Professional Documents
Culture Documents
Hafta Temel Kavramlar
Hafta Temel Kavramlar
İstatistik verileri değerlendirme yöntemidir. Sistemli bir plana göre gözlemler ya da sayısal
gerçeklerden toplanan verilerin düzenlenmesi ve analiz edilmesidir.
İstatistik Toplumsal Araştırmanın Veri Analizi aşamasında yer alır. Veriler istatistiklere göre
yorumlanarak raporlanırken gerektiği durumlarda rapora eklemek üzere tekrar veri analizi yapılabilir.
Teorinin (Kuram)Yapısı:
Kavram A Kavram B
+ + +
Değişken X + Değişken Y
Teorinin Tanımı: Birbiriyle ilişkili bir dizi önermeler bütünüdür. Bu önermelerden bazılar ampirik
(deneysel) olarak test edilebilir.
Varsayımlar, bir kuram uygulandığı zaman hangi durumlarda geçerli olabileceğini belirten
önermelerdir. Test edilmezler. Örneğin, Yapısal İşlevselci kuramın uygulanmasının geçerli olabilmesi
için en başından kabul edilmesi gereken varsayımlar şunlardır:
Herhangi bir konu tartışılırken Yapısal İşlevselci kuramın uygulanabilmesi için yukarıdaki varsayımların
dikkate alınması gerekir.
Önermeler, iki ya da daha fazla kavram arasında ilişki içeren cümlelerdir. Kavramları birbirine
bağlayan cümlelere üst düzey önermeler denir. Kavramları ölçülebilir hale getiren değişkenlerine
bağlayan önermelere epistemik önermeler denir. Değişkenleri birbirine bağlayan önermeler alt düzey
önermelerdir. Diğer adıyla hipotezlerdir. En basit niceliksel yöntemin tekniklerini uyguladığımızda test
ettiğimiz hipotezlerin soru formunda olanlar araştırma problemleridir.
İlişki: İki ya da daha fazla aktiviteyi/kavramı birleştiren herhangi bir özellik/niteliktir. Kuramsal yapıda
iki tür ilişki bulunur. 1. Nedensel İlişki: Neden-sonuç ilişkisidir. A, B’ye neden olur, yol açar olarak ifade
edilebilir. 2. Karşılıklı Değişen İlişki: İki ya da daha fazla kavramın/değişkenin belirli bir yönde karşılıklı
olarak değişimini içerir. Neden-sonuç ilişkisi barındırmaz.
İlişkiler pozitif (+) ya da negatif (-) yönde olabilir. Pozitif yönde ilişki, iki kavram/değişken arasındaki
ilişkinin doğru orantılı olarak değiştiğini gösterir. Diğer bir deyişle, birlikte artan ya da birlikte azalan
bir ilişkinin göstergesidir. Negatif yönde ilişki, iki kavram/değişken arasındaki ilişkinin ters orantılı
olarak değiştiğini gösterir. Biri artarken diğeri azalır.
*Kavramlar arasında nasıl bir ilişki öneriliyorsa, kavramları ölçülebilir hale getiren değişkenler
arasında da aynı ilişki önerilir. Yalnızca epistemik önermeler nedensel ve pozitif ilişki içerir.
Örneğin,
Kavram A= Endüstrileşme
Değişken X= Endüstrileşmenin değişkenlerinden biri olan “Yıllık araç üretimi sayısı” olsun
Değişken Y= Kişiler arası etkileşimin değişkenlerinden biri olan “Yüz yüze ziyaret sıklığı” olsun.
Üst düzey önerme: Endüstrileşme Kişiler arası etkileşimde artışa neden olur (pozitif nedensel ilişki)
Bu önermeyi test edebilmek için her iki kavramın değişkenleri arasında da pozitif, nedensel ilişki
kurulur.
Alt düzey önerme (hipotez): Yıllık araç üretimi sayısı yüz yüze ziyaret sıklığında artışa neden olur.
Araştırma problemi: Yıllık araç üretimi sayısı ile yüz yüze ziyaret sıklığı arasında anlamlı bir ilişki var
mıdır?
Hipotezi test edebilmek için yıllık araç üretimi sayısı ile cevaplayıcıların yüz yüze ziyaret sıklığı
arasında istatistiksel yöntemle anlamlı bir ilişki olup olmadığı araştırılır.
