Professional Documents
Culture Documents
Kaan Tez Içerik
Kaan Tez Içerik
T.C.
Hazırlayan
Danışman
İZMİR / 2019
vi
ÖZET
Bazı altkültürel unsurlar için bu ideolojik mücadele ve taşıdığı anlam, ciddi bir
önem kazanmış; sonuç olarak da ortaya konan kültürel ürünler de dolaylı ya da
doğrudan, söylem ya da tavır olarak, sözler ya da göstergeler aracılığıyla somut bir
biçim kazanmıştır. İdeolojik mücadele kavramının, doğrudan altkültürel kimliğin
önemli belirleyicileri arasında yer aldığı örneklerde ise altkültür tanımının yeterliliği
tartışma konusu olmuş ve ideolojik mücadelenin; yöntem, alışkanlıklar, göstergeler,
ortaya konan kültürel ürünler gibi o kültürün bileşenleri haline geldiği topluluklar için
“karşıkültür” tanımı kullanılmaya başlanmıştır —ki bu söylemin politik bir hal almaya
başladığı politik rap örnekleri ise bu çalışmanın ana hedefi konumundadır—.
Karşıkültürel grupların bu tavrı, punklar gibi bazı örneklerde oldukça organize bir hal
almış ve McRobbie’nin “altkültür girişimcileri” olarak tanımladığı; egemen ideolojinin
yöntemlerine karşı refleksler geliştirmekle yetinmeyip aynı zamanda ekonomik
dinamiklerine karşı bir refleks olarak doğan yeni oluşum ve kolektivitelerin ortaya
çıkmasıyla sonuçlanmıştır. Ancak bunun yanında McRobbie, ideolojik mücadelenin var
olması için gerekli olduğu öne sürülen “rıza ve direnç” kavramlarının etkisinin takip
vii
ABSTRACT
For various subcultural elements, this ideological struggle and its meaning gained a
significant importance. Hence, revealed cultural productions have also acquired a tangible form
directly-indirectly, as a discourse or attitude and via verbal expressions or indicators. In
addition, in cases that ideological struggle concept is directly perceived as one of the critical
indicators of subcultural identity, competency of the subculture concept is discussed and
“counterculture” is used for methods, routines, indicators, products derived from the culture of
the ideological struggle and communities belonging to the very same culture – The political rap
music examples which took this discourse politically are also the main subject to this research.-
This attitude of countercultural groups are considerably organized in some examples e.g. the
punkers-punkettes and resulted in new collectives and communities that are identified as
“subcultural entrepreneurs” by McRobbie, which are formed as reflexes against economical
dynamics and dominant ideology. However, McRobbie underlines that effect of“consent
and resistence” concepts which have critical roles in ideological struggle are observed in
following processes and functional establishments in the industry are starting to hire subcultural
entrepreneurs who are becoming professional and creating alternative methods and dynamics
for their own.
ix
This study aims to inspect the process and the concepts thoroughly using the case study
including the interview with the band “Doğu Akdeniz,” whom identify themselves as a Adana
City-centered hip-hop gathering that produce rap music with political discourse using visual and
auditory products.
