Professional Documents
Culture Documents
Spor Bilimlerine Giriş 2
Spor Bilimlerine Giriş 2
Spor Bilimlerine Giriş 2
BEDEN EĞİTİMİ VE
SPORUN EĞİTİMSEL TEMELLERİ
ANAHTAR KAVRAMLAR
Antik Olimpiyatlar, Yarı Unutulmuşluk Devri,
Modern Olimpiyatlar, Cumhuriyet Öncesi
Türk Sporu, Cumhuriyet Sonrası Türk Sporu,
Türkiye’de Spor Eğitimi
ÖĞRENME HEDEFLERİ
1 2 3 4
Dünyada Türkiye’de Cumhuriyet Cumhuriyet
sporun organi- sporun öncesi Türk sonrası dönemde
zasyonel organizasyonel sporunun sporun gelişimini
gelişimini gelişimini gelişimini açıklama
açıklama anlama açıklama
İKİNCİ BÖLÜM
A ÜNİVERS
AR İT
K
28
ES
AN
KÜ
FA
ZA
U
KT M
A N E Ğ İ Tİ
BEDEN EĞİTİMİ VE SPORUN TARİHSEL TEMELLERİ
daha yaygın bir etkinlik alanına sahiptir. Kişisel birlikte sevgi, barış, kardeşlik, hoşgörü ve özveri
eğlence işlevini yerine getirmenin ötesinde çok gibi sosyolojik unsurları bünyesinde bulundura-
sayıda toplumsal işleve de karşılık vermektedir rak toplumların uygarlık ve refah seviyelerini de
(Çaha, 1999). yansıtmaktadır. O kadar ki, ülkelerin gelişmişlik-
lerinde bilim insanlarının sayısı kadar sanatçı ve
Çağdaş toplumlarda fertlerin refahı bir bakı-
sporcu sayıları da önemli bir yer tutar. Uluslara-
ma beden ve ruh sağlığının tam ve devamlı ol-
rası düzeyde temsil imkânı ve ülkelerin potan-
masına bağlıdır. Spor, ferdin tabi çevresini beşeri
siyellerinin dünya kamuoyuna ispatı anlamında
çevre haline getirirken elde ettiği yetenekleri ge-
en renkli ve etkili bir reklam aracı olduğu tüm
liştiren, belli kurallar altında araçlı veya araçsız,
dünyaca kabul görmektedir. Uluslararası barışa
ferdi veya toplu olarak boş zaman etkinlikleri
olan katkısı ve özendiriciliği bakımından en çok
kapsamı içerisinde veya tam zamanını alacak şe-
rağbet edilen propaganda aracı olarak sporun
kilde bütünleştirici, beden ve ruh sağlığını geliş-
önemi günden güne artmaktadır (Sunay, 2002;
tiren, rekabetçi, dayanışmacı ve kültürel bir ol-
Sunay ve Saracaloğlu, 2003).
gudur (Erkal, 1981).
A ÜNİVERS
AR İT
K
29
ES
AN
KÜ
FA
ZA
U
KT M
A N E Ğ İ Tİ
İKİNCİ BÖLÜM
her olimpiyat, bu koşunun galibinin adı ile anıl- bir zaman birimi olarak kullanılmış, sonradan
mıştır. Bu nedenle de M.Ö. 776 yılında yapılan bu kelime, İngiliz Edebiyatı içinde olimpiyat
olimpiyatların adı “Coroebus” olarak geçmekte- oyunları deyimi olarak geçmeye başlamıştır. An-
dir (Koryürek, 2003). cak İngilizler bu deyimi sadece edebi eserlerde
kullanmakla kalmamışlar, 17. yüzyılın başların-
Gençlerinde bu oyunlarda yer almasını sağ-
da maddi durumu oldukça iyi olan Robert Do-
lamak amacı ile kendi aralarında yapılan çeşitli
ver, “Cotswolds”’daki malikânesinde “Olympic
spor yarışmalarına katılmaları sağlanmıştır. Kla-
Games” adı ile bir spor yarışması düzenlemiş
sik ya da antik olimpiyatlarda şampiyon olmuş
ve 1890’larda, İngiltere’de Amerika’yı da içine
sporcular genelde sporu bir meslek olarak kabul
alacak biçimde bir “Anglo Saxon Olimpiyatı”
etmişlerdir. Bu nedenle de, her dört yılda bir ya-
yapılması dahi kararlaştırılmıştır. Böylece İngil-
pılan olimpiyatlara hazırlık olarak bu süre içinde
tere’de başlayan bu akım, bir süre sonra Yuna-
diğer kentlerde yapılan yarışmalara katılmış ve
nistan’a yayılmış ve zengin bir Yunanlı iş adamı
formlarını korumaya çalışmışlardır.
