Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 3

YEMEK SEKTÖRÜNDE ÜRÜNÜN DIŞ GÖRÜNÜŞÜNÜN ÜRÜNÜN DİĞER

ÖZELLİKLERİNİN ÖNÜNE GEÇME PROBLEMİ


Tarık Sun, 20110001007
Yaşar Üni. Gastronomi ve Mutfak Sanatları
Problem: Yeme-içme sektöründe; hazırlanan ürünlerin dış görüntülerine verilen değerin
ürünün içeriğine verilmemesi sebebiyle üreticilerin sıradan ürünler üretip bu ürünleri
süslemeye odaklanmaları, firmaların ürünlerin ambalajına verdikleri önemi ürünün içeriğine
vermemeleri.
Hipotez: Tüketicinin, -özellikle yemek-içmek üzerine yapılan satın alma esnasında-
manipüle edilebildiği ve bu manipülasyon sonucunda tüketici haklarının muhtemel işgali
olduğu düşünülmektedir.
Amaç:
a) Tüketicileri, ürün seçimi yapılırken ürünün dış görünüşüne değil içeriğine
odaklanmaları konusunda bilinçlendirmek.
b) Üretici firmalara, önceliklerinin ürünün güzel gözükmesi veya güzel ambalajlanması
değil ürünün sağlıklı ve lezzetli olması gerektiğini vurgulamak.
c) Küçük üreticilerin, ürünlerinin güzel gözükmesi amacıyla kullanmaya
başvurabilecekleri hilelerin önüne geçmek.
Anahtar Kelimeler ve Kavramlar: Ürün, Görüntü/Görünüş, Estetik, Doku, Ambalaj, Algı,
Duyu, “Hedonik Adaptasyon”, “Altın Oran”.
Çalışma: Problem kısmında da belirtildiği üzere, yemek sektörü özellikle son yirmi yıl
içerisinde gelişmeye devam etmiş ve her geçen yıl daha fazla insanın ilgi radarına girmeyi
başarmıştır. Sektör, kendi içerisinde her ne kadar belirgin standartlara sahip olsa da
dışarıdan bakıldığında insanların tüketmesi için ürün üreten diğer sektörlerden farksız
görünmektedir. Ancak algımızı açıp daha dikkatli baktığımızda yemek-içmek hayatımızın
çok büyük bir kısmını kaplamaktadır. Ortalama bir insan gününün en az 1-2 saatini
yemeye-içmeye harcamaktadır, bu da 80 yaşında bir bireyin ömrünün 6,5 yılını bu
faaliyetlere harcadığını göstermektedir.
Bu araştırmanın daha tutarlı dayanaklara sahip olduğundan emin olmak amacıyla
İzmir Merkez bölgesinde çeşitli yaş ve cinsiyet grubundaki 70 insana bir anket yapılmıştır.
Belirlenen problem/durum üzerine sekiz günlük bir ön araştırma ve kaynak toplama işlemi
yapılmış, hipotez belirlenmiş, ardından anket işlemleri takribi bir günde sonuçlandırılmıştır.
Anket sonuçları ve anketin boş bir form hâli ektedir. Anket sonucunda insanların bir ürün
seçimi yaparken dış görünüş, ambalajlama, estetik biçim gibi pazarlama yolları aracılığıyla
manipüle edilmeye müsait oldukları ve bir kısmının hâlihazırda manipüle edilmekte
oldukları sonucuna ulaşılmıştır.
Okumakta olduğunuz araştırma, “Yemek Sektöründe Estetik” “Duyuların Lezzet
Algısı ve Satın Alma Niyetine Etkisi” “Hedonik Adaptasyon” “Algıda Seçicilik” “Psikolojik
Manipülasyon” gibi defalarca araştırılmış ve tartışılmış ana konular/kavramlardan
yararlanmaktadır. Araştırma sonucunda ulaşmak istenilen konu ve çözümler şu şekildedir:
22. yüzyıl insanını telkin üzerine yapılan manipülasyonlara karşı bilinçlendirmek, estetik
tatminden önce faydasal tatmin sağlamanın önemini insanlara aşılamak ve tüketicilerin
