şiirlerden alınmış bu
Şimdi buradaydı gitti elden parçalarla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Gitti ebede gelip ezelden
A) I. parça hece ölçüsüyle yazılmıştır.

Ben gittim, o hâk-sâr kaldı,


B) II. parçada sade bir dil kullanılmıştır.
MEB

Bir gûşede târmâr kaldı;


Bâkî o enîs-i dilden, eyvah, C) Her ikisinde de hüzün söz konusudur.
Beyrût’ta bir mezar kaldı. D) II. parçada redif ve kafiye kullanılmıştır.
Bu dizelere hâkim olan duygu aşağıdakilerden han- E) I. parça Tanzimat geleneğiyle yazılmıştır.
gisidir?

A) Şikâyet B) Öfke C) Üzüntü 7. “Usanmaz kendini insan bilenler halka hizmetten” dize-
sinde;
D) Pişmanlık E) Yalnızlık
I. dolaylı tümleç,
II. belirtili nesne,
4. Yanar bin dâğ var sinemde hâcet yok beyâbâna
III. gizli özne
Fünûn-ı aşkı Mecnun şimdi gelsin benden öğrensin
ögelerinden hangileri vardır?
Bu dizelerde aşağıdaki söz sanatlarından hangisine
örnek vardır? A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
D) II ve III E) I, II ve III
A) Tekrir B) Tezat C) Telmih
D) Tecahülüarif E) Hüsnütalil
9 11. Sınıf
Türk Dili ve
Edebiyatı
Şiir - 1

8. Bildin mi bugün haddini ey düşmen-i mağrur, 11. Tâ ebed merd olmaya ahd eyledim şânımla ben
Ey düşmen-i hayret-zede, ey düşmen-i makhûr, Hüccet-i nâmûsumu imzaladım kanımla ben
Gördün mü ki Türk ordusu isterse edermiş,
İzz-i dâr-eyni fedâdır maksadım İslâm için
Alçakları bir kat daha alçalmaya mecbur?..
Halkı te’min eylerim dînimle îmânımla ben
Bu dizelerle ilgili,
Her günaha bin azâb-ı ma’nevi çekmekteyim
I. Bir zaferden sonra kaleme alınmıştır.
Dûzahı dünyada gördüm kendi vicdânımla ben
II. Türk ordusuna bir övgü söz konusudur.
Milletin mümkün müdür inkâr hakk-ı ni’metin
III. Düşmanın yaptığı zulümler sıralanmıştır.
Kelbten alçak mıyım insanlık unvanımla ben
IV. Esaretten duyulan üzüntü dile getirilmiştir.
Biçim ve içerik özellikleri dikkate alındığında bu dize­
yargılarından hangileri doğrudur? lerin aşağıdaki nazım şekillerinden hangisine ait ol-
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III duğu söylenebilir?

D) I ve II E) III ve IV A) Gazel B) Mesnevi C) Müstezat


D) Murabba E) Şarkı
Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü
9. Tanzimat şiirinde biçimde (nazım şekli, nazım birimi vb.)
genellikle divan şiiri geleneğine bağlı kalınırken içerikte 12. Ziya Paşa divan şiirinin son büyük temsilcilerindendir.
yeniliğe yöneliş görülür. Fransız İhtilali’nin de etkisiyle Ba- Yeni fikirleri eski nazım şekilleri ile dile getirmiştir. Örne-
tı’da yaygın olarak kullanılan hak, hukuk, vatan, özgürlük ğin eski edebiyatımızda gazel, genellikle lirik duyguların
gibi siyasi ve sosyal temalar sıklıkla ele alınır. anlatılmasında kullanılmışken Ziya Paşa onu, hikmetli
Bu açıklamaya göre aşağıdaki dizelerin hangisi Tan- sözlerin sosyal ve siyasi düşüncelerin ifade vasıtası hâli-
zimat Dönemi’nde yazılmış olabilir? ne getirmiştir.

A) Tûti-i mu’cize gûyem ne desem lâf değil Bu açıklamaya göre aşağıdaki dizelerden hangisi
Çerh ile söyleşemem âyinesi sâf değil Ziya Paşa’ya ait olamaz?

B) Nâm ü nişâne kalmadı fasl-ı bahardan A) Kim ki Hak’dan andan korkar erbâb-ı ukûl
Düşdü çemende berk-i diraht i’tibârdan Her ne isterse yapar Hak’dan hirâsân olmayan
C) Görmeden âsâr-ı nîsanın bahâr elden gider (Bütün akıl sahipleri, Allah’tan korkmayanlardan korkar.
Güller âhir râm olur amma hezâr elden gider Çünkü o, Allah korkusu olmadığı için ne isterse yapar.)
D) Vatan-me’lûf olanlar bî-sebeb terk-î diyâr etmez B) Âsafın mikdarını bilmez Süleyman olmayan
Zarûretsiz cihanda kimse gurbet ihtiyâr etmez Bilmez insan kadrini âlemde insan olmayan
E) Ol perî-veş kim melâhet mülkinün sultanıdur (Nasıl Hz. Süleyman gibi olmayan, bir vezirin değeri-

Hükm anun hükmi mana fermân anun fermânıdur ni bilemezse şu dünyada, insan olmayan da insanın
MEB

kıymetini takdir edemez.)


C) Gördüm ol hurşîd hüsnün ihtiyârım kalmadı
10. Aşağıdaki dizelerin hangisinde millî değerleri yansı- Sâye tek bir yerde durmağa karârım kalmadı
tan bir öge kullanılmıştır? (O güneş gibi parlak sevgilinin güzelliğini gördüm, ira-
dem kalmadı; gölge gibi, bir yerde durup dinlenemez
A) Bir gün olur cefadan o şûh-ı cihân geçer oldum.)
Ey dil dediklerin olur ammâ zaman geçer
D) İncinmemek istersen eğer mülk-i fenâda
B) Kahraman bir askeriz Osmanlı’dır unvanımız Bir kimseyi incitmemeye hasr-ı merâm et
Şark u garba lerze-endâz oldu sîyt ü şânımız
(Eğer şu dünyada incinmemek istersen hiç kimseyi
C) Hicr-i hadd-i lâle-rengin dâğ-dâr eyler beni incitmemeye kendini adamalısın.)
Fikr-i zülfün sevdiğim dîvâne vâr eyler beni
E) Âdem olanın hayr olur âdemlere kasdı
D) Gül hazîn.. sünbül perîşân.. bağ-zârın şevki yok İnsanlığa insanda budur işte delalet
Derd-nâk olmuş hezâr-ı nağme-kârın şevki yok
(İnsan olanın, insanlar için niyeti hayırlıdır; insanlığa
E) Sana senden gelir bir işde ancak dâd lâzımsa en büyük yol gösterici, işte budur.)
Ümîdin kes zaferden gayrdan imdad lâzımsa
10 11. Sınıf
Türk Dili ve
Edebiyatı
Şiir - 2

