Professional Documents
Culture Documents
Aikido Japon Kılıçları - Boken
Aikido Japon Kılıçları - Boken
1
ölçüde ortadan kaldırarak büyük bir kolaylık sağlamıştır.
Çelik kılıçlarla yapılan talimlerde güvenlik adına, güç
boğulup kısıtlanırken Boken'le yapılan çalışmalarda
haraketlere bütün enerji ve gayret ortaya koyulabiliyor ve
bu sayede de öğrencinin ustalığı giderek
mükemmelleşebiliyordu. Bununla beraber Boken
kullanılması, bir talim seansındaki bütün tehlikeleri
ortadan kaldırmıyordu. Şayet sert ve sağlam meşe
namlunun köşeli kısımları kafasına veya bel kemiğine uygun
açıda isabet ederse bir silahşör ciddi şekilde
yaralanabiliyordu.
2
Kendo'da temel tekniklerin yapılışında ve Kata
çalışmalarında kullanılır. Kendo'nun dışında da Iaido'da da
Katana veya Iaito haricinde sadece Boken kullanılır.
Standart Boken yapısından farklı olarak, değişik ekollere
veya Ryu'lara özel bir çok faklı Boken tipi vardır.
3
gibi aynı ağacın, mesela Kızılmeşe'nin değişik yerlerinden
de elde edilebilirler. İdeal boken 2-3 saat normal bir efor
sarfederek yorulmadan çalışmaya izin verecek hafiflikte
olan tahtadan yapılmış olandır.
4
silahların uzun ömürlü olmaları için rastgele yağlardan
kaçınmak gerekir. Bokenin uzun kullanımı için gereksiz yere
sert yüzeylere vurulmaması lazımdır. Ayrıca aşırı ısıda,
yağmurda veya tahtanın tabiatına aykırı atmosfer
şartlarında tutulmamalıdırlar. Odun yağı ismi verilen yağ,
Doğu Hindistan taraflarında yetişen bir ağaç türünden elde
edilmektedir. Sadece ticari amaçlarla bu tür özel yağların
kullanılması geniş ölçüde tavsiye edilmekle birlikte aynı işi
heryerde bulunabilen Fındık yağı ile yapmak da
mümkündür.
Bokuto
Günümüzde bir çok yerde Bokuto kelimesinin, Boken'le
eşanlamlı kullanıldığı görülmektedir fakat özgün olarak
Bokuto, Boken'den farklı birşeyi anlatır. Bokuto,
Japonya'da eski hekimler tarafında taşınan tahta kılıçtır.
Bokuto bir meslek sembolü olarak veya sadece aksesuar
amaçlı olarak taşınırdı.
5
TAHTA KILIÇ
6
Yüzyıllarda İngiltere'de sopayla yapılan bir eskrim şekli
türetildi. Singlestick veya Cudgel. Bu kılıçlar, kabzalarına
sepet korkuluk iliştirilmiş olan ve Dişbudak ağacından
yapılan sopalardı.
7
isteyen kimse bir silah sembolü değil kitap, tespih veya
benzeri birşey taşır. O devirde de bu devirde de bu
böyledir. Bir çok efsane ve fazla geçerli sayılmayacak kayıt
da Horasan erenlerinin Tahta kılıcı silah olarak taşıdıklarını
söylerler. Onların Kılıç yerine Tahta kılıç kullanma
nedenleri barışçılığı göstermekten ziyade ruhsal güçlerini
belli etmek içindi. Yani "Biz iman gücümüzle, çeliğe karşı
tahta ile bile mücadele edebiliriz" gibi bir düşünce. Tahta
kılıçla, çelik kılıçla bile zor yapılacak şeyleri başararak
saygınlık kazanmak ve insanları kendi yollarına çekmek.
Buna benzer bir düşünce Miyamoto Musashi tarafından da
savunulmuştur. Musashi gerçek bir silahşörün ya da
savaşçının her aletle mükemmelen savaşabileceğini ve özel
bir kılıca gerek olmadığını savunarak düellolarında tahta
kılıcı tercih etmiştir. Her ne kadar Horasan erenlerinin
Tahta kılıcı gerçek silah olarak taşıdıkları fikrini savunacak
önemli bir referans yoksa da karşı tezi savunacak önemli
bir referansın bulunmadığı da unutulmamlıdır.
