Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 5

ÇOCUK VE ERGEN PSİKOLOJİSİ 08.06.

2022

Ergenlik-Ergenlikte Fiziksel ve Zihinsel Gelişim


Ergenliğin Doğası
Ergenlikle ilgili birçok kanı önyargılı ve olumsuzdur.
Bugün pek çok ergen çocukluktan yetişkinliğe geçiş yolunu başarıyla geçer. Bununla birlikte bugünün
ergenlerinden çoğuna yeterli yetişkinler olabilmeleri için uygun fırsatlar ve destek verilmez.
• Her ne kadar geçmişten günümüze ergenler farklılıklar gösterse de insanların ergenlikle ilgili
tutumları kendi tecrübe ve medyanın etkisi ile oluşur. Bu iki bilgi kaynağı da öznel olup, tam doğru
bilgiyi yansıtmaz.
• Belki de yaşı geçkin kişilerin ergenlere bakışının negatif olması, kendi geçmiş pişmanlıklarını
hatırlamalarındandır.
Bugün ergenlerden bahsedildiğinde egoist, az saygılı, atılgan ve maceraperest kelimeleri sıklıkla
kullanılabilir.
Ergenliği; ön-ergenlik (PUBERTE) dönemi (10-13 yaş), orta ergenlik dönemi (14-17 yaş) ve geç ergenlik
dönemi (17-21 yaş) şeklinde üç başlıkta incelemek mümkündür.
• Her yaş dönemi için gelişimsel ve biyolojik olarak birbirinden farklı görevler olmasının yanı sıra ön-
ergenlik döneminin ergenliğe ilişkin karakteristik özelliklerin ilk gözlemlendiği dönem olduğu ifade
edilebilir.

Fiziksel Değişiklikler
Erinlik, erken ergenlikte görülen hormonal ve bedensel değişiklikleri kapsayan hızlı bir gelişmedir.
Erinliğin belirleyicileri, beslenme, sağlık ve kalıtımdır.
Erinliğin başlangıcındaki büyüme hamlesi kızlarda ortalama→ 11½ ve erkeklerde 13½ yaşlardadır.
• Kas ve iskelet gelişimi aniden hızlanır (Büyüme atılımı). Bu hızlı fiziksel gelişim ve vücut organlarının
aynı oranda büyümemesi vücut koordinasyonunu zorlaştırır ve sakarlık, gibi davranışların ortaya
çıkmasına sebep olur.
Erinlik döneminin başlaması, ikincil cinsiyet özelliklerinin ortaya çıkmasıyla anlaşılır.
İkincil cinsiyet özellikleri, dolaylı üreme sistemiyle ilgili olan özelliklerdir ve ilk kez erinlikte ortaya
çıkar. Her iki cinste de vücutta tüylenme, kıllanma, erkeklerde ses kalınlaşması, gırtlak oluşumu ve
kasların gelişimi, kızlarda kalça ve göğüs gelişimi ikincil cinsiyet özelliklerinin gelişmesidir.
• Kızlarda östrojen, erkeklerde testosteron hormonun salgılanmasıyla ilk kez ergenlikte birincil
cinsiyet özellikleri kazanılır. Birincil cinsiyet özellikleri doğrudan doğruya üreme sistemiyle ilgili
özellikleridir. Üreme sistemi gelişir ve üreme fonksiyonları oluşur.
• Erinlik değişikliklerinde bireysel farklılıklar vardır.
Ergenler beden imgelerine çok ilgi gösterirler ve kızların beden imgeleri erkeklerinkinden olumsuzdur.
Erkekler için, erken gelişme faydalar getirir→→ en azından erken ergenlikte.
• Erken olgunlaşan kızlar birçok riskle karşı karşıyadır.
Erken olgunlaşan erkekler; çevresi ve akran grubu tarafından daha fazla ilgili görürler, daha kolay
benimsenir ve daha kolay kabul görülürler.
• Daha erken bağımsız olmayı öğrenirler ve akranlarının gözünde lider vasfını kazanırlar. Toplum
tarafından bu şekilde pekiştirildiğinden özgüveni daha yüksek olurlar ve daha dışa dönüktürler. Bu
nedenle daha fazla girişken, çekici, popüler ve sosyal olurlar.
Geç olgunlaşan erkekler ise; yetişkinler ve okul arkadaşları onlara çocuk gözüyle bakarlar ve
davranırlar. Bu yüzden olumsuz benlik kavramı geliştirebilirler. Bu nedenle özgüveni daha düşüktür,
daha az girişken ve sosyal olurlar. İlgi çekmezler (popüler değildirler). Fakat dikkat çekmek
istediklerinden daha hareketli ve enerjik olurlar.
Erken olgunlaşan kızlar; özgüveni daha düşük, çekingen ve içe dönüktürler. Çünkü beden imgelerine
karşı önemli ölçüde yoğun bir tatminsizlik yaşayabilirler. Bu nedenle yüksek düzeyde gerginlik
yaşayabilirler.
• Vücutlarında görülen değişiklikleri saklama eğilimine girebilir. Akranları ile ortak yönleri azalır ve
daha çok kendilerinden yaşça büyüklerle sosyal ilişki kurmaya çalışırlar.
Geç olgunlaşan kızlar ise; özgüveni daha yüksek, girişimci ve dışa dönük olurlar. Cinsel konulara uzak,
eğitim-öğretim faaliyetleriyle daha fazla ilgilidirler.

