Professional Documents
Culture Documents
El Mebsut TDV
El Mebsut TDV
niteliğine göre farklı sonuca ulaşan fakih- r pishaneye düzenli olarak gelen talebele-
el-MEBSÜT
lerin görüşleri için b k. KABZ). Öte yandan rin el-Kafi'yi hocalarına okumaları ve Se-
mebl mevcut halini koruduğu sürece ta- (bk. ei-ASL). rahs1'nin de okunan pasajlar hakkında
rafların yaptıkları akdi geçmişe etkili ola-
L açıklamada bulunduktan sonra talebele-
rak bozma (ikale) imkanları da saklıdır. rinin yardımıyla metinler hazırlaması su-
r
Halbuki ikale imkanı için karşı edim olan el-MEBSÜT retiyle bu kitabın meydana getirilmiş ol-
semenin varlığını koruması şart değildir. (.1:>~1) ması kuwetle muhtemeldir. Eserin im-
Meble ister akid öncesi ister akid son- lasına ne zaman başlandığı ve ne zaman
Serahsi'nin
tamamlandığı hakkında kesin bilgi mev-
rası. fakat ifa öncesi aşamada bir kusur (ö. 483/1090)
(ayıp) arız olmuşsa bu durum alıcıya akdi Hanefi fıkhına dair eseri. cut değilse de Serahs1'nin, Uşul'ünün
L _j mukaddimesinde bu şerh çalışmasının
feshetme imkanı verir. Alıcının bu imka-
nı elde etmesi için akid görüşmeleri sıra
tamamlandığını ve oradaki görüşlerin
IV. (X.) yüzyıl Maveraünnehir Hanefi usul1 temellerini göstermek üzere yeni
sında bunu açıkça belirtmiş olması gerek-
çevresinin önemli şahsiyetlerinden biri eserini telife yöneldiğini ifade ettiği ve
mez. Çünkü bizzat akid kendisine konu
olan Hakim eş-Şehld (ö. 334/945), öğre buna da 479 Şewalinin sonunda (Şubat
olan malın ayıpsız olmasını icap ettirir. Ye-
nimde kolaylık sağlamak amacıyla Mu- 1087) başladığı dikkate alınırsa el-Meb-
ter ki sözleşmede aksi kararlaştırılmış ol-
hammed b. Hasan eş-Şeybanl'nin temel su(un en geç 479 yılında tamamlanmış
masın. Aybın mevcudiyetine rağmen alı
eserlerini özetleyip el-Kafi adlı metni ka- o lduğuna kesin gözüyle bakılabilir. Öte
cının iradesini fesih değil akdin devamı
yönünde kullanması durumunda dokt- leme almış (Hakim eş-Şehld, vr. ı b), Se- yandan bu konudaki tahmin ve tesbitleri
rin, tarafların bedeller arasında önceden rahs1 de yaklaşık 1SO yıl sonra el-Mu.l]- dikkate almanın yanı sıra kitabın yazma
taşarü'l-kfiii olarak da anılan bu kitabı
kurdukları dengeyi bozmalarına imkan nüshaları üzerinde geniş incelemeler ya-
vermez. Bununla birlikte taraflar meble esas alıp Hanefi literatürünün en önemli pan Muhammed Hamidullah ve Salih Tuğ,
biçilen bedelde bir değişiklik yapmak is- eserlerinden biri kabul edilen el-Meb- el-Mebsut'un son bölümlerinden olan
terlerse (erşü'l-ayb) ya alıcı fesih hakkına sut'u meydana getirmiştir. "Kitabü'r-Raçla<"ın başında yer alan (XXX,
dayanarak veya taraflar karşılıklı anlaşa Serahs1, el-Mebsu(un mukaddimesin- 287) 477 (1 084) tarihinin -matbu nüs-
rak (ikale) akdi bozup ardından da yeni bir de Hakim eş-Şehld'in çalışmasından öv- ha ve muhtemelen bunun esasını oluş