olan “Evangelios Zappas”, Atina yakınındaki bir
Daha sonra oyunlar, kademeli olarak Romalı- meydanda yapılan ve 30000 kişi tarafından iz-
ların Yunanistan’daki güçlerini arttırdıkça etkisi- lendiği söylenen ilk Olimpiyat Oyunlarını Kasım
ni kaybetmeye başlamıştır. Romalıların M.Ö. II. 1859’da yapılmasını finanse etmiştir. Programda
yüzyılda Yunanistan’a tamamen hâkim olmaları kısa ve uzun mesafe koşuları, atmalar ve durarak
ile de oyunların kurallarında değişiklik yapılarak, ve koşarak uzun atlama, güreş, halata tırmanma
sadece Yunan vatandaşlarına açık olan Olimpi- e halat çekme branşları yapılmıştır. Bu organi-
yatlara Roma İmparatorluğu sınırları içindeki zasyon, “Olimpiyatlar” adı ile 1870, 1875 ve 1888
herkesin katılması gerçekleştirilmiştir. yıllarında tekrar edilmiştir (Koryürek, 2003).
Daha sonraları, Roma’nın zamanla spora eğ- Öyle ki 17. yüzyılda İngiltere’de “olimpiyat”
lence olarak bakması, olimpiyatların kalite ve ismiyle bir spor festivali gerçekleştirilmiştir. Bu
değerini azaltmıştır. Hıristiyanlık Roma İmpara- arada Fransa ve Yunanistan’da da benzer spor
torluğunun resmi dini olunca da, oyunların din festivalleri düzenlenmiş, ancak bu festivaller,
dışı ve Hıristiyan etkisine karşı bir durum olduğu çoğunlukla yerel düzeyde olmuştur. Oyunları
düşünülmeye başlamış. M.S. 393 yılında İmpara- tekrar organize etme çabası ise, 19. yüzyılda Al-
tor Theodosius bin yılı aşkın tarihe sahip olan bu man arkeologların Olimpia antik kentinin kalın-
oyunları sona erdirmiştir (Koryürek, 2003; İğrek, tılarını bulmasından sonra artmaya başlamıştır.
2009; Anonim, 2009). Bu dönemde Fransız soylusu, Pierre Fredy Ba-
M.S. 393’den 1896 yılına kadar geçen belki de ron De Coubertin, (Resim:1)1870–1871 yıllarındaki
olimpiyat oyunlarının “yarı unutulmuşluk” dev- Almanya ve Fransa arasındaki savaşı Fransa ne-
ri olarak adlandırılabilen 1503 yıllık zaman kesi- den kaybettiğini araştırmıştır. Baron Pierre De
mini oluşturmaktadır. Koryürek’e göre (2003) Coubertin’in düşüncesine göre yenilginin sebebi,
aslında belki de olimpiyatlar bu tarihten önce- Fransa’da gerçek anlamda fiziksel eğitimin veril-
sinde (M.S. 393) önemini kaybetmiş ve bir başka memesidir. Coubertin bunu, sporla aşma düşün-
inanışa göre de, M.S. 260 yılında Olimpiyatların cesine girmiştir. Coubertin’e göre gençlik, sadece
360 yıl süre ile 90 olimpiyat yapma hakkı, bu- kapalı sınıflarda değil, aynı zamanda açık havada
günkü Antakya yöresine bir belge ile verilmiştir. spor yaparak yetişmelidir. Bu itibarla da Cou-
Antakya’nın yakınında bulunan, o zamanki adı bertin, Fransa’da çağın gerisinde kalan eğitim ve
“Daphne” diye bilinen bugünkü “Harbiye” yöre- spor kuruluşlarına yeni bir sistem getirmek is-
sinde yapılan spor şölenleri, Olimpia’daki orga- temiştir. Aynı zamanda sporla ülkeleri birbirine
nizasyonun bir devamı olmuştur (Sunay, 2002). daha yakınlaştırarak ve sporla gerçekleşen reka-
bet ile savaşları önleyebilmenin daha doğru bir
Aradan yüzyıllar geçtikten sonra, 17. Yüz-
yol olabileceğini düşünmüştür.
