Professional Documents
Culture Documents
Baharfinalödev
Baharfinalödev
HAZIRLAYAN:
BYT/1-Şube:1
DERSİ VEREN:
Baskı klişesi sayesinde istenilen adetlerde baskı almak mümkündür. Ayrıca renk
skalası olarak da çok çeşit sunan serigraf baskı, kalıcı baskı çeşitleri arasındadır.
Günümüzde sıkça kullanılan bez çantalar, serigraf baskı yöntemiyle renklendirilir.
Bez malzemeler, kanvas malzemeler, defter, kupa, kalemlik gibi ürünler bu baskı
türünde güzel sonuçlar verir.
Sistemin en önemli özelliği, diğer baskı teknikleriyle (ofset, tipo, flekso, tifdruk)
basılamayan ya da çok zor basılan değişik malzemeler cam, porselen, metal, taş,
kumaş) üzerine baskı yapabilmesidir. Yani kısaca sıvıların ve gazların dışında her
şeye baskı yapılabilinen bir tekniktir. Baskı kalıbının ana malzemesi ipek, plastik ya
da metal kılcal dokumalardır. Bu dokumaların sıklığı baskı kalitesini etkiler.
SERİGRAFİ BASKI HAZIRLIK İŞLEMLERİ
1. İpek gaze gergin çerçeveye (ahşap veya metal-alüminyum) geçirilir.
2. Emülsiyon, ipek gazeye çok ince bir tabaka şeklinde homojen olarak rakle ile
sürülür. Emülsiyonlu kalıp kurutulur.
4. Orijinaldeki görüntü (+) pozitif, kalıptaki görüntü (-) negatif, işteki görüntü (+) pozitif
olur.
6. İş olmayan yerlerde bulunan küçük boşluklar (toz, çapak), rotüş işlemi ile kapatılır.
11. Kalıbın üzerindeki mürekkebi çekmek için, görüntü alanından daha büyük bir
raklenin seçilmesi gerekir.
12. Baskıda kullanılacak mürekkep önceden bir kap içerisinde (spot renk ise
reçetesine göre) hazırlanır. Mürekkebin kıvamı ne çok katı ne çok sıvı olmalıdır.
13. Kağıdın baskı masası üzerinden kaymaması için küçük köşegenler (pozalar)
yerleştirilir. Mürekkep, kalıbın üzerine ve görüntünün dışına dökülür.
14. Kalıp yüzeyine mürekkep verilir, kalıp yavaşça kağıdın üzerine bırakılır ve iki elle
kavranan rakle vasıtasıyla mürekkep transfer edilir.
15. Deneme baskılarda istenilen sonuçlar alındıktan sonra esas baskıya geçilir.
16. Baskı işlemi bitince kalıbın üzerindeki fazla mürekkep, mürekkep kutusuna geriye
alınır.
Ahşap ya da metal bir çerçeveye gerilen değişik türdeki ipek kumaş, foto film
emülsiyon denilen bir film tabakasıyla kaplanıp ışıkta pozlanır. Işığa duyarlı bölgeler
suyun yardımı ile boşaltılır ve hassas bir şablon oluşur. Bu şablona kalıp denir. Bir
ragle (ağzı keskin bir kauçuk) yardımı ile baskı yapılır.
İpek dokuma: Tabii ipeğin en iyi kalitesinden yapılır. Emilsiyonu daha kolay
tutar. Esnektir. Çok fazla germe olanağı olduğundan küçük ve orta boy
baskılarda sıkça kullanılır.
Metal dokuma: Broz ve paslanmaz çelik tellerden dokunur. Esnekliği çok azdır.
Çabuk gevşer, kolay bükülür ve kırılır. Trikromi baskıya çok uygundur.
Metal Çerçeveler:
Ahşap çerçeveye göre dayanıklı olması ve çabuk
deforme olmaması nedeniyle profesyonel
çalışmalarda metal çerçeveler kullanılır. Hafifliği,
paslanmaması ve değişik profillerde temin
edilebilmesinden dolayı alüminyum çerçeveler
tercih edilir. Dayanıklı olduğu için galvanizli
demirden yapılmış çerçeveler de tercih edilebilir.
