Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 24

DİŞTAŞI

PROF.DR. ELA TULES KADİROĞLU


DİCLE ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ
PERİODONTOLOJİ A.D
Gingival inflamasyonun ana etkeni bakteriyel plaktır.
Diğer hazırlayıcı faktörler ;
• Diş taşı
• Hatalı restorasyon
• Ortodontik tedavi ile ilgili komplikassyonlar
• Parafonksiyonel alışkanlıklar
• Sigara
• diğerleri
DİŞ TAŞI (KALKULUS)

Diş taşı, doğal diş veya dental protez


üzerinde oluşan mineralize plaktır.
Supragingival diş taşı

 Supragingival kalkulus; gingival marjinin koronalinde


lokalize olur, bu nedenle oral kavitede görülür. Sert ve
sıkıdır. Genelde beyaz veya beyazımsı sarıdır.
Supragingival diş taşı

En çok büyük tükrük kanallarının ağız içerisine


açıldığı alt ön dişlerin linguali
( submandibular tükrük bezi) ve üst 1. azı dişinin
bukkalinde (parotis bezi) görülür.
Subgingival Diştaşı

 Gingival marginini tepesinin altında lokalize olur ve bundan


dolayı rutin muayenede görülmez.
 Subgingival kalkulusun, lokalizasyonu ve büyüklüğü
explorer denilen hassas bir el aleti ile değerlendirilebilir.
 Sert, yoğun , koyu kahverengi veya yeşilimsi siyah renktedir.
Subgingival diştaşı

• Subgingival diştaşı periodontal cebin içine kadar girer. Histolojik


olarak;
• Nodüler
• İğnemsi, kabuksu
• Dairesel olarak dişi çevreyebilir
• Cep tabanına doğru parmaksı uzantı yapabilir
• Bağımsız adacıklar halinde olabilir
• Bütün bunların kombinasyonu olabilir.
Subgingival diştaşı

• Dişeti çekilmesi durumunda, subgingival diştaşı açığa çıkar ve


supragingival olarak adlandırılır. Bu durumda supragingival
diştaşı hem supragingival hem de subgingival diştaşından
oluşabilir.
• Subgingival diştaşı röntgende görülebilir.
• Diştaşının lokalizasyonu periodontal cep tabanını göstermez
çünkü apikal plak röntgende radyoopak görülecek kadar
kalsifiye olmaz.
DİŞTAŞININ KOMPOZİSYONU

• Supragingival diştaşının %70-90’ı inorganik, % 10-30’u


organik yapıdadır. İnorganik yapının % 76’ sı kalsiyum fosfat ,
% 3 kalsiyum karbonat, magnezyum fosfat ve diğer
metallerdir.
• Ana inorganik madde % 39 kalsiyum, % 19 fosfor, % 2
karbondioksit, % 1 magnezyum ve az miktarda sodyum,
çinko, stronsiyum, bromin, bakır, manganez, altın,
tugsten,silikon, demir, flor
DİŞTAŞININ KOMPOZİSYONU

• İnorganik komponentin 2/3’ lik yapısı kristal formu


şeklindedir. Dört ana kristal formu oranları şöyledir:

• 1.Hidroksiapatit=%58
• 2. Magnezyum whitlockit=%21
• 3. Oktakalsiyum fosfat=%12
• 4. Burshite=%9 formu şeklindedir
DİŞTAŞININ ORGANİK YAPISI

• Olgun supragingival diştaşının organik matriksi


protein- polisakkarit komplekleri, desquame epitel
hücreleri, lökositler ve çeşitli mikroorganizmalardan
oluşur.
DİŞTAŞININ YAPIŞMASI

• Diştaşları mine, sement ve açığa çıkan dentine yapışabilir. 4


tip yapışma olabilir;
1- Organik pelikıla
2-Mineye direkt olarak
3-Yüzey düzensizliklerine, çürük boşluklarına mekanik
tutunma
4-Bozulmamış sement yüzeyine yakın adaptasyon
DİŞTAŞININ OLUŞUMU

• Diştaşı mineralize dental plaktır.


• Yumuşak plak, plak formasyonunun 1-14. günlerinde mineral
tuzlarının çökelmesi sonucu kalsifiye olur.
• Plak dişin üzerine yapıştıktan sonra en erken 4-8 saat sonra
ilk hidroksiapatit kristalleri görülür. 2 günde %50, 12 günde %
60-90’ ı mineralize olur.
Diştaşının oluşumu

•Kalsifikasyon, kalsiyum iyonlarının


karbonhidrat-protein komplkslerine
bağlanarak, kalsiyum fosfat kristali olarak
çökelmesiyle gerçekleşir.

