Professional Documents
Culture Documents
Talha Uğurluel Balkanların Başkenti Edirne Ve Gezi Rehberi
Talha Uğurluel Balkanların Başkenti Edirne Ve Gezi Rehberi
BALKANLARIN BAŞKENTi
. . .
Hazırlayan
Talha UGURLUEL
BALKANL4RIN BAŞKENTİ
EDİRNE VE GEZİ REHBERİ
E ditör
Salih GÜLEN
Kapak
Engin ÇİFTÇİ
Mizanpaj
Mustafa KAYAN
ISBN
9 75 -8775-2 9-4
Yayın Numarası
114
Genel Dağıtım
Gökkuşağı Pazarlama ve Dağıtım
Alayköşkü Cad. No: 12 Cağaloğlu/İSTANBUL
Tel:(0212)5193933 Faks:(0212)51939 01
Kaynak Yayınlan
Emniyet Mahallesi Huzur Sokak No: 5
34676 Üsküdar/İSTANBUL
Tel: (0216)318 42 88 Faks:(0216)318 52 20
www.kaynakyayinlari.com
İÇİNDEKİLER
Önsöz . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ll
1. BÖLÜM
TARİHTE EDİRNE
2. BÖLÜM
Edirne Savunması . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 67
3. BÖLÜM
CAMİLER
Eski Cami . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 74
Üç Şerefeli Cami . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 84
İçindekiler 5
Yıldırım Cami . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 140
4. BÖLÜM
SARAYLAR VE KASIRLAR
Av Kö§kü . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 162
5. BÖLÜM
KÖPRÜLER
6. BÖLÜM
TİCARİ YAPILAR
6 İçindekiler
Rüstem Pa§a Kervansarayı . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . 181
7. BÖLÜM
ÇEŞME, SEBİL, MAKSEM VE SU TERAZİLERİ
Sebiller . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 205
8. BÖLÜM
HAMAMLAR
İçindekiler 7
9. BÖLÜM
DİGER TARİH İ YAPILAR
Sinagog . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 227
10. BÖLÜM
MEZAR, TÜRBE VE ŞEHiTLİKLER
8 İçindekiler
ı
Merzifonlu Kara Mustafa Pa§a . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 245
ll. BÖLÜM
MÜ ZELER
12. BÖLÜM
EDİRNE'DEN ÇEŞİTLEMELER
Kırkpınar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 274
Karaağaç . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 290
SÖZLÜK . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 294
İçindekiler 9
10
ÖN SÖZ
Nihayet ikinci kitabın önsözünü de yazmak nasip oluyor. Evet
iki yıl önce karar vermi§tik gezi rehber kitapları yazmaya. Ülke
miz dünyanın en zengin tarih dokusuna sahipti hiç §Üphesiz. Ve
kendi insanlarımız bu zenginliğin etrafında geziyor ama neye sa
hip olduklarını bilmeden ya§ayıp gidiyorlardı. Onların, dünyanın
hayranlıkla seyrettiği bu değerleri gerçek hüviyeti ile bilmeleri
gerekiyordu. Tüm yönleriyle bu eserleri anlamaları §arttı. Ne ya
zık ki birtakım insanlarımız tarihi zenginliklerimizin sadece men
kıbele§ıni§ kısımları ile ilgilenirken, diğer kısmı ise sadece sanata
bakan yönleriyle ilgileniyorlardı. Her seferinde bir §eyler eksik
kalıyordu. Türkiye'nin birçok yerini zaman zaman gezmeme ve
bu manzaralada sık sık kar§ıla§mama rağmen bu duyguları en
yoğun ya§adığım yerlerden biri Edirne olmu§tur.
Önsöz ll
anılsın." dediklerinde tüm tevazusu ile "Hayır, bu yapının temel
lerini ağabeyim atmı§tt. Bu sebeple onun adıyla anılsın" diyerek
Eski Cami'ye Süleymaniye dedirten Çelebi Mehmet'in sesi duyu
lur Edirne'de. Darülhadis Camii'nde, daha gözlerini uykudan açar
açmaz Peygamberimizden (s.a.s.) aldığı emri yerine getirmenin
§evkiyle bir temel ta§ını sırtlanıp oralara ko§an II. Murad; Peyk
ler Medresesi'nin avlusunda, Molla Gürani'nin bakı§ları arasında
tahta at ko§turan Fatih Sultan Mehmet; muhte§em Selimiye ve
onun Hünkar mahfilinde bulunan çilehanesinin §ahsında II. Se
lim; Kıyık ve Hıdırlık Tabyalarının dehlizlerinde "Dü§man hatla
rımızı geçtikten sonra ölürsem kendimi §ehit kabul etmiyorum."
diyen Şükrü Pa§ayı ve tarihteki nice muhte§em simayı görebilir
ve tarihe tanıklık eden bu ya§lı yapıların içlerinde onlarla kucak
la§abiliriz.
12 Önsöz
• w •
EDI RN E
ğu İstanbul merkez olmak
üzere varlığını sürdürmü§tür.
5 . yüzyılda Balkanları yi ne
istilalar beklemektedir. Önce
likle Hunlar, ardından Slav ve
Bulgar akınları ba§lamı§tır.
Ba§larında Atilla'nın bulun
duğu Hunlar, Hadrianopolis'i
Bir Roma mezart3.§ı almı§lar ama İstanbul'a sai
dırmadan geri çekilmi§lerdi.
MS. 3 7 5 yılında Kavimler Bir yüzyıl sonrasında bu kez
Göçü ile sarsılan, ayrıca İm Avarlar sahneye çıkarlar ve
parator Theodosius tarafın Edirne önlerinde ( 5 50) Justi
dan iki oğlu arasında payla§ nianos'a bağlı Bizans ordusu
tırılan Roma İmparatorluğu; nu ağır bir yenilgiye uğratır
Doğu ve Batı Roma olmak lar. Bizans ve Avarlar arasın
üzere ikiye ayrılmı§tır. 20 yıl daki bu mücadeleler 640'lara
sonrasında ise Batı Roma İm kadar sürmܧ ve • sonrasında
paratorluğu yıkılırken Doğu Avar tehlikesi ortadan kalk
Roma, Constantin'in kurdu- mı§tır.
Not: Roma mezarta§larında ölen ki§ i daha çok yatağa uzanmı§ vaziyette gösterilir.
Yanında sevdiği ki§iler ve yiyeceklerde resmedilir.
