Zeytinburnu Belediyesi-Yitik Zaman Cemal Toy Resim Sergisi

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 43

Cemal Toy

Resim Sergisi

11 Nisan - 01 Mayıs 2019


Küratör: Mehmet Lütfi ŞEN

zeytinburnu.bel.tr | 444 1984


Sunuş
Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi Yayınları
Katalog No: 32 Kıymetli sanatseverler
Koordinatör Dünyayı tanımamıza yarayan kavramları, onu algılama biçimimize, inançları-
Erdem Zekeriya İskenderoğlu mıza, sosyolojik durumumuza, iddialarımıza ve bakış açımıza göre tanımlarız.
Nurullah Yaldız Kavramlar, düşünen insanın boşlukta savrulmadan durmasına yarayan daya-
Küratör nak noktalarıdır.
Mehmet Lütfi Şen Bir kavram olarak sanat ve bir fikir olarak “Sanat nedir?” sorusu da insanın eyler-
Proje Asistan ken de tanımlarken de dünya üzerindeki duruşunu yansıttığı dayanak noktala-
rından birisidir. Her bir toplum, inanç, ekol, düşünce “sanat”ı birbirine yakın ve
Hamza Algül, Dilan Atasayar
uzak tanımlarla açıklamışlardır. Bu tanımların neredeyse hepsinde ortak olan
Editör yaklaşma biçimlerinden birisi sanatın, “görmek”le, bakışla ilgisidir. Sanatçı, için-
Aykut Ertuğrul de yaşadığı toplumun gören gözüdür. O gözle, yaşadığı zamanı, şehri onu inşa
Fotoğraf eden bütün bir tarihi, geleneği de yanı başına alarak yorumlar, ebedîleştirir.
Cihat Hıdır Böylece sanatçı, akan zamanı kendi bakışında ve kendi görme biçiminde mü-
hürler. O mühürlenmiş anı temaşa edenler hem estetik hem düşünce açısın-
Grafik Tasarım dan zengin anlamlarla karşılaşırlar.
Alfabe İletişim
İnsanın kendisinden öncekilerden miras alıp, yaşayarak idrak ettiği, inşa ettiği,
ISBN değiştirdiği ve kendinden sonrakilere bıraktığı büyülü mekanlar olan şehirler
978-975-2485-30-3 belki de tam bu yüzden bütün büyük sanatçılara ilham vermiştir. Hiçbir büyük
sanatçı yoktur ki yaşadığı şehre kayıtsız kalsın, onu sözle, yazıyla, resimle yo-
Bu katalog Nisan 2019 tarihinde “Yitik Zaman” resim sergisi rumlamamış olsun. Usta ressam Cemal Toy’un, yaşadığı şehri, zamanın gölge-
için İstanbul’da 1000 adet basılmıştır. sinde gören ve resmeden bir sanatçı olarak kendi şehriyle “konuşan” sanatçılar
Eserin yayın hakları Zeytinburnu Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler geleneğine eklemlendiğini ve bu sanatsal duruşun ziyadesiyle saygıdeğer ol-
Müdürlüğü’ne aittir. Yayının hiçbir kısmı, yazılı izin olmadan, tamamen, duğunu düşünüyorum. Bu düşüncelerle, kıymetli sanatçımızın eserlerini kül-
kısmen veya değiştirilerek yayınlanamaz, iktibas edilemez, fotokopi
tür merkezimizde sergilemekten gurur duyuyor, “Yitik Zaman” resim sergisinde
dahil her ne şekilde olursa olsun, elektronik veya mekanik yollarla kopya
edilemez, bilgi olarak depolanamaz ve çoğaltılamaz. emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

