Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 76

Korkeren hemu welatan u gelen bindest yekbin!

Organa Komita Merkezi ya tevgera Teko!in

rg
d i.o
ur
ak
iv
rs
.a
w
w
w

Sal: 5 Wext: Adar 1983 Hejmar: 6 Biha: 5 DM


rg
.o
21 Aa r{'ı n
N~c.~de.\~6 di
ur
ak
R-vh1.1n1J
iv

l y.;ı~ .;ı..t;;ıc.a_g\ ı.
rs

8tfı t-..1 ~ \ıU r o i!. !


.a
w
w

1
w

1
rg
.o
İÇİNDEKİLER;

di
• Önsöz Yerine •••••••••••••••••••• • • • • · 2
.Tekoşin Sürecinin Analiz ve Kritigi •••• 3
ur
.!şçi Gerçegi'nin Sorularına Cevap ve.
Kürdistan Anti-Faşist Ulusal Kurtuluş
ak
Cephesi Frogram Taslagı •••••••••••••••• • ~26'
.Demokrat Türkiye'nin Sorularına Cevap. •-51
iv
rs
.a
w
w
w

I
ÖNSÖZ YERİNE
Tekoşin,yayın hayatına teorik~illegal bir
_organ olarak girdi.Temmuz I980'e kadar dü-
zenli olmayan aralıklarla beş sayısı çıktı.
Uzun bir aradan sonra şimdi,6.sayısı ile bir-
likte yayınını sürdürecekti r.

rg
Bu uzunca kesintinin nedeni,I2 Eylül sonra-
sında yayın olanaklarının ortadan kalkması ve

.o
hareketimizin I2 Eylül'ün girişinde aldıgı ka-
rarlar geregi,yayın olanagını gene bizzat ül-

di
kede araştırmasıffdı.Bu çabanın degişik türden
engellerle karşılaşması üzerine gecikmenin
ur
sakıncalarını önlemek için yvrt dışında hare-
ak
kete geçildi.
Dergimiz,daha öncede oldugu gibi agırlıkla
teorik sorunları işleyecek~pcelikle komünist
iv

hareketin partileşmesi önündeki engellerle sa-


rs

vaşaçaktır.

Hedef,~zey Kürdistan'ın komünist çekirdegi-


.a

ni,düzenli ve daha seri aralıklarla çatışan bii


silaha kavuşturmaktır.
w

· · Hedef, mltlliyetçilig e ve oportünizme karşı


w

savaşta Kürdistan'lı komünistlere saglam bir


mevzi tutmaktır.
w

Hedef, Kürdistan proleteryası ve halkına


zulme ve sömürüye karşı bagımsızlık,demokrasi
ve sosyalizm :ugruna savaşta. sarsılmaz bir
kürsü saglamaktır •••••• !LER!l
2 TEKOŞ!N.
TEKOŞ!N SÜREC1N1N
ANALİZ VE KR1T1G1
I978~I980 Dönemi:
Tekeşin hareketi,I978 ortalarında (I) Tür-
kiye ve Türkiye Kürdistan'ında devrimci ka-
barışın yükseldi~i bir dönemde oluştu.Oluşu­

munun üzerinden çok geçmeden sıkı yönetim i-


lan edildi(2~.Sıkıyönetim ilanıyla başlayıp

rg
I2 Eylül'le noktalanan süreç,sosyalist hare-

.o
ketimizin örgütlenme ve büyüme çabalarıyla yük-
lü zorlu bir süreçti.Gericili~in ve faşizmin

di
artan saldırıları altında,legal çalışma olanak-
larının giderek tükendiği şartlarda,hareket,
ur
küçümsenmeyecek bir ilerleme kaydetti.
1978-80 arasındaki bu ilk dönemde,illegal ve
ak
teorik bir yayın olan "Tekoşin''dergisinin beş
sayısı çıktı.(3)Bu sayılarda ülke devriminin
iv

hemen bütün temel siyasal sorunları belirli bir


rs

plan dahilinde,belirsiz lik ve şekilsizli~in e-


gemen oldu~u bir ortamda,açık ve net olarak iş~
.a

lendi.Milliyetçi ve oportünist siyasetlerin


eleştirisine geniş bir yer verildi.Sınıf müca-
w

delesinin ideolojik,teorik yönünü tanımayan


w

yada bunu hafife alan e~ilimlerle aralıksız o-


larak savaşıldı.Oldukça sınırlı bir kadro ve
w

yayın olanaklarına karşın bu mücadele etkisini

göstermekte geçikmedi.
Dareket kendisini tanıttı.öncelikle,yeni bir
'
niteli~i,proleter bir ideoloji ve siyaseti tem-
sil yeteneğinde olduğunu gösterdi.

3
Örgütün çevresinde halka halka azımsanmaya-
cak bir birikim gBrüldü.Bu birikimin unsur-
ları çok farklı çevre ve kanatlardan geliyor
ve tek potada eriyordu.Proletaryanın Bz Brgütü
yBnünde politik bir hamle doğuyordu.Mücadelenin
çetin yeraltı koşullarına rağmen bu atılım ol-
malıydı.Eareket,daha başlangıçta 'Kürdistan

rg
proletaryasının Öz Örgütünü Yaratmak !çin .:

!leri' parolasıyla yola çıkı.yordu.

.o
Ne ki,hareket güçlü bir politik hamleye dB-

di
nüşemedi.İdeolojik alandaki etkisini Brgütlen-
me planında gBsteremedi.B u üstünlüğünü Brgüt-
ur
sel olarak yeterince pekiştiremedi.Bu sebeple-
dirki politik mücadeledeki pratik yeri tartış­
ak
ma konusu edildi.
Kuşkusuz, Tekoşin'i hareket olarak gBrmüyo-
11
iv

ruz1 tanımıyoruz" diyenlerin Bnemli bir bBlü-


mü,Tekoşin olgusundan Bzel ve bilinen neden-
rs

lerle rahatsızlık duyanlardı.Kendi grup men-


.a

faatıerinden endişeye kapılıp,olguyu inkar e-

derek,tanımayarak,tecrite uğraşanlardı.Bu bili-


w

niyor.Ancak biz ,sorunıın Bzünü, bu çevrelerin


tutumundaki Bzgül nedenlerle açıklama yolunu
w

redediyoruz.Tartışılmayacak bir politik güç


w

olabi~seydik,geçmişteki kadar olmasa bile hala

kulağımıza gelen bu tür safsataların etkisi sı­

fır olacaktı.

Somut siyasal pratikte,Bnd er yada kayda de-


f;;ş~ ©~lc:in;l.ik'!:i©
b ;ir·.. örgiij;': ~lamayış:ı.ın1:un rı,eden-
1eDi nelerdi ? · ·

4
Kimi serüvenci çevreler rnisali,devrirndo pro-
leter sınıfın Bnder rolline ve yıgınlurın ol-
mazsa olmaz eylemine inançsızlık rnı?Yada bazı
naylon çevreler gibi kavc.adan uzak durup fil-
dişi kulede teori(!) kozuna sarılArak hazır bir

tabana te~e olma ihtirası mı? Elbette ki hayır!


Bu nedenleri şByle sıralayabiliriz:Hareket

rg
Bzglin bir dönernde ortaya çıktı.Ağır baskı ko-
şullarında gelişmeye çalıştı.üstelik unutmamalı­

i.o
ki henliz çok genç bir siyasal hareket sayılır.
Bu bir.

rd
!kincisi ,Marksist-J1eninist bir hareket için
doğru bir siyasal çizgiye sahip olmak zor,..:nlu
u
bir Bnkoşuldur,ancak siyaseti sınıfa götürecek ,
ak
onu yığınsallaştıracak olan kadrolardır.Bilinç­
li, deneyli ve sınanmış kadrolar.Biz ,hareket o-
iv

larak yeter nitelikte ve asgari sayıda bir kad-


roya sahip olanfdık.Eldeki unsurların teorik eğ3:-_
rs

,~

tirni ile bir ölçilde giderilebilecek olan bu


eksiklik,bu konuda örğlitlli bir çabanın gösteri-
.a

lerneyişinden ötlirli aşılamadı.

Üçtinçlisli,kitlelere hitap eden ve düzenli ara-


w

lıklarla çıkan sosyalist bir gazetenin yayımını


w

gerçekleştirernedik.Gerçekten ciddi bir siyasal

hareket bu nitelikte bir yayına sahip olmaksızın


w

dlişlinlilemez.Kollektif bir propagandist,ajita tör

ve örgütleyici olarak böyle bir gazetenin rolü


tartışılmaz.Hareketin daha çıkışında gündemine
aldığı bD sorun,tlim çabalara rağmen çözlimlene-
medi.
5
Bu yöndek i çabala r değişik
türden enEell erle
karşılaştı.Bildiri,broşür,bülten v.b. yayı­
mındada hiç denecek durumdaydık.Yayın alanın­

da sadece teorik bir dergi çıkarınakla sınırlı


ka1dık.

Dördün cüsü ve en önemli side,or taya çıkışımız­


dan hemen sonra amansız bir saldırının başlıca

rg
hedefi olmamızdı.Son olarak "PKK"adını alan
hareke tin saldırısından sözediyoruz.Başka her-

i.o
hangi bir nedenle değil,hareketin özlenen ve
beklene n atıl'ımı yapamamasında bu saldırının

rd
taşıdığı boy~tları hatırlatmak bakımından ya-
kın ceçmişe dönmek zorundayız.Geçmişten söz
u
açtığımıza göre bu olaya değinmeden geçeme yiz.
ak
Bu saldırının amacı yazılı ve sözlü beyanl ar-
da gayet açık ifade ediliyo rdu: ''Tekoşincileri
iv

yok edeceğiz';Saldırının e_erekç esi, "Tekeşin,


profesy onel ve namlı ajanların kurdu~u bir ör-
rs

t:·~ütür .Anti-A po 1 c_:d<ı7" şeklinde lanse ediliyo rdu.


Bunun en önemli kanıtı olarak,Tckoşin dergis i-
.a

nin ilk sayısı göster iliyer- ki bu sayıda ken-


w

dileri hakında tek bir sözcük bt~L>nmuyordu-ve,


11
fiir hareke t çıkar cıkmaz böyl~~imkanı nasıl
w

b-c~l,.r,belliki arkalarında T.C. varı:tarzında


w

c;ülünç idöiala r öne slirühiyordu.Kuşk:,suz,bun­


lar,ide olojik -tcorik zoyıflıklarını cizlem ek,
tabanlvrını oyalama k ve saldırıyı meşrulastırmak

için yapılıyordu.Zira hareke t,bu grubun taba-


nında [eniş yankı olmuştu.
Hareke tin çJkıı;~ından az sonra f~;ündemleşen
6
bv silahlı saldırı I2 Eyllil'e kadar kesintisiz
devam etti.Bir çok b5lgede onlarca kadro ve
sempatizanımız kaçırıldı,dövlildli,Tekoşin'den

ayrılınazıarsa öldlirlilecekleri tehdidinde bıı­


lumıldu.Kaçırılan bir çok -,~nsıTdan Tekeşineilik

yapmayacaklarına dair imza alındı. "r IHF"- li oh'n


1

Türk soluna gidin ••• asker olun ••• ama Tekeşinci­

rg
lik yapmayın,öllirslinliz tarzında fetvalar verild
11

Hareketin önder kadrolarını imha etmek için

.o
" özel tim 11 ler görevlendirildi.Kırda ve şehirde
;yıllarca sürecek olan bir takibat barladı.Pusu­

di
lar,baskınlar,yer yer burjuva basınına manşet

olan çatışmalar •• Sonuçta hepside kendilerinden


ur
ayrılıp hareketimize katılan beş seçkin militan
ak
katledildi(4).0nlarca kadronun ,yüzlerce sem-
patizanın yat::am tutkusu ağır bastı. Çünkü, Teko-

şinci olmak,heran öllimli beklemek demekti.~are­


iv

ket, bı__-; güne kadar ki en ağır kayı rları i r:te bu


rs

saldırıda verdi.

Bu kavcada ,l:.lirdistan' lı komünistler unutul-


.a

mayacak olan örnek bir sınavdan geçti.Çok mec-


bur kalınroadıkça silah klıllanılmayacak1 başlıca
w

yöntemimiz ideolojik saldırı,politik tesbir o-


w

lacaktı.Bir kaç istisna hariç tutulursa,öylede

oldu.Saldırganlar örnek bir cesaretle teşhir e-


w

dildi .Hareketi ,kendi kadrolarını korı.:mak ,faali-:-


yetini oldıJkça gizli yürütmek zorunda bırakan
ve yıllarca asli görevlerinden alı koyan bu
saldırılara karşı milcadele onları büyük ölçilde

7
tecrit etti.Ve hareket hayatta kalmayı başar­
dı.

Bu mücadele de milliye tçi ve oportün ist siya-


setlerin tavırlarıda öğreticiydi.Bu siyaset ler
sıra kendiler ine gelincey e kadar başarılı bir

suskunlu k ve umursamazlık örneği sergiled iler.


İğrenç bir duygu Ve merakla adeta sonuç bekle-

rg
diler.

.o
!nancımız o ki, b1;. saldırı olmasaydı, hareket,
atak yapmasını önleyen az evvel saydığımız di-

di
ğer sorunların üstesind en gelebil ir,alter natif

bir Marksis t siyasal odak olabilir di.


ur
I978-80 arasındaki bu aynı dönemde tüm engel-
lere karşın sömürgeciliğe ve iç geriçiliğe kar-
ak
şı mücadele de eylemsiz kalmadık.Güçümüz oranın­

da doğru bulduğumuz tüm kitlese l eylemler e ak-


iv

tif olarak katıldık.


rs

Lu noktada ,I Mayıs I980 Dersim eylemi bir


örnek olarak anılmaya değer.Bu eylem,o tarihte
.a

Türkiye ve Türkiye Kürdistan'ındaki tek kitlese l


eylem değilse eğer,sayılı eylemler den biridir.
w

Tekeşin'in "Halkın Kurtuluşu"grubu ile ortak-


w

laşa düzenlediği bu yasa-dışı kitlese l gösteri-


de sömürge askeriyl e çıkan çatışmada hareket i-
w

mizin yi€;i t bir savaşçısı ve örnek bir enter-


nasyona list olan Orhan Gönülala n(5) şehit düş­
tü.Yanılmıyorsak,bu yoldaşımız,I980 I Mayısının
tek şehidi olma onurunu taşıyor.
Sözünü ettiğimiz evrede,g enel devrimc i hare~
kete egemen küçük-b urjuva sapmaların etkisiyl e
8
bazı ;y-erel or~ .anlarınnzın ve kimi lmıfrrolo_rı­
mızın hareketin cylc:m çiz;_ isinc ters düşen ve

bireysel ter6rizme varan tErden eylemluride


oldu. Yetkili or anların bil[';isi dısında , eli::_:ıen
b6yle dı_-numlarda,harcketin önderli[:i ch yarlı
davranmış, bt. tür yanlış e(ilimlcrle aralıksız
bir mücadele ylirütmüş,zamanında tazı önlemler

rg
alrnıştır.He varki ör~,ütün heni_iz proleter sınıf

temeline oh ramayışı, içe-d(jnük id colojik teorik

.o
eğtimin yetersizli[:i, ör ütlenmenin evpekliği

ve ilkelliCi,resmi çizLiden sapma niteligindeki

di
bu davranışların esas nedeni olmuştur.Bunda
en büyük sor.. mlulı ık hiç kuşku yok ki önderiiCe
ur
aittir.
ak
I2 Eylül darbGsinden bir süre once hareket,
Ankara ve İstanbı; l ~"ibi metropol kentlerde c;ö-
revli hemen tüm kadrolarını kademelı olarak
iv

Kürdistan'a çekme kararı alıyordu.Devlet terörü


rs

ve sivil faşist terö~ün tırmandı8ı ve I2 Eylül


benzeri bir saldırının somvt ipuçlarının görül-
.a

düğü bir ortamda alınan bu kararın uygulanması

aşamasında,yıl 0 nlığa kapılan bazı uns;rlarla


w

yollar __ ımız ayrıldı.Bu unsıTlar hareketin ve


w

mücadelenin dışına düştüler.Bazı yoldaşlarımızda


dönüs hazırlıklarını gördükleri bir sırada ya-
w

kalandılar.I2 Eylül'den az önce başlayan ve

bu tarihten hemen sonra da davem eden harekete


yönelik bt; Qpera~yonlar sonucu bir çok önder
kadromuz,hareketin kendilerine en çok ihtiyaç
9
duyduğu kritik bir dönemde görev yapamaz hale
düşürüldüler.

