Professional Documents
Culture Documents
Hidrolik Ders Notu
Hidrolik Ders Notu
HİDROLİK MAKİNALAR
DERS NOTU
1. GİRİŞ .................................................................................................................................................... 6
1. POMPALAR: ......................................................................................................................................... 6
4. Hidroforlar ......................................................................................................................................... 15
8. TÜRBİNLER ......................................................................................................................................... 32
8.1. Reaksiyon Tipi Türbinler ............................................................................................................. 33
KAYNAKLAR
1. GİRİŞ
Hidrolik makineler veya akım makineleri akışkanlara enerji veren veya akışkanlardan enerji
alan makinelerdir. Eğer makine akışkandan enerji alıyorsa (hidrolik enerjiyi hareket enerjisine
dönüştürüyorsa) TÜRBİN, eğer akışkana enerji veriyorsa (mekanik enerjiyi hidrolik enerjiye
dönüştürüyorsa) POMPA adını alır. Her iki halde de enerji transferi iki metotla gerçekleşir.
O halde çok çeşitli akım makinesi olması halinde hidrolik makineleri iki sınıfta toplamak
mümkündür.
a-) Rota dinamik (turbo) makineler
b-) Pozitif hareketli (volumetrik) makineler
1. POMPALAR:
Pompalar, mekanik enerjiyi(hareket enerjisini) hidrolik enerjiye dönüştüren makinalardır.
Motor (İlk hareket ettirici) tarafından tahrik edildiğinde, pompa temelde iki görevi yerine
getirir. Öncelikle, pompa giriş bölümünde kısmî bir vakum oluşturur. Bu vakum, atmosferik
basıncın akışkanı hazneden (depodan) pompaya doğru göndermesini sağlar. İkinci olarak,
pompanın mekanik hareketi, bu akışkanı pompalama boşluklarında hapsederek pompa içinden
geçirip hidrolik sisteme basar.
Tatbikatta ihtiyaçların özelliklerine göre çeşitli pompa tipleri kullanılmaktadır. Genel olarak
iki grupta toplanır:
Volumetrik pompalarda, suya enerji aktarılmasındaki ana prensip, kapalı hacim içerisindeki
sıvının hacim daraltılması ile statik basıncının arttırılmasıdır.
Santrifüj pompalarda çark bir mil üzerine monte edilmiş olup, sıvıya devir gereken enerjiyi bu
milden alır. Mil, rulman yatakları üzerine mesnetlenmiştir. Bir kaplin kavrama ile tahrik
motoruna bağlıdır. Mil ile pompa gövdesi arasında bırakılması mecburi olan boşluklar
arasından sıvının dışarıya sızmaması için salmastra tertibatı kullanılır.
Şekil 1. Eğik plakalı pistonlu, Eğik eksenli pistonlu ve radyal pistonlu pompa görünüşleri
Diyaframlı pompada sıvı, diyaframın tek yüzü ile temasta olup, katiyen sızdırmaz. Sızdırmazlığın
özellikle ehemmiyetli olduğu benzin veya asit gibi sıvıların pompası için tercih edilir.
(a) (b)
(c)
Şekil 5 Salyangoz pompa
Yağ ile yağlamalı ve suyla yağlamalı tip olmak üzere iki çeşit derinkuyu pompası vardır.
Tahrik motoru elektrikli veya dizel motorlu olup, yer üstünde ve dikey vaziyettedir. Hem
pompa, hem de elektrik motorunun komple halinde suyun içinde olduğu keson kuyulara
monte edilebilen dalgıç tip pompalar da vardır.
Aslında pompalar çok çeşitli olup, birçok karakteristik özelliklerine göre sınıflandırmak
mümkündür. Bu sınıflandırmayı değişik şekillerde yapmak ta mümkündür.
3. Pompa Seçimi
Sanayide en fazla kullanımı olan ekipman hiç şüphesiz pompalardır. Bu nedenle pompa
seçimi bir makine mühendisinin en sık karşılaşacağı işlerden birisidir. Pompa seçiminde
dikkat edilmesi gereken hususlar:
KİNETİK POMPALAR
POZİTİF DEPLASMANLI POMPALAR (PDP)
Eğer yüksek debilerde sıvı pompalanacak ise mutlaka kinetik pompalar kullanılır. Bu
pompalar PDP pompalardan kapasitelerine göre hacimsel olarak çok daha küçük, basit ve
ucuzdurlar. Bu sebepten sanayide en yaygın kullanılan pompa tipi kinetik pompalardır.
Bu pompaların çalışma sınırları, kapasite olarak 10 Ton/saniye kadar çıkmakta, 200 bar
basınç üretebilmektedirler. Bu pompalar kullandıkları rotor tipine göre kendi aralarında üçe
ayrılırlar.
4. Hidroforlar
Tesislerin ve binaların su ihtiyaçlarını karşılamak amacı ile tek ve çok pompalı olarak kurulan
sistemlere hidrofor sistemleri denir.
Hidrofor sistemleri:
a) İçme suyu temini
b) Bahçe sulama
c) Yangın sistemlerine su temini
d) Proses suyu temini
e) Villa, apartman ve sitelerde
f) Hastane, okul, işyerlerinde
g) Otel ve tatil köylerinde
5. Pistonlu Pompalar
Klasik bir pistonlu pompa, bir krank-biyel mekanizması yardımıyla gidip gelme hareketleri
yapan bir piston ile bir emme ve bir basma supaplarından oluşur. Her devir bir gidip gelme
hareketine tekabül ettiğinden her devirde basılan akışkan miktarı pistonun taradığı hacim
kadardır. Pistonlu pompalarda, pompaların verdiği su miktarı devamlı olmayıp kesiklidir.
Şekil 5.1. Pompa
Şekilde, emme stroğunda emdiği sıvıyı basıncı P olan ortama basan bir pistonlu pompa
görülmektedir. Emme stroğu tamamlandıktan sonra sola doğru hareket eden piston, silindir
içindeki sıvıyı sıkıştırır. Basıncı P değerine çıkınca basma subabı açılır ve sıvı basıncı P olan
ortama basılır. POMPANIN SAĞLADIĞI BASINÇ BASMA ORTAMINDAKİ BASINCA
EŞİTTİR. HİDROLİK OLARAK BASINÇ ÜZERİNDE HİÇBİR KISITLAMA SÖZ
KONUSU DEĞİLDİR. P = f(Q) gibi bir bağıntı yoktur.
Şekil 5.2. Yağ basan bir pompa ile bir yükün kaldırılması
Böyle bir pompa ile emilen yağı Şekil 5.2'deki silindire basarak C yükünü kaldıralım. B
silindirindeki piston stroğunu tamamlayıp yük en yukarı çıkıncaya kadar pompanın basıncı C
yükünün oluşturduğu basınca eşittir. ( P = Yük Ağırlığı / A ) Bundan sonra basmaya devam
edilirse silindir içindeki sıkışan yağın basıncı ve dolayısıyla pompa basıncı hızla yükselir.
Pompa pistonunun hızı Vp sabit ise basılan debide sabit kalır (Q = Vp . A). Bu pompalarda
debi sabit kalırken basınç basma ortamına bağlı olarak her değeri alabilir. Ancak basınç
arttıkça pompanın akışkana aktardığı güçte artar. Bu güç pompayı çalıştıran motorun gücünü
aşınca sistem çalışmaz veya basınç belli bir değere çıkınca katı çeperlerde çatlama ve
kırılmalar başlar. BU POMPA İLE ÇALIŞAN SİSTEMDE SİSTEMİN MUKAVETİNDE
BAĞLI OLARAK BASINCIN BİR MAKSİMUM DEĞERİ VARDIR. Basınç maksimum
değere çıkınca açılan bir valf veya pompayı durduran bir düzen yardımıyla sistemin
korunması zorunludur(Genleşme valfi).
Şekil 5.1’deki pompaya motor tarafından sağlanan;
Kayıplar hesaba katılmadığı için pompa motordan aldığı mekanik gücü aynen akışkana
aktarmıştır.
Emme stroğunda silindirin hacmi arttığı için akışkan emilmekte, basma stroğunda hacim
azaldığı için akışkan basılmaktadır. Ayrıca debi silindir hacmine bağlıdır. Bu nedenle bu tür
pompalara HACİMSEL POMPALAR adı verilir.
Merkezkaç (Santrifüj) pompaların çalışma ilkeleri tamamen farklıdır. Tüm turbo makinelerde
olduğu gibi bu pompalarda sabit bir eksen sabit bir açısal hızla dönen ve çark adı bir ana
eleman vardır. Bulaşık makinelerinde, jakuzilerde, çamaşır makinelerinde, saç kurutma
makinelerinde, elektrik süpürgelerinde, mutfak davlumbazlarında, banyo havalandırma
fanlarında, yaprak üfleçlerinde, fırınlarda, arabalarda(motordaki su pompası, ısıtıcının/
klimanın hava üfleci, vb), bina havalandırma sistemlerinde, soğutma kulelerinde, soğutma
havuzlarında, yıkama işlerinde ve akışkanların pompalandığı sayısız başka endüstriyel
işlemlerde kullanılır.
En basit şekliyle bir merkezkaç çark birbirine paralel iki diskin arasına merkezcil (radyal)
kanatlar konularak elde edilir. Ayrıca disklerden biri eksen tarafında kalınlaştırılarak bir mile
kama ile bağlanır. İçi akışkan ile dolu bir çark ekseni etrafında döndürülmeye başlayınca
merkezkaç kuvvetlerin etkisi altında akışkan B halka yüzeyinden dışarıya çıkmaya başlar.
Böylece E halka yüzeyinden emilen akışkan B yüzeyinden dışarı basılır. Şekilden de
görüldüğü gibi bir akışkan parçacığı bir yandan çarkla beraber U = r.w hızıyla dönme ekseni
etrafında dönerken diğer yandan W hızı ile çarka göre hareket edip çarkı terk eder. U
sürükleme hızı, W bağıl hız adını alır.
Akışkan parçacığı eksenden uzaklaşarak hareket ettiğinden sürükleme hızı devamlı artış
gösterir, hızdaki bu değişim ivme oluşturur. (a = u / t) , (u = r.w)
w: açısal hız
du w.dr du dr dr du W : Bağıl hız.
w. W w.W
dt dt dt dt
Dönme ekseni merkez olmak üzere çark içinde çizilen dairelere paralel daireler adı verilir.
Coriolis kuvvetleri paralel dairelere teğettir. Dolayısıyla pompa halinde bir paralel daire
üzerinde dönme yönünün tersi yönde ilerletildiği zaman Coriolis kuvvetleri nedeniyle
basınçta artış görülür. Böylece pompalarda her paralel daire için kanat önündeki basınç kanat
arkasındaki basınçtan daha büyüktür. Böyle bir basınç dağılımı her kanada dönme yönünün
aksi yönde etki yapan bir kuvvet oluşturur. Kanat kuvvetleri adını alan bu kuvvetlerin dönme
ekseninde dönme yönünün aksi yönde bir moment meydana getirdikleri açıktır. Pompa
çarkının döndürülmesi için bu momentin pompa milinde sağlanması gerekir.
Merkezkaç pompalarda kanat geometrisi, geriye eğimli, radyal ve öne eğimli olmak üzere
farklı yapıdadır(Şekil 5.6)
Şekil 5.6. a) Geriye eğimli kanatlı, (b) radyal kanatlı ve (c) öne eğimli kanatlı üç tip temel
merkezkaç pompa
Şekil 5.6d. Üç pompa tipinin net yüklerinin ve fren beygir güçlerinin karşılaştırılması.