1. Sıdk ile terk edelim her emeli her hevesi. 4. Bu tenha yerleri gördün mü sen zannetme hâlîdir,
Kıralım hâil ise azmimize ten kafesi. Hayâlâtımla meskûndur, bu yerler pür meâlîdir,
İnledikçe eleminden vatanın her nefesi, Muhât-ı aczdir hem lâ-tenâhî birle mâlîdir;
Gelin imdâda diyor bak budur Allah sesi. Bu mevkidir yerim sahilde bir kürsî-i âlîdir.
Bulutlar, dalgalar, yıldızlar etrafımda hep mahrem;
Biçim ve içerik özellikleri dikkate alındığında bu dize­
Ağaçlar, cûylar, kuşlar, çiçekler dâimâ hurrem
lerin aşağıdaki nazım şekillerinden hangisine ait ol-
duğu söylenebilir? Biçim, içerik, dil ve anlatım özellikleri dikkate alındı-
ğında bu dizelerin aşağıdaki şairlerden hangisine ait
A) Rubai B) Şarkı C) Gazel olduğu söylenebilir?
D) Müstezat E) Murabba
A) Şinasi
B) Ziya Paşa
C) Akif Paşa
D) Namık Kemal
E) Abdülhak Hamid Tarhan
Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü

2. Mahv eder kendini bülbül bile hürriyet için


Çekilir mi bu belâ âlem-i pür mihnet için
Dîn için devlet için can çekişen millet için
Azme hâ’il mi olurmuş bu çürük ten kafesi
5. Görüp ahkâm-ı asrı münharif sıdk u selâmetten
Aşağıdakilerden hangisi bu dizelerdekine benzer bir Çekildik izzet ü ikbâl ile bâb-ı Hükûmet’ten
şiir anlayışıyla yazılmıştır?
Ne gam pür-âteş-i hevl olsa da gavgâ-yı hürriyet
A) Bunca demdir olurum aşk ile cûyâ-yi memât Kaçar mı merd olan bir cân için meydân-ı gayretten
Hiç demezsin ki şu mihnet-zedeyi şâd edeyim Bu dizeler Tanzimat edebiyatıyla ilgili aşağıdaki yar-
B) Anılsın yâr ile bir yerde mey-nûş ettiğim demler gılardan hangisini desteklemez?
Hem ânı hem beni sermest-i bî-hûş ettiğim demle
A) Eski nazım biçimleri kullanılmaya devam edilmiştir.
C) Demdir ki kaldı çeşmim hasretkeş-î cemâlin
Demdir ki oldu gönlüm mehcûr-i hasb-i hâlin B) Şiirlerin içeriğinde yenilik yapılmıştır.
D) Ne anlarsın bu hâlimden benim ey çevre-i rûşen C) Dilde sadeleşme hareketi başarıya ulaşmıştır.
Meserretten mi matemden mi bilmem ettiğin şiven D) Toplum için sanat anlayışı benimsenmiştir.
E) Vücûdun kim hamîr-i mâyesi hâk-i vatandandır E) Kafiye ve redif gibi ahenk unsurları kullanılmıştır.
Ne gam râh-ı vatanda hâk olursa cevr ü mihnetten

MEB

6. Tanzimat şiirindeki Batılılaşma hareketinin asıl büyük ihti-


lalcisi olan şair, Batı şiirinde görüp beğendiği her özelliği
çekinmeden alıp uygulamaya koymuştur. Mizaç olarak
sürekli bir “değişim” ihtiyacında olan şairde düşünceler
3. Zevk-i vaslınla geçen demlerimi yâd edeyim ruh hâline göre zıtlık gösterir. Bu durum onun tezatlar şa-
Bırakın ağlayayım hâlime feryâd edeyim iri olarak anılmasına sebep olmuştur.

Aşk ile âh edeyim şöyle ki te’sîrinden Aşağıdaki eserlerin hangisi bu parçada sözü edilen
Beni bin nâre yakan gönlümü ber-bâd edeyim sanatçıya aittir?

Bu dizelere hâkim olan duygu aşağıdakilerden han- A) Fürûzan


gisidir? B) Şerâre
A) Şikâyet B) Sitem C) Özlem C) Garâm
D) Pişmanlık E) Yalnızlık D) Nağme-i Seher
E) Müntehabat-ı Eşar
10 11. Sınıf
Türk Dili ve
Edebiyatı
Şiir - 2

7. I. 10. İkbâl için ahbabı siâyet yeni çıktı


Memleket bitti, yine bitmedi hâlâ sen, ben. Bilmez idik evvel bu dirayet yeni çıktı
Bize bu hâl ile bizden büyük olmaz düşmen;
Sirkat çoğalıp lafz-ı sadâkat modalandı
Dest-i a’dâdayız; Allah içün, ey ehl-i vatan!
Nâmûs tamâm oldu hamiyyet yeni çıktı
Yetişir terk edelim gayri hevâ vü hevesi
Düşmanlara ahbabını zem oldu zarafet
II.
Dil-dârdan ağyara şikâyet yeni çıktı
Sen ne câmın mestisin âyâ kimin hayrânısın
Kendin aldırdın gönül n’oldun ne hal olmuş sana Bu beyitler içerik açısından aşağıdaki şiir türlerinden
hangisine örnek verilebilir?
Verilen dizelerin hangisinin divan, hangisinin Tanzi-
mat edebiyatına ait olduğu aşağıdakilerden hangisi- A) Lirik B) Satirik C) Didaktik
ne bakılarak anlaşılabilir? D) Pastoral E) Epik
A) İçeriğine
B) Nazım biçimine 11. Bir zamanlar karar-gâhım idi,
C) Kafiye şemasına Bedevîler gibi beyâbanlar;
D) Kullanılan ölçüye Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü Buna mucib de iştibâhım idi:
Nasıl imrâr-ı vakt eder anlar.
E) Söz sanatlarına
Belde halkında görmedin hayfâ
Gördüğün ünsü ehl-i vahşette!
İçeriği dikkate alındığında bu dizelerin aşağıdaki eser­
8. I.
lerden hangisine ait olduğu söylenebilir?
Zülfün düşünce gerden-i berrâkın üstüne
Billûr içinde sünbül-i sîr-âbı andırır A) Sahra
II. B) Vaveyla
Cihan namındaki bir maktel-i âma yolum düştü C) Zafernâme
Hükümet derler anda bir nice salhaneler gördüm D) Vatan Şarkısı
Bu beyitlerin ikisinde de görülen söz sanatı aşağıda- E) Hürriyet Kasidesi
kilerden hangisidir?

