Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 4

N−N 163 H−I 299 Cl−F 253

N=N 418 C−N 293 S=O 523


N≡N 941 C−O 358 C=O 799
F−F 155 C−S 259 S=S 418
Cl−Cl 242 C−F 485 C=N 615
Br−Br 193 C−Cl 328 C≡N 891
I−I 151 C−Br 276 N≡O 631
C−I 240

Örnek: Suyun oluşumu ekzotermik bir tepkimedir. Aşağıdaki tepkime ve bağ


enerjilerini gözönüne alarak suyun oluşum enerjisini hesaplayalım.
2H2(g) + O2(g) 2H2O(g)
(H−H: 436 kJ/mol, O=O: 495 kJ/mol, O−H: 463 kJ/mol)

Çözüm: ΔH = ΣΔHürünler – ΣΔHgirenler eşitliğinden (Bkz. Bölüm 7: Termokimya)


gerekli katsayılar kullanılarak işlem yapıldığında ΔH = [2(2×463)] – [(436×2) + 495] = 485
bulunur. Bu değer 2 mol H2O içindir. 1 mol H2O için: 485 : 2 = 242.5 kJ/mol bulunur.
Tepkime ekzotermik olduğundan işareti eksi olmalıdır: ΔHH2O = 242.5 kJ/mol

İyonik bağlar enerjisi en yüksek bağlardır. Metal ve ametal atomları arasında elektron
alışverişi sonucunda artı ve eksi yüklü iyonlar oluşur (katyon ve anyon). Artı ve eksi yüklü
iyonlar arasında elektrostatik çekim kuvveti meydana gelir ve bu kuvvet artı ve eksi yüklü
elementleri belirli mesafede ve bir arada tutar. Bu kuvvet iyonik bağın kuvvetini artırır.

Kovalent bağlarda polarlık bağ enerjisini artırır. Örneğin NN bağının enerjisi 163
kJ/mol iken, NH bağının enerjisi elektronegatiflik farkından dolayı oluşan polar yapı
nedeniyle 391 kJ/mol’e yükselir. HF, HCl, HBr ve HI bağlarının enerjilerindeki değişim de
aynı şekilde açıklanır: 567, 431, 366 ve 299 kJ/mol. Bağın polarlığının azalmasıyla birlikte
enerjisi de azalmaktadır. Ayrıca kovalent bağlarda ikili bağın enerjisi tekli bağdan, üçlü bağın
enerjisi ise ikili bağdan daha yüksektir. Tablo 4.3’teki C−C, C=C ve C≡C bağlarının
enerjilerindeki değişim incelendiğinde bu durum görülebilir: 348, 614 ve 839 kJ/mol.

11.2.3. Metalik Bağ


Periyodik tablonun solunda ve orta kısmında bulunan metalleri elementel halde bir
arada tutan bağ türüne (ya da kuvvete) metalik bağ denir. Metalik bağlar aynı cins atomları bir
arada tutan kuvvetli bağlardır. Erime noktası −33°C olan ve oda sıcaklığında sıvı olan cıvanın
dışındaki tüm metaller katıdır (Sezyum, fransiyum ve galyumun erime noktaları oda
sıcaklığına çok yakındır. Bu metallerin erime noktaları sırasıyla 28, 27 ve 30°C’dir). Bu
farklılıkların nedeni metalik bağların kuvvetlerinin farklı olmasıdır.

225
Metalik bağların oluşumu şöyle açıklanır: Metallerin son katmanlarında elektron
eksikliği vardır. Özellikle B grubu elementlerinde d orbitallerinde büyük boşluklar vardır. B
grubu metalleri bağ elektronlarının tamamını kullanmaz. Örnek olarak demir (26Fe)
elementinin elektron yapısını inceleyelim:

Fe’nin elektron dizilişi şöyledir: [Ar] 3d64s2

Fe atomunun d orbitallerinde 6 elektron bulunur, 10 elektron kapasitesi bulunan d-


orbitallerinde 4 elektronluk boşluk vardır. Bağ elektronları, bağ yapımında kullanılmadığı ve
çekirdek tarafından zayıf bir kuvvetle çekildiği için serbest olarak hareket ederler. Bunlara
delokalize elektronlar (elektron denizi, elektron bulutu) denir ve bu elektronlar serbest
hareket ettikleri için bulundukları bölgede bir eksi yük yoğunluğuna neden olurlar. Buna
karşıt olarak belli bölgelerde de elektron eksikliği, bir başka deyişle eksi yük yoğunluğunu
dengeleyecek artı yüklü bölge oluşur. Elektrostatik çekim kuvveti nedeniyle oluşan artı ve
eksi kutuplar birbirlerini çekerler ve bunun sonucunda oluşan kuvvet metal atomlarını bir
arada tutar (Şekil 11.18).