Öne eğimli kanatlı merkezkaç pompalar çoğunlukla düz kanatlı pompalardan daha düşük bir
maksimum verime sahiptir. Radyal ve geriye eğimli kanatlı merkezkaç pompalar, dar bir
değer aralığında hacimsel debi ve basınç artışına gereksinim duyulan uygulamalarda tercih
edilir. Eğer daha geniş bir hacimsel debi ve/veya basınç artışı bandı istenirse, radyal
pompaların ve geriye eğimli pompaların performansı bu yeni gereksinimi karşılamayabilir. Bu
tür pompalar daha az esnektir. Öne eğimli pompaların performansı ise daha esnektir ve birim
giriş gücü başına daha düşük verim ve daha düşük basınç artışı pahasına daha geniş bir
değişime olanak verirler. Eğer bir pompanın, geniş bir hacimsel debi bandında yüksek basınç
artışı sağlaması isteniyorsa, bu durumda öne eğimli merkezkaç pompa caziptir.
Türbin halinde merkezkaç kuvvetler aynı yönde fakat Coriolis kuvvetleri pompadakinin tersi
yöndedir (aynı dönme yönü için). Çark içinde eksene doğru ilerleyen akışkan basıncını
yitirirken kanatlara dönme yönünde kuvvet ve çarka dönme yönünde moment uygular. Türbin
milinde akışkan tarafından sağlanan bu moment ile bir jeneratör döndürülerek elektrik enerjisi
elde edilebilir.
6. Dinamik pompalar
Akışkana momentum aktarımı yapan ve çark kanatları veya rotor kanatları adı verilen döner
kanatlı üç temel dinamik pompa tipi vardır. Bu nedenle, dinamik pompalar bazen
rotodinamik pompalar veya basit olarak dönel pompalar adını alır (aynı ismi kullanan dönel
hacimsel pompalar ile karıştırılmamalıdır).
Dönel pompalar, akışın pompadan çıkış biçimine göre sınıflandırılır:
a) Merkezkaç akış; akışkan pompa merkezine eksenel olarak (dönen mil ekseni ile aynı
doğrultuda) girer ancak pompa gövdesinin dış çapı boyunca radyal(veya teğetsel) olarak terk
eder. Bu nedenle merkezkaç pompalara radyal akışlı pompalarda denir.
b) Eksenel akış; akışkan eksenel olarak girer ve çıkar. Pompa orta kısmının, motor, mil,
göbek vs. tarafından kapatılması nedeniyle bu akış tipik olarak pompanın dış kesimi boyunca
gerçekleşir.
c) Karma akış; merkezkaç ile eksenel arasındadır ve akış pompaya eksenel olarak girer,
ancak bu girişin merkezden olması gerekmez. Çıkışta ise akış radyal ile eksenel arasındaki bir
açıyla pompayı terk eder.
c) Eksenel akış
7.2. DEBİ
Hidrolik Makinelerinde kullanılan akışkan su olduğundan sıkıştırılamaz kabul edilir. Yani
suyun yoğunluğu ( ρ) sabittir. Bu yüzden kütlesel debi yerine, hacimsel debi veya kısaca debi
diye tanımlayacağımız fiziksel bir büyüklük kullanılır ve;
V m
Q m v (m 3 /s)
t ρ (2.1)
eşitliğiyle ifade edilir. Bu eşitlikte,
Q Debi (m3/s),
V Hacim (m3),
t Zaman (s),
m Kütlesel Debi (kg/s),
ρ Yoğunluk (kg/m3),
v Özgül Hacım (m3/kg) dır.
Akışkanın birim kütlesinin basınç flanşındaki enerjisinden emme flanşındaki enerji çıkarılırsa
birim kütlenin pompadan geçerken kazandığı net enerji elde edilir (m2/s2 veya J/kg ) .
p B c 2B p E c 2E (3)
Y (g.z B ) ( g .z E )
ρ 2 ρ 2
Özgül enerjinin akışkan yüksekliği karşılığına pompanın BASMA YÜKSEKLİĞİ veya
MANOMETRİK YÜKSEKLİK adı verilir.
Y p B c 2B p E c 2E (4)
H (z B ) (z E )
g ρ.g 2.g ρ.g 2.g
Pompanın bastığı hacimsel debi Q ise kütlesel debi Q (kg/s) olur. Bu miktarın her kg’ı Y
kadar enerji kazandığından pompanın içinden geçen akışkanın her saniye kazandığı toplam
enerji veya başka bir deyişle akışkana aktarılan net güç Po = QY = QgH olarak yazılabilir.
Ancak akışkana bu gücün aktarılabilmesi için pompa milindeki güç daha büyük olmalıdır.
Çünkü pompa milindeki gücün bir kısmı pompa içindeki ve dışındaki çeşitli kayıplara
harcanırken ancak geri kalan belli bir yüzdesi akışkana verilecektir. Bu yüzdeye VERİM
diyoruz (Po=P. ƞ ). Böylece ƞ pompanın genel verimi olmak üzere pompa milindeki güç,
P = (1/ƞ). ρ.Q.gH bulunur.
Örnek 1: Basma yüksekliği 80 m debisi 100 lt/s verimi 0,80 olan bir su pompasının milindeki
güç ne olmalıdır?
P = (1/ƞ). ρ.Q.gH = (1/ 0,80).1000. 0,1. 9,81 . 80 = 98000 W = 98 kW
Örnek 2: Net düşüşü 110 m debisi 264 m3/s olan bir su türbininin türbin içinde bıraktığı net
gücü bulunuz. Türbin verimi 0,93 olduğuna göre milin gücünü hesaplayınız.
= 1000 . 264 . 9,81 . 110 = 285000000 W =285 MW
P = ƞ . = 0,93 . 285 = 265 MW
Örnek 3: Debisi 72 m3/h olan bir pompanın emme flanşı çapı 100 mm, basma flanşı çapı 65
mm, giriş basıncı -0.2 bar ve çıkış basıncı 4.3 bar olduğuna göre basma yüksekliğini
hesaplayınız. (kot farkı 0.5 m ve akışkan su olarak dikkate alınacaktır.
Q=72m3/h = 0.020 m3/s, Pgm= -0.2 bar = -0.2 105 Pa, Pçm = 4.3 bar = 4.3 105 Pa
ØDg= 100 mm, ØDç= 65mm, z = 0.5 m, ρ= 1 000kg/m3
4.Q 4.0,020 4.Q 4.0,020
Vg 2,55m / s Vç 6,03m / s
2
.D g .0,12
.Dç .0,065 2
2
p1 c12 p E c 2E
g.z 1 g.z E E
ρ 2 ρ 2
Basınç : P1 = 0 , Hız : c1 ≈ 0
p E c 2E
zE z1 E
ρ.g 2.g
B ve E basma ve emme borularındaki yük kayıplarını göstermektedir. Bu sonuçlar (4)
eşitliğinde yerine konularak,
H = Z2 - Z1 + B + E H : Basma (Manometrik) yükseklik
Z2 - Z1 = Hg Hg : Geometrik yükseklik
B + E =
H = Hg + veya özgül enerji eşitliğinden → H = Y/ g idi
Y = g. Hg + Z (Pompa) bulunur.
Pompanın basma yüksekliği, geometrik yükseklik ile emme ve basma borularındaki yük
kayıplarının toplamına eşittir. Pompanın içinden geçen her kg akışkana gHg kadar enerji
kazandırması akışkanı Hg yüksekliğine çıkarabilmesi için yeterli değildir. Bu işi yapabilmesi
için pompanın ayrıca yoldaki tüm kayıpları karşılaması gerekir.
V12
h 1,2 k1
2g
V22
h 1,2 k2
2g
Şekil 2.6.
a) Depoya giriş kaybı, ani genişlemenin özel bir şeklidir. k=1 , v2 0 alınır. Sonuçta yük
V12
kaybı h 1,2 den bulunur.
2g
A2
b) Depodan çıkış kaybı, ani daralmanın özel bir halidir.
0 , daralma katsayısı
A1
1
µ 0.60 alınır. k ( 1) 2 0.44 (bazen 0.5) ve sonuçta
V12
h 1,2 0.44
2g
den yük kaybı bulunur.
b) Köşeli Dirsekler
c) Çatallar
4m 449 m Yayıcı
6 7 8 99 10
5
1,6 m Ο 1,2 m
80 m
66 m Ο 0,8 m
4 A/a=1,5
0,4 m 70 m
3 P
1,8 m
olarak hesaplanır. (0) ile (1) arasında Bernoulli Denklemi uygulanırsa (1)’deki statik basınç
yüksekliği,
p c2 p c2 2,552
z 0 0 0 z1 1 1 h k(0,1) h 0,05 0,017 m
ρg 2g ρg 2g k(0,1)
2 9,81
p1 2,55 2
0 0 0 -0,8 0,017
ρ g 2 9,81
p1
0,452 mSY bulunur.
ρg
Aynı şekilde (1) ile (2) arasında Bernoulli Denklemi uygulanarak meydana gelen boru kaybı
göz önünde bulundurularak (2) deki statik basınç yüksekliği olarak,
p c2 p c2
z1 1 1 z 2 2 2 h k(1,2)
ρg 2g ρg 2g
1,8 2 h
L c2 1,8 2,552
2,55 λ 0,018 0,01 mSY
p2 1 k(1,2) D 2g 1 2 9,81
0,452 1,8 0,018
ρg 2 9,81
p2
1,358 mSY bulunur.
ρg
(2) ile (3) arasında (Burası bir dirsek) Bernoulli Denklemi yazılır ve KD=0,5 verildiğine göre
bu dirsekte meydana gelen basınç kaybı hesaplanarak (3) konumundaki statik basınç
yüksekliği;
p c2 p c2 c2
z2 2 2 z3 3 2 K D 3
ρg 2g ρg 2g 2g
p3
2,527 mSY
ρg
olarak hesaplanır.
Pompa emme ağzı ile basma ağzı yani, (3) ile (4) noktası arası aynı şekilde Bernoulli
Denklemi yazılarak
p c2 p c2
z3 3 3 z4 4 4 H m
ρg 2g ρg 2g
sonucu elde edilir. (4) noktasındaki hız, süreklilik denklemi yardımıyla c4=3.98 m/s bulunur.
Buradan da (4) noktasındaki statik basınç yüksekliği,
p4
79,597 mSY
ρg
olarak elde edilir.
Aynı şekilde (4) ile (5) arasına Bernoulli Denklemi uygulanarak (5) konumundaki statik
basınç yüksekliği, p c2 p c2
z 4 4 4 z 5 5 5 h k(4,5)
ρg 2g ρg 2g
p5
12,4 mSY bulunur.
ρg
(2) ile (3) arasındaki dirseğe benzer dirsek (5) ile (6) arasında var ve Bernoulli Denklemi
uygulanarak (6) konumundaki statik basınç yüksekliği,
p5 c 52 p6 c 62 c 62
z5 z6 KD
ρg 2g ρg 2g 2g
p6
10,56 mSY bulunur.
ρg
(6) ile (7) arası düz bir boru olduğunda (7) konumundaki meydana gelen statik basınç
yüksekliği ise;
p c2 p c2 c2
z6 6 6 z7 7 7 K D 7
ρg 2g ρg 2g 2g
p7
79,597 0,807 0,807 (2,4 70) (1,198 0,244 0,073)
ρg
p7
10,484 mSY
ρg
(7) ile (8) arasında Akışkanlar Mekaniğinde anlatılan bir ANİ GENİŞLEME olayı vardır.