8
türbesi Sivas ili Divriğ ilçesinin Güneşli Köyüne 14 km.
mesafedeki bir mezrada bulunmaktadır. Değişik tarihlerde
onarım görmesine rağmen tipik bir Selçuklu mimarisi
özelliği taşıyan türbe Kültür Bakanlığı tarafından
“Taşınmaz kültür varlığı” olarak tanınmış ve koruma altına
alınmıştır. Adına, Ankara’da kurulmuş bir dernek de
bulunmaktadır.
9
doğradı. Ermeni pîşman olup zâr eyledi. Seyyid, hâline
acıdı, Allah’a duâ etti. Merkeb sırtında yükü ile dirilib
ayağa kaldı. Ol vakitden beri Ermeni kalaycılar hangi
köye gitseler Garîb Musâlu var mı tahkik ederler. Ânın
bakırların akçe almadan kalaylarlar. Garîp Musâ’nın
Küçük Tekke nâm türbesi ziyaretgâhdır...”
Türbenin ilerisindeki kurumuş ulu ardıç için, tahta kılıcı
yapıldığı ağaç gözüyle bakılır.
10
deyiş söylemiştir. Bu deyişten sadece Tahta kılıç ile ilgili
dörtlüğü alıyoruz.
11
Kâbe’nin eşiğinin, Hazret-i Muhammed’in torunlarının
beşiğniin ağaçtan olduğunun deyişlerde terennüm
edilmesinin bir arada değerlendirilmesi, bunlardaki doğa
ve ağaç sevgisinin eskiliği ve sağlamlığı konusunda fikir
edinmemizi mümkün kılmaktadır."
12
daha sonraları vakıf haline getirilmiştir. Seyyid Rüstem
Gazi (Gazi Rüstem Baba Sultan)’nin yazdığı Vilayet-
nâme'deki bilgilere göre de Kızıldeli, Yıldırım Beyazid'in
ordusuna karışmış; İznik, Gemlik ve Bolayır’ın
fethedilmesinde önemli rol oynamıştır. Dimitoka’da
kurduğu dergâhta Hakk’a yürümüş, burada defnedilmiştir.
13
Erenler serveri ol pîrim Ali
Ser-çeşme olmuştur Urum iline
Ağaçtan Zülfikar ol gerçek veli
Ol dem tekbir oldu pîrin beline
14
hizmet edilir. Başların tacıdır. Darda kalanların imdadına
yetişir. Onu ziyaret etmek gerekir.
15
JAPON KILIÇLARININ
YAPIM ÖZELLİKLERİ
BATI KILIÇLARI
16
olabilen kılıçlar yapılmıştır fakat bu kılıçların keskinliği hiç
bir zaman bir Japon kılıcıyla mukayese edilebilecek
dereceye ulaşamamıştır. Batı kılıçları daha ziyade zırhlı
silahşörlerin bir birbirlerine vurmaları için
tasarlanmışlardır. Bu da keskinlikten çok sağlamlığa ihtiyaç
duyulması anlamına gelir. Keskin yüzleri fazla keskin
olmayan uzun ve hantal kılıçlar ortaçağ boyunca
kullanılmıştır. Tabii batılı ikiel kılıcı denilen uzun ve kabzası
iki elle kavranabilecek kadar uzun kılıçlar son derece ağır
ve hantal şeylerdi. İki keskin yüze sahip olan bu kılıçlar
kesişten ziyade vurmak, darbe, balta gibi yarma
haraketleri için tasarlanmış şeylerdi. Tabii bu
anlatılanlardan batı kılıçlarının tamamen kör oldukları
anlamı da çıkartılmamalıdır fakat onlar teknik kesişler için
değil zırhlı şövalyelere vurmak için yapılan silahlardı. Daha
ileri dönemlerde daha kıvrak, esnek ve tekniğe kuvvetten
fazla imkan tanıyan kılıçlar yapıldı. Avrupa'da özellikle
suvari kuvvetleri tarafından uzun süre tek kenarı keskin
olan eğri kılıçlar da kullanılmıştır fakat bular da fazla bir
özelliğe sahip değillerdi. Kısa zamanda da Avrupa'da
"Rapier" ismi verilen, keskinlik faktörü hiç düşünülmeyen
hatta bir kılıç döğüşü sırasında namluları çıplak elle bile
kavranabilen şiş benzeri kılıçlar moda oldu.
