Professional Documents
Culture Documents
Ide 6
Ide 6
Kuşkusuz İslam
dünyasında felsefî düşüncenin ortaya çıkışı
Hareketi ve
yalnızca tercüme hareketlerine bağlanamaz,
zira İslam felsefesinin oluşumu, daha geniş
Etkileşimler
planda, tercüme hareketinin dışında bulu-
nan ve onu doğuracak şekilde ilerleyen İslam
düşüncesinin kendi iç gelişimiyle de ilgili-
dir. Bu itibarla denilebilir ki, tercüme hare-
ketleri, komşu kültürlerle temas ve özellikle
İBRAHİM HALİL ÜÇER Abbâsî halifeliğinin imparatorluk yapısının
doğurduğu ihtiyaçlarla ilişkili olduğu kadar,
tercümelerin başladığı döneme kadar geliş-
miş İslâmî entelektüel birikimle de yakından
ilişkilidir. Hal böyle olunca, Arapçaya tercü-
me edilen kadîm felsefe-bilim külliyatının
intikal ettiği yerin boş bir levha olmadığını,
aksine tedvin sürecinden itibaren kendi iç ge-
lişiminin sağladığı imkânlar sayesinde varlık,
tanrı, âlem, insan ve değer gibi birçok konu-
da özgün açıklayıcı çerçevelere sahip olduğu-
ni ifade etmeye başlamıştır. Bu durum M.S. kendisini gösteren felsefî etkinliğin çeşitli
sekizinci asırdan başlayarak on yedinci asra ölçülerdeki yansımalarını taşıyan bir dil ola-
varıncaya değin, neredeyse bin yıl boyunca rak değerlendirilebilir. Bu tespitler etrafında
küre ölçeğinde felsefenin ana dilinin Arapça bakıldığında, M.S. sekizinci asır ile onuncu
ve daha sonra ona eşlik edecek şekilde Farsça, asırlar arasında gerçekleşen tercüme etkin-
Türkçe ve Urduca olmasını sağlamıştır. Orta liklerinin sınırlı bir coğrafyada yerel sonuçla-
çağlar boyunca Latince bahse konu dillerde ra sahip bir kültürlenme çabası olarak değer-
322
KLASIK DÖNEM
TERCÜME HAREKETİ VE ETKİLEŞİMLER / İbrahim Halil Üçer
lendirilemeyeceği, aksine felsefe tarihindeki belirli bir felsefî teorinin, aynı dilde dahi
temel aksları değiştiren bir olgu olarak görül- olsa farklı bir yer, dönem ve entelektüel ge-
mesi gerektiği açıklık kazanır. leneğe aktarıldığında karşılaştığı meydan
Antik-Helenistik birikimin İslam dünya- okumalarla dönüşümlere uğradığını göster-
sına intikali, felsefe tarihindeki dönüşümle- mektedir. Kadîm felsefî birikim İslam dün-
rin iç mantığıyla uyumlu bir biçimde önem- yasına, yani sadece yeni bir yere değil aynı
li kırılmaları ve süreklilikleri barındırır. Her zamanda yeni bir dile, kültüre ve açıklayıcı
şeyden önce tercüme hareketinin başlan- metafizik çerçeveye aktarıldığında; felsefe
gıcı, tedvin ve tasnif süreçleri neticesinde tarihi açısından daha önce şahit olmamızın
dînî ilimlerin, özellikle de kelâm ilminin mümkün olmadığı derecede büyük ve yeni
ilk teşekkül evresini tamamladığı bir döne- meydan okumalarla karşılaştı. Bu meydan
me denk gelir. Bu dönem boyunca gelişmiş okumalar, İslam felsefesini, mütekaddimî-
problemler ve kavramsal şemalar felâsife ni Antik-Helenistik döneme tekabül eden
üzerinde iki yönlü bir etkiye sahip olmuştur. felsefe tarihi için müteahhir ve İbnu’n-Ne-
Bunlardan ilki, Yunan felsefesinde görmemi- dîm’in deyimiyle muhdes, yani “yeni” bir
zin mümkün olmadığı ve varlığını felsefenin dönem haline getirdi. Bu “yenilik”, M.S. 8.
İslam dünyasındaki etkinliğine borçlu yeni asırdan itibaren başlayan süreçte felsefe
meselelerin vazedilmesidir. Bunlara örnek tarihinin genel gidişatı açısından önemli
olarak, İslam’a özgü tevhid ve nübüvvet an- dönüşümler ve kırılmaların eşiğinde bulun-
layışından kaynaklanan meselelerin çoğu duğumuza işaret eder. Bununla birlikte söz
zaman ilk defa felsefî külliyat içerisinde konusu kırılmalar, İslam felsefesinin, teva-
kendisine yer bulabilmesi verilebilir. Bah- rüs ettiği kadimlerle ilişkisinin yalnızca bir
se konu etkilerden ikincisi ise özellikle dil, boyutuna karşılık gelir. Söz konusu ilişkinin
usûl ve kelâm geleneğinin Helenistik biri- ikinci boyutunu “süreklilikler” oluşturur. İs-
kim karşısındaki felsefî meydan okumaları- lam filozoflarının felsefe tarihinin müteah-
nın, felâsifeyi bunlara karşı cevap arayışına hir bilginlerine karşılık geldiği düşünülürse,
ve aktarılan birikimde revizyonlara yönelt- bu tarihin mütekaddîmini Antik-Helenistik
mesidir. mö 4. asırda İyonya şehir devletine filozoflardır. Dolayısıyla bizzat disiplinin
bağlı Atina’da ortaya çıkan Aristoteles fel- tarihi ve literatürü açısından Antik-Hele-
sefesi, ms 3. asrın başlarında Roma İmpara- nistik felsefe ile İslam felsefesi açısından
torluğu’na bağlı Atina’da yaşayan ve ay-üs- güçlü süreklilikler bulunur. Bu sürekliliği
tü âlemin ay-altı alem üzerinde hem doğal merkeze aldığımızda, felâsifenin önceki fi-
türlerin meydana gelişi hem de insanların lozoflarla ilişkisinin önemli bir boyutundan
kaderi açısından derin bir etkiye sahip ol- bahsedebiliriz. Felâsife Aristoteles veya Ef-
duğunu söyleyen sözde-Aristotelesçi de latun gibi filozofları Yunanca şerhler gele-
Mundo ve Batlamyusçu Tetrabiblos’un ente- neği içerisinde oluşmuş yorumsal gelenek-
lektüel açıdan hakim olduğu bir atmosferde lerle birlikte tevarüs etmiştir. Aristotelesçi
Aristoteles metinlerini yorumlamaya çalı- ve Yeni-Eflatuncu şarihlerin Aristoteles ve
şan Aphordisaslı İskender’in elinde çeşitli Eflatun felsefesini çeşitli meydan okumalar
revizyonlara uğramıştı. Benzer şekilde M.Ö. dolayısıyla yeniden yorumlama faaliyetleri,
5 asırda ortaya çıkan Eflatun felsefesi, M.S. felâsifeye terminolojik süreklilikler içeri-
3. asrın sonlarına doğru İskenderiye’de ya- sinde saklanmış kavramsal dönüşümler ve
şayan ve Afrodisiaslı İskender’in sistematik kavramsal dönüşümler içinde taşınan ter-
yorumlarıyla tahkim edilmiş Aristoteles fel- minolojik süreklilikler miras bırakmıştır.
sefesinin entelektüel açıdan baskın iklimin- Bu türden dönüşümlere ve bu dönüşümlere
de Eflatun felsefesini yorumlamaya çalışan neden olan meydan okumalara dikkat edil-
Plotinus’un ve takipçilerinin elinde oldukça mesi, İslam filozoflarının geliştirdiği yeni
önemli revizyonlara uğramıştı. Bu iki örnek, açıklama modelleri ile kavramsal şemaları
323
ISLAM DÜŞÜNCE ATLASI
doğru bir şekilde yorumlayabilmeyi ve bun- us’a gelinceye kadar süren bir hoca-talebe
ların felsefe tarihi açısından ne anlama gel- ilişkisine şahit oluruz. Bu hoca-talebe ilişki-
diğini tespit edebilmeyi mümkün kılar. si içerisinde oluşan okul pratikleri, hem bir
İslam felsefesinin Antik-Helenistik fel- metin geleneği hem de bu metinlerin na-
sefeyle ilişkisi açısından süreklilikler önemli sıl yorumlanacağına dair yorum pratikleri
olmakla birlikte, felâsife ile Antik filozoflar oluşturmuştur. Buna mukabil, başta ilk İs-
arasında birçok açıdan önemli kopukluk- lam filozofu Kindî olmak üzere felâsife, An-
lar bulunduğuna işaret etmek gerekir. Her tik-Helenistik birikimle, bu birikimi temsil
şeyden önce Yunanca felsefe geleneği hem eden filozoflar üzerinden değil metinler
metinler hem de filozoflar açısından sürekli üzerinden karşılaşmıştır. Bu da söz konusu
bir gelenek oluşturmuştur. Söz gelimi Ye- metinlerle ilgili yerleşik ve çoğu zaman bağ-
ni-Eflatuncu felsefe geleneğine baktığımız- layıcı görünen yorum pratiklerinden yer yer
da, M.S. 3. yüzyılda Plotinus’tan başlayarak bağımsız bir şekilde hareket edebilmelerini
M.S. 6. yüzyılda Filoponus veya Simpliki- mümkün kılmıştır. Diğer taraftan bu duru-
324
KLASIK DÖNEM
TERCÜME HAREKETİ VE ETKİLEŞİMLER / İbrahim Halil Üçer
Tercümeler ve Sâikleri
İslam felsefesinin oluşumunu açıklama
amacındaki bazı teoriler, fetihler ertesinde
Müslümanlarla komşu kültür ve medeniyet
havzaları arasında gerçekleşen “temas”ın,
tercüme hareketlerinin gerçek sâiki olduğu-
nu ve İslam dünyasındaki felsefî etkinliğin
de bu temasla başladığını iddia etme eği-
limindedir. Bu eğilim, aklî ilimlerin doğu-
şunu sadece harici tesirlere bağlar. Ne var
ki, temas teorisinin açıklayamadığı bir şey,
tercüme hareketlerinden önce yaklaşık iki
asır boyunca felsefî bir kültür meydana ge-
tirememiş çevre kültür havzalarıyla temasın
nasıl olup da tam anlamıyla felsefî bir kül-
tür doğurabildiği sorusuna cevap vereme-
mesidir. 529 senesinde Bizans İmparatoru
Justinyen’in Hıristiyanlık taassubuyla Atina,
Konstantinopolis ve İskenderiye’deki felse-
fe okullarını kapatmasıyla, buradaki bazı
filozoflar Urfa, Harran, Nusaybin, Antak-
ya, Kinnesrin gibi Doğu şehirlerine gelmiş
ve söz konusu şehirlerde yaşayan ağırlıklı
olarak Süryani öğrencilere dersler verme-
325
ISLAM DÜŞÜNCE ATLASI
326
KLASIK DÖNEM
TERCÜME HAREKETİ VE ETKİLEŞİMLER / İbrahim Halil Üçer
327
ISLAM DÜŞÜNCE ATLASI
328
KLASIK DÖNEM
TERCÜME HAREKETİ VE ETKİLEŞİMLER / İbrahim Halil Üçer
rıca Huneyn çevresi Galen külliyatını nere- Yahyâ b. Adî’ye nispet eder. Ayrıca el-Fih-
deyse tümüyle Arapçaya aktarmıştır. İsken- rist’te Ammonius’a, Kitâbu Şerhi mezâhibi
der el-Afrodîsî’nin Metafizik üzerine yazdığı Aristâlîs fi’s-Sâni‘, Kitâb f î ağrâzi Aristâlîs
şerhin Lambda ve Delta’dan sonraki bölüm- f î kütübihi ve Kitâbu hücceti Aristâlîs
ler üzerine olan kısımları, Quaestione’nin fi’t-tevhîd adlı eserler nispet edilir. Yine İb-
bir bölümü, De Anima’sı, Fi’l-Akl’ı ve Mebâ- nü’n-Nedîm Simplicius’un Kategoriler ve
diu’l-küll adlı eseri Huneyn ve arkadaşları De Anima’ya yazdığı şerhlerden bahseder,
tarafından çevrilmiştir. Porfirius’un Eisa- ancak bunların mütercimleri ya da tercüme
goge’si, Kategoriler, Fizik ve Nikomakhos’a edildikleri dönemle ilgili herhangi bir bilgi-
Etik üzerine yazdığı şerhler de bu dönemde ye yer vermez.
