Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 18

Piri Reis’in Haritası

Hazırlayan Prof. Dr. Yavuz UNAT

Piri Reis haritası, Topkapı Sarayının kadîm eserler müzesi haline getirildiği sıralarda,
1929 yılında Millî Müzeler Müdürü Bay Halil Ethem tarafından bulundu. Bay Halil Ethem
bu haritayı, o zamanlar İstanbul'da misafir bulunan Alman müsteşriklerinden Prof. Kahle ile
birlikte inceledi. Prof. Kahle 1931 yılında Leyden'de XVIII’inci Müsteşrikler Kongresi’de
sonuçlarını bildirdi. Prof. Kahle'nin sunusu İtalyan ve İspanyol dillerine tercüme edildi ve
yayımlandı.
Harita, deri parşömen üzerine, renkli olarak yapılmıştır. İçinde enlem ve boylam
derece dökümleri yoktur. Biri kuzeyde diğeri güneyde otuzikili birer rüzgâr gülü vardır. Bu
güllerdeki bölümler, çizgileri gülleri teşkil eden daire çevresinden olan yönler üzerine uza-
tılmıştır. Bu güllerin bulunduğu sahaya yakın yerlerde mil bölümlerini gösteren birer uzun
ölçü aleti çizilmiştir. Haritanın büyüklüğü 90/65 santimetredir. Haritanın mevcut kısmı, bir
dünya haritasının bir parçasıdır. Avrupa, Asya ve Afrika ile Amerikanın keşfedilmiş
parçalarını göstermektedir. Bir çok renkli resimlerle süslüdür. Portekiz, Merakeş ve Gine
merkezlerinde birer hükümdar resmi konulmuştur. Bundan başka Afrika kısmında bir fil ile,
devekuşu, güney Amerika'da Lama ve Puma resimleri yapılmıştır. Denizde ve sahillerde bir
çok gemi resimleri bulunuyor. Haritanın gerek kara gerek deniz kısımlarında, bazen
resimlerle ilgili, bazen de müstakil olarak metinler yazılmıştır.
Haritada dağlar mücessem şekilde, nehirler de kalın çizgilerle gösterilmiştir. Denizde
taşlık yerler siyah, kumluk sığ yerler kırmızı noktalarla, denizde görünmeyen taşlık yerler
haç işaretiyle, küçük adalar da noktalarla göstermiştir.
Haritanın elimizdeki parçası incelendiğinde Pirî Reis'in kaynaklarına ne kadar sadık
kaldığını görürüz. O, harita için verdiği bibliyografyanın sonunda, "denizcilerin, ellerinde
bulunan Akdeniz haritası ne kadar sahih ve muteber ise vücuda getirdiği haritanın da yedi
derya için o kadar doğru olduğunu"
kaydediyor.
Elimizdeki haritanın, Pirî Reis'in el
yazısıyla yazılmış bir nottan (Hicrî 919
yılının Muharreminde) Mart, Nisan,
1513’de Gelibolu'da kendisi tarafından
yapıldığını anlıyoruz. Pirî Reis’in
Bahriye’sinin nesir olan önsözünde şu
açıklama vardır:
“Kenarların ve cezirelerin
mamurları ve harapları ve limanlar ve
sular ve deryada olan taşlan ve sığları
mezkûr limanların kangı canibinde idi ki
ve ne rüzgâra muvafık ve kangısına
muhalif idi ki, vüsati darlığı ve ne miktar
sefinelere mütehammil idi ki ve dahi bun-
lara benzer nice türlü alâmetler harita
içinde kaydolunmağa kabiliyet ihtimal
muhaldir. Eğer hartı bir deriye yazılmak
caiz değil mi denirse meğer ol deri sol
mikdar büyüye kim anı gemilerde
hizmetlenmeğe kabil olmıya, ol sebepten
üstadlar anı bir deriye yazarlar kim anınla
deryanın vasî olan kenarlarında ve azîm
cezirelerinde amel idebilur-ler. Lâkin

Pirî Reis’in Haritası


vüsat olmıyan yerlerde bilâ şek klavuza ihtiyaçları olmak mukarrerdir”1
“Böylece denizlerde klavuz kitaplara da lüzum olduğunu yazarken aynı zamanda bir
harita vücuda getirdiğinden bahsederek şu açıklamayı yapar: "Bu fakir dahi mukaddema
bir hartı türlü tazarruf-lar gösterip Hind ve Çin bahirlerinin taze çıkan haritaları ki diyar-ı
Rumda kimesne anı bu zamana dek malûm edinmemiştir anları da bile kaydedip”2, Yavuz
Sultan Selim'e Mısır'da 1517 takdim ettiğini ve çok makbule geçtiğini yazıyor.
Pirî Reis, haritasının içine yazdığı notların birinde bu haritayı yapabilmek için elde
ettiği 34 kadar haritadan bahsetmektedir. Bunlardan yirmisi eski tarihi belirsiz olanlardır.
Ancak sekizi Müslümanların yaptıkları haritalardır; Biri Tunuslu İbrahim tarafından
yapılmış (816-1413) ve Topkapı Sarayı kütüphanesinde, diğeri ise Trabluslu İbrahim'in
yaptığı (865 - 1460) haritadır ve Deniz Müzesi’ndedir.
Dördü Portekizliler tarafından yapılmış yeni haritalar, biri Arapça Batı Hint ve Çin
denizleriyle Afrika’nın bazı kısımlarını gösteren harita; biri de Kristof Kolomb'un Batı
haritasıdır. Pirî Reis, Bahriye’sinde Kristof Kolomb'un Antiliye'yi keşfinden bahsederken
“Haritası ta kim anın geldi bize” diyerek Kolomb'un haritasının kendi elinde bulunduğunu
bildirmiştir. Bu harita, Pirî Reis'in eline amcası Kemal Reis ile birlikte Akdeniz'de İspanya

Gregory C. McIntosh’a Göre Pirî Reis’in 1513 Yılında Yaptığı Haritanın Tamamı
sahillerinde bulunduğu zaman eline geçmiş olmalıdır. Zira Bahriye’sinde İspanya
sahillerinden bahsederken “bir tarihte merhum Kemal Reis ile zikrolan yerde (Valence) yedi
parçayı bir gezden fetheyledik ve badehu mezkûr yerden Kolomban adacığı yetmiş mildir.”3
diyerek bir savaşta İspanyollardan yedi gemi aldıklarını yazıyor.