17
Rapier sadece dürtme haraketleri ile kullanılan, iyi bir usta
tarafından yapılmışsa kolay kolay kırılmayan esnek bir
silahtı. Avantajları dar yerlerde, kapalı mekanlarda çok
kolay kulanılabilmesi, bir hamleden sonra sivri ucun rakibe
çok kolay çevrilebilmesi gibi şeylerdi. Buna karşılı kılıç
kullanıcıları Rapier'in etkili bir silah olmadığını iddia
ediyorlar ve açık havadaki karşılaşmalarda kılıcın daha
etkili olduğunu savunuyordu. devrin anlayışına göre bir
anlaşmazlığı çözümlemenin en kesin yolu düello olduğu için
kısa zamanda Rapier ve kılıç kullanıcıları yoğun bir düello
dönemine girdiler. Bu dönem "XVII. Yüzyıl Rapier savaşı"
olarak bilinir. Sonunda Rapier kullanıcıları açık bir üstünlük
kazandılar ve Rapier Avrupa silahşörlerinin değişmez silahı
haline geldi.
18
ekollerinde keskinlik ön plandaydı. Teknik söz konusu
olduğu zaman ve özellikle de kılıcı rastgele sağa sola
savurmak yerine hassas, fazla güç istemeyen zarif
tekniklerle kullanmak söz konusu olunca keskinlik büyük bir
önem kazanmaktadır. Sonuç olarak keskin olmayan bir
kılıçla rakip, zarif ve hızlı tekniklerle değil, balta gibi
vurarak yaralanabilir.
JAPON KILIÇLARI
Japon kılıç tekniği ise hangi kılıç ekolü olursa olsun sadece
tekniğe dayanan yöntemler kullanıyordu/kullanıyor. Japon
Savaş sanatları kültürünü inceleyen ve hatta fazla
incelemeyip konu hakkında sadece sinema vasıtasıyla fikir
sahibi olan kimseler bile bilirler ki, kılıç kullanmakta erkek
ve kadın arasında fazla bir farklılık yoktur. Bir kadın da
fiziksel olarak erkekten daha zayıf olmasına rağmen kılıcı
erkekle aynı derecede kullanabilir, gerekirse bir insanın
kafasını kopartabilir. Bunun nedeni ön planda kuvvetin değil
tekniğin olmasıdır. Yani teknik olarak kılıç kıllanan bir
erkek sadece bir kadının gücünden de az bir güç
kullanabilir. Binlerce defa tekrarlanan haraketler, hızlı,
kesin ve zarif kesiş haraketleri sonucunda bir kadın da bir
erkek kadar kılıç kullanıp, erkekle başabaş mücadele
edebilir ve hatta çok daha tehlikeli olabilir. Fakat tabii
bunun için tek birşey gereklidir. Yeterince keskin bir kılıç.
19
Burada da karşımıza konunun başında sözü edilen sağlamlık
ve keskinlik sorunu çıkmaktadır. Sonuç olarak Japon kılıç
ustaları (kılıç yapımcıları), demir gibi yumuşak metalle
sertleştirilmiş çeliği kombine ederek kılıçlarına çok özel
bir karakter kazandırdılar.
20
de verirler. Çoğu zaman da bu işlemlerin her biri ayrı bir
usta tarafından yapılır. Yapılan işlemler her kılıçta biraz
değişir ve asla birbirinin aynı iki kılıç olmaz. Özet olarak bu
şekilde yapılmış bir kılıç bir insanın parmak izi gibi eşi
olmayan bir parça olur.
21
KILIÇ PARÇALARI
Kılıç denildiği zaman akla gelen şey bir veya iki kenarı
keskin bir namlusu ve elle tutulan bir kabzası olan, delici ve
kesici silahtır fakat Japon kılıçlarını bu şekilde düşünemek
gerekir. Bir kılıç kınından ayrılmaz bir bütündür. Kın, kılıcın
taşındığı bir muhafaza, bir aksesuar değil tam olarak
tamamlayıcı bir parçadır.