ayrıca tercüme edilmiştir. İbnü’n-Nedîm’in Tercüme hareketlerinin son iki evresini,
zikrettiği ve Yahyâ b. Adî’nin kitaplarının önceki evrelerden ayıran önemli unsurlar-
listesinde gördüğünü söylediği, Sirianus’un dan biri, mütercimlerin nitelikleriyle ilgi-
Metafizik şerhinin Beta üzerine olan kısmı lidir. Bu dönemdeki mütercimler sadece
da bu dönemde çevrilmiştir. Temistius’a ait Yunanca bilgileri ve antik Yunan kültürüne
eserler arasında tercüme edilenlerden en aşinalıkları bakımından değil, Yunan felse-
önemlisi ise De Anima şerhidir. fesiyle ilişkileri açısından da önceki müter-
Ebû Bişr Mettâ b. Yûnus ve Yahyâ b. Adî cimlerden ayrılırlar. Huneyn b. İshak, İshak
çevresindeki mütercimler, çeviriler döne- b. Huneyn, Yahyâ b. Adî, Ebû Bişr Mettâ b.
minin son safhasını oluşturur. Bu müter- Yûnus, İbn Suvâr, İbn Zur‘a, İbnü’l-Ham-
cimler arasında Ebû Ali İbnü’s-Semh, Ebû mâr, İbnu’s-Semh gibi isimler bir mütercim
Ali İbn Zur‘a ve İbn Suvâr gibi isimler yer olmanın ötesinde, aynı zamanda felsefî ter-
alır. Mettâ, Aristoteles’in İkinci Analitikler, cihleri bulunan felsefeciler olarak değer-
Poetika, Semâ ve’l-âlem, Oluş ve Bozuluş lendirilmelidir. Bu isimlerden birçoğunun
Üzerine ve İskender’in şerhiyle birlikte Me- müstakil felsefî çalışmaları mevcuttur. Ay-
tafizik’in Lambda kitabını çevirmiştir. Yine rıca Yahyâ b. Adî çevresinin özellikle fizikle
Mettâ, İskender’in Oluş ve Bozuluş Üzerine ilgili yorumları, Aristoteles’in Fizik kitabı-
şerhini, Kitâbu’s-Semâ ve’l-âlem şerhinin bir nın tercümesi içerisinde günümüze kadar
kısmını ve daha önce Kindî çevresi tarafın- ulaşmıştır. İbn Sînâ’nın “batılılar” (mağri-
dan da tercüme edilmiş Fi’l-inâye’sini aktar- biyyûn) olarak nitelediği, Bağdat’ta yerleşik
mıştır. Onun Temistius’tan çevirdiği metin- bu mütercim-filozoflar grubu, Aristoteles
ler arasında Fizik ve Semâ ve’l-âlem şerhi, felsefesiyle ilgili özel bir yorum geleneğinin
ayrıca Metafizik’in Lambda kitabına ait bir de devamcısı olarak gözükür.
açıklama yer alır. İskenderiye okuluna men- Buraya kadar aktardığımız liste, çeviri
sup şarihlerden Simplikius’un Kategoriler hareketinin yalnızca genel eğilimini yan-
şerhi de İbn Suvâr tarafından çevrilmiştir. sıtır. Tercüme edilen külliyat aslında çok
Yahyâ b. Adî Metafizik’in M kitabını, Sofis- daha kapsamlıdır. Felsefenin aynı zamanda
tika ve Topika’sını, İskender’in el-Âsâru’l-ul- bir kültür haline gelecek şekilde Yunanca-
viyye şerhini, Temistius’un Kitâbu’s-Semâ dan sonra ilk defa başka bir dilde yeniden
ve’l-âlem şerhini Arapçaya aktarmıştır. üretildiği bu süreç, felsefenin yeni bir dil,
İbnü’n-Nedîm Ammonius’un Katego- kültür ve coğrafya içerisinde aldığı yeni
riler şerhini zikreder, fakat mütercime yer şekilleri gösterme kabiliyetine sahip en
vermez, Topikler şerhinin tercümesini ise önemli olgulardan biridir.
329
ISLAM DÜŞÜNCE ATLASI
KURUMLAR
Beytü’l-Hikme
330
Dioscorides’in Materia Medica’sının Arapça
tercümesi el-Haşâiş’ten bir sayfa
Düşünce Tarihi 2
(Tahsin Görgün)
1. Ders
28/10/2021
Yeni Platoncu Yaklaşım, Hristiyanlığın Getirdikleri, Götürdükleri ve
Roma Medeniyetinin Çöküşü
İslam öncesi dönem, kaynaklara dayalı bir bilgi vermiyor. Daha çok
arkeolojik kazılar, daha önceki ödenmelerden kalmış tek anlamı
olmayan, kalıntılara dayalı tarihli. Bu durum düşünce tarihi için de
geçerliydi. İslamiyet tebliğ edildiğinde bitin insanlık kültürü
fosilleşmişti. Hristiyanlıkta Paulus Hz İsa'yı ilahlaştırarak
Peygamber'le irtibatı koparmış oldu.
1. İlk çağ
2. Orta çağ
3. Yeni çağ
Siyer kitabı
“Buda'dan yaklaşık bin yıl, Hz İsa'dan yaklaşık yarım bin yıl sonra Hz
Muhammed üçüncü dünya dinini tebliğ etti. Budizm'in ilk yüz yılları
tamamen karanlıktaydı. Erken dönem Hristiyan zamanı da yarı
karanlıktaydı. (Yani neyin tam olarak Nasıl gerçekleştiğini
bilmiyoruz) Buna karşı islamın gelişmesi başından itibaren tarihi
rivayetlerin ışığı altında gerçekleşti.”
Düşünce Tarihi 2
(Tahsin Görgün)
2. Ders
04/11/2021
Temel sorular:
Ben kimim?
Nereden geldim?
Neredeyim?
Nereden geldim?
Nasıl yaşamalıyım?
Nereye gideceğim?
1. Theoria
2. Etik/ahlak
3. Bilgeliğin yaşanması
1. Theoria
2. Etik Ahlak
Epiktetos
İnsan iradesinin etrafında olup biten şeylere itiraz etmeden ona uyum
içinde sarfetmesi görülür stoacılarda.
İşin ilginç tarafı tanrıyı tabiat haline getirip emirler ve itaat olan kısmı
alemdeki mevcut düzene itaat olarak yorumlamaktır. Epiktetos'un
bahsettiği Tanrı, Bizim Allah Teala olarak bahsettiğimiz "Teala"
kısmında vurguladığımız Allah değil, kosmosun bir muadili,
Yunanlıların logos adını verdikleri evrensel aklın bir başka ismidir.
İnsandan beklenen şey olup bitene razı olmaktır.
Kitap Tavsiyesi:
Şakir Kocabaş
Düşüncenin
Zamanları
Tarihi anlamak şimdiyi anlamaktır, şimdiyi anlamaksa tarihi.
