Oyun

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 113

OYUN VE OYUN

TERAPİSİ
ÇOCUK GELİŞİMİ

DOÇ.DR. SEVCAN KARAKOÇ DEMİRKAYA


OYUN VE OYUN TERAPİSİ

DOÇ.DR. SEVCAN KARAKOÇ DEMİRKAYA

Genel Yayın Yönetmeni


Prof. Dr. Levent Şahin

Seri Editörü
Doç. Dr. AUZEF

Z-Kitap Editörü
AUZEF

Kapak Tasarım
AUZEF

Grafik Tasarımı
Burhan Maden

2022

Copyright � İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi


5846 sayılı Yasa’ya göre eserin tüm yayın, çeviri ve iktibas hakları Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi’ne
aittir.

II
IV
ÖNSÖZ III
1. OYUN NEDİR? 1
Giriş 2
1.1. Oyunun Tanımı 2
1.2. Oyunun Tarihçesi 2
1.2.1. Oyun Kuramları 3
1.2.1.1. Klasik Oyun Kuramları 3
1.2.1.2. Modern Oyun Kuramları 3
1.3. Oyun Ne İşe Yarar? Oyunun Önemi Nedir? 4
1.3.1. Oyunun İşlevleri 4
1.3.2. Oyunun Gelişimsel Önemi 5
1.3.2.1. Fiziksel Gelişime Katkısı 5
1.3.2.2. Sosyal Gelişime Katkısı 5
1.3.2.3. Duygusal Gelişime Katkısı 5
1.3.2.4. Bilişsel Gelişime Katkısı 6
1.3.2.5. Dil Gelişimine Katkısı 6
1.4. Gelişim Dönemlerine Göre Oyun 6
1.4.1 Bebeklik Dönemi-Birinci Yıl 6
1.4.2. İkinci Yıl 7
1.4.3. Okul Öncesi Dönem 7
1.4.4. Okul Çağı 7
1.4.5. Ergenlik 7
1.5. Oyun Türleri 8
Bölüm Özeti 10
Kaynakça 11

2. OYUN TERAPİSİ NEDİR? 13


Giriş 14
2.1. Oyun Terapisi Nedir? 14
2.1.1. Kuramcılara Göre Oyun Terapisi Ne İşe Yarar? 15
2.1.2. Ülkemizde Oyun Terapisinin Tarihçesi 15
2.2. Oyun Terapisinin Kullanım Alanları Nelerdir? 16
2.2.1. Oyun Yoluyla Çocuğun Tanınması 17
2.2.2. Oyun Terapisinin Tedavi Edici Alanı 19
2.3. Oyun Terapisinin Hedefleri 20
2.4. Oyun Terapisi Türleri 20
2.4.1. Yönlendirmesiz (Nondirektif/Yapılandırılmamış) Oyun Terapisi 21
2.4.1.1. Psikodinamik Oyun Terapisi 21
2.4.1.2. Çocuk Merkezli Oyun Terapisi 21
2.4.1.3. Deneyimsel oyun terapisi (DOT) 22
2.4.2. Yönlendirilmiş (Direktif- Yapılandırılmış) Oyun Terapisi 23
2.4.3. Filial Terapi 23
2.4.4. Bilişsel Davranışçı Oyun Terapisi 23

V
Bölüm Özeti 25
Kaynakça 26

3. OYUN TERAPİSİNİN BİLEŞENLERİ NELERDİR? 27


Giriş 28
3.1. Oyun Terapisi İçin Temel Bileşenleri Nelerdir? 28
3.2. Oyun Terapisti Kimdir? 28
3.3. Oyun Terapisi Odası Nasıl Olmalıdır? 29
3.4. Oyun Terapisi İçin Gerekli Malzemeler (Oyuncaklar) Neler Olmalıdır? 30
3.5. Oyun Terapisi Sürecindeki Çocuk ve Ebeveynler Nasıldır? 31
3.5.1. Çocuğun Süreci 31
3.5.2. Ailenin Süreci 32
3.6. Oyun Terapisindeki Sınırlar ve Kurallar 33
3.6.1. Oyun Terapisinde Sınır Koyma Nasıl Olur? 33
3.7. Oyun Terapisinin Değerlendirme Amaçlı Kullanımı 34
3.8. Bazı Özel durumlar için Oyun Terapisi Uygulamaları 36
3.8.1. Travma Yaşayan Çocukların Oyun Terapisi Seansları Nasıl İlerler? 36
3.8.2. Öfke Sorunu Yaşayan Çocuklarla Oyun Terapisi Nasıl Olabilir? 37
Bölüm Özeti 39
Kaynakça 40

4. PSİKODİNAMİK OYUN TERAPİLERİ 41


Giriş 42
4.1. Psikodinamik Yaklaşım Nedir? 42
4.2. Psikodinamik Kavramlar Nelerdir? 43
4.3. Psikodinamik Oyun Terapisi Nedir? 45
4.4. Psikodinamik Oyun Terapisinin Amaçları Nelerdir? 45
4.5. Psikodinamik Oyun Terapisindeki Yaklaşım Neleri İçerir? 46
4.5.1. Çocuğun Bilişsel Kapasitesi 47
4.5.2. Çocuğun Dilini Bilme 47
4.5.3. Yorumlamalar 47
4.5.4. Seansların İşleyişi 48
4.5.5. Baş Etmeyi Öğrenme 48
4.5.6. Ebeveynlerin Katılımı 49
Bölüm Özeti 50
Kaynakça 51

5. ÇOCUK MERKEZLİ OYUN TERAPİSİ 53


Giriş 54
5.1. Çocuk Merkezli Oyun Terapisi Tanımı 54
5.2. Çocuk Merkezli Oyun Terapisinin Amaçları Nedir? 54
5.3. Çocuk Merkezli Oyun Terapisti Nasıl Olmalıdır? 56
5.4. Çocuk Merkezli Oyun Terapisinin Uygulanışı 56

VI
5.4.1. Yapılandırma Becerisi 57
5.4.2. Empatik Dinleme 57
5.4.3. Çocuk Merkezli Hayalî Oyuna Girme 58
5.4.4. Sınır Koyma 58
5.5. Çocuk Merkezli Oyun Terapisi Kullanma Alanları 59
5.5.1. Çocuk Merkezli Oyun Terapisinin Kullanıldığı Problemler 59
5.5.2. Çocuk Merkezli Terapisi Uygulama Örnekleri 59
5.6. Çocuk Merkezli Oyun Terapisi Uygulamasında Dikkat Edilecekler Bazı Noktalar 60
5.6.1. İttifak Kurma 60
5.6.2. Çocuğu olduğu gibi kabul etme 61
5.6.3. Çocuğa serbestliği tanıma 61
5.6.4. Duyguları takip edebilme 61
5.6.5. Çocuğa saygı duyulması 62
5.6.6. Çocuğun rehberliğinin izlenmesi 62
5.6.7. Terapi sürecine müdahale edilmemesi 62
5.6.8. Sınırların vurgulanması 62
5.6.9. Oyuncakların sembolik ve metaforik anlamları: 63
Bölüm Özeti 64
Kaynakça 65

6. BİLİŞSEL-DAVRANIŞÇI OYUN TERAPİSİ 67


Giriş 68
6.1. Bilişsel Davranışçı Kuram Nedir? 68
6.2. Bilişsel Davranışçı Oyun Terapisi Nedir? 69
6.3. Bilişsel- Davranışçı Oyun Terapisinin Amacı Nedir? 70
6.4. Bilişsel Davranışçı Oyun Terapisinde Oyunun ve Oyuncakların Kullanımı 70
6.5. Bilişsel Davranışçı Oyun Terapisti Kimdir? 71
6.6. BDOT ve Diğer Oyun Terapileri Arasındaki Benzerlikler ve Farklılıklar 71
6.6.1. Benzerlikleri 71
6.6.2. Farklılıkları 72
6.7. Bilişsel Davranışçı Oyun Terapisi Teknikleri Nelerdir? 73
6.7.1. Değerlendirme 73
6.7.2. Tedavi Planı 73
6.7.3. Uygulamada BDOT Teknikleri 74
6.7.3.1. Duyguları Anlama ve Düzenleme 74
6.7.3.2. Rahatlama Teknikleri 75
6.7.3.3. Nedensel Sorgulama 75
6.7.3.4. Sonlandırma 75
6.8. Bilişsel Davranışçı Oyun Terapisinde Ailenin Rolü 75
Bölüm Özeti 77
Kaynakça 78

VII
7. KUM TEPSİSİ TERAPİSİ 79
Giriş 80
7.2. Kum Tepsisi Terapisinin Amaçları Nelerdir? 80
7.3. Kum Tepsisi Terapisinin Faydası Nelerdir? 81
7.4. Kum Tepsisi Terapisi İçin Gereklilikler 82
7.5. Kum Tepsisi Terapisi Seanslarının Yapılandırılması 85
7.5.1. Kum Tepsisindeki Dünyalar 85
7.5.2. Kum Tepsisi Terapisinde Odak Noktası 85
7.5.3. Kum Tepsisi Terapisinde İlerlemenin Anlaşılması 86
7.5.4. Mucize Soru Çalışması 87
7.5.5. Kum Tepsisi Terapisinde Bilinçli Farkındalık 87
7.6. Kum Tepsisi Terapisinin Kullanım alanları 88
7.6.1. Kum Tepsisinin Kullanıldığı Sorunlu Davranışlar 88
7.6.2. Okul Ortamında Kum Tepsisi Terapisi Kullanımı 89
Bölüm Özeti 91
Kaynakça 92

8. EBEVEYNLERLE YÜRÜTÜLEN OYUN TERAPİLERİ: FİLİAL TERAPİ VE THERAPLAY 93


Giriş 94
8.1. FİLİAL TERAPİ 94
8.1.1 Filial Terapi Nedir? 94
8.1.2.Filial Terapi’nin Temel Değerleri Nelerdir? 95
8.1.3. Filial Terapi’nin Amaçları Nelerdir? 96
8.1.4. Filial Terapi’de Gerekli Materyaller Nelerdir? 97
8.1.5. Filial Terapi’de Seans Yapısı ve İçeriği Nasıldır? 98
8.1.5.1. Değerlendirme 98
8.1.5.2. Eğitim 99
8.1.5.3. Süpervizyonlu Oyun Seansları 99
8.1.5.4. Ev Oyun Seansları ve Genelleştirme Aşaması 99
8.1.5.5. Sonlandırma Aşaması 100
8.2. THERAPLAY 100
8.2.1. Theraplay Nedir? 100
8.2.2. Bağlanma Nedir ve Türleri Nelerdir? 101
8.2.3. Theraplay Oyun Terapisinin Hedefleri Nelerdir? 102
8.2.4. Theraplay Seanslarındaki Ebeveyn-Çocuk Etkileşimin Özellikleri 103
8.2.5. Theraplay Seansları Nasıldır? 103
Bölüm Özeti 105
Kaynakça 106

VIII
1. OYUN NEDİR?
“Oyun aslında akıldadır,
bir çocuk oyunla akıllanır.”
Mevlana

Kazanımlar Birlikte Düşünelim


• Oyun tanımını yapabilir.
• Oyunun ne işe yaradığını sıralayabilir. 1. Oyun nedir?
• Çocuk gelişiminde oyunun neden önemli olduğunu açıklar.
• Oyun türlerini bilmek ve gelişim dönemlerine göre açıklar. 2. Çocuk gelişiminde oyunun öne-
mi nedir?
Başlamadan Önce
Bu bölümde “oyun” kavramı anlatılacaktır. Oyun ve oyuna yönelik 3. Gelişim dönemlerine göre oyun
kuramlardan bahsedilecektir. Çocuk gelişiminde oyunun önemi ve türleri nasıldır?
oyunun çocuk için işlevleri tartışılacaktır. Gelişim dönemlerine göre
oyunun sınıflandırılması sunulacaktır. 4. Oyun türleri nelerdir?

1
Giriş
Oyun, çocuk deyince akla gelen ilk olgudur. Her çocuğun içinde bulunduğu gelişim
dönemine göre sergilemesi beklenen oyun becerileri bulunur. Oyun bir çocuğun
dilidir, söz öncesi dönemden başlayarak çocuklar oyun yolu ile dünyayı tanırlar
ve anlamlandırırlar.
Oyunun çocuğun dil, bilişsel, duygusal, fiziksel ve sosyal gelişimine katkısı
büyüktür. Oyunun amacı ile ilgili pek çok kuram vardır klasik ve modern oyun
kuramları başlığında toplanırlar. Bu bölümde oyunun tanımı, işlevi ve oyun
türlerinden bahsedilecektir.

Okuma Önerisi
Berka Özdoğan, Çocuk ve Oyun:
1.1. Oyunun Tanımı
Çocuğa Oyunla Yardım, Anı Oyun; belirli bir hedefi olsun veya olmasın, çocuğun isteği ile gerçekleştirdiği,
Yayıncılık, Ankara, 2020. kendiliğinden gelişen bir etkinlik olarak bilinir. Oyun içerisinde hoşlanma,
rahatlık ve keyif yer alır. Bunun yanı sıra aslında oyun; fiziksel, bilişsel, duygusal
ve sosyal gelişim için destekleyici bir eylemdir. Oyun, bir yandan çocuklar için de
en temel haktır (Karakoç Demirkaya, 2021; Özdoğan, 2000).
Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğüne göre oyun; “yetenek ve zekâ geliştirici,
belli kuralları olan, iyi vakit geçirmeye yarayan eğlence” olarak açıklanmaktadır.
Oyunlar ise çocuğun gelişimine göre biçim ve içerik değiştirebilirler. Örneğin
erken erken çocukluk dönemindeki oyunlar genelde kuralsız serbest oyunlar iken
(İngilizce karşılığı “free play”); büyük yaş çocukların oyunlarında kurallar ve
rekabet daha belirgindir ve onlara da oyun denilmektedir (İngilizce ise “game”).
Geniş bir bakış açısıyla aslında ilişkiler ve günlük yaşam düzeni de bir “oyun”dur,
bu nedenle “hayat denen oyun (Eric Berne)” veya “hepimiz bir yüz tanınıp oyun
oynuyoruz (Oğuz Atay)” sözleri de doğrudur.

1.2. Oyunun Tarihçesi


Oğuz Atay (1934-1977).
Çağlar boyu çocuğun olduğu her ortamda oyun yerini almıştır. Savaş sırasında
Türk roman, öykü yazarı, inşaat
mühendisi, akademisyen. 1934 bombalar altında bile bir köşede oyun oynayan çocukların varlığı, her türlü zorlu
yılında Kastamonu’da doğmuştur. yaşam olayında çocukların oyun ile hayata tutunduklarının en güzel kanıtıdır.
1970 yılında TRT Roman Ödülünü
Arkeoloji veya müzelerinde bile eski çağlardan günümüze gelen buluntular
kazanmıştır. 1977 yılında İstan-
bul’da vefat etmiştir. Tutuna- arasında her zaman o devrin oyuncakları yer alır. Bu nedenle insan yaşamı kadar
mayanlar, Tehlikeli Oyunlar, Bir eskidir oyun. Huizinga, “Homo Ludens” (Oynayan İnsan) eserinde insanların
Bilim Adamının Romanı, Korkuyu
Beklerken gibi birçok eserin müel- kültürden de önce oyun oynadıklarını dile getirmiştir (Eral ve Eral, 2017). Ancak
lifidir. bir dönem çocukların erişkinin minyatürü olduğu düşünülüp ihtiyaçları ön planda
tutulmamıştır. Bu nedenle oyun ile ilgili kuramların başlangıcı 1800’li yılların
sonunda olmuştur.
Tarihçesine bakıldığında ilk defa estetik üzerine düşüncelerini açıklayan
Friedrich Schiller’ın (1770-1835) oyun üzerine kavram geliştirdiği görülmektedir.
Oyunun çocuktaki fazla enerjiyi tüketmek amacıyla olduğunu ileri sürmüştür.
Mantık ve duygusallık gibi insandaki iki zıt kavramın oyun alanında biraraya
geldiğini, insanın içindeki hayvani duyguların da oyun yoluyla dizginlenebildiğini

2
OYUN VE OYUN TERAPİSİ

ileri sürmüştür. Lazarus (1883); oyunun hedefi olmayan, mutlu eden ve spontane
gelişen bir aktivite olduğunu söylemiştir. Oyun ile ilgili ilk ana araştırmacı Karl
Groos (1899) ise oyunun yaşam provası ve erişkin hayat için rol denemelerinin
öğrenildiği bir alan olduğunu söylemiştir. Oyun; bir deneme, keşfetme ve bir beceri
edinme aynı zamanda da gelişimsel ilerlemenin bir basamağı görevi görmektedir
(Özdoğan, 2000; Öktem, 2020).
Sigmund Freud, oyunun libidinal ve dürtü doyumuna yönelik olduğunu
vurgulamış ve örseleyici yaşantıların üstesinden oyun sayesinde gelinebileceğini
ileri sürmüştür. Kızı Anna Freud ise çocukta oyunun yetişkinlerin serbest
çağrışımının yerine sayılabileceğini belirtmiştir. Erikson’un (1963) önemli Erik Erikson (1902-1994).
gözlemleri oyunun bilişsel etkileri üzerinedir. Erikson’a göre oyunun amacı Danimarka ve Alman kökenli Amer-
ikalı psikolog. 1902’de Frankfurt’ta
sadece doyum değildir, aynı zamanda, deneyimlediği zorlukların üstesinden doğmuştur. Gelişim psikolojisi
geldiği bir alanı yaratma amacı olduğunu belirtmiştir (Karakoç Demirkaya, 2021). ve psikoanaliz alanlarındaki
Piaje, daha güçlü bilişsel bakış açısıyla oyunun bir uyum ve özümleme süreci çalışmalarıyla özellikle de insan-
ların sosyal gelişim teorisi ile
olduğunu ve dolayısıyla erken çocukluk döneminde oyunun bilişsel gelişim için bilinmektedir. “Kimlik bunalımı”
kritik öneme sahip olduğunu vurgulamıştır. Piaje’ye göre çocukların ‘mış gibi kavramını ortaya atan ilk psikolog-
dur. Doğumdan ölüme kadar
oyun’ları yetişkinin hayal gücünün önemli bir önbelirtecidir. Winnicott (1998)’a
insanların sekiz evreden geçtiğini
göre ise oyunun bir “ara yüz” olduğu, iç gerçekliği ve iç dünyası ile mevcut dış belirtmiştir. 1994 yılında ABD Mas-
dünyanın dışında, kişinin kendisini güvende hissedebileceği bir geçiş alanının sachusetts’da vefat etmiştir.

olduğunu, bunun da çocuktaki oyun olduğunu ileri sürerek kuramı genişletmiştir.

1.2.1. Oyun Kuramları

1.2.1.1. Klasik Oyun Kuramları


Klasik oyun kuramları; neden oyun oynanıyor sorusuna cevap aramışlardır
ve daha çok içerikle ilgilenmemişlerdir. İnsanlık tarihi boyunca oyunun nasıl
gelişmiş olduğunu ele almışlardır. Klasik oyun kuramcıları 19. yüzyılın sonlarına
ve 20. yüzyılın başlarına kadar geçerlidir. Oyunun enerjisel aktarımı ve işlevi
üzerinden ele almışlardır.
Klasik oyun kuramları dört grupta incelenmektedir:
a. Fazla Enerji Tüketimi Kuramı (F.Schiller ve H.Spencer),
b. Rahatlama ve Dinlenme Kuramı (M. Lazarus ve G.Patrick),
c. Yetişkinlik Hayatına Hazırlık Kuramı (K. Groos),
d. Özünü Yineleme Kuramı (S.Hall).

1.2.1.2. Modern Oyun Kuramları


Modern oyun kuramlarında nedeninden ziyade, oyunların içeriğine
odaklanılmıştır. Oyunun çocuğun kendi duygu ve düşüncelerinin dışa vurumu
olduğunu vurgular. Klasik oyun kuramının ortaya koyduğu nedensel gerçekleri
kabul etmiş ve çocuğun oyun içeriğini anlamaya çalışmışlardır. Modern oyun
kuramları; psikanalitik, bilişsel ve sosyal gelişim açısından ele alır.
Modern oyun kuramları yedi ana başlıkta olabilir:

3
a. Psikanalitik Oyun Kuramı (S. Freud),
b. Psikososyal Oyun Kuramı (E. Erikson),
c. İçten Uyarılma Kuramı (D. Berlyne),
d. Bilişsel Oyun Kuramı (J. Piaje),
e. Sosyo-Kültürel Oyun Kuramı (L. Vygotsky),
f. Sistem Kuramı (R. Helanko),
g. Diğer Oyun Kuramları (P. Smith, A. Pellegrini, D. Elkind, B. Sutton-Smith).

1.3. Oyun Ne İşe Yarar? Oyunun Önemi Nedir?

1.3.1. Oyunun İşlevleri


Oyun çocuğun dilidir. Oyunun bilişsel, fiziksel ve ruhsal açıdan çocuk gelişimine
katkısı büyüktür. Öyle ki bebek ve küçük çocuklar için “süt çocuğu” terimi gibi okul
öncesi dönem çocukları için “oyun çocuğu” kavramı kullanılmaktadır. Tıpkı anne
sütü gibi oyun da bir çocuk için en temel ihtiyaçlardandır ve doyum kaynağıdır.
Oyun çocuğun dünyasıdır ve çocuk gerçek yaşama oyun sayesinde uyum
sağlar. Bakım verenden ayrılmaya hazırlık, sosyalleşmenin başlangıcı, dünyayı
tanıma ve kendisi ile baş etmeyi oyun sayesinde öğrenilir.
Mevlana; “Oyun aslında akıldadır, bir çocuk oyunla akıllanır” demiştir (Erdal
ve Erdal, 2016). Eflatun, eğitim ile ilgili görüşlerini aktarırken oyunun önemini
Anahtar Kavram
Sosyalleşme: Bireyin kişilik kaza- vurgulamış ve “çocuk oyunla büyümelidir” demiştir. Freud’a göre dürtüler
narak belli bir toplumsal çevreye açısından oyunun işlevi önemlidir. Haz ilkesi oyun için geçerlidir. Oyunlarda
hazırlanması, toplumla bütün- süperegonun (üst benliğin) yer almaması ve bazı yineleyici konuların çocuk için
leşmesi süreci.
duygusal boşaltımı ve ruhsal onarımı sağlayıcı işlevi olduğunu dile getirmiştir.
Piaje’ye göre oyun yetişkin hayata geçişin kolaylaştırıldığı ve yeni deneyimlerin
kolayca öğrenildiği bir alandır. Oyundaki yinelemeler çocuktaki özümsemeyi
ve öğrenmeyi sağlar. Winnicott’a göre oyun ise sağlıklılık göstergesidir. “Oyun
evrenseldir ve sağlıklılık göstergesidir” der. Melanie Klein ise çocuk psikanalizinde
oyunu kullanmış ve oyunun sadistik isteklerin açığa çıkarılmasına ve doyum
Anahtar Kavram
Spontane: Hazırlanılmadan sağlanmasına olanak sağladığını söylemiştir (Öktem, 2008).
anında yapılan. Kendi kendine, Oyun; eğlenceli, zevkli, güzel, ciddi olmayan, gönüllü yapılan yani kimse
kendiliğinden.
zorlamadan yapılan bir aktivitedir. Deneyimlerken özgür olduğunuz spontane bir
süreçtir.

4
OYUN VE OYUN TERAPİSİ

Tablo 1: Oyunun işlevleri üzerine kuramlar (Tablo; Önder, 2017’den


uyarlanmıştır)
OYUN TEORİSİ TEMEL ÖZELLİĞİ
 

Fazla Enerjiyi Tüketme Teorisi Çocuklar fazla enerjileri olduğu için oynarlar. Anahtar Kavram
(Spencer, 1878) İçgüdü: Canlıda öğrenilmeye bağlı
olmayarak doğuştan var olan ve
Rahatlama ve Dinlenme Kuramı Çocuklar enerjilerini boşaltmaya ihtiyaç onu kendi cinsine has davranışları
(Lazarus,1883) duyduğundan veya rahatlamak için oyun oynarlar.  yapmaya sevk eden güç, insiyak,
sevkitabii.
  Oyun yoluyla çocuk yaşam boyunca gerekli
İçgüdü-Eylem Kuramı (Gross, olabilecek uyum becerilerini kazanır. Amaçsız gibi
1985) görünen eylemlerin aslında biyolojik bir amacı
(Becerilerin Eğitimi Teorisi) vardır. Uyum sağlamak ve gerektiğinde kullanmak
için, taklit ile hazır oluşluğu sağlar.

  Oyun evrimsel biyolojik sürecin bir ürünüdür.


Özünü Yineleme Kuramı (Hull, Oyun gelişimi insan soyunun evrimsel gelişimini
1920) izler. Atalarının deneyimleri ona geçmiştir ve
(Tekrarlama Teorisi) çocuk, tarih öncesi yaşamın ve ilkel insanın ilgi ve İpucu
uğraşlarını oyunda tekrar yaşar.  Psikodinamik oyun terapisi konu-
suna 4. Bölümde yer verilecektir.
Psikodinamik Oyun Teorisi Oyun yoluyla çocuklar, yaşamlarındaki travmatik
(Freud, 1961; Erikson, 1985) olayları ve istekleri ortaya çıkarabilirler.

  Oyun bilişsel bir süreçtir ve gönüllü bir etkinliktir.


Bilişsel Gelişim Oyun Teorisi Oyun bilişsel gelişime, problem çözmeye ve
(Piaje, 1962; Vygotsky, 1966) yaratıcı düşünmeye katkıda bulunur.

1.3.2. Oyunun Gelişimsel Önemi

1.3.2.1. Fiziksel Gelişime Katkısı


Oyunlar bedensel etkinlik ve fiziksel hareketlilik içerdiği için çocukların ince ve
kaba motor gelişimine fayda sağlar. Hareketli oyunlar, denge-duyu oyunları kadar
evcilik, masa başı etkinlikler bile bu beceri geliştirmenin bir parçasıdır.

Okuma Önerisi
1.3.2.2. Sosyal Gelişime Katkısı Empati: Tanımı ve Önemi konulu
Parkta birbirini hiç tanımayan çocukların adlarını bile öğrenmeden hemen makaleyi çevrim içi olarak aşağıda-
oyun kurduklarını gözlemlemişsinizdir. Oyun ile çocuklar yaşıtları ve diğer ki bağlantıdan okuyabilirsiniz.
insanlar hakkında fikir sahibi olabilirler, ortak oyun etkinliği içerisinde empati
duygusunu geliştirebilirler ve diğer çocuklarla etkileşimleri olur; bu da çocuğun
sosyal gelişimine katkıda bulunur. İçinde bulundukları kültüre ait yazılı olmayan
kurallar da oyunla deneyimlenir ve sosyal hayata uyum artar.

1.3.2.3. Duygusal Gelişime Katkısı


Oyun herhangi bir zorlama olmadan kendiliğinden çocukların yaşadıkları tüm
duyguları rahatça sergileyebilecekleri bir alandır. Oyundaki yeteneklerinin farkına
varan, sorunlarını kendisi çözen ve doyum sağlayan çocukların kendilerine
güveni artar. Korkularının, kıskançlıklarının, üzüntülerinin farkına varabilir,
agresif tutumlarını oyunda kabul edilebilir bir saldırganlıkla dışa vurabilirler

5
ve duygusal ayarlama (emosyon regülasyonu) kazanırlar. Oyunda kısa süreli
hedefler yerine, hazzı erteleme ve uzun vadeli sonuçlar için çabalama, sabır ve
kararlılık kazanılır. Liderlik ve yenilgi de dâhil kurallı oyunlar (İngilizce: “game”)
(örneğin futbol maçı, kutu oyunları) okul çağındaki çocuklar için rekabet ve hayal
kırıklıklarıyla baş etme duygusunu sağlar.

1.3.2.4. Bilişsel Gelişime Katkısı


Oyun içerisinde zorluklar yaşandığında bunlara yönelik çözüm becerileri
geliştirme, oyunun kuralını takip etme, sıralama, bellekte tutma, isimlendirme,
hedefe yönelik düşünme ve oyun içerisindeki organizasyon gibi beceriler çocuğun
Okuma Önerisi
zihinsel gelişimine katkıda bulunur. Oyun ile bilişsel gelişim doğrudan ilişkilidir;
Oyun, Bilişsel Gelişim ve
Toplumsal Dünya: Piaje, Vykotsky yaratıcı düşünme, planlama, karar verme, sorun çözme, dikkat ve konsantrasyon
ve Sonrası konulu makaleyi çevrim oyun için gereklidir ve bunlar bilişsel gelişimin bir parçasıdır. Oyun aynı zamanda
içi olarak aşağıdaki bağlantıdan
okuyabilirsiniz. keşfetme ve yeni şeyler öğrenme sürecidir. Oyunda neden-sonuç ilişkisini
öğrenirler.

1.3.2.5. Dil Gelişimine Katkısı


Oyun çocuğun hem sembolik dilidir hem de oyun içerisinde kullandıkları sözel
dil ile de çocuğun konuşma başlatma, anlatma ve sohbet becerileri gelişir; söz
dışı beden dili ve mimiklerin kullanılması, karşısındakinin ifadesini çözümleme
kazanılır, oyun sırasında karşısındakini dinleme, gerekirse hikâyeleştirme, oyun
ebesi seçerken sayışma, tekerlemeler söyleme çocuğun dil gelişimine katkıda
bulunur.

1.4.Gelişim Dönemlerine Göre Oyun


Çocukların gelişim basamaklarına göre geliştirdikleri bir oyun sırası vardır.
Bu konuda en geçerli sınıflamada Piaje gelişim basamaklarına göre yapılabilir
(Özdoğan, 2000).

1.4.1 Bebeklik Dönemi-Birinci Yıl


İlk yaşlardaki oyunun amacı hem motor becerilerin geliştirilmesi, hem de dünyanın
Jean Piaje (1896-1980). keşfedilmesini içermektedir. İlk önce bakım verenin yüzü ile oyunlar başlar.
İsviçreli psikolog. Çocuk gelişimi Ayrıca bebekler pek çok şeyi parmakları ve ağızları ile yoklayarak keşfetmeye
alanında yaptığı çalışmalarla daha
çalışırlar (oral dönem özelliğidir). Bebeğin sosyalleşmesine bu dönemki oyunlar
çok tanınmaktadır. Yapılandırmacı
yaklaşımın öncülerindendir. eşlik eder. “Ce-e oyunu”, “tel sarar” oyunu veya diğer hem sesli hem de el-yüzü
Onun çocuk gelişimi hakkındaki içeren hareket oyunları bu dönemde önemlidir. Piaje bu döneme “duyusal-motor
düşünceleri, teorileri, akademik
programlarda önemli bir yer tut- (sensorimotor) dönem” adını vermiştir. Bebek dört aylıktan itibaren elini uzatıp
maktadır. Çocukta Dil ve Düşünce, yakalayabilir, sallayabilir, ileri-geri hareket ettirir ve sonunda atar. Böyle tutma-
Çocukta Dünya Tasarımı ve Zekânın
atma oyunlarını tekrarlayarak keyif aldığı “alıştırma oyunu” oynar. İlk heceler ve
Doğuşu belli başlı eserlerindendir.
taklit bu dönemde görülmeye başlar.

6
OYUN VE OYUN TERAPİSİ

1.4.2. İkinci Yıl


İlk iki yaşta genelde çocukların yaptıkları oyunlar tekrarlar çoktur ve genel
kas gelişimini destekler niteliktedir. Bu dönemde bebek yürümeye başlamış ve
anneden ayrışarak “keşif oyunlarını” arttırmıştır. Önce aynı şeyle tekrar tekrar
ilgilenir, sonra belirli bir oyuncağa yönelir ve daha sonra belirli bir hareket ve
oyuncak arasında tekrarlayan oyunlar kurabilir. Bu dönemde “işlevsel oyun”
ön plandadır. Örneğin oyuncak bir telefon esas işlevi olan telefon gibi kullanılır,
arama yapılır veya fincan çay içmeye yarar. Bu dönemde tekrarlar ile çocuk dış
dünyaya açılır ve öğrenme süreci artar. Araştırmalarda tek başına kendi oyuncağı
ile oyun kuran bir çocuğa kıyasla başkaları ile farklı oyunları oynamanın çocuğun
bilişsel ve sosyal gelişimine katkısı büyüktür. 2-3 yaş arası işlevsel oyun zamanla
“sembolik oyun”a dönmeye başlar. Taklit becerileri artar ve dilin gelişimi ile
sembol faaliyetleri gelişir. Boş fincandan çay içme olabilir. Bu dönemde yaşıt
ilişkisi daha “paralel oyun” şeklindedir ve iki küçük çocuk arasında nitelikli ve
uzun süreli bir oyun etkileşimi gözlemlenmeyebilir.

1.4.3. Okul Öncesi Dönem


3-6 yaş arasını içeren bu dönemde aslında çocuğun tüm işi “oyun” olduğu için
bu döneme “oyun çağı” da denilmektedir. Bu dönemde çocukların “sembolik
oyun”, “hayalî oyunları”, “-mış gibi oyunları” artar. Senaryolu ve daha karışık
oyunlar kurulur. Örneğin evcilik oynanır ve örneğin su matarasını telefonmuş
gibi kullanabilir. Fantezi oyunlarında konuşma giderek artar. Çocukların günlük
hayattaki durumları ile ilgili temalar oyunda açıkça görülebilir. Örneğin en
sevdiği çizgi film karakterleri, okul arkadaşları veya ailesi ile bir gezi oyunda
canlandırılabilir. Yaşıtlarla karşılıklı oyun ve “ortak oyun” giderek artmıştır.

1.4.4. Okul Çağı


Bu dönemde artık “kurallı oyunlar”, kız-erkek gruplaşmalı oyunlar daha ön
planda olur. Rekabet oyunları (maç, yarış gibi) sık görülebilir. Grup kuralları
önemlidir, bir çocuk kurallara uymazsa hemen dışlanabilir ve bazı çocuklar
oyunlar için daha aranan “popüler” konumda olabilirler. 6-7 yaşlara kadar
belirgin olan benmerkezci düşünce azalmaya başlar, oyunlarda lider olmama veya
yenilgi daha kabullenilir olur. Duygu ve dürtü denetimi sosyal oyunlarla sağlanır.
Okul ortamında iken özellikle beden dersleri ve teneffüs molaları çocukların oyun
oynayabileceği zamanı tanır.

1.4.5. Ergenlik
Oyun klasik içerikle belirgin olmamakla birlikte ergenlikte de zevk almak
için kurallı oyunların ve gruplu oyunların oynandığı bilinmektedir. Ayrıntılı
organizasyon ve muhakeme yeteneği ile daha karmaşık strateji oyunları, yaratıcı
yarışmalar görülebilir. Grup olarak bilgisayar oyunları ve sportif oyunlar sık
görülür. Günümüzde internet oyunları giderek ön plandadır. Dijital oyunlar ise

7
aksiyon oyunları, sanat oyunları ve gündelik oyunlar; bireysel ve gruplu oyunlar;
çevrim içi ve çevrim dışı gibi farklı türlerde artan sıklıkta oynanmaktadır.
Sadece sınav odaklı ve akademik başarıları temel alan bir yaklaşım içerisinde
ergenlerin başarı ve öz güven kazanması ve sağlıklı akran ilişkisi geliştirmesini
sağlayan en iyi yollardan bir tanesi de ergenlerin daha çok sevebilecekleri bir
fiziksel oyun olan spora yönlendirmektir. Bir takıma dâhil olmak, paylaşma,
dayanışma, yenme ve yenilgiyi kabul etme, birlikte hareket etme, daha disiplinli
bir yaşam ve sporcu yaşam tarzından dolayı daha sağlıklı beslenme teşvik edilir
ve madde bağımlılığından korunma için önleyici bir yaklaşımdır.

1.5. Oyun Türleri


Oyunları gruplarken çok çeşitli sınıflamalar yapılmaktadır. Oyunun içeriği kadar,
hangi sisteme etki ettiğine kadar farklı oyun adlandırmaları mevcuttur.
İlgisiz oyun: Çocuklar oyuna dâhil değildir. Gözlemcidir.
Yalnız oyun: Bağımsız oynar, yanında çocuk varsa bile karşılıklılık azdır
(paralel oyun).
Video Önerisi
Gelişim Psikolojisi - İşlem Öncesi Seyirci oyun: Oyuna dâhil olmasa da içerikle ve oyuncularla ilgilidir.
Dönem Paralel Oyun konulu Paralel oyun: Oyuncaklarla tek başına oynar ama diğer çocukların da yanında
videoyu aşağıdaki bağlantıdan
yer alır.
izleyebilirsiniz.
Birlikte oyun: Sosyal etkileşim kısıtlı da olsa vardır, daha çok rol dağılımı
değil oyuncak değişimi söz konusu olabilir.
İş birliği oyunu: Grup oyunları olarak da bilinir, senaryolu rol dağılımlarının
olduğu oyun türüdür.
Yaratıcı oyun: Mevcut oyuncak veya ortamdan bağımsız olarak hayal ve
fantezi dünyalarının dâhil edildiği oyun türüdür.
Kurallı oyun: Çocuğun ya kurallara uyması ya da çiğnemesi ile sonuca
katlanmasını sağlayan daha mantıklı düşünme sistemine geçmiş çocukların
oyunlarıdır.

8
OYUN VE OYUN TERAPİSİ

Tablo 2: Çocuklarda Gelişimsel Dönemler ve Oyun Türleri (Tablo; Tanıdır ve


Demirkaya, 2012)
Ortalama Duyusal/Yaratıcı Fiziksel oyun Araştırıcı oyun Sosyal oyun Sembolik oyun
Yaş Oyun

0-12 ay Tüm vücudunu ve Sensori-motor Kendisinin ve Annenin davranış İlk kelimeler


duyuları kullanma, oyun (duyusal annesinin bedenini ve seslerini taklit Geçiş objesi
koku, tat vb. motor) keşfeder. Tekrar içeren
Duyularını dünyayı Alıştırma oyunu, Bu obje de ne ve oyunla ce-e
tanımak için manipülatif oyun, bununla ne yapılır? Tek başına oyun
kullanır tekrarlayıcı ve
ritüel oyun

1-2 yaş Yemekle ve kendi Kaba motor Fiziksel dünyayı Anneyle saklanır, Taklit oyunu, role-
dışkısıyla oynama oyunlar-yürüme ve keşfeder. babayla yuvarlanır play,
Seslerle ve tırmanma İçeri-dışarı, it-çek, yaşıtıyla paralel -mış gibi oyun
kelimelerle oynama İnce motor-inşa saklan-çık oyun
etme

3-4 yaş Kum, su, oyun Koşma, zıplama, Problem çözme, Karşılıklı oyun veya Yalnız başına;
hamuru, öyküler, dans etme, kesme, inşaat, yap-boz iş birlikçi paralel ayrıntılı sembolik
müzik boyama oyun oyun, ayrıntılı ve
kompleks temalar,
-mış gibi yapmada
artan sembolizm,
hayalî eşlikçiler
Kooperatif sosyo-
dramatik oyun;
koordine rol ve
davranışlar (av-
avcı gibi)

5-12 yaş Yaratıcı sanat, Kurallı oyunlar, Teknik, bilimsel Kooperasyon,  


müzik spor, bisiklet ve domestik yarışma ve
Kitap ve öyküler sürme, dikiş, becerilerini ayrıntılı sosyal
yazma kullanarak üretim organizasyon

9
Bölüm Özeti

* 1. Oyun; belirli bir hedefi olsun veya olmasın, çocuğun isteği ile gerçekleştirdiği,
kendiliğinden gelişen bir etkinlik olarak bilinir.