Osmanlılar ta-
rafından alınan
Edirne , §imdiki
Edirne' den çok
farklı idi. O za
manlar §ehir bu
gün Kaleiçi dedi
ğimiz bölge kadar
olup etrafı surlada
çevriliydi. Bugün-
kü Yıldırım Mahal
lesi' nin olduğu yerde
ise Aina adlı bir kasaba Sefer sırasında Osmanlı
askerlerinin üzüm
bulunmaktaydı.
kütüklerine astıkları
para keseleri.
l. Kosova Sava§ı sonunda, 1. M urad bir Sırp askeri tarafından §ehir edilirken.
(1421-1451)
IV Mehmed Devri
(1648-1687)
Edirne'nin ikinci altın yıl
larını ya§adığı dönem IV
Genç Osman
Mehmed'in saltanat yılları
I . Ahmed ciritte Nasuh Pa§a dır. Çünkü Osmanlı tahtın
yı yenmi§tir. Öğle üzeri Edir da en uzun kalan ikinci pa
ne'ye varan padi§ah doğruca di§ah olan sultan, bu yılları
Selimiye Camii'ne gitmi§ öğle nın büyük bir kısmını Edir
namazını burada kıldıktan ne'de geçirmi§ti. Hatta Edir
sonra sarayına çekilmi§tir. ne'ye bu kadar çok önem
Sultan Ahmed, yeni sarayın vermesi, ileride İstanbuliula
harem dairesi önüne bir duvar rı rahatsız edecek ve padi§a
ördürerek buraya Alay Kö§kü hın tahttan indirilmesine se
ile bir mescid in§a ettirmi§tir. bep olacaktır.
Eski Cami'nin hünkar mahfıli
de bu dönemin eserlerindendir.
Padi§ah IV Mehmed'in
Edirne'de devamlı ikametİn
den rahatsız olan İstanbul
uleması ve asker, 8 Kasım
1687 tarihinde Edirne'ye bir
heyet göndererek padi§aha
hal' ini bildirmi§ler ve yerine
karde§İ IL Süleyman'ı tahta
geçirmi§lerdir.
Edirne hakkında en detay
lı bilgilere sahip olduğumuz
dönemlerden birisi hiç §Üphe
siz IV Mehmed'in saltanat
yıllarıdır. Çünkü bu zaman
dilimi içinde Edirne'ye gelen
Evliya Çelebi ünlü Seyahat
namesi'nin 3. cildinin 48 say
fasını Edirne'ye ayırarak bir
Edirne'den bir av sahnesi
çok konuda bilgi vermݧtİr.
. · ·�
diğerleri Rum, Ermeni, Yahu
di ve Çingene mahalleleri
�
imi§. I.Murad döneminde ya
pılan anla§ma uyarınca kale
dı§ında oturamazlarmı§. Di
IV Mehmed'in av kö§kü ğer 400 mahalle ise kale dı-
Merzifonlu
Kara Mustafa P3.§a
Bu dönemde Avrupa'ya
uzanan demiryolu hattının
in§aatı ba§ladığı için Edir
ne'de Mimar Kemalettin'e, Sultan Il. Abdülhamid Han
EDIRNE
Mondoros Mütarekesi
uyarınca ülkenin birçok yeri
ni i§gal eden İtilaf kuvvetleri
Osmanlı halkını, İç Anadolu
Bölgesinde hapsetme planları
yapıyorlardı. Bu sırada İngi
lizler, Ege' de güçlü bir İtalya
görmek istemedikleri için Yu
nanlıları Trakya ve Ege'ye
sokmak istiyorlardı. Sonunda
bu amaçlarını diğer müttefik
lerine de kabul ettirmeyi ba
§ardılar. İtilaf güçlerinin i§
Balkan Harbi'nde Bulgar siperleri.
gallerinin geçici olduğunu
dü§ünen Anadolu insanı, Yu Anadolu'da ilk direni§ cemi
nanlıların asker çıkarması yeri olan Trakya Pa§aeli Ce
üzerine dü§manların asıl niye miyeti, Edirne'de kurulmu§
tini aniayarak direni§ hare tur. Bu cemiyetin kararları
ketlerine giri§tiler. İlk olarak arasında, Anadolu, dü§ma
da bölgesel direni§ cemiyetle nın eline geçecek olursa, böl
ri kurmaya ba§ladılar. gesel olarak da olsa kurtulu§
mücadelesine girmek ve bu
Bu amaçla gerçekle§tirile
rada müstakil bir Türk devle
cek özgürlük hareketine de
ti kurma kararı da vardı.
öncülüğü Trakya yapmı§ ,
S E B E P LERI
Bir cuma selamlığında Sultan I L Abdülhamid Han Ülke içinde durum böyle
iken dı§arıda; Avusturya-Ma
ı 908 yılında IL Me§ruti caristan İmparatorltığu, Bosna
yet'in ilan edilmesi ile birlikte Hersek'i ilhak etmi§, Bulgaris
Osmanlı ülkesi beklenen hu tan ise Doğu Rumeli toprakla
zuru bulamadı. Çünkü ortaya rına girmi§ti. İtalyanlar hiçbir
çıkan partiler, kurum menfa- sebep göstermeksizin Trablus-
Aafo\M
"""" -
'J'AOU�ÇOIIIUtl
�toOQitf.lıM. /IIIOflJA
lttl.MI.ff ,çOHKfı UHWb.tıH!X
.·
-
. ......
.
.... 8
• •
ES I<I CAM I
atına ( 1 403), yerine geçen
karde§i Musa Çelebi dönemin
de de devam edilmi§, cami Çe
lebi Mehmed döneminde ta
mamlanmı§tır. ( 1414)
Süleyman Çelebi dönemin
de yapımına ba§lanması nede
niyle Süleymaniye adıyla anı
lan yapı, Üç Şerefeli Cami'nin
Eski Cami, Edirne'de Os yapılmasıyla Eski Cami adını
manlılardan günü�üze ula§ almı§tır. Çelebi Mehmed'in
mı§ en eski yapıdır. Yıldırım hükümranlığında da bizzat
Bayezid'in Timur'a esir dü§ padi§ahın emriyle caminin Sü
mesi sonrasında oğulları ara leymaniye adıyla adlandırıl
sında ba§layan taht kavgasın ması, fetret döneminde kar
da Süleyman Çelebi Edirne'ye de§ler arasında bir kinin bu
gitmi§ ve hükümranlığını ilan lunmadığını, sadece saltanat
etmi§tir. Bu dönemde Süley cihetinden kar§ı kar§ıya gelin
man Çelebi, tarafından yapı diğini göstermesi bakımından
rnma ba§lanan caminin ın§a- manidardır.