şim örüntüleriyle ortaya çıkmaz. Bu rinden ayıran ve aynı objektif zaman fiziksel, mantıksal ve metafizik bilimleri
nedenle tarihsel zamanı kavramanın dilimi içerisinde, Braudel’in deyimiyle tam da bu nedenle “hakiki bilimler”
yolu kronoloji değildir. Tarihsel zaman, farklı zamansallıklar görmemizi sağla- diye nitelemiş; hakikiliği değişmezlikle
dünyaya ait astronomik, jeolojik ve yan şey dünyaya etki eden eylemlerin tanımlamıştır. Burada değişmezlik; şu
coğrafi zamanlar içinde yaşayan insanın arkasındaki insanların farklı varlık, ya da bu zamana, bölgeye, topluma,
bu zamanlara bağlı koşullar içerisinde, değer, insan ve evren anlayışlarına sahip dine ve dile göre farklılaşmaksızın aynı
fakat onları aşacak bir şekilde giriştiği olmasıdır. İşte bu anlayışlar zemininde olma manasına gelir. Buna göre “hakiki
eylemlerin yarattığı değişimlerin varlık kazanan eylemlerin yarattığı deği- bilgi” veya “hakiki felsefe” değişmez,
zamanıdır. İnsana ait arzuların dile şimlerin zamanı, coğrafyanın sınırlarını değişen zaten yanlış olandır. Böyle
gelme ve iradi bir yolla gerçekleştirilme da aşan tarihî zamansallıklar inşa eder. bir bilimsel bilgi tasavvuru, “bilginin”
biçimleri bireysel, toplumsal, iktisadi Düşüncenin de böyle farklı bir veya “düşüncenin” tarihini tasavvur
ve siyasi eylemleri ve bu eylemlerle zamansal akışa ve ritme sahip oldu- etmeyi zorlaştırır. Zaten bu nedenle,
40
biçimlenmiş mekânları yaratır. Kuşku- ğunu söyleyebilir miyiz? Uzunca bir bahse konu bilimsel bilgi tasavvuruna
sahip geleneksel felsefe tarihi metinleri, de farklı tabakalarda yer alan bilginlere düşünceye özgü zamanı inşa eden
bugünkü manasıyla düşünce tarihi ait sorular ve bu soruları cevaplama değişimlerin fark edilmesidir. Bunlar
değildir. Bunun yerine onlar, herhangi yöntemleri açısından gerçekleşen deği- düşüncenin yöneldiği sorularda, bu
bir gelişim, değişim ve etkileşimden şimlere ilişkin de fikir verir. Bu türden soruların yarattığı problemlerde, bu
bağımsız bir şekilde, “bilgi”nin tarih değişimleri adlandırma ihtiyacı, daha problemleri ifade etme biçimlerinde,
içindeki görünümlerini onu üreten sonra hem İslam düşüncesindeki nazari bu soruları anlamlı kılan çerçevelerde
“bilgin”lere bağlı kronolojik bir sıra geleneklerin bütünü hem de her biri meydana gelen değişimlerdir. Düşün-
düzeni içerisinde sergilemeyi seçerler. açısından mütekaddimîn (=öncekiler) cenin zamanı, işte bu değişimlerin
Buna rağmen, geleneksel tarih metin- ve müteahhirûn (=sonrakiler) şeklinde zamanıdır. Bu değişimlerin yarattığı
leri bile ekol ve daha önemlisi tabaka bir ayrım yapılmasına neden olmuştur. zamanın tarihsel zamanla bir benzerliği
fikrinden yoksun kalamaz. Söz gelimi, Kronolojiye çok güçlü bir biçimde bağlı vardır: Tıpkı onun gibi düşüncenin
İslam dünyasında yazılmış ilk sistematik olan ve tabakalandırmanın düşüncedeki zamanı da astronomik zamanın aksine
bilim ve felsefe tarihi metinlerinden değişimlerle ilişkisine nisbî ölçüde, yeknesak değildir, tekrar eden değişmez
biri sayılabilecek el-Fihrist’in müellifi
Muhammed b. İshak en-Nedîm (ö.
ykl. 385/995) felsefi ilimlerin İslam
dünyasına intikalinin, bu ilimlerin tari-
hinde yarattığı dönüşümü vurgulamak
isterken İslam dünyasındaki filozof
ve bilim adamları için el-muhdesûn
tabirini kullanır. Muasır ve çağdaş gibi
anlamlara gelen bu tabir, en-Nedîm’in
bu filozoflar ve bilim adamlarıyla muasır
olduğunu anlatmayı amaçlamaz, çünkü
bu kategori altında yer verdiği isimlerin
birçoğu ondan önce yaşamıştır. el-Muh-
des ifadesi, bunun yerine, en-Nedîm’in
felsefi ilimlerin tarihi açısından nasıl
bir farkındalık içerisinde bulundu-
ğunu anlatır: Müslümanların önceki
felsefi ve bilimsel mirası temellük
ederek ürettikleri yeni birikim “yeni”
(muhdes) bir dönemi ortaya çıkarmış
ve onu önceleyen evreyi “antik” (kadîm)
hâline getirmiştir. Diğer taraftan İbn
Sa’d’ın (ö. 230/845) tarihle ilgili meşhur
et-Tabakâtü’l-Kübrâ’sından başlayan bir
işçiliğidir. Zihin, gerçekliği kendisi çok hızlı değiştiğini de itiraf etmek oldukları da söylenemez. Örnek olarak,
aracılığıyla kavrayacağı kaplar inşa gerekir. Düşüncenin zamanını en açık İslam düşünce geleneği açısından,
eder. Kavramlar bu kaplara karşılık biçimde gösteren şey, böyle kavramsal “yaratıcılık” tanrı teriminin kurucusu
gelir. Gerçekliği bir şekilde ona sığ- değişimlerdir. unsurlarından biri olduğu hâlde Aris-
dırdığımızı düşündüğümüzde, onu Nasıl ki niteliksel, niceliksel veya toteles felsefesi açısından yaratıcılık
kavradığımıza inanırız. Oysa gerçeklik konumsal değişimlerin kendisi üze- değil “kendine yeterlilik” kurucu bir
“neredeyse” değişmez bir biçimde hep rinde gerçekleştiği tözlerden bahse- unsur olarak alınabilir. Benzer şekilde
orada dururken, gerçekliği kendisi diyorsak kavramsal değişimin kendisi teleolojik ahlak geleneği açısından
aracılığıyla ifade ettiğimiz kavramlar üzerinde gerçekleştiği mahallerden “iyi”nin kurucu unsurlarından biri olarak
“neredeyse” sürekli değişir. Yeryüzün- veya zeminlerden de bahsetmeliyiz. “gaye” terimi öne çıkarken, teleolojik
den göğe baktığımızda gördüğümüz Kavramlar doğrudan gerçekliği tutan olmayan bir ahlak geleneği açısından
manzara aslında milyonlarca yıldır bir ad olarak vaz edilmiş görünen bu “işlev” terimi öne çıkabilir.
42 neredeyse hiç değişmedi; fakat yeryü- zeminler etrafında sıralanarak onu
Zemin terimler üzerindeki değişimler ilkeyi açımlayan kavramsal bileşenler ve ispat etmeye girişmişlerdir. İlahî
kurucu terimler aracılığıyla, kurucu örgüsünü zayıf konuma düşürebilir. yaratmayı açıklarken hâlâ Tanrı’nın
terimler üzerindeki değişimler ise Böyle bir durumda, kurucu terimi özgür iradesini merkeze alan, ancak
onları açımlayan semantik bileşen- hangi birincil semantik ilkenin açık- felsefi kavramsal örgüye ait imkân,
ler aracılığıyla gerçekleşir. Semantik layacağı hususundaki rekabet karşıt zorunluluk, nedensel tamlık ve eksiklik
bileşenlerin kavramlar, kavramlar dizgenin kendi kavramsal örgüsünü gibi kavramlarla birlikte filozoflara ait
arası ilişkiler, yöntemler ve teorilerden gözden geçirmesine ve birincil semantik burhani yöntemi de alımlayan kelam-
müteşekkil olduğu söylenebilir. Söz ilkesini açıklayıp ispat ettiği örgüde cılar bu sürece iyi bir örnek teşkil eder.
gelimi İslam düşüncesindeki meta- değişikliğe gitmesine neden olabilir. Bahse konu süreç karşıt dizgelerin
fizik geleneklerin tamamı, Tanrı’nın Bu değişikliğin gerçekleşme yolları bir kendilerine ait birincil semantik ilkeleri
âlemin ilkesi olduğunu kabul eder. Bir dizgenin kendisini dönüştürerek karşıt muhafaza etme çabası zemininde, karşıt
diğer deyişle zemin ve kurucu terimler dizgeyi tenkit gücüne erişme çabasını kavramsal örgüler arasında gerçekleşen
hususunda (tanrı ve yaratma) müşte- ifade eder. Söz konusu dizge, bunu ve terimlerin korunup mefhumlarının
rektirler. Bununla birlikte Tanrı’nın yaparken, karşıt dizgenin güçlü görü- değiştirildiği “terminolojik süreklilikler
yaratıcılığının onun özgür iradesiyle nen kavramsal örgüsünü kendi birincil ve kavramsal dönüşümler” ile terimler
mi yoksa mükemmelliğiyle mi açıkla- semantik ilkesini izah ve ispat etmek değişse de mefhumların aynı kaldığı
nacağı, tartışmalı bir husustur. Özgür üzere alımlayarak kendi kavramsal “kavramsal süreklilikler ve terminolojik
iradeyi merkeze aldığımızda yoktan örgüsünü terk edebilir. Kelam gelene- dönüşümlere” şahitlik eder. Kavramsal
yaratmacı, mükemmelliğini merkeze
aldığımızda ise sudurcu bir oluş teorisi
ortaya çıkar. Bu teoriler beraberinde
onları inşa eden kavramsal örgüleri
getirir. Yoktan yaratmacı teori kıdem,
hudus, zamansal öncelik-sonralık,
nedensel zorunsuzluk gibi kavramsal
bileşenlere; sudurcu teori zorunluluk,
imkân, zati öncelik-sonralık, nedensel
zorunluluk gibi kavramsal bileşenlere
sahip olabilir. Bu kavramsal bileşenler
ve onlar arasındaki ilişkiler teoriyi
inşa ederken, teori ise kurucu terimin
açıklamasını veya ispatını verir. Niha-
yet açıklanarak ispat edilmiş kurucu
terim, zemin terimle ilgili anlayışımıza
belirginlik kazandırır.
Semantik bileşenler de kendi içle-
rinde hiyerarşik bir yapıya sahiptir.
1.Ders
22/06/2021
Öncü Kuşak
Dr. Razi "El luga bil.. el akli vel kalbi.. Lisan aklın ve kalbin
aynasıdır." Heideger de "Dil varlığın evidir" sözü de onun karşılığıdır.
"Kur'an'ı anlayasınız diye Arapça yaptık" ayeti boşuna değildir.
İslam medeniyeti inşa ve ihya eder. Batı uygarlığı imha ve ifna (yok
etme) eder. Fizik üzerinden metafizik tanımlamaya çalışır batılılar. Bu
Nasıl olur? Kabuğu tanımlıyorlar. Kabuktan çıkıp özüne inmeyen
omleyin mahiyetini anlayamayız.