A) Tezat 12. Tanzimat’ın ilk nesli, edebiyatı “sosyal ve manevi bünyeyi


B) Tevriye düzenlemek ve eğitmek” için bir araç saydığı hâlde Re-
C) Mübalağa câizade Mahmut Ekrem ile edebiyat “sosyal hizmetten”
çıkar ve “sanat için sanat” anlayışı rağbet görmeye baş-
D) Teşbih

lar. Eski şiirin bireyselliğine bu yeniden dönüşteki sebep-


E) Teşhis
MEB

leri, 1880’den sonra ağır basmaya başlayan romantizmin


koyu bireyciliğinde ve devrin sosyal konularla uğraşmaya
karşı koyan siyasi şartlarında bulmak mümkündür.
9. Sensiz geçen zamanlar Cennet’te olsa gönlüm Bu açıklamaya göre aşağıdaki dizelerin hangisi Tan-
Eğlendi zan edersen billâhi aldanırsın zimat’ın ilk nesline ait olabilir?
Çeşmimde eşk-i hasret, çehremde ateş-i aşk
Birgün o hâli görsen kan ağlarım sanırsın A) Ol perî-veş kim melâhet mülkinün sultânıdur
Hükm anun hükmi mana fermân anun fermânıdur
Bu dizelerde aşağıdaki yazım kurallarından hangisiy-
le ilgili birden fazla hata yapılmıştır? B) Gül hazîn... sünbül perîşan... bâğzârın şevki yok
Derdnâk olmuş hezâr-ı nağmekârın şevki yok
A) Özel adların yazımı C) Kenâr-ı bahrde hoş bir mahaldir, nâzır-ı âlem,
B) Bağlaçların yazımı Tahaccür eylemiş bir mevcdir; üstünde bir âdem,
C) Büyük harflerin kullanımı D) Âmâlimiz efkârımız ikbâl-i vatandır
D) Birleşik sözcüklerin yazımı Serhadimize kal’a bizim hâk-i bedendir
E) Ses olayına uğramış sözcüklerin yazımı E) Düşün ol zâtı kim emriyle zâtından ıyân olmuş,
Vücûd-ı sermedîsinden zemîn ü âsmân olmuş,
11 11. Sınıf
Türk Dili ve
Edebiyatı
Şiir - 3

5. Bu şeb de cuşiş-i yâdınla ağladım durdum


1-2. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Gel ey kerime-i tarih olan güzel yurdum
(Bu gece de seni anmanın coşkunluğu ile ağladım dur-
Dışarda gürleyerek kükremiş bir ordu gibi
dum. Ey tarihin kızı olan güzel yurdum, gel!)
Döverdi sahili binlerce dalgalar (I) asabi.
– Yarın sen ağları gün doğmadan hazırlarsın; Ufuklarım nazarımdan nihan olup gideli,
Sakın yedek biraz ip al (II) mantar almadan gitme (III) Bu hâkdân-ı fenanın karardı her şekli.
(Ufukların gözümden gizlenip gideli, gözüme görünmez
Açınca yelkeni hiç bakma (IV) oynasın varsın;
olalı bu ölümlü dünyanın her şekli karardı.)
Kayık çocuk gibidir (V) oynuyor mu kaydetme.
Gözümde kalmadı yer, gök; batar, çıkar, giderim…
1. Bu dizelerdeki teşbihlerin benzetilen ögeleri aşağıda- Zemine münkesirim, âsmana muğberrim.
kilerin hangisinde verilmiştir? (Gözümde yer gök kalmadı; batar çıkar giderim. Yere
kırgınım, göğe dargınım.)
A) Ağ - Şimşek B) Dalga - Kayık C) Yelken - Gün
D) Ordu - Çocuk E) Sahil - İnsan Gelir bu cevv-i kebûdun serairinde güler,
Çocukluğumdaki rüyaya benzeyen gözler.
Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü

(Çocukluğumdaki rüyaya benzeyen gözler bu mavi boş-


2. Bu dizelerde numaralanmış yerlerden hangisine fark- luğun içinde gizlenerek güler.)
lı bir noktalama işareti getirilmelidir?
Ne rüzgârında şemîm-i cibalimizdir esen,
A) I B) II C) III D) IV E) V Ne dalgalarda haber var bizim sevahilden.
(Ne rüzgârında esen, dağlarımızın kokusudur ne dalga-
larda bizim kıyılardan haber var.)
3. Aşağıdaki dizelerin hangisinde “Âcizlerin, zavallıların Bu dizelerde şair aşağıdakilerin hangisine hitap et-
hasm-ı dâimi” dizesindeki kadar belirgin ünlü tekrarına mektedir?
yer verilmiştir?
A) Tarihe B) Vatana C) Kadere
A) Düştü bir âşıkâne ümmîde
D) Tabiata E) Sevgiliye
B) Kapladı bir derin sükûta yeri
C) Küçücük, ser-sefîd baykuşlar
6. Pervâne-i zerrin gibi her zühre-i zerrin
D) Ey şetâretli yolcu, gün kısadır
Titrerdi zümürrüd-geh-i lerzân-ı çemende
E) Çadırların arasında zaman-ı râhatte Çağlardı leb-i sîm-i hıyâbân-ı semende
Bir çeşme-i billûr ile bir cûy-i bilûrin