Hacı Bayram Veli Hz.' nin vaaz kürsüsü Kabe"nin Rükniyemani kö�esinden
getirilen mukaddes ta�
BAYEZI D CAMI I •• • •
VE I<U LLIYESI
(yemek dağıtım yeri), §İfaha
ne, tıp medresesi, tabhane
(misafırhane), köprü, değir
men, çifte hamam, sıbyan
mektebi, muvakkithane (saat
ve takvim ayar merkezi), meh
terhane, su deposu, §adırvan
ve su terazisi bulunmaktadır.
ı Mart ı 484 tarihinde
Akkirman Seferi' ne çıkmak
için Edirne'ye gelen Il. Baye
Edirne'nin, İstanbul'un fet zid tarafından Bayezid Külli
hinden sonra İn§a edilen bu yesi'nin yapım emri verilmi§,
büyük külliyesi, Osmanlı pa binlerce insanın çalı§ması ile
di§ahlarının §ehre verdiği öne ı 484- ı 488 arasında, dört yıl
min bir göstergesidir. Çünkü gibi kısa bir sürede l;::ülliye ta
bu yapı sadece bir cami değil, mamlanmı§tır.
her §eyi ile adeta küçük bir §e Külliyenin İn§aatı Mimar
hir konumundadır. Yapı için Hayrettİn tarafından yürütül
de; anıtsal bir cami, imaret mܧtÜr. Külliye etkileyici bir
MU RADIYE CAMI
mimar tarafından yapıldığı
dü§ünülmektedir. Bu cami,
yanlarda iki küçük kubbe ,
ortada ise birbirine dikine
yakın iki büyük kubbeden
olu§an, son cemaat yeri be§
küçük kubbeli, ters T planlı
bir yapıdır. Zaviyeli camiie
rin en güzel örneklerinden
biri olan yapının avlusunda
bir de §adırvanı vardır. I I .
Murad'ın Bursa'da yaptırdığı
caminin aksine bu C·ami ta
mamen kesme ta§larla in§a
edilmi§tir.
Muradiye Mahallesi'nde ,
Sarayiçi'ne hakim bir tepe Muradiye Camii ilk yapıl
üzerine, Sultan II. Murad ta dığında bir camiden çok Mev
rafından yaptırılmı§tır. 1436 levi tekkesi dü§ünc'esiyle in§a
yılında yapıldığı sanılmakta edilmi§tir. Bu amaçla da sol
dır. Mimarı bilinmemekle tarafında büyük bir imaret,
birlikte Üç Şerefeli Cami ve bir Mevlevi tekkesi ve sema
Darülhadis Camii'ni, yapan hane de in§a edilmi§tir. Ancak
SELIMIYE CAMI I
•• • •
VE I<U LLIYESI
Meydanı denilen yerine ın§a
edilmi§tir. Külliyenin in§a
edildiği yerde daha önceleri
Yıldırım Bayezid'in yaptırmı§
olduğu eski sarayın bulundu
ğunu biliyoruz ki cami, bu sa
rayın Baltacılar Ocağının bu
lunduğu yerdedir. Selimi
ye'nin hemen alt kısmında bu
eski saraydan kalma hamam,
peri§an bir vaziyette de olsa
bugün hala durmaktadır.
Mimar Sinan bu in§aata gi
ri§tiğinde artık 80 ya§ının üze
rindedir ve kendi deyimi ile bu
Dünya mimarlık tarihinin eser onun ustalık eseridir. İs
önemli §aheserlerinden biri tanbul'da çıraklık döneminde
olan Selimiye Camii, 1 5 69- Şehzadeba§ı Camii'n'i, kalfalık
1 5 7 5 yılları arasında, Osman döneminde Süleymaniye Ca
lı Padi§ahı IL Selim'in emriy mii' ni in§a etmi§ ve bu eserler
le Mimar Sinan tarafından yanında in§asına doğrudan
Edirne'nin Sarıhayır ve Kavak veya dolaylı olarak katıldığı
II. Murad
Darülhadis
temel ta§ını
koyarken.
sında büyük bir hızla in§aat yenler de vardır ki bu söylem,
ba§lamı§tL Merakla oraya hem Darülhadis Camii'nin,
toplanan Edirndiler olayın hem de Selimiye Camii'nin
detaylarını sonradan öğren Peygamber Efendimiz (s.a.s)
mi§ler. Meğer gece Sultan 'in i§areti ile yapılmı§ olma
Murad rüyasında Peygamber sındandır.
Efendimizi (s.a.s) görmܧ. Hz.
Bugün ne yazık ki ayakta
Peygamber kendisinden, bu
olmayan camiye ait hadis
mekanda bir Darülhadis in§a
medresesinin, caminin sağ ve
etmesini istemi§. Hz. Mu
sol taraflarında olduğu sanılı
hammed (s.a.s) ve ona ait her
yor. Rıfat Osman Beyin söy
§eye dü§kün her Osmanlı gibi
lediğine göre 1 9 2 0'li yıllarda
Sultan Murad da bu emri hiç
çıkan bir yangın sonrasında
geciktirmeden yerine getir
medreseler tamamen ortadan
mek için uyanır uyanmaz in
kalkmı§. Bu aktarırndan yola
§aat hazırlıklarına ba§lanma
çıkarak medresderin caminin
sını emretmi§ ve buraya ilk
arkasında olduğunu anlıyo
temel ta§ını da kendi elleri ile
ruz. Çünkü bugün de varolan
koymu§tur.
ve caminin önünden geçen
Bu rivayetten yola çıkan yol o yıllarda da vardı.
halk, dünya üzerinde, yapılan
Bugün Topkapı Sarayı'nda
duanın kabul derecesi bakı
bulunan camiye ait vakfıye
mından en önemli yerlerden
den öğrendiğimize göre geliri
birinin de Darülhadis Camii
Darülhadis'e bağı§lanan va
olduğunu söylerler. Hatta
kıflarda bir hayli çoktur. Edir
Edirne'ye "ikinci Mekke" di-
ne içinde bulunan tam 1 88
tane dükkan, 20 oda, 2 fırın,
3 ev, bir çar§ı, 2 köy bu cami
nin vakıfları arasındadır. Va
kıflarındaki zenginlikten de
anlıyoruz ki bugün ne yazık ki
küçücük bir mahalle mescidi
görünümünde olan bu yapı,
döneminin en büyük ilim
merkezlerinden biri duru
D arülhadis Camii'nin Kitabesi. mundaydı.