* 2. Oyun içerisinde hoşlanma, rahatlık ve keyif yer alır. Oyun aslında


küçük çocuklarda tam gelişmemiş olan dilin yerine olan kendini
ifade etme becerisidir.

* 3. Çocuk gelişimi açısından en önemli nokta; çocukların gelişim basamaklarına


göre geliştirdikleri bir oyun sırası vardır.

* 4. Bebeklerde duyusal oyun ön planda iken önce kendisini,


annesini ve bu yolla dünyayı tanımaya başlar. Taklit becerileri
artar. Oyuncakları işlevine göre oynar, okul öncesi dönemde -mış
gibi ve iş birliğine dayalı oyunlar oynanır. Okul çağı ile birlikte
çocuklarda yarışmacı kurallı oyunlara eğilim artar.

10
OYUN VE OYUN TERAPİSİ

Kaynakça
Erdal, K., ve Erdal, G. (2016). Çocuğun Oyun Oyunun Önder, A. (2017). Oyun Kuramları, Erken Çocuklukta Oyun
Oyuncak İhtiyacı. VIII. Uluslararası Eğitim Araştırmaları ve Oyun Yoluyla Öğrenme içinde (ed. Önder & Çiftçi),
Kongresi, Çanakkale, cilt 1, ss: 55-56. Ankara, Nobel Yayıncılık.

Karakoç Demirkaya, S. (2021). Oyun Terapisi, Klinik Psiko- Özdoğan, B. (2000). Çocuk ve Oyun, 3.baskı, Ankara, Anı
lojide Kullanılan Psikoterapi Yöntemleri içinde (ed. F.Bal), Yayıncılık,
2.baskı, İstanbul, Nobel Yayıncılık.
Tanıdır, C., ve Demirkaya, S.K. (2012). Oyun, Bebek Ruh
Öktem, F. (2008). Oyun Tedavisi, Çocuk ve Ergen Psiki- Sağlığı (0-4 yaş) Temel Kitabı İçinde (Ed. Karabekiroğlu
yatrisi Temel Kitabı içinde (ed. Çuhadaroğlu F. ve ark.), K), Ankara, Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği yayınları.
Ankara, Çocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı Derneği Yayınları.

11
12
2. OYUN TERAPİSİ NEDİR?
“Oyunun kendisi bir psikoterapidir.”
Winnicott

Kazanımlar Birlikte Düşünelim


• Oyun terapisinin tanımı ve oyun terapisi üzerinde yapılmış
çalışmalar öğrenilecektir. 1. Oyun terapisi denilince ne anlı-
• Çocuklarda gözlemlenen gelişimsel ve davranışsal sorunlarda yoruz?
oyunun kullanımı öğrenilecektir.
• Oyun yoluyla çocuğun tanınması ve oyun yoluyla iyileştirilmesi 2. Çocuklar için oyun terapisi niye
hakkında bilgi sahibi olunacaktır. kullanılıyor?
• Bu bölümde oyun terapisinin çeşitlerini bilinecek ve bazı sık
kullanılan oyun terapisi yöntemleri arasındaki temel farkları 3. Oyun terapisindeki hedefler
öğrenilecektir. nelerdir?

Başlamadan Önce 4. Oyun terapisi türleri var mıdır?


Bir önceki bölümde oyun kavramı tanımlanmış ve türleri açıklanmıştı. Bu
bölümde özellikle çocuklarda kullanılan bir psikoterapi türü olarak oyun 5. Oyun terapisi çeşitlerini karşı-
terapisinin tanımı yapılacak ve oyun terapisinin kullanım alanları, bu tür laştırırsanız ne gibi farklılıklar
bir terapinin hedefleri ve türleri ele alınacaktır. vardır?

13
Giriş
Oyun terapisi deneyimi, bir çocuğun oyun terapistiyle kurduğu ilişki ve sergilediği
oyun üzerinden çocuğun kendisi ile ilgili bilgi verdiği, sorunlarının üstesinden
gelmeye çalıştığı güvenli bir alanı sağlar. Çocuğun kendisini keşfetmesine ve
karşısındaki kişiyle kurduğu ilişki üzerinden kendisini geliştirme ortamı sağlar.
Oyun terapisi bir çocuktaki sorunlu alanın tanınması ve bunun çözülmesinde
çocuğa oyun yoluyla yardım etmedir (Axline, 2020). Bu bölümde oyun terapisi
tanımı yapılacak, oyun terapisi hedefleri ve türlerinden bahsedilecektir.

2.1. Oyun Terapisi Nedir?


Teknik olarak oyun terapisi 20. yüzyıl başlarından itibaren kullanılmaktadır.
Dernekleşme ve eğitimlerin sistematikleştirilmesi 1980’li yıllardan itibaren oyun
terapisi derneklerinin oluşması günlük hayatta uygulama ve eğitimi başlamıştır.
Okuma Önerisi
Oyun terapisinin ruh sağlığında özel bir tedavi olduğu ve bu nedenle pek çok
Çocukta Oyun Terapisi konulu
makaleyi çevrim içi olarak aşağıda- bilimsel eğitim içeriğinde oyun terapisinin yer alması vurgulanmaktadır. Ancak
ki bağlantıdan okuyabilirsiniz. popülerlik kazanmasına rağmen oyun terapisinin bilimsel araştırmaları kısıtlıdır
(Demirkaya, 2021).
Oyun terapisinin özellikle küçük çocuğun duygularını, korkularını ve
deneyimlerini en kolay yol ifade etme biçimi olduğu bilinmektedir. Özellikle okul
öncesi dönemdeki çocuklar için (altı yaşından küçük olan grup) dil becerileri
yeterli olsa da kendi içsel dünyasını sözlü ifade etmekte zorlanırlar. Duygularını
yansıtamadıkları için davranış problemleri görülebilir. Örneğin küçük çocuklarda
hırçınlık ve huysuzluk en sık gözlemlenen davranış sorunlarıdır ama aslında
hırçınlık her seferinde öfkeli oldukları anlamına da gelmeyebilir. Kaygılı, korkulu,
depresif oldukları zamanlar kadar sinirli veya yorgun oldukları zamanlarda da
hırçınlık gösterebilirler. Bu nedenle sadece sorun yönelik ebeveynlerin denetlemesi
ve eğitimi (disiplini) üzerine olan yaklaşımlar çocuğun kendisini ifade etmesine
olanak tanımaz. Bunu sağlayan ise oyun yoluyla küçük çocukların anlaşılması ve
iyileştirilmesidir (Demirkaya, 2021).
Oyun terapisi gelişimi göz önünde bulundurarak çocuğun sahip olduğu
bilişsel-psikolojik ve sosyal gelişimi hesaba katar. Bu şekilde çocukların kendi
gelişimlerine uygun aktarımlarını sağlayabilecekleri bir zemini sağlar. Oyun
Okuma Önerisi
Oyun ve Oyun Terapisi konulu terapisinde kazanılan beceriler ise çocuğun ileri gelişim basamaklarında
makaleyi çevrim içi olarak aşağıda- da kullanabileceği bir alan oluşturur (Öğretir, 2008). Ayrıca çocuğun içinde
ki bağlantıdan okuyabilirsiniz.
bulunduğu sosyokültürel çevrenin çocuğun davranışları üzerindeki etkisi de oyun
terapisi sürecinde dikkate alınmalıdır.
Oyun terapisi ilk olarak sözel ifade becerilerine dayanamadığı için, dil ve
konuşma alanında zorluk çeken küçük yaşlar; gelişimsel ve nörolojik olarak dil
kazanımda yetersizlik olan her yaş çocuklar ve anadil sorunu yaşayan göçmen ve
mülteci çocuklar için bile uygulaması kolay ve yararlı olabilecek terapi tekniğidir.
Sonuçta oyun terapisinde çocuğun sembolik dili oyundur ve oyuncaklar ile
çocuk kendisini ifade eder. Çünkü bilinmelidir ki fırsat verildiğinde çocuk tıpkı

14
OYUN VE OYUN TERAPİSİ

bir erişkin gibi kendi duygu ve düşüncelerini, hayallerini ve kırgınlıklarını oyun


yoluyla gösterebilir.

2.1.1. Kuramcılara Göre Oyun Terapisi Ne İşe Yarar?


Oyun terapisi ilişkilerin geliştirilmesi için iyi bir araçtır. Çocuk ve oyununun
dilinden anlayan terapist ile terapötik bir ilişkinin gelişmesi için bir zemin
hazırlar. Çocuk oyun yolu ile kendisini keşfedip iç dünyası ve beklentileri ile
Okuma Önerisi
ilgili bilgiyi sözel olmayan sembolik dil ile kendisine saygı duyan ve koşulsuz Ebeveyn-Çocuk İlişkisi Üzerine
kabulleniş pozisyonunda olan bir erişkine aktarır. Pek çok uygulamada oyun Odaklanan Bir Oyun Terapisi Yak-
laşımı: Filial Terapi konulu maka-
terapisi ayrıca ebeveyn -çocuk ilişkisi için örneğin Filial Terapi veya Theraplay
leyi çevrim içi olarak aşağıdaki
yöntemleri kullanılır. Landreth’e (1993) göre; oyun terapisi “baş edilemeyen” bağlantıdan okuyabilirsiniz.
gerçeğin, “baş edilebilir” hâle dönüştürülmesidir. Yine çocuğun oyun üzerinden
ve oradaki kullandığı figürler ve oyuncaklar aracılığıyla kendi problemi olduğunu
fark etmeden travmatik yaşantısının üstesinden gelebildiği belirtilmektedir
(Landreth,2002).
Winnicott’a göre “oyunun kendisi bir psikoterapidir”. Winnicott çocuk
psikolojisi ile ilgili ilgilenmiş ve oyunun çocuğun hayatındaki önemine vurgu
yapmıştır. “Oyun ve Gerçeklik” isimli kitabında, anne karnından sonra dünyaya
gelen bebeğin anneden sağlıklı bir şekilde ayrışıp bireyselleşmesine ve dünyayı
keşfetmesine oyunun aracılık ettiğini vurgulamıştır. Terapistin görevi oyun
oynayamayan çocuğu oyun oynayabilecek duruma getirmektir. Bu süreç ise
evrensel bir psikoterapidir. Winnicott’a göre oyundaki önemli olan şey yorum
değil, çocuğun kendisini şaşırttığı andır. Psikoterapi ilişkisini de en az iki kişi
arasındaki ilişki ve iletişim oyunu olarak düşünebiliriz. Winnicott’ın deyişiyle
eğer çocuk oyun oynama kapasitesine sahip değilse oyuna dair terapistin
yorumu kafa karıştırıcıdır. Oyun kendiliğinden gelişmelidir. Çok basit bir oyun
olan “karalama oyunu” bile elinde sadece kâğıt-kalem bulunan bir terapistin bir
çocuğu anlayabilmesi için bir oyun zemini bile sağlayabileceğinden Winnicott
bahseder (Winnicott, 1998).
Dinamik kuram içerisinde Anna Freud (1966), yetişkinlerin tıpkı serbest Anahtar Kavram
Serbest çağrışım: Danışanın,
çağrışımı ile çocuğun yönlendirmesiz serbest oyunu arasında benzerlik olduğunu terapi amacını, uygunluğunu ve
vurgulamıştır. Çocuğun yaşadığı süreci anlamak için oyununa bakılması bağlantısını düşünmeden aklına
gerektiğini, yorumlamadan önce anlamanın gerektiğini vurgulamıştır. Oyun gelen düşünceleri, imgeleri ve
düşünümleri paylaşarak terapiste
erişkinlerdeki ilkel savunma düzeneği olan inkârın en geçerli olduğu alandır. veri sağlayan ve terapi için taban
Melanie Klein ise çocukları rahatsız eden duyguların ifade edilmesinde oyunun oluşturan, temelde bilinçaltı
çağrışımlarla yürüyen bir psikana-
kullanımını ve önemini vurgulamıştır. Klein, Freud’dan farklı olarak oyun içeriği
litik yöntem.
ve materyallerin yorumlanmasına da atıfta bulunmuştur (Öktem,2008).

2.1.2. Ülkemizde Oyun Terapisinin Tarihçesi


Psikoterapinin dünya üzerindeki geçmişi 1900’lü yılların başına dayanırken
ülkemizde psikoterapinin uygulamalarının yaygınlaşması ve kabulü ancak
2000’li yıllarda artmıştır. Aslında oyunun öneminden ilk İbni Sina bahsetmiştir.

15
“Her yaşın bir hâli vardır, çocukluğun yakışığı da oyundur” demiştir. Ülkemizde
oyunla ilgili konuları ele alan ilk kitap 1913 yılında basılan Terbiye-i Bedeniye ve
Anahtar Kavram Mektep Oyunları diye bilinmektedir. Beden terbiyesi ile ilgili bir kitap olup burada
Psikoterapi: Hekimin hastayı bahsedilen oyun grupları daha çok hareket içeren oyunlardır. Oyun terapisi bahsi
etkilemek için kullandığı söz veya
davranışa dayalı psikolojik yön- geçen ilk kitap ise 1974’te Hans Zülliger’den bir çeviri kitaptır. İlk Türkçe yazılan
temlerin bütünü oyun terapisi kitabını ise 1988’de Berka Özdoğan yazmıştır. Ülkemize Prof.Dr.
Bahar Gökler, Prof.Dr. Ferhunde Öktem, Prof.Dr. Berka Özdoğan ve İsmail Ersevim
oyun terapisi ile ilgili deneyim ve bilgiye sahip bu alandaki en uzman kişilerdir.
2011 yılında Gary Landreth’in Oyun terapisi-İlişki Sanatı kitab çevrilmiştir ve
artık Axline’nın ilk eserlerinin bile dilimizde çevirisi bulunmaktadır. İlk oyun
terapisi eğitimi de 2007 yılında İzmir Halime Odağ Psikanaliz ve Psikoterapi Vakfı
ile başlatılmıştır. Bu kitabın yazarı da bu eğitime katılmıştır. Bugün günümüzde
oyun terapisi sıkça duyduğumuz, pek çok yerde eğitimi verilen bir terapi türü
İbn Sina (Ebu Ali Sina) hâline gelmiştir ve pek çok bu alanı inceleyen çalışmalar bulunmaktadır ancak
(980-1037). nitelik ve nicelik olarak henüz yeterli sayıda oyun terapisi ile ilgili ulusal kaynak
İslam’ın “Altın Çağ”ının en önemli ve araştırma yoktur (Aktaran Teber, 2015).
doktor, düşünür, astronom, ya-
zarlarındandır. Batıda Avicenna
adıyla bilinmektedir. Buhara ya- 2.2. Oyun Terapisinin Kullanım Alanları Nelerdir?
kınlarındaki Efşene köyünde 980
Oyun terapisi çocukların oyunu ve oyuncakları kullanarak kendilerini ifade
yılında doğmuş ve 1037 yılında
Hemedan şehrinde vefat etmiştir. etmesine aracılık eden, çocuğun sağlıklı gelişim sürecine yardımcı olan bir
Batı dünyasında modern Orta Çağ terapi şeklidir. Çocuklar kendilerine oyun odasında sunulan oyuncak, sanatsal
biliminin kurucusu ve hekimlerin
önderi olarak kabul edilmiştir.
malzemeler ve drama ögeleri ile iç dünyalarının dışa vurumlarını kolaylaştırırlar.
Kitabu’ş-şifa ve el-Kanun fi’t-tıb Yaşanan sorunların anlaşılması, deneyimlerin ve duyguların iadesi gibi beceriler
adlı eserleri Avrupa’da ders kitabı oyun yoluyla geliştirilir.
olarak okutulmuştur.
Ebeveyn veya bir tanıdıkla oyun dışında, oyun terapistinin koşulsuz çocuğu
kabullenici olması çocuğu cesaretlendirir. Oyunun fiziksel, zihinsel ve ruhsal
gelişime katkısı oyun terapisi sürecinde de devam eder. Çocukların oyun yoluyla
sosyal bağlar kurması ve ilişkileri güçlendirmesi mümkündür. Oyunun en özetle
üç temel amacı vardır: Çocuğun bilişsel ve motor gelişimini desteklemesi ve son
olarak da duygusal çatışmaların çözülmesini sağlamasıdır (Tanıdır ve Karakoç
Demirkaya, 2012).
İpucu
Oyun terapisinin bileşenleri konu- Oyun, tedavinin içerisinde yer aldığı gibi aslında çocuğun tanınması ve
suna 3. Bölümde yer verilecektir. psikolojik sorunlarının anlaşılması ve tanı sürecinde de kullanılan bir araçtır.
Oyun gözlemi, özellikle küçük yaş çocuklarının görüşmeci ile ilişkisi, bakım vereni
ile ilişkisini temel alan ve sözlü bildirimin zor olduğunu görüşme tekniklerinin
temelidir. Oyun, çocuk ile değerlendirici arasındaki güveni ve iletişimi güçlendirir.
Değerlendirmede mikrosfer (muayene odasında bir köşe gibi) veya makrosfer
(muayene odası dışında, oyun odası gibi) tercih edilebilir. Örneğin kreşte
yaşıtlarını ısırma davranışı gösteren bir çocuk klinik ortamda sorun göstermezken
doğal ortamında gözlendiğinde (örneğin kreşin oyun parkında) problemli
davranışının nedeni daha iyi anlaşılabilir. Bazen sanatsal ve sportif uğraşılar
da oyunla değerlendirmenin bir parçası olabilir. Oyun terapisi okul öncesi yaş

16
OYUN VE OYUN TERAPİSİ

grubu çocuklar için doğrudan bir müdahale yöntemidir (Cepeda, 2000). Oyun
terapisi; bir terapist ile çocuk arasında kurulan ve çocuğun oyun yoluyla kendi iç
dünyasını keşfedip gösterdiği ve çocuğun bir erişkinle sağlıklı iletişimi gösterdiği
bir süreçtir. Bu süreçte terapistin çocuğu koşulsuz kabullenmesi, çocuğun kendi
duygularını rahatça yaşamasına izin vermesi ve çocuğun oyun sayesinde sadece
söze dayanmadan hareket ve etkinliklerle rahat davranması çocuğun iyileşmesi
ve gelişmesini hızlandırır.
Oyun terapisinin günümüzde kullanımını iki ana gruba ayırabiliriz. İlki oyun
terapisinin çocuğun gözlemlenmesi, yaşanan sorun davranışlarla ilgili bilgi
Okuma Önerisi
edinilmesi, çocuğun tanınması ve altta yatan duygusal süreçlerin anlaşılması
Charles E. Schaefer, Oyun Terapisi-
için kullanılmasıdır. Tanısal amaçlı oyun terapisi görüşmeleri serbest oyunu nin Temelleri, Nobel Yay.
içerebileceği gibi, varsa bir gözlem protokolünü takip edebilir veya ilgili
değerlendirme nedenine göre terapistin belirlediği aşamalara göre şekillenebilir.
Oyun terapisinin diğer kullanım alanı ise iyileştirme amaçlı çocuk
psikoterapisi yöntemi olarak yapılan uygulamalardır. Burada terapist hangi oyun
terapisi okuluna göre takip edecekse seansları o şekilde düzenler. Hedef çocukla
ilişki kurup mevcut sorun davranışların düzeltilmesidir.

2.2.1. Oyun Yoluyla Çocuğun Tanınması


Çocuğun kendini ifade etme biçimlerinden birisi oyundur. Sözel dil becerileri
gelişmemiş küçük yaş grubu çocuklar kadar gelişimsel konuşma sorunları yaşayan
çocuklar veya anadil problemi yaşayan çocuklar için oyun terapisi çocukların
kendilerini oyunun sembolik dili ile anlatmalarına aracılık eder. Bu nedenle
tanısal değerlendirmede kullanılması için “Sceno Testi” ve “Welt-test” gibi oyun
yoluyla çocuğun duygusal, bilişsel ve sosyal gelişimi gözlemlenmektedir. Ayrıca
otizm tanı koydurucu görüşmelerinden sayılan (Autism Diagnostic Observation
Schedule (ADOS) bir teknikte de çocuğun oyuncak ve oyun kuran ile ilişkisi
gözlemlenip puanlanmaktadır. Örneğin ADOS’ta çocuğun baloncuk üfleme
oyunundaki katılımı izlenir ve bir puan verilir. Görüşmecinin havaya baloncuk
üflemesi “bak baloncuklar!” demesi üzerine çocuğun gülümsemesi, baloncuk
patlatması ve patlatırken görüşmeci ile göz temasını kurması gibi her çocuk
davranışı ilişki kalitesini gösterdiği için ayrı ayrı puanlanır.
Oyun yoluyla zihinsel gelişimin saptanması da söz konusu olabilir. Bir veya
birkaç oyuncakla uzun bir süre bir arada bırakılan çocukların oyuncak seçimi,
oyun kurması ve oyunun organizasyonu açısından değerlendirilmeleri yapılır.
Oyunla ilgili bazı aşamalar vardır. Örneğin önce çocuk diğerlerinin oyununu izler
ve gözler. Oyuncakları taşır. Basit oyun kurmalar görülür, örneğin bebeği kucağa
almak, arabayı ittirmek gibi. Daha sonra oyun karmaşıklaşmaya başlar. Örneğin
bebeğe yemek yedirir, “karnın acıkmış mı?” diye senaryo kurabilir. En son oyuna
daha farklı bir organizasyon ve yaratıcılık ekleyebilir. Örneğin kâğıttan gözlemeler
yapıp bebekle birlikte yiyebilirler veya etraftaki diğer kişileri de evciliğe davet
edebilirler. Oyun gözlemleri ile çocuğun yaş olarak ve cinsiyet olarak gelişimlerine

17
göre beklenen oyun kurup kurmadıkları incelenir. Ayrıca oyun sürdürme süresi ile
dikkat ve konsantrasyonu gözlemlenir. Yaratıcı ve hayalî oyunlarla çocuğun hayal
dünyası ve ayrıca bu alandaki zekâsı gözlemlenir. Hatta kum tepsisi terapisinde
İpucu
Kum tepsisi terapisi konusuna 7. çocuğun kumlarda yarattığı dünyadaki figür oyuncakları kullanımı ve sayısı da
Bölümde yer verilecektir. çocuk hakkında bilgi vericidir. Tekdüze bir oyun veya tekrarlayıcı oyunlar daha
nevrotik çocuklar da görülebilir.
Örneğin; “sürekli tekrarlayıcı dizme” oyunu bir otizmli çocuktaki stereotipik
ve tekdüze davranış olarak gözlemlenebileceği gibi, başka çocuklarda da
gözlemlenebilir. Örneğin kaygılı bir çocuk dizmeyi kolay yapar ve aynısının
tekrarı güven duygusu verir ve bu çocuk için en rahat böyle bir oyunda
hissedebilir. Elbette ki oyun çocuğu tanımak için kullandığımız yöntemlerden bir
tanesidir. Bir oyun içeriği ile kesin yargılarda bulunmak ve emin değilken aile ile
paylaşmak bir mesleki hatadır. Çocuk gelişimcisi olarak gözlemlediğimiz oyun
içeriğinde bir sorun fark ettiğimizde çocuğun ruh sağlığı ve gelişim uzmanları için
yönlendirilmesini yapmamız gerekir (Özdoğan, 2000).
Oyun terapisinin “ifade edici” ve “yapıcı” olarak iki yönü vardır ve çocuğu
tanıma ve tanı koyma sürecinde özellikle dışa vuruma yönelik özellikleri ele alınır.
Küçük yaş çocukların dil, bilişsel ve sosyal gelişimleri yeterince tamamlanmış
olmadığı için; bu çocukların içsel dünyası, korkuları, fantezileri ve baş etme
becerileri oyun sırasında sergiledikleri temalar ve tutumları aracılığıyla anlaşılır.
En basiti kuralları çiğnemeye başladığında terapistin verdiği yanıt karşısında veya
sınırları bozmaması hatırlatıldığında ağlayan veya terapisti tekmeleyen çocuk
dış dünyadaki hayal kırıklıkları ile baş etme gücünün ne kadar az ve sağlıksız
olduğunu göstermiş olur (Demirkaya, 2021).
Çocuğun gözleminde serbest oyun kadar, bazen gerekli durumlarda
“yapılandırılmış oyun testleri” de tanı amaçlı kullanılmaktadır. Burada çocuğun
hayatındaki önemli kişileri (anne-baba, öğretmen, bakıcı gibi) nasıl gördüğü,
bu ilişkilerde kendisini nasıl hissettiği ve kendisinin gereksinimlerinin nasıl
karşılandığı test edilir. Bu yapılandırılmış oyun testinde bazı durumsal senaryolar
ve bunlara uygun oyun malzemeleri bulundurulur ve oyun sırasında da çocuğa
senaryolar dâhilinde sorular da sorulur. Burada senaryoları şekillendiren çocuğun
başvurusundaki hikâyesi ve yaşanan durumdur. Örneğin; anne ve babası ile ilgili
ev hayatındaki tutumları değerlendirmek gerektiğinde aile figürlerinden oluşan
oyuncaklar seçilir ve oyuncaklardan bebeği uyutup sonra “gece kalkmış çok
korkmuş bağırmış, ne olmuş bana göster” diye sorulur. Böylece gece korkularına
karşı anne ve babanın tepkisinin ne olduğu çocuğun sahnelediği oyun aracılığıyla
ölçülür. Yine başka örnekte; terapist hikâyeyi başlatır ve oyuncak aile figürleri
ile gösterir; “çocuk yemek yiyormuş ama sevdiği yemeğin pişmediğini görmüş
ve tepinip ağlamaya başlamış” deyip oyuncaklarla bu sahneyi oynayıp çocuğun
oyuna katılımı ve verdiği cevaplar değerlendirilir.
Çocuk ve aile mahkemeleri gibi alanlarda çalışan çocuk gelişim uzmanlarının
bazen adli görüşleri desteklemeleri için rapor düzenlemeleri istenmektedir. Böyle

18
OYUN VE OYUN TERAPİSİ

durumlar için de oyun terapisi tanıma ve değerlendirme amaçlı kullanılabilir.


Örneğin velayet ile ilgili karar verme sürecinde çocuğun anne ile mi baba ile
mi kalmasının daha uygun olacağının belirlenmesi için de oyun seanslarından
faydalanabilir. Bu durum için terapist iki farklı bebek evi temin edip aile figürü
oyuncakları ile çocuk görüşmesi yapabilir.

2.2.2. Oyun Terapisinin Tedavi Edici Alanı


Oyun terapisinin az önce bahsedilen “yapıcı” yönü ise çocuğun yaşadığı
duygusal zorlukların üstesinden gelmesinde, önce terapist ile ilişki ve bağ
kurarak bu öğrendiği becerileri dış dünyaya taşımasına yardımcı olmasıdır.
Ayrıca yönlendirmesiz bile olsa tüm oyun terapilerinde sınır vardır. Çocuklar
oyun terapisi sürecinde zaman uymayı, kurallara riayet etmeyi ve oyundaki
yaptıklarının sorumluluklarını almayı öğrenir.
Çalışmalar özellikle 3-8 yaş arası çocuk grubunun oyun terapisinden fayda
göreceğini ve etkin müdahale olarak ise özellikle ilaç kullanma imkânlarının
kısıtlı olduğu okul öncesi dönem için uygun olduğunu göstermektedir. Okul
öncesi dönem çocuğunun oyun terapisinden yararlanabileceği durumlar öfke,
korku, mutsuzluk ve içe dönüklük en başta gelmektedir.
Oyun terapisinin kullanım alanları şöyledir:

1. Saldırgan davranış (kendine ya da diğerlerine zarar verme, aşırı inatçılık),


dürtüsel vurmalar
2. Korkular; ayrılma korkusu, böcek-karanlık fobileri
3. Davranışsal gerileme; daha önce edinmiş olduğu becerileri bir neden
bağlı olarak yapmaması. Örneğin kardeş doğumu sonrası parmak emme,
vb gibi
4. Seçici konuşmazlık, sosyal kaygılar ve öz güven sorunları
5. Uyku ve yeme sorunları
6. Tuvalet sorunları özellikle enkoprezis (kaka yutma-kaçırma)
7. Uyum problemleri; ailede yaşanan değişimlere örneğin boşanma veya
ağır hastalık gibi uyum sağlamada yaşanan sorunlar
8. Cinsel yönelim ile ilgili karışıklıklar
9. Bağlanma sorunları, ebeveynden kaynaklanan ilişki kurma sorunları

Oyun terapisi zararsız bir yöntem olmakla birlikte çocuğun ihtiyacı olmadığı
durumlarda çocuk ve aile için özellikle zaman kaybı olabilir. Ayrıca çocuğun
yaşadığı sorunun başka bir çözümü varsa bu noktada yanlışlıkla oyun terapisi
uygulaması, çocuğun mevcut durumunu daha da sorunlu hâle getirebilir ve
tedaviyi geciktirebilir. Örneğin ağır hiperaktivitesi olan bir çocuk, tik bozukluğu
olan bir çocuk veya özel öğrenme güçlüklerinden okuma bozukluğu-disleksi
varlığında ilk oyun terapisi yanlış bir seçenektir. Çocuklardaki psikolojik
sorunların tespit edilmesi ve yönlendirilmesi çocuk psikiyatrisi hekimince

19
yapılmalıdır. Çocuk gelişimcilerinin görevi çocuk psikiyatrisince istenen oyun
gözlemini sağlamak veya oyun terapisi ile ilgili eğitimlerini tamamlayınca uygun
ve hafif klinik sorunları olan vakalarda tedavi ekibinde yer almaktır.
Okul öncesi dönem çocuklarının kendini sözlü ifade etmesi onların dili
kullanım becerileri ve karşısındaki kişiye güvenmesine bağlı olduğu için
konuşarak değerlendirme ve iyileştirme zor olmaktadır. Bu nedenle bu duygusal
ve davranışsal problemleriyle başa çıkmalarında kendi dünyalarında olup
biten şeyleri oyunlar aracılığıyla ve/veya sembolik araçlarla (örneğin; oyun
hamuru, resim, oyuncaklar, kuklalar gibi) iletmeleri ve bu malzemelerin el
altında bulundurulmasının oyun terapisini kullanmada etkili olabileceğini
göstermektedir (Buchalter, 2004).

2.3. Oyun Terapisinin Hedefleri


Oyun terapisinin çocuğa yönelik hedefleri şöyle sıralanabilir:
1. Çocukta gözlenen belirtileri azaltmak için duygusal ve davranışsal öz
denetimi düzeltmek,
2. Olumlu benlik algısını geliştirmek ve öz değerliliği güçlendirmek,
3. Çocukta sorunla ve durumlarla başa çıkma becerilerini geliştirmek,
4. Aile ile olan bağları ve ilişkileri güçlendirmek,
5. Dıştan gelen stres ve travmatik etmenlerinin üstesinden gelmek,
6. Yaşa uygun bilişsel esnekliği sağlamak, dil gelişimi ve duygu ifadesini
arttırmak,
7. Çocuğun yenilgiye tahammülünü ve dürtü kontrolünü arttırmak,
8. Oyun yoluyla hayal gücünü ve yaratıcılığını beslemektir.

Oyun terapisinin ebeveynlere özgü hedefleri ise şunlardır:


1. Ebeveynlerin çocuklarını birey olarak kabul etmelerini sağlamak,
2. Çocuklarına yönelik eş duyum geliştirmek, onunla bağ kurmak,
3. Ebeveynlik becerilerini ve etkinliğini arttırmak,
4. Çocuklarını tanımak içindir.

2.4. Oyun Terapisi Türleri


Video Önerisi Çocuk ve gençlerle yürütülen psikoterapilerden birisi de oyun terapisidir. Elbette
Gestalt Prensipleri konulu videoyu pek çok gelişimsel kuram oyun terapisini etkilemiştir ve oyun terapisi de diğer
aşağıdaki bağlantıdan izleyebi-
lirsiniz. psikoterapi uygulamaları ile entegre edilerek de uygulanabilir. Örneğin Gestalt
yaklaşımı ve bu yaklaşımı benimseyen oyun terapisi türü olabilir.

Çocuklarla yürütülen psikoterapileri temelde üç gruba ayrılır:


Birinci grup; bireysel psikoterapilerdir ve değişim aracı olarak terapist ve
çocuk arasındaki ilişkiden temellidir. Çocuk merkezli terapiler, psikanaliz,
psikodinamik psikoterapi, bilişsel davranışçı tedaviler bu grup içinde yer alır.
İkinci grup; ebeveynleri değişim aracı olarak kabul eder. Burada terapistin

20
OYUN VE OYUN TERAPİSİ

rolü ebeveynleri çocukları ile ilişki kurmanın iyileştirici noktalarını vurgulayarak


eğitmektir. “Yerde Oyun Zamanı” (Floor Time), “Filial Terapi”, “Theraplay”de
olduğu gibi duygusal gelişimi kolaylaştırıp ebeveyn-çocuk ilişkisi hedeflenir. İpucu
Günümüzde ebeveynli oyun terapisi daha çok Theraplay ve Filial Terapi olarak Theraplay ve Filial Terapi konuları-
na 7. Bölümde yer verilecektir.
ele alınmaktadır.
Üçüncü grup; Burada odak yine ebeveyn-çocuk ilişkidir ancak burada daha
çok gözlemleme ve anlama hedeflenir. “Bekle, gözle ve düşün (Wait, Watch and
Wonder)” tekniği bunlardan birisi sayılabilir (Demirkaya, 2021).
Bu kitapta daha çok birinci ve ikinci gruba giren psikoterapilerin oyun temelli
yaklaşımlarından en sık kullanılanlarından bahsedilecektir. Kitap içerisinde
ilerleyen bölümlerde daha ayrıntılı ele alınacaktır ancak bu bölümde özet olarak
yaygın kullanılan oyun terapisi türlerinden bahsedilecektir.

2.4.1. Yönlendirmesiz (Nondirektif/Yapılandırılmamış) Oyun


Terapisi
Yönlendirmesiz oyun terapisinde “serbest oyun” esastır. Burada hem psikodinamik
yaklaşım hem de çocuk merkezli yaklaşım nondirektif oyun terapisi başlığında
yer alır. Adından anlaşıldığı gibi terapistin belirlediği bir yapı, izlenilmesi gereken
standart protokol veya program yoktur. Çocuk genelde sürecin idarecisidir.

2.4.1.1.Psikodinamik Oyun Terapisi


Psikodinamik oyun terapisi de çocuğun sahip olduğu duyguların onların yaşadığı
sorunlu davranışlara nasıl yönlendirdiğini inceleyip çocuğun çözümlemesine
aracılık eder. Psikodinamik terapide değişimi sağlayan yorumlamalar değildir.
Çocuğun kendini daha iyi ifade etmesi ile uyum becerilerini arttırmak ve sağlıklı
baş etme yollarını öğretmektir. “Serbest oyun” temellidir ve bir nevi erişkinlere
yönelik “serbest çağrışım” temelli psikoterapinin çocuklar için olan hâlidir.

2.4.1.2.Çocuk Merkezli Oyun Terapisi


Carl Rogers tarafından “danışan merkezli terapi”lerin çocuklar üzerindeki
İpucu
uyarlamasını Axline geliştirmiştir. Çocuk Merkezli Oyun Terapisi (ÇMOT) Çocuk merkezli oyun terapisi konu-
isimlendirmesi kullanılmaktadır. ÇMOT’nin temel ilkelerinde çocuğun suna 5. Bölümde yer verilecektir.
“büyüme, olgunlaşma, gelişme, kendini yönlendirme ve kendini gerçekleştirme
doğrultusunda doğuştan gelen bir kapasite ve yeteneğe sahip olduğu” yer alır.
Bu yaklaşımda çocuk ile terapist arasındaki terapötik ilişki önemlidir. Çocukla
birlikte olmak süreçte en önemlidir. Burada aktif olan çocuktur. Çocuğa herhangi
bir müdahale yoktur ancak çocuğu aynalama, çocuk istediği zaman onun oyununa
katılım söz konusudur (Landreth, 2002; Öktem, 2008).
Oyun terapi sürecinin tüm aşamalarında çocuğun kendini ifade etmesine
dikkat edilmelidir. Oyun terapisi üç temel aşamadan oluşmaktadır: İlk seansları
içeren “dayanışma ilişkisi geliştirme”, daha sonra “ayrıntılı çalışma” aşaması ve
son olarak çocuğun ve ailenin, yaşanan değişiklikleri benimseyip uygulamaya

21
kendilerini hazırladıkları “sonlandırma” aşamasıdır. Bu nedenle çocuğun
ilk aşamalarda yaptığı davranışların beklenebileceği bilinmeli ve terapist ile
ailesi endişe duymamalıdır. Örneğin ilk birkaç seans boyunca çocuk merak ve
keşif duygusu ile oyun odasındaki oyuncakları kurcalayabilir ve her defasında
terapistin izin vericiliğini veya sabrını test edebilir. Bu ilk baştaki dayanışma
ilişkisini geliştirme basamağı için olağandır (Tanıdır ve Karakoç Demirkaya, 2011).
Yönlendirmesiz oyun terapisinde terapistin uyması gereken sekiz temel ilke
vardır, bunlar ayrıntılı olarak kitabın ilgili bölümünde (5. Bölüm, Çocuk Merkezli
Oyun Terapi) anlatılacaktır. Bunlar şöyledir:

• Terapist odada tüm varlığı ile çocukladır, yakından ilgilenir ve ilişki


kurmayı hedefler.
• Koşulsuz kabul, danışan merkezli terapilerin olmazsa olmazıdır bu
nedenle terapist çocuğu koşulsuz herhangi bir ama ve fakat ileri sürmeden
kabul eder.
• Terapist ile kurulan ilişki çocuğa kendini güvende hissettiği ve
özgürlüğünün tanındığı alanı sağlamalıdır.
• Terapistin gözü ve kulağı çocuktadır. Çocuk yönlendirse bile terapist
aktif gözlemci rolündedir ve orada bulunduğunu, çocuğu izlediğini yeri
geldiğinde uygun yansıtmalar yaparak gösterir.
• Terapist, çocuğun istediği şekilde yönlendirmesine izin verir. Terapi
süresini ve terapi odasını dilediği gibi kullanma sorumluluğu çocuğa
aittir.
• Terapist, çocuğa oyun içeriği ve süreçle ilgili müdahale etmez, oyun
terapisine hız veren veya yavaşlatan çocuk olmalıdır.
• Çocuğun yönlendirdiği süreç olarak da geçse; sorumlulukları bilme ve dış
dünyadaki kurallarla tanışması adına terapist, gerektiğinde sınır koymayı
da bilmelidir.

