Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 26

POLATLI SOSYAL BİLİMLER MYO

GÖRSEL İŞİTSEL TEKNİKLER VE MEDYA


YAPIMCILIĞI BÖLÜMÜ
BASIM VE YAYIN TEKNOLOJİLERİ PROGRAMI
Ders Adı
BİLGİ İLETİŞİM

HAZIRLAYAN:

BAHAR SILA CAN ÇELİK 2239100007

BYT/1-Şube:1

DERSİ VEREN:

ÖĞRETİM GÖREVLİSİ: BANU BULUT AKGÜN


2021--2022 GÜZ DÖNEMİ
SERİGRAFİ BASKI NEDİR?
Serigraf baskı, elek baskı olarak da adlandırılır. Serigrafi baskı kullanılabilmesi için bir
çerçeve olması gerekir. Serigraf baskı, kumaş ya da ipek üzerine yapılan baskı
çeşitleri arasındadır. Serigraf baskı, metal ya da plastik elek dokumaları kullanır.
Serigrafi baskı, adette sınırlama yapmaz. Az ya da çok adetlerde basılabilir.

Baskı klişesi sayesinde istenilen adetlerde baskı almak mümkündür. Ayrıca renk
skalası olarak da çok çeşit sunan serigraf baskı, kalıcı baskı çeşitleri arasındadır.
Günümüzde sıkça kullanılan bez çantalar, serigraf baskı yöntemiyle renklendirilir.
Bez malzemeler, kanvas malzemeler, defter, kupa, kalemlik gibi ürünler bu baskı
türünde güzel sonuçlar verir.

Mürekkebin, kalıbın delik


(görüntülü) kısımlarından baskı altı
malzemesi üzerine aktarıldığı baskı
tekniğidir. Serigrafi baskı aynı
zamanda Elek Baskı, İpek Baskı,
(literatürde) Şablon Baskı olarak da
bilinir. serigrafi, tekstil sanayiinde,
grafik sanatlarda ve baskı resim
çalışmalarında yaygın olarak
kullanılan bir baskı tekniğidir.

Bu teknikte; metal ya da ahşap çerçeveye gerilmiş ipek, plastik veya metal


dokumadan oluşan elek şeklindeki kalıp üzerinde baskı yapılacak yerler açık bırakılıp
diğer yerler maskeleme, boyama ya da fotomekanik yöntemlerle kapatılır. Sonra bu
eleğin içine konulan baskı boyası (mürekkep) , bir sıyırıcı (rakle) ile sıyrılarak açık
kalan yerlerden kağıt, cam, kumaş, vb. malzemeler üzerine geçirilir.

Sistemin en önemli özelliği, diğer baskı teknikleriyle (ofset, tipo, flekso, tifdruk)
basılamayan ya da çok zor basılan değişik malzemeler cam, porselen, metal, taş,
kumaş) üzerine baskı yapabilmesidir. Yani kısaca sıvıların ve gazların dışında her
şeye baskı yapılabilinen bir tekniktir. Baskı kalıbının ana malzemesi ipek, plastik ya
da metal kılcal dokumalardır. Bu dokumaların sıklığı baskı kalitesini etkiler. 
SERİGRAFİ BASKI HAZIRLIK İŞLEMLERİ
1. İpek gaze gergin çerçeveye (ahşap veya metal-alüminyum) geçirilir.

2. Emülsiyon, ipek gazeye çok ince bir tabaka şeklinde homojen olarak rakle ile
sürülür. Emülsiyonlu kalıp kurutulur.

3. Filmdeki görüntü kalıba pozlandırılır.

4. Orijinaldeki görüntü (+) pozitif, kalıptaki görüntü (-) negatif, işteki görüntü (+) pozitif
olur.

5. Banyo işleminden sonra iş olan alanlardaki emülsiyon çözünür. İş olmayan


alanlarda sertleşmiş emülsiyon bulunur.

6. İş olmayan yerlerde bulunan küçük boşluklar (toz, çapak), rotüş işlemi ile kapatılır.

7. Görüntünün dışındaki alanlar (çerçeve kenarları) koli bandıyla veya kağıtla


kapatılır.

8. Kalıp, serigrafi tezgahına monte edilir.

9. Baskı yapılacak kağıt görüntü alanından daha büyük kesilir.

10. Kalıp altına basılacak materyal yerleştirilir.

11. Kalıbın üzerindeki mürekkebi çekmek için, görüntü alanından daha büyük bir
raklenin seçilmesi gerekir.

12. Baskıda kullanılacak mürekkep önceden bir kap içerisinde (spot renk ise
reçetesine göre) hazırlanır. Mürekkebin kıvamı ne çok katı ne çok sıvı olmalıdır.

13. Kağıdın baskı masası üzerinden kaymaması için küçük köşegenler (pozalar)
yerleştirilir. Mürekkep, kalıbın üzerine ve görüntünün dışına dökülür.

14. Kalıp yüzeyine mürekkep verilir, kalıp yavaşça kağıdın üzerine bırakılır ve iki elle
kavranan rakle vasıtasıyla mürekkep transfer edilir.

15. Deneme baskılarda istenilen sonuçlar alındıktan sonra esas baskıya geçilir.

16. Baskı işlemi bitince kalıbın üzerindeki fazla mürekkep, mürekkep kutusuna geriye
alınır.
Ahşap ya da metal bir çerçeveye gerilen değişik türdeki ipek kumaş, foto film
emülsiyon denilen bir film tabakasıyla kaplanıp ışıkta pozlanır. Işığa duyarlı bölgeler
suyun yardımı ile boşaltılır ve hassas bir şablon oluşur. Bu şablona kalıp denir. Bir
ragle (ağzı keskin bir kauçuk) yardımı ile baskı yapılır.

SERİGRAFİ BASKI ÇEŞİTLERİ NELERDİR?


Elek dokumalar ipek dokuma, sentetik dokuma ve metal dokuma olmak üzere üç
grupta incelenir. 

 İpek dokuma: Tabii ipeğin en iyi kalitesinden yapılır. Emilsiyonu daha kolay
tutar. Esnektir. Çok fazla germe olanağı olduğundan küçük ve orta boy
baskılarda sıkça kullanılır.