Ömer ARISOY
Zeytinburnu Belediye Başkanı

3
İstanbul Düşleri
Geniş Zamanların Resmi “Peygamber naifliğiyle bir adam resim yapıyor” diye başladı yazar kritiğine. Başlar başlamaz topa tu-
tuldu. Peygamber naifliği ve resim. “Nasıl bir araya gelir?” dediler. “Peygamber ve resim bir arada ol-
maz” dediler.
Türk sanatında tarihsel olarak soyutlama üzerinden sembolizme giden bir olgu vardır. Harf, sayı, renk,
sokak, hane, meydan, hayvan ve gök temaları gibi öğeler, sanatta kullanılan temsillerin arkaik altya- Dediler ama dinletemediler. Çünkü olurdu. Olmuştu. Hoca Ali Rıza da yapmıştı bunu, Süheyl Ünver
pısını oluşturmaktadır. Nitekim sanat, doğası gereği kültürel şartlar ve içinden doğduğu medeniyet de. İçinden ney çıkaran Ahmet Yakupoğlu da. Abdest alarak ve besmeleyle başlarlardı resme. Sanır-
ile etkileşim içerisinde varlığını devam ettiren olgusal bir gerçekliğe tekabül etmelidir. Günümüz sınız ibadet yaparlardı. Remin ibadeti ya da ibadetin resmi! Siz karar verin ona. Kesin olan şu ki, ihlas
sanatçıları ancak bu gerçekliği esas alarak kendi toplumlarında ve de global dünyada bir yer edine- vardı işlerinde. Bakanların gözlerine huşu yağardı resimlerinden. Renklere ruh, çizgilere safiyet ha-
bilir. Sosyolog Henri Lefebvre yerinde ifadesiyle, mekân toplumsal bir üründür ve her üretim biçimi kimdi. Mefahirimiz geçit yapardı gayri resmi. İnsanlar tabiata doğardı. Sokaklar ortadan kalkardı. Za-
kendi mekânını da üretir çıkarımı, o kültürde yetişen sanatçıyı da bağlar. Bu çerçeveden bakıldığında man akardı. Usul usul akardı. Başka biçimlerde akardı. Bir tane zaman yoktu resimlerinde. Eriyen saat-
Cemal Toy’un resimlerini okumak bizleri, kültürümüzün çoğulcu yapısıyla farklı bir izlek üzerinden, ler yoktu. Ya da düşen adamlar. Elmalar vardı, Adem’den payımıza düşen elmalar. Evler vardı, yaratılış
günümüz ve öncesiyle ilişki kurmamıza imkân tanıyor. Şehrin orta yerinde adeta bir derviş gibi yer gününe davet eden evler. Ve insanlar! Osman Hamdi’nin tuvali tahkim eden figürleri yerine tuvaldeki
edinen sanatçı, yaşadıklarından ve kendinden önce yaşananlardan taşan resimleriyle, izleyenlerine her şeyle tamamlanan insanlar. Varlığın bütün cüzlerinin tuvalde mütemmim olduğu atmosferler.
şehre farklı bir gözle bakma imkânı tanımaktadır.
İşte onlardan biriyle başladı bu yazı. Ve onunla devam edecek. Çünkü onun sergisindeyiz. Onun re-
Bu minvalde sizlerin beğenisine sunduğumuz, sanatçının farklı zamanlarını kapsayan mini bir retros- simleriyle baş başayız. Temaşanın bütün dilleriyle hemhâl olmak için onun renklerinin içindeyiz.
pektif içeren “Yitik Zaman” resim sergisi, böylesi bir hassasiyetin nihai göstergesini oluşturmaktadır.
Tüm bu çalışmalarının yanında ressam Toy pedagojik birikimini, Küçük Ayasofya’nın yanındaki atöl- Cemal Toy’dur adı. Bir okula dönüşen Hoca Ali Rıza’nın yaşayan talebesidir. Resimden aldığı zevki,
yesinde ve eğitim verdiği diğer mekânlarda yüzlerce öğrenciye içinde yaşadığı şehri anlamlandırma- zevk-i selim adına aldığı lezzeti sanatsızlıktan yorgun düşmüş ruhlara bağışlamak için canla başla
ya yönelik bir çabaya dönüştürmektedir. Serginin hazırlık aşamasında bütün yoğunlukları arasında çalışmaktadır. Mütevazı atölyesinden gelip geçenler ruh gıdalarını alarak devam etmektedirler hayat-
projeye zaman ayıran sevgili Cemal Toy’a, serginin siz değerli ziyaretçilere ulaşmasında gerekli tüm larına. Bir daha asla eskisi olmayacak bir gidişle devam etmektedirler hayatlarına.
imkânları sağlayan Zeytinburnu Belediye Başkanı Sayın Ömer Arısoy’a ve büyük emek veren mesai
Çokça İstanbul’u resmeder Cemal Toy. Farklı çalışmaları vardır ama üzerine yoğunlaştığı tema İstan-
arkadaşlarıma gönülden teşekkür ediyorum.
bul’dur.

