Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 2

Baran Aytaç Lisans 4 Seminer V Dersi Final Ö devi

Gü z dö nemi gerçekleşen seminerlerden seçtiğ im 4 konu aşağ ıdaki gibidir.

- Shakespeare ve Mü zik Zeynep Bilge 18 Kasım


- Frankfurt Okulu, Adorno ve Caz Kurtul Gü venç 25 Kasım
- Erken Dö nem Mü ziğ i Burak Basmacıoğ lu 2 Aralık
- Kant ve Mü zik Selda Salman 6 Ocak

Shakespeare ve Müzik

Bu seminerin konusu Sheakspeare’e ait Macbeth adlı tiyatro eserini konu alan Giuseppe Verdi’nin Macbeth operası
ve Thomas Ades’in Fırtına isimli operası oldu. Her iki besteci açısından Sheakspeare’in Macbeth oyununun libretto
ve müzik olarak nasıl bir yol izlendiği ve bir tiyatro oyununun operaya uyarlanırken ne tür yöntemlerle ele alınması
gerektiği açıklanmıştır. İlk olarak Shakespeare oyunlarının içerisinde müziğin ne şekilde yer aldığına dikkat etmek
gerekir. Eğlence ve kültürel etkinlik olarak tiyatro, İngiltere’de ve özellikle Londra kentinde çok önemli bir rol
oynamaktadır. Shakespeare’in yazdığı oyunlar o zamanın popüler kültürünün bir parçası olarak düşünmek yerinde
olacaktır. Bu kapsamda tiyatro salonları insanlar ile dolup taşarken toplumun bütün katmanlarından insanlar bu
oyunları izlemektedirler. Bu kapsamda Londra’da bulunan Shakespeare Globe tiyatrosu 16 ve 17. yüzyıllardaki tiyatro
özelliklerini güncelleştirerek günümüzdeki seyirci topluluklarına sunmaktadır. Örneğin; oyun başlamadan önce perde
açılmaz. Seyirciler yerlerine doğru oturmaya başladıkları anda bir müzik duyulmaya başlar. Bu müzik, aynı opera
uvertüründe olduğu gibi seyirciyi oyuna hazırlamak içindir. Oyun bittikten sonra tiyatronun konusu ne olursa olsun
bütün oyuncular seyircileri selamlar ve bu esnada dans eder ve şarkı söylerler. Bunun haricinde oyunların içinde de
müzikli kısımlar bulunur. Bu müzikli kısımlardan bir tanesi oyunlar içerisinde seslendirilen şarkılardır. Örnek olarak
Hamlet oyunundaki Ophelia rolünün şarkıları verilebilir. Şarkılar bunlardan başka eğlence sahnelerinde ortaya çıkar:
Kutlama, ninni, şölen vb. Bunun dışında önemli karakterlerin sahneye çıkmasından önce çalınan melodiler duyulur.