 Sentetik dokuma: Plastik maddeden yapılan bu dokumanın mürekkep


geçirgenliği fazladır ve kimyasal maddelere karşı çok dayanıklıdır. Uzun süre
kullanılabilir. Emilsiyon kolay temizlenir.

 Metal dokuma: Broz ve paslanmaz çelik tellerden dokunur. Esnekliği çok azdır.
Çabuk gevşer, kolay bükülür ve kırılır. Trikromi baskıya çok uygundur.

Dokumalardaki iplik kalınlığı ve iplik sayısı mürekkep geçirgenliği açısından


önemlidir. İplik sayısı, cm2’ deki ipliği belirtir. İplik kalınlığı ise dokumanın kuvvetini
belirler. İnce (Small), Orta kalın (Medium), Kalın (Thick) ve Çok Kalın (Heavy Duty)
olmak üzere uluslararası standartlara uygun dört ayrı iplik kalınlığı vardır. Dokuma
ipliklerinin kalınlığı arttıkça ilmekler arasındaki açıklık ve boş elek yüzeyi azalır.
Genellikle elek dokumalar, baskısı yapılacak işe uygun iplik sayısına göre seçilir.
Örneğin, tramlı bir resim için 180- 200’ lükdokuma, ince yazılı bir baskı için 130- 140’
lık bir dokuma, testil üzerine baskı yapılacağında ise 40- 50’ lik bir dokuma
seçilmelidir.
Serigrafi Baskı Gereçleri
 Ahşap Çerçeveler:
Serigrafi baskı sisteminde kullanılan ahşap
çerçeveler rutubet, sıcaklık ve kimyasal
maddelerden etkilenmesi nedeniyle kullanımda
sorunlar oluşturabilir. Bu nedenle profesyonel
çalışmalarda çok fazla tercih edilmez. Hafiftir,
hazırlanması kolay ve ekonomiktir. Boyamak ve
verniklemek suretiyle olumsuzluklarını azaltmak
mümkündür. Kullanım sürelerinin kısa olmasına
rağmen ekonomik oluşu ve teminindeki kolaylık
sayesinde oldukça sık kullanılır. Çerçeve
yapımında çam, köknar gibi sert ağaçlar
kullanılmalıdır. Kavak, kayın gibi yumuşak yapılı ağaçlar kullanılmamalıdır. Çerçeve
kalınlığı, eleğin büyüklüğüne göre 5x5 cm veya 8x8 cm olabilir.

 Metal Çerçeveler:
Ahşap çerçeveye göre dayanıklı olması ve çabuk
deforme olmaması nedeniyle profesyonel
çalışmalarda metal çerçeveler kullanılır. Hafifliği,
paslanmaması ve değişik profillerde temin
edilebilmesinden dolayı alüminyum çerçeveler
tercih edilir. Dayanıklı olduğu için galvanizli
demirden yapılmış çerçeveler de tercih edilebilir.
Kullanılan çerçevenin yüzeyi düzgün ve
pürüzsüz ise gazeyi yapıştırmak ve baskı
sırasında tutkalın kopması gibi olumsuz durumlar
yaratır. Bu olumsuzluğu ortadan kaldırmak için
çerçeve yüzeyi corona (elekton bombardımanı ) işlemi ile pürüzlendirilir.

 Ragleler (Sıyırıcılar) :
Serigrafi baskıda hazırlanmış olan elek üzerine dökülen boyayı sıyırarak
gözeneklerden geçmesini ve istenen yüzeyde baskının gerçekleşmesini sağlayan
temel gereçlerden biridir. Ragle lastiği kauçuk esnekliğine sahiptir ve aşınma ve
sürtünmeye karşı dirençlidir. Ragle lastikleri kullanıldıkları yüzeylere göre sert veya
yumuşak olmalıdır. Sert yüzeylerde yumuşak, yumuşak yüzeylerde ise sert ragle
kullanılmalıdır ve şablon üzerinde ragle ortalama 75 derece eğimle çekilmelidir.
Ragleler baskı materyalinin şekli ve cinsi, baskı yüzeyinde oluşturulmak istenen boya
kalınlığı, basılacak resmin veya şeklin özelliği, kullanılacak boyanın cinsi, kullanılacak
eleğin numarası gibi niteliklere bağlı olarak lastik ve kauçuktan değişik ağız
profillerinde kesilmiş gereçlerdir. Bu lastik veya kauçuk profiller ahşap veya metalden
(tercihen alüminyum) tutacaklara sıkıştırılarak kullanılır.

 Kenarları yuvarlatılmış profil: Kalın boya film tabakası ve örtücü boya


gerektiren baskılarda kullanılır.
 Bir kenarı dik, öteki kenarı eğik profil: Cam, seramik ve metal yüzeylere
baskıda kullanılır. Sivri uçlu "V" tipi profil: Tam ve yarı otomatik baskı
makinelerinde ve silindirik baskı düzeneklerinde kullanılır. bu tip bir profil elle
yapılan baskılarda kullanılacak olursa sıyırgaç baskı ve elek yüzeyine tam dik
olarak tutulmalıdır.
 Tam yuvarlak ağız yapılı profil: Çok emici ve fazla boya verilmesi gereken
tekstil yüzeylere baskı için kullanılır.
 Kenarları dik açılı profil: Çok amaçlı ve yaygın olarak kullanılan bu profil cam,
porselen, kağıt-karton, fiber, metal, PVC v.b. gibi yüzeylerde, ince çizgi ve
tram gerektiren baskılarda kullanılır.

 Serigrafi Baskı Mürekkepleri:


Serigrafi baskılar için her türlü boya kullanılabilir. Önemli olan baskı yapılacak
yüzeye ve baskı konusuna uygun boyayı seçmektir. Ayrıca bu boyanın ipek
dokusuna ve ragle yapısına uygun kıvamda (incelikte) olması gerekir. Naylon
dokumalar, baskı mürekkebindeki asit ve alkalilere karşı dayanıklıdır. İpek dokumalar
ise alkalilere karşı hassastır. Akrilik ve polistrol gibi plastik baskı materyalleri üzerine
yapılması gereken baskılar için seçilen boyalarda, iyi yapışma, çabuk kuruma ve
yüksek ışık dayanıklılığı gibi özellikler aranır.