12 Eylül ortamına girildiğinde hareketi mizin


durumu buydu.
1980- 1982 Dönemi:
12 Eylül benzeri bir saldırıya karşı örgütse l,
siyasal ve askeni hazırlıklarımız bu tarihten

rg
epey önce başlamış ve sonrasında da s~ratle yü-,i
rütülmüştü.Böyle bir saldırı karşısında yapma-

.o
mız c;ereken tüm t;ücümüz ü-ki oldukça sınırlıydı­

di
belirli bölg~lerde toplamaktı.Direnmek kararın~
da olan bizim du~~m~muzdaki bir hareket için
yapılması t~ereken
sim ve Ante~
ur
buydu. Öyle oldu. Önce Der-
bilahare aEırlıkJa Dersim' :e üst-
ak
lenildi.
Az önce i0aret etti~imiz nedenle rle,hare keti-
iv

miz,örgü tlenmesi ni tüm ülke sathına yayamamış,


bu anlamda ,merkezi bir ulGsal Ör[Üte dönüş~me­
rs

mişti.Yerel bir örgüt olmaktan çıknmamıştı.


.a

12 Fylül ı den hemen sonra darbenin 11 .faşist' 1

karekter de olduğu tespiti yapıldı . ve direniş


11 111
w

kararı alındı.Ülkede kalınacak ve direnile cekti•


Bu karar alınırken ~t_:rkiye ve T .Kürdist an ı ında..
w

ki devrimc i hareketi n hiç deLiise önemli bir


w

böh:münü n bu yönde C:avranaca~__ı da düşi.inülüyor­


du.
Direni ç kc~rarına ·. y ı..m olarak Cun ta' nın ba:;·.-c.
lattıEı kanlı saldırıya karşı derhal harekete
gcçildi.-'.:ık oJarah: :"o _.:kim :rs:gnıde devrimc i
si, <:~sal i'aali~yetin önünde bj.r : arikat holine
·ıo
gelen Tülük ~arakolu ve Karakol Komutan'ı
(6)
cezalandırıldı.Hemen arkasından I~ Kasım 1980'

de Seyithan mevkiinde Nazimiye Sıkıyönetim yet-


kilisi bir üstteğmenin komutasındaki ve bir
manga kuvvetindeki bir askeri birliğe saldırıl­
dı(7).Amaç Cunta'nın işgal kuvvetlerini dar-
belemek ve silahtan tecrit etmekti.IVIGK'nin

g
halka ve devrimcilere,basın,radyo ve TV aracı­

r
lığıyla "silahlarınızı teslim edin ••• teslim

.o
olun" şeklinde sürekli çağrıda hul<-'nduğu, bu
amaçla tanınan sürenin ~zat ıldığı bir sırada

di
gerçekleştirilen bu eylemler askeri Cunta'nın

ur
çağrısına Kürdistan'lı proleter sosyalistlerin

verdiği pratik-somut bir cevap olmayı hedefli-


ak
yordu~

!kinci olayda,eylem alanına bırakılan Kürdis-


tan Halk K~rtuluş Kuvvetleri-KHKK-imzalı
iv

mesajda (8),"Sömürgeci-faşist TC devletinin


rs

Kürdistan halkını ve devrimcilerini silahtan


tecrit etme ve yok etme eylemini boşa çıkarta­
.a

lım.Silahlanalım ve mücadele edelim.Bu bir


11 de-
direniş çağrısıdır.Teslimiyeti rededelim
w

niliyordu.Hareketimizin,Cunta'nın niteliğine,
w

eylemin hedefine ve siyasal taktiğimize iliş­


kin saptamaları bu mesaja yansıyordu.
w

Sözünü ettiğimiz eylemler yoğun bir s:i.;yasal


teşhir zemini üzerinde yükseliyor,siyasal ve

askeri ~ faaliyet paralel yürütülüyordu .B;öyle


olmakla birlikte,hareket sözünü ettiğimiz ey-
II
lemlerle ilgili olarak daha sonra bir öz e-
leştiride bulunmuştu.Heriki eylemin de,kitle leri
mücadele mevzile rine çekmek, kitle baglarımızı
güçlendi rmek yerine ağırlıkla ters yönde etki-
de buluduğu saptanmıştı.(9)
Hareketi mizin I2 Eylül sonrasında Dersim'd e
yükseftiği mücadele Cunta' yı cılgına çevirmi.şti•

g
C·l;.nta' nın başı Evren, batıda halka hitaben yap-

r
tıgı.bir konuşmada, isim vermeden Dersim'd en

.o
ve Dersim'd eki direnişten ötürü kapıldığı öfke-

di
yi açığa vuruyord u (IOlEyle mlerde ölen subay
ve askerler in Dersim'd eki cenaze törenind e ~~
ur
8.Kolord u Komutanı Selahat tin Demircioğlu zorla
toplatırılan şehir merkezin deki halka Evren'i
ak
temsilen hitap ettiğini söylüyor du.
Dersim'd eki mücadele sömürge ci TC ordusunu n
iv

en seçkin askeri birlikle rini,Ka yseri Hava İn­


dirme Tugayı (II) ve Bolu Komando Birliği'ni
rs

bir kaç kez üst üste ve aylar boyunca DersimTe


.a

bağlıyordu.

I2 Eylül'ün üzerinde n bir hayli zaman geçmiş,


Cunta 'ya karşı ciddi bir i ihfakın ve direnişin
w

oluşamayacağı, kaldıki artık çok geç kalındığı


w

kesinlik kazanmıştı.Bu bir yana,dev rimci demok-


w

rat hareketi n çeçitli kanatları darbe üstüne


darbe almaktan kı.ırtulamıyordu.
Darbe'de n çok önce yüksek sesle savaş ilanı
yapanla r yada ilan edilmiş savaşı kabul ediyo-
ruz falan diyen bazılarıda dahil bir çok
I2
Brslit ne yapacatını bilemez hnldeydi.Ortada
verilmiş bir karar yoktu:Karşı saldırı mı,
sav"L,nma mı,eeri çeki;l.me mi? Ne ? Ve şı- bir r;er-
çektirki en atır yarayı alan Brtijtler,kararsız
kalanla; ne yapacatını bilmeyenler oldu.Bangi
savaşta ve nerede bu bByle olmamış ki?

Ne ki, bu Br0~,ütler bucün dircmdiklerinden c'cm

rg
v:__ ruyorlar,hatta,hala dir(miş''halinde olduğı_;n~
11

lilke tarihindeki en uz~n direnişi sürdürmekte

.o
olduğunu sByleyenlcre rastl:1.yoruz .En ağ;ır-evet,

en ağır-yarayı almış olmalarını kararsız kalma-

di
larına ve başka şeylere deCil,direnrniş olmala-

rına bağlayanlar var. ur


I2 Eylül'den sonra hayli rağbet bulan sBzcük-
ak
lerden biride ''direnişıısBzcüğü oldu.Bu sBzcük
şimdi ne anlama Gelmiyor ki?İsteyen istediği
tarafa çekip duruyor.Bununla belirli bir siya-
iv

sal taktik mi-savunma,karşı saldırı vb.kastedi-


rs

liyor,başka bir şey mi,belli değil~Direniyoruzm

deniyor," direni ş ıı deniyor •• 1 nerede ciiyorst: n uz ,


.a

merakla) ııiçerde diye hazır cevabı almakta gecik"'


11

miyorsunuz.Meğer arkadaşlar
w

ajitasyon
yapıyormuş(!).
w

C1mtaya karşı Türkiye ve T .Kürdis.tan' ı~. c;ene-


linde Brc;ütlli bir karşı hareketin oluşamaması,
w

yeni direniş odaklarının dağmaması lizerine,ha~~


rek~timiz,yeniden bir durum değerlendirmesi ya-

parak,siyasal çalışmanın tayin edici Bnem taşı-


:ıAına işaret etti.Bu gBrliş,"Günümlizde tek doğru
I3
taktik çizgi,s iyasal mticade lenin belirle yici-
ligi altında,silahlı mücade le ile siyasa l mü-
cadele yi birleştirme çizcis idir. ":şeklinde ifa-
de ed:fyord u .Bl: degerle ndirme I98I ortalarına
rastlıyordu. CI2).Har eket b1ı saptamanın "geri-
çekilme " olarak yort.m lanabil ecegini açıklıyordu,
sonrak i ;;ünlerd e ••

rg
Siyasa l mücade lenin tayin edici ~nemine ve
silahlı eylemle siyasa l çalışmanın akıllı bir

.o
tarzda birleştirilmesi sereLin e işaret eden

di
~ıkarıdaki b~lirlemeler dogrultus~nda agırlıkla
kırlık böl·_.eJ (::;r, . cL( k üzere kırlarda ve şehi~
ur
lerde yot,un ve süratlı bir siyosa l faaliy et
yürütül dü.Dire nme kararının yürürlü kte oldugu
ak
I2 E:. lül 'ü izleyen aşamadan farklı olarak güç-
leri belirl i merkez lerde toplama k düşüncesiyle
iv

faaliye t alanına konan sınırlama kaldırıldı.


Hareke tin Dersim ve Antep'e haps olması ~nlen­
rs

meye çalışıldı.öncelikle çevre b5lsel eri kap-


.a

samak üzere kadro gücUroüze uygun yeni bir ~r­


gütsel düzenle meye cidild i.
w

Bu çaba ~zlenen s~ratle yürüyem edi.


Bunun nedenl erinden biri hemen bütün militan
w

kadrom uzun afişe olmasıydı.İlle,al bir ~r5üt


w

olnrak doLan hareke timizin kadrolarının ilk


deşifrasyonu ayrılık d~neminde ve bunu izleyen

"PKK"saldırısı dönemin de olm•.tştu.İkincisi ise


I2 Eylül sonrasında ki tut . klamalc:rı izl mişti.
I4
Legali tesini korı_;_yabilen az sayıda bir kadro-
muz vardı.fistelik bv avantajı olan kadronun
çoğu genç ve tecrübesizdi .

Siyasal ve örc_,ütsel faaliyeti ,gücümüze uygun


olarak ıJlusal çapta yayma şeklindeki kararın
istenilen düzeyde gerçekleşmesini önleyen bir
dit;er faktör,sömürc e ordusunun özel olarak

rg
hereketimize dönük operasyonlarıydı.Bu evrede,
Cunta kuvvetlerinin başlıca hedefi olmıştuk.

i.o
Operasyonlar sırasında,halka,"Tümünün kökünü
kazıdık.Uçbucuk Tekeşinci kaldı.Onları yakala-

d
ınada bize yardımcı olursanız, sizde huzura ka-

vuşursıınuz, bizde'.'·diyord u ,sömürgeci ordum.m su-


ur
bayları.General emeklisi Dersim Valisi,.3.0rd u
ak
Komutanı,B.Kolordu Komutanı ve MİT yetkilileri
üstüste toplantılar düzenleyip,T ekoşin'i çö-
kertmenin planlarını yapıyorlardı.Her bir Te-
iv

koşincinin başına-isimler verilerek-ne kadar


rs

milyon mükafat konduğu bölge halkının günlük


söyleşisinin başlıca konusuydu.Tekoşin tarafta-
.a

rı yüzlerce işçi,yoksul_köylü,öğrenci,aydın

tutuklanıyor,amansız işkencelerden geÇ~ordu.


w

Taraftarlarımız"ayda yüızbine ••• be şyi.i.zbine ne


w

dersin"yollu para ve soru ;yağmuruna tutuluyor-


du.Bütün bunlar,karada n ve havadan seri ve sü~
w

rekli operasyonlar la atbaşı yürüyordu.Pusula~


çemberler ve çatışmalar eksik olmuyordu.He r
çatışmanın ve kuşatmanın ardından düşmunın kor-
kusu ve yanı sıra halkın harekete,har eketin
I5
militanıarına olan güvenci daha bir büyüyordu.
Siyasal çalışma,propaganda,ajitasyon ve ör-
gütlenme faaliyeti işte böylesine bir ortamd~
ateş hatında yürütülüyordu.Bu zor şartlar hare~

ketimizin saflarında,çelikleşmeye,sarsılmaz
bir güven ve disipline yol açtıjaayanma güçü

rg
tükenen bazı geçiçi yol arkadaşlarını açı~a
çıkardı.Silahını ve teçhizatını yanındaki yol-

i.o
daşlara emanet ederek,"su içmeye"veya "su dök-

meye11veya 11 izine 11 gidipte dönmeyenlerde oldu.


B-Ll aşamadaki yaygın tutuklamalar ve dökülme ... (

d
ler dem~sözünü ettiğimiz siyasal çalışmayı
ur
daha geniş bir alana yayma çabalarını kesinti-
ye uğrattı.Çeşitli il komiteleri,çalışma hüç-
ak
releri ve timleri arasındaki ba~lantı ve haber-
leşmeyi sakatladı.Zor bir dönemde yeni bir po-
iv

litik atıl~mda bulunma denemesini yaraladı.


rs

Özellikle,geri çekilme takti~inin yürürlük-


te olduğu I98I ortalarından itibaren,siyasal
.a

eylemimizin önemli bir yanı da ihbar mekaniz-


masına yönelik olanıydı.
w

Askeri Cunta,basın,yayın ve sa-ir yollarla


w

bu tür faaliyetleri yüreklendiriyor,bun a


ayırdığı yüklü fonlar teşvik edici oluyor,
w

11
Sayın muhbir vatandaş"a can güvenliği garan-
tisi vaadetmektende geri kalmıyordu.Ajan-muhbir
şebekesi daha yaygın,daha organize ve hızı~
işleyen bir kurum haline dönüşüyordu.