Fiziksel Değişiklikler
*Beyin
Ergenlikte beyindeki değişmeler
Bilgiyi işlemeye yardımcı olan korpus kallosumun kalınlaşmasını,
Duygu kontrolü sağlayan amigdala ve
Akıl yürütme ve kendini kontrol etme ile ilgili olan prefrontal korteksin gelişimini kapsar.

*Ergen Cinselliği
Ergenlik, cinsel hayatı olmayan çocukluk ile cinsel hayatı olan yetişkinlik arasında köprü görevi görür.
Kişi, cinsiyet farklılıklarını ilk çocukluk döneminde (2-6 yaş aralığı) öğrenir, cinsiyet rollerini son
çocukluk döneminde (6-12 yaş aralığı) kazanır, cinsiyet kimliğini ergenlik döneminde (12-18 yaş
aralığı) edinir.
Erken ergenlikte iken cinsel ilişkilerde bulunmanın olumsuz gelişimsel sonuçları vardır.
Ergenlerin hamileliği önleyicileri kullanması artmaktadır. Cinsel olarak aktif ergenlerin dörtte biri
cinsel yolla bulaşan hastalıklara yakalanmaktadır.
Amerika'da ergen hamileliği oranı yüksektir, fakat son yıllarda düşmektedir.

Ergenlikte Sağlık Sorunları


*Ergen Sağlığı
Ergenlik sağlıkla ilgili önemli bir dönemdir, çünkü kötü alışkanlıklar ve yetişkin yıllardaki erken ölümler
ergenlik sırasında başlar.
Kötü beslenme, spor yapmama ve yetersiz uyku, sağlığı doğrudan etkiler.

Ergenlikte Sağlık Sorunları


*Uyuşturucu Kullanımı ve Bağımlılığı
Son zamanlardaki azalmalara rağmen ABD, endüstrileşmiş ülkeler içinde uyuşturucu kullanımında en
yüksek ülkelerden biridir. Son yıllarda sigarada olduğu gibi oranı düşmekle birlikte alkol bağımlılığı
önemli bir ergen sorunudur. Yeni bir endişe ise ergenlerin artan reçeteli ağrı kesici kullanımıdır.
Anne babalar, yaşıtlar, sosyal destek ve eğitimde başarı ergenin uyuşturucu kullanıp kullanmamasını
etkiler.
*Yeme Bozuklukları
Yeme bozuklukları, şişman ergenlerin oranının önemli şekilde artmasıyla fazlalaşmıştır.
Ergenlikte beliren iki yeme bozukluğu anoreksiya nervoza ve bulimiya nervozadır.
Anoreksiya nervoza tipik olarak bir diyet dönemini takip ederek erken ergenlikte başlar ve aç kalarak
zayıflamayı içerir.
Bulimiya nervoza yeme atakları ve kusma örüntüsünden oluşur, fakat anoreksiklerde görülmeyen
şekilde bulimikler normal ağırlıktadır.

