erkânında elmanın etkin bir _ekilde kullanıldı_ı görülmektedir (bk. Önal, 2013: 352-353).
AbdurrahmanYılmaz’a göre Tahtacılarda karde_lik hukukuna bu dört
kapıdan girilir. Birinci kapı “musahiplik” , ikincikapı “a_inalık”, üçüncü kapı “peinelik”, dördüncü kapı “çeilde_lik”tir (A. Yılmaz, 1948’ten aktaran; Bozkurt, 2012: 403). Bu kapılara giri_ merasimlerinde -yukarıda söyledi_imiz gibi- elmanın kayda de_er i_levleri vardır. Tahtacılar arasında yapılan “a_inalık” (iki ki_inin can karde_i olması) töreninde; öz kurbanı vermi_ iki musahipli can, a_ina edilir. Cem evinde Dede, eline bir elma alır. Elmayı dört e_it parçaya ayırır. Bunlardan birini büyük, yani kıdemli erkek musahibe verir. Kalan öbür parçalardan her birini musahiplerin bacılarına verir. Bu dörtlerin erkekleri elmayı alınca _öyle söyle_irler: “Benim karım sana, seninki de bana yedirsin.” derler. Elmaları birbirine yedirirler. _ki a_inalı sofu, “pe_ine” olmak isterse, Mür_it’in huzuruna varır, pe_ine olaca_ı ile bacılar bir elmadan kanarlar. Çe_ilde_ olacak kimseler dı_arda birbirleriyle anla_ırlar. Dede, bunlara a_ina olanların dolusundan verir. Bir elmayı dörde bölerek her parçasını birine verir. Elmayı yiyen pe_ineler niyazla_ıp yerlerine otururlar. Dede a_inalı ise, pe_ine ve çe_ilde_ yapabilir; fakat elma yiyemez. Burada bir deyi_ okunmalı, okunacak deyi_in elmayı anlatması gerekmektedir. Bu nedenle Hatayi’nin Ali’ye tercüman gelen elmalar nakaratlı deyi_i okunur (bk. Bozkurt, 2012: 402-404).