 İncelticiler- Geciktiriciler -Hızlandırıcılar:


Serigrafi mürekkebinin yapışkanlığını (viskozitesini) düşürmek için yeteri kadar
inceltilmesi gerekir. Bu inceltme, mürekkebin ipek gözeneklerinden kolay geçmesini
ve eleğin baskı yüzeyinden kolay ayrılmasını sağlar. İnceltici tiner her boya serisine
göre değişebilir.
 Temizleyiciler:
Baskı sonrası ipekte kalan artık boyalar, boyanın özelliğine uygun temizleyicilerle
temizlenir. Temizleme işi, ipeğin uzun süre kullanılabilmesi için çok titiz ve aceleye
getirilmeden yapılmalıdır. Selülozik boyalar, selülozik tinerle, sentetik ya da yarı
sentetik boyalar ise sentetik tiner veya terebentinle temizlenir. Sentetik boyalar için
(sağlık yönünden ve ekonomikliği nedeniyle) gazyağı da iyi bir temizleyicidir.

 Emülsiyon:
Serigrafinin ipek, elek, şablon baskı gibi adları vardır. Çerçeveye gerilen ipek üzerine
mürekkep geçiren yerler ile geçirmeyen yerlerin oluşturulması işlemine şablon
hazırlama veya ipek baskı kalıbı hazırlama denir.

Bu hazırlık aşamasında kalıp üzerine sürülen maddeye emülsiyon denir. Emülsiyonu


ışığa duyarlı hale getirmek için kullanılan maddeye bikromat veya diazo tozu denir.
Emilsiyon, serigrafide şablon oluşturmak için kullanılır.

Şablon ise baskı yapmak için kullanılır. Serigrafi kalıbı üzerinde baskıyı
gerçekleştiren yerler deliktir. Bu deliklerden mürekkep aşağıya geçer ve baskıyı
gerçekleştir. Basılan yüzeyin düzgün olup olmaması, basılacak malzemenin cinsi gibi
faktörler kalıp üzerine nasıl bir emülsiyon kullanacağımızı belirler.

Serigrafi Baskı Atölyelerinde Kullanılan Araç


Gereçler
 Elek Germe Sistemleri
İpek germe işlemleri, çoğunlukla elle yapılmakla beraber büyük ölçekli üretimlerde ve
endüstri haline gelmiş alanlarda özel germe makineleri kullanılır. Mekanik ve hidrolik
düzeneklerle germe işlemi yapılırken eleklerin yüzde ile belirlenen (%2,%3) germe
payı iyi hesaplanmalı eleğe aşırı gerginlik verilmemelidir. İpeğin fazla gerilmesi
yapısının bozulmasına ve çabuk yıpranmasına neden olur. Eleğin çerçeveye
tutturulmasında çabuk kuruyan yapıştırıcılar kullanılması gerekir.
 İpek Yıkama (Banyo) Ortamı ve Hortum
İpekte ışık almayan emülsiyonların, ıslatılarak sonra da su püskürtülerek dökülmesi,
yıkanması gerekir. Pozlama sonrası vakit kaybetmeden banyonun yapılması, bunun
için de uygun bir mekân ve küvet gerekir. Şablonun oluşması için hortumla yapılacak
püskürtmenin basıncı fazla olmamalıdır. Fazla basınçlı su şablonun keskinliğini
bozar.

 Kurutma Tezgâhı ve Kurutma


Makinesi:
İpeğe sürülen emülsiyonun kurutulmasında ve pozlama
sonrası yıkanmış kalıbın kurutulmasında bir saç kurutma
makinesinin ya da klima cihazının büyük kolaylıklar sağladığı
bilinmelidir. Fakat ısının 40 dereceyi geçmemesi gerekir.
Gerek emülsiyon kurutulurken, gerek banyo sonrası ipeğin
aşırı sıcak ortamda kurutulması sakıncalıdır, ipek iplikleri büzülebilir ya da bozulabilir.

 Pozlama Makinesi:
Emülsiyon sürülmüş ipeğin kalıp haline gelmesi için
baskı yapılacak işin güçlü bir ışıkla ipeğe aktarılması,
pozlanması gerekir. Pozlama için, en altta ışık kaynağı,
üstte ise kırılmayacak kalınlıkta bir cam bulunan
sandıktan yararlanılır. Işığın cama olan uzaklığı üst
yüzeyin köşegeninden büyük olmalıdır. Işıklı masanın iç
yan yüzeyinin ışığı yutmayan aksine yansıtan bir
maddeyle (folyo, beyaz yağlıboya, beyaz bez, v.b.)
kaplanmasında yarar vardır. Ayrıca bu yan yüzeylerde
lambanın meydana getirdiği ısıyı dağıtacak havalandırma delikleri de bulunmalıdır.
Işık kaynağı olarak masa genişliğine göre yeterli floresan lamba kullanıldığı gibi
büyük wattlı özel foto lambaları da kullanılabilir
 Asetat- Aydınger- Tire (line) Film:
İpeğe pozlanacak olan resim, asetat ya da
aydınger gibi ışık geçirgenliği olan
yüzeylere önce siyah mürekkeple çizilir. Bu
çizim anında aydınger biraz marullanabilir
fakat mürekkebi emmesinden dolayı rahat
çalışılır. Asetat da ise yüzey yağdan
arındırılmazsa sürülen mürekkep iyi
yapışmaz, dökülür. Bu nedenle asetata
çalışmadan önce pudra veya gomalak
sürülmesinde yarar vardır.

Ayrıntılı resim veya ince yazıların kalıbı ise tire filme alınarak hazırlanabilir. Tire
film çalışması için karanlık bir odanın, reprodüksiyon kamerası ya da yanlarında
spotları bulunan bir agrandizörün bulunması gerekir.

 Serigrafi Baskı Makinesi:


Serigrafi baskı makineleri özelliklerine göre çeşitlilik göstermektedir. Basit serigrafi
düzeneklerinden başlayıp yarı otomatik ve tam otomatik serigrafi baskı makineleri
bulunmaktadır.