Peki nasıl bir İstanbul’dur bu? Yaşadığımız İstanbul mu yoksa inandığımız İstanbul mu? Bu ayrımı
Mehmet Lütfi ŞEN
Küratör
yapıyorum, çünkü yaşadığımız İstanbul’la Cemal Toy’un İstanbul’u arasında fark var. Büyükçe bir fark.
Hayali bir İstanbul mu derseniz, hayır! Gerçektir o. İstanbul’un gerçeğidir. Üzerine yükseldiği yüksek
standartların tuvale yansımasıdır. Binlerce yıllık birikimin renklerle vücut bulmasıdır.

4 5
Naif bir İstanbul’dur o. Evlerin birbiriyle kesiştiği ama hiçbirinin diğerinin ne güneşini ne de manzara-
sını kesmediği İstanbul’dur. Merkezinde Kâbe’nin olduğu İstanbul’dur. Harem yasaklarının kendisine
ilham olduğu İstanbul’dur. Her şey sükûnet ve suhûletle yer alır onun İstanbul’unda.

İstanbul merkezinde tüm Anadolu’dur aslında. Hatta bütün İslam coğrafyası. Mesajını İslam’dan alsa
da hitabeti tüm insanlığadır. Fıtri olana dokunuşu temsil eden resimleri her millet ya da dinden insanı
etkiler. Etkilemekle kalmaz, onlardaki bazı duygu ve düşünceleri tetikler. Kayıtsız kalamazsınız onun
resimlerine. Anlamanızı gerektirecek özel bir şey aramanıza gerek yoktur ama anlarsınız. Özel bir dille
anlaşırsınız Cemal Toy’un anlatmak istedikleriyle.

Resimlerinin güzelliği kendisinden gelir. Kişiliği ve ahlâkından. İnandığı gibi yaşayan bir adamın düş
ve düşün coğrafyasından. Satır araları hakikatin remizleriyle dolu bir şiir gibidir resmi. O remizleri
topladığınızda büyük fotoğraf çıkar ortaya. O fotoğraf ressamına ilham veren değerlerin fotoğrafıdır.
Yaşadığı ve yaslandığı değerlerin.

O değerler adına talebe yetiştirir.

O değerler adına kimseyi kırmaz.

O değerler adına kötü söz söylemez. Talebelerinin eserlerine karşı yorumu hep olumludur. Önce
güzel olana vurgu yapar. Düzeltilmesi gereken satır arasındadır. Asıl olan bardağın dolu tarafıdır. Bu
yüzden güzellikle yıkanmış gibidir onun resimleri. Her noktadan tezyin fışkırır. İster figürlere ister
renklere odaklanın, sizi bekleyen Hasen’dir, Hüseyin’dir. Tüm yüzey hem fon hem resimdir. Ayırt et-
mek zordur. Çünkü zuhurat yol verir fırçasına. Bir planı varsa da açıktır o plan. Her an her şey olabilir
onun resminde. Trajik değildir hiçbir kare. Drama bel bağlamaz. Başlangıç ve son yoktur. Kimse kim-
seyi baskılamaz. Herkes ve her şey akmaktadır. Hayat gibidir. Hayattan daha fazlası gibidir. Bir yerde
kesişir gerçekle gerçeküstü. Ne realisttir ne sürrealist. Hem ikisi hem daha fazlasıdır.

Bir nevi Don Kişot’tur. Devlerle savaşı tevazuyla olan bir Don Kişot. Yılmayan, bıkmayan, seferden
sefere koşarken zaferi hiç umursamayan bir Don kişot.

Resimlere bir de bu gözle bakın derim. Bakın ve kaybolun içinde. Bakın ve var olun yine, yeni ve ye-
niden.

Temaşanız bol olsun...