I6
Halkta muhbir fobisi btiyüyo rdu.Öyl e ki,kırlık
bBlgel erde siyasa l faaliye t yürüten silahlı
devrim cilerde n dahi şüpheye kapılıyordu.Operas­
yonlard a ele i_,eçen kimi devrim ci unsurların
çBzülm eside bı şı11 phelerin i<eli:::;.mesinde etken
ol1·yord u.KByd en köye, b51[ eden böl eye akıl
almaz hikaye ler yayılıyordu.KByl~lerarasındaki

rg
kan davaları,sınır,su,orman vs.sorc.mları muh-
bir fobisin in büyüme sinin bir cii[;cr etkeni olu-

.o
yordu.Hasılı,ihbarcılık kurumu halk ile dev-

rimcil er arasında bir korku duvarı Gibi yükseli~

di
yor,siy asal çalışmanın önünde ciddi bir bari-
kata dBnüşüyordu.Gl3.nlük siyasa l faaliy eti sek-
ur
teye uğratan,militanların ekmek ve yatak ih-
ak
tiyacını ciddi bir problem haline getiren bu

durum aşılmalıydı.Halk ile devrim ciler arasın­


da örülen bu korku duvarı yıkılmalıydı.
iv

Kuçkus uz bu mücade lenin bir değil bir çok


rs

yBntem i mevcuttu.İhbarcıların listesi ni çıkar­


tıp bir bir Bldürm ekle çBzüm lenebil ecek bir
.a

sorun değildi.Caydırıcı,pasifleştirici,yıldı­
rıcı çok yBnlü bir mücade leyi zorunlu kılıyor­
w

du.önc elikle ajan ve muhbir lerin açığa çıkartı­


w

larak teşhir ve tecrit edilme leri ve onlarda n


sakınılması gerekiy ordu.B ir çoğunun sorgulanma~
w

sı,yargılanması ve uyarılması gerekiy ordu.

DeğNşik türden ceza ve uyarı bicimle rine·. _ baş


vurulmalıydı.Bu arada mücade leye .9erçek ten a-

ğır kayıplar verdire n .~ıi..flah olmaz türden


kimisi içinde kuşku yok ki ölüm cezasına baş-
I7
d
vurmakta teredüt gösterilmeme liydi.Bütün
bunların yanı sıra halk içindeki az evel

değindiğimiz cinsten çelişkileri çözmek,bu

çelişkilerin ihbarla sonu9lanmasını önlemek,

so~nların çözümünde karakol'a degil devrim-

cilere başvurulmasını kavratmak icabediyordu .

rg
Militanların tedbirli ve disiplinli hareket

etmeleriimuh birlerdBn sakınma~da zorunlu ön-

.o
lemlerden biriydi.
Hareketim~z bu anlayışla ,ihbar kurumuna ~.arşı

di
yc~_oun bir mücadele yürüttü.Bu sayede ııTekoşinıı

adı ihbarcıları titreten ve halka moral ve ce~­


ur
saret veren bir sözcü~e dönüştü.
Bu mücadelenin bir Aereği olarak,partiz an
ak
grubundan üç devrimcinin ölümüne neden olan,
faaliyetini halka meydan okurcasına açıkça
iv

yürüten ve öldürülmesi bütün halkın talebi


rs

haline c:elen ııBakıl Af~a'' namıyla maruf kişi


haraketimizin timleri tarafından cezalandırıl­
.a

dı. ( I.5) .. Bu o.Layda şc::ms eseri yar<:üı olarak


k1..rt•:lan b: halk ve devrim düşmanı daha sonra
w

partizan grubu tarafından öldürüldü.


w

Bun n dı.'Jında caydırıcılıl;ı somut olarak


kanıtlanmış bir dizi yöntemden ve uygulamadan
w

s öz etmenin : eri be. rcısı deL; il. Şunu belirtmekle


;yetinclim,ha rck,:timizin mili tanıarına barına­
La ve araziye bapsolmak,çok zor~nlu haller
dışında, adet~ yasaktı. ı ıl lar boyı·nca halkı­
mızın,işçi ve yoksul köylülerimiz: il)sinesinde

IEı
barındık;Ohlarla birlikte olduk.Tek ve ye-
g~e barına~ımız halkın sinesi olacaktı.
Farola buydu.
Bu gerçe~in tanı~ı yiğit işçi ve köylüleri-
mizdir,halktır,Halkın hareketimize ,hareketi-

mizin militanıarına olan sempati,güven ve


deste~idir.En çetin şartlarda ayakta kalması­

rg
nı bilmiş ve birbirlerine güveni ateş hattın­
da pekişmiş mlan dava ve silah arkadaşlarının

.o
dahada pekişerek devam eden beraberliğidir.
Mücadelemizi üç beş aydının halktan kopuk

di
girişimi saymak gibi bir saplant ının esiri

olmuş,zorun ucu tözükür gözükmez soluğu Avru-


ur
pa başkentlerinde almaya/,.fena halde alışmış,
"ağır başlı'~akıllı~gerçekci"sosyalistlerimize,
ak
cesaretiniz varsagidip halktan sorun diyece-
ğiz.Yurt dışında yayınladıkları gazetelerin
iv

kaç sayısı ülkeye ve halka ulaşmış,·hangi a-


lanlarda,han ci birimlerde gözle görülür bir
rs

faaliyetleri olmuş,açıklasınlarda bilelim


.a

diyeceğiz.Halkla ilişki,telefon bağlantısı mı

demektir,bir bilelim diyeceğiz.Geleceğin devlet


w

ve hükÜm:"et erkanı pazlarında kendi e]eıriyl:e


kendi rekl~mlarını yapanların,göçmen işçilerin
w

alın terini bu yolda cömertçe heba edenlerin


w

buna verecekleri bir cevap bulunur elbet.Halk,


ilke ve eylem adamı olmak ne yazık ki bu tür
aydınlara nasip olmayacaktır.Geçelim.
Sözünü ettiğimiz dönem bo~Jnca,ülkede,en çe~~

I9
tin şartlar altında,kitle hareket ini can-
landırma,Cunta'nın ideoloj ik,siyas i,kültü-
rel ve askeri çok yönlü saldırısını boşa 9ı­
kartma yönünde ki çabalar tükenmek bilmez bir
enerji ve sarsılmaz bir ruhla aralıksız yürü-
tüldü.
Bu arada,b irlik konusuna da kısaca değinmek

rg
gerekiyo r.

.o
Devrimc i Kürt gruplarından bir kaçıyla -<
Ka'lrra,Rızgari gibi-en başından beri hiç bağlan­

di
tımız olmadı denebili r.Bu gruplarl a aramızdaki

derin ideoloji k ve siyasal ayrılıklar,bun­


ur
ların ideoloji k birlikle siyasal birliğ·i nerede-

~se bir ve aynı şey sayan sekter yaklaşımları,


ak
belirgin bir birlik pespekt iflerinin olmayışı*
bizimle ilişkiye girmekte ki isteksiz likleri
iv

bunun en başta gelen nedeniyd i.Ne var ki bizde


rs

bu yönde fazlaca ısrarlı olmadık.Sürekli ve


kalıcı bir diyaloğu kurma yönünde ciddi bir
.a

girişimde-arayıpta bulamadığımız bir -iki

durum hariç- bulunmadık.I980 Şubatında açık­


w

lanan UDG'ne dahil gruplarl a seyrekte olsa


w

bağlantımız vardı.Ancak UDG pratiğinin göster-


diği gibi,bu) platform a dahil üç siyasi hare-
w

ketin dışında kalanlar açıkça dışlanıyordu.


f\;ifak,i deolojik olarak biribiri ne yakın gö-
züken üç grupla sınırlı tutuluyo r,'temel güç'
ve'tali güç' sibi ölçütler öne sürülüre k fır-
._p,<
satçı,dayatmacı ve yanlış birlik anlayışı savu~

20
nuıuyordu.'Kısa 6mtirlti'varsAyılan siyaset-
Iere kapalı kalan bu denemenin ömrü ne ya-
zık ki çok kısa stirdti.ve kendi eceliyle yitip

gitti.Bu tarihten epey sonra hereketimize AR


tarafından iletilen bir 6nerininde arkası ~el­

medi.Bunu takip eden a.ylarda-I2 Eylül sonrası­


girişimde bu.ilunan biz olduk fakat hiç bir e;ru-

rg
b1"n yetkililerin i b1·larnaz olduk.Çok sonraları
yurt dışından e;elmeye ba~ladı,ideolojik ve si-

.o
yasi birlik için bir araya gelme 6nerileri.
Ortaya çıkışırnızdan beri Kürdistan'da bir

di
proleterya partisinin yaratılması ~için ciddi
ur
çaba sarf ettik.Bunu merkezi görev addettik.
Bu amaçla bazı s6rtişmeler yaptık,bu yoldaki
ak
ttim 6nerileri derhal karşıladık.Anoak bu şaba­
lar sonuç vermedi • .r-1uhataplarımızın açık ve sami-
mi davranmaması,soruna ciddiyetle e~ilmemesi
iv

bu ugurdaki giriçimleri henüz başlangıcında


rs

tıkadı.Bu noktada listtimüze düşeni yeterli ol-

masada yaptığımız inancındayız.Doğru bir


.a

siyasal çizginin saptanmış olması,milliyetçi


ve oporttinist g6rtişlerin derli toplu eleştiri­
w

sinin yapılması buy6nde atılmış ciddi adımlar­


w

dır.Çayet bazı siyasetler bugün eski g6rtişleri­

ni savunamaz hale dtişmtişlerse bunda bu yoldaki


w

mücadelemizin belirleyici yeri vardır .ı


Ne var ki teorik temeli atılmışta olsa,ko-
münist nitelikte bir partinin program ve
2I
tüzük çatısını taslak haliyle bile olsa
ortaya çıkaramayışımız ciddi bir eksiklik
olmuştur.Bu eksiklik süratle giderilmelid ir.
I2 Eylül'den önceki son sayılarımızda-Te­
koşin 4 ve 5-program hazırlığı yaptığımızı

duyurmuş ançak bu sözü yerine getirememiştik.

rg
Bunun yegane nedeni ülke'de ve ateş hatında
bulunuyor olmamızdı.

.o
Hareketimizin kadrolarınJ.n ateş çemberinde
bulunduğu bvtün bir dönem boyunca Avrupa baş­

di
kentlerinde çalım satan oportünist şefler
e~eyce kafa karıştırmışa benziyor.Şimdi,bir­
ur
azda kalemin tetiğine basmak gerekiyor.İdeo­
lojik savaş asla i~male celmez.
ak
I982 başında hareketimizin önder kadrola-
rından bir bölümünü yurt dışına aktarma kara-
iv

rı alındı. (IL~). Bu kararın gerekçesi, içinde


rs

bulunulan kritik dönemde komünist hareketin


partileşmesi ile iç ve dış i\ifakların oluş-­
.a

turulmasının hızlandırılması gereği olmaktay-

dl.-ı 19er sonrasında hemen bütün örcütler sınır


w

dışı olmuş,baC;lı olarak,siyas al faaliyetin mer-


w

l:ezide yurtdışına kaymıştı.Lal böyle iken


sözünü ettiğimiz sürece istenilen yönde etkili
w

bir müdahale ancak bu alanda mümkündü.I\yrıca


o tarihe kadnr kendi kaderine terke~ilcn,ör­
bÜtlü ve bilinçli bir te ~:&üsün dc[1;il tama-
men kendiliEinden gelme bir çabanın ürünü
22
olan yurt dışındaki cılız faaliy etimiz in ör-
gütlen mesi ve canlandırılması da yukard aki
kararın alınmasında rol oynadı.
Nisan IYe2'd en itibar en, yurt dışında, alı­
nan karar lara uygun olarak harek ete geçmiş
bulunu yoruz.
Tekoşin harek etinin ortaya çıkışından yakın
zamana kadar ki siyasa l tarihi ni, olduğu gibi,
objek tif bir gözle ve çok kalın çizgi leri ile
sergile rneye çalıştık. Yakın geçmişin belir li
boyutlarına ilişkin yeni bir yorumd a bulunm
a-

rg
dık. Sözge limi, daha !2 Eylül öncesi nde tasar-
lanan ve bu tariht en hemen sonrad a direk tif ha
line gelen "direniş" çağrısı (biz, "direniş" -

i.o
sözcüğünü silahlı· karşı saldırı anlamında kul+
lanıyorduk.BugQ~ küçük -burju va devrim cilerin
in
elinde kof bir demag oji aracın a dönüşe n bu mo-

rd
da sözcük özenle kullanılmalıdır) ha~nda bu -
raya kadar bir yargıda bulunmadık. Eleştiriyi
sakatla~ için, ilave etmel iyiz ki, bu kararı
ku
mız isabe tli bir karar olamadı. Mantıktan çok-
daya~
coşkuya, bilim sellik ten çok duygusallığa
dı. !2 Eylül dönem ecinde , mücad elenin somut ko
a
şullarının çok yönlü ve serin kanlı bir değer=
lendi~mesini yapab ilseyd ik bundan kaçınabilir­
iv

dik. Işte, daha evvel sözünü etiğimiz asker i


eylem lerin yanlışlığınıda bunun la bağıntılı o-
rs

larak kavram ak gerek ir.


Son olarak bir gerçeğin altını çizmek isti-
yoruz . Şöyleki, "direniş"kararı aldık, gerçek -
.a

ten dirend ik; geri-ç ekilm e dedik, gereğini yaE


ı­
tık. Oysa, bir çok harek etin durumu na baktığ
w

mızda farklı bir manza ra ile karşıl aşıyor uz.


Bugün öğreniyoruzki ba9ka bazı gurup larda I2
w

Eylül öncesi nde veya ertesi nde "direniş" karar


ları almış; fakat direnm eyi hiç sınamamış.Ka~
ğıt üzerin de kalan kararlardır bunla r. Öte y~
w

dan "direniş" sözcüğünü salt ajita tif anlamd a


kullan anlard a az değil.
Keza, geri-ç ekilm e kararına varıpta, derha l
ve büsbü tün yurt dışına taşınanlara tanık olu-
yoruz . Nedir geri-ç ekilm e? Asker i dilde buluruJ -
2}
lan mevzilerden daha gerideki mevzilere (di-
kkat, "mevzilere") doğru savaşarak çekilmek-;;~
tir. İlk elde en gerideki mevzileri bile bo-
şaltarak hudud-dışı olmak geri-çekilme değily
olsa olsa bozgundur, kaçmaktır. Ne yazık ki
kaçmak bir taktik bile değildir. Geri-çekilme
taktiğinin siyasal dildeki anlamıda buna ben-
zer: Savaş alanını terk etmeden, savaşı yeni
araç ve yöntemlerle~mücadele ve örgüt biçim

rg
leriyle - sürdürmektir. Görülen odur ki geri-
çekilme adı altında kaçaklık yapılmıştır.Bel­
ki biraz keskinlik oluyor ama, gerçeklerde·ı

i.o
keskindir.
I2 Eylül sonrasında içi boşaltılan sözcük-
lerden biriside "yenilgi" sözcüğüdür. Bu kav-

rd
rama kendince anlamlar yükleyerek, yenilmedik
lerini sadece'darbe yedik'lerini öne sürenler
var. Ama bu iddialar bütün mevzilerin kaybedil
ku
diği gerçeğini örtemez.Öyle anlaşılıyorki, so;
nucu yenilgi saymak için, bunun öncesinde çiz-
ginin bir tarafında bir ordunun, diğer tarafın
a
da başka bir düzenli ordunun bulunduğu bir du:
rum hayal ediliyor. Sınıf savaşının gerçeği
iv

böylesine kaba ve mekanik yorumlara sığdırıla­


maz. Esasen ortada yenilgi bile değil tam bir
rs

bozgun vardır.
Gene öyle guruplar ve çevreler vardır ki, bu
konulardoohiç söz açmamıştır. Onların darbe ~
.a

sonrasında ne gibi kararlar aldığını ise bir


allah bilir.
İşin gerçeği şudur k~ Türkiye ve Türkiye Kür
w

diRtan•ındaki devrimci hareket bu güne kadar-


ne saldırmayı, ne savunmayı nede geri-çekilme-
w

yi öğrenmiştir.
ŞUBAT 198~/ TEKOŞİN
w

24
1- ••.. Yoldaş,ilk sorumuz Türkiye Kür
distanında ulusal güçlerin birli~ini­
sağlamak özere sürdürülen çalL,.malar-
la ilgili olacak.Partiniztn/Örp:ütünü-
zün de içinde yer aldı~ı bu çalışma -
ların gelişimi ve hu gün ulaştı~ı se-
viye; hedefleri, sorunları ve perspek
tifleri hakı.nda p:örü, lerimiz i açıklar
mısınız? -
2-İkinci olarak antifaşist güçlerin

rg
Türkiye ve Kürdistan çapında birli~i
sorununa değinmenizi rica edeceğiz.
Türkiye ant~faşist güçleri ile Kürdis