Düşmüştü siyeh berg-i şebe şebnem-i sîmîn


MEB

4. Kimseden ümmid-i feyz etmem, dilenmem perr ü bâl Şeb-nem gibi titrerdi kamer leyl üzerinde
Kendi cevvim, kendi eflâkimde kendim tâirim Bir şeb-pere-i hutfe bir âhû-yı çerende
İnhina tavk-ı esaretten girandır boynuma Vermişti bu nüzhet-gehe bir vahşet-i nermîn
Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür bir şairim
Âhû ile şeb-perre vü evrâk ile azhâr
(Kimseden bir fayda ummam, kanat dilenmem; kendi Nâ-gâh fısıldaştı leb-i âb-ı revânda
boşluk, gök kubbemde kendim uçarım. Eğiliş, boynuma Zîrâ şu perî-hâneye karşı bu evânda
esaret halkasından ağırdır, fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür Ey dürr-i yetîm-i sadef-i şefkâtim, ey yâr
bir şairim.) Sen bir meh-i zî-ruh gibi yükseliyordun
Bu dizeleri kaleme alan şair için aşağıdakilerden han- Muzlim korunun zıllı içinden geliyordun
gisi kesinlikle söylenebilir? Biçim ve içerik özellikleri dikkate alındığında bu şiirin
A) Sabırlıdır. B) Ağırbaşlıdır. C) Kanaatkârdır. aşağıdaki nazım şekillerinden hangisine ait olduğu
söylenebilir?
D) Hoşgörülüdür. E) Gururludur.
A Triyole B) Terzarima C) Sone
D) Balad E) Serbest müstezat
11 11. Sınıf
Türk Dili ve
Edebiyatı
Şiir - 3

7. Elhân-ı Şitâ’da mutluluk ile hüzün duygusu iç içedir. Ba- 10. “Sâf ü râkid ... Hani akşamki tagayyür, heyecan?
hara ait unsurlar saadeti, kışa ait unsurlar hüznü temsil Bir çocuk ruhu kadar pür-nisyân,
eder. Galip duygu, kaybolan bir saadet duygusu veya me- Bir çocuk ruhu kadar şimdi münevver, lekesiz
lankolidir. Bu duygu, hemen hemen bütün - - - - hâkimdir. Uyuyor mâi deniz.
Hayalî saadetler ve korkunç hakikat arasındaki çatışma Ben bütün bir gecelik cûşiş-i ahzânımla,
onların başlıca temidir. Halit Ziya, bu duyguyu “mavi ve O hayâlât-ı perîşânımla
siyah” kelimeleri ile sembolize etmiş ve onun romanını Müteşekki, Iâim,
yazmıştır. Elhân-ı Şitâ’ya Ahmed Cemil’in kışa şarkısı gö- Karşıdan safvet-i mahmûrunu seyr etmedeyim...” di-
züyle bakılabilir. zelerinde olduğu gibi Tevfik Fikret önce bir hayal kurar,
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangi- sonra yazmaya başlar. Eğer kafasında bir hayal teşekkül
si getirilmelidir? etmezse konularını resimlerden, okuduğu hikâyelerden,
Batılı eserlerden alır. Kaynak ne olursa olsun, hareket
A) Millî Edebiyat’a
noktası daima bir tablodur.
B) Fecriati topluluğuna
Bu dizeler ve açıklamalardan yola çıkılarak Tevfik
C) Tanzimat Edebiyatı’na
Fikret’in aşağıdaki akımların hangisinden etkilendiği
D) Cumhuriyet Edebiyatı’na Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü
söylenebilir?
E) Servetifünun Edebiyatı’na
A) Sürrealizm B) Sembolizm C) Parnasizm
D) Fütürizm E) Dadaizm
8. Bir ömr-i muhayyel.. hani gül-bînler içinde
Bir kuşcağızın ömr-i bahârisi kadar hoş;
Bir ömr-i muhayyel.. hani göllerde, yeşil, boş
Göllerde, o sâfiyyet-i vecdaâver içinde
Bir dalgacığın ömrü kadar zâil ü muğfel
Bir ömr-i muhayyel!
Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

A) Bireysel bir konu işlenmiştir. 11. I.


B) Öğreticilik ağır basmaktadır. Bu şehr-i Sıtanbûl ki bî-misl ü bahâdır
Bir sengine yek-pâre Acem mülkü fedâdır
C) Anlaşılır bir dil kullanılmıştır.
D) Hece ölçüsü tercih edilmiştir. Bir gevher-i yek-pâre iki bahr arasında
Hûrşîd-i cihân-tâb ile tartılsa sezâdır
E) Sosyal eleştiri yapılmıştır.
(Nedim)
II.

Ey Marmara’nın mâi der-âgûşu içinde


MEB

9. Diğer Servetifünuncular gibi o da sanatlar içinde musiki- Ölmüş gibi dalgın uyuyan tûde-i zinde
ye büyük önem verir. François Coppee’nin tesirinde man- Ey Bizans, ey koca fertût-i musahhir
zumeler kaleme alır. 1895’te doğan oğlu, hayatında ve (Tevfik Fikret)
dünyaya bakış tarzında önemli bir rol oynar. 1900-1909 III.
yılları arasında yazdığı fakat yayımlamadığı şiirler muhte- Ben İstanbul’da dağıldım zerre zerre
va (içerik) hatta üslup bakımından öncekilerden farklıdır. İstanbul damla damla içimde birikti
Hayatının son yıllarında hece ölçüsüyle ve sade bir dille (Sezai Karakoç)
çocuklar için yazdığı şiirleri Şermin adlı eserinde toplar.
Aşağıdakilerden hangisi bu şiir parçalarının ortak
Tarih-i Kadim, Rübab-ı Şikeste, Haluk’un Defteri onun şiir
özelliğidir?
kitaplarından birkaçıdır.
Bu parçada sözü edilen sanatçı aşağıdakilerden han- A) Edebiyat gelenekleri B) Dil özellikleri
gisidir? C) Temaları D) Ölçüleri
E) Birimleri
A) Cenap Şahabettin B) Tevfik Fikret
C) Süleyman Nazif D) İsmail Safa
E) Faik Ali
12 11. Sınıf
Türk Dili ve
Edebiyatı
Şiir - 4

1. I. 4. Evet, sabah olacaktır, sabah olur, geceler,


Bulutlar karardıkça zerrâta bir Tulû-i haşre kadar sürmez; akıbet bu semâ,
Ağır, muhtazır dalgalanma gelir Bu mâi gök bize bir gün acır; melûl olma.
Hayatta neş’ e güneştir, melâl içinde beşer,
II. Çürür bizim gibi... Siz, ey fezâ-yı ferdânın
Göz yaşlı gönül zülf-i perîşânlar içinde Küçük güneşleri, artık birer birer uyanın!
Kaldım karanu gecede bârânlar içinde
Bu dizelere hâkim olan duygu aşağıdakilerden han-
Numaralanmış beyitlerle ilgili, gisidir?
I. Bireysel konular işlenmiştir.
A) Umut B) Özlem C) Gurur
II. Cümle bir dizede tamamlanmıştır.
D) Sevinç E) Huzur
III. Yabancı sözcükler içeren bir dil kullanılmıştır.
yargılarından hangileri her iki beyit için de doğrudur?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III 5. Mensur şiir, şiirin mevcut cümle yapısı ve ahengini muha-
faza eden fakat ölçü ve kafiyeye bağlanamayan; şairane
D) I ve III E) II ve III
Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü

