Professional Documents
Culture Documents
1907 Dergi
1907 Dergi
MUTLULUK ÝSTASYONU
BÝLGELÝK ÜZERÝNE
FOTON KUÞAÐI 2
ÝÇÝNDEKÝLER
Merhametsiz ve
Aylýk Kültürel ve Zalim Olmayalým ................................. 2
Siyasi Dergi Dr. Refet Kayserilioðlu
Sevgili Dostlar
Bir ortanca mevsimiydi o gittiðinde, baþyazarýmýz, hepimizin
gönlünde yeri olan o sevgili insan. Onun yeryüzünde dolaþmýyor
olmasý yaþamadýðý anlamýna gelmiyor bizler için. Hayýr
“eserleriyle yaþýyor” þeklinde deðil yalnýzca dememiz, biz ölümü
sadece “deðiþme” olarak görürüz de ondan. Bu dünyadan ayrýldýðý
tarihte 13 Temmuz’da ona bir ziyaret yaparýz, o günü mümkün
mertebe birlikte geçirmeye çalýþýrýz. Ama aslýnda hemen her
biraraya geldiðimizde bir þekilde anarýz onu. Söylediði bir söz,
yaptýðý bir örneklik bizi duygulandýrýr, düþündürür, neþelendirir.
Her zaman aramýzdadýr, buradayken de olmayý en arzu ettiði
yer gibi. Bizim bir olmamýzý, birliðin örneðini vermemizi isterdi.
O varken, aramýzdayken yürümek ümit dolu bir türkü söylemek
gibiydi. Bizlere her zaman gönlünü, sevgisini, bilgisini, tecrübesini
esirgemeden verirdi; aldýðý her yeni þeyi bizlerle paylaþýrdý.
Biraz daha yakýndan tanýyanlar, bizim dýþýmýzdakilere de, bir
doktor olarak hastalarýna da öyle davrandýðýný gözlemleyebilirlerdi.
O gerçekte bütün insanlarý severdi, ona zararý, kötülüðü
dokunmuþlarý bile. Geçmiþteki bir gülyüzlü için ne güzel söylenmiþ:
“Bir zaman, birisi, hani dua etmek için yanýna iki kiþi alarak
daða çýkmýþtý. Nasýl dua ederken onun saçlarý, onun yüzü,
onun esvabý, týpký gönlü gibi ak ve tertemiz oluverdi birdenbire...
Çünkü o insanlarý severdi... çünkü o iyiliklerle doluydu...
çünkü o vazifeliydi...” Ýnsan için görevli olduðunu hissedenlerin
insanlarý ayýrdetmeksizin sevmesi baþ þarttýr. Görünüþleri, yaþan-
týlarý, inançlarý ne kadar farklý olursa olsun sevgi her insanýn gön-
lüne girer. Evet, bizim Baþkanýmýz her gönle kýymet verir, her gönle
girmeyi arzu ederdi, “Sevdirmeden kendini, sevemezsin kimseyi”
derdi. Onun olduðu yerde yaþayýp onunla ayný yerden su içtiðimiz
için þükrederiz. Hâlâ ve hâlâ onunla birlikte yol alýyoruz aslýnda.
“Biribirini seven gönüller, birbirleri ile kopmaz baðlarla baðlýdýr.
Ýþte onun için Sizi Sevgisinden Vareden birbiriniz için sizden
gerçek sevgi bekler.”
En Derin Sevgilerimizle
SEVGÝ DÜNYASI
SEVGÝ DÜNYASI
2
Merhametsiz ve
Zalim Olmayalým
SEVGÝ DÜNYASI
3
üneydoðu yatýlý imtihanlarýný da suz ve acýmasýz saldýrýyor-
G Anadolu’nun
bir köyünde
dünyaya
kazanan delikanlý için bu
sonuç tam bir yýkým
olmuþtu. "Sen sakatsýn,
du en küçük direnen
kiþiye. Yýllar geçmiþ, adý
"yedi belâ" ya çýkmýþtý.
gelmiþti. Doðuþtan bir okuyamazsýn, yüksele- Herkes ondan korkuyor,
kolu sakattý. Yaþý mezsin!.." sözleri kulak- "yedi belâ geliyor" den-
ilerledikçe o kol zayýf, larýnda uðuldamaya ince herkes bir köþeye
çarpýk ve küçük kalmýþtý. baþlamýþtý. Bu sözler siniyordu. Bir yandan da
Diðer kolunun yarýsý kadar giderek þekil deðiþtirmiþ etrafýna adamlar toplaný-
bile yoktu boyu ve kalýn- "Sen sakatsýn bir iþe yara- yor, kadýnlar ve kýzlar
lýðý. Ama o, ailesinin de mazsýn" þekline bürün- arasýnda itibarý artýyordu.
desteði ile çolak ve sakat müþtü. Günlerce üzülmüþ, Onunla evlenmek isteyen
kolunu hiç bir problem aðlamýþ, ne babasýnýn en güzel kýzlarý reddedi-
yapmamýþtý kendine. tesellisi, ne anasýnýn yordu. Hiç kimseye yüz
Ýlkokulu büyük bir gay- gözyaþlarý onun acýsýný vermeyen kadýnlar onunla
retle bitirmiþ, þehirdeki dindirememiþti. gizli iliþkiler kuruyorlardý.
ortaokula da her gün üç Ama evlenmeye korkuyor-
beþ kilometre yol teperek Aylar geçtikçe içindeki. du. Ya doðacak çocuklarý
devam etmiþti. Ortaokulu acý bir kýzgýnlýða ve kine kendisi gibi sakat
pekiyi derece ile bitirdik- dönüþtü. Topluma kýzýyor, olurlarsa!.. Bu yüzden çok
ten sonra lise parasýz yatýlý bu kötü düzene kýzýyor, sevdiði ve beðendiði
sýnavýný ve öðretmen insanlarýn bu merhamet- kýzlarý reddetti. Sonunda
okulu sýnavýný kazanmýþtý. sizliðine, bu zalimce beðenmediði ve sevmediði
Sýnavlarý kazanmanýn davranýþýna kýzýyordu. Bir bir kadýnla imam nikâhýyla
sevinci ile okullara kaç yýl sonra o da acý- evlendi. Maksadý "çocuðu
baþvurmuþ, fakat okullar masýz bir eþkýya olmuþtu. nasýl olacak?" onu dene-
onu muayeneye yol- Daðlarda gizleniyor, tek mekti. Daha sonra ondan
lamýþlar. Muayenede de eliyle uçan kuþu bile ayrýlýp esas sevdiðiyle
bir kolu sakat, o kol iþ vuruyordu. Ona "Sen evlenecekti.
görmez raporu vermiþler- sakatsýn, bir iþe yaramaz-
di. Bu rapor üzerine okul sýn" demiþlerdi. O sakat Fakat bu arada çok
kapýlarý yüzüne kapanmýþ, olmadýðýný, her iþi yapa- yakýn bir akrabasýnýn
"Sen sakatsýn okulumuza bildiðini göstermeye ah- karýsý ona musallat olmuþ-
giremezsin, parasýz, yatýlý detmiþti. Her iþi yapýyor- tu. Yakýn akrabasýnýn
lise öðrenimi yapamazsýn, du da. Kaçakçýlýk yapý- karýsýna kötü gözle bak-
öðretmen de olamazsýn!.." yordu, yol kesiyor, adam mak onun için büyük
demiþlerdi. Bin bir umutla soyuyordu. Kimseyi þerefsizlikti. Fakat kadýn
ve bin bir zorlukla öldürmemiþ, ama birkaç yakasýný býrakmýyor, onu
ortaokulu bitiren, parasýz kiþiyi yaralamýþtý. Korku- sevdiðini, onsuz dura-
SEVGÝ DÜNYASI
4
madýðýný söylüyordu ve iþ yapmayacaktý. Çocuðu týðý kadýndaydý. Ne yapsa,
aðlýyordu. Kocasýndan da kendisi gibi sakat ne kadar kötülese, ona da,
memnun olmadýðýný, onda doðarsa, bu dünya ona da kendine de ne kadar
hiçbir þey bulmadýðýný ve cehennem olmasýn diye, lânetler etse olmuyor, yine
sevmediðini tekrar edip çocuðunu da, kendini de onu sevdiðini, yine onu
duruyordu. "Ondan öldürecekti. Kararlýydý özlediðini görüyordu.
ayrýlayým beni al, ikinci buna. Doðum gününü Aradan aylar geçti, yýl
karýn olayým" diyordu. Bir endiþeyle bekledi. Çünkü geçti, çocuðu bir yaþýna
gün onun arzularýna bu doðum, onun için ya geldi. Bu arada karýsý
dayanamadý, kaçmasý para kurtuluþtu, ya da ölümdü. yeniden hamile kaldý. Beþ
etmemiþti, kendisini ondan Çocuk hastanede doðdu. altý aylýkken kanamalar
kurtaramamýþtý. Yasak ve Nur topu gibi, her þeyi baþladý ve çocuk düþtü.
günah aþký yaþamýþtý. saðlam, güzel bir oðlandý. Doktorlar kanamayý dur-
Yaptýðý iþten çok utanýyor- Sevinçten ne yapacaðýný duramadýlar. Karýsý tam iki
du. "Ben bu þerefsizliði þaþýrdý. Aðlýyordu, þükre- ay hastanede yattý. Çocuðu
nasýl yaptým?!.." diye ken- diyordu Allah'a ve söz olunca onunla resmi nikâh
dini lânetliyor, ama kadýný veriyordu, yemin ediyordu da yaptýrmýþtý. Bu iki aylýk
görünce gevþiyor, onun onun huzurunda: "Bundan hastane tedavisi onu yýktý,
ýsrarýna isteklerine karþý sonra hiç kötülük yapma- mahvetti. Bir yandan
koyamýyordu. Hem yacaktý. Aç kalsa bile kim- dýþarýdaki çocuða bakmak
kendinden, hem ondan senin malýna, mülküne göz zorunluluðu, bir yandan
nefret ediyordu. Fakat dikmeyecek, sevdiði ka- tedavilere ve ilâçlara para
yavaþ yavaþ o da kadýný dýnla günah aþk yaþamaya- yetiþtirmek zorunluluðu
istemeye ve sevmeye caktý." Sözünde de durdu. maddî yönden onu sýfýra
baþladýðýný da görüyordu. Ýzmir'e yerleþmeye karar indirdi. Çalýþamýyor,
verdi. Bir daha memleke- kazanamýyor ve hep mas-
Bu zýt duygular içinde tine dönmeyecekti. raf ediyordu. Hazýra ne
bocalarken karýsýnýn dayanýr!..
doðum vakti geldi. O Biriktirdiði para ile bir
zaman içini bir korku aldý. süre idare etti. Sonra öte- Karýsý iyileþip hastane-
Çocuðunun sakat olacaðý beri alýp seyyar satýcýlýk den çýktýðý zaman
korkusu yüreðini kapladý. yaptý. Çocuðu büyüyordu. dilenecek hâle gelmiþti.