Entelektüel,
✅ Bireysel çabanın ortaya çıkması
✅ Zihni faaliyet
Entelijansiya
✅ Kollektif çabanın aktörü
✅ Öncü kuşak, kurucu kadro (Daru'l Erkam kuşağı).. Kurucu kadro
bütün kınamalara rağmen bütün saldırıları göze alarak La diyerek
hakikate teslim olmak, hakka boyun eğmektir. Şafak yağmurları
olarak anlattığı kuşaktır. Sahabe klasik Metin'lerde "Şafak yağmurları"
olarak tarif edilir
Müslümanların kollektif iradeleri yok. Öncü kuşakları, kurucu
kadroları yok.
🔸 Kitap olacak
Yanlız adamlar;
🔸 Zor zamanlarda ateşten gömlek giyerler ve tarihin akışını
değiştirirler. 🔸 Peygamberlerdir onlar.
🔸 Ümmileşmiş insanlardır.
🔸 Çağın ağlarından, bağlarından, kavramlarından kendilerini
arındırmış, bugünü değil geleceği yaşayan insanlardır.
2. Ders
29/06/2021
Batı uygarlığı çöktü ve bütün insanlığı çok büyük bir felaketin eşiğine
sürükledi. Bütün medeniyet tecrübelerini tarihin çöp sepetine
gönderdi. Batı uygarlığı 300 sene içinde tarih boyunca geliştirilmiş 16
medeniyeti tarihten sildi, 9 tanesini fosilleştirdi.
Batı uygarlığı;
✅ Saldırıya dayalı
✅ Hakimiyet kurma esprisi üzerinden yola çıktığı için
Göre tavrı..
Karşı Tavrı
Reaksiyon tavrı,
💠 Bir aksiyon üretilmemesini gösterir.
💠 Bir ekseninizin olmadığını gösterir.
💠 Eksenin siz olmadığınızı gösterir.
Rağmen Tavrı
Türk Hava Kurumu’ndan sonra ondan daha aşağı bir şirket kurup
ismini “Anadolu Jet” koyduklarında telefon açıp tepki gösterdim.
“Avrupa Jet”, “Batı Jet” koysunlar, batarsa batsın. (En kötünün ismini
koysunlar Batı diye)
Eğer evet ise, 60'larda 70'lerde Mücahit olarak yola çıkan bizler
80'lerde 90'larda Nasıl Müteahhit olduk ve 2000 lerde Nasıl her şeye
Müsait hale geldik? Ve her şeyi terketmeye başladık?
3. Ders
06/07/2021
Endülüsleşme Süreci
Endülüsleşme tecrübesi;
🔹 Bir medeniyetin yok edilmesidir.
🔹 Köklerinin kurutulmasıdır.
🔹 Ruh köklerinin kurutulmasıdır.
🔹 Köklerinin yok edilmesidir.
🔹 Köklerinin kazınmasıdır. Toprağın kökünden de (arkeolojik)
üstünden de kazınmasıdır.
Müslümanlarda
🔹 Yılgınlık yok
🔹 Teslim bayrağı çekmek yok
🔹 İntikam düşünmesi yok
‼ Moderniteyle birlikte tarihte ilk defa üretilen din dışı uygarlık Batı
uygarlığıdır. Bunu işleyen Teoman Dural, Sezai Karakoç ve Yusuf
Kaplan'dır.
Diğer kitap
Bu adam bir MTO lu.. (İngilizce pdf var)
2. BÖLÜM
4. Ders
13/07/2021
Sömürgeleştirilemeyen ülkeler
1. Afganistan
2. İran
3. Türkiye
Biz her şeye rağmen rahmet Elçisinin merhamet yüklü ümmetiyiz. Biz
İnsanlığın umuduyuz.
Çünkü tek derdi hakikattir. Abdülhamit çok büyük bir adamdır. Yok
oluş faslında bile.. Her yere Allah'ın rahmetinin tecelli etmesini
sağlayabilecek kulluk vazifesini yerine getirerek gidiyor. Açeye,
Uygur Türk'lerine, Afrika'nın içlerine kadar gidiyor.
Melezleşmeyle birlikte;
İnsanın sonu,
ailenin sonu,
toplumun sonu,
ulus devletin, siyasetin sonu,
coğrafyanın sonu,
kültürün, aidiyet biçimlerinin sonu,
dinin sonu,
din dışı kutsallıklarda patlamanın yaşanması
5. Ders
27/07/2021
Melezleşme Kavramı
Uniform
Multi form: Görünüşte çok biçimli, farklı oluşumlara hayat Hakkı
tanıyor gibi. Ama tek biçimlidir ve bu tek biçimcilik aynı anda ışık
hızı gibi yayılıyor.
Uniform
Multiform
Güney Kore'de denenen bir model aynı zaman diliminde bizde daha
önce başladı tanzimatla. Görünüşte Müslümanları koruyan, gerçekte
Müslümanların altını oyan bir fermandır Tanzimat Fermanı. Sürekli
gerçeklerle yüzleşmeyi erteleyen, gerçekle hesaplaşma sorununu
erteleyen, bizi 2 asır perişan eden bir şeydir. Necip Fazıl İdeolocya
Örgüsü'nde bahsediliyor.
Ey genç
Gelecek yılı kurtarmaya bakacaksın
Şeklinde hitabı
Çağa Değmeli
Hayata Değmeli
Hakikate Değmeli
Bir Müslüman girdiği yerin şeklini alan değil, girdiği yere ruhunu,
şeklini verendir.
6. Ders
03/08/2021
Dört gün içinde 7,5 milyon hesap açılmış. Tam bir siber savaşla karşı
karşıyayız. Elektrikler kesiliyor.. Neden dün değil bugün kesildi.
Üzerimizde deneme yapıyorlar. 16 yaşında bir çocuk tutuklandı.
Şehirleri bile benzine verebilirler. Devletin hazırlıklı ekiyor. Aşiret,
kabile, parti meselelerini bir tarafa bırakmamız lazım. Kardeşlik
ruhunu, dayanışmayı sağlamamız lazım. MTO olarak bunu çok iyi
yapıyorsunuz. Maddi kaygımız yok bizim. Bir cemaat hareketi değil..
Okulu ekole dönüştüren bir yapı...
1. Metafizikî nihilizm
2. Fizikî nihilizm
3. Fenemonolojik nihilizm
7. Ders
10/08/2021
Bir Müslüman olarak vaktin çocuğu (Ebul vakt) olmadan önce ilmil
vakt olmaktır.. Çağların bütün sırlarına hakim olmak.. Bu çağı tanıma
kaygısı aslında hayatın hakikatini kavrama imkanlarını artırır.
2. Cümle:
İnsan varlığını yitirdiğinin farkında olamayan bir varlıktır. Dolayısıyla
insan var olamamıştır. Dolayısıyla insan fıtratını yitirmiştir. Çağı
anlamaya en yakın olan (zihni setleri müsait olan) Müslümanlar ama
çağa dünya kadar Müslüman olanlar yine müslümanlardır. Bu durum
Allah'ın rahmetinin çekilmesine yol açar. Allah'ın rahmeti olmasa
hiçbir varlık nefes alamaz. Tabiatta nasıl bir düzen var düşünün...
Potansiyel olarak özü gür olduğu için, fıtrat diye bir kavrayış olduğu
için Müslümanlar insanlığın umudu olmaya adaydır. İnsanlığın neden
bize gebe olduğunu bunu kavradığımız zaman görebiliriz.
***
O halde;
✅ İçinde yaşadığımız dünyayı anlamak gibi bir mecburiyetle karşı
karşıyayız.
✅ Buna zaten mecburuz. Çünkü hepimiz tek bir dünyada yaşıyoruz.
✅ Müslümanlar çağ dışılar, çağın dışındalar. Barbarlığı oynuyorlar.
Bilemeden konuşamazlar.
✅ Yaşayamayan yaşatamaz.
Medeniyet tarifi;
Nehir;
1. Yolculuk anlamı var
2. Sürekli akıyor olması zikir anlamına gelir. Tabiatın zikridir nehir.
Yolda kalmış olanı alır, gideceği yere götürür. İnsanı bir yerden
başka yere götürür. Taşıma işlemi görür.
3. Aynı zamanda temizler. Değdiği her şeyi temizler. Toprağı
temizler. İnsanın dünyasını temizler. İnsanın imar edilmiş hayatlar
inşa etmesini mümkün kılar. Sürekli akar. Medeniyetin varlığını
sürdürebilmesi akışının olmasına bağlıdır. Akışı biten medeniyet
varlığını sürdüremez.
Biz nehire,
Mana düzleminde bakarız
Fetih imkanı olarak bakarız. Tabiatın Fethi, eşyanın fethi ve
dolayısıyla insanın ve dünyanın Fethi... Fetih... Açılamayan kapıların
açılması... Tabiata nüfuz etme, insana nüfuz etme, eşyaya nüfuz etme,
dünyaya nüfuz etme.
Fetih;
✅ Nüfuz etmektir.
✅ Kapıları açmaktır
✅ Görmektir
✅ Görebilmektir
✅ İdrak edebilmektir
İbni Sina
Varlık iyiliktir. Yokluk kötülüktür.
İbni Arabi
İyilik varlıktadır. Kötülük yokluktadır.
Varlık fıtrat
Bediüzzaman
İyiliğin kaynağı varlıktır (vücuddur) hayattır. Kötülüğün kaynağı
yokluktur (ademdir)
Afak enfüs
8. Ders
17/08/2021
9. Ders
24/08/2021
Batı uygarlığı,
✅ 2500 yıl önce Atina’da kuruldu.
✅ İskenderiye'de dağıldı.
Sadece soğuk savaş döneminde sahte bir çatışma icat edildi. Jeopolitik
coğrafyalar. Kapitalizm ile sosyalizm Birbirine düşman kardeşlerdir.
İkisi de modern ve sekülerdir. Marx aslında seküler İsa mesihtir.
Hristiyanlıktan büsbütün kopmuş değildir. Marx köken itibariyle
yahudidir. Kapitalizm okuması iyidir. Ama felsefi olarak zayıftır.
Sosyal bilimci olarak konuşur.
Süper güçler her şey değildir. Bu akideye terstir. İyi bir organizasyonla
bütün emperyalistleri def edebilirsiniz. Emperyalistler her şeye hakim
ama Müslümanların inançlarına hakim değildir. Bugün İslamın
dışındaki bütün diğer dinlerin hepsi sekülariz edildi, fosilleştirildi,
tarih dışına itildi. Çin ruhu, Hint ruhunuzu artık. Taoizm ve
Ya öleceğiz ya olacağız
‼ İslamî sekülerleştirecekeler
‼ Protestize edecekler
✅ Bir dünya görüşü, hayat tarzı, inanç sistemi olarak benimseme
yolculuğuna son verecekler. Çocuklarımıza bakınca görürsünüz.