Makinelerin kalitesi arttıkça baskınında kalitesi artmaktadır. Ayrıca silindirik baskı


makineleri de mevcuttur ve günümüzde direkt bilgisayardan kalıba görüntü
aktarabilme olanağı doğmuştur.
Tek Renkli Serigrafi Baskı Tekniği ve Özellikleri
İpek baskı uygulamanın her aşamasında öyle ince ayrıntılar vardır ki yeterli ve
gerekli titizlik gösterilmediğinde istenen sonucun alınması imkânsızdır. Serigrafide
birbirinden farklı işlemlerin ard arda sıralanması söz konusudur. Bu sıralamada
meydana gelebilecek basit bir aksaklık, sonucu olumsuz hale getirilebilecektir. Bu
nedenle gerekli işlem basamaklarının en ince detaylarına kadar sıralanmasında
yarar vardır.

Serigrafi baskı işleminde ilk yapılacak çalışmanın tasarlanması, ikinci basamak


Dia’nın (film) hazırlanmasıdır. Baskısı yapılmak istenen her şeyin bir örneğinin
olması gerekir. Matbaacılık dilinde bu örneğe orijinal denir. Orijinallerin kalıba
aktarılması için film kullanılması gerekir. Orijinaldeki siyah olan yerler film
üzerinde tam siyah, beyaz olan yerler ise tam şeffaf olan filmlerdir. Pozitif
filmlerden "iş" olan kısımların çok iyi şekilde kapalı, diğer kısımların da tamamen
cam gibi şeffaf olması istenir. Pozitif kopya için daima pozitif filmler kullanılır.

Filmde "iş" olan kısımlar, pozlandırmadan, "açma" ve "yedirme" banyolarından


sonra çözülüp atılacağından, pozlandırma anında ışık geçirmemelidir. Bu
nedenle, "iş" olan kısımlar tamamen ışığa karşı kapalı olmalıdır. Bunun yanı sıra "
iş " olmayan kısımlar da cam gibi şeffaf olmalı ve ışığa hassas tabaka
pozlandırma esnasında iyice sertleşmelidir. "iş" olmayan kısımlar ne kadar ışığı iyi
geçirmeli ise "iş" olan kısımlar da o kadar iyi kapatmalıdır. Sadece, iyi hazırlanmış
filmler, en iyi şekilde kalıba transfer edilir. Gerçekte de hiçbir kopya tekniği yoktur
ki, kötü hazırlanmış filmlerden, en iyi neticeyi alsın. Tek renkli serigrafi
baskılarında tasarım direkt filme transfer edilir, pozlanır ve baskı aşamasına
geçilerek çoğaltılır.
Deseni Tek Renkli Baskı Tekniğine Uygun Siyah-Beyaz Lekesel
Çalışma:
Leke; bir yüzey üzerinde, yüzeyin renginden, tonundan daha farklı renk ve tonda fark
edilen daha küçük bir yüzey olarak tanımlanabilir. Hem sosyal hem plâstik alanda
leke, uzayı bölen, kapatan, bir varlığın yüzeyinde sınırlı olan, bir alanın kapanması,
örtünmesi ve farklılaşmasıdır. Bu fark, asla üç boyutlu yükseliş ya da alçaltı olmayıp
iki boyutlu bir oluşumdur.

Leke, oluşum yapısı bakımından beşe


ayrılır:

 Noktasal Lekeler (Puantilist)


 Çizgisel Lekeler (Taramalı)
 Darbesel Lekeler (Tuşlu)
 Pürüzlü Lekeler (Dokulu, Tonlu)
 Pürüzsüz Lekeler (Dokusuz, Parlak)

Lekecilik, plâstik sanatlarda ve tasarımda bir ifade taşı


olarak yer alır. Varlıkları, tonları, işlevleri satıhsal (yüzeysel)
olarak iki boyutlu değerlerle üretmedir.

Tek renkli serigrafi baskı tekniğine en uygun tasarımı


oluştururken siyah lekelerin beyaz kâğıt üzerinde dengeli
dağılması, siyah-beyaz çalışmayı oluşturur. Siyah çini
mürekkebi ya da siyah guvaş boya ile çalışılır.

Mürekkep sulandırılmadan çalışılır ve kâğıt ıslatılmaz. Açık yerlerde doğrudan


kâğıdın beyazlığından yararlanılır. Açık-koyu dengesine dikkat edilmelidir. Siyah
kâğıda beyaz guaş ile de çalışılabilir.

TEK RENKLİ SERİGRAFİ BASKI TEKNİĞİNİ UYGULAMA:

 Kalıp Hazırlama:
Tek renkli serigrafi baskı işleminde: ilk basamak yapılacak
çalışmanın tasarlanması, ikinci basamak pozitifin filminin
hazırlanmasıdır. Pozitif hazırlanırken yapılacak çalışmanın
taslağı hazırlanır, krosları belirlenir ve ışıklı masa
yardımıyla tasarım aydınger veya asetata transfer edilir.

Transfer edilirken desenin ışık geçirmeyen siyah veya


kırmızı renklerde kullanılan mürekkep ile transfer
edilmesine dikkat edilmelidir. Bir diğer film hazırlama yöntemi de asetat üzerine
yapılacak çalışmanın direk el ile çizilmesidir.
Bu yöntem bugün sadece sanatsal çalışmalar
yapılan atölyelerde sürdürülmektedir. Baskı
şablonu hazırlanırken çerçevenin yapısı, profili,
kasnağa ipeğin gerilmesi dikkat edilmesi gereken
özelliklerdir. Kalıp hazırlamadan önce yapılacak
işin cinsine göre ipek seçimi ve uygun ebatta
kasnak seçimi yapılması gerekir.

Çok renkli baskı işlemlerinde ipeğin gerilmesi çok


önemlidir ve her kalıbın gerginlik durumunun aynı olmasına dikkat edilmelidir.

Emülsiyon sürme işleminde; ortamın hiç ışık almayan bir ortam olması gerekir.
Emülsiyon küreği ve ya cetvel kullanarak yapabileceğimiz bu işlem titizlikle ve
kontrollü biçimde; çok ince film tabakası oluşturacak şekilde eleğin tamamına sürülür.
Emülsiyon kurutulur ve pozlama işlemine geçilir.

Bir şablonu pozlayabilmek için pozlama masasına ve bir ışık kaynağına ihtiyaç
duyulur. Serigrafi baskı işleminde vakum kopyalama kasnağı kullanılmaktadır.
Kontak kasnağı cam bir levha ve kauçuk bir lastikten meydana gelir.