.o
tan ulusal demokratik güçlerinin aske
ri faşist diktatörl üğe kar., ı ortak mü
cadelesinin gerefr,i ve önemi, örpütle5

di
mede ve eylernde bunun nasıl sa~lanahi
lecef;i konusımdaki d·Uşünceleriniz ne:
ur
lerdir. Bu birli~jn önünde sizce ne
p;i bj sorunlar ve gi.içl ük ler vardır;
bunların aşılması için neler yapılma­
ak
lıdır?
3-Türkiye ve Kürdistan çapında anti-
faşist cephe hedefine henüz varamadı­
ğımız bu aşamada ve bu hedefe doğru
iv

ilerieyebilmek için siyasi parti ve


örgütlerin merkezi seviyede ve taban-
rs

da ortak faaliyeti ile ilgili olarak


neler söylemek istersiniz?
.a

4-0kuyucularımıza iletmek istediğiniz


başka bir mesaj var mı?
w

İŞÇİ GERÇEGİ
w
w

2~
İŞÇİ GERÇEGİNE,
Yoldaş lar!
Önce, Kürdistan'lı komünist ve yurtsever
hareketlerin yürüttüğü güçbirliği çalışmalar!
nı yakından izlemekle ve bu çalışmalarla sü -

rekli temas halinde olmakla gazetenizin olum-

rg
lu bir görev yaptığını belirtmek isteriz. Son
girişiminizide bu yakın ilgi ve duyarlılığın

.o
bir işareti saymaktayız,

di
Şimdi sorularınızı yanıtlamaya çalışalım.
•Güçbirliği Çalışmalarının Gelişimi
ur
Mevcut güçbirliği çalışmalarının gelişimi
konusundaki sorunuza ayrıntılı cevabı, başın­
ak
dan beri bu ça~Jmanın içinde olan siyasetler
verecektir sanıyoruz. Biz güç ve eylem birliği
iv

platformuna henüs ka'"ıldık. Zira, çağrı,ancak


yakın zamanda yapılabildi.
rs

Genede bilebildiğimiz kadarıyla kısa bir a~


çıklama yapabiliriz: Bu çalışmalar birbuçuk
.a

yılı aşkın bir süre önce KUK,AR,PKK(e skiden


w

DDKD olarak bilinen) ve TKSP'nin ortak pirişi­


miyle yurt dışında başlıyor.Diğer PKK(~pocular
w

1iyede bilinen) ile yürütülen görü~meler, PKK'


w

nin sosvaljst ve yurtsever ha~eketlere karşı


ötedenberi izlediği bilinen saldırgan siyaseti
konus~nda açık ve kesin bir tutum belirlemek-
ten kaçınması, yazılı, bağlayıcı ve güven ve-
rici bir özeleştiri yanmaya yana::;;maması yüzün-
den sonuçsuz kalıyor. eeri kalan siyasetle-
26
re (Tekoşin,Rızgari,Kawa)ise çagrı yapılmıyor.
Bir dönem sonra PKK(eski DDKD) Kulp olayları
yüzündım TKSP ile arasında çıkan sor1.ınlardan
ötürü platformdan ayrıiıyor.Ortak çalışma
AR,TKSP ve KDK üçlüsü tarafından devam etti-
riliyor.Yak2n zamana kadar bu üç siyasi hare-
ketle sınırlı ortak çalışma,son dönemde yapılan

g
çagrı üzerine bizim ve kısa bir süre sonrada

r
PKK(DDKD )nin':A.--:'yeniden katılmasıyla bu gün

.o
beşli olarak yürütülmektedir.Hayli uzun bir '--

di
süre boyunca adı geçen üç siyasi hareketle
sınırlı kalan platform ortak bir prot:;ram ve
ur
tüzüge sahip degil.Program ve tüzük tartışma­
larının,d~gen siyasetler katıldıktan sonra
ak
yapılması dogrultusunda bir prensip kararı

alınıyor.Sözünü ettigipiz Güç ve Eylem Bir-


iv

ligi\ çalışmalarının bulundugu seviye ve ge-


rs

lişimi özet olarak böyle.

e Kürdistan Anti-Faşist Ulusal Kurtuluş


.a

Cephesini !nşa Yolunda


Biz,platformun dışında kalan diger yurtsever
w

hareketıerede (Rızgari.Kawa ve varsa mücadele


halindeki diğer çevreler) en kısa zamanda
w

çagrı yapılmasından ve onların katılımının


w

sağlanmasından yanayız.Esasen,bu konuda geç

kalınmıştır.Yıllardır süren çalışmalara rağmen

i tifak yapılabilecek siyasetlerin bütünün~[


kesin olarak belirlenip çağrılmayışları önemli
27
bir eksiklik olmuştur.Bu artık geride kal-
dığı za~edilen bazı dar ve sekter anlayışların
hala yaşıyor oluşunun işaretidir.Güç ve Eylem
Birliği,ideolojik bakımdan birbirine en yakın
siyasetle rle sınırlı tutulmaya çalışılmış,
11
Temel Güç"ve "Tali Güç" gibi ayrımlar yapıl­

g
mak süretiyle bazı militan sol siyasetle r
dışlanmak istenmiştir.Geçmiş dönemdeki kadar

r
.o
revaçta olmasada bu anlayışların izleri ne
yazık ki hala mevcuttur .

di
Güçbirli~i platformun un hanta]ığı ve ataleti
1
program,tü zük ve taktik çizginin yokluğu 9 or­
ur
tak çalışma odağının Kürdistan 'a taşınamayışı,
bı..::güne kadar yapalanların bir dizi bildiri
ak
ve bir takım görü$İerden ileriye gidernemes i
vurgulanması gereken diğer eksiklikl erdir.
iv

ı;imdi ortak görev,bu eksiklikl eri ve zaafları


rs

gidermek,çalışmaları program1ve tüzüğe kavuş­

turmak,or tak bir taktik çizgi(örgü t ve mücadele


.a

anlayışı) sartayara k,ortak eylemi örgütleme ktir.,


Çalışmanın hedefi,söm ürgeci TC devletine ,
w

emperyaliz me ve bunların ülkemizde ki işbirlik­


w

cilerine karşı sosyalist ve yurtsever güçlerin


mümkün olabilen en geniş itifakını sağlamak
w

ve Kürdistan Anti-Faşist Ulusal Kurtuluş


Cephesini inşa yolunda.A. :• ~adım atmaktır.

28
eCephe İçin Nesnel ve Öznel Koşullar Yeterin-
ce Olgunlaşmış Değil
le.
Bize göre, bt. günkü i tifakın düzeyi ,ittifakın
en ileri,en üst biçimi olan cephe düzeyi olmaya~
caktır.Sözcüğün · gerçek anlam;:u~.da cephe örgütü

için ~ürkiye va Türkiye ~ürdistan'ında nesnel

rg
ve öznel koşullar yeterince olgunlaşmış değil­
dir.Geçmişteki ve günümüzdeki cephe deneylerine

i.o
'li)
baktığımızda bı.mu anlamak zor ol ımaycaktır.
Söz gelimi bazı Latin-Amerika ülkeleri :Bu
ülkelerde sınıf mücadelesi hayli ileri boyut-

rd
lar kazanmış,iktidara çok az bir zaman ve mesafe
ku
kalmıştır.Örneğin,El Salvador devrimi başkent'
e ~mış -yetmiş kilometre yaklaşmıştır.
Türkiye Kürdistan'ında sosyalist ve demokra-
a
tik m~alefet hareketi henüz gerçek anlamda
iv

partileşmemiştir.Genel olarak partileşme süre-


rs

ci yaşı:l\naktadır.Çeşitlhi örgütler,siya sal çiz-


gilerini,prog ram ve tüzüklerini y~ni yeni
.a

oluşturmaktalar.Ve bu ör.ütlerin sınıf karek-

terleri, ': erçekte hangi sınıfın çıkarlarını


w

temsile aday olduRları önümüzdeki dönemde ve


w

pek uzak olmayan bir gele0ekte daha açık-seçik


olarak ortaya çıkacaktır.Toplumsal sınıflar ve
w

siyasal örgütler arasındaki ilişkiler daha net


ve kesin çizgileriyle belirecektir. Siyasetin
sınıfı,sınıfın siyaseti inkar ederneyeceği bir

ortam doğacaktır.

29
•Bugünkü İttifak Düzeyi Cephe Düzeyine
Denk Düşmez
Cephe,sınıfların ve sınıf bölümlerinin itti-
fakıdır.Bu ittifak,siyasal düzeyde kendisini
gerçek sınıf partilerinin ittifakı olarak gös-
terir.Oysa bugün oluşan ve oluşmakta olan itti-

rg
faklar daha çok grup düzeyini aşamamış ve kay-
gan bir zemin üzerinde oturan siyasetlerin

i.o
ittifakıdır.Siyasetlerin sınıflardan bağımsız

olmadığı,her siyasetin belirli bir sınıfın

rd
çıkarlarını ifade ettiği söylenebilir.Bu ku-

ral olark doğrudur.Fakat mevcut koşullarda


ku
sınıflar ve siyasal örgütler arasındaki ~kar­

maşık ilişkilere mekanik olarak uygulanmamalı­

dır.Hemen hemen bütün. siyasal örgütler ideolo~


a
jik ve politik bir sarsıntı geçirmektedir.Bir
iv

çok örgüt yeni böli.inkere ve hizipleşmelere


rs

ge bedir.
Hemen bütün gruplar işçi sinıfı adına dav-
.a

ranmakta,sosyalist bir siyasal hareket olduk-


larını ileri sürmekteler.Kuşkusuz,esas olan,
w

bu siyasetlerin kendilerine ' ilişkin nitele-


w

meleri değildir.Ancak bu olgu dikkate alınma­


lıdır da.Gene inkar edilemezki,bu siyasetlerin
w

hiç birinin işçi sınıfıyla ciddi sayılabilecek


bağları,işçi sınıfı içerisinde sağlam mevzileri

ve sınıf üzerinde sözü edilir etkileri yoktur.


S~yasetlerin büyük çoğ1;nluğ;u esasta küçük+-b:ur-
30
juva tabanlıdır.Bugüne kadarki kavga,ağırlıkl~
bu kb.taban üzerinde olmuştur.Ve o' . iinlü kitlesel
olup-olmama tartışmasında,sözü edilen kitlenin
sınıf karekteride budur.

Cephe,devrim ci dalganın yükseldiği,hareketin


iktidara yürüdüğü,iktidar alternatifi olduğv.
dönemlerin örgüt biçimidir.İktidar olmaya aday

rg
bir sınıf ittifakının adıdır.Her cephenin
alternatif bir sınıfsal iktidar ve program

.o
önerme zorunluluğu b1'rdan kaynaklanır .Oysa,
cephe -öncesi bir ittifakın mutlaka alterna-

di
tif bir iktidar ve iktidar programı modeline
dayanması gerekmez.
ur
Kısaca değindiğimiz nedenlerle bugünkü itti-
ak
fak düzeyi cephe düzeyine denk düşmüyor.Mevcut
ittifak yada ittifaklara,b u düzeye tekabül et-.
tikleri için değil,bu düzey.i hedefledikle ri
iv

için cephe adın;ı_ vermek mümkünsede,i ttifak'<'dü-


rs

zeyine uygun bir ad kullanmak en doğrusudur.


e Sorunlar Mevcuttur ve Bundan Böylede Olmaya
.a

Devam Edecektir
Güçbirliği çalışmalarında karşılaşılan sorun-
w

lara gelince ••• Bildiğimiz kadarıyla bugüne


w

kadarki çalışmaların ağır bir tempoda yürümüş


olmasinın bir nedenide,dah a başlangıçta bazı
w

sorunlarla yüzyüze g~linmiş olmasıdır.Sorunlar


şimdide mevcuttur ve galiba bundan böylede

eksik olmayacaktır.Mevcut siyasetler,he nüz


çok açık ve kesin olmasada temelde farklı
3I
sınıf eğlimlerini,farklı çıkarları temsil
etmekteler.Farklı toplumsal kesimler arasın­
daki çelişkiler ve mücadeleler,b u sınıf ke-
simleri arasındaki siyasal işbirliği platfor~l
m1~na yansımadan edemez.Yanlız onları bir ara-
ya getiren ortak çıkarları görüp,çıkar zıtlık­

rg
larını ve görüş ayrılıklarını görmemek ol.maz.
Bu gerçeği kabul ediyorsak,sorunların gündemden

.o
eksik olmayacağınıda biliyoruz demektir.
Türkiye'de olduğu gibi,Türki1e Kürdistan'ında •

di
da komünist ve yurtsever hareket bölünmüş
durumdadır.I2 Eylül sonrasında uğranılan yenil-
ur
gi1durumu dahada vahimleştirmiş"Çir.Kafası ve
gövdesi ilesnıır-dışı olup,Avrupa ve orta do-
ak
ğuda mülteci hayatına geçen örgütlerin içind~
dış baskının hafiflemiş olmasınında etkisiyle
iv

birikmiş iç çelişkiler patlak verdi.Bir çok


rs

öreütün bünyesinde mülteci yaşamının ve yenilgi


yıllarının beslediği yeni eğilimler ve sorunlar
.a

ortaya çıktı.Eski parçalı yapı,denebilirki


paramparça olmakla yüzyüzedir.Bu durum güçbir -
w

liklerinin önüne değişik türden bir dizi sorun


w

çıkarmaktadır.Grupçu çıkar ve yaklaşımlarını


gruplar arası rekabet ve çatışmaların,grup
w

ruhunun belirlediği geçmiş dönemden artan


kalan sorunlarda az değil.Türkiye Kürdistan'ın­
da i tt if ak ge 1 eneğinin yokl uğu, b. u·' türden de-
nemelerin yeni oluşvda hesaba katılırsa sorun-
ların eksik olmayacağı aşikardır.Ancak bu tab-

32
lodan ötürü karamsarlığa kapılmak ve acil
devrimci görevierimize yan çizmek için hiç-
bir haklı sebep olamaz.l·iz bu gerçege da-
yanarak hareket etmek zorundayız.Enkaz ha-
linede 5elinmiş olsa,biz bu enkazın içinde
saglam kalan malzemeyi k~llanarak yapıyı
inşa etmek durum~ndayız.

rg
Türkiye Kürdistan'ındaki siyasetler ara-
sında ol ı' şaçak tutarlı ve kalıcı bir i ttifak 1

.o
ayrıca yürütülecek olan komünist Partisinin

inşası çalışmalarınada katkıda bulunabilir.

