Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 7

Metalead: Metaverse Evreninde İşimize ve Ekiplerimize Liderlik

Metaverse Dünyasına Genel Bir Bakış


İnsanlık tarih boyunca farklı dünyaların ve farklı evrenlerin peşinde olmuştur. İnsanoğlunun
bu arayışını bilim kurgu filmlerinde, kitaplarda, fantastik romanlarda görmek mümkündür.
Hatta farklı evren arayışı insanın uzay yolculuğunun altında yatan en önemli kaynaktır.
Metaverse evrenini de insanın bu arayışının en yeni ve en kapsamlı sonuçlarından birisi
olarak tanımlamak yanlış olmayacaktır.
Metaverse dünyası çeşitli sanal alanlardan oluşan ve fiziksel olarak aynı ortamda
bulunmayan insanların iletişime geçmesini-bağ kurmasını sağlayan bir alan olarak
tanımlanmaktadır. Metaverse’in merkeziyetsiz olması, topluluklar tarafından yönetilmesi,
gizliliğinin de blockchain teknolojisi tarafından sağlanması beklenmektedir. Burada hem üç
boyutlu bir evreninin hem de fiziksel & sanal gerçekliğin birbirinin içine geçmiş bir şekilde var
olduğu bir evrenden bahsedilmektedir. Aslında sanal etkileşimlerin daha kaliteli ve daha
anlamlı hale getirilmesi amaçlanmaktadır. Dolayısıyla insanların fiziksel veya coğrafi olarak
nerede olduğu fark etmeksizin daha yakın olması ve bağlantıda ve iletişim halinde
kalabilmesi, bunun kalitesinin her geçen gün artması sağlanmaktadır. Bu kapsamda
Metaverse’in bir mevcudiyet hissi yaratması planlanmaktadır. Yani aslında birisiyle fiziksel
olarak aynı ortamda olmasanız bile onunla birikte aynı ortamda yer aldığınızı, birlikte
çalıştığınızı veya birlikte alış-veriş yaptığınızı deneyimlemize olanak sağlayacak bir
teknolojinin hayata geçirilmesi hedeflenmektedir. Bir elbiseyi sanal ekranda gördüğünüzde
onu metaverse evreninde üstünüze giyebilecek ve onun size yakışıp yakışmadığını mevcut
dünyadaki gibi bir deneyimle anlayabileceksiniz ancak bir farkla: mağazaya gitmeden.
Bu evrende kesintisiz ve sürekli bir deneyimin yaşatılabilmesi en önemli öncelik olarak
karşımıza çıkmaktadır. Bu kapsamda sanal evrende deneyimlediğiniz şeyi saniyeler hatta
saliseler içinde hissetmenizin ve o deneyime cevap verebilmenizin bu evrenin
sürdürülebilirliği ve bağlantının devamlılığı açısından olmazsa olmaz olduğu belirtilmektedir.
Facebook’un adını “Meta” olarak değiştirmesiyle birlikte birden bire pek çok insanın gözünü
çevirdiği Metaverse dünyası her geçen gün hayatımızdaki yerini ve etkisini giderek
artırmaktadır. Covid 19 Küresel pandemisin ardından insanların evlerinde kalması ve bu
süreçte büyük oranda sanal dünyada vakit geçirmesi; işlerini sanal dünyadan yürütmesi,
toplantılarını sanal dünyadan yapması, alışverişlerini daha çok internet üzerinden yapması,
hatta insanların sanal konserlere ve eğlencelere katılması dünyada başlayacak yeni dönemin
önemli habercileriydiler. Ezber bozucu-yıkıcı teknolojilerin (Disruptive Technologies) son
yıllarda sıklıkla üretimde ve ar-ge de kullanılması da metaverse evrenine geçişin önemli
tetiklericilerinden birisi olduğu belirtilmektedir.
