Professional Documents
Culture Documents
TRD 121 Ders 07
TRD 121 Ders 07
NOKTALAMA İŞARETLERİ
HAZIRLAYAN
Dr. Nurgül YILDIZ*
*
Marmara Üniversitesi Öğretim Görevlisi.
NOKTALAMA İŞARETLERİ
Amaçlar
Anahtar Sözcükler
Noktalama İşaretleri
Nokta
Virgül
Noktalı Virgül
İki Nokta
Üç nokta
Soru İşareti
Ünlem İşareti
Kısa Çizgi
Uzun Çizgi
Eğik Çizgi
Tırnak İşareti
Denden İşareti
Yay Ayraç
Köşeli Ayraç
Kesme İşareti
İçindekiler
Noktalama İşaretleri
NOKTALAMA İŞARETLERİNİN TARİHİ1
Noktalama işaretleri, cümle veya yan cümledeki türlü ögeleri birbirinden ayırmaya
yarayan, nokta, virgül, noktalı virgül, iki nokta, üç nokta, soru işareti, ünlem işareti, parantez
vb. işaretlerden her birine (https://sozluk.gov.tr/) verilen isimdir. Noktalama işaretleri,
metinden çıkarıldığında metni anlaşılmaz ya da zor anlaşılır bir sözcük yumağına dönüştüren,
içten okunan, beyinde okunup metin içindeki mantıksal bağları kuran, düşünce akışını
mantıksal bir kolay algılanırlık boyutuna taşıyan simgelerdir. Türkçede alfabeye dayalı yazı
sistemi sesleri temsil ederken noktalama imleri kısmen konuşma dilindeki vurgu, kavşak ve
durak, ton ve ezgilemenin işlevini üstlenir (Altun 2017: 341). Yazılı anlatımda duygu ve
düşünceleri daha kolay ifade etmek, okuma ve anlamayı kolaylaştırmak için bu işaretleri
kullanmak gereklidir.
1
Bu ünite Türk Dil Kurumu tarafından yayımlana http://tdk.gov.tr/icerik/yazim-kurallari/noktalama-isaretleri-
aciklamalar/ sitesinden yararlanılarak hazırlanmıştır. (Erişim tarihi: 05.07.2020)
2
ünlem işareti, parantez işareti, uzun çizgidir.) Noktalama işaretleriyle ilgili yazılmış olan ilk
eser de Şemseddin Sami’nin Usûl-i Tenkit ve Tertip adlı kitabıdır (Koç 2017: 327-328).
NOKTALAMA İŞARETLERİ
Nokta (.)
Kusur benim imzamdır. Bir ismim olduğu sürece bir kusurum da olacak ve olmalı.
(Anar 2007: 141)
3. Sıra sayıları göstermek için kullanılır: 15. (on beşinci), IV. Murat, 7. Cadde,
XII. yüzyıl vb.
3
Toplantı 10 Ekim 1922 Salı günü saat 14.00'te başladı. (Özakman 2009: 60)
8. Dört ve dörtten çok rakamlı sayılar sondan sayılmak üzere üçlü gruplara
ayrılarak yazılır, araya nokta konur: 3.000, 78.653.225 vb.
http://tdk.gov.tr/icerik/yazim-kurallari
Virgül (,)
O, mavi cepkenli, kırmızı kuşaklı, hasta, zayıf bir çocuktu. (Seyfettin 2000: 5)
Henüz İstanbul seması bulutlarla kaplı, rüzgârlı, soğuk ve keskindi. (Örik 2000: 93)
Dülger balığı balıkların en çirkinidir. Kocaman, dişsiz, ak ve şeffaf naylondan bir ağzı
vardır. (Abasıyanık 2000:184)
Koştu, ciğeri elinden aldı, mutfağa girdi, oradan da sabunla el havlusu getirdi.
(Esendal 2000: 110)
Ötede arkasını kuru bir ahlata dayamış, ihtiyar, mecalsiz bir adam, sık sık soluyor,
gelenlere fersiz gözleriyle bakıyor, elleriyle göğsünü göstererek işaret ediyordu. (Karay 2000:
58)
4
önce o kadar müteessir olmuş, saklama gücünü o kadar kaybetmiş ki bunları, bir müddet,
yetiştirip gizleyemeden, oldukları gibi açıkta bırakmış. (Hisar 2000: 62)
Bu arada ben de, çocukluğa bakın, evden kaçtım, komşulara babamın geldiğini
bildirmeye gittim. (Esendal 1991: 205)
Çalgılı kahveler ya da semai kahveleri, ne yazık, yok artık. (Yörük 1998: 111)
Galiba Plevne’ye gitti. Gitti ve gelmedi, bir daha hiç, hiç gelmedi.