�·.·.·.·�
• •• ••
•
••••
•
....
.,
�-·-·-·-�
ESI<I SARAY
Edirne'nin Osmanlılar ta
rafından yapılan ilk sarayının
yeri bugün tam bilinmemek
tedir. Kimileri bu yapının
Tunca Nehri boyunda oldu
ğunu söylerken, kimileri de
Yıldırım Bayezici'in ikamet
ettiği Kavak Meydanı denilen
Sarı Bayır'da olduğunu söyle
mektedir. Evliya Çelebi'nin
Seyahatnamesi'nde bu eski
saray, Selimiye'nin kurbunda
Kavak Meydanı'nda diye geç
mektedir. Çelebi, bu sarayın
Edirne'nin fethi sonrası
Musa Çelebi tarafından ge
buraya gelen I. Murad, Tek
ni§letildiğini ve yanına da Ye-
fur Sarayı'nı beğenmemi§ ve ,
YEN I SARAY
rafından yapılan ilk sarayının
yeri bugün tam bilinmemek
tedir. Kimileri bu yapının
Tunca Nehri boyunda oldu
ğunu söylerken, kimileri de
Yıldırım Bayezici'in ikamet
ettiği Kavak Meydanı denilen
Sarı Bayır'da olduğunu söyle
mektedir. Evliya Çelebi'nin
Seyahatnamesi' nde bu eski
saray, Selimiye'nin kurbunda
Kavak Meydanı'nda diye geç
mektedir. Çelebi, bu sarayın
Musa Çelebi tarafından ge
ni§letildiğini ve yanına da Ye
Edirne'nin fethi sonrası niçeri odaları yapıldığını söy
buraya gelen I. Murad, Tek lemektedir.
fur Sarayı'nı beğenmemi§ ve Osman Nuri Peremeci ise,
yeni bir saray yapılmasını em Eski Saray'ın bugünkü Seli
retmi§tir. Bu sarayın in§a miye Camii'ne yakın bir yerde
edildiği 1 368 yılına kadar Di olduğunu, sarayın ilerleyen
metoka'da kalmı§tır. yıllarda acemi oğlanlar kı§lası
Edirne'nin Osmanlılar ta- haline geldiğini, bir ara Hati-
Bölüm 4 • 153
ne'ye geldikleri zamanda bu
sarayda kalmı§lardır.
Fatih'in in§asına ba§ladığı
Topkapı Sarayı'ndan farklı ola
rak burada üç avlu yerine iki
Cihanmüma Kasrı' nın eski bir fotoğrafı
avlu bulunmakta olup Bab-ı
Hümayun'dan direk Divan
Bu araziye günümüzde de
odasına gidilebilmekteydi.
Kanuni Sultan Süleyman'ın
Topkapı Sarayı ile benze§en
in§a ettirdiği Saray Köprüsü
yönü ise giri§in hemen yanın
ile Fatih Sultan Mehmet'in
da bulunan ve bir dizi baca ile
yaptırdığı Fatih Köprüsü ile
gelenleri kaqılayan mutfak
geçilmektedir."
bölümleri idi. Matbah-ı Amire
I L Murad, Eski Saray denilen bu bölümler helvaha
yerine yukarıda anlatılan ne, fırın-ı hassa, güllaphane,
mevkide yeni bir saray kiler-i amire, mumhane
in§asına ba§lamı§, Fatih vb. isimlerle adlandırılı
Sultan Mehmet ise yordu. Buranın de
bir hayli geni§ :l;�iij�;;i'f' vamında ise di-
letmi§t ir. vanın kontro
( 14 5 1 ) II. Baye lündeki devlet
zid, Yavuz Sul avlusu, ilerisinde
tan Selim ve Ka de Babüssaade ile
nuni Sultan Sü birlikte Enderun
leyman, Edir- ve ona ait koğu§-
***
bulunduğu anlatılmaktadır.
Fakat bugün bu arınadan da
Gelip geçtikçe halk-ı memleket bu
eser kalmamı§tır. Bugün bu
cisr-i (köprü) saniden
kö§kün içinde Edirne Sara
Duasası Dübala kıldılar evradü ez karı
yı'nın bir resmi ile 1962 yılın
Meriô_i Arda nehri ta revan oldukça da Uğur Derman Beyin yaz
bu sudan dığı bir yazı bulunmaktadır.
O �ahin mülkünün feyzi ilahi
Eskiden bir yapı in§a edil
"
ola enharı
diğinde üzerine edebi cümle-
A� ME � �AŞA
.
KOPRUSU
Ekmekçioğlu olarak d a
adlandırılan Ahmed Pa§anın
Tunca Nehri üzerinde in§a
ettirdiği köprünün yapımına
ı 608 yılında ba§lanmı§ olup
ı 6 ı 5 yılında bitirilmi§tir. ı O
kemerli olup ı ı ayak üzerin
de ta§ınan köprü, İstan
bul'daki Sultanahmed Ca
mii'nin de mimarı olan Se
defldr Mehmed Ağa tarafın
dan in§a edilmi§tir. Köprü Pa§a, sipahilikte bulunmu§
nün yapımı esnasında Edir ve yükselerek III . Meh
ne'de bulunan ünlü Mimar med'in saltanat yıllarında
Hacı Şaban'ın da in§aata kat Defterdarlığa kadar yüksel
kıları olmu§tur. mi§tir. İtibar ve servet sahibi
Köprü yapımından itiba olan pa§a, doğduğu toprak
ren yakla§ık iki asır boyunca ları hayır eserleri ile donat
Cisr-i Cedid (Yeni Köprü) mı§ bu sırada bu köprüyü de
olarak adlandırılmı§, Meriç Tunca Nehri üzerine in§a et
Köprüsü'nün in§a edilmesi tirmi§tir. Üzerindeki tarih
ile birlikte Cisr-i Atik (Eski kö§künde bulunan kitabede
Köprü) veya bugünkü adıyla söylendiği kadarıyla Ahmed
(Ekmekçioğlu Ahmed Pa§a Pa§a, bu köprüyü yaparken
Köprüsü olarak anılmaya Tunca Nehri'ni dolduracak
ba§lanmı§tır. kadar çok altın ve gümü§
Doğma büyüme Edirneli harcamı§tır. Bu kitabenin bir
olan E kmekçioğlu Ahmed kısmı §öyledir:
YI LDIRIM
KÖPRÜSÜ
Yıldırım Cami civarında
bulunan bu köprünün ilk ya
pım tarihi bilinmemektedir.