Hızlı supragingival diştaşı oluşan kişilerin


tükrükleri incelendiğinde;
1- Kalsiyum oranı yüksek
2-Fosfor oranı 3 kat fazla
3-Potasyum oranı düşük
Diştaşının oluşumu
• Diştaşı oluşumunun erken safhası bakteriyel plak
oluşumuna benzerlik gösterir. Önce pelikıl birikir,
ardından gram + koklar kolonize olur. Pelikılın
subgingival veya supragingival birikiminde sıvı içeriğin
kimyasal özelliği dışında histolojik farklılık yoktur. 5.
günde plağın daha çok flamentöz özellik taşır.
Mikroorganizmalar amorf ara madde içinde gömülü
kalırlar. Odaksal kalsifikasyon başlar ve ilerler. Önce
bakteriler arası matriks en son bakteri hücrelerinin
kendisi mineralize olur.
Diştaşının oluşumu

 İki bölgede mineralizasyon mekanizmaları arasında


fark yoktur. Zamanla plağın esas yapısı kalsifiye olur.
Maximum kalsifikasyon için gerekli süre 10 hafta ile
6 ay arasında olduğu rapor edilmiştir.
 Mineralize plağın üzerinde her zaman mineralize
olmamış plak bulunur.
Diştaşı Mineralizasyon Teorileri

1- Bakteriyel teori: Bakterilerin metabolik ürünlerinin lokal


değişikliğe neden olup kalsiyum tuzlarını çöktürdüğü
düşünülmüştür. Çünkü alınan kesitlerde daima bakteriler
rastlanılmıştır. Ancak germ-free hayvanlarda bile diştaşına
rastlanılmaktadır.
Diştaşı Mineralizasyon Teorileri
2- Epitaksis teorisi: Bu hipoteze göre, doku sıvıları ve tükrükteki
kalsiyum ve fosfat iyonu konsantrasyonu çökelecek kadar
yüksek değildir ancak bir çekirdekçik varlığı kalsifikasyonu
indüklemektedir. Bu çekirdekçiğin ne olduğu bilinmemektedir,
fakat plağın intersellüler matrixinin aktif rol oynadığı
düşünülmektedir. Karbonhidrat-protein komplexinin tükrükten
kalsiyum iyonlarını çekerek kalsifikasyonu başlattığı
düşünülmektedir.
Diştaşı Mineralizasyon Teorileri

3- CO2 kaybı teorisi : Tükrük bezi kanallarında iken CO2


basıncı 54-65 mmHg’ dır. Ağız boşluğuna girince CO2 basıncı
azalır, ortam alkali olur, pH yükselir. Alkali ortam fosfat
iyonların ayrışmasına ve çökelmesine neden olur. Ancak
tükrük bezinde de tükrük bezi taşlarının oluşması bu teoriye
karşı çıkanların itiraz ettiği konudur.
Diştaşı Mineralizasyon Teorileri

4- Kolloidal proteinler teorisi: Tükrükte bulunan kollaidal


proteinler kalsiyum ve fosfat iyonlarına bağlanarak kalsiyum
fosfattan aşırı doymuş solusyon sağlarlar. Tükrükteki
doygunluk kollaidal proteinleri dışarı çıkartır ve kalsiyum
fosfat iyonlarının çökelmesini sağlar.
Diştaşı Mineralizasyon Teorileri

5- Fosfataz teorisi: Diş plağından, epitel döküntülerinden


veya bakterilerden ayrılan fosfatazlar tükrükteki organik
fosfatı hidrolize ederek kalsiyum fosfatı çökeltir, serbest
fosfat iyonlarını arttırırlar.
6- Esteraz teorisi : Esteraz, serbest yağ asitlerini hidrolize edip
yağ asitlerine çevirerek kalsifikasyonu başlatabilirler.
Diştaşının Etyolojik Önemi
1.Kaba ve partiküllü yüzeyiyle plak retansiyonunu kolaylaştırır.
2. Kalkulus geçirgendir ve komşu dişetine zararlı toksinleri
depolayabilir. Bu nedenle hem kimyasal hem de fiziksel
olarak zararlı olabilir.
3.Kalkulus dişetine temas ettiği yerlerde dişetini irrite ederek
iltihaplanmasına sebep olur.
4- Plağın uzaklaştırılması güç olan bölgelerde plağı gingivaya
yakın tutarak periodontal hastalığın başlamasına katkıda
bulunur.

You might also like