Günahlar da iþlemiþti, Akþam olunca onu görmek Çeþitli yerlere baþvurdu, iþ
Allah ona ceza verse için eve koþuyordu. Fakat aradý. Bütün kapýlar, "Sen
yeriydi. Doðuma bir hafta karýsýný bir türlü sevemi- sakatsýn iþe yaramazsýn"
kala karýsýný aldý, hiç kim- yordu. Baþtan da sevme- diye yüzüne kapanýyordu.
seye haber vermeden den almýþtý, sonra da seve- Sonunda bir fabrika sahibi
Ýzmir'e kaçtý. Çocuðu memiþti, çocuk olduktan ona þu acayip tavsiyeyi
saðlam doðarsa bundan sonra da sevemiyordu. yaptý: "Senin gibi sakatlar
sonra hiç kötülük ve kötü Aklý hep o yasak aþk yap- dilenerek günde 200 - 300
SEVGÝ DÜNYASI
5
liraya para demiyorlar. Ne dediler, yapýlan migren týðým hikâyesini anlattý.
yapacaksýn çalýþmayý, git tedavileri para etmedi, "Yaptýðým o kötü iþi ilk
dilen!.." O zaman dünya yarým baþ ve yüz aðrýsý defa size itiraf ediyorum"
baþýna yýkýldý sandý. arttýkça arttý. Sonra mas- dedi. Onu da ben deþele-
Utanarak, ezilerek oradan toid iltihabý dediler, yerek meydana çýkardým,
ayrýldý. Bir süre daha iþ kulaðýn arkasýndan yoksa söyleyemiyordu.
aradý, ama boþuna. Hiçbir ameliyat ettiler. Aðrýlar Ona, herkesin hayatýnda
yerde iþ vermiyorlardý azalmadý, artmakta devam bazý hatalarýn ve suçlarýn
ona. Bir süre sonra etti. Ýkinci bir ameliyata olduðunu, dünyada hatasýz
gerçekten dilenmek zorun- karar verdiler. Trigeminus ve suçsuz insanýn bulun-
da kaldý. Kötülük yapma- nevraljisi dediler ve madýðýný izah ettim. "Eðer
yacak, kimsenin malýný trigeminus sinirini kestiler. hatanýn, hata olduðu kabul
çalmayacaktý. Dilenmek Bu siniri kesilince yüz ve edilirse ve bir daha da onu
hýrsýzlýktan daha iyi idi. dilin bir yarýsý yarý felç yapmamaya karar verilirse
Dilenirken bazýlarý ona gibi oldu. Yüzün ve aðzýn Allah baðýþlar" dedim.
akýl veriyorlar, kýzýyor- o yarýsýnýn soðuða, mik- "Sonra sen bunca yýl
lardý: "Çalýþsana, dilen- roplara karþý direnci sýkýntý ve üzüntü çek-
meye utanmýyor musun? azaldý. Bu ameliyata rað- miþsin, zaten kendine en
Bir kolun yok diye hiçbir men aðrýlar yine dinmedi büyük cezayý vermiþsin.
iþ de yapamaz mýsýn?" artmakta devam etti. Bir Allah seni çoktan affet-
Bazýlarýna "iþ bul da sürü ilâçlar almakta, iðne- miþtir ama, sen kendini
çalýþayým" diyebiliyor, ler yapýlmakta, lakin aðrý affedemiyorsun iþte sýkýn-
bazýlarýna bu cevabý ver- yine devam etmekte idi. týlarýnýn gerçek sebebi
meye dahi utanýyordu. Üçüncü bir ameliyat yap- budur. Allah zalim
týlar, bademcikleri aldýlar. deðildir. O, sevgisinden
Yýllar geçti, Ýstanbul'a Aðrýda hiçbir deðiþiklik varettiði kullarýný sever ve
geldiler ve çýkan bir olmadý, artýk tedavilerden baðýþlar. O, insanlarýn
kanundan yararlanarak bir ve doktorlardan ümidi eksikli olduklarýný, hatalar
müesseseye iþçi olarak kesti. Bu Allah'ýn bana bir ve günâhlar yapabilecek-
girdi. O kanun fabrikalarý belâsý dedi ve intihara lerini bilir ama önemli
belli sayýda sakat iþçi teþebbüs etti. Midesini olan hatadan gereken dersi
almaya zorluyordu. Dört yýkayýp kurtardýlar. alýp olgunlaþmak, ayný
senedir o iþ yerinde iþçi hatayý tekrar etmemeye
olarak çalýþýyor. Fakat tam Ýþte bu ümitsiz durum- gayret etmektir" diye ilâve
rahat edecekken bir yüz ve dayken baþ aðrýlarýný ettim.
baþ aðrýsý baþladý ki geçirdiðim bir hasta, beni
dayanýlýr gibi deðil. Ýþçi tavsiye ediyor, "Ona git Sözlerim onun yüreðine
sigortalarýna tabi olduðu mutlaka orada iyileþirsin" su serpti, yüzündeki üzün-
için çeþitli defalar doktor- diyor son ümit olarak bana tülü ifade, yerini huzura
lara çýktý, kimisi migren geldi ve yukarda anlat- býraktý. Anlatýrken bolca
SEVGÝ DÜNYASI
6
akýttýðý gözyaþlarýný sildi. düþünmeleri tamamen bit- hareket etmiþ olurdum ve
Güvenle yüzüme baktý. miþ, karýsýna iyi davran- faydalý mý olurdum
"Allah razý olsun doktor maya, karýsýný gerçekten ona?!... Asla, deðil mi?
bey" dedi. "Kahrýmdan sevdiðini anlamaya Aksine ona bir darbe de
ölüyordum. Bu içimdeki baþlamýþtý. Böylece ruhi ben vurur ve onu daha çok
sýkýntý, bu yüreðimdeki iki problemi tamamen yýkardým. Çünkü zaten
baþlý dert, beni mahvedi- çözülmüþ, ruhen tam vicdan azabý ve çaresizlik
yordu. Yüzümdeki acý, huzura kavuþmuþtu. içinde kývranýyordu.
onun yanýnda çok küçük
kalýyordu. Derdim iki Yüzündeki aðrýlarýn Hz. Ýsa'nýn hikâyesini
baþlý doktor bey, bir yan- gerçek sebebi iþte bu ruhi bilirsiniz. Günahkâr bir
dan kendime ve o kadýna problemiydi. O problem kadýný taþlamak için
lânet ediyor, bir yandan da çözülmedikçe de iste- toplanan halkýn önünü
onu unutamýyorum ve nildiði kadar tedavi veya kesen Hz. Ýsa: "Ona ilk
seviyorum. Ne yapacaðýmý ameliyat uygulansýn netice taþý, hiç günah iþlememiþ
bilemiyorum, þaþýrdým sýfýrdý ve öyle olmuþtu. birisi atsýn" demiþti. Hiç
kaldým" diye ekledi. Ama problem çözüldükten kimse çýkamamýþtý ilk
sonra aðrýlar süratle azal- taþý atacak. Oradakiler
Ona aslýnda o kadýný maya baþlamýþ ve sonunda Hz. Ýsa'nýn insanlarýn giz-
sevmediðini, ama onu suç tamamen geçmiþti. Esas lediklerini bilen ve gönül-
ortaðý olarak gördüðü için problem çözülünce verilen dekileri gören olduðunu
devamlý düþündüðünü, ilâçlar da yapýlan hipnotik bildikleri için büsbütün
devamlý düþündüðü için de telkinler de daha etkili korkup geri çekilmiþlerdir
onu sevdiðini sandýðýný, olmuþtu. Manyetik mutlak. Birisi çýksa da
izah ettim. "Aslýnda sen kuvvetlerin ve þifa tesir- gizlediðimiz suçlarýmýzý
karýný seviyorsun, her þeye lerinin etkisi de daha ve hatalarýmýzý yüzümüze
raðmen onu býrakamadýn büyük olmuþtu. vursa hangimiz suçsuz ve
ve o sana sapasaðlam bir tertemiz olduðumuzu iddia
çocuk doðuran kadýn, DAHA ANLAYIÞLI edebiliriz?.. Herkes bir
oðlunun annesi. Senin ona OLMAK baþka zamanda ve bir
kötü davranman kendini ZORUNDAYIZ baþka konuda bir suç ve
ona lâyýk görmediðin için hata yapmýþtýr mutlaka.
oluyor" diye açýklamama Bana derdini açan bu Suçsuz ve hatasýz insan
devam ettim. Hipnoz hastaya karþý ben demek, tekâmüle ihtiyacý
içinde yaptýðýn telkinlerle anlayýþsýz, sevgisiz ve olmayan insan demektir.