Web 2.0’ın ardından özellikle blockchain teknolojisiyle beraber gelişmeye başlayan Web 3.0
teknolojisi; aracısız bir merkeziyetsiz bağlantıyı mümkün kılmış, internet kişiselleştirilmiş bir
sürüme ulaştırılmış, çift yönlü ve güvenli bir bilgi akışı sağlanmıştır. Web 3.0 bu bağlamda
Metaverse’in de temelini oluşturmuştur. Daha doğru bir tabirle Metaverse’in ulaşması
hedeflenen yer, Web 3.0 olarak adlandırılan yeni internetin bir ileri sürümüdür. Özellikle fikri
sanal mülkiyet edinmeyi sağlayan NFT ve Web 3.0 teknolojisini temel alan token ve coinlerin
de bu dünyadaki etkileşimi, iletişimi ve bağlantıyı sağlaması beklenmektedir. Dolayısıyla
“Varlık” ve “Mülkiyet” kavramının yeniden tanımlandığı, bu iki kavrama atfedilen değerin
yeniden konumlandırıldığı bir süreç bizi beklemektedir. Bugün geliştirilen VR gözlükler; AR ve
MR sistemleri gibi immersive teknolojiler(insanı bu dünyanın içine çeken) bu evrene
geçişimizi kolaylaştıran araçlar olarak karşımıza çıkmaktadır.
Pek çok organizasyon da metaverse dünyasına ilgi duymaya başlamıştır. Özellikle pandeminin
ardından iş yapış süreçlerimizin ve tarzımızın değişmesi, hibrit çalışmanın yeni çalışma düzeni
olarak kabul görmesi, toplantıların genelde sanal mecralarda yapılmaya başlanması ve hatta
eğitimlerin de sanal mecralarda yapılarak zamandan, enerjiden ve paradan tasarruf edilmesi
organizasyonların ilgisini metaverse dünyasına çekmesini kolaylaştırmıştır. Bu süreçte
Metaverse dünyasındaki pazar payının önümüzdeki 8 yıl içerisinde 1.3 Trilyon Dolara
yaklaşacağı, kullanıcı sayısının ise 5 milyara ulaşacağı öngörülmektedir. Interoperability
kapsamında ise metaverse evrenine tıpkı internette olduğu gibi pek çok cihazdan ve
ortamdan bağlanılabilmesi hedeflenmektedir.
Bu süreç aslında sanal ticari fırsatların ortaya çıkacağı yeni bir dönemin de habercisi olarak
görülmektedir. Mobil aplikasyonlarla marka ürünlerinin büyük mağazalardan telefonlarımıza
indiği bir dönemden artık bu ürünlerin sanal evrende deneyimlenebileceği ve metaverse
evreninde alışverişin yapılabildiği bir döneme geçmek birçok ticari fırsatı da beraberinde
getirecektir. Dijital avatarlarımıza alışveriş yaptırabileceğimiz, onlara alacağımız kıyafeti
deneyimletebileceğimiz ve böylece kendimize yakışıp-yakışmadığını anlayabileceğimiz bir
deneyim önümüzdeki bir kaç içerisinde mümkün olabilecek. Bu durum, şimdiden pek çok
markanın dikkatini çekmiştir. Öyleki pek çok marka ve şirket satışlarını sanal evrene
taşımıştır.
Bütün bunlardan daha da önemlisi önümüzdeki 10 yılda sanal evrene geçişin hızlanacağı ve
insanların zamanlarının büyük çoğunluğunu sanal evrende geçireceği öngörülmektedir. Bu
durum, işyerindeki operasyonlarımızın, toplantılarımızın ve aksiyonlarımızın büyük oranda
metaverse evreninde geçeceğini göstermektedir. Kimliğimizi bile metaverse evreninde
yeniden tanımlayacağımız bir süreç başlamıştır. O halde bugünün liderlerinin geleceğin
metaverse dünyasında kendilerine ve ekiplerine liderlik edebilmesi gerekiyor. Bu hiç şüphesiz
bugünün dünyasında liderlik etmekten farklı deneyim olacak. Dolayısıyla bunu liderlik değil
de “metalead” olarak adlandırmak kanımızca çok daha doğru olacaktır.
Geleceğin Liderlik Modeli: Metalead
Hiç kuşku yok ki metaverse geleceğin dünyasıdır. Öyle ki insanoğlunun işten sosyalleşmeye,
sanatsal aktivitelerden, toplantılara kadar gelecekte var olacağı yer metaverse evrenidir.