yıl’da Latin Edebiyatında “Olimpias” kelimesi
A ÜNİVERS
AR İT
K
30
ES
AN
KÜ
FA
ZA
U
KT M
A N E Ğ İ Tİ
BEDEN EĞİTİMİ VE SPORUN TARİHSEL TEMELLERİ
Coubertin, 16–23 Haziran 1894 arasında Pa- yarışma programı, günün spor branşlarını içere-
ris’teki Sorbonne Üniversitesi’nde, 37 spor ku- cektir.
ruluşunu temsilen 78 kişi ve 9 ülkeden 20 dele-
3. Yarışmalarda yalnızca büyük yaş grubu ya-
genin katıldığı 2000’i aşkın davetli topluluğunu
rışabilecektir.
“International Athletic Congress” adlı bir kongrede
buluşturarak, bu düşüncelerini farklı ülkelerden 4. Amatörlük kuralları kesinlikle uygulana-
renin son günlerinde, ilk modern olimpiyat 5.Olimpiyat oyunları gezici olacak ve her
oyunlarının doğum yeri olan Atina’da, 1896 yı- olimpiyat başka bir ülkede yapılacaktır (İğrek,
lında yapılmasına karar verilmiştir. Beraberinde 2009; Anonim, 2009). Böylece artık olimpiyat
ise oyunları organize etmek için “Uluslararası oyunlarının Atina’da yapılmasına karar verilmiş-
Olimpiyat Komitesi (IOC)” kurulmuştur. Ko- tir. Bir taraftan Yunan Hükümeti gereken spor
mitenin ilk başkanı olarak ise, Yunan Demetrius tesislerinin yapılması için parasal kaynağı bulur-
Vikelas seçilmiştir. Kongrede kabul edilen ilkeler ken, Coubertin’de I. Modern Olimpiyatlar olarak
ise şöyledir: tarihe geçecek organizasyon için bilgi toplamış
1. Olimpiyatlar, eskiden olduğu gibi her dört ve programı hazırlamıştır. Bugüne kadar (2016
A ÜNİVERS
AR İT
K
31
ES
AN
KÜ
FA
ZA
U
KT M
A N E Ğ İ Tİ
İKİNCİ BÖLÜM
Tarihteki tüm toplumlar gibi Anadolu’daki dev- binmeye, bir yandan da silahların her türlüsünü
letlerin de, insanın doğayla savaşımına benzer iyi kullanmaya özen gösterirlerdi. Selçukluların
şekilde “spor” olgusuna vardıkları ve yine Ana- savaştaki becerilerinin öncelik kazandığı anlayı-
dolu’da öncelikli olarak savaşçı becerilere dayalı şın Osmanlı İmparatorluğuna da aynen yansıdığı
sporların geliştiği belirtilmektedir (Fişek,1988). görülmektedir (Fişek, 1985). Anadolu’nun savaşçı-
Bu toplumlarda at sırtında ve göğüs göğse sava- lıktan, savaş eğitiminden soyutlanmış, bütünüyle
şımı andıran; cirit, ata binme, polo (çöğen), mız- spora özellikle de güreşe yönelik ilk örgütsel yapı
rak, okçuluk, kılıç ve güreş sporları ön planda pehlivan tekkeleridir. Çağdaş benzetmeyle kulüp
yapılmıştır. Anlaşılacağı üzere Anadolu insanla- olgusuna çok yaklaşan bu tekkeler, Anadolu’da
rı, barışta ve savaşta büyük ölçüde yararlandık- sporun gelişmesinde belirleyici bir rol oynamış-
ları ata binme sporundan başka zamanlarını, iyi tır. Her kent ve kasabada, sporu teşvik için oluş-
silah kullanmak ve atmak için harcamışlardır. turulan bu tekkelerin yanında okçuluk gibi başka
Anadolu toplumlarında beliren savaşmaya dayalı sporları da yaptıran tekkeler vardır (Fişek, 1988;
bu spor yapısı, hemen hemen hiçbir değişikliğe www.vikipedia-olimpiyat oyunları, 2008).
