Professional Documents
Culture Documents
Hakan Sazyek-Garipin Çıkışı Ve Sonrası
Hakan Sazyek-Garipin Çıkışı Ve Sonrası
ı ımınıfı �mmııılllıfü
39001102966952
58 59
arkadaşın şiir faaliyeti bu yıllarda oldukça durgun bir t�mpoda değildir. Oktay Rifat ise bu 'alandaki ilk ürünlerini ortaya koymak için
sürer. Orhan Veli Kanık'ın, askerliği sırasında sadece altı şiir 1945 Mayıs'ını bekleyecektir75 . İki şairin bu evrede yayımlanan beş
yayımladığı dikkat çekiyor. Melih Cevdet Anday da Garip'in makalesi, Garip hareketinin poetik ilkeleri doğrultusundaki görüşleri
çıkışından 1944 yazına kadar yedi şiiriyle yer alır dergi sayfalarında. içermektedir.
Oktay �ifat ise on üç şiiriyle arkadaşlarından daha üretken görünür. Ortak kitabın yayımlanmasıyla başlayan bu evrenin,
Uç şairin edebiyat ortamından uzak oluştan kaynaklanan vurgulanması gereken iki özelliği vardır. Birincisi, üç şair arasında
suskunluğu, poetik duruma da yansımıştır. Orhan Veli Kanık belirgin bir görüş ayrılığına sahne olması; ikincisi de yukarıda
İnkılapçı Gençlik'te arka arkaya yayımlanan üç makalesinden73 başka: belirtilen nedenden ötürü kuram ve uygulamada pek verimli bir süreç
Nisan 1945'e kadar hiçbir yazı kaleme almaz. Melih Cevdet Anday olmamasıdır. Bununla birlikte, söz konusu düşünce farklılığı belli bir
da Temmuz 1941'den itibaren yaklaşık birer yıl arayla üç yazı noktada sınırlı kalarak hareketin sürmesine engel olamayacaktır.
yayımlar74 . Ancak, bunlardan ikincisi, şiire ilişkin bir çalışma Ayrıca, Garipçiler 1944'ün sonlarında askerlik görevlerini
tamamlayıp şiir dünyasına döneceklerdir. Zorunlu bir suskunluğun
bildirilmektedir. Ayrıca, Oktay Rifat Horozcu'nun "Şehitlik" şiirine ardından gelen bu dönüş, Garipçiler için yeni; ancak birbirlerinden
ilişkin dikkat çekici bir belge olan bu yazının ilgili bölümünü buraya ayrı bir atılım sürecinin başlangıcı olacaktır.
alıyorum:
"Geçen gün mahfe/de bir defler buldum. Bakdım, bizim Oktay
Rifat'ın şiir defteri..
Dünyanın durumu malımı, herkesin sinirleri gergin, gülmek için,
soğuk soğuk yazılar yazmaktan, Alemdaroğlu'ndan bir iki lira
sızdıracağım diye uğraşmakdansa.. İyisi mi Oktay Rifat'ın şiirlerini
neşrederim. İşte "Bahriye Neferi" ismindeki şiiri:
Gözlerimi balıklar yedi. !Dilimi yengeçler kemirdi../Sanmayın kürek
çekmede geriyim./Ben bir Bahriye Neferiyim./Bahriye Neferi ne
demektir bilir misiniz?/Bahriye Neferi demek:!Gözlerini balıklara bir
porsııyon yemek/Yapıp yedirmek,/Demektir...!Gözlerimi balıklar yedi
amma,/Ben gine görüp 78 kulaç derinliklerdeki/Hamsi balığının
uskumru balığına/Göz etmesini... /Gelmesini, gitmesini.. /Bahriye/iden
şair, Şairden Bahriye Neferi. ./Burnumıın ucuna ay diye takdım feneri."
(Galib Fuad, "Oktay Rifat'ın Şiirleri", S.39, 28 Birinci teşrin 1942, s.4/6.)
Bu metnin, karikatürize bir nitelik taşıdığı düşünülebilir. Çünkü, şiirin üç
yıl önce yayımlanmış olan metninde yukarıdaki dizelerden sadece ikisinin
bulunması ( "Ben bir bahriye neferiyim" ve "Gözlerimi balıklar yedi",
Varlık, C.151, 15 Birinciteşrin 1939, s.200) ve şairin, mizahı bir anlatım
tutumu olarak pek kullanmamış olması bu ihtimali güçlü kılıyor.
73
"Sanatta Fayda", S.56/61, 29 Ağustos 1942, s.3; S.56/62, 5 Eylül 1942,
s.3; "Halk Sanatkarının Kültürü", S.56/62, 5 Eylül 1942, s.1/3; "Kim
Suçlu", S.56/63, 12 Eylül 1942, s.1-2.
74
"Şiir Hakkındaki Yazılara Dair", Yeni Ses S.6(10), Temmuz 1941, s.1-2;
"Yeni Milli Edebiyat Meselesi", Yurt ve Dünya, C.3, S.19, İlkteşrin
1942, s.233-235; "Buğday Başakları", a.g.d., C.4, S.36, İlkkanun 1943,
62