Hipotez örnekleri:
Pozitif nedensel ilişki: Değişkenler arasında neden-sonuç ilişkisi önerir. A’daki artış B’de artışa yol
açar/neden olur. A’daki düşüş B’deki düşüşe yol açar/neden olur. Doğru orantılı ilişki önerir.
Eğitim düzeyindeki artış (D1) aylık hane gelirinde (D2) artışa (ilişkinin yönü) yol açar (ilişkinin türü).
Aylık hane gelirindeki (D1) düşüş yıllık tatil harcamalarında (D2) düşüşe (ilişkinin yönü) neden olur
(ilişkinin türü).
Pozitif karşılıklı değişen ilişki: Değişkenler arasında birlikte artan ya da azalan ilişki önerir. Bu
değişkenler arasında neden-sonuç ilişkisi bulunmaz. A arttıkça B’de artar. A azalma ile birlikte B’de de
azalma gözlenir.
Aylık hane gelirindeki azalma ile birlikte yıllık tatil harcamalarında da düşüş gözlenir.
Negatif nedensel ilişki:
Aylık hane gelirinde düşüş cevaplayıcıların endişe düzeyinde artışa neden olur.
Aylık hane gelirindeki düşüşle birlikte cevaplayıcıların endişe düzeyinde artış gözlenir.
Değişken: Bir kişi, grup ya da çevrenin değişebilen/farklılık gösteren herhangi bir özelliğidir. Değişken
somut bir terimdir. Diğer bir deyişle ölçülebilirdir. Kavramlar soyut terimler olup, değişkenlerine
ayrılarak ölçülebilir hale getirilir. Bir kavram çok sayıda değişkenle ölçülebilir. Örneğin, Endüstrileşme
kavramının göstergelerinden/değişkenlerinden biri “yılda üretilen araç sayısı”dır.
Sabit: Bir kişi, grup ya da çevrenin değişmeyen herhangi bir özelliğidir. Örneğin, cevaplayıcıların
doğum yeri sabittir.
Popülasyon (Evren): Bir dizi birey, nesne ya da ölçümlerin gözlemlenebilen ortak özellikleri olarak
tanımlanabilir. Örneğin, 2019 yılında Eskişehir’de yaşayan üniversite öğrencileri popülasyondur.
Popülasyon sonlu ya da sonsuz olarak ayrılır. Örneğin belli bir yılda belli bir yerde doğan tüm bebekler
sonlu popülasyondur. Diğer bir deyişle popülasyonun elementleri olan bebekler sayılabilir. Diğer
taraftan tüm bebekler denildiğinde hem doğmuş olanları hem doğacak olanları içine aldığından
elementlerin sayısı belirtilemez.
Element: Bir popülasyonda yer alan tek bir üyesidir. Örneğin 2019 yılında Eskişehir’de yaşayan
üniversite öğrencilerinin her biri bir elementtir.
Parametre: Bir popülasyonun ölçülebilir herhangi bir özelliğidir. Parametre sadece sonlu
popülasyonda ölçülebilir.
Betimsel ve Çıkarımsal İstatistik: Verileri değerlendirme yöntemi olan istatistik temel olarak ikiye
ayrılır: 1. Betimsel İstatistik, 2. Çıkarımsal İstatistik. Betimsel İstatistikte örneklemden toplanan
verilerin kullanılabilir, anlaşılabilir biçimde sunulmasıdır. Çıkarımsal İstatistik ise örneklemden elde
edilen verilerin örneklemin geldiği popülasyona genelleme yapılmasını sağlar.
*Bu dönem Betimsel İstatistik konularını göreceğiz. Verilere istatistiksel yöntemleri uygularken bizim
için önemli olan araştırma sorularını cevaplayacak olan doğru istatistiklerin seçimidir. Doğru istatistik
seçimi cevaplayıcılara sorduğunuz soruların cevap kategorilerinin değeri tarafından belirlenir. Cevap
kategorilerinin değerine ölçek denir. Cevap kategorileri kelimeler ya da sayılardan oluşur.
Ölçekler
Ortak Kapsayıcılık: Elimizdeki örneklemde her element mutlaka bir kategoriye yerleşir. Araştırmalarda
doğuştan gelen cinsiyet olarak iki kategori bulunmaktadır. Örneklemin tamamı bu kategorilerden
birine yerleşir.