Kontak şase üzerine konulan filmin üzerine, emisyon yüzeyi alta getirilmiş şablon
yatırılır, kontak kasnağındaki vakum motor ile çalışan bir pompa aracılığı ile çekim
gücü yaratarak birbirlerine iyice temas etmesini sağlar. Filmin emisyonlu yüzey ile
tam olarak yapışması kesin bir kuraldır. Aksi halde pozlama net olmaz.

Pozlama süresi, ipeğe ve yapılacak çalışmaya göre


değişim göstermektedir. Işıklı pozlandırma cam
masası içine florasan ışık yerleştirilerek oluşturulmuş
bir sistemdir. Yapılacak çalışmanın filmini düz şekilde
masanın üzerine koyarak emülsiyonlu kasnağı
yatırırız, film ile kasnağın iyice yapışması için keçe ve
kasnağın içine girebilecek ebatta sunta yerleştirilir,
suntanın üzerine ağırlık konularak pozlama işlemi
yapılır.

Kuruyan ışığa duyarlı katmanlar ultraviyole ışığa


tutularak açık olan alanlar sertleşir. Pozlanmayan
alanlar su ile temizlenerek şablondan rahatlıkla
temizlenebilir şablon iç ve dış yönden basınçlı su ile
yıkanarak açılması gereken gözeneklerin tam olarak açıldığı görülünceye kadar
yıkama işlemi uygulanır.
 Baskı Yapma:
Pozlama, kasnağı yıkama ve kurutma işleminden sonra basım aşaması için
hazırlıklar tamamlanmış olur. Basım aşamasında ilk önce pozlanan kasnağın baskı
yüzeyine yapışmaması için yükseklik ayarlaması yapılmalıdır.

Baskının yapılacağı maddenin her seferinde kaymasını önlemek ve her baskının aynı
yere basılabilmesi için hassas bir ayarlama işlemi yaparak, saptanan yerlere işaret
konulur. Baskı hazırlıkları yapıldıktan sonra üzerine baskı yapacağımız malzeme
kurutma raflarını hareketimizi engellemeyecek bir konumda yakınımıza yerleştiririz.
Yapılacak çalışmanın bulunduğu yüzeyi kavrayacak büyüklükte ragle hazırlanır .

Basılacak malzeme masaya yerleştirilerek vakum


çalıştırılır, kasnak kapatılarak resmin dışına boya
dökülür ve ragle çekim yönünde çekilerek baskı
gerçekleştirilir. Aynı işlem basılacak sayıya göre
tekrar edilir. Basımı yapılan çalışmalar kurutma
raflarına yerleştirilerek kurumaya bırakılır.

Serigrafi baskı işleminde basılacak tasarımın niteliği,


baskı malzemesinin çeşidi, baskı makine tipi, kasnak
tipi, raglenin basıncı, raglenin sürati, baskı ipek ara
boşluğu ve daha birçok nokta büyük önem taşır.

Baskı sonrası temizleme işleminde; baskıdan çıkan kasnak, özel karışım ilaçları ve
fırça yardımıyla kasnağa sürülür.

Daha sonra tazyikli su ile temizlenerek, kasnakta gölge olan kısımları selülozik tiner
ile temizlenir. Yağ alıcı işlemi yapılarak yeni bir baskı işlemi için hazırlanır.