Süreklilik Denkleminden yararlanılarak c7=3.98 m/s ve c8=1.77 m/s bulunur. Hareket Miktarı
Teoremi (7) ile (8) arasında uygulanırsa Basınç artımı olarak;
Δp c8 1,77
c 7 c8 3,98 1,77 0,4 mSY bulunur.
ρg g 9.81
Kinetik enerjinin kayıpsız geri kazanımındaki basınç artımı Bernoulli Denklemi yardımıyla,
Δp c 2 c82 3,98 2 1,77 2
7 0,648 mSY bulunur.
ρ g Kayıayıp 2g 19,62
Burada yani ani genişlemedeki basınç kaybı ise, kayıpsız basınç artımı ile gerçek basınç
artımı arasındaki farktan ibarettir.
hk(7,8)=0.648-0.4=0.248 mSY
Bu basınç yüksekliği farkı direk aşağıdaki denklemden;
h k(7,8)
c 7 c8 2
3,98 1,77 2 0,249 mSY
2g 19,62
bulmak mümkündür. Buradan da (8) konumundaki statik basınç yüksekliğini genel olarak (4)
ile (8) konumu arasında Bernoulli Denklemi uygulanarak bulunur.
Böylece (8) konumundaki statik basınç yüksekliği,
p4 c 24 p8 c82
z4 z8 h k(4,8) h k(lokal)
ρg 2g ρg 2g
3,98 2 p8 1,77 2
0 79,597 67,6 1,198 0,242 0,073 0,249
19,62 ρ g 2 9,81
p8
10,882 mSY bulunur.
ρg
(8) ila (9) arası (4) ile (5) arasındaki duruma benzer olarak Bernoulli Denklemi uygulanarak,
c=1,77 m/s bilindiğine göre (9) konumundaki statik basınç yüksekliği;
p8 c2 p c2
z8 8 z 9 9 9 h k(8,9)
ρg 2g ρg 2g
1,77 2 p 1,77 2 449 1,77 2
0 10,882 0 9 0,018
19,62 ρ g 19,62 1,2 19,62
p9
9,924 mSY olur.
ρg
Şimdi de (9) ile (10) arasında Bernoulli Denklemi uygulanarak, (10) konumundaki statik
basınç yüksekliği elde edilir. Önce yayıcı verimi 0.85 verildiğine göre bunun anlamı (9)
konumundan (10) konuma gidene kadar ki basınç dönüşüm faktörü şeklindedir. Böylece;
c 92 c10
2
1,77 2 1,18 2
h (yay) (1 0,85) 0,15 , h (yay) 0,013 mSY
2g 19,62
p9 c2 p c2
z9 9 z10 10 10 h (yay)
ρg 2g ρg 2g
1,77 2 p 1,182 p10
0 9,924 0 10 0,013, 10,00 mSY
19,62 ρ g 19,62 ρg
olarak bulunur. (10) konumundan (11) konumuna kadarki durum incelendiğinde, (10) daki
kinetik enerji (11) noktasına gidene kadar deponun çok büyük olmasından sıfır değerine
düşecektir. Dolayısıyla burada özel ani genişleme yani borudan büyük bir depoya geçiş
olacağından (10) konumundaki kinetik enerji burada çıkış kaybı olacaktır. Böylece buradaki
basınç yüksekliği kaybı;
c2 1,182
h k(10,11) 10 , h k(10,11) 0,071 mSY bulunur.
2 g 19,62
Buradaki ani genişlemeyi özel bir durum kabul ederek A/a=∞ olacaktır. (7) ile (8) deki ani
genişlemede elde edilenler buraya uygulanırsa;
c2 1.18 2
h k(10,11) 10 0,071 mSY bulunur. (A11 ve buradan c11 0 dıır.
2 g 19,62
Şimdi de (10) ile (11) konumları arasına Bernoulli Denklemi uygulanarak (11) konumundaki
statik basınç yüksekliği hesap edilir.
p10 c2 p c2
z10 10 z11 11 11 h k(10,11)
ρg 2g ρg 2g
1,18 2 p
0 10 0 11 0 0,071
19,62 ρg
p11
0 mSY bulunur.
ρg
Örnek 6 : Milindeki gücü 9,7 kW, dönme sayısı 1450 d/d olan bir pompa saniyede 30 lt suyu
21 m yüksekliğe basmaktadır. Basma ve emme borularına ait değerler ;
DB = 20 cm, LB= 280 m, λB = 0.026 , ΣKB = 2.9
DE = 20 cm, LE= 5 m, λE = 0.026 , ΣKE = 1.2
Olduğuna göre basma yüksekliğini, suya aktarılan net gücü ve pompa verimini bulunuz.
LB c 2B c 2B D2 4.Q
B B .( ). KB . Q c. A c.( . )c
2
DB 2 g 2g 4 .D 2
2 2
c L 16.Q L 8.Q L
B B .( B ) KB 2 4 B .( B ) KB 2 4 B .( B ) KB
2g DB DB .2.g DB DB .g DB
8.0.03 2 280 8.0.03 2 5
B 2 4
0.026 x 2.9 1.83 m E 2 4
0.026 x 1.2 0.08 m
.9,81.0,2 0.2 .9,81.0,2 0.2
Emme borusunun boyu küçük olduğundan sebep olduğu kayıp basma borusuna oranla çok
küçüktür.
c 92 c10
2
1,77 2 1,18 2
h (yay) (1 0,85) 0,15 , h (yay) 0,013 mSY
2g 19,62
p9 c2 p c2
z9 9 z10 10 10 h (yay)
ρg 2g ρg 2g
1,77 2 p 1,182 p10
0 9,924 0 10 0,013, 10,00 mSY
19,62 ρ g 19,62 ρg
Türbinler, akışkanın hidrolik enerjisini mekanik enerjiye çeviren makinelerdir. Basit olarak
bir mil ve mil üzerindeki kanatçıklardan oluşurlar. Kullanılan akışkana göre türbinin yapısı
değişmektedir. Genel olarak şu prensiple çalışırlar; Sistemdeki akışkan (su) türbinin
kanatçıklarına çarparak türbin miline hareket verir, hareket milin çıkışında mekanik işe
dönüşür ve mekanik işten jeneratörler vasıtasıyla elektrik üretilir.
Hidroelektrik güç tesislerinde kullanılan türbinlere hidrolik türbinler veya su türbinleri adı
verilir. Su türbinleri kullanım alanlarına, ürettikleri güce, güç üretme biçimlerine göre birçok
şekilde sınıflandırılabilirler.
1-) Türbinler akışkanlardaki mevcut enerjiyi kullanım şekline göre, akışkanın etki tarzına
göre;
Reaksiyon türbinleri (tepki) : Francis, Kaplan, Uskur türbinleri
Aksiyon türbinleri (etki) : Pelton
2-) Akışkan şekline göre;
Radyal akışlı türbinler (Yüksek düşülü Francis Türbini)
Eksenel akışlı türbinler (Kaplan Türbini)
Yarı eksenel akışlı türbinler ( Orta ve alçak düşülü Francis Türbini )
Teğetsel türbinler (Pelton Türbini)
3-) Düşüye Göre Sınıflandırma;
Yüksek basınçlı su türbini
Orta basınçlı su türbini,
Düşük basınçlı su türbini.
4-)Türbin Çıkış Güçlerine Göre;
Yüksek güçlü hidrolik türbinler (> 100 MW)
Orta güçlü hidrolik türbinler (20 – 100 MW arası)
Küçük güçlü hidrolik türbinler (1 – 20 MW arası)
Mini Hidrolik türbinler (100 kW – 1 MW arası)
Mikro hidrolik türbinler (5 kW – 100 kW arası)
Piko hidrolik türbinler (< 5 kW)
Türbinler, akışkanın hidrolik enerjisini mekanik enerjiye çeviren makinalardır. Herhangi bir
yer için en uygun türbin tipinin seçimi, yerin karakteristik özelliklerine bağlıdır. Ayrıca, düşü
ve debi değerine bağlı olarak hesaplanan özgül hız değerlerine bakılarak da türbin tipi
belirlenir. Bir türbinin ns özgül hızı, o türbine benzer olan ve aynı cins akışkanla 1 m net
düşü altında çalışıp en iyi verimle milinden 1 BG güç veren türbinin dakikadaki devir sayısı
olarak tanımlanır. Tablo 8.1'de özgül hıza bağlı olarak türbin tipleri görülmektedir.
(Özgül hız bağıntısı şu şekilde verilmektedir ( =n / )
Tablo 8.1. Özgül hıza göre türbinlerin sınıflandırılması
Türbin Tipi Özgül Hız ( )
Pelton 12-30
Turgo 20-70
Cross-flow 20-80
Francis 80-400
Uskur ve Kapan 340-1000
8.1. Reaksiyon Tipi Türbinler
Reaksiyon türbinleri aynı düşü ve debi değerinde aksiyon türbinlerinden daha hızlı döner.
Burada kullanılan türbinler Francis, Uskur ya da Kaplan türbinleridir. Yapımları aksiyon
türbinlerine göre daha zordur, Bu nedenle mikro hidrolik sistemlerde daha az
kullanılmaktadır. Ayrıca bu türbinlerde kavitasyon tehlikesi de vardır. Değişken debilerde de
düşük verim verirler.
Net düşü ve özgül hız bakımından oldukça geniş kullanım alanı olan reaksiyon tipi su
türbinleri suyun hem kinetik hem de potansiyel enerjisinden yararlanırlar. Bu nedenle, çarka
girişteki basınç çıkıştaki basınçtan çok daha büyük olur. Bu yüzden, suyun kapalı kanallar
içinden akma zorunluluğu vardır.
Francis tipi türbinleri 600 m düşüye kadar çalışırlar ve 500 MW’a kadar güç elde
edilebilmektedir. Bu türbin tipinin Pelton türbinine göre avantajı, daha küçük boyutlarda imal
edilerek, daha yüksek dönme sayılarında çalıştırmak mümkündür. Bu suretle imalattan dolayı
bir hayli ekonomi sağlanır. Ülkemizde Devlet Su İşlerinin denetiminde bulunan su türbini
tesislerinin büyük çoğunluğunda Francis tipi türbin kullanılmaktadır. Küçük güçlerde örnek
olarak 200 kW’a kadar olan güçlerde ve 5 m düşüden daha az yerlerde kamara tipi denilen ve
düşey eksenli Francis türbini kullanılır.
Kaplan türbininin, gemi pervanesine benzeyen, ama onun tersi biçimde çalışan bir çarkı vardır
(Şekil 8.4). Bir motorun çevirdiği gemi pervanesi gemiyi ileriye doğru hareket ettirmek için
suyu geriye iter; Kaplan türbininin çarkı çevresinden geçen suyun etkisiyle döner. Tıpkı döner
bahçe sulayıcılarında, borudan yüksek basınçla gelen suyun, sulayıcının kavisli kollarına
düşük hızla girip, düşük atmosfer basıncıyla karşılaştığında ivmelenerek dışarı çıkması
sonucu oluşan tepki kuvvetinin sulayıcıyı döndürmesi gibi. Bu türbinlerde su giriş ve çıkışı
aynı eksendedir. Çevre boyunca yerleştirilmiş yönlendirici kanatlardan geçen su türbin
çarkına gönderilir (Şekil 8.5).
20 metre düşüye kadar beton salyangoz gövdeli imal edilirler. Daha büyük düşülerde ise
salyangoz gövde saçtan imal edilmelidir. Bunun en büyük sebebi oluşan basınca karşı
koyabilmesi içindir.