Yıldırım Bayezid döneminde
burada bir köprü olduğu bi
linmektedir fakat ı488 yılın
da Mimar Hayrettin tarafın
dan köprüye son §ekli veril
ortası yüksektir. Uzunluğu
mi§tir.
ı ı 9 metre, geni§liği 4,35 met
Yontma ta§tan 9 kemerli re olup ilerleyen zamanlarda
olarak in§a edilen köprünün harap bir hale gelmi§tir.
ÇELEB I MEHMED •
B ED ESTEN I
uzun yüzlerinde 1 4'er, kısa
yüzlerinde ise 4'er dükkanın
bulunduğu 36 hücre yer al
maktadır. 4 1 metreye 7 5 met
re ölçülerinde olan bedestenin
dı§ yüzeylerinde de dükkanlar
bulunup bunların içeridekiler
le hiçbir bağlantısı yoktur. Bi
nanın çok akıllıca in§a edildi
ği, kö§e dükkaniarın planlan
ma §eklinden de anla§ılmakta
Çelebi Mehmed tarafın dır. Normalde her kö§ede "L"
dan Eski Cami'ye· gelir getir §eklinde yamuk bir dükkan
mek için, 1 4 1 8 yılında yaptı olu§acak iken kö§elef dikkatli
rılan bedestenin mimarı Ala ce ortadan ikiye ayrılmı§ ve
addin'dir. Bedesten 14 kub üçgen §ekilde iki ayrı dükkan
beden olu§up, dikdörtgen ortaya çıkmı§tır.
planlıdır ve her kenarında Dı§ dükkan yapılarının
tam merkeze bakan dört ka cephe duvarları kllfeki ta§ı ile
pısı vardır. tuğla sıraları ile örülmü§, ke
Erken Osmanlı dönemi ti mer ve tonozlar sadece tuğla,
cari yapılarının en güzel ör iç mekandaki büyük ayaklar
nekleri nden biri olan yapının ise sadece küfeki ta§ından ya-
Bedesten' in
yan giri§
kapısı.
Bedestenin
içinden bir
görüntü.
RUSTEM PAŞA
I<ERVANSARAYI
Kanuni Sultan Süley
man'ın ünlü sadrazaını ve da
madı Rüstem Pa§a tarafından
1 56 1 yılında Mimar Sinan'a
yaptırılmı§tır. Klasik Osman
lı kervansaray mimarisinin en
önemli örneklerinden biridir.
Aviulu hanlar planında olup,
bu dikdörtgen avlunun etra
fına iki katlı odalar yerle§tiril
mi§tir. Kervansaray içindeki
oda sayısı 1 02'dir. İç avluya
bakan katların yüzleri revak
lıdır. Kervansarayın ikinci ka
tında bulunan oda önlerinde
ki revaklı kısımda korkuluk yanların yataklarını buralara
bizasında yüksek platformlar
sererek rahat bir havada din
vardır. Bu yüksek kısım hem
lenmelerini sağlar.
korkuluk kolunu yükselterek
avludaki ki§ilerin oda kapıla Kervansaray içinde bulu
rını görmelerini önler hem de nan odalar, ocaklı ve ni§li bir
sıcak yaz günlerinde konakla- yapıya sahiptir. Yapının üst
EI<MEKÇIOGLU AHMED
PAŞA I<ERVANSARAYI
Halk arasında Anekadın
Hanı olarak da bilinen bu
kervansaray, Tunca Nehri
üzerinde yine kendi adıyla
anılan köprünün de banisi
olan Ekmekçioğlu Ahmed
Pa§a tarafından yaptırılmı§tır.
SELIMIYE ARASTASI
Sultan II. Selim'in oğlu
III. Murad tarafından Selimi
ye Camiine gelir getirmek
amacıyla Mimar Sinan'ın çıra
ğı olan Davut Ağaya yaptırıl
mı§tır.
. D EVECI HAN
nılmı§tır. 19 5 3 yılında yeni
den bo§altılan han, 1993 yı
lında Kültür Bakanlığınca,
Vakıflar Genel Müdürlüğün
den kiralanmı§ ve restore
edilmeye ba§lanmı§tır. 2000
yılında Kültür Müdürlüğüne
bağlı bir birim olarak açılı§ı
gerçekle§tirilen Deveci Han,
§ehre hitap eden çe§idi kültür
aktiviteleri için kullanılmak
tadır.
Bu tarihi' ortam içerisinde
Yapılı§ tarihi . ve yapıcısı yapılan kültürel faaliyederin
hakkında kesin bir bilgi bu ba§lıcaları §unlardır� fotoğraf,
lunmayan hanın, 16. yüzyılda ebru, resim sergileri, ah§ap
yapıldığı tahmin edilmekte boyama, Roman halk dansla
dir. Osmanlı Divanının defter rı topluluğu kursları, kera
kayıtları yanında resmi' def mik, seramik ve Edirnekari
terlerin muhafaza edildiği bir çalı§maları ile aynalı süpürge,
nevi defterhane olarak kulla mis sabunu vb. Edirne'ye mal
nılan yapı, uzun yıllar bo§ olmu§ ürünlerin tanıtımı.
kalmı§, 19. yüzyılın ortaların
da ise hapishane olarak kulla-
ÇEŞMELER
Geçmi§teki §ehirlerde gü çe§me ve sebillerinden §Öyle
nümüzde olduğu gibi su §e bahsetmektedir:
bekeleri yaygın olmadığı için
"Edirne'nin mehasinin
her eve su gitmez, insanlar su dendir ki eshab-ı hayrat ve
ihtiyaçlarını mahalle çqmele muberrat altı mevzide fast-ı
rinden kaqılarlardı. Bu se §ita ve eyyam-ı sermada ab
beple de bu meydan çe§mele dest alınağı içün sıcak su
ri son derece yaygın idi. Yapı muslukları peyda etmi§lerdir
lan ara§tırmalarda eskiden ki biri Üç Şerefeli Camii hazi
Edirne'de bulunan mahalle resinde ve biri Gül§eniler
çe§melerinin sayısının 300 ci Hankahında ve ikisi Ali Pa§a
varında olduğu, bunların da çar§ısında ve biri Ay§e Sultan
ha küçük boyutlu olanları ile Camii kurbindedir."
birlikte sayılarının 1 OOO'i
Şehirle§menin yeniden ya
geçtiği bilinmektedir.