ERGİN İNAN
Ergin İnan, 14 Kasım 1943 Malatya doğumlu Türk
ressam, özgün baskı sanatçısı ve şairdir. Türkiye’nin
dünyaca ünlü sanatçılarından olan Ergin İnan, Hacı
Müminler ailesinin çocuğu olarak dünyaya geldi.
Eserlerinde çok farklı malzeme ve teknikten
yararlanan İnan, tuvalin yanı sıra ahşap, duralit,
kağıt ya da el yapımı özel kağıtlar vb. taşıyıcılar
üstüne yağlıboya, suluboya, tempera, renkli
mürekkep ve kolaj gibi değişik teknik ve malzemeler
kullanarak özgün çalışmalara imza attı.
Daha çok özgün baskı sanatçısı olarak tanınan ve bu alanda kişisel bir üslup 
geliştiren Ergin İnan’ın resimleri, fantastik akımın izlerini taşır.
Sanatı daha çok gerçeküstü ve fantastik yapıtlar olarak dışa vurur. Kendine özgü
yorumları, Asya, Anadolu ve Avrupa kültürlerinin birleşimlerini taşır. Resim ve
desenlerinde Bizans ikonları, Anadolu halk sanatları, Kur’an elyazmaları ve nakkaş
Siyah Kalem’in etkileri görülür.
Ergin İnan’ın resme olan yeteneği daha 2-3  yaşlarındayken fark edildi. İlk ve
ortaöğrenimini Malatya’da gören sanatçı, 1963 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk
Fakültesi’ne kaydını yaptırdı. Bir yıl sonra, 1964’te hukuk eğitimini bırakıp Güzel
Sanatlar Akademisin'e başvurdu, ancak hukuk fakültesine olan kaydı nedeniyle
akademiye alınmadı. Malatya’ya dönerek bir Mimarlık ofisinde çalıştı.
    O dönem uygulamada olan Türk-Alman hocaların kurduğu ve eğitim verdiği
Tatbiki Güzel Sanatlar Okulu’nu, yani şimdiki adıyla Marmara Üniversitesi Güzel
Sanatlar Fakültesi’ni yetenek sınavı ile kazandı. Karl Schlamminger ve Helmut
Hungerberg gibi Alman öğretmenlerinden batı müziği veya ney eşliğinde dersler aldı.
Hocası Schlamminger Farsça'ya çok hakimdi ve Ergin İnan’ı Mesnevi’den sözler
söyleyerek yetiştirdi.
       1968 yılında mezun olduğu Tatbiki Güzel Sanatlar Okulu’nun asistanlık
sınavlarına girdi ve Helmut Hungerberg’in asistanı olarak göreve başladı. O yıl ilk
kişisel sergisini İstanbul Türk-Alman Kültür Merkezi’nde açtı.
       1969 yılında aldığı bursla Avusturya’ya gitti ve Salzburg’da Yaz Akademisi’nde
Emilio Vedova ile çalıştı.
       1970 yılında Federal Almanya Hükümeti’nin  verdiği "Alman Akademik Öğrenci
Değişimi" bursunu kazandı ve 1973’e kadar Münih Güzel Sanatlar Akademisi’nde
Prof. Rudi Tröger ve Prof. Max Zimmerman ile birlikte resim ve özgün baskı
çalışmaları yaptı. Bu sırada Paris, Venedik, Verona, Mantova ve Floransa’da bulunan
müzelerde incelemeler yapan Ergin İnan, 1975’te ”Baskıresim Teknikleri" isimli
teziyle, mezun olduğu Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu Dekoratif Resim
Bölümü’ne öğretim üyesi olarak girdi. 
       Ergin İnan, 1972 yılında “Küstausstellung-Wasserburg am inn Germany”
sergilerine katılmaya başladı. Bu sergilere süresiz katılım şansını 1972 yılında jüri
seçimiyle yakaladı ve on beş yıl boyunca da aksatmadan katıldı.
       1974’te 35. Devlet Resim ve Heykel Sergisi’nde “Ergin’den Çiller’e” isimli
yağlıboya tablosuyla, 1975’te ise 36. Devlet Resim ve Heykel Sergisi’nde “Irmak
Kıza” adını taşıyan ikinci bir yağlıboya eseriyle başarı ödülleri kazandı. 
1975’te İstanbul’da Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu salonlarında ve
1978’de Bedri Rahmi Eyüboğlu Galerisi’nde ikinci ve üçüncü kişisel sergilerini açtı.
         1977 yılında Görsel Sanatçılar Derneği tarafından yılın grafik sanatçısı seçildi.
Aynı yıl düzenlenen İstanbul Sanat Bayramı’nda ise özgün baskı dalında başarı
ödülü aldı. 
        Kazandığı Alman Hükümeti bursu ve “DAAD Berlinli Sanatçılar” bursuyla 1978
yılında Münih ve Berlin Güzel Sanatlar Akademileri’nde araştırmalar yaptı ve bu
araştırma üzerine incelemelerini 1981 yılında Amsterdam, Rotterdam, Lahey ve
Londra’da sürdürdü.
        1980’de Almanya’da düzenlenen Uluslararası Grafik İkiyıldabir Sergisi’nde onur
ödülü elde etti ve 1981’de 5. Uluslararası Cleveland Desen İkiyıldabir Sergisi’nde
dördüncülük kazandı.
1983’te düzenlenen aynı yarışmada “O Kadın Figürü” adlı özgün baskı çalışmasıyla,
üç bin sanatçı arasında birincilik ödülünü kazandı ve bu resim Cleveland County
Museum’un koleksiyonuna girdi. 
        1982 yılında Uluslararası Kore Minyatür Baskı İki yılda bir Sergisi ve
Uluslararası Norveç Özgün Baskı İki yılda bir Sergisi’nden onur ödülleri aldı.
         1983’te Mehmet Güler ile Sedat Simavi Vakfı Görsel Sanatlar Ödülü’nü
paylaştı.
         1985 yılında, öğretim üyesi olarak görev aldığı Marmara Üniversitesi Güzel
Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’ne profesör olarak atandı. 1985-1986 yıllarında
Berlin Güzel Sanatlar Yüksek Okulu’nda konuk profesör olarak desen dersleri verdi.
         1988 yılında II. Asya-Avrupa Sanat Bienali’nde Cumhurbaşkanlığı Atatürk
Sanat Ödülü’nü kazandı. 
         1990 yılında ‘’T.C. Cumhurbaşkanlığı Yeni Binası, İç Mekanları, Sanatsal
Değerlendirme Projesi’’ kapsamında binanın Resepsiyon Salonu
duvarına "Yazıt" adlı yapıtını yaptı.
         2000 yılında İstanbul Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim
Bölümü'nde öğretim üyesi olarak görev almaya başladı ve profesör oldu. Akademik
kariyerine hala Yeditepe Üniversitesi’nde devam etmektedir.
         Kendini bir ekol anlayışına koyamayan Ergin İnan, sanat yapmaya
başladığından beri farklılık getirmek ve farklılığıyla tanınmak istedi. Resimlerindeki
kompozisyonları, figürler, böcekler, kelebekler, gözyaşı damlaları, yapraklar gibi
nesnelerle ve yazıyla bütünleştirmesi bu söylediklerini destekler niteliktedir ve bunları
felsefe oluşturacak bir temele oturtur.
Sembollerle ve yazılarla çalışan İnan, resimlerinde gizli anlamlar içeren sembol ve
yazı metinlerini sıkça kullanması ve çok ayrıntılı işlenmiş desenlerinde Osmanlıca ve
Türkçe yazılara da yer vermesiyle tanınır. Gizemli ve mistik eserleri geçmişten
günümüze ilgi çeken Ergin İnan’ın yapıtları, bazı devlet başkanlarının köşklerini dahi
süslemiştir.
         Bir süre sergi açmamaya karar veren İnan, 2017 yılında yurt içi ve yurt dışında,
“50. yıl Sergileri” adı altında bir dizi sergi açtı. Özgün çalışmalarını ise İstanbul'daki
atölyesinde sürdürmekte ve hala Berlin’de çalışmalar yapmaktadır.
Yurt içinde ve yurt dışında birçok karma sergiye katılmış ve çağdaş Türk grafik
sanatını tanıtan sergilere yapıtlar vermiştir. Eserleri yurtiçi ve yurtdışında Almanya,
Norveç, İngiltere, Belçika, Hollanda, Japonya gibi ülkelerde sergilenmiştir.
Sanatçının yapıtları; Ankara - İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Müzesi, Dahlem
Museum-Berlin, Haus der Kunst-Munich, Kunstverein-Frechen, Modern Art Museum-
Cleveland, Bradford Museum, British Museum-Londra, Fredrikstad Modern Art
Museum-Belgium koleksiyonlarında bulunur. Geçmişten günümüze kadar
uluslararası on dört ödül almıştır.
 ESERLERİ:
DEVRİM ERBİL
Devrim Erbil 1937'de Uşak'ta doğdu.

1955'de İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi


Resim Bölümü`ne girdi. Galeride Halil Dikmen'in,
atölyede Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun öğrencisi oldu.

1959`da Soyutçu 7'ler grubunu kurdu.

İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Resim


Bölümü`nü bitirdi. 1962'de Akademi'ye asistan oldu.
Bedri Rahmi Eyüboğlu, Cemal Tollu ve Cevat Dereli
Atölyelerinde görev aldı.

