Professional Documents
Culture Documents
Tempo - Yüzyılın Son Kehanetleri Nostradamus
Tempo - Yüzyılın Son Kehanetleri Nostradamus
:ı
O, kimine göre dünya tarihinin gelmiş geçmiş en büyük
dehası . Kimine göre de bütün zamanl arm en kötü şarl ata-
nı.
Ama öyle bir kişi ki Fransız krall arı gaipten haberler ve
ren bu kahinin Sal on-de-Provence'deki mezarını bizzat zi
yaret ederek, hürmet ve bağlıl ı k larını sunmayı hiç ihmal
etmezlerdi. Ü stel i k Nostradamus kişiliği ve çalışmalarıyla
o kadar o lağanüstü bir portre çizmişti ki , kahin ve astrolog
unvanına sahip olup da kilise toprağına defnedilen ilk ve
tek kişi oldu. Oysa yazıları iki yüz yıldan bu yana kilise ta
rafından yasaklanmıştır.
4
diği yöneticiler bulunuyordu.
Hıristiyan Batı dünyası genel bir çözülmenin eşiğindey-
di. Philip Melanchthon ( 1497- 1 560), Thomas Morus ( 1 478-
1535) ve Erasmus ( 1467- 1 536) hümanizm ile insanlığın
önüne yepyeni bir dünya görüşü açmıştı. İ talya üzerinden
buram buram yaşam sevinci ve arzusu kokan bir duygu,
Rönesans dalga dalga Avrupa'ya yayıl ıyordu. İ nsanlar son
suzluk fikriyle teselli aramak yerine artık hayatlarını yaşa
mak istiyorl ardı.
16. yüzyılın şafağında, öze l likle çağın en yaratıcı ve
üretken zihinlerinin yaşadığı İ talya ve Fransa'da bilim ve
sanatın her dalında, yenilenmiş bir bilgi anlayışı ortaya
çıktı. Büyük üniversiteler kuruldu. Genç öğrenciler tıp, ma
tematik, astronomi, tarih alanında eğitildiler. Leonardo da
Vinci, Michelangelo gibi insanların dehası , önü kesilmeksi
zin ürün verdi.
Ama bu çağ yalnızca ışık ve bilgiden ibaret değildi. En
gizisyon, büyük kargaşalar, veba ve savaş çağıydı aynı za
manda. Masum insanlar büyücü ve cadı olmakla suçlanıp,
işkenceye uğratılıp ö ldürülüyordu. Martin Luther, Katolik
Kilisesi'ne karşı bir düşünce devrimi yürütüyordu.
Nostradamus işte bu şaşaa ve dehşet, bilgi ve batıl inanç
dünyasına doğdu. Martin Luther 95 maddelik reform öne
risini Wittenberg Şatosu'nun kapısına astığında ve Hıristi
yan Kilisesi bölünmeyle yüz yüze geldiğinde Michel de
Notredame on dört yaşındaydı. Kısa bir süre sonra 1525 yı
lında "Köylü Kıyımı" olarak anılan savaş patlak verdi. İ n-
5
giltere'de evl enip boşımıp, arada karı sını öl düren VIII.
Henry, Papa boşanmasına izin vermeyi nce Roma'dan kop
tu ve kendi Angl ikan Ki l i sesi 'ni kurdu. İ sviçre ve Fran:sa
'da, Zwingli ve Calven reformi st hareketin başını çekiyor
lardı.
Osman lılar da 1 526 yılında Belgrad'ı ele geçirerek, üç yıl
sonra 1529 yılında, Viyana kapıl arına dayandı lar. Ancak
Hıristiyanlar ortak bir cephe ol uşturmaktan çok uzaktı.
Hatta Fransa Kralı I . Françoi s, İ mparator Şarlken'e k arşı
Osmanlılarla birleşmekte bir sakınca görmemişti. Avrupa
30 yıl savaşlarına ( 1 6 18- 1648 ) doğru dolu dizgin koşuyordu.
Fransa'da iki yüz yıldan uzun sürecek olan Katoliklerle,
Protestanlar arasındaki Hügenolar Savaşı ( 1 562 - 1 789) baş
l am ak üzereydi. Maj e l l an ise dünyayı dol aşmaya çalışıyor
du.
Yeryüzünde büyük bir huzursuzluk, kargaşa ve peş pe
şe çözülmeler yaşanırken, gökyüzü yasaları da s a l lanıyor
du. Bir gün ünlü bilgi n Galileo ( 1564- 1642 ) "Güneş s i stemi
nin tam ortasında yer alan dünya deği l , güneştir. Dünya
dümdüz bir tepsi değ·i l , yuvarlak bir küredir ve güneş de
ğil , dünya güneşin etrafında dönmektedir. Kutsal kitapta
bunun aksini iddia eden metinler tamamen yanlı ştır" dedi.
Korkunç engizisyon, bu sözlerini ona geri aldırdıysa da
m ahkemenin kapısından çıktıktan sonra ''Dünya gene de
dönüyor" dediği iddiası kaçı nılmaz bir gerçek o larak günü
m üze kadar gelmiştir.
İ şte Nostradamus'un indiği sahnenin perde gerrnı bu
duru mdaydı . M üthiı;; bi r çeki şme, kargaşa ve değişim için
de bir döne m . Belki de bi zimkine çok benzer bir çağda ya
::;adığı i çin böylesine çekici geliyor bizlere.
7
olan belgelerden anlaşıldığına göre, St Remy'li noterin aile
si, 20 Dükalık bir tören karş1hğ1 "Notredame" adını aldı.
Bütün din değiştirenlerde olduğu gibi din anlay1şı ve inanç,
henüz bütün tazeliğini, ateşliliğini ve fanatizmini koru
maktaydı.
Ancak genç Nostradamus'un damarlarmda çok önemli
bir miras da dolaşmaktaydı. Babasınm ataları İ saşar adlı
Yahudi kabilesinden geliyordu. Söz konusu kabile, Eski
Ahid'de zikredilen birçok peygamberi yetiştirmi ş bir kabi
leydi. İ şaya, Yeremya ve Malaşya ile Nostradamus arasın
da doğrudan bir kan bağı söz konusuydu. Nostradamus ka
hinlik açısından gerçekten güçlü bir m iras devralmıştı.
Baba, büyükbaba ve büyük dede, büyücüler ve kabala
uzmanlarıyla daima iyi ilişkiler içinde olmuşlardı. Atala
rından bir bölümü bayağı ünlü doktorlardı. Annesinin ata
ları içinde de doktorlar ve matematikçiler çoktu. Anne ta
rafından büyükbabası torununa astronomi ve astroloji
ufuklarını açmış, gökyüzünün yasalarını öğretmiş, takım
yıldızlarının dizilmelerinden geleceği okuyabilmeyi bellet
m işti. Falcılık, büyü ve astroloj i , Nostradamus'un kehanet
lerini yönlendiren üç temel etkeni oluşturuyordu.
Kişilik yapısına gelince, yüzyıllardır insanları peşinden
koşturan ve büyük bir merak uyandıran Nostradamus'u,
sekreteri ve dostu Jean Aime de Chavigny, esprili ve daima
keyfi yerinde bir insan olarak anlatmaktadır. Yumuşak ba
kışh çakır gözleri , geniş bir alnı ve o günün bilginlerinde
moda olduğu gibi gösterişli bir top sakah vardı.
8
HARİK A DOK TOR
9
şunu genç Nostradamus'a borçlandı . Büyük bir olasılıkla
etkin bir dezenfeksiyon kullanmış olan ilk tı p adamı dır.
Nostradamus ve daha yirmi altı yaşında bile değildi. Ve
bayla tam olarak nasıl mücadele ettiği bilinmiyor. Birçok
araştırmacı bunu, Arap tıp anlayışından kaynaklanan , eg
zotik iksirler ve karış ımlarla yapmı ş ol abileceği kanısında.
Büyükbabalarmın bu konularda geniş bilgileri vardı.
Dolayısıyla onun da Doğulu hekimlerin kendi toprakl a
rında vebanın dehşetlerine karşı uzun zamandır kullandık
ları, antik birtakım reçeteleri öğrenmiş ol ması mümkün.