Küçük çocukların oyun yoluyla düşünce, duygu ve isteklerini daha iyi ifade
ettiklerini öğrendik. Yönlendirmesiz oyun terapisinde, çocuğun kendini ifade etme
biçimine müdahale edilmemesi, onun tutum ve değerlerine saygı gösterilmesi ve
Okuma Önerisi
Çocuk Merkezli Oyun Terapisi olduğu gibi kabul edilmesidir.
ile Deneyimsel Oyun Terapisinin
Karşılaştırmalı Olarak İncelenmesi 2.4.1.3.Deneyimsel oyun terapisi (DOT)
konulu makaleyi çevrim içi olarak
aşağıdaki bağlantıdan okuyabi- Aslında deneyimsel oyun terapisi (DOT); çocuk merkezli oyun terapisinden
lirsiniz. türetilmiştir ve çocukların bilişsel olarak değil de yaşadıkları ve deneyimledikleri
üzerinden algıladıkları üzerinde durur. Çocukların kısıtlı bilişsel kapasitesi
nedeniyle duygularının tam farkında olamayıp tam bir aktarma yapamadıklarını
varsayar. Yönlendirmesiz olarak seanslar yürütülürken çocuk istediği şekilde
oyun odasını kullanabilir. Bu terapi türü pek çok açıdan ÇMOT’a benzer ancak
ama temel ayrıştıkları nokta metaforların yorumlanmasıdır. Terapist ÇMOT

22
OYUN VE OYUN TERAPİSİ

sürecinde ilişkiye odaklıdır ve yeri geldiğinde sözel ifadeler kullanarak yansıtma


yapabilir. Ama DOT seanslarında terapist eğer çocuk verirse bir role girebilir
ama onun dışında çocuğun deneyimini gözlemler ve metaforları bulup bunları Anahtar Kavram
yorumlamaya dikkat eder. Önemli olan terapist ile çocuğun benzer duyguları da Metafor: Bir sözü ya da kavramı
kabul edilenin dışında başka an-
deneyimlemesidir. Sınırları olsa da ÇMOT kurallarına göre DOT daha esnektir. lamlara gelecek biçimde kullanma.
Özellikle travma, boşanmış aile çocukları, depresyon ve öz güven sorunları olan
çocuklarda DOT tercih edilir (Teber, 2015). Deneyimsel oyun terapisinde amaç
çocukların geçmişte yaşadıkları travmayı yeniden deneyimlemeleridir. Çocuklar
bunu oyunun sembolik dili ve seçikleri metaforlar yoluyla yaparlar ve terapistin
görevi ise çocuğun bu deneyimini pekiştirmektir.

2.4.2. Yönlendirilmiş (Direktif- Yapılandırılmış) Oyun


Terapisi
Adından da anlaşıldığı üzere yönlendirilmiş oyun terapisinde önceden kısmen
de olsa belirli bir program ve seans içeriği vardır. Terapist burada sürecin doğru
şekilde işlemesinde daha aktif görev alır. Daha çok gözlemci olan ve çocuğun
yönlendirdiği oyun türü olan çocuk merkezli oyun terapisinin aksine burada
oyun terapisti daha aktiftir. Tıpkı yapılandırılmış oyun testi gibi bu oyun terapisi
türünde terapist hazırlık yapar ve senaryolar ile oyunu yönetebilir. Mevcut
olan sorun davranış veya şikâyet ile ilgili temalarda oyun ve oyuncak seçimi
yapılabilir. Terapistler odadaki oyuncakları sunarak çocuktaki yaşanan duygusal
veya davranışsal sorunu aydınlatmaya çalışır. Bu yöntem travma gibi stres
ile çok ketlenmiş çocuklar için özellikle faydalı olabilir. Ayrıca ÇMOT ve diğer
yönlendirmesi oyun türlerinde süreç daha yavaş işlerken; yapılandırılmış seanslar
kısa ve sorun çözme odaklı terapi tekniği olarak kullanılabilir (Demirkaya, 2021).

2.4.3. Filial Terapi


Oyun terapilerinde ebeveynlerin katılımı ile yol alınan türlerden birisi de Filial
Terapi’dir. Filial Terapi, ana-babaların grup içinde veya bireysel olarak çocukları
ile oyun oynamaları ve bu oyunları terapist olarak ele almaları üzerine olan İpucu
Filial Terapi konusuna 8. Bölümde
yaklaşımdır. Beraber oyun oynayan anne-baba ve çocuk arasında bu şekilde yer verilecektir.
bozulan ilişkiler düzelebilir ve daha sağlam bir bağ kurulur. Anne-babaların
doğru yaklaşımı elde edebilmeleri için bir eğitim sürecinden geçmeleri gerekir.
Eğitimlerden sonra ana babalar, terapistleri ile haftalık olarak görüşerek
karşılaştıkları durumları ve süreci aktarırlar, bu danışmanlık bir çeşit “süpervizyon”
almaktır (Öktem, 2008). Filial Terapi temeli de çocuk merkezli oyun terapilerine
dayanır. Ebeveynlere çocuk merkezli oyun terapisi kuralları öğretilir ve bir Filial
terapistin gözetiminde ebeveynlerin çocukları ile olan seansları değerlendirilir.

2.4.4. Bilişsel Davranışçı Oyun Terapisi İpucu
Yapılandırılmış oyun tekniklerinden birisi de bilişsel davranışçı oyun terapisidir Bilişsel davranışçı oyun terapisi ko-
nusuna 6. Bölümde yer verilecektir.
(BDOT). Burada bazı sorunların çözümü hedeflenir. Bu teknik davranışçılıktan

23
etkilenmiş ancak erişkin terapilerinin çocuğa uygulamalarını içermesi için
oyunun işin içine katılması gerekmiştir. Hem bilişsel hem de davranışçı kuramı
birleştiren bilişsel davranışçı terapi erişkinlerle etkin bir şekilde kullanılan belirli
süreye sahip çözüm odaklı bir terapidir. Bu terapi yaklaşımının küçük çocuklara
uygulanması oyun ile harmanlanarak olur ve BDOT böyle bir türdür. Kukla
kullanımı, canlandırma (role-play) gibi teknikler de BDOT içerisinde yer alır.
Burada terapistin aktif katılımı ve çocuğu yönlendirmesi ve hatta süreç içerisinde
çocuğu pekiştirmesi gibi bir durum söz konusudur. Değinildiği gibi bilişsel teori
ve bilişsel davranışçı terapinin küçük çocuklar için uyarlanmış hâli sayılan BDOT
özellikle selektif mutizm, anksiyete ve fobiler, travma gibi durumlarda gibi çok
yaygın alanda kullanılabilmektedir. Bu terapi türünde doğrudan çocuğa başa
çıkma stratejilerini tanıtmak ve öğretmek için modelleme veya oyun kullanılır.
Eğitim modelleri çocuklara gösterilirken pekiştirme-övgü ve modelleme gibi
yöntemlerin kullanımında BDOT kullanılabilir. Çocuğun gelişim seviyesine uygun
sorun çözme becerileri edinmesi, olumsuz düşünceler yerine olumlulara sahip
olması amaçlanır.

Tablo: En sık kullanılan oyun terapisi türlerinin karşılaştırılması


(Demirkaya, 2021).
Psikodinamik Oyun terapisi Axline Çocuk Merkezli Oyun Bilişsel Davranışçı Oyun
Terapisi Terapisi

Yön ve Hedef Terapist yön vermez. Yön verme kabul edilmez, Tedavi hedefleri nettir ve
çocuk merkezlidir. yön verilebilir.

Oyun materyalleri Terapist “oyun arkadaşı” Oyun, oyuncak her zaman Hem çocuk hem terapist
değildir, gözlemcidir. çocuk tarafından seçilir ve oyun ve oyuncak, etkinlik
Herhangi bir etkinlik veya çocuk isteyince terapist seçebilir.
oyun önermez. dâhil olur.

Eğitim olarak oyun Oyun eğitim için Eğitim uygun değildir. Eğitsel özelliği vardır.
kullanılmaz.

Yorumlama Yorumlama sonuçta yer alır. Terapist koşulsuz Terapist yapabilir, çocuğun
kabulleniştedir, sembolik sözlü dışa vurumunda
oyunun yorumlaması karışıklık olduğu zaman
gerekmez. kullanır.

Övgü Uygun bulunmaz. Terapist tarafından Övgü önemlidir, pekiştireç


kullanılmamalıdır, çocuğu olarak kullanılır.
olduğu gibi kabulü övgüdür.

24
OYUN VE OYUN TERAPİSİ

Bölüm Özeti

* 1.Oyun terapisi, bir çocuğun oyun terapistiyle kurduğu ilişki ve sergilediği


oyun üzerinden çocuğun kendisi ile ilgili bilgi verdiği, sorunlarının
üstesinden gelmeye çalıştığı güvenli bir alanın sağlanmasıyla çocuğun
yaşadığı sorunların üstesinden gelmesini ve kendisini geliştirmesini sağlar.

* 2. Küçük çocuklar dili etkin kullanamadıkları için sözlü iletişimde


zorluk yaşayabilirler ve bireysel terapilerini konuşma üzerinden
sürdüremeyebilirler. Bu nedenle çocuk psikoterapilerinde oyun
terapisi önemlidir.

* 3. Oyun terapisi sorun davranışın anlaşılması tanı konulması için olduğu


kadar çocuğun duygularını ifade ederek ve olumlu tutumlar geliştirmesini
sağlayarak sağaltımı da sağlar.

* 4. Oyun terapisi yönlendirmeli ve yönlendirmesiz olarak kabaca iki


gruptur. Çocuk merkezli terapi, psikodinamik terapi yönlendirmesiz
gruba; bilişsel davranışçı oyun terapileri yönlendirmeli gruba
örnektir.

* 5. Oyun terapi sürecinin tüm aşamalarında çocuğun kendini ifade etmesine


dikkat edilmelidir. Oyun terapisi üç temel aşamadan oluşmaktadır: İlk
seansları içeren “dayanışma ilişkisi geliştirme”, daha sonra “ayrıntılı
çalışma” aşaması ve son olarak çocuğun ve ailenin, yaşanan değişiklikleri
benimseyip uygulamaya kendilerini hazırladıkları “sonlandırma” aşamasıdır

* 6. Oyun terapisinde çocuğun gelişimsel olarak duygusal, sosyal


ve bilişsel zorluklarının üstesinden gelebilme gücü olduğuna
inanılır.

25
Kaynakça
Buchalter, S. (2004). A practical Art Therapy, Londra, Sezici, E. (2013). Okul Öncesi Çocuklarda Oyun Tera-
Jessica Kinglsey Publishers. pisinin Sosyal Yetkinlik ve Davranış Yönetimine Etkisi,
Marmara Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Çocuk
Cepeda, C. (2000) Concise Guide to the psychiatric inter-
Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, İstanbul, s.42-53
view of children and adolescents. USA, APA.
(Yayınlanmamış Doktora Tezi).
Karakoç Demirkaya, S. (2021). Oyun Terapisi, Klinik Psiko-
Tanıdır, C. ve Karakoç Demirkaya, S. (2012). Oyun Terapi-
lojide Kullanılan Psikoterapi Yöntemleri içinde (ed. F.Bal),
si, Bebek Ruh Sağlığı (0-4 yaş)
2.baskı, İstanbul, Nobel Yayıncılık.
Temel Kitabı İçinde (Ed. Karabekiroğlu K), Ankara, Türkiye
Landreth, G. (2002). Play therapy: the art of the relations- Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği yayınları.
hip. New York: Bruner Routledge.
Teber, M. (2015). Çocuk Merkezli Oyun Terapisinin Çocuk-
Öğretir, D. (2008). Oyun ve Oyun Terapisi. Gazi Üniver- larda Görülen Davranış Sorunlarının Çözümüne Etkisi.
sitesi Endüstriyel Sanatlar Eğitim Fakültesi Dergisi. 22, Hasan Kalyoncu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,
94-100. Psikoloji anabilim Dalı, İstanbul. (Yayınlanmamış Yüksek
Lisans Tezi).
Öktem, F. (2008). Oyun Tedavisi, Çocuk ve Ergen Psiki-
yatrisi Temel Kitabı içinde (ed. Çuhadaroğlu, F. ve ark.), Winnicott, DW. (1998). Oyun ve Gerçeklik, İstanbul, Metis
Ankara, Çocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı Derneği Yayınları. Yayınları.

Özdoğan, B. (2000). Çocuk ve Oyun, 3.baskı, Ankara, Anı


Yayıncılık.

26
3. OYUN TERAPİSİNİN BİLEŞENLERİ NELERDİR?
“Oynamayan tay, at olmaz.”
(Anonim Türk atasözü)

Kazanımlar Birlikte Düşünelim


• Oyun terapisi sürecinde gerekli olan şeyleri sıralar.
• Uygun bir oyun terapisti için aranan özelliklerin neler 1. Oyun terapisi için temel bileşen-
olduğunu açıklar. ler nelerdir?
• İdeal oyun odası ve oyun terapisi malzemelerini açıklar ve
örneklendirir. 2. Oyun terapisi odası nasıl olmalı-
• Oyun terapisi sürecindeki çocuk ve ebeveyninin uyması dır?
gereken kuralları bilir.
3. Oyun terapisi için gerekli
Başlamadan Önce malzemeler (oyuncaklar) neler
Bir önceki bölümde oyun terapisi ve türleri konusuna değinilmişti. Bu olmalıdır?
bölümde oyun terapisinin temel bileşenlerinden bahsedilecektir. Oyun
terapistinin özellikleri, oyun odasının özellikleri, gerekli oyuncaklar ve 4. Oyun terapisi sürecindeki çocuk
oyun odası sürecinde ebeveynlerin katılımından bahsedilecektir. ve ebeveynler nasıldır?

5. Oyun terapisinde olmazsa


olmaz olan sınırlar ve kurallar
nelerdir?

27
Giriş
Tüm psikoterapilerde olduğu gibi oyun psikoterapisinin de etkin ve etik bir şekilde
uygulanabilmesi için uygun şartlar ve terapi çerçevesi bulunmaktadır. Eğitimli bir
terapistin, terapi ihtiyacı olan bir çocukla, belirli özellikleri olan bir odada, belirli
ve net bir süre içerisinde bazı oyuncaklarla terapötik çalışması gerekir. Uygulanan
oyun terapisi türüne göre oyun terapisi için gerekliliklerin içeriğinde değişiklikler
olmakla birlikte temel bileşenler benzerdir. Bu bölümde oyun terapisi uygulaması
için olan gerekliliklerden bahsedilecektir.

3.1. Oyun Terapisi İçin Temel Bileşenleri Nelerdir?


Oyun terapisinin sürdürülebilmesi için danışan çocuk, oyun terapisti, uygulama
için oyun odası ve asgari oyuncak türlerine ihtiyaç vardır. Grup oyun terapisi
yapıldığında ise çocuk danışan sayısı ve terapist yanında koterapist gibi yardımcı
terapist de gerekir. Danışan özellikteki çocuk oyun terapisi için uygulama alanı olan
duygusal ve davranışsal sorunlara sahip olmalıdır. Çocuk, terapist, ebeveynler ve
oyun odası oyun terapisinin gereklilikleridir.

3.2. Oyun Terapisti Kimdir?


Sadece bir oyun kurabilmek veya erişkin yaşta olmak kişiyi oyun terapisti yapmaz.
Bir psikoterapistin sahip olması gereken özellikler empatik olması ve koşulsuz
danışanı kapsaması, ile etik ilkelere uymasıdır. Tüm bu özellikler oyun terapisti
için de geçerlidir.
Oyun terapisti, çocukların diğer erişkinlerden pek de görmedikleri özelliklere
sahip kişidir. Çocukla oyun odasında bulunan terapist, çocuk için anne-baba
veya öğretmen değildir, sadece oyun terapistidir. Oyun terapisti çocuklar adına
karar vermez ve çocuğu kontrol altında tutmaya çalışmaz, bu yönleriyle de diğer
erişkinlerden farklıdır.
Çocuğu olduğu gibi kabul eden, çocuğun “biricik”liğine vurgu yapan,
“özel”liğine saygı gösteren, empatik ve çocuğun duygusal dünyasına karşı duyarlı
kişidir. Bir çocuk için oyun odasına girmek, ayrılan seans süresi boyunca (genelde
yaklaşık 45 dakika) kendisine dikkat eden ve yoğun ilgi gösteren bir erişkinle
deneyimi oldukça kıymetlidir. Oyun terapisti bu neden tüm varlığı ile “odada”
Anahtar Kavram
Farkındalık: Bir kavram ya da olmalı, çocuğun seçimlerine ve tutumlarına ayrıntılı dikkat etmeli ve süreci
olguyu fark etme durumu. bir yandan zihnine kaydetmelidir. Terapist için pek çok farklı danışan varlığı
karşısında, gelen çocuk için tek bir terapist ilişkisi söz konusudur. Bu nedenle
çocuk için “özel” olan bu deneyime terapist ilgi ve özen göstermelidir. Oyun
terapistlerinin farkındalık düzeyi yüksek olmalıdır. Ne yapmak istediklerinin ve
niye yaptıklarını bilirler. Oyun terapisti, sadece çocuğun söylediklerini dinlemez,
ayrıca altta yatan ve dile getirilmeyen süreçleri de izler. Çünkü zaten oyun çocuğun
dilidir.
Oyun terapisti dikkatli olmalıdır. Oyun süresinde seçilen oyuncaklar, oyun
kurgusu, oyuncakların kullanımı, çocuğun terapistle kurduğu ilişki ve iletişim

28
OYUN VE OYUN TERAPİSİ

biçimlerini kaçırmamalıdır. Terapist oyun odasındaki hazır bulunuşluğunu yeri


geldiğinde aynalama yaparak veya onaylayarak çocuğa hissettirir, tamamen silik
ve çocukla ilgisiz değildir. Terapist acele etmemeli çocuğun hızıyla ilerlemelidir.
İlk hedef görüşme boyunca orada olmak, etkin olmak, birliktelik ve çocuğu olduğu
gibi kabul etmektir (Landreth, 2002.)
Oyun terapisi türüne göre terapistin seanslardaki görevi ve aldığı tavır
değişmektedir. Kitapta oyun terapisi türlerinden bahsedildikçe ilgili yerlerde o
türdeki bir yaklaşımda terapistin rolünün neler olacağından bahsedilecektir.
Örneğin çocuk merkezli oyun terapisinde terapist yönlendirme yapmaz,
gözlemcidir ve çocuk istedikçe onun oyununa katılır. Çocuğa seçenekler sunmaz,
onunla birlikte oyununu izler. Ancak yapılandırılmış oyun seanslarını yürüten bir
oyun terapisti ise aktif rol alır, çocuk için yeni sahneler ve çözebilmesi içim bazen
sorunlu durumlar yaratabilir.
Terapist bilgili olmalıdır. Çalıştığı çocuğun gelişim düzeyini bilmeli ve onun
seviyesine inmelidir. Çocuğun yaşına bağlı olarak seçtiği oyunlar ve oyuncaklar
çeşitlenebilir. Örneğin çok küçük yaş çocuklarda duyusal motor oyunları tercih
ederken 10 yaş ve üzeri çocukların kutu oyunlarını ve rekabete dayalı oyunlara ilgi
gösterdiğini bilmelidir (Landreth, 2002).
Oyun terapisti, çocuğun becerilerini destekleyici ve yenilerini öğrenmesini
pekiştirici olmalıdır. Terapist çocuğun yaptığı her şeyi gözlemler ve çocukla ilgiyi
kesmeden ilişki kurar. Çocuğun yaptıklarını müdahalesiz takip eder ama öte
yandan aktif bir katılımcıdır (Öktem, 2008).
Terapilerde terapistin kabullenici ve kapsayıcı bir rolü olmalıdır. Aile için de
kolay ilişki kurulabilecek birisi olmalıdır. Çünkü süreç içerisinde aile ile hareket
etmesi gerekebilir. Çocuğun ve ailesinin sahip olduğu dinî, kültürel ve görüş
farklılıklarına karşı da saygılı olmalı ve olduğu gibi kabullenmelidir. Çünkü etnik
kimlik, cinsel kimlik ve sosyoekonomik durumlar çocuğun içerisinde yetiştiği
kültürel yapıyı gösterir ve oyun içerisinde çocuğu gözlemleyerek çocuğun
bunu nasıl algıladığını da hesaba katar. Terapist oyun terapisi uygulayıcısı
olarak bir eğitim sürecinden geçmeli ve uygulamaları da başka uzmanlarca
değerlendirildiğinde etkin ve yetkin bulunmalıdır. Ayrıca danışan çocukla
çalışırken çocuğun sorun alanı, tedavi yöntemleri ve çocuğun içinde bulunduğu
aile sisteminin özellikleri konusunda da eğitimli olmalıdır. Örneğin çocuğun
memleketinde cenaze töreninde ne yapılır gibi bazı kültürel ögelere de hâkim
olmalıdır (Karakoç Demirkaya, 2021).

3.3. Oyun Terapisi Odası Nasıl Olmalıdır?


Terapi odasının şu ya da bu biçimde olması gibi bir zorunluluk yoktur. Bir sınıf
veya bir masa bile gerektiğinde bu amaca hizmet edebilir. Terapist gereken
materyalleri bir çantada getirebilir. Ancak ideal bir oyun odası ses geçirmez,
lavabonun olduğu, kolay temizlenebilen, aydınlık, dolapların ulaşabileceği
yükseklikte olduğu bir oda olmalıdır. Açık raf sistemi ile çocukların oyuncakları

29
rahatça görebildiği ve uzanıp alabildiği bir ortam olmalıdır. Terapistten yardım
istemeden oyuncakları alabilmeli ve erişebilmelidir. Oyun odasındaki gereçler
dayanıklı ve kolay temizlenebilir olmalıdır. Kolay kırılan ve lekeleri çıkmayan bir
oda çocuk üzerinde olumsuz etkiye sahip olabilir.
Terapi odası eşyaları ayrıca çocuk dostu olacak şekilde seçilmelidir. Örneğin
sivri kenarlar veya devrilebilecek dolaplar olmamalıdır. Örneğin açık elektrik
alanları veya kırılıp kesebilecek cam eşyalara yönelik önlemler alınmalıdır.
Çocuğun terapi seansı süresince en yüksek güvenlik seviyesinin sağlanmış olması
gerekir. Allerjen materyaller mümkün olduğunca az olmalıdır.
Bazı kuramcılar odada bir manzaraya açılan pencere olmasını savunurken
bazıları çocuğun terapi sürecini etkileyeceği için penceresiz olmasını ve eğer
pencerenin varsa perde ile kapatılmış olmasını önerirler. Koridorda çok gürültü
olan ve oldukça dar bir alan oyun odası için uygun değildir. Çocuk ve terapist ve
bazı durumlarda bir ebeveyninin de dâhil olacağını düşünürsek ve etrafta rahatça
hareket edebilmesi için oda geniş olmalıdır ancak dolap ve oyuncakla da çok fazla
doldurulmamalıdır. Hareketli oyunlar için gerekli alanı sağlayabilecek bir oda
boşluğu da olmalıdır.

3.4. Oyun Terapisi İçin Gerekli Malzemeler (Oyuncaklar)


Neler Olmalıdır?
Çocuklarla terapistin ilişkisinin temeli iletişimdir. Bu iletişimi sağlayan ise
terapistle kurulan terapötik bağ ve aracı oyuncaklardır. Bu nedenle oyun odasında
bulundurulması gereken oyuncaklar özenle seçilmelidir. Oyuncakların mekanik
ve elektronik olmasından kaçınılmalıdır. Oyun odasında yer alan oyuncaklar
her yaş grubu çocuğa hitap eden olmalıdır. Küçük çocuklara yönelik oyuncaklar
kadar büyüklere de hitap edenler yer almalıdır. Çocukların kendilerini yetersiz
hissedeceği türden oyuncaklardan (örneğin karmaşık yap-bozlar, bulmacalar
gibi) kaçınılmalıdır.
Oyuncaklar çocukların kendilerini iyi ifade edebilmelerine, daha olumlu
ilişki kurabilmelerine, yapıcı beceriler edinmelerine ve kendilik algılarını
güçlendirmeye yönelik olmalıdır. Yaratıcılık ve eğitim daha sonra gelen oyun
Okuma Önerisi
amaçlarıdır (Landreth, 2002).
Çocuklarda Zekâ ve Yaratıcılık
İlişkisi konulu makaleyi çevrim Oyun terapisi odasındaki oyuncakların raflarda belirli bir düzeni olmalıdır.
içi olarak aşağıdaki bağlantıdan Tutarlı bir şekilde hep aynı düzende olması çocuğun her gelmesinde aradığını
okuyabilirsiniz.
bulabilmesi için kolaylıktır; çünkü yeniden keşfetmesi ve araması için zaman
kaybetmemesini sağlar. Bazı oyun terapisi türlerinde dağıtılan oyuncaklar çocuğa
toplatılırken seans sonunda; bazı oyun terapisi türlerinde oda ve oyun sahnesi
olduğu gibi bırakılır. Bir sonraki seansta o sahne önceden hazır tutulur ve çocuk
isterse o sahneden de devam edebilir diye bir yaklaşım da bulunmaktadır. Bir
önceki sahnenin hatırlanması için çizim yapılması veya sahnenin fotoğrafının
çekilmesi kullanılacak yöntemdir.

30
OYUN VE OYUN TERAPİSİ

Tablo: Oyun terapisi için gerekli oyuncaklar


Gerçek yaşam oyuncakları Evcilik setleri (fincan, tencere gibi),
meslek setleri (doktorculuk ve tamircilik
seti gibi), çeşitli bebekler, oyuncak ev

Duygu aktarımını kolaylaştıran oyuncaklar Çeşitli hayvan figürleri, minyatür aile


setleri,
emoji içeren karakterler, kostümler

Aktif katılım oyuncakları Top, taşıtlar (araba, ambulans, itfaiye,


gemi, uçak)

Duyusal oyunlar için oyuncaklar Kum havuzu, pelüşler, balon köpükleri,


zıplama alanları, parmak boyası

Eğitici oyuncaklar Yap boz, puzzle, bloklar, kitaplar, boya


setleri, bul-taklar, zekâ küpleri desenler

Yaratıcı oyuncaklar Tahta bloklar, kâğıtlar, kuklalar, renkli


kâğıtlar, oyun hamuru

Rekabet oyunları Kutu oyunları, tavla, satranç, domino


Anahtar Kavram
Büyüsel düşünce oyuncakları Sihirbazlık seti, süper kahramanlar, Agresyon: Saldırganlık.
popüler çizgi film karakterleri

Agresyon ifadesine yardımcı oyuncaklar Silah, kılıç setleri, askerler, vahşi


hayvanlar (aslan, dinozor gibi),
korsanlar

Oyun odasındaki oyuncakların temiz ve sağlam olması sağlanmalıdır. Ancak


çok az miktardaki bazı oyuncaklardaki kırıklıklar veya eksiklikler ise kasıtlı olarak
giderilmeyebilir. Gerçek dünyanın provası olarak düşünüldüğü için, yaşamdaki
eksiklikler ve farklılıkların öğretilmesi adına bazı oyuncaklar kırık veya eksik
kalabilir. Bu şekilde bacağı olmayan bir bebek çocukta nasıl bir tepkiye yol açacak
veya bir tekeri olmayan arabaya ne tepki verilecek gözlemlenebilir. Tabi burada
dikkat edilmesi gereken bu sayının az tutulmasıdır; çocuk için oyun odası heyecan
ve merak uyandırıcı olmalı, kırık dökük oyuncakların olduğu sıradan bir oda gibi
de olup hayal kırıklığı yaratmamalıdır. Ancak bu tıka basa dolu veya hep yeni son
model oyuncakları kapsayan bir oyun odası anlamına gelmemelidir (Tanıdır ve
Karakoç Demirkaya, 2012).
Sınırlar bölümünde bahsedilecektir ama oyun odasından oyuncak
götürülmesine izin verilmesi doğru değildir. Terapist oyun seanslarına geldiği
zaman bu odadaki oyuncaklarla dilediği gibi oynayabileceği bilgisini çocuğa
vermelidir.

3.5. Oyun Terapisi Sürecindeki Çocuk ve Ebeveynler


Nasıldır?

3.5.1. Çocuğun Süreci


Oyun terapisine getirilen çocuk bazı duygularını ifade edemeyen ve sorunlarının

31
üstesinden gelemeyen çocuktur. Oyun terapisine getirilirken çocuğun “sorunlu”
veya “problemli” olduğuna dair bir etiketlemekten kaçınmak gerekir. Çocuğa
bilgilendirme yapılması, gelişim seviyesine uygun anlayabileceği bir dil
seçilmelidir. Örneğin; “bazen çocuklara yardımcı olan bir oyun etkinliği gerekir,
bu oyunda çocuğa birisi eşlik eder, seni istersen oyun da oynayabileceğin bir
yere götüreceğiz” gibi bir açıklama yapılabilir. Terapist ilk görüşmelerde çocuğun
kaygılı olduğunu gözlemlerse onu rahatlatmaya çalışır. Gerekirse ilk seanslarda
ebeveynlerin katılımı da sağlanabilir. Çocuğu bekleme odasına gidip davet
eden terapist çocuğun daveti kabul etmesi veya kendisiyle gelmeyi reddetmesi
ihtimallerine karşı hazırlıklı olmalıdır. Çocuktan bir negatif yanıt geldiğinde
terapistin ne yapması gerektiği ile ilgili hızlı karar verebilmeli, empatik tutumunu
devam ettirmeli ve bunlar için de deneyimli olması gereklidir.
Terapist oyun seanslarında çocukları gözlemler ve hangi konuların çocuk
için daha önemli olduğuna karar verir. Oyun seanslarında tekrarlayan konular,
oynarken yüksek emosyonel duygular yaşanan durumlar, aynı konu ile çok
yoğun zaman geçirilmesi, oyun oynarken o oyun ile ilgili sözel ifadenin sıkça
aktarılması, bazen de bir etkinlikten özellikle kaçınılması çocuk için önemli bir
konu olabileceğinin işaretidir (Ryan ve Edge, 2011).

3.5.2. Ailenin Süreci


Oyun terapisi aileye özgü bir yaklaşımı içermediği sürece çocukla yapılan
bireysel oyun terapisi seanslarına genelde aile üyeleri dâhil edilmez. Ancak
fiziksel varlıkları yer almasa da aile her zaman oyun odasında yer alır. Çocuk
aile ortamından kazandırılan tutumları ve model aldığı ebeveyn davranışlarını
oyun odasında sergiler. Aileler terapiye başlamadan önce neden terapiye
alındıkları, hedeflenen sorunları ve oyun terapisi sürecinin nasıl olduğu ile
ilgili bilgilendirilmelidir. Terapist tedavi planını aileye açıklamalıdır ve belirli
aralıklarda ebeveynlerle de görüşmelidir. Ebeveynlerden her ikisinin de sürece
dâhil edilmesine dikkat edilmelidir. Ebeveynlerin kendilerini suçlu hissetmeleri
en aza indirilmeli ve onların da sorun çözümüne dâhil edilmeleri hedeflenmelidir
(Öktem 2008). Özellikle küçük çocuklarda görülen duygusal ve davranışsal
problemler ev ortamı ve ebeveyn ruh sağlığından kaynaklanmaktadır. Bu nedenle
terapilerde açığa çıkan sorunlu ebeveyn tutumları ile ilgili görüşülmelidir. Örneğin
ayrı kalamama ve ayrı yatamama korkusu olan bir çocuğun eğer annesinin kaygı
seviyesi yüksek ise; bu çocukla kaygıları çalışırken ebeveynin de ruhsal destek
İpucu
Ebeveynle yürütülen oyun tera- alması süreci kolaylaştırır. Çünkü çocuğun seanslarda edindiği becerileri de ev
pileri konusuna 8. Bölümde yer ortamında göstermeleri ve genelleme yapmaları bu şekilde kolaylaşır.
verilecektir.
Oyun terapisi sürecinde çocuğun ebeveynlerine terapi seansları ile ilgili
çocukla konuşmaya ve çocuğu konuşturmaya çalışmamaları, çocuklarına
oyun odasında ne yaptıklarını anlatmaları için zorlamamaları tavsiye edilir.
Çocuğun seanstaki özel yaşantısıdır ve bunu ailesiyle paylaşma kararı çocuğun
kontrolündedir. Aileler haklı olarak endişelidirler ve oyun seanslarının gidişi ile

32
OYUN VE OYUN TERAPİSİ

ilgili bilgi almak isteyebilirler. Terapist çocukla bir ilişki kurarken aynı zamanda
aile ile de iş birliğini sağlamalıdır.

3.6. Oyun Terapisindeki Sınırlar ve Kurallar


Her terapi ekolünde olduğu gibi oyun terapisinde de çerçeve çok önemlidir. Oyun
seanslarının sıklığı, süresi, önceden planlanması, ücretlendirilmesi gibi konular
ebeveynle konuşulmalıdır. Ayrıca ebeveynlerin oyun terapisine getirdikleri
çocuklarını oyun seansları ile ilgili sorgulama yapmamalarını söylemek gereklidir.
Çocuk psikoterapileri ile uğraşırken esasında zor olan nokta terapistin çocukla
kurduğu ilişkiyi ebeveynlerle de kurmasının gerekliliğidir. Aile de çocuğun
mahremiyetine saygı duymalı, çocuğun özelini çok sormamalı ama terapistten de
makul seviyede bilgi alabilmelidir.
Oyun terapisi türleri de kendi içerisinde bir sınıra sahiptir. İster çocuk merkezli
olsun ister psikodinamik yaklaşımlı terapi olsun kendi uygulamalarına uygun İpucu
Psikodinamik oyun terapileri konu-
sınırlandırmaları mevcuttur. Hele yapılandırılmış oyun terapilerinde bu sınırlar
suna 4. Bölümde yer verilecektir.
daha belirgin ve nettir. Bazı terapistler sınırlardan bahsetmenin çocuğun sürecini
olumsuz etkileyeceğini, çocukta kontrol altına alınıyor hissine neden olabileceğini
ve duygularını rahatça ifade etmesini engelleyebileceğini belirtirken bazıları ise
baştan çocukla bir anlaşma yapılmasının ise aksi bir durum olduğunda hayal
kırıklığı yaratmaması için gerekli olduğunu belirtmektedirler. Böylece sınırlarla
karşılaşan çocuk engellenmişlik hissetmez.
Aslında sınırlar bir çocuk için gereklidir; çocuğa güvenlik alanı sağlar,
davranışları için sorumluluk almayı öğretir ve dünya sınırsız olmadığı için çocuğa
dünyayı tanıma ve anlama imkânı sağlar. En önemli kural ve oyun odasının sınırı:
“Çocuğun kendisine, oyun odasına veya terapiste zarar vermemesidir” (Axline,
1976; Landreth, 2002).
Oyun terapisinde oyun odasında uyulması gereken bazı kurallar;

• Zarar vermeme ilkesi (Çocuk kendisine, terapiste, oyun odasına ve


oyuncaklara zarar vermemelidir).
• Oyun odasındaki materyallerin oyun odasından götürülmemesi ilkesi;
çok beğense bile oyuncağın götürülmesinin ve ısrarla talep edilmesinin
anlamını terapist bulmalıdır ve izin verilmemesi sağlanmalıdır.
• Oyun seanslarının süresinin belirli olması, süre bitiminin hatırlatılacağı
ve süre bitince oyunun sonlandırılacağı bilgisinin verilmesidir.

3.6.1.Oyun Terapisinde Sınır Koyma Nasıl Olur?


Oyun terapisi türleri de kendi içerisinde bir sınıra sahiptir. İster çocuk merkezli
olsun ister psikodinamik yaklaşımlı terapi olsun kendi uygulamalarına uygun
sınırlandırmaları mevcuttur. Sınırlar gerçek dünyaya hazırlık için de gerekir.

33
Gerçek Hayatla İlişkisi

Çocuk renkli kalemleri açmış, terapiste doğru gelir ve yüzünü çizer; burada terapist
oyun terapisinin sınırlarından bahsetmelidir:
1) Sınırı İfade Etme: “Kalemle yüzümü çizmek istiyorsun ancak oyun odasında
yapamayacağın şeylerden biri, yüzümü boyamaktır. Neredeyse başka her şeyi
yapabilirsin.”
2) Uyarı Verme: “Kalemle yüzümü çizemeyeceğini söylediğimi hatırla. Eğer yüzümü
ısrarla çizme isteğini sürdürmeye devam edersen bugünkü oyun zamanımızı
sonlandırmak zorunda kalacağım. Neredeyse başka her şeyi yapabilirsin.”
3) Sonucu Uygulamak: “Yüzümü çizmen hâlinde oyun odasından ayrılmamız
gerekeceğini söylediğimi hatırla. Yüzümü çizmeyi seçtiğin için, şimdi odadan
çıkmak zorundayız.”
Bazen davranışı değiştirmek için altta yatan duygu ve düşünce süresini belirleyene
kadar çocuğun dikkatini başka nesnelere kaydırarak da önlem alınabilir.
«Kalemle yüzümü çizmenin dışında neredeyse birçok şeyi yapabilirsin» veya
“Kalemle yüzümü çizmeyebilirsin ancak kalemle resim kâğıdına, ya da tahtaya
çizim yapabilirsin” diyebilirsiniz.