Karşılıklı Dışlayıcılık: Elimizde örneklemin her bir elementi sadece bir kategoriye ait olabilir. Diğer bir
deyişle kategoriler homojendir ve birbirini dışlar.
Kesintili değişken: Kelimelerden elde ettiğimiz kategorilere sayı vererek dört işlem yapıldığında
kategoriler arasındaki sayısal bölünmelerin gerçek yaşamda karşılığı yoksa bu değişkenler kesintili
değişkendir. Örneğin, aritmetik ortalama hesaplanmaya çalışıldığında cinsiyet değişkeninin
kategorilerini oluştururken verdiğimiz sayılar olan 1 ve 2 kategorileri arasında yer alan sayısal değerin
gerçek yaşamda karşılığı yoktur. Farklı bir biçimde ifade edersek, cinsiyet değişkeninin ortalaması
alındığında (örn, 1,6) gerçek yaşamda 1,6 sayısının karşılık geldiği cinsiyet kategorisi yoktur. Bu
nedenle kesintili değişkenler sınırlı sayıda ve basit düzeyde istatistiklerin alınmasına izin verir.
Sürekli değişken: Sayılar olarak elde ettiğimiz verilerdir. Dört işlem yapılabildiği için ileri düzeyde
istatistik uygulamaya imkân verir. Kategoriler arasındaki sayısal bölünmenin gerçek yaşamda karşılığı
vardır.
Değişkenlerin Ölçeklerine Göre Kullanılan İstatistikler
*Korelasyon yön ve şiddet istatistiği olduğu halde SPSS programında uygulandığında iki değişken
arasında anlamlı ilişki olup olmadığına karar verebileceğimiz p değeri verir. Bu değer seçilen alfa
değeriyle karşılaştırılarak karar verilir.
**Aralık ve Oran ölçeğinin yer aldığı tüm araştırma problemleri nedensel ilişki önerir. Nominal ölçeğin
yer aldığı istatistikler ise yön vermez.
*** Şiddet ölçümleri sayı olarak verilir. 0.01 ile 0.99 arasında değer alır. Kural olmamakla birlikte eşit
dağılım sağladığı için 0.01-0.30 arasında değer alan şiddete (zayıf ilişki), 0.31-0.70 arasında değer alan
şiddete (orta şiddette ilişki), 0.71-0.99 arasında değer alan şiddete (kuvvetli ilişki) denir.
Yuvarlama Kuralları
Kural 1: Noktadan sonra artık sayılardan 3.basamakta yer alan sayın 5’ten büyükse 2.basamağa +1
eklenir.
6.546-----> 6.55
Kural 2: Noktadan sonra artık sayılardan 3.basamakta yer alan sayı 5’ten küçükse 2.basamak olduğu
gibi bırakılır
6.543-----> 6.54
Kural 3: Noktadan sonra artık sayılardan 3.basamakta yer alan sayı 5 ise ve devamında artık sayılar
varsa 2.basamaktaki sayıya +1 eklenir.
7.685001----->7.69
Kural 4: Noktadan sonra artık sayılardan 3.basamakta yer alan sayı 5 ise ve başka artık sayı yoksa ya
da sıfırlar varsa 2.basamaktaki sayıya bakılır.
6.545000 ----->6.54
0.005 ----->0.00
0.01500----->0.02
Bağımlılık oranı her 100 çalışma yaşında (15-64) olan kişiye düşen çalışma yaşında olmayan (14 yaş ve
altı ile 65 yaş ve üstü) insan sayısına oranıdır. Bağımlılık oranının yüksek olması o ülkenin gelişmekte
olan ülke olduğunun göstergesi olarak kabul edilir.
Her 100 çalışma yaşında olan kişiye düşen bağımlı kişi sayısı ya da yüzde olarak verilir.
Proporsiyon
𝑓𝑓
Proporsiyon (p)=
𝑁𝑁
Yüzde
𝑓𝑓
Yüzde (%) = � � × 100
𝑁𝑁
Değişim Yüzdesi
İki zaman dilimi içinde belirlenen bir yerdeki nüfus değişimini hesaplamak için kullanılır.
Sonucun (-) olması nüfusta azalmanın olduğunu, (+) olması ise o yerdeki nüfus artış hızını gösterir.