Şekil 11.18. Metalik bağın şematik olarak gösterilişi

Değerlik elektron sayısı ne kadar çok ise bağ, o derece kuvvetli olur. Örneğin, sodyum
atomunun bağ elektronu sayısı 1 olduğu için sodyum elementindeki metalik bağ 1 elektron
tarafından oluşturulur. Sodyumun hemen sağındaki magnezyumda ise 2 bağ elektronu vardır
ve bu yüzden magnezyumdaki metalik bağ sodyumdakinden daha güçlüdür. Bunun
sonucunda magnezyumun erime ve kaynama noktaları (650°C, 1091°C) sodyuma (98°C,
883°C) göre daha yüksektir. Bağ elektronu sayısı magnezyumdan daha fazla olan demirin
erime ve kaynama noktaları sırasıyla 1538°C ve 2862°C’dir.

Metaller su ya da organik çözücülerde çözünmez, çözünme ancak metalin tepkimeye


girmesi sonucunda gerçekleşir ki bu durumda metalik özellik ortadan kalkar.

11.2.4. Koordinasyon Bağları (Koordinasyon Kovalent Bağlar)


Koordinasyon bağları ya da koordinasyon kovalent bağlar, yapı olarak kovalent
bağlara benzer ancak oluşma bakımından kovalent bağdan farklıdır. Koordinasyon bağında
bağı oluşturan her iki elektron da elektronca zengin atom ya da atom grubu tarafından
sağlanır. Bağı oluşturan atomlardan pozitif yüklü olanı ya da elektronca daha fakir olan
elementin elektronları bağ oluşumuna katılmaz, elektronları kendine doğru çeker. Bağ için
gerekli elektron çiftini veren atom ya da atom gruplarına verici veya donör; bağ elektronuna
katkıda bulunmayan, bağ elektronlarını kendine doğru çeken (veya bağ elektronlarının
yönlendiği) atoma ise merkez atom denir.

226
Elektronca zengin atom ya da atom grupları genellikle ametallerden oluşur. Bunlar
çeşitli moleküller olabileceği gibi, iyonlar ve hatta atomlar da olabilir. Örneğin, Cl −, OH−,
CH3COO− gibi iyonlar, NH3, H2O gibi moleküller elektron verici iyon ve moleküllerdir.
Örneğin NH3’taki azot atomunda bağ yapmamıi bir elektron çifti bulunur. H+ iyonunda ise bir
çift elektron alabilecek boş orbital vardır. Bu iki atom arasında koordine kovalent bağ
oluşarak aşağıda gösterildiği gibi NH4+ iyonu (katyonu) meydana gelir. Bu katyonda 4 adet
NH bağı bulunur ve hepsi aynı karakterdedir.

BF3 ile NH3 arasındaki tepkime sonucunda da bir koordinayon kovalent bağı oluşur:

[Zn(OH)4]2−, [Cu(NH3)4]2+, [CoCl4]2−, [Fe(H2O)6]Cl3. Koordinasyon bağı içeren


iyonlar genellikle köşeli parantez içinde gösterilir. Ayrıca koordinasyon bağı genellikle verici
atomdan alıcı atoma doğru yönlenmiş ok ile gösterilir (Bkz. Şekil 11.19).

:OH2 3+
.. ..OH NH3 2+
H2O 2
Fe
H3 N Cu NH3
H2O.. ..OH2
:OH2 NH3

Şekil 11.19: [Fe(H2O)6]3+ ve [Cu(NH3)4]2+ kompleks iyonlarının yapıları

227
Koordinasyon bağı ile oluşan bileşiklere kompleks bileşik ya da koordinasyon
bileşiği denir. Kompleks bileşikler fiziksel özellikleri bakımından iyonik bileşiklere benzerler.
Bu tür bileşiklere aynı zamanda Lewis bileşiği de denir (Bkz. Bölüm 7, Asitler ve Bazlar).

Bazı bileşiklerde birden fazla bağ türü bulunabilir. Örneğin NH4Cl bileşiğinde azot
ile hidrojen atomları arasında kovalent bağ, NH4+ katyonu ile Cl− anyonu arasında iyonik bağ
vardır. [Fe(H2O)6]Cl3 bileşiğinde 3 farklı bağ türü vardır: Fe3+ ile H2O molekülü arasında
koordinasyon bağı, H2O molekülünde H ile O arasında polar kovalent bağ, [Fe(H2O)6]3+
kompleks iyonu ile Cl− iyonları arasında ise iyonik bağ vardır.

Uygulamalar

1. Su olmasaydı yaşantımız nasıl olurdu? Düşününüz.

2. Gilbert Newton Lewis (1875-1946) hakkında bilgi edininiz.

228

You might also like