SAYA (Kın)
Saya ve Saya parçalarını görmeden önce Türkçe'deki
karşılığı olan Kın kelimesi hakkında bazı küçük açıklamalar
yapılması yerinde olur. Bazı kimseler Kın yerine yanlış
olarak "Kılıf" kelimesini kullanmaktadırlar. Herşeyden önce
bir kılıcın kını olur. Kılıfı olmaz. Bu iki kelime eşanlamlı
değildir. Mesela bir tabancanın kılıfı olur. Kını olmaz. Kılıf,
kapladığı şeyi sıkı sıkıya saran ve deri, kumaş ya da benzeri
esnek bir malzemeden yapılan bir koruyucu kaptır. Buna
karşılık kın kelimesi ile ifade edilen şey sert malzemeden
yapılan bir kılıç ya da bıçak muhafazasıdır. Kullanılan
22
malzeme tahta, deri kaplanmış tahta veya batı kılıçlarında
görüldüğü gibi metal olabilir. Ayrıca Kın kelimesi Türkçe'de
sadece Kılıç ve Bıçak için kullanılır buna karşılık kılıf
kelimesi bir çok şey için kullanılır. mesela Gözlük kılıfı,
Tabanca kılıfı gibi.
23
nikah veya resmi törenlerde kullanılan kın başka olabilirdi.
Kın parçaları aşağıdaki gibidir.
24
5 - Koiguchi: Kının ağzı.
TSUKA (Kabza)
Japon kılıçlarının en pratik ve diğer geleneklere göre en
akılcı parçası kabzadır. Japon kılıçlarının kabzaları bir örgü
kordonla sarılarak kaplanır. Bu kordon, ele rahat oturması
için Sageo'dan daha ince bir dokumadan da olabilir. Elin
terlemesi ya da savaşta kan bulaşması durumlarında
kabzanın elden kaymasını önler. Batı kılıçlarında kabzayı
kontrol altında tutabilmek ve kılıca denge kazandırmak için
kabza dibine bir metal topuz koyulur fakat bu durumda bile
ter veya kandan ıslanmış bir kabzayı çeşitli bilek
haraketleri yapılırken zaptedebilmek kolay değildir.
Kabzanın kumaşla kaplanması bu zorluğu ortadan kaldırır ve
sargılar kirlendiği zaman da kolaylıkla değiştirilir. Kabzalar
da kın gibi çok hassas planlanarak yapılırlar. Hafif ve
sağlam tahtadan yapılan kabzalar kılıcın kabza içinde kalan
kısmına tam olarak uymalıdırlar. Tahtadan (Ya da uygun
olan hafif ve sağlam herhangi bir madde de kullanılabilir)
yapılan kabza önce parlak ve sert bir deri (Same) ile
kaplanır, sonra üzerine bir örgü kordon (Tsuka ito)
sarılarak kaplanırlar.
25
1 - Kashira: Kabzanın dibindeki metal yumruk. Bu parça
çok çeşitli desenlerde ve şekillerde olabilir. Çok sade, düz
bir metalden olabileceği gibi son derece süslü, karışık
desenli de olabilir. Kashira, Fuchi ile takımdır. İki parça
aynı desendedir ve birbirlerini tamamlarlarlar.
26
6 - Fuchi: Tsuka ile Tsuba'nın, başka bir ifade ile Kabza
ve kabza korkuluğunun birleştiği yerdeki yüzük (Bak. 1 -
Kashira).
27
TO SHIN (Namlu)
28
NAKAGO (Kabza)
Nakago kılıcın Tsuka'nın içinde kalan kabza kısmını anlatır.
Japonca'da Kabzanın dış kısmını anlatan Tsuka kelimesi ile
Kılıcın, Tsuka içinde kalan bölümünü anlatan Nakago
kelimesi vardır. Yazık ki, Türkçe'de bu parçaları ayrı ayrı
ifade eden farklı kelimeler ya yoktur veya vardır da,
zamanla dilin kısırlaştırılması yüzünden, kullanılmaya
kullanılmaya unutulmuştur. Buyüzden biz bu iki bölüme de
Kabza diyoruz ve neyin ne olduğunu cümlelerle
anlatabiliyoruz. Esasen Kabza kelimesi de Arapça'dır.
Burada Kavramayı, sıkıştırmayı, tutmayı yani tutulacak yeri
ve tabii tam anlamıyla Tsuka'yı ifade eder.
29
3 - Mei: Kılıcı yapan ustanın imzası. Tabii ki, yukardaki
çizimde herhangi bir imza görülmemektedir. Çizim, Mei'nin
genellikle bulunduğu alanı göstermektedir.
30
KANTEI
Kontrol yöntemi
Aşağıdaki sıralamanın her maddesi dikatle kontrol
edilmelidir.
31
Horimono : Keskin kısım
32
birleştiği nokta) ve Mune Yaki'nin (Mune'deki
sertleştirilmiş bölge) varlığına dikkat et .
