Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 260

1

6. ULUSLARARASI 6TH INTERNATIONAL


MULTİDİSİPLİNER MULTIDISCIPLINARY
ÇALIŞMALARI KONGRESİ STUDIES CONGRESS
TAM METİN BİLDİRİ KİTABI PROCEEDING BOOK
(26-27 Nisan 2019, Gaziantep, Türkiye)

güzel
sanatlar -
mimarlık planlama
ve tasarım
FINE ARTS – ARCHITECTURE
PLANING AND DESING

Editors / Editörler
Dr. Öğr. Üyesi Başak ÖZKENDİRCİ
Doç. Dr. Özlem SAĞIROĞLU

www.multicongress.com
2
3

6. ULUSLARARASI MULTİDİSİPLİNER ÇALIŞMALARI KONGRESİ


TAM METİN BİLDİRİ KİTABI

(26-27 Nisan 2019, Gaziantep, Türkiye)


GÜZEL SANATLAR - MİMARLIK PLANLAMA VE TASARIM

6TH INTERNATIONAL MULTIDISCIPLINARY STUDIES CONGRESS PROCEEDING BOOK


(26-27 April 2019, Gaziantep, Turkey)
FINE ARTS – ARCHITECTURE PLANING AND DESING

ISBN: 978-605-7602-74-9
Publishing Director / Yayın Yönetmeni: Muhammet ÖZCAN
Editors / Editörler: Dr. Öğr. Üyesi Başak ÖZKENDİRCİ, Doç. Dr. Özlem SAĞIROĞLU
Cover Design / Kapak Tasarımı: Hüseyin AZAR

Asos Yayınevi
1st Edition / 1.baskı: Haziran 2019
Address / Adres: Çaydaçıra Mah. Hacı Ömer Bilginoğlu Cad. No: 67/2-4/MERKEZ/ELAZIĞ
Mail: asos@asosyayinlari.com
Web: www.asosyayinlari.com
İnstagram: https://www.instagram.com/asosyayinevi/
Facebook: https://www.facebook.com/asosyayinevi/
Twitter: https://twitter.com/Asosyayinevi
4

KURULLAR
DÜZENLEYEN KURUMLAR

Hasan Kalyoncu Üniversitesi


Multicongress Organizasyon

DESTEKLEYEN KURUMLAR

Akademik İletişim
ASOS Journal
ASOS
SOBIAD

ONUR KURULU

Cemal KALYONCU, Hasan Kalyoncu Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı


Prof. Dr. Edibe SÖZEN, Hasan Kalyoncu Üniversitesi Rektör V.

DÜZENLEME KURULU BAŞKANI

Prof. Dr. Yaşar ÖZBAY, Hasan Kalyoncu Üniversitesi

DÜZENLEME KURULU

Prof. Dr. Şener BÜYÜKÖZTÜRK, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Türkiye.


Prof. Dr. Ellie ABDI, Montclair State Üniversitesi, ABD
Prof. Dr. Tomasz NIZNIKOWSKI, Josef Pilsudski Üniversitesi, Romanya
Doç. Dr. Meriç ERASLAN, Akdeniz Üniversitesi, Türkiye
Doç. Dr. Ramin ALİYEV, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Türkiye.
Dr. Öğr. Üyesi Burcu GÜRKAN, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Türkiye.
Dr. Öğr. Üyesi Ufuk AKBAŞ, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Türkiye.
Dr. Öğr. Üyesi İsmail Hakkı TOMAR, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Türkiye
Dr. Öğr. Üyesi Hasan EŞİCİ, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Türkiye
Arş. Gör. Esra EKER, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Türkiye
Arş. Gör. F. Melike HIDIROĞLU, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Türkiye
Arş. Gör. Mehmet GÖKTAŞ, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Türkiye
5

BİLİM VE HAKEM KURULU

Prof. Dr. Abdildacan AKMATALİEV, Kırgız Milli Devlet Akademisi, Kırgızistan


Prof. Dr. Akmaral İBRAYEVA, M. Kozybayev Kuzey Kazakistan Devlet Üniversitesi,
Kazakistan
Prof.Dr. Ayşe Rezan ÇEÇEN EROĞUL, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Türkiye.
Prof.Dr. Arzu YÜKSELEN, Medipol Üniversitesi, Türkiye.
Prof. Dr. Bahram GADIMI, İslamic Azad Üniversitesi, İran
Prof. Dr. Birgit PEPIN, Sor-Trondelag University, Norveç
Prof. Dr. Birol ERTUĞRAL, Giresun Üniversitesi, Türkiye.
Prof. Dr. Dana BABAU, Medicineand Pharmacy of Targu Mures University, Romanya
Prof. Dr. Danny WYFFELS, KATHO University, Belçika
Prof. Dr. David BRIDGES, Camridge University, İngiltere
Prof. Dr. Dimitris CHATZOPOULOS, Aristotle University of Thessaloniki, Yunanistan
Prof. Dr. Dušan MITIĆ, Belgrade Üniversitesi, Sırbistan
Prof. Dr. Duygu SABAN, Çukurova Üniversitesi, Türkiye
Prof. Dr. Emanuele ISIDORI, University of Rome ForoItalico, İtalya
Prof. Dr. Fatma Ebru İKİZ, Dokuz Eylül Üniversitesi, Türkiye
Prof. Dr. Farshad TOJARI, İslamic Azad Üniversitesi, İran
Prof. Dr. Feda Rehimov HANNANOĞLU, Bakü Devlet Üniversitesi, Azerbaycan
Prof. Dr. Funda ACARLAR, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Türkiye.
Prof. Dr. Gencay ZAVOTÇU, Kocaeli Üniversitesi, Türkiye
Prof. Dr. Georgi GAGANİDZE, IvaneJavakhishvili Tiflis Devlet Üniversitesi, Gürcistan
Prof. Dr. Gölge SEFEROĞLU, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Turkey
Prof. Dr. Gürhan CAN, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Türkiye.
Prof. Dr. Figen ÇOK , Başkent Üniversitesi, Türkiye.
Prof. Dr. Hasan TUNÇ, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Türkiye.
Prof. Dr. Hilmi DEMİRKAYA, Akdeniz Üniversitesi, Türkiye
Prof. Dr. Hülya GÜR, Balıkesir Üniversitesi, Türkiye
Prof. Dr. Kamal ABDULLAYEV, Azerbaycan Diller Akademisi, Azerbaycan
Prof. Dr. Kamil BEŞİROV, Azerbaycan Pedegoji Üniversitesi, Azebaycan
Prof. Dr. Marufjon YULDASHEV, AlişerNevai Özbek Dili ve Edebiyatı Üniversitesi,
Özbekistan
6

Prof. Dr. Mehmet Akif OKUR, Yıldız Teknik Üniversitesi, Türkiye.


Prof. Dr. Mehmet Kayhan KURTULDU, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Türkiye
Prof. Dr. Mehmet TEKEREK, Sütçü İmam Üniversitesi, Türkiye.
Prof. Dr. Michael LEİTNER, California State University, ABD
Prof. Dr. Mine YAZICI, İstanbul Üniversitesi, Türkiye
Prof. Dr. Muradov Reşad ŞAHBAZOĞLU, Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesi,
Azerbaycan
Prof. Dr. Mustafa Fedai ÇAVUŞ, Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi, Türkiye
Prof. Dr. Mustafa TÜRKMEN, Giresun Üniversitesi, Türkiye.
Prof. Dr. Muzaffer SÜMBÜL, Çukurova Üniversitesi, Türkiye
Prof. Dr. Mübariz HASANOV, Okan Üniversitesi, Türkiye.
Prof. Dr. Mühsin NAĞISOYLU, Azerbaycan Bilimler Akademisi, Azerbaycan
Prof. Dr. Müge ARTAR, Ankara Üniversitesi, Türkiye.
Prof. Dr. Münir YILDIRIM, Çukurova Üniversitesi, Türkiye
Prof. Dr. Naciye YILDIZ, Gazi Üniversitesi, Türkiye
Prof. Dr. Nasriddin Sadriddinov TALBAKOVİCH, Kurgan Tube Devlet Üniversitesi,
Tacikistan
Prof. Dr. Nilüfer DARICA, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Türkiye.
Prof. Dr. Olga Nosova VALENTYNOVNA, Khrakov Üniversitesi, Ukrayna
Prof. Dr. Özge HACIFAZLIOĞLU, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Türkiye.
Prof. Dr. RajabovRajab KUCHAKOVİCH, Tacik Devlet Ticaret Üniversitesi, Tacikistan
Prof. Dr. Rauf AMİROV, Cumhuriyet Üniversitesi, Türkiye
Prof. Dr. Rengin KÜÇÜKERDOĞAN, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Türkiye.
Prof. Dr. Rıdvan KARAPINAR, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Türkiye
Prof. Dr. Sayfulina FLERA, Kazan Federal Üniversitesi, Tataristan/Rusya
Prof. Dr. Sedat UÇAR, Çukurova Üniversitesi, Türkiye.
Prof. Dr. Selahiddin ÖĞÜLMÜŞ, Ankara Üniversitesi, Türkiye.
Prof. Dr. Shadmehr MİRDAR, Mazandaran Üniversitesi, İran
Prof. Dr. Simon GELASHVİLİ, Ivane Javakhishvili Tiflis Devlet Üniversitesi, Gürcistan
Prof. Dr. Sinan OLKUN, Uluslararası Final Üniversitesi, KKTC
Prof. Dr. Sven PERSSON, Malmö University, İsveç
Prof. Dr. SvetlanaTyutyunnykova VLADİMİROVNA, Khrakiv Ulusal Üniversitesi, Ukrayna
7

Prof. Dr. Tamara Merkulova VYKTOROVNA, Khrakiv Ulusal Üniversitesi, Ukrayna


Prof. Dr. Teimuraz BERİDZE, IvaneJa vakhishvili Tiflis Devlet Üniversitesi, Gürcistan
Prof. Dr. Tevhide KARGIN, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Türkiye.
Prof. Dr. Toğrul İSMAYIL, Sütçü İmam Üniversitesi, Türkiye.
Prof. Dr. Tologon OMOSHEV, Kırgızistan İktisat ve Girişimcilik Üniversitesi, Kırgızistan
Prof. Dr. Tolga ARICAK, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Türkiye.
Prof. Dr. Tülin ARSEVEN, Akdeniz Üniversitesi, Türkiye
Prof. Dr. Veysi İŞLER, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Türkiye.
Prof. Dr. Yasemin KEPENEKÇİ, Ankara Üniversitesi, Türkiye.
Prof. Dr. Yavuz YAKUT, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Türkiye.
Prof. Dr. Yusuf ARAYICI, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Türkiye.
Prof. Dr. Ursula CASANOVA, Arizona StateUniversity, ABD
Doç. Dr. Abdullah ATLI, Malatya Üniversitesi, Türkiye
Doç. Dr. Ahmet ÇOBAN, Dicle Üniversitesi, Türkiye
Doç. Dr. Ainur NOGAYEVA, Avrasya Milli Üniversitesi, Kazakistan
Doç. Dr. Ali AYBEK, Kahramanmaraş Sütçü imam Üniversitesi, Türkiye
Doç. Dr. Asiman GULİYEV, Azerbaycan İktisat ve Girişimcilik Üniversitesi, Azerbaycan
Doç. Dr. Aydın EFE, Çankırı Karatekin Üniversitesi, Türkiye
Doç. Dr. Aysel ÇİMEN, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, Türkiye
Doç. Dr. Bekir MAMUT, Kırım Mühendislik ve Pedogoji Üniversitesi, Kırım/Rusya
Doç. Dr. Berna BALCI İZGİ, Gaziantep Üniversitesi, Türkiye
Doç. Dr. Bülent Sarper AĞIR, Adnan Menderes Üniversitesi, Türkiye
Doç. Dr. Cemile KINACI, Hacı Bayram Veli Üniversitesi, Türkiye
Doç. Dr. Cırgalbek İSMANOV, Kırgızistan İktisat ve Girişimcilik Üniversitesi, Kırgızistan
Doç. Dr. Davran YOLDAŞEV, Kırgızistan İktisat ve Girişimcilik Üniversitesi, Kırgızistan
Doç. Dr. Evşen NAZİK, Çukurova Üniversitesi, Türkiye
Doç. Dr. Fariz AHMADOV, Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesi, Azerbaycan
Doç. Dr. Firdaus NOROV, Kurgan Tube Devlet Üniversitesi, Tacikistan
Doç. Dr. Füruzan ASLAN, İnönü Üniversitesi, Türkiye
Doç. Dr. Gaini MUKHANOVA, Т. Riskulıva Kazakistan İktisat Üniversitesi, Kazakistan
Doç. Dr. Gökçe KEÇECİ, Yakındoğu Üniversitesi, KKTC
8

Doç. Dr. Hasan Hüseyin SAHAN, Balıkesir Üniversitesi, Türkiye


Doç. Dr. Haşim AKÇA, Çukurova Üniversitesi, Türkiye
Doç. Dr. Hilale CAFEROVA, AMEA, Azerbaycan
Doç. Dr. H. Turgay ÜNALAN, Eskişehir Anadolu Üniversitesi, Türkiye
Doç. Dr. İsmet ESENYEL, Girne Amerikan Üniversitesi, KKTC
Doç. Dr. Kadir BAYRAMLI, Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesi, Azerbaycan
Doç. Dr. Lilya MEMETOVA, Kırım Mühendislik ve Pedogoji Üniversitesi, Kırım/Rusya
Doç. Dr. M. Serhat YENİCE, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Türkiye
Doç. Dr. Mariya KOCHKORBAEVA, Kırgızistan İktisat ve Girişimcilik Üniversitesi,
Kırgızistan
Doç. Dr. Meltem MUŞLU, Gaziantep Üniversitesi, Türkiye
Doç. Dr. Mustafa ÖZTÜRK, Erciyes Üniversitesi, Türkiye
Doç. Dr. Mustafa SEVER, Ankara Üniversitesi, Türkiye
Doç. Dr. Neslihan Güney KARAMAN, Ankara Üniversitesi, Türkiye
Doç. Dr. Orçun ÇADIRCI, Mersin Üniversitesi, Türkiye
Doç. Dr. Oya ÖGENLER, Mersin Üniversitesi, Türkiye
Doç. Dr. Özlem SAĞIROĞLU, Gazi Üniversitesi. Türkiye
Doç. Dr. Özcan DOĞAN, Hacettepe Üniversitesi, Türkiye
Doç. Dr. Rabia ÇİZEL, Akdeniz Üniversitesi, Türkiye
Doç. Dr. Ragif QASİMOV, Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesi, Azerbaycan
Doç. Dr. Ranetta GAFAROVA, Ardahan Üniversitesi, Türkiye
Doç. Dr. Rıza BİNZET, Mersin Üniversitesi, Türkiye
Doç. Dr. Rovshan ALİYEV, Bakü Devlet Üniversitesi, Azerbaycan
Doç. Dr. Rustamov Shavkat RAKHİMOVİCH, Tacik Devlet Üniversitesi, Tacikistan
Doç. Dr. Saadet Gandilova TAGIKIZI, Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesi -UNEC,
Azerbaycan
Doç. Dr. Sedat GÜMÜŞ, Necmettin Erbakan Üniversitesi, Türkiye
Doç. Dr. Sevgi TÜZÜN RAD, Mersin Üniversitesi, Türkiye
Doç. Dr. Südabe SALİHOVA, Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesi -UNEC, Azerbaycan
Doç. Dr. Şafak KAYPAK, Mustafa Kemal Üniversitesi, Türkiye
Doç. Dr. Şakir DİNÇŞAHİN, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Türkiye
Doç. Dr. Şebnem HELVACIOĞLU, İstanbul Teknik Üniversitesi, Türkiye
9

Doç. Dr. Tamila SEİTYAGYAYEVA, Tavriya Milli Üniversitesi, Ukrayna


Doç. Dr. Tekin ÇOLAKOĞLU, Gazi Üniversitesi, Türkiye
Doç. Dr. Yasin ŞEHİTOĞLU, Yıldız Teknik Üniversitesi, Türkiye
Doç. Dr. Yavuz DUVARCI, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Türkiye
Doç. Dr. Yüksel Akay UNVAN, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Türkiye
Doç. Dr. Zihni MEREY, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Türkiye
Dr. Öğr. Üyesi Ali BİRBİÇER, Mustafa Kemal Üniversitesi, Türkiye
Dr. Öğr. Üyesi Aslı AKYILDIZ HATIRNAZ, Yeditepe Üniversitesi, Türkiye
Dr. Öğr. Üyesi Aqil MEMMEDOV, Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesi -UNEC,
Azerbaycan
Dr. Öğr. Üyesi Behzad DİVKAN, East Tahran Branch İslamic Üniversitesi, İran
Dr. Öğr. Üyesi Begümhan TURHAN, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Türkiye
Dr. Öğr. Üyesi Betül TEKEREK , Sütçü İmam Üniversitesi, Türkiye
Dr. Öğr. Üyesi Bünyamin ÇETİNKAYA, Giresun Üniversitesi, Türkiye
Dr. Öğr. Üyesi M. Burhanettin COŞKUN, Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi, Türkiye
Dr. Öğr. Üyesi Burcu GÜRKAN, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Türkiye
Dr. Öğr. Üyesi Çiğdem KÖÇKAR, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Türkiye.
Dr. Öğr. Üyesi Canan BİRİMOĞLU OKUYAN, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi,
Türkiye
Dr. Öğr. Üyesi Deniz GÜNER, Kırklareli Üniversitesi, Türkiye
Dr. Öğr. Üyesi Ebru DELİKAN, Mersin Üniversitesi, Türkiye
Dr. Öğr. Üyesi Eda ÇINAROĞLU, Erciyes Üniversitesi, Türkiye
Dr. Öğr. Üyesi Emel TOZLU, İstanbul Gelişim Üniversitesi, Türkiye
Dr. Öğr. Üyesi Eray YAĞANAK, Mersin Üniversitesi, Türkiye
Dr. Öğr. Üyesi Fulya TÜRK, Gaziantep Üniversitesi, Türkiye
Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Ertuğrul UÇAR, Aksaray Üniversitesi, Türkiye.
Dr. Öğr. Üyesi Görsev SÖNMEZ BORAN, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Türkiye
Dr. Öğr. Üyesi Gülden SANDAL ERZURUMLU, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi,
Türkiye
Dr. Öğr. Üyesi Gülşah GÜVELOĞLU, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Türkiye
Dr. Öğr. Üyesi Gülfem MUŞLU KAYGISIZ, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Türkiye
Dr. Öğr. Üyesi Güner ÇİÇEK, Hitit Üniversitesi, Türkiye
10

Dr. Öğr. Üyesi Hacer ATEŞ, Trakya Üniversitesi, Türkiye


Dr. Öğr. Üyesi Hakkı ÇİFTÇİ, Çukurova Üniversitesi, Türkiye
Dr. Öğr. Üyesi Hasan EŞİCİ, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Türkiye
Dr. Öğr. Üyesi Hicran Çetin GÜNDÜZ, Başkent Üniversitesi, Türkiye
Dr. Öğr. Üyesi H. Nilüfer SÜZEN, Uşak Üniversitesi, Türkiye
Dr. Öğr. Üyesi İbrahim ÇÜTÇÜ, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Türkiye
Dr. Öğr. Üyesi İrem TÖRE, Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, Türkiye
Dr. Öğr. Üyesi İrfan DÖNMEZ, Şeyh Edebali Üniversitesi, Türkiye
Dr. Öğr. Üyesi İsmail Hakkı TOMAR, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Türkiye
Dr. Öğr. Üyesi Kadir ŞAHİN, Karabük Üniversitesi, Türkiye
Dr. Öğr. Üyesi Mahdi REZAGOLİZADE, İslamic Azad Zanjan Üniversitesi, İran
Dr. Öğr. Üyesi Mehmet ÇAKIR, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, Türkiye
Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Fatih KARACABEY, Harran Üniversitesi, Türkiye
Dr. Öğr. Üyesi Melike ÖZYURT, Gaziantep Üniversitesi, Türkiye
Dr. Öğr. Üyesi Mir Hamid SALEHIAN, Tabriz Branchİslamic Azad University, İran
Dr. Öğr. Üyesi Muhammet Fazıl HİMMETOĞLU, Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi,
Türkiye
Dr. Öğr. Üyesi Murat ULUĞ, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Türkiye
Dr. Öğr. Üyesi Nazan KOÇAK, Mersin Üniversitesi, Türkiye
Dr. Öğr. Üyesi Neşet MUTLU, Erciyes Üniversitesi, Türkiye
Dr. Öğr.Üyesi Nilay KAYHAN,Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Türkiye
Dr. Öğr. Üyesi Nurdin USEEV, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi, Kırgızistan
Dr. Öğr. Üyesi Nuri Can AKSOY, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Türkiye
Dr. Öğr. Üyesi Nurkhodzha AKBULAEV, Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesi,
Azerbaycan
Dr.Öğr.Üyesi Özge KELLECİ, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Türkiye.
Dr.Öğr.Üyesi, Ramin ALİYEV, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Türkiye
Dr. Öğr. Üyesi Reza BEHDARİ, East Tahran Branchİslamic Azad Üniversitesi, İran
Dr. Öğr. Üyesi Seçil TÜMEN AKYILDIZ, Fırat Üniversitesi, Türkiye
Dr. Öğr. Üyesi, Shurubu KAYHAN, İstanbul Kültür Üniversitesi, Türkiye
Dr. Öğr. Üyesi Suna ÇETİN, Çukurova Üniversitesi, Türkiye
Dr. Öğr. Üyesi Süleyman ÖZMEN, İstanbul Rumeli Üniversitesi, Türkiye
11

Dr. Öğr. Üyesi Süleyman ŞENYURT, Gaziantep Üniversitesi, Türkiye


Dr. Öğr. Üyesi Sevda DOLAPÇIOĞLU, Mustafa Kemal Üniversitesi, Türkiye
Dr. Öğr. Üyesi Serdan KERVAN, Prizren Üniversitesi, Kosova
Dr. Öğr. Üyesi Serkan USGU, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Türkiye.
Dr. Öğr. Üyesi Şahin EKBEROV, Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesi, Azerbaycan
Dr. Öğr. Üyesi Şermin METİN, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Türkiye
Dr. Öğr. Üyesi Toğrul NAĞIYEV, Çukurova Üniversitesi, Türkiye
Dr. Öğr. Üyesi Tolga AKAY, Kafkas Üniversitesi, Türkiye
Dr. Öğr. Üyesi Tülay KARADAYI YENİCE, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Türkiye
Dr. Öğr. Üyesi, Ufuk AKBAŞ, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Türkiye
Dr. Öğr. Üyesi Zehra Kılıç ÖZMEN, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Türkiye
Dr. Öğr. Üyesi Zeynep GÜNEŞ ÖZİNAL, Maltepe Üniversitesi, Türkiye
Dr. Cengiz KELEŞ, Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk Kazak Üniversitesi, Türkiye
Dr. Elçin İBRAHİMOV, Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi, Azerbaycan
Dr. Elif Figen KOÇAK, Çukurova Üniversitesi, Türkiye
Dr. Esra ASICI, Kilis 7 Aralık Üniversitesi, Türkiye
Dr. Zelfira ŞÜKÜRCİYEVA, Kırım Mühendislik ve Pedegoji Üniversitesi, Kırım/Rusya
Dr. Kadriye Özlem HAMALOĞLU, Hacettepe Üniversitesi, Türkiye
12

İÇİNDEKİLER
GÜZEL SANATLAR BÖLÜMÜ ........................................................................................................... 13
Disiplinlerarası Tasarım Alanı Olarak Mekân Tekstilleri ...................................................................... 15
Sivil Toplum Kuruluşları Korolarının Kültürel Yaşama Katkıları: Bursa İli Örneği ............................. 27
Osmanlı Çini Sanatı Ve Halı Sanatının Ortak Motifleri ......................................................................... 35
Sanat Eğitiminde Birey Olma Çabası ..................................................................................................... 45
Diyarbakır Camii ve Surlarında Yer Alan Motiflerin İkonografik Açıdan
Değerlendirilmesi ve Grafik Tasarıma Yorumlanması.......................................................................... 51
Çizgi Filmlerdeki Şarkıların Değerler Eğitimine Katkısı Yönünden
Değerlendirilmesi: Pepee Örneği .......................................................................................................... 57
İç Mekan Bilgilendirme Tasarımında Kullanılan Tipografik Ögeler ................................................... 65
MİMARLIK PLANLAMA VE TASARIM BÖLÜMÜ ............................................................................... 83
Yeme Içme Eylemini Kontrol ................................................................................................................. 85
Faktörü Olarak Mekân Tasarımı ............................................................................................................ 85
Deniz ve Mimarlık İlişkisi: Kalamış’ta bir Deniz Evi .............................................................................. 95
Melih Koray Mimarlığında Mimarlık-Sanat İlişkisi: Mehtap
Apartmanı ve Hitit Apartmanı Örneği .................................................................................................. 105
Archıtecture / Desıgn Educatıon In The Lıght Of Transdıscıplınarıty Approaches ............................ 113
Ankara Gar Sahasının Koruma Ve Yeniden İşlevlendirme Önerisi ..................................................... 125
Hımış Yapı Tekniğinin Orta Anadolu Yozgat Çadırardıç Belediyesi'ndeki
Kırsal Yapılar Üzerinden Değerlendirilmesi ....................................................................................... 139
İstanbul İli Çatalca İlçesi Avşar Sokak – Bahar Sokak Kesişiminde
Bulunan 59 Ada 23 Parseldeki Konağın Restorasyon Önerisi............................................................ 151
Kırklareli İli Vize İlçesi Örneğinde Kent Kimliğinin İrdelenmesi ........................................................ 165
Kentsel Dönüşümün Kent Kimliğine Etkileri ...................................................................................... 175
Yanlış Alan Kullanımları Ve Peyzaj Mimarlığının Önemi..................................................................... 189
Trabzon İli Yomra İlçesinde Bulunan 160 Ada 14 Parseldeki
Osman Bey Konağının Belgelenmesi Ve Sorunlarının Saptanması .................................................. 199
Geleneksel Kızılcahamam- Çamlıdere Kırsal Mimarisinde
Ahşap Malzeme Kullanımının İncelenmesi......................................................................................... 213
Tarihi Çarşılarda Esnafın Korumaya Yaklaşımı; Çorum Çöplü Arastası Örneği ................................ 227
Mobilya Tasarımlarının Mekân Üzerindeki Etkileri............................................................................. 241
13

GÜZEL SANATLAR
FINE ARTS
14
15

Disiplinlerarası Tasarım Alanı Olarak Mekân Tekstilleri


Başak ÖZKENDİRCİ
Altınbaş Üniversitesi, Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi, İstanbul / Türkiye

Giriş
Günlük yaşantımızda sürekli temas halinde olduğumuz tekstiller, işlevsel ve estetik
kazanımları nedeniyle mekân tasarımlarının vazgeçilmez unsurlarıdır. Mimari malzemelerin
ve mobilyaların insan ergonomisine uyumunu sağlayan tekstil malzemeler, sert mimari
çizgileri yumuşatarak mekânda rahatlık ve konfor etkisi yaratmaktadır. Pencere tekstilleri,
kullanıcı ihtiyacı doğrultusunda gün ışığının miktarının ayarlanabilmesini sağlamakta,
mahremiyeti tesis etmektedir. Zemin tekstilleri, yumuşak ve sıcak bir zemin sunarak
kullanıcının sağlığını korumaktadır. Mobilya tekstilleri ve uyku tekstilleri, kullanıcının
ergonomisiyle uyum sağlayarak günlük gereksinimlerini konforlu hale getirmektedir.
Renkleri ve desenleriyle kullanıcının estetik beklentilerine de yanıt veren tekstiller, işlevsel
ve estetik kazanımları dışında simgesel ve biçimsel anlamlar da yüklenmektedir.
Mekânların dekorasyonunda farklı amaçlarla kullanılan tekstil ürünleri; tekstil
sektöründe “ev tekstilleri”, uluslararası literatürde “iç mekân tekstilleri” (interior textiles)
olarak adlandırılmaktadır. Farklı bir zemin malzemesiyle sınırlandırılmış veya duvarlar
olmaksızın dört ahşap sütunla işaretlenmiş bir alanın da mekân olarak değerlendirilebileceği
ve bu alanlarda da tekstilin kullanılabileceği dikkate alındığında bu terminoloji yetersiz
kalmaktadır. Bir çardakta güneşten korunmak amacıyla kullanılan tenteler, havuz başındaki
şezlongların minderleri veya bir ulaşım aracının tavan kaplaması da dahil olmak üzere,
mekân olarak adlandırılabilecek pek çok alanda tekstil ürünleri kullanılmaktadır. Bu
nedenle araştırmaya konu olan tekstil ürünlerini ifade etmek amacıyla geniş kapsamlı bir
ifade sunan “mekân tekstilleri” tanımı kullanılmıştır. Yatak, banyo, mutfak, mobilya, zemin,
pencere tekstilleri, mekân oluşturan tekstiller, ulaşım araçlarında kullanılan tekstiller gibi,
kullanım amaçlarına veya üretim yöntemlerine göre kategorize edilen ürünlerin tamamı
mekân tekstilleri başlığı altında değerlendirilmiştir.
Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği’nin 2017 yılı Nisan ayı ev tekstili sektörü raporuna
göre 234 farklı ürün grubundan oluşan ev tekstillerinin, dünya çapında mali bilançosu 2015
yılında 123 milyar dolara ulaşmıştır (UIB,2018-8). Mekân tekstilleri tekstil üretimi açısından
yüksek paya sahip büyük bir sanayi haline gelmiştir ve tekstil tasarımcılar açısından önemli
bir istihdam alanıdır. Bir moda tasarımcısının geliştirdiği giyim ürünlerinin, seri üretime
uygun olması, kullanım amacına hizmet etmesi, kullanıcının bedeniyle uyumlu olması,
güncel modaya eğilimlerini yansıtması beklenir. Mekân tekstilleri alanında da beklentiler
farklı değildir. Bu alanda uzmanlaşan tasarımcıların, mekanla bağlantılı ihtiyaçları tespit
etmesi ve güncel eğilimleri takip etmesi beklenmektedir.
Tekstiller, mekân tasarlayan mimarlar ve iç mimarlarlar için vazgeçilmez malzemelerdir.
Sundukları işlevsel katkıların yanısıra mekânın görsel etkisini geliştiren tekstiller, mekânda
oluşturulmak istenen imajın kurgulanmasında önemli rol üstlenmektedir. Mekân
tekstillerinin, kullanım amacına uygun malzemelerden seçilmesi, renk,desen, doku gibi
estetik özelliklerinin hem mimari stille hem de mekân içerisinde kullanılan diğer ürünlerle
16

uyumlu olması, mekânı tasarlayan mimarın malzemeyi tanımasına bağlıdır. Bu açıdan


değerlendirildiğinde tekstil tasarımcıların, mimarların ve iç mimarlarların birbirlerinin
disiplinleri hakkında bilgi sahibi olmaları mesleki gelişimleri açısından önemlidir.
Araştırma üç bölüm altında gruplandırılmıştır. Birinci bölümde mekân tekstilleri
sınıflandırılmış, bu tekstillerin hangi amaçlarla kullanıldığı dikkate alınarak hammadde
seçiminden apre işlemlerine kadar üretimin her aşamasında kullanım amacına uygunluk
kriterinin korunması gerekliliği üzerinde durulmuştur. Mekânda kullanılacak tekstil
ürünlerinin bütünlüğü ve uyumu açısından tekstil tasarımında dönem, stil, eğilim
araştırmalarının önemi irdelenmiştir.
İkinci bölümde mekân tasarımında kullanılan ürünlerin işlevsel ve estetik kazanımlarına
değinilmiştir. Mekân tasarımında kullanılacak tekstil ürünlerinin seçiminde dikkat edilmesi
gereken hususlar örneklerle açıklanarak aktarılmıştır.
Üçüncü bölümde ise mekân tekstillerinin neden disiplinlerarası çalışma alanı olarak
kabul edilmesi gerektiği açıklanmış, gerek tekstil tasarımı gerekse mimarlık, iç mimarlık
disiplinlerinin ortak eğitimlerle mesleki gelişimlerine nasıl katkı sağlayabilecekleri hususu,
üç yıldır aktif olarak devam eden İç Mimarlıkta Tekstil derslerinde gerçekleşen gözlemlerle
pekiştirilerek aktarılmıştır.
1. Mekân için tekstili tasarlamak
Tekstil tasarımı, hammadde seçimiyle başlayan ve kullanıma hazır ürünle sonuçlanan bir
süreçtir. Bu süreç dahilindeki tüm işlemler ürünün görsel ve işlevsel niteliklerini geliştirmek
üzere düzenlenir. Her ne kadar tasarım süreci hammadde seçimiyle başlıyor olsa da üretimin
planlanmasına nihai üründen beklenen niteliklerin belirlenmesiyle başlanır. Ürünün hangi
tarihte satışa sunulacağı hem sürecin zaman çizelgesinin oluşturulması açısından hem
de ürünün satışa sunulacağı dönemin estetik eğilimlerine uygun olması açısından önem
taşır. Ürünün kullanım yeri ve amacı, tasarlanacak üründen beklenen fiziksel özelliklerin
belirlenmesi açısından önemlidir. Ürünün hangi fiyatla satışa sunulacağı bilgisi, tasarlanacak
ürün için öngörülen maliyet ve kalite sınırlarının belirlenmesi açısından gereklidir.
Tekstil üreticilerin devamlılıkları yerel pazardaki başarıları kadar gerçekleştirdikleri
ihracatın hacmine bağlıdır. Uluslararası rekabet koşullarında varlık gösterme çabasında
olan tekstil üreticilerinin global eğilimleri takip etmeleri, bu eğilimlerle uyumlu ürünler
geliştirmeleri gerekmektedir. Günümüzde endüstriyel üretim alanlarına yönelik
eğilimleri araştıran çeşitli kuruluşlar iki sene sonra gerçekleşecek eğilimleri öngörecek
araştırmalar yapmakta ve bu araştırmaları paydaşlarına servis etmektedir. Bazı kesimlerce
tasarımları tektipleştirdiği için eleştirilse de eğilim analizleri global ticarette giderek önem
kazanmaktadır. Tüketici davranışlarını etkileyen sosyal, çevresel ve finansal değişimleri
takip eden, ilgili sektörleri etkileyeceği öngörülen teknolojik ve bilimsel gelişmeleri
araştıran bu kurumların sundukları raporlar, firmaların güncel gelişmelere uyumlanmasına
olanak tanımaktadır (Eundeok, Fiore & Hyejeong, 2011, s.137). Hammadde üreticileri
gelecek sezonlardaki eğilimlere uygun dokularda iplikleri, eğilimlere uygun renklerde
boyarmaddeleri uygun zamanda üretebilmekte, tasarımcı gereksinim duyacağı malzemeye
zamanında ulaşabilmektedir (Kawinakrathili, suphakant & Utiswannakul, 2017, s.161).
Böylece eğilim raporları sektör içerisindeki süreçlerin işleyişini kolaylaştırmaktadır. Mimari
alanda kullanılmaya başlanan yeni malzemeler veya uygulamalar mekân tekstillerini
doğrudan etkilemektedir. Yerden ısıtma sistemlerinin yaygınlaşmasıyla halının yalıtım
17

işlevinin azalması ve dekoratif etkisinin öne çıkması nedeniyle halı sektörünün ince halı
üretimine ağırlık vermesi ya da loft olarak bilinen mimari stilin gündeme taşınmasıyla
endüstriyel mobilyaların artması ve dolayısıyla bu stille bağdaştırılan doku etkisi ön planda
kumaşların üretimine ağırlık verilmesi bu etkileşimlere örnek gösterilebilir (Özkendirci,
2018, s.795). Mekân tekstilleri ile mimari malzemeler ve uygulamalar araşındaki etkileşim
her ikidisiplinin eğilim araştırmalarında dikkate alınmaktadır.
Mekân tekstilleri ara ve nihai ürün olarak kategorize edilebilir. Üretimlerinin
tamamlanmasından sonra tüketicinin kullanabileceği forma getirilmesi için yeniden işleme
sokulması gereken kumaşlar ara ürün olarak adlandırılırken, halı, havlu gibi üretimi
tamamlandığında paketlenerek son kullanıcıya sunulabilen ürünler nihai ürün olarak
adlandırılmaktadır (Dwivedi, 2010, s.53). Kumaşı dikerek perde üreten, kaplayarak koltuk
üreten dekorasyon endüstrisi de bu etkileşimin içinde yer alır ki bu alanlar da iç mimarlık
disiplininin sınırları dahilindedir. Tekstil endüstrisinin bir başka özelliği de farklı ürün
tiplerinin farklı süreçler gerektirmesi nedeniyle farklı tesislerde üretilmesi gerekliliğidir. Halı
ile havlu, perdelik kumaş ile halı, nevresim kumaşı ile yatak gibi ürün grupları genellikle aynı
tesislerde üretilememektedir. Her bir ürün grubu için farklı tesislerde, farklı tasarım ekipleri
görevlendirilmektedir. Aynı mekân içerisinde kullanılacak tekstil ürünlerinin birbirleriyle
ve diğer tekstil dışı dekorasyon malzemeleriye, renk, desen, doku gibi estetik özellikler
açısından uyum içinde olması, mekân tasarımcısının dikkat etmesi gereken unsurlardan
biridir. Eğilim raporları, bu raporlardan faydalanan farklı tasarım gruplarının geliştirdiği
ürünler arasında bütünlük oluşturulmasına da olanak sağlamaktadır.
Kullanım alanının ve kullanım amacının gereksinimleri ve gereklilikleri tekstil ürününün
niteliklerinin belirlenmesi açısından önem taşımaktadır. Sürekli olarak güneş ışınlarına maruz
kalacak perdelik kumaşların solması, banyo perdesinin su geçirmesi, sürtünmeye maruz kalan
koltuk kumaşının boncuklanması, kullanıcının memnuniyetini olumsuz yönde etkileyecektir.
Bu nedenle tekstil ürünleri hangi amaçla hangi alanda kullanılacağı doğrultusunda
oluşturulacak gereklilikler ve gereksinimler listesinden hareketle tasarlanmalıdır.
Tekstil ürünlerinin, dayanıklılığı, görünümü, kalitesi,maliyeti, büyük ölçüde hammadeleri
olan tekstil liflerinin sunduğu özelliklere bağlıdır (Willbanks, Oxford, Miller & Coleman,
2011, s.46). En kıymetli doğal hayvansal elyaf olan ipek, ince, yumuşak, parlak, dökümlü bir
yapıya sahiptir ancak güneş ışığına karşı dayanıksızdır. Sentetik esaslı bir hammadde olan
polyesterden, incelikleri, parlaklıkları ve dökümlülükleriyle ipeğe benzer ve oldukça ucuz
iplikler elde edilebilmektedir. Güneş ışığına dayanıklı olan bu malzemenin olumsuz yanı ise yağ
ile temas ettiğinde kimyasal yapısının bozulması ve nem çekme kabiliyetinin düşük olmasıdır.
Pamuk doğal bir hammadde olması sebebiyle sentetik hammaddelere oranla pahalı, ipeğe
oranla ucuzdur. Nem çekme kabiliyeti ve yağ dayanımı yüksektir. Bu bilgiler doğrultusunda
perdelik kumaş üretiminde ipek yerinde polyesterin tercih edilmesi, masa örtüsü kumaşı için
polyester yerine pamuğun tercih edilmesi mantıklı olacaktır. Ancak, maliyet, prestij algısı
gibi etkenler bu denkleme dahil edildiğinde, prestij sembolü olan ipekten üretilmiş perdeler,
düşük maliyetli polyester masa örtüleri gibi pek çok ürün ortaya çıkmaktadır.
Dokuma, atkılı örme, çözgülü örme, nonwoven, tufting gibi farklı tekniklerin ürünleri,
mekân tekstilleri olarak kullanılmaktadır. Kumaş yapılarının stabil olması ve formunu geri
kazanma kabiliyetinin yüksek olması nedeniyle mekân tekstilllerinde en fazla kullanılan
kumaşlar dokuma tekniğiyle üretilmektedir. Oldukça esnek yapıya sahip atkılı örme
18

kumaşlar ise en az kullanım oranına sahiptir. Dantel görünümlü kumaşlardan döşemelik


kadife kumaşlara kadar geniş bir ürün çeşitliliğine sahip olan çözgülü örme kumaşlar ise
mekân tekstillerinin hemen her alanında kullanılmaktadır. Tek kullanımlık ürün veya
dolgu malzemesi olarak üretilen nonwoven kumaşlar, yeni tasarımlarla pazar payını
genişletmektedir. Makine halısı üretiminde wilton, aksminster, tufting gibi teknikler
tercih edilmektedir (Bahriyeli, Özkendirci, 2009, s.166). Her teknik makine yapılarındaki
değişiklikler doğrultusunda farklı niteliklerde ürünler sunmaktadır. Öneğin wilton
makinelerinde sadece standart ölçülerde makine halıları üretilmekte, tufting tekniğiyle
farklı geometrik formlarda ve ölçülerde halılar üretilebilmektedir. Aksminster tekniği ile el
halısına yakın niteliklere sahip çok renkli halılar üretilebilmektedir. Balo salonu gibi geniş
bir alanda kullanılacak rengarenk halılar için aksminster tekniğinin tercih edilmesi, bir
teknenin değişken şekillere sahip zemininde kullanılacak halılar için ise tufting tekniğinin
tercih edilmesi, tekstil teknikleri konusunda bilgi gerektiren mantıklı bir seçim olacaktır.
Farklı ürün gruplarının desen tasarımları da ürünlerin kullanım alanları ve kullanım
amaçları doğrultusunda çeşitlilik göstermektedir. Perde olarak kullanılacak kumaşlar için
genellikle geniş ende üretim yapabilen makinelere uyacak şekilde her yöne devam edebilen
desenler tasarlanırken, halı tasarımında bordürlerin arasında şeritler halinde kullanılan
motifler ve madalyon motifinin yeraldığı klasik desenler üretilebilmektedir. Tekstil
sektörünün gereksinim duyduğu desenler, bu alanda uzmanlaşmış desen tasarım ofislerinden
veya firma bünyesinde istihdam edilen tekstil tasarımcılarından temin edilmektedir. Mekân
tekstillerine yönelik desen çalışmaları, aynı mekân içerisinde kullanılacak kumaşların
birbiriyle uyumlu olması gerektiği dikkate alınarak kombinli olarak tasarlanmaktadır.
Aynı kumaş kalitesi üzerinde aynı iplik renkleri kullanılarak, geometrik desenli, çizgili ve
doku efektli olarak gerçekleştirilen tasarım seti birlikte üretilerek gruplandırılmakta ve bu
ürünler birarada pazarlanmaktadır (Paine, 1990, s.171). Bu şekilde gruplandırılmış kumaşlar
sayesinde, aynı mekan içerisinde, perde, yatak örtüsü ve yatak başı kaplaması gibi üç farklı
noktada birbiriyle uyumlu ve birbirini tamamlayan görüntü oluşturmak kolaylaşmaktadır.
Bitim işlemi olarak da bilinen apre işlemleri, kumaşların fiziksel niteliklerini geliştirmek
ve estetik değerlerini arttırmak amacıyla yapılmaktadır. Kumaşı inceltmek ve parlaklığını
arttırmak amacıyla yapılan kalandır işlemi, kumaşı tüylendirerek yumuşaklığını ve hacmini
arttırmak için yapılan şardon işlemi, mekânik olarak gerçekleştirilen apre işlemlerindendir.
Kumaşın nem çekmesini ve lekelenmesini engellemek amacıyla yapılan leke tutmazlık apresi,
yangın durumunda kumaşın yanmasını ve alevleri arttırmasını önlemek amacıyla yapılan alev
almazlık apresi gibi işlemler, kumaşa çeşitli kimyasalların uygulanmasıyla gerçekleşmektedir
(Nielson, 2007, s.102). Polyester ipliklerle üretilen masa örtüsü kumaşına uygulanacak leke
tutmazlık apresi, elde edilecek ürünün kullanım alanına uygun olması sağlanabilmekte,
hastane okul gibi alanlarda kullanılacak kumaşlara uygulanacak antimikrobiyal apre ve alev
almazlık apresi gibi işlemler sayesinde ortamın sağlık ve güvenlik koşulları arttırılabilmektedir.
Tekstil firmalarında, ürünlerin kullanım alanına ve amacına uygunluğunu ölçen testlerin
yapılması zaruridir. Uluslararası geçerliliğe sahip bu testler, hem ürün kalitesini tescil
etmekte, hem de üreticiyi, mekân tasarımcısını ve nihai kullanıcıyı kalite eksikliğinden
kaynaklanabilecek zararlardan korumaktadır.
Mekân tekstilleri alanında hizmet verecek tekstil tasarımcıların, tasarımın ve üretimin
her aşamasında kullanım alanının gerekliliklerini ve gereksinimleri gözeterek çalışması
19

gerekmektedir. Tasarlanacak ürünlerin, inşaat, mobilya gibi farklı sektörlerin ürünleriyle


uyum sağlaması gerektiği bilinciyle, ilgili disiplinlerde gerçekleşen gelişmelerin ve eğilimlerin
takip edilmesi gerekli görülmektedir.
Bir ürünün tasarlanması döngüsel bir süreçtir. Tasarlanan ürünler, kullanıcıdan gelen
geri bildirimler doğrultusunda yeniden tasarlanabilir, geliştirilebilir. Bu bakış açısıyla
değerlendirildinde kullanıcıdan alınacak geri bildirimler, tasarımcıların ve kurumların
gelişimi açısından değerlidir. Dolayısıyla tekstil tasarımcıların, mimarlık ve iç mimarlık
disiplinleriyle sürekli etkileşim halinde olması, bu disiplinlerin temel prensiplerini anlamaları
ve yayınlarını takip etmeleri, mesleki başarıları açısından önem taşımaktadır.
2. Tekstil ile mekânı tasarlamak
Sert ve çıplak görünümlü mekânda yumuşaklık, esneklik , sıcaklık hissi uyandırarak,
mekanın daha insancıl görünmesini sağlayan tekstiller, işlevsel açıdan kullanıcının gündelik
eylemlerini konforlu bir şekilde sürdürmesini sağlamaktadır (Pile, 1988, s.191). Estetik
açıdan tekstiller; hem kullanıcının rahatlık algısını yükselttiği hem de mekân tasarımcısının
yansıtmak istediği imajı desteklediği için değerlidir.
İç mimar ve tasarımcı Ed Annink’in de belittiği gibi “Yalnızca doğru zamanda, doğru
malzemeden, doğru tasarımı yapan tasarımcı başarıya ulaşır ( Hinte, 2002, s.24)”. Mekân
tasarımında hangi malzemenin, nerede ve ne amaçla kullanılacağı konusunda yapılan
seçimler, tasarımın etkili bir şekilde sonuçlanması açısından önem taşımaktadır. Mekân
tasarımında kullanılabilecek milyonlarca ürün arasından hangilerinin doğru ürünler
olduğunu seçmek, uzmanlık ve tecrübe gerektirmektedir. Mekân tekstillerinin tercihinde,
malzeme ya da ürünün fiziksel yeterliliği, nihai kullanıcının talepleri, maliyet ve estetik
beklentiler ön plana çıkmaktadır. Ürünün seçimiyle ilgili değerlendirilmesi gereken her
kriter, ürünün nihai kullanım alanıyla ve kullanım amacıyla bağlantılıdır.
Masa örtüsü gibi basit bir örnekten yola çıkıldığında; masanın hangi amaçla kullanılacağı
bilgisinin edinilmesi gereklidir. Kart oyunlarının oynanacağı bir masanın üzerinde genellikle,
kartların daha iyi görülebilmesi ve masa üzerinde daha kolay hareket edebilmesi için kırmızı
veya yeşil renklerde çuha kumaş kullanılmaktadır. Yemek masasının ebadı, bir evde mi
yoksa bir işletmede mi kullanılacağı, işletmenin müşteri profili gibi detaylar belirlenmelidir.
A+ kategorisinde müşteri profili olan bir restoranın ince iplikli sık dokunmuş %100 keten
masa örtülerinde işletmenin kimliğini yansıtan nakışlar, masa örtüsüyle uyumlu peçeteler
yer alacaktır. Neoklasik stilde tasarlanmış bir otelin lobisine yerleştirilen, zarif işçiliğiyle
göz kamaştıran Viktorya dönemi yuvarlak maun masanın üzerinde örtü kullanılmaması
uygun olacaktır. Bu örnekten de anlaşılacağı üzere kullanım yeri ve kullanım amacı seçim
kritelerlerini doğrudan etkilemektedir.
Sünger, boncuk elyaf, fitil, şerit, kordon tela, astar kumaşı, döşemelik kumaş, püskül,
keçe, tülbent, koltuk üretiminde kullanılan tekstil ürünleridir (Jackman, Dixon & Condra,
2003, s.1). Bir koltukta hangi yoğunlukta sünger kullanılacağı, yastıklarda kullanılacak kaz
tüyünün boncuk elyafla hangi oranda karıştırılacağı, döşemelik kumaşın dikiş açma değerinin
uygulanacak modele uygunluğu, minder kenarlarında kullanılacaak fitilin koltuğun formunu
nasıl etkileyeceği, koltuğun neresinde girift desenli kumaşın, neresinde doku efektli kumaşın
kullanılacağı, koltuğun etek köşelerinde yapılacak katlamanın modele uyumu, o koltuğu
tasarlayan iç mimarın teknik ve estetik bilgileriyle yanıtlayacağı sorulardan bazılarıdır.
20

Mekân tasarımında kullanılacak tekstillerde belirleyici unsurlardan bir de maliyettir.


Maliyetin belirlenmesinde tekstil malzeme ya da ürününün bedelinin yanısıra ürünün kullanıma
hazır hale getirilmesine kadar yapılacak her işlem için işçilik bedellerinin hesaplamalara
dahil edilmesi gerekmektedir. Koltuk kaplama işçiliği, perde dikim işçiliği, tamamlanmış
ürünlerin nakliyesi ve montajı da toplam maliyete dahil edilmelidir. Bu maliyetler haricinde,
bakım, onarım, amortisman, enerji tasarrufu gibi uzun vadede maliyeti etkileyen unsurlar da
bulunmaktadır. Uygun fiyatlı gibi görünen bir ürüne sadece kuru temizleme yapılabiliyorsa,
ürünün yıllık temizleme maliyeti dikkate alınmalıdır. Ofis mimarisinin kablolama sistemi
yerde ise duvardan duvara halı yerine daha pahalı olmasına rağmen modüler parçalı halı
tercih edilmesi uzun vadede maliyetleri düşüreccek br karardır. Çok güneş alan bir mekânın
pencerelerinde blackout stor perde kullanılmasıyla, mekânı serinletmek için daha az enerji
tüketilerek tasarruf sağlanılması mümkün olduğu gibi güneş ışınlarının zemin kaplamaları
ve mobilyalar üzerindeki aşındırıcı etkisi de azalmaktadır. Bütçe oluşturulurken önemli
olan bütçenin düşük seviyede tutulması değil önerilen çözümün en etkili çözüm olması ve
tasarımcının maliyetli hatalardan kaçınmasıdır (Maurer, Weeks, 2010, s.51).
Kumaşın benzersiz tasarımında, göze, zihne ve ruha hitap eden hoş bir iç mekân
yaratmak için manipüle edilebilecek yaratıcı yolların sınırlaması yoktur (Nielson, 2007, s.ix).
Renk, desen, doku gibi estetik öğelerle yapılan düzenlemeler görsel algıyı yanıltabilmektedir.
Görsel manipülasyon olarak tanımlanabilecek bu durum bir mekânın olumsuz yönlerinin
gizlenmesi ya da olduğundan farklı gösterilmesini sağlayabilmektedir. Dar pencerelerin,
pencere açıklığının yanındaki duvarlara taşacak şekilde dikilmiş perdelerle olduğundan
geniş gösterilmesi, az ışık alan odaların zeminlerinde açık renk halılar kullanılarak
olduğundan daha aydınlık gösterilmesi, mekân tasarımında tekstillerin kullanılmasıyla
oluşturulan görsel manipülasyon örnekleridir. Renkler ve formlar kadar dekorasyonda
tercih edilen desenler de görsel algıyı yanıltabilmektedir. Ancak tekstillerin mekan içinde
algı üzerinde oluşturacağı etkiyi tek bir ürün üzerinden değerlendirilmek yanıltıcı olacaktır.
Patricia Rodemann mekân tekstillerinde kullanılan desenlerin psikolojik etkileri üzerine
gerçekleştirdiği araştırma doğrultusunda mekanda kullanılan dekorasyon malzemelerinin
bütünsel etkisinin tek başına desenin etkisinden daha güçlü olduğunu vurgulamakta ve
tasarımın psikolojik etkisinin bütünsel bir bakışla değerlendirilebileceğine işaret etmektedir
(Rodemann, 1999, s.31). Bir tasarımcı, mekânda insanı tamamen saran bir dokunuş
oluşturmak için renkleri ve dokuları katmanlandırarak alanın yakınlığını en üst düzeye
çıkarmak için çalışabilir (Gibbs, 2005, s.105).
Tekstilin mekândaki etkisi görsel algıyla sınırlı değildir. Tekstille bağlantılı olarak
zihinlerimize kodlanmış olan anlamlar da mekân algısında etkili olmaktadır. Tekstiller
yüzyıllar boyunca gerçek anlamlarının dışında yan anlamlar yüklenmişlerdir. Endüstriyel
üretimden önce statü simgesi olan mor kadifeler, ipek kumaşlar, nakışlı kumaşlar, günümüz
şartları çok farklı olsa da zenginliği simgelemeye etmektedir. Deri malzemenin erkeksi bir
imaja sahip olması gibi floral desenler de kadınsı imaj taşımaktadır. Tekstil malzemelere
yüklenen bu yan anlamlar, mekân tasarımında oluşturulmak istenen imaja hizmet
etmektedir. “Tekstillerin duyguları vardır, mekânda kullanılan tekstillerde yapacağınız
tek bir değişiklikle her anlamda tamamen farklı bir dünya yaratabilirsiniz (Whitehead,
2017, s.56).” Bir hukuk bürosunda krom ayaklı ahşap mobilyalarla birlikte deri kumaşlarla
kaplanmış koltuklar kullanılarak yakalanan baskın erkeksi hava, yumuşak bir ışıkla
aydınlatılmış, jakarlı kadifelerin ve parlak saten kumaşların kullanıldığı bir salonda yerini
21

seçkin bir feminen tavıra bırakabilmektedir. Ancak Rodeman’ın da uyardığı gibi sadece
desen üzerinden yapılan bir değerlendirmenin mekanın tümüne yansıtılması mümkün
değildir. Bütünsel bir değerlendirme yapıldığında, pastel tonlarda perdeler ve yastıklarla
dekore edilmiş bir odada yer alan deri berjer, maskülen imaj taşımayabilir.
Kaynakların azalması, çevre kirliğiliği gibi çevresel faktörlerin endüstriyel tasarım alanları
üzerinde giderek artan etkisi, mekân tasarımında kullanılan malzemelerin seçiminde de
etkili olmaktadır. Mekân tasarımlarında, geri dönüştürülebilen, uzun kullanım ömrüne sahip
malzemelerin, birden fazla işlev sunan ürünlerin kullanılması, daha az kaynak tüketilerek
daha az atık oluşmasını sağlamaktadır. Tekstil alanında yapılan bilimsel çalışmalar yakın
gelecekte %100 geri dönüştürülebilen biyolojik tekstillerin kullanılmaya başlanacağını
müjdelemektedir. Yeniliklerin hızla uyarlanarak ürüne dönüştürülebildiği tekstil endüstrisi
bilimsel gelişmelerin odağında yer almaktadır. Farklı bilim alanlarındaki gelişmelerin tekstile
entegrasyonu ile her geçen gün yen bir akıllı tekstil ürünü ortaya çıkmaktadır. Nesnelerin
interneti teknolojilerinin adapte edildiği tekstiller mekân içerisinde kullanılan cihazlarla
etkileşime girebilmektedir. Nanopartiküllerin kumaşa entegrasyonuyla antimikrobiyal,
ultraviyole ışınlarından koruyan ürünler geliştirilmektedir. Mikro ölçekte elektronik
materyaller ile veri üretebilen, depolayabilen ve aktarabilen kumaşlar üretilebilmektedir.
Dış uyaranlara göre form değiştirebilen, fotosentez yapabilen tekstil ürünleriyle ilgili
araştırmalar yapılmaktadır (Özkendirci, 2018, s.796). Bütün bu yeniliklerin yeni nesil tekstil
ürünleriyle mekân tasarımına aktarılması mümkün görülmektedir.
Aktarılan bilgiler, tekstil malzeme ve ürünlerinin mekân tasarımında önemi
yadsınamayacak bir paya sahip olduğunu göstermektedir. Uygun malzeme ve ürünün doğru
ve etkili bir şekilde kullanılması tamamen mekân tasarımcısının bilgisine ve tecrübesine
bağlıdır. Bu nedenle mimar ve iç mimarların tekstil hammaddelerinin özelliklerini bilmeleri
ve bu hammaddeleri ayırt edebilmeleri, kumaş türlerini tanımaları ve farklı tekstil üretim
tekniklerinin sunduğu ayrıcalıklar konusunda fikir sahibi olmaları, kaplama, dikim gibi
uygulamalarda kullanılan materyalleri tanımaları ve süreçleri anlamaları, apre işlemlerinin
kazanımlarından haberdar olmaları, kumaş testlerinin önemini kavramaları, eğilim
raporlarını analiz etmeleri, mekân tekstilleriyle ilgili yayınları ve fuarları takip etmeleri,
mesleki başarılarına katkı sağlayacak kazanımlar olarak görülmektedir.
3. Disiplinlerarası eğitim örneği olarak iç mimarlıkta tekstil dersi
2016 Güz yarıyılından itibaren Altınbaş Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım
Fakültesi’nin Tekstil ve Moda Tasarımı ve İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı bölümlerinin
müfredatlarında seçmeli ders olarak yer alan “İç Mimarlıkta Tekstil” dersinde, her iki
disiplinin ortak çalışma alanı olan mekân tekstilleri konuları işlenmektedir. İç Mimarlıkta
Tekstil dersi, her iki disiplinde eğitim alan öğrencilere, mekân tekstillerinin kullanım
alanlarına ve amaçlarına uygun olarak değerlendirebilmeleri için gerekli teknik bilgi ve
estetik farkındalığı kazandırmayı amaçlamaktadır.
Onaltı hafta olarak kurgulanan dersin ilk haftasında, insanın mekânla ilişkisi
aktarılmakta, ergonomi, haptik ve konfor kavramları açısından tekstilin mekâna kazandırdığı
işlevsel ve estetik unsurlar anlatılmaktadır. İkinci derste tekstil liflerinin fiziksel özellikleri
doğrultusunda mekân tekstillerinin hangi alanlarında kullanılabildikleri açıklanmakta, liflerin
yakma testi ile ayırt edilmesi için uygulamalar yapılmaktadır. Üçüncü derste temel kumaş
üretim teknikleri görsellerle açıklanmakta, hangi üretim tekniğiyle elde edilen kumaşların,
22

sundukları fiziksel özellikler doğrultusunda hangi mekânlarda ve ürünlerde kullanıldıkları


aktarılmaktadır. Dördüncü derste gerçek deri ve suni deri üretimleri anlatıldıktan sonra,
değerlendirilmesi gerektiği konusuna değinilmektedir. Bu derse ayrıca
tekstil malzemelerin maliyet-fayda ilişkisi doğrultusunda nasıl değerlendirilmesi gerektiği
aprekonusuna
işlemlerinin neler Bu
değinilmektedir. olduğu, bu işlemlerin
derse ayrıca mekân
apre işlemlerinin tasarımında
neler olduğu, neden
bu işlemlerin
önemmekântaşıdığı, alev
tasarımında almazlık
neden ve leke
önem taşıdığı, alev tutmazlık aprelerinin
almazlık ve leke uygulama
tutmazlık aprelerinin
videolarıyla desteklenerek açıklanmaktadır.
uygulama videolarıyla desteklenerek açıklanmaktadır.

Resim1. İç Mimarlıkta Tekstil dersi eğitim materyalleri. Kaynak: Yazar


Resim1. İç Mimarlıkta Tekstil dersi eğitim materyalleri. Kaynak: Yazar
Beşinci haftadan sekizinci haftaya kadar, kullanım alanlarına göre sınıflandırılmış olan
iç Beşinci haftadan
mekân tekstilleri sekizinci
anlatılmaktadır. Örneğin; haftaya
mobilya kadar, kullanım
tekstillerinin alanlarına
konu edildiği derse
göremobilya
sınıflandırılmış
endüstrisinin gelişimi,olan
ölçülerdeiç mekân başlıklarıyla
standartlaşma tekstilleri anlatılmaktadır.
giriş yapılmakta, mobilya
Örneğin; mobilya
üretiminde kullanılan tekstillerinin
farklı yoğunlukta konu
sünger örnekleri, edildiği
gevşek dersedöşemelik
doku malzemeleri, mobilya
kumaş ve deri örnekleri incelenmektedir. Bu malzemelerin, kullanım alanları, kullanım
endüstrisinin gelişimi, ölçülerde standartlaşma başlıklarıyla giriş
amaçları, mekânda yansıtılmak istenen imaj, bütçe hedefleri gibi değişkenler doğrultusunda
yapılmakta, mobilya üretiminde
ne şekilde değerlendirilebileceğine kullanılan
dair bilgiler farklı
paylaşılmaktadır (Resimyoğunlukta sünger
1). Pencere tekstilleri,
örnekleri, gevşek doku malzemeleri, döşemelik kumaş ve deri
uyku tekstilleri, banyo tekstilleri, mutfak tekstilleri ve duvar tekstilleri, mobilya tekstilleri
örnekleri
örneğinde incelenmektedir.
aktarıldığı gibi detaylarıyla Buanlatılmaktadır.
malzemelerin,
Bu süreçte kullanım alanları,
öğrencilerden mekân
tasarımında kullanılan tekstil örneklerini araştıracakları ödevler verilmektedir. Sekizinci
kullanım amaçları, mekânda yansıtılmak istenen imaj, bütçe hedefleri
haftada öğrencilerin teorik kazanmılarını ölçmek üzere çoktan seçmeli olarak düzenlenen bir
gibisınav
değişkenler
yapılmakta, sınavdoğrultusunda
sonuçları mutlak olarak nedeğerlendirilmektedir.
şekilde değerlendirilebileceğine
dair bilgiler
Dokuzuncupaylaşılmaktadır
haftada tekstillerin, doku,(Resim
renk, desen,1).form
Pencere tekstilleri,
özelliklerinin uyku
kullanılmasıyla
tekstilleri,
bir mekânda banyo
uyum vetekstilleri, mutfak oluşturulması
bütünlük duygusunun tekstilleri konularında
ve duvartemel tekstilleri
bilgiler ,
mobilya tekstilleri örneğinde aktarıldığı
verilmekte, konu örnek uygulamalar üzerinden tartışılmaktadır. gibi detaylarıyla
Kurumsal kimlik algısında

anlatılmaktadır. Bu süreçte öğrencilerden mekân tasarımında


kullanılan tekstil örneklerini araştıracakları ödevler verilmektedir.
23

mekân tekstillerinin nasıl kullanılabileceği konusu, hastane, otel, havayolu şirketi gibi farklı
kurumlardan derlenen örneklerle aktarılmaktadır.
Onuncu haftada bahçe mobilyaları, şemsiyeler ve tenteler gibi açık alanlarda kullanılan
tekstiller hakkında bilgi verilmekte, mimaride kullanılan tekstiller, çadır, fuar standı, sahil
çardağı gibi duvar olmaksızın mekân oluşturan tekstiller anlatılmaktadır. Ulaşım araçlarında
kullanılan tekstillerin neler olduğu, bu alanlarda kullanılan tekstillerin hangi fiziksel
yeterliliklere sahip olması gerektiğine dair bilgiler verilmektedir.
Çevre ve insan odaklı tasarım anlayışının aktarıldığı onbirinci haftada çözüm odaklı
tasarım kavramı da açıklanmaktadır.Aynı ders kapsamında, tekstil alanında çerçekleştirilen
bilimsel çalışmalar neticesinde ortaya çıkan yeni nesil tekstiller ve bu tekstillerin mekân
tasarımına yansımaları konuları da anlatılmaktadır.
Onikinci haftadan ondördüncü haftaya kadar, İskandinav stili, Viktoryan tarzı,
Shaker ekolü, Neo Gotik gibi mekân tasarımını etkileyen sanat- tasarım akımları, tekstil
odaklı olarak anlatılmaktadır. Başlangıç noktaları ve felsefeleri hikayeleştirileren stillerin,
günümüzdeki kullanım şekilleri ve modernizasyonlarıyla ilgili örnekler paylaşılmaktadır. Bu
süreçte öğrencilerden, farklı stil, dönem ve akımları tekstil odaklı olarak araştırmaları ve
yaptıkları araştırmaları topluluk içinde sunmaları istenmektedir.

Resim2. İç Mimarlıkta Tekstil dersi final projesi öğrenci çalışması. Kaynak: Yazar
Resim2. İç Mimarlıkta Tekstil dersi final projesi öğrenci çalışması. Kaynak:
Yazar
24

Son on yılın mekân tekstili eğilim raporlarının incelendiği onbeşinci haftada, stil,
renk, desen, doku eğilimlerinin nasıl okunması gerektiği açıklanmaktadır. Öğrencilerin
kazanımlarını pekiştirmek ve farklı disiplinlerden öğrencilerin ortak fikirler geliştirmelerini
sağlamak amacıyla; kurgusal projeler üzerinden, içinde bulunulan yılın eğilimlerinin mekân
tasarım projelerine yansıtılması konusunda tatışmalar yapılmaktadır.
İç mimarlıkta tekstil dersi ile, bu dersi alan öğrencilerin;
• mekân ve ergonomi kavramlarıyla tekstil arasındaki ilişkileri analiz etme ve yorumlama
becerisini kazanmaları,
• mekânsal gereklilikleri, kullanım amaçlarını ve kullanıcı ihtiyaçlarını analiz edebilecek
yetkinliğe ulaşmaları,
• tekstil malzemelerin özelliklerini anlamaları ve bu özellikleri mekâna, amaçlara,
ihtiyaçlara göre değerlendirme becerisini kazanmaları,
• farklı tasarım disiplinlerinin çalışma yöntemlerini kavrayarak disiplinlerarası projeler
ve tasarımlar oluşturma pratiğine kavuşmaları,
• mekân tekstilleri sektörünün dinamiklerini neden sonuç ilişkisi içerisinde
değerlendirebilecek bilgileri edinmeleri,
• insan ve çevre odaklı güncel gelişmelere uygun özgün mekân tasarımları oluşturma
yeterliliğine sahip olmaları,
• tasarımlarında ve önermelerinde kullanıcının sağlığı ve ortamın güveniği için gerekli
kriterleri ön planda tutma bilincine erişmeleri hedeflenmektedir.
Sınav değerlendirmeleri sonucunda, sınıf başarı ortalamalarının %80’in altına düşmediği
görülmüştür. Öğrencilerin dersi tamamladıklatan sonraki süreçlerde gerçekleştirdikleri
tasarımlar ve projelerdeki yaklaşımları gözlemlendiğinde ise, hedeflenen kazanımları
elde ettikleri görülmektedir. Bu dersi alan moda ve tekstil tasarımı bölümü öğrencilerden
bazılarının kariyer hedeflerini mekân tekstilleri alanında yönlendirdikleri görülmüştür. Dersi
alan İç Mimarlık öğrencilerinin ise malzeme seçimi konusundaki farkındalıklarının arttığı,
alanlarında gerçekleştirdikleri projelerde, tekstil malzeme ve ürünleri, kullanım alanına ve
amacına uygun olarak ve stil bütünlüğünü gözeterek değerlendirdikleri gözlemlenmiştir.
Sonuç
Sert malzemerden üretilen mobilyaları insan bedenine, net çizgilerle oluşturulan mimari
alanları insan ruhuna uyumlayarak konforlu yaşam mekânları oluşturan tekstiller, gerek
işlevsel gerekse estetik kazanımlarıya mekân tasarımının vazgeçilmez unsurları olmuştur.
Tasarımın her alanında dikkat edilen iki temel kriter işlevsel yeterlilik ve estetik değerdir.
Tasarım nesnesinden belkenen işlevlerin belirlenmesinde kullanım alanının gerekliliklerinin
ve kullanım amacının gereksinimlerinin tespit edilmesi, üretimde kullanılacak malzemeleri
ve tekniklerin bu doğrultuda düzenlenmesi gerekmektedir.
İşlevsellik unsuru çerçevesinde, tekstil, mimarlık, iç mimarlık ve tekstil tasarımı disiplinlerinin
ortak paydası konumundadır. Hangi hammaddedin nem çekme kabiliyetinin yüksek olduğu,
hangi kumaş üretim tekniği ile daha stabil kumaş elde edildiği, hangi apre işleminin yangının
yayılmasını önlediği gibi temel bilgiler, mimarların ve iç mimarların tasarladıkları mekânlarda
kullanacakları tekstillerin, kendilerinden beklenen işlevsel özellikleri tam ve doğru olarak
karşılamasında etkili olacaktır. Tekstil tasarımcınının ise çalışmasının başlangıcında,
25

tasarlayacağı kumaşın hangi fiziksel şartlara dayanım göstermesi gerektiğini, hangi


beklentileri karşılaması gerektiğini bilmesi, tasarımın her aşamasında, kumaşın hammaddesi,
ipliğinin kalınlığı, dokumanın sıklığı, boyar maddenin haslık derecesi, yıkamada kullanılacak
yumuşatıcı miktarı gibi, vermesi gereken her karada bu koşulları gözetmesini sağlayacaktır.
Bu açıdan değerlendirildiğinde mimarlık, iç mimarlık ve tekstil tasarımı disiplinlerinin tekstil
ortak paydasında birbirlerinin alanlarıyla ilgili temel teknik bilgileri edinmeleri, bu bilgileri
malzeme, süreç, fayda, eder ilişkisi içerisinde değerlendirebilmeleri, kullanıcı ve çevre odaklı
tasarım anlayışı kazanmaları, mesleki yeterliliklerine katkı sağlayacaktır.
Fiziksel yeterlilikler gibi ölçülebilir olmayan estetik değerlerin tercihinde, tüketicinin
talepleriyle birlikte tasarlanacak mekânın imajı, güncel eğilimler gibi etkenler devreye
girmektedir. Doğru renk, doku, desen, tuşe kombinasyonuna sahip tekstil ürünlerinin doğru
zamanda pazarda yer alması; hem bu ürünleri kullanacak olan mimar ve iç mimarların
gereksinim duydukları ürüne, gereksinim duydukları zamanda ulaşabilmeleri, hem de
ürününü pazara sunan tekstil firmalarının bekledikleri satış rakamlarına ulaşabilmeleri
açısından önemlidir. Yüzlerce farklı üründen oluşan mekân tekstillerinin ticaret ve ihracat
başarısı, geliştirilen ürünlerin teknik ve estetik beklentileri karşılamasına bağlıdır. Bu
nedenle mimarlık, iç mimarlık ve tekstil tasarımı disiplinlerinin tekstil ortak paydasında,
mekân tasarımında görsel ve dokunsal uyum ve bütünlük ilkelerini kavramaları, mekân
tasarımında tekstil malzemelere yüklenen anlamsal değerlerin farkında olmaları, eğilim
raporlarını analiz edebilmeleri, mesleki gelişimlerine katkı sağlayacaktır.
Araştırmanın son bölümünde üç yıldır Altınbaş Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım
Fakültesi müfredatlarında seçmeli ders olarak yer alan İç Mimarlıkta Tekstil dersinin içeriği ve
işleniş biçimi detaylı olarak aktarılmıştır. Dersin öğrenim çıktıları doğrultusunda , aktarılan
bilgiler doğrultusunda gerek mekân tasarımlarında tekstilleri kullanacak olan iç mimarlık
öğrencilerinin, gerekse mekân tekstilleri alanında tasarım hizmeti verecek tekstil tasarım
öğrencilerinin mesleki gelişmeleri açısından faydalı olacağı görülmektedir. İç mimarlıkta
tekstil dersi örneği üzerinden, farklı tasarım ve sanat disiplinleri çerçevesinde ortak paydalar
doğrultusunda disiplinlerarası derslerin oluşturulabileceği düşünülmekte, güzel sanatlar
ve tasarım fakülteleri ile mimarlık fakültelerinin müfredatlarında, disiplinlerarası tekstil
derslerinin yaygınlaştırılması önerilmektedir.

Kaynakça
Bahriyeli, B., Özkendirci B. (2009). Kumaş yapı bilgisi ders kitabı. İstanbul: Suvari
Matbaa.
Dwivedi, D. N. (2010). Macroeconomics theory and policy, New Delhi: Tata McGraw-
Hill Education.
Eundeok K., Fiore, A.M. ve Hyejeong, K. (2011). Fashion trends analysis and forecasting.
New-York: Berg Publishers.
Gibbs, J. (2005). Interior design. United Kingdom: Laurence King Publishing.
Hinte, E.V. (2002). Ed Annink designer. Rotterdam: OIO Publishers.
Jackman,D.R., Dixon,M.K. ve Condra, J. (2003). The guide to textiles for interiors. 3.
Baskı, Canada: Portage&Main Press.
26

Kawinakrathiti, K., Suphakant,P. Ve Utiswannakul, P. (2017). Developing forecasting


model in Thailand fashion market based on statistical analysis and content-based image
retrieval. International journal of e-entrepreneurship and innovation. 5(1). ss.132-148. Doi:
10.4018/IJEEI.2015010103
Maurer,T. ve Weeks,K. (2010). Interior design in practice case studies of successful
business models. New Jersey: John Wiley &Sons.
Nielson,K. J. (2007). Interior textiles fabrics applications and historic style. New Jersey:
John Wiley and Sons.
Özkendirci, B. (2018). İç Mimarlıkta İnovatif Tekstillerin Kullanımı. G. Aras (Ed.),
II.Uluslararası Mimarlık ve Tasarım Kongresi Tam ve Özet Metin Kitabı. (ss.792-799).
İstanbul:Güven Plus Yayınları
Paine, M. (1990). The textile art in interior design. Wisconsin: Simon and Schuster.
Pile, J.F. (1988). Interior design. United States of Amerika: Michigan University Press.
Rodemann, P. (1999). Patterns in interior environments perception psychology and
practice, United States of Amerika: John Wiley & Sons.
UIB. Uludağ İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği (1 Mayıs 2018). Uludağ Tekstil
İhracatçılrı Birliği nisan 2018 ihracat raporu. Erişim Tarihi: 20.02.2019, http://www.uib.org.
tr/tr/kbfile/utib-ihracat-raporu-nisan-2018
Whitehead, J. (2017). Creating interior atmosphere mise-en-scene and interior design.
New York: Bloomsbury Publishing.
Willbanks,A., Oxford,N., Miller,D. ve Coleman,S. (2011). Textiles for residental and
commertial interiors. 2. Baskı. China: Fairchild Books.
27

Sivil Toplum Kuruluşları Korolarının Kültürel Yaşama


Katkıları: Bursa İli Örneği

Sinem ARSLAN
Uludağ Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü

Dr. Öğr. Üyesi Gülnihal GÜL


Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi ABD

1.Giriş
Sivil toplum kuruluşları; dernekler, gençlik ve spor kulüpleri, vakıflar, birlikler ve
kooperatifler, sendikalar ve konfederasyonlar ve meslek odalarından oluşmaktadır. Sivil
toplum kuruluşlarında görev alan kişiler, yaptıkları faaliyetlerde tamamen gönüllü olarak
çalışmakta ve kar amacı gütmemektedirler Bayraktar, 2014, s. 195; Çabuk, 2015, s. 8; Çınardal,
Çınardal & Çelik, 2017, s. 120; Erdem, 2008, s. 30-31; Karataş, 2014, s. 857; Şahin, 2007, s. 31).
Sivil toplum kuruluşlarının amacı sürdürdükleri faaliyetleri toplumun farkında
olmasını sağlamak, toplum için yararlı çalışmalar yapmak ve bu faaliyetlere toplumun
katılımını sağlayarak en üst düzeyde sonuç elde etmektir (Gültekin, 2009, s. 72). Farklı
hedef kitlelerine yönelik olarak çalışmalarını sürdüren sivil toplum kuruluşlarının çocuklar,
gençler, kadınlar, yaşlılar, belli meslekte olanlar, belli bir kurumda çalışanlar, yoksullar,
engelliler, belli bir hastalığı olanlar, belli bir okulun mezunları ve doğal hayat vb. hedefleri
bulunmaktadır (Erdem, 2008, s. 32).
Sivil toplum kuruluşları (STK) bünyesinde yapılan etkinlikler halk sağlığı ve eğitim
aktiviteleri, sağlık krizlerini ortaya çıkarma, ortak sosyal problemler, çevre olayları, ekonomik
değişkenler, toplumsal gelişme ve ilerleme çalışmaları, kadın sorunları, sosyal ve kültürel
hizmetler şeklinde gruplandırılabilir (Mostashari, 2005, s. 3-4; Talas, 2010, s. 75).
Yaygın eğitim kapsamında toplumun bilinç düzeyini değiştirip geliştirme amacına
yönelik olarak faaliyetlerini gerçekleştiren sivil toplum kuruluşları, yaptıkları çalışmalarla
toplumun kültürel-sanatsal yaşamına ve toplumsal farkındalık yaratılmasına önemli katkılar
sağlamaktadır (Apaydın, 2002, s. 206; Ece, Akgül Barış & Sarısözen Doğan, 2013, s. 486;
Gültekin, 2009, s. 76).
Bünyesinde kültürel ve sanatsal çalışmalar kapsamında müzik çalışmaları yapan
derneklerin de ulusal ve uluslararası sanat açısından toplumda farkındalık yaratılmasında
önemli katkılarının olduğu düşünülmektedir. Özellikle topluluk bilincinin oluşmasına
ve toplumun daha büyük bir kesimi ile müziğin buluşmasına hizmet eden korolar;
bireyin sosyal olmasına, kültürel kazanımlar elde etmesine ve bu kazanımları çevresiyle,
bulunduğu toplumla paylaşıp aktarmasına olanak sağlamaktadır. Korolarda şarkı söyleyen
bireyler; birlikte şarkı söyleme kültürünü, toplumsal dayanışma bilincini, iş birliği ile bir
şeyler paylaşmayı, çevresiyle uyumlu olmayı ve etkileşebilmeyi, farklı yapıdaki bireyleri
ve farklı kültürlerdeki toplumları tanımayı öğrenirler (Gökçe, 2007, s. 4; Türkmen, Pancar,
28

2018, s. 14-15). Bu kapsamda sivil toplum kuruluşları bünyesinde gerçekleştirilen koro


çalışmalarının da bireyin söz konusu bu kazanımları elde etmesinde önemli katkılarının
olduğu düşünülmektedir.
Yapılan çalışmalar yaygın sanat eğitimi kapsamında sivil toplum kuruluşları bünyesinde
gerçekleştirilen faaliyetlerin toplumun kültürel ve sanatsal yaşamına önemli katkılarının
olduğunu ortaya koymaktadır.
Gökçe (2007) yapmış olduğu çalışmada Türkiye Polifonik Korolar Derneği tarafından
düzenlenen Türkiye Korolar Şenliğinin Türk ulusal koro müziği ve eğitimine olan katkılarını
incelemiş, söz konusu şenliğin toplumun sanatsal kazanımlarına önemli etkilerinin
olduğunu ifade etmiştir.
Ece, Akgül Barış & Sarısözen Doğan (2013) yapmış oldukları çalışmada Bolu
ilindeki sanat derneklerinin sayıları, kuruluş amaçları, sıklıkla yapılan eğitsel, sanatsal
ve toplumsal etkinlikleri, bu etkinliklere yerel halkın bakış açısı ve katılımı konusundaki
dernek yöneticilerinin görüşlerine yer vermişler; sanat derneklerinin yerel ve ulusal sanat
eğitimindeki yeri ve önemini vurgulamışlardır.
Akgül Barış, Ece & Sarısözen Doğan (2016) yapmış oldukları çalışmada Bolu ili sivil
toplum kuruluşlarından biri olan Genç Sanatçıları Destekleme Derneğinin çalışmalarını
tanıtmış; sanatsal ve eğitsel bir etkinlik olan Genç Müzisyenler Şenliğinin Bolu’da ve çevre
illerde hayat boyu öğrenme etkinliklerinin önemli bir parçası olduğunu ifade etmişlerdir.
Sazak ve Öncül (2016) yapmış oldukları araştırmada sanat alanında hizmet veren
derneklerin ülkemizin sanat hayatına müzik eğitimi açısından önemli katkılarının olduğunu
ifade etmişlerdir.
Çınardal, Çınardal & Çelik (2017) yapmış oldukları çalışmada Kars ili sivil toplum
kuruluşlarının yöresel müzik kültürünü yaşatmadaki rolünü tespit etmeyi amaçlamış;
yapılan faaliyetlerde kültürün yaşatılması dışında yaygınlaştırıcı, geliştirici, derinleştirici,
çeşitlendirici ve yeteneği ortaya çıkarıcı faaliyetlerin gerçekleştirilemediğini tespit etmişlerdir.
Kabataş (2017) yapmış olduğu çalışmasında Türkiye’de müzik eğitimini destekleyen
kurum ve kuruluşları, bu kuruluşların faaliyetleri ve müzik eğitimine katkılarını incelemiş;
sivil toplum kuruluşları bünyesinde gerçekleştirilen sanatsal çalışmaların toplumun bu
konudaki bilinç düzeyinin arttırılması açısından gerekli olduğunu vurgulamıştır.
Bu çalışmada Bursa ilinde sivil toplum kuruluşları bünyesinde çalışmalarını sürdüren
korolara ulaşılmış ve bu koroların Bursa’nın kültürel ve sanatsal yaşamına katkılarının ne
düzeyde olduğunu tespit etmek amaçlanmıştır.
2.Yöntem
Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden belgesel tarama yöntemi kullanılmıştır.
Doküman/belge analizi yöntemi araştırmanın amacına yönelik kaynaklara ulaşmada ve
elde edilecek verilerin tespitinde kullanılır, yazılı ve basılı belgelerin analizini içerir (Serper
& Gürsakal, 1989, s. 106; Yıldırım & Şimşek 2013, s. 217). İncelenecek yazılı dokümanlar
arasında kitaplar, gazete ve dergiler, raporlar, kayıtlar, yazışmalar, yönergeler, tutanaklar
yer alabilir (Gönç Şavran, 2012, s. 94). Araştırma verileri iletişime geçilen sivil toplum
kuruluşlarının gerçekleştirdiği etkinliklerde tutulan kayıtlar, bu kuruluşların çalışmalarını
içeren yazılı belgeler ve elektronik kaynaklardan elde edilmiştir.
29

3.Bulgular
Bu bölümde araştırma verilerinden elde edilen bulgulara yer verilmiştir.
Tablo1’de STK bünyesinde kurulan koroların isimleri, kuruldukları yıl, koroların türü ve
koroların 2018 yılı içerisinde verdikleri konser sayısına ilişkin bilgilere yer verilmiştir.
Tablo
Tablo 1.1.Bursa’da
Bursa’daSTK
STKbünyesinde
bünyesindefaaliyet
faaliyetgösteren
gösterenkorolara
korolaraait
aitbulgular
bulgular
Koronun Koronun
Koro İsmi Kurulduğu Koronun 2018 Yılında
Yıl Türü Verdiği
Konser
Sayısı
1 Bursa Türk Musikisi 1949 TSM 3
Cemiyeti
2 DMD Çok Sesli Karma 1994 Çok Sesli 3
Koro
3 Gemlik Sanat ve Kültür 1994 TSM 2
Derneği TSM Korosu
4 Mudanya Kültür ve Sanat 1996 TSM 5
Derneği TSM Korosu
5 Gökdere Rotary Kulübü 2001 TSM 1
Korosu
6 Bursa Vergi Dairesi 2002 THM 1
Başkanlığı THM Korosu
7 Nilüfer Kent Konseyi 2004 TSM-THM -
Sevgi ve Kardeşlik
Korosu
8 Nilüfer THM Korosu 2004 THM 4
9 Nilüfer Kadın Korosu 2005 TSM-THM 21
10 Görükle TSM Korosu 2006 TSM 1
11 Nilüfer Çok Sesli Korosu 2006 Çok Sesli 4
12 Bursa Barosu THM 2007 THM -
Korosu
13 Bursa Barosu TSM 2007 TSM 2
Korosu
14 Bursa Akademik Oda 2008 TSM 2
Üyeleri TSM Topluluğu
15 Mudanya Musiki Derneği 2008 TSM 2
Korosu
16 DMD Dr. Parkan 2010 Çok Sesli 3
Sanlıkol Çocuk Korosu
17 Nilüfer Türk Müziği 2010 TSM 3
Derneği Korosu

Tablo 1. Bursa’da STK bünyesinde faaliyet gösteren korolara ait bulgular


(devamı)
Koronun Koronun Koronun
Koro İsmi Kurulduğu Türü 2018 Yılında
Yıl Verdiği
Konser
Sayısı
30

18 Osmangazi Belediyesi 2010 THM 3


THM Topluluğu
19 Osmangazi Belediyesi 2010 TSM 4
TSM Topluluğu
20 DMD Çok Sesli Gençlik 2011 Çok Sesli 2
Korosu
21 Bursa Serbest 2012 THM 3
Muhasebeci Mali
Müşavirler Odası THM
Korosu
22 Bursa Serbest 2012 TSM 2
Muhasebeci Mali
Müşavirler Odası TSM
Korosu
23 Yıldırım Belediyesi TSM 2012 TSM 1
Korosu
24 Zeki Müren Kültür ve 2012 TSM 3
Sanat Derneği Türk
Müziği Korosu
25 Bursa THM Derneği 2013 THM 1
Korosu
26 Bosch TSM Korosu 2014 TSM 3
27 Bursa Karacabeyliler 2014 TSM 1
Derneği
TSM Korosu
28 Mudanya Poyraz Sanat 2014 TSM 2
Derneği TSM Korosu
29 Orhangazi Kent Konseyi 2014 THM 2
THM Korosu
30 Orhangazi Kent Konseyi 2014 TSM 3
TSM Korosu
31 ORSAM OYAK Renault 2014 THM 1
THM Topluluğu
32 ORSAM OYAK Renault 2014 TSM 1
TSM Topluluğu
33 Tofaş TSM Korosu 2014 TSM 1
34 Ulsad Müzeyyen Senar 2014 TSM 3
TSM Korosu
35 Türkün Holding TSM 2015 TSM 1
Korosu
36 Yüzüncüyıl Türk Müziği 2015 TSM 3
Korosu
37 Altınkoza TSM Korosu 2016 TSM 2
38 Bursa Türk Müziği 2016 TSM 4
Topluluğu
39 Nilüfer Çocuk Korosu 2016 Çok Sesli 2
31

40 Olgun Gençlik THM 2016 THM 2


Korosu
41 Olgun Gençlik TSM 2016 TSM 2
Korosu
42 Bursa Genç Kuşak Müzik 2017 TSM-THM- 4
Topluluğu Çocuk Korosu Popüler
Müzik
43 Bursa Genç Kuşak Müzik 2017 TSM-THM- 4
Topluluğu Gençlik Popüler
Korosu Müzik
44 Erdinç Çelikkol’a Ahde 2018 TSM -
Vefa TSM Korosu
45 Yurt Ezgileri Topluluğu 2018 THM 1

Tablo
Tablo 1’de 1’de de görüldüğü
de görüldüğü gibiilgili
gibi 45 koroyla 45verilere
koroyla ilgili ve
ulaşılmış verilere ulaşılmış
bu koroların ve
%57.78’inin
TSM;bu%22.22’sinin
koroların %57.78’inin
THM; %11.11’ininTSM;çok%22.22’sinin THM;%4.44’ünün
sesli koro olduğu; %11.11’inin çok
TSM-THM
sesli her
türlerinin koro olduğu;
ikisinde %4.44’ününiseTSM-THM
de; %4.44’ünün TSM-THM ve türlerinin her ikisinde
popüler müzik türünde de;
faaliyet
%4.44’ünün ise TSM-THM ve popüler müzik türünde faaliyet
gösterdiği tespit edilmiştir. Bu koroların Bursa’da, farklı illerde ve yurt dışında gösterdiği
da konserler
tespit
verdiği edilmiştir.Söz
belirlenmiştir. Bukonusu
koroların Bursa’da,
bu koroların farklı
2018 illerde ve%2.22’sinin
yılı içerisinde yurt dışında da
21 konser
konserler
verdiği; verdiği
%2.22’sinin belirlenmiştir.
5 konser Söz konusu
verdiği; %13.33’ünün 4 konserbu koroların
verdiği; %24.44’ünün2018 3yılı
konser
içerisinde
verdiği; %2.22’sinin
%26.67’sinin 21 konser
2 konser verdiği; verdiği;1 konser
%24.44’ünün %2.22’sinin 5 konser verdiği;
verdiği görülmektedir. Bununla
%13.33’ünün 4 konser verdiği; %24.44’ünün
birlikte korolardan; Erdinç Çelikkol’a Ahde Vefa TSM Korosunun 2018 3 konser verdiği; ve
yılında kurulduğu
%26.67’sinin
ilk konserini 2 konser
2019 yılı Ocak verdiği;
ayında verdiği %24.44’ünün
ve faaliyetlerine 1 konser
devam ettiği verdiği
belirlenmiştir. Benzer
görülmektedir. Bununla birlikte korolardan; Erdinç Çelikkol’a
şekilde Nilüfer Kent Konseyi Sevgi ve Kardeşlik Korosunun da 2018 yılında herhangi Ahde Vefa bir
konserTSM Korosunun
vermediği 2018 yılında
tespit edilmiştir. Ayrıcakurulduğu
Bursa Barosu ve THM
ilk konserini
Korosunun 2019 yılı Ocak
fiili olarak varlığını
ayında verdiği ve faaliyetlerine devam ettiği belirlenmiştir.
sürdürdüğü ancak 2018 yılında herhangi bir faaliyette bulunmadığı belirlenmiştir.
Benzer
şekilde Nilüfer Kent Konseyi Sevgi ve Kardeşlik Korosunun da 2018
4.Tartışma
yılında herhangi bir konser vermediği tespit edilmiştir. Ayrıca Bursa
Barosu
Bu THM
çalışmada Korosunun
Bursa’da fiili olarak
sivil toplum varlığını
kuruluşları sürdürdüğü
bünyesinde faaliyet ancak
gösteren2018
korolar
yılında herhangi bir faaliyette bulunmadığı belirlenmiştir.
sayısal olarak incelenmiş, türlerine göre belirlenmiş ve 2018 yılında gerçekleştirdikleri konser
sayıları tespit edilmiştir. Elde edilen bulgular doğrultusunda STK’ların gerçekleştirdikleri
4.Tartışma
sanatsal faaliyetlerle özelde Bursa ilinin genelde ise ülkemizin müzik kültürüne yön verme,
Bu çalışmada
topluma müziği sevdirme veBursa’da
toplumun sivil toplum
müziğe olankuruluşları bünyesinde
ilgisini arttırmada önemlifaaliyet
katkılarının
gösteren korolar sayısal olarak incelenmiş, türlerine göre belirlenmiş
olduğu belirlenmiştir. Sanatsal faaliyetler kapsamında STK bünyesinde gerçekleştirilen ve
2018 yılında gerçekleştirdikleri konser sayıları tespit edilmiştir.
koro çalışmaları ile toplumun sanatsal farkındalığına, iletişim ve etkileşimine katkıda Elde
edilen söylenilebilir.
bulunulduğu bulgular doğrultusunda STK’ların gerçekleştirdikleri
Bu kapsamda gerçekleştirilen sanatsal
koro çalışmalarının eğitici, öğretici
faaliyetlerle özelde Bursa ilinin genelde ise ülkemizin müzik
ve sosyalleştirici yönüyle bireylere önemli katkılar sağladığı düşünülmektedir.
kültürüne
yön verme, topluma müziği sevdirme ve toplumun müziğe olan ilgisini
STK’ların
arttırmadabünyesinde
önemli oluşturulan
katkılarınınkoroların
olduğubüyük çoğunluğunun
belirlenmiştir. geleneksel
Sanatsal müziklere
faaliyetler
yönelik
kapsamında STK bünyesinde gerçekleştirilen koro çalışmalarıaz olduğu
faaliyet gösterdiği, çok sesli müziğe yönelik koro türlerinin sayısal olarak ile
tespittoplumun
edilmiştir. Yapılan araştırmalar
sanatsal çok sesli korolarda
farkındalığına, iletişim söyleyen bireylerin özgüvenlerinin
ve etkileşimine katkıda
arttığını, ses eğitimi söylenilebilir.
bulunulduğu ve genel müzik eğitimleri
Bu kapsamda hakkında gerçekleştirilen
daha fazla bilgi edindiğini,
koro
arkadaşlıklar kurarakeğitici,
çalışmalarının sosyalleştiğini,
öğretici vetoplumda demokratik
sosyalleştirici yönüyledeğerlerin
bireylere gerekliliğini
önemli
kavradığını
katkılarvesağladığı
sanatta ulusal ve uluslararası iletişim içerisinde dünya görüşünün geliştiğini
düşünülmektedir.
göstermektedir (Saklıca, 2010, s. 67). Ayrıca bireylerin kendi kültürel değerlerinin bilincine
varmasına, yaşamlarına anlam katmasına ve öz yeterlik inançlarına da olumlu yönde katkı
sağladığı tespit edilmiştir (Okyay, 2001, s. 65).
32

Elde edilen bulgular doğrultusunda STK tarafından oluşumları desteklenen çocuk


korolarının da sayısal olarak yetersiz olduğu belirlenmiştir. Ancak bir toplumun sanat
yaşamını temelden etkileyen en önemli topluluklar arasında yer alan çocuk koroları, bir
ülkede iyi sanatçıların ve yüreklerinde sanat sevgisi taşıyan bireylerin yetişmesine büyük
katkıda bulunmaktadır. Çocuk korolarında verilen eğitim ile kişinin kültürel birikiminin
erken yaşlarda artmasına, disiplin ve çalışma alışkanlığını edinmesine, birlikte iş yapmanın
mutluluğunu ve sorumluluğunu hissetmesine katkı sağlanmaktadır (Egüz, 1991, s. 138;
Sökezoğlu, 2012, s. 1066-1067). Bu nedenle örgün ve yaygın eğitim kapsamında çocuk
koroları ve çok sesli koroların sayıları arttırılmalı; bu oluşumlar gerek devlet kurum ve
kuruluşları ve gerekse sivil toplum kuruluşları tarafından desteklenmelidir.
Koro kolay, etkili ve ekonomik bir eğitim aracı olarak toplumun müziksel gelişiminde
etkili ve hızlı sonuçlar alınabilmesinde büyük katkı sağlamakta; bireyin kişisel, toplumsal
ve kültürel biçimlenmesinde ve gelişmesinde etkin bir rol oynamaktadır (Gül, 2018; Bailey
& Davidson, 2002; Uçan, 2001, s. 31). Bu nedenle toplumun sadece müzik kültürüne değil
genel kültürüne, sanatsal farkındalığın yaratılmasına ve arttırılmasına önemli katkıları
bulunan koroların sayıları arttırılmalı ve bu oluşumlar özellikle sivil toplum kuruluşları
tarafından desteklenmelidir.

Kaynakça
Akgül Barış, D., Ece, A. S., & Sarısözen Doğan, M. (2016). Hayat boyu müzik eğitimine
bir örnek: Bolu Genç Müzisyenler Şenliği. International Journal of Human Sciences, 13(1),
1161–1171. https://doi.org/10.14687/ijhs.v13i1.3620
Apaydın, M. (2002). Müzikle İlgili Sivil Toplum Örgütlerinin Müzik Kültürü ve Eğitiminin
Gelişmesine Katkıları ve Bir Örnek Olarak “Türkiye Polifonik Korolar Derneği”. Uluslararası
“Avrupa’da ve Türk Cumhuriyetleri’nde Müzik Kültürü ve Eğitimi Kongresi”. Ankara: Gazi
Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi.
Bailey, B. A., & Davidson, J. W. (2002). Adaptive characteristics of group singing:
perceptions from members of a choir for homeless men. Musicae Scientiae, 6(2), 221–256.
https://doi.org/10.1177/102986490200600206
Bayraktar, Z. (2014). Geleneğin aktarılmasında ve yaşatılmasında göçmen sivil toplum
kuruluşlarının rolü: İzmir Bosna sancak kültür ve yardımlaşma derneği örneği. TÜRÜK Dil,
Edebiyat ve Halkbilimi Araştırmaları Dergisi, 2(3), 193–206.
Çabuk, D. (2015). Sivil Toplum Kuruluşlarının İtibarı: Türkiye’ye Yönelik Bir Ölçek
Geliştirme Çalışması (Yayınlanmamış Doktora tezi). Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü, Antalya.
Çınardal, F. C., Çınardal, L., & Çelik, A. (2017). Yöresel müzik kültürünün yaşatılmasında
sivil toplum kuruluşlarının rolü: Kars ili örneği. Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim
Fakültesi Dergisi, 17(1), 115–131.
Ece, A. S., Akgül Barış, D., & Sarısözen Doğan, M. (2013). Sanat derneklerinin
etkinliklerinin sanat eğitimi açısından incelenmesi (Bolu ili örneği). International Symposium
on Changes and New Trends in Education, 484–492.
Egüz, S. (1991). Toplu Ses Eğitimi I (Temel Konular). Ankara: Ayyıldız Matbaası A.Ş.
33

Erdem, D. (2008). Sivil Toplum Kuruluşlarında Etkinlik Ölçümü: Türkiye Örneği


(Yayınlanmamış Yüksek lisans tezi). Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İzmir.
Gökçe, M. (2007). Koro Müziğinin Toplumsal İşlevleri Açısından Türkiye Korolar
Şenliğinin Kazandırışları Üzerine Genel Bir Değerlendirme. 38. Uluslararası Asya ve Kuzey
Afrika Çalışmaları Kongresi. (s. 2-19). Ankara: http://www.muzikegitimcileri.net
Gönç Şavran, T. (2012). Nicel ve Nitel Araştırmalarda Kullanılan Araştırma Teknikleri,
Sosyolojide Araştırma Yöntem ve Teknikleri (Editör: Temmuz Gönç Şavran), Eskişehir:
Anadolu Üniversitesi Web Ofset.
Gül, G. (2018). A Qualitative Study on the Contribution of the Choir to Social-Cultural
and Psychological Achievements of Amateur Chorists. International Education Studies,
11(8), 119–126. https://doi.org/10.5539/ies.v11n8p119
Gültekin, T. (2009). Sivil Toplum Kuruluşlarında Kamuoyu Oluşturma Aracı Olarak
Sanat, Sanatçı ve Sanat Eseri (Yayınlanmamış Doktora tezi). Selçuk Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü, Konya.
Kabataş, M. (2017). Türkiyede müzik eğitimini destekleyen kuruluşlar. Akademik Bakış
Dergisi, 61, 91–97.
Karataş, A. (2014). Toplumda çevre bilincinin yaygınlaştırılmasında sivil toplum
kuruluşlarının rolü: Türkiye örneği. Turkish Studies International Periodical For the
Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, 9(2), 855–867.
Mostashari, A. (2005). An Introduction to Non-Governmental Organizations (NGO)
Management. Web: http://web.mit.edu/isg/NGOManagement.pdf adresinden 03.04.2019
tarihinde alınmıştır.
Okyay, E. (2001). Ezgi’nin Serüveni ve Koro Kültürü Hakkında [ About Melody’s
Adventure and Choir Culture]. I. Ulusal Koro Eğitimi ve Yönetimi Sempozyumu (s. 57-66).
Ankara: Sevda Cenap And Müzik Vakfı.
Saklıca, E. (2010). Bireysel Ses Eğitiminden Toplu Ses/Koro Eğitimine Geçiş Sürecindeki
Yaklaşımlar (Yayınlanmamış Yüksek lisans tezi). Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü, Afyonkarahisar.
Sazak, N., & Öncül, N. (2016). Dernekler ve müzik eğitimine katkıları (Sansev örneği).
Onlıne Journal of Musıc Scıences, 1(2), 41–64.
Serper, Ö., Gürsakal, N. (1989). Araştırma Yöntemleri. İstanbul: Filiz Kitapevi.
Sökezoğlu, D. (2012). Konservatuvar müzik bölümü lisans öğrencilerinin ilköğretim
okullarında yaptıkları koro çalışmalarına sınıf öğretmenlerinin bakışı. E-Journal of New
World Sciences Academy NWSA-Education Sciences, 7(4), 1063–1081.
Şahin, M. (2007). Kamu Ekonomisi ve Sivil Toplum Kuruluşları (1. Basım). Ankara:
Seçkin Yayıncılık.
Talas, M. (2010). Çevre bilinci konusunda sivil toplum örgütlerinin önemi. Journal of
World of Turks, 2(3).
Türkmen, E. F., & Pancar, A. (2018). Koro eğitiminde Dalcroze yönteminin müziksel
algı ve bilgilenme öğrenme alanı açısından değerlendirilmesi. Afyon Kocatepe Üniversitesi
Akademik Müzik Araştırmaları Dergisi, 4(8), 12–35.
Uçan, A. (2001). İnsan, Müzik, Koro ve Koro Eğitiminin Temelleri [Human, Music,
34

Foundations of Education Choir and Chours]. I. Ulusal Koro Eğitimi ve Yönetimi


Sempozyumu (s. 1-7). Ankara: Sevda Cenap And Müzik Vakfı.
Yıldırım, A., & Şimşek, H. (2013). Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma Yöntemleri. Ankara:
Seçkin Yayıncılık.
35

Osmanlı Çini Sanatı Ve Halı Sanatının Ortak Motifleri

Ayşegül ZENCİRKIRAN
Doç. Dr. Yunuz BERKLİ

Fatih Sultan Mehmet zamanında İstanbul’un fethedilmesi ile birlikte Topkapı Sarayının
hizmete açıldığı bilinmektedir. Bunun üzerine Edirne Saray Nakışhanesi İstanbul’a
devredilmiş ve Ayasofya’nın arkasındaki Aslanhane adındaki binanın üst katına kurulmuş
olup ilk sernakkaşı ise Özbek asıllı Babanakkaş’tır (Birol, 2009:43). Böylece bir teşkilat
içerisinde olmak, üslup birliğini sağlamış, bu da saray sanatı ekolünün oluşmasına sebep
olmuştur(Çokay, 2003: 148). Mimarlık, seramik, kitap resimleme ve dokuma gibi ana sanat
dallarında kendine özgü bir karaktere sahip olan Osmanlı Sanatının bu dallarda ortaya
koyduğu ürünlerde dönemin en güçlü imparatorluğunun muazzam maddi kaynaklarının
kanıtıdır. Devlet kontrolünde olan sanatın, her alanında görülen bu bütünlük teknik olarak
sürekli bir gelişim içerisinde olup en yüksek standartlara sahip olmakla birlikte sürekli
sanatçı istihdam edilmesini sağlamıştır (Hillenbrand, 2005: 265)
Yukarıda birçok sanat dalları hakkında uzman akademisyenlerin görüşlerinden de
anlaşılacağı üzere disiplinler arası sanat dallarında görülen bu benzerlik ortak bir sanat
kökeninden beslenmesinden kaynaklanmaktadır. Bu devrin en önemli ekolleri arasında yer
alan ve klasik dönemin temellerini oluşturan saz yolu üslubu ya da saz üslubu ile naturalist
üslup, konumuzun kapsamını oluşturan Osmanlı dönemi çini ve halı dokuma örnekleri ile
bir kez daha somut örnekleri ile karşımıza çıkmaktadır. Türk Sanatının tek bir kökenden
beslendiği, sürekliliği ve bütünlüğünü ifade eden en güzel örneklerdendir.
Topkapı Saray Müzesi’nde kayıtlı, 1515 tarihli Mantık At-Tayr’dır. Üç nokta ve dalgalı iki
çizgiden meydana gelen çintemani motifi en erken bu eserde görülmüştür (Birol, 2009; 44).
Bu motifin tanımlaması aynı zamanda üç pars beneği iki kaplan çizgisi şeklinde de de
yapılmaktadır. 1 nolu fotoğrafta yer alan Sultan Ahmet Camii çinilerinde, 2 nolu örnek ise
özel bir koleksiyonda bulunan İznik vazosunun desenlerinde kullanılmış olan bu motif, aynı
şekilde XVI. Yüzyılın sonu XVII. Yüzyılın başına tarihlendirilen 4 ve 5 numaralı halı dokuma
örneklerinde de Türk sanatının karakteristik sonsuzluk prensibi (Tezcan, 1993: 51-52; Berkli,
2011;29) ile zemin boyunca sıralanmış olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu motifin sadece üç
nokta ya da üç pars beneği ile oluşturulmuş bir başka kullanım şekli de bulunmaktadır.
3 numaralı fotoğrafta yer alan İznik vazosunda, kaydırılmış eksenler üzerinde sıralanan
daireler içerisinde, 5 numaralı Uşak halısının mihrap üstünde bezeme unsuru olarak
kullanıldığını görmekteyiz.
sanatının karakteristik sonsuzluk prensibi (Tezcan, 1993: 51-52; Berkli, 2011;29) ile zemin boyunca
sıralanmış olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu motifin sadece üç nokta ya da üç pars beneği ile
oluşturulmuş bir başka kullanım şekli de bulunmaktadır. 3 numaralı fotoğrafta yer alan İznik vazosunda,
kaydırılmış
36 eksenler üzerinde sıralanan daireler içerisinde, 5 numaralı Uşak halısının mihrap üstünde
bezeme unsuru olarak kullanıldığını görmekteyiz.