görünüşten ziyade içeriğe önem vermesi takdirinde üreticiyi de arz/talep ilişkisine uyarak
içeriğine önem verdiği ürünler üretmesine yöneltmektir.
Yemek sektöründe çalışan birçok insan tabaklama kısmının ürünün
hazırlanmasında çok önemli olduğunu bilir. “Yemek deneyimlerinde kişilerin duyuları lezzet
algısını doğrudan olumlu veya olumsuz etkiler (Piqueras-Fizsman ve Spence, 2015).”
Ürün müşteriye servis edilirken, tüketicinin 5 duyusundan ilk olarak görüşüne hitap eder.
Dikkatli bir müşteri ikinci olarak ürünün kokusunu alır ve ardından yemek için
davrandığında bir çatal hamlesi veya bıçak hamlesi yapar, bu sayede üçüncü hitap edilen
duyu işitme olur. “Görme duyusundaki olumsuz algılar yemeğin lezzetini olumsuz
etkileyecektir. İşitme, dokunma, koku duyuları da aynı etkiyi yaratabilir. Dolayısıyla, kişiler
yemeğe karşı tepkisel davranış sergileyebilir (Boyacı, 2019).” Eğer müşterinin önüne güzel
görünümlü, harika kokan ve çatalı bastırdığında kulağa hoş gelen bir çıtırtı çıkaran bir ürün
gelirse; müşteri, daha çok iştahlanır ve ürünün lezzetli olacağını düşünür.
Evrim dediğimiz olgu da bu şekilde gelişmektedir. Örneğin: çiçekler, üreme
sağlayabilmek için polenlerini yaymalı ve dişi çiçeklere ulaştırmalıdır bu sebeple daha
güzel gözükür ve daha mis kokarlar. Dişi geyikler gen bakımından en doğru oğula ulaşmak
için erkek geyiklerin boynuzlarına dikkat ederler, daha kıvrımlı daha büyük boynuzlu erkek
geyikler ile çiftleşmeleri sonucunda ortaya çıkacak çocukların kalıtsal mirasları sebebiyle
babaları gibi boynuzlara sahip olma ihtimalleri daha yüksektir. Meyveler, tohumlarının
etrafını dilde hoş bir his uyandıran tatlı bir perikarp (kabuk sistemi) ile sararlar böylece
taşıyıcıların dikkatini çekerler.
Anket çalışması, özellikle satın alma platformlarını (market, bakkal, manav vb.)
ziyaret eden insanlara odaklanmıştır. Anket esnasında insanlara herhangi bir ürüne
bağımlılık duyup duymadıkları sorusu yönlendirilmiş ve bağımlı olan kesimin oldukça büyük
bir kısmının (36/43) satın alacakları ürünün dış görünüşüne dikkat etmedikleri sonucuna
ulaşılmıştır.
Sonuç olarak üretici firmaların özellikle seri üretim ürünleri üretirken içerikten daha
çok dış görünüşe ve albenisine dikkat ettikleri, ambalajlanma kısmında estetik olmaya daha
fazla önem verdikleri fark edilmiştir. Tüketicilerin, ürün seçimi yaparken dikkatlerini en çok
çeken kısmın görüntüsü olduğu kanısına ulaşılmıştır.

Kaynakça ve Referanslar:
1) Giboreau, A. (Haziran, 2017) “Sensory and Consumer Research in Culinary
Approaches to Food” Web. (Erişim tarihi: 24.05.2022)
2) Boyacı, D. (2019) “Duyuların Lezzet Algısı ve Satın Alma Niyetine Etkisi” Aydın
Adnan Menderes Üniversitesi, Web. (Erişim Tarihi: 23.05.2022)
3) Wikipedia. (Mayıs, 2022) “Selective Perception” Web. (Erişim tarihi: 24.05.2022)
4) Yaralı, E. (Şubat, 2018) “Gıdalarda Duyusal Analizler” Web. (Erişim tarihi:
26.05.2022)
5) Ertaş, N. Doğruer, Y. (2010) “Besinlerde Tekstür” Erciyes Üniversitesi, Web.
(Erişim tarihi: 26.05.2022)

You might also like