Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 9

Turkiye Klinikleri J Psychol-Special Topics 2017;2(3):189-97

DERLEME

Afetlerin Çocuk ve Ergenler Üzerindeki


Etkileri ve Müdahale Yaklaşımları

Ilgın GÖKLER DANIŞMAN,a ÖZET Travmatik olaylar hemen herkeste kısa ya da uzun süreli bir takım olumsuz etkiler bıraksa
Deniz OKAYa da, özellikle çocukluk ve ergenlik dönemlerinde yaşanan örseleyici olayların psikolojik anlamda
kritik bir nitelik taşıdığı söylenmektedir. Afetlerin çocuklar ve ergenler üzerindeki travmatik etki-
leri ve afetlerden etkilenen genç popülasyonlara yönelik müdahale yaklaşımları, ruh sağlığı ala-
a
Psikoloji Bölümü, nındaki araştırmacı ve uygulamacıların önemli çalışma alanlarından birini oluşturmaktadır. Bu
TED Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi, alanda yürütülen akademik ve klinik çalışmalar, yıllar içinde önemli bir bilgi ve deneyim biriki-
Ankara minin oluşmasına katkıda bulunmuştur. Bu gözden geçirme yazısında, afetlerin çocuk ve ergenler
üzerindeki travmatik etkileri ve ortaya çıkardığı psikolojik tepkiler, risk etkenleri ve koruyucu et-
Geliş Tarihi/Received: 26.07.2017 kenler bağlamında ele alınmakta; psikososyal müdahaleye yönelik genel ilke ve yaklaşımları özet-
Kabul Tarihi/Accepted: 23.10.2017 lenmekte ve Türkiye’deki uygulamalardan örnekler sunulmaktadır.

Yazışma Adresi/Correspondence: Anahtar Kelimeler: Çocuk; adölesan; afetler; travma; psikososyal destek
Deniz OKAY
TED Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi,
Psikoloji Bölümü, ABSTRACT Although traumatic events cause immediate or long-term adverse effects in almost
Ankara, TÜRKİYE everyone, it has been documented that traumatic events experienced especially during the devel-
deniz.okay@tedu.edu.tr opmental stages of childhood and adolescence have critical consequences. Traumatic effects of dis-
asters on children and adolescents and intervention approaches targeting young populations
constitute one of the key areas of study for mental health researchers and practitioners. Scientific
studies and clinical practices carried out in this area have contributed to the accumulation of sig-
nificant knowledge and experience over the years. In this review, the traumatic effects of disasters
on children and adolescents and consequent psychological responses are addressed in the context
of risk and protective factors; general principles and approaches to psychosocial intervention are
summarized and psychosocial support practices in Turkey are presented.

Keywords: Child; adolescent; disasters; trauma; psychosocial support

ravmatik olaylar hemen herkeste kısa ya da uzun süreli bir takım olumsuz et-
kiler bıraksa da, özellikle çocukluk ve ergenlik dönemlerinde yaşanan örse-
leyici olayların psikolojik anlamda kritik bir nitelik taşıdığı söylenmektedir.1
Özellikle çocuklarda merkezi sinir sistemi ve bilişsel işlevler henüz tam olarak ol-
gunlaşmadığından bu tür olayların daha derin ve kalıcı etkiler bırakabildiği ve ye-
tişkinlik döneminde başka psikopatolojik sorunlara yol açabildiği belirtilmiştir.2,3
Toplumsal bir mit olarak çocukların yaşlarından ötürü düşünce yapılarının
daha esnek olduğu ve travmatik olayları daha kolay unutabildikleri ya da bu olay-
lardan etkilenmediklerine inanılmaktadır.4 Yaşadıkları olumsuz deneyimin yol aç-
tığı değişimlerin dışarıdan anlaşılmasının zorluğu; çocukların bunları yansıtma
biçimlerinin yetişkinlerden farklı olması ve olay hakkında konuşma konusunda ge-
Copyright © 2017 by Türkiye Klinikleri nellikle isteksiz olmaları da bu inancı güçlendirmektedir.5 Ancak sanılanın tersine,

