Professional Documents
Culture Documents
Denetleme Ve Düzenleme
Denetleme Ve Düzenleme
ENDOKRİN SİSTEM
BEZ EPİTELİ
Bez epiteli özel kimyasal maddeler üreten hücrelerden oluşur.
Bez epitelinin ürettiği salgılar hücre dışına salgılanır.
Bez epiteli tek hücreli ve çok hücreli olarak iki şekilde incelenir.
Bir Hücreli Bezler
Genellikle silindirik epitel hücrelerden oluşurlar.
Bir hücreli bezler salgılarını kana değil, vücut boşluklarına verirler.
Omurgalıların sindirim kanalı ve solunum organlarında bulunan goblet hücreleri bir hücreli bez yapısındadır.
Goblet hücreleri kaygan yapıda olan mukus sıvısını salgılar.
Mukus, soluk borusunda toz parçacıklarının tutulmasını sağlarken mide duvarının HCl ve sindirim
enzimlerinden zarar görmesini engeller.
Mukus, ayrıca toprak solucanı ve kurbağa derisine nemlilik, kayganlık gibi özellikler sağlar.
Çok Hücreli Bezler
Ekzokrin Bezler (Dış salgı bezleri=Açık salgı bezleri) :
Salgılarını bir kanal ile vücut dışına veya vücut içi boşluklara salgılayan bezlerdir.
Tükürük, göz yaşı, ter, süt, mide ve bağırsakta enzim üreten bezler açık salgı bezleridir.
Genellikle deride bulunan ter bezleri basit tüp, mide ve uterustaki bezler bileşik tüp, tükürük ve süt bezleri
bileşik ampul şeklindedir.
Endokrin Bezler (İç salgı bezleri=Kapalı bezler)
Salgılarını doğrudan kana verirler.
Hormon adı verilen kimyasal maddeleri salgılayan bezlerdir.
Hipofiz, troid ve böbrek üstü bezleri endokrin bezlere örnektir
Karma Bezler :
Bazı bölümlerinden dış salgı, bazı bölümlerinden iç salgı üreten bezlerdir.
Örneğin; pankreasın bir bölümünden kanal ile sindirim boşluğuna sindirim enzimleri salgılanır.
Diğer bölümünden ise kan şekerini ayarlayan ve doğrudan kana verilen hormonlar (insülin ve glukagon)
salgılar.
Eşeysel bezler de (testis ve ovaryum) karma bezledir.
NOT :
Hormonlar iç salgı bezlerinin dışında ;
Bazı sinir hücrelerinden (vagus siniri ____ asetil kolin)
Bez olmayan dokulardan (mide _____gastrin,
ince bağırsak _____ sekretin, enterogastrin, kolesistokinin)
Hormonların Genel Özellikleri
Hormonlar tarafından uyarılan yapılara hedef organ adı verilir.
Bazı hormonlar bir dokuyu bazı hormonlar ise birden fazla doku ve organı etkiler.
Örn; Tiroit uyarıcı hormon (TSH) sadece troit bezini etkilerken, oksitosin hormonu doğum sırasında döl yatağı
kaslarının kasılmasını ve meme bezlerini etkiler.
Hormonların çoğu protein yapıdadır. (Hipofiz,pankreas,troit ve paratiroit hormonları) (suda çözünür)
Bazıları ise yağ yapısında steroit yapılı hormonlardır.(Adrenal korteks, erkek ve dişi üreme hormonları)
Aminoasit türevlerinden yapılı hormonlar da mevcuttur.(Tiroksin,adrenalin ve noradrenalin) (suda çözünür)
Hormonların Görevleri
Sinir sistemi ile birlikte çalışarak denetleyici ve düzenleyici olarak görev yaparlar.
Vücudun büyüme ve gelişmesini denetlerler.
Üreme olayları ve cinsiyet karakterlerinin oluşmasını sağlarlar.
İç dengenin (Homeostasi) sağlanmasında etkilidirler.
Hormonların Çalışma Mekanizması
Hedef dokunun hormonu tanıması dokuyu oluşturan hücrelerin dış yüzeyinde ya da hücre içinde bu
hormonun bağlandığı özel reseptör proteinler aracılığı ile gerçekleşir.
Hormonlar kan yolu ile bütün vücudu dolaştığı halde yalnız belli hücrelerde etki meydana getirirler.
Bu hormonların bağlandıkları reseptörler ile anahtar kilit uyumundan kaynaklanır.
Hedef olmayan bir hücreye ulaştıklarında bağlanacakları uygun reseptör olmadığından etki göstermezler.
Protein yapılı hormonlar hücre zarının lipit tabakasında çözünemediklerinden hücre içine doğrudan
giremez.
Hücre zarında bulunan reseptörlere bağlanarak aracı molekülü aktive eder.
Aracı molekül ise hücresel cevabı tetikleyerek metabolik cevap verilmesini sağlar.
Steroit yapılı hormonlar hücre zarında çözünebildiklerinden aracı kullanmadan hücre zarından kolayca
geçerek hücre içi reseptörlere bağlanarak aktivitelerini gerçekleştirirler.