Kendilerini İslamî dünya görüşüne göre tanımlamıyorlar. Bunun
önünde dimdik duracağız. Sorularına adam gibi cevap vererek...
Dünya görüşümüzle donanarak... MTO bunu sağlayacaktır.
İngiliz'ler ne yaptılar?
Öncelikle vehhabilik diye bir şey icat edildi, Osmanlı zihnen, fiilen
yıkıldı. Vehhabilikle Osmanlı'nın köklerini kuruttular. Ecyad kalesini
yıktılar. Suud zihniyet olarak vehhabidir, selefidir. Ehli sünnet
değildir. Mevcut Selefilik köksüzlüktür demektir. Kemalizm bir
Selefilik biçimidir. Modernite bir Selefilikle biçimidir yani
köksüzleşme biçimidir. Bütün tarihi birikimi yok ediyorlar. İngilizlerin
kuklası oldular. İslamın yaşanmadığı bir yerde İslamî nizam
kurulamaz. Bizim istediğimiz bir şey önce zihinde devrim yaşanmak.
İttihadı İslam kurulması.. Hilafet yok...
Harici mantığı,
✅ Harici mantığı 1300 yıllık (son 100 yıl hariç) tarihin hiçbir
döneminde üslüman toplumların omurgası haline gelmemiştir.
✅ Sadece marjinal bir harekettir.
Son 200 yılda İngiliz'ler bütün Afrika'yı, bütün Arap dünyasını,
PKistanı, Hindistan alt kıtasını harici mantıklına boğdular. İlk defa
harici mantığı omurga konumuna yerleşti. ✅ Türkiye'de güçlü değil
harici mantığı. Ama dominant haline gelmesini sağlamaya çalışıyorlar.
✅ Harici mantığı irfani hassasiyetlerin yitirilmesi demektir. Tasavvuf
bu anlamda önünde bir settir.
✅ Komünist dünya çöktüğünde komünist dünyaya İngilizler
doğrudan haricileri, Selefi'leri doldurdular. Türk cumhuriyetlerine,
Balkan'lara onları doldurdular.
✅ Harici mantığı sık, yüzeysel, şekilci İslam anlayışı
✅ İslamın ruhunu kavramaktan son derece uzak, kullanılmaya
elverişli. Emperyalistler tarafından kullanılanlar var. Ama zihinleri
(Şu anda insan devre dışı kalıyor. İnsan bittiği zaman hayattan eser
kalmaz. Allahu Teala'nın isim ve sıfatları insanda tecelli ediyor. İnsan
fıtratını kaybederse dünyayı cehenneme çevrilmesidir. Şu anda batı
uygarlığının yaptığı şey budur. Korona hapishanesiyle ne yapılmaya
çalışılıyor? Aşı karşıtlığı Türkiyeyi kaosa sürükleme projesidir.
Ne olursa olsun bin yıldır ehli sünnet omurga var. Taliban'a birlikte
Hanefi Maturidi damarı harici mantığına, Selefi mantığına
indirgenerek, hapsedilerek içeriden çökertme operasyonu
uygulanacak. Tam İngiliz aklı bu... İnanılmaz bir operasyon bu...
Toparlıyoruz
İki şii Hilal'i çekildi. Bilfiil şii Hilal'i, bilkuvve şii Hilal'i... Bilfiil
Siyasi olan şii Hilal'i bütün Arabistan yarımadasına siyaseten şiiler
yerleştirildi. Irak'a, Suriye'ye, Lübnan'a, Yemen'e kadar yerleştirildi.
Bilkuvve şii Hilal'i kültürel olarak bütün Türk cumhuriyetlerine
yerleştirildi. Fars kültürü, Fars İslamı tarihsel olarak zaten etkili.
Bizde de etkili. (Biz salat değil namaz diyoruz, nebi değil Peygamber
diyoruz, abdest diyoruz mesela. Farsçadan gelme kelimeler bunlar)
Ehli sünnet omurganın İki büyük ülkesi var.. Türkiye, Mısır, sembolik
olarak da Pakistan.. Hindistan, Bangladeş, Endonezya, Malezya yı da
dahil edebiliriz. Pakistan'da Şii nüfusu fazla. Atom bombası üzerinden
hadım edildi. Mısır da Mursi ile büyük bir darbe yedi ve hadım edildi.
Türkiye'nin izlediği bölgesel strateji jeopolitik strateji değildir.
Teopolitik stratejidir. Bir taraftan Selçuklulardan ve Osmanlılardan
tevarüs eden ehli sünnet omurganın temsilcisiyim diyor. İktisadi
10. Ders
31/08/2021
Osmanlı’da masa kasa nisa bizi mahvetti. Türkiye fiilen işgal edilmedi
ama zihnen işgal edildi. Daha sinsi, daha yıkıcı,daha derinlerde kök
salıcı ve daha tehlikelidir. Celladına aşık etmesidir zihni işgal. Bunu
eğitimle yaptılar. Tarihin kaderi eğitimle şekillenir. Bir toplumun
geleceği eğitimle şekillenir. Ekşi sözlükte Hz Peygamber ve Kur’an-I
Kerim’le ilgili neler var.
Çocuklarımızın öğretmenleri de öğretmenlerimizin öğretmenleri de
cep telefonlarıdır.
Dergi
Son durum ikna ile başlar misyonerlikle devam eder. Medya uygarlığı
ile ikna etmek üzerine kurulu..
10 senede 100 senelik nefes alacağız. Gazali 25 yılda 1000 yıllık nefes
almış. İmam Rabbani “ikinci bin yılın yenileyicisi”
11. Ders
07/09/2021
Dünyada şu anda çok büyük bir felaket yaşanıyor. Korona bunun nihai
noktasıdır ve işin nereye gideceğini ve Nasıl bir boyut kazanacağını
bilmiyoruz. Büyün İnsanlığın korona hapishanesine hapsedilmesi batı
uygarlığının dünyayı Nasıl büyük bir cehenneme çevirdiğini
gösteriyor. Şu anda yaşadığımız, batı uygarlığını Kuran dinamitlerin
bütün insanlığı yok oluşunun eşiğine sürükleyecek dinamitlere
dönüşeceğini gösteriyor. Bu yaşanılanların hesabını vermediler,
vermeleri gerekiyordu.
Biz,
Kamil insan modeli geliştiriyoruz
Kamil nizam modeli geliştiriyoruz
Kamil dünya nizamı, düzeni, medeniyeti geliştiriyoruz
dünya on süper gücü olan ülkeler bugün yine süper güç. 100 sene önce
sahip oldukları iddiaları, gördükleri rüyaları bugün de aynı şekilde
devam ettiriyorlar. Alman'ların 7B stratejisi var mesela. Berlin'den
başlayıp, Bosna'dan, Basra'dan, Bombay'a kadar uzanan.. İngilizlerin
Şark meselesi halen sürüyor. Ama biz tarihin yok olmuşuz, ancak
ruhen yok edemeyecekler. Gürültü patırtı yapmadan, deruni olarak
geleceğiz. Zihnen kaybedilmiş bir kuşak fiilen bu ülkeyi terkedecektir.
Batı'ya gidiyor gençler.
Ötekisiz öteki..
Hedonist
Kariyerist
Unuttu hoca:) yazıda var
2. Ders
03/11/2021
A. Cüz'i
B. Küllî
Romancı Hobbit diye bir kavram oluşturdu ve nasıl bir canlı olduğunu
anlattı. Bu kavram birçok fertte mevcut olabilir. Akıl bu kavramı
kavradıktan sonra her şeyde olabilir. “Deniz kızı” kavramı mesela..
Birçok ferde muntabık olabilir.
Müşekkek
Mütevatı'
Müşekkeke zıd olarak, eğer külli bir mef'um farklı farklı değil de tek
derecede olursa buna mütevatı' denir. İnsan kelimesi..
1. Müsâvat
2. Mübâyenet
Eğer iki küllinin hiçbir ferdi diğer bir kümenin hiçbir ferdine uygun
düşmüyorsa aralarında mübayenet vardır. İnsan ve at kavramları...
Hiçbir insan at değildir. Hiçbir at insan değildir. O halde bu iki kavram
birbiriyle mübayindir.
Eğer külli kavramlardan birisi diğerinin bütün fertlerine şamil ise yani
biri diğerinin alt kümesini teşkil ederse aralarında umum ve husus
mutlak vardır. Canlı ve insan kavramları. Canlı ve at kavramı. Her
canlı attır diyemeyiz. Her at canlıdır. Canlı ve varlık kavramı. Her
varlık canlı değildir ama her canlı varlıktır.
Her iki mef'um birbirinden ayrı durumdaysa, bir varken diğeri yoksa
birbirine mübayin olurlar. Gece ve gündüz kavramları
Külli bir mef'um (kavram) zihnî fertlerine nispetle mahiyet adını alır.
Dış dünyadan mücerret, salt zihni fertleri açısından bakılır. Harici
fertlerinin zannında bulunduğu cihetle ona hakikat diyoruz. İnsan
kavramı dış dünyadaki fertleri dikkate almadığınız, salt
düşündüğümüzde insanın mahiyetinden bahsederiz.
Mahiyet bütün külli kavramlara şamil bir kelimeyken hakikat dar bir
anlamı kapsar. İnsan kavramının hem mahiyeti hem de hakikati vardır.
Hüviyet
🔹🔹🔹
Fikir ve Nazar
Dik açılı üçgen bir nev'idir. Üçgen kümesinin alt kümesidir. Dik açılı
kısmı bu üçgenin faslı olur. Diğer cinslerinden ayırd eder yani.
Arazi:
Araz-ı hâs
Araz-ı âm
Bilkuvve
Bilfiil
Bilkuvve nefes almak tüm canlılarda lazım bir araz-ı âm. Çünkü nefes
almak sadece insana değil, oksijenle hayatını idame ettiren tüm
canlılar içindir.