Büyük olasılıkla gereksindiği malzemeleri orman ve kırlar
daki ot ve çiçekler arasında buluyordu.
1529 yılında Montpellier'de doktorluk sınavından başa
rıyla geçen Nostradamus, evlenip Agen kentine yerleşti ve
iki çocuğu oldu. Ne yazık ki karısını ve çocukların ı bir veba
salgınında kaybetti. Bunun üzerine muayenehanesini ka
patıp işi gezginciliğe döktü.
Michel Nostradamus yolculuğuna kısa bir zaman sonra
son vermek zorunda kaldı, çünkü Provence'da veba salgını
yeniden patlak vermişti. Peşinden İ talya'ya adamlar sala
rak geri çağırdılar ve "harika doktor" 1546-48 yılları ara
sında tam üç yıl boyunca 'Kara Ölüm'e karşı savaş verdi.
Öylesine büyük bir başarı kazandı ki ünü Paris'e Kral II.
10
K ra l Henri'yi gözünden yaralanacağı bir düello konusunda
tıyardı. Ancak olay 1559 tari hi nde aynen meydana geldi ve
11. Henri a ldığı yara yüzünden yaşam ı nı yitirdi . Bu, Nost
radamus'un daha kendisi hayattayken gerçekleşen en
iinemli kehanetlerden birini oluşturdu.
Nostradamus, Catherine De Medici'yi öylesine etkile
mişti ki Kraliçe, 1564 yıl ı nda oğlu Kral IX. Şarl ile birlikte
onu, yerleştiği Sal on-de-Provence da ziyaret etti. Nostrada
mus, Kra l ' ı n özel doktorluğuna atandı.
Aynı zamanda saray astrologuydu.
Yazılarından anlaşıldığına göre Nostradamus son dere
ce inanç sahibi, dindar bir kişiydi. Ancak ilginç bir iz sür
düğü kanısını taşıdığı zaman bu inanç, ki l isenin katı ya
saklarını çiğnemesine hiçbir engel teşkil etmiyordu.
Bazı metinlerden anlaşıldığına göre, genç doktor teşhis
ve tedavilerinde bir çeşit sezgi ya da iç ses denilebilecek bir
yeteneğinden yararlanmakta ve bu yetenek çoğu ders kita
bından çok daha fazla işe yaramaktaydı .
GizLi Ç ALIŞMALAR
11
İ lk dörtlüklerinden birinde bu "gizli çalışm alarından"
bml e ı i �11!1 ça l ı s m a l m ı mi r i m h r n � i m i
� rmı ı ae n u r a qa h l ı ı a ornn ı n ü m i n a r a l ı r ı m y e r i m i
Ya l n 111m aı ı nıi n ı h a l r u lı s h ı r ı r ya l n ı 1l ı h l a n
U r s m ı �ö1lrı önü n r . ons y m i m ı l m a y m h s r y l r r i
(CENTURIE 1/1)
" Hi m ar ç a l a ! ar � nr � i m aa l ım m i s i m � r m� u s 'u n a l r m ı n r .
� y a h l a r ı m ı ı s l a l ıy o ı s u . l ı r m a n ı y o r �aça l a r ı m a
� a l l a r ı n a ı a s ı n aa n h o ı h u au ı n a s ı ı r ı y o r . l i l r iy o ı s e s i m .
T a n r ı s a l ı s ı lı . Ta n r ı s a l u a rl ı h oi l iq o r ya n ı n a s ı m aa "
(CERTURIE 1/2)
12
Nostradamus'un bazı dizelerinde gece yarısı evinin da
mında dolaştığına ilişkin bir izlenim edinilir. Ve elinde yi
ne ünlü su kabı vardır. Bu kez yıldızların içine yansıdığı su
ya dikmektedir gözlerini ve böylece transa girmektedir.
lhı hareket Nostradamus tarafından "sarhoşumsu çılgın
l ı k" olarak tanımlanmaktadır. Modern deyimle bir çeşit
''psişik uyarıcı"dır bu. Nostradamus bu uyarıcıyla harekete
geçen ve de kehanetlere yol açan minik alevden de söz et
mektedir.
Nostradamus'un kehanetleri sağlayıcı vizyonları alabil
mek için bir dizi majik deneylere girmiş olduğu da sanıl
maktadır. Oğlu Sezar'a ithaf ettiği kehanetlere yazdığı ön
siizde, daha ziyade simyacıl arın k ull andıklarına benzer
bi rtakım deneylerden söz etmektedir. Ancak yanlış kişile
rin eline geçeceği endişesine kapılarak okült yazılarını yak
nıı::;; , küle dönüştürmüştür. Oğlu Sezar'a da kesinlikle büyü,
kühinlik gibi şeylerle uğraşmamasını, okült düşlere kapıl
mamasını öğütlemekte "Çünkü bunlar bedeni kurutur, ru
lııı da çöküntüye sürükler. Ve inanca olan bağlılığını sar
sar" diye yazmaktadır.
Nostradamus kendisi üstünde de sıkı bir denetim meka
ıı i zması kurmuştu. Kesin zamanlama verileri kullanan ilk
V<' tek kahindir. Denetim aracı da astrolojidir. Nostrada
ıııııs trans halindeyken çiziktirdiklerini, yeniden gözden ge
rı ri rdi. Gerçek kehanetlerle hayal ürünlerini ayırabilmek
wi ıı kehanetlerini astrolojik hesaplam alarla sınamadan ge
t'ı r i rd i.
Nostradam us oğlu Sezar'a yazdığı m ektupta, kendi ast
rolojisini şöyle savunmaktadır: "Gökyüzü sonsuzdur. Geç
m i şin, şi mdinin ve geleceği n üzerine serer kanatl arın ı .
Tanrı tarafından yönl endirilen yıldızların çizdiği yoldan en
büyük olaylar okunur. Bu yoldan Tanrı'nın planlarını ve
hükümlerini görür insanoğl u." Kendi tanımına göre keha
net mekanizması, üç temel ilkeye bağlı ol arak işl emektedir:
Atalardan gelme doğal kalıtım , yani yeten ek. Sonradan ka
zanılan transa gi rme yeteneği ve bu yeteneğin geliştirilme
si. Ve son olarak da astrolojik bilgi düzeyi , gökyüzü m eka
niğinin dünya üzerindeki oluşum karşısındaki etkilerinin
tanınması.
14
hancı bu dünyayı nasıl kavrasın , nası l tanımlasın ve onlar
i�·in uygun adları nereden bul sun .
Bütün hu engellere, anlamını kavramaya yönelik kar
maşık bir ruh durumuna rağmen i nanılmayacak bir açıklık
ve kesinlikle başarmıştır bu işi.
Michel Nostradamus'un kehanetleri üzerinde birçok çö
zümler yapıl agelmiş ve aradan geçen 400'ü aşkın yıl boyun
ca, işin içine bir sürü saçmalık da karıştırılmıştır. Nostra
damus'un "Centurien"leriyle ilgilenen herkesi bekleyen ilk
tehlike, otomatik olarak, kendi duymak istediği şeylerle
karşılaşma eğilimi gösterilmesidir. Hiç kuşkusuz modern
dillerden birine yapılacak olan her çeviri, bir anlamda yeni
bir yorum ve asl a yanlışsız düşünülemeyecek yeni bir an
lam kazandırma olmaktadır. Aradan geçen zaman zarfın
da, metinlerin bu tür yanlış ya da eksik anl a şılmaları, ke
hanetlerdeki kanıtlanabilir yanlışlardan çok daha zarar
vermiştir.
Nostradamus sonraki yüzyıllar boyunca olacaklara iliş
kin kehanetlerini içeren ve yüzlüklerden meydana gelen
yedi adet "Centurien" kaleme almıştır. Her biri ortalama
100 adet dörtlükten oluşmaktadır. Yedinci Centurien ise
yalnızca 44 adet dörtlükten oluşmaktadır. Bu 644 kehanet
dörtlüğünü Nostradamus, 1 Mart 1555 tarihinde o günler
de iki yaşında olan oğlu Sezar'a ithaf etmiştir. Bundan üç
yıl kadar sonra 27 Haziran 1 558'de de yeni kehanetleri
"Centurien VII-X" tamamlanmıştır. Nostradamus bu grubu
da bir önsözle Kral II. Henri'ye ithaf etmiştir.