ÖNSÖZ
x
İÇİNDEKİLER
Yemin Metni ii
Tutanak iii
Özet iv
Abstract v
Önsöz vi
GİRİŞ 1
SONUÇ 35
KAYNAKÇA 37
ÖZGEÇMİŞ
xi
Giriş:
Popüler müzik var olduğu günden beri, diğer bütün popüler kültür bileşenlerinde olduğu
gibi gizli ya da açıkça ideolojik bir mücadele kaygısına sahip olmuştur. Ancak bu belirli
şartlarda oldukça gözle görülür bir hal almakta ve politik söylemin açıkça ifadesi söz konusu
olmaktadır. Peki basitçe politik söyleme sahip olan pop müzik olarak tanımlayabileceğimiz
politik pop, politik olmakla popüler olmak arasındaki çelişki ile nasıl bir ilişki içerisinde
bulunmaktadır? Önceki evrelerde altkültür toplulukları, politik ya da protest duruşlarını hangi
pratiklerle sergilemişlerdi? Özellikle müziğin bir piyasasının olduğu, yani hegemonyanın
çıkarlarına hizmet eden ekonomik belirleyiciler dizgesi ile çevrelenmiş olması durumuna ne gibi
karşı refleksler geliştirdiği ve bu reflekslerin ne denli etkili sonuçlar verdiği sorunsalı göz ardı
edilmemesi gereken bir önem kazanmaktadır. Bu çalışma ile Doğu Akdeniz hip-hop sokak
kültürü topluluğu ile yaptığım görüşmeler çerçevesinde edindiğim verileri değerlendirerek;
politik pop icracılarının, karşı politik söylemde olduğu hali ile devletin ideolojik aygıtlarından
birisi haline getirdiği müzik piyasasına ne şekilde yaklaşımlar geliştirdiğini anlamayı
hedeflerken; McRobbie'nin "altkültür girişimcileri" kavramından yararlanmaya çalıştım.Çalışma
esnasında McRobbie'nin örneklerinde karşılaştığı problemlere dair yaklaşımını da göz önünde
tutarak, kendi örnek olayım olan ve kendilerini politik söyleme sahip bir hip-hop sokak kültürü
topluluğu olarak tanımlayan Doğu Akdeniz üzerinden, farklı altkültürel bağlamlarda ve farklı
toplumsal değişkenlere sahip coğrafyalarda ne şekilde karşılık bulduğunu; benzer ve farklı
yönleri ile ortaya koymayı amaçladım.
xii
İdeoloji günlük dilde, siyasette, kitle iletişim araçlarında ve sosyal bilimlerde şıkça
kullanılan bir kavram olmakla beraber; sabit bir tanımı yoktur. Farklı bağlamlarda, küçük anlam
ve uygulama değişiklikleri göstererek farklı kariılıklar bulmaktadır (Hall ve diğerleri, 2014; 7).
Kavram ilk olarak De Stutt de Tracey tarafından ortaya atılmış ve Marx tarafından yeni
anlamlar kazandırılması sonucu sosyal bilimler için kullanışlı bir kavram olma özelliği
kazanmıştır. Marx bunu yaparken, günümüz ideolojisi ve gündelik yaşantı pratikleri arasındaki
etkileşimi esas almış; kavramı din ve birey tabanlı ilişkiler dizgesinde yer tutan bir tanıma
oturtmuştur. Öne sürdüğü tanımlamayı yaparken de dinin (tanrının) insanı yaratması ve insanın
dini (tanrıyı) yaratması paradoksuna dikkat çekmiştir (Hall ve diğerleri, 2014; 9).
xiii
Bu bakımdan ideolojiye iki türlü bakış açısı atfedildiği söylenebilir. Bunlardan ilki,
toplumsal bilinç biçimlerinin bir bütünü olarak algılanan ideolojiyken; diğeri sınıf çıkarları ve
bağlantılı politik görüşlerdir. Gramsci, ideolojiye "hegemonya" kavramı üzerine kurduğu savı
ile olumlu anlamlar yüklemekte ya da olumsuzlamaları en aza indirgemektedir. Ona göre
ideoloji, hayatın bütün etkinlik ve belirlenimlerinde gizli olarak bulunan bir dünya görüşüdür
(Gramsci, 1983). Buradan yola çıkarak Gramsci'nin bakış açısını ideolojiyi, gündelik yaşantının
seyri içerisindeki hareket ve eylemlerimiz, alışkanlık ve geleneklerimiz, giyim ve hatta konuşma
şekillerimize gömülü bir detay olarak deneyimlediğimiz fikrini akıllara getirmektedir.
bildirinin keskinliği söner ve ideolojik randıman azalır. Politik tiynet, alışkanlık içerisinde
özümsenir" (Hall ve diğerleri, 2014: 29).
Politik pop kavramı ile vurgu yapılan nokta, bir sound ya da tınıdan öte Storey'in
tanımlaması ile "Basit anlamda, politik olan, içinde politik yorumlar ve eleştiriler bulunan bir
müzik"ten bahsedilmesi durumudur (Storey, 2000: 129). Bu süreç tek taraflı işler olmaktan öte,
karşılıklı işlerlik gösteren bir seyire işaret etmektedir. Hem egemen kültür ve ideolojiyi
güçlendirmek ve meşrulaştırmak; hem de egemen ideolojinin söylem ve etkilerine, tepki
göstermek amaçlı hizmet edebilmektedir. Hatta zaman zaman bu durum, hem hegemonya hem
de direnç mekanizmaları adına "eşyararsal" bir seyir ile hizmet edecek şekilde kendisini
göstermiştir.