Fotoğraf No 1: Sultan Ahmet Fotoğraf No 2: Sıraltı Fotoğraf No 3: Ara Altun


Camii-Ara
Fotoğraf No AltunCamii-Ara
1: Sultan Ahmet Tekniğinde
Fotoğraf NoÇok Renkli
2: Sıraltı Fotoğraf No 3: Ara Altun
Altun Tekniğinde Çok Renkli
İznik Vazosu- Mehmetİznik
Vazosu- Mehmet Özbel
Özbel

Fotoğraf No 4: Batı Anadolu Uşak Fotoğraf No 5: Uşak Seccade-Oktay


Fotoğraf No 4: Batı Anadolu Uşak Halısı- Fotoğraf No 5: Uşak Seccade-Oktay
Halısı- Berna
Berna İleriİleri Aslanapa
Aslanapa
Türk sanatının bir diğer önemli motifi olan el sanatlarının birçok dalında, mimari plan
Fotoğraf No 4: Batı Anadolu Uşak Halısı- Fotoğraf No 5: Uşak Seccade-Oktay
biçimlerinde ve yapıların
Berna İleriyüzeylerinde kullanılan doğu, batı, kuzey, güney dört kutsal yöne
Aslanapa
işaret eden dört-bulung motifidir. Bu motifi en erken M.Ö. I. yüzyılda Moğolistan-Noin Ula
Türk Kurganından
sanatının birçıkarılan
diğer önemli
bir tekstilmotifi olankarşımıza
örneğinde el sanatlarının birçok
çıkmaktadır dalında,1972:
(Diyarbekirli, mimari plan biçimlerinde
86; Berkli,
yapıların2011;
yüzeylerinde kullanılan
40-41). Konumuz doğu,Osmanlı
kapsamında batı, kuzey, güneykalan
döneminden dörtkâsenin
kutsal zemininde,
yöne işaret eden dört-bulung
Topkapı
tifidir. Bu motifi
Sarayı
en
Sünnet
erken M.Ö. I. yüzyılda Moğolistan-Noin Ula Kurganından çıkarılan bir tekstil
Türkkarşımıza
neğinde sanatının birOdası
diğer kapı
çıkmaktadırönemliyanlarındaki
(Diyarbekirli,
çini levhanın
motifi olan merkezinde
el sanatlarının
1972: 86; Berkli,birçok yerdalında,
2011;
alan motif
40-41).
ve İstanbul,
mimari
Konumuzplan biçimlerinde
kapsamında
yapılarınSultan Selim Şehzadeler
yüzeylerinde Türbesi’nde yer
kullanılan alankuzey,
sarı kontur ve yeşil zemine sahip iri çiftişaret
rumilerden
manlı döneminden kalan kâsenin doğu, batı,
zemininde, Topkapı güney
Sarayıdört kutsal
Sünnet yöne
Odası eden dört-bulung
kapı yanlarındaki çini
meydana
otifidir. Bu motifigelen
en kutsal
erkendört-bulung motifi varyasyonları
M.Ö. I. yüzyılda olarak karşımıza
Moğolistan-Noin Ula çıkmaktadır.
Kurganından Aynıçıkarılan
motif, bir tekstil
hanın merkezinde yer alan motif ve İstanbul, Sultan Selim Şehzadeler Türbesi’nde yer alan sarı kontur
neğinde karşımıza
yeşil zemine sahipçıkmaktadır (Diyarbekirli,
iri çift rumilerden meydana1972: 86;kutsal
gelen Berkli, 2011; 40-41).
dört-bulung motifiKonumuz kapsamında
varyasyonları olarak
manlı
şımıza döneminden
çıkmaktadır. kalan kâsenin
Aynı motif, Newzemininde, Topkapı Müzesi’nde
York Metropolitan Sarayı Sünnetyer Odası kapı yanlarındaki
alan Osmanlı çini
Saray Halısının
Osmanlı döneminden kalan kâsenin zemininde, Topkapı Sarayı Sünnet Od
levhanın merkezinde yer alan motif ve İstanbul, Sultan Selim Şehzadeler Türbe
ve yeşil zemine sahip iri çift rumilerden meydana gelen kutsal dört-bulung 37 m
karşımıza çıkmaktadır. Aynı motif, New York Metropolitan Müzesi’nde yer ala
sanatlarının
New York
madalyon
birçok dalında,
Metropolitan
bezemesi Müzesi’nde mimari
yer
ve Türk alan ve
Osmanlıplan
İslamSaray biçimlerinde
Halısının madalyon
Eserleri bezemesi ve
Müzesi’nde muhafaz
zey, güney dört kutsal yöne
kaydırılmış işaret
eksenler edenüzerindedört-bulung
Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nde muhafaza edilen halının zemin kompozisyonunda kaydırılmış
kompozisyonunda sıralanmış olarak karşımıza
eksenler üzerinde sıralanmış olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu da sanat dalları arasındaki
dalları
oğolistan-Noin arasındaki etkileşim
Ulasanatının
etkileşim ve Türk Kurganından ve Türk sanatının
çıkarılan
bütünlüğüne işaret eden
bütünlüğüne işaret eden bir başka
bir tekstil
bir başka örnektir.

72: 86; Berkli, 2011; 40-41). Konumuz kapsamında


opkapı Sarayı Sünnet Odası kapı yanlarındaki çini
an Selim Şehzadeler Türbesi’nde yer alan sarı kontur
gelen kutsal dört-bulung motifi varyasyonları olarak
politan Müzesi’nde yer alan Osmanlı Saray Halısının
eri Müzesi’nde muhafaza edilen halının zemin
alanmış olarak
Fotoğraf
karşımıza
No 6:
Fotoğraf NoTopkapı
6: Topkapı
çıkmaktadır.
Sarayı
SarayıOdası
Odasıkapı
kapı
Bu da Nosanat
Fotoğraf
Fotoğraf No7:7:Osmanlı
Osmanlı
üğüne işaret yanlarındaki
eden bir
yanlarındaki taş kakmabaşka
çini
taş kakma örnektir.
levha. (Sabiha
çini levha. Aker)
(Sabiha Aker) Dönemine ait kırmızı
Dönemine ait kırmızı hamurlu
Fotoğ
hamurlu kâse.
kâse. (G. (G. Öney-Z.
Öney-Z. Çobanlı) Tü
Çobanlı)
tekniğ

ğraf No 7: Osmanlı
nemine ait kırmızı
Fotoğraf No 8: Şehzadeler
Fotoğraf No 8: Şehzadeler Türbesinde renkli sır
lu kâse. (G. Öney-Z. tekniğinde süsleme.(Sabiha Aker)
Türbesinde renkli sır
Çobanlı)
tekniğinde süsleme.(Sabiha
Aker)
38

Fotoğraf No 9: Osmanlı Saray Halısı – Fotoğraf No 10:10:


Fotoğraf
Fotoğraf No Osmanlı
10: Saray
NoOsmanlıOsmanlıHalısı-
Saray Saray
Fotoğraf
Fotoğraf
No 9:İstanbul
No
Osmanlı
9: Osmanlı
Saray
TIEM (O. Saray
HalısıHalısı
Aslanapa) İstanbul TIEM
Halısı-İstanbul
Halısı-İstanbul (O.
TIEMTIEM Aslanapa)
(O. Aslanapa)
(O. Aslanapa)
–İstanbul
–İstanbul
TIEMTIEM(O. Aslanapa)
(O. Aslanapa)
Bahar çiçek ve meyve ağacı motifleri XVI. yüzyıldan başlayarak Osmanlı süsleme
sanatlarının en sevilen motiflerindendir. Kitap sanatlarında tezhip ve minyatüre, daha
har
içekçiçek
vebüyük
meyve
ve çaptaki
meyve
ağacı ağacı
motifleri
süslemede motifleri
XVI.XVI. yüzyıldan
taş işçiliğinden, yüzyıldan
halı, kilim,başlayarak
kumaş başlayarakOsmanlı
ve işleme gibiOsmanlı
süsleme
tekstil süsleme
sanatlarının
ürünlerine sanatlar
kadar
motiflerindendir. kullanıldığı
lerindendir. KitapKitap alanın çeşitli
sanatlarında
sanatlarında tekniklerinde
tezhip
tezhip birçok
ve minyatüre, örneği
ve minyatüre, mevcuttur
dahadaha (Altun,
büyük büyük2007:
çaptaki 171).süslemede
çaptaki süsleme
Natüralist çiçek ve yaprak dekoru, tüm Osmanlı sanat dallarında görüldüğü gibi Uşak
en,
halı,halı,
kilim,
kilim,
kumaş kumaş ve işleme
ve işleme gibi gibi
tekstil tekstil
ürünlerine
ürünlerine kadarkadarkullanıldığı
kullanıldığıalanın
alanın
çeş
seccadelerinde de karşımıza çıkmaktadır. Bahar açmış erik dalları, lale, karanfil, gül ve
nde
birçokbirçok
örneğiörneği
mevcuttur
mevcuttur(Altun, (Altun,
2007: 2007:
171).171).Natüralist
Natüralistçiçekçiçek
ve yaprak
sümbüller çiçekli bir bahçede namaz kılıyormuş gibi bir his uyandırmaktadı (Yetkin, 1991:
ve yaprak dekoru,
dekortü
sanat
dallarında
dallarında
görüldüğü
görüldüğügibi
2016; Aslanapa 2005: 243). gibi
Uşak Uşak
seccadelerinde
seccadelerinde de karşımıza
de karşımızaçıkmaktadır.
çıkmaktadır. Bahar Bahar
açmışaçm
e
le,
aranfil,
karanfil,
gül ve
gülsümbüller
ve sümbüller
çiçekli
çiçekli
bir bahçede
bir bahçede
namaz
namaz
kılıyormuş
kılıyormuş
gibi gibi
bir his
biruyandırmakta
his uyandırm
1991:
: 2016;2016;
Aslanapa
Aslanapa
2005:
2005:
243).243).
şçiliğinden, tekniklerinde
tekniklerinde
halı, kilim,birçok birçok
kumaş örneği
örneği
ve mevcuttur
mevcuttur
işleme (Altun,
(Altun,
gibi 2007:
tekstil2007:
171).
171).
Natüralist
Natüralist
ürünlerine çiçek
kadarçiçek
ve veyaprak
yaprak
kullanıldığı dekoru,
dekoru,
tümtüm
alanın ç
Osmanlı
Osmanlısanatsanat
dallarında
dallarında
görüldüğü
görüldüğü
gibigibi
Uşak
Uşak
seccadelerinde
seccadelerinde de de
karşımıza
karşımıza
çıkmaktadır.
çıkmaktadır. Bahar
Bahar
açmış
açmış
erikeri
ekniklerinde dalları,
birçok
dalları,
örneği
lale,lale,
mevcuttur
karanfil,
karanfil,
gülgül
ve ve
(Altun,
sümbüller
sümbüller
2007:
çiçekli
çiçekli
bir bir
171).
bahçede
bahçede
Natüralist
namaz
namaz
kılıyormuş
çiçek
kılıyormuş
ve
gibigibi
yaprak
bir bir
his his
dekoru,
uyandırmaktadı
uyandırmaktad
Osmanlı sanat(Yetkin,
dallarında
(Yetkin,
1991: görüldüğü
1991:2016;
2016; gibi
Aslanapa
Aslanapa Uşak
2005:
2005: seccadelerinde de karşımıza çıkmaktadır. Bahar
243).
243). 39 açmış
dalları, lale, karanfil, gül ve sümbüller çiçekli bir bahçede namaz kılıyormuş gibi bir his uyandırma
Yetkin, 1991: 2016; Aslanapa 2005: 243).

Fotoğraf
Fotoğraf
No No
13: 13:
Topkapı
Topkapı
Sarayı
Sarayı
Valide
Valide
Sultan
Sultan
Yatak
Yatak
Odası
Odası
çinilerinden
çinilerinden
madalyon
madalyon
detayı.
detayı.
(G. (G.
Öney-Z.
Öney-Z.
Çobanlı)
Çobanlı)

Fotoğraf
Fotoğraf
Fotoğraf
No No
11: 11:No
İstanbul11:
İstanbulİstanbul
Valide
Valide
Sultan
Sultan
Fotoğraf
Fotoğraf
No No
12: 12:
Fotoğraf No 12: Fotoğraf No 13:
Fotoğraf Topkapı
No 13: Sarayı
Topkapı
Camisi’nde
Camisi’nde
bahar
bahar
çiçekli
çiçekli
çiniçini
panopano Valide Sultan Yatak Odası
Valide Sultan
(Sabiha
(Sabiha
Aker)
Camisi’nde
Aker)
Sarayı Valide
çinilerinden Sultan
madalyon detayı.
bahar çiçekli çini pano Yatak Odası çinilerinden
(G. Öney-Z. Çobanlı)
(Sabiha Aker) madalyon detayı.
(G. Öney-Z. Çobanlı)

Fotoğraf No 12:
otoğraf No 11: İstanbul Valide Sultan
Camisi’nde bahar çiçekli çini pano
(Sabiha Aker)

FotoğrafFotoğraf
No 14:NoUşak
14: Uşak saf seccade İstanbul-TIEM (O. Aslanapa)
saf seccade İstanbul-TIEM (O. Aslanapa)
Yukarıdaki örneklere baktığımızda 11 numaralı duvar çinisinde vazodan çıkan şemse motifinin
zemin kompozisyonunu meydana getiren kompozisyon ile 12 numaralı fotoğrafta yer alan duvar çinisinin
kompozisyonu Uşak saf seccadesinin arka planında kullanılan bahar çiçekleri ile bire bir aynıdır. Bu
durum yukarıda bahsettiğimiz bilgilere somut örnekler olmanın yanı sıra zemin boyunca devam eden
40

Yukarıdaki örneklere baktığımızda 11 numaralı duvar çinisinde vazodan çıkan şemse


motifinin zemin kompozisyonunu meydana getiren kompozisyon ile 12 numaralı fotoğrafta
yer alan duvar çinisinin kompozisyonu Uşak saf seccadesinin arka planında kullanılan
bahar çiçekleri ile bire bir aynıdır. Bu durum yukarıda bahsettiğimiz bilgilere somut örnekler
olmanın yanı sıra zemin boyunca devam eden dallar, asimetrik kompozisyonu ile saz yolu
üslubunu ve dalların üzerindeki tabiatla uyumluluk içindeki çiçek motifleri de natüralist
üslubu yansıtmaktadır. Aynı kompozisyon içerisinde hem dönemin üsluplarının başarıyla
bir araya getirilebilmesi hem de farklı sanat dallarında bu etkinin bütünlük içerisinde
görülebilmesi, Türk sanatı ve sanatçılarının üstün yeteneklerinden kaynaklanmaktadır.
Topkapı Sarayı Valide Sultan Yatak Odasının duvar çinisinin detayında görülen
madalyonun içerisinde yine iki üslubun sentezi görülmektedir. Adeta madalyonun
kökünden gelişmiş olan dallar birbiri içinden geçip sağa ve sola doğru kıvrılarak lale,
karanfil ve çiçek motifleri ile sonlanmıştır. Uşak saf seccadesinin madalyonu da benzer
kompozisyona paralel bir örnek içermektedir. Aynı zamanda her ikisinde de madalyonun
arka planında bahar çiçeklerinden oluşan dallar oldukça belirgindir.

Fotoğraf No 16: Osmanlı


Fotoğraf Saray
No 16: Seccadesi
Osmanlı SarayNew York
Mc Mullan Koleksiyonu. (O. Aslanapa)
Seccadesi New York Mc Mullan
Koleksiyonu. (O. Aslanapa)
Fotoğraf
FotoğrafNo
No15:
15:Takkeci
Takkeciİbrahim Ağa
İbrahim Camii çini pano. (G. Öney-Z. Çobanlı)
Ağa
Camii çini pano. (G. Öney-Z. Çobanlı)
Fotoğraf No 15: Takkeci İbrahim Ağa Camii çini pano. (G. Öney-Z. Çobanlı)
41

15 ve 1715 numaralı fotoğraflardaki


ve 17 numaralı duvar
fotoğraflardaki çinisi örne
duvar
bezemelerini oluşturan motifler, Klasik Döneme ait
çinisi örneklerinin zemin bezemelerini
ile biroluşturan
araya getirilerek
motifler, kompozisyonu
Klasik Dönemeoluşturmuştu
ait
kompozisyonu ise herileikibir
sazyolu üslubu örnekte
araya degetirilerek
rumi motifinden
16 numaralı
kompozisyonufotoğrafta Osmanlı Saray
oluşturmuştur. Mihrap Seccadesi
açıkladığımız duvar çinilerine
üstü kompozisyonu ise herhem mihrap de
iki örnekte üstü komp
yer alan
rumi rumi kompozisyonları
motifinden oluşmaktadır. 16 hem de zeminde
numaralı
hançer yaprakları, hatai, gonca, penç
fotoğrafta Osmanlı Saray Seccadesi ise motiflerinin z
devam etmesiaçıkladığımız
yukarıda ile saz yoluduvarüslubunu oluşturması
çinilerine hem bakı
örnekler olarak
mihrap üstükarşımıza çıkmaktadır.
kompozisyonlarında yer alan
rumi kompozisyonları hem de zeminde
kıvrılıp dönen hançer yaprakları, hatai,
gonca, penç motiflerinin zemin boyunca
devam etmesi ile saz yolu üslubunu
oluşturması bakımından benzer örnekler
olarak karşımıza çıkmaktadır.

Fotoğraf
Fotoğraf No No
17:17: Topkapı
Topkapı Sarayı,
Sarayı, Harem Dairesi İznik çinileri (M. Özel)
Harem Dairesi İznik çinileri (M. Özel)

Fotoğraf No 19: Kâbe


Fotoğraf No 19:
tasvirli çini (O. Aslanapa)
Kâbe tasvirli çini
(O. Aslanapa)
Fotoğraf No 20:
Fotoğraf NoTopkapı SarayıSarayı
20: Topkapı Valide Sultan
Fotoğraf
FotoğrafNoNo
18:
18:Kâbe tasvirli
Kâbe İznikİznik
tasvirli çini Dairesi Kâbe ve Medine tasvirli çini panolar.
panosu. Victoria and Albert Müzesi. Valide (G.
Sultan Dairesi
Öney-Z. Kâbe ve
Çobanlı)
çini panosu. Victoria
(Sabiha Aker) and Albert
Medine tasvirli çini panolar. (G.
Müzesi. (Sabiha Aker)
Öney-Z. Çobanlı)
tasvirli çini (O. Aslanapa)

Fotoğraf No 20: Topkapı Sarayı Valide Sultan


42 Fotoğraf No 18: Kâbe tasvirli İznik çini Dairesi Kâbe ve Medine tasvirli çini panolar.
panosu. Victoria and Albert Müzesi. (G. Öney-Z. Çobanlı)
(Sabiha Aker)

Fotoğraf No 21:
Fotoğraf 21: tasvirli
NoKâbe Kâbe halı
seccade-Konya Mevlana Müzesi
tasvirli halı seccade-
(S. Bayraktaroğlu)
Fotoğraf No 22: Kâbe
Fotoğraf motifli
No 22: Kâbe seccade- Fotoğraf No 23: Kâbe
Fotoğraf No motifli seccade-
23: Kâbe
Konya Mevlana Müzesi İstanbul TIEM. (Sema Etikan) İstanbul TIEM. (O. Aslanapa)
(S. Bayraktaroğlu) motifli seccade-İstanbul motifli seccade-İstanbul
TIEM. (Sema Etikan) TIEM. (O. Aslanapa)
İslam âlemi için oldukça önemli ikonografik değerlere sahip olan Kâbe, Osmanlı nakkaşları
İslam âlemi
tarafından için oldukça
da bezeme unsuru önemli ikonografik değerlere
olarak kullanılmıştır. Konumuz sahip olan Kâbe,
çerçevesinde Osmanlı
ele almaya çalıştığımız
nakkaşları tarafından
Osmanlı çini da bezeme unsuru
ve halı dokumalarında olarak
da görülen kullanılmıştır.
bu motif, Konumuz
sanatın farklı çerçevesinde
alanlarında etkileşim ve üslup
elebirliğinin
almaya yanı sıra dini inancın
çalıştığımız Osmanlı sanat
çiniüzerindeki etkisine de örnekda
ve halı dokumalarında oluşturmaktadır.
görülen bu motif, sanatın
farklı alanlarında etkileşim ve üslup birliğinin yanı sıra dini inancın sanat üzerindeki
etkisineSanatın
de örnek oluşturmaktadır.
birçok dalında karşımıza çıkan Kâbe tasviri (Bayraktaroğlu, 22; Etikan, 2007: 546), 1610
yılında Kütahya halıcılarına gelen bir Şeyhülislam
Sanatın birçok dalında karşımıza çıkan Kâbe emri ile (Bayraktaroğlu,
tasviri üzerilerine ayak basılmasından dolayı Kâbe
22; Etikan, 2007:
tasvirlerinin halı üzerinde bulunmasının günah olduğu bu sebeple de yapımının yasaklandığı
546), 1610 yılında
bildirilmiştir. Kütahya
Bu nedenle halıcılarına
de bu gelen
tarihten sonra bir Şeyhülislam
halılarda görülmeyen emriKâbe ile üzerilerine
tasviri daha çok ayak
çini üzerinde
basılmasından dolayı Kâbe
görülmektedir (Eken, 2006: 297).tasvirlerinin halı üzerinde bulunmasının günah olduğu bu
sebeple de yapımının yasaklandığı bildirilmiştir. Bu nedenle de bu tarihten sonra halılarda
görülmeyen Kâbe tasviri daha çok çini üzerinde görülmektedir (Eken, 2006: 297).

Fotoğraf No 24: Topkapı Sarayı Sünnet Odası ön cephesinde


Fotoğraf No 24: Topkapı Sarayı Sünnet Odası ön cephesinde bulunan çini pano. (Sabiha Aker)
bulunan çini pano. (Sabiha Aker)
Fotoğraf No 24: Topkapı Sarayı Sünnet Odası ön cephesinde bulunan çini pano. (Sabiha Aker)

43

Fotoğraf No 25: Bulutlu Uşak Halısı- Fotoğraf No 26: Batı Anadolu


Fotoğraf No 25: Bulutlu Uşak Halısı- Fotoğraf No 26: Batı Anadolu
İstanbul-TIEM (O. Aslanapa) Geometrik Halısı. (O. Aslanapa)
İstanbul-TIEM (O. Aslanapa) Geometrik Halısı. (O. Aslanapa)

Türk sanatında XIV. Yüzyılda Herat ekolü minyatürlerinde karşımıza çıkan Anadolu-
Türk sanatında ise Fatih Sultan Mehmet döneminde ortaya çıkmış ve II. Bayezid döneminde
yaygınlaşmıştır (Doğanay, 1999:225-234). XV. asırdan sonra müstesna bir yere sahip olan
Çin’den gelen porselenler üzerinde de yer aldığı için yanlış olarak Çin bulutu adıyla bilinmekte
ve kaynaklarda da aynı şekilde kullanılmaktadır (Doğanay, 1999:225-234). Minyatür, tezhip,
çini, lake, kalem işi, halı gibi bezemenin yapılacağı her alanında sevilerek kullanılan bu motif,
Topkapı Sarayı Sünnet Odasının ön cephesinde yer alan çini örneğinin zemin bölümünde
kompozisyonu meydana getirmektedir. 25 numaralı fotoğrafta yer alan TIEM’de muhafaza
edilen halı dokumanın zemin kısmı bulut motiflerinden meydana gelmektedir. 26 numaralı
fotoğrafta yer alan dokuma ise yanlış olarak Lotto ya da II. Tip Holbein halısı olarak isimlendirilen
fakat tamamen Türk kökenli olup Batı Anadolu Geometrik Halı grubu içerisinde yer alan bu
eserin bordürlerinde bulut motifi ile karşılaşmaktayız. Osmanlı dönem sanat dalları arasındaki
geçişliliğe örnek teşkil eden bulut motifi de bir başka ortak bezeme unsuru olarak kullanılmıştır.
Türk sanatının üslup birliği, her devirde olduğu gibi sanatın en önemi zamanlarını
bünyesinde barındıran Osmanlı döneminde de aynı şekilde karşımıza çıkmaktadır. mimari
eserler, minyatür, tezhip, çini, halı, kilim, resim gibi sosyal hayatın tezyinata bağlı her alanında
gerek motif gerek döneme ait ekoller bakımından merkeze bağlı bir değişim ve gelişim
içerisinde olmanın yanı sıra sanat dalları arasındaki etkileşimde açıkça kendini göstermektedir.
Osmanlı döneminde örnekleri çoğaltılabilecek birçok alanda görülen fakat konumuz
çerçevesinde ele aldığımız Osmanlı dönemi çini-seramik ve halı sanatı örneklerinde
kullanılan ve bu duruma ispat teşkil edecek motif ile üslup benzerlikleri karşımıza
çıkmaktadır. Gerekli görsellerle desteklenmeye çalışılan bu özellikler Türk sanatı ve
tezyinatının köklü geçmişininin yanı sıra sürekli, yenilenebilir olduğunun kanıtıdır.
44

KAYNAKÇA
Aker Sabiha. (2010). Çini Tasarımı. Ankara: Detay Yayıncılık.
Ara Altun. (2007) Osmanlı’da Çini Seramik Öyküsü. İstanbul: Creative Yayıncılık,
İstanbul.
Aslanapa Oktay. (2005). Türk Halı Sanatının Bin Yılı, İstanbul: İnkılâp Kitabevi.
Bayraktaroğlu Suzan, Türk Halılarında Görülen Mimari Tasvirler, Vakıflar Dergisi, (32).
Berkli Yunus. (2011). Türk Sanatında Avrasya Üslubunun Evreleri Avrupa ve İslam
Sanatına Etkileri. Erzurum: Atatürk Üniversitesi Yayınları No: 998.
Birol İnci A. (2009), Klasik Devir Türk Tezyini Sanatlarında Desen Tasarımı Çizim
Tekniği ve Çeşitleri, İstanbul: Kubbealtı Akademisi Kültür ve Sanat Vakfı.
Çokay M. Önder. (2003) Osmanlı Saray Sanatı Ekolünde Sanatçılar ve Halı Üretim,
İslam, San’at, Tarih, Edebiyat ve Musıkisi (İSTEM) Dergisi.
Diyarbekirli Nejat. (1972). Hun Sanatı, Ankara: Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları.
Doğanay Aziz. (1999) Bulut Motifi ve Osmanlı Sanatındaki İlk Örnekleri, Divan, İlmi
Araştırmalar, Ayrıbasım.
Eken Sabih. (2006). Türk Çiniciliğinde Kâbe Tasvirleri. Vakıflar Dergisi. (9).
Etikan Sema. (2007) Seccade Halılarda Kullanılan Bazı Motifler ve Bu Motiflerin İslam
Sanatında Yeri, ICANAS 38, Uluslar arası Asya ve Kuzey Afrika Çalışmaları Kongresi,
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu.
Hillenbrand Robert. (2005) İslam Sanatı ve Mimarlığı, (çev. Çiğdem Kafescioğlu).
İstanbul: Homer Kitabevi ve Yayıncılık.
Öney Gönül-Çobanlı Zehra. (2007). Anadolu’da Türk Devri Çini ve Seramik Sanatı.
İstanbul: T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları.
Özel Mehmet. (1995) Geleneksel Türk Sanatları. İstanbul: T.C. Kültür Bakanlığı.
Tezcan Hülya. (1993). Atlaslar Atlası. İstanbul: Yapı Kredi Koleksiyonları-3.
Yetkin Şerare. (1972). Anadolu’da Türk Çini Sanatı’nın Gelişmesi, İstanbul Üniversitesi
Edebiyat Fskültesi Yayınları No: 1631, İstanbul 1972.
Yetkin Şerare. (1991) Türk Halı Sanatı. Ankara:Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.
45

Sanat Eğitiminde Birey Olma Çabası

H. Aylin Seçkin
aylin.seckin@deu.edu.tr, Dokuz Eylül Üniversitesi İzmir Meslek Yüksekokulu

Giriş
Sanat eğitimi nasıl olmalıdır? sorusu geçmişten günümüze üzerinde en fazla düşünülmüş
konulardan biri olarak görülür. Geçmişe baktığımızda usta-çırak münasebetiyle bir sanat
eğitimini görürken, günümüzde ise, kurulan güzel sanatlar fakülteleriyle usta-çırak
ilişkisinin yerini hoca-öğrenci ilişkisi almıştır. Bu farklılık eğitim alan bir öğrencide ne tür
bir değişikliğe yol açmıştır onu sorgulamalıyız. Eğitim alan öğrenci hocasının üslubunun
devamı niteliğinde mi? Yoksa hocası aracılığla kendi üslubunu yaratan bir sanatçı adayına
dönüştü mü? Bu iki ana soru üzerinde özellikle durulmalı, bireyin kendi üslubunu bulması
için eğitim sistemi nasıl bir yol izlemeli, bu sistem her sanatçı adayını kendine has olmasını
sağlayacak şekilde nasıl biçimlendirilmeli bunun üzerine düşünmeliyiz.
Sanat eğitimi veren okullarda hem ders veren hem de ders alan kişilerin önce kendileriyle
ilgili bilgileri doğru bir şekilde yorumlama gücüne sahip olmaları gerekir ki, birbirlerinden
fayda sağlarken doğru soru ve yaklaşımları gösterebilsinler. Hoca öğrenciye neyi, ne kadar,
ne şekilde, nasıl verebileceğini bilmeli, öğrenci ise; hocasından kendi düşünme sistemini
genişlemesini sağlayacak, tekniğinin ilerlemesi adına neler yapabileceğini ve kendi yolunu
bulma konusunda hocasından faydalanacak bilinçte olmalıdır. Sanat eğitimi veren ve alan
kişilerin unutmaması gereken en önemli kısım hangi tarafta olurlarsa olsunlar ikisinin de
yaşamlarının sonuna dek öğrenci olarak kalmaları gerektiğidir.
Bizim toplumumuzda sanata, sanat eğitimi veren kurumlara, bu eğitimi alan kişilere bakışta
ciddi bir yanılgı vardır. Bu yanılgı sanatın bohem bir yaşantıya sürüklediğidir. Sanatçının
disiplinden uzak, anlık yaşadığı şeklinde yıllardır süre gelen çok büyük bir yanlış anlaşılma söz
konusudur. Sanat eğitimi büyük bir disiplin içinde verilmezse oradan mezun olacak kişilere
sanatçı sıfatının verilmesi mümkün değildir. Sanatçıların dünyasına baktığınızda büyük bir
disiplinle çalıştıklarını görürüz. Picasso’nun Picasso olarak dünya çapında tanındığı dönemde
bile her gün on yedi-on sekiz saat çalıştığını sanat tarihçileri hayatını paylaştıklarında bilhassa
belirtmişlerdir.(Currey, 2014, s.107) Sanat eğitimi veren kurumların bu disiplin içerisinde
eğitim vermeleri şarttır. Bu disiplin olmaz ise, bireyin kendi üslubuna varması çok kolay
değildir. Her şey de olduğu gibi sanat alanında da çok çalışmak esas kuraldır.
Daha başka örnekler vermek gerekirse; Vincent Van Gogh kardeşi Theo’ya yazdığı
mektupta “Bugün yine sabah yediden akşam altıya dek, yemek almak için bir iki adım öteye
gitmek haricinde, yerimden hiç kımıldamadan çalıştım” diye yazmıştır.(Currey, 2014, s.180)
Jackson Pollock yaptığı bir röportaj sırasında gece boyunca çalışmak gibi eski bir alışkanlığı
olduğunu söyler.(Currey,2014,s.204) Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür. Sanat eğitimi
çok büyük bir iç disiplin gerektirir ve sanatçının yaşamının son anına dek sürdürmesi gerekir
ki sanat alanında yeni oluşumlara kapı açılsın.
Sanatta yeni oluşumların gerçekleşebilmesi için sanat eğitimi veren kurumların bu
eğitim sistemindeki bireylere kendi üsluplarını oluştururken nasıl düşünmeleri ya da bireyin
46

düşünme sistemini nasıl geliştirmeleri gerektiğini öğretmeleri gerekmektedir. Öğretmekteki


amaç, bireyin karşılaştığı bir sorunla nasıl başa çıkacağı ve eleştirel bakış açısını kaybetmeden
nasıl çözüme ulaşacağının parametrelerini ifade etmektir. Bu her bireyde farklı olacağı için
kişiye özel bir sistemin üzerinde durmak gerekir. Çünkü her bireyin durumlara, olaylara bakış
açısı, algısı farklıdır. Sanat eğitimi veren fakültelerdeki eğitimcilerin kişiyi gözlemleyerek
her daim birebir bir diyalogla duruma hakim olması gerekir. Bu sayede daha yaratıcı daha
verimli bir eğitime geçmiş oluruz.
İster sanat eğitimi isterse normal bir eğitim sistemi olsun yetiştireceği her bireyi
düşündürtmeye, üretmeye, farklı bir şekilde hayatı görebilmeye, yaratıcılığa sevk etmeye,
kişiliğinin gelişmesine katkıda bulunmaya kendini zorunlu hissetmelidir.
Sanat Eğitiminde Yaratıcı Düşünmeyi Öğretme Nasıl Gerçekleşir!
Sanat eğitiminin en önemli sorunudur. Yaratıcı düşünme öğretilebilir mi yoksa
geliştirilen bir durum mudur? Sanat eğitimi alan bireylere düşünen bireyler olarak
bakmamız gerekir ki, kendilerini ifade edebilsinler. Bu ifade ediş onların nasıl bir yenilik
yapabileceğini algılamamızı sağlayacaktır. Bunun sonucunda sanat eğitimi veren kişi bu
eğitimi alan birey ile arasında bir tasarım dili oluşturmaya başlamış olacaktır. Sanat eğitimi
alan bireyi korkutmadan kendi yolunu bulmasını sağlamamız gerekir. Bu durumu daha
iyi ifade etmek açısından Aziz Nesin’in bir konuşmasını aktarmak isterim. “ İnsan doğası
gereği, yani insan olduğu için, korku korkmaktan kurtulmak ister. Korkudan korkuya karşı
en kolaycı savunma yöntemi de, o korkuyu yaratan egemen güçlerle uyum sağlamaktır,
otoriteye boyun eğmektir, tabulara baş eğmektir ve baskıcı güçlerle özdeşleşmektir. Böylece
insanlar kendileri hiç ayrımsamadan teslim alınmış, köleleştirilmiş, aptallaştırılmıştır olurlar.
İşte bugünkü eğitim ve öğretim yöntemleriyle okullarda ve üniversitelerde yapılmak istenen
budur.” (İpşiroğlu, 2015, s.92) Sanat eğitiminde bu korku kültürünün hiç olmaması gerekir.
Bu korku kültüründe birey kendine ait ne bir teknik, ne bir estetik anlayış ne de bir üslup
gerçekleştirebilir, sadece hocasının yarattığı ekolün taklitçisi olmaktan ileri gidemez.
Korku düşünmeyi engeller, düşünme engellenince yaratıcılık ortadan kalkar, yaratıcılık
ortadan kalkınca birey olma durumu ortadan kalkar ve böyle bir süreçte eğitimden hele ki
sanat eğitiminden bahsetmemiz mümkün değildir. Yaratıcı düşüncenin sanat eğitimi veren
yerlerde olmasını istiyorsak hocanın beğenisine göre, hocanın isteğine göre, hocanın not
verme kriterlerine göre anlayışları yeniden değerlendirmek durumundayız. Hocanın eleştirel
bakış açısı kendi duygu durumuna göre değil, sanat eğitimi alan bireyin gelişimi üzerine
olmalıdır. Yani, bireye kendisini bulması adına geliştirdiği sorularla onun kendi kendine
soru sormasını sağlayarak kendi yolunda yürümesini gerçekleştirmelidir. Sanat eğitimi alan
bireye, kendi sınırlarını, neler yapabileceğini, hangi konularda daha iyi ilerleyebileceğini
gösteren bir sanat eğitimi verilmelidir. Korkunun ve egonun ön planda değil, karşısındaki
bireyin yapabileceklerini görüp onu destekleyen daha ileri gitmesinde aracı olabilecek, her
daim öğrenci olunan bir sistemle bizler daha yaratıcı bireyler yetiştirebiliriz.
Yaratıcı düşüncenin gelişimi için, “ Bilgiyi öyle aktarmalıyız ki, eğitişim öyle yürütülmelidir ki,
eğitişimciler (öğrenciler, öğretmenler, uzmanlar) yaşama sevinci duymalıdırlar yaptıklarından.
Geçmiş yeniden gözden geçirilip, gelecekle olan bağı kurulmalıdır. İnsan zenginleşmeli,
yılgınlığını, karamsarlığını atmalı, bilginin çoşkusunu yaşamalıdır.” (İnam, 2009, s.8) Sanat
eğitiminde bu çoşku olmalı ki eğitim alan bireyler yaratmaya, üretmeye devam etsinler. Bu
çoşku yaratıma yansıyınca sanat eğitiminde mutlaka olması gereken kısma iletişim kurma
47

kısmına gelinir. “Kendini anlatmayı, başkalarını dinlemeyi, söyleşmeyi bilen, eleştiri cesaretine
sahip, aldığı eleştirilerle kızgınlığa, yılgınlığa kapılmayan, salt konuşmanın, dinlemenin tadını
almış, birbirini bir araç gibi kullanmayan, anlamaya, anlatmaya, anlaşmaya yetkin insanların
oluşturduğu toplumun kurulmasını sağlayan bir eğitim düzeni.”(İnam, 2009, s.8-9) Böyle bir
sanat eğitimi gerçekleştiğinde toplumun her kesimindeki insana ulaşmak onların sanat ve
estetik değerlerini geliştirmede, ilerletmede yön belirleyici olacaktır.
Yaratıcı düşünmeyi her zaman geliştiren ve diri tutan unsurlardan birisi de mizahtır.
Mizah yönümüzün gelişmesi bizim sorgulayıcı yanımızın da gelişmesini sağlayacaktır.
Mizah eleştirir, eleştirdiğimiz durum bizi rahatsız eden bir olayı sorgulamamızı sağlar, her
sorguladığımız durumda bizi yaratıcı bir çözüme ulaştıracaktır.
“Mizah belli bir tavır ile yürütülürse, yaratıcı insanın yaratıcı olarak yaşamak isteyen,
yaratmanın coşkusuyla ya da acısıyla hayatını anlamlandırabilen genç yaratıcı adayların
soluduğu yaratma atmosferinin renkli bir bileşeni oluverir. Yaratıcılığa can katacak, yaratıcılığı
diri tutacak, yaratıcıya yaşama sevinci verecek, yaratıcının gözünü açıp kulağını daha duyarlı
duruma getirecek, anlayışını, anlatımını keskinleştirecek bir gizilgüç olabilir.”(İnam, 2009, s.75)
Çünkü yaratım bir problemle başlar. Bu problemin çözüm sürecinde fikirlerin uçuşması
için mizah bize yol gösterecektir. Farklı açılardan bakabilmeyi, en önemlisi görebilmemizi
sağlayarak çözüme ulaştıran araçlardan en önemlisidir. Farklı olmayı ve kalmayı bize en
iyi mizah öğretir.
Sanatın ve Sanatçının İşlevi
Yaratıcı düşünme sistemi bireyde kendine ait görme biçiminin gelişmesini sağlayan
en önemli adımdır. Kendine ait görme biçiminin içinde ise, sanatçı olma yolunda yürüyen
bireyin kendine ait tekniği, renk anlayışı, estetik değerleri, kompozisyon anlayışı yani
üslubunu kapsar. Bu noktada sanat eğitimi veren eğitimcilerin Yunan asıllı İtalyan ressam
İannis Kounellis’in bir söyleşide söyledikleri üzerine düşünmesi gerekiyor. Kounellis şöyle
diyor; “ Hakiki sanatçıda aradığı iki temel koşul birincisi kendine ait bir görme biçimi
geliştirme. İkincisi hep yeni dünyalar arama yolunda çaba harcanması.”(Cemal, 2000,
s.59) Yeni dünyalar arama çabası sanatçının yarattığı eserle insanlara bir şey anlatma, yön
gösterme, bilgilendirme, düşündürme isteğidir. Sanatçı, toplumla eseri aracılığla iletişim
kurar, ortaya çıkardığı bu yaratımla topluma dert edindiği bir meseleyi paylaşmak ister.
Amacının farklı bir bakış açısı geliştirip, toplumun düşünme seviyesini daha da yukarı
çekme isteği olduğunu görürüz.
“Sanatçı, kendince yeni, yani olması gereken bir dünyanın arayışına çıkarken, çıkış
noktası olarak elbette ki var olan, içinde yaşadığı dünyayı alacaktır. Çünkü en geniş anlamda
o dünya ile bir meselesi bir sorunu vardır. Dolayısıyla, kendi sanatının düzleminde ya o
soruna ilişkin çözüm önerilerinde bulunur ya da yine sanatının diliyle, sorunu başkaları için
de belirgin, algılanabilir kılar.”(Cemal, 2000, s.59-60) Sanatın işlevi aynı zaman da sanat
eğitimi veren kurumlarında tabii, bu eğitimi alan insanlara vermeleri gereken en önemli
husus, sanatın yaşamı sürekli değiştirmesindeki katkısını anlatmaktır.
Van Gogh’un dediği gibi “Dünya tamamlanmamış bir taslaktır.” Bu yüzden sanat eğitimi
veren kişiler şunu hiç unutmamalı, aynı zamanda da unutturmamalıdır ki; sanatçı her şeyi
olduğu gibi kabul eden değil, hep bir durumu problem haline getirip üzerinde düşünen,
tartışan kişidir. Hep bir durumu, olguyu tamamlamak üzerine eserler verip, toplumun
48

bilinç düzeyini yükseltmeyi amaçlar. Sanat toplumsal yaşamın ayrılmaz bir parçasıdır.
Sanat “ Sanat eyleminin, insan çalışmasının tümüyle, insanın dünyada bulunuşuyla ilgili
bir çalışma türü olduğunu çıkarabiliriz. İnsanın doğayla savaşında, onun ele geçirilişinde
diğer eylemleriyle birlikte bir çekirdek halinde başlayıp gittikçe gelişerek, açılarak, insan
yeteneklerinin gelişmesiyle daha derinleşerek, daha bir incelik kazanarak bugüne kadar
gelmiş bir çalışma.”(Doğan,2003, s.151) Bu şekilde alınan eğitimle önce bireyin dünyası
değişecek, sonra toplumun dünyasının ilerlemesi durdurulamaz hale getirilmiş olacaktır.
“Sanatın işlevi, amacı, estetik bir zevk mi vermektir? Eğitmek midir? Aydınlatmak
mıdır? Bilgi vermek midir? Coşturmak mıdır? Tek yanlı, kısır açıklamalarla uğraşmak niye?
Teker teker hiçbiri, bütün olarak ve daha da fazlasıyla hepsi.”(Doğan,2003, s.152) Sanat
eğitimi veren bütün kurumların burada yazılmış her şey üzerinde düşünüp, tartışıp hepsini
bir bütün halinde her bir bireyin algısına göre düzenleyip, sunması gerekir. Bu yazılan her
bir kavram sanat eğitimi alan bireylerde kendini anlama yoluna sokacağı için bireysel üsluba
doğru yol almasını sağlayacaktır. “Sanat kendini tanımayı güçlendirir ve çıkan sonucu
başkalarına aktarmanın harika bir yoludur. Sanat, kendimizi anlamamıza yardım edebildiği
ve kim olduğumuzu başkalarına iletebildiği içindir.”(Botton ve Armstrong, 2013, s.47-48)
Bu cümleden yola çıkarak, sanat eğitimi yalnız bu konuda meyil gösterenlere değil, alanı ne
olursa olsun her fakültede ders olarak okutulması gerektiğine inanıyorum. Her şey insanın
kendini tanıması ile başladığı için toplumların daha ileri bir seviyeye gelmeleri açısından
okul çağına başladığımız ilk yıllardan itibaren hayatımızın için de olmalıdır.
Sanatçı Yaratımına Geçiş
Güzel sanatlarda verilen eğitim bizi nasıl öznel kılar? Kendimize özgü duyarlılığımızı
yaratacağımız esere nasıl yansıtmalıyız? Bu soruların yanıtlarının temelinde en önemli kısım
sanatçının duyarlılığıdır. Bu duyarlılık nedir? Sanatçının içsel dünyasıdır. “Canetti’ye göre,
içlerinde herhangi bir dünya taşımayanların, başka bir deyişle yaşadıkları dünyayı benim
dünyam diye sahiplenip iç dünyalarında yeniden üretememiş olanların böyle bir duyarlılığı
anlayabilmeleri olanaksızdır.”(Cemal, 2000, s.39) Sanatçı iç dünyasında yaşadığı yaratımı
eserinde maddesel hale getirene kadar bu duyarlılığa sahip çıkan kişidir.
Bu yüzdendir ki; “Günümüz uygar toplumlarında sanattan anlama eğitiminin artık
ilkokul çağından başlatılmasının en önemli nedenlerinden biri de, yarının yetişkinlerine çocuk
yaşlarından başlayarak içlerinde kendi dünyalarını yaratabilmelerinin yolunu göstermek değil
mi?”(Cemal, 2000, s.40) Herkesi sanat dünyasının içine almamız gerekir. Bunun nedeni ise,
daha duyarlı insanlar, bu insanların yarattığı daha duyarlı toplumlar oluşturabilmektir.
“Sanatın öğrencilerine sınırsız tartışma hakkını tanımaktan korkmayalım. Tartışmalar
sırasında onların yanlışlara sapmaları karşısında da ne şaşıralım, ne de öfkeye kapılalım.
Şunu unutmayalım ki, eğitim sürecinde yanlışlarını yüksek sesle dile getirme olanağından
yoksun bırakılacak sanatçı adayından ileride büyük bir olasılıkla ancak yanlışlarını
kendinden bile gizleyen, dahası belki de sürekli yanılmazlık yanılması içerisinde yaşayan
bir sanatçı çıkacaktır.”(Cemal, 2000, s.129) Sanat eğitimi veren kurumların bu kurumlarda
görev alan eğitimcilerin kendi sanatsal üslubunu bulmaya çalışan bireyleri bonzai ağacına
benzetmemeleri gerekir. Sanat eğitimi kişinin kendisini bulmasına aracılık etmeleri ve onun
her türlü gelişimi için destek vermek üzerine kurulmalıdır.
49

Sonuç
Sanat eğitimi veren her kurum bireyin kendi içindeki kişisel yolculuğuna göre bir
sistem kurmalıdır. Genel ve teknik bilgiler verildikten sonra sanat eğitimi için başvurmuş
her bir bireyin iç dünyası ona eğitim verecek olan kişilerin gözlem gücüyle keşfedilmeli, bu
keşifle her birey için ayrı çalışmalar, sorular geliştirilerek onun yaratıcı üslubuna ulaşması
sağlanmalıdır.
Uygulanacak bu sistem kolay bir yöntem değildir. Bunun için eğitim veren her kişinin
önce kendisinin en büyük öğrenci olduğunu kabul etmesi gerekir. Bu öğrencilik yaşamı
boyunca sürmeli ki eğitim alacak kişinin dünyasına girebilsin ve onu yönlendirebilsin.
Diğer bir husus ise şudur; Eğitim almaya gelen kişide temelde nasıl bir eğitim süreci içine
gireceğini bilerek gelmelidir. Bu bireysel yöntem uygulanmadığı sürece mezun olacak
kişilerin kendilerine sanatçı sıfatı demesi doğru olmayacaktır. Sadece tasarım eğitimi alıp,
mezun olan kişiler olabilirler.
Karşılıklı iletişim içinde gelişecek olan bu sistem monolog tavrı reddeder. Diyalog
sistemi aracılığıyla kendi yolunu bulmayı hedefleyip, yaşam boyunca alacağı eğitiminin
sadece başını bitirdiğini bilerek yoluna devam etmelidir.

Kaynakça
Armstrong, J.(2013).ve Botton, A. Terapi Olarak Sanat. İstanbul: Everest Yayınları.
Cemal, A.(2000). Sanat Üzerine Denemeler. İstanbul: Can Yayınları.
Currey, M.(2014). Günlük Ritüeller. İstanbul: Berdan Matbaacılık.
Doğan, H.M.(2003). Estetik. İzmir: Dokuz Eylül Yayıncılık.
İnam, A.(2009). Dünya Gönülden Gönüle. Ankara: Odtü Yayıncılık.
İpşiroğlu, Z.(2015). Düşünmeyi Öğrenme ve Öğretme. İstanbul: Say Yayıncılık.
50
51

Diyarbakır Camii ve Surlarında Yer Alan Motiflerin İkonografik


Açıdan Değerlendirilmesi ve Grafik Tasarıma Yorumlanması

Feyza AKÇELİK
Doç. Dr. Yunus BERKLİ

Doğu ve Batıyı birleştiren bir noktada, Dicle vadisine hakim bir tepe üzerine inşa edilmiş
Diyarbakır şehri, kara iklimine sahip olmasına rağmen, stratejik bir merkez ve bunun yanı
sıra önemli bir ticaret şehriydi. Oldukça verimli topraklara sahip olan şehir, aynı zamanda
çevresini bir set halinde kuşatan surlar vasıtasıyla gayet iyi koruyordu. Diyarbakır şehrini bir
baştan bir başa çevreleyen surlar, şehre oldukça değişik ve olağanüstü bir çehre veriyordu.
Ayrıca Diyarbakır şehrinin en çarpıcı özelliği kuşkusuz bu karataş şehrin arkeolojik zenginliği
ile birlikte, doğal korunmadan yoksun bulunan şehre geçmiş dönemlerde stratejik değer
kazandırmış ve aynı zamanda şehrin karakterini oluşturan surlar hakkında bazı bilgiler
verilmiştir(Yılmazçelik,2014). Geçmiş dönemlerde Diyarbakır şehrine uzaktan yaklaşan
birinin ilk gördüğü şey, Diyarbakır surları idi. Dolayısıyla şehri ziyaret eden seyyahlar,
Diyarbakır hakkında verdikleri bilgilere, burayı anlatarak başlamışlardır.’’…kent yekpare
bir kayalığın üzerine kurulmuştur. Çevresinde karataş’tan bir kale duvarı yapılmıştır. Amid
şehrinin kalesine benzer bir kale ne gördüm, nede başka bir yerde bunun gibi gördüm
diyeni duydum..’’ (Nasır-ı Hüsrev, Sefer-name).
1-Ulu Camii
Diyarbakır Ulu Camii, Müslümanlar adına ’İyaz b. Ganm’ın (Yinanç ,1997) ordusunun
solunu kumanda eden Halid b. Velid’in şehri almasından sonra, fethin nişanesi olarak
Mar Toma kilisesinin bir kısmının (Sözen,1971). camiye tahvil edilerek Müslümanlar
için ibadetğah haline getirildiği bilinmektedir. Ancak camiinin bugünkü durumunun
yapı olarak, kilise ile bir alakası kalmamıştır. Bu durumu camii duvarlarındaki kitabeler
ile yapının halihazırdaki vaziyeti açıkça ortaya koymaktadır. Diyarbakır Ulu Cami’nin
tarihte ve bilhassa Osmanlılar döneminde şehrin en önemli ilim ve kültür merkezi olduğu
anlaşılmaktadır(Erpolat,2013). Birçok değişikliği büyütmeleri ve restorasyonları kapsayan
Diyarbakır Ulu Camisi, yaklaşık olarak 7. Yüzyıla tarihlenir(Yıldırım,2013). Avlu revakları
üzerinde yer alan bitki ve geometrik süslemeleri ile taç kapısının iki yanında figürlü
süslemeler Türk-İslam sanatının önemli verileri olarak kabul edilmektedir. Caminin çeşitli
yerlerinde Büyük Selçuklu hükümdarı Melikşah, İnal ve Nisanoğulları, Anadolu Selçuklu
Hükümdarı Gıyaseddin Keyhüsrev, Artuklular, Akkoyunlular Hükümdarı Uzun Hasan ve
Osmanlı padişahlarından birçoğuna ait kitabe yer almaktadır(Gezi Rehberi,2013).
Artuklu Dönemi’ne mal edilen ancak kitabesinde Büyük Selçuklu hükümdarı Melikşah
tarafından 1091-92 yılında yaptırılan Diyarbakır Ulu Camii, Orta Asya üslup özelliklerini
bünyesinde barındırması ile dikkat çeker. B. Selçuklu geleneğindeki çiçekli kufi kitabesi,
kademeli sivri kemerleri, cephede derinlik oluşturmak ve yüzeyin masifliğini gidermek için
yerleştirilen devşirme sütunları ve en önemlisi Avrasya mücadele üslubunun yer aldığı figürlü
süslemeleri ile Orta Asya Türk sanatının bütün üslup özellikleri, bir yumağın çözülmesi gibi
bu camide ortaya çıkar. Diyarbakır Ulu cami doğu kısmındaki avlu giriş kısmındaki kemerin
52

iki yanına simetrik şekilde yerleştirilen iki Aslan boğa figürü, Avrasya mücadele üslubunun
Anadolu’daki en iyi örneklerinden birisidir. Hayvanların üzerindeki hareket motifleri,
ayakların hareket ediyormuş gibi kıvrık verilmesi, kuyruğun hakimiyet ve güç sembolü
olarak yukarı doğru ve kıvrık şekilde işlenmesi, Hun kurganlarında karşılaştığımız grifon
sığın mücadele sahnelerinin bütün özelliklerini aksettirmektedir (Berkli, 2011).

Resim1-Diyarbakır Ulu Camii avlu giriş kısmında yer alan aslan boğa mücadelesi
Resim1-Diyarbakır ResimUlu Camii
1-a Aslan boğa avlu girişİllüstrasyon
mücadelesi kısmında yer alan aslan boğa
(F. Akçelik)

mücadelesi
Aslan figürü, geçmiş medeniyetlerde olduğu gibi Türk İslam medeniyetinde de koruyucu,
kudret ve hakimiyet sembolü olarak kullanılmasının kökeni, Orta Asya eski Türk uygarlığına
Resim
kadar1-a
gider.Aslan boğa mücadelesi
İslami dönemde İllüstrasyon
de Aslanın simgesel (F. Akçelik)
manada önemini koruduğu görülmektedir.
Din adına hizmet eden ve dini korumak için mücadele eden kişiler için kullanılan ‘’Allah’ın
Aslan
Aslanı’’ figürü,
deyimi, geçmiş medeniyetlerde
erken dönemlerden olduğuHz.gibi
itibaren Müslümanlar arasında Ali içinTürk İslam
kullanılan bir
medeniyetinde deisekoruyucu,
sıfat olmuştur. Boğa kudret veve hakimiyet
eski Anadolu uygarlıklarında sembolüTanrılara
Antik Yunan mitolojisinde olarak
sunulan en önemli adak kurbandır. Bilhassa Yunan mitolojisinde baş tanrı olan Zeus için adak
kullanılmasının kökeni, Orta Asya eski Türk uygarlığına kadar gider.
hayvanı olarak adanan boğa, aynı zamanda güç ve kuvveti sembolize etmektedir. Anadolu’da
İslami
İslamidönemde
dönem Türk de Aslanın
eserlerinde görülensimgesel
aslan-boğa manada önemini
mücadelesinin ifade ettiğikoruduğu
sembolik
görülmektedir. Din adına hizmet eden ve dini korumak için mücadele
anlamda, İslam Dini ve bu dinin yayılması için mücadele edenlere–ki Türkleri diğer dinlerin
mücadelesine özellikle bir gönderme Ulu Camii girişindeki aslan-boğa mücadelesinde de
edenhakimiyetin
kişilerve koruyuculuğun
için kullanılan ‘’Allah’ın
tamamlandığı Aslanı’’ deyimi, erken
vurgulanmaktadır(Berkli,2011).
dönemlerden
2- Diyarbakıritibaren
Surları veMüslümanlar
Tarihi arasında Hz. Ali için kullanılan bir
sıfat olmuştur.
Diyarbekir’i Boğa ise eski
ziyaret eden bütün Anadolu uygarlıklarında
seyyahların ilk ve Antik
dikkatini çeken özellik, şüphesizYunan
şehri
mitolojisinde Tanrılara sunulan en önemli adak kurbandır. Bilhassa
tamamıyla kuşatan muazzam surlardır. Kara bazalt taşından yapılmış olan bu surlar
doğrudan doğuya Dicle Vadisinin dik yamaçları üzerinde yükselmekte ve Güneybatıda ise
Yunan
zeminimitolojisinde
hafifçe yaran bir selbaş tanrı
yatağına hakimolan Zeus olup
bulunmakta içindiğer
adak hayvanı
taraflarda arazinin olarak
meyli
adanan boğa, aynı zamanda güç ve kuvveti sembolize etmektedir.
pek hafif bir şekilde dışarıya, güneye, batıya ve kuzeye uzanmaktadır. Surların uzunluğu 5
km’yi bulur (Sarıbıyık,2009). Esas duvarın kalınlığı 3-5 metre sur üzerindeki devriye yolunun
Anadolu’da İslami dönem Türk eserlerinde görülen aslan-boğa
yüksekliği 8-12 metre olup bu yol dışarıya doğru 70 cm kalınlığında mazgal duvarlarıyla
mücadelesinin
korunmuştur. Dış ifade ettiği
Kalenin sembolik
dört yöne anlamda,
açılan kapıları İslamkuzeyde
vardır. Bunlar, Dini Dağve kapı
bu veya
dinin
yayılması için mücadele edenlere–ki Türkleri diğer dinlerin
mücadelesine özellikle bir gönderme Ulu Camii girişindeki aslan-boğa
çoğunlukla değirmi birkaç tanesi çok köşeli, Benusen ve Dicle
vadisine bakan bölümlerde ise genellikle dört köşedir. Dış53 Kale
kapılarının yanında bulunanlar daha büyüktü. Ayrıca Güney-Batı’da
surun dirsek
Harput kapısı, yerlerine
batıda tekabül
Urfa veya Rum Kapısı,etmek
güneyde üzere sonradan
Mardin Kapı yaptırılmış
veya Tell Kapısı olarak üç
bilinmektedir. Surlar, genel görünümü ile bir kalkan balığını andırır. Surların üzerinde türlü
büyük
boylarda takviye
çok köşeli, burcu
müstakil(Ulu Beden,
ve müdevver Yedi
82 burç Kardeş ve Keçi burcu) vardı.
bulunmaktadır(Sarıbıyık,2009).Burçlar
Burçlara çıkmak
çoğunlukla değirmi birkaç için kapı
tanesi çok köşeli,yanlarında
Benusen ve Diclesağlı
vadisinesollu merdivenler
bakan bölümlerde
ise genellikle dört köşedir. Dış Kale kapılarının yanında bulunanlar daha büyüktü. Ayrıca
bulunmaktaydı(Sarıbıyık,2009).
Güney-Batı’da surun dirsek yerlerine tekabül etmek üzere sonradan yaptırılmış üç büyük
takviye burcu (Ulu Beden, Yedi Kardeş ve Keçi burcu) vardı. Burçlara çıkmak için kapı
yanlarında sağlı sollu merdivenler bulunmaktaydı(Sarıbıyık,2009).

Evli Beden Burcu şehri kuşatan surların güney bastısında yer


alır. Yapı Artuklu Hükümdarı Melik Salih adına 1208 yılında çizmiş
olduğu plan üzerine, Mimar Caferoğlu İbrahim tarafından yapılmıştır.
Resim-2 Evli Beden Burcunda yer alan çeşitli figürler
Hakimiyet sembolü çift başlı kartal, olağanüstü kuvveti sembolize
Resim 2-a Evli Beden Burcu İllüstrasyon (F. Akçelik)
Resim-2
eden Evli
kanatlı Beden
aslan,Burcunda yer alan çeşitli
sfensk kabartmaları, burcu figürler
adeta bir kuşak gibi
Evli Beden Burcu
baştanbaşa şehri kuşatan surların güney bastısında yer alır. Yapı Artukluile
Hükümdarı
Resim 2-a Evli saranBedenkitabesi ve mukarnaslı
Burcu İllüstrasyon (F. bezemeleri
Akçelik)
Melik Salih adına 1208 yılında çizmiş olduğu plan üzerine, Mimar Caferoğlu İbrahim
dikkat
çeker(Gezi Rehberi,2013). Evli beden Burcu’ndaki aslan figürleri,
tarafından yapılmıştır. Hakimiyet sembolü çift başlı kartal, olağanüstü kuvveti sembolize
eden insan yüzlü
kanatlı aslan, olup kuyrukları
sfensk kabartmaları, isekuşakejder
burcu adeta bir başı saran
gibi baştanbaşa biçiminde
kitabesi
ve mukarnaslı bezemeleri ile dikkat çeker(Gezi Rehberi,2013). Evli beden Burcu’ndaki aslan
figürleri, insan yüzlü olup kuyrukları ise ejder başı biçiminde işlenmiştir(Berkli,2011).

işlenmiştir(Berkli,2011).
Resim-3 Yedi-Kardeş Burcu
Resim 3-a Yedi-Kardeş Burcu İllüstrasyon (F. Akçelik)
Resim-3 Yedi-Kardeş Burcu
Resim 3-a Yedi-Kardeş Burcu İllüstrasyon (F. Akçelik)
54

Yedikardeş Burcu’nda yuvarlak kemerli bir pano altında Selçuklu simgesi olan çift başlı
kartal figürü yer almaktadır. Kartalın kuyruğu kıvrık dal üslubuna uygun olarak yumuşak
bir kavisle yukarı doğru uçları yuvarlak bir yumru yapılarak kıvrılıp, kartalın ayaklarına
birleşmiştir. Hemen altta yine simetrik bir biçimde yerleştirilen ve hareket eder tarzda
verilen birer aslan figürü yer almaktadır. Aslanların yer aldığı panonun içerisinde Kuran’dan
ayetlerle zenginleştirilen kitabe bulunur.
Mardin kapı süslemelerinde yer alan kanatlı grifonlar ve sekiz kollu yıldız etrafında aynı
dünyaya
yöne yani hayvanlar,
giden boynuzlu ruhlar üslubun
alemine götüren,
ilgi çekici bir figür
süslemeleridir. olarak
Eğerli binicisiz çok
ve hareket eski
eder tarzda işlenen iki at fiğürü ile beraber, geyik, insan ve aslan figürlerinin yer aldığı bir
çağlardan
diğer burç, Nur beri Türk sanatında
Burcu’dur. kullanılmıştır(Berkli,2011).
Özellikle mezar taşlarında yoğun olarak kullanılan binicisiz
eğerli at figürleri, ölenin ruhunu öteki dünyaya yani ruhlar alemine götüren, bir figür olarak
çok eski çağlardan beri Türk sanatında kullanılmıştır(Berkli,2011).

Resim 4- Nur Burcu üzerinde


Resim 4- Nur Burcu üzerinde yer alan eğerli binicisiz at ve aslan figürleri
yer alan eğerli binicisiz at ve aslan figürleri
Resim 4- Nur Burcu İllüstrasyon (F. Akçelik)
Resim 4- Nur Burcu İllüstrasyon (F. Akçelik)
Tam koşum takımlı ve hareket eder tarzda işlenen atların eğer kısmına bazen bir çizme,
gül veya lale motifi işlenerek ruhun sembolik ifadesi verilmeye çalışılmış, böylece ölenin ruhlar
Tam koşum takımlı ve hareket eder tarzda işlenen atların eğer
alemine yolculuğunun sembolik anlatımı, izleyici üzerinde daha da etkileyici bir hal almıştır.
kısmına bazen çeşitli
Diyarbakır Kalesinde bir kuşçizme,
figürleri,gül veyaanalale
burçların motifideğişik
yüzeylerinde işlenerek
biçimlerderuhun
sembolik ifadesi
işlenmiştir. Çift verilmeye
başlı kartal figürlerinin çalışılmış, böylece
kanatları açık, başlar ölenin
sağa sola dönükruhlar alemine
vaziyettedir.
Böylece doğunun batının hakimi olarak Selçuklu hükümdarı bilhassa vurgulanır(Berkli,2011).
yolculuğunun
Sonuç
sembolik anlatımı, izleyici üzerinde daha da etkileyici
birDiyarbakır
hal almıştır. Diyarbakır Kalesinde çeşitli kuş figürleri, burçların
Camii ve Surlarında yer alan figürler sanatın ulaştığı zirve ve estetik anlayışın
ana
izlerini,yüzeylerinde değişik
yeni kuşaklara taşıması biçimlerde
ve sunması işlenmiştir.
ile Türk İslam sanatının, köklü,Çift başlı vekartal
yenilenebilir
figürlerinin kanatları açık, başlar sağa sola dönük vaziyettedir.
sürekliliğini göstermesi açısından önemlidir. Ulu Camii İslam Kültür kimliğini kazanmada
ve sürdürmede Orta Çağ ve Osmanlıya en önemli gösterge olmuştur. Diyarbakır Surları
Böylece
uzunluk olarakdoğunun
Çin Seddibatının hakimi
ve İstanbul olarak
Surlarından sonraSelçuklu hükümdarı
gelmekle birlikte bilhassa
kale büyüklük
vurgulanır(Berkli,2011).
olarak birincidir. Gabriel’in dediği gibi: ‘’Diyarbakır Surları tek başına bir kitabeler müzesi
sayılabilir’’. Surlarda yer alan kitabeler ve figürler çeşitli medeniyetin izlerini taşıma
Sonuç
bakımından eşsizdir. Burçlarda bulunan figürlerin grafik tasarıma uyarlanabilir olması da
yine sanatın köklü ve sürekliliğini göstermektedir.
Diyarbakır Camii ve Surlarında yer alan figürler sanatın ulaştığı
zirve ve estetik anlayışın izlerini, yeni kuşaklara taşıması ve sunması
ile Türk İslam sanatının, köklü, yenilenebilir ve sürekliliğini
55

Kaynakça
Sözen,Metin.(1971).‘’Diyarbakır’da Türk Mimarisi’’. İstanbul: Diyarbakır Tanıtma ve
Turizm Derneği Yayını.
Yinanç, Mükrimin Halil.( 1997). ‘’Diyarbakır’’, İslam Ansiklopedisi, c.3. Eskişehir: Milli
Eğitim Yayınları.
Erpolat, M Salih.(2013). ‘’Diyarbakır’’, Diyarbakır Ulu Camii’nin Manevi Önemi.
Diyarbakır: Diyarbakır Valiliği Kültür Sanat Yayınları:1.
Yıldırım, Mücahit.(2013). ‘’Diyarbakır’’, Diyarbakır Camileri ve Mimar Sinan Ekolü.
Diyarbakır: Diyarbakır Valiliği Kültür Sanat Yayınları:1.
Gezi Rehberi.( 2013). ‘’Anadolu’nun Kalbi Diyarbakır’’ Diyarbakır: Diyarbakır Valiliği
Yayınevi.
Berkli, Yunus.(2011). Türk Sanatında Avrasya Üslubunun Evreleri ve İslam Sanatına
Etkileri. Erzurum: Atatürk Üniversitesi Yayınları No: 998.
Sarıbıyık, Mustafa. (2013). ‘’Diyarbakır’’, Diyarbakır Surları ve Tarihi, Diyarbakır:
Diyarbakır Valiliği Kültür Sanat Yayınları:1.
Husrev, Nâsır-ı.(1967). Sefername, (çev. Abdülvehap Tarzi). İstanbul: MEB. Yayınları.
56
57

Çizgi Filmlerdeki Şarkıların Değerler Eğitimine Katkısı


Yönünden Değerlendirilmesi: Pepee Örneği

Seda MİNTAŞ
Uludağ Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü

Dr. Öğr. Üyesi Gülnihal GÜL


Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi GSE Bölümü Müzik Eğitimi ABD

1.Giriş
İnsanların duygu, düşünce ve inançlarına etki eden, tutum ve davranışlarının değişebilmesine
sebep olan kitle iletişim araçları yaşamımızın ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir (Aydın, 2018,
s. 1; Koçak, 2001, s. 1). Söz konusu bu kitle iletişim araçlarından biri olan televizyon; kolay
ulaşılabilmesi ve maliyetinin az olması gibi özelliklerinden dolayı daha fazla tercih edilmekte ve
insanların bilgi edinmesinde büyük kolaylıklar sağlamaktadır (Altınkılıç & Özkan, 2014, s. 187;
Aydın, 2018, s. 1; Koçak, 2001, s. 1). Bireylere birçok konu ve olayla ilgili bilgi vererek onların
gündemlerini bu konular çerçevesinde belirlemelerine neden olabilen televizyon, hem görsel
hem de işitsel duyulara hitap ederek onların hayatını önemli ölçüde etkilemektedir (Akkuş,
Yılmazer, Şahinöz, & Sucaklı, 2015, s. 351; Şeker & Balcı, 2013, s. 245). Bu kapsamda çocukların
öğrenme sürecinde etkili olan ve onların diğer aktivitelere göre daha fazla zaman ayırdıkları
televizyon, adeta görsel bir oyuncak olmuş ve çocukların elektronik bakıcısı haline gelmiştir
(Akbulut, 2001, s. 363; Aydın, 2018, s. 17; Çelebi, 2014, s. 98).
Televizyon kanallarının sayısal olarak çoğalması ve yetişkinlere yönelik kanallar dışında
çocuklara yönelik kanalların da ortaya çıkmasıyla birlikte çocuklar günün her saatinde
ulaşılabilir hale gelen programlarla televizyon karşısında daha fazla zaman geçirmeye
başlamışlardır (Aşılıoğlu, 2018, s. 88; Özçağlayan, 2000, s. 41). Yapılan araştırmalar
çocukların televizyonda özellikle çizgi filmleri izlemeyi tercih ettiklerini göstermektedir
(Akkuş ve diğerleri, 2015, s. 355).
Görsel ve işitsel duyulara hitap eden çizgi filmler özellikle okul öncesi dönemde
çocukların hayatını büyük ölçüde etkilemektedir (Uzuner Yurt & Aktaş, 2017, s. 334).
Dünyaya geldikleri andan itibaren yakın çevresi ve ailesini taklit edip onları kendilerine rol
model olarak alan çocuklar çizgi film karakterlerini de kendilerine rol model olarak almakta
ve bu programlardaki karakterlerle sunulan bilgileri daha kolay ve eğlenceli bir şekilde
öğrenebilmektedirler (Aydın, 2018, s. 23; Yorulmaz, 2013, s. 129).
Çizgi filmlerin çocukların hayatını etkilemesi çizgi filmlerde işlenen konuların,
karakterlerin ve davranışların da önemini arttırmaktadır. İnsanların yaşadığı topluma
uygun olan doğru ve yanlış davranışların belirlenmesini sağlayan, ideal davranış biçimi
olarak tanımlanan toplumsal değerlerin özellikle kişilik gelişiminin en yoğun şekilde
gerçekleştiği okul öncesi dönemde çizgi filmler yoluyla aktarılmasının etkili bir yöntem
olduğu düşünülmektedir (Aydın, 2019, s. 16; Batur & Şaşmaz, 2018, s. 2519; Karakuş, 2015,
s. 255; Taş Alicenap, 2015, s. 16). Bu kapsamda çizgi film müzikleri çocukların daha etkili ve
58

eğlenceli bir şekilde öğrenmesine olanak sağlamakta, öğrenmenin kalıcılığını arttırmaktadır.


Çizgi filmlerde kullanılan müzikler çizgi filmlerle adeta bütünleşmekte ve müziği
dinlediğimiz anda hangi çizgi filmde kullanılıyorsa onun aklımıza gelmesine neden
olmaktadır. Çizgi filmlerde kullanılan müziklerin söz konusu bu etkisi kültürel değerlerin
çizgi filmler yoluyla aktarılmasına büyük katkı sağlamaktadır (Karkın & İmik, 2013, s. 5).
Değerlerin öğretilmesine yönelik pek çok çalışmanın yapıldığı tespit edilmiştir. Selanik
Ay & Korkmaz (2017) yapmış oldukları çalışmada “Küçük Hezarfen” çizgi filmini Sosyal
Bilgiler dersi öğretim programında yer alan değerler ve kültürel ögeler bakımından
incelemiş, araştırmanın sonucunda söz konusu çizgi filmde en çok bilimsellik değerine,
en az bağımsızlık değerine yer verildiği belirlenmiştir. Ayrıca kültürel ögeler kapsamında
en çok deyimler, efsaneler, bilmeceler, atasözleri ve manilere; en az ise oyuna yer verildiği
tespit edilmiştir.
Yüksel & Adıgüzel (2012) ortaokul öğrencilerinin toplumsal birlik, beraberlik ve
dayanışma değerlerine ilişkin algılarını karikatür yoluyla tespit etmeyi amaçlamış;
araştırmanın sonucunda öğrencilerin karikatürlere ilişkin doğru algılarda bulunduklarını,
yorumlarını doğru sözcükler ve atasözleri ile destekleyebildiklerini tespit etmişlerdir.
Çelik & Buluç (2018) yapmış oldukları çalışmada disiplinler arası yaklaşımla değer
öğretiminde yaratıcı drama yönteminin kullanılmasının değerlerin kazandırılmasında
oldukça etkili olduğunu, öğrenme sürecini somutlaştırdığını, öğrenciler için eğlenceli ve
mutlu oldukları bir öğrenme ortamı oluşturduğunu tespit etmişlerdir.
Aydın, Çelenk & Can (2018) yapmış oldukları çalışmada Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim
Programı’nda belirtilen temel değerleri esas alarak Memduh Şevket Esendal’ın öykülerini
değerler aktarımı açısından incelemiş ve öykülerinde en fazla “duyarlılık” değerine yer
verdiğini belirlemişlerdir. Bu değeri sırasıyla dayanışma, sevgi, çalışkanlık, saygı ve vatan
sevgisi değerlerinin izlediğini tespit etmişlerdir.
Bu araştırmada bir çocuk kanalında yayınlanan ve okul öncesi çocuklara hitap eden
“Pepee” isimli çizgi filmdeki şarkılarda yer alan değer unsurlarının tespit edilmesi
amaçlanmıştır.
2.Yöntem
Bu araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman incelemesi ve içerik analizi
yöntemi kullanılmıştır. Doküman incelemesi araştırılması amaçlanan olgu ya da olayları içeren
yazılı materyallerin analizini kapsayan bir veri toplama yöntemidir (Yıldırım & Şimşek, 2013,
s. 217). “İçerik analizi kitaplar, kanunlar, sanat eserleri, internet siteleri gibi insan iletişiminin
kaydedilmiş biçimlerinin çözümlenmesini içermekte; incelenen dokümandaki ifadelerin
belirli özelliklerinin sistematik ve nicel bir yolla tanımlama, nitelendirme ve bu yolla metne
ilişkin bazı çıkarımlarda bulunma çabası olarak tanımlanmaktadır (Gönç Şavran, 2012, s. 94).
Araştırma verileri Pepee çizgi filminin 1.sezonun 52 bölümü ve 2. Sezonunun 8
bölümü olmak üzere 60 bölümünden elde edilmiştir. İzlenen bölümlerdeki müzikler değer
kategorileri açısından sınıflandırılmıştır.
3.Bulgular
Bu bölümde Pepee çizgi filmi hakkında bilgilere ve incelenen bölümlerden elde edilen
bulgulara yer verilmiştir.
Pepee adlı bir karakter bulunmaktadır. Pepee mavi şapkalı ailesini seven,
arkadaşlarıyla vakit geçiren, oyun oynayan bir karakterdir. Araştırma
kapsamında izlenen bölümlerde Pepee dışındaki karakterlerin isimleri 59
Şila, Zulu, Bebe, Anne, Baba, Dede, Nene, Maymuş, Dış anlatıcı (Şuşu),
Zeze yerli
Pepee ve bir
Bibi’dir. Dış Başrolünde
çizgi filmdir. anlatıcı olan
çizgiŞuşu diğer
filme de adınıçizgi
verenfilmlerden farklı
Pepee adlı bir karakter
bulunmaktadır. Pepee mavi şapkalı ailesini seven, arkadaşlarıyla vakit geçiren, oyunşarkı
olarak çizgi filmde aktif olarak yer almakta; karakterlerle konuşup, oynayan
söyleyerekAraştırma
bir karakterdir. iletişim kurmaktadır.
kapsamında izlenen bölümlerde Pepee dışındaki karakterlerin
Daha
isimleri Şila, çokBebe,
Zulu, okulAnne,
öncesiBaba,
döneme
Dede,uygun
Nene,olan şekiller,
Maymuş, Dış sayılar
anlatıcı gibi eğitici
(Şuşu), Zeze ve
konular
Bibi’dir. işlenmektedir.
Dış anlatıcı Bunun
olan Şuşu diğer dışında farklı
çizgi filmlerden çocukların gelişimine
olarak çizgi katkı yer
filmde aktif olarak
sağlaması
almakta; için konuşup,
karakterlerle sosyal konular ve değerlerle
şarkı söyleyerek ilgili Pepee’nin ailesine,
iletişim kurmaktadır.
arkadaşlarına
Daha çok okul nasıl davrandığıyla
öncesi döneme uygun ilgiliolan
çocukların
şekiller, kendilerine
sayılar gibi rol model
eğitici konular
alacakları konular işlenmiştir (Çoşkun & Köroğlu, 2016).
işlenmektedir. Bunun dışında çocukların gelişimine katkı sağlaması için sosyal konular
ve değerlerle
Tabloilgili
1’ Pepee’nin
de Pepee ailesine, arkadaşlarına
çizgi filmindeki nasıl davrandığıyla
izlenilen ilgili çocukların
bölümlere ilişkin konu
kendilerine rol model
bilgilerine alacakları konular işlenmiştir (Çoşkun & Köroğlu, 2016).
yer verilmiştir.
Tablo 1’ de Pepee çizgi filmindeki izlenilen bölümlere ilişkin konu bilgilerine yer
verilmiştir.
Tablo 1. Pepee çizgi filminde izlenilen bölümlerin konu bilgilerine
Tablo 1. Pepee
ilişkin çizgi filminde izlenilen bölümlerin konu bilgilerine ilişkin bulgular
bulgular
Sezon Bölüm Bölüm Konusu Sezo Bölü Bölüm Konusu
No No n No m No
1 1 Büyük Küçük 1 31 Pepee Kısa, Zula
Uzun
1 2 Dedesiyle 1 32 Yaşasın Zıp Zıp
Emeklemece Balonlar
1 3 Her Yerde Kırmızı 1 33 Pepee Uzak-Yakın
Bulmaca Oynuyor
1 4 Pepee Trakya 1 34 Pepee Horon Tepiyor
Karşılaması
Öğreniyor
1 5 Pepee Uçmak 1 35 Kışın Hava Çok
İstiyor Soğuk Olur
1 6 Pepee Maymuş’la 1 36 Pepee’nin Karnı
Tanışıyor Acıkmış
1 7 Zulu’nun Doğum 1 37 Pepee Dokunup
Günü Halayı Anlıyor
1 8 Pepee’den 5 1 38 Geceleri Herkes Uyur
Sürpriz
1 9 Pepee ve 6 1 39 Aynısı Mı Farklısı
Kurbağa Mı?
1 10 Hangisi Kaç Tane? 1 40 Pepee Mööcük’le
Tanışıyor
1 11 Benim Annem 1 41 Tadına Bayıldım
Güzel Annem
1 12 Farklı Olanı Bul 1 42 Biz Meyveyi
Seviyoruz
1 13 Pepee Saklambaç 1 43 Pepee Toplamacılık
Oynuyor Oynuyor
Tablo 1. Pepee çizgi filminde izlenilen bölümlerin konu bilgilerine
Tablo 1. Pepee çizgi filminde izlenilen bölümlerin
ilişkin bulgular (devamı)
konu bilgilerine ilişkin bulgular (devamı)
Sezo Bölüm Bölüm Konusu Sezo Bölü Bölüm Konusu
n No No n No m No
1 15 Etrafındaki 1 45 Bebee Artık Emzik
Sarıları Bul Oyunu Emmeyecek
1 16 Pepee’nin Minik 1 46 Az Misket-Çok
Burnu Misket
Seviyoruz
1 13 Pepee Saklambaç 1 43 Pepee Toplamacılık
Oynuyor Oynuyor
60 Tablo 1. Pepee çizgi filminde izlenilen bölümlerin konu bilgilerine
ilişkin bulgular (devamı)
Sezo Bölüm Bölüm Konusu Sezo Bölü Bölüm Konusu
n No No n No m No
1 15 Etrafındaki 1 45 Bebee Artık Emzik
Sarıları Bul Oyunu Emmeyecek
1 16 Pepee’nin Minik 1 46 Az Misket-Çok
Burnu Misket
1 17 Bebee Tuvaletini 1 47 Benim Güçlü
Söylemeyi Kocaman Babam
Öğreniyor
1 18 Pepee Kardeşini 1 48 Kara Möcük
Çok Seviyor Kayboldu
1 14 Yaşasın Yemek 1 44 Pepee Keşfe Çıkıyor
Yemek
1 19 Pepee’nin 1 49 60-70-80-90-100
Yükseklik
Korkusu
1 20 Pepee Mavi 1 50 Pepee Altıgeni
Arıyor Öğreniyor
1 21 Pepee İp Atlamayı 1 51 Pepee Bebee’yle
Öğreniyor Çıkarma Öğreniyor
1 22 10-20-30-40-50 1 52 Pepee Atma Kullan
Oynuyor
1 23 Hüdayda 2 1 Büyümek Güzeldir
1 24 Pepee Ağlıyor 2 2 Kalbim Kırıldı
1 25 Bebee’nin Doğum 2 3 Yaşasın Farklılıklar
Günü
1 26 Bebee’nin İlk 2 4 Pepee’nin Yeni
Adımı Arkadaşı Zezee
1 27 Pepee’nin 2 5 Pepee Okullu Oluyor
Yeşilleri Çoğalıyor
1 28 Uykum Uykum 2 6 Özledim Seni
Güzel Uykum
1 29 Pepee’nin 2 7 Hayde Bre Pehlivan
Kulakları
1 30 Pepee’nin 2 8 Bugün 23 Nisan
Şekilleri
Tablo 2’de Pepee çizgi filminin incelenen bölümlerin müziklerinde
Tablo 2’dekonu
Pepee çizgi
alınan filminin
değerlere incelenen
ilişkin bölümlerin
bilgilere yer verilmiştir. müziklerinde
konu alınan değerlere ilişkin bilgilere yer verilmiştir.

Tablo 2. Pepee çizgi filmi müziklerinde konu alınan değerler


Sezo Bölüm Değer Adı
n No No
1 4 Arkadaşlık, birliktelik, paylaşma, sevgi
1 11 Aile, sevgi
1 18 Arkadaşlık, birliktelik, paylaşma, sevgi
1 29 Aile, sevgi
1 45 Aile, sevgi
1 47 Aile, sevgi
2 2 Güven
2 6 Aile, sevgi
Tablo 2’de Pepee çizgi filminin incelenen bölümlerin müziklerinde
konu alınan değerlere ilişkin bilgilere yer verilmiştir. 61

Tablo
Tablo 2. Pepee
2. Pepee çizgi
çizgi filmifilmi müziklerinde
müziklerinde konukonu alınan
alınan değerler
değerler
Sezo Bölüm Değer Adı
n No No
1 4 Arkadaşlık, birliktelik, paylaşma, sevgi
1 11 Aile, sevgi
1 18 Arkadaşlık, birliktelik, paylaşma, sevgi
1 29 Aile, sevgi
1 45 Aile, sevgi
1 47 Aile, sevgi
2 2 Güven
2 6 Aile, sevgi
2 8 Vatan sevgisi

TabloTablo
2’de de2’de de görüldüğü
görüldüğü gibi filminin
gibi Pepee çizgi Pepee birinci
çizgi sezon
filminin birinci içerisinde
bölümlerinin sezon
bölümlerinin
6 bölümün içerisinde
şarkılarında değerlere6 bölümün şarkılarında
ilişkin konulara değerlere ilişkin
yer verilmektedir. Birincikonulara
sezonun 4.
yer verilmektedir.
ve 18.bölümlerinde Birinci
arkadaşlık, sezonun
birliktelik, 4. veve18.bölümlerinde
paylaşma sevgi değerlerine; arkadaşlık,
11., 29., 45. ve
birliktelik, ise
47. bölümlerinde paylaşma
aile ve sevgive değerlerine
sevgi değerlerine; 11.,
ilişkin şarkılara 29., 45.görülmektedir.
yer verildiği ve 47.
bölümlerinde ise aile ve sevgi değerlerine ilişkin şarkılara
Bunlardan 4. ve 18. bölümlerdeki değerler aynı şarkı ile ele alınırken; aile ve sevgi yer verildiği
değerigörülmektedir.
47. bölümde 11.,Bunlardan 4. ve 18. bölümlerdeki
29. ve 45. bölümlerdeki değerler
şarkıdan farklı bir şarkıaynı şarkı
ile ele ile
alınmıştır.
ele alınırken; aile ve sevgi değeri 47. bölümde 11., 29.
Bununla birlikte Pepee çizgi filminin ikinci sezonunun incelenen ilk 8 bölümünün 3’ünde ve 45.
bölümlerdeki
değerlerin ele alındığı şarkıdan
şarkılarafarklı bir şarkı ile
yer verilmiştir. ele alınmıştır.
Bunlardan Bununla2.bölümünde
ikinci sezonun birlikte
Pepee çizgi filminin ikinci sezonunun incelenen ilk 8
güven, 6.bölümünde aile ve sevgi, 8.bölümünde ise vatan sevgisi değerine yer bölümünün 3’ünde
verildiği
değerlerin ele alındığı şarkılara yer verilmiştir. Bunlardan
görülmektedir. Söz konusu bu değerler farklı şarkılar ile ele alınmıştır. ikinci sezonun
4.Tartışma
Bu çalışmada Pepee çizgi filminin birinci sezonunun 52 bölümü ve ikinci sezonunun
ilk 8 bölümü olmak üzere toplam 60 bölümü incelenmiştir. İncelenen bu bölümlerin
8’inde yer alan şarkılarda “arkadaşlık, sevgi, paylaşma, birliktelik, aile, güven, vatan
sevgisi” olmak üzere toplam 7 değer tespit edilmiştir. Bu değerlerin içerisinde en sık sevgi
değerine daha sonra da aile değerine yer verildiği belirlenmiştir. Çocuklara değer eğitiminin
kazandırılmasına yönelik benzer araştırmaların da yapıldığı tespit edilmiştir. Deveci, Belet ve
Türe (2013) yapmış oldukları çalışmada ilköğretim programları içerisinde değer eğitiminin
gerçekleştirildiği derslerde Dede Korkut hikâyelerinden yararlanılabileceğini belirlemiş;
Batur, Sır ve Bek (2012) ise yapmış oldukları çalışmada Nasreddin Hoca fıkralarındaki değer
yargılarını sosyal ve kültürel perspektiften incelemiş, Türk toplumuna ait işleniş ve etkisini
ön plana çıkararak değerlendirmiştir. Doğan ve Gülüşen (2011) yapmış oldukları çalışmada
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından basılan 6., 7. ve 8.sınıf Türkçe ders kitaplarında yer alan
metinlerin hangi değerleri ilettiğini tespit etmeyi amaçladıkları çalışmanın sonucunda
etkili bir değer eğitimi için değerlerin metinlere daha dengeli dağıtılması gerektiğini tespit
etmişlerdir. Aktan ve Padem (2013) ise yapmış oldukları çalışmada ilköğretim 5.sınıf Sosyal
Bilgiler ders kitabında yer alan metinleri incelemişler; araştırmanın sonucunda Sosyal
Bilgiler ders kitabına seçilecek metinlerin çocuklara değer kazandıracak nitelikte olmasını
ve programda yer alan değerleri de temsil etmesi gerektiğini vurgulamışlardır.
Günümüz toplumlarını etkileyen güçlerden birisi olarak düşünülen medyanın, sosyolojik
açıdan bireylerde zihinsel, tutumsal ve davranışsal açıdan etkisinin olduğu bilinmekte (Erjem
62

& Çağlayandereli, 2006, s. 15); görsel ve işitsel özelliklere sahip olan televizyon bu yönüyle
dikkat çeken bir iletişim aracı olarak karşımıza çıkmaktadır. Yapılan araştırmalar çocukların
gündelik yaşamın ayrılmaz bir parçası olan televizyon programlarından etkilendiğini ortaya
koymaktadır (Adak Özdemir & Ramazan, 2012, s. 159).
Çocuklar televizyondan olumlu ya da olumsuz şekilde etkilenebilmekte; bu
etkilenme onların yaşlarına, gelişimlerine ve izledikleri programın içeriğine göre farklılık
gösterebilmektedir (Büyükbaykal, 2007, s. 32). Bu nedenle öğretmek, doğruyu göstermek,
eğlendirmek, eğlendirirken eğitmek ve toplumsal paylaşım (Temizyürek & Acar, 2014, s.
28) gibi işlevleri göz önüne alınarak çizgi filmlere televizyon programlarında çocukların
zihinsel, psikolojik ve davranışsal vb. gelişimlerine yön verecek, doğru mesajlar içerecek
şekilde nitelikli yapımlarla yer verilmelidir.
Özellikle okul öncesi yaş grubu çocukların ilgi, ihtiyaç ve kapasitelerinin en üst seviyeye
çıkarılmasında önemli bir rolü olduğu düşünülen müziğe çocukların eğitim süreçlerinde
yer verilmesinin gerekli olduğu düşünülmektedir. Çok erken yaşlardan itibaren çocuk
çevreden, radyodan, televizyondan duyduğu; evde, okulda, sokakta söylediği müzikler
ile beslenmektedir (Gül, 2012, s. 17). Bu nedenle okul öncesi dönemde müzik çocuğun
eğitiminin merkezinde yer almalıdır. Bu kapsamda çocukların hayatlarının önemli bir
bölümünde yer alan ve bir eğitim aracı olarak kullanılan televizyon programlarının
içeriklerinin ve içeriklerinde yer alan müziklerin çocukların yaşamlarına yön verecek ve ait
olduğu toplumun değer yargılarını içinde barındıracak şekilde; çocuğun sosyal, duygusal,
fiziksel, zihinsel ve estetik gelişimlerini destekleyici nitelikte olması gerekli ve önemli
görülmektedir.

Kaynakça
Adak Özdemir, A., & Ramazan, O. (2012). Çizgi filmlerin çocukların davranışları
üzerindeki etkisinin anne görüşlerine göre incelenmesi. M.Ü. Atatürk Eğitim Fakültesi
Eğitim Bilimleri Dergisi, 35, 157–173.
Akbulut, N. (2001). Televizyon çocukları. İÜ İletişim Fakültesi Dergisi, 11, 363–367.
Akkuş, S. Y., Yılmazer, Y., Şahinöz, A., & Sucaklı, İ. A. (2015). 3-60 ay arası çocukların
televizyon izzleme alışkanlıklarının incelenmesi. Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri
Fakültesi Dergisi, 1, 351–360.
Aktan, O., & Padem, S. (2013). İlköğretim 5.sınıf sosyal bilgiler ders kitabında kullanılan
okuma metinlerinde yer alan değerler. Asya Öğretim Dergisi, 1(2), 44–55.
Altınkılıç, Z., & Özkan, H. (2014). Televizyon izlemenin 1-6 yaş çocuk sağlığı üzerindeki
etkilerine yönelik annelerin tutum ve davranışlarının belirlenmesi. İzmir Dr. Behçet Uz
Çocuk Hast. Dergisi, 4(3), 186–194. https://doi.org/10.5222/buchd.2014.186
Aşılıoğlu, E. (2018). Sanat eğitimcilerinin bakış açısından “Pepee.” Elektronik Eğitim
Bilimleri Dergisi, 7(13), 87–96.
Aydın, B. (2018). Türkiye’de çocuk televizyon kanallarındaki çizgi filmlern çocukluğa
etkisi üzerine bir içerik analizi, Yayımlanmamış yüksek lisans tezi, Balıkesir Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü, Balıkesir.
Aydın, İ., Çelenk, B., & Can, Z. (2018). Memduh Şevket Esendal öykülerinin değer
63

aktarımı açısından incelenmesi. Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim Dergisi, 7(1),
254–275.
Aydın, M. Z. (2019). Okulda değerler eğitimi. Eğitime Bakış Dergisi, 6(18), 16–19.
Batur, Z., & Şaşmaz, E. (2018). Devlet tiyatrolarında oynanan çocuk tiyatro oyunlarında
değer eğitimi ve bu oyunların tükçe öğretimine katkısı. Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür
Eğitim Dergisi, 7(4), 2518–2550.
Batur, Z., Sır, A. N., & Bek, H. (2012). Nasreddin Hoca fıkralarında değer yargıları ve
eğitim. International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or
Turkic, 7(3), 583–596.
Büyükbaykal, G. (2007). Televizyonun çocuklar üzerindeki etkileri. İletişim Dergisi, (28),
31–44.
Çelebi, E. (2014). Televizyon reklamlarının çocukların davranışsal tutumları ve obezite
gelişme riski üzerine etkileri. Uluslararası Hakemli İletişim ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi,
2(4), 97–107.
Çelik, Ö., & Buluç, B. (2018). Disiplinler arası yaklaşımla değer öğretiminde yaratıcı
drama yönteminin kullanılması. Erzincan Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 20(1), 67–89.
Çoşkun, E., & Köroğlu, M. (2016). Pepee ve Caillou çizgi filmlerinde kavram öğretimi.
Milli Eğitim Dergisi, 45(210), 601–619.
Deveci, H., Belet, D., & Türe, H. (2013). Dede Korkut hikayelerinde yer alan değerler.
Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, 12(46), 294–321.
Doğan, B., & Gülüşen, A. (2011). Türkçe ders kitaplarındaki (6-8) metinlerin değerler
bakımından incelemesi. Sosyal Bilimler Dergisi, 1(2), 75–102.
Erjem, Y., & Çağlayandereli, M. (2006). Televizyon ve gençlik: yerli dizilerin gençlerin
model alma davranışı üzerindeki etkileri. C.Ü. Sosyal Bilimler Dergisi, 30(1), 15–46.
Gönç Şavran, T. (2012). Nicel ve nitel araştırmalarda kullanılan araştırma teknikleri.
İçinde T. Gönç Şavran (Ed.), Sosyolojide araştırma yöntem ve teknikleri (ss. 64–104).
Eskişehir: Anadolu Üniversitesi.
Gül, G. (2012). Okul öncesi altı yaş çocukları için oluşturulan şarkı dağarcığının müziksel
gelişim düzeylerine etkisi. Yayımlanmamış doktora tezi, Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim
Bilimleri Enstitüsü, Bursa.
Karakuş, N. (2015). Okul öncesi döneme hitap eden tema içerikli çizgi filmlerin değerler
eğitimine katkısı yönünden değerlendirilmesi (Niloya örneği). Değerler Eğitimi Dergisi,
12(30), 251–277. Retrieved from http://proxy.wexler.hunter.cuny.edu/login?url=http://
search.ebscohost.com/login.aspx?direct=true&db=eue&AN=115719072&site=ehost-live
Karkın, A. M., & İmik, Ü. (2013). Sosyo-kültürel yönüyle çizgi film müziği. Sanat Dergisi,
(24), 1–16.
Koçak, A. (2001). Televizyon izleyici davranışları televizyon izceyicilerinin tercihleri ve
doyumları üzerine teorik ve uygulamalı bir çalışma, Yayımlanmamış doktora tezi, Selçuk
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya.
Özçağlayan, M. (2000). Türkiye’de televizyon yayıncılığının gelişimi. Selçuk Üniversitesi
İletişim Fakültesi Akademik Dergisi, 1(2), 41–52.
64

Şeker, T. N., & Balcı, E. V. (2013). Yeni Türk çocuk dizi fenomeni “Pepee” çizgi dizisinin
alımlama analizi. Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi Araştırmalar Dergisi,
1(33), 243–263. Retrieved from http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/6590034
Selanik Ay, T., & Korkmaz, Ç. (2017). Sosyal bilgiler programında yer alan değerler ve
kültürel ögeler bağlamında “ Küçük Hezarfen ” çizgi filmi. Batı Anadolu Eğitim Bilimleri
Dergisi, 8(2), 49–62.
Taş Alicenap, Ç. (2015). Kültürel mirasın çizgi film senaryolarında kullanılması. Türklük
Bilimi Araştırmaları Dergisi, 37, 10–26.
Temizyürek, F., & Acar, Ü. (2014). Çizgi filmlerdeki subliminal mesajların çocuklar
üzerindeki etkisi. Cumhuriyet Uluslararası Eğitim Dergisi, 3(3), 25–39.
Uzuner Yurt, S., & Aktaş, E. (2017). Dilin işlevleri ve söz varlığı açısından Pepee. Journal
Of Eurasia Social Sciences, 8(24), 333–346.
Yıldırım, A., & Şimşek, H. (2013). Sosyal bilimlerde nitel araştırma yöntemleri. Ankara:
Seçkin Yayıncılık.
Yorulmaz, B. (2013). Din ve değerler eğitimi açısından Caillou çizgi filminin
değerlendirilmesi. Diyanet İlmi Dergisi, 49(3), 127–143.
Yüksel, İ., & Adıgüzel, A. (2012). Değer eğitiminde karikatür kullanımı : Toplumsal birlik
beraberlik ve dayanışma değer örneği. Sakarya University Journal of Education, 2(3), 68–80.
65

İç Mekan Bilgilendirme Tasarımında Kullanılan Tipografik


Ögeler

Öğr. Gör. Atiye GÜNER


Hasan Kalyoncu Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Bölümü
atiye.gll@gmail.com

Giriş
Tipografi genel bir tanımla yazının görsel bir öge olarak kullanılışıdır. “Basım sanatı,
basımda kullanılan hurufatın tasarlanması uğraşı” (Sözen ve Tanyeli,2007:237), “Harf, sözcük
ve satırlarla, boşluklarının düzenlenmesi gereken diğer ögelerle belirlenmiş bir sayfa üzerinde
yapılan görsel ve işlevsel düzenlemelerdir” (Sarıkavak, 2009:11) gibi tanımlar almış, günümüze
gelinceye kadar geçirdiği süreçte, kullanım alanı hızla gelişmiş, giderek işlevselleşip kullanıldığı
disiplinin vazgeçilmez ögesi haline dönüşmüştür. Günlük yaşantımızda tipografi her türlü
disiplinde karşımıza çıkmaktadır. “Tipografi bizi sarmalar: Geçtiğimiz sokakları ve binaları süsler,
dergilerden televizyon ve internete kadar tükettiğimiz giderek genişleyen medya çeşitliliğinin
ayrılmaz bir parçasıdır”(Ambrose ve Harris, 2012:6). Peter Bil’ak 2007’de yazdığı “What is
Typography” isimli makalede, tipografinin yazının matbaa harflerine dayanan belli bir dönemini
sorgulamış, sözlüklerde tipografi için yapılmış tanımların çok sınırlı olduğunu; alanın sınırlarının
giderek genişlediğini; tipografinin kendisinin yeni bir yaratıcı disiplin içinde olgunlaştığını, dijital
teknoloji olanaklarıyla ve sadece bununla da kalmayıp her türlü yaratıcı düşünce ile tipografinin
birlikte olduğunu söyleyerek, tipografinin günümüzde çeşitli disiplinler içinde işlevsel ve yaratıcı
yönüyle var olduğunu vurgulamıştır.Tipografi mimari disiplinde de, mekanda uygulanan grafik
tasarım ve bilgilendirme tasarımı disiplinlerinin vazgeçilmez bir ögesi olarak iki boyutlu ve üç
boyutlu olarak kullanılmaktadır. Bu çalışmada; iç mekanda uygulanan bilgilendirme tasarımı
içinde tipografi kullanımı incelenmiştir. Çalışmada önce; günümüzde tipografinin bir tasarım
ögesi olarak kullanılışının kısa tarihine değinilmiştir. Mekan ve iç mekan tanımları yapılarak iç
mekanda bilgilendirme tasarımının önemine dikkat çekilmiştir. Sankopark ve Zorlu AVM’leri
bilgilendirme tasarımında kullanılan tipografik ögeler örneklenmiş ve sonuca gidilmiştir.
Gutenberg Tipografisi
Günümüzde tipografinin çeşitli disiplinlerde tasarım ve sanat nesnesi olarak kullanılışı
Johannes Gutenberg’in 1450 yılında basım ve yayıncılık alanında geliştirdiği buluşa kadar
dayanır. Mainz’da kuyumculuk deneyimi de olan Johannes Gutenberg metal alaşımdan
elde ettiği harflerle blok kalıplar elde etti. Gutenberg’in bulduğu metal harflerden oluşan
hece ve kelime gruplarından oluşmuş yer değiştirebilir metal kalıplarla yapılan bu yüksek
baskı tekniği tipografik baskı olarak adlandırıldı.Çinlilerin 11. Yüzyıldan beri bilinen tahta
birim harflerle yaptıkları baskı tekniğinden sonra,yeni bulunan teknik baskı kitap üretimini
çok hızlandırarak basın -yayıncılık alanında devrime sebep olmuştur (Uçar,2016:99-101).
Tipografi alanında bir dönüm noktası olan bu buluşla basılan ilk kitap “42 Line Bible”(42
satırlı İncil)’dir. M.S.X1V. Y.Y’da Mainz çevresinde yaygın olarak kullanılan yazı biçimi
Texture Gothic’dir (Sarıkavak, 2014:29).
66

kil 1.Gothic yazı karakteri Şekil 2. Gutenberg “42 Line Bible”


Şekil 1.Gothic yazı karakteri Şekil 2. Gutenberg “42 Line Bible”
Şekil 1.Gothic yazı karakteri Şekil 2. Gutenberg “42 Line Bible”

Şekil 3. Joos Schmıdt, Bauhaus


Şekil 3. Joos basınbasın
Schmıdt, Bauhaus ilanı tasarımı
ilanı 1930
tasarımı 1930

kil 3. Joos Schmıdt, Bauhaus basın ilanı


kapağıtasarımı 1930
Gutenberg sonrası Grafk tasarım özellkle ktap kapağı ve afş tasarımları
Gutenberg sonrası Grafik tasarım özellikle kitap ve afiş tasarımları ile 18 yüzyılın
sonlarına doğru bağımsız bir tasarım alanı olmaya başlamış, 20. Yüzyılın başlarında sanat
le 18 yüzyılın sonlarına doğru
Bauhaus bağımsız br yaratıcılık,
tasarımişlevsellik
alanı konusunda
olmaya başlamış,
nberg sonrası
ve tasarımdaki
20. Yüzyılın Grafk
başlarında
yenilikçi tutumları tasarım
yeni anlayışlar
sanat
grafik sanatları özellkle
Ekolünün mimari,
ve tasarımdaki
ve tipografiyi ktap kapağı
yenikazanan
hızla gelişen önem ve
anlayışlar afşBauhaus
bir yola tasarı
yüzyılın sonlarına
Ekolünün doğru bağımsız
mimari, yaratıcılık, işlevsellikbrkonusunda
tasarım alanı olmaya
yenilikçi başl
tutumları
üzyılınsanatları
grafik başlarında sanat ve
ve tipografiyi tasarımdaki
hızla gelişen önem yenikazanan
anlayışlar Bau
bir yola
67

sokmuştur.1928’de Walter Gropius’un yerine görev alan Joos Schmidt bir tipografi ve grafik
ustası olarak bilimsel ekonomik ve teknik olguların sergilenmesinde nesnel informatik (bilgi
veren) reklamcılığı görselleştirmeyi amaçlar (Bektaş,1992:225). Şekil 28 de Schmıdt’in, bir
duvar kağıdı reklamı için tasarladığı afiş görülmektedir.
Mekan ve İçmekan Tanımları
Mekan kavramı, varolanların içinde yeraldığı tüm sınırlı büyüklükleri içine alan uçsuz
bucaksız büyüklük, sınırsız ortam, sonsuz büyük kap ya da hazne, üçboyutu yani eni, boyu
ve derinliği olan hacim şeklinde tanımlanmış, bu konuda düşünürler çeşitli yaklaşımlarda
bulunmuşlardır (Cevizci,2005:1149-1150). Mekan kitlesi olan biçimlerin etrafındaki boşluk
olarak da tanımlanmıştır ama sınırlanabilen görsel dilin bir aracı olarak mimarlık ve yontu
sanatı ile daha çok ilişkilendirilmiştir. Bakan ile gördüklerinin birbirlerine göre konumunun
belirlenmesi mekanın tanıma kavuşmasını sağlar. Örneğin bir odanın mekanını tavan,
taban duvarlar ve odada bulunan nesneler sınırlar ve de tanımlar. İç mekanlar hacim diye
de adlandırılır (Şenyapılı 1996:213-215). İç mekânlar, kullanıcının ihtiyaçlarına karşılık verir,
kültürel ve sosyal özellikleri barındırır, korunma içgüdüsü ile fiziksel olarak çevrelenmiş bir
mekândır. Norberg-Schulz’un The Genius Loci (yerin ruhu) kavramı , iç mekânı, özel ve
yarı özel olarak iki kısma ayırmaktadır. İç mekânın özelliği mahremiyet, kapalılık hissini
vermektedir. İç mekân kişisel ve toplumsal iç mekân olarak ayrıldığı noktada, kişisel iç mekân;
dinlenme, çalışma gibi kullanıcının tek başına yaptığı eylemlerin gerçekleştiği mekândır.
Toplumsal mekân ise; genellik söz konusu olup birçok kullanıcı tarafından kullanılan
mekândır. Kişisel iç mekâna örnek olarak konutlar; toplumsal iç mekâna örnek olarak alışveriş
merkezleri, restoranlar, hastaneler, okullar, camiler v.b. gösterilebilir (Tavakkoli,R.2014:46-50).
Bilgilendirme Tasarımı
Bilgilendirme tasarımı,grafik tasarım, tipografi, dilbilim, psikoloji, ergonomi, teknoloji
gibi pek çok disiplinle içiçe olan ve topladığı verileri görsel bilgiye dönüştürmeyle ilgili bir
alandır.1990’lı yıllara kadar grafik tasarımdan ayrı bir alan olarak görülmemiştir. Bilgilendirme
tasarımı,aktarılacak bilgiyi daha düzenli ve ilginç hale getirir. İkna ve yönlendirme
açısından da güçlü bir işlevselliğe sahiptir.Katalog,yıllık rapor gibi belgeler,formlar,kullanım
kılavuzları,haritalar tablo ve çizgeler,infografikler,yönlendirme ve işaret tasarımları,yer
imleri,sergileme tasarımları bilgilendirme tasarımının alanına girmektedir (Uyan,2011:5-
14). Bilgilendirme tasarımıyla ilgili çalışmalar yürüten STC: Society for Technical
Communications (Teknik İletişim Derneği), bu alanı “karmaşık, dağınık veya yapılanmamış
verinin, kıymetli ve anlamlı bilgiye tercüme edilmesi” olarak tanımlar (Baer, 2008: 12).
Gündelik yaşantımızda her türlü mekanda ve çeşitli ürünlerde bilgilendirme tasarımı sıkça
karşımıza çıkar. Gazete, dergi, broşür, sinema, televizyon gibi basın-yayın organlarında,
internet ortamında, alışveriş merkezi, havaalanı, hastane gibi mekanlarda bilgilendirme
tasarımı uygulamalarıyla her zaman karşılaşırız. Bilgilendirme tasarımı kapsamında olan
yönlendirme ve işaretleme tasarımı yasak işaretlerini; açık ve kapalı alanlarda uyulması
gereken kuralları gösteren düzenleyici işaretleri içerir. Tasarımlarda tipografi, piktogram, ve
işaret birbirini tamamlayan ögelerdir (Taş,2014:11).
Mekanlarda Bilgilendirme Tasarımı
“Information and Guiding System for a Biosphere Reserve” adlı makalesinde, Jan
Schultz geliştirilmiş ve detaylandırılmış bilgilendirme ile mekânı daha çekici ve etkileyici
“฀nformation and Guiding System for a Biosphere Reserve” adlı
makalesinde,
68
Jan Schultz gelştrlmş ve detaylandırılmış blglendrme le
mekânı daha çekici ve etkileyici hale getirmenin mümkün olduğunu söyler
(Schultz,2004:.93). Schultz’a gore Tpografy mmar alan çersnde
hale getirmenin mümkün olduğunu söyler (Schultz,2004:.93). Schultz’a gore Tipografiyi
zyaretçlere
mimari alanyol gösteren
içerisinde br şaret
ziyaretçilere olarakbiryaişaret
yol gösteren da sergide yaratıcı
olarak ya da sergide bir eleman
yaratıcı bir
olarak kullanmak,
eleman tasarımcıya
olarak kullanmak, benzersiz
tasarımcıya benzersizolanak sağlamaktadır.
olanak sağlamaktadır.