189
Ilgın GÖKLER DANIŞMAN ve ark. Turkiye Klinikleri J Psychol-Special Topics 2017;2(3):189-97

gerçekte çocuklar deneyimledikleri örseleyici olayların kurulu varsayımları sarsılan çocuk, gelecek hakkındaki
farkındadır ve dışarıdan fark edilmese dahi kendi yolla- beklentilerini de sorgulamaya başlar ve bu da geleceğe
rıyla olayı işlemlemeye başlamışlardır.1 Dil gelişimi ön- ilişkin büyük bir belirsizliğe yol açabilir. Tüm bu temel
cesinde bile yaşadıkları deneyimleri zihinsel imgeler noktalardan da anlaşılabileceği üzere, travmatik olaylar
şeklinde kaydederler ve bu imgeleri çizimler ya da oyun- çocuğun uyum yapma becerisine zarar verebilir. Geç-
lar aracılığıyla yeniden canlandırabilirler.6 mişte karşılaştığı zorluklara yönelik türlü çözümler ve
Kolaylıkla görünür olmayan bu etkiler akut dö- uyum kapasitesi geliştiren çocuk, henüz psikolojik sa-
nemde oluşabildiği gibi travmatik olaydan uzun bir süre vunma kalkanları geliştirmediği konuların gündeme gel-
sonra da belirginleşebilir.7 Süreç içerisinde normal iş- diğini fark eder.4 Böylece önceden çözüm bulduğunu
leyişlerine geri dönmüş gibi gözükseler de, çocukların düşündüğü sorunları tekrar sorgulamaya başlar ve bu
travmatik deneyimlerini aşmaları zaman alır ve bu olay- durum da çocuğun rutin işleyişini bozar.10 Uyumu sarsı-
lar geçmişleri, şimdiki yaşamları ve gelecekleri üzerinde lan çocuğun travmatik olayla beraber yaşama yönelik an-
farklı etkiler bırakabilir.8 lamlandırma süreçleri de zarar görebilir. Erişkinler için
olduğu kadar çocuklar için de doğuştan gelen anlamlan-
Gordon ve Wraith travmatik olayların çocuk ve er- dırma ihtiyacı; bilgi, anlam ve ilişki kurma biçimleri ko-
genler üzerinde etki bırakan farklı özelliklerinden söz nusunda bir dayanak ve temel olmaktadır. Ruhsal
etmiştir.4 Bunların ilki travmatik olayların normal de- travmalar var olan bu anlamlandırmalara zarar vererek
neyimlerin ötesinde yaşantılar olmasıdır. Bu nedenle de, çocuk için yaşama ilişkin derin bir anlamsızlık duygusu
bu olaylar karşısında çocukların geçmiş deneyimleri ve yaratabilir. Ruhsal travmanın çocuk ve ergenler üzerin-
onlara yönelik geliştirdikleri problem çözme becerileri deki etkilerine ilişkin Gordon ve Wraith’in gündeme ge-
yetersiz kalır. Olağandışı sayılabilecek bu tür deneyim- tirdiği bir diğer temel konu, bu örseleyici olayların
ler çocuklarda psikosomatik etkiler de dâhil olmak üzere zamansal bir çerçeve içine oturtulamamasıdır.4 Travma-
farklı birçok duygu ve tepkiyi ortaya çıkarabilme gücüne tik olay şimdiki zamanda sürekli olarak tekrarlanır. Bu
sahiptir. Travmatik olay sonrasında oluşan fizyolojik ya nedenle de, çocuğun olayı işlemlemesi, var olan dene-
da duygusal tepkiler, çaresizlik ve başarısızlık algıları, yimleriyle bütünleştirebilmesi ve zamansal olarak belirli
kendilik algısının zarar görmesi, dürtü kontrolünün za- bir yere oturtulabilmesi zorlaşır ya da olanaksız hale
yıflaması ya da özdeşleşmede yaşanan sorunlar; çocuk ve gelir.11 Yeniden yaşantılamaya bağlı olarak, şu ana ait gibi
ergenlerin yaşadığı içsel tehditler olarak adlandırılır.9 görülen ve geçmişe yerleştirilemeyen bu olay, bellekte
Tüm bu tepkiler çocuklar için beklenmediktir ve birey- tam olarak yerini alamaz ve şimdiki zamana sızarak ço-
sel kontrol algılarını zedeleyerek onları psikolojik baskı cuğun işlevselliğini bozar. Travmaya maruz kalmış ço-
altında bırakabilir, işlevselliklerini bozabilir ve ilişkisel cuklarda sıklıkla görülen yineleyici rüyalar, yeniden
sorunlara yol açabilir.4 Yoğun duyguların beraberinde yaşantılamalar ya da hayalde yeniden canlandırmalar,
gelen tüm bu beklenmedik etkiler de çocuklar için ikin- travmatik olayın bugünde halen devam ettiğinin belirti-
cil bir travma etkisi ortaya çıkarabilir. Bunların yanı leridir.4 Ruhsal travmalar, yetişkinlerde olduğu gibi ço-
sıra, travmatik olaylar çocuk ve ergenlerin temel var- cukları da yaşam, gelecek, ilişkiler ve kendileri hakkında
sayımlarını sarsabilecek niteliktedir.10 Çocuğun geçmiş sorgulamalara itebilir ve çocukların çevrelerinde sür-
deneyimlerini temel alarak oluşturduğu normları, alış- mekte olan yaşama uyum sağlamalarını zorlaştırır.
kanlıkları ve rutin düzeni, ona öngörülebilirlik ve kont-
rol edebilirlik algısı sağlamaktadır. Ancak travmatik
olayların temel varsayımları zedelemesiyle beraber ya-
ÇOCUK VE ERGENLERİN AFET KARŞISINDAKİ
şamsal işlevi olan tüm bu varsayımlar da zarar görür ve PSİKOLOJİK TEPKİLERİ
çocuğun güvenlik algısı olumsuz yönde etkilenir.4 Ön- Çocuk ve ergenlerin travmatik olaylara gösterdikleri tep-
ceden bu varsayımlarla hareket edip üst düzey işlemleme kiler, bilişsel ve duygusal gelişimleri ile bulundukları
yapabilen çocuk artık çevreden gelen her uyaranı ve ya- çevrenin özelliklerinden etkilenir. Bu etkiler bilişsel,
şadığı her deneyimi anlık ve yeni bir işlemleme sürecin- duygusal, davranışsal ve somatik-fizyolojik olmak üzere
den geçirmeye başlar. Bu durum da travmatik olayın dört kategoriye ayrılabilmektedir.12
etkileriyle yüzleşmesini zorlaştırır. Ruhsal travmaların
bu özelliğiyle bağlantılı olan bir diğer özellik de trav- BİLİŞSEL TEPKİLER
matik olayların çocuğun gelecek hakkındaki beklentile- Çocukların bilişsel kapasiteleri travmatik olayları algıla-
rine zarar vermesidir. Geçmiş deneyimleri üzerine maları arasında ikili bir ilişki olduğu söylenebilir.13 Bi-

190
Ilgın GÖKLER DANIŞMAN ve ark. Turkiye Klinikleri J Psychol-Special Topics 2017;2(3):189-97

lişsel kapasiteleri travmatik olayları nasıl anlamlandır- anlamda içe çekilme biçiminde ortaya çıkan tepkisellikte
dıklarını etkilerken, travmatik olaylar da bilişsel kapasi- azalma.17 Sıklıkla görülen diğer duygusal tepkiler ara-
telerinde bir takım olumsuz etkilere yol açabilir.14 sında, öfke, huzursuzluk, çevresel tehditlere duyarlılık
Travmatik deneyimler sonrası düşük özgüven, çaresiz- veya gerginlik yer almaktadır. Ani öfke patlamalarını
lik, umutsuzluk, değersizlik duyguları ile ölüm ve intihar da içinde barındıran huzursuzluğun travma sonrası
düşüncelerinin oluşabileceği rapor edilmiştir.14 Bu duygu stres belirtisi olan aşırı uyarılmadan kaynaklandığı dü-
ve düşüncelere sebep olan örseleyici olayla baş edebil- şünülmektedir.18 Bunlara ek olarak, travmaya maruz
mek adına çocukların da erişkinler gibi travmatik olay kalan çocuk ve ergenlerin genellikle duygu kontrolünde
hakkında düşünmekten kaçındıkları belirtilmektedir. zayıf oldukları, duygusal olarak ketlendikleri, duygula-
Genellikle, kendilerine travmatik olayı hatırlatan du- rını yaşamakta ve ifade etmekte zorlandıkları bulun-
rumlardan, kişilerden ya da nesnelerden kaçınabilmek muştur.17
amacıyla bilinç düzeyinde bastırma savunma mekaniz- Afetlerden etkilenen çocukların, afetle doğrudan
masını kullanmaya çalışırlar.9 Benzer şekilde, yoğun ça- bağlantılı uyarıcılara karşı artmış korku, kaygı ve fobi
resizlik duygularından kaçınmak adına duygusal geliştirdiği bulgulanmıştır.19 Yaygın olarak görülen kor-
ketlenme ve küntleşme gibi savunmalar kullanabilirler. kular; karanlık, yalnız kalma, ölüm, olayın yeniden ya-
Çocuklarda hem bir savunma hem de bir semptom ola- şanması ya da yeni bir travma yaşamaya yöneliktir.
rak dissosiyasyonun da ortaya çıktığı rapor edilmiştir. Benzer şekilde, yaşadıkları travmatik olaya ilişkin hatır-
Hatta, çocukların erişkinlere kıyasla dissosiyasyonu daha latıcılarla karşılaştıklarında yineleyici, istemsiz ve sıkıntı
sıklıkla kullandıkları ve bunun uzun dönemde sağlam ve veren düşünce veya görüntülerle yüzleştiklerinde aynı
bütüncül bir kimlik oluşumunu engellediği bilinmekte- olayı duygusal olarak tekrar yaşantılayabilir; çaresizlik,
dir.15 umutsuzluk ve korku hissedebilirler.18 Ayrıca, çocuklar
Çocukların, genelde erişkinler gibi travmatik olaya zihinlerindeki anlamsal boşlukları doldurmak üzere
ilişkin bir amnezi yaşamadıkları ve genellikle yaşadık- afetle ilişkisi olmayan birçok olayı afetle bağlantılandı-
ları olayı ayrıntılı bir şekilde anlatabildikleri için yad- rarak bu olayların yeni bir afetin oluşmasına yönelik bir
sıma mekanizması kullanmadıkları ileri sürülür.12 Ancak kehanet ya da uyarı niteliğinde olduğunu düşünebilir-
çocuklar için yadsıma, olay hakkında tekrarlayan imge- ler.12,19
lerin hayal gücünde tekrar yaratılmasını içerir ve bunun Bir diğer duygusal etki ise çocuk ve ergenlerin ken-
amacı zor gelen deneyimle baş etmeyi kolaylaştırma ve dilik algılarında ve kendiliklerine yönelik duyguların-
hayal gücü aracılığıyla nesnel gerçeğin ciddiyetinin az- daki değişimdir.14 Afet yaşamış çocuklarda yoğun
altılmasını içerir.9,16 Bu nedenle de, travmatik olayın bazı kırılganlık hissi ve düşük kendilik değeri görülebilir.
kısımlarını belleklerinden çıkarabilir ya da tehdit düzeyi Kendilerine karşı sert eleştirilerde bulunarak kötü yaz-
azaltılmış bir biçimde olayı zihinlerinde yeniden yara- gılarını hak ettiklerini düşünebilirler. Yaşadıkları trav-
tabilirler.16 matik olay başka birilerinin ölmesi ve kendilerinin
Travmatik olaylar sonrasında gözlenen bir diğer bi- hayatta kalmasını içeriyorsa, özellikle çocukların yoğun
lişsel etki de bellekte bozulmalardır.14 Çocukların trav- suçluluk ve utanç duyguları yaşayabilirler.20 Bu duygu-
matik olay hakkında konuşabildikleri görülse de, lar içerisindeki çocuk kendisini keyif aldığı etkinlikler-
genelde olayın içeriğini yanlış hatırladıkları ya da olay- den uzak tutarak cezalandırır.
ların zamansal sıralamasında zihinsel karışıklıklar yaşa- Özellikle kayıpları olan çocuklarda yas tepkileri
dıkları bulgulanmıştır. Son olarak, travmatik olaylar yoğun olarak görülmekte ve genellikle ağlama, üzüntü,
çocuk ve ergenlerin güvenlik algılarını zedeleyerek ge- depresyon, ayrılık kaygısı ve yerinde duramama şeklin-
lecek duygusunun kaybına yol açabilirler. Bu çocuklar, deki tepkilerle kendini göstermektedir.16,21 Bebeklerin
yaşam sürelerinin kısaldığını düşünebilir, hayatta amaç- henüz ölüm kavramını anlayamadıkları ve ayrılık ya da
larını ve geleceğe dair beklentilerini yitirebilirler.16 terk edilme olarak görerek kendilerine bakım verenle-
rin tepkilerini gözlemledikleri bulunurken; okul öncesi
DUYGUSAL TEPKİLER ve okul dönemine yaklaştıkça çocukların yakın kaybında
Araştırmalar, çocuk ve ergenlerin travmatik olaylar kendilerini suçladıkları ve bu kaybı telafi etmek adına
nedeniyle yaşadıkları strese iki farklı şekilde tepki ver- en iyisi olmaya çabaladıkları bulunmuştur.20 Erişkinler
diklerini göstermiştir: Kaygı ve hiperaktiviteyle belir- genel olarak yas deneyimlerinin üstesinden başkalarıyla
ginleşen aşırı tepkisellik ya da sosyal ve duygusal paylaşarak gelirken, özellikle okul çağı çocukları ebe-