5 külli kavram:
1. Cins
2. Nevi
3. Fasıl
4. Araz-ı hâs
5. Araz-ı âm
1. Ders
26/10/2021
Şu anda batı düşüncesi var, analitik düşünce, Alman düşüncesi vs. var
İslam düşüncesi de bunların yanında olan biri değildir. İslam
düşüncesi var olan yegane düşüncedir. Eş zamanlı olarak kendisiyle
kıyaslanan belli düşüncenin bulunmadığı bir dönemdir İslam
düşüncesi. Bu düşüncenin kendi içinde felsefe ekolleri, hukuk
ekolleri, sanat ekolleri, vs birçok düşüncenin bulunduğu, bu
düşüncelerin medeniyetleştiği bir düşüncedir.
İslam düşüncesinde
Tevhid inancı
Ahiret inancı
Nübüvvet inancı
Bunlar üçlü saç ayağı. Birini ihmal edersek olmaz. Bu üç ana başlığın
alt başlıkları vardır.
1. Teklif kavramı
2. Mesuliyet kavramı
Yaratıcı (mükellif)
AKIL
İnsan olarak var olmak demek aklın hem esasta hem de o esastan
türeyen ayrıntılarda varlığını devam ettirmesidir.
İnsan bilinci,
Sonsuz şeyle irtibat kurabilir
Sonsuz şeyin varlığını kavrayabilir
Var olmak (vücut) hakkında düşünebilir
Teklif ancak böylesi bir bilinç üzerine kurulabilir.
İnsani idrak, insan içine insan zırhında gizlenen İlahi bir idrak gibidir
Bilinç İlahi bir şeydir. İlahi olanını da insanın bilmeye açık yönü
ortaya çıkarır.
Mükellef olmak demek sonsuz kabiliyete sahip bir bilince sahip olarak
sonsuz basamaklarda idrak edebilir bir bilinenle irtibat kurabilme
imkanıdır. Sonsuz bir bilme kapasitesine sahip olmak demektir.
Aslında zaman ve mekanla irtibatlı ama zaman ve mekanla
sınırlanmayan.. Teklifin daha derin bir anlamı bundan sonra açığa
çıkar.
Teklif inanın sonsuz olan Allah'la ilişkisinde ortaya çıkar, teklifin asıl
meselesi TEVHİDDİR. İnsanın var oluş amacı tevhidde kendisini
gösterir. Teklif insanın kendisini Allah'la irtibatlı hale getirip Allah'ı
bilme çabasını hayatının merkezine yerleştirmesinde kendisini
gösterir. Mükellef olmak Allah'ı .... insanı. Sorumlu olması ve
hayattaki en önemli meselenin de bu olması demektir.
Teklif sadece belirli bir zümrenin işiymiş gibi görünür. Allah'ı bilmek
belli bir zümrenin işi değildir. Hz. Peygamber müslümanlara, Allah'ı
bilmenin belirli bir şartı, belirli bir zamanı, belirli bir mekanı
olmadığını, her bir kulun Allah'a yönelişinde tahakkuk edebilecek bir
hedef olduğunu öğretti.
Daha da derinleştirebiliriz..
2. Ders
02/11/2021
Mükellef olmak insanın sırtına bir külfet yükler. İnsan olmak belli bir
külfete, meşakkate katlanmayı kabul etmeyi gerektiriyor. Bu külfet ve
meşakkatın ilk adımından önce bu içeriği ilgilendirecek her şeyi
ilgilendirecek ve belli bir düşünmeyi gerektirecek ana bir mukaddime
takdim etmek gerektiriyor.
Eş'ari geleneği ise aklın evrensel olarak böyle bir şey vermediğini
düşündüler. Tanrı'nın varlığına ve ona şükranı nimet olmaya ilişkin bir
şey değil. Yani teklif demek aklı yerinde olan ve büluğa eren herkesin
sorumluluğunda olan bir şey dediler. Öyle bir şey söylenmeli ki hiç bir
kimse bunun dışında kalmasın.
Ne demek istediler?
Teklif şu demek:
Biz İlahi iradeyi bir Nebiden mi öğreneceğiz yoksa İlahi iradeyi içinde
bulunduğumuz şartlarla kavrayabilir miyiz?
Allah ile alem irtibatı parçalı bir ilişki değildir. Allah inancı bu
dünyadaki konumumu pekiştirmek için dayanacağım, üzerine basarak
yükseleceğim basamaklardan biri değildir. Allah inancı kendimden
beklentileri karşılamak için payanda (destek) yaptığım bir şey değil.
Allah inancı kendimden emin olmak için kendime vasıta yaptığım
hususlardan birisi değildir.
Hakktan alınan şey alem olarak karşımıza çıkan her ne var ise onun
vücududur. Haktan alınan şey vücuttur. Varlık da bu vücutla kaimdir.
Bu nedenle Allah'la bir nesnenin irtibatı yada benim irtibatım bir
yönümden (parçamdan) kurduğum bir irtibat değil, benim bütünümü
✅ Başka bir gün de Hz. Ömer'e bir gömlek veriyor. Ertesi günü o
gömleği üzerinde görünce "Neden giyindin? Ben sana giy diye değil,
başka birine verirsin diye vermiştim." diyor. Peygamber'imiz bazı
sahabeleri Allah'a karşı himmetini güçlü tutacak davranışlardan
engellemeye çalışıyor.
1. Mükellefiz
2. Müslümanlık bizim zihnimiz için peşinen garanti edilmiş bir şey
değildir. Buna yönelik bir çabamızın olması, bu çabanın
zemininde de her bir nesne, her bir olay, her bir oluş, her bir fiille
olan ilişkinin onun bütünüyle algılanmasıdır.
3. Ders
09/11/2021
Nübüvvet Kavramı
🔹 "Birinci elçi akıl elçisi, ikinci elçi ise nebidir" diye düşünen alimler
vardır.
Hayvanlarda bile güzel ve çirkine dair bir idrak var. İnsanın insan
olarak tanımlanması için yeterli değil.
Başka bir ayette Allah'a İman eden bir kimsenin kalbindeki bir Nur'la
dolaşacağı söylenir. Aydınlanarak dolaşmak demek Peygamber'in
öğrettiği Hak, ahiret, Allah-alem ilşkisini bilmek, kalbindeki İman
Nur'uyla, bilincin açılmasıyla bunlara karşı hassasiyet kesbedilmesi
demektir.
Oruç aç kalmanın özel bir türü. Oruçla elde edebilen metafizik idrak
aç kalmayla elde edilmez. Abdest almayla elde edilen bilgi başka bir
temizlikle elde edilmez. El yüz yıkamayla abdest alma arasındaki fark
davranış farkı değil, metafizik farktır. Abdestle insanda son derece
fazla metafizik idrak doğurur.
4. Ders
16/11/2021
Ahiret İnancı
Ahiret meselesinin ortak bir paydası vardır. İnsan aklı ne denli bir
çaba içerisine girerse girsin ahiret meselesi bir Peygamber'in tebliğine
muhtaçtır. Alimlerin tamamına göre bir Peygamber'in tebliğ ettiği
şeylerin bir kısmı aklın ulaşabileceği şeylerdir, bir kısmı aklın
ulaşamayacağı şeylerdir (ahiret meselesi), bir kısmı da kendi başına
kalsa kerih gördüğü ancak Peygamber'in açıklamasıyla güzel gördüğü
şeylerdir. Mesela kurban kesme meselesi aklın kerih gördüğü ancak
Peygamber'in açıklamasının ardından aklın güzel gördüğü meseledir.
2. İstiğfar
Ahiret inancı bir mü'mine kendini çok içkin bir eleştirme imkanını
verir. Herkesten önce kendi eylemlerine karşı, kendisinin daha iyi
koşullarda var olmasını engelleyen unsurlara karşı olan eleştirel
düşüncelerin zemininde bulunur ahiret inancı.
Her insanın yaptığı işler farklı sebeplerdendir. Kimisi çıkar için yapar,
iyilik için yapar, sevap olsun diye yapar, Allah'ın emri olduğu için
yapar. Kimin Himmet'i yalnızca Allah'a tahsis edilmişse, kim Allah'a
yönelmişse onun karşılığı hak olacaktır. Kim neyi hedeflemişse
karşılığı ona göredir.
Pişmanlık
İman akideleri tahkikten taklide giden bir yelpaze arz eder. Yani biz
sadece bir haberi tasdik ederek de inanmış olabiliriz. Haberin sunduğu
içeriği tefekkür edip kavrayarak da inanmış olabiliriz. Yada haberi
tahkik ederek de inanmış olabiliriz.
Tahkik birisinin bizim adına yapacağı bir işlem değildir. Herkes kendi
adına hakikatı kavrayabilir. Birimiz bize kendi bilgisini aktarabilir. O
bilgi bizde tasavvura dönüşür. Onun zihninde meydana gelmiş tasdik
faaliyeti bizde meydan gelmez, bu nedenle Peygamber'i gören
kimsede tasdik oluşmuyorsa inanmayabilir.
Ahiret inancı;
5. Ders
23/11/2021
Akıl-Vahiy İlişkisi
Birinci Mukaddime
İlk bilgiler,
1. Bir şey ya vardır ya yoktur.
2. Bir şeye eşit olan birbirlerine eşittir. Bu bilgi Matematiksel
bilgilerin temelini oluşturur. Geometriksel bilgiler buradan neşet
eder. (Farabi)
Müktesep akıl
Sağ duyulu idraktir. Bireyin veya toplumun sağ duyusudur. Acı, siyah
ortak idraktir.
Kimileri vahyi olduğu gibi alıp sağ duyuya dayalı idrakleri vahye
dayalı kılmayı tercih edebilir.
Kimileri sağ duyuya dayalı idraklerle vahyi, nasları yorumlamayı
deneyebilir. Ancak bunlar büyük problem oluşturmaz. Bu bütün
dönemler için geçerlidir.
İkinci Mukaddime
Arazcı görüş
Cevherler arazlar
Telefon nesne, rengi, kokusu cevherdir. İnsanın boyu cevher
(Cevher Allah. Cevher dış dünyada kendi başına var olan demektir.
Allah'a cevher dediğimizde O'nu madde yapmış olmayız. Belirli bir
cisim halinde olmayı gerektirmez cevher. Dışta kendi başına bulunur.
Ne madde ne değil...)
Sonra başka biri çıktı, bir nesnede sonsuz doğalar vardır. Hangisi
baskınsa onu hissederiz dedi.