olan bir konuyu, hayal, his ve düşünceyi kısa bir biçimde


ve yoğun bir tarz ile anlatan düzyazı türü olarak tanımlan-
maktadır.
2. Bir ömr-i muhayyel... Hani gülbünler içinde
Bu bilgiye göre, aşağıdakilerden hangisinin mensur
Bir kuşcağızın ömr-i bahârîsî kadar hoş;
şiir olduğu söylenebilir?
Bir ömr-i muhayyel... Hani göllerde, yeşil, boş
Göllerde, o sâfiyet-i vecd-âver içinde A) İşte şimdi bu görkemli, odanın servetleri içinde siyah
Bir dalgacığın ömrü kadar zaîl ü muğfel mermerlerle örtülmüş bir mezarda diri diri gömülmüş
Bir ömr-i muhayyel! gibiydi. Nefes alamıyor, boğuluyordu; bu mezardan
Bu dizeler aşağıdaki nazım biçimlerinin hangisinden çıkmak, yaşamak, sevmek istiyordu.
alınmış olabilir? B) Kalabalık içinde yalnız yaşamak, kalabalık içinde ge-
zip beraber bir köşeye kaçmak, işte asıl zevk budur.
A) Sone B) Balad C) Triyole İnsan kalpleri, birbirine bağlılığın ne demek olduğunu
D) Terzarima E) Serbest müstezat o zaman anlar.
C) Benim olsan, ah bu mümkün olsaydı… Seni uzak,
uzak, bu insanlardan pek uzak bir yere götürürdüm:
3. - - - -, Servetifünun Dönemi’nin önde gelen şairlerinden- Öyle bir yere götürürdüm ki orada yalnız tabiatla baş
dir. Şiirlerinde döneminin edebî anlayışına uygun olarak başa kalırdık… Denizle, sema ile sahra ile kalırdık…

siyasi ve sosyal konulardan uzak durdu, bireysel duy- Sade ikimiz kalırdık…
MEB

gulanımları yansıttı. Genellikle serbest müstezat nazım D) Bir kocanın ümitsizliği, bir kadının kararsız hevesleri,
biçimini tercih etti, ağır bir dil ve yeni mecazlarla aşk ve sevginin safa çimenleri üzerine temellerini gül dalın-
tabiat temalarını işledi. Parnasizm ve sembolizm etkisiyle dan, kararsız sevda heveslerine karşı camlarını nur-
şiirlerinde biçim mükemmelliğine ve ahenge önem verdi. dan, binasının temelini gülden yaptığı ve döşediği ev-
Özellikle sembolist şairlerden etkilenen sanatçı, parna- lilik sarayının çöküşü, hep bu birkaç kelimeden ibaret
sizmi Türk edebiyatına tanıtan kişidir. olan konuşmada saklıydı.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangi- E) Soğuk! Kışın tipilerle esen rüzgârı paltosunun başlı-
si getirilmelidir? ğından hücum ederek yüzünü tırmalar, bütün vücu-
dunu kaplayan ürpermelerle titretir. Sonra bir aralık
A) Tevfik Fikret yağmur başlar, omuzlarında, başında muşamba pal-
B) Süleyman Nazif tosunu döverek sırtından süzülüp ayaklarına doğru
C) Cenap Şahabettin akar, ne kadar kıvırsa bir türlü çamurdan muhafaza
edemediği zavallı tek paltosunu ıslatır.
D) Faik Ali Ozansoy
E) Hüseyin Siret Özsever
12 11. Sınıf
Türk Dili ve
Edebiyatı
Şiir - 4

6. Gel bu akşam da ser-be-ser güzelim, 9. Bir beyaz lerze, bir dumanlı uçuş;
Levha-ı kâinatı seyredelim: Eşini gâib eyleyen bir kuş
Gölge, hep gölge, her taraf gölge. gibi kar
Gölgelerle bütün zemîn mestûr; Geçen eyyâm-ı nevbahârı arar...
Âsuman yalınızca nîm-manzur Ey kulûbun sürûd-ı şeydâsı,
Ey kebûterlerin neşîdeleri,
Biçim, içerik, dil ve anlatım özellikleri dikkate alındı-
O bahârın bu işte ferdâsı:
ğında bu dizelerin aşağıdaki şairlerden hangisine ait
Kapladı bir derin sükûta yeri
olduğu söylenebilir?
karlar
A) Şinasi B) Ziya Paşa C) Akif Paşa Ki hamûşâne dem-be-dem ağlar!
D) Namık Kemal E) Cenap Şahabettin Bu dizelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene-
mez?

A) Toplumsal sorunları dile getirmek için yazılmıştır.


B) Aliterasyon ve asonanslara yer verilmiştir.
7. Ülkede yaşanan siyasal ve sosyal olayları uzaktan ta-
C) Sembolizm akımının etkisiyle kaleme alınmıştır.
kip ettiği inziva günlerinde Tevfik Fikret, II. Abdülhamid’e Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü
bombalı suikast konulu - - - - gibi manzumelerini yazdı. D) Benzetme ve kişileştirmelere başvurulmuştur.
Bunlar arasında özellikle II. Abdülhamid Dönemi İstan- E) Yabancı sözcük ve tamlamalara yer verilmiştir.
bul’una lanetler yağdıran üslubuyla - - - - adlı şiiri edebî
çevrelerde geniş yankılar uyandırdı. - - - - adlı şiirinde
oğlu Halûk’un şahsında gelecek nesillerin kurtuluşu ümidi-
ni besler. - - - - isimli şiirinde ise aynı fikri geliştirirken doğ-
rudan doğruya geçmişle geleceğin mukayesesini yapar.
10. Bir siyah kuş gibi amade-i pervaz ü firar
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada boş bırakılan Bu vefasız gecenin koynunda
yerlerden herhangi birine getirilemez? Edelim gel, ebedî kalmak için bir ısrar...
Kim bilir, belki de son lahza-i sevdamızdır;
A) Sis
Hoş geçen her dem-i sevda ebediyyet sayılır!
B) Tâmat
Bu dizelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
C) Mâzî-Âti
D) Sabah Olursa A) Sade bir dil kullanılmıştır.
E) Bir Lahza-i Taahhur B) Öğreticilik ağır basmaktadır.
C) Bireysel bir konu işlenmiştir.
D) Nazım birimi beyittir.