uğramaksızın, Hitit’lerden 19.Yüzyıl Osmanlılara
Osmanlı İmparatorluğunda gerçekleşen spo-
kadar ulaşmış, örgütsel yapı bu süreç içinde ay-
run eğitimine ilişkin bilgi, kitabın “Spor Yönetim
nen korunmuştur (Tayga, 1990).
Bilimleri Alanı” bölümünde Cumhuriyet öncesi
Anadolu’da spor yapan, yaptıran devletlerden sporun yönetimi konusu ile detaylı olarak ince-
biri de Selçuklulardır. Selçuklular bir yandan at lenmiştir.
Osmanlı döneminin sonlarına doğru 1839-1876 miştir. Harbiye ve Askeri idadilere spor tesisleri
yılları arasındaki yenileşme hareketinden sonra yaptırılarak cimnastik dersi konulmuştur. Ancak
diğer tekkelerde olduğu gibi spor tekkeleri de özellikle 19. Yüzyılın sonlarında futbola olan ilgi-
fonksiyonlarını yitirmeye başlamışlardır (Araba- nin artması ile güreşe ve okçuluğa verilen önem
cı,1999). Bu dönemde kulüp modeli benimsen- giderek futbola yönelmeye başlamıştır.
Bu dönem, Türk sporunun üç boyut geçirdiği nem ele alınmakta ve günümüze kadar ki süreç
bir dönem olmuştur. Önce özerk bir yapıda şe- içerisinde Türkiye’deki spor eğitimine ilişkin
killenen Türkiye İdman Cemiyeti İttifakı (TİCİ) uygulamalar incelenmektedir.
sonrasında yarı özerk konumdaki Türk Spor Ku-
rumu oluşturulmuştur. Ancak 1938 yılında kuru-
2.3.1.Türkiye’de Spor Eğitimi
lan Beden Terbiyesi genel Müdürlüğü ile sporun
yönetimi, tamamen merkeziyetçi yapısıyla dev- Spor Eğitimi: Hareket etmeyi öğrenme ve
Daha sonra, Türk Spor Teşkilatının spor hizmet eğitimi genel eğitimin amaçlarına hareketler ara-
ve faaliyetlerde bulunmak ve sporun Türkiye’de cılığı ile katkıda bulunur. Spor eğitimi dersi ile
yaygınlaştırılarak, geliştirilmesini sağlamak üze- öğrenciye; bedenini en verimli ve etkili biçimde
re, devlet ve özel kurum ve kuruluşlarının oluş- nasıl kullanabileceği öğretilerek, öğrencinin doğ-
turdukları birçok spor örgütü kurulmuş ve geliş- ru hareket etmesini, zihinsel ve duygusal açıdan
tirilmiştir. Bu konuya ilişkin detaylı bilgi, kitabın olumlu gelişimine katkıda bulunmaktadır. Beden
“Spor Yönetim Bilimleri Alanı” bölümünde yer al- eğitimi spor dersi ile öğrenciye dostça oynama ve
maktadır. Bu bölümde, Cumhuriyet sonrası dö- yarışma, kazanma, takdir etme, kaybetmeyi ka-
A ÜNİVERS
AR İT
K
32
ES
AN
KÜ
FA
ZA
U
KT M
A N E Ğ İ Tİ
BEDEN EĞİTİMİ VE SPORUN TARİHSEL TEMELLERİ
Programlardaki beden eğitimi dersinin ama- Santek’ler denilen Taksim Abide yanında su-
cı nedir? Beden eğitimi ve spor dersi, kişiyi ken- lar idaresine ait ek binada bulunan hem antren-
dini geliştirmeye zorlar, yeterlilik kazandırır, ya- man hem de müsabaka yapılan yeri, o zaman ki
şam boyu hareketli olmaya özendirir, önemli ha- İngiliz Sefareti karşısındaki “Union Fransez ve
reket becerilerini geliştirir. Kişiye kendine özen Ayasofya Camii” karşısındaki Alemdar Yokuşun-
daki Amerikan öz spor dershanesini Türkiye’de-
gösterme fikrini aşılar ve başkalarına saygı duy-
ki ilk spor tesisleri arasında gösterilebilir. Ayrıca
maya davet eder. Beden eğitimi ve spor ders ve
Galatasaray Sultanisinde “İdman ve Riyazeti Be-
etkinliklerinin toplumda çağdaş spor bilincinin
deniye” dersi öğretmenliğinin yanı sıra Beyoğlu-
oluşturulmasına yönelik olduğu düşünülebilir.