Yapılan araştırmalarda 2030’lu yılların ardından insanların zamanlarının büyük çoğunluğunu
metaverse evreninde geçirecekleri saptanmıştır. Bu dönüşüm hiç şüphesiz iş yapış
süreçlerimizi ve iş yapış şeklimizi kökünden değiştirecektir. Dolayısıyla iş yerinde ekiplerimize
ve işimize liderlik de bu dönüşümden nasibini alacaktır. Yeni dünyada eski alışkanlıklarımızla
yol alamayız. Yeni bakış açılarına, yeni paradigma değişikliklerine ve tutumlara ihtiyacımız
var. Bunları ise şu şekilde sıralamak ve ele almak mümkündür:
1)Çerçevesi Değişen Bir Olgu Olarak Kapsayıcılığı Yeniden Tanımlamak
Aslında kapsayıcılık dünyanın globalleşmeye başlamasından itibaren önemli konu olarak
karşımıza çıkmaktaydı. Öyle ki ticaretin sınırlara hapsedilmediği, şirketlerin globalleştiği ve
farklı ülkelere yayıldığı, şirketlerin farklı ülkelere ve coğrafyalara ticaret yaptığı bir süreç
başlamıştı. Bir şirketin merkezindeki bir yöneticinin pek çok farklı etnik gruba, ten rengine ve
inanışa sahip insanı yönetmesi gerekiyordu. Bunu yapabilmek ancak kapsayıcılıkla
mümkündü. Özellikle Pandeminin ardından Z kuşağının iş dünyasının içerisine dahil olmasıyla
kapsayıcılığın önemi daha da artmıştı. Çünkü teknolojinin içine doğan ve farklı kodlarla
yetişmiş bir nesli yönetmek de ancak kapsayıcı & dahil eden liderlik ile mümkündü.
Metaverse’in yaygınlaşması ise kapsayıcılığı daha da önemli hale hatta liderliğin başat aktörü
haline getireceği düşünülüyor. Bunun en büyük nedeni ise Metaverse ile fiziksel olarak aynı
ortamda bulunmayan insanların iletişime geçmesinin-bağ kurmasının sağlanması ve bunun
yoğunluğunun hiç olmadığı kadar artacak olması. Çünkü insanın metaverse teknolojisi ile
mekansızlaşması ve zamansızlaşması durumu söz konusu. Artık dünyanın bir ucundaki bir kişi
dünyanın öbür ucundaki bir şirkette çalışabilecek ve bunu hiç o şirketin bulunduğu ülkeye
gitmeden yapabilecektir. Çalışanlar, giyilebilir teknolojiler sayesinde toplantılara sanki o
şirketin toplantı salonundaymışcasına katılabilecektir. Şirket etkinliklerine ve sosyal
aktivitelerine evinden sanki fiziksel olarak oradaymışcasına dahil olabilecektir. Dolayısıyla
insanlar zaman ve makan fark etmeksizin dünyanın her yerindeki şirketlerle ve işletmelerle
bağ kurabilecekler ve kurulan bu bağlar günümüz dijital teknolojilerindeki gibi zayıf değil;
güçlü ve fiziksel hislerle desteklenmiş bağlar olabilecektir. Bu durum şirketler için inanılmaz
fırsatlar yaratacaktır. Çünkü artık şirketler yalnızca kendi coğrafi sınırlarındaki yeteneklerle
yetinmek zorunda kalmayacaklar ve dünyanı her yerindeki yetenekleri çekip, onları işe almak
konusunda daha özgür olacaklardır. Bunun negatif yanı ise bu sürece adapte olamayan
organizasyonların daha önce hiç olmadığı kadar iş gücü kaybı yaşayacak olmalarıdır. Bu
durumun liderlere ve yöneticilere yüklediği bir sorumluluk ise kapsayıcılık ve dahil eden
liderlik kaslarını hiç olmadığı kadar geliştirmeleri gerektiğidir. Çünkü gelecekte
organizasyonlarımızda bugüne oranla çok fazla çeşitli geçmişe, etnik kökene, inanışa sahip
çalışanlar olacaktır. Bu çalışanlara liderlik edebilmek ve onların çeşitliliklerini, yeteneklerini
ve ilgilerini organizasyonun amacına kanalize edebilmek meta liderin en önemli niteliği
olacaktır.