pıldığı ve modern altyapı te
Edirne'nin Osmanlı padi sislerinin kurulduğu yıllarda
§ahlarının gözdesi olduğu dö bu çe§meler dikkate alınma
nemlerde çe§melerin bazıla yarak çoğu atıl � ir vaziyette
rından halkın kı§ın rahat et bırakılmı§ sadece 30 kadarın
mesi için sıcak su akıtıldığı dan su akıtılmaya devam et
da· bilinen bir gerçektir. Ta mi§tir. Geçen zaman içinde
rihçi Abdurrahman Hıbri, alt yapı çalı§maları, çe§mele
Edirne'de akıtılan sıcak su rin musluklarının hırsızlık
204 Bölüm 7 •
•
S EB I LLER
Osmanlı Devleti'nde hal
kın pek çoğu hayatlarını in
sanlığa hizmet noktasına en
dekslemi§ler bu amaçla da
çevrelerini hayır kurumları ile
donatmı§lardır. Bu hayır ku
rumları içinde en çok in§a
edilen yapılardan biri de hiç
§Üphesiz sebillerdir. İnsanla
rın susuzluklarını gidermenin
sevabını dü§ünen hayırsever
lerin, §ehirlerin hemen her
yerine in§a ettirdikleri bu ha
yır yapılarından Edirne'de de
hemen her kö§ede bulunmak
tadır.
Eskiden §ehirlerimizin bir
çok yerini süsleyen sebillerin,
günümüzde pek çoğu harabe
halindedir. Bir kısmı ise büfe
olarak kullanılmaktadır. Ön
2 0 6 Bölüm 7 • Sebillcr
lerinden Hattat Esat Muhlis sonra eklenmi§tir. Caminin
Pa§a tarafından yaptırılmı§tır. son cemaat yeri ve abdestlik
Burada daha önceki yıllarda lerinin 1 7 5 2 'de yapıldığı dü
eski bir sebilin bulunduğu bi §Ünülecek olursa, sebilinde bu
liniyorsa da kim tarafından dönemlerde in§a edilmi§ ol
yaptınldığı öğrenilememi§tir. ması akla yakındır. Sebilin
Yangınlarda iki defa harap barak yapısı da bu dönemin
olan sebil yine Esat Pa§a tara tarzını yansıtmaktadır. Eski
fından yenilenmi§tir. Cami Sebili bir dönem mu
vakkithane olarak da kulla
Eski Cami Sebili nılmı§tır. Sebilin üzerinde Ye
Eski Cami'nin caddeye ba sarizade' nin çıraklarından
kan kö§esinde bulunan sebil, Nakka§Zade Mehmed tarafın
cami ile aynı zamanda yapıl dan sülüs hatla yazılmı§ gayet
güzel su ayetleri bulunmak
mı§ olmayıp buraya daha
tadır. Yazının yazılı§ tarihi
olarak 1 19 5 ( 1 78 1) yılı okun
maktadır.
Ekmekçioğlu Ahmed Pa§a
Sebili
Ekmekçioğlu Ahmed Pa§a
tarafından 1 7 . yüzyıl ba§la
rında yaptırılan sebil, Havlu
cular Ham'nın arka kısmında
kalmaktadır. Sebil iki cephe
ye sahiptir. Klasik Osmanlı
mimarisi tarzında olup düz
parmaklıklı yüzleri vardır. Ta
rihi kaynaklarda bu sebilin
üzerinde eski bir kahvehane
de bulunduğu yazılmakta ise
de, 16. yüzyılın ortalarındaki
bir yangında ortadan kalk
mı§tır. Sebil bugün atıl bir §e
Eski Cami Sebili kilde durmaktadır.
S U TERAZI LERI
Tarihte, §ehirlere su getir (Mesela: 160 metre ra
me i§levi zaman zaman prob kımdan getirilen su, 80 met
lem olagelmi§tir. Yüksek re rakımda Buçuk Tepe etek
kaynaklardan toplanan sular lerindeki Kıyık Mahallesi'ne
bir çe§meye akıtılsalar bile bu
gelmektedir. Buradaki eğim-
sular zaman içerisinde yol de
ği§tirmekte, kayıp olarak bir
bilinmeze akmakta ya da ku
rumakta ve bu durum da hal
kın, sudan mahrum kalması
na sebep olmaktadır.
Edirne'de bu su problemi
özellikle Mimar Sinan döne
minde köklü çözümlerle hal
ledilmeye çalı§ılmı§tır. Koca
Sinan öncelikle kemer ve tü
neller kullanarak, yüksek
kaynaklardan a§ağılara doğru
bu suları ta§ımı§ ve belli mer
kezlerde maksem denilen su
toplama merkezlerinde bir
araya getirmi§tir.
Bölüm 8 • Hamamlar
lerinden biri olan bu yapının kullanıldığını belirtip, Edirne
soyunmalık bölümlerindeki ve Yöresi Eski Eserleri Seven
kesme ta§ ve tuğla i§ciliği bir ler Kurumu tarafından sahip
hayli dikkat çekicidir. leri ile anla§ılarak temizletil
diğini aktarmaktadır.
Bosna'nın Sokoloviç kasa
basından dev§irilen Sokullu, Günümüzde kullanılabilir
acemiliğini, Edirne Acemi durumdaki üç tarihi hamam
Oğlanlar Ocağı'nda geçirmi§ dan biri olan Sokullu Hamarnı
tir. Bu yüzden Edirne'yi çok i§letilmeye devam etmektedir.
sever ve bir vefa borcu olarak
Saray Hamarnı
bir çok hayır kurumu in§a et
meye çalı§ırmı§. Tarihi kitap Edirne'nin Sultan I. Mu
larda, hem kendisi hem de II. rad döneminde fethi sonra
Selim'in kızı olan e§i İsmihan sında bugünkü Selimiye Ca
Sultanın Edirne'de in§a ertir mii'nin olduğu yere Yıldırım
dikleri birçok saray, hamam, Bayezid tarafından bir saray
han ve cami isimleri görül in§aatı ba§latılmı§tır. Sonra
mektedir. ları Saray-ı Atik olarak anıla
cak bu yapının hamarnı ola
Enis-ül Müsamirin'de, bu
rak yapılan mekan, saray or
hamamın yapımından sonra
tadan kalktıktan sonra bile
Edirne'de ba§ka bir hamam
Saray Hamarnı adıyla adlan
yapılmadığı yazılmaktadır.
dırılmı§tır.
Peremeci de hamamın uzun
yıllar §ahıs malı olarak kaldı Eski Saray'ın yıkılınasm
ğı, ot deposu ve ahır olarak dan sonra halka mal olan ha-
olan hamam normalde vakıf
olarak in§a edilmi§ olup bugün
mülk haline gelmi§tir.