akid yapma yoluna giderler. Fakat bu yeni güyle söz ettikten sonra bunun şerhi ma- turan Darü'l-kütübi'I-Mısriyye nüshası
akid öncekinden tamamen ayrı olup işler hiyetinde bir kitap telif etme amacına ve (Fıkhu'l-Hanefl, nr. 490) dışındaki- on yedi
lik kazanacak hükümler artık bu yeni ak- izlediği metoda açıklık getirmek üzere nüshada 479 şeklinde olduğunu söyle-
de ait olanlarıdı r. Aslında bu yeni akid ön- kendi döneminde fıkıh öğrenmeye yöne- mekte, matbu nüshanın XXVII. cildindeki
ceki akdi n yerine kaim olmuştur, bir an- lişin kı smen azaldığını söyler ve bu duru- (s. ı 24) "Kitabü'I-Me<a~l"in başında gö-
lamda önceki akdin tecdidi mesabesin- mun belli başlı sebepleri arasında şu hu- rülen 466 (1074) tarihinin de eserin ba-
dedir. Bu sonuca doğrudan imkan veril- susları zikreder: a) Fıkıh eğitimi alan bazı şında bulunacakken bir şekilde buraya
memesi yönünde doktrindeki çekingen- kişilerin yeterli gayret ortaya koymayıp konmuş olduğunu düşünmekte, bu hu-
lik İslam hukukçularının akidlerde kar- uzun tartışmalara konu olan bir kısım ih- susların Serahsl'nin hayatıyla ilgili bilgi-
maşıklığa karşı duyarlı oluşuyla açıklana
tilaflı meselelere ilgi göstermekle yetin- lerle birleştirildiğinde el-Mebsut'un 466-
bilir (ayrıca bk. AYlP).
meleri, b) Fıkıh eğitimi veren bazı hocala- 479 yılları arasında telif edildiği sonucuna
BİBLİYOGRAFYA : rın da fıkh1 bilgi ve meleke kazandırma ulaşılabileceğini belirtmektedir {Tuğ, s.
Serahsi, el-Mebsut,XII, 108-219;XIII, 91-107; yan tartışmalar üzerinde uzun uzadıya 45-46; İA, X. 506).
Kasani. Bedtt'i', V, 138-163; VI, 7; İbn Rüşd, Bi-
durmaları, c) Bazı kelamcıların fıkıh ko- el-Mebsut'un önemli bir bölümü ağır
dayetü 'l-müctehid, İstanbul 1985, ll, 103-162;
İbn Kudame, el-Mugni, Mısır, ts., IV, 560-595;
nularını ele alırken felsefe dilini kullana- hapishane şartları altında hazırlanmış
Mecelle, md. 230-236; Subhi Mahmesani, en- rak iki alanın sınırlarını birbirine karıştıra tır. Nitekim Serahs1 eserini yazdırırken
NC14ariyyetü'l-'amme li'l-mücebat ue'l-'uf!:üd, cak şekilde uzun açıklamalar yapmaları. zorluk ve bela dolu esir hayatı yaşadığını,
Beyrut 1948, ll, 68-82; Abdürrezzak Ahmed es- Serahs1 bu durum karşısında, el-Kfifi'yi
SenhGrl, Meşadirü'l-/:ıaf!: fi'l-fıf!:hi'l-İslami, Ka - ücretsiz köle gibi bir hayat sürdüğünü ve
şerhederken her babda güvenilir bulunan bezginlik diyarı bir hapishanede bulun-
hire 1967, III, 7-105;a.mif., NC14ariyyetü'l-'al):d,
Beyrut, ts. (Darü'l-fikr). s. 464-534; Mustafa Ah- bilgilerle yetinmeyi ve her bir meselenin duğunu söylemektedir (I, 2; VII, 24 I; VIII,
med ez-Zerka, el-Fıf!:hü'l-İslami fi şeubihi'l-ce izahında hükme etkili olan manaya (hük- ı25; X, ı44; TSMK, III. Ahmed, nr. ı ı42, Il,
did, Dımaşk 1965, III, 51-52,71-76, 167-181; mün illet ve gayesine) bir ilave yapmamayı vr. 4 ı b) . "Kitabü'I-İ~ar"da yer alan bir ifa-
a.mlf., 'Af!:dü'l-bey', Dımaşk 1999, s. 55-60; uygun bulduğunu belirtir.