Şekil 4.Pobl and


ŞekilMachines, Gordon
4.Pobl and Machines,
Young, Why Not Associates, Swansea
Gordon Young, Why Not
Associates, Swansea

Why NotWhy Associates


Not Associatesajansının National
ajansının National Waterfront
Waterfront MuseumMuseum için Gordon
için sanatçı sanatçı
Gordon Young’la
Young’la birlikte tasarladığı
birlikte tasarladığı “Pobl adlı
“Pobl and Machine” andenstalasyonu.
Machine” Harf adlı biçimli
enstalasyonu.
oturma
Harfgruplarından
biçimli oturma gruplarından
oluşan tasarım, oluşan
izleyiciyi Galler sanayitasarım, izleyiciyi
tarihi hakkında Galler
çizelgelerle sanayi
bilgilendirir
tarihi hakkında çizelgelerle bilgilendirir ve “pobl” sözcüğünü heceler.
ve “pobl” sözcüğünü heceler. Oturma birimi olarak tasarlanan harflerden her biri, müzede
sergilenen
฀turma bir makina
birimi olarakveya nesneyi temsil
tasarlanan eder (Hillner,2009:110).
harflerden Günümüzde
her biri, müzede bilgilendirmebir
sergilenen
tasarımının sık uygulandığı kamu alanları, acil çıkış kapıları, tuvalet trafik tabelası, hastane,
makina veya nesneyi temsil eder (Hillner,2009:110). Günümüzde
havaalanı alışveriş merkezleri gibi ziyaretçilerin yoğun olduğu yerlerdir. İç ya da dış mekanda
bilgilendirme tasarımının sık uygulandığı kamu alanları, acil çıkış kapıları,
kullanılan bilgilendirme tasarımı uygulamaları çevre ile uyumlu,bulundukları çevrenin
tuvalet trafik
bir parçası olmalıtabelası,
ve çevreninhastane,
nitelikleriylehavaalanı alışveriş
bütünleşebilmelidir. Mekanın merkezleri gibi
kullanıcıları için
ziyaretçilerin yoğun olduğu yerlerdir. İç ya da dış mekanda
tasarlanan yönlendirme ve bilgilendirme tasarımları kişinin mekana uyumunu sağlama, kullanılan
mekana kimlik kazandırma,yönlendirme ve dekor oluşturma gibi işlevlere sahiptir.
mekana uyumunu sağlama, mekana kimlik kazandırma,yönlendirme
dekor oluşturma gibi işlevlere sahiptir.
69

Şekil 5.The Source, Greyworld, 2004, Londra


1994’de Andrew Shobe’nin kurduğu Greyworld s
Menkul Kıymetler Borsasında dijital kaynaklı 32
enstalasyon gerçekleştirir. Hareketli 729 beyaz ca
-yukarı oklarla hareket ettirilip günlük borsa sonu
Şekil 5.The Source, Greyworld, 2004, Londra
Şekilgörüntülenebilecek
5.The Source, Greyworld, şekilde2004, Londra tasarlanmıştır (Hillner
1994’de Andrew Shobe’nin kurduğu Greyworld sanatçıları Londra Menkul Kıymetler
1994’de Andrew Shobe’nin kurduğu Greyworld sanatçıları Londra
Menkul
Yer imleri genel olarak yönlendirme ve bilgile
Borsasında dijital kaynaklı 32 m yüksekliğinde bir enstalasyon gerçekleştirir. Hareketli 729
Kıymetler
beyaz cam kürenin herbiri Borsasında dijitalhareket
aşağı -yukarı oklarla kaynaklı
ettirilip32 m yüksekliğinde
günlük borsa sonuçları bir
parçasıdır. Anıtsal bir işleve sahiptir. Bulunduk
enstalasyon
hakkında gerçekleştirir.
bilgi görüntülenebilecek Hareketli
şekilde 729(Hillner,
tasarlanmıştır beyaz2009:160).
cam kürenin herbiri aşa
taşımakta
-yukarı
Yer oklarla
imleri ve
hareket
genel olarak yönlendirici
ettirilip
yönlendirme günlük olabilmektedir.
ve bilgilendirmeborsa sonuçları
tasarımının hakkında
bir parçasıdır. İç ve
Anıtsal bilgidış
görüntülenebilecek
bir şekilde
işleve sahiptir. Bulundukları tasarlanmıştır
alanla ilgili bilgi taşımakta(Hillner, 2009:160).
ve yönlendirici olabilmektedir.
İç ve bir dille tipografik
dış mekanlarda uygulanabilir. Doğru
bir dille uygulanabilir. konumlandırıldı
Doğru konumlandırıldığında
Yer imleri genel işlevini
olarak tek yönlendirme ve (Güler:
bilgilendirme
134-136). tasarımının
yönlendirme ve işaretleme başına yerine getirebilir
parçasıdır. Anıtsal bir işleve sahiptir. Bulundukları alanla ilgili bi
işaretle
taşımakta ve yönlendirici olabilmektedir. İç ve dış mekanlardayerine tipogra
bir dille uygulanabilir. Doğru konumlandırıldığında yönlendirme 136).
işaretleme işlevini tek baş
yerine getirebilir (Güler: 13
136).
Şekil 6.
etekleri
Şekil 6. Tarihi Gaziantep kal
için yer
eteklerinde Gaziantep
Gazian
için yer imi olarak tasarlanan
Gaziantep Yazısı
Şekil 6. Tarihi Gaziantep kalesi eteklerinde
Gaziantep için yer imi olarak tasarlanan Gaziantep Yazısı
kullanılan
kankullanıcı
tasarımı ile mekan
yakın içerisindeki
sırasında mesafesi nedeni
bilgilendirme ergonomi düşünülerek;
ile bilgilendirme
ve yönlendirme veantropometr
elemanlarının,yönlendirm
bulundurularak
olacağı
anılan mekan alandır.
içerisindekiplanlanması
ergonomi büyük önem taşır
düşünülerek; (Ercan, 1988:
antropometri 408).
önünde
uygulanacak tasarımda duvarlar, hacim oluşturan
1988:ve tasarımın en
70
ndurularak planlanması büyük önem taşır (Ercan, 408). Mekana
uygulandığı
ulanacak tasarımda
Mekan yüzeylerdir.
tasarımı duvarlar,
sırasında Mekanın
hacim
bilgilendirme düşey
oluşturan
ve yönlendirme düzleminde
ve tasarımın
elemanlarının, bulunan
en yoğ kap
kullanılan mekan
ulandığı
pencereyüzeylerdir.
mesajların Mekanın
iletildiği düşey düzleminde
ilk yapı bileşenleri bulunan
içerisindeki ergonomi düşünülerek; antropometri önünde bulundurularak planlanması
büyük önem taşır (Ercan, 1988: 408). Mekana uygulanacak tasarımda duvarlar, hacim
olarak kapı ve
önemlidir v
cere özellikleri
mesajların iletildiği
dikkate
oluşturan ve tasarımın ilk yapı yüzeylerdir.
alınmalıdır.Döşeme
en yoğ uygulandığı bileşenleri olarak
Mekanınvedüşey
zeminönemlidir
debulunan
düzleminde ve
mekânsal gra
likleri dikkate
kullanıcı
kapı alınmalıdır.Döşeme
ile
ve pencere yakın iletildiği
mesajların mesafesi ve zemin
nedeni
ilk yapı bileşenleri de mekânsal
ile önemlidir
olarak bilgilendirme grafiğin,
ve yönlendirm
ve özellikleri dikkate
işaretleri
anıcıolacağı alandır.
bilgilendirme
Şekil nedeni
ve yönlendirmenin
8. Tavandan
ile bilgilendirme
etkili olacağı alandır.
askılı yönlendirm
alınmalıdır.Döşeme ve zemin de mekânsal grafiğin, kullanıcı ile yakın mesafesi nedeni ile
ile yakın mesafesi ve yönlendirmenin etki
kullanımı
ağı alandır. tabelasında işaret,piktogram ve y

n da bilgilendirme ve yönlendirmenin etkili


dir. Şekil
Kotlar ve katlar
7. Yönlendirme işaretleriarasında sürekliliği
Şekil 8. Tavandan s
askılı yönlend
nsör vegibiyazılarındiğer yapı bileşenleri
zeminde kullanımı de bilgi v
tabelasında işaret,piktogram

n oluşturabilirler.Mekanı oluşturan tüm yü


Üst yatay düzlem tavan da bilgilendirme ve yönlendirmenin etk
liği ve kullanıcıya verilmek istenen bilgi ti
bir diğer mimari ögedir. Kotlar ve katlar arasında sürekliliğ
Şekil 7. Yönlendirme işaretleri ve Şekil 8. Tavandan askılı yönlendirme

nekilgibi ögelerle
merdiven,
Şekil rampa, sağlanır.
asansör gibi diğer
Şekilyapı
yazıların zeminde kullanımı
7. Yönlendirme işaretleri bileşenleri
8. Tavandan askılıde
7. Yönlendirme işaretleri Şekil 8. Tavandan askılı yönlendirme
bilg
tabelasında işaret,piktogram ve yazı
yönlen
uygulamalarında zeminkullanımı
oluşturabilirler.Mekanı
Üst yatay düzlem tavan da bilgilendirme ve yönlendirmenin etkili olacağı bir diğer
ve yazıların
ögedir. Kotlarzeminde tabelasında oluşturan
işaret,piktogram tüm
e yazıların zeminde
mimari kullanımı
ve katlar arasında tabelasında
sürekliliği sağlayanişaret,piktogram
merdiven, rampa, ve yazı
asansör
donatılarda mekandekimliği
gibi diğer yapı bileşenleri bilgi tasarımıve kullanıcıya
uygulamalarında zemin verilmek istenen bilgi
oluşturabilirler.Mekanı
piktogramve illüstrasyon gibi ögelerle sağlanır.
oluşturan tüm yüzey ve donatılarda mekan kimliği ve kullanıcıya verilmek istenen bilgi
tipografi, piktogramve illüstrasyon gibi ögelerle sağlanır.
Üst yatay tavan
yatay düzlem düzlemdatavan da bilgilendirme
bilgilendirme ve yönlendirmenin
ve yönlendirmenin etkili olacağ et
diğerbirmimari
diğer mimariögedir. Kotlar ögedir. ve Kotlar
katlarvearasında katlar arasında
sürekliliğisürekliliğ
sağlaya
merdiven,
diven, rampa, rampa, asansör asansörgibi diğer gibiyapı diğer yapı bileşenleri
bileşenleri de bilgi de bil
tasarım
uygulamalarında
ulamalarında zemin oluşturabilirler.Mekanı
zemin oluşturabilirler.Mekanı oluşturan oluşturan tüm yüzey tümv
donatılarda
atılarda mekan kimliği mekan ve kimliği ve kullanıcıya
kullanıcıya verilmek verilmekistenen bilgi istenen bilgi
tipograf
piktogramve
ogramve illüstrasyon illüstrasyon
gibi ögelerle gibi sağlanır.
ögelerle sağlanır.

Şekil 9. Dijital Bilgilendirme panosu Şekil10. Uyarı Panosu

Şekil 9. Dijital Bilgilendirme panosu Şekil10. Uyarı Panosu


71

İç mekanın mimari özellikleri yanı sıra, kullanılacak tasarımlarda, tipografi, piktogram


gibi görsel ögeler; renk, doku, bütünlük, benzerlik, orantı ve görsel hiyerarşi, yön, devamlılık,
denge, zıtlık, vurgu, ritm gibi temel tasarım ilkeleri doğrultusunda tasarlanmalıdır.Tipografik
mesajın etkili olabilmesi için okunaklılığın (legibility) ve okunabilirliğin (readability)
sağlanması gerekir. İzleyicinin işaretleri açıklayan terimleri anlayabilme kabiliyeti
okunaklılık olarak bilinir. Okunaklılık için yazı karakteri seçimi önemlidir. Okunaklılığı
etkileyen en önemli faktörler; mesajları gösteren harfin boyu, şekli ve tipi, büyük harf küçük
harf kullanımı, arka fon kontrastlığı, renk ve benzerlik oranlarıdır. Forbes, Okunaklılığı,
görsel bildirişim elemanlarının okuma zamanının sınırlı olduğu sade okunaklılık ve hızlı
göz atma koşullarının kullanıldığı göz atma okunaklılığı olarak analiz etmiştir. Forbes'a göre
okunaklılığı etkileyen en önemli kavramların başında kullanılan harf boyu, arka zeminin
kontrastlığı ve zemin parlaklığı vardır (Aktaran Sağlam,2011, s36).
Amaç
Bu araştırmada, İç mekanlarda bilgilendirme tasarımı uygulamalarında tipografinin
nasıl kullanıldığı üzerinde durulmuştur.Hız ve zamanın önem kazandığı günümüz sosyal
yaşantısında, türlü nedenlerle çok zaman geçirilen AVM’ler gibi kalabalık iç mekanlarda
bilgilendirme tasarımı uygulamaları sosyal yaşantıyı düzene koyma ve kolaylaştırma gibi
işlevler taşımaktadır.İç mekan bilgilendirme tasarımında önemli bir öge olarak karşımıza
çıkan tipografinin, gerekli bilgi, uyarı ve mesajın mekan kullanıcısına aktarılmasınında
önemli bir öge olduğunun gösterilmesi bu araştırmanın amacını oluşturur. Araştırmanın
Temel Problemi; iç mekanlardaki bilgilendirme tasarımında tipografi kullanımının bilgi
aktarımını hızlandırıcı etkisini vurgulamaktır.
Kapsam ve Yöntem
Araştırma literature tarama yöntemi ile yapılmıştır. Değerlendirmeler, konu ile
ilgili kitaplardan, makalelerden,tezlerden,iç mekanda uygulanmış grafik tasarımlar
incelenerek yapılmıştır. Kaynaklar basılı kaynaklar ve elektronik kaynaklardır. Ayrıca
araştırma konusu için iki farklı şehirde, İki farklı AVM seçilerek bilgilendirme tasarım
elemanları incelenmiş ve karşılaştırılmıştır.Yapılan gözlemle sonuca varılmıştır.
Araştırma konusu,tipografi, basılı hurufat konusunda yeni bir dönem başlatan Johannes
Gutenberg Tipografisi, mekan ve iç mekan kavramları, bilgilendirme tasarımı ve
bilgilendirme tasarımının iç mekanda kullanılışını kapsamaktadır.
Bulgular
Alışveriş merkezleri içinde insanların çeşitli amaçlarla çok vakit geçirdiği sosyal
mekanlardır. Günümüzde alışveriş merkezlerinin yaratıcısı olarak kabul edilen Victor
Gruen’in, çağdaş kent yaşamı için ticari bir merkez olmanın ötesinde sosyal ve kültürel
bir merkez olarak hizmet etmesini öngördüğü alışveriş merkezleri, günümüzde
yalnızca tüketim ürünlerinin değil, sosyal ve kültürel aktivitelerin de merkezi haline
gelmişlerdir (Aktaş:2009:28). Günümüz insanının uzun zamanlar geçirdiği alışveriş
merkezlerinde,bilgilendirme tasarımlarının çok çeşitli ve yoğun olarak uygulandığı görülür.
İçinde geçirilecek yaşamı kolaylaştırmak ve anlamlı kılmak açısından,uyulması gereken
kurallar, mimari ve sosyal bilgi paylaşımları, gidilecek noktayı bulmaya yardımcı yönlendirme
ve bilgilendirme tasarımları dikkat çekici ve kolay anlaşılır olmalıdır. Bu araştırmada
İstanbul ve Gaziantep olmak üzere iki şehirde bulunan Zorlu ve Sankopark Alışveriş
ve Sankopark
incelenmiş Alışverişticari
ve rekreasyon, Merkezlerindeki bilgilendirme
ve kültürel olmak üzere çeşitlitasarımları
amaçlarla bir
incelenmiş ve rekreasyon, ticari ve kültürel olmak üzere çeşitli
araya gelen insanların olduğu alışveriş merkezlerinde standart amaçlarla bir bir
araya gelen tasarımı
bilgilendirme
72 insanlarınanlayışı
olduğuvaralışveriş merkezlerinde
mıdır sorusuna cevap standart bir için
bulabilmek
bilgilendirme tasarımı anlayışı var mıdır sorusuna cevap bulabilmek için
kıyaslanmıştır.
kıyaslanmıştır.
Merkezlerindeki bilgilendirme tasarımları incelenmiş ve rekreasyon, ticari ve kültürel olmak
Bilgilendirme deskleri
üzere çeşitli amaçlarla bir arayaAVM’lerde
gelen insanların yer
olduğuimi görevini
alışveriş de görmektedir.Her
merkezlerinde standart ik
Bilgilendirme deskleri AVM’lerde yer imi görevini de görmektedir.Her iki
AVM’de
bir
AVM’de
bilgilendirme
bilgilendirme tasarımı
bilgilendirme
anlayışı deskiAVM’nin
var mıdır
deski yer
AVM’ninenensıksık
sorusuna cevap bulabilmek kullanılan
için ana
kıyaslanmıştır.
kullanılan iki ana
kapısından
kapısından
içeri
içeri girişte
Bilgilendirme bulunmaktadır.
giriştedeski
deskleri AVM’lerde
bulunmaktadır. Zorlu AVM
Zorlu
imi AVMbilgilendirme
görevini de bilgilendirme
görmektedir.Her deski
AVM’de
deski yazısında
yazısında
bilgilendirme AVM’nin en sık kullanılan ana kapısından içeri girişte bulunmaktadır.
Helvetica
Helvetica yazı karakteri
yazı karakteri
Zorlu AVM bilgilendirme
kullanılmış,
kullanılmış,
deski yazısında Helvetica yazı
yazırengirengi
yazı karakteri
, zemin
, zemin
kullanılmış,
döşemelri
döşemelri
yazı rengi ile ile
kontrast
kontrast teşkil edecekteşkilşekilde
teşkilile kontrast
, zemin döşemelri edecek şekilde tasarlanmıştır.
tasarlanmıştır.
edecek şekilde Sankopark
Sankopark
tasarlanmıştır. Sankopark AVM’de
AVM’de
AVM’de
bilgilendirme
bilgilendirme deskideski
bilgilendirme deski siyah –turuncu
siyah
siyah –turuncu –turuncu
kontrastı kontrastıkullanılmış,Sankopark
kontrastı
kullanılmış,Sankoparkkullanılmış,Sankopark logosu
logosu standart bir font logosu
standart
standartbir
olmayıp bir font
özel font olmayıp
olmayıp özel
tasarlanmıştır. özeltasarlanmıştır.
tasarlanmıştır.

Şekil 11. Zorlu AVM Şekil 12.SankoparkAVM


Şekil 11. Zorlu AVM Şekil 12.SankoparkAVM
Şekil 11. Zorlu
Sankopark AVM’deAVM Şekil 12.SankoparkAVM
tipografi ve piktogramların kullanıldığı yönlendirme tabelaları
her Sankopark
katta bir büyükAVM’de
ve tavandan tipografi ve piktogramların
askılanmış olmak kullanıldığı
üzere çeşitli büyüklüklerde tavandan ve
yönlendirme
duvardan askılanmıştabelaları
Sankopark AVM’de her katta
tipografi
olarak kullanılmıştır. bir büyük
verakamlarla
Katlar veve tavandan
piktogramların askılanmış
kullanıldığı
harflerle adlandırılmış olupolmak
üzere çeşitli büyüklüklerde tavandan ve duvardan askılanmış olarak
turuncu-siyah kontrastı kullanılmıştır,
yönlendirme tabelaları her katta bir büyük ve tavandan askılanmış olmak
kullanılmıştır.
üzere Katlar rakamlarla
çeşitli büyüklüklerde ve harflerle
tavandan adlandırılmış
ve duvardan olup turuncu-
askılanmış olarak
siyah kontrastı kullanılmıştır,
kullanılmıştır. Katlar rakamlarla ve harflerle adlandırılmış olup turuncu-
siyah kontrastı kullanılmıştır,

Şekil 13. Sankopark AVM Şekil 14. Sankopark AVM

Şekil 13. Sankopark


Rakamlar AVM
ve harfler turu Şekilsiyah.
zemin üzerine 14. Sankopark
siyah zemin AVMüzerine beyaz renkle
yapılmış olup bilgilendirmede daha çok piktogramlar kullanılmıştır. Az sayıda ok işareti
kullanılmıştır. Her katta tipografinin az kullanıldığı ayaklı tabelalar bulunmaktadır. Futura
Rakamlar ve harfler turu zemin üzerine siyah. siyah zemin üzerine beyaz
bold yazı karakteri kullanılmıştır. Sankopark AVM’de kapı üzerindeki bildirim tasarımında
renkle yapılmış olup bilgilendirmede daha çok piktogramlar kullanılmıştır.
bilgi verilen mekana uygun renk tercihi yapılmış, yazı karakteri olarak arial seçilmiştir.
AzMekandaki
sayıda ok işareti kullanılmıştır. Her katta tipografinin az kullanıldığı
tüm donatılarda donatının rengine kontrast oluşturacak yazı rengi seçilmiştir.
ayaklı tabelalar bulunmaktadır. Futura bold yazı karakteri kullanılmıştır.
Sankopark AVM’de kapı üzerindeki bildirim tasarımında bilgi verilen
mekana uygun renk tercihi yapılmış, yazı karakteri olarak arial seçilmiştir.
rengi seçilmiştir.
73

Şekil 15, 16. Sankopark AVM, duv


tabelaları
Şekil 15, 16. Sankopark AVM, duvardan askılanmış ve ayaklı yönlendirme tabelaları

Şekil 15, 16. Sankopark AVM, duvardan askılanmış ve ay


nkoparktabelaları
AVM, duvardan askılanmış ve ayaklı yönlendirm

tipografi
tipog
Şekil17.Sankopark don

Şekil17.Sankopark donatılar üzerinde


tipografi

Şekil17.Sankopark donatılar üzerinde tipografi


74

Şekil 18.Sankopark AVM. kapı Şeki


Şekil üzerinde
Şekil 18.Sankopark
18.Sankopark
ekil 18.Sankopark AVM.
AVM. kapı
AVM. kapı
piktogram
kapı Şekil 19.
üzerinde ve
Şekil
Şekil
Zorlu
tipografi
19.19. Zorlu
Zorlu
AVM AVM
askıla
AVM tavandan tavandan
tavandan
zerindeüzerinde piktogram ve tipografi askılanmış bilgilendirme
piktogram ve tipografi askılanmış bilgilendirme tabelası tabelası
piktogram ve tipografi askılanmış bilgilendirme tabelası

Şekil 20. Zorlu AVM Tavandan


Şekil 20. Zorlu AVM Tavandan
askılanmış bilgilendirme tablosu. Şekil 20.
askılanmış bilgilendirme tablosu.

askılanm

Zorlu AVM’de Bilgilendirme tabelaları farkedilirliği arttırmak adına farkl


lu AVM’de Bilgilendirme
yapı bileşenlerinde tabelaları
farklı şekildefarkedilirliği
konumlandırılmıştır. arttırmakÇeşitli adına ölçeklerde
farklı
ı bileşenlerinde
tavandan askılanarak, farklı şekilde konumlandırılmıştır.
duvarlarda, ayaklı tabelalardaÇeşitli ölçeklerde,
farkedilirliği arttırmak
andanadınaaskılanarak,
renklerdeduvarlarda,
kullanılmış, ayaklı
her tabelalarda
katta elektronik farkedilirliği
bilgilendirmearttırmak araçlar
Şekil 20. Zorlu AVM Tavandan askılanmış bilgilendirme tablosu
na renklerde kullanılmış, hersiyah
kullanılmıştır.Tabelalarda kattazemin elektronik
üzerinebilgilendirme
beyaz ve turuncu araçlarırenkte
tipografi
lanılmıştır.Tabelalardave beyaz renktetabelaları
siyah piktogramlar
zemin üzerinekullanılmıştır.
beyaz ve Ayaklı
adınaturuncu tabelalarda
yapırenkte
Zorlu
Zorlu AVM’de
ografiherbileşenlerinde
vekatabeyazve gidilecek AVM’de
Bilgilendirme
renkte
farklı her noktaya dair
şekildepiktogramlar Bilgilendirme
konumlandırılmıştır.
farkedilirliği arttırmak
çeşitli
kullanılmıştır.
Çeşitli yönlere
ölçeklerde, tabelaları
farklı
oklarla
Ayaklı
tavandan bilgilendirme
tabelalarda
askılanarak, far
ve yapı
katayapılmıştır.
duvarlarda, ayaklı
gidilecek
elektronik bileşenlerinde
Ayaklı
her
bilgilendirme
bilgilendirme
tabelalarda
noktaya dair çeşitli farklı
tabelalarında
farkedilirliği arttırmak
yönlere
araçları kullanılmıştır.Tabelalarda şekilde
adına renklerdesiyah
üzerine beyaz konuml
veya
kullanılmış,
oklarla
siyah zemin
beyaz renk
her katta
bilgilendirme
ve
zemine
ılmıştır. uygulanmış,
Ayaklırenkte bilgilendirme yazılar beyaz zeminekullanılmıştır.
tabelalarında siyah,
siyah siyah veya zemine
beyazbeyaz renkrenkte
her katatavandan askılanarak, duvarlarda, ayaklı ta
turuncu tipografi ve beyaz renkte piktogramlar Ayaklı tabelalarda
mine uygulanmıştır.
uygulanmış, ve gidilecek Zemin
yazılar
her noktaya rengi
beyaz seçimi
zemine
dair çeşitli yönlere görsel
siyah,
oklarla siyah olarak
zemine
bilgilendirme mekanın
beyaz
yapılmıştır. Ayaklı zeminiyle
renkte
zemineadına renklerde kullanılmış, herzeminiylekatta yaze
uyumludur.
gulanmıştır. Zemin Siyah zemin
rengi
bilgilendirme tabelalarında siyah üzerine
seçimi
veya beyaz beyaz
görsel yazılıuygulanmış,
olarak
renk zemine ayaklı
mekanıntabelada
yazılar beyazcalibri yaz
siyah, siyah zemine beyaz renkte uygulanmıştır. Zemin rengi seçimi görsel olarak
karakteri
umludur. kullanılmıştır. Beyaz zeminli ayaklı tabelada
mekanın zeminiyle uyumludur. Siyah zemin üzerine beyaz yazılı ayaklı tabelada calibri yazı yazı
Siyah zemin üzerine beyaz yazılı ayaklı tabelada frutiger
calibri
karakteri
akteri karakteri kullanılmıştır.Tabelalarda
kullanılmıştır.
kullanılmıştır.
kullanılmıştır. Beyaz
Beyaz zeminlizeminli
ayaklı tabelada ayaklı siyah
tabelada
frutiger yazı karakteri zemin
frutiger
kullanılmıştır. yazı üz
tipografi ve beyaz renkte piktogramlar k
akteri kullanılmıştır.
Şekil 21,22. Zorlu
her kata ve gidilecek her noktaya dair çeşi AVM ayaklı
Şekil 21,22. Zorlu
bilgilendirme
yapılmıştır. Ayaklı bilgilendirme tabelala AVM tabelası
ayaklı
karakteri
karakteri
kullanılmıştır.
kullanılmıştır.
Beyaz
Beyaz
zeminli
zeminli
ayaklı
ayaklı
tabelada
tabel
karakteri
karakteri
kullanılmıştır.
kullanılmıştır. 75

Şekil
AVM
bilgi
tabel

Katlarda bulunan elektronik bilgilendirme tablo


konum bilgilerine ulaşabilmektedir.Ekranda pik
arada kullanılmaktadır.
Şekil 21, 22. Zorlu AVM ayaklı bilgilendirme tabelası

Katlarda bulunan elektronik bilgilendirme tablolarında kullanıcı ekrandan konum


bilgilerine ulaşabilmektedir.Ekranda piktogramlarla tipografi bir arada kullanılmaktadır.

Şekil 23
bilgilend

Şekil 23. ZorluAVM elektronik bilgilendirme tabelası


76

Şeki

Şekil 24. ZorluAVM uyarı levhası

Zorlu AVMde yürüyen merdivenler için uyarı panosu merdivenin girişinde zemine

Zorlu AVM de yürüyen merdivenler


uygulanmış,Türkçe ve İngilizce olarak detaylandırılmış, sarı zemin üzerinde siyah
piktogramlar yerleştirilmiş yazı düzenlemesi simetrik ve beyaz zemin üzerinde yazılmış
olup bütün olarak readibility amaçlanmıştır. Uyarı işaretlerinde sarı zemin siyah piktogram

irişinde zemine uygulanmış,Türkçe ve İng


standart kabul edilmiştir. Yazı karakteri sarı zeminde siyah renk büyük yazıda calibri, beyaz
zeminde küçük punto yazıda dosis kullanılmıştır. Sankopark AVM’de uyarı levhası yukarı ve

arı zemin üzerinde siyah piktogramlar


aşağı yürüyen merdivenlerin ortasına yerleştirilmiştir. Beyaz zemin üzerine yasak işaretleri
için standart olarak uygulanabilen kırmızı çerçeve kullanılmış, kısa açıklayıcı bilgi Türkçe

imetrik ve beyaz zemin üzerinde yazılm


olarak verilmiştir. Yazı karakteri olarak eurostile seçilmiştir. Beyaz zemin üzerinde siyah
piktogram, bilgilendirme yazısı rengi kırmızı-siyah olarak seçilmiştir. Beyaz zemin üzerinde
kırmızı renkte yazıyla uyarıya dikkat çekilmiş ve siyah renkte yazıyla devam edilmiştir.

maçlanmıştır. Uyarı işaretlerinde sarı ze


Sankopark AVM’de mekan kullanıcılarının kültürel kimlikleri düşünülerek bilgilendirmeler
kullanıcıların konuştuğu dil göz önüne alınarak çeşitlendirilmiştir (Şekil 26).

abul edilmiştir. Yazı karakteri sarı zem


alibri, beyaz zeminde küçük punto yazıda
AVM’de uyarı levhası yukarı ve aşağı
erleştirilmiştir. Beyaz zemin üzerine yasa
ygulanabilen kırmızı çerçeve kullanılmı
77

Şekil 25. Sankopark uyarı levhası Şekil 26. Asansör kullanım

Zorlu AVM’de katlar Sankopark’ın aksine rakam ve harflerl


isimlerle adlandırılmış, bilgilendirme tasarımı araçlarında
yazılmış. Her kata özel farklı tasarımlar yapılmış. adlandırm
farklı bir kimlik kazandırmış. blglendrme tasarım araçlarınd
hssettrlmştr. “Yönlendrmeler, tpograf ve grafk unsurla
görsel olarak blgy sunarken, mmary ve altyapıyı anlamam
olurlar
25. ve
Şekil yapının
Şekil
25.
Sankopark uyarıkmlk
25. Sankopark
Sankopark levhasıuyarıletşmn
uyarı levhası
levhası
Şekil yürütürler”
Şekil
26.Şekil
Asansör 26. Asansör (Galndo,
26. Asansör kullanım
kullanım
bilgisi
kullanım 2012
bilgisi bilg
Zorluadlandırılmış,
AVM’de Performans Sanatları Merkezi bilgilendirme
Zorlu AVM’de katlar Sankopark’ın aksine rakam ve harflerle değil farlı isimlerle

AVM’deZorlu
deski sarı AVM’de
katlar zemin
tasarımlar yapılmış.
katlar
üzerine Sankopark’ın
adlandırmalarkoyu mekana renk aksine
birhelvetica
rakam
ve yazıve
bilgilendirme tasarımı araçlarında kat isimleri yazılmış. Her kata özel farklı
Sankopark’ın aksine farklı rakam harflerle
kimlik kazandırmış.
harflerle
değil ku
karakteri
bilgilendirme
de
isimlerle
e stage
adlandırılmış, adlandırılmış,
bilgilendirme
yazısı bilgilendirme
tasarımı tasarımı
tipografi araçlarında
araçlarında kat isim ka
the World bilgiyi uygulanmıştır. PSM logosu yardımcıkoyu
olurlar renk
tasarım araçlarında bu farklılık hissettirilmiştir. “Yönlendirmeler, ve grafik unsurlar
yazılmış. Her
aracılığıyla,
kata
görsel olarak
özel farklı(Galindo,
tasarımlar
sunarken, mimariyi ve altyapıyı
yapılmış. adlandırmalar
anlamamıza
ş. Her kata
ve serbest özel
ve yapının farklı
tasarım
kimlik tasarımlar
iletişiminifontla
yürütürler” yapılmış.
uygulanmıştır.
2012: 7). adlandırmalar
Asimetrik tipogra me
farklı birZorlu
kimlik
AVM’dekazandırmış.
Performans Sanatlarıblglendrme tasarım araçlarında b
ir kimlik
rengin kazandırmış.
kontrast
hssettrlmştr.
zemin üzerine koyu
etkisi blglendrme
dikkat
“Yönlendrmeler, çekmektedir. tasarım
Merkezi bilgilendirme
renk helvetica yazı karakteritpograf
kullanılarak We
araçlarında
ve bilet satış
vestage
grafk
bu
deski sarı
the World unsurlar
yazısı
fark
ar
lmştr. “Yönlendrmeler,
görselAsimetrik
olarak
uygulanmıştır. tpograf ve
blgy sunarken, mmary ve altyapıyı anlamamıza
PSM logosu koyu renk zeminde sarı ve grafk
serbest unsurlar
tasarım fontla aracılığ
uygulanmıştır.

olarak blgy sunarken, mmary veyürütürler”


altyapıyı (Galndo,
tipografik tasarımda rengin kontrast etkisi dikkat çekmektedir.
olurlar ve yapının kmlk letşmn anlamamıza 2012: yard
7).
ve yapının kmlk letşmn yürütürler” (Galndo, 2012: 7).
Zorlu AVM’de Performans Sanatları Merkezi bilgilendirme ve
AVM’de Performans
deski sarı Sanatları
zemin üzerine koyu Merkezi bilgilendirme
renk helvetica ve bilet
yazı karakteri kullan
arı zemin üzerine
stage the Worldkoyu
yazısırenk helvetica yazı
uygulanmıştır. PSMkarakteri kullanılarak
logosu koyu renk zem
ve serbest
e World yazısıtasarım fontla uygulanmıştır.
uygulanmıştır. PSM logosu Asimetrik
koyu renktipografik
zeminde
est rengin kontrast
tasarım fontlaetkisi dikkat çekmektedir.
uygulanmıştır. Asimetrik tipografik tasarı
kontrast etkisi dikkat çekmektedir.
Şekil
Zorlu
Şekil 27. Zorlu AVM PSM

Tartışma ve Sonuç
78

Tartışma ve Sonuç
İç mekanda bilgilendirme tasarımı uygulamaları için İstanbul ve Gaziantep olmak üzere
iki farklı şehirde bulunan Sankopark ve Zorlu Avm’leri incelenmiş, bilgilendirme elemanları
uygulamasında esas olarak tasarım ilkelerine uygunlukları görülmüş ama kullanıcı ve konum
itibarıyle farklılaştığı noktalar olduğu saptanmıştır. Her iki AVM’de tipografi kullanımında
serifsiz ve benzer yazı karakterleri kullandığı görülmüştür. Tipografide 20. Yüzyıldan itibaren
modern harf karakteri olarak kabul edilen serifsiz yazı her türlü kalınlık ve boyutlarda
uygulanarak tasarımda etkili görüntüye olanak vermiştir. Her iki AVM’de tasarımcıların;
Serifsiz harflerin bilgilendirme tasarımında anlaşılabilirliği, bunun sonucunda bilgi akışını
hızlandırması nedeni ile serifsiz karakter kullandıkları görülmüştür. Tasarımlarını,temel tasarım
ilkeleri doğrultusunda yapmışlardır. Özellikle sarı-siyah kontrastı ve yasak işaretlerinde kırmızı
zemin ve uyarı tablolarında kırmızı çerçeve standart olarak kullanılmıştır. Bunun yanı sıra iç
mekanların kullanıcı özelliklerine göre farklı tasarımlar ve renkler kullanıldığı görülmüştür.
Sankopark AVM’ de bilgi tasarım uygulamasında renkler ve yazı karakterleri birbirine çok
benzemekte ve bilgilendirme elemanlarının seyrek olarak kullanıldığı görülmektedir, Zorlu
AVM’de bilgilendirme deskleri, tabelaları ve ayaklı tabelalarda farklı renk kontrastlıkları
uygulanmış yapı bileşenlerinin (duvar, tavan, zemin gibi) hepsinde sık aralıklarla yerleştirildiği
gözlenmiştir. Uyarıların açıklaması ana dil ve sık kullanılan İngilizce dışında Sankopark
AVM’de bölgede bulunan Suriyeli Mültecilerin ana dili olan Arapça’da yer almaktadır. Sonuç
olarak; her iki AVM’nin konumsal ve kullanıcının sosyal durumlarından oluşan değişiklikler
bilgilendirme tasarımına yansımıştır. Bilgilendirme tasarımlarında kullanılan piktogramlar
uluslarası standart taşımaktadır fakat kullanıldığı mekanda kullanıcının sosyal yaşamından
kaynaklı bilgilendirmeler de değişiklikler oluşturmaktadır.
Sosyal iç mekanlarda bilgilendirme tasarımı, karmaşık veriyi bilgi haline dönüştürüp
bilgi akışını hızlandırarak hayatı kolaylaştıran bir disiplindir. Çalışmada görülmüştür ki,
mekan kullanıcısına ulaşabilmek ve ayrıntılı bilgiyi kolay algılanabilecek şekle dönüştürmek
için kullanılacak ögelerin başında tipografi vardır. Tasarım ilkeleri doğrultusunda uygulanan
tipografi bilgilendirme tasarımının her türlü kullanıma olanak sağlayan etken bir ögesidir.

Kaynakça
Aktaş,G.(2009). Çağdaş rekreasyon mekanları olarak alışveriş merkezlerinde iç mekan
kurgusu.Sanat Yazıları 21.ss 23-40.Hacettepe Üniversitesi.Güzel Sanatlar Fakültesi Yayınları.
Ambrosse,G.Harris,P.(2012).Tipografinin temelleri.(Çev.B.Bayrak).İstanbul:Literatür
Yayıncılık.
Baer, Kim. (2008). Information Design Workbook. Massachusetts: Rockport Publishers
Başer, M. (1994). Görsel iletişimde piktogram ve sembollerin insan üzerindeki etkileri.
(Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Anadolu Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Eskişehir.
Bayav, D. Ayteş,E. (2011, Aralık). 20. Yüzyıl resim sanatında yüzeyin sınırlarını aşan
arayışlar. Sanat Tasarım Dergisi (8).s. 35-57
Bektaş, D. (1992).Çağdaş grafik tasarımın gelişimi. İstanbul: Yapı KrediYayınları.
Cevizci, A.(2005). Felsefe sözlüğü,İstanbul:Paradigma Yayıncılık.
79

Çavuşoğlu, Senih.(1996).Kentiçi çevre grafiği üzerine bir uygulama çalışması.


(Yayınlanmamış Sanatta Yeterlik Eseri Raporu). H.Ü.SBE.
Ercan,M.N.(1988).Çalışma yerlerinin ve yaşam ortamlarının ergonomik
şekillendirmelerinde genel prensipler. İTÜ Milli Prodüktive Merkezi 1. Ulusal Ergonomi
Kongresi. Ankara: MPM.
Galındo,M.(2012).Signage design.Berlin:Braun Publishing.
Güler,T.(2008).Grafik tasarımda yeni bir alan;bilgilendirme tasarımı ve bir uygulama.
(Sanatta Yeterlilik Tezi).Dokuz Eylül Üniversitesi.İzmir.
Hillner,M.(2009).Virtual typography.Switzerland,Lausanne:An Ava Book,Published by
Ava Publishing SA
Kılıçkaya, Bog,E.(2017). İşaret sistemlerinde üç boyutlu tipografi ve çevresel uygulamalar.
(Yayımlanmamış Sanatta Yeterlilik Tezi),Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü.
Öktem, D. (2012). Grafik tasarımda işlevsellik. (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi),
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü. İç Mimarlık Anabilim dalı.
Öztuna,H.Y. (2007). Dadaizm ve grafik tasarım. Grafik Tasarım Dergisi. Sayı 14, İstanbul.
84-91.
Sağlam,S.(2011).Dış mekanda görsel bildirişim elemanlarının font tasarımı.(Yüksek
Lisans Tezi).Haliç Üniversitesi.Sosyal Bilimler Enstitüsü.Grafik Ana Sanat Dalı.
Sarıkavak, N. K. (2009). Görsel iletişim ve grafik tasarımda çağdaş tipografinin temelleri.
Ankara: Seçkin Yayıncılık.
Sarıkavak,N.K.(2014). Kaligrafik ve tipografik deneysel tasarımlar,İstanbul:Grafik
Tasarım Yayıncılık Sanayi
Schultz, J. (2004). Information and Guiding System for a Biosphere Reserve. Spark!
Design and Locality. (Ed. J. Verwijnen, H. Karkku). Helsinki: University of Art and Design
Helsinki Publications, ss. 92-95.
Sözen,M.,Tanyeli, U. (2007). Sanat kavram ve terimleri sözlüğü. İstanbul: Remzi
Kitabevi.
Şenyapılı, Ö.(1996). Görsel sanatlar ve iletişim.Ankara: Sanat Yapım Yayıncılık
Taş,E.(2014).Kentsel alanlarda yer alan piktogramların,bilgilendirme işlevleri ve tasarım
açısından işlenmesi.(Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi).İstanbul:Haliç Üniversitesi.Sosyal
Bilimler Enstitüsü.Grafik Ana Sanat Dalı.
Taşçıoğlu,M.Aydın,D.(2015 Aralık).Grafik tasarımın bilgilendirme ve yönlendirme
tasarımındaki rolü ve Londra-Eskişehir örnekleri üzerinden bir inceleme. Anadolu
Üniversitesi sanat ve tasarım dergisi.(5,2);227-245
Tavakkoli,R.(2014). İçmimaride grafik tasarım.(Yayımlanmamış Yüksek Lisans
Tezi),Ankara,Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü
Uçar, T. F. (2016). Görsel iletişim ve grafik tasarım. İstanbul: İnkılap Kitabevi Baskı
Tesisleri
Uslu,Ö.B.(2014).Tasarımı sanata,tasarımcıyı ise sanatçıya yaklaştıran süreçte,tipografinin
tasarım nesnesine dönüşmesi. (Yayımlanmamış Sanatta Yeterlilik Tezi).Dokuz Eylül
Üniversitesi,Güzel Sanatlar Enstitüsü Grafik Ana sanat Dalı.
80

Uyan, Dur, B. (2011). Bilgilendirme tasarımında ilkeler,öğeler ve uygulama sorunları-


bilgilendirme tasarımı uygulaması.(Yayımlanmamış Sanatta Yeterlik Tezi). Ankara.
Hacettepe Üniversitesi.

İnternet Kaynakları
Bil’ak,P.(2007)What is typography?. https://www.typotheque.com/articles/what_is_
typography (E.T.15.11.2017)
Kutlu,R.(2015).Tasarımda disiplinlerarası yaklaşım-mekan ve grafik tasarım ilişkisi,
İstanbul Kültür Üniversitesi, Sanat ve Tasarım Fakültesi. The Turkish Online Journal of
Design, Art and Communication - TOJDAC July 2015 Volume 5 Issue http://www.tojdac.
org/tojdac/VOLUME5-ISSUE3_files/tojdac_v05i306.pdf (E.T.20.11.2017)
Uyan,Dur,B.Çevresel grafik tasarımın uygulama alanları. http://dergipark.gov.tr/
download/article-file/192568 .(E.T. 5.12.2017)

Şekil Dizini
Şekil 1: https://tr.123rf.com/photo_17929600_süslemeleri-ile-gotik-yazı-tipi-alfabe.
html (E.T.5.12.2017)
Şekil 2: http://arh346.blogspot.com.tr/2007/09/incunabulum-incunabulorum.html
(E.T.10.12.2017)
Şekil 3: https://www.bauhaus100.de/en/past/people/masters/joost schmidt/ (E.T.
7.12.2017)
Şekil 4, 5: Hillner.M(2009)Virtual Typography,Switzerland,Lausanne:An Ava Book,
Published by Ava Publishing SA. s.109-159
Şekil 6: http://gundelikpaylasimlar.blogspot.com.tr/2015/06/gaziantep-gezi-yazs.html
(Erişim 10.12.2017)
Şekil 7-27 Atiye Güner (2017)
81
82
83

MİMARLIK PLANLAMA
VE TASARIM
ARCHITECTURE PLANING
AND DESING
84
85

Yeme Içme Eylemini Kontrol


Faktörü Olarak Mekân Tasarımı

Aşr. Gör. Feyza Nur DİŞKAYA


Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, feyzadiskaya@gmail.com

Dr. Öğr. Üyesi İldem AYTAR SEVER


Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, ildemmsu@yahoo.com

1.Giriş
Aydınlatma, ses-müzik, koku, ısı, sosyalleşme ve çeşitlilik, yiyecek tüketim hacmini çoğu
insanın düşündüğünden çok daha fazla etkileyebilecek çevresel faktörlerden sadece birkaçıdır.
Bu tür çevresel faktörlerin alakasız görünmesine rağmen, bunlar genellikle tüketim izlemesini
engelleyerek ve alternatif tüketim normları önererek tüketim hacmini etkiler. Araştırmacılar için
bu inceleme, araştırmaların odağını tüketim davranışının arkasındaki psikolojik mekanizmalara
yönlendirmenin araştırmanın profilini ve etkisini artıracağını ortaya koymaktadır. Tasarımcılar
için, bu gözden geçirme, kişisel ortamlardaki küçük yapısal değişikliklerin, yiyeceklerin
bilinmeyen aşırı tüketimlerini nasıl azaltabileceğini vurgulamaktadır.
Tüketim, en temelde beslenme ihtiyacını gidermek amacıyla gerçekleşmiştir Gelişimlerin
ve dönüşümlerin yaşandığı çağda da sınırların aşılıp genişlemişiyle bir dönüşüm içerisine
girmiştir. Bu durumun en görünen kısmı da gıda üretim ve tüketiminin küreselleşmesidir.
2.Küreselleşme ve Tüketim
Küreselleşme, “olgu ve kavramların, bilginin, malların ve sermayenin dünya çapında
ele alınması, irdelenmesi, değerlendirilmesi, hiçbir coğrafik, ekonomik ve politik sınır
tanımaksızın yayılması ve dolaşması ve bunlara bağlı olarak meydana gelen uluslararası
bağımlılık süreci” olarak tanımlanmaktadır. Küreselleşme kavramı, bir noktada meydana
gelen olayların, başka noktalardaki olayları etkilemesi ve meydana gelen bu olaylardan
etkilenerek toplumsal ilişkilerin dünya ölçeğinde yoğunlaşması olarak tanımlanmakta ve
dünya üzerinde ekonomi, siyaset, kültür, sağlık, sosyal hayat gibi pek çok konuda global bir
değişimi ifade etmektedir Küreselleşme veya diğer bir deyişle globalleşme dünyayı sınırların
kalktığı bir mekan olarak betimlemektedir (Kahraman, Bolışık, 2014).
Endüstri devrimi, üretimin tekelleşmesi ve tüketimin yaygınlaştırılmasını ön plana
alırken iletişim devrimi, yapısı gereği üretim şemalarında milli sınırları aşmayı, tüketim
kalıpları açısından tam bir standardizasyonu öngörmektedir. Çok uluslu şirketlerin gerek
yapı gerekse işlevlerindeki nicel ve nitel artış, bu olgunun bir yansımasıdır. Artık herhangi
bir malın üretimi tek bir ülkenin sınırları içinde yapılmamakta, yerel üretim teknolojisini
çözen ve dağıtan üretim kalıplarındaki bu değişim, tüketim kalıplarının gittikçe standart
hale getirilmesini gerekli kılmaktadır. Bu da yerel kültürlerin öngördüğü hayat tarzlarını
sarsmakta ve küreselleşme görünümü altında bir kültür tekelciliğini beraberinde
getirmektedir (Saygılı, 2011).
86

Küreselleşmenin tasvir edilmesinde en çok kullanılan örneklerden birisi de gıda üretim


ve tüketiminin küreselleşmesidir. Bu yüzden, ulus veya coğrafi sınırlarla tanımlanan,
bölgenin beslenme sürecini anlamlandıran yemek kültürü de, küreselleşme süreci ile birlikte
önemli bir değişim ve dönüşüm içerisine girmiştir (Kanık, 2016). Aslında tüketim, fertlerin
günlük yaşamını tesir eden, dahası kişiliğini şekillendiren maddiyata dayalı simgesel
anlamlar barındırmaktadır. İnsanoğlu, tüketim eylemi ile sunduğu değerleri, belli semboller
aracılığıyla topluma aktarır. Bu manada tüketim faaliyeti toplumsal nitelikli bir düşünceye
dönüşür (Özbey, 2018). Ve bu şekilde beslenme ve yaşam biçimi de değişmektedir. Batı tipi
beslenme tarzı, sedanter yaşam biçimi ve obezite ortaya çıkmaktadır.
Bu durum yaşam tarzını da etkilemekte obeziteyi, bilinçciz tüketimi beraberinde
Bu durum yaşam tarzınıBilinçsiz
getirmektedir. da etkilemekte
tüketim, obeziteyi, bilinçciz
globalleşmenin tüketimi
ideolojisi beraberinde
olarak getirmektedir.
fertleri normalin Bilinçsiz
üstünde
tüketim, globalleşmenin ideolojisi olarak fertleri
tüketime özendirmektedir (Özbey, 2018). normalin üstünde tüketime özendirmektedir (Özbey, 2018).

Bu sınırı
Bu sınırı mikro mikro
ölçekte ölçekte düşündüğümüzde
düşündüğümüzde küreselleşmeninküreselleşmenin getirdiklerini
getirdiklerini kendi çevremizdekendi
etkilerini
görmekteyiz. Küreselleşmenin
çevremizde etkilerinigetirdiği fazla tüketimi
görmekteyiz. kontrol altına
Küreselleşmenin almakfazla
getirdiği ve butüketimi
tüketim kontrol
çevresinialtına
bilinçli bir
şekilde oluşturmanın
almak ve buönemi
tüketimortaya çıkmaktadır.
çevresini bilinçli bir şekilde oluşturmanın önemi ortaya çıkmaktadır.
2.1.Yiyecek ve tüketim çevresi
Yeme davranışı, besin maddelerinin alımı konusunda kişilerin tercihleri, seçimleri,
2.1.Yiyecek ve tüketim çevresi
Yeme davranışı, ve
fikirleri bunların
besin etkileriylealımı
maddelerinin eyleme dönüşen kişilerin
konusunda davranış boyutunu
tercihleri, ifade eden fikirleri
seçimleri, tanımlamadır.
ve bunların
etkileriyleYeme davranışı
eyleme dönüşen pekdavranış
çok kişiboyutunu
tarafından sıradan,
ifade eden günlük, basit ve
tanımlamadır. Yeme hattadavranışı
düşünülmeden
pek çok kişi
tarafındanyapılan
sıradan,birgünlük,
eylemdir.basit ve hatta
Ancak yemedüşünülmeden yapılan bir birtakım
davranışını yönlendiren eylemdir.faktörler
Ancak yeme davranışını
mevcuttur.
yönlendiren birtakım
Çevresel faktörler
etkiler mevcuttur.
bunlardan önemliÇevresel etkileroluşturmaktadır
bir kısmını bunlardan önemli bir 2012)
(Mil, kısmını oluşturmaktadır (Mil,
2012)
İnsan davranışlarını belirleyen etmenler kalıtımdan ziyade çevrenin etkisiyle ortaya
çıkmaktadır. İnsan davranışının
İnsan davranışlarını belirleyen etmenler belirleyicileri, insanınçevrenin
kalıtımdan ziyade kişiliğinden gelenortaya
etkisiyle içsel değişkenler
çıkmaktadır.ile İnsan
davranışının
kararbelirleyicileri, insanın
almada etkili olan kişiliğinden
dışsal gelenBir
değişkenlerdir. içsel değişkenler
bireyin ile karar
belli koşullar altındaalmada
oluşanetkili olan dışsal
davranışı,
değişkenlerdir.
onu buBir bireyin yönelten
davranışa belli koşullar altında
bir dürtü oluşan davranışı,
ve uyarıcının varlığına onu bu davranışa
dayanır. yönelten
Uyarının birey bir dürtü ve
tarafından
uyarıcınınalgılanması
varlığına dayanır. Uyarının
veya uyarıya tepkibirey tarafından
gösterilmesi algılanması
davranış olarakveya uyarıya
ortaya tepki gösterilmesi
çıkmaktadır davranış
(Saygılı, 2011).
olarak ortaya çıkmaktadır (Saygılı, 2011).

Şekil 1 : Yiyecek tüketiminin öncülleri ve aracıları ( Wansink, 2004)


Şekil 1 : Yiyecek tüketiminin öncülleri ve aracıları ( Wansink, 2004)
87

TabloTablo
1: Tüketimin azaltılmasına
1: Tüketimin yardımcı
azaltılmasına yardımcıolmak içinkişisel
olmak için kişisel ortamı
ortamı değiştirmek
değiştirmek ( Wansink,
( Wansink, 2004) 2004)

Yeme çevresi ve yiyecek çevresinin tüketim hacmini ve alımını etkilediği görülmektedir. Çevrenin ve yapılan
düzenlemelerin davranış üzerinde etki oluşturması bu etkenlerin gerçekleştiği mekanında bu çevresel
88

Yeme çevresi ve yiyecek çevresinin tüketim hacmini ve alımını etkilediği görülmektedir.


Çevrenin ve yapılan düzenlemelerin davranış üzerinde etki oluşturması bu etkenlerin
Mekan vegerçekleştiği
Tat mekanında bu çevresel faktörler içerisinde ele alınması gerektiğidir.
3.Mekan ve Tat
gı, bireylerin önceki deneyimleri, bilgileri, güdüleri, beklentileri ve eğilimleri ile çevre arasında geçen ço
rdili bir fonksiyonun sonucudur.
Algı, bireylerin Bu elementlerin
önceki deneyimleri, tamamı
bilgileri, kişinin
güdüleri, dünyaya
beklentileri bakış açısını
ve eğilimleri belirler. Bireyle
ile çevre
zmet ortamında
arasındayer alançok
geçen uyaranlar yoluyla
girdili bir bu elementleri
fonksiyonun alır,Bu
sonucudur. bilişsel süreçle tamamı
elementlerin gruplandırarak
kişinin organize ede
bir bütündünyaya
olarak şekillendirir
bakış açısını ve değerlendirir
belirler. (Mil, 2012)
Bireyler hizmet ortamında yer alan uyaranlar yoluyla bu
elementleri alır, bilişsel süreçle gruplandırarak organize eder ve bir bütün olarak şekillendirir
r mekanın atmosferi için
ve değerlendirir temel
(Mil, 2012)duyu organları; görme (renk, parlaklık, boyut ve şekil), ses (seviyesi v
recesi), koku (aroma ve tazelik) ve dokunma (yumuşaklık, pürüzsüzlük ve sıcaklık) ile ifade edilmektedi
Bir mekanın atmosferi için temel duyu organları; görme (renk, parlaklık, boyut ve şekil), ses
tner (1992; 58) çalışmasında, müşterilerin bilişsel, duyusal ve koruyucu yanıtları olarak ayırdığı üç boyu
(seviyesi ve derecesi), koku (aroma ve tazelik) ve dokunma (yumuşaklık, pürüzsüzlük ve sıcaklık)
lirlenmiştir. Bunlar, ortam koşulları / estetik (sıcaklık, ses, müzik, koku ve ışıklandırma / mimari tasarım
sis bakımıileve
ifade edilmektedir.
temizliği), Bitner (1992;
mekansal düzen58) veçalışmasında, müşterilerin
işlevsellik (masalar, bilişsel, duyusal
koridorlar, yürümeve koruyucu
yolları, yiyecek servi
yanıtları olarak ayırdığı üç boyut belirlenmiştir. Bunlar, ortam koşulları/estetik
tları, tuvalet ve giriş-çıkış yolları), işaretler, semboller ve yapay dokular olarak (sıcaklık, ses, müzik,
ifade edilmektedir
koku ve ışıklandırma
emeloğlu, Taşpınar, Soylu, 2017). / mimari tasarım, tesis bakımı ve temizliği), mekansal düzen ve işlevsellik
(masalar, koridorlar, yürüme yolları, yiyecek servis hatları, tuvalet ve giriş-çıkış yolları), işaretler,
ekanın tatsemboller
duyusu ve
ileyapay dokular
ilişkisi olarak ifade
çok duyulu bir edilmektedir.
deneyim olarak(Temeloğlu, Taşpınar, Soylu,
gerçekleşmekte diğer2017).
duyularla olan ilişkisi el
nması gereken önemlitatbirduyusu
Mekanın faktörile
olmaktadır
ilişkisi çokTat algısıbirkonusunda
duyulu belirsizlikler
deneyim olarak bulunmakla
gerçekleşmekte diğerbirlikte bir diz
ronun belli bir tat olan
duyularla kategorisini
ilişkisi elekodladığı hipotezi
alınması gereken ile farklı
önemli nöron
bir faktör gruplarının
olmaktadır belirlikonusunda
Tat algısı bileşenlerinin meydan
tirdiği aktiviteler sonucu
belirsizlikler tat algısının
bulunmakla meydana
birlikte bir geldiği
dizi nöronun önermeleri
belli üzerinde
bir tat kategorisini durulmaktadır.
kodladığı hipotezi Tat algısınd
ğer birçokilebeyin
farklı nöron gruplarının belirli bileşenlerinin meydana getirdiği aktiviteler sonucu tat diğer algılar
merkezinin katkısı olduğu düşünülmektedir. Çünkü tat algısı aynı zamanda
karar verme süreçlerini
algısının meydanade içermektedir
geldiği önermeleri(Malkoç,
üzerinde2016). Tat almaTatduyusu
durulmaktadır. algısındasadece
diğer dil yardımı ile değ
birçok
riye kalanbeyin
dörtmerkezinin
duyu organı yardımıyla şekillenmektedir (Ustaahmetoğlu, 2015).
katkısı olduğu düşünülmektedir. Çünkü tat algısı aynı zamanda diğer Şekil 2 de tat duyusunu
ğer duyularla olan etkileşimi gösterilmiştir.
algıları ve karar verme süreçlerini de içermektedir (Malkoç, 2016). Tat alma duyusu sadece dil
yardımı ile değil geriye kalan dört duyu organı yardımıyla şekillenmektedir (Ustaahmetoğlu,
2015). Şekil 2 de tat duyusunun diğer duyularla olan etkileşimi gösterilmiştir.

Şekil 2 : Yeme esnasında harekete geçirilen algısal etkileşim özeti (Delwiche, 2003).
Şekil 2 : Yeme esnasında harekete geçirilen algısal etkileşim özeti (Delwiche, 2003).

evresel tasarım, fiziksel koşullar, mekanın düzeni, işaret ve semboller hem çalışanların hem d
89

Çevresel tasarım, fiziksel koşullar, mekanın düzeni, işaret ve semboller hem çalışanların
hem de kullanıcıların, algısını, psikolojisini ve bunlara bağlı olarak davranışı etkiler (Borja
De Mozota, 2003). Tat duyusunun diğer duyularla olan etkileşimi göz önüne alındığında
bunun tüketim üzerindeki etkisi de ortaya çıkmaktadır.
4. Mutfak ve Kontrol Faktörü Olarak Mekan
Tarih öncesi beslenme alışkanlıkları mutfak kültürünün ilk oluşumları olarak kabul
edilmekte ve ilerleyen dönemlerde Mezopotamya ve Çin doğrultusunda gelişimine devam
ettiği görülmektedir. Anadolu topraklarındaki yeme-içme kültüründe ağırlıklı olarak
Mısır ve Roma etkisi bulunmakla birlikte, Fransız ve İngiliz mutfak kültürlerinin de Roma
mutfağından geçerek görüldüğünü söylemek mümkündür. Bugün Türk mutfağı olarak
adlandırılan mutfak kültürü, Türklerin Anadolu’ya gelişi ile gelişim gösteren ve bu sürecin
sonucu olarak içinde göçebe yemek alışkanlıklarını ile gelinen kıtadaki yemek pratiklerini
barındıran bir sentezdir. Günümüzde Türk mutfağındaki alışkanlıklar toplumsal yönelimler
ve firmaların da dâhil olduğu ekonomik etkiler altında dönüşmekte, bu dönüşümde nüfus
artışı, yerleşim yerlerinin ayrışması, kadınların iş yaşamına daha yoğun biçimde girmeleri,
eğitim oranı ve seviyesinin yükselmesinin yanında besin endüstrisindeki gelişmeler önemli
rol oynamaktadır. “Fast food” olarak tabir edilen hızlı ve belli kalıplar içinde gelişen yemek
alışkanlığı da işte bu tür bir dönüşümün ürünü olarak sunulmaktadır. Ayrıca mutfakta
boyut ve malzeme bakımından yaşanan değişmelerin yanında kullanılan araçların da
zaman içinde farklılaştığını görmek mümkündür. Küreselleşmenin iletişim ve lojistik ağları
yoğunlaştırmasına da bağlı olarak yaşanan niteliksel ve niceliksel dönüşümler, yemek
saatlerinden masa düzenine, yaş ve cinsiyetten toplumsal statüye bağlı konumlanmalara
kadar birçok alışkanlığın görünümü, yeni sosyoekonomik ortamın etkisi altında
şekillenmektedir (Fendal, 2012). Bütün bu değişim ve dönüşümler içerisinde mutfağı
salt tasarım öğesi olarak ele almak bu etkileşimlerin getirdiği tüketim değerini kontrol
altına almak mekanın tasarım kriterleri ile kontrol altına almak mümkün olabilmektedir.
Mutfak alanı insan yaşamı içerisinde temel bir ihtiyaç olan beslenmeyi karşılama ihtiyacını
giderdiğimiz bir mekan olması sebebiyle hayatımızda önemli bir yer teşkil etmektedir.
İnsan ile mekân arasında birbirini değiştiren ve dönüştüren bir ilişki mevcuttur. Mekân,
toplumun değişimine paralel olarak değişebilen, çeşitli anlamlarla ve ruhla yüklü bir
varlıktır. Mekânın salt ontolojik bir kategori değil, insanı biçimlendiren ve onun tarafından
biçimlendirilen bir boyut olduğunu savunan Harvey’in (2003: 11) ifade ettiği gibi “Mekânsal
biçimler, içinde toplumsal süreçlerin oluştuğu cansız nesneler olarak değil, toplumsal
süreçleri, bu süreçlerin mekânsal olmasıyla aynı tarzda ‘içeren’ şeyler olarak görülmelidir”
(Yıldız, Alaeddinoğlu, 2011).
İnsan, hemcinslerinden ve çevresinden yalıtılmış olarak yaşayabilen bir varlık değildir.
İnsanların ilişki ve etkileşimlerinin sonucu olarak ortaya çıkan toplumun söz konusu ilişkileri
“mekân” olarak nitelendirdiğimiz bir düzlemde gerçekleşir. İçinde yaşayanlar tarafından
algılanan ve değerlendirilen bir düzlem olan mekân, salt geometrik değil, aynı zamanda
toplumsal, ekonomik, psikolojik ve siyasal boyutları da olan kompleks bir sistemdir.
Dolayısıyla mekân, varlık alanında fiziksel olarak sürekli yaratılırken, zihin dünyasında
da yeniden biçimlenen bir olgu olmaktadır (Yıldız, Alaeddinoğlu, 2011) Neyi yediğimiz
ve nerede yediğimizin deneyimide, her öğüne nasıl başladığımız, yanında ne yediğimiz
ve kiminle birlikte yediğimiz, sofranın bağlamını ve atmosferini çerçeveler (Bingör, 2016).
90

Mutfakta bu eylemlerin gerçekleştiği mekan olmakta ve besin tüketimini etkileyen ortam


ölçekleri arasında yer almaktadır.
Yeme davranışı ile ilgili olarak Eartmans ve meslektaşları (2001) teorik bir model
önermektedirler. Bu modele göre ilk aşamada yiyecek içi uyarıcılar (foodinternal stimuli)
ve yiyecek dışı uyarıcılar (food-external stimuli) bulunmaktadır. Yiyecek içi uyarıcılardan
kastedilen yiyeceğin duyumsal özellikleridir. Duyumsal özellikler içinde en önemli öğeyi tat
oluşturur. Yiyecek dışı uyarıcılar ise üç unsurdan oluşmaktadır. Bunlar; bilgi, sosyal çevre ve
fiziksel çevre uyaranlarıdır (Mil, 2012)
Konuttaki mutfak tasarımında ele alınabilecek kriterler içerisinde mutfağın atmosferik
özellikleri ön plana çıkmaktadır. Bunlar; sıcaklık, aydınlatma-renk, koku, ses-müzik gibi
ortam özelliklerine atıfta bulunur. Bu özellikler tüketim hacmini de etkilemektedir.

ŞekilŞekil 3: Yiyecek
3: Yiyecek tüketim
tüketim hacmini
hacmini etkileyenatmosferler
etkileyen atmosferler(Wansink,
(Wansink, 2004)2004)
Işık; Loş (soft) veya koyu renk (dimmed) ışık iki farklı şekilde tüketimi etkilemektedir;
k; Loş (soft)
yemeveya koyuŞekil
süresini renk
ve
3:(dimmed)
Yiyecek tüketim
konforu ışıkhacmini
artırarak.
etkileyen
ikiİnsanların
farklı atmosferler
şekilde tüketimi
bir restoranda
(Wansink, 2004)
etkilemektedir;
kalma sürelerini yeme süresini ve
parlak
nforu artırarak.
ışık
Işık; veya
İnsanların
şiddetli
Loş (soft)
bir
veya bir
koyu
restoranda
aydınlatmanın kalma
renk (dimmed) ışık
sürelerini
azalttığı parlak
iki farklıbelirtilmektedir.
ışık veya şiddetli
Yumuşak veya
şekilde tüketimi etkilemektedir;
bir
yemeılık
aydınlatmanın
(warm)
süresini ve
lttığı belirtilmektedir.
konforu artırarak. Yumuşak
İnsanların veya
bir ılık (warm) sürelerini
restoranda aydınlatma parlak(mum ışığışiddetli
dahil) genellikle insanların
aydınlatma (mum ışığı dahil) genelliklekalma insanların plansız ışıktatlı
bir veyayemesine bir ya aydınlatmanın
da ekstra bir
nsız bir tatlı yemesine
azalttığı ya da ekstra
belirtilmektedir. bir içki
Yumuşak veyaiçmesine,
ılık (warm) oyalanmasına
aydınlatma (mum sebep ışığıolmaktadır (Wansink,
dahil) genellikle 2004).
insanların
içki içmesine,
plansız oyalanmasına
bir tatlı yemesine sebep
ya da ekstra olmaktadır
bir içki (Wansink, 2004).
içmesine, oyalanmasına sebep olmaktadır (Wansink, 2004).

a b c
Şekil
Şekil 4:
4: Üç
Üç farklı
farklı ışık
ışıkrengi
rengialtında servis
altında edilen
servis kahvaltı
edilen örneği,
kahvaltı three three
örneği, (a) beyaz,
(a) (b) sarı,(b)
beyaz, and (c) and
sarı, mavi(c) mavi
a b
(Cho, Han, Taylor, Huck, Mishler, Mattal, Barker ve Seo, 2014). c
(Cho, Han,
kil 4: Üç farklı ışık rengi altında Taylor,
servis Huck,
edilen Mishler,örneği,
kahvaltı Mattal,three
Barker
(a)vebeyaz,
Seo, 2014).
(b) sarı, and (c) mavi
(Cho, Han, Taylor, Huck, Mishler, Mattal, Barker ve Seo, 2014).
Arkansas Üniversitesi Duyusal Servi Merkezinde, aydınlatmanın renginin, yemeğin genel görünümünün
hedonik izlenimini önemli ölçüde etkilediği üzerine yürütülen bir çalışmada yemeğin genel görünümünün
hedonik dereceleri, mavi ışık altında sarı veya beyaz ışıklandırmaya göre anlamlı derecede düşük olduğu
kansas Üniversitesi Duyusal
bulunmuştur. Beyaz Servi
ve sarı Merkezinde,
ışık koşulları aydınlatmanın
arasında belirgin renginin, yemeğin
bir fark bulunamamıştır (Cho, Han,genel
Taylor, görünümünün
Huck,
Mishler, Mattal,
donik izlenimini önemliBarker ve Seo,
ölçüde 2014). üzerine yürütülen bir çalışmada yemeğin genel görünümünün
etkilediği
91

Arkansas Üniversitesi Duyusal Servi Merkezinde, aydınlatmanın renginin, yemeğin


genel görünümünün hedonik izlenimini önemli ölçüde etkilediği üzerine yürütülen bir
çalışmada yemeğin genel görünümünün hedonik dereceleri, mavi ışık altında sarı veya
beyaz ışıklandırmaya göre anlamlı derecede düşük olduğu bulunmuştur. Beyaz ve sarı
ışık koşulları arasında belirgin bir fark bulunamamıştır (Cho, Han, Taylor, Huck, Mishler,
Mattal, Barker ve Seo, 2014).
Renk; ilişkisi ele alındığında kullanılan rengin tonu ya da mekan kullanıldığı alan önem
arz etmektedir. Kullanıcılar üzerinde oluşturduğu fiziksel, psikolojik ve sosyolojik etkisiyle
seçimler üzerinde rol oynamaktadır.
Parlak renkler bizi rahatsız ediyor ve çok hızlı ve çok fazla yememize neden oluyor, koyu
renkler, dinlenmenize, daha uzun yemenize ve daha fazlasını aramanıza neden olur.
En iyi renk basitçe ‘The Mama Bear’ rengi olabilmektedir, çok parlak ve çok karanlık
değil. (Wansink, 2004). Işık ve rengin farklı kullanımlarıyla oluşturulabilecek etkilerle farklı
görsel imajlar, renk kontrastları ya da renk tonlamalarında farklılıklar oluşturularak mekan
tasarımıyla tüketim üzerinde kontrol sağlanabilmektedir.
Ses; Soft müzik genellikle insanların genellikle yemek sürelerini uzatmaya, hem yiyecek
hem içeceği çokça tüketmeye yönlendiren bir unsurdur. Seçilen müzik kulağa geldiğinde,
bireylerde uzun süre oturmakta, daha rahat ve özgür hissetmekte, bu da büyük oranda tatlı
yenmesine sebebiyet vermektedir. Buna zıt olarak, ortam sesi ya da müzik oldukça yüksek,
hızlı ve rahatsız ediciyse daha az zaman geçirilmekte ve bu da doğrudan tüketim üzerinde
etkili olmaktadır. Şu ana kadar yapılan çalışmalar, müziğin her türünün (soft, rahatlatıcı
müzik sesi kadar, rahatsız edici ve yüksek seslerinde de) yemek yeme hızını artırdığını
göstermiştir, fakat bireyler bunu farklı hislerle yapmaktadırlar (Wansink, 2004).
Koku; Koku, lezzet tüketimini veya baskılanmasını sağlayarak gıda tüketimini
etkileyebilir. Hoş olmayan ortam kokularının yemeğin süresini kısaltması ve yiyecek
tüketimini bastırması muhtemeldir. Oysa bunun tam tersi doğru değildir; Uygun kokuların
tüketim hacmini arttırıp arttırmadığı bilinmemektedir. Örneğin, bir kişinin bir yemeğin
tadına bakmasına veya basitçe kokmasına bakılmaksızın, duyusal olarak özgü doygunluğun
oldukça kısa bir sürede gerçekleşebileceği bulunmuştur. Bu, kokuların tüketim üzerinde
baskılayıcı bir etkiye sahip olmasına rağmen, basit bir şekilde başlatmak dışında tüketimi
mutlaka artırmayabileceğini göstermektedir (Wansink, 2004).
Isı; Ortam sıcaklığının tüketim üzerindeki doğrudan fizyolojik etkisini göz önünde
bulundurulmalıdır. İnsanlar, vücudun çekirdek sıcaklığını düzenlemesi gerektiğinden,
uzun süren soğuk havalarda, sıcak havalara göre daha fazla tüketirler. Uzun süren soğuk
havalarda, vücudun çekirdek sıcaklığını ısıtmak ve korumak için daha fazla enerji gerekir.
Bu nedenle, daha fazla yemek yer (Wansink, 2004).
Besin tüketimini etkileyen diğer ölçekler (Bkz. Tablo 2)
korumak için daha fazla enerji gerekir. Bu nedenle, daha fazla yemek yer (Wansink, 2004).
korumak için daha fazla enerji gerekir. Bu nedenle, daha fazla yemek yer (Wansink, 2004).
Besin tüketimini etkileyen diğer ölçekler (Bkz. Tablo 2)
Besin tüketimini
92 etkileyen diğer ölçekler (Bkz. Tablo 2)

Tablo 2: Besin Tüketimini Etkileyen Ölçekler (Mil, 2012)


Tablo 2: BesinTablo 2: Besin
Tüketimini Tüketimini
Etkileyen Etkileyen
Ölçekler Ölçekler (Mil, 2012)
(Mil, 2012)
Örneğin; Televizyonun uzak tutulması Çünkü televizyon karşısında fiziksel olarak aç olmamalarına rağmen
Örneğin;
daha fazlaTelevizyonun
insanlar uzak tutulması Çünkü televizyon karşısında fiziksel
konutolarak aç olmamalarınagöz rağmen
daha fazla Örneğin;atıştırma
insanlar atıştırma
eğilimindedirler
Televizyonun uzak tutulması
eğilimindedirler
(Wansink,
Çünkü2009).
(Wansink, 2009).
Buda
televizyon
Buda karşısında
konut
mutfağı
fizikseltasarımında
mutfağı olarak
tasarımında göz
ardı
ardı
edilmemesi gereken
aç gereken bir
olmamalarına olgu olarak değerlendirilebilmektedir.
edilmemesi bir olgurağmen daha fazla insanlar atıştırma eğilimindedirler (Wansink,
olarak değerlendirilebilmektedir.
2009). Buda konut mutfağı tasarımında göz ardı edilmemesi gereken bir olgu olarak
5.Sonuç
5.Sonuç
Tüketim,değerlendirilebilmektedir.
temel davranışın anlaşılmasının tüketici refahı için etkileri olduğu bir bağlamdır. İnsanlar genellikle
Tüketim, temelfarkında
tüketimlerinin
5.Sonuç davranışın anlaşılmasının
olmadıkları ya datüketici refahı için etkileri
takip etmedikleri olduğu bir
temel düzeyde bağlamdır. İnsanlar
etkilenebileceği genellikle
verilerin olduğu
tüketimlerinin farkında olmadıkları ya da takip etmedikleri temel düzeyde etkilenebileceği
görülmektedir. Bu nedenle, bu çevresel tuzakların varlığını basitçe bilmek, onlardan bilinçli bir şekilde verilerin olduğu
görülmektedir. Bu
Tüketim, nedenle, bu
temel davranışınçevresel tuzakların
anlaşılmasının varlığını
tüketici refahıbasitçe bilmek,
için etkileri olduğuonlardan
tasarıma dökerek tüketim üzerindeki etkisi kullanılabilmektedir. Çevresel faktörler ve mekanı oluşturan bilinçli
bir bağlamdır. bir şekilde
tasarıma İnsanlar
atmosferler,dökerek
tüketmtüketim
genellikle üzerindeki
davranışı üzerne etkisi
tüketimlerinin kullanılabilmektedir.
farkında
etksnde olmadıkları Çevresel
ya davetakip
çeştl yapısal faktörler
etmedikleri
duyusal ve mekanıolmaktadır.
temelbelrleyc
özellkler düzeyde oluşturan
atmosferler, tüketm
etkilenebileceği davranışı
verilerin üzerne
olduğu etksnde çeştl
görülmektedir. Buyapısal
nedenle,ve duyusal
bu çevresel özellkler
tuzakların
Araştırmalar, bireyin kişisel çevresini nasıl değiştirebileceğini göstermektedir, böylece ne kadar yenildiği belrleyc
varlığını olmaktadır.
Araştırmalar,
üzerindebasitçe bireyin
bilmek,
istenmeyen kişisel
etkilerde çevresini
onlardan
en aza nasıl
bilinçli değiştirebileceğini
bir şekilde tasarıma
indirilebilmektedir. Çevre göstermektedir,
dökerek tüketim
insanlara böylecekarşı
üzerindeki
veya insanlara ne kadar
etkisi yenildiği
çalışabilir. Bir
üzerinde istenmeyen etkilerde
yandan, kullanılabilmektedir.
bireyleri bilmeden Çevreselen aza indirilebilmektedir.
yiyeceklerin tüketilmesine
faktörler Çevre insanlara veya
katkıda atmosferler,
ve mekanı oluşturan insanlara
bulunabilir. tüketim
Öte yandan, karşı çalışabilir.
davranışıkişisel olarak Bir
yandan, bireyleri
değiştirilmiş bilmeden
bir ortam yiyeceklerin
bireylere tüketilmesine katkıda bulunabilir. Öte yandan, kişisel olarak
üzerine etkisinde çeşitli daha
yapısalfazla
ve zahmetsizce yardımcı
duyusal özellikler olabilir.
belirleyici Ortaya konulan
olmaktadır. bulgularla çevresel
Araştırmalar,
değiştirilmiş bir ortam bireylere daha fazla zahmetsizce yardımcı olabilir. Ortaya konulan bulgularla çevresel
bireyin kişisel çevresini nasıl değiştirebileceğini göstermektedir, böylece ne kadar yenildiği
üzerinde istenmeyen etkilerde en aza indirilebilmektedir. Çevre insanlara veya insanlara karşı
çalışabilir. Bir yandan, bireyleri bilmeden yiyeceklerin tüketilmesine katkıda bulunabilir. Öte
yandan, kişisel olarak değiştirilmiş bir ortam bireylere daha fazla zahmetsizce yardımcı olabilir.
Ortaya konulan bulgularla çevresel faktörlerin tüketim üzerindeki etkisi göz önüne alınarak
tasarım yapılabilir. Böylece tüketim kontrol altına alınmış olacaktır.

Kaynakça
1. Borja De Mozota, B. (2003). Design Management, Allworth Press, New York.
2. Bingör, B., 2016, Küreselleşmenin Yemek Kültürüne Etkileri, Yüksek Lisans Tezi,
İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul.
3. Cho, S., Han, A., Taylor, M. H., Huck, A. C., Mishler, A. M., Mattal, K. L., Barker, C.
A., Seo, H. S., 2014, Blue lighting decreases the amount of food consumed in men, but not
in women, Appetite 85 (2015) 111–117.
4. Delwiche, J. (2004). The Impact Of Perceptual Interaction On Perceived Flavor, Food
Quality and Preference, 15, 137-146.
5. Fendal, D., 2012, Türkiye’deki Kahve ve Mutfak Kültürünün Dönüşümü Üzerinden
Küreselleşme Sürecinde Küresel ve Yerel Kültürün Etkileşim ve Eklemlenişi, İletişim Dergisi,
s.147-180.
93

6. Kahraman, A., Bolışık, B., 2014, Küreselleşmenin Çocuk Sağlığına Etkileri, The Journal
of Pediatric Research 2014;1(3):108-12
7. Kanık, İ., 2016, Küreselleşme sürecinde kültürel melezleşme örneği olarak yemek
kanalları ve programları, folklor/edebiyat, cilt:22, sayı:86, 2016/2
8. Malkoç, G. (2016). Bilişsel Psikoloji, Anadolu Üniversitesi Yayınları, Eşkişehir.
9. Mil, B., 2012, Alan Algısının Turistlerin Yemek Deneyimi Memnuniyetine Etkileri,
Doktora Tezi, Adnan Menderes Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Aydın.
10. Özbey, A., U., 2018, Küreselleşme Perspektifinden Tüketim Toplumunun Sosyolojik
Okuması, USOBED Uluslararası Batı Karadeniz Sosyal ve Beşeri Bilimler Dergisi, 2(1): 1-11,
30 Haziran/June
11. Saygılı, A., 2011, Gençlerin Tüketim Davranışlarını Etkileyen Sosyo-kültürel
Faktörler: Sakarya Üniversitesi ve Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Örneği, Doktora
Tezi, Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Üniversitesi, Sakarya.
12. Temeloğlu, E., Taşpınar, O., Soylu, Y., 2017, Yiyecek ve İçecek İşletmelerinde
Atmosfer, Tüketim Duyguları, Müşteri Menuniyeti ve Yeniden Satın Alma Davranışı
Arasındaki İlişkinin İncelenmesi, Journal of Tourism and Gastronomy Studies 5/Special
issue2 (2017) 253-264.
13. Ustaahmetoğlu, E. (2015). Tat Algısı İçin Dilden Daha Fazlası Mı Gerekli? Tat Testi
Üzerine Bir Uygulama, Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt/Vol.: 15 - Sayı/No:
3 (127-134).
14. Yıldız, M., Z., ve Alaeddinoğlu, F., 2007, Küreselleşme Çağında Değişen Mekan
Algılayışları, Uluslararası Asya ve Kuzey Afrika Çalışmaları Kongresi, II. Cilt, 845-862.
15. Wansink, B., 2004, Environmental Fators That Increase The Food Intake and
Consumption Volume of Knowing Consumers, Annual Reviews Nutr, 24, 455-479.
16. Wansink, B., 2009, Bilinçli Beslenme, En iyi Diyet Farkında Olmadan Yapılandır,
Kapital Medya Hizmetleri A. Ş., İstanbul.
94
95

Deniz ve Mimarlık İlişkisi: Kalamış’ta bir Deniz Evi

Dr. Öğretim Üyesi Efsun Ekenyazıcı Güney


Bahçeşehir Üniversitesi, efsuney@gmail.com

Deniz ve mimarlık ilişkisi, tarih boyunca mimarlar ve mimar olmayan yerel ustalar
ve figürler tarafından ele alınmıştır. Ancak 1930’lu yıllara gelindiğinde, makineleşme
arzusu ve buna bağlı olarak ortaya çıkan transatlantik estetiği, modern mimarlıkla deniz
(su) öğesinin daha önce hiç olmadığı kadar ilişkilenmesine neden olur. Özellikle Le
Corbusier’in benimsediği “makine estetiği” modern mimarlığın biçimlendirilmesine neden
olur. Bu noktada hem rasyonalizm hem de fonksiyonellik ön plana çıkar ve çizgisellik,
yalın ve prizmatik hatlar ve kutu estetiği vurgulanır. Hatta mimarın meşhur sözü olan “Ev
içinde yaşanacak bir makinedir.” (Cohen, 2004) bunun bir göstergesidir. Aslında mimar
burada insanın hep makine içerisinde olması gerektiğine referans verir, dışarıda otomobil
gibi ulaşım araçlarında içeride ise ev denilen makinede… hatta bu makine fikri mimar
tarafından herkese eşit hücre sağlaması bakımından ütopik, ışınsal kent projesinde de
yorumlanır. Makine estetiği fikri daha sonra modern mimarlık anlamında “transatlantik
estetiği” olarak anılacak ve pek çok mimarı etkileyecektir. Makineleri ve ulaşımı ve hatta
ulaşım araçlarını birer ilham kaynağı olarak ilan eden Le Corbusier (Atmodiwirjo ve Yatmo,
2016) ve takipçileri transatlantik estetiğini, dönemin modern mimarlık yaklaşımları için
vazgeçilmez bir tutum olarak benimser. Mimarlar bu fikir doğrultusunda tasarımlarında
yuvarlak pencereler, döner merdivenler, sarmal formlar, yalın hatlı parapetler vb. kullanarak
transatlantiği görsel bir metafor olarak ele alırlar. Böylece kısa zamanda hem makine estetiği
hem de transatlantik estetiği pek çok ülkeyi etkiler. Bu fikrin karşılığını bulduğu ülkelerden
biri de Türkiye olur.
“Yeni mimarlığın” (modern hareket) Türkiye’ye gelişi çeşitli gazetelerde ve Arkitekt
Dergisi’nde 1930’ların başında coşku ile ilan edilir. 1931 yılında ise derginin kurucusu etki
mimar Zeki Sayar, Le Corbusier’in de etkisiyle binanın bir ikamet makinesi olduğunu
iddia eder (Sayar, 1931). Bu durum Türkiye’de mimarlık anlamında makineleşmenin
benimsendiğinin mimarlık literatüründeki ilk işaretidir.
Mimarlık pratiği bağlamında ise bunun öncül örneklerinden birisi Seyfi Arkan’ın tasarımı
olan, 1935 yılına tarihlenen Florya Köşkü’dür (Şekil 1). Cumhuriyet Dönemi Mimarlığı’nı
temsil eden bu yapıda aynı zamanda transatlantik estetiği vurgusu da anlaşılır. Bu vurgunun
Türkiye’ye yansıması metal parmaklıklar, dairesel pencereler, yalın, geometrik hacimler ve
özellikle dönel formlar ile gerçekleşir. Arkan yapıyı adeta bir gemi binası olarak planlar ve
yapının çoğu unsurunda doğrudan gemiye referans verir. Uzun açık koridoru, beyaz düz
parapetiyle birlikte güverte gibi olan yapı dairesel pencere dizisi ise de geminin lombarına
referans vermektedir (Bozdoğan, 2002).
parapetiyle birlikte güverte gibi olan yapı dairesel pencere dizisi ise de
96 geminin lombarına referans vermektedir (Bozdoğan, 2002).

Şekil 1. Florya Köşkü Şekil 1. Florya Köşkü


Kaynak:Kaynak:
https://seyahatdergisi.com/florya-ataturk-deniz-kosku
https://seyahatdergisi.com/florya-ataturk-deniz-kosku

Cumhuriyet
Cumhuriyet dönemi dönemi mimarlığında
mimarlığında ilk defa deniz ilk defakurulan
ile ilişki deniz bu ileyapının
ilişki Le kurulan bu
yapının Le Corbusier’in önerdiği modernist transatlantik referansından
Corbusier’in önerdiği modernist transatlantik referansından başka bir referansı da vardır.
başka bir Akcan
İlk kez Esra referansı dageleneksel
yapının vardır. bir referansının olabileceğini 2009 yılında dile
İlk keztasarlandığı
getirir. Böylece Esra Akcan dönemde yapının
Wagnergeleneksel
tarafından Le bir referansının
Corbusier ve Mies’inolabileceğini
bir
çorbasını ‘mesnetsizce’ denizin üzerine konulmakla itham edilen Arkan’ın Florya Köşkü,
2009 yılında dile getirir. Böylece tasarlandığı dönemde Wagner
Akcan’a göre mahremiyet gerekçeleriyle denizden yararlanamayanlar için düşünülmüş
tarafından
Osmanlı Le Corbusier
deniz hamamlarına ve Mies’in
atıfta bulunmaktadır bir 2009).
(Akcan, çorbasını ‘mesnetsizce’
Bu hamamlar kadın ve denizin
üzerine
erkekler konulmakla
için ayrı ayrı düşünülmüş, itham edilenodaklı
mahremiyet Arkan’ın Florya
olarak etrafı Köşkü,
kapalı ortası Akcan’a göre
açık ahşap
mahremiyet
yapılardır gerekçeleriyle
(Şekil 2). Şehrin denizden yararlanamayanlar
her tarafında rastlanabilecek için düşünülmüş
bu konak yavrusu büyüklüğündeki
Osmanlı deniz hamamlarına atıfta bulunmaktadır (Akcan,s.90,).
yapılara genellikle ahşap iskeleyi andıran köprülerle ulaşılırdı (Kabacalı, 2007, 2009). Bu
Bunların çeşitli örneklerine rastlamak mümkündür; kimileri kişilere özel olarak yalılarının
hamamlar kadın ve erkekler için ayrı ayrı düşünülmüş, mahremiyet
önünde konumlanırken kimileri ise daha kamusal ölçektedir. Ayrıca yapım sistemi açısından
odaklısabitken
da kimileri olarakkimileri
etrafıise kapalı
yüzer salaşortası açık (Kabacalı,
strüktürlerdi ahşap yapılardır (Şekil
2007, s.91), hatta kimisi2). Şehrin
her
geçici tarafında
kimisi rastlanabilecek
ise kalıcı olarak düşünülmüştür.bu konak
Geçici olanlaryavrusu
sonbaharda büyüklüğündeki
sökülüp keresteleri yapılara
genellikle
saklanmak ahşap iskeleyi
üzere kaldırılırdı. andıran
Kalıcı olanlar ise kötüköprülerle ulaşılırdı
hava koşullarının etkisiyle(Kabacalı,
her sene 2007,
s.90,).
tamir BunlarınBu strüktürlerde
edilir ve boyanırdı. çeşitli örneklerine rastlamak
malzeme anlamında mümkündür;
da farklılıklar göze çarpardı. kimileri
Örneğin geçici olan strüktürlerden Moda deniz hamamının etrafının çuval bezi ile kaplı
kişilere özel olarak yalılarının önünde konumlanırken kimileri ise daha
olduğu bilinir (Kavukçuoğlu, 2015, s.131). 1900’lerin başındaki deniz hamamlarında sistem
kamusal ölçektedir. Ayrıca yapım sistemi açısından da kimileri sabitken
içe dönük ve kapalı bir şekilde çalışırken 1920’lerde Samsun’daki bir deniz hamamında
kimileri
sistemin erkekleriseiçinyüzer salaş
adeta bir strüktürlerdi
plaj gibi (Kabacalı,
dışarı doğru açılmaya başladığı2007,
görülür.s.91), hatta kimisi
geçici kimisi ise kalıcı olarak düşünülmüştür. Geçici olanlar sonbaharda
sökülüp keresteleri saklanmak üzere kaldırılırdı. Kalıcı olanlar ise kötü
hava koşullarının etkisiyle her sene tamir edilir ve boyanırdı. Bu
strüktürlerde malzeme anlamında da farklılıklar göze çarpardı. Örneğin
geçici olan strüktürlerden Moda deniz hamamının etrafının çuval bezi ile
kaplı olduğu bilinir (Kavukçuoğlu, 2015, s.131). 1900’lerin başındaki
deniz hamamlarında sistem içe dönük ve kapalı bir şekilde çalışırken
1920’lerde Samsun’daki bir deniz hamamında sistemin erkekler için
97

Şekil 2. Osmanlı Deniz Hamamı


Şekil 2. Osmanlı örneğiörneği
Deniz Hamamı
Kaynak: https://www.dunyabizim.com/gezi-mekan/istanbulda-eskide
Kaynak: https://www.dunyabizim.com/gezi-mekan/istanbulda-eskiden-deniz-hamamlari-

deniz-hamamlari-varmis-h17513.html
varmis-h17513.html
1930’lara gelindiğinde ise bu deniz hamamı fikri Cumhuriyet ile birlikte artık yerini kadın
ve erkeğin birlikte kullandığı halk plajlarına bırakır. Bu dönemdeki sağlıklı ve sporcu Türk genci
1930’lara
ve kadını gelindiğinde
vurgusu böylece ise bu dedeniz
kendisini plaj üzerinden göstermişhamamı
olur. Yine bufikri Cumhuriy
tarihlerdeki
birlikte
plaj artık
ve dolayısıyla yerini
da deniz kadınincelendiğinde
kullanımları ve erkeğin farklıbirlikte kullandığı
biçimlerle karşılaşılır. halk plaj
Bunlardan
bırakır. Bu dönemdeki sağlıklı ve sporcu Türk genci ve kadını vu
birisi Ahsen Yapanar’ın 1939 yılına tarihlenen ‘Yüzen Ev’ tasarımıdır. Mimar burada makine
ve transatlantik estetiğini izleyerek modernist ve aynı zamanda da deniz hamamından ilham
böylece kendisini plaj üzerinden de göstermiş olur. Yine bu tarihle
almış, geleneksel referansları da barındıran bir deniz evi üretir (Şekil 3a, 3b).
plaj ve dolayısıyla da deniz kullanımları incelendiğinde farklı biçim
karşılaşılır. Bunlardan birisi Ahsen Yapanar’ın 1939 yılına tarih
‘Yüzen Ev’ tasarımıdır. Mimar burada makine ve transatlantik este
izleyerek modernist ve aynı zamanda da deniz hamamından ilham a
geleneksel referansları da barındıran bir deniz evi üretir (Şekil 3a, 3b
98

Şekil 3a, 3b. Yüzen Ev, 1939


Şekil 3a, 3b. Yüzen Ev, 1939
Kaynak: Arkitek Dergisi, 1939
Kaynak:
Yalın, Arkitek
prizmatik hatlara Dergisi,Yapanar,
sahip bu tasarımında 1939cepheye yine lombara referans
veren pencereler konumlandırır. Bu anlamda Arkan’ın Florya Köşkü’ne referans veren
mimar bu durumu güverte benzeri bir teras ile de destekler. Mimar, tasarımını Arkitekt
Yalın, prizmatik hatlara sahip bu tasarımında Yapa
Dergisi’nde (1939) şöyle tanımlar:
lombara
“Takriben 25 metre referans veren
murabbaı bir tekne üzerine,pencereler
bir yatak ve oturmakonumlandırır.
odası, mutfak, helâ Bu a
ve önünde küçük terasdan ibaret olarak yapılan bu yüzen ev İstanbul sahillerinde banyo
Florya
mevsiminde Köşkü’ne
kullanılmak referans
ve istifade edilmek veren Üçmimar
üzere inşa edilmiştir. ve hattâ beşbu
kişilikdurumu
bir gü
teras ile
grupu barındırabilecek de
bir destekler.
genişlikte Mimar,
olan evin çatısı düz olduğundan tasarımını
burada güneşlenmek
kabil olduğu gibi denize atlamak için bir trampleni havidir. … Yaz mevsimini muhtelif
Arkitekt D
şöyle
sahillerde tanımlar:
geçirmek istiyen küçük kadrolu aileler için şayanı tavsiye olan bu yüzen ev ‘800’
liraya mal olmuştur.” (Yapanar, 1939, s. 19)
Böylece, güneşlenmenin ve yüzmenin önemini vurgulayan mimarın bir diğer hedefi ise
“Takriben 25 metre murabbaı bir tekne üzerine, bir yatak
bu yapının seri üretim fikridir. Bu bağlamda, dönem Türkiyesi’nde mimarlık literatüründe seri
üretim fikri ilemutfak,
entegre olanhelâ
makineveestetiği
önündevurgusu küçük terasdan
Yapanar’ın ibaret
bu deniz evi olarak yapılan bu
üretim sürecindeki
itkilerden birisahillerinde banyo
olarak düşünülebilir. Bu noktadamevsiminde kullanılmak
Behçet Ünsal’ın kübik ve istifade edi
yapı ve konfor makalesi
(1939) önemliedilmiştir. Üç ve hattâ beş kişilik bir grupu barındırabilecek
bir kaynak olarak nitelendirilebilir. Ünsal burada yaşadığı dönemi makine asrı b
olarak nitelendirirken eskinin geniş sofalı büyük ahşap evleri yerine yeni bir yuva anlayışı
evin çatısı düz olduğundan burada güneşlenmek kabil olduğu gi
olarak yuvarlak çıkıntılı, köşe pencereli bir yapı tipini tarifleyerek aslında makine estetiğine ve
onun bu dönemde için dönüştüğü
bir trampleni havidir.
transatlantik estetiğine… Yazvermiş
referans mevsimini
olur. muhtelif sahillerde
Modernistküçük kadrolu
ve geleneksel aileler
referansları içinanlaşılan
olduğu şayanı tavsiye
bu deniz olanevbu
üzerindeki fikriyüzen ev
1947’de yineolmuştur.” (Yapanar,
Yapanar tarafından 1939,(Yapanar,
yorumlanmıştır s. 19) 1947, s. 204). Yeni öneride
ilkinden farklı olarak mimar, terası bir iskele halinde ele almış ve yarı açık alan kullanımını

Böylece, güneşlenmenin ve yüzmenin önemini vur


bir iskele halinde ele almış ve yarı açık alan kullanım
artırmıştır (Şekil 4a, 4b). Bu örneğin o yıl içinde üreti
ev olduğu Yapanar tarafından belirtilmiştir. Dolayıs 99

üretimartırmıştır
bu önerisinde fikrini kısmi
(Şekil 4a, de oolsa
4b). Bu örneğin yıl içindegerçekleştirebilmiş
üretilen üçüncü yüzer/n ev ol
gerekir.
olduğu Yapanar tarafından belirtilmiştir. Dolayısıyla mimarın seri üretim fikrini kısmi de
olsa gerçekleştirebilmiş olduğunu belirtmek gerekir.

Şekil 4a, 4b. Yüzer Ev, 1947


Şekil 4a, 4b. Yüzer Kaynak:Ev,
Arkitek1947
Dergisi, 1947

Kaynak: Arkitek Dergisi, 1947


Sonrasında ise, 20. Yüzyılın Türkiye mimarlık pratiğini inceleyen literatür tarandığında
1960’lı yıllara dek başka bir tasarımla karşılaşılmamaktadır. 1960lı yıllarda ve 1970li
yıllara gelindiğinde ise artık seri üretim halini alan bu deniz üzerindeki küçük evlere
özellikle İstanbul’da sıklıkla rastlanmaya başlanır. Bu dönemde, Tarabya, Kalamış gibi sahil
gibi sahil semtlerinde, deniz üzerinde, sıklıkla, daha çok tekneye
benzeyen ve herhangi bir tasarım kriteri güdülmediği anlaşılan yüzer
evler görülür (Şekil 5). Hatta yine bu yıllarda, Denizcilik Bankası’nın
100
“Yüzen Köşkler” adıyla bir ikramiye olarak üyelerine her ay yapılan
çekilişlerle
semtlerinde, deniz bu evlerden
üzerinde, hediye
sıklıkla, daha ettiğibenzeyen
çok tekneye bankanın reklam
ve herhangi bir tasarımafişlerinde
anlaşılmaktadır.
kriteri Ancak,
güdülmediği anlaşılan Yapanar’da
yüzer evler görülür (Şekilya
5). da
HattaArkan’da görülen
yine bu yıllarda, Denizcilikmodernist
tasarım hassasiyetinin artık takip edilmediği bu yüzen evlerin daha çok
Bankası’nın “Yüzen Köşkler” adıyla bir ikramiye olarak üyelerine her ay yapılan çekilişlerle
bu evlerden hediye ettiği bankanın reklam afişlerinde anlaşılmaktadır. Ancak, Yapanar’da ya
tekneye benzediği ve mimarlık pratiği gündeminden de çıkmaya başladığı
da Arkan’da görülen modernist tasarım hassasiyetinin artık takip edilmediği bu yüzen evlerin
görülür.
daha çok tekneye benzediği ve mimarlık pratiği gündeminden de çıkmaya başladığı görülür.