3.7. Oyun Terapisinin Değerlendirme Amaçlı Kullanımı


Danışanla ilgili soruna dair ayrıntılı bilgi almak veya edinilen bilgileri gözlemlemek
için öncelikle serbest oyundan yararlanılır. Bazen oyun gözlemi; ilk görüşme,
gözlem ve tanısal değerlendirme için de uygulanmaktadır. Yönlendirmesiz
Anahtar Kavram
Danışan: Yaşadığı ve fark ettiği/ oyunlara ancak duruma göre bazen yapılandırılmış oyun seanslarını içeren daha
etmediği ruhsal sorunlar, kendine bilişsel davranışçı özelliklere sahip oyun seansları da dâhil olabilir.
ve ortamına dair sorular ile alakalı Bu olgu, özellikle cinsiyet kimliğinden hoşnutsuzluk (gender disfori) tanı
psikoterapiste başvuran ve buna
dair ondan yardım talep eden kişi. kriterleri açısından oyun gözlemi ile değerlendirilmiştir. Tanı ölçütlerinde oyun
içeriği ile ilgili şu ifadeler yer alır: “İmgesel ya da düşlemsel karşı cinsin yerine
geçmeyi çok ister”. “Oyun arkadaşlarını karşı cinsten seçmeyi çok ister. Erkeklerde
(belirlenen cinsel kimlik), erkeksi oyuncaklara, oyunlara ve etkinliklere karşı
çıkma ve itiş-kakış oyunlarından belirgin kaçınma vardır; kızlarda (belirlenen
cinsel kimlik), kızların oynadığı oyuncaklara, oyunlara ve etkinliklere karşı çıkma
vardır” (APA, 2013). Görüldüğü üzere cinsel kimliğinden hoşnutsuzluk tanısı için
çocuklardaki oyun içerikleri ayrı bir yere sahiptir. Burada verilen olgu da cinsiyet
kimliğinden hoşnutsuz olarak değerlendirilmiş ve terapiste yönlendirilmiştir
(Demirkaya, 2011).

34
OYUN VE OYUN TERAPİSİ

Gerçek Hayatla İlişkisi

“Ülkemizde hem kız hem de erkek çocuklarında kullanılan bir isme sahip olan
dört yaş dört aylık biyolojik kız çocuğu olan Y., erkeksi davranışlar (hep pantolon
giyme, erkeklerle top oynamayı tercih etme, babanın tespihini çekme) şikâyeti ile
minibüs şoförü olan baba tarafından getirildi. İki kardeşin küçüğüydü, 19 yaşında
ablası vardı. İstanbul’da ailesiyle yaşayan olgunun anne ve babası sağ ve sağlıklı;
sosyoekonomik düzeyleri düşüktü. Kot pantolon, kot ceket giymiş ve uzun saçları
ile yüzünü kapatmış olması ile dikkati çekiyordu. Resim yapması istendiğinde
kendisini pantolonlu kız çocuğu olarak çizdi. Karşı cinsten birisini çizmesi
istendiğinde uzun saçlı erkek çocuğu çizdi. Muayene odasındaki oyuncak bebeklerle
oynamadı, yapboz tahtaları ile ilgilenmedi, sorulara cevap vermek istemedi. Daha
sonraki görüşmeye annenin de gelmesi söylendi. Anne babadan daha uzun boylu,
pantolon giyen ve vokal nodülden dolayı kalın sesle konuşan bir kadındı. Burada
dört seanstan oluşan oyun terapi sürecinin tanısal katkısı sunulacaktır:
Birinci oturum: Anne ve babasıyla gelen Y., ayrılmakta zorluk çekmedi koşarak oyun
odasına girdi. Bebek evi, evcilik setlerinin olduğu odada ilk eline aldığı oyuncak
arabaydı. Araba ile 10 dakika oynadı. Daha sonra bebek evine gitti. Evdeki kapıları
ve pencereleri tek tek açtı ve kapadı. Evi bozdu ve tekrar monte etti. Kamyonun
kasası ile evin parçalarını taşıdı.
İkinci oturum: Pantolon giymiş ancak poşetle eteğini getirmişti. Bebek setleri
içindeki erkek figürlerini seçti, onlara erkek isimlerini verdi. Bu isimler kendi
ailesindeki babanın, dedenin ve dayının ismiydi. Tüm figürler sabah uyanıp evden
dışarı çıktılar. Bu figürlerin hepsinin “kanka olduğunu ve kahveye gittiklerini”
belirtti.
Üçüncü oturum: Oyun hamuru ile yemek programı oyunu oynadı. Ünlü bir aşçı oldu,
terapisti kameraman yaptı. Anne bu görüşmeye gelirken oldukça uzun bir etek
giyerek gelmişti.
Dördüncü oturum: Daha önce aldığı erkek figürleri aldı ve eski isimleri ile eve
yerleştirdi. Eve terapist kız figür sokmak istedi. Kız bebekleri nasıl giydireceğini
bilmediğini söyledi. Evdeki tüm kapıları açtı, halıyı çim sahaya çevirdi ve maç
oynattı figürlere. Sandalye yerine klozetin üstüne oturttu. Bu son görüşmeye
sadece annesi ve saçında toka ile gelmişti.

35
3.8. Bazı Özel durumlar için Oyun Terapisi Uygulamaları

3.8.1. Travma Yaşayan Çocukların Oyun Terapisi Seansları


Nasıl İlerler?
Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) belirtileri çocuklarda erişkinlerden
farklıdır. Küçük çocuklarda sözel ifade eksikliği ve özgül olmayan belirtiler
nedeniyle TSSB’nin tanı ve tedavisi daha zordur. İstismar ve ihmal gibi erişkinlerle
Video Önerisi
güven ilişkisinin sarsıldığı travmatik deneyim nedeniyle; oyunu söze dökmek
Travma Sonrası Stres Bozukluğu
konulu videoyu aşağıdaki bağlantı- yerine daha eyleme dönük hareket eder ve bu şekilde çocuk kendi hislerini açığa
dan izleyebilirsiniz. çıkarabilir. Oyunlarda tekrarlayan temalar o noktalara takılmayı ve olası travmatik
nedenleri işaret etmektedir (Landreth,2002).
Doğal afetler ve bunları yaşayan çocuklarda travma etkisi görülebilir. Yangın,
deprem ve sel baskınları ve diğer travmalardan sonra çocuklar bazı duygusal
zorlanmalar yaşayabilirler. Hele bir de kayıp yaşamışlarsa yas süreci de buna
eşlik eder. Yas tutan veya travma geçiren çocuklarla yapılandırılmış oyun terapisi
seansları uygulanabilir. Travma odaklı oyun terapisi diye de adlandırılan veya
oyun terapileri ile çizimleri içeren yapılandırılmış teknikler de vardır.
Travma ile çalışırken terapistin dikkat etmesi gereken önemli konular şöyledir
(Steele, 2017):

• Birincil ilke öncelikle “zarar vermemedir”. Çünkü travma ile örselenmiş


bireylerde müdahale programını seçerken ikincil örselenmeleri hesaba
katmak gerekir. Bu nedenle yeterince deneyimli olmadan travmaya
uğramış bireylerle terapi görüşmelerinin yürütülmesi doğru değildir.
Üstelik ortaya çıkabilecek olumsuz bir deneyime müdahale noktasında
da hatalı davranılırsa daha büyük zarar verilebilir.
• Travma nedeniyle çocukların mantıklı olmayan ve sözsüz bir dünyaları
vardır ve oyun terapisi ile bu alan hedeflenir.
• Etkileşimlerimiz güvenilir ve öngörülebilir olmalıdır, ayrıca çocuklar
tarafından da kontrol edilebilir ve yönlendirilebilir olmalıdır. Kontrol
kaybı yaşanan durumlarda tekrar güveni sağlamak için bu gereklidir.
• Umut, güç, toparlanabilme becerisi ve esneklik gibi koruyucu ve yeni
duyumsal deneyimler çocuklara sağlanmalıdır.
• Sözlü yollar dışında travma ve kayıp yaşayan çocuklara sözsüz şekilde de
kendilerini ifade etme olanağı sunarız.
• Travmaya uğramış çocuklarla çalışırken güven duygusunun yeniden
kazandırılması ve umudun inşası oldukça önemlidir. Bu süreç içerisinde
orta seanslarda travmatik materyal açığa çıkıp işlenir ve eski duygusal
yoğunluğu azalır. Vurgu bu olayın geçmişte kaldığı, şimdiye odaklanılması
ve geleceğin daha umutlu olacağınadır.

36
OYUN VE OYUN TERAPİSİ

Örnek olgu
Depremden etkilenen bölgeye gidildiğinde çadırlarda bir grup çocukla
yaşanan deneyimi çizmeleri istenebilir. Grup dinamiğinin birleştirici ve eski
rutinlere dönüşün iyileştirici yanı vardır. Aynı şeyleri tekrarlayarak yapmak
çocukları rahatlatabilir. Örneğin deprem olduğunda ne yapıyordun? Sence ne
oldu? Gibi sorularla çocukların çizim yapmaları ve sonrasında çizdikleri ile
ilgili konuşmaları istenebilir. Çocukların öznel deneyimlerine odaklanır. Akut
travmalarda bu şekilde psikososyal destek sistemleri görev alabilirler.

3.8.2. Öfke Sorunu Yaşayan Çocuklarla Oyun Terapisi Nasıl


Olabilir?
Küçük çocuklarda kızgınlık ve öfke çok sık görülen dışa vurumlardır.
Öfkelenmesine sebep olan durumları belirlemek, öfkeyi hangi duyguların ifadesi
Anahtar Kavram
için kullandığını öğrenmek ve sonrasında daha sağlıklı duygu ifadesi geliştirmek Dışa vurum: Ruhsal olayların belli
oyun terapisi aracılığıyla sağlanır. Örneğin ileride bahsedilecek olan bilişsel işaret veya tasvirlerle yansıtılması,
davranışçı oyun terapisi tekniği ile duygu ifadesi üzerine çalışılabilir. Temel nokta insan ruhunun algılanabilecek
biçimde kendini dışa yansıtması,
öncelikle çocuğun kendi duygularını anlaması ve anlamlandırmasıdır. Buradan ifade, dış vurum.
yola çıkarak çocuğun düşünceleri, algıları ve sonunda şekillenen davranışlarına
dair bir anlayış olur. Çocuğun sahip olduğu olumsuz duyguların yerine daha
işlevsel pozitif duyguları geliştirmek öğretilir. Burada unutulmaması gereken
nokta, hangi duyguya sahip olursa olsun çocuğun koşulsuz kabullenildiğidir.
Böylece terapötik bağ güçlenir.
Her davranışın aynı duygusal içeriğe sahip olmadığı da öğretilir. Örneğin
küçük çocuklarda sık görülen ısırma davranışı bazen hayal kırıklığı nedeniyle
olabileceği gibi bazen de kızgınlık ifadesidir. Burada tiyatro gibi canlandırma
(role-play), kuklalar ve figürlerden faydalanılır.

Örnek olgu:
Ali adında çocuk arkadaşı Hasan ile kavga etmektedir. Okuldan sık sık şikâyet
gelmektedir. Bu öykü üzerine Terapist (T), çocuk ile (Ç) duygu ifadesini kuklalar
ile çalışır.

• T: Hımm, bu kukla gerçekten kızgın görünüyor.


• Ç: Evet çünkü Hasan ona aptal dedi.
• T: Hasan’ın böyle demesi Ali için çok kırıcı olmalı. Ayrıca Ali buna
benzer kötü şeyler söylenildiğinde gerçekten çok kızıyor.
• Ç: Bu yüzden bana Hasan aptal dediğinde ona kızıp tekme attım bak
böyle (kuklaları kavga ettirir).
• T: Gerçekten çok kızgınsın. Ona kendini nasıl hissettiğini göstermeye
ihtiyaç duyuyorsun çok kızgınsın ama kırgınsın da. Bunu bilmeli.
• Ç: Evet kızgınım ve aptal deyince de inciniyorum.

37
• T: Senin duygularını bilmesini istiyorsun. Hasan seni incitmek zorunda
değildi ama senin ne kadar kırılmış olduğunu anlamadı.
• Ç: Evet kırılmış olduğumu bilmeli.
• T: Birine ne kadar kızgın ama aynı zamanda da kırgın olduğunu
göstermenin bir yolu olmalı. Neler olabilir? Birlikte bulalım. Duygularını
nasıl kelimelerle ifade edebilirsin?

38
OYUN VE OYUN TERAPİSİ

Bölüm Özeti

* 1. Oyun terapisinin olmazsa olmaz bileşenleri terapist, danışan çocuk ve


uygun şartları taşıyan bir oyun terapi odasıdır.

* 2. Oyun terapisti çocukla iletişim kurmaya açık, koşulsuz çocuğu


kabullenen ve empati becerileri gelişmiş, çocuğun sosyokültürel
seviyesi ve sorun durumu ile ilgili bilgili yetkin bir terapisttir.

* 3. Oyun odasının içeriği ile ilgili bazı kurallar vardır ve çocuğun kendisini
rahatça ifade edebileceği aynı zamanda da güvenli bir ortam olmalıdır.

* 4. Oyuncaklar her gelişim dönemindeki çocuğa hitap edebilecek


özelliklerde çeşitli ve dayanıklı olmalıdır. Çok çeşitli kategorilerde
oyuncaklar oyun odasında yer almalıdır.

* 5. Oyun terapisi sürecinde çocuk ve aile ile birlikte danışmanlık yürütülür.

* 6. Oyun odasının kuralları ve terapinin sınırları vardır.

* 7. Farklı durumlar ve olgulara göre oyun terapisi yaklaşımı değişmektedir.

39
Kaynakça
APA. American Psychiatric Association. (2013). Diagnos- Landreth, G. (2002). Play therapy: the art of the relations-
tic and statistical manual of mental disorders (5th ed.). hip. New York: Bruner Routledge.
https://doi.org/10.1176/appi.books.9780890425596
Öktem, F. (2008). Oyun Tedavisi, Çocuk ve Ergen Psiki-
Axline, V.M. (1976) Play therapy, revised ed., Ballantine yatrisi Temel Kitabı içinde (ed. Çuhadaroğlu F. ve ark.),
Books, 1976, New York. Ankara, Çocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı Derneği Yayınları.

Demirkaya S (2011) Oyun terapisinin tanısal değeri: bir Ryan, V., Edge, A. (2011) The role of play themes in
cinsel kimlik bozukluğu olgusu.(poster bildiri) 21.Ulusal non-directive play therapy, Clin Child Psychol psychiatry,
çocuk ve ergen ruh sağlığı ve hastalıkları kongresi, 25-28 1-16. DOI: 10.1177/1359104511414265.
Nisan 2011, Antalya, Özet kitabı s.159.
Steele, W. (2017). Yas ve Travmatik Kayıp Yaşayan Çocuk-
Karakoç Demirkaya, S. (2021). Oyun Terapisi, Klinik lar için Oyun Terapisi, Oyun Terapisi Kapsamlı Teori ve
Psikolojide Kullanılan Psikoterapi Yöntemleri içinde (ed. Uygulama Rehberi. APAMER Psikoloji Yayınları.
F.Bal), 2.baskı, İstanbul, Nobel Yayıncılık.
Tanıdır, C., ve Demirkaya, S.K. (2012). Oyun Terapisi,
Bebek Ruh Sağlığı (0-4 yaş) Temel Kitabı İçinde (Ed. Kara-
bekiroğlu K), Ankara, Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği
yayınları.

40
4. PSİKODİNAMİK OYUN TERAPİLERİ
“Çocuk oyunları hayatın bir çekirdeğidir. Bütün
insanlar orada gelişir, büyür ve oluşumu insanın
en güzel ve en olumlu yetenekleri orada yükselir.”
Frobel

Kazanımlar Birlikte Düşünelim


• Psikodinamik oyun terapilerini kavrar.
• Oyun terapisi sürecindeki çocuk ve ebeveyninin uyması 1. Psikodinamik yaklaşım nedir?
gereken kuralları bilir.
2. Psikodinamik kavramlar neler-
Başlamadan Önce dir?
Bir önceki bölümde oyun terapisinin bileşenleri konusuna yer verilmişti.
Bu bölümde oyun terapisi türlerinden birisi olan psikodinamik oyun 3. Psikodinamik oyun terapisi
terapileri ele alınacaktır. Öncelikle psikanalitik ve psikodinamik nedir?
kuramların neleri ele aldığından bahsedilip, psikodinamik terapilerin
küçük çocuklarda uygulanışı olan oyun terapileri anlatılacaktır. Bilindiği 4. Psikodinamik oyun terapisinin
üzere psikanalitik kuramın işlediği temel malzeme danışandan gelen ket amaçları nelerdir?
vurulmayan ve söze dökülen bilgilerdir; bu nedenle çocuğun kendisini
ifade etmesi için fırsat yaratan oyun hem psikodinamik yaklaşıma hem 5. Psikodinamik oyun terapisinde-
de oyun terapisine ilgi duyanlar için sık kullanılmaktadır. ki yaklaşım neleri içerir?

41
Giriş
Psikodinamik yaklaşım dediğimizde kişinin bilinçli ve bilinç dışı süreçlerinin
etkisinden bahsederek aslında bireyin farkında olmadan çeşitli dürtülerine göre
hareket ettiği kuramı ele alan yaklaşımdır. Psikanaliz ise bireyin davranışlarını
ve kişiliğini anlamada ve sorunların çözümünde altta yatan dürtüler ve erken
yaşantılarla ilişkili olduğuna inanır. Psikanaliz daha uzun süreli bir yaklaşım iken
psikodinamik terapiler daha kısa süreli ve görece daha basittir.
Çocuklarla psikodinamik terapinin öncüsü Sigmund Freud’un babası
Sigmund Freud (1856-1939). refaketinde oyun terapisi uygulanan “Küçük Hans” vakasıdır. Bu şekilde 1900’lü
Avusturya doğumlu nörologdur. yılların başlarında oyun terapisi uygulanmaya başlanmıştır ve daha sonra Anna
Psikolojinin en önemli alt dalların- Freud ve Melanie Klein da çocuklarda oyun terapilerini kullanarak psikodinamik
dan biri olan psikanaliz biliminin
kurucusudur. Psikanaliz alanında yaklaşım içerisinde psikodinamik oyun terapilerinin işlevlerinden bahsetmiştir.
önemli bir klinikçi olan Freud Anna Freud’un uyguladığı yaklaşım şu şekildedir: Getirilen çocuk uzun bir süre
eserlerine en çok başvurulan bilim
kendi seçtiği oyuncaklarla oynar; burada çocuk kendisi oyun odasındaki dolaptan
insanlarından biridir.
seçmiştir. Çocuğun oyununu gözlemci olarak değerlendiren terapist, çocuğun
oyununu izler ve iç dünyasına ait izler toplamaya çalışır ve arada yeri geldiğinde
çocuğa bu tespitlerini aktarır.
Melanie Klein 1919 yıllarında İngiltere’de Anna Freud’dan farklı olarak
yorumlamaları daha sık kullanmıştır ve çocukların oyuncak seçimleri ile de
başlayan bir sürecin olduğunu ileri sürmüştür. Çocukların korkuları ve fobilerini
fark ettikçe bu içeriği çocuğa iletmiştir. Çocuklarla psikodinamik temelli oyun
Faydalı Bilgi
Gece terörü ya da uyku terörü terapilerinin başlangıcını sağlamıştır. Klein zamanla tekniğini ilerletmiş ve oyun
genel olarak çocuklarda görülen, terapisindeki yorumun etkisi ile düzelmelerin görüldüğü vakaları bildirmiştir.
çocuğun uykuya daldıktan sonra Örneğin böyle çalıştığı vakalardan birisi Rita isimli gece terörü ve hayvan fobisi
bir iki saat içerisinde korkarak
çığlık atarak uyanması biçiminde olan bir çocuktur. Annesine yapışık olan bu vakayı oyun seansları ile görmeye
görülen bir hastalıktır. başladı. Oyun odasında çekingen olduğunu gözlemlemiştir ve daha ilk seanstan
başlayarak da fark ettiği durumları yorumlayarak Rita’ya söylemiştir. İlk
oyunlarında bir bebeği soyup giymesini takıntılı bir davranış olarak görmüş ve
bunun da anksiyete ile baş etme yolu olduğunu düşünmüştür.
Çocuğun sembolik dilinin oyun olmasından yola çıkarak oyunun psikodinamik
psikoterapide kullanımı o dönemden beri kullanılmaktadır. Bu bölümde oyun
Anahtar Kavram
Anksiyete: Kaygı bozukluğu. terapisi yaklaşımı olarak psikodinamik oyun terapi yaklaşımından, bu tekniğin
diğerlerinden farklı özelliklerinden bahsedilecektir.

4.1. Psikodinamik Yaklaşım Nedir?


Psikodinamik terimi, bireyin psişesindeki (ruh) güçlerin birbirleri ile sürekli
etkileşim hâlini kapsar ve bu etkileşimler sonucu bir çatışma çıkmasının da
bireyde ruhsal sıkıntılara yol açabileceğini ele alır. En temel üç yapı; id (alt benlik)-
ego (benlik) ve süper egodur (üst benlik). Bu yaklaşımda hayatta yaptığımız çoğu
şey bilinçli değil, bilinç dışı dediğimiz çok farkında olmadığımız nedenlerle
gerçekleşir. 1900’lü yılların başında insan davranışlarının gözlemlenebilir olduğu
ancak görülmeyen nedenlerle bu davranışların gerçekleştirildiği ileri sürülmüş ve
kuram geliştirilmiştir.

42
OYUN VE OYUN TERAPİSİ

Bireyin tutum ve davranışlarının altta yatan kaynağına bilinç dışı sürecine


fanteziler, rüyalar, dil sürçmeleri ve serbest çağrışım teknikleri ile ulaşılabileceğini
savunur. Psikanalizdeki amaç bireyin sahip olduğu bilinç dışı malzemeleri bilinç
düzeyine getirmesi ve farkındalığının artması ile yaşadığı ilişki ve duygusal
sorunları ile baş etmesini sağlamaktır. Kişinin bugün yaşadığı sorunların
geçmişteki travmalardan kaynaklandığı varsayılır.
Gelişim dönemleri ele alınırken bazı kuramcıların çocuk gelişimini
“psikoseksüel kuram” olarak ele aldığını hatırlatmak gerekir. Tipik olarak
Sigmund Freud’un ileri sürdüğü bu gelişimsel ayrım temelde bir kişinin libidinal
enerjinin temel bölgesi çerçevesinde olan bir ayrımdır. Kısaca özetlemek gerekirse
psikoseksüel kuram ve dönemleri tabloda gösterilmiştir (Köşkdere, ve ark., 2011;
Sezeroğlu, 2021).

4.2. Psikodinamik Kavramlar Nelerdir?


Psikodinamik olarak bir olguyu ele aldığımızda duyabileceğimiz bazı
terimler vardır. Örneğin oral dönem derken hangi yaş dönemleri ve hangi
özellikleri anlayacağımız, savunma mekanizması derken ne demek istediğimiz
açıklanacaktır. Bunun için yine gelişim dönemlerini gösteren Tablo 1 yardımcıdır.
Sigmund Freud’a göre kişilik gelişimi psikoseksüel kurama dayanarak beş döneme
ayrılmıştır.

Tablo 1: Psikoseksüel Gelişim Dönemleri


Dönem adı Dönemin özellikleri

Oral dönem (0-1 yaş) Dünyayı ağız ve çevresi ile algılar.


Temel bakım veren (çoğunlukla anne)
oldukça önemlidir.
Bebeğin temel gereksinimleri
karşılanmalıdır.
Temel haz emme davranışıdır.

Anal Dönem (1-3 yaş) Dışkı kontrolü temelinde şekillenen bir


dönemdir.
Tutma-bırakma ve kontrol etme üzerinden
ilerler.

Fallik dönem (3-5 yaş) Çocuğun kendi cinselliğini keşfettiği


dönemdir, bu dönemde Oedipus
kompleksinden bahsedilir.
Aynı cinsten ebeveyni ile özdeşim
dönemidir.

Latans (Gizil) Dönem (6-11 yaş) Herhangi bir libido odağı yoktur.
Okul çağında çocuk cinsel hazdan
uzaklaşır.
Başarı hazzını yaşamak ister. Sosyalleşme
dönemidir.

Genital Dönem (11-18 yaş) Genital organlara yoğunlaşırlar.


Erişkin yaşam geçiş dönemidir.

43
Savunma mekanizmaları kişinin yaşadığı ruhsal durumlarla baş etmesini
kolaylaştıran bazı otomatik tepkilerdir. Tıpkı fiziksel hastalıklara karşı bağışıklık
hücrelerinin bir tepki oluşturup vücudu savunması gibi, birtakım ruhsal
Okuma Önerisi zorlanmalara karşı kişinin zihnini ve psikolojisini koruyan düzeneklere “savunma
Anna Freud, Ben ve Savunma mekanizmaları” denilmektedir. Her insanın savunma mekanizmaları vardır.
Mekanizmaları, Metis Yayıncılık,
Savunma mekanizmaları uyumu arttıran uçtan, psikiyatrik hastalığa neden
İstanbul, 2020.
olabilecek uca kadar geniş bir yelpazede yer alır. Bazıları olgun ve bazıları ilkel
olabilir. Sağlıklı insanlar olgun savunmaları kullanırlar. Yaşamın ilk beş yılında
gerçekleşen acı veren yaşantıların çoğunun bilinç dışına gömüldüğü̈ ve ileri
yaşlarda bunların ve daha sonraki olayların bireyin davranışlarını etkilediğine
inanılmaktadır.
Bazı savunma mekanizmalarının özeti Tablo 2’de sunulmaktadır (Sezeroğlu,
2021).

Tablo 2: Savunma Mekanizmaları


Savunma Düzenekleri Açıklama Örnek

İnkâr (Yadsıma) Bir tehlike/tehdit varsa ve kaçınılmazsa bu Annesini kaybettiğini öğrenen kişinin
yok sayılır. ilk travmaya yanıtı şok ve inkârdır.
Gerçek kabullenilmez ve çarpıtılarak kişi
kendini korur.

Represyon (Bastırma) Bilince gelen dürtünün geri döndürülmesidir. Örneğin “bilmiyorum” cevabını çok
Kişinin bastırdığı duygunun fark edilmemesi aldığımızda danışanda bu düzenek
için unutmasıdır. fazla kullanılıyordur.

Gerileme (Regresyon) Bireyin stresle daha önce tamamladığı sürece, Kardeşi doğduğunda aşırı stres ve
içinde bulunduğu gelişim döneminden daha kıskançlık yaşayan okul çağı bir
önceki döneme dönmesidir. çocuğun parmak emmesi

Rasyonalizasyon (Neden Olayları kabul edebilmemiz için gerçeği “Ben zaten inecektim” diyen
bulma) mantığa büründürerek nedenselleştirip akla Nasreddin Hoca, eşekten düşmesini
uygun hâle getirebiliriz. rasyonalize etmektedir.

Projeksiyon (Yansıtma) Bireyin kendisinde bulduğu olumsuz “Kimse beni çekemiyor, beni
durumları veya çözemediği sorunlarının kıskanıyorlar” diyen kişi kendi
nedenini karşı tarafa atfetmesidir. içerisindeki haset duygularını
Kendisinde suçluluk hissi uyandıracak dürtü yansıtıyor olabilir.
ve isteklerini diğer kişilere yükleyerek daha az
kaygı yaşamasını sağlar.

Pasif Agresyon Yıkıcı duygularını dolaylı bir şekilde örtük Ödevi yapmak istemeyen bir
ifade etmedir. öğrencinin hayır dememesi ama hep
ertelemesi

Saldırganla özdeşim Çocuklarda üst benliğin oluşturulması Çocukken evde aile içi şiddete
sürecinde özdeşim kullanılır. Saldırganla maruz kalan bir çocuğun okulda da
özdeşimde ise tehdit eden kaynakla benzer arkadaşlarına zorbalık yapmasıdır.
özellikler göstermektir.

Yüceltme Bireyin çatışmalarından olan gerilimi sanatsal Öfke duygularını dışa vurumcu resim
veya sportif bir etkinlikle atmasıdır. yaparak aktaran bir ressam.

44
OYUN VE OYUN TERAPİSİ

Aktarım kişinin kendisi için önemli olan kişilerle yaşadığı duygu ve tutumları
şimdi ilişki içinde bulunduğu kişilere de göstermesidir. Psikodinamik terapilerde
danışanın aktarımı ilişki içerisinde bulunduğu terapiste yöneliktir.
Yorumlama bilinç dışı olan bir şeyi bilinçli hâle getirmeyi amaçlayan bir
açıklama, soru sorma veya gösterilen bir davranıştır.
Direnç bilinç dışı içeriğin ortaya çıkmaması için yapılan uğraşlardır. Kişi
bazı nedenlerle niye yaptığını bilmeyebilir. Ancak sürekli “unuttum” demesi,
seanstaki uzun süre suskunluklar veya seanslara hep gecikmesi gibi örnekler
birer direnç olarak ele alınır. Burada iç dünyayı terapiste açmaması veya değişimi
istememesinin gözle görülmeyen birtakım sebepleri olabileceği düşünülmeli ve
bu konu da ele alınmalıdır.
Psikodinamik yaklaşımla hareket eden terapistin bu kavramları bilmesi ve
uygulamada karşılaştığı zaman ona uygun çözüm yolları geliştirmesi gerekir.

4.3. Psikodinamik Oyun Terapisi Nedir?


Küçük çocukların terapisi oyun yolu ile daha kolay olmaktadır ve çocuğun kendini
ifade etmesi daha çok oyun yolu ile olmaktadır. Psikodinamik oyun terapisi de
çocuğun sahip olduğu duyguların onların yaşadığı sorunlu davranışlara nasıl
yönlendirdiğini inceleyip, çocuğun çözümlemesine aracılık eder. Psikodinamik
oyun terapisinin esas aldığı dört temel ilke vardır:

1) Çocukların sahip oldukları semptomların (belirtilerin) bir anlamı vardır.


2) Çocuklar yaşadıkları bilinç dışı çatışmaların üstesinden gelemeyebilirler
ve gelişimsel eksiklikler yaşayabilirler. Bunu oyun ortamında
sergileyebilirler.
3) Çocuklar duygu ifadesi, emosyon düzenlenmesi, güven alanını geliştirme
ve geçmişteki deneyimlerini şimdi şekillendirme için oyunu kullanırlar.
4) Aktarım yoluyla çocuk yaşantısını terapiste sunar ve oyun terapisi
sürecinde bu şekillenir.

4.4. Psikodinamik Oyun Terapisinin Amaçları Nelerdir?


Psikodinamik oyun terapisi, çocuğun sahip olduğu sorunların yaşattığı kaygı ve
bozuk işlevselliği düzeltmek dışında çocuğun tüm gelişimsel zorluklarla başa
çıkma becerileri geliştirmesini hedefler.
Psikodinamik terapide kişilik bütün olarak ele alınır. Çocuğun sahip olduğu
ilkel savunma mekanizmalarını azaltarak onları daha işlevsel ve sağlıklı olan
olgun savunma mekanizmalarına dönüştürmeye yardımcı olur.
Çocuğun bakım vereni ile ilişkisini güçlendirir. Karşılanmamış ihtiyaçlarının
giderilmesi ve otorite ile yaşadığı sorunların üstesinden gelmesinde psikodinamik
oyun terapisi yardımcı olur. Çocuğun isteklerinin hangilerinin gerçekçi
hangilerinin daha fantezi olduğunu keşfetmesine yardımcı olur.
Sağlıklı ama zayıf olan savunma mekanizmalarını güçlendirir. Çocuğun

45
uyum becerilerini toparlar. Psikodinamik terapi ile id veya süperego ortadan
kaldırılmaz ama bunların arasında benliği (egoyu) daha güçlü ve stabil hâle
getirir. Dayanıklılık ve uyumluluk üzerinde durur.
Çeşitli sorun alanları üzerinden özetlersek: Psikodinamik oyun terapisi
ile; örneğin dürtüsel bir çocuğun daha kontrollü olması; narsistik çocukların
yaralanmış benlik ve bundan dolayı hissettikleri tepkisel öfkelerinin azalması,
Okuma Önerisi
stres altındaki çocukların dağılmaması ve bütünlüğünü koruması sağlanabilir.
Oyun Terapisi: Kapsamlı Teori ve
Uygulama Rehberi, APAMER Yayın- Yine depresif bir çocuğun daha olumlu hissetmesi ve sorunlarını çözmesi,
ları, İstanbul, 2017. somatik şikâyetleri olan çocuğun (örneğin tıbbi açıklanamayan karın ağrıları gibi)
duygularını anlamlandırıp ifade etmesine yardımcı olur.
Psikodinamik oyun terapisinde, terapist çocuğu “tutmak” için çabalar
(Winnicott, 1971). Burada tutmak, çocuğu fiziksel olarak kavramak değil de
ortaya dökülen sorunlar, aşırı kaygı ve benlik duygusunun gelişmesinde koşulsuz
kabullenici ve belirli bir duruşta sabit bir konumdadır. Terapist çocuğun her türlü
deneyimini destekler. (Mordock, 2017).
Psikodinamik oyun terapisi psikanalitik yaklaşımdan biraz farklılaşarak
libidinal eksiklikler üzerinden değil, koşulsuz sevgi eksikliklerine atıfta bulunur.
Örneğin latent dönemde olan bir çocuğun normalde sıkıntısının az olması,
enerjisini akademik alana ve yaşıt ilişkisine yönlendirmesi beklenir. Ancak
erken dönemde giderilmemiş ihtiyaçları varsa okul çağındaki bir çocuk dürtüsel
davranışlarda bulunabilirler. Yine başka bir örnekte; oyun odasında hep yemek
yeme veya bebeksi davranışlar sergilediği görüldüğünde çocuğun oral döneme
takılı kaldığını ve bebeklik dönemindeki anne-bebek ilişkisi üzerinden bir sorun
olduğunu düşünebiliriz.

4.5. Psikodinamik Oyun Terapisindeki Yaklaşım Neleri
İçerir?
Burada bahsedilen bazı kavramların uzun ve detaylı açıklaması bu kitabın
amacı dışındadır. Ancak bu bölümdeki çocuk gelişimi açısından genel kişilik
gelişimi kuramlarını okumanız daha anlaşılır olmasını sağlayabilir. Psikodinamik
kuramlar deyince bazı isimleri anarsak; Alfred Adler’in sosyal ilgi ve kardeş
sırası; Anna Freud’un savunma mekanizmaları; Heinz Kohut’un benlik psikolojisi
ve bağlanma kuramı, yeterince iyi anne terimi ve geçiş nesnesini kazandıran John
Abraham Maslow (1908-1970). Bowlby; Erik Ericson’un psikososyal gelişim kuramı akla gelmelidir.
Amerikalı akademisyen, yazar, psi- Karen Horney ise insanın ihtiyaçlarını tanımlamıştır; sevgi ve onay, güç, sosyal
kolog. Hukuk ve psikoloji eğitimi
aldı. Amerika’daki çeşitli üniversi-
takdir, başarı, bağımsızlık ve mükemmelliktir. Bunların hepsi tüm insanların
telerde dersler vermiş, 1943 yılında ihtiyaç duyabileceği gayet makul şeylerdir. Çocuklar sevilmediklerini ve kabul
yayınladığı bir çalışmasında görmediklerini hissederlerse uygunsuz veya sorun davranışlar sergileyebilirler.
Maslow İhtiyaçlar Hiyerarşisi ya da
Maslow Teorisi (A Theory of Human Ayrıca başkalarından yararlanma gibi bir temel ihtiyaç olduğunu da belirtmiştir. Bu
Motivation) olarak bilinen teoriyi bakış üzerinden aslından “oyun terapisti”nin çocukların bu ihtiyaçlarının hepsini
ortaya koymuştur. 1970 yılında
karşılayabilecek özelliklerde olduğunu varsayabiliriz (Mordock, 2017). Freud’dan
kalp krizinden vefat etmiştir.
farklı olarak Erikson, Horney ve Maslow’un teorileri oyun terapisine getirilen

46
OYUN VE OYUN TERAPİSİ

sorun davranışları olan çocuklara daha fazla ışık tutmuştur. Psikodinamik oyun
terapisi yaklaşımında özellikle dikkat edilen konular şöyledir:

4.5.1. Çocuğun Bilişsel Kapasitesi


Erişkinden farklı olarak her yaş grubu çocuğun ayrı ayrı özellikleri vardır. Örneğin
dört yaş çocuk ile yedi yaş çocuğun gelişimsel özellikleri oldukça farklıdır.
Oyun içeriği de bu çocukların içinde bulundukları yaşa göre değişiklik gösterir.
Psikodinamik oyun terapisi ile uğraşanların bu gelişimsel durumları göz önünde
bulundurarak tedavi planı düzenlemeleri gerekir. Örneğin dört yaş çocuk için
henüz düşünce sistemi bile tam gelişmemiştir. Büyüsel düşünce hâkimdir ve bir
şeyi isterse olacağına veya bir şeyi düşünürse gerçekleşeceğine inanır. Diyelim
ki kardeşine kızan bu çocuk “seni sevmiyorum öl” derse kardeşinin ölebileceğini
düşünür ve sonrasında kardeşinin hastalanması gibi bir durum olursa kendisini
bunun için suçlu hissedebilir.
Cinsellikle ilgili kavramlar da çocuğun gelişiminden etkilenir. Bu nedenle
cinsel istismar mağduru çocukların da verdikleri tepkiler yaşlarına göre değişiklik
göstermektedir. Hatta sadece istismara değil tüm yaşanabilecek travmatik olaylara
karşı da tepkileri şekillenir. Böyle bir durum varlığında, oyun terapistinin çocuğun
kendisini rahatça ifade edebileceği bir alan yaratması önemlidir. Güvende olduğu
hissinin de çocuğa geçirilmesi gerekir.

4.5.2. Çocuğun Dilini Bilme


Genelde oyun bir çatışma değil de üstesinden gelmeyi içermektedir. Bu nedenle
çocuğun oyunda kullandığı dil, çocuğun verdiği anlamı bilmek önemlidir. Bazen
tekrarlayan bir oyun dikkatimizi çekebilir ve bu oyuna sebep olan bir yaşam
öyküsü hakkında bilgi sahibi olabiliriz ama çocuğun böyle bir sorun yaşamasına
sebep olacak diğer nedenleri anlayamayabiliriz. Örneğin büyükannesinin vefatı
üzerine hep kutulara bebek doldurma oyunu oynayan çocuk için ilkin bunu bir yas
tepkisi olarak düşünebiliriz ama diğer kardeşleri değil de bu çocuğun tekrar tekrar
bu oyunu oynayıp gelişimini duraklatmasını anlamayabiliriz. Bu nedenle çocuğu
tanımak için de psikodinamik oyun terapisi işe yarar. Nedenselliği açıklamak için
de psikodinamik oyun terapisi kullanılır.