Storey yine bu duruma örnek olarak 1965 seçimlerinde Wilson ve Beatles ilişkisini
göstermiştir. Gerçi bahsi geçen eşyararsallık seçim sürecinde Wilson'a, MBE ödülleri
kazanması yolunda The Beatles'a fayda sağlasa da 1969'da İngiltere'nin Vietnam Savaşı'na
katılması sonucu son bulmuş ve Lennon'ın ödülü iadesi ile sonuçlanmıştır. Bu örnek üzerinden
The Beatles'ı günah keçisi yapmak yersiz bir çaba olur, çünkü doğrudan ya da dolaylı bu
durumun müzik tarihinde pek çok örneği mevcuttur. Fakat bu konuyu detaylandırmadan önce
bir müzisyen, müzik türü, şarkı ya da müzik grubunun nasıl politik kimlik kazandığı konusuna
kısaca değinmekte fayda var. Storey'e göre bunun ilk yolu tamamiyle politik olarak organize
edilmiş bir müzik olgusudur. Bu noktada müzisyenin söylemi organize şekilde politik söylem
çizgisini takip eder ve bahsi geçen politik vizyonun takipçilerini kendisine hedef kitle olarak
belirler. İkinci durumda ise postmodern çalışma metinlerinin sıkça değindiği, anlamın farklı
yansımalar bulması durumu ile gerçekleşir. Çok farklı bağlamlarda yazılmış bir şarkının politik
xvi
söylemler kaygısı ile güdülenmiş bir gruba ideolojik anlamlar çağrıştırması durumu buna örnek
gösterilebilir. Bu bakış açısında ise insanlar şarkıyı yazıldığı bağlamdan kopartarak kendi
amaçlarına hizmet edecek bağlamda şarkıya yeni bir anlam yüklemektedirler. Üçüncü ve son
tanımlama ise Müzik endüstrisinin yaptığı ticari kategorizasyonun bir sonucudur. Burada
söylem, kimi zaman doğrudan politik bir ifade aracı olmaktan çıkar ve günlük ideolojik söylem
içerisine kodlanmış bir takım temalar üzerinden işlerlik kazanır. Buna örnek olarak da normal
şartlar altında endüstrinin potansiyel alıcı olarak görmeyeceği "Ghetto Rap" gösterilebilir.
Zaman içerisinde endüstrinin önemli bir kazanç kalemi olma özelliğini kazanması bakımından
ghetto rap dikkat çekici ve kolaylıkla ayırt edilebilir bir örnek olarak karşımıza çıkar (Storey,
2000:132). Gözlemlenebileceği gibi pop müziğin politikleşmesi birden fazla unsurun iç içe
geçmesi ve etkileşime girmesinin bir sonucudur.
Altkültür Girişimcileri:
Müzik piyasası kavramı müziğin kaydedilip alınır-satılır bir meta haline gelmesiyle
farklı bir boyut kazanır. Bu sürecin öncesinde klasik iktisatçılar, müziğe ekonomik bir değer
atfetme konusunu tartışma eğilimini gösterse de verim ve karlılığa dair kabul gören iktisadi
belirleyenlere uyması (özellikle ses kaydı öncesi dönemde) konusunda bazı çıkmazlara ve
ikilemlere düşmüşlerdir. Benzer bir durum, Marx’ın emek kavramı üzerinden tanımlama çabası
sırasında düştüğü ikilemde de karşımıza çıkmaktadır (Attali, 2017; 79-80). Ancak zaman
içerisinde küresel ekonomik dinamikler bağlamında kayıtlı ve canlı müzik eserlerinin bulduğu
ekonomik karşılık, farklı bir boyut kazanmış ve hegemonyanın çıkarlarına hizmet edecek
şekilde düzenlenmiş; çok uluslu şirketlerden, yerel bağımsız girişimlere kadar farklı araçlarla
işlerliğini sürdüren küresel bir piyasa halini almıştır.