İsmail ERDOĞAN

6 25 x 35 cm 7
İstanbul’un Renkleri 1, Tuval Üzerine Papirüs Akrilik ve Pastel Boya, 2019
8 25 x 35 cm 25 x 35 cm 9
İstanbul’un Renkleri 2, Tuval Üzerine Papirüs Akrilik ve Pastel Boya, 2019 İstanbul’un Renkleri 3, Tuval Üzerine Papirüs Akrilik ve Pastel Boya, 2019
10 25 x 35 cm 25 x 35 cm 11
İstanbul’un Renkleri 4, Tuval Üzerine Papirüs Akrilik ve Pastel Boya, 2019 İstanbul’un Renkleri 5, Tuval Üzerine Papirüs Akrilik ve Pastel Boya, 2012
12 25 x 35 cm 25 x 35 cm 13
İstanbul’un Renkleri 6, Tuval Üzerine Papirüs Akrilik ve Pastel Boya, 2019 İstanbul’un Renkleri 7, Tuval Üzerine Papirüs Akrilik ve Pastel Boya, 2019
14 30 x 75 cm 15
İstanbul’un Renkleri 8, Tuval Üzerine Papirüs Akrilik ve Pastel Boya, 2017
16 17 x 43 cm 17 x 43 cm 17
İstanbul’un Renkleri 9, Tuval Üzerine Papirüs Akrilik ve Pastel Boya, 2019 İstanbul’un Renkleri 10, Tuval Üzerine Papirüs Akrilik ve Pastel Boya, 2019
18 75 x 30 cm 170 x 70 cm 19
İstanbul’da Zaman 1, Tuval Üzerine Papirüs Yağlı Boya, 2017 İstanbul’da Zaman 2, Tuval Üzerine Yağlı Boya, 2018
20 30 x 40 cm 25 x 35 cm 21
İstanbul’da Zaman 3, Tuval Üzerine Yağlı Boya, 2018 İstanbul’da Yaşam, Tuval Üzerine Papirüs Akrilik Boya, 2012
15 x 60 cm 28 x 73 cm 15 x 60 cm
İstanbul’un Renkleri 11, İstanbul’un Renkleri 12, İstanbul’un Renkleri 13,
Tuval Üzerine Akrilik Boya, 2012 Tuval Üzerine Akrilik Boya, 2012 Tuval Üzerine Akrilik Boya, 2012

22 23
24 43 x 123 cm 25
İstanbul’un Renkleri 14, Tuval Üzerine Papirüs Akrilik Boya, 2015
26 15 x 60 cm 40 x 120 cm 27
İstanbul’un Renkleri 15, Tuval Üzerine Papirüs Akrilik Boya, 2019 İstanbul’un Renkleri 16, Tuval Üzerine Papirüs Akrilik Boya, 2018
28 40 x 120 cm 40 x 120 cm 29
İstanbul’un Renkleri 17, Tuval Üzerine Papirüs Akrilik Boya, 2014 İstanbul’un Dokusu 1, Tuval Üzerine Yağlı Boya, 2018
30 40 x 120 cm 40 x 100 cm 31
İstanbul’da Zaman 4, Tuval Üzerine Yağlı Boya, 2019 İstanbul’un Renkleri 18, Tuval Üzerine Akrilik Boya, 2014
32 106 x 33 cm 30 x 75 cm 33
İstanbul’un Dokusu 2, Tuval Üzerine Karışık Teknik, 2018 İstanbul’da Zaman 5, Tuval Üzerine Akrilik Boya, 2018
34 35 x 70 cm 50 x 115 cm 35
İstanbul’un Renkleri 19, Tuval Üzerine Akrilik Boya, 2018 İstanbul Masalı, Tuval Üzerine Papirüs Yağlı Boya, 2010
36 25 x 75 cm 37
İstanbul’un Dokusu 3, Tuval Üzerine Papirüs Yağlı Boya, 2017
38 83 x 63 cm 83 x 63 cm 39
İstanbul’da Zaman 6, Tuval Üzerine Karışık Teknik, 2016 İstanbul’da Zaman 7, Tuval Üzerine Karışık Teknik, 2016
40 60 x 60 cm 80 x 80 cm 41
Geçmişin İzinde 1, Tuval Üzerine Karışık Teknik, 2016 Bütün Şehirler O’na Bakar, Tuval Üzerine Karışık Teknik, 2018
42 80 x 120 cm 100 x 120 cm 43
Zamanın Renkleri 1, Tuval Üzerine Yağlı Boya, 1995 Zamanın Renkleri 2, Tuval Üzerine Yağlı Boya, 1995
44 80 x 100 cm DETAY 45
Zamanın Renkleri 3, Tuval Üzerine Yağlı Boya, 1995
46 50 x 80 cm 80 x 100 cm 47
İstanbul’da Zaman 8, Tuval Üzerine Karışık Teknik, 2016 İstanbul’un Renkleri 20, Tuval Üzerine Yağlı Boya, 2011
15 x 83 cm
İstanbul’un Renkleri 21, Tuval Üzerine Papirüs Akrilik Boya, 2019