1963'te Tülay Tura, Altan Gürman, Adnan Çoker ve Sarkis'le Mavi Grubu kurdu.

1965`de İspanya Hükümeti'nin verdiği sanat bursunu kazanarak gittiği Madrit ve


Barcelona'da başladığı meslek araştırma ve incelemelerine Paris ve Londra'da
devam etti.

1969`da Türkiye Çağdaş Ressamlar Derneği başkanlığı görevinde bulundu. 1970


yılında İ.D.G.S Akademisi'nden doçentlik unvanı aldı. 1975`de Görsel Sanatçılar
Derneği Başkanlığı yaptı.

1979'da İstanbul Resim Heykel Müzesi Müdürlüğü`ne atandı; üç buçuk yıl süreyle bu
görevde bulundu. 1981 yılında İ.D.G.S Akademisi'nde Profösörlüğe yükseldi.
1985`de Mimar Sinan Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü
Başkanlığı, 1988`de Yıldız Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü Başkanlığı, 1990
yılında Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcılığı
görevine getirildi.

1991`de Devlet Sanatçısı Unvanı ile onurlandırılmıştır.

Devrim Erbil yurtdışında pek çok karma sergi açtı. Türk Sanatını tanıtan sergilerin
komiserliğini yaptı. (İskenderiye, Belgrad, Sofya, Kuveyt) Sanat üzerine konferanslar
verdi, yazılar yayınlandı.

Sanatçının eserleri İstanbul-Ankara-İzmir Resim ve Heykel Müzelerinde, Bükreş


Modern Sanatlar Müzesinde, Banja Luka Umnetnicka Galerija`da Ben and Abby
Grey Foundation Koleksiyonu'nda, Ankara Milli Kütüphane Koleksiyonu`nda, yurtiçi
ve yurtdışında resmi kurumlarda ve özel koleksiyonlarda bulunmaktadır.

Sanatçı tuval resmi yanı sıra başta gravür ve ipek baskı (serigrafi) olmak üzere
uygulamalı sanat dallarını çok önemsemektedir. Çizgisel üslubuyla özelikle bağdaşan
gravür tekniğine Akademi’de öğrenciliği sırasında Ercüment Kalmık’ın gravürlerine
hayranlık duyması ile yönelmiştir.
Bedri Rahmi’nin büyük resim yapma tutkusundan etkilenmiş ve mozaik pano yapma
tekniğini ondan öğrenmiştir. Bedri Rahmi’nin 1958 dünya fuarı için yaptığı 200 metre
karelik mozaik panosunun uygulamasında çalışarak bu işin inceliklerini öğrenmiştir.

 ESERLERİ:
CİHAT BURAK
İstanbul Aksaray'da doğdu. İzmir'de başladığı ilkokulu,
İstanbul'da bitirdi (Batur 2000: 334). Resim sanatıyla
ilgilenmeye ortaokul yıllarında başladı. Galatasaray
Lisesi'ni ve İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Mimarlık
Bölümü'nü bitirdi (1943). Tekel Genel Müdürlüğü ve
Bayındırlık Bakanlığı'nda mimar olarak görev yaptı.
1952'de Birleşmiş Milletler bursuyla Paris'e gitti. 1955'te
Türkiye'ye döndü ve yine Bayındırlık Bakanlığı'nda çalıştı.
İlk kişisel sergisini 1957 yılında İstanbul Beyoğlu Şehir
Galerisi’nde açtı, Fransa’da yaptığı resimlerini de
sergilediği bu sergiden sonra Fransa, Almanya gibi
ülkelerde sergiler gerçekleştirdi.
Gaziantep Hükümet Konağı, İzmit Adliyesi, Ankara Banknot Matbaası, Rize Adliyesi,
Beşiktaş Şair Nedim İlkokulu gibi yapıların projelerini çizdi. 1961'de yeniden Paris'e
gönderildi. Bu sırada bakanlıktaki görevinden ayrılarak resim çalışmalarına ağırlık
verdi.
Cihat Burak'ın ressamlık hayatında, ilki 1953-1955 arasını, ikincisi 1961-1965 arasını
kapsayan iki Paris dönemi olmuş, bunun yapıtının gelişmesinde ciddi pay tuttuğu
görülmüştür. Fransa sergileriyle adını yurtdışında duyuran Burak'ın, 1965'te
İstanbul'a dönüşüyle başlayan, 1991'deki retrospektifine kadar aralıksız devam eden
sergi faaliyeti, resmimizin büyük ustalarından biri sayılmasını sağlamıştır (Batur 2000:
334). 1965'te Türkiye'ye döndükten sonra yurt içinde ve dışında çeşitli sergiler açtı,
karma sergilere katıldı. 1964 Utrillo Ödülü (Fransa); 1967 Türkiye Çağdaş Ressamlar
Birliği Birincilik Ödülü; 1973 Devlet Resim ve Heykel Sergisi Başarı Ödülü; 1982
Sedat Simavi Vakfı Resim Ödülü'nün sahibi olan Cihat Burak, Yakutiler adlı öykü
kitabı ile 1992 Yunus Nadi Yayımlanmamış Öykü Ödülü'ne değer görüldü. Cihat
Burak, 4 Mart 1994 tarihinde İstanbul'da öldü.
Yozlaşan değerlere eleştiri ve mizah duygusuyla yaklaştığı yapıtlarında günlük
yaşam sahnelerini anılara bağlayarak gerçekleri fantastik bir bağlam içinde ele aldı
ve bilinen, tanıdık nesneleri bir düş dünyasının yaratıklarına dönüştürdü. 1970’lerden
sonraki resimlerinde ölüm düşüncesini yoğun olarak işledi. Yaşamöykü yanı ağır
basan öykülerine de plastik bir tat aktarmıştır, özellikle Cardonlar’da gerçekçi bir
yaklaşımla fantastiğin sınırında gezen öğeleri başarıyla iç içe geçirdiği
gözlemlenmektedir.
 ESERLERİ:
TURHAN SELÇUK
Turhan Selçuk, Türk karikatürist. Sade çizgi ve
yazısız karikatürleriyle tanınmıştır. 1953’ten itibaren
baş karikatüristi olduğu Milliyet gazetesinde 1959
yılında yayınlamaya başladığı Abdülcanbaz serisinin
Türk karikatür tarihinde önemli yeri vardır.
Türkiye'de Semih Balcıoğlu ve Ferit Öngören ile
beraber Karikatürcüler Derneği'nin
kurucularındandır.

