Response Paper

You might also like

Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 3

Türk Psikoloji Dergisi, Haziran 2011, 26 (67), 85-10

Metropol ve Anadolu’da Ebeveynlik:

Biliş ve Davranışlarda Şehrin ve Eğitim Düzeyinin Rolü

Melike Nacak Bilge Yağmurlu Elif Durgel Fons van de Vijver


Koç Üniversitesi Koç Üniversitesi Tilburg Üniversitesi Tilburg Üniversitesi

Öncelikle makaleyi bizlere sunan ve çalışmalarıyla önceki çalışmaları ileriye taşıyanlara


teşekkürlerimi sunarım. Makalede özet bölümünde makalenin amacı, seçilen örneklem ve veri toplama
araçlarından kısaca bahsedilmiştir. Bulgular ve tartışma bölümüne de değinerek okuyucunun zihninde
bir zemin oluşturulmak amaçlanmıştır. Anahtar kelimler ile makalenin konuya ilişkin temelleri
belirtilerek okuyucunun literatür taraması yaparken ilgili makalenin bulunmasında kolaylık
sağlanmıştır.

Çocuğun gelişiminde temel alan aile yapısısın sosyoekonomik düzeyi ve eğitim seviyesinin önemli
olduğuna vurgu yapılmıştır. Yerleşim yeri özelliklerine göre ebeveynleri inceleyen araştırmaların
Türkiye’de az olmasından yakınılarak daha önce konuyla ilişkin yapılan çalışmaların eksik yanlarını
iyileştirerek ve nedenleri ile açıklayarak düzenlenmek istenmiştir. Çocuğun gelişiminde ailenin nasıl
bir tutum sergilediği, çocuğa karşı hedefleri büyük önem arz eder. Makale çocuğun gelişiminde anneyi
temel alarak ana amacı metropol ve Anadolu’da yaşayan ailelerin yerleşim yeri bağlamında eğitim
seviyeleri de ölçülerek bir araştırma yapmak istenmiştir fakat metropoliten şehirlerin heterojen
yapısından kaynaklı yüksek ve düşük eğitim seviyesini kendi içinde ayrılarak incelenmiştir. Makalede
amaçlar ve alt amaçlar verilerek alt başlıklarla makale daha düzenli bir şekilde okuyucuya
sunulmuştur. Olumlu ve olumsuz ebeveyn davranışlarını konuyu daha belirgin ve anlaşılır hale
getirmek amacıyla okuyucuya örnekler sunulmuştur. Erken gelişimsel beklentinin o toplumun değer
yargılarıyla ilgili olduğundan bahsedilmiştir. Daha önceki araştırmalara değinerek fiziksel çevrenin
niteliğinin ve uygun araç-gereçlerin ulaşılabilirliğinin çocuğun bilişsel gelişimine, akademik
başarasına katkı sağladığı görülmüştür. Daha önceki araştırmalardaki bulgular makaleye aktarılarak
yapılan araştırmanın karşılaştırılmasına olanak sağlamıştır. Makalede evin fiziksel şartlarının sağlıklı
olduğunu gösteren belirli kriterler verilerek çocuğun nasıl bir ortamda daha doğru gelişebileceği ile
ilgili ipuçları bırakmıştır.

Giriş bölümünün son kısmında ise araştırmanın hipotezleri verilerek araştırmada beklenen sonuçlar
ve ölçülmek istenenler daha net bir biçimde ifade edilmiştir. Oluşturulan araştırma hipotezleri şu
şekildedir: Daha önce yapılan çeşitli araştırmaların ışığında metropolde yaşayan annelerin, kırsal
şehirde yaşayan annelere kıyasla, daha fazla açıklayıcı akıl yürütme ve bilişsel uyarma, daha az itaat
bekleme ve cezalandırma davranışları göstermeleri beklenmiştir. İki şehir grubu arasında sıcaklık ve
izin verici ebeveynlik bakımından fark beklenmemiştir. Ebeveyn bilişleri bakımından, özerklik ve
kendine yeterlilik gibi çocuğu bağımsız bir birey olmaya yönlendiren özellikler için metropolde
yaşayan annelerin daha erken yaş aralığı rapor etmeleri, itaatkarlık ve geleneksel/ahlaki kurallar gibi
bağlılık özelliklerinin ise daha geç bir yaş aralığında gelişmesini beklemeleri öngörülmüştür. Ev
bağlamı ile ilgili olarak metropolde yaşayan annelerin, kırsal şehirde yaşayan annelere kıyasla
çocuklarına daha fazla öğrenme gereci sağlamaları, kırsal şehirde ise evin fiziksel çevre şartlarının
daha iyi olması beklenmiştir. Giriş bölümünü ana hatlarıyla incelediğimizde anlatılmak ve açıklanmak
istenilenleri metin içi parantez yardımıyla okuyucuya aktarılış biçimi açısından yararlı olmuştur.

Araştırmanın yöntem bölümünde seçilen örneklemin nasıl ve neden seçildiği açıklanmıştır.


Örneklem seçerken sosyoekonomik düzey, yaş aralığı ve annenin eğitim seviyesi dikkate alınarak
seçilmiştir. Genel bilgi formu ile ailenin sosyo-demografik özellikleri ölçülmüştür. Makalede verilen
veri toplama araçları açıklanırken ilgili yerlere ayrıntılar ve örnekler eklenerek okuyucu
bilgilendirilmiştir. Uygulanan Çocuk Yetiştirme Anketinde 5’li Likert tipi ölçek kullanılması
araştırmayı daha güvenilir sonuçlara götürmektedir. Aynı zamanda araştırmaya alt ölçekler eklenerek
araştırma desteklenmiştir. Ancak Ev Gözlem Ölçeği veri toplama araçlarında belirtilmemiş olup benim
görüşümce bir eksikliktir.