Kaplan türbinleri Francis türbinlerine nazaran daha hızlı dönerler. Bu büyük avantaj nedeniyle
Jeneratöre arada kayış kasnak veya dişli olmadan da direkt, bağlanabilir, Francis türbinleri
orta düşüler için Kaplan türbinleri ise alçak düşüler için daha ekonomiktir. Yapımları aksiyon
türbinlerine göre daha zordur, Bu nedenle mikro hidrolik sistemlerde daha az
kullanılmaktadır. Ayrıca bu türbinlerde kavitasyon tehlikesi de vardır. Değişken debilerde de
düşük verim verirler.
Düşen suyun miktarında veya düşüş yüksekliğinde veya yük talebinde kayda değer
değişiklikler yer aldığı takdirde, uskur geometrisine sahip türbinlerin verimi %75’in altına
düşüyor. Debi fazlalığına karşı önlem nispeten kolay ve genellikle, ya giriş vanalarının ‘yük
talebini izleyen otomatik kontrolüyle sağlanıyor, ya da fazla su, yakın konumda inşa edilmiş
olan baca şeklindeki bir depoya (‘penstok’) saptırılıyor. Gerektiğinde bu baca suyu, ‘yüksüz
başlatma’ için kullanılabiliyor. Düşüş yüksekliğindeki mevsimsel değişmelerin veya yük
talebindeki oynamaların yol açtığı verim düşüklüğü sorunlarını aşmak için ise, Kaplan
türbininde, rotor kanatlarının açıları ayarlanabilir kılınmış (Şekil 8.7). Bu, yağ basıncıyla
çalışan ve genellikle rotor gövdesi içine yerleştirilmiş bulunan bir servomotor aracılığıyla
başarılıyor. Yağ, türbin ve alternatör şaftı üzerindeki yarıklardan geçen borularla iletiliyor. O
anki su akışına göre en uygun kanat açısı ayarı, keza bir pilot servomotor tarafından yapılıyor.
Bu nitelikleriyle, suyun düşme yüksekliğindeki mevsimsel oynamalar sorun olmaktan çıkıyor.
Şekil 8.7 Kaplan Türbininde Debi Ayarı ve Türbinin Genel Görüntüsü
Kaplan türbinleri genellikle salyangoz gövde biçiminde ve dikey olarak kullanılırlar. Yatay
olması gereken durumlarda ise farklı bir uygulaması olan boru tipi türbinler kullanılmaktadır.
Bu tip türbinler kaplan tipine nazaran daha düşük düşülerde tercih edilirler. Nehirlerde
uygulamaları oldukça fazladır.
1. Giriş Izgarası
2. Yöneltici Çark
3. Dönel Çark
4. Döner Çarkı Ayarlı Türbin Mili
5. Salmastralar
6. Konik Dişli Rediktör
7. Jeneratör
8. Kumanda Panosu
9. Kademesiz Ayarlanabilen Ayar Pompası
10. Emme Borsu
Şekil 8.8 Boru Tipi Kaplan Türbin Tesis Örneği ve Ekipmanları
Yüksek özgül hızlarda kısmi yüklerdeki verimi düzeltebilmek ve türbine değişik yük
ve düşülerde çalışma kolaylığı sağlayabilmek için bu türbinler hareketli palalı
türbinlerdir.
Alçak düşü ve yüksek debide çalışırlar.
Düşünün alçak olmasının sebebi kavitasyon direncinin azlığıdır.
Bu türbinler nehir üstü santraller için çok ideal bir türbin tipidir.
Akış tam olarak ekseneldir.
Özgül hızları 700d/d’den büyüktür.
Özgül hızın bu kadar büyük olması türbin ve jeneratör boyutlarını küçülterek maliyeti
azaltır bu nedenle Francis’ten daha avantajlıdır.
Ek olarak pala ayar mekanizmasını bünyesinde bulundurur.
Özgül hız büyüdükçe sıvının kanatlara girebilmesi için pala sayısı azalır.
Bu türbinlerde ayar yalnızca n, H ve α değerlerine bağlı değildir; bunların yanında β
kanat açısı değeri de söz konusudur.
Bu şekilde bir türbin yalnızca (N;n) dağ eğrisi ile temsil edilebilir.
Değişken düşüler de en uygun türbin tipidir.
Salyangoz geometrileri Francis’teki gibi dairesel değil, hızlar daha düşük olduğu için
genelde yarım daire şeklindedir.
Pelton türbini
• Yüksek düşü koşullarında yüksek verimlerde enerji üretimi sağlar.
• Elde edilen enerjinin yönetimini kolaylaştırır.
• Her ebatta üretilebilir ve 200 MWn’a kadar enerji üretimini mümkün kılar.
Şekil 8.9. Pelton türbini örnekleri
Barajlardan ve çaylardan elektrik üretmek için hidrolik (sıvı) türbinler kullanılır. Bunlar genel
olarak yukarıda bahsedildiği üzere üç tipte olurlar. Bir türbin tasarımı yapılırken, bu
türbininin rotoruna ne kadar moment gelir, hangi hızda döner, üretilen elektrik miktarı nedir,
türbin rotoru ve kanatları uygulanan kuvveti taşır mı, kanatlar ne kadar esner? sorularına
cevaplar aranmalıdır.
Yapılması gerekenler:
1. Önce elektrik hesabı için suyun içindeki enerji bulunur. Bu enerji özgül enerji terimi ile
ifade edilir yani bir kg suyun sahip olduğu J (Nm) cinsinden enerjidir. Buna göre suyun özgül
enerjisi üç şekilde hesaplanır.
i) Yüksekliği nedeniyle sahip olduğu enerji, buna potansiyel enerji denir. E= g.h (Özgül
Enerji= yerçekimi ivmesi * yüksekliktir)
ii) Basınç nedeniyle sahip olduğu enerji, buna basınç enerjisi denir. E=P/ρ (Özgül enerji=
Basınç / yoğunluk)
iii) Hızı nedeniyle sahip olduğu enerji, buna kinetik enerji denir. E=V2 /2 (Özgül enerji =Hız2
/2)
Bir barajın her noktasında suyun barındırdığı enerji sabittir. İster suyun en yukarısı olsun, ister
dibi olsun, isterse borunun çıkış ağzı olsun, suyu özgül enerjisi (bir kg içindeki enerji) hep
aynıdır. Su bir yerden başka bir yere akarken enerjinin şekli değişir ama miktarı sabittir.
Yukarıda iken potansiyel enerjisi vardır. Boru içinde hareket halinde iken bu kinetik enerjidir.
Yada suyun dibinde durgun halde iken bu enerji basınç enerjisidir. Ara geçişlerde ise bunlar
birbirine dönüşüm halindedir. Toplamı da şu formüle eşittir.
p c2
E g.z
ρ 2
2. Enerji üreteceğiniz yerde hangi tip türbin kullanacağınıza karar verirken aşağıdaki tabloyu
kullanabilirsiniz. Bunun için elinizdeki düşü ve su debisini dikkate almalısınız. Bu arada
imalat hususlarını da dikkate alarak kullanacağınız Türbine karar verebilirsiniz.
3. Kullanacağınız analiz yöntemine karar vermek: Fluent, Statik Structural yada Transient
Stractural analiz tiplerini kullanabilirsiniz. Fluent kullanırsanız akışkan olarak su kullanıp
giriş ve çıkış basınçlarını ve hızlarını vermeniz gerekecektir. Static ve Transient analizler
kullanırsanız, suyun kanata çarptığı yüzeye sadece basınç uygulayarak (P=ρ.g.h)çözüme
gidebilirsiniz. Bu yöntem daha basit olacaktır ama gerçek değerleri tam vermeyebilir.
Güç = Özgül Enerji * Kütlesel Debi => Güç = 490 J/kg * 10000 kg/s =
4.900.000 W = 4.900 kW =4.9 MW olur.
Yani ortalama bir evdeki cihazlar 1000 W çekerse (bir lamba 20 W, ütü 1200 W gibi)
yaklaşık 5000 tane evin elektriğini karşılıyor. Buda 20000 bin nüfuslu bir ilçe büyüklüğü olur.
Kayıpları da hesaba katarsak bunun %60 ni alabiliriz.
Örnek 2. Bir dağdan boru ile aşağı indirilen su, bir pelton türbinine çarptırılıyor. Su 20 cm
çapında bir borudan 40 m/s hızla püskürmektedir. Pelton türbininden ne kadar güç elde edilir.
P=. g. Q. H. η
P= Türbininin gücü
ρ= Suyun yoğunluğu (kg/m3)
g = Yerçekimi ivmesi (9.81 m/s2)
H = Net düşü (su yüzeyi ile türbin arasındaki yükseklik)
Q = Suyun hacimsel debisi (m3/s)
η = Genel verim.
Tüm verim yada kayıplar aşağıdaki resimden yaklaşık olarak anlaşılabilir. Verimi hesaplarken
her aşamanın verimi birbiriyle çarpılarak bulunur. Üst üste toplanarak bulunmaz. Çünkü bir
aşamadan çıkan enerji diğer aşamaya girmektedir. Her aşamada kayba uğramaktadır. Genel
verim o zaman şu şekilde bulunabilir.
ηtürbin = ηkanal ηcebri boru ηtürbin ηjeneratör
Buna göre resimden sadece türbin çıkışına kadar olan verim 0,95* 0,90 * 0,80* 0,85 = 0,58
olur. Yani elimizde enerjinin % 58 kalmış olur. Türbin verimi buradan % 58 alınabilir.
Türbinden sonra evlere gelene kadar bu enerji daha da azalıp elimizde % 35-40 kalmaktadır.
Şekil 8.10 Bir hidroelektrik santralde toplam güç çıkışı ve kayıplar
Baraj gölünden basınçlı boru (cebi boru) ile alınan su türbinden geçtikten sonra E kesitinden
dışarıya, boşalma kanalına atılmakta, buradan da akarsu yatağına gitmektedir. Emme borusu
türbinin bir parçası olduğundan E kesiti olarak emme borusunun çıkış kesiti alınmıştır.
Türbinlerde akış yönünün pompalardakinin tersi olduğu göz önünde tutularak net düşüyü
bulmak için Bernoulli denklemi (1) ile B ve E ile (2) noktaları arasında uygulanırsa;
p1 c2 p c2
z1 1 z B B B B ,1 (P1 =0, c1 ≈ 0 )
ρ.g 2.g ρ.g 2.g
p c2 p E c 2E p2 c 22
z B B 2 B z 1 B ,1 zE z2
ρ.g c2.g ρ.g 2.g (P 2 =0,2.g
ρ.g c2 ≈ 0 E), 2
E ,2 E
2.g
p E c 2E c2
zE z2 E
ρ.g 2.g 2.g
Sonuçlar (4) eşitliğine götürülürse;
Net düşü : c2 c 2E
H z1 z 2 B E H Hg B
2.g 2.g
veya (9) elde edilir.
c 2E
Y g .H g Z B
2
Su, türbini CE hızıyla terk ettiği için CE2 / 2.g kinetik enerjisi türbin içinde kullanılmadan
dışarı atılmaktadır. Gölden çıkıp basınçlı borudan ve türbinden geçerek boşalma kanalına
gelen suyun birim ağırlığı Hg enerji kaybetmektedir. Bu enerjinin ƷB kadarı basınçlı boruda
kaybolmakta, H kadarı türbin içinde bırakılmakta CE2/2.g kadarı dışarı atılmaktadır.