de öbür kadýný unutmasýna þefkatsiz davransaydým; Tekâmüle, olgunlaþmaya
ve karýsýný sevdiðinin þuu- katý bir kanun veya din ihtiyacý olmayan kiþinin
runa varmasýna yardým uygulayýcýsý edâsýyla "Sen de bu dünyada iþi yoktur.
ettim. Bir hafta sonra vic- suçlusun, günahkârsýn" Ama herkesin zayýf yönü,
dan azaplarý ve o kadýný deseydim doðru mu eksik yönü baþka
SEVGÝ DÜNYASI
7
taraftadýr. "Ben o denmemelidir. Kanun kiþiler herkese ve hattâ her
yönden çok kuvvetliyim" koyanlarýn insaf ve merha- canlýya karþý merhamet
diye böbürlenip o yönden met duygularýndan yoksun duyarlar. Onlarýn mer-
zayýf olanlarý kýnamak olmamalarý gerekir. Helen hametlerinin gerisinde de
haddini aþmaktýr. O za- Keller gibi saðýr, dilsiz ve elbette bir canlýya karþý
man biri de çýkýp sizi kör bir kýzýn, ailesinin duyulan bir sevgi yatmak-
zayýf olduðunuz yönden gayretiyle büyük bir yazar tadýr. Ýnsanlarý ve canlýlarý
kýnayýp ayýplayýverir. haline geldiðini nasýl sevmeden merhamet ola-
Öyleyse hoþgörür olmak, unutabiliriz!.. Sakatlarý bilir mi? Acýmasýz ve
merhametli olmak yaraþýr ikinci sýnýf vatandaþ gibi zalim olanlarýn gönül-
hepimize. görmek, onlara bekledik- lerinde kimseye karþý
leri yardýmý, sevgiyi ve sevgi yoktur. Hattâ onlar
Doðuþtan sakat ve eksik ilgiyi göstermemek kendilerini bile tam seve-
olanlara, ya da sonradan gerçekten vicdana ve mezler.
sakat kalanlara ise daha insanlýða sýðmaz. "Bana
anlayýþlý olmamýz gerekir. ne sakatlardan ve bana ne Bazýlarý kendilerine
Kendi saðlamlýðýmýzý bir baþkalarýndan" diye düþü- acýnmasýný bir hor
üstünlük gibi görmek, nenlerden iseniz bir gün görülme gibi görürler.
sakat olanlarý, sanki kendi size de ve sizin dert- Maðrur insan, her þeyi
istekleriyle sakat olmuþlar lerinize de baþkalarýnýn gurur yapan insan,
gibi, suçlamak veya deðer- "Bana ne" demelerini bek- baþkalarýnýn sevgisine ve
siz görmek insanlýða sýð- lemelisiniz. Herkes ne merhametine muhtaç
maz. Gerçek insan ekerse onu biçer. olmayý küçüklük gibi
anlayýþlý olur, hoþ görür görebilir. Ama bilelim ki
olur merhametli olur. ÝNSAN SEVGÝSÝ bu, o kiþinin eksikliðin-
Birisi sakatsa, ona yardým- ACIMAYI dendir. Hepimiz her
cý olmak gerçek insanlarýn BÝRLÝKTE GETÝRÝR zaman acýnmaya, her
görevidir. Yoksa yukarda zaman sevilmeye muh-
bahsettiðim olaydaki gibi, Evlâdýný seven bir anne, tacýz. Kendisini böyle bir
büyük gayret göstermiþ, çocuðunun acýlarýný ta ihtiyaç içinde görmeyen,
okuma isteðiyle dolu, yüreðinde duyar. Çocuðu aslýnda en çok muhtaç
yetenekli bir insaný "senin düþmüþse, bir yerini acýt- olanlardandýr. Çok
kolun yok" diye okumak- mýþsa, onu seven anne zengin ve elindeki imkân-
tan alýkoymak, bir kelime nasýl merhametle onun larla her dilediðini yapa-
ile büyük vicdansýzlýktýr. üzerine eðilir. Seven mer- bileceðini sanan birisini
Okumakla kol eksikliðinin hamet eder, seven þefkat düþünelim. O baþkalarýnýn
ne ilgisi var!.. Kolsuzlar gösterir. Sevmeyenin acý- acýlarýna gözlerini yuman,
okuyamaz diye bir kanun masý, þefkat ve ihtimam baþkalarýnýn feryatlarýna
konulamýyorsa, kolsuzlar göstermesi beklenemez. kulaklarýný týkayan birisi
parasýz yatýlý okuyamaz da Ama ruhen yükselmiþ olsun. Ve bu bir gün son
SEVGÝ DÜNYASI
8
model lüks arabasýnda yacýmýz var. Allah insan- sevgimizin gerçekliðini
giderken bir kamyon larý birbirine muhtaç yarat- göstermiþ olmaz mýyýz?
gelip çarpsýn. Yaralý mýþtýr. Kendisini böyle bir Onun için: "Gerçek dost,
olarak yol kenarýnda ihtiyaç içinde görmeyen acý günde de dostluðunu
yatarken, devamlý kan aslýnda bilgisizdir. gösterendir" derler. Ýyi
kaybederken ve acýdan günde dostluk; sevgi ve
kývranýrken, acaba Çok söylenen bir söz yakýnlýk göstermek, acý
çevresindeki kiþilerin vardýr: "Sevgi ayrý, mer- günde ise uzak durmak,
yardýmýna ve merhametine hamet ayrý" derler. Bu dostu için kendini sýkýn-
sýðýnmayacak mýdýr? sözle herkese merhamet týya sokmamak, rahatýný
Baþka zaman ellerini sýk- edilebileceðini ama bozmamak olur. Bu da
maya tenezzül etmediði herkese sevgi duyulama- gerçek dostluða sýðmaz.
kiþilere "Ne olur bana yacaðýný ifade etmek ister- Dertlere ve acýlara ortak
yardým edin!.." diye yal- ler. Þüphesiz insanýn çok olmak bir yandan onlar
varmayacak mýdýr? Farz sevdiði, gönlünde en üst arasýndaki sevgiyi
edelim ki küçük ve deðer- yeri ayýrdýðý kiþileri vardýr. artýrýrken, bir yandan
siz gördüðü kiþiler onun Hele herkesten çok sevdiði da acý çekenin acýsýný
hor davranýþlarýyla bir sevgilisi vardýr. Bu hafifletir. Bunu hep biliriz.
karþýlaþmýþ ve onu hiç evlâdý, annesi, babasý, ya Sevgiler ve ilgiler acýyý
sevmeyen kiþiler olsun. da karþý cinsten âþýk hafifletmekten baþka
Onun "yardým" diye yal- olduðu birisi olabilir. Ama iyileþtirici, güç verici bir
varmalarýný alayla, kahka- çok sevdiði o kiþilere acý- etkiye de sahiptir.
hayla karþýlasýnlar, yaralý masý da o derece büyük Dertlerin ve sýkýntýlarýn
ve sýkýntýda olan, isyan olur. Öyleyse acýma sevgi- çözülmesi de sevgi ve
ederek "Sizde hiç insanlýk den kuvvet alýr. Baþkasýna ilgilerle daha da kolay
yok mu?" diye baðýracak- hattâ bir kedi yavrusuna olur.
týr. Ama karþýsýndakiler de acýyan kiþinin gönlünde de
ona: "Sende bizim sýkýn- ona karþý az da olsa bir Ýnsanlarý ve her canlýyý
týlarýmýza ve acýlarýmýza sevgi vardýr. sevmek insanlýk göre-
karþý insanlýk var mýydý Birbirini seven kiþiler, vimizdir, Allah'a karþý bor-
hiç?!.." diye cevap verir- sadece acýmaya dayanan cumuzu ödemektir. Ýnsan-
lerse ne diyecek ve ne bir ilgiyle yetinmek iste- larý ve canlýlarý sevmek ise
yapacaktýr?!.. mezler. Daha büyük sevgi onlara gösterilen ilgi ile
ve daha büyük ilgi olsun belli olur. Onlara acýmak-
Bilelim ki en küçük ve isterler. Bunda da haklýdýr- la, dertlerine ortak olmak-
deðersiz gördüðünüz lar elbette. Sevdiðimiz la, onlara karþý merhamet-
kiþiye de muhtacýz. Onun kiþilerin acýlý, sýkýntýlý siz ve zalim olmamakla
yardýmýna da, acýmasýna anlarýnda onlarýn yanýnda ortaya konur sevgimiz
da, sevgisine de ihti- ve yardýmýnda olursak ancak.
SEVGÝ DÜNYASI
9
Gülyüzlülerden Ýbretler: 68
Ýslâm Bilimine
Genel Bakýþ
Ahmet Kayserilioðlu, Psikolog
"Kuran tarafýndan
bilgiyi aramakla ve
Tanrýsal bildirimler
için doðayý okumakla
görevlendirilmiþ ve
ayrýca Eski Yunan
hikmetinin kýsmen
gömülü kalmýþ hazi-
nesinden esinlenmiþ
SEVGÝ DÜNYASI
13
olan Müslümanlar, Ortaçaðlarda Platon'un, Aristotales'in, Demok-
dünyanýn bilim merkezi olan bir toplum ritos'un, Pythagoras'ýn, Arkhimedes'in,
yaratmýþlardý. Arap dili 500 yýl boyunca Hippokrates'in ve diðer Yunan düþünür-
ilim ve irfanla ayný anlama gelmiþ ve lerinin yapýtlarýný da uygarlýklarýna
modern üniversitelerin öncüleri cebir, dahil etmiþlerdi... Dr. Lindberg: "Batý,
yýldýzlarýn adlarý ve hattâ deneysel bir Yunan biliminin yetersiz bir türevine,
araþtýrma olarak bilim anlayýþý, bu Altýn doðu ise hepsine sahipti" demektedir.