191
Ilgın GÖKLER DANIŞMAN ve ark. Turkiye Klinikleri J Psychol-Special Topics 2017;2(3):189-97

veynlerinin tepkilerini yakından gözlemlediklerinden landırılması sık görülen davranışlardandır.16 Çocukların


onların yas ve kaygılarını arttırmamak adına kendi duy- travmaya yönelik oyunlarının özellikleri oyunun pato-
gularını paylaşmaktan çekinirler.21 Ancak travmatik lojik mi yoksa iyileşme sürecinin bir parçası mı olduğunu
oyunlar aracılığıyla çocukların yaşadıkları yas ve travma belirler.9 Eğer oyunda olaya bireysel kontrol ve manipü-
tepkileri daha görünür bir hale gelerek anlaşılabilir. Er- lasyon kullanılarak olumlu sonuçlar yaratılıyor, baskıla-
genlerde ise daha çok işlemlenmeye başlanan ölüm kav- nan duygu ortaya çıkıyor, böylece çocuk duygusal bir
ramı yavaş yavaş erişkinlerin görüşüne yaklaşır. Ancak rahatlama ve bilişsel olarak olayı yeniden işlemleme ola-
bireysel kırılganlığın kabulünün ergenler için çok zor bir nağı buluyorsa bu oyunların iyileşme sürecinin bir par-
deneyim olup yadsıma mekanizmasını kullanabildikleri çası olduğu belirtilmektedir. Ancak, eğer oyun travmatik
belirtilmiştir.20 olayın sadece bir tekrarı niteliğinde olup çocuğun hiç-
bir manipülasyon uygulanmadan baştan tekrarlanıyorsa
DAVRANIŞSAL TEPKİLER ve çocuğa bir rahatlama sağlamayarak olumsuz bir sonla
Araştırmalar, travmatik olaylar sonrasında çocukların bitmesiyle var olan durumun daha da artmasına yol açı-
dürtü kontrolünde azalma, hiperaktivite ve dikkat so- yorsa bu, oyunun patolojik olabileceğine işaret edebilir.9
runları kendine ket vurma ve risk alma davranışı gibi İkinci durumda çocuk, korkularını ve davranışlarını sü-
birçok davranışsal tepki gösterdiklerine işaret etmekte- rekli olarak tekrarlayabilir ve bu durum da çocuğu olum-
dir.13,16 Travmatik deneyimleri olan çocuklarda akran, suz olarak etkileyen bir yineleme kompulsiyonu
ebeveyn, öğretmen ya da diğer otorite figürlerine yöne- tepkilerine dönüşebilir.12
lik gösterdikleri agresif davranışlarda artışlar da bildiril-
miştir.18 Öfkeyi dışa yöneltme eğilimi olan çocuk ve FİZYOLOJİK-SOMATİK TEPKİLER
ergenlerin akran ilişkileri de bu durumdan olumsuz ola- Travmatik olaylardan doğrudan etkilenen çocuk ve er-
rak etkilenir.20 Bu tür çocukların daha zor arkadaş edin- genlerde bir takım bedensel ya da nörolojik yapıda kalıcı
dikleri, akranlarıyla iletişimde güçlük çektikleri ve sosyal bozulmalar görülebileceği gibi, yaşadıkları travmatik
ipuçlarını yanlış yorumladıkları görülmüştür. Otorite ve stresten ötürü etkilenen beyin yapılarının da bellek ve
düzenle uyumsuz davranışları akademik başarı ve okula duygu düzeninde bir takım değişimlere yol açtığı belir-
uyumda zorluk yaşamalarına neden olmaktadır.12,20 Bu tilmektedir.11,23 Travmatik olaylar sonrasında çocuklar
tür uyum sorunları, kendine zarar verme, madde kulla- hatırlatıcılarla karşılaştıklarında fizyolojik olarak aşırı
nımı ve antisosyal davranışlar sıklıkla bildirilen bulgular uyarılma ve irkilme davranışı sergileyebilirler.18 Bu tep-
arasındadır.14 Bunlara ek olarak, travmatik deneyim ya- kiler olay sırasında hissedilen tepkilere çok benzer ola-
şamış çocuklar sosyal etkileşimlerden kendilerini çeke- rak algılanır.
bilir, olayı hatırlatan kişi, ortam ve nesnelerden uzak Örseleyici olaylar sonrasında özellikle çocuklarda
durma eğilimi gösterebilir ve insanlara güvenmekte zor- akut ya da uzun dönemli uyku bozuklukları gözlemlen-
luk yaşayabilirler. mekte olup, bunların genelde zorlayıcı ve yineleyen
Özelikle çocuklarda sıklıkla görülen bir diğer dav- travmatik rüyalardan kaynaklandığı belirtilmektedir.7,17
ranışsal tepki ise regresif davranışlardır.17 Altına ıslatma Travmatik bir olay yaşamış çocuklarda olay sonrasında
ve dışkı kaçırma, fetüs pozisyonu alma, parmak emme yalnız uyumama isteği, uykuya dalmakta zorluk, yine-
gibi davranışları travmatik olay yaşamış çocuklarda sık- leyici kâbuslar, afete ilişkin rüyalar ve karabasanlar ile
lıkla görülmektedir. Bu tür regresif davranışlar, aşırı gece terörü görülebilir. Uyku yoksunluğu da genellikle
uyumluluk, bireysel kimlik oturtmada zorluk, erişkin- dikkat sorunları, huzursuzluk, düşük koordinasyon ve
lere aşırı bağımlılık ve yapışkanlık davranışları olarak süreğen yorgunluk sorunlarını beraberinde getirir.16
sosyal etkileşimlerde gözlenebilir.17 Çocuklar özellikle Uyku düzensizliklerine ek olarak, çocuk ve ergenler afet
birincil bakım veren ebeveynlerini güvenli üs olarak be- sonrası özellikle akut dönemde iştah problemleri ya da
lirlediklerinden stres yaratan olaylarla başa çıkmak için nefes almada güçlük yaşayabilirler.16
onlara geri dönmek isterler.22 Artan ayrılık kaygısının da Fizyolojik sorunlara ek olarak, afetler sonrasında
bundan kaynaklandığı öne sürülmektedir ve genellikle çocuk ve ergenlerde bir takım psikosomatik belirtiler de
travmatik olay üzerinde belli bir kontrol sağlandıktan gözlemlenebilmektedir. Van der Kolk’un da belirttiği
sonra bu tür davranışların azaldığı görülmüştür. üzere, travmatik deneyimleri olan bireyler travmaya iliş-
Özellikle okul öncesi ve okul çağı çocuklarında afe- kin anılar ve korkularını zihinsel olarak işlemlemekten
tin belli sahnelerinin oyunlar aracılığıyla yeniden can- kaçındıkları için bu anılar daha çok bedensel olarak sak-