Müziğin bir piyasaya sahip olması aynı zamanda onu belirli yöntemlerle kontrol altında
tutma imkanı sağlayacak bazı mekanizmaların varlığını da mümkün kılıyordu. Ancak bu piyasa
içerisinde faaliyet göstermeyi ya da piyasa dinamiklerine koşulsuz olarak tabi tutulmayı
ideolojik nedenlerle reddeden bazı altkültür grupları, beatlerden başlayarak takip eden süreçte
başta hippieler ve punklar gibi örneklerde olduğu gibi karşı yöntemler geliştirmişlerdir.
Özellikle 68 hareketlerinin somut politik beklentileri ile beslenen kültürel topluluklar, söylem
ve ideolojik karakterleri gereği alternatif yöntemler geliştirmek konusunda istekli ve görece
başarılı görünmektedir. McRobbie bu topluluklarım karşı reflekslerini incelerken, “altkültür
girişimcileri” olarak tanımladığı genç bir girişimci grubundan bahseder.
Altkültür girişimcileri kavramı McRobbie’nin göz ardı edildiğine işaret ettiği bir
kavram olarak karşımıza çıkmaktadır (McRobbie, 2013:208). McRobbie’ye göre, öncül olarak
“beatler” tarafından keşfedilen bit pazarlarının; daha organize bir yapıya sahip olan ve artık bir
altkültür olmaktan çok, karşıkültür kavramı ile tanımlanmaya çalışılan “hippieler” tarafından
farklı şekillerde kültüre hizmet edeceği alternatiflerinin yaratılması, bir başlangıç olarak
karşımıza çıkmaktadır. McRobbie, hippie kültürünün bit pazarlarındaki ürünleri bir çatı altında
toplayarak işe başlayan ikinci el dükkanlarının, altkültür girişimciliğinin ilk sistematik
örneklerini nasıl oluşturduğuna ve daha sonra bir ağ sistemi ile bu girişimin karmaşık bir hal
xviii
aldığı konusuna değinir. Burada artık Londra’dan Amsterdam’a kadar uzanan sistematik bir
yapıdan söz edilmektedir. Ancak özellikle punklar ve öncüsü oldukları “kendin yap!” yöntemi,
piyasa dinamiklerine uyum sağlayamayan ya da sağlamayı reddeden müzisyenlerin, kendi
yeraltı piyasalarını var edecek şartları sağlamak konusunda öne çıkmaktadır. McRobbie,
punklar ile girişimcilik konusunda kendilerinden önce varlık göstermiş olan diğer altkültür
gruplarına nazaran daha başarılı olmasını, onlardan daha kültürel olmasına ve dışavurumlarını
müzik, grafik dizayn, görsel imgeler, stil ve yazı seviyesinde gerçekleştirmesi ve böylece kitle
iletişim araçları ile kendilerini duyurabilmesi ile ilişkilendirmektedir (McRobbie, 2013; 211).
kendi imkanlarını yaratma arayışı içerisine girdiklerini ifade ediyorlar. İşin başında rap
şarkılarına hazır altyapılar (beat) üzerine vokal kayıtları yaparak başladıkları "kendin yap!" tarzı
üretimde, zamanla kendi beatlerini yazmak, kliplerini çekmek ve montajlamak gibi farklı beceri
ve donanımlar gerektiren süreçlerinde de üretici rol üstlendiklerini dile getiriyorlar. Grup
üyelerinden Acarkhan, sıçrama tahtası olarak Marshall boya firmasının düzenlemiş olduğu
renklendir hayatı gibi bazı ulusal çaplı yarışmalardan kazandıkları büyük ödülleri
kullandıklarını da sözlerine ekliyor. 2015 yılı sonlarında grup üyelerinin iş ve özel hayatlarına
bağlı sebeplerden farklı şehirlere yerleşmesi sonucu müzik üretimine ara verdikleri dönemde
Erhan Seyran ve Ali Seyidi'nin kendi ürünlerini ortaya koymak adına kazandıkları deneyim,
beceri ve donanımı sinema müzikleri yaparak endüstri için işler ortaya koyduklarını görüyoruz.