Çaðýn onur verici geliþmeleri arasýnda
sayýlmýþtýr. Oklahoma Üniversitesi’n- "965'de Irak'ta doðan Ýbn El Heysem
den Bilim Tarihi profesörü Dr. Jamil modern optiðin temelinde bulunan ýþýk
Ragep, 'Avrupa'daki hiçbir þey, takriben ve görme deneyleri yapmýþ ve hattâ bi-
1600 yýlýna gelinceye deðin Ýslâm âle- limin, felsefi tartýþmalarýn yanýsýra de-
minde yapýlanlarla karþýlaþtýrýlamaz' neye de dayanmasý gerektiðini
demektedir. söylemiþtir. Dr. Lindberg'e göre: "O,
Arkhimedes, Kepler ve Newton gibi
"Ancak tarihçilere bakýlacak olursa, büyük matematikçi bilginler arasýnda
bu Altýn Çað hakkýnda hâlâ çok az þey sayýlmalýdýr."
bilinmektedir. Bu dönemden kalma
büyük bilimsel yapýtlardan ancak "Þimdi Özbekistan'a baðlý bir þehirde
birkaçý Arapça'dan çevrilmiþtir. Ve bin- 973 yýlýnda doðan matematikçi,
lerce yazma, henüz çaðdaþ âlimler astronom ve coðrafyacý El Birûnî,
tarafýndan okunmamýþtýr. Dr. Sabra, 13.000 sayfayý kapsayan 146 kadar
Ýslâm bilim tarihini henüz incelenmeye kitap yazmýþtýr ve bunlardan birisi de
baþlanmamýþ bir alan olarak nite- Hindistan'la ilgili çok ayrýntýlý bir
lendirmektedir. Bilginler þu hakikati sosyolojik ve coðrafi incelemedir.
dile getirirken çok büyük bir sýkýntý çe- Ýbni Sînâ ise, 981'de þimdi Özbekistan'-
kerler ve üzüntülü görünürler: Ýslâm'ýn daki Buhara yakýnlarýnda doðan bir
zengin entelektüel tarihi son yýllardaki hekim ve filozoftur. Ýbni Sina'nýn 1
olaylar yüzünden imaj kaybýna milyon kelimelik bir týp ansiklopedi-
uðramýþtýr. Geleneksel olarak Ýslâm, sinden Avrupa'da 17. yüzyýla kadar
ilim ve irfaný teþvik etmiþtir. bir el kitabý olarak kullanýlan "Týbbýn
Georgetown'daki Müslüman - Hristiyan Kanunlarý" adlý kitabý derlenmiþtir."
Mutabakatý Merkezi’nden Dr. Osman
Bakar: "Ýslâm ile bilim arasýnda çatýþma Gelecek yazýlarýmda Müslümanlar
yoktur" demektedir. arasýndaki bu öðrenme, bilme aþkýndan
ve sýradan halkýn bile bilim adamlarýnýn
"Muhammed'in ordularý, 7. ve 8. yanýsýra ayný aþkla nasýl yandýklarýndan
yüzyýllarda Arap yarýmadasýndan çýk- Batýlý ve Müslüman yazarlarýn ki-
týklarýnda ve Ýspanya'dan Ýran'a kadar taplarýndan yararlanarak uzunca söz
uzanan ülkelere yayýldýklarýnda edeceðim.
SEVGÝ DÜNYASI
14
Bizim Celselerimiz
SEVGÝ DÜNYASI
15
lümünün 500. yýlýnda Da Leonardo aklý ve gönlü ile her þeyi
Ö
Vinci'nin dehâsý hâlâ kucaklar. Müziði, heykeli, resmi, þiiri,
insanlarý olumlu yönde sohbeti, giyinmeyi, keþfetmeyi,
etkilemeyi, sanata ve astronomiyi, anatomiyi, kimyayý,
bilime yol göstermeyi insaný, hayvaný, doðayý, not almayý,
sürdürüyor. O, rönesansýn evrensel okumayý, yazmayý, çizmeyi, her þeyi
insan modelinin en iyi örneðidir. sever, çorba içmeyi de. Sevmediði bir
Kendini dünya vatandaþý olarak görür. þey vardýr; savaþ. Barýþ yanlýsý biri
Romalý yazar Terentius'un "Ýnsanî hiç olarak savaþý "Canavarca bir çýlgýnlýk"
bir þeyi kendime yabancý saymam" diye tanýmlar. O nedenle çalýþmalarýna
sözünün somut timsalidir. Galilio'dan destek verenlerin, insan gücünün art-
iki yüz yýl önce "Bilgi, deneyimin týrýlmasýný saðlayan araçlar yapýlmasý
kýzýdýr" diye yazar ve þunu da ekler: yönündeki isteklerini bir ölçüde
"Yeryüzünün ve canlýlarýn geçmiþini ve tasarýmlasa da, insanlarýn kötü doðasý
þimdiki durumunu bilmek, ciddi zihin- nedeniyle bunu asla sonlandýramaz.
lerin tek süsü ve becerisidir.
Çok çalýþýr, çok eser verir. Konudan
Ýlgi yelpazesi ve etki çemberi hemen konuya, bir sanat dalýndan diðerine,
her alaný kapsýyor. Cebir, geometri, bilimin hemen her alanýna uzanýr.
perspektif, hidrolik, botanik, inþaat bili- Doymak bilmez meraký ve keþfetme
mi, optik, askerlik sanatý, resim, iþtahýyla, bilgi ve þevkle ölümsüz eser-
heykel, mekanik bilimi, týp… Onun ler üretir.
yöntemi gözlemlerden, deneyimlerden,
kanýtlardan ve doðrulamalardan, ama Bereketli ömrüne doðada eþlik etmek
hepsinden önemlisi yaratýlmýþ her þeye istercesine bir ilkbahar günü dünyaya
karþý sevgiden oluþuyordu. gelir. Bahar doðayý yeþertip, can-
landýrýrken, Toscano'nun büyülü doðasý
Doðadaki bitkileri inceleyerek ve Leonardo'nun aklýnda ve gönlünde nice
insana etkilerini gözlemleyerek þifalý güzellik çiçekleri açtýrýr.
otlarýn özelliklerini öðrenir.
EVRENSEL DEHÂNIN MODELÝ
Fransa Kralý I. Fransuva onunla soh-
bet etmekten o denli zevk alýr ki, yýlýn Tony Buzan ve Raymond Keene,
pek az gününü ondan ayrý geçirir. Ve gelmiþ geçmiþ ve günümüzde yaþayan
dünyaya Leonardo kadar bilgili birinin yüz dâhiyi, birden yüze kadar bir
gelmediðine inanýr. Onun yalnýz resim, sýralama içinde seçmeye çalýþýrlar.
heykel ve mimarlýk konusunda deðil, Bunu yaparken, alan hâkimiyeti, aktif
her konuda bilgi sahibi olduðuna yaþam süresi, çok yönlülük, zekâ
deðinir. Ve onun ayný zamanda büyük bölümü (IQ) etkinin sürmesi, üretken-
bir filozof olduðunu söyler. lik ve temel amaca ulaþýlmasý gibi
SEVGÝ DÜNYASI
16
kriterleri dikkate alýrlar. Ayrýca viz- Sarý bukleler su girdaplarýný andýrmak-
yonun evrenselliði, çarpýcý özgünlük ve tadýr. Bu resmi gördükten sonra usta,
dehânýn düþüncelerini yaymak üzere çýraðýnýn kendisini bir hayli aþtýðýný ve
okullar oluþturma isteði gibi üç ek artýk ona öðretecek bir þeyi olmadýðýný
puan kategorisi daha saptarlar. Sonuçta anlar. O, birbirinden farklý iþlevleri
her birinden tam puan alýndýðýnda olan her iki beyin yarýmküresini de
toplam 835 olur. Ve 822 puanla baþarýlý bir iþbirliði içinde çalýþtýrarak
Leonardo da Vinci tüm zamanlarýn sinerji yaratýr.
dâhisi olarak baþý çeker.
Arada bir imzasýný "Deneyim
Leonardo Ýstanbul'un fethinden bir yýl Havarisi" þeklinde attýðý olur. Keskin
önce, 1452'de Vinci kasabasýnda bir bir göze ve gözlem gücüne sahiptir.
noterle bir köylü kýzýnýn gayrimeþru "Kuþlarýn uçuþu" hakkýnda yazdýðý bir
çocuðu olarak doðar. Daha çocukken kitapta, hýzlý fotoðraf tekniklerinin onu
zamanýn en ünlü matematikçisi ile bir haklý çýkardýðý ayrýntýlar vardýr.
tartýþmaya girer Ve onu mat eder. Akustikten, su altý bilimlerine, meteo-
Matematik ve geometriyi öylesine iyi rolojiden, fizyoloji ve anatomiye dek
bilir ki, baþyapýtlarýndaki ölçü, uyum pek çok konuda, zamanýn önde gelen
ve denge bunun üzerine kurulur. düþünürüdür. Hidrolik üzerinde uzman-
Leonardo büyüyünce, dünyanýn en laþýr. Uçan makinalar konusunda ilk
büyük ressamlarýndan ve Rönesans'ýn çalýþmalarý yapar, askerlik bilimiyle bir
yýldýzlarýndan biri olur. Paris'te Louvre mühendis gibi uðraþýr, botanik, jeoloji
Müzesindeki Mona Lisa tablosu, coðrafya ile ilgilenir.
dünyanýn en çok turist çeken sanat
eseri! Ama resim, Leonardo'nun ilgi Kopernik'ten 40 yýl önce not defte-
alanlarýndan ve yeteneklerinden sadece rine þunu yazar; "Dünya ne Güneþ sis-
biri. O yaþamý boyunca bilgiye, yeni teminin ne de evrenin merkezindedir."
buluþlara, insanla, doðayla ilgili her
þeyi öðrenmeye karþý sonsuz bir istek Galileo'dan 60 yýl önce, ayýn ve diðer
duyar. Ýhtirasýný meraka ve þevke gök cisimlerinin yüzeylerini incelemek
dönüþtürür. için iri bir büyüteç (dürbün) kullanýl-
masýný önerir.