192
Ilgın GÖKLER DANIŞMAN ve ark. Turkiye Klinikleri J Psychol-Special Topics 2017;2(3):189-97

lanır.1 Bu durum da beyinde gerçekleşen fizyolojik ve liğe doğru arttığı ve kaygı düzeylerinin de ergenlerde
nörokimyasal değişimlerin somatik temsiller edinmesine diğer yaş gruplarına kıyasla daha yüksek olduğu saptan-
yol açar. Çocuklarda da somatik yakınmalar yaygındır mıştır.
ve genellikle baş ve karın ağrısı ile mide bulantısı şek- Bir başka bireysel özellik olan cinsiyet, çocuğun
linde kendini gösterir. Bu tür psikosomatik yakınmaların strese uyum sağlamasını, baş etme mekanizmalarını, sos-
daha çok okul çağı çocuklarında görüldüğü ve afet ya- yal destek ağlarını, tepkilerini ve iyileşmeye yönelik
şantısından kaynaklanan kaygı ile kaybın bir yansıması beklentilerini belirleme açısından önemli bir etken ola-
olduğu belirtilmektedir.19 rak dikkat çekmektedir. Genel olarak kız çocuklarının
travma sonrası stres belirtileri göstermeye erkek çocuk-
RİSK ETKENLERİ VE KORUYUCU ETKENLER lardan daha yatkın olduğu bulgulanmıştır.24,26 Kız ço-
Çocukların afetlere verdikleri tepkileri ve psikolojik cukları, daha çok stres içeren olaylar rapor etmekte,
belirtilerin gelişimini etkileyen bir takım içsel ve dışsal yaşadıkları bu deneyimleri daha yoğun stres içerikleriyle
etkenler söz konusudur. Bunlar; çocuğun bireysel özel- anlatmakta ve bu olaylarla karşılaştıklarında yaşadıkları
liklerini, çevresel özellikleri ve afetin özelliklerini kap- olumsuz deneyimler erkeklere kıyasla daha çok olmak-
samaktadır. tadır. Kız çocuklarında içe yöneltilmiş belirtiler daha sık
gözlenirken, erkek çocukların ise yaşadıkları olayı daha
ÇOCUĞUN BİREYSEL ÖZELLİKLERİ çok antisosyal davranışlar veya dışsallaştırıcı belirtilerle
yansıttıklarını bildirilmektedir.8,27 Bununla birlikte, kız
Afet sonrası tepkileri belirleyen bireysel etkenlerden bi-
ve erkek çocuklar arasında travmatik olaylara verilen
rinin yaş olabileceği belirtilmektedir.13 Çocuk ve ergen-
tepkilerde farklılık gözlenmediğini rapor eden bazı ça-
lerde yaşa bağlı etkilere ilişkin çelişkili bulgular rapor
lışmalar da söz konusudur.28
edilse de, genel olarak farklı düzeylerdeki etkilenmele-
rin gelişimsel farklılıklardan kaynaklanabileceği öne sü- Çocukların travmatik olay sonrasındaki uyumunu
rülmektedir.13,24 Çocuğun gelişimsel düzeyinin, maruz belirleyen bir diğer bireysel etken, geçmiş travma dene-
kalma düzeyini, travmatik olayı anlamlandırmasını, baş yimleridir.16 Özellikle üstesinden gelinememiş geçmiş
etme mekanizmalarını, sosyal destek ağını, olaya ilişkin travmatik deneyimlerin, çocuk yeni bir örseleyici dene-
belleğini, ailesinin stresine yatkınlığını ve dolayısıyla yimle karşılaştığında, kırılganlık algısını arttırdığı bu-
verdiği tepkileri belirlediği bildirilmektedir.16 lunmuştur. Ancak önceki deneyimlerin, yeni olayda
verilen travmatik tepki düzeyini etkilemekten çok, eski
Küçük yaştaki çocukların travmatik olaylardan ge-
olaya ilişkin düşünce ve görüntülerin zihinde yeniden
nellikle daha çok etkilendiği görülmektedir.15 Bu durum,
canlanmasına neden olduğu belirtilmektedir.5 Önceki
bilişsel olgunlaşmanın, olayı ve verilen tepkileri anlam-
deneyiminden sonra gelişen stres belirtilerinin, uyku bo-
landırmadaki önemi ile açıklanmaktadır. Bilişsel olarak
zuklukları, üzüntü ve yalnızlık duygularının yeni bir
henüz yeterince olgunlaşmamış küçük yaştaki çocukla-
olayda baştan yaşanabileceği aktarılmaktadır.22
rın, olayı zamansal bir bağlama oturtma ve hatırlama ko-
nusunda güçlük çektikleri ve başka bir olayla bağlantılı Ayrıca, travma öncesi dönemde yaşanan duygusal
olarak anlamlandırma eğilimleri olduğu belirtilmekte- ya da davranışsal sorunların, psikiyatrik tanı almış ol-
dir.16 Bu nedenle de, bilişsel çarpıtmalar yaparak kendi- manın, öğrenme sorunlarının ve bilişsel yetersizliklerin
lerini suçlamaya eğilimli oldukları görülmektedir. Bu travma sonrası stres belirtilerinin gelişimiyle ilişkili ola-
yaşlarda, ailelerin verdikleri tepkilerin de olayı anlam- bileceği rapor edilmiş ve bu tür belirtilere sahip çocuk-
landırmada büyük bir etkisi olduğu görülmüştür.5 ların travma sonrası stres açısından risk grubunda olduğu
belirtilmektedir.8,29
Çocuk, okul öncesi ve okul dönemine yaklaşıp, bi-
lişsel olarak olgunlaştıkça bu tür deneyimler yerini ayrı-
SOSYAL ÇEVRENİN ÖZELLİKLERİ
lık kaygısı, somatik yakınmalar, uyku ve iştah sorunları,
regresif davranışlar ve fobilere bırakmaktadır.25 Ergenlik Aile ortamı, çocuk ve ergenlerin travma sonrası stres be-
döneminde yaşanan travmatik olayların ise yeniden ya- lirtilerini yordayan temel bir etken olarak öne çıkmak-
şantılama ya da aşırı uyarılma gibi daha çok erişkinlik- tadır.25 Ailenin destek ve yönlendirme sunmak, örnek
teki travma sonrası stres belirtilerine benzer tepkilere baş etme mekanizmaları konusunda rol modeli olmak,
yol açtığı görülmektedir. Depresyon ve kaygı belirtileri psikolojik rahatlama ve fiziksel güvenlik sağlamak gibi
de büyük yaştaki çocuklarda daha sık rapor edilmekte- işlevlerinden dolayı, travmatik bir yaşantıya maruz kalan
dir.16 Depresyon düzeylerinin okul öncesi yaştan ergen- çocuklar için koruyucu bir etken olduğu belirtilmekte-