33
SUGATA
(Kılıç şekil ve Kesitleri)
Hira Zukuri
34
Kiri Ha Zukuri
35
Moro Ha Zukuri
Shinogi Zukuri
36
Shobu Zukuri
37
Kanmuri Otoshi Zukuri
U no Kubi Zukuri
38
Osoraku Zukuri
39
SORI TİPLERİ
40
Yamashiro eyaletinin değişik bir ismidir. Belki de bir çok
kılıç burada yapıldığı için bu tip Sori'ye bu isim verilmiştir.
Saki Sori
41
KISSAKI ŞEKİLLERİ VE FUKURA
Fukura
Ko Kissaki
42
Chu Kissaki
O Kissaki
Ikubi Kissaki
43
Ikari Kissaki
Kamasu Kissaki
44
MUNE ŞEKİLLERİ
45
BOSHI ŞEKİLLERİ
46
HAMON ÖZELLİKLERİ
47
48
NIE VE NIOI - YAKIBA / HA
ÖZELLİKLERİ
49
HADA ÇEŞİTLERİ
Tamamlayıcı terimler
50
Tekrar Katlamak
Masame Hada
51
Ayasugi Hada
Itame Hada
52
Mokume Hada
Nashiji Hada
Nashiji'nin anlamı Armut deri'dir. Ve Komokume Hada'nın
yoğun şeklidir.
Muji Hada
Muji, Sade, süssüz anlamındadır. Bu hada çok küçük ve ince
desenlidir.
53
NAKAGO TİPLERİ
54
Orikaeshi Mei: O Suriage durumunda Nakago'nun Mei'yi
taşıyan kısmı tutulmaya devam edilir ve yeni Nakago'nun
üzerine 180 derece kıvrılır.
55
Shiri Bari Gata
Gohei Gata
56
Funa Gata
Furisode Gata
57
Tanago Bara Gata
58
NAKAGO JIRI ŞEKİLLERİ
59
YASURİME
(Bilgi işaretleri şekilleri)
Yasurime, Kantei'deki başka bir önemli faktördür.
Nakago'nun yüzeyinde bulunur. Kılıcın yapım dönemine ait
bilgi verir. Japon kılıçlarınının kabzaları asla temizlenmez
aksi takdirde kılıç ciddi değer jaybına uğrar.
60
JAPON KILIÇLARININ
ORTALAMA UZUNLUKLARI
61
EMİTASYON KILIÇLAR - KARBON 440
Metal
Taklit kılıçlar toplu adıyla tanıdığımız Karbon 440
(Stainless Steel) kılıçlar, oldukça çok rastlanılan, dünyanın
hemen her yerinde dekorasyon eşyaları satan
dükkanlardan, turistik hatıra eşyası satan seyyar satıcılara
kadar hemen her yerde karşımıza çıkabilen kılıçlardır.
62
kılıçlarının yapım özellikleri" başlıklı kısımda incelenmiştir.
Buna karşılık Karbon çeliğinden yapılan bir kılıcın içi dışı,
her yanı sert çeliktir. Bu yüzden de onların kırılmaları ya
da çentilmeleri çok kolaydır.
63
Steel ya da Karbon 440, mutfak bıçakları, küçük çakılar
hatta Av bıçakları için mükemmel bir malzemedir fakat
uzun kılıçlara uymaz. Kılıcın sert bir yüzeye ye da başka bir
kılıca çarpması sonucunda kolaylıkla kırılır. Buna karşılık
küçük bıçakların dirençleri çok yüksek olur ve darbeden de
çok etkilenmezler. Gene de belirtmek gerekir ki, Balık
adam malzemesi satılan yerlerde görülebilecek olan deniz
bıçaklarının ciddi modelleri ve en pahallı tipleri gene
paslanmayacak şekilde yapılmalarına rağmen Karbon
çeliğinden değildirler çünkü bu bıçaklar gerekirse kayaların
arasına sıkıştırılıp, lövye olarak kullanılacak, gerekirse bir
köpek balığıyla mücadele edebilecek tarzda düşünülürler.
Özet olarak Karbon çeliğinden yapılmış bir kılıç istenilirse
kılıç çalışmalarında kullanılabilir. Onlarla döğüşe girilebilir
fakat kılıç kılıca çarpıştırmak için güvenmek doğru değildir.