Shakespeare’in müzik ile ilişkisi sadece yukarıda sayılanlar kapsamında değerlendirilemez. 1980 yılında yapılan bir
araştırmaya göre Shakespeare oyunlarının bir takım müzikal terimler ile çözülebileceğine dair çalışmalar vardır.
Örneğin metin içindeki temponun bazen hızlanıp bazen de yavaşlaması gibi. Bazen bölüm geçişlerinde ya da
tiratlarda duyduğumuz Creshandove Decrescendo’lar önemli birer özelliktir. Böylelikle Shakespeare’i çok katmanlı bir
orkestra eseri yazmış olarak kabul edebiliriz. Shakespeare ve müzik ilişkisinde bir başka unsur da kullanmış olduğu
dildir. Biri vurgulu ve biri vurgusuz beş çift heceden oluşan özel bir ritim dili kullanır. Yani metnin kendi özel bir ritmi
ve müzikalitesi vardır. Bunu yaratmak hem zorlu ve aynı zamanda da eğlenceli bir süreçtir. Shakespeareve opera
konusu çok daha geniş bir repertuvara sahiptir.1964 tarihli bir araştırmaya göre bale, oratoryo ve senfonik
eserler dahil edildiğinde üçyüzün üzerinde Shakespeare uyarlaması eser üretildiği görülmektedir. Özellikle
opera bestecileri için çok önemli bir kaynaktır. Bunun birçok nedeni vardır. Mesela bir araştırmacı opera
karakterlerinin (özellikle tragedya eserlerinin) özelliklerini sıralarken “çok Şekspiryen” şeklinde bir ifade kullanmıştır.
Çünkü bu eserlerde duygular çok yoğun ve inatçı bir şekilde ifade edilir. Shakespeareoyunları ve özellikle
tragedyaları genelde Grand operageleneği ile uyumludur. Bu yüzden Fransa ve İtalya gibi ülkelerde
Shakespeareoyunları operaya 19. Yüzyılda kolay bir şekilde adapte edilmiş, kullanılmış, arzulanmış ve tercih
edilmiştir. Shakespeareve opera denildiğinde akla gelecek ilk kişi Verdi olmalıdır. Çünkü Verdi’nin birçok
Shakespearemetinleri üzerine kurguladığı opera taslağı vardır: Machbet, Othello, Falstaff operaları vb... gibi.
Bununla birlikte Verdi İngilizce bilmemektedir ve Shakespeareoyunlarını İtalyanca çevirilerinden okumaktadır. Ek bir
bilgi olarak, ilginç bir şekilde besteci Hector Berlioz da İngilizce bilmemekle birlikte Shakespeareçevirilerini okumuş
ve bunlara duyduğu hayranlık ile kendi kendine İngilizce öğrenmiş ve yine bir Shakespeareoyunu olan Beatris ve
Benedikoyununun metnini kendisi çeviri yaparak librettosunu hazırlamıştır. Shakespeareoyunları ve oyunlar
içinde kullandığı her bir karakterler bütün tarihsel dönemlere uyarlanabildiğinden Verdi kendisine ve oyunlarına çok
büyük bir hayranlık beslemektedir. Verdi’nin ilk Shakespeareoperası Machbet’tir. İlk temsili 1847 yılında İtalya-
Floransa’da olmuştur. Sonrasında Fransızlar bu operanın Paris’te de sahnelenmesi için kendi Fransız Grand
operalarına uydurulması için istekte bulunur. Verdi operasını bu doğrultuda revize ederek 1865 yılında Paris’te
sahnelenmesini sağlar. Günümüzde sahnelenen versiyonu da bu son olanıdır.
Bir librettoyu operaya uyarlama konusundaki en zor iş metnin kısaltılma sorunudur: Sözcük ya da hecelerin farklı
nota ya da ritmik öğelere dağıtılması vb. gibi. Bu yüzden kaynak metinler ve librettolar arasında birtakımfarklılıklar
bulunur. Ayrıca operayı sipariş eden kumpanya ya da özel şahısların istekleri de kaynak metin ve libretto
arasında bir fark yaratabilir. Shakespeare’in Machbetoperasında da böyle durumlar bulunmaktadır: Oyun içinde bir
lider karakterini (İskoç kralı) temsil eden Duncan,Machbet’in onu öldürmesine kadar hiçbir
diyalogdabulunmaması, sessizleştirilmesive susturulmasıdır.Duncan karakteri böylelikle figüranlaştırılır. Böylelikle
seyirci bu karakteri anlamaz ve benimsemez, diğer karakterlere odaklanır: Leydi Machbetve Bay Machbet. Leydi
Machbet gerçek metindekinden farklıolarak Verdi operasında Bay Machbet’in üstünde daha fazla etkili ve söz
sahibidir. Verdi, Leydi Machbet’i seslendirdiği aryalarında daha etkili kılmak için bestecilik tekniği anlamında özellikle
bel cantotekniğinden uzaklaşır: Daha şeytani ve çirkin bir kadın sesi duymak istiyor.Bunu sağlamak için Leydi
Machbet karakterini operasında canlandıracak kişi seçimini bile bu doğrultuda yapar: Görünüş-fiziksel bakımdan
daha çirkin, orantısızvb. gibibirisi. Özellikle uyurgezerlik sahnesinde sotto voce(fısıltı efekti, kısık sesli konuşma,
yumuşak ses) kullanarak seyircinin Leydi Machbet’eacımasını sağlar. Böylelikle kötü karakterli olan bir kişinin diğer
bir yönünü gösterir: Yani bilinç altında yatanları. Operanın uvertüründe bahsi geçen bu sahnelerin müzikleri ufak
pasajlar halinde sunulur. Ayrıca bu uvertürde bahsedilen aryaların(sottovoce kullanılan uyurgezerlik aryası) sadece
giriş kısımları tanıtılırken, sözlerin başladığı yere ait müzikler bu uvertürde bulunmaz. Verdi uyurgezerlik durumunu
şaşırtıcı bir efekt-etki olarak düşündüğü için bu sözlerin başladığı yerdeki melodik kısımları operanın daha ileriki
zamanlarında seyirciye duyurur ve sürpriz etkisi yaratır. Sotto voce (uyurgezerlik sahnesi) aryası librettosu
neredeyse Shakespeare’in orijinal oyunundaki beşinci perdenin ilk sahnesi ile aynıdır(İtalyanca çeviri şeklinde). Aynı
şekilde Leydi Machbet’in elindeki kan lekelerini silememesine ait sahne kaynak metne oldukça sağdık bir şekilde
işlenmiştir. Özellikle bestecilik ve orkestradaki çalgıları kullanma bakımından bu kısımda yaylılarve
korangleçalgılarının kullanım şekli dikkate değerdir.El yıkama ve ovuşturma sahneleri yaylılar ile temsil-
sembolize edilirken Leydi Machbet’in göz yaşları korangle ile hissedilir hale getirilmeye çalışılmıştır.Leydi
Machbet’in kostümü (bir gecelik ve elinde birfener vardır), cadılar karakteri (cadılar korosu)göze çarpan
unsurlardır. Ayrıca Shakespearedönemindegündelik yaşam içerisinde bir realite olan cadılar, Verdi döneminde ise
artık bir efsane haline gelmiştir.
Tüm bunlarla beraber edebi türleri uyarlama konusunda Shakespeareçok ustadır. Kendinden önceki dönemlerde
yazılmış olan eser ve metinleri çok iyi incelemiştir. Edebi türleri yeniden uyarlama konusunda yakın zamanlarda farklı
yaklaşımlar benimsenmiştir: Bir eserde adı olan ve hiçbir şekilde konuşturulmayıp ikinci plana atılanvb.
gibikarakterlerin yeni uyarlamalarda daha çok ön plana çıkartılıp rol verilmesi gibi

You might also like