193
Ilgın GÖKLER DANIŞMAN ve ark. Turkiye Klinikleri J Psychol-Special Topics 2017;2(3):189-97

dir.16,25 Özellikle ilkokul ve okul öncesi çocuklarının çocuğu, örseleyici deneyimin olumsuz etkilerine karşı
afetler sonrasında aileden aldıkları desteğin önemi daha savunmasız bıraktığı bulunmuştur.13
üzerinde durulmaktadır.16 Afetlerden ciddi olarak et-
kilenseler dahi, destekleyici aile yapısına sahip olan AFETE İLİŞKİN ÖZELLİKLER
çocukların genel olarak afeti izleyen dört ya da altı aylık
Bazı travmatik olaylar tek seferlik olup, akut ya da Tip I
süre içerisinde psikolojik tepkilerinin hafiflediği rapor
travma olarak adlandırılırlar.7 Bu tip travmalara maruz
edilmiştir.25 Buna ek olarak, ebeveynlerin stres düzeyi-
kalan çocukların daha çok travma sonrası stres bozuk-
nin, bireysel psikopatolojilerinin, travma ile baş etme
luğu (TSSB) belirtileri gösterdiği belirtilmektedir. Bir
yollarının ve problem çözme becerilerinin de çocuğun
diğer grup travma ise süreğen ve kronik yapıda olan trav-
stres düzeyini ve baş etmesini belirlediği bildirilmekte-
matik olayları kapsamakta olup, Tip II travma olarak ad-
dir.13 Travma ile etkili baş etme yöntemleri sergileyen,
landırılmaktadır.7 Bu tür travmalara maruz kalan
problem çözme konusunda başarılı ve çabuk toparlanan
çocukların ise daha çok kalıcı kişilik bozuklukları, sos-
ebeveynlerin çocuklarının kendilerini güvende hisset-
yal içe çekilme, öfke kontrolünde zorluk, duygusal
tiği; bu güvenin eksikliğinde ise çocuktaki belirtilerinin
küntleşme ve dissosiyasyon yaşadıkları rapor edilmiş-
sürdüğü bulunmuştur.16 Çocuklardaki travma sonrası
tir.13,32 Bu tür bir sınıflandırma, araştırmacılara kolay-
belirtilerin düzeyini belirleyen bir diğer etken ise aile
lık sağlasa da, Tip I travma altında sınıflandırılan doğal
işleyişidir. Aile içi anlaşmazlık ve geçimsizliklerin ço-
afetler bazen, afet sonrası ortamın yarattığı ikincil ve
cukların belirtileri üzerinde olumsuz etkiler yarattığı
süreğen başka travmatik deneyimler nedeniyle Tip II
rapor edilmiştir.16 Doğal afetlerin hemen sonrasında ya-
travma olarak da sayılabilmekte ve ortaya çıkan tablo
şanan ayrılığın ve değişen aile ortamının, çocuğun maruz
daha karmaşık olabilmektedir. Dolayısıyla afetin türü ve
kalınan travmadan ve kayıplardan daha çok etkilenme-
afet sonrası çevrenin içerdiği ikincil travmatik öğeler,
siyle ilişkili olduğu bildirilmiştir.30
çocukların afet karşısında verdiği tepkileri etkileyebil-
Çocuklar için aile dışındaki destek ağlarının da mektedir.7,30
travma sonrası iyileşme, büyüme ve gelişim için önem
Çocuk ve ergenlerde, afete maruz kalma düzeyi de
taşıdığı belirtilmektedir.13 Çocuk ve ergenlerin yaşa-
hem travma sonrası stres belirtilerinin hem de içe ve dışa
mındaki farklı figürler (ebeveyn, akran, öğretmen vb.)
yöneltilmiş belirtilerin gelişimi açısından önemli bir et-
farklı türde sosyal destek sağlayarak, farklı gereksi-
kendir.29 Çocuğun travmatik yaşantıya fiziksel ve duy-
nimleri karşılarlar. Bu destek kaynaklarının, çocuklar
gusal yakınlığı maruz kalma düzeyini belirlemektedir.33
için öz değeri güçlendirme, problem çözme becerisi
Fiziksel yakınlık, çocuğun olay yerine fiziksel uzaklığını
kazandırma, olayı gözden geçirme, olay hakkında bil-
ve yaralanma ya da ölümlere tanıklık etme gibi yaşantı-
gilendirme sağlama, bireysel ya da toplumsal anlam-
ları içerirken; duygusal yakınlık ise sevilen birinin
landırmaya yardımcı olma gibi alanlarda katkı
olayda yaralanması ya da ölümü gibi çocuğun olayla
sağladıkları öne sürülmektedir.13 Daha erken dönem-
lerde çocuğun yaşamındaki temel destek kaynağı aile- duygusal bağlantısını tanımlamaktadır. Yaşadığı evden,
dir.25 Özellikle ilkokul çocukları için öğretmenler afetler mahalleden ayrılmak durumunda kalmak, barınma
sonrasında fiziksel güven algısı oluşturmak, olayla ilgili güçlükleri, anne-babanın işini kaybetmesi gibi ikincil
gerçekçi bilgiler sağlamak ve normal rutinleri oturtmak zorluklar da belirtilerin ortaya çıkmasında rol oynaya-
gibi temel konularda önemli katkı sağlarlar.13 Geç ço- bileceği ileri sürülmektedir.16 Maruz kalma yaşantısının
cukluk ve erken ergenlik dönemlerinde artan akran iliş- bazı boyutlarının çocukları daha çok etkilediği bilin-
kileri, tepkileri normalleştirme, sosyal yalıtılmışlığı mektedir. Bunlar, olay anında algılanan yaşamsal tehdit,
azaltma, farklı başa çıkma yöntemleri ve davranışsal tep- fiziksel olarak zarar görme, ölüm, yaralanma ya da vücut
kiler deneyimlemeye olanak sağlama açısından daha bütünlüğündeki bozulmalara tanıklık etme, yaşanan
önemli bir yer tutmaya başlar.20,22 Sosyal destek ağları çevrenin yüksek derecede hasar görmesi, mal-mülk
güçlü olan çocukların travmatik olayla daha iyi baş ettiği kaybı, toplumsal destek ağı ve ilişkilerin zarar görmesi,
bilinmektedir.13 Genel olarak, çocukların tek bir destek açlık, yorgunluk ve uykusuzluk gibi fiziksel ihtiyaçlar-
kaynağını kullanmak yerine farklı destek kaynaklarına dan uzak kalmayı kapsamaktadır.16,24 Bunlara ek olarak,
ulaşabilir olmasının ve destek ağlarının gerçekteki bü- özellikle çocuklar için sevilen kişilerin yaşamlarına yö-
yüklüğünden çok, çocuk tarafından algılanan desteğin nelik tehdit hissetmek ve korku duymak olumsuz etki-
yüksek olmasının daha önemli olduğu vurgulanmakta- lere neden olan temel bir etken olarak ön plana
dır.31 Yetersiz veya güven vermeyen sosyal desteğin ise çıkmaktadır.16 Maruz kalınan birçok afet sıklıkla ölüm-

