Professional Documents
Culture Documents
Iltihap
Iltihap
Bu konuyu iyice araştırdım.Gördüm ki MUKUSSUZ BESLENME ŞİFA SİSTEMİ’nin günümüz modern tıp
olanaklarıyla güncellenmiş hali. Bende edindiğim bilgileri,kendimin ve bazı insanların deneyimlerini
de ekleyip özet şeklinde bölümler halinde paylaşmaya karar verdim.Faydalı olmasını ümit ediyorum
BÖLÜM 1
-Beslenme hakkındaki binlerce kitap, onbinlerce internet yazılarının çoğu insanların kilo vermelerini
amaçlayan DİYET’leri anlatır.Kısa vadeli sonuçları dışında bu diyetlerin çoğu başarısızdır.Diyet
programlarının sonunda, bıraktığınız anda tekrar verilen kiloları alamaya başlarsınız.Eğer sürekli
uygularsanız düşük yağlı yada düşük karbonhidrratlı bir diyet yada kalori kısıtlayıcı yeme planıyla kilo
verirsiniz, yapmazsanız tekrar kilo alırsınız.Hatta bazı popüler geçici diyet planları birkaç hafta için size
zarar vermese de uzun vadede sağlığınızı bozabilir(Örn.yoğun protein ağırlıklı diyetler)
Şimdi sizlere sağlıklı YAŞLANMA olasılığını arttırabileceğine inandığım bir diyet tavsiye
yapacağım.Ama bunu DİYET olarak adlandırmakta tereddüt ediyorum.Bu bir kilo verme programı
değildir,sağlıklı bir yaşam tarzı için beslenme programıdır. :) Yani,zamanın vücudunuza getirdiği
değişimlere vücudunuzun direnmesine ve uyum sağlamasına nasıl yardımcı olabileceğini gösteren
BİLİMSEL bilgilere dayanarak yiyecekleri SEÇME ve HAZIRLAMA yöntemidir.(zaman zaman grupta bu
konuda paylaşımlarım oluyor)
BÖLÜM 2
ENFLAMASYON(iltihaplanma,yangı) NEDİR?
-İltihaplanma kelimesi vücut içindeki YANMANIN dört klasik belirtisini ifade eder;
.Kızarıklık
.Sıcaklık
.Şişme
.Ağrı
Ağrı,bağışıklık sisteminin yaralanan yada saldırıya uğrayan bölgeye savunma desteğini çekmek için
kullandığı haberci bileşenlerinin salıverilmesinden kaynaklanır.
Bu belirtiler her ne kadar rahatsız edici olsa da vücudun iyleştirme sisteminin işbasında olduğunun
kanıtıdır.Peki ,o halde neden anti-enflamatuarlar alıp iyileştirmeye çalışıyoruz? Normal ve anormal
enflamasyon arasındaki farkları bilmek lazım.
NORMAL enflamasyon;bölgesel yaralanma ve saldırıya karşı bir iyileştirme sürecidir, o bölgeye
mahsustur,bir amaca hizmet eder ve problem çözüldüğünde biter.
Enflamasyonun yıkıcı potansiyeli o kadar YÜKSEK tir ki, vücut bu süreci, zaman ve yeri kısıtlayarak ve
amaca ulaştığında kapatarak sıkı sıkı kontrol eder.İşte enflamasyon bu kontrolden çıktığında, normal
dokularıda hedeflediğinde,bitmediğinde, ANORMAL demektir ve HASTALIK meydana getirir.
NEDİR BU HASTALIKLAR?
BESLENME
Beslenme ve enflamasyon pek çok yolla birbirinden etkilenir.Dokuların korunması ve onarılması için
enerji ve malzeme kaynağı olarak büyük miktarlarda MAKRO besin maddelerine ihtiyaç
duyulur.Bunlar;
-Yağlar
-Karbonhidratlar
MİKRO besin maddeleri ise vücudun işlevini sürdürmek için küçük miktarlarda ihtiyaç duyduğumuz
maddelerdir.Bunlar;
-Vitaminler
-Mineraller
İşte bu mikro besin maddeleri,özellikle de BOTANİK FAKTÖRLER yaşamımızı iltihaplı mı, yoksa
iltihapsız mı geçireceğimiz konusunda etkiler.
Enflamasyon ile en çok ilgisi olduğu düşünülen beslenme bağlantısı YAĞLARDIR.Vücut gerekli
besleyiciler olan ÇOKLU DOYMAMIŞ yağ asitlerini kendisi üretemez yediğimiz gıdalardan alır.İki sınıf
doymamış yağ asidine ihtiyaç vardır;OMEGA-3 ve OMEGA-6.