Uygulamada bazen CE2 / 2.g hesaba katılmayarak, net düşü için
Türbinde P = ƞ.g.ρ.Q.H ;
ƞ = P / g.ρ.Q.H olduğundan (9) eşitliği kullanılarak hesaplanan verim (10) eşitliği
kullanılarak hesaplanandan daha büyük çıkar. Dolayısıyla yapımcı firma net düşüyü (9)
eşitliğinden hesaplayarak verimi yüksek gösterme eğiliminde olabilir. Oysa yapımcının her
türlü çareye başvurarak CE hızını mümkün olduğu kadar küçük tutması ve dışarıya atılan
enerjiyi makul düzeyde tutması gerekir. Özellikle net düşüsü küçük olan türbinlerde çıkış
enerjisinin hesaba katılıp katılmaması önem kazanmaktadır.
Örnek 7 : Bir hidroelektrik tesisin geometrik düşüsü 70 m , debisi 130 m3/s’ dir. İki ünitenin
kullandığı santrale su 7 boru ile getirilmektedir. (L = 150 m, D = 2100 mm , λ = 0.020, Σk
=0.8 ) Bir türbinin mil gücü 38100 kW, türbin çıkışındaki ortalama su hızı 2.86 m/s olduğuna
göre çıkış enerjisini hesaba katarak ve katmayarak net düşüyü ve verimi bulunuz.
Basınçlı borudaki yük kaybı :
8.Q 2 LB 8.(130 / 7) 2 150
B 2 4 B .( ) KB B 2 4
0,020.( ) 0.8 3.26 m
D B .g DB .9,81.2,1 2.1
Çıkış kaybı = (cE2 / (2.g)) = (2,862 / (2 . 9,81)) = 0,417 m
H = Hg - ƷB = 70 – 3,26 = 66,74 m
P 38100.2.1000
0.895
.Q.g.H 1000.130.9,81.66,74
9. BOYUTSUZ SAYILAR :
Her akım makinasını tanımlayan, belirleyen beş büyüklük vardır. TANIM BÜYÜKLÜKLERİ
adını alan bu büyüklükler dönme sayısı(n), debi(Q), özgül enerji(gH), verim(ƞ) ve güçtür(P).
Ancak bunlardan sadece ikisi bağımsız olup diğerleri bu ikisi cinsinden ifade edilebilir. Tanım
büyüklükleri arasında üç bağıntı olduğundan bağımsız büyüklük sayısı ikiye düşmektedir. (Bu
bağıntılardan birisi, pompa halinde P = ρ.Q.gH / ƞ ) güç eşitliğidir.) Uygulamada bağımsız
büyüklük olarak n ve Q seçilir. Geriye kalan gH, ƞ ve P büyüklükleri n ve Q cinsinden ifade
edilir.
Her akım makinesinin sonsuz sayıda çalışma noktası vardır. Bu noktalar keyfi olmayıp
makinenin biçimine, büyüklüğüne ve akışkan cinsine bağlı olarak gH, n, Q - ƞ, n, Q - P, n, Q
eksen takımlarında bir yüzey oluştururlar. Bunlar makinenin çalışma yüzeyleridir.
Uygulamada n = sabit tutularak (n parametre alınarak) gH, Q - ƞ, Q - P, Q düzlemlerinde eğri
aileleri elde edilir. Her eğri belirli bir dönme sayısı için geçerlidir. Bu eğrilere TANIM
EĞRİLERİ ( ÇALIŞMA EĞRİLERİ, KARAKTERİSTİKLER ) adı verilir. Akım makinesi bu
eğriler üzerindeki bir noktada çalışır. Çıkıştaki vana açılıp kapatılarak, dönme sayısı
değiştirilerek eğriler üzerinde istenilen nokta elde edilebilir.
Biçim sayıları aynı olan makineler birbirine geometrik olarak benzer olan makinelerdir.
Makinenin biçimi aynı kalarak büyütülmesi veya küçültülmesi halinde tüm lineer boyutlarının
aynı oranda büyütülmesi veya küçültülmesi gerekir.
Örnek 8: Tasarım noktasındaki değerleri n =1450 d/d, Q = 60 lt/s, H=70 m olan bir tam
merkezkaç pompa verimin en yüksek olduğu noktada çalışmaktadır.
a-Pompanın su veya bağıl yoğunluğu 0.756 olan benzin basması hallerinde pompa çıkışındaki
basıncı tahmin ediniz.
Cevap : Basma yüksekliği akışkan cinsinden bağımsız olup benzin ve su için H= 70 m’dir.
p c2 p c2
H z B B B z E E E
ρ.g 2.g ρ.g 2.g
(1)ve (E) noktaları arasında Bernoulli denklemi yazılır ve buradan elde edilen Pe / (ρ.g)
yukarıda yerine konursa,
p1 c2 p c2
z1 1 zE E E E
ρ.g 2.g ρ.g 2.g
P1=0 , c1=0 pE c2
hE E E
ρ.g 2.g
pB c2
H e hE B E pB c 2B
ρ.g 2.g H (e h E E)
ρ.g 2.g
Bulunur.
Özellikle emme yüksekliğinin küçük, emme borusunun kısa olduğu hallerde e + hE + ƷE
toplamı H’ ya göre çok küçüktür. Ayrıca uygulamada genel olarak kinetik enerji basınca
oranla ihmal edilebilecek küçüklüktedir. (2.80 m/s lik bir hızın karşılığı olan kinetik enerjinin
akışkan yüksekliği değeri 2.802 /19.62 = 0.40 m’dir).
(a) eşitliğinin sağındaki parantez içindeki toplam H yanında ihmal edilerek PB basıncı tahmin
edilebilir.
Su için : ( PB / (ρsu.g) ) ≈ H PB = ρsu . g . H = 1000 . 9,81 . 70.10-5 = 6,87 bar
Benzin için : ( PB / (ρbenzin.g) ) ≈ H PB = ρb . g . H = 736 . 9,81 . 70.10-5 = 5,19 bar
10. Benzeşim:
Akışkan cinsi (ρ, μ) ve makine büyüklüğü (D) ne olursa olsun Re sayısının etkisi ihmal
edilirse benzer makinelerin sadece bir bağımsız tanım büyüklüğü vardır. Bu tanım büyüklüğü
debi sayısıdır (Ø). Diğer tanım büyüklükleri (ψ, ƞ, ν) Ø’ ye bağlı olarak ifade edilir veya
deneysel yoldan bu ifadelerin ( ψ = f(Ø) , ƞ = f(Ø), ν = f(Ø) ) eğrileri çizilir. Makine bu eğriler
üzerinde belirli bir noktada çalışır. Bu noktanın saptanması için Ø’ nin bilinmesi yeterlidir.
Aynı noktada çalışan benzer makinelerin bu noktadaki Ø, ψ, ƞ ve ν sayıları aynıdır. Başka bir
çalışma noktasına geçildiğinde bu sayılar değişir. Aynı çalışma noktasında boyutsuz sayıların
aynı olduğu yazılırsa benzer makineler için benzerlik kuralları elde edilir. Benzer
makinelerden birinin değerleri H, Q, n, ƞ, P, ρ diğerininki Hı, Qı, nı, ƞı, Pı, ρı ise:
Debi sayısı formülü : (Qı / (nı . (Dı)3) =(Q / (n.D3) → (Qı / Q) = (nı / n) . (Dı / D)3
ƞı = ƞ (P ı / (ρ ı . (nı)3. (Dı)5)) = (P / (ρ . n3. D5)) ( Güç sayısı formülü)
P / P = (ρ ı / ρ) . (nı / n)3 . (Dı / D)5
ı
nq = n. [√Q / H3/4]
n : d/d, Q : m3 /s, H:m
Çarkın tanım sayısı için kabul edilebilir en düşük değer nq =10’ dur. Özgül hızın daha düşük
olduğu hallerde pompa kademeli yapılır.
Her çarkta g.ΔH kadar özgül enerji kazanan akışkan i kademeli bir pompada gH = i.g.ΔH
kadar bir özgül enerji kazanır. Bir çarkın özgül hızı (nq)Ç = [ (n.√Q ) / H3/4] . i3/4 olur.
Örnek 9: Pompa yapımcısı bir firmada verimi yüksek tutmak amacıyla nq > 12 olması
öngörülmüştür. Bu firmanın yapmayı tasarladığı H=30 m, Q = 2 lt/s , n = 1450 d/d tanım
değerleri olan bir pompanın tipini saptayınız.
Bir çarkın özgül hızı → nq = n . [√Q / (ΔH)3/4] = 1450 . [√0,002 / (7,5)3/4] = 14,31
Pompa 4 kademelidir. Her kademedeki çark özgül hızı 14,31 olan tam merkezkaç çarktır.
Not: Çark tanım sayısı için kabul edilebilir en düşük değer nq = 10’ dur. Özgül hızın daha
düşük olduğu hallerde pompa kademeli yapılır. Hidrolik makinelerin sınıflandırılması ve
tiplerin belirlenmesinde esas olan özgül hız değerleri sadece bir çark için geçerlidir. Bu
sayılar çarkın biçimini belirler.
Bir kademeli pompanın özgül hızı (nq)p = n. [√Q / H3/4] olacaktır. Bu değerin 10 ‘dan küçük
çıkması halinde birden fazla çark kullanılarak kademeli pompa yapılacaktır.
Debi ve özgül enerji değerlerine bakılarak bir çarkın tipi saptanamaz. Bu hususta dönme
sayısı önemli rol oynar. Çark tipinin belirlenmesinde n, gH, Q beraberce ele alınıp nq
hesaplanmalıdır. Özgül enerjileri, debileri ve dolayısıyla güçleri aynı olan değişik dönme
sayılı makinelerden değişik dönme sayısı yüksek olan eksenel, düşük olan merkezkaç çarka
sahip olabilir.
Gazların sıvıya göre çok hafif olmaları nedeniyle özgül enerji bakımından su ve gaz ile
çalışan makineler büyük farklılık gösterirler.
Örnek 10: Özgül enerjisi Y = 1500 m2/s2 , debisi Q = 80 lt/s olan bir pompanın su ve hava
basması hallerinde PB – PE basınç farklarını hesaplayalım.
Emme ve basma flanşlarının çaplarının aynı olduğu ve iki flanşın aynı yükseklikte bulunduğu
kabul edilirse (cE = cB , ZE = ZB)
Y = (PB – PE) / ρ
Sayısal sonuçlar aynı makinenin gaz basıncını ne kadar az yükseltebileceğini ve havaya suya
oranla ne kadar küçük bir güç iletebileceğini göstermektedir. Kayda değer bir basınç farkı
(Örneğin 5 bar gibi) elde edebilmek için gazla çalışan makinelerde çok büyük özgül enerjiye
gerek vardır. Bu basınç farkını oluşturabilecek gücün aktarılabilmesi için dönme sayısı
mümkün olduğu kadar yüksek tutulur.
Örnek 11: Bir su pompasının deneyi yapılarak aşağıdaki çizelge elde edilmiştir.
a-) Ψ = f(Ø) , ƞ = f(Ø) eğrilerini çiziniz.
b-) Pompanın tipini belirleyiniz.
c-) Bu pompaya benzer ve çark çapı 180 mm olan bir benzin (ρb = 0,75) pompası n=1500 d/d
dönme sayısında çalıştığı zaman H = f(Ø) , ƞ = f(Ø) eğrilerini çiziniz. Bu pompanın tipini
belirtiniz.
d-) Benzin pompası Q = 7 lt/s olan noktada çalıştığı zaman basma yüksekliğini ve mil gücünü
bulunuz.
e-) Benzin pompası n = 1750 d/d’da çalıştığı zaman H = f(Ø) , ƞ = f(Ø) eğrilerini n= 1500
d/d için çizilen eğrilerle aynı eksen takımında çiziniz. n= 1750 d/d için Q= 7 lt/s noktasındaki
H ve P değerlerini bulunuz.
a-) Ψ ve Ø eksenlerinde uygun ölçekler seçmeye dikkat ederek Ψ =f (Ø) ve ƞ =f (Ø) eğrileri
çizilir.
b-) Özgül hız eşitliğinden tasarım noktasındaki değerler konularak özgül hız hesaplanır ve
çark tipi belirlenir. Ancak çizelgeye bakılarak verimin en yüksek olduğu noktanın ƞ = 0,60
noktası olduğu yanılgısına düşülmemelidir. Verilen 4 noktadan uygun eğri geçirilerek verimin
en yüksek bu eğriden elde edilir. Esasen daha sağlıklı bir eğri elde edilebilmesi için deneyde
daha fazla nokta alınır. Yapılan çizimde verimin en yüksek olduğu noktada Ø1= 0,0365 ,
Ψ1 = 0,96 değeri okunmaktadır. Bu değerler tasarım değeri kabul edilerek ;
eşitliğinden nqı hesaplanabilir. Yalnız burada Ψ = (gH) / (n2.D2) olduğuna dikkat edilmelidir.