Kullanılan çerçevenin yüzeyi düzgün ve
pürüzsüz ise gazeyi yapıştırmak ve baskı
sırasında tutkalın kopması gibi olumsuz durumlar
yaratır. Bu olumsuzluğu ortadan kaldırmak için
çerçeve yüzeyi corona (elekton bombardımanı ) işlemi ile pürüzlendirilir.
Ragleler (Sıyırıcılar) :
Serigrafi baskıda hazırlanmış olan elek üzerine dökülen boyayı sıyırarak
gözeneklerden geçmesini ve istenen yüzeyde baskının gerçekleşmesini sağlayan
temel gereçlerden biridir. Ragle lastiği kauçuk esnekliğine sahiptir ve aşınma ve
sürtünmeye karşı dirençlidir. Ragle lastikleri kullanıldıkları yüzeylere göre sert veya
yumuşak olmalıdır. Sert yüzeylerde yumuşak, yumuşak yüzeylerde ise sert ragle
kullanılmalıdır ve şablon üzerinde ragle ortalama 75 derece eğimle çekilmelidir.
Ragleler baskı materyalinin şekli ve cinsi, baskı yüzeyinde oluşturulmak istenen boya
kalınlığı, basılacak resmin veya şeklin özelliği, kullanılacak boyanın cinsi, kullanılacak
eleğin numarası gibi niteliklere bağlı olarak lastik ve kauçuktan değişik ağız
profillerinde kesilmiş gereçlerdir. Bu lastik veya kauçuk profiller ahşap veya metalden
(tercihen alüminyum) tutacaklara sıkıştırılarak kullanılır.
Emülsiyon:
Serigrafinin ipek, elek, şablon baskı gibi adları vardır. Çerçeveye gerilen ipek üzerine
mürekkep geçiren yerler ile geçirmeyen yerlerin oluşturulması işlemine şablon
hazırlama veya ipek baskı kalıbı hazırlama denir.
Şablon ise baskı yapmak için kullanılır. Serigrafi kalıbı üzerinde baskıyı
gerçekleştiren yerler deliktir. Bu deliklerden mürekkep aşağıya geçer ve baskıyı
gerçekleştir. Basılan yüzeyin düzgün olup olmaması, basılacak malzemenin cinsi gibi
faktörler kalıp üzerine nasıl bir emülsiyon kullanacağımızı belirler.
Pozlama Makinesi:
Emülsiyon sürülmüş ipeğin kalıp haline gelmesi için
baskı yapılacak işin güçlü bir ışıkla ipeğe aktarılması,
pozlanması gerekir. Pozlama için, en altta ışık kaynağı,
üstte ise kırılmayacak kalınlıkta bir cam bulunan
sandıktan yararlanılır. Işığın cama olan uzaklığı üst
yüzeyin köşegeninden büyük olmalıdır. Işıklı masanın iç
yan yüzeyinin ışığı yutmayan aksine yansıtan bir
maddeyle (folyo, beyaz yağlıboya, beyaz bez, v.b.)
kaplanmasında yarar vardır. Ayrıca bu yan yüzeylerde
lambanın meydana getirdiği ısıyı dağıtacak havalandırma delikleri de bulunmalıdır.
Işık kaynağı olarak masa genişliğine göre yeterli floresan lamba kullanıldığı gibi
büyük wattlı özel foto lambaları da kullanılabilir
Asetat- Aydınger- Tire (line) Film:
İpeğe pozlanacak olan resim, asetat ya da
aydınger gibi ışık geçirgenliği olan
yüzeylere önce siyah mürekkeple çizilir. Bu
çizim anında aydınger biraz marullanabilir
fakat mürekkebi emmesinden dolayı rahat
çalışılır. Asetat da ise yüzey yağdan
arındırılmazsa sürülen mürekkep iyi
yapışmaz, dökülür. Bu nedenle asetata
çalışmadan önce pudra veya gomalak
sürülmesinde yarar vardır.