Feyzi Necmeddin Feyzioğlu, Borçlar Hukuku, de ise onun adi suçlularla beraber tutul-
İstanbul 1970, I, 55-57; Mustafa Dural, Borçlu- el-Mebsut'ta, Serahsl'nin bu eseri ha- duğunu ima eder (TSMK, III. Ahmed, nr.
nun Sorumlu Olmadığı Sonraki imkansız/tk, pisteyken öğrencilerine dikte etmek su- ı ı 42, II, vr. I 2 5b). Kitabın lll. Ahmed nüs-
İstanbul1976, s. 75-79, 119-131; Es'ad Diyab, r etiyle (imla) meydana getirdiğini göste- hası dışındaki bütün İstanbul yazmaların
Pamanü 'uyübi'l-mebi'i'l-i].a{iyye, Beyrut
ren ifadelere sıkça rastlanır. İmla terimi, da bulunan, fakat matbu nüshalarda yer
1403/1983; Haluk Tandoğan, Borçlar Hukuku :
ÖzelBorçİlişkileri,Ankara 1988,1, 78-84;Cev- hocanın hiçbir yazılı malzemeden yarar- almayan bir diğer ifadeye göre Serahs1'-
det Yavuz. Türk Borçlar Hukuku Özel Hüküm- lanmadığını zorunlu olarak ifade etme- nin, talebelerine "Kitabü'I-Vekale"yi yaz-
ler, İstanbul 1989, 1, 33-114; Bilal Aybakan, İs mekle beraber el-Mebsu(un imlası sı dmrken hapishane şartlarında kısmi bir
lam Hukukunda Borçların İfast, İstanbul 1998,
rasında Serahsl'nin kitaplarından mah- iyileşme gerçekleşmiştir. Bu gelişme ile
tür.yer.; İbrahim Kafi Dönmez, "Cehalet", DİA,
VII, 221. tA1 rum bulunduğu eserde açıkça belirtil- Serahsl'nin hapishaneden çıktığı ve el-
I!!'!J BiLALAYBAKAN mektedir (XII, 108; XX, 8; XXX, 244). Ha- Mebsut'u muhtemelen Özkent Kalesi'n-
214
ei -MEBSÜT
de tutulduğu odada tamamladığı söyle- öne çıkan bir eser olup bu iki asır içinde hatta anlamı tamamen değiştiren oku-
nebilir. Maveraünnehir çevresinde ortaya konan ma veya basım hataları bulunmaktadır
IV. (X.) yüzyıl muhtasarları arasında münferit ve ortak görüşlere diğer yerle- (krş. el-f\1ebsüt, Kahire 1324, Xl, 153, 158,
Şeybani'nin temel eserlerini en sadık bi- re nisbetle daha fazla atıfta bulunmak- 178, I 80, 21 7; a.g.e., Süleymaniye Ktp.,
çimde yansıtan el-Kô.ti, Serahs! tarafın tadır. Serahsi'nin Maveraünnehir Hanefi Süleyman iye, nr. 595, vr. 4q8•, 47 1•, 47lb,
dan Hanefi mezhebini sistematik bir şe çevresini temsil eden merkezi şahsiyet 472•, 481•. 482•) . Bu yayımda el-Meb-
kilde ele almak için kullanılmış olmakla lerden biri olması, eJ-MebsCıt'un Hanefi sCıt'tan ayırmak için eJ-Kdffnin metni
birlikte el-Mebsut üslup ve muhteva literatüründe çok önemli bir yer tutma- parantez içinde gösterilmeye çalışılmışsa