8. – Bugün açız yine evlatlarım, diyordu peder, E) Yarım kafiye vardır.


MEB

Bugün açız yine; lâkin yarın, ümid ederim,


Sular biraz daha sakinleşir... Ne çare, kader!
– Hayır, sular ne kadar coşkun olsa ben giderim
Diyordu oğlu, yarın sen biraz ninemle otur;
Zavallıcık yine kaç gündür işte hasta...
11. Gölgeler çökerek kararınca su
Bu dizelerle ilgili, Yayılır bir serin toprak kokusu
I. Bireysel bir konu işlenmiştir. Bu dizelerdeki ögelerin doğru sıralanışı, aşağıdakile-
II. Şiir düzyazıya yaklaştırılmıştır. rin hangisinde verilmiştir?
III. Uyak, redif gibi ahenk unsurları kullanılmıştır.
A) Özne - Yüklem - Zarf tümleci
yargılarından hangilerine ulaşılabilir? B) Nesne - Yüklem - Özne
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III C) Özne - Dolaylı tümleç - Yüklem
D) I ve III E) II ve III D) Zarf tümleci -Yüklem - Özne
E) Dolaylı tümleç -Nesne - Özne - Yüklem
13 11. Sınıf
Türk Dili ve
Edebiyatı
Şiir - 5

1. Garip, güzel, sonra mahzun 5. Yahya Kemal, şiirin her şeyden önce bir sanat olduğunu
Işıkla yağmur beraber, duyurmuştur. Bu sanat, onun eserlerinde sadece hayatı,
Bir türkü ki gamlı, uzun kâinatı idrak şeklinde değil, aynı zamanda şiiri işleyiş tar-
Ve sen gülünce açan güller zında, kompozisyonunda ve üslubunda da görülür. Yahya
Kemal, şiirden estetik değeri olmayan unsurları atmış,
Bu dizelerde yer alan söz sanatları aşağıdakilerin
faydalıya değil, güzele değer vermiştir. Tevfik Fikret, Ziya
hangisinde verilmiştir?
Gökalp, Mehmet Emin lüzumundan fazla didaktiktir. Yah-
A) Tenasüp - Tezat B) Teşhis - Hhüsnütalil ya Kemal asla böyle değildir.
C) Teşbih - Mmübalağa D) Teşhis - Ttecahülüarif Buna göre, aşağıdaki dizelerden hangisinin Yahya
E) Hüsnütalil - Mecazımürsel Kemal’e ait olduğu söylenebilir?

A) Aruz sizin olsun, hece bizimdir,


Halkın söylediği Türkçe bizimdir.
2. Bu topraklar ecdâdımın ocağı Leyl sizin, şeb sizin, gece bizimdir,
Evim köyüm hep bu yurdun bucağı Değildir bir mânâ üç ada muhtaç.
İşte vatan! İşte Tanrı kucağı!
B) Çiğnendi, yeter, varlığımız cehl ile kahre
Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Ata yurdun evlât bulmaz, giderim.


Doğrandı mübarek vatanın bağrı sebepsiz
Yaradanın kitabını kaldırtmam Birlikte bugün bulmalıyız derdine çare
Osmancığın bayrağını aldırtmam Can kardeşi, kan kardeşi, şan kardeşiyiz biz.
Düşmanımı vatanıma saldırtmam C) Kalbim yine üzgün, seni andım da derinden
Tanrı evi viran olmaz, giderim. Geçtim yine dün eski hazan bahçelerinden
Bu dizelere hâkim olan unsur aşağıdakilerden han- Yorgun ve kırılmış gibi en ince yerinden
gisidir? Geçtim yine dün eski hazan bahçelerinden
D) Demezsin ki: “Bunların içlerinde kimler var?”
A) Millî ögeler B) Mitoloji
Felakete düşenler senin için hep insan;
C) Evrensel değerler D) Siyasi olaylar Tehlikeler önünde “yardım” diye haykıran
E) Sosyal değişiklikler Herkes senin o büyük yüreğini yaralar.
E) Durma git evladım açıktır yolun.
Cenge sıvansın o bükülmez kolun;
3.  I. Her şey yerli yerinde, masa, sürahi, bardak,
Süngünü tak, ön safa geçmiş bulun.
II. Serpilen aydınlıkta dalların arasından Uğrun açık olsun uğurlar ola.
III. Büyülenmiş bir ceylan gibi bakıyor zaman
IV. Sessizlik dökülüyor bir yerde yaprak yaprak

Numaralanmış dizelerin hangilerinde söz sanatı yok- 6. Ben en hakir bir insanı kardeş duyan bir ruhum;
MEB

tur? Bende esir yaratmayan bir Tanrı’ya iman var;


Paçavralar altındaki yoksul beni yaralar,
A) Yalnız I B) Yalnız IV C) I ve II
Mazlumların intikamı olmak için doğmuşum,
D) II ve III D) III ve IV
Volkan söner, lâkin benim alevlerim eksilmez;
Bora geçer, lâkin benim köpüklerim eksilmez.
Bırak beni haykırayım, susarsam sen matem et;
4. Ömrün gecesinde sükûn, aydınlık
Unutma ki şairleri haykırmayan bir millet,
Boşanan bir seldi avuçlarından,
Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir.
Bir masal meyvesi gibi paylaştık
Mehtabı kırılmış dal uçlarından Aşağıdakilerden hangisi bu dizeleri yazan şairin özel-
liklerinden biri olamaz?
Aşağıdakilerin hangisi bu dizelerde yapılan benzet-
melerin ögelerinden biri değildir? A) Sabırlı B) Fedakâr C) İnançlı
A) Masal meyvesi B) Sükûn C) Mehtap D) Cesur E) Merhametli
D) Dal uçları E) Sel
13 11. Sınıf
Türk Dili ve
Edebiyatı
Şiir - 5

7. Halk edebiyatı şiir biçimlerinden yararlanma yoluna giden 10. I.


şairler, şiirlerini dörtlükler hâlinde yazmıştır. Mâni, koşma Ey ana toprağı, ey Anadolu,
gibi nazım biçimlerini kullanmış, hece ölçüsüyle şiirler ka- Açıldı önünde terakki yolu.
leme almışlardır. Konularını halkın yaşamından, ülkenin Hamdolsun her yanın bereket dolu,
içinde bulunduğu koşullardan seçmişler, sade bir dil kul- Cennette bir yeşil meydan gibisin.
lanmışlardır.
II.
“Güzel dil Türkçe bize,
Ne oldu çocukluğum?
Başka dil gece bize.
Köşelerinde nefes nefes koştuğum
İstanbul konuşması
Odalar?
En saf, en ince bize.”
Ortalarında tahta at koşturduğum
dörtlüğü bu şiir anlayışıyla kaleme alınmıştır. Geniş sofalar?
Bu parçada sözü edilen şiir anlayışı aşağıdakilerden Numaralanmış şiir parçalarıyla ilgili aşağıdakilerden
hangisidir? hangisi söylenebilir?
A) Saf şiir A) I. metinde telmih sanatına yer verilmiştir.
B) Toplumcu gerçekçi Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü
B) II. metinde toplumsal bir tema işlenmiştir.
C) I. yeni C) I. metinde hece ölçüsü kullanılmıştır.
D) II. yeni D) II. metin divan şiiri geleneği ile yazılmıştır.
E) Millî Edebiyat E) Her iki metinde de ağır bir dil kullanılmıştır.