(https://docplayer.biz.tr/52391115-Cenap-sahabettin-12-ve-p-levne-y-e-giderken.html)
Bu sözlerimle belki bir şeyler kaybediyorum Selim, diye yüksek sesle söylendi. (Atay
2000: 375)
Hatice Hanım’a:
– Bugün sen yine bildiğin gibi okut, Hatice Hanım. Ben sınıfı nizama sokmadan derse
başlayamayacağım, dedim. (Güntekin 2000 91)
8. Kendisinden sonraki cümleye bağlı olan kabul, teşvik ve ret bildiren hayır,
yok, evet, peki, pekâlâ, tamam, olur, hayhay, başüstüne, öyle, haydi, elbette gibi
ifadelerinden sonra kullanılır:
– Bacağınız mı?
5
– Evet, sağ bacağım. (Seyfettin 2000: 22)
İhtiyar, Türklerin yanına yaklaşınca önüne ilk geleni tutup öpmeye başladı. (Seyfettin
2000: 28)
Bu, şiirde böyle, resimde böyle, fikirde böyle, şahsiyette böyle. (Karakoç 2000: 342)
O, verilen yiyecekleri yemiyor, ara sıra titizleşiyor, yalnız bırakmaları için yalvarır
gibi dişlerini çıkararak hafif hafif bağırıyordu. (Güntekin 2000: 53)
Sayın Bakan,
Sevgili Arkadaşım,
Değerli Meslektaşım,
11. Metinlerde art arda gelen zarf-fiil eki almış kelimelerden sonra kullanılır:
6
12. Özne olarak kullanıldıklarında bu, şu, o zamirlerinden sonra konur:
Bu, yerde bulduğu kırık bir kalkanla zırhlı iki düşman süvarisine esirken hücum
ederek kafalarını kesen ihtiyar bir sipahinin hikâyesiydi. (Seyfettin 2000: 12)
13. Sayıların yazılışında kesirleri ayırmak için kullanılır: 24,7 (yirmi dört tam
onda yedi), 10,8 (on tam onda sekiz) vb.
15. Kitap, dergi vb.nin künyelerinde yazar, eser, basımevi vb. maddelerden
sonra konur: Ahmet Hamdi TANPINAR, Huzur, İstanbul: Dergâh Yayınları, 2009.
7
DİKKAT: Şart ekinden sonra virgül konmaz:
Namık Kemal eserlerinin bir kısmında vatan, millet, hürriyet; bir kısmında da kanun,
adalet ve hukuk konuları üzerinde durur. (Öner 1982: 102)
Biber, patlıcan, domates yaz; ıspanak, pırasa, kereviz kış sebzeleridir. (Yörür 1998:
112)
Bir ulu çınarsın ki kırılır, eğilmezsin; ölür, inlemezsin… (Müftüoğlu 1986: 49)
Aşk bir cûştur, onun da şeydaları var; aşk bir hurûştur, onun da deryaları var. (Sinan
Paşa 2000: 312)
Eğitim görmüş halkı bir yöne sevk etmek kolay, sürüklemek güçtür; idare etmek kolay,
köleleştirmek imkânsızdır. (Lord Brougham)
8
İki Nokta (:)
2. Ses bilgisinde uzun ünlüyü göstermek için kullanılır: a:ile, edebiya:tı, ka:til
vb.
Osman: Benim ana sen daha uyumadın mı? (Oflazoğlu 2000: 263)
– Ne demek o?
– Polise mi haber verelim, yoksa kapıyı zorlayıp da biz mi açalım? (Kısakürek 2000:
238)
9
Üç Nokta (…)
Ben onlara düşman değilim, hatta... Fakat annen… (Buğra 2000: 11)
– Haberler çok kötü imam efendi, bugün yine... (Ayverdi 2000: 184)
Bir tesadüf eseri olarak Manastırlı komşum da benimle aynı günde B…’den ayrıldı.
(Güntekin 2000: 69)
… denizinden bir sokak olduğunu öğrenmek onu yeniden ağlatacaktı… (Firuzan 2000:
166)
– Bazen?
– Hatta on yerinden!
– Az mı?
–…
– Güldü:
DİKKAT: Ünlem ve soru işaretinden sonra üç nokta yerine iki nokta konulması
yeterlidir.
Geçen dakikalarım?
