Professional Documents
Culture Documents
JJ Rousseau Taha Yildirim
JJ Rousseau Taha Yildirim
H.TAHA YILDIRIM*1
İÇİNDEKİLER
GİRİŞ ............................................................................................................................. 2
1. J.J. Rousseau’da Doğa Durumu ............................................................................ 4
2. İlkel İnsandan Yurttaşa ........................................................................................ 6
2.1. Birinci Aşama............................................................................................................ 6
2.2. İkinci Aşama ............................................................................................................. 7
2.3. Üçüncü Aşama ......................................................................................................... 8
2.4. Dördüncü Aşama ...................................................................................................... 8
3. Adil Olmayan Sözleşme ........................................................................................ 9
4. Toplum Sözleşmesi ............................................................................................... 9
SONUÇ ........................................................................................................................ 11
2
Seyfettin Aslan, Sivil Toplum: Kavramsal Değişim Ve Dönüşüm, Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt
9, Sayı 33, (2010) s. 188-192.
3
Ömer Çaha, Aşkın Devletten Sivil Topluma, 2. Baskı,İstanbul: Gendaş Yayınları, 2003, s.94.
4
Ayşenur Akpınar Gönenç, Sivil Toplumun Düşünsel Temelleri Ve Türkiye Perspektifi. Elektronik Kitap
: (www.Altkitap.Com/Kitap.Asp?Kitapid11). s.5-10, Erişim Tarihi: 26.11.2021
5
Diren Kaplangil, Küreselleşme Sürecinde Türkiye’de Sivil Toplum Ve Demokratikleşme,
Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. (2010) s.28.
birbirleri ile iletişim kurma ve örgütlenme kavramlarını içinde barındıran
tartışmalara farklı bakış açıları sunarak sivil toplum kavramının ortaya çıkış sürecine
katkıda bulunmuşlardır.6
6
Zeynep Şahin “21. Yüzyılda Globalleşmeyle Değişen Sivil Toplum Düşüncesi: Sivil Toplumdan Global
Sivil Topluma”, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Karadeniz Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü. (2013) s.15.
1. J.J. Rousseau’da Doğa Durumu
7
Fatih Duman, ‘‘Sivil Toplum’’, Mümtaz’er Türkönü (Ed.), Siyaset, 10. Baskı, İstanbul, Opus Yayınları,
2003, s.351.
8
Jean Jacques Rousseau, “İnsanlar Arasındaki Eşitsizliğin Kökeni”,(Çev. Ertuğ Ergün) Yeryüzü Yayınevi,
Ankara, 2003.
9
Jean Jacques Rousseau. a.g.e, s.31.
10
Jean Jacques Rousseau, a.g.e. s.31-33.
11
Jean Jacques Rousseau, a.g.e. s.31.
12
Jean Jacques Rousseau, a.g.e. s.40.
insanı diğer hayvanlardan ayıran özelliği, doğanın hayvanlara verdiği hisler
karşısında insanın kendi iradesi ile hareket etme yeteneğinin olmasıdır.13 Rousseau
bu durumu şöyle dile getirmektedir:
Doğal halde yaşayan ilkel insanın tek korkusu açlık ve acı çekmektedir. İlkel
insanın tutkularının bulunmamasının yanı sıra korkularının da tek düze oluşunun
sebebi, ilkel insanın her türlü zekadan yoksun bulunmasından kaynaklanmaktadır.15
Geleceğe dair hiçbir fikri olmadan sadece yaşama duygusuna teslim olan ilkel insan,
kendisiyle ve doğayla ilgili hiçbir fikre sahip olmaksızın tarihsel sürecin dışarısında
bulunmaktadır.16 Tutkulardan uzak ve birbirleri ile iletişime girmeksizin yaşayan ilkel
insanı kötü olarak nitelendiremeyiz. Çünkü Rousseau’ya göre ilkel insan kötü ve iyi
olmanın ne demek olduğunu bilemez.17
13
Jean Jacques Rousseau, a.g.e. s.38.
14
Jean Jacques Rousseau, a.g.e. s.39.
15
Jean Jacques Rousseau, a.g.e. s.41.