Beylerbeyi Hamarnı
Saraçhane Köprüsü üze
rinde solda bulunan hamam,
birçok Osmanlı hamamında
olduğu gibi bir külliyeye va
mam, Selimiye Camii'nin ya
kıf olarak yapılmı§tır. Sultan
pımı sırasında i§çiler tarafın
II. Murad'ın beylerbeylerin
dan da kullanılmı§ ve daha
den olan Yusuf Pa§anın yap
sonra da Selimiye'ye bağlı bir tırdığı Beylerbeyi Camii'nin
vakıf haline getirilmi§tir. Bu yanında bulunan hamam çif
hamam, Eski Saray'dan gü te hamam formundadır.
nümüze kalan tek yapı olma
sı yönünden bir hayli önem Tarihçi Hıbri, kitabında
bu hamarnı methetmi§tir. Ek
lidir.
mekçioğlu Ahmed Pa§anın
Vakıf mallarının özel mül tamir ettirdiği hamam ileriki
ke dönü§ebildiği yıllarda bu zamanlarda yeniden harap bir
hamam da §ahıs malı haline hale gelmi§tir.
gelmi§tir. Çifte Hamam for Gazi Mihail Hamarnı
munda olan yapı Balkan
1422 yılında Gazi Mihail
Harbi'nden bu yana kapalı Bey tarafından yaptırılan ca
dır. Son dönemlerde yapı minin yanına tabhane, imaret
üzerinde ciddi restorasyon ve köprü yapılmı§, bunlara
·
çalı§maları gerçekle§tiril
mektedir.
2 1 6 Bölüm 8 • Hamamlar
gelir getirmesi amacıyla bu dan yaptırılan Darülhadis Ca
vakıf kapsamı içine bir de ha mii ve Medresesi'ne gelir ge
mam in§a edilmi§tir. tirmek amacıyla in§a ettiril
mi§tir. Yapıldığı semte Tahta
Çifte Hamam formunda
kale denmesi nedeniyle bu
olan yapı, tarihçilerio anlat
isimle adlandırılmı§tır.
tıklarına göre pek güzel ve fe
rah bir hamam imi§. 19. yüz 1 4 3 5 yılında yaptırılan
yılın ilk yarısına kadar pek hamam, çifte kubbeli olup,
marnur ve ünlü olan hamam, camekaoları kubbe §eklinde
1829 yılında Rusların Edir dir. Yapımı üzerinden yarım
ne'yi i§gallerinden sonra bir asır geçtiği halde, hala sağ
daha çalı§tırılmayarak kapalı lamlığını korumaktadır. Vakıf
kalmı§ ve günümüze de ha olarak kurulan bu yapı da
rap bir halde gelmi§tir. ilerleyen yıllarda mülk haline
gelmi§tir.
Tahtakale Hamarnı
Mevlana Hz.nin manevi
i§areti ile II. Murad tarafın-
Hafız Ağa
Konağı
Mente§eoğulları Beyliği'ne
son verilmesi sonrasında bu
rada valilik yapan Balahan
Pa§a, Tokat vilayetini de yö
netmi§tir. Tarih kitapları ken
disini yiğit ve pek değerli bir
zat olarak anmaktadırlar.
Melek İbrahim
Pa§a ve Merzifonlu
Kara Mustafa
Pa§anın mezar
ta§ları.
300 yıldır dergiihra muhafaza edilen mqhur geyik boynuzundan kalan son parça.
Kırkpınar meydanı yakınındaki Kel Aliço, Koca Yusuf ve Kurt Dereli Mehmed anıtı
ile eskiden insanların güre§lere davet edildiği kırmızı dipli mum anıtı.
Koca Yusuf
( 1 8 59- 1 898) .
Bulgaristan'ın Şumnu iline
bağlı Karalar köyünde doğdu.
Güre§i Kel İsmail Pehlivan ve
Pomak Osman Pehlivandan
öğrendi. Ba§a soyunduğu yıl
larda Kel Aliço Kırkpınar
ba§pehlivanıydı. Ba§a soyun
duğu günden beri hiç yenil
mediği için "Gökte nasıl bir Koca Yusuf ve arkada§ları Paris' te.
Kurtdereli Mehmet:
( 1 87 2 - 1 939)
1931 Bandırmalı Kara Ali (Acar) 1972 Akhisarlı (Arap) Mustafa Yıldız
EDI RN E ' N I N
MEŞ H U RLARI
Aynalı Süpürge : Edirne Meyve Sabunu (Mis)
kültüründe vazgeçilmez bir Edirne'ye özgü bir ba§ka kül
yeri olan aynalı süpürge, ev tür unsuru ise meyveli sabun
lenecek her genç kızın çeyi dur. Edirneli hanımlar, dı§arı
zinde bulunmak zorundaydı. dan aldıkları sabunları evle
Bu süpürge gelin adayı tara rinde eritirler, içine misk ko
fından bizzat hazırlanırdı. kusu katarak soğuma esna
Aynalı süpürgenin süpürgesi sında meyve §ekli verirler.
evlenecek kızın çalı§kanlığı Sonrasında da bu meyvenin
nı, temizliğini ve saflığını, türüne göre boyayarak evle
ayna ise güzelliğini simgele rinde hem dekoratif hemde
mektedir. Aynanın bu evlili güzel kokan bir aksesuar elde
ğe ı§ık olması dileği ile ayna etmi§ olurlar. Bu sabunlar
lı süpürge bir ömür boyu günümüzde fabrikasyon ola
saklanmaktadır. rak da üretilmekte olup,
Edirne'ye gezmeye gelen yerli
ve yabancı turistlerin beğeni
sine sunulmaktadır.
Edirnekari : Edirnekari,
Edirne i§i anlamına gelmek
tedir. 14. yüzyıldan bu yana
ya§adığımız ortamdaki birçok
e§yaya uygulanabilen bu de
senler Edirne'nin tarihe bırak
tığı en kıymetli izlerdendir.
Bu Edirne'ye has süslemeler,
herhangi bir sandık, dolap ya
da tavanda bulunabildiği gibi Çeltik Tarağı : Anadolu
bir rahle ya da at arabasında
halkının imal ettiği süs e§ya
da görülebilmektedir.
larının en tipik örneklerinden
Talika : Edirne'nin kendi biri olan çeltik tarağı, pirinç
ne özgü bir sanatı da at ara
balarıdır. Bu arabaların özelli
ği; tek atlı ve yaylı olmasıdır.