Bununla birlikte Meta şirketi yapmış olduğu bir araştırmada şunu saptamıştır: İnsanların
yaklaşık yarısı bir avatar yaratırken kendi fiziksel özelliklerini ve bu dünyadaki kimliğini baz
alırken; insanların geriye kalan kısmı ise tamamen kendi fiziksel özelliklerinden farklı,
kimliklerinden daha bağımsız bir avatarak yaratarak metaverse dünyasına katılmaktadır. Bu
noktada kimliğin yeniden kurgulandığı bir süreçle karşı karşıya kaldığımızı söylememiz
mümkündür. Metaverse evreninde etnik kimliğimizin görünürlüğünü ve belirginliğini yitirdiği,
kişisel geçmişimizin ve içine doğduğumuz kültürün ve hatta toplumsal cinsiyet olgusunun
biraz daha etkisini kaybettiği bir yolun başındayız. Metaverse; komünitemiz, dahil olduğumuz
topluluklar, avatarımıza kondurduğumuz simgeler ve aldıklarımız-almadıklarımız ile
kimliğimizin kurgulandığı bir yer olarak karşımıza çıkacaktır. Dolayısıyla bu yeni dünyada
liderlerin kapsayıcılığı yeniden tanımlamaları gerekecektir. Bu bağlamı değişmiş kapsayıcılık,
liderlerin cinsiyet ve toplumsal cinsiyet rollerine göre aldıkları maaş ve dezavantajlı gruplara
mensup bireylerin terfi ve işe alım süreçlerini artık geride bırakırken, meta evreninde bağlı
bulunduğumuz topluluklarla ve avatarlarına kondurdukları yeni simgeler kapsamında
çalışanların kabulünü, farkındalığını ve zor konuşmalar yapılmasını gerektirecektir.
2)Takımdan Komüniteye Geçiş ve Topluluk
Pek çok kişi veya şirket metaverse evreninden bir arsa almayı veya bireysel yatırımlar
yapmayı önemsese dahi Metaverse uzmanlarının saptadığı yegane şey şudur: Metaverse’in
katmanlarından biri de “community” yani topluluktur. Bu; insanların birlikte, ortak ve
kollektif bir şekilde yer aldığı ve birbirleriyle değer ürettiği, birbirlerinden öğrenebildiği bir
evrendir. Dolayısıyla bu evrende bir sanal arazinin bulunmasındansa, buraki etkileşmin
nerede yapıldığı önemlidir. Bu nedenle de yatırımın nereye yapıldığı değil orada nasıl bir
değerin üretildiği asıl üzerinde durulması gereken konudur. Komünitelerin varlığı ve
ürettikleri kollektif değer metaverse evreninin kilit noktası olacaktır. O halde burada bir
komüniteye dahil olabilme, bir topluluk olabilme ve o topluluk ile birlikte bir değer
yaratabilme hususu, metalead ve meta liderler açısından olmazsa olmaz bir noktada
olacaktır. Hatta bir topluluğun değil, bir organizasyon içerisindeki bütün toplulukların da aynı
hizada olabilmesi ve aynı değer yaratma sürecine odaklanabilmesi, metaverse evreninde
organizasyonların değer üretebilmesi için gerekli hale gelecektir. Komünite içi, diğer
komüniteler- şirketler ve akademik kurumlarla yoğun işbirliği esas olacaktır. Bunun
gerçekleşmesini sağlamak için organizasyonların topluluklar, departmanlar ve hatta
komüniteler arasındaki sınırları ortadan kaldırması gerekecektir. Liderlerin, dahili olarak ve
rakipler de dahil olmak üzere ortak organizasyonlarla bilgi alışverişini teşvik etmesi ve
yönetmesi gerekecektir.