1
Bahriye s. 4-5.
2
Bahriye s. 5.
3
Bahriye, s. 596.
Pirî Reis’in Haritası
1513 tarihli bu haritada yazılı notların birinde Kristof Kolomb'un dört seyahatinden
üçüne katılmış olan ve sonra Kemal Reis'in eline esir düşen bir İspanyol’un, Kolomb'un
keşifleri hakkında Kemal Reis'e verdiği dikkate değer açıklamayı da okuyoruz. Bu
İspanyol’un, Antil yerlilerine ait eşyanın ele geçirildiği savaşta Kemal Reis'e esir düşmüş
olması mümkündür.
Kristof Kolomb'un Pirî Reis'in elindeki haritasının 1498 tarihinde yapılmış olduğu
kabul edilirse ve Kemal Reis ile Pirî Reis'in İspanyollara karşı 1501'de savaştıkları bilin-
diğine göre, Kristof Kolomb'un haritasının bu savaşta Pirî Reis'in eline geçmiş olması da
mümkündür. Bilindiğine göre Kristof Kolomb 1498 de İspanya'ya bir harita göndermiş ve
bunun kopyalarını bir çok gemici kılavuz olarak kullanmıştır. Ancak bu haritalar ortadan
kaybolmuş.
Pirî Reis, haritanın bir haşiyesinde, haritayı telif ederken görmüş ve tetkik etmiş
olduğu haritaları aktarır; Antil kıyılarını tarif eden haşiyede bu sahiller ve adalar için Kristof
Kolomb'un haritasından istifade ettiğini söyler; amcası veya dayısı Kemal Reis’in yanında
esir olarak bulunan ve Kristof Kolomb ile üç defa Amerika'ya gittiğini ifade eden bir
İspanyol'un sefer hakkındaki rivayetlerini tespit eder; Güney Amerika sahillerine ait
haşiyelerde dört Portekiz'in yeni telif olunmuş haritalarını da gördüğünü söyler. Kristof
Kolomb'un haritasından istifade ettiğini şu satırlarla anlatır: "Bu isimler ki mezbur
Cezayir'de ve kenarlarında kim vardır, Kolonbo komuştur ki anınla malûm oluna.... bu
kenarlar ve Cezirelerde kim vardır, Kolonbonun hartisinden yazılmıştır."
Eser büyük bir dünya haritası olduğu için eski dünyayı gösteren birtakım haritaları,
özellikle kendi ifadesîne göre "İskender zamanında" telif edilen haritaları ve
"Mappamondo" ları ve Müslümanlar tarafından vücuda getirilen sekiz kıt'a haritayı
incelemiştir. Piri Reis, haritasının ne yolda telif olunduğunu, harita haşiyelerinden birisinde
şöyle anlatmaktadır: "Bu fasıl işbu hartinin ne tarikle telif olunduğunu beyan eder. İşbu
harti misalinde harti asır içinde kimesnede yoktur. Bu fakirin elinde telif olup şimdi bünyat
oldu. Hususan yirmi miktar hartiler ve Yappamondolar (Mappa Mondo) dan - yani
İskenderi Zülkarneyn zamanında telif olmuş hartidir ki rubu meskûn anın içinde malûmdur;
Arap taifesi ol hartiye Caferiye derler -anın gibi sekiz Caferiyeden ve bir arabî Hint
hartisinden ve dört Portukalın şimdi telif olmuş hartilerinden kim Sint ve Hint ve Çin
diyarları hendese tariki üzerine ol hartilerin içinde mesturdur, ve bir dahi Kolonbo'nun
Garp tarafında yazdığı hartiden bir kıyas üzerine istihraç edip bu şekil hâsıl oldu; şöyle ki
bu diyarın artisih bahriler içinde nice sahih ve muteber ise, mezbnr harti de dahi yedi derya
ile sahih ve muteberdir."
Piri Reis haritasında dikkat çeken noktalardan birisi, Afrika'nın Muhiti Atlasi
sahilindeki mevkilere verilen adlardır. Babadağı, Akburun, Yeşilburun, Kızılburun,
Kozlukburun, Altınırmak, Güzel körfez.... gibi ki bunların hepsi Türkçe'dir.
İkinci bir nokta da haritanın bir kopya olmayıp, muhtelif haritalardan ve Piri Reis’in
ve dostlarının müşahedelerinden istifade edilerek yapılmış orijinal bir eser olmasıdır.
Piri Reis, haritasının kenar yazısında, Kristof Kolomb'un haritasından ve Portekiz
haritalarından istifade ettiğini söylüyor. Kolomb'un şimdiye kadar bulunamamış
haritasından istifade iddiası, şu suretle izah edilebilir: Türk bahriyelileri, Akdeniz'in Batı
havzasında 1501 senesi ettikleri bir deniz muharebesinde İspanyol gemilerini
zaptetmişlerdi; ve bu gemilerden birisinde Amerika'dan getirilmiş eşya bulmuşlardı. Kristof
Kolomp, malûm olduğu üzere, üçüncü seyahatinden 1500 senesinde dönmüştü. Bu
malûmata göre, Kemal Reis tarafından İspanyol gemisinde zaptolunan eşya arasında Kristof
Kolomb'un haritası da bulunmuş olsa gerektir.
Haritanın garbı şimalî kenarından başlanarak cenuba doğru inilmek, sonra çepçevre ve
merkeze doğru helezonî dolaşılmak üzere yazılar numaralanmıştır. Numara sırası ile
haşiyeler aşağıya naklolunmuştur.
1. Vakami denilen kızıl boya olur ki karşundan görünmez gayet uzaktır… dağların
da madenlik bigayet bakkamı çok bir yerde koyun olur ki yünü ibrişimdir ilmüğü
açarmış
2. Bu diyarlar imaretliktir. Cümle halkı üryan yürürler.
3. Bu diyara Antilya vilâyeti derler. Gün batısı canibidir. Dört cins tuti olur imiş, ak,
kızıl, yeşil, kara. Halkı tuti etini yerler ve taçları cümle tuti yünündendir. Bunda bir
taş olur, siyah mehenk taşına benzer, halkı nacak yerine anı kullanırlar imiş. Gayet
de berk taş olduğunu...biz ol taşı gördük.
4. Hare el-fakir Pirî ibn Hacı Mehmet el-müştehir birader zade-i Kemal Reis fî şehri
Gelibolu, afiullah anhüma şehri muharrem el-haram sene tis’a aşer ve tis’ama (919)
[1513 senesi 9 Mart ile 7 Nisan arasında].
5. Bu fasıl işbu kenarların ve dahi cezairin nice bulunduğunu beyan eder.
İşbu kenarlara Antilya kıyıları derler. Arap tarihinin sekiz yüz doksan altı yılında
bulunmuştur. Amma şöyle rivayet ederler kim Cinevizden bir kâfir adına Kolonbo
derler imiş, bu yerleri ol bulmuştur. Meselâ mezbur Kolonbonun eline bir kitap
girmiş ki Mağrip Denizinin nihayeti yani gark (garp) tarafında kenarlar ve cezireler
ve türlü türlü madenler ve dahi cevahir dağı vardır deyu bu kitapta bulur. Mezbur
kitabı tamam mütalea ederek Cineviz ulularına bu kaziyeleri bir bir şerh edip eydür
: gelin, bana iki pare gemi verin, varayım, ol yerleri bulayım, der. Bunlar eydürler:
ey epter, Mağrip deryasının nihayeti payanı ve haddi(mi) bulunur? Buharı zulmetle
doludur, derler. Mezbur Kolonbo görür ki Cinevizlerden çare yok, sürer, İspanya
Beyine varır, hikâyeti bir bir arzeder. Anlar dahi Cinevizli gibi cevap verirler.
Velhasıl bunlara Kolonbo hayli ibram eder. Ahir İspanya Beyi iki gemi verip bunun
muhkem yarağın görüp eydür: ey Kolonbo, eğer senin dediğin gibi olursa, seni ol
diyara kapudan ideyin, deyip mezbur Kolonboyu Bahri Mağribe gönderdi. Merhum
Gazi Kemalin İspanyalı bir kulu vardı, mezbur kul Kolonbo ile üç defa ol diyara
vardım, deyu merhum Kemal Reise hikâyet edip eydür: evvel Septe Boğazına
vardık, dahi oradan gün batısı lodosun ikisinin ortasına... rast dört bin mil
yürüdükten sonra karşımızda bir ada gördük; amma gittikçe deryanın mevci
köpüklenmez olmuş, yani deniz sakin olup düzelmiş; ve Şimal yıldızı dahi -
bahrîler puslalarında gene yıldız derler - ol yıldız gide gide dolunmuş görünmez
olmuş; ve dahi eydür ki: bu tertipçe yıldızlar ol diyarda görünmez, gayri tertipçe
görünür, der. Andan evvel karşıda gördükleri adaya demir korlar, ol adanın halkı
gelir, bunlara ok vurur, komazlar ki dışarı çıkıp haber soralar. Erkeği ve dişisi el