194
Ilgın GÖKLER DANIŞMAN ve ark. Turkiye Klinikleri J Psychol-Special Topics 2017;2(3):189-97

lerle sonuçlanır. Ölümlerin her bireyi etkilediği bilinse likleri ve yaşına uygun rol ve etkinliklere yönlendirmek
de, henüz bilişsel anlamda olgunlaşmamış olduklarından gerekir.36 Bunların yanı sıra, sosyal destek ağının güç-
ve dolayısıyla yaşam ve ölüm gibi kavramları anlam- lendirilmesi ve harekete geçirilmesi, aile birlikteliğinin
landırmakta zorlandıklarından, ölümün çocuklar üze- korunması ve akran ilişkilerinin sürekliliğinin sağlan-
rindeki etkisi daha olumsuz olmaktadır.16,20 Afetler, ması iyileşme sürecinde önemli rol oynar. Psikososyal
çocuğun bir yakınının ölümü ya da yaralanmasıyla so- destek çalışmalarının normalizasyon sürecini kolaylaş-
nuçlandığında, gösterilen travma sonrası stres tepkileri tırma, çocuğun kendi duygularını tanımasını ve bunları
daha geniş çaplı ve şiddetli olmaktadır.30 Yas yaşayan ço- uygun yollardan dışavurmasını destekleme, afetin ve ka-
cukların depresyon geliştirme açısından da risk altında yıpların kabullenilmesine yardımcı olma ve yas süre-
oldukları bilinmektedir. Genel olarak, kaybedilen kişi- cinde destek sağlama gibi işlevleri de bulunmaktadır.35
nin yakınlık derecesi ile çocuğun genel belirti düzeyi, Çocuklara yönelik afet sonrası müdahaleler akut
özellikle de kaygı düzeyi arasında doğru bir orantı bu- dönem, kısa dönem ve uzun dönem olmak üzere üç dö-
lunmuştur.13 nemi kapsamakta olup, afetler sonrasında gösterilen
psikolojik tepkiler göz önünde bulundurularak düzen-
MÜDAHALE YAKLAŞIMLARI lenmektedir.34
Gordon ve Wraith, çocuklarda afete bağlı travmanın et- Travmatik olayın hemen sonrasındaki ortam ge-
kisini bütüncül bir çerçevede açıklayan bir model öne nellikle belirsizlik ile korku içerdiğinden ve mağdurlar
sürmüşlerdir.4 Bu modele göre çocuklar yaşamı, geçmiş, yoğun duygusal tepkiler gösterdiğinden; bu dönemde en
bugün ve gelecekten oluşan bir süreklilik içinde algılar- etkili müdahalenin psikolojik ilk yardım olduğu belirtil-
lar. Bu süreklilik algısı güven duygusu açısından çok mektedir.34 Bu dönemde özellikle çocuklara güvendik-
önemlidir. Bu süreklilik içerisinde, “geçmiş” çocuğun leri kişiler tarafından bilgi verilmesinin hem iletişimi
anılarını, deneyimlerini ve önceki öğrenmelerini temsil kolaylaştırdığı hem de zedelenen güven algısını tekrar-
ederken;”bugün” şimdiki yaşantılarını; “gelecek” ise dan oluşturduğu belirtilmektedir. Çocukların çevresin-
amaçlarını, hedeflerini, planlarını, beklentilerini, umut- deki yetişkinlerin de, bu dönemde çocuk ve ergenlerin
larını ve hayallerini temsil etmektedir. Geçmişle gelecek verebilecekleri olası tepkiler ve nasıl yaklaşılmasının iyi
arasında kurulan köprü, çocuğun yaşantılarını bütünleş- olabileceği konusunda bilgilendirilmeleri önemli görül-
tirmesine ve anlamlandırmasına; geçmiş deneyimler ve mektedir.36 Yaşanmış travmatik olay çocuk veya ergenin
öğrenmelerden yola çıkarak, bugününü oluşturmasına yakın çevresinde birinin ölümünü içeriyorsa bu bilgi-
ve gelecek için amaçlar belirlemesi, hayaller kurması ve lendirmelerin olabildiğince gerçekçi yapılması ve güve-
umutlar taşımasına yardımcı olur. Bir travma olarak afet nilen, psikolojik olarak rahatlatabilecek biri tarafından
yaşantısı geçmişle gelecek arasındaki köprüyü yıkarak, verilmesinin önemi üzerinde durulmaktadır.36 Bu akut
çocuğun yaşamın sürekliliğine ilişkin algısını bozar.4 dönemde travmatik olaya maruz kalan çocuk ve ergen-
lerle iletişime geçerek tepkilerini gözetim altında tut-
Bu model dikkate alındığında, çocuk ve ergenlere
mak, duygularının yavaş yavaş açığa çıkarılarak
yönelik afet sonrası müdahalelerin temel hedefi, geçmiş
kabulüne yardımcı olmak ve oyun ya da çizim için ma-
ve gelecek arasındaki köprüyü yeniden kurmak olmalı-
teryaller sağlanarak duygularını bu yolla açığa çıkarma-
dır.34 Bu da, psikososyal müdahaleler planlanırken ve uy-
larını sağlamak önemli bulunmaktadır.35 Akut dönem
gulanırken hangi alanlara odaklanılması gerektiği
sonrası süreç ise; yaşanan olayı kabul etme, duyguların
konusunda önemli ipuçları sağlamaktadır. Öncelikle,
tanınmasını ve işlemlenmesini kolaylaştırma, güç vere-
afet sonrası çevrenin, stres kaynaklarını olabildiğince dı-
bilecek baş etme mekanizmaları kazandırma ve geleceğe
şarıda bırakmak ve koruyucu etkenleri harekete geçir-
uyuma odaklanmayı kapsamaktadır. Bu amaçlarla da, ge-
mek üzere yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.35 Hem
nellikle çocuk ve ergenlerin normal rutinini bozmadan
fiziksel güvenliğin sağlanması, hem de psikolojik an-
kendi okullarında ve sınıf ortamında yapılan uygulama-
lamda temel güven duygusunun yeniden oluşturulması
ların önemi vurgulanmaktadır. Kısa dönemde yapılan bu
öncelikli tutulmalıdır. Çocuklar için yaşamın devam edi-
müdahalelere ek olarak, risk altındaki çocuklara yöne-
yor olduğu duygusu toparlanma süreci açısından büyük
lik bireysel veya grup müdahaleleri planlanması öneril-
önem taşımaktadır. Bu duyguyu desteklemek üzere, aile
mektedir.34
düzeninin olabildiğince eskisi gibi ve düzenli biçimde
sürdürülmesini sağlamak; gündelik rutini ve alışkanlık- Çocuk ve ergenlere yönelik olarak yukarıda belir-
larına geri dönmesine yardımcı olmak; gelişimsel özel- tilen hedeflere ulaşmak üzere psikososyal müdahaleler