Ayrıntılı resim veya ince yazıların kalıbı ise tire filme alınarak hazırlanabilir. Tire
film çalışması için karanlık bir odanın, reprodüksiyon kamerası ya da yanlarında
spotları bulunan bir agrandizörün bulunması gerekir.
Kalıp Hazırlama:
Tek renkli serigrafi baskı işleminde: ilk basamak yapılacak
çalışmanın tasarlanması, ikinci basamak pozitifin filminin
hazırlanmasıdır. Pozitif hazırlanırken yapılacak çalışmanın
taslağı hazırlanır, krosları belirlenir ve ışıklı masa
yardımıyla tasarım aydınger veya asetata transfer edilir.
Emülsiyon sürme işleminde; ortamın hiç ışık almayan bir ortam olması gerekir.
Emülsiyon küreği ve ya cetvel kullanarak yapabileceğimiz bu işlem titizlikle ve
kontrollü biçimde; çok ince film tabakası oluşturacak şekilde eleğin tamamına sürülür.
Emülsiyon kurutulur ve pozlama işlemine geçilir.
Bir şablonu pozlayabilmek için pozlama masasına ve bir ışık kaynağına ihtiyaç
duyulur. Serigrafi baskı işleminde vakum kopyalama kasnağı kullanılmaktadır.
Kontak kasnağı cam bir levha ve kauçuk bir lastikten meydana gelir.
Kontak şase üzerine konulan filmin üzerine, emisyon yüzeyi alta getirilmiş şablon
yatırılır, kontak kasnağındaki vakum motor ile çalışan bir pompa aracılığı ile çekim
gücü yaratarak birbirlerine iyice temas etmesini sağlar. Filmin emisyonlu yüzey ile
tam olarak yapışması kesin bir kuraldır. Aksi halde pozlama net olmaz.
Baskının yapılacağı maddenin her seferinde kaymasını önlemek ve her baskının aynı
yere basılabilmesi için hassas bir ayarlama işlemi yaparak, saptanan yerlere işaret
konulur. Baskı hazırlıkları yapıldıktan sonra üzerine baskı yapacağımız malzeme
kurutma raflarını hareketimizi engellemeyecek bir konumda yakınımıza yerleştiririz.
Yapılacak çalışmanın bulunduğu yüzeyi kavrayacak büyüklükte ragle hazırlanır .
Baskı sonrası temizleme işleminde; baskıdan çıkan kasnak, özel karışım ilaçları ve
fırça yardımıyla kasnağa sürülür.
Daha sonra tazyikli su ile temizlenerek, kasnakta gölge olan kısımları selülozik tiner
ile temizlenir. Yağ alıcı işlemi yapılarak yeni bir baskı işlemi için hazırlanır.
ERGİN İNAN
Ergin İnan, 14 Kasım 1943 Malatya doğumlu Türk
ressam, özgün baskı sanatçısı ve şairdir. Türkiye’nin
dünyaca ünlü sanatçılarından olan Ergin İnan, Hacı
Müminler ailesinin çocuğu olarak dünyaya geldi.
Eserlerinde çok farklı malzeme ve teknikten
yararlanan İnan, tuvalin yanı sıra ahşap, duralit,
kağıt ya da el yapımı özel kağıtlar vb. taşıyıcılar
üstüne yağlıboya, suluboya, tempera, renkli
mürekkep ve kolaj gibi değişik teknik ve malzemeler
kullanarak özgün çalışmalara imza attı.
Daha çok özgün baskı sanatçısı olarak tanınan ve bu alanda kişisel bir üslup
geliştiren Ergin İnan’ın resimleri, fantastik akımın izlerini taşır.
Sanatı daha çok gerçeküstü ve fantastik yapıtlar olarak dışa vurur. Kendine özgü
yorumları, Asya, Anadolu ve Avrupa kültürlerinin birleşimlerini taşır. Resim ve
desenlerinde Bizans ikonları, Anadolu halk sanatları, Kur’an elyazmaları ve nakkaş
Siyah Kalem’in etkileri görülür.