Aynı hedefe kilitlenmek ve biraraya gelerek kollektif bir değer üretmek bugün de liderlerin
veya şirketlerin odağındadır. Ancak bugün fiziksel dünyada ürettiğiniz bireysel bir değerin ya
da yaptığınız bireysel yatırımın değeri azımsanamayacak kadar fazla olabilirken metaverse
evreninde bireysel üretilen bir değerin veya bireysel olarak yapılan yatırımın değeri bu kadar
fazla olmayacaktır. Dolayısıyla herkesin teknolojiyle bireyselleşmenin ve kişisel yeteneklerin
öneminin arttığını düşündüğü bu dünyada, gelecek çok farklı bir senaryoyu karşımıza
çıkaracak ve takım olmanın ötesinde topluluk olmak ve toplulukların oluşturduğu
komünitelerin değer üretmek, sonuçlara yön verebilmek için olmazsa olmaz olacağı bir
gelecek bizi karşılayacaktır. Bu, işe alma ve terfi süreçlerinde yepyeni bakış açılarını ve
kurguları da beraberinde getirecektir. Çünkü artık bireysel olarak çok satış yapabilen değil,
diğerleriyle, toplulukla sonuç odaklı be hedef odaklı satışlar yapabilen ve diğer topluluklarla
aynı hizada kalmaya çalışan çalışanların önemi daha da artacaktır. Ayrıca işe alma ve
terfilerin bireysel performans veya deneyim odaklı olmayacağı, teknoloji kullanımı ve değer
yaratarak sonuç üretme odaklı olacağı düşünülmektedir. Dolayısıyla bu noktada bir double-
check yapılması organizasyonun bir değer üretmesi için zorunlu olacaktır.
Liderlerin, üyeleri dünyanın dört bir yanına dağılmış ve farklı derecelerde dijital yetkinliğe
sahip, çeşitli ve birbirine bağlı ekipleri yönetme konusunda bir kavrayışa sahip olmaları
gerekecektir. Bağlılık yaratmak için liderler, nadiren buluşan insanlar arasında bir birlik,
katılım ve işbirliği duygusu geliştirmeli ve bu gruplar arasında etkili karar alma
mekanizmasının olmasını sağlamalıdır. Açıklık, bütünlük ve itibar yönetimi şeffaf, sanal bir
dünyada anahtar olacaktır.
3)Güçlü ve Online Bağlarla Liderlik: Metaconnect
Liderlikte güçlü bağlar kurmanın ve ekibimizin her bir üyesiyle iyi ilişkiler tesis etmenin önemi
günden güne artmaktadır. Çalışanlar artık psikolojik güvenliğin olduğu, sözlerine kıymet
verildiği, yöneticileriyle sorunlarını & sorularını paylaşabildiği ve kendisini değerli hissettiren
organizasyonlarda çalışmayı tercih etmektedirler. Geçmişin hiyerarşik yapıları yerini yatay
bağlara bırakmaktadır. Bu noktada özellikle Covid 19 Pandemisinin ardından çalışanların
organizasyonlarla kurduğu bağların zayıfladığı, istifa sayılarının katlandığı, turnover oranının
ivme kazandığı ve istifa edemeyenlerin de “sessiz istifa” denilen kavram ile yalnızca zorunlu
olan işleri yaparak kendini gelişimden uzak tuttuğu bilinmektedir. Özellikle evden çalışmanın
bu zayıflayan bağları tetiklediği düşünülmektedir. Öyle ki organizasyonlar kurumsal
kültürlerini yeni gelen çalışanlara aktarmakta güçlük çekmekte ve bu kültürü halihazırdaki
çalışanların benimsemesi ise dijital ortamda hayli zor olmaktadır. Tam da burada devreye
Metaverse girecektir. Önümüzdeki süreçte evden çalışma değil metaverse evreninden
çalışma yaygınlaşacak. Dijital toplantı uygulamalarından yapılan toplantılar metaverse
evrenine taşınacak. İnsanların yalnızca dijital olarak değil fiziken de o toplantıda
bulunuyormuş hissine kapılması, şirket organizasyonlarında AR ve VR teknolojiler sayesinde
fiiziken de o havayı koklama imkanı elde etmesi, halihazırda zayıflayan bağları güçlendirebilir
ve şirket kültürüne olumlu bir katkı sunabilir. Metaliderler burada metaverse evreninden
çalışanlara değerli olduklarını sadece söz ile değil diğer duyu organları ile de hissetirebilirler.