4.5.3. Yorumlamalar
Psikodinamik terapistler bilinç dışı süreçler ile ilgili soru sormalar veya açıklamalar
yapabilirler. Çocuktaki terapide ise terapistler çocukların oyunlarının anlamları
üzerine konuşmayı seçerler. Bazen çocuklar bir davranışı neden yaptıklarına dair
farkındalık hissederlerse yeni yöntemler de geliştirmeyi öğrenebilirler. Empatik
yorumlar (örneğin; dikkat, ilgi, aynalama, oyunun anlatımı) çocuğun duygularını
anlaması için gerekliyken; dinamik yorumlar (örneğin; rüya, istekler ve bedensel
hisler) ise altta yatan dürtüler ve savunma mekanizmalarını içerir.
Örneğin ifadeler için empatik yorum şöyle olabilir: “Tavşan kuklası çok kızgın

47
görünüyor”. Dinamik yorum ise şöyle olabilir: “Beyaz tavşan, gri tavşanın ona
küstüğünü sanıyor”. Dinamik yorumlamalar genellikle ilerlemiş seanslarda, artık
baş etme becerileri artmış egosu güçlenmiş çocuklarda kullanılmalıdır. Yanlış
zamanlarda yapılan yorumlamalar çoğunlukla ters tepebilir. Bazen anlayışlı olan
bir yorumu bile çocuk eleştiri olarak düşünür. Kendi savunmalarına yönelik alay
gibi de düşünebilirler. Bu nedenle çok dikkatli olmak ve yorumlamalara geçmeden
önce deneyim kazanmak gerekir.
Erişkinlerden farklı olarak psikodinamik oyun terapistleri çocukların düş ve
fantezileri hakkında konuşmazlar. Çocuğun aktarım içeriğini çocuğa söylemeleri
sık görülmez. Bazen çocuklar ebeveynleri tarafından fiziksel istismara uğruyorlarsa
bunu oyun içeriğinde göstermeyebilirler, bazen de terapiste kızgınlıklarını belli
ederler. O zaman da sınır koymak gerekir. Burada uygun yorumlama “bana vurdun
ama aslında annene kızgınsın ve ona vurabilirdin” demek değil de “çok kızgınsan
bir oyuncağa öfkeni gösterebilirsin” diyebilmektir. Bazen duygu kartları, eylem
oyunları ve psikodrama teknikleri de kullanılabilir. Kaygılı çocuklarda duyguların
kontrolü ve daha uyumlu yer değiştirme savunmalarının kazanımı sağlanır.
Seanslar sırasında olumsuz duyguların ifadesine izin verildikçe zamanla olumlu
duyguların kazanımı yoruma bile ihtiyaç olmadan görülür. Genel uygulamada
yorumlama tedavinin ilk parçası değildir (Mordock, 2017).

4.5.4. Seansların İşleyişi


Çocuk merkezli oyun terapisinden farklı olarak terapistin hiçbir zaman öncülük
etmemesi gibi bir durum söz konusu olmayabilir. İşlevsel olmayan tekrarlara
düşüldüğünde veya ciddi kaçınmalarda terapist aktif rol alabilir. Çocuğu oyuna
İpucu
Çocuk merkezli oyun terapisi konu- bağlamak için karakterler eklemek gibi yöntemler kullanılabilir.
suna 5. Bölümde yer verilecektir. “Serbest bırakma terapisi” veya “yapılandırılmış oyun terapisi” gibi teknikler
de psikodinamik oyun terapisi içerisinde yer bulur. Örneğin çocukta oyun
içerisinde stres yaratan bir durum oluşturmak, çocuğu rahatlatmak, değişik
sahneler düzenlemek gibi teknikler kullanılır.

4.5.5. Baş Etmeyi Öğrenme


Psikodinamik terapide değişimi sağlayan yorumlamalar değildir. Çocuğun
kendini daha iyi ifade etmesi ile uyum becerilerini arttırmak ve sağlıklı baş etme
yollarını öğretmektir. İlkel savunmalardan daha olgun savunmalara geçilmesidir.
Örneğin; çocuk oyunda herkesi yaralayan bir kaza canlandırırsa oyunun sonuna
terapist bir ambulans yerleştirebilir. İlk başta yapılandırılmış gitmezken sonlara
doğru çocuğu tanıdıkça ufak müdahale bu oyuncak yerleştirme olabilir. Bazen
terapist kuklalar yoluyla da çocuğa soru sorabilir. Çocuk cevap vermese bile
sözel olmayan dili (beden duruşu, oyuncağı tutuşu, yüzündeki mimikler) ile bir
tepki gösterebilir. Örneğin kuklalarını kavga ettirdiği saldırgan oyun biçiminde
terapistin anlamlandırma soruları veya duyguları aynalaması ile agresyonun
miktarı zamanla azabilir.

48
OYUN VE OYUN TERAPİSİ

4.5.6. Ebeveynlerin Katılımı


Terapistler oyundan gözlemleyip elde ettikleri bilgileri ebeveynler ve öğretmenleri
ile paylaşırlar. Aslında çocukların değişimini sağlayan şey terapistin davranışı
değil, evdeki bakım verenlerin tutumlarıdır. “Önemli diğerleri” diye bir tanım İpucu
Ebeveynle yürütülen oyun tera-
vardır; burada kast edilen çocuğun yaşamındaki önemli figürlerdir anne, pileri konusuna 8. Bölümde yer
baba, bakıcı ve öğretmenlerdir. Oyun terapisinde zamanla terapist de önemli verilecektir.
diğeri hâline gelir. Seansların çoğu çocukla yürütülse de belirli dönemlerde
aile bilgilendirmesi de gerekebilir. Özellikle küçük çocukların bazen gerçekliği
algılaması eksik olabilir veya kendilerine göre bir gerçeklik yaratabilirler. Seans
içeriği ile ilgili kafa karıştırıcı beyanlarda bulunuyorsa aile bunu terapistle de
paylaşmalı ve terapist de çocuğun neden böyle bir ihtiyaca gerek duyduğunu
anlamaya çalışmalıdır.
Sonuç olarak günümüze baktığımızda psikodinamik terapiler eski popülerliğe
sahip olmamakla birlikte yine de uygulanan bir tekniktir. Uzun bir süreci içermesi
ve değişimin hemen fark edilmemesi; bunun zamanın kıymetli olduğu hareketli
dünyada çocuğa ve aileye yük olması; psikodinamik terapilerin daha az tercih
edilir olmasına sebep olmuştur.

49
Bölüm Özeti

* 1. Psikanalizdeki amaç bireyin sahip olduğu bilinç dışı malzemeleri bilinç


düzeyine getirmesi ve farkındalığının artması ile yaşadığı ilişki ve duygusal
sorunları ile baş etmesini sağlamaktır.

* 2. Psikodinamik oyun terapisi de çocuğun sahip olduğu duyguların


onların yaşadığı sorunlu davranışlara nasıl yönlendirdiğini
inceleyip, çocuğun çözümlemesine aracılık eder.

* 3. Psikodinamik oyun terapisi ile uğraşanların bu gelişimsel durumları göz


önünde bulundurarak tedavi planı düzenlemeleri gerekir.

* 4. Psikodinamik terapide değişimi sağlayan yorumlamalar değildir.


Çocuğun kendini daha iyi ifade etmesi ile uyum becerilerini
arttırmak ve sağlıklı baş etme yollarını öğretmektir.

50
OYUN VE OYUN TERAPİSİ

Kaynakça
Köşkdere, A. (Editör).2021. Psikanalitik Psikoterapiler, Sezeroğlu, H. (2021). Dinamik Psikoterapi, Klinik Psikolo-
İstanbul, TPD yayınları. jide Kullanılan Psikoterapi Yöntemleri içinde (ed. Bal, F.),
2. Baskı, İstabul Nobel Yayıncılık.
Mordock, J. B. (2017). Psikodinamik Oyun Terapisi, Oyun
Terapisi Kapsamlı Teori ve Uygulama Rehberi (editörler Winnicott, D.W. (1971). Play and Reality, London, Routle-
Crenshaw, D.A & Stewart, A.L.), İstanbul, APAMER Psiko- dge.
loji Yayınları.

51
52
5. ÇOCUK MERKEZLİ OYUN TERAPİSİ
“Çocuğa kendiliğinden bir şey yapma özgürlüğü
vermemekle, onu korkak bir köle yapıyoruz.” 
Montaigne

Kazanımlar Birlikte Düşünelim


• Çocuk merkezli oyun terapinin tanımını ve kuramın içeriğini
açıklar. 1. Çocuk merkezli oyu
• Çocuk merkezli oyun terapisi uygulayan terapistlere özgü nedir?
nitelikleri bilir.
• Çocuk merkezli oyun terapisinde dikkat edilecek noktaları 2. Çocuk merkezli oyu
açıklar. amaçları nelerdir?

Başlamadan Önce 3.
Bir önceki bölümde psikodinamik yaklaşım ve psikodinamik oyun
terapisi üzerinde durulmuştu. Bu bölümde yönlendirmesiz oyun terapisi
türlerinden birisi olan ve günlük uygulamalarda da sıklıkla kullanılan
çocuk merkezli oyun terapisinden bahsedilecektir. Çocuk merkezli oyun
terapisi kuramı ve seansların içeriği ile ilgili bilgi verilecektir.

53
Giriş
1950’li yıllarda Carl Rogers’ın “Danışan merkezli terapi” yaklaşımından yola
çıkarak çocuk terapilerinde çocuğun odak olduğu yaklaşım, yani “Çocuk Merkezli
Oyun Terapisi” Virginia Axline tarafından 1960’lı yıllarda geliştirilmiştir. Bu
bölümde çocuk merkezli oyun terapisi yaklaşımı, diğer oyun terapisi türünden
farklılıkları ve terapi için gerekli koşullardan bahsedilecektir.

Virginia Axline (1911-1988). 5.1. Çocuk Merkezli Oyun Terapisi Tanımı


Oyun terapisi alanında 20. yüz- Çocuklarla oyun terapisi yürütürken yönlendirmesiz olan ve çocuğun kendi
yılda adından söz ettiren Ameri- davranışlarını farkedip yönetmesini benimseyen oyun terapisi türü “Çocuk
kalı psikolog olan Virginia Axline
1940’lı yıllardan itibaren oyun Merkezli Oyun Terapisidir” (ÇMOT). Terapistin çocuğu koşulsuz kabulü ve tam
terapisi alanına odaklanmış ve güveni ile çocuk oyun içerisinde kendi sürecini yaşar. Çocuk esas yönlendirendir ve
yönlendirmesiz oyun terapisini ge-
terapist pasiftir. Zamanla ÇMOT çocuğa büyüme, gelişme ve sorunların üstesinden
liştirmiştir. Bu alanda yayımladığı
çalışmalar birçok üniversitede ders gelme becerileri kazandırır. İlişki odaklı oyun terapisi de denilebilir, bu türde esas
kitabı olarak okutulmuştur. iyileştiren şey terapist ile çocuk arasında kurulan ilişkidir (Ray ve Landreth, 2017).
Hümanistik modellerin içinde yer alan bu terapi yaklaşım, Carl Rogers’ın birey
merkezli yaklaşımına dayanmaktadır. Virginia Axline, Rogers’ın birey merkezli
yaklaşımını çocuklara uyarlayan ilk kişidir. Axline çocuk ve oyun terapisine daha
hümanist ve birey merkezli bir yaklaşım getirmiştir. Axline, çocukların uygun
terapötik koşullar sağlandığında kendilerini iyileştirebilmelerini sağlayacak içsel
bir güçten gelen inançlarını temel alan bir oyun terapisi ekolü geliştirmiştir ve bu
ekol çocuk merkezli oyun terapisi olarak adlandırılmıştır.
Oyun terapisinin öncülerinden Virginia Axline, oyunun çocukların kendilerini
ve duygularını ifade edebilmeleri ve yeni davranışlar keşfedebilmeleri açısından
oldukça önemli olduğunu vurgulamakta özellikle terapötik değişim için gerekli
koşulların koşulsuz olumlu kabul, empatik anlayış ve sahicilik olduğu inancını
Anahtar Kavram
Empatik: Kendini duygu ve dü- benimsediğini ifade etmektedir. Ayrıca çocukların düşünce, duygu ve isteklerini
şüncede bir başkasının yerine kelimelerden yararlanmaktansa oyun yoluyla daha iyi ifade edebildiklerini
koyabilme. belirtmektedir. Bu oyun terapisi, terapistin çocuğun bakış açısını anlamasını,
değer vermesini ve kabul etmesini, inanç veya çözüm yolu empoze etmemesini
ve daha fazla iş birliği ve olumlu sonuçlar alabilme fırsatlarını geliştirmek için
çocuğun kültürel ve ailevi değerleriyle çalışmasını amaçlamaktadır (Axline, 1976).
Açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, çocuk merkezli oyun terapisinde
çocuğun kendini iyileştirebilme potansiyeline, güçlü yanlarına odaklanılmakta,
kendini ifade edebilme, benlik saygısı, sosyal uyum, empati gibi konularda
gelişme sağlanmasına önem verilmektedir. Bunu yaparken önemli olan ise
çocuğun kendini ifade etme biçimine müdahale edilmemesi, onun değerlerine
saygı gösterilmesidir (Ray ve Landreth, 2017).

5.2. Çocuk Merkezli Oyun Terapisinin Amaçları Nedir?


Çocuk merkezli oyun terapisinin temel ilkeleri “çocuğun büyüme, olgunlaşma,
gelişme ve kendini yönlendirme, gerçekleştirme doğrultusunda doğuştan gelen

54
OYUN VE OYUN TERAPİSİ

bir kapasite ve yeteneğe sahip olduğu” yönünde derin bir inancı yansıtır.
Anahtar Kavram
Oyun terapisinin bu amaçlarını yerine getirebilmesi açısından, terapi Beden dili: İletişim sözsüz kısmını
sürecinin tüm aşamalarında çocuğun kendini ifade ediş biçimi özenle göz önünde kapsayan, jest ve mimikler ile
bulundurulmalıdır. Shaefer’ın da belirttiği gibi, oyun terapisi üç temel aşamadan beden hareketlerinin duygu ve
düşünceleri yansıtması.
oluşmaktadır:
Bunlar ilk olarak çocuk ve terapistin birlikte çalışma ilişkisi inşa etmeye
başladıkları ilk seansları içeren “dayanışma ilişkisi geliştirme” aşaması, daha
sonra terapötik değişimin çoğunun ortaya çıktığı “ayrıntılı çalışma” aşaması
ve son olarak çocuğun ve ailenin, ortaya çıkmış değişimlerin sahipliğini
üstlenmelerine ve devam etmekte olan gelişmeler için kendilerini hazırlamalarına
imkân tanınmasını amaçlayan “sonlandırma” aşamasıdır (Schafer, 2003).
Dayanışma ilişkisi geliştirme, ayrıntılı çalışma ve sonlandırma aşamalarının
her birinde çocuğun içinde bulunduğu durum anlaşılmaya çalışılır, çocuğun
kendisini oyun yoluyla ifade etmesine olanak tanınır ve çocukta gerçekleşmesi
istenen değişimler için adımlar atılır. Burada önemli olan çocuğu anlamaya
odaklanmak ve çocuğun esas sorun ve gereksinimini doğru biçimde belirleyerek
bunların üzerine eğilmektir. Bu açıdan oyunun çocuk üzerindeki olumlu
etkilerinin neler olduğunun bilinmesi önemlidir. Oyunun yukarıda söz edilen
olumlu etkilerinin yanı sıra terapötik anlamda iyileştirici bazı özelliklerine de yer
verilmesi önemlidir. Schaefer oyunun iyileştirici etkilerini; kendini ifade etme,
bilinç dışına erişim, doğrudan ve dolaylı öğretim, duygusal sağaltım, stresle baş
etme, olumsuz duygulanımın karşı şartlandırılması, katarsis, olumlu duygulanım,
yüceltme, bağlanma ve ilişki geliştirme, ahlaki yargı, empati, güç ve kontrol,
yeterlilik ve öz denetim, benlik algısı, hızlanmış gelişim, yaratıcı problem çözme,
hayallerin dengelenmesi, gerçekliğin sınanması, davranışların prova edilmesi ve
dayanışma ilişkisi inşa etme olarak sıralamıştır.
Burada da görüldüğü gibi, terapötik süreç içerisinde yer alan çocuğun
kendisini ifade edebilmesi, duygusal sağaltım yaşayabilmesi, olumsuz duygu
ve düşüncelerinin yerini olumlu duygu ve düşüncelerin alabilmesi, empati
duygusunun, benlik saygısı, sosyal uyum gibi özelliklerinin geliştirilebilmesi
gibi açılardan oyun önemli bir araçtır. Çocuğun herhangi bir engele sahip olması
durumunda ise söz edilen bu kavramlar ve çocukta sağlanacak gelişmeler daha
da belirginleşebilmektedir.
Oyun sırasında çocuğun duygusal doyum yaşadığını, oyunun esnek olduğunu
ve çocuğun kontrolü elinde tuttuğu fırsatlardan biridir. ÇMOT sürecindeki temel
noktalardan birinin, çocukların daima iletişim kurulabilir olması olduğunu
ve bu iletişimin her zaman sözel olmayabileceğini, beden dili veya oyunun söz
konusu olabileceğini, bu nedenle de çocukların duygularını, öykülerini veya
sorunlarını sözel olarak ifade etmek zorunda olmadıklarını belirtmişlerdir. Çocuk
merkezli oyun terapisinin bu özelliğine ilişkin olarak Landreth ve Sweeney
oldukça açıklayıcı bir ifadede bulunmuşlar ve çocuk merkezli oyun terapisinin bir
uygulama prosedürünün aksine çocuklarla birlikte olma sürecine dayandığını ve

55
bir onarım sürecinden ziyade bir varoluş süreci olduğunu belirtmişlerdir (Sweeney
ve Landreth, 2011).
ÇMOT sürecinde problem yerine çocuk, geçmiş yerine “şu an”, düşünce
ve hareketler yerine “duygular”, açıklama yerine “anlayış”, düzeltme yerine
“kabullenme” önemlidir. Terapistin komut vermesi yerine çocuğun terapötik
süreci yönetmesi esastır. Değişimi sağlayan terapistin bilgisi değil, çocuğun içsel
kaynakları ve bilgeliğidir. ÇMOT genel olarak 2-10 yaş arasındaki çocuklarda
kullanılır. Otizm, zekâ ile ilgili sorunlar dışında depresyon, kaygı, takıntı gibi belli
başlı çocuk sorunlarında etkilidir (Landreth, 2011).
ÇMOT için getirilen danışanlar çocuklar ve ebeveynler ise sisteme dâhil
edilen iş birlikçilerdir. Ebeveynin çocuğun yaşamında önemli bir yeri olmasından
kaynaklı terapiye dâhil edilen ebeveynlerle daha etkili sonuçlar alınmaktadır.
Ailelerle çalışan oyun terapisti uzmanlığını tipik çocuk davranışı ve gelişimi
hakkındaki bilgi ve ebeveynlik becerilerinin eğitimi aracılığıyla göstermelidir.

5.3. Çocuk Merkezli Oyun Terapisti Nasıl Olmalıdır?


Terapist yönlendirmesiz bir teknikle çocuğun kendisini keşfetmesine aracılık eder.
Axline çocuk ve terapist arasındaki ilişkiyi geliştirecek temel sekiz prensip
belirlemiştir. Bunlar aynı zamanda ÇMOT’un basit ve temel ilkeleri arasında
Faydalı Bilgi
Yönlendirmesiz sözcüğünün sayılır (Axline,1976):
sözlükteki karşılığı bir kişiye dav-
ranışlarında, tutum ve yaptığı iş ve • Terapist odadayken çocukladır yani onunla gerçekten ilgilenir ve sıcak
eylemlerinde ve takip edeceği yol
konusunda herhangi bir baskı ya bir ilişki kurar.
da koşul öne sürmemektir. • Terapist çocuğu herhangi bir koşul ileri sürmeden kabul eder.
• Terapist ilişkide güven ve özgürlüğü sağlamalıdır. Çocuk böylece kendini
ifade etme özgürlüğüne sahip olur.
• Terapist çocuğun duygularını iyi gözlemler, yakaladıkça yansıtır ve
çocuğun farkındalığının artmasını sağlar.
• Terapist, çocukta sorumluluk duygusu olduğuna inanır. Çocuktaki
sorun çözme becerisinin olduğuna inanır.
• Terapist çocuğun iç yönlendirmesine güvenir ve çocuğun ilişkiyi
yönetmesine izin verir.
• Terapist, terapötik sürecin farkındadır ve doğal ilerleyişini kabul eder
ve terapi sürecini hızlandırmaya çalışmaz.
• Terapist, gerektiğinde sınır koymayı da bilmelidir.
Garry Landreth (1937-).
Çocuklar ve ebeveyn eğitimi üze- 5.4. Çocuk Merkezli Oyun Terapisinin Uygulanışı
rinde yaptığı çalışmalarla tanınan Axline tarafından temelleri atılan ÇMOT daha sonra Garry Landreth tarafından
Garry Landreth Kuzey Teksas Üni-
versitesinde Oyun Terapi Merkezini daha sistematik hâle getirilmiştir. ÇMOT, çocuğun problemleri yerine ilişkiye
kurmuş, 150’den fazla bilimsel odaklanmayı tercih eder. Bu ilişkinin çocuğun iyileştirme gücünü harekete
çalışma yapmış ve mesleki haya-
geçireceğine inanır. Çocuk iyileşmeyi özenle hazırlanmış oyun terapi odasındaki
tında çok sayıda ödül almıştır.
oyuncaklar yolu ile gerçekleştirir. Çocuğun hangi oyuncağı seçip hangi

56
OYUN VE OYUN TERAPİSİ

oyunu oynayacağı tamamen çocukça belirlenir. Çocuğun içinden gelen oyun


yönlendirmesinin, terapistin dışarıdan sunacağı yönlendirmeden daha faydalı
olacağına inanılır (Landreth, 2011).
Çocuk merkezli oyun terapisi sürecinde dört temel becerinin terapötik
etkinliği vardır. Bunlar yapılandırma, empatik dinleme, çocuk merkezli hayalî
oyun ve sınır koymadır.

5.4.1. Yapılandırma Becerisi


Oyun terapisi seanslarına başlarken çocuğun oyun odasına girdiği andan
itibaren, yani oyun odasına girerken bile süreç ile ilgili bilgi vermektir. Örneğin;
oyun odasında istediği şekilde oynayabileceği, eğer tuvalet ihtiyacı varsa bir kere
çıkabileceği, oyunun bitişi ile ilgili zamanı söyleyeceği ve bitişle seansın kesin
sonlandırılacağı söylenir. Oyunun bitmesine beş dakika ve bir dakika kaldığında
bilgi verilir.
Örnek olarak bekleme salonunda annesi ile bekleyen çocuğun yanına
gidilip tanışılır ve içeride bir oyun odası olduğu birlikte oraya gideceğiniz ve
annesinin bekleyeceği bilgisi verilir. Ancak çocuğun gelip gelmemesi, tepki verip
vermemesine göre süreç planlanır.
Çocuğa “Bu çok özel bir oda. Burada hemen hemen istediğin her şeyi
söyleyebilir ve yapabilirsin. Yapamayacağın bir şey olursa sana söyleyeceğim.
Belirli bir süremiz var, ben bitmeye yakın olunca sana haber vereceğim.” denilir.

5.4.2. Empatik Dinleme


Terapist ÇMOT seanslarında aslında pasiftir ama gözlemci olarak ise aktiftir.
Çocuğu olduğu gibi kabul eder ama hareketlerini izleyip orada olduğu hissini
Okuma Önerisi
ve çocuğun oyuncaklarının duygularını yansıtır. Dünyayı çocuğun gördüğü gibi
Virginia M.Axline, Oyun Terapisi,
görebilmek de demektir. Terapistin kendi kelimeleriyle, çocuğun aktivite ya da Panama Yayıncılık.
duygularını yüksek sesle bildirmesidir. Oyunda empatik dinleme ve izlemeyi
abartmamama ya da fazla boşluk bırakmama özen göstermek önemlidir.

Terapistin kaçınması gerektiği davranışlar:


u Uyarı, onay veya eleştiri yapmamalıdır.
u Soru sormamalıdır. Bu durum oyunun akışında kesintiler oluşturur.
u Oyuncakları çocuk adlandırmadan adlandırmamalı açıklamamalıdır.
u Onay veya onaylamama anlamında sözlü veya sözel olmayan ifade
kullanmamalıdır.
u Çocuk istemezse yardım etmemelidir.
u Sınırları aşan oyuna izin vermemelidir (uygunsuz dokunma, terapiste
saldırganlık, oyuncakların kasıtlı olarak kırılması).
u Çocuğun gizliliğini ihlal etmemelidir.
u Çocuğu temizlik yapmaya yönlendirmemelidir. Çocuk tarafından
başlatılırsa izin verilir.

57
5.4.3. Çocuk Merkezli Hayalî Oyuna Girme
Bu beceride terapist ÇMOT sürecinin belirleyici ve yönlendiricisi olan çocuğun
yönergesine göre kendisine sunulan rolleri ve görevleri kabul eder. Çocuğun
isteklerini yerine getirir, çocuk istemediği sürece çocuğa soru sorması doğru
değildir. Bu, çocuğun oyunun doğallığını ve spontanlığını bozar. Terapist verilen
rolü çocuğun istediği gibi oynamak zorundadır. Eğer rol ile ilgili fazla bilgi yoksa
nötr durabilmek ve çocuğun talimatını beklemek gereklidir.
Örneğin; çocuk kuklalardan birisini terapiste verir ve “sen de anne ol” der.
Bunun üstüne terapist “ben anneyim” der. Ancak kuklayı alıp çocuk demeden
“anneyim temizlik yapıyorum” vs. derse bu çocuğun hayal gücüne müdahaledir,
uygun değildir. “Tamam ben anneyim, bu nasıl bir anne?” gibi tanımlayıcı sorular
sorabilir.

5.4.4. Sınır Koyma


Çocuk merkezli oyun terapisi yönlendirmesiz olduğu için zaten beklenildiği üzere
sırnırlar ve kuralların sayısı oldukça azdır ama sınır koyma önemli bir kavramdır.
Çocuk terapide koşulsuz kabul edilir ama herşeye izin verici bir ortam olarak da
düşünülmemelidir. Sınırlar aslında belirli bir güvenlik çemberi de oluşturduğu
için aslında çocuklara iyi gelir.
Tüm oyun terapisi türlerinde olduğu gibi çocuk merkezli oyun terapisinde
de sınırlar oldukça önemlidir. Daha önceden oyun odasında ve terapi sürecinde
bazı sınırların olduğu anlatılan çocuklar eğer sınırları aşar ve kuralları bozarsa
sonuçlarına dair sorumluluk alırlar. Genel yaklaşım çocuklara seanslardan
önce sınırların çok anlatılmaması veya bir liste hâlinden önceden kuralların
sunulmamasıdır. Böyle yapıldığı takdirde çocuk merkezli oyun terapisi
yönlendirmesiz olacakken çocuğun spontanlığı ve doğallığına baştan ket vurulmuş
olur. Ayrıca konulan sınırlar abartılı olmamalı ve uygulanabilir olmalıdır. Baştan
belirlenen bir kural varsa ve sonucunda bir müdahalede bulunulacaksa bu
konuda da terapist tutarlı davranmalıdır. Sınırların daha çok süre ve zarar verme
konularını kapsaması; çocuğun hayali oyununa müdahaleyi içermemesi ve
çocuğun söylemlerine yönelik olmaması istenir. Özetle terapiste, oyun odasına
veya oyuncaklara zarar vermeye başladığında, uyarıldığı hâlde bu davranışına
devam ederse seans sonlandırılır. Bazı yazarlar iki kez uyarılıp üçüncüsünde
oyunu sonlandırmayı da düşünmektedirler.

Sınırlar şöyledir:
u Odanın demirbaşlarına nesne fırlatılamaz, tekmelenemez (ayna, cam
gibi).
u Boyalar duvarda ya da mobilyalarda kullanılamaz.
u Bir kere tuvalete gitmenin dışında oyun odasından çıkamaz.
u Oyuncaklara zarar veremez.
u Terapistin canını yakacak ve yaralanmayla sonuçlanacak hiçbir şeye izin

58
OYUN VE OYUN TERAPİSİ

verilmez.
u Kum, kum tepsisinin içinde kalır.
u Ayakkabılar hariç çocuğun kıyafetleri üzerinde kalır.
u Çocuk her oyuncağı ağzına sokamaz (temiz biberon hariç).

Sınır koyma süreci şöyledir:


1) Sınırı İfade Etme: “Kalemle yüzümü çizmek istiyorsun ancak oyun
odasında yapamayacağın şeylerden biri, yüzümü boyamaktır. Neredeyse
başka her şeyi yapabilirsin”.
2) Uyarı Verme: “Kalemle yüzümü çizemeyeceğini söylediğimi hatırla. Eğer
yüzümü ısrarla çizme isteğini sürdürmeye devam edersen bugünkü oyun
zamanımızı sonlandırmak zorunda kalacağım. Neredeyse başka her şeyi
yapabilirsin”.
3) Sonucu Uygulamak: “Yüzümü çizmen hâlinde oyun odasından ayrılmamız
gerekeceğini söylediğimi hatırla. Yüzümü çizmeyi seçtiğin için, şimdi
odadan çıkmak zorundayız”.

5.5. Çocuk Merkezli Oyun Terapisi Kullanma Alanları


Çocuk merkezli oyun terapisi geniş bir uygulama alanına sahiptir. Öncelikle
kliniklerde, okul rehberlik servislerinde, danışmanlık ofislerinde, çocuk
barınaklarında, afetzede kampları gibi sahada bireysel veya grup olarak
uygulanabilir.

5.5.1. Çocuk Merkezli Oyun Terapisinin Kullanıldığı


Problemler
Kaygı bozukluğu olan çocuklar, yıkıcı davranışları olan çocuklar, saldırgan
davranışları olan çocuklar ve ergenler, doğal afetlerden kurtulan çocuklar, uyum
sorunu yaşayan çocuklar, kronik hastalığa sahip olan çocuklar, mükemmeliyetçiliği
olanlar, boşanmış anne-baba çocukları, herhangi bir duyusal engeli olan çocuklar,
yetersizlik ve değersizlik hissi olan çocuklarla yönlendirmesiz oyun terapisi
çalışılır. Engellenmişlik hissi olan ve öz güven sorunu olan çocuklarda kullanılır.

5.5.2. Çocuk Merkezli Terapisi Uygulama Örnekleri


Çocuk merkezli oyun terapisinde terapistin dört temel beceriyi öğrenmiş olması
beklenmektedir. Yapılandırma, empatik dinleme, çocuğun hayüçal dünyasına
verilen rol ile katılma ve sınır koyma becerileri seanslar boyunca akılda tutulmalı
ve uygulanılmalıdır. Empatik dinleme ve çocuğun hayal dünyası ile ilgili becerilere
örnekler şöyledir:

Örnek olgu-1
Danışan çocuk, bebek evine gider ve oradaki masayı alır. Terapiste; “bu ne”
diye sorar.

59
Terapist: “Sen ne istersen o olur.”
Danışan: “Benim adım da A. Bunun adı da (deminki oyuncağı tutarak) X
olsun” der. Sonra elindeki X’i araba gibi sürer.
Açıklama: Eğer terapist çocuğun “bu ne” sorusuna yanıtı “o bir masa”
olsaydı, adını ve işlevini açıklama olsaydı bu empatik dinlemeye uygun bir örnek
olmayacaktı. Çocuğun kendi hayal gücü ile kuracağı oyununa engel olacaktı.
Masa denildiği zaman çocuk onu araba yapmayabilirdi.
Yapılandırılmamış oyun terapisi seanslarında terapist sesinin tonuna,
vurgusuna dikkat etmelidir. Yorum yapmadan aynaladığı durumlarda istemeden
çocuğa karışmış veya soru sormuş olduğu durumlar gelişebilir (Landreth, 2002;
Karakoç Demirkaya, 2021).

Örnek Olgu-2
Oyun seansında geçen konuşmalar şöyledir:
Çocuk: -Birazdan öğle yemeği hazırlayacağım.
Terapist:- Hımmm. Öğle yemeği zamanına karar verdin? (Sesinin tonuyla soru
şeklinde ifade etmesi terapistin anlamadığı anlamına gelir)
Uygun cevap: Terapist: -Öğle yemeği zamanına karar verdin (Ses, anladığımızı
belirtmeli. Ayrıca çocuğun kararı desteklendiği anlatılır). Çocuk merkezli oyun
terapilerinde ilk seanslar özellikle ilişki geliştirme hedeflenir.

5.6. Çocuk Merkezli Oyun Terapisi Uygulamasında Dikkat


Edilecekler Bazı Noktalar
Yönlendirici olmayan çocuk merkezli oyun terapisinde daha önce bahsedilen
Axline tarafından sunulan sekiz temel ilkeyi esas alarak oyun terapisi
yürütülmelidir (Axline, 1976):

5.6.1. İttifak Kurma


İş birliği ve ilişki kurma da denilir. Terapistin çocukla ilk karşılaşması ve ilk
seansın temel hedefi olabildiğince kısa sürede ittifak kurması ve sıcak bir ilişki
geliştirmesidir. Örneğin bekleme odasında bekleyen terapiye getirilmiş olan
çocuğu terapist güler yüzle karşılayıp selam verir; “Merhaba benim adım… Oyun
arkadaşınım. Benimle oyun odasına gelir misin?” diye sorar. Böyle bir davet
karşısında çocuğun verebileceği her olası cevap için terapist hazırlıklı olmalıdır.
Bazen bir çocuk itirazsız oyun odasına gidebileceği gibi bazen de hiç yerinden
kalkmaz. Böyle bir olumsuz tepki karşısında terapist oyun odasını daha cazip
bir yer hâline getirebilir; “Benim oyun odamda bir sürü oyuncak var, tahta bir
ev belki daha önce görmediğin bir büyük kamyon; benimle gelip oyun odasına
bakmak ister misin?” diye yeniden teklif sunabilir. Böyle durumlarda terapist
çocuğun gelmek istememesinin nedenlerini düşünmelidir. Örneğin annesinden
ayrılmakla ilgili bir sorun mu var yoksa güvenemiyor mu? Tüm bu soruları da
ilk karşılaşmada düşünmeli ve ona göre hareket etmelidir. “Pek çok çocuk senin

60
OYUN VE OYUN TERAPİSİ

gibi buraya geliyor.” Gibi korkulacak bir şey olmadığını anlatmaya çalışır ve
ilk görüşmede çocuk annesinden ayrılmak istemezse anneyi de odaya almak
durumunda kalabilir.

5.6.2. Çocuğu olduğu gibi kabul etme


Terapist çocuğu sakin ve sabırlı bir şekilde ele almalı, eleştirel veya kırıcı
olmamalıdır. Çocuğu ailesi yaşadığı veya yaşattığı sorunlar nedeniyle oyun
seanslarına getirdiği için aslında çocuk kendi imgeleminde zaten olduğu gibi
kabul edilmemiştir. Bu nedenle terapist çocuğu olduğu gibi, iyi ve kötü yönleriyle
bir bütün olarak kabul etmelidir.
Örneğin oyun odasına gelen ama hiçbir şekilde oyuncaklarla ilgilenmeyen bir
çocuğa terapist şöyle diyebilir:
Terapist: “Bak burada pek çok bebek var, ilgini çeken var mı”? Çocuk hiç cevap
vermeyebilir. Terapist: “Tamam, olabilir. Belki bebekler ilgini çekmiyordur”. Yine
çok uzun bir sessizlik olursa terapist açıklama yapabilir.
Terapist: “Buraya bazı yaşadığın sorunlar nedeniyle geldin. Ben de sana
yardımcı olmak için buradayım.” gibi bir açıklama yapabilir. Bazen ilişkiyi tıkayan
sessizlikler ve direnmeler olabilir ama bunlar karşısında bile terapist sabırla
aynı yaklaşımını sürdürmelidir. Ancak burada önemli olan aceleci olmamaktır.
Terapistin o sıkıntıyla baş etmesi de bir süreçtir.

5.6.3. Çocuğa serbestliği tanıma


Çocuğa izin verdiğimiz duygusunu yansıtmalıyız. Terapi odasında ve terapi süresi
boyunca çocuk istediği duygularına göre özgürce hareket etmelidir ve terapist
de bunu yansıtmalı ve kolaylaştırmalıdır. İlk seans özellikle çocuğun odayı ve
oyuncakları keşfettiği süreçtir. Bazen gerektiğinde terapist de çocuk isterse
yardım edebilir. Eğer terapist çocuğa oyun odasında oyuncaklarla istediğin
şekilde oynamana izin var dediği hâlde çocuk sadece oturmayı seçerse çocuğun
bu seçimine de saygılı olmak gerekir. Hemen hızlıca oyuncak sunmak yerine:
“Bazen başlamak zor gelebilir. Henüz karar vermedin veya burada oturmayı daha
çok tercih ediyorsun.” diyebilir. Başarılı bir terapi seansının olduğuna dair izlenim
örneğin bir bebek diğer bebekle kavga ederse ve terapistin buna yorum yapmadığı
görülürse çocuk izin vericiliğin sahiciliğine inanır.

5.6.4. Duyguları takip edebilme


Çocuğun oyun sırasında sergilediği duyguları terapist aktif bir gözlemci olarak
takip etmeli ve yansıtmalıdır. Ancak sürekli aynalayıp sıkmaktan veya fazla
yorum yapmaktan kaçınmalıdır. Aslında yorum yapmak ve duyguları yakalamak
farklı şeylerdir.
Örneğin; ciddi korkuları olan altı yaşında bir çocuk oyun sırasında bebek
evinde şunu diyebilir:
Çocuk: Bebek çok korkmuş ve ağlıyor. Onu evden kaçıracaklar.

61
Terapist: “Bebek çok korkmuş, sen de korkuyorsun. Sen neden korkuyorsun?”
diye bir soru sorarsa burada duygu doğru bile olsa erken bir yorum yapmadır.
Eğer çocuk; “Ben de bu bebek gibi korkuyorum.” diye eklerse o zaman
terapistin diğer sorusunu ve yorumunu dile getirmesi uygundur.