Ψı = (π2 / 2) . Ψ bulunur.
c-) Benzer pompa hangi akışkanla çalışırsa çalışsın Ψ = f(Ø) , ƞ = f(Ø) eğrileri aynı olacaktır.
Ψ = f(Ø) eğrisinin belirli bir noktasının H = f(Ø) eğrisinde karşılığı olan noktaya geçmek için,
Bu veriler yukarıdaki grafikte yerlerine konularak H = f(Q) ve ƞ = f(Q) eğrileri elde edilir.
Bu benzin pompası yukarıda özgül hızı belirleyen su pompasına benzer olduğundan özgül hızı
aynıdır ve tam merkezkaç pompadır ( Eğriden H1 =9.78 m Q1 = 5.32 l/s okunarak
nq = 1500. (√0,00532/ 9,780,75) = 19,78 bulunur. Aradaki küçük fark okuma hatalarından ve
çizimden ileri gelmektedir).
d-) Pompanın saniyede 7 L benzin basması için şekildeki A noktasında çalışması gerekir.
e-) Aynı pompa n = 1500 d/d yerine nı = 1750 d/d dönme sayısında çalıştırıldığında n = 1500
d/d için çizilen eğrinin herhangi bir H-Q noktası Hı = (nı/n)2.H , Qı = (nı/n).Q olmak üzere
Hı-Qı noktasına ötelenecektir.
Hı = (1750/1500)2 . H
Qı = (1750/1500) . Q
Qı(l/s) 1,7 4,26 680 9,36
Hı(m) 15,39 14,56 12,62 10,13
ı
Ƞ 0,26 0,52 0,6 0,42
yeni değerler elde edilir.
Yeni eğrilerde Qı = 7 lt/s debi sağlayan B noktası için HıB= 12,60 m , ƞB = 0,585 okunarak,
PBı = (1 / ƞB) . ρ . QıB . g .HıB = (1 / 0,583). 750 . .10-3. 9,81. 12,60 → PA = 1109 w bulunur.
11. KAYIPLAR :
Kanat Özgül Enerjisi (Yk): Pompalarda çark kanatlarından akışkanın birim kütlesine
aktarılan, türbinlerde ise akışkanın birim kütlesinin çarka aktardığı enerjiye KANAT ÖZGÜL
ENERJİSİ denir (Yk).
Y = Yk - Zh (Yk = Y + Zh ) (pompa)
Türbinlerde akışkanın birim kütlesinin türbinden geçerken bıraktığı net enerjisinin (Y) bir
kısmı türbin içindeki hidrolik kayıplara harcanır ancak geri kalan Y- Zh miktarı çark
kanatlarına aktarılır.
12. Verimler :
12.1. Hidrolik Verim (ƞh):
Pompalarda çark kanatlarından akışkana aktarılan enerjinin (Yk) ancak belirli bir yüzdesi
akışkana geçer (Y), geri kalanı hidrolik kayıplara sarf olur. Bu yüzdeye hidrolik verim denir.
Y Y
Pompalarda : ƞh . Yk = Y h
Yk Y Z h
Türbinlerde akışkanın türbin içinde bıraktığı enerjinin (Y) yalnız belirli bir yüzde çark
kanatlarına aktarılır (Yk), geri kalanı hidrolik kayıpları karşılar. Bu yüzdeye hidrolik verim
denir.
Y Y Zh
Türbinlerde : ƞh.Y=Yk h k
Y Y
Türbinlerde akışkanın makine içinden mile doğru aktardığı gücün (ρQY) belirli bir yüzdesi
mile geçer. Geri kalanı hidrolik kayıplara, kaçak kayıplarına ve çark sürtünme kayıplarına sarf
olur. Dolayısıyla türbinlerde;
P
i i yazılır.
.Q Y
Örnek 12) Şekildeki pompanın çalışma verileri şunlardır. Pompanın debisi Q=160m3/saat,
pompanın emme kesitindeki basıncı pemme= -0.02 bar, çıkış kesitindeki basınç ise pbasma=7
bar’dır. Sevk edilen akışkan temiz su ve sıcaklığı 20 oC ve buna karşılık gelen su yoğunluğu
ρ=998,2 kg/m3 tür.
A) Özgül enerjisini hesaplayınız?
B) Genel verim η=0,8 kabul edildiği takdirde pompa mil gücünü bulunuz.
Basma Hattına
Dbasma=80 mm
Pemme=-0,02 bar
Pbasma=7 bar
280 mm
Emme Borusundan
Demme=100 mm
ÇÖZÜM 2)
Daha önce elde edilen özgül enerji eşitliği göz önünde bulundurularak,
Q Q 0,0444
A) c emme
A emme π 2 π
D emme 0,12
4 4
c emme 5,66 m/s
Q Q 0,0444
c basma
A basma π 2 π
D basma 0,082
4 4
c basma 8,84 m/s
p basma p emme c 2basma c emme
2
Y gy
ρ 2
7 105 (0,02 10 5 ) 8,84 2 5,66 2
Y 9,81 0,28
998,2 2
Y 2,75 721,3 23
Y 747,05 J/kg elde edilir.
Hm= Y/g=747,05/9,81, Hm=76,1 mSY
sonucu elde edilir.
B) Yine daha önce elde edilen verim eşitliği göz önünde bulundurularak,
m Y Q ρ Y
P , m Q ρ P
η
0,0444 998,2 747,05
P
0,8
P 41386,64 W 41,4 kW elde edilir.
13. HIZ ÜÇGENLERİ:
Çark içinden geçmekte olan bir akışkan parçacığı bir yandan çarka göre w bağıl hızı ile
ilerlerken diğer yandan çarkla beraber dönme ekseni etrafında u = r.w çevresel hızıyla
(sürükleme hızı) döner. Burada r parçacığın o anda dönme ekseninden uzaklaştığını gösterir.
Çarka bağlı olan ve çarkla dönen eksen takımında parçacığın sadece w hızıyla ilerlediği
görülür. Bu eksen takımından gözlenen akışa bağıl akış denir. Akışkanı çark içinden geçirerek
debi oluşturan akış bağıl akıştır. W hızının her noktada sıfır olması halinde çarkı dolduran
akış sadece çarkla beraber döner durur.
Bağıl hızın sürükleme hızıyla vektörel toplamı parçacığın C mutlak hızını verir. ( c u w ),
Sabit bir eksen takımından bakan bir gözlemci parçacığın C mutlak hızıyla hareket ettiğini
görür.
Çarka bağlı eksen takımından bakıldığında parçacığın çark kanatları arasındaki kanalları
izleyerek ilerlediği ve kanat profiline benzer bir yörünge (akım çizgisi) çizdiği görülür. Buna
bağıl yörünge adı verilir.
c u w vektörel toplamı akışın bu noktasında bir üçgen oluşturur. Buna HIZ ÜÇGENİ
denir. Turbo makinalarda bu üçgenlerin bazı özel noktalarda (çark giriş ve çıkış noktaları
gibi) çizilmesi çok önemlidir. Bu özel noktalar 0,1,2,3….. gibi tam sayılarla belirlenir. Bu
işaretlemeler yapılırken burada sayıların, basıncın arttığı yönde artması kuralı kullanılacaktır.
Pompa çıkışına akışkan parçacığı (1) noktasında girerek çarkla beraber dönmeye başlamakta
(2) noktasında çarkı terk etmektedir. Ancak (2) noktasında halen çark içindedir ve çarkla
beraber dönmektedir.
Parçacık (0) noktasında emme kenarına gelmiş fakat henüz çarka girmemiştir. (3) noktasında
basınç kenarına gelmiş ve çarktan dışarı çıkmıştır. Kanat kalınlıkları nedeniyle (0) ve (1)
noktalarındaki akış kesitleri ile (2) ve (3) kesitleri birbirinden farklıdır. Emme kenarında (0)
noktasını içeren giriş kesiti π.D1.b1 ‘dir. (b1 = çark giriş genişliği)
Oysa (1) noktasındaki kanat kalınlıları kesiti daralttığından giriş kesiti λ1.π.D1.b1 değerine
düşmüştür. Burada λ1 birden küçük olup daralma katsayısı adını alır. Emme kenarından giren
akış aniden daha küçük bir kesitle karşılaşarak birden bire hızlanır. Basınç kenarında ise (2)
noktasındaki kesit λ2.π.D2.b2 , (3) noktasındaki π.D2.b2’ dir. Akış çarktan çıkarken aniden
daha geniş bir kesite girerek birdenbire yavaşlar. Türbin çarkında ise basınç kenarından giren
akış burada aniden hızlanırken emme kenarından çıkışı sırasında aniden yavaşlayacaktır.
Emme kenarında bir kanadın emme çemberini kapattığı yay σ1, basınç kenarındaki σ2 ve
kanat sayısı Z ise, geçişe açık akış kesitleri ;
A0 = π.D1.b1 A3 = π.D2.b2
t1 = (π.D1) / Z t2 = (π.D2) / Z
λ : daralma katsayısı
t1 : emme kenarındaki kanat açıklığı
t2 : basınç kenarındaki kanat açıklığı
c0m bileşeni hız üçgenine getirilerek c0 hızı belirtilmiştir. c0 hızı emme kenarına gelen fakat
henüz çarka girip çarkla dönmeye başlamayan bir parçacığın hızıdır. Bu hız çok önemlidir.
Çünkü emme borusundan gelerek çarka yönelen akış tam çark girişinde c0 hız vektörüne sahip
olursa emme kenarı hız üçgeni oluşur ve w1 hızı çarka (kanada) teğet olarak girer. c0 ile u1
hızları arasındaki açı α0 ile gösterilmiştir. Bu açı çarka sevk edilen akışın tam çarka
girişindeki yönünü belirler. Bu akış hız üçgeni ile belirlenen yönden başka bir yönde çarka
gönderilirse bağıl akış girişte kanada teğet olamaz, ya kanada dik yönde bir çarpma bileşeni
doğar veya bağıl akış kanadı izlemeyerek çeperden ayrılır. Her iki halde de önemli kayıplar
söz konusudur. Debi eşitliği (2) ile (3) kesitleri için;
c3 hızı parçacığın basınç kenarına gelerek çarkı terk edip A3 kesitine girdiği noktadaki hızdır.
Çarktan sıradaki elemana çıkış c3 hızıyla girer. Akış çarka girdikten sonra kanatlar arasındaki
kanalları izlemek zorunda olduğundan bağıl akış çıkışta kanada teğet olur.
Pompa hali: Pompalarda kanatlardan akışkanın birim kütlesine uygulanan momente kanat
momenti adı verilir (Mk).
