Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 3

2020-2021 Eğitim-Öğretim Yılı Bahar Yarıyılı

HİN 132 Genel Hatlarıyla Hindistan Tarihi


Yılsonu (Final) Ödevi Soruları
Dersin Sorumlusu: Doç. Dr. Yalçın Kayalı
Aytaç Yürükçü – 15010156 – Bulgar Dili ve Edebiyatı
Ödevin Son Teslim Tarihi: 11.06.2021/Cuma

1. https://www.youtube.com/watch?v=Hkkh8yaU6rY&t=12s ilgili linki izleyip bir-iki


paragraf uzunluğunda bir özet yazınız.
2. https://www.youtube.com/watch?v=Umrb6Z-VCUU&t=499s ilgili linki izleyip
bir-iki paragraf uzunluğunda bir özet yazınız.
Not: Cevapları bu sayfanın devamına yazarak tekrar sistem üzerinden yükleyiniz.

Cevaplar
BİRİNCİ VİDEO

Başlangıçtan Ortaçağa Kadim Hindistan’ın Tarihi ve Kültürü

Literatürde Güney Asya ülkeleri; Hindistan, Nepal, Butan ve Pakistan’ı içerisine alan bir
bölge olarak geçmekte iken, uluslararası ilişkiler bağlamında ise Hindistan Güney Doğu Asya
ülkesi olarak görülmektedir. Hindistan tarihinin başlangıcı M.Ö. 3000’lere dayanmaktadır,
yani Hindistan 5000 yıllık kadim bir coğrafyadır. Bazı kaynaklarda Asya Kıtasının güney
incisi olarak nitelendirildiği de belirtilmektedir. Hindistan tarihinin antik dönemi İndus vadisi
medeniyeti ile başlamaktadır.

Arilerin Hint Alt kıtasına gelişi ile birlikte yeni bir döngü içerisine girer. Böylece Hint Avrupa
kültürü olan orijinal yeni bir kültür tarih sahnesine çıkar. Bir kültürel değişim ve devinim
dönemi başlar. Arilerin Hindistan’a gelişi Hint Avrupa kültürünün şekillenmesinde can alıcı
bir dönemdir. Çünkü onların oluşturmuş olduğu metinler çok önemlidir. Kökenleri belirli
olmayan bir medeniyet. M.Ö 1500lerde yazılan Veda metinleri Hint Avrupa’nın en eski dili
olan Sanskrit dilinde kaleme alınmıştır. İçerisinde çok şey barındıran bu metinler sayesinde bu
coğrafyadaki topluluklar hakkında bilgiler elde edilmektedir. Aynı zamanda tarihsel birer

1
belge olan bu edebi metinlerin satır aralarından elde edilen bilgilerle Antik dönem Hint tarihi
incelenebilmektedir.

Ardından Mahacapadalar dönemi diye bir dönem başlıyor. Bu dönem güçlü olan derebeyinin
kendi bölgesini yönettiği, ilk siyasi oluşum dönemidir. Bu coğrafyada 16 büyük Mahacapada
bölgesi olduğu bilinmektedir. Brahmanik ve Upanishad dönemde ise upanishad düşüncesi
ortaya çıkmıştır. Upanishad metinleri Hint felsefi metinleridir. Batılı bilginler upanishad
metinlerinden etkilenmişlerdir.

Budist kültür ilgili dönemde bir öğreti olarak ortaya çıkmıştır, bugün ise bir din olarak
görülmektedir. Sadece Budizm üzerine çalışan Budolog adı verilen araştırmacılar vardır, bu
inanç çok geniş bir sahada yayılmış ve yayılmaya devam etmektedir. Magadha’nın yükselişi
döneminde şehir devletinden yerel krallık konumuna geçilmektedir.

Nanda Hanedanlığı, Büyük İskender’in Hindistan’a gelişi, Maurya İmparatorluğu Çağı, Şunga
Hanedanlığı Dönemi, Kuşan İmparatorluğu, Gupta İmparatorluğu ve Kültürü’nü Hindistan
coğrafyasında karşımıza çıkan diğer dönemler olarak sıralayabiliriz. Hindistan coğrafyasının,
tarihinin, kültürünün ve sosyo-kültürel yapısının anlaşılması için bu arkada planın göz önünde
bulundurulması ve bu dönemin kaynaklarından yararlanılması gerekmektedir.

Bu konularda yararlanılabilecek önemli kaynaklardan birkaçı şunlardır;

Kayalı, Y. (2018). Antik Dönem Hindistan Tarihi ve Kültürü. Konya: Çizgi Kitabevi.

Kulke, H., ve Rothermund, D. (2001). Hindistan Tarihi (Çev. M. Günay). İmge Kitabevi,
İstanbul.

Çeliktaş, M. M. (2015). Gupta Tarihi ve Kültürü. Basılmamış Doktora Tezi, Ankara.

Stein, B. (2015). Hindistan Tarihi. İnkılap Kitabevi.

İKİNCİ VİDEO

Müslümanlığın Hint alt kıtasında resmi bir din haline gelişi Hint-Türk İmparatorluğu
döneminde siyasi bir boyut almıştır. Ticari faaliyetlerle başlayan Hindistan’daki Müslüman
akımları zamanla İslamiyet’teki cihad anlayışı ile birlikte dini Hint alt kıtasına yayma
propagandasına dönüşmüştür. İslamiyetin Hint alt kıtasına gelmesinde önemli figürlerden biri
Muhammed Bin Kasım’dır. Muhammed Bin Kasım Hint alt kıtasındaki ilk Müslüman
yöneticidir.

2
Delhi Türk Sultanlıkları Türk ve İslami kültür içinde Hint alt kıtasındaki siyasi
örgütlenmelerdir. Bu sultanlıklar içinde özellikle Lodhiler’in faaliyetleri önemlidir. Hint-Türk
(Babür) İmparatorluğu ise Babürşah tarafından 1526’da kurulan Hindistan’ın büyük
bölümüne hakim olan bir imparatorluktur. İmparatorlukta resmi dil olarak Farsça ve Urdu dili,
dini dil olarak Arapça kullanılmıştır. Özellikle mimari, sanat ve minyatür alanında önemli bir
kültürel birikim oluşturmuşlardır. Örneğin günümüzde Hindistan’ın turizm gelirlerinin %80 i
Tac Mahal’den gelmektedir, o dönemin birikimleri bugünün Hindistan’ında ekonomik bir
gelirdir. Buradan Hindistan’ın muazzam bir kültür mozaiğine sahip olduğunu çıkarabiliriz,
çünkü uzun yıllar Hindular ve Müslümanlar bir arada yaşamışlardır.

Hint Türk İmparatorluğu tahtında oturan hükümdarlar olarak Babürşah, Hümayum Şah, Ekber
Şah, Cihangir Şah ve Evrengizb’i sayabiliriz. Babürşah’tan kısaca bahsetmek gerekirse
karakteri güçlü bir hükümdar olduğu, aynı zamanda yazar ve şair kimliğinin de bulunduğunu
belirtilebilir. Eserlerinde siyasi kariyeri, fetihleri, kişilik özellikleri vb. hakkında bilgiler
bulunur ve eserlerinin İslam edebiyatında önemli bir etkisi vardır. Hindistan’a bağ bahçe
kültürünü ve tarımın gelişimini kendisinin getirdiği söylenebilir.

You might also like