195
Ilgın GÖKLER DANIŞMAN ve ark. Turkiye Klinikleri J Psychol-Special Topics 2017;2(3):189-97

planlanırken, farklı yaş gruplarının gelişimsel özellikleri Marmara Depremi sonrasında gerçekleştirilen ve
ve gereksinimleri dikkate alınarak, buna uygun düzen- doğrudan çocuk ve ergenleri hedef alan bir diğer geniş
lemeler yapılmalıdır.37 ölçekli proje ise UNICEF ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın
Ayrıca, çocuğun psikolojik uyumunda ailenin önem ortaklığında ilerleyen “Psikososyal Okul Projesi”dir.41
taşıdığı bilgisi göz önünde bulundurularak, psikososyal Proje, Rehberlik ve Araştırma Merkezleri’nin (RAM),
müdahalelerin aile ve annebabalara yönelik hedef ve ça- psikolojik danışmanların ve öğretmenlerin afetler ve
lışmalar da içermesi gerektiği vurgulanmaktadır.34 Ço- travmatik yaşantılardan etkilenmiş olan çocuklara ve ai-
cuğun etkileşim içinde olduğu, güven duyduğu ve çocuk lelerine yardım etmek konusunda kapasitelerinin güç-
üzerinde etkisi olan yetişkinlerin kimler olduğunun be- lendirilmesine yönelik çalışmaları içermiştir. Proje
lirlenmesi; ardından da bu kişilerin kendi yaşadıkları kapsamında çocuklara, ailelere ve öğretmenlere yönelik
zorluklar ve sorunlarla başaçıkma kapasitelerinin ve ço- psikoeğitim çalışmaları yapılmıştır.
cuğu anlama ve destekleme yönündeki becerilerinin Benzer şekilde, 2011 Van-Erciş depremi sonrasında
güçlendirilmesi oldukça önemlidir. da çocuklar, ebeveynler ve öğretmenlere yönelik psiko-
sosyal destek çalışmaları yürütülmüştür.42 UNICEF ve
TÜRKİYE’DE AFETLER SONRASI Birleşmiş Milletler Acil Yardım Fonu tarafından destek-
ÇOCUK VE ERGENLERE YÖNELİK lenen ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile işbirliği
içerisinde yürütülen geniş kapsamlı bir proje hayata ge-
PSİKOSOSYAL DESTEK ÇALIŞMALARI
çirilmiştir. Bu proje kapsamında okullar açılana kadar
Afetlerden sıklıkla etkilenen Türkiye’de de, çocuk ve er- çocukların eğitimlerine devam edebileceği özel kontey-
genlere yönelik psikososyal destek çalışmalarına yöne- nırlar temin edilerek derslikler oluşturulmuştur. Aynı
lik önemli uygulamalar yapılmıştır. Genel kapsamıyla zamanda öğretmenler ve yöredeki psikososyal destek
afetler sonrası yapılan psikososyal destek çalışmaları, ge- personeli gibi çocuklarla doğrudan etkileşimi gruplara
reksinim ve kaynak belirleme, psikolojik ilk yardım, psi- yönelik eğitimler düzenlenmiştir.
koeğitim, paylaşım oturumları, bireysel-grup-aile
Ülkemizdeki psikososyal destek çalışmaları yalnızca
görüşmeleri ile ev ve aile ziyaretlerini kapsamaktadır.38
doğal afetleri izleyen dönemlerle sınırlı kalmamış, bu tür
Psikososyal müdahale alanındaki çalışmalar 1999 çalışmalar insan eliyle gerçekleşen afetler sonrasında da
yılında Marmara’da yaşanan deprem sonrasında yoğun- planlanıp uygulamaya geçirilmiştir. 10 Ekim 2015 An-
luk kazanmış ve bu süreçte birçok devlet kurumu ve kara Garı Katliamı ve 17 Şubat 2016 Merasim Sokak
sivil toplum kuruluşu bir araya gelerek çalışmaları yü- terör saldırısının ardından da yine Türk Psikologlar Der-
rütmüştür. Bu kuruluşların başında Türk Psikologlar neği tarafından, bu saldırılarda kayıp veren ya da öğren-
Derneği (TPD) gelmektedir.39 Derneğin psikososyal des- cileri doğrudan etkilenen ilköğretim okullarındaki
tek çalışmaları geniş kapsamlı iki proje çerçevesinde ger- öğrenci, öğretmen ve velilere yönelik psikoeğitim çalış-
çekleştirilmiştir. Bu projelerden ilki, TPD’nin UNICEF maları düzenlenmiş; paylaşım ve destek grupları yürü-
desteği ile gerçekleştirdiği ve yedi aylık bir süreye ya- tülmüştür.43
yılmış olan Marmara Depremi Psikolojik İlk Yardım
Projesi’dir. Proje kapsamında, gönüllü hizmet veren yak-
SONUÇ
laşık 500 psikolog aracılığıyla deprem bölgelerinde ya-
şayan yaklaşık 12.000 kişiye ulaşılarak bireysel ve Afetlerin çocuklar ve ergenler üzerindeki travmatik et-
gruplara yönelik psikoeğitim çalışmaları yapılmıştır. kileri ve afetlerden etkilenen genç popülasyonlara yö-
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) des- nelik müdahale yaklaşımları, ruh sağlığı alanındaki
teği ile gerçekleştirilen ve 6 ay süren diğer projede ise, araştırmacı ve uygulamacıların önemli çalışma alanla-
Marmara ve Düzce depremlerinden etkilenen halkın rından birini oluşturmaktadır. Bu alanda yürütülen aka-
başaçıkma kapasitelerinin güçlendirilmesi ve depreme demik ve klinik çalışmalar, yıllar içinde önemli bir bilgi
hazırlık programlarının yaygınlaştırılması hedeflen- ve deneyim birikiminin oluşmasına katkıda bulunmuş-
miştir. Eğitimden geçirilen 250 yerel eğiticinin görev tur. Çeşitli türde afetlere açık bir ülke olduğumuz göz
yaptığı projede 21.500 deprem mağduruna ulaşılmış- önünde bulundurulduğunda, bu birikimin koruyucu ve
tır.40 Her iki projenin hedef kitlesi içerisinde çocuk ve sağaltıcı müdahaleler ve yeni araştırma soruları için yol
ergenler de yer almış ve psikososyal açıdan desteklen- gösterici bir rehber olarak kullanılmasının önemli ol-
meleri sağlanmıştır. duğu düşünülmektedir.