Bir kimyasal maddenin farklı etkileri vardır.Örneğin epinefrin(Adrenalin) bağırsak kılcallarında damar
kasılmalarına neden olurken ,iskelet kas kılcallarında farklı reseptörlerden dolayı gevşemeye neden olur.Aynı
reseptörler bulunmasına karşın epinefrin karaciğer hücrelerinde farklı hücre içi sinyaller oluşturduğundan
hücrede değişik etkiler oluşturur.
Hormon Salgısının Düzenlenmesi
Hormonların salgılanmasında üç faktör etkili olmaktadır.
Örneğin ; kandaki glikoz oranı arttığında pankreastaki ilgili hücrelerin insülin salgılamaya başlaması.
Hormonal sistemin en önemli özelliklerinden biri de salgıladıkları hormonlar ile birbirlerini kontrol
etmeleridir.
Bu olaya geri bildirim adı verilir.
Geri bildirim homeostasinin sağlanmasında ve devamlılığında önemlidir.
Bu olay pozitif geri bildirim veya negatif geri bildirim şeklinde gerçekleşir.
Hormon Salgısının Düzenlenmesi
Pozitif Geri Bildirim (Feedback) ile :
Pozitif geri bildirim sürekli hormon üretimini sağlar.
Aldesteron :
Böbreklerden sodyum ve klorun emilimini artırır.
Böbreklerden potasyum emilimini azaltır.
Dolayısı ile hücre içi ve hücre dışı sıvılarda iyon değişimini düzenler.
Normalden az salgılanması durumunda :
Kan basıncı düşer.
Halsizlik ve iştahsızlık artar.
Enfeksiyonlara karşı direnç azalır.
Deri bronz rengini alır. (addison hastalığı)
Noradrenalin (Norepinefrin) :
Kılcalları daraltır ve kan basıncının artmasına neden olur.
Metabolizmayı hızlandırır.
E- Pankreas:
İç ve dış salgı yapan karma bezdir.
İç salgı oluşturan kısmı sinirsel orijinli, olup denetimi sinirsel gerçekleşir.
Dış salgıları ince barsak tarafından salgılanan sekretin ve kolesistokinin adlı iki hormonla kontrol edilir.
İç salgıları kan şeker düzeyinin kontrolünde rol oynayan insülin ve glukagon dur.
Pankreasta hormon üretimi yapan hücreler Langerhans adacıkları adı verilen bölgede kümelenmişlerdir.
Bu adacıklarda alfa ve beta hücreleri yer alır.
Alfa hücreleri glukagon, beta hücreleri ise insülin hormonu salgılar.
İnsülin ve glukagon kandaki şekeri ayarlayan ve birbirine zıt etkide bulunan hormonlardır.
İnsülin;
Kandaki glikozun hücrelere geçişini uyarır. (Beyin hariç)
Kan şeker düzeyini düşürür.
Glikozun fazlasının karaciğer ve kaslarda glikojen olarak depo edilmesini sağlar.
Ayrıca protein sentezi ve yağ depolanmasını sağlar.
Glukagon;
Salgılanmasının uyarımı:Pankreastaki alfa hücrelerindeki şeker konsantrasyonunun etkili olduğu
düşünülmektedir. (Çünkü şeker hastası olanlarda kanda yüksek oranlarda şeker olmasına karşın kanlarındaki
glukagon hormonu yüksek konsantrasyondadır)
Görevleri:
Karaciğerdeki glikojenin hidrolizle glikoz haline geçmesini sağlar.
Karaciğerde amino asitlerden glikoz sentezlenmesini uyarır.
Karaciğerde depolanan glikozun kana geçişini uyarır .
Az salgılanması şeker hastalığına neden olur.
Östrojen :
Hipofiz salgısı FSH hormonu etkisi ile yumurtanın geliştiği keseciklerden ve
LH etkisi ile folikül hücreleri tarafından salgılanır.
Dişide mitoz bölünme hızlanması ile döl yatağı (uterus) duvarının kalınlaşmasını sağlar.
Vücut ve ses yapısının kadınsı özellikler kazanması gibi ikincil eşeysel özelliklerin oluşmasını sağlar.
Kandaki östrojen miktarındaki artış FSH salgılanmasını engeller.
Progesteron :
Folikülden yumurtanın atılması ile oluşan sarı cisim (korpus luteum) tarafından salgılanır.
Gebelik süresince ise plasentadan salgılanır.
Embriyonun tutunması için döl yatağının hazırlanmasını sağlar.
Döllenen yumurtanın uterusa (rahim) tutunmasını sağlar.
Süt bezlerinin gelişmesinde de etkilidir.
Uterus kaslarının faaliyetini azaltarak hamileliğin devamını sağlar.
Hamilelik süresince LTH etkisini önleyerek süt salgılanmasını önler.
Vücudun ısısını artırır.
Testis Hormonu :
Testesteron (Androjen) :
FSH ve LH etkisi ile testislerden salgılanır.
Spermlerin olgunlaşması
Eşeysel organların gelişmesi ve işlerliğinin sürdürülmesinde görevlidir.
Ayrıca erkeklerde sakal, bıyık çıkması ve ses kalınlaşması, kemik ve kas gelişimin sağlanması gibi ikincil
eşeysel özelliklerin oluşmasını sağlar.