bakımından klasik şerh literatüründen sında etkili olmuştur. Zira V. (Xl. ) yüzyıl da her iki metnin sınırları birçokyerde ka-
farklı bir eserdir. Zira el - MebsCıt, Hakim Maveraünnehir Hanefiliği, mezhebin ya- rışmıştır. Kahire neşrinden yaklaşık bir
eş-Şehld'in ibarelerini açıklamaktan zi- yıldığı coğrafyalar arasında sonraki Hane- asır sonra 1421'de (2001) el-Mebsut,
yade eJ-Kô.ffnin ihtiva ettiği Hanefi fık fi fıkıh kültürünü en çok etkileyen ve bu Beyrut'ta Ebu Abdullah Muhammed Ha-
hını işlerneyi hedef almaktadır. Nitekim kültürün ana damarını teşkil eden çevre san İsmail eş-Şafil'nin tahkikiyle tekrar
el- Kafi'nin bazı cümleleri el-Mebsut'a olmuştur. el-Mebsut da bu çevrede can- yayımlanmıştır. Kahire neşriyle Darü'l-kü-
alınmamış veya hakkında açıklama yapıl lanan ilk dönem Hanefi eserlerini ve özel- tübi'I-Mısriyye'deki nüshayı (Fıkhu'I-Ha
madan kaydedilmiştir (krş. el-Kafi, vr. 238b- likle Şeybani'nin kitaplarını şerhetme ça- nefl, nr. 490) mukayese ettiğini belirten
240•; el-f\1ebsüt, XV, 84-103). Öte yandan balarının ürünlerinden biridir. Nitekim muhakkik önceki neşirde görülen eksik-
Serahsl. el-Kô.fl'yi esas kabul etmekle kitabın yazıldığı dönemde Serahsi'nin ho- lik ve hataların birçoğunu tekrarlamak-
beraber gerçekte Şeybanl'nin kitaplarını cası ve bu çevrenin en önemli simaların tadır. Ayet, hadis ve şiirlerin yanı sıra bazı
şerhettiğine dikkat çekmek üzere eJ- dan biri olan Halvanl. Halvanl'nin diğer temel fıkıh terimlerinin tarifleriyle eser-
MebsCıt'un mukaddimesinde Hakim eş talebeleri Ebü'I-Usr ei-Pezdevl ve Ebü'I- de diğer mezheplere atfedilen görüşlerin
Şehld'in de Şeybani'nin kitaplarını lafzıy Yüsr ei-Pezdevl ile çağdaşı Haherzade el- bir kısmının tahrlcini yapan Ebu Abdul-
la değilmana olarakalıp özetlediğini ve Mebsut adını taşıyan eserler kaleme al- lah Muhammed el-Kdfi'nin metnini ayır
kendisinin bu manalara ilave yapmama mış. Dameganl ve Ebu Nasr Ahmed b. maya çalışmış . fakat muhtemelen bu
yolunu uygun gördüğünü belirttiği gibi Mansur ei-İsblcabl el-Kô.fi'yi şerhetmiş eserin başka yazma nüshalarına müra-
UşCıl'ün mukaddimesinde el-Kô.fi'den tir. Ayrıca bu dönem zahirü'r-rivaye me- caat etmediği için önceki neşirde olduğu
hiç bahsetmeden doğrudan Şeybani'nin tinlerinin en çok şerhedildiği zaman dili- gibi iki metnin sınırlarını tam belirleye-
kitaplarını şerhettiğini söylemektedir. midir. memiştir .