2. Soru bildiren ancak soru eki veya sözü içermeyen cümlelerin sonuna
konur:
DİKKAT: mI / mU ekini alan yan cümle temel cümlenin zarf tümleci olduğunda
cümlenin sonuna soru işareti konmaz:
11
DİKKAT: Soru ifadesi taşıyan sıralı ve bağlı cümlelerde soru işareti en sona
konur:
Tekerleri meşeden
Önemli bir gazeteci (!) çok takip edilen köşesinde (!) neler yazmış neler.
12
Hafız Nuri Efendi, kapının arkasından şemsiyesini aldı, yavaş-
ti? Hiçbir işi yok. Hiç çıkmasa da olabilirdi. Ancak, çıkmış bu-
lundu. Ayakları onu dört yol ağzına doğru götürdü. Bir yanında bak-
kal, bir yanda tekkenin mezarlık duvarı, karşısında iki evin ara-
2. Cümle içindeki ara söz veya ara cümleler kısa çizgi arasına alınır:
Bir elleriyle, taburda arkadaşlarının elini tutuyorlar, ötekiyle -renkli paketler, mini
mini sepetler içinde- yiyecekleri, oyuncakları taşıyorlardı. (Güntekin 2000: 50)
Dün okula giderken -hiç de ummadığım yerde- karşıma Ezgi çıkıverdi. (Korkmaz ve
diğerleri 2010: 326)
4. Fiil kök ya da gövdelerini göstermek için kullanılır: kal-, bak-, git-; topla-,
dokut-, kapa- vb.
7. Arasında ve, ile, ila, ...-den ...-e anlamlarını vermek için kelimeler veya
sayılar arasına konur: Trabzon-İstanbul uçak seferleri, Türkçe-İngilizce sözlük, 1914-1918
I. Dünya Savaşı vb.
DİKKAT: Cümle içinde sayı adlarının yinelenmesinde araya kısa çizgi konmaz:
13
Sınıftan dört beş kişi çıktı.
Uzun Çizgi
– Niçin olacak. Biz ant içmişiz. O bugün hasta, ben iyi, kuvvetliyim. Onu kurtardım.
– Ant ne?
– Bilmiyor musun?
Hasan anasız kalmış yavru kuş gibi bağırmış: “Emine obana gelemem, köyüme
dönemem. Beni burada bırakıp gitme!” (Ali 2000: 146)
Eğik Çizgi
34710 Kadıköy/İstanbul
4. Dil bilgisinde eklerin farklı biçimlerini göstermek için kullanılır: -ak /-ek, -
ma / -me vb.
14
7. Fizik, matematik vb. alanlarda birimler arası orantıları gösterirken eğik
çizgi araya boşluk konulmadan kullanılır: km/sn (kilometre/saniye) vb.
Bilişim uygulamalarında art arda gelen dizinleri ayırt etmek için kullanılır: C:\
DOS\FreeDOS\Stil
Tırnak İşareti
İlber Ortaylı’nın “Kimsenin sizi bulmasını beklemeyin, nitelikli insanları siz arayın.”
tavsiyesini unutmamalıyız.
Kitap ve gazete… Biri zamanın dışındadır, öteki “an”ın kendisi. (Meriç 2000: 221)
Bilimin “biz”, sanatın “ben” oluşu onların karşılıklı güçleridir. İkisini birbirine
karıştırmak, ikisini de güçlerinden düşürmek olur. (Yetkin 2000: 125)
Burada ele alınacak iki eserden biri Halide Edip Adıvar’ın “Kösem Sultan” adlı
hikâyesidir. (Enginün 1991: 71)
Eren, Hasan (2000), “Yeni Bir Ek: -sal/-sel”, Türk Dili, 580: 291-305.
15
DİKKAT: Özel olarak belirtilmek istenen sözler, kitap ve dergi adları ve
başlıkları tırnak içine alınmaksızın eğik yazıyla gösterilebilir:
DİKKAT: Tırnak içindeki alıntının sonunda bulunan işaret (nokta, soru işareti,
ünlem işareti vb.) tırnak içinde kalır:
Fuzuli sormuştu: “Ger ben ben isem nesin sen ey yâr?” şu demekti: Ben nasıl olur da
ben kalabilirim sen varken! (Necatigil 2000: 228)
DİKKAT: Tırnak içine alınan sözlerden sonra gelen ekler kesme işaretiyle
ayrılmaz:
Tırnak içinde verilen cümlenin içinde yeniden tırnağa alınması gereken bir söz ya
da ibare tek tırnak içine alınır:
"Tevfik Fikret Rübâb-ı Şikeste adlı şiir kitabında Halûk ile ilgili şiirleri ‘Halûk İçin’
başlıklı bölümde toplamıştır.” (Korkmaz ve diğerleri 2010: 331)
Denden İşareti
Bir yazı veya çizelgede alt alta gelen aynı sözcük veya sözcük gruplarının tekrar
yazılmasını önlemek için kullanılır:
a. Geniş zaman
b. Şimdiki ʺ
c. Geçmiş ʺ
d. Gelecek ʺ
16
Yay Ayraç
Ben iki yol arasında kalmış bir insanım. (Ahmet Hamdi Tanpınar)
5. Bir söze alay, kinaye veya küçümseme anlamı kazandırmak için kullanılan
ünlem işareti yay ayraç içine alınır:
Servet Bey diyordu, birtakım işler yapıyormuş: O meşhur (...) Mebusunun ortağı imiş.