Ergin İnan’ın resme olan yeteneği daha 2-3 yaşlarındayken fark edildi. İlk ve
ortaöğrenimini Malatya’da gören sanatçı, 1963 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk
Fakültesi’ne kaydını yaptırdı. Bir yıl sonra, 1964’te hukuk eğitimini bırakıp Güzel
Sanatlar Akademisin'e başvurdu, ancak hukuk fakültesine olan kaydı nedeniyle
akademiye alınmadı. Malatya’ya dönerek bir Mimarlık ofisinde çalıştı.
O dönem uygulamada olan Türk-Alman hocaların kurduğu ve eğitim verdiği
Tatbiki Güzel Sanatlar Okulu’nu, yani şimdiki adıyla Marmara Üniversitesi Güzel
Sanatlar Fakültesi’ni yetenek sınavı ile kazandı. Karl Schlamminger ve Helmut
Hungerberg gibi Alman öğretmenlerinden batı müziği veya ney eşliğinde dersler aldı.
Hocası Schlamminger Farsça'ya çok hakimdi ve Ergin İnan’ı Mesnevi’den sözler
söyleyerek yetiştirdi.
1968 yılında mezun olduğu Tatbiki Güzel Sanatlar Okulu’nun asistanlık
sınavlarına girdi ve Helmut Hungerberg’in asistanı olarak göreve başladı. O yıl ilk
kişisel sergisini İstanbul Türk-Alman Kültür Merkezi’nde açtı.
1969 yılında aldığı bursla Avusturya’ya gitti ve Salzburg’da Yaz Akademisi’nde
Emilio Vedova ile çalıştı.
1970 yılında Federal Almanya Hükümeti’nin verdiği "Alman Akademik Öğrenci
Değişimi" bursunu kazandı ve 1973’e kadar Münih Güzel Sanatlar Akademisi’nde
Prof. Rudi Tröger ve Prof. Max Zimmerman ile birlikte resim ve özgün baskı
çalışmaları yaptı. Bu sırada Paris, Venedik, Verona, Mantova ve Floransa’da bulunan
müzelerde incelemeler yapan Ergin İnan, 1975’te ”Baskıresim Teknikleri" isimli
teziyle, mezun olduğu Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu Dekoratif Resim
Bölümü’ne öğretim üyesi olarak girdi.
Ergin İnan, 1972 yılında “Küstausstellung-Wasserburg am inn Germany”
sergilerine katılmaya başladı. Bu sergilere süresiz katılım şansını 1972 yılında jüri
seçimiyle yakaladı ve on beş yıl boyunca da aksatmadan katıldı.
1974’te 35. Devlet Resim ve Heykel Sergisi’nde “Ergin’den Çiller’e” isimli
yağlıboya tablosuyla, 1975’te ise 36. Devlet Resim ve Heykel Sergisi’nde “Irmak
Kıza” adını taşıyan ikinci bir yağlıboya eseriyle başarı ödülleri kazandı.
1975’te İstanbul’da Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu salonlarında ve
1978’de Bedri Rahmi Eyüboğlu Galerisi’nde ikinci ve üçüncü kişisel sergilerini açtı.
1977 yılında Görsel Sanatçılar Derneği tarafından yılın grafik sanatçısı seçildi.
Aynı yıl düzenlenen İstanbul Sanat Bayramı’nda ise özgün baskı dalında başarı
ödülü aldı.
Kazandığı Alman Hükümeti bursu ve “DAAD Berlinli Sanatçılar” bursuyla 1978
yılında Münih ve Berlin Güzel Sanatlar Akademileri’nde araştırmalar yaptı ve bu
araştırma üzerine incelemelerini 1981 yılında Amsterdam, Rotterdam, Lahey ve
Londra’da sürdürdü.
1980’de Almanya’da düzenlenen Uluslararası Grafik İkiyıldabir Sergisi’nde onur
ödülü elde etti ve 1981’de 5. Uluslararası Cleveland Desen İkiyıldabir Sergisi’nde
dördüncülük kazandı.