15
Nostradamus'un iddiasına göre her iki eser de 1 555 'ten
3797 yılının son gününe kadar olan sürekli kehanetleri
içermektedir. Ancak dörtlükler, çok azı dışında, birbirleriy
l e ilintili değildir. Zamanlar tamamen birbiri içine karış
mıştır. Nostradamus piramitlerin inşacıları gibi davran
mış. Arzulanmayan konukları bina dışında tutabilmek için
girişlere duvarlar örmüş, araya tuzaklar ve çıkmaz sokak
lar serpiştirmiştir.
Dörtlüklerin doğru bir sıralanışı yoktur. Nostradamus
araştırmacıları yüzyıllardan beri bu bağlantıyı kurabilecek
anahtarı aramaktadırl ar.
Kesinlikle tahrif olmamış metinl erin hala mevcut oldu
ğu öne sürülmektedir. 10 Centurien ile iki önsöz, ilk olarak
topluca 1568 yılında yayımlanmıştır. Bu baskı Nostrada
mus'un ölümünden iki yıl sonrasına rastlamaktadır.
İ ngiliz Kralı Şarl 'ın idamı ve yine öngörülen Londra
16
mil q ı l b o q u m �mnr q mlı 501U. a ! aı ı ın a q m lı lı ı ınsr!rr o n a .
�q s a m u q � ü ra�ı n ı n
�� mra. i n ın r i ner �ib ı a ı:ı l m h �r ı ar l r r
�ir r a � b o y u fm�lı lı sarı � füınr y mlı � n 1 ar n ··
(CENTURIE 111/94)
17
İKİNCİ BOLUM
19
yazılı olarak ortaya konulacak olursa, krallar, parti ve din
leri n il eri gelenleri, kendi düş güçlerinde oluşturdukları şa
toların yıkıldıklarını görecekler ve duydukları hoşlarına
gitmeyecektir. İ şte bu nedenledir ki dilimi günlük konuşma
dilinin anlaşılma sınırlarından, kalemimi de kağıdımdan
uzak tuttum . Hatta yazılmış olanı bile silebilm eyi diledim.
Taşıdıkları genel öneme göre, şimdi geleceğin olaylarını ka
palı ve dağınık cümleler halinde yazıyorum . Görebildiğim
kadarıyla, insancıl zayıflıklar nedeniyle, gelecekteki tüm
bu değişiklikler oldukça gürültülü geçecek ve kızgınlığa yol
açacak. Diğer kehanetlerden öte, her şey sisli tablolar ha
linde konulmuştur ortaya. Ve sonunda da şöyle denilebilir.
'Sen bunu bilgelerden ve akıllılardan sakladın, yani krallar
ve güç sahiplerinden kaçırdın. Oysa küçüklere ve sıradan
olanlara açtın perdeleri' . . . Hiç şüphesiz sözlerim bir parça
anlaşılmaz geliyordur, oğlum. Yakıcı ateşin özü ile algıla
nan gizli bilgeliklerde hep böyle olagelmiştir bu durum:
Kavrayış ve algılama yetisi aşılır çoğu zaman.
Gece nöbetlerimde tepelerdeki yıldızları inceler ve de in
celemelerimi kaleme dökerken de böyle olmuş, bu gizli işa
retleri korkusuzca ve de laf kalabalığına boğulmaksızın for
müle edebileceğimden şüphelenmiştim . . . Köken anlamı ola
rak denebilir ki kahin, her yaratığın doğal bilincinin ötesin
de uzanan nesneleri görebilen kişidir. Ve bir kahin ilahi bir
aydınlanmaya uğrarsa, uzun dönemde geleceği okumasıyla
doğrudan bir nedensellik ilişkisi söz konusudur. . . Gerçekler
ne insanoğlunun verdiği anlamlarla ne başka bir sezgiyle
20
ne birtakım güçlerle ne de kült faaliyetle kavranabilen te
mel nedenlere dayanır. Ulaşılabilir olan şimdiki zam an ve
tüm sonsuzluğun gök kubbesi altında kavranır. Ebediyet
tüm zamanları koynunda muhafaza etmektedir . . . Benim
kehanetlerimi yapabilmeme yardımcı olan güç, tanrısal
esinlenmenin getirdiği aydınlanma ve düzenli hesaplardan
ibarettir . . . Ben şu yeryüzünde şu veya bu sıkıntılara itilmiş
hemen herkesten daha büyük bir günahkarım . Her hafta
birkaç kez trans haline girerim. Ve gece çalışmalarının kü
kürtlü hoş kokusunu uzun hesaplamalara dönüştürürüm.
Kehanet kitaplarım böyle meydana gelmiştir. Her birinde
yüzer tane dörtlük halinde, astronomik kehanet bulunur.
Aslında bir parça bir araya toplayabilmek isterdim onl arı.
Bugünden 3797 yılına dek uzanan kehanetleri içermekte
dir bütün olarak. Belki günün birinde biri çıkar da böylesi
ne geniş bir zaman dilimini görebilmek için gözbağını çıka
rıp atar. Bu ayın tam yusyuvarlak (dolunay) oluşunda ola
cak ve anlaşılacaktır. İ şte o zaman bütün dünya aradaki
ilintileri kavrayacaktır."
İLK BAŞARI
21
sine taşımada ilk önemli adımı oluı-;;t urmuştur.
1 Temmuz günü II. Henri oğlunun düğününü kutlamak
tadır. Son derece parlak bir şölendir bu ve kral bile alışıl
mışın dışında bir neşe içindedir. Ö ğleye doğru kırk yaşında
ki Kral Henri, muhafız alayının genç komutanı Montgo
mery Kontu Gabriel de Lorgos'u ikili karşılaşmaya davet
eder.
İ ki süvari, en ağır zırhlarını kuşanmış olarak ellerinde
b�nr a rsl a n a l! e � mh qa ş l ı m ı
lh i l i h mı l a ş ın a Mı � u r l l ıı� a
�!t ı n o r q u q ü q a r ı p q ıımü r ı h a r a h u c u m sa l � ı r ı ş t a
..
�e hurh u nc � ı r o l u m u ıı l m h s o n ras ı n � a
(CENTURIE 1/35)
22
örgü kralın korunmak için taktığı altın işlemeli miğferden
başka bir şey değildir. Ve üçüncü at sürüşlerinde isabet al
mıştır.
Doğal olarak bu sarsıcı haber Fransa'nın bir başından
öbür ucuna yayılır. Nostradamus olacakları bilmiştir. Bu
kehanetin epeyce bir süre önce yazıldığına ilişkin en küçük
bir şüphe yoktur. Ve herkes 'Centurien' dizisini ele geçir
meye çalışmaktadır.
Bugüne kadar Nostradamus'a gösterilen bu ilgi pek faz
la değişmiş değildir. Sansasyondan hoşlananlar için keha
netler her zaman keşfedilmemiş bir gömülü hazinedir.
Dörtlükler de öylesine puslu ve kapalıdır ki, fantezinin sı
nır tanımayan gücünü hep körüklemiştir.
Oysa Nostradamus özellikle bundan kaçınmıştır. O, ne
meraklı kişileri tatmin etmek ne de geleceğin korku ve deh
şet saçan bir tablosunu resmetmek istemiştir duvara. Niye
ti, her şeyden önce insanların bu hataları işlemeden önce
ders alacakları umudunu taşıyarak, geleceğin bir tarih ki
tabını yazmaktır. Ama ne yazık ki İ kinci Dünya Savaşı ke
hanetinde görüleceği gibi yeterince ders alınmamıştır.
23
uyandıran iki kehaneti yer alıyordu. İ ngiltere Kralı 1.
Charles'ın 1649 yılında Londra'da Cromwell tarafindan
idam ettirilmesi ile 1666 tarihli Londra yangını.
24
ratorluğu'nun da haberci sidir.
Nostradamus yayıncıları bu olaya hemen 1 666 Londra
yangınını eklediler. Nostradamus krala karşı i şlenecek
olan bu suçun ağır bir cezaya neden olacağını yazıyordu
çünkü:
· �llili n h a n ı n ı n h r. d r. l i l o n d ra o l m h .