di
İttifak platformu bu dogrultuda bir basamak
görevi yapabilir.Bu noktayı cözardı etmemek
gerekir.Merkezi görev Komünist Partisinin
ur
ak
inşasıdır.Bu böyle.Ancak Komünist ıartisi
kurulmadan gübirlikleri kurulamaz veya,yaşa­
yamaz diyerek b1ı göreve yan çizmek doğru o-
iv

lamaz.Kürdistan'da adına la~ık bir Komünist


rs

Partisi kurulacak olsa bu tarihsel bir adım


olacaktır. Ve bizler, bu adımı atabilmek için
.a

herşeyi yapmalıyız.rie var ki önce rarti,. _


so:çı.;ra,. it.tifak~a:nla;y.::ışz ge;rçekft.i. olma~an ve •
w

--. _- ~ -- - .•. - :... ...... !_,.. ' • ~-:.:;:::;; J ..;... - •• • - ,_.., • - ~- - ..... ••

diğer acil siyasal görevleri ertelemeyi


w

öneren bir anlayıştır.Bu iki görev atbaşı


yürütülebilir ve yürütülmelidir.Biz kendini
w

Komünist lartisi yerine koy1 p,komünist hare-


ketin birliğini görmezlikten gelenlere ol-
duğu kadar,partinin yokluğunu gerekçe yapıp
güçbirliğine yani ortak eylemin örgütlenme-
sine yan çizenlerede karşı olacağız.
33
eAsgari Birlik Zemini:Sömürgeciliğe,emperya­

lizme,Faşizme ve Feodalizme Karşı Olmak


Birlik çalışmalarının perspektifleri ile
ilgili sorunuza geçelim.Bütünsel anlamda ortak
bir perspektif henüz şekillenmedi.Ortak düş­
mana karşı ortak mücadele amacıyla üzerinde

rg
birleşilen ilkeler asgari bir birlik zemini
oluyor.Bu ilkeler,sömürgeciliğe,emperyalizme 1

.o
faşizme ve feodalizme karşı olmaktır.Az evvel

işaret etti~,ortak bir program,tüzük,strateji

di
ve taktik çizgi daha ohışturulamadı.Bu gün-
lerde tartışılacak sorunlar bunlar olacaktır.
ur
Biz bu tartışmalar sonu~lanmadan diğer siya-
setlerin tavırları öğrenilsin diyoruz~Bunun
ak
içinde daha fazla oyalanmadan yazılı Çağrı
yapılmalıdır.Sözkonı.;SU siyasetlerin(Rızgari,
iv

kawa)cevabı olumlu olursa,program,tüzük,


rs

taktik ve sair üzerindeki görüşmelere katılım­


larısağlanmış olacaktır.Mesele old~ bittiye
.a

e;etirilmemelidir. Buna karşıyız. Be eirtelim ki,


Kavm 'nın bu platforma katılması ''anti-sosyal-
w

empcryalist"'ve "anti-sosyalfaşist rı e:i bi ilke-


w

lerinde ısrarlı olmaması halinde mümkündür.


Biz,Kawa'yı ulusal -demokratik bir güç olarak
w

görüyor ve sözünü ettiğimiz "ilke"leri dayatma-·


ması koşı_luyla bu platforma katılmasını istiyo-

rtz.~'üphesiz TKSl, ve PKK(DDKD)yi düşman değil,


dost GÖrmeside gerekecektir.
Rızeari'de ulusal-demokratik bir güçtür ve

:)4
çağrılmalıdır.Rızgari'nin Cunta'yı ve mevcut
devlet biçimini faşist olarak görmeyişi buna
engel değildir.Şuphesiz,görüş ayrılıklarımız
vardır ve olacaktır.Ancak mevcut devlet bi-

çimine faşist dememek,anti-faşist olmamak


demek değildir.

e Ulusal Kurtuluş
Görevi Önde

rg
Güçbirliği(ve cephe) konusundaki bazı görüş­
lerimize geçerken değindik.Biraz sonra sorunun

.o
önemli bulduğumvz diğer boyı.~tlarına geleceğiz.

di
önce kısa bir hatırlatma yapmalıyız:Kürdistan
sömürge ve yarı-feodal bir ülkedir.Eiz Kürdis-
ur
tan'lı komünistlerin nihai amacı ülkemizde

sosyalizmi kurmak ve komünizme yönelmektir.


ak
Bu amaca ulaşmak için proletarya diktatörlüğü
zorunludur.Neki önümüzdeki devrim adımı sos-
iv

yalist karekterde değildir.Sömürgeci egemen-


liğin parçalanması,toprak devrimi yoluyla feo-
rs

dal ilişkilerin ilgası ve daha bir dizi de-


.a

mokratik görevle karşı karşıyayız.Bu görevleri


başarmadan sosyalist devnime yaklaşamayız.
w

Sözü edilen görevlerin yerine getirilmesi ise


bir devrim sorunudur.Ulusal kurtulL-~ş,feodal
w

mülklerin zoralımı gibi temel talepler ancak


w

devrim yoluyla elde edilebilinir.Bu nedenle


Kürdistan toplumunun gündemindeki devrim adı­
mı,sosyalist değil,demokratiktir.Biz buna u-

lusal demokratik devrim diyoruz.Bu devrim


özünde burjuva-demokratik,başka bir deyişle,
35
ki daha doğrudur,demokratik halk devrimidir.
Çünkü devrimin önderi işçi sınıfı,8na güqü
ise işçi sınıfı ile birlikte emekçi halktır.
UDD sürecinin içinde bulunduğumuz evresinde
uhısal kurtuluş görevi önde gelir.Ulus ile ·
sömürgecilik arasındaki çelişki baş çelişki­

rg
dir.Diğer demokratik t_.örevler buna tabidir.

Cerhe,ulusal kurtuluştan yana olan bütün sınıf

.o
ve tabakaları kapsamalıdır.Bu demektirki,Kür-
distan Cephesi, bu aşamada ı.::lusal kurtuluş

di
cephesi-vatan cerhesi-özelliği taşır.Biçim
ur
b1,-dur.Cephede yeralacak sınıflar;işçi sınıfı,
köylülük,kent küçük-burjuvazisi ve ulusal
ak
burjuvaziııtir.Kürdistan burjuvazisinin ~\u~ \ı.ur+u-
l...ı~c.u 1:."-nEı~clıde.. h;.;. ciE<~ils.e. \oov. ••es~o~e>dc. i~.;i .)ın,f,.- •..,
miH+e#t.len arasındadır .Kurdıstan proleteryasının
iv

demokratik asgari programı,ulusal kurtuluş


cephesinin azami programıdır.Asgari programı­
rs

mız, rroleteryamızın ,küçük-burjuvazi ve bı.ırju­

vazinin yc.ırtsever kanadına cephe için öner-


.a

diği azami program niteliğindedir,Ascari :


w

pro. ramla cephe pro;~ramı bazan çakıS'makla


bernber,; enellikle :tanık olunan öz:ül bir
w

ı ro ramdır.

'unlar,Tekoşin dergisinin 4. ve 5.sayıların­


w

da ama biraz dagınık halde yeralan ve öteden-


beri samınduğumuz görüşler_dir.Cerhe sorunu
yeni tartışılmıyor.I2 Eylül darbesi ile biJi_~~e
sorun daha,. bir e;ünce]ik kazandı ,o kadar.
Şimdi,I2 Eylül I980'deki askeri faşist
darbe ile birlikte başlayan yeni süreçte,
36
sınıf mücadelesinin koş. llarında,sınıf ilirki
ve çelişkilerinde ortaya çıkan de(iQikliui
ve bu dkrum degsikliginin strateji ve taktik~~
lerimizi ne y5nde ve ne ~Jçlide etkilediCi
üzerinde d~ ralım.
Tekelci b~rjuvazinin açık ter5rcü diktatörlü-
cünün kurulmasıyla ortaya çıkan deL;ic;:iklikleri

rg
cenel düzeyde şöyle 5zetlemek mümkündür:
I-Anti-faşist mücadele ve ; Brevler r•enel

.o
demokratik mücadelenin hakim 5gesi olmuş,
anti-faşist mücadele siyasal iktidar mücade-

di
lesiyle iyice bütünle~miştir.
2-Devrimci-demokratik mubcılefctin yığın
ur
tabanı toplumsal temeli/ genişlemiştir.
ak
3-'IDcel-dışı bLrjuvazi ve fc:o.şist olmayan

burjuva partileriyle(CEP-NS~) ittifakın veya


bunları tarafsızlaştırmanın nesnel olanakları
iv

artmıştır.
rs

~-4-Saldırının sivri ucunun yöneleceği hedef


nisbeten daralmıştır.
.a

5-Yeni şartlar,ek olarak yeni mücadele ve


örgüt biçimleri dayatmıştır.
w

tevcut açık terörcü diktatörlügün biçimi


w

üzerine ne denirse densin(faşizm veya askeri


diktatörlük) verili durum yukarıda sayılan
w

özellikleri taşıyor.
Türkiye Kürdistan'ı özeline gelince •.• Müca-
delenin toplumsal temelinde genişleme,saldırı­
nın güncel hedefinde nisbi bir daralma,anti-

faşist. ''mücadelenin ve görevlerin öneminde


37
artış,geçmiş bazı biçimlere ek olarak,yeni
mücadele ve örgüt biçimlerine başvurma ~ereği

bu salıadada
geçerlidir.
Ancak,faşist olmayan burjuva partileriyle

(CHP~MSP) ittifakın nesnel olanakları faktörü


üzerinde biraz durmak gerekir.

rg
.o
gibi Kürt komprador burjuvazisi
Bilindiği

ve toprak ağaları sın:ıfıayrı partilerde değil,

di
Türk burjuva siyasal partilerinde örgütlenmiş_
ur
tir.Bu sınıflar işbirlikçidir,bem dtı. ~ürt
ulusunun ve ülkesinin varlığını inkar edecek
ak
kadar i~.bi:r>·(ikçidir.Bunlar bazı çelişkilerine
rağmen sömürgeci partileri kendi partileri gibi
iv

görmekte ve onlarla kader birliği yapmaktalar.


BLnda,~ürt toplumundaki işbirlikçi sınıflarıda
rs

kapsayan örgütlenme y&sağının payıdu var.Bu


durum,yani sömür~e ülkenin işbirlikçi sınıf­
.a

larının sömürgeci ülkenin hakim sınıf parti-


w

lerinde ör~ütlenmesi ve ulusal inkarcılığı


her sömlirgede rastlanabilir cinsten değildir.
w

Bu olgu,Kürdistan'~aki siyasal hayc;tın bir


özelliğidir.!şte bu noktadan ötürü CHP veMSP
w

konusundaki Kürdistan toplum~ndaki iş­


tavır

birlikçi sınıfların bir kesimine karşı tavır


olarakta somutlaşıyor.Ve sorun yeni bir boyut
kazanıyor.

38
Bu iki parti faşist degildir.Fak at gerici
ve sömürgeci partilerdir.Bunların bı_!rjuva
anti-faşizmi oldukça dar ve sınırlıdır.Do­

layısıyle,bu sınırları çok çok aşan bir düzeyde

(tekil olaylarda ve çok sınırlı bir çerçevede


değil),cephe düzeyinde bupartilerle ittifak
sorunu uzak bir ihtimaldir.U lusal baskı ve
sömürüye karşı mücadeleyi,u lusal boyunduru-

rg
ğun parçalanmasını içermeyen bir anti-faşizm

bu partilerle ittifakın yeter şartı olamaz.

i.o
Bunların anti-sömürge ci,anti-empe ryalist,

anti-feodal ve anti-faşist bir zeminde itti-

d
faka çekilmesi ise biraz önce işaret ettiği­
ur
miz gibi çok uzak ve istisnai bir ihtirnaldir.
Kürdistan toprak ağaları sınıfı ve tekelci
ak
olmayan ~ürt komprador burjuvazisin in genel
olarak Türk hakim sınıfları özel olarakta
iv

telı2lci burjtıvazi ile çelişkileride böyle bir

ittifaka elverecek ölçüde keskin ve derin


rs

değildir .Ayrıca asli sorunda bı· değildir.


.a

Bunlar devrimin itici güçleri değil ,hedefleridir.


·• ,Y-dm,.~ BliiiR ~-Ama Öece. Faibl S&m •
., JfieC.\li"r. v~rac.o§,z.
w

Sonuç olarak Kürdistan'da ulusal kurtuluş


sorunu dün olduğu gibi b-ugünde siyasal yaşarnın
w

odak sorunudur.Kuz ey ~ürdistan'da demokratik


w

mücadelenin hakim ögesi olan anti-sömürge ci


mücadele,anti-faşist mücadele ile bütünleş­
mistir.Cephe,ağırlıkla anti-sömürge ci ve
anti-faşist olacaktır.Anti-faşist bir vatan
cephesi.Bugün baş çelişkiyi şöyle ifade etmek
gerekecektir:Baş çelişki ,Kürt ulusu ile sömür-·
~ ~a
geei-faşist devlet arasındadır.Baş düşman
faşist sömürgecilerdir.Bu demektir ki,gmrici
sömürgecilerle faşist sömürgeciler arasında
belirli bir ayrım görmekteyiz.Yumrugumuzu
bütün sömürgecilere ama öncelikle faşist
sömürgecilere ~Jracagız.
Toparlarsak,Kürdistan anti-faşist ulusal

rg
kurtuluş cephesinde yeri olan sınıflar:!şçi
sınıfı(tarım proleteryası ve işsizler dahil)J

i.o
köylülük(yoksul-orta-zengin),şehir küçük
bı:rjuvazisi( esnaf, zanaatkar, aydınlar, vb.) ve

d
ulusal(orta)burjuvazidir.Bu güçlerin ana gövde-
ur
si işçi sınıfı dahil şehirli ve köylü emekçi
halktır.Cephenin hedefleri ise,sömürgecilik
ak
(ve emperyalizm) ve yerli gericiliktir.
Bugünkü ittifaka cephe demiyoruz.Okuyucu
iv

bunun altını çizmelidir.Bu ittifak,sol siyasal


ve yurtsever-demokrat ör~Utlerin,siyasetlerin
rs

ittifakıdır.!şe bııradan başlamak durumundayız.


.a

Ancak,ittifaka yol cösteren,yönlendirici bir


programa sahip olmak açısından,cephe programı
w

üzerinde tartışılabilir.
Kuzey Kürdistan' da ulusal kurtult:_ş cephesi-
w

nin procramı olarak biz aşagıdaki taslagı


w

öneriyoruz. Taslakta.J 11 acil talepler ı: olarak


nitelenen talepler ayrı olarak ele alınmamış­
tır. Proc.ram sorunu, cephe programı düze;~rinde

tartışıldıgında böyle bir ayrıma gitmek ve ek

bir pror.ram sunmak son dereve yanlış bir


40
tutumdur.Çtinkli cephenin hayata eçti~i d~nem
iktidar sor\, n unun kendisinin · , lineel ve 11 acil'
sorun olduGu bir d~nemdir.Cerhe proLramında
yeralan btittin talepler ivcdilik kazanmış ta-
leplerdir. Bu dönemcie bö~yle bir ayrıma f idilmc:si
mücadelenin yöntinti sartırmaktan ve horeketi
geriye dosru çckmt:;kten başka hiçbir ;şey i.·ade

rg
etmez .Bu tavır mticaclel0yi iktidar mücadelesi
olmaktan saı:tırıp burj1xvazinin kc.bL·ledebilecet;i

.o
sınırlara sokmaya hizmet eder.Ccphe sorunumm

pratik-siyasal bir sorun haline r·;elclit:;i dö-

di
nemlerde d,_, rum br dur .Altını çizerek söyleyelim,
urulu i ttifak yada i ttifaklara cerhe ,_,özüyle
ur
hallnların <~yrı bir ek program önermcleri bile-
rek yada bilmeyerek kendilerini tckzir etmeleri
ak
demektir.
iv

ePROGRAM TASLAGI
rs

Iolitik,Sosyal ve Kültürel alanda:


I-Türkiye Cnmht:riyeti devletinin ·Ve emper-
.a

yalizmin Kuzey Kürdistan üzerindeki sömtir-


w

geci eGemenligi ve yerli işbirlikçilerinin


hakimiyeti şiddet yoluyla rarçalanacak,Kuzey
w

l.tirdistan to:ı=:lumu Lalk Cumhuriyeti biçiminde


w

yeniden Örilitlenecektir.
eKuzey Kürdistan toprakları i ş;';alci T. C or-
dularından,I!T,Komando,Kontr-Ger:iJla gibi
haydutlardan temizlenecek,emperyalist devlet-
lere ait tis ve tesisler dağıtılacaktır.Halk
-çumhuriyetinin bagımsızlığı ve özc13rltiğti ~alk
4i
Ordusu tarafından sağlanacaktır.