Araştırma hipotezini destekler nitelikte olan ve olmayan bulgular tartışma bölümünde yer
almaktadır. Makalede incelenen metropolitik şehir (İstanbul) olmasından mütevellit iç göç, hızlı
değişen toplum yapısı ve farklı yaşam şekillerini barındırması açısından kendi içlerinde
sosyodemografik özelliklerine göre ayrıştırılarak incelenmesinin gerekliğine vurgu yapılmıştır.
Araştırmada beklentileri doğrulayan bulgular şu şekildedir: Kırsal şehir örneklemindeki annelerin
metropolde yaşayan annelere kıyasla daha fazla sorgusuz itaat bekleme ve cezalandırma davranışı
kullandıkları, sorgusuz itaat bekleme davranışı en çok metropoldeki düşük eğitimli anneler tarafından,
en az metropoldeki yüksek eğitimli anneler tarafından gösterildiği, cezalandırmanın en az
metropoldeki yüksek eğitimli anneler, en fazla kırsal şehirde yaşayan anneler tarafından kullanıldığı,
son olarak ise sıcaklık davranışının araştırmadaki tüm anne örneklemlerinde yüksek düzeyde olduğu
önceki araştırmalarda da ortaya konmuştur.

Araştırmada beklentileri doğrulayan bulgular kadar doğrulamayan ve asıl araştırmayı daha ileri
araştırmalara taşıyacak olan bulguların var olması bize yeni kapılar açılacağının habercisi olsa gerek.
Bahsettiğim bulgular şu şekildedir: Eğitim düzeyiyle çok yakından bağlantılı olması beklenen
açıklayıcı ve bilişsel olarak uyarıcı ebeveynlik davranışlarının, sosyoekonomik düzeyden bağımsız
olarak Türk annesi tarafından benimsendiği yönünde olup daha önce konuyla ilgili yapılan
araştırmalara paralel değildir. Bir başka bulguya göre ise kırsal şehirde ve metropolde yaşayan anneler
arasında izin verici davranışlar bakımından fark çıkmamıştır. Ancak kentler arasında benzer düzeyde
görülse de eğitime göre farklılık göstermiş, metropolde yaşayan yüksek eğitimli anneler, düşük
eğitimli annelere kıyasla, izin verici davranışları daha fazla sergilediklerini belirtmişlerdir. Bunun bir
sebebi olarak yüksek eğitim seviyesinde bulunan annelerin daha bireyci özelliklere vurgu yaparak
çocuğun benliğinin gelişmesine önem verdiğini, düşük eğitim seviyesinde bulunan annelerin ise
çocukları için daha güvenli bir geleceğe sahip olması önemli görülmüş olabilir. İtaatkarlık ve
geleneksel/ ahlaki kuralları benimsemede kırsal kesimde yaşayan annelerin daha erken bir yaş aralığını
belirteceklerini düşünsek de beklenilenin aksine metropolde yaşayan yüksek eğitimli annelerin daha
erken bir yaş aralığı belirttiği bulgularına varıyoruz. Aslında konuyla ilişkiden uzak yüksek eğitim
gören annelerin her alanda aynı erken gelişimi beklemesinden kaynaklı olduğunu söylemek yanlış
olmaz. Tüm alanlarda metropolde yaşayan yüksek eğitimli annelerin daha erken bir yaş aralığında
gelişme bekledikleri benim düşünceme göre pek de şaşırtıcı değildir. Bunun altında yatan sebebinin ise
ilk dönemden itibaren çocuğun gelişimi adına yapılan adımlar olabileceği yönündedir. Ancak
metropolde yaşayan yüksek eğitimli anneler her ne kadar erken yaş aralığında gelişime beklese de
bunu cezalandırıcı ebeveyn davranışı ya da otoriter bir tutum göstermekten geri durmuşlardır. Daha
önce yapılan çalışmalara paralel olarak en fazla öğrenme gerecinin metropolde yaşayan yüksek
eğitimli annelerin evinde, en az ise metropolde yaşayan düşük eğitimli annelerin evinde olduğu
sonucuna ulaşılmıştır. Kırsal kesimde evin fiziksel çevresi çocuğun gelişimini etkileyen oyun oynama
becerisi, iletişim kurma becerisi gibi ve çocuklara sunduğu metropole kıyasla daha güvenli ortama
sahip olması açısından daha elverişli bulunmuştur. En olumsuz fiziksel şartlar ise metropoldeki düşük
eğitim seviyesindeki örneklemdir. Kişisel fikrime göre bunu olumsuz kılan şartlar ise daha çok
sosyoekonomik olduğunu söyleyebilirim. Yüksek eğitim seviyesindeki metropol örneklemine kıyasla
çocuğun gelişimini zorlaştıran etkenlerden biri evin fiziksel çevresinden her an istenildiği gibi çocuğu
uzak tutacak elverişli bir olanağının olmamasıdır.

Ebeveyn tutumları, eğitim seviyeleri, yaşadıkları sosyal çevre, psikolojik ve fiziksel durumları gibi
daha birçok etken çocuğun gelişimini etkileyen faktörlerdendir. Yapılan birçok araştırmaya göre ise
insan hayatının en önemli evresi olan çocukluk sadece çocuğun o anda bulunduğu yaşamını değil
ilerideki yaşamının temellerini de oluşturduğunu unutmamak gerek diye düşünüyorum. Tartışma
kısmının son kısımlarında ise araştırmanın sınırlılıkları sebepleriyle birlikte açıklanmaya çalışılmıştır.
Yapılan araştırma birçok alandan yararlanarak disiplinler arası çalışmanın önemine dikkat çekmiştir.
Makalede emeği geçen herkese tekrar şükranlarımı sunarım.

You might also like