1983’te düzenlenen aynı yarışmada “O Kadın Figürü” adlı özgün baskı çalışmasıyla,
üç bin sanatçı arasında birincilik ödülünü kazandı ve bu resim Cleveland County
Museum’un koleksiyonuna girdi.
1982 yılında Uluslararası Kore Minyatür Baskı İki yılda bir Sergisi ve
Uluslararası Norveç Özgün Baskı İki yılda bir Sergisi’nden onur ödülleri aldı.
1983’te Mehmet Güler ile Sedat Simavi Vakfı Görsel Sanatlar Ödülü’nü
paylaştı.
1985 yılında, öğretim üyesi olarak görev aldığı Marmara Üniversitesi Güzel
Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’ne profesör olarak atandı. 1985-1986 yıllarında
Berlin Güzel Sanatlar Yüksek Okulu’nda konuk profesör olarak desen dersleri verdi.
1988 yılında II. Asya-Avrupa Sanat Bienali’nde Cumhurbaşkanlığı Atatürk
Sanat Ödülü’nü kazandı.
1990 yılında ‘’T.C. Cumhurbaşkanlığı Yeni Binası, İç Mekanları, Sanatsal
Değerlendirme Projesi’’ kapsamında binanın Resepsiyon Salonu
duvarına "Yazıt" adlı yapıtını yaptı.
2000 yılında İstanbul Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim
Bölümü'nde öğretim üyesi olarak görev almaya başladı ve profesör oldu. Akademik
kariyerine hala Yeditepe Üniversitesi’nde devam etmektedir.
Kendini bir ekol anlayışına koyamayan Ergin İnan, sanat yapmaya
başladığından beri farklılık getirmek ve farklılığıyla tanınmak istedi. Resimlerindeki
kompozisyonları, figürler, böcekler, kelebekler, gözyaşı damlaları, yapraklar gibi
nesnelerle ve yazıyla bütünleştirmesi bu söylediklerini destekler niteliktedir ve bunları
felsefe oluşturacak bir temele oturtur.
Sembollerle ve yazılarla çalışan İnan, resimlerinde gizli anlamlar içeren sembol ve
yazı metinlerini sıkça kullanması ve çok ayrıntılı işlenmiş desenlerinde Osmanlıca ve
Türkçe yazılara da yer vermesiyle tanınır. Gizemli ve mistik eserleri geçmişten
günümüze ilgi çeken Ergin İnan’ın yapıtları, bazı devlet başkanlarının köşklerini dahi
süslemiştir.
Bir süre sergi açmamaya karar veren İnan, 2017 yılında yurt içi ve yurt dışında,
“50. yıl Sergileri” adı altında bir dizi sergi açtı. Özgün çalışmalarını ise İstanbul'daki
atölyesinde sürdürmekte ve hala Berlin’de çalışmalar yapmaktadır.
Yurt içinde ve yurt dışında birçok karma sergiye katılmış ve çağdaş Türk grafik
sanatını tanıtan sergilere yapıtlar vermiştir. Eserleri yurtiçi ve yurtdışında Almanya,
Norveç, İngiltere, Belçika, Hollanda, Japonya gibi ülkelerde sergilenmiştir.
Sanatçının yapıtları; Ankara - İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Müzesi, Dahlem
Museum-Berlin, Haus der Kunst-Munich, Kunstverein-Frechen, Modern Art Museum-
Cleveland, Bradford Museum, British Museum-Londra, Fredrikstad Modern Art
Museum-Belgium koleksiyonlarında bulunur. Geçmişten günümüze kadar
uluslararası on dört ödül almıştır.
ESERLERİ:
DEVRİM ERBİL
Devrim Erbil 1937'de Uşak'ta doğdu.
1963'te Tülay Tura, Altan Gürman, Adnan Çoker ve Sarkis'le Mavi Grubu kurdu.