Bunlardan "Reddet" isimli parça, politik içeriği ve söylemi nedeniyle asıl ilgi çekici ve örnek
teşkil eden unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunun temel sebebi, kendin yap! yönteminin
çıkış noktasında olduğu gibi endüstrinin gereklerini maddi ya da fiziksel nedenlerden ötürü
yerine getiremedikleri noktada, alternatif çözümler üretmiş olmaları ve yine kendi söylemleriyle
endüstri dışındaki bir kulvarda seyredebilmek adına kazandıkları yeteneklerini endüstrinin fark
etmesini sağlayan şeyin de yine bu yönde verdikleri ürünler olmasıdır.
Sonuç:
Kendi söylemlerine yaptıkları müzik türünün Amerika varoşlarındaki var oluş nedeni de
bu karşı duruşa dayanmaktadır. Dolayısı ile en azından toplumsal bağlamda politik ve ideolojik
olmaktan uzak kalamayacaklarını savunan grup, zaman zaman yukarıda belirttiğimiz her üç
yolla da politik pop üretme sürecine dahil olmuştur. "Reddet" parçasında olduğu gibi doğrudan
politik olarak organize edilmiş bir pop üretme yoluyla dahil oldukları gibi, şarkının ve şarkıya
ait klibin yayınlanmasını seyreden zaman diliminde izlerkitlesi tarafından başka şarkılarına da
politik anlamlar yüklendiği yönünde beyanat vermektedirler ki bu da ikinci politik pop kimliği
kazanma yoludur. Son olarak endüstrinin politik olarak nitelendirdiği rap müziği icra ediş
üsluplarıyla da endüstriyel kategorizasyon açısından da politik pop üreticisi halini almışlardır.
Bunun yanında topluluk adına müzik üretmedikleri iki buçuk yıllık dönem içerisinde de sinema
endüstrisine haricen hizmet vererek Punk sanatçılarıyla küçük farklarla da olsa benzer bir kaderi
paylaştıkları görülmektedir. Punk tasarımcılarının üretmiş oldukları estetik yargı değerleri
zaman içerisinde modanın belirleyici unsuru haline gelmiş ve kendisine ayrı bir disiplin olarak
yer edinmiş olmaları yönünden bizim örnek olayımızdan ayrılırlar. Çünkü Doğu Akdeniz
topluluğunun endüstriye dahil oluşu, endüstriyel üretimin gereklerini iyi bir şekilde
kopyalayabilmelerinden kaynaklanır. Başka bir deyişle aslında endsütriyel hareketin paralelinde
benzer gerekleri yerine getirdikleri görülür. Oysa punklar tamamiyle kendilerinin belirleyicisi
oldukları fanzin kültürü ve sokak modasını endüstriye eklemlendirmeleri (ya da endüstrinin
onları kendisine eklemlemesi) sonucunda sürecin bir parçası haline gelmişlerdir.
xxi
Doğu Akdeniz üyeleri, bu parçanın ardından Becker'in sanat dünyalarının ortak faaliyet
ve işbirliği düşüncesini somutlayacak şekilde (Becker, 2013), sinema sektörü ile ortak bir
endüstriyel üretim girişimi içerisinde olduklarını ifade etmektedirler. Bu anlamda politik söylem
ve ideolojik direnç unsuru olma noktasında popüler kültür ürünlerinin ne şekilde manipüle
edilebildiğini gözlemliyoruz. Bu açıdan manipülasyona açık hale gelme durumundan bahsetmek
de mümkün. Bunun temel nedeninin grubun faaliyet gösterdiği sosyo-politik ve sosyo-
ekonomik dinamikler olduğu düşünülebilir. Hippie ve punklar endüstrinin ortaya koyduğu
ürünlere estetik ve nitelik anlamında bir karşı duruş ve alternatif çözüm yaratmayı hedeflerken;
Doğu Akdeniz topluluğu endüstrinin belirlemiş olduğu küresel standartlara yetişmek adına
xxii
Kaynakça:
Hall, Stuart ve diğerleri (2014). İdeoloji Üzerine: Eleştirel ideoloji analizleri, İstanbul: Pales.
Storey, John (2000). Popüler Kültür Çalışmaları: Kavramlar ve metotlar, İstanbul: Babil.
xxv