Şekil 5. Seri üretim yüzen Şekil 5. evler


Seri üretim yüzen evler
Kaynak: https://www.denizcilikbilgileri.com/gecmiste-istanbulda-yuzen-
Kaynak: https://www.denizcilikbilgileri.com/gecmiste-istanbulda-yuzen-evler-vardi/
evler-vardi/
Bu yazının konusu olan Kalamış’taki deniz evi o zamana kadar üretilen deniz evlerinden
gerek Bu
üretimyazının konusu
biçimi gerekse tasarımıolan Kalamış’taki
bağlamında deniz her
farklılaşır. Dolayısıyla evine okadar
zamana
tekne kadar
formundaki deniz evlerin seri üretimi devam ediyor olsa da 1970’li yıllarda diğerlerinden
üretilen deniz evlerinden gerek üretim biçimi gerekse tasarımı
ayrışan bu pek de tekne formuna sahip olmayan deniz evi mimarlık pratiğine deniz evini
bağlamında
tekrar farklılaşır.
farklı bir bağlamda önermesi Dolayısıyla her ne kadar tekne formundaki deniz
açısından önemlidir.
evlerin seri üretimi devam ediyor olsa da 1970’li yıllarda diğerlerinden
Kalamış’ta bir Deniz Evi: Katamaran Evi
ayrışan bu pek de tekne formuna sahip olmayan deniz evi mimarlık
1970 yılına gelindiğinde Melih Koray ve ortağı Ergin Gömüç’ün birlikte tasarlayıp inşa
pratiğine deniz evini tekrar farklı bir bağlamda önermesi açısından
ettikleri deniz evi “Katamaran Evi” olarak anılır. Altta bulunan iki sandal üzerinde adeta bir
önemlidir.
“katamaran” mantığı ile kurgulanan ve Kalamış sahilinden denize yerleştirilen bu ev, formu ve
strüktürüyle önceki örneklerden oldukça farklı bir çizgidedir (Şekil 6). Öte yandan tasarımcısı
Kalamış’ta
olan mimarların seri bir Deniz
üretim yapma Evi:
arzusuKatamaran Eviüreticileri ile arasındaki ortak
diğer deniz evlerinin
özelliktir. Başlangıçta 50.000 liraya üretilen bu ev, mimarlarına göre seri üretime geçildiğinde
35.000 liraya üretilebilecektir ve bu sayede daha çok insana ulaşabilecektir. Ancak bir süre
1970 yılına gelindiğinde Melih Koray ve ortağı Ergin Gömüç’ün
yazlık olarak kullanıldıktan sonra bir yangında yok olan Katamaran Evi, mimarların bu
birlikte
tipolojiyi tasarlayıp
kullanarak inşayapma
seri üretim ettikleri
hevesinideniz evi “Katamaran Evi” olarak anılır.
sonlandırmıştır.
Altta bulunan iki sandal üzerinde adeta bir “katamaran” mantığı ile
kurgulanan ve Kalamış sahilinden denize yerleştirilen bu ev, formu ve
strüktürüyle önceki örneklerden oldukça farklı bir çizgidedir (Şekil 6).
ulaşabilecektir. Ancak bir süre yazlık olarak kullanıldıktan sonra bir
yangında yok olan Katamaran Evi, mimarların bu tipolojiyi kullanarak
seri üretim yapma hevesini sonlandırmıştır. 101

Şekil 6. Katamaran Evi Şekil 6. Katamaran Evi


Kaynak: http://www.mimdap.org/?p=147914
Kaynak: http://www.mimdap.org/?p=147914

Koray ve Gömüç’ün projesi dönemin gazetelerinde, baramerikan’ı


Koray ve
olması veGömüç’ün
iki katlıprojesi
dağ dönemin gazetelerinde,
evi/kulübesine baramerikan’ı
referans vermesi olması ve iki katlı
bağlamında
dağ evi/kulübesine referans vermesi bağlamında övgüyle ele alınmıştır
övgüyle ele alınmıştır (Melih Koray Arşivi). Bu noktada 1950’li yıllarda (Melih Koray Arşivi).
Bu noktada 1950’li yıllarda Amerika ve Türkiye arasındaki etkileşimin oldukça önemli
Amerika ve Türkiye arasındaki etkileşimin oldukça önemli olduğu
olduğu vurgulanmalıdır. Amerika Rusya’nın komünizm ideolojisini tehdit olarak algılar
vurgulanmalıdır. Amerika Rusya’nın komünizm ideolojisini tehdit olarak
ve Türkiye’nin bu tehdide karşı oldukça savunmasız konumda olduğunu düşündüğü için
algılar ve Türkiye’nin bu tehdide karşı oldukça savunmasız konumda
Türkiye ile ilişkilerini daha iyi duruma getirmek için ülkeye çeşitli yardımlarda bulunur. Bu
olduğunu düşündüğü için Türkiye ile ilişkilerini daha iyi duruma
sebeple Türkiye’deki gündelik hayat ve ona bağlı olarak da kültür, sanat hayatı, özellikle de
getirmek için ülkeye çeşitli yardımlarda bulunur. Bu sebeple
mimarlık pratiği Amerika’dan etkilenir. Dolayısıyla bu deniz evindeki baramerikan vurgusu
Türkiye’deki
savaş gündelik
sonrası Amerikan hayat
gündelik ve onavebağlı
hayatının olarak
mimarlık da kültür,
yaklaşımının sanat
Türkiye içinhayatı,
hala ne
özellikle de mimarlık pratiği Amerika’dan etkilenir. Dolayısıyla
kadar etkili olduğunu ifade eden bir referans olarak okunabilir. Dağ evi vurgusu bu ise
deniz
eski
evindeki baramerikan vurgusu savaş sonrası Amerikan gündelik
bir mimarlık arketipi olan ahşap kulübenin mimarlar tarafından yeniden ele alınmasıyla hayatının
ve mimarlık yaklaşımının
ilişkilendirilebilir. Türkiye yurtdışı
Hatta, kişisel arşivinden için hala ne kadar
yayınları etkili olduğunu
ve mimarlık yaklaşımlarıifade
takip
eden bir referans olarak okunabilir. Dağ evi vurgusu ise eski bir mimarlık
ettiği anlaşılan mimarın, 1960’lı yıllarda dünyada sıklıkla görülen hafta sonu evi ideasını
daarketipi olan ahşapHemkulübenin
yansıttığı düşünülebilir. mimarlar
seri üretim pratiğine hem detarafından yeniden
dağ evi konseptini ele
projesine
alınmasıyla
uygulayan ilişkilendirilebilir.
Jens Risom’un Hatta, öncül
yazlık evi bu noktada kişisel
birarşivinden
örnek olarak yurtdışı yayınları
Melih Koray ve Ergin
ve mimarlık
Gömüç’e yaklaşımları
ilham kaynağı takipBöylece,
olmuş olabilir. ettiği anlaşılan
Katamaran mimarın, 1960’lıbiryıllarda
Evi’nde modernist yüzen ev
vedünyada sıklıkla
dağ evi fikirlerinin görülen
bir araya hafta
getirildiği sonu evi ideasını da yansıttığı
söylenebilir.
olarak Melih Koray ve Ergin Gömüç’e ilham kaynağı olmuş olabilir.
Böylece, Katamaran Evi’nde modernist bir yüzen ev ve dağ evi
fikirlerinin bir araya getirildiği söylenebilir.
102

Şekil 7. Koray Şekil


ve Gömüç tasarımı
7. Koray ve denizdeniz
Gömüç tasarımı evine bakış.
evine bakış.
Kaynak: https://www.denizcilikbilgileri.com/gecmiste-istanbulda-yuzen-
Kaynak: https://www.denizcilikbilgileri.com/gecmiste-istanbulda-yuzen-evler-vardi/
evler-vardi/
Ayrıca bu deniz evi öncülleri ile karşılaştırıldığında tasarım anlamında bir farklılaşmanın
Ayrıca
ötesinde buradabu deniz
yüzme evi öncülleri
işlevinin ile karşılaştırıldığında
yanı sıra, gazete küpüründe belirtildiği gibi tasarım anlamında
yazın keyfini
bir farklılaşmanın ötesinde burada yüzme işlevinin yanı sıra, isegazete
çıkarma yani denizi deneyimlemenin ön plana geldiği de görülür. Burada başka bir ayrışma
kat sayısı bağlamında ortaya çıkar. Diğer örneklerin her biri hem tek katlıdır hem de üstlerindeki
küpüründe belirtildiği gibi yazın keyfini çıkarma yani denizi
platform/çatıdan denize girilmekte iken iki katlı olan bu örnekte denize girmek için özel bir
deneyimlemenin ön plana geldiği de görülür. Burada başka bir ayrışma
platform bulunmaz. Uyuma alanının üst katta kurgulandığı deniz evinde yaşama alanına
iseolarak
ek kat eğlence
sayısıalanı
bağlamında
–baramerikan- ortaya
ise altçıkar.
kattadır.Diğer
Böyleceörneklerin her içbiri
iki katlı oluşunun hem tek
mekan
katlıdır hem zenginlik
organizasyonunda de üstlerindeki platform/çatıdan
sağladığı söylenebilir denize
(Şekil 7). Bunların girilmekte
yanı sıra Türkiye’dekiiken
ilk iki
katlı olan bu örnekte denize girmek için özel bir platform bulunmaz.
deniz evi örneklerinde görülen makine ve transatlantik estetiği ve onlarla birlikte gelen gemi
Uyuma
vurgusu alanının
Koray üst katta
ve Gömüç’ün kurgulandığı
tasarımında denizBunun
görülmemektedir. evindenedeniyaşama alanına ek
1970’li yıllarda
1930’lu yıllarda görülen makine estetiği referanslarına artık rastlanmamasıdır.
olarak eğlence alanı –baramerikan- ise alt kattadır. Böylece iki katlı Yapı günümüze
ulaşamasa da önerdiği yaşam fikri ve biçimi, hala etkisini korumaktadır.
oluşunun iç mekan organizasyonunda zenginlik sağladığı söylenebilir
Son Söz, Çağdaş Deniz Evi Yaklaşımları
(Şekil 7). Bunların yanı sıra Türkiye’deki ilk deniz evi örneklerinde
görülen
Dünyadaki makine ve transatlantik
çağdaş deniz estetiği bu
evi örnekleri incelendiğinde vekonuda
onlarla birlikte
özellikle gelen gemi
Hollanda’daki
vurgusu Koray ve Gömüç’ün tasarımında görülmemektedir. Bunun
çeşitlilik öne çıkar. Burada, kanallar boyunca görülen kıyıya bağlı bu evler ya eski teknelerin
ev olarak yorumlanması yoluyla ya da deniz üzerinde tek katlı tasarlanan evler olarak göze
nedeni 1970’li yıllarda 1930’lu yıllarda görülen makine estetiği
çarpar. Farklı bir örnek ise Maldivlerdeki deniz evleridir. Bu evler deniz üzerinde yüzer
referanslarına artık rastlanmamasıdır. Yapı günümüze ulaşamasa da
vaziyette olmayan, bir iskele yardımıyla kıyıya ve birbirlerine bağlanan sabitlenmiş ahşap
önerdiği
evlerdir. yaşam fikri
Maldivlerdeki ve biçimi,
bu örnekler dahahala
çok etkisini
ülkemizdekorumaktadır.
Osmanlı döneminde görülen
deniz hamamlarının modern bir yorumu gibi okunabilir. Bu evler arasındaki ortak nokta
Son
ise Söz, her
bunların Çağdaş
birinin Deniz Evi birer
aslında lüks Yaklaşımları
çözüm olarak önerilmesidir. Buradan 1970’li
yıllarda ve öncesinde üretilen ve seri üretim fikri ile ucuza mal edilmeye çalışılan ev fikrinin
tamamen farklılaştığının
Dünyadaki göstergesidir.
çağdaş deniz evi örnekleri incelendiğinde bu konuda
özellikle
Türkiye’deki Hollanda’daki
güncel örneklere çeşitlilik öne yapıldığında,
dair bir araştırma çıkar. Burada,
2015 vekanallar boyunca
2018 yıllarında
deniz evi fikrinin yeniden ele alındığı görülür. Ancak burada deniz evi ile ilgili daha önceden
görülen kıyıya bağlı bu evler ya eski teknelerin ev olarak yorumlanması
görülen nitelikli tasarım kriterlerine rastlanmaz. Bu güncel örneklerdeki hedef büyük bir
103

teknenin iç mekanlarının “ev” olarak tasarlanmasıdır.


Dolayısıyla Koray’ın ve Gömüç’ün tasarladığı Katamaran Evi’nin 1940’lı yıllardan
sonra Türkiye’deki tasarlanmış deniz evi fikrinin son bilinen örneği olduğu söylenebilir.
Bundan sonra üretilecek olan örneklerde Katamaran Evi ve öncüllerinin birer esin kaynağı
olarak kullanılması ve yeniden yorumlanması deniz evi ve mimarlık pratiğinin yeniden
ilişkilenebilmesine neden olacaktır.

Referanslar
Atmodiwirjo, P., & Yatmo, Y. (2016). Architecture as machine; Towards an architectural
system for human well-being. LE CORBUSIER. 50 AÑOS DESPUÉS, 168-177.
Akcan, E. (2009). Çeviride modern olan: Şehir ve konutta Türk-Alman ilişkileri, İstanbul:
YKY.
Bozdoğan S. (2002). Modernizm and Nation Building, Turkish Architectural Culture in
the Early Republic (Modernizm ve Ulusun İnşası, Erken Cumhuriyet Türkiyesi’nde Mimari
Kültür, Çev. Tuncay Birkan) İstanbul: Metis Yayınları.
Cohen, J. L. (2004). Le Corbusier, 1887-1965: the lyricism of architecture in the machine
age. Taschen.
Kabacalı, A. (2007) Tarihin Aynasında İstanbul hayatı, İstanbul: Creative yayıncılık.
Kavukçuoğlu, D. (2015) Moda’da Gezinti, İstanbul: Can Yayınları.
Sayar, Z. (1931). İnşaatta Standart, Mimar, 1, s.10-11
Bükey, A. İki katlı dağ evini denize indirdi, Günaydın gazetesi, İstanbul. (Bu görsel Melih
Koray arşivinden temin edilmiştir. Tarih bilgisine ulaşılamamıştır.)
Yapanar, A. (1939). Yüzen Ev, Arkitekt, 1939-01-02 (97-98), s. 18-19.
Yapanar, A. (1947). Yüzer Ev, Arkitekt, 1947-09-10 (189-190), s.204-206.
104
105

Melih Koray Mimarlığında Mimarlık-Sanat İlişkisi: Mehtap


Apartmanı ve Hitit Apartmanı Örneği

Dr. Öğretim Üyesi Hande Tulum


Bahçeşehir Üniversitesi, handetulum@gmail.com

II. Dünya Savaşı sonrasında, pek çok ülkede, sosyal, ekonomik ve politik gelişmelerin
de etkisiyle, mimarlığı ve sanatı aynı mekanda buluşturmayı hedefleyen, mimarlık ve sanat
kavramlarının ayrılmaması gerektiğini savunan bir fikir olarak mimarlık ve sanat sentezi
ortaya çıkmıştır (Tulum, 2018, s. 73). Bunun en önemli nedeni, savaş sonrası seri yapılaşma
ihtiyacı ile çok sayıda monoblok ve birbirine çok benzer yapının inşa edilmesidir. Bu dönemde,
konuya hassasiyet gösteren mimar ve sanatçılar, modern mimarlık eleştirilerine bir öneri
olarak mimarlık-sanat sentezi/ilişkisini ortaya çıkarmıştır. Dünya genelinde pek çok ülkede
ortaya konulan bu fikir, değişen sanat ve mimarlık yöneliminlerinden etkilenmekte olan
Türkiye’ye de kendisini gösterir. Burada aydınlatılması gereken bir husus ise Türkiye’nin
savaşa girmediği halde bu fikirden etkilenme nedenidir. Bu dönemde, ülkede köyden kente
ciddi bir göç olmuş ve bu durum hızlı inşa pratiğini gerektirmiştir. Böylece yapı niceliği hızla
artmış ancak nitelik sorgulanabilir bir hal almıştır. (Erkol 2009, s. 269).
Yine 1950lerde, Demokrat Parti tarafından yönetilen ve Amerika tarafından tarıma dayanan
bir modernizasyon projesi önerilen Türkiye, bu modernizasyon projesini içtenlikle benimseyip
Cumhuriyet Halk Partisi’nin benimsediği sanatsal ve kültürel politikaları bırakmıştır. Amerika
ile yakın ilişkiler kuran Demokrat Parti’nin benimsediği bir husus ise “Amerikanizasyon”,
Küçük Amerika olma ideasıdır. Bu arzu ilk olarak, 1949 yılında, Cumhuriyet Halk Parti’li
Nihat Erim tarafından dile getirilmiştir. Ancak Celal Bayar, “küçük Amerika” benzetmesini,
1957 seçim kampanyasında kullanmış ve bu söz öbeğinin gücünü aktarmıştır (Sanders 2016).
Böylece Türkiye, global bağlamda ilişkiler kurulmasını önermeye başlar. Demokrat Parti’nin
bu iki farklı hareketi, ülkeyi, mimarlık ve sanat anlamında etkiler (Tulum, 2018, s. 176). Devlet
içi izlenen sanatsal ve kültürel politikaların terki, ulus içi bağlamda yalnız kaldıklarını düşünen
mimar ve sanatçıların sanat ve kültür alanında birbirine bağlanmasını sağlamıştır. Partinin
globalleşme anlamında olumlu tavır sergilemesi ise yine mimar ve sanatçıların başka ülkeleri
ziyaret edip ilham kaynakları bulmasına neden olur. Böylece, Türkiye’deki 1930’ların Avrupa
merkezli modernist mimarlık algısı yerini 1950’lerin Amerika odaklı uluslarası modernist
mimarlık algısına bırakır, sanatçılar ise sanat dünyasındaki soyut sanat gibi yeni gelişmeleri
takip etme ve bunları Türkiye’de temsil etme anlamında başarıya ulaşır (Yasa Yaman 1998,
s.131). Aynı zamanda, kurulan uluslarası ilişkilerin bir devamı olarak, Türkiye sanatçılar
tarafından çeşitli bienal ve sergilerde temsil edilir (Bara 1956, s.15).
Böylece mimar ve sanatçılar çeşitli dernekler (Helikon Sanat Derneği) ve gruplar (On’lar
Grubu) kurarak sanat ve kültür ortamını yaşatır. Bu aktörler hem devlet desteği anlamında
yalnızlaştıkları için hem de global mimarlık-sanat etkileşimlerini takip ettikleri için bir araya
gelip kolektif bilinçle hareket eder ve mimarlık-sanat birlikteliğini, pek çok yapı tipinde
uygular (Şekil 1a, 1b).
mimarlık-sanat etkileşimlerini takip ettikleri için bir araya gelip kolektif
bilinçle hareket eder ve mimarlık-sanat birlikteliğini, pek çok yapı tipinde
uygular (Şekil 1a, 1b).
106

Şekil 1a, 1b. İstanbul


Şekil Manifaturacılar
1a, 1b. İstanbul Çarşısı
Manifaturacılar veAnafartalar
Çarşısı ve Anafartalar Çarşısı
Çarşısı
Kaynak: 1a-Yazarın Arşivi, 1b-https://lavarla.com/ulusun-sakinleri-
Kaynak: 1a-Yazarın Arşivi, 1b-https://lavarla.com/ulusun-sakinleri-anafartalar-carsisi/
anafartalar-carsisi/
Bu süreçte Türkiye’de mimarlık-sanat sentezi, özellikle Utarit İzgi, Abdurrahman Hancı,
DoğanBuTekeli
süreçte Türkiye’de
gibi etkin mimarlık-sanat
mimarların Bedri Rahmi Eyüboğlu,sentezi, özellikle
Füreya Koral Utarit
ve Kuzgun Acarİzgi,
gibi
Abdurrahman Hancı, Doğan Tekeli gibi etkin mimarların Bedri Rahmi
sanatçılarla birlikte ortaya koyduğu çalışmalar üzerinden tanıtılır. Bu çalışmaların en önemlileri
Eyüboğlu,
büyük Füreyayapılar
ölçekli kamusal Koralolan veİstanbul
Kuzgun Acar gibi Çarşısı
Manifaturacılar sanatçılarla birlikte
ve Anafartalar ortaya
Çarşısı gibi
koyduğu çalışmalar üzerinden tanıtılır. Bu çalışmaların en
yapılardır. Ancak konut yapılarında da azımsanmayacak kadar önemli olan mimarlık sanatönemlileri
büyükörnekleri,
sentezi ölçeklikonut kamusal
yapıları yapılar olan
bağlamında İstanbul
mimarlık Manifaturacılar
literatüründe Çarşısı ve
pek de vurgulanmamıştır.
Anafartalar
Bu noktada, Çarşısı gibi yapılardır.
çalışma kapsamında Ancak konut
mimarlık literatüründe yapılarında
mimarlık sentezi konuda
azımsanmayacak
başlığı kadar olan
altında ele alınmamış önemli olanyapı
iki konut mimarlık sanat sentezi
analiz edilecektir. Her ikisiörnekleri,
de 1960-
konut
1980 yapıları
aralığında bağlamında
yüzden fazla mimarlık
yapı üretmiş olsa literatüründe
da mimarlık literatüründe pek bir
ihmal edilmiş de
vurgulanmamıştır.
figür olan mimar Melih Koray tasarımıdır. Dolayısıyla bu çalışma öncelikle mimar Melih
Bu mimarlık
Koray’ın noktada,yaklaşımını
çalışma mimarlık
kapsamında mimarlık
sanat sentezi literatüründe
bağlamında mimarlık
iki yapısı üzerinden
sentezi konu başlığı altında ele alınmamış olan iki konut yapı analiz
(Mehtap Apartmanı ve Hitit Apartmanı) irdeler.
edilecektir.
Melih Koray veHer ikisi Pratiği
Mimarlık de 1960-1980 aralığında yüzden fazla yapı üretmiş
olsa da mimarlık literatüründe ihmal edilmiş
1951 yılında Güzel Sanatlar Akademisi’nden bir ve
mezun olan figür
1953olan mimar
yılında, Melih
Kadıköy’deki
Koray tasarımıdır.
bürosunda Dolayısıyla
serbest mimar olarak bu çalışma
çalışmaya başlayan öncelikle
Melih Koray uzun yıllarmimar Melih
meslek pratiğini
Koray’ın
Kadıköy, mimarlık
İstanbul yaklaşımını
başlıca merkez mimarlık
olmak üzere pek çoksanat senteziPekbağlamında
ilde sürdürür. çok apartman veiki
yapısı
villa üzerinden
projesinin yanında(Mehtap
çarşı ve Apartmanı ve Hitityapılara
sinema gibi kamusal Apartmanı)
da imzairdeler.
atan Koray cephe
tasarımında ve plan kurgusunda oldukça özenli davranır. Özellikle özgün malzeme, renk
ve doku kullanımıyla pek çok deneysel cephe etüdü gerçekleştirir (Şekil 2a, 2b) (Tulum,
Melih Koray
Ekenyazıcı Güney ve Mimarlık
ve Ünsal Gülmez,Pratiği
2019, s. 80).
davranır. Özellikle özgün malzeme, renk ve doku kullanımıyla pek çok
deneysel cephe etüdü gerçekleştirir (Şekil 2a, 2b) (Tulum, Ekenyazıcı
Güney ve Ünsal Gülmez, 2019, s. 80). 107

Şekil 2a,
Şekil 2a, 2b. Melih
2b. Melih Koray’ın
Koray’ın Bağdat Bağdat
Caddesi mimarlık Caddesi mimarlık
dilini etkileyen dilini dair
cephe yaklaşımına etkileyen
cephe yaklaşımınaörnekler, dair örnekler, Dilman
Dilman Apartmanı Apartmanı
ve Erenköy Palas ve Erenköy Palas
Kaynak: Yazarın Arşivi Kaynak: Yazarın Arşivi
Mimarın kişisel arşivi incelendiğinde uluslararası yayınları ve modern mimarlık
uygulamalarını elinden geldiğince takip ettiği anlaşılır. Hatta uluslarası bu kaynakların
Mimarın kişisel arşivi incelendiğinde uluslararası yayınları ve modern
yansımaları kimi işlerinde net olarak gözlemlenebilir. Bu noktada aslında uluslarası bir trend
mimarlık uygulamalarını elinden geldiğince takip ettiği anlaşılır. Hatta
olan mimarlık sanat birlikteliğinden etkilenip projelerinde bunu yansıtması şaşırtıcı değildir.
uluslarası bu kaynakların yansımaları kimi işlerinde net olarak
Mimarın bu birlikteliğe yer verdiği yapılardan birisi Mehtap Apartmanı’dır. 1978 yılında
gözlemlenebilir.
Moda, Kadıköy’de inşaBu edilennoktada aslında
yapı, volümetrik uluslarasıilebir
kompozisyonu trend
oldukça olan
dikkat mimarlık
çekicidir.
sanat birlikteliğinden
Dönel formu vurgulayan balkon etkilenip projelerinde
kurgusu, balkonlardan bunu yansıtması
da okunabilen şaşırtıcı
yuvarlak kolonları,
değildir.
bant parapetleri ile 1930’ların makine/transatlantik estetiğine adeta vurgu yapmaktadır.
AncakMimarın
hem mimarınbukişisel
birlikteliğe yer projeler
arşivindeki belgeler, verdiği hemyapılardan birisi
de 1960’ların ikinci Mehtap
yarısında
Apartmanı’dır. 1978 yılında Moda, Kadıköy’de inşa edilen yapı,
mimar Jacques Couelle ile tanımaya başladığımız heykelsi mimarlık akımları göz önünde
bulundurulduğunda, Koray’ın savaş sonrası organik tasarımlardan etkilendiği ve bu olguları
volümetrik kompozisyonu ile oldukça dikkat çekicidir. Dönel formu
kendi mimarlık yaklaşımına entegre etmeye çalıştığı söylenebilir. Anlaşılan odur ki mimar,
vurgulayan
farklı mimarlık vebalkon kurgusu,
sanat anlayışlarını balkonlardan
bu yapıda da çalışmıştır.
bir araya getirmeye okunabilen yuvarlak
kolonları, bant parapetleri ile 1930’ların makine/transatlantik estetiğine
etkilendiği ve bu olguları kendi mimarlık yaklaşımına entegre etme
çalıştığı söylenebilir. Anlaşılan odur ki mimar, farklı mimarlık ve san
anlayışlarını bu yapıda bir araya getirmeye çalışmıştır.
108

Şekil 3a, 3b.Şekil


Mehtap Apartmanı
3a, 3b. Mehtap veİlgiİlgi
Apartmanı ve Adalan
Adalan imzalı pano
imzalı pano
Kaynak: Yazarın ArşiviKaynak: Yazarın Arşivi

Yapıdaki
Yapıdaki mimarlık mimarlık
sanat birlikteliğisanat birlikteliği
ise giriş katında, ise giriş
dışarıdan apartman katında,
giriş holüne doğru dışarıd
uzanan, seramik sanatçısı İlgi Adalan imzalı bir duvar panosu aracılığıyla gerçekleştirilmiştir.
apartman giriş holüne doğru uzanan, seramik sanatçısı İlgi Adalan imza
Panodaki renk şeması, farklı doku kurgusu gibi hususları ele alan sanatçı, girişi dikkat çekici
birgetirmiştir.
hale duvar panosu
Ayrıca panonunaracılığıyla
dışarıdan iç gerçekleştirilmiştir. Panodaki
mekana doğru kesintisiz ilerlemesi durumunrenk şema
farklıkurgusuyla
mimarın doku kurgusu gibibirhususları
ilişkili olduğuna işarettir (Şekilele alan sanatçı, girişi dikkat çeki
3a, 3b).
hale getirmiştir.
Pek çok Ayrıca
apartman yapısına, panonun
müteahhit dışarıdan
siparişiyle iç tasarlayan
duvar panosu mekanabirdoğruisim kesintis
ilerlemesi durumun mimarın kurgusuyla ilişkili olduğuna bir işaret
olarak bilinen İlgi Adalan’ın , bu örnekte gösterdiği özen, onun burada mimarla iş birliği
yaptığının da bir işaretidir.
(Şekil 3a, 3b).
1969 yılında inşa edilen Hitit Apartmanı ise Göztepe, Kadıköy’de yer alır. Bu yapı
Melih Pek çok
Koray’ın yıllar apartman yapısına,
içerisinde oluşagelen müteahhit
cephe dilinin önemli birsiparişiyle
örneğidir (Şekil duvar
4). pano
iii
tasarlayan
Koray birbirisim
burada, diğer olarakdabilinen
çok yapısında olduğu gibiİlgi Adalan’ın
entegre saksılar, yatay, bantlar
bu örnekte
halinde gösterdi
özen, onun burada mimarla iş birliği yaptığının da bir işaretidir.
tasarlanan balkonlar ve parapetleri ile cephede düzlemsel girinti çıkıntılar kullanmıştır.

1969 yılında inşa edilen Hitit Apartmanı ise Göztepe, Kadıköy’de y


alır. Bu yapı Melih Koray’ın yıllar içerisinde oluşagelen cephe dilin
önemli bir örneğidir (Şekil 4). Koray burada, diğer bir çok yapısında
olduğu gibi entegre saksılar, yatay bantlar halinde tasarlanan balkonlar
parapetleri ile cephede düzlemsel girinti çıkıntılar kullanmıştır.
109

Şekil 4. Hitit Apartmanı Şekil 4. Hitit Apartmanı


Kaynak: Yazarın Arşivi Kaynak: Yazarın Arşivi

İki
İki girişigirişi olan
olan Hitit Hitit Apartmanı’nda
Apartmanı’nda detaylara verilen özen detaylara verilen
dikkat çekicidir. özen dikk
Apartmanın
çekicidir.
özellikle Apartmanın
girişlerindeki detaylardaözellikle girişlerindeki
farklı odaklara yer verilmiştir.detaylarda
Arka cephedeki farklı
girişteodakla
yer verilmiştir. Arka cephedeki girişte apartmanın isminin bulunduğ
apartmanın isminin bulunduğu cepheye ekli isimlikteki fontun düzenlenişi dikkat çekerken
ana giriş olarak okunabilen kısımda ise kapının dışında yer alan yuvarlak kolon ile köşeyi
cepheye ekli isimlikteki fontun düzenlenişi dikkat çekerken ana gir
dönen üç boyutlu bir doku öneren duvar göze çarpar. Cephenin geri kalanından bir pano
olarak okunabilen kısımda ise kapının dışında yer alan yuvarlak kolon i
gibi ayrıştırılmış olan bu kısım dışarıdan iç mekana doğru uzanarak rölyef etkisi oluşturur
köşeyi
ve dönen
giriş holünü üç boyutlu
de tanımlar (Şekil 5a,bir doku öneren
5b). Tasarımcısı olduğu duvar gözesanatçı
tahmin edilen çarpar.burada Cephen
geri kalanından bir pano gibi ayrıştırılmış olan bu kısım dışarıdan
mimarın cephe diline adeta gönderme yapmış ve girinti ve çıkıntıları geometrik formlar
mekana temsil
yardımıyla doğru uzanarak
ettiği rölyef etkisi
bir pano oluşturmuştur. oluşturur
Mehtap ve girişpanonun
Apartmanı’ndaki holünüaksine de tanıml
burada herhangi bir sanatçı bilgisine rastlanmaz. Bu durum 1950 ile 1980 aralığında görülen
(Şekil 5a, 5b). Tasarımcısı olduğu tahmin edilen sanatçı burada mimar
mimarlık sanat sentezindeki aktörlerin çoğu yapıdaki anonimleşmesinin tipik bir örneğidir.
cephe diline
Özellikle Kadıköy’de adeta
görülengönderme yapmış
mimarlık sentezi ve girinti
örneklerinin ve çıkıntıları
çoğunluğunda mimar ya da geometr
formlar
sanatçı yardımıyla
bilgisinin olmayışı konuttemsil ettiği
yapılarındaki bir pano
dökümantasyon oluşturmuştur.
yetersizliğinin bir işaretidir. Mehta
Apartmanı’ndaki panonun aksine burada herhangi bir sanatçı bilgisin
rastlanmaz. Bu durum 1950 ile 1980 aralığında görülen mimarlık san
sentezindeki aktörlerin çoğu yapıdaki anonimleşmesinin tipik b
örneğidir. Özellikle Kadıköy’de görülen mimarlık sentezi örneklerin
çoğunluğunda mimar ya da sanatçı bilgisinin olmayışı kon
yapılarındaki dökümantasyon yetersizliğinin bir işaretidir.
110

Şekil 5a, 5b. Hitit Apartmanı girişi


Şekil 5a, 5b. Hitit Apartmanı girişi
Kaynak: Yazarın Arşivi Kaynak: Yazarın Arşivi

Mimarlık
Mimarlık sanat
sanat sentezi
sentezi ve Melih
ve Melih Koray pratiği,
Koray mimarlık mimarlık pratiği,
bu yapılar bu yapılar
üzerinden
üzerinden değerlendirildiğinde ortaya çıkan ilginç bir husus ise diline
değerlendirildiğinde ortaya çıkan ilginç bir husus ise Koray’ın renkli ve dinamik cephe Koray’ın
sanat ürünlerini entegre etmesidir.
renkli ve dinamik cephe diline sanat ürünlerini entegre etmesidir.
Sonuç Yerine
Sonuç Yerine
Mimarlık sanat birlikteliğinin çoğu zaman oldukça yalın bir dile sahip modern mimarlık
ürünlerinde estetik bir çözüm oluşturmak adına ele alındığı düşünülürse Koray’ın
tasarımlarının
Mimarlık bir istisna
sanatoluşturduğu anlaşılabilir.
birlikteliğinin çoğuMimarzaman tasarladığı
oldukçaapartmanlarda
yalın birözellikle
dile sahip
cephe dili ve volümetrik kompoziyonu bağlamında zaten özgün bir kimlik yaratmıştır.
modern mimarlık ürünlerinde estetik bir çözüm oluşturmak
Dolayısıyla mimar, tasarımlarında özgün kimliği mimarlık yaklaşımıyla yakalasa da
adına ele
alındığımodern
genellikle düşünülürse Koray’ınestetik
mimarlık eleştirilerine tasarımlarının
bir çözüm olarakbir istisna
önerilen oluşturduğu
mimarlık sanat
anlaşılabilir. Mimar tasarladığı apartmanlarda özellikle cephe
sentezinde rol almayı tercih etmiştir. Bu şaşırtıcı durum, kolektif bir birliktelik olan mimarlık dili ve
volümetrik
sanat sentezine kompoziyonu
önem verdiğinin birbağlamında zaten özgün
işareti olark okunabilir. Ayrıca bubir kimlik
olgunun yaratmıştır.
uluslararası
Dolayısıyla mimar, tasarımlarında özgün kimliği mimarlık yaklaşımıyla
bir trend oluşu ve pek çok ülkede takip edilmesi zaten dünyadaki mimarlık gelişmelerini
yakalasa
takip da genellikle
eden mimarı modern mimarlık eleştirilerine estetik bir çözüm
etkilemiş olabilir.
olarak önerilen
Bunların yanı sıra mimarlık sanat sentezinde
özellikle Kadıköy’de rol almayı
yüzden fazla apartman tercih
tasarlamış ve inşaetmiştir.
etmiş Bu
olan mimarın, Kadıköy’lülerin bu dönemdeki yaşam alışkanlıklarını, ihtiyaçlarını ve isteklerini
şaşırtıcı durum, kolektif bir birliktelik olan mimarlık sanat sentezine
takip ettiği söylenebilir. Özellikle 1960’lı yıllardan itibaren “panolu apartmanlarda” yaşamak
önem verdiğinin bir işareti olark okunabilir. Ayrıca bu olgunun
isteyen ve bunun için ekonomik açıdan kendilerini zorlamayı göze alan kişilerin varlığı, Koray
uluslararası
için mimarlık sanatbir trend benimsenmesi
sentezinin oluşu ve anlamında
pek çokbir ülkede takip
itki olarak ele edilmesi zaten
alınabilir.
dünyadaki mimarlık gelişmelerini takip eden mimarı etkilemiş olabilir.
Bunların yanı sıra özellikle Kadıköy’de yüzden fazla apartman
tasarlamış ve inşa etmiş olan mimarın, Kadıköy’lülerin bu dönemdeki
kişilerin varlığı, Koray için mimarlık sana
anlamında bir itki olarak ele alınabilir. 111

Şekil 6. Yıkım aşamasında


Şekil 6. Yıkım aşamasında olan
olan “panolu” bir apartman“panolu” bir a

Kaynak: Yazarın Arşivi


Kaynak: Yazarın Arşivi

Şimdilerde ise Kadıköy’deki, özellikle Bağdat Caddesi’ndeki kentsel dönüşüm nedeniyle

Şimdilerde ise Kadıköy’deki, özellikle Ba


hem Koray’ın 1960-1980 arasına tarihlenen mimarlık ürünleri hem de pek çok mimarın
simge haline gelmiş apartmanları yıkımla yüzlemiş durumda. Bu yıkımda kaybedilen

dönüşüm nedeniyle hem Koray’ın 1960-1980


değerlerden birisi de yapı cephelerinde bulunan sanat ürünleri; duvar panoları (Şekil
6). Restorasyona dahi ihtiyaç duymayan bu panolar apartmanlar ile birlikte yıkılıyor ve

ürünleri hem de pek çok mimarın simge h


dönemin izleri İstanbul’dan tamamen siliniyor. Bu noktada, yapılar korunamasa dahi bu

yıkımla yüzlemiş durumda. Bu yıkımda kayb


112

panoların korunması ve hatta yıkılan yapının yerine yeni inşa edilen yapıya eklemlenmesi
önerilebilir. Böylece savaş sonrasına tarihlenen bu trend, kendisini tekrar hatırlatabilir
ve hatta tasarlanmakta olan yapı projelerinde mimarlık sanat birlikteliği olarak yeniden
kendisine yer bulabilir.

Referanslar
Bara, H. (1956). XXVIII.inci Venedik Bienali, Arkitekt Dergisi, 283, s.15.
Bozdoğan, S., Akcan, E. (2012). Turkey: Modern architectures in history, Londra:
Reaktion Yayınları.
Erkol, I., (2009). Utarit İzgi ve Türkiye’de modern mimarlık, (Yayımlanmamış yüksek
lisans tezi). İstanbul Teknik Üniversitesi, İstanbul.
Sanders, J. (2016). The Comics of hergé: when the lines are not so clear, Oxford:
Mississippi Üniversitesi Yayınları.
Tulum, H., (2018). Art and architecture synthesis in Turkey: from 1950s to 1970s,
(Yayınlanmamış doktora tezi). Bahçeşehir Üniversitesi, İstanbul.
Tulum, H., Ekenyazıcı Güney, E. ve Ünsal Gülmez, N. (2019). İhmal edilmiş bir figür:
mimar Melih Koray ve delikli beton ugulamaları, Betonart, 60/2019, s.78-83.
Yaman, Z., 1998. 1950li Yılların Sanatsal Ortamı ve Temsil Sorunu. Toplum Bilim. 79, s.
94-131.

Sonnotlar:
i Bu değişikliklerin olmasını sağlayan iki majör etken şöyle sıralanabilir, çok partili dönemin ilk kazananı Demokrat
Parti’nin iktidar olması ve Yalta Konferansı ile birlikte iki majör güçten biri olan Amerika’nın “komünizm”
tehdidine karşı oluşturduğu politika. (Yasa Yaman 1998, s.94- 95).
ii Amerika’nın bu projeyi Türkiye’ye önermesindeki asıl neden ise Amerika’nın Rusya’nın oluşturduğunu iddia
ettiği komünizm tehdidine karşı Türkiye’nin zayıf olduğunu düşünmesidir. (Yasa Yaman 1998, s.96- 97).
(VanderLippe ve Quataert, 2005, s.113- 137).
iii Aziz Gorbon ile görüşme
113

Archıtecture / Desıgn Educatıon In The Lıght Of


Transdıscıplınarıty Approaches

Arş. Gör. İpek YILDIRIM


Nuh Naci Yazgan Üniversitesi. ipEkyldrm22@gmail.com

Abstract
This study deals with considering the innovations of the digital age and the reflections
of the interdisciplinary approaches in architectural education, in accordance with these
issues the proposed projects and their contents.
The aim of the study is benefit from interdisciplinary relations , the technology which
development day by day and the benefits of this technology.At the same time, it is not only
to keep up with the era in the technological sense, but also to catch up with the current issues
in architecture / design education by offering suggestions to contribute to the sensitivity and
awareness in students. The methodology of study is literature review.
Within the scope of the course content which proposed with study; ıt has been shown
that recommended project topics are will contribute to the development of designers, who
will be level of competence sensitive to transdisciplinarity work field such as women's
studies, unhindered design and child safety, as well as which can use the advantages of the
era and technology in their projects.
Keywords: Digital Era, Social Awareness, Multidisciplinary, Transdisciplinarity,
Education.

Giriş
Çalışma; dijital çağ, disiplinler ötesi ve dijital beşeri bilimler kavramlarını temel alarak
genelde bu kavramları barındıran özelde farklı amaçlarla şekillendirilen ders içeriklerini/ ders
önerisini içermektedir. Bu kavramların seçilme sebebi teknoloji çağının sonuçları ile birlikte,
bu çağın avantajlarından mimarlık eğitiminde de faydalanarak bu faydayı öğrencilerin de
keşfetmesini sağlamaktır. Ayrıca disiplinler arası sınırların neredeyse yok olmak üzere
olduğu günümüzde, yeni bir yaklaşım olan disiplinler ötesi kavramından yola çıkıp bu alana
uygun olduğu düşünülen çalışma önerileriyle kavramı pekiştirmektir.
Günümüzde gerekli ve popüler çalışma alanlarından olan yeniden işlevlendirme
kavramının teknoloji ile birleştirilmesiyle ortaya ne gibi çalışmalar çıkabileceğini göstermekte
ve yine çokça üzerinde durulan çalışma konularından olan, kadın çalışmaları, çocuk
çalışmaları ve engelsiz tasarım başlıklarının önemi ve gerekliliği çalışma ile vurgulanmaktadır.
Kavram Tanımları: Dijital Beşeri Bilimler, Disiplinler Ötesi, Yeniden İşlevlendirme
Dijital Beşeri Bilimler
Bilgisayar teknolojilerinin insani bilimlere uygulanması şeklinde tanımı yapılan dijital
insani bilimler, dijital teknolojilerin ve bilgi teknolojilerinin yaratılması, uygulanması ve
114

yorumlanması için geniş bir uygulama alanı sunan terimdir (Presnen &Johnson, 2005’ten
Aktaran Akça, 2017, s. 47).
Başka bir ifadeyle dijital beşeri bilimler, kültür çalışmaları ile insanî bilimleri birleştiren
heterojenik bir çalışma sahasıdır (Reichert, 2015’ten Aktaran Akça, 2018, s. 194). Şavk’ın
tanımladığı şekliyle, ‘Veri kümelerini, dijital kültürün açıklık, erişilebilirlik ve adapte
edilebilirlik ilkeleri bağlamında ele alan, bilgi üretim ve paylaşım süreçlerinin daha az
hiyerarşik olmasını hedefleyen bir alan’dır (Şavk, 2018, s. 202).
Genel anlamıyla bu kavram; beşeri bilimlerin temel sorunlarına cevap vermek amacıyla
teknolojik araçların kullanılmasıdır. Teknolojinin sağladığı niceliksel metotların ve objektif
stratejilerin kullanımıyla, beşeri bilimlere yöneltilen sübjektiflik eleştirisini ortadan
kaldırmaya yöneliktir. Kısaca beşeri ve sosyal bilimlere ve bu alanların temel problemlerine
teknolojik yaklaşımlarla yeni bir soluk getiren olgudur (Akça, 2018, s. 194).
Beşeri bilimler olarak da bilinen dijital beşeri bilimler, bilgisayar bilimi ve insanlık
disiplinlerinin kesişimiyle ilgili bir çalışma, araştırma, öğretim ve buluş alanıdır. Bu kapsamda
doğası gereği disiplinler arası bir yöntemdir. Elektronik formda bilginin araştırılması, analizi,
sentezi ve sunumunu içerir. Bu medyanın, kullandıkları disiplinleri nasıl etkilediğini ve bu
disiplinlerin bilgi birikimimize katkıda bulunmak için neler yaptığını inceler (Gold, 2012, s. 4).
Gold bu tanım ile sayısal beşeri bilimlerin, bilgisayar ve beşeri bilimlerin kesişimiyle
ilgili, araştırma, çalışma, eğitim ve buluş alanı olduğunu, bu nedenle doğası gereği
disiplinler arası bir yöntem olduğunu dile getirmektedir. Ayrıca elektronik formda bilginin
araştırılması, analizi, sentezi ve sunumunu içeren bu alanın, disiplinleri nasıl etkilediği ve bu
disiplinlerin bilgi birikimine katkı sağlamak için neler yaptığını inceleyen bir alan olduğunu
belirtmektedir.
‘Dijital beşeri bilimler insan gücü araştırmalarını bilgi teknolojileri alanında ve
bu teknolojiler aracılığıyla pratiğe geçiren ve teknolojilerin, medyanın ve hesaplama
yöntemleriyle etkileşimleri aracılığıyla nasıl gelişebileceğini araştıran çeşitli ve halen
gelişmekte olan bir alandır.’ (Patrik, 2011, s. 21). Tanımı ile sayısal beşeri bilimler; insan
gücü araştırmalarını, bilgi teknolojileri alanında, bu teknolojiler yardımıyla uygulamaya
geçiren ve teknoloji, medya, hesaplama yöntemlerinin etkileşimiyle nasıl gelişebileceğini
araştıran, çeşitli ve gelişmekte olan bir alan olarak ifade edilmektedir.
Disiplinler Ötesi
Disiplinler ötesi kavramı, birkaç disiplini aşarak, herhangi bir disiplin alanının ötesine
geçen meselelerle ilgili bir alan olarak tanımlanmıştır(Babüroğlu, 2003’den Aktaran Karaçalı,
2015, s. 6-7).
Bolat’a göre ise; ‘Disiplinlerin kapsamının ötesinde olan bir problemi disiplinlerden
gelen bilgiyle açıklamaya çalışmaktır. Mekatronik ve telekomünikasyon buna örnek olarak
verilebilir.’ (2016, s. 21). Aktan’ın tanımladığı şekliyle ise disiplinler ötesi yaklaşım, birkaç
disiplini aşarak tek bir disiplin alanının ötesinde sorunlarla ilgilenen olgudur (2007, s. 28).
Disiplinler ötesi sözcüğündeki “ötesi” kelimesi bütün alanların aralarındaki sınırların
kalkmasını ve alanların ötesine geçilmesini belirtir. Amaç evreni kavramak için gerekli bilgi
bütünlüğünü sağlamaktır (Nicolescu, 2000’den Aktaran Turna&Bolat&Keskin, 2012, s. 3).
Disiplinler ötesi yaklaşım, iyi tanımlı kavramsal çerçevelerin oluşturulmasıyla tekil
alanların kısıtlı görüş açılarının genişletilmesidir. Başka bir ifadeyle, tek alan içinde her
115

boyutu, her parçası ayrı ayrı ele alınan konuların daha bütüncül yaklaşım ile ele alınmasıdır.
Açık sistem kuramı, çevresel psikoloji, yöneylem araştırması, kabul görmüş alanlar üstü
yaklaşım örnekleridir (Baykal, 2014, s. 4).
Yeniden İşlevlendirme
Zamanla değişen yaşam biçimi ve gereksinimler ile birlikte özgün işlevini kaybeden
tarihi yapıların, yeni ve farklı bir işlevi üstlenecek şekilde dönüştürülmesine, yeniden
işlevlendirme denir (Kosif, 2015, s. 47,48).
Yeniden işlevlendirme yapısal yönden sağlam fakat varoluş amacına hizmet edemeyen
yapılarda, yapıya yeni bir işlev yüklenmesidir. Başka bir ifadeyle, mekana ait geleneksel
değerlerin korunup, günümüz çağdaş gereksinimlerine cevap verecek yeni bir işlev ile
yapının donatılmasıdır (Kosif, 2015, s. 47,48).
Yapılış amacındaki işlevini yitirerek, onarılıp yeni bir fonksiyon ile yaşama döndürülüp
toplum hizmetine sunulan yapılar, kültürel birikim sürdürülebilirliği sağlaması ve
başlangıçta üretilen yapının yeni işlevi ile hayata döndürülecek olan yapıya hammadde
olarak kullanılması sebebiyle yeniden işlevlendirme; sosyo-ekonomik, sosyo-kültürel ve
sosyo-politik yönden tercih edilmektedir (Sav, 2017, s. 15).
Teknolojik Gelişmeler ve Güncel Yaklaşımlara Paralel Olarak Geliştirilen Ders
Önerisi
1970’li ve 80’li yıllarda az sayıda mimar bilgisayarın mimariye katabileceği faydaların
farkına varmış ve bu konuda çalışmalara başlamıştır. Bilgisayarın mimaride kullanılması ile
oluşan sibernetik sisteme de bu dönemde rastlanmıştır. Sibernetik sistemin baş aktörleri
olan Gordon Pask, Cedric Price, John Frazer ve Massachussets Institute of Technology’den
Nicholas Negroponte gelecek nesiller için siber uzay hakkında ön görülerde bulunmuşlardır.
Marcos Novak, Greg Lynn gibi isimler ise bu konuda yeni teknolojiler geliştirerek mimarların
vizyonunu etkilemiştir (Kutsal, 2009, s. 11).
1980’lerde kompleks bilgisayarların ortaya çıkmasıyla mimarlık da bu teknolojiden
etkilenmeye başlamıştır. Zamanın mimarları ve mühendisleri bilgisayarı kendi bilimlerinde
nasıl kullanabileceklerini araştırmışlardır. Ayrıca 1920’lerden beri süre gelen işlemsel
tasarım kavramını da hayata geçirebilecekleri bir ortam yakalamışlar ve insan beyninin tek
başına tasarlamakta zorlanacağı tasarımların, bilgisayara geçişi yavaş ama ivmeli bir şekilde
başlamıştır (Kutsal, 2009, s. 12).
2000’li yıllara gelindiğinde tüm bilim dallarında dijital çağ ya da bilgi çağı olarak
tanımlanan bir dönem başlamıştır. Teknolojinin en üst seviyelere ulaşmasıyla birlikte her
disiplin bu gelişmelerden faydalanmaya ve kendi gelişimini hızlandırmaya çalışmıştır.
Dijital tasarım teknolojilerinin mimaride kullanılmasıyla birlikte üretim biçimlerinde de
farklılaşma başlamıştır. Bu farklılaşma ile geleneksel tasarım yöntemini farklılaştırabilecek
tasarımlar bilgisayar ortamında yapılabilmiş, üretim sistemlerinin de dijital ortam yardımıyla
yapılabilmesi sağlanmıştır (Kutsal, 2009, s. 13).
Bilgi çağı olarak nitelendirilen günümüzde en belirgin teknolojik gelişme bilgisayar
teknolojilerinde yaşanmaktadır. Bilgisayar teknolojileri dolayısıyla da bilgisayarın mimari
tasarım ve uygulamaya dahil olmasıyla, inşa edilemez gibi gözüken, hayali formların,
uygulamaya etki eden kriterlerin uygun bir şekilde koşullandırılmasıyla inşa edilebildiği
ortaya çıkmıştır (Altın, 2005, s. 25-26).
116

Bilgisayar teknolojileri, CAD uygulamalarıyla mekan tasarımlarının teknik ve sunuş


görselleştirmelerinde çok uzun zamandır kullanılmaktadır. Kalem, cetvel gibi çizim
malzemelerinin yerini pek çok mimarlık bürosunda bilgisayarlar almış durumdadır. Bu
uygulamalarla çizim ve görselleştirme kalitesinde artışlar ve ofis işlerinin yürütülmesindeki
birtakım kolaylıklar dışında, tasarımın oluşumuna çok büyük katkı sağlanamamaktadır. Tasarım
halen belli kurallar üzerinden oluşturulmakta ve şekillendirilmektedir (Altın, 2005, s. 25-26).
Pek çok tasarım ofisinde yaygın olarak kullanılan 3 boyutlu görselleştirme programları, yapı
tasarımının, alışılagelmiş tekdüze geometrilerinden oluşan geleneksel formlarından farklı, değişken,
akışkan, yumuşak formların tasarımını olanaklı hale getirmiştir. Geleneksel geometrilerden farklı
olarak yaratılan formlar yeni tasarım yöntemlerini de beraberinde getirmektedir. Plan, kesit
düzlemlerinde ifadesi mümkün olmayan eğrisel, pürüzsüz formlar, tasarım verilerinin uygulamaya
aktarılmasında da farklı yöntemlere ihtiyaç duymaktadır. Bu durum, geleneksel tasarlama ve
uygulama organizasyonunda köklü değişiklikleri zorunlu hale getirmektedir. Yeni formların
üretimi, sanal ortamda 3 boyutlu tasarlama yöntemlerini gerekli kılmaktadır. Sanal ortamda
tasarlanan formların fiziksel yapılar haline getirilmesi de bilgisayar teknolojileriyle başlayan sürecin
aynı teknolojiyle devamını zorunlu kılmaktadır (Altın, 2005, s. 25-26).
1970’ler sonrası bilgisayar teknolojisinin ortaya çıkarak tüm alanlarda kullanılmasıyla
disiplinler arası etkileşimler belirginleşmeye başlamıştır. Bilgisayar teknolojisi ile birlikte
özellikle mimarlık ve mühendislik gibi alanlar bu yenilikten faydalanmış, bu teknoloji sayesinde
mimarlık ve diğer alanlar arasında disiplinler arası etkileşim yerini yavaş yavaş entegrasyona
bırakmış ve günümüzde bilgisayar teknolojileri ile mimarlık bir bütün haline gelmiştir.
Aslında tüm bu gelişmeler ve gelinen nokta teknoloji çağı ya da bilgi çağının getirileri,
gerekliliği ve devamlılığının göstergesidir. 2000’li yıllarla başlayan dijital çağ ivmeli bir
şekilde gelişmeye devam etmekte ve etkileri tüm alanlarda olduğu gibi mimarlık ve tasarım
alanında sıkça karşımıza çıkmaktadır. Bu etkileşimden yararlanmak adına geleneksel eğitim
sisteminden biraz da olsa koparak girişimlerde bulunmak gerekmektedir.
Günümüzde güncel yaklaşımlar olarak adlandırabileceğimiz olgular, bu yeniliklerin
her alanda bir şekilde kullanılmasıdır. Aslında disiplinler ötesi kavramının tanımında da
yer aldığı gibi disiplinlerin bağımsız olarak çalışmayı bırakıp, disiplinler arası sınırların
kaybolmasıyla etkileşimli çalışmaların yürütülmeye başlanması ya da popüler konuların pek
çok alandan araştırmacı tarafından çalışılabilmesi ve tüm bunların teknoloji ile iç içe olması
bu duruma örnek olarak verilebilmektedir.
Bu gelişme ve etkileşimler göz önünde bulundurularak, dijital (sayısal) beşeri bilimler
ve disiplinler ötresi kavramlarının alan için önemini ortaya koymak adına Güzel Sanatlar
Fakültesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümleri eğitim öğretim programında yer
alabilecek 2 adet ders önerisinde bulunulmuştur. Bunlardan ilki lisans eğitimi programı
son yarıyılında (8. Yarıyıl) açılması öngörülen Bitirme Projesi’dir. Bu ders kapsamında;
önerilen tarihi mekan Suluhan’ın plastik sanatlar müzesi olarak yeniden işlevlendirilmesi
söz konusudur. Yapıya müze işlevinin kazandırılmasının ardından, oluşturulan tasarım 3
boyutlu modelleme programı yardımıyla bilgisayar ortamında oluşturulacak (simülasyon
araştırması metodundan faydalanılarak) ve sanal müze deneyimi oluşturulacak şekilde
final jürisinde katılımcılara sunularak VR gözlükler aracılığıyla mekanı deneyimlemeleri
sağlanacaktır. Böyle bir projenin önerilme sebebi, tahrip olmuş ya da yok olmak üzere
olan tarihi bir yapıyı güncel ihtiyaçlara cevap verecek şekilde topluma nasıl kazandırılacağı
117

bilincinin ya da tecrübesinin kazandırılmasının yanı sıra oluşturulan bu mekanda (tasarımda)


teknolojik gelişmelerin mimarlık alanındaki yansımalarından da faydalanarak, ortaya çıkan
yenilikleri öğrencilerle paylaşmak ve bu yenilikleri çalışmalarında nasıl kullanacaklarını
tecrübe etmelerini sağlamaktır. Bu süreçte öğrencilerin simülasyon araştırması metodunu
araştırmaları ve sanal mekan oluştururken bu metottan faydalanmaları beklenmektedir.
Önerilen bu derse ait ders planına Tablo 1’de yer verilmiştir.

GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ


BİTİRME PROJESİ
İÇ MİMARLIK VE ÇEVRE
ÖĞRETİM TASARIMI BÖLÜMÜ
PROGRAMI
BİTİRME PROJESİ ÖĞRETİM PROGRAMI
Yarıyıl Kredi Dağılımı
Teori Uygulama Kredi/AKTS
8 2 6 4/10
Ders Dili Türkçe
Zorunlu /
Zorunlu
Seçmeli
Ön şartlar İÇT 400
Dersin
Öğrenme ve Anlatım, tartışma, soru-cevap, proje tasarımı, sunum
Öğretme hazırlama
Teknikleri

Bu ders, öğrencilere tarihi yapıları koruma ve yeniden


işlevlendirme becerisi, aynı zamanda çağımızın güncel
Dersin konularından olan dijital beşeri bilimler kavramını
Amacı mimari ile ilişkilendirebilme ve bu ilişkiyi kendi
çalışmalarına yansıtarak sunma bilgi ve becerisini
kazandırmayı amaçlamaktadır.

1.Örnek mekan incelemesi


2.Mekânsal verileri analiz
3.Mekânsal ilişki ve organizasyon
Dersin
4.Mekan çözümleri
İçeriği
5.Mekana işlev yükleme
6.Yeniden İşlevlendirme, Dijital Beşeri Bilimler, Sanal
Mimarlık

1.Veriyi bilgiye dönüştürebilmek,


2.İkinci boyutta oluşturulan kompozisyonun üçüncü
boyuta dönüştürülebilmesi,
3.Mevcut bir işlevi olan herhangi tarihi bir mekana
Dersin
yeni bir işlev yükleyerek, ihtiyaçlar ve problemlere
Kazanımları
çözümler üretebilmek,
4.Tasarlanan mekanın fikir eskizlerinin görsel olarak
sunabilme,
5.Meslek hayatında karşılaşılabilecek konu ve
problemlere aşinalık,
118

6.Çağın ve teknolojinin gerekliliklerini mesleğine


uygulama,
7.Yok olmak üzere olan tarihi yapıları güncel işlevlerle
topluma kazandırma.

A.Haftalık Ödevler, Ara Sınavlar, Final Sınavı

1. Haftalık Ödevler: Proje kritikleri


2. Ara Sınav I: İlk derste verilen proje konusu
kapsamında;
• Kavram analizi paftaları ( Dijital Beşeri
Bilimler, Simülasyon, Yeniden
İşlevlendirme)
• Suluhan’ın tarihçesini anlatan pafta
• İşlev şeması
• 1/50 plan, 2 adet kesit, 2 adet görünüş,
eskiz maket

Proje Konusu: Belirlenen tarihi mekanın


(Suluhan’ın), plastik sanatlar müzesi olacak şekilde
yeniden işlevlendirilmesi ve dijital beşeri bilimler
kavramın mimarlık alanında yansımaları göz önünde
İlkeler ve bulundurularak, simülasyon araştırması metodu
Süreç yardımıyla mekanın son halinin sanal mekan olarak
İşleyişi sunulması ve VR gözlük ile deneyimlenmesi.

Ara Sınav II:


• 1/20 plan
• 1/20 2 adet kesit, 2 adet görünüş
• 1/1, 1/5, 1/10 detaylar
• Perspektifler ( Mekanın 3 boyutlu
modelleme programında modellenmesi
elde edilen )

Final Sınavı:
• 1/20 plan
• 1/20 2 adet kesit, 2 adet görünüş
• İşlev şeması ve kavram analizi paftası
• 1/1, 1/5, 1/10 detaylar
• Simülasyon şeklinde üç boyutlu
modelleme programında oluşturulan
mekanın dijital ortamda (CD’de) teslimi
Tablo 1: Bitirme Projesi Ders Planı
119

Bir diğer ders önerisi ise yüksek lisans eğitimi programında yer alması öngörülen
Tasarımda Toplumsal Farkındalık dersidir. Bu ders kapsamında engelsiz tasarım, kadın
çalışmaları ve çocuk güvenliği olmak üzere disiplinler ötesi çalışma alanlarına uygun olduğu
düşünülen üç konu başlığı belirlenmiştir. Belirlenen konu başlıkları, 30 kişilik kontenjana
sahip olması öngörülen sınıfta üç grup oluşturulacak şekilde dağıtılacaktır. Engelsiz tasarım
çalışmasında; öğrenciler bulundukları üniversitenin kampüsünde bulunan engelli bireylerin
davranışlarını gözlemleyerek, yönlendirme araçlarının yetersiz ya da yanlış olduğu bir
bölgeyi tespit ettikten sonra, hem gözlem verileri hem de görüşmelerle elde ettikleri veriler
doğrultusunda, belirlenen bu alanda engelli yönlendirme araçlarının işlevsel olacak şekilde
güncellendiği bir tasarı önerisi projesi hazırlayacaklardır. Bu çalışmayı yaparken araştırma
metodu olarak vaka çalışması (case study) yöntemini kullanmaları, veri toplama tekniği
olarak da gözlem, görüşme, anket tekniklerinden faydalanmaları beklenmektir.
Dersteki bir diğer çalışma olan kadın çalışmalarında; Mor Çatı kurumunda yer alan
kadınlar ile yapılacak çalışma ile onlarda aile kavramı algısının belirlenmesi beklenmektedir.
Bu çalışmada korelasyon araştırması metodu kullanılması ve veri toplama tekniği olarak anket
tekniğinden faydalanılması beklenmektedir. Aynı zamanda yapılacak anket çalışması ile
sunulacak konu başlıkları arasından ( takı tasarımı, çanta boyama, ebru, sulu boya .. vb.) birinin
belirlenmesiyle ders öğrencileri koordinatörlüğünde katılıma açık çalıştay düzenlenecektir.
Çocuk güvenliği çalışmasında ise öğrencilerin belirledikleri bir oyun parkını çocuk
güvenliği açısından değerlendirmesi beklenmektedir. Burada hem gözlem hem de
ebeveynlerle yapılacak olan görüşmeler ile oyun parkları; teknik (boyut, ölçek, ergonomi)
yönden, çevresel yönden( lokasyon uygunluğu ) ya da öğrencilerin literatür araştırmaları
sonucu elde ettiği herhangi başka bir yönden güvenlik açısından değerlendirilecektir. Anket
sonuçları doğrultusunda ulaşılan verilerle, mevcut sorunlara (var ise) çözüm olabilecek
prototip bir park tasarımı önerisinde bulunulacaktır. Bu çalışmanın vaka çalışması (case
study)metodu ile oluşturulması ve çalışma süresince veri toplama tekniği olarak gözlem -
görüşme Ders kapsamında bu üç projenin önerilme sebebi günümüzde sıkça karşılaştığımız
disiplinler ötesi bu konularda öğrencilerde duyarlılık ya da farkındalık oluşturmaktır. Ayrıca
tüm çalışmalarda öğrencilere yararlanacakları araştırma metodu belirtilerek, bu metotlar
hakkında bilgi toplamaları ve çalışmalarında, topladıkları bilgiyi kullanarak pekiştirmelerine
katkı sağlamak amaçlanmıştır. Bu ders ile ilgili ders planına tablo 2’de yer verilmiştir.
planına tablo 2’de yer verilmiştir.

120

GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ
GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ
İÇ MİMARLIK VE
İÇ MİMARLIK VEÇEVRE TASARIMI
ÇEVRE TASARIMI BÖLÜMÜ
BÖLÜMÜ
TASARIMDA TOPLUMSAL FARKINDALIK ÖĞRETİM PROGRAMI

TASARIMDA TOPLUMSAL FARKINDALIK


ÖĞRETİM PROGRAMI

Yarıyıl Kredi Dağılımı


Teori Uygulama Kredi/AKTS
1 1 2 3/5
Ders Dili Türkçe
Zorunlu /
Zorunlu
Seçmeli
Ön şartlar -
Dersin
Öğrenme ve Anlatım, tartışma, soru-cevap, proje tasarımı, sunum
Öğretme hazırlama
Teknikleri

Bu ders, öğrencilerin disiplinler ötesi kavramını


öğrenmelerini ve disiplinler ötesi çalışmalar arasında
olan konu başlıklarından engelsiz tasarım, kadın
Dersin çalışmaları ve çocuk güvenliği konularında çalışmalar
Amacı yapmalarını sağlayarak, son zamanlarda sıkça
karşımıza çıkan güncel konular ya da problemler olan
bu alanlarda bilinçlenmelerini sağlamayı
amaçlamaktadır.

1.Güncel toplumsal konular


Dersin 2.Farkındalık
İçeriği 3.Olay/vaka çözümleme
4.Araştırma tasarımı

1.Tasarımcı adaylarına güncel toplumsal konulara


duyarlılık bilinci kazandırma,
2.Araştırma tasarımı hazırlama bilgisi kazandırma,
Dersin
3.Farklı disiplinlerle ya da gruplarla bir arada
Kazanımları
çalışabilme yetisi,
4.Mevcut bir probleme çözüm yolu bulma yetisi
kazandırır.

A.Haftalık Ödevler, Ara Sınavlar, Final Sınavı

1.Ara Sınav: İlk hafta derste verilen konu


başlıkları ve çalışma içeriği için araştırma
3.Farklı disiplinlerle ya da gruplarla bir arada
Kazanımları
çalışabilme yetisi,
4.Mevcut bir probleme çözüm yolu bulma yetisi
kazandırır. 121

A.Haftalık Ödevler, Ara Sınavlar, Final Sınavı

1.Ara Sınav: İlk hafta derste verilen konu


başlıkları ve çalışma içeriği için araştırma
süreci tasarımının yapılması

Proje Konuları
• Engelsiz Tasarım: 10 öğrenciden
oluşan grup tarafından, bulundukları
üniversitenin kampüsünde bulunan engelli
bireylerin davranışlarını gözlemlenerek,
yönlendirme araçlarının yetersiz ya da yanlış
olduğu bir bölge tespit edildikten sonra, hem
İlkeler ve
gözlem verileri hem de görüşmelerle elde
Süreç
edilen veriler doğrultusunda belirlenen bu
İşleyişi
alanda engelli yönlendirme araçlarının işlevsel
olacak şekilde güncellendiği bir tasarı önerisi
projesinin hazırlanması. Çalışmanın tüm
aşamalarının ve sonucunun, yeni yönlendirme
tasarımının sunulması ve rapor olarak teslim
edilmesi. (Çalışma vaka çalışması metodu ile
oluşturulmalıdır ve çalışma süresince veri
toplama tekniği olarak gözlem - görüşme ve
anket tekniklerinden faydalanılmalıdır).

Kadın Çalışmaları: 10 öğrenciden oluşan


grup tarafından, Mor Çatı kurumunda yer alan
kadınlar ile yapılacak çalışma ile onlarda aile
kavramı algısının ölçülmesi. Aynı zamanda
yapılacak anket çalışması ile önerilen konu
başlıklarından ( takı tasarımı, çanta boyama,
ebru, sulu boya .. vb.) birinin belirlenmesi ve
sonuçlar doğrultusunda ders öğrencileri
koordinatörlüğünde katılıma açık çalıştay
düzenlenmesi. Çalışmanın tüm aşamalarının ve
sonucunun sunulması ve rapor olarak teslim
edilmesi. (Çalışmada korelasyon araştırması
metodu kullanılmalıdır ve veri toplama tekniği
olarak anket tekniğinden faydalanılmalıdır).

Çocuk Güvenliği: 10 öğrenciden oluşan


grubun, belirledikleri bir oyun parkını çocuk
güvenliği açısından değerlendirmesi. Burada
hem gözlem hem de ebeveynlerle görüşme
yöntemi ile oyun parkları; teknik (boyut,
ölçek, ergonomi) yönden, çevresel yönden(
lokasyon uygunluğu ) ya da öğrencilerin
literatür araştırmaları sonucu elde ettiği
sonucunun sunulması ve rapor olarak teslim
edilmesi. (Çalışmada korelasyon araştırması
metodu kullanılmalıdır ve veri toplama tekniği
122 olarak anket tekniğinden faydalanılmalıdır).

Çocuk Güvenliği: 10 öğrenciden oluşan


grubun, belirledikleri bir oyun parkını çocuk
güvenliği açısından değerlendirmesi. Burada
hem gözlem hem de ebeveynlerle görüşme
yöntemi ile oyun parkları; teknik (boyut,
ölçek, ergonomi) yönden, çevresel yönden(
lokasyon uygunluğu ) ya da öğrencilerin
literatür araştırmaları sonucu elde ettiği
herhangi başka bir yönden güvenlik açısından
değerlendirilecektir Anket sonuçları
doğrultusunda ulaşılan verilerle, mevcut
sorunlara (var ise) çözüm olabilecek prototip
bir park tasarımı önerisinde bulunulacaktır.
Çalışmanın tüm aşamalarının ve sonucunun
yeni tasarımın sunulması ve rapor olarak teslim
edilmesi. (Çalışma vaka çalışması metodu ile
oluşturulmalıdır ve çalışma süresince veri
toplama tekniği olarak gözlem - görüşme
tekniklerinden faydalanılmalıdır ).

Final Sınavı: belirlenen çalışma grupları ve bu


gruplardaki öğrencilerin çalışma süreçlerini ve
sonuçlarını sunması/ çalıştay yapılması
Tablo 2. Tasarımda Toplumsal Farkındalık ders planı
Tablo 2. Tasarımda Toplumsal Farkındalık ders planı

Sonuç
Sonuç
İçinde bulunduğumuz dijital çağ birçok alanda olduğu gibi eğitim
İçinde bulunduğumuz dijital çağ birçok alanda olduğu gibi eğitim alanında da
alanında da değişimleri zorunlu kılmaktadır. Geleneksel eğitim
değişimleri zorunlu kılmaktadır. Geleneksel eğitim yöntemleri ile birlikte bu çağın
yöntemleri ile birlikte bu çağın getirilerini bütünleştirmek, hem
getirilerini bütünleştirmek, hem eğitimciler hem de öğrenciler için katkı sağlayıcıdır. Dijital
eğitimciler hem de öğrenciler için katkı sağlayıcıdır. Dijital çağ ile
çağ ile birlikte 2000’li yıllarda ortaya çıkan dijital beşeri bilimler kavramı ve disiplinler ötesi
birlikte 2000’li yıllarda ortaya çıkan dijital beşeri bilimler kavramı ve
kavramından yola çıkan bu çalışma ile önerilen proje dersinde, yeniden işlevlendirmenin yanı
sıra mimarlık alanındaki yeniliklerden biri olan sanal mekan/sanal mimarlık kavramlarına
yer verilerek teknoloji çağının mimarlık eğitimine en önemli faydalarından olan bu konu
üzerinde durulmuştur. Bu ders ile öngörülen temel kazanımlar ise;
• Mevcut bir işlevi olan herhangi tarihi bir mekana yeni bir işlev yükleyerek, ihtiyaçlar ve
problemlere çözümler üretebilmek,
• Çağın ve teknolojinin gerekliliklerini mesleğine uygulamadır.
Önerilen seçmeli derste ise tüm disiplinler tarafından çalışılabilen, disiplinler ötesi
çalışmalar olarak ele alınabilecek konu başlıklarına yer verilerek öğrencilerde farkındalık
ve bu konulara aşinalık sağlamak amaçlanmaktadır. Bu sayede, sadece mesleğinin teknik
gerekliliklerini yerine getirmekten sorumlu tasarımcılardan ziyade, her alanda, her konuda,
her kullanıcı ile çalışabilecek onların sorunlarına ya da beklentilerine çözüm önerilerinde
bulunabilecek yeterlikte tasarımcıların ya da araştırmacıların yetiştirilmesine katkı sağlayacak
önerilerde bulunulduğu düşünülmektedir.
123

Kaynakça
Akça, Sümeyye. (2017). Dijital İnsani Bilimler Yaklaşımıyla Kültür Varlıklarının
Görünürlüğünün ve Kullanımının Artırılması: Türkiye İçin Kavramsal Bir Model Önerisi.
Doktora Tezi. Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.
Akça, Sümeyye. (2018). Dijital İnsani Bilimler: Yeni Bir Yaklaşım, Türk Kütüphaneciliği,
32(3), s.193-207.
Aktan, Coşkun Can. (2007). Yüksek Öğretimde Değişim: Global Trendeler ve Yeni
Paradigmalar, Yaşar Üniversitesi Yayını, s.1-43.
Altın, Mehmet Ali (2005). İç Mekan Tasarımında Bilgisayar Teknolojilerinin Araç ve
Malzeme Olarak Kullanımı. Yüksek Lisans Tezi. Eskişehir Anadolu Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü, Eskişehir.
Barut, İlke. (2007). Mimarlık Bilgisayar Etkileşimşnde İşbirliği Kavramı. Yüksek Lisans
Tezi. Yıldız Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, İstanbul.
Baykal, Ali. (2014). Program Geliştirme Yaklaşımlarında Alansal Bağlam. Boğaziçi
Üniversitesi Eğitim Dergisi, 20(2), s.1-10.
Bolat, Yeliz. (2016). Kavram Temelli Disipliner Arası Yaklaşıma Göre Tasarlanan
Ünitenin Otantik Değerlendirmesine Yönelik Bir Eylem Araştırması. Doktora Tezi.
Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Adana.
Gold, M. K. (2012). Debates In The Digital Humanities. Minnesota: University of
Minnesota Press.
Karaçalı, Hülya. (2015). Multidisipliner Sanat Ortamında Görme Pratiği. Yüksek Lisans
Tezi. Mustafa Kemal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Hatay.
Kutsal, Ahmet Caner (2009). Dijital Tasarım ve Üretim Tekniklerinin Mimaride
Kullanılması. Yüksek Lisans Tezi.Yıldız Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, İstanbul.
Kosif, Yeşim. (2015). Restorasyon sonrası yeniden işlevlendirilen konaklama yapılarında
yapay aydınlatma ve 'Akaretler W İstanbul Otel' örneği. Yüksek Lisans Tezi. Beykent
Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, İstanbul.
Patrik, S. (2011). The Landscape of Digital Humanities. Digital Humanities Quarterly.
Sav, Sedef. (2017). Bir yeniden kullanım önerisi olarak Lefkoşe Kent Müzesi. Yüksek
Lisans Tezi. İstanbul Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul.
Şavk, S. (2018). Dijital Yöntem ve Araçlar Türkiye Sinema Tarihi Çalışmaları Açısından
Ne Vaat Ediyor? Sinecine, 9(1), 199-208.
Turna, Ö., Bolat, M., & Keskin, S. (2012). Disiplinlerarası Yaklaşım: Müzik, Fizik,
Matematik Örneği. X. Ulusal Fen Bilimleri ve Matematik Eğitimi Kongresi, (s. 1-8). Niğde.
124
125

Ankara Gar Sahasının Koruma Ve Yeniden İşlevlendirme Önerisi

Şule KARABAŞ GEZEGEN


TCDD Genel Müdürlüğü, Türkiye. skarabas1601@hotmail.com

Özlem SAĞIROĞLU
Gazi Üniversitesi, Mimarlık Fak., Mimarlık Böl., Ankara Türkiye, osagiroglu@gazi.edu.tr

Demiryollarına Tarihsel Bir Bakış


Demiryollarının icadı, dünya tarihi açısından büyük bir öneme sahiptir. Demiryolları,
ulusların ekonomik, politik, sosyal ve düşünsel yapılarında önemli değişimlere sebep
olmuştur. 19. yüzyıl Avrupası’nda İngiliz endüstri devrimi ile Fransız ideolojik devriminin
önemli dinamiklerinden biri, demiryolu ulaşımında yaşanan gelişmelerdir. Endüstriyel
üretimin işgücü, hammadde ve pazar sorununa; kırsal alanlarla sanayi kentleri arasında
kurulan demiryolu ulaşımı ile çözüm bulunmuş ve kapitalist dünya ekonomisinin oluşumunda
demiryolu belirleyici rol oynayan faktörlerden olmuştur. İlk demiryolu 1550’lerde Fransa’daki
Alsace maden ocaklarında kullanılmış ve buradan Avrupa’daki diğer ocaklara yayılmıştır.
Modern anlamda ilk demiryolu, sanayi devrimini gerçekleştirmiş olan İngiltere’de Manchester
ile Liverpool arasında 15 Eylül 1830 tarihinde ulaşıma açılmıştır (Özyüksel, 2008: XIII-XIX).
Demiryolu dünyanın her yerine aynı hız ve etkilerle yayılmamıştır. Kendi ekonomilerinin
gerekliliği olarak demiryolu yapımına başlayan Fransa, İngiltere, Almanya, Belçika,
Avusturya, Rusya, Hollanda, İtalya ve ABD gibi sanayileşmiş ülkelerde gelişmeler
kendiliğinden ve son derece hızlı iken, sanayileşmemiş ülkelerde demiryolu Batı tarafından
özendirilmeye çalışılmış ve sosyal, politik, askeri ve ekonomik etkiler gerekçe gösterilmiştir.
Gerçek sebep, sanayileşen Batı’lı ülkelerin üretime devam edebilmek için yeni kaynak
ve pazar arayışlarıdır. Batı demiryolu ile ulaştığı her coğrafyanın kaynaklarını ucuz ve
verimli bir şekilde Batı’ya taşımış, ürünleri için de bu yerleri yeni pazarlar haline getirerek
kontrolüne almıştır. Demiryolu kapitalizmi bu ülkeleri bir yandan sömürgeleştirmiş, bir
yandan da Batı kültürü ile yerel kültürler arasında melez kültürler oluşturmuştur. Batılı
devletler demiryolu yapımında sadece sömürge ülkelerle yetinmemiş, Osmanlı gibi ikinci
derece önemli ülkelerde de ekonomik ve politik bağımlılık oluşturmak, sömürge yollarını
korumak amacıyla demiryolu yapma girişimlerinde bulunmuşlardır.
Osmanlı Devleti ekonomik ve teknolojik olarak demiryolu yapımını sağlayacak yeterlilikte
olmamasına rağmen, Batı’nın yönlendirmeleriyle demiryolu yapımının bir zorunluluk
olduğuna ikna edilmiş ve Batılı şirketlerin Osmanlı topraklarına demiryolu yapımını teşvik
etmiştir. Büyük bir yüzölçümü ve çok çeşitli etnik nüfus sebebiyle kargaşa ortamında olan
Osmanlı Devleti, demiryollarının yapılmasıyla tekrardan devlet otoritesini sağlayabileceğini
düşünmüştür. Ancak Osmanlı Devleti 19. ve 20. yüzyıl dünya siyasi ve ekonomik
gelişmelerinden geri kaldığı için, demiryolu yapımından istediği başarıyı yakalayamamıştır.
Osmanlı Devleti coğrafi keşiflerle ticaret yolları ve pazarlarını kaybetmiş, Batı’da sanayi devrimi
ile yaşanan teknolojik gelişmeleri yakalayamamış, ülkenin tarım ve maden potansiyelinden
126

faydalanamamış, dolayısıyla 1838’de yapılan Ticaret Anlaşması’yla Batı’nın açık pazarı haline
gelmiştir. Osmanlı Devleti üzerindeki emperyalizm etkisi, yabancı sermayenin ülkeye girişi
özellikle demiryolu yapımı için Batılı şirketlere tanınan imtiyazlarla artmıştır. 1914 yılında
Osmanlı Devleti’ne yapılan yabancı sermaye yatırımının % 63,1’ini demiryolları oluşturmuştur.
İngiltere, Fransa, Almanya ve Rusya Osmanlı topraklarında demiryolu imtiyazları elde
edebilmek için birbirleriyle mücadele etmişlerdir. Böyle bir rekabet ortamında Osmanlı
Devleti demiryollarını kontrolü altına alamamıştır. Osmanlı Devleti Birinci Dünya Savaşı’nın
başlamasıyla demiryollarına el koysa da, savaşı kaybetmesiyle mevcut hatları yabancı şirketlere
tekrardan iade etmek zorunda kalmıştır. İlgili şirketlerin Osmanlı demiryollarının üzerindeki
denetimi Cumhuriyet’in ilanına kadar sürmüştür (Akbulut, 2010: 1-10).
Demiryolları, Türkiye Cumhuriyeti döneminde devlet politikası haline getirilmiştir. Bizzat
Atatürk’ün emriyle bütün ülke topraklarının çelik raylarla birbirine bağlanması hedeflenmiştir.
Ancak Atatürk sonrası dönemde değişen dünya düzeninin de etkisiyle, demiryollarına
verilen önem aynı şekilde devam etmemiştir. 1930 sonrası dünya hâkimiyetinin Avrupa’dan
ABD’e geçmesiyle demir-çelik sanayiden vazgeçilmiş, petro-kimya sanayi gelişmiş ve
dolayısıyla demiryolu önemini kaybederken hava ve kara ulaşımı önem kazanmıştır. Özellikle
1950 sonrası ABD’nin Marshall Planları doğrultusunda karayolu ulaşımı desteklenirken
demiryolları önemini hızla kaybetmiştir. 1970 yılında Avrupa ülkelerinde yaşanan petrol
krizleriyle demiryolları tekrardan ülkeler gündemine girmeye başlamıştır. Ancak Türkiye
demiryollarına yönelik bu politikalarda Osmanlı Devleti’nde olduğu gibi yine geç kalmıştır. İlk
hızlı tren hattı olan Shinkansen Demiryolu 1966’da Japonya’da hizmete girerken, Türkiye’de
hızlı tren projesi 2009 yılında yabancı teknolojilerin desteğiyle faaliyete geçirilebilmiştir. Buna
rağmen Türkiye, Avrupa Birliği sürecinde ulaştırma politikalarına entegre olabilmek adına,
2000 sonrası demiryolu yatırımlarına ağırlık vermeye başlamıştır.
Koruma ve Yeniden İşlevlendirme Kavramı
Kültürel varlık ve koruma bilincinin oluşarak bilimsel bir uğraş haline gelmesi
19. yüzyılda özellikle Avrupa’da ortaya çıkmış ve korumaya yönelik yöntemler
tartışılmaya başlanmıştır. Koruma anlayışı restorasyonu hayal etmeye dayalı tasarım
kararları üzerinde temellenmiş, gelişip evrilerek maksimum araştırma, belge toplama,
çözümleme, belgeleme ve minimum müdahale ile özgün dokuyu koruma eğilimiyle
idealize edilmiştir (Zakar ve Eyüpgiller, 2015: 183-185).
2863 sayılı Kanunu’na göre kültür varlığı kavramı "tarih öncesi ve tarihi devirlere ait
bilim, kültür, din ve güzel sanatlarla ilgili bulunan veya tarih öncesi ya da tarihi devirlerde
sosyal yaşama konu olmuş bilimsel ve kültürel açıdan özgün değer taşıyan yer üstünde, yer
altında veya su altındaki bütün taşınır ve taşınmaz varlıklar”, koruma kavramı da “taşınmaz
kültür ve tabiat varlıklarında muhafaza, bakım, onarım, restorasyon, fonksiyon değiştirme
işlemleri; taşınır kültür varlıklarında ise muhafaza, bakım, onarım ve restorasyon işleri”,
olarak tariflenir. Taşınmaz kültür varlıklarının korunması, görünümlerinin ve çevreleri
ile uyumlarının muhafazası için tek bir yapı ya da yapı grubu ile ilişkili, o yapıyı etkileyen
ya da yapıdan etkilenen bir koruma alanı oluşturulur. Koruma alanı, “taşınmaz kültür ve
tabiat varlıklarının muhafazaları veya tarihi çevre içinde korunmalarında etkinlik taşıyan
korunması zorunlu olan alan” olarak tariflenir. Bu alandaki kısıtlar ve önlemler, o alanı
belirleyen yapı ya da yapı grubunu görünüm olarak korumaya ve çevresinde uyumsuz
bir inşai ve ya fiziksel müdahalenin yapılmasını önlemeye yönelik olmalıdır (Madran Ve
127

Özgönül, 2005: 7-38). Taşınmaz kültür varlıklarının oluşturduğu kültürel miras, bizden
önceki nesillerin yaşam biçimleri, ilişkileri, estetik anlayışları, yapı ve süsleme sanatında
ulaştıkları düzey vb. bilgileri bize aktaran en somut ve en anlatımlı belgelerin başında gelir.
Geçmişi öğrenmek, deneyimlerinden yararlanmak, gelecek için örnek almak, bir belge
olarak gelecek nesillere aktarılmak vb. birçok nedene dayalı olarak geçmişin bu tanıklarının
korunmaları gerekmektedir (Madran Ve Özgönül, 2005: 57-79).
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’nun 5.11.1999 tarih ve 660 sayılı
ilke kararına göre korunacak yapılara müdahaleler bakım, basit onarım, esaslı onarım
(restorasyon) ve yeniden yapma (rekonstrüksiyon) olarak gruplandırılır (Madran Ve
Özgönül, 2005: 142-158). Günümüzde kültür varlıklarının korunmasındaki temel yaklaşım
sürekli bakımlarının sağlanması yönündedir. Ancak kültür varlıklarının korunmasında
restorasyon gibi büyük ölçekli müdahalelerin gerektiği koşullar da oluşabilir. Bu
durumlar da sağlamlaştırma, bütünleme, yenileme, yeniden yapma, temizleme ve taşıma
restorasyon tekniklerinden biri ya da birkaçı bir arada uygulanabilir. Bilimsel restorasyonda
kültür varlığının tarihi belge ve estetik değerinin korunması olabildiğince az müdahaleyle
yapılmaya çalışılır. Onarım esnasında yapılan müdahalelerin derecesi sağlamlaştırmadan,
yenileme ve taşımaya doğru artar. Zamanla değişen yaşam biçimi ve ona bağlı istekler
nedeniyle birçok tarihi yapı özgün işlevini yitirmekte ve ilk yapılış amacından farklı bir
işleve hizmet etmek için yenileme/yeniden kullanım/yeni işleve uyarlama tekniği ile
restore edilmektedir (Ahunbay, 2011: 97-98).
Yeniden kullanım, eski binaların yıkımdan kurtarılması için bir araç ve önleyici,
sürekli bakımın gerçekleşebilmesi için koruma bağlamında mutlak gerekli olarak görülen
bir restorasyon tekniğidir. Yeniden kullanım, binanın özgün tasarımını ve bütünlüğünü
bozmadan, yapıya fazla yük getirmeden uygun yeni bir işleve uyarlayarak yeni ihtiyaçları
karşılayabilir hale getirilmesi eylemidir (Zakar ve Eyüpgiller, 2015: 44). Venedik Tüzüğünün
5. maddesinde “Anıtların korunması, her zaman onları herhangi bir yararlı toplumsal
amaç için kullanmakla kolaylaştırılabilir. Bunun için bu tür bir kullanma arzu edilir, fakat
bu nedenle yapının planı, ya da bezemeleri değiştirilmemelidir. Ancak bu sınırlar içinde
yeni işlevin gerektirdiği değişiklikler tasarlanabilir ve buna izin verilebilir” denilerek yeniden
kullanımla ilgili temel yaklaşım ana çizgileriyle belirtilmiştir.
Endüstriyel Miras Alanı Olarak Demiryolları ve Ankara Gar Sahası Yerleşkesi Örneği
TICCIH tarafından 2003 yılında hazırlanan Nizhny Tagil Tüzüğüne göre endüstri mirası
sanayi kültürünün tarihi, teknolojik, sosyal, mimari ya da bilimsel değeri olan kalıntılarından
oluşmaktadır. Bu kalıntılar bina ve makineleri, atölyeleri, imalathane ve fabrikaları, maden
ocakları ile işleme ve arıtma alanlarını, ambar ve depoları, enerjinin üretildiği, iletildiği ve
kullanıldığı yerleri, ulaşım ve ilgili altyapıyı ve sanayi ile alakalı olan barınma, ibadet ve
eğitim gibi sosyal etkinlikler için kullanılan mekânları içermektedir (Alpan, 2013: 21-28).
Son iki yüzyıl içinde tüm dünyada görülen sanayileşme süreci insanlık tarihinin büyük bir
aşamasını oluşturur; mirası da çağdaş dünya için önemli ve kritiktir. ICOMOS ve TICCIH
ortak Dublin ilkelerine göre endüstri mirası oldukça hassastır ve risklerle karşı karşıyadır.
Yalnız bilinçsizlikten, belgeleme eksikliğinden tescil edilmediğinden, saygı görmediğinden
değil, değişen ekonomik eğilimlerden, olumsuz kavrayışlardan, çevresel kaygılardan veya
iri boyutları ve karmaşıklığından dolayı da yitirilmektedir. Fakat mevcut yapıların ömrünü
ve sahip oldukları enerji süresini uzatarak, endüstri mirasını koruyarak, yerel, ulusal ve
oşulların, süreçlerin, teknolojilerin temsilcileridir; bazıları ise küresel
tkinin seçkin örneklerini oluştururlar. Kimi de değişik teknolojiler ve
arihlere128ait, bileşenleri birbirine bağlı sistemler veya komplekslerdir.
Demiryolları, hammadde temini ve ürünlerin pazarlara ulaştırılması
olleri sebebiyle endüstrileşmeyi mümkün kılan alanlardan biridir. Bu
uluslararası düzeylerde sürdürülebilir gelişme hedeflerini gerçekleştirmeye katkı sağlanabilir.
Endüstri mirası alanları amaçları, tanımları ve zaman içindeki evrimleri bakımından çok
edenleçeşitlidirler.
günümüze ulaşan demiryolları ile ilgili her türlü arşiv belgeleri,
Çoğu bölgesel veya tarihi koşulların, süreçlerin, teknolojilerin temsilcileridir;
aşınabilir nesneler,
bazıları makine
ise küresel etkinin veörneklerini
seçkin ekipmanlar, yapılar,
oluştururlar. Kimi de hatlar ile bir bütün
değişik teknolojiler
luşturan kentsel ve kırsal alanlar ve manzaralar endüstri mirasının
ve tarihlere ait, bileşenleri birbirine bağlı sistemler veya komplekslerdir. Demiryolları,

nemli hammadde temini ve ürünlerin pazarlara ulaştırılması rolleri sebebiyle endüstrileşmeyi


birer temsilcisidir. Endüstri mirasının korunmasına yönelik özgün
mümkün kılan alanlardan biridir. Bu nedenle günümüze ulaşan demiryolları ile ilgili
şlevin herdevamı, üretimin
türlü arşiv belgeleri, durdurularak
taşınabilir nesneler, korunması
makine ve ekipmanlar, ve ile bir
yapılar, hatlar yeniden
şlevlendirme yaklaşımları demiryolu mirası için de geçerlidir
bütün oluşturan kentsel ve kırsal alanlar ve manzaralar endüstri mirasının önemli birer
temsilcisidir. Endüstri mirasının korunmasına yönelik özgün işlevin devamı, üretimin
Wehdorn’dan aktaran Uzunoğlu, 2018).
durdurularak korunması ve yeniden işlevlendirme yaklaşımları demiryolu mirası için de
geçerlidir (Wehdorn’dan aktaran Uzunoğlu, 2018).
Ankara Gar Sahası
AnkaraYerleşkesi Kuruluş
Gar Sahası Yerleşkesi veveGelişim
Kuruluş Süreçleri
Gelişim Süreçleri

Resim 1. Ankara İstasyonu’na ilk katarın ulaştığı tarihi gün


Resim 1. Ankara İstasyonu’na ilk katarın ulaştığı tarihi gün

1868-1873 yılları arasında Osmanlı yönetimi tarafından yaptırılan


1868-1873 yılları arasında Osmanlı yönetimi tarafından yaptırılan Haydarpaşa-İzmit
Demiryolunu satın alan Anadolu Demiryolu Şirketi, hattı Ankara’ya kadar uzatmıştır. 1891
Haydarpaşa-İzmit Demiryolunu
yılında o günün ihtiyaçlarına satın
göre iddiasız, alan
iki katlı Anadolu
küçük Demiryolu
bir gar binası bugünkü AnkaraŞirketi,
attı Ankara’ya kadaryere
Garı’nın bulunduğu uzatmıştır. 1891 yılında
Resim 1.’de görüldüğü o günün
gibi inşa edilmiştir. ihtiyaçlarına
29 Kasım 1892 günü göre
ddiasız, iki katlı küçük bir gar binası bugünkü Ankara Garı’nın
de ilk tren Ankara’ya girmiştir (TCDD, 2016: 41). Ankara Gar Sahası, 1891 yılında inşa
edilen bu eski tren istasyonu çevresinde demiryolu işletmeciliğine hizmet etmek üzere farklı
ulunduğu yere
işlevlerde Resim
yapıların 1.’de
inşası ile oluşmuşgörüldüğü
ve demiryolu hattıgibi inşagenişlemiştir.
boyunca edilmiştir. 29 Kasım
892 günüAnkara,
de ilkyenitren Ankara’ya
kurulan girmiştir
Türkiye Cumhuriyeti (TCDD,
Devleti 2016:
için başkent 41).
olarak Ankara
seçilmiş ve Gar
Sahası, bununla
1891birlikte
yılında
hızlı birinşa edilen
planlama sürecine bu eskiKurtuluş
girilmiştir. tren Savaşı’nın
istasyonumerkeziçevresinde
olma
prestijini de taşıyan Ankara, yeni rejimin siyasi emellerinin ve yerleştirilmek istenen devlet
modelinin mekânsal platformu, aynı zamanda da yeni kent planlamasının örnek şehri olarak
kurgulanmıştır. Resim 2. Lörcher ve Jansen Planları’na göre; kale ve çevresine yerleşen
Tarihi Ankara Kenti ile demiryolu, İstasyon Caddesi (bugünkü Cumhuriyet Caddesi) ile
birbirine bağlanmış ve kamu binaları da hızlı bir şekilde bu çevrede yapılaşmaya başlamıştır.
Ulus Meydanı, bürokratik ve politik bir merkez haline gelmiştir.
Caddesi (bugünkü Cumhuriyet Caddesi) ile birbirine bağlanmış ve kamu
binaları da hızlı bir şekilde bu çevrede yapılaşmaya başlamıştır. Ulus
Meydanı, bürokratik ve politik bir merkez haline gelmiştir. 129

Resim 2. Başkent Ankara’ya ait İlk İmar Planları, Lörcher ve Jansen


Resim 2. Başkent Ankara’ya ait İlk İmar Planları, Lörcher ve Jansen

İstasyon
İstasyon Caddesi
Caddesi kentinkentin en alanına
en prestijli prestijli alanına
dönüşmüştür. Ulus dönüşmüştür.
Meydanı ve İstasyonUlus
Caddesi için gerçekleşen bu gelişmeler, Ankara Gar Sahasına da merkez özelliği
Meydanı ve İstasyon Caddesi için gerçekleşen bu gelişmeler, Ankara Gar
kazandırmıştır (Bayraktar, 2013: 23-24).
Sahasına da merkez özelliği kazandırmıştır (Bayraktar, 2013: 23-24).
Ankara Gar Sahasının Genel Özellikleri

Ankara Gar Sahasının Genel Özellikleri

Resim Resim 3. Ankara Gar Sahası Koruma Alanı ve Çevresi


3. Ankara Gar Sahası Koruma Alanı ve Çevresi

Demiryolumirasının
Demiryolu mirasının
yenidenyeniden işlevlendirilerek
işlevlendirilerek korunmasınakorunmasına yönelik
yönelik yapılacak örnek
yapılacak örnek
saha çalışması, Ankarasaha çalışması,
İli, Altındağ AnkaraKöprüsü
İlçesi, Sıhhıye İli, Altındağ İlçesi,
ile Konya Yolu Sıhhıye
arasında 29216
Köprüsü ile Konya
ada ve 1 parselde Yolu arasında
yer almakta olan, Ankara 29216
Kültürada ve 1 parselde
ve Tabiat Varlıklarınıyer almakta
Koruma Bölge
olan, Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun
27.05.2005 tarih ve 544 sayılı Kararı ile sınırlandırılmış Ankara Gar
130

Kurulu’nun 27.05.2005 tarih ve 544 sayılı Kararı ile sınırlandırılmış Ankara Gar Sahası
Koruma Alanı olarak belirlenmiştir. Ankara Gar Sahası Koruma Alanının kuzeybatısını
Kazım Karabekir Caddesi, kuzeydoğusunu Hipodrom Caddesi ve Talatpaşa Bulvarı, güney
doğusunu Altınsoy Caddesi, güneybatısını da demiryolu hattı kesmektedir. Alan, kuzeybatı
yönünde Ankara Büyükşehir Belediyesi, kuzeydoğu yönünde Kore’de Savaşan Türkler
Anıtı, Türk Hava Kurumu Müzesi, Ankara Spor Salonu ve Gençlik Parkı, güneydoğu
yönünde Selim Sırrı Tarcan Spor Salonu, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Konser
TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü, Kule Restoran, Atatürk Konutu ve
Salonu ve Cer Modern, güneybatı yönünde de Ankara Yüksek Hızlı Tren Garı ile komşudur.
Demiryolları Müzesi, Ankara Garı, Demiryolu Müzesi ve Sanat Galerisi,
Ankara Gar Sahası Koruma Alanı yaklaşık 77.000 m2 olup, Resim 3.’de görüldüğü gibi
TCDD Taşımacılık A.Ş., Hizmet Evi (Eski Sağlık Binası), Kısım Şefliği,
sahada 16 adet tescilli, 12 adet tescilsiz olmak üzere toplam 28 adet yapı, peyzaj alanları,
Hizmet Evi (Eski Muhtarlık Binası), Büyük Kreş, Hizmet Evleri (5, 4, 3,
otoparklar ve yollar yer almaktadır.
4 ve 3 Daireli olarak 5 adet Lojman) ve Ankara Demirspor Düğün Salonu
Ankara Gar Sahasının Mimari Özellikleri
Binaları; Cumhuriyet döneminin ve demiryollarının tarihsel ve mimari
yönden
Kültür önemli
Varlığı birer
Niteliği yapısı
Olan olduğu
Tescilli Yapılariçin 08.05.1981 tarih ve A.2815 sayılı
Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar
TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü, Kule Restoran, Yüksek Atatürk
KuruluKonutu
Kararınca koruma
ve Demiryolları
altına Ankara
Müzesi, alınmıştır. Söz konusu
Garı, Demiryolu Müzesi ve yapılar, Ankara
Sanat Galerisi, Kültür ve
TCDD Taşımacılık A.Ş., Tabiat
Hizmet
Varlıklarını Koruma Kurulunun 13.04.1993 tarih ve 2919 sayılı Kararına
Evi (Eski Sağlık Binası), Kısım Şefliği, Hizmet Evi (Eski Muhtarlık Binası), Büyük Kreş,
göre I.Evleri
Hizmet Grup
(5, 4, korunacak eser
3, 4 ve 3 Daireli kategorisi
olarak içindedir
5 adet Lojman) (Ankara
ve Ankara II Düğün
Demirspor Nolu
KTVKBK
Salonu Arşivi,
Binaları; 2019).döneminin ve demiryollarının tarihsel ve mimari yönden
Cumhuriyet
önemli birer yapısı olduğu için 08.05.1981 tarih ve A.2815 sayılı Gayrimenkul Eski Eserler
Anıtsal
ve Anıtlar Olan
YüksekTescilli Yapılarkoruma altına alınmıştır. Söz konusu yapılar, Ankara
Kurulu Kararınca
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 13.04.1993 tarih ve 2919 sayılı Kararına
göreKuban’ın düşüncelerine
I. Grup korunacak göre
eser kategorisi insan,(Ankara
içindedir çevreIIve kültürle
Nolu KTVKBKkurduğu ilişki
Arşivi, 2019).
bakımından
Anıtsal TCDD
Olan Tescilli İşletmesi
Yapılar Genel Müdürlüğü, Kule Restoran, Atatürk
Konutu ve Demiryolları Müzesi, Ankara Garı, Demiryolu Müzesi ve
Kuban’ın düşüncelerine göre insan, çevre ve kültürle kurduğu ilişki bakımından TCDD
Sanat Galerisi, TCDD Taşımacılık A.Ş. tescilli binalarını Ankara Gar
İşletmesi Genel Müdürlüğü, Kule Restoran, Atatürk Konutu ve Demiryolları Müzesi, Ankara
Sahası için birer simge özelliği olan anıt yapılar olarak değerlendirebiliriz
Garı, Demiryolu Müzesi ve Sanat Galerisi, TCDD Taşımacılık A.Ş. tescilli binalarını Ankara
(Kuban, 1973).
Gar Sahası için birer simge özelliği olan anıt yapılar olarak değerlendirebiliriz (Kuban, 1973).
TCDD
TCDD İşletmesi
İşletmesi GenelGenel Müdürlüğü
Müdürlüğü

ResimResim 4. Binanın Güncel Hali ve Plan Şeması


4. Binanın Güncel Hali ve Plan Şeması

TCDD
TCDD İşletmesi
İşletmesi Genel Genel
MüdürlüğüMüdürlüğü Binası,
Binası, Y. Mimar BedriY.UçarMimar Bedri
tarafından Uçar
tasarlanmış
tarafından
ve tasarlanmış
Haymil İnşaat taahhüdündeve Haymil
1939-1941İnşaat
yılları taahhüdünde 1939-1941
arasında inşa edilmiştir. Bina,yılları
proje
aşamasında Sergi Evi binasının çaprazında daha geniş bir
arasında inşa edilmiştir. Bina, proje aşamasında Sergi Evi binasınınalan için tasarlanmış ancak
belediyenin
çaprazındabudaha alan geniş
için farklı bir işlev
bir alan içinkurgulaması
tasarlanmış dolayısıyla bugünkü yerinde
ancak belediyenin inşa
bu alan
edilmiştir. Proje alanının daralması ve 2. Dünya Savaşının başlaması ile yaşanılan ekonomik
için farklı bir işlev kurgulaması dolayısıyla bugünkü yerinde inşa
edilmiştir. Proje alanının daralması ve 2. Dünya Savaşının başlaması ile
yaşanılan ekonomik bunalımlardan dolayı bina ilk tasarlandığı şekliyle
131

bunalımlardan dolayı bina ilk tasarlandığı şekliyle inşa edilememiştir. Öncelikle esas gövde
kısmı
binanıninşa da
edilmiş,
inşakanatlar sonradan
tarihi kesin eklenmiştir. Bina;
bilinememekle dört kat TCDD
birlikte, ve bir bodrumdan oluşan,
çalışanlarının
dört tarafı kapalı ve ortasında büyük bir avlu bulunan müstakil bir blok şeklinde, giriş aksına
sözlü ifadeleri ve arşiv belgeleri eklentinin 1987 yılı sonrasında
göre simetrik olarak inşa edilmiştir (Uçar, 1941/42). Kanatlar ise, 1959-1979 yılları arasında
yapıldığını göstermektedir (TCDD, 2013:79-89).
mevcut binaya eklenmiştir. İç avludaki ek binanın da inşa tarihi kesin bilinememekle
birlikte,
TCDD TCDDİşletmesi
çalışanlarının sözlü Müdürlüğü
Genel ifadeleri ve arşiv belgeleriAfife
Binası; eklentinin 1987 yılıII.sonrasında
Batur'un Ulusal
yapıldığını göstermektedir (TCDD, 2013:79-89).
mimarlık sınıflamasında simetrik plan şeması, taş kaplama cephesi ve
TCDD
giriş İşletmesi Genel
cephesindeki Müdürlüğü anıtsal
kolonlarıyla Binası; Afife Batur'un II. grupta
ve akademik Ulusal mimarlık
örnek
sınıflamasında simetrik plan şeması,
gösterilmiştir (TCDD, 2013: 41). taş kaplama cephesi ve giriş cephesindeki kolonlarıyla
anıtsal ve akademik grupta örnek gösterilmiştir (TCDD, 2013: 41).
Ankara
Ankara Garı
Garı

Resim 5. BinanınResim
Güncel5. Binanın
Hali ve PlanGüncel
Şeması Hali ve Plan Şeması
19. yüzyılda demiryolunun Ankara’ya gelişiyle inşa edilen eski istasyon binası,
19. yüzyılda demiryolunun Ankara’ya gelişiyle inşa edilen eski
Cumhuriyet ile başkent ilan edilen Ankara için yetersiz gelmeye başlamıştır. Eski istasyon
istasyon binası,yıkılarak
ve müştemilatları Cumhuriyet
yerine; ile başkent
görkemli, ilan
kente edilen
giriş kapısı Ankara için yetersiz
olma niteliğine layık bir
gar binası Mimar Şekip Akalın tarafından tasarlanmış ve 1935-1937 yılları yerine;
gelmeye başlamıştır. Eski istasyon ve müştemilatları yıkılarak arasında
görkemli, kente
Abdurrahman Naci giriş
Demirağkapısı olma niteliğine
taahhüdünde layıkYeni
inşa edilmiştir. bir Ankara
gar binası
Garı, Mimar
simetrik
uzun yatay plan şemasıyla, İstasyon Meydanı boyunca ve demiryolu hattına arasında
Şekip Akalın tarafından tasarlanmış ve 1935-1937 yılları paralel bir
Abdurrahman
biçimde Naci Demirağ
kuzeybatı-güneydoğu taahhüdünde
yönünde uzanmaktadır. inşaBu edilmiştir. Yeniuzanan
tarz, hat boyunca Ankara tek
Garı,istasyon
taraflı simetrik uzuntürüne
yapıları yataybirplan şemasıyla,
örnektir İstasyon
(Erkut, 2009). AnkaraMeydanı
Gar Binasınınboyunca ve
dikdörtgen
demiryoluplan
formundaki hattına paralel
şeması içinde bir ve
yer alan biçimde kuzeybatı-güneydoğu
gar meydanına cephe veren merdiven yönünde
evleri, giriş
uzanmaktadır.
holünün sağında veBu tarz,simetrik
solunda hat boyunca uzanan tek taraflı
olarak konumlandırılmıştır. Yapıistasyon
taban alanıyapıları
boyunca
türüne bir örnektir (Erkut, 2009). Ankara Gar Binasının dikdörtgen
uzanan zemin kat üzerinde, orta aksta kalacak şekilde yer alan giriş holü, üç kat boyunca
formundaki plan
yükselmektedir. Giriş şeması
holünün içinde
sağında yer alan ve
ve solunda gar meydanına
simetrik olarak önce üç cephe veren
kat, sonra iki
kat halinde konumlandırılmış
merdiven yapının, sağsağında
evleri, giriş holünün ucunda da ve teksolunda
kat olaraksimetrik
konumlandırılmış
olarak
mekânlar yer almaktadır. Zemin katın izdüşümü olan
konumlandırılmıştır. Yapı taban alanı boyunca uzanan zemin bodrum kat ile yapıda toplamkatkat
sayısı 4’e ulaşmaktadır. Girişteki anıtsal sütun düzeni ile merdiven kulelerinin yuvarlatılmış
üzerinde, orta aksta kalacak şekilde yer alan giriş holü, üç kat boyunca
hatları dönemin egemen mimarlık tutumlarının birleştirilerek kullanıldığını göstermektedir.
yükselmektedir. Giriş holünün sağında ve solunda simetrik olarak önce
Çatı bitimi ve pencere denizliklerini birleştiren yatay silmeler ile dikey merdiven pencereleri
üç kat, sonra iki kat halinde konumlandırılmış yapının, sağ ucunda da tek
de o yılların biçimsel özelliklerini yansıtan elemanlar arasındadır. Betonarme iskeleti olan
kat olarak konumlandırılmış mekânlar yer almaktadır. Zemin katın
yapı cephesi, döneminin mimari yaklaşımı ile doğru orantılı olarak Kayaş civarındaki taş
izdüşümügetirilen
ocağından olan bodrum kat ile
Ankara taşıyla yapıda toplam kat sayısı 4’e ulaşmaktadır.
kaplanmıştır.
Girişteki anıtsal sütun düzeni ile merdiven kulelerinin yuvarlatılmış
hatları dönemin egemen mimarlık tutumlarının birleştirilerek
kullanıldığını göstermektedir. Çatı bitimi ve pencere denizliklerini
birleştiren yatay silmeler ile dikey merdiven pencereleri de o yılların
biçimsel özelliklerini yansıtan elemanlar arasındadır. Betonarme iskeleti
olan yapı cephesi, döneminin mimari yaklaşımı ile doğru orantılı olarak
Kayaş
132
civarındaki taş ocağından getirilen Ankara taşıyla kaplanmıştır.