Ergen Bilişi (Zihni)


*Piaget'nin Kuramı
Soyut işlemler döneminde, ergen, somut işlemler döneminde olduğundan daha soyut, idealist ve
mantıklıdır.
Bununla birlikte, pek çok ergen, özellikle erinlikte soyut işlemleri gerçekleştiremeyip somut
işlemlerde devam ederler.
*Ergen Ben Merkezliliği
Çocuk benmerkezciliğinden farklıdır. Bu dönemde bireyler, dünyanın kendi etrafta dönmediğini
bilirler ve empati kurabilirler. Ancak kendi düşüncelerinin ve söylediklerinin en doğru olduğunu
düşünür. "Benim felsefem en doğrudur" gibi bir düşünceye sahiptir.
Elkind, ergen ben merkezliliğini artan farkındalık (self-consciousness) olarak tanımlar ve iki bölümden
oluştuğunu anlatır→*Hayali seyirci *Kişisel hikaye
Yeni çalışmalar ergenlerin kendilerini yaralanmaz görüp görmediklerini sorgulamaktadır.
Hayali seyirci
Herkesin kendisiyle uğraştığını, onu takip ettiğini, izlediğini ve onun davranışlarına dikkat ettiğini
(Hayali seyirciler) düşünür. Adeta kendini sürekli sahnede hisseden bir oyuncu gibi görür. Diğer
insanların kendisiyle ilgili (özellikle fiziki özellikleriyle) düşüncelerine aşırı önem verirler. Bu nedenle
ayna karşısında bolca zaman geçirilir.
Kişisel hikaye
Ergen kendine özgü dramatik senaryolar, hüzünlü hikayeler geliştirir. Yaşamış olduğu olayların sadece
kendi başına geldiğini düşünür. Mesela; "hiç evlenemeyeceğini, iş bulamayacağını düşünür. Kendisini
ünlü bir sporcu veya film kahramanı olarak hayal eder. Kimsenin birisini kendisi kadar sevemeyeceğini
veya kendisi kadar acı çekmediğini" düşünür.
Omnipotent düşünme
Ergen "benim gücün her şeye yeter, kimseye ihtiyacım yok, bana bir şey olmaz" düşüncesiyle çok
fazla risk alabilmektedir. Çeşitli riskli davranışlar yaparak kahramanlık sergilemeye çalışır. Kendilerine
zarar gelebileceğini düşünmezler. Bana bir şey olmaz derler.
Bu dönemde ergenler problemlerin çözümünde tümevarım, tümdengelim gibi akil yürütme yollarını
kullanır. Hipotez oluşturabilir ve test edebilir. Gerçek durumlar ile olasılıklar arasında bağlantı
kurabilir.
Hipotetik düşünebilen ergenler bir probleme dair olası durumları sıralayabilir, ancak kendi görüşüne
yani tek bir çözüme saplanıp kalmaz.
Başka çözüm yolları olabileceğini anlar, düşüncelerinde esnek olabilirler. Yani kişi yeni ve doğru bir
bilgiyle karşılaştığında, bu bilgi kökleşmiş inanç ve düşüncesiyle çelişse bile fikrini değiştirir.
Hudgins ve Edelman (1986)'a göre eleştirel düşünme, bir konu veya düşünce hakkında başkalarının
sonuçlarını kabul etmeden önce onlardan kanıt isteme ve onları desteklemede kanıt sağlama
durumudur.
Sternberg (1999)'e göre ise bireylerin problemleri çözerken kullandıkları bilişsel süreçler, stratejiler ve
sunumlardır.
Kısaca eleştirel düşünme; tanımlama, kavrama, analiz etme, değerlendirme, sentez ve karar verme
gibi zihinsel süreçleri ve etkinlikleri içeren bir düşünme türüdür.
Bireyin özgür ve kendine özgü olması, karşılaştığı sorunlara çözüm üretmesi, doğru kararlar alması,
hem kendine hem de bağlı bulunduğu topluma karşı sorumluluklarını yerine getirmesi için eleştirel