•Alaşağı edilen sömürgeci-faşist siyasal


iktidarın yerine demokratik halk iktidarı
kurulacaktır.Demokratik halk iktidarı işçi
sınıfı,köylülük,~ehir küçük burjuvazisi ve
ulusal burjuvaziden oluşan ve toplumun ezici
çol;unluğunu oluşt-uran bloka dayanacaktır.

rg
eDemokratik ir Ulusal Meclis ve bumeclis
tarafından seçilen demokratik bir Halk Hükü-

.o
meti kurulacaktır.

di
• Y:erel yönetim ort;anları,demokratik halk
iktidarının olabildigince geniş yetkilere

beştan kurulacaktır.
ur
sahip yerel iktidar organları olarak yeni-
ak
e T.C devletinin dagıtılan adli ayGıtının
yerini halk tarnfından seçilen HaJk Lahkerne-
iv

leri aygıtı dlaca~tır.


aDevlet kurumlarının bütün yöneticileri halk
rs

tarafndan seçilecek,Gereğinde değiştirme ve


.a

azıetme yetkiside halka ait olacaktır.

eSeçimler,gizli oy,eşit,genel ve tek dere-


w

celi seçim ilkelerine göre yapılacaktır.


eSeçim günü 18 yaşını doldurmuş bulunan
w

her yvrtt~ş seçme ve seçilme hakkına sahip


w

olacaktır.

oAzınlıklar üzerindeki ulusal baskı son


bulacak,bu halklar e~it ulusal ve demokratik
haklara k.:<vnşaccı.k, ço~;1.ml< kta oldı_,kları böl-
gelerde özerk y~netimler brulacaktır.
'-1-2
eDini azınlıklar üzerindeki baskı son bulacak
inanç ve ibadet özsürlüğü sağlanacaktır.
•Tüm ırkcı-faşist örgütlerdağıtılacak,
faşist kat~er ve suçlular cezalandırılacak,

faşişm yuvaları kü.rutulacak-lır.


e!şçi sınıfı ve diğer halk kesimleri olabil-
diğince geniş fikir ve örgütlenme özsürlüğüne

rg
sahip olacaktır.

•İşgünü azami 8 saat olacaktır.

.o
eKadınlar erkeklerle haklara sahip ola-
eşit

cak,alınıp satılınaları önlenecekJülke yöne-

di
tifuine ve toplumsal hayata en geniş ve aktif
katılımları

eirkcı-şöven
sağlanacaktır. ur
sistemi kaldırılacak,
eğitim
ak
demokratik ve la ik bir eğitim ve öğretim
sistemi benimsenecektin.
iv

eKürtçe resmi dil olacaktır.


2-Ekonomi Alanında
rs

.T.C devletinin mülkiyeti ve yönetimi altında


bulunan sanayi,tarım,ticaret,bankacılık,ula­
.a

şım ve hizmet alanındaki tüm kurum ve kuru-


luşlar,tekelci nitelikteki bütün yabancı
w

işletmeler,ko~prador yerli büyük burjuvaların


w

girişimleri ve mal varlıkları karşılıksız

kamulaştırılacaktır •
w

.·~,- •Madenler,ormanlar,göl,akarsu gibi bütün


1-
f ulusal servetler ve halkın iş-gücü yabancı
saldırı ve sömürüden kurtarılacak,üretici
güçlerin,ulusal ekonominin,emekçi halkın
refah düzeyinin gelişmesi sağlanacaktır.
43
eErnekçi halka geçirn yolu,gelir,iş ve insanca
bir yaşarn sa~lanacaktır.
eSörnürgeci T.C devletinin vergi adı altında
halkımızdan aldı~ı haraç son bulacak,vergiler

emekçi halktah yana yeni ve adil bir sisteme


göre Halk Demokrasisi devletine verilecektir.
toproiı:.\QO.rırıa
eTaprak a~alarırunfve di~er üretim araçlarına

rg
karşılıksız elkonulacak,topraklar,topraksız

ve az topraklı yoksul köylülere karşılıksız

.o
dağıtılarak feodal baskı ve sömürü yokedilecek~

di
tir.
elialkın sömürgeci devlete,bankalamve toprak
ar.:ıc:.ılık. ve.
ur
a~alarına olan borçları iptal edilecekftefe-
cilik ortadan kaldırılacaktır.
ak
eTarırn ve sanayide küçük üreticiler destek-

lenecek,tarım tekniği geliştirilerek tarımın


iv

rnakineleşrnesi ve rnodernleşrnesi sağlanacak,


kooperatif çiftlik ve devlet çiftlikleri yo-
rs

luyla küçük üretirnden büyük çaplı üretime


.a

geçiş özendirilecektir.

3-Kuzey Kürdistan Halk Curnhvriyeti,Kürdistan'


w

ın diğer parçalarındaki kurtuluş hareketine


sağlam bir üs görevi yapacak,ülke bütününde
w

ulusal-demokratik devrimin tamamlanması ve


w

birlik sorununv~çözürnü için sürekli ve aktif


bir mücadele halinde olacak,kurtarılmış par-
ça veya alanlar. me~cutsa,bunlarla birleşme
yoluna gidecektir.
4-Türkiye'da devrimin iktidar olması halinde,
iki C"Lı.mhuriyetli bir federasyon mu, bağımsız bir
devlet mi sorunu,o somut-tarihi durumda işçi
't4
sınıfının ve emekçi halkın çıkarlarına ve
iradesine uygun olarak ç(",zürnlenecck- lir.
5-Kuzey KlirCistan Halk Curn~ıriyeti 6ztür,
bağırnsız,dernokratik ve bağlantısız bir cı rn-

huriyet olacak,barıştan ve silahsızlanmadan


yana bir politika izleyocektir;Ortadoğu ve
dünyada ba[ımsızlık,dernokrasi,sosyalizrn

rg
yönünde milcadele veren halkları destekleyecek ;
dernokratik,a nti-emperyal ist ve sosyalist karnp-

.o
la işbirliği ve dayanışma içinde olacaktır.
Uluslararası ilişkilerde,bagımsızlığa karşılık­

di
lı saygı,eşitlik,Bzsürlük ve kardeşlik ilke-
ur
lerini savunacak,rnilliyetçiliği ve şövenizmi
rJded ecektir.
ak
Kuzey KUrdistan'da oluşma sürecindeki itti-
faks cephe gözüyle bckrnadığımızı, cepheyi
hedefleyen cephe-öncesi bir ittifak olarak
iv

gördüğlimüzü beli:tr~ik. Bu açıdan ,yı-' karıdaki


rs

taslak üzerin de görüş birliği sağlan sada,


sağlanrnasa,da, bu somut dl1rurnda eylem birliği­
.a

miz güncel ve acil talepler vo sorımlar için


mücadele L;ereksinimine da~ranacaktır.Bu talep-
w

lerin ve sorunların neler ol&:ğu az-çok bilin-


w

mektedir.
w

45
e Bu Evrede Silahlı hücadele Temel Alınamaz
!zlenecek taktik çizgi konusunda da bir-kaç
şey söylemek gerekir.I2 Eylül faşist saldırısı

devrimci hareketi hazırlıksız yakaladı.Sosya­


list ve ~'rtsever ör~ütlerin tümü büyük darbe
yedi.Hareketin önder ve militan ögelerinin kimi
şehit düş·.tü,kimi hapis,kimide iltica etmek

rg
zorunda kaldı.Öyleki ilticalar kitlesel boyut

.o
kazandı. Devrimci harc~ket mülteci hayatına ceç-

ti.Varolan kitle ba~ları koptu ve bukopukluk

di
kısa vadede onarılaca~a benzemiymr.Kitle hare-

keti söndü •. ldeki mevzilerin hemen hepsi geri


alındı.Hareket bütünüyle yeraltına,daha do~­

rusu sınır dışına itildi.Lunun adı yenilgidir.


ur
ak
Yenilginin ve hareketin agır basan küçük-bı.·rju-­
va kareterinin son1:cu, karamsarlık,teslimiyet,
iv

çözü~e ve parçalanma eğilimleri kuvvet kazandı.


Lu dı-rum devrimci hareketi büsbütün felce uğ-
rs

-1ı durumdoıt.l-\a.\ ıog'(le it.e.11 ic;.ıııduı ~a;md..ie oldLJ9ı.ıt>1Ul tErll-it cUlıle~Yde.


ratmışı hala partileşma ve cepheleşme sürecinin
.a

yaşandığı bu evrede,silahlı mücadele taktiği

temel alınamaz .Komünist partinin inşc"rsı, bu--


w

na paralel oüı.rak anti-faşist ve ulusal kur-


tulc, şcu fÜçlerin ortak mücadelesinin örgütlen-
w

mesi,işçi sınıfı ve halk kitlelerinin devrimci


w

harcketekazanılması,4evrimce dalganın yeniden

:;ükselmosinin ki:'çınılmaz olduğunu bilerek si-


lahlı mücadele için ~erekli çok yönlü hazırlık-.

ların yn, ılınası ıibi :).;rcvler, bu dönemin c_ün-


cel ~örevlcridir.Legal olanakların yok denecek
46
kertede bulundu~u bir dönemde,üstelik bu
durumun sürekli bir hal aldığı Kürdistan gibi
bir ülkede illegal örgütlenme ve mücadele yön-
temlerinin ~tayin edici karakterde olaca~ı ise
tartışma sötürmez bir gerçektir.

Türkiye ve Türkiye Kürdistan'ında sosyalist,


yurtsever,demokrat ik ve anti-faşist güçlerin

rg
sömürgeci-faşist diktaya karşı ortak mücadelesi
nin Bere~i ve önemi üzerinde yeterince durul-

.o
muştur.Biz, bunu öteden beri savunmuşuzdur.

di
Ortak mücadele programlı ve örgütlü olur.
Bu sebeple artık üzerinde durulması gereken
ur
ortak mücadele örgütünün (ittifakın) biçimi
ve nasıl bir programa dayanması gerekti~idir.
ak
• Üç Yönlü Bir !ttifakı Savunuyoruz
Tekeşin hareketi olarak biz,Kürdistan bütünü,
iv

Kuzey Kürdistan,ve Kuzey Kürdistan ve Türkiye


çapında olmak üzere üç yönlü bir ittifakı (ve
rs

cepheyi) savunuyoruz.Az evvel tasla~ını sundu-


.a

~umuz program Kürdistan büLününede hitap ede-

cek olan genel programımızın Kuzey !ürdistan'a


w

dönük yüzüdür.Ülke bütününe hitap eden asgari


programımızın ve cephe programının temel talep-
w

leri ulusal ba~ımsızlık,Halk demokrasisi ve


w

Birliktir.Proletery a diktatörlü~ü ve sosyalizm


yolunda bir geçiş dönemi devleti olan Halk
Cumhuriyeti sloganında ifadesini bulan po]tik,
ekonomik,sosyal ve kültürel de~işiklikler özet
47
olarak biraz önce taslakta yer
aktar:ı..1an

almıştı~Daha ayrıntılı formülasyon demokratik


asgari programımızda verilecektir.Kuzey lür-
distan artı Türkiye çapındaki cephenin prog~
ramına gelince,bu program,anti-tekel,anti-
emperyalist,anti -faşist ve anti-şöven olacak-

rg
tır.Ve örneğin,anti-şöven ilkenin formülasyonu,

"Kürt ulusunun kendi kaderini tayin etme hak-

.o
kını kabul etmek ve bu hakkın. fedarasyon,
bağımsız de\·let ,v~b. özgürce kullanılaca~ı

di
koşulları hazırlamak."(Direniş Cephesi,prog-

ur
ram,~5-6),biçiminde olmayacaktır.Adına layık
bir cephenin programında bu tür zırvaların
ak
yeri olmaz.Bu programı yapanlar,hiç de~ilse
kendi çizgilerinde tutarlı olabilmek için,
şöyle diyebilirlerdi:Türkiye Kürdistan'ı halkı­
iv

nın kendi kaderini hangi yönde-federasyon,ba-


rs

ğımsızlık-tayin edeceğinin saptanması için der-

hal referandum yapılmalı ve referandum sonuç-


.a

larına saygı t:österilmelidir.Çünkü ,cephenin

koş<-'llerı hazırsa, ulusun kendi kaderini tayin


w

hakkını özgürce kullanacağı koşullar artık


w

hazır varsayılabilir.Unutulmamalıki,cephe prog-


ramı,bir iktidar programıdır.Sözünü ettigimiz
w

programın ise,bir cephe programına denk düş­

mediğini t::,Österir . bir dizi örnek vermek mümkün-


dün~Herneyse,geçelim.

48
• Genel Birleşik Cephe Yada Cepheden Cepheye
Türkiye ve Türkiye Rürdistan'ı çapındaki
birliğin örgütsel biçimi konusı·na gelince,

bu iki biçimde gerçokleşebilir:Ya T.Kürdistan'


ındaki ulusal-demokratik. güçlerin cephe halinde
katılacakları bir genel birleşik cephe,yada

g
cepheden cepheye.
Bu birliğin önündeki sorunlar,biraz evvel

r
.o
deE;indiğimiz sorunlardan çok ayrı değildir.

Bunların çözümü için her kadernede ortak çaba

di
harcamak gerekecektir.Siyasal hareketler ara-
sındaki duvarları,gr11p ruhunu kırmak görev
ur
olmalıdır.Davanın çıkarlarını herşeyin üs~ün­
de tutarak hareket etmeliyiz.
ak
Size ve okuyıccularınıza komünist selamla-
rımızı iletir,mücadelenizde başarılar dileriz.
iv

Türkiye ve Kürdistan Toprağını Sömürge-


ci-Faşist Haydutlardan Kökten Temizlemek
rs

için Omı_; z Omuza Olalım.


.a
w

TEKOŞ!N
Eylül I982
w

Not:Bu yazının program taslağı bölümünde bazı


w

düzeltmeler yapılmıştır.