Leonardo meslek yaþamýna
Floransa'da kuyumcu, ressam ve Newton'dan 200 yýl önce "Her aðýrlýk
heykeltraþ olan Verrechio'nun a- mümkün olan en kýsa yoldan merkeze
tölyesinde baþlar. Verrechio'nun yaptýðý doðru düþme eðilimindedir" diyerek
"Ýsa'nýn Vaftizi" tablosundaki melekler- yerçekimine deðinir.
den biri onun eseridir. Meleðin baþýnda
özellikle saçlarýnda Leonardo'nun izleri Bütün bunlarla birlikte o, resim
görülür. O, saçlarý hep suya benzetir. sanatýnda doruða çýkar. Ayrýca müzik
SEVGÝ DÜNYASI
17
âletleri yapar, çalar ve güzel sesiyle bilmek gerekir. Ruhu sorgulamadan
dinleyenleri büyüler. Þarkýlar besteler. önce bedenleri incelemek lâzým. Ve
Çok güzel öykü ve fýkra anlatýcýsý bedenlerin mimarisi sana olaðanüstü
olarak ün yapar. Eðildiði ve elinin geliyorsa, bir düþün; böyle bir
deðdiði her þey, usta iþi olarak ortaya mimarinin içinde yaþayan ve gerçekten
çýkar. O mükemmele ulaþma yolunda ne olursa olsun Tanrýsal bir þey olan
sýnýrsýz bir deneyim yapma isteði ile ruhun yanýnda beden bir hiçtir"
doludur. Tüm alanlarýn birbirleriyle
iliþkili olduðuna, evrenin holistik bir YALNIZLIK KOZASI
bütün oluþturduðuna inanýr. Onun için
son sözü söylemesi gereken otorite Ýpekböceði kozasý içinde, kendi
insan gözüdür. Deneyimin aklýn yüreði üzerinde çalýþarak, kanat çýkararak,
olduðunu söyleyen Leonardo için göz, uçan bir böcek, kelebek olur. Öylece
ruhun penceresidir. Goethe gibi onda yeni bir boyut ve kudret kazanýr. Ýnsan
da egemen olan gözdür. Göz ile ilgili da aynen öyle, etrafýna bir koza örerek
hayretini þöyle dile getirir. "Bu kadar kendi içine dönme ve kendi potansiyel-
küçük bir þeyin, bütün evrenin görün- lerini geliþtirme olanaðý bulur.
tüsünü içerebileceðine kim inanýr" O Leonardo bunun tamamen farkýnda
nedenle hiçbir eylemin görmek kadar olarak þöyle der:
soylu olmadýðýna inanýr.
"Ve sen yalnýz olursan, bütünüyle
Buna raðmen o, insanlarýn çoðunun kendine ait olursun. Tek bir yoldaþýn
görmeden baktýðýný, duymadan din- olursa yarý yarýya, uðraþým ve zamanýný
lediðini, hissetmeden dokunduðunu, daha çok kiþiyle paylaþtýðýnda ise, daha
lezzetine varmadan yiyip içtiðini, fiziki az kendine ait olursun"
olarak farkýna varmadan hareket ettiði-
ni, koku almadan nefes aldýðýný ve Yaþamýnýn bu döneminde Leonardo
düþünmeden konuþtuðunu söyler. Onun hem herkesindir hem hiç kimsenin, her
gözünü iyi kullanarak ve gözlem yerdedir ve yalnýzca kendi kendisi
yaparak aldýðý notlar binlerce sayfadýr. iledir. Görüntüler arayan bir ressam
deðildir artýk. Evrenin olaðanüstü ve
Bilimden öðrendiklerini sanatýna gizemli mimarisinde, o evrenin büyük
taþýr. "Bu ikisi arasýnda beceriyle Mimarý'nýn görüntülerini araþtýran bir
hareket ediyor, birinden aldýðý dersleri filozoftur.
diðerine uyguluyordu." Otoritelere göre
onun en büyük becerisi "bilgiyi Halasýnýn kocasýna gönderdiði bir
görünür kýlma becerisiydi" Daha da mektupta þu satýrlara yer verir. "Size
ötesi görünenin arkasýndaki görün- daha önce söylediðim gibi hiç
meyeni, gizemi sezdirmeye çalýþýyor ve arkadaþým yok. Elindeki zamaný
þöyle diyordu. "Ýnanmadan önce gereðince deðerlendiremeyen kiþi,
SEVGÝ DÜNYASI
18
gerçek dost edinemediði gibi, parasý da Leonardo resmi yaratma sevinci
olmaz. " adýna yapar ve "Sanatçýnýn yapýtýyla
özdeþleþmesinin verdiði coþkudan daha
Yaþamý boyunca yalnýz ve tek baþýna güzel bir bedel yoktur " der. Çünkü her
yaþamayý seçen Leonardo, bir akþam eserde engin bir bilginin ve derin bir
yine yalnýz baþýna evine döndüðünde, sevginin marifeti vardýr.
masasýna oturur rastgele not defter-
lerinden birini açar ve okur. "Yalnýz Rönesans'ýn dev isimlerinden biri
olursan, yalnýzca kendine ait olursun" Rafaello, uzun uzun, sessizce "Mona
Defteri kapar, bir kâðýt alýp Ýsa çizmeye Lisa" tablosuna bakar. Hayal görüyor-
baþlar. Havarilerin ortasýnda, dile dur sanki. Bu resim, her tür insan yeti-
dökülmesi imkânsýz içsel trajedisiyle, o sinin ötesinde, farklý, daha önce görül-
da yalnýz. Ýsa'nýn "Ýçinizden biri bana memiþ bir gizemi sezdiriyor. Leonardo
ihanet edecek" sözünün yarattýðý duy- sorar "Ee Rafaello, hiçbir þey söyle-
gusal karmaþanýn ortasýnda, Ýsa sakin meyecek misin?" "Söyleyemem" diye
ve üzgün, artýk insan olmaktan öte, karþýlýk verir Rafaello sesi titreyerek
eriþilmez bir yalnýzlýða bürünmüþ, "Resmin ne olduðunu þimdi anlýyorum,
Tanrýsal bir varlýða dönüþmüþtür. þimdi görüyorum. Öyle mutluyum ki
Leonardo dýþarda çizdiði bir resim için üstat, aðlamak geliyor içimden"
eve döndüðünde, not defterine þunu
yazar. "Resminin, çizdiðin þeyle uyum- Yine bir akþam eve geliþinde,
lu olup olmadýðýný görmek istiyorsan, kafasýnda yoðunlaþan düþünceleri, þim-
bir ayna al ve çizdiðin þeyin aynadaki dinin geçmiþle gelecek arasýnda köprü
yansýmasýna bak" olduðunu, akýp giden su ile zamaný
SEVGÝ DÜNYASI
19
benzeþtirerek defterine kaydeder. Yemeði" tablosunu. Hasara uðramýþ bu
"Irmaklarda ellediðim su, akýp giden baþyapýtýn yarattýðý psikolojik gerilime
suyun sonuncusu ve gelen suyun baþka hiçbir yapýt ulaþamaz. Bu resim,
ilkidir. Þimdiki zaman da öyle" ideal bir dünyanýn yansýmasýdýr. Ve
artýk yüksek bir Rönesans dönemine
Bir gün yolda giderken kafeslerde girilmiþtir.
rengârenk kuþlar satan satýcýya yaklaþýr.
"Ne kadar istiyorsun hepsi için ?" diye Milano'dan Floransa'ya dönüþte iki
sorar. Sonra da satýcýnýn eline para dolu olaðanüstü resim daha yapar. Mona
bir kese koyarak kuþlarý satýn alýr. Ve Lisa ve Meryem ile Azize Anna. Ayrýca
kafeslerini açýp, hepsini havaya uçu- devlet, Leonardo'ya Floransa'nýn zaferi
rarak, yitirdikleri özgürlüklerine kavuþ- onuruna, meclis salonuna Anghiari
turur. Savaþý’ný resmetmesi sipariþini verir.
Yok olan bu yapýttan kalan taslaklar,
IÞIK VE KARANLIK Leonardo'nun Cumhuriyet bayraðý
Leonardo resimlerinde
ýþýk ve karanlýðý (gölgeyi)
çok güzel ve dozunda kul-
lanýr. Milano'da yaptýðý
"Müneccim Krallarýn
Tapýnmasý" tablosunda bu
açýkça görülür. O, yüzlerin
doðrudan güneþ altýnda
çizilmesini istemez. Yarý
ýþýkta görülen figür veya
yüzlerin daha güzel
olduðunu gösterir. Böylece
model, yumuþak bir ýþýkla
aydýnlanmalý ve þekilleri
bozacak keskin gölgeler
olmamalý. Iþýk hakkýndaki
kuramlarý onun için karan-
lýðýn ýþýktan önce geldiðini
göstermektedir.
Resimlerinde þekil ve renk,
karanlýkla boðuþur. Milano
döneminde "Kayalar
Bakiresi" tablosunu yapar.
Ve arkasýndan "Son Akþam
SEVGÝ DÜNYASI
20
altýnda þiddetle savaþan dört atlý yarat- malarýný sürdürür. Ve ünlü "Vaftizci
týðýný göstermektedir. Yahya" resmini sol eliyle yapar.