� � h m y i r m i u r. a l l ı d a a l r. � l o p l a ı ı y l a y a n ı p q ı h ı l m h :
�n l i h l .a d y y ü h sr h h on u ın u n d a n mq ı q m ıl a m a h
l ir hm h r. m r h i mh r. s h i y a p ı l a h r i p o l m h . .
CCENTURIE 11 /5 1 )
25
Bu dörtlükteki 'Büyük Bayan'ın Fransa o l duğu tahmin
edilmektedir ve doğrudan suçlu olmamakla birlikte İ ngilte
re Kralı'nın idamına göz yumduğu ve seyirci kaldığı için ha
talıdır Nostradamus'a göre.
Nostradamus bu idamdan sıradan bir olay gibi söz etme
mekte, tarihin dönüm noktalarından biri olarak değerlen
dirmektedir. Bu, Nostradamus'un tipik yöntemidir. Irmağı
geçerken bir taştan öbürüne zıplayan bir gezginci gibi dola
şıp durmaktadır tarih koridorlarında. 1649 yılında geçen
bu olay anında 300 yıl sonra meydana gelecek Britanya İ m
paratorluğu'nun çöküşüne bağlanıvermektedir.
"Tanı y e � i h e 1 h a b u h � e � i ş l i r i rh e n � o r u l mh � r i ! a nqa h al h ı
H a n l a ü s l ü n ü h i rlel l i � i ŞU a n � a n m y ı l Sillllam a � e h
Hin � e n b i r ş e y � e l ın e y mh frma·n ı n [ e r me n H i l ifü e h a r s ı
..
H o(u s a r a [a h b i r e n � i s e . �ör u m � as ı ml ı H u l b u n u
(CENTURIE 111/57)
26
İKİN Cİ DüN YA SAVAŞI
27
şey söylenmi ş , insanların otuzlu yıllarda büyük bir teh l ike
yaşayacakları belirtilmiştir. Ama Nostradamus'un bu uya
rısına ne yazık ki hiç de gerektiği gibi kulak verilmemiştir.
Oysa Hitler ve adamları Nostradamus'u çok yakından i nce
leyerek son derece ciddiye almışlardır.
FRANSI Z DEVRİMİ
28
Nostradamus burada özgürlük felsefecileri olan Jean
,Jacques Rousseau ve Voltaire gibi yazarları 'yeni azizler',
'akla adanmış yeni dinin önderleri' olarak anmaktadır. Bu
nunla birlikte işaret ettiği üzere, Paris korkunç bir kan dö
külmesine ve çekişmeye tanık olduğunda Akıl Çağı, Terör
Haki m iyetine dönüşecektir.
·uo l e l e s! i r İl ın İs na l h l a n. sa r h ı l a ı . ı l a n İl rr ur l a l r p l r r n r n
�r rn s l e r u r [o r al a r na p ı s n m l m a l ı l ar: a h
� r l mh l r ou � İD i h a l a m a p l a l l ma
� u n l a r İl a n İ su1 �İDİ h a ou l r n ı l mh ·
(CENTURIE 1 / 1 4)
29
XVT. Loui s genel olarak cana yakın ve iyilikçi bir insan
olarak tanınmaktadır. Ne var ki kral o larak zayıftır. Ö zel
l ikle alt sınıflar başta olmak üzere Fransız halkı artık i nti
kam saatinin geli p çattığına hükmetmektedir. Burbonl ann
hesabını, XVI . Louis ödeyecek, babası ve dedesinin halka
yaptıkları ondan sorulacaktır.
Kral XVI. Loui s ile Kraliçe Marie Antoinette'in kaçışı ise
şöyle dile gel i r Nostradamus'un dörtlüğünde:
R rnns Mı or ın a n � a q o l u n u � a � ı r nı ı \ i h ı h ı � i m
;30
Kral i çe'nin sırtında beyaz bir giysi vardı. Kral ise grile
re bürünmüştü."
(CENTURIE IX/7 7 )
;:ı 1
· � u q u h Kra l i (P . a n l a a ı q ıli r a i ç ı n i h e r sry ı
[iös l P m P h l a nı Ôll P iM mmlı
H i l a U P ar q a r nı p l a lı a sı r ı l m h ı ı ın a lı l a n
� P ın i r l r ö l ô ü r ü lm h u r i q m m s ö u u l m h ı n a m
(CENTURIE 1/80)
NAPOLYON BoNAPARTE
" lı a lqa qa h ı n l a r ı n aa ôi r i ın p a ra l or ao q m h
.
lınparalorl u � u n a (Oh UPqPr u e r m h .
ffiü 11P f i h l r ri n ı q ö r oü q ü 1 a ın a n o n u n i (i n aiq m lı l r r h i .
.
rm s lr n (Oh h a s a n a Omi q o r .
(C E NTURIE 1/60)
32
N::ı.polyon, İtalya sahill erini n karşısındaki Korsika Ada
:-;ı 'nda doğmuştu. Nostradamus'un diinemin de Avrupa'da
k ral lar hüküm sürüyordu am a Napolyon kendisini i mpara
tor ilan etti. Ardından da fetihler yoluyla bir imparatorluk
kurmaya koyuldu. Bu tutkusunu gerçekleştirmek için on
hinlerce ki şinin öl düğü savaşlara gi rişti . Nostradam us, Na
polyon'a zerre kadar itibar göstermemekte ve şöyle yaz
maktadır:
"Hı s a ıaçl ı a � a rn q r l h i q i r l i n r a l m h .
� r n 11 hııpmMı Tanlan n a . fürnm h arar a l a r ah
lnnra hrn fü i n r h a rs ı n l an h r r h r s i a s a �ı l ı h � i qr a r ı a rıa n h a l n ı ım h
ll r an � n r l yıl oayum oır l i ra n a l m h . . .
CCENTURIE Vll/13)
(CENTUliil= VL'67)
lı ıı l ı iıa ı r l ı h a ô P r t an r ımı n ı n
(CENTURIE 1/70)
:n
� mn ıl � n 1L1 n p 1 f'f il Lıı. � h lltunIU nu il 1 � 1'11 n l lı ,j 11
IJ h�l1df nrnııı r,l!hf'f.Ptt IV\llf lllli IP\Uf lfüll[Jllnİ
Hurlırn lırınlaııııı nurmti �Pili lı,ı\ian
�liın ı.ı� lıır ll lurn la�ı nır �slınna.
il� ılı i ııl m n � P n i ı a ti ı � 1 m tıa� 1ı oaıııı a 1 h a nıl a 1 · ·
(CtNTUPlt IX/ 1 /)
40
re'de yaşanacak bir krizin Polonya krizine denk düşeceğin
den söz edilmektedir. Yani hiç yanlış anlamaya yol açmaya
cak kadar açık bir biçimde Ü çüncü Reich yöneticilerinin uy
gulamaya çalı ştıkları politika resmedil miştir.
Yorumculara göre Fransa'nın Almanya tarafından işga
l i ni ise şöyle öngörmüştür Nostradamus:
H a nı � u l ar ı i l e n ı r l r. � r. n l ı nı n e r l r. r � r. l mh
fram · d an l spanqa s ı n ı r ı n a hadar ıı l m n
ff zallnıah ı c r n n u f m n u ·
(CENTURIE 1 11/8)
41
Alman b i rl i kl P ri ayn en burada söy l e n d i ği gı bi H o l l anda.
lk lçi ka vr� Fransa'ya saldırm ı ştı r. H i t l cr. i n arkas ı nı güve n
c e a ltına al mak i \;in Sta l i n i l e i m zaladığı an la :;; rna k e l i me
n i n Lam anlamıyla i kiyüzlü b i r ittifaktır. Nitek i m h emen
akabinde Hitler' i n giı·i şeceği Rusya seferi i l P bu görüş d oğ
nıl anm ı ştı r.
Büyük b i r ş aşkın l ı k ve şok yarat mıştı Nostradamus o
gün l erde. Bir ara Nazi Al man yası, Nostradamus ile i l gili
h er çet?it metni de yasak ki taplar arasına aldı . Bun un son
derece i l gi nç nedeni i se "Olayl arın önceden haber alı n m ası
n ı önlemekti . " Himm ler'e göre, düşman l arın Nostradamus'
un kehanetl eri arasında gezinerek Hitler'in en gi zli plan l a
rı h akkında fikir sahibi olmal arına set çekmek gerekiyor
du. Ö te yandan İ k i n ci Dünya Savaş ı sırasında Nostrada
mus dörtlükleriyle i l ginç b i r propaganda savaşı da yaşan d ı .