16
Jean Jacques Rousseau,Dillerin Kökeni Üstüne Deneme. (Çev. Ö. ALBAYRAK), İstanbul İş Bankası
Yayınları, İstanbul, 2007, s. IV
Jean Jacques Rousseau, (2003), a.g.e, . s.52
18
Jean Jacques Rousseau, Emile Ou De L’educatıon (Çeviren: Avunç, Yaşar) Emile, 10. Baskı, Türkiye İş
Bankası Yayınları, İstanbul, 2018, s.321.
Farklılıkların olmamasını, insanların doğa durumunda birbirini kıyas yapacak
ve yarışacak olanaklarının ortaya çıkmamasında bulur. Bu noktada Hobbes’un doğa
durumu 19 ile Rousseau’nun doğa durumu birbirinden ayrılmaktadır.
Doğa durumdan uygar topluma geçiş hali dört aşama olarak anlatılacaktır.
2.1.Birinci Aşama
19
Thomas Hobbes, Leviathan, (Çeviri. Semih Lim) Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 2007, s.97
20
Serpil Durgun ,Jean Jack Rousseau’da Amour Propre Kavramı, Özne Felsefe Dergisi, 17. Kitap, 2012,
s.2
21
Jean Jacques Rousseau(2013) , a.g.e., s.38.
22
Jean Jacques Rousseau(2003), a.g.e, s.65.
23
Jean Jacques Rousseau(2003), a.g.e, s.65.
gerekmiştir. Doğal afetlerle birlikte nüfus artışı da kaygıları arttırmıştır.24 Çevresel
faktörlerin etkisiyle farklı yaşam tarzları sürmeye başlayan insanların, birbirleriyle ve
başkaca varlıklarla tekrarlayan ilişkileri farklı bağlantıları oluşturmuştur. Birbiriyle
sınırlı da olsa ilişki kurmaya başlayan insanlar bir zaman sonra aralarında uyum
olduğu fark etmiştir. Zorunluluk olmamasına rağmen uyumu keşfetmek amacıyla
ortak av gruplarına giren insan, iletişimini geliştirerek dili ortaya çıkardı. Avlanarak
sorumluluk sahibi olmanın ve birlikte iş yapmanın sebep ve sonuçlarını da
çözümlemeye başladılar.25
2.2.İkinci Aşama
Bilgi düzeylerinin artması ile birlikte insan daha çalışkan olmaya başladı. İşleri
kolaylaştırabilmek adına aletler icat etmişlerdir. Çalışkanlığın fiziksel yetilerin yanı
sıra insanların manevi duygularında da değişmeler meydana gelmiştir. Birlikte
yaşama duygusundan temelle insanlarda evlat ve eş sevgisi de ortaya çıkmıştır.
İnsanlar, icatlardan sonra ilk gördüğü ağacın altında uyumak yerine dallardan
kulübeler yaparak birbirlerine yakın yaşamaya başlamışlardır.26
24
Jean Jacques Rousseau(2007), a.g.e, s.31.
25
Jean Jacques Rousseau(2003), a.g.e, s.67.
26
Jean Jacques Rousseau(2003), a.g.e, s.68.
27
Jean Jacques Rousseau(2003), a.g.e, s.71.
2.3.Üçüncü Aşama
2.4.Dördüncü Aşama
““zayıfı zulümden kurtarmak, açgözlüleri zapt etmek ve her insanın sahip olduklarını
güvence altına almak için. İstisnasız herkesin uymak zorunda olacağı adalet ve barış
kuralları koyalım; koyalım ki, zayıf ve güçlüyü karşılıklı mecburiyet içinde eşit kabul
ederek talihlilerin arzuları ıslah olsun. Güçlerimizi birbirimize karşı kullanmak yerine,
bilgece yasalarla bizi idare edecek, toplumun tüm bireylerini koruyacak, ortak
düşmanlarımızı püskürtecek ve ebedi uyum getirecek yüce bir yetki altında
toplayalım.””
28
Jean Jacques Rousseau(2003), a.g.e, s.73.
29
Cansu Öder, Thomas Hobbes Ve Jean Jacques Rousseau’da Birey - Devlet İlişkisi, Yayınlanmamış
Yüksek Lisans Tezi, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, (2020), s.53.