Zaten talika da bu anlama
gelmektedir. Ah§ap veya me
talden yapılabilen bu arabalar
genellikle koyu bir renk ile
boyanır ve üzeri canlı renkler
ile süslenirdi.
292 Sözlük
Dolmen: Yere kaqılıklı üzerine asit veya bir uç ile ya
olarak dikilmi§ iki enli ta§ pılan oyma desenin mürek
üzerine masa tablası gibi yer kep ile kalıbı alınarak hazırla
le§tirilen üçüncü ta§tan mey nan resimler
dana gelir. Barınak olarak
Harim: Yabancıların gir
kullanılır dı.
mesi yasak olan, kutsal tutu
Eksedra: Büyük ve yarım lan, korunulan yer.
daireleri tamamlayan ve göv
Hatai: Süslemede yaprak,
deye birle§mesini sağla yan
fıliz ve çiçek motiflerinin bir
çeyrek kubbeler.
birine dola§ması ile meydana
Enderun: Topkapı Sara gelen bezerne tarzı.
yı'nda devletin yönetim i§leri
Hayat Ağacı: Türk ve İs
nin yapıldığı kısmı olup, ileri
lam süsleme sanatlarında
de devlet adamı olarak yeti§e
hurma ve benzeri ağaçlara ve
cek öğrencilerinde kaldığı ve
rilen ad. Cenneti sembolize
eğitim gördükleri bir okul ni
eden resimlerde veya süsle
teliğindedir.
mede simetri ekseni olarak
Etnografya: Sosyal ha çokça görülür.
yatta kültür ve kültür ürünle
Hazire : Camilerio kıble
rini inceleyen bilim dalı.
tarafında bulunan küçük me
Eyvan: Avluya bakan ta zarlık.
rafı açık, üç tarafı kapalı, üs
Helenistik Dönem: Bü
tü tonozla örtülü bölümlere
yük İskender'in Asya seferi ile
denir.
ba§layan Avrupa ve Asya
Gotik: Avrupa'da Orta Kültürünün kayna§ması ile
Çağ mimarisine verilen ad. olu§an kültür akımı.
1 2 . yüzyılın ortasından Röne
Höyük: Aynı yerle§im
sans'a kadar olan süreyi içeren
merkezine farklı dönemlerde
gotik, resim ve heykeli de
kurulan §ehirlerin yıkılınası ve
kapsayan genel bir üslup ol
her yıkılan yapı katmanının
mu§tur.
bir öncekinin üstüne binmesi
Gravür: Metal bir plak sonucu olu§an tepelere denir.
Sözlük 293
Hünkar Mahfili: Osman hur bir çiçek .
lı camilerinde padi§ahın na
Mahfil: Camilerde müez
maz kılması için ayrılmı§ bö
zin ya da padi§ahlara ayrılmı§
lüm.
ve yüksekçe olarak in§a edil
İmaret: Fakiriere ücretsiz mi§ localar.
olarak günde iki öğün yemek Maksem: Suların taksim
dağıtılan yer. edildikleri yer.
Kavsara: Kapı giri§lerin Medrese: Yüksek düzey
deki ön kısmın üstü. de öğretim kurumu. Bu
Kesme Ta§: Düzenli yon amaçla yaptırılmı§ mimarlık
tulmu§ ta§. Hem duvar öğesi eseri. Anadolu dı§ında genel
hem bezerne için düzenli i§ likle açık avlulu, Anadolu'da
lenmi§ ta§ ve bu ta§larla örül ise avlusunun üstü açık ve ka
mü§ duvar tekniği. Çoğun palı olmak üzere iki tipte ge
lukla kaplama malzemesi ola li§mi§tir. Kaynağında 9- ı ı .
rak yüzeylerde kullanılır. yüzyıl Horasan bölgesi konut
mimarisi bulunur.
Ke§ide: Arap harfli yazıda
bazı harflerin ba§ tarafı yazıl Mihrap: Cami ve mescit
dıktan sonra süs için çekilen ler ile namazgahlarda kıble
uzat ma. yönünde belirleyici mimari
öğe. İmaının önünde durdu
Kehhal: Göz hekimi. ğJ. bölüm. Genellikle etrafı
Kontur: Çevre çizgisi. Fi çerçevelenmi§, duvarda kü
gürleri ya da motifleri çevre çük bir girinti biçiminde ya
leyen çizgi. pılmı§tır.
294 Sözlük
içini dolgulayan İslam sanatı tarih anlayı§ında) insanların
öğesi. (Sarkıtlı olanlarına ista daha çok toplayıcı olarak ya
laktit denilir). §adıkları devirler.
Sözlük 295
rumlarının, aqiv kayıtların Tırabzan: Merdiven kor
dan, yapı üzerindeki izlerden, kuluğu.
yapıya, yerle§meye ait çizim
Tonoz: Ta§ ya da tuğladan
fotoğraf gibi belgelerden ya
örülerek meydana gelen bir
rarlanılarak plan, kesit, görü
mimari örtü elemanı. Biçimi
nܧ ve aksonometrik çizim
ne göre be§ik tonoz, aynalı
lerle ya da maketle anlatımı.
tonoz, çapraz tonoz, kabur
Revak: Yapıların etrafını galı tonoz, yelken tonoz gibi
çeviren, üstü kubbeli ve sü adlar alır.
tunlu geçi§ alanları.
Tümülüs: Eski çağda
Rik'a: Türklerin ortaya çı üzerine toprak yığılarak suni
kardığı bir yazı çe§idi. olarak tepele§tirilen kral me
"mim"lerin gözü kapanmı§, zarları.
"sin" ve benzeri harflerin di§
Vakay-ı H ayriye : 1 8 2 6
leri kalkmı§, noktalar çizgile
Yeniçeri Ocağı'nın kaldırıl
re dönü§mܧtÜr. Daha çok el
ması.
yazısında kullanılır.
Zemberek: Hayvan sır
Sekban: Osmanlılarda, sı
tında ta§ınabilen küçük top.
nır boylarında görev yapan
Bu topları kullanan birliğin
bir sınıf asker. Komutaniarına
ba§ında kullanan ki§iye de
da sekbanba§ı denilir.
zemrekçiba§ı denilir.
Sıraltı tekniği: Keramik
boyalarının �isküvi halindeki
keramikler üzerine boyanarak
üstlerine sır çekilmesi, boya
ların sır altında kalması ile
olupn teknik.
296 Sözlük
• Saraylar M üzeler Köprüler
• •