Ahlak da dış dünyaya ilişkin sağ duyulu idraki ihtiza eder lakin belirli
bir bilimsel teoriye dayanmaz. Aynen metafizik kabullerde olduğu
gibi, ahlaka ilişkin kabuller de birbirinden son derece farklı bilimsel
teorilerle savunabilir. Biri çıkar erdem ve erdemsizlik teorisini farklı
şekilde savunur. Diğeri insan nedir? düşüncesini farklı savunur.
Akıl vahiy ilişkisinin sağlıklı bir şekilde kurulması, başka bir tabirle
metafizik ve ahlaki bilincimizin kendi dönemimizdeki bilimsel idrakle
çelişmeyecek şekilde sürdürülebilmesi ve aradaki uyumun tesis
edilmesi bilimlerle uğraşan insanların yükümlülüğündedir.
10/12/2021
“Doğu’nun Hikaye Kuramı” isimli kitabımda “Hikaye Doğu’dan
gelir.” demiştim. Biz her şeyimizi hikaye üzerinden yapmışız.
Felsefemizi, medeniyetimizi, inancımızı, hakikati hikaye üzerinden
yapmışız. Batı’nın zihniyeti, inancı ve eşyaya bakışı ise daha çok
resim, heykel ve müzik üzerindendir.
Firdevsî’nin “Şeyhname”si
Kur’an kıssaları
Hay b. Yeksan
Dede Korkut
Kelile ve Dimne
Şeyhnâme
Harirî’nin Makamat
Feridüddin Attar’ın Mantıku’t Tayr’ı
Binbir Gece Masalları
Gencevili Nizami’nin Heyf Peyker’i
Sadi’nin Bostan ve Gülistan’ı
Mevlana’nın Mesnevîsi
Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi
1. Ders
25/10/2021
Müzik
1. Melodi
2. Ritim
3. Armoni
Başka eserleri de var John Cage in. “120 yıl sürecek bir müzik”..
İnsan zihninin içerisine bir kod atıyor. Bunun için bir radyo istasyonu
kuruyor ve eseri başlatıyor. Do notası 120 saat, re notası 3 yıl, vs.
Müzik sadece bizim haz araçlarımızla tanımladığımız bir uğraşı
değildir. Müziği bir çeşit kavramsal tartışma ortamına çekiyor John
Cage. Bu tür deneyleri ilham vericidir.
Dem sesi pergelin sabit ucudur. Diğer ucuyla her yeri dolaşabiliriz.
Sabit üç bizi eve döndürür.
4. Ders
24/11/2021
Sinemanın Zaafları
Asalete Kavuşmak
✅ Kişinin iki beni vardır: Kendi ve nefsi. Kendi olan iç beni (ruh)
yani enfüs.. Nefsi olan dış beni (beden), yani âfaktır.
Bu sebeple,
➡ Şifre çözme
➡ Şifre kırma
➡ Şifre kurma
önemlidir.
Terry Eaglton;
Kitap tavsiyesi:
➡ İbni Hişam’ın siyer kitabını tavsiye etmiyor Yusuf hoca
➡ Poetika (Aristo)
5. Ders
01/12/2021
Sinema-Şiir İlişkisi
Hikmet Kavramı
3 Hikmet'ten bahsediyoruz
Alîm-Hakîm-Basîr-Kadîr
Alîm:İlim sahibi
Hakîm: Hikmet sahibi
Kadîr: Kudret sahibi
Dolayısıyla;
Derdiniz kadarsınız.
Şiir,
✅ Keşfedilmemiş kıtaları keşfe çıkmaktır.
✅ Şiirin bize kazandırdığı şey mükaşefedir. Bütün kapalı kapıların
açılması, perdelerin aralanmasıdır.
✅ İnsanı insan yapar. Has şiir kişiyi kendine getirir ve kendinden
geçirir. Bir şeyin köküne vakıf olmak, dokunmak... Bir mazluma
dokununca , bir kimsesize dokununca ruhunun dirildiğini görecektir.
Bir kişinin acısını paylaşması, bunu rencide etmeden yapması,
perdelerin kalkması en iyi şekilde SİNEMAYLA yapılır, bu
yaşanmışlığı en ateist insana, en inancını yitirmiş insana bile
yaparsınız sinemayla. Allah'ın merhamet kanatlarını germesi... Bunu
yaşayan insanlar vardır.
Bütün büyük dünyalar şiirle kurulur. İnsan İlahi alana değdiği ve İlahi
olanla irtibat kurduğu an bütün dünyaların kapıları açılır.
Hakîm
Hz. Peygamber Hikmet sahibidir.
Me-le-ke kökü hem mülk alemi hem melekût alemini içerir. İki
dünyaya da bakar. “Kuran'ı anlayasınız diye Arapça indirdik” ayetinin
gerisindeki sır buradadır. Her şeyin çift yaratılması... Varlığın sırrına,
bütün yönleriyle (pozitif-negatif, görünür-görünmez) irdelediğin
zaman o şeyin sırrına ulaşıyorsun. Kuran'ı Kerim'de tek bir kökte
bütün anlamlar gizlidir. (Arapça'ya hakim olmak lazım)
İlahi şiar
Nebevî şuur
Beşerî şiir
Dersimizin kalbi:
Kitap Tavsiyesi:
6. Ders
15/12/2021
Enfüs ve Âfak
Orta çağ (kilise çağı) ve modern çağ olarak ikiye ayırdığımızda Batı
uygarlığını Richard Sennett'in "Gözün Vicdanı" ve "Ten ve Taş"
kitapları mimarinin okunması ve modernitenin anlanması sürecinde
zihin açıcı kitaplardır. Bu kitapta Richard Sennett batı uygarlığının
kapanma süreci yaşadığını söyler.
Felsefe 2 türlüdür:
-Spekülatif felsefe (nazari)
-Pratik felsefe (ameli)
gitti. Kilise ruhsuz bir makinadır artık. Batı'da kilise sadece kurumsal
olarak vardır, durumsal olarak yoktur. Sanat insanın iç dünyasıyla
ilgilidir. İnsanın iç dünyası keşfedilmemiş kıtadır. Kimse kuşatamaz,
Allah insana ruhundan üflediği için, o da insanın iç dünyasında derc
edildiği için maneviyat içeride yeşermiştir.
Kitap Tavsiyesi:
2.Ders
01/11/2021
Aydınlanma Teolojisi
Sorumluluk kavramını
Otonomi (özerklik) kavramını
Tarih ve hafıza
Başlangıç
Yenilik
Dönüş
Kurtuluş
Tamamlanış
Dışsallaştırma
İçselleştirme
Somutlaşma
Bireysellik ve cemaat
Karl Smith
Akılcılık: Pozitivizm
Kripto gizli demektir. Yani dilin içinde Teoloji öyle içkindir ki, siz
isteseniz de istemeseniz de o dili konuştukça mutlaka teolojik
kavramlar kullanıyorsunuz.
Ziya Gökalp'in dediği olmadı yani. Eğer bir teknik aygıtı alıyorsanız
yaşam tarzını da alıyorsunuz.
Quantum teorisi
Rölativizm (görecicilik) teorisi
Sessizlik ve Gece
Kentlerde ışık dolu. Gece diye bir şey yok. Gece gidilen yerler gürültü
içerisinde. Batlar, araba sesleri, korna sesleri, evin içerisinde
televizyonların sesleri..
3.Ders
08/11/2021
Modernitenin Teolojisi
Modernite nedir?
Tragedyada harika bir kahraman varken hayatı ters türs olur. Bir
felakete uğrar. Trajik kahraman aşırı gururlu, öfkeli, fevri, hırslı
olabilir. Yaptığı hata hayatına mal olabilir. Biz böyle tragediaları
Modernite
“Modernite yeni bir tür dinsel bakış içerir”diyen bir bakış vardır. Bunu
düşünenler dini elimine etmek yerine yeni bir dinsel bakış içerir.
Nominalizm
Tanrı fikridir.
Nominalistler ve hümanistler
Ne diyor Luther?
Hermüratik
Luther katoliktir.
Mesihçilik
Kurtuluş
Bin yolculuk
Mucize
Kıyamet
Dolayısıyla teolojik formlar pek çok şekilde devam ediyor. İlahi olan
da politiktir diyen düşünürler de vardır. Çünkü ahiret, kıyamet, inanç
gibi kavramları sadece öte dünyaya ait kavramlar değil, bu dünyayı da
politik olarak düzenleyecek kavramlardır.
Orta çağ ile modern çağı ayıran şey nedir? diye soruyor
Benzerlikleri çoktur:
Benzer örnek
5. Ders
22/11/2021
Seçkin olmak için iyi bir ailede doğmadıysanız yaşam yarışında iyi
not almış olmanız gerekir. Orhan Pamuk seçkin bir aileden gelmiştir.
Ben mesela böyle bir aileden gelmedim ama yaşam yarışında iyi not
aldım. Okullarda birinci oldum. Profesör oldum ve seçkin sınıfına
girdim.
Pareto'ya göre bu dünyada eşitsiz bir mal dağılımı vardır. Ama siyasal
rekabete göre güç, onurun dağılımı daha çok eşitsizdir. Az sayıda
insan yönetir, çok sayıda insan ya onlara tapar yada hileye başvurur.
Bir lider aslında iki niteliği de üzerinde taşıması gerekir. Sadece güce
dayanarak halk ikna edilemez yada uluslararası ilişkiler yönetilemez.
İkisi de olmalı...
Ne demek?
Pareto incelemiş
🔹 Elemek
🔹 Özümsemek
6. Ders
29/11/2021
"Sonsuzluk Teorisi" isimli bir film var. Raman Ujan vejeteryan yemek
yiyemiyor ve veremden ölüyor. Ama kimse yemek yemediğini
farketmiyor. Bilimle uğraşan insanlar var. Raman Ujan Hintli...
Matematikçi ateist var. Raman Ujan aşkınlığı keşfetmeye çalışıyor.
Ülkesinde ayakkabı giyinmiyor. Amerika'ya gelince ayakkabı
ayağınınsıkıyor. Bu film Britanya ekolünün Hindistan'ı nasıl
sömürdüğüyle ilgili. Emperyalizmle ilgili. Kendisini bilimle uğraşan
insanlar kendilerini üste koyuyorlar. Raman Ujan aşkınlıkla, diğerleri
içkinlikle (dünyevileşmesiyle) ilgililer.