el-MebsCıt'un hemen her bölümünün el-Kô.ti ve el-MebsCıt'un yalnız zahi- Türkiye'de çeşitli üniversitelerde el-
başında ilgili kavramların sözlük ve teri m rü'r-rivaye metinlerini esas alan çalışma MebsCı(taki hadislerin tahrlcini ve me-
anlamları üzerinde durulmakta, yakın lar olduğu yönündeki yaygın kanaat d o ğ tin tenkidini konu edinen yüksek lisans
kavramlarla ilişkileri tartışılmakta ve hü- ru olmayıp zahirü'r-rivaye kapsamına gir- tezleri yapılmış. Ham ei-Meys tarafın
kümlerin meşruiyet delilleri zikredilmek- meyen bazımetinlerinde gerek el-Kô.fi'- dan eserin Kahire baskısı esas alınarak
tedir. Bazı sahabe ve tabiln müctehidle- de gerekse el-MebsCı(ta işlendiği görül- hazırlanan ve titiz bir çalışma özelliği ta-
rinin yanı sıra Hanefi mezhebi imamları mektedir. Nitekim Kitô.bü'ş - Şürut (Ha- şımaktan uzak bulunan tek ciltlik indeksi
nın görüşlerinin geniş biçimde ele alındı kim eş-ŞehTd, vr. 587b-592b), Kitô.bü'l-}ji- Fehô.risü 'l-Mebsut adıyla yayımlanmış
ğı eserde mezhep dışındaki birçok müc- yel (a.g .e., vr. 592b·594•) ve Ebu Yusuf'un tır (Beyrut ı 400/I 980). Öte yandan Serah-
tehid ve mezhep imamının ictihadlarına İ]Jtilô.fü Ebi }janife ve İbn Ebi Leyla'sı si'yi anma amacıyla 1964'te Ankara Üni-
atıfta bulunulmakta, mukayese ve tar- (a.g.e., vr. 584b·587b) eJ-Kô.fi'nin dayan- versitesi ilahiyat Fakültesi'nce hazırla
tışmalarda İmam Şafii'nin görüşleri ağır dığı metinler arasındadır. Serahsl de söz
nan programda Joseph Schacht ve Salih
lıklı bir yer tutmakta, imam Malik'in gö- konusu metinlerin yanı sıra Şeytani'nin Tuğ'un sunduğu tebliğler ( 900. Ölüm Yıl·
rüşlerine de nisbeten gen işçe yer verilir- el-Kafi'de yer almayan "Kitabü'r-Rac;iac" dönümü f\1ünasebetiyle Büyük İslam Hu-
ken Ahmed b. Hanbel'den nadiren söz ve "Kitabü'I-Kesb"ini el-MebsCıt'ta işle kukcusu Şemsu'l-E'imme es·Serahsi Ar-
edilmektedir. el-MebsCıt'ta diğer Hanefi miştir (XXX. 244-292).
mağanı, s. 1-6, 43-60) el-Mebsut h akkın
eserlerine de bol miktarda atıf yapıldığı Eser ilk olarak Kahire'de otuz cilt ve on da değerli bilgiler içermektedir.
görülür. Kitabın telifinde Serahsl -kendi mücelled olarak neşredilmiş (ı 3 24- ı 3 3 ı), BİBLİYOGRAFYA :
deyişiyle- veciz ve kolay bir üslup kullan- bu baskı esas alınıp Beyrut ve istanbul'- Serahsi, el-fl1ebsüt, 1-XXX; a.e., Süleymaniye
mış. konunun özünü açıklığa kavuşturan da defalarca ofset yoluyla çoğaltılmıştır. Ktp., Süleymaniye, nr. 595; a.e. (n ş r. Ebu Abdu l-
bir yol izlemiştir ( el-f\1ebsüt, lV, ı 92; Uşül, Eserin ilk cildinde metnin tashihinin Mu- lah M. Hasan ismilil eş-Şafii), Beyrut 1421/2001,
I, 10) . hammed Raziei-Hanefi tarafından, daha 1-XXX; a.mlf .. Uşü l (nş[ Ebü'l-Vefa el-Efganl). Ka-
hire 1954, s. 9·1 O; Hakim eş-Şehld, el-Kafi, Sü·
Eserde, Hakim eş-Şehld tarafından da- sonraki ciltlerde ise bir grup alim tara-
leymaniye Ktp., Şehid Ali Paşa , nr. 912; Kureşi,
ha kapsamlı kaidelere irca edilerek özet- fından yapıldığı ve bütün ciltlerde bu işin
el- Cevahirü'l-muc;lıyye, lll, 78-82; Keş{ü '?-?U-
lenen metinlerde yer alan hükümler Se- bir grup ilim adamıyla yardımiaşarak ger- nün, ll, 1378, 1580, 1581; Leknevl, el-Feva'i-
rahsl tarafından yaklaşık üç asırlık biri- çekleştirildiği belirtilmiştir. Muhtemelen dü'l-behiyye, s. 158-159; Serkis. Mu'cem, ll,
kim le zenginleştirilerek yeniden tasnif tek bir yazma esas alınıp hazırlanan bu 1016; 900. Ölüm Yıldönümü f\1ünasebetiyle
Büyük islam Hukukcusu Şemsu'l-E'imme es-
edilip sunulmaktadır. el-Mebs(it, özellik- neşir birçok eksiklik ve hata ihtiva etmek-
Serahsi Armağanı, Ankara 1965; J. Schacht,
le lV (X) ve V. (Xl.) yüzyıllar Maveraünne- tedir. Yazma nüshalarda bulunan bazı "Notes on Sarakhs!'s Life and Works ", a.e., s.