Vaftizcinin gökyüzünü gösteren sað
Mona Lisa'nýn bakýþý ve gülümsemesi elini sol eliyle yatay keserek haça
bugün de büyülü etkisini sürdürür. O çevirir.
bakýþýn ve gülümsemenin gizemi iyi ile
kötünün, þefkat ile gaddarlýðýn, baþtan BÝLGELÝÐÝN ÝLKELERÝ
çýkarýcýlýk ile masumiyetin, fanilik ile
ebediliðin kesiþmesinde yatar. O, Beþ bin sayfayý bulan defterlerinin ve
Çinlilerin Yin ile Yang sembolünün sanat yapýtlarýnýn yanýsýra, dehânýn
batýdaki karþýlýðýdýr. geliþimi için günümüzde psikologlarýn
ve beyin araþtýrmacýlarýnýn keþfettikleri
"Sanatýn Öyküsü" kitabýnda H. dört ilkeyi miras býrakýr.
Gombrich, Leonardo'nun, paradoksun
özünü içeren üstün yaratýcýlýðý hakkýn- 1. Sanat bilimine çalýþýn
da þunlarý yazar. "Bulanýk hatlar ve 2. Bilim sanatýna çalýþýn
yumuþak renkler… Bir þekilden diðe- 3. Görmeyi öðrenin. Tüm duyu-
rine geçerken daima bizim hayalimizde larýnýzý, özellikle de görüþünüzü
bir þeyler býrakýr. Yüzde anlatým iki geliþtirin.
yerde kendini gösterir. Aðzýn kenarlarý 4. Yukarýdakileri, her þeyin bir þe-
ve gözlerin kenarlarý… Leonardo'nun kilde her þeyle baðlantýlý olduðu bilgisi
bilinçli olarak yumuþak bir geçiþle belli ýþýðýnda uygulayýn.
belirsiz býraktýðý tam da bu kýsýmlardýr.
Ýþte Mona Lisa'nýn bize hangi duygu- Son günlerinde defterine þöyle bir not
larla baktýðýndan hiçbir zaman emin düþer. "Ýyi geçirilen bir günün huzurlu
olamayýþýmýzýn nedeni budur." bir uyku getirmesi gibi, iyi yaþanmýþ
bir ömür de huzurlu bir ölüm getirir"
O, mutluluðu "Tanrý'nýn gözüyle
görülen durum" diye tanýmlar. Öyle de olur. O yaptýklarýyla, hizmet-
leriyle, dünyaya býraktýklarýyla,
Leonardo yaþamýnýn son yýllarýný Tanrý'nýn kollarýnda huzurlu bir ölümü
Fransa Kralý I. François'in davet ettiði hak eder. Buna raðmen Tanrý'dan ve
bir þatoda geçirir. Ve krala yaptýðý insanlardan geride yapýlmamýþ, yarým
konuþmalarla bilgeliðini aktarmaya kalmýþ þeyler býraktýðý için özür diler.
çalýþýr.
Leonardo da Vinci, insan potan-
Leonardo'nun yaþamýnýn sonuna siyelinin ve deðerinin somut bir gö-
doðru sað eline inme iner. Artýk sað rüntüsü ve örneði olarak, ortaçaðdan
elini kullanamasa da sol eliyle çalýþ- yeniçaða geçiþte saðlam bir köprü olur.
SEVGÝ DÜNYASI
21
Epiktetos
Bilgelik Üzerine
Nihâl Gürsoy
** Bilgelik dolu bir yaþam, kiþisel uya- ** Bilgelik yaþamý, akýl yaþamýdýr. Her-
nýklýk ve dikkat üzerine kuruludur. Bilge hangi bir konuyu açýk seçik düþünebilmeyi
insanlar, edimlerini büyük bir uyanýklýk öðrenmek çok önemlidir. Bu rastgele
ve dikkatle, en iyi þekilde yerine getirmeye yapýlabilecek bir iþ deðildir. Bilgi ve ruhsal
çalýþýrlar. Güvenli olmayan ortamlarda bile eðitimi gerektirir. Açýk seçik düþünme yo-
böyle yaparlar. Arzularýný, yaþamla uyumlu luyla irademizi doðru bir þekilde yönetebilir
hâle getirirler. Ýradelerini açýkça ortaya koy- ve kendi gerçek amacýmýza odaklanýrýz.
malarýný engelleyecek her þeyden kendileri- Diðerleriyle iliþkilerimizden dolayý üzerim-
ni sakýnýrlar. Eðer cahil ya da kültürsüz ize düþen görevleri keþfederiz. Elinizdeki
birisi gibi görülürlerse bununla ilgilenmez- bilgilere göre mantýklý, akla uygun
ler. Yalnýzca kendilerini gözlemlemeleri ve sonuçlara varmayý öðrenin. Böylece temel-
kendi iradelerinin ürünü olan düþünceleri siz sonuçlar çýkarmaktan kaçýnabilirsiniz.
yönetmeleri gerektiðini bilirler.
** Arzularý akýlla düzenlemeye baþlamak
** Bilge insanlar bir meydan okuma ile bilgeliðe atýlan ilk adýmdýr.
karþýlaþtýklarýnda, kendilerine bakarlar ve
sakin davranýrlar, eðer baþkalarý tarafýndan ** Tanrýsal düzen içinde her birimizin
övülürlerse gülümser ve teþekkür ederler, özel bir çaðrýsý vardýr. Siz kendi çaðrýnýza
iftira edildiðinde isimlerini koruma kulak verin ve onu sadakatle izleyin. Önce
gereksinimi duymazlar. kim olduðunu ve ne yapabileceðini bil. Hiç-
bir þey birdenbire ortaya çýkmaz. Yetenek
** Bilge insanlar, kendileri için iyi ve becerilerini uygulamalarla geliþtirme-
ya da kötü olan her þeyin kaynaðýnýn lisin. Hepimiz her zaman öðreniyoruz ve
kendi içlerinde olduðunu anlarlar. Bunu her zaman büyüyoruz. Zorluklarý kabul
anladýklarý için baþka insanlarý davranýþlarý etmek doðru bir davranýþtýr. Bizim bir son-
nedeniyle suçlamazlar. Kendi deðerlerine raki entelektüel, fiziki ve ahlâki geliþimiz
baþkalarýný inandýrmak için onlarý ikna buna baðlýdýr. Sakin ol. Eðer olmadýðýn biri
etmeye, inandýrmaya çalýþmazlar. gibi olmaya çalýþýrsan, kendi "hakiki
kendiliðini" küçültmüþ ve gayet doðal bir
** Bilgeliði doðrudan yaþamak, onun þekilde mükemmel olabileceðin alanlarda
hakkýnda bilgi sahibi olmaktan çok fark- geliþebilmene bir son vermiþ olursun.
lýdýr. Yalnýzca ilim sahibi olmaya fazla aðýr-
lýk vermeyin. Davranýþlarý ile konuþtuklarý ** Kendinin efendisi olmanýn yolu önce-
ilkeler arasýnda tutarlýlýk olan insanlarý birer likle kendine karþý dürüst olmaktýr.
örnek olarak izleyin. Kendinize karþý dürüst olmazsanýz, kendi-
SEVGÝ DÜNYASI
25
nizi tanýyamaz ve neyi düzeltip, yönetmeniz ve þov yapar gibi konuþmalardan, bulun-
gerektiðini bilemezsiniz. duðu ortamda en çok konuþan kiþi olma
durumlarýndan bütünüyle sakýnýlmalýdýr.
** Uzun zaman düþündükten sonra bir Bazý insanlar, sözlerine kuvvet ve yoðunluk
davranýþýn hikmet dolu olduðuna karar kazandýrmak için ya da dinleyenlerden
verdiyseniz, sonradan bu yargýnýzýn deðeri- bazýlarýný mahcup etmek, küçük düþürmek
ni düþürecek þeyler yapmayýn ve düþün- için imâlarda bulunabilirler, edepsizce veya
meyin. Kararýnýzýn arkasýnda durun. Bazý açýk saçýk konuþabilirler. Böyle bir konuþ-
insanlarýn sizin amacýnýzý ve niyetinizi yan- maya katýlmayý reddedin. Ciddiyetinizi
lýþ anlamýþ olabilirler, belki de sizi çoktan muhafaza ederek rahatsýzlýðýnýzý belli edin.
yargýlamýþ olabilirler. Ancak siz karar- Sohbet ederken kibar ve basiretli davrana-
larýnýza uygun þekilde davranmaya devam bilen kiþiler olun.
ettikçe korkacak hiçbir þeyiniz yoktur.
Saðlam bir duruþ alýn. Niyetinizi ve ** Bedeninize ve giyiminize özen gös-
amacýnýzý saklama yoluna gitmeyin. terin fakat aþýrýya kaçmayýn. Kendinizi
Gerektiði kadarýný saygýyla söyleyin. sergilemekten kaçýnýn.