30
Jean Jacques Rousseau(2003), a.g.e, s.77.
3. Adil Olmayan Sözleşme
4. Toplum Sözleşmesi
Rousseau’ya göre doğal halin bozulması ile birlikte gelişen toplumsal yapıdan
kurtulup eski hale dönmek mümkün olmasa da bu durumdan yeni bir sözleşme ile
kurtulmak mümkündür. Eşitlik ve özgürlüğün esas alındığı adil bir sözleşme, toplum
sözleşmesi kurtuluşun yoludur. Rousseau’ya göre doğadaki engeller karşısında
mücadele edebilmek için olmayan bir gücü insanlar kendileri yaratamayacaklardır.
Bu sebeple de varoluşlarını sürdürebilmek için tek bir güçle yönetecekleri güç birliği
oluşturmalıdırlar.33 Toplum sözleşmesinin temelinde, insan, herkesle birleşse bile
doğa durumundaki özgürlüğünü kaybetmemeli ve özgürlüğü elinden alınmamalıdır.
Rousseau, bu durumu şöyle ifade etmektedir:
“Üyelerinden her birinin canını, malını, bütün ortak güç ile savunup koruyan
öyle bir toplum biçimi bulmalı ki, orada her insan hem herkesle birleştiği halde yine
31
Jean Jacques Rousseau, Toplum Sözleşmesi, (çev. Vedat Günyol), Türkiye İş Bankası Kültür
Yayıncılık, İstanbul 2006, s.23.
32
Jean Jacques Rousseau, Emile Ya Da Eğitim Üzerine, (çev. Yaşar Avunç) , Türkiye İş Bankası Kültür
Yayıncılık, İstanbul 2009, s.586.
33
Jean Jacques Rousseau (2006), s.26.
kendi buyruğunda kalsın, hem de eskisi kadar özgür olsun.”34 Rousseau’ya göre, her
birey, bütün gücünü bu genel istemin buyruğuna vererek her kişi de bu bütünün
ayrılmaz bir parçası haline gelir. Rousseau’nun bahsetmiş olduğu toplum
sözleşmesine insanlar özgür istemleriyle girmişlerdir. Bir kişi sözleşmeye uymazsa,
sözleşmeye uymayan edimlerde bulunursa ve çıkarlarını ön plana alırsa o artık bu
toplumun yurttaşı değil, düşmanı durumunda gelmekte ve düşman olduğu için de
onu öldürme hakkı doğmaktadır.35
34
Jean Jacques Rousseau (2006), s.27
35
Jean Jacques Rousseau (2006), s.65.
36
Jean Jacques Rousseau (2006), s.37.
37
Jean Jacques Rousseau (2006), s.61.
SONUÇ
Doğal durumu tarihsel süreç olarak ele alan düşünür, ilkel insanın
gelebileceği en uç noktanın yurttaşlık sıfatı altında yaşamak olduğunu öngörür.
Herkesin özgürce katıldığı eşitlikçi ve özgürlükçü adil bir sözleşme ile sivil/siyasal
toplumun da gerçek anlamda ortaya çıkacağını savunmaktadır. Ona göre doğa
durumunda sivil topluma ait herhangi bir değer bulmak olanaksızdır. Mülkiyetle
birlikte gelen kötülüklerin ve eşitsizliklerin ortaya çıkışı ile birlikte geriye dönüşün
mümkün olmadığını savunur. Ancak bu ortamdan çıkış yolunun gerçek bir sözleşme
ile olacağını bunun da sivil toplumla aşılacağını düşünmektedir.
38
Gülnur Acar Savran, Sivil Toplum ve Ötesi: Rousseau,Hegel,Marx, Belge Yayınları, İstanbul, 2013,
s.68
39
Jean Jacques Rousseau, Ekonomi Politik (Çev. İsmet Birkan), İmge Kitabevi, 2005
KAYNAKÇA
1.Kitaplar
HOBBES, THOMAS (2007). LEVİATHAN, (ÇEV. SEMİH LİM), İSTANBUL: YAPI KREDİ
YAYINLARI.
3.Elektronik Kaynaklar