hir meşayihinin fıkhl birikimini ve mez- pasaj ve cümlelerin yer almadığı söz ko- 1-6; Salih Tuğ, "Eserlerinde Raslanan ifadele-
hebe katkılarını yansıtma hususunda nusu neşirde metni anlamayı engelleyen. rine Göre İmam Serahsi'nin Hapis Hayatı" ,
215
ei-MEBSÜT
rek yirmi üç şair ilavesiyle yeniden telif bu şairlerden sadece kırk biri şiirlerini nl'nin 961 ( 1554) yılında yaptığı çeviri Ba-
ettiğini söyleyenler de vardır (Mecalisü 'n- Türkçe yazmıştır. Bu bakımdan eser Fars ]fıyye-i Na]fıyye adını taşır. Şah Ali b.
nefais [nşr. Suyima GaniyevaJ, ön söz; Kar- edebiyatı tarihi için de önemi bir kaynak-
Abdülall'nin tercümesi, 1006'da (1598)
ta!, sy. 13 [2000], s. 23) . tır. Neval şairlerin şiirlerini değerlendi
Herat'ta tahta çıkan ve ertesi yıl Safevi
Şahı ı. Abbas karşısında yenilgiye uğraya
Mecalisü'n-nefais bir giriş ve "meclis" rirken "daha güzel, güzel söz, güzel düş
rak Maveraünnehir'e kaçarken yolda ölen
adıyla kayıtlı sekiz tabakadan meydana müştür, renkli, beğenilmiş. akıcı şiir" gibi
Canoğulları Hükümdan Din Muhammed
gelmektedir. Giriş bölümünde kitabın te- klişeleri, şahsiyetlerini değerlendirirken
adına kaleme alınmıştır. Abdülbaki Şe
lif sebebini açıklayan Neval, Molla Cami'- de "h oş tabiatlı, şuh tabiatlı, derviş meş
rif-i Radavi'nin tercümesi ise Hindistan'-
nin Baharistdn'ı ile Devletşah'ın Tezki- rep, güzel sözlü, tekellüfsüz, laubali" gibi
da yapılmıştır. Herati ve Kazvinl tercüme-
retü'ş-şuara'sının değerli eserler olduğu kalıpları sıkça kullanmıştır.
leri Ali Asgar-ı Hikmet tarafından yayım
nu, Devletşah 'ın pek çok zahmetle şairleri Tezkirenin Türkiye'de ve Türkiye dışın lanmıştır (bk. bibl.). Alaüddevle Kazvlnl'-
güzel bir şekilde topladığını ifade eder. daki kütüphanelerde 1OO'e yakın yazma nin, Nefa'isü'l-me'a§ir'ini hazırlarken
Aynı türde başka eserlerin de bulunduğu nüshası bilinmektedir (mesela bk. TSMK. istifade ettiği Mecalisü'n-nefais, Sehl
na dikkat çeken Neval bu eserlerde yer Revan Köşkü, nr. 808, Emanet Hazinesi, Bey'in de Heşt Bihişt'i telif ederken ör-
verilmediği için zamanla un utulan birçok nr. 150 2; Süleymaniye Ktp., Fatih, nr. nek aldığı ve büyük ölçüde faydalandığı
değerli şair hakkında bir kitap yazma ar- 4056,4065, Esad Efendi, nr. 1675, Kılıç bir kaynaktır.
216