8. Ey yüksek dağların karlı göğsünde


Ebedî uykuya dalan yiğitler!
11. Büyük hayranlık duyduğunu her zaman belirttiği Yahya
Ey taçsız, nişansız kabri üstünde
Kemal’den etkilendiği söylenebilir. Gizemcilik ve ölüm
Yıldızlardan kandil yanan yiğitler!
temalarını işlemesi yönünden, Necip Fazıl ve Dıranas’la
Bu dizelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? yakınlığı vardır. Bazı şiirlerinde, Dağlarca’da daha belir-
gin olan sezgici ögelere rastlanır. Fransız şiirinden etki-
A) Redif kullanılmıştır.
lenmiş olduğu; çarpıcı, tuhaf, bazen soyut benzetmelerin-
B) Nazım birimi dörtlüktür. den anlaşılır. Musiki, zaman ve rüya, eserlerinde sıklıkla
C) Zengin kafiye kullanılmıştır. kullandığı motiflerdir.
D) 11’li hece ölçüsü ile yazılmıştır. Bu parçada sözü edilen sanatçı aşağıdakilerden han-
E) Çapraz kafiye düzeni vardır. gisidir?

MEB

A) Ahmet Haşim B) Ahmet Hamdi Tanpınar


C) Faruk Nafiz Çamlıbel D) Ziya Gökalp
9. Uyu yavrum, gözlerinde uyku var,
Sen büyürsen düşmanlara korku var, E) Nazım Hikmet
Baban şehit, yüreğinde oku var.

Bu ok vatan kaygısıdır, ninni!


Borcun evlat saygısıdır, ninni! 12. “Şu saf, mavi gök altında âlem böyle kurulmuş.” dizesi-
nin öge sıralanışı aşağıdakilerin hangisinde doğru
Bu dizelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene-
verilmiştir?
mez?
A) Dolaylı tümleç - Özne - Zarf tümleci - Yüklem
A) Sade dil kullanılmıştır.
B) Zarf tümleci - Özne - Yüklem
B) Hece ölçüsü ile yazılmıştır.
C) Özne - Dolaylı tümleç - Nesne - Zarf tümleci - Yüklem
C) Millî ve dinî ögelere yer verilmiştir.
D) Özne - Zarf tümleci - Yüklem
D) Söyleyici, anne; hitap edilen kişi ise bebektir.
E) Dolaylı tümleç - Nesne - Zarf tümleci - Yüklem
E) Duygudan çok düşünce ön plandadır.
14 11. Sınıf
Türk Dili ve
Edebiyatı
Şiir - 6

1. Gördükleri rüya ezelî bahçedir aşka; 4. Ey güzel köy! Viran olma, sakın şu genç yaşında;
Her mevsimi bir yaz ve esen rüzgârı başka. Dağlarında taze otlar, pembe güller biterken.
Bülbülden o eğlencede feryat işitilmez; Ey çobanlar! Beni anın, coşkun sular başında;
Gül solmayı; mehtap, azalıp gitmeyi bilmez... Yaprakların arasında yavru bir kuş öterken.
Gök kubbesi her lahza, bütün gözlere mavi...
Bu dizelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene-
Zenginler o cennette fakirlerle müsavi;
mez?
Sevdaları hülyalı havuzlarda serinler,
Sonsuz gibi, bir fıskiye ahengini dinler. A) Teşhis sanatına yer verilmiştir.
Aşağıdaki ifadeler bu dizelerdeki altı çizili sözcüklerle B) Nazım birimi dörtlüktür.
eşleştirildiğinde hangisi dışta kalır? C) Tam ve zengin kafiye vardır.

A) Hayal dolu B) Haykırış C) Öncesiz D) Hece ölçüsüyle yazılmıştır.

D) Denge E) An E) Çapraz kafiye örgüsü kullanılmıştır.

Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü

2. Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden


Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak
Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak 5. Bizim mahalle de İstanbul’un kenarı demek:
Sular sarardı yüzün perde perde solmakta Sokaklarında gezilmez ki yüzme bilmeyerek! 
Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta Adım başında derin bir buhayre dalgalanır (I)
Sular karardı mı artık gelen gelir dayanır!
Bu dizelerdeki altı çizili sözcükle yapılan söz sanatı
Bir elde olmalı kandil (II) bir elde iskandil, 
aşağıdakilerden hangisidir?
Selâmetin yolu insan için bu (III) başka değil (IV) 
A) İstiare B) Kinaye C) Teşbih Elimde bir koca değnek (V) onunla yoklayarak…
D) Teşhis E) Tevriye Bu parçada numaralanmış yerlerden hangisine farklı
bir noktalama işareti getirilmelidir?