Kanat sayısının sonsuz olduğu haldeki kanat momenti Mk∞ şu şekilde verilebilir. (Q = ΣdQ)
Çarkın tüm akışa uyguladığı moment tüm dQ akışlarına uygulanan momentlerin toplamına
eşittir.
c3 hızının çevresel bileşeni c3u , c0 hızının çevresel bileşeni c0u ile gösterilirse ;
Çark kanatlarının akışkana moment aktarabilmesi için r2.c3u > r1.c0u olmalıdır. Birçok
uygulamada r2 > r1 olması yetmez aynı zamanda c3u > c0u ve açıların kosinüsleri bir yana
bırakılırsa c3 > c0 olması zorunlu görülür. Bu ise pompanın çarkından geçen akışkanın kinetik
enerji kazanması demektir.
Kanatlardan akışkana aktarılan güç Mkw ’ dır. Yk, kanat özgül enerjisi tanımdan,
Y∞ = ƞh . Yk∞ H∞ = ƞh . ( Yk∞ / g )
H∞ = ƞh . (u2.c3u - u1.c0u) / g bulunur.
Pompaların emme borularındaki akış kendi haline bırakılırsa daima dik giriş olayı gerçekleşir.
(α0 = α1 = 90°)
Türbinde kanatların akışa değil fakat akışın kanatlara uyguladığı kuvvet söz konusudur. Bu
kuvvet ise bölgeye birim zamanda giren hareket miktarı ile bölgeden birim zamanda çıkan
hareket miktarının farkına eşittir.
Kanat özgül enerji Yk∞, cu izdüşümleri yerine doğrudan c, U, W hızları cinsinden bulunabilir.
Emme kenarı hız üçgenine kosinüs teoremi uygulanırsa;
yazılır ve
Akışkan bir yandan kanatlar arasındaki kanallar içinde çarka göre ilerlerken diğer yandan
çarkla beraber dönmektedir. Bu durumda çark içinden geçen akışın basıncı iki nedenle
değişir. Bağıl akışın kendisinin hızlanması, yavaşlaması veya yükseklik kazanması /
kaybetmesi basınç değişimine sebep olur. Başka bir deyişle bağıl akışın kendisine Bernoulli
denklemi uygulanabilir. [ (+) işareti pompalar, (-) işareti türbinler için geçerlidir.]
P1 W12 P2 W22
g.Z1 g .Z 2 12
ρ 2 ρ 2
P2 P1 W 2 W22
g.Z1 g.Z 2 1 12
ρ 2
Akışkan çarkla beraber döndüğünden bu hareketin merkezkaç kuvvetlerinin etkisi altına
girmekte ve basıncı değişmektedir. Bu ise bir zorunlu dönme hareketi olup basınçta sebep
olduğu değişme;
P2 P1 W 2 2 U 2 U 12
(r2 r12 ) 2
ρ 2 2
eşitliğiyle belirlenir.
Bu iki hareketin tertibi halinde akışın basıncındaki değişme basınç değişikliklerinin toplamına
eşit olacaktır.
P2 P1 W 2 W22 U 2 U 12
g.Z1 g .Z 2 1 12 2
ρ 2 2
Bu sonuç tekrar düzenlenerek bağıl harekette Bernoulli denklemi;
P W 2 U12 P W 2 U 22
g.Z1 1 1 g.Z 2 2 2 12
ρ 2 ρ 2
bulunur.
Bu bir enerji denklemi değildir. Bağıl harekette Bernoulli denklemi hareketlerin terkibi
halinde akışın bağıl ve sürükleme hızları ile basıncın arasındaki bağıntıyı veren bir eşitliktir.
Çarktan geçen akışın basıncının değişmesi için akış kesitinin daraltılıp genişletilerek bağıl
akışın hızlandırılması veya yavaşlatılması veya akışın radyal yönde ilerleyerek sürükleme
hızının farklı olduğu bölgelere girmesi gereklidir.
P c2 P c2
Yk g.Z 2 2 2 - g.Z1 1 1 12
ρ 2 ρ 2
P2 P W 2 W22 U 22 U 12
( g .Z 2 ) ( g .Z 1 1 ) 12 1
ρ ρ 2 2
a- Akışın kinetik enerjisi ( mutlak hızı) değiştirilir; Bu yoldan kanat özgül enerjisi elde
edebilmek için daima c2 > c1 olmalıdır. Bu yapılacağı zaman her kg akışkan türbin çarkı
içinde (c22 - c12) / 2 kadar kinetik enerji bıraktığı halde pompa çarklarından (c22 - c12) / 2
kadar kinetik enerji kazanır.
P2 P1 W12 W22 U 22 U 12
ρ 2 2
eşitliğinden görüldüğü gibi çark içindeki akışın basıncını değiştirmek için sürükleme hızı ile
bağıl hızın değiştirilmeleri gerekir.
Kavitasyon ve dayanıklılık gibi nedenlerle U2 hızı üzerinde istenildiği gibi oynamak çok
zaman mümkün değildir. Oysa kanat profillerini kanat açılarını değiştirerek C2U bileşeni
kolaylıkla ayarlanabilir.
Santrifüj pompalarda β2 açısı 90°’ ye eşit ya da küçük olabilir ve β2’ nin değerine göre basma
yüksekliği ile debi arasında bir grafik çizilir.
β2 > 90° öne eğimli
β2 = 90° radyal kanat
β2 < 90° geriye eğimli
Debiye bağlı olarak Hm basma yüksekliği öne eğik kanatlarda artarken radyal kanatlarda
sabit, geriye eğik kanatlarda ise azalmaktadır.
β2 > 90° ise debinin artmasıyla basma yüksekliği artarken pompa içerisinde titreşim ve
düzensizlikler meydana gelir. Bundan dolayı pompalar, vantilatörler ya radyal kanatlı ya da
geriye eğik olarak imal edilirler.
Kanatlar β2∞ açısıyla gerçekleştirilir. Fakat kanat açıklığı nedeniyle gerçek akış çarktan β2
açısıyla çıkar. Dolayısıyla β2 açısıyla gerçekleştirilen kanatlara sahip çarktan Yk∞ = U2 .c2∞
kanat özgül enerjisi yerine Yk = U2 .c2 özgül enerjisi elde edilir. Gerçek kanat özgül enerjisi
U2 . (c2∞ - c2u ) = U2 .ΔCu kadar azdır. Bu olaya güç azlığı adı verilir. Güç azlığı bir kayıp
değildir.
Güç azlığı hesaplarında Yk Yk (1 p ) eşitliği kullanılır. Burada p’ ye güç azlığı sayısı adı
verilir. Türbinlerde akışkan çarka basınç kenarından girdiğinden güç azlığı olayı önemsizdir.
Örnek 13) Bir merkezkaç su pompası çarkının çapı 250 mm basınç kenarı kanat açısı 26o,
kanat sayısı 7, kanat kalınlığı 4 mm, çıkış genişliği 12 mm, güç azlığı sayısı 0.464’tür.
Pompanın tasarım debisi 17 l/s, dönme sayısı 1450 d/d olarak belirlidir.(h=0.82 alınacak)
Yk Yk (1 p)
Yk u 2 .c2 u Yk u 2 .c2u
u 2 .c2 u (1 p )u 2 .c2u
c 2 u
c 2u
(1 p )
1.96
c2 u 18.98 14.96
tan 26
c 2 u 14.96
c 2u 10.22 m / s
(1 p ) 1 0.464
C2u bilindiğinden gerçek üçgen çizilir.
2
c 3m (1 - )..c 2m 0.92 x1.96 1.80 m
t2
Kanat özgül enerjisi Yk=u2. C2u
=18.98 x 10.22 = 193.98 m2/s2
Y h .Yk 0.82 x193.98
H H 16.21 m
g g 9.81
Basma yüksekliği
.Y
h
Yk
Kanat verimi veya hidrolik verim sadece kanat kanallarında oluşan basınç kayıplarını temsil
eder.
P3-P0 basınç farkı aralık akışını oluşturduğundan aralık basıncı adını alır. Bu basınç farkının iş
yapma yeteneği olan (P3-P0)/ oranına aralık basıncı özgül enerjisi denir(Ya).
P Po
Ya 3
Dönel makinalarda Ya/Y oranına tepki derecesi () denir. Ya çark içindeki basınç değişi
olduğundan tepki derecesi bir bakıma çark içinde dönüşen enerjinin yüzde kaçının basınç
değişmesi ile sağlandığını belirler.
Y
a
Y
c
o 1 2u
İle hesaplanır. 1=90 ve c1m=c2m için 2u 2 elde edilir.
Akış içinde belirli noktalarda basınç çeşitli nedenlerle çok düşük değerler alabilir. Eğer
akışkan sıvı ise ve belirli bir bölgede basınç buharlaşma (Kaynama) basıncının altına düşerse
akışkan kaynamaya başlar. Ortaya çıkan buhar kabarcıkları akışkanla birlikte sürüklenir.
Basıncın yüksek olduğu bölgeye gelen kabarcıklar ortadan kalkar. Böylece aniden ortaya
çıkan kabarcık hacmi boşluğuna sıvı hücum eder. Eğer yok olan kabarcık katı çepere bitişikse
boşluğu dolduran sıvı şiddetle çepere çarpar. Çeperin bu noktalarında aniden çok yüksek
basınçlar oluşur. Bu bölgelerde katı çeperlere bir çekiçle gelişigüzel vuruluyormuş gibi sesler
duyulur. Bu olaya boşlum (kavitasyon) denir. Bu olayın etkili olduğu bölgede malzeme ne
kadar kaliteli olursa olsun bir süre sonra tahrip olur. Malzeme adeta bir sünger görünümü alır.
14.1 Pompalarda Boşlum:
cA≈ 0 , PA = Pa
p0 pa c2
( g.hE ) 0 Z E
ρ ρ 2
bulunur.
Bu denklemde (co2/ 2) pompa yapımcısı ile ilgilidir. Diğer terimler ile yapımcının ilişkisi
yoktur. Yapımcı ile ilişkisi olmayan terimler bir yanda toplanırsa;
pa pb c2
( g.hE ) Z E 0
ρ 2
bulunur.
Şu halde su türbini B ve E kesitleri arasında kalan makinedir. Ayrıca gene pompalardan farklı
olarak türbinlerin emme borusu konik yapılmaktadır. Çeperden ayrılmaları önlemek için
yayıcının koniklik açısı 10 dereceyi geçmemelidir. Çark çıkış kesitinin makul büyüklükte
olabilmesi için c0 hızının çok küçük olmaması gerekir. Aksi halde çark çıkış kesiti ve emme
borusu çapı çok büyür, makine hantal ve pahalı olur. Bunu önlemek için c0 hızı bir miktar
yüksek tutulur ( 8 – 12 m/s gibi). Çarktan bu hızla çıkıp emme borusuna giren akış boşalma
kanalına silindirik bir boru ile getirilip E kesitinden aynı c0 hızıyla dışarı atılırsa önemli
miktarda kinetik enerji dışarı atılmış olur, buna çıkış kaybı denir.
Şekil 1-b’de O ile A noktaları arasına Bernoulli denklemi yazılırsa çark çıkışındaki basınç
için;
p c2 p c2 c2
g.z o o o g.z A A A 0 E
ρ 2 ρ 2 2
po pa
g.hE E
ρ ρ
Burada ƷE sadece emme borusundaki sürtünme kaybı olup emme borusundan çıkıştaki hazne
giriş kaybı (çıkış kaybı) cO2 / 2 olarak hesaba katılmıştır. Aynı uygulama Şekil 1-a’ daki
konik emme borulu türbin için yapılırsa;
p o c o2 p A c 2A c 2E
g.z o g.z A E
ρ 2 ρ 2 2
po pa (c o2 c E2 )
g.hE E
ρ ρ 2
elde edilir.