okun atarlarmış. Ol okun demreni balık süğüğünden; ve cümlesi üryan yürürlermiş
ve hem gayet... Görürler kim ol adaya çıkarmazlar, adanın öte yüzüne geçmişler,
bir sandal görürler; bunları görücek sandal kaçıp karaya dökülürler. Bunlar sandalı
almağa varırlar, görürler ki içinde adam eti var. Meğer bunlar bu tayfa imiş ki
adadan adaya çıkıp adam şikâr edip yerler imiş. Mezbur Kolonbo bir ada dahi
görüp ana varırlar, görürler kim ol adada ulu yılanlar var. Ol yere çıkmadan hazer
edip bir gayri adaya dahi varırlar. Demir korlar, on yedi gün onda yatarlar. Bu
adanın halkı görürler ki kendilere bu gemiden ziyan yok, varırlar, balık avlayıp
filikasile bunlara getirirler. Bunlar da hoş görüp anlara sırça boncuk verirler. Meğer
kim sırça boncuk ol diyarda muteber idiyin kitapta bulmuş imiş. Anlar boncuğu
görüp dahi ziyade balık getirirler. Bunlar daim anlara sırça boncuk verirler. Bir gün
bir avretin kolunda altın görürler, altın alıp boncuk verirler. Bunlar eydür: varın,
dahi altın getirin, size dahi ziyade boncuk verelim, derler. Anlar varıp dahi vafir
altın getirirler. Meğer bunların dağlarında altın madeni varmış. Bir gün dahi birinin
elinde inci görürler. İnciyi alıp boncuk verirler. Bunlar görürler ki boncuk verirler
dahi vafir inci getirirler. İnci bu adanın kenarında bir iki kulaç yerde bulunurmuş
ve dahi ol diyardan vafir bakkam ağacını yükledip mezbur halktan ikisini alıp ol yıl
içinde İspanya Beyine getirirler. Amma mezbur Kolonbo ol kişilerin dilin bilmeyip
işaretle alışveriş ederlermiş. Ve bu seferden sora İspanya Beyi papaz ve arpa
gönderip ekin biçim öğredip kendi tarikıne koymuş; bunların bir veçle mezhepleri
yoğmuş, hayvan gibi üryan yürüyüp anda yatarlarmış. Şimdi ol diyarlar tamam
açılıp meşhur olmuştur. Bu isimler ki mezbur cezairde ve kenarlarda kim vardır,
Kolonbo komuştur ki anınla malûm oluna. Ve hem Kolonbo ulu müneccim imiş.
Mezbur hartide olan bu kenarlar ve cezireler kim vardır, Kolonbonun hartisinden
yazılmıştır.
6. Bu fasıl işbu hartinin ne tarikle telif olduğunu beyan eder.
İşbu harti misalinde harti asır içinde kimesnede yoktur. Bu fakirin elinde telif olup
şimdi bünyat oldu. Hususan yirmi miktar hartiler ve Yappamondolardan - yani
İskenderi Zülkarneyn zamanında telif olmuş hartidir ki rubu meskûn anın içinde
malûmdur; Arap tayfası ol hartiya Caferiye derler anın gibi sekiz Caferiyeden ve
bir Arabî Hint hartisinden ve dört Portukalın şimdi telif olmuş hartilerinden kim
Sint ve Hint ve Çin diyarları hendese tariki üzerine ol hartilerin içinde mesturdur,
ve bir dahi Kolonbonun garp tarafında yazdığı hartiden bir kıyas üzerine istihraç
edip bu şekil hâsıl oldu; şöyle ki bu diyarın hartisi bahriler içinde nice sahih ve
muteber ise, mezbur harti de dahi yedi derya ile sahih ve muteberdir.
7. Portukal kâfiri rivayet eder kim bu yerde gece ve gündüz kısalıcak iki saat olur,
uzayıcak yirmi iki saat olur. Amma gündüzü gayet ıssı olup ve gecede gayet çiy
düşer derler.
8. Portukal gemisi Hint vilâyetine giderken muhalif rüzgâra duş gelir kenardan;
bunu rüzgâr kenardan ...ken fırtınayile kıble canibine gittikten sora karşılarında bir
kenar görürler, anın üzerine yürürler... görmüşler ki hûp demir yerlerdir. Demir
korlar, sandalla kenara çıkarlar, görürler kim adamlar yürür, herbirisi üryan; ve
lâkin el okun atarlar, demrenleri balık süğüğünden. Bunlar anda sekiz gün yatarlar,
o halkla satı pazar ederler işareyile. Bu diyarları ol barça görüp yazmıştır ki....çekip
durur. Mezbur barça Hinde gitmeyip döner, Portukala varıp haber verir.... Bu
kenarları tafsilile yazarlar; anlar bulmuş (?) oldu.
9. Ve bu diyarda ak kıllı ve bu şekilli canavar ve dahi altı boynuzlu kâvlar olurmuş;
Portukal kâfiri hartilerinde yazmışlar....
10. Bu diyarda imaretlik yoktur, cümle haraptır ve ulu yılanlar olurmuş ; ol sebepten
Portukal kâfiri bu kenarlara çıkmazlar imiş; ve hem gayet ıssılar olur imiş
11. Ve bu dört pare gemi Portukal gemisidir. Hem şekli yazılmıştır. Mağrip
diyarından Habeş burnuna geçerler kim Hinde gideler. Şuluk üzerine yürürler. Bu
körfezi arkırı geçmeğe dört bin iki yüz mildir.
12. …bu kenarda bir kale
…olur zira
…iklimde altın
…halat iledüp
…nde ölçerler imiş
13. Ve bir Cineviz kükesi Flandırdan gelirken fırtına bulup önüne katar; zarurî
giderken bu adaların üzerine çıka varır, ve bu
adalar bundan menkuldür.
14. Rivayet ederler kim zamanı evvelde
Sanvolrandan ( Santo Brandan ) derler bir
papaz yedi deryayı gezmiş derler. Mezbur bu
baluğun üzerine uğramış kuru yer sanıp baluk
üzerine ot yakmışlar; baluğun sırtı kızıcak
denize dalmış, bunlar sandala koyulmuşlar,
gemiye kaçmışlar. Bu ahval Portukal
kâfirinden zikrolunmaz. Kadîm Pappa
Mondalardan mankuldür.
15. Bu hurda adalara Undizivercine deyu ad
koymuşlardır, yani on bir bikr demek olur.
16. Ve bu adaya Antilya adası derler. Canavar
ve tuti ve bakkam gayet çoktur, veli imaret
değildir.
17. Bu kenarları bu barça fırtına ile gelip
düştükde…Adına Nikola di Cuvan derler. Pirî Resi’in haritasındaki
Hartisine yazmış ki bu ırmaklar kim görünür rüzgar gülleri
ekseri hep altın toprağıdır. Suyu kaçtıktan
sonra kum içinden altın toprağını vafir devşirlermiş; hartisinde ...
18. Bu diyarın dağlarında bu şekilde canavarlar olurmuş ve yalı kenarında beniadem
çokmuş altun madeninin nihayeti yoktur. 4
19. Portukal kâfiri burdan gün batısı canibine geçmez. O canip hep
İspanyanındır.Bunlar kavil etmiştir ki iki bin mil Septe Boğazının günbatısı
tarafında sınır etmişlerdir. Portukal ol canibe geçmez, amma Hint canibi ve cenup
canibi hep Portukalındır.
20. Ve bu karaveleyi fırtına bulup geldi, bu adaya düştü; ismine Nikola Cuvan derler.
Ve bu adada vafir birer boynuzlu kâv çoktur. Ol sebepten bu cezirenin İzle (de)
vaka derler, yani sığır adası demek olur.
21. Bu Karavelenin reisine Mesir Anton Cineviz derler, amma Portukalda
büyümüştür. Bir ün mezbur karavelesile fırtına bulup gelmiş, bu cezirelere düşmüş;
vafir zencebil bulup bu adaları ol yazdı.
22. Bu denize Bahri Mağrıp derler, amma Efrenç tayfası Mar de İspanya derlerdi,
yani İspanya Denizi demek olur. Şimdidek bu isimlerle meşhurdu. Amma Kolonbo
ki bu deryayı açmıştır ve bu cezairi ol malûmetmiştir, dahi Portukal kâfiri ki Hint
diyarın açtılar, bu cümle birbirile ittifak ettiler kim işbu deryaya yeni isim vereler.
Bu deryanın adını Ovosano (Oseano) kodular, yani Sağ yumurta demek olur.
Bundan evvel fikirleri bu imiş ki bu deryanın haddü payanı olmaya, ötesi zulemat
ola-Şimdi gördüler kim bunca kenar denizi kuşadıp durur; bu derya bir göl gibi
olduğu için Sağ yumurta deyu ad verdiler. Sah.
23. Bu yerde bir boynuzlu kâv olur ve hem bu şekilli canavarlar olur.
24. Bu canavarın yedi karış boyu vardır, gözünün aralığı bir karıştır; amma selimi
nefs imiş.