1979'da İstanbul Resim Heykel Müzesi Müdürlüğü`ne atandı; üç buçuk yıl süreyle bu
görevde bulundu. 1981 yılında İ.D.G.S Akademisi'nde Profösörlüğe yükseldi.
1985`de Mimar Sinan Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü
Başkanlığı, 1988`de Yıldız Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü Başkanlığı, 1990
yılında Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcılığı
görevine getirildi.
Devrim Erbil yurtdışında pek çok karma sergi açtı. Türk Sanatını tanıtan sergilerin
komiserliğini yaptı. (İskenderiye, Belgrad, Sofya, Kuveyt) Sanat üzerine konferanslar
verdi, yazılar yayınlandı.
Sanatçı tuval resmi yanı sıra başta gravür ve ipek baskı (serigrafi) olmak üzere
uygulamalı sanat dallarını çok önemsemektedir. Çizgisel üslubuyla özelikle bağdaşan
gravür tekniğine Akademi’de öğrenciliği sırasında Ercüment Kalmık’ın gravürlerine
hayranlık duyması ile yönelmiştir.
Bedri Rahmi’nin büyük resim yapma tutkusundan etkilenmiş ve mozaik pano yapma
tekniğini ondan öğrenmiştir. Bedri Rahmi’nin 1958 dünya fuarı için yaptığı 200 metre
karelik mozaik panosunun uygulamasında çalışarak bu işin inceliklerini öğrenmiştir.
ESERLERİ:
CİHAT BURAK
İstanbul Aksaray'da doğdu. İzmir'de başladığı ilkokulu,
İstanbul'da bitirdi (Batur 2000: 334). Resim sanatıyla
ilgilenmeye ortaokul yıllarında başladı. Galatasaray
Lisesi'ni ve İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Mimarlık
Bölümü'nü bitirdi (1943). Tekel Genel Müdürlüğü ve
Bayındırlık Bakanlığı'nda mimar olarak görev yaptı.
1952'de Birleşmiş Milletler bursuyla Paris'e gitti. 1955'te
Türkiye'ye döndü ve yine Bayındırlık Bakanlığı'nda çalıştı.
İlk kişisel sergisini 1957 yılında İstanbul Beyoğlu Şehir
Galerisi’nde açtı, Fransa’da yaptığı resimlerini de
sergilediği bu sergiden sonra Fransa, Almanya gibi
ülkelerde sergiler gerçekleştirdi.
Gaziantep Hükümet Konağı, İzmit Adliyesi, Ankara Banknot Matbaası, Rize Adliyesi,
Beşiktaş Şair Nedim İlkokulu gibi yapıların projelerini çizdi. 1961'de yeniden Paris'e
gönderildi. Bu sırada bakanlıktaki görevinden ayrılarak resim çalışmalarına ağırlık
verdi.
Cihat Burak'ın ressamlık hayatında, ilki 1953-1955 arasını, ikincisi 1961-1965 arasını
kapsayan iki Paris dönemi olmuş, bunun yapıtının gelişmesinde ciddi pay tuttuğu
görülmüştür. Fransa sergileriyle adını yurtdışında duyuran Burak'ın, 1965'te
İstanbul'a dönüşüyle başlayan, 1991'deki retrospektifine kadar aralıksız devam eden
sergi faaliyeti, resmimizin büyük ustalarından biri sayılmasını sağlamıştır (Batur 2000:
334). 1965'te Türkiye'ye döndükten sonra yurt içinde ve dışında çeşitli sergiler açtı,
karma sergilere katıldı. 1964 Utrillo Ödülü (Fransa); 1967 Türkiye Çağdaş Ressamlar
Birliği Birincilik Ödülü; 1973 Devlet Resim ve Heykel Sergisi Başarı Ödülü; 1982
Sedat Simavi Vakfı Resim Ödülü'nün sahibi olan Cihat Burak, Yakutiler adlı öykü
kitabı ile 1992 Yunus Nadi Yayımlanmamış Öykü Ödülü'ne değer görüldü. Cihat
Burak, 4 Mart 1994 tarihinde İstanbul'da öldü.