15 x 83 cm
İstanbul’un Renkleri 22, Tuval Üzerine Papirüs Akrilik Boya, 2019

48 15 x 83 cm 49
İstanbul’un Renkleri 23, Tuval Üzerine Papirüs Akrilik Boya, 2019
50 40 x 60 cm 40 x 60 cm 51
Soyutlama 1, Tuval Üzerine Karışık Teknik, 2018 Soyutlama 2, Tuval Üzerine Yağlı Boya, 2016
52 40 x 60 cm 40 x 60 cm 53
Soyutlama 3, Tuval Üzerine Yağlı Boya, 2018 İlhami Atalay’a Saygı, Tuval Üzerine Karışık Teknik, 2019
54 100 x 180 cm 45 x 90 cm 55
Dün Bugün Yarın, Tuval Üzerine Yağlı Boya, 1992 Geçmişin İzinde 2, Tuval Üzerine Karışı Teknik, 2009
56 100 x 120 cm DETAY 57
Görünen ve Görünmeyen 1, Tuval Üzerine Yağlı Boya, 1997
58 100 x 120 cm 100 x 130 cm 59
Görünen ve Görünmeyen 2, Tuval Üzerine Yağlı Boya, 1996 İnsanlığın Mağara Duvarları 1, Tuval Üzerine Yağlı Boya,1994
60 100 x 140 cm 70 x 100 cm 61
İnsanlığın Mağara Duvarları 2, Tuval Üzerine Yağlı Boya,1994 Görünen ve Görünmeyen 3, Tuval Üzerine Yağlı Boya, 2000
62 28 x 60 cm 63
İstanbul’un Renkleri 24, Kağıt Üzerine Suluboya, 2011
64 35 x 50 cm 35 x 50 cm 65
Kendi Gökkubemizin Renkleri, Kağıt Üzerine Suluboya, 2018 İstanbul’a Dair, Kağıt Üzerine Suluboya, 2012
66 40 x 60 cm 20 x 30 cm 67
İstanbul’un Renkleri 25, Papirüs Üzerine Akrilik, 2010 İstanbul’un Renkleri 26, Papirüs Üzerine Akrilik, 2013
68 20 x 30 cm 23 x 33 cm 69
İstanbul’un Renkleri 27, Papirüs Üzerine Akrilik, 2014 İstanbul’un Dokusu 4, Tuval Üzerine Akrilik Boya, 2019
70 45 x 75 cm 30 x 45 cm 71
Soyut Semboller 1, Tuval Üzerine Karışık Teknik, 2016 Geçmişin İzinde 3, Tuval Üzerine Karışık Teknik, 2016
72 50 x 70 cm 40 x 60 cm 73
Soyutlama 4, Kağıt Üzerine Karışık Teknik, 1995 Soyutlama 5, Kağıt Üzerine Karışık Teknik, 1998
74 50 x 70 cm 50 x 70 cm 75
Soyutlama 6, Kağıt Üzerine Karışık Teknik, 1992 Soyutlama 7, Kağıt Üzerine Karışık Teknik, 1992
76 100 x 150 cm 50 x 70 cm 77
Soyut Semboller 2, Tuval Üzerine Yağlı Boya, 1998 Mask, Kağıt Üzerine Karışık Teknik, 1995
78 50 x 70 cm 50 x 70 cm 79
Soyut Semboller 3, Kağıt Üzerine Karışık Teknik, 1994 Soyutlama 8, Kağıt Üzerine Karışık Teknik, 1993
80 80 x 100 cm DETAY 81
İnsanlığın Mağara Duvarları 4, Tuval Üzerine Yağlı Boya, 1996
82 35 x 50 cm 35 x 50 cm 83
Soyutlama 9, Kağıt Üzerine Karışık Teknik, 1999 Soyut Zaman 1, Serigrafi Baskı, 1991
84 110 x 170 cm
Soyut Zaman 2, Tuval Üzerine Akrilik Boya, 1991

You might also like