4
Afetinan’da ve Aygün’de 18 numarada “Portukalın fırtına bulup bu diyara gelen barçası budur. Tafsili
kenarda (VIII numaradadır) yazılmıştır.” İfadesi yer alır.
25. Bu diyar abadanlıktır ve dahi beni adem çoktur.5
26. Bu adalar ıssızdır, amma bahar çoktur.
27. Triz matos6 üç deliler demek olur.
28. Bu canavara Sami derler.
29. Bu diyarın dağlarında bu şekilde canavarlar olurmuş ve yalı kenarında beniadem
çokmuş altun madeninin nihayeti yoktur.7
30. Bu cezirelerde altun madeni varmış.
31. Bazı döküntü.8

Pirî Reis’in haritasında


Ekvator ve Dönence
çizgileri

5
25-31 arasıdaki bu yazılar, haritanın kenarlarında numaralandırılmadan verilmiştir. Bunlar, McIntosh’un
kitabındaki numaraya göre tarafımızdan numaralandırılmıştır.
6
Tres Matas?.
7
Bazı çevirilerde 18 numarada gösterilir.
8
Bu ifade haritada 15 numaranın hemen sağında bulunmaktadır. McInthosh’a göre burası Sargasso Denizi
olmalıdır.


Pirî Reis’in bu haritasında Amerika’nın doğu kıyıları, Afrika, Portekiz ve İspanya’nın