Kule Restoran
Kule Restoran

Resim 6. Binanın Güncel Hali ve Plan Şeması


Resim 6. Binanın Güncel Hali ve Plan Şeması
Özgün kimliği Gar Gazinosu olan Kule Restoran Binası, Şekip Akalın tarafından Ankara
Özgün kimliği Gar Gazinosu olan Kule Restoran Binası, Şekip Akalın
Gar Binası ile bir kompleks olacak şekilde tasarlanmış ve 1935-1937 yılları arasında inşa
tarafından Ankara Gar Binası ile bir kompleks olacak şekilde tasarlanmış
edilmiştir. Gar Meydanı’na girişte sağda kuzey-güney yönünde konumlanmıştır. Gar
vebinası
1935-1937 yılları birarasında
ile üç çift sütunun yay parçasıinşa edilmiştir.
yapacak Gar Meydanı’na
gibi dizilmelerinden girişte
oluşan bir arkadla
sağda kuzey-güney
birleştirilmesi, mimarın buyönünde konumlanmıştır.
iki binayı bütünleştirme Gar binası
isteğini göstermektedir ile2009).
(Erkut, üç çift
sütunun
Özgün bir yay parçası
durumunda yapacak
yapı bodrum gibi
üzerine tek katlıdizilmelerinden oluşan
olarak tasarlanmıştır. Zemin bir sahneli
katında arkadla
birleştirilmesi,
bir gazino salonu olanmimarın bu iki
yapının üstü, “Ankara’yı en güzelbinayı bütünleştirme
görecek yer” olarak betimlenen biristeğini
teras
göstermektedir (Erkut, 2009).
olarak düzenlenmiştir. 1940’lı yıllarda teras kaldırılarak yerine, alt katın karakterine uygun bir
kat ilâve edilmiştir. Yapı, ana kütle ve merdivenin bulunduğu otuz iki metre yükseklikteki saat
Özgün durumunda
kulesinden yapıbatıdaki
oluşmuştur. Burada, bodrum saat üzerine tek binalarından
kuleli istasyon katlı olarak tasarlanmıştır.
esinlenildiği, ancak
kulenin gar binası yerine gazinoda yer aldığı görülmektedir. Dikey etkinin uzun yivlerle arttırıldığı
Zemin katında sahneli bir gazino salonu olan yapının üstü, “Ankara’yı en
kulenin saati barındırmasının yanısıra, yatay gelişen kütleye bir denge unsuru olarak da bir işlevi
güzel görecek yer” olarak betimlenen bir teras olarak düzenlenmiştir.
vardır. Ana kütlenin kuzeye bakan yüzünün köşeleri, dönemin mimarlık özelliklerinden birini
1940’lı
yansıtanyıllarda teras kaldırılarak
biçimde yuvarlatılmıştır. yerine,
Kütlelerin ince bordürlealtbitişi,
katın karakterine
yuvarlatılmış uygun
köşeleriyle zemin bir
katkatın
ilâve
derinedilmiştir. Yapı, ana
gölgeliği, gri edelputz kütleboru
sıva, metal ve parmaklıklar
merdivenin bulunduğu
dönemin otuz iki
belirgin mimarlık
metre yükseklikteki
özelliklerindendir. Yapının saat kulesinden
subasmanı, oluşmuştur.
giriş merdivenleri, Burada,
çatı ve pencere batıdaki
altı bordürleri, kuledesaat
kuleli
ve girişistasyon binalarından
katının açıklıklarının esinlenildiği,
aralarındaki ancak
dikey yivler Ankara kulenin gar binası yerine
taşındandır.
gazinoda yer aldığı
Atatürk Konutu görülmektedir.
ve Demiryolları Müzesi Dikey etkinin uzun yivlerle arttırıldığı
kulenin saati barındırmasının yanısıra, yatay gelişen kütleye bir denge
unsuru olarak da bir işlevi vardır. Ana kütlenin kuzeye bakan yüzünün
köşeleri, dönemin mimarlık özelliklerinden birini yansıtan biçimde
yuvarlatılmıştır. Kütlelerin ince bordürle bitişi, yuvarlatılmış köşeleriyle
zemin katın derin gölgeliği, gri edelputz sıva, metal boru parmaklıklar
dönemin belirgin mimarlık özelliklerindendir. Yapının subasmanı, giriş
merdivenleri, çatı ve pencere altı bordürleri, kulede ve giriş katının
açıklıklarının aralarındaki dikey yivler Ankara taşındandır.
Resim 7. Binanın Güncel Hali ve Plan Şeması
Resim 7. Binanın Güncel Hali ve Plan Şeması
Atatürk Konutu ve Demiryolları Müzesi
Atatürk Konutu ve Demiryolları Müzesi Binası, Eski Ankara istasyonunun yönetim binası
Atatürk Konutu ve Demiryolları Müzesi Binası, Eski Ankara
olarak 1892 yılında Anadolu Demiryolu Şirketi tarafından inşa edilmiş ve kullanılmıştır.
istasyonunun yönetim
1919-1922 yılları binası olarak
arasında Atatürk’e karargah 1892
ve konutyılında Anadolu
olarak tahsis Demiryolu
edilmiştir. 1964’de
Şirketi tarafından inşa edilmiş ve kullanılmıştır. 1919-1922 yılları
arasında Atatürk’e karargah ve konut olarak tahsis edilmiştir. 1964’de
müze oluncaya kadar da karakol, istasyon binası ve Demiryolları
Yapı, yarım bodrum üzerine iki katlı olarak tasarlanmış ve iki
dikdörtgen birimin yan yana getirilmesi ile oluşturulmuş bir133plana
sahiptir. Yapıyı oluşturan bu iki dikdörtgen birimden biri ana birim,
müze oluncaya kadar da karakol, istasyon binası ve Demiryolları Muhasebe Müdürlüğü
diğeriolarak
de kullanılmıştır.
yan birim olarak adlandırılabilir. Ana birimin kuzey ve doğu
cephesinde, ekbodrum
Yapı, yarım biriminüzerinede kuzey
iki katlı ve batıve cephesinde
olarak tasarlanmış birer
iki dikdörtgen birimin yan giriş
bulunmaktadır.
yana getirilmesiAna birimin üzeri
ile oluşturulmuş bir planakiremit
sahiptir. kaplı kırma çatı
Yapıyı oluşturan bu ikiile ek birimin
dikdörtgen
ise beşik çatı ile örtülmüştür. Kilit kemerli pencereleri, taş dekorlu
birimden biri ana birim, diğeri de yan birim olarak adlandırılabilir. Ana birimin kuzey ve
doğu cephesinde, ek birimin de kuzey ve batı cephesinde birer giriş bulunmaktadır. Ana
köşeleri ve ahşap çatı saçakları olan yalın cepheleri mevcuttur (Akın,
birimin üzeri kiremit kaplı kırma çatı ile ek birimin ise beşik çatı ile örtülmüştür. Kilit kemerli
2001:pencereleri,
235-236). taş dekorlu köşeleri ve ahşap çatı saçakları olan yalın cepheleri mevcuttur
(Akın, 2001: 235-236).
Demiryolu Müzesi
Demiryolu Müzesi veve Sanat
Sanat Galerisi
Galerisi

Resim 8. Binanın Güncel Hali ve Plan Şeması


Resim 8. Binanın Güncel Hali ve Plan Şeması
kullanılmıştır. 1990 yılında da restore edilerek Demiryolu Müzesi ve
Sanat Galerisi'ne
Demiryolu
Demiryolu dönüştürülmüştür.
Müzesi
Müzesi ve Sanat Galerisi Binası Atatürk’ün talimatı üzerine demiryolu
ve Sanat Galerisi Binası Atatürk’ün talimatı
mimarı Kemal Süha Esen tarafından “Ankara Oteli” olarak projelendirilmiş ve 1924
üzerine demiryolu
Erken
yılında edilmiş, mimarı
inşaCumhuriyet Kemal
ancak dönemi
özgün yapısı
işleviyle Süha
olan
hizmet Esen
bina tarafından
yarım
vermemiştir. Bina, bodrum “Ankara
İşletme ve iki Oteli”
Müdürlüğü, kat
olarak projelendirilmiş
Muhasebe Müdürlüğü, ve
Yüksek 1924
Öğrenim yılında
Öğrenci Yurdu, inşa
Kısım edilmiş,
olarak simetrik plan şemasına göre tasarlanmıştır. Bina otel yapısı olarak
Şefliği, Eğitim ancak
ve Öğretim özgün
işleviyle hizmet
Dairesi Başkanlığı,
tasarlandığı vermemiştir.
içinRevizörlük
bütün gibi Bina,
çok çeşitli
odalar İşletme
amaçlarla
büyük Müdürlüğü,
kullanılmıştır.
sofaya 1990 yılında da Muhasebe
açılmaktadır. restore
Bina, kilit
edilerek Demiryolu Müzesi ve Sanat Galerisi'ne dönüştürülmüştür.
Müdürlüğü,
kemerli pencereleri, kuzey ve batı cephelerinde balkonları, ahşap ve
Yüksek Öğrenim Öğrenci Yurdu, Kısım Şefliği, Eğitim
Erken Cumhuriyet dönemi yapısı olan bina yarım bodrum ve iki kat olarak simetrik plan
Öğretim
saçakları Dairesi
ve Ankara Başkanlığı,
taşı cephe Revizörlük
kaplamasıyla gibi çokgörünüme
yalın bir çeşitli amaçlarla
sahiptir
şemasına göre tasarlanmıştır. Bina otel yapısı olarak tasarlandığı için bütün odalar büyük
[URL-1].
sofaya açılmaktadır. Bina, kilit kemerli pencereleri, kuzey ve batı cephelerinde balkonları,
ahşap saçakları ve Ankara taşı cephe kaplamasıyla yalın bir görünüme sahiptir [URL-1].
TCDD Taşımacılık A.Ş.
TCDD Taşımacılık A.Ş.

Resim 9. Binanın Güncel Hali ve Plan Şeması


Resim 9. Binanın Güncel Hali ve Plan Şeması

TCDD Taşımacılık A.Ş. Binası, Mimar Kemalettin tarafından


134

TCDD Taşımacılık A.Ş. Binası, Mimar Kemalettin tarafından tasarlanarak 1928 yılında
Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğü ile Ulaştırma Bakanlığı’na hizmet vermek üzere
işletmeye açılmıştır. Yapı plan şeması bakımından Mimar Kemalettin’in konut yapıları
içerisinde literatüre geçmiştir. Demiryolu çalışanları için inşa edilen bu konut yapısı özgün
işleviyle kullanılmamış, ihtiyaçtan dolayı Bakanlık, Genel Müdürlük, Meslek Okulu, Öğrenci
Yurdu, Bölge Müdürlüğü gibi çok çeşitli işlevlerle kullanılmıştır.
Yapı iki bodrum, bir çatı olmak üzere 7 katlı ve betonarme yapı sistemiyle inşa edilmiştir.
Belgelere göre, yapı geniş bir iç avlunun tüm çevresini saracak seçilde tasarlanmış ancak
üçte bir bölümü inşa edilebilmiştir. Yapının gerçekleştirilmiş bölümü, tabanı geniş kolları
kısa bir “U” plan biçimindedir. Yapının ortasında bulunan avluya, Gar Meydanı tarafından
bir buçuk kat yüksekliğinde görkemli demir parmaklıklarla bezenmiş kemerli bir geçit ile
ulaşılmaktadır. Yapının yuvarlatılmış bir köşe ile birleştirilen meydan ve yol cephelerinde,
birinci kat düzeyinden başlayıp çatı katına kadar uzayan köşe kulesi görünümlü dört adet
kapalı cumba tasarlanmıştır. Yapının cepheleri taş kuşaklarla üçe bölünmüş ve yer katı
çatı pencereleri
pencerileri olandiğer
sivri kemerli, kırma çatı sistemiyle
kat pencereleri ise büyükörtülmüştür (Yavuz,Kemerli
dikdörtgen biçimlidir. 2009:
303-307).
geçitin üstünde ve hatta bakan cephede üç kat devam eden balkonlar yapılmıştır. Yapı asbest
kaplamalı, çatı pencereleri olan kırma çatı sistemiyle örtülmüştür (Yavuz, 2009: 303-307).
Diğer Tescilli
Diğer Tescilli Yapılar
Yapılar

Resim Resim
10. Diğer Tescilli
10. Diğer Binaların
Tescilli Binaların Günümüz
Günümüz Halleri Halleri

Ankara GarSahası
Ankara Gar Sahası Koruma
Koruma AlanıAlanı içerisinde
içerisinde yer alan yer
diğeralan diğer
tescilli tescilli
iş yeri, hizmetiş
yeri,
evi vehizmet evi ve
sosyal tesis sosyal
yapıları tesistarihi
ile ilgili yapıları ile ilgili
ve mimari tarihi
literatür ve mimari
bilgilerine literatür
ulaşılamamış
bilgilerine
ancak TCDD ulaşılamamış
ve KTVKK arşivlerindenancak yararlanılmıştır.
TCDD ve Arşivlerden
KTVKK elde arşivlerinden
edilen kent
yararlanılmıştır. Arşivlerden
planları, projeler, tescil eldevb.edilen
fişleri, raporlar belgelerkent planları,
ışığında projeler,
bu yapıların tescil
da inşası ve
geçirdikleri
fişleri, değişimler
raporlar hakkındaışığında
vb. belgeler fikir yürütülmeye ve güncel
bu yapıların hallerinden
da inşası yapısal ve
ve geçirdikleri
mimari okumaları yapılmaya çalışılmıştır.
değişimler hakkında fikir yürütülmeye ve güncel hallerinden yapısal ve
mimari okumaları yapılmaya çalışılmıştır.

Kültür Varlığı Niteliği Olmayan Diğer Yapılar


elde edilen kent planları, projeler, tescil
ğında bu yapıların da inşası ve geçirdikleri
Kültür Varlığı Niteliği Olmayan Diğer 135

tülmeye
Kültür ve güncel
Varlığı Niteliği hallerinden
Olmayan Diğer Yapılar yapısal ve
alışılmıştır.

yan Diğer Yapılar

Resim 11. Tescilsiz Binaları

Hizmet Evi (Eski Revizörlük Ek Bi


Bölge Müdürlüğü Yatakhanesi, Hizmet E
Resim 11. Tescilsiz Binaların Günümüz Halleri

iz Binaların
Hizmet EviGünümüz Halleri
Yatakhanesi, Hizmet Evi (CTC) ve İş Yerleri,Araştırma
Kreş, Elektronik Merkezi, B
(Eski Revizörlük Ek Binası), CTC Kumanda Merkezi, Bölge Müdürlüğü
Küçük Kreş, Elektronik Araştırma Merkezi,

Hizmet Evleri (2 adet 4 GarDaireli


Bölge Müdürlüğü Misafirhanesi, Hizmet Evleri (2 adet 4 Daireli Lojman), Küçük Ev Restoran,
Lojm
ük EkGar Binası),
Gazinosu ve Lojman
CTC Kumanda
Çay Bahçesi Müştemilatı yapıları Ankara
Merkezi,
Sahası Koruma Alanı

Gazinosu vetescileLojman Çay Ancak Bahçesi


söz konusu yapılar Mü
içerisinde yer almasına rağmen; Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nca

, Hizmet
kültürel
Evi (CTC)
nitelikleri bakımından
vesahaİş Yerleri,
uygun bulunmamışlardır.
Küçük
Sahası sorunlarıKoruma Alanı
alınacak ve içerisinde yer alma
koruma alanı içerisinde yer aldıklarından, çalışmaları kapsamında mimari özellikleri ve

Merkezi,yönelikBölge Müdürlüğü Misafirhanesi,


korunma bakımından incelemeye Ankara Gar Sahasının korunmasına

Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nca


getirilecek yeni işlev önerilerinde değerlendirileceklerdir.

ireli Lojman), Küçük Ev Restoran, Gar


Ankara Gar Sahasının Korunma Sorunları

tescile uygun bulunmamışlardır. Ancak s


Ankara Gar Sahasının korunmasına yönelik sorunlar fiziksel bozulmalar, teknolojik

ahçesivb. Müştemilatı yapıları Ankara GarAnkara


Sahası Yerleşkesi ilk Gar
gelişmeler, modern yaşam biçimleri ve yeni ihtiyaçlar, ulaştırma ve kentleşme politikaları

içerisinde yer aldıklarından,


olarak çok çeşitli yönlerden ele alınmalıdır.
saha
oluşmaya
ça
e yer almasına
gelişip dönüşmüştür. rağmen;
Yeni kurulan TürkiyeGayrimenkul
başladığı 1890’lı yıllardan günümüze, 130 yıl boyunca, mevcut yerinde konumlanmış,
Cumhuriyeti ile, hem Ankara’nın Eskibaşkent

urulu’nca kültürel nitelikleri bakımından


olarak seçilmesi hem de Atatürk’ün demiryolu yatırımlarını öncelikli devlet politikası
haline getirmesi, Ankara Gar Sahası Yerleşkesinin hızla büyüyüp gelişmesini sağlamıştır.

r. Ancak
stratejik söz konusu yapılar koruma alanı
1950’lerden sonra tüm Dünya’da hakim olan yeni ekonomik politikalar ile demiryolları
önemini Türkiye’de de kaybetmiş ve ulaştırma alanındaki yatırımlar karayollarına
kaydırılmıştır. Demiryollarının devlet politikası olduğu Cumhuriyetin ilk yıllarında,
sahakentleşme
çalışmaları kapsamında
gar ve ya istasyon sahaları çevresinde gelişmiş, demiryolu boyuncamimari
da yayılmıştır.
Ancak 1950’lerden sonra ulaşım alanında yaşanan değişimler kentleşme politikalarını da
etkilemiştir. Yeni ulaştırma politikalarıyla, şehir merkezlerinde kalan birçok demiryolu
sahası farklı işlevler için boşaltılmış ve ya yeterince yatırım yapılıp kullanılmadığı için atıl
duruma getirilmiştir. Cumhuriyet’ten sonra hızla büyüyüp gelişen Ankara Gar Sahası
Yerleşkesi için de 1950’lerden sonra benzer durumlar yaşanmıştır. Yerleşkenin endüstriyel
sahaları şehir dışına taşınmış ve arazileri farklı işlevler için satılmış ve ya devredilmiştir.
136

Özellikle demiryolu ile yapılan şehiriçi ve şehirlerarası seferlerin tercih edilirliğinin azalması,
Ankara Gar Sahası’nın da fiziksel olarak bakımsızlaşıp çarpıklaşmasına, yer yer de atıl hale
gelmesine sebep olmuştur.
Çalışma alanı olarak belirlenen Ankara Gar Sahası Koruma Alanı korunma sorunları
açısından yapı ölçeğinde incelendiğinde, alanda herhangi bir metruk yapılaşma görülmemiş
ancak, binalar kullanılmaya devam edilirken yapılan insan kaynaklı müdahalelerle özgün
mimari niteliklerinin, işlevlerinin, yapım tekniklerinin ve malzeme özelliklerinin değiştiği ve
ya tamamen yok olduğu tespit edilmiştir. Alan ölçeğindeki incelemelerde de, gar sahasının
herhangi bir plan dahilinde değil, ihtiyaçlar doğrultusunda yapılaşarak hat boyunca uzayıp
genişlediği görülmüştür. Yapılarda olduğu gibi alanda da, günümüz konfor koşullarını
sağlayabilmesi ve işlev devamlılığı açısından yüksek katlı binalar, geniş yollar ve otoparklar
şeklinde plansız yapılaşmalardan kaynaklanan insan temelli sorunlar gözlemlenmiştir.
Özellikle 2016 yılında hizmete giren Yüksek Hızlı Tren Garı Binası hem mimari özellikleri
hem de ebatları yönünden sahayı daha da daraltmış ve tarihi gar manzarısını değiştirmiştir.
Ankara Gar Sahası İçin Yeni İşlev Önerileri
Bu çalışma ile; hem kentsel ölçekli kültür varlığı olma özelliğine sahip, hem de endüstri
mirası kavramı ile birlikte değerlendirilen demiryolu mirasının bir örneği olan Ankara
Gar Sahasının tarihsel olarak araştırmasının ve mevcut durum incelemelerinin yapılarak,
korunmasına yönelik yeni işlev önerileri geliştirilmesi amaçlanmıştır. Ankara Gar Sahası
kuruluşundan itibaren, gerek teknolojik gerekse sosyal, kültürel ve ekonomik gelişmelerin
etkileriyle fiziksel olarak çok çeşitli değişimler geçirmiş ancak, özgün işleviyle kullanıma
devam edilmektedir. 2. bölümde açıklanan koruma yaklaşımlarına göre Ankara Gar
Sahası günümüzde de özgün işleviyle hizmet vermeye devam edebilmekte olduğundan
koruma için öncelikli önerimiz özgün işlevinin sürdürülebilirliğinin sağlanmasıdır. 3.
bölümde bahsedilen korunma sorunları değerlendirildiğinde ise, mevcut sahanın fiziki
yönden günümüz ihtiyaçlarını yeterince karşılayamadığı görülmektedir. Bu sebeple
yeniden işlevlendirerek koruma da, Ankara Gar Sahasının restorasyonu için önerilebilecek
tekniklerden biridir. Ankara Gar Sahası Koruma Alanı, yapılar, açık alanlar, konum ve çevre
açısından değerlendirildiğinde kültür merkezi ve ya eğitim kompleksi fonksiyonlarıyla da
yeniden işlevlendirilme potansiyeline sahip bulunmuştur.

Kaynaklar
Ahunbay, Z. (1996, 1999, 2004, 2007, 2009, 2011). Tarihi Çevre Koruma ve Restorasyon.
İstanbul: YEM Yayın, 97-98.
Akbulut, G. (2010). Siyasi Coğrafya Açısından Türkiye’de Demiryolu Ulaşımı. Ankara:
Anı Yayıncılık, 1-10.
Akın, İ. (2001). Kurtuluş Savaşı’nda Atatürk Konutu ve Demiryolları Müzesi. Kebikeç,
11, 235-236.
Alpan, A. (2013). Eski Sanayi Alanlarının Yazındaki Yerine ve Endüstri Arkeolojisinin
Tarihçesine Kısa Bir Bakış. Tayfun Kahraman (Ed.) Planlama Dergisi, 2012/1-2, (ss. 21-28),
Ankara: TMMOB Şehir Plancıları Odası Yayını.
Bayraktar, N. (2013). Tarihe Eş Zamanlı Tanıklık: Ulus ve Kızılay Meydanlarının Değişim
137

Süreci. Mehtap Türkyılmaz ve Alev Ayaokur (Ed.) Ankara Araştırmaları Dergisi, 1(1), (ss.
23-24), Ankara: VEKAM.
Erkut, E., A. (Ed.) (2009). Bina Kimlikleri Söyleşisi: Ankara Gar Kompleksi. Ankara:
TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi.
Kuban, D. (1973). Anıt Kavramı Üzerine Düşünceler. Mimarlık Dergisi, 7, (ss. 5-6),
Ankara.
Madran, E. Ve Özgönül, N. (2005). Kültürel ve Doğal Değerlerin Korunması. Ankara:
TMMOB Mimarlar Odası, 57-79,142-158.
Özyüksel, M. (2008). Osmanlı İmparatorluğunda Nüfuz Mücadesi: Anadolu Ve Bağdat
Demiryolları. İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, XIII-XIX.
TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü (2016). Ankara Gar Binası Rölöve ve Restitüsyon
Raporu. Ankara, 41.
TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü (2013). TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü Binası
Rölöve ve Restitüsyon Raporu. Ankara, 41,79-89.
Uçar, B. (1941/42). D.D.Y. Umumi Binası. Keti Çapanoğlu (Yay.) Arkitekt Dergisi, 11-12,
(ss. 241-247). İstanbul.
Wehdorn, M.’den aktaran Uzunoğlu, N. (2018). Kültürel Miras Alanlarının Toplumsal
Bellek Bağlamında Yeniden İşlevlendirilmesi: Haydarpaşa Örneği. Yüksek Lisans Tezi,
İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İstanbul.
Yavuz, Y. (2009). Kemalettin Bey Anma Programı Dizisi: İmparatorluk’tan Cumhuriyet’e
Mimar Kemalettin 1870-1927. Ankara: TMMOB Mimarlar Odası ve Vakıflar Genel
Müdürlüğü Ortak Yayını, 303-307.
Zakar, L. Ve Eyüpgiller, K. K. (2015). Mimari Restorasyon Koruma Teknik ve Yöntemleri,
(2. Baskı). İstanbul, 35-36, 44, 183-185.
İnternet: URL-1. Demiryolu Müzesi ve Sanat Galerisi, URL: http://www.tcdd.gov.tr/
muzeler/TCDD%20DEM%C4%B0RYOLLARI%20M%C3%9CZES%C4%B0%20VE%20
SANAT%20GALER%C4%B0S%C4%B0/5, Son Erişim Tarihi: 14.01.2019.
138
139
Giriş
Günümüzde Hımış
yerelYapı Tekniğinin Orta
malzemeyle yapılanAnadolu ve Yozgat
bulunduğuÇadırardıç
dokuya ait
Belediyesi'ndeki Kırsal Yapılar Üzerinden
yapılar azalmaktadır. Var olanları koruma amaçlı çalışmalar yapılm Değerlendirilmesi
ncak istenilen düzeyde etkili Funda olamamaktadır.
ÇAĞLAR
Yapılacak olan kor
alışmaları için özellikli yapıların belgelenmesi gerekir.
Gazi Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara, Turkiye

Çadırardıç Köyü, İç Anadolu Bölgesi’nin Özlem SAĞIROĞLU


Yogzat iline bağlı olan ve h
yapıların görüldüğü bir köydür. Bu yapılar uzun yıllardır ayakta kala
Gazi Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü, Ankara, Turkiye
günümüzde de yapılmaya devam eden yapılardır. Daha önce bu al
alışma yapılmaması
Giriş bu köyü çalışılması için doğru bir nokta ol
göstermiştir.Günümüzde
Bu yerel alandaki
malzemeyle yapılanyapıların belgelenmesi
ve bulunduğu dokuya ve litera
ait olan yapılar azalmaktadır.
kazandırılması yapılacak koruma çalışmalarını etkileyecektir.
Var olanları koruma amaçlı çalışmalar yapılmakta ancak istenilen düzeyde etkili olamamaktadır.
Yapılacak olan koruma çalışmaları için özellikli yapıların belgelenmesi gerekir.

Çadırardıç Köyü Genel Özellikleri


Çadırardıç Köyü, İç Anadolu Bölgesi’nin Yogzat iline bağlı olan ve hımış yapıların
görüldüğü bir köydür. Bu yapılar uzun yıllardır ayakta kalan ve günümüzde de yapılmaya
devam eden yapılardır. Daha önce bu alanda çalışma yapılmaması bu köyü çalışılması
Çadırardıç köyü, Yozgat ili merkez ilçeye bağlı olup, günümüzde
için doğru bir nokta olarak göstermiştir. Bu alandaki yapıların belgelenmesi ve literature
tatüsünde mahalle olarak varlığını sürdürmektedir. Yozgat’a uzaklığ
kazandırılması yapılacak koruma çalışmalarını etkileyecektir.
Çadırardıç Köyü Genel Özellikleri
km, Yerköy ve sungurlu ilçelerine olan uzaklığı 57 km’dir. Kö
Çadırardıç köyü, Yozgat ili merkez ilçeye bağlı olup, günümüzde köy statüsünde mahalle
batısında olarak
BalkayavarlığınıKöyü, güneybatısında
sürdürmektedir. Yozgat’a uzaklığı 60Beserek
km, Yerköy Köyü,
ve sungurlugüneydoğusu
ilçelerine
Karalar Köyü ve kuzeydoğusunda Sarıfatma Köyü yer
olan uzaklığı 57 km’dir. Köyün batısında Balkaya Köyü, güneybatısında Beserek Köyü,alır.
güneydoğusunda Karalar Köyü ve kuzeydoğusunda Sarıfatma Köyü yer alır. Köy yüksekliği
yüksekliğiyaklaşık
yaklaşık olarak(Şekil
olarak 1200m’dir 1200m’dir
1). (Şekil 1).

Şekil 1. Çadırardıç-Yozgat Bağlantısı


140

1998 yılına kadar köy olan Çadırardıç, 29/11/1998 tarihinde belediye olmuş, 18 Nisan
1999 tarihli seçimlerde ise ilk belediye başkanını seçmiştir.
2009 yılında da son belediye başkanını seçmiş ve ‘6360 Sayılı Kanunu’na’ göre nüfusu
2000’in altına düştüğü için 2014 tarihinde tekrar köy haline gelmiştir.
Köyün kuruluşuna dair herhangi bir belgeye henüz ulaşılamamıştır. Ancak Yusuf
Mertoğlu ile (eski belediye bşk) yapılan röportajda, köy ile ilgili sözlü bilgilere ulaşılmıştır.
Bu bilgilere göre, günümüzde herhangi bir ağacın olmadığı köy meydanında geçmişte
kadim ve geniş başlıklı ağaçlar bulunmaktadır. Buradan gelen geçenler, günümüzde köy
meydanında bulunan çeşmenin yakınında bulunduğu rivayet edilen en büyük en geniş
gölgeli ardıç ağacı altında serinlemekte ve dinlenmektedir. Zaman içinde bu ağacın adı koyu
ve geniş gölgesine istinaden ‘çadırardıç’ olarak anılmaya başlamış ve ilk yapılar bu ağacın
etrafında şekillenmiştir. Köyün ismi de bu ağaca istinaden Çadırardıç olarak söylenerek
günümüze kadar gelmiştir. İlk yerleşim, meydanın tanımlayan çeşme ve Belediye binasının
olduğu hatta, meydanı merkez olarak alacak şekilde oluşmuş; ancak zamanla Yozgat-
Sungurlu hattında çoğalarak devam etmiştir. (Röportaj,2016 Yusuf Mertoğlu)
Köyün geçim kaynağını tarım ve hayvancılık oluşturmaktadır. Toplam nüfusun %
85.8’inin geçim kaynağı olan tarım uygulamaları, sulu ve kuru tarım şeklinde yapılmaktadır.
En uzun süre devam eden kış mevsimi soğuk ve kar yağışlı geçen bölgenin, yazları sıcak ve
kuraktır. Bu sebeple kuraklığa dayanıklı baklagilleri olan nohut, mercimek, buğday ve arpa
tarımı yoğunlukla yapılmaktadır.
Çadırardıç Köyü Doku Özellikleri
Çadırardıç Köyü’nde en büyük alanı tarlalar kaplamaktadır. Konutlar, konutlara ait
bahçeler, mezarlık, tarlalar, işlenmemiş toprak bu köyü oluşturmaktadır. Köyün etrafından
geçen bir dere vardır. Tarlalar bu dere sayesinde sulanmaktadır. Çadırardıç Köyü’nde
toplam 336 adet yapı vardır. Bu yapılar için bir inceleme yöntemi belirlenmiştir. Bu inceleme
yöntemi şöyledir: Her bir yapı işlev, kat yüksekliği bakımından incelenmiştir. Daha sonra bu
yapıların her birinin ölçüleri alınarak plan kesit ve görünüşleri çizilmiştir. Köyde bulunan
yıkılmış olan bir yapıdan kullanılan malzemeler ve bu malzemelerin kullanılma teknikleri
öğrenilerek bu detaylar çizilmiştir. Bu köyde kullanılan hımış yapı tekniği her bir yapının
detaylarına bakılarak ve bu detayar çizilerek belgelenmiştir.
Ayrıca bu köyde doğan, büyüyen ve köyün son belediye başkanı olan Yusuf Mertoğlu
(eski belediye başkanı) ile yapılan röportaj da hımış yapıları belgelemek için önemli bir sözlü
kaynak olmuştur.
Ayrıca bu köyde doğan, büyüyen ve köyün son belediye başkanı olan
Yusuf Mertoğlu (eski belediye başkanı) ile yapılan röportaj da hımış141
yapıları belgelemek için önemli bir sözlü kaynak olmuştur.

Şekil 2. Çadırardıç Köyü Vaziyet


Şekil 2. Çadırardıç Planı,Planı,
Köyü Vaziyet YapıYapı
İşlev,
İşlev,Kat sayısı, Malzeme
Kat sayısı,
değişmişlik ve Yapısal
Malzeme değişmişlik Durum
ve Yapısal Analizleri
Durum Analizleri

Köydeki
Köydeki yapıların
yapıların büyükbüyük çoğunluğu
çoğunluğu konuttur.birlikte
konuttur. Konutlarla Konutlarla
bir adet birlikte bir
marangozhane,
adet
bir adetmarangozhane, birbelediye
sağlık ocağı, bir adet adet sağlık ocağı,
binası, bir bir bir
adet okul, adet belediye
adet binası,
cami, bir adet bir
su deposu,
adet
bir adetokul, bir adet
benzinlik cami, bir adet su deposu, bir adet benzinlik vardır.
vardır.
Köydeki yapılar bir ve iki katlıdır. Konutlar çoğunlukla 2 katlıdır. Konutların alt katları
ahır, Köydeki yapılar
kömürlük olarak bir ve iki katlıdır.
kullanılmaktadır. Konutlar
Üst katlarında yaşam çoğunlukla
alanı vardır. 2 katlıdır.
Konutların alt katları ahır, kömürlük olarak kullanılmaktadır. Üst
Köydeki yapıların yapısal olarak durumları incelenmiştir. Bu yapılar tadilat gerektirip
katlarında yaşam alanı vardır.
gerektirmediklerine göre sınıflanırılmışlardır. Bu sınıflanırma: “İyi: Herhangi bir müdehale
Köydekiyapılar,
gerektirmeyen yapıların
Orta:yapısal
Malzeme,olarak durumları
strüktürel incelenmiştir.
olarak müdahale Buyapılar,
gerektiren yapılarKötü:
tadilat olarak
Strüktürel gerektirip
sorunugerektirmediklerine
olmayıp malzeme, eleman göreolarak
sınıflanırılmışlardır.
büyük müdehalelere Bu gerek
sınıflanırma: “İyi: Herhangi bir müdehale gerektirmeyen yapılar, Orta:
duyulan yapılar, Harabe: Taşıyıcı, malzeme, eleman olarak kötü durumda olan yapılar”.
Malzeme, strüktürel olarak
Yapıların malzemeleri müdahale
incelenerek gerektiren
değişmişlik durumlarıyapılar, Kötü:Hımış
incelenmiştir. Strüktürel
yapıların
olarakhımış
tadilatı, sorunu olmayıp malzeme,
yapı malzemelerine eleman
sadık olarak olarak
yapılmaya büyükAncak,
çalışmıştır. müdehalelere
bazı tadilatlar
gerek duyulan
(döşeme tadilatı, çatıyapılar, Harabe: Taşıyıcı,
tadilatı) sonrasında az da olsa malzeme, eleman
yapılar değişime olarak kötü
uğramışlardır. Ayrıca
durumda
köyde olanfarklı
tamamen yapılar”.
bir yöntemle (betonarme)yapılan yapılar mevcuttur. Ancak bu yapılar
sayıca oldukça azdır.
Yapıları değişmişlik durumlarına göre incelenmiştir. Bu inceleme şu şeklide yapılmıştır:
Az değişmiş yapılar: Yapının özgünlüğünü bozmadan küçük tadilatlar geçirmesi, Çok
değişmiş yapılar: Yapılar yapılan müdehaleler sonrasında özgünlüğünü kaybetmiş olması,
tadilatlar gerçiren yapılar oldukça fazladır. Ancak bu müdahaleler
yapıların özgünlüğünü bozmamıştır. Yeni yapılar betonarme olarak
yapılmıştır. Ancak bu yapıların sayısı da oldukça azdır.
142

Çadırardıç
Değişmemiş köyüYapıların
yapılar: yapı mekansal
herhengi birkurgusu
değişime uğramaması, Yeni yapılar: Hımış yapı
tekniği dışında yeni bir teknikle yapılan yapılar. Bölgede küçük tadilatlar gerçiren yapılar
Çadırardıç Köyü’nde yapılar caddeden giriş alırlar fakat caddeye
oldukça fazladır. Ancak bu müdahaleler yapıların özgünlüğünü bozmamıştır. Yeni yapılar
doğru yönelmezler. Yapılar iç sokaklar oluştururlar ve o sokaklara
betonarme olarak yapılmıştır. Ancak bu yapıların sayısı da oldukça azdır.
yönelirler.
Çadırardıç köyü yapı mekansal kurgusu
Yapılar bitişik
Çadırardıç Köyü’nde olarak
yapılarkonumlanmamıştır.
caddeden giriş alırlar Aralarında
fakat caddeyeuzaklığı sabit bir
doğru yönelmezler.
değer olmayan boşluklar vardır. Konutların
Yapılar iç sokaklar oluştururlar ve o sokaklara yönelirler. önünde bahçeleri bulunur.
Bazı yapılar bu bahçeleri değerlendirmiş ve ekim yapmıştır. Bazı
Yapılar bitişik olarak konumlanmamıştır. Aralarında uzaklığı sabit bir değer olmayan
yapıların bahçeleri ise toprak olarak kalmıştır.
boşluklar vardır. Konutların önünde bahçeleri bulunur. Bazı yapılar bu bahçeleri
değerlendirmiş ve ekim yapmıştır.
Yapılar genellikle Bazı yapıların
iki katlıdır. Zeminbahçeleri ise toprak
katlarında olarak
ahırlar kalmıştır.
vardır. Ahırlara
bahçeden ulaşılır.ikiAhırların
Yapılar genellikle katlıdır. Zeminiçinde samanlık
katlarında ahırlar ve yalak
vardır. vardır.
Ahırlara Ahırlarda
bahçeden ulaşılır.
aydınlatma için küçük pencereler vardır. Bahçeden merdivenle 1. Kata
Ahırların içinde samanlık ve yalak vardır. Ahırlarda aydınlatma için küçük pencereler vardır.
Bahçeden merdivenle 1. Kata çıkılır. Merdivenle çıkıldığında balkona
çıkılır. Merdivenle çıkıldığında balkona ulaşılır. Burası açık bir giriş holüulaşılır. Burası açık bir
giriş holü olarak
olarak davranır. davranır.

ŞekilŞekil
3. Yapıların Cephe
3. Yapıların Cephe Görünüşü
Görünüşü
Yapılara ahşap bir kapıdan girilir. Yapılara girildiğinde sofaya ulaşılır.
Çadırardiç Köyü’nde
Yapılara ahşap evlergirilir.
bir kapıdan orta Yapılara
sofalıdır. Sofa aile
girildiğinde yaşamının
sofaya geçtiği
ulaşılır. Çadırardiç
Köyü’nde evler orta sofalıdır. Sofa aile yaşamının geçtiği yerdir. Diğer odalara girişleriki
yerdir. Diğer odalara girişler bu mekândan sağlanır. Giriş kapısının bu
mekândan sağlanır. Giriş kapısının iki yanındaki ilk odalar genellikle yatak odası olarak
kullanılır. Yatak odalarında yüklükler bulunur. Yüklüklerde ailenin yatakları eşyaları vardır.
Bu yüklükler dolap olarak değil perdeyle odadan ayrılırlar.
Sofada biraz daha ilerleyince sağ ve sol olmak üzere iki kapı daha vardır. Bu kapılardan
biri mutfak diğeri de yatak odasıdır. Mutfakta, bucaklık adı verilen tabakların koyulması için
raflar bulunur. Günümüzde normal ocaklar kullanılır. Fakat geçmişte mutfaklarda bacalı
ocaklar bulunuğu Yusuf Mertoğlu ile yapılan görüşme sonucunda öğrenilmiştir. (Yusuf
Mertoğlu ile Yapılan Görüşme,2018)
normal ocaklar kullanılır. Fakat geçmişte mutfaklarda bacalı ocaklar
bulunuğu Yusuf Mertoğlu ile yapılan görüşme sonucunda öğrenilmiştir.
(Yusuf Mertoğlu ile Yapılan Görüşme,2018) 143

ÇadırardıçŞekil 4. Sofa
Köyü Yapım Tekniği ‘Hımış’

Hımış kelimesi Türk Dil Kurumu güncel Türkçe sözlüğünde “Ağaç Ağaç çatkıların arasına
Çadırardıç Köyü Yapım Tekniği ‘Hımış’
kerpiç doldurularak yapılmış duvar veya bina” olarak tanımlanmış olup (TDK Güncel Türkçe
Hımış
Sözlük, kelimesi
2019), genellikleTürk Dil Kurumu
kırsal bölgelerde bulunangüncel
yapılarTürkçe sözlüğündeKafesçioğlu
için kullanılmaktadır. “Ağaç
Ağaç çatkıların arasına kerpiç doldurularak yapılmış duvar
hımış yapılar ile ilgili; yapıda kullanılan malzemenin o bölgeye ait olduğuveya
ve bu bina”
sebeple
olarak tanımlanmış
malzemenin hem doğalolup olduğu(TDKhem Güncel
de kolay Türkçe Sözlük, bilgisini
temin edilebildiği 2019), vererek
genellikle
hımış
yapı tanımını “Hımış yapılar taş, ahşap ve kerpiç malzemeden
kırsal bölgelerde bulunan yapılar için kullanılmaktadır. Kafesçioğlu hımış oluşurlar. Başka malzeme
kullanılması çok nadir
yapılar ile ilgili; yapıdagörülen bir şeydir.
kullanılan Çatılarda kiremit
malzemenin kullanılması
o bölgeye ise doğaldır.”
ait olduğu ve bu
Şeklinde yapmaktadır (Kafesçioğlu,1949).
sebeple malzemenin hem doğal olduğu hem de kolay temin edilebildiği
Benzer vererek
bilgisini şekilde Aksoy
hımışveyapı
Ahunbay’da
tanımını“Taş bir temel
“Hımış üzerinetaş,
yapılar kurulan
ahşapahşap iskeletin
ve kerpiç
arasına kerpiç yaoluşurlar.
malzemeden da tuğlalar Başka
doldurulmasıyla
malzeme oluşturulan yapılarçok
kullanılması ‘hımış’ adınıgörülen
nadir alır” şeklinde
bir
Arseven’den aktarmaktadırlar (Arseven, Tarihsiz’den akt: Aksoy ve Ahunbay,2005).
şeydir. Çatılarda kiremit kullanılması ise doğaldır.” Şeklinde yapmaktadır
(Kafesçioğlu,1949).
Köyde bulunan yapıların büyük çoğunluğunda zemin kat, döşeme kirişlerine kadar
kaba yonu yığma moloz taş olarak kurgulanmış; bu moloz taş örgü, temel kotunda daha
büyükBenzer şekilde
taşlardan Aksoy ve
oluşturulmak Ahunbay’da
sureti “Taş bir
ile devam etmiştir. temel üzerine
Temellerin kurulan
derinliğine dair bir
ahşapyapılamamıştır.
ölçüm iskeletin arasına Fakat kerpiç ya da tuğlalar
Yusuf Mertoğlu ile yapılandoldurulmasıyla
görüşme sonucunda, oluşturulan
bu derinliğin
yapılar 50‘hımış’
yaklaşık cm civarındaadını alır” şeklinde
kurgulandığı; Arseven’den
yapı ustasının gerek görmesiaktarmaktadırlar
halinde, bu derinliği
(Arseven, Tarihsiz’den
arttırabildiği akt:(Yusuf
bilgisine erişilmiştir Aksoy ve Ahunbay,2005).
Mertoğlu ile sözlü görüşme, 2018). Benzer şekilde,
Çelebi’de temel derinliğin zeminin mukavemetine bağlı olduğu, bu aralığın ise 60 – 100 cm
Köyde
arasında bulunan
değiştiği bilgisiniyapıların
vermektedirbüyük çoğunluğunda zemin kat, döşeme
(Çelebi,2012)
kirişlerine kadar kaba yonu yığma moloz taş olarak kurgulanmış; bu
moloz taş örgü, temel kotunda daha büyük taşlardan oluşturulmak sureti
ile halinde,
sözlü görüşme,
bu derinliği2018). Benzer
arttırabildiği şekilde,
bilgisine Çelebi’de
erişilmiştir temel
(Yusuf derinliğin
Mertoğlu
ile sözlü görüşme, 2018). Benzer şekilde, Çelebi’de temel
zeminin mukavemetine bağlı olduğu, bu aralığın ise 60 – 100 cm arasında derinliğin
zeminin
değiştiği
144 mukavemetine
bilgisini bağlı olduğu,
vermektedir bu aralığın ise 60 – 100 cm arasında
(Çelebi,2012)
değiştiği bilgisini vermektedir (Çelebi,2012)

Şekil 5. Hımış Yapı Tekniği Fotoğraf ve Detayı


Şekil 5.Şekil
Hımış5. Hımış Yapı Tekniği Fotoğraf ve Detayı
Yapı Tekniği Fotoğraf ve Detayı

Şekil 6. TemelŞekil
Detayı ve Detayı
6. Temel yapımvetekniğini gösterir
yapım tekniğini fotoğraflar
gösterir fotoğraflar

Köydebulunan
Köyde bulunan yapılarda,
yapılarda, temellerin
temellerin döşeme döşeme
kirişlerine kirişlerine kadar olan
kadar olan devamı veya su
Şekil 6. Temel
devamı
basman veya Detayı
sukadar
seviyesine ve yapım
basman
olan 60-120 tekniğini
seviyesine
cm kadar gösterir
olan
aralığındaki fotoğraflar
60-120
yükseklik; cmyonu
kaba aralığındaki
yığma moloz
yükseklik;
taş kaba
duvar olarak yonu
devam yığma moloz taş duvar olarak devam ettirilmiştir.
ettirilmiştir.
Alanda yapılan sözlü görüşmede, taşların yakın çevreden, genellikle de dere yatağından
KöydeAlanda yapılan yapılarda,
bulunan sözlü görüşmede, taşlarındöşeme
temellerin yakın çevreden, genellikle
toplandığı, ocaktan çıkarılmadığı bilgisine ulaşılmıştır. Taşlarınkirişlerine kadar olan
birbirine dayanmadığı,
de
devamı dere
veya yatağından
su basman toplandığı,
seviyesine ocaktan
kadar olan çıkarılmadığı
60-120 cm bilgisine
aralığındaki
aradaki boşluğun harç ile doldurulduğu bilgisi de alanda yapılan sözlü görüşme ile elde
ulaşılmıştır. Taşların birbirine dayanmadığı,2018).
yükseklik;
edilmiştir. kaba
(Yusuf yonu yığma
Mertoğlu yapılanmoloz taş duvararadaki
sözlü görüşme, olarak boşluğun
devam
Yapılan
harç ile
yerindeettirilmiştir.
gözlemlerde,
doldurulduğu bilgisi de alanda yapılan sözlü görüşme ile elde
bu harcın içeriğinin toprak, su ve saman olduğu zaman zaman içinde çakıl taşlarının
edilmiştir.
Alanda
da yapılan
bulunduğu sözlü görüşmede,
tespit edilmiştir. Yaklaşık 50- 60 taşların yakın
cm arasında çevreden,
değişen genellikle
yığma moloz taş
de duvarlar,
dere köşelerde
yatağından
daha büyüktoplandığı,
boyutlardaki kabaocaktan
yonu kesme çıkarılmadığı bilgisine
taşlarla güçlendirilmiştir.
Bu duvarlarda kapı dışında nadiren açıklık mevcuttur. Kapı veya pencerelerdeki açıklıkların
ulaşılmıştır. Taşların birbirine dayanmadığı, aradaki boşluğun harç ile
üzeri ahşap lento ile güçlendirilerek, üstten gelen yükün temele aktarımı sağlanmıştır.
doldurulduğu bilgisi de alanda yapılan sözlü görüşme ile elde edilmiştir.
Köyde bulunan yapılarda kullanılan kerpiç toprak, su ve samandan oluşmaktadır. Yusuf
Mertoğlu kerpicin yapımını şu şekilde aktarmıştır: “Öncelikle, toprakta bulunan taşlar
145

topraktan ayrılır. Küçük taşları bağlama özelliğinden dolayı bırakılır. Toprakla su ve saman
birleştirilir. Bir gün beklenir. Bu sayede toprak su saman birleşimi tamamen birbirinin içine
geçip homojen bir karışım elde edilir. Bu karışım kerpiç kalıplarına dökülür. Bu kalıbın
ölçüleri Çadırardıç Köyü’nde en 15 cm boy 25 cm yükseklik 20 cm olarak yapılır. Bu ölçülerde
4 gözlü kalıplar yapılır. Bu kalıplara dökülen kerpiç karışımı güneş altında bekletilir. Hava
durumuna göre kuruma süresi değişir. Güneş gören yüzü kuruyunca kalıp ters çevirilerek
kerpicin tamamen kuruması sağlanır. Kuruma süresi genellikle 2-3 gün, en fazla 1 hafta
sürer”. (Yusuf Mertoğlu ile yapılan görüşme,2018)
Yapıların temellerinde, dere yataklarından, çevreden toplanan taşlar kullanılır. Bu
taşları cinslerine ve büyüklüklerine göre kısmen ayrılmış, yuvarlak olarak yapılmış ve
cilalanmamıştır. Taşlar olduğu gibi kullanılır.
Çadırardıç Köyü etrafında kavak ve söğüt ağaçları oldukça fazladır. Bu açıdan hımış
yapılarda kullanılacak olan ahşap malzemeyi ede etmek kolaydır. Söğüt ve kacak ağaçlarıyla
birlikte ardıç ağacı da kullanılır. Bazı yerlerde beyaz çam kullanılır. Köydeki yapılarda
kullanılan ahşaplar, ağaçların kesildikten sonra sadece kabukları alınarak yapılır. Ahşap
işlenmeden kullanılır.
Hımış Yapılarda Elemanlar
Kerpiç duvarlar yapı sistemine göre taşıyıcı ya da bölücü olarak görev yaparlar. Hımış
yapılarda kerpiç duvar masif kerpiç yapı sistemi olarak görev yapar. Bu masif duvar; taşıyıcı,
bölücü, iç ve dış duvar olarak sınıflandırılır. Kerpiç duvarlar oluşturulurken kalıp halinde
olan kerpiç bloklar üst üste konulurken dikkat edilmesi gereken noktalar vardır. Çelebi,
kerpiç duvar örülürken ‘Düşey derzlerin üst üste gelmemesine, düşey ve yatay derzlerin
tamamen çamur harçla dolmamasına, derz kalınlıklarının 1,5-2 cm’i geçmemesine, kerpiç
blok derzlerinin yatay olmasına, ilerde ayrıntılı ele alınacak hatılların yatay bağlantıyı
köşe ve düzende
oluşturacak birleşme noktalarının
ve duvar yüksekliğinde birlikte örülmesine
belirli sayıda ve köşe
kullanılmasına, bağlantıyı
ve birleşme
sağlamasına, dış duvarlarda girinti, çıkıntı yapılmamasına’ dikkat
noktalarının birlikte örülmesine ve bağlantıyı sağlamasına, dış duvarlarda girinti, çıkıntı
edilmesi gerektiğini
yapılmamasına’ söyler.gerektiğini
dikkat edilmesi (Çelebi,2012)
söyler. (Çelebi,2012)

Şekil 7.Şekil 7. Kerpiç Taş Duvar Detayı ve pencereler


Kerpiç Taş Duvar Detayı ve pencereler
Çadırardıç Köyü’ndeki yapılar incelendiğinde pencere ve kapı boşluklarının birlik içinde
olmadığı görülür. Bu
Çadırardıç boşukların odayapılar
Köyü’ndeki büyüklüklerine göre yapıldığıpencere
incelendiğinde yerinde tespit
ve edilmiş
kapı ve
boşluklarının birlik içinde olmadığı görülür. Bu boşukların pencere
Yusuf Mertoğlu ile yapılan sözlü görüşmede de teyit edilmiştir. Kerpiç duvarlarda oda
ve kapı boşluklarının
büyüklüklerine üzerinden
göre ve altından
yapıldığı yerindebirer hatıl geçer.
tespit edilmiş ve Yusuf Mertoğlu
ile yapılan sözlü görüşmede de teyit edilmiştir. Kerpiç duvarlarda
pencere ve kapı boşluklarının üzerinden ve altından birer hatıl geçer.
ile yapılan sözlü görüşmede de teyit edilmiştir. Kerpiç duvarlarda
pencere ve kapı boşluklarının üzerinden ve altından birer hatıl geçer.
146 Duvar kalınlıkları yapılan kerpiç bloklarına göre değişir. Duvarları dış
etkenlerden korumak amacıyla yapılan iç ve dış sıva kerpiç çamurundan
Duvar kalınlıkları
oluşturulur. Köydeki yapılan kerpiçyapılan
evlerde bloklarına göre değişir.
ölçümler Duvarlarıkerpiç
sonucunda dış etkenlerden
duvar
korumak
kalınlıkları 50 cm’ olarak tespit edilmiştir. “Duvarların sıvası çamurevlerde
amacıyla yapılan iç ve dış sıva kerpiç çamurundan oluşturulur. Köydeki ile
yapılan
yapılır.ölçümler
Sıva duvarsonucunda kerpiçsonra
yapıldıktan duvarkuruyana
kalınlıklarıkadar
50 cm’ olarak öyle
beklenir tespityapılır.
edilmiştir.
“Duvarların sıvası çamur
Yoksa çatlamalar ile yapılır.
meydana Sıva (Yusuf
gelir”. duvar yapıldıktan
Mertoğlusonra kuruyana kadar beklenir
Röportaj,2018).
öyle yapılır. Yoksa çatlamalar meydana gelir”. (Yusuf Mertoğlu Röportaj,2018).
TaşDuvarlar
Taş Duvarlar

samandan oluşan çamur bir harçla birbirine bağlandığı köyde yapılan


incelemelerde tespit edilmiş ve yapılan sözlü görüşmede teyit edilmiştir.
Taş duvarlar örülürken, taşların
Şekil 8.arasına
Şekil Taş
8.
toprak, su ve samandan oluşan bir
TaşDuvarlar
Duvarlar
harç yapılır. Bu harç taşların arasına sürülerek taşların birbirini tutması
Dere yataklarından toplanan taşlar zemin duvarlarında kullanılırlar. Bu taşların genellikle
sağlanır.
Dere biryataklarından toplanan taşlar suzemin duvarlarında
herhangi işlemden geçmediği ve toprak, ve samandan oluşan kullanılırlar.
çamur bir harçla
Bu taşların genellikle herhangi bir işlemden geçmediği ve toprak, su ve
Döşemeler
birbirine bağlandığı köyde yapılan incelemelerde tespit edilmiş ve yapılan sözlü görüşmede
teyit edilmiştir. Taş duvarlar örülürken, taşların arasına toprak, su ve samandan oluşan bir
Yapılardaki
harç yapılır. Bu harç döşemeler yapılırken
taşların arasına öncelikle
sürülerek taşların ahşap
birbirini kirişler
tutması dizilir. Onun
sağlanır.
üzerine çok sık bir şekilde ince dallar serilir. Bu dallar öyle sıklıkta dizilir
Döşemeler
ki üzerine konulan harç yere dökülmez. Daha sonra toprak ve sudan
Yapılardaki döşemeler yapılırken öncelikle ahşap kirişler dizilir. Onun üzerine çok sık bir
oluşan çamur harç bu dalların üzerine dökülerek döşeme oluşturulur. Bu
şekilde ince dallar serilir. Bu dallar öyle sıklıkta dizilir ki üzerine konulan harç yere dökülmez.
harç dalları iyi bir şekilde tutar. Bu döşemeler zamanla aşınmalar
Daha sonra toprak ve sudan oluşan çamur harç bu dalların üzerine dökülerek döşeme
olacağından tadilat gerektirir. 1970 yılına kadar tamamen çamurdan
oluşturulur. Bu harç dalları iyi bir şekilde tutar. Bu döşemeler zamanla aşınmalar olacağından
yapılan döşemeler tadilat geçirerek yerini çimento ile yapılan harçlara
tadilat gerektirir. 1970 yılına kadar tamamen çamurdan yapılan döşemeler tadilat geçirerek
bırakmıştır.
yerini çimento ile(Yusuf
yapılanMertoğlu Görüşme,2018)
harçlara bırakmıştır. (Yusuf Mertoğlu Görüşme,2018)

Şekil
Şekil9.9.Döşeme Detayı
Döşeme Detayı

Damlar ve Çatılar
147

Damlar ve Çatılar
Köydeki yapılarda çok az sayıda dam görülmüştür. Kafesçioğlu’na göre Anadolu’da
damların tercih edilme sebebi sosyal yaşamdır. İnsanlar damlarda sebzelerini kuruturlar,
beraber vakit geçirirler. Yaz mevsiminde akşamları yatma alanı olarak kullanırlar. Başka bir
sebep ise dam yapımının ustalık gerektirmemesidir.
Dam yapılırken döşemede olduğu gibi bir yol izlenir. Ahşap kirişlerin üzerine sık olarak
ince dallar serilir. Bu dalların üzerine toprak ve sudan oluşan harç dökülür. Döşemeden farklı
olarak bu çamur üzerine killi çorak toprak serilir. Bunun sebebi su yalıtımını sağlamasıdır.
Çadırardıç Köyü’nde 1970 yılına kadar yapılan yapıların tümünün çatısı damdır. 1970
yılından sonra evler tadilat geçirerek çatı haline getirilmeye başlanmıştır. (Yusuf Mertoğlu
ile yapılan görüşme 2018)

Şekil 10. Dam Fotoğrafları


Şekil 10.
Şekil 10.Dam Fotoğrafları
Dam Fotoğrafları
Çadırardıç Köyü’nde çoğunlukla beşik çatı kullanılmaktadır.
Kullanılan
Çadırardıç
Çadırardıç kiremitler
Köyü’nde
Köyü’nde oluklu çoğunlukla
kiremittir.
çoğunlukla beşik çatı Köydeki
beşik tek süsleme
çatı
kullanılmaktadır. detayı çatı
kullanılmaktadır.
Kullanılan kiremitler
saçaklarında
Kullanılan
oluklu kiremittir.görülür.
kiremitler Bu süsleme
oluklu
Köydeki tek alın
kiremittir.
süsleme detayındadır.
detayı çatıKöydeki Ahşap
tekgörülür.
saçaklarında süslemekısım motif
detayı alın
Bu süsleme çatı
şeklinde yapılmıştır.
saçaklarında görülür. Bu süsleme alın detayındadır. Ahşap kısım motif
detayındadır. Ahşap kısım motif şeklinde yapılmıştır.
şeklinde yapılmıştır.

Şekil 11.
Şekil 11.Çatı Detayları
Çatı Detayları
Mimari Elemanlar
Şekil 11. Çatı Detayları
Kapı ve Pencereler
148

Mimari Elemanlar
Kapı ve Pencereler
Köydeki yapılarda pencerelerin büyüklükleri arasında bir genelleme yapılamaz.
Her ev kendi içinde farklı büyüklükte pencereler vardır. Bu pencerelerin bir kısmı
yapının yapıldığı zamanda takılmış bir kısmı ise tadilat yapılırken değiştirilmiştir.
Pencerelerin malzemesi ahşaptır.

Şekil 12. Kapı Detayları


ŞekilŞekil
12.12.
Kapı
Kapı Detayları
Detayları

Şekil 13. Pencere DetaylarıŞekil 13. Pencere Detayları


Şekil 13. Pencere Detayları
Çadırardıç Köyü Yapılarının Cephe Özellikleri
Çadırardıç
YapılaraKöyü Yapılarının
balkondaki kapıdanCephe Özellikleri
ulaşılır. Bu kapı tek kanattır ve ahşaptır.
Genellikle
Yapılara balkondaki kapıdan ulaşılır. Bubirkapı
kapı yanında sofayı aydınlatan pencere bulunur.vePencereler
tek kanattır ahşaptır.
tek kanat ve çift kanat olarak değişir. Birçok pencere
Genellikle kapı yanında sofayı aydınlatan bir pencere bulunur. yenilenmiştir. Bu
Pencereler
149

Çadırardıç Köyü Yapılarının Cephe Özellikleri


Yapılara balkondaki kapıdan ulaşılır. Bu kapı tek kanattır ve ahşaptır. Genellikle kapı
yanında sofayı aydınlatan bir pencere bulunur. Pencereler tek kanat ve çift kanat olarak
ahşaptır.
değişir. Birçok Ahşap
pencere korkuluklar
yenilenmiştir. Bukullanılmıştır.
sebeple, aslına Evlere giriş
uygun olan de balkondan
pencere sayısı azdır.
Pencerelerin
sağlanır. boyutları farklılıklar
Balkonların gösterdiğinden
altlarında ahşap bir genelleme
kolonlar biryapılamamıştır. Alt katta
taşa oturtulmuştur.
ahırı havalandıran boyutları küçük pencere bazı evlerde ise pencereler
Önceleri tuvaletler dışarıda konumlanırıldığından balkonlarda bir adet görülmüştür.
Pencerelerde, kapılarda herhangi
çeşme yapılmıştır. Günümüzde bir süsleme bulunmamaktadır.
tuvaletler Çatı saçaklarında
içeride olduğundan az sayıda bir
süsleme tekniği kullanılır. Genellikle tüm evlerde balkon
evde balkonda çeşme görülür. Evlerde çıkma bulunmamaktadır. bulunur. Balkonlara ulaşan
merdiven ahşaptır. Ahşap korkuluklar kullanılmıştır. Evlere giriş de balkondan sağlanır.
Çadırardıç
Balkonların Köyü
altlarında Yapılarının
ahşap kolonlar birPlan
taşa Tipolojisi
oturtulmuştur. Önceleri tuvaletler dışarıda
konumlanırıldığından balkonlarda bir adet çeşme yapılmıştır. Günümüzde tuvaletler içeride
Çadırardıç
olduğundan Köyü
az sayıda düz bir çeşme
evde balkonda alanda konumlanmıştır.
görülür. Evler genellikle 2
Evlerde çıkma bulunmamaktadır.
katlıdır. Zemin katını ahır, depo olarak kullanılmıştır. Üst kat ise yaşama
Çadırardıç Köyü Yapılarının Plan Tipolojisi
alanıdır. Evlere üst kattan giriş yapılır. Alt katta ahır girişi ayrı olarak
konumlanmıştır.
Çadırardıç Köyü düzÜst kata konumlanmıştır.
bir alanda bir merdiven Evler çıkar. Bu merdiven
genellikle 2 katlıdır.balkona
Zemin katınıulaşır
ahır,
depo olarak kullanılmıştır. Üst kat ise yaşama alanıdır. Evlere üst kattan
ve balkondan eve giriş yapılır. Balkon evlere girmeden önce bir giriş holü giriş yapılır. Alt katta
ahıroluşturur.
girişi ayrı olarak konumlanmıştır.
Evlerde iç sofalı Üstve kata
ortabirsofalı
merdiven
plançıkar. Bu merdiven
tipleri görülür. balkona ulaşır
İç sofalı
ve evlerde
balkondanodalar
eve girişsofanın
yapılır. Balkon evlere girmeden önce bir giriş holü
iki yanına dizilmiştir. Odalar karşılıklı olarak oluşturur. Evlerde
iç sofalı ve ortabakar.
birbirine sofalı plan tipleri
Orta görülür.
sofalı İç sofalı evlerde
evlerde, odalar sofanın
merkezdeki sofa iki yanına dizilmiştir.
etrafında odalar
Odalar karşılıklı olarak birbirine bakar. Orta sofalı evlerde, merkezdeki sofa etrafında odalar
vardır. Sofa ortada kalır ve her köşesinde kapılar vardır. Evlerde yaşam
vardır. Sofa ortada kalır ve her köşesinde kapılar vardır. Evlerde yaşam sofada geçer.
sofada geçer.
sofalı Dış Sofalı konutlar İç Sofalı konutlar
konutlar
Orta

Şekil 14:14:Sofalara
Şekil görekonutların
Sofalara göre konutların Tipolojisi
Tipolojisi

Değerlendirme ve Sonuç
Çadırardıç Köyü’nde yapılan çalışmalar sonucunda köyün tarihi,
150

Değerlendirme ve Sonuç
Çadırardıç Köyü’nde yapılan çalışmalar sonucunda köyün tarihi, yapıların yapım
teknikleri, yapılan tadilatlardın niteliği hakkında tespitler yapılmıştır. Bu tespitler sonucunda
yapılan tadilatların yapıların özgünlüğünü kaybetmesine zamanla yol açabileceği tespit
edilmiştir. Köyde yapılaşma artmamakta ve varolan yapılar kullanılmaya devam etmektedir.
Tüm bu tespitler ışığında köy halkı bilinçlendirilmeli ve yaptıkları tadilatlar hakkında
eğitim verilmelidir. Bu sayede yapıların özgünlüğü korunacak ve bu özgün yapılar yaşamaya
devam edecektir.

Kaynaklar
Ataman G. (2007) İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Mimarlık
Anabilim Dalı, Hımış yapının taşıyıcılık açısından karşılaştırmalı olarak değerlendirilmesi,
Yüksek Lisans Tezi.
Kafesçioğlu R. (1949) İstanbul Teknik Üniversitesi Yapı Bilgisi Kürsüsü, Orta Anadolu’da
Köy Evlerinin Yapısı, Yüksek Lisans Tezi
Anadolu Kerpiç Mimarlığı, Prof. M. Rıfat ÇELEBİ, İstanbul.
Kuban, D. (1995), Geleneksel Türk Evleri Bibliyografyası, Ankara.
Kuban, D. Türkiye'de Malzeme Koşullarına Bağlı Geleneksel Konut Mimarisi Üzerine
Gözlemler, Mimarlık Dergisi, 18-19.
Naumann, R. (1975) Eski Anadolu Mimarlığı, TTK Yayını, No:9 dizi:4 Ankara.
Sayarı, S. (1945) Bizim Kerpicimiz, Mimarlık.
Sözen, M. Anadolu Türk Mimarisi, Anadolu Uygarlıkları, Cilt 5.
Acun, H. (1981). Yozgat ve Yöresi Türk Devri Yapıları.
Acun, H. (2005). Bozok Sancağı (Yozgat İli) 2 da Türk Mimarisi, Atatürk Kültür Dil Tarih
Yüksek Kurumu Yayınları, Ankara.
Eser L. (1977) Geleneksel ve Gelişmiş Geleneksel Yapı İ.T.Ü. Mimarlık Fakültesi,
İstanbul.
Kafesçioğlu R. (1954) Kuzey Batı Anadolu'da Ahşap Ev Yapıları, (Doçentlik Tezi), İ.T.Ü.
Mimarlık Fakültesi, İstanbul.
Türk Standartları Enstitüsü, (1977), Kerpiç Bloklar ve Yapım Kuralları, Ankara
Akın, G. (1985), Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki Tarihsel Ev Tiplerinde Anlam,
(Doktora Tezi) İ.T.Ü Sosyal Bilimler Enstitüsü, İ.T.Ü mimarlık fakültesi baskı atölyesi,
İstanbul.
Bektaş, C. (1996), Türk Evi, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul.
Eldem S. H. (1955) Türk evi plan tipleri, İstanbul.
Kınal F. (1991) Eski Anadolu tarihi, Ankara.
Küçükerman Ö. (1973) Anadoludaki Geleneksel Türk Evinde Odalar. İstanbul.
Küçükerman Ö. (1995) Anadolu mirasında Türk evi.
Sözen M. (2001) Türk Ev Kültürü. Doğan kitapçılık a.ş. İstanbul.
151

İstanbul İli Çatalca İlçesi Avşar Sokak – Bahar Sokak


Kesişiminde Bulunan 59 Ada 23 Parseldeki Konağın
Restorasyon Önerisi

Asım Tahir BAŞODA


İki Çizgi Mimarlık, Ankara, Türkiye, asimbasoda@gmail.com,

Özlem SAĞIROĞLU
Gazi Üniversitesi, Mimarlık Fak., Mimarlık Böl., Ankara Türkiye, osagiroglu@gazi.edu.tr

Anadolu, taşınmaz kültür varlıkları bağlamında, daha önce üzerinde yaşamış olan
medeniyetlerin izini halen bünyesinde barındırmaktadır. Bu izlerin en yoğun izlenebildiği
bölgelerden biri de Marmara bölgesidir. İnsanlığın başlangıcından itibaren yerleşime konu
olan Marmara bölgesi; günümüzde de oldukça yoğun bir nüfus tarafından yaşamak için
tercih edilmektedir. Sürekli dışarıdan göç alan bölge ve özelinde İstanbul ili ise; özellikle
rant sebebi ile bu izlerin korunmasında en yoğun zorluklarla karşılaşılan illerimizden birini
oluşturmaktadır. Çatalca ilçesi de özellikle Geç Osmanlı döneminden günümüze kadar
gelebilen sivil mimari örnekler bazında önem arz etmektedir. Günümüze kadar, rant,
bilinçsizlik, yanlış uygulamalar ve hatalı kararlar sebebi ile dokuyu oluşturan bu konutların
pek çoğunu kaybeden ilçede, halen çok az sayıda yapı mevcudiyetini korumaktadır. Sivil
mimari mirasın günümüze kalan nitelikli örneklerden biri olan İstanbul ili Çatalca İlçesi 59
ada 23 parselde bulunan konak, doku içindeki sayılı kalan özgün örneklerden biri olması
sebebi ile kıymet arz etmektedir. Zemin katı taş, birinci ve ikinci katları ahşap çatkı arası
tuğla dolgu duvar örgülü olan konak, plan kurgusu, mimari elemanları ve yapım tekniği
bakımından büyük oranda özgünlüğünü koruyor olması gibi nedenlerden ötürü çalışma
kapsamında seçilmiştir. Bununla beraber dönem içinde süregelen zamanda belli başlı
sorunları ve bozulmaları beraberinde getirmiştir. Bu sorunlar aşağıdaki gibi belirlenmiştir.
• Yapı günümüzde faal olarak kullanılması sonucu, işlevsellik kapsamında yapı
sahipleri tarafından birçok niteliksiz müdahaleye maruz kalmıştır. Yapılan tüm yanlış
müdahaleler, yapının özgün halini bozduğu gibi, niteliksiz onarımlar da bozulma sürecini
hızlandırmaktadır.
• Yapının güney duvarına bitişik nizam durumda, zemin ve birinci kattan oluşan, damı
teras olarak kullanılan muhdes blok kütle inşa edilmiştir. İçinde, birinci kattan ulaşılan, ıslak
hacimler çözülmüştür.
• Bahçenin doğu duvarına yaslanacak şekilde; muhdes wc, odunluk ve kümes mekânları
yapılmış, taş bahçe duvarları niteliksiz onarıma maruz bırakılmıştır.
• İşlevsellik kapsamında bu yapılan yanlış müdahaleler sonucu, cephelere muhdes
pencere ve kapı açıklıkları yapılmıştır.
• Birinci ve ikinci kattaki ahşap cephe kaplamalarında parça kaybı ve neme bağlı olarak
mukavemetinde büyük oranda azalma mevcuttur.
152

Yapının mevcut Durum, bozulma ve müdahalelerin tespiti, alanda yapılan detaylı


inceleme ve dokümantasyon ile olmuştur. T.C Kültür Ve Turizm Bakanlığı İstanbul 1
Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından 01.06.2017 tarih - 2520 karar
numarası ile rölövesi onaylanan yapının, altlık olarak kullanılması ve kaynak gösterilebilmesi
bağlamında, rölövesi EHA yapı mimarlık İnş. Şti.’nden temin edilmiştir. Elde edilen
dokümanlar altlık olarak kullanılıp, rölövesi tekrar ele alınmış, gerekli düzeltmeler revize
edilmiştir. Yapılan saha çalışması sonrasında elde edilen veriler ve yapılan tespitler ile;
müdahale biçimleri, restitüsyon ve restorasyon önerileri geliştirilmiştir.
Yapının Tanımı
Tescilli konut, İstanbul ili, Çatalca ilçesi, Kaleiçi mahallesi 59 ada 23 parselde yer
almaktadır. Mübadele meydanında bulunan, Avşar sokak ile Bahar sokak kesişiminde
konumlanmaktadır. Genel anlamda konut dokusu içinde bulunan yapının doğusunda
Mübadele Müzesi vardır. Doğusundaki yapı ile bitişik nizam olan konağın, güneyinde
bahçesi yer almaktadır.

Resim 1. Yapının konumu Resm 1. Yapının konumu


Tescll
Tescilli yapıyapı
57,6257,62 m² oturum
m² oturum alanlı dkdörtgen
alanlı dikdörtgen plan
plan şemasına şemasına
sahiptir. Kuzeysahptr.
– güney
Kuzey – güney yönelmnde dkdörtgen br parseln, kuzey ucuna
yöneliminde dikdörtgen bir parselin, kuzey ucuna yerleşen yapı, kuzey cephesinden Bahar
yerleşen yapı, kuzey cephesnden Bahar sokağa, batı cephesnden ise
sokağa, batı cephesinden ise Avşar sokağa sınır oluşturmaktadır. Yapının güneyinde se
76,84 m² bahçesi mevcut olup, bu bahçe yeşil alan ve sert zemin
Avşar sokağa sınır oluşturmaktadır. Yapının güneynde se 76,84 m² olarak kurgulanmıştır.
Bahçenin doğusunda Z06-Odunluk, Z07 Wc, Z08 Odunluk, Z09 - Z10 Kümes ve Z11 Garaj
bahçes mevcut olup, bu bahçe yeşl alan ve sert zemn olarak
mahalleri; dış mekân öğelerini oluşturmaktadır.
kurgulanmıştır. Bahçenn doğusunda Z06-Odunluk, Z07 Wc, Z08
Z06 OdunlukZ09
Odunluk, - Z10 Kümes ve Z11 Garaj mahaller; dış mekân öğelern
oluşturmaktadır.
Dönem içinde yapıya eklenen muhdes blok kütlenin zemin katıdır. Mahal üç
duvar yüzeyinden oluşmaktadır. Batı cephesinde duvar yüzeyi yoktur ve giriş buradan
Z06 Odunluk
Dönem ฀ç฀nde yapıya eklenen muhdes blok kütlen฀n zem฀n katıdır.
Mahal üç duvar yüzey฀nden oluşmaktadır. Batı cephes฀nde duvar yüzey฀
153

sağlanmaktadır (Res.3.a). Mahal, bahçenin deposu gibi olup, genel anlamda odunluk
olarak kullanılmaktadır. Zemini beton şap, duvarları sıva üzeri plastik boya, tavanı ise sıva
üzeri kireç badanadır. Tüm duvar yüzeylerinde ve tavanda çatlaklar ve neme bağlı boyalı
yüzeylerde deformasyon mevcuttur.
Z07 Hela
Muhdes blok kütlenin güney duvarına bitişik nizam inşa edilen mekândır. Mahale,
batı cephesinde bulunan, 92-194 cm ebatlarındaki ahşap kapıdan girilmektedir (Res.3.b).
Mahalin güney duvarında 43-48 cm boyutlarında tek kanatlı ahşap pencere bulunmaktadır.
Kuzey ve doğu duvarın bitiş malzemesi sıva üzeri plastik boya, tavanı ise ahşap kirişlemedir.
Mahalin zemininde ise helâ taşı vardır ve etrafı karomozaik ile kaplıdır. Tüm duvar
yüzeylerinde kılcal çatlaklar ve neme bağlı boyalı yüzeylerde deformasyon mevcuttur. Çatı
kaplaması marsilya tipi kiremittir.
Z08 Odunluk
Bahçenin doğusunda yer alan Z08 mahali batı cephesi komple açık, dönem içinde
eklenmiş, yarı kapalı bir alandır (Res.3.c). Mahalin kuzey duvarında taş bahçe duvarı örgüsü
net bir şekilde görülmektedir. Doğu duvarı ise kısmen taş duvar, kısmen ise sıva üzeri
plastik boyadır. Mekânın güney duvarında 74-190 cm ebatlarında Z09 kümes giriş kapısı
yer almaktadır. Duvara sıva üzerine plastik boya sürülmüştür. Zemini beton şap, tavanı
ise ahşap kirişlemedir. Özgün hali kıymetli olan bahçe duvarı üzerinde fazlasıyla yapılan
niteliksiz onarımlar mevcuttur. Mekân çatısı marsilya tipi kiremit kaplıdır.
Z09 ve Z10 Kümes
Dönem içinde bahçenin doğusuna muhdes olarak inşa edilen kümeslere Z08 nolu
mahalden, 74-190 cm ebadındaki ahşap kapı ile girilmektedir. Z09 mahalinin batı cephesi
tel örgü kafestir. Mekânın doğu duvarında 80-160 cm ebatlarında ahşap kapı ve 89-50 cm
ebatlarında çift kanatlı ahşap pencere yer almaktadır. Duvarlar tuğla örgüdür (Res.3.d).
Doğu duvarındaki ahşap kapı ile Z10 mahaline geçiş sağlanmaktadır. Mekânın kuzey,
güney ve doğu duvarları tuğla örgüdür. Batısında ise ahşap kapı ve çift kanatlı ahşap pencere
yer almaktadır. Her iki mekânın da zemin kaplaması beton şap, tavan kaplaması ahşap
kirişlemedir. Tüm duvar yüzeylerinde niteliksiz onarımlar mevcuttur.
Z11 Garaj
Dönem içinde bahçenin güney duvar sınırına yapılan garajın girişi Avşar sokaktan
yapılmaktadır (Res.3.e). Mahalin batısında ahşap giriş kapısı bulunmaktadır. Kuzey ve
doğu yüzeyleri ahşap dikme üzeri branda kaplamadır. Güney duvarı ise taş bahçe duvarıdır.
Zemini beton şap, tavanı ise ahşap kirişlemedir.
Konak Kurgusu
Yapıya batı cephesindeki özgün çift kanatlı ahşap giriş kapısından girilmektedir. Z05
Giriş mahalinde batı-doğu aksında 73 cm kot farkı vardır ve 3 basamak ile geçilmektedir
(Res.3.f). Birinci kata sirkülasyonu sağlayan 8 basamaklı ahşap merdiven mahalin kuzey
duvarında yer almaktadır (Res.3.g). Tavanı ahşap kaplama, zemini karo mozaik döşemedir.
Doğu duvarında yer alan çift kanatlı ahşap kapı ile Z02 Hole girilmektedir. Z02 Hol ile
Z01 Mutfak mahali; L plan şeması oluşturarak mutfak + yaşam alanını tanımlamaktadır.
Z01 ve Z02 mahalin doğusunda boydan boya mutfak tezgâhı vardır. Z01 mahalinin
et ç฀ft kanatlı ahşap pencere ve 1 adet sonradan açılmış muhdes ahşap
pı yer almaktadır. Her ฀ k฀mahal฀n tavanı ahşap kaplama, zem฀n฀฀se
ro moza฀k döşemed฀r. Z02 Hol mekânın kuzey฀ndek฀ahşap kapı ฀le
154
04 depo mekânına geç฀lmekted฀r. Döşemes฀, tavanı ve plan şeması ฀le
güney duvarında da 100 cm uzunluğunda tezgâh devam etmektedir (Res.3.h). Mutfak
pı bazında,
mekânınınözgün
batısındahal฀ n฀
1 adet en çift
ahşap çok muhafaza
kanatlı eden ise
pencere, güneyinde mekânlardan
2 adet çift kanatlı b฀
r฀d฀r.
ahal฀nahşap
güney duvarında
pencere Z02 mahale
ve 1 adet sonradan geç฀
açılmış muhdes len kapı,
ahşap kapı yerkuzey฀ nde
almaktadır. Her฀se
iki 1 adet
kanatlı ahşap pencere ve dönem ฀ç฀nde pencereden kapıya
mahalin tavanı ahşap kaplama, zemini ise karo mozaik döşemedir. Z02 Hol mekânın
kuzeyindeki ahşap kapı ile Z04 depo mekânına geçilmektedir. Döşemesi, tavanı ve plan
önüştürülmüş, muhdes
şeması ile yapı dem฀
bazında, özgün r kapı
halini yer almaktadır.
en çok muhafaza eden mekânlardan Zem฀ n özgün
biridir. Mahalin ahşap
plamadır (Res.3.฀
güney duvarında ). mahale
Z02 Ahşaplarda yüzeysel
geçilen kapı, kuzeyinde aşınma
ise 1 adet 3 kanatlıve
ahşapdeformasyon
pencere
evcuttur. Tavanı ฀ se ahşap kaplama üzer฀ yağlı boyadır. Tavan
ve dönem içinde pencereden kapıya dönüştürülmüş, muhdes demir kapı yer almaktadır.
Zemin özgün ahşap kaplamadır (Res.3.i). Ahşaplarda yüzeysel aşınma ve deformasyon
plamaları genel
mevcuttur. anlamda
Tavanı ise ahşap kaplamasağlam olup,Tavan
üzeri yağlı boyadır. kısmı boya
kaplamaları dökülmeler฀
genel anlamda
evcuttur.
sağlamDönem ฀ç฀nde
olup, kısmı boya tavanmevcuttur.
dökülmeleri döşemes฀Dönemne destek
içinde amaçlı,
tavan döşemesine mekânın
destek
amaçlı, mekânın ortasına, doğu-batı yönünde çelik kiriş yapılmıştır (Res.3.j). Zemin katta
tasına,giriş
doğu-batı yönünde çel฀k k฀r฀ş yapılmıştır (Res.3.j). Zem฀n katta
mahali hariç kat yüksekliği yaklaşık 210 cm civarındadır.
฀r฀ş mahal฀har฀ ç kat yüksekl฀ğ฀yaklaşık 210 cm c฀varındadır.

Res฀mResim
2. Yapının rölöves฀
2. Yapının rölövesi

Z05 G฀r฀ş mahal฀ndek฀ 8 basamaklı ahşap merd฀ven ฀ le 101 nolu


sofaya çıkılmaktadır. Bu mahal asma kat mantığında çalışmakta olup,
102 Oda mahal฀ne g฀r฀ ş sağlanmaktadır. Mekânın doğu duvarında
özgün ahşap dolap yer almaktadır (Res.3.m). Kuzey ve batı duvarının
her b฀ r฀nde 2 adet ahşap g฀yot฀n pencere mevcuttur. Güney duvarında 155
฀se, mekâna g฀r฀ş฀sağlayan ahşap kapı ve Z05 mahal฀ ne açılan 1 adet
Z05
฀ç aydınlatma penceres฀bulunmaktadır (Res.3.n). Tavanı veçıkılmaktadır.
Giriş mahalindeki 8 basamaklı ahşap merdiven ile 101 nolu sofaya döşemes฀
Bu mahal asma kat mantığında çalışmakta olup, Z05 mahalinin kat yüksekliğinin 2 kat
ahşap kaplamadır. 101 mahal฀n฀n güney฀nde yer alan ahşap kapı ฀ le
olmasını sağlamıştır (Res.3.k). Bu şekilde Z05 Giriş mahali daha tanımlı ve ferah hale
103 Oda mahal฀ne geç฀ lmekted฀r. Bu mahal฀n doğu duvarında, zaman
gelmiştir (Res.3.l). 101 Sofa mahalinin doğu duvarında ikinci kat çıkış merdiveni, kuzey
฀ç฀ nde plan şemasında yapılan değ฀ş฀kl฀kler sonucu, açık yüklük
duvarında 102 mahaline açılan 1 adet ahşap kapı, güney duvarında ise 103 mahaline ve
bulunmaktadır
sonradan yapılmış muhdes (Res.3.p). Sonradan
blok kütleye açılan yapılan
2 adet ahşap doğukapı duvarı ฀le 104 Hem
yer almaktadır. Hol
mekânı oluşturularak, muhdes blok kütle ฀ç฀nde
zemini hem tavanı ahşap kaplamadır. 101 mahalinin kuzeyindeki ahşap kapı ile 102 Oda bulunan ıslak
hac฀mlere
mahaline geç฀ş sağlanmıştır.
giriş sağlanmaktadır. Mekânın doğu Mekânın
duvarındabatıözgünduvarında 2 adet,
ahşap dolap güney
yer almaktadır
duvarında ฀se 1 adet ahşap g฀yot฀ n pencere yer almaktadır
(Res.3.m). Kuzey ve batı duvarının her birinde 2 adet ahşap giyotin pencere mevcuttur. (Res.4.a).
GüneyZem฀ n ve tavan
duvarında ise, mekânakaplamaları
girişi sağlayanahşaptır.
ahşap kapı 101 ve Z05Sofa mahal฀
mahaline n฀n 1güney
açılan adet iç
duvarında
aydınlatma bulunan
penceresi ahşap kapı
bulunmaktadır ฀le 104
(Res.3.n). Holvemekânına
Tavanı döşemesi ahşapg฀r฀lmekted฀
kaplamadır.r. Bu
101
mekân dönem ฀ç฀nde, muhdes blok kütleye ulaşab฀lmek ฀ç฀n,
mahalinin güneyinde yer alan ahşap kapı ile 103 Oda mahaline geçilmektedir. Bu mahalin
doğu oluşturulmuştur
duvarında, zaman (Res.4.b). Bu bağlamda
içinde plan şemasında yapılan b฀ r bakımasonucu,
değişiklikler kor฀dor açıkgörev฀
yüklük
sağlamaktadır. Kuzey duvarında 101 mahale geç฀ş฀sağlayan ahşap
bulunmaktadır (Res.3.p). Sonradan yapılan doğu duvarı ile 104 Hol mekânı oluşturularak,
muhdes
kapı,blok kütle içinde
güney bulunan฀
duvarında ıslakıslak
se hacimlere
hac฀ geçiş
mlere sağlanmıştır.
geç฀ Mekânın batı
ş฀sağlayan duvarında
ahşap kapı
2 adet, güney duvarında ise 1 adet ahşap giyotin pencere yer almaktadır (Res.4.a). Zemin ve
ve tek kanatlı ahşap aydınlatma penceres฀mevcuttur. Mekânın doğu
tavan kaplamaları ahşaptır. 101 Sofa mahalinin güney duvarında bulunan ahşap kapı ile 104
duvarında, Z01 mahal฀nde yapılan n฀tel฀ks฀z onarımlar sırasında
Hol mekânına girilmektedir. Bu mekân dönem içinde, muhdes blok kütleye ulaşabilmek
eklenen, baca vardır (Res.4.c). Zem฀n฀ahşap kaplama ve beton şap,
için, oluşturulmuştur (Res.4.b). Bu bağlamda bir bakıma koridor görevi sağlamaktadır.
Kuzeytavanı ฀se 101ahşap
duvarında mahalekaplamadır.
geçişi sağlayan ahşapMuhdes blokduvarında
kapı, güney kütle ise3 ıslak
mekândan
hacimlere
oluşmaktadır ve genel anlamda yapının ıslak hac฀ mler฀
geçişi sağlayan ahşap kapı ve tek kanatlı ahşap aydınlatma penceresi mevcuttur. Mekânın çözülmüştür.
doğu 104 mahal฀
duvarında, n฀nmahalinde
Z01 güney฀ndek฀yapılanahşap kapıdan
niteliksiz onarımlargeç฀ lerekeklenen,
sırasında 105 Lavaboya
baca vardır
geç฀lmekted฀
(Res.4.c). Zemini ahşap r. Mekânın
kaplama ve batı duvarında
beton şap, tavanılavabo,
ise ahşap güney duvarında
kaplamadır. Muhdes ahşap
blok
kütleg฀3yot฀ n pencere
mekândan yer almaktadır
oluşmaktadır (Res.4.d).
ve genel anlamda Doğu
yapının ıslakduvarında 2 adet ahşap
hacimleri çözülmüştür. 104
kapı vardır.
mahalinin güneyindekiZem฀ n฀karo
ahşap kapıdanmoza฀ k kaplama,
geçilerek 105 Lavaboya tavanı ฀se sıva üzer฀
geçilmektedir. Mekânın k฀reç
batı
badanadır.
duvarında lavabo,Doğugüney duvarındak฀
duvarında ahşap ahşap kapılar
giyotin pencere฀ leyer106 hela ve(Res.4.d).
almaktadır 107 BanyoDoğu
mekânlarına
duvarında g฀r฀
2 adet ahşap lmekted฀
kapı vardır.r. 106
Zeminimahal฀
karo nde
mozaik1 adet klozet
kaplama, vardır.
tavanı Kuzey
ise sıva üzeri
kireçduvarında
badanadır. ahşap havalandırma penceres฀mevcuttur. 107 mahal฀n฀n ฀
Doğu duvarındaki ahşap kapılar ile 106 hela ve 107 Banyo mekânlarınase
girilmektedir. 106 mahalinde 1 adet klozet vardır. Kuzey
güney duvarında ahşap havalandırma penceres฀bulunmaktadır. Her ฀k฀ duvarında ahşap havalandırma
penceresi mevcuttur. 107 mahalinin ise güney duvarında ahşap havalandırma penceresi
mahal฀n de zem฀n฀karo moza฀k kaplama tavanı ฀se sıva üzer฀boyadır.
bulunmaktadır. Her iki mahalin de zemini karo mozaik kaplama tavanı ise sıva üzeri
B฀r฀ nc฀kat genel฀nde, kat yüksekl฀ğ฀yaklaşık 240 cm c฀varındadır.
boyadır. Birinci kat genelinde, kat yüksekliği yaklaşık 240 cm civarındadır.

Resim 3. Konak kurgusu fotoğrafları


156

101 mahalinin doğusunda bulunan 12 basamaklı ahşap merdiven ile 201 Sofa mekânına
çıkılmaktadır (Res.4.e). Mahalin kuzeyinde 1 adet çift kanatlı ahşap kapı, batısında, balkona
çıkışı sağlayan, çift kanatlı ahşap kapı ve 2 adet ahşap giyotin pencere, güneyinde ise 1
adet ahşap kapı yer almaktadır. Zemini ahşap kaplama, tavanı ise çıtalı ahşaptır. Yapıdan
gelen veriler doğrultusunda mekânın batı duvarının içeriye doğru çekilerek 202 Balkon
mahalinin oluşturulduğu görülmektedir (Res.4.f). Balkonun zemini sac kaplama olup,
kenarlarında ferforje korkuluk bulunmaktadır (Res.4.h). 203 Oda mahaline, 201 mahalinin
kuzeyinde bulunan ahşap kapı ile geçilmektedir. Mekânın kuzey ve batı duvarlarının her
birisinde 2 adet ahşap giyotin pencere yer almaktadır. Güney duvarında 1 adet çift kanatlı
ahşap kapı bulunmakta olup, doğu duvarı sağırdır. Duvarların bitiş malzemesi sıva üzeri
plastik boyadır. Zemini ahşap kaplama, tavanı ise çıtalı ahşaptır (Res.4.i). 201 mahalinin
güneyindeki ahşap kapı ile 204 Oda mahaline girilmektedir. Dönem içinde büyük
değişimlere maruz kalan mekânlardan biridir. Batı duvarında 2 adet, güney duvarında
1 adet ahşap giyotin pencere mevcuttur. Doğu duvarında ise özgün ahşap dolap yer
almaktadır (Res. 4.j). Dolap iç kısmında ise dönem içine niteliksiz onarımlar yapılmıştır.
Mutfaktan gelen baca, dolap içinden geçirilerek çatıya ulaşması sağlanmış, bu bağlamda
dolap içi bölmeler revize edilmiştir. Diğer yandan, muhdes blok kütlenin damı olan 207
Teras mahaline çıkışı sağlamak için dolap içinin güney duvarına ahşap kapı açılmıştır. 204
mahalin zemini ahşap kaplama, tavanı ise çıtalı ahşaptır. Terasın ise zemini beton şaptır
(Res.4.k). Yapının çatısı ise marsilya tipi kiremit ile kaplıdır.
Yapım Sistemi
Yapı zemin, birinci ve ikinci katlardan oluşan, Marsilya tipi kiremit kaplı kırma çatılı,
çıkması olan yapılardandır (Res.4.l). Yapının zemin katı taş, diğer katları ise ahşap çatkı
arası tuğla dolgu duvardır (Res.4.m). Zemin kat hizasında taş duvarın üzeri sıvanıp plastik
boya sürülmüştür. Birinci ve ikinci katta ise, ahşap çatkı arası tuğla dolgu duvarın üstü
ahşap kaplama yapılmıştır. Ahşap kaplamalarda, bilhassa neme bağlı olarak, parça kaybı
ve mukavemetinde belirgin bir şekilde azalma söz konusudur (Res.4.n). Bahçede garaj
hariç yapılan tüm muhdes mekân duvarlarında tuğla kullanılmıştır. Garaj da ise ahşap
konstrüksiyon üzeri branda gerilmiştir.

Res฀
m 4. Konak
Resim 4. Konak kurgusu fotoğrafları
kurgusu fotoğrafları
M฀mar฀
Mimari Elemanlar
Elemanlar
Kapılar:
Kapılar:Batı
Batı cephes฀
cephesi anaanagiriş
g฀r฀ ş kapısı
kapısı özgün özgün ç฀ft kanatlı
çift kanatlı ahşapvekapıdır
ahşap kapıdır ve
üzeri yağlı
üzer฀ yağlı boya ฀le boyanmıştır. Zem฀ n kat genel฀ nde; Z01 mahalde
boya ile boyanmıştır. Zemin kat genelinde; Z01 mahalde yer alan bahçeye açılan ahşap yer
alanmuhdestir.
kapı bahçeyeZ04 açılan ahşap
mahalin, kapı muhdest฀
yapı içinden girilen, girişr.kapısı
Z04özgün;
mahal฀ n, dışındaki
onun yapı ฀ç฀ nden
kapılar
g฀r฀len, g฀r฀ ş kapısı özgün; onun dışındak฀ kapılar dönem ฀ç฀ndek฀
n฀tel฀ks฀z onarımlarda yapılan kapılardır. B฀r฀nc฀kat genel฀nde 102 ve
103 mahaller฀ n฀n g฀ r฀ş kapıları özgün, d฀ğer kapılar sonradan eklemed฀r.
157

dönem içindeki niteliksiz onarımlarda yapılan kapılardır. Birinci kat genelinde 102 ve 103
mahallerinin giriş kapıları özgün, diğer kapılar sonradan eklemedir. İkinci kat genelinde ise,
netliksiz onarımlar ile yapılan balkon kapısı muhdes, diğer mekân kapıları özgündür.
Pencereler: Batı cephesindeki, zemin kat kotundaki pencere hariç diğer pencereler
özgündür: Fakat 201 nolu mahaldeki batı pencerelerinin yeri, mekân düzenlemelerinde
ötürü, değişmiştir ve özgün halinde ise balkon çıkış kapısı, penceredir. Kuzey cephedeki
pencereler özgündür. Zemin kat kotunda hâlihazırda Z04 mahalde dışarıya açılan kapı,
özgün halinde penceredir. Güney cephesinde ise 103 ve 204 mahal pencereleri ve zemin
katta Z01 mahal giriş kapısının solundaki pencere hariç, diğer tüm pencereler muhdestir.
Dolaplar: Yapı genelinde 102 ve 204 mahallerinde dolap bulunmaktadır ve her iki dolap
da özgündür. Yalnız 204 mahaldeki dolabın, niteliksiz onarım esnasında iç bölmelerinde
değişiklikler olmuştur. Mutfaktan gelen bacaya göre içi bölüm düzenlenmiştir.
Yüklükler: Konakta sadece 103 mahalinde yüklük bulunmaktadır. Bu yüklük, 104
mahali oluşturulurken sonradan yapılmış olup, bir değer taşımamaktadır.
Süslemeler: Genel anlam ile sade denilebilecek yapıda, süsleme sadece 203 nolu
odanın tavanında mevcuttur. Çıtalı ahşap olan tavanda ortada göbek mevcuttur ve göbek
üzerinde ahşap motifler yer almaktadır.
Yapısal Durum
Yapıda yapıdan niteliksiz onarımlar ve zaman içinde meydana gelen değişim ve
bozulmalar göz önüne alındığında, yapının strüktürel durumu iyi gözükmektedir.
Doğal önem
• Cephelerde etkenlerden
arz etmeyecekmeydana gelen
şekilde şakul bozulmalar
bozulmuştur. Yapıda oluşan değişim ve
bozulmalar 2 ana başlıkta toplanmıştır.
• •İnsan el฀yle meydana gelen bozulmalar
Doğal etkenlerden meydana gelen bozulmalar
Doğal etkenlerden
• İnsan meydana
eliyle meydana gelen bozulmalargelen bozulmalar arasında; taşıyıcı
s฀stem฀oluşturan elemanlarda
Doğal etkenlerden meydana gelenstrüktürel
bozulmalarvearasında;
฀nce çatlaklar, malzemelerde
taşıyıcı sistemi oluşturan
çürüme-mukavemet kaybı,
elemanlarda strüktürel ve inceşakul bozuklukları,
çatlaklar, nemlenme, parça
malzemelerde çürüme-mukavemet kaybı, kayıpları
şakul
sıvada dökülmeler kabarmalar sayılab฀
bozuklukları, nemlenme, parça kayıpları sıvada l฀r.
dökülmeler kabarmalar sayılabilir.

Res฀m 5. Doğal etkenlerden meydana gelen bozulmalar


Resim 5. Doğal etkenlerden meydana gelen bozulmalar

Bu bağlamda bozulmaların en yoğun görüldüğü yer cephe


elemanlarıdır. ฀ephedek฀ ahşap kaplamalarda b฀lhassa nemden ötürü
Bu bağlamda bozulmaların en yoğun görüldüğü yer cephe
elemanlarıdır. ฀ephedek฀ ahşap kaplamalarda b฀lhassa nemden ötürü
158
parça kaybı ve mukavemetler฀nde büyük oranda azalma vardır (Res.5.a).
Dönem ฀ç฀nde yer yer tad฀ latlara maruz kalan zem฀n kat kotu taş duvar
Bu bağlamda bozulmaların en yoğun görüldüğü yer cephe elemanlarıdır. Cephedeki
üzer฀ sıvaları, maruz kaldıkları su ve nemden ötürü, gözle görülür
ahşap kaplamalarda bilhassa nemden ötürü parça kaybı ve mukavemetlerinde büyük oranda
deformasyona
azalma vardır (Res.5.a).uğramışlardır
Dönem içinde yer(Res.5.b). Yapıkalan
yer tadilatlara maruz ฀ç฀ nde kat฀se,
zemin mekan
kotu taş duvar
duvarlarında
üzeri sıvaları, maruzoluşan sıva
kaldıkları su veçatlakları
nemden ötürü,ve dökülmeler฀
gözle (Res.5.c),
görülür deformasyona boya
uğramışlardır
yüzey฀ nde
(Res.5.b). oluşan
Yapı içinde aşınmaları ve zem฀noluşan
ise, mekan duvarlarında yüzey฀ sıvandek฀ tahr฀
çatlakları vebatları mevcuttur.
dökülmeleri (Res.5.c),
İnsan
boya el฀฀
yüzeyinde le meydana
oluşan aşınmalarıgelen bozulmalar
ve zemin arasında,mevcuttur.
yüzeyindeki tahribatları sonradan eklenen
mekânlar,
İnsan eli kapılar,
ile meydana pencereler;
gelen bozulmalarçeş฀ tl฀elemanların
arasında, n฀tel฀ks฀
sonradan eklenen z olanlar
mekânlar, ฀le
kapılar,
değ฀ şt฀r฀lmes฀
pencereler; ; elemanların
çeşitli ahşap yapı elemanlarının
niteliksiz yağlı boya
olanlar ile değiştirilmesi; ahşap ฀le boyanması,
yapı elemanlarının
mekânlara
yağlı boya ileduvar eklenerek
boyanması, mekânlarabölünmes฀ sayılab฀
duvar eklenerek l฀r. sayılabilir.
bölünmesi

Res฀mResim
6. İnsan el฀
6. İnsan yle meydana
eliyle gelen
meydana gelen bozulmalar
bozulmalar

Bu Bu bağlamda
bağlamdakuzey cephe
cephe ikinci katknc
kotunda, katfazlasıyla
kotunda, fazlasıyla
deforme deforme
olan ahşap olan
cephe kuzey
ahşap cephe çözüm
kaplamalarına kaplamalarına çözüm
olarak, niteliksiz olarak,uygulaması
sac kaplama ntelksz sac kaplama
yapılmıştır (Res.6.a).
uygulaması
Bahçeye dönem yapılmıştır (Res.6.a).
içinde odunluk, kümes ve Bahçeye dönem
garaj mahalleri çnde odunluk,
eklenmiştir kümes
(Res.6.b). Birinci ve
veikinci
garaj mahaller
kattan eklenmştr
yapıya bağlanan muhdes(Res.6.b). Brnc
blok kütle, yapı ve knc
genelinde verilmişkattan
en büyükyapıya
zarar
olarak göze çarpmaktadır (Res.6.c). 103 Odanın doğusuna eklenen duvar ile muhdes blok
kütleye bağlanan 104 Hol mahali oluşturulmuş ve bu duvarda açık yüklük yapılmıştır.
Yapının çatısı marsilya tipi kiremit ile kaplanmıştır (Res.6.d).
Restitüsyon Yaklaşımı
Restitüsyon çalışması için kullanılan kaynaklar 4 farklı derecede değerlendirilmiştir.
Birinci derece güvenilir kaynaklar: İzleri yapının kendisinden gelen, net belli olan,
mimari elemanların onarımı veya yeniden yapımı.
İkinci derece güvenilir kaynaklar: Yapıda izi olan veya olmayan mimari elemanların yapı
içindeki karşılaştırma sonrası belirlenmesi.
Üçüncü derece güvenilir kaynaklar: Yapıda izi olan, ancak yapıda muadili bulunmayan
elemanların karşılaştırmalı çalışma sonrası belirlenmesi.
Dördüncü derece güvenilir kaynaklar: Mimari gereklilik bağlamında eklenecek olan
elemanların yeni biçim, malzeme ve detaylarının tanımlanması.
Dördüncü derece güvenlr kaynaklar: Mmar gerekllk bağla
necek olan elemanların yen bçm, malzeme ve detay
mlanması. 159

Resim 7. Restitüsyon analizi


Res฀m 7. Rest฀tüsyon anal฀
Karşılaştırmalı Çalışma
z฀
Dönem içinde plan şemasında yapılan müdahalelerin ve değişikliklerin net olarak
gözlenebildiği yapıda, çatı örtüsü ve cephe elemanlarının değerlendirilmesi konusunda
daha net bilgilere ulaşabilmek için; Çatalca’da bulunan tarihi konutlar incelenmiş ve
dönemine göre uygun olanlar değerlendirilmiştir. Bu bağlamda; 66 ada 93 parsel (Res.8.a),
49 ada 7 parsel (Res.8.b), 66 ada 82 parsel (Res.8.c), 59 ada 11 parsel (Res.8.d) yapılarından
faydalanılmıştır (Dağ,2016 ve Bümen,2000).
uygun olanlar değerlendrlmştr. Bu bağlamda; 66 ada 93 parsel
(Res.8.a), 49 ada 7 parsel (Res.8.b), 66 ada 82 parsel (Res.8.c), 59 ada 11
parsel (Res.8.d) yapılarından faydalanılmıştır (Dağ,2016 ve
160
Bümen,2000).

Resim 8. Karşılaştırmalı çalışma örnekleri


Resm 8. Karşılaştırmalı çalışma örnekler
Restorasyon Yaklaşımı
Tarihi değer taşıyan yapıların korunabilmesindeki en önemli madde, potansiyeli
ölçüsünde, yaşanabilir bir hale getirilmesinden geçmektedir. Sürekli bir yaşamın olması,
yapıların gerekliYaklaşımı
Restorasyon bakım ve onarımlarının yapılacağı anlamını taşımaktadır. Fakat bu şart
sağlanırken, tarihi yapının taşıdığı değer ve önem kapsamında gerekli değerlendirilmeler
Tarh değer
yapıldıktan taşıyan
sonra, azami yapıların
ölçüde korunablmesndek
yaşadığımız dönem konfor şartlarınıensağlamak
önemlda,madde,
yapılan
potansyel ölçüsünde, yaşanablr
restorasyon çalışmalarının bir başka amacıbrolmalıdır.
hale getrlmesnden
Bu sayede, dönem geçmektedr.
içinde yapıyı
Sürekl br yaşamın
kullananların olması,
işlevsellik adı altında yapıların
yapacakları gerekl
niteliksiz bakım ve onarımlarının
müdahalelerin önüne geçmek
yapılacağı anlamını
hedeflenmelidir. taşımaktadır.
Bu değerlendirmeler Fakat buaslında,
sonucunda, şart sağlanırken, tarhamacının
restorasyonun yapılış yapının2
ana başlıkta toplanması gerektiğinden bahsedilebilir.
taşıdığı değer ve önem kapsamında gerekl değerlendrlmeler yapıldıktan
sonra, azamdönem
• Yapıya ölçüdeiçinde
yaşadığımız dönem olan
eklenmiş muhdes konfor
tüm şartlarını sağlamak tarihi
öğelerden kurtararak, da,
yapılan restorasyon çalışmalarının br başka amacı olmalıdır. Bu sayede,
araştırmalar kapsamında belirlenen, özgün haline uygun onarımlar yapmak.
dönem çndekonfor
• Dönemin yapıyı kullananların
şartlarını, şlevsellk
yapıya ve bulunduğu adı dokuya
mimari altındazarar
yapacakları
vermeyecek
ntelksz müdahalelern önüne geçmek hedeflenmeldr. Bu
şekilde, restorasyon müdahalelerine uygun biçimde entegre etmek.
değerlendrmeler sonucunda, aslında, restorasyonun yapılış amacının 2
ana başlıkta toplanması gerektğnden bahsedleblr.
• Yapıya dönem çnde eklenmş muhdes olan tüm öğelerden
kurtararak, tarh araştırmalar kapsamında belrlenen, özgün
halne uygun onarımlar yapmak.
• Dönemn konfor şartlarını, yapıya ve bulunduğu mmar dokuya
zarar vermeyecek şeklde, restorasyon müdahalelerne uygun
bçmde entegre etmek.