5.6.5. Çocuğa saygı duyulması


Değişim dışarıdan değil de içeriden gerçekleştiğinde daha kalıcı olur anlamına da
gelen, çocuğun kendi kaynaklarını fark edip sorunlarının üstesinden gelebildiğini
görmesi, içinden gelerek bunun devamlılığını sağlaması daha uygundur. Bu
nedenle çocuğun tercihlerine, sorumluluk alma duygusuna ve itaat etmek yerine
kararlar alıp yerine getirmesine saygı duyulmalıdır.
Örneğin eğlenceli bir kum oyununu durdurup raftan biberon alan çocuk şöyle
diyebilir:
Çocuk: Ben bir bebeğim.
Terapist: Sen bir bebeksin.
Çocuk: Bu çok eğlenceli.
Terapist: Bebek olmak çok eğlenceli olabilir…
Daha sonra çocuk başka bebeksi etkinlikler yapıp eğlenebilir, bu durumda
terapistin bu bebek oyunlarından sıkılmaması gerekir.

5.6.6. Çocuğun rehberliğinin izlenmesi


“Çocuk yolu açar, terapist onu takip eder”. Yönlendirmesiz oyun terapisinin
esası olan çocuğun liderliği ve kuruculuğuna terapist saygı duyar. Önerme, övgü
veya eleştiride bulunmaz. Terapi zamanı çocuğun kontrolünde olan bir süredir,
çocuk bu süreyi istediği gibi kullanabilir. Terapist eğer çocuğa; “Bak bu rafta şu
oyuncaklar da var.” derse çocuğu yönlendiriyor olur kabul edilmez. Çocuk “Bak
resim yaptım.” dediğinde terapist çocuğa “aferin” derse bu da olumlu bir pekiştireç
olur ve çocuk merkezli oyun terapilerinde kabul edilmez. Ya da çocuğun kurduğu
oyunda, arkadaşlarını döven bir bebek varsa bu durumda kavga etmenin kötü
olduğuna dair bir yorum veya uyarıda bulunmak doğru değildir.

5.6.7. Terapi sürecine müdahale edilmemesi


Bazen hızlı ve hareketli, bazense sessiz ve monoton geçebilir, terapi zamanın
çocuğun kontrolündedir, terapist aceleci davranmamalıdır. Çocuk gündelik
hayatta pek çok şey için acele ettirilmekteyken terapi süreci onun rahat olduğu ve
kendisini özgür hissettiği bir ortam olmalıdır.

5.6.8. Sınırların vurgulanması


Her ne kadar yönlendirmesiz oyun terapisinde çocuğun özgür kaldığı bir durum
söz konusu iken dış dünya gerçekliğini de göz önünde bulundurduğu ve yaptığı
eylemlerdeki sorumluluklarını aldığı bir durum söz konusudur. Bu bölümde daha
önce tartışıldığı üzere sınırların ve kuralların çocuğa gösterilmesi ve gerektiğinde

62
OYUN VE OYUN TERAPİSİ

uygulanması da çocuk merkezli oyun terapisinin etkinliğinin sağlanması için


olmazsa olmaz bir ilkedir.

5.6.9. Oyuncakların sembolik ve metaforik anlamları:


Çocuklar yönlendirmesiz oyun terapisinde kendi seçtikleri oyuncaklar ve kendi
kurgu oyunları ile terapiste kendi dünyalarını sunarlar. Oyuncakların temsil Anahtar Kavram
Meteforik: Bir söz ya da kavramı
ettiği kavramları bilmek terapistin çocuğu anlamlandırmasına yardımcı olur. kabul edilenin dışında başka an-
Bazı oyuncakların sembolik anlamları ile ilgili bir liste sunulacaktır ama dikkat lamlara gelecek biçimde kullanma.
edilmesi gereken bu oyuncakların kesin anlamları yoktur. Her çocuk kendi
hikâyesi içerisinde kendi seçtiği oyuncağa bir anlam da yükler. Terapist bunu da
göz önünde bulundurmalıdır. Oyuncakların sık kullanımı, tekrarlı kullanımı da
göz önünde bulundurulur. Hangi temalara yatkın oyuncakları bir arada kullanıyor
veya hangi konu oyunlarda işleniyor dikkat edilir. Oyuncak sözlüğü denilebilecek
anlam listesinden bazı örnekler şöyledir (Norton & Norton, 2008):
Evcil hayvanlar: Savunmasızlık, aile, korunma ihtiyacı
Kitaplar: Bilgi, geçmiş-gelecek, sırlar
Biberon: Oral dönem ihtiyacı, bebeklik, ilgi-bakım, kardeş
Kırık oyuncak: Kayıp, yetersizlik, sorun
Kil: Yaratıcılık, ifade, esneklik
Maske: İletişim, kılık değiştirme
Güneş gözlüğü: Kaçınma, saklanma
Doktor seti: Saygı, ölüm-hastalık, beden, sağlık
Aile figürleri: Bağlanma, rekabet, otorite
Tabaklar-mutfak seti: ilgilenme, oral dönem özellikleri bakım
Kum: İnşa, yaratıcılık, çevre, duygular
Köpek balığı: Saldırganlık, korku
Asker: Savaş, saldırı, insanlar
Su: Alt ıslatma, oral ihtiyaç, gerileme, derinlik
Mağara: Korunma, saklanma
Ev: Yuva, barınma, güvenlik, ebeveynler
Okul: Kontrol, otorite, sosyal ağ
Kuş: Kaçış, özgürlük
Tek boynuzlu at: Büyü, sihir, güzellik

63
Bu Bölümde Ne Öğrendik?

* 1. Çocuk merkezli oyun terapisi yönlendirmesiz, çocuğun öncülük ettiği,


ilişki odaklı bir oyun terapisi türüdür.

* 2. Çocuk merkezli oyun terapisinde kullanılan dil önemlidir ve


esas hedef öncelikle sağlıklı ilişki geliştirmektir. Tanımlamalarda
problem yerine “çocuk”, geçmiş yerine “şu an”, düşünce ve
davranışlar yerine “duygular”, açıklama ve yorumlama yerine
“anlayış”, düzeltme yerine “kabullenme” kullanılır.

* 3. Terapistin komut vermesi yerine çocuğun terapötik süreci yönetmesi


esastır.

* 4. Terapistin çocuk merkezli oyun terapisi sürecinde yapılandırma,


empatik dinleme, sınır koyma becerisi ve çocuğun hayal dünyasına
eşlik edebilme becerisi oldukça önemlidir.

64
OYUN VE OYUN TERAPİSİ

Kaynakça
Axline, V.M. (1976) Play therapy, revised ed., Ballantine Ray, D.C, Landreth, G.L. (2017). Çocuk Merkezli Oyun Te-
Books, 1976, New York rapisi, Oyun Terapisi Kapsamlı Teori ve Uygulama Rehberi
(Ed.Creenshaw ve Stewart), APAMER Yayınları, İstanbul.
Landreth, G.(2006). Child Parent Relationship Therapy
(CPRT) Treatment Manual: A 10-Session Filial Therapy Schaefer,C. (2013). Oyun terapisinin temelleri, 2. Basım,
Model for Training Parents, Routledge. Çeviren Uzm. Psik. Banu Tortamış Özkaya, Nobel Yayınevi,
Ankara.
Landreth, G. L. (2011). Oyun terapisi: İlişki Sanatı. (S.
Yazıcı, Çev.) Kocaeli: Altın KalemYayınları. Sweeney, D., & Landreth, G. (2011). Child-centered play
therapy. Foundations of play therapy (2.baskı) (Ed. Scha-
Norton, C.C. ve Norton, B.E. (2008). Reaching children
efer C), Haboken, NJ; Wiley.
through play therapy: An experiential approach. (Third
Edition). Denver: White Apple Press.

65
66
6. BİLİŞSEL-DAVRANIŞÇI OYUN TERAPİSİ
“Söylersen unuturum, gösterirsen hatırlarım ama
beni dâhil edersen anlarım.”
Çin Atasözü

Kazanımlar
• Bilişsel davranışçı oyun terapisi hakkında bilgi olur.
• Bilişsel davranışçı oyun terapisinin diğer oyun terapi türleri ile karşılaştırma yapabilir.
• Bilişsel davranışçı oyun terapisine özgü teknikleri açıklar.
• Bilişsel davranışçı oyun terapisi seanslarının işleyişi hakkında bilgi sahibi olur.

Başlamadan Önce
Bir önceki bölümde çocuk merkezli oyun terapisi konusu üzerinde durulmuştu. Bu bölümde bilişsel
davranışçı oyun terapisinin ne olduğu, hangi alanlar için faydalı olduğu ve diğer terapi türlerinden
farklı noktaları anlatılacaktır. Yönlendirmeyi içeren ve daha etkin bir oyun terapisti gerektiğinden ve
bilişsel davranışçı oyun terapi seanslarında kullanılabilecek tekniklerden bahsedilecektir.

67
Giriş
Oyun terapisi ilk olarak psikanalist kuramcılar tarafından geliştirilmiştir. Genel
psikolojide olduğu üzere psikodinamik yaklaşıma paralel olarak davranışçı
yaklaşımlar da benzer tarihte ortaya çıkmıştır. İlk başta 1900’lü yılların başında
klasik öğrenme ve davranışçı kuramlar gelişmiş, 1950’li yıllarda bilişsel
psikoloji de önem kazanmıştır. Daha sonra kuramcılar bilişsel davranışçı modeli
geliştirmişlerdir. Çocuklara bu modelin uygulanmasında ise sorunlar yaşanmıştır.
Daha sonra özellikle Susan Knell tarafından “bilişsel davranışçı oyun terapisi
(BDOT)” geliştirilmiştir. BDOT sayesinde küçük çocuklara bilişsel ve davranışçı
yaklaşımın uygulanmasının önü açılmıştır.

6.1. Bilişsel Davranışçı Kuram Nedir?


Davranışçı kuram, tipik örneği Pavlov’un öğrenme üzerine olan çalışması ile
başlayıp geliştirilmiştir. İnsanlar hakkında gözlemlenen davranışı ile ilgili bilgi
Okuma Önerisi elde edilebileceğini ileri sürer. Zihinsel süreçler ve davranışın altında yatan
Susan M. Knell, Bilişsel Davranışçı motivasyon ve düşünce içeriğine ise bilişsel kuram açıklık sağlamıştır. İlk olarak
Oyun Terapisi, Yenikapı Yayınları.
Beck tarafından duygular, düşünceler ve davranışların birbirinden etkilendiği
ve içerisinde bulunduğu çevre ile de şekillendiği ortaya atılmıştır. Örneğin; aynı
ödül verilmesine rağmen her birey farklı davranabilmektedir veya bir kişi aynı
cezaya rağmen farklı zamanlarda farklı şekilde de davranabilir. Burada özellikle
dışarıdan çok kolay gözlemlenmeyebilen içsel süreçler söz konusudur.
Koşullanma, ödül ve ceza gibi yaklaşımlarla mevcut davranışı arttırmak
(pekiştirmek) veya azaltmak mümkün olabilmektedir; bunu hedefleyen yaklaşım
davranışçı terapileri içerir. Bu yaklaşım anne-babalar ve öğretmenler tarafından
sık sık uygulanmaktadır. Küçük çocuklarda duygusal ve düşünsel süreçlere hâkim
olunamadığı için davranışsal yöntemler uygulanmaktadır.
Anahtar Kavram Bilişsel davranışçı terapi (BDT) ise hem davranışsal terapi hem de bilişsel
Motivasyon: Bir işi yapmak için terapi ilkelerini benimsemiş ve bütünleyici yaklaşım olarak ele alan bir
harekete geçme isteği.
psikoterapi yöntemidir. Çocuk grubu için tedavi seçenekleri kısıtlı olduğundan bu
BDT yaklaşımları sık kullanılmaktadır ve hafif duygusal ve davranışsal sorunların
tedavisi için ilk olarak da bu BDT uygulamaları önerilmektedir (Knell, 2009).
Bilişsel davranışçı terapinin temel aldığı ilkeler şöyle özetlenebilir (Yıldırım,
2020):

1. Danışandaki mevcut sorunlarında BDT formülasyon ve bilişsel


kavramsallaştırmayı kullanır.
2. Terapist ve danışan arasında terapötik bir anlaşma yer alır.
3. Danışanın da aktif katılımının önemli olduğu iş birliğine dayalı bir
yöntemdir.
4. Hedefe yöneliktir ve sorun çözmeye odaklıdır.
5. Seans sürecinde vurgu “şimdi ve burada”ya yapılır.
6. Sürecin kendisi de eğitim gibidir, BDT seansları ile danışan kendi kendine

68
OYUN VE OYUN TERAPİSİ

yardım konusunda yol alır.


7. Belirli bir süre sınırı vardır.
8. Gündem belirlenmesi ve seansların yapılandırılmış olması gereklidir.
9. Temel çalışma işlevsel olmayan düşünce ve inançların tespit edilmesi ve
yerine daha yapıcı olanların konulmasıdır.
10. Duygu, düşünce ve davranış değişikliklerini hedefleyen ve eğitimi bu
konuda olan terapistlerle BDT yürütülür.

6.2. Bilişsel Davranışçı Oyun Terapisi Nedir?


Bilişsel davranışçı oyun terapisi, duygusal ve davranışsal problemleri olan
çocukların iyileştirilmesi sürecinde oyun terapisi tekniklerinden yardım alan
bir psikoterapi türüdür. Klasik BDT zihinsel süreçleri olgunlaşmamış ve sözel
becerileri gelişmemiş çocuklar için zor uygulanır, bu nedenle oyun ile BDT’nin
birlikte kullanılması özellikle küçük çocukların terapilerinde tercih edilir ve
etkilidir.
İlk başta erişkin grup için geliştirilmiş olan BDT için bilişsel süreçlerin
işlev farklılıkları bunun küçük çocuklarda uygulanabilirliğini düşürmektedir.
Tarihçesine bakıldığında ilk Philips oyun terapisi ile BDT kullanımını öne sürmüş,
küçük çocuklarda kullanımının ise kuramsallaştırılmasını BDOT olarak Knell
(2009) yapmıştır. Susan Knell (2009), küçük yaştaki çocuklara (3-8 yaş arası gibi)
özgü olan bir BDT uyarlamasına BDOT demiştir. Bilişsel gelişim açısından işlem Susan Knell (1957-).
öncesi dönemde olan bu çocuklara somut örnekler ve rol modeli uygulamaları Case Western Reserve Üniversite-
ile daha soyut kavramlar olan duygu-düşüncelerin farkındalığı ve davranışsal sinde doktora derecesi alan Susan
Knell, bilişsel davranışçı oyun
cevapların şekillendirilmesi amaçlanır. BDOT, yetişkinlere sık uygulanan açık terapisini geliştirmiş ve yine okul
uçlu sorulardan faydalanmaz ve bilişsel-davranışçı oyun terapistleri daha öncesi dönem çocuklarında bu
terapinin uygulaması konusunda
yapılandırılmış ve yönlendirici oyun terapisi tekniklerinden faydalanırlar.
dersler vermiş bir klinik psikolog-
Bilginin sözlü anlatımlarla işlenmesi, yetişkinler için bilişsel-davranışçı dur.
terapinin odak noktasıdır. Aslında sözlü anlatımların davranışlara aracılık
ettiği düşünülür. Sözlü süreç, bilişsel içgörüye olanak tanır. BDOT’de çocuk
ile terapist arasındaki ilişki sözlü, sözsüz veya oyun temelli olabilir. Sözlü
anlatımlar (sözelleştirme), çocuğun en özel kişisel işleyişini görmek için gerekli
bir iletişim biçimi değildir. Oyun, çocuğun deneyimlerini daha derin bir şekilde
anlamamıza ve bu deneyimlerin çocuk üzerinde oluşturduğu psikolojik etkileri
değerlendirmemize olanak sağlar. Oyun ve oyundan sonraki süreçte sözelleştirme,
çocuğun oyun ile kazandığı deneyimi bütünleştirmesine, ileriki zamanlarda
Anahtar Kavram
hatırlamasına ve bu deneyime tekrar dönmesine yardım eder. Oyun ile kurulan İçgörü: Kendi duygularını, kendi
bu iletişimin devamında zihinsel süreci deneyimlemek, çocuğun bu deneyimi kendini anlayabilme yeteneği.
belleğinde sözel olarak da kodlamasına yardımcı olur (Cavett, 2017).
Oyun aslında çocuğun dilidir. Bu nedenle sözelleştirme becerileri zayıf olan
çocuklarda akla uygun olmayan düşüncelerin (otomatik düşünceler gibi) farkına
varılması ve değiştirilmesinde oyun kullanılır. Mantıksız otomatik düşüncelerden
mantıklı düşüncelere geçişin sağlanması ile mevcut ruhsal sorunların azalacağı

69
düşünülmektedir. Ancak küçük çocuklar mantıklılık kavramını bilemedikleri için
onlara uygun dil ve teknik kullanılmalıdır. Bu nedenle BDOT; BDT uygulamalarının
çocuklara göre şekillendirilmiş ve oyunla bütünleştirilmiş hâlidir (Cavett, 2017).

6.3. Bilişsel- Davranışçı Oyun Terapisinin Amacı Nedir?


Bilişsel-davranışçı oyun terapisinin özellikleri (BDOT) Susan Knell tarafından
(2009) şu şekilde aktarılmıştır; özellikle okul öncesi dönem ve küçük yaştaki
çocuklar için BDT’nin farklı bir versiyonunun BDOT olduğunu söylemiştir. BDOT
hem tanısal değerlendirme ve tedavide etkindir (Karakoç Demirkaya, 2021).

* Oyun çocukların düşüncelerini, deneyimlerini ve hayallarini ifade etme


biçimine aracılık eder; BDOT ise kavramların somut örnekleri ile çalışıp
çocuğun anlamasına yardımcı olur.
* Her oyun terapisi türünde olduğu gibi BDOT için de temel amaç oyun
yoluyla bağ kurabilmedir.
* Çocuğun terapiye aktif katılımı, ilginç bir oyun ile hevesinin artması BDOT
ile olur.
* Oyun, düşünce veya dilin bir ifadesi olarak görülür. BDOT, çocukla
iletişime geçmek için oyunu kullanır ve çocuğun düşüncesine/fikrine
saygı duyduğunu gösterir. Çocuğun oyunda kendini “ifade etmesine” izin
vererek terapi sürecine aktif olarak katılması teşvik edilir.
* Terapi seansları sorun alanların çözümüne yönelik yönlendirilmiş ve
yapılandırılmış uygulamalardır.
* Süre sınırlaması olan, hedefe yönelik ve örnekleme-modellemenin
kullanıldığı bir tekniktir.
* Belirli bir soruna yönelik küçük çocuklar için etkin bir yöntemdir; özellikle
travma ve anksiyete gibi durumlarda kullanılabilir.
* Öğretici olduğu için pedagojik yaklaşımlardan pekiştireçlerin de
kullanıldığı, bu hâliyle eğitim kurumlarında (örneğin çocuk yuvalarında,
öğrenci gruplarına gibi) da uygulaması mümkün bir terapi tekniğidir.

6.4. Bilişsel Davranışçı Oyun Terapisinde Oyunun ve


Oyuncakların Kullanımı
Oyun terapisinden bahsedip oyuncaklardan bahsetmemek doğru olmaz. Her oyun
terapisinde olduğu gibi BDOT uygulaması için de oyun odası ve oyun materyalleri
gereklidir. Psikodinamik veya çocuk merkezli oyun terapilerinden farklı olarak
özellikle somutlaştırmayı ve sözelleştirmeyi kolaylaştırmak için kuklalar bol
miktarda kullanılır. Yine duygu-düşünce anlatımları, sıkıntı dereceleri belirleme,
davranış çizelgeleri oluşturmada kullanmak üzere renkli kâğıtlar, kalemler gibi
materyaller de özellikle odada bulunmalıdır.
Sorun alana yönelik materyaller önceden hazır edilir ve oyun terapisinde
kullanılacak teknikleri içeren pek çok kitapta örnekler bulunmaktadır.

70
OYUN VE OYUN TERAPİSİ

Oyuncaklar; duyguları yansıtmaya da yarayacak kuklalar, somutlaştırmayı


kolaylaştıracak meslekler ve aile figürleri, hayvan figürleri, ev ve gündelik yaşam
oyuncakları (evcilik ve tamircilik seti), yaratıcı oyuncaklar (oyun hamuru, kil,
makas, renkli kâğıtlar, kalemler), daha kolay somutlaştırabilmek için birden
çok bebek evi olabilir. Örneğin; anne ve babası boşanmış bir çocukla çalışırken
çocuğun babasına gittiği zaman olan sorunlu davranışları için bebek evlerinden
birisini babası için diğerini annesinin evi için kullanabiliriz. Yine aynı şekilde
iki ayrı ev; okul reddi olan çocuğun oyununda bir evi okul diğer evi ise kendi
oturdukları bina olarak kullanabiliriz. Benzer şekilde aynı oyuncaktan birkaç
tane olduğunda farklı duyguları deneyimlerken neler yaptığını ve davranışlarını
gözlemlemek için de aynı oyuncaklar kullanılabilir. Savaş oyuncakları, süper
kahraman figürleri veya kostümleri de oyun odasında bulundurulabilir.

6.5. Bilişsel Davranışçı Oyun Terapisti Kimdir?


Bilişsel davranışçı oyun terapisti de diğer psikoterapistlerin sahip olması
gereken özelliklere sahip kişidir. Ancak BDOT uygulamasında daha aktif olmalı,
çocuğun sorununu iyi bilip bunu çözmeye yönelik müdahaleler konusunda
kendisini hazırlamalıdır. Yapısı gereği seansları planlamalı ve yapılandırmalıdır.
Bilişsel davranışçı oyun terapistinin özellikleri şöyle olmalıdır:

- Empatik ve saygılıdır. Çocuğu olduğu gibi, sahip olduğu sosyokültürel


duruma göre kabul eder.
- Koşulsuz olarak kabul eder, seanslarda ortaya çıkan içeriğe, içeriğin
gizliliğine saygılıdır.
- Hedefe yönelik bir terapi uygulayıcısı olduğu için değişime odaklıdır.
- Çocuğun aktif katılımını teşvik eder. İş birlikçi yaklaşımı benimser.
- Yönlendirici bir yaklaşıma sahiptir. BDOT uygulayıcısı terapistler ebeveyn-
çocuk ilişkisine benzer bir ilişkiyi danışan çocukla geliştirirler ve sürece
gerektiğinde aileyi de dâhil eder. Problemli alanların belirlenmesi ve
giderilmesi için yönlendirici bir tutum sergiler.

6.6. BDOT ve Diğer Oyun Terapileri Arasındaki Benzerlikler


ve Farklılıklar

6.6.1. Benzerlikleri
Bilişsel davranışçı oyun terapileri ile diğer oyun terapileri birbirlerine şu yönlerden
benzerler:
- Terapötik İlişki: Tüm terapi ekollerinde olduğu gibi her tür oyun terapisi
kuramında da olmazsa olmaz olan terapist ile danışan arasında terapötik
ilişkinin kurulmasıdır. Bu çocukla teması sürdürmek ve onun güvenini
kazanmaktan geçer.
- Oyunu kullanma: Tüm oyun terapisi ekollerinde oyun hem çocuğu anlama

71
hem de müdahale etme noktasında gereklidir.
- Terapi güvenliği ve sınırları: tüm oyun terapisi kuramlarında çocukla
güven ilişkisi kurulmalı ancak oyun odası içerisinde sınırlar belirlenmeli
ve bir terapötik çerçeve olmalıdır.

6.6.2. Farklılıkları

Tablo 1. Oyun terapisi türlerini karşılaştırılması (Karakoç Demirkaya, 2021).


Psikanalitik Axline yönlendirmesiz BDOT

Yön ve hedef Terapist yön vermez. Yön verme kabul edilmez, çocuk Tedavi hedefleri nettir ve yön bu
merkezlidir. hedefler temel alınarak çizilir.
Oyun materyalleri Terapist “oyun arkadaşı” Oyun, oyuncak her zaman çocuk Hem çocuk, hem terapist oyun
değildir, gözlemcidir. Herhangi tarafından seçilir ve çocuk ve oyuncak, etkinlik seçebilir.
bir etkinlik veya oyun önermez. isteyince terapist dâhil olur.
Eğitim olarak oyun Oyun eğitim için kullanılmaz, Eğitim uygun değildir, çünkü bu Oyun alternatif davranışlar
eğitim terapinin amacı değildir. da bir şekilde yön vermedir. ve beceriler geliştirilmesi için
kullanılır.

Yorumlama Yorumlama sonuçta yer alır. Çocuk ilk başta getirmezse Terapist yapabilir, çocuğun
terapist yorum getirmez. sözlü dışa vurumunda karışıklık
Terapist koşulsuz olduğu zaman kullanır.
kabulleniştedir, sembolik
oyunun yorumlaması gerekmez.
Övgü Uygun bulunmaz. Terapist tarafından Övgü önemlidir, uygun
kullanılmamalıdır, çocuğun davranışlarda çocuğu pekiştirir.
kabulü övgüdür.

Tablo 1 ile toparlanan farklılıklar bilgisini Knell ortaya atmıştır. Özellikle


yönlendirici olması ve problem odaklı olması ile çocuk merkezli ve psikodinamik
oyun terapilerinden ayrılır. Diğer farklılıkları ise şu şekildedir:

- Terapistler eğer BDOT uygulayacaklarsa oyuncak seçimini çocuğa


bırakmazlar. Bir sorun alana yönelik ortam ve oyuncak temasını belirleyip
sahneyi kurgulayabilirler. Yapılandırılmış doğası gereği bu mümkündür.
Aynı zamanda çocuklar da oyuncak seçebilirler ancak bazen terapistin
seçtiği de görülür bu diğer ekollerden farklıdır.
- Psikoeğitim denilen, yaşanılan sorunun neden olduğu, hangi etmenlerin
bunu sağladığı ve baş etme becerilerini kazandırmayı amaçlayan
bilgilendirme BDOT uygulamalarında önemlidir. Bazen ilk düzelmeler bir
psikoeğitim seansı sonrasında bile ciddi olarak gözlemlenebilir.
- Farkındalık kazandırma, duygu eğitimi, baş etme becerileri BDOT
seanslarında kazandırılır.
- Çocuğun oyununu anlamlandırırken açıklama, soru sorma ve diğer
sözelleştirme teknikleri BDOT’ta daha sık kullanılır.
- Yönlendirici olmayan oyun terapilerinde çocuğa soru sorma veya çocuğa

72
OYUN VE OYUN TERAPİSİ

övgü gibi teknikler kullanılmaz ancak BDOT içerisinde olumlu pekiştireç


olarak övgü kullanılır. Örneğin; öz güven sorunları olan bir çocuk yapbozu
Faydalı Bilgi
tamamladığında ve “işte bitirdim” dediğinde; çocuk merkezli oyun Pekiştirmek (sağlam ve güçlü
terapisti “işte bitirdin” deyip aynalarken; BDOT terapisti “evet bitirdin, duruma getirmek) eyleminden tü-
retilmiş bir sözcük olan pekiştireç
bravo başardın” gibi bir yanıt verebilir. daha çok eğitim alanında kullanı-
lan bir terimdir ve “arzu edilen ve
6.7. Bilişsel Davranışçı Oyun Terapisi Teknikleri Nelerdir? beklenen davranışları görebilmek
için verilen uyarıcı” olarak tanım-
lanabilir.
6.7.1. Değerlendirme
Öncelikle yaşanan sorunların anlaşılması için ayrıntılı görüşme yapılır. En etkin
yöntem ise ilk başta çocuk merkezli oyun terapisinden faydalanarak müdahalesiz
oyun gözlemi de tanıma sürecinde uygulanır. Bazen davranış odaklı olup çeşitli
ölçme ve değerlendirme biçimlerini de oyun gözlemi sırasında kullanan terapistler
de vardır. Çocuğun sahip olduğu gelişim düzeyi oyun gözlemi ile belirlenebilir.
Çeşitli davranış tarama ve belirti saptama ölçekleri vardır. Bu ölçekler psikoloji
alanında kullanılmaktadır. Ebeveynlerden ölçek ve anketleri doldurmaları
istenebilir. Problem alanlar öğrenilip bunlarla ilgili ayrıntılı bilgi toplanabilir.
Sorunun ne zaman başladığı, hazırlayan ortam ve devam ettiren durumlar
hakkında aileden ayrıntılı bilgi toplanır.
Bilişsel davranışçı oyun terapisi tekniği olarak kuklalar yardımı ile çocukla
görüşme yapılabilir. “Kukla röportajı” da denilen bu teknikte çocuğa doğrudan
sorular yöneltmek yerine kuklalarla sohbet edercesine çocukla ilgili bilgiler
toplanır. Çocuğun verdiği cevaplara göre sorun alanlar ve çocuğun düşünce
içeriği hakkında bilgi sahibi olunabilir. Ayrıca çocuğun kavrama ve cevaplama
özelliklerine göre de bilişsel düzeyi, dil kullanımı ve empati becerileri ile ilgili
bilgi toplanır. Çocuğu bu ilk değerlendirme görüşmesinden başlayarak anlamaya
çalışır.
İlk aşamalarda mevcut problem ve tanı üzerinde anlaşmaya varılır, tedavi
hedefleri belirlenir, psikoeğitim verilir ve çocuğu terapiye hazırlamak için plan
yapılır.
Değerlendirme aşamasında aileye ve çocuğa gerekli ölçekler doldurtulur,
klinik değerlendirme ve gerekirse okuldan bilgi istenir

6.7.2. Tedavi Planı


Oyun terapisine getirilen çocuklar sıklıkla böyle bir talepte bulunmazlar. Sorun
yaşayanlar genelde aileler ve okuldur. Bu nedenle aile ve okuldan alınan görüşe
göre ve değerlendirme ile problemler belirlenir. Problemleri çözmeye yönelik bir
oyun terapisi planlanır. İlk baştaki taslak problem çözmeye dair plan, aslında
çocukla oynadıkça sürekli şekillenir. Yeni gelişen durumlar ve gözlenen materyale
göre planlama değişebilir. Görüşmelerdeki planlama için ailenin beklentileri
sorulu ve çocuğun beklentilerini öğrenmek için de “dilek havuzu” veya “üç dilek”
gibi tekniklerle çocuğun istekleri ve beklentileri öğrenilebilir. Böylelikle çocuğun

73
bilişsel, duygusal, sosyal ve problem çözme becerileri hakkında bilgi sahibi olunur
Değerlendirmeler sonrasında terapist çocuğun kendini kontrol etmesi,
problemleri ile baş etmesi, daha adaptif çıkarımlar öğrenmesi için tedavi planı
yapar.

6.7.3. Uygulamada BDOT Teknikleri

6.7.3.1. Duyguları Anlama ve Düzenleme


Temel nokta öncelikle çocuğun kendi duygularını anlaması ve anlamlandırmasıdır.
Buradan yola çıkarak çocuğun düşünceleri, algıları ve sonunda şekillenen
davranışlarına dair bir anlayış olur. Çocuğun sahip olduğu olumsuz duyguların
Video Önerisi yerine daha işlevsel olumlu duyguları geliştirmek öğretilir. Bazen erişkinlerin
Çocuklarda sık görülen ısırma dav- bile duygularını isimlendirmesi çok kolay değilken küçük çocukların bu konuda
ranışı konulu videoyu aşağıdaki
bağlantıdan izleyebilirsiniz. zorlanması zaten beklenilen bir durumdur. Kitaplar, renkli kartlar ve çizimlerle
genel duygu eğitimi, hisse eşlik eden mimik ve ses tonu gibi çalışmalar yapılır.
Burada unutulmaması gereken nokta, hangi duyguya sahip olursa olsun çocuğun
koşulsuz kabullenildiğidir. Böylece terapötik bağ güçlenir.
Her davranışın aynı duygusal içeriğe sahip olmadığı da öğretilir. Örneğin
küçük çocuklarda sık görülen ısırma davranışı bazen hayal kırıklığı nedeniyle
olabileceği gibi bazen de kızgınlık ifadesidir. Burada tiyatro gibi canlandırma
(role-play), kuklalar ve figürlerden faydalanılır.
Ayrıca duyguları konuşurken görsellerden yararlanılır. Termometre, abaküs
ve grafikler kullanılır.

74
OYUN VE OYUN TERAPİSİ

6.7.3.2. Rahatlama Teknikleri


Bazen çocuklara zorlanıldığı zaman hayal ederek gidebilecekleri huzur verici
bir yeri düşünmeleri söylenebilir. BDOT sırasında bu rahatlama ve hayal etme
teknikleri gösterilir.
Örneğin güvenli yer çalışması, bedensel rahatlama, nefes egzersizleri
yapılabilir. Küçük çocuklar derin soluk alıp vermeden anlamayacağı için mum
üfleme, baloncuk üfleme gibi çalışmalar yapılır. Örneğin “robot gibi yürü, bez
bebek gibi yığıl” deyip terapist çocuğa ne yapması gerektiğini modelleyebilir.
Bu seanslardaki öğretilen beceriler ebeveynlerle de paylaşılmalı ve çocuklarla
birlikte sıklıkla tekrar etmeleri önerilmelidir.

6.7.3.3. Nedensel Sorgulama Faydalı Bilgi


Erişkin BDT tekniği içerisinde “sokratik sorgulama” diye geçen yaklaşımın Nedensel sorular olgular arasında
çocuklara uyarlanmış hâline “dedektifçilik” denilebilir. Örneğin sürekli böcek neden-sonuç ilişkisi kurabilmek
için başvurulan sorulardır. Bu yolla
korkusu olan bir çocuğa, “Böcekler ne yapar?”, “Seni hiç böcek soktu mu?”, olguların betimlenmesinin öte-
“Burada böcek olduğuna dair elinde kanıtın var mı?”, “Her böceğin öldürücü sinde neden ve nasıl gerçekleştiği
açıklanır.
olduğu nerede yazıyor?” gibi nedensel sorular yöneltilebilir. Burada çocuğun
gelişim düzeyi önemlidir.

6.7.3.4. Sonlandırma
Hedefe yönelik olduğu için aslında başlangıçta BDOT görüşmelerinin
sonlandırılacağı zaman aşağı yukarı belirlidir. Örneğin başlangıçta 12 hafta
konuşulmuşsa bu plana uyulur ama seans süreçlerinde gelişen olaylara göre
takvimde ve çalışmalarda değişiklik yapılır. Son seanstan önceki seansta
görüşmelerin sonlandırılacağı bilgisi de paylaşılır. Böylece çocukların ayrılık ile
baş etme becerileri de çalışılır. Aile ve çocuk ayrılığa hazır olduğunda ve sorunları
çözmeye yönelik temel becerileri kazandığında görüşmeler sonlandırılır. Bazen
çocuğa son görüşmede bir ödül verilebilir; örneğin karanlıktan çok korkup kendi
yatağında yatamayan bir çocuk bu korkusunu yenince “cesaret belgesi” alabilir.
Kayıp, üzüntü ve bunun ifadesi çalışılır.

6.8. Bilişsel Davranışçı Oyun Terapisinde Ailenin Rolü


Genelde görüşmelerde aileler ile yalnız ön bilgi alınır. Terapi sırasında yaşananları
sorgulamamaları, çocuğun seanslarına müdahale etmemeleri önemlidir. Ancak
terapist aralarda aile ile de görüşerek onları bilgilendirme yapabilir. Diğer
terapilerden farklı olarak BDOT daha çok ebeveyn katılımını gerektirir.
Küçük çocuklarla çalışırken ev ödevi uygulamaları veya çocuğun davranış
değişikliklerinin gözlemlenmesi ve duyguların kaydedilmesi gerekebilir. Bunu
sağlayacak kişiler BDOT uygulamalarında ebeveynlerdir. Bu nedenle yardımcı
terapist (koterapist) olarak görev alırlar. Ebeveyn-çocuk arası bağ kurma,
ebeveynlik becerilerini arttırma, çocuklarını anlama ve empati geliştirme
BDOT sayesinde gerçekleşir. Esas ebeveynlerin BDOT’a katılımı ise etkili terapi

75
uygulamalarının gerçekleşmesinin sağlanması ve denetlenmesidir. Çocuk odaklı
BDT uygulamaları da aileyi içerdiği gibi BDOT da aileyi içerir. Çünkü problemin
ortaya çıkması veya sürdürülmesinde ailenin rolü büyüktür. Çocuklar çevresi ile
değerlendirilirler bu nedenle aile faktörü göz önünde bulundurulmalıdır. Örneğin
geceleri korkan ve ayrı yatamayan bir çocukla kendi yatağında yatma egzersizleri
planlarken aşırı korumacı annenin çocuğu her ağladığında onu yatağına alması
kaygıların devam etmesine neden olmaktadır (Cavett, 2017).

76
OYUN VE OYUN TERAPİSİ

Bölüm Özeti

* 1. Bilişsel davranışçı oyun terapisi; bilişsel davranışçı terapinin özellikle 3-8


yaş grubu çocuklar için tasarlanmış oyunla bütünleştirilmiş bir terapidir.

* 2. Knell tarafından kavramlaştırılan BDOT, bilişsel, davranışçı ve


geleneksel oyun terapilerini birleştirmektedir.

* 3. Beck’in bilişsel terapisini esas alır. Süre kısıtlı ve hedefe yöneliktir. Aile
ve çocuk terapiye birlikte hazırlanır.

* 4. Ebeveynlerin katılımı önemlidir.

* 5. Yönlendirilmiş ve yapılandırılmış bir oyun terapisidir.

77
Kaynakça
Cavett, A.M. (2017). Bilişsel Davranışçı Oyun Terapisi, Knell, S. M. (2009). Cognitive behavioral play therapy:
Oyun Terapisi Kapsamlı Teori ve Uygulama Rehberi (Eds Theory and applications. In A. A. Drewes (Ed.), Blending
Crenshaw, D.A & Stewart, A.L.), İstanbul, APAMER Psiko- play therapy with cognitive behavioral therapy: Eviden-
loji Yayınları. ce-based and other effective treatments and techniqu-
es (pp. 117–133). John Wiley & Sons
Karakoç Demirkaya, S. (2021). Oyun Terapisi, Klinik Psiko-
lojide Kullanılan Psikoterapi Yöntemleri içinde (ed. F.Bal), Yıldırım, D.D. (2021). Bilişsel Davranışçı Terapi, Klinik Psi-
2.baskı, İstanbul, Nobel Akademik Yayıncılık. kolojide Kullanılan Psikoterapi Yöntemleri içinde (ed. Bal,
F.), 2. Baskı. İstanbul, Nobel Akademik Yayıncılık.