lunda da bir cimnastikhane açılmış ve çok sayıda
Ancak, mevcut ders saatlerinin yetersizliği öğrenci yetiştirilmiştir (Bilge, 1989).
göz önüne alındığında bu konuda başarılı olun- Bu özel cimnastikhanede jimnastik sporunu
duğunu söylemek zordur. seven ve daha sonrada Galatasaray Sultanisinde
Dünyada Beden eğitimi derslerini koyan ilk Tangalli’nin öğrencisi olan Türkiye’nin ilk be-
den eğitimi öğretmenlerinden “(Ali) Faik Üstü-
ülke 1814’te Danimarka olmuş, Danimarka’yı
nidman”(Resim:2 )gibi insanlar yetişmiş ve Türk
ABD ve diğer Avrupa ülkeleri izlemiştir. Günü-
sporunun geleceğe dönük yatırımlarının öncüle-
müzde, İlköğretimin zorunlu olduğu hemen bü-
ri olmuşlardır. 1889’da “Riyazeti Bedeniye” adlı
tün ülkelerde beden eğitimi, ders programında
bir eser yazan A.Faik Üstünidman, daha sonraları
yer almıştır (Vikipedi (Özgür Ansiklopedi, 2008).
Beyoğulunda bir cimnastikhane de açıp, gençle-
re cimnastiği öğretmeye ve sevdirmeye çalışmış-
tır (Bilge, 1989).
Resim 2: A.Faik Üstünidman (1858 – 1942) Resim 3: Selim Sırrı Tarcan (1874 – 1957)
Selim Sırrı Tarcan ise 1908 yılında, Mercan tim verir ve Selim Sırrı Tarcan’ın Devlet tarafın-
yokuşunda bir hanın içinde “Terbiye-i Bedeniye dan İsveç’e beden terbiyesi eğitimi için gönderil-
Mektebini” açar. Açılan bu özel okulun progra- mesi ile kapanmıştır (Boztepe, 1992). 1910 yılın-
mında Jimnastik, kılıç, boks ve atıcılık dersleri da tekrar ülkeye dönen Selim Sırrı Tarcan (Re-
verilmiştir. Bu okul, 1909 Nisan ayına kadar eği- sim:3)19 Ocak 1911 ‘de özel nitelikte bir “Terbiye-i
A ÜNİVERS
AR İT
K
33
ES
AN
KÜ
FA
ZA
U
KT M
A N E Ğ İ Tİ
İKİNCİ BÖLÜM
allimleri Kursu” açılmıştır. Bu kursta Selim Sırrı 1979: Ankara ODTÜ Beden Eğitimi ve Rekre-
Tarcan, kurs yöneticisi olmuş ve bazı derslerin asyon Bölümü
yürütücülüğünü üstlenmiştir. Bu kurs için yurt
1992: 14 adet Beden Eğitimi ve Spor Yükseko-
dışından alanla ilgili öğretmenler getirilmiştir.