batı kıyıları görülmektedir. Erken dönemli haritalar incelendiğinde bu haritalarda en belirgin
özellik Yeni Dünya’nın taksimatının Eski Dünya’ya oranla daha geniş olmasıdır. Aynı
özellik bu haritada da mevcuttur. Bundan dolayı haritada Yengeç Dönencesi Eski Dünya’da
günümüzde Batı Sahra olarak bilinen Punta Dunford’dan, Yeni Dünya’da ise Porto
Riko’dan geçer. Oğlak Dönencesi ise Eski Dünya’da Abraklok’tan ve Yeni Dünya’da ise
Rio de Jenaryo’dan geçer. Ekvator çizgisi ise, Amazon’un ağzının bulunduğu yer boyunca
uzanmaktadır. Aynı özellikler, La Cosa’nın (1500), Cantino’nun (1502), Waldssmüller’in
(1507 ve 1513), Maggiolo’nun (1511) haritalarında da bulunmaktadır. Bu hata, İspanyollar
tarafından 1524’ten sonra düzeltilmiştir.
Haritada Avrupa ve Afrika’da bulunan 117 yer ismi bulunmaktadır. Bunların çoğu,
Pirî Reis tarafından o dönemde hazırlanmış Avrupa yapımı portulan kartlarından ve
portulan sitili haritalardan alınmış ve çoğunun ismi de İtalyanca ve Portekizce gibi Avrupa
dillerinden aktarılmıştır.
Avrupa'da Gaskonya—Biskay körfeziyle, bu körfeziyle bu körfezdeki Brest limanı,
Portekiz kıyılan, Lizbon Kenti, Septe Boğazı görülmektedir. Afrika'da 31° 30' kuzey enlemi
ve 9° 30' batı boylamında bulunan bugünkü Mogador kentini göstermek üzere bütün Fas
kıyılarıyla Rio de Oro denilen altın kıyılarını bunun üzerindeki kimi yerleri; Kanarya takım
adalarından olan bugünkü Lanzarste Adası Lenserto, Gomera Adası Gomara ve Pilna Adası
Palme adıyla geçer. Öteki adaları da başka adlarla gösterdiği gibi, Yeşilburun takım
adalarından Mayo Emaye, Brava Brava, St. Antonio Sen Tiyano, St. Nicolas Sen Nikola, ve
Banavista Bamista olarak göstermiştir. Afrika'nın 12° 00' kuzey enleminde ve 15° 00' batı
boylamındaki Bissage adalar takımı da göstermiş olup bu kıyılar bölümünde birçok yer ve
iskele adları da yazılmış ve Gine Körfezi’ne dek uzanan bölümündeki bütün kıyılar ayrıntılı
olarak çizilmiştir.
Batı Afrika’daki nehir, göl, dağ, şehir ve hayvan isimleri eski portulan kartlarıyla
özellikle Angelino Dulcert’in (1339), Mecia (Macian) de Viladestes’in (1413) portulanları
ve 1380 Catalan Atlası ile aynıdır. Batı Afrika üzerinde bulunan insan figürü, muhtemelen
Mali Kralı Mansa Mûsa’ya (1312-1337) aittir. Resmin altında Padişah-ı Kine yazmaktadır.
Diğer resmin altında ise Merakiş Padişahı yer alır.
Pirî Reis'in Afrika sahillerini çizerken, elindeki yeni Portekiz haritasından başka
Afrika sahillerinde gezen Türk denizcilerinin bilgilerinden faydalandığı anlaşılıyor.
Yer adları ilgi çekicidir: Babadağı, Akburun, Yeşilburut Kızılburun, Altın Irmağı, Güzel
Körfez, Kozlukburunu, İki Harmanlık Burnu vb. gibi bir çok mevkilerin adlarını Türkçe
olarak tespit etmiştir. Bu sahillerin çizilişinde, mevkilerin yerlerini tayinde de dikkate değer
bir doğruluk görüyoruz.
Batı Afrika’nın Gine Körfezi kısmında beş satırlık ancak eksik olan yazılı bir kısım
yer alır:
12. …bu kenarda bir kale
…olur zira
…iklimde altın
…halat iledüp
…nde ölçerler imiş.
Kale sözcüğüne göre burada bir kale ya da bir hisar olmalıdır. O dönemde
Portekizliler, Altın Sahili denilen bu yere Elmina’yı inşa ettiklerini biliyoruz. Bu kale,
Portekiz haritalarında yer almaktadır. Ya da yine Portekizliler tarafından yapılan
seyahatlerde Afrika kıyıları boyunca inşa edilmiş taş kolonlar (padrões) da olabilir. İklim ve
altın kelimeleri ise muhtemelen, eski ve ortaçağ coğrafyacılarının altının sıcak, tropikal
iklimlerde Güneş’in ışınlarının etkisine bağlı olarak bulunacağını ifade etmektedir.
11’de dört Portekiz gemisinden söz edilmektedir. Bu dört gemi, Vasco da Gamma’nın
(1460-1524) 1497-1499 yılları arasında Portekiz’den Hindistan’a yaptığı ilk seyahattir.
Aynı betimleme, La Cosa’nın (1500) ve 1510 yılında Jorge Reinel tarafından hazırlanan
Hint Okyanusu kartında da yer alır.
Yeni dünya bölümüne gelince; Güney Amerika'nın Rio de Janero kenti güneyine
düşen Santos Körfezi’ne kadar olan bölümler, Pirî Reisin haritasında hemen hemen aslına
benzeyecek biçimde çizilmiştir. Bu körfezden başlayarak güneye doğru olan kıyıların
uzanıp gitmesinde deforme bir durum görülür. Aynı noktadan başlayarak kıyı kuzeye doğru
izlenirse, bugünkü atlaslarda bulunan ve 22° güney enlemi ile 43° batı boylamında bulunan
C. Frio Burnu Kav Friyo olarak yazılmıştır. 22° batı boylam ve 18° güney enlemde olup
halen Abrolhos denilen ada Abraklok olarak gösterilmiştir. 14° güney enleminde ve 38° batı
boylamında bugünkü Bahia de Todos Santos yerine Totel Sante ve yine bugünkü S.
Francisco nehrinin de San Francesko biçiminde haritaya geçirildiği görülür. Bugünkü
atlaslarda; Güney Amerika'nın en doğu yerlerinden biri olan C. St. Roque, Pirî Reisin
haritasında Kav de Santa Agostini biçiminde yazılıdır. Bu burunun karşısında yer alan
Femando adaları da İle de Fernamdelance adıyla gösterilmiştir. Bu burundan sonra kuzey-