Almanlar i ş l erine gelen Nostradamus dörtlükl eriyl e propa
ganda yaparken, yaşlı kurt C hurc h i ll i l e Ameri ka da kendi
i şlerine gelen dörtlüklerle Nazilere yanı t veriyorlardı. Ne
beis, gerekirse bir i k i di zede, sözcükte tahrifat bile yapı l ı
yordu.
İ sviçre l i Nostradamus uzm anı ve astrolog Kari :S .
ın c v d a n ;ı get.i nn i sti r.
� a l nı r ı nı na yan nı ı s i h ı h i s i ·
(CENTURIE Vl/65)
44
Bu dörtlükte Nostradamus Nazilerin kukla yönetimine
dönüşen Vichy yönetimine işaret etmektedir. 'Yaşlı adam'
Hitler'in önünde eği l i p Vichy hükümetini yönetmeyi kabul
eden I. Dünya Savaşı kahramanı Mareşal Petai n'dir. Kuk
la hükümetin başı olarak kaldığı sürenin çoğunda kendi
sinden alaycı bir deyi şle 'Yaşlı adam' diye söz edildi . Nost
radamus'un adını andığı üç kent de aynı gün müttefik bir
liklerince özgürlüklerine kavuşturuldu.
" H a s l i l qa [ u n ı rn · n na n ç ı h m h fıam
[ m l l a yaıa h elçi h m h l e y mh � o l ü n ın e q i
R i rna·n ı n ana ın l a r ı t u t m h l a r o n u
H a ç ı n nı�ym h l a r ! e l � h e l h a� m i s i n e ya ı a ı nı a a n . ·
(CENTURIE I X/ 1 6)
45
ti Priıno <f o Hi w•rn d a ı Nostra d am u s ' t.<1 R i b ı < ' IT di \ P ge\·ı
M u s s ou N ı
,_,oli n i " .
PA STE UR
�m ıı u ı ıp i l H ı a fı l ı tı d l a n tı J 4 1 � \ P IJ lı u l m ı r1 lı
l1 amu r n rn ıi P l\ � F h ı r ı l a h tı i!ll a r rı U(mJr.ı lt
� ıı a 4 ı r ıı r ı rn ı n ı 1 ,ı ırnıı l r1 ıl ı � ı n ıl a a l m n
� nı a U lı a ı n a f l U J IJ 11 l l P f i P h a fıl l m ı � h .
cc r n r uRic :/25)
47
A ş K UGRUNA
· � ıı�a n ın a q ı h a tı u l r l ın P q ı ı s l r ın r q m h
ıun ra ıl e � rn i ı al m h l m n m h
Rua l a r ı n � ı a l ı h a� ın a h m n n u a h al m h
� Pr i n P h ıa l iq r l i n � i chı r h r l i ı l i s i n ı ı a ı ı ın a q a n h i ı i �e l i r i l mh
48
da günlüğüne şunları yazmıştı : "Yıkıldım ve bir çocuk gibi
ağladım. Ben yalnızca bir deniz subayıyım , tek bildiğim iş
b u. "
İ şte gene VII . Edward'ın tahttan feragatiyle ilgili bir
başka dörtlük:
( C E NTURIE X/40)
' ( a l ı s ın a o a n üm q ı h ı l m h b u q u h o m r
U r. o l mh � u q u h . a n i U P. ne qa h ı n ı l a ı a h b ı r m il e
Ham ur.ç i l o o m u V o l o a h r. n ü 1 ç n q u qr.ın i l e ı
� u l a m a h ü l ke . h a n o a n b i ı ı ı ın a h l a . ·
(CENTURIE 11/57)
49
Ne v ar ki b i r de büy uk d uv a r ı n y ı k ı l m a s ı ya dcı ortacb ıı
l ı h rt r ;ı h ıır ı a ıı a .ı l ıJ h . ı r ıı i ın m .
. h u ı u ı ıı h rıı l l ı
nı rnı ıı n ı a ın ıı a a a lm h ı h u rm tı
H u l u n a n s i l rn u l � ıı n lıi r h a n ı m r l r ıı ıl ı g r ı ı r m� h
Tup r a h �nra h ıı r h m � rı r u mrh ·
ICE'i'1fUR!I' Vl!l/70)
na sın ırı geçme eınri verdi . Müttefi kler tarafı n d a n geri çe
k i ! meye zorlanm ası n d an sonra 'toprağı çorak ve kara' h a l e
retti
so
j ) Ü N Y i\ K U <;� U L D U
il 1 11 n ı .ı ım u l lı P 1 P r lı <l ı ı ı ı ı ı ıı ıl v 11 ;ı ı ı1 11.11,1 ti
! ıı � ,ı n l .ı ı lı .ı ıı .ı iı ;m ıl 11 n ı ı I! 11 ıı .ı ı � ,ı i .ı r l .ı � u ıı rı n ! ı ıı ıı ! ı ıı 1 u lı !' ıl ıı 1 11 h
! l 11 r fı I' rı \ i 111 ) / ,i 1
, ljl' 1i ! ıl \'fi l .ı !J .! ı ,I ı'ı
u l kc l !)[)() ' k rdc: yeniden dog1 1"1 111 ıneyvt• lt> ri ı ı i vcnwk Ü Z( ·n·
ladı.
l n w ı L ı r ı ı ı ıııı ı ;ı ıl ı � ı l ı ı ı ı r. 1 h l , ı r
!\Sil h d l m iı l H
11 \n�l;ı ı nJll lPlSl1 ıl ll ıl m i m n f' i l l P llP l \ l f'r f'lı
!) ]
Bu dörtlük son dize nedeniyle Kennedy ailesine ait dört
lüklerden biri olarak yorum lanmı ştır. İ lk üç dize, kardeşle
rin bütün yaşaml arı boyunca mücadele verdikleri karışık
lıkları tanımlamaktadır. John ve Robert Kennedy kardeşle
rin suikast kurşunlarına hedef olmalarına rağmen, bir
skandala adı karışan üçüncü Senatör Edward Kennedy sa
pasağlam ayaktadır.
O zaman üçüncü kardeş kimdir? Son yapılan yorumlara
göre dörtlükte adı geçen üçüncü kardeş, İ kinci Dünya Sava
şı'nda, Nostradamus'un İ kinci Deccal diye nitelendirdiği
Hitler'in Nazilerine karşı savaşırken ölen en büyük kardeş
Joseph Kennedy'dir.
"lliuhmarnrn om a u q u h ananı n ü ş mh
� u q ü h o l a n ü l nü r u l mh . o l u ın ü �oh a n ı ııl a ı a h qasa an � m h
lli ü hrın ın r l na � ın a ın ı s a l a ra h . q o l u n nüy u h h ı s ın ı n ı as m h
l ı ın a h q a h ı n ı n n a yrr h an l a l rh r l r n mL
(CENTURIE 11/57)
� s h i ı � l a ııı a ııı l a m a h
U r ı a l ı ô a n h u l u l ü h qa� ııı u r u b uq u h a d a m ı n u s l rn q a� m h
fü ü� u n ô r. b u r. q l r. ııı q ü 1 u n ô r n b i r ııı m ııı u s u c l a qm h l a r
.
.
H s ı l s uç l u s i s l i a � a c l a r ıl a s a h l a n m h .