Bilinç ve Bilinçdýþý
M. Reþat Güner
B farkýnda olabildiklerimizden
ibaret olan, içinde bulun-
duðumuz zaman ve mekân
yürüdüðü tamamen bilinçdýþý bir
süreçtir.
sýnýrlarýyla baðlý bulunan kýsmýmýzý Bazý örneklerle konuyu daha net hale
anlatmak için kullandýðýmýz bir getirebiliriz. Bilinçli zihin ve bilinçdýþý
kavramdýr. Þu an bu yazýyý okurken, zihin çeþitli benzetmelerle kolayca
sözcükleri görürsünüz, içinizden anlaþýlabilir. Örneðin önünüzde çok
seslendirirsiniz ve bütün bunlardan bir geniþ ve detaylý bir harita var. Diyelim
anlam çýkarýrsýnýz. Ama fark ki 10 m2 büyüklüðünde bir harita… Bu
etmediðiniz þey aslýnda bütün bu süreç- haritayý incelerken elinize bir büyüteç
lerin hiç farkýnda olmadýðýnýz, hattâ hiç alýyor ve çeþitli yerlerini inceliyor-
bilmediðiniz "bilinçdýþý" iþlemlerle sunuz. Haritanýn incelediðiniz kýsmý
yürüdüðüdür. Ve bu durum genellikle bilinçli farkýndalýðýnýzý temsil eder. O
fark edilmez, ama okuduklarýnýzý anla- an göremediðiniz ama yerinde duran
SEVGÝ DÜNYASI
28
diðer kýsýmlar ise bilinçdýþýný. Eðer bu Bilinçdýþýnýn Sýnýrlarý
haritaya yukarýdan bakarsanýz
bütününü görebilirsiniz, ama bilinçli "Peki bu bilinçdýþý zihnin sýnýrlarý
zihniniz haritanýn bütününü tüm detay- nereye kadar uzanýr?" diye
larýyla kavrayamaz. Zaman içinde düþünebilirsiniz. Sadece doðduðumuz
parça parça haritanýn her yerini andan bugüne kadar mý? Yoksa anne
öðrenebilirsiniz. Ve zaman içinde hari- karnýna düþtüðümüz andan itibaren
tanýn her yerine hâkim olabilirsiniz. öðrenmeye mi baþlýyoruz? Peki ya
Ama o haritayý anlatmanýz gerekirse bundan öncesi ve ötesi? Sözü fazla
bir anda sadece bir bölümünü anlata- uzatmaya gerek yok. Aklý baþýnda olan
bilirsiniz. Ýþte bilinçli zihin ve bi- herkes bilinçdýþýnýn bunlarýn ötesine
linçdýþý zihin buna benzer. Bililnçli uzandýðýný görüp anlayabilir.
zihin, haritanýn odaklandýðýnýz
bölümüdür. Bilinçdýþý ise geri kalan Meselâ üstün yetenekleri olan çocuk-
kýsýmlar. lar… Bu tip yetenekler sergileyen
çocuklara baktýðýmýzda yetenekli
Ayný þeyi bir kitap benzetmesiyle de olduklarý alanda yaþýtlarýna göre çok
anlatabiliriz. Diyelim ki, okuduðunuz önde olduklarý açýk ve nettir. Ben kendi
bir kitap var ve kitabý tekrar okuyor- alaným olan müzik alanýnda bu tip
sunuz. Kitabýn okuduðunuz sayfasýnda- yetenekli çocuklarý gördüðümde yap-
ki cümle bilinçli zihninizin içeriðini týklarýna gerçekten hayret ediyorum.
oluþturur. Kitabýn diðer sayfalarý ise Çünkü bazýlarý o kadar küçük yaþta o
bilinçdýþýný temsil eder. Belli bir anda kadar büyük iþler yapýyorlar ki, bunlara
sadece bir cümleyi ele alabilir, bir pa- bakýp sadece rastlantýsal bir olgu deyip
ragraf hakkýnda konuþabilirsiniz. Eðer geçiþtirmek mümkün olmuyor. Mesela
tüm kitabý ezberlediyseniz diðer kýsým- 10 yaþlarýnda bir kemancý kýz kendi
lar bilinçdýþýnda kayýtlýdýr. Fakat belli bestelediði konçertoyu çalabiliyor.
bir anda yalnýzca bir bölümünü dikkat Buna benzer çok sayýda örnek var. Bu
alanýna getirebilirsiniz. çocuklarýn yaptýklarý iþi bilerek doð-
duklarý o kadar net ki, bunu görmemek
Ýþte bu örnekler bilinç ve bilinçdýþý imkânsýz. Elbette her þeyin çeþitli tarz-
hakkýnda bize bir fikir verebilir. Þimdi da açýklamalarý yapýlabilir, ama bana
düþünün, doðduðunuz andan bu yana göre en kestirme açýklama evrenin
ne kadar çok þey öðrendiniz; gördük- hiçbir enerjiyi israf etmediði gibi har-
leriniz, duyduklarýnýz, hissettikleriniz, canan emekleri de israf etmemesi. Yani
yaptýklarýnýz, hayalleriniz vb… Ve tüm geçmiþte yapýlmýþ iþler, harcanmýþ
bu öðrendikleriniz bilinçdýþýnda kayýtlý çabalar ve öðrenmeler bugün burada
duruyor. Yeri ve zamaný geldiðinde doðmuþ bir bebeðin beynine nakil
devreye giriyor ve bundan gerektiði olabiliyor ve böylece üstün yetenek
kadar yararlanýyorsunuz. dediðimiz durum ortaya çýkýyor.
SEVGÝ DÜNYASI
29
Bu durumda "bilinçdýþý" dediðimiz "bilinçdýþý" etkileþimin günlük ha-
alanýn sýnýrlarýný epeyce geniþletmemiz yatýmýza olan etkilerini her zaman açýk
gerekiyor. Daha doðrusu, kendi kiþisel ve net bir þekilde fark edemesek de
bilinçdýþý alanýmýzýn daha geniþ bir yine de bizi etkilemeye devam ediyor.
"kolektif" alan içinde yer aldýðýný ve
bu kolektif alan ile etkileþim içinde Bu etkiler bazen ani sezgiler,
olduðunu anlamamýz gerekiyor. bazen de rüyalar olarak kendisini
gösterebiliyor. Bazen bir sanat
Bunu internet aðýna da benzeterek eserinde, bazen bir buluþta, bazen bir
anlayýþýmýzý kolaylaþtýrabiliriz. Ýnternet liderin ifadelerinde, bazen bir annenin
aðý, internet eriþimine sahip her bilgisa- çocuðuna davranýþýnda. Bilinçdýþýndan
yar kullanýcýsýnýn her yerden baðlana- gelen itilimler öyle ya da böyle ken-
bildiði büyük bir kolektif alan. Orada disini ifade edecek bir yol buluyor.
sayýsýz web sayfasý, e-mail, sosyal að
vs. içerisinde birçok bilgi, resim, Bilinçdýþýnýn Ýþlevleri
müzik, video vs. duruyor. Dilediðiniz
anda bunlardan istediðinize ulaþabilir, Aslýnda yaþantýmýzýn ve yaptýðýmýz
okuyabilir ve hattâ etkileþimli sitelerde eylemlerin o kadar büyük bir bölümü
bir þeyler paylaþabilirsiniz. Ýnternet aðý bilinçdýþýna dayalý olarak gerçekleþiyor
tam anlamýyla bir kolektif alan. Orada ki, bununla ilgili bir oran verecek olsak
bulunan her þey kaldýrýlmadýðý sürece herhalde en az yüzde 95 olurdu.
yerinde duruyor ve bu birikime her an Mesela tam þu anda muhtemelen bir
ulaþmak mümkün. Ve bu alan yerde oturmuþ bu yazýyý okuyorsunuz.
içerisinde belli bir hedefe ulaþmak için Gözleriniz sözcükleri takip ediyor,
düzenlenmiþ "arama motoru" denilen içinizden bu sözcükleri seslendiriyor-
sistemler de mevcut. Buraya aramak sunuz ve zihniniz bunlardan kendi
istediðiniz konu ile ilgili sadece sözcük daðarcýðýna göre anlamlar çýkarýyor…
deðil, resim de girebiliyor ve ilgili Bu arada kalbiniz atmaya devam edi-
konularda tarama yaptýrabiliyorsunuz. yor, nefes almaya devam ediyorsunuz,
bedeninizdeki çeþitli kaslar sizi oturur
Bizim bilincimiz de buna benzer - ya da ayakta tutabilmek için çalýþmaya
aslýnda sonsuz derecede kapsamlý- bir devam ediyor, bedeninizdeki tüm
bilgi ve veri okyanusu içerisinde bu yaþamsal iþlevler sürüyor vs. vs. Bütün
sistemle kaçýnýlmaz bir etkileþim bu iþlemler tamamen farkýndalýðýnýzýn
halinde varlýðýný sürdürüyor. Bir dýþýnda bilinçdýþý bir biçimde gerçek-
taraftan duyular yoluyla etrafýmýzdaki leþiyor. Bu arada beyniniz burada
dünya ile etkileþimimizi sürdürürken okuyup anladýklarýnýzý bilinçdýþý
diðer yandan bilinçdýþý düzeyde bun- belleðinize kaydetmeye devam ediyor.
dan çok daha geniþ bir sistemle et- Sonra yeri geldiðinde bu öðrenmeler-
kileþim içerisinde bulunuyoruz. Bu den yine bilinçdýþý düzeyde yararlaný-
SEVGÝ DÜNYASI
30
yorsunuz. Belki bir kýsmý bilinç (1901 - 1980) bilinçdýþýnýn önemini en
düzeyine çýkýyor, bir kýsmý ise iyi kavrayan ve ondan terapi alanýnda
bilinçdýþý düzeyde kalmaya devam en etkili biçimde yararlanan insanlar-
ediyor. dan biriydi. Erickson kendisinin
geliþtirdiði çok çeþitli yöntemleri kulla-
Ve öðrenme dediðimiz süreç belli bir narak -bu yöntemler genel olarak
oranda bilinç düzeyinde gerçekleþirken "Ericksonian Hipnoz" olarak
büyük oranda bilinçdýþýnda gerçek- adlandýrýlýr- insanlarý bilinçdýþý kay-
leþiyor. Yani çoðu zaman neyi nasýl ne naklarla buluþturur ve onlarýn
þekilde öðrendiðimizi bilmeden içlerindeki potansiyeli hem psikolojik
öðreniyoruz. Ve bu öðrendiklerimiz problemleri çözmek hem de yaþam-
yine bilinçdýþý olarak kullanýlýyor. larýný daha verimli hale getirmek için
kullanýrdý. Erickson'un bilinçdýþý ile
Bilinçdýþýný Yönlendirmek ilgili öðrencilerine ve bazen danýþan-
larýna anlattýðý hoþ bir öykü vardýr:
Bu durumda aklýnýza þöyle bir soru
gelebilir: "Peki bilinçdýþý bu kadar çok "Amerika'da bir çiftlikte atlardan biri
þey biliyorsa, hattâ sýnýrlarý bizim kaybolur. Birkaç gün sonra bir adam
farkýnda bile olamadýðýmýz kolektif bir kaybolan atla birlikte çiftlikte belirir.