(Karaosmanoğlu 2000: 119)
Köşeli Ayraç
Araştırmalarımızda [Türk Edebiyatı Tarihi (Agâh Sırrı Levent)] adlı eserden sık sık
faydalanıyoruz.
Kağan[ım, ben] özüm, Bilge Tunyukuk ötüntük ötünçümin eşidü berti. (Tekin 1995:
84)
Halide Edip [Adıvar], Yeni Turan Raik’in Annesi, Özgür Yayınları, 2006.
Kesme İşareti
18
2. Kişi adlarından sonra gelen saygı ve unvan sözlerine getirilen ekleri
ayırmak için konur: Ali Bey’de, Fatma Hanım‘ın, Kâzım Paşa’ya, Türk Tarih Kurumu
Başkanı’na.
5. Belirli bir tarih bildiren ay ve gün adlarına gelen ekleri ayırmak için
konur:
7. Bir ek veya harften sonra gelen ekleri ayırmak için konur: -lı’dan
türetilmiş kelimeler, a’dan z’ye kadar, 1’den 5’e kadar.
DİKKAT: Sonunda 3. teklik kişi iyelik eki olan özel ada, bu ek dışında başka bir
iyelik eki getirildiğinde kesme işareti konmaz: Çanakkale Boğazımızın geçilmezliği,
Kuşadamızdaki oteller, Cumhuriyet Baramımız vb.
DİKKAT: Avrupa Birliği kesme işaretiyle ayrılır: Avrupa Birliği’nin yeni üye
ülkeleri.
19
DİKKAT: Özel adlar için yay ayraç içinde bir açıklama yapıldığında kesme
işareti yay ayraçtan önce konur: Âşık Veysel Şatıroğlu’nun (1894-1973)
DİKKAT: Özel adlara getirilen yapım ekleri, çokluk eki ve bunlardan sonra
gelen diğer ekler kesmeyle ayrılmaz: Türklük, Türkleşme, Türkçenin, Konyalının,
Müslümanlıkta, Atatürkçülüğün.
DİKKAT: Özel adlar yerine kullanılan“o” zamiri cümle içinde büyük harfle
yazılmaz ve kendisinden sonra gelen ekler kesme işaretiyle ayrılmaz.
KAYNAKLAR
Abasıyanık, Sait Faik (2000), “Dülger Balığının Ölümü”, Güzel Yazılar Hikâyeler 1,
Ankara: TDK Yayınları.
Abasıyanık, Sait Faik (2000), “Semaver”, Güzel Yazılar Hikâyeler 1, Ankara: TDK
Yayınları.
Ağaoğlu, Adalet (2000), “Bir Düğün Gecesi”, Güzel Yazılar Romanlar, Ankara: TDK
Yayınları.
Ağaoğlu, Adalet (2000), “Tombala”, Güzel Yazılar Kısa Oyunlar, Ankara: TDK
Yayınları.
Ali, Sabahattin (2000), “Hasan Boğuldu”, Güzel Yazılar Hikâyeler I, Ankara: TDK
Yayınları.
20
Altun, Ergun (2017), “Noktalama İşaretlerinin Gizli Dili”, Kültür Tarihimizde Gizli
Diller Şifreler, İstanbul: Ka Kitap.
Ayverdi, Semiha (2000), “Mesih Paşa İmamı’ndan”, Güzel Yazılar Romanlar, Ankara:
TDK Yayınları.
Beşe, Hakkı Kâmil (2000), “İtalya Krallığı’nın Nişanbaşısı ve Yörük Ali Efe”, Güzel
Yazılar Hikâyeler I1, Ankara: TDK Yayınları.
Buğra, Tarık (2000), “Oğlumuz” Güzel Yazılar Hikâyeler I1, Ankara: TDK Yayınları.