49
SORULAR
I-(a) I2 Eylül I980 darbesine nasıl gelindi?
(b) Faşist darbenin başarılı olmasında solun
izlediği politikaların rolü olmuş mudur?
Olmuşsa sizce b~lar nelerdir?
(c) I2 Eylül öncesinde işçi sınıfının ve anti-
faşist halk Güçlerinin birliği sizce hangi
nedenlerle sağlanamamıştır?
2- I2 Eylül sonrasında işçi sınıfı ve devrimci

g
demokratik halk hareketinin karşı karşıya kaldı

r
ğı sorunların ve olumsuzluJtlar!llll ortaya çı­

.o
kışında,hareketinizin,örgütünüzün yada kişieel
tavrınızında belli bir sDrumlulugu
olduğu kanısında mısınız?

di
3-(a) Bugün Ülkemizde yaşanan olaylar ve ge-
lişmeler karşısında c;örevlerimiz ve hedJeıflerimiı.
neler olmalıdır?
ur
(b) Solun birliğinin safS'lanması yolvnda(parti- _
leşme ve cepheleşme vb.konularda)neler düşünü--)
ak
yorsunuz?
Dostea selamıarımızla
Demokrat Türkiye
iv

22-8-I982
rs
.a
w
w
w
DEiviOKRAT TÜRKİYE' YE CEVAP
T.C ŞİDDETLİ SARSINTILARA GEBEYDİ
I)a-I2 Eylül darbesi,bu tsrihten önceki
dönemde,dünya,orta-do~u ve ülkelerimizde
meydana gelen gelişmelerin bir ürünü ve so-
nucudur.
I2 Eylül öncesinde,Tü rkiye ve T.Kürdistan'ın- ·

rg
+cıımk. olunme.mı~ cle.rinliL\/e '{80.:f!l'"lıkts. bir t<.rlı~m.<c>l Mulı~l•f4t lfi~VC.­
da bu tarihe kada~.Halk mu leı·eti burjuva ya-"'w...
salarının sınırlarına sı~mıyor,bu sınırları

i.o
zorluyordu.Ealklarımız eskisi gibi yaşamak
ve yöneltilmek istemiyordu.E gemen sınıfların

rd
eskisi gibi yönetemez old-uklarıda bir gerçekti.
I·,evcut burjuva siyasal partiler hükü mette bir
u
bir deneniyor,çeşitli koalisyon modelleri sı­
ak
nanıyon,bütün bu burjuva seçenekler birbiri

ardı sıra iflas ediyordu .Burjuva partilerin j


iv

kitle tabanı daralıyor,yığınlar bu partilerden


kopuyordu.Da rbeci generallerin muhtıra ile
rs

önerdikleri seçenek ise hakim sınıf kesimleri


arasındaki çelişkilerden ötürü gerçekleşcmiyor-­
.a

du.Ciddi bir politik bv.hran yaşanıyordu.


Emperyalizme ba~ımlı tekelci Türkiye kapi-
w

talizmi can çekişiyordu.İ'f-1F patentli reçeteler


w

ekonomiye s<rıluk aldırmak bir yana,komaya soku-


yordu.Ekonom ik ve mali k.:riz derinleşiyordu.
w

Ote yandan,empe ryalizmin,öze llikle onun


başı ABD'nin dünya ve orta-do~udaki bir çok

5I
"saglam"k alesi sarsılıyor,nüfuz alanları
ve çıkarları ciddi yaralar alıyordu.Türkiye'
de şiddetli sarsıntılara gebeydi.
İşte,Milli Güvenlik Konseyi adı verilen
Amerikan uşagı eli kanlı üçbuçükha ydut çetesi
iktidara bu şartlarda elk&~du.Anayasa ve ya-
salar bir kenara itildi.İşbirlikçi tekelci

rg
b1ırjuvazinin sınır tanımayan açık terörcü
diktatörlü gü kuruldu.Amaç,işçi sınıfı ve halk

i.o
hareketin i c zmek, ekonomik bı.:<hranın yükünü
emekci halklarımızın sırtına yüklemek, ülke-

rd

lerimizde ve bölgede ABD ve uşaklarının çı-
karlarını saglama almaktı.
u
Devrimci hareket açısından ise sonu~ bili-
ak
niyor .l!'aşist karşı-devrim tam zamanında ,ha-
reketin toparlanıp iktidar alternati fi olmasına
iv

fırsat vermeden davrandı.Sosyalist ve yurtsever

örgütlerin tümü büyük darbe yedi.Önde r ve mili-


rs

tan ögelerin kimi şehit düştü,kimi hapis,kim i


d:: iltica etmek zorunda kaldı .Sol kafası ve
.a

gövdesi;yle sınır dışı oldu.Varo lan kitle bag-


w

ları koptu,kit le hareketi söndü.Eld eki mevzi-


neme."
leri~hepsi geri alındr .• Eu bir yenilgiyd i.
w

Devrimci har:,ket ciddi bir güç, hele hele


w

ta0ıdıgı potansiye l itibariyle gerici siyasal

iktidarlar için büyük bir tehdit unsuruydu,


ve fakat henüz iktidar alternati fi de~ildi.
İktidara aday bir hareket yenilmbil ir ancak
bugünkü hale düşmezdi.

52
FAŞİST KARŞI DE\. Rİfv'lİN BAÇARISI Vi', DJWRÜiİN
YENİLGİSİNİN ESAS NEDENİ: PAiiTİ Vl~ C:F;Hn~
YOKDJGU
b )Sol hareketin darbe öncesind_eki dvrumu""'ha-
tırlayalım: Hareket çok Sr~yıda c,ruba bölünmüş­

tü.Gruplar siyasal çizgilerini ve programlarını


oluşh;rma ve etkinlik kurma uğraşı içindeydi.

rg
İşçi sınıfı bilimiyeterince kavranmamış,görüş­
ler netlik kazanmamışıtı.Hareket işçi sınıfın­

.o
dan kopuk ve agırlıkla küçük-burjuva bir karek-

di
ter taşıyordi.ı .Grup düzeyi ve grrp ruhı__._ egemendi.
Mevcut örgütler siyasal iktidar mücadelesinde
ur
kitlelere liderlik yapabilecek yetenekte de~il­
di.Agırlıkla propasanda ve ajitasyon örcütle-
ak
riydi bunlar.Sosyalist hareket gençti ve ye-
terli deneyden yoksımdı;._. 1974-80 arasındaki
iv

durum ana hatlarıyla böyleydi.


Özet olarak askeri darbenin başarısının
rs

ve devrimci hareketin yenilgisinin temel ne-


deni Türkiye ve T.Kürdistan'ındaki·hareketin
.a

adına layık bir komünist partinin önderliğinde~


w

doğru bir siyasal çizgi ve prog;ramdan yoksun

oluşu; bağlı olarak halk sınıf ve tabakaları


w

arasında ittifakın yokl~ğuydu.Başka bir deyiş­


w

le,subjektif şartların,önqünün ve kitlelerin


bilinç ve örgütlenme düzeyinin yetersizliğiydi•
Temel neden buydu.

53
Buna bağlı
olara k asker i darbe nin başarı­
sında.rolü olan bir çok olums uzluk sayıl
abilir:
Harek et kendi içind eki iktid ar kavgasından
başını alamıyordu.Öyle ki bu kavga yer yer
hat-
ta sık sık silahlı biçim lere qiirünüyord"Lı.
Kitle leri eğiten ve iktid ar müca deles ine ka-
zanan doğru bir eylem çizgi si yerine,yığınlar­

rg
dan kopuk,karşı devri min dema gojisi ne mater -
yalde sağlayan cinst en rekab etçi ve sansa syo-

.o
nel bir eylem anlayışı egemendi.I~aktikte po-

di
litik müca delen in başlıca hedef ini sivil faşist
harek et oluş~~ruyordu.
ur
Üstel ik sivil faşist harek etle mücad ele onı:n
zorladığı aland a ve gene onun dayattığı
y~n­
ak
temle rle yapılıyordu.Karşı-devrimin artan sal-
dırısına,büyüyen faşizm tehdi dine ve yıgınlar­
iv

da kabar an birli k ~zlemine rağmen sosya list


ve domo krotik güçle r arasında eylem birliği
rs

sağlanamıyordu.Dogru bir bilirli k persp


ektif i
hakim değildi. her siyas et kendi yol1<nda yürü-
.a

yor,doğru bildiğini yapıyondu ve sair


•••
w

Hiçbi r siyas et hat a ve ol,;m suzl,; klarda n


bağışık değildi.Ne var ki asker i darbe
nin
w

bc:şarısında katkısı bı.' lunan polit ika


ve davra -
nışlardan ·tüm siyas etler i eşit derec ede
w

yliküm lü
sayama;yız .Geçmişte vahim ymılışlar yapan
,;yan-
lış yolda yürliy en kimi siyas etler bu,,.ün
cesur
ve açıkyürekli bir ~zeleştiri yerin e bu y~ntemi
benimsemiş c;~rlinliyor.Biz yanlışların ve ohimsı
z-
54
lukların egemen oldı..-,ğu yapılarla doğruların

egemen bulunduğu yapıları kesinlikle ayırt­


etmek gerekir diyoruz,Soy küçük-burjuva ve
soy reformist akımlarla bilinci ve yetenek-
leri elverdiği oranda~ML çizgide ısrarlı dav-
rananları aynı yerde göremeyiz.

BİRLİK NEDEN SAGLANAMADI

rg
c) Güçbirliği anlamında birliğin sağlrufmayı­
şının ayni kökten kaynaklanan bir dizi politik

.o
nedeni vardı_• Devrimci hareketin farklı kanat-
ları farklı birlik perspektifine sahipti.Çar-

di
pıcı bir örnek olarak AEP taraftari' ;_;::ı_ olarak

bilinen akımlarla SBKP taraftart. > ; olarak


ur
bilinenlerin tutumu anımsanabilir.AEP yanlısı
ak
akımlar Sovyetler Birliğini "f3osyaJ,-emperya-

list",SBKP yandaşlarınıda "sosyal-faşist"


sayıyor ve bu akımları faşist hareketle ayni
iv

yere ,hedefe koyt•yordu.BUiilar güç ve eylem bir:~


rs

liğiiçini "sosyal-emperyalizme" ve ttsosyal-


faşizme"karşı olmak gibi özc;ül ilkelerde ö-
.a

neriyordu.Keza SBKP yanlılarıda bı.) akımları


ttMaocu-faşist " olarak ni teliyer, "anti-fv1aocu"
w

ilke öneriyordu.Bu siyasetlerin biraraya gel-


w

mesi sürpriz sayılıyordu.


Güçbirliği platformu için ' "anti-kapi talistı;
w

"anti-sosyal şövenist", "ıanti-revizyonist , 11

"anti-reformist"gibi ilkeler önerenler çıkı­


yordu.Güçbirliği yapmak için adeta ideolojik

55
birlik öngörülüyordu .Bu ikisi biribirine
karıştırılıyor,mümkün olabildiğince en ge-
niş tutulması greken bir düzey,olabildiğince

daraltılıyordu.Aynı sığlık ve sekterlik "dire-

niş -komi teleri ıı önerenlerdede:";.:.'vardı.

Sosyalist ve demokratik siyasal güçlerin bir+

rg
birlerine dönük değerlendirmeleri ikili iliş­
kilerin seyrine,anlık çıkarıara bağlı olanak

.o
sık sık değişebiliyordu.Siyasetler arasında
tutarlı ve kalıcı ilişkiler bir türlü kurula-

di
mıyeırtdu.

Nitelik küçümseniyor' ;temel güç 11 Ve " tali


ur
güç 11 gibi q.yrımlar öne çıkarılarak kimi siya-
ak
setleri dışlayıcı bir tavır izleniyordu.
Nicelikçe etkin baz ı siyasetler büyük olma·
pisikozu ile güç ve eylem birliği için kendi
iv

formülünün ve liderliğinin benimsenmesi ni


rs

şart koşarcasına davranıyordu.Liderlik payesi

zorlayıcı yöntemlerle elde edilmeye çalışılı­


.a

yordu.
Radikul siyasetleri görmezlikten gelip
w

birliği ilk etapta kendi sağındaki güçlerle


w

kotarma peşinde olanlar,sağ siyasal ğüçlere


bel bağlayan anlayıştarmevcuttu. (UDC formülü
w

hatırlansın)

Hepsini bir bir sıralamak çok gerekli olmadı~


ğı t;ibi hurada mümkünde değil.Bu ve benzer
nedenlerle birlik sorc}n' nda adım atılamadı,
ortaya elle tt;tulur bir program dahi konulamadı ..
56
ANLAMDA SOR TIJıiUY z
BİR i,}

2~ Sor1•nların vr! ol:.unsuzlukların ortaya


çıkışında hareketimizinde sor,J.mlulu(;u oldu

mu?Bir anh•Jnda evet. L areketimizin güçünü aş+­


mokla beraber s~z konus1 olumsuzl~klarn encel
olamodıgımız,bu do~r· ltuda üstüroüze düşeni

yeterince yapamadıG-ımız ir;in. Ne vanki sorun

rg
ve olumsuzluk üreten bin hareket olmadık.
Bu bir kaç satır sınırlı bir çe~çevede söy-

i.o
lenebilendir,Bir başka yerde bu konuda daha
ayrın~ılı bir degerlendirme yapmak amaçındayız.

GÖREV VE HBDEFLj~RiJÜZ

rd
3) I2 Bylül'deki askeri faşist darbe ile bir-
u
li~te başlayan yeni süreçte sınıf ilişkilerin

de ve sınıf mücadelesinin koşullarında belirli


ak
de@şiklikler oldu:Anti-faşist mücadele ve
görevler genel demokratik mücadelenin hakim
iv

ögesi olmuş ve siyase.l iktidar mücadelesiyle


rs

çakışmı~tır,Saldırının sivri ucunun yönele-

ceği hedef nisbet en daralmıştır.~ekel-dışı


.a

burjuvazi ve faşist olmayan b~rjuva partileriy~


le ittifakın veya b-8ları tarafsızlaştırmanın
w

olanakları artmıştır.Devrimci demokratik muha-


w

lefetin toplumsal temeli genişlemiştir.Yeni


mücadele ve örgüt biçimleri kendini dayatmıştır.
w

Strateji ve taktiklerimizde budurumu dikkate


almak zorundayız.
Türkiye Kürdistan'ı özelinde,ulusal kurtu-
luş sorunu dün old~u gibi bugünde siyasal ya-
şamın odak sorunudur.Ç.u farkla ki,anti-sömür-
57
geci mücadele anti-faşist mücadele ile her-
zamankin den daha fazla bütünleşmiştir.Yum­
ru~umuzu bütün sömürge cilere ama önce faşist

sömürge cilere vurmalıyız.Devrimci darbenin


sivri ucu sömürgeci-faşist yönetime (ve ABD
emperya lizmine) yönelme lidir.

rg
MERKEZİ GÖREV
Bugün gerek Türkiye 1 de gerekse T.Kürdistan'ın

i.o
da,ber iki ülkedede merkezi görev proleter ya
partiler inin. inşaasıdır.Bu adım atılmalıdır.

rd
Bu konuda marksist grup,çev re ve unsurlar a
gerçekte n tarihsel bir sorumlul uk düşüyor.
u
İyi bilinme lidir ki,bugün ün ve yakın gelecegi n
ak
çan alıcı görevle ri grup düzeyle ri ve grup
ru.hu ile karşılanamaz ~Bundan böyle el yorda-
mıyla,partisiz,programsız ve tüzüksüz yürü-
iv

nemez,Çalışmalar ve tartışmalar komünis tlerin


rs

birli~ine zemin olabilec ek nmtelikt e bir siya-L

sal çizgi,pro gram ve tüzük üzerinde yoğunlaş­


.a

malıdır.Eazırl~tklarımızı görmeliy iz.Devri m

dalgası pek uzak olmayan bir selecekt e yeni-


w

den yükselec ektir.Bu kaçınılmnzdır.


w

ACİL SİYASAL GÖREV


Türkiye Kürdistan'ındaki anti-faşist ve u-
w

lusnl kurt~/luşçu Qiçlerin bir birlik halin-


de katılnca(~ı Türkiye ve T .Kürdist an' ı çapın­
dnki tjiç ve eylem birliği sorunu da dcrhal
çözümlen mesi verokan acil bir siyasal p;örevdi r.
58
Güç ve eylem birli~i programı,bir dizi başka
talebin yanı sıra Kurt ulusunun kendi kaderini
tayin hakkının tanınmasını ve demokratik bir
ortam da referanduma gidilmesini,radikal bir
vııtcırım
toprak1'reformunu,tekelçi nitelikteki bütün
işletmelerin tasfiyesini,ulusal azınıakların

eşit haklara sahip olmasını ve ço~unlukta ol-

rg
dukları bölgelerde özerk yönetimler kL'rulma-

sını,gizl~ ve eşit oy,~enel ve tek dereceli

.o
seçim ilkelerini,seçim günü I8 yaşını doldur-

di
muş bulunanların seçme ve seçilme hakkını;

Cunta'nın ırkçı-faşist anayasasının,seçim ve


ur
partiler yasasının,halklarımıza karşı tşleyen
bütün yasa,karar ve kararnarnelerin derhal ip-
ak
talini,başta MGK olmak üzere bugünkü yönetimin

sorunlularının ve suç ortaklarının yargılanma­


iv

sını,derhal genel ve yerel seçimlere gidilmesin~


emperyalist ülkeler ait üs ve tesislerin sökül-
rs

mesini ve NATO'dan çıkılınasını da içermelidir.