1922’de Milas’ta doğdu. Babası Mehmet Kasım


Selçuk, annesi Hikmet Selçuk’tur. Asker olan
babasının görevi sebebiyle çocukluğunda
Türkiye'nin birçok değişik yerinde bulundu. 1941
yılında Adana Erkek Lisesi'nden mezun oldu. 1942
yılında İstanbul'a giderek Diş Tababet Mektebi'nde başladı ancak bu okuldaki
eğitimini yarıda bıraktı. 1948'de İstanbul Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat
Tarihi'ne kaydoldu ancak bu okuldaki eğitimini de tamamlamadı.

İlk karikatürleri 1941’de Adana’da yayınlanan Türk Sözü gazetesi ile İstanbul’da


yayınlanan Kırmızı ve Beyaz, Şut spor dergilerinde yayınlandı. 1943’te Akbaba'da
düzenli olarak karikatür yayımlayan sanatçı, 1945 yılında bir süre Tasvir gazetesinde
karikatürcü ve ressam olarak çalıştı.

1957’de Milliyet gazetesinde çizmeye başladığı Abdülcanbaz dizisi ile tanınan


sanatçının bu karakteri tiyatro ve sinemada da canlandırıldı. Ayrıca Abdülcanbaz
1991 yılında PTT tarafından bir posta pulu üzerinde resmedildi.

Türkiye ve Avrupa'da birçok müzede karikatürleri sergilenen sanatçının “İnsan


Hakları” konulu karikatür sergisi Avrupa Konseyi'nin önerisiyle ilk kez Strazburg’da
açıldı ve dünyanın birçok ülkesinde sergilendi (1992-1997). “Barış ve Kitap” konulu
karikatürü 1992'de Avrupa Konseyi'nin başlattığı kitap okuma kampanyasının afiş ve
logolarında kullanıldı.

Turhan Selçuk, en son Cumhuriyet gazetesinde çizmekteydi. Acıbadem Maslak


Hastanesi'nde karın içindeki aort damarının yırtılması nedeniyle ameliyat oldu. Bu
ameliyat sonrasında yoğun bakıma kaldırılan Selçuk, 11 Mart 2010 tarihinde
İstanbul’da yaşamını yitirdi. Milas Belediyesi tarafından Turhan Selçuk
anısına, “Uluslararası Turhan Selçuk Karikatür Yarışması” adı altında her yıl
düzenli olarak ödüller verilmektedir.
 ESERLERİ:
ALİ TEOMAN GERMANER
(Prof.) 1934 yılında İstanbul’da doğdu. 1949’da
İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’ne girdi.
Rudolf Belling, Zühtü Müritoğlu ve Ali Hadi
Bara’nın öğrencisi oldu.

1957’de İstanbul Devlet Güzel Sanatlar


Akademisi’nden mezun oldu. 1960’da Fransız
hükümetinin bursuyla Paris’e gitti.1961-1965’te
Paris, Ecole des Beaux-Art’da René Collamarini
Atölyesi’nde yontu, William Stanley Hayter
Atölyesi’nde (Atölye 17) gravür çalıştı.

1965’te İstanbul Devlet Güzel Sanatlar


Akademisi’nde asistan olarak çalışmaya başladı. 1970’te (İDGSA) Mimar Sinan
Üniversitesi Heykel Bölümü’nde doçent, 1976’da aynı kurumda profesör oldu.

Yirmi altı desenlik bir dizisi 1977 yılında “Aloşname” adı altında Süleyman Saim
Tekcan Özgünbaskı Atölyesinde serigrafi tekniğiyle basıldı. 2001’de emekli olana
kadar Mimar Sinan Üniversitesi’nin Heykel Bölümü’nde atölye hocası ve bölüm
başkanı olarak görevini sürdürdü. 2004’ten bu yana İstanbul Grafik Sanatlar Müzesi
(İMOGA) bünyesinde yer alan özel atölyesinde çalışmalarını sürdürmektedir. 

 ESERLERİ:
KAYNAKÇA

https://www.rearserigrafi.com/haberdetay/serigrafi-baski-teknigi-ipek-baski

https://www.rakleserigrafi.com/index.php/bilgilendirme/serigrafi-nedir

http://www.dukgan.com/serigrafi-baski-nedir/

https://www.jetmalzeme.com/blog/icerik/serigrafi-baski-nedir-serigrafi-malzemeleri-
nelerdir https://www.bozluartproject.com/sergi/ali-teoman-germaner-alos-desenler-
resimler-heykeller/

https://omermuratdogan.files.wordpress.com/2017/04/serigrafi-baski-tek-renk-baski.pdf

https://www.kcpromosyon.com/serigrafi-baski#:~:text=Merak%20uyand%C4%B1ran
%20serigrafi%20bask%C4%B1%20%C3%A7e%C5%9Fitleri,Em%C3%BClsiyon%20en
%20verimli%20%C5%9Fekilde%20ger%C3%A7ekle%C5%9Fir.

https://meller.com.tr/baski-cesitleri-nelerdir/ https://www.biyografi.info/kisi/turhan-
selcuk

https://www.biyografya.com/biyografi/6067 https://www.sanatmezat.com/ergin-
inan_cntnt.html

https://istanbulmuseum.org/ip/ergin-inan.html

https://www.mirakoldasartgallery.com/urun-kategori/sanatcilar/ergin-inan/

http://turkishpaintings.com/index.php?p=37&l=1&modPainters_artistDetailID=301

https://www.sanatgezgini.com/marketplace/seller/profile/devrim-erbil

https://www.devrimerbil.com/biyografi/

https://www.gazetekadikoy.com.tr/kultur-sanat/paleti-kurumayan-ressam-devrim-erbil

http://turkishpaintings.com/index.php?p=37&l=1&modPainters_artistDetailID=301

https://www.galerisoyut.com.tr/artist/devrim-erbil/

https://www.yapikrediyayinlari.com.tr/yazarlar/cihat-burak-2

http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/cihat-burak

http://www.antikalar.com/cihat-burak https://www.bilgile.com/kimdir/325-turhan-
selcuk-kimdir.html

You might also like