Bilim
Kitap önerisi:
Bilginin Gelişimi
Bilim Dedikleri
Kuğunun Bilimsel Devrimlerin Yapısı" (çok önemli)
Pozitivizm
Descartes
Bacon
Hume
Ortodoksi formudur.
Ortodoksi nedir?
Pozitivizm din gibi ortaya konulmuştur. Bilim adamı adeta bir Tanrı
gibi. Kesin bir hakikat yok. Hakikate ulaşmak entelektüelin
ütopyasıdır. Nihai anlamda hakikate ulaşmak vardır. Pozitivizmi göre
nihai doğru bilimin doğrusudur. "Tek hakikat bilimin hakikatidir, diğer
hakikatler yanlıştır" derse kendini bir dinle eşitlemiş oluyor ve
pozitivizm bir dine dönüşüyor. Bu da Newton'un "Uzay, Zaman,
Mekan" anlayışından geliyor. Newton'a göre evrende uzay ve zaman
mutlaktır. Böylelikle tek bir mutlak olduğunu ortaya koymuştu.
Grekler'de "logos" kavramı vardır. Logos hem söz hem akıl demektir.
Batı düşünce geleneğinde bazıları sözü bazıları da aklı vurguluyor.
Kartezyen ve kıta Avrupa'sı geleneğine göre farklı farklı yorumlanıyor.
Kıta Avrupa'sında söz ve dil olarak vurgulanır.
Kısaca Viyana ekolü bilim dışında her şeyi saçma kabul etmiştir.
Bilime tapan, bilim sevici bir yaklaşım tarzını miras bıraktı.
Kitap Tavsiyeleri:
Film Önerisi:
➡ Sonsuzluk Teorisi
➡ Lorenzo'nun Yağı
7. Ders
06/12/2021
Postmodernizm
19.Yy bu projeyi devraldı. 1950'li yıllarda yeni bir şey oldu. 2. Dünya
savaşı ve çalkantılarla birlikte sorgulamalar başladı. Aklın insanı
özgürleştirmediği sorgulanmaya başladı (gaz odalarında öldürülen
insanlar ve Hiroşima'da öldürülen insanlar üzerine). Dolayısıyla bu
durumda modernitenin çekirdeğini oluşturan birtakım ilkeler eleştiriler
başladı.
Temeller Arayışı
Logos: söz ve akıl var. Akıl tarafı modernite, söz tarafı kıta Avrupa'sı
geleneği. Nietzche, Vico, Heideger, Russo
Kitap tavsiyesi
Batı kültürü homojen (!) bir kültür sunuyor. Herkes hamburger yesin,
kola içsin, internete girsin.
Hümanizm nedir?
Orta çağda Tanrı'ya göre bir bakış açısı vardır. Tanrı merkezlidir.
Hümanizmde insana göre olan bir bakış açısı vardır. Rönesansta
hümanizme göre insan nedir? (Beş duyusu olan Rasyonalist bir
hayvan."
Anti hümanist insanı merkeze almayan, karşı çıkan bir fikir. Heideger
anti hümanisttir.
Romantizm
2. Ders
05/11/2021
3A
1. Akıl
2. Allah
3. Ahlak
Akıl: Epistemoloji
Allah: Ontoloji
Ahlak: Etik
Dini epistemoloji;
🔹 iman ve akıl ilişkisi,
🔹 şeriat ve hikmet ilişkisi (gelenek anlamıyla )
🔹 bilim ve din ilişkisi (modern anlamıyla)
İncil’den:
İsra 36:
Hacc suresi:
"Size bir örnek verildi. Allahtan başka taptıklarınız bir sivrisinek bile
yaratamazlar. Bunun için bir araya gelseler bile, sivrisinek onlardan
bir şey alsa olsa onu geri alamazlar. Yardım isteyen de aciz, istenilen
de"
Ashab-ı Kehf'in sayısı kaçtı dendiğinde farklı bilgiler var. Delil söz
konusu olmadığında, kanıt söz konusu olmadığında bu şey
demogojiye dönüşür. Konuşmanın beslendiği kaynak söz konusu
değil.
Burhan kesin bilgiyi ifade eder. İbni Sina'nın, İbni Rüşd'ün burhanla
ilgili kitapları vardır.
Somut örnekler
İmam Maturidi
Öyle bir yol olmalı ki herkesi tuttuğunuzda madur gösteren bir şey
olmamalı..
İlah delil üzerine olmalı, İstidlal üzerine olmalı. Haftaya "bir ilah var
mı?" konusunu işleyeceğiz. Her bir konu diğer haftada başka bir
basamağa götürecek bizi...
3. Ders
12/11/2021
Tabîî İlahiyat
A. Tanrı'nın Varlığı Hakkında Deliller
B. Tanrı'nın Sıfatları
Mukılîn
Değişim
Hz. İbrahimin farkettiği şey oluştu, değişimdi. İnsan zihni bunu arıyor.
İbrahim as farklı gök çizimlerine de gitmiş olsaydı, bu alem içinde
kaldığı müddetçe olmakta olan şey oluşumdu, dönüşümdü. Zihnin
bize söylediği şey bu değişimin bir sebebinin olduğudur. Oluşum
kendi kendine olmaz. Oluşum kendi kendini değiştiriyor olamaz. Bu
kıssada bütün bu hareketleri nefis bir şekilde görüyoruz.
Arapçası
Gazali'ye kadar mantık bilinen bir şeydi ama dini ilime tatbik
edilmemişti. Kelama, fıkha, vs dahil etmiştir mantığı. Hz İbrahim
üzerinde bilinen hadise Gazali ile mantıksal forma girmiştir.
Hudus kavramı
Hudus Kavramı
Mesela bilfiil sonsuz sayıda odası olan bir otel düşünelim. Olağan
otellerde dışarıdan gelen +1 kişi alınır. Ama Hilbert'in otelinde
"dışarıdan gelen bir üyeyi almıyoruz" diyemeyiz. Almıyoruz
dediğimiz yerde sınırdan bahsedemeyiz. Otelde birinin kaldığını
düşünelim. Sonra da o kümeden çıkmak istediğini düşünelim. Otel
sahibine "Kalan müşterilerde artma eksilme oldu mu?" Diye de
soramayız. "Artma oldu" diye ez "eksilme oldu" da diyemez. Çünkü
bilfiil sonsuz olan bir otelde kalanlarda artma ve eksilme olmaz.
Çünkü artma ve eksilmenin olduğu yerde sonsuzluk olmaz.
B. Bilimsel kanıtlar
Klasik bir ilahiyatçı görüşü her zaman " o ilk hadisenin öncesinde ne
var?" sorusunu sorar. Katıldığım bir astronomi kampında gece
teleskopla gök cisimlerini inceliyor, gündüz de teorik dersler
alıyorduk. Güneş fiziği üzerine uzman olan bir hoca sürekli yer
çekiminden bahsedince gayri ihtiyari "peki yer çekimine ne sebebiyet
verdi oluşturan nedir?" sorusunu sordum. O da modern fiziğin cevap
aradığı sorunun bu olduğunu söyledi.
Bundan hareketle tüm bunlar bizi "Muhdisi kim oluşturdu yani Allah'ı
kim yarattı?" sorusuna götürebilir. Her şeyi yaratanın yaratıcısı yoktur.
Kırmızı ışıkdaki ışık tayfı uzaklaşan cismi ifade ediyor. Mavi ışık tayfı
daha yoğun. Işığın uzaklaştığını ifade ediyor.????
Toparlayalım
Kozmolojik deliller:
⁃ Sebeb delili,
⁃ Hareket delili,
⁃ Hudus delili,
⁃ İmkan delili (cevaz delili)
Alemdeki her şey,
Vacip olabilir
Mümkün olabilir
Mümtenî (olamaz) olabilir (Olanaksız kavramı kavram olarak vardır.)
Mümkün olan şey var olabilen ve var olamayabilen şeydir. Bir şeyin
varlığa gelebilmesi için varlığın ve yokluğun eşit olması lazım.
Hudus deliliyle
Evrimde her şeyin bir düzen olarak değil de gelişigüzel geliştiği ortaya
konulur.
İndirgenmez komplekslik
Fare kapanı bir kompleksliği ifade ediyor. Çünkü farklı parçaları var.
Bu araçların kendi kendine bir araya gelmesi hem zordur, hem de
parçalardan herhangi birinin eksilmesi halinde sistem çalışmaz. Bu
yapı ancak zeki bir tasarımcı (akıllı tasarımcı) tarafından oluşturulur.
Mülk 21
Kasas 71
Slayt
Kitap
Masalda Goldilocks isminde bir kız var ve bu kız bir ayı ailesinin
evine gidiyor. Ayı ailesi baba ayı olan büyük ayı, anne ayı olan orta
ayı ve çocuk olan küçük ayıdan oluşuyor. Her boyuttaki ayıların
eşyaları da boyutlarına göredir.
Kitap Tavsiyesi
;
İlahiyatın Felsefesi: Felsefenin İlahiyatı
(Recep Alpyağıl)
6. Ders
10/12/2021
Kitap içeriği
ölüm anıyla karşı karşıya gelince nefs kavramı ortaya çıkıyor. Bizde
olan nefs, o ölüm anında bize Tanrı'yı hatırlatıyor.
Yani
Enfüsî olandan afaki olana...
Descartes ne diyor?
Analitik önermeler
Sentetik önermeler
Fussilet 53
Sûfiler bu ayetten çok şey anlıyorlar. İlahi olanın her şeye şehîd
olması şu demek: Bizim şu anda yaptığımız şey aleme nefsimize şahit
gözüyle baktık. Ve onları başka şeye şahit, şehit tuttuk. Bu ayette her
şey tersine çevriliyor. Şehit tuttuğumuz meşhur, meşhur olan şehit..
Örnek
Richards Swinburne
Hristiyan din felsefecisi
Hicr 14-15
En'am 7-8
1. Ders
29/10/2021
Filo: Sevgi
Sophia: Hikmet
Platon, Eflatun
Nazari Hikmet
1. El-İlmu'l Esfel (el-İlmu'l Tabii)
2. El-İlmu'l Evsat (el-İlmu'l Riyazî)
3. El-İlmu'l Â'la (el-İlmu'l İlahî)
Amelî Hikmet
1. Ahlak
2. Ev Yönetimi
3. Siyaset
Teorik : Nazarî
Pratik: Amelî
Hocanın çalışmaları