78
7. KUM TEPSİSİ TERAPİSİ
“Gerek yok her sözü laf ile beyana,
Bir bakış bin söz eder bakıştan anlayana.”
Mevlâna

Kazanımlar Birlikte Düşünelim


• Kum tepsisi terapisinin tanımını yapar ve hangi açıdan faydalı
olduğunu açıklar. 1. Kum tepsisi terapisi nedir?
• Özellikle gerekli oyun malzemelerini sıralar.
• Kum tepsisi terapisi seanslarının nasıl yapılandırılacağını 2. Kum tepsisi terapisinin amaçları
bilir. nelerdir?

Başlamadan Önce 3. Kum tepsisi terapisinin faydası


Bir önceki bölümde bilişsel davranışçı oyun terapisi konusu üzerinde nelerdir?
durulmuştu. Bu bölümde sözel dil kullanımına bile ihtiyaç duyulmadan
uyguları dışa vurmak için uygun bir ortam sağlayan kum tepsisi 4. Kum tepsisi terapisi için gerekli
ile çalışmadan bahsedilecektir. Kum tepsisi terapisi amaçları ve olan malzemeler nelerdir?
etkin kullanıldığı alanlar anlatılacaktır. Kum tepsisi terapisi hem
değerlendirme hem de müdahale amaçlı kullanılabilir. Bu bölümde 5. Kum tepsisi terapisi seansları-
özel bir oyun terapisi türü olan kum tepsisi terapisinin özelliklerinden nın yapılandırılması nasıldır?
bahsedilecektir.

79
Giriş
Kum tepsisi terapisi; tepsi büyüklüğündeki sınırlı bir ortamda kum gibi dokunsal
ve duyusal özellikleri olan bir maddenin kullanımıyla çocuğun içindeki duygu
dışa vurumun rahatça sergileyebileceği özel bir oyun terapisi tekniğidir.
7.1. Kum Tepsisi Terapisi Nedir?
Kum tepsisi terapisi, her yaş grubuna hitap edebilen son derece esnek ve
uyarlanabilir olan dışa vurumcu ve yansıtıcı bir terapidir. Güzel olan yanlarından
bir tanesi, özellikle okul öncesi döneme hitap edebilmesi ve çok çeşitli terapi
ekollerinin de bu tekniğe dâhil edilebilmesidir. Kum terapisi oyun terapisi ile
sanat terapisinin bir birleşimi olarak da sayılabilir.
Kum tepsisi terapisi oyun terapilerinin bir türü sayılıp; yönlendirici olabilir
veya olmayabilir. Özellikle sözel ifadede zorlanılan çocuklarda tercih edilebilecek,
danışan ile bağı güçlendirebilecek bir tekniktir. Özellikle 3-8 yaş arası çocukların
düşünce sistemlerine sözel veya yazılı erişmek kısıtlıyken onların içsel süreçleri
Anahtar Kavram
Agresyon: Saldırganlık. hakkındaki bilgiye oyun yaklaşımıyla sahip olabiliriz. Okul öncesi dönemdeki
çocuklar, dil becerileri gelişmiş olsa da duygularının ifadesinde kısıtlılık
yaşayabilirler. Bu nedenle iletişimde zorlandıklarında, farklı duygulara sahip
olsalar da küsme, öfke nöbetleri veya sinir krizleri gibi gözlemlenebilir davranışlar
sergilerler. Oysa söz konusu öfke nöbetleri agresyondan kaynaklanabileceği
gibi gücenikliğin veya endişenin de ifadesi olabilir. Sadece ebeveyn eğitimine
ve davranış değişimine yönelik tedaviler, davranışın altında yatan nedenleri ve
dolayısıyla çocuğun iç dünyasında olup biten önemli konuları atlayabileceği için
tek başına yetersiz kalmaktadır (Homeyer ve Sweeney, 2020).

7.2. Kum Tepsisi Terapisinin Amaçları Nelerdir?


Oyun terapileri için sıralanan tüm özellikler kum tepsisi terapisi için de geçerlidir.
Bir müdahale yöntemi olarak amacı; çocuğa olumlu baş etme becerilerini
öğretmek, aile ile olan bağı güçlendirmek, olumlu kendilik algısını geliştirmesine
katkı sağlamak, çocuğun duygu ve dürtüleri üzerinde denetimini arttırmak ve
yaşına uygun ruhsal becerilere erişmesini sağlamaktır.
Okuma Önerisi Kum tepsisi terapisi; sözel olmayan bir iletişim aracı olarak belirli kum
Linda E. Homeyer, Daniel S. Swee-
tepsisi materyallerini kullanarak kişinin kendi içindeki sorunların ve kişiler arası
ney, Kum Tepsisi Terapisi, Apamer
Yayınlar. sorunların açığa çıkarılarak işlenmesini içeren, danışan ya da terapist tarafından
yönetilen ve eğitimli bir terapist tarafından kolaylaştırılan dışa vurumcu ve
yansıtıcı bir psikoterapi biçimidir.
Kum tepsisi terapisi, ismi çok benzer olsa da aslında daha çok psikodinamik
(Jung kuramı merkezli) çalışanların alanı olan kum terapisinden oldukça
farklı ve zengin içeriğe sahiptir. Homeyer ve Sweeney, kum tepsisi terapisini
gerçek bir kuramlar arası müdahale hâline getiren yaklaşım hâline getirmeye
çalışmaktadırlar, çocuklardan yaşlılara, okul gruplarından çiftler arası kullanıma
kadar geniş yelpazede; hikâye anlatma, dramatizasyon, sanat terapisi, Gestalt
yaklaşımı, bilişsel davranışçı terapiler (BDT) ve analitik yaklaşımını (özellikle

80
OYUN VE OYUN TERAPİSİ

Jungiyen kum terapisi) içerebilecek çeşitli kuramlarla yöntemi danışanlar için en


elverişli ve yararlı hâle getirmeye çalışmaktadırlar (Homeyer ve Sweeney, 2020).

7.3. Kum Tepsisi Terapisinin Faydası Nelerdir?


Kum tepsisi terapisinin yararları kısaca şöyledir:

1. Kum tepsisi terapisi, söze dökülmeyen duygusal sorunların ifade edilmesini


sağlar. Oyun hem çocukların dili hem de konuşamayan veya konuşmak
istemeyen herhangi bir yaşta danışanın sembolik dili olduğu için kum
tepsisi, ifade için güvenli bir araç sağlar. Oyun dil ise minyatürler de
sözcüklerdir. Boş bir kâğıda istediğin şekli çizebilirsin, buna benzer olarak
boş bir kum tepsisine de yaratıcı bir süreçle istediğin dünyayı kurabilirsin.

Çocuğun kendisinin yönlendirdiği kum tepsisi terapisi çocukları kendilerini


oldukları gibi sunmalarına imkân tanır ve çocuğun da terapist tarafından koşulsuz
kabullenmesi ile çocuk özgürse kendi duygularını ifade etme ortamına sahip olur.
Kum tepsisi terapisi oyundaki dilin kullanıldığı alan olur.

2. Kum tepsisi terapisi, benzersiz bir kinestetik özelliğe sahiptir. Kum ve


oyunun duyusal niteliği ve sıkıntıda veya kriz hâlindeki danışanların
Anahtar Kavram
duyusal deneyim ihtiyacı bulunmaktadır. Kuma dokunmanın getirdiği Kinestetik: Bir kişinin kas ve
dokunsal duyum, söze dökülmeden de ifade edebilmeyi sağlar ve özellikle eklemlerdeki duyu organları
yatıştırıcı özelliğe de sahiptir. Kuma dokunma, elle işleme nörolojik aracılığıyla vücudun bölümlerinin
konumu ve hareketi hakkındaki
olarak da kişiyi yatıştıran bir duygu sağlar. Beyindeki duygusal yoğunluk farkındalığı ile ilgili.
alanı dokunulduğu zaman bu duyusal alanları aktive eder. Bu nedenle
dokunsal uyarım ile beyindeki tehdit algısı ve emosyonlardan sorumlu
alanlar rahatlatılır.
3. Kum tepsisi terapisi, sağlam bir ilişki için ilk başta gereken mesafeyi
yaratmayı sağlar. Doğrudan acılardan bahsedilmesi için çocuğu zorlamaz.
Direnç çocuklarla çalışılırken çok sık karşılaşılan bir durumdur. Kum
tepsisi direnci azaltan bir ortam sağlar.
4. Kum tepsisi terapisi, travma geçmişi olanlar için etkili bir müdahaledir.
Travma tedavisinde oldukça önemli yere sahip olan duyguların açıkça
ifade edilmesi ve duygusal boşalma, söze dökülmesi ilk başta zor olan
anılardan bahsedilmesi kum tepsisi aracılığıyla kolaylaşır. Bastırılmış
duygular ve problemler açığa çıkar.
5. Kum tepsisi terapisi, doğal bir şekilde sınırlar oluşturur ve güveni sağlar.
Sweeney’a (1997) göre, “Sınırları olmayan bir ilişki, bir ilişki olmaktan
çok kuralları olmadığı için gerçekleştirilemeyen bir yapılandırılmamış̧
bağlantı kurma girişimidir. Sınırsız bir dünya güvenilmezdir ve çocukların
gelişimi güvenli zeminde olur.”
6. Kum tepsisi terapisi, sözel becerileri zayıf olanların kendi dünyasını

81
yaratmasına imkân tanırken aynı zamanda yaratıların anlatılmasıyla
hikâyeleştirme ile de düşünce sisteminin ve ifade edici dil becerilerinin
geliştirilmesini sağlar. Sözel olmayan bir alan sağladığı için kendisini
ifade etmekte zorlanan küçük çocuklarda ve gelişimsel olarak dil-
konuşma alanında zorluk çeken çocuklarda ve anadili olmayan gruplar
için sembolik dilin daha yoğun kullanıldığı bir alan olduğu için kum
tepsisi en fazla yararlanımı sağlar.
7. Kum tepsisi terapisi; çocuk, yetişkin, çift, aile veya grup çalışmalarında
kullanıma uygun bir yaklaşımdır. Söze döküldüğünde aileler çocuklarının
gelişim seviyesine uygun dili seçemeyebilirler ve çocuklarının ihtiyaçlarını
anlamayabilirler bu nedenle konuşmaya ağırlık vermeyen bir terapi türü
olarak kum tepsisi terapisi ailelerle çalışılırken kullanılabilecek iyi bir
yöntemdir.
8. Kum tepsisi terapisinde kontrol hissi ve duyusal uyaran özellikle travma
ve kriz hâlinde baş etmek için gerekli duyguları yaşatır. Bu açıdan travma
yaşamış bireyi güçlendirir.

Kum tepsisi terapisi; minyatür figürlerin seçilmesi ve kum tepsisine


yerleştirilmesi, danışanlara sorunlarını dışsallaştırıp objektif olarak
Anahtar Kavram bakabilecekleri bir alan sağlar. Sanat terapisi gibi yaratılar çocukların
Dışsallaştırmak: Dışa ilişkin bir dışsallaştırmasına, düşüncelerini organize ederek sıralı bir şekilde sunmalarına
duruma getirmek, düşüncelerini
yardımcı olur. Ayrıca dokunma ile yatıştırma gerçekleşir ve bu da şiddete yönelik
ve duygularını belli etmek.
davranışları varsa ve gerginliklerini azaltıcı etkiye sahiptir.

9. Kum tepsisi terapisi sorunların çözümünde daha kısa sürede sonuca


ulaşabilecek bir yöntemdir. Tedavinin ilerlemesinde kolaylık sağlayan
şeylerden birisi daha derin duygu yansıtmalarını kolaylaştırmasıdır ve
ayrıca kum tepsisi ile tedavilerde sık görülen direnç gibi durumlar ortadan
kalkar.

7.4. Kum Tepsisi Terapisi İçin Gereklilikler


1. Seans için oda: Ayrı bir kum tepsisinin yer aldığı açık raf sisteminin olduğu
terapi odası idealdir. Ancak olmadığı durumlarda görüşme odasının çok da
dar olmayacak bir köşesi kum tepsisi terapisi için ayrılabilir. Araçların veya
bunların düzenlemesinin, çocuğun çalışmasını engellememesi de gereklidir.
Açık raf sistemi yoksa çoğu terapist, her kategori için bir adet olmak üzere
sepetler veya kutular kullanır. Ancak seans tanıtılırken bu kutular da çocuğa
gösterilmelidir.
2. Kum tepsisi: Hem nemli hem de kuru kumla çalışmak ve seanslarda
gerektiğinde kullanabilmek için genellikle dikdörtgen şeklinde
76,20x50,80cm (30x20 inç) büyüklüğünde ve 7,6 derinliğinde iki adet
kum tepsisi gerekir. Ancak bu büyüklük biraz değişken olabilir, tepside

82
OYUN VE OYUN TERAPİSİ

72x50x7,5 cm kullanımı da yaygındır. Çok dar veya çok geniş tepsi olması
önerilmez. Amaç bir bakışta tüm sahnenin görülebilmesidir. Ahşap bir
kutunun dibinin ve yanlarının çok da koyu olmayan maviye boyanması
(gökyüzü ve deniz algısı) tavsiye edilir. Grup terapileri yapılırken ahşap
ayaklı masa tablaları yerine yemeklerde kullanılan tabldot veya hazır
tepsiler bile kullanılabilir. Saklanma alanı yarattığı için dikdörtgen
önerilmektedir. Ancak farklı yaklaşımlarda yuvarlak tepsiler veya kum
havuzu (daha çok kum oyunu için) de kullananlar da vardır.
3. Terapi kumu: İnsan tarihi kadar eski, yeryüzünün bileşeni ve
hayatımızdaki temel elementlerden birisi olan kumun terapide kullanımı
mucizevidir. Çok belirgin özelliği olmayan ancak homojen özellikte,
temiz, ince kum tercih edilir. Sağlık açısından ince bulgur veya irmik de
kullanılabilir. Özellikle küçük çocuklar ve dürtüsel çocuklar ile çalışırken
kum yerine bu tarz tahılları kullanmak önerilir. Hazır ve renkli veya beyaz
terapi kumları da satılmaktadır. Ama tercihen deniz kumu gibi standart
kum beji rengindeki kumlar idealdir, herhangi bir yapı marketten inşaat
kumu olarak satın alınabilir. Kinetik kum yapışma özelliği olduğu, çok
yapay durduğu ve pahalı olduğu için önerilmez. Kumun hafif ıslak-kuru
arasında olması, kuru kum ise ıslatabileceği suyun olduğu bir kabın da
yer alması idealdir.
4. Minyatür oyuncaklar: Terapide kullanılan sözcükler minyatürlerdir.
Kullanılan kelime hazinesinin çeşitliliği gibi, kullanılan minyatürlerin
çeşitliliği de önemlidir. Bu nedenle bir terapiye gelenler için en kapsamlı Anahtar Kavram
Kelime hazinesi: Bir dildeki sözle-
minyatür figürleri sağlamak önemlidir. Minyatürleri seçerken en temel rin bütünü.
liste, çalıştığımız kuramsal yaklaşım göz önünde bulundurulmalıdır
ve ekonomik-erişilebilir ve eksiklik olduğunda yerine koyulabilir
olması önemlidir. En temel liste tabloda sunulmaktadır: Başlangıç için
terapistlerin farklı kategorilerden en az 300 tane figür ile başlaması önerilir.
Zamanla koleksiyonun 1000 parçaya ulaşabileceği ifade edilmektedir.
Burada amaç danışanın kendisini ifade edebilmesine olanak sağlayacak
çeşitlilikte ve sayıda minyatür olmasıdır.

83
Tablo: Minyatür listesi
İnsanlar Aileler
Bebekler (mümkünse farklı duruşta)
Meslekler (polis, inşaat işçisi)
Ordu (16 veya daha fazla asker)
Astronot, şövalye

Hayvanlar Dinozorlar
Hayvanat bahçesi hayvanları
Çiftlik hayvanları
Evcil hayvanlar
Deniz hayvanları
Böcekler, örümcekler

Bitki Örtüsü Ağaç (en az 2)


Çiçek
Saksı

Binalar Evler (2 adet)


Okul (özellikle çocuklarla çalışılıyorsa)
Hastane
Deniz feneri
Hapishane

Taşıtlar Arabalar (4 adet)


Kamyon
Uçak, tren
Helikopter
Deniz taşıtları

Ev eşyaları Mobilya
Aletler
Çöp kutusu
Yiyecekler

Çitler, işaretler Trafik işaretleri


Bariyerler-barikatlar
Çitler
Bayraklar

Gerçeküstü objeler İyilik perisi


Sihirbaz, süper kahramanlar
Uzaylılar
Canavarlar
Çizgi film figürleri
Mistik (Melek, dinî motifler)

Doğal ögeler Taş, kaya


Deniz kabuğu
Ahşap çubuk

Diğer aksesuarlar Kristal rengi, parlak objeler


Köprü
Lisanslı çizgi film karakterleri

84
OYUN VE OYUN TERAPİSİ

7.5. Kum Tepsisi Terapisi Seanslarının Yapılandırılması


Kum tepsisi terapisi seanslarını yapılandırmak gerekir. Böylece daha etkin çalışma
imkânı doğar. Genel olarak altı aşamalı protokol ile yol belirlenir:

1) Oda hazırlığı,
2) Tanıtım,
3) Kum tepsisinde yaratım,
4) Yaratma sonrası geri bildirim veya hikâyeleştirme,
5) Seansın kaydedilmesi (çizerek veya fotoğrafını çekerek).

7.5.1. Kum Tepsisindeki Dünyalar


Sürecin anlaşılmasında; kum tepsisini eğer çocuğun dünyası diye düşünürsek,
tepsideki seçilen minyatürler, sayısı ve çeşitliliği, yerleşimi ve alan kullanımı göz
önünde bulundurularak üç farklı dünya ileri sürülebilir. Buradan da olgunun
öyküsü ile kum tepsisi sahnesi yorumlanabilir. Ancak çocukların cinsiyeti, gelişim
dönemi (5 yaşından küçük çocuklar) ve yaşam öyküsü de değerlendirme sırasında
akılda tutulmalıdır (Bühler, 1951).

1) Boş dünyalar: Tepside kullanılan ögelerin sayısı 50’den azsa ve 5’ten daha
az farklı kategori kullanılmışsa veya insan figürü yoksa.
2) Bozulmuş dünyalar: Bozulmuş dünya düzenlerinde üç alt tür vardır:
Kapalı/çitli, düzensiz ve katı düzenli-şematik. Düzensiz ve karışık bir alan
olabilir.
3) Agresif dünyalar: Askerler, silahlar, çarpışma, gömme, kazalar gibi
gruplamalar dâhil olabilir. Bozulmuş dünyadaki tutarsız ve düzensiz
yapılar gözlenir. Örneğin ev kurmuşken evin bahçesine kaplan koyması
veya kum tepsisi dışında taşırarak çalışmalar olabilir.

Kum tepsisinde gözlenen durumlardan yola çıkarak psikopatoloji riski


taşıyabilecek olası durumlar Bühler tarafından şöyle belirlenmiştir (Bühler, 1951).

1. Boş dünya: 50’den az öge


2. Beş veya daha az kategori kullanımı
3. Cinsiyetler kullanmaktan kaçınma, insan kullanmaktan kaçınma Faydalı Bilgi
4. Agresif dünya; saldırgan hayvan ve askerlerin yoğunluğu Psikopatoloji duygudurum ve
davranım bozuklukları konusuna
5. Kapalı dünya; yoğun sınırlar ve çitler odaklanan bilim dalıdır.
6. Minyatürlerin yoğun sıra hâlinde dizilmesi veya abartılı kullanılması
7. Düzensiz, karışık ve kaotik yerleşim

7.5.2. Kum Tepsisi Terapisinde Odak Noktası


Kum tepsisi terapisinde çocuğun yarattığı dünyayı anlatmasını istemek dışında
bir odak noktası belirleyip bununla ilgili de çalışılabilir. Örneğin kum tepsisinde

85
yarattığı dünya için bir isim vermesi istenir. Tepsiye yerleştirmiş olduğu her bir
minyatür için isim vermesi istenebilir. Bazen boş, düzensiz bir dünya da inşa
edebildikleri için içerikle ilgili bir hikâye oluşturmaları pek mümkün olmayabilir.
Bu nedenle odak noktası bulup buradan hareket edilebilir. Bunun için de;

1- Çocuktan oluşturduğu tepsideki tabloya bir isim vermesini isteyin.


2- Tüm tablonun genelini anlatmasını istediği şekilde ifade etmesini isteyin.
3- Belirli bir figürü seçip onunla ilgili sorular sorun. Hangi figürün
seçileceğini bazı belirteçler belirler. Örneğin bir minyatür daha büyük veya
diğerlerinden daha küçük olabilir veya konum olarak diğerlerinden daha
öne çıkıyor olabilir. Ya da çocukta ortaya çıkan duyguları konuşabilirsiniz,
hangi figür ile duygu tarifliyor veya diğerlerine göre daha farklı duyguyu
barındıran figür hangisidir gibi sorularla odak oluşturan figür bulunabilir.
Hangi minyatür aslında neyi sembolize ediyor diye de sorulabilir.
4- Çocuğa “Sen hangisisin, sen neredesin?” diye sormak yanlış yönlendirme
yapabileceği için önce “Sen burada var mısın?” diye sorulur.
5- Eğer o sırada yeri gelmişse “Bu sahnede sen de olsaydın, nerede olurdun?”
diye sorulabilir. Ayrıca eğer tabloda yer almamışsa tepsiye konmamış
raflardaki figürlere bakıp buradan hangisini seçmek isterdin diye de
sorulur.
6- Çocuğa “Sence hangi minyatür daha güçlü?” diye sorulur. Örneğin bir
ejderha genel anlamda güçlü bir figürdür ama çocuğun anlamlandırmasına
göre bir kedi bir ejderhadan daha güçlü olabilir. Bu nedenle çocuğun
öznel tanımlaması öğrenilir.
7- Tepside yer alan figürlerden tanıdıklarını simgeleyen olup olmadığı
sorulabilir (Annen kim, baban hangisi gibi).
8- Çocuğun tanımlamak istediği minyatürlerin üzerinde durulur.
9- Çocuğun tanımlamasının dışında beden dili veya duruşu-dokunuşu ile
minyatürlerle kurduğu ilişkiyi gözlemlenir. Örneğin hep elinde tuttuğu,
kuma gömdüğü, iki figürü birbirine değdirdiği durumlar da gözlemlenir.

7.5.3. Kum Tepsisi Terapisinde İlerlemenin Anlaşılması


Bir terapiye son verirken aslında esas olan öncelik baştaki hedeflenen sorunların
çözülmesi ve kişinin yaşadığı emosyonel sıkıntıların ortadan kalkmasıdır. Bu
nedenle kum tepsisi terapisi sonlandırmaları için gerekliliklerden birisi de
çocukta terapi süreci ile ilerlemelerin kaydedilmiş olmasıdır. İlerleme terapi
odası içerisinde ve dışarısındaki hayatta (ev ve okul) çocuğun düzelmelerinin
gözlemleniyor olmasıdır. Bu düzelmeler ise şöyle sıralanmaktadır:

• Çocuk daha özgür ve yaratıcı davranır.


• Problem çözme becerileri artar.
• Kendine dair inancı artar, öz saygısı güçlenir.

86
OYUN VE OYUN TERAPİSİ

• Endişeli ve depresif hâli azalır.


• Daha organize ve planlı olur, karmaşık düşünmeyi azaltır.
• Hayal kırıklıklarıyla baş etme becerisi artar.
• Sözel ifadesi, duygularını adlandırma artar.
• Saldırgan tutum ve öfke davranışı azalır.

Kum tepsisi terapisi seanslarının sonlandırılma aşamasında geri bildirim


almak ve değişikliği fark etmek için daha önceki seanslarda ortaya çıkan tepsilerin
mevcut görselleri varsa bunların üzerinden sohbet edilebilir.
Terapi sürecindeki kazanımlar ve çocuğun bunlara dair içgörüsünü test
ekmek için de çocuğa iki tepsi ile çalışma yapacağımızı söyleyebiliriz. Bu iki farklı
tepsi ile yapılabileceği gibi, aynı tepsiyi ikiye bölerek veya seans başı bir tablo,
seans sonu diğer tablo ile de yapılabilir. Bir tanesine ilk geldiği zamanki sorunları
ve dünyasını; diğerine ise son hâlini koymasını isteriz. Böylece iki dünyası
arasındaki değişiklikleri çocuğun da görmesi ve kazanımları nasıl elde ettiğine
dair görüş bildirmesi beklenir. Ayrıca çocuğun yapabildiğini görmesi ile kendisine
dair başarı algısı ve öz güveni pekişir.

7.5.4. Mucize Soru Çalışması


Yönlendirmeli şekilde çalışırken çocukların mevcut duruma ve değişimden ne
beklediğine dair bilgi “mucize soru” tekniği ile olur. Terapist; “Diyelim ki gece
bir mucize oldu, ne değişmiş olurdu?”, “Yarın uyandığında bir bakıyorsun
ki yaşadığın problemin çözülmüş, bu son hâli tepside gösterir misin?” gibi
yönergeleri yönlendirir. Çocuğun kum tepsisine bu mucize gösterilmiş dünyasını
yansıtması istenir.

7.5.5. Kum Tepsisi Terapisinde Bilinçli Farkındalık


Bilinçli farkındalık günümüzde daha sık kullanılan ve çoğu psikoterapi
yöntemlerine eşlik eden bir teknik olmaya başlamıştır. Bu popüler akımdan kum
tepsisi terapisi de etkilenmiş ve uygulamalarına bilinçli farkındalık çalışmalarını
eklemiştir. “Dikkati odaklama, yargısız farkındalık ve şefkat” odaklı yaklaşımı
içermektedir. Çok sayıda ve çok çeşitli egzersizler vardır. “STOP” diye adlandırılan
bir bilinçli farkındalık egzersizi de kum tepsisi terapisinde kullanılabilir (Stahl ve
Goldstein, 2010). STOP; İngilizce “DUR” anlamına gelmektedir. İlk baş harfleri ile
olan bir sıralaması vardır, çocuktan da kum tepsisi ile çalışırken bu uygulamayı
yapması istenir.
S: Dur ve yoğunlaş. Anda kalmaya çalış.
T: Nefesine odaklan. Nefes al ve ver.
O: Gözlemle. Tüm beş duyu ile bağlantı kurarak; ne görüyorsun, duyuyorsun,
kokluyorsun, hissediyorsun, düşünüyorsun.
P: Bağ kur. Tüm bu duyumsamalarınla bağlantı kur.
Çocuğun elini kumda dolaştırması, hatta kumun ıslak veya kuru olmasına
göre duyumsamasının değişmesini tecrübe etmesi beklenir. Ayrıca bir figür

87
ile bu deneyimi yaşaması, mevcut sorunla ilgili tablo oluştururken bu tekniği
kullanması da istenebilir. Acıdan kaçınma olmayacak ancak bir önceki hissedilen
sıkıntı yüzdesi azalacaktır diye bir varsayıma sahip olarak bu bilinçli farkındalık
çalışmaları kum tepsisi terapisinde uygulanmaktadır.

7.6. Kum Tepsisi Terapisinin Kullanım alanları


Kum tepsisi terapisi bir nevi dışa vurumcu bir tekniktir. Ancak çocuk kum
tepsisine kendisini hemen olduğu gibi yansıtmayabilir. Terapist iyi bir gözlemci
olup çocuğun seçtiği minyatürlere ve tepsiyi kullanışına dikkat etmelidir. Sözel
dil kullanımı şart olmadığı için özellikle travmaya uğramış çocuklar, zorlu yaşam
olaylarından sağ kalanlar, ayrımcılık-şiddet-savaş görmüş çocuklar, anadil sorunu
olan çocuklar için bireysel ve grup şeklinde kullanımı uygundur. Okullarda,
afet bölgelerinde, sığınma kamplarında geniş kullanıma sahiptir. Terapistin
sözsüz, rahat, oyun odaklı ve baskı uyandırmayan bir ortam sağlaması kum
tepsisi terapisini tercih edilir kılar. Okulların psikolojik danışmanlık ve rehberlik
servislerinde öğrencileri tanıma amaçlı da kullanılmaktadır. Yönlendirmeli ve
yönlendirmesiz yaklaşımları da içerebileceği için pek çok duygusal ve davranışsal
sorunu olan bireylerde kullanılabilir.

7.6.1. Kum Tepsisinin Kullanıldığı Sorunlu Davranışlar


Kum tepsisi terapisinin kullanımı oldukça geniş bir alana sahiptir. Sadece
çocuklarda değil her yaş grubunda da kum tepsisi terapisi uygulanabilir. Kum
gündelik hayatta çocukların sıkça karşılaştıkları bir materyal olduğu için
kum tepsisi terapisi çalışmalarını çocuklar yadırgamazlar. İstismara uğramış
bu nedenle bir şeyleri gizlemek isteyen veya açıkça ifade edemeyen çocuklar
için kum tepsisi kullanılabilecek bir yöntemdir. Çocuk gelişimi kapsamında
İpucu ebeveynlerle çalışan bireyler, anne ve babaların aslında çift olarak birbirleri ile
Ebeveynlerle yürütülen oyun te-
rapileri konusuna 8. Bölümde yer paylaşamadıkları ilişkisel konuları kuma yansıttıkları gözlemlenebilir. Yine aile
verilecektir. terapisi uygulamalarında ailenin soy ağacı çıkartılmasında minik figürlerden de
kullanılabilir.
Duyusal hassasiyeti olan bazı özel gereksinimli çocuklar için kumla temas
ve su oyunları yatıştırıcı özelliğe sahip olabilir ve öğrenme süreçlerini kum
tepsisi arttırabilir. Stres yaratan yaşam olayları, çeşitli durumlarda güçlendirme
ve yaşanan zorlukları farklı dünyalarla ifade etme özellikleri kum tepsisinde
gözlemlenebilir. Göçmen ve mülteci çocuklarla kum tepsisi yoluyla güvenli ve
sınırlı bir alan oluşturarak çalışma, benzer şekilde doğal afetlerden zarar gören
çocuklarla kum tepsisi terapisi çalışmaları yararlıdır.
Sözsüz iletişim ve kum yoluyla dokunma temas kum tepsisi terapisinin en
önemli özellikleridir. Bu nedenle çocuk merkezli veya bilişsel davranışçı oyun
terapisinde güçlük çekebilecek bazı çocuklar örneğin seçici konuşmazlığı olanlar,
öğrenme sorunları olanlar, yaygın gelişimsel bozuklukları ve nörolojik sorunları
olan çocuklar için kum tepsisi terapisi kullanılabilir.

88
OYUN VE OYUN TERAPİSİ

Gerçek Hayatla İlişkisi

Anne ve babası boşanma sürecinde olan 10 yaşındaki kız çocuğu, annesi tarafından
danışmanlık alması istemiyle getirilmişti. İlk görüşmede kız çocuğunun göz
kontağı bile kurmadığı ve terapistle konuşmadığı gözlemlendi. Çocuk görüşme
yapmaya isteksizdi. İkinci gelişinde terapist kum tepsisi terapisinden bahsetti,
odayı ve malzemeleri gösterdi. Önce yönlendirmesiz bir şekilde istediği figürleri
kullanabileceğini belirtti ancak çocuk buna bir cevap vermedi. Daha sonra terapist
çocuğa figürlerin raflarını gösterip “bana burada bir aile tablosu yarat” dedi.
Bunun üzerine çocuk sessiz kalarak ama yoğunlaşarak minyatür figürleri kuma
yerleştirmeye başladı. Kum tepsisinde bir taraftaki kumlar oldukça karışıktı ve
diğer yarısında da çitle çevrili alanlar ve çitlerin içinde anne, baba ve bebek figürü
vardı. Çitlerin dışında ise bekleyen askerler vardı. Dağınık kum tepesinin içerisine
prenses tacı saklamıştı. En az 20 dakika bu kuma yerleştirme, kumda dünya yapma
sürecinden sonra terapist bu tabloda görülen şeyleri sesli anlatmasını istedi. Çocuk
bu yaptığı tablodaki figürleri ve onları neden seçtiğini anlatırken bir yandan da
kendi anne ve babası ile yaşadığı ilişkilerden de bahsetmeye başladı. Askerlerin
anne ve baba arası çatışmaya denk düştüğünü, kendisini evin küçük prensesi iken
şimdi anne ve babası ayrılınca bu durumun ortadan kalktığını ve buna çok kızgın
olduğunu ifade etti. Özetle ilkin söz kullanmadan kumda yaratılan dünya ile kendi
dünyası hakkında neler hissettiğini terapiste aktarmış oldu.

7.6.2. Okul Ortamında Kum Tepsisi Terapisi Kullanımı


Bireysel olduğu kadar grup çalışmalarında da kum tepsisi terapisinin
kullanıldığından bahsetmiştik. Grup olarak en benzer özelliklere sahip gruplar
genelde bir okul ortamındaki öğrencilerden oluşturulur. Kum tepsisi terapisinin
okullarda uygulanması ile ilgili araştırmalar da yapılmıştır. Kestly (2011), kum
tepsisi arkadaşlık grubu uygulaması diye adlandırdığı bir teknik geliştirmişlerdir.
Öğrencilerin bu arkadaşlık deneyim gruplarından keyifli ve sosyalleşmelerini
arttıran bir durum olarak bahsettikleri, öğretmenlerin ise dilde ve sosyal
becerilerde ilerleme gösterdiklerini bildirdikleri ifade edilmektedir (Homeyer ve
Sweeney, 2020).
Bu kum tepsisi terapisi uygulamasında altı öğrenci, haftada iki gün
buluştukları 10 seans kum tepsisi terapisi etkinliği yapmışlardır. Daha sonra
grubun çalışmaları aşağıdaki dört aşamayı içermektedir:

1) Minyatürlerin seçimi ve tematik zenginlik


2) Yapı, tepsiye yerleştirme

89
3) Öykü oluşturma ve bu öyküyü paylaşma
4) Geri bildirimler ve kapanış

Kumda bir dünya yaratmak, kendi dünya hakkında konuşmak, başkalarının


dünyasına bakmak ve yapılandırılmış seanslar öfke denetimi veya öz denetim
sorunları olan ya da sosyal zorlukları olan çocuk ve gençler için uygulanabilir.
Özellikle okullarda bu çocukları gruplayarak kum tepsisi terapisinin
uygulanmasının yararlı olduğunu gösteren çalışmalar vardır. Problem çözme,
kendi bakışıyla başkasını değerlendirme, sağlıklı baş etme, sabretme ve ilişki
kurmada olumlu gelişmeler gözlenmiştir. Sınıf öğretmenlerine kum tepsisi terapisi
uygulaması öğretilip sorunlu davranışı olan öğrencilerle akademik ders saatleri
dışında çalışmaların yapılabileceği ileri sürülmektedir (Homeyer ve Sweeney,
2020).

90
OYUN VE OYUN TERAPİSİ

Bölüm Özeti
* 1. Kum tepsisi terapisi; sözel olmayan bir iletişim aracı olarak belirli kum
tepsisi materyallerini kullanarak kişinin kendi içindeki sorunların ve kişiler
arası sorunların açığa çıkarılarak işlenmesini içerir.

* 2. Yansıtıcı ve dışa vurumcu bir psikoterapi tekniğidir.

* 3. Oda, kum tepsisi, terapi kumu ve minyatür oyuncaklar kum tepsisi


terapisi için gereken malzemelerdir.

* 4. Kum tepsisinde gözlenen durumlardan yola çıkarak psikopatoloji riski


taşıyabilecek olası durumlar belirlenebilir.

91
Kaynakça
Bühler, C. The world test, a projective technique. Journal Stahl, B., & Goldstein, E. (2010). A mindfulness-based
of Child Psychiatry 1951; 2: 69-81. stress reduction workbook. Oakland, CA: New Harbinger
Publications.
Homeyer, L.S., Sweeney, D,S. Kum Tepsisi Terapisi
(Çev.S.K.Demirkaya& H K.Çakmakçı), İstanbul: APAMER, Sweeney, D. Counseling children through the world of
2020. play. Wheaton, IL: Tyndale House Publishers, 1997.

92
8. EBEVEYNLERLE YÜRÜTÜLEN OYUN
TERAPİLERİ: FİLİAL TERAPİ VE THERAPLA

“Analı oğlak yarda oynar, anasız oğlak yerde


oynar.”
Türk Atasözü

Kazanımlar Birlikte Düşünelim


• Filial Terapi tanımını yapabilir.
• Filial Terapi’nin temel değerlerini ve amaçlarını açıklar. 1. Filial Terapi nedir?
• Filial Terapi seanslarının yapısı hakkında bilgi sahibi olur.
• Theraplay tanımını yapacak ve kullanım hedeflerini açıklar. 2. Filial Terapi’nin amaçları ve
• Theraplay seanslarının içeriği ve uygulanışı hakkında bilgi temel değerleri nelerdir?
sahibi olur.
3. Filial Terapi’de gerekli materyal-
Başlamadan Önce ler nelerdir?
Bir önceki bölümde kum terapisi konusu üzerinde durulmuştu. Bu
bölümde çocuğu ailesi ile birlikte bir bütün olarak ele aldığımız ve 4. Filial Terapi seans yapısı ve
çocuktaki bazı sorunlu davranışların ebeveynleri ile olan sağlıksız içeriği nasıldır?
ilişkisinden kaynaklandığını varsaydığımız veya çocukların duygularını
ve davranışlarını düzenleme gücünü ebeveynlerinden aldığını 5. Theraplay nedir?
varsaydığımız gelişimsel model içerisinde çocuk ile ebeveyn ilişkisini
daha sağlam bir temele oturtmayı amaçlayan, çocuk kadar ebeveynlere 6. Bağlanma nedir ve türleri neler-
de destek program olan oyun terapisi modellerinden bahsedilecektir. dir?
Filial Terapi ve Theraplay yaklaşımlarından bahsedilecektir.