Cumalı, Necati (2000), “Aklım Arkada Kalacak”, Güzel Yazılar Hikâyeler I1, Ankara:
TDK Yayınları.
Enginün, İnci (1991), Yeni Türk Edebiyatı Araştırmaları, İstanbul: Dergâh Yayınları.
Ertop, Konur (2000) “Prof Dr. Mehmet Kaplan İle” Güzel Yazılar Röportajlar,
Ankara: TDK Yayınları.
Esendal, Memduh Şevket (2000), “Bu yollar Uzar”, Güzel Yazılar Hikâyeler I,
Ankara: TDK Yayınları.
Esendal, Memduh Şevket (1991), “Hacı Dedemin Evi”, hzl. Çetişli, İsmail (1991),
Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları.
https://docplayer.biz.tr/52391115-Cenap-sahabettin-12-ve-p-levne-y-e-giderken.html
(Erişim Tarihi: 02.11.2020)
Firuzan (2000), “Sokaklarından Gemilerin Geçtiği Kent” Güzel Yazılar Hikâyeler II,
Ankara: TDK Yayınları.
21
Hisar, Abdülhak Şinasi (2000), “Fahim Bey ve Biz’den”, Güzel Yazılar Romanlar,
Ankara: TDK Yayınları.
Karakoç, Sezai (2000), “Aslan Sütü” Güzel Yazılar Denemeler, Ankara: TDK
Yayınları.
Karay, Refik Halit (2000), “Boz Eşek”, Güzel Yazılar Hikâyeler 1, Ankara: TDK
Yayınları.
Kemal, Yahya (2000), “Akıncı”, Güzel Yazılar Oğuz’dan Bugüne, Ankara: TDK
Yayınları.
Kısakürek, Necip Fazıl (2000), “Geçen Dakikalarım”, Güzel Yazılar Şiirler, Ankara:
TDK Yayınları.
Kısakürek, Necip Fazıl (2000), “Hasta Kumarbazın Ölümü”, Güzel Yazılar Hikâyeler
I, Ankara: TDK Yayınları.
Korkmaz, Zeynep (2003b), Türkiye Türkçesi Grameri (Şekil Bilgisi), Ankara: TDK
Yayınları.
Külebi, Cahit (2000), “Sivas Yollarında” Güzel Yazılar Şiirler, Ankara: TDK
Yayınları.
Memduh Şevket Esendal hzl. Çetişli, İsmail (1991), Ankara: Kültür Bakanlığı
Yayınları.
Meriç, Cemil (2000), “Dergi, Hür Tefekkür’ün Kalesi”, Güzel Yazılar Deneme,
Ankara: TDK Yayınları.
22
Müftüoğlu, Ahmet Hikmet (1986), “Üzümcü”, haz. Mehmet Kaplan, Hikâye
Tahlilleri,
Necatigil, Behçet (2000), “Ben (40)”, Güzel Yazılar Denemeler, Ankara: TDK
Yayınları.
Oflazoğlu, Turan (2000), “Allah’ın Dediği Olur”, Güzel Yazılar Kısa Oyunlar,
Ankara: TDK Yayınları.
Örik, Nahit Sırrı (2000), “Şair Necmi Efendi’nin bahar Kasidesi”, Güzel Yazılar
Hikâyeler 1, Ankara: TDK Yayınları.
Özakman Turgut (2009), Cumhuriyet Türk Mucizesi, 18. Basım, Ankara: Bilgi
Yayınevi.
Seyfettin. Ömer (2000), “Ant”, Güzel Yazılar Hikâyeler 1, Ankara: TDK Yayınları.
Seyfettin. Ömer (2000), “Kaç Yerinden”, Güzel Yazılar Hikâyeler 1, Ankara: TDK
Yayınları.
Tanpınar, Ahmet Hamdi (2009), Huzur, 17. baskı, İstanbul: Dergâh Yayınları.
Tarancı, Cahit Sıtkı (2000), “Abbas”, Güzel Yazılar Hikâyeler 1, Ankara: TDK
Yayınları.
Tecer, Ahmet Kutsi (2000), Güzel Yazılar Şiirler, Ankara: TDK Yayınları.
Yetkin, Suut Kemal (2000), “Deneme”, Güzel Yazılar Denemeler, Ankara: TDK
Yayınları.
Yetkin, Suut Kemal (2000), “Yanlış Bir Görüş”, Güzel Yazılar Denemeler, Ankara:
TDK Yayınları.
23
Yörük, Yaşar (1998), Güzel Konuşma Yazma, Gözden Geçirilmiş Yeni Baskı İstanbul:
Serhat Yayınları.
24