batıya dönen kıyı, aşağı yukarı bugünkü atlaslarda görülen kıyının gidişatına uyarak
çizilidir.
Amozon nehri de, söz konusu haritada gösterilmiş olup, nehir ağzının karşısında
oluşmuş bulunan irili ufaklı adalar da çizilmiştir. Atlaslarda 2° kuzey enlem ve 48° 30' batı
boylamında bulunan C. de Narte’nin doğal durumu, haritada büyük bir gemi şekli karşısın-
gösterilmiştir. Trindad adası, Antilya, Maracaibo Körfezi San Cuvan Bastido diye yazılan
bir ada karşısında adsız olarak gösterilmiştir.
Trindad adasının kuzeyine rastlayan bugünkü Leeward adaları da Pirî Reis’in
haritasında sıra ile Galanda, Sante Meroye, Samokristo, Kavav, Aylbele, Rlevut, Vadluk,
Dösiyta olarak gösterilmiştir.
Haritada en çok dikkati çeken ve en önemli olan kısmı Orta Amerika ve Atlantik
Adaları’dır. Orta Amerika kısmı üzerinde yapılan incelemelerden anlaşıldığına göre,
Kristof Kolomb'un 1498'de çizip Avrupa'ya gönderdiği harita ile Kolomb'un seyahate ilk
çıkarken elinde bulundurduğu Toskanelli'nin haritasında olan bilgileri içine aldığı
anlaşılmaktadır.
15 ve 16. yüzyıllarda çizilen portulan kartlarında yer alan Atlantik’teki büyük adalar,
Azor, Kanarya ve Cape Verde Adaları Pirî Reis’in haritasında gösterilmiştir. Bunlar dışında
Madeira, Porto Santo ve Deserta Adaları da gösterilmiş ancak isim verilmemiştir.
Pirî'nin Haritasının bu bölümünde bir çok hayalî adalar vardır ve bunların üzerine
birer renkli papağan resmi konulmuştur. Şimdiki Trinidat adasına haritada Kalerot adı
verilmiştir. Bu ad, Kolomb'un bu adadaki bir buruna verdiği Galera adından alınmış
olmalıdır.
13’te Azor Adaları’nın bulunuşuna ilişkin bilgi yer alır. Azor Adaları’nın bulunuşuna
ilişkin kesin bilgi yoktur. Bir rivayete göre, 14. yüzyılda Cenevizliler tarafından
bulunmuştur. Bir başka rivayete göreyse kuvvetli bir fırtına 1432 yılında Flandersli Van der
Berg’i bu adaya attı ve Portekizliler onu izleyerek bu adayı buldular. Gerçekte adalar 1427
yılında bulunmuştur. Ancak bu adalar resmi olarak Portekizliler tarafından 1427 yılında
bulunmadan Araplar ve İtalyanlar tarafından ziyaret edilmiş olmalıdır.
21’de ise Cape Verde Adaları’na ilişkin bilgi verilirken “Mesir Anton Cineviz” adı
geçer. Bu kişi muhtemelen Gemici Henry’nin (1394-1460) hizmetinde çalışmış olan
Cenevizli Antonio da Noli (Nolle) olmalıdır. Antonio da Noli başlarından geçenleri
1430’larda Ceneviz’de harita yapımcısı Agostino da Noli’ye aktardı. Cape Verde
Adaları’nın keşfinden yaklaşık 5 yıl sonra 1460’da Antonio da Noli diğer adaları keşfetti ve
kolonizasyona başlandı. Bu adalar Antonio Adaları olarak da bilinir.
16’da Antil Adaları’ndan bahsedilir. Antil Adası efsanesi 15. yüzyıl portulan
kartlarında da mevcuttur. En eski kayıt 1424’te Pizzigani’nin portulan kartındadır.
17, Güney Amerika’nın kuzeydoğu kıyılarına ilişkindir. Topraktan altın ya da gümüş
elde eden kazazede denizcilerin Antil ve Yedi Şehir Adası’na ilişkin söylencelerden biridir.
Bu not 1489-1500 tarihli Paris haritasında da yer alır. Burada adı geçen Nikola di (Cuvan)
Juwan’a (Nicolo de Juan ?, Cenevizli Nicolo ?) ilişkin henüz bilgi yoktur.
20’de adı geçen Isla de Vaca ya da Sığır Adası hakkında ortaçağ portulanlarında
herhangi bir bilgiye rastlanmaz. Ancak; 1)
Francisco Rodrigues’in 1511-1513 yıllarında
hazırladığı Cape Verde Adaları ve Batı Afrika
kartının üzerinde Ilha dacemçam adlı bir ada Isla
de Vaca ile aynı konumdadır. Pirî Reis Portekiz
ekseriyetle portulanları kullandığından Ilha
dacemçam’ın konumu Isla de Vaka’nın tasvirini
etkilemiş olabilir. 2) Bu ada, Salvaga ile ilişkili
olabilir. burası Antil Adası’nın yanında tasavvur
edilen düşsel bir adadır ve bazı portulanlarda yer
alır. Mesela Battista Beccario’nun 1435’te yazdığı
kartta burası da bulunmaktadır. Bazı portulanlarda
Salvaga adı Ysalvaga olarak geçer; muhtemelen
Pirî Reis yanlış okuma sonucunda Ysla vaga
olarak yani Isla Vaga olarak yazmış olabilir. 3)
Isla de Vaka, Portekizlerin Sargasso Denizi adını
verdikleri Mar de Baga’dan türetilmiş olabilir.
çeşitli portulanlarda burada Cape Verde adası ve
Lobo (Lopo, Lovo, Ovo) adıyla bir adda
geçmektedir. 4) O dönemde yazılan bir haritadan
yanlış okunmuş olabilir. 1492 yılında yapılan
Behaim’in Küresi böyle bir yazı vardır. Burada 16. Yüzyılda Çizilen Haritalarda
Portekizli yedi piskoposun Moorish saldırısından Güney Amerika Kıyıları
kaçmak için 734 yılında Antil adalarına nasıl
yelken açtıkları kayıtlıdır. Bu kısım yanlış okunmuş ve Atlantik’te Antil ve Sığır adası
olmak üzere iki ayrı ada olarak verilmiş olabilir.
21’de geçen İspanya Denizi (Mar de İspanya), 1453 yılında çizilmiş olan Leardo’nun
haritasında (Mare de Spagnia) ve La Cosa’nın haritasında da geçer. Burada yer alan
Ovosano terimine gelince; İtalyanca’da uovo (ya da huevo; yumurta) ve sano (sağlık)
terimlerinden yanlış olarak ifade edilmiştir. Ovo aynı zamanda eski haritalarda bir Atlantik
adası için de kullanılmıştır.