Burada sanal evren ve fiziksel dünya arasındaki dalgalanmalar & geçişler, insanların iki
dünyayı birbirinden ayıramamasına ve bu süreçteki psikolojik bozukluklara da yol açabilir.
Geleceğin meta liderlerinin bu konuda atacağı en önemli adımın topluluklarına psikolojik
destek sağlaması ve psikolojik güvenlik sağlaması olduğu düşünülmektedir. Dolayısıyla
geleceğin meta lideri, online bağlarla güçlü ve kopmayan iletişimler yaratabilen bir lider
olacaktır.
4) Çift Boyutlu Delegasyon
İnsanoğlu aslında sanayi devriminin ardından kasgücü gerektiren veya zaman alan bazı
işlerini makinelere delege etmeye başlamıştır. Delegasyon, teknolojinin gelişmesiyle
artmakta ve insanlar gündelik tekrar edilmesi gereken operasyonel işlerin daha fazlasını
makinelere delege etmektedir. Gelecekte ise blockchain teknolojisi, yapay zeka algoritmaları
ve Web 3.0 ile makinelere delegasyonun daha da artacağı düşünülmektedir. O halde
geleceğin liderleri operasyonel işlerde ve bunların takibinde harcadığı zaman ve enerjiyi
strateji üzerine düşünmeye ve hamleler yapmaya harcayabilecektir. Bu da geleceğin liderinin
bugünden farklı başka yetkinlik ve niteliklerle donanmasını gerekli kılmaktadır. Bunun
başında mantık yürütme, problem çözme, kavrama ve fikir üretme gelmektedir. Öyle ki
liderin organizasyonun stratejik hedeflerine giden yoldaki problemleri kavrayabilmesi, bunlar
hakkında fikirler üretebilmesi, mantık yürütebilmesi ve bunların çözümüne doğrudan katkılar
sunabilmesi gerekmektedir. Ayrıca geleceğin çok boyutluluğu ve değişim hızı; bugünden daha
yüksek olacaktır. Dolayısıyla geleceğin dünyasında karmaşık problem çözebilme, kritik
düşünme ve analiz, yaratıcılık-özgünlük ve inisiyatif alma geleceğin metaliderlerinde
bulunması gereken kilit yetkinliklerdir. Bütün bunlar sonuçlara yön verebilme kabiliyetiyle de
oldukça ilişkili kavramlardır.
Yapay zeka teknolojilerinin hızla artması bugün şirketlerde yaptığımız işlerin makinelere
devrini artıracaktır. Makinelere delegasyon liderin bütün bu stratejik iş ve süreçlere
odaklanması için yeterli değildir. Liderin stratejiye yoğunlaştığı vakti ve enerjiyi artırabilmesi
ancak üzerindeki bir takım iş ve işlemleri takipçilerine ve ekip arkadaşlarına devrebilmesiyle
mümkün olacaktır.
5)Deneme Zihniyeti ve Hatalara Tolerans
Metaverse evreni,halihazırda oluşma aşamasında olan ve olgunlaşmaya da devam eden bir
evrendir. Bu evrene pek çok kurum ilgi duymakta ve pek çok insan bu evrende yer almak için
çeşitli çalışmalar ve yatırımlar yapmaktadır. Bu evrenin gelişme aşamasında olması bu
evrende biraz “dene-hatalardan ders al- dene-yap-nasıl geliştirebilirim diye bak- geliştir”
şeklinde ilerleyen bir sürecin olmasını gerektirmektedir. Sürekli denemek, bu deneme
süreçlerinde hatalar yapmak ve bu hatalardan öğrenmek, deneme zihniyeti dediğimiz olguyu
beraberinde getirecektir. Hatalara tolerans gösterebilen ve komünitenin hatalarından
öğrenmesini teşvik eden liderler metaverse evreninin büyük liderleri arasında yer alacaktır.