(CENTURIE Vl/37)
53
Dörtl ü k t e sözü edilen ·'eski iş" bir kra l ı n ya da bizım ça
ğ·ı m ı z da bi r ba ş kan ı n iildürü l mesi d i r. Nostradaııı us, yaka
l a n d ı kt a n i k i gün sonra poli s koruması altı nda i kPn Dal l a s
lı gece kulübü sahibi J ac k Huhy tarafı n da n vurul arak öl dü
,
rülen Oswal d'ın m asum o l duğu nu: ası l suçl un u n " s i sli
ağaçl ı kta" Başkan ' ı bek l e d i ği n i belirliyor. Bu son derece :;; a
şırtıcı bir d i z e , çünkü cinayet.in h e m e n a rd ı n dan o gü n D<> ··
aley Pl aza'da bul unan bi rçok kişi , silah sesl eri n i n Oswald'
ın üç el ateş ettiği i ddia e d i len depodan çok, çi menlik bi r te
pen in arkasındaki ağa� la n n arasından gel diğ·i rı i söyle m ı ş
·
ll a l h ı ıı n ıı u ıı o ıı h ;ı n P l ra l a s a ( ı l .ı ı rı h
lı n h l r r M i m n P I l P TI � P i ll! P iJ P f P lı
� lll d m n O l f \ U f P l \ l l i l JTI P lj r r P h
ll n a ı rn h l ı h r n m h l r h a o a nı ı ıı r u � u '
(ClcNT!IR!t iV 149\
Biızı l a rı baş l angıçta sui kastın ard ındaki gerçek iiyküyü
o rtayn n karacak k i şi n i n , Oswa l d ' ı ö l d ümıekten ömür boyu
hapse nı a h küm edi l e n Ruby ol duğu n u düşü n d ü . İ l k başta
Oswa l d ' ı ,J ackie Ken n edy 'yi Dal l as'a dönüp rn ahkenwde ta
nı klık yapmak zorunda k a l m aktan kurtarm ak i çi n öl dür
diiğfü1ü söy l eyen Ruby bil d i kleri n i n hiçbi ı·ini söy l em edi .
Warren Kom i syon u üye l eri '"Dünya gerçek l eri asla iiğTene
ıneyecek , çün k ü n e yazı k ki bu i şten k azanç sağlamış olan
lar gerçekleri n ortaya çıkm asın a asla izin vermeyecek" gii
rü::ıünü kabu l l en mek zoru nda k a l m ı ştı .
AvA SE YAHAT
rı P n ıl ı s ı n ı ( ı h a r m n
ll ıı ı n n ı r n ıı m ı n r
ll r a n a n a l ı n ı p ıı r r l e � l i r ı l m n
M rn ı o i r ı o p r a � a
(CENTURIE !X/65)
NosTRADAMUS U YARIYOR
57
N ostnı d :ı nı u:' a gorı · . Sriz k o n u :c ı ı µ ü ı ı d l' hi r<:ok i d d ı ; ı s: ı h i lı i
G8
Angoulem e, Fransa'nın batı sındaki eski kraliyet kentinin
de adıdır. Bazı yorumlara giire Nostradamus, Avrupa'nın
kurtuluşunun Fransız soyl ul arı ndan geleceği n i imaya ça
lışmaktadır. 1 1 Ağustos 1 999 tarihi de Nostradamus' a göre
batış değil , tersine bir umut tarihidir.
Bu tarihle i lgil i ikin ci öneml i yoruma göre i se 11 Ağus
tos 1 999 tarihinden sonrası için kehanetler oldukça azdır.
Bunlar daha çok özet nitel iğinde olup ayrıntıl ara girmeksi
zin bi rtakı m genel gel i şmel eri aktarmakla yetinmektedir.
Bu özellik doğrudan kahinin kendisi tarafından "İ nsanl a
rın bilgisizli�ri ortadan kalkacağı için, 2 1 . yüzyıl ve sonrası
için kehanetler gerekmemektedir" şeklinde açıklanmıştır.
Bu yaklaşımla o devrin insanlarının geleceği görebilecekle
rini kastetmektedir Nostradamus.
Yirmi biri n ci yüzyıl ın ve ikinci bin yı llık dönemin insan
l arı i çin oldukça önemli bir nokta daha vardır. Eğer yerkü
renin bir başka gök cismiyle çarpışması söz konusu ol acak
ise bu en fazla e l l i yı l içinde olup bitecektir. Ve bu olaydan
sonra insanlar, bu tür oluşumlara karşı etkin bir biçim de
korunabilecek kapasiteye erişmiş ol acaklardır. Bu tür kur
tuluş reçete l eri bi lim adaml arınm çekmecesindedir ve çok
yakın bir zamanda uygulama alanına konulmayı bekle
mektedir.
Üç ü N CÜ D E CCAL
. � u q u l u a n a nı u ı u r a u � u y r ı a r n q a h l a ma h
Ur H � r. n i n l r r i am fıma qa q r l m h
H 1 ın i � ıı h y u m u a r n i 1 l r, ı i u r h a ı l a ı ı a m a lı
Ur s u ım ı n ı hrrhm ı n n ı ı m h
60
Bu dizelerde Mabus da denilen üçüncü Deccal'ın doğulu
o l acağı öngörül mektedir. Ancak onun Asya'nm d erinlikle
ri n den değil de Ortadoğu' dan çıkacağa benzediğine ili şkin
emareler de çoktur.
ff iah u ı t u h � r ı: rn P a r n n l m h . a P r h e n
� ıır h u n ( � i r ı m n u r h aqm h a l l ı � rn ı qap ı l m h
�u 1 irnr P l ı n h a m l a a ı � ı ı n l i h arn ıl P r h a l � P l m h
� uqr u h l u qı l a ı 2 � nl i � ı n a r s u m l u h u r h ı l l ı h nl m h ·
(CENTURIE 1 1/62)
61
Ü çüncü Deccal 'l n gerçek kim l i ği n in h {ılü b i l i ıı memesiıw
karşın, on un uyga rl ığı n kal bine sal dı racağı Vf' 'tüy ler ür
YAŞAM B İTMİYOR
. � lı il 1/ 11 /1 il P � 1 J 1 ti i ı n 1 P r l � il r ıj il � 11 il U 1 U I' lı 1 lj a li ! n
!l ı• ı o lı � n ı ı r il � fil I' 1 P � ı rı ı f' ı r ti ı ıı � ıı ı u r u l ıı r rm
iıılıı lı ıı ıı ıı n lı ! r h ıı r lı u ıı r ıı ı· !1 1 � 1. nı lı ıı tı u m ı u rnr lı
fi ii i i' ll li P � 1 \ ı fı ! I� 1 fi f' !J.ı fı ! ,J \ l i ,ı fı l;;ıiı il U / il
.\i u". 1 rad u nı ı ı ,.; oğ ! u ;-;l'Z<t r ;ı y a ı. d ı g ı iın�;özd e , bi l i m �Hln nı
İ K Lİ M LE R KÖT Ü LE Ş E C E K
" Y a q nı u r . a l ı ş ı l nı ı m ô ı ş ı n n a g ü r l u UP a o m ı rcama aa r ô a h t a n
[ a n m m h ô a u a r l a ı . Ya l n ı m h a n ı n l a r a ı ı n n ı r ı l nı ı ş l e h l ı h r n e n .
D ol u . y a g nı u r . ! ı r l ı n a . ll m m h f ra n s a h a l h ı m i l m h q m
..
D n l r nı e h i r i n t o p l a n ö l u nı u n ü h a l h ı n . m p ı n m h l a r n a h a h y m
(PRESAGE 1 26)
" H n i n r n UP n e q r n i aaş l a n i n i m i q o r q a g nı u r H c ı nı am .
�öh q ü m ncn ! a ş l a r y a g ı y o r U r a l r ş h a y n a l ı yıı r n r n i 1 i . .
(CENTURIE 11/ 1 8)
" H r ı s t a l l c r g ia i n o n m rıl i R h m
H a r u r h u 1 m g ı n ö n nı u s
.
Il l u nı . Il l ü nı f ı r t ı n a IJP y a g nı u r U l ll i m h U a nı ı .
CPRESAGE 1 4)
64
H ı rlı q ı l b o y u nca qo r u l ın r y m h qnh h m � ı
� P h ı rlı y ı l ı n a rd ı n d a n r. ı h m h h e r H l l a h ı n q ü n u
H u p h m l o p ra h l a r . a n d ı rm h ç u l u
l m n d a . � ü q ü h l u f a n l a r ı n ua r ı l a c a h t a r h ı n a . .
(CENTURIE 1/70)
2 1 . Y Ü ZY I L I N TARİHİ
" H a r l a l l ı ü l he l e r i n e � l i h u e d es l e � i n k
B i r a fü � a � i b i � e l i yor Hmpa l ı h ü h ü ın d a r .