Resim 9.
Resm 9.Restorasyon
Restorasyonprojesi
projes
Restorasyon kapsamında yapıya önerlen müdahale kararları aşağıdak
gbdr.
161

Restorasyon kapsamında yapıya önerilen müdahale kararları aşağıdaki gibidir.


1. Yapının bahçesinde, yapıya bitişik olan ve sonradan yapıldığı aşikar olan muhdes
eklenti yapılar (Z06-Odunluk, Z07-Wc, Z08-Odunluk ve Z11-Garaj) yıkılarak, tarihi yapının
silüetini bozmayacak şekilde restorasyon projesinde gösterilen biçimde yapının güneyine,
bahçenin doğusuna tek katlı depo ile kümes yapılacaktır. Bu yapıların üst örtüleri alaturka
kiremitle kaplanacaktır.
2. Yapı bahçesinin mevcut giriş kapısı, restorasyon projesindeki yerine kaydırılacak, eski
yeri taş örülerek kapatılacaktır.
3. Yükselen nem sorununa karşı zeminde sondaj çalışmasının yapılacak, drenaj sistemi
ile soruna çözüm getirilecek ve toprakla temas eden duvarlarda su yalıtımı yapılacaktır.
4. Yapının güneyindeki ve kuzeyindeki mevcut muhdes giriş kapıları kaldırılarak, yerine
restorasyon projesindeki detayına uygun olarak ahşap kapılar yapılacaktır.
5. Yapının mevcutta Z01-Oda+Mutfak olarak kullanılan mekânın doğu duvarında kemer
içerisinde kalan kısmı, alçıpan bölücü duvar ile kapatılarak tesisat giderleri çözülecektir.
6. Yapının mevcutta Z01-Oda+Mutfak olarak kullanılan mekânın kuzeyindeki muhdes
ahşap kapı restitütif bilgiler ışığında kaldırılarak yeri harman tuğlasıyla örülüp üzeri
sıvandıktan sonra kireç badana ile boyanacaktır.
7. Yapının zemin katına ait mekânlarda özgün zemin araştırması yapılacak;
a. Özgün zemin bulunur ise; zemin durumuna göre yerinde verilen müdahale kararı ile
zemin iyileştirmesi yapılacaktır.
b. Özgün zemin bulunmaz ise; restorasyon projesine uygun kotlara getirilerek, projesine
uygun şekilde zeminler kaplanacaktır.
8. Yapının 1.katındaki tüm odaların zeminindeki şakul bozukluğu restorasyon
projesindeki kotuna uygun olarak düzeltilerek ahşapla kaplanacaktır.
9. Yapının 1.katındaki mevcutta 103-Oda mekanının güney duvarına restitütif bilgiler
ışığında restorasyon projesindeki ölçü ve detayına uygun ahşap giyotin pencere yapılacaktır.
10. Yapının 1.katındaki mevcutta 103-Oda mekânının doğu duvarındaki duvar nişi ile
birlikte 105-Lavabo, 106-Wc ve 107-Banyo mekânları restitütif bilgiler ışığında muhdes
olması sebebiyle kaldırılacaktır.
11. Yapının 1.katındaki mevcutta 104-Hol mekanı, restorasyon projesine uygun olarak
Wc+Banyo olarak kullanılacaktır.
12. Yapının 1.katında bulunan tüm odaların mevcuttaki ahşap tavan kaplamaları üzerindeki
muhdes kaplamalar sökülerek, tavan kaplamaları gözden geçirilecek, değişmesi gerekenler
yerindeki ölçü ve detayına uygun olarak yenileriyle değiştirilecektir. Restorasyon projesine
uygun olarak şakul bozukluğu düzeltilecek ve çıtalı ahşap tavan kaplaması yapılacaktır.
Mevcutta Z05-Giriş mekânının tavanı korunarak, üzerindeki yağlı boyalar sökülecektir.
13. Yapının 1.katında bulunan tüm odaların iç duvarlarının sıva raspası yapılacak, yerine
sıva altından çıkan bağdadi çıta ve ahşap çatkı arasındaki tuğla duvarda; yüzey aşınmaları 5
cm.'den fazla ise tuğlalar değiştirilecektir. Yüzey aşınmaları 5 cm.'den az ise tuğla korunarak
horasan harcı ile sıvanacak ve üzerine tatlı kireç badana yapılacaktır. Bağdadi çıtalar gözden
geçirilecek değişmesi gerekenler yerindeki ölçüsüne uygun olarak yenileriyle değiştirilecektir.
162

14. Yapının mevcutta 102-Oda olarak gösterilen mekâna ait gömme dolap üzerindeki
yağlı boyalar sökülecektir.
15. Yapının mevcuttaki tüm ahşap merdivenler korunacaktır.
16. Yapının 2.katındaki tüm odaların zeminindeki şakul bozukluğu restorasyon
projesindeki kotuna uygun olarak düzeltilerek ahşapla kaplanacaktır.
17. Yapının 2.katındaki mevcutta 205-Yüklük, 206-Hol ve 207-Teras mekânları restitütif
bilgiler ışığında muhdes olması sebebiyle kaldırılacaktır. Yerine 205- Yüklük mekanı aynı
şekilde yüklük olarak, 206-Hol mekanı ise restorasyon projesinde gösterilen şekilde banyo
olarak kullanılacaktır.
18. Yapının 2.katında bulunan tüm odaların mevcuttaki ahşap tavan kaplamaları üzerindeki
muhdes kaplamalar sökülerek, tavan kaplamaları gözden geçirilecek, değişmesi gerekenler
yerindeki ölçü ve detayına uygun olarak yenileriyle değiştirilecektir. Restorasyon projesine
uygun olarak şakul bozukluğu düzeltilecek ve çıtalı ahşap tavan kaplaması yapılacaktır.
Mevcutta 201-Sofa mekânının tavanı korunarak, üzerindeki yağlı boyalar sökülecektir.
19. Yapının 2.katında mevcutta 202-Balkon olarak gösterilen kısmın zemini üzerindeki
muhdes sac kaplama kaldırılacak, restorasyon projesindeki kotuna uygun olarak ahşap
kaplamalar yenileriyle değiştirilecektir. Mevcut ferforje korkulukları korunarak üzerine iki kat
antipas sürüldükten sonra siyah yağlı boya ile boyanacaktır. Korkuluk kenarlarındaki ahşap
dikmelerle beraber tavan kaplaması da restorasyon projesine uygun olarak değiştirilecektir.
20. Dönem içinde nemden dolayı fazlaca tahribata ve mukavemet kaybına uğrayan tüm
ahşap cephe kaplamaları değiştirilecektir.
Sonuç
Zaman içinde sahip olunan kültürel birikimin, nesillere aktarılması her ulus için çok
kıymetli ve bir o kadar da elzem bir durumdur. Tarihi yapıların korunmasını önemli yapan
bu değerdir. Kültür aktarımının en önemli araçlarından biri ise mimarlıktır. Bu bağlamda
dönem içinde yapılan cami, hamam, han, medrese gibi anıtsal yapılar ile birlikte sivil
mimarlık örneği olan konutlar, mimari kültürel mirasın en önemli bileşenlerinden biridir.
Fakat en başta kültürel mirası koruma eğitiminin fazlasıyla eksik olması ile beraber,
bilinçsiz onarımlar, bakımsızlık ve doğal etkenlerden ötürü, bilhassa sivil mimarlık
örnekleri, içinde az sayıda kalan nitelikli yapılardan olan 59 ada 23 parseldeki tarihi konağın
korunarak onarılması büyük önem arz etmektedir. Restorasyon sonrasında da faal olarak
kullanılacak olması, yok olmaya yüz tutmuş bölge kültürünün aktarılması için de büyük bir
etken olacaktır. Bu sebepten ötürü, konutun özgün değerleri ile korunup, dönemin konfor
şartları azami ölçüde entegre edilerek restorasyon yapılması amaçlanmıştır. Hali hazırda
konut olarak kullanıyor olması, bölge potansiyeli de göz önüne alınarak, restorasyon
safhasında konut işlevinin devam etmesi açısından uygun görülmüştür. Unutulmamalıdır
ki; çalışma konusu olan tescilli yapı ile beraber Çatalca merkezde sayıları azalmış olan sivil
mimarlık örnekleri, geçmişte yaşayan insanların yaşam tarzını, alışkanlıklarını, ihtiyaçlarını
günümüze taşıyan tarihi belgelerdir.
163

Kaynakça
Bümen, S. (2000). Belgelerler Çatalca İlçesi’nin Mülkiyet Yapısının Tarihsel Gelişimi,
Yüksek Lisans Tezi, Yıldız Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, İstanbul, 41-46.
Dağ, M.K. (2016). İstanbul - Çatalca İlçesi Osmanlı Dönemi Yapıları, Yüksek Lisans
Tezi, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Çanakkale 7-17.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı Koruma Uygulama
ve Denetim Müdürlüğü. (2009). İstanbul Çatalca İlçesi Kültür ve Tabiat varlıkları Envanteri.
İstanbul: FSF Matbaacılık, 71.
İstanbul 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü, Tescil fişi.
Tapu kaydı
http://www.ehayapi.com
164
165

Kırklareli İli Vize İlçesi Örneğinde Kent Kimliğinin


İrdelenmesi

Seda TOPÇUOĞLU1
Tuğba KİPER1
ASLI KORKUT1
SEDA AKLİMAN2
1Namık Kemal Üniversitesi, Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fak.,

Peyzaj Mimarlığı Böl., Tekirdağ


2 Ankara Üniversitesi, Ziraat Fak., Peyzaj Mimarlığı Böl., Ankara

1.Giriş
Doğası, yapıları ve insanları bakımından kentler farklıdır; birbirinin benzeri değildir;
muhtelif karakterdedir. Bir kenti, farklılaştıran, diğerlerinden ayıran, ayırıcı özelliklerini
oluşturan her şey onun kimliğidir(Oğurlu, 2014).
Kentin kimliği sadece fiziksel çevre değildir. Kentin kimliği toplumsal olarak oluşturulur.
Beşeri çevreden kaynaklanan kimlik unsurları, birey ve toplumdur. Kentin kimliği, doğal
çevresi ve kentte yer alan tüm insan etkinlikleriyle birlikte bir bütün olarak oluşmaktadır.
Yasam biçimleri de buna katkıda bulunur. Kişiler toplumsal olarak birbirlerini karşılıklı
etkileyerek kentin kimliğini oluştururlar. Toplum ve insan ilişkileri, bu kimliğin sürekli
olarak yeniden tanımlanmasını ya da üretilmesini gerektirir. (Tekeli, 1991).
Kentin kimliğinin oluşmasında şüphesiz kent mimarisinin de büyük etkisi vardır.
Dönemin mimari özellikleri, kullanılan malzemeler, toplumun sosyal ve ekonomik yapısı,
yerel yönetimin siyasi baskıları ve tasarım ölçütleri bu rolün oynanmasında yönlendirici
faktörlerdir (Yeniçare, 2010).
Bir kent içerisinde yer alan yüzlerce yapı, sokak, bulvar, meydan, park ve bahçeler
ile akarsular ve topografya oluşumları, bireysel ya da bütün halinde kenti kurgulayan,
tanımlayan ve kimliğini yaratan peyzaj öğeleridir (Öztan, 2007).
Tarihi Türk şehirleri şehir düzeni bakımından bir birine benzediği halde anıt eserler,
coğrafya ve topografya bu kentleri birbirinden farklı kılan ögeler olmuş ve bu şehirler
sanayileşmeye kadar tabiattan da kopmadıkları için kültürel kimlik özellikleri yanı sıra
kimliğin doğal unsurlarını da muhafaza edebilmişlerdir(Oğurlu, 2014). Bu kentlerden biri
de Vize’dir. Kuruluşundan bu yana Trak, Roma, Bizans gibi imparatorlukların başkenti olan
Vize, aynı zamanda ülkemizde Cittaslow üyesi olan 11 kentten biridir.
Kırklareli İli Vize İlçesi Örneğinde Kent Kimliğinin İrdelenmesi konulu bu çalışmayla
Vize’nin tarihi süreç içerisinde farklı uygarlıklarla birlikte değişen toplum yapısı ve kent
dokusunun, kent kimliği üzerindeki etkisinin ortaya konulması amaçlanmaktadır.
2.Materyal ve yöntem
Araştırmanın ana materyalini Kırklareli İli, Vize İlçesi oluşturmaktadır. Araştırma
Araştırmanın ana materyalini Kırklareli İli, Vize İlçesi oluşturmaktadır.
Araştırma sırasında broşür, kitap, makale ve tezler incelenmiş, detaylı
internet
166 taraması yapılmıştır. Alanda gözlem yapılarak fotoğraflar
çekilmiştir. Kırklareli Belediyesi’nden edinilen 1/1000 ölçekli imar planı
paftaları referans
sırasında alınarak
broşür, kitap, makale veharitalar oluşturulmuş
tezler incelenmiş, ve taraması
detaylı internet analizler yapılarak
yapılmıştır.
Alanda gözlem yapılarak fotoğraflar çekilmiştir. Kırklareli Belediyesi’nden edinilen 1/1000
Vize İlçesi; kent kimliğinin gelişimi ve değişimi açısından irdelenmiştir.
ölçekli imar planı paftaları referans alınarak haritalar oluşturulmuş ve analizler yapılarak
Vize İlçesi; kent kimliğinin gelişimi ve değişimi açısından irdelenmiştir.

şekil1:vize ilçesi
Şekil1: coğrafi
Vize ilçesi konumu
coğrafi konumu (anonim,2017)
(anonim,2017)

3.Bulgular
3.Bulgular

Vize ilçesi 41°41°6’6’ kuzey


Vize ilçesi kuzey enlemi
enlemi iledoğu
ile 27° 7’ 27° 7’ doğu
boylamının boylamının
kesiştiği kesiştiği
noktadadır(Kültür
ve Turizm müdürlüğü, 1987). İlçe; batıdan Pınarhisar, güneyden Lüleburgaz,
noktadadır(Kültür ve Turizm müdürlüğü, 1987). İlçe; batıdan Pınarhisar,
doğudan Saray ve kuzeybatıdan Demirköy ilçeleriyle, kuzeydoğudan da Karadeniz ile
güneyden Lüleburgaz,1959).
sınırlandırılmıştır(Öztürk, doğudan Saray
Yüzölçümü 1119 km² dir,ve kuzeybatıdan
Kırklareli Demirköy
topraklarının %17,08’ini
ilçeleriyle,
Vize ilçesikuzeydoğudan daseviyesinden
oluşturmaktadır. Deniz Karadeniz ile210sınırlandırılmıştır(Öztürk,
yüksekliği m’dir (Çakır, 2014).
Vize, Trakya Krallığı’na 116 yıl başkentlik yapmıştır (Sayar, 2005;41). Osmanlı
döneminde Vize; 1879 Edirne Vilayeti Salnamesi’nde Kırklareli sancağına bağlı bir kazanın
merkezi olarak geçer (Yarcı, 2005;163,164). Cumhuriyet döneminde ise, Kırklareli iline bağlı
aynı adla anılan bir ilçenin yönetim görevini üstlenmiştir. Böylece Vize, MÖ 72’den bu yana
farklı statülerde yönetim görevi üstlenmiş, hemen her dönemde önemli bir yerleşim birimi
olarak varlığını devam ettirmiştir.
Vize ilçesi Trakya’yı kuzeydoğuda bir sıra dağ olarak kat eden Istranca Dağları’nın güneye bakan
ve alçalarak Ergene Ovası’na karışan etekleri üzerinde yer almaktadır. Genel olarak dağ ve ova
167

olmak üzere iki tip yer şekli görülür (Öztürk, 1959). Ergene Ovası’ndan Istranca Dağlarına çıkıldıkça
hava sıcaklığı düşmektedir. Vize ilçesinin iklimi Akdeniz iklim tipi ile Karadeniz iklim tipleri arasında
geçiş tipi olarak adlandırılan Marmara bölgesi iklim tipi özelliğine sahipir(Tuna, 1981).
Vize ilçe merkezi (eski İstanbul-Kırklareli karayolu) D020 karayolu üzerinde yer almaktadır.
Kırklareli’ne 56 km mesafededir. Pınarhisar ilçesine olan mesafesi 25 km, Lüleburgaz ilçesine
olan mesafesi 54 km dir. Komşusu olan Tekirdağ ilinin Saray ilçesine olan mesafesi 21 km dir.
İstanbul ile Vize ilçesi arası 145 km dir. Bulgaristan’a geçişin sağlandığı Dereköy sınır kapısına
olan mesafesi ise 97 km dir(Karayolları Genel Müdürlüğü, 2013)
Ülkemizde Göçmenlerin önemli iskan yerlerinden biri de Vize olmuştur. Vize’de 1927-
1940 yılları arasında nüfusun hızlı bir şekilde arttığı görülür. Fakat 1985’ten bu yana önemli
bir göç almamış ve hatta bir miktar göç vermiştir(Ceylan, 2011). 2015 verilerine göre Vize
ilçe merkezi, belde ve köyler toplamı 27422 kişidir(Trakyanet.com, 2016).
İlçede geçim kaynağı olarak tarımın önemli bir yeri vardır. Ayçiçeği, buğday, ceviz, üzüm
gibi ürünler yetişebilmektedir. Hakim ürün deseni buğday-ayçiçeği ikili münavebe sistemidir.
Ayrıca büyükbaş hayvancılık, küçükbaş hayvan ve kümes hayvanı yetiştiriciliği, arıcılık,
balıkçılık da yapılmaktadır. Bölgede ormancılık önemli bir geçim kaynağıdır. Bu nedenle
bölgede Vize Orman İşletme Müdürlüğü ve ona bağlı şeflikler kurulmuştur(Çakır, 2014).
Bunlara ek olarak ilçe sakinlerinin bir kısmı da geçimini sanayi ve ticaretten sağlamaktadır.
Vize ilçesi 2010 yılı aralık ayı sonunda Cittaslow üyesi olabilmek için çalışmalara
başlamış ve 2 Haziran 2012 tarihinde Avusturya’nın Enns şehrinde düzenlenen Cittaslow
Koordinasyon Komitesi’nce üyeliğe kabul edilerek Sakin Şehir(Cittaslow) ünvanını almıştır.

Şekil2:Tarihi gelişim
Şekil2:Tarihi aksı
gelişim analizi(Orijinal)
aksı analizi(Orijinal)
Araştırma alanına ilişkin tarihi gelişim aksı analizi Şekil2’de verilmiştir.
Bu analizin oluşumunda Doc. Dr. Mehmet Akif CEYLAN’ın Vize’de
168

Araştırma alanına ilişkin tarihi gelişim aksı analizi Şekil2’de verilmiştir. Bu analizin
oluşumunda Doc. Dr. Mehmet Akif CEYLAN’ın Vize’de Yerleşmenin Gelişimi adlı
çalışmasından yararlanılmıştır. Şekil2’e göre; ilçe 5 dönemde gelişim göstererek bugünkü halini
almıştır. Traklar döneminde; Vize’nin kuruluşu MÖ 70 li yıllarda Doğu Trakya Krallığının
başkenti olmasıyla başlamıştır. Bu dönemde Hisar Tepe’de inşa edilen kaleyle(günümüzdeki
Vize Kalesi) kentin temelleri atılmıştır. MS 46 yılında Roma egemenliğine girerek gelişimine
devam etmiştir. MS 1.yy da kentin doğusunda yaklaşık 3000 kişilik olan tiyatronun
inşa edilmesiyle Vize, önemli bir Roma şehri haline getirilmiştir. Kent, 527’de Bizans
İmparatorluğuna ev sahipliği yapmaya başlamıştır ve 6. yy da Küçük Ayasofya (Gazi Süleyman
Paşa Camii) kilisesi yapılmıştır. Burası kentin merkezini temsil eden önemli bir yapıdır.
Trakya kalesi 1453’te kesin olarak Osmanlı yönetimine girmiştir. 1520-1566 yıllarında
vize mahalleler eklenmiştir.
Küçük bir kasaba Osmanlı
durumundadır. döneminde
Osmanlı Vize’de
döneminde cami,
şehrin mescit,
yerleşim han,
sahası, Roma
kervansaray, bedesten, hamam, medrese, imarethane ve çeşme gibi birçok
ve Bizans dönemine oranla biraz daha genişlemiş ve özellikle Vize Deresi’nin batı tarafına
eserler eklenmiştir.
mahalleler yaptırılmıştır.
Osmanlı döneminde Vize’de cami, mescit, han, kervansaray,
bedesten, hamam, medrese, imarethane ve çeşme gibi birçok eserler yaptırılmıştır.
Cumhuriyet döneminde kent, Atatürk Caddesi boyunca ve özellikle
Cumhuriyet
Cumhuriyetdöneminde
Meydanı kent, Atatürk
etrafında Caddesi
gelişme boyunca veGelişmede
göstermiştir. özellikle Cumhuriyet
resmi
Meydanı etrafında gelişme göstermiştir. Gelişmede resmi binaların burada
binaların burada inşa edilmesinin önemli bir rolü vardır. Yerleşmenin inşa edilmesinin
önemli bir rolügüneye
zamanla vardır. Yerleşmenin
doğru gelişmesizamanla sonucu,
güneye doğru gelişmesi
eskiden Kale sonucu, eskiden
civarında
Kaleyoğunlaşan
civarında yoğunlaşan
yönetim,yönetim, ticaret
ticaret vb.vb. fonksiyonlar,
fonksiyonlar, buna
bunaparalel yer değiştirmiş;
paralel yer
değiştirmiş;
tamamen tamamen
tarihi çekirdeğin dışınatarihi
çıkmış,çekirdeğin dışına ve
Cumhuriyet Meydanı çıkmış,
Atatürk Cumhuriyet
Caddesi etrafında
Meydanı
toplanmaya ve Atatürk Caddesi etrafında toplanmaya başlamıştır.
başlamıştır.

Şekil3:Erişilebilirlik(Orijinal)
Şekil3:Erişilebilirlik(Orijinal)
Atatürk Caddesi’nin doğusu Saray-Çerkezköy yoluna, batısı Pınarhisar-
Kırklareli yoluna bağlanır, Mahmut Erbil Caddesi ise Lüleburgaz-Edirne
yoluna bağlanmaktadır. Bu Sebeple Atatürk ve Mahmut Erbil Caddeleri
169

Atatürk Caddesi’nin doğusu Saray-Çerkezköy yoluna, batısı Pınarhisar-Kırklareli


yoluna bağlanır, Mahmut Erbil Caddesi ise Lüleburgaz-Edirne yoluna bağlanmaktadır.
Bu Sebeple Atatürk ve Mahmut Erbil Caddeleri geçiş güzergahı olup 1. Derece taşıt yolu
niteliğindedir. Şekil2’ye göre yaya dolaşım yolları çoğunlukla yeşil alanlar çevresinde
toplanmaktadır. Bu durum kentlinin yürüyüş, spor, dinlenme gibi sosyo-kültürel
aktivitelerden rahatlıkla yararlanmasına olanak sağlamaktadır. Araştırma alanına
bakıldığında 2. Derece taşıt yolları yoğunluktadır. Kentin genelinde hem yaya hem de
taşıt açısından ulaşım sorunsuz şekilde sağlanabilmektedir.

Şekil4:Yapı-fonksiyon analizi(Orijinal)
Şekil4:Yapı-fonksiyon analizi(Orijinal)
Araştırma alanının geneline bakıldığında konut alanları ve konut gelişme
alanları
Araştırmabaskın
alanınıngelmektedir. Kentinkonut
geneline bakıldığında merkezi sayılan
alanları ve konutAtatürk Caddesibaskın
gelişme alanları
boyunca sağlı sollu yer alan ticaret alanlarına son yıllarda Mahmut
gelmektedir. Kentin merkezi sayılan Atatürk Caddesi boyunca sağlı sollu yer alan Erbilticaret
Caddesi de eklenmiştir. İş merkezleri, mağazalar, kafe ve restoranların
alanlarına son yıllarda Mahmut Erbil Caddesi de eklenmiştir. İş merkezleri, mağazalar, kafe
bulunduğu, bulunduğu,
ve restoranların kültürel aktivitelere olanakolanak
kültürel aktivitelere sağlayan
sağlayanbububölgeler kentin
bölgeler kentin turizm
turizm ve ticaret odağı konumundadır. Atatürk Caddesi’nin güneyinde,
ve ticaret odağı konumundadır. Atatürk Caddesi’nin güneyinde, Mahmut Erbil Caddesi’nin
Mahmut Erbil Caddesi’nin batısında; kalan bölgede kamu tesis alanları,
batısında; kalan bölgede kamu tesis alanları, eğitim alanları yoğunluktadır. Bu bölge,
eğitim alanları yoğunluktadır. Bu bölge, yüklendiği işlevler ve odakların
yüklendiği işlevler ve odakların birleşim noktası olması sebebiyle merkez alan niteliğindedir.
birleşim noktası olması sebebiyle merkez alan niteliğindedir. Kentin
Kentin geneline bakıldığında Ziraat Parkı ve çevresi sosyo-kültürel odak noktası olarak
geneline bakıldığında Ziraat Parkı ve çevresi sosyo-kültürel odak noktası
göze çarpmaktadır. Yürüyüş, spor ve dinlenme imkanı sağlayan nitelikli yeşil alanlardan
olarak göze çarpmaktadır. Yürüyüş, spor ve dinlenme imkanı sağlayan
nitelikli yeşil alanlardan biridir. Bir diğeri ise dinlenme ve seyir imkanı
sunan tarihi Vize Kalesi çevresidir. Çalışma alanının kuzeyine
170

biridir. Bir diğeri ise dinlenme ve seyir imkanı sunan tarihi Vize Kalesi çevresidir. Çalışma
alanının kuzeyine bakıldığında Tarihsel odak noktaları hakim durumdadır. Çömlektepe ve
Hisartepe(Vize) höyüklerinin yer aldığı eski kent merkezidir.

Şekil5:Swot analizi(Orijinal)
Şekil5:Swot analizi(Orijinal)
Çalışma alanında yer alan ‘harabe, kullanılmayan, kullanılan, gezilebilir-
restore
Çalışmaedilen, seyir
alanında yer terası’ olarak
alan ‘harabe, adlandırılankullanılan,
kullanılmayan, yapılar harita üzerinde edilen,
gezilebilir-restore
işaretlenmiştir. Bu verilere Kırklareli Kültür Varlıkları Envanterinden
seyir terası’ olarak adlandırılan yapılar harita üzerinde işaretlenmiştir. Bu verilere Kırklareli
ulaşılmıştır.
Kültür Varlıkları Envanterinden ulaşılmıştır.
171

Şekil6:Lynch analizi(Orijinal)
Şekil6:Lynch analizi(Orijinal)
Vize’nin kuruluşunda önemli yere sahip Çömlektepe ve Hisartepe(Vize)
höyükleri 1. Derece arkeolojik
Vize’nin kuruluşunda önemli yeresitsahip
durumundadır.
Çömlektepe Çalışma alanına yönelik
ve Hisartepe(Vize) höyükleri 1.
Lynch
Derece Analizi’ndeki
arkeolojik izler yaya
sit durumundadır. öncelikli
Çalışma alanınayolları,
yönelik Yeşil alanlar ise izler
Lynch Analizi’ndeki
bölgeleri,
yaya bir noktadan
öncelikli yolları, diğerine
Yeşil alanlar yol alırken
ise bölgeleri, kullanılan
bir noktadan odaklar
diğerine düğüm
yol alırken kullanılan
noktalarını oluşturmaktadır. Traklar dönemine ait; Vize kalesi,
odaklar düğüm noktalarını oluşturmaktadır. Traklar dönemine ait; Vize kalesi, Bizans Bizans
dönemine
dönemine ait; Süleyman
ait; Gazi Gazi Süleyman
Paşa(Küçük Paşa(Küçük Ayasofya)
Ayasofya) camisi, camisi, aitRoma
Roma dönemine Vize Antik
dönemine ait Vize Antik Tiyatrosu, Osmanlı dönemine
Tiyatrosu, Osmanlı dönemine ait; Eski Karakol, Şerbetdar Hasan Bey ait; EskiCamisi,
Karakol,
Osmanlı
Şerbetdar
Hamamı, Ferhat Hasan
Bey Bey Camisi,
hamamı Osmanlıİmarethane,
ve Çeşmesi, Hamamı, Ferhat
ŞehbaliBey hamamı
Türbesi ve
ve Mezarlığı,
GeçÇeşmesi, İmarethane,
Osmanlı-Erken Şehbali
Cumhuriyet Türbesiait;
dönemine ve Eski
Mezarlığı,
Hükümet Geç Osmanlı-Erken
Konağı, Pratik Kız Sanat
Cumhuriyet dönemine ait; Eski Hükümet Konağı, Pratik
Okulu(kız meslek lisesi) ve sivil mimari örneği birkaç özel mülk kent kimliğini Kız destekleyen
Sanat
Okulu(kız meslek
tescilli yapılardandır.
lisesi) ve sivil mimari örneği birkaç özel mülk kent
kimliğini destekleyen tescilli yapılardandır.
4.Sonuç ve değerlendirme
4.Sonuç ve değerlendirme
Kent kimliği uzun yıllar içerisinde oluşur ve şekillenir. Kentin coğrafik yapısı, mimarisi,
Kent ve
gelenek kimliği uzuninsanların
görenekler, yıllar içerisinde oluşur ve
yaşayış biçimleri şekillenir.üzerinde
ve inançları, Kentinyaşadıkları
coğrafik alanı
yapısı,
sadece mimarisi,
bir toprak gelenek
parçası ve çıkarır
olmaktan görenekler, insanların
ve dinamik bir alanyaşayış biçimleri
haline getirir. Kentve
tüm bu
inançları, üzerinde yaşadıkları alanı sadece
faktörlerin etkisiyle değişerek gelişmeye devam eder. bir toprak parçası olmaktan
çıkarır ve dinamik bir alan haline getirir. Kent tüm bu faktörlerin etkisiyle
Mehmet Akif CEYLAN’ın da dediği gibi ‘’Bir asırdan fazla; oldukça uzun bir süreyi kapsayan
değişerek gelişmeye devam eder.
ve birçok kez tekrarlanan işgallerden Vize’nin nüfusu, yerleşmesi ve ekonomik gelişmesi
olumsuz yönde etkilenmiş; bunlar şehrin gelişim sürecinde önemli bir kırılma noktasını teşkil
etmiştir. Yaşanan işgaller, göçler ve ülke sınırlarının yeniden belirlenmesi, şehrin kimliğini ve
dokusunu da büyük ölçüde değiştirmiştir.’’ Sahip olduğu değerler ve geçirdiği değişimlerle
172

Vize güçlü bir kimliğe sahip olmuş ve bu önemini Tarihi Kentler Birliği ve Cittaslow üyeliğiyle
ulusal ve uluslararası platforma taşımıştır. Vize, barındırdığı anıtsal yapıların sayısı ve çeşitliği
bakımından oldukça zengin yerleşmelerden biridir. Geçmişiyle başkent, tarihiyle kale kent,
dokusuyla müze kent, bozulmamış doğasıyla doğa kent sloganıyla anılmaktadır.
Ancak küreselleşmenin de etkisiyle gerek teknolojik gelişmeler gerekse nüfüs artışı
yavaş yavaş kent silüetinde değişimler meydana getirmeye başlamıştır. Atatürk caddesi
eski kent merkezi ve yeni kent merkezi arasında tampon bölge niteliğindedir. Bu durumun
kent dokusuna bazı negatif etkileri söz konusudur. Atatürk caddesinin güneyinde beliren
çok katlı, aynı tip yapılar Vize’yi standart bir görünüme sürüklemektedir. Bununla birlikte
geleneksel bahçeli evlerin yerini apartmanların almasıyla yeşil alan miktarında azalmalar söz
konusu olabilmektedir. Sanayinin de gelişimiyle beklenenin üzerinde bir nüfus artış oranı
gerçekleşirse kent Cittaslow ünvanını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalabilecektir.
Kent kimliğini zedeleyebilecek bir diğer problem de höyüklerde yapılan kaçak
kazılardır. Her ne kadar koruma statüsüne sahip olsalar da bilinçsiz halk tarafından zarara
uğramaktadırlar. Bunun yanında kentin karakterine gölge düşüren bir diğer etmense
Tarihin izlerini taşıyan anıtsal değerlerin bir kısmının harabe durumda olmasıdır. Eski kent
merkezindeki yapıların az bir bölümü restore edilerek günümüzde gezilebilir/kullanılabilir
duruma getirilmişken malesef bir çoğu yok olmaya terkedilmiştir. Bu kapsamda kent
kimliğine toplum ve insan ilişkilerinin doğrudan etkisi olduğunu ortaya koyarak Vize’nin
kent kimliğine katkıda bulunabilecek bir takım öneriler aşağıda verilmiştir.
• Kent genelinde yeni yapıların getirdiği standart görünümün yerini, kent kimliğinin
gelişimine katkı sağlayan, görselliğin, estetiğin gözetildiği ve geleneksel dokuyla uyum
sağlayabilen çeşitli biçimlerde mimari yapıların alması
• Kent merkezindeki yeşil dokunun korunması ve arttırılması
• Kentin doğayla ilişkisini güçlendirecek ekolojik temelli enerji üretimi sağlanması(güneş
enerjisiyle çalışan sokak lambaları, rüzgar enerjisiyle kendi kendine yetebilen binalar vs.)
• Kaçak kazıları önlemek için höyükler çevresinde daha sıkı güvenlik önlemleri alınması
ve bu konuda belediye ve sivil toplum örgütleri iş birliği çerçevesinde halkı bilinçlendirmek
adına çalışmalar yapılması
• Harabe haldeki anıtsal yapıların hem alanda dokusal bütünlük sağlanması açısından
hem de bu değerleri turizme kazandırmak açısından tamamının restore edilerek bu bölgenin
yaşayan bir alan haline getirilmesi
• Turizmin canlanmasıyla birlikte doğacak konaklama gereksinimi karşılamak için
Vize’nin özgün kimliğini yansıtan butik otel ve pansiyonların tasarlanması
• Geleneksel Vize Tarih ve Kültür Festivalinin daha geniş kitlelere duyurulması
• Yöresel ve organik ürünlerin satışının yapıldığı kapalı Pazar yerlerinin oluşturulması
• Antik tiyatronun restore edilerek kullanıma açılması ve halkın sanatla buluşturulması
• Kent merkezinde tarihi aksın tanıtımı için bilgi panolarının yer alması
• Kent merkezinde insanların işaret ve levhalarla tarihi aksa yönlendirilmesi
• Kent mobilyalarının Vize’nin kimliğine uygun biçimde tasarlanması
• Banka, market, restoran gibi yapıların cephe ve tabelalarının Kent kimliğine uygun
şekilde yenilenmesi
173

5. KAYNALAR
Anonim 2017. https://www.turkcebilgi.com
Ceylan, M.A., 2011. “Vize’de (Kırklareli) Yerleşmenin Gelişimi”, Marmara Coğrafya
Dergisi, 23, s.53-92, İstanbul.
-Çakır, G., 2014. “Vize İlçesinin Turizm Coğrafyası ve Değerleri”, s.11-16, Edirne
Matbaası, Edirne.
-Karayolları Genel Müdürlüğü, 2016. 1. Bölge Müdürlüğü, Kırklareli Şubesi (http://
www.kgm.gov.tr/Sayfalar/KGM/SiteTr/Bolgeler/1Bolge/Subeler/SbKirklareli.aspx), (Erişim
tarihi: 09.01.2017).
- Kültür ve Turizm Müdürlüğü,1987. Kırklareli Kültür ve Turizm Envanteri. Kırklareli
Valiliği, Güven Matbaa ve Kırtasiye, s.45.
-Oğurlu İ., 2014. Çevre-Kent İmajı- Kent Kimliği-Kent Kültürü Etkileşimlerine Bir Bakış.
İstanbul Ticaret Üniversitesi, Fen Bilimleri Dergisi, Yıl: 13 Sayı: 26 Güz 2014 s. 275-293
-Öztan Y., 2007. Kent Kimliği ve Ankara. TMMOB Peyzaj Mimarları Odası, Peyzaj
Mimarlığı 3. Kongresi, Antalya, 53 s.
-Öztürk, K., 1959. Bütünüyle Vize – Tarihi, Coğrafyası ve Turistik Önemi. s.64, Gün
Matbaası, İstanbul.
-Sayar, M.H., 2005. “Eski ve Ortaçağlarda Vize (Bizye) Tarihi ve Anıtları”, Vize II. Tarih
ve Kültür Sempozyumu Bildiri Kitabı, s.41-44, İstanbul.
-Tekeli, 1991. “Bir Kentin Kimligi Üzerine Düsünceler”, Kent Planlaması Konusmaları,
Ankara: TMMOB Mimarlar Odası Yayını, s. 79-89.
-Tuna, M., 1981. Vize ve Balkaya Köyü Civarının Jeomorfolojisi. İstanbul Üniversitesi
Edebiyat Fakültesi Coğrafya Enstitüsü Fiziki Coğrafya Kürsüsü mezuniyet tezi.
-Trakyanet.com, 2016. Kırklareli Belde ve Köy Nüfusları, (http://www.trakyanet.com/
istatistikler/nufus/kirklareli-belde-ve-koy-nufuslari.html), (Erişim tarihi: 10.01.2017).
-Turkcebilgi.com, 2017. Kırklareli haritası ve uydu görüntüleri, (https://www.turkcebilgi.
com/harita/k%C4%B1rklareli), (Erişim tarihi:12.01.2017).
-Yarcı, G., 2005. “Arşiv Belgeleri Işığında Vize (XVIII.-XX.yy)”, Vize II. Tarih ve Kültür
Sempozyumu Bildiri Kitabı, s.159-248, İstanbul.
-Yeniçare E., 2010. Kent Kimliği Nedir ve Örnekler Üzerinde İrdelenmesi. Yüksek Lisans
Tezi, Namık Kemal Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Tekirdağ.
174
175

Kentsel Dönüşümün Kent Kimliğine Etkileri

Aslı BAYÇIN KORKUT1


Tuğba KİPER1
Nilay MISIRLI1
Seda AKLİMAN2

1Namık Kemal Üniversitesi, Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fak.,

Peyzaj Mimarlığı Böl., Tekirdağ


2 Ankara Üniversitesi, Ziraat Fak., Peyzaj Mimarlığı Böl., Ankara

1.Giriş
Kentler, nüfusun yoğun olduğu, sosyal ve kültürel çeşitliliğin, teknik olanakların fazla ve
bunlara erişimin kolay olduğu, tarım dışı üretimin ağırlık kazandığı, insanların varlıklarını
sürdürme konusundaki amaçlarına göre karakter kazanan ve tıpkı bir organizma gibi
doğan, sakinleriyle birlikte yaşayan, zamanı geldiğinde değişime uğrayarak yok olan canlı
varlıklar olarak, birçok farklı ölçüt ve boyut ile tanımlanmaktadır (Pamay, 1978, s. 13; Gül,
2000, s.103; Hasol, 2010, s.256; Kuban, 2010, s.68; Bulut ve Atabeyoğlu, 2010, s. 1494; Keleş,
2016, s.109-111). Andersson (2006)’a göre; kentlerin içerdiği ekolojik, ekonomik, sosyal ve
kültürel faaliyetler kent sisteminin ve kent kimliğinin oluşmasına ve şekillenmesine katkı
sağlamaktadır (Çetinkaya ve Uzun, 2014, s. 47).
Kent kimliği; bir kenti diğer kentlerden ayıran, anlam kazandıran, tanınır hale getiren,
kent imajını etkileyen, doğal ve yapay çevreden kaynaklanan, fiziksel, sosyo-kültürel,
ekonomik, tarihsel faktörler ve geleneksel yaşam biçimleri ile şekillenen, kuşaklar arasında
süreklilik göstererek gelecek nesillere aktarılan ortak değerlerin ve o kente özgü özelliklerin
bütünüdür (Ulu ve Karakoç, 2004, s. 59-60; Erdoğan ve Alkanoğlu , 2007, s. 127; Koyuncu,
2013, s.157; Güneroğlu ve Bekar, 2017, s.581; Demir, 2018,s.117; Çöl, 2018).
Kent kimliğini oluşturan öğeler; doğal (topoğrafik yapı, iklim koşulları, hidrolojik
ve jeolojik özellikler, flora-fauna vb.) beşeri (demografik, sosyal ve kültürel yapıya
yönelik elemanlar) ve yapay (insan eliyle yapılan elemanlar) bileşenlerden ve bunların
etkileşimlerinden meydana gelmektedir (Önem ve Kılınçaslan , 2005, s. 116-117; Aytin ve
ark., 2016, s. 84).
Ekonomik, teknolojik, siyasal, sosyo-psikolojik nedenlerle karşımıza çıkan kentleşmeye
hareketleri (Keleş, 2016,s.41-47) ve kentleşme olgusunun giderek yaygınlaşması bazı
olumsuz sonuçları da beraberinde getirmiştir. Gerek yapı ölçeğinde gerek ise kent genelinde
yaşanan olumsuz değişimler bazı dönüşümlerin yaşanmasını zorunlu hale getirmiştir. Bu
noktada kentsel dönüşüm kavramı ortaya çıkmış ve çeşitli yöntemler ile farklı ölçekteki
projeler kapsamında uygulamaya geçilmiştir. Bu çalışmada; kentlerde yaşanan kentsel
dönüşüm uygulamaları ve bu dönüşümlerin kent kimliğine olan etkileri Edirne İli Saraçlar
Caddesi yayalaştırılma projesi örneğinde tartışılmaktadır.
176

1.1.Kentsel dönüşüm ve kent kimliği


Çarpık kentleşme nedeniyle plansız ve programsız büyüyen kentin tümünün ya da belli
kesimlerinin değişime uğraması veya başka biçime girmesi, fiziksel, sosyal ve ekonomik
açıdan çöküş yaşayan kentsel alanların canlandırılması, daha planlı hale getirilerek yeniden
inşa edilmesi için yapılan çalışmalardır (Keleş, 2004, s.73-74; Görgülü, 2009, s.768; Kiraz,
2014, s.1; Güneroğlu ve Bekar, 2017, s. 582). Son yıllarda hız kazanan kentsel dönüşüm
projeleri ile, özgün değerleri gözardı edilmiş, birbirine benzeyen kentlerin ortaya çıktığı
görülmektedir. Oysa değişim ya da dönüşümün bir yerin kimliğiyle çelişmemesi gerekir
(Korkut, 2017, s.30). Kentsel dönüşümün başlıca hedefleri (Polat ve Dostoğlu, 2007, s. 62;
Bogenç, 2009, s. 22,23; Korkut ve ark., 2016; Güneroğlu ve Bekar, 2017, s. 582,583);
• Kentlerdeki fiziksel çöküşü durdurmak ve tarihi dokunun sürdürülebilirliğini sağlamak,
• Kentsel alanlarda yayılmayı önleyici stratejiler ortaya koymak,
• Doğal afetler sonucu yıkılan ve risk taşıyan alanları yeniden işlevlendirmek ya da
sağlıklaştırmak,
• Ekonomik yaşamı canlandırmak,
• Kentsel refah ve yaşam kalitesini arttırmak, kültüre dayalı dinamikleri harekete
geçirmek,
• Proje sürecine her ölçekte ilgili kişilerin katılımını sağlamak,
• Gereksinimlere cevap vermek,
• Kentin fiziksel sorunları ile toplumsal problemleri arasında doğrudan bir ilişki kurarak
sorunların çözümünü sağlamak şeklinde sıralanabilir.
Kentsel dönüşüm kavramı Türkiye’de özellikle 1999 yılında yaşanan Marmara depremi
ile gündeme gelmiş, sonrasında afet riski altındaki kentsel yerleşmelere odaklanılmıştır.
Buna bağlı olarak Türkiye’de kentsel dönüşüm, fiziksel dokunun yıkılıp yeniden inşa
edilmesi olarak algılanmaktadır. Bu yanlış algılama; Türkiye’de üretilen kentsel dönüşüm
projelerinin genel olarak; yerel mimari ve kentsel kimlikten referans alınmadan yapı
ölçeğinde üretilmesine, kamusal alan kullanımı ve bu alandaki etkinlikler bakımından
yetersiz kalmasına ve ekolojik duyarlılıktan uzak olmasına yol açmıştır (Görgülü, 2009,
s. 771; Korkut ve ark., 2016). Oysa, Kentsel dönüşüm uygulamaları kent bütününde
değerlendirilen, kentsel ekosistemin bir parçası olabilen, sürdürülebilir, kendi kendine
yetebilen, ekolojik planlama ilkelerini misyon edinen, ekolojik ve yapısal özelliklere göre
çözüm üreten uygulamalar olmalıdır.
Kentsel dönüşüm, kentlerin yaşanmışlıkları ve imgesel yapıları, doğal alanları ile
özdeşleşen kimlikleri üzerinde etkiler yaratmaktadır. Bu etkiler kimi zaman olumlu yönde
olurken, kimi zaman ise olumsuz olarak etki etmektedir.
Her kentte kendine özgü nitelikler taşıyan ve zamanla oluşan kent kimliğinin, zaman
içerisinde belirli bir dereceye kadar değişmesi doğal görülmektedir. Ancak değişimin,
mevcut kimlik paralelinde olması ve mevcut kimliğin kaybedilmemesi önemli bir husustur
(Oğurlu, 2014, s. 276-277).
Kenti oluşturan öğeler; fiziksel/biçimsel ve sosyal bileşenlerden ve bunların
etkileşimlerinden meydana gelmektedir. Fiziksel/biçimsel kimliği; doğal ve yapay çevre
özellikleri, sosyal kimliği; kültürel, tarihi ve ekonomik özellikler oluşturmaktadır. Topoğrafya,
177

coğrafi konum, jeoloji, iklim, bitki örtüsü doğal çevre özellikleri, yapılar, yollar, kamusal açık
alanlar, imaj öğeleri, sınırlar yapay çevre özellikleri olarak değerlendirilmektedir. Kültürel
özellikleri; demografik, dini, etnik yapı, yaşam biçimi, farklı dönemlerdeki tarihi gelişim tarihi
açısından
özellikleri, işlevseltek tip ve
özellik kentlerin ortaya
mekanların çıkmasındaki
işlevleri ise ekonomik temel sorundur
özellikleri (Elmas
oluşturmaktadır
(AytinveveAlkanoğlu,
ark., 2016, s. 84 ).
2007, s. 125; Oğurlu, 2014, s. 277, 289).
Türkiye’deki kentsel dönüşüm projeleri, kentlerin kimliklerini en fazla etkileyen
Kentsel
faaliyetlerden dönüşüm
biridir. Kentsel dönüşümçalışmalarında başarı için toplumun
projelerinde ve uygulamalarında kentsel dokuyubu
çalışmaları benimsemesi ve ilgili meslek disiplinlerinin de koordineli
oluşturan çevre bileşenlerinin ve kentsel gelişimin ekolojik, sosyal, kültürel ve estetik
olarakgöz
boyutlarının çalışmaları önem
ardı edilmesi, taşımaktadır.
kentlerin Kentsel dönüşümün
kimliksizleşmesinde sadece
ve kentsel kimlik yapı
açısından
ölçeğinde ele alınması sağlıksız bir yaklaşımdır. Peyzaj Mimarlığı
tek tip kentlerin ortaya çıkmasındaki temel sorundur (Elmas ve Alkanoğlu, 2007, s. 125;
disiplini,
Oğurlu, diğer
2014, s. 277, meslek disiplinleri ile ortak çalışma gösteren, kente ve
289).
kent dönüşüm
Kentsel kimliğine katkı sağlayan
çalışmalarında projeler buveçalışmaları
başarı için toplumun uygulama örnekleri
benimsemesi ve
sergileyen
ilgili meslek bir paydaştır.
disiplinlerinin Üstolarak
de koordineli ölçekte alınması
çalışmaları gereken ekolojik
önem taşımaktadır. Kentsel
planlama
dönüşümün sadeceyaklaşımları ilealınması
yapı ölçeğinde ele bütüncül olarak
sağlıksız yapılan Peyzaj
bir yaklaşımdır. planlama
Mimarlığıve
tasarımlar
disiplini, kentdisiplinleri
diğer meslek ve kentileyaşamına
ortak çalışmaönemli katkı
gösteren, kentesağlayacaktır.
ve kent kimliğineŞişman
katkı
ve Kibaroğlu
sağlayan (2009, s.örnekleri
projeler ve uygulama 2), kentsel dönüşümün,
sergileyen dokuz
bir paydaştır. Üstfarklı
ölçekteuygulama
alınması
gerekenbiçimi
ekolojikbulunduğunu bildirmektedir;
planlama yaklaşımları Yenileme
ile bütüncül olarak yapılan (renewal); Yeniden
planlama ve tasarımlar
kent ve kent yaşamına önemli katkı sağlayacaktır.
Canlanma – Canlandırma (revitalization); Yeniden Şişman ve Kibaroğlu (2009, s.Geliştirme
2), kentsel
dönüşümün, dokuz farklı uygulama
(redevelopment); biçimi bulunduğunu
Sağlıklaştırma bildirmektedir;
- Eski Haline Getirme Yenileme (renewal);
– Esenleştirme
Yeniden Canlanma – Canlandırma (revitalization); Yeniden Geliştirme (redevelopment);
(rehabilitation); Koruma (conservation) ve Düzenleme
Sağlıklaştırma - Eski Haline Getirme – Esenleştirme (rehabilitation); Koruma (conservation)
(improvement); Temizleme (clearance); Yeniden Üretim
ve Düzenleme (improvement); Temizleme (clearance); Yeniden Üretim (regeneration);
(regeneration); Kalitenin yükseltilmesi; Soylulaştırma
Kalitenin yükseltilmesi; Soylulaştırma - Sosyo-ekonomik Yenileme (Gentrification).
- Sosyo-
ekonomik Yenileme (Gentrification).
2.Araştırma Alanı ve Değerlendirme
2.Araştırma Alanı ve Değerlendirme
Araştırma alanı olarak, Edirne İl merkezinde yer alan Saraçlar Caddesi seçilmiştir.
Araştırma
Araştırmada, alanı
Saraçlar olarak, Edirne
Caddesi’nin İl öncesi
dönüşüm merkezinde yerdurumu
ve sonrası alan Saraçlar Caddesi
ile kent kimliğine
etkisi seçilmiştir.
gözlem, analiz veAraştırmada, SaraçlarileCaddesi’nin
değerlendirme yöntemi dönüşüm
ortaya konulmuştur. öncesi
Saraçlar ve
Caddesi
konum bilgileri Şekil 1’da verilmiştir.
sonrası durumu ile kent kimliğine etkisi gözlem, analiz ve

değerlendirme
Şekilyöntemi
1. Saraçlar ile ortaya
Caddesi konumkonulmuştur.
bilgileri (Orijinal) Saraçlar Caddesi
konum bilgileri Şekil 1’da verilmiştir.
Şekil 1. Saraçlar Caddesi konum bilgileri (Orijinal)
Cadde,
178 batısında Mithat Paşa ve Dilaverbey Mahalleleri ile doğusunda
Sabuni ve Talatpaşa Mahalleleri sınırlarında bulunmaktadır (Şekil 2).
Cadde, batısında Mithat Paşa ve Dilaverbey Mahalleleri ile doğusunda Sabuni ve
Talatpaşa Mahalleleri sınırlarında bulunmaktadır (Şekil 2).

Şekil2. Saraçlar Caddesi’nin yer aldığı mahalle sınırları (Anonim,


2018)
Edirne’nin ticari ve sosyal açıdan en önemli caddesi olan Saraçlar
Caddesi; kentin tarihi merkezini, kuzeyde Üç Şerefeli Camii ve Yeni
Saray’a, güneyde Tunca ve Meriç nehirleri ile birlikte Karaağaç’a
Şekil2. Saraçlar Caddesi’nin yer aldığı mahalle sınırları (Anonim, 2018)
bağlayan güçlü bir yaya aksıdır. Aynı zamanda tarihi Kaleiçi Bölgesi
ve Alipaşa Çarşısı ile kale dışında kalan alan arasında bir sınır
Edirne’nin ticari ve sosyal açıdan en önemli caddesi olan Saraçlar Caddesi; kentin
oluşturan
Şekil2. cadde,kuzeyde
Saraçlar
tarihi merkezini, günümüzde
Caddesi’nin
Üç Şerefeliözellikle
yer
Camiialdığıkent
ve Yeni halkının
mahalle
Saray’a, cadde
sınırları
güneyde üzerinde
Tunca (Anonim,
ve Meriç
yer alan açık
nehirleri
2018) ve
ile birlikte kapalı
Karaağaç’a alanların kullanımına
bağlayan güçlü olanak
bir yaya aksıdır. Aynı sağlamaktadır
zamanda tarihi
(Şekil 3).Bölgesi ve Alipaşa Çarşısı ile kale dışında kalan alan arasında bir sınır oluşturan
Kaleiçi
Edirne’nin ticari ve
cadde, günümüzde sosyal
özellikle kent açıdan
halkının en
caddeönemli
üzerindecaddesi olanveSaraçlar
yer alan açık kapalı
alanların kullanımına olanak sağlamaktadır (Şekil 3).
Caddesi; kentin tarihi merkezini, kuzeyde Üç Şerefeli Camii ve Yeni
Saray’a, güneyde Tunca ve Meriç nehirleri ile birlikte Karaağaç’a
bağlayan güçlü bir yaya aksıdır. Aynı zamanda tarihi Kaleiçi Bölgesi
ve Alipaşa Çarşısı ile kale dışında kalan alan arasında bir sınır
oluşturan cadde, günümüzde özellikle kent halkının cadde üzerinde
yer alan açık ve kapalı alanların kullanımına olanak sağlamaktadır
(Şekil 3).

Şekil 3. Saraçlar Caddesi’nin kent odakları ile ilişkisi (Orijinal)


uygulamayı yönlendirecek hükümler ve çözümler içeren projeler
olarak tanımlanmakta ve belirli bir sistematik dâhilinde yapılacağı
belirtilmektedir. Bu sistematik aşağıda kısaltılarak verilmiştir 179

(Anonim , 2006, s. 6-7);


2006 yılı “Edirne Kentsel Sit Alanı ve Etkileme Geçiş Bölgesi, 1/5000 Ölçekli Koruma
a) Bakım: Sadece
Amaçlı Nazım yapının
İmar Planı yaşamını
ve 1/1000 sürdürmeyi
Ölçekli Koruma amaçlayan,
Amaçlı Revizyon tasarımda,
ve İlave Uygulama
İmar Planı Plan Notlarına göre; Saraçlar Caddesi, Kentsel Tasarım Proje Alanları içerisinde
malzemede, strüktürde, mimari öğelerde değişiklik gerektirmeyen
yer almaktadır. Plan Notlarına göre, Kentsel Tasarım Projeleri; uygulamayı yönlendirecek
müdahalelerdir. (çatıiçeren
hükümler ve çözümler aktarımı, oluktanımlanmakta
projeler olarak onarımı, veboya-badana vb.)
belirli bir sistematik dâhilinde
yapılacağı belirtilmektedir. Bu sistematik aşağıda kısaltılarak verilmiştir (Anonim, 2006, s. 6-7);
b) Onarım: Yapının yaşamını sürdürmeyi amaçlayan, tasarımda,
a) Bakım: Sadece yapının yaşamını sürdürmeyi amaçlayan, tasarımda, malzemede,
malzemede, strüktürde
strüktürde, mimari ve mimari
öğelerde değişiklik öğelerde
gerektirmeyen değişiklik
müdahalelerdir. gerektiren
(çatı aktarımı, oluk
müdahalelerdir.
onarımı, boya-badana vb.)
b) Onarım: Yapının yaşamını sürdürmeyi amaçlayan, tasarımda, malzemede, strüktürde
veb.1)
mimariBasit onarım:
öğelerde Yapıların;
değişiklik gerektiren çürüyen ya da bozularak eksilen
müdahalelerdir.
mimarib.1)öğelerinin, özgün çürüyen
Basit onarım: Yapıların; biçimlerine uyguneksilen
ya da bozularak olarak aynı
mimari malzeme
öğelerinin, özgün ile
değiştirilmesi,
biçimlerine uygunbozulan
olarak aynıiç ve dış
malzeme sıvaların,bozulan
ile değiştirilmesi, kaplamaların özgün
iç ve dış sıvaların,
biçimlerine uygun olarak yenilenmesi bu kapsamda tanımlanmıştır.
kaplamaların özgün biçimlerine uygun olarak yenilenmesi bu kapsamda tanımlanmıştır.
b.2) Esaslı onarım: Yapıların rölöveye dayanan restitüsyon ve/veya restorasyon projeleri
ileb.2) Esaslı
diğer ilgili onarım:
belgelerin içerikleri veYapıların
ölçekleri korumarölöveye dayanan
kurulunca belirlenen restitüsyon
müdahalelerdir.
ve/veya restorasyon projeleri ile diğer ilgili belgelerin içerikleri ve
Sağlamlaştırma (konsolidasyon), temizleme (liberasyon), Bütünleme (reintegrasyon),
ölçekleri koruma kurulunca belirlenen müdahalelerdir. Sağlamlaştırma
Yenileme (renovasyon), Yeniden Yapma (rekonstrüksüyon), Taşıma (Moving).
c) Yeniden yapma (rekonstrüksiyon): Korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescil
(konsolidasyon), temizleme (liberasyon), Bütünleme (reintegrasyon),
edilen ve tescili yapılmamış veya herhangi bir nedenle yitirilmiş olan yapının, kültür varlığı ve
Yenileme (renovasyon),
tarihsel katkıları açısından, eldekiYeniden Yapma
mevcut belgelerden (rekonstrüksüyon),
yararlanmak Taşıma
suretiyle kendi parsellerinde
(Moving).
daha önce bulunduğu yapı oturum alanında, özgün plan şeması, malzeme ve yapım tekniği
c) Yeniden yapmarestitüsyon
kullanılarak, kapsamlı (rekonstrüksiyon): Korunması
etüdüne dayalı olan koruma gerekli
uygulamasıdır (Şekil 4). taşınmaz

Şekil 4 Tasarım Proje Alanları (Anonim , 2006, s. 7)


kanadında Cumhuriyet öncesi dönemden günümüze kalabilmiş
korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı niteliği taşıyan birçok ticari
Toplam uzunluğu 700 metre olan Saraçlar Caddesi’nin her iki
yapı yer Cumhuriyet
kanadında
180 almaktadır öncesi (Akansel vd. 2011)
dönemden (Şekil 5).
günümüze Çalışma alanı
kalabilmiş
içerisinde yer alan taşınmaz kültür varlıkları
korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı niteliği taşıyan birçok ticari ile onları çevreleyen
doğal
yapı Toplam ve kültürel
uzunluğu
yer almaktadır peyzaj
700 metre öğeleri
olan Saraçlar
(Akansel vd. geçmişin
Caddesi’nin
2011) her iki5).
(Şekil izlerini
kanadında taşıyan
Cumhuriyet
Çalışma alanı öncesiaynı
zamandayerkentin
dönemden
içerisinde alan kimliğini
günümüze kalabilmiş yansıtan
korunması
taşınmaz kültür önemliile
gerekli
varlıkları öğelerdir
taşınmaz kültür (Ceylan ve ark.,
varlığı
onları çevreleyenniteliği taşıyan
birçok
2014, ticari yapı yer almaktadır (Akansel vd. 2011) (Şekil 5). Çalışma alanı içerisinde yer alan
s.30).
doğal ve kültürel peyzaj öğeleri geçmişin izlerini taşıyan aynı
taşınmaz kültür varlıkları ile onları çevreleyen doğal ve kültürel peyzaj öğeleri geçmişin izlerini
zamanda kentin kimliğini yansıtan önemli öğelerdir (Ceylan ve ark.,
taşıyan aynı zamanda kentin kimliğini yansıtan önemli öğelerdir (Ceylan ve ark., 2014, s.30).
2014, s.30).

Şekil 5. Saraçlar Caddesi’nin geçmiş yıllara ait fotoğrafları (Sayınbaş,


2013,
Şekil s. 192-194)
5. Saraçlar Caddesi’nin geçmiş yıllara ait fotoğrafları
Şekil 5. Saraçlar Caddesi’nin geçmiş yıllara ait fotoğrafları (Sayınbaş, (Sayınbaş,
2013, s. 192-194)
Yayalaştırma
2013, s. 192-194) projesi uygulanmadan önce Saraçlar Caddesi, trafiğe
açık ana akslardan
Yayalaştırma projesi biri olarak
uygulanmadan öncekullanılmıştır
Saraçlar
Yayalaştırma projesi uygulanmadan önce Saraçlar Caddesi, Caddesi, (Şekil
trafiğe 6).trafiğe
açık Baştanbaşa
ana akslardan
asfalt
biri
açık olarak ile kaplı biri
kullanılmıştır
ana akslardan cadde,
olaraktoplu
(Şekil 6). Baştanbaşa taşıma araçlarının
asfalt
kullanılmıştır ile kaplı cadde, geçiş güzergâhı
toplu taşıma
(Şekil 6). Baştanbaşa araçlarının
geçiş güzergâhı üzerinde olup, 2008 yılına kadar yoğun bir araç trafiğine sahiptir.
üzerinde
asfalt olup, cadde,
ile kaplı 2008 yılına
toplukadartaşımayoğun bir araç geçiş
araçlarının trafiğine sahiptir.
güzergâhı
üzerinde olup, 2008 yılına kadar yoğun bir araç trafiğine sahiptir.

Şekil 6. Saraçlar Caddesinin kuzey yönünden kuş bakışı görüntüsü (Anonim , 2002)

Caddenin her iki tarafına park eden araçlar, trafiği ve yaya sirkülasyonunu engelleyerek,
yoğun kullanım büyük bir karmaşa yaratmıştır. Motorlu taşıtların gürültüsü ve egzoz gazı
salınımı, cadde üzerindeki tarihi değere sahip ticari yapılara zarar vermiştir. Yoğun kullanıma
sahip cadde üzerinde, kentsel donatı elemanı ve bitkisel öğeler yetersizdir. Edirne ve Kaleiçi
Bölgesi’nin odak noktasında bulunan Saraçlar Caddesi’nin içinde bulunduğu sorunlar,
çözüm arayışını da beraberinde getirmiş ve bu cadde, 2008 yılında Edirne Belediyesi
yayalaştırılmıştır. Cadde, yapılan yeni düzenlemeler ile birlikte, belirli
saatler arasında (24.00-9.30) taşıt trafiğine açılmıştır. Yeni
düzenlemede; caddeyi baştanbaşa kaplayan asfalt kaldırılmış, orta aks181
üzerinde arnavut kaldırım taşı döşeme malzemesi olarak seçilmiştir.
tarafından hazırlatılan kentsel tasarım projesi kapsamında yayalaştırılmıştır. Cadde, yapılan
Caddenin her iki kanadındaki zemin, karo plak taş döşeme ile
yeni düzenlemeler ile birlikte, belirli saatler arasında (24.00-9.30) taşıt trafiğine açılmıştır.
kaplanmış, bunlar arasına Arnavut kaldırım taşı, derz taşı olarak
Yeni düzenlemede; caddeyi baştanbaşa kaplayan asfalt kaldırılmış, orta aks üzerinde
uygulanmıştır (Şekil 7).
arnavut kaldırım taşı döşeme malzemesi olarak seçilmiştir. Caddenin her iki kanadındaki
zemin, karo plak taş döşeme ile kaplanmış, bunlar arasına Arnavut kaldırım taşı, derz taşı
olarak uygulanmıştır (Şekil 7).

Şekil 7. Saraçlar Caddesi zemin döşemeleri (Orijinal)


Şekil 7. Saraçlar Caddesi zemin döşemeleri (Orijinal)

Tarihi
Tarihi geçmişe sahip
geçmişe sahip olanolan yapılarda,
yapılarda, yayalaştırma
yayalaştırma projesi
projesi ile birlikte ileiyileştirilmesi
cephe birlikte
gerçekleştirilmiştir. Eski dokularını korumaya devam eden yapılar,
cephe iyileştirilmesi gerçekleştirilmiştir. Eski dokularını korumaya cadde üzerinde tarihi
dokuyu yansıtan siluet oluşturmaktadır. Yeni yapılan binaların veya bazı cephe uygulamalarının
devam eden yapılar, cadde üzerinde tarihi dokuyu yansıtan siluet
ise tarihi çevre ile uyum göz ardı edilerek inşa edildikleri görülmektedir (Şekil 8).
oluşturmaktadır. Yeni yapılan binaların veya bazı cephe
uygulamalarının ise tarihi çevre ile uyum göz ardı edilerek inşa
edildikleri görülmektedir (Şekil 8).

ekil 8. Saraçlar Caddesi üzerinde yer alan yapılar (Orijinal)


Şekil 8. Saraçlar Caddesi üzerinde yer alan yapılar (Orijinal)

adde üzerine bitki kasası ile tasarlanarak kullanılan, bitkilerin


Şekil 8. Saraçlar Caddesi üzerinde yer alan yapılar (Orijinal)
Cadde üzerine bitki kasası ile tasarlanarak kullanılan, bitkilerin aynı
zamanda gölge bir alan oluşumu sağladığı ya da birbirine zıt
Cadde üzerine bitki kasası ile tasarlanarak kullanılan, bitkilerin aynı
konumlandırılarak
zamanda gölge biryönelim
182
alan oluşumu farklılıkları
sağladığıoluşturan
ya da çeşitli
birbirine oturma
zıt
birimleri yerleştirilmiştir.
konumlandırılarak yönelim Oturma birimleri
farklılıkları kullanıcılar
oluşturan çeşitliiçinoturma
sosyal
yaşama katkı bitki
Cadde üzerine
birimleri sağlayarak dinlenme
kasası ile tasarlanarak ihtiyaçlarının
kullanılan, karşılanmasını
bitkilerin aynı zamanda gölge bir
alan oluşumuyerleştirilmiştir. Oturma
sağladığı ya da birbirine birimleri
zıt konumlandırılarak kullanıcılar için oluşturan
yönelim farklılıkları sosyal
sağlamaktadır
yaşama katkı (Şekil 9).
sağlayarak dinlenme ihtiyaçlarının
çeşitli oturma birimleri yerleştirilmiştir. Oturma birimleri kullanıcılar karşılanmasını
için sosyal yaşama
sağlamaktadır
katkı (Şekil ihtiyaçlarının
sağlayarak dinlenme 9). karşılanmasını sağlamaktadır (Şekil 9).

Şekil 9. Saraçlar Caddesinde yer alan oturma birimleri (Orijinal)


Şekil 9. Saraçlar Caddesinde yer alan oturma birimleri (Orijinal)
Şekil 9. Saraçlar Caddesinde yer alan oturma birimleri (Orijinal)
Cadde
Caddeboyunca
boyunca çöp kutusu,aydınlatma
çöp kutusu, aydınlatma elemanları
elemanları ve bilgilendirme
ve bilgilendirme panolarının
Cadde boyunca çöp kutusu, aydınlatma
panolarının yerleştirildiği görülmektedir (Şekil 10).
yerleştirildiği görülmektedir (Şekil 10). elemanları ve bilgilendirme
panolarının yerleştirildiği görülmektedir (Şekil 10).

Şekil 10. Aydınlatma elemanı, bilgilendirme panosu ve çöp kutusu


detayı (Orijinal)
Saraçlar Caddesinin ara yollar ile bağlantı sağladığı noktalarda plastik
Şekil 10. Aydınlatma elemanı, bilgilendirme panosu ve çöp kutusu detayı (Orijinal)
objelerin kullanıldığı görülmektedir. Su ile tasarlanmış objeler, farklı
detaylar içererek aracadde
Saraçlar Caddesinin yollar ileüzerinde tekdüzeliğin
bağlantı sağladığı kırılmasını
noktalarda plastik objelerin da
sağlamaktadır (ŞekilSu11a,
kullanıldığı görülmektedir. Şekil 11b).
ile tasarlanmış objeler, farklı detaylar içererek cadde üzerinde
tekdüzeliğin kırılmasını da sağlamaktadır (Şekil 11a, Şekil 11b).

Şekil 11a. Cadde üzerinde yer alan plastik objeler (Orijinal)


Şekil 11a. Cadde üzerinde yer alan plastik objeler (Orijinal)
Şekil 11a. Cadde üzerinde yer alan plastik objeler (Orijinal) 183

Şekil 11b. Cadde üzerinde yer alan plastik objeler (Orijinal)

Saraçlar Caddesi üzerindeki bitkisel uygulamalar incelendiğinde


adde boyunca; Cercis siliquastrum (Erguvan), Prunus cerasifer
pissardii nigra (Kırmızı Yapraklı Süs Eriği), Ligustrum japonicum
xcelsum superbum (Alaca yapraklı beyaz çiçekli japon kurtbağr
ğaç ve ağaçcıklarının
Şekil 11b. Cadde kullanıldığı
Şekil üzerinde
11b. Cadde üzerinde tespit
yer alanyer
plastik edilmiştir
objeler
alan plastik (Şekil 12).
(Orijinal)
objeler (Orijinal)

Saraçlar Caddesi üzerindeki bitkisel uygulamalar incelendiğinde,


cadde boyunca; Cercis siliquastrum (Erguvan), Prunus cerasifera
pissardii nigra (Kırmızı Yapraklı Süs Eriği), Ligustrum japonicum
excelsum superbum (Alaca yapraklı beyaz çiçekli japon kurtbağrı)
ağaç ve ağaçcıklarının kullanıldığı tespit edilmiştir (Şekil 12).

Şekil 12. Saraçlar Caddesi’nde kullanılan ağaç-ağaçcık türleri (Orijinal)

Ayrıca Saraçlar Caddesi’nin yaklaşık orta bölümünde; Sequoia sempervirens (Sekoya)


ve caddenin kuzey girişinde anıt ağaç olarak tescillenmiş Tilia tomentosa (Ihlamur) ağaçları
bulunmaktadır (Şekil 13). Cadde üzerine yerleştirilen bitki kapları içerisinde de mevsimlik
çiçekler yer almaktadır.
3). Cadde üzerine yerleştirilen bitki kapları içerisinde de me
içekler
184
yer almaktadır.

Şekil 13. Saraçlar Caddesinde yer alan Sekoya ve Ihlamur ağaçları (Orijinal)

ekil 13. Saraçlar Caddesinde yer alan Sekoya ve Ihlamur a


3.Sonuç ve öneriler

Orijinal)Kentler, geçmiş ile geleceğin kesiştiği noktalarda renk kazanır, zenginliğini ve


kimliğini tarihi geçmişinden alır. Kent kimliği, bir kenti diğerlerinden ayıran, farkındalık
yaratan bileşenlerin bütünüdür. Günümüzde artık ülkelerden çok şehirlerin kimlikleriyle
.Sonuç ve öneriler
ön plan çıktığı görülmektedir (Korkut, 2017, s.29-30). Bir kenti diğer kentlerden ayıran,
farklı kılan, anlam kazandıran, o kente özgü özelliklerin bütünü olan kentsel kimliğin
Kentler, geçmiş ile geleceğin kesiştiği noktalarda renk k
zamanla oluştuğu gibi yine zaman içinde bir dereceye kadar değişmesi doğaldır. Ancak,
değişim ve dönüşümün hız kazandığı şehirlerimizde, kimlik oluşturan toplumsal, doğal
enginliğini ve kimliğini tarihi geçmişinden alır. Kent kiml
ve kültürel değerler ile mevcut kent kimliğinin korunarak gelişimin sağlanması önem

enti diğerlerinden ayıran, farkındalık yaratan bileşenlerin büt


taşımaktadır. Kentsel dokuyu oluşturan çevre bileşenlerinin göz ardı edildiği kentsel
dönüşüm projelerinin uygulanması kentlerin kimliksizleşmesine, standart tek tip
Günümüzde artık ülkelerden çok şehirlerin kimlikleriyle ö
kentlerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Diğer taraftan Erdoğan ve Alkanoğlu
(2007,s.125); kentlerin kimliğini ve mekânsal bütünlüklerini bozan, birbirinin içine
ıktığı görülmektedir (Korkut, 2017, s.29-30). Bir kenti
geçen, özgün değerlerin yok olduğu durumları önlemek için halk, kullanıcılar ve yerel

entlerden ayıran, farklı kılan, anlam kazandıran, o kent


yönetimin birlikte hareket etmesi gerektiğini belirtmektedir.
Kentsel dönüşüm olgusu, çok farklı ölçek ve konuları içeren çok geniş bir çalışma
zelliklerin bütünü Kentsel
alanını kapsamaktadır. olandönüşüm
kentsel kimliğin
uygulamaları, zamanla
sadece yapı oluştuğu gi
ölçeğinde olamayan,

amanekosistemin
içinde birbirparçası
dereceye kadar değişmesi doğaldır. doğanınAncak, d
kent bütününde değerlendirilmesi gereken uygulamalardır. Kentsel dönüşüm, kentsel
olabilen, sürdürülebilir, kendi kendine yetebilen,
e dönüşümün hız
kendisini model alarak ekolojikkazandığı
ve yapısal özelliklereşehirlerimizde, kimlik ol
göre çözümler üreten uygulamalar
olmalıdır. Kentsel dönüşümde, kullanıcı odaklı eko-kentsel dönüşümler uygulanarak
toplumsal farkındalık yaratılmalıdır.
185

Edirne kent bütünü sahip olduğu anıtsal yapı sayısı ve çeşitliliği açısından zengin ve
müze kent niteliğinde ender yerleşmelerden biri olarak görülmektedir ( Erdoğan ve Kuter,
2010, s.142).
Tarihi geçmişinde Osmanlı Devleti’ne başkentlik yapması, birçok tarihi camii, külliye,
çeşme, köprü gibi eserlere sahip olması, stratejik konumu nedeni ile bağlantı yolları üzerinde
yer alması bu kentin ayrıcalıklı özellikleri arasındadır. UNESCO Dünya Mirası listesinde
yer alan Selimiye Camii, Eski Camii, Üç Şerefeli Camii, Alipaşa Çarşısı, Rüstempaşa
Kervansarayı, tarihi Kaleiçi Bölgesi Edirne tarihi kent merkezinde odak noktasını oluşturan
ve kent kimliğine katkı sağlayan eserlerden bazılarıdır. Tüm bu özellikleri ile Edirne “Tarih
kent”, “Serhat şehri” ve “Sınır kenti” gibi kimlik kavramları ile bütünleşmiştir.
Birer tarihi belge niteliğinde olan tarihi yapılar, yapıldıkları dönemlerin sosyal, kültürel,
ekonomik vb. özelliklerini yansıtmaktadırlar. Plancı ve tasarımcı meslek disiplinlerinin ortak
çalışmaları kapsamında tarihi yapılarda planlama ve korunma kent bütününde yapılmalıdır.
Günümüzde, giderek sıradanlaşan, standart tek tip kentsel alanlar arasında kalan nadir tarihi
çevreler; insan ölçeğine uygun, samimi, yaşanabilir mekânlar olarak dikkat çekmektedir
(Ceylan vd., 2014, s.35).
Bu çalışma kapsamında değerlendirilen Edirne ve Kaleiçi odak noktasında yer
alan Saraçlar Caddesi tarihi dokusunun ortaya çıkartılması, estetik ve işlevsel etkisinin
arttırılması amacı ile 2008 yılında Edirne Belediyesi tarafından hazırlatılan kentsel tasarım
projesi kapsamında yayalaştırılmıştır. Cadde, yapılan yeni düzenlemeler ile, günün belirli
bir zaman dilimi (24.00-09.30) dışında tamamen yayalaştırılmıştır. Bu uygulama sonucunda;
• Asfalt zemin yerine geçirimli zemin döşemesi uygulanmıştır,
• Yaya sirkülasyonu rahatlamıştır,
• Caddenin her iki kanadındaki ticari alanlara kolay erişim sağlanmıştır,
• Kentsel donatı elemanları ile çağdaş, sosyal, fonksiyonel ve estetik mekanlar
yaratılmıştır,
• Cadde boyunca kullanılan bitkisel öğeler ile kent ekosistemine katkı sağlamıştır,
• Cadde, önemli günler için etkinlik alanı (konser, gösteri, sergi vb.) işlevi üstlenmiştir,
• Tarihi yapıların cephelerinde yapılan iyileştirmeler, kent siluetine katkı sağlamıştır.
Saraçlar Caddesi’ndeki uygulamalar göz önüne alındığında cadde için kentsel dönüşüm
uygulama yöntemlerinden;
• Yeniden Canlanma – Canlandırma (revitalization)
• Sağlıklaştırma - Eski Haline Getirme – Esenleştirme (rehabilitation)
• Koruma (conservation)
uygulamalarının gerçekleştirildiği görülmektedir.
Yoğun kullanıcı kitlesine sahip caddede yukarıda belirtilen bu olumlu değişim ve
dönüşümlerin yanında, engelli bireyler için kılavuz çizgilerine yer verilerek engelsiz
ulaşım sağlanmalıdır. Bunun yanında, cadde boyunca yer alan ticari yapılar için uygun rıht
yüksekliğine sahip basamak ve uygun eğimde rampaların yapılması gerekmektedir.
Edirne kentinin önemli odak noktalarından biri olan ve ulaşım ağlarının kesiştiği yerde
bulunan Saraçlar Caddesi, yayalaştırma projesinin uygulanması sonucunda; tarihsel ve ticari
186

açıdan önemli yapıların ortaya çıkması ile ekonomik açıdan, insanların sosyalleşmesine
olanak sağlayan tanımlı açık mekân kurguları ve donatı elemanları ile geleneksel çarşı
kültürünün yaşatılması ile Edirne kent kimliğine katkı sağlamıştır. Saraçlar Caddesi
örneğinde gerçekleştirilen dönüşüm uygulamalarının da (Revitalization, Rehabilitation
ve Conservation) etap etap kent bütününde gerçekleştirilmesi, Edirne’nin kent kimliğine
önemli katkılar sağlayacaktır. Bu çalışma, diğer kentlerde yapılacak dönüşüm uygulamaları
için de bir örnek oluşturmaktadır.

4.Kaynakça
Akansel, S., Kaprol, T., & Varlı , E. (2011). Edirne Tarihî Saraçlar Caddesi Yayalaştırma
Projesinin Kentsel Yaşama Katkıları. Mimarlık Dergisi: http://www.mimarlikdergisi.com/
index.cfm?sayfa=mimarlik&DergiSayi=373&RecID=2655.
Anonim. (2002). Edirne Suların Buluştuğu Yer. Edirne: T.C. Edirne Valiliği Yayınları.
Anonim. (2006). Edirne Kentsel Sit Alanı ve Etkileme Geçiş Bölgesi, 1/5000 Ölçekli
Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve 1/1000 Ölçekli Koruma Amaçlı Revizyon ve İlave
Uygulama İmar Planı Plan Notları. Edirne.
Anonim. (2018). Edirne Belediyesi: http://webgis.edirne.bel.tr/keos/.
Aytin, B. K., Ertin , D., & Özyavuz , M. (2016). Kent Kimliğinin Edirne Kaleiçi Yerleşim
Alanı Özelinde Değerlendirilmesi. 4. Uluslararası Kentsel ve Çevresel Sorunlar ve Politikalar
Kongresi, s. 81-102, İstanbul.
Bogenç, Ç. (2009). Trabzon Zağnos Vadisi Kentsel Dönüşüm Örneğinin Kentsel
Peyzaj Planlama Açısından Değerlendirilmesi. (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Bartın
Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Peyzaj Mimarlığı Anabilim Dalı, Bartın.
Bulut, Y. ve Atabeyoğlu, Ö. (2010). Kent Planlamasında Peyzaj Mimarlarının Yeri ve
Önemi. III. Ulusal Karadeniz Ormancılık Kongresi, IV, s. 1494-1503. Artvin.
Ceylan, D., Korkut, A. ve Kiper, T. (2014). Tarihi Çevre Yenileme Çalışmalarında Kentsel
Peyzaj Planlama Anlayışı: Edirne Örneği. Tekirdağ Ziraat Fakültesi Dergisi, 11(1), 27-36.
Çetinkaya, G. ve Uzun, O. (2014). Peyzaj Planlama. İstanbul: Birsen Yayınevi.
Çöl, Ş. (2018). Kent ve Kimlik. http://www.solencol.com/b10.htm adresinden alındı
Demir, C. (2018, 03 10). Kent Kimliği Geliştirme Sürecinde Mekânsal Model Tasarımı
ve Kent Plancılarının Rolü. http://www.spo.org.tr/resimler/ekler/d0871f0806eae32_ek.pdf
adresinden alındı
Erdoğan, E., ve Alkanoğlu , F. (2007). Kentsel Dönüşüm Sürecinde Kent Kimliği: Ankara
Örneği. TMMOB Yerel Yönetimlerde Dönüşüm Sempozyumu (s. 123-133). Ankara: Mattek
Matbaa.
Erdoğan, E., Kuter, N. (2010). Edirne Kenti Kültür Varlıklarının Kent Estetiği Açısından
Değerlendirilmesi. Tekirdağ Ziraat Fakültesi Dergisi, 7(3),137-145.
Görgülü, Z. (2009). Kentsel Dönüşüm ve Ülkemiz. TMMOB İzmir Kent Sempozyumu,
(s. 767-780). İzmir.
Gül, A. (2000). Peyzaj-İnsan İlişkisi ve Peyzaj Mimarlığı. Süleyman Demirel Üniversitesi
Orman Fakültesi Dergisi, A(1), 97-114.
187

Güneroğlu, N., & Bekar, M. (2017). Dönüşüm ve kimlik kavramı: Trabzon örneği.
Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi, 17(4), 580-593.
Hasol, D. (2010). Ansiklopedik Mimarlık Sözlüğü. İstanbul: YEM Yayın-2.
Keleş, R. (2004). Kentsel Dönüşümün Tüzel Altyapısı. Mimarist Dergisi, 4(12), 73-75.
Keleş, R. (2016). Kentleşme Politikaları. Ankara: İmge Kitabevi.
Kiraz, A. G. (2014). A'dan Z'ye Kentsel Dönüşüm. İstanbul: Beta Yayıncılık.
Korkut, A., Kiper , T., & Üstün Topal , T. (2016). Kentsel Dönüşüm ve Peyzaj Mimarlığı
Sunumu. Peyzaj Mimarlığı Akademik İşbirliği Toplantısı. Edirne.
Korkut, A. (2017).Değişim ve Dönüşüm Sürecinde kentsel Kimlik: Tekirdağ Örneği,
Tekirdağ Şehir ve kültür 2, Tarih Bilincinde Buluşanlar Derneği Kültür Serisi No.3,s. 29-37,
Tekirdağ
Koyuncu, A. (2013). Kimliğin İnşasında Kent: Konya Örneği. Akademik İncelemeler
Dergisi, 8(2), 155-179.
Kuban, D. (2010). Mimarlık Kavramları. İstanbul: YEM Yayını-4.
Mısırlı, A. (2014). Tarihsel Çevre ve Mimari Oluşum Üzerine Bir Alan Çalışması: Edirne
Baba Timurtaş Mahallesi. (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Trakya Üniversitesi Fen Bilimleri
Enstitüsü, Mimarlık Anabilim Dalı, Edirne.
Oğurlu, İ. (2014). Çevre-Kent İmajı-Kent Kimliği-Kent Kültürü Etkileşimlerine Bir Bakış.
İstanbul Ticaret Üniversitesi Fen Bilimleri Dergisi, 13(26), 275-293.
Önem, A. B. & Kılınçaslan, İ. (2005). Haliç Bölgesinde Çevre Algılama ve Kentsel Kimlik.
İTÜ Dergisi/a, Mimarlık, Planlama ve Tasarım, 4(1), 115-125.
Pamay, B. (1978). Kentsel Peyzaj Planlaması. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Orman
Fakültesi Yayınları, Çağlayan Basımevi, İstanbul.
Polat, S. & Dostoğlu , N. (2007). Kentsel Dönüşüm Kavramı Üzerine: Bursa'da Kükürtlü
ve Mudanya Örnekleri. Uludağ Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Dergisi, 12(1),
61-76.
Sayınbaş, T. (2013). Benim İnsanlarım Saraçlar Caddesi'nde Aşina Yüzler. Edirne: Edirne
Belediye Başkanlığı Yayınları, No:13.
Şişman, A. & Kibaroğlu, D. (2009). Dünya'da ve Türkiye'de Kentsel Dönüşüm
Uygulamaları. TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası 12. Türkiye Harita Bilimsel
ve Teknik Kurultayı, s. 1-9, Ankara.
Ulu, A. & Karakoç, İ. (2004). Kentsel Değişimin Kent Kimliğine Etkisi. Planlama Dergisi,
3(29), 59-66.
Ceylan, D. (2013).Tarihi Çevre Yenileme Çalışmalarının Kentsel Peyzaj Planlama
Açısından İrdelenmesi: Edirne Örneği, (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Namık Kemal
Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Peyzaj Mimarlığı Anabilim Dalı,109 s, Tekirdağ.
188
189

Yanlış Alan Kullanımları Ve Peyzaj Mimarlığının Önemi

Tuğba KİPER1
Aslı KORKUT1
Seda AKLİMAN2
1Namık Kemal Üniversitesi, Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fak.,
Peyzaj Mimarlığı Böl., Tekirdağ
2 Ankara Üniversitesi, Ziraat Fak., Peyzaj Mimarlığı Böl., Ankara

Kentlerde yaşanan çevre sorunları ve peyzaj mimarlığının önemi


İç ve dış dinamiklere bağlı bir döngü içinde şekillenen Dünya’da oluşan deprem,
volkanik faaliyetler, heyelan, kasırga, sel vb. doğa olayları, kentlerimizin genelinde doğal
afete dönüşmektedir. Doğa olaylarının afet şekline dönüşmesinde ve yaşam alanlarımızda
can, mal ve ekonomik kayıplara yol açılmasında hızlı ve plansız gelişen kentlerimizde alınan
yanlış alan kullanım kararları önemli rol oynamaktadır. Ülkemizde fiziki planlama /tasarım
ile ilgili en ciddi sorun; kullanım amacına uygun olmayan yer seçimidir.
Kent dokusu içinde ve yakın çevresinde ekolojik açıdan son derece değerli canlı yaşam
ve üretim alanları bulunmaktadır. Su kıyıları, akarsular, vadiler, tarım alanları, ıslak alanlar,
durgun sular vb. doğal alanlar mutlak korunması gereken, canlı yaşamın sürdürülebilmesi
için değerli alanlardır. Ancak, özellikle ülkemizde bu alanlar genel olarak kullanım potansiyeli
doğrultusunda kullanılmamakta, kentsel alanların yoğun ve amaç dışı kullanımlarına ve
baskısına maruz kalmaktadır. Tarım toprakları, yerleşim ve sanayi başta olmak üzere amaç
dışı kullanımlara maruz kalmaktadır. Dere yatakları, sulak alanlar doldurulup kurutularak
yerleşime açılmakta ya da kanalizasyonlar için drenaj kanalı olarak kullanılmaktadırlar. Deprem
ve heyelan riski olan alanlarda yüksek katlı yapılar inşa edilmektedir. Taban araziler, drenaj
sorunları çözülmeden yerleşim ve yapılaşmaya açılmaktadır. Kentsel dönüşüm alalarında,
yüksek, yoğun ve hacimli kitleler (gökdelenler, iş merkezleri, AVM vb.) nedeniyle alt yapı
sistemi taşıma kapasitesini aşmakta, ulaşım kilitlenmekte, yaşam alanları daralmakadır..
Yukarıda açıklanan kentsel çevre sorunları; ülkemizde fiziki planlamada, ekoloji
temelinde planlama ve tasarım çalışmaları yapan Peyzaj Mimarlığı meslek disiplininin
planlama mevzuatında yeterince yer almamasından ya da buna yönelik bir yasal düzenleme
yapılmamış olmasından kaynaklanmaktadır.
Oysa Türkiye’nin de taraf olduğu Avrupa Peyzaj Sözleşmesi ile; peyzaj planlarının
planlama kademeleri içinde temel bileşen olduğu hukuken kabul edilmiştir. Bu kapsamda,
üst ve alt ölçekli planlama kademelerinin her birinde, diğer planlama meslek disiplinleri ile
birlikte peyzaj mimarlarının mutlaka yer alması gerekmektedir. Buna göre; özellikle kent
ölçeğinde metropoliten alan, turizm, sanayi, dinlenme vb. alan kullanım kararlarının verildiği
“Çevre Düzen Planı”, semt ölçeğinde kent strüktürünün şekillendiği “Nazım İmar Planı”
ve mahalle ölçeğinde kentsel uygulama çalışmalarını içeren imar durumlarının gösterildiği
“Uygulama İmar Planı” kademelerinde peyzaj mimarları ekolojik boyutta gerekli çalışmaları
yapmak zorundadır. Peyzaj Mimarlığı disiplininin de içinde yer aldığı planlama hiyerarşisi
alınan kararlar kademe kademe alt ölçeklere indirgenerek hayata
geçirildiği takdirde kentlerimiz, semt ve mahallelerimizin doğa ve çevre
ile 190
barışık, planlı bir gelişme göstermesi kaçınılmaz olacaktır.
Kentsel çevre sorunlarının oluşmasında, planlama hiyerarşisi içinde
içinde, üst ölçekli planlamalarda alınan kararlar kademe kademe alt ölçeklere indirgenerek
yukarıda önemitakdirde
hayata geçirildiği ve gerekliliği açıklanan
kentlerimiz, semt peyzajdoğaplanlarının
ve mahallelerimizin göz ardı
ve çevre ile barışık,
edilmesi
planlı bir sonucunda yerleşim
gelişme göstermesi alanlarını
kaçınılmaz olacaktır. oluşturan yanlış yapılaşmanın da
büyükKentsel
bir payı
çevrebulunmaktadır.
sorunlarının oluşmasında, planlama hiyerarşisi içinde yukarıda önemi
ve gerekliliği açıklanan peyzaj planlarının göz ardı edilmesi sonucunda yerleşim alanlarını
Ekolojik
oluşturan temele
yanlış dayalı
yapılaşmanın projeler
da büyük bir payıolan peyzaj planlarının ve çevresel
bulunmaktadır.
değerlerin
Ekolojikdikkate alınmadığı
temele dayalı projeler olanplansız gelişenvekentlerimizde,
peyzaj planlarının yanlış alan
çevresel değerlerin dikkate
kullanımları başta
alınmadığı plansız olmak
gelişen üzereyanlış
kentlerimizde, bilim ve tekniğe
alan kullanımları baştaaykırı uygulamalar
olmak üzere bilim
nedeniyle, doğa olaylarının ekolojik felaketlere dönüşmesi kaçınılmaz
ve tekniğe aykırı uygulamalar nedeniyle, doğa olaylarının ekolojik felaketlere dönüşmesi
olmaktadır (Şekil 1).
kaçınılmaz olmaktadır (Şekil 1).

Şekil 1. Kentlerimizde afete dönüşen doğa olayları ( URL1.) (URL5)


Şekil 1. Kentlerimizde afete dönüşen doğa olayları ( URL1.) (URL5)

Diğer taraftan, yapılaşma faaliyetleri sırasında da hammadde, enerji,


Diğer taraftan, yapılaşma faaliyetleri sırasında da hammadde, enerji, su gibi doğal
su gibi doğal kaynakları kullanarak atık üreten, kirlilik yaratan yapılar,
kaynakları kullanarak atık üreten, kirlilik yaratan yapılar, yaşam alanlarının dengesini
yaşam
bozmakalanlarının
suretiyle doğal dengesini
çevreye zarar bozmak
vermektedir suretiyle doğal değiştirilerek).
(Tıkansak, 2014’dan çevreye zarar
vermektedir (Tıkansak,
Bununla birlikte, 2014’dan
yer seçimi uygun değiştirilerek).
olmayan araziler Bununla birlikte, yer
üzerine yapıların konumlandırılmasında;
bölge topoğrafyası, toprak yapısı, yükseklik, eğim, bakı, güneşlenme, rüzgar vb. çevresel ve
doğal iklimsel özellikler dikkate alınmamakta, dolayısıyla sağlıksız yaşam alanları ile birlikte,
sürdürülebilir olmayan doğal kaynak kullanımı ile çevre üzerinde baskı yaratılmaktadır.
Yerleşim alanlarının ve yapılaşmanın çevre üzerinde yarattığı baskının önüne geçilmesinde,
öncelikli olarak yer seçiminde ekolojik verilerin dikkate alınması ve yapıların çevresel
özelliklerde tasarlanması mutlaka dikkate alınması gereken önemli hususlardır.
Kentsel alanlarda yoğun kullanımlar nedeniyle yumuşak zeminleri oluşturan yeşil alanlar
giderek azalırken, başta fosil yakıt tüketimi ve sera gazları nedeniyle kirlilik artmaktadır. Diğer
taraftan asfalt, taş ya da betonla kaplı, koyu renkli sert zeminler yoğun kullanıldığından, bu
yüzeylerde gündüz depolanan güneş enerjisi gece yansıtılmaktadır. Kentsel kirlilik ve sert
zeminlerden yansıyan sıcaklık artışıyla ortaya çıkan “kentsel ısı adası” etkisi, kentlerin kırsal
çevreye göre 4-5 derece kadar daha fazla ısınmasına ve hava kalitesinin bozulmasına yol
açarak çevre sorunlarını artırmaktadır (Şekil 2).
kadar daha fazla ısınmasına ve hava kalitesinin bozulmasına yol açarak
çevre sorunlarını artırmaktadır (Şekil 2).
191

Şekil 2.Kentlerde azalan yeşil dokuya karşın artan betonlaşma ve olumsuz etkilerin ortaya
Şekil 2.Kentlerde azalankoyduğu
yeşil ısı
dokuya karşın
adası etkisi (URL artan
2) betonlaşma ve
olumsuz etkilerin ortaya koyduğu ısı adası etkisi (URL 2)
Kentlerimizde betonlaşmaya bağlı, giderek artan geçirimsiz zeminler nedeniyle, yağış
Kentlerimizde betonlaşmaya bağlı, giderek artan geçirimsiz zeminler
sularının toprağa sızarak yer altı sularını beslemesi engellenmektedir (Şekil 3). bu sular
nedeniyle, yağış sularınınsistemine
yüzey drenajı ile kanalizasyon toprağaya dasızarak yerkarışmaktadır,
akarsulara altı sularını
şiddetlibeslemesi
yağışlarda
engellenmektedir (Şekil 3).
da sel ve taşkınlara yol açmaktadır. bu sular yüzey drenajı ile kanalizasyon
sistemine ya da akarsulara karışmaktadır, şiddetli yağışlarda da sel ve
taşkınlara yol açmaktadır.

Şekil 3. Kentsel ve3. kırsal


Şekil Kentsel alanlarda suların
ve kırsal alanlarda toprağa
suların sızması
toprağa sızması (URL
(URL 3) 3)

Büyük kentlerimizde, park ve bahçelerde geniş çim alanlar,


mevsimlik çiçek parterleri, egzotik bitki kullanımıyla yapılan görsel
peyzaj tasarım uygulamalarına geniş yer verilmektedir. Bu uygulamalar
fazla su tüketimi ile birlikte gübreleme, ilaçlama, bakım gibi yoğun
Büyük kentlerimizde, park ve bahçelerde geniş çim alanlar,
mevsimlik çiçek parterleri, egzotik bitki kullanımıyla yapılan görsel
peyzaj
192
tasarım uygulamalarına geniş yer verilmektedir. Bu uygulamalar
fazla su tüketimi ile birlikte gübreleme, ilaçlama, bakım gibi yoğun
Büyük kentlerimizde, park ve bahçelerde geniş çim alanlar, mevsimlik çiçek parterleri,
kimyasal kullanımına, dolayısıyla yüksek maliyet ve bakıma ihtiyaç
egzotik bitki kullanımıyla yapılan görsel peyzaj tasarım uygulamalarına geniş yer
göstermektedir. Sınırlı olan su kaynaklarının tüketilmesi, aşırı gübre ve
verilmektedir. Bu uygulamalar fazla su tüketimi ile birlikte gübreleme, ilaçlama, bakım gibi
ilaçlama ile toprağın ve suyun
yoğun kimyasal kullanımına, kirletilmesi
dolayısıyla nedeniyle
yüksek maliyet sürdürülebilirliği
ve bakıma zor
ihtiyaç göstermektedir.
uygulamalardır (Şekil 4). Diğer
Sınırlı olan su kaynaklarının taraftan
tüketilmesi, aşırı Özgüler (1997)ilevetoprağın
gübre ve ilaçlama Şahin ve (2013)’
suyun
e göre; küresel
kirletilmesi ısınma
nedeniyle sonucu ortaya
sürdürülebilirliği çıkacak kuraklığın
zor uygulamalardır özellikle
(Şekil 4). Diğer taraftanülkemiz
Özgüler
gibi(1997)
Akdeniz
ve Şahinkuşağı
(2013)’ülkelerini etkileyeceği,
e göre; küresel ısınma sonucuartan
ortayasu ihtiyacı
çıkacak ile giderek
kuraklığın özellikle
azalan temiz su kaynağı eğrilerinin 2030 yılında kesişeceği ifade
ülkemiz gibi Akdeniz kuşağı ülkelerini etkileyeceği, artan su ihtiyacı ile giderek azalan temiz
su kaynağı eğrilerinin
edilmektedir (Korkut2030
ve yılında kesişeceği ifade edilmektedir (Korkut ve ark. 2016)
ark. 2016)

Şekil 4. Sürdürülebilirliği
Şekil zoruygulamalardan
4. Sürdürülebilirliği zor uygulamalardan görselörnekleri
görsel tasarım tasarım(Orj.)
örnekleri (Orj.)
Kentsel alanlarda peyzaj tasarım anlayışı ve çevresel yaklaşımlar
Kentsel alanlarda peyzaj tasarım anlayışı ve çevresel yaklaşımlar
Planlama hiyerarşisinde; arazinin potansiyeli doğrultusunda kullanım kararlarının
alındığı üst ölçekli peyzaj planlama çalışmalarının sonunda, planlamada alınan kararlara
göre, alanların biçimlendirilmeye başlandığı daha alt ölçekli peyzaj tasarım çalışmaları
başlar. Peyzaj tasarım, yapılar dışında kalan alanlarda en uygun mekansal kompozisyonların
oluşturulmasına yönelik bir süreçtir. Peyzaj mimarlığının özünde yer alan ekolojik temele
dayalı yaklaşımlar peyzaj tasarım çalışmalarında da öncelikle dikkate alınır. Bu yaklaşım
ile birlikte tasarım alanında fonksiyonel, estetik, ekonomik, sosyal ve konforlu çözümler
üretilmesi gözetilir. Çalışma alanı dış mekan olduğundan, çalışmalar arazi içinde gerçekleşir.
Dolayısıyla doğal ve çevresel koşullar peyzaj mimarlığı çalışmalarını doğrudan etkiler.
McHarg (1969), sürdürülebilir gelişim için, doğanın ve doğal süreçlerin planlama ve tasarım
çalışmalarına dahil edilmesi gerektiğini, ancak çalışma sonuçlarının doğanın dinamik
sürecine bağlı olarak zaman içinde ortaya çıkacağına işaret etmektedir. Bununla birlikte,
McHarg, doğal alan varlığının az olduğu kentlerde bu sürecin daha da yavaş işleyebileceğini,
bu bağlamda kentsel alanlarda doğal özelliklerini yitirmemiş nadir alanlarda, doğa ile
tasarım yaklaşımının giderek önem kazandığını belirtmektedir. Gürbüz ve Arıdağ (2013)’a
göre; peyzaj mimarlığında yalnızca insan hareketi değil, hava-nem,su, gölge-güneş hareketi
de önemlidir. Bu günlük hareketler dışında dış mekanda büyük ölçekte ve yavaş oluşan
hareketler olan toprak ve yeryüzü hareketleri, iklim ve ısı hareketleri, vejetasyon hareketleri
de söz konusudur. İnsan doğal bir varlıktır ve yaradılışı gereği temel ihtiyaç ve duyularını
doğanın verilerinden karşılamak ister. Peyzaj tasarımında doğa hareketlerinin gözlenmesi
ve bu hareketlerin yaşamın içine alınabilmesi için tasarımın doğanın kendisi ve doğanın
193

hareketleri ile birlikte oluşturulması gerekir. Kentler (URL 4)’e göre; iklim, topoğrafya,
jeolojik- jeomorfolojik yapı, hidrolojik yapı, toprak gibi doğal çevre bileşenlerinin yanı
sıra, barındırdığı insanların yaşam biçimleri, kültürleri ve yerleşim üniteleri ile biçimlenmiş
yaşama alanları olduğundan kentsel alanlarda peyzaj tasarımın rolü daha iyi anlaşılır.
Kentsel peyzaj tasarım çalışmalarında, çevre ve doğal kaynakların korunmasına ve
sürdürülebilirliğine yönelik başlıca çevresel yaklaşımlar aşağıda ana başlıklar altında
özetlenerek verilmiştir (Tunçer, 1994, Öztan, 2008, Seçkin ve ark. 2011,Gürbüz ve Arıdağ,
2013,Tıkansak, 2014, Kiper ve ark. 2017, Korkut ve ark, 2017 a, Korkut ve ark, 2017 b)
Doğal ve kültürel yapının etüt ve analizlerinin yapılması
“Her yer için uygun bir kullanım, her kullanım için de uygun bir yer vardır”, diğer bir
ifade ile “Her yerin belirli bir kullanım için potansiyeli vardır” bilimsel gerçeğinden yola
çıkılarak, yer seçiminde öncelikle doğal ve kültürel yapıların etüt ve analizleri yapılmalıdır.
Doğal yapı etüt ve analizlerinde; topoğrafik yapı (yükseltiler, göller, ovalar, vadiler, platolar
vb.) eğim, bakı, jeolojik- jeomorfolojik yapı, toprak yapısı, hidrolojik yapı (akarsular, baraj,
göl ve sulak alanlar, yer altı suları vb.), iklim, flora-fauna (vegetasyon ve yaban hayatı) ile
kültürel yapı etüt ve analizlerinde; tarihsel süreç, demografik yapı (nüfus, yaş, eğim, göç
vb), sektörel dağılım (tarım, sanayi, hizmetler vb) teknik alt yapı (ulaşım, elektrik, su,
kanalizasyon vb), kültürel yapı (geleneksel mimari, yerel ve turistik değerler vb) dikkate
alınır. Doğal ve kültürel yapıya yönelik olarak ayrı ayrı paftalar halinde hazırlanan haritalar,
ilk kez Mc Harg tarafından kullanılan üst üste çakıştırma (overlay) tekniği ya da günümüzde
geliştirilen CBS tekniğinden yararlanılarak, kullanım amacına uygun potansiyeli olan
alanlar belirlenir. Bu yöntemle, kentin farklı özelliklere sahip alanları kullanım potansiyeli
doğrultusunda kullanılacağından, sağlıklı bir planlama ve gelişim söz konusu olur.
Doğal alanların korunarak değerlendirilmesi ve geliştirilmesi
Kent dokusu içinde ve yakın çevresinde yer alan su kıyıları, vadiler, akarsular, tarım
alanları, ıslak alanlar, durgun sular vb. doğal alanlar en değerli alanlardır. Tarih boyunca
canlı yaşam ve üretim alanı olarak kullanılan bu doğal alanların “Yaşam Koridorları” olarak
koruma altına alınmaları gerekmektedir. Bu alanların mutlak şekilde korunması ve herhangi
bir şekilde bozulmalarının engellenmesi gerekmektedir.
Mevcut doğal yapılar, yeşil alanlar, mevcut bitki dokusu korunmalı, değerlendirilerek
geliştirilmelidir. Bu elemanların insan ve diğer canlılar için yaşam ortamı oluşturması
nedeniyle korunarak yoğunluğunun artırılması gerekir. Kent içi ve yakın çevresinde kullanım
ömrünü tamamlamış alanlar, rekreasyon vb. alanlara dönüştürülerek kullanılmalıdır
Kentin belleğini (kent kimliği) oluşturan tüm peyzaj unsurlarının (yapı, sokak, meydan,
park, bahçe, akarsu, anıt, ağaç vb.) korunmasına yönelik çalışmalar yapılmalıdır.
Mikroklimatik verilerin en etkin şekilde değerlendirilmesi
Çevre iklimini oluşturan güneş ışınımı, dış hava sıcaklığı ve nemliliği, rüzgar gibi
iklim elemanları iklimsel konforu etkileyen ve enerji korunumu sağlayan fiziksel çevresel
etkenlerdir. Bu amaçla, öncelikle ilgili alana yönelik gerekli veriler elde edilerek analizler
yapılmalı ve tasarım kararları alınmalıdır.
Kentsel alanlarda enerji tasarrufu sağlayacak şekilde güneşlenme, rüzgar yönleri, ısı,
radyasyon vb. nin etkin olarak kullanımı sağlanmalıdır. Yapıların alan içine yerleştirilmesinde,
194

iklimle dengeli tasarım yapılmak suretiyle, güneşlenme-rüzgar yönü-yapı arasındaki


ilişkinin uygun bir şekilde ayarlanması kentsel ısı adası etkisinin de engellenmesine katkı
sağlayacaktır. Çevre ve yapı ölçeğinde aydınlatma, ısıtma, havalandırma vb. bakımdan en
konforlu ortamın tasarlanmasında, yer seçiminden başlayarak, topoğrafik ve mikroklimatik
veriler değerlendirilmelidir. Toplu konut alanlarında tek bina ölçeğinde gerçekleşen iklimle
uyumlu tasarım, bütüncül olarak uygulandığında daha yüksek seviyede konfor ve enerji
etkinliği sağlayacaktır.
Yenilenebilir enerjiden yararlanma, atıkların geri kazanılması, dönüşümlü ve yerel
malzemelerin kullanımı
Bölge özelliklerine uygun, yenilenebilir enerji kaynaklarının (güneş, rüzgar, bio enerji
vb.) kullanılması, yoğun kirlilik yaratan fosil tabanlı yakıtların kullanımını azaltacağından
çevre korumaya yönelik sağlıklı bir yaklaşımdır. Geri dönüşümlü atıkların (kağıt, cam,
metaller, kimyasallar vb.) ayrıştırma tesisi kurularak geri kazandırılması ve ısınma/yakıt
olarak kullanımı, alanda mevcut yapı stokunun olabildiğince ekonomik ömrü dolana
kadar kullanımı, daha sonra malzemesinden azami yararlanılması vb çevresel katkı
sağlayan yaklaşımlardır. Tasarımlarda geri dönüştürülmüş ve kolay dönüşebilen yapısal
malzeme ve eleman kullanılması, özellikle yerel kaynak kullanılması kaynak etkinliği
sağlaması açısından önemlidir.
Su korunumunun sağlanması
Suyun en etkin kullanılarak su korunumunu sağlayan çevresel yaklaşımlardan biri olan
kurakçıl peyzaj (Xeriscape) uygulamaları çevre ve doğal kaynakların korunmasında önemli
bir yere sahiptir. Kurakçıl peyzaj düzenlemelerinde amaç doğal ve ekolojik faktörler dikkate
alınarak, mevcut su kaynaklarından maksimum faydalanma sağlanırken su tüketiminin
en az düzeyde tutulmasıdır. Kurakçıl peyzaj uygulamalarının; su, zaman, enerji ve maddi
tasarruf sağlamak, bitkilerde kuraklığa karşı dayanımın artması, bitki ve hayvanlar için daha
fazla habitat sağlamak, düşük işçilik gerektirmesi, doğal kaynakların sürdürülebilirliğini
teşvik etmek, yüksek kaliteli peyzajlar oluşturmak gibi ekolojik ve ekonomik birçok faydası
vardır. Çevre tasarımında, yağış sularının yer altına sızmasına izin vermeyen, yüzeyde
birikerek taşkınlara neden olan geçirimsiz zemin kullanımından kaçınılması su korunumu
açısından çevresel bir yaklaşımdır.
Alternatif yeşil alanların oluşturulması
Kentsel alanlarda çevresel sorunların azaltılmasında kentte ekolojik bakımdan çok
önemli işlevleri olan mevcut yeşil alanların korunması, geliştirilmesi, kent içinde atıl kalmış
alanların yeşil alan olarak kent dokusuna kazandırılması önem taşımaktadır. Bunlara
ilaveten alternatif yeşil alanların oluşturulması yoluna gidilmelidir. Bu alanlar; çatı bahçeleri,
dikey bahçeler, hobi bahçeleri ve permakültür başlıkları altında aşağıda açıklanmıştır.
Çatı bahçeleri
Yeşil bir çatı, geleneksel çatı sistemi üstünde büyüyen çevre ve bitki katmanları eklenerek
oluşturulan yeşil bir alandır. Yeşil çatıların; ısı, ses yalıtımı ile enerji verimliliğine katkıda
bulunma, yağmur sularını tutabilme, hava kirliliğinin azaltma gibi çevresel açıdan bir çok
katkıları vardır Yeşil çatı uygulamaları, artık gelişmiş bir çok ülkede, çeşitli yasalarla da
zorunluluk haline getirilmiştir.
Düşey yüzeylerin bitki ile kaplanması temeline dayanan dik
hçeler; bitkilerin biyolojik faaliyetleri ile karbondioksit miktarın
lma, toz ve partiküllerin emilimi, oksijen miktarında artış195ve ha
itesinde iyileşme,
Dikey bahçeler kent ısı adası etkisini azaltma, yağmur suyun
zeysel akışını
Düşey önleme
yüzeylerin gibi
bitki ileçevresel katkılar
kaplanması temeline sağlar.
dayanan Kuru,bitkilerin
dikey bahçeler; soğuk taş
beton yüzeylerin yeşil doku ile kaplanmasıyla oluşan görsel etki
biyolojik faaliyetleri ile karbondioksit miktarında azalma, toz ve partiküllerin emilimi,
oksijen miktarında artış ve hava kalitesinde iyileşme, kent ısı adası etkisini azaltma,
vre konforu açısından
yağmur önemlidir
suyunun yüzeysel (Şekil
akışını önleme 5). katkılar sağlar. Kuru, soğuk taş
gibi çevresel
ya da beton yüzeylerin yeşil doku ile kaplanmasıyla oluşan görsel etki de çevre konforu
açısından önemlidir (Şekil 5).