Porto Riko adasına, San Jan Batichdo denilmiş ve doğu sahiline bir kale resmi
yapılmıştır. Bununla beraber haritada Trinidat adasının batı tarafına papağanlı bir ada
çizilerek onun da yanına San Juan Batichdo yazılmıştır. Haritada Trinidat adası karşısında
Güney Amerika sahillerinde bir çok adalar gösterilmesi, Kristof Kolomb'un Güney
Amerika'yı kıta değil, bir takım adalardan oluştuğunu zannetmiş olduğuna dayanır.
Yine haritada İspanya adası (Kristof Kolomb bu adaya Espanyola adını vermiştir)
diye yazılan Haiti adasının hakikatte doğudan batıya doğru uzanmış olması gerekirken,
haritada kuzeyden güneye doğru uzanmış gösterilmesi, Kristof Kolomb'un bu adayı Marko
Polo'nun seyahatnamesinde tasvir ettiği Zipango yani Japonya adası olarak aldığı ve
Marko Polo'nun tasvirine uygun olarak adaya kuzeyden güneye doğru bir vaziyet verdiğini
göstermektedir.
Haritada Antil adası, ada olarak değil, Kristof Kolomb'un zannına uygun olarak kıt'a
olarak gösterilmiştir. Pirî Reis, haritasında Orta Amerika'ya "Antiliye Vilâyeti" dediği gibi
Güney Amerika sahillerine de "Antiliye Kıyıları" adını vermektedir. Ancak haritada, Güne y
Amerika sahillerine yakın bir yerde, Antiliye diye bir adaya daha tesadüf edilmektedir,
fakat bu adanın Kristof Kolomb'un sefere başladığı sırada zenginliği ve mamur oluşu
o devirde herkesin dilinde dolaşan,
efsanevî Antil adasını temsil ettiği
anlaşılmaktadır. Bununla beraber
adanın yanına Pirî Reis tarafından
konulan yazıda, bu adanın mamur
olmadığı tespit edilmiştir.
Haritada Küba adası da ada
olarak değil Kristof Kolomb'un kesin
inancına uygun olarak kıt'a şeklinde
gösterilmiştir. Genellikle bilindiğine
göre Kristof Kolomb I494'de Küba
sahillerinde bulunduğu sırada
Küba'nın bir ada değil, bir kıt'a olduğu
inancı o kadar kuvvetlidir ki, bunun
gemide bulunan noter Fernand Perez
de Luna'ya yazdırarak yanında
bulunan bütün gemicilere imza
ettirdiği, 12 Haziran 1494 tarihli, bir
belgeyle tespit edilmiştir. Kolomb'un
16. Yüzyılda Çizilen Haritalarda Güney kardeşi Bartholomeo, Kolomb'un
Amerika Kıyıları ve Amazon Nehri’nin Ağzı 1503 tarihinde çizdiği harita
taslağında, Ruysch'in 1508 tarihli
haritasında, hatta Waldseemüller'in 1507’de yaptığı deniz haritasında Küba tarafları kıt'a
olarak gösterilmiştir.
Pirî Reis Haiti'nin güney-doğusunda çizdiği on bir adanın adını haritada "Undizi
Vergine" diye göstermiştir. Bu suretle adaların altındaki on bir adedini İspanyolca mukabili
olan Onze kelimesiyle değil, bunun Kolomb'un ana dili olan İtalyanca karşılığı ile ifade
etmiş olması dikkate değerdir. Bu da Kolomb'un haritasının ne kadar sadakatle
nakledildiğini göstermektedir.
Güney Amerika’nın doğu kıyıları boyunca haritada belirlenmiş yer isimleri
Portekizlilerin 16. yüzyılın başlarında buralara yaptıkları gezilerle konulmuş ve bu dönemde
yazılmış pek çok haritada da işaretlenmiştir. Mesela, Kunstmann (1502-1504), Cantino
(1502), Canerio (1505), Waldseemüller (1507), Pasero (1505-1510), Egerton (1508-1513).
Haritanın Güney Amerika'yı gösteren kısmda Pirî Reis'in sadece Kristof Kolomb'un
haritasından değil, yeni Portekiz haritasından yararlandığı Ameriko Wespuci (ölümü 1512)
Pinzon ile Juan de Solis'in 1508 tarihine kadar Güney Amerika sahillerinde elde ettikleri
neticelerin tespit edilmiş olduğunu görürüz. Bunda başka Güney Amerika sahillerinde Santa
Agostini, San Megali, San Francisco, Port Rali, Totel Sante, Abroklok, Cab Frio, Katenio
diye tesbit edilen yerlerin adları bugünkü adlarına az çok yakınlık göstermektedir.
Haritada Güney Amerika'daki başlıca nehirlerin yerleri gösterilmiş ise de adları
yazılmamıştır. Pinzon ile Juan de Solis'in I508'de önünden geçtikleri, fakat dikkatlerini
çekmediği La Plata nehrinin haritada işaret edilmiş olması, çok dikkate değer. Haritanın
Kristof Kolomb'un haritasıyla ilgili kısımlarından başka yerlerinde mil mikyasının doğru
olarak alındığı görülmektedir.
Haritada La Plata nehrinin biraz güneyinde kara kısmı aralıksız doğuya doğru
uzanmaktadır. Haritanın bu kısmı Batlamyus devrinin anlayışına göre yapılmış, eski dünya
haritalarında (Mappa Mondo) da görüldüğü gibi çizildiği anlaşılıyor. Bu haritayı yaptıktan
sekiz yıl sonra, Bahriye adlı eserini tamamlamış olan Pirî Reis, kitabının başında bu
kıtanın güney tarafının kara değil deniz olduğunu
tespit etmekle, daha sonraki keşifleri de dikkatle
izlediği anlaşılıyor. 9
9 ve 10’da bu kısımla ilgili bilgiler
bulunmaktadır:
9. Ve bu diyarda ak kıllı ve bu şekilli canavar
ve dahi altı boynuzlu kâvlar olurmuş; Portukal
kâfiri hartilerinde yazmışlar....
10. Bu diyarda imaretlik yoktur, cümle
haraptır ve ulu yılanlar olurmuş ; ol sebepten
Portukal kâfiri bu kenarlara çıkmazlar imiş; ve
hem gayet ıssılar olur imiş
Bu ifadeler çeşitli Portekiz haritalarında da
mevcuttur. 1561 tarihli Gastaldi’nin ve 1569
tarihli Mercator’un haritalarında da aynı ifadeler
bulunur.