kulu
Türkiye’de Öğretim Kurumlarında Beden
1992-2017: 34 adet Beden Eğitimi ve Spor
Eğitimi Öğretmeni yetiştirilmesinde geçiş sü-
Yüksekokulu
reci:
2011-2013-2017: 31 adet Spor Bilimleri Fakül-
1932-1933: Gazi Orta Muallim Mektebi ve
tesi
Terbiye Enstitüsü
Türkiye’de Günümüzdeki üniversitelerde
1976: Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü
spor eğitimi veren Öğretim Kurumlarında Be-
1967: İstanbul Atatürk Eğitim Enstitüsü den Eğitimi Öğretmeni yetiştirilmesindeki geçiş
1978 (Milli Eğitim Bakanlığı): Ankara Gazi süreci, tablo 4’de detaylı olarak belirtilmiştir.
Tablo: 4 Üniversitelerde spor alanında lisans ve lisansüstü düzeyde eğitim veren akademik birimler (YÖK,
www.osym.gov.tr, ) (Mirzeoğlu, 2014).
A ÜNİVERS
AR İT
K
34
ES
AN
KÜ
FA
ZA
U
KT M
A N E Ğ İ Tİ
BEDEN EĞİTİMİ VE SPORUN TARİHSEL TEMELLERİ
1.6.2. Özel Spor Eğitimi Sektörü: Yıllık ya da 1.6.5. Web Tabanlı Eğitimler: Bazı özel spor
aylık belirli bir ücret ödenerek özel spor merkez- aktivitelerine yönelik olarak Web tabanlı gerçek-
leri bünyesinde gerçekleşen sürekliliği olabilen leştirilen spor içerikli aktivite özel programları
programlar.
A ÜNİVERS
AR İT
K
35
ES
AN
KÜ
FA
ZA
U
KT M
A N E Ğ İ Tİ
İKİNCİ BÖLÜM
BÖLÜM ÖZETİ
İnsanlık tarihinin başlangıcı ile beraber spor, İnsanın doğayla mücadelesiyle başlar. Zorlu doğa koşulların-
da yaşamı sürdürmek için; Korunmak, beslenmek ve barınmak gibi nedenlerle kendiliğinden ortaya
çıkmıştır. Daha sonraki dönemlerde spor, uygarlığın gelişiminin ardından insanoğlunda boş zaman-
larını değerlendirme, yani rekreasyon olarak karşımıza çıkmıştır. Ancak insan yaşamında çok büyük
bir yer sahibi olan spor, sadece boş zamanların değerlendirilmesi olmayıp aynı zamanda insanın fiziki,
sosyal, psikolojik, kültürel ve zihinsel gelişimine katkıda bulunan dolayısıyla sağlıklı toplumlar yaratan
bir eğitim aracıdır. Nitekim günümüzdeki modern beden eğitimi ve spor anlayışı da fiziksel, ruhsal ve
sosyal gelişim özelliklerini kazandırarak insanların yaşam kalitelerini arttırmaya yöneliktir.
İnsan hayatının vazgeçilmez bir parçası olan spor, insanın gelişimine doğrudan etki yapmakla
birlikte sevgi, barış, kardeşlik, hoşgörü ve özveri gibi sosyolojik unsurları bünyesinde bulundurarak
toplumların uygarlık ve refah seviyelerini de yansıtmaktadır. O kadar ki, ülkelerin gelişmişliklerinde
bilim insanlarının sayısı kadar sanatçı ve sporcu sayıları da önemli bir yer tutar. Uluslararası düzeyde
temsil imkânı ve ülkelerin potansiyellerinin dünya kamuoyuna ispatı anlamında en renkli ve etkili bir
reklam aracı olduğu tüm dünyaca kabul görmektedir.
Spor otoriteleri tarafından kabul edilen gerçek, Dünyanın en eski spor organizasyonunun olimpiyat
oyunları olduğudur. Olimpiyat oyunları, dünyanın en önemli organizasyonu olma özelliğine sahip,
uluslararası bir spor organizasyonudur. Bu nedenle olimpiyat oyunlarının incelenmesi, sporun
dünyadaki gelişimi hakkında da bilgi verebilecektir. Olimpiyat oyunları üç boyutta incelenebilmektedir.