Konik emme borulu (yayıcılı) türbinde çark çıkışındaki PO / ρ basıncı silindirik haldekinden
(co2 cE2 )
kadar daha küçüktür. Bu miktar çark içinde mekanik enerjiye dönüştürülmüştür.
2
Yayıcılı türbin çarkı bu enerji dönüşümüne göre hesaplandığından (O) noktasına daha düşük
basınçla gelen su yayıcı içinde yavaşladığından basıncı artar ve E kesitinde boşalma kanalına
çıkacak değere varır. Böylece boşalma kanalına sadece cE2 / 2 kinetik enerjisi atılmış ve
(c 2 cE2 )
koniklik sayesinde o kinetik enerjisinin karşılığı olan basınç çark içinde kullanılarak
2
mekanik enerjiye dönüştürülmüştür. Bu olaya Geri Kazanım adı verilir.
po pa (c 2 c E2 ) p b
g.hE E o
ρ ρ 2 ρ
Burada hE dışında türbine ait değerler sağ tarafa alınarak,
Pa Pb (c 2 c E2 )
g .hE o E
ρ 2
yazılır.
Görüldüğü gibi akış yönü ters olduğundan türbinlerde kayıplar boşlumu önleyici yönde rol
oynamaktadır.
Pa Pb
g.hE y
ρ
yazılır ve eşitlik halinde hE = (hE)m olacağından;
1 Pa Pb
( hE ) m y
g ρ
veya
y
(hE ) m H a hb
g
bulunur.
Türbinin zaman zaman maksimum güçte çalışması söz konusu olduğundan boşlum
hesaplarının debinin en büyük olduğu bu noktaya göre yapılması doğru olur.
4/3
n. Qm n. Qm
(s q ) m y
y 3 / 4
( s q ) m
yazılır.
Özellikle çark giriş koşulları kötüleştiği için maksimum güçteki verim tasarım noktasındaki
verimden düşük olur.
Francis ve kaplan türbinleri için çizelge (nq’ ya bağlı)
FRANCIS KAPLAN
80
800
60
Ho 600
40
400
Po
20
200
Şekilden görüldüğü gibi α’nın bazı değerlerinde verim max. Olmaktadır. Türbinin max.
Verimi verebilecek aralık olan αop tutulması gerekir. Francis türbinlerinde tam açıklıktaki
verim optimum değerinden %5 daha düşüktür. HO değerinin her ne kadar sabit olması
gerekiyorsa da α’nın büyümesiyle Q ’nun artması ve borulardaki kayıpların Q2 ile artması
nedeniyle HO’ ın belirli oranda azalması gerekir.
HO = Hg - Q2.A
g Po
Po: giriş enerjisi
(Tork)
Pe Pe: çıkış enerjisi
Şekilden de görüldüğü gibi devir sayısı arttıkça sistemin genel verimi önce artmakta sonra
azalmaktadır. Verimi max. Yapan devir sayısına optimum devir sayısı ve verimi sıfır yapan
verim sayısına ambolman devir sayısı denir. Bu devirde verim ve moment(tork) sıfıra eşittir.
Bu durumda devir sayısı çok büyük olacağından meydana gelen merkezkaç kuvvetleri türbini
tahrip edebilir. Francis türbinlerinde na /nop = 2,0 - 2,1 arasındadır.
Dağ Eğrileri: Sabit hız ve sabit açıklık karakteristikleri bileştirilirse devir sayısı ve efektif
güç gibi iki değişkene göre verimin değişimi incelenebilir. Bu şekilde elde edilen eğrilere dağ
eğrileri denir. Dağ eğrileri değişik açıklık, devir sayısı ve verim değerlerini içermektedir. Dağ
eğrilerinin çiziminde HO net düşüsü sabit olarak alınır.
Belli bir türbinin D çapında ve HO düşüsün deki dağ eğrisi belli ise geometrik benzerlik
kuralları (dinamik ve geometrik bakımdan benzer türbinlerin) kullanılarak bu türbine benzer
diğer türbinlerin dağ eğrileri hesaplanır.
Pe 0.90
0.86 0.80 0.76 0.70
Tam açıklık
PeA A 3
2
1
na nopt n
Örnek: A noktasına karşılık gelen türbinin kanat açısı 2 ve verimi 0.76’dır.
Pompaların seri (ard arda) bağlanması halinde her pompadan aynı debi geçer. Her pompa
içinden geçen akışkana ayrı ayrı enerji aktardığından son pompadan çıkan akışın kazandığı
özgül enerji pompaların özgül enerjileri toplamı olur. Bu nedenle seri bağlı iki pompanın
ortak kısma eğrisi pompaların kısma eğrilerinin düşeyde toplanması ile elde edilir. Paralel
bağlı halde sistemin debisi pompaların debisinin toplamına eşittir. Bu kez pompaların basma
yükseklikleri aynıdır. Ortak eğri pompaların kısma eğrilerinin yatayda toplamı olan eğridir.
Pompaların seri veya paralel bağlanarak çalışmaları halinde özellikle motor güçlerinin hesabı
için her pompanın çalışma noktasının bilinmesi gerekir. Birden fazla pompanın birlikte
çalışması halinde yapılan en önemli hata paralel bağlama durumunda debinin önemli oranda
artacağı kabulüdür. İki pompa paralel bağlandığı zaman debinin iki katına çıkması için
kayıpların sıfır olması gerekir. Kayıplar nedeniyle paralel bağlama ile debinin iki katına
çıkması mümkün değildir.
Aynı iki pompanın seri bağlanmasının paralel bağlamadan çok daha fazla debi artışı sağladığı
görülmektedir. Paralel bağlama halinde Q2 ile orantılı olarak artan kayıplar karşılanamadığı
için istenilen artış sağlanamaz. Seri bağlama sonucunda elde edilen toplam H kayıplarındaki
artışı karşılayabildiği için debideki önemli artış sağlanmıştır. Ancak bu durumda kayıplara
büyük enerji harcanmakta toplam basma yüksekliğinin yarısı geometrik yüksekliği, diğer
yarısı ile kayıpları karşılamaktadır.
Pompalar bir boru şebekesine paralel veya seri hâlde çalışabilirler. Debinin çok olması
istendiği durumlarda paralel, basma yüksekliğinin çok olması istendiği durumlarda ise seri
olarak bağlanabilirler.
Pompalar seri bağlandığında debi çok fazla artmaz, basma yüksekliği daha fazla artar. Paralel
bağlantıda ise debi daha çok artar fakat basma yüksekliği çok artmaz.
Sistemin ihtiyaç duyduğu pompa kapasitesinin bir pompa ile sağlanamadığı durumlarda ilave
ikinci pompanın birinciye paralel bağlanması durumunda çıkışta pompa kapasitelerinin
toplamı kadar bir kapasite elde edilmesi mümkündür (Şekil 1).
Şekil 1. de anlatma kolaylığı açısından farklı pompa karakteristik eğrileri gösterilmiştir ancak
ekonomik kullanım açısından pompaların birbirinin aynı büyüklükte kullanılması önemlidir.
Paralel bağlı pompaların boru bağlantı şekilleri Şekil 2 de verilmiştir. Pompalarda giriş boru
çapları her zaman çıkış borularından daha büyük seçilir.
ŞEKİL 1 ŞEKİL 2
Eğer sistemde yeterli basma yüksekliği sağlanamıyorsa pompalar birbirine seri (Birinin çıkışı
diğerinin girişine) bağlanarak her iki pompanın basma yüksekliklerinin toplamı kadar basma
yüksekliği elde edilebilir. Seri bağlı pompalarda kapasite en düşük kapasiteye sahip pompanın
kapasitesi kadar olur. Bu nedenle verimlilik açısından paralel bağlı pompalardaki gibi aynı
büyüklükteki pompalar birbirine seri bağlanır. Ancak anlatma kolaylığı açısından Sekil 3 de
farklı pompa karakteristik eğrileri gösterilmiştir. Seri bağlı pompaların borulaması Şekil 4 de
verilmiştir.
ŞEKİL 3 ŞEKİL 4
Şekil (42)’de görüldüğü gibi, birbirinin aynı 3 pompanın paralel çalışması halinde tesisata
basılan toplam debi Q, her bir pompanın debisi
Q
ise Q1 = Q2 = Q3 = olmaktadır.
3
Not: Yukarıdaki paralel pompalı tesisatlarda; her bir pompanın emme tesisatı ile K birleşme
noktasına kadar olan basma borularındaki yük kayıpları tesisatın ortak basma hattındaki yük
kayıpları yanında ihmal edilmiştir.
Tesisattaki toplam debiyi artırmak için pompaları paralel bağlamak her zaman istenilen
sonucu vermez. Boru kayıp karakteristiğinin yatık (kayıplar az) olduğu tesisatlarda paralel
bağlı pompalar çözüm olmaktadır. Ancak, bu kayıp karakteristiği çok dik ise (kayıplar çok)
debiyi artırmak için pompaların seri bağlanması daha iyi sonuç vermektedir (Şekil 44).
Önce, paralel çalışan l ve II borularına ait HSI ve HSII sistem karakteristikleri yatayda
toplanarak (aynı manometrik yükseklikteki debilerin toplanması) boruların ortak Hs = (HSI +
HSII) karakteristiği elde edilir. HS = f (Q) paralel boru karakteristiği ile H =f (Q) pompa
karakteristiğinin kesim noktası A pompanın çalışma noktasını belirler. Pompa debisi Q = QI+
QII olup I haznesine QI II haznesine ise QII debisi basılmaktadır. Bu örnek uygulamada da
emme vanası ile K branşmanı arasındaki boru tesisatının yük kayıpları ihmal edilmiştir.
II borusunun debisi QII, III borusunun debisi QIII olup pompanın debisi ise Q =OII + QIII
olmaktadır.
2. Yöntem
b) A noktası (Q = q, H = HG2) orijin alınarak çizilen 2 nolu borunun HS2 sistem karakteristiği
ile HC indirgenmiş pompa karakteristiğinin B kesim noktasındaki Q1 debisi pompanın debisini
verir. 2 nolu borunun debisi; Q2 = Q1 - q
Sirkülasyon devreleri
Hgeo = 0
Statik yükün değişken olduğu pompa uygulama alanları; basma haznesindeki PB basıncının
değişken olduğu basınçlı sıvı kapları, hidroforlar, geometrik basma yüksekliğinin değişken
olduğu gemi havuzları, yağmur suyu/atıksu drenajıdır.
KAYNAKLAR
1- Hidrolik Makinalar Ders Notları, Kaan Edis, İTÜ Makine Fakültesi, 1991.
2- Hidrolik Makinalar Ders Notları, İsmail Çallı,
3- www.masgrup.com/index.php?id=210000&dil=TR
4- Hidrolik pompalar, www.meb.gov.tr/modulerprogramlar/
5- Hidrostatik, www.gookir.com/index.php?option=com...view=file...
6- Gemi yardımcı Makineleri, Adnan Parlak,
www.yarbis.yildiz.edu.tr/.../aparlak_16ebeb143212147966ac661b95
7- http://www.scribd.com/doc/7117897/Pumps-Turbines
8- www.pompaakademisi.com
9- İbrahim cayiroglu, Hidrolik türbin tasarımı
10- Hidrolik Makinalar Ders Notları, Doç. Dr. Zehra Yumurtacı, Yıldız Teknik
Üniversitesi Makine Fakültesi, 1991.