A) I B) II C) III D) IV E) V
3. I.
Sevgilim her insan doğarken ağlar,
Çiçeklerle açar sularla çağlar,
Rehgüzârı olur bahçeler, bağlar,
Nihayet isimsiz bir mezar olur.
6. Sevdiklerim göçüp gidiyorlar birer birer

II.
Ay geçmiyor ki almayayım gamlı bir haber.
MEB

Bekâ menbâından içerken atın,


Yüzüne bakmadın âb-ı hayatın Kalbim zaman zaman bu haberlerle burkulu;
Saadet mal olsa almazdın satın Zihnim düşünceden dağınık, gözlerim dolu.
Acıma beyhûde tahtına yiğit !
Kaybetti asrımızda ölüm eski hüznünü,
Bu dörtlüklerle ilgili, Lakayd olan mühimsemiyor gamlı bir günü.
I. Halk şiiri geleneğine uygun bir anlayışla yazılmıştır. Bu dizelerle ilgili,
II. Her iki dörtlükte de irsal-i mesel sanatına başvurul- I. Beyit nazım birimi kullanılmıştır.
muştur.
II. Sanat için sanat anlayışıyla yazılmıştır.
III. Her iki dörtlükte de anlaşılır bir dil kullanılmıştır.
III. Sitem teması işlenmiştir.
yargılarından hangileri doğrudur?
yargılarından hangileri doğrudur?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
A) Yanız I B) Yalnız II C) I ve II
D) II ve III E) I, II ve III
D) II ve III E) I, II ve III
14 11. Sınıf
Türk Dili ve
Edebiyatı
Şiir - 6

7. O kadar dolu ki toprağın şanla, 10. Millî Edebiyat Dönemi’nde, bağımsız bir çizgide, saf şiir
Bir değil, sanki bin vatan gibisin. anlayışıyla şiirler yazmış ve bu çizgisini Cumhuriyet Dö-
Yüce dağlarına çöken dumanla nemi’nde de devam ettirmiştir. Batı şiirinden yararlanan,
Göklerde yazılı destan gibisin. şiirinde parnasizm ve sembolizm etkisi görülen şair, yalın
bir dille yazdığı Sessiz Gemi adlı şiirinde betimleyici bir
Biçim, içerik ve anlatım özellikleri dikkate alındığında
anlatım tutumu sergilemiştir. Sözün anlatım gücünü artır-
bu dizelerin aşağıdaki şairlerin hangisine ait olduğu
mak için bu şiirde “Artık demir almak günü gelmişse za-
söylenebilir?
mandan/Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.” di-
A) Ahmet Haşim zelerinde olduğu gibi hayallerden, imgelerden, izlenimler-
B) Yahya Kemal Beyatlı den, birtakım benzetme ve mecazlardan yararlanmıştır.
C) Mehmet Âkif Ersoy Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen şa-
D) Halit Fahri Ozansoy ire aittir?
E) Cenap Şahabettin A) İşte Sevdiğim Dünya
B) Kendi Gök kubbemiz
C) Suda Halkalar
8. I. Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü
D) Hep yahut Hiç
Gönlümle oturdum da hüzünlendim o yerde,
Sen nerdesin, ey sevgili, yaz günleri nerde! E) Bir Rüzgar Esti
Dağlar ağarırken konuşmuştuk tepelerde,
Sen nerde o fecrin ağaran dağları nerde!
II. 11. Zararlı sen çıkacaksın bütün bu hiddetle. 
O, beyaz bir kuştu, uzun kanatlı; I
Ardında ışıktan bir iz bıraktı. Benim de yandı içim anlayınca derdinizi, 
Yel gibi dağları aştı bir atlı, II
Arada bir engin deniz bıraktı. Fakat, baban sana ısmarlayıp da gitti sizi. 
O, bunca yıl çalışıp alnının teriyle seni 
Bu dörtlüklerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene-
III
mez?
Nasıl büyüttü? Bugün, sen de kendi kardeşini, 
A) Birinci dörtlükte hece, ikincisinde aruz ölçüsü kullanıl- IV
mıştır. Yetim bırakmayarak besleyip büyütmelisin.
B) Her iki dörtlükte de redif ve kafiyeye yer verilmiştir. V
C) Her iki dörtlükte de asonanslar vardır. Bu dizelerde altı çizili sözlerden hangisi zarf tümleci
D) Her iki dörtlük de konusu bakımından lirik şiire örnektir. değildir?

E) Birinci dörtlükte teşhis, ikincisinde teşbih sanatı vardır. A) I B) II C) III D) IV E) V


MEB

9. Millî romantik duyuş tarzıyla kaleme alınan eserleri millî 12. Yalnız senin tatlı esen havanda 
ve mahallî unsurları yalnızca “nostalji” ile açıklamak ya da Kendi millî gururumu sezerim.
“geriye dönüş arzusunun” birer göstergesi saymak yanlış Yalnız senin dağında, ya ovanda
olacaktır. Çünkü bu unsurlar; “geçmişi, temel düşünce ve Başım gökte, alnım açık gezerim.
davranış biçimleriyle bugüne taşımak” suretiyle millî hafı-
Bu dörtlük için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
zamızın yenilenmesini, genişlemesini ve zenginleşmesini
sağlayan taşıyıcılardır. A) Duyular arası aktarma yapılmıştır.
Buna göre, aşağıdaki eserlerden hangisi bu anlayışla B) 11’li hece ölçüsüyle yazılmıştır.
yazılmamıştır? C) Vatan sevgisi konusu işlenmiştir.
A) Gurbet Geceleri B) Göl Saatleri D) Çapraz kafiye düzeni vardır.
C) Tan Sesleri D) Yayla Dumanı E) Yarım uyak ve redif kullanılmıştır.
E) Çoban Çeşmesi
11. Sınıf
Türk Dili ve
ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Edebiyatı
CEVAP ANAHTARI

Test 1 1. A 2. D 3. A 4. E 5. A 6. E 7. D 8. A 9. C
Test 2 1. A 2. E 3. A 4. E 5. C 6. D 7. B 8. D 9. C
Test 3 1. D 2. C 3. E 4. E 5. D 6. E 7. B 8. E 9. A
Test 4 1. C 2. A 3. D 4. C 5. D 6. A 7. B 8. B 9. A 10. E
Test 5 1. C 2. A 3. D 4. A 5. A 6. B 7. C 8. E 9. D
Test 6 1. A 2. D 3. C 4. B 5. D 6. D 7. E 8. E
Test 7 1. B 2. E 3. E 4. E 5. A 6. C 7. D 8. D 9. B
Test 8 1. D 2. B 3. C 4. C 5. B 6. E 7. E 8. B 9. B 10. A
Test 9 1. B 2. E 3. C 4. C 5. B 6. A 7. A 8. D 9. D 10. B 11. A 12. C
Test 10 1. E 2. E 3. C 4. E 5. C 6. C 7. A 8. D 9. D 10. B 11. A 12. D
Test 11 1. D 2. C 3. E 4. E 5. B 6. C 7. E 8. A 9. B 10. C 11. C
Test 12 1. D 2. E 3. C 4. A 5. C 6. E 7. B 8. E 9. A 10. C 11. D
Test 13 1. B 2. A 3. A 4. D 5. C 6. A 7. E 8. C 9. E 10. C 11. B 12. A
Test 14 1. D 2. A 3. E 4. C 5. D 6. C 7. D 8. A 9. B 10. B 11. D 12. E

You might also like