Birincisi, antik olimpiyatlar (Klasik veya Eski Olimpiyatlar) (M.Ö. 776 - M.S. 393) dönemi, ikincisi yarı
unutulmuşluk devri adı verilen (M.S. 393–1896) dönem, üçüncüsü ise, modern olimpiyatlardır (1896–2008
ve devamı)
20. yüzyıla gelinceye kadar Türk toplumlarında spor, savaş sporları ağırlıklı olarak yapılmakta idi.
M.Ö. Yıllarda Türk Toplumlarında savaş öncesi, Fiziksel, Psikolojik ve fizyolojik olarak hazırlanmak için,
Savaş sonrasında, Zafer kutlamaları, şölenler ve çeşitli eğlence törenlerinde sportif gösteriler yapılırdı.
Örneğin; kılıç-kalkan, okçuluk, avcılık, mızrak atışı ve cirit atma, kement atma, binicilik, oyunları ve at terbiyesi,
kızak ve kayak yarışmaları, güreş önde gelen faaliyetlerdendi.
Hareket etmeyi öğrenme ve hareketler yoluyla öğrenmeyi amaçlayan spor eğitimi genel eğitimin
amaçlarına hareketler aracılığı ile katkıda bulunur. Spor eğitimi dersi ile öğrenciye; bedenini en verimli
ve etkili biçimde nasıl kullanabileceği öğretilerek, öğrencinin doğru hareket etmesini, zihinsel ve
duygusal açıdan olumlu gelişimine katkıda bulunmaktadır. Dünyada Beden eğitimi derslerini koyan
ilk ülke 1814’te Danimarka olmuş, Danimarka’yı ABD ve diğer Avrupa ülkeleri izlemiştir. Günümüzde,
İlköğretimin zorunlu olduğu hemen bütün ülkelerde beden eğitimi, ders programında yer almıştır.
Türkiye’de kuramsal anlamda spor eğitiminin örgütlenmesine öncülük eden kişilerin Faik Üstünidman
ve Selim Sırrı Tarcan olduğu görülmektedir.
A ÜNİVERS
AR İT
K
36
ES
AN
KÜ
FA
ZA
U
KT M
A N E Ğ İ Tİ
BEDEN EĞİTİMİ VE SPORUN TARİHSEL TEMELLERİ
GÖZDEN GEÇİRELİM
1. İnsanlık tarihinin başlangıcı ile beraber 5. Riyazeti Bedeniye adlı kitabın yazarı
sportif aktivitelerin başlaması aşağıdaki aşağıdakilerden hangisidir?
amaçlardan hangisiyle olmamıştır?
A) Selim Sırrı Tarcan
A) İnsanın doğayla mücadelesiyle başla-
mıştır B) Ali Sami Yen
A) Okçuluk
D) Pentatlon
7. Aşağıdakilerden hangisi Üniversitelerde
E) Daphne
Spor Eğitimi kapsamında Antrenörlük
Eğitimi Bölümü Programında yer alan
A ÜNİVERS
AR İT
K
37
ES
AN
KÜ
FA
ZA
U
KT M
A N E Ğ İ Tİ
İKİNCİ BÖLÜM
8. Aşağıdakilerden hangisi “Rekreasyon 10. Yıllık ya da aylık belirli bir ücret öde-
Bölüm Programlarında” yer alan temel nerek özel spor merkezleri bünyesinde
derslerden biridir? gerçekleşen sürekliliği olabilen prog-
ramları düzenleyen spor sektörü aşağı-
A) Kinesiyolojik Anatomi
dakilerden hangisidir?