Yozlaşan değerlere eleştiri ve mizah duygusuyla yaklaştığı yapıtlarında günlük
yaşam sahnelerini anılara bağlayarak gerçekleri fantastik bir bağlam içinde ele aldı
ve bilinen, tanıdık nesneleri bir düş dünyasının yaratıklarına dönüştürdü. 1970’lerden
sonraki resimlerinde ölüm düşüncesini yoğun olarak işledi. Yaşamöykü yanı ağır
basan öykülerine de plastik bir tat aktarmıştır, özellikle Cardonlar’da gerçekçi bir
yaklaşımla fantastiğin sınırında gezen öğeleri başarıyla iç içe geçirdiği
gözlemlenmektedir.
ESERLERİ:
TURHAN SELÇUK
Turhan Selçuk, Türk karikatürist. Sade çizgi ve
yazısız karikatürleriyle tanınmıştır. 1953’ten itibaren
baş karikatüristi olduğu Milliyet gazetesinde 1959
yılında yayınlamaya başladığı Abdülcanbaz serisinin
Türk karikatür tarihinde önemli yeri vardır.
Türkiye'de Semih Balcıoğlu ve Ferit Öngören ile
beraber Karikatürcüler Derneği'nin
kurucularındandır.
Yirmi altı desenlik bir dizisi 1977 yılında “Aloşname” adı altında Süleyman Saim
Tekcan Özgünbaskı Atölyesinde serigrafi tekniğiyle basıldı. 2001’de emekli olana
kadar Mimar Sinan Üniversitesi’nin Heykel Bölümü’nde atölye hocası ve bölüm
başkanı olarak görevini sürdürdü. 2004’ten bu yana İstanbul Grafik Sanatlar Müzesi
(İMOGA) bünyesinde yer alan özel atölyesinde çalışmalarını sürdürmektedir.
ESERLERİ:
KAYNAKÇA
https://www.rearserigrafi.com/haberdetay/serigrafi-baski-teknigi-ipek-baski
https://www.rakleserigrafi.com/index.php/bilgilendirme/serigrafi-nedir
http://www.dukgan.com/serigrafi-baski-nedir/
https://www.jetmalzeme.com/blog/icerik/serigrafi-baski-nedir-serigrafi-malzemeleri-
nelerdir https://www.bozluartproject.com/sergi/ali-teoman-germaner-alos-desenler-
resimler-heykeller/
https://omermuratdogan.files.wordpress.com/2017/04/serigrafi-baski-tek-renk-baski.pdf
https://www.kcpromosyon.com/serigrafi-baski#:~:text=Merak%20uyand%C4%B1ran
%20serigrafi%20bask%C4%B1%20%C3%A7e%C5%9Fitleri,Em%C3%BClsiyon%20en
%20verimli%20%C5%9Fekilde%20ger%C3%A7ekle%C5%9Fir.
https://meller.com.tr/baski-cesitleri-nelerdir/ https://www.biyografi.info/kisi/turhan-
selcuk
https://www.biyografya.com/biyografi/6067 https://www.sanatmezat.com/ergin-
inan_cntnt.html
https://istanbulmuseum.org/ip/ergin-inan.html
https://www.mirakoldasartgallery.com/urun-kategori/sanatcilar/ergin-inan/
http://turkishpaintings.com/index.php?p=37&l=1&modPainters_artistDetailID=301
https://www.sanatgezgini.com/marketplace/seller/profile/devrim-erbil
https://www.devrimerbil.com/biyografi/
https://www.gazetekadikoy.com.tr/kultur-sanat/paleti-kurumayan-ressam-devrim-erbil
http://turkishpaintings.com/index.php?p=37&l=1&modPainters_artistDetailID=301
https://www.galerisoyut.com.tr/artist/devrim-erbil/
https://www.yapikrediyayinlari.com.tr/yazarlar/cihat-burak-2
http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/cihat-burak
http://www.antikalar.com/cihat-burak https://www.bilgile.com/kimdir/325-turhan-
selcuk-kimdir.html