V n n e l i q o r b i r l i h l e ı i n i b e qa 1 l a r ı n . h m l l a r ı n
B a � i l H ra ı ı ·m ü m i n e y m qorl a ı . . .
(CENTURIE X/86)
65
sözde söylediği gibi Rusya komünizmden kopm uş, Sovyet
l er Birliği parçalan arak birçok devlete bölünmüştiir. Rusya
eski günlerde olduğu gibi Avrupalı bir devlet olmuştur. Ve
Fransa'nın yanında doğululara karşı savaşmaktadır.
FAR İ S YI K I LIYOR
· � r, u l r, l i n üaş ı y r, r l r, ş i y o r H u i ç n on · n a
� ö n n n [ r, P a r i s n a ş l a n a s a � ı � o l r, . .
Üç üNC Ü D üN YA SAVAŞI
6()
la n r ı l rl r ı n m l ı � ı n � o r ım ı n ı s a � l tı y m h l a r
� u q u h tı ı r maı ı n ıml l ı t ı o l n u h l m n ı
lııı n y u 1 u s ı l a h l a r l a r o h r ı l e rnen h u r ı u l n u � u n n a
f n a u y ü h h a s a r s ıı l q a n ı e t n i l e q m h"
(CENTURIE 1/9 1 )
" l a l a h s o h r r h r n O ÜQ U h a i r ya n � ı n � o r ü l m h
Hmyr no�ru q uhsrlrn air � u r u l ! ü u e ı � ı h
Y r r h m n e ö l u ın u r n � l ı h l a r i � i l i l m h .
� i l a h l a r . q a n � ı n u r h ı ! l ı h l a n � r l m lı ö l ü m o n l a r ı D e h l e y e n "
(CENTURIE 11/9 1 )
67
� o h y ü r n �I d e m e d e ya n m h .
Hıes b u q u h Ileııı [ i ! y · e ya h l as ı q o r
H e m e n a r d ı nd a n d e u . d a q ı n ı h b i r a l e u s ı ç r ı y o r
Il o r ın a n l a r ı n h a n ı l ı n ı q ö r ın e h i s l e fü l e r i 1 a ın a n ·
(CE NTURIE Vl/97)
68
TATLI ZAMAN LAR
"fas · ı a n r ı h ı p � e l m h h ra l l a r ı H u r u pa·qa
R u h l a r ı p a ı r a l a q ı p . henlleri q a h ıp q ı h ın a q a
H s q a · n ı n h ü q ü � ü . d e n ord u l a r l a ama lı h a ra q ı - s u q u
..
ffi au i le r i . M a ' q ı u e d e H a rı houa l a ın a q a
(CENTURIE Vl/80)
69
Afrikalılar eski Avrupa'nm üzerine yürümek için Doğu
Asyalı halklarla anlaşm alar yapıyorlar. Bir başka yerde
Hanibal'den söz eden Nostradamus, filleriyle Roma'ya yü
rüyerek Avrupa'yı korkuya gark eden komutanı hatırlatı
yor ve "Bir zamanların köleleri, eski efendilerini boyundu
ruk altına alacaklar" diyor. Diğer bir deyişle geçmiş günle
rin sömürge ülkeleri, dünyayı allak bullak edecek olan Dör
düncü Dünya Savaşı'nın başlamasına yol açıyor.
Ve anlaşı lan o ki Amerikalılar yok olmanın eşiğindeki
Avrupa'yı bir kez daha kurtarıyorlar:
(CENTURIE 11/78)
70
l rn r l a r h ı � m i m � m ı ı ı r � o r a u h l r r i
l ı h ı nrn ıı a r ı i n s a n h ı l ı � ı n ıl ;ı h ı o a rm
ll ı r � u r u l ı u l a u a ı ı ı r ıı u h rn n a 1 1 l r ü ı n lrn
rn r l i n a ıı u a n l a r ı n snnn r ı ı n i r fü l r a i h l r r i .
(CENTURIE 1/64)
71
Nostradamus da Havari Yuhanna ile aynı görüşü payla
şarak, Dördüncü Dünya Savaşı'nın ardından 1 000 yıllık ba
rış döneminin geleceğini söylemektedir.
" R u h u o l m a y a n � e d e n . h u r� a n r d i l ın r y m h a r l ı h
� l u ın u n q u n u . h m s m h y r n i � i r d n q m
i l a h i r u h r u h l a r ı ö y l es i n P. ın u l l u h ı l m h .
.
l o n m l u h i ç i n d e u l as ı l ı m H e l a ın ' a "
(CENTURIE 11/ 1 3)
"Ta n ı ı s a l B e l a nı a h l a r ı l m h m a d d e y e
� ö h l e y e r . o h ü l l ı l e ın i s l i h a n l as ı l ı r o l m h
R u h u e m a d d e � i rl e s i m e l e l e .
..
H e r s e y a y a lı a l l ı n d a i n s m q l u qöh y ü ı ü n e ç ı h m h
.
CCENTURIE 111/2)
72
İ şte yepyeni bir insan prototipi. Bizim geli şme düzeyimi
zin çok çok ötelerinde bir insan. Akıl ve mantığın her şey ol
duğu saplantısının aşıldığı, bugün ancak sezgisine varabil
diğimiz ruhsal güçlerin gelişmişlik aşamasına kavuştuğu
düzey. Tanrısal kelam'ın maddeye aktarılması, yani et ve
kandan oluşan insanoğlunun aynı zamanda ilahi iradeden
oluşan cevhere de sahip olması bundan böyle.
Nostradamus'a göre barış devleti gökyüzünde değil yer
yüzünde kurulmaktadır. Dünyanın batışına ilişkin korku
lar aslında nedensizdir. Kutsal kitaplar ya da peygamber
veya kahinlerin sözlerini rakamlara çevirerek son günü he
saplamaya çalışanlar, yanılgıya düşmeye mahkumdurlar.
Çünkü toptan yok oluş söz konusu değildir. Ne 2000 yılın
da ne de binli rakamlarla hesaplanabilen uzak bir gelecek
te.
3 7 9 7 Y ILI
73
ruhsal güçleri hiç gelişmemiş durumdadır.
Nostradamus'a göre 2000 yıl kadar sonra İbrahim Pey
gamber ile birlikte Koç Çağı başlamı ştı r. İ nsanoğlu yaratı
cısının bilincine varmış, ona kurbanlar sunmaya, yasa ve
haklarına uymaya başlamıştır.
İ sa, insanlığı Balık Çağı'na geçirmiş, sıralamaya göre
74
NEDEN B i z '?
75
D ö RDÜNCÜ B OLUM
YAS E M İ N B oRAN
77
şümlere yol açan çok önemli olayların yaşandığı dönemler
dir" demi şti . Tam Güneş tutulmasından tam altı gün sonra
17 Ağustos sabaha karşı 03 :02'de Türkiye asrın felaketi de
nebilecek büyük bir deprem faciasıyla uyandı. Canımız çok
yandı, şok geçirdik hepimiz. İ şte bu yaşananlardan sonra,
olayların ışığında astrolog Boran'la bir değerlendirme daha
yaptık.
7R
TEMPO: Bu deprem hepimizi şok etti. Siz de Güneş tu
tulmalarının çok etkili olduğunu söylemiştiniz. Bu gerçek
ten Güneş tutulmasının arkasından gelen bir olay mı?
79
lara ihtiyacı var insanın; zorlanmaya ihtiyacı var. Ancak
zor koşullarda ortaya çıkıyor insanların bu değişimi gerçek
leştirebilmeleri . Tabii bu sadece ahlaki, ya da insani değer
ler açısından değil, aynı zamanda ekonomik, politik açıdan
da, sistem ve düzene bakış açısından da, birçok değerin ve
inanılan şeyin değişmesi demek anlamına geliyor. Hepsi
nin değişmesine neden olacak bir olay bu.