196
Ilgın GÖKLER DANIŞMAN ve ark. Turkiye Klinikleri J Psychol-Special Topics 2017;2(3):189-97

KAYNAKLAR
1. Van der Kolk BA. Psychological Trauma. 1st 15. Ford JD, Grasso DA, JD, Courtois CA. Post- fects of a disaster experienced in adoles-
ed. Washington: American Psychiatric Press; traumatic Stress Disorder: Scientific and Pro- cence: Predictors of post traumatic stress dis-
1987. fessional Dimensions. 2nd ed. New York: order. J Child Psychol Psychiat 2000;
2. McFarlane AC, van Hooff M. Impact of child- Academic Press; 2015. 41(8):969-79.
hood exposure to a natural disaster on adult 16. Shaw JA, Espinel Z, Shultz JM. Care of Chil- 30. Davis L, Siegel LJ. Posttraumatic stress dis-
mental health: 20-year longitudinal follow-up dren Exposed to the Traumatic Effects of Dis- order in children and adolescents: a review
study. Br J Psychiatry 2009;195(2):142-8. aster. 1st ed. Arlington: American Psychiatric and analysis. Clinical Child and Family Psy-
3. Morgan L, Scourfield J, Williams D, Jasper A, Publishing; 2012. chology Review 2000;3(3):135-54.
Lewis G. The aberfan disaster: 33-year follow- 17. Veenema TG, Schroeder K. The Aftermath of 31. Vernberg EM, Silverman WK, La Greca AM,
up of survivors. Br J Psychiatry 2003;182(6): Violence: Children, Disaster, and Posttrau- Prinstein MJ. Prediction of posttraumatic
532-6. matic Stress Disorder. J Pediatr Health Care stress symptoms in children after hurricane
4. Gordon R, Wraith R. Responses of children 2002;16(5):235-44. andrew. J Abnorm Psychol 1996;105(2):237-
48.
and adolescents to disaster. In: Wilson JP, 18. American Psychiatric Association. Diagnostic
Raphael B, eds. International Handbook of and Statistical Manual of Mental Disorders. 5 32. Cloitre M, Stolbach BC, Herman JL, van der
Traumatic Stress Syndromes. 1st ed. New th ed. Washington: Author; 2013. Kolk B, Pynoos R, Petkova E. A developmen-
York: Plenum Press; 1993. p.561-75. tal approach to complex PTSD: Childhood and
19. Coffman S. Children’s Reactions to Disaster.
adult cumulative trauma as predictors of
5. Schonfeld DJ. Supporting adolescents in J Pediatr Nurs 1998;13(6):376-82.
symptom complexity. J Trauma Stress 2009;
times of national crisis: potential roles for ado- 20. Zubenko WN. Developmental issues in stress 22(5):399-408.
lescent health care providers. J Adolesc and crisis. In: Zubenko WN, Capozzoli J, eds.
Health 2002;30(5):302-7. 33. Pfefferbaum B. Posttraumatic stress disorder
Children and Disasters: A Practical Guide to
in children: a review of the past 10 years. J Am
6. Fisher D. Preventing childhood trauma result- Healing and Recovery. 1st ed. New York: Ox-
Acad Child Adolesc Psychiatry 1997;36(11):
ing from exposure to domestic violence. Pre- ford University Press; 2002. p.85-100.
1503-11.
venting School Failure 1999;44(1):25-8. 21. Pynoos RS, Nader K. Children’s exposure to
34. Vernberg EM, Vogel JM. Part 2: Interventions
7. Terr LC. Childhood traumas: an outline and violence and traumatic death. Psychiatric An-
with Children After Disasters. Journal of
overview. Am J Psychiatry 1991;148(1):322- nals 1990;20(6):334-44.
Clinical Child Psychology 1993;22(4):485-98.
33. 22. Vogel JM, Vernberg EM. Part I: Children’s
35. FEMA, American Red Cross. Helping children
8. Pine DS, Cohen JA. Trauma in children and psychological responses to disasters. Journal
cope with disaster; 2004.
adolescents: risk and treatment of psychiatric of Clinical Child Psychology 1993;22(4): 464-
sequelae. Biol Psychiatry 2002;51(7):519-31. 84. 36. Kazak-Berument K, Sayıl M, Uçanok Z. De-
premden Etkilenen Çocuklarınıza Nasıl
9. Pynoos R, Nader K. Issues in the treatment of 23. Van der Kolk BA. The body keeps the score:
Yardımcı Olabilirsiniz? Anne Baba El Kitabı.
posttraumatic stress disorder in children and Approaches to the psychobiology of posttrau-
Türk Psikoloji Bülteni Deprem Özel Sayısı
adolescents. In: Wilson JP, Raphael B, eds. matic stress disorder. In: van der Kolk BA, Mc-
1999;5(14):78-88.
International Handbook of Traumatic Stress Farlane AC, Weisaeth L, eds. Traumatic
Syndromes. 1st ed. New York: Plenum Press; Stress: The Effects of Overwhelming Experi- 37. Collins BG, Collins TM. Crisis and Trauma:
1993. p.535-50. ence on Mind, Body, and Society. 1st ed. New Developmental-Ecological Intervention. Bel-
York: Guilford Press; 1996. p.129-54. mont: Brooks/Cole, Cengage Learning; 2005.
10. Janoff-Bulman R. Shattered Assumptions: To-
wards a New Psychology of Trauma. 1st ed. 24. Furr JM, Comer JS, Edmunds JM, Kendall 38. Türk Kızılayı. Afetlerde Psikososyal Hizmetler
New York: The Free Press; 1992. PC. Disasters and youth: a meta-analytic ex- Birliği Almanağı; 2012.
11. Van der Kolk BA, McFarlane AC. The black amination of posttraumatic stress. J Consult 39. Şahin NH, Yılmaz B, Batıgün AD. Psychoed-
hole of trauma. In: Van der Kolk BA, McFar- Clin Psychol 2010;78(6):765-80. ucation for Children and Adults After the Mar-
lane AC, Weisaeth L, eds. Traumatic Stress: 25. Hagan JF. Psychosocial Implications of Dis- mara Earthquake: An Evaluation Study.
The Effects of Overwhelming Experience on aster or Terrorism on Children: A Guide for the Traumatology 2001;17(1):51-9.
Mind, Body, and Society. 1st ed. New York: Pediatrician. Pediatrics 2005;116(3):787-95. 40. Gökler I, Yılmaz B. Psikoloji Penceresinden
Guilford Press; 1996. p.3-23. 26. Tolin DF, Foa EB. Sex differences in trauma Afetler: Deneyimler, Bakışaçısı, Öneriler. 3P:
12. Armsworth MW, Holiday, M. The effects of and posttraumatic stress disorder: a quantita- Psikiyatri, Psikoloji, Psikofarmakoloji 2005;
psychological trauma on children and adoles- tive review of 25 years of research. Psychol 13(3):7-12.
cents. Journal of Counseling & Development Bull 2006;132(6):959-92. 41. Milli Eğitim Bakanlığı, UNICEF. Travma Son-
1993;72(1):49-56. 27. Kessler RC, Chiu WT, Demler O, Walters EE. rası Normal Tepkiler: Psikoeğitim El Kitabı;
13. Beauchesne MA, Kelley BR, Patsdaughter Prevalence, severity, and comorbidity of 12- 2001.
CA, Pickard J. Attack on America: Children’s month DSM-IV disorders in the national co- 42. UNICEF, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı.
reactions and parents’ responses. J Pediatr morbidity survey replication. Arch Gen VAN-ERCİŞ Depremleri Sonrası Yürütülen
Health Care 2002;16:213-21. Psychiatry 2005;62(6):617-27. Psikososyal Destek Programlarının Değer-
14. Pynoos RS, Steinberg AM, Goenjian A. Trau- 28. Schuster MA, Stein BD, Jaycox LH, Collings lendirilmesi: Değerlendirme Raporu; 2015.
matic stress in childhood and adolescence. In: RL, Marshall GN, Elliott MN, et al. A National 43. Yılmaz B. Psikososyal Pencereden Ankara
Van der Kolk BA, McFarlane AC, Weisaeth L, Survey of Stress Reactions After the Septem- Katliamı. “Türkiye’de Afet ve Travmatik Olay-
eds. Traumatic Stress: The Effects of Over- ber 11, 2001, Terrorist Attacks. N Engl J Med lara Yönelik Psikososyal Çalışmalar: Yapılan-
whelming Experience on Mind, Body, and So- 2001;345(20):1507-12. lar ve Yapılması Gerekenler” Paneli, Yıldırım
ciety. 1st ed. New York: Guilford Press; 1996. 29. Udwin O, Boyle S, Yule W, Bolton D, O’Ryan Beyazıt Üniversitesi Psikoloji Kongresi 25-27
p.331-58. D. Risk factors for long-term psychological ef- Nisan 2016, Ankara.

197

You might also like