Şekil 5. İstanbul Göztepe Parkı dikey bahçe örneği (Orj.)


Şekil 5. İstanbul Göztepe Parkı dikey bahçe örneği (Orj.)

Hobi bahçeleri
Hobi bahçeleri
Hobi bahçeleri kentte yaşayanların serbest zamanlarında toprakla uğraşarak kent
Hobi bahçeleri
ortamının streskentte yaşayanların
ve gürültüsünden serbest
uzaklaşmak, kendi zamanlarında
ihtiyaçlarını karşılayabilecek sebze, toprak

aşarak kent
bahçeleri,ortamının streskamuve gürültüsünden uzaklaşmak,
meyve yetiştirmek ya da çiçek üretmek amacıyla kullandıkları küçük bahçelerdir. Hobi
belediyeler ve bazı kurumlarından kiralanmak suretiyle kullanıldığı ken
yaçlarınıgibikarşılayabilecek sebze,
vatandaşlar tarafından kurulan meyve
kooperatifler yetiştirmek
kanalıyla ya da çiç
değişik büyüklüklerde

tmek amacıyla kullandıkları küçük bahçelerdir. Hobi bahçele


yapılabilmektedir. Bu bahçeler, kent açık ve yeşil alan sistemine katkı sağlayan alanlar
olması nedeniyle de önem taşımaktadır.
Permakültür
Sürekli tarım anlamına gelen Permakültür, doğal ekosistemlerin çeşitliliği, istikrarı ve
esnekliği olan tarımsal alanların bilinçli tasarım ve bakımının yapılmasıdır. Bu kapsamda,
kent içindeki uygun alanlar, doğal ekosistemin işleyişini temel alarak sürdürülebilir tarım
ya da permakültür adı verilen uygulama alanları olarak değerlendirilebilir. Permakültür,
196

kent ve kent çeperlerinde o kentin sosyal ve ekonomik kaynaklarını kullanarak, kentlinin


sebze-meyve ihtiyacını yerinde karşılayabilmek amacıyla yapılan kentsel tarım faaliyetleri
olarak da değerlendirilebilir. Bu şekilde bir yerde tek bir ürün yerine birçok ürün aynı anda
yetiştirilebilir. Ayrıca organik atıklardan kompost üretilerek doğal gübre olarak kullanılabilir.
Bu uygulamalar kentsel alanlarda toprak ile uğraşı için alanlar yaratarak ürün yetiştirilmesine
ve insanların sosyalleşmesine de katkı sağlayan çevresel yaklaşımlardır.
Değerlendirme ve sonuç
Kentler; nüfusun ve arazi kullanımının en yoğun, sosyal, kültürel ve teknik imkanların
en fazla olduğu yaşama alanlarıdır. Günümüz kentleri artan nüfus artışı, hızlı kentleşme,
hızlı endüstrileşme vb. gibi nedenlerle plansız ve sağlıksız gelişen, enerji tüketimi ve kaynak
kullanımının en yoğun yaşandığı alanlar haline gelmiştir. Buna bağlı olarak, kentler,
yaşamın giderek zorlaştığı, çevre sorunlarının içinden çıkılmaz hale geldiği yaşam alanları
haline dönüşmeye başlamıştır.
Kentsel alanların, doğanın bir parçası olarak ekolojik özellikleri içinde barındıran
alanlar olduğu yadsınamaz. Buna göre, kentsel sorunların çözümünde, ekolojiyi temel alan
yaklaşımlar dikkate alınmalıdır. Bu bağlamda, ekolojik temele dayalı planlama ve tasarım
çalışmaları yapan peyzaj mimarlığı meslek disiplininin önemi ve yaklaşımları daha iyi
anlaşılmaktadır. Türkiye’nin de taraf olduğu Avrupa Peyzaj Sözleşmesi ile peyzaj mimarlığı,
ülke planlama mevzuatında yerini almış olup, çalışma alanı olan peyzaj; bütün yurttaşların
yaşam kalitesinin, çevre değerlerinin, sosyal, kültürel, ekonomik gelişmelerinin temel
bir bileşeni olarak kabul edilmiştir. Bu kapsamda, bu çalışmada, kentsel alanlarda çevre
üzerinde baskı oluşturan uygulamalar ile çevre ve doğal kaynakların korunmasına yönelik
çevresel yaklaşımlar sunulmuştur. Kent içinde baskı oluşturan uygulamaların çevresel
etkisini azaltmaya yönelik bu yaklaşımların uygulanabilmesi için başta yöneticiler, plancılar,
tasarımcılar ve kullanıcılar olmak üzere toplumun her kesiminde bilinç oluşturulması ve bu
konuda sorumluluk kazandırılması en önemli hususların başında gelmektedir.

Kaynaklar
Gürbüz, R. ve Arıdağ, L. 2013.Sürdürülebilir Peyzaj Tasarımı için Asla ve Leed
Kriterlerinin Karşılaştırılması, Beykent Üniversitesi Fen ve Mühendislik Bilimleri Dergisi,
6(2): 77 – 92
Kiper, T., Korkut A. ve Üstün Topal T. 2017. Kentsel Alanlarda Ekolojik Bahçe Tasarım
Anlayışları, 5th International Symposium on Innovative Technologies in Engineering and
Science 29-30September 2017 (ISITES2017Baku - Azerbaijan)
Korkut A, Kiper T, Üstün Topal T. 2017 a. Kentsel Peyzaj Tasarımda Ekolojik Yaklaşımlar
Artium 2017; 5(1): 14-26.
Korkut A, Kiper T, Üstün Topal T, Gültürk P. 2017 b. Kentsel Tasarımda Kurakçıl
Peyzajın Yeri ve Önemi. 2. Uluslararası Felsefe, Eğitim Sanat ve Bilim Tarihi Sempozyumu
ve Sergisi, Muğla, 3- 7 Mayıs 2017
Korkut A, Gültürk P., Üstün Topal T. 2016. Kentsel Peyzaj Yapılarında Zemin Geçirimliliği
Üzerine Bir Araştırma: Tekirdağ Örneği, Kastamonu Uni., Orman Fakültesi Dergisi, 2016,
16 (2): 412-422
197

McHarg, I. 1969. Design With Nature, Doubleday/Natural History Press,


Doubleday&Company Inc., New York.
Öztan, Y. 2008. 21. Yüzyılda Ülkemizde peyzaj Mimarlığı’nın Yeri ve Önemi (Çağrılı
Sunum), PEMAT 2008 XII. Peyzaj Mimarlığı Akademik İşbirliği Toplantısı Kitabı, 23-25
2008 Tekirdağ.
Seçkin, N.P., Seçkin, Y.Ç. ve Seçkin, Ö.B. 2011. Sürdürülebilir Peyzaj Tasarımı ve
Uygulama İlkeleri(1. Basım), İstanbul: Literatür Yayınları: 621, 223 s., İstanbul
Tıkansak, T.E. (2014). Kentsel Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik, I. Uluslararası Kentsel
Planlama-Mimarlık-Tasarım Kongresi 8-11 Mayıs Kentsel Dönüşüm Bildiriler Kitabı I:165-
174.
Tunçer M. (1994). Şehir Merkezler Planlamasına Ekolojik Yaklaşım 5. Kentsel Tasarım
ve Uygulamalar Sempozyumu Bildirileri, Mimar Sinan Üniversitesi Yayınları, İstanbul
İnternet kaynakları
URL 1. http://www.arkitera.com/haber/29061/dogaya-mudahale-ve-plansiz-kentlesme
-afetlere-davetiye-cikariyor (19 Mart 2019)
URL2. http://www.yesilcati.com.tr/yesil-cati-sistemi/kentsel-isi-adasi-etkisi.html (19
Mart 2019)
URL3.http://www.sungersehirler.com/6117-infiltrasyon-hazneleriSungerSehirlerHaber
Detayi.aspx(20 Mart 2019)
URL 4. http://planci.net/2017/03/10/kent-planlama-ve-ekoloji-iliskisi/ Son erişim tarihi:
13.06.2017
URL 5. https://www.mynet.com/muhendisler-odasi-ndan-vahim-iddia-istanbul-da-
sadece-77-toplanma-alani-var-110104338286 (20 Mart 2019)
198
199

Trabzon İli Yomra İlçesinde Bulunan 160 Ada 14


Parseldeki Osman Bey Konağının Belgelenmesi Ve
Sorunlarının Saptanması

Ezgi ÖZPAMİR
TMMOB Mimarlar Odası, Ankara Şubesi, Ankara, Türkiye
ezozpamir@gmail.com

Özlem SAĞIROĞLU
Gazi Üniversitesi, Mimarlık Fak., Mimarlık Böl., Ankara Türkiye
osagiroglu@gazi.edu.tr

Karadeniz bölgesi, Anadolu’nun tümünde de olduğu gibi, insanlığın var oluşundan


günümüze kadar pek çok medeniyete yurt olmuş; bu medeniyetlerin izlerini de taşınır
ve taşınmaz kültür varlıkları olarak halen daha üzerinde barındırmaktadır. Bölgenin
özellikle doğu bölümüne doğru yoğunlaşan sarp / yüksek topoğrafyası ve iklime bağlı
olarak meydana gelen yoğun bitki örtüsü, nüfusun dağınık ve seyrek; ulaşımın ve hizmetin
kısıtlı olması sonucunu doğurmuştur. Bu durum çok farklı ve özgün tekniklerin bir arada
kullanıldığı taşınmaz kültür varlıklarının bozulmadan günümüze kadar ulaşmasının da
önemli sebeplerinden birini oluşturmuştur. Bölgede bulunan konutlar, yerel kültür, üretim
ve iklim temelli gelişerek en yüksek dercesine ulaşmış planlama ve yapım tekniğinin eserleri
olarak günümüzde halen daha büyük ölçüde mevcudiyetini korumaktadır. Osman Bey
konağı da bu yapım geleneğinin Trabzon’un Yomra İlçesinde bulunan örneklerinden biri
olup, günümüze kadar büyük ölçüde korunarak gelmiştir.
Yapının Tanımı

Resim 1. Google Earth, (2018, 20 Nisan)


Resim 1. Google Earth, (2018, 20 Nisan)

Osman Bey Konağı, Trabzon ili Yomra İlçesi, Özdil Mahallesi 160
Yapılan sözlü tarih çalışmasında, konağın köyde bulunan ve 1800lerin
sonunda yapılan cami ile yakın tarihlerde yapıldığı; cami inşaatında
çalışan ustaların konağı yaptığı ve 1935’de konağın şimdiki sahipleri
200
konakta yaşamaya başladığına dair bilgiye ulaşılmıştır.
Osman Bey Konağı, Trabzon ili Yomra İlçesi, Özdil Mahallesi 160 ada 14 parselde
Osman Köyün
bulunmaktadır. Bey girişinde
Konağı, yaklaşık
bulunan 623.68
ilk yapıdır. Yapılanm2
sözlüparsel alanı içerisinde
tarih çalışmasında,
konağın köyde bulunan ve 1800lerin sonunda yapılan cami ile yakın tarihlerde yapıldığı;
Kuzeybatı – Güneydoğu doğrultusunda mevcut eğime paralel
cami inşaatında çalışan ustaların konağı yaptığı ve 1935’de konağın şimdiki sahipleri
uzanmaktadır.
konakta Yapıyadair
yaşamaya başladığına giriş, yapının
bilgiye kuzeydoğu, güneydoğu ve güneybatı
ulaşılmıştır.
olmak
Osman Bey üzere yapının
Konağı, yaklaşık 623.68üç cephesinden
m2 parsel yapılmaktadır.
alanı içerisinde Kuzeybatı – Güneydoğu Yapının
güneydoğusunda
doğrultusunda ekimparalel
mevcut eğime için ayrılmış küçük
uzanmaktadır. Yapıyabirgiriş,
alan bulunmaktadır.
yapının kuzeydoğu, Aynı
zamandaveyapının
güneydoğu güneybatıkuzeybatı
olmak üzere duvarı kullanılarak
yapının üç yapıya bitişik
cephesinden yapılmaktadır. betonarme
Yapının
iki katlı bir yapı ve yapının kuzeybatı köşesinden başlayan üç katlı bir
güneydoğusunda ekim için ayrılmış küçük bir alan bulunmaktadır. Aynı zamanda yapının
kuzeybatı duvarı kullanılarak yapıya bitişik betonarme iki katlı bir yapı ve yapının kuzeybatı
yapı eklenmiştir. (Resim 2a, b)
köşesinden başlayan üç katlı bir yapı eklenmiştir. (Resim 2a, b)

Resim 2 a,b. Muhdes yapılar

Sümerkan’a (1990) göre her hangi bir yörenin kültür, malzeme ve çevresel koşullarının
değişmeyeceği sürece geleneksel mimarlığında da değişmeler görülmeyecek ve bu bağlamda
Doğu Karadeniz bölgesi için de değişmezlik ilkesi geçerli olacaktır. Bunun yanı sıra
Özgüner (1970) Doğu Karadeniz bölgesinde plan tipolojisine etki eden en önemli faktörün
kullanıcı yaşam biçimi olduğunu öne sürmüş ve buna göre plan tipolojisini oluşturmuştur.
Ancak Sümerkan (1970), kullanıcının üretim biçimi, tarım teknolojisi ve yaşayışının aynı
olduğu yörelerde gözlenen plan farklılıklarının nedenlerini yalnızca yaşayışta aramanın güç
göründüğünü; bunu da körü körüne bağlı kalınan yapı geleneklerinde başka bir deyişle
“yapı taasubunda” aramanın doğru olduğunu savunmaktadır. Özgüner’in tipolojiden yola
çıkılarak Sümerkan (1970), yaptığı incelemeler sonucunda bölgede eş plan tiplerinin lokal
savunmaktadır. Özgüner’in tipolojiden yola çıkılarak Sümerkan (1970),
yaptığı incelemeler sonucunda bölgede eş plan tiplerinin lokal dağılımları
şeklinde rastlanılan mekanlar düzeninin yöreler ve lokasyonlar arasında 201
geçişler gösterdiği sonucuna ulaşmış ve Görele (Giresun) – Yomra
dağılımları
(Trabzon)şeklinde rastlanılan
arasında toprakmekanlar düzeninin
zeminli yöreler ve
aşhaneye lokasyonlar
sahip evlerarasında geçişler
bulunduğunu
gösterdiği sonucuna ulaşmış ve Görele (Giresun) – Yomra (Trabzon) arasında toprak zeminli
belirtmiştir. (Resim 3)
aşhaneye sahip evler bulunduğunu belirtmiştir. (Resim 3)

Resim 3. Doğu
Karadeniz evleri
plan tipleri
(Sümerkan,1970)

Bahsigeçen
Bahsi geçen araştırmalara
araştırmalara dayanarak
dayanarak Osman Bey Osman Beyhayatlı
konağının konağının
aşhanelihayatlı
plan
tipindedir. Plan şeması açısından değerlendirildiğinde ise karnıyarık plan tipindedir. Konağınise
aşhaneli plan tipindedir. Plan şeması açısından değerlendirildiğinde
karnıyarıkve güneybatı
kuzeydoğu plan cephelerinden
tipindedir. aşhaneye
Konağın kuzeydoğu
girilmektedir. ve günümüzde
Her ne kadar güneybatı
cephelerinden
ocak aşhaneye
ve şömine kullanılmasa girilmektedir.
da mekânların Her ne kadar
işlevi bakımından günümüzde
değişiklik ocak4)ve
olmamıştır. (Resim
şömine kullanılmasa da mekânların işlevi bakımından değişiklik
olmamıştır. (Resim 4)

Resim 4. a,b Z02 ve Z09 mahallerinden görünüş


Resim 4. a,b Z02 ve Z09 mahallerinden görünüş
Konağın üçüncü girişi ise güneydoğu cephesindedir ve alt kotta bulunmaktadır.
Konağın
Konağın üçüncü
dış mekan girişi
öğeleri ise kuzeydoğu
parselin güneydoğu cephesindedir
kısmında ve alt(Resim
bulunan bir serander kotta
bulunmaktadır.
5a) ve yapının güneybatı ve güneydoğu cephelerinin köşesinden yapıya temas eden ahşap
Konağın
bir depodur dış 5b).
(Resim mekan öğeleri
Parselin parselin
kuzeydoğu kuzeydoğu
kısmında kısmında
parsel sınırında bulunan
bir adet bir
çam ağacı
serander (Resim
bulunmaktadır. (Resim5a) ve yapının
5a). Parselin toprak güneybatı vebölümlerinin
olarak bırakılan güneydoğu cephelerinin
bir kısmı konakta
köşesindengünlük
yaşayanların yapıya temas karşılamak
ihtiyaçlarını eden ahşap üzerebir depodur
tarımsal amaçla(Resim 5b). Parselin
işlenmektedir. Konağın
kuzeydoğu
kuzeydoğu ve güneybatı
kısmındacephesine
parsel bitişik ve paralel
sınırında bir iki adetçam
adet merdiven
ağacı bulunmaktadır.
bulunmaktadır.
(Resim 5a). Parselin toprak olarak bırakılan bölümlerinin bir kısmı
konakta yaşayanların günlük ihtiyaçlarını karşılamak üzere tarımsal
amaçla işlenmektedir. Konağın kuzeydoğu ve güneybatı cephesine bitişik
ve paralel iki adet merdiven bulunmaktadır.
konakta yaşayanların günlük ihtiyaçlarını karşılamak üzere tarımsal
amaçla işlenmektedir. Konağın kuzeydoğu ve güneybatı cephesine bitişik
ve paralel iki adet merdiven bulunmaktadır.
202

Resim 5a.5a.Serander
Resim Resim
Serander Resim 5b.5b. Depo
Depo

Serander, serin havadar yer anlamına gelen fındık ve mısır gibi


Serander, serin havadar yer anlamına gelen fındık ve mısır gibi ürünlerin korunduğu
ürünlerin korunduğu ambarlardır. Basit yapının plan şeması ve yapım
ambarlardır. Basit yapının plan şeması ve yapım teknikleri açısından değişmez özellikleri
teknikleri açısından değişmez özellikleri vardır (Özgüner, Orhan, 1970, s.
Güneybatı
vardır
50).
(Özgüner,veOrhan,
Serander, kuzeydoğu
beton yönündeki
1970, s. 50).
döşemeden
Serander, direklerin
çıkan
beton döşemeden
altı adet arasında
çıkan çaprazlar
direk
altı adet
üzerinde
bulunmaktadır.
direk
yükselmektedir. Semer
Her bir çatılı
üzerinde yükselmektedir.
direk olan
Her bir direkseranderin
üzerinde yekpareambar
üzerinde yekpare
ağaçtan kısmının
ağaçtan önünde
yapılmış
yapılmış
teker
teker
oturtulmuştur. Tekerlerin
çardak bulunmaktadır. çevresi metal plaka
Çatıçevresi ile
örtüsü metalçevrelenmiştir.
olarak plaka Güneybatı
sac kullanılmıştır. ve kuzeydoğu
Cephe
oturtulmuştur.
yönündeki direklerinTekerlerin
arasında çaprazlar bulunmaktadır. Semer çatılıile
olan çevrelenmiştir.
seranderin ambar
rendeli tahtalarla kaplanmıştır. Serandere sabit bir merdivenle
kısmının önünde çardak bulunmaktadır. Çatı örtüsü olarak sac kullanılmıştır. Cephe rendeli
çıkılmamaktadır. (Resim 6. a ve b)
tahtalarla kaplanmıştır. Serandere sabit bir merdivenle çıkılmamaktadır. (Resim 6. a ve b)

Resim 6. a,bResim
Seranderden görünüş
6. a,b Seranderden görünüş

Depo da altı adet direk üzerinde yükselmektedir. Direklerden bir


Depo da altı adet direk üzerinde yükselmektedir. Direklerden bir tanesi Güneydoğu
tanesi Güneydoğu cephesine temas etmektedir. Güneydoğu cephesine
cephesine temas etmektedir. Güneydoğu cephesine dayanmış eğreti bir merdivenle
dayanmış Cephe
çıkılmaktadır. eğretirendeli
bir merdivenle çıkılmaktadır. Cephe rendeli tahtalarla
tahtalarla kaplanmıştır.
kaplanmıştır.
tanesi Güneydoğu cephesine temas etmektedir. Güneydoğu cephesine
dayanmış eğreti bir merdivenle çıkılmaktadır. Cephe rendeli tahtalarla
kaplanmıştır. 203

Resim 7.7.a,b
Resim Depodan
a,b Depodan görünüş
görünüş

Osman Bey konağı bodrum, zemin ve çatı katı olmak üzere iki katlı
Osman Bey konağı bodrum, zemin ve çatı katı olmak üzere iki katlı bir yapıdır (Resim
bir yapıdır (Resim 8 a,b,c). Bodrum katı güneydoğu cephesinde tamamen
8 a,b,c). Bodrum katı güneydoğu cephesinde tamamen toprak üstündedir; kuzeydoğu ve
toprak üstündedir;
güneybatı cephelerindenkuzeydoğu ve güneybatı
merdivenle yaşama cephelerinden
katına çıkılmaktadır (Resimmerdivenle
9 a,b,c).
yaşama katına çıkılmaktadır (Resim 9 a,b,c).

Resim 8. Kat planları


Resim 8. Kat planları

Yapının
Yapının kuzeydoğu
kuzeydoğu ve güneybatıve güneybatı
cephelerinden aşhaneyecephelerinden aşhaneye
girilmektedir; aşhane iki adet
girilmektedir; aşhane iki adet odaya ulaşımı sağlayan koridora
odaya ulaşımı sağlayan koridora açılmaktadır. (Resim 8 b). Konut, günümüzde zemin katta
açılmaktadır. (Resim
kuzeybatı-güneydoğu 8 b). Konut,aşhaneden
aksı doğrultusunda günümüzde zemin katta
ve koridordan kuzeybatı-
ikiye bölünmüştür.
güneydoğu aksı doğrultusunda aşhaneden ve koridordan ikiye
Böylelikle konut iki aile tarafından paylaşılmaktadır.
bölünmüştür. Böylelikle konut iki aile tarafından paylaşılmaktadır.
güneydoğu aksı doğrultusunda aşhaneden ve koridordan ikiye
bölünmüştür. Böylelikle konut iki aile tarafından paylaşılmaktadır.
204

Resim 9. a,b,c,d,e,f. Görünüşler


Resim 9. a,b,c,d,e,f. Görünüşler

ResimResim
10.a,b,c,d,e,f,g,h
10.a,b,c,d,e,f,g,h Z02’ye
Z02’ye aitait plan
plan ve fotoğraflar
ve fotoğraflar

Bölünmüş aşhaneden biri olan Z02 mahaline yaklaşık 1.5 m2lik bir
Bölünmüş aşhaneden biri olan Z02 mahaline yaklaşık 1.5 m2lik bir antreden geçtikten
antreden geçtikten sonra ulaşılmaktadır(Resim 10.b). Antre yalıtım
sonra ulaşılmaktadır(Resim 10.b). Antre yalıtım nedeniyle sonradan eklenmiştir. Girişin
nedeniyle sonradan eklenmiştir. Girişin karşısındaki duvarda ahşap kapı
karşısındaki duvarda ahşap kapı ile çatıya çıkan merdivenlere ve konutun diğer bölümüne
ile çatıya çıkan
ulaşılmaktadır (Resimmerdivenlere ve konutun
10.f). Girişin sağında kuzeydoğudiğer bölümüne
cephesinde ulaşılmaktadır
ölçüleri 75x150 cm olan
(Resim 10.f). Girişin sağında kuzeydoğu cephesinde ölçüleri 75x150 cmve
bir pencere bulunmaktadır (Resim10. b,d). Pencere çift açılır kanatlı ve 6 bölümlüdür
olan bir pencere bulunmaktadır (Resim10. b,d). Pencere çift açılır kanatlı
pencerenin dış kısmında kısa kenarına paralel dikdörtgen kesitli parmaklıklar bulunmaktadır.
ve 6 bölümlüdür ve pencerenin dış kısmında kısa kenarına
Mekanın kuzey batı duvarında şömine ve yanında küçük bir niş yer almaktadır(Resim paralel
10.d).
dikdörtgen
Nişin yanındaki kesitli parmaklıklar
kapı ile yapıya bulunmaktadır.
sonradan eklenmiş Mekanın (Resim
tuvalete geçilmektedir kuzey10.2e,f).
batı
duvarında şömine ve yanında küçük bir niş yer almaktadır(Resim
Şömine günümüzde kullanılmamaktadır. Soba için şöminenin üstünden bir delik açılarak 10.d).
Nişin yanındaki
sobanın kapı ileŞöminenin
bacası bağlanmıştır. yapıya sonradan
karşısındaeklenmiş tuvalete
diğer odalara geçilmektedir
geçişi sağlayan koridora
(Resim
açılan 10.2e,f). Şömine
kapı bulunmaktadır günümüzde
(Resim 10.d). Döşeme vekullanılmamaktadır.
tavan ahşaptır. Soba için
şöminenin üstünden bir delik açılarak sobanın bacası bağlanmıştır.
Şöminenin karşısında diğer odalara geçişi sağlayan koridora açılan kapı
bulunmaktadır (Resim 10.d). Döşeme ve tavan ahşaptır.
(Resim 10.2e,f). Şömine günümüzde kullanılmamaktadır. Soba için
şöminenin üstünden bir delik açılarak sobanın bacası bağlanmıştır.
Şöminenin karşısında diğer odalara geçişi sağlayan koridora açılan kapı
205
bulunmaktadır (Resim 10.d). Döşeme ve tavan ahşaptır.

Resim 11.a,b,c,d. Z03’e ait plan ve fotoğraflar


Resim 11.a,b,c,d. Z03’e ait plan ve fotoğraflar

Z03’e
Z03’e aşhaneden
aşhaneden iki adetiki adet basamakla
basamakla çıkılan
çıkılan koridordan koridordan
(hayat) (hayat)
geçilerek ulaşılmakta
vegeçilerek
tek kanatlıulaşılmakta
ahşap kapı ve tek kanatlı (Resim
ile girilmektedir ahşap 11.b).
kapı ile girilmektedir
Kapının (Resim
tam karşısında Z02
11.b). Kapının tam karşısında Z02 mahalindeki pencerenin aynısı
mahalindeki pencerenin aynısı bulunmaktadır (Resim 11.c, d). Döşeme ve tavan ahşaptır.
bulunmaktadır (Resim 11.c, d). Döşeme ve tavan ahşaptır.

Resim Resim
12. a,12.
b,a,c,b,d,
c, d, e, f, g, h Z04’e ait plan ve fotoğraflar
e, f, g, h Z04’e ait plan ve fotoğraflar

Z03’ün
Z03’ün yanında
yanında bulunan
bulunan Z04 Z04 mahaline
mahaline girişkanatlı
giriş çift çift kanatlı ahşap
ahşap kapı ile kapı ile
hayattan
hayattan yapılmaktadır (Resim 12 b). Kapının tam karşısında
yapılmaktadır (Resim 12 b). Kapının tam karşısında kuzeydoğu cephesinde sırasıyla niş kuzeydoğu
cephesinde
içinde gusülhanesırasıyla
(Resim 12niş
c, d,içinde gusülhane
e), şömine (Resim 12 (Resim 12 c,75x150
e, g )ve ölçüleri d, e),cmşömine
olan, çift
(Resim
açılır 126 e,
kanatlı, g )veveölçüleri
bölümlü 75x150
parmaklıklı pencerecm olan,12çift
(Resim açılır kanatlı,Gusülhanenin
f, g) bulunmaktadır. 6 bölümlü
ve parmaklıklı
tabanında duş teknesi pencere (Resimve 12
bulunmaktadır duş f, g) bulunmaktadır.
teknesinin etrafı yerden 50Gusülhanenin
cm yükeklikteki
tabanında
mermer duş teknesi(Resim
ile kaplanmıştır bulunmaktadır ve duş
12 d, e). Z03’ün teknesinin
güneydoğu etrafı yerden
cephesinde 100x180 50cm
cm yükeklikteki mermer ile kaplanmıştır (Resim 12 d, e). Z03’ün
ölçülerinde, çift açılır kanatlı, 6 bölümlü ve parmaklıklı iki adet pencere bulunmaktadır
güneydoğu
(Resim 12 g, h). cephesinde
Döşeme ve tavan 100x180
ahşaptır. cm ölçülerinde, çift açılır kanatlı, 6
bölümlü ve parmaklıklı iki adet pencere bulunmaktadır (Resim 12 g, h).
Döşeme ve tavan ahşaptır.
cm yükeklikteki mermer ile kaplanmıştır (Resim 12 d, e). Z03’ün
güneydoğu cephesinde 100x180 cm ölçülerinde, çift açılır kanatlı, 6
bölümlü ve parmaklıklı iki adet pencere bulunmaktadır (Resim 12 g, h).
206
Döşeme ve tavan ahşaptır.

Resim 13. a,13.


Resim b, a,c,b,d,c,e, f, f,gg Z05
d, e, veZ06’ya
Z05 ve Z06’ya ait ve
ait plan plan ve fotoğraflar
fotoğraflar

Koridor
Koridor olarak
olarak kullanılan
kullanılan ve ikiyeve ikiye bölünmüş
bölünmüş hayata
hayata girişler girişlerahşap
tek kanatlı tek kanatlı
kapılarla
ahşap kapılarla sağlanmaktadır (Resim 13 b, e). Kapıların tam
sağlanmaktadır (Resim 13 b, e). Kapıların tam karşısında, güneydoğu cephesinde yer karşısında,
güneydoğu
alan 100x180 cmcephesinde yeraçılır
ölçülerinde, çift alan 100x180
kanatlı, 6 bölümlücm ölçülerinde,
ve parmaklıklı çift pencere
iki adet açılır
kanatlı, 6 bölümlü ve parmaklıklı iki adet pencere
bulunmaktadır (Resim 13 c, d, f, g). Döşeme ve tavan ahşaptır. bulunmaktadır (Resim
13 c, d, f, g). Döşeme ve tavan ahşaptır.

Resim 14. a, b, c, d, e, f, g, h Z07’ye ait plan ve fotoğraflar


Resim 14. a, b, c, d, e, f, g, h Z07’ye ait plan ve fotoğraflar

Z07simetriğinde
Z07 simetriğinde bulunan
bulunan Z04 ileZ04 ileplan
benzer benzer plan sahiptir.
kurgusuna kurgusuna Giriş sahiptir.
hayattan
Giriş hayattan çift kanatlı ahşap kapı ile yapılmaktadır (Resim 14 b,c,d).
çift kanatlı ahşap kapı ile yapılmaktadır (Resim 14 b,c,d). Kapının tam karşısında
güneybatı
Kapının tam cephesinde sırasıyla
karşısında ölçüleri şöminenin
güneybatı cephesindediğer tarafındaölçüleri
sırasıyla yer alanşöminenin
pencere ile
aynı
diğer tarafında yer alan pencere ile aynı tip olan pencere (Resimolan,
tip olan pencere (Resim 14 f), şömine (Resim 14 f) ve ölçüleri 75x150 cm 14 çift
f),
açılır kanatlı, 6 bölümlü ve parmaklıklı pencere (Resim 14 f, g, h) bulunmaktadır. İkinci
şömine (Resim 14 f) ve ölçüleri 75x150 cm olan, çift açılır kanatlı, 6
pencerenin taş duvardan kaynaklı derin denizliği parçalanarak bir niş oluşturulmuş
bölümlü ve parmaklıklı pencere (Resim 14 f, g, h) bulunmaktadır. İkinci
ve döşeme beton platform ile yükseltilerek musluk takılmıştır (Resim 14 g). Tesisat
pencerenin taş duvardan kaynaklı derin denizliği parçalanarak bir niş
taş duvar delinerek cepheden dışarıya verilmiştir. Güneydoğu cephesinde 100x180 cm
oluşturulmuş
ölçülerinde, ve kanatlı,
çift açılır döşeme betonve platform
6 bölümlü ileadet
parmaklıklı iki yükseltilerek musluk
pencere bulunmaktadır
takılmıştır
(Resim 14 e). (Resim
Döşeme ve 14tavan
g). ahşaptır.
Tesisat taş duvar delinerek cepheden dışarıya
verilmiştir. Güneydoğu cephesinde 100x180 cm ölçülerinde, çift açılır
kanatlı, 6 bölümlü ve parmaklıklı iki adet pencere bulunmaktadır (Resim
14 e). Döşeme ve tavan ahşaptır.
takılmıştır (Resim 14 g). Tesisat taş duvar delinerek cepheden dışarıya
verilmiştir. Güneydoğu cephesinde 100x180 cm ölçülerinde, çift açılır
kanatlı, 6 bölümlü ve parmaklıklı iki adet pencere bulunmaktadır (Resim
207
14 e). Döşeme ve tavan ahşaptır.

ResimResim
15. a,15.b,a, c, d,d,e,e,ff Z08’e
b, c, Z08’e aitait
planplan ve fotoğraflar
ve fotoğraflar

Aynı
Aynı şekilde
şekilde Z08 de Z08 de simetriğinde
simetriğinde bulunan Z03 ilebulunan
benzer planZ03 ile benzer
kurgusuna plan
sahiptir. Akşap
kurgusuna
tek sahiptir.
kanatlı ahşap kapı ileAkşap
hayattantek kanatlı(Resim
girilmekte ahşap15kapı ile hayattan
b); kapının girilmekte
karşısında da ölçüleri
(Resim 15 b); kapının karşısında da ölçüleri 75x150 cm olan, çift açılır
75x150 cm olan, çift açılır kanatlı, 6 bölümlü ve parmaklıklı pencere (Resim 15d) ve yanında
kanatlı, 6 bölümlü ve parmaklıklı pencere (Resim
niş içinde gusülhane bulunmaktadır. Döşeme ve tavan ahşaptır. 15d) ve yanında niş
içinde gusülhane bulunmaktadır. Döşeme ve tavan ahşaptır.

ResimResim
16. a,16.b,a,c,b,d,
c, d, e, f, g Z09’a ait plan ve fotoğraflar
e, f, g Z09’a ait plan ve fotoğraflar

Z09,simetriğindeki
Z09, simetriğindekiZ02 ile Z02
benzerile benzer
plan kurgusunaplansahiptir.
kurgusuna sahiptir.
Farklı olarak Farklı
giriş kapısının
olarak giriş
yanında kapısının
pencere yanında pencere
yer almamaktadır; nedeni yer almamaktadır;
cephenin o kısmındanedeniitibarencephenin
başlayan
o kısmında
betonarme itibaren
bir yapı başlayan
yapılmasından betonarme
dolayı bir yapıolabilir.
pencere kapatılmış yapılmasından dolayı
Ku zeybatı duvarında
pencereocak,
sırasıyla kapatılmış
şömine veolabilir. Ku zeybatı
sonradan eklenmiş duvarında
tuvalete açılan kapısırasıyla ocak, Merdiven
bulunmaktadır. şömine
vehayat
ve sonradan eklenmiş
kapıları da tuvalete
aynı şekilde açılan Döşeme
yerleştirilmiştir. kapı bulunmaktadır.
seramik karo, tavan Merdiven ve
ahşap lambiri
hayat kapıları da aynı şekilde yerleştirilmiştir. Döşeme seramik karo,
kaplamadır (Resim 16. a, b, c, d, e, f, g).
tavan ahşap lambiri kaplamadır (Resim 16. a, b, c, d, e, f, g).
pencere kapatılmış olabilir. Ku zeybatı duvarında sırasıyla ocak, şömine
ve sonradan eklenmiş tuvalete açılan kapı bulunmaktadır. Merdiven ve
ve sonradan eklenmiş tuvalete açılan kapı bulunmaktadır. Merdiven ve
hayat kapıları da aynı şekilde yerleştirilmiştir. Döşeme seramik karo,
hayat kapıları da aynı şekilde yerleştirilmiştir. Döşeme seramik karo,
tavan ahşap lambiri kaplamadır (Resim 16. a, b, c, d, e, f, g).
208
tavan ahşap lambiri kaplamadır (Resim 16. a, b, c, d, e, f, g).

Resim
Resim 17
17 a,
a, b,
b, c,
c, d,
d, ee 1K01’e
Resim
1K01’e ’e ’e ait
17 a, b, c, d,
ait plan
plan ve
e 1K01’e
ve fotoğraflar
’e ait plan ve fotoğraflar
fotoğraflar

Resim 18 a, b, c, d, e, f, g. 1K02’ye ait plan ve fotoğraflar


Resim
Resim 18
18 a,
a, b,
b, c,
c, d,
d, e,
e, f,f, g.
g. 1K02’ye
1K02’ye ait
ait plan
plan ve
ve fotoğraflar
fotoğraflar

Resim 19 a,b,c,d,e,f,g 1K03 ’e ait plan ve fotoğraflar


Resim 19 a,b,c,d,e,f,g 1K03 ’e ait plan ve fotoğraflar
Resim 19 a,b,c,d,e,f,g 1K03 ’e ait plan ve fotoğraflar
209

ResimResim 20 a,b,c,d,e,f . 1K04’e ait plan ve fotoğraflar


20 a,b,c,d,e,f . 1K04’e ait plan ve fotoğraflar

ÇatıÇatı
katına katına aşhanelerden
aşhanelerden kapı ile girilenkapı ile girilen
bir merdivenle bir merdivenle
çıkılmaktadır. Merdiven üç
çıkılmaktadır.
adet odanın açıldığıMerdiven üç adet Kuzeybatı
bir hole varmaktadır. odanın açıldığı bir açılarak,
duvarına kapı hole varmaktadır.
konağa bitişik
Kuzeybatı
yapılan duvarına
betonarme muhdeskapı yapıyaaçılarak, konağa
geçilmektedir (Resimbitişik
17 a, b,yapılan
c). Holünbetonarme
sağında ve
muhdes
solunda yapıya
yer alan geçilmektedir
odalar (Resimbenzerlik
plan kurgusu açısından 17 a,göstermektedir.
b, c). Holün sağında
Ahsap ve
tek kanatlı
solunda
kapı yer girilmekte
ile odalara alan odalar olupplan kurgusu
kapının açısından
tam karşısında 2 adetbenzerlik göstermektedir.
ahşap pencere yer almaktadır.
Ahsap tekölçüleri
Pencerelerin kanatlıvekapı ile odalarabenzerlik
bölümlenmeleri girilmekte olup kapının
göstermektedir. tam
Farklı karşısında
olarak 1K04’de
2 adet
girişin ahşap yerleştirilmiş
sağ köşesine pencere beton yer döşeme
almaktadır.
ve muslukPencerelerin
vardır; 1K02 deölçüleri ve
ise girişin sağ
tarafındaki duvara açılmış bir kapıyla tuvalete geçilmektedir
bölümlenmeleri benzerlik göstermektedir. Farklı olarak 1K04’de girişin . Holün tam karşısındaki
oda
sağçıkma olarak yerleştirilmiş
köşesine tasarlanmıştır. Çıkmanın güneydoğu
beton döşeme ve cephesinde
musluk vardır;ahşap 21K02
adet pencere;
de ise
güneybatı ve kuzeydoğu cephelerinde de birer adet özdeş pencere bulunmaktadır.
girişin sağ tarafındaki duvara açılmış bir kapıyla tuvalete geçilmektedir .
HolünElemanlar
Mimari tam karşısındaki oda çıkma olarak tasarlanmıştır. Çıkmanın
güneydoğu
Kapılar: Anacephesinde ahşapolup
giriş kapıları özgün 2 çift
adet pencere;
kanatlıdır. Z03 güneybatı ve kuzeydoğu
ve Z08in kapıları da tek kanatlı
cephelerinde
ahşap deözgündür;
kapılar olup birer adet özdeş
Z04 pencere
ve Z07 bulunmaktadır.
odalarının kapıları da çift kanatlı ahşap kapılar
olup özgündür.
Mimari Elemanlar
Pencereler: Kuzeydoğu ve güneybatı cephesindeki pencereler tip pencere olup
Z07’deki bir pencere hariç diğerleri özgündür. 1K03’deki ve kuzeydoğu cephesindeki
Kapılar: Ana giriş kapıları özgün olup çift kanatlıdır. Z03 ve Z08in
çatı pencerelerinin özgün olmadığı düşünülmektedir. Güneybatı cephesindeki çatı
kapıları da tek kanatlı ahşap kapılar olup özgündür; Z04 ve Z07
pencerelerinin özgün olduğu düşünülmektedir.
odalarının kapıları da çift kanatlı ahşap kapılar olup özgündür.
Ocaklar: Z09 mahallindeki ocak seramik karo ile kaplanmasıyla kullanılamamaktadır.
Şömineler: Odalardaki şöminelerin hepsi özgün ve iyi durumdadır. Dikdörtgen formda
ve yalın süslemeleriyle göze çarpmaktadırlar.
Gusülhaneler: Z03, Z04, Z06, Z07, 1K04 isimli mahallerde niş şeklinde gusülhaneler
bulunmaktadır. Zeminleri beton platform şeklinde yükseltilmiştir.
Taşıyıcı Sistem
Yapının kuzeydoğu ve günaybatı duvarı kesme taş; güney batı cephesi ise alt
katta kesme taş; üst katta ise ahşap çatkı arası kırma taş dolgudur. Özgüner’e göre (1970)
bölgedeki kırsal mimari yapılar incelendiğinde genel olarak yapıların çatı şekillerinin son
derece basit olduğunu ve bütün çatıların semer, üç omuz ve dört omuz olarak üç grup olarak
sınıflandırılabileceğini belirtmektedir. Osman Bey konağı da bu sınıflandırmaya göre iki
yöne eğimli semer çatı grubuna dahil olmaktadır.
Çatı günümüzde marsilya tipi kiremit, trapez sac levha ve alaturka
kiremit
210 ile kaplıdır.

Yapıdaki Problemler
Çatı günümüzde marsilya tipi kiremit, trapez sac levha ve alaturka kiremit ile kaplıdır.
Osman
Yapıdaki Bey Konağı
Problemler yapısal ve kurgusal olarak büyük oranda
özgünlüğünü korumaktadır. Yapıdaki
Osman Bey Konağı yapısal ve kurgusal olarakbozulmaların çoğunluğu
büyük oranda özgünlüğünü kullanım
korumaktadır.
kaynaklıdır.
Yapıdaki Var olan
bozulmaların bozulmalar
çoğunluğu doğal
kullanım olarak Var
kaynaklıdır. meydana gelen değişme
olan bozulmalar ve
doğal olarak
bozulmalar ile insan eliyle oluşturulmuş değişme ve bozulmalar olarak
meydana gelen değişme ve bozulmalar ile insan eliyle oluşturulmuş değişme ve bozulmalar
iki başlık
olarak altında
iki başlık incelenebilmektedir.
altında incelenebilmektedir.

Resim 21. a,b,c,d,e,f,g,h,ı,i. Yapıdaki çeşitli bozulmalar

Doğal olarak meydana gelen bozulmalar, atmosfer ve zaman etkisi ile kendiliğinden
oluşan bozulmalardır. Bölgenin iklim özelliklerinden dolayı nem ve suyun etkisi ile ahşap
ve taş malzemede form değişiklikleri, renk kaybı, çürüme oluşmuştur. Taş malzemede ise
tuz kristallerinin neden olduğu çiçeklenme (Resim 21 a), parça kayıpları, çatlaklar göze
çarpmaktadır (Resim 21 a,b,c). Kesme taşların özellikle zeminle birleştiği yerlerde bitki
ve mikrobiyolojik oluşumlar bulunmaktadır (Resim 21 a, b). Yapının taş örgüsünde aynı
zamanda strüktürel çatlaklar ve kilit taşının yerinden oynaması gibi statik sorunlar da
görülmektedir (Resim 21c, d). Su kaynaklı ahşap malzemede oluşan çürüme, form ve renk
kayıpları, mikroorganizma oluşumuna rastlanmaktadır (Resim 21e,f).
İnsan eliyle meydana gelen bozulmalar ise, zaman içinde kullanımdan kaynaklı
değişmeler ile niteliksiz ek ve tamiratları içermektedir. Yukarıda bahsedilen bozulmalara
insanların yapıya yaptıkları müdahaleler de neden olmaktadır. Su borusunun cepheden
geçirilmesi, yağmur iniş borusu ve çatı olukları malzemeleri ikinci bir su etkisine maruz
bırakmaktadır (Resim 21 g, h). Çimento vb. yapıya uygun malzemelerle tamirat yapılması
da malzeme üzerinde bir çok fiziksel ve kimyasal bozulmaya neden olmaktadır (Resim
21g). Yapının geçirdiği yangın da strüktürel malzemelerin dayanımlarını yok etmekte ve
malzemeleri fiziksel ve kimyasal değişikliğe uğratırken aynı zamanda her türlü tahribata
karşı savunmasız bırakmaktadır (Resim 21 ı). Yapıda yapılan niteliksiz ve uygun olmayan
eklentiler de yapı için olumsuz sonuçlar doğurmaktadır (Resim 21 a,b,c,d,e,f,g,h,ı,i).
Değerlendirme ve Sonuç
Bölgenin geneli geleneksel kırsal mimari mirasını kaybetme ve gelecek kuşaklara
aktaramama tehlikesi ile karşı karşıyadır. Kır nüfusunun azalmasıyla yapıların terk edilmesi
veya artan ihtiyaç nedeniyle geleneksel evlerin yıkılarak yerlerine geleneksel olmayan
yöntemlerle daha büyük evlerin yapılması, geleneksel yönteme talebin azalmasıyla ustalığın
211

kaybolması ve yapı yapma bilgisinin aktarılamaması, belediye mevzuatında yapılan


değişiklikler ve idarelerin planlama hataları ile kır kent ayrımının ortadan kalkması, yasal
düzenlemelerin yetersizliği; ekonomik sebepler vb birçok nedenle her geçen gün geleneksel
mimari mirasımız kaybolmaktadır.
Osman Bey Konağının hala konut olarak kullanılması bir tarafıyla tahribatına neden olsa
da; korunması için de avantaj sağlamaktadır.
Yapının korunabilmesi için öncelikli olarak var olan bozulmalara acil müdahalede
bulunulmalıdır. Bunun yanı sıra yapının sürdürülebilirliği açısından katılımcı bir süreç
izlenmelidir. Yapının kullanıcıları tarafından özgünlüğüne ve/veya fiziksel durumuna
zarar verecek olası müdahalelerin önüne geçilebilmesi için de kullanıcı ihtiyaçlarının
saptanıp restorasyon projesinde bu ihtiyaçların karşılanması sağlanmalıdır. Böylelikle hem
yapı korunarak gelecek kuşaklara aktarılacak, hem de çevresindeki geleneksel yapıların
korunması için örnek teşkil edecektir.

Kaynakça
Ahunbay, Z. (1999). Tarihi çevre koruma ve restorasyon.
Batur, A., Bulutsuz, S., Edgü, A., Konyalı, A., & Gür, Ş. Ö. (2005). Doğu Karadeniz'de
kırsal mimari: Rural architecture in the Eastern Black Sea region.
Kuban, D. (2000). Tarihi çevre korumanın mimarlık boyutu: kuram ve uygulama. Yapı-
Endüstri Merkezi Yayınları.
Özgüner, O. (Ed.). (1970). Köyde mimari doğu Karadeniz (No. 13). Orta Doğu Teknik
Üniversitesi, Mimarlik Fakültesi.
Sümerkan, M. R. (1990). Biçimlendiren etkenler açısından Doğu Karadeniz kırsal
kesiminde geleneksel evlerin yapı özellikleri. Karadeniz Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri
Enstitüsü, Trabzon.
Uluengin, M. B., (2005). Mimari Metaller: Özellikleri, Bozulma Nedenleri, Koruma ve
Restorasyon Teknikleri.
Venedik Tüzüğü, (1966). ICOMOS
Url-1 Google Earth Uygulaması (2018, 20 Nisan). Erişim adresi: https://www.google.
com/earth/
Url-2 Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Parsel Sorgulama Uygulaması
(2019, 23 Nisan). Erişim adresi: https://parselsorgu.tkgm.gov.tr/#ara/
cografi/40.831033544333046/39.82840418810156
212
213

Geleneksel Kızılcahamam- Çamlıdere Kırsal Mimarisinde


Ahşap Malzeme Kullanımının İncelenmesi

Özlem SAĞIROĞLU1
Ahmet Ertuğrul TOĞAY2
Abdullah TOĞAY3
1 Gazi Üniversitesi, Mimarlık Fak., Mimarlık Böl, Ankara, Turkiye
2 Çankaya Üniversitesi, Mimarlık Fak. Mimarlık Böl. Ankara, Türkiye
3 Gazi Üniversitesi, Mimarlık Fak., Endüstri Ürünleri Tasarımı Böl., Ankara, Turkiye

Kızılcahamam ilçesi, Orta Anadolu bölgesinde bulunan önemli yerleşim merkezlerinden


biridir. Prehistorik dönem ve sonrasında yerleşimin süreklilik arz ettiği; Çeştepe Köyünde
yapılan kazılarda bulunan paleolitik döneme ait araç gereç ile, yakın çevrede bulunan
kalkolitik ve neolitik döneme ait kalıntılar ile tespit edilmiştir. Bölgeye MÖ 2. bin yılın
başlarında Orta Anadolu’da ticaret kolonileri kuran Asurluların ardından da Hititlerin
ve Friglerin hâkim olduğu bilinmektedir (Erdoğan,2010). Frig hakimiyeti sonrası bir Süre
Lidya ve sonrasında Pers hakimiyetine giren bölge, sonrasında Büyük İskender tarafından
fethedilmiştir. Bu dönemde İran'dan Ege denizine kadar kesintisi2z olarak devam eden "Kral
yolu”nun bir kolunun Kızılcahamam ilçesi yakınında geçmesi, ilçenin birçok medeniyete ev
sahipliği yaptığı ve ticari faaliyetlerde söz sahibi olduğu savını güçlendirir niteliktedir. M.Ö.
168 yılında Galatlar, sonrasında da Roma İmparatorluğu hakimiyetine giren ilçe, bu dönemde
Çankırı merkezli olan Paflagonya Eyaleti’nin bir parçası haline gelmiştir (Durmuş,1997).
Roma İmparatorluğunun akabinde ise, Türklerin hakimiyeti altına girene kadar Bizans
İmparatorluğunun hakimiyetinde varlığını sürdürmüştür. Türklerin bölgeyi fethettiği
dönemde, Çamlıdere ve Kızılcahamam bölgesinde Oğuz Türklerinin iskân edildiği; Bayad,
Bayındır, Peçenek, Çepni, Yüreğir, Kınık, Kayı, Avşar ve Kızık gibi köy adlarına dayanarak
bilinmektedir (Durmuş,2012). 1197 yılında Selçuklu hâkimiyetine katılan ilçe, Kösedağ
savaşı sonrasında Moğol hâkimiyetinde kalmıştır. Moğol hâkimiyeti devresinden sonra,
Osmanlı Devleti’ne kadar geçen sürede, bölgede, Ahi yönetimi etkili olmuştur. 1354 yılında
ise, Orhan Gazi’nin oğlu Süleyman Bey tarafından fethedilerek Osmanlı İmparatorluğu
yönetimine girmiştir. Bölge stratejik öneminden dolayı Karamanoğulları Beyliği ve Osmanlı
Devleti arasında zaman zaman el değiştirmiştir (Turan,1999). İlçe, Osmanlı İmparatorluğu
Döneminde Yabanâbad adı ile sürekli iskana konu olmuştur. 1915 yılında, Yabanâbad’ın
merkezi bugünkü Kurtboğazı Barajı’nın kuzeybatısında yer alan Pazar kasabasından,
Kızılcahamamlar bölgesine taşınmış ve günümüzdeki ismini almıştır (Yıldırım,2006).
Çamlıdere ilçesi ise, Yabanabad’a bağlı olan Şeyhler bucağı iken, 1935 yılında Çamlıdere
adını almış ve 1953 yılında çıkan kanunla ilçe yapılarak Kızılcahamam ilçesinden ayrılmıştır.
Ankara kentinin önemli ilçelerinden biri olmasına rağmen 1955 yılı sonrasında göç
vermeye başlayan Kızılcahamam, yeterli gelişme olanağı bulamamıştır. Bu göç, kırsal
bölgelerde daha yoğun hissedilmiştir. 1935 yılında 51651 kişiden oluşan kırsal nüfus, 2012
yılı verilerine göre 8131 kişiye gerilemiştir (Adrese Dayalı Nüfus Kayıt, 2013). Bölgenin
214

İç Anadolu ve Karadeniz iklimleri bazında geçiş kuşağında yer alması ve Batı Karadeniz
Orman örtüsüne sahip olması (Eker,2001), yoğun orman varlığını sağlamış; bu ormanların
hammadde oluşturması ile de ahşabın yoğun olarak yapılarda kullanımı mümkün olmuştur.
Ayrıca ahşabın kolay işlenmesi, hafif olması, detay çeşitlenmesine imkân tanıması ve
deprem kuşağında yer alan Anadolu coğrafyası için yanal yüklere karşı önlemlerin kolay
alınabilmesine olanak sağlamasından dolayı ahşap malzeme diğer yerel malzemelere göre
daha çok tercih edilmiştir (Sözen ve Eruzun, 1992; Kara ve Sağıroğlu, 2019).
Ahşap malzeme, bölgedeki yapılarda taşıyıcı sistemde olduğu gibi, yapının mimari
elemanları, üst örtü sistemi gibi başka bölümlerinde de yoğun olarak kullanım alanı
bulmaktadır.
Strüktürel Sistemde Ahşap Kullanımı
Kızılcahamam ve Çamlıdere ilçelerindeki yapılar, bölgedeki yoğun orman varlığı sebebi
ile ahşap malzeme içermektedir. Ancak az sayıdaki kagir yapıda ahşap kullanımı döşeme,
üst örtü, mimari elemanlar ile duvarlarda hatıl olarak kendini gösterirken; oldukça fazla
sayıda yapı neredeyse tamamı ile ahşaptan imal edilmiştir. Bölgede bulunan ve yoğunlukla
ahşap malzemeden inşa edilen yapılar ahşap yığma (Çantı) ve Ahşap karkas (Çatkı) olmak
üzere 2 tip oluşturmaktadır.
Ahşap Yığma Sistemli yapılar; kaba yonu ahşap kütüklerin 90 derecelik açı yapacak
şekilde uçlarından kertilerek birbirlerine sabitlenmeleri ve bu sistemin üst üste sürekli
tekrarlanması ile oluşturulurlar. Üst üste, boşluksuz bir şekilde yığılan ahşap kütükler, zaman
içinde atmosfer koşullarının da yardımı ile yerinden oynatılamayacak şekilde güçlü bir tutuş
sağlamaktadır. Alanda yapılan çalışmada, çok az sayıda konutta, kaba yonu ahşap kütük
yerine işlenmiş ahşaplardan yararlandığı da görülmüştür (Resim 1b). Bu teknik ile yapılan
konutların bir kısmında, genellikle içten olmak kaydı ile kütüklerin üzerine sıva uygulaması
yapıldığı görülmüştür. Fakat bu uygulama sadece konut olarak kullanılan yapılarda geçerli
olup, müştemilat ve ahırlarda uygulanmamıştır (Resim 1e,f)
Bölgede yapılan çalışmada çantı tekniği ile inşa edilmiş yapıların iki tip oluşturduğu
tespit edilmiştir. Bunlardan birinci tipi, tek katlı olarak sadece çantı tekniği kullanılarak inşa
edilmiş; depolama veya hayvan barınağı olarak işlevlendirilmiş yapılar oluşturmaktadır
(Resim 1a). Bu yapılar, müştemilat olarak, konutun arazisi içinde konutla görsel ilişkili
olarak tasarlanmıştır. Oldukça basit tasarlanmış olan bu yapıların üst örtüsü kırma çatı olup,
yine ahşap olarak kurgulanmıştır.
İkinci tipi ise, alt katları kagir olarak tasarlanmış; üst katlarında çantı tekniği kullanılmış
olan konutlar oluşturmaktadır. Bu konut örnekleri bölgede bulunan her köyde bulunmakta
olup, köylerin en eski konutlarını oluşturmaktadırlar. Bu tip konutların genelinde zemin
katlarının 3 veya tercihen 4 cephesi moloz taşlarla kagir olarak inşa edilmiş, bu duvar içinde
ahşap sadece hatıl veya zaman zaman dikme olarak kullanılmıştır. Hatıllar 80-150 cm
aralığında kullanılmış, dikmeler ise ihtiyaca binaen gerektiği şekilde ve aralıkta kullanılmıştır.
Bu yapılar içinde çok az örnekte ise (Resim 1c) su basmanının kâgir yapıldığı, üst yapının
çantı tekniği ile devam ettiği görülmektedir. Yapıların üst katları ise moloz taş duvar üzerine
oturtulmak kaydı ile çantı tekniğinde inşa edilmiş olup, az sayıda örnekte ahşap karkasın da
çantı ile kullanıldığı görülmektedir.
örnekte ise (Resim 1c) su basmanının kâgir yapıldığı, üst yapının çantı
tekniği ile devam ettiği görülmektedir. Yapıların üst katları ise moloz taş
duvar üzerine oturtulmak kaydı ile çantı tekniğinde inşa edilmiş olup,
215
az
sayıda örnekte ahşap karkasın da çantı ile kullanıldığı görülmektedir.

Resim
Resim 1. Atça,1. Atça, ve
Kuyubaşı Kuyubaşı ve Avşarlar
Avşarlar köylerinden Çantıköylerinden Çantı
tekniği kullanılmış yapı tekniği
örnekleri
kullanılmış yapı örnekleri
Ahşap karkas olarak inşa edilmiş yapılar ise, kendi içlerinde dolgularına göre
ahşap karkas arası ahşap (Resim 2a,b,c), veya tuğla dolgulu (Resim 2d,e,f) olmak üzere
değişkenlik göstermektedirler. Dolgudan bağımsız olarak, çantı sistemli yapılarda
olduğu gibi, ya su basmanı üzerine dikmelerin kurgulanması ile zemin ve yaşam katı da
karkas olacak şekilde veya zemin katı moloz taş yığma sistem olup, yaşam katı karkas
olacak şekilde kurgulanmışlardır. Ancak bu ayrım yapılarda genellikle net bir şekilde
görülmemektedir. Pek çok yapı, farklı bölümleri farklı yapım sistemi veya dolgulu olmak
üzere karma bir şekilde inşa edilmiş veya sonradan yapılan ek veya tamiratlar ile bu
şekilde günümüze kadar ulaşmışlardır.
yapılarda genellikle net bir şekilde görülmemektedir. Pek çok yapı, farklı
bölümleri farklı yapım sistemi veya dolgulu olmak üzere karma bir
şekilde inşa edilmiş veya sonradan yapılan ek veya tamiratlar ile bu
216
şekilde günümüze kadar ulaşmışlardır.

Resim Resim
2. Atça
2. Atçaköyünden ahşap
köyünden ahşap karkas
karkas (ahşap (ahşap ve tuğla
ve tuğla dolgu) dolgu) yapı
yapı örnekleri
örnekleri
Ahşap karkas arası ahşap dolgulu yapılarda, dolgu için kullanılan ahşabın yönüne
Ahşap karkas arası ahşap dolgulu yapılarda, dolgu için kullanılan
önem verilmediği, sağlamlığın ön planda tutulduğu görülmektedir. Bu sebeple dolgu
ahşabın yönüne önem verilmediği, sağlamlığın ön planda tutulduğu
ahşaplarının yatay, dikey, açılı veya bunların hepsinin bir arada bulunduğu şekilde
görülmektedir. Bu sebeple dolgu ahşaplarının yatay, dikey, açılı veya
tasarlandığı örnekler mevcuttur. Ahşaplar içten kireç esaslı sıva ile sıvanmış, fakat
bunların hepsinin bir arada bulunduğu şekilde tasarlandığı örnekler
cephede sıvanmadan bırakılmıştır.
mevcuttur. Ahşaplar içten kireç esaslı sıva ile sıvanmış, fakat cephede
sıvanmadan bırakılmıştır.

Resim 3. Atça, Avşarlar, Çamköy ve Kuyubaşı köylerinden tuğlanın


Resim 3. Atça, Avşarlar, Çamköy ve Kuyubaşı köylerinden tuğlanın
süsleme amacı ile dolguda kullanımı ve döşeme örneği
süsleme amacı ile dolguda kullanımı ve döşeme örneği
Tuğla dolgular ise, kireç esaslı harç ile tuğlaların boşluklara
istiflenmesi yöntemi ile yapılmışlardır. Dolgularda kullanılan tuğlalar
genellikle yatay/düşey ve balıksırtı istif şeklinde dizilmiş; bu şekilde bir
süsleme unsuru olarak kullanımları da sağlanmıştır.
217

Tuğla dolgular ise, kireç esaslı harç ile tuğlaların boşluklara istiflenmesi yöntemi ile
yapılmışlardır. Dolgularda kullanılan tuğlalar genellikle yatay/düşey ve balıksırtı istif
şeklinde dizilmiş; bu şekilde bir süsleme unsuru olarak kullanımları da sağlanmıştır.
Dolgularda tuğlaların farklı şekilde dizilmesi ile bir süsleme unsuru olarak kullanımı
alanda oldukça fazla görülmektedir. Alanda yapılan incelemede Atça, Avşarlar, Çamköy,
Kuyubaşı, Seyhamamı ve Başören gibi köylerin tümünde bu tür kullanıma rastlanmıştır. Bu
şekilde yapılan süslemeler arasında, tuğlanın farklı şekilde istiflenmesi yanı sıra bitkisel ve
geometrik motifler ile ay ve yıldız motifleri yoğunlukla göze çarpmaktadır (Resim 3).
Bölgedeki yapılarda döşeme de, kaba yonu ahşap kütüklerin yan yana dizilmesi ve
üzerinin kaplama tahtaları ile kaplanması ile oluşturulmuştur. Ahşap döşemeyi oluşturan
kirişler, moloz taş duvar üzerine veya taban kirişi üzerine oturtulmaktadır ( Resim 3).
Strüktürel Elemanlarda Ahşap Kullanımı
Yapılarda bulunan strüktürel elemanlarda da ahşabın kullanımı yoğundur. Bu elemanlar
merdivenler ile kapalı ve açık çıkmalar olarak tespit edilmiştir.
Merdivenler
Alanda yapılan çalışmada, konut yapılarının tümünün iki katlı olarak tasarlandığı tespit
Konut
edilmiştir. Tek yapılarının tipolojilerine
katlı olarak tasarlanmış bakıldığında,
bulunan yapılar, dışarıdan
ya konutların ve içeriden
müştemilatlarını oluşturan
yaşam katına (üst kata) ulaşımın merdiven aracılığı ile olduğu
yapılar veya sonradan betonarme ya da prefabrik olarak yapılan konut – ticari yapılardır. tespit
edilmiştir. Merdiveni
Konut yapılarının oluşturan
tipolojilerine basamakdışarıdan
bakıldığında, ve rıhtlarve ahşaptan imalkatına
içeriden yaşam edilmiş
(üst
olup, her iki taraflarından duvara sabitlenmiş bir şekilde tüm merdiven
kata) ulaşımın merdiven aracılığı ile olduğu tespit edilmiştir. Merdiveni oluşturan basamak
boyunca
ve alt imal
rıhtlar ahşaptan ve edilmiş
üst kat arasında
olup, her ilerleyen
iki taraflarından duvaramerdiven kirişine
sabitlenmiş bir şekilde
bağlanmışlardır.
tüm merdiven boyunca Bualt ve
kirişler
üst kat bazı örneklerde
arasında ( Resim4a)
ilerleyen merdiven ortalarından
kirişine bağlanmışlardır.
üçüncü
Bu kirişlerbir
bazıkirişle desteklenmiştir.
örneklerde ( Resim4a) ortalarından üçüncü bir kirişle desteklenmiştir.

Resim 4.Resim
Avşarlar, Çamköy
4. Avşarlar, veveKuyubaşı
Çamköy köylerinden
Kuyubaşı köylerinden Merdiven
Merdiven örnekleri
örnekleri

Alanda yapılan çalışmada tek bir örnekte ise, ince ahşap kütüklerin
Alanda yapılan çalışmada tek bir örnekte ise, ince ahşap kütüklerin eğimli kirişler
eğimli kirişler üzerinde bir araya getirilmesi ile merdiven- rampa benzeri
üzerinde bir araya getirilmesi ile merdiven- rampa benzeri bir düşey sirkülasyon aracının
bir düşey sirkülasyon aracının tasarlandığı ve kullanıldığı görülmüştür
tasarlandığı ve kullanıldığı görülmüştür (Resim 4b)
(Resim 4b)
Kapalı ve açık çıkmalar
eğimli kirişler üzerinde bir araya getirilmesi ile merdiven- rampa benzeri
bir düşey sirkülasyon aracının tasarlandığı ve kullanıldığı görülmüştür
(Resim
218 4b)
Kapalı ve açık çıkmalar
Kapalı ve açık çıkmalar

Şekil 1. Çamköy konut krokileri


Şekil 1. Çamköy konut krokileri
Konutların cephe kurgularının önemli elemanlarını oluşturan çıkmalar, sofa veya odanın
bir bölümünü oluşturan kapalı ve açık çıkmalar ile ıslak mekânları bünyesinde barındıran
kapalı çıkmalar olmak üzere iki şekilde tasarlanmıştır.
Islak mekânları barındıran kapalı çıkmalar bir hol yardımı ile odaların arasından geçilerek
ulaşılan bir bölüm olarak tasarlanmışlardır ( Şekil 1)
Bu çıkmalarda koridorun karşısına gelen bölüm, her hâlükârda lavabo olarak
işlevlendirilmiştir. Özgün örneklerde ahşap olarak tasarlanmış olan bu bölüm,
günümüzde kullanılan konutlarda seramik lavabo / eviye eklentisi ile genellikle
özgünlüğünü yitirmiştir (Resim 5g,i). Bu kısımda özgününde mevcut olan lavabonun
dışarıya doğru yaptığı çıkıntı ve sabun kapanı spesifik olarak çıkmanın fonksiyonunu
tanımlamaktadır ( Resim 5j,k) lavabonun her iki yanına doğru uzanan koridorun devamı
ise, hela (Resim 5h) ve depo olmak üzere işlevlendirilmiştir. Helanın özgün örneklerde
yine ahşaptan yapıldığı tespit edilmiştir. Ancak kullanılan yapılarda genellikle bu kısmın
tuvalet taşı ile değiştirildiği görülmektedir.
5j,k) lavabonun her iki yanına doğru uzanan koridorun devamı ise, hela
(Resim 5h) ve depo olmak üzere işlevlendirilmiştir. Helanın özgün
örneklerde yine ahşaptan yapıldığı tespit edilmiştir. Ancak kullanılan 219
yapılarda genellikle bu kısmın tuvalet taşı ile değiştirildiği görülmektedir.

Resim 5. Atça, Avşarlar, Çamköy ve Kuyubaşı köylerinden kapalı ve açık çıkma örnekleri
Resim 5. Atça, Avşarlar, Çamköy ve Kuyubaşı köylerinden kapalı ve açık
çıkma örnekleri
Hem lavabonun hem de helanın gideri, çıkmanın altından aşağıdaki “küllük” adı verilen ve
hayvan gübrelerinin toplanma alanı işlevini gören bölüme aktarılmaktadır. Özgün örneklerde
bu kısımda bir tesisat düşünülmediği tespit edilmiştir. Ancak günümüzde hijyenik sebeplerle
bu bölümlerde oluşan atıkların PVC borularla toprak altına aktarıldığı görülmektedir.
Islak mekânları barındırma işlevi olmayan çıkmalar ise genellikle sofadan giriş
cephesinin merkezine konumlanacak şekilde tasarlanmıştır. Alanda yapılan çalışmada çok
az sayıda kapalı çıkmaya rastlanmış ( Resim 5e,f); çıkmaların genelinin açık çıkma olduğu
tespit edilmiştir. Bu çıkmalar ahşap işçiliğinin yapılardaki örneklerinden birini barındıran
korkulukları ile dikkati çekmektedirler ( Resim 5a,b,d). Genellikle organik ve geometrik
öğelerin kullanıldığı bu korkuluklarda ahşaplar oyulmak sureti ile bir araya getirilmiş ve
üstten bir ahşap parça ile sabitlenmişlerdir. Bazı açık çıkmalar ise, özensiz bir biçimde sadece
işlevsel olarak tasarlanmış ve kullanılmaktadır ( Resim 5c)
Üst Örtüde Ahşap Kullanımı
Evler genellikle kırma ve beşik çatı ile yapılmıştır. Tamamı Ahşap oturtma çatı sistemine
sahiptir. Çatı örtüsünde ise Marsilya tipi kiremit kullanılmıştır. Ancak bu kiremitin daha
önce yaygın olarak kullanılan alaturka kiremit yerine sonradan kullanıldığı, alanda bulunan
eski kiremit kalıntılarından anlaşılmaktadır.
220

Evlerin saçakları konutun dış yüzeyinden 0.40–0.60 cm arasında değişen ölçüde


çıkmaktadır. Saçakların tamamında ahşap kullanılmıştır. Saçaklar genellikle ahşap
kaplamalı olmadıklarından mertekleri görülebilmektedir. Saçaklar da üçgen alınlık oluşumu,
çıkmalarda beşik çatı kullanımına bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Konutların genelinde düz
saçak alın tahtası kullanılmış; iki örnekte oymalı alın tahtasına rastlanmıştır.
Mimari Elemanlarda ahşap kullanımı
Çalışma alanında bulunan yapıların cephelerini oluşturan mimari elemanlar, kapılar ve
pencereler dışında açık ve kapalı çıkmalardır.
Pencereler
Alanda yapılan çalışmada, özgün pencerelerin tümünün ahşaptan yapıldığı tespit
edilmiştir. Daha erken dönemlerden kalan pencereler dikdörtgen olup, genellikle 1/2 kısa
kenar - uzun kenar oranına sahiptir. Bu tip pencereler giyotin tip pencere olup, kayar
olarak kanat imal edildiği görülmektedir (Resim 6a). Zaman içinde
kanatlıdır. Kanatlar parçalı camların ahşap latalarla sabitlenmesi sonucu oluşmuştur.
yapılan tamiratlar (Resim 6g,h) veya geç dönemde özgün yapım sistemi
Ancak sonradan yapılan tamiratlarda bu parçaların kaldırılarak tek parça cam olarak
ile inşa
kanat imal edilen
edildiği yapılarda
görülmektedir giyotin
(Resim kanatlı dikdörtgen
6a). Zaman pencere
içinde yapılan kullanımı
tamiratlar (Resim
kalkmış, bunun yerine asri – kanatlı kare biçiminde
6g,h) veya geç dönemde özgün yapım sistemi ile inşa edilen yapılarda giyotin kanatlı veya yatay
dikdörtgen (Resim 6f,i) pencere kullanımı tercih edilmiştir.
dikdörtgen pencere kullanımı kalkmış, bunun yerine asri – kanatlı kare biçiminde veya Bu
pencerelerde
yatay dikdörtgenölçüler
(Resim değişmekle
6f,i) pencere birlikte
kullanımıen yoğun
tercih kullanılan
edilmiştir. oran 2/3
Bu pencerelerde
olarak değişmekle
ölçüler belirlenmiştir (Resim
birlikte en yoğun6f,g,h,i,j)
kullanılanPencerelerde
oran 2/3 olarakkepenk varlığı,(Resim
belirlenmiştir cam
kullanımının
6f,g,h,i,j) olmadığı
Pencerelerde kepenk dönemlerden kalan olmadığı
varlığı, cam kullanımının yapılarda halen daha
dönemlerden kalan
görülmektedir.
yapılarda halen dahaAncak günümüzde
görülmektedir. özgün pencerelerde
Ancak günümüzde özgün pencerelerde izleri
izleritespit
tespit
edilebilmesine
edilebilmesine rağmen
rağmen oldukça
oldukça az mevcuttur
az sayıda sayıda mevcuttur
(Resim 6g).(Resim 6g).

Resim
Resim 6. Kuyubaşı 6. Kuyubaşı
ve Çamköy veörnekleri
pencere Çamköy pencere örnekleri
Pencereler tekil olarak konumlandırılabildikleri gibi, mekânın ihtiyacına binaen ikili
Pencereler tekil olarak konumlandırılabildikleri gibi, mekânın
gruplar halinde de tasarlanmışlardır (Resim 6a,b,c). İkili gruplandırılan pencerelerde
ihtiyacına binaen ikili gruplar halinde de tasarlanmışlardır (Resim 6a,b,c).
genellikle alın ortaktır. Pencereler genellikle yalın ve işlevsel olarak tasarlanmasına
İkili gruplandırılan
rağmen, çeşitli süsleme pencerelerde genellikle alın
unsurlarını barındırmaktadır. ortaktır. Pencereler
Bu süslemelerden en yoğun
genellikle yalın ve işlevsel olarak tasarlanmasına rağmen, çeşitli
görülenleri Ankara içi ve çevresinde yoğunlukla karşılaşılan üçgen alınlık( süsleme
Resim6a,b,e)
unsurlarını
ve barındırmaktadır.
alt pervazdaki Bu süslemelerden
parantez biçimli organik en6d,e).
kesimlerdir (Resim yoğun görülenleri
Bunların yanı sıra
Ankara içi ve çevresinde yoğunlukla karşılaşılan üçgen alınlık(
geometrik ( Resim 6c) , bitkisel (Resim 6i) ve ay yıldız (Resim 6j) motifleri de alt ve üst
Resim6a,b,e)
pervazlara oyulmak vesuretiyle
alt pervazdaki
kullanılmıştır.parantez biçimli organik kesimlerdir
(Resim 6d,e). Bunların yanı sıra geometrik ( Resim 6c) , bitkisel (Resim
6i) ve ay yıldız (Resim 6j) motifleri de alt ve üst pervazlara oyulmak
suretiyle kullanılmıştır.
221

Kapılar
Bölgede bulunan yapılarda iç mekân ve dış mekân kapıları olmak üzere farklılaşan 2 tip
kapı mevcuttur. Alan çalışmasının sonbahar mevsiminde olması sebebi ile yapıların çok az bir
bir diğer
kısmının içinekapı türü ise, tek
girilebildiğinden, tablalı
iç kapılar olup,birdepolama
bazında ve kiler
tipoloji çalışması gibi mekânlar
yapılamamıştır. Ancak
içiçin kullanılmaktadır
mekândaki (Resim
kapıların 2 ayrı 7b,b’).
amaç için kullanıldığı tespit edilmiştir. Bunlardan ilki mekân
kapıları olup, bir kısmı pervazları oymalı, çift katmanlı ve tablalı olarak tasarlanmışlardır
(ResimKonutlardaki dışvemekân
7a,c,d) Pervazlarda tablalardakapıları
geometrik veise,bitkisel
konutun
motifler sadece insanlar
yanı sıra ay ve yıldız
tarafından
motifleri kullanılan (giriş
de görülmektedir Resimkapısı
7d). İç veya balkon
mekânlarda kapısı bir
kullanılan olarak
diğerkullanılan
kapı türü ise,tek
tek
kanatlı
tablalı olup,kapılar
depolamaile ve
(Resim5g,j) , hayvanlar
kiler gibi mekânlar tarafından da
için kullanılmaktadır kullanılabilen
(Resim 7b,b’). çift
kanatlı kapılar
Konutlardaki olmak
dış mekân üzere
kapıları 2’ye ayrılmaktadır.
ise, konutun Kanat kullanılan
sadece insanlar tarafından sayısındangiriş
bağımsız
kapısı olarak,kapısı
veya balkon bu kapılar çift katmanlı
olarak kullanılan olup,
tek kanatlı ya tablalı
kapılar veya ahşapların
ile (Resim5g,j) , hayvanlar
bir araya
tarafından getirilmesiçiftile
da kullanılabilen basitçe
kanatlı kapılaroluşturulmuşlardır. Kapıların
olmak üzere 2’ye ayrılmaktadır. Kanatüzerinde
sayısından
genellikle
bağımsız olarak,girişin aydınlanabilmesi
bu kapılar çift katmanlı olup, yaiçin
tablalıbir
veyaoymalı
ahşapların pano veya
bir araya tepe
getirilmesi
ilepenceresi bulunmaktadır.
basitçe oluşturulmuşlardır. Bu bölümler
Kapıların çok basitgirişin
üzerinde genellikle tasarlanmış olabileceği
aydınlanabilmesi için bir
gibi pano
oymalı ( Resim 5e,f,i)
veya tepe Önembulunmaktadır.
penceresi verilerek oymalı ahşap
Bu bölümler çokparçalar yardımı
basit tasarlanmış ile de
olabileceği
oluşturulabilmektedir
gibi ( Resim 5e,f,i) Önem verilerek (Resim
oymalı5h,j,k). Kapılarda
ahşap parçalar kullanılan
yardımı ile de kilitler
oluşturulabilmektedir
genellikle kapazlama kilittir. Halka ve tokmaklar basit tutulmuş,
(Resim 5h,j,k). Kapılarda kullanılan kilitler genellikle kapazlama kilittir. Halka veen yalın
tokmaklar
halitutulmuş,
basit ile kullanılmıştır
en yalın hali (Resim 5n,o,p)(Resim 5n,o,p)
ile kullanılmıştır

Resim 7. Kuyubaşı, Çamköy ve Atça Köyünden kapı örnekleri


Resim 7. Kuyubaşı, Çamköy ve Atça Köyünden kapı örnekleri
Konut kapıları dışında, müştemilatlarda kullanılan kapılar ise oldukça
tosbağa, zornak kilit’ gibi isimler verilen homeric kilit – sürgü (Resim
5m) kullanımı tercih edilmiştir (Sağıroğlu vd,2016).
222
Oda içi Elemanlar
Konut kapıları dışında, müştemilatlarda kullanılan kapılar ise oldukça basit tutulmuş,
çeşitliKonutlarda odalar,arkadan
uzunluktaki ahşapların merdiven
yatay birile
parçaulaşılan üst ile
ile birleştirilmesi kattaki sofaya
oluşturulmuştur.
açılmaktadırlar. Odaların içinde çekirdek ailenin yaşantısını devam
Bu kapılarda, Anadolu’da ‘bağa, tosbağa, zornak kilit’ gibi isimler verilen homeric kilit –
ettirmesi
sürgü (Resimiçin ihtiyaç duyduğu
5m) kullanımı her türlü
tercih edilmiştir işlevvd,2016).
(Sağıroğlu mevcuttur. Bu işlevler için
gerekli
Oda hacimler ise mimari elemanlar yardımı ile çözülmüştür.
içi Elemanlar
Aile yaşantısına
Konutlarda uygun ile
odalar, merdiven olarak tasarlanmış
ulaşılan üst kattaki olan
sofayabu odalar, geleneksel
açılmaktadırlar. Odaların
Türkçekirdek
içinde konutunun aileninoda özelliklerini
yaşantısını devam tümü ileiçin
ettirmesi bünyesinde barındırırlar.
ihtiyaç duyduğu Bu
her türlü işlev
bağlamda, yemek pişirme, ısınma ve aynı zamanda ikincil işlev olarak
mevcuttur. Bu işlevler için gerekli hacimler ise mimari elemanlar yardımı ile çözülmüştür.
aydınlanma amacı
Aile yaşantısına uygunile kullanılan
olarak tasarlanmışocak,
olan buyapının dış cephesi
odalar, geleneksel ile baca
Türk konutunun
odabağlamında ilişkili
özelliklerini tümü olan birbarındırırlar.
ile bünyesinde duvarın Bu ortasına
bağlamda,konumlanmıştır.
yemek pişirme, ısınmaAlanve
çalışmasında
aynı zamanda ikinciltespit
işlevedildiği üzere ocaklarda
olarak aydınlanma başmak-ocak,
amacı ile kullanılan davlumbaz
yapının dışyoktur.
cephesi
ileTek
baca tablalı,
bağlamında küllük bölümleri
ilişkili olan bir duvarınde ortasına
olan konumlanmıştır.
basit ama işlevsel ocaklar,
Alan çalışmasında
günümüzde de halen daha kullanılmaktadır. Ocakların üzerindeki bölümleri
tespit edildiği üzere ocaklarda başmak- davlumbaz yoktur. Tek tablalı, küllük duvarın
debacanın
olan basit geçtiği
ama işlevselbölümünde, sonradan
ocaklar, günümüzde açılmış
de halen bir soba bağlantısı
daha kullanılmaktadır. Ocakların
bulunmaktadır.
üzerindeki duvarın Ocaklar, ahşapbölümünde,
bacanın geçtiği taşıyıcı üzerinin
sonradankalın sıvabirkatmanları
açılmış ile
soba bağlantısı
bulunmaktadır. Ocaklar, ahşap taşıyıcı üzerinin kalın
güçlendirilmesi neticesinde oluşturulmuştur. Küllük bölümlerisıva katmanları ile güçlendirilmesi
de ahşap
neticesinde oluşturulmuştur.
olup çökertilmiş ve üzeriKüllük bölümleri de ahşap olup çökertilmiş ve üzeri sıvanmıştır.
sıvanmıştır.

Resim
Resim 8. 8. Avşarlar,
Avşarlar, Başören,
Başören, Kuyubaşı,
Kuyubaşı, Çamköy
Çamköy ve Atça ve Atça
köylerinden Oda köylerinden Oda
içi eleman örnekleri
içi eleman örnekleri
Ocakların her iki yanında, birer gusülhane ve dolap grubu yer almaktadır. Gusülhanenin
Ocakların
zemini, az sayıda her ikisıvanmış
örnekte yanında, olup,birer gusülhane
genellikle ve dolap
ahşap kaplama grubu
tahtaları yer
müdahale
almaktadır.
edilmeden Gusülhanenin
bırakılmıştır. Dolap kısmızemini, az sayıda
ise raf şeklinde örnekte
olabileceği gibi (sıvanmış olup,
Resim 8e) kapaklı
genellikle
veya ahşapşeklinde
kapaksız dolap kaplama tahtalarıörnekler
de tasarlanmış müdahale edilmeden
mevcuttur bırakılmıştır.
(Resim 8a,b,c) Dolapların
Dolap tablalı
kapakları kısmıolup,
ise tek
rafkatmanlıdır.
şeklinde olabileceği gibi ( Resim 8e) kapaklı veya
Ocak – gusülhane ve dolap grubunun tam karşısında bulunan duvarda ise, genellikle
yüklük göze çarpmaktadır. Yüklükler tavana kadar dolap şeklinde tasarlanmış olup,
mevcuttur.
Bu sabit elemanların yanı sıra, mekân elverdiği ölçüde, fazladan dolap
ve lambalık gibi nişlerin yapımına önem verilmiştir ( Resim 8g) Bu 223
elemanlar, dolap içinde konumlandırılmış olabilecekleri gibi ayrı bir
şekilde deiçermezler.
musandıra tasarlanmış
Çok olabilmektedirler.
farklı bölmeli olabilecekleri gibi, bölmesiz ve kapaksız olarak
kurgulanmış olanları da mevcuttur.
Bu iki duvarın arasında kalan ve dış mekân ile ilişki kuran cephe
Bu sabit elemanların yanı sıra, mekân elverdiği ölçüde, fazladan dolap ve lambalık gibi
üzerinde bulunan duvarda ise, sedir yer almaktadır. Sedirin üzerinde ise,
nişlerin yapımına önem verilmiştir ( Resim 8g) Bu elemanlar, dolap içinde konumlandırılmış
tüm odayı da
olabilecekleri gibiboydan boya de
ayrı bir şekilde dolaşmak kaydı
tasarlanmış ile terek ( raf) yer almaktadır.
olabilmektedirler.
Tümü
Bu ile ahşaptan
iki duvarın yapılan
arasında kalan ve dışbumekân
elemanların genelinde
ile ilişki kuran fonksiyon
cephe üzerinde ön
bulunan
planda ise,
duvarda tutulduğu için süsleme
sedir yer almaktadır. yapılmamış,
Sedirin işlevselliğe
üzerinde ise, tüm önemboya
odayı da boydan verilmiştir.
dolaşmak
kaydı
Çok ile
azterek
sayıda( raf)örnekte
yer almaktadır.
ise ay ve yıldız motiflerinin tahtaya oyularak terek
altında
Tümüdolap pervazında
ile ahşaptan yapılankullanıldığı
bu elemanlarıngörülmüştür.
genelinde fonksiyon ön planda tutulduğu
için süsleme yapılmamış, işlevselliğe önem verilmiştir. Çok az sayıda örnekte ise ay ve yıldız
Kursak tahtaya oyularak terek altında dolap pervazında kullanıldığı görülmüştür.
motiflerinin
Kursak
Konutlarda, genellikle hol veya sofada bulunan öncelikli olarak kuru
bakliyatları
Konutlarda, depolama
genellikle holiçin
veyaoluşturulmuş
sofada bulunanolan büyük
öncelikli olaraksandık benzeri
kuru bakliyatları
bölüme yörede
depolama ‘kursak’olan
için oluşturulmuş adıbüyük
verilmektedir. Yapılan
sandık benzeri bölümeçalışmada 2 ayrı
yörede ‘kursak’ adı
kursak incelenmiş ve ölçülerinin 80x298 cm ve 123 x 301 cm olduğux
verilmektedir. Yapılan çalışmada 2 ayrı kursak incelenmiş ve ölçülerinin 80x298 cm ve 123
tespit
301 cm edilmiştir.
olduğu tespit edilmiştir.

Resim 9. Kuyubaşı ve Başören köyünden kursak örnekleri


Resim 9. Kuyubaşı ve Başören köyünden kursak örnekleri
Kursaklar,
Kursaklar, çizilerle
çizilerle birbirine
birbirine çakılmış çakılmış
bulunan kesilmiş bulunan kesilmişoluşabildiği
ahşap kerestelerden ahşap
kerestelerden
gibi bu kerestelerinoluşabildiği gibi bu
birbirine çantı tekniği kerestelerin
ile geçirilmesi birbirine
yöntemi çantı tekniği ile
ile de oluşturulabilmektedir.
geçirilmesikapakları
Kursakların yöntemiüstilebölümde
de oluşturulabilmektedir.
olup, bazı örneklerde Kursakların
üzerine çıkmakkapakları
amacı ile
üst bölümde
tasarlanmış olup,yapıldığı
basamak bazı örneklerde
da görülmüştür. üzerine çıkmak amacı ile tasarlanmış
basamak yapıldığı
Değerlendirme da görülmüştür.
ve Sonuç
Kırsal mimari mirasın korunması, ülkemizde olduğu gibi dünyada da son yıllarda
önemsenmeye başlamış ve bu konuda teorik ve pratik çalışmalar yapılmaya başlanmıştır.
Ancak UNESCO tarafından her iki yılda bir yayınlanan ‘ heritage at risk’ raporlarında halen
daha kırsal mimari miras, en hızlı ve yoğun bir biçimde yok olan kültür varlığı olarak en başta
gelmektedir. Bu durumun en önemli belirleyicileri arasında köyden kente göç gelmektedir.
Kızılcahamam ve Çamlıdere ilçeleri de 1950’li yıllardan beri göç veren ilçelerimizden
olduğundan, günümüzde köylerde yaşayan çok az sayıda insan kalmış durumdadır.
Örneğin çalışmanın yapıldığı köylerden biri olan kuyubaşı köyünde yaz kış köyde oturan aile
sayısı 3’tür. Bu bağlamda kırsal mimari mirasın önemli ve değerli örneklerini bünyesinde
224

barındıran bu bölgenin ve bölgede bulunan özgün konutların korunmasında da ciddi


güçlüklerle karşılaşılmaktadır.
Mimari mirasın yanı sıra, tabiat varlıklarının korunması da ayrı zorlukları barındırmaktadır.
Bu bölgede bulunan orman varlığını tehdit eden pek çok biyolojik ve fiziksel sınırlayıcı yanı
sıra, Vandalizm ve dikkatsizlik önemli risklerin başında gelmektedir. Oysa bu bölgedeki
orman varlığı sebebi ile bu şekilde özgün bir biçimde gelişen kırsal mimari, önemli bir doku
oluşturmakta ve gün geçtikçe kültürel miras bağlamında değer kazanmaktadır.
Dokuyu oluşturan konutlarda kullanılan ahşap, çevreden elde edildiğinden ve gerektiği
kadarı ile kullanıldığından yerel malzeme kullanımı bağlamında da değerlidir. Ahşap
malzemenin kullanımı, hem strüktür hem yapı hem de mimari elemanlar bazında her yerde
ağırlıklı olup, yapının temel taşını oluşturmuştur. Kırsal yapılarda görülen fonksiyona yönelik
tasarımı, bu konutlarda da görmek mümkün olup, yapılar sade ve işlevsel tasarlanmış; yapıyı
oluşturan malzemeler de gerektiği ve yettiği kadarı ile kullanılmıştır. Bu sebeple süsleme
çok naif bir biçimde genellikle tuğla istiflenmesi ile sınırlı kalmış, az sayıda yapıda ahşap
elemanlarda da oyma sureti ile kullanılmıştır.
Yapılar ve dolayısı ile bozulmamış kent dokusu, bölgenin önemli turistik kaynaklarını
da oluşturmaktadır. Bu bağlamda yaşantının devam etmesinin teşvik edilmesi, yapıların
ve dokunun da korunmasını sağlayacak önemli bir adım olacaktır. Bölgedeki ormanlar,
tümü ile doğal sit alanı ilan edildiğinden, bu yapıların da korunması ile bütüncül korumaya
yönelik bir adım atmak mümkün olabilecektir. Unutulmamalıdır ki, mimari miras, geçmiş
medeniyetlerin ve toplumların ekonomik, sosyal, kültürel, sanatsal, dini ve toplumsal
verilerinin en hızlı ve net bir şekilde toplanabildiği; bu verileri bünyelerinde barındıran
önemli belgeleri oluşturmaktadırlar. Gelecek nesillere korunarak aktarımları önem arz
etmektedir.

Kaynakça
Erdoğan, A. (2010). Geçmişten Günümüze Kızılcahamam ve Çamlıdere. Esyav
Yayıncılık, Ankara.
Durmuş, İ. (1997). “Osmanlı Dönemine Kadar Kızılcahamam-Çamlıdere Çevresi”
[Bildiri]. Kemal Güran, Eyüp Sanay, Seyfettin Erşahin (Ed.). Tarihte ve Günümüzde
Kızılcahamam-Çamlıdere Yöresi Sempozyumu Bildirileri, 21-22 Ekim 1995, (ss. 222/31-38).
Ankara: Kızılcahamam-Çamlıdere Eğitim ve Sosyal Yardımlaşma Vakfı Yayını No:2.
Durmuş, İ. (2012). “Tarih Öncesinden Türk Yurdu Oluşu Sürecine Kızılcahamam-
Çamlıdere’nin Tarihi Gelişimi” [Bildiri]. Kızılcahamam ve Çamlıdere Sempozyumu
Kızılcahamam ve Çamlıdere Bölgesinde Sağlık, İnanç ve Doğa Turizminin Geliştirilmesinde
Gençlerin ve Yerel Esnafın Rolü, 17 Kasım 2012, (ss.4-16), Ankara: Ankara Kalkınma Ajansı.
Turan, A. N. (1999). Yabanâbâd Tarihini Ararken (Kızılcahamam-Çamlıdere) XV.
Yüzyıldan XIX. Yüzyıla Bir Genel Tasvir ve Tahlil Denemesi. Kızılcahamam Belediyesi
Yayınları, Ankara.
Yıldırım, B. E. (2006). Ankara Sancağı’nın Tarihi Coğrafya Bakımından Yerleşme ve
Nüfusu (1871-1907). (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Ankara Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü, Ankara.
225

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistem verileri (2013).


Eker, M., (2001). Yabanâbad 2000, Kızılcahamam Belediyesi Yay. Dizisi, Nu.: 3.; Ankara.
Kara, M.A.; Sağıroğlu, Ö. (2019). Examination Of The Mechanıcal Solutıons Of The
Tımber Connectıon Detaıls In The Context Of The Seljuq Perıod Tımber Masonry Mosques.
ICEARC’19 Conference, 18-21.04.2019. Trabzon.
Sözen, E. ve Eruzun, C. (1992). Anadolu’da Ev ve İnsan. Creative Yayıncılık ve Tanıtım
Ltd., İstanbul, 35, 48-49.
Sağıroğlu, Ö., Kınıklıoğlu, T., & Karayazı, S. S. (2016). Akseki, ilvat bölgesi ahşap kapı
tipolojisi ve kilit sisteminin ‘traka-tıfraz’ belgelenmesi. TÜBAV Bilim Dergisi, 9(3), 10-30.
Alankuş, B. Ç., Sağıroğlu, Ö. (2018) Ankara ili Kızılcahamam ilçesi Başören köyünde
bulunan Altıntaş kırsal konutunun restorasyon önerisi. TÜBAV Bilim Dergisi, 11(1), 19-38.
Halı, F. Bulut, A ve Kocadağıstan, A. (2019) Kırsal mimari miras ve korunması ders içi
çalışma ‘Avşarlar köyü’. Yürütücü: Doç. Dr. Özlem Sağıroğlu. Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri
Enstitüsü. Ankara.
Özdemir, E.M., Akbaş, E.C., Ayçiçek, E.M., Keçeci, M.U. . (2019) Kırsal mimari miras ve
korunması ders içi çalışma ‘Çamköy. Yürütücü: Doç. Dr. Özlem Sağıroğlu. Gazi Üniversitesi
Fen Bilimleri Enstitüsü. Ankara.
Erbaş, M., Akkoç, N.T., Gülser,T. Ergün, N. (2019) Kırsal mimari miras ve korunması
ders içi çalışma ‘Atça köyü’. Yürütücü: Doç. Dr. Özlem Sağıroğlu. Gazi Üniversitesi Fen
Bilimleri Enstitüsü. Ankara.
Kınıkoğlu, S., Sahtiyancı, E., Arslan, M., Şencal E., Erdoğan,C.; (2019) Kırsal mimari
miras ve korunması ders içi çalışma ‘Kuyubaşı köyü’. Yürütücü: Doç. Dr. Özlem Sağıroğlu.
Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü. Ankara.
226
227

Tarihi Çarşılarda Esnafın Korumaya Yaklaşımı; Çorum


Çöplü Arastası Örneği

Ayşe Nur ÇELİK¹


Zehra Gediz URAK²
¹Çorum Belediyesi, Etüd Proje Müdürlüğü, Çorum, TÜRKİYE, anurdurmus@gmail.com
²Gazi Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, Ankara, TÜRKİYE, gedizu@gazi.edu.tr

1.Giriş
Çorum bölgesinde, tarih öncesinden itibaren yaşamış uygarlıkların kalıntılarına
rastlamak mümkündür. Bölge maden yatakları bakımından çok zengindir. Bu zenginlik
özellikle tarih öncesinde yerleşmelerin yörede yoğunlaşmasının başlıca nedenidir. Coğrafî
konumun da ticarete uygun olması gelişmeyi hızlandırıcı bir unsur olmuştur. [1]
Çorum şehrinin 17. yüzyılda fiziksel gelişmesi, Ankara-Amasya yolu üzerindeki merkez
çevresinde olmuştur. 17. yüzyıl boyunca şehir ticaret yolu boyunca güneye ve doğuya, 18. ve
19. yüzyılda da kuzeye doğru gelişme göstermiş, merkezde ise hiçbir değişme olmamıştır.
[1] Şehir, günümüzde Samsun Limanı ve İç Anadolu’yu bağlayan önemli bir nokta olarak
ticaretteki yerini korumaktadır.
Çorum’un önemli simgesi Saat Kulesi ve Ulu Camii arasında yer alan Çöplü Arastası’nın,
1892 tarihli şehir haritasından da görüleceği üzere (Resim 2), 19. Yüzyıl sonundan beri
aynı konumda bulunan çarşı işlevinin devamı olarak işlevini sürdürdüğü kesin olarak
bilinmektedir. Arastanın özgün halinde hanlarla çevrili olduğu ve birçok meslek grubunu
barındırdığı bilinmektedir. Çevresiyle birlikte geçmişte Çorum’un ticari merkezi olmuştur.
Günümüzde hanlar neredeyse yok olmuş, Çöplü Çarşısı değişen ihtiyaçlarla birlikte işlev
değiştirmiş ancak şehrin ticaretindeki önemli yerini korumuştur. İşlev değişiklikleriyle birlikte
malzemelerde de değişime gidilmiş, özellikle doğramalar değiştirilmiş, cephe kaplamaları
eklenmiş, önce sokağa doğru uzayan saçaklar eklenmiş, gelinen son noktada saçak yerine
tüm sokağın üstü kapatılmış ve tarihi görüntüsünden uzaklaştırılmıştır. Günümüzde Çöplü
Arastası; gridal plan şeması, bozulmaya uğrasa dahi nitelikli elemanlar bulunduran yapıları,
esnaflık ilişkileri ve geleneksel meslek grupları ile kültürel değer arz etmektedir.
2. Çöplü Arastası’nın Tarihi ve Mevcut Durumu
2.1. Çorum’da Ticaret
İlk çağlardan bu yana insanlar arasında mal alışverişi olduğu bilinmektedir. Fazla üretilen
malın değişimi ile başlayan alışverişler, zamanla uzmanlaşan mesleklere dönüşmüş, ticaret
geliştirilmiştir. Gelişen ticaret ile birlikte ticaret yolları ve yapıları ortaya çıkmıştır. Ticaret
yapıları yollar üzerinde ve şehirlerin merkezlerinde yer almaktadır. Aslında, bir yerleşim
ünite ya da alanı, ticaret yapılarının varlık ve gelişmesi oranında şehir olma vasfı kazanır
[2]. Bir şehrin ticari faaliyetlerine bakarak, şehrin gelişmişliği ve fiziki yapısıyla ilgili tespitler
yapmak mümkündür. Selçuklu devrindeki Anadolu Türk şehrinin ticaret alanı ve ticaret
yapılarının durumlarını saptamak hayli güçlük arz ederse de, Osmanlı devri için, özellikle
betimleyici çizgiler çizmek ve bir takım genellemelere gitmek olanağı
vardır. [2]
228
Türk şehri için belirtilecek genellemeler arasında en dikkate değer
noktanın,
XVI. Yüzyıldan Türk
itibarenşehrindeki hareket istikametinin
bu konuda betimleyici çarşıya
çizgiler çizmek ve yönelik
bir takım oluşu
genellemelere
hususudur. Ne var
gitmek olanağı vardır. [2] ki İslam toplumunda, öğle ve ikindi vakitleri, iş
saatleri zinciri üzerinde bulunduğundan, bu vakitlere ait ibadetin iş
Türk şehri için belirtilecek genellemeler arasında en dikkate değer noktanın, Türk
yerinin pek yakınında
şehrindeki hareket istikametininyerine
çarşıya getirilmesi
yönelik oluşu gereği
hususudur.de Neortadadır [2].
var ki İslam
Çorum’da da bu durum değişmemiş, çarşı Ulu Camii yanında diğer
toplumunda, öğle ve ikindi vakitleri, iş saatleri zinciri üzerinde bulunduğundan, bu vakitlere
aitcamilerle
ibadetin iş çevrelenen bir alanda
yerinin pek yakınında kurulmuştur.
yerine getirilmesi gereği de ortadadır [2]. Çorum’da
da bu durum değişmemiş, çarşı Ulu Camii yanında diğer camilerle çevrelenen bir alanda
Çorum’da ticaretle ilgili bulunan en eski kayıtlar Fatih dönemine
kurulmuştur.
dayanmaktadır. Fatih dönemindeki Çorum esnafı konusunda, o yıllarda
Çorum’da ticaretle
hazırlanan tahririlgili bulunan en eski
defterinden bir kayıtlar
fikir Fatih dönemine
edinmek dayanmaktadır.
mümkün Fatih
olmaktadır.
dönemindeki Çorum esnafı konusunda, o yıllarda hazırlanan tahrir defterinden bir fikir
Bütün vergi veren nüfusun mesleki etkinlikleri hakkında bilgi verilmediği
edinmek mümkün olmaktadır. Bütün vergi veren nüfusun mesleki etkinlikleri hakkında
halde, 37 faaliyet dalı sayılmıştır [3]. Çarşı biçimlenmesi faaliyet
bilgi verilmediği halde, 37 faaliyet dalı sayılmıştır [3]. Çarşı biçimlenmesi faaliyet dallarına
dallarına göre olmaktadır. Çarşılar, farklı esnafların ikametgâhlarına göre
göre olmaktadır. Çarşılar, farklı esnafların ikametgâhlarına göre bölümlere ayrılmıştır. Her
bölümlere ayrılmıştır. Her sokak bir esnafa tahsis edilmiştir. Çorum’da da
sokak bir esnafa tahsis edilmiştir. Çorum’da da esnafın yaptığı işe göre isimlendirilen çarşılar
esnafın
mevcut yaptığı işe göre isimlendirilen çarşılar mevcut olmuştur[1].
olmuştur[1].
16.
16. Yüzyılda kayıtlarda
Yüzyılda kayıtlarda görünen
görünen 17 çarşı
17 çarşı doğrudoğru sayıyı vermemekte,
sayıyı vermemekte, başka
başka kayıtlarda
kayıtlarda
bahsedilen bahsedilen
çarşılarla çarşılarla
birlikte en birlikte
az 20 çarşı en az 20 çarşı bulunmaktadır[1].
bulunmaktadır[1].