Genel olarak Omega-6 yağ asitlerinden sentezlenen hormonlar enflamasyonu arttırırlar.Omega-3 den
sentezlenenler ise zıt bir etkiye sahiptir.OMEGA-6 yağ bakımından zengin tohumlar onlardan çıkarılan
bitkisel yağlarda vardır.Tahıllarla beslenen hayvanların etlerinde de bol omega-6 vardır.Örneğin yer
fıstığı yağında bulunan ARachidonic asit tavuktaki yağın önemli bir kısmını oluşturur.
Daha çok fazla detaya girmeden anti-enflamasyon beslenmede ne yapmak gerekir, neler yenebilir
nelerin yenmemesi gerekir;
BÖLÜM 3
GENEL
İşte size ANORMAL enflamasyonu en aza indirmek için seçilecek besin kaynakları;
.Glisemik indeks(GI) ve glisemik yük(GL) konusunda bilgi sahibi olun.Karbohidratları basit ve karmaşık
olarak sınıflandıran demode bilgilere kulak asmayın.(GI) yani glisemik indeks, glikoz en üstte olmak
üzere 0 ile 100 arasında ölçülür.70 ve yukarısındaki yiyecekler, kan şekeri üzerinde hızlı ve güçlü etkisi
olanlardır.55 ile 70 arası orta,55’şin altındakiler ise düşük olarak kabul edilir.Şimdilerde ise GLİSEMİK
YÜK(GL) denilen yeni bir ölçek kabul edilimeye başlandı.Bir yiyeceğin bir porsiyonundaki gerçek
karbonhidrat miktarını ölçer ve GI’den daha DOĞRUDUR:Mesela HAVUÇ ve PANCAR GI bakımından
çok yüksektir ama sahip olduğu fiber ve su sayesinde vasat bir GL’ye sahiptir.Yanlızca GI’ine bakarak
insanlara havuç yada pancarı ağızlarına sürmemelerini söylerler.Ancak bu sebzelerin GL’si düşük ile
orta bir yerdedir.GI ve GL değerlerini interntette birçok sitede bulabilirsiniz.
.Yüksek GL içeren yiyeceklerin tüketimini azaltın,onların yerine düşük ile orta GL arasındaki
yiyecekleri tüketin.Ekmeği,börekleri, çörekleri,pideleri ve tatlandırılmış bütün içecekleri tamamen
hayatınızdan çıkarın.Fasulye, tatlı patates,balkabağı ve tüm SEBZELER ile tropikal meyveleri az
(ananas,mango,papaya) yaz meyvelerini (çilek, kiraz,armut….) daha fazla yiyin
LİFLER
.Hazır tahıl ürünleri lif olarak tavsiye edilse bile mümkünse almamalıdır.
.Özellikle çilekgiller,domates,portakal,sarı renkli meyveler ve koyu yeşil yapraklılar olmak üzere her
türlü RENKTEN meyve ve sebze yiyin.
.Mümkün olduğunca organik ürünleri seçin.Eğer her zaman mümkün olmazsa denetimli ürün satılan
yerlerden alışveriş yapın.Sertifikasız DOĞAL ürün sattıklarının iddia eden yerlerden alışveriş
yapmayın.Gıdalarınızı mutlaka görerek satın alın.
VİTAMİN VE MİNERALLER
.Tüm günlük vitamin, mineral ve mikro beslenme maddelerini almanın en iyi yolu bol sebze ve
meyveli TAZE yiyecekleri fazla olan bir BESLENME tarzıdır.
.Ancak hergün yeterince taze meyve ve sebze ile beslendiğinize ve yeterli vitamin ve mineral
aldığınıza kanaat getiremiyorsanız aşağıdaki ANTİOKSİDAN beslenme desteklerini hergün
kullanabilirsiniz;
C vitamin…….200mg
Selenyum(organik)………….200mg
Karışık karetenoid…………….10.000IU
Folik asit……………………………….400 mg
.Günde bir yada iki bebe aspirini(81 yada 162 mg)(önce bir tıp doktoruna sormak lazım)
.Ana öğün yemeğinizle birlikte 60-100 mg. Kapsül şeklinde Co-Q-10 alabilirsiniz.
SU
.Günde 6-8 bardak su yada çoğunluğu su olan içecekler(taze sıkım sulandırılmış meyve juice,limon
suyu ilave edilmiş su,maden suyu,bitki çayları)
ÖZET:Her zaman ve her yerde olduğu gibi devamlı bol bol MEYVE SEBZE yiyin.Ana yiyecekleriniz
mutlaka meyve,çiğ yada buharla pişirilmiş koyu yeşil renkli sebzeler olsun.
KAYNAKLAR:
www.healtyaging.com
www.drweil.com