B) Sporcu Sağlığı
A) SGM (Spor Eğitim Dairesi Başkanlığı)
C) Egzersiz Fizyolojisi
B) Özel Spor Eğitimi Sektörü
D) Biyomekanik
C. Web Tabanlı Eğitimlerin gerçekleşti-
E) Turizm ve Spor rildiği Sektör
Yanıt Anahtarı: 1-E 2-A 3-B 4- D 5-C 6-D 7-C 8-E 9-C 10-B
SÖZLÜK
A ÜNİVERS
AR İT
K
38
ES
AN
KÜ
FA
ZA
U
KT M
A N E Ğ İ Tİ
BEDEN EĞİTİMİ VE SPORUN TARİHSEL TEMELLERİ
Kaynakça
Alpman, C. (1972). Eğitim Bütünlüğü İçinde Beden Eğitimi ve Çağlar Boyunca Gelişimi, Milli Eğitim
Basımevi, s.2,3, İstanbul.
Arabacı, C.(1999). Osmanlı Spor Kuruluşları-Vakıf İlişkisi, Osmanlıda Spor Sempozyumu Kitabı, Petek
Ofset, 26-27 Mayıs 1999, s.148,149, Konya.
Bilge, N.(1989). Türkiye’de Beden Eğitimi Öğretmenlerinin Yetiştirilmesi, Kültür Bakanlığı, Kültür
eserleri dizisi, Ankara.
Boztepe, H. (1992). “Özel Beden Eğitimi ve Spor Tesisleri”, Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Ens-
titüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.
Corbin, A, Courtine J.J ve Vıgarello G., (2008). Bedenin Tarihi 1 Rönesans’tan Aydınlanma’ya Çev; Sa-
adet Özen, Yapı kredi Kültür Sanat Yayıncılık, , İstanbul
Ekenci, G., Serarslan, M.Z.(1997). Gelişim Aşamaları Bakımından Spor Teşkilatı ve Değerlendirilmesi,
Gazi Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi, Cilt; 2, Sayı; 3, s.72-81, Ankara.
Fişek, K. (1985). Yüz Soruda Türk Spor Tarihi, Gerçek Yayınevi, 1. Baskı, s.92, İstanbul.
Fişek, K. (1988). Spor Yönetimi, 2. Baskı, Bağırgan yayınevi, Tıpkı Basım, Ankara.
İğrek, M. (2009). Daha Hızlı, Daha Yüksek, Daha Güçlü: Olimpiyatlar, Cihan Haber Dergisi, Erişim
Tarihi: 24.10.2009, Yıl:5, Sayı:5, İstanbul.
Koryürek, C.E. (1996).Eski Olimpyadlar, Modern Olimpiyad Oyunları, Olimpiyadlar’da Türkler, Arçe-
lik Yayın, s.6, İstanbul.
Lumpkin, A. (1990). Physical Education and Sport A Contemporary Introduction, Missour: Times Mir-
ror/Mosby College Publishing, s.8. New York.
Mirzeoğlu, N.(2014). Spor Bilimlerine Giriş, Spor Yayınevi ve Kitapevi Spor Kuram Dizisi:3, 6. Baskı,
Ankara.
Sönmez, T., Sunay, H. (2004). Ankara’daki Ortaöğretim Kurumlarında Uygulanan Beden Eğitimi ve
Spor Dersinin Sorunlarına İlişkin Bir İnceleme, Milli Eğitim Dergisi, Yıl; 32, Sayı:162, Bahar,
Milli Eğitim Basımevi, Ankara.
Sunay, H. (2002). Türkiye’de Sporun yaygınlaştırılması Kapsamında Çağdaş Spor Yöneticilerinin Rolü
ve Önemi, 7. Uluslararası Spor Bilimleri Kongresi, Bildiri Kitabı, Antalya, Kemer.
Sunay, H., Saracaloğlu, A.S., (2003). Türk Sporcusunun Spordan Beklentileri İle Spora Yönelten Unsur-
lar, Spormetre Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi, Cilt; I, Sayı;1, s.43-48, Eylül 2003, Ankara.
Tayga, Y. (1990). Türk Spor Tarihine Genel Bakış, GSGM Yayını, s.162-164, Ankara.
A ÜNİVERS
AR İT
K
39
ES
AN
KÜ
FA
ZA
U
KT M
A N E Ğ İ Tİ
İKİNCİ BÖLÜM
A ÜNİVERS
AR İT
K
40
ES
AN
KÜ
FA
ZA
U
KT M
A N E Ğ İ Tİ