Bu kılıçlar çeliğin kalitesine göre inanılmaz derecede keskin
de olabilirler. Tabii bu keskinlik asla gerçek bir Katana ile
ya da çelikten yapılan, kesebilen bir Iaito ile mukayese
edilmemelidir.
Kabza
Emitasyon kılıçların bazılarının kabzaları fiidişi benzeri
sert bir malzemeden yapılır. Tabii ki, aklıbaşında hiç kimse
bu malzemeyi fildişi zannetmez çünkü söz konusu kılıçların
en pahallısı bile 250 dolardan fazla değildir. Ortalama
olarak bu kılıçlar 50 ile 120 dolar arasındadır. Kılıç
kabzalarının genel olarak sert plastikten yapıldığına inanılır
64
fakat durum böyle değildir. Özellikle, pahallı sayılabilecek
olan modellerde, mesela Highlander, sinema filmlerinde
veya Tw dizisinde kullanılan kılıçların kabzalarında
hammadde olarak plastik değil, uzay elbiseleri , Kurşun
geçmez yelekler, Yelken ve yelken ipleri yapılan Kevlar
kullanılır. Buyüzden de söz konusu kılıçların kabzaları
zannedilenden kat kat dayanıklıdır.
Buna rağmen kabzaları adam, dal, ejderha gibi
süslemelerden olan ve kabza dibinde Kaşira (Bak:
Yukardaki kılıç parçaları / Tsuka bölümü) olmayan
kabzalar güvenilir değildirler. Onlarda kılıç, kabzanın içine
belki yapıştırılarak oturtulur, belki malzeme kılıcın üzerine
püskürtülerek, lazer teknolojisi ile monte edilir fakat ne
şekilde olursa olsun, savrulan bir kılıcın kazanacağı ivme
gücüne göre fazla güvenilir değildirler. Diğer tip kabzalar
ise fazlasıyla güvenilir olabilirler. İster bir Japon kılıcının
Tsukası olsun, ister bir batı kılıcının kabzası olsun
emitasyon kılıçların kabzaları, gerçek kılıç gibi kabzanın
içinde kalan kısma vurulan bir pimle kabzaya monte
edilmezler.Bu kılıçlarda kabza içinde kalan kısım uzun bir
vida ile sonlanır ve kabza dibindeki topuzun altında kalan
bir somun ile sıkı sıkıya bağlanır. Tabii ayrıca gerçek
kılıçlardaki gibi pimler de vardır. Özet olarak emitasyon bir
katana, gerçek bir katanadan farklı olarak pimden başka
bir de uzun ve güçlü vida ile kabzaya monte edilirler.
Halbuki gerçek bir kartana'da Kabza ile kılıcı birleştiren
tek şey çoğu zaman tahta olan bir tek pimdir. Japon kılıcı
65
modelleri söz konusu olursa emitasyon kılıçların gerçek
kılıçlardan en büyük farkı Kashira'ının, Tsuka ito ile
bağlanmayıp sadece yapıştırılmasıdır. Böyle bir kılıçla
çalışma yapılırsa kısa zamanda Kashira yerinden çıkıp insnın
elinde kalabilir. Tabii ki, bu, kılıç güvenliği için sorun
yaratmaz. Sadece kabza bozulur. Aynı parçanın yerine
yeniden yapıştırılması mümkündür.
Kabza temizliği
Emitasyon Japon kılıclarının kabzaları fazla ellendiği ya da
kılıç çalışması amacıyla kullanıldıkları takdirde kısa zaman
içinde kabzayı saran Tsuka ito korkunç hatta iğrenç
şekilde kirlenir. Bu kirlenmeyi temizlemek için kabzanın ve
Tsuka ito'nun sökülmesi tavsiye edilemez. Sonuç olarak bu
kılıçların kabzaları dış görünümden başka hiç bir şekilde
gerçek kılıca benzemezler. Onları sökebilmek bazı
durumlarda imkansız gibidir. Herşeyden önce kabzayı tutan
pim makina ile çakılmış bir metal pimdir ve onu sökmek
kabzayı tamamen imha etmekle eşanlamlı olabilir.
Kirlenmeyi gidermenin en kolay yolu fazla birikmeden
kolonya ya da alkolle ıslatılmış bir bezle sıkı sıkı silmektir.