düşünme becerisine sahip olması gerekir. Eleştirel düşünme becerisi öğrenilebilen ve hayatın her
döneminde geliştirilebilen bir beceridir.
Mete'nin (2021), 237 sekizinci sınıf öğrencisi ile yaptığı çalışmada öğrencilerin, eleştirel
düşünmelerinin orta düzeyde olduğu, öğrencilerin eleştirel düşünme düzeylerinin anne eğitim düzeyi,
okuma alışkanlığı, spor/ sanat eğitimi alma düzeylerine göre anlamlı farklılık gösterdiği; cinsiyet, aile
yapısı, kardeş sayısı, baba eğitim düzeyine göre anlamlı farklılık göstermediği tespit edilmiştir.
Ergenlik dönemi gelişim görevleri
 Kimlik kazanma çabaları
 Bedensel özelliklerini kabul etme ve etkili olarak kullanma
 Anne-baba ve diğer yetişkinliklerden duygusal olarak bağımsızlık kazanma
 Her iki cins yaşıtlarıyla (akranlarıyla) yeni ve olgun ilişkiler kurabilme
 Kendisiyle ilgili kararları alıp, uygulayabilme
 Kendi cinsiyetine (erkek-kadın) uygun sosyal rolleri benimseme (cinsel kimliğin kazanılması)
 Kişisel değerlerine göre bir değerler ve ahlak sistemi oluşturma (yaşam felsefesi oluşturma)
 Bir mesleğe doğru yönelme ve hazırlanma
 Akran gruplarına girme
 Toplumsal görevlerini yerine getirebilme ve toplumsal sorumluluklar almaya istekli olma
 Evlilik ve aile hayatına ilişkin düşünce planında hazırlanm
Okullar
Orta Okula Geçiş
Ortaokula geçiş ergenin hayatında birçok sosyal, ailevi ve bireysel değişikliklerle bir arada meydana
gelir ve bu geçiş sıklıkla streslidir. Ebeveyne daha az bağımlı olma, soyut işlemler döneminin kendini
belli etmesi, bir öğretmenden çoklu öğretmenden ders almaya geçiş, bu sebeple her derse ayrı
motivasyonla çalışma gerekliliği, genel sorumluluk artışı gibi durumlarla karşı karşıya kalınır.
*Genç Ergenler İçin Etkili Okullar
Etkili okulların özellikleri şunlardır→ düşük öğrenci-danışman oranı, ana babaları ve toplum
önderlerini-alan uzmanlarını okullara dahil etmek, takımla öğrenme yöntemini kullanmak,
öğrencilerin sağlığını ve formda olmalarına çabalamak.
*Lise
Liselerin öğrencileri edilgenleştirdiği, daha iyi bir kimlik geliştirmeleri için çabalamaları gerektiği
belirtilmektedir.
Yirminci yüzyılın ikinci yarısında liseyi bırakma önemli şekilde azalmıştır, fakat Latin ve Amerikan
yerlileri için liseyi bırakma yüksek orandadır.
Ülkemizde genel olarak eğitimi yarıda bırakma 3 oranında olup Avrupa'da bu konuda 1.yiz.
*Ders Dışı Etkinlikler
Ders dışı etkinliklere katılmak olumlu akademik ve psikolojik sonuçlara eşlik eder. Ergenler değişik
etkinliklere katılmaktan faydalanırlar.
Ancak etkinliklerin niteliği önemlidir. Spor, tiyatro, sinema, bando, kulüp, resim, müzik, satranç ve
zekâ oyunları vb.
*Hizmet Ederek Öğrenme
Hizmet ederek öğrenme sosyal sorumluluğu ve topluma hizmeti destekleyen bir eğitim şeklidir ve
ergenler için yüksek not alma, artan hedef belirleme ve daha iyi benlik saygısı gibi faydaları vardır.

Öğrenciler için topluma hizmet uygulamaları kendilerini geliştirebilmek için önemli bir uygulamadır.
Yardım kuruluşlarında çalışma, ders verme, bir bölgeyi temizleme, ağaç dikme, yaşlı bakımı vb. birçok
etkinlik gerçekleştirilebilmektedir.

You might also like