alana kadar uzanýyorsa, o zaman bu Sahibi atý hemen tanýr ve adama onu
potansiyeli nasýl kullanýlýr hale getire- nasýl bulup getirdiðini sorar. Adam 'ben
biliriz?" bir þey yapmadým ki, at buraya kendi
geldi.' diye cevap verir. Atýn sahibi
Aslýnda bu potansiyelin ciddi bir peki burayý nasýl buldunuz? diye
bölümünü halen kullanýyoruz. Ama üsteler. Atý getiren adam, 'Bu güzel
yaþamlarýmýz genellikle belli bir yöne hayvan benim çiftliðime geldi.
doðru hedeflenmemiþ olduðundan Davranýþlarýndan vahþi olmadýðýný
dolayý bilinçdýþý kaynaklar da potan- anladým. Sonra ona eyer vurdum ve
siyel halde kalmaya devam ediyor. yola çýktýk. Bazen biraz ot yemek iste-
Bunlarý harekete geçirmek ve buradaki di, izin verdim. Bazen biraz su içmek
potansiyelden yararlanabilmek için istedi, ona su içirdim. Sonra onu tekrar
yapýlabilecek çok þey var. Ama ilk yola soktum ve hep yola devam ettim.
yapýlabilecek þey herhalde kendinize Sonunda buraya geldik. Yani aslýnda o
belli bir hedef saptamak ve o hedef kendisi geldi' diye yanýtlar."
doðrultusunda eyleme geçmektir.
Bu öyküde tahmin edeceðiniz gibi
Bilinçdýþýna eðer bir hedef vermez- "at" bilinçdýþýný temsil etmektedir. Yani
seniz hiçbir yere gitmez. Dünyanýn bilinçdýþý kendince bir þeyler arar. Onu
gelmiþ geçmiþ en büyük terapist- yolda tutar ve ona bir hedef verirseniz
lerinden birisi olan Milton Erickson sizi gitmeniz gereken yere ulaþtýracak-
SEVGÝ DÜNYASI
31
týr. Ama onu baþýboþ býrakýrsanýz Bilinçdýþý Kaynaklardan
oradan oraya gezer… Yararlanmak
Bilimsel Kaynaklarda
Foton Kuþaðý
Derleyen: Ýsmail Acar
HALLEY'in bu bulgusu,
Alman Astronom Fredrick
Wilhelm BESSEL (1784-1846)
tarafýndan Pleiades'teki yýldýz-
larýn her yüzyýl 5,5 saniye yer
deðiþtirdiðini hesaplamasýyla
kanýtlanmýþtýr.
Dr. DMITRIEV ve
Uzayda Enerji Deðiþimi
"ABD'li bilim
insanlarý, Samanyolu
Galaksisi'nin
merkezinde, bir-
birine yapýþýk dev
boyutta iki kabarcýk
tespit etti. ABD
Ulusal Havacýlýk ve
Uzay Ýdaresi
(NASA), þimdi
SEVGÝ DÜNYASI
37
'Fermi Gamma Iþýný Uzay Teleskopu büyük keþfin ardýndan, neredeyse
ile keþfettiði dev kabarcýklarý anlam- Samanyolu Galaksisi kadar geniþ
landýrmaya çalýþýyor. olan kabarcýklar için, "Biz de galak-
simiz hakkýnda çok þey bildiðimizi
NASA'ya baðlý gök bilimciler, gama zannediyorduk" yorumunu yaptý.
ýþýnlarý yayan dev oluþumlarýn ne oldu-
ðu hakkýnda neredeyse hiçbir bilgileri Bir yýl önce, ABD'nin California
bulunmadýðýný belirtti. Geniþlikleri 25 eyaletindeki Kavli Kuramsal Fizik
bin ýþýk yýlý (bir ýþýk yýlý yaklaþýk 10 Enstitüsü'nden Gregory DOBLER,
trilyon kilometre) olan yer fýstýðýný Samanyolu Galaksisi etrafýnda enerji
andýran kabarcýklar, Samanyolu yüklü parçacýklar içeren esrarengiz bir
Galaksisi'nin üst ve alt kýsýmlarýnda 'sis' bulunduðunu belirtmiþti. Fermi
birbirine yapýþýk halde bulunuyor. Teleskopu, bu 'sis' oluþumunun gama
ýþýnlarý, yani elektromanyetik radyas-
Bu göksel oluþum, Baþak Takýmyýl- yonun yüksek enerji içeren formu
dýzý'ndan Turna (Grus) Takýmyýldýzý'na olarak ortaya çýktýðýný tespit etmiþtir.
kadar görünür gökyüzünün yarýsýndan
fazlasýný kaplamaktadýr. Milyonlarca Harvard Üniversitesi Astrofizik
yýllýk bir oluþum olabilir. Bulgular Merkezi'nden Doug FINKBEINER ise
üzerine kaleme alýnan bir makale "The gizemli sisin kaynaðýnýn kara madde
Astrophysical Journal"da yayýnlanmak olabileceðini ileri sürüyor. FINKBEI-
üzere kabul edilmiþtir. NER ve ekibi, galaksinin merkezinde
bulunduðunu düþündükleri kara madde
Gök bilimciler dev kabarcýklarýn kay- parçacýklarýnýn çarpýþarak gama ýþýnlarý
naðýný çözebilmiþ deðiller. Bir teori, ortaya çýkardýðýný ve dev kabarcýklarý
kabarcýklarýn galaksinin merkezinde meydana getirmiþ olabileceðini öne
yeni doðan yýldýzlarla ölmekte olan sürdü. FINKBEINER, "Kara madde
yýldýzlarýn ortaya çýkardýðý enerjiyle galaksinin merkezinde 3 milyar yýldan
oluþmuþ olmalarý yönünde. Bir diðer beri bulunuyor" dedi ve bahsettiði çar-
teori ise, Samanyolu Galaksisi'nin mer- pýþmalarýn bu süre içinde dev kabarcýk
kezindeki bir kara delikten püsküren þeklini almýþ olabileceðini savundu."
çok yüksek miktardaki kütlenin bu
kabarcýklarý oluþturduðu yönünde. "Güneþ Sisteminin
Ancak gök bilimciler dev kabarcýklarýn Kenarýndaki Kuþak"
uzayýn neredeyse dörtte birini dolduran
ve gezegenleri birarada tutan gizemli 24 Mayýs 2010 tarihli 'Science Daily'
kara madde olmadýðýný belirtiyorlar. Dergisi, kaynak olarak Polonya
Bilimler Akademisi, Uzay Araþtýrma
Princeton Üniversitesi'nden gök Merkezi'ni göstererek þu bilgiyi ya-
bilimci David SPERGEL, yapýlan yýmlamýþtýr:
SEVGÝ DÜNYASI
38
çýkan
bilim
çevreleri,
"bu
artýþlarýn
nedeninin,
dünyanýn
içsel tep-
kisi
olmayýp,
evren ile
Güneþ sis-
temi
arasýnda
ortaya
https://www.sciencedaily.com/releas- çýkan enerji alýþ-veriþlerinden kay-
es/2010/05/100521191114.htm naklandýðý"ný ileri sürmektedirler.
"Güneþ, yakýnda güçlü bir galaktik Bu yöndeki yaklaþým ile ilgili olarak
gaz bulutuna mý girecek? aþaðýda uzantýsý verilen "Güneþ Siste-
mini Bir Þey Etkiliyor"/"Something is
Amerikan-Polonyalý bilim insanlarý Affecting the Solar System" videosu
ekibi, geçtiðimiz yýl NASA'nýn küçük dikkatle izlenmelidir:
boyutlu keþif uydusu IBEX tarafýndan https://www.youtube.com/watch?v=Km
saptanan enerjik nötr atomlardan 3uhv6oVWg
oluþan yüksek emisyon alanýnýn,
yýldýzlararasý bir 'Gaz Bulut'u ile Prof. Dr. Ahmet ERCAN ve Prof. Dr.
'Yerel Kabarcýk' olarak tanýmlanan Þükrü ERSOY'un katýldýðý 'Gündem'
sýcak bir gaz bulutunun bölgeye yak- TV Programýnda yayýmlanan "New
laþmasý sonucu ortaya çýkabileceðini Scientist'in Deprem Ýddialarý Tartýþýlý-
öne sürüyorlar. Eðer bu hipotez yor" - "Küresel Isýnma Depremi Tetik-
doðruysa, IBEX, Güneþ'in yüz yýl ler mi?" söyleþisinde dünyayý etkileyen
içinde girebileceði yýldýzlararasý buluta enerji deðiþimleri ele alýnmakta ve
ait sýcak maddeyi saptamýþ durumda." Dünyamýzýn içinde bulunduðu göksel
sistemde ortaya çýkan fiziki deðiþim-
Olgu ile ilgili lere ve etkilerine deðinilmektedir:
Video ve TV Programlarý
Bu söyleþide de ortaya çýkan en
Günümüzde artan sismik ve volkanik önemli husus "Dünyayý bazý dünyadýþý
hareketlilik ile doðal felâketlerden yola olgularýn etkiliyor olmasý"dýr.
SEVGÝ DÜNYASI
39
Mutluluk Ýstasyonu
Yazan: Tobin Hart, Ph.D.,
Çeviren: Nelda Ýnan
Akaþ’ýn Gücü
Kryon Celsesi