Buna rağmen zamanla kirlenme, Tsuka ito'nun aralıklarına
ve dokumanın arasına kadar sinebilir bu durumda derince
bir kaba son derece sıcak su koyulur ve herhangi bir
çamaşır deterjanı çok sayılabilecek miktarda dökülür.
Deterjanın pahallı kalitede olması, solmaya sebep olmayan
ve pamuklu kumaşlara uygun bir deterjan seçilmesi ayrıca
66
iyi olabilir. Kılıç, kabzası aşağıda olacak şekilde bu kabın ve
tabii suyun içine oturtulur. Su seviyesinin Fuchi'yi geçip,
Tsuka'ya ulaşmamasına dikkat etmek lazımdır. Temizleme
işlemini iki kişinin yapması daha uygundur. Bir kişi, bir eli
ile kılıcı dik olarak suyun içinde tutarken diğer elini suyun
içine sokup Kashira'yı tutar. Bunun nedeni Yapıştırılarak
monte edilen bir Kashira ise, sıcak su nedeni ile yerinden
kurtulmasını ve sabunlu su yüzünden durum fark edilmeyip,
Tsuka ito'nun dağılmasını önlemektir. Diğer kişi ise bir
fırça, mesela bir diş fırçası ile Tsuka ito'yu temizler.
Temizlenen kılıç sudan çıkartılıp önce bir bezle kurulanmalı
sonra da fön makinası ile iyice kurutulmalıdır. Bu işlemler
kılıca ve kabzaya hiç bir zarar vermez. Kashira yerinden
çıkmışsa, Tsuka ito özgün şeklinde yerleştirilip, beyaz
tutkalla Kashira yerine yapıştırılır fakat Kashira'nın
yerinden kurtulması pek olağan birşey değildir. Gene de bu
temizleme işlemi yapılmadan önce Tsuka ito'nun altındaki
Same ve Tsuka'nın hammadesi, onların sudan bozulup
bozulmayacağı iyi irdelenmelidir.
Kın
Emitasyon kılıçların en kötü yerleri onların kınlarıdır. Bu
kınlar mesela alüminyum ya da çok daha ucuz metallerden
yapılırlar ve dış görünüşlerinin aksine oldukça çirkin
şeylerdir. Tahta kını olan emitasyon kılıçlar çok azdır.
Şayet kılıç dekorasyon amaçlı değil de gerçek bir
çalışmada kullanılacak olursa çekerken duyulan teneke
67
cızırtısı oldukça motivasyon bozcudur. Bu kınlardan kılıç
çekerken hem kının kendisinin hem de kılıcın keskin
yüzünün hasar görmemesi için çok dikkat etmek gerekir.
Sageo
Japon kılıcı modeli emitasyon kılıçlarda kullanılan Sageo
hem biraz daha ince dokudadır hem de çok kısa olabilir. Bu
tip kılıçlar çalışma amaçlı kullanılacaksa onlara normal
Sageo'lar takmak da gerekebilir.
Fantastik kılıçlar
Hemen hemen kılıçla ilgili bütün film be Tw dizilerinde
kullanılan bütün kılıçlar Karbon çeliğinden üretilerek satışa
sunulur. Mesela Yüzüklerin efendisi, Barbar Conan,
Higlander, Zorro ve benzeri bütün film ve dizilerdeki
kılıçları oldukça sağlam ve kullanulabilir halde almak
mümkündür. Emitasyon olarak yapılmayan tek Film kılıcı
bilindiği kadarı ile Star Wars serisindeki Işın kılıçlarıdır
ki, onlar da çelikden değil, ışından oldukları için
yapılamamışlardır.
Yapım yerleri
Emitasyon kılıçlar dünyanın bir çok ülkesinde yapılmakla
birlikte en yoğun olarak İspanya ve Taiwan'da yapılırlar.
Amerika Birleşik Devletleri'nde ve İngiltere de de kılıç
üreten bazı büyük veya çok küçük firmalar vardır fakat
bunların yaptıkları kılıçlar emitasyon sayılmazlar.