Sonuç:
Genel anlamda bakılacak olursa Metaverse evreni 3 saç ayağından oluşmaktadır. 1) Sürekli
büyüyen ve gelişen bir sürece oturması. Bu, growth mindset denilen sürekli gelişim ve
değişim zihniyetini zorunlu hale getirmektedir. 2)Komünite. Yani coğrafi sınırları kaldırarak
sınırları aşması. Bu da çok yeni dünyalara, kültürlere adapte olmabilme zorunluluğunu
beraberinde getirmektedir. Burada uyum sağlama ve yeniliklere adapte olabilme niteliği de
karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca yukarıda belirtildiği üzere birlikte değer yaratmak, önce ekip
sonra ise komünite olabilmek ve diğer ekiplerle aynı hizada olabilmek komünite ile bağlantılı
hale gelmektedir. 3)Teşvikler (Incentivization). Burada merkeziyetsizlik ve bilgnin veya
varlıkların eşit dağılımı karşımıza çıkmaktadır. Burada yaratıcıların ve üreticilerin yaratılan
değerden daha fazla eşitlikçi pay alabilmesini sağlamaktadır. Bu da aslında kurumsal adaletin
ve adil liderliğin bu evrende önemli bir yerde olacağını bize göstermektedir. Eğer Metaverse
evreninde bir değer üretiliyorsa, meta kültürün kodları gereğince ortaya çıkan değerden
eşitlikçi bir payı ekibinizle veya çalışanlarınızla paylaşmanız gerekmektedir. Bu günümüz
dünyasından farklı bir perspektifte yer almaktadır. Çünkü bu dünyada üretilen değerin ve
yapılan işin tüm boyutları blockchain teknolojisiyle eksiksiz şekilde kayıt altına alınmaktadır.
Bu da aynı anda hem ulaşılabilirliğe hem de gizliliğe katkı sunacaktır. Dolayısıyla ekip
üyelerinin yaptıkları işin nasıl bir değer ürettiğine dair verilere şeffaf bir şekilde ulaşabilmesi
çok daha mümkün hale gelecektir.
Yeni dünyanın liderleri, yeni bazı kavramlara ve eski kavramlara yeni boyutlarla bakmaya
ihtiyaç duyacaklardır. Bu yeni kavramlar ve yeni boyutlar, geleceğin iş dünyası liderlerinin
liderlik stratejilerine etki edecek kavram ve boyutlardır. Bu yeni evrende var olabilmek,
etkimizi sürdürmek ve değer yaratmak istiyorsak yeni dünyanın kodlarına ve kültürüne
hakim olmalıyız.
Yararlanılan Kaynaklar:
ATABAY, E. S., & AYTEKİN, S. S. (2022). METAVERSE: ÖRGÜT KÜLTÜRÜNÜN GELENEKSELDEN
DİJİTALE EVRİMİ. Uluslararası İktisadi ve İdari İncelemeler Dergisi, (36), 21-36.
BALABAN, Ö., BÖLÜKBAŞ, S., & GÜR, B. S. (2022). VUCA ve Metaverse Dünyasının Örgütlere
Yansımaları. ICPESS 2022 PROCEDINGS BOOK, 1.
Güler, O., & SAVAŞ, S. Tüm Yönleriyle Metaverse Çalışmaları, Teknolojileri ve Geleceği. Gazi
Mühendislik Bilimleri Dergisi, 8(2), 292-319.
Oğuz, K. U. Ş. (2021). Metaverse:‘Dijital büyük patlamada’fırsatlar ve endişelere yönelik
algılar. Intermedia International E-journal, 8(15), 245-266.
Senem, N. A. R. T., ÇOLAKOĞLU, L. D. C., & TOYGAR, L. A. (2022). Metaverse ve Çalışma
Yaşamına Etkisi. PROCEEDINGS BOOK, 320.
Yılmaz, V., & Gerçeker, O. (2022). Göçmen kimliği bağlamında metaverse dünyasına
gerçekleşen sanal sefer ile fiili göçün mukayesesi.

You might also like