Yıllar 1575- 1650 1840 1845 1900 1902 1907


1600
Dükkan 200 300 708 412 1055 1061 1100
Sayısı
Bir - +%50 +%136 -%41.8 +%156 +%0.6 +%3.7
Önceki
Dükkan
Sayısına
Oranı
Tablo
Tablo 1:ve16.
1: 16. 20.ve 20. Yüzyıllar
Yüzyıllar Arasında
Arasında Çorum’da Çorum’da
Faaliyet Faaliyet
Gösteren Gösteren
Dükkanlar (1, 182)
Dükkanlar (1, 182)
Tabloya bakılarak Çorum’da esnaf sayısının ve ticari faaliyetlerin sürekli artış
gösterdiğinden bahsedilebilir. Bunun yanı sıra ticari yapılara bakarak da ticari faaliyetler
hakkında bir yorumda bulunulabilir.
16. ve 17. Yüzyıllarda belirli bir büyüklüğe ve ticari faaliyete sahip olan Osmanlı kentinde,
muhakkak birer bedestan (kapalı çarşı) bulunmaktaydı. 987/1579-80 yılına ait olan bir
belgede, Çorum’daki bedestandan kısaca söz edilmiştir[3]. Günümüzde bu yapının hiçbir
izi kalmamıştır.
Bir şehrin ticarî öneminin göstergelerinden biri de o şehirdeki han sayısıdır. Hanlar
tüccarın hayvanları ve eşyalarıyla beraber barınabildikleri ve yiyecek temin edebildikleri
yerlerdir[1].
Çorum’da 16. yüzyılın son çeyreğinde dört veya beş han çalışmaktaydı. Evliya Çelebi
isimlerini vermeden, 17. yüzyılda Çorum’da 7 hanın faaliyette olduğunu zikreder[3]. Ankara
vilayet salnamelerindeki bilgilere göre, Çorum’da faaliyet gösteren han sayısı 1890 ve 1893
yıllarında 7, 1902’de 13 ve 1907 yılında 6’dır[1]. Bu hanlardan Taşhan (Taceddin Paşa Hanı)
229

yarısı yıkılarak, Velipaşa Hanı ise tam olarak günümüze ulaşmıştır.


2.2. Çöplü Arastası’nın Tarihi
Çöplü Arastası’nın yapılış tarihi araştırıldığında karşımıza 1890 tarihli haritalar
çıkmaktadır (Resim 1). Bu haritalarda Çorum’da tipik Türk şehirlerinde olduğu gibi cami ve
çarşının içe içe geçmiş olduğu görülmektedir, fakat çarşı planının günümüzle aynı olmadığı
da göze çarpmaktadır. Bu plan değişiminin Mustafa Tütüncü’nün hatıra defterinde
“Şöyle ki: Taş mağazanın birkaç dükkan ötesinden yangın çıkmış ve Ramazan günü
sahur vaktinde bu yangın başlamıştır. Yangın gittikçe genişlemiş ve hemen çarşı tamamıyla
yanmıştır. Attarlar, manifaturacılar, çarıkçılar, ayakkabıcılar, çöplük mevkii Hamid Camii
civarına kadar yanmıştır.” [4]
şeklinde anlatılan büyük yangından sonra olması muhtemeldir. Hatıra defterinde
tariflenen alan Çöplü Arastası’na denk gelmekte ve sözlü kaynaklar bu yangından sonra
arasta alanının 10 yıla yakın zaman boş kaldığını ve pis bir yere dönüştüğünü bu sebeple
de ‘çöplük’ diye anıldığını söylemektedir ve daha sonra günümüzde kullanılan arastanın
yapıldığı belirtilmektedir.

Resim 1: 1890 tarihli haritada çarşı alanı (1890 tarihli şehir haritasından alınmıştır) (
Resim 1: 1890 tarihli haritada çarşı alanı (1890 tarihli şehir haritasından
Kaynak: Çorum Belediyesi Kent Arşivi)
alınmıştır) (Kaynak: Çorum Belediyesi Kent Arşivi)
Çöplü
ÇöplüArastası'na
Arastası'na aitait en fotoğraf
en eski eski fotoğraf 1950’li
1950’li yıllara aittir.yıllara
(Resim 2)aittir.
Burada(Resim 2)
tüm yapıların
Burada
tek katlı, Stüm yapıların
formlu bağdaditek katlı,
saçaklı tekStipformlu
yapılar bağdadi saçaklı tek Dükkanlardaki
olduğu görülmektedir. tip yapılar
olduğu görülmektedir. Dükkanlardaki değişimlerin
değişimlerin tam olarak hangi dönemde başladığı bilinmemektedir. tam olarak hangi
dönemde başladığı bilinmemektedir.
u görülmektedir. Dükkanlardaki değişimlerin tam olarak
de başladığı
230 bilinmemektedir.

Resim 2: 1954 yılı Çöplü Arastası (Kaynak: Çorum Belediyesi Kent Arşivi)
im 2: 1954 yılı Çöplü Arastası (Kaynak: Çorum Belediyesi K
Şehrin en merkezi noktasında bulunanArşivi)
çarşı 1980’li yıllardan itibaren yıkılma tehlikesiyle
karşı karşıya kalmıştır. 1987 yılında hazırlanan imar planı Çöplü Arastası’ndan yol geçecek
şekilde hazırlanmıştır ve kamulaştırma çalışmalarına başlanmıştır. Fakat 1991 yılında
onaylanan koruma amaçlı imar planında “mevcut değerleri ile korunarak yenilenecek”
olarak işaretlenmesi yol yapımına engel olmuştur. Bu tarihten sonra çalışmalar hep yolun
nasıl açılacağı yönünde olmuş, alanı korumak ve onarmak akla bile gelmemiştir. 1991
yılından itibaren Kurul’a birçok yazı yazılmıştır, fakat Çorum Belediyesi’ne ait yazılara
arşivden ulaşılamadığından süreç ancak Kurul kararlarından takip edilebilmektedir.
İlk karar 1993 yılına aittir; ilgili Kurul kararı ile III. Grup Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür
Varlığı olarak tescilli olan Çöplü Çarşı’nın grubunun IV olarak değiştirilmesine karar vermiştir
[5]. Kararda başvuru içeriği ve neden 4. Gruba değiştirildiğiyle ilgili açıklama yapılmamıştır.
231

Bu aşamadan sonra alana yönelik ilk proje 1999 yılında hazırlanmıştır. Projede arasta
alanı yol olarak çalışılmamış, fakat dokuya müdahale edilmiş, yapılar 2 kata yükseltilip
aralıkları açılmıştır. Bu projede arasta alanına müdahale edilse de istenilen yol açılmamış,
belki de bu sebeple proje uygulamaya koyulmamıştır. Bunun yerine 2001 yılında Gazi
Caddesi’ni Farabi Caddesi’ne bağlayan 27 metrelik bir yol önerilmiştir. Bu plana göre
Çöplü Arastası’nın yarısı yıkılarak yol yapılacaktır. Diğer yarısı ise bir önceki projede
arasta alanının yenilenmesi fikri benimsendiği için “bedesten” olarak anılan bir çarşı
yapılacaktır. Plan gönderildikten sonra, gelen Kurul kararında
Çöplü Çarşı’nın Tanzimat sonrası imar faaliyetlerinin ilginç bir örneği olduğuna, bu
dönemde yangın sonrası İstanbul ve taşrada benzerleri uygulanan ızgara planlardan biri
olarak belgesel bir değer taşıdığına, plan değişikliği ile açılması önerilen yolun Çöplü çarşı
dokusunu bozması nedeniyle uygun bulunmadığına (olumsuz),
denilmekte ve yapılması gereken uygulamalar tarif edilmektedir[6]. Alanın kıymetini
belirten bu karardan sonra muhtemelen aynı başvuru yeniden yapılmış ve 4 ay sonraki Kurul
kararında "kararın aynen kabulüne" denilmiştir. Bu karardan sonra raportörün teklifiyle
Çöplü Arastası’nın koruma grubu I. Grup olarak belirlenmiştir.
Bu projenin onay görmemesi yerel seçimlerle birlikte başkanların değişmesiyle 2005
yılında yapılan bir projede, Çöplü Arastası’nın güneyi yine Farabi Caddesi’ne bağlanmak
üzere yıkılmış, kuzeyi yer altına alınmış ve üstü meydan olarak tasarlanmıştır. Bu projenin
Kurul'a iletildiğine dair Belediye arşivinde bir karar bulunmamakla birlikte 2006 yılındaki
başka bir kararla özelliklerini kaybettiği söylenerek alanın tescili kaldırılmıştır [7]. Bu karara
esnafın itirazı olduğu yine Kurul kararlarından anlaşılmaktadır.
Çöplü Arastası’nda tescil düşmüşken Belediye de yol için uğraşmaktadır. Büyük bir yol
açılacak olması, bu yola ve çeperlerine denk gelen dükkanlar için çok yüksek kamulaştırma
bedellerine sebep olacaktır. Bu sebeple yeni projeler, yeni çıkışlar aranmıştır. Dükkanları
yıkmak yerine Ulu Camii tarafına yapmak ya da başka bir yere yapmak gibi çözüm önerileri
getirilmiştir. Bu proje süreçlerinde esnafla Belediyenin arası iyice açılmış ve işler çıkmaza
girmiştir. Buna çözüm olarak TOKİ ile ortak bir proje yürütülmek istenmiş, Çöplü Arastası,
Farabi Caddesi ve Devane Bölgesi’nde kentsel dönüşüm öneren bir proje hazırlanmıştır.
Projeye göre esnaf aynı çarşı biçimiyle başka yere taşınacak, böylelikle kamulaştırma
maliyeti azaltılacaktır.
Tescilin düşmesiyle birlikte arasta esnafı tarafından T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na
karşı dava açılmıştır. Davanın sürecinde 2 farklı bilirkişi raporu hazırlanmıştır. İki raporda da
tescil kaydının devamının kamu yararına olduğu belirtilmiştir.
Daha hızlı olması için kamulaştırma yerine TOKİ ile çalışılan projenin acele kamulaştırma
yapılması düşünülmüş, bu sırada mahkeme bitmiş ve arastanın yıkılamayacağı anlaşılmıştır.
2014 yerel seçimlerinde vaat olarak arastanın restore edileceği söylenmiştir. Nisan 2019'da
Çorum Belediyesi Arasta alanı için hizmet alımı ihalesine çıkmıştır.
2.3. Alana Yönelik Değerler
Alanın Kurul kararları ve bilirkişi raporlarında belirtilen ızgara plan şeması hala devam
etmektedir. Alandaki yapılarda değişimler olsa da yapılar tekil olarak nitelikli elemanlara sahiptir.
Çöplü Arastası şehrin merkezinde olması, camilerle çevrili olması ve cemaatin vakit
geçirmek için burayı tercih etmesi sebebiyle önemli bir buluşma noktası olmuştur. Arastada
232

çok fazla çay ocağı ve kıraathane bulunmaktadır, bunlar erkekler için yoğun kullanılan
mekanlardır. Buna bakarak Çöplü Arastası’nın özellikle erkekler ve yaşlılar için önemli bir
sosyalleşme alanı olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Arasta alanı birçok ihtiyacın aynı yerden karşılanabileceği bir alandır. Özellikle konumu
itibariyle ilçelerden ve köylerden gelen halk için önemli bir çarşıdır. Terminal yerinin
değişmesiyle, arastaya olan mesafe artsa da, insanların alışkanlıkları arastadan alışveriş
etmek üzerine kuruludur.
UNESCO’nun 2003’te kabul ettiği, Türkiye’nin 2006’da dahil olduğu Somut Olmayan
Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi’nin tanımlar bölümünde UNESCO tarafından; “…
toplulukların, grupların ve kimi durumlarda bireylerin, kültürel miraslarının bir parçası olarak
tanımladıkları uygulamalar, temsiller, anlatımlar, bilgiler, beceriler ve bunlara ilişkin araçlar,
gereçler ve kültürel mekânlar …” biçiminde tanımlanmaktadır [8]. Çorum, gelenekten
geleceğe aktarılan “el yapımı” ağırlıklı mesleklerin önemli bir kısmının kaybolduğu,
ancak birkaçının varlığını koruduğu şehirlerimizdendir. Oğuz ve Metin (2006) tarafından
hazırlanan kitapta, Çorum’daki geleneksel meslekler, yapıldığı ham maddeye göre 8 başlık
altında toplanmıştır[9]. Bu başlıklar arasında bulunan; bıçakçılık, ayakkabıcılık, kemercilik,
saraçlık ve şapkacılık arastada sürdürülen mesleklerdir. Ayakkabı üretimi yapan 2, şapka
üretimi yapan sadece 1 esnaf kalmıştır. Bıçakçılar ise arastada eskiden olduğu gibi bir sokak
etrafına yerleşmiş durumdadırlar. Vitrinin hemen önünde oturarak üretimlerine devam
etmekte, sokaktan geçenlere imalatı izleme şansı vermektedir. Geleneksel bir yapı elemanı
olan kepenkleri sergilemede kullanmakta ve usta çırak ilişkisini devam ettirmektedirler.
Azalan bu kıymetli mesleklerin alanla birlikte korunması gereklidir.
3.Materyal ve Yöntem
Çalışma Çorum ili, Merkez ilçesinde tescilli Çöplü Arastası ve çevresinde belirlenen
çalışma alanında yürütülmüştür (Resim 3). Çalışma alanı sınırları belirlenirken, alanın eskiden
beri ticari faaliyetin devam ettiği alan olması gözetilmiştir. Araştırmada anketin uygulanacağı
grup, belirlenen alanda dükkan işleten mülk sahibi ve kiracılardan oluşmaktadır. Alanda
bulunan 344 birim dükkanın 58’i boş olup, 52’si depo olarak kullanılmaktadır. Kullanımda
olan dükkanlardan 48’i ankete katılmak istememiştir, 51 tanesi ile yetkiliye ulaşılamadığı
için görüşülememiştir. Geri kalan 141 dükkana anket uygulanarak katılımcıların mülkiyet
durumları, arastayı seçme sebepleri, çevrede bulunan eksiklikleri ve arasta alanının tarihi
değerine yaklaşımları tespit edilmeye çalışılmıştır.
233

Resim 3:3:Çalışma
Resim Alanı
Çalışma Alanı Sınırları
Sınırları

Arasta alanında esnafa yöneltilen anket sonuçlarına göre; çarşı esnafının


%71’i
ArastaÇorum
alanındaMerkez’den,
esnafa yöneltilen%24’ü ilçelerden göre;
anket sonuçlarına olmakçarşıüzere %95’i
esnafının %71’iÇorum
Çorum
halkından, %5’i ekonomik sıkıntı, iş olanağı ve akrabalık bağı sıkıntı,
Merkez’den, %24’ü ilçelerden olmak üzere %95’i Çorum halkından, %5’i ekonomik gibi
işgerekçelerle başkabağışehirlerden
olanağı ve akrabalık gelenlerden
gibi gerekçelerle oluşmaktadır
başka şehirlerden gelenlerden(Şekil 1-a).
oluşmaktadır
Esnafa
(Şekil 1-a).sorulan ‘Baba‘Baba
Esnafa sorulan işine
işinemi
mi devam ediyorsunuz?’
devam ediyorsunuz?’ sorusuna
sorusuna %40
%40 oranında
evet cevabı verilmiştir. Evet cevabı veren 56 kişinin %70’i babasıyla
oranında evet cevabı verilmiştir. Evet cevabı veren 56 kişinin %70’i aynı işi yapmakta olup,
%27’si imalatı bırakıp tüccarlığa geçmiştir, %3’ü ise değişik bir meslek
babasıyla aynı işi yapmakta olup, %27’si imalatı bırakıp tüccarlığa dalına geçiş yapmıştır.
geçmiştir, %3’ü ise değişik bir meslek dalına geçiş yapmıştır.
234

7; 5% 1;
34; 14%
24%
4;
57% 2;
29%
100;
71%
Çorum Merkez Ekonomik Sıkıntı
Çorum'un ilçesi/köyü İş Olanağı
Başka Şehir Akrabalık Bağı/Miras

Şekil 1. (a) Nerelisiniz?


Şekil (b) Başka
1. (a) Nerelisiniz? şehirden
(b) Başka gelme
şehirden gelmesebebiniz
sebebiniz nedir?
nedir?

2; 3%
15;
27%
56;
40%
83; 39;
60% 70%

Aynı şekilde devam


imalatı bırakıp tüccarlık
Evet Hayır değişik meslek

ŞekilŞekil
2. 2.
(a)(a)Baba işinemimi
Baba işine devam
devam ediyorsunuz?
ediyorsunuz? (b)değişiklik
(b) Ne gibi Ne gibiyaptınız?
değişiklik
yaptınız?

4; 3% 5; 4%
4; 3%
19;
16; 11%
13%
3; 2%
2; 1%

12; 8% 80; 55%

Ulaşım Kolaylığı
İşlek bir çarşı olması
Ucuz olması
Zanaatkarlık için uygun yer olması
Arastadaki esnaflık ilişkisi
Mİras
Boş dükkan bulunması
Aynı meslek grubundan esnafların bulunması
Arastada yetişmiş olmak

Şekil
Şekil3.
3. Bu yeriseçme
Bu yeri seçmesebebiniz
sebebiniz nedir?
nedir?
235

Arastada mülkiyet durumuna bakıldığında 49 kişinin mülk sahibi olduğu,


Arastada
90 kişininmülkiyet
kiracı durumuna bakıldığında 49
olduğu belirlenmiştir. kişininarasta
Esnafın mülk alanını
sahibi olduğu, 90 kişinin
tercih etme
kiracı
sebebine bakıldığında ise görünen sadece ticari kaygıların hakim ise
olduğu belirlenmiştir. Esnafın arasta alanını tercih etme sebebine bakıldığında
görünen sadece (Şekil
olduğudur ticari kaygıların hakim
3). Esnafın olduğudur
%55’i işlek (Şekil 3). Esnafın
bir çarşı olduğu%55’i
için,işlek bir çarşı
%13’ü
olduğu için, %13’ü ulaşımı kolay olduğu için, %8’i ise ucuz olduğu
ulaşımı kolay olduğu için, %8’i ise ucuz olduğu için bu alanı seçtiğiniiçin bu alanı seçtiğini
söylemiştir.
söylemiştir.

7; 5% 9; 6% 3; 2%

16; 11%

1; 1%
5; 4% 99; 71%

Tam olarak bilinmiyor 1900'den önce

1900'den sonra 1920'den sonra

1950'den sonra 1970'den sonra

1990'den sonra

Şekil 4. 4.
Şekil İşyerinizin
İşyerinizin yapılış tarihikaçtır?
yapılış tarihi kaçtır?
Esnafa yöneltilen ‘İşyerinizin yapılış tarihi kaçtır?’ sorusuna esnafın
Arastada
%71’i
Esnafa eskimülkiyet
yapı
yöneltilen durumuna
olduğunu,
‘İşyerinizin yapılış bakıldığında
tarihini
tarihi tam olarak
kaçtır?’ 49 kişinin
sorusuna mülk
%71’isahibi
bilemediğini
esnafın olduğu,
söylemiştir.
eski yapı olduğunu,
90
tarihini
kişinin
‘İşyerinizin
tam olarak
kiracı
tarihi olduğu belirlenmiştir.
değeri olduğuna
bilemediğini
Esnafın
söylemiştir.inanıyor
arasta
musunuz?’
‘İşyerinizin
alanını tercih
sorusuna
tarihi değeri
etme
sadece
olduğuna inanıyor
sebebine
%44’ünün bakıldığında
evet, %56’sının ise görünen
hayır cevabı sadece
vermesi ticari
ise kaygıların
esnafın yapımı
musunuz?’ sorusuna sadece %44’ünün evet, %56’sının hayır cevabı vermesi ise esnafın yapımı
hakim
eski
olduğudur dayanmasına
(Şekil 3). Esnafın %55’imülklerini
işlek bir çarşı olduğu için, %13’ü
eski tarihlere
tarihlere dayanmasına rağmenrağmen
mülklerini tarihi tarihi
bulmadıklarını bulmadıklarını
göstermektedir. ‘Sizce bu
ulaşımı kolay olduğu için, %8’iyapıları
ise ucuz olduğu gerekli
için bu mi?’
alanısorusuna
seçtiğini
tarihigöstermektedir.
yapıları korumak ‘Sizce bu tarihi
gerekli mi?’ sorusuna korumak
ise 87 evet, 54 hayır cevabı gelmiştir(Şekil 6).
söylemiştir.
ise 87 evet, 54 hayır cevabı gelmiştir(Şekil 6).
7; 5% 9; 6% 3; 2%

62;
16;44%
11%
79;
1; 1% 56%
5; 4% 99; 71%

Evet Hayır

Tam olarak bilinmiyor 1900'den önce


Şekil 5. İşyerinizin tarihi değeri olduğuna inanıyor musunuz?
1900'den sonra 1920'den sonra
Birbiriyle ilişkili sorulara farklı cevaplar verilmiş olması, esnafın çarşının
tarihi hakkında net bir fikirlerinin
1950'den sonra olmadığını, gördüğü
1970'den sonra yapılar ile tarihi
çarşı kavramını bağdaştıramadığını göstermektedir. Bunda bozulmaya
1990'den sonra

Şekil 5. İşyerinizin tarihi değeri olduğuna inanıyor musunuz?


Şekil 4. İşyerinizin yapılış tarihi kaçtır?
Esnafa yöneltilen ‘İşyerinizin yapılış tarihi kaçtır?’ sorusuna esnafın
%71’i eski yapı olduğunu, tarihini tam olarak bilemediğini söylemiştir.
236

Birbiriyle ilişkili sorulara farklı cevaplar verilmiş olması, esnafın çarşının tarihi hakkında
net bir fikirlerinin
uğrayan yapılarınolmadığını, gördüğü
payı olması yapılar ile tarihi
muhtemeldir. çarşı cevabı
Hayır kavramını bağdaştıramadığını
veren esnafların
göstermektedir. Bunda bozulmaya uğrayan yapıların payı olması
gerekçeleri incelendiğinde; hayır diyenlerin %70’inin arastada artık muhtemeldir. Hayır cevabı
tarihi
veren esnafların gerekçeleri incelendiğinde; hayır diyenlerin
bir nitelik olmadığı, korumak ya da onarmanın gereksiz bir çaba %70’inin arastada artık tarihi
bir nitelik olmadığı,
olduğunu düşünenlerkorumak ya da onarmanın
olduğu, %21’iningereksiz
tarihi bir çaba olduğunu
olmadığı düşünenler
ve yıkılması
olduğu, %21’inin tarihi olmadığı ve yıkılması gerektiğini
gerektiğini düşündüğü, %9’unun şehrin gelişimine engel olduğu, düşündüğü, %9’unun şehrin
gelişimine engel olduğu, yıkılarak yol yapılması, saat kulesi
yıkılarak yol yapılması, saat kulesi ve Farabi Caddesi arasında bağlantıve Farabi Caddesi arasında
bağlantı
yapılmasıyapılması gerektiğini
gerektiğini düşünmektedir(Şekil 6-c).
düşünmektedir(Şekil 6-c).

1; 1; 11;
17; 21
1% 1%
20 %
%

5;
9%

38;
54;
68; 70
38
78 %
%
%
87; Tarihi dokuya sahip
Tarihi nitelik taşıyan
62 çıkıp, betonlaşmaya
bir yönü kalmadığı
% engel olmak için
için
Tarihi çarşı olduğu
için
Şehrin gelişimine
engel olduğu için
Ahilik/esnaflık
geleneğinin devam
etmesi için
Yıkılmalı
Tüm ihtiyaçlara hitap
eden toplu bir çarşı
Evet Hayır olduğu için
Şekil 6. (a) Sizce
Şekil bu tarihi
6. (a) Sizce yapıları
bu tarihi yapılarıkorumak gerekli
korumak gerekli mi?mi? (b) cevabı
(b) Evet Evet cevabı
verenlerin gerekçeleri (c) Hayır cevabı verenlerin gerekçeleri
verenlerin gerekçeleri (c) Hayır cevabı verenlerin gerekçeleri

46; 2; 5%
2; 4%
33
% 1; 2%

41; 89%
Hiçbir sağlam/nitelikli eleman kalmadığı için
95;
67 Ticaret devam ederken yapılamaz
%
Onarılır İmalat zorluğundan dolayı

Onarılamaz Yıkılma/yangın tehlikesiyle karşı karşıya olduğu


için

ŞekilŞekil
7. (a) Sizce
7. (a) butarihi
Sizce bu tarihiyapılar
yapılar onarılabilir
onarılabilir mi? (b)mi? (b) Onarılamaz
Onarılamaz ise nedeni? ise
nedeni?
‘Sizce bu tarihi yapılar onarılabilir mi?’ Sorusuna 95 kişi başka şehirlerde
‘Sizce bu tarihi yapılar onarılabilir mi?’ Sorusuna 95 kişi başka şehirlerde
gördüğü örneklere dayanarak onarılabilir demiş, 46 kişi onarılamaz
demiştir (Şekil 7-a). Onarılamama gerekçesi olarak %89 oranında 237
arastada nitelikli ya da sağlam eleman kalmaması gösterilmiştir, %5’i
onarım sırasında
‘Sizce bu yangın
tarihi yapılar ya da mi?’
onarılabilir yıkılma olacağından
Sorusuna korktuğunu,
95 kişi başka %4’ü
şehirlerde gördüğü
imalatların
örneklere çok zoronarılabilir
dayanarak olacağını,demiş,
%2’si46 ise
kişiticaretin aksamadan
onarılamaz onarımın
demiştir (Şekil 7-a).
mümkün olmadığını
Onarılamama söylemiştir
gerekçesi olarak (Şekil 7-b).
%89 oranında arastada nitelikli ya da sağlam eleman
kalmaması gösterilmiştir, %5’i onarım sırasında yangın ya da yıkılma olacağından
Tarihi yapıları
korktuğunu, %4’ükoruma yönteminde
imalatların ise en%2’si
çok zor olacağını, çokise
devlet teşvik
ticaretin ya da indirimi
aksamadan onarımın
talep edilmiş (Şekil 8), onarım için
mümkün olmadığını söylemiştir (Şekil 7-b). maddi katkıda bulunur musunuz
sorusuna 106 kişi
Tarihi yapıları korumahayır, 33 kişiiseevet
yönteminde cevabı
en çok devletvermiştir.
teşvik ya daYine onarıma
indirimi talep
yardımcı olmak için dükkanların belli bir süre boşaltılması sorulduğunda
edilmiş (Şekil 8), onarım için maddi katkıda bulunur musunuz sorusuna 106 kişi hayır,
93kişikişi
33 evethiçbir şekilde Yine
cevabı vermiştir. kapatamayacağını
onarıma yardımcı bildirmiştir. 36 kişibelli
olmak için dükkanların 15birgüne
süre
kadar, 10 kişi ise 15 gün-3 ay arası kapalı tutabileceğini bildirmiştir.
boşaltılması sorulduğunda 93 kişi hiçbir şekilde kapatamayacağını bildirmiştir. 36 kişi 15
Bunakadar,
güne bakılarak esnafın
10 kişi ise 15 gün-3 aykoruma-onarımın mali
arası kapalı tutabileceğini yükünden
bildirmiştir. kaçtığı
Buna bakılarak
söylenebilir.
esnafın koruma-onarımın mali yükünden kaçtığı söylenebilir.

23; 17%
26; 19%

29; 21%

60; 43%

Devlet satın alarak korusun

Devlet tarihi eserlere sahip olanlara kredi versin, vergisini azaltıp


şahısları korumaya teşvik etsin
Mülk sahibi kendisi korusun

Devlet eliyle koruma projeleri ve uygulamaları yapılsın, mülk


sahibinden bedel alınmasın

Şekil 8. Sizce bu tarihi yapıları korumanın en iyi yolu nedir?

Esnafa ‘Bölge içinde en çok eksikliğini hissettiğiniz hizmetler nelerdir?’ diye sorulduğunda
18 kişiden bir eksikleri olmadığı cevabı alınmıştır. En büyük eksiklikler; 93 kişinin belirttiği
otopark, 67 kişinin belirttiği hela, 32 kişinin belirttiği su ve 29 kişinin belirttiği park/yeşil
alan olarak görünmektedir. Buna ek olarak alanın yayalaştırılması (15 kişi), doğalgaz (7 kişi),
altyapı (3 kişi), üst örtü (2 kişi) talepleri bulunmaktadır.
Arasta alanın mevcut durumunun iyileşmesi, sorunlarının çözülmesi için çözüm önerisi
sorulduğunda %67’si aynı yerde gelişmesi, %26’sı aynı yerde yer altı çarşısına alınması,
%7’si ise aynı biçimiyle taşınması gerektiğini söylemiştir (Şekil 9).
yerde yer altı çarşısına alınması, %7’si ise aynı biçimiyle taşınması
gerektiğini söylemiştir (Şekil 9).
238

37; 26%

10; 7%
94; 67%

Aynı yerde gelişmek

Aynı çarşı biçimiyle toptan taşınmak

Aynı yerde yer altı çarşısına taşınmak

Şekil 9. Alan ihtiyacını karşılamak için hangisini seçersiniz?


Şekil 9. Alan ihtiyacını karşılamak için hangisini seçersiniz?
4.Sonuç
4.Sonuç
Tarihte kendi ölçeğindeki illere nazaran ticarette iyi yerlerde olan, günümüzde de
Tarihte ve
ekonomisi kendi ölçeğindeki
sanayisiyle illere
önemli olan nazaran
Çorum’da ticarette
günümüze iyi kültür
ulaşmış yerlerde
varlığıolan,
sayısı
günümüzde de ekonomisi ve sanayisiyle önemli olan Çorum’da
oldukça azdır. Salnamelerde adı geçen han, bedesten gibi ticari yapılardan günümüze
günümüze
tam ulaşmış
olarak sadece kültür
Velipaşa Hanı varlığı sayısıBunda
ulaşabilmiştir. oldukça azdır.
deprem Salnamelerde
gibi doğal adı
afetlerin şehirde
geçenyıkıma
büyük han, yol
bedesten gibi ticari
açtığı düşüncesi yapılardan
etkili günümüze
olsa da, insanların tarihitam olarak
eserleri rant sadece
kaynağı
Velipaşa
olarak Hanı ulaşabilmiştir.
görmesinin etkisi de büyüktür.Bunda
Çorum’dadeprem
kalangibi doğal mimarlık
geleneksel afetlerineseri
şehirde
sayısı
büyük azdır,
oldukça yıkıma yol açtığı
korunmuş düşüncesi
bir sokak etkili olsa
ya da mahalle da, insanların
bulunmamakta, kalantarihi
eserlereserleri
de tekil
rant çürümeye
olarak kaynağı bırakılmaktadır.
olarak görmesinin etkisi de büyüktür. Çorum’da kalan
geleneksel
Bu çalışmadamimarlık eseridokusunu
amaç, hala sayısı oldukça
koruyanazdır,
Çöplükorunmuş bir sokak
Arastası esnafının ya da
korumaya
mahalle tespit
yaklaşımını bulunmamakta,
etmektir. Çorumkalan eserleruzun
Belediyesi’nin deyıllardır
tekilyıkım
olarak çürümeye
mücadelesi verdiği
bırakılmaktadır.
alanın hala günümüze kalabilmiş olması, esnafın hukuki mücadelesi ile olmuştur. Çalışmada
esnafın doku ve nitelik kaybı nedeniyle arastayı tarihi bir çarşı olarak görmediği, sadece
Bu veçalışmada
işlek amaç,
ulaşımı kolay hala
bir çarşı dokusunu
olduğundan koruyan
dolayı Çöplü
tercih ettiği ArastasıMaddi
anlaşılmıştır. esnafının
destek
korumaya
olmak yaklaşımını
istememesi tespit onarılmasını
ve devlet yardımıyla etmektir. istemesi
Çorumde bunuBelediyesi’nin uzun
destekler niteliktedir.
Yıllardır tartışılan konular olan arastanın başka bir yere ya da yer altına alınmasını
destekleyen esnaf sayısının yüksek olması da esnafın çarşı ile bağ kurmadığını, sadece
ticaretin devamlılığını önemsediğini göstermektedir. Koruma uygulamalarının maddiyatla
ilişkili olduğu açıktır, fakat alanda görülen koruma bilincinin oluşmadığı ve korumanın
günlük hayata yansıtılmadığıdır.

Kaynakça
(1) Korkmaz, Ş. Bayram, Y. (2008) Coğrafyası, Tarihi, Kültürü ve Edebiyatıyla Çorum,
İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Çorum, 115,148,181,182.
(2) Cezar. M., 1985, “Tipik Yapılarıyla Osmanlı Şehirciliğinde Çarşı ve Klasik Dönem
İmar Sistemi”, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 17,30,31.
(3) Farouqhi, S., Ercan, M., Yiğit, İ. (2015) 5. Hitit Festivali Komitesi Çorum Tarihi,
239

Çorum Belediyesi Kültür Yayını, Çorum, 95,98.


(4) Ozulu. A., 2006, “Hatıra Defteri Mustafa Tütüncü”, Lider Matbaacılık, Çorum, 15.
(5) Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu, 26.10.1993 tarih, 3216 no.lu
karar
(6) Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu, 19.07.2002 tarih, 8079 no.lu
karar
(7) Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu, 10.03.2006 tarih, 1358 no.lu
karar
(8) Kültür ve Turizm Bakanlığı http://aregem.kulturturizm.gov.tr/TR-50837/somut-
olmayan-kulturel-mirasin-korunmasi-sozlesmesi-hak-.html Son Erişim Tarihi: 22.04.2019
(9) Oğuz. M. Ö., Metin. E., 2006, “2005 Yılında Çorum’da Yaşayan Geleneksel
Meslekler”, Hitit Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Halkbilimi Topluluğu Yayını,
Ankara, 7,8.
(10) Çorum Belediyesi Kent Arşivi
240
241

Mobilya Tasarımlarının Mekân Üzerindeki Etkileri

Dr. Ögr. Üyesi İldem Aytar Sever


Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, ildemmsu@yahoo.com
Arş. Gör. Feyza Nur Dişkaya
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi. feyzadiskaya@gmail.com

1.Giriş
Anlam olarak mobilya (İtalyanca mobilia; Fransızca mobilier), oturulan yerlerin
süslenmesine ve türlü amaçlarla donatılmasına yarayan eşyadır. Bu tanımlamadan da
anlaşılacağı gibi, mobilya, işlevsel değeri ile mekânın kullanışlılığını etkileyen, estetik
değeri ile de mekânın güzel ya da çirkin görünmesini, yaşadığımız veya çalıştığımız
mekânların sıcak, sevimli ve renkli bir ortam haline gelmesini sağlayan, kısaca sanat ve
tekniği birleştiren bir üründür.
Endüstriyel Tasarım Kavramı ise; 554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunmasına
İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamede şu şeklide tanımlanmaktadır. “Tasarım, bir
ürünün tümü veya bir parçası veya üzerindeki süslemenin, çizgi, şekil, biçim, renk, doku,
malzeme veya esneklik gibi insan duyuları ile algılanan çeşitli unsur veya özelliklerinin
oluşturduğu bütünü ifade eder.”
Mobilya tasarımları, çeşitli sosyal birimlerin normlarına uygunluk içinde oluşmakta ve
bu birim içinde yer alan bireylerin hayat tarzlarıyla bütünleşmektedir. Göreceli de olsa yalın
bir yaşamdan kaynaklanan mobilya yapma eylemi, insan düşüncesinin gelişmesi, yaşamın
karmaşıklığı ile giderek ‘mobilya tasarımı’ haline gelmiştir. Bu süreç yaşamda modernleşme
veya batılılaşma hareketleri olarak da görülebilir. Zaman içinde bir yandan tasarım ürünü
olan mobilya, bir yandan da endüstri ürünü olarak ayrı bir yolda ilerlemesini sürdürmüştür.
2.Gelişme
Bu süreci en başından ele alırsak;
İlk insanın oturma, yatma gibi doğal bazı ihtiyaçlarını karşılamak için kullandığı öğelerle
başlayan mobilya, çeşitli amaçlarla kullanılmak üzere taş, ahşap, metal, plastik, mermer,
cam, kumaş, deri gibi malzemelerle yapılan eşyadır.
İnsanlar zaman içerisinde malzemenin gelişmesiyle kendilerini korumak için özellikle
göçebe topluluklarda yukarıda söz edilen çeşitli malzemeler ile mobil mekânlarda
yaşamaya başlamışlardır. Bu düzende amaçlanan insanların hayat da kalma mücadelesidir.
Bunlarla birlikte yaşamlarını sürdürebilmeleri için yiyecek giyecek gibi temel ihtiyaçlarını
dış koşullardan saklayabilmeleri için kapalı ortamlar ortaya çıkarmışlardır. Tabi ki bu ufak
saklama alanlarının öncelikle görsel kaygı taşımamaktaydı. Nedeni ise bu mekânların
göçebe hayatta kolaylıkla taşınabilmesi gerekliliğiydi. Bu göçebe hayatın alışkanlıkları yeni
düzenin biçimlenmesinde etkili olduğu gibi kullanılan hareketli, çok amaçlı mekân anlayışı
uzun süre devam etmiştir. İleriki süreç olan göçebelikten yerleşik düzene geçişte ise artık bu
saklama alanları sabit gösterişli ve ağır malzemelerden seçilerek oluşturulmaya başlanmış
ve bu oluşum iç mekan ile bütünleştirilmeye çalışılmıştır.
242

esim 1-2- https://www.designboom.com/architecture/bambubuild-bamboo-flamingo-pavilion-bar-


etnam-09-11-2018/
Resim
Resim 1-2-https://www.designboom.com/architecture/bambubuild-bamboo-flamingo-pavilion-bar-
1-2- https://www.designboom.com/architecture/bambubuild-bamboo-flamingo-

arih boyunca ekonomik duruma vepavilion-bar-vietnam-09-11-2018/


vietnam-09-11-2018/ modaya bağlı olarak mobilyaların bazen işlevsel, bazen dekoratif
anı vurgulanmıştır.
Tarih boyuncaMobilya
ekonomik tasarımı, toplumun
duruma ve modaya bağlıekonomik kalkınma
olarak mobilyaların bazenveişlevsel,
refah bazen
düzeylerinin
dekoratif artışına
Tarih boyunca ekonomik duruma ve modaya bağlı olarak mobilyaların bazen işlevsel,
aralel olarak, giderek, dahaMobilya
yanı vurgulanmıştır. çok ekipman
tasarımı,ile donatılmış
toplumun bir çevre
ekonomik içinde
kalkınma yaşamaktadırlar.
ve refah düzeylerinin artışına
bazen dekoratif yanı vurgulanmıştır. Mobilya tasarımı, toplumun ekonomik kalkınma ve
paralel olarak, giderek, daha çok ekipman ile donatılmış bir çevre içinde yaşamaktadırlar.
refah düzeylerinin artışına paralel olarak, giderek, daha çok ekipman ile donatılmış bir
aman içinde toplumda hiyerarşik düzenin yerleşmesiyle birlikte mobilyada işlevselliğin yanında
Zamaniçinde
çevre içindeyaşamaktadırlar.
toplumda hiyerarşik düzenin yerleşmesiyle birlikte mobilyada işlevselliğin yanında
çim başlıbiçim
başına
başlı bir prestijprestij
başına unsuru haline
halinegelmiştir. Oturma,yemekyemek yeme,
yatmayatma gibi ihtiyaçları
Zaman içindebir toplumdaunsuru
hiyerarşik gelmiştir. Oturma,
düzenin yerleşmesiyle yeme,
birlikte gibi ihtiyaçları
mobilyada
arşılamakla sınırlı olan
karşılamakla eşyalar,
sınırlı toplum
olan eşyalar, içinde
toplum içindeayrıcalıklı olmayı
ayrıcalıklı olmayı da da simgeler
simgeler hale gelmiştir.
hale gelmiştir.
işlevselliğin yanında biçim başlı başına bir prestij unsuru haline gelmiştir. Oturma, yemek
yeme, yatma gibi ihtiyaçları karşılamakla sınırlı olan eşyalar, toplum içinde ayrıcalıklı
olmayı da simgeler hale gelmiştir.

Resim 3- Fotostudio Bartsch / Bauhaus-Archiv Berlin'in izniyle

Resim 3- Fotostudio Bartsch / Bauhaus-Archiv Berlin'in izniyle


Resim 3- Fotostudio Bartsch / Bauhaus-Archiv Berlin'in izniyle
https://www.dezeen.com/2018/11/08/bauhaus-furniture-designs-chair-tables-chess-set-baby-cradle/
243

Çağınhttps://www.dezeen.com/2018/11/08/bauhaus-furniture-designs-chair-tables-chess-
düşünce, bilim, toplum yapısı kültürü ve teknolojik gelişmeleri hakkında bir fikir sahibi
olunmadan sanatını, mimarisini ve mekân tasarımlarını anlayabilmek imkânsızdır. Aynı;
set-baby-cradle/
Çağın
*14. ve düşünce,
18. yy bilim,
Rönesans, toplum
Barok, yapısıvekültürü
Rokoko ve teknolojik gelişmeleri hakkında bir fikir
Romantizm,
sahibi olunmadan sanatını, mimarisini ve mekân tasarımlarını anlayabilmek imkânsızdır.
*19. yy Realizm ve Sembolizm,
Aynı;
*14. ve 18. yy Rönesans, Barok, Rokoko ve Romantizm,
*20. yy Modernizm Kübizm, Dısavurumculuk, Dada, Fovizm, Art Nouveau,
*19. yy Realizm ve Sembolizm,
*Bauhaus, DeModernizm
*20. yy Stijl, Art Deco, PopDısavurumculuk,
Kübizm, art, Fütürizm, Minimalizm,
Dada, Fovizm, Postmodernizm,
Art Nouveau, Enstalasyon sanatı,
Performans sanatı ve Video sanatı,
*Bauhaus, De Stijl, Art Deco, Pop art, Fütürizm, Minimalizm, Postmodernizm,
*21.yy ilişkiselsanatı,
Enstalasyon sanat,Performans sanatı
video oyun ve Video
sanatı, sanatı, kendi dönemleri içinde değerlendirmemiz
akımlarını
gerektiği gibi. ilişkisel sanat, video oyun sanatı, akımlarını kendi dönemleri içinde
*21.yy
değerlendirmemiz gerektiği gibi.
Tarihsel süreçler içerisindeki belirli dönemlerin gelişme ve değişimleri incelendiğinde, geniş kitleleri
Tarihsel süreçler içerisindeki belirli dönemlerin gelişme ve değişimleri incelendiğinde,
etkileyen sosyal olayların sonucundaki toplumsal eğilimlerin, akımların hayata geçişlerindeki etkileri
geniş kitleleri etkileyen sosyal olayların sonucundaki toplumsal eğilimlerin, akımların
göz ardı edilemeyecek kadar belirgindir. Bu akımlar o dönemin toplumsal eğilimlerinin ortak kabul
hayata geçişlerindeki etkileri göz ardı edilemeyecek kadar belirgindir. Bu akımlar o dönemin
görmüş davranış ve ifade biçimleri yani modern terimiyle dönemin faktörleridir.
toplumsal eğilimlerinin ortak kabul görmüş davranış ve ifade biçimleri yani modern terimiyle
dönemin faktörleridir.
1950'lerden sonra akımlar içinde yer alan sanatçıların yanı sıra bireysel tasarımların da ortaya çıktığı,
Biçimin önem
1950'lerden kazandığı, Modern
sonra akımlar anlayış
içinde yer kırıldıkça tarihselliğe
alan sanatçıların yanı dönüş başladığı,
sıra bireysel eski üsluplar ve
tasarımların
süslemeler
da ortayakullanılarak yepyeni
çıktığı, Biçimin ürünler
önem ve tasarımlar
kazandığı, Modern gerçekleştiği görülmektedir.
anlayış kırıldıkça tarihselliğe dönüş
başladığı, eski üsluplar ve süslemeler kullanılarak yepyeni ürünler ve tasarımlar gerçekleştiği
1970'lerde, 1980'lerde ve 1990'larda bu yeni hareket hayatın her alanındaki kullanım eşyalarına
görülmektedir.
yayıldı. 19. yüzyılda demir ve camın kullanılması ve makineye geçişten dolayı mühendislerin çağıydı.
1970'lerde, 1980'lerde ve 1990'larda bu yeni hareket hayatın her alanındaki kullanım
20. yüzyılın ortalarına doğru ise birbirini izleyen akımlar oluştu. 1990'larda ise bireysel sunumlar ve
eşyalarına yayıldı. 19. yüzyılda demir ve camın kullanılması ve makineye geçişten dolayı
deneysellik önem kazandı.
mühendislerin çağıydı. 20. yüzyılın ortalarına doğru ise birbirini izleyen akımlar oluştu.
1990'larda ise bireysel sunumlar ve deneysellik önem kazandı.

Resim 4-5- https://study.com/academy/lesson/what-is-an-eames-chair-history-design.html


Resim 4-5- https://study.com/academy/lesson/what-is-an-eames-chair-history-design.html

İnsanın anatomik
İnsanın yapısı yapısı
anatomik ile doğru orantılıorantılı
ile doğru olarak olarak
gelişengelişen
mobilya üniteleri
mobilya görsel görsel
üniteleri kaygıdan uzak
işlevselliği
kaygıdanön planda
uzak olacak şekilde
işlevselliği tasarlanmıştır.
ön planda Geçmiş
olacak şekilde dönemlerde Geçmiş
tasarlanmıştır. sadece amaç’a yönelik olarak
dönemlerde
tasarlanan bu üniteler
sadece amaç’a insanların
yönelik olarak askeri ihtiyaçlarına
tasarlanan göreinsanların
bu üniteler üretilirken,askeri
günümüzde ise geçmişten
ihtiyaçlarına göre gelen
buüretilirken,
anlayışın günümüzde
üzerine işlevsellik eklenmiştir.
ise geçmişten gelen Ancak unutulmaması
bu anlayışın gereken eklenmiştir.
üzerine işlevsellik şudur ki insanların
kullanımı ön planda olan
Ancak unutulmaması oturma,
gereken yatma,
şudur yemek yeme
ki insanların vb. gibi
kullanımı ünitelerin
ön planda olanamacı
oturma,sadece
yatma, fonksiyona
yönelikken
yemek yeme bugün;
vb.içerisinde bulunduğumuz
gibi ünitelerin modern
amacı sadece yasamın yönelikken
fonksiyona keşfiyle rahat bir yasam
bugün; tarzına doğru
içerisinde
geçiş olmuştur ve kimsenin vazgeçmek istemeyeceği yasam standardı haline gelmiştir. Rahatlık ve
244

bulunduğumuz modern yasamın keşfiyle rahat bir yasam tarzına doğru geçiş olmuştur ve
kimsenin vazgeçmek istemeyeceği yasam standardı haline gelmiştir. Rahatlık ve konfor
konforönem
önemkazanınca,
kazanınca,firmalar
firmalar konsept
konsept değiştirmiş
değiştirmiş ve reklamlar
ve reklamlar bu yönde
bu yönde değişmeye
değişmeye ve ve
sanatsallaşmaya, tüm butüm
sanatsallaşmaya, hisler
bu de tasarımlara
hisler yansımaya
de tasarımlara başlamıştır.
yansımaya başlamıştır.

Resim 6- https://study.com/academy/lesson/what-is-an-eames-chair-history-design.html
Resim 6- https://study.com/academy/lesson/what-is-an-eames-chair-history-design.html

Günümüze gelene kadar


Günümüze mobilya
gelene kadargelişimini
mobilya kısaca inceledikten
gelişimini sonra mekân sonra
kısaca inceledikten tasarımlarının
mekân insan
üzerinde ki etkilerineinsan
tasarımlarının bakacak olursak…
üzerinde ki etkilerine bakacak olursak…
Endüstrileşme
Endüstrileşme ve makineleşme
ve makineleşme sürecine sürecine paralel olarak,
paralel olarak, geliştirilen
geliştirilen ve günümüzde
ve günümüzde de çokdeyaygın
şekildeçokuygulanan
yaygın şekilde uygulanan
mobilya stiline, mobilya
modern stiline,
mobilya modern mobilya adıModern
adı verilmiştir. verilmiştir. Modern temel
mobilyanın
mobilyanın temel özellikleri, çağımız mimarisine uygun, sağlam, köşeli, sade
özellikleri, çağımız mimarisine uygun, sağlam, köşeli, sade ve gösterişsiz olmasıdır. Ölçülerdeve gösterişsiz
olmasıdır. Ölçülerde
standartlaşmaya standartlaşmaya
gidildiğinden aynı mobilya gidildiğinden aynı değişik
elemanlarıyla mobilya düzenleme
elemanlarıyla ve değişik
gruplamalar
düzenleme ve gruplamalar yapılabilir. İnsanların günümüzde modern mobilyaları
yapılabilir. İnsanların günümüzde modern mobilyaları tercih etme sebepleri sağlamlık, kullanışlılık, tercih
etme sebepleri
az malzeme kullanımısağlamlık, kullanışlılık,
ve ucuzluk az malzeme
önemli etkenlerdir. kullanımı vemobilya
Günümüzde ucuzlukçeşitönemli etkenlerdir.
ve fiyat yönünden de
Günümüzde mobilya çeşit ve fiyat yönünden de üretim çeşitlidir. Tasarım,
üretim çeşitlidir. Tasarım, doğru malzeme kullanımı, görsel etki fonksiyonellik rastlanan doğru malzemeen önemli
kullanımı, görsel etki fonksiyonellik rastlanan en önemli özelliktir.
özelliktir.
245

Resim 7- https://www.farklifarkli.com/hipnotize-edici-21-modern-ev-ici-merdiven/

Malzeme çeşitliliği, uygulama teknolojisi ve tasarlamaya verilen önem nedeni ile modern
lifarkli.com/hipnotize-edici-21-modern-ev-ici-m
mobilya tam anlamıyla ifade edilebilen ve vurgulanması gereken bir obje ve bütünsellik
olarak, giderek artan bir güç ile hayatımıza girmiş ve girmeye devam etmektedir.
Çeşitli malzemeler kullanarak tasarlanan bu mobilyalar ilk çağdan günümüze farklı
malzemeler ve bunların geliştirilmesiyle üretilmiştir. Teknolojinin gelişmesiyle uygulama
yöntemleri kolaylaşmış ve malzeme seçenekleri artmıştır.
Seri üretim ve kimya alanındaki gelişmelerle malzeme seçeneklerine yenileri eklenmiş
ve mobilyanın biçimlenişi değişmiştir. Mobilyada seri üretim 1960’lı yıllarda hız kazanmış
teknolojinin ve ekonomik gelişmelerin etkisiyle organik formlu plastik malzeme kullanılan
mobilyalar artmıştır.
malzeme seçenekleri artmıştır.

Seri üretim ve kimya alanındaki gelişmelerle malzeme seçeneklerine yenileri eklenmiş ve mobilyanın
biçimlenişi değişmiştir. Mobilyada seri üretim 1960’lı yıllarda hız kazanmış teknolojinin ve ekonomik
246
gelişmelerin etkisiyle organik formlu plastik malzeme kullanılan mobilyalar artmıştır.

arim Rashid tarafından DuPont™ Corian® ile tasarlanan akıllı ve sürdü

r ve teknolojik koşullar da mobilyaların tasarımın sürecinde etkilidir. T


zayla ilgili
projesi
çalışmaları
Resim 8-9- KarimResim
Rashid
hız
8-9-
kazanmış
Karim Rashid
tarafından
ve
tarafından
DuPont™
bu çalışmalar
DuPont™
Corian® Corian®
ile tasarlanan
tasarlanan akıllı ve sürdürülebilir ev projesi
mobilya ve mekân ta
ile ve sürdürülebilir ev
akıllı

1960’larda dünyaya daha pozitif bakan bir çevrenin etkisiyle 50’li yıllara
Çevresel etkiler ve teknolojik koşullar da mobilyaların tasarımın sürecinde etkilidir. Teknolojinin
ar ve form olarak
gelişmesiyle
Çevresel organik
uzayla
etkilerilgili tasarımlar
çalışmaları
ve teknolojik hız yapıldı.
kazanmış
koşullar da ve bu çalışmalar
mobilyaların mobilya ve
tasarımın mekân tasarımına
sürecinde etkilidir. da
etki etmiştir. gelişmesiyle
Teknolojinin 1960’larda dünyaya
uzayladaha
ilgilipozitif bakan hız
çalışmaları bir kazanmış
çevrenin etkisiyle 50’li yıllaramobilya
ve bu çalışmalar göre daha
renkli tasarımlar ve form olarak organik tasarımlar yapıldı.
ve mekân tasarımına da etki etmiştir. 1960’larda dünyaya daha pozitif bakan bir çevrenin
etkisiyle 50’li yıllara göre daha renkli tasarımlar ve form olarak organik tasarımlar yapıldı.

Resim 10- Zaha HADID Ayakkabı mağazası tasarımı Fütürist Mimari, Perakende Tasarımı, Ev
Tasarımı, Arquitetura, Iç Tasarım

Resim 10- Zaha HADID Ayakkabı mağazası tasarımı Fütürist Mimari,


ha HADID Ayakkabı Perakendemağazası tasarımı
Tasarımı, Ev Tasarımı, Fütürist
Arquitetura, Mimari, Perakende T
Iç Tasarım

itetura, IçKadına
Tasarım
özgü desenler, dekoratif biçimler iç mekânda ve mobilyada kullanıldı. Uzay
çağı çevresi 1960’ların sonlarında kuruldu ve teknolojinin ilerlemesiyle farklı uygulamalarla
plastik malzemenin kullanıldığı mobilyalar ürettiler.
larında kuruldu ve teknolojinin ilerlemesiyle farklı uygulamalarla pl
obilyalar ürettiler. 247

Resim 11- https://www.lushome.com/gorgeous-wood-furniture-


https://www.lushome.com/gorgeous-wood-furniture-design-ideas-fro
design-ideas-from-actual-design-studio/116108

Doğadan esinlenen organik formlar ve desenler, seri üretime uygun yalın mobilyalar,
oyuncaksı formlarda endüstriyel tasarımlar oluştu. Modern akıma karşı gelişmeye başlayan
enen organik formlar ve desenler, seri üretime uygun yalın mobi
ve mobilyaları tüketim ürünleri gibi gören bir eğilim oluşmuştur.

üstriyel tasarımlar
3.Sonuç
oluştu. Modern akıma karşı gelişmeye başlaya
Kültürel yapının temel göstergelerinden biri olan mobilya, farklı kültür, işlev ve zaman
ri gibi gören bir eğilim
dilimlerinde, oluşmuştur.
toplumların yerleşik hayata geçmeleriyle sadece barınmak ve zorunlu
ihtiyaçları karşılamak adına değil, sosyalleşmenin beraberinde getirdiği bir olgu olarak da
karşımıza çıkmış ve çıkmaya devam etmektedir.
Farklı dönemlerde farklı mobilya stillerinin ortaya çıkması insanların sosyal, ekonomik
ve psikolojik farklılıklarını anlatmaktadır. Özellikle değişen yaşam koşullarıyla birlikte
ın temel göstergelerinden biri olan mobilya, farklı kültür, işlev ve za
döneme uyum sağlayan mobilyaların ortaya çıktığını görmekteyiz.

rleşik hayata geçmeleriyle sadece barınmak ve zorunlu ihtiyaçları


Mobilya tasarımı insanların varoluşundan itibaren eylemlerini gerçekleştirmek için
kullandığı önemli bir araç olmuş ve olmaya devam edecektir.
şmenin beraberinde getirdiği bir olgu olarak da karşımıza çıkmış ve
248

Kaynakça
1. Güven, Tülin, “Mobilya'da İşlev ve Gelişen Stiller”, Mobilya Tekstil, İstanbul, Kış,
1999
2. Hauffe, Thomas, Design a Concise History, Laurence King Publishing, London, 1998,
s: 153, 158
3. Nalan Yılmaz, 30 Aralık 2002 Pazartesi, Hürriyet, sanal dergi 'Agora'. Devamı: http://
nalanyilmaz.blogspot.com/2002/12/20-yzylda-mobilya-tasarm-2.html#ixzz1BI7RBVbM
4. Under Creative Commons License:Attribution Non-Commercial No Derivatives
5. Papadakis,A. ve Steele, J. (1991) A Decade of Architectural Design, Academy
Editions, Londra.
5. Turani Adnan, Dünya Sanat Tarihi Remzi Kitabevi 6.Basım Şubat 1997, s.25.
6. Vural Merih, “Doğadaki Formların Mobilya Tasarımına Etkisi”, Mimar Sinan Güzel
Sanatlar Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, İstanbul – Ekim 2004, s.3.
7. Aras Rahmi,” Mobilya Stilleri”, Yüksek Teknik Öğretmen Okulu Öğretim Üyesi,
1.Baskı, Ankara 1982, s.18.
8. Aras Rahmi, a.g.e., s.18. , s.25. , s.22. , s.26. , s.27., s.35. , s.36. , s.41. , s.43. , s.44., s.46.,
9. Hasol Doğan, Ansiklopedik Mimarlık Sözlüğü, Geliştirilmiş 6.Baskı, Yapı Endüstri
Merkezi Yayınları, İstanbul 1995, s.46. , s.44.
10. Fiell, C. & P. (2000) 70’s Decorative Arts, Taschen, Köln
11. http://www.beinteriordecorator.com/interior-design-fritz-hansen-showroom-in-
milan-by-stefano-tagliacarne/
249

Kentsel Otopark Strateji Ve Uygulamalarının Belirlenmesinde Müdahale Alanlarının


Belirlenmesi: Denizli Kent Merkezi Örneği

Ecenur SARICA1
Görkem GÜLHAN2*
1 Pamukkale Üniversitesi, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi, Şehir ve Bölge Planlama,

DENİZLİ/TÜRKİYE
2 Pamukkale Üniversitesi, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi, Şehir ve Bölge Planlama,

DENİZLİ/TÜRKİYE
*Sorumlu Yazar Mail: ggulhan@pau.edu.tr

Özet
Şehirlerde gittikçe artan nüfus ve yoğunluk, arazi kullanım çeşitliliğine, uzmanlaşmaya ve
çok yönlü işbölümünün gelişmesi ile tabakalar arası etkileşime neden olmakta ve buna bağlı
olarak yolculuk talepleri artmaktadır. Anılan bu taleplerin trafik üzerindeki etkisi, günümüzde
daha çok özel araçların hacmi ve hareketliliği çerçevesinde ele alınmaktadır. Kentlerde
özel araçlar ile yapılan yolculuklardan dolayı yaşanan park yeri sorunları ve bundan dolayı
otopark alanları dışına yapılan nizami olmayan parklanmalar, trafik akışını engelleyerek
yoğunluğu arttırmaktadır. Otopark planlaması, parklanma sorunları için çözüm stratejileri,
yaklaşımları, parametreleri ve ilkeleri üretirken, ulaşım planlaması pratiğinde müdahalede
öncelik verilmesi gereken yerler ve çalışma alanı sınırları belirlemektedir. Belirleme süreci
sezgisel olarak ve plancıların sübjektif görüşleri doğrultusunda oluşmaktadır. Anılan sürecin,
analitik ve niceliksel verilere dayanmasının, kısıtlı olan kaynakların optimum biçimde
kullanılmasını sağlayarak sürdürülebilir gelişime ivme kazandıracağı değerlendirilmektedir.
Bu çalışmada, parklanma problemlerinin her geçen gün arttığı Denizli kent merkezi
incelenerek, anılan sorunların giderilmesini sağlayacak parklanma stratejileri ve müdahalede
öncelik verilmesi gereken alanlar belirlenmiştir. Müdahale alanları belirlenirken ve
sorunların giderilmesine yönelik strateji ile ilkeler geliştirilirken, otoparkların kapasiteleri,
hacimleri, günlük kapasite kullanım oranları, verimlilikleri, konumları ve önem dereceleri
değerlendirilmiştir. Müdahale edilmesi gereken alanlar, müdahale yöntemleri ve
odaklanılması gereken sorunlar tespit edilerek gelişim stratejileri, ilkesel düzeyde çözüm
önerileri ve yaklaşımlar ortaya konulmuştur.
Anahtar Kelimeler: Otopark, Parklanma, Denizli, Otopark etütleri

Giriş
Kentlerdeki nüfus ve yoğunluk arışları ve buna koşut olarak trafiğe çıkan taşıt sayılarındaki
artışlar gelecek yıllarda da ulaşım hizmetlerine ve otopark hizmetlerine olan ihtiyacın
artacağının göstergesidir. Mevcut durumda otopark hizmetlerini sunmakta zorlanan kentlere,
ilerleyen yıllarda yenilerinin de eklenebileceğini söylemek yerinde olacaktır (Kozalı, 2014).
Trafik yoğunluğu, kentsel hareketlilik dışında toplum psikolojisi ve ekolojiye etkileri olan bir
250

kentsel sorun olarak bütün dünyada gündemde olan bir konudur. Bazı Avrupa şehirlerinde,
şehir trafiğine ve sıkışıklığına bağlı olan en büyük problemler; hava kirliliği, enerji tüketimi,
ekonomik verimsizlik ve kentsel yaşam alanlarının kaybı olarak ifade edilmiştir (Barhani, E., &
Ergün, G. ,2007). Kentlerin büyümesi ile birlikte çok yönlü gelişen ulaşım talebini karşılamak
için trafik arzını arttırmak şeklindeki geleneksel ulaşım planlaması yaklaşımı artık yerini
kapasiteyi daha verimli kullanmak ile ilgili farklılaşan yöntemlere bırakmaktadır.
Kentsel ulaşım hareketliliğini etkileyen pek çok alt konudan birisi de otoparklanma
unsuru olup özel araç ulaşım sisteminin tamamlayıcı bir parçasıdır. Çünkü her aracın gittiği
yere park edilmesi gerekmektedir. Yeterli sayıda, kolay bulunabilen, boş, ucuz, ulaşılacak
yere yakın otopark yerleri sürücülerin en temel gerekliliklerini oluşturmaktadır. Fakat
her araç için her zaman bir otopark yeri ihtiyacını karşılamak sadece idareye mali bedel
yüklemekle kalmaz, ayrıca bütün topluma çevresel bir yük de getirmektedir (Barhani, E., &
Ergün, G., 2007). Otopark problemlerinin çözümü için yıllarca yetersiz otopark alanlarının
olduğu ve yeni otopark alanlarının yapılması gerekliliği anlayışı, otoparkların olduğu
bölgelere olan talebi daha da arttırmış ve trafik sorunlarını gittikçe içinden çıkılamaz hale
getirmiştir. Günümüzde modern parklanma anlayışı otopark sorunlarını artık ek tesis
yaparak değil mevcut tesislerin daha verimli kullanılmasını sağlayacak otopark yönetimi
temelli çeşitli otopark stratejileri ve yaklaşımları geliştirerek çözmektedir. Tüm etkiler göz
önüne alındığında, gelişmiş yönetim prensipleri, genellikle otopark problemleri için en iyi
çözüm olmaktadır (Okubay, 2008). Parklanma talebinin oluşumunun etkin bir biçimde
kontrol edilebilmesi parklanma sorunlarının doğmamasını sağlamaktadır.
Yapılan her ulaşım yatırımı kentin geleceğini etkileyerek gelişme yeri, yön ve büyüklüğünü,
arazi kullanımını şekillendirmektedir. Eldeki kısıtlı kaynakların otopark planlamasına
aktarımında programlama yapılması sürdürülebilir gelişim açısından önemlidir. Çalışma
alanının belirlenmesi, müdahalede öncelikli alanların tespiti ve odaklanılması gereken sorunlara
karar verilmesi ulaşım planlaması hedeflerinin sağlanmasından önemli rol oynamaktadır.
Bu çalışmada, Denizli kent merkezi incelenerek, anılan sorunların giderilmesini sağlayacak
parklanma stratejileri ve müdahalede öncelik verilmesi gereken alanlar belirlenmiştir.
Müdahale alanları belirlenirken, çalışma alanı sınırları çizilirken ve sorunların giderilmesine
yönelik strateji ile ilkeler geliştirilirken, otoparkların kapasiteleri, hacimleri, günlük kapasite
kullanım oranları, verimlilikleri, konumları ve önem dereceleri değerlendirilmiştir. Müdahale
edilmesi gereken alanlar, müdahale yöntemleri ve odaklanılması gereken sorunlar
tespit edilerek gelişim stratejileri, ilkesel düzeyde çözüm önerileri ve yaklaşımlar ortaya
konulmuştur. Otopark sorunlarının çözümünde, otopark stratejilerinin oluşturulmasında
ve müdahalede öncelikli alanlara odaklanılmasında niceliksel veriler dikkate alınmıştır.
Yöntem ve Çalışma Alanı
Yöntem
Çalışmanın bu kısmında, Denizli ilindeki otopark sorunlarının nasıl ele alındığı ve nasıl
çözüm önerilerinin üretildiği ile ilgili yöntem ve metodoloji verilmiştir. Denizli’nin otopark
sorunlarının belirlenmesinde 3 aşamalı bir yöntem izlenmiştir. Belirlenen yöntem ile ilgili
akış şeması Şekil 1’de verilmiştir.
251

ETAP 1: Çalışmaya ETAP 2: Her Otopark ETAP 3:


Altlık Oluşturacak Türünün Yerinde Mevcut Durumda Yaşanan
Ön Hazırlıkların İncelenmesi, Test Aksaklıkların Tespitinin
Yapılması Ve Edilmesi Ve Sorunlarının Yapılması, Sorunlara Karşı
Denizli’deki Mevcut Tespit Edilmesi Çözüm Önerilerinin Ve Yeni
Otopark Arzının Stratejilerin Ortaya Koması
Ortaya Konulması • Yürüme
• Müdahalede Öncelikli
Mesafelerinin
• Ulaşım Ana Alanların Tespiti
Belirlenmesi
Planının
• Öncelikli Stratejilerin
İncelenmesi • Yürüme Mesafesine
Tanımlanması
Göre Erişilebilirlik
• Mahalle
Çemberlerinin • Güncel Sorunların
Nüfusları-nın
Üretimi Analizi
Tespiti
• Erişilebilirlik • Çözüm Odaklı
• Otopark Arzının
Haritaları Stratejilerin
Tespiti
Geliştirilmesi
• Otopark Tür ve
Tiplerinin Tespiti • Alternatif Otopark
Türlerinin Önerilmesi
• Haritalar Üzerinde
Gösterimi

GENEL DEĞERLENDİRME

Şekil 1. Otopark Stratejilerinin Oluşturulmasında Kullanılan Akış Şeması

Etap 1’de; Denizli Ulaşım Ana Planı (2018) ve plan sürecinde tespit edilen parklanma
arzı incelenmiştir. Analiz bölgesi olarak Denizli kent merkezi içerisinde trafik ve parklanma
yoğunluğu gözetilerek çalışma alanı sınırları çizilmiştir. Seçilen çalışma alanı sınırı içerisinde
kalan mahallelerin nüfusları ve bu nüfusun otopark ihtiyacı belirlenmiştir. Bu alanın
seçilmesinin sebebi, kent merkezinin de yaşanan trafik sıkışıklığı ve otopark alanı ihtiyacının
diğer yerleşim alanlarına göre daha fazla olması ve alan kapsamındaki mahallelerde otopark
işletmeciliklerinin olmasıdır. Çalışma alanında bulunan otoparkların konumları tespit
edilerek analizlere altık oluşturabilecek temel haritalar üretilmiştir.
Etap 2’de; Kullanıcıların otoparklara erişilebilirliğinin değerlendirilmesi için erişilebilirlik
çemberleri üretilmiştir. Bu mesafe 400 metre olarak ele alınmıştır. Bu haritalar doğrultusunda
çalışma alanı içerisinde otoparkların hizmet verebildiği ve veremediği alanlar tespit edilmiştir.
Otoparkların kapasitelerinin ve günlük ortalama araç sirkülasyonuna göre kapasite kullanım
oranlarına ek olarak nüfus –kapasite ve nüfus hacim oranları değerlendirilmiştir. Haritalar
veri görüntüleme, düzenleme ve çözümleme yetenekleri sağlayan çoklu platform destekli
özgür ve açık kaynaklı coğrafi bilgi sistemi yazılımı olan ArcGis programı ile üretilmiştir.
Etap 3’de; Kent merkezinde yer alan otoparkların türlerine ve konumlarına göre güncel
sorunları tespit edilmiştir. Bu sorunlar dahilinde problemli alanlar tespit edilerek sorun
252

tespit edilen noktalar için çözüm odaklı stratejiler geliştirilmiştir. Otopark türlerinden
kaynaklanan sorunlarda alternatif otopark türleri önerilmiştir. Belli bölgelerde yoğunlaşan
itibari
itibariileile
stratejik
otoparkların stratejik
öneme
öneme
hizmet veremediklerisahip
sahip olup
olup
bölgelere Antalya,
Antalya,
ihtiyaç duyulanİzmir
İzmirvesayısı
otopark ve
Ankara
Ankara gibi
gibi
ve kapasitesi üçüç
belirlenmiştir.
büyük
büyük kentin
kentin Bu önerilerin
kesişimi
kesişimi harita üzerinde
konumundadır.
konumundadır. gösterimleri
Anılan yapılmıştır.
Anılan üçüçbüyük
büyükkent
kentarasındaki
arasındaki
trafik
trafik akışı
Çalışma akışı
AlanıE-87
E-87(Denizli-Antalya-İzmir)
(Denizli-Antalya-İzmir)veveD-320 D-320(Denizli-Ankara)
(Denizli-Ankara)
karayolları
karayolları
Denizli, ile
Egeile
Denizli
Denizli
Bölgesi’nin üzerinden
üzerinden
güneydoğusundasağlanmaktadır.
sağlanmaktadır. Kentin
Kentin
yer alan, tekstil ve tarihi kimliğihızla
ilehızla
büyüyüp
büyüyüp
adından söz
nüfusunun
nüfusunun artması
ettiren, 1.027.782 artması veve yaratmış
nüfusu ile bölgenin yaratmış olduğu
üçüncü büyük olduğu araç
kentidir ve araç trafiği
büyükşehir trafiği beraber
niteliğindedir beraber
(TÜİK,
2018). Kentin 87,13
değerlendirildiğinde,
değerlendirildiğinde, kişi/ha ortalama
Denizli’dekinüfus
Denizli’deki yoğunluğu
trafik
trafik vardır
sorunu
sorunu ve hala
bugünü devam
bugünü eden
veve ‰12,1
geleceği
geleceğiyıllık
tehdit
tehdit
büyüme oranıyla büyümektedir (TÜİK, 2018). Denizli bulunduğu konum itibari ile stratejik
etmektedir.
etmektedir. 20112011 yılında
yılında 1000
1000kişiye
kişiyedüşen
düşen otomobil
otomobil sayısı
sayısı
öneme sahip olup Antalya, İzmir ve Ankara gibi üç büyük kentin kesişimi konumundadır.
135135iken
iken bubu
sayı
sayı
20162016 yılında
yılında178’e
178’e ulaşmıştır
ulaşmıştır(Denizli
(Denizli
Ulaşım
UlaşımAna Ana
Planı
Planı
Raporu,
Raporu,2018).
Anılan üç büyük kent arasındaki trafik akışı E-87 (Denizli-Antalya-İzmir) ve D-320 (Denizli- 2018).
Ankara) karayolları ile Denizli üzerinden sağlanmaktadır. Kentin hızla büyüyüp nüfusunun
Şehirlerarası
Şehirlerarası
artması yolculukları
ve yaratmış yolculukları
olduğu araç trafiğiDenizli
Denizli
beraber üzerinden
üzerindengerçekleştiren
değerlendirildiğinde, gerçekleştiren
Denizli’deki araçlar
araçlar
trafik sorunu
transit
transitseyahat
bugünü seyahatedebileceği
ve geleceği edebileceğigibi
tehdit etmektedir. gibikent
2011 kentiçiiçitrafiğe
yılında 1000 trafiğedededâhil
kişiye düşen dâhilolarak
otomobil olaraktrafik
sayısı 135 trafik
iken
bu sayı 2016 yılında
yoğunluğunu
yoğunluğunu 178’e ulaşmıştır (Denizli
arttırabilmektedir.
arttırabilmektedir. Ulaşım
KentiçiAna
Kent Planı
içiaraç
araçRaporu, 2018).
sirkülasyonuna
sirkülasyonuna mevcut
mevcut
araçlar,
araçlar, kargo
kargove
Şehirlerarası vetaşımacılık
taşımacılık
yolculukları Denizliaraçlarının
araçlarının
üzerinden yanında
yanındakent
gerçekleştiren kentdışından
araçlar dışından
transit gelen
seyahatgelen
edebileceği gibi kent içi trafiğe de dâhil olarak trafik yoğunluğunu arttırabilmektedir. Kent içi
araçlar
araçlarveve yolyolkenarı
kenarıparklanmalarda
parklanmalarda eklendiğinde
eklendiğinde trafik
trafik yoğunluğu
yoğunluğu gitgit
araç sirkülasyonuna mevcut araçlar, kargo ve taşımacılık araçlarının yanında kent dışından
gide
gideartan,
gelen artan, araç
araçlar araç
ve sirkülasyonunun
yol sirkülasyonunun
kenarı parklanmalardayavaşladığı
yavaşladığı
eklendiğinde veve
trafikyol yol
kapasitesinin
kapasitesinin
yoğunluğu düştüğü
git gide artan, düştüğü
araç
birbir
Denizli
Denizliileileyavaşladığı
sirkülasyonunun karşılaşılmaktadır.
karşılaşılmaktadır. Kent
Kent
ve yol kapasitesinin içiiçitrafik
düştüğü trafik
bir sıkışıklığını
Denizlisıkışıklığını gösteren
gösteren
ile karşılaşılmaktadır.
örnek
örnek
KentŞekil
içiŞekil2’de
trafik 2’deverilmiştir.
verilmiştir.
sıkışıklığını gösteren örnek Şekil 2’de verilmiştir.

Şekil 2. Kent İçi Otopark Sorunu Örnekleri ve Trafik Sıkışıklığı


Şekil
Şekil
2. 2.
Kent
Kent
İçiİçi
Otopark
Otopark
Sorunu
Sorunu
Örnekleri
Örnekleri
veve
Trafik
Trafik
Sıkışıklığı
Sıkışıklığı
Denizli ili ve diğer büyükşehirlerde görülen kentsel nüfus ve kişi başına düşen otomobil
Denizli
Denizliili ilivevediğer diğerbüyükşehirlerde
büyükşehirlerdegörülen görülenkentsel
kentselnüfus nüfusvevekişi
sayısındaki artışın bir sonucu olarak kent merkezlerinde yaşanan trafik sorunları da artış
kişi
başına
başına düşen
düşen
göstermiştir. otomobil
Nüfus otomobil sayısındaki
sayısındaki
artışına paralel olarak nüfusartışın
artışın
başına birbir
düşen sonucu
sonucu
otomobil olarak
(özel olarak
araç) kent
sayısı kent
merkezlerinde
merkezlerinde
da artırmaktadır. yaşanan
Buyaşanan trafik
artış oranını trafik sorunları
sorunları
TÜİK verilerine göreda daartış
2011-2016artış göstermiştir.
göstermiştir.
yılları Nüfus
Nüfus
arasındaki değerler
artışına
artışına paralel
Tablo 1’deparalel olarak
olarak
verilmiştir. nüfus
nüfus
Denizli’de, başına
1000 başına düşen
düşen
kişi başına otomobil
düşen otomobil
özel (özel
(özel
araç sahiplik araç)
oranıaraç)
2011sayısı
sayısı
yılında dada
artırmaktadır.
artırmaktadır. BuBuartış
135 olarak gözlemlenirken artış
oranını
2016oranını
yılındaTÜİK
178TÜİK verilerine
olarak verilerinegöre
belirlenmiştir. göre2011-2016
2011-2016yıllarıyılları
arasındaki
arasındaki değerler
değerlerTablo
Tablo1’de
1’de
verilmiştir.
verilmiştir.Denizli’de,
Denizli’de,
1000
1000
kişi
kişi
başına
başına
düşen
düşenözel
özelaraç
araç
sahiplik
sahiplik
oranı
oranı2011
2011yılında
yılında
135
135olarak
olarakgözlemlenirken
gözlemlenirken
2016
2016yılında
yılında
178
178
olarak
olarak
belirlenmiştir.
belirlenmiştir.

Tablo
Tablo
1. 1.
Denizli
Denizli
İçin
İçin
Araç
Araç
Sahipliliği
Sahipliliği
Artış
Artış
Oranı
Oranı
(Denizli
(Denizli
Ulaşım
Ulaşım
Ana
Ana
Planı
Planı
Raporu,
Raporu,
2018)
2018)
Araç
Araç 1000
1000
Kişiye
Kişiye
Düşen
Düşen
Araç
Araç
artışına paralel olarak nüfus başına düşen otomobil (özel araç) sayısı da
artırmaktadır. Bu artış oranını TÜİK verilerine göre 2011-2016 yılları
arasındaki değerler Tablo 1’de verilmiştir. Denizli’de, 1000 kişi başına
düşen özel araç sahiplik oranı 2011 yılında 135 olarak gözlemlenirken 253
2016 yılında 178 olarak belirlenmiştir.
2014 Tablo155.758
1. Denizli İçin Araç Sahipliliği Artış Oranı
978.7 159
Tablo(Denizli
1. Denizli İçinAna
Ulaşım Araç Sahipliliği
Planı Raporu,Artış
2018)Oranı 168
2015 167.208 993.442
(Denizli Ulaşım Ana Planı Raporu, 2018)
2016 178.594
Araç 1.005.687 1000 Kişiye Düşen 178Araç
Araç Türü Yıl Nüfus
Sahipliği Sayısı
2011 127.489 942.278 135
Otomobil 2012 136.057 950.557 143
Araştırma Bulguları
2013 ve 146.291
Tartışma 963.464 152
2014 155.758 978.7 159
2015 167.208 993.442
Çalışma alanı sınırı Denizli Büyükşehir Belediyesi168Trafik Yönetim
2016 178.594 1.005.687 178
Merkezi’nden 2018 yılında alınan verilere göre araç yoğunluğunun en
fazla olduğuBulguları
Araştırma kent merkezi
ve Tartışmave çeperleri seçilmiştir. Çalışma alanı olarak
Şekil 3’te gösterilen,
Araştırma
Çalışma araçveyoğunluğu
alanıBulguları
sınırı Denizli ve parklanmanın
Tartışma Belediyesi
Büyükşehir Trafik Yönetimen fazla olduğu
Merkezi’nden 2018 10
mahalle
yılında seçilmiştir. Çalışma
alınan verilere göre alanı büyüklüğü
araç yoğunluğunun 495 kent
en fazla olduğu ha'dır. Çalışma
merkezi alanı,
ve çeperleri
Karaman Çalışma alanı
seçilmiştir.Mahallesi,
sınırı Denizli
Değirmenönü
Çalışma alanı olarak
Büyükşehir Belediyesi
Mahallesi,
Şekil 3’te gösterilen,
Trafik
Akkonak
araç yoğunluğu
Yönetim
Mahallesi,
ve parklanmanın en
Merkezi’nden 2018 yılında alınan verilere göre araç yoğunluğunun en
Sırakapılar
fazla olduğuMahallesi, Altıntop
10 mahalle seçilmiştir. Mahallesi,
Çalışma 15
alanı büyüklüğüMayıs Mahallesi,
495 ha'dır.
fazla olduğu kent merkezi ve çeperleri seçilmiştir. Çalışma alanı olarak Atalar
Çalışma alanı,
Mahallesi, Hacıkaplanlar
gösterilen, araçMahallesi,
Karaman Mahallesi,
Şekil 3’te yoğunluğu veTopraklık
Değirmenönü Mahallesi, Akkonak
parklanmanınMahallesi
Mahallesi, Sırakapılarve Saraylar
Mahallesi,
en fazla olduğu 10
Altıntop Mahallesi, 15 Mayıs Mahallesi, Atalar Mahallesi, Hacıkaplanlar Mahallesi, Topraklık
Mahallesi
mahalleolmak üzereÇalışma
seçilmiştir. toplam 10büyüklüğü
alanı mahalleden oluşmaktadır.
495 ha'dır. Çalışma alanı,
Mahallesi ve Saraylar Mahallesi olmak üzere toplam 10 mahalleden oluşmaktadır. Çalışma
Çalışma
alanı Karaman
vevekapsadığı Mahallesi,
mahalleler Değirmenönü
Şekil Mahallesi,
3’te verilmiştir. Akkonak Mahallesi,
alanı kapsadığı mahalleler Şekil 3’te verilmiştir.
Sırakapılar Mahallesi, Altıntop Mahallesi, 15 Mayıs Mahallesi, Atalar
Mahallesi, Hacıkaplanlar Mahallesi, Topraklık Mahallesi ve Saraylar
Mahallesi olmak üzere toplam 10 mahalleden oluşmaktadır. Çalışma
alanı ve kapsadığı mahalleler Şekil 3’te verilmiştir.

Şekil 3. Çalışma
Şekil 3. Çalışma Alanı
Alanıİçerisinde YerAlan
İçerisinde Yer Alan Mahalleler
Mahalleler ve Nüfusları
ve Nüfusları
Şekil 3. Çalışma Alanı İçerisinde Yer Alan Mahalleler ve Nüfusları (Türkiye İstatistik Kurumu, 2018)
(Türkiyeİstatistik
(Türkiye İstatistik Kurumu,
Kurumu, 2018)
2018)
Mevcut Durum Değerlendirmesi ve Sorunların Belirlenmesi
Mevcut Durum Değerlendirmesi ve Sorunların Belirlenmesi
Denizli’de parklanma problemleri kent yaşamını sosyal, ekonomik ve
çevresel olarak etkilemektedir
Denizli’de parklanma problemleri kent yaşamını
(Haldenbilen . Parklanma
sosyal,
ve diğ., 1999) ekonomik ve
eğilimleri konut ve iş yerlerinin etrafında uzun süreli olurken alışveriş
çevresel olarak etkilemektedir (Haldenbilen ve diğ., 1999). Parklanma
254

Mevcut Durum Değerlendirmesi ve Sorunların Belirlenmesi


Denizli’de parklanma problemleri kent yaşamını sosyal, ekonomik ve çevresel olarak
günetkilemektedir
içerisinde farklı saatlerde
(Haldenbilen ve diğ.,farklı
1999). yerleşim bölgelerinde
Parklanma eğilimleri konut ve farklı davranış
iş yerlerinin
eğilimlerine
etrafında uzunsebep olmaktadır
süreli olurken (Denizli
alışveriş merkezi, Ulaşım
hastane Ana Planı,
vb. bölgelerin 2018). kısa
yakınlarında Denizli
süreli ili
merkezi alanında
olarak karşımıza yer alan
çıkmaktadır. otoparklar
Parklanma vebukapasiteleri
eğilimlerinin şekilde farklılıklaryer aldıkları
göstermesi
mahallelerin nüfusları ile birlikte analiz edilmiş olup Şekil 4’te merkezi
gün içerisinde farklı saatlerde farklı yerleşim bölgelerinde farklı davranış eğilimlerine sebep
olmaktadır (Denizli Ulaşım Ana Planı, 2018). Denizli ili merkezi alanında yer alan otoparklar
bölgede nüfus yoğunluğu ve otopark yerlerinin karşılaştırılması
ve kapasiteleri yer aldıkları mahallelerin nüfusları ile birlikte analiz edilmiş olup Şekil 4’te
gösterilmiştir.
merkezi bölgede nüfus yoğunluğu ve otopark yerlerinin karşılaştırılması gösterilmiştir.

Şekil 4. Çalışma Alanı ve Çevresindeki Otoparkların Etki Alanları (Denizli


Şekil 4. Çalışma Alanı ve Çevresindeki Otoparkların Etki Alanları (Denizli Ulaşım Ana Planı, 2018)
Ulaşım Ana Planı, 2018)

Kent Kentmerkezinde artan


merkezinde artan nüfusa
nüfusa karşınkarşın
belediyebelediye
işletmesindeişletmesinde yer alan
yer alan otoparkların
dengeli ve eşit erişim mesafelerinde dağılmadığı Şekil 5’de görülmektedir. Bu durum yol
otoparkların dengeli ve eşit erişim mesafelerinde dağılmadığı Şekil 5’de
kenarı ve nizami olmayan parklanmaları teşvik ederek trafik sorunlarının yaşanmasına
görülmektedir.
sebep olmaktadır. BuDenizli’de
durumyeryolalankenarı
özel ve ve nizami
belediye olmayan
işletimindeki parklanmaları
otoparkların kent
teşvik
içerisindeki dağılımı değerlendirildiğinde dağınık ve eşit erişim mesafelerindeolmaktadır.
ederek trafik sorunlarının yaşanmasına sebep olmadığı
Denizli’de yer Ana
gözlenmektedir. alan özel ve
caddelerde ve arabelediye
sokaklardanişletimindeki
otoparklara erişiminotoparkların
sağlanması trafiğikent
içerisindeki dağılımı değerlendirildiğinde dağınık ve eşit
etkilemektedir. Aynı zamanda özel otopark işletmelerinin belediye işletimindeki erişim
otogarlar
ile yakın konumda yer alması arazi kullanımdaki hiyerarşik dağılımın önüne geçerek ihtiyaç
mesafelerinde olmadığı gözlenmektedir. Ana caddelerde ve ara
duyulan kullanım alanlarının yer seçimlerini de etkileyen bir yapıya sahiptir. Otoparkların
sokaklardan otoparklara
kapasite, günlük erişimin
ortalama araç sayıları vesağlanması
kapasite kullanım trafiği
oranlarıetkilemektedir. Aynı
tespit edilmiştir. Elde
zamanda özel otopark
edilen sonuçlara işletmelerinin
göre; günlük belediye
alışkanlıklara bağlı işletimindeki
olarak eski otogarlar
ve köklü otoparklar daha ile
yakın
fazlakonumda yer alması
kullanılmaktadır. arazi
Çalışma alanı kullanımdaki
içerisinde hiyerarşik
yer alan mahallelerde dağılımın
bulunan önüne
otoparkların
geçerek ihtiyaç duyulan kullanım alanlarının yer seçimlerini de etkileyen
kapasite kullanım oranları Şekil 5'te verilmiştir.
bir yapıya sahiptir. Otoparkların kapasite, günlük ortalama araç sayıları
ve kapasite kullanım oranları tespit edilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre;
255

Şekil 5. Mahalle Bazında Otopark Kapasite Kullanım Oranları


Şekil 5.analiz
Yapılan Mahalle BazındaAltıntop
sonucunda Otopark Kapasite Kullanım Oranları
Şekil 5. Mahalle Bazında Otoparkve Saraylar
Kapasite mahallesinde
Kullanım Oranları Kapasite
kullanım oranı diğer mahallelere göre daha yüksek oranda çıkmıştır. Bu
Yapılan analiz
mahalleleri sonucunda
Sırakapılar Altıntop
ve Atalar ve Saraylar
Mahallesi takipmahallesinde
etmektedir. Kapasite
Bunun
kullanım
Yapılan oranı diğer mahallelere
analiz sonucunda Altıntop vegöre daha
Saraylar yüksek
mahallesinde oranda
Kapasiteçıkmıştır.
sebebi bu mahallelerin kentin en işlek ticaret alanlarının ve sirkülasyonun Bu
kullanım oranı
diğer mahallelere
mahalleleri göre daha
Sırakapılar yüksek oranda çıkmıştır. Bu mahalleleri Sırakapılar ve Atalar
yoğun olduğu mahallelerveolmasıdır.
Atalar Mahallesi
Çalışma alanı takip etmektedir.
sınırı içerisinde Bunun
kalan
Mahallesi takip etmektedir. Bunun sebebi bu mahallelerin kentin en işlek ticaret alanlarının
sebebi bu mahallelerin kentin en işlek ticaret alanlarının
mahallelerde bulunan belediye işletmesindeki açık, kapalı, yeraltı kapalı,ve sirkülasyonun
ve sirkülasyonun yoğun olduğu mahalleler olmasıdır. Çalışma alanı sınırı içerisinde kalan
yoğun
kapalıolduğu
katlı vemahalleler
yol kenarı olmasıdır.
parklanmalar Çalışma
ve özelalanı sınırı içerisinde
işletmedeki kalan
açık ve kapalı
mahallelerde bulunan belediye işletmesindeki açık, kapalı, yeraltı kapalı, kapalı katlı ve yol
mahallelerde bulunan belediye
otopark işletmelerindeki işletmesindeki
kapasite, günlük araçaçık, kapalı, yeraltı
sirkülasyonu kapalı,
ve kapasite
kenarı parklanmalar ve özel işletmedeki açık ve kapalı otopark işletmelerindeki kapasite,
kapalı katlı
kullanım ve yol
oranları kenarı parklanmalar
hesaplanmıştır. Bu ve özel
kapsamda işletmedeki
yer alan açık
kapalı
günlük araç sirkülasyonu ve kapasite kullanım oranları hesaplanmıştır. Bu kapsamda vevekapalı
açık
yer
otopark
alan kapalıişletmelerindeki
otoparklar ve açık otoparklar vekapasite,
ve kapasiteleri Tablo 2'degünlük
kapasiteleri araç
gösterilmiştir.
Tablo 2'de sirkülasyonu ve kapasite
gösterilmiştir.
kullanım Tablooranları
2. Mahalle Bazında GünlükBu
hesaplanmıştır. Hacim kapsamda
ve Kapasite yer alan kapalı
Kullanım Oranlarıve açık
Tablo 2. ve
otoparklar Mahalle Bazında
kapasiteleri Günlük
Tablo 2'deHacim ve Kapasite Kullanım Oranları
gösterilmiştir.
Kapasite
Kapasite / Günlük Hacim/
Mahalleler Nüfus Kapasite Kullanım
Tablo 2. Mahalle Bazında Günlük HacimNüfus ve Hacim
KapasiteNüfus
Kullanım Oranı
Oranları
Saraylar 2253 1962 0.87 / Günlük
4937 2.19 Kapasite
2.52
Kapasite Hacim/
Mahalleler
Sırakapılar Nüfus
11444 Kapasite
1711 0.15 2723 0.24 Kullanım
1.59
Nüfus Hacim Nüfus
Topraklık 15794 2865 0.18 2305 0.15 Oranı
0.80
Saraylar
15.May 2253
7231 1962
1242 0.87
0.17 4937
650 2.19
0.09 2.52
0.52
Sırakapılar
Altıntop 11444
3456 1711
484 0.15
0.14 2723
1410 0.24
0.41 1.59
2.91
Değirmenönü 15794
Topraklık 17379 2865
301 0.18
0.02 2305
160 0.15
0.01 0.80
0.53
15.May
Hacıkaplanlar 7231
11133 1242
130 0.17
0.01 650
95 0.09
0.01 0.52
0.73
Altıntop
Karaman 3456
21411 484
88 0.14
0.00 1410
60 0.41
0.00 2.91
0.68
Değirmenönü
Atalar 17379
16637 301
208 0.02
0.01 160
431 0.01
0.03 0.53
2.07
Hacıkaplanlar 11133 130 0.01 95 0.01 0.73
Mahallelerin21411
Karaman 88
kapasite-hacim 0.00 mevcut
hesapları 60 park arzı
0.00ve park0.68
talebi
Atalar 16637 208 0.01 431 0.03
arasındaki ilişkinin anlaşılması açısından incelendiğinde kapasite 2.07

Mahallelerin kapasite-hacim hesapları mevcut park arzı ve park talebi


arasındaki ilişkinin anlaşılması açısından incelendiğinde kapasite
dolup boşaldığı mahalleler olarak yorumlanabilir. Bu durumda Saraylar,
Sırakapılar, Altıntop ve Atalar Mahallelerinin yüksek parklanma talebi
içerdikleri ve bu durumda bu mahallelerin park yeri ihtiyacı olduğu
256
yorumu yapılabilse de sadece tek değerlendirme yanıltıcı olabilmektedir.
Sadece kapasite
Mahallelerin kullanım hesapları
kapasite-hacim oranlarımevcut
üzerinden yorum
park arzı ve parkyapmak mahallenin
talebi arasındaki ilişkinin
nüfusununaçısından
anlaşılması ve bölgeye olan mahalle
incelendiğinde dışıkullanım
kapasite talebin göz ardı edilmesine
oranlarının yol
değerlendirilmesi
açacaktır. Bu nedenle kapasite-nüfus ve hacim-nüfus oranları
gerekmektedir. Kapasite kullanım oranının "1" 'in üzerinde olduğu mahalleler otoparkın
hesaplanmıştır.
en az bir defa dolup boşaldığı mahalleler olarak yorumlanabilir. Bu durumda Saraylar,
Sırakapılar, Altıntop ve Atalar Mahallelerinin yüksek parklanma talebi içerdikleri ve
Elde edilen
bu durumda oranlara göre
bu mahallelerin kapasite
park yeri ihtiyacıkullanım oranı yapılabilse
olduğu yorumu "1"'in üzerinde olan
de sadece tek
mahaller içerisinden
değerlendirme Saraylar Mahallesi'nin
yanıltıcı olabilmektedir. Sadece kapasitediğer mahallerlerden
kullanım 2 ila
oranları üzerinden 10
yorum
kat arasında
yapmak mahalleninyüksek
nüfusunun olduğu tespit
ve bölgeye olanedilmiştir. Saraylar
mahalle dışı talebin Mahallesi'nin
göz ardı edilmesine yol
neredeyse
açacaktır. nüfusukapasite-nüfus
Bu nedenle kadar parkveyeri kapasitesi
hacim-nüfus olduğu
oranları ve nüfusunun iki
hesaplanmıştır.
katından
Elde edilenfazla bir göre
oranlara miktarda
kapasite günlük
kullanım park hacmine
oranı "1"'in sahip
üzerinde olan olduğu
mahaller
görülmektedir.
içerisinden Saraylar Bu durumdadiğer
Mahallesi'nin bölgenin dış zonlardan
mahallerlerden yolculuk
2 ila 10 kat arasında talebi
yüksek
çektiğitespit
olduğu yorumu
edilmiştir.yapılabilir. Altıntopneredeyse
Saraylar Mahallesi'nin Mahallesi'nin
nüfusu kadaryüksek
park yerikapasite
kapasitesi
kullanım
olduğu oranınınikiyanında
ve nüfusunun nüfusuna
katından fazla göregünlük
bir miktarda göreceli
park olarak
hacmine düşük bir
sahip olduğu
günlük hacme
görülmektedir. sahip olduğu
Bu durumda değerlendirilmektedir.
bölgenin dış Tabloyorumu
zonlardan yolculuk talebi çektiği 3’te yapılabilir.
çalışma
Altıntop
alanı ve Mahallesi'nin
Saraylar yüksek kapasite
Mahallesi kullanım
için oranının
toplam yanında
kapasite, nüfusuna
hacim ve göre göreceli
kapasite-
olarak düşük bir günlük hacme
kullanım oranları verilmiştir. sahip olduğu değerlendirilmektedir. Tablo 3’te çalışma alanı
ve Saraylar Mahallesi için toplam kapasite, hacim ve kapasite-kullanım oranları verilmiştir.
Tablo 3. Çalışma Alanı ve
Tablo 3. Çalışma Saraylar
Alanı Mahallesi
ve Saraylar için
Mahallesi Toplam
için Toplam Kapasite-
Kapasite-Hacim-Kapasite
Hacim-Kapasite KullanımKullanım Oranları
Oranları
Çalışma Alanı Genel Toplam
Parklanma Türü Kapasite Hacim Kapasite Kullanım Oranı
Tesis Parklanması Genel
7990 6886 0.86
Ortalama
Yol Kenarı Parklanma
806 5535 6.87
Genel Ortalama
Saraylar Mahallesi Toplam
Yol Kenarı 211 3054 14.47
Tesis Parklanması 1751 1883 1.08

Çalışma alanı genelinde yol kenarı parklanmaya ve tesis parklanmasına olan talebin
Çalışma alanı genelinde yol kenarı parklanmaya ve tesis
eşit olduğu görülmektedir. Sunulan parklanma arzlarında yol kenarı parklanmasının yüksek
parklanmasına olan talebin eşit olduğu görülmektedir. Sunulan parklanma
oranda tercih edildiği görülmektedir. Bu durumda yatırımların yol kenarı parklanmasına
arzlarında yol kenarı parklanmasının yüksek oranda tercih edildiği
yönlendirilmesinin ve bu alanda çözümler üretmenin öncelikli olması gerektiği söylenebilir.
görülmektedir. Bu durumda yatırımların yol kenarı parklanmasına
Bu durum kısa sürekli parklanma talebine olan yoğunluk nedeniyle olduğu gibi sürücülerin
yönlendirilmesinin
yol kenarı parklanmasınınve bu özelliğine
pratik alanda ve çözümler üretmenin
alışkanlıklarına öncelikli
yöneldiğini olması
gösterebileceği de
gerektiği söylenebilir.
göz önünde bulundurulmalıdır.Bu durum kısa sürekli parklanma talebine olan
yoğunluk nedeniyle olduğu gibi sürücülerin yol kenarı parklanmasının
Saraylar Mahallesi'nde tesis parklanmasına ve yol kenarı parklanmasına olan
talebin çalışma alanı ve
pratik özelliğine alışkanlıklarına
genelinden daha farklıyöneldiğini gösterebileceği
olduğu görülmektedir. de göz
Mahalledeki tesis
önünde bulundurulmalıdır.
parklanmasındaki hacim ve kapasite değerleri birbirine yakın değerlerde seyrederken, yol
kenarı parklanmasına ait hacim ve kapasite değerleri çalışma alanındaki kullanım oranından
iki kat daha fazladır. Bu durumda Saraylar Mahallesi genelinde yatırım ve stratejilerin ilk
olarak yol kenarı parklanmanın geliştirilmesine ayrılması gerektiği yorumu yapılabilir.
Müdahalede Öncelikli Alanların Belirlenmesi ve Otopark Stratejilerinin
Oluşturulması
Saraylar Mahallesi içerisinde yer alan Bayramyeri, geçmişten bugüne Denizli'nin en
Saraylar Mahallesi içerisinde yer alan Bayramyeri, geçmişten bugüne
Denizli'nin en önemli iş ve ticaret merkezlerinden biri olmuştur. 257Aynı
zamanda 1950'lerden günümüze kadar da otobüs hatlarının bekleme ve
kalkışönemli
noktası olarak
iş ve ticaret hizmet vermektedir.
merkezlerinden biri olmuştur. Aynı Bayramyeri ve çevresindeki
zamanda 1950'lerden günümüze
sorunlar tespit edilerek çözüm önerileri ve stratejiler geliştirilmiştir. Şekil
kadar da otobüs hatlarının bekleme ve kalkış noktası olarak hizmet vermektedir. Bayramyeri
6’da ve çevresindeki sorunlar tespit edilerek çözüm önerileri ve stratejiler geliştirilmiştir. Şekil
Saraylar Mahallesi otopark tür ve konumları verilmiştir.
6’da Saraylar Mahallesi otopark tür ve konumları verilmiştir.

Şekil 6. Saraylar Mahallesi


Şekil 6. Saraylar Otopark
Mahallesi Otopark Tür
Tür ve ve Konumları
Konumları

Sorunlar
- Ticaret ve iş merkezi olmasından dolayı da trafik akışı yine dar yollardan sağlanmaktadır.
Bu yoğun trafik sistemine yol kenarı parklanmaların da eklenmesiyle günün her saati
yoğunluk yaşanmaktadır.
- 2.Ticari Yol gibi toplu taşıma hatlarının ve trafik sirkülasyonun yoğun olarak görüldüğü
bu caddenin de Bayramyeri'nde bulunması yine bu bölgede trafik sorununa sebep
olmaktadır.
- Birçok otoparkın yakın konumlanması ve bu otoparklara olan giriş-çıkışlar ana
caddelere verilmesi hem trafik sıkışıklığını arttırmakta hem de düşük kapasiteli olmalarından
dolayı ihtiyacı karşılayamamaktadır.
- Ara sokaklarda bulanan otoparkların tanınırlığının yeteri kadar olmaması, kullanıcıların
258

bu otoparkları kullanmamasına ve daha köklü, bilinen otoparklara yönelmesine sebep


olmaktadır.
Çözüm Önerileri
- Yoğun araç trafiğini önlemek için Bayramyeri Bölgesi özel araç girişleri için
ücretlendirilebilir ve bu sisteme uygun çeperlerde yol kenarı otopark planlaması yapılmalıdır.
- Otobüslerin bekleme noktası olan Bayramyeri Meydanı’na yalnızca otobüs hatları
sokularak hem buradaki trafik rahatlatılabilir hem de bu yolun çevresindeki yollardan
kullanıcılar yönlendirilerek farklı noktalardaki yol kenarı otoparkların kullanımları
sağlanabilir.
- Denizli-İzmir Yolu’ndan Bayramyeri’ne doğru çıkan tek yön trafik akışının sağlandığı
2.Ticari Yol, Bayramyeri'ndeki trafik yoğunluğunu boşaltmak adına ters istikamette
verilebilir. Böylece yol kenarı otoparkların giriş çıkışları rahatlatılabilir.
- 2.Ticari Yol’daki toplu taşıma hatları kaldırılarak alternatif yollarda bu hizmet verilebilir.
Böylece yol kenarı parklanmalar da hizmetini etkin sürdürebilir.
- Kaleiçi'nden geçen aksta bulunan yol kenarı parklanmalar kaldırılarak Kaleiçi'nde yer
alan kapalı ve yeraltı kapalı otoparklara kullanıcılar yönlendirilebilir.
- Yol kenarı parklanmaların süreleri kısaltılarak ücretleri arttırılmalıdır.
- Cezai yaptırımlar yerine getirilerek kaldırım üstü otopark kullanımının engellenmesi
gerekmektedir.
- Yol kenarı parklanmaların daha çok kısa süreli parklanmalara ayrılması, uzun süreli
parklanmaların otopark tesislerine yönlendirilmesi gerekmektedir.
- İşaretleme ve levhaların uygun ve görünür şekilde kullanılmasına yönelik düzenlemeler
yapılmalıdır.
- Otopark arzının sınırlandırılması ile çalışma alanında yer alan verimsiz otoparkların
kaldırılarak, yönlendirme çalışmaları ile otoparkların tam kapasite ve daha verimli
kullanımının sağlanması yol kenarı parklara olan talebi azaltabilir.
- Otopark fiyatlandırma politikaları ile trafik sıkışıklığının yaşandığı belirli caddelerin
yol boyunca ücretlendirilmesi veya merkezdeki otoparkların ücretlerinin arttırılıp, çeperdeki
otoparkların ücretlerinin uygun olması ile araç sirkülasyonunun merkezden çeperlere
dağıtımının sağlanması
Sonuç ve Öneriler
Bu çalışmada, Denizli kent merkezinde mevcut durum değerlendirmesi yapılmış,
ardından da yaşanan otopark sorunların kaynakları tespit edilerek kent merkezi genelinde
ve seçilen pilot bölge olan Saraylar Mahallesi’nde bu sorunlara çözüm önerileri sunulmuştur.
Denizli kent merkezi incelendiğinde talebi karşılayacak otopark kapasitelerinin
mevcut olduğu ancak bu otoparkların kent içinde yanlış yer seçimi, dengeli dağılmaması
ve arazi kullanımın yıllar içerisinde değişerek kentin Merkez-Odak noktalarının farklı
noktalara kaymasından dolayı verimli kullanılmadığı görülmektedir. Otoparkların
verimli kullanılamama sebepleri; merkeze uzaklık, otoparka yönlendirme-özendirme
çalışmalarındaki eksiklik, güvenlik konusundaki düşünceler ve otoparkların tanınırlığını az
olması olarak genel bir değerlendirme yapılabilir.
259

Teşekkürler
Yazarlar, çalışmaya sağlanan veri desteği ve kaynaklar için Denizli Büyükşehir Belediyesi,
Ulaşım Dairesi Başkanlığına teşekkür ederler.

Kaynaklar
• Barhani, E., & Ergün, G. (2007). Sürdürebilir Ulaşıma Uygun Otopark Yönetim
Stratejileri: İstanbul Uygulaması.
• Denizli Büyükşehir Belediyesi, 2018, Ulaşım Ana Planı Raporu, Yalova Üniversitesi/
İsbak A.Ş.
• Denizli Büyükşehir Belediyesi, Beltaş A.Ş., Ulaşım Daire Başkanlığı.
• European Commission, Çevre Genel Müdürlüğü, Kent sokaklarının İnsanlar için
Tekrar Alınması, Karışıklı veya Hayat Kalitesi? (Reclaiming city streets for people, Chaos or
quality of life?), 2004, http://ec.europa.eu/environment/pubs/pdf/streets_people.pdf
• Haldenbilen, S., Murat, Y. Ş., Baykan, N., & Meriç, N. (1999). Kentlerde Otopark
Sorunu: Denizli Örneği. Pamukkale Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi, 5(2), 1099-
1108.
• Kozalı, B. (2014). Kentiçi Otopark Hizmetlerinde Özel Sektör Katılımının Sürücülerin
Park Etme Tercihleri Ve Tutumları Üzerine Etkisi. Journal Of Life Economics, 1 (2), 191-230
• Okubay, M. (2008). Bölgesel Otopark Yönetimi Ve Stratejileri: Tarihi Yarımada-
Eminönü Bölgesi Örneği. Yıldız Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2008
• TÜİK, 2018
260

ISBN: 978-605-7602-74-9

You might also like