68
Karbon 440 olmayan kılıçlar
Değişik tarihi ya da sanal kılıçların modelleri oldukları
halde Karbon 440 olmayan kılıçlar da vardır. Mesela çok
eski bir şirket olan ve yurdumuzda sadece traş bıçağı
markası olarak tanınan Wilkinson (İngiltere) Başta İngiliz
ve ABD orduları olmak üzere dünyanın bir çok ordusuna
tören ve kullanım amaçlı kılçlar yapar. Wilkinson kılıçlarının
çeliği tabii ki, Karbon çeliği değildir ve kılıçları
çarpıştırılacak niteliktedir. Askeri kılıçlar haricinde
Broadsword, Bastarsword, Highland Broadsword ve
Claymore gibi tarihi kılıçları da yapan Wilkinson'un bu
modelleri gerçeğe tam olarak uygundur. 1000 - 3000 dolar
arasında olan bu kılıçlar ABD ve İngilderedeki bazı kılıç
döğüşü klüplerinden çok rağbet görür. Bu klüpler, Kendo,
Iaido ya da Eskirim ile karıştırılmamalıdır. Sadece tarihi
kılıçlarla ve tarihi kıyafetlerle yapılan döğüş klüpleridirler.
Wilkinson çeliği çok nitelikli bir metal olmasına rağmen
gene de fabrikasyon iştir. Değişik kılıç modellerini dövme
çelikten yapan bazı küçük kuruluşlar ve kişiler de vardır.
Bunlar tarihi modeller kadar kendi tasarımları olan
modeller de yaparlar. Gerek bu gibi kuruluşların, gerekse
Wilkinson ve benzeri firmaların yaptıkları kılıçlar
gerçektir. Emitasyon değildirler.
69
IAITO
70
Buradaki ölçüler de kılıç satıcısından, kılıç satıcısına göre
değişebilir. Kesin değildirler fakat başka kaynak
bulunamazsa fikir vermek için yeterli olabilirler. Ayrıca
kabza (Tsuka) uzunluğu da kullanıcının el büyüklüğüne göre
ayarlanabilir.
71
Çinko/Alüminyum Iaito'lardan başka çelik ve kesebilen
Iaito'lar da vardır. Bunlar da 1000 - 2000 dolar arasında
değişen fiyatlarla satılırlar.
Kanolukları
Bazı Iaito'larda olmamasına rağmen Iaito'ların çoğunda,
kılıcın iki yanında Kanoluğu vardır. Özgün olarak kan
oluğunun amaçları, bir bedene saplanan kılıcın kolay
çıkartılmasıdır. Beden içindeki kılıç et tarafından
sıkıştırılır ve onu geriye çekmek için ustalık gerekir. Kan
oluğu bulunan bir bıçak veya kılıçta ise oluktan dışarıya kan
sızarak kılıcın serbest kalması kolaylaşır. Kan oluğunun
ikinci pratik amacı kılıcı hafifletmek ve sağlamlaştırmaktır.
Kılıcın üzerinden geçtiği alanı incelten bir oluğun aynı
zamanda onu sağlamlaştırabilmesi ilk bakışta saçma gibi
görünmekle beraber oluk namlu üzerindeki stress
noktalarını dağıtarak onu daha sağlam hale getirir. Tabii bu
anlatılanlar Batı kılıçları için daha geçerlidir. Eski veya yeni
döneme ait Japon kılıçlarında Kanoluğu pek sık rastlanan
72
birşey değildir. Buna karşılık Iaito'larda Kanoluğu çok
istenilen birşeydir. Kanoluğu olmayan Iaito'lar giderek
azalmaktadır. Iaito'larda kan oluğunun bulunmasının iki
pratik faydası vardır. Bunlardan birincisi yapımcının tercih
sebebidir. Iaido öğrencileri arasında fazla bilinmese de
silaha sağlamlık kazandırmaktır. Sonuç olarak gerçek bir
Katana yeterinden fazla sağlamdır fakat yumuşak metalden
yapılan Iaito hava direnci yüzünden bile eğrilebilir. Onun
üzerindeki Kanoluğu metale inanılmaz bir direnç kazandırır.
Kanoluğunun çok bilinen ve Iaido öğrencileri arasındaki
tercih sebebi ise Kanoluğu olan bir kılıcın boşlukta
savrulurken çıkarttığı güçlü ve çalışanı motive edici ıslık
sesidir. Kanoluğu olmayan bir kılıç en güçlü ve teknik
şekilde bile savrulsa zayıf bir fısıltı sesi çıkartır. Aynı
kişinin, aynı şekilde savurduğu bir oluklu kılıç ise muhteşem
bir ses verir. Islık sesi ve onun tizlik derecesi aynı
zamanda kılıcın doğru savrulup, savrulmadığını, tekniğin ve
düzgünlüğünü özellikle çapraz kesişlerde hassas bir
şekilde belli eder.
73