80
bugüne kadar yaşanmış en büyük felaket, çünkü Türkiye
'de yaşayan insan sayısı o zamana göre çok daha fazla. Son
ra depremin meydana geldiği bölgeyi düşünecek olursak,
bu bölgede yaşayan insan sayısı , diğer bölgelere göre çok
daha fazla. Sanayi açısından düşünecek olursak, sanayinin
neredeyse can damarı İ zmit. En fazla üretim yapılan yer
lerden biri. Dolayısıyla hem ekonomik açıdan, hem maddi
zarar açısından, yani hem can, hem mal, hem de ekonomik
değerler açısından, Türkiye'nin neredeyse kalbinin attığı
yer. Böyle bir yerde meydana geliyor bu olay ve üstelik yüz
senedir bekleyen bir fay harekete geçiyor; bundan yüz sene
önce bu fay harekete geçmiş olsaydı zarar bu boyutlarda ol
mayacaktı. Bugün böyle bir olayın meydana gelmiş olması
zararı bu boyuta çıkarıyor. Hem can , hem de mal açısından
zarar ne kadar büyük olursa, insanların şoka girmesi, her
kesin etkilenmesi de o nispette de büyük oluyor.
81
TEMPO: Nasıl değerlendiriyorsunuz?
82
:;nz, ucuz atlatmışız" şeklinde değerlendirebileceğimiz ka
dar aslında hafif kaldığını anlayacağız.
83
TEMPO: Tezahürleri ne olacak?
84
ketlerin tamamı dünyanın tepkisi. Ve tabii bunun sonucun
da da insanlar "Şu ana kadar biz ne yaptık, biz nereye gidi
yoruz" demek durumunda kaldılar. Demek zorundalar ay
rıca. Ve yaralarım sardıkları andan itibaren bunu diyecek
ler. Bundan sonrası için de çünkü, var olabilmek için dün
yanın var olması lazım. Bunun sonrasında da dünya, özel
likle de Türkiye, dünyadaki diğer ülkelere göre çok daha iyi
bir durum içine girecek.
85
kendi kendisini yaşatabilecek durumda değil. Oysa Türki
ye'nin kendi kendisini yaşatabilecek zenginlikleri var. Ve
bunlar çok az kullanılıyordu. Oysa bu olaydan sonra Türki
ye kendi değerlerinin ve kendi koşullarının farkına vara
cak. Dünya üzerindeki yerinin farkına varacak. Dünya üze
rindeki diğer ülkelere göre kendi yerini, konumunu tespit
etme fırsatını bulacak. Dolayısıyla da bundan sonraki sü
reçte Türkiye kendi değerleri ni ortaya koyup, hem ekono
mik hem de siyasal açıdan aslında gerçekte hak etmiş oldu
ğu konuma gelebilme şansını yakalayacak. Ama bu bir sü
reç. Şu dakikada olacak bir şey değil.
87
büyütmek doğru değil . Bu doğrultuda, sözü geçen bir takım
inananların ya da üstatların bazı iddiaları var, hatta kut
sal metinlerde de geçiyor. Ama bunların hepsi sembol tabii.
Sembolik bazı anlatımlar var ve sözü geçen yerler düpedüz
Anadolu toprakları, burası yani. Dolayısıyla bütün bunları
birleştirdiğimiz ve bir de astrolojik açıdan baktığımız za
man Türkiye'nin haritasına özellikle, Türkiye Cumhuriye
ti'nin kuruluş haritasına çok ilginç gelişmeler görülüyor.
Türkiye'nin kuruluş tarihi 29 Ekim 1923. Saat 20:30, An
kara. Tam o saate ve Ankara'ya göre yıldız haritasını çizdi
ğimiz zaman Türkiye'nin yükselen burcunun Yengeç Burcu
olduğunu görüyoruz. Güneş, Akrep Burcu'nda, Ay ise İ kiz
ler Burcu'nun son derecesinde, on ikinci evde bulunuyor.
Şu anda ve önümüzdeki zaman dilimi içerisinde gezegenle
rin konumunu, geçişlerini incelediğimiz zaman Türkiye'yi
gerçekten çok ilginç olayların beklediğini görüyoruz.
88
nu görüyoruz. Ve tabii gökyüzü konumunu incelediğimizde,
örneğin şu anda bir Jüpiter transiti var. Bu Jüpiter bir yan
dan sorgulamaya sebep oluyor. Yani insanların "Biz şimdi
ye kadar ne yaptık, neredeyiz ve bundan sonra ne yapaca
ğız" diye yoğun bir düşünce ve sorgulama içine girmesine
neden oluyor. Şu yaşamış olduğumuz büyük deprem felake
ti de, zaten akabinde bunu getiriyor insanlara, yani onları
düşünmeye sevk ediyor. Ama aynı zamanda başka bir şey
daha veriyor. Jüpiter büyüteç gibi bir gezegen; bolluk, ve
rimlilik gezegeni aynı zamanda. Dolayısıyla sert etki yapsa
bile, Jüpiter iyi bir gezegen olarak değerlendirilir astrolojik
açıdan. Kişinin böyle derin sorgulamalar içine girmesiyle
birlikte, ekonomik açıdan, verimlilik açısından, maddi açı
dan, bir takım fırsatlarla karşılaşmasına neden oluyor. Bir
takım fırsatlarla karşılaşacağını gösteriyor. Ü stelik şu sıra
larda Jüpiter bu enerjiyi harekete geçirmiş durumda. Tür
kiye için söylüyorum bunu. Satürn şu anda Türkiye'nin gü
neşini etkilemiyor, daha önceden etkiliyordu. Şu anda da
patlamış durumda zaten.
89
der bir noktaya, hedeflediğiniz noktaya ulaşı r. Bu da görü
lür, harekettir artık. Artık yapacak bir şey yoktur. Olaylar
meydana gelir ve "yahu şu anda üzerimde hiç bir etki yok,
görünürde gezegen yok, bu nası l , ne oluyor" dersiniz. Hayır
bütün bunları sizde oluşturuyor ve siz daha sonra bunu
patlatıyorsunuz, patlıyor yani hadise, ortaya çıkıyor. Orta
ya çıktıktan sonra yapacak bir şey yok. Ortaya çıkmadan
önce belki bu enerjinin yönünü belirleyebilirsiniz ve o yöne
yönelirsiniz. Tabii bunu becermek çok zor bir şey. Astrolo
jik açı dan değerlendirmemize dönersek, Türkiye'nin yükse
len burcunun Yengeç olması, hem bu halkın acıma, sevgi,
şefkat duygul arının yüksek olacağı n ı , hem de hayal gücü ve
yaratıcılığının büyük olacağını gösteriyor. Ama tabii bunun
üzerinde bir Plüton var. O da hem bunları kullanabileceği
ni ama bunları kullanırken, aynı zamanda bir takım yıkım
larla, değişimler olacağı söylüyor. Zaten Türkiye tarihini
inceleyecek olursanız, bir takım değişimler hep böyle biraz
şiddetli meydana gelmiş. Yani bir takım şiddetli olayların
arkasından, deği şimler yaşıyor Türkiye. Dediğim gibi Tür
kiye'nin değişim potansiyeli var. Üstelik beklenmedik anda
çok ilginç çıkışlar yapabilecek potansiyeli de var Türkiye
'nin. Ayrıca Uranüs, Dokuzuncu Ev'de yani yabancı ülkele
rin bulunduğu evde duruyor. Ü stelik şans noktası da orada,
Türkiye'nin astrolojik haritasının Dokuzuncu Ev'inde. B u
da diğer ülkelerle ilişkiler açısından Türkiye'nin beklenme
dik, yani olmadık bir anda ve şekilde kendisini ortaya ko
yacağı , söz sahibi olacağı ve üstelik yükseleceği anlamına
90
gelir. Ö zellikle şu sıralar yaşanmış olan bu felaketin ardın
dan, önüm üzdeki süreçte Türkiye'nin diğer ülkelerle ilişki
lerinde çok dirayetli bir yükselme içine girmesini bekliyo
rum ben. Evet, bizi çok sert, çok zor şeyler bekliyor çünkü
bu süreç öyle kolay bir şey değil. Ama sonuç olarak umut
larımızı güçlü bir şekilde yüksekte tutmamız ve umut için
de olmamız gerekiyor bence. Çünkü ancak o zaman bu
enerjileri hayrımız için kullanabiliriz.
91
BE Ş İNCİ B O LU M
K AYNAKÇ A
93
.J Dimde, Manfred "Nostradamus Predictions For
The 2 l st Century"
94