Haritada Geçen İsimler


Haritada bazı kişilerin adları geçmektedir. 5
nolu haşiyede (ve çeşitli yerlerde) Kolomb’un,
Güney Kıta’nın Kıyıları 13’te Ceneviz Kükesi, 14’te yedi denizi geçen bir
papaz, 17’de ve 20’de Nicolo di Cuva, 21’de Mesir
Anton Cineviz’in adları geçer.
5’te, Kolomb’tan bahsedilir. Burada Kolomb’un birinci (1492-1493), ikinci (1493-
1496) ve üçüncü (1498-1500) seyahatleri de aktarılmıştır. 10 Mesela “Erkeği ve dişisi el okun
atarlarmış. Ol okun demreni balık süğüğünden;” ifadesinden anlaşıldığına göre, yerliler
oklarla gelenlere saldırmışlardır. İkinci seyahate katılan Nicolò Syllacio ve Dr. Diego
Alvares Chanca’nın mektuplarında bu saldırıdan söz edilmektedir. Kuzey yıldızının
görünmez oluşuna ilişkin kayıt (V) ise, Kolomb’un üçüncü seyahatinde olmuş olmalı. Zira
bu seyahatte Kolomb 100 ya da 50 güneye yolculuk etti. Yine yerlilerin elinde inci görmeleri
de üçüncü seyahat sırasında gerçekleşmiştir.
13’te Ceneviz kükesinden söz edilir. Bir rivayete göre 1432 yılında kuvvetli bir fırtına
Flandersli Van der Berg’i bu adaya attı ve Portekizliler onu izleyerek bu adayı buldular.
14’te ise Sanvolrandan yedi denizi geçen bir papazdan söz edilir. Burada geçen
Sanvolrandan St. Blandano ya da St. Brandan’dır. Bu konu hakkında Pirî Reis’in de
söylediği gibi Portekiz haritalarında yer almaz.
17 ve 20’de adı geçen Nicolo di Cuva’a (Juwan ?, Nicolo de Juan ?, Cenevizli Nicolo
?) ilişkin bilgi yoktur.
21’de ise Mesir Anton Cineviz’in adı geçer ve Gemici Henry’nin (1394-1460)
hizmetinde çalışmış olan Cenevizli Antonio da Noli (Nolle) olmalıdır.

Haritanın Haşiyelerinin Ait Olduğu Bölgeler


1. Küba ve Orta Amerika
2. Küba ve Orta Amerika
3. Antiller
4. Haritanın yazılış tarihi
5. Kolobm’un seyahatleri
6. Haritanın yapımında kullanılan haritalar
9
Bahriye, s. 30-33.
10
Dördüncü seyahat; 1502-1504.
7. Güney Amerika ve Güney kıta
8. Brezilya
9. Güney Kıta
10. Güney Kıta
11. Gine Körfezi
12. Gine Körfezi
13. Azorlar
14. Kuzey Atlantik
15. Virgin Adaları
16. Antiler
17. Güney Amerika
18. Brezilya
19. Kuzey Atlantik
20. Orta Atlantik adaları
21. Cape Verde
22. İspanya Denizi
23. Boynuzlu Kav
24. Yedi karış boyu olan bir canavar
25. Brezilya
26. Tristan dda Cunha
27. Hispanyola ve Bahamalar
28. Sami adlı bir canavar
29. Güney Amerika
30. Güney Amerika ve Güney kıta
31. Sargasso Denizi

Kaynaklar
A. Afetinan, Pirî Reis’in Hayatı ve Eserleri, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara
1992.
Abdurrahman Aygün, Türk Haritacılık Tarihi, 3 Cilt, Harita Genel Müdürlüğü,
Ankara 1980.
Gregory C. McIntosh, The Piri Reis Map of 1513, London 2000.
1502 Tarihli Bir Harita
La Cosa’nın Haritası (1500)

Cantino’nun Haritası (1502)


Waldseemüller’in Küresi (1507)

Behaim’in Küresi
Behaim’in Küresinin Açılımı

You might also like