93
Giriş
İnsan biyopsikososyal bir bütündür. Küçük çocuklar için ilk deneyimledikleri
sosyal çevre ise ailesidir. Ebeveynler rol modeli olarak ve bağlanma özelliğini
belirleyerek oldukça önemli bir konumdadırlar. Güvenli ebeveyn-çocuk ilişkisinin
çeşitli duygusal ve davranışsal sorunların temelinde yer aldığını belirten pek
çok çalışma vardır. Çocuklar yaşam olayları ile karşılaştıklarında nasıl tepki
vereceklerini ve duygularını nasıl düzenleyebileceklerini ilk içerisinde bulunduğu
aile ortamından öğrenirler. Ancak bazen ebeveynler çocuklarına baş etme
becerisi kazandırmada yetersiz kalabilirler. Ebeveyn-çocuk ilişkisini kapsayan,
ebeveynlerin çocuklarının hayatındaki terapötik önemini vurgulayan oyun terapi
modelleri geliştirilmiştir. Filial Terapi ve Theraplay bu gruba örnektir.
Filial Terapi, çocuklar ve aileleri için çözülmedikleri ya da önlenmedikleri
takdirde onları daha çok sarsabilecek sorunların çözümünde bir araçtır (Van
Fleet, 2021).
Bebek ve küçük çocukların ebeveynleri ile etkileşimleri, büyüdüklerinde
sahip olacakları kişilik özellikleri ve olaylara karşı gösterdikleri tutumlar
için belirleyicidir. Bu nedenle erken dönemde anne-baba ile sağlıklı iletişim
ve etkileşimin kurulması gelişimsel öneme sahiptir. Bu nedenle Theraplay
yapılandırılmış bir oyun terapisi modeli olmakla birlikte anne bebek etkileşimini
geliştirmeyi amaçlamaktadır ve artık tüm dünyada ve ülkemizde de yaygınlaşmaya
başlamıştır. Özgün adı bu şekilde tescillenmiş bir tür olduğu için Türkçe tam
karşılığı bulunmamaktadır.
Bu bölümde sırayla Filial Terapi ve daha sonra Theraplay yaklaşımlarından
bahsedilecektir.

8.1. FİLİAL TERAPİ

8.1.1 Filial Terapi Nedir?


Özellikle küçük çocukların yaşadıkları psikososyal güçlükler nedeniyle terapiye
getirildiğinde çocuğun içinde bulunduğu birincil ve genellikle en etkili sistem olan
aileyle çalışmak zorunludur. Pek çok oyun terapisi yaklaşımı tedavinin işleyişinde
aileleri bir dereceye kadar dâhil etseler de Filial Terapi (FT), özellikle ebeveynlerin
terapötik değişimden sorumlu başlıca kişiler olduğu özgün bir modeldir.
Filial Terapi terimi latince “evlat” manasındaki filios (erkek evlat) – filias
(kız evlat) kökünden gelmektedir. Daha geniş bakarsak ebeveyn-çocuk olarak
bir anlamı kapsayabilir. Türkçe birebir kelime karşılığı tam yoktur. Bugüne kadar
faklı tanımlamalar da öne sürülmüştür örneğin aile ile oyun terapisi, ilişkisel aile
terapisi gibi isimler önerilmiştir ama hiçbiri Filial Terapi kadar kabul görmemiştir.
Filial Terapi, aslında terapistlerin anneler ve babalar (veya diğer bakım
verenler) olduğu ve bu kişilerin çocuklarıyla yönlendirici olmayan oyun
seanslarını yürütürken ebeveynlerin becerileri ile ilgili danışmanlık ve destek
aldıkları, bir şekilde eğitildikleri terapi türüdür. Terapist iş birliği içerisinde

94
OYUN VE OYUN TERAPİSİ

ebeveynlerle çocukların oyun temaları hakkında da görüşür, böylelikle bakım


verenlerin çocuklarının duygularını, isteklerini, güçlü ve zayıf yanlarını ve
davranışlarını bağlam içinde anlamasına yardımcı olurlar. Ebeveynlerin oyun
seanslarını yürütme ve anlama becerileri geliştikçe terapist oyun seanslarının ev
ortamına taşınmasına yardımcı olur. Bu noktada terapist yalnızca ebeveynlerin
katıldığı haftada bir ya da iki haftada bir yapılan görüşmelerle oyun seanslarını
ve genel gelişmeyi gözlemlemeye devam eder. Terapist ebeveynlerin seanslarda
öğrendiklerini günlük hayata ve ebeveynlik uygulamalarına da genelleyip yaygın
bir beceri geliştirmelerine yardımcı olur (Van Fleet, 2021).
Filial Terapi için tekniği bilip öğretecek ve zaman zaman süpervizyon edecek
bir oyun terapisti; bakım veren (ebeveynler veya diğerleri) ve danışan çocuk
Anahtar Kavram
grubunu içermektedir. Filial Terapi aile terapisi modelleri ile çocuk merkezli Süpervizyon: Gözetim, denetim ve
oyun terapisi tekniklerini bütünleştiren, zaman sınırlı ve hedefe yönelik bir danışmanlık yapan.
modeldir. Filial Terapi psikodinamik, hümanistik, davranışçı, kişiler arası,
bilişsel, gelişimsel ve aile sistemleri teorilerinin özelliklerinden oluşan bir
sentezdir. Örneğin, ebeveynler çocuklarına koşulsuz kabul, olumlu ilgiyi öğrenip
aynı zamanda çocuklarına davranışsal sınırlarını, güvensiz veya yıkıcı nitelikteki
davranışların sonuçlarını da deneyimler. Filial terapistler, ebeveynleri çocukları
ile çocuk merkezli oyun terapisi seansları gerçekleştirmeleri konusunda eğitir,
önce terapistin yanında daha sonra evde gerçekleştirilen bu seanslar için onlara
yakın süpervizyon verir yani danışmanlık sağlar ve son olarak da onların seanslar
esnasında geliştirmiş oldukları ebeveynlik becerilerini çocukları ile gündelik
ilişkilerine aktarmalarına yardımcı olur.
Terapistler çocuk gelişiminde önemli olan eğitim tekniklerini ebeveynlere
öğretirler; örneğin pekiştireç kullanımını ve sosyal öğrenme teorilerini öğretme,
uygun modelliği sağlama gibi, bir yandan da empati gösterip ve gerekli ilgi ve
destekte bulunurlar.

8.1.2.Filial Terapi’nin Temel Değerleri Nelerdir?


Tıpkı tüm terapi kuramlarında olduğu gibi FT’de de bazı temel değerler vardır.
Bu temel özellikleri gözeterek terapist süreci gerçekleştirir (Van Fleet, 2021):
Bu değerler:

• Dürüstlük – Terapistin, ebeveynlerin ve çocuğun birbirlerine karşı dürüst


olması önemlidir.
• Açıklık – terapist izlenimlerini ve bilgileri danışanlarla açık bir şekilde
paylaşır. Terapist ve danışan arasındaki ilişkiye zarar verebileceği için
süreçte “gizli gündemler” ya da saklanan düşünceler yoktur.
• Saygı – görüşme boyunca terapist de dâhil tüm katılımcılar birbirlerine
karşı saygılı olmalıdırlar.
• İçtenlik – terapist danışanlarla bütün etkileşimlerinde içten ve gerçekçi
olmalıdır.

95
• Empati, anlayış, kabul – terapist kabul ve empati kullanarak danışanları
en derin şekilde anlamaya çalışır. Koşulsuz empatiyi ebeveynlere de
öğretmelidir.
• İlişki – asıl hedef güçlü ilişkiler kurmaktır.
• Güçlendirme, öz yeterlik, eğitim – terapist, danışanları güçlendirmek
amacıyla onların bilgi ve becerilerini geliştirmeleri için uğraşır. Beceri
geliştirmelerine yönelik gerekli eğitimi verir ama ebeveynlerin inisiyatif
alma sürecini de destekler.
• Alçak gönüllülük – terapist FT sürecinde daha fazla bilgi ve beceriye
sahiptir ama tevazu göstermelidir.
• İş birliği – terapist süreçte ebeveynlerle bir ekip olarak hareket eder. Bütün
evrelerde terapist alınacak kararlar, hedefler, atılacak adımlar ve sorunlar
hakkında danışanlara danışır. Ebeveynlerin sürece katkı sağlaması için
uğraşılır.
• Şakacılık ve mizah – oyun terapisi aslında neşeli ve eğlenceli bir süreç
olduğu zaman daha olumlu bir atmosfer yaratır. Bu nedenle önce terapist
ebeveynlere sonra, ebeveynler de çocuklarına benzer şekilde keyifli
ortamı sağlar.
• Duyguların ifadesi – duyguların ifade edilmesi bütün aile üyeleri için
önemlidir. Açık iletişim ve hislerin paylaşımı teşvik edilir.
• Ailenin sağlamlığı – terapist bu bölümde verilen değerlerin yardımıyla
ailenin daha güçlü olmasına destek olmak için gayret gösterir.
• Denge – aşırı koruma, fazla kural koyma ve katılık gibi bazı uç tutumların
törpülenip daha dengeli tutumların geliştirilmesi sağlanmalıdır.

8.1.3. Filial Terapi’nin Amaçları Nelerdir?


Daha önceden de vurgulandığı üzere FT de temel amaçlardan birisi öncelikle
çocukla bakım vereni arasındaki ilişkiyi iyileştirmektir (Bratton ve ark., 2017).
Filial Terapi ile amaçlanan kazanımlar şöyle sıralanabilir:

* Ebeveyn-çocuk ilişki kalitesini iyileştirmek,


* Ebeveyn-çocuk arasındaki güvenli bağı ve yakınlığı arttırmak,
* Sevgi başta olmak üzere duyguları ifade etmelerini güçlendirmek,
* Sorun çözme becerileri geliştirmek,
* Çocukları ile oyun sırasında keyif aldıkça, oynama becerilerini geliştirmek
ve ebeveynlerin deneyimlerini arttırmak,
* Sağlıklı ebeveyn-çocuk bağlanmasını sağlamak,
* Çocuklarının duygusal ihtiyaçlarına karşı duyarlı ebeveyn olmak için
eğitmek,
* Çocuklar için “güvenli üs” alanı oluşturan ebeveynliği desteklemektir.

Oyun terapilerinde çocukların terapistle kurdukları bağ ve terapötik ilişki

96
OYUN VE OYUN TERAPİSİ

FT’de benzer şekilde ebeveynlerle kurulması amaçlanır. Böylece kendisini


koşulsuz kabul eden ve anlaşıldığını hisseden çocuklar daha güvenli bir biçimde Anahtar Kavram
Duygu regülasyonu: Duygu
bağlanma geliştirirler. Ev yaşamı da dâhil günlük hayatta duygularını rahat ifade düzeni.
edebilme ve duygu regülasyonunu sağlayabilme becerileri kazanırlar.

8.1.4. Filial Terapi’de Gerekli Materyaller Nelerdir?


Filial terapist, daha önceki bölümlerde belirtildiği gibi çocuğun duygularını açığa
çıkartabilecek oyuncakları kullanır. Kutu oyunları veya masaüstü oyunlarını sıkça
tercih etmez. Filial Terapi oyun odası için gerekli oyuncaklar tıpkı çocuk merkezli
oyun terapileri ve genel oyun terapisi oyuncakları gibidir.
Filial terapist bir nesneyi oyun odasına alırken şu üç temel unsuru göz önünde
bulundurur: Oyuncakların güvenliği, dışa vurumcu özelliklerinin olup olmadığı,
çocukların duygularını yansıtıcı ve kendini ifade edici amaçlarına uygun olup
olmadığını ele alır. Bir sürü yönergesi olan veya “amacına uygun” kullanım
gerektiren oyuncaklar genellikle oyun seanslarının amacına hizmet etmezler.
Oyuncakların dayanıklı olması ise ekonomik tercih sebebidir. Oyuncaklar
düşünülürken terapi odası dışında da aile ev ortamında temin edilebilecek
olanlar olmalıdır. Bu nedenle terapi odasında çok gösterişli ve abartılı oyuncaklar,
çocuğun ev ortamında oyuna karşı olumsuz tutum geliştirmesine neden olabilir
(Van Fleet, 2021).

Tablo 1. Filial Terapi için Oyuncak Listesi (Van Fleet, 2021)

Aileyle Bağlantılı Oyuncaklar ve Evcilik Oyuncakları


Oyuncak bebek ailesi
Oyuncak eşyalardan oluşan bir ev veya kutu
Kukla ailesi / hayvan kuklaları
Kostümler, kumaş parçaları, şapkalar
Su dolu kap ve su oyunları için genişçe bir kap
Mutfak eşyaları

Öfkeyle Bağlantılı Oyuncaklar


Asker ve savaş oyuncakları
Kalın halat veya ip (2-3 m).
Dart
Bükülebilir plastik sert makarnalar (yüzmede kullanılan)
Ejderha, timsah, kurt gibi yırtıcı hayvanlar

Anlatımsal Oyuncaklar ve Yapı-İnşa Oyuncakları


Yaratıcı malzemeler (renkli boyalar, kâğıtlar, oyun hamuru, kil, kalemler)
Tahta bloklar, legolar
Kum tepsisi
Minyatürler
Ayna, şal, maske, sihirli değnek
Diğer Çok Amaçlı Oyuncaklar
Doktorculuk seti
Polis seti
Sahte para ve kart desteleri
Çeşitli taşıtlar (ambulans, itfaiye)

97
8.1.5. Filial Terapi’de Seans Yapısı ve İçeriği Nasıldır?
Seanslar esnasındaki terapötik oyun, ebeveynler ve çocukları arasındaki gündelik
oyun etkileşimlerinden farklı olarak yönlendirmesizdir ve çocuğun öncülüğü
doğrultusunda şekillenir. Çocukların kendi büyüme ve iyileşme süreçlerinin
sahibi olarak görüldüğü ÇMOT’a benzer biçimde, FT’de de hem ebeveynler hem de
çocuklar kendi sorunlarına çözüm üretme ve daha olumlu benlik algısı geliştirme
kapasitesine sahip olarak görülürler. Çocuklar ve ebeveynler arasında sağlıklı
bağın kurulması ve ilişki gelişmesine yardımcı olmak, bunun yolunu ebeveynlere
öğretmek FT’nin başlıca amaçlarından biridir.
Filial terapistler özgün bir yapılandırılmış yöntem kullanarak ebeveynlerin,
çocuklarının duygusal ihtiyaçlarına karşı duyarlılık göstererek ve onları oldukları
hâliyle kabul ederek çocukları için “güvenli bir üs” hâline gelmelerine yardımcı olur.
Çocuklar özel oyun seanslarında kendilerini anlaşılmış ve değerli
hissettiklerinde ebeveynlerine daha güvenli bir biçimde bağlanırlar; bu da
yaşamlarındaki diğer önemli kişilerle olan etkileşimlerinde de daha güvenli
bağlanma örüntüleri geliştirmelerini sağlar.
Seansın ilk hedefi terapötik ilişkinin geliştirilmesidir. Filial terapist kendisine
başvuran ebeveynlere ilk başta çocuk merkezli oyun terapisi ile ilgili bilgi
verir. Daha sonra kendisi de ailenin ÇMOT uygulamalarını gözlemler ve geri
bildirimlerde bulunur.
Okuma Önerisi Filial Terapi’nin grup ya da bireysel aile formatının kullanılması, gruptaki
R. Van Feet, Filial Terapi-Ebe- ebeveynlerin sayısı, aileler tarafından deneyimlenen güçlüklerin şiddeti gibi çeşitli
veyn-Çocuk İlişkilerinin Oyun
değişkenlere bağlı olarak terapinin süresi değişse de kabaca Filial Terapi süreci
Yoluyla Güçlendirilmesi, Apamer
Yay. 10-20 seans içinde tamamlanan kısa süreli bir terapi olarak değerlendirilebilir.
Filial Terapi; değerlendirme, ebeveyn eğitimi, süpervizyonlu oyun seansları, ev
oyun seansları ve genelleştirme ve sonlandırmadan oluşan dört bölümden oluşur
(Van Fleet, 2021). Yaklaşık olarak her bir bölüm için de dört seans planlanabilir.

8.1.5.1. Değerlendirme
Terapist aileyi aşağıdaki durumlar açısından ayrıntılı gözlemleyerek ebeveyn ve
çocuk hakkında bilgi edinir:

1. Çocuğun ebeveynleriyle etkileşimleri


2. Çocuğun kardeşlerinden her biriyle etkileşimleri
3. Bütün çocuklar ve ebeveynler arasındaki etkileşim, etkileşimin seviyesi
ve etkileşimin yetersizliği
4. Ailedeki ve çocuklar arasındaki kontrol merkezi
5. Terapinin merkezindeki çocuğun hedeflerine ulaşmak için kullandığı
yollar
6. Ebeveynlerin çocukları kontrol altında tutmak için kullandığı yollar
7. Terapinin merkezindeki çocuğun sözel ya da sözel olmayan duygusal
ifadeleri ve duygularının muhtemel kaynakları

98
OYUN VE OYUN TERAPİSİ

8. Çocuğun genel davranışları, söylediği şeyler


9. Kardeşlerdeki ya da çocuktaki dikkat dağınıklığı, konuşma güçlüğü veya
koordinasyon sorunu gibi nörolojik ya da başka olağandışı belirtiler
10. Çocuk ve diğer aile üyeleri arasındaki sorunlu etkileşimler

Terapist değerlendirme sonucu bazı sorun alanlarla ilgili önermelerde


bulunur.

8.1.5.2. Eğitim
Değerlendirme aşamasından sonra terapist ebeveynlere Filial Terapi yaklaşımı
ile ilgili bilgi verir. Terapist ÇMOT sürecinde bahsedilen yapılandırma, empatik
dinleme, çocuk merkezli hayalî oyuna katılım ve sınır koyma becerilerinden
bahseder ve bunları açıklayıp örnekler. Bu bilgilendirmeyi yaparken de; a) oyun
seansı gösterimi, b) becerilerin ebeveynlere öğretimi, c) taklit oyun seanslarını
kullanır. Terapist oyun seansları gösterimini anne-babanın çocukları ile kendisi
oynayarak gösterir.

8.1.5.3. Süpervizyonlu Oyun Seansları


Terapist ebeveynlerin çocukları ile oyun oynamaya hazır olduklarına karar
verdiğinde bu seanslara başlar. Aileler terapistin yanında 20-30 dakikalık oyun
seansları uygularlar ve bu uygulamalarda terapist gözlem yapar. Seansların
sonucunda geri bildirimde bulunur ve düzeltilmesi gereken noktaları ve iyi olan
becerileri de vurgular. Ebeveynin cesaretini kırmamak ve zorlamamak amacıyla
her seferinde sadece bir ya da iki alana işaret eder.

8.1.5.4. Ev Oyun Seansları ve Genelleştirme Aşaması


Yeterli sayıda süpervizyonlu oyun seansından sonra ebeveynler kendilerini
yeterli ve güvenli hissedince, seanslar eve taşınır. Bu süreçte duruma ve olguya
göre süpervizyonluk devam edebilir. Ebeveynler genellikle ÇMOT ilkelerine
uyabiliyorlarsa, çocuklarının duygularını yakalıyorsa, onların liderliğini takip
ediyorsa ve temel sınırları çizip kuralları koyabiliyorlarsa ev seansına uygun
oldukları düşünülür (Özkaya, 2015). Ev seanslarına hazır olmanın bir diğer şartı
da gerekli oyuncakların temin edilmesidir. Aynı şekilde uygun bir oyun alanı ve
bu oyun seanslarına ayrılacak uygun oyun zamanının varlığı gereklidir. Güvenlik,
mahremiyet, genişlik gibi koşullar oyun alanı için sorgulanır. İdeal olanı; her
ebeveyn her çocukla haftada bir yarım saatlik oyun seansları gerçekleştirilmelidir.
Ailedeki tüm bireylerin FT’den en fazla yararlanabilmeleri adına tüm çocukların
bu seanslara dâhil edilmesi önerilir. Seansların planlı ve düzenli olması
gereklidir. Ev seanslarının da her hafta aynı gün ve saatte, aynı yerde ve aynı
sürede gerçekleştirmek terapötiktir ve rutin olması çocuğa güven duygusu verir.
Bir diğer nokta da evde ayrılan sürecin telefon veya başka nedenlerle kesintiye
uğramaması için gerekli özenin gösterilmesidir.

99
8.1.5.5. Sonlandırma Aşaması
Terapist başta hedeflenen hedeflere ulaşıldığını düşünüyor ve aile de bunu
onaylıyorsa ortak kararla seanslar sonlandırılır. Ayrıca çocuk ve ailenin yaşadığı
güçlükler de büyük ölçüde ortadan kalkmışsa; çocuk artık oyunlara ilgi
göstermiyorsa da sonlandırılır. Çocuk belki ebeveynleri ile başka bir etkinliği tercih
etmeye başlamış olabilir. Anne ve babalar FT’de beceri geliştirdikçe süpervizyon
yani terapiste danışma ihtiyacı artık hissetmeyebilirler.
Sonlandırma noktasına gelindiğinde ebeveynler ve terapist tekrar buluşup;
süreci tartışıp karar verirler. Filial Terapi seansı gibi olmasa da “özel zaman”
kavramı ile çocuk ve ebeveynler arası birlikte yapılan bir etkinlik süresi
belirlenebilir. Terapi sonlandırılırken ailelere gerek duyduklarında terapiste
danışabilecekleri şeklinde son mesajla süreç tamamlanır (Özkara, 2015; Van Fleet,
2021).

8.2. THERAPLAY

8.2.1. Theraplay Nedir?


Çocuğun gelişimine katkıda bulunan en önemli faktörlerden biri anne baba
etkileşimidir. Bu etkileşim hamilelik döneminde başlayarak çocuğun yaşamının ilk
yıllarında şekillenmektedir. Bu süreç çocuk ile ebeveyninin güvenli bağlanmanın
temellerini oluşturduğu dönemdir. Erken dönemde desteğe ihtiyaç duyan, duygusal
süreçlerde problemler yaşayan, özel gereksinimleri olan çocuklarda özellikle bir
etkileşim desteğine gereksinim duyulmaktadır. Oyun temelli yaklaşımlar da bu
noktaya devreye girmektedir. Çocuğun kendisini en iyi biçimde ifade edebildiği

100
OYUN VE OYUN TERAPİSİ

oyun temelli yaklaşımlardan olan Theraplay giderek yaygınlaşmaya başlamıştır.


Theraplay yapılandırılmış bir oyun terapisi modeli olmakla birlikte anne bebek
etkileşimini geliştirmeyi amaçlamaktadır (Aksoy & Gençer, 2016). Okuma Önerisi
Vivien Norris &Helen Rodwell, Ebe-
veynler İçin Thereplay, Gün Yay.
8.2.2. Bağlanma Nedir ve Türleri Nelerdir?
Theraplay felsefe ve kuramının temelini Bowlby’nin (1969/1982) bağlanma
teorisi oluşturmaktadır. Kurama göre temel bağlanma yaşamın ilk dokuz ayında
gerçekleşmektedir ve bağlanmanın gerçekleştiğine dair davranışlar bakım verenin
(genellikle annenin) yokluğuna bağlı olan gözlenen davranışlar şeklinde kendini
gösterir. Bağlanma nesnesinin arzu edilen konumuyla mevcut gerçek konumu
arasında bir farklılık (uyumsuzluk) olduğunda bağlanma sistemi aktif hâle gelir.
Bebek bağlanma nesnesinden ayrı kaldığında yeniden bakım verene ulaşmaya
çalışır. Bebek çevreyi keşfederken bakım vereni “güvenli üs” olarak kullanır. Bebek
ile anne arasındaki etkileşim bağlanma kalitesini geliştirir. Annenin bebeğin
sinyallerine duyarlı olması ve sağlıklı tepkiler vermesi ile bebek duyguları ile
sağlıklı baş etme yollarını öğrenir (Bowlby, 1982; Vivien Norris & Helen Rodwell)
Bağlanma kuramını daha da geliştirmiş olan Ainsworth; bağlanma türlerini Video Önerisi
Bağlanma konulu videoyu aşağıda-
belirlemiştir. Erken dönemde elde edilen bağlanma özelliğinin kişinin ileri
ki bağlantıdan izleyebilirsiniz.
hayatındaki ilişkilerine de temel olduğunu belirtmiştir (Ainsworth, 1989). Temelde
bağlanma türleri şöyledir:
1. Güvenli bağlanma: Bebekler anneleri varken onu güvenli üs olarak
kullanırlar ve çevreyi de keşfe çıkarlar; anneden ayrılığa üzüntülü tepki
verebilirler ama kavuşunca da sakinleşirler. Sağlıklı nüfusun %65’i kadarının
güvenli bağlanmaya sahip olduğu bilinmektedir.
2. Anksiyöz-ambivalan (Kaygılı-kararsız) bağlanma: Bu bebekler anneleri
varken bile huzursuzdurlar ve anne ile kavuşunca yine de protestoya devam
edebilirler. Burada anne de kaygılı ve kontrolcüdür. Bu bebekler hem temas
isterler hem de ilişkiye direnç gösterirler.
3. Anksiyöz-kaçıngan bağlanma: Bebekler anne gidişini umursamazlar ve
kayıtsız davranırlar. Reddedilmek veya terkedileceği endişesi yerine hiç temas
istemezler.
4. Dezorganize bağlanma: Anne ayrılığında çok tepki verip kavuştuklarında
kaçabilirler. İhmal, istismar ve uygunsuz bakım gören bebeklerde sıktır. Bu daha
sonra tanımlanan güvensiz bağlanma biçimindendir. John Bowbly (1907-1990).
İngiliz gelişim psikoloğu ve psi-
Bowlby’nin teorisinin ortaya atılması sonrası birçok araştırma yapılmış ve bu
kiyatrı John Bowbly çocuklar ve
araştırmalar anne-baba ve çocuk ilişkisinin özelliklerinin anlaşılması konusunda onlara bakım hizmeti verenler
yardımcı olmuştur. Yapılan araştırmalar, bu ilişkinin güvenli bağlanmayı arasındaki bağı konu eden bağlan-
ma kuramını ortaya koyan kişidir.
etkilediğini, beyin gelişimine olumlu anlamda katkıda bulunduğunu ve kişinin Çocuğun sağlıklı gelişimi için
zihinsel anlamda uzun süreler boyunca sağlıklı kalmasını sağladığını ortaya annesi tarafından sürekli ve sevgi
koymuştur (Crenshaw & Stewart, 2017). Bu bağlamda Theraplay’in, temelinde dolu bakım görmesinin önemini
vurgulamıştır.
“bağlanma ve anne baba etkileşimini” bulundurduğu söylenebilir.

101
8.2.3. Theraplay Oyun Terapisinin Hedefleri Nelerdir?
Theraplay, ebeveyn ile çocuk ilişkisine odaklanmaktadır. Bu sebeple, Theraplay
çocuk ile ebeveyni arasında olağan bir biçimde gelişen; uyum içinde, duyarlı ve
her iki tarafın da keyif aldığı bir süreç oluşturmayı öncelik alır. Çocuğun güven ve
benlik saygısını arttırmayı hedeflediği gibi aynı zamanda da çocuk ile ebeveyni
arasında sağlıklı bir ilişki oluşturmayı ya da kişilerarası var olan etkileşimi
kuvvetlendirmeyi amaçlamaktadır (Booth & Jernberg, 2009). Bu sebeple,
Theraplay yaklaşımının benimsediği içerikler anne-baba ve çocuğun birbirleri ile
fiziksel ve duygusal anlamda yakınlaşmalarını sağlamaktadır.
Theraplay tedavisinin amacı, anne- baba ve çocuk için pozitif modeller
geliştirmek, güvenli bağlanmayı, öğrenme becerisinin kazanılmasını hedeflemek
ve ayrıca kişilerin ruh ve akıl sağlığını uzun süreli korumaya çalışmaktır (Crenshaw
& Stewart, 2017).
Her yaklaşımda olduğu gibi Theraplay yaklaşımında da bazı temel özellikler
bulunmaktadır. İlk başta da söylendiği gibi Theraplay ebeveyn ile çocuk ilişkisi
odaklıdır ve bu ilişkinin geliştirilmesini hedef alır. Bu kapsamda, süreç ebeveyn
ile çocukların bir araya getirilmesi ve rehberlik edilmesi şeklinde devam
etmektedir. Bu sayede çocuk, anne babası ile uyumu ve keyif aldıkları zamanları
oluşturabileceklerdir ki bu da uzun dönemde kişinin ruh sağlığının olumlu
gelişimi açısından son derece önem taşımaktadır.
Bir diğer önemli özellik ise Theraplay’in ebeveynleri ile çocuğa bulundukları
an içerisinde yararlı bir şekilde iletişime geçebilmelerini sağlamasıdır. Anın
içerisinde gerçekleşen bu olumlu, kabul edici tepkiler çocuğun daha önceden
sahip olduğu olumsuz yaşantılar ile farklılık gösterecek ve çocuk için değişim bu
noktada başlayacaktır.
Terapist de bu anlarda gerekli müdahaleleri yapar ve seans içerisinde yol
gösterici olur. Theraplay terapisti, seans içerisinde hem çocuğun ihtiyaçlarına
yönelik çocuğa rehberlik eder ve süreçlerini yapılandırır, hem de anne-babalar
için rehberlik ederek onlara ilişkilerini düzenlemeye yönelik bir yapılandırma
sunar. Yapılan bu ortak düzenleme, çocuğun seans içerisinde kendisini güvende
hissetmeye başlamasını sağlar ve anne babaların da çocuklarının ihtiyaçlarını
karşılamaya yönelik bir düzenleme içerisinde hareket etmesini sağlar. Theraplay
yaklaşımı, sürecin uyumlu, birbirine duyarlı, empatik ve yansıtıcı bir şekilde
ilerlemesine odaklanır. Burada anne babalar ile yapılan çalışmalarda hedef,
kendilerinin ve çocuklarının yaşadığı deneyimlerini anlamaya çalışmaları ve
güvenli bağlanma ile pozitif model gelişiminin sağlanmasıdır. Yaşamın ilk
iki yılında sağ beyinde gerçekleşen sosyal-duygusal gelişmeler, ebeveyn ve
çocuk arasındaki etkileşimi içeren deneyimler sonrası oluşmaktadır. Çocukluk
döneminde sevgi dolu bir ilişki sahibi olmak sağlıklı bir beyin gelişimini
desteklerken güvensiz bağlanmaların ve ihmallerin olduğu ilişkiler de bu gelişimi
olumsuz etkilemektedir.
Theraplay ise çocuğun o andaki beyin gelişimi ve duygusal düzeyine

102
OYUN VE OYUN TERAPİSİ

odaklanarak beynin yeniden düzenlenmesi üzerine çalışmalar yapmaktadır.


Theraplay süreci, terapist-çocuk ve ebeveyn-çocuk şeklinde gerçekleşen fiziksel
oyunların ve temasın içerildiği olanaklar sunmakta ve böylelikle sakinleştirici
duyusal deneyimlere yer vererek çocuğun duygusal benlik algısına olumlu
katkıda bulunmaktadır. Bu da sevgi ve şefkat hormonu olarak da bilinen oksitosin
hormonunun salgılanmasını sağlayarak stresi yönetme konusunda çocuğa
yardımcı olur. Theraplay yaklaşımının en temel ögelerinden biri olan oyun
ile ebeveyn ve çocuk arasında etkileşimin güçlü olduğu keyifli oyun içerikleri
sunularak aradaki duygusal bağın güçlendirilmesi hedeflenmektedir. Bu oyun,
sembolik oyunun aksine çocuğun gelişimsel süreçte yaşadığı bağlanma temelli
sorunların çözümlenmesi amacını taşımaktadır (Crenshaw & Stewart, 2017).

8.2.4. Theraplay Seanslarındaki Ebeveyn-Çocuk Etkileşimin


Özellikleri
Çok sayıda Theraplay seansının gözlemlenmesi sonucu anne ile çocuk arasındaki
etkileşim yapı, bağlılık, besleme ve mücadele boyutları şeklinde sınıflandırılmıştır:
1) Yapı boyutu: Çocuğun içinde bulunduğu atmosferin güvenli ve kendisine
uygun düzenlenmiş olmasını gerektirir. Bu aşamada ebeveynin, çocuk için
sınır koyma becerileri geliştirmesi, sorumluluk alma becerilerinin öğretilmesi,
güven duygusunu içeren düzenli bir ortam sağlaması beklenir. Bununla birlikte,
çocuğun ebeveynin yapılandırmasına verdiği tepkiler de değerlendirilmektedir
(Crenshaw & Stewart, 2017). Çocuğun seans içi yaşantılarının düzenlenmesi için
kullanılabilecek bazı yapı aktiviteleri, ellerini çırpma, balon patlatma ve el, ayak
gibi vücudun bazı bölümlerinin etrafını çizme şeklinde sıralanabilir.
2) Bağlılık boyutu: Ebeveynlerin çocukları ile kurduğu iletişim şeklinin ve
olumlu duyguların paylaşılmasını ve bunun sonucunda çocukta farklı duyguların
ortaya çıkarılması şeklinde açıklanabilir. Burada önemli olan, ebeveynin çocuğun
düzeyine uygun şekilde etkileşim kurabilmesidir.
3) Besleme boyutu: Çocuğun öncelikli ihtiyaçlarının ebeveyni tarafından
karşılanacağını bilmesi ve bu sayede kendini güvende ve aynı zamanda değerli
hissetmesi şeklinde ifade edilebilir. Bu noktada amaç, çocuğun istemesine gerek
bırakılmadan ihtiyaçlarının ebeveyni tarafından karşılanacağını bilmesidir.
4) Mücadele boyutu: Burada amaç çocuğun beceri geliştirmesinin hedeflenmesi
ve bu sayede kendisine olan öz güveni ve yeterlilik hissinin oluşturulmasına
yardımcı olmaktır. Çocukların aşırı kollanması değil, biraz serbestlik tanınması,
özerkliğinin desteklenip sorumluluk verilmesidir (Aksoy & Gençer, 2016).

8.2.5. Theraplay Seansları Nasıldır?


Theraplay Oyun Terapi’si ile birlikte geliştirilen, çocuk ile ebeveyni arasındaki
ilişkinin özelliklerinin değerlendirilmesi amacıyla ortaya çıkan Marschak
Etkileşim Metodu; anne ve bebek arasındaki ilişkiye ve ihtiyaçlarına odaklanarak
bu ihtiyaçların giderilmesini hedeflemektedir. Theraplay metodu için de eğitim

103
ve süpervizyon alınmalıdır. Theraplay seansları yapılandırılmadan önce
çocuğun gelişimsel öyküsü alınır ve ebeveyni ile çocuğun ilişkisi gözlemlenerek
ilişkilerinin ihtiyaçları belirlenir. Bu değerlendirme sırasında ise Theraplay’ın
farklı boyutlarının içerildiği görevlerden faydalanılmaktadır. Bu seans, aileden
izin alınması şartı ile video kaydına alınarak sonrasında birlikte izlenir ve bir
değerlendirme yapılır. Bu değerlendirme, ebeveyn ile çocuğun ve ilişkilerinin,
güçlü ve geliştirilmesi gereken yönlerinin belirlenmesi ve gözlemlenmesine olanak
tanımaktadır. Bu sayede Theraplay seanslarının yapılandırılması ve çalışılması
gereken boyutların belirlenmesi hedeflenmektedir.
Sonuç olarak, zorlayıcı günlük yaşam koşulları karşısında her aile ve aile
bireyi olumsuz etkilenebilmektedir. Her aşamada olduğu gibi yaşanan olumsuz
süreçlerde de özellikle ebeveynlerin çocukları ile etkileşim içinde olmasının
bir ihtiyaç olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Bu gibi durumlarda “Theraplay
Oyun Terapi” yöntemi kullanılarak ilişkideki olumsuzlukların belirlenmesi ve
ihtiyaçların giderilmesi hedeflenmelidir.

104
OYUN VE OYUN TERAPİSİ

Bölüm Özeti

* 1. Filial Terapi ebeveyn ve çocuk arasındaki ilişkinin geliştirilmesini temel


alana; terapistin ebeveynlere oyun oynama becerilerini öğrettiği, çocukla
yapılan oyun terapisidir.

* 2. Filial Terapi temelinde aile terapisi uygulamalarını çocuk


merkezli oyun terapisi ile birlikte yürüten bir modeldir. Çocuk
merkezli oyun terapisindeki; yapılandırma, empatik dinleme,
çocuğun yönettiği oyuna dâhil olma ve sınır koyma becerilerini
esas alarak ebeveynleri aktif olarak sürece katar.

* 3. Filial Terapi; değerlendirme, eğitim, süpervizyonlu oyun seansları, ev


seansları ve genelleme, en son da sonlandırma aşamalarından oluşan bir
yaklaşımı içerir.

* 4. Theraplay yapılandırılmış bir oyun terapisi modeli olmakla


birlikte anne bebek etkileşimini geliştirmeyi amaçlamaktadır ve
temelini bağlanma kuramından alır.

* 5. Bebek çevreyi keşfederken bakım vereni “güvenli üs” olarak kullanır.


Bebek ile anne arasındaki etkileşim bağlanma kalitesini geliştirir.

* 6. Theraplay yaklaşımının en temel ögelerinden biri olan oyun


ile ebeveyn ve çocuk arasında etkileşimin güçlü olduğu keyifli
oyun içerikleri sunularak aradaki duygusal bağın güçlendirilmesi
hedeflenmektedir.

105
Kaynakça
Ainsworth, M.D.S. (1989). “Attachment Beyond Infancy”. Bratton, S.C.; Opiola, K.; Dafoe E. (2017). Çocuk-Ebeveyn
American Psychologist, 44(4), 709-716. İlişki Terapisi-10 Seanslık Filial Terapi Modeli. İçinde Oyun
Terapi Kapsamlı Teori ve Uygulama Rehberi, APAMER,
Aksoy, A.B. & Gençer, A. A. (2016). Psikiyatride Güncel
İstanbul.
Yaklaşımlar-Current Approaches in Psychiatry, 8(3), 244-
254. doi:10.18863/pgy.238186 Crenshaw, D.A. & Stewart, A.L. (2020). Oyun Terapisi
Kapsamlı Teori ve Uygulama Rehberi. APAMER Psikoloji
Booth, P.B., Jernberg, A.M. (2009). Helping Parents and
Yayınları
Children Build Better Relationships Through Attach-
ment-Based Play. New Jersey, Wiley Özkaya, B.T. (2015). Ebeveyn-Çocuk İlişkisi Üzerine Odak-
lanan Bir Oyun Terapisi Yaklaşımı: Filial Terapi. Psikiyatri-
Bowlby, J. (1982). Attachment and loss:vol I, New York,
de Güncel Yaklaşımlar-Current Approaches in Psychiatry;
Basic Books.
7(2):208-220.

Van Fleet, R. (2021). Filial Terapi Teori ve Uygulama Reh-


beri, APAMER (çev.ed. Çakmakçı, H.K. & Demirkaya S.K),
İstanbul.

106

You might also like