CEPHE SORUNU
.a

Günümüzde oltı şan yaıia oluşmakta olan ittifak-


w

lara cephe gözüyle bakmıyoruz.Cephe,sınıfların


ve sınıf bölümlerinin,iktidara aday bir sınıf
w

ittifakının adıdır.Bu ise gerçek sınıf parti-


w

lerinin işbirliğinde somutlaşır.Bu noktada


işçi sınıfı ve partisinin rolü tayin edici

önemdedir.Sosyalist ve demokratik mahalefetin


partileşme süreçini yaşadığı ve devrimci dal-
ganın geri çekildi~i günümüzde ne Türkiye'
59
nede T.Kürdistan'ında cephe düzeyleri yaratma-
nın nesnel ve öznel şartları yetmrince olgun-

laşmamıştır.Bugün,o gün değildir.Bugünkü itti-


faklar cephe düzeyini hedefleyen,o doğrultuda
bir adım teşkil edecek olan cephe-öncesi itti-
faklardır.Sosyalist,~Jrtsever ve anti-faşist

rg
siyasetlerin ittifakıdır.Bu düzeyi ittifakın
en üst biçimi olan cerhe düzeyi olarak düşünen­

.o
ler kesinlikle yanılmaktadır.Eem hareketin
bir yenilgi geçirdiği ve hala parti~eşme süre- _

di
cinde olduğu söylenecek hemde cephenin ku-
ruldıığu ilan edilecek, böyle bir şey olmaz,
ur
Ancak,uzun vadeli ve yönlendirici bir pers-
ak
pektife sahip olmak bakımından cephe pro,_ramı
üzerinden tartışılabilinir.Biz bu noktada
Kürdistan bütünü,Kuzey Kürdistan,Türkiye ve
iv

K.Kürdistan çapında olmak üzere üç yönlü bir


rs

cephe anlayışını savunuyort;.z .Kürdistan bütünü


ve Kuzey parçasına dönük -cıephe programımızın
.a

temel talepleri,ulusal bağımsızlık,halk demok-


rasisi ve birlik talepleridir.
w

Türkiye ve T. Kürdistan'ını kapsayacak ge-


w

nel birleşik cephenin programıda,anti-emperya-.


list,anti-tekel,Anti-faşist,anti-feodal ve
w

anti-şöven talepleri formüle edecektir.Eöyle

bir cephenin pro ramında anti 7 şöven ilkenin


formülsyonu (Kürt hnlkının bağımsız bir halk
C·umhuriyeti talebinin desteklenmesi yahut
sorunun referandurn yoluyla çözümlenmesi gibi)
60
Türk i'te ve K.Kü rdistc m devr imle rinin birb ir-
lerin e gmre durum una ı-.~,ğlı olara k. büyü k önem
taşıyacaktır.Ancak bu nite likte ki
bir ce~he
herha luko. rda K.Kü rdist an' da bir Halk Cıcmhu-
" .A

riye ti taleb ini içerm elidi r.


Son olara k, buL:Ünden, ·gele cekte oll; şacak
bir ceph enin proLr am talep lerin i kesin bir

rg
dille ve bütün ü ile surtamanın mümkün olam a-

i.o
yacağınıda belir telim .

TEKOON
u rd
ak
Kasım I982
iv
rs
.a
w
w
w

6I
rg
i.o
rd
Bozan Aslan Mehmet Uzun
1 Mayis 1979 13 Augustos 1979
Antep
u Ankara
ak
iv
rs
.a
w
w
w

Burhan Şener M. Salih Eren


Kilis 1981 26. Aralik 1979

DIYA RBEK IR
İNADINA YAŞAYACAGIM
Her milimetr eme bir kurşunda sıksanız
Gene ayakta va yürüyor olacağım
Yalnız Dersim,D iyarbeki r ve Antep'i de ğ il
Tüm bedenimi topada t u tsanız
Her şafak vakti gene do ğ rulacağım

rg
Dün Düidül'd e, Sin'de, Zel' etekleri nde
bir zayıf kıvılcım

.o
Yarın karanlığın o l duğu her yerde

di
mutlaka güçlü bir yang ın olacağım

Dinleyin beni! ur
Zifir karanlığın soysuz kabadayıları
ak
Pusuların,tuzakların inindeki yiğ i t bozuntuları

O kurşunlar bedenime değil


iv

Soylu öfkeme, inadıma saplandı benim


rs

Ve şimdi öylesine bir inat ve öfke dağ ıyı m kt


Dayanmaz rüz g arıma benim,hi ç , ama hi ç bir ş e y
.a

Bana ölüm yok aslanım


w

İnadına yaş ayacağım.

R. Rabatlı
w
w
rg
.o
di
ur
ak
iv
rs
.a
w
w
w

Ahmet Balli
20. Agustos 1979
Antep
D İPN OT LAR
I-Teko ş in h arek eti I9 78 H azir anın da ortaya
çıktı.

2-19-26 Ar a lık Ha r oş katli amını t aki ben, 26 A-


ralık I978 'd e Ec evit htiktimmeti Mara ş 'l a bir-

likte I 2 ilde Sıkıyön e tim il an etti.


3-Teko ş in,I - Haziran I 978

g
T e ke ş in 2-Ekim I978

r
Teke ş in 3-Nis ah I 979

.o
Teke ş in 4-Eyltil I 979

Teke ş in 5-Temmuz res o'd c çıktı.

di
4-Ali Yayl a cık (Ant c p) 3 0 hart I 979
ur
Bozan Asl an (ANTEP ) I lvi ayıs I 979
Mehmet Uzun ( Ank ara ) I 3 A ğustos I 979
ak
Ahmet Ba llı (Ant ep) 20 A ğ ustos I9 79
M.Salih Eren (Diyarbekir) Z6 Ar a lık I9 79 'da
s onucu şe hit dü ş t ü ler.
iv

"PKX"s a ldırısı

5-0rhan Gönül a lan:Türk k ökenli yi ğ it bir yold a~


rs

ş ımız d ı.I M ayıs I980 Dc rsim eylemind e ,eylemi

kırm ay a çalı şan sıkıy önetim kuvvetl eriyle çık an


.a

v e saatl erc e süren çatı ş m a da,b u lundu ğu mevziden


ileri bir mevziye atl a mak ist erk en ç ok yakının­
w

daki s ubay ve ask erl erc e ş e hit edildi.Son söz-


w

lerini : kitle dı..<. ymu ş tu; "Kahrolsun sömürgecilik-


yaşasın ba ğ ımsız Kürdistan"diy e haykırmıştı.
w

Yoldaşımızın vuru lmasından h emen sonra onu

vı..ı ran St.J bay ve a"&kerler diğer yoldaşlarımız

tarafından yaralanmıştı.Olay sırasında tüm ça-

bala~rağmen cesedi alınamadı.Dah a sonra Dersim


de toprağa verildi. 65
6-Tülük,Dersi m'in,demenan ve y~sufan aşiret­
lerinin yerleşik bı_lundugu bir nabiyesidir.
Dersim I937 isyanında en önde ve sonuna kadar
direnen tek aşiret olmakla ünlü Demenan aşiret1
mıntıkasına,isyanın bastırılmasından hemen

g
sonra inşa edilen ve bölgedeki ilk karakol

r
olarak bilinen Tülük Karakolu oldukçş kalın

.o
duvarları ve kontral kulesiyle bir düşman

kalesi görünümünded ir.Karakol Komvtanı Astsubay

di
ll •
Recep Karabay 11 karakolun tüm askerlerini faşist
ler arasından seçmiş ve bu karakolu süömürgeçi-
ur
faşist bir mevziye dönüştürmüştü.Bı_! astsı_ıbay,

İbrahim Kaypakkaya'nın katilleirnden olan ve


ak
11
(Hi kanlı köpek ,l<'ebmi Al tınbilekır olarak ün
kazanan faşistin bemşd'risi ve yakınıdın.ti'ebmi
iv

Altınbilek alçaf1;ından boşalan nöbeti devral-


11 11
rs

dığını"söyleyen ve intikam almak istercesine

bütün gün arazide ve köylerde de-. rimci avında


.a

olan b1_ı şE.refsiz, o bölgede devrimci faaliyetin


önünde adeta bir berikat olmuştu.Hareketimize
w

bağlı KHKK 'nin bir c;eriUa timi bu c:stsı. bayı ve

bercberindek i beş askeri ceznlandırmıştı.


w

Havanın kr~rardığı saatlc·rde d evam ecien çatış­


w

mada ,~llnnılan etkili bir bombanın patla ma-


ması som c1· ağır yarulı olurak ölümden müeıze

eseri kurtı;lmc.'-Şt-ı~ .Aylarco. DiyGrbakJ.r' da tedavi


; .ördükten sonra taburcc. olmuş ve derbal Dersim'
i torketmişti.Daba sonraki günlerde hareketimiz
bı..J b(ilgede yo(;un bir dc,Irimci faaliyst ylirittü.

66
30 Ekim I980 tarihinde konulan bu eylemden
hemen sonra,militanlarımızın çatışarak geri
çekildikleri ünlü Koye Sur (kırmızı dag) top
atışına tutulmuştu.Eylem alanına eylemin he-

defini açıklayan bir bildiri bırakılmıştı.Bu


bildiri KHKK imzası taşıyordu.
7-Dersim I937 ayaklanmasının son dayanak nok-

rg
talarından olan Seyithan-Kutu dere-mevkiine ya-

kın bir yerde,Dersim 'in Eaydaran aşiretinin

i.o
yerleşik oldugu ühlü Zel ~agı (Koye Zele)
eteklerinde ve Dersim-Erzinc an yol r'._.' _- ~

rd
güzergahı üz,rinde Kürdistan Halk Kurtuluş
Kuvvetlerine {KHKK) bağlı bir Gerille timi
u
bir askeri aracı ateşiyle durdurmuş ve Nazimiye
ak
sıkıyönetim yetkilisi üsttegmenin komı..ıtasında

bulunan bir manga kuvvetindeki askeri birliğe


silahlarını teslim etmeleri çağrısında bulun-
iv

muı::tL; .Ç~ıya ateşle karşılık verilmesi üzerine


rs

çıkan ve saatlerce süren çatışmada,ki çatışma

gündüz saat I5,30 sularında başlamıştı 1 üst­


.a

tegmen ve dört asker ölmüş,yedi -sekiz asker


agır yaralanmıştı.Çatışmanın uza ması ve şehir
w

merkezinden tak~iye gelmesi üzerine savaşcıla­


w

rımış çatışarak Zel ~agının zirvesine yönel-

misti,Bu eylemin arkasınadan Türkiye'nin en


w

seçkin askeri birliği olan Kayseri Hava !ndir-


me Tugayı'nın I,5-2 ay devam eden ilk kara
ve hava saldırısı başlamıştı.30 Ekim Heniyo-
lin Eylemi ve Zel eylemiyle ilgili olarak
67
Türk burjuva basınında bir kaç satırlık bir
haber yeralmıştı.Cunta direniş haberlerinin
basına yanaımasına yasak kaymuştu,Ancak ordu

basını olaylara geniş yer vermiş ~eylemler,


sömürge ondusu saflarında korku ve telaşa
yol açmıştı.

rg
8- KHKK, Kürdistan Ealk Kurtuluş Kuvvetleri"
11

nin kısa adıdır.Tekoşin hareketinin I2 Eylül'

i.o
den hemen sonra "direniş"kararına t~ygun ola+
rak oh- ştl.'rduğu askeri ört;ütlenmedi r.Bir-çok

rd
Gerilla biriminden oluşan çekirdek halindeki
bir silahlı kuvvetti,KHKK . KHKK'nin Tekoşin'e
u
bağlı bir asker~ kuvvet olduğu bir süre sonra
ak
ki pullamalarda ve yazılamalarda,ayrıca sözlü
propaanda ve ajitasyonda açıklanmıştı.
9-Bu özeleştiri,geri-çekilme kararının alındığı
iv

I98I ortalarından sonraki bir tarihe rastlar.


rs

IO-Kenan Evren'in Çorlu konuşması olsa gerek.


II-Kayseri Eava indirme Tugayı adı geçen ey-
.a

lemlerin arkasından ve Kasım'ın ilk haftasında


Dersim'e aktarıldı.Lu Tugay Eylül I98I de
w

Bolu komando birliğiyle birlikte ikinci kez


w

gelmişti.

I2-I98I yılı ortaları,


w

13-"Bakıl Ağa"diye bilinen-'I'unc er Çağlı-


bu kişinin ajan olduğu söylentileri ,12 Eylül
öncesine,çok gerilere dc::yanır. I2 Eylül sonra-
sında bu söylentiler,yaptığı somut ihbarlar
sonucr kesinlik kazandı.Son ihbarlarından
68
birinde 3 devrimc inin-ara zide "ekmek" yerler-
ken-kuşatılarak öldürülm elerine neden oldu.

İlıbarın kendisi tarafından yapıldığı tüm h~lk a


tarafından bilininc e polis ve asker korumasına

alında.I2 Eylülcü l:rden aldığı cesaretl e yap-

rg
tıklarını artık gizlemiyor,şehir merkezin de

halka ve devrimc ilere meydan okuyord u.Faali-

i.o
r~lk&.:!ınll-.,Q..
yetini açık ve aktif olarak devam ediyordu .
!lk olarak •••••••• •••• tarihind e KHKK'ye

rd
bağlı bir gerilla timi tarafından cezalandı­

rıldı.
u
I4l'Bu karara uygun olarak 27 f'llart .>J982'de
ak
yurt dışına cıkıldı.
iv
rs
.a
w
w
w
rg
.o
di
ur
ak
iv
rs
.a
w
w
w

Orhan Gönülalan
1. Mayis 1980
Denim
rg
.o
di
ur
ak
iv
rs
.a
w
w
w

Ali Yayiacik
30. Mart 1979
Antep
rg
i.o
rd
ku
11 Eylül 1982 Frankfurt Protestosundan Kesitler
va
r si
.a
w
w
w
rg
i.o
rd
ku
12 Eylül 1981 Köln Protesto Yürüyüsunden Bir An .
.
va
r si
.a
w
w
w

8 Mayis 1982 Duisburg Yürüyü~ünden Bir Güruntü.


w
